3. Mardin Bienali ile Bir Başka Mardin'i Yaşamak 17 19 Ekim 2014 Tur Danışmanı: Sanatatak Yazarı Meltem Cansever Mezopotamya nın Sönmeyen Güneşi Mardin Mısır dan Hindistan a kadar uzanan antik uygarlıklar coğrafyasının merkezinde kurulmuş. Son zamanlarında yaşadığı siyasi ve ekonomik şiddetin yarattığı kültürel tahribata rağmen, yüzyıllardır beslenmiş olduğu sembolik dünyanın, ikonlar ve mitler evreninin, sanat ve edebiyatın izlerini koruyor. Bu izler Mardin in etnografik ve mimari mirası kadar, Mardinlilerin gündelik hayatında, bu hayatın yaşandığı mekânlarda da sürüyor. Evlerde, dükkânlarda, atölyelerde birikmiş olan tılsımlar, muskalar, ikonlar, ziynetler, giysiler, kitaplar, resimler, fotoğraflar, kap-kacak, bardak-tabak ve halı-kilim nadire kabineleri oluşturuyor. Her nesnenin birbiriyle gizemli ilişkiler kurduğu, dile gelmeyen mitler yazdığı özel müze ler. Bu müzelerde antikalarla sıradan eşyalar, bunların kaydettiği farklı farklı zamanlar birbirlerini anlamlandırıp duruyor. Bu tür hayal dünyalarına, bir bıçak bileycisinin tezgâhında da rastlıyorsunuz, bir bakırcıda da, güvercincide de, kilisede de, meyhanede de ve tabiki evlerin derinliklerinde de. İşte 3. Mardin Bienali, büyüsü bozulmuş bu nadire kabinelerini yeniden şiirselleştirmeyi öneriyor. Sanatçıları onların hafızasını keşfetmeye, mitolojisini yazmaya çağırıyor. 3. Mardin Bienali nin küratörleri Mardinliler, sanatçılarının çoğu da öyle. Aralarında esnaf ve sanatkarlar da olacak. Böylece, yabancı bir küratörün, hiç tanımadığı bir yerde, hem serginin ne olacağına, hem kimin sergileyeceğine, hem nasıl sergileyeceğine tek başına hükmettiği egemen bienal modelini sorgulayan karşı bir alternatif öneriliyor. Kültürel bir atmosferin bir sergi dekoruna indirgenmesine, yerlilerin onlara dayatılan bir sergiyle aidiyetlerinin kurulmasına, yani Mardin in otokrat bir küratör tarafından markalandırılmasına karşı çıkılıyor. Onun yerine, bienalin bir Mardin karnavalı
gibi yaşanması düşünülüyor. Bu tür bir bienal, kuşkusuz önceden kentlerindeki bir sanat olayına yabancılaştırılan yerliler kadar, bienali ziyaret edecek yabancılar için de çok daha çekici olacaktır. Daha da önemlisi, Mardin Bienali ne çağrılacak sanatçılara bu kenti yaşayarak, onun eşsiz hayal dünyasıyla kaynaşmaları şansı tanınmış olacaktır. 1.GÜN 17 EKİM 2014, CUMA İSTANBUL MARDİN Mardin, eşsiz bir kent... Farklı inançlardan, farklı kültürlerden insanlarıyla, kendine has mimarisiyle, zanaatleriyle, labirent misali kıvrılan sokaklarıyla Orta Çağ'ın masalsı atmosferini yansıtan kentin dokusunu, bu kez Mardin Bienali'nin çağdaş dinamizmiyle birleştirerek keşfetmeye çağırıyoruz sizi. Sokaklarda gezerken, çarşılarda dolaşırken, şimdiye dek tur programlarına hiç dahil edilmemiş Mardin Açık Hava Sineması gibi mekânları görerek, bir başka Mardin'i yaşayacaksınız. Sabah saat 09.30 da Sabiha Gökçen Havalimanı nda Türk Hava Yolları kontuarı önünde buluşarak saat 11.00 da TK-7208 sefer sayılı uçuş ile Mardin e hareket ediyor ve kente saat 14.20 de varışımızla birlikte havalimanında tur danışmanımız tarafından karşılanarak otele transfer ediliyoruz. Otelde kısa bir dinlenme sonrası İpek Yolu üzerindeki kendine has şiirsel kent Mardin i ve kentin çeşitli köşelerindeki bienal işlerini, yürüyerek keşfe çıkıyoruz. Şehir turumuz sırasında taş işçiliğinin önemli eserlerine sahip Kasımiye Medresesi, Kırklar Kilisesi, Mardin e özgü "Abbara" adı yakıştırılmış ara sokaklar, Latifiye Camisi, minaresi ile Mardin in sembolü olmuş Ulu Cami, yıllar önce Ulu Cami ye zincirle bağlı olduğu söylenen Zinciriye Medresesi ve Şehidiye Camisi'ni göreceğiz. Tur sonrası otelde kısa bir dinlenmenin ardından 3. Mardin Bienali açılışı için Mor Efrem Manastırı na hareket ediyoruz. Açılış ve bienal etkinlikleri sonrasında bienal yemeğinde bir arada olacağız.
