İSTANBUL TİCARE T ODASI GAZETES İ. Ayrı Basılan : 4 TÜRK İHRAÇ MALLAR KISIM: I. Yazan: HASB İ ATE Ş DAMGA MATBAAS İ 1960



Benzer belgeler
T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat YULAF , KG 9,750.

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ - 30/09/2016. Tarih: Sayı: 1 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ - 31/08/2017. Tarih: Sayı: 1 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

HUBUBAT HUBUBAT. Toplam BAKLİYAT VE MAMÜLLERİ T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. 09/03/ Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ÇAVDAR , KG 4,736.

Dolu Teminatı için Sigortaya Son Kabul Tarihleri

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ - 31/07/2017. Tarih: Sayı: 1 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI GÜNLÜK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat MAKARNALIK BUĞDAYLAR , KG 77,101.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ÇAVDAR , KG 5,000.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ÇAVDAR , KG 6,390.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat MISIR , KG 113,177.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat

SURİYE ARAP CUMHURİYETİNE YAPILAN İHRACAT ANALİZİ

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. NİZİP TİCARET BORSASI

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ - 31/01/2017. Tarih: Sayı: 1 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ÇAVDAR , KG 1,750.

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ - 31/07/2015. Tarih: Sayı: 7 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

HUBUBAT T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ - 31/12/2017. Tarih: Sayı: 12 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ - 31/10/2016. Tarih: Sayı: 1 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ARPA TOHUMLUK TTS , KG 80,241.

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat

Büyük baş hayvancılık

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ÇAVDAR , KG 4,736.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat

HUBUBAT. T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ 01/01/2018. Tarih: Sayı: - 31/12/2018 Satış Şekli

HUBUBAT T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ 7/08/ /08/2017. Tarih: Sayı: Sayfa: 1-8 Miktarı Br. Tutarı İşlem Sayısı

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Tarih: Sayı: - 30/06/ Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

TİCARET BORSALARINA KOTE EDİLEN MADDELER

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat MISIR , KG 111,342.

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ 01/02/200. Tarih: Sayı: - 28/02/2009 Satış Şekli. Sayfa: 1-18 Miktarı Br. Tutarı İşlem Sayısı

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ - 31/05/2014. Tarih: Sayı: 5 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ARPA YEMLİK TTS , KG 55,082.

T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ARPA YEMLİK MTS , KG 44,086.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ARPA YEMLİK TTS , KG 38,520.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ARPA TOHUMLUK TTS , KG 80,241.

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ 26/09/2016. Tarih: Sayı: - 30/09/2016 Satış Şekli

YILLIK BÜLTEN 2005 HUBUBATLAR ARPA HUBUBAT MAMÜLLERİ BUĞDAY KEPEĞİ ISPARTA TİCARET BORSASI MERKEZ

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ - 31/10/2009. Tarih: Sayı: 10 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

2014 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ARPA TOHUMLUK TTS , KG 13,196.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI GÜNLÜK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat

HUBUBAT T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Tarih: Sayı: - 30/06/ Maddelerin Cins ve Nev'ileri

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ - 31/12/2016. Tarih: Sayı: 12 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

HUBUBAT T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. 16/06/ Maddelerin Cins ve Nev'ileri - 20/06/2014.

T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ARPA YEMLİK MTS , KG 15,928.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Ençok Fiyat. Enaz Fiyat. Ortalama Fiyat MISIR , KG 305,164.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ARPA YEMLİK TTS , KG 227,370.

HUBUBAT T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ - 31/01/2016. Tarih: Sayı: 1 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

GDM 402 YAĞ TEKNOLOJİSİ. Prof. Dr. Aziz TEKİN

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

Türkiyede Bölgelere Göre Yetişen Ürünler

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

2017 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU

HUBUBAT T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ - 31/03/2017. Tarih: Sayı: 3 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

2015 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

Eczacılık VII.1. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.2. ECZACILIK EĞİTİMİ

HUBUBAT T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ 01/01/200-31/12/2008. Tarih: Sayı: Sayfa: 1-17 Miktarı Br. Tutarı İşlem Sayısı

2014 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU

2015 Ayçiçeği Raporu

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ARPA TOHUMLUK TTS , KG 7,880.

2014 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat

(Bin ha) Ekilen Alan , , , , , ,

SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER SEKTÖRÜ 2017 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT RAKAMLARI DEĞERLENDİRMESİ AKİB GENEL SEKRETERLİĞİ

HUBUBAT, BAKLİYAT, YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ

2014 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ARPA YEMLİK TTS , KG 11,270.

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat MISIR , KG 492,900.

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ARPA İTHAL ,733, KG 740,883.

OCAK ARALIK 2015 AKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HUBUBAT BAKLİYAT YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ İHRACAT RAKAMLARI İHRACAT KAYIT RAKAMLARI

OCAK EYLÜL DÖNEMİ 2013

2017 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

HUBUBAT T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ 01/01/ /12/2009. Tarih: Sayı: Sayfa: 1-17 Miktarı Br. Tutarı İşlem Sayısı

T.C. KARAMAN TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat ARPA BİRALIK MTS , KG 5,840.

2016 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

HUBUBAT T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. 01/01/ Maddelerin Cins ve Nev'ileri - 31/12/2012. Tarih: Sayı:

HUBUBAT HUBUBAT. Toplam HUBUBAT MAMÜLLERİ T.C. AKŞEHİR TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ. Tarih: Sayı: - 30/04/ Maddelerin Cins ve Nev'ileri

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat

T.C. DENİZLİ TİCARET BORSASI İKİ TARİH ARASI BORSA BÜLTENİ. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat. Ortalama Fiyat

HUBUBAT T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI AYLIK BORSA BÜLTENİ - 31/10/2016. Tarih: Sayı: 10 Maddelerin Cins ve Nev'ileri

Transkript:

İSTANBUL TİCARE T ODASI GAZETES İ Ayrı Basılan : 4 TÜRK İHRAÇ MALLAR I KISIM: I Yazan: HASB İ ATE Ş DAMGA MATBAAS İ 1960

İÇİNDEKİLER Türkçesi Acıbakla Akdarı, Kumdan Anason Aı^tep fıstığı Aspir Ayçiçeği Badem Bakla Balmumu Börülce Burçak Butum Cehri Ceviz Çavdar Çöven Dişotu Fındı'k Fiğ Haşhaş tohumu İncir Kaplıca ^Keçiboynuzu Kendir Kene otu (Hintyağı tohumu) Keten Kimyon Kitre Latincesi Lupinus Paııicum miliaceum, Panicum îtalicum Pimpinella anisum Pistache (Fr.) Carthamus tine tori us Helianthus annuus A my g dal us Faba vulgaris Cire (Fr.) Dolicos unguiculatus Vicia sativa Betum (Fr.) Rhamnus infectorius Juglans regia Secale sereale Soponaria officinalis Ammi visnaga Corylus a ve Hana Lathyrus sativus Papaver somniferum oleifera Ficus carica Triticum spelta Ceratonia siliqua Cannabis sativa Ricinus communis Linum usitatissimum Cuminum cyminum Gömme adragante (Fr.) Sahife 2 4 6 8 9 11 13 15 16 17 19 20 23 25 26 28 30 32 33 35 37 38 40 42 43 45 46

Türkçesi Kolza (rapiltza) Kökboya Kunduzliye Kuşyemi Malhleb Mazı Mercimek Merdüme'k Meyanikökü Mısır Nohut Sahleb Sıgala yağı Soya fasulyesi Susam Yerfıstığı Yulaf Latincesi Brassica compestris Rubia tinctori'um Convolvulus scammonea Pihalaris canariensîs Prunus mahaleb Cyriiıps gall^tinctorsae Lens culünarîs Glycyrihiza glabra Zea mays Cicer ari'etinum Orchis Styraxe (Fr.) Soya hispida Glycine hispida Sesamum orienıtale Arachiis hypogaea Avena sativa Sahife 48 49 51 53 54 56 57 59 61 63 64 65 67 69 71 73 75

ACı BAKL A LUPÎNÜS Aci/baikla, nohut büyüıkdüğünde ve yatssica tohum veren, yaprakları yılmız giibi bilr meır'kez'dein açılımış, çeışiıtlıerine göre sarı, beya^ ve mavi renkte çiçeği o'lan ba'klli(ye fasillesinıden biır nebattır. Eski ve yeni dünyada yalbaniilerine tesadüf edfiılir. Blha'asa Kuzey Ameri(ka'da, A'kdeniz bölgas'iınde ve Asya'da bulunur. Eıslkiiden buna Romen^ bezeil'yesi de der'leö:- di. Yunanilılar "Thermos'' der. Biiz'de bazı bölgelerde "Tırmıs" derler ki yunanicadan bozma biir iisümdir. A/raplar "Danik" derler. Acılb^klanın ziraat mahsuileri' arasına g^iıridıiği taı^ih oldukça eskidir. Miidâddan evvel 4 üncü asırda Yunanlıilar ve Romailıfer tarafından ekiildiği biılünmetatediır. Ancalk, Avrupada 18 ve 19 uncu aşırılarda di'kkati çdkmiye başllamıştır. Fransa ve îtailya'da 1830 isıraılarında eikıiilmişta<r. Almanya'da 1780 de Büyük Freder'i'k emriiyle bir deneme yapıılmış, fakat linlkiışaf edememiştir. 1881 de "Schultz" ve "Lupiitz" gibi meşhur zi^ raatçıılar bu nebatın toprağı azot ıbakımından nasıl zengin Leştir di ğin/i ispat etmiiışlerdir. Bundan sonra Avrupada yayıilımıştır. Memllıdketimize bu tariihten çdk sonra girmiışti'r. Tolhum ıslah iıs^tasyonılarının teşekkülünden sonra bu yotla 'köylüye tanıtılmış, eklimi teşvik edillmiiştir. Fakat bdklenen netice alınamamıştiır. Halen Trafkyada bazı çiifçiıler e/kmektedir. Orta AnadoHu'da e'kimi teşviik edilebilece»k bir mahsuldür. Acıbaklamn vasıflar ı v e kullanıldığ ı yerler : Acıbakla nebatı, diğer ismiyle lüpen, havadan en çoik azot çeken bir nöba't olara'k tanınır. Tarlada yeşil i'ken toprağa gömülürse azotlu gübre yarine geçer. Ayrıca yeşiil yem oharalk kuililanılır. Taneleri kışın sığırlara yediriilir. Yeşili yem odarak Ikullanılan acıbakla sarı çi/çekli olanıdır. Acı değildir. Biçilmiş sapları kurutularak hayvanlara da verilir. Beyaz çiçekli olanı yeşil gübre olarak fkulılanılur.

