PARİS TE BİR GEZİNTİ

Benzer belgeler
Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

NEYZEN ERCAN IRMAK yılında Eskişehir de doğdu. He was born in 1956, in Eskişehir.

Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

Bilkent Oda Müziği Günleri

KEMAN RESİTALİ VIOLIN RECITAL. 29 Ekim October, 2014 TAYLAN ERGÜL KEMAN VIOLIN. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

TRANSCENDENTAL. 4 Şubat February, Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall BAŞAR CAN KIVRAK CEM BABACAN PİYANO PIANO

4 Mart March, 2015 PİYANOLU. Piano BİLKENT DÖRTLÜ BİLKENT. Quartet. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Bahar Konseri. Murat Göktaş şef Tülay Uyar soprano. 5 Mayıs 2018 Cumartesi, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi. Konzertmeister Irina Nikotina

1996 Şubatında Kudüs te düzenlenen Kudüs Dinî Müzikler Festivali ne Necdet Yaşar, Sadreddin Özçimi ve Derya Türkan la birlikte katıldı.

FIRST BALLET SCHOOL-1661

Bilkent Oda Müziği Günleri

Oda Şarkıları. Chamber Songs. Resital Serisi. 1 Ekim October, Umut Kosman. Recital Series Tosti. Bariton Baritone Hande Uçar.

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Fazıl Say, 14 Ocak 1970 Ankara doğumlu dünyaca ünlü besteci ve klasik müzik piyanisti.

Piano Duos. Arzu & Gamze Kırtıl. 26 Kasım November, Piyano İkilisi Piano Duo. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Bilkent. Senfoni Orkestrası. Barış Demirezer şef Özgür Deniz Kaya viyolonsel Çağla Turhan trombon

Bilkent Oda Müziği Günleri

Sokak Hayvanları yararına olan bu takvim, Ara Güler tarafından bağışlanan fotoğraflardan oluşmaktadır. Ara Güler

Fazıl Say. Composer and Pianist. 29 Aralık December Pazartesi Monday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall. Stefan Sanderling.

Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

ENGiN GÜNEYSU / enginguneysu@gmail.com. enginguneysu@gmail.com mobile

Bilkent Oda Müziği Günleri

NEYZEN ALİ ORTAPINAR

Film Müzikleri Senfoni Orkestrası FİLMSO

İPEK ÜNİVERSİTESİ KONSERVATUVARI. Müzik Bölümü. Lisans Ders Programı

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

Yeni Yıl. New Year s. Yeşim Gökalp. 14 Ocak January, Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Bedri Baykam. Atatürk Caddesi 386/A, Alsancak 35220, Izmir Tel/Fax: *

Sergisi. Exhibition. pina. pina BAUSCH BAUSCH. 2 Eylül - 5 Ekim September 2 nd - October 5 th 2010

BSO Yaylı Çalgılar Topluluğu BSO String Ensemble. Irina Nikotina konzertmeister Özberk Miraç Sarıgül gitar guitar

19-20 Aralık December, Cuma-Cumartesi Friday-Saturday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

İhracat-İthalat

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.

BİLKENT GENÇLİK SENFONİ ORKESTRASI BİLKENT YOUTH SYMPHONY ORCHESTRA

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Kapanış Konseri / Closing Concert

UNIT 1 HELLO! Quiz I'm from Greece. I'm. Where are you from? Boşluğa uygun olan hangisidir? A) German. B) Greek I'm from. C) Turkish D) English

Gümüşlük te Festival sahnesinde Keman Piyano düeti

VİYANA DA BAHAR SPRING IN VIENNA

Gypsy. New York. All Stars

Sergei Vasilievich RACHMANINOFF

2. Yıl / III. Dönem (Second Year Third Semester)

TARİHLİ EĞİTİM KOMİSYONU KARARLARI

İki Piyano Konseri Two Pianos Concert

Ajda Şenol YAYINLAR / BİLDİRİLER / RAPORLAR / SEMİNERLER. Uluslararası Dergilerde Çıkan Yayınlar

YIL ÜRETİM ALANI(da) ÜRETİM(ton)

MISSION VISION STRENGTHS

TÜRK STANDARDI TURKISH STANDARD

İtalyan Film Müzikleri Konseri Italian Film Music Concert

Bilkent Oda Müziği Günleri

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

16 Mayıs May, Cumartesi Saturday, Bilkent Konser Salonu Concert Halll

KALEIDOSCOPES N.1. Solo Piano. Mehmet Okonşar

Programın Adı ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Spor Yöneticiliği Eğitim Fakültesi Müzik

YÜKSEK BASKI TEKNİĞİ VE TÜRK BASKIRESMİNE YANSIMALARI. Gökçe Aysun KILIÇ

Gülsin Onay. Piyano Resitali. Piano Recital. 9 Ocak January 2015 Cuma Friday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Igor Fyodorovich STRAVINSKY STRAVINSKY

IN MEMORY OF İHSAN DOĞRAMACI ANISINA

Beethoven Dvorak& 6 Aralık December, Müziğin Sihirbazları: Music Alchemists: Cumartesi Saturday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

HÜRRİYET GAZETESİ: DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

KABUL VE KAYIT KOŞULLARI

Doktora, Uludağ Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü 2014

Devrim Erbil Contemporary Istanbul 2013

Midori Özgür A ydın Midori Özgür Aydın

Gümüşlük Klasik Müzik Festivali Antik Tiyatro da başladı

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. SIMPLE PAST (to be)

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Şef: CEM MANSUR 2011 FAALİYET RAPORU

İHSAN DOĞRAMACI ÖZEL KONSERİ Special Concert

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

Kontenjan Quota ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) ABANT İZZET BAYSAL UNIVERSITY (BOLU)

