HİZİPÇİLİK VE ALLAH A DAVETTE OLUMSUZ ETKİLERİ... 2 Hizipçilik:... 3 Hizip Bağları:... 3 Hizipçiliğin Müslüman Cemaat Üzerindeki Zararları:...



Benzer belgeler
HİZİPÇİLİK ve Allah a Davette Olumsuz Etkileri...

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

İSLAM DA RESMİN HÜKMÜ... 2 Müsavvir (Şekillendiren) Allah tır... 2 Kur an-ı Kerim de Heykel, Put Ve Resimlerin Hükmü... 2 Resim Konusunda Varid Olan

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)


TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

Muhammed Salih el-muneccid

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

DİYOBENDİYE FIRKASI طاي فة دليو ندية

Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

İSLAM DA RESMİN HÜKMÜ

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

İmam Şafii nin Vefat Ederken. Üzerinde Bulunduğu İ tikad.

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

NEDEN BU TOPLUM ASLİ KAFİR? EBU SEYF

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim :38

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü


5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Şüphesiz ki Allah a, ahiret gününe iman edenlerle Allah ı çok anan kimseler için Allah ın elçisinde güzel bir örnek vardır.

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

HER YIL KUTLANAN BİRTAKIM KUTLAMALARA KATILMANIN HÜKMÜ

MEKKE-İ MÜKERREME MEKKE-İ MÜKERREME'NİN BİR KÜFÜR BELDESİ OLUP OLMADIĞI HAKKINDA. Müellif: Şeyh Hamad İbni Atik en-necdi (H1227-H1301)

Toplu halde duâ etmenin hükmü

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

Gençlik Eğitim Programları DAVET

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü

SEVGİLİLER GÜNÜ İSLÂM DA ASLA YOKTUR

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü

İBN TEYMİYYE'NİN MARDİN FETVASI NIN YORUMU

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

DİN dersleri almak, din kültürü edinmek isteyen temiz niyetli bir gence:

TEVESSÜL FIKHINA GİRİŞ

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

MASLAHAT KAVRAMI Aladdin Palevi

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

Transkript:

HİZİPÇİLİK VE ALLAH A DAVETTE OLUMSUZ ETKİLERİ... 2 Hizipçilik:... 3 Hizip Bağları:... 3 Hizipçiliğin Müslüman Cemaat Üzerindeki Zararları:... 3 Kurtuluş Yolu:... 4