Mavi ç'ilçekililsi ve diğer bir çeşidi ille uzunca tohum veren acıbakla taneleri kahve lezzetii ver^diğiinden kavrulup öğütüderdk Ikah've gibi kullanıilur. Acıibaiklanm terikiîbimde "Lüpiniın'' denen hk madde vardır ki; zar rarilı bir allkalolitltir. Taneye acılığı ver*en budur. Hayvanlara pişirilmıe*k suretiyile veülliır. Bu suretle lüpfeim suya (geçer. Acı su dökülütr, taneler biıkhassa domuzfen ve sığırları yağlan'dıırmak için kullanılır. Koyunlara verilmez. Bunlar lüpiiınime torşı çdk hassastır. Lüpinoz denen hastalığa tuıtulurlar. Liipfinin şertbetçii otunda da vardır. Biraya acılığı veren budur. Burçakta da vardıır. Şerbe'tçi otununfcime "Lüpilin'' derler. Teırkiıbi lüpininden faraklıdır. Acıibakla taneleri suyu almdılktan sonra gene de bir miktar acı ise de nişasta bakımından zengindit. Nişastası "Al'eurone'* terkibin dedir. Besleyici ve tonique yani münebbihtir. İnsan gıdası olarak ta kullanılır. İhracı: Acıb^kla ilhraç mallarımızdandır. Son senelerde i/hracı yapılmamış ise de, evvelce iiıhraç edilmeklte ildi. ve halen ihracatçılarda stok mevcuttur. Ancaik, gümrük tarife ve istatistiğine kendiı adı ile dâhil' edilmedir ğinden bakla olarak ilhraç olunmalktadır. Hakiki baklanın ihraç miktarı içinden ne 'kadarının acıbaklaya ait olduğu anlaşılmadığından yıllık dhlaç milktarı tesbit edilememiştir. DARı AKDARı: PANICU N MÎLÎACEU M KUMDAKI : PANÎCU M ÎTALICU M Darı, taneli nebatlar sınıfındandır. Türlkiye'de ve dünyada çeşitleri pdk çoiktur. Bizde bilhassa aikdarı ve Ikumdarı ekil<mekltedi/r. Fransızlar her ikisine de "Millet" demektedit. Akdarı: Taneleri talkdben 3 mm. çapında yassı yuvaırlaktır. Akdarı tâbiri bu çeşit darıya verilen genel bir isimdiır. Bununla o darının behemehal be-

yaz c^ltosı icap etmemektedir. çdşiitleri vardür. Akdarının beyaz, esm)er, siyah ve san Kumdan: Tandler^i 1-1,5 mm. çaıprnda yuvarllafktır. Bunun da sarı, beyaz ve kurmızımtırâk çeşüıtlıeri vaındır. Kırmızı odanma Gümey iıllerimizde "Gil'- gid" veya "Güiigül deriler. Süpürge otunum tohumlarına "Süpürge darısı", bazı böl'gelerimizde mıjsır toıhumuna "Mi'sır dansı" dertler. Bunu Mısır'da yeftişeın bir darı çeşidi '^MiıUe't d'egypte" yani musir dansı ille karıştırmamailıdır. Dünyada dar ı çeşitleri : Çiiınıde "Sorgho" demen bir çeşi't darı e'killir. Nebatı şelcer kamışı gibi yü'kseik dlur. Tanede bir miktar şökerli madde de bulunduğundan, halik buna şeker kamışı damsı der. Afıi^ilka yeriliileri "Doura" üısmini verdimerii bir çeşiit darı yetiştiril-. Mısır'da e'kiılen inci renginde, oval, ter'kibiimde % 10-11 protein bulunan "Musir darısı" mafkbuldür. Nişasta nispeti % 72 dir. Siilezya'da kırmızı renkli' bir darı ekilir ve çorbaflı'k olarak 'kull'lanılır. 40 derece şimal arzına fkadar eki'l'en çeşitleri yüze yakındır. Hindistan'da, Ameri'ka'da ayrı çeşiıtdıed vardır. Kullanıldığı yerler : Darının ortallama teı^kibi: % 9.15-12.5 prc^teiın, 65.5-72 nişasta, 4 yağ, 12 rutubet, 3 madenî maddeler, 2.5 selliüloz. Cenup iilleiieriımizde ekiten amarı ihtiyaç duyulduikça ekmak imalin^ de kudlanıilır. Seillülozu suya haris oduğundan ekmeği çabuk kurur, ser(tleşir, yenemez hale gelir. Köylü darı ökmeğiıni sıca'k iten yer. Ha/zmı güçtür. Darıda hamurun e'lâs(tikiyetini temin eden glüten maddesi yoktur. Ekmeği dağıilır, umanır. Akdarı unundan çorba, lâpa ve kus'kus ta ya^ pi'hr. Kumdan, e^kmek imâlinde kullanılmaz. Doğrudan doğruya satışa arzedi'lir. Bu biılhassa "Boza" imalâtının iptidai maddesidir. Avrupa'da çorbalılk darı, kabuğu çı'karılmış ve cilalanmış olarak satılır. Orada yetişen darının kabuğu, iç kısmına yapışık olduğundan, çı-

karılımaısı güçtür. Afr(ilka çeşitlerinin kabuğu daha kolay çıktığımdan bu keyfiyet Avrupa'ya darı ilthamniın eisaslı ebepleri(nden biriisini teşkil etmektedir. Darı çorbası Hollanda'da gemicilerin belli başlı gıdasıdır. Yağlı madde iıhtiıva ettiğiınden besleyici ve doyurucudur. Darıdan Romanyalıda şarap yapılur. Afrika ve Asya memleke tier inde halkın esaislı gıda maddelerinden birisidir. Darının küspesi ekşiimemiiış ojimai k şartiyile, hayvan yemidir. Sapları bazı bölgelerimizde evlierin ta<vanlarrnın yapıitnasına yarar. Bunun üzerine çorak dökülerek dam yapılır. Sapları süpürge olarak ta kullanılir. İstihsali: Darı Tür^kiye'de ikinci derecede hububat eklimi meyanındadır. En çok Diıyarbalkır, Urfa, Bitlüs illerinde ekilir. İkinci' olarak Tralkya illeri, Anikara, Afyon, Bilıecik, Burdur, Kayseri, Yozgat illeri gelir. Türkiye' nin yıllık istihsali en son 1958 de 65 000 tondur. 1957 de 70 000 ton teı^bit edilmiştir. Son senelerde en büyük raikam 1953 die 102 000 tondur. Cenup ikler'imizde münbit tarlalara elkildiğinden dönümünden alınan mahsul miktarı yüksek olur. İhracı: 1954 de 455 079 TL. değerinde 2 247 009 kg. 1955 de 134 736 T i.» 653 500 kg. (1956 da ihraç edilmemiştir.) 1957 de 13 531 TL.» 25 000 kg. 1958 de 741 614 TL. > 2 751 131 kg. 1959 9 aymda 223 871 TL.» 1 315 980 kg. dan ihraç olunmuştur. Bu ihracat Belçilka, İngiltere, Malta, Kıbrıs, îsvtiçre, Batı Allmanya, Israel ve İtalya'ya yapılmış)tır. ANASON PIMPINELLA ANISUM "Anis" diye adlandırılan bu nebat maydanoz ve dereotunun bulunduğu fasileden, ömrü bir sene ol<an bir nebattır. 70-80 santim büyüklüğündeki dereotuna benzer. Dünyanın mutedil ve orta sıcak bölgesinin nemli iklimindeki ormanlarda, fundalıklarda, kendibiten halindedir.

