Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş



Benzer belgeler
Anlamı. Temel Bilgiler 1

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Mehmed Zahid KOTKU. Ana Baba Hakları. Vuslat: 4. Tasavvuf-Hikemiyat Serisi: 4. Isbn Basım Tarihi Şubat 2010.

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Mehmed Zahid Kotku. Cennet Yolları. Baskı / Cilt. Kilim Matbaacılık Litros Yolu Fatih San. Sit. No: 204 Topkapı / İstanbul Tel: (0212)

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Mehmed Zahid Kotku. Nefsin Terbiyesi. Vuslat: 6. Tasavvuf-Hikemiyat Serisi: 6. Isbn Basım Tarihi Şubat 2010.

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Hadislerle Nasihatlar

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

En hayırlı söz faydalı olandır. Faydasız bilgide hayır yoktur. Lüzumlu olmayan bilgiden de bir fayda temin edilemez.

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

İçindekiler. Kısaltmalar Sunuş...13

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları

ŞUHUT MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI II. DÖNEM (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN) VA'Z VE İRŞAD PROGRAMI

İBADET 1 İBADET NEDİR?

Abdest Gusül Teyemmüm

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Dua ve Sûre Kitapçığı

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

TOKAT İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL İRŞAT PROGRAMI VAAZ SİSTEMİ

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

KÂBE VARAK YALDIZ + LAK ST-D001 KÂBE

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Şeyh den meded istemek caizmidir?

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

BANDIRMA MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI (27 Haziran - 28 Temmuz)

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

2018 Yılı 1. Dönem Vaaz Listesi

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Transkript:

EDEP YA HU!

Mehmed Zahid Kotku Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş Vuslat: 5 Tasavvuf-Hikemiyat Serisi: 5 Isbn 978-605-61107-5-7 Basım Tarihi Şubat 2010 Baskı / Cilt Metkan Matbaası Merkezefendi Mh. Yılanlı Ayazma Sk. Örme İş Merkezi No:8/1 Davutpaşa - Zeytinburnu / İstanbul Tel: (0212) 483 22 22 İç Tasarım İrfan Güngörür Kapak Tasarım Sena İzgi Tüm yayın hakları VUSLAT VAKFI na aittir. Kaynak gösterilerek iktibas yapılabilir. VUSLAT Eğitim, Yardımlaşma, Kültür ve Çevre Vakfı www.vuslatvakfi.com Şems-i Tebrizi Mah. İstanbul Cd. No: 149/2 Karatay / Konya Tel: +90 332 350 64 99

Mehmed Zahid Kotku Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş İstanbul - 2010

İÇİNDEKİLER Seyyid Mehmed Zahid Kotku (ks) Hazretleri Hakkında Kısa Bilgiler, 9 32 FARZ Ehl-i Sünnet Mezhebi Üzere İmânın Beyanı, 43 İslâm da Otuz İki Farzın Beyanı, 47 İmanın Farzlarının Açıklaması, 48 Namazın Farzları, 52 İslam ın Farzları, 53 Abdestin Farzları, 54 Guslün Farzları, 54 Teyemmümün Farzları, 54 SEÇME DUALAR Büyük Tevessül Duası, 57 Seyyüdül-İstiğfar, 59 Salât-ü Münferice, 60 Salât-ü Münciye, 61 Tevhid Duası, 62 Tevhid Duası, 62

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 6 İlticâ Dualarından, 62 Seyyidü s-salavât, 63 Âyetü l-ferec Duâsıyla Beraber, 64 Hazret-i Peygamber (s.a.s.) Efendimizin Okuduğu Dualardan, 64 Peygamber (s.a.s.) Efendimizin Hira Mağarasında Yaptığı Dualardan, 66 Hazret-i Ali Kerremallâhü Vechehü Efendimizin Duâsı, 67 Hazret-i Âdem Aleyhisselâmın Duâları, 67 Hazret-i Yunus un Duâlarından, 69 Hastalar İçin Şifa Duâları, 69 Hastaya Okunacak Duâ, 71 Hacet Duâsı, 71 Tecdid-İ İman Duâları, 72 Sabah Namazından Sonra Okunması Şayanı Tavsiye Duâlardandır, 74 Bu Duâ da Sabah Namazından Sonra Okunması Şayanı Tavsiye Dualardandır, 75 Sabah ve Akşam Namazlarından Sonra Okuması Hadis-i Şerifte Tavsiye Edilen Dua, 78 Bu Duayı Sabah ve Akşam Okuyan Kimse Bütün Kötülüklerden Mahfuz Olur, 78 Sabah Vakti Okunması Çok Sevap Olan Bir Duadır, 79 Dilini Kelime-i Küfürden Korumak İçin Duadır, 80 Mescidden Çıkarken Okunması Sevap Olan Duadır, 81 Namazdan Önce Okunması Sevap Olan Dualardandır, 81 Namazdan Sonra Okunması Sevab Olan Dualar, 82 Hâtime Duâsı, 88

