"Şimdi senin hayatının sureti ve tarz-ı vazifesi şudur ki,.." İnsanın hayatının sureti ve tarzı vazifesi ne demektir, izah eder misiniz?

Benzer belgeler
Nefsini Bilen Rabbini Bilir

Otuz Üçüncü Söz'ün Otuz Birinci Pencere'sini izah eder misiniz?

Cenab-ı Hakk neden insanları yarattı, imtihan olmadan cennete gönderseydi olmaz mıydı, insanın Yaratılış Gayesi Nedir?

Ruhun Gayesi. Mehmedkirkinci.com

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._

ALLAH`I (C.C.) BİZE TANITAN ÜÇ BÜYÜK TARİF EDİCİ

Onuncu Söz, Yedinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

İlk paragrafdaki uzun cümlede insanın farklı ve birbirinden önemli yönlerine dikkat çekilir.

"İşte, Rabbimizi bize târif eden Kur ân-ı Hakîm; şu kitab-ı kebîr-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi..."

Risale-i Nur'un hocası, Risale-i Nur'dur. Risale-i Nur, başkalarından ders almağa ihtiyaç bırakmıyor. Herkes istidadı nisbetinde kendi kendine

Onuncu Söz, Mukaddime, Birinci İşaret hakkında bilgi verir misiniz?

Zat, şuunat, sıfat, esma ve efal-i ilahiye hakkında biraz bilgi verir misiniz?

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

Hz.Muhammed (sav); yaratılış muammasını ve esma-i İlahiye'nin sırlarını keşfeden zat!

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

Üstadımız bu risalede dua üzerinde büyük bir önemle duruyor. Dua ve önemi konusunu biraz açar mısınız?


Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla NEDEN ESMA-İ HÜSNA

Emr-i kün feyekün e malik bir sultana acz tezkeresi ile istinad etme yi nasıl anlamalıyız?

Başta bu hadis-i kudsinin kaynağını vereceğiz. Ayrıca bu hadis-i kudsinin manası ve hakikatını vereceğiz. "Levlâke" hadîsinin kaynakları şudur:

Onuncu Söz, Birinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

Üstat Hazretlerinin, çok hakikatleri aydınlatan güneş-ayna misalinden bu konuda da faydalanabiliriz.

Bu fikre girmenin iki önemli sebebi vardır.

Yirmi Altıncı Söz'de geçen, "Ezel; mazi, hâl ve istikbali birden tutar, yüksekten bakar bir âyine misâldir." cümlesini izah eder misiniz?

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

RAMAZAN AYININ MANA VE ÖNEMİ

Burada mecazın, alimlerin elinden cahillerin eline geçmesi durumunda nasıl hakikate dönüştüğüne ve hurafelere kapı açtığına işaret olunuyor.

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Birinci Söz. By Hamra

Hz. Peygamber'in Tefekkürü

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

ONBİRİNCİ SÖZ. Bir vechi: Bizzât nazar-ı dekaik-âşinâsıyla görsün. Diğeri: Gayrın nazarıyla baksın.bu hikmete binâen, cesîm ve geniş ve muhteşem bir

"Vesvese" ile "korku" aynı mıdır? Risalelerde vesveye önem vermemek, modern bilimde ise korkunun üzerine gitmekten bahsediliyor?..

Dördüncü Sual: \"Bu Mahlûkatı Allah Yarattı. Öyleyse Allah'ı Kim Yarattı?\"

NUR & MANA. Uluhiyet-i Mutlaka. Uluhiyetin Mahiyeti. Uluhiyetin Hakikati. Uluhiyet. Uluhiyetin Sureti

Onuncu Söz, Beşinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

BEDİÜZZAMAN IN TABİATÇILARA KARŞI MÜDAFAA STRATEJİSİ

PEYGAMBERİMİZİN VASİYETİ VE GÖZÜMÜN NURU DEDİĞİ NAMAZ

Fikir madde üzerine işlenen bir sanattır. Madenlerdeki kalite ve kıymeti ifade eder.

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:


Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Cevşen duasının ehemmiyeti..

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Asr-ı Saadette İçtihat

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 01 ER-RAB


Şeyh den meded istemek caizmidir?

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

n. Kâmil İman Mehmedkirkinci.com

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

KASTAMONU LÂHİKASI NDA SOSYOLOJİK ARKA PLAN

Onuncu Söz, Üçüncü Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

a. Daire-i meşruada kalmayan gençliğin; dünyada, kabirde ve ahirette başlarına gelecek belalar ve elemler neler olabilir?

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 02 ER-RAHMAN

Ruhun Akılla Münasebeti

ESMA VE SIFAT-I NEBİ (A.S.M)

SÖZLER ESERİNİN İÇERİĞİ

Üstad Haşir Risalesinde, Ekser küfür ve dalalet istib addan ileri gelir. Yani, akıldan uzak ve muhal görür, inkâr eder. buyurur.

yayın no: 279 RiSALE-i NUR DAN DERSLER-II / Mesnevî-i Nuriye den, Katre Risalesi

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

İnsan Hürriyeti Human Freedom

AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK.

