STEFAN ZWEIG Satranç

Benzer belgeler
STEFAN ZWEIG SATRANÇ

STEFAN ZWEIG SATRANÇ. minikitap 11

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

1. basım: basım: Aralık 2013, İstanbul E-kitap 1. Sürüm Ocak 2014, İstanbul 2013 tarihli 41. Basım esas alınarak hazırlanmıştır.

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

İletişim Yayınları 2462 Çağdaş Türkçe Edebiyat 423 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

MELİKE UZUN Soğuk ve Temiz

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

SATRANÇ. Satranç öğrenmek benim için her zaman zor olmuştur. Yirmi yaşıma gelmeme rağmen

HAKAN BIÇAKCI Otel Paranoya

ECE ERDOĞUŞ Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz?

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

Stefan ZweIg SATRANÇ. Türkçesi Erol Erduran

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair

TÜLİN KOZİKOĞLU - UĞUR ALTUN Mıstık, seni anlamıyoruz! Noktalama İşaretlerinin Öyküsü

PELİN BUZLUK Deli Bal ve Kanatları Ölü Açıklığında

BARIŞ BIÇAKÇI Baharda Yine Geliriz

Arne Bellstorf. ALMAN SEVGİLİ Astrid Kirchherr ve Stuart Sutcliffe in Hikâyesi. Çeviren: Tanıl Bora

MENEKŞE TOPRAK Temmuz Çocukları

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele

HAMZA AKTAN Kürt Vatandaş

JOHN BERGER Leylak ve Bayrak

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

FRANCESCA SIMON FELAKET HENRY İLE SPOR

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

OĞUZHAN TAŞ Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı

BARIŞ BIÇAKÇI Seyrek Yağmur

Derleyenler FERYAL SAYGILIGİL - BEYHAN UYGUN AYTEMİZ Gülebilir miyiz Dersin?

PETER L. BERGER Sosyolojiye Çağrı

ŞAMPİYONLAR GUIDO SGARDOLI. Resimleyen: Giuseppe Ferrario. Çeviren: Tülin Sadıkoğlu

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

DİLŞA DENİZ Yol/Rê: Dersim İnanç Sembolizmi

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Benimle Evlenir misin?

BARIŞ BIÇAKÇI Sinek Isırıklarının Müellifi

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

Derleyen AYŞE BUĞRA Sınıftan Sınıfa

KIRMIZI KANATLI KARTAL

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

Arda Alyanak Daniela Palumbo Filiz Özdem Carla Manea

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

BÜLTENİMİZDE NELER VAR?

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

Kıymetli dostum ve meslektaşım İlker ÖZYAŞAR ın aziz hatırasına

Küçüklerin Büyük Soruları-3

KEMAL VAROL Sahiden Hikâye

Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911

Değerli Velilerimiz, İlkokul Eğitim Koordinatörü

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

AXEL HONNETH Sosyalizm Fikri

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N.

Derleyenler YASEMİN İNCEOĞLU SAVAŞ ÇOBAN Haber Okumaları

UĞUR BİRYOL Kaçkarlar da Bulut Olsam

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

AHMET KARCILILAR Mavinin Reddi

Kuş Eppeği Levent Cantek

CHRISTOPHE ANDRÉ - FRANÇOIS LELORD Kendine Saygı

İletişim Yayınları 2738 Çağdaş Türkçe Edebiyat 475 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A.Ş. / 1. BASIM 1. Baskı 2019, İstanbul

NEDEN BOĞAZİÇİ? Özgür düşünceli Araştırmacı Kendine güvenen Önyargısız Topluma saygılı Girişimci. bireyler

POLONYA DA ERASMUS GDYNIA MARITIME UNIVERSITY 2018 BAHAR

İSMAİL SAYMAZ Çay Güzeli

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen

ÖZEL GÖKYÜZÜ İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI

La Maison des Bateleurs FR02-KA Başlama Tarihi 01/09/2017 Bitiş Tarihi 31/08/2018