Mehmed Zahid Kotku Günün Kötülüklerinden Korunmak İçin Okunacak Dualar, 88 Mescide (Camiye) Girerken Okunması Lazım Duadır, 90 Mescide Girdikten Sonra Okunacak Duadır, 91 Uykuda Korkan Kimsenin Okuyacağı Duadır, 91 Su veya Bir Şey İçerken Okunacak Dualar, 92 Bu Dahi Hazret-i Hâlid Efendimizin Dualarından, 92 Yemek Duaları, 93 Bir Hacetin Olması İçin Okunacak Duadır, 98 Bir Bela Karşısında Okunacak Duadır, 99 Din Hususunda Bir Vesvese Geldiği Zaman Okunacak Duadır, 100 Bir Vasıtaya Binerken Okunacak Duadır, 100 Bir Vasıtaya Veya Gemiye Binerken Okunacak Duadır, 101 Bir Memlekete Girerken Okunacak Duadır, 102 Eve Girerken Okunacak Duadır, 102 Evden Çıkarken Okunacak Duadır, 103 Yatağa Girerken Okunacak Dualar, 103 Uykudan Uyandıktan Sonra Okunması Çok Sevap Olan Duadır, 104 Uykudan Uyanan Kimsenin Okuyacağı Duadır, 105 Hüsn-ü Hâtime İle Gitmek İçin Akşamdan Sonra Okunacak Duadır, 106 Ezan Okunup Bitince Yapılacak Duadır, 106 Berat Kandili Gecesinde Okunacak Duâdır, 107 Ramazanda İftarda Okunacak Dûadır, 108 İftardan Sonra Okunacak Duadır, 108 Kadir Gecesi Okunacak Duadır, 109 Düşmana Galebe İçin Okunacak Duadır, 109 7

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 8 İstihâre Etmenin Yolu ve Duası, 110 Korkudan Emin Olmak İçin Okunacak Duadır, 111 Cenaze Duası, 112 Kunut Duaları, 113 En Makbul Salavât-i Şerifeler, 114 Selamdan Sonra Okunacak Duadır, 115 Kur an-ı Kerim Okumağa Başlarken Evvela Bu Dua Okunmalıdır, 116 Münâcaât, 117 Abdest Duaları, 121 NECÂTÜ L-MELHÛF mahzunların ve Şaşıranların Kurtuluşu Birinci Kısım, 131 İkinci Kısım, 149 Üçüncü Kısım, 163 Dördüncü Kısım, 171 Na t-ı Şerif, 193

Mehmed Zahid Kotku (ks) Seyyid Mehmed Zahid Kotku (ks) Hazretleri Hakkında Kısa Bilgiler Dünyaya bir göz atınız. Huzur ve mutluluk adına neler görüyorsunuz? İnsan huzur ve mutluluğu nasıl yakalayacak? Bu konu çoğumuzun bildiği bir gerçek ki, huzur ve mutluluğun merkezi, itikat, amel-i salih ve iyi ahlak ile Allah sevgisi dolu bir kalbdir. Allah (CC) ın yüce elçisi (sav) şöyle buyuruyor: Dikkat ediniz! İnsan vücudunda öyle bir et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün vücut iyi olur. Eğer kötü olursa, bütün vücut bozulur. İşte, o et parçası kalbdir. (Buhari) Kalb, öyle harikulâde özelliklere sahip ki... Ancak Rabbimize yönelmekle huzur buluyor. Çünkü kalbin yaratıcısı Allah-ü Teâlâ... Rabbimiz şöyle buyuruyor: Dikkat ediniz! Kalbler ancak Allah (CC) ı anmakla huzur ve sükûna kavuşur. (Râ d:28) Allah (CC) a yönelen bir kalbin sahibinde sevgi, merhamet, iyilik, hoşgörü gibi ulvî duygular gelişir. İç âlemi zenginleşir. Gönül âleminde nur meydana gelir ve sonunda huzur ve mutluluk iklimine yelken açar. Kalbin bu ulvî yüksekliğe ulaşması için ehil kılavuzlara ihtiyaç vardır. Kendisi bu noktaya ulaştıktan sonra, başkalarını da yükseltebilecek kemâlât ehline... Bu gönül mimarlarından biri de Gümüşhaneli Dergâhı nın postnişinlerinden

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 10 Silsile-i Zeheb deki Mürşid-i Kâmil Mehmed Zahid Kotku rahmetullahi aleyhtir. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri nin naklettiklerine göre babaları O na: Oğlum Mehemmed! diye hitap edermiş. Soyadlarının mütevazi manasına geldiği nüfus cüzdanının başına not edilmiş idi. Tevellütleri; hicrî 1315, milâdî 1897 yılında Bursa Şehrinde, kale içinde Türkmenzâde Çıkmazı ndaki baba evinde vaki olmuştur. Ailesi Babaları ve anneleri Kafkasya dan 1297 de göç eden müslümanlardandır. Dedeleri Kafkasya da Şirvan a bağlı eski bir hanlık merkezi olan Nuha dandır ki burası dağ eteğinde, ipekçilikle meşhur, ahalisi müslüman, hâlen Azerî Türkçesi konuşulan bir yerdir. Babaları İbrahim Efendi, Bursa ya 16 yaşlarında iken gelmiş, Hamza Bey Medresesi nde tahsil görmüş, muhtelif yerlerde imamlık yapmış, Hazret-i Peygamber (sav) sülâlesinden bir Seyyid ve mutasavvıftır. 1929 da 76 yaşlarında iken Bursa Ovasındaki İzvat Köyü nde vefat etmiş ve oraya defnolunmuştur. Anneleri Sabîre Hanım da Seyyide dir. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri 3 yaşlarında iken muhterem anneleri yeni bir kardeş dünyaya getirmiş ve lohusalık hali devam ederken şehit olmuşlardır. Bursa da bulunan Pınarbaşı Kabristanı na defnedilmişlerdir. Mehmed Efendi (ks) Hazretleri nin muhterem anneleri ile ilgili hafızalarında kalan tek şey; muhterem babalarının bir bayram öncesi eve gelirken yanında bir çift pabuç getirmesi ve Oğlum Mehemmed, annen sana bunları cennetten gönderdi demesidir.

