- şiirler - Yayın Tarihi: 16.06.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.
Adını Anınca Adını anınca içim yanıyor Sevgilim ben sensiz olamıyorum İstersen bu aşkımı sen ellere sor Sensiz ben çaremi bulamıyorum Sensiz bu hayatta geçmiyor zaman Hayalin gözümde gitmiyor bir an Sevginle doluyum her zaman her an Ben kendimi senden alamıyorum Beste:
Anlamalıydım Gizemli Bir Tohum Olduğunu Anlamalıydım gizemli bir tohum olduğunu Düştüğünde toprağıma Sarmamalıydım bir anne şefkatiyle seni yüreğime Nerden bilebilirdim gül yerine diken taşıyan özünü Çözememişim Bu yüzdendir ruhumda savrulan kasırgalar Muson bereketiyle dinmeyen sağnaklar Geceler kuytu bir vaha sahasına dönüştü Saatlerin kanadı kırık Gündüzler göz boşluklarımdan çılgınca akan bir nehir Anlayabilseydim diken taşıyan özünü Örter miydim hiç gizemini? Şiirlerle patlatır mıydım Türkülerle okşar mıydım kabuğunu Taşır mıydım omuzlarımda pamuktan hafif Çin işkencesi ısırganları? Yıktım bütün bentlerini metanetin Savaş ilan fermanımdır yazıp çizdiğim Çek ruhunu üzerimden Baştan çözebilseydim seni Bir ömür savaşa girer miydim kendimle?
Aşk Izdırabı Çekmeyen ne bilir aşk ızdırabını Günler bir ay gibidir aylar yıl gibi Ümitlerle korkular sayar zamanı Bazen biter hayaller solan gül gibi Sevgi pınarlarından her an içilir Benlikten, menfaatten, vardan geçilir Ümit mevsimlerinde vuslat dilenir Dualar o ellerde açar gül gibi
Aşkın Çırasıyım Ben Sevda ormanında aşkın çırasıyım ben Özüm meşaledir hep yanmaya meyilli Bezen şarkı nağmelerinde küçük bir melodi Ya da bir şiir mısrasında hafifçe bir söz dokunuşu Yetiyor bana hüsnünle ve sevdanla adını anmaya Yanmaya ve yanmaya Çünkü sevda ormanında aşkın çırasıyım ben
Bilmedin Bilmedin, geçen zaman nasıl da yaktı beni Bir dokundun sazıma, nağmeler yıktı beni Enlemlerim karıştı, boylamlarım yıkıldı Yerler göğe çıkarken, gökler yere çakıldı Görmedin, direkler tuzak oldu yollarıma Hazan rüzgârı vurdu, yeşeren dallarıma Şimdi yüreğim ateş, gönlüm elemle dolu Yönlerim darmaduman, kalmadı sağı solu Sormadın hiç ne dosta ne düşmana halimi Aradım bulamadım kaybolan mecalimi Duymadın hıçkırıklar tüketti nefesimi Haykırsam da duymazsın tükenen o sesimi 13.01.2016
Bitmez Bu Sevda Ne bu sevda biter ne de bu hasret O gönül sultanım el oldu gitti Hayat çekirdeğim ellere kısmet Yıkıldı bentlerim sel aldı gitti İmanı kazıdım sabır taşına Kader dedim koydum köşe başına Sevdayı okurum kendi başıma Geldi geçti günler yıl oldu gitti Ne desem halime bir çare değil Sitemim banadır o yâre değil Gönül aşk elinden yekpare değil Kerem gibi yanıp kül oldu gitti 09.02.2016 Beste:
Bu Gece Yine Girdin Rüyama Bu gece yine girdin rüyama Koştum, yakalamadan kaçtın elimden Sonra çektim seni hayal dünyama Ansızın bir ah olup çıktın dilimden
Diyemedim Ne hazin aşktır ki benden sana yar Tutuldu dillerim bil diyemedim Taşıdım sevdayı ben diyar diyar Senindir bu ömrüm gel diyemedim Ben seni sevdim ta ilk çağlarımda Laleler besledim aşk bağlarımda Kar çiçeği yoldum yar dağlarımda Senindir bu güller al diyemedim Mahcubiyet yollarımı bağladı Kaybedişim yüreğimi dağladı Yıllardır gözlerim sana ağladı Aşkındır bu seller sil diyemedim Dillerim sus oldu ellerim tutsak Varlığın ömrüme kılındı yasak Bendeki bu sevda sana tek misak Senindir bu gönlüm al diyemedim Yaşım erişti bak nice çağlara Sensiz giremedim mutlu bağlara Varlığım takıldı sonsuz ağlara Sen de bu ummana dal diyemedim Zamanın her anında efkarım var Sana geniş dünya bana oldu dar Gönlümde tutuştu bitmez ahuzar Yandı bu yüreğim kül diyemedim Beste:
Düştüğüm Gurbetten Haberin Var mı? Ne desem nafile, nerden başlasam Düştüğüm gurbetten haberin var mı? Bir ömür yandım daha mı yansam Bitmeyen hasretten haberin var mı? Hüsnün bir ok oldu sinemi deldi Bir deli sevgidir başıma geldi Endamın ruhumu çarpan bir seldi Yıktığın o bentten haberin var mı? Sevdayı saçında yaşadım durdum Saatleri senin vaktine kurdum Yollara taşlara hep seni sordum Eşyayla sohbetten haberin var mı? Kapanmaz sevdanın açtığı yara Lokman hekim bile bulmadı çare Sen allar giydin hep ben ise kara Dinmeyen kasvetten haberin var mı? Mevla affeder mi acı vereni Gül yerine kaktüs diken dereni Başkası ağlarken kendi güleni Keskince sırattan haberin var mı? Bıraktım dünyalık zevki sefayı Gel bir de bana sor acı cefayı Sermaye edindim ahde vefayı Ebedi vuslattan haberin var mı?