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

NİNNİ (ROCKABY) Samuel Beckett (1980) Türkçesi: Semih Fırıncıoğlu

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

METİN AND. Başlangıcından 1983 e Türk Tiyatro Tarihi

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

MARC NICHANIAN Edebiyat ve Felaket

Transkript:

STEFAN ZWEIG Satranç

Schachnovelle İletişim Yayınları 2536 Dünya Edebiyatı 239 ISBN-13: 978-975-05-2271-0 2017 İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul DİZİ YAYIN YÖNETMENİ Murat Belge YAYINA HAZIRLAYAN Güneş Akkor KAPAK Suat Aysu KAPAK RESMİ Paul Klee, Aşkınsatranç, 1937 UYGULAMA Hüsnü Abbas DÜZELTİ Emre Bayın BASKI Sena Ofset SERTİFİKA NO. 12064 Litros Yolu, 2. Matbaacılar Sitesi, B Blok, 6. Kat, No: 4NB 7-9-11 Topkapı, 34010, İstanbul, Tel: 212.613 38 46 CİLT Güven Mücellit SERTİFİKA NO. 11935 Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak, Güven İş Merkezi, No: 6, Bağcılar, İstanbul, Tel: 212.445 00 04 İletişim Yayınları SERTİFİKA NO. 10721 Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih 34122 İstanbul Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58 e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr

STEFAN ZWEIG Satranç Schachnovelle ÇEVİRİ VE ÖNSÖZ Kıvanç Koçak

STEFAN ZWEIG 28 Kasım 1881 de bir tekstil fabrikatörünün oğlu olarak Viyana da doğdu. İlkgençlik günlerinden itibaren çeşitli gazetelerde şiirleri ve yazıları yayımlandı. 1899 da Viyana daki Neuen Freien Presse gazetesinin kültür sanat sayfasında çalışmaya başladı. 1901 de şiirlerinden oluşan ilk kitabını çıkardı: Silberne Saiten (Gümüş Teller). Baudelaire, Verlaine ve Verhaeren den çeviriler yaptı. Berlin ve Viyana da Germanistik, Romanistik ve felsefe eğitimi gören Zweig, Viyana Üniversitesi nde Hippolyte Taine üzerine yaptığı çalışmasıyla 1904 te felsefe doktoru unvanını aldı. Hikâye, novella, tiyatro gibi çok çeşitli türlerde birbiri ardına eserleri yayımlanmaya başladı. Avrupa nın çeşitli ülkelerine yaptığı geziler yanında Hindistan a, Amerika ya ve Küba ya da gitti. Birinci Dünya Savaşı nın başlamasıyla Avusturya Savaş Bakanlığı Savaş Arşivleri nde, bir yandan da Donauland gazetesinde çalıştı. Savaş karşıtı, pasifist açıklamalarıyla dikkat çekti. Savaş sonunda bakanlıktaki görevinden ayrılıp kısa bir dönem İsviçre de yaşadı. 1919 da Salzburg daki evine döndü, ertesi yıl Friederike von Winternitz le evlendi. Üretkenliğini hiç kaybetmeden yazan Zweig ın 1928 e kadar Korku, Üç Usta, Amok Koşucusu, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Kendileriyle Savaşanlar gibi kitapları yayımlandı. Aynı yıl Tolstoy un 100. yaş kutlamaları dolayısıyla Sovyetler Birliği ne gitti. Romain Rolland, H.G. Wells, Rainer Maria Rilke, Hermann Hesse, Sigmund Freud, Franz Werfel, Richard Strauss, Paul Valery, Arthur Schnitzler gibi isimlerle yakın dostlukları oldu. 1933 yılında Nazilerin yaktığı binlerce yasak kitap arasında Yahudi asıllı Zweig ın kitapları da vardı. 1934 te Salzburg daki evinin Naziler tarafından aranması üzerine İngiltere ye göç etmeye karar verdi. Ardından ilk kez Güney Amerika ya gitti. Bu dönemde Roterdamlı Erasmus-Zaferi ve Trajedisi, İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castello Calvin e gibi kitapları yayımlanan Zweig, 1937 de Salzburg ve Viyana ya son kez gittikten sonra Paris, Londra gibi şehirlere uzun süreli seyahatler yaptı. 1938 de karısından boşandı, bir yıl sonra sekreteri Charlotte Lotte Altmann la evlendi. Çift, önce Londra ya daha sonra Bath a yerleşti; Zweig, İngiliz vatandaşlığını aldı. Çeşitli konferanslara ve etkinliklere de katılarak New York tan Şili ye, Venezuela dan Rio de Janeiro ya birçok ülkeyi gezmeye devam etti, kısa süreli de olsa buralarda yaşadı. 1941 de otobiyografisi Dünün Dünyası yayımladı. Aynı yıl Brezilya da Petropolis şehrine taşındı. Savaşsız, birleşik bir Avrupa ideali peşindeki Zweig, İkinci Dünya Savaşı ve Nazi vahşeti karşısında büyük bir bunalıma girmişti. Avrupa nın barbarlığa tamamen teslim olduğu yönündeki düşüncesini kafasından atamayan Zweig, üzerinde çalıştığı son eseri olan Satranç ı tamamladıktan kısa süre sonra 22 Şubat 1942 de karısıyla birlikte yüksek dozda veronal alarak intihar etti. Yayıncının notu: Kitaptaki dipnotların tamamı çevirmene aittir.