Mehmed Zahid Kotku Bu anne ve babadan doğma ağabeyleri Ahmed Şâkir (1308 1335) subaylık yapmış, Kudüs te ve Çanakkale de bulunmuş, siperlerde hastalanmış ve 28 yaşlarında iken vefat edip, Söğütlüçeşme mezarlığına defnolunmuştur. Aynı anneden bir küçük kardeşleri daha olmuşsa da çok yaşamamış ve birkaç aylık iken vefat etmiştir. Babalarının ikinci evliliği yine Dağıstan muhacirlerinden, Fatma Hanım ladır. Ondan doğma üç kız kardeşleri olmuştur. Bunlardan Pakize Hanım ın efendisi de, Bursa Ulu Cami imamlarından ve İsmail Hakkı Tekkesi şeyhlerinden merhum Ahmet Efendi (ks) dir. Bugünkü anlamda ipek böcekçiliği zanaatını Kafkasya dan Bursa ya dedeleri getirmişlerdir. Kendileri çok köklü ve zengin bir aileye mensup olmakla birlikte tamamen zühd içerisinde yaşamayı şiar edinmişlerdi. 11 Tahsili Mehmed Zahid Efendi (ks) Hazretleri ilk mektebi Oruç Bey İbtidâîsi nde okumuşlar, ardından Maksem deki idâdîye devam etmişler, sonra da Bursa Sanat Mektebi ne girmişlerdir. Bu esnada Birinci Cihan Harbi dolayısıyla 19 yaşlarında iken 27 Nisan 1916 da askere alınmışlar, senelerce askerlik yapıp, birçok hastalıklar atlatmışlardır. Ordunun Suriye den çekilmesinden sonra, binbir güçlükle İstanbul a dönmüşlerdir. 23 Temmuz 1919 Cuma gününden itibaren 25. Kolordu 30. şubede yazıcı olarak vazifeye devam ettikleri, 1922 Martında hala bu vazifede oldukları hatıra defterinden anlaşılmaktadır. Tasavvufî ve Dinî Hizmetleri Hoca Efendi Hazretleri (ks) İstanbul da bulunduğu esnada çeşitli dini toplantılara, derslere, camilerdeki vaazlara devam

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 12 etmişlerdir. Bilhassa Seydişehirli Abdullah Feyzi Efendi (ra) yi çok sevdikleri anlaşılıyor. 29 Temmuz 1920 Cuma günü, Cuma namazını Ayasofya Camii nde edâdan sonra Vilayet önünde bulunan Fatma Sultan Camii yanındaki Gümüşhâneli Tekkesi ne giderek Dağıstanlı Ömer Ziyâüddin Efendi (ks) ye intisâb eyleyip günden güne ahvalini terakki ettirmişlerdir. Ömer Ziyâüddin (ks) Hazretleri nin, 18 Kasım 1921 (Hicri 1339) Cuma günü vefatından sonra postnişin-i irşâd olan Tekirdağlı Mustafa Feyzi (ks) Efendi nin yanında tahsil-i kemâlâta devam etmişler, birçok defalar halvete girmişler, 27 yaşlarında hilâfetnâmeyle birlikte Râmuzü l-ehadis, Hizb-i A zam ve Delâilü l-hayrât icâzetnâmelerini de alarak Beyazıt, Fatih ve Ayasofya Camii ve Medreselerinde derslere devam etmişler, bu esnada hafızlıklarını da tamamlamışlardır. Aynı zamanda hocasının işareti üzere muhtelif kasaba ve köylerde dini hizmetler îfa etmişlerdir. Mustafa Feyzi (ks) Hazretleri nin vefatından sonra Bursa ya dönerek yerleşmişler ve evlenmişler, 1929 da vefat eden babalarının yerine Bursa Ovasındaki İzvat Köyünde 15 16 sene kadar imamlık yaptıktan sonra, Bursa da önce bir müddet Veled Veziri Camisi nde fahri hatiplik yapmışlar, daha sonra, Üftade Camii Şerifi nin imam-hatipliğine tayin edilerek, şehirde hisar içindeki baba evine yerleşip, burada, 1945 den 1952 ye kadar hizmet etmişlerdir. 1952 Aralık ayında, Gümüşhaneli Dergâhı Postnişini eski tekke arkadaşı Kazanlı Abdülaziz (ks) Hazretleri nin vefatı üzerine onun hizmet ettiği Zeyrek Çivicizade Camisi nde hizmete başlamışlar ve burada 1/10/1958 tarihine kadar vazife yapmışlardı. Daha sonra İskenderpaşa Camii Şerifi ne

