2014-2023 TRC2 BÖLGESİ BÖLGE PLANI MEVCUT DURUM RAPORU



Benzer belgeler
Gayri Safi Katma Değer

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/02/2015

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017

DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 13/07/2016

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

Arif ŞAHİN Balıkesir Bölge Müdürü 09/11/2017

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 11 Ekim 2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015

ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 07/07/2014

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/02/2015

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015

Adnan BEDLEK TÜİK Kars Bölge Müdürü 12 Nisan 2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/07/2014

HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2016

ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 11/04/2016

OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 12/04/2017

Dr. NURETTİN KAYA TÜİK ANKARA BÖLGE MÜDÜRÜ 06/02/2018

UYAP VİZYONU SEMİNERİ KATILIMCI PROFİLİ

Ali GÜNAYDIN Zonguldak Bölge Müdürü V. 04 Nisan 2018

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/01/2016

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8

ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 08/01/2016

ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 10/05/2016

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/01/2018

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III

ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 11/04/2016

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/01/2016

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRÜĞÜ 09/02/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 12/12/2017

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 6 Şubat 2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/06/2016

Ercan ÇELİK Zonguldak Bölge Müdürü 06 Ağustos 2018

ARİF ŞAHİN TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 13/07/2016

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/06/2015

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 09/02/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/07/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/08/2015

İLLERARASI REKABETÇİLİK ENDEKSİNDE KOCAELİ

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017

TRC2 BÖLGESİ BÖLGE PLANI

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/12/2015

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/11/2015

AHMET MERT AKTAŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

ERDİNÇ SANCAK TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/08/2014

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 11/04/2016

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

LİMANLAR GERİ SAHA KARAYOLU VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI MASTER PLAN ÇALIŞMASI

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/05/2017

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/02/2016

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/03/2018

HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 10/02/2016

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 02/12/2015

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/06/2018

SON DÖNEM DEVLET DESTEKLERİ VE TEŞVİKLERİ

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/03/2016

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 07/08/2014

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Yrd. Doç. Dr. Tahsin KARABULUT

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

SELMA PEKŞEN TÜİK SAMSUN BÖLGE MÜDÜRÜ

BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ


TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/04/2018

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/02/2016

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/08/2017

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 11/04/2016

Transkript:

2014-2023 TRC2 BÖLGESİ BÖLGE PLANI MEVCUT DURUM RAPORU TEMMUZ 2013

T.C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI TRC2 BÖLGESİ (DİYARBAKIR-ŞANLIURFA) BÖLGE PLANI 2014-2023 MEVCUT DURUM RAPORU TEMMUZ 2013

İÇİNDEKİLER TABLOLAR LİSTESİ... IV GRAFİKLER LİSTESİ... XI HARİTALAR LİSTESİ... XIV KISALTMALAR LİSTESİ... XV 1. BÖLÜM: GENEL BİLGİLER... 20 1.1 TARİHÇE... 20 1.2 TRC2 BÖLGESİ NİN DÜNYA, ÜLKE VE BÖLGE İÇİNDEKİ KONUMU... 21 1.2.1 Dünya İçindeki Konum... 21 1.2.2 Ülke İçindeki Konum... 22 1.2.3 Bölge İçindeki Konum... 28 1.3 TRC2 BÖLGESİNİN COĞRAFİ KONUMU... 32 1.4 İLÇELERİN SOSYO-EKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİ... 33 2. BÖLÜM: DEMOGRAFİK VE SOSYAL YAPI... 35 2.1 DEMOGRAFİK YAPI... 35 2.1.1 Nüfus... 35 2.1.2 Göç... 52 2.2 SOSYAL YAPI... 54 2.2.1 Eğitim... 54 2.2.2 Sağlık... 60 2.2.3 Kültür... 64 2.2.4 Kurumsal Yapı ve Toplumsal Örgütlenme... 79 2.2.5 TRC2 Bölgesinde Sosyal Sorunlar... 88 2.3 DEMOGRAFİK VE SOSYAL YAPI GENEL DEĞERLENDİRME... 100 3. BÖLÜM: EKONOMİK YAPI... 104 3.1 TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER... 104 3.1.1 GSYİH Düzeyi... 104 3.1.2 İşgücü... 107 3.1.3 İşgücüne Katılım... 110 3.1.4 Cinsiyet Bazında İşgücüne Katılım Oranı... 111 3.1.5 İstihdam... 112 3.1.6 İstihdamın Sektörel Dağılımı... 113 3.1.7 Kayıtdışı İstihdam... 114 I

3.1.8 İşsizlik... 115 3.1.9 İşsizliğin Cinsiyet Bazında Dağılımı... 116 3.1.10 İşsizliğin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı ve Genç İşsizliği... 117 3.1.11 Bölge İstihdamının Sektörel Yoğunlaşma Endeksi (LQ) Analizi... 118 3.1.12 Dış Ticaret... 119 3.1.13 Bankacılık ve Finans... 130 3.1.14 Yabancı Doğrudan Yatırım... 131 3.1.15 Kamu Yatırımları... 132 3.1.16 Yatırım Teşvikleri... 134 3.1.17 Vergi Gelirleri... 136 3.2 SEKTÖRLER... 138 3.2.1 Tarım... 138 3.2.2 Sanayi... 158 3.2.3 Hizmetler... 174 3.3 KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELER... 197 3.4 ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME VE YENİLİKÇİLİK KAPASİTESİ... 202 3.4.1 Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri... 202 3.4.2 Yenilikçilik Kapasitesi... 204 3.4.3 Bölgede Üniversite-Sanayi Etkileşimi... 204 3.4.4 Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TEKNOPARK-TEKNOKENT)... 205 3.4.5 Teknoloji Geliştirme Merkezleri (TEKMER)... 205 3.4.6 Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım ve Marka Tescil Sayıları... 206 3.5 GİRİŞİMCİLİK... 209 3.5.1 Kurulan-Kapanan Şirket İstatistikleri... 209 3.5.2 Girişimcilik Destek Mekanizmaları... 211 3.5.3 İş Geliştirme Merkezleri (İŞGEM)... 211 3.6 REKABETÇİLİK ENDEKSLERİNDE TRC2 BÖLGESİ... 212 3.6.1 Kalkınma Bakanlığı-İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması 212 3.6.2 EDAM- Türkiye İçin Rekabet Endeksi Araştırması... 213 3.6.3 URAK- İller Arası Rekabetçilik Endeksi Araştırması... 214 3.6.4 Sanayi ve Ticaret Bakanlığı-Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı.. 216 3.7 GENEL DEĞERLENDİRME... 217 4. MEKÂNSAL YAPI VE ALTYAPI... 220 II