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Padişah kapısındaki bir yoksul, bana bir nükte söyledi. Dedi ki: Hangi sofrada doyarsan doy, rızkı veren Allah tır.

Kulun lisanı sadık olmadıkça, inancı sadık olmaz. Kalbi sadık olmadıkça, lisanı sadık olmaz. 45

İKİ TÜRLÜ MARİFET VAR

Kadir Gecemiz Mübarek Olsun...

SELİM GÜNDÜZALP ALLAH AŞK

1988 yılında Hac ziyareti için Arabistan da bulunuyordum. Hac vazifemi yaptıktan sonra Medine-i Münevvere ye geçmiştim.

Dua ve Sûre Kitapçığı

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf)

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

Risale-i Nuru Samsat-ta Lise öğrencisi iken Teyzem oğlu vasıtasıyla tanıdım.

İbda've İnşa Ne Demektir?

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Sorularlarisale.com. İtiraz Edilen Kısım:

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Risale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım.

DUÂ-İ TERCÜMÂN-I İSM-İ Â ZAM DUÂ-İ İSM-İ Â ZAM

Tefekkürün Ehemmiyeti

Dilini Tutan Kurtuldu. : Gıybetten Sakınmak

Ruhun Vicdanla Münasebeti

ALTININ DEĞERİNİ SARRAF, KELAMIN DEĞERİNİ ERBAP ANLAR!.. - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Bir insan Allah (c.c.)'ın birliğine inanırım diyorsa o irfan sahibidir denemez. Çünkü onun sahip olduğu sadece onun bilgisidir.

KAİNATTA DÜZENDEN DÜZENE

Dünya: Ilahi bir TV kanalından ibarettir

Bediüzzaman Said Nursi

Hıristiyanlar âlim olunca, Hıristiyanlıkla alakaları kesilir, Müslümanlar cahil olunca İslamiyet le alakaları kesilir. der Charles Mısmer.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI.

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır.

Bilimsel Bilginin Gerçek Kıymetini Belirleyen Unsurun Sorgulanması

GEREDE MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI IV. ÜNCÜ DÖNEM (EKİM-KASIM-ARALIK AYLARI) VAAZ PROGRAMI

Transkript:

Sorularlarisale.com "Şimdi senin hayatının sureti ve tarz-ı vazifesi şudur ki,.." İnsanın hayatının sureti ve tarzı vazifesi ne demektir, izah eder misiniz? Hayat, bütün kainat fabrikasının çarklarının işlemesinden hasıl olan cami ve hülasa bir sanattır. Mesela bir arının hayatının oluşması için bütün kainat çarklarının işlemesi ve hareket etmesi gerekir. Güneş, su,hava, toprak, elementler, hassas sistem ve düzen, uyumlu ve ölçülü bir şekilde beraber hareket etmeden arının hayatı oluşamaz. Bu yüzden arının hayatının teşekkülü için bütün kainat ve kainattaki sebeplerin hassas ve ölçülü bir surette çalışması ve hareket etmesi gerekiyor. Bu sebeplerden bir tanesi vazifesini terk etse hayat oluşmaz ve devam etmez. Güneş olmasa hayat olmuyor, su olmasa yine olmuyor, toprak olmasa yine olmuyor, yıldız ve galaksiler sistemli ve dengeli hareket etmeseler yine hayat olmuyor. Zira bir yıldız zerre kadar yörüngesini şaşırsa bütün kainat fabrikasını yerle bir edecek. Demek çok uzakta hayattan alakasız gibi duran bir yıldızın da hayata bir katkısı ve müdahalesi vardır. Bu da gösteriyor ki, hayat bütün kainattan süzülüp gelen bir damla, bir meyve, bir neticedir. Küçük bir arı hayat sayesinde bütün kainatla alakadar olup bütün sebeplerin bir muhassalası, bir neticesi oluyor. Yani arı basit bir cüz iken hayat ile bütün kainatla alakadar külli hükmüne geçiyor. Arı hayat sayesinde bütün o külli unsurlara efendi oluyor, o azametli şeyler arıya hayat sayesinde hizmet ediyor. İşte hayatın üstünde bütün kainatın hakkı ve hizmeti olması, nihayetsiz mühürleri sınırsız imzaları gösteriyor. Yani hayata sahip olmak bütün kainata sahip olmakla mümkündür. Demek arıya hayatı kim veriyor ise kainata da sahip olan odur. Zira arı ile kainat muttasıl ve biribiri ile sıkı bir bağ içinde. Arı ile kainat arasındaki her bir bağ Allah ın hayat üstündeki sayısız bir mührü bir imzası oluyor. Hayat öyle bir sanat ki onu Allah tan başka kimse yapamaz ve taklit edemez. Hayatın üstündeki sayısız nakışlar ve ince işlemeler ise, hayattan kaynayan duygu ve cihazlardır. Hayat sahibi birisi bu cihaz ve duygular sayesinde bütün kainatla ilgi ve alaka kurabiliyor. Mesela, bir dağ hayatsız olduğu için ilgi ve alakası sadece oturduğu bölge ve bulunduğu mekandır. Ama dağdan küçük olan bir arı hayat sayesinde bütün kainat ve onun içindeki alemlerle ilgi ve alaka kurabiliyor. İşte arıyı dağdan azametli kılan şey, hayatın ince işlemeleri ve nakışları hükmünde olan duygu ve cihazlardır. Bu mana insanda daha parlak ve daha geniş bir şekilde tecelli ediyor. İnsanın hayatının yanında şuur ve akla sahip olması, hayatının nakış ve inceliklerini daha da page 1 / 5