Mehmed Zahid Kotku nakil olunmuşlar ve vefatlarına kadar da bu camide vazifeli olarak kalmışlardır. 13 Ahirete İrtihalleri Hocamız Mehmed Zahid (ks) Hazretleri, vefatından takriben bir sene kadar önce rahatsızlanmışlardı. Şiddetli ağrılarından sürekli olarak muzdariplerdi ve zor ayakta durabiliyorlardı. 1979 yazında uzun zaman kalmak üzere gittikleri Hicaz dan, ağır hasta olarak 1980 Şubat ında dönmek zorunda kalmışlardı. 7 Mart 1980 de ameliyata girdiler ve midelerinin üçte ikisi alındı. Ameliyattan sonra tedricen düzeldiler. Hatta 1980 Ramazanında hiç aksatmadan oruç tuttular, hatimle teravih kıldılar, vaaz ettiler, Hac mevsimi gelince de son haclarına gittiler. Orada rahatsızlıkları iyice nüksetmişti. Haccı güçlükle ifadan sonra, 6 Kasım 1980 de İstanbul a döndüler. 13 Kasım 1980 de (5 Muharrem 1401), Perşembe günü gözyaşları ile uyur gibi bir halde iken ahirete irtihal eylediler. Cenaze namazları 14 Kasım 1980 Cuma günü Süleymaniye Camii nde muhteşem, mahzun, vakur ve edepli bir cemm-i gafir tarafından kılınarak, mübarek vücutları, Süleymaniye Camii haziresinde, kendisinden feyz aldığı hocaları ve üstadlarının yanındaki istirahatgâhlarına defnolundular. Vefatları İslâm Âleminde büyük üzüntüye yol açmış, Suudi Arabistan da, Kâbe de, Kuveyt te ve daha pek çok şehirde gıyablarında cenaze namazı kılınmıştır. Vefat tarihi olan 13 Kasım 1980 tarihli takvim yapraklarında çok manidar ibareler yer alıyordu. Meselâ bunların birindeki şu nazım şâyân-ı taaccübdür:

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 14 Arkamdan Ağlama Öldüğüm gün tabutum yürüyünce Bende bu dünya derdi var sanma! Bana ağlama, Yazık, yazık! Vah, vah! deme! Şeytanın tuzağına düşersen vah vahın sırası o zamandır. Yazık yazık asıl o zaman denir. Cenazemi gördüğün zaman Elfirak, elfirak! deme! Benim buluşmam asıl o zamandır. Beni mezara koyunca elveda demeye kalkışma! Mezar cennet topluluğunun perdesidir. Mezar hapis görünür amma, Aslında cânın hapisten kurtuluşudur. Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret! Güneşle aya batmadan ne ziyan gelir ki? Sana batma görünür amma Aslında o doğmadır, parlamadır. Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi? Neden insan tohumu için Bitmeyecek, yetişmeyecek zannına düşüyorsun? Hangi kova suya salında da dolu olarak çekilmedi? Can Yusuf un kuyuya düşünce niye ağlarsın? Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç! Çünkü artık hay-huy un, mekânsızlık âleminin boşluğundadır. Şemâil-i Şerifi Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri uzunca boylu, iri kemikli, yapılıca, heybetli, pehlivan gibi bir zattı. Beyaz tenli, dolgun pembe yanaklı, uzunca ak sakallı, geniş alınlı, aralıklı kaşlı, irice başlı, gül yüzlü, sevimli, alımlı bir kimse idiler. Gençken zayıf olduklarını, öksüzlükte yemek yerine yu-

Mehmed Zahid Kotku murta içivererek böyle iri vücutlu olduklarını gülerek anlatırlardı. İlk görüşte insanda sevgi ve saygı uyandıran bir halleri vardı. Tanıdığına tanımadığına selâm verir, güler yüz gösterir, gönül alırlardı. İlk nazarda koyu kestane renkli görünen, fakat dikkatle bakılması imkânsız, esrarlı ve derin manalı gözleri vardı. Gözleri içinde kırmızılık, sırtlarında ve karınlarında ise avuç içi kadar iri bir ben mevcuttu. Hafızaları çok kuvvetli idi, konuşmaları tatlı ve sâfiyâne idi. 15 Şahsiyetleri Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri, çok kere halk telaffuzu kullanır, karşısındakine söz fırsatı tanır, çok iyi bildiği bir şeyi bile sanki ilk defa duyuyormuş gibi yumuşak bir tavırla dinler, manalı ve nükteli cevaplar verirlerdi. Sohbetleri hoş, hutbeleri fevkalâde celâlli olurdu. Hutbe esnasında seslerini yükseltir, ordu önündeki bir komutan gibi celâdetle ve irticalen konuşurlardı. Kerametlerini gizler, kendilerini hiç belli etmez, kimsenin kusurunu yüzüne vurmaz, mütevazi, güler yüzlü, bakışlarıyla insanın içini okur, herkesin haline göre konuşur, kişinin bilmediği şeyi sorup mahcup etmezlerdi. Talebelerine ve insanlara karşı alçak gönüllü davranır, onlara bir kardeş gibi muamele ederlerdi. Öyle ki, bu duruma aldanan insanlar, kendilerini nerede ise bir arkadaş gibi görürdü. Çok temiz ve titizlerdi. Önüne bir şey damlasa eyvah kabahat ettik derlerdi. Çoğu zaman sofralarında misafir bulunurdu. Hiçbir zaman hiçbir kimseye emir vermezlerdi. Zengin fakir demez, herkesin davetine gider, gönül yaparlardı. Bazen de davetsiz gider, fakir yahut hastanın gönlünü alır, dua ederlerdi. Sıkıldıklarını hiç belli etmezlerdi. Aman sakın bir kalp kırmayın, kırarsanız o size yeter de artar derlerdi. Dost-