Erol KAYA Yönetim Kurulu Başkanı Chairman Of The Board

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

1979 He established Koleksiyon Art Gallery together with Nihat Sümeralp, directed it until 1989

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

1. Yarıyıl. Türk Dili ve Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS İNG127 TEMEL İNGİLİZCE I Z

BERLİN FİLARMONİ SOLİSTLERİ BERLINER PHILHARMONIKER SOLOISTS ÖZGÜR AYDIN ALESSANDRO CAPPONE KEMAN VIOLIN NAOKO SHIMIZU VİYOLA VIOLA

EFSANE BİLKENT TE LEGEND AT BİLKENT CHRISTIAN ZACHARIAS ŞEF CONDUCTOR & PIANO

İHRACAT-İTHALAT

D-MARİN DE, 3 TENOR U 3 BİN KİŞİ İZLEDİ

C. ocuk Konseri Children s Holiday Concert

amerika birleşimiş devletleri

C. ocuk Konseri Children s Holiday Concert

KANUN VE PİYANO İKİLİSİ

@ahmed_adnan_saygun

MEKSİKA GÜNÜ MEXICO DAY

9. ULUSLARARASI PENDİK ÇOCUK FESTİVALİ

VARDAR DERİ MAKİNALARI VARDAR LEATHER MACHINERY

This empire began in 330 and lasted until 1453, for 1123 years.

Klasikten. Romantiğe

13-14 Şubat February 2017 Pazartesi-Salı Monday-Tuesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

İRONİ KAVRAMININ POSTMODERN DÖNÜŞÜMÜ VE POSTMODERN SERAMİK ESERLERDE İRONİ

About Us. Hakkımızda. ve artan üretim kapasitesi ile hedefler de büyüdü.

Emre İlker emreilker.com. Turkish Kadıköy, İstanbul, Türkiye Male Özel Irmak İlköğretim Okulu

ESCMID ve Türkiye İlişkileri

Children s Holiday Concert

Transkript:

PARİS TE BİR GEZİNTİ PROMENADE IN P A R I S JOHN AXELROD ŞEF CONDUCTOR MUHİDDİN DÜRRÜOĞLU PİYANO PIANO C. Debussy F. Chopin M. Ravel M. Ravel Prélude à L Après-midi d un faune Piyano Konçertosu No.2, Fa minör, Op.21 Concerto for Piano No.2 in F minor, Op.21 Le Tombeau de Couperin Ma Mère l Oye 15 Kasım November, 2014 Cumartesi Saturday, 20.00 Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Değerli Dinleyicilerimiz, Gittikçe artan sayılarla yeni dinleyicilerimizin aramıza katılmasından mutluluk ve gurur duyuyoruz. İzleyicilerimizin beğenilerini içten alkışlarıyla sergilemeleri, bizler için paha biçilmez bir destek. Konserlerimizde ses ve görüntü kaydı yapılmaktadır. Seslendirilen eserlerin bazıları birkaç bölümden oluşmaktadır. Eserin tümü bittikten sonra alkışlamanız bizlere kolaylık sağlayacaktır. Aynı nedenle konser esnasında cep telefonlarınızı tamamen kapatmanızı ve flaşla fotoğraf çekmemenizi rica ederiz. Dear Listeners, We are happy and proud to perform to a growing audience. The applause we receive from the audience is an invaluable expression of appreciation. All our concerts are audio-visually recorded. Some of the works performed by the artists are composed of several parts. It would be highly convenient if the listeners hold their applause until the end of the work. For the same reason, we kindly ask our listeners to turn off their cell phones and not to take any photographs with flash during the concert. BSO konserlerini Radyo Bilkent Klasik Müzik Kuşağı nda dinleyebilirsiniz. You may listen BSO concerts on Radio Bilkent Classical Music Hours. Pazartesi Monday 22.00-24.00

Program C. Debussy Prélude à L Après-midi d un faune F. Chopin Piyano Konçertosu No.2, Fa minör, Op.21 Concerto for Piano No.2 in F minor, Op.21 I. Maestoso II. Larghetto III. Allegro vivace ara interval M. Ravel Le Tombeau de Couperin I. Prelude II. Forlane III. Menuet IV. Rigaudon M. Ravel Ma Mère l Oye I. Pavane de la Belle au Bois dormant Uyuyan Güzelin Pavanı II. Petit Poucet Parmak Çocuk III. Laideronnette, Impératrice des Pagodes Küçük Çirkin Kız, Pagodaların İmparatoriçesi IV. Les entretiens de la Belle et de la Bète Güzel ve Çirkinin Konuşmaları V. Le jardin féerique Sihirli Bahçe Zorunlu durumlarda program değişikliği yapılabilir. Programs may be subject to changes due to reasons beyond our control. www.bso.bilkent.edu.tr Bilkent Üniversitesi kültür ve sanat faaliyetidir. Cultural and artistic activity of Bilkent University.