Gece yarısı New York tan Buenos Aires e doğru yola çıkacak büyük yolcu gemisinde son saatlerin alışıldık faaliyetleri ve koşturmacası hâkimdi. Orkestra güvertedeki sahnede durmaksızın çalarken karadan gelen misafirler arkadaşlarını uğurlamak için birbirleriyle itişiyor, kasketlerini yamuk takmış telgrafçı çocuklar salonlarda isimler bağırarak dolanıyor, bavullar ve çiçekler sürükleniyor, çocuklar merakla merdivenlerden aşağıya yukarıya koşturuyorlardı. Hemen yanımızda flaşlar iki ya da üç kez göz alıcı biçimde patlarken, gezinti güvertesindeki bütün bu hengamenin kenarında bir yerde bir tanıdıkla sohbete durmuştum görünüşe göre, muhabirler yolculuk başlamadan hemen önce ünlü biriyle hızlıca söyleşi yapmış ve fotoğraf çekmişlerdi. Arkadaşım şöyle bir göz attı ve gülümsedi. Gemide, bulunmaz Hint kumaşını bulmuşlar, Czentovic i. Verdiği bu bilgiye karşı pek anlamamış bir yüz ifadesi takındığım o kadar açıktı ki, Dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic. Turnuvalara katılarak doğudan batıya bütün Amerika yı köşe bucak dolaştı ve şimdi de yeni zaferler için Arjantin e gidiyor diye bir açıklama ekledi. 17