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 16 larına vefaları emsalsiz idi; onları ziyaret eder, arar, sorarlardı. Akrabalarına karşı vazifelerinde kusur etmez ve onlara karşı hiçbir yardımı esirgemezlerdi. İnsanlarla konuşurken, gülümseyerek söz söylerler, kimseye doğrudan şöyle yap, şöyle yapma demezler, îmâ ile, misalle, dolaylı yoldan arzularını anlatırlardı. Dini mevzularda olmayan suallere net cevap vermezlerdi. Özel hayatlarında ev halkına karşı müşfik ve latifeli davranır, onlara doğrudan doğruya bir şey emretmez, bir çay olsa içeriz gibi tabirler kullanırlardı. Hocamız (ks) Hazretleri, daima telmih ve îmâ ile söylerler, anlaşılmazsa sabrederlerdi. Midelerinin üçte ikisi alınacak hale geldiğinde bile, hastalıklarından hiçbir şikâyette bulunmamışlardı. Rahatsız oldukları, hacı annemiz tarafından kısa istirahatları sırasında çıkardıkları hafif sesle anlaşılabilmişti. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri kimseye sert muamele etmezler ve kimsenin gönlünü kırmazlardı. Kendileri İslam a aykırı olmayan hemen her teklife peki derlerdi. Gerçekleşmesi mümkün olmayan tekliflere bile peki demişler, vefatlarından kısa bir zaman önce de Siz peki demesini öğrenesiniz diye, olur olmaz tekliflerinize peki diyorum buyurmuşlardır. Pekey demesini öğrenmek lazım ve Arkadaşlık pekey demekle kaimdir sözleri meşhurdur. Tevâzu ve Teslimiyetleri Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri o kadar büyük bir tevazu sahibi ve kendisini gizlemekte o kadar mahir idiler ki; en iyi bildikleri bir mevzuyu dahi, muhatapları, Hocamız Mehmed Efendi (ks) nin bilmedikleri zannı ile uzun uzun izah ederken, Hoca Efendi (ks) Hazretleri hiç seslerini çıkarmadan, onu sonuna kadar dinlerlerdi. Ziyaretlerinde bu-

Mehmed Zahid Kotku lunmuş bir yabancı, Hocamız (ks) ın tevazusunu riyaya kaçmayan bir tevazu olarak nitelendirmiştir. Kendileri; kerametleri zahir büyük bir mürşid-i kâmil ve zamanın kutbu olmalarına rağmen, makamını ve kemâlâtını gizlerler, normal insanlardan biri gibi görünürlerdi. Talebeleri kendilerinin bu halinden çoğu zaman aldanır ve edebe muhalif laubaliliğe düşebilirlerdi. Gene bu tevazu sebebiyle insanlar Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri ni cana yakın bulur, kendisinden çekinmez ve O na yaklaşır, istediği suali içinden veya dışından sorardı. Suallerin cevapları, soranı mesul mevkide bırakmamak için net olmaz, dolaylı olurdu. Tasavvufu çok iyi biliyor, ne muazzam mutasavvıf, ne kadar üstün bilgili adam, denmesini hiç mi hiç istemezlerdi. Bilen bilmeyen herkese kapılarını açık tutmak için tevazuyu hiç terk etmemişlerdi. Her görenin O nu bir köy imamı zannetmesine bayılırlardı. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri nin zamanın kutbu oldukları, pek çok kişinin harikulade hallerine şahit olmaları ile son zamanlarında anlaşılabilmiştir. Seyyid oldukları ise ancak vefatlarından sonra öğrenilebilmişti. Daima herkese kapıları açıktı. Günün beş vakti Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri ni görebilmek O nun sohbetinde bulunabilmek mümkündü. Hiç bir kimseyi kapılarında bekletmemişler ve kapılarından geri çevirmemişlerdi. Kendisine ulaşamayan fakat bir şey sormak isteyen veya bir müşkülü olana da, onu hiç kırmadan, ona en ufak bir külfet vermeden ulaşmasını bilirler, bunu da büyük bir gizlilik içinde yaparlardı ki bunların çoğu vefatlarından sonra ortaya çıkmıştır. Birini dinlemekte, maddi ve manevi derdine çare aramakta çok cömert olmakla beraber, fevkalade maddi sıkıntılar içinde olduklarında dahi, ihtiyaçlarını hiç kimseye söyle- 17