4.1 ALTYAPI... 220 4.1.1 Genel Ulaşım Sistemi... 220 4.1.2 Lojistik... 243 4.1.3 Haberleşme... 256 4.1.4 Enerji... 258 4.1.5 Su ve Kanalizasyon... 267 4.1.6 Katı Atık Yönetimi... 272 4.2 MEKÂNSAL YAPI... 277 4.2.1 Mekânsal Organizasyon ve Yerleşmeler Sistemi... 278 4.2.2 Diğer Planlarda Kentsel Kademelenme... 285 4.2.3 Arazi Kullanım... 297 4.2.4 Yaşam Kalitesi... 299 4.2.5 Afet Tehlikeleri... 303 4.3 GENEL DEĞERLENDİRME... 307 5. DOĞAL KAYNAKLAR VE ÇEVRE... 311 5.1 İKLİM... 311 5.1.1 Şanlıurfa İli İklim Şartları... 311 5.1.2 Diyarbakır İli İklim Şartları... 311 5.2 DOĞAL KAYNAKLAR... 311 5.2.1 Toprak Kaynakları... 311 5.2.2 Su Kaynakları... 314 5.2.3 Biyolojik Çeşitlilik... 317 5.2.4 Enerji Kaynakları... 320 5.2.5 Yer Altı Kaynakları... 333 5.2.6 Koruma Alanları... 336 5.3 ÇEVRESEL SORUNLAR... 340 5.3.1 Atıkların Çevre Üzerine Olan Etkileri... 341 5.4 GENEL DEĞERLENDİRME... 349 EKLER... 352 KAYNAKÇA... 356 III

TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1.1- Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi, 2009... 23 Tablo 1.2- İllerarası Rekabetçilik Endeksi, 2010... 24 Tablo 1.3- İstanbul Üniversitesi Küresel Rekabet Endeksi Araştırması, 2012... 25 Tablo 1.4- Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi... 28 Tablo 2.1- TRC2 Bölgesi Genel Demografik Göstergeleri... 35 Tablo 2.2- TRC2 Bölgesi Nüfusunun ve Bölge İlleri Nüfusunun Düzey 2 ve Düzey 3 Birimleri İçindeki Sıralaması, 2012... 35 Tablo 2.3- Yıllara Göre TRC2 Bölgesi Nüfus Değerleri, 1965-2012... 37 Tablo 2.4-2011 ve 2012 Yılları Şanlıurfa İli ve İlçe Nüfusları ve Nüfus Artış Hızları... 39 Tablo 2.5-2011 ve 2012 Yılları Diyarbakır İli ve İlçe Nüfusları ve Nüfus Artış Hızları... 40 Tablo 2.6- TRC2 Bölgesi Şehir ve Köy Nüfusu, 2011-2012... 44 Tablo 2.7- Şanlıurfa İlçelerinin Şehir-Kır Nüfusu, 2012... 46 Tablo 2.8- Diyarbakır İlçelerinin Şehir-Kır Nüfusu, 2012... 47 Tablo 2.9- Nüfus Bağımlılık Oranı (%), 2012... 47 Tablo 2.10- Nüfus Projeksiyonu, 2013-2023... 50 Tablo 2.11- Nüfus ve Yıllık Ortalama Artış Hızları, 2012-2023... 51 Tablo 2.12- Cinsiyete Göre Ortanca Yaş, 2012-2023... 51 Tablo 2.13- İllerin Net Göç Değerleri, 2012... 52 Tablo 2.14-2012-2013 Dönemi Okul Öncesi Eğitim Göstergeleri... 56 Tablo 2.15- İlkokul Eğitim Göstergeleri, 2012-2013... 57 Tablo 2.16- Ortaokul Eğitim Göstergeleri, 2012-2013... 58 Tablo 2.17- Genel Ortaöğretim Göstergeleri, 2012-2013... 58 Tablo 2.18- Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Göstergeleri, 2012-2013... 59 Tablo 2.19- Temel Eğitimde Taşımalı Eğitim Göstergeleri, 2012-2013... 60 Tablo 2.20- Ortaöğretimde Taşımalı Eğitim Göstergeleri, 2012-2013... 60 Tablo 2.21-Hastane Sayısı, 2011... 60 Tablo 2.22-Yatak Sayısı, 2011... 61 Tablo 2.23-Sağlık Personeli Sayısı, 2011... 62 Tablo 2.24- Şanlıurfa ve Diyarbakır İlleri Yeşil Kartlı Sayıları, 2011... 63 Tablo 2.25- Şanlıurfa İli İlçelere Göre Tescilli Taşınmaz Kültür Varlıkları, 2012... 65 Tablo 2.26- Diyarbakır İli İlçelere Göre Tescilli Taşınmaz Kültür Varlıkları, 2012... 69 Tablo 2.27- TRC2 Bölgesi Kültürel Göstergeler, 2012... 73 Tablo 2.28- Halk Kütüphaneleri Göstergeleri, 2012... 74 IV