John Axelrod, şef conductor Milano G. Verdi Orkestrası birinci konuk şefi John Axelrod, olağanüstü geniş repertuvarı, yenilikçi programı ve karizmatik performans tarzıyla günümüzün önde gelen şeflerinden biri olarak grafiğini giderek yükseltmektedir. Lucerne Senfoni Orkestrası ve Tiyatrosu nun müzik direktörü ve birinci şefi, ayrıca Orchestre National des Pays de la Loire ın (ONPL) müzik direktörü olarak gösterdiği başarıların ardından 2011 de Milano Giuseppe Verdi Senfoni Orkestrası na birinci şef olarak atanmıştır (2011-14). Axelrod, Berlin Rundfunk- Sinfonieorchester, Hamburg NDR Senfoni, Frankfurt Senfoni, Leipzig Gewandhaus, Dresdner Filarmoni, İsrail Filarmoni, Paris Orkestrası, Lyon Ulusal Orkestrası, Londra Filarmoni, İsviçre Romande Orkestrası, Santa Cecilia Ulusal Akademisi, RAI Ulusal Senfoni Orkestrası, Stockholm Kraliyet Orkestrası, Danimarka Ulusal, Oslo Filarmoni, İsveç Radyo Orkestrası, Mariinsky Orkestrası, Rusya Ulusal Filarmoni, Toronto Senfoni, Salzburg Mozarteum, Salzburg Camerata, Varşova Senfoni ve Filarmoni büyük orkestraları yönetmiştir. Amerika ve Asya da konuk şef olarak konserler vermiştir. Opera çalışmaları arasında, Paris teki Theatre du Chatelet te ve Milano daki Teatro Alla Scala da Bernstein ın Carsen yönetmenliğinde sahnelenen Candide i yer almaktadır. Geçtiğimiz sezonlarda, Anger/Nantes Operası için Tristan and Isolde, Lucerne Festivali için de Rigoletto, The Rake s Progress, Don Giovanni, Üç Kuruşluk Opera, Falstaff ve Idomeneo yu yönetmiştir. 2013 yılında Museum of Topograhies des Terrors da Der Kaiser von Atlantis in tek seferlik bir konser performansında Berlin de Kammer Senfoni yi yöneten Axelrod, 2014 te de Napoli deki Teatro San Carlo da Eugene Onegin operasında sahne almış ve Spoleto Festivali nin açılışında Erwartung, La Dame de Monte Carlo ve La Mort de Cleopatre üçlemesini yönetmiştir. Axelrod yakında, Maggio Musicale Fiorentino da Fabio Vacchi nin Lo specchio magico sunu ve Roma Operası nda Kurt Weill in Aufstieg und Fall der Stadt Mahagonny sinin yeni bir prodüksiyonunu yönetecektir. Axelrod düzenli olarak genç müzisyenlerle çalışmaktadır. Schleswig Holstein Festival Orkestrası yla Salzburg Festivali nde sahne almış, İtalya da Orchestra Giovanile ile çalışmış, Accademia della Scala ile Muscat ta, Nord Deutsche Junge Philharmonie yle Almanya da, Sinfonia Iuventus ile Polonya da ve Vienna Jeunesse Orchestre ile Avusturya da sahneye çıkmıştır. Axelrod, Sony Classical, Warner Classics,

Ondine, Universal, Naive ve Nimbus gibi şirketler için, Veronique Gens, Rachel Kolly d Alba, Martin Grubinger, Patricia Kopatchinskaja ve Dietrich Henschel gibi sanatçılarla kayıtlar yapmıştır. Axelrod 1988 de Harvard Üniversitesi nden mezun olmuştur. Leonard Bernstein ile, Amerika Senfoni Orkestrası Ligi şefler programında ve St. Petersburg Konservatuvarı nda Ilya Musin ile çalışmıştır. With an extraordinarily diverse repertoire, innovative programming and charismatic performance style, John Axelrod continues to increase his profile as one of today s leading conductors. After successful tenures as Music Director and Chief Conductor of the Lucerne Symphony Orchestra and Theater, and as Music Director of the l Orchestre National des Pays de la Loire (ONPL), in 2011 John Axelrod was appointed Principal Conductor of Orchestra Sinfonica di Milano Giuseppe Verdi (2011-14). The success of the collaboration with the Milanese orchestra brought an extension as Principal Guest Conductor for additional three seasons. Axelrod has conducted mayor international orchestras, including Berlin s Rundfunk-Sinfonieorchester, NDR Symphony in Hamburg, hr- Sinfonieorchester in Frankfurt, Leipzig Gewandhaus, Dresdner Philharmonic, Israel Philharmonic, Orchestre de Paris, Orchestre National de Lyon, Royal Philharmonic of London, London Philharmonic, London Philharmonia, Orchestre de la Suisse Romande, Accademia Nazionale di Santa Cecilia, Orchestra Sinfonica Nazionale della RAI, Royal Stockholm Philharmonic, Danish National, Oslo Philharmonic, Swedish Radio Orchestra, Mariinsky Orchestra, National Philharmonic of Russia, Toronto Symphony, Salzburg Mozarteum, Camerata Salzburg, Sinfonia Varsovia, Warsaw Philharmonic, among many others. His international profile as guest conductor in the US and Asia features engagements with the National Symphony Orchestra, Los Angeles Philharmonic, Philadelphia Orchestra, Chicago Symphony, NHK Symphony Orchestra Tokyo, Kyoto Symphony, National Symphony Orchestra of Taiwan and the Shanghai Symphony. His opera activity includes the premiere performances of Bernstein s Candide directed by Carsen at Paris s Théâtre du Châtelet and Milano s Teatro alla Scala. In past seasons, Mr. Axelrod has conducted Tristan and Isolde for Angers/ Nantes Opera, Rigoletto, The Rake s Progress, Don Giovanni, the Three Penny Opera, Falstaff and Idomeneo all for the Lucerne Festival. In 2013, Axelrod led the KammerSymphonie Berlin in a unique concert performance of Der Kaiser von