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 18 memişlerdi. Kimseden, kimse için de para ve diğer yardımlar hususunda aracı rolüne girmemişlerdi. Kimsenin işine, eşine, aşına, mesleğine, meşrebine, gelirine, giderine, evine barkına, vasıtasına, makamına, mansıbına, giyimine, kuşamına, varlığına, yokluğuna ne karışır ve ne de özenirlerdi. Bir keresinde Mekke-i Mükerreme de kendisine sadaka vermek isteyen bir yabancının verdiği parayı kabul etmişler ve yakınları hayretle nedenini sorduğunda biz o parayı almasaydık, o kişi her sadaka verişinde acaba reddedilir miyim diye tereddüt edecekti buyurmuşlar, o sırada oradan geçen bir ihtiyaç sahibine, paranın üzerine birkaç mislini de koyarak tasadduk etmişlerdir. Kıskançlık ve çekememezlik sanki lügatlerinden tamamen silinmişti. Ben falancadan ders almak istiyorum diyene de iltifatkâr davranarak o kimseye nasıl ulaşacağını ince ince ve zevkle anlatırlardı. Daima gönüllere Allah (CC) sevgisi nakşetmeyi gaye edindikleri, her tavırlarından anlaşılıyordu. Hanımlara ders tarifi yapmaktan son derece çekinmişlerdi. Zaruret hallerinde ancak karı-kocaya, baba-kıza veya yanında muhterem validemizi bulundurarak odanın dışında oturan bir hanıma ders tarif ettiklerine rastlanmıştı. Sen bu tarif ettiklerimizi hanımına da anlat, o da derslere devam etsin dedikleri de olmuştu. Hanımlara cihad olarak; kocalarına hizmet etmeyi ve evlerine sahip çıkmayı, çocuklarını iyi bir müslüman olarak yetiştirip terbiye etmeyi, dedikodulardan son derece uzak durarak, civarına İslam ı yaymaya çalışmayı tavsiye ederlerdi. Sünnete Olan Bağlılıkları Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri hizmetleri ve sohbetleriyle olduğu kadar yaşantısıyla da insanlara İslamî bir

Mehmed Zahid Kotku hayatın nasıl olması gerektiğini göstermişlerdi. Muhterem Ali Ulvi Kurucu Rahmetullahi Aleyh, Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri nin kendisini en çok etkileyen yönünü Sünnetleri ihya etmek, Peygamber gibi yaşamak... Yani hal ve hareketlerini Efendimiz (sav) e uydurmak... şeklinde anlatıyordu. Sanki Rasulullah (s.a.v) ı görüyor da, O nasıl hareket ediyorsa öyle hareket ediyorlardı diyordu. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri, kendi üstadlarına fevkalâde saygılı ve bağlı idiler. Kadîm dostları, üstadlarının meclisine gittiklerinde Hoca Efendi (ks) Hazretleri nin diz üstü oturup, baş eğip hiç ayak değiştirmeden edeple oturduklarını anlatırlar. Bu bağlılıkla ilgili olarak, Aziz Efendi Hazretleri (ks) 1950 senesinde aşağıdaki menkıbeyi aktarmışlardır: İki arkadaş vardı, bunlar Cuma namazlarını Hocaları Mustafa Feyzi (ks) Hazretleri nin kıldığı camide kılmak isterlerdi. O Hazret de Cuma yı ya Beyazıt, ya da Ayasofya Camii nde kılardı. Bu arkadaşlar Cuma vakti, önce Beyazıt Camii ne gelirler, kapıdaki deri perdeyi kaldırıp içeriyi koklarlar, Hocalarının kokusunu alırlarsa içeri girerler yoksa Ayasofya ya giderlerdi. Bu iki arkadaştan birinin Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri olduğu bilinmektedir. Nitekim Rasulullah la (sav) rabıtalı olanlara has olan bu koku, Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri nden de yakınındakiler tarafından defaten duyulmuştur. Gece ve sabah ibadetlerine çok riayet ederler, talebelerini de bunlara teşvik ederlerdi. Ziyaretlerine gelene sormadan cevabını verir, istemeden ihtiyaç sahibinin muhtaç olduğu şeyi bağışlarlardı. Gönüllere ve rüyalara Allah ın izni ile tasarrufları vardı. Bereket gittikleri yere yağar; bolluk O nunla beraber gezer, en ücra, en kıtlık yerlere O gelince nimet dolardı. Beraberinde seyahat edenler, tevafuklara, tecellilere, maddî 19

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 20 ve manevi hallere ve ikramlara gark olur, hayretlere düşerler, parmaklarını ısırırlardı. Bütün ihvanı içinde belki de kendilerini en iyi anlayan ve ona göre davranan da muhterem eşleri Hacı Annemiz Hazretleri olmuştur. Günlük oturdukları mindere bir kez bile -velev ki çocuk dahi olsa- başkasını oturtmaz, Hoca Efendi (ra) hakkında fevkalade titizlenir, başkaları tarafından -çok yakın aile bireyleri de olsa- özel eşyalarının kullanımına izin vermezlerdi. Hoca Efendi Hazretlerine (ra) ve ihvana karşı cansiperane hizmeti ibadet bilirler, yaz-kış soğuk-sıcak demeden her gelene yemek hazırlarlar, kahvaltı ikram ederlerdi. Çayın o kutlu hanede kaç kez demlendiği bilinmezdi. Bunları yaparken özellikle 1960 yıllarında her gün dışarıda maltız yakılır, yemekler orada pişer, çay orada demlenirdi. Ömürleri boyunca evlatları ve torunları tarafından muhterem Hacı Annemiz Hazretlerinin bir kez yattıkları, uyudukları görülmemiştir. Bir kez bile olsa yoruldum, bittim gibi bir şikâyetlerine şahit olunmamıştır. Bunları burada bir vefa örneği olsun diye arz etmeyi borç biliriz. Şunu da kanaati acizanemiz olarak uygun bulduk ki böyle bir mürşidin arkalarında onlara hizmet ve vefada sanki bir Hatice-i Kübra validemizin 20. asırdaki ruhdaşını gördük demek abartılı olmasa gerektir. Talebelerini Yetiştirme Tarzları Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri gerçekten milletimize Mürşid-i Kamillik örneği göstermek üzere yetiştirilmiş gibi, faaliyetlerini ülfetin tesisi için sürdürmüşlerdi. Var gücü ile enaniyeti terke, her şeyde Allah (CC) ın rızasını arayarak O nun sevgili bir kulu olmaya, dedikodu ve gıybet et-