Tablo 2.29- TRC2 Bölgesi Müze Göstergeleri, 2012... 74 Tablo 2.30- TRC2 Bölgesi Tiyatro Göstergeleri, 2012... 75 Tablo 2.31- TRC2 Bölgesi Sinema Göstergeleri, 2012... 76 Tablo 2.32- Şanlıurfa İli Spor Tesisleri, 2012... 76 Tablo 2.33- Şanlıurfa İlindeki Sporcu Sayıları, 2012... 76 Tablo 2.34- Diyarbakır İli Spor Tesisleri, 2012... 77 Tablo 2.35- Diyarbakır İlindeki Sporcu Sayıları, 2012... 77 Tablo 2.36- İllere Göre Oda ve Esnaf - Sanatkâr Sayıları, 2012... 82 Tablo 2.37- Bölgedeki Barolara Kayıtlı Avukat Sayıları, 2012... 82 Tablo 2.38- TRC2 Bölgesi Yükseköğretim Kurumlarında Okuyan Öğrenci Sayıları, 2007-2012... 84 Tablo 2.39- Yıllara ve Ünvanlara Göre Yükseköğretim Personel Durumu, 2007-2012... 84 Tablo 2.40- EKOSEP Başlangıç Raporu Yoksulluk Sınırları Altındaki Nüfus, 2010... 94 Tablo 3.1- TRC2 Bölgesi GSYİH ve Türkiye İçindeki Payı, 2001... 104 Tablo 3.2- TRC2 Bölgesi GSKD ve Türkiye İçindeki Payı, 2004-2008... 105 Tablo 3.3- TRC2 Bölgesi Temel İşgücü Göstergeleri, 2004-2012... 108 Tablo 3.4- TRC2 Bölgesi Temel İşgücü Göstergeleri Düzey 2 Sıralaması, 2004-2012... 108 Tablo 3.5- Nüfus Konut Araştırması Temel İşgücü Göstergeleri, 2011... 109 Tablo 3.6- Düzey 2 Bölgelerinde Temel İşgücü Göstergeleri (%), 2012... 109 Tablo 3.7- İşgücüne Katılım Oranı (%), 2004-2012... 110 Tablo 3.8- Cinsiyet Bazında İşgücüne Katılım Oranı (%), 2004-2012... 111 Tablo 3.9- İstihdam Oranı (%), 2004-2012... 112 Tablo 3.10- İstihdamın Sektörel Dağılımı (%), 2004-2012... 113 Tablo 3.11- TRC2 Bölgesi Kayıtdışı İstihdam Göstergeleri (%), 2005-2012... 114 Tablo 3.12- İşsizlik Oranı (%), 2004-2012... 115 Tablo 3.13- Cinsiyet Bazında İşsizlik Oranı (%), 2004-2012... 116 Tablo 3.14- Yaş Gruplarına Göre İşsizlik Oranı (%), 2004-2012... 117 Tablo 3.15-Genç İşgücü Durumu (15-24 Yaş) (%), 2004-2012... 118 Tablo 3.16- Dış Ticaret Göstergeleri (Milyon Dolar), 2012... 119 Tablo 3.17- İhracat (Milyon Dolar), 2002-2012... 120 Tablo 3.18- İhracat a İlişkin Göstergeler, 2012... 121 Tablo 3.19- İhracatçı Firma Sayısı, 2002-2012... 122 Tablo 3.20- En Çok İhracat Yapılan 10 Ülke, 2012 (Bin Dolar)... 123 Tablo 3.21- En Çok İhracat Yapılan 10 Ürün (Bin Dolar), 2012... 123 Tablo 3.22- En Çok İhracat Yapılan 10 Ürün (Bin Dolar), 2012... 124 V

Tablo 3.23- İthalat (Milyon Dolar), 2002-2012... 125 Tablo 3.24- İthalat a İlişkin Göstergeler, 2012... 126 Tablo 3.25- İthalatçı Firma Sayısı, 2002-2012... 126 Tablo 3.26- En Çok İthalat Yapılan 10 Ülke (Bin Dolar), 2012... 127 Tablo 3.27- En Çok İthalat Yapılan 10 Ürün (Bin Dolar), 2012... 128 Tablo 3.28- En Çok İthalat Yapılan 10 Ürün (Bin Dolar), 2012... 129 Tablo 3.29- Türkiye, Şanlıurfa ve Diyarbakır da Banka Şube Sayıları, 2007-2012... 130 Tablo 3.30- Şanlıurfa ve Diyarbakır İllerinin Yurt İçi Mevduat Hacmi (Bin TL), 2007-2012... 130 Tablo 3.31- Şanlıurfa ve Diyarbakır İllerinin Yurt İçi Nakdi Kredi Hacmi (Bin TL), 2007-2012... 131 Tablo 3.32- Şanlıurfa ve Diyarbakır da Kooperatif Sayısı, 2012... 131 Tablo 3.33- Yıllar İtibariyle Diyarbakır Yabancı Şirket Sayısı, 2010-2012... 131 Tablo 3.34- Yıllar İtibariyle Şanlıurfa Yabancı Şirket Sayısı, 2010-2012... 132 Tablo 3.35- Kamu Yatırımları (Bin TL), 2005-2012... 132 Tablo 3.36-2012 Yılı Kamu Yatırımlarının Sektörel Dağılımı, (Bin TL)... 134 Tablo 3.37- TRC2 Bölgesi 2007-2012 Yılları Yatırım Teşvik Belgesi İstatistikleri... 135 Tablo 3.38- Sektörel Bazda Yatırım Teşvik Belgesi İstatistikleri, 2012... 136 Tablo 3.39-Beyanname Sayısı ve Matrah, 2011... 137 Tablo 3.40- Tahakkuk Eden Vergi (TL), 2011... 137 Tablo 3.41- TRC2 Bölgesi Tarım Alanlarının Dağılımı, 2010-2012... 138 Tablo 3.42- TRC2 Bölgesi Tarım Arazilerinin Sulama Durumu (ha), 2012... 139 Tablo 3.43- TRC2 Bölgesi Sulama Hedefi (ha)... 139 Tablo 3.44- TRC2 Bölgesi Önemli Tarla Ürünleri ve Üretim Miktarları, 2012... 140 Tablo 3.45- TRC2 Bölgesi Önemli Yemeklik Baklagiller ve Üretim Miktarları, 2012... 142 Tablo 3.46- TRC2 Bölgesi Önemli Yem Bitkileri ve Üretim Miktarları, 2012... 143 Tablo 3.47- TRC2 Bölgesi Önemli Yağlı Tohumlu Bitkiler ve Üretim Miktarları, 2012... 144 Tablo 3.48- TRC2 Bölgesi Sebze Üretim Miktarları (Ton), 2012... 145 Tablo 3.49- TRC2 Bölgesi Meyve Üretim Miktarları (Ton), 2012... 146 Tablo 3.50- TRC2 Bölgesi Örtü Altı Üretim, 2012... 147 Tablo 3.51- Bölgelere Göre Bitkisel Üretim Verim Değerleri - 2011... 149 Tablo 3.52- TRC2 Bölgesi nde Organik Tarım, 2011... 150 Tablo 3.53- TRC2 Bölgesi Mevcut Hayvan Varlığı, 2011... 151 Tablo 3.54- Su Ürünleri Yetiştiriciliği (Kültür Balıkçılığı), 2011... 154 Tablo 3.55- TRC2 Bölgesi Tarımsal Alet-Makine Varlığı, 2011... 156 Tablo 3.56- Tarımda Ortalama İşletme Büyüklükleri, 2012... 157 VI