genişlendiriyor. Üstad Hazretleri hayatın gayelerini şu şekilde izah ediyor: "Ey gafil nefsim! Senin hayatının gayesini ve hayatının mahiyetini, hem hayatının suretini, hem hayatının sırr-ı hakikatini, hem hayatının kemâl-i saadetini bir derece anlamak istersen, bak. Senin hayatının gayelerinin icmâli dokuz emirdir." "Birincisi şudur ki: Senin vücudunda konulan duygular terazileriyle, rahmet-i İlâhiyenin hazinelerinde iddihar edilen nimetleri tartmaktır ve küllî şükretmektir." İnsanın vücuduna sayısız duygular konulmuştur. Bu duyguların hepsi bir terazi gibi Allah ın rahmet ve ihsanı ile vermiş olduğu nimetleri tartıp buna karşı şükretmektir. Mesela, göz bir terazidir, insan görüntü alemindeki rahmet ve nimetleri bu terazi ile tartar ve gözün vasıtası ile şükreder. "İkincisi: Senin fıtratında vaz edilen cihazatın anahtarlarıyla esmâ-i kudsiye-i İlâhiyenin gizli definelerini açmaktır, Zât-ı Akdesi o esmâ ile tanımaktır." İnsanın yaratılışına takılan maddi ve manevi her bir cihaz, Allah ın ulvi ve kudsi isimlerinin manalarına açılan bir penceredir. İnsan bu cihaz penceresi ile Allah ın isimlerinin defineleri hükmünde olan manaları ve tecellileri anlar ve açar. Bu cihazlar sayesinde Allah ı isimleri ile beraber tanır. Mesela, akıl bir cihazdır, insan bu cihaz ile Allah ın isimlerinin manasını çözümler ve anlar. "Üçüncüsü: Şu teşhirgâh-ı dünyada, mahlûkat nazarında, esmâ-i İlâhiyenin sana taktıkları garip san'atlarını ve lâtif cilvelerini bilerek hayatınla teşhir ve izhar etmektir." Şu içinde bulunduğumuz dünya Allah ın her bir isiminden hasıl olan ayrı ayrı sanatların sergilendiği bir sergi salonudur. İnsan ise bu sergi salonunun en donanımlı ve kuşatıcı seyircisidir. Her bir sanatı anlamak ve takdir etmek kabiliyeti page 2 / 5

insanda mevcuttur. İşte insan bu sergilenen sanatları bilip hayatında da teşhir ve ilan edecek bir misafirdir. Mesela, bu salonda Allah ın Adl ismi kendisini sanatları ile sergiliyor. İnsan bu sergilenen adalet manasını burada okuyup, sonra hayatına tatbik ederek bu manayı ilan etmesi, en önemli vazifesidir. "Dördüncüsü: Lisan-ı hal ve kalinle Hâlıkının dergâh-ı rububiyetine ubudiyetini ilân etmektir." İnsan hem hal dili ile hem de kal dili ile kulluğunu Yaratıcının Rububiyet dergahına ilan etmesi en büyük görevidir. Halimizdeki nihayetsiz kulluk dillerini okuyup bunu normal konuşma dilimiz ile Allah a arz etmemiz gerekir. Hal diline bir örnek, nihayetsiz acizliğimizi görüp aciz olmayan Allah a istinat etmektir. Kal dili ise normal dua ve ibadetlerimizdir. "Beşincisi: Nasıl bir asker, padişahından aldığı türlü türlü nişanları resmî vakitlerde takıp padişahın nazarında görünmekle onun iltifâtât-ı âsârını gösterdiği gibi, sen dahi esmâ-i İlâhiyenin cilvelerinin sana verdikleri letâif-i insaniye murassaâtıyla bilerek süslenip o Şâhid-i Ezelînin nazar-ı şuhud ve işhâdına görünmektir." Allah ın isim ve sıfatlarını üzerimizde amel ve ahlak olarak göstermek demektir. Mesela, hayatımızda adaletli olmamız Adl ismini gösterir, cömert olmamız Allah ın Cevad ve Kerim isimlerini üzerimizde ilan etmektir. "Altıncısı: Zevilhayat olanların, tezahürât-ı hayatiye denilen, Hâlıklarına tahiyyatları; ve rumûzât-ı hayatiye denilen, Sânilerine tesbihatları; ve semerat ve gayât-ı hayatiye denilen, Vâhibü'l- Hayata arz-ı ubudiyetlerini bilerek müşahede etmek, tefekkürle görüp şehadetle göstermektir." İnsan şu kainatın halifesi ve kumandanı hükmünde olduğu için, bütün kainatın ve içindekilerin Allah a yapmış oldukları tesbih ve tahiyyeleri iman ve tefekkür gözü ile görüp, bunları Allah a şahitlik makamında takdim etmektir. page 3 / 5