Mehmed Zahid Kotku memeye, milletin birliği ve beraberliği için çalışmaya kararlı bir şekilde hiçbir nefesini boşa geçirmeden gece gündüz gayrete soyunmuşlardı. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri dersini dinleyenlere yeni bir şey anlatıyorsa, sanki kendileri de yeni öğrenmiş gibi anlatırlar ve bugün bir eserde yeni bir şeye rastladım derlerdi. Böylece dinleyenler için tatbik hususunda geç kalınmadığını, bu yaşlarında olmalarına rağmen kendilerinin de yeni öğrendiklerini üstü kapalı olarak söylemiş olur ve bu hâl üzere talebelerini eğitirlerdi. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri, ele aldığı bir kimseyi terbiye edip yola getirinceye kadar büyük bir sabırla çalışırlardı. İlk zamanlarda kusurlarına müsamaha ederler, yıllarca çalışır, yarı yolda bıkıp bırakmazlardı. İnsanları ıslahın bir kaç lâfla ve münakaşa ile değil, hâl ile ayrıca sabır ve çalışmakla olacağını buyurmuşlardı. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri nin sohbetlerindeki buluşlara teşbihlere hayran kalmamak mümkün olmazdı. Çok uzun ve derin düşünürler, bir ayetin, bir hadisin üzerinde haftalarca, aylarca durup konuştukları olurdu. 1980 senesinde tedavi görmekte oldukları kum havuzunun içerisindeyken söylemiş oldukları şu sözler, sâlikin Allah (CC) yolundaki görevini harikulade bir tasvirle anlatmaktadır: Süluktan murad, eriştiği mertebede sineğin kanadına değmeyen dünya ve içindeki mülevveslikten uzak olmak kaydı ile müsterih bir zevkle yaşarken, vasıl olamadığı mertebeler için işte şu kum taneleri adedince gam çekmekten ibarettir. Bu yolun ilme dayandığının şuuru içinde kesbî ve vehbî ilimlerde zirveye erişmişlerdi. Nitekim bir talebesine Evladım, işte bu Kur an-ı Kerim bize tam 30 yılda sure sure değil, 21

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 22 sayfa sayfa değil, âyet âyet değil, kelime kelime yutturuldu. buyurdukları nakledilmektedir Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri, en katı kalpli bir kimseye dahi nazar etseler veya o kimse vaaz ettikleri camiye ya da sofrasına olsun, bir kerecik getirilse, kalbi yumuşardı. Sosyal ve Ekonomik Yaşamdaki Etkileri Mehmed Zahid Efendi (ks) Hazretleri yalnız gönüller sultanı değildi. O aynı zamanda güzel ülkemizin manevi ve maddi kalkınmasını ve güçlenerek İslam âlemine örnek olmasını isteyen ve bunu canı gönülden teşvik eden bir dava adamı idi. Bireysel kazanımların bir araya getirilerek toplum yararına yatırımlara dönüştürülmesini işaret ve teşvik ederlerdi. Bu kapının önünde cemaatin dizdiği otomobillerden rahatsız oluyorum, rahatsız oluyorum!... Yabancı diyarlara ekmek parası için giden işçilerin o diyarlara gitmemesi var iken buna mecbur kalınması beni üzüyor. O getirilen otomobillerin yerine atölyeler, fabrikalar kurulsa ve aç susuz vatandaşlara iş bulunsa, hem onlar İslam diyarında yaşama imkânı bulur, hem de biz, yabancıların kölesi olmazdık buyurmuşlardı. Birçok konuşmalarında, Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri, ekonomik yönden, özelikle de küçük sanayi ve ağır sanayide, dışarıya bağımlı olmamak için sanayileşmek gerektiğini dile getiriyorlardı. Türkiye nin ekonomik bağımlılığının, kültürel bağımlılığı getireceğini misallerle izah ediyor ve bunun da Batı ya tutsaklık anlamına geldiğinin şuuru ile müslümanların kalkınması için birleşmeyi, bir ibadet gibi algılamalarını istiyor ve teşebbüsler, şirketleşerek yapılırsa daha kalıcı, daha güçlü, daha heybetli ve daha güzel olur diyorlardı.

Mehmed Zahid Kotku Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretlerinin Türkiye nin sorunlarına getirdikleri çözüm önerileri, sadece düşünce düzleminde kalan fikirler değildi. Meselâ millî sanayimizin kurulmasını gündeme getirmişler, bilâhare incelemelerde bulunmak üzere yurt dışına çıkmışlar ve böylece bir tabu gibi görünen yerli sanayinin kurulmasıyla ilgili korkuların aşılmasına yardımcı olmuşlardı. Bizzat teşvikleriyle kurulan ve zamanında Avrupa nın en büyük fabrikaları olan tesisler bu bağlamda güzel, canlı birer örnektir. Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri, mevki, makam ve para tutkunu olmaktan kurtarmaya çalıştığı insanları bir yandan da Türkiye nin yönetimine talip olmaya yönlendiriyorlardı. Çünkü güzel yurdumuzun ancak mevki ve makam düşkünü olmayan insanlar eliyle kalkındırılabileceğine inanıyorlardı. Ahlâkıyla, yaşantısıyla, tebessümüyle, yaratılanı Yaratan dan dolayı seven ve kucaklayan felsefesiyle gönülleri fetheden Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretleri, hayatın her anına inancın hâkim olması için çalışmışlar, geriye imzalı imzasız birçok eser bırakmışlardır. Vakıflar, dernekler, ticari kuruluşlar, çeşitli yayınlar, her kademeden talebeler... Hocamız (ks) Hazretlerinin, vefatlarından bir hafta önce, hacdan dönerken Medine-i Münevvere de yaptıkları bir konuşmadaki şu sözleri O nun yaşam felsefesinin hem bir özeti, hem de sevenlerine bıraktığı mirasıdır: Ne dervişlikte, ne şeyhlikte, ne imamlıkta iş yok. İş, Allah (CC) ın rızasını kazanabilmekte. İş, Allah (CC) ın rızasını kazanabilmekte... İş, Allah (CC) a sevgili kul olabilmekte. 23

