MİLLETVEKİLİNİ TANIMIYOR Vatandaşlar Gaziantepli milletvekillerinden kimin bakan olması yönündeki tartışmalara farklı bir boyut getirdi. Görüşlerini aldığımız birçok vatandan Gaziantepli milletvekillerinin isimlerini sayamadı ve kentimizdeki millet ile vekiller arasındaki acı gerçek ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte boşalan Başbakanlık görevine Ahmet Davutoğlu nun getirilmesiyle birlikte oluşturulacak Bakanlık Kabinesi ne Gaziantep milletvekillerinden hangisinin seçilmesi gerektiğini vatandaşa sorduk. Vatandaşlardan milletvekilleri içerisinden bir isim söylemesini ve nedenini belitmesini istedik. Kamuoyu soruları sonrasında acı gerçek ortaya çıktı. Vatandaş milletvekillerinin şehirde aktif olarak bulunmadığını, halk ile iç içe olmadığını ve kendilerinin milletvekillerini takip etmekte zorlandıklarını açıkladı. Bazı vatandaşlar ise Gaziantep ten çıkarılacak olan Bakanlarla bürokrat işlerinin daha kolay yürütüleceğini ve yatırımların daha hızlı yapılacağını savundu. VATANDAŞ EKMEK DERDİNDE Gaziantepli milletvekilleri içerisinden hangi ismin Bakan olarak kabineye gitmesi gerektiği sorusuna vatandaşlardan samimi itiraflar geldi. Çoğu vatandaş ekmek derdinden dolayı siyasetle iç içe olamıyor. Bu durumun etkisiyle Gaziantep milletvekillerini tanımıyor. İsimlerini dahi bilmeyen vatandaşlar, Bizim siyasetle ilişkimiz olmaz. Amacımız geçimimizi sağlamak. Milletvekillerinin bir gün olsun mahallelere esnaflara ziyarete geldiğini görmedik. Tek gördüğümüz yerler açılışlar ifadelerine yer verdi. MEHMET ERDOĞAN BAKAN OLMALI Vatandaşlar yaptığımız araştırma sonucunda çoğunlukla Mehmet Erdoğan ın Bakan olarak seçilmesi gerektiğini söyledi. Gerek Gaziantep gerekse Türkiye siyasetinde aktif rol aldığı gerekçesiyle Mehmet Erdoğan ın Bakan seçilmesi gerektiğini söyleyen vatandaşlar, Erdoğan siyaseti yakınen takip ediyor. Vatandaşlarla samimiyeti daha yüksek. Vatandaş ulaşmak istediğinde sorun yaşamadan ulaşıyor açıklamalarına yer verdiler. MAZICIOĞLU SOSYAL MEDYADA AKTİF Vatandaşlar Bakanlık seçimleri için Milletvekili Halil Mazıcıoğlu nun sosyal medyada çok daha aktif olduğunu söyleyerek Bakanlık görevine seçilmesi gerektiğini savundu. Sosyal medyayı aktif olarak kullanan vatandaşlar milletvekilleri içerisinde sosyal medyada en çok karşılaşılan isim olarak Halil Mazıcıoğlu nu gösterdi. İŞTE VATANDAŞLARIN YORUMLARI
İsmail Orhan: Mehmet Erdoğan ın Bakan olarak seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Erdoğan Milletvekili olduğu günden beri sahada çok aktif rol aldı. Vatandaşla daha içten daha samimi. Gaziantep i de daha yakından takip ediyor. Eşref Savaşçı: Tabandan gelen bir isim olduğu için Mehmet Erdoğan ın Bakan seçilmesi gerekiyor. Siyasette çok akılcı hareket ediyor ve açıklamalarda bulunuyor. Türkiye nin tüm sorunlarıyla da yakinen ilgileniyor. Birikimli bir milletvekili olarak görüyorum. MesutDal: Mehmet Erdoğan ın Bakan olması gerektiğini düşünüyorum. Bakanlık için gerekli donanıma sahip bir milletvekili. Toplumsal sorumluluk duygusuna sahip. Siyaset çevresinde de sevilen ve sayılan bir isim. Bakan olması durumunda çok faydası olacağını düşünüyorum. Ömer Polat: Bakanlık görevinin