Gerçekten de bu genç dünya şampiyonunu ve hatta hızlı biçimde ilerleyen kariyeriyle alakalı kimi ayrıntıları bile hatırlamıştım şimdi benden daha dikkatli bir gazete okuru olan arkadaşım, bunları birçok anekdotla toparlayabilirdi. Czentovic, yaklaşık bir sene kadar önce aniden Alekhine, 1 Capablanca, 2 Tartakower, 3 Lasker, 4 Bogoljubov 5 gibi satranç sanatında kendilerini kabul ettirmiş eski ustalar yanında anılır olmuştu; yedi yaşındaki harika çocuk Rzecewski nin 6 1922 de New York ta düzenlenen satranç turnuvasında ortaya çıkışından bu yana, tamamen bilinmeyen birinin bu şöhretli loncaya girişi hiç böyle genel bir sansasyon yaratmamıştı. Zira Czentovic in entelektüel özellikleri, böyle parlak bir kariyeri hiçbir şekilde baştan itibaren tahmin edilebilir kılmıyordu. Kısa süre içinde, bu satranç şampiyonunun özel yaşamında herhangi bir dilde imla hatası yapmadan tek bir cümle yazamayacak durumda olduğuna dair sır ortaya çıktı ve kızgın meslektaşlarından birinin kendisiyle kindar biçimde alay ettiği üzere cehaleti her alanda aynı şekilde yaygın dı. Küçük sandalı bir gece bir tahıl gemisinin çarpmasıyla batan, Tuna da kaptanlık yapan beş parasız bir güney Slavının o zamanlar 12 yaşında olan oğlunu, baba- 1 Alexander Alekhine (1892-1946), 1927-1935 ve 1937-1946 yılları arasında Dünya Satranç Şampiyonu unvanını taşıyan Rus satranç oyuncusu. 2 José Raúl Capablanca y Graupera (1888-1942), Kübalı Dünya Satranç Şampiyonu. 3 Savielly Tartakower (1887-1956), Polonyalı-Fransız satranç ustası. Aynı zamanda gazetecilik yapan Tartakower in bugün hâlâ okunmakta olan satranç üzerine yazdığı kitaplar bilhassa 1930 lara kadar yoğun ilgi görüyordu. 1925 te yazdığı Hipermodern Satranç Oyunu isimli kitap Satranç ı yazarken Zweig ın yararlandığı en önemli kaynaklarındandı. 4 Emanuel Lasker (1868-1941), Alman Dünya Satranç Şampiyonu, satranç kitapları yazarı. 1894 ten itibaren 27 yıl dünya şampiyonu unvanını koruyan Lasker, 1921 de Capablanca ya yenilerek unvanını devretti. 5 Efim Bogoljubov (1889-1952), Ukraynalı-Alman satranç ustası. 6 Zweig, Polonya asıllı Amerikalı Samuel Reshevsky yi (1911-1992) kast ediyor olmalı. Reshevsky, sekiz yaşından itibaren önde gelen satranççıları yenmeye başlamıştı. 18

sının ölümünün ardından yaşadıkları ücra yerin papazı acıma duygularıyla yanına almış ve iyi kalpli din adamı, ağzından kerpetenle laf alınan, ağırkanlı, geniş alınlı çocuğun köy okulunda öğrenmeyi beceremediklerini, evde yardımcı olup telafi etmek için epeyce uğraşmıştı. Ama çabaları faydasız kalıyordu. Mirko, kendisine artık yüz kere anlatılan harflere sürekli yabancı yabancı bakıyordu; ağır işleyen beyni en basit ders konularını dahi kavramaktan acizdi. Hesap yapması gerektiğinde, 14 yaşında olsa bile her seferinde hâlâ parmaklarından yardım alıyor, bir kitap ya da bir gazete okumak artık ergenliğe giren genç için daha da özel çaba harcamak anlamına geliyordu. Buna rağmen Mirko asla isteksiz veya söz dinlemez olarak görülemezdi. Kendisinden istenilenleri, su getirmek, odun kırmak, tarlada çalışmak, mutfağa çekidüzen vermek olsun, itaatkâr biçimde yapıyor, talep edilen her işi çileden çıkarıcı bir yavaşlık içinde olsa da güvenilir biçimde hallediyordu. Ancak bu tuhaf çocukta iyi kalpli papazın en çok canını sıkan şey tamamen ilgisiz oluşuydu. Kendisinden istenmeden hiçbir şey yapmıyor, tek bir soru bile sormuyor, diğer çocuklarla oynamıyor ve açıkça talimat verilmeden kendisine hiçbir meşgale aramıyordu; Mirko ev işlerini yerine getirir getirmez, çayırdaki koyunlar gibi, etrafında olan bitene en ufak bir katılma isteği duymadan, hareketsiz biçimde, boş boş bakarak odada bir yerlerde otururdu. Papaz akşamları uzun çiftçi piposunu fosur fosur tüttürüp jandarma çavuşuyla mutat üç partilik satrancını oynarken sarı lüleli oğlan sessizce kenara çömelir, ağırlaşmış gözkapaklarının altından görünüşe göre uykulu ve aldırışsız gözlerini kareli tahtaya dikerdi. Bir kış akşamı, iki arkadaş günlük oyunlarına dalmışlarken, köyün caddesinde aceleyle ve gittikçe hızlanarak yaklaşan bir kızağın çıngırakları çınladı. Kasketi karla kaplanmış 19

