Yıllar önceydi. Kan gövdeyi götürüyordu İstanbul da. Günde birkaç kişi ölüyordu.



Benzer belgeler
NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

tellidetay.wordpress.com

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

İÇİNDEKİLER. Pano Görselleri. Şefkat ve Merhamet İle İlgili Sözler ve Hikayeler. Etkinlikler ve Boyamalar

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Başbakan Yıldırım, Otonomi Açılış Töreni nde konuştu

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

SİBELANNE ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI

10SORUDA AİLE SİGORTASI

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

Yardımlaşma ve Dayanışma Nedir? Yardımlaşma ve Dayanışmanın Önem ve Faydaları Nelerdir?

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

İnanıyorum ki biraz daha gayret ederek planlı ve düzenli bir çalışmayla çok daha başarılı olacaksın

Kırgınlığım anlatılmaz On üç yaģında görücü kesti sözü Karanlıklar doğurdu içime, çürüttü özü.

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

BÖLÜM: 2. Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Orucu Bozan Durumlar. Orucun Kişiye ve Topluma Kazandırdıkları. Ramazan Bayramı Sevinci

Bu kitabın sahibi:...

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

Nazlı Yürekler için!lk Adımım

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

nevi den ( Mes 9şirli) r H i k â y ele

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

============================================================================

Zengin Adam, Fakir Adam

Plaka Tahdidi Çıkmadı

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

tellidetay.wordpres.com

ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ.

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Risale-i Nuru Samsat-ta Lise öğrencisi iken Teyzem oğlu vasıtasıyla tanıdım.

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret

AK Parti mazlum coğrafyaların umudu

Behiye Hanım Anaokulu - Aylık Bülten. Şubat Sayı: 5

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

BAŞKAN ÇİĞDEM DEMİRALP : ANKARA YA SÖZ VERDİK, BODRUM BELEDİYESİ Nİ ALACAĞIZ

20 Derste Eski Türkçe

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Yeryüzünde Çocuklar. Sınıfa girmeden önce çocuk fotoğraflarını yerküre üzerinde farklı yerlere yerleştiriniz.

Erhan tarafından yazıldı. Çarşamba, 31 Ekim :03

KATLEDİLEN ECZACILARIMIZIN VURULDUKLARI YERDEYDİK!

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

TÜRKİYE DE BAĞIŞÇILIĞIN DURUMU

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

güvenli güvenli yaşam 1

Hamza Rüstem kimdir?

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

BİRLİKTE YAŞAMAK VE KARDEŞLİK

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Fransa da ki saldırıya Bodrumdan tepki

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

UFUK GÜRBÜZDAL TURK 102-3

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir.

Test 6 TÜRKÇE. İSİMLER-İSİM TAMLAMALARI 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde topluluk adı yoktur?

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Yeşilcan la. Temiz Hava. İlkokul

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

MİLLİ İTTİFAK BASIN'LA BİR ARAYA GELDİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Acımak kelimesi bir anlam ifade etmiyordu onların yaşantısını tanımlamak için.

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ

100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

TÜRKİYE DE BAĞIŞÇILIĞIN DURUMU

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

Transkript:

İstanbul.Bir taşı bilmem kaç ülkeye değen şehir.başkentler başkenti.rüyaları süsleyen kent.ası rlarca herkesi peşinden koşturan ve sonunda Fatih e yar olan bunak Bizans kalıntısı güzel dilber. En güzel müjde, en ulaşılmaz sevda. Nice padişahları, komutanları, beyleri, paşaları peşinden sürükleyen, uğruna ölümü cana minnet saydıran güzel belde. Asitane. Şehirler de birer canlıdır. Doğar, büyür, yaşar ve sonunda ölürler belki. Seveni, nefret edeni, kızanı, küseni vardır. Sokaklarında hayat akar geceler, gündüzler, asırlar boyu; damarlarda akıp giden ve insana hayat veren kan gibi. Yıllar önceydi. Kan gövdeyi götürüyordu İstanbul da. Günde birkaç kişi ölüyordu. Bir zamanların emin beldesi, güvenli şehri, dostluk, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü, uzlaşma ve herkesin bir arada sevgiyle yaşadığı güzellikler diyarı. Ölümün, zulmün, karanlığın, kinin, nefretin, öfkenin kol gezdiği şehir haline gelmişti. 1 / 6