Tablo 3.57- TRC2 Bölgesi Kooperatif Sayısı, Şubat 2013... 157 Tablo 3-58- TRC2 Bölgesi Genel Göstergeler... 158 Tablo 3-59- TRC2 Bölgesi nde Sanayi İşletmelerinin Sektörel Dağılımı, 2011... 160 Tablo 3-60: TRC2 Bölgesi Kapasite Raporu Verileri, Nisan 2013... 161 Tablo 3-61: İlçelere Göre Kapasite Raporu Verileri, Nisan 2013... 161 Tablo 3-62: Diyarbakır İli Kapasite Raporunda Kodlanan İlk 10 Ürün, Nisan 2013... 162 Tablo 3-63: Şanlıurfa İli Kapasite Raporunda Kodlanan İlk 10 Ürün, Nisan 2013... 162 Tablo 3-64: Türkiye ve TRC2 Bölgesi nde İstihdamın Sektörel Dağılımı, 2005-2012 (%)... 163 Tablo 3-65: TRC2 İlleri ve Türkiye Sanayi İstihdamının Sektörel Dağılımı, 2011... 164 Tablo 3-66- TRC2 Bölgesi ndeki Organize Sanayi Bölgeleri, 2012... 166 Tablo 3-67- Şanlıurfa I. OSB de Faaliyette Olan İşletmelerin Sektörel Dağılımı, 2013... 166 Tablo 3-68- Şanlıurfa 2. OSB de Faaliyette Olan İşletmelerin Sektörel Dağılımı, 2013... 168 Tablo 3-69- Diyarbakır OSB de İşletmelerin Durumu ve Faaliyet Alanları, Nisan 2013... 169 Tablo 3-70- Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerindeki KSS ler, 2013... 171 Tablo 3-71- Şanlıurfa İli Sanayi Alt Sektörleri Üç Yıldız Analizi, 2011... 173 Tablo 3-72- Diyarbakır İli Sanayi Alt Sektörleri Üç Yıldız Analizi, 2011... 173 Tablo 3-73- Türkiye Turizm İşletme ve Belediye Belgeli Tesislere Geliş Sayısı, Geceleme Sayısı, Ortalama Kalış Süresi ve Doluluk Oranları, 2007-2011... 175 Tablo 3-74- Ülkelere Gelen Yabancı Turist Sayıları, 2011... 176 Tablo 3-75- Diyarbakır ve Şanlıurfa Turizm İşletme ve Belediye Belgeli Tesislere Geliş Sayısı, Geceleme Sayısı, Ortalama Kalış Süresi ve Doluluk Oranları, 2007-2011... 177 Tablo 3-76- TRC2 Bölgesi Turizm İşletme ve Belediye Belgeli Tesislere Geliş Sayısı, Geceleme Sayısı, Ortalama Kalış Süresi ve Doluluk Oranları, 2007-2011... 177 Tablo 3-77- Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa Tesise Geliş, Geceleme Sayısı, Ortalama Kalış Süresi ve Doluluk Oranları, 2007-2011... 180 Tablo 3-78- TRC2 Bölgesi İlleri-Gelen Yabancı Turist Sayısında İlk 10 Ülke, 2009-2011... 181 Tablo 3-79- TRC2 Bölgesi Turizm İşletme ve Belediye İşletme Belgeli Tesisler, 2012... 182 Tablo 3-80- TRC2 Bölgesi 2002-2012 Yılları Yapı Ruhsatı Durumu (A. Yapı sayısı B. Yüzölçümü (m 2 ) D. Daire Sayısı), 2002-2012... 186 Tablo 3-81- Diyarbakır ve Şanlıurfa İlleri Yerleşim Merkezlerine Göre Yapı Ruhsatı Sayıları, 2002-2012... 190 Tablo 3-82- TRC2 Bölgesi ve İlleri Yapı Kullanım İzin İstatistikleri, 2002-2012... 192 Tablo 3-83- Diyarbakır ve Şanlıurfa İlleri Yerleşim Merkezlerine Göre Yapı Kullanım İzni Sayıları, 2002-2012... 196 Tablo 3-84- TRC2 Bölgesi İlleri İstihdam Sayısına Göre İşyeri Büyüklükleri, 2011... 197 Tablo 3-85- TRC2 Bölgesi ndeki İşletmelerin Sektörel Dağılımı, 2011... 198 VII

Tablo 3-86- TRC2 Bölgesi ndeki İşletmelerin İstihdam Sayılarına Göre Sektörel Dağılımı, 2011... 200 Tablo 3-87- Düzey-1 Bölgelerinin Ar-Ge Harcamaları ve İnsan Kaynağının Dağılımı (%), 2011... 203 Tablo 3-88- Bölgelere Göre Sınaî Mülkiyet Hakları Başvuruları, 1995-2012... 206 Tablo 3-89- Şanlıurfa İli Sınaî Mülkiyet Hakları Başvuru ve Tescil Sayıları, 1995-2012... 207 Tablo 3-90- Diyarbakır İli Sınaî Mülkiyet Hakları Başvuru ve Tescil Sayıları, 1995-2012... 208 Tablo 3-91- TRC2 Bölgesi nde Kurulan-Kapanan İşletme Sayıları, 2010-2012... 209 Tablo 3-92- Faaliyet Kollarına Göre Kurulan - Kapanan Şirket İstatistikleri, 2012... 210 Tablo 3-93- Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması... 213 Tablo 3.94- Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi, 2009... 214 Tablo 3.95- İllerarası Rekabetçilik Endeksi, 2010... 215 Tablo 4.1- Ülke, Bölge ve İl Düzeyinde Yol Uzunlukları (km), 2012... 221 Tablo 4.2- Diyarbakır ve Şanlıurfa Devlet ve İl Yollarının Satıh Cinslerine Göre Uzunlukları, 2012 221 Tablo 4.3- TRC2 Bölgesi ve Komşu İllerin Karşılaştırmalı Hava Kargo, Yolcu ve Uçak Sayısı, 2011-2012... 230 Tablo 4.4- GAP Bölgesi İllerinin Demiryolu Uzunlukları, 2008-2010... 231 Tablo 4.5- GAP Bölgesi ndeki Demiryolu Hat Uzunlukları, 2009... 232 Tablo 4.6- Diyarbakır Yük Durumu, 2011-2012... 233 Tablo 4.7- Şanlıurfa Yük Durumu Yıllık, 2011-2012... 234 Tablo 4.8- Diyarbakır ve Şanlıurfa Kent İçi Yolcu Taşımacılığı Yapan Araç Sayıları... 236 Tablo 4.9- Ulaştırma Hizmetleri GSYİH / Hizmetler GSYİH (Dünya Geneli) (%) 2000-2008... 244 Tablo 4.10- Ulaştırma Hizmetleri GSYİH /Hizmetler GSYİH (Türkiye) (%) 2000-2008... 244 Tablo 4.11- Lojistik Performans Endeksi, (2007, 2010, 2012)... 245 Tablo 4.12- Türkiye Lojistik Performans İndeksi, 2007-2012... 245 Tablo 4.13- Türkiye İhracat ve İthalat Bilgileri, 2012... 246 Tablo 4.14- Modlara Göre İhracat Değerleri (Bin Dolar), 2007-2010... 247 Tablo 4.15- Modlara Göre İthalat Değerleri (Bin Dolar), 2007-2010... 248 Tablo 4.16- Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin Seçilmiş Yurt İçi /Yurt Dışı Merkezlere ve Sınır Kapılarına Uzaklığı, 2012... 249 Tablo 4.17- Diyarbakır ve Şanlıurfa`nın Seçilmiş Lojistik Köyler ve Limanlara Uzaklığı, 2012... 249 Tablo 4.18-2012 Yılı GAP Bölgesi Toplam Dış Ticaret Verileri... 251 Tablo 4.19- TRC2 Bölgesi ndeki Organize Sanayi Bölgeleri, 2013... 254 Tablo 4.20- Diyarbakır İlçelere Göre Baz İstasyonu Sayısı, 2012... 256 Tablo 4.21- Şanlıurfa İlçelere Göre Baz İstasyonu Sayısı, 2012... 257 Tablo 4.22- Operatörlere Göre Baz İstasyonu Sayıları, 2012... 257 VIII