Milletvekili Halil Mazıcıoğlu nun olması gerektiğini düşünüyorum. Mazıcıoğlu Türkiye çapında sevilen bir isim. Çevrede konuştuğumuz tüm insanlar Mazıcıoğlu nun sosyal medyada aktif olduğunu söylüyor. Bakan olması dunrumunda Gaziantep e büyük yatırımlar yapılacaktır. Abidin Aslan: Hükümetin Halil Mazıcıoğlu ndan yana tercih kullanmasını isterim. Mazıcıoğlu şehrimiz için büyük bir kazançtır. Kültür derecesi yüksek. Zaten Türkiye genelinde büyük görevler veriliyor kendisine. Bu da güvenin göstergesidir. Ünal Kaplan: Hiçbir milletvekilini tanımıyorum. Siyasetle çok ilgim yok. Siyasetçileri de bu yüzden tanımıyorum. Tek tanıdığımız siyasetçiler belediye başkanları. Onların da seçim zamanı bizleri ziyaretinden dolayı tanıyoruz. Vatandaş ekmeğinin derdinde olduğundan milletvekili tanımaya fırsat bulamıyor. Hasan Koç: Milletvekillerini tanımıyoruz. Milletvekillerinin çok da aktif olmadığını ve sahaya inmediklerini düşünüyorum. Milletvekillerinin isimlerini dahi isteseler sıralayamam. Çünkü halkla bugüne dek bir merhabaları yoktur. Halim Aras: Hangi milletvekilinin Bakan olması gerektiğini bilmiyorum. Daha doğrusu vekilleri dahi tanımıyorum. Vekillerin vatandaşlarla daha içten olması gerektiğini düşünüyorum. Vatandaş istediğinde dahi vekillerine ulaşamıyor. Mehmet Köten: Halil Mazıcıoğlu nun Bakan olması gerektiğini düşünüyorum. Mazıcıoğlu nun kültürlü bir vekil olduğunu düşünüyorum. Sürekli gazetelerde ve sosyal medyada da görüyoruz. Gaziantep Mazıcıoğlu nu seviyor. Mustafa Önce: Bana göre Bakan seçilmesi gereken isim Nejat Koçer dir. Koçer siyasette saygısıyla ve kültürüyle tanınıyor. Koçer i şahsen de tanıyorum. İnsana değer veren bir vekil. Bakan olması durumunda Gaziantep e büyük değer katacaktır. Hakkı Uğur: Milletvekillerini tanımıyorum. Siyasetle hiçilgilenmiyorum. Ancak vekillerinde aktif olmadığını düşünüyorum. Belediye başkanları da siyasetin içinde. İlgilenmeme rağmen onlar kendisini zorla tanıttı. Milletvekilleri de böyle olmalı. Abdullah Atmaca: Milletvekillerimizi tanımıyorum. Milletvekilleri ancak seçim zamanında sahaya iniyor. Daha sonrasında ancak vekilleri açılışlarda görebiliyoruz. Bundan dolayı halkla iletişimsiz yaşanıyor. Mustafa Yazar: Gaziantep in milletvekillerini tanımıyorum. Çoğu insan da tanımıyor. Çünkü insanlar ekmek derdinde olduğu için siyasetten uzak duruyor. Parmakla gösterilen vekil değil halk tarafından sevilen bir milletvekilinin Bakan olması gerektiğini düşünüyorum. Nihat Tanrıöver: Ne milletvekillerini ne de Bakanları tanımıyorum. Çoğu vatandaş vekilini sadece ismen biliyor çoğu onu da bilmiyor. Vekillerin çoğunlukla Ankara da bulunduğunu ve aktif olmadıklarını düşünüyorum. Ender Şenel: Milletvekillerini tanımıyorum. Hangi ismin Bakan olması gerektiğini de bilmiyorum. Herhangi bir sorunla vekilin karşısına çıkmak istediğimizde görüşemiyoruz. Halkla iç içe bir siyaset anlayışı yürütülürse daha başarılı olunacağını düşünüyorum. Mustafa Zor: Siyasetten uzağım. Milletvekillerinin halktan uzak olduğunu düşünüyourm. Milletvekillerini sadece çevremizden isim olarak duyuyoruz. Çoğu insan daha ismini dahi bilmiyor. Bu sorun iki tarafında sorunudur. Hem halkın hem vekillerin.
