Ö z e t B ü l t e n Tarih : 02.11.2017 Sayı : 2017/63 Değerli Müşterimiz; Son günlerde mevzuatımızda meydana gelen gelişmeleri özetle bilgilerinize sunuyoruz. 1- Ertelenen Sigorta Primleri KDV Mahsubuyla Ödenebilecektir Ertelenen sigorta primlerinin KDV mahsubuyla ödenebileceğine ilişkin SGK tarafından duyuru yayımlanmıştır. Yayımlanan duyuruda; 2016 Yılı Aralık, 2017 Ocak ve Şubat aylarına ilişkin ertelenen sigorta prim tutarlarının, KDV mahsubu yoluyla ödenebileceği ve bu doğrultuda, ertelenen sigorta primlerini KDV mahsubuyla ödeyecek olan işverenler için ödemenin yasal süresi içinde yapılmış sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre ertelenen söz konusu ödemelerden Ekim ayının sonunda ödenmesi gereken 2016 yılı Aralık ayına ilişkin sigorta prim tutarını; - KDV mahsubu yoluyla ödemek isteyen işverenler için yasal ödeme süresi 20 Kasım 2017 tarihi olarak dikkate alınacağından, - Sigorta primlerini KDV mahsubuyla ödeyecek olan işverenler için 20 Kasım tarihi itibariyle Kurum hesaplarına geçmiş olan ödemeler bakımından ödemenin yasal süresi içinde yapıldığı kabul edilecektir. Söz konusu Kanun kapsamında ertelenmiş olan takip eden aylara ait sigorta primlerini; - Ödemeleri gereken son tarihten itibaren takip eden ayın 20 sine kadar KDV mahsubuyla ödeyecek olan işverenler bakımından da ödemelerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğu kabul edilecektir. 2- Yabancıların Çalışma İzinleri Başvuru Sisteminin Yenilenmesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü tarafından, yabancıların çalışma izinleri başvuru sisteminin yenilenmesi hakkında duyuru yayımlanmıştır. 1
Yayımlanan duyuruda; yabancıların çalışma izinleri başvuru sisteminin yenilenmesi çalışmalarında son aşamaya gelindiği ve uygulamaya yakın zamanda geçilmesinin planlandığı belirtilmiştir. Yabancıların çalışma izin başvurularında geçilmesi planlanan yeni sistemle birlikte; - Yapılacak her türlü çalışma izin başvurusunda başvuru sahibinin ve bağımsız veya süresiz çalışma izni talep eden yabancı şahsın, KEP hesabının bulunmasının zorunlu olacağı, - Başvuruların elektronik imza ile yapılmasının zorunlu olacağı, - Başvuru sahibinin KEP hesabı ve Elektronik imzasının bulunmaması halinde başvurunun mümkün olamayacağı, belirtilmektedir. Ayrıca Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) Hesabı zorunluluğu ve Elektronik İmza Zorunluluğuna ilişkin mevzuat açıklamaları söz konusu duyuruda yer almaktadır. 3- Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkındaki Yönetmelik 01.01.2018 Tarihi İtibariyle Yürürlüğe Girecektir 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. (07.04.2016 tarih ve 29677 sayılı RG) Anılan Kanuna istinaden 28.10.2017 tarih ve 30224 sayılı Resmi Gazete de Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik yayımlanmıştır. Yönetmelik; tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla işlenen kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Yönetmelik ile Veri Sorumluları Siciline kayıtlı olmakla yükümlü olan veri sorumlularının, kişisel veri saklama ve imha politikası oluşturma yükümlülüğü getirilmiştir. Bir diğer yükümlülük kişisel veri işleme envanteri oluşturma yükümlülüğüdür. Kişisel verilerin işlenmesini gerektiren sebebin ortadan kalkması durumunda kişisel verilerin resen ya da ilgilinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinmesi, yok edilmesi ya da anonim hale getirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi ve anonim hale getirilmesiyle ilgili yapılan bütün işlemlerin kayıt altına alınacağı ve söz konusu kayıtların, diğer yükümlülükler hariç olmak üzere en az üç yıl süreyle saklanacağı hüküm altına alınmıştır. Veri sorumluları kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesini önlemek ve kişisel verilerin muhafazasını sağlamak ile yükümlüdür. 2