Hayat olmaktan çıkmıştı hayat. Esnafı, işçisi, memuru, askeri, polisi, hasılı herkesi kan ağlatıyordu cehenneme dönen sokaklar, ikide bir patlayan silahlar, bombalar, beyhude yere yanan canlar, dökülen camlar, kaçacak yer arıyordu insanlar. Eline silah geçiren sokağa çıkıyor, gözüne kestirdiği dükkanı rahatlıkla soyuyordu. Parsellenmişti her yer, bölünmüştü mahalleler, kurtarılmış bölgeler; orası sizin, burası bizim. Tam bir kör dövüşüydü yaşanan. Böyle bire zamanda, böyle bir gündeydi. Esnaf yine de açıyordu dükkanını. Ekmek teknesiydi orası. Çoluk rızkı için ölümü göze alarak iş başı yapıyorlardı her gün. Erkenden açmıştı dükkanını. Erken kalkanın yol alacağına, rızkın sabah erken dağıtılacağına inanıyordu. Müslümanın üzerine güneş doğmamalıydı. Ortalığı, dükkanın önünü sildi süpürdü. Müşteri beklemeye başladı. Nasipte, kısmette ne varsa, Allah ın tayin ettiği kadar verilecekti. Helal olduktan sonra, az da olsa önemli değildi. Günün hangi saatiydi? Kasada epey para birikmiş miydi? 2 / 6

Adam kasanın başındaydı. Tekkeyi bekliyordu çorba içmek için. Çalışıp çabalıyordu rızkı için. Faydalı olmaya gayret ediyordu herkese. Görevlerini yerine getirmeye, yoksulları gözetmeye, ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya özen gösteriyordu. Onun yanına gelen, kapısını tıklayan, Allah rızası için isteyen eli boş dönmezdi geriye. Önemli olan istemeden vermekti, yoksulluğun acısını hissettirmeden gidermekti ihtiyaçlarını. Bir anda ne olduğunu anlayamadı adam. Her şeyi önceden planladıkları anlaşılan silahlı beş altı kişi içeri girdiler paldır küldür. Birisi kapıya durdu silahını doğrultup. Diğerleri kasaya yöneldiler. Ele başı olduğu anlaşılan kişi bağırdı bütün gücüyle: -Davranmayın, yoksa yakarım, kasada ne kadar para varsa ver bakalım bey amca! İhtiyar şaşkın bir vaziyette ellerini kaldırdı. Nur damlayan sakalları, aydınlık yüzü, meraklı ve 3 / 6

şaşkın gözleriyle bakakaldı. Bakışları kapıda bekleyen silahlı adamla buluştu o saniyede. Çete başı seslendi: -Haydi efendi, durma, çabuk ol, acelemiz var! Eline kasanın anahtarlarını aldı. Yanında duran çelik kasaya yöneldi. Titreyen elleriyle acele ediyordu. Bu adamlar şaka yapmıyorlardı anlaşılan. Gözlerini kırpmadan adam öldürebilirlerdi. Her gün bir esnafın canı yanıyordu böyle. Anahtarı taktı, tam açacaktı ki, beklenmeyen bir şey gerçekleşti. Olmaz denilen oldu. Kapıda nöbet tutan eli silahlı adam uçarcasına koşup geldi. Kasayı açmak için uğraşan ihtiyar adamın önüne geçti, siper oldu ona karşı, silahını arkadaşlarına doğrulttu. Kendinden emin ve kararlı bir şekilde haykırdı: -İndirin silahlarınızı, toparlanın, gidiyoruz, tek bir kuruş almadan çıkacağız buradan. Arkadaşları şaşırıp kaldılar. Ne oluyordu bu adama? İlk defa böyle bir şeye yelteniyordu. Ne yapmak istiyordu acaba? Dediler ki: 4 / 6

-Hayrola! Buraya kadar kaç dükkan soyduk, bir şey demedin? Birden ne oldu sana böyle? Büyülendin mi? Çekil önümüzden, işimize devam edelim! Fakat o kararlıydı. İhtiyarı korumaya almıştı. Arkadaşlarına engel olacaktı. Sebebini açıklamalıydı. Mahcup bir tavırla dedi ki arkadaşlarına: -Hayır! Buradan bir iğne bile almayacağız. Benim cesedimi çiğnemeden bir şey almanıza izin vermem. Bu ihtiyar amca, sakallarından ve yüzünden nur damlayan ihtiyar kim biliyor musunuz? Ben yıllardır kumarhane, meyhane ve kahve köşelerinde, ailemi, eşimi ve çocuklarımı ihmal ederken, ilgilenmezken, umursamazken, serserilik yaparken; o, şefkat ve merhamet elini onlara uzattı, bizim eve yiyecek taşıdı, çocuklarıma babalık yaptı, onları okuttu, yetiştirdi. Eşsiz bir insan o! Ona karşı böyle bir zulmün ve haksızlığın yapılmasına izin veremem. Haydi, gidiyoruz buradan. Arkadaşlarıyla birlikte özür dilediler, başları önlerinde oradan ayrıldılar. Önemli bir insanlık dersi almışlardı. Zaman ve yaşanan hayat, olan biten şeyler, kaç asır önce insanları iyilik ve güzelliğe çağıran iki cihan sultanını doğruluyordu. Az sadaka çok belayı önlüyordu, onun diliyle. 5 / 6

İyilik yapan iyilik buluyordu. Merhamet edene merhamet ediliyordu. *Osman Nuri Topbaş, Vakıf, İnfak, Hizmet,86 www.gencgelisim.com 6 / 6