2.GÜN 18 EKİM 2014, CUMARTESİ MARDİN Kahvaltı sonrasında, öğleye kadar devam edecek olan bienal etkinliklerine katılıyoruz. Yerel bir restoranda öğle yemeğimizi yedikten sonra Deyrulzafarân Manastırı nı ziyaret ediyoruz. Akşama doğru, Mardin Açık Hava Sineması'nda bienale özel bir film gösterisi ve konseri izledikten sonra bienal performanslarını göreceğiz. Akşam yemeğinde, bienalin konseptine uygun mitolojik bir atmosferde, keşfedilmemiş bir mekânda bienal ekibiyle beraber olacağız.
3.GÜN 19 EKİM 2014, PAZAR MARDİN MİDYAT İSTANBUL Bugün rotamızı Mardin in gelen ağlar, giden ağlar sloganı ile özdeşleşmiş olan, dinlerin ve dillerin buluşma noktası olarak tarihe adını geçirmiş Midyat a çeviriyoruz. Labirent gibi kıvrılan dar sokaklarında yan yana dizilmiş taş evleriyle, Ortaçağ'dan kalma zanaatlerin sürdüğü çarşılarıyla tarih kokan şehri daha yakından tanıyacağımız turda, dünyanın ayakta duran en eski Süryani Ortodoks Manastırı olan Mor Gabriel Manastırı nı ziyaret ediyoruz. Telkariden ahşap oymacılığına, demircilikten şapkacılığa çok çeşitli zanaat dallarında uzman Süryani ustaların işleriyle ve antikacılarıyla ünlü çarşıları geziyoruz. Gezilerimiz sonrası havalimanına doğru yola çıkıyor ve saat 14.50 de TK-7209 sefer sayılı uçuş ile İstanbul a hareket ediyoruz. Saat 16.50 de varışımız ile birlikte yolculuğumuzun sonuna geliyoruz.
ÇİFT KİŞİLİK ODADA KİŞİ BAŞI TEK KİŞİLİK ODA 890 TL 1.090 TL Kredi kartı ile ödeme imkânları hakkında bilgi almak için lütfen bizimle temasa geçiniz. REZERVASYON & İLK ÖDEME Yapmış olduğunuz rezervasyonlar 7 iş günü tutulmakta olup bu süre zarfı içerisinde ilk ödeme yapılmaması halinde rezervasyonlar iptal edilmektedir. FİYATA DAHİL OLAN HİZMETLER Mardin de 4 yıldızlı bir otelde oda kahvaltı esasına göre konaklama, 1 öğle ve 2 akşam yemeği, Tüm transferler, Passion Travel misafirlerine özel araç ile ulaşım, Programda belirtilen tüm müze ve park giriş ücretleri, Programda belirtilen tüm etkinlik ve geziler, Tüm bahşişler, Seyahat Sigortası, KDV. FİYATA DAHİL OLMAYAN HİZMETLER Türk Hava Yolları ile İstanbul Mardin İstanbul arası iç hat uçak bileti, İç hat havalimanı vergileri, İç hat bilet servis bedeli, Programda belirtilen öğle ve akşam yemekleri dışında kalan yemekler Yemekler esnasında alınacak içecekler, Fazla bagaj ücretleri, Kişisel harcamalar.