Atlantis at the Museum of Topographie des Terrors. In 2014 he conducted Eugene Onegin at Teatro San Carlo in Naples and the opening of the Spoleto Festival with the triptych Erwartung, La Dame de Monte Carlo and La Mort de Cléopâtre. Upcoming productions include the world premiere of Fabio Vacchi s Lo specchio magico at the Maggio Musicale Fiorentino and a new production of Kurt Weill s Aufstieg und Fall der Stadt Mahagonny at the Rome Opera. Axelrod is actively committed to working with young professional musicians, having toured with the Schleswig Holstein Festival Orchestra to the Salzburg Festival, with the Orchestra Giovanile Italiana in Italy, the Accademia della Scala to Muscat, the Nord Deutsche Junge Philharmonie in Germany, Sinfonia Iuventus in Poland and the Vienna Jeunesse Orchester in Austria. Axelrod has recorded core and contemporary repertoire with such artists as Veronique Gens, Rachel Kolly d Alba, Martin Grubinger, Patricia Kopatchinskaja and Dietrich Henschel, among others, for such labels as Sony Classical, Warner Classics, Ondine, Universal, Naive and Nimbus. Axelrod graduated in 1988 from Harvard University. Trained by and in the tradition of Leonard Bernstein, he also studied with the American Symphony Orchestra League conductors program and at the St. Petersburg Conservatory with Ilya Musin. Muhiddin Dürrüoğlu, piyano piano Piyanist ve besteci Muhiddin Dürrüoğlu, Ankara Devlet Konservatuvarı nda üstün yetenekli çocuklarla ilgili Özel Statü kapsamına alınarak başlayan müzik eğitimine Belçika ve ABD nin dünyaca ünlü müzik okullarında devam etti. Öğrencilik yıllarında Kamuran Gündemir, Ersin Onay, J.C. Vanden Eynden ve Edward Auer le piyano, İlhan Baran, J. Fontyn ın ve Dr. D. Freund la kompozisyon çalıştı. Eczacıbaşı Vakfı, Belçika- Petrofina Şirketi, Fulbright Vakfı ve İndiana Üniversitesi nin burslarını kazandı. Piyanist olarak 1991 Avrupa Piyano Yarışması Finalisti, Nany Phillipart ile Fondation Belge de la Vocation, J.W. Peelemans ödüllerini kazandı. On iki yaşından beri verdiği konserlerle Belçika, Fransa, Almanya, Hollanda, Arjantin, Lüksemburg, Portekiz, İspanya, İsrail, KKTC, İtalya, İngiltere, Romanya, Macaristan, Güney Kore, Çin, Danimarka, Rusya, İsviçre ve ABD de tanındı. Ronald Van Spaendonck ve Marie Hallynck ile Ensemble Kheops u kurdu. Bu toplulukla yaptığı kayıtlar Avrupa da büyük

ilgi gördü; 5 Diapason, Crescendo dan Joker, Classique Info dan Ring, Gramophone Choice ödüllerini aldı ve MusicWeb Int. ten Ayın CD si seçildi. Graf Mourja, Marc Danel, Ning Kam, Lise Berthaud ve Vladimir Mendelssohn oda müziği yaptığı diğer sanatçılardır. Besteci olarak Belçika Güzel Sanatlar, Edebiyat ve Bilim Akademisi nin Arthur de Greef ve Irène Fuerison ödüllerini; Paris-Lutèce Akademisi nin La Coupe de la Création Musicale ödülünü; Hulste-Belçika Oda Müziği Eserleri Yarışması nda SABAM ve 2000 yılında ikincilik ödüllerini, Fransa-Orleans da yapılan 20. Yüzyıl Piyano Müziği Yarışması nda en iyi beste ödülünü kazandı. 2011 yılında Belçika nın en önemli Modern Müzik Festivali olan Ars Musica da Emotions Fugitives III isimli eserinin dünya prömiyerinden sonra Fransa nın ünlü müzik festivallerinden Juventus a Composer in Residence olarak davet edildi. 2011 yazında bu festivalin siparişi ile yazdığı In Memoriam adlı eserinin dünya prömiyeri yapıldı ve France Musique Radyosu tarafından yayınlandı. Sanatçı, 1992 den beri Brüksel Kraliyet Konservatuvarı nda oda müziği profesörü olarak görev yapmaktadır. CD leri, Pavane, Cyprès, Kalidisc, René Gailly, Talent, Megadisc ve Fuga Libera firmalarında çıkmıştır. Pianist and composer Muhiddin Dürrüoğlu started studying music at the Ankara State Conservatory in the special status awarded to gifted children. He continued his music education at world-known music schools in Belgium and the United States. As a student, he studied piano under Kamuran Gündemir, Ersin Onay, J.C. Vanden Eynden and Edward Auer and composition under İlhan Baran, J. Fontyn and D. Freund. He was awarded scholarships by Eczacıbaşı Foundation, Belgian Petrofina Company, Fulbright Foundation, and Indiana University. As a pianist, he qualified as the European Piano Competition finalist and shared Foundation Belge de la Vocation J. W. Peelemans Award with Nany Philipart. He started performing in concerts when he was 12 and gave concerts in Belgium, France, Germany, the Netherlands, Argentina, Luxembourg, Portugal, Spain, Israel, Turkish Republic of Northern Cyprus, Italy, England, Romania, Hungary, South Korea, China, Denmark, Russia, Switzerland, and the United States of America. He founded the Ensemble Kheops with Ronald Van Spaendonck and Marie Hallynck. His recordings with this group were received very favorably in Europe. The recording won the 5 Diapason award, as well as Joker award from Crescendo, Ring award from Classique Info, and Choice award

