NAR AĞACI Nazan Bekiroğlu



Benzer belgeler
Kıymetli dostum ve meslektaşım İlker ÖZYAŞAR ın aziz hatırasına

NAR AĞACI Nazan Bekiroğlu

Durham Research Online

i y i k i k i t a p l a r ı m v a r... TİMAŞ YAYINLARI

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir.

KIRMIZI KANATLI KARTAL

timasokul.com / bilgi@timasokul.com

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

EDEBİYAT. Celâleddîn Ergûn Çelebi GENC-NÂME HAZİNE KİTABI

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

DEFTERİMDEN PORTRELER İlber Ortaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

Küçüklerin Büyük Soruları-2

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

OSMANLILARDA KÜTÜPHANELER VE KÜTÜPHANECİLİK Tarihî Gelişimi ve Organizasyonu İsmail E. Erünsal

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

1) O, bu işin. Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanırsa zor bir işi başarmak anlamına gelir?

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

İletişim Yayınları 2462 Çağdaş Türkçe Edebiyat 423 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz

SUR KENTİ HİKÂYELERİ Ali Ayçil

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık

GERARD VAN GEMERT YENİ TAKIM RESİMLEYEN MARK JANSSEN. Türkçesi: Gizem Kara Öz

Başarıyı Temsil Eden Üniforma

MENEKŞE TOPRAK Temmuz Çocukları

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

SERVET-İ FÜNÛN EDEBİYATI (ŞİİR ROMAN)

Orhan Veli. BENİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ Kendi Sesinden Şiirler

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK İŞARET DİLİ

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

Renkler Test Çözümleri. Test 1'in Çözümleri. Kırmızı renkli kumaş parçası mavi ışığı yansıtmadığı. için siyah görünür.

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

exlibrary 1. internet yayımı ağustos 2011 ali.riza.esin.net

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

Kahraman Kit Misafirlikte

DİN PSİKOLOJİSİ Prof. Dr. Ali Köse Doç. Dr. Ali Ayten

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

AĞAÇLARIMIZA NE OLDU?

Betül Tarıman ın YKY deki kitaplar : Kar Merdiveni (2007) Ağır Tören (2009) Hadde - Toplu Şiirler ve Melvin e Giden Yol (2012) Rüzgârın Azabı (2015)

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

1. Saç bakımı için kullanılan araç gereçleri tanır. 2. Saç bakımı işleminin basamaklarını ifade eder.

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

Aylin Adıgüzel. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KEREM ASLAN Her Şey Dahil


TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

Yapı Kredi Yayınları Canlar Ölesi Değil / Demet Taner. Kitap editörü: Murat Yalçın. Düzelti: Filiz Özkan. Tasarım: Nahide Dikel

NEDİR ve NASIL OLUŞUR

TÜRK DİLİ-1. Yrd.Doç.Dr.Öğ.Yb. Ertan EROL

Kaliteden ödün vermeyen hizmet anlayışımız iledaima; 1. sınıf malzeme, 1. sınıf hizmet...

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

Ö. Ç. BİLFEN ANAOKULU 6 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

İLKÖĞRETİM OKULU 2-/A SINIFI TÜRKÇE DERSİ İLKOKUMA YAZMA ÖĞRETİMİ KURSU PLANI


Mehmet Can Doğan Kitapları Şiir Araştırma, inceleme, eleştiri ve söyleşi

TEST 14-1 KONU IŞIK GÖLGE RENK. Çözümlerİ ÇÖZÜMLERİ

Senin Yolun. Ömer Ekinci

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Küçüklerin Büyük Soruları-4

HAYAT BENİM BİLDİĞİM KADAR MI?

Renkler Test Çözümleri. Test 1'in Çözümleri. Sarı renkli kumaş parçası mavi ışığı yansıtmadığı için siyah görünür.

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

PoloStart2 Istituto Comprensivo Marcello Candia Milano. ESEMPI DI PROVE DI INGRESSO IN LINGUA MADRE a cura di Emanuela Crisà

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

AYNALAR. Aynalar, bir yüzeyi çok iyi parlatılıp diğer yüzeyi ise cıva, kalay, gümüş ve alüminyum ile kaplanarak elde edilir.

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

TM Ice Age 2013 Twen eth Century Fox Film Corpora on. All rights reserved.

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI

Transkript:

NAR AĞACI Nazan Bekiroğlu TİMAŞ YAYINLARI 2917 Edebiyat Kitaplığı- Roman 141 GENEL YAYIN YÖNETMENİ Emine Eroğlu EDİTÖR Seval Akbıyık KAPAK TASARIMI Ravza Kızıltuğ 1. BASKI Ekim 2012, İstanbul ISBN 978-605-08-0707-3 TİMAŞ YAYINLARI Cağaloğlu, Alemdar Mahallesi, Alayköşkü Caddesi, No: 5, Fatih/İstanbul Telefon: (0212) 511 24 24 Faks: (0212) 512 40 00 P.K. 50 Sirkeci / İstanbul timas.com.tr timas@timas.com.tr facebook.com/timasyayingrubu twitter.com/timasyayingrubu www.naragaci.com www.twitter.com/nar_agaci http://www.facebook.com/nazanbekiroglu Kültür Bakanlığı Yayıncılık Sertifika No: 12364 BASKI VE CİLT Sistem Matbaacılık Yılanlı Ayazma Sok. No: 8 Davutpaşa-Topkapı/İstanbul Telefon: (0212) 482 11 01 Matbaa Sertifika No: 16086 YAYIN HAKLARI Eserin her hakkı anlaşmalı olarak Timaş Basım Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi ne aittir. İzinsiz yayınlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