Yurdumuzun Antalya, İsparta, Burdur, Denizli, Edirn'e, Antet), İzmir, Kü'tahya ve Te'kürdağ iheri çevresinde bi?lhassa istilhsa/1 olunur. Gendi ekim sahası 2-3000 helktar civarındadır. Asırlardanberî ku'llanma alanında ömemini kaybıetmemiiş bir m'a(hsuldür. Türkiye'den başka ispanya, Bulgar İstan, Yunanistan, Güney Rusya, Mısı r,iran, Kuzey Hindistan, Japonya, Gün^ey Amerika, Şiili ve Mdksiika'da ziraata yapılmaktadır. İstihsali: Yurdumuzda anason istihsali, çiçeklenme devresinde yağacak yağmurun derecesine göre artıp e'ksilmekteddr. En son 1957/58 devresinde yıllık istihsal yekûnu 2 600 tondur. 1956 da 2 400 ton, 1955 te 1 300 tondur, istihsalde Burdur, Antalya, Denizli ve İsparta başta gelmektedir. Kullanıldığı yerler : Tür*kiye'de anasonun belli başlı ve yegâne müstehliki Tekel idaresidir. Rdkı imalâtında kullanılır. Kaynatılmış, ağdalanmış şe'kere yeşil anason taneleri katılma^k suretiyle yapıdan anason drjıeleri hazımsıztlı'k çe'kenler tarafından kullanılır. Her cins eikşitilmiş meyvelerin imbikten çekilen esansına anason katılaralk çeşitli Ikok u ve tadlarda lilkörler yapılır. Hazım güçlüğü çekenler anason tanelerini doğrudan doğruya kaynatmak suretuyle de içerler. Doz: 1 litre suya 5-10 gr. 6 ıkg. suya 1 feg. anason katıilarafk benmari usulü iie distille edilirse damiitılmış anasonlu su, 21 derecelik 8 kg. alkole 1 kg. anason katıliarak "allcolat d, anis" denen su, 31 derecelik 4 kg. adkole 1 kg. anason katılarak "Teinture d, anis" '^emen su elde olunarak tıpta muhtelif branşlarda kullanılır. Ayrıca anason esansı ve anisoine ile anisine, anisamate, cnisamine, anisamique gibi kimyevi mürekepler de anasondan yapılır. Anasonun bu işlere yarıyan kısmı tohumudur. Terkibi: anason esansı (anetbol), uçucu yağlar, albumin, nişasta, şeker, lüzucî maddeler, çeşitli maden tuzlkrı, reçinedir. Anason sinileri tenbih edici, mide ve barsa)klardan gazı defedici ve terleticidir. Göğüs hastailıklarına, bronşit ve astıma da iyi* gelmektedir.

ihracı: Tekdi idaıresü Türkiyie istühsallini hemen tamamen satın almaktadır. Satış serbestt/ir. Müstahsili', Tekelin verdiği fiatı daima uyıgun bulmaktadır. Son senelerde ise istihsal Tekeli ihtiyacını biile karşılayamıyacak duruma gelmiştir. Ekim sahası düşmüş, buna mukabil Tekelde sarf sahası geni^^lemiştir. Ekita sahasının daralmasına sebep, Burdurda açılan şeker fabriikası için tahsis ediılen şeker pancarı ekim sahasına köylünün rağbetinden iilerli gelmefetedir. Köylü, pancarı anasondan daha kârlı bulmalktadur. Bu yıl Tekel idaresi anason iıthâll etm^e cihetine gitmiş ve îspanya'ya 350 tonlluik bir sipariş vermiştir. İhracatçı firmalar bazan uygun fiat bulmakta, ihracat yapmaktadıırlar. az miktarda da olsa 1956 yılında 27 981 TL. değerinde 11 418 kg. 1957 " 10 086 TL. " 5 250 kg. 1958 " 26 895 TL. " 31 024 kg. 1959 9 ayında 34 680 TL. " 44 490 kg. anason ibraç edilmiştir. Bu ihracat A. B D., Kanada, Brezilya, Belçika, italya ve Lübna'na yapıilmıştrr. ANTEP FıSTıĞ ı PıSTACHE Anitepfıstığı, kendi ismini taşıyan ağacın meyvesidir. Bu ağaç, bilinen sekiz kadar çeşidi arasından "Pi'âtacia vera" iismi altında tanmani ağaçtır. Tropiık i)klim ağacıdır. Bununla beraber, Akdenizin tropilk benzeri iıkliminde ve bilhassa doğu bölgesnde çol^ bulunur. Yaprakları ikili ve dkseriya üçlü mürekkep ve ovaldir. Mayıs sonuna doğru çiçek açar. Çiçeği salkım halinde ve meyvesü de öyle teşekkül eder. Ağacın gövdesd yağlıdır. Çıra gibi yanar. Uzun ömüı-/lüdür. Yüz sene kadar yaşar. Bütün kısımliarında (gövde, kök, yapra'k, dal, mieyve) şimdiye kadar hastalık görülm'emiştir. Kurdu ydktur. Mantarı parazitler arız olmaz. Her yıl az veya çok mahisul verir. Çi'çelk zamanı soğuk ollursa çabuk çiçeğini döker. Çoik meyve ver'diıği zaman iıç tutar. Az meyve verirse meyvelerin içi boş dlur.

Yurdumuz'da bu ağacın yeftiştitildiğ i bölıge mahduttur. Gaziantep ilinde ço)k bulunur. B^ir miikitar da Bireci'k'te, Besni'de v e Maraş'ın köylerin'de mevcuttur. İstihsal miktarı : Antepfıstığı istihsalimiz her sene değişik iklim şartlarına göre azalıp çoğa'imaktadır. îstaitisttilkliere nazaran 1936 dan beri en çok istihsal 1954 de 10 545 ton olmak üzere baişta gelmektedir. 1953 de 1 012 ton kadar İJs'tihsail olunmuştur. Elde mevcut en son ra'kama göre, 1955 de 7 633 ton kabulklu antepfısftığı istihsali vardır. Kullanıldığı yerler : Antepfıstığınm dışı kırmızı, içi sert ve krem rengi kabukludur. Onun^ içimde yağlı biır levze bulunur. Bu levze, yenen ve halen yegâne istifade olunan Ikısmudır. Yağdan başik a ayrıca nişastayı da ihtiva e'der. Yağı hazan par^fümöride kullanılmak üzıere istihsal olunur. Ancak bu yağ çok çabulc acılaşır. Muhafazası güçtür. Bu meyve taze iken lezzetle yenir. Yemeklerden sonra çerez olarak kulllanıilır. Bu durumda olanı kavrulmuş olara'k saitılmaktadır. Ayrıca pastacılıkta ve şefcercililkte imalâta giırme'ktedir. Bronşiıte karşı bir nevi şurup imaline d e yaramalktadır. Antepfıstığınm kurdu bulunimaması, 'kuru halde depolarda uzun müddet muhafazasının mümfkü n olması, satışlarda kendisine hususî bir imtiyaz sağlamakta, bol olduğu senelerde acele elden çıkarılması mec - burliyeti olmadığından, fiyatını muhafaza etmekte ve az istihsali yapıldığı senelerde yo'kluğu hissedilmemektedir. İhracı: Belli başllı ihraç mallarımızdan birisidir. Müşterilerimiz B.Amerilka, Brezilya, Lübnan, Baltı Almanya ve diğer Avrupa memleketleridir. Son senelerde yalnız 1954 de ihraç edilmemiştir. 1955 d e 1 11 7 96 1 TL. değerinde 36 0 12 0 kg. kabuklu v e 7 00 0 TL.» 1 00 0 kg. i ç 1956 d a 4 82 9 42 6 TL.» 1 55 7 20 0 kg. kabukl u v e 364 46 7 TL.» 11 2 48 9 kg. i ç 1957 d e 3 86 0 26 9 TL. > 1 24 9 92 5 kg, kabukl u

1958 d e 1 77 1 11 0 TL. delerind e 56 7 64 7 kg. kabukl u 841 TL. > 9 0 kg. i ç 1959 9 ayınd a : antepfıstığı ihra ç edimiştir. 2 58 8 07 0 TL. > 99 3 60 0 kg. kabukl u ASPIR CARTHAMUS TÎNCTORÎU S Genel durum u : Mürekkebe faısilıesinden senelilk bir nebattır. 20 kadar çeşidi vardır. En mühimi "Cartlhamus Tinctorliius" tur. Buna yabani safran demek müm'kündür. Boyu 60 sar^tjim kadardır. Olduikça dikenliditr. Çiçekleri boruculklar halinde ve rengi kırmızıya çalan sandır. Bu nebatın menşei Asyadır. Yabanüleri kuraik ve çorak böligelerde diken halinde bulunur. Her iklime lintilbak eder. Soğu'k böllge'lerde de mahsul vermekttedir. Kuzey memleketler'inde tıbbî nebat olarak ekerler. Taneleri gayri munltazam dört köşe, parlak ve beya2 ^dır. Tür^kiye'de terkibinde yüzde 15-16 yağ bulunur. Bu nebat kurak ve çorak bölgelerde mahsul vermeğe müsaittir. Ancak bu mahrumiyetler karşısında fazl a is - tihsal be'klemıeik müm'kün olmaz. Bu nebatın cenup iller^imizde eskidenberi az miktarda ziraati yapılmakta iken, bundan 20-25 sene evvel. Ziraat Vdkâletii, Hindistan'dan tohum celbederdk tohum islâh istasyonlarında tecrübesini yaptırıp, faydalı olacağı kanaatiyle çilktçiye tevzi ve ekimini teşvik etmiştir. Bilhassa Es*kişehir, Urfa, Mardin, Diyarbakır bölgelerinde kura'k ve çorak yerleride, Trakyada, Kır'klareli, Edirne havalisinde ekilmiş, iyi mahsul alınmıştır. Anca'k, köylümüz, bunun faydasını emeği ile kabili telif görmemiş ve dolayisile, son 5-6 sene isçinde yavaş yavaş ekimi terkedilmeye baışlanmıştır. Teşvik edilmesi icap eden bir yağlı tohumdur. Kullanıld'ğı yerler : AspİT Avrupada papağan yemii dlarak aranır. Yağı müshildir. Sanayide sabun imalinde 'kullanılıır. AspİT çiçeikleri iki ayrı renk maddesi İhtiva eder. Biri sar ı renk mad - desi ki, suda münhaldir. Hafif blir yıfkama ile ayrılır ve suya geçer. Sarı

