İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Filistinlilerin Mescidi Aksa daki haklarına bağlı olduklarını, bunun bir karışından bile taviz vermeyeceklerini söyledi. Filistin Enformasyon Merkezinin işgal altındaki Kudüs şehrinde kendisiyle yaptığı röportajda, işgal rejiminin Mescidi Aksa da nöbet tutan ve namaz kılan Filistinlilere karşı yürüttüğü barbarlığın, tecavüz ve saldırganlığın işgalciye buraya sahip olma hakkını tanımayacağını belirten Sabri, Kudüs halkının Mescidi Aksa yı korumaya devam edeceğini ifade etti. Hakkımıza bağlıyız ve bundan asla taviz vermeyiz 1 / 6
Mescidi Aksa nın karşı karşıya kaldığı baskın ve saldırılara değinen Şeyh İkrime Sabri İşgalci, Mescidi Aksa nın hürmetini çiğnemekte; içerde nöbet tutan, namaz kılan, ibaret eden ve ilim öğrenenler de saldırıya uğramaktadırlar. İşgalcinin baskınları, tecavüzleri ve barbarlığı ne kadar fazla olursa olsun bu insanlar Aksa yı savunmakta kararlıdırlar dedi. İkrime Sabri sözlerini şöyle sürdürdü: Müslümanlar olarak biz Mescidi Aksa daki meşru hakkımıza bağlıyız. Bu hak ilahi kararla belirtilmiştir. Dolayısıyla buranın bir karış toprağından taviz vermek mümkün değildir. İşgalcinin burada nöbet tutan Filistinlilere karşı barbarlığı ve tecavüzleri ona Mescidi Aksa ya sahip olma hakkını kazandırmaz. Bu insanlar burada nöbet tutmaya ve onu savunmaya devam edeceklerdir. 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındaki Arap Halkları Yüksek Takip Komisyonu nun bu hafta Mescidi Aksa için genel seferberlik ilan etmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirten Şeyh Sabri, Kudüs halkından Filistin in değişik noktalarından gelen kardeşlerini karşılamalarını istediklerini söyledi. 2 / 6
Siyonist işgal rejimi parlamentosu Knesset ile Siyonist liderlerin Yahudi bayramlarında Mescidi Aksa nın kapatılması için yaptıkları çağrıları kabul etmediklerini hatırlatan Sabri böyle çağrıları kökten reddediyoruz. Böyle bir şey kabul edilemez. Çünkü biz Yahudilerin Mescidi Aksa da haklarının olduğuna inanmıyoruz. Aşırı sağcı ve fanatik Siyonistler bugün işgal hükümetine ve Siyonist sokaklara da hâkimdirler. Bunlar ve uygulamaları bu işgalin son bulacağının işaretlerini veriyorlar. Zira onların bozgunculukları hükümetlerini yıkıma doğru sürüklemektedir dedi. Mescidi Aksa nın bölünmesi asla gerçekleşmeyecek Siyonist işgal rejiminin Mescidi Aksa yı zaman ve mekân olarak ikiye bölme plan ve projelerine de değinen Şeyh Sabri, işgalcinin uygulamaya koymak istediği bu projenin daha önce başarısız kılındığı gibi bugün de başarısız kılınacağını; Mescidi Aksa da nöbet tutanlar oldukça bu plan ve projelerin hayat bulmayacağını belirtti. Şeyh Sabri sözlerini şöyle sürdürdü: Siyonist basının bölünmeyi gündemde tuttuğu ve bunu ikide bir pazarladığı doğrudur. Bu bölünmenin sonradan mutlaka olacağı ve dayatılacağı ifade ediliyor. Ancak Allah ın izni ve inayetiyle bu asla olmayacaktır. Tabi herkes görevini ve üstüne düşeni yaparsa 3 / 6