Kişisel verilerin silinmesi, kişisel verilerin ilgili kullanıcılar için hiçbir şekilde erişilemez ve tekrar kullanılamaz hale getirilmesi işlemidir. Kişisel verilerin yok edilmesi, kişisel verilerin hiç kimse tarafından hiçbir şekilde erişilemez, geri getirilemez ve tekrar kullanılamaz hale getirilmesi işlemidir. Kişisel verilerin anonim hale getirilmesi ise; kişisel verilerin başka verilerle eşleştirilse dahi hiçbir suretle kimliği belirli veya belirlenebilir bir gerçek kişiyle ilişkilendirilemeyecek hale getirilmesi şeklinde tanımlanmıştır. Ayrıca yönetmelikte kişisel verileri resen silme, yok etme veya anonim hale getirme süreleri ve kişisel verileri ilgili kişinin talep etmesi durumunda silme ve yok etme süreleri detaylıca açıklanmıştır.(md:11,12) Yönetmelik 01.01.2018 tarihi itibari ile yürürlüğe girecektir. 4- Vergisel Açıdan, İşçinin Geçici Olarak Başka Bir İşverenin Emrine Tahsis Edilmesi (Geçici İş İlişkisi) Normal olarak işçi, yanında çalıştığı işverenin iş taleplerini yerine getirir ve bu suretle ücretini hak eder. Ancak uygulamada işverenlerin başka bir işverenin kadrosundaki işçilere geçici bir süre için ihtiyaç duyması ve bu işçileri kendi kadrosuna almaksızın bir süre kendi işinde çalıştırmak istemesi söz konusu olabilmektedir. Bu ilişki 4857 sayılı İş Kanununda, geçici iş ilişkisi başlığı altında düzenlenmiştir.(md:7) Geçici iş ilişkisi sadece aynı holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir iş yerinde görevlendirme yapılmak sureti ile veya özel istihdam bürolarının bordroladığı personelin görevlendirilmesi sureti ile ve sınırlı süreler için kurulabilmektedir. Geçici iş ilişkisi nedeniyle bordro maliyetine katlanan firmanın işçiyi çalıştıran firma adına düzenlediği faturalar, 9/10 oranında KDV sorumluluğu uygulanmasını gerektirmektedir. Bu ilişkinin, müteahhit - taşeron ilişkisi ile ve Alt İşveren - Asıl İşveren kavramı ile karıştırılmaması gerekir. 4.1. İş Kanunu Yönünden Geçici İş İlişkisi Geçici iş ilişkisini, bir firmanın başka bir firma tarafından bordrolanmakta olan işçiyi geçici olarak çalıştırması ve mukabilinde bordro düzenlemekte olan firmaya ödemede bulunması şeklinde tanımlamak mümkündür.(md:7) İş hayatında bazı sorun ve olumsuzluklara sebebiyet verme ihtimali nedeniyle, geçici iş ilişkisinin, - Sadece belli şartların varlığı halinde, - Çok sınırlı kişiler arasında, 3
- Sınırlı süreler için ve bazı kısıtlamalar altında, kurulabilmesine izin verilmiştir. Geçici iş ilişkisinin hangi kısıtlamalar altında kurulabileceği ve bu ilişkinin kurulması halinde hangi kural yöntemlere uyulması gerektiği, 4857 Sayılı İş Kanununda düzenlenmiştir.(md:7) Geçici iş ilişkisinin rastgele iki firma arasında kurulması mümkün değildir. Aynı holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde, görevlendirme yapmak suretiyle geçici iş ilişkisi kurulması mümkündür. Ancak bu durumun uygulanabilmesi için işçinin yazılı rızasının olması gerekmektedir. Geçici iş ilişkisinin kurulabilmesine izin veren ikinci alternatif, 4904 Sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununda yer alan özel istidam büroları tarafından bordrolanan personelin, bu bürolarla anlaşma sağlamak suretiyle geçici olarak çalıştırılmasıdır.(md:17-20) Ancak özel istihdam bürolarından geçici iş ilişkisi kapsamında personel tedarik edilebilmesi için, İş Kanununda aranan durumlardan bir veya birkaçının mevcut olması gerekmektedir. (md:7/2) Geçici iş ilişkisi süre açısından da sınırlandırılmıştır. Geçici iş ilişkisi ile çalıştırılan işçi sayısının toplam işçi sayısının belli bir oranını geçmemesi de hükme bağlanmıştır. 