from Gramophone. It was also selected the CD of the Month by MusicWeb Int. Dürrüoğlu performed chamber music with artists like Graf Mourja, Marc Danel, Ning Kam, Lise Berthaud, and Vladimir Mendelssohn. His awards as a composer include Arthur de Greef and Irene Fuerison awards from Belgian Academy of Fine Arts, Literature, and Science, La Coupe de la Création Musicale from Paris-Lutece Academy, SABAM award and the Second Prize in the Hulste-Belgian Works for Chamber Music Competition. Most recently, he was presented the Best Composition award in the 20 th Century Piano Music Competition held in Orleans, France. After the premiere of his Emotions Fugitives III in Ars Musica, the major modern music festival held in Belgium, in 2011, he was invited to one of France s important music festivals Juventus as composer in residence. His In Memoriam which was ordered by the festival in question was premiered in the summer of 2011 and broadcast by the French Musique Radio. The artist is a chamber music professor at Brussels Royal Conservatory where he has been working since 1992. His CDs were released under Pavane, Cyprés, Kalidisc, René Gailly, Talent, Megadisc, and Fuga Libera labels. Program Notları Program Notes Claude DEBUSSY (1862-1918) Prélude à L Après-midi d un faune 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında müzikte devrimci izler bırakmış olan besteci Debussy üzerinde en etkili olan akım, sembolizmdir. Sembolizm dönemin gerçekçilik, izlenimcilik gibi akımlarına karşı çıkan bir sanat ve edebiyat akımıdır. Fransız Devrimi sonrası 19. yüzyıl, geniş kitlelerin bilinçlendiği ve devrimlerin, reformların birbiri ardına sıralandığı bir dönem olmuştur. Bu dönemde Karl Marx ın öncülüğünü yaptığı sosyalizm akımı tüm edebiyatçı ve sanatçıları derinden etkilemiştir. Fransa da Victor Hugo, Emilie Zola gibi yazarlar bu etkiler doğrultusundaki toplumcu, gerçekçi eğilimlerin öncülüğünü yapmışlardır. Gerçekçiliğin resimdeki temsilcisi Gustave Courbet in düşünceleri izlenimcilik akımını etkilemiştir. İzlenimcilik, gerçekçilik akımının sosyal içerikten arınmış hali olarak görülebilir. Bu akımda yer alan sanatçılar gördüklerini en gerçekçi biçimde, ışığın, renklerin tüm boyutlarını dikkate alarak resmetmenin yollarını aramışlardır. Fransa da Baudelaire, Mallermé, Verlaine nin önderliğinde ortaya çıkan sembolizm ise dönemin gerçekçilik akımlarının karşısına yeni bir söylemle çıkmayı amaçlamış; insan bilincinin

derinliklerini, bilinç altını merkeze alan bir akım olmuştur. Debussy sembolizmin yanı sıra Avrupa nın merkezi akımlarının dışındaki oluşumlarla da yoğun olarak ilgilenmiştir. Rimsky-Korsakov, Balakirev ve Mussorgsky gibi Rus bestecilerle, Edvard Grieg in tonalite dışı müzikal ifadeleri üzerinde çalışmıştır. Ayrıca, 1889 Paris Fuarında duyduğu Endonezya müzikleri de üzerinde önemli bir etki bırakmıştır. Bu düşünceler ışığında Fransız müziğinin köklerine inmek ve orada tonalite öncesi kilise ilahileri üzerinde çalışmak da bestecide yeni bir düşünce olarak canlanmıştır. Bu bağlamda Wagner in etkisinden bir türlü çıkamayarak, sınırlı bakış açılarından bir türlü kurtulamadığını düşündüğü Ars Gallica akımından giderek uzaklaşmıştır. Debussy, bu süreçte özellikle Mallermé nin şiirlerinin biçim - zaman ilişkileri üzerine kafa yoruyor, sembolizmin anlam dünyasına yoğunlaşıyordu. Hem sembolizm hem de Batı dışı müzik akımları onun anlatısallıktan/ yapısallıktan uzak bir yönelime girmesini sağlamıştır. Mallemé nin bir şiiri üzerine bestelediği Prélude à L Après-midi d un faune bu doğrultuda ortaya çıkardığı ilk büyük eserlerden biridir. Şiir, mitolojik bir kahraman olan, yarı keçi yarı insan, Faun un ağzından yazılmıştır. Pastoral bir ortamda gerçek üstü varlıkların karşılıklı izlenimleri üzerine odaklanır. Debussy nin müziği de, şiirde olduğu gibi imgeler ve onun çok boyutlu çağrışımlarıyla yapılandırılmıştır. Yapıt, 1912 yılında Diaghilev liderliğindeki Ballet Russes kumpanyası tarafından Vaslav Nijinski nin koreografisi ile, baleye uyarlanmış ancak abartılı erotik içeriği sebebi ile tepki görmüştür. Debussy, a composer who left his revolutionary mark on music in late 19 th and early 20 th century, was under the strong influence of symbolism. Symbolism is an artistic and literary movement that opposed the realism and impressionism movements of the period. Following the French Revolution, 19 th century was an era when awareness among the broad masses grew and revolutions and reforms followed one another. The socialism movement pioneered by Karl Marx had a deep influence on all artists and people of letters. In France, writers like Victor Hugo and Emile Zola were the torchbearers of socialist and realist tendencies. Gustave Courbet who was a representative of realism in art influenced the impressionist movement with his ideas. Impressionism can be seen as a version of realism stripped of its social content. The artists who followed this movement sought to paint whatever they saw as faithfully as they could by considering all the dimensions of light and colors. Symbolism initiated by Baudelaire, Mallarmé, and Verlaine in France sought to propose a new discourse against realism and focused on the depths of the human consciousness and the subconscious. Besides symbolism, Debussy was interested