Tablo 4.23- TRC2 Bölgesi ve Türkiye Elektrik Tüketim Durumu, 2011... 259 Tablo 4.24- TRC2 Bölgesi Elektrik Abone Gruplarına Göre Abone Sayıları, 2012... 260 Tablo 4.25- TRC2 Bölgesi nde Kayıp Kaçak Miktarları, 2012... 261 Tablo 4.26- Bölge Dağıtım Şirketi 2011-2015 Dönemi Yıllık Yatırım Harcaması (TL), 2012... 265 Tablo 4.27- Türkiye Elektrik Enerjisi Talep Projeksiyonları, 2012... 265 Tablo 4.28- Kişi Başına Yıllık Elektrik Enerjisi Tüketimi, 2010... 265 Tablo 4.29- Şanlıurfa İli Baraj Göletleri, 2012... 268 Tablo 4.30- Diyarbakır İli Sulama Göletleri, 2012... 268 Tablo 4.31- Diyarbakır İli Baraj Göletleri... 268 Tablo 4.32- TRC2 Bölgesi Arıtma Tesisleri Ve Kapasiteleri, 2010... 269 Tablo 4.33- TRC2 Bölgesi Belediye Atıksu İstatistikleri, 2010... 270 Tablo 4.34- TRC2 İlleri Deşarj Edilen Atık Su Miktarları, 2010... 270 Tablo 4.35- TRC2 Bölgesi Katı Atık İstatistikleri, 2010... 272 Tablo 4.36- Diyarbakır İli İlçelerinin Katı Atık Üretimi ve Bertaraf Şekilleri, 2011... 273 Tablo 4.37- Şanlıurfa İli İlçelerin Katı Atık Üretimi ve Bertaraf Şekilleri, 2011... 274 Tablo 4.38- Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi, 1982... 278 Tablo 4.39- Türkiye'de Merkezi Yerler, 1982... 278 Tablo 4.40-1975-2012 Döneminde Bölgesel Merkezler ve Değişimler, 1975-2012... 279 Tablo 4.41- TRC2 Bölgesi İlçeleri ve Nüfus Dağılımı, 2012... 282 Tablo 4.42- Diyarbakır ve İlçelerinde Kent Nüfuslarındaki Değişim, 1970-2012... 283 Tablo 4.43- Şanlıurfa İlçelerinin Kentsel Nüfuslarının Değişimi, 1970-2012... 284 Tablo 4.44- Şanlıurfa İli ve İlçelerinin Kentsel ve Kırsal Nüfus Dağılımları, 2012... 289 Tablo 4.45- Diyarbakır ve İlçelerinin Kentsel ve Kırsal Nüfus Payları, 2012... 290 Tablo 4.46- TRC2 Bölgesi Arazi Kullanım Tablosu, 2012... 297 Tablo 4.47- TRC2 Bölgesi ve İlleri Temel Göstergeler... 299 Tablo 4.48- Rekabetçilik ve Yaşam Kalitesi Araştırmalarında Bölge İlleri... 301 Tablo 5.1- TRC2 Bölgesi Büyük Toprak Grupları (ha)... 312 Tablo 5.2- TRC2 Bölgesi Arazi Kabiliyet Sınıflarına Göre Dağılım (ha)... 314 Tablo 5.3- Şanlıurfa Yeraltı Su Rezervi, 2011... 316 Tablo 5.4- TRC2 Bölgesi Orman Varlığı, 2011... 317 Tablo 5.5- TRC2 Bölgesi Orman Alanlarının Dağılımı, 2011... 318 Tablo 5.6- Şanlıurfa İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri, 2009... 319 Tablo 5.7- Diyarbakır İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri, 2009... 319 Tablo 5.8- Türkiyede Enerji Kaynakları Miktarı ve Yüzdelikleri, 2010... 320 IX

Tablo 5.9- TRC2 Bölgesi nde Elektrik Üretimi Yapan Santraller, 2010... 321 Tablo 5.10- Diyarbakır İlinde HES Projelerinin Durumu, 2012... 322 Tablo 5.11- Rüzgâr Hız Dağılımı (50 Metre), 2012... 326 Tablo 5.12- TRC2 Bölgesi nde Yer Alan Jeotermal Alanlar, 2012... 327 Tablo 5.13-2010 Yılı Sonu İtibarıyla Türkiye Ham Petrol Rezervleri, 2010... 329 Tablo 5.14- Yıllar İtibarıyla Türkiye Ham Petrol Üretimi, 2010... 329 Tablo 5.15- Petrol Üretim Miktarları, 2010... 329 Tablo 5.16-2010 Yılı Sonu İtibarıyla Türkiye Doğal Gaz Rezervleri, 2009... 330 Tablo 5.17- Yıllar İtibarıyla Türkiye Doğal Gaz Üretimi, 2010... 331 Tablo 5.18- Şanlıurfa ve Diyarbakır İlleri 2012 Yılı Gaz Tüketim Değerleri (Sm 3 )... 332 Tablo 5.19- Doğalgaz Tüketim Değerleri, 2012... 332 Tablo 5.20- Diyarbakır İli Maden Envanteri, 2010... 333 Tablo 5.21- Diyarbakır Mermer Rezervi, 2008... 334 Tablo 5.22- Diyarbakır Linyit Yatağı, 2009... 335 Tablo 5.23- Bölge İllerinin Öncelikli Çevre Sorunları, 2012... 340 Tablo 5.24- Kükürtdioksit (SO2) ve Partiküler Madde (PM10) Konsantrasyonları, 2010-2011 Kış. 343 X