bir su elde edilir. Diğeri kırmızı renk maddesidir. Suda erimez. Zayıf alkolde ve eter^de edir. Kırmızı renk maddesi sabittir. Bu özelliğinden istifade edere'k, ipek ve pamuklu kumaşları boyarlar. Cenup inlerimizde bu nebatın çiıçeklleır i ^kurutularak yemeklerde renk ve koku maddesi dlara'k kullanılır. Ete sıvanır. Pişirilînce kıpkırmızı rerik verir. Pir'ince baharat nevrinden bir koku verir. İstihsali: Tüı^kiye, senelik istihsali 1952 de 1550 ton, 1953 te 810 ton, 1954 te 660 ton, 1955 te 620 ton, 1956 da 580 tondur. Görülüyor ki istihsal azalmaktadır. İhracı: Son olarak 1951 yılında 1924 TL. değerinde ihraç edilmiştir. 5 130 Kg. Belçika'ya AYÇIÇEĞI HELİANTHUS ANNUU S Genel durumu : Memleketimiizde ayçiçeği, gündöndü, günebakan, aydede gibi isimkr ailtında tanınır. Fransız^lar "Helianthe" veya **Grand soleil" yahut **Tournesole" derler. Bu sonuncu Tournesole ismi ayçiçeğinin bulunduğu fasileden bir çoklarına da ver/ildiği için dış piyasalardan yapılan müracaatlarda istenen malın ne olduğu hakkında bazan tereddüt husule gelmektedir. Bunun için Tournesole ismi üzerinde biraz duralım. Aşağıda saydığımıız nebatlara Tournesole denmektedir: 1 Ayçiçeği yani Helianthe veya Grand soleil (Helianthus annnuus) e, 2 Tournesole des teinturiers dedikleri nebata (bu nebattan asıl tournesole ma'visi çıkarılır.) 3 - Orsdille denen ve yosun sınıfından olan bir nebata ('kiı tournesole kırmızısı istihsal olunur. 4 La maurellle denen boya nebatına,

5 Croton des teinfturkrs denen nebata (bundan da boya çıkarılır), îlmî isimi (Ohrozopıhora tinotoria). 6 Heüianthi denen nebata (bu ayçiçeğine benzer. Ancak yerelması gilbi yumrulaırı lile ürer. Ayçiçeği yani Helianthe senelik bir nebattır. Daire şeklinde çiçek verir. Derin ve zengin toprak ister. Büyümesi başlangıçta çok yavaştır. Çiçek teşekkül ettiği sırada büyüme azamiye varır. Bu zamanda büyüme günde 3-5 mm. ye çıkar. Tohumlar olgunlaşmaya başlayınca dairenin etrafındaki sarı çiçek yapraklan dökülür. Tane tırnakla çizilemiyecek hale gelinceye kadar beklenir. Takriben Temmuz ortalarına kadar tanedeki yağ miktarı zayıftır. Son bir hafta içinde yağ miktarı birden azamiye çıkar ve bir daha artmaz. Yani tarlada beklemekle yağ miktarı çoğaltılmış olmaz. Nebat bu durumunu Temmuzun şiddetli sıcağı ile husule getirmiışltir. Oilgunlaşma sonunda başların Wraz aşağısından kesilerek harmana getirfilir. Birkaç gün kurumıya terkedilir. Sonra sırıklarla dövmek suretiyle tohumu alınır. Eskiden bu tohumun adına "Aspur" derlerdi. İstihsali \ Ayçiçeği bizde en çok Trakya ve Marmara bölgesinde ekilir. Köylü bundan (kolaylıkla yağ ihtiyacını temin ettiğinden ekimi rağbettedir. Belli başlı ekim sahaları Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Edirne, Eskişehir, istanbul, Kırklareli, izmit ve Tekirdağ illerimizdir. Yıllık Türkiye ayçiçeği to'humu istihsali 100 000-140 000 ton civarındadır. Dönümünden 100 kg. Ikada r tohum alınır, ilmi ziraatini yapan memleketlerde en büyük rakam dönümtünden 240 kilodur. En çok Akdeniz memleketleri eker. Kullanıldığı yerler : Ayçiçeği to'humu yağlı tohumlardandır. Terkibindeki yağın % 23-24 ü çıkarılabilir. Bu yağ kokusuz ve renksizdir. Nebati margarinlerin esasını teşkil eder. Bilhassa dahilde Vita yağı imalinde kullanılmaktadır. Boya sanayiinde yağlı boya ve reniklerin imalinde de kullanılır. Burada keiten yağının yerine kaim olabilmektedir. Tane olarak kuşlara ve tavuklara verilir. Tavuklarda yumurtlamayı çoğaltır. Papağanlar çdk sever. Küsipesi hayvan yemidir ve ihraç mallarımızdandır. Satın alan

meırileke't'ierden bazıiları bundan tekrar yağ isftibsail etmektedir. Yeşil yaprakları süt veren ineklerin sütünü artırır. Bizde, köylü, saplarını odun olaralk yakar. Damlarda örtü olaraik kullanılır. İhracı: 1954 de 1 442 632 TL. değerinde 3 383 182 kg. ayçiçeği tohumu ve 1 323 TL.» 645 kg.» yağı 1955 de 68 i 474 TL. > 1 528 490 kg. ayçiçeği tohumu 1956 da 437 5.0 TL. ^ 2 500 000 kg. 1959 9 aymda 2 153 735 TL.» 12 87 829 kg.» > ihraç edilmiştir. 1957 ve 1958 de ihrasç edıilmemiştir. İhracat istaîtisti^klerinde ayçiçeği küspesi ayrı gösterillmemiştir. Susam ve pamuk küspesi ile prina hariç "Sair küspeler" faslında her yıl 40-50 bin ton küspe ihraç ediltoek:te ise de, bu miktar içinde ayçiçeği küspesinin neden ibaret olduğu anlaşılamamıştır. BADEM AMYGDALUS Badem, Akdeniz bölgesinrn ve Batı Asyanın sıcak bölgelerinin ağaçlarındandır. Çok eskiden beri bilinen bir ağaçtır, ilkbaharda erlken çiçe!k açar. Sonradan yapraklanır. Mutedil böllgelerde ilkbahar soğukları şiddetli olursa çiçekleri donar, meyve tutmaz. Bu yüzden Türkiyede mevsime göre isftihsal rakamları pek değişik bir durum arzeder. İstihsalimiz: Yurdumuzun hemen her tarafında yetişir. Ancak bağ ve tarla kenarlarında veya en çok 150-200 ağaçlık topluluklar halindedir. 3-4000 ağaçlık badem fidanlığı tesis eden henüz yoktur. istihsal üç 'türlü yapılır. Birisi ilkbaharda yeşil kabuklu taze olarak ki buna köylümüz "çağla veya çeğle", FransızlaT "amandous" derler. Diğeri olgunlaşmadan bir müddet evvel bademi henüz sütlü iken taze iç badem halliinde satışa arzeidilmek üzere toplanır. Üçüncüsü asıl istihsaldiır ki sodbaharda sert kabuklu ba'dem olarak ağaçtan silkelenmek suretiyle veya sırıkla vurulmak usulü ile yapılır. Bunlar ayrıca kırılıp 'iç badem haline getirilir.

Badem piyasamıza E'lâzığ, Diyarbaikır, Ege bölgesinden; T<ykai^, AntaJlya, Mardin, Bursa illerinden ve Simavdan gelir. İzmir bölgesinden gelenler yuvarlalk olur. Şekil çarpık olduğundan badem şekeri yapanlar bu cinsi pek tutmazlar. Diğerlerinden daima kiloda 40-50 kuruş ucuza gider. Acıbadem bilhassa Uşak, İzmir, Tokat, bölge'lerinde isltiteal edilmeiktedir. Zile, Elâzığ ve Diyarbakır Mevcut istatistiklere göre Türkiye'de 2 293 000 kadar badem ağacı vardır. Yıllı'k Türkiye istihsaline ait elde bulunan en son rakam 1955 yılına aittir. O yıl istihsal 10 207 tondur. 1954 de 14 093 tondur. 1943 den beri bu rakamlar civarında değişme'ktedir. Anlaşıldığına göre bir ağaç 5 'kg. kadar badem veriyor ki çok düşük bir rakamdıır. Bunun sebedelini, badem ağaçlarının dondan muhafazası için tedbir alınmamasında aramalıdır. Ağaçlar toplu halde bulunmadığından dona karşı tedbir iktisadî olmamaiktdır. Kullanıldığı yerler : Turfanda yeşil badem ve taze iç badem sofralarda çerez olarak kullanılır. Kuru badem kuruyemiş olarak çeşitli şeker ve pasta mamulleri^ nin ter^kibine girer. Pro'teini ve A, B vitaminleri boldur. Ayrıca yağlı bir meyvedir. Badem yağı parfümöride kullanıilır. Acı ve tatlı badem yağlarının ayrı ayrı istimal sahaları vardır. İhracı: Badem isteğe göre kabuklu veya iç olarak ihraç edilir. IÇ bademde kırık niöbdti yüzde 5-6 olmalıdır. Bu malda standardizasyon ehemmi^yetli sayılmaz. Büyülklüğüne göre 4-5 kısma ayrrmalk müm'kün ise de bu yapılmamaktadır. Yalnız Amerikan firmaları büyük badem aramaktadıriar. Diğerleri kırı'k nisbetinden başka vasıf aramaz. Müşterilerimiz Suriye, Batı Almanya, Danimarka, Finlandiya, ingiltere, Amerika B. D, Çekoslovakya, Hollanda, Polonya, Kanada, Brezilya ve Lübnan'dır. 1954 yılında: 58 759 TL. değerinde 35 500 kg. kabuklu 790 354 TL. > 392 350» kabuksuz 1955 yıhnda: 37 624 TL. > 14 987» kabuklu 881 580 TL.» 285 950» kabuksuz