bir köylü, telaşlı adımlarla içeriye girdi, yaşlı annesi ölüm döşeğindeydi, papaz, kadına son duayı zamanında okuyabilmek için acele etmeliydi. Din adamı hiç duraksamadan onu takip etti. Bardaktaki birasını henüz bitirmemiş olan jandarma çavuşu ayrılmadan önce yeni bir pipo yaktı ve tam ağır, uzun konçlu çizmelerini giymeye hazırlanırken Mirko nun satranç tahtasında başlamış oyuna gözünü kırpmadan baktığını fark etti. Ne o, oyunu bitirmek mi istiyorsun? diye dalga geçti, miskin çocuğun tahtadaki tek bir taşı bile yerinden oynatamayacağından tamamen emin biçimde. Oğlan mahcup biçimde bakışlarını kaldırdı, sonra evet anlamında başını salladı ve papazın yerine oturdu. Jandarma çavuşu on dört hamle sonra yenildi ve mağlubiyetinde tek bir yanlış hamlesinin dahi payı olmadığını kabul etmek zorundaydı. İkinci parti de farklı sonuçlanmadı. Döndüğünde şaşkınlıkla Balam ın eşeği! diye bağırdı papaz, buna benzer bir mucizenin anca iki bin yıl önce yaşandığını, sessiz bir varlığın ağzından birden bilgelik sözlerinin döküldüğünü izah etti İncil le arası pek olmayan jandarma çavuşuna. 7 İlerleyen saate rağmen papaz, yarı okuryazar yardımcısına meydan okumaktan kendini alamadı. Mirko onu da kolaylıkla yendi. Azimli, yavaş, tereddütsüz, tahtanın üstüne eğdiği alnını bir kere bile kaldırmadan oynuyordu. Fakat yadsınamaz bir kesinlikle oynuyordu; jandarma çavuşu da papaz da sonraki birkaç gün boyunca oynadıkları oyunlarda ona karşı bir parti bile kazanamadılar. Yetiştirdiği çocuğun diğer konulardaki geri kalmışlığını başkalarından çok daha iyi değerlendirebilecek durumda olan papaz, Tanrı vergisi bu tek yönlü özel yeteneğin daha zorlu bir sınavda ne dereceye kadar muhafaza edilebileceğine dair ciddi merak 7 Eski Ahit in Çölde Sayım bölümünde geçen, bir eşeğin konuşmasına dair yapılan gönderme (Çölde Sayım: 22:21). 20