3 Mayıs 1957, Trabzon. Dört yıllık üniversite hayatı hariç hep bu kentte yaşadı. Bulut. Deniz. Yağmur. Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimini Erzurum da aldı. Kar. Rüzgâr. Ova. Halide Edip le doktor, Nigâr Hanım la doçent. Şimdilerde Trabzon, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi nde Profesör. Suyun kıyısında. İki kız çocuğuna anne. Görünürdeki hayatı bundan ibaret. Eserleri: Nun Masalları (1997) Şair Nigâr Hanım (1998) Halide Edip Adıvar (1999) Mor Mürekkep (1999) Yûsuf ile Züleyha (2000) Mavi Lâle (2001) İsimle Ateş Arasında (2002) Cümle Kapısı (2003) TYB Deneme Ödülü Cam Irmağı Taş Gemi (2006) TYB Hikâye Ödülü Lâ: Sonsuzluk Hecesi (2008) ESKADER Roman Ödülü Yol Hali (2010)

NAR NAR A Ğ AĞ ACI ACI Şu andan itibaren her şey kurgudur, tarihî gerçekler müstesna.

İçeri girdiğimizde bu kez kendimizi başka türlü bir gürültünün ortasında bulduk. Berber İsfendiyar, çırağını azarlıyordu. Hem ağzın kokuyor hem de elin titriyor. Sen nasıl berberlik yapacak, ustura kaydıracaksın? İsfendiyar, belinde ibrişim peştamal, çıplak ayaklarına geçirdiği nalınlar, dirseklerine kadar sıvalı kollarıyla iş kıyafetindeydi. Kendilerine ait raflarda duran çeşit çeşit ürkütücü aletler, küçük kavanozlarda ufak tefek yaraları tedavi için kullanılan merhemler, daha gösterişli ilâçlar onun da bütün meslektaşları gibi aynı zamanda dişçi, sünnetçi, hacamatçı olarak tanındığını; uyuz, egzama, sıraca tedavisinde de hâlâ çalınan ilk kapı olduğunu gösteriyordu. Kirli, lekeli duvarlarda akla gelebilecek her türlü resim vardı ama berberlerin piri, Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi vessellemi tıraş ettiğine inanılan Selman-ı Pâk e ait levha hepsinden gösterişli, tam orta yere, Hazret-i Hüseyn in resminin yanı başına kocaman, paslı bir çivinin ucunda asılmıştı. Tek tük kalmış beyaz saçlarına bakılırsa, raflara dizdiği kellik ilâçlarını kendi başına sürmemiş olan Berber İsfendiyar, dükkânına ilk kez gelen Settarhan ı görünce temenna etti, kınadan kıpkırmızı olmuş tombul ellerini açarak koltuk gösterdi. Kebapçı Elekber in kınalı sakallarını elleri titreyen çırağına emanet ederken aklı geride kaldı gerçi ama yeni müşterileri bekletmeye gelmezdi. Zamanında beyaz olması gereken bir örtüyü sağını solunu silkeleyerek müşterisinin boynunun altından geçiren İsfendiyar, fırçasını daldırmadan önce çatlak, yer yer kırık cam bir kâsenin içindeki sıcak suyu sabunla köpürttükten sonra usturayı sert kayışın üzerinde bir sağa bir sola biledi. Aslında ihtiyacı yoktu Zencan malı usturanın bu bilenmeye ama maksat, müşteri kendisine verilen değeri bilsin, içi rahat etsindi. Daha doğrusu şu civan delikanlı, kendisine fazladan bir