HİZİPÇİLİK VE ALLAH A DAVETTE OLUMSUZ ETKİLERİ... Hamd, Alemlerin Rabbi Allah a mahsustur. Salâtü Selâm Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ın, Ehlinin, Sahabesinin ve de kıyamete kadar onları dost edinen herkesin üzerine olsun. Müslümanlardan hiçkimse bugün, hizipçilik ve ayrılığın islami hareketlerin başına gelen en büyük afet olduğunda ihtilaf etmez. Bu hastalık İslam daveti önünde de büyük bir engeldir. İhtilaf ve ayrılığın en önemli nedenleri de taassup, hizipçilik ve gururdur. Maalesef çağımızdaki çoğu İslami hareketler ve cemaatler bu olumsuzlukların kıskacındadırlar. Her hizip kendisiyle gurur duymakta; her grup kendisini üstün tutmakta, kendisini ümmetin liderliğine daha layık görmekte ve ümmetin problemlerini sadece kendisinin çözebileceğini düşünmektedir. Kendi hizip veya cemaatlerinden olmayan müslümanları, alim ve davetçileri küçümsemekte ve hatta onları hor görmektedirler. Bu cemaatlerden bazıları kendilerini bütün müslümanların cemaati olarak görmekte veya bu sıfata en layık cemaatin kendi cemaatleri olduğuna inanmaktadırlar. Bu hastalığın nedeni velâ bilincinden mahrumiyettir. Sahih Akîdeye (dosdoğru olan ve kendisine öylece bağlanılan inanca) sahip tüm müslümanlara velâ (dostluk) gösterilmesi gerekirken, sadece kendi hizip, grup, taife ve kavimlerine velâ göstermekte, sevgi ve düşmanlıkta bunu esas almakta ve olaylara bu dar hizipçilik açısından bakmaktadırlar. Bu yanlış tutumun sebep olduğu vahim sonuçlar ortadadır. İslamda dostluk ve düşmanlık sahih akîdeye olan bağlılık esası üzerinde gerçekleştirilir. Sahih itikada sahip (dosdoğru bir inanca bağlı bulunan) her müslümana, etnik kökenine, rengine ve diline bakılmaksızın dostluk ve sevgi göstermekle yükümlüyüz. Ehli sünnet akidesine sahip ve selef ahlakı ile donanmış müslümanlara tam anlamıyla velâ gösterilmesi gerekir. Küfre varmaması koşulu ile itikat ve ahlak bakımından hatalı olan müslümanlara ise iman ve hayırlarından dolayı genel bir velâ gösterilir. Fakat bidat ve günahlarından uzak durulur. Ehli Sünnetin İslam ismi altında toplanan müslümanlara bakışı budur. Oysa diğer mezheb ve fırkaların müslümanlara bakış açıları hatalı olup Allah ın bizi kaçındırdığı ihtilaf ve ayrılıklara neden olmaktadır. Allahu Teala şöyle buyurur: Hep birlikte Allah ın ipine (İslâm a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. (Al-i İmran, 3/103). Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. (En am, 6/159). Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu: İhtilafa düşmeyin. Sizden öncekiler ihtilaf ettiler ve helak oldular. 