Mescidi Aksa ya yapılan saldırı ve tecavüzler nedeniyle üçüncü intifadanın başlayabileceği ihtimalini değerlendiren Şeyh her şey muhtemeldir. Genelde halklar intifadaya başladığında kimseye danışmazlar. Aşırı baskı patlamayı doğurur. İntifada ister başlasın, ister başlamasın Müslümanlar Mescidi Aksa yı korumaya devam edeceklerdir dedi. İşgal rejiminin El-Kattanin kapısını ele geçirmesini değerlendiren Sabri işgal rejimi Mescidi Akas nın bütün kapılarını ele geçirmek istiyor. 1967 yılında gasp ettikleri El-Meğaribe kapısına ek olarak geri kalan kapıları da teker teker kontrollerine geçirmek istiyorlar. Bu düşmanca bir tavırdır. Buna izin vermeyiz ifadesini kullandı. Mescidi Aksa konusunda Müslümanlara düşen görev Kudüs ve Mescidi Aksa konusunda Müslümanlara düşen görevlere de değinen Şeyh Sabri, Filistinlilerin Araplarla diğer Müslümanlara umut bağlayarak hareket etmediklerini belirterek, Arapların şu anda gerçek terörist olan işgalciyi unutup terörle mücadele ismiyle kendileriyle uğraştıklarını ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: Filistinliler olarak meseleye bakarsak, bizler burada yaşayanların sürekli Mescidi Aksa ya 4 / 6
gitmelerini istiyoruz. İşgalcinin her tarafa koyduğu barikatlar nedeniyle mescide ulaşamayanların bu girişimleri nedeniyle burada namaz kılanların sevabını aldıklarını söylüyoruz. Bu fetvayı daha önce de ifade ettik şimdi de ifade ediyoruz. Filistin deki resmi boyuta gelirsek, Oslo Anlaşması Filistin Yönetimi nin Kudüs ve Mescidi Aksa ya müdahale etmesini engelleyen maddeler koymuştur. Kudüs ve Mescidi Aksa yı savunmak Kudüs halkına kaldı Kudüs eski müftüsü Şeyh İkrime Sabri Kudüs ve Mescidi Aksa nın şimdiki durumuyla ilgili değerlendirmesini sürdürerek, Kudüs halkının şu anda tek başına işgalciye karşı direndiğini belirtti. Kudüs halkının Mescidi Aksa yı savunmada yalnız kalmasının işgalcinin Kudüslü gençlere daha fazla baskı yapmasına, onları tutuklamasına, camiye sokmamasına, ağızlarını kapatmasına, Siyonistlerin baskınlara karşı yapılan direnişi zayıflatmasına neden olduğuna dikkat çeken Sabri Kudüslüler tek başına işgale karşı direniyorlar. Daha önce olduğu gibi şimdi de Kudüs teki kurumların ayakta kalması için ihtiyaçlarına cevap verecek fonun oluşturulması gerekir. Üzülerek belirteyim ki şurada burada milyar dolarlar uçuşurken, Kudüs adına bir tek hesap açılmıyor. Bu son derece üzüntü ve acı verici bir tablodur. Kudüs konusunda Araplarla Müslümanların tavır ve tutumlarına umut bağlamadığımızı söylememiz bundandır dedi. Bazı Kudüslülerin veya Kudüslü kurumların yaşadıkları baskılar nedeniyle şehrin dışına çıkmalarını da değerlendiren Sabri şu uyarıyı yaptı: 5 / 6
Şahıs veya kurumların yaşadıkları baskılar nedeniyle şehrin dışına çıkmaları son derece tehlikelidir. Bu durum şehirdeki İslami varlığı zayıflatıyor. Böyle bir sürecin kapısını aralamak yanlıştır. Bu işgalcinin istediği bir şeydir. Planları da bunun içindir. İşgalci bu şekilde şehri Filistinlilerden temizlemek istiyor. Bu kurumların şehrin içinde direnmeye devam etmeleri gerekir. Kudüs halkından evlerine sahip çıkmalarını ve bu konuda yapılacak iştah kabartıcı para tekliflerine ve maddi imkânlara dikkat etmelerini bekliyoruz ve istiyoruz. Simsarlara karşı çok dikkatli olmaları gerekir. Kudüslülerin evlerini satma düşüncesine kapılmaması gerekir. Satmak durumunda kalanların öncelikle Kudüslü kurumlara başvurması gerekir. Bunu açıkça ilan etmeli ki satıcı ve alıcı da bilinmiş olsun. Kudüslüleri buna teşvik eden ve tahrik eden simsarlardır. Bu konuda onlar da dini açıdan sorumludurlar. 6 / 6