Halit Avçil: Bakanlık görevinin Nejat koçer e verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Koçer in Gaziantep için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Fatma Şahin in Bakanlığı döneminde büyük yardımlar gördük. Koçer de bu başarıyı sürdürecektir. Faruk Korkmaz: Milletvekillerinin çoğunu tanımıyorum. İsmen duymuşluğum oluyor. Ancak siyasi geçmiş olarak, başarılar olarak tanımıyorum. Siyasetle uğraşmak da istemiyorum. Çoğu insan ekmeğinin derdinde olduğu için siyasete ayıracak fırsat bulamıyor. Yusuf Öksüz: Gaizantep in milletvekillerini tanımıyorum. Milletvekilleri cadde esnaflarını hiç ziyarete gelmedi. Vekillerin sadece seçim zamanında sahaya inmesini istemiyoruz. Hangi ismin Bakan olması gerektiğini vekilleri tanımadığım için tahmin edemiyorum. Mehmet Keskin: Bakan olarak Şamil Tayyar ın seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tayyar sözünü esirgemeyen ve cesaretli bir vekildir. Siyasetle yakından ilgileniyor. Siyasette konuşabilecek cesaretli insanlara ihtiyaç var. Tayyarın Gaziantep için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Orhan Mekikçi: Milletvekillerini tanımıyorum. İsimlerini dahi duymadım. Vekillerin Gaziantep i ulusal bazda çok daha iyi temsil etmesi gerekiyor. Bakan olarak seçilecek vekilin Gaziantep i çok iyi tanıması gerekiyor. Ömer Polat: Milletvekillerini sahaya çok da fazla inmedikleri için tanımıyorum. Milletvekillerinin daha bu zamana kadar caddemize geldiklerini ve esnafın halini hatrını soruduklarını hatırlmıyorum. Cemil Küpkıran: Vekilleri sadece seçim zamanlarında görüyorum. Bu yüzden de milletvekillerimizin hiçbirini tanımıyorum. İsim olarak duyuyoruz ancak hiçbirini tanımıyoruz. Bakanımızın olması şehrimiz adına büyük bir adım olur. Mehmet Akgöz: Milletvekillerini sadece isim olarak duydum. Daha önce hiçbiriylede karşılaşmadım. Vatandaş vekillerini çok da iyi tanımıyor. Hangi vekilin Bakanlık için daha uygun olacağına karar veremeyiz. Dede Aytekin: Gaziantepli olmama rağmen milletvekillerimizin hiçbirini tanımıyorum. Ancak burda vatandaş cok da suçlu değil. İnsanlar ekmeğinin derdinde. Vekillerin sahada daha aktif olması gerekiyor. Adem Yanaklar: Milletvekillerinin hiçbirini tanımıyorum. Bazılarını isim olarak duydum. Ancak yolda görsek tanımayız. İnsanlar sürekli işiyle meşgul.evine ekmek götürmek peşinde olan vatandaş siyaseti çok da takip edemiyor. Fevzi Kargil: Bizlerin vekillerini çok da siyasetle iç içe olmadığımız için bilmiyoruz. Siyasete ayıracak zamanım yok. Çoğu vatandaş da vekillerini tanımıyor. Çünkü sadece seçim zamanlarında iki dakka gelip gidiyorlar sonrasında daha gelmiyorlar. Aydın Uslu: Siyasetle hiç aram yoktur. Bu yüzden vekilleri tanımıyorum. Ancak ulusal kanallarda aktif olmuş olsalar illaki gözümüze çarpar. Ulusal kanallarda vekillerin aktif olması gerektiğini düşünüyorum. Ahmet Yücelt: Gaziantep ten Bakan olacak milletvekilinin Nejat Koçer olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü koçer, hem siyasette çok aktif hem de sani ortamında yetişmiş bir isim olduğundan Gaziantep için kaçırılmayacak bir fırsattır diye düşünüyorum. Bilal Demirpençe: Şamil Tayyarın Bakan olması gerektiğini düşünüyorum. Tayyarı ulusal kanallarda çok aktif görüyorum. Tayyarın gazeteci olması da siyasette aktif olmasında büyük etken. Bakan olması durumunda şehrimize çok şey katacağını düşünüyorum. Hasan Ekiz: Siyaseti sevmiyorum bu yüzden vekilleri de tanımıyorum. Bakan olacak kişinin en doğru kararını Başbakan verecektir. Vekilleri çoğu vatandaş ne ismen ne de şeklen bilmiyor. Budurumda vekillerin kendini sorgulaması gerekiyor. Adil Övezoğlu: Milletvekillerini sadece ismen tanıyorum. Bunu da arkadaş ortamları sayesinde öğrendik. Bakan olarak seçilecek ismin öncelikle şehrimizdeki Suriyeli sorununa acilen çözümler üretebilmelidir. Orhan Demirci: Gaziantep in kaç millevekili oluduğunu ve isimlerini tanımıyorum. Sadeci bazen isimlerini duyuyorum. Her vatandaş ekmeğinin peşinde olduğundan siyasete zaman ayırmıyor. Vekiller de vatandaşlarla çok samimi değil.