1956 yihnda : 214 55 7 TL. değerind e 122 80 8 > kabukl u 529 60 3 TL. 85 62 8 T> kabuksu z 1957 yılında : 81 95 1 TL. 36 77 5» kabukl u 22 54 0 TL. 5 08 0» kabuksuz, 1958 yılında : 18 13 2 TL.» 24 50 0» kabukl u \ 1 25 9 22 5 TL.» 366 14 8 j> kabuksu z 1959 9 ayında ; 378 91 9 TL. > 147 20 2» kabuksu z badem ihraç edilmiıştir. BAKLA FABA VULGARI S Genel durumu : Dünya yüzünde baklanın ziraati tarihten evvelki devirlere kadar gi^ der. Bu ndbat çok eskiden beri Avrupada, Mısırda, Arabistaında yaşıyan milleitlerce bilinmektedir. Çimde milâddan 2800 sene evvel ziraatinin yapıldığı tarih tetkifklerinden anlaşılır. Yabanisi halen Cezayir bölgesinde, Hazar denizi ^kıyılarında, Orta Asyada, Tibette mevcuttur. Bugün içim ekilen çeşitlerinden iki tanesi revaçtadır. 1 "Vicia, faba mıajor'' denen büyük taneli bakla ki, 100 adedi 130-300 gr. gelitt*. 2 "Vicia falba minor" denen küçük taneli, yahudi baklası dediğimiz çeşidinin 100 adedi 65-90 gr. dır. Avrupada, en çok îtalyada ekilir. Burada ekim sahası 500 000 hektar kadarıdır. İspanyada 225 000 hektar, Fransada 420 000 hektar ve înigilterede de takriben bu kadar saha ekilmektedir. Amerikada 650 000 hektar eikilir. Japonyada, Mısırda ve Kuzey Afrika memleketlerinde de ziraati yapılmaktadır. Türkiye'de ekim sahası 30-40 000 hektar civarındadır. Baklanın bu iki çeşidinden başka pek çok çeşitleri var ise de, gıda olaralk kullanılmazlar. Ekserisi tıbbî ve kimyevî sahada kullanılmak üzere yetiştirilir. Bunlardan meselâ, Gine sahillerinde, ekilen bir çeşidinde "eresine" denen bir madde vardır ki, yiyenlerde felç yapar. Bun-

darn muayyen dozlarla sinir ilâçları imâl edilmektedir. Fi'lipinlerde yetişen diğer bir çeşidinden de "Stiriknin" denen şiddetli zehir istihsal olunur. Kullanıldığı yerler : üfaik bakla, en çok Fransada ekilir ve hayvan yemi olarak kullanılır. Bilhassa atlara verilir. Taneleri % 25 protoein ihtiva eder. Yeşil yem olarask süt veren ineıklere yedirilir. Kuru bakla ve taze yeşil ba!kla insan gıdasıdır. Bakla unu % 10 nispetinde ekmekliik, una da karıştırılabilir. Tazesi bazı memletketlerde kavrulmajk sureti5^1e yenir. Kabuğu çıkarılmış kuru ba!kla, pasta ve çöreklerin iimâlinde kullanılır. İstihsali: Memleketimizde bakla ziraatı eskiden beri yapılmaktadır. Bilhassa, münavelbe, neibatı dlarak kullanılır. Kışın tarla boş bıralkılmamış olur. Bkseriyetile Aydın, Balıkesir, Çanakkale, İzmir, İstanbul ve Manisa illerinde ekilmektedir. îstatistiklere göre, en son 957 de 41 600 ton kuru bakla, i'ötihsal olunmuştur. Ekim bölgelerinde bir kısmı da taze olarak istihlâk edilmelktedir. Dönümden alınan kuru bakla miktarı 100 kg. civarındadır. İhracı: Bakla ihraç mallarımızdandır. Her sene bir miktar ihraç edilmektedir. 1953 d e 82 2 51 1 TL. değerind e 3 28 1 74 7 kg. 1954 > 1 4 20 0 TL.» 5 0 00 0 kg. 1955» 45 0 72 4 TL.» 1 82 4 29 1 kg. 1956 ^ 15 1 25 8 TL. > 56 2 10 2 kg. 1958» 60 5 63 4 TL. ^ 3 15 8 55 9 kg. 1959 9 ayınd a 32 6 12 0 TL. > 1 59 4 01 2 kg. kuru balkla ihraç edilmiştir. 1957 de ihraç edilmemiştir. Bu ihracat Finlandiya, Batı Almanya, A.B.D., Hollanda, İsviçre, Fransa, İngiltere, Malta, Yugoslavya, İsrad, Kıbrıs, Lübnan, Çekoslavakya ve diğer Avrupa memleketlerine yapılmıştır. Ayrıca taze olarak Suriye ve Ürdüne yukarıdaki senelerde az miktarda ihraç edilmiştir.

BALMUMU Genel durum : Yumuşa>k sarı bir maddediır. Arılar bununla, petek dediğimiz bal depo ettikleri göz göz nesneyi yapar. Son tetkikler bunun hayvanı, uzvi bir madde olduğunu ispat etmiştilr. Arının 1 kg. balmumu yapabilmesi için takriben 6 kg. bal yemesi lâzımdır. Kesafeti sudan hafiftir. 60-65 derecede mayi haline gelir. Beyaz renkte de olur. Karadeniz bölgesinden, bilhassa Kastamonu'dan piyasamıza gelen mallar beyazdır. Sarı balmumu İzmir ve Ege bölgesinden gelmektedir. Beyazın fiyatı daima bir miktar yüksektir. Kullanıldığı yerler : 1 Parke verniği imâlinde; evlerin döşemelerinde kullanılan meşe ve gürgen parikeler bu vernikle cilalanır. 2 Mühür mumu imâlinde. 3 Bilumum çeşitli ressam vernikleri ve renkli yağlı boyaların imâlinde. 4 Eczacılıkta yakı ve merhem imâlinde. 5 Beyaz olanı biırçok ilâçların terkibine girer. 6 ' Kozmetik imâlinde, 7 Küçük heykel ve biblo sanayiinde. 8 Mum imâlinde. 9 Ayakkalbı cilaları ve boyaları imâlinde. İstihsal: Yılhik balmumu istihsalimiz 700-800 ton civarındadır. Belli başlı ihraç mallarımızdan olmakla beraber, istihsalin çoğu dahilde sarfedilm ektedir. îbracatı İstatistiklere göre, 1954 de 703 318 T. L. değerinde 149 071 Kg. Bulgaristan, Çekoslovakya ve Finlandiya'ya; 1955 de 1 341 005 T. L. değerinde Kg. ayni memileketlere ve Macaristan'a; 1956 da 324 748 lîira değerinde 48 641 Kg. Batı Almanya'ya, Bulgaristan, Çekoslovakya ve

Macaristan'a; 195 7 d e 56 9 06 1 T. L. değerind e 8 9 18 8 Kg. yin e muhte - lif Avrup a memlefketlerin e 1958 d e 19 6 50 0 TL. değerind e 2 7 69 0 kg. 1949 9 ayınd a 45 0 77 2 TL.» 12 2 02 9 kg. Bulgarista n Yu - nanistan v e Yugoslavyay a ihra ç edilmiştir. BÖRÜLCE DOLıCHOS UNGUICULATUS Fiğ ailesindendiır. Taneleri bezelyeden biraz küçüık olur. Tanenin dış kabuğa bağlandığı yer*de siyah bir benek bulunur. Bu vasfı ve sarımtırak rengi ile bezelyeden ayırdedilir. Fransızlar buna "Le Dolic â oeil noir", bazı bölgelerinde halk arasında "Mougdtte" veya "Banette" derler. Almanlar " Augenbohne'' der.. Dünyada birçok börülce çeşitleri vardır. Bunlardan belli başlı ziraati yapıilanllar: "Dolic asperge" denen "Dolichos sesquipedaliis'* Hindistan'da ve Amerikancın dkvator bölgesinde ekilir. "Dolic pourpre" veya "Lablaib'* denen "Dolichos purpureus" Fransa'da çiçekçilikte ve Mısır' da taneleri için yetiştirilir. Çiçeği maviye çalan erguvan rengindedir. Memleiketîmizde börülce bahçe ziraati halindedir. Toprak ve iklim bakımından müşkülpesent olmadığından bazı bölgelerimizde ekimi rağbettedir. Kullanıldığı yerler : Börülce bizde umumiyetle insan gıdası olarak kullanılır. Taneleri pişirilir. Ancak gıdaî kıymeti azdır. Yağsızdır. Bezelyeden daha kurudur. Pişirmelk için dalıa fazla hararet ve yağ sarfını icabettirir. Pek te fazla istihlâk etmemek lâzımdır. Tıpta emzikli kadınların sütünü artırmak için tavsiye ederler. Islatılmış olarak kümes hayvanlarına ve kırılmış halde sığırlara verilir. Sapları azotlu madde bakımından zengindir. Yeşil yem olarak kullanılabileceği gibi, yeşil gübre olarak kullanılması da faydalıdır. Yalnız yem dlarak kullanıriken dikkat etmelidir. Taneleri teşekkül ettikten sonra sapları, gerek yeşil ve gerek kuru halde hayvanlara çok verilirse