in phenomena that fell outside the mainstream movements in Europe. He worked on non-tonal musical expressions of Edvard Grieg with Russian composers like Korsakov, Balakirev and Mussorgsky. He was influenced by the Indonesian music he listened to in the Paris Fair in 1889. The composer entertained thoughts of going deeper into the roots of French music and working on the pre-tonal church hymns. Thus, he distanced himself from the Ars Gallica movement, which, to him, failed to free itself from the influence of Wagner and was unable to change its restricted perspectives. In this process, Debussy was preoccupied with the form-time relations in Mallarmé s poetry and concentrated on the meanings of symbolism. Both symbolism and non-western musical movements detached him from the narrativity / structurality focused on a certain direction. Prélude à L Après-midi d un faune which he composed on a Mallarmé poem is one of the major pieces he produced under such influences. The poem told by a faun, a half-human and half-goat mythological character, focuses on the impressions of surrealist beings in a pastoral setting. Just like the poem, Debussy s music is built on images and multi-dimensional associations. The work was adapted to ballet and choreographed by Vaslav Nijinsky for Ballet Russes led by Diaghilev in 1912, but was met with a critical reaction due to its exaggerated erotic content. Frédéric CHOPIN (1810-1849) Piyano Konçertosu No.2, Fa minör, Op.21 Concerto for Piano No.2 in F minor, Op.21 Chopin, piyanonun müzikteki yerini belirleyen ve sağlamlaştıran bestecilerin en önde gelenlerindendir. Soyluların emrinde çalışan saygın, entelektüel bir orta sınıf ailesinden gelen Chopin sanat yaşamına, bir harika çocuk olarak başlamıştır. Henüz sekiz yaşındayken eserleri yayınlanmaya başlanmış, verdiği konserlerin ünü Varşova nın dışına taşmıştır. 1829 yılında, lise mezuniyetinin hemen ardından Viyana da konserler vermiş ve hem müziği, hem de piyanistliği büyük hayranlıkla karşılanmıştır. Chopin kariyerine yeni başladığı yıllardan itibaren büyük kalabalıklar için konser vermek yerine daha küçük gruplara sesleneceği salon konserlerini tercih etmiştir. Özellikle Paris te yaşadığı dönemlerde bu kentin zenginleri tarafından desteklenerek bu şansı elde etmiş; böylelikle oldukça detaylı piyano yazısına odaklanmış ve on dokuzuncu yüzyılın öncü müzisyenleri arasına girmiştir. Besteci bu yaklaşımı ile bağlantılı olarak orkestral türlerden uzak durmuş, piyanonun

teknik ve ifadesel olanaklarını araştırabileceği Noktürn, Balad, Polonez, Mazurka gibi 19. yüzyılda ortaya yeni çıkmış olan türler üzerine yoğunlaşmıştır. Chopin iki piyano konçertosunu Varşova yı kalıcı olarak terk etmeden önce yazmış; daha sonra bu türe geri dönmemiştir. Chopin in piyano konçertoları bu türün önemli eserleri arasında görülmez ancak bestecinin erken dönem eserlerinden olmalarına rağmen onun müziğinin tüm dönemleri için geçerli özellikleri içlerinde barındırırlar. Eserin girişindeki müzikle, piyanonun başladığı andan itibaren duyulan müziği aynı kişinin yazdığına inanmak zordur. Piyanonun göz kamaştırıcı karizması, biçimdeki dengesizlikleri, orkestrasyonun renksizliğini tamamen unutturur. Piyano ve orkestra arasındaki dengesizlik ikinci bölümde bir tür kabullenmeye dönüşür. Larghetto başlıklı bu bölüm solo piyano için yazılmış bir noktürn gibidir. Üçüncü bölüm ise Chopin in en usta olduğu türlerden Mazurka nın pek çok özelliğini taşır. Mazurka eski dönemlerde bir halk dansı olarak bilinmesine rağmen, 19. yüzyılda Varşova sosyetesi tarafından da benimsenen bir tür olmuş, bir solo piyano türü olarak stilize edilmesi Chopin sayesinde büyük yaygınlık kazanmış, Romantik çağın tüm Avrupa da bilinen bir türü haline gelmiştir. Bu konçertonun final bölümünde de ikinci ve üçüncü vuruşların aksanlanması, yerel çalgıları (keman, akordiyon, tulum vb.) anımsatan tını ve süslemelerin ön plana çıkartılması gibi Mazurka ya özgü tekniklere yer verilmiştir. Frédérick Chopin is one of the leading composers who helped the piano gain and maintain a central position in music. Born into a prestigious and intellectual family working for the nobility, Chopin started his musical career as a child prodigy. He started giving concerts when he was only 8 and his fame spread outside Warsaw. In 1829, immediately following his graduation from high school, he started performing in Vienne, where his music and performance as a pianist drew great admiration. From these early years of his career onwards, Chopin preferred performing to small groups of listeners in salons to giving concerts to large audiences. When he was living in Paris, the support of the rich in this city afforded him this pleasure, as a result of which he found the chance to focus on detailed piano writing and became one of the leading composers of the nineteenth century. In the same vein, the composer stood aloof from orchestral genres and concentrated his energies on the novel genres of the nineteenth century like Nocturnes, Ballades, Polonaises, and Mazurkas which enabled him to explore the technical and