Ey Beyaz Goncagül Ey gönlümü süsleyen, Şiirlerimin ilham kaynağı beyaz Goncagül! Bir demet gül gibi!!! Yeşil ve güller arasında çıktın karşıma Üçüncü vurgunu yedim yine kurşunlarından Bu sefer yine sebebim sen oldun Enlemim, boylamım karıştı birden Yer yarıldı, gök karardı aniden Kalp oynadı, yürek hopladı, göz yaşardı Direkler düştü üzerime İstanbul tepeleri sığınağım, İstanbul semtleri şahidim oldu Maziyi okudum, İstanbul'u yazdım, seni yazdım Bitmedi mısralar, tükendi kalemler Tepelerden İstanbul'un göbeğine düştü çığlıklar ve şiirler Kırdım bütün kalemleri Neye yarar mürekkep Neye yarar mısralar Vurgun yiyen bir aslanın otağında Vurgun yiyen bakışlar arasında İstanbul'u izledim, seni okudum ezbere Sen düştün sözlerime Yaş doldu gözlerime Sebebim hep sen oldun Neler oldu özüme
Gönül İsteğim Kalbim çarpar aşkın ile Gönlüm seni görmek ister Yarışırım zaman ile Gönlüm sana varmak ister Sevdan bir kor yüreğimde Tek sen varsın dileğimde Prangalar bileğimde Gönlüm aşkla kırmak ister Sevgi yüklü bulutlarla Aşkla çarpan kanatlarla Solmayacak umutlarla Gönlüm seni almak ister 1999/Haziran
Gözlerin Güneşi andıran o güzel bakışınla Şimşek gibi ufkuma çakar gözlerin Bazen titrek titrek o özel bakışınla Gönlümü ateş gibi yakar gözlerin Bahar mevsimisin benim gönlümde Laleler zambaklar açar seninle Yıllardır doluyum hep özleminle Gönül pencereme bakar gözlerin
Güzelleme Nur yüzünde güneş vurur gözüme Çehren ay gibi parlak ve tebessüm Bakınca ışıklar çarpar yüzüme Kaşların yay gibi gözlerin üzüm Ovada kıvrılan ırmak gibisin Gül dalında yeşil yaprak gibisin Nur yüzünle doğmuş şafak gibisin Senden başkasına ısınmaz özüm Güzelim bakışın ceylana benzer Çok güzelsin kokun reyhana benzer Dilinde süzülen dermana benzer Sesini duyunca kesilir sözüm Dilinde sözlerin nağmedir bana Bir vatana bir de aşığım sana Gönlümde ne varsa sevginden yana Başkasında değil sendedir gözüm 1999 / Temmuz
Maziden Gelen Hasret Bir acayip hal düştü maziden üzerime Derinden volkan koptu ah düştü sözlerime Nedir Ya Rab bu dehşet içerimi kemiren Yine o sevda mıdır? Limanımı deviren Maziden gelen hasret doldurdu yüreğimi Yaktı yıktı sinemde kurumuş dileğimi Yıllanmış bir tohumun ansızın açması mı? Aşk dalını kıran o serçenin kaçması mı? Ardından dala kaldım gözlerim duman oldu Anladım ki bu hali doğuran zaman oldu Kısmet yazgısıdır bu alamadım muradım Ondan beridir sevda ikliminde harabım Ya Rab! Kudret sendedir bense aciz bir kulum Yazılanlar kaderdir ben hepsine kabulüm Hüzün, keder, özlemler yok olur cennetinde Sorgu sual olunmaz hayır var hikmetinde Bir umut yumağını sarar durur yüreğim Ahirette lütfeyle sanadır bu dileğim
Seni Anlatamadı Şiirler yazdım senin adına Cümleler seni anlatamadı Yandıkça kandım aşkın tadına Geçen zamanlar anlatamadı Güfteler dizdim senin yadına Mısralar seni anlatamadı Besteler yaptım senin sevdana Nağmeler seni anlatamadı
Sevda İkliminde Kokladım Seni Sevda ikliminde kokladım seni Bir gül gibi tazesin sevdiğim benim Aşkın kül eder yanan kalbimi Senin hasretinle dolu bedenim Gün dedim, ay dedim, bak yıllar geçti Hasret mevsimlerinde mor güller açtı Sabır dedim, sabır sabırdan kaçtı Ay değil yıl gibi geçer günlerim
Sevdalıyım Yar Sana Sevdalıyım yar sana İnanmazsan yar bana Kalbimi yarsana Verdim kalbimi alsana Yüreğimi de alsana Hep öylece kalsana Yol bana Hasret gülü yol bana Engeller vermez yol bana Geldi başa Bu sevda geldi başa Zorla çıkılmaz başa Karışmam Ne kuruya ne yaşa Sen kalbimde yaşa 1998
Varlığını Hücrelerimde Yaşatıyorum Varlığını hücrelerimde yaşatıyorum Nasıl dayandığımı sen bilemezsin Koptukça ruhumda sensizlik fırtınaları Dalgaları gözyaşlarımla yükseltiyorum Batmamak için limanlar arıyorum Mevsimler bahara dönüyor olsa da Dallarımda yapraklar hazan gibidir İçimde hüsranlar parçalanıyor Gözlerimde tutuşan buğulu yaşlar Ellerimde terlerin nabzını okşuyor Nasıl da yandığımı sen bilemezsin... Nasıl dayandığımı hiç bilmezsin...