4.2.SGK yönünden geçici iş ilişkisi Geçici iş ilişkisi kapsamında karşı işveren emrinde çalışmaya başlayan işçinin bordrosunu, bu işçiyi tahsis eden işveren düzenlemeye devam edecektir. Böyle bir ilişkinin kurulduğuna dair SGK idaresine bilgi verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Normal şartlarda bordroyu yapan işveren, eskiden olduğu gibi bu işçiye ait SGK bildirimlerini işçinin son işyeri numarası üzerinden vermeye devam edecektir. Ancak, geçici iş ilişkisi kurulan hallerde SGK prim ödemelerinden bu ilişkiye taraf olan her iki işveren de müteselsilen sorumlu tutulmaktadır. (5510 sayılı Kanun md:10) Diğer taraftan geçici iş ilişkisi kapsamında başka firmanın bordroladığı personeli çalıştıran işveren isterse, bu işçilere ait prim bildirgelerini kendisi verebilmekte ve prim borçlusu olabilmektedir.(sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği md:31/2) Bu yöntem uygulandığında doğal olarak bordroyu düzenleyen firmanın söz konusu işçilere ait bordro maliyeti SGK prim yükü içermeyecek, dolayısıyla fatura tutarı da buna göre tayin edilecektir. İşçiyi çalıştıran işverenin maliyeti ise, diğer işverenden gelen fatura tutarı ile verdiği prim bildirgesindeki SGK tutarı toplamı kadar olacaktır. 4
4.3.Damga vergisi yönünden geçici iş ilişkisi Geçici iş ilişkisi kapsamında düzenlenmesi söz konusu olabilecek iki kağıt vardır. Bunlardan işçinin rızasını ifade ettiği kağıt, damga vergisine tabi değildir. İkinci kağıt ise geçici iş ilişkisine giren iki işveren arasındaki sözleşmedir. İki işveren arasında geçici iş ilişkisi kurulduğuna dair yazılı sözleşme yapılması mecburi değildir. Ancak yukarıda belirtildiği üzere, sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işveren; SGK prim bildirgelerini bizzat vermek istemesi durumunda, geçici iş ilişkisini SGK idaresine ibraz etmek amacıyla sözleşmeye bağlamak durumundadır. (Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği md:31/2) Yazılı ve geçerli imzaları taşıyan sözleşmenin yapılması durumunda, belli para (veya haricen hesaplanabilen para) üzerinden binde 9,48 nisbetinde damga vergisinin hesaplanması gerekmektedir. Ancak iki işveren arasında sadece geçici iş ilişkisi kurulduğu ilişkiye konu işçilerin isimleri ve ilişkinin süresini kapsayan tutanak tarzında bir kağıt düzenlendiğinde bu kağıt sözleşme niteliği taşımadığı ve/veya belli para içermediği için damga vergisine tabi olmayacaktır. 4.4.KDV yönünden geçici iş ilişkisi(kdv tevkifatı %90) Bir işverenin, kendi bordrosundaki işçilerini başka bir işverenin emrine tahsis etmesini KDV Kanunu hizmet saymakta ve KDV ye tabi tutmaktadır. Ayrıca bu hizmetin aylık periyotla KDV li faturaya bağlanması da istenilmektedir. (KDV Genel Uygulama Tebliği nin I/C-2.1.3.2.5. no.lu bölümü) Her ne kadar işçilerin geçici olarak başka işverene devredilmesi ve bordro maliyetlerinin aynen yansıtılmasının, KDV doğurmayacağı yönünde Danıştay Kararlarına rastlanmaktadır. Ancak bu durum, henüz anılan karardan öteye gitmemiştir. Maliye Bakanlığı; - Bir işverenin kendi kadrosundaki personeli, - KDV mükellefi olan başka bir işverenin emrine tahsis etmesi nedeniyle, - Bu personeli çalıştıran işveren adına düzenlenecek faturalarda gösterilen KDV nin %90 ının faturayı düzenleyen işverene ödenmeyip, fatura muhatabı olan KDV mükellefince 2 no.lu KDV beyannamesi ile doğrudan kendi vergi dairesine yatırması mecburiyeti getirmiştir. 5
Örnek; Bir işveren kendi kadrosundaki 2 montaj elemanını grup içindeki başka bir işveren emrine tahsis ettiğinde, çalışmanın devam ettiği aylardan biri için 10.000 TL + KDV li faturanın aşağıdaki gibi düzenlenmesi gerekmektedir. İş gücü tahsis bedeli..10.000 TL (2 montaj personelimizin Haziran 2017 de nezdinizde çalışması) Hesaplanan KDV 1.800 TL Toplam 11.800 TL Tevkif Edilen KDV(9/10).1.620 TL Tahsil Edilecek Toplam Tutar..10.180 TL Bu örnekte faturayı düzenleyen işveren, KDV beyannamesinde hesaplanan KDV olarak 180 TL yi gösterecektir. Fatura muhatabı KDV mükellefi ise tevkif ettiği 1.620 TL KDV yi 2 no.lu KDV beyannamesi ile kendi vergi dairesine beyan ederek ödeyecektir. Böylelikle yüklendiği (180 + 1.620 =) 1.800 TL KDV yi indirim konusu yapacaktır. Saygılarımızla, Hasan Zeki Süzen (YMM) Ekrem Kayı (YMM) 6