içindeydi artık. Mirko yu eli yüzü düzgün bir hale getirmek için köyün berberine götürerek dağınık saman sarısı saçlarını kestirdikten sonra onu kızağına atıp, küçük komşu şehre götürdü; şehrin meydanındaki kafenin bir köşesinde, kendisinin başa çıkamadığı tutkulu satranç oyuncularının olduğunu tecrübelerine dayanarak biliyordu. Papazın, içi koyun postu kaplı giysili, ağır, yüksek konçlu çizmeleri olan, on beş yaşındaki saman sarısı saçlı ve al yanaklı delikanlıyı kafeden içeri itelemesi içeride oturanlarda az da olsa şaşkınlık uyandırmadı; oğlan da bir satranç masasına çağrılıncaya kadar mahcup bir ifadeyle gözlerini yere indirerek bir köşede ürkek ürkek durdu. Mirko, Sicilya Açılışı 8 olarak adlandırılan, daha önce iyi kalpli papazdan hiç görmediği açılış yüzünden ilk partiyi kaybetti. İkinci partide en iyi oyuncuya karşı beraberlik aldı. Üçüncü ve dördüncü partideyse, oyunları birbiri ardına kazandı. Küçük bir güney Slav taşra şehrinde heyecan verici şeyler artık çok nadir olmaktadır; dolayısıyla bu köylü şampiyonun ortaya çıkışı toplanan ileri gelenler arasında hemen bir sansasyon olarak değerlendirildi. Oybirliğiyle, harika çocuğun kesinlikle ertesi güne kadar şehirde kalmasına karar verildi; böylece Satranç Kulübü nün diğer üyeleri de çağrılacak ve daha da önemlisi bir satranç tutkunu olan ihtiyar Kont Simczic şatosunda bilgilendirilebilecekti. Bakımını üstlendiği çocuğa yepyeni bir gururla bakan ancak keşfinin mutluluğunun Pazar ayini görevini kaçırmasına yol açmasını istemeyen papaz, Mirko yu birkaç sınama için daha bırakmaya hazır olduğunu belirtti. Genç Czentovic, masrafları satranç topluluğu tarafından karşılanmak üzere otele yerleştirildi ve o akşam ilk defa bir klozet gördü. Sonraki Pazar akşamüstü satranç salonu tıklım tıklımdı. Mirko, dört saat boyunca kımıldamadan satranç tahtasının önünde oturdu, tek 8 Beyaz e2-e4, siyah c7-c5. 21

kelime etmeden veya kafasını bile kaldırmadan birbiri ardına rakiplerini yendi; derken kendisine bir eşzamanlı oyun 9 önerildi. Taş kafalı çocuğun eşzamanlı bir oyunda tek başına farklı rakiplere karşı oynaması gerektiğini kavramasını sağlamak biraz zaman aldı. Ancak Mirko bu usulü kavrar kavramaz hızlıca işe girişti, ağır, gıcırdayan ayakkabılarıyla yavaşça masadan masaya dolaştı ve sonunda sekiz partiden yedisini kazandı. Bu arada büyük istişareler başlamıştı. Her ne kadar bu yeni şampiyon kesin bağlarla şehre ait olmasa da şüphesiz yerel ulusal gururu ciddi biçimde uyandırmıştı. Haritadaki varlığı şimdiye kadar kimse tarafından ciddiye alınmayan küçük şehir belki de sonunda ilk defa dünyaya meşhur bir adam kazandırma şerefine erişecekti. Garnizondaki kabare için anca şantözler ve kadın şarkıcılar ayarlayan Koller adında bir menajer, şayet bir yıllık maddi yardım yapılırsa, bu genç insanın Viyana da kendi çapında usta olan bir tanıdığı tarafından satranç sanatında yetiştirilebileceğini belirtti. Altmış yıldır her gün oynadığı satrançta kesinlikle böyle acayip bir rakiple karşı karşıya gelmeyen Kont Simczic, bedeli hemen karşıladı. O günle beraber sandalcının oğlunun şaşılacak kariyeri de başladı. Altı ay sonra Mirko, satrancın tüm gizemlerine hâkim olmuştu, daha sonra uzmanların epey gözleyip dalga geçecekleri tek bir istisna hariç: Czentovic ezbere tek bir hamle bile ya da daha ihtisaslaşmış biçimde söylemek gerekirse: Körleme 10 oyun oynamayı beceremiyordu. Savaş alanını hayal gücünün sınırsız ortamında tahayyül etme yetisine hiçbir şekilde sahip değildi. Altmış dört kareli, siyah-beyaz alan ve otuz iki taş mutlaka somut olarak önünde durmalıydı; dün- 9 Bir oyuncunun aynı anda, sırayla birden çok oyuncuyla oynadığı satranç türü. 10 Oyuncunun satranç tahtasına bakmadan ve taşlara dokunmadan satranç notasyonunu kullanarak oynaması. 22