GRAFİKLER LİSTESİ Grafik 1.1- EDAM Türkiye İçin Rekabet Endeksi Sıralaması (Son 30 il)... 24 Grafik 1.2- URAK İller Arası Rekabetçilik Endeksi Sıralaması (İlk 41 İl), 2009-2010... 24 Grafik 2.1- TRC2 Bölgesi Toplam Nüfus Değerleri, 1965-2012... 37 Grafik 2.2- Nüfus Artış Hızları, 1965-2012 ( )... 38 Grafik 2.3- Düzey 2 Bölgeleri Nüfus Artış Hızları, 2012 ( )... 39 Grafik 2.4- Düzey 2 Bölgeleri Nüfus Yoğunluğu Sıralaması, 2012... 41 Grafik 2.5- Türkiye'nin Yaş Piramidi, 2012... 42 Grafik 2.6- TRC2 Bölgesi Yaş Piramidi, 2012... 42 Grafik 2.7- Şanlıurfa Yaş Piramidi, 2012... 43 Grafik 2.8- Diyarbakır Yaş Piramidi, 2012... 43 Grafik 2.9- TRC2 Bölgesi ve Türkiye Medyan Yaşı, 2012... 44 Grafik 2.10- Şehir ve Kır Nüfusunun Toplam Nüfus İçindeki Oranı, 2012... 45 Grafik 2.11- Kır-Kent Nüfusu, 1990-2000-2012... 46 Grafik 2.12- Düzey 2 Bölgeleri Toplam Yaş Bağımlılık Oranı, 2012... 48 Grafik 2.13-15 Yaş ve Üzeri Nüfusun Eğitim Durumu (%), 2012... 49 Grafik 2.14- Düzey 2 Bölgeleri Net Göç Sayıları ve Net Göç Hızı, 2012... 53 Grafik 2.15- TRC2 Bölgesi ve Düzey 2 Bölgeleri Arasındaki Göç Akışı, 2012... 53 Grafik 2.16- Verilen Göçün Yaş Durumu, 2012... 54 Grafik 2.17- Okuryazarlık Durumuna Göre Nüfus (6 yaş ve üzeri), 2012... 55 Grafik 2.18- Yıllara Göre 100 Bin Kişi Başına Düşen Hastane Yatak Sayısı, 2007-2011... 62 Grafik 2.19- Yıllara Göre Toplam Hekim Sayısı, 2005-2011... 63 Grafik 3.1- Düzey 2 Bölgeleri GSYİH Payları (%), 2001... 104 Grafik 3.2- TRC2 Bölgesi Sektörlere Göre GSYİH Payları (%), 2001... 105 Grafik 3.3- Düzey 2 Bölgeleri GSKD Payları (%), 2008... 106 Grafik 3.4- TRC2 Bölgesi Sektörlere Göre GSKD Payları (%), 2008... 106 Grafik 3.5- Düzey 2 Bölgelerinde Kişi başı GSYİH (Dolar), 2001... 107 Grafik 3.6- Düzey 2 Bölgelerinde Kişi başı GSKD (Dolar), 2008... 107 Grafik 3.7- İşgücüne Katılım Oranının Değişimi, 2004-2012... 111 Grafik 3.8- Cinsiyet Bazında İşgücüne Katılım Oranının Değişimi, 2004-2012... 112 Grafik 3.9- İstihdam Oranının Değişimi, 2004-2012... 113 Grafik 3.10- İstihdam Sektörel Değişimi, 2005-2012... 114 Grafik 3.11- Kayıtdışı İstihdamın Değişimi, 2005-2012... 115 Grafik 3.12- İşsizlik Oranı Değişimi, 2004-2012... 116 XI

Grafik 3.13- Cinsiyet Bazında İşsizlik Oranı Değişimi, 2004-2012... 117 Grafik 3.14- Türkiye ve TRC2 Bölgesi Genç İşgücüne Katılma ve İşsizlik Oranları Değişimi (15-24 Yaş), 2004-2012... 118 Grafik 3.15- İhracat (Milyon Dolar), 2002-2012... 121 Grafik 3.16- İthalat (Milyon Dolar), 2002-2012... 126 Grafik 3.17-Kamu Yatırımları, 2002-2012... 133 Grafik 3.18- Kamu Yatırımlarında İlk 10 İl, 2012... 133 Grafik 3.19- TRC2 Bölgesi Önemli Tarla Ürünleri Üretimindeki Değişim, 1991-2012... 141 Grafik 3.20- TRC2 Bölgesi Pamuk Üretimindeki Değişim, 1991-2012... 141 Grafik 3.21- TRC2 Bölgesi Kırmızı Mercimek ve Nohut Üretimindeki Değişim, 1991-2012... 142 Grafik 3.22- TRC2 Bölgesi Yem Bitkileri Üretimindeki Değişim, 1991-2012... 143 Grafik 3.23- TRC2 Bölgesi Yağlık Ayçiçeği Üretimindeki Değişim, 1991-2012... 145 Grafik 3.24- TRC2 Bölgesi Domates ve Biber Üretimindeki Değişim, 1991-2012... 146 Grafik 3.25- TRC2 Bölgesi Antepfıstığı, Üzüm ve Nar Üretimindeki Değişim, 1991-2012... 147 Grafik 3.26- Bölgelere Göre Tarım Alanları - 2012... 148 Grafik 3.27- Bölgelere Göre Bitkisel Üretim Değeri - 2011... 148 Grafik 3.28- Bölgelere Göre Bitkisel Üretim, Türlerine Göre Ürün Miktarları - 2012... 150 Grafik 3.29- TRC2 Bölgesi Küçükbaş Hayvan Sayısındaki Değişim, 1991-2011... 152 Grafik 3.30- TRC2 Bölgesi Büyükbaş Hayvan Sayısındaki Değişim, 1991-2011... 152 Grafik 3.31- TRC2 Bölgesi Arı Kovanı Sayısındaki Değişim, 1991-2011... 153 Grafik 3.32- TRC2 Bölgesi Bal Üretimindeki Değişim, 1991-2011... 153 Grafik 3.33- İpekböceği Yaş Kozası Üretimindeki Değişim (Diyarbakır ve Türkiye), 1991-2011.. 154 Grafik 3.34- Düzey 2 Bölgeleri Hayvansal Üretim Miktarları, Süt Üretimi (Bin Ton), 2011... 155 Grafik 3.35- TRC2 Bölgesi Süt Üretimindeki Değişim, 2011... 156 Grafik 3-36 TRC2 Bölgesi nde İşletmelerin Faaliyete Geçme Yıllarına Göre Dağılımı, 2013... 159 Grafik 3-37: Yıllara Göre İstihdamın Sektörel Dağılımı TRC2-Türkiye Karşılaştırması, 2005-2012 164 Grafik 3-38: Dünya Uluslararası Turist Gelişlerinde Pazar Payları, 2011... 174 Grafik 3-39: TRC2 Bölgesi Yıllara Göre Yerli ve Yabancı Ziyaretçi Sayıları, 2007-2011... 178 Grafik 3-40: TRC2 ve Komşu İlleri Tesise Geliş ve Geceleme Sayısı İstatistikleri, 2007-2011... 180 Grafik 3-41: TRC2 Bölgesi Yapı Ruhsatı Alınan Toplam Bina Sayısı, 2002-2012... 187 Grafik 3-42: TRC2 Bölgesi Yapı Ruhsatı Alınan Binaların Yüzölçümü (Bin m2), 2002-2012... 188 Grafik 3-43: TRC2 Bölgsi Yapı Ruhsatı Alınan İkamet Amaçlı Binalardaki Daire Sayısı, 2002-2012... 189 Grafik 3-44: TRC2 Bölgesi Yapı Ruhsatı Alan İkamet Amaçlı Olmayan Binalar, 2002-2012... 189 XII