1[1] İhtilaf şiddetle yasaklanmasına rağmen, maalesef bugün İslamî faaliyet gösteren bir çok cemaat ve hareketler birbirleriyle sürekli olarak ihtilaf etmektedirler. Bunun nedeni Kitap, Sünnet ve Selef metodu ile olan bağlarının zayıf olması, buna mukabil hizip taassubu ve gurura kapılmaları, hak üzere toplanmayı, Allah ın sapasağlam ipine tutunmayı gerektiren ehli sünnet ve l cemaat itikadına sarılmamış olmalarıdır. Dindeki ihtilaf ancak bu şekilde sona erebilir. Biz bu cemaatlerden Selef in metoduna aykırı olarak sürdüre geldikleri itikadi ve ameli yanlışlıklar üzere toplanmalarını değil, hak üzere toplanmalarını talep ediyoruz. Hak ise; Allah ın kitabı, Resulü nün Sünneti ve Selefi Salihin metodu ile apaçık ortadadır. Şu bilinmeli ki: İslam da birlik ve beraberlik asıl, ayrılık ve ihtilaf ise haramdır. Bu asıl, itikad birliği, Kur an ve Sünnet hükümleriyle amel doğrultusunda, müslümanların kardeşlik ve dostluk bağlarını güçlendirir. Birbirlerine Allah için duydukları sevgi ve dostluğu arttırır. Bununla beraber onları, Allah ın dini ve şeriatine aykırı olan şeylerden de uzaklaştırır. Böylece asrı saadet İslam toplumu tarzında yeni bir İslam toplumu oluşmuş olur. Bölünmüşlük ve hizipçilik ise, tüm bunları yıkar, samimi İslam kardeşliğini öldürür, bunun yerine dar ve sınırlı hizip kardeşliğini tesis eder. Hiç böylesi bir anlayışla övgü hak edilir, davet yürütülür, hareket başarıya erer mi? Hizipçi taassub, bağlılarının, başka birinden geldiği için hakkı red etmelerine yol açar ve bunu kışkırtır...! Durum böyle olunca insanlar dostluk ve düşmanlıklarını şahıslara, isimlere, cemaatlere ve dergilere hasrederler!! Şeyhu l-islam İbn Teymiyye şöyle dedi: kim, herhangi bir kimseye tabi olarak, dostluk ve düşmanlığını onun söz ve davranışına göre ayarlarsa, o kimse, dinlerini parçalayıp hiziplere ayıran kimselerden olur. Allah Şeyhu l-islam a rahmet etsin, ta o zamanda günümüzdeki vakıayı yazmıştır. Günümüzdeki bir çok İslami cemaat ve grubunun hali budur. Başlarına bir lider geçirirler, sonra onun dostlarına dost, düşmanlarına düşman kesilirler. Kitap ve Sünnete başvurma gereği duymadan, delillerini sormadan, o liderlerin her dediğine, her fetvalarına itirazsız tabi olurlar!... Bu yapıdaki cemaatlerin toplumu değiştirmeleri ve müslümanların birliğini sağlamaları mümkün değildir. Müslümanlar şimdiye kadar her hangi bir mezhep veya hizip üzerine birleşmiş değillerdir. Mesele bununla da sınırlı kalmamakta her bir cemaat yeni cemaatler, her bir hizip yeni hizipler doğurmakta ve birbirleriyle ihtilaflı yeni liderler, şeyhler ve imamlar türetmektedir!... Bundan dolayı cemaat ve hiziplerin bu derece çokluğu ve ihtilafı istenmeyen bir haldir. ve bu hal üzere devam etmemesi gerekir. Müslümanların tekrar insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmet olmaları, dinin tamamen Allah a has kılınması için, her müslümanın bu illetin gederilmesi için çalışması gerekir. Hizip ve hizipçiliği eleştirirken, şunu yakinen biliyoruz ki: değişik ictihatların ve İslami birliklerin tasvip edilmesi veya eleştirilmesi mümkündür. Kimsenin bundan gocunmaması gerekir. 1[1] Buhari.