Ökkeş Demir: Milletvekillerinin isimleri de bilmiyorum. Daha önce herhangi bir tanışıklığımız da olmadı. Bu yüzden siyasetten uzak duru bir hayat yaşıyoruz. Vekillerin vatandaşını ziyaret etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yakup Altundeğer: Millitevekillerinin hiçbirini tanımıyorum. Vatandaş olarak bizlerin de suçu var. Ancak vekillerin daha atılgan olması gerekiyor. Çoğu vatandaşımız kaç vekili olduğunu dahi bilmiyor. Ben de bu bilmeyenlerin içerisindeyim. Ömer denirli: Vekilleri tanımıyorum. Sadece belli yerlerde isimlerini duyduk. Ancak Bakan olacak kişinin sadece ismini duymak yetmiyor. Vekillerin daha aktif olması gerekiyor. HABER: AHMET ATMACA Gaziantep'ten Mersin'e akın Mersin Emniyet Müdürlüğü, turizm sezonuyla birlikte D-400 karayolunun merkez ve Silifke ilçesi arasında özellikle hafta sonlarında yoğun olarak artan araç trafiğini, polis helikopteri ile havadan denetledi. Denetlemede en fazla Gaziantep bölgesinden Mersin e trafik akışının olduğu tespit edildi. Mersin Emniyet Müdürlüğü nden yapılan yazılı açıklamada, yaz aylarında artan sahil bandı trafiğini rahatlatmak amacıyla Mersin Valiliği koordinasyonunda bir dizi önlem alındığı bildirildi. Mersin in sahil kenti olması dolayısıyla özellikle yaz aylarında yoğun nüfus artışı yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, turizm sezonunun açılmasıyla birlikte, yerli ve yabancı turistin yanı sıra Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Niğde ve Adana illerinden de çok sayıda vatandaşın, araçlarıyla hafta sonlarını değerlendirmek üzere Mersin e geldikleri kaydedildi. Bunun sonucunda, Mersin il merkezi ile Silifke ilçesi arasında yer alan D-400 karayolunun batı yönünde cuma, cumartesi ve pazar günleri özellikle sabah saatlerinde, trafikteki araç sayısının normalin üzerinde artış gösterdiği ifade edilen açıklamada, Hafta sonlarını değerlendirmek üzere ilimize gelen tatilcilerin, pazar günleri öğle saatlerinde dönüşe geçmelerinden dolayı D-400 karayolu doğu istikametinde uzun araç konvoyları oluşmaktadır. Öyle ki, bu yoğunluk içerisinde acil geçiş üstünlüğüne sahip itfaiye ve ambulans gibi acil müdahale araçlarının geçişleri zorlaşmakta ve bu durum telafisi mümkün olmayan kötü sonuçlar doğurabilmektedir denildi. Bu kapsamda, artan trafiğin Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı görevlileri ve Mersin Emniyet Müdürlüğü personelince polis helikopteri vasıtasıyla havadan gözlemlenerek denetlendiği bildirilen açıklamada, Yapılan denetimler sonucunda, yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra tüm vatandaşlarımızın huzur ve güven içerisinde tatillerini geçirebilmeleri, trafik yönünden herhangi bir sorun yaşamamaları amacıyla Mersin Valiliğimizce, yaz sezonu boyunca birtakım tedbirlerin öncelikli olarak alınmasına karar verilmiştir ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, alınan önlemler şöyle sıralandı: 24 Ağustos 2014 Pazar günüden itibaren Çeşmeli-Silifke arasındaki yol güzergahında bulunan ışıklı kavşaklar 16.00-21.00 saatleri arasında Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü görevlilerince flaşöre alınmış, güvenli ve seri olarak geçişlerin sağlanabilmesi için flaşöre alınan tüm ışıklı kavşaklarda trafik ekipleri görevlendirilerek karayolu trafiğinin daha akıcı hale getirilmesi sağlanmıştır. Alınan bu tedbirler, turizm sezonunun bitimine kadar devam ettirilecektir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, vatandaşlardan öncelikle kendi can ve mal emniyetleri, huzurlu ve güven içerisinde seyahatlerini sürdürebilmeleri için alınan önlemlere uymalarını isterken, trafik uyarı, ikaz, işaret ve işaretçilerine de azami riayet etmeleri konusunda sürücüleri uyardı.iha Bey Mahallesi çöplük oldu Kültür Yolu projesi kapsamında tarihi Antep Evleri nin restore edilip, turizme kazandırıldığı Bey Mahallesi, duyarsız vatandaşlar nedeniyle çöplüğe dönüştü. Tarihi evlerin duvarlarına yazılan yazılar, gelişigüzel atılan çöpler nedeniyle mahalle turizme hizmet vermekten her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor.