Grafik 3-45: TRC2 Bölgesi ve İllerinde Yapı Kullanım İzni Alan Bina Sayısı, 2002-2012... 193 Grafik 3-46: TRC2 Bölgesi ve İllerinde Yapı Kullanım İzni Alınan Binaların Yüzölçümü (Bin M2), 2002-2012... 194 Grafik 3-47: TRC2 Bölgesi ve İllerinde Yapı Kullanım İzni Alan İkamet Amaçlı Binalardaki Daire Sayısı, 2002-2012... 195 Grafik 3-48: TRC2 Bölgesi ndeki İşletmelerin Sektörel Dağılımı, 2011... 199 Grafik 3-49: TRC2 Bölgesindeki İşletmelerin İstihdam Sayılarına Göre Sektörel Dağılımı, 2011... 201 Grafik 3-50: OECD Ülkelerinde AR-GE (R&D) Harcamaları, 2011... 202 Grafik 3-51 Düzey-1 Bölgelerinin AR-GE Harcamalarının Dağılımı (%), 2011... 203 Grafik 3.52- EDAM Türkiye İçin Rekabet Endeksi Sıralaması (Son 30 il), 2009... 214 Grafik 3.53- URAK İller Arası Rekabetçilik Endeksi Sıralaması (İlk 41 İl), 2009-2010... 215 Grafik 4.1- Taşımacılık Modlarına Göre İhracat, 2000-2010... 247 Grafik 4.2- Taşımacılık Modlarına Göre İthalat, 2000-2010... 248 Grafik 4.3- TRC2 Bölgesi nin Türkiye Toplam Kurulu Güç İçindeki Payı, 2012... 258 Grafik 4.4- Düzey 2 Bölgeleri Elektrik Tüketim Miktarları, 2011... 259 Grafik 4.5- TRC2 Bölgesi nde 1995-2011 Yılları Arasında Kullanım Yerlerine Göre Elektrik Tüketimi... 260 Grafik 4.6- TRC2 Bölgesi Yıllar İtibariyle Kayıp - Kaçak Oranları, 2007-2012... 261 Grafik 4.7- TEİAŞ TM Kurulu Güçleri (MVA), 2012... 262 Grafik 4.8- Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2010... 266 Grafik 4.9- TRC2 Bölgesindeki Katı Atığın Ağırlık Dağılımı, 2010... 275 Grafik 4.10- Türkiye'de Kent Büyüklüklerinin Değişimi, 1970-2010... 280 Grafik 4.11- Nüfusun Yerleşim Büyüklüklerine Göre İl İçindeki Dağılımı (%), 1970-2012... 284 Grafik 4.12- Nüfusun Yerleşim Büyüklüklerine Göre İl İçindeki Dağılımı (%), 1970-2012... 285 Grafik 4.13-1970-2012 Döneminde TRC2 Bölgesi ve Türkiye'de Nüfus Artışları, 1970-2012... 286 Grafik 4.14- TRC2 İlleri ve Türkiye'nin Şehirleşme Oranlarındaki Değişim, 1990-2012... 287 Grafik 4.15- Türkiye, TRC2 İlleri Ve Diyarbakır Ve Şanlıurfa Belediye Nüfuslarındaki Değişim, 1970-2015... 288 Grafik 4.16- Şanlıurfa ilçelerinin kentsel ve kırsal nüfus payları, 2012... 290 Grafik 4.17- Diyarbakır İlçelerinin Kentsel ve Kırsal Nüfus Payları, 2012... 291 Grafik 4.18- Şanlıurfa İli Arazi Kullanım Durumu, 2012... 298 Grafik 4.19- Diyarbakır İli Arazi Kullanım Durumu, 2012... 298 Grafik 5.1- HES Kurulu Gücün Türkiye İçindeki Payı, 2010... 321 Grafik 5.2- Türkiye'de Doğalgaz Kullanımının Sektörlere Dağılımı, 2010... 330 XIII