Hiziplere yönelik bu eleştiriyi yaparken, bazılarının sandıkları gibi, müslümanlar hakkı söylemek, zulmü önlemek ve İslam ümmetini savunmak için bir araya gelmesinler demiyoruz. Bilakis İslami faaliyet ve dayanışma kapısı, sabit, sağlam kaide ve kurallar içinde, ehil olan herkese açıktır. Ümmetin en önemli sorunlarından birinin hizipçilik olduğuna işaret ettikten sonra şimdi hizbin anlamı, Kur an ın bu kelimeyi herhangi anlamlarda kullandığı ve bunun etkileri üzerinde duralım. 2[2] Hizipçilik: Hizip kelimesi Kur an da değişik anlamlarda kullanılmıştır. 1) Değişik mezhepler ve dinlere bölünmüş insan topluluklarını ifade etmek için kullanılır: Allahu Teala şöyle buyurur: Her hizip kendilerinde olan ile böbürlenmektedir. (Rum, 30/32) 2) Şeytanın ordusu anlamında kullanılır. Allahu Teala şöyle buyurur: İşte onlar şeytanın hizbidir. (Mücadele, 58/19) 3) Rahman ın ordusu anlamında kullanılır. Allahu Teala şöyle buyurdu. İşte onlar Allah ın hizbidir. (Mücadele, 58/22) Hizip sözlükte belli bir inanç, gaye hedef veya çıkar doğrultusunda akide ve iman bağından yahut küfür, fısk ve isyan bağlarından ya da toprak ve kabile bağlarından dolayı bir araya gelmiş bir grup insan demektir. Kur an da ise iki sınıf hizipten bahsedilmektedir. Allah ın hizbi ve Şeytan ın hizbi, Allah ın hizbi nin Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem in gönderilmesinden itibaren başlayan ve ümmetin selefinin de tabi olup, onunla dünyaya hakim oldukları özel bir metodu vardır. Bu nedenle Allah ın hizbine başka hizipler sokanlar, Allah ın hizbinin dağılması ve birliğinin bozulmasına yardımcı olmaktadırlar. Şurası iyi bilinmelidir ki, metot ve yöntemi, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem in temsil ettiği Allah ın hizbine küçük ya da büyük herhangi bir hususta uymayan hiçbir İslami hizip, Allah ın Hizbinden değildir. Bundan dolayı dinin, Allah ın dini hüviyetini koruması için her müslümanın dar hizipçiliği red edip ondan uzaklaşması ve ona geçit vermemesi gerekir. Her hizbin kendine has ilke ve fikirleri yahut gaye ve metodu bulunup, tüm bunları örgütleyip gerçekleştirecek sabit ve değişmez kabul edilen ilkeleri olduğu herkesçe malumdur. Bu ilkelere inanan, hal ve davranışlarında onları esas alan kişi o hizbin bir ferdi olur. Artık dostluk ve düşmanlık ya da birleşme ve ayrılmada esas alınan şey bu ilkeler olur. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem in yol ve yönteminden dışarı çıkmaya veya onu tahrif etmeye, değiştirmeye cesaret edenlere yazıklar olsun! Kanun koyucuya ortak olmaya çalışanlara yazıklar olsun! Allah tan hak üzere sebat dileriz. 3[3] Hizip Bağları: Büyük alimlerden Eyyub es-sıhtıyani şöyle dedi: Öğretmeninin hatalarını bilmek istiyorsan, bir başkasının meclisine git. Bu nedenle hizipçiler kendi adamlarınının, kendilerinden başkalarının meclislerine gitmelerine veya kendilerinden olmayanların kitaplarını okumalarına izin vermezler. Böylece onların beyinlerini yıkarlar ve bidatlerinin anlaşılmasının önüne geçerler. Bu tavırlarıyla sofilerdeki şeyh mürit ilişkisini aynen sürdürürler. Oysa ki şeyhlerin öne sürdükleri şartlar nerede, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem in şartları nerede!? Ayrıca bilinmelidir ki hizipçilerin öne sürdükleri tüm şartlar batıldır aslı astarı yoktur. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Bazı adamlara ne oluyor da Allah ın Kitabında olmayan şartlar ileri sürüyorlar. Yüz şart da getirseler batıldır. Allah ın kitabı tam bir hak ve Allah ın şartı en güvenilirdir. 4[4] Hizipçiliğin diğer bir olumsuz yanı da şer î ilimlere yeterince önem verilmemesidir. Zira ilmi meselelere yeterince önem vermeyip adamlarını basit meselelerle meşgul ediyorlar. Elemanlarına namaz kılın diyorlar fakat onlara namazın gerçek niteliklerini, nasıl kılınması gerektiğini öğretmiyorlar. Onları: hareket ilmi, hareket alimleri, düşünür, hareketçi diye isimlendirdikleri kişilere yönlendiriyorlar... İnsanları, ümmetin gerçek alimleri olan şeriat alimlerinden koparıyor ve onları, kendi hizbî hareketlerine katılmadıkları yahut münker in eski yollarla ortadan kaldırılmasına çalıştıkları gerekçesiyle vakıayı bilmemek, düşünmemek ve dar ufuklu olmakla itham ediyorlar. İlimden yeterince nasibi olmayan kimseleri ise alimlerin mertebesine çıkararak, onları hareketçi alimler, davet önderleri olarak takdim ediyorlar. Her bir cemaat ve grup kendisine özel bir yöntem edinmiştir ve karşılaştıkları her meseleyi bu ölçüler içinde değerlendirmekte ve tevil etmektedirler. Bu öldürücü bir gurur ve selef metodu konusunda tam bir cehalet değil midir? 5[5] 2[2] Abdullah Yolcu, Hizipçilik Ve Allah a Davette Olumsuz Etkileri, Guraba Yayınları El Broşürleri. 3[3] Abdullah Yolcu, Hizipçilik Ve Allah a Davette Olumsuz Etkileri, Guraba Yayınları El Broşürleri. 4[4] Sahih İbn Mace. 5[5] Abdullah Yolcu, Hizipçilik Ve Allah a Davette Olumsuz Etkileri, Guraba Yayınları El Broşürleri.