expressive aspects of the piano. Chopin wrote only two piano concertos in his lifetime, both before he left Warsaw for good. Although these piano concertos are not regarded among the masterpieces of the genre, they contain the characteristics of his music that mark all the stages in his career. It is hard to believe that the music at the beginning of the work and the music after the introduction of the piano were written by the same person. The glamorous charisma of the piano outlasts the formal imbalances and the dullness of orchestration. The imbalance between the piano and the orchestra produces a kind of acquiescence in the second movement. The movement titled Larghetto sounds like a nocturne written for the solo piano. The third movement has many features of a Mazurka, of which Chopin was a master. Although it was recognized as a folk dance in the earlier periods, it was adopted by the high society of Warsaw in the nineteenth century. After being stylized as a genre for the solo piano by Chopin, it started enjoying greater popularity and became one of the best-known genres in Europe of the Romantic period. The final movement of the concerto, with the accents on the second and third beats and the dominance of timbres and ornamentations reminiscent of local instruments (violin, accordion, and bagpipe), has characteristics unique to Mazurka. Maurice RAVEL (1875-1937) Ma Mère l Oye Günümüzde Debussy ile birlikte 20. yüzyıl Fransız müziğinin en önemli bestecilerinden olan Maurice Ravel, ilk gençlik yıllarında kendini bir besteci olarak zor kabul ettirmiş büyük ölçüde Debussy nin gölgesinde kalmıştır. Sembolist şiir, izlenimci sanat ve (özellikle 1889 Paris Fuarındaki Endonezya müziklerinin etkisi ile) Batı dışı müzikler onun Debussy ile olan ortak ilham kaynaklarıydı. Debussy den 13 yaş küçük olan Ravel, Debussy nin art arda başyapıtlar verdiği 20. yüzyılın ilk on yılı boyunca, henüz tam olarak olgunlaşmamış besteciliği ile ikinci planda kaldı. Ancak sürekli olarak nitelikli yapıtlar ortaya koyması müzik dünyasındaki prestijini giderek artırıyordu. 1909 yılında G. Faure nin önderliğinde kurulan Societé Musicale Indépendente de aktif görev alması bunun bir göstergesiydi. Aynı dönemlerde sahne müzikleri üzerine yoğunlaşmaya başlamıştı. 1909 yılında Ballet Russes in direktörü Diaghilev in sipariş ettiği Daphnis et Chloé sayesinde Igor Stravinsky ile tanıştı ve onun müziğinden etkilendi. Ma Mère l Oye (Kaz Annem) isimli eser bu yıllarda bestelenmişti. Ravel, bu eseri 1911 yılında Polonyalı heykeltıraş Cyprian

Godebski nin çocukları için 17. yüzyıl yazarı Charles Perrault ın halk hikayelerinden derlediği peri masalları üzerine yazılmıştı. Eserin bu ilk versiyonu iki piyano içindi. Aynı yıl yapıtı emprezaryo Jacques Rouché nin isteği üzerine orkestraya uyarladı. Bugün orkestra repertuvarının vazgeçilmezlerinden olan bu eser, Debussy nin müziğine paralel olarak müzikal imgelerin tınısallığına odaklanmasının yanı sıra Perrault metinlerinin masalsı dünyasını tasvir etmesi, anlatısal (programatic) öğelere yer vermesi açısından Ravel in özgün kimliğini ortaya koyan ilk eserlerden biri olarak görülebilir. Maurice Ravel, considered one of the greatest composers of the 20 th century French music along with Debussy, had difficulty gaining acceptance as a young composer, partly because he was outshone by Debussy, with whom he shared symbolist poetry, impressionist art and non-western music (especially through the influence of Indonesian music in Paris Fair in 1889) as common inspirational sources. It was not surprising that Ravel, who was 13 years younger than Debussy, was overshadowed by the composer who produced several masterpieces in the first decade of the 20 th century when the former was still a composer in the making. Nevertheless, Ravel s production of high-quality work gained him more and more prestige in the world of music. His active performance in the Societé Musicale Indépendente founded by G. Faure in 1909 was an indication of his raising profile. In this period, Ravel had started concentrating on stage music. Through his Daphnis et Chloé, ordered by Diaghilev, the director of Ballet Russes, in 1909 he met Igor Stravinsky who was impressed by Ravel s music. It was around these years that Ravel composed Ma Mére l Oye. The work was composed on the fairy tales compiled by the 17th century writer Charles Perrault for the children of the Polish sculptor Cyprian Godebski in 1911. The first version of the work was for the piano. Ravel adapted the work to orchestra upon the request of the impresario Jacques Rouché. The work, which is among the indispensible pieces of the present orchestra repertoire, can be seen as one of the first pieces revealing the character of Ravel, as it concentrates on the tonality of musical images like Debussy s music, describes the epic world of Perrault texts, and involves programmatic elements. Le Tombeau de Couperin Ravel in düşüncelerinde I. Dünya Savaşı öncesi ve boyunca milliyetçilik ağır basar. Savaş sırasında orduya yazılmak için