SİT alanı ilan edilen tarihi Bey Mahallesi ne bir çivi bile çakılması yasak. Ancak gelin görün ki duvarlarda her türlü yazılar, sokaklarında gelişigüzel atılan çöplerle mahalle SİT alanı gibi bir görüntüye sahip değil. Asırlık evler restore edilmesine rağmen sürekli tahrip ediliyor. Mahalleli durumdan oldukça rahatsız. Daha sık denetlenmeli Çöplerin ve yazılan yazıların yetkililer tarafından da göz ardı edildiğini belirten mahalleliler, Koruma altına alınan Bey Mahallesi ne sürekli zarar veriliyor. Tarihi alan olmasına karşın duvarlara yazılar yazılıyor, çöpler rastgele etrafa atılıyor. Atılan çöplerden mahalleli oldukça rahatsız. Mahalle sakinlerinin huzuru bozuluyor. Burada denetimler daha sık yapılmalı. Çöpleri atanlar ve duvara yazılar yazanlar tespit edilip gerekli işlemler yapılmalı. Bu tarihi alanın yıpratılmasına izin verilmemeli dediler.(a.pepele) Misafir Bakkal Olmaz Gaziantep Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı Vakkas Katırlı, Suriyeli vatandaşları kentte misafir etmekten rahatsız olmadıklarını ancak, ticari işletme açan Suriyelilerin haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, ''Misafirin başımızın üzerinde yeri var. Ama misafir bakkallık olmaz'' dedi. Oda olarak hijyen eğitimlerini sürdürdüklerine de değinen Katırcı, şimdiye kadar 650 üyenin eğitim aldığını ve yıl içinde 140 yeni oda kaydı yaptıklarını ifade etti. Gaziantep'te gündemden düşmeyen Suriyeli sığınmacılar sorununa Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı Vakkas Katırlı, farklı bir boyut getirdi. Savaştan kaçan bir topluluğa yardımcı olmak gerektiğine değinen Katırcı, ''Bunu yaparken mevcut vatandaşlarımızın yaşam dengesini bozmamalıyız'' dedi. Katırlı, Suriyelilerin geçimini kazanmak için ticaret yapmaya başladığına da işaret ederek, Suriyeli korsan bakkalların geçici denetimlerle kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. 700-800'E YAKIN SURİYELİ KORSAN ESNAF VAR Gaziantep'te Suriyeliler tarafından işletilen yaklaşık 700-800 civarında bakkal ve ve benzeri küçük işletme olduğuna dikkat çeken Katırlı, ''Bu işletmelerin çoğunluğu bakkal ve büfe gibi çalışıyor. Bizim kendi esnafımız vergi veriyor. Ama bu korsan çalışan işletmeler denetimlerden uzak. Ne sattıklarını ve bu malları nereden temin ettiklerini kimse bilmiyor. Ortaya haksız rekabet çıkıyor. Bizim esnafımız zaten zor koşullarda yaşam mücadelsei veriyor'' dedi.