Seçme Dualar ve Sıkıntılardan Kurtuluş 24 Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretlerinden Nasihatler Sen amellerin işlendiği ve fakat hesap sorulmadığı şu zamanda fırsat eline geçmişken değerlendirmeye bak. Amel işlemenin mümkün olmadığı, orada işlense de beş para etmeyeceği, pişmanlıklarla yerin göğün inleyeceği ve fakat hesap sorulacağı, hesap görüleceği, dönüşü olmayan ahiret mekânına doğru gidiyorsun. Şuurlu ol, akıllı ol. Aklını güzel işler yapmakta kullanmaya bak. Büyüklerimizden ibret al. Boşa zaman geçirme ey aziz kardeş İnsan dakikada ortalama 18 defa nefes alıyor. Her nefesinde Allah (CC) a karşı zimmetlenmiş olur. Kalp atışları ise normal olarak dakikada 72 adettir. Şu halde sen ey kardeş, her dakika 72 kere sana bu atışı temin eden Rabbini anmaya mecbur değil misin? Bu şuurda yaşamalısın. Bir günde 24 saat ve 1440 dakika var. Şu hale göre günde 26,000 defa Allah diyesin ki nefeslerinin karşıtı kadar Rabbini zikretmiş olasın. Kalbinin atışlarını düşünecek olursan günde 104,000 defa Rabbini anabilmelisin. Biz öyle veliler tanıyoruz ki Rabbimizin yeryüzünde Rahmet olarak vazifelendirdiği peygamberler adedinden fazla Allah demeyi kendi nefislerine borç bilmişler, yani günde 125,000 defa Rablerini anmışlar. İşte bunların duaları sayesinde bu ülkenin pek çok yerine kâfirler girememiş, karşılarında hiçbir fiziki ve maddi güç olmamasına rağmen, korkularından ülkeye girmelerine fırsat bulamadan def olup gitmişlerdi. Çanakkale niçin geçilemedi bir düşün. Karşılarında daima ehl-i zikrin duaları vardı. Her dua kâfirin tepesinde mermi gibi işlem görmedi mi? İşte bu zikirler seni öyle bir sevgili kul haline getirir ki 4 dakikada

Mehmed Zahid Kotku bir derece yani takriben saatte 1700 km hızla dönen şu dönek dünya senin ayaklarının altında döner de sen dönmezsin aziz dostum, sen döndürülmezsin aziz kardeş. Herkes dönek olsa da gene sen dönek olamazsın. Yalan dünya içindekilerle döne döne ömrünü yitirir de sen dönmezsin! Sen dönmezsin! Rabbinin sevgili kulu olarak şu fâni dünyada kimseye zarar vermeden ömrünü tamamlar, arkandan dualar edilen biri olur gidersin. Allah (CC) seni ya Allah demen veya birine Allah dedirtmen için yarattığını hiç hatırından çıkarmamalısın. Sen böyle olmaya devam edebilsen, Rabbin senin ayağını dünyaya bastırmaya kıyamaz. Şunu hatırından çıkarma ki Cenab-ı Hakk ın gizlediği İsm-i Azam senin içindedir. Bul onu çıkar. Göreyim seni. Bu Rabbimin taahhüdüdür. İsmi A zam senin içinde olur da hiç Rabbim seni incitir mi? Senin burnunu bile kanatmayacağı gibi... Ya Sâriye! İle-l Cebel! dediğinde 1500 km mesafeden sesini duyurur. İşte meydan! İnsanlarla iyi geçinmek istiyorsan kimseyi tenkit etme! Fakir zengini, zengin fakiri tenkit etmeye kalkmasın. Halkın sevdiğini halka şikâyet etmeyin. (Halkı kandıranların halka anlatılması ise ibadettir). Kimsenin işine, gücüne karışma! Dedikodu yerlerinde bulunma! Kardeşlerinizi sık sık ziyaret ederek acaba hangi hizmetinde bulunabilirim, hangi işine yarayabilirim düşüncesini sakın terk etmeyin. Bu düşünce, sizin muhabbetinizi artıracaktır Hocamız Mehmed Efendi (ks) Hazretlerinin, 1980 deki son haclarında Mekke-i Mükerreme de bir veda hitabeti niteliği taşıyan şu konuşması çok manidardır: Buralarda bin sevap işleniyor. Bir taraftan da bin günah işleniyor. Hâlbuki bir anlık cihad kırk hacdan efdaldir. 25