zehinlenrne alâmetleri görülür. Diğer samanlarla karışık olarak bilhassa ıkoyunlara vemelildir. Çünikü onlara pek tesir etmemektedir. Yahut ta çiçek açmadan evvel biçiilip kurutulmalıdır. Bu halde zehinli değildir. İstihsal: Yurdumuzun Marmara ve Ege bölgelerinde ekilir. Diğer bölgelerimizde ekimi rağbette değildit. Yılirk stilhsal 4-5000 ton civarındadır. Bunun yarısını Ege bölgesi verir. 5-600 tonu Marmara bölgesinden alınır. Belli başlı ekim sahaları Aydın, Balrkesir, Çanakkale, Denizli, izmir, İsparta ve Manisa bölgeleridir. İhracı : 1952 yıhnd a 24 9 80 2 TL. değerind e 4 7 25 1 kg. 1953» 2 0 13 0 TL. > 3 5 00 0 kg. 1954» 4 1 84 1 TL.» 70 00 0 kg. 1955 > 7 35 5 TL. > 1 4 60 0 kg. 1958» 1 8 21 2 TL.» 3^! 522 kg. 1959 9 > 1 7 08 1 TL. < ^ 3 4 72 5 kg. börülc e ihra ç edilmiştir. İhracat Kıbrıs, İngiltere, Malta, Fransa ve Lübnana yapılmıştır. 1956 ve 1957 de iihraç edilmemiştir. BURÇAK VICIA SATIV A Mercimdk ailesindendir. Pek çok çeşitleri vardır. Cinsine göre ömrü bir sene, iki sene veya devamlıdır (yani devamlı yeşildir.) Türkiye'de ziraati yapılan çeşidinin ömrü bir senedir. Rusya'da ve Almanya'da yetiştirilen bir çeşidi devamlı yeşildir. Yonca gibi biçilir. Senede ikî defa yeşil yem alınır. Burçak memleketimizde tanesi için ekilir. Taneleri mercimek büyüklüğünde, köşeli, ıkırmızımtıralk kula renginde veya esmer renk üzerinde donuk benesklidir. Mutedil iklimin her tarafında yetişir. Sıcak bölgelerde mahsul verirse de taneleri sert olur ve siyanür miktarı yükselir. Toprak hususunda müşkülpesent değildir; fakat topraktan potas ve kireci tüketici olaraık tanınır.

Ma/carİ!Stan'a; 195 7 d e 56 9 06 1 T. L. değerind e 8 9 18 8 Kg. yin e muhte - liıf Avrup a memldketlerin e 1958 d e 19 6 50 0 TL. değerind e 2 7 65 0 kg. 1949 9 ayınd a 45 0 77 2 TL.» 12 2 02 9 kg. Bulgarista n Yu - nanistan v e Yugoslavyay a ihra ç edilmiştir. BÖRÜLCE DOLICHOS UNGUICULATU S Fiğ ailesindendir. Taneleri bezelyeden biraz küçüık olur. Tanenin dış kabuğa bağlandığı yerkîe siyah bir benek bulunur. Bu vasfı ve sarımtıra'k rengi ile bezelyeden ayırdedilir. Fransızlar buna "Le Dolic â oeil noir", bazı bölgelerinde halk arasında "Mougettte'' veya '^Banette" derler. Almanlar " Augenbohne*' der.. Dünyada birçok börülce çeşitleri vardır. Bunlardan belli başlı ziraati yapıdanlar: "Dolic asperge" denen "Dolichos sesquipedalis'* Hindistan'da ve Amerikancın eikvator bölgesinde ekilir. "Dolic pourpre" veya "Lablab" denen "Dolichos purpureus" Fransa'da çiçekçilikte ve Mısır' da taneleri için yetiştirilir. Çiçeği maviye çalan erguvan rengindedir. Memle'ketîmizde börülce bahçe ziraati halindedir. Toprak ve iklim bakımından müşkülpesent olmadığından bazı bölgelerimizde ekimi rağbettedir. Kullanıldığı yerler : Börülce bizde umumiyetle insan gıdası olarak kullanılır. Taneleri pişirilir. Ancak gıdaî kıymeti azdır. Yağsızdır. Bezelyeden daha kurudur. Pişirmelk için daba fazla hararet ve yağ sarfını iicabettirir. Pek te fazla istihlâk etmemek lâzımdır. Tıpta emzikli kadınların sütünü artırmak için tavsiye ederler. Islatılmış olarak kümes hayvanlarına ve kırılmış halde sığırlara verilir. Sapları azotlu madde bakımından zengindir. Yeşil yem olarak kullanılabileceği gibi, yeşil gübre olarak kullanılması da faydalıdır. Yalnız yem dlarak kulilanırfken dikkat etmelidir. Taneleri teşekkül ettikten sonra sapları, gerek yeşil ve gerek kuru halde hayvanlara çok verilirse

zehirdenmie alâmetlerî görülür. Diğer samanlarla karışık olarak bilhassa ıkoyunlara vemeliidir. Çünlkü onlara pek tesir etmemektedir. Yahut ta çiçek açmadan evvel biçilip kurutulmalıdır. Bu halde zehirli değildir. İstihsal: Yurdumuzun Marmara ve Ege bölgelerinde ekilir. Diğer bölgelerimizde ekimi rağbette değildir. Yıllık stihsal 4-5000 ton civarındadır. Bunun yarısını Ege bölgesi verir. 5-600 tonu Marmara bölgesinden alınır. Belli başlı ekim sahaları Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, îzmir, İsparta ve Manisa bölgeleridir. ihracı: 1952 yihnd a 24 9 80 2 TL. değerind e 4 7 25 1 kg. 1953 ; ^ 20 13 0 TL. 35 00 0 kg. 1954» 41 84 1 TL.» 70 00 0 kg. 1955 7 35 5 TL. > 14 60 0 kg. 1958 > 18 21 2 TL. > 3?. 52 2 kg. 1959 9 > 17 08 1 TL. 34 72 5 kg. börülc e ihra ç edilmiştir. İhracat Kıbrıs, İngiltere, Malta, Fransa ve Lübnana yapılmıştır. 1956 ve 1957 die ilhraç edilmemiştir. BURÇAK VICIA SATIV A Mercimdk ailesindendir. Pek çok çeşitleri vardır. Cinsine göre ömrü bir sene, iki sene veya devamlıdır (yani devamlı yeşildir.) Türkiye'de ziraati yapılan çeşildinin ömrü bir senedir. Rusya'da ve Almanya'da yetiştirilen bir çeşidi devamlı yeşildir. Yonca gibi biçilir. Senede ikî defa yeşil yem alınır. Burçak memleketimizde tanesi için ekilir. Taneleri mercimek büyüklüğünde, köşeli, kırmızımtırak kula renginde veya esmer renk üzerinde donuk beneklidir. Mutedil iklimin her tarafında yetişir. Sıcak bölgelerde mahsul verirse de taneleri sert olur ve siyanür miktarı yükselir. Toprak hususunda müşikülpesent değildir; fakat topraktan potas ve kireci tüketici olarak tanınır.

Kullanıldığı yerler : Burçak tanelerniın terkilbinde % 85 kuru maddeler, 13 albüminli maddaler, 20-30 niışaıs'ta vardır. A'lbüminli maddelerinin içinde bir miktar siyanür bulunur. Diğer elemanlarila büeşk haldedir. Genel olarak hayvan yemidir. Yalnız fazla verilmez. En çok koyunlara yedirilir. Atlara ve sığırlara da verilir. Süt veren hayvanların sütünü artırır. Etinin kalitesini düşürür. Verilirlken ıslatmak veya kırma yapmak lâzımdır. Diğer memleketlerde burçak yeşil yem olarak kullanılır. Bunun için nebatı çiçek açmadan biçerler. Çünkü siyanür mürekkeplerinin teşekkülü devresi daiha çok çiçeklenme zamanındadır. Ekiminin sebebi her yerde yetişebilmesi: ve çok verimli' olmasıdır. Bilhassa sürü sahipleri tarafından burçak samanı daima aranan bir yemdir. Hayvan sahibi olan her çiftçi anbarında az çok burçak bulundurur. İstihsali: Tür^kiye'nin hemen her bölgesinde ekimi yapılır. Bilhassa Afyon, Ankara, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Kayseri, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Niğde ve Ur fa bölgelerinde ekimi yapılır. En çok Afyon, Kütahya, Manisa ve Urfa bölgelerinde ekilir. Elide mevcut rakamlara göre en son 1956 da yıllık Türkiye istihsali ]07 000 tondur. İstihsal 1951 den beri bu rakam civarındadır. Dönümünden alınan miktar 80-90 kg. kadardır. Hektolitre ağmlığı 80 kg. dır. Yeşil yem olarak ekilirse hektardan 15 tondan 30 tona kadar alınabilir. Rusya'da yetiştirilen daimî yeşil cinsinden, senede iki defa biçmek suretiyle hektardan 35 ton kadar yeşil yem istihsal edilebilmektedir. İlmî ziraatte hektardan alınan tane miktarı 150-160 kg. dır. İhracı: 1952 d e 6 2 13 8 TL. değerind e 28 0 60 9 kg. 1958 d e 14 3 98 5 TL.» 69 0 76 0 kg. 1959 9 ayınd a 15 8 83 0 TL. ^ 72 8 12 6 kg. Burçak Suriye, Lübnan ve Kıbrıs'a ihraç edilmiştir. 1952 ile 1958 arasında ihraç edilmemiştir. Bunun sebebini o sırada dış piyasa fiatlarının uygun olmamasında aramak lâzımdır.