Hizipçiliğin Müslüman Cemaat Üzerindeki Zararları: * Vela ve bera yı hizipçilik üzere yapmak ki bu, musibetlerin en büyüğüdür. Allah a ve Rasulüne karşı çıkışın ta kendisi olan bu işi İslam, geldiğinde kökten silmişti. * Ümmetin gençlerini hizip olmadan İslami çalışma olmaz fikri ile şartlandırtır. * İslam ın geniş ufkunu adeta sınırlar. İnsanların bakış açıları hizbin sınırları içine sıkışır. * Hizipçilik, taassuptan dolayı hakkı anlamaya engeldir. * İslam kardeşliğine zarar verir. Değişik hiziplere mensup kişiler bir araya gelemezler. Çünkü herbirinin yöntemi diğerinden ayrıdır. * Hizipçilik, bilinen İslam kardeşliğinden farklı hizbin ilkeleri ve esasları doğrultusunda oluşan geniş anlamı daraltılmış bir kardeşlik icat etmektedir. * Cemaatlerin birbirlerine kötü lakaplar takmalarına neden olmaktadır. * Şahıslar hakkında aşırılıklara sebeptir. * Cemaatin görüşlerine teslimiyet göstermek, bunları yaymak ve bu görüşlerin yanlışlıklarını eleştirmekten kaçınmak esasına dayanır. * Kültürel ve örgütsel hakimiyet bağı miras bırakır. * Ümmetin gerçek hastalıklarının gözden kaçmasına sebep olur. * En önemli zararı da: Allah a davet yolunda, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem in izlediği yöntem ve merhalelerin kaybına sebep oluşudur. Dolayısıyla itikadın yerleşmesine, dinin iyice anlaşılmasına, yeterince önem verilmez çünkü onlar belli bir fikir ve plan doğrultusunda hareket ederler. Hizbin devamı, onun ilke ve fikirlerini benimseyenler oldukça mümkündür. Aksi takdirde yaşamı sona ermiş olur. Ancak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem in metodu bakidir. Müceddid ölse de bu davet ölmez. Çünkü bu İslam ın davetidir. Peygamberlerin davet ettiği (La ilahe İllallah) ın içeriğine davettir. Vahdet hiziplerle değil, sünnet ile sağlanır...! İslam müslümanları öyle bir bağ ile bir birine bağlamıştır ki, ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir beşeri örgütlenmenin bunu başarması mümkün değildir. İslam da velâ ve berâ nın esası, İslam kardeşliğidir. Tanısın veya tanımasın, hatta biri doğuda diğeri batıda olsun, müslüman müslümanın kardeşidir. İmam Süfyan es-sevrî Rahmetullahu Aleyh şöyle dedi: Biri Doğuda ve diğeri Batıda sünnete sarılan iki adam duyarsan, onlara selam gönder. Ehli sünnet ve l-cemaat çok azaldı. Allahu Ekber... İşte Rabbani tanzim ile düzenlenmiş ehli sünnet müslümanların birbirleri ile olan ilişkileri. Velâ ve berâ ya esas olarak hizip listelerini esas alan hizipçiler Allah tan korksunlar. Onların bu tavırları sonucu müslümanlar kendi aralarında ihtilaf ve bölünmeler ile karşı karşıya kalmıştır. Onlar ise davet maslahatından bahsetmektedirler. Yasakların çiğnendiği, günahlara sebebiyet verildiği yerde hangi maslahattan bahsediyorlar. Seyyid Kutub un Allah ona rahmet etsin davet maslahatı hususundaki sözleri altın suyuyla yazılacak sözlerdir. O, Fizilâl de şöyle der: Davetin maslahatı kelimesinin, davetçilerin sözlüklerinden çıkarılması gerekir. Zira bu kelime şeytanın giriş kapısı mahiyetindedir. Şeytan şahsi maslahatlar cihetiyle gelmekte zorlanınca bu kapıdan girmektedir. Davetin maslahatı kimi zaman davetçilerin taptıkları bir put haline gelmektedir. Bu kelime onlara aslî davet metodunu unutturmaktadır. Davetçilerin bu asli metot üzere dosdoğru olmaları ve gereğine göre hareket etmeleri gerekir. Şeytan bu metodun takip edilmesinin davet ve davetçiler için tehlikeli sonuçlar verebileceğini fısıldasa da buna ihtilaf edilmemelidir. Korkulması gereken tek tehlike, herhangi bir nedenden dolayı asıl menhec den (metottan) sapmaktır. Bu sapma az veya çok olsun fark etmez. Allah maslahatı onlardan daha iyi bilir. Onlar bununla mükellef değillerdir. Onlar tek bir şey ile mükelleftirler. Menhec (metod) den sapmamak ve yoldan dönmemek. 6[6] Kurtuluş Yolu: Biliniz ki: Bu gruplar cemaatler ve hizipler büyük bir gemi karşısındaki küçük kayıklara benzemektedir. Kayıktaki lerin boğulma tehlikesi vardır. Gemi ise sabit oluşu ile güvenli ve bir araya getiricidir. Bu nedenle İmam Malik Rahmetu llahi Aleyh şöyle dedi: Sünnet Nuh un gemisi gibidir. Kim binerse kurtulur, kim de ondan geri kalırsa boğulur. İmam Zührî Rahmetu llahi aleyh de şöyle dedi: Alimlerimiz şöyle diyorlardı: Sünnete sarılmak, kurtuluştur. İmam Evza-î Rahmetu llahi Aleyh de şöyle dedi: İslam ehli değil, sünnet ehli kaybolacaktır. Hatta öyle olacak ki onlardan her ülkede ancak bir tek kişi kalacaktır. Ey Allah ın muvahhid kulu; yalnız kalmaktan ve azınlıkta oluşundan korkma! Emelini kaybetme! Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır... Tek bir kişi dahi olsan ehli sünnet cemaati ile beraber ol. İbn Mesud Radıya llahu Anh ın şu sözünü hatırlayınız: Tek kişi dahi olsanız, cemaat hakka uymaktır. Son olarak: Şunu söylüyorum! Ben sadece güç yetirebildiğim kadarıyla ıslah için çalışıyorum. Başarı ancak Allah tandır. O na güvendim. O na yöneldim. Allahu Teala dan bu risaleyi, dinleyen kulaklar ve idrak eden 6[6] Abdullah Yolcu, Hizipçilik Ve Allah a Davette Olumsuz Etkileri, Guraba Yayınları El Broşürleri.

kalpler için sadık bir çağrı kılmasını diliyorum. Duamızın sonu; Alemlerin Rabbi olan Allah a Hamd etmektir. 7[7] 7[7] Abdullah Yolcu, Hizipçilik Ve Allah a Davette Olumsuz Etkileri, Guraba Yayınları El Broşürleri.