"Yedincisi: Senin hayatına verilen cüz'î ilim ve kudret ve irade gibi sıfat ve hallerinden küçük nümunelerini vahid-i kıyasî ittihaz ile, Hâlık-ı Zülcelâlin sıfât-ı mutlakasını ve şuûn-u mukaddesesini o ölçülerle bilmektir. Meselâ, sen cüz'î iktidarın ve cüz'î ilmin ve cüz'î iradenle bu haneyi muntazam yaptığından, şu kasr-ı âlemin senin hanenden büyüklüğü derecesinde şu âlemin ustasını o nisbette Kadîr, Alîm, Hakîm, Müdebbir bilmek lâzımdır." İnsan, bilinmeyeni bilinen ile kıyas yapmadan, bir şeyi idrak edemez. Bu yüzden Allah kendi isim ve sıfatlarını kıyaslaması ve idrak etmesi için insana bir takım vehmi ve farazi hatlar tayin etmiştir. Bu hatlar sayesinde insan Allah ın mutlak ve sınırı olmayan isimlerini bilebilir ve bulabilir. Mesela, insana vehmi ve farazi olarak cüzi bir kudret verilmiştir. İnsan bu cüzi kudretini Allah ın sonsuz kudretine bir dürbün, bir mikyas yaparak, kıyasa gider ve bir derece o sonsuz kudret hakkında malumat sahibi olur. İnsan der; "Ben cüzi kudretim ile şu evi yaptım. Allah ise sonsuz kudreti ile bütün kainatı yaptı." Şayet bu cüzi kudret olmasa idi, insan hiçbir zaman Allah ın sonsuz kudretini hissedip bilemeyecekti. Ama insandaki bu cüzi kudret ve buna benzer bir takım farazi hatlar hakiki anlamda insanın değildir. İnsan bu cüzi sahibiyet ve malikiyet duygularını sadece kavramak ve kıyaslamak için kullanabilir. Şaşırıp da, gerçek sahibim derse şirk derelerine yuvarlanır. "Sekizincisi: Şu âlemdeki mevcudatın herbiri kendine mahsus bir dille Hâlıkının vahdâniyetine ve Sâniinin rububiyetine dair mânevî sözlerini fehmetmektir." Kainatta yüz binlerce tür ve nev vardır. Her bir tür ve nevinde kendine özel bir ibadet dili vardır. İnsan da şu kainatın halifesi olması hasebi ile bütün bu türlerin ibadet dilini okuması ve anlamaya çalışması bir vazifesidir. "Dokuzuncusu: Acz ve zaafın, fakr ve ihtiyacın ölçüsüyle kudret-i İlâhiye ve gınâ-yı Rabbâniyenin derecât-ı tecelliyâtını anlamaktır. Nasıl ki açlığın dereceleri nisbetinde ve ihtiyacın envâı miktarınca taamın lezzeti ve derecatı ve çeşitleri anlaşılır. Onun gibi, sen de nihayetsiz aczin ve fakrınla, nihayetsiz kudret ve gınâ-yı İlâhiyenin derecatını fehmetmelisin."(1) page 4 / 5

Powered by TCPDF (www.tcpdf.org) İnsan nihayetsiz acizlik ve zayıflık ile donatılmıştır; bu acizlik ve zayıflık damarı ile aciz ve zayıf olmayan Allah ı bilip bulması gerekir. Nihayetsiz kusurlu olması kusursuz olan Allah ı bilebilmesi içindir. İnsan bu zıt vasıflarla Allah ın kemal sıfatlarına intikal etmesi en güzel bir marifet yoludur. Hayatın bu denli acizlik ve fakirlik ile yoğrulması insana ayrı bir değer katıyor. (1) bk. Sözler, On Birinci Söz. page 5 / 5