BUTUM Butum, "Pistacia lentiscus" diye adlandırılan yabani antepfıstığı ağacının meyvesidir. Gaziantep dolaylarında, Nezip ve Besni ilçesi ormanlarında ve bir miktar Batı Karadeniz bölgesindeki ormanlarda; îçel, Siirt ve Mardin illerinde builunur. Kendiliğinden üreyen mezkûr ağacın tür'kçe lismi **Menenlgiç'' tir. Bu ağacın tabii halde meyvesi çitlenbik kadar küçiülktür. Sökülüp başka yere dikilirse meyve biraz daha büyük olur, ki bultum budur. Butum ağacının yurdumuzda birçok çeşitleri vardır. edebilmek için belli başlı benzerlerini sayalım: Bunları ayrrd 1 "Celtüs siliquastrum", bu bir çit'lenbik ağacıdır. Meyvesi az miktarda yağı ihtiva ederse de, vasıfları butuma benzemediği gibi', ağacın evsafı da menengiç gibi değildir. Türkiye'de her tarafta rastlanır. 2 "Celtis tournefortii" ve "Celtis caucasica", Doğu anadolu ormanlarında bulunur. Çitlenbik çeşitleridir. Butum ağacı değildirler. 3 "Ce'ltis australis", Ege ormanlarında builunan bir çitlenbik cinsidir. Bu da butum ağacı değildir. 4 "Pistacia terebinthus" ve "Pistaci'a khinjuik", bunlar menengiç çeşitleridir. Verileri değiştirilirse meyveleri biraz büyiir ve butum olara!k kullanılır. Ege bölgesinde bulunurlar. Pistacia sınıfından olan ağaçların yaprakları tanen ihtiva eder. An^ ca'k bu ağaçlardan sakız istihsal etmofk suretiyle istifade olunur. "Pistacia terebimhus" ağacından çıkarılan reçine yani sakız, (Caroub) veya (Pomme de sodone) adı altında tanınır. Kırmızı boya imalinde kullanılır. Ayrıca terebentin istihsal edilir. Butum ağacı "Pistacia lentiscus", Türkiye'den başka ençok Afrika' nın kuzeyinde Atlas dağlarında, Cezayir bölgesinde de bulunur. Fransızlar "Pistaöhier de l'atlas" derler. Araplar meyvesine "Betum" der. Bu ağaç 3-4 metre boyunda, yaprakları oval ve meyvesi salkım şeklindedir. Butum'un evsafı : Butum, nohut büyüklüğünde, dışı yeşil kabutkiu, içi sert kabuk ve onun içinde yağlı bir levze bulunur, ki küçük bir antepfıstığıdır. Yeşil

kabuğu hafifçe ezilirse yağı görülür ve kendiısine hîssediilir. has güzel bir koku İstihsali: Bu meyve sonbaharda olgunlaşır. Ağacın dış kabuğu yeşil i^ken topılanrr. îstatistiklerimizde yıllık butum istihsalinin neden ibaret olduğu hakkında bir kayda tesadüf edilememiştir. Kullanıldığı yerler : Butum yağlı meyveler sınıfındandrr. Dışındaki yeşil kabuğundan nefis 'kokulu bir yağ çıkarılır. Bu yağ çeşitli tuvalet sabunları imâlinde kullanılır. İstihsal yerlerinde köylüler meyvenin tamamını döverek elde ettikleri yağı, 'kendi sabunlarını yapmak için kullanırlar. Ayrıca iç kısmı antepfıstığı gibi yenir. Ağacın bütün kısımları (yaprağı, odunu, kabuğu, yağı, sakızı) mahallinde ishali durdurucu olarak kullanılır. Cezayir'de butum yağı, zeytinyağı gibi yenir ve tercih edilir. Kandillerde yakılır. Reçinesi de sakız (mastic) olarak satılır. İhracı: Buttum ihraç malları listesinde yer almış olmasına rağmen, ihracı yapılmamaktadır. İstihsal dahilde sarf olunmakta, bilhassa izmir'deki yağ fabrikaları senede 1000 tondan fazla butum işliyerek çıkardıkları yağı tuvalet sabunları imârinde kullanmaktadırlar. Müstahsil bu gün için antepfıstığını daha kârlı bulduğundan, güney illerimizde 'butum ağacı üzerine mütemadiyen antepfıstığı aşılanmakta ve dolayisiyle butum istihsali her sene biraz daha düşmektedir. CEHRI RHAMNUS İNFECTURİU S Cehri, Rhamanacee (Kibariye) fasilesinden ağaç veya ağaççıklara verilen genel bir isimdir. Kuzey yarım küresinin sıcak ikliminde, Avrupa, Amerika ve Asyada bulunuıilar. 60 kadar çeşidi sayılmıştır. Bizdeki cehriyi incelemek için dünya piyasasında adları geçen belli başlı cehrileri sayalım:

1 Rhamnu s catarticus : Dikenili bir ağaççıktır. Yaprakları oval ve kenarları dişlidir. Meyvesi karabiberden biraz büyük, siyah üzüm tanesi gibi yuvarlaktır. İçinde 4 küçük çekirdek bulunur. Fransızlar m'eyvesine "Noir prun" veya **Bourguepine" derler. Evvdiâ yeşil, olgunlaşrnca siyaihlaşır. Bu meyve şiddetli müshildir. Tazesinin 1 gramı, kurusunun 4 gramı ancak kullanılabihr. Baytarlar bununla "Sirop de nerprun" denen şurubu yaparak hayvan inkibazlariında kulianırlar. Bu şurup insanlarda karın sancısı, bakır çalığı zehirlenmesi, felç ve damla hastalığında doktor tavsiyesine göre kullanılma!ktadır. Meyveniin suyu, asit dökülürse kırmızıya ve alkol dökülürse menekşe rengine döner. Bu hassasından dolayı lâboratuvarlarda miyar olarak kullanılır. Meyvenin suyu kireçle muamele edilerek (mesane yeşili) denen bir renk elde olunur ve resimde kullanılır. Ağacın kabuğundan sarı boya çıkarılır. Bu cehri Türlkiye ormanlarında yabani haldedir. 2 Rhamnu s frangula : Ağaççıktır. Meyvesi yukarıda geçen müshil cehrininki gibidir. Yalnız bu meyve evvelâ kırmızı, olgunlaşınca siyah olur. Bunun odunu kullanılır. Barut imâl edilir. Elâstikî ve kolaylıkla lif haline gelebildiğinden sepetçilikte de kullanılmaktadır. Bu da ormanlarımızda yabanî olarak bulunur. 3 Alaterne : Cehriye komşudur. Kokusu güzeldir. Odunu serttir. Meyvesi müfehiildir. Yaz kış yeşil bir ağaççıktır. 4 Rhamnu s infectorius : Bir ağaççıktır. Meyvesi evvelâ yeşil, sonra siyah olur. Karabiber tanesi kadar büyüktür. Bu meyve parlak sarı ve sabit bir boya verir. Türkiye'de eskiden ziraati yapılan bu idi. Anilin boyaların keşfine kadar birçdk Avrupa memleketlerinde de ziraati yapılmıştı. İtalyan cdhrisine (Graine d'îtalie), İspanya cehrisine (Graine d'espagne), Acem cehrisine (Graine de Perse), Türk cehrisine (Graine Jaune), Fransız cehrisine (Graine d'aviıgnone), Macar cehrisine (Graine de Hongrie) denirdi. Hepsine genel olarak (Graine tinetoriale) denir.

Cehri boyası yünlü ve pamukllu mensucatı boyamakta kullanılır. Üstübeçle kaynatılıp elde olunan sarı boyasına "Style de graine" denir. Resimde kullanılır. Ayrıca sarı lake boya da yapılır ve bunlardan başka, çeşi'tli mordanlar ve dozlarla pek çok renkler elde edilir. Çin yeşili : Bu bir lâktır. Cind e bulunan muhtelif cins cehrilerin kabuğundan istihsal olunur. Kireç lâkıdır. Yeşilimsi menekşe renginde geyri muntazam levhacıklar halinde satışa arzedilir. Yün ve ipek boyanır. Çok güzel yeşil bir renk verir. Türkiyede cehri : 1914 sıralarında ve daha evvel memleketimizde cehrilikler vardı. Bilihassa Kayseri, Amasya, Merzifon, Tokat, Çorum bölgelerinde ziraati yapılırdı. Kıymetli bir mahsuldü. Verin e göre muhtelif isimlerle anılırdı. Alacehri, altunağacı, boyacıdikeni, Cehri, cehri, ebicel, karadiken, sarıboya ağacı gibi Rhamnus infectorius tipinde olan bu ağacın siyahımsı meyveleri Avrupa piıyasalannda **Graine Jaune" adı altında meşhurdu. Çok güzel bir sarı boya verir. Hâlen tektük ağaççıklar halinde bu bölgelerde vardır. Yabanileri Rize, Trabzon sahil yamaçlarında bulunur, ihracı: Cehri, anilin boyaların keşfinden dolayı kökboya (grance) gibi kıymetini birden kaybetmemiştir. Avrupa piyasalarında bugün dahi cehri işlleyen boyahaneler bulunmakta ve memleketimizden az olmakla beraber gene 'de ihracı yapılmaktadır. Müşterilerimiz Fransa, İngiltere, B. Almanya, Yugoslavya, Hollanda, Suriye, Lübnan, B. Amerika'dır. 1953 yılında 12 76 3 TL. değerind e 5 5 03 9 kg. 1954 23 18 0 TL.» 75 76 0 kg. 1955 > 6 22 9 TL. 16 96 1 kg. 1956 22 46 6 TL. > 88 50 5 kg. 1957» 17 57 1 TL. > 36 67 0 kg. 1958 39 94 8 TL. > 51 82 2 kg. 1959 9 ayında 19 02 6 TL. > 56 14 0 kg. cehri ihra^ edilmiştir.