büyük bir çaba sarf eder ancak sağlık sorunları cephede aktif görev yapmasını engeller. Bu doğrultuda Fransız müziğinin tarihi ile daha yakından ilgilenmeye başlar. Savaş yılları boyunca (1914-17) bestelenmiş olan Le Tombeau de Couperin bu yönde verilmiş önemli eserlerden biridir. Couperin 14. Louis in ölümünün ardından ortaya çıkan geçiş döneminde saray müzisyeni olarak görev yapmış; Barok ve erken klasik dönemin özelliklerini bir arada barındıran rokoko akımının önemli temsilcilerinden biri olmuştur. L art De Toucher Le Clavecin isimli eserinde tuşlu çalgılarda kullanılan süslemeleri detaylı açıklamalarla standardize etmiştir. Bunun yanı sıra Barok dönemin soyut dans stilizasyonlarından sıyrılarak belirli düşünce veya olguların tasvir edildiği, bu tasvirlerde de ses renginin ön plana çıktığı bir anlayış sergilemiş, böylece Fransız müziğinin tını merkezli bir karakter oluşturmasında öncülük etmişti. Tombeau geç Rönesans ve Barok dönemleri boyunca müzisyenlerin saygı duydukları bir bestecinin ölümünün ardından besteledikleri eserlere verilen isimdi. Bu eserler genellikle ağır bir allamande (2 zamanlı bir dans) olurdu. Ravel bu geleneğe sadık kalarak Couperin in anısına bestelediği bu yapıtta yalnızca bir allemande değil altı bölümlü bir süit bestelemişti. Piyano için bestelenen orijinal versiyonda Prelude (serbest giriş bölümü), Füg, Forlande (2 zamanlı, canlı Venedik kökenli dans), Rigaudon (2 zamanlı Güney Fransa kökenli dans), Menuet (18. yüzyılda çok popüler olan bir üç zamanlı Fransız dansı) ve Toccata bölümlerinden oluşuyordu. Orkestra versiyonunda füg ve toccata yer almadı. Yapıtın ilk seslendirmesi 1920 yılında Paris te yapıldı. Debussy nin 1918 yılında ölmesinin ardından Ravel Fransız müziğinin öncü bestecisi konumuna gelmişti. Eserin 18. yüzyıl estetik ve biçimleri ile ilişki kurması savaş sonrası dönemin Alman romantizmi karşıtı yaygın eğilimlerine denk düşmüş ve önemli bir başarı kazanmıştı. Le Tombeau de Couperin Ravel s thinking was dominated by nationalism before and during the World War I. Although he spent considerable effort to enlist in the army, health problems prevented him from taking active duty. However, in the same nationalist vein, he had a growing interest in the history of French music. Le Tombeau de Couperin which was composed during war years (1914-17) is one of his major works in this respect.

Couperin worked as the court musician in the transitional period after the demise of Louis XIV and came to be known as one of the major representatives of rococo movement which contained elements of both Baroque and early classical period. In his L art De Toucher Le Clavecin, he standardized the ornamentations in keyboard instruments through detailed explanations. Furthermore, distancing himself from the abstract dance stylizations of the Baroque period, he developed an approach that described specific thoughts or facts and emphasized timbre in these descriptions. Thus, he pioneered in the tonal character of the French music. Works composed by musicians after the death of a respected composer in the Renaissance and Baroque periods were called tombeau. These works were usually in the form of a slow allemande (a dance in duple meter). Following this tradition, Ravel composed this work in memory of Couperin only not as an allemande, but as a suite consisting of six parts. The original version composed for the piano consisted of the parts Prelude, Fugue, Forlane (a lively duple-time dance originating from Venice), Rigaudon (a duple-time dance of South French origin), Menuet (a triple-meter French dance very popular in the 18 th century), and Toccata. The orchestral version did not include the Fugue and Toccata parts. The work was premiered in Paris in 1920. After the death of Debussy in 1918, Ravel had become the foremost composer of the French music. As its association with the esthetics and forms of the 18th century coincided with the popular anti- German-Romanticist post-war tendencies of the period, the work gained significant success. Yard.Doç.Dr. Onur Türkmen Bilkent Konser Salonu Bilkent Concert Hall 06800 Bilkent - Ankara Gişe - Ticket Office : (312) 290 1775 mybilet.com

Bilkent Senfoni Orkestrası Bilkent Symphony Orchestra I. Keman 1 st Violin Toğrul Ganiyev, konzertmeister Irina Nikotina, konzertmeister yard. asst. Suzanna Bezhani Bahar Kutay Refik Zamanalioğlu Adilhoca Aziz Vseslava Kudinova Süreyya Defne Eda Delikçi Davut Aliyev Elena Postnova Arif Möhsünoğlu II. Keman 2 nd Violin Feruza Abdullayeva, grup şefi principal Rasim Bağırov Elena Rihsi Marina Görmüşoğlu Adelya Ateşoğlu Nil Cetiz İskender Okeev Ferhat Gülmehmet Seyran Ahundzade Viyola Viola Cavid Cafer, grup şefi principal Elena Gnezdilova Sema Hakioğlu Uluğbek Rihsi Ece Akyol Svetlana Simolin Elif Onay Barış Simolin İrşad Mehmet Viyolonsel Violoncello Hayreddin Hoca, grup şefi principal Serdar Rasul Artur Rahmatulla Adil Babacan Yiğit Ülgen Verda Çavuşoğlu Salim Gayıblı Kontrbas Double Bass Sergey Margulis, grup şefi principal Dritan Gani Zurab Tsitsuachvili Burak Noyan Şalva Gagua Flüt Flute Albena Sezer, grup şefi principal Zita Zempleni Ebru Aykal Obua Oboe Selçuk Akyol, grup şefi principal Violetta Lupu Viktoriya Tokdemir Klarnet Clarinet Nusret İspir, grup şefi principal Selen Akçora Fagot Bassoon Ozan Evruk, grup şefi principal Ezgi Tandoğan Onur Üzülmez * Korno Horn Laszlo Gyarmati, grup şefi principal Güloya Altay Barış Bayer * Tayfun Avcıoğlu * Trompet Trumpet Julian Lupu, grup şefi principal Krassimir Koniarov Trombon Trombone Aleksey Medvedev Vurmalı Çalgılar Percussion Aydın Mecid, grup şefi principal Wladimir Sudnowski * Seçil Kuran * Berk Şençolaklar * Arp Harp Çağatay Elitok * Bengi Canatan * Piyano Piano Elif Önal Çubukçu * * Misafir Sanatçı Guest Artist