112 değer verilmesine ihtiyacı yok gibi görünüyordu ya, değerinin fark edildiğini bilsin yeterdi. Usturasını sol elinin başparmak tırnağında denedi İsfendiyar. Tamam! Keskinliği yerindeydi. Hünerini göstermesi için hiçbir eksik yoktu. Be-nam-ı Hüdâ dedi hafif duyulur bir sesle, bir ucu kesik bakır leğeni çenesine dayayıp ilk köpüğü Settarhan ın esmer yüzüne seriverdi, bütün Müslüman müşterilerine yaptığı gibi sağ yandan sakalı yumuşatmaya başladı. Gözü işindeydi İsfendiyar ın ama ara sıra aynaya, bu dalgalı, gür siyah saçlara, simsiyah hafif sakala ve bıyıklara, bu kavisli buruna, bu geniş omuzlara bakmadan da edemedi. Bu şahbaz delikanlı civan yaratılmışlar cümlesinden, Hazret-i Hüseyn suretindendi. Dahası, ömrü insanların yüzü ile aynası arasında bir bakış keskinliği geliştirerek geçmiş olan insan sarrafı berber, gömleğinden, sedef düğmelerinden, belindeki kemerin derisinden, gümüş saplı zarif hançerinden, ayağındaki çizmelerin parlaklığından onun bir beyzade olduğunu anladı. Bir doğu masalı anlatılsa başkahramanı az çok buna benzerdi. Ayna önünde kendi kendisini memnuniyetle seyretmesindense onun bir aşkın henüz başlangıcında olduğunu çıkardı. İnsan âşık olmasa kendi görüntüsünden bu kadar memnun kalabilir miydi? Bu kadar güzelleşmiş olduğu halde aşka düşmemiş biri bu aynanın önünden geçmemişti. Hatta bu aşk, dünyanın çetrefiline, kusurlu yanına henüz bulaşmamıştı ve bu beyzade bir aşkın henüz başlangıcında olmasa bütün İran gibi Tebriz de savaşın ortasına bu kadar düşmüşken, hayatından bu kadar memnun olamaz, bu kadar iyimser bakamazdı. Müşterisinin memnuniyetine memnuniyet katmak zaten onun işi; muhatabının çapını, mukabele kıvamını ölçmek için lâfa mukaddime etmeye hazırlandı İsfendiyar, Hafız dan bir beyit mırıldandı: Aşk önce kolay göründü. Ondan sonra çok müşkiller meydana geldi. Cevap alamadı. İşine devam etti. Sakalın biçimini bozmadan usturasını fazlalıkların üzerinde gezdirdi. Şimdiye kadar hiçbir müşteri bu dükkândan yüzünde bir kesik ile çıkmış değildi. Ehliyetine duyduğu güvenle eli şahdamarın üzerinde bile titremedi. Yılların Berber İsfendiyar ı, usturasını nice babayiğitlerin, şahbaz delikanlıların, askerlerin, komutanların, şu kahrolası İngiliz ve Rus subayların şahdamarı üzerine dayadığında, onların belli etmeseler bile huysuzlandıklarını, içlerinden bir tedirginlik geçtiğini, hiç değilse Bir an evvel bitse de-

113 diklerini bilir, sezerdi. Hiç olmazsa nefes almaz, put kesilirlerdi. Oysa hayret! Bu beyzade yüzünde dünyanın bütün şenlikleriyle, gözlerini aynadan görünen karşı duvara dikmiş, asılı duran levhayı hafif bir sesle okuyor ve anında ezberliyordu: Hamd ü minnet Hüdâ ya bize verdi devleti Hazret-i Selmân-ı Pâk tir pîrîmizin şöhreti Berber İsfendiyar usturayı şahdamarın üzerinden kaldırdı. Aman beyzadem dedi. Destur! Belli ezberin iyi ama gözüpekliğin bu kadarı da insana zarar verir. Ezberindeki yüzlerce beyte rağmen Settarhan hafızasının kuvvetiyle övünmeyi aklından hiç geçirmemişti. Ama bir kez dinlediği ya da okuduğu mısraları anında ezber ettiği, işittiği cümleyi kolayına unutmadığı da bir gerçekti. Bir uçtan bir uca ortasından koca bir çatlak geçen aynanın içindeki görüntüye yapmacık bir kaş çatmayla bakan İsfendiyar sa kaldığı yerden devam etmeden önce meslek hayatında ilk kez, şahdamarının üzerinden ustura geçerken şiir ezberleyen bu müşterisini susturmak için kendisi konuşmaya başladı. Kıt ayı tamamladı. Daha iri harflerle yazılmış şah beyte geçtiğinde usturanın işi bitmişti: Her sabah besmele ile açılır dükkânımız Hazret-i Selmân-ı Pâk tir bizim üstâdımız. Sonrası, Berber İsfendiyar ın Berberlerin Piri addedilen Selman-ı Pâk yani Selman-ı Farisî yi anlatmasıyla geçti. Selman ın aslında Isfahanlı bir Mecusî olarak doğduğunu, sonradan Hıristiyan olduğunu beyzadenin saçlarını okşarcasına tararken sıraladı. Bununla da bir türlü ruhu huzur bulmayan Selman ın akarsular denizi nasıl bulursa aynen onlar gibi denizi aradığını anlatırken makası eline almıştı. Onun da yolunun köle pazarlarına düştüğünü, on kadar sahip değiştirdikten sonra İslâm ın peygamberi ile müşerref olduğunu, onun hürken köle, köleyken hür olduğunu, hakikati arayanın mutlaka bulduğunu, her mesleğin piri olduğunu ama ancak berberler pirinin Ehl-i Beyt ten, Erkân-ı Erbaa dan olduğunu parlak benzetmeler, renkli mecazlar ve akıl almaz mübalâğalar eşliğinde anlattı. Fakat belli ki Berber İsfendiyar ı en çok heyecanlandıran sahne, Farslı Selman ın, hakikatin ta kendisi olan iki cihan serveri Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vessellemin mübarek sakalına dokunduğu andı. Peygamber Din yıldızlarda