CEVIZ JUGLANS REGI A Çok eskiden teşekkül etmiş bir ağaçtır. Jeolojiik devirlerde dördüncü zamanın t'üf yığınları arasında yaprak izlerine tesadüf edilmiştir. Menşei Asya kıtasıdır. Anadolunun doğusunda, Antitoroslarda yabani ceviz ağaçları orman halinde görülür. Türkler cevize goz, koz, covz derler. Latinler joviz, araplar jovz der. Ağacın belli başlı üç nev'i vardır. 1 Adi ceviz: Asya ve Avrupada yetişir. 2 Kara ceviz; 3 Gri ceviz; bunlar Amerika kıtasında bulunur. Meyvesi bacımından geç ceviz, oyun cevizi (kabak ceviz), ince kabuklu gibi çeşitleriyle dünyanın her tarafına yayılmıştır. Bu ağaç ulu ağaçlardandır. 20 metreye kadar boylanır. 100 seneden fa^la yaşar. 8-10 senede meyve verir. 60 yaşına doğru verimi azamiye çıkar. Kışın - 25 dereceye kadar soğuğa dayanır. Kullanıldığı yerler : Ceviz meyvesi fazla miktarda yağ ihtiva eder. % 50-60. Birinci preste çıkarılan yağ yemeklerde kullanılır. Yalnız çok rutubet çeker. Çabuk asitleşir. İkinci pres yağı aydınlatmada ve sabun imâlinde kullanılır. Kalan küspe kıymetli bir hayvan yemidir. Domuzları ve kümes hayvanlarının yağlandırır, ineklerin sütünü ve sütte yağ miktarını artırır. Bu küspenin terkibinde % 36 kadar azotlu maddeler ve % 9 civarında yağ vardır. Yalnız taze iken kullanılır. Bekletilirse acılaşır. Yağ istihsaline çetin ceviz dediğimiz ufak cevizler tahsis e'dilir. Büyükçe sofra cevizleri şekercilikte ve çeşitle gıdalarda kullanılır. Ayrıca olgunlaşmadan taze ceviz olarak yenir. Ceviz bir miktar tanen ve "Juglandine" denen acı bir madde ihtiva eder. Yağı ve kendisi toniktir. Ceviz kökünün külünden istihsal olunan "Juglandin" maddesi tıpta safra ifrazatını artırıcı olarak kullanılır. Meyvenin dış yeşil kabuğundan siyah boya istihsal olunarak resimde ve mobilya boyamakta kullanılır. Yeşil yaprakları kaynatılıp içilirse müsekkin ve münebbih tesir yapar. Ayrıca bebeklerin banyo suyuna konur.

Ceviz kütüğ ü : Ceviz biır sanayi ağacıdır. Mütecanis bir dokusu vardır. Yoğunluğu suya yakındır. Ağacın kabuğu soyulunca beyaz görünmesine rağmen i ger isi güzel bir kahve rengi verir. Yaşlandıkça koyu kahve rengi olur. Bazı çeşitleri kırmızımftırak veya siyah renk verir. Mobilyası dayanıklıdır. Haşeratın sevmediği acı bir kokuya maliktir. Kolaylıkla cilâ alır. Kıymetli olduğundan kaplaması tercih edilir. Bu sahalarda Amerika, Tonkin, Laos ceviz kütükleri bize rakip olmalarına rağmen kütüklerimizin yüksek kalitesi bütün dünya pazarlarında teslim edilmiştir. Kütüklerin urlu kısımlarından "ayna" denen levhalar çıkarılıp mobilyacılıkta güzel desenler meydana getirilir. İhracı: Cevizin kütüğünde ve meyvesinde bütün Amerika müşterilerimizdir. Avrupa memleketleri ve 1955 yılında 551 803 TL. değerind e 527 003 kg. kabukl u cevi z 2 569 771 TL. 875 446 kg. kabuksu z» 2 594 528 TL. > 6 414 M3 muhteli f kütü k 1956» 66 235 T U > 96 380 kg. kabukl u cevi z 954 631 TL.» 298 255 kg. kabuksu z» 2 414 338 TL. > 5 654 M3 muhteli f tomru k 1957 83 562 TL. 112 175 kg. kabuksu z cevi z 354 648 TL. > 134 750 kg.» ^ 1 733 768 TL. > 4 362 M3 muhteli f tomru k 1958» 23 798 TL.» 44 152 kg. kabukl u cevi z 564 819 TL.» 249 509 kg. kabuksu z > 2 962 701 TL.» 6 115 m'i tomru k 1959 9 > 54 253 TL. 123 913 kg. kabukl u 1 626 661 TL.» 736 212 kg. i ç ceviz ihraç edilmiştir. 1959 9 ayında ceviz kütüğü ihraç edilmemiştir. 12/Ağustor/1959 gün ve 10 286 sayılı resmî gazetede yayınlanan bir sirkülere göre, ceviz ağacı aksamının ihracı münhasıran Ziraat Vekâletine bırakılmış ise de bu karar 16/5/1960 gün ve 10 506 sayılı resmî gazeitede yayırilanan bir kararla kaldırılmış ve ceviz kütüğü ihracı serbest bırakılmıştır.

Yukarıdaiki ceviz kütüğü ihracatı İtalya, Batı Almanya, Avusturya, Belçika, Çe'koslavakya, İsviçre, Polonya, Doğu Almanya, Fransa, Hollanda ve Suriye'ye yapılmıştır. Ceviz fkabuklü ve iç olarak Belçika, Israel, Çekoslovakya, Batı Almanya, Inıgiltere, İsveç, İsviçre, Yugoslavya, Yunanistan, Lübnan, A. B. D., Finlandiya, Kanada ve Suriye'ye ihraç edilmiştir. ÇAVDAR SECALE CEREAL E Yurdumuzun her tarafında dkilen taneli nebatlardan birisidir. Fakir topraiklarda ekilir. Kuraklığa ve dona mukavimdir. Dağlık ve soğuk bölgelerde de mahsul verir. İstihsâl miktarı : Çavdar, Türkiye'de en çok Balıkesir, Edirne, Erzurum, Kayseri, Konya, Niğde illerinde istihsal edilmektedir. İkinci derecede istibsal bölgeleri Gümüşhane, İsparta, Yozgat, Sivas, Manisa, Çanakkale ve Kastamonu illerimizdir. İstatistiklere göre, 1958 deki istihsal 780. 000 tondur. Ekim sahası 665. 000 he'ktardır İkinci Dünya Harbinden»evvel Fransa'da 1. 200. 000 hektar, Rusyada 31. 000. 000 hektar, Almanya'da 6. 000. OOo hdktar çavdar ekilmekte idi. Kullanıldığı yerler : Çavdar taneleri alkol istihsalinde kullanılır. Rusya'da bundan bir nevi biır a imâ l edilmektedir. Çavdar unu bal ile yoğrulmak suretile çavdar ekmeği yapılır. Bu ekmek sinirleri tesfkin edici - ve müleyyindir. 100 kg. çavdar tanesi 43 kg. birinci un, 17 kg. ikinci un, 13.5 kg. ü- çüncü un, 24 kg. kepek ve 2.5 kg. fire verir. 100 kg. çavdar unundan 145 kg. ekmek yapılabilir. Bu rakamlar çavdarın vasıflarına göre değişir. Büyülk, orta, küçük taneli çavdar ile ilkbahar çavdarı denen tiplerinin ortalama terkibi: % 13 rutubet, 11.5 protein, 1.7 yağlı maddeler, 69.5 karbonhidrat (nişasta), 1.9 sellüloz, 2 ma^

denî maddeler olmak üzere tesbit edilmiştir. Proteini albumin evsafındadır. Hazmı güçtür. Karboohidratı yani nişastası buğday ve arpanın nişastası evsafında değildir. Doktorlar <ekmeğini şeker hastalarına ve şişmanlara tavsiye ederi er. Çavdar saplarının içi boş, boru gibidir. Boğumları arasındaki mesafe 20-2-5 santimi bulur. Bu saplar sulu gıdaları emmek için kullanılır. Fabrikada muayyen ölçülerde kesilerek sterilize edildikten sonra ince kâğıtlara sarılır ve piyasaya sürülür. Sapı teşkil eden sellüloz suya mukavim ve elâstiktir. Bu özellikler<den istifade ile ayrıca, hasır örgü işlerinde ve koltuk, kanape doldurmada kullanılır. Sapların işe yaramaz kısımları hayvanlara verilir. Çavdar başaklarına arız olan mantari bir parazit, başağı siyah ve mahmuz gibi bir hale getirilir. Buna "Çavdar mahmuzu" denir. Bundan "Ergotin" denen bir madde istihsal olunarak kadın hastalıkları mütehassısları tarafından kullanılır. Çavdar mahmuzu çok olan tarladan istihsal edilen saman gebe hayvanlara verilmez. Bu samanı yiyen gebe hayvanlar vaktinden evvel doğum yapar, yavruyu düşürür. İhracı: müşterilerimiz Batı Al Çavdar ihraç mallarımızdandır. Belli başlı manya, Belçika, Suriye gibi memleketlerdir. 1954 de 6 315 944 TL. değerinde 4 3 815 934 kg. 1955 de 3 354 TL.» 8 6 190 k^. 1956 da çavdarla karışık buğday 373 100 TL.» 1 332 500 kg. 1959 9 ayında 7 902 913 TL. > 5 7 553 005 kg. çavdar ihraç olunmuştur. 957 ve 958 yıllarında ihraç edilmemiştir. Yukarıdaki ihracat Batı Almanya, Fransa, Israel, İsveç, İtalya, Lübnan, Suriye ve Belçilkaya yapılmıştır. ÇÖVEN SAPONARİA OFFİCtNALİ S Fransızca "Savonniere" veya "Herbe â foulon" denen bu nebat 40-50 saıntim boyunda, yapralklan bir boğumda karşılıklı ikişer adet, sapı taze