GEÇİCİ YAPTIRIMLAR UYGULANMALI Katırlı, korsan olarak faaliyet gösteren Suriyeli esnafa geçici bazı yaptırımlar uygulanması gerektiği önerisinde bulunarak, ''Biz savaştan kaçan bu insanların gelmesinden rahatsız değiliz. Devletimiz ve hükmetimiz böyle uygun gördü ve bizlerde saygı duyuyoruz. Ancak kendi insanlarımızın yaşamsal alanında yaşanan sıkıntılarda göz ardı edilmemeli. Suriyeli vatandaşların işletmelerine hijyen denetimleri yapılmalı. Geçici vergi uygulanmalı. Belediyelerden geçici ruhsat verilmeli. Geçici tekel ruhsatı temin edilmeli. Bu konuda ciddi bir başı boşluk var' diye konuştu. AÇILAN BAKKAL SAYISI ARTIYOR Oda olarak yaptıkları çalışmalara da değinen Katırlı, kapatılan bakkaldan çok açılan bakkal sayısını daha fazla olduğunu belirterek şunları söyledi: ''Gelişen teknoloji bakkalığı elbette sekteye uğrattı. Ancak yinede mahallelerde bakkalda alış-veriş yapma kültürü azalsada devam ediyor. 2014 yılında 100 bakkal terk verirken, 140 yeni bakkal odamıza başvuru yaptı ve faaliyete başladılar. Yani terk veren işletmelerin yanı sıra, yeni açılan işletmelerdeki artış dikkat çekiyor.'' 650 ÜYE HİJYEN EĞİTİMİ ALDI Katırlı, oda olarak büyük önem verdikleri hijyen eğitimlerinin devam ettiklerini de hatırlatarak konuşmasına şöyle devam etti: ''10 Mayıs'ts başlatmış olduğumuz hijyen eğitim kursundan 650 üyemiz eğitim aldı. Kursumuzu devam ediyor ve bu sayının 2 bini bulmasını bekliyoruz. Gıda sektörüyle uğraşan tüm işletmelerin hijyen konusunda titiz davranması gerekiyor. Bu nedenle kursumuzun çok verimli geçtiğini söylemek mümkün. Çünkü toplum sağlığı herşeyden önemlidir'' dedi. Katırlı, bakkallığın yeniden canlanması ve gelişen çağa uygun koşullarda faaliyet göstermesi için yeni arayışlar içerisinde olduklarını da sözlerine ekledi. Aydın AKYÜREK Su Ürünleri Müdürlüğü kurulacak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı taşra teşkilatı bünyesinde 43 ilde su ürünleri konusunda şube müdürlüğü kurulacak. Bu müdürlükler arasında Gaziantep te yer alıyor Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazetenin dünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, Adana, Adıyaman, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Gaziantep, Giresun, Hatay, Isparta, Mersin, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Malatya, Kahramanmaraş, Muğla, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Van, Zonguldak, bartın, Yalova ve Düzce'de su ürünleri konusunda şube müdürlükleri oluşturulacak. Bakanlıktan konuya ilişkin yapılan açıklamada, Türkiye'de su kaynaklarından avcılık ve yetiştiricilik yoluyla yılda ortalama 600-700 bin ton su ürünleri elde edildiği, ülkede önemli bir balıkçılık filosu bulunduğu belirtildi. Türkiye'de su ürünleri avcılığı yapan 19 bin 699 balıkçı gemisi, yetiştiricilik faaliyetlerinde kullanılan 2 bin 353 tesis bulunduğu belirtilen açıklamada, her geçen gün artan su ürünleri ihracatının 2013'te miktar olarak 100 bin tona, değer olarak 550 milyon dolara ulaştığı kaydedildi. Balıkçılık ve su ürünlerinin yapısı ve özelliği itibariyle diğer tarımsal faaliyetlerden farklılık arz ettiği, farklı görevlerin aynı şube müdürlüğü tarafından yürütülmesi nedeniyle şikayetlerin arttığı ifade edilen açıklamada, sektörün talepleri ve denetimlerde etkinliğin arttırılması için taşra birimlerinde müstakil şube müdürlüklerinin kurulması kararı alındığı bildirildi. Açıklamada, şube müdürlüğü kurulacak 43 ilin belirlenmesinde ilin su ürünleri potansiyeli, balıkçı gemisi, kontrol gemisi, yetiştiricilik işletme sayıları, üretim miktarları ve büyükşehir olması gibi kıstasların göz önünde bulundurulduğu kaydedildi. Anadolu Ajansı