HARİTALAR LİSTESİ Harita 1-1- TRC2 Bölgesi nin Türkiye ve Düzey 2 Bölgeleri Arasındaki Konumu... 22 Harita 1-2- Nüfus Büyüklüklerine Göre Yerleşim Merkezleri, 2012... 30 Harita 1-3: TRC2 Bölgesi İl İdari Sınırları... 32 Harita 1-4- TRC2 Bölgesi İlçe İdari Sınırları... 33 Harita 1-5- TRC2 Bölgesi İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi, 2004... 34 Harita 3-1- BROP Düzey 2 Bölgeleri Rekabet Endeksi, 2007... 217 Harita 4-1- TRC2 Bölgesi Karayolu Ulaşım Sistemi, 2012... 220 Harita 4-2- TEN-T Ulaştırma Ağları, 2008... 222 Harita 4-3- TRACECA Rotaları ve Katılımcı Ülkelerin Durumu, 2012... 222 Harita 4-4- TEM Yol Ağı, 2012... 223 Harita 4-5- Asya Karayolları, 2012... 224 Harita 4-6- Şanlıurfa İl Yolları, 2012.... 225 Harita 4-7- Nissibi Köprüsü, 2012... 226 Harita 4-8- Diyarbakır İl Yolları, 2012... 227 Harita 4-9- Diyarbakır Çevre Yolları, 2012... 228 Harita 4-10- T.C. Devlet Demiryolları Haritası, 2012... 232 Harita 4-11- Diyarbakır Ulaşımında Ana Merkezler... 237 Harita 4-12- Diyarbakır Yayalaştırılmış Alanlar... 239 Harita 4-13- Diyarbakır'da Orta ve Uzun Vadede Yayalaştırılacak Alanlar... 239 Harita 4-14- Şanlıurfa Yayalaştırılmış Alanlar... 240 Harita 4-15- Diyarbakır'da Bisiklet Yolları... 241 Harita 4-16- Diyarbakır'da Hafif Raylı Sistem Güzergâhları... 242 Harita 4-17- Şanlıurfa Elektrobüs Hattı... 243 Harita 4-18- Türkiye'deki Lojistik Merkezleri, 2012... 250 Harita 4-19- Türkiye'de Yük Hareketi (Ton/Gün), 2012... 251 Harita 4-20- Güneydoğu Anadolu Yük Hareketi (Ton/Gün), 2012... 252 Harita 4-21- Güneydoğu Anadolu Bölgesi İl Bazında Sanayinin Sektörel Dağılımı (%), 2012... 253 Harita 4-22- Türkiye deki Petrol Boru Hatları Haritası, 2012... 263 Harita 4-23- Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki Doğal Gaz Boru Hatları Haritası, 2012... 263 Harita 4-24- TRC2 Bölgesi nin Türkiye ve Düzey 2 Bölgeleri Arasındaki Yeri... 277 Harita 4-25- Nüfus Büyüklüklerine Göre Yerleşim Merkezleri, 2012... 282 Harita 4-26- TRC2 Bölgesi İlçelerinin Şehirleşme Oranları... 288 Harita 4-27- Şanlıurfa Kentsel Alanında Mevcut Durum... 293 Harita 4-28- Çevre Düzeni Planında Şanlıurfa'da Kentsel Gelişme... 294 Harita 4-29- Diyarbakır Kentsel Alanında Mevcut Durum... 295 XIV

Harita 4-30- Suriçi Tarihi Kent Merkezi... 296 Harita 4-31- Çevre Düzeni Planında Diyarbakır'ın Kentsel Gelişimi... 297 Harita 4-32- Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası-Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerinin Konumu, 2012.. 303 Harita 4-33- Şanlıurfa İli Deprem Haritası, 2012... 305 Harita 4-34- Diyarbakır İli Deprem Haritası, 2012... 306 Harita 5-1- Türkiye Güneş Enerjisi Haritası, 2010... 323 Harita 5-2- TRC2 Bölgesi Güneş Enerjisi Haritası, 2010... 324 Harita 5-3- Türkiye Rüzgâr Enerjisi Haritası, 2010... 325 Harita 5-4- TRC2 Bölgesi Rüzgâr Hız Dağılımı (50 Metre), 2010... 325 Harita 5-5- Türkiye Jeotermal Haritası, 2012... 327 Harita 5-6- Tek Tek Dağları Milli Parkı, 2010... 336 Harita 5-7- CO2 Ortalamaları, 2012... 342 KISALTMALAR LİSTESİ AADYB AB ADNKS AR-GE Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Avrupa Birliği Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Araştırma Geliştirme XV

BDDK BELDA BM BOTAŞ BROP BTKDBM ÇED ÇŞB DBB DBSTİM DEDAŞ DESK DESOB DGSİM DGTHİM DHMİ DİÇŞM DİKAD DİKTM DİSK DİSKİ DİŞTİ DKİM DKTVKK DLR DMMD DOSBM DOSM DPT DSİ DTÖ DTSO DUAP EB EC EDAM EİE EKOSEP Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Belde Proje ve Danışmanlık Ticaret LTD Birleşmiş Milletler Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı'na Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Diyarbakır Bölge Müdürlüğü Çevresel Etki Değerlendirmesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi Diyarbakır Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Demokratik Sendikalar Konfederasyonu Diyarbakır Esnaf v Sanatkarlar Odaları Birliği Diyarbakır Gençlik Spor İl Müdürlüğü Diyarbakır Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Devlet Hava Meydanları İşletmesi Diyarbakır İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Diyarbakır İş Kadınları Derneği Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Diyarbakır Şehirlerarası Otobüs Terminali Diyarbakır Karayolları İl Müdürlüğü Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Diyarbakır Lojistik Merkez Raporu Diyarbakır Mermerciler ve Madenciler Derneği Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü Diyarbakır Orman ve Su İşleri Müdürlüğü Devlet Planlama Teşkilatı Devlet Su İşleri Dünya Ticaret Örgütü Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Diyarbakır Ulaşım Ana Planı Belgesi Ekonomi Bakanlığı European Commission Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi Elektrik İşleri Etüt İdaresi Ekonomik ve Sosyal Entegrasyon Projesi XVI

EPDK Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ETKB Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı EUROSTAT Statistical Office of the European Community GABB Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği GAP Güneydoğu Anadolu Projesi GAP BKİ Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı GEİNDEX Uluslararası Girişimcilik Endeksi GİB Gelir İdaresi Başkanlığı GMSİ Gayrimenkul Sermaye İradı GSKD Gayri Safi Katma Değer GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla HES Hidroelektrik Elektrik Santrali IPA Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı ISO International Organization for Standardization İHKB İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İŞGEM İş Geliştirme Merkezi KB Kalkınma Bakanlığı KBM Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü KDV Katma Değer Vergisi KESK Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KHK Kanun Hükmünde Kararname KKA Karacadağ Kalkınma Ajansı KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler KSS Küçük Sanayi Sitesi LQ Location quotient MEB Milli Eğitim Bakanlığı MGM Meteoroloji Genel Müdürlüğü MTA Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü NACE General Standard of Economic Activities in the European Community OECD The Organisation for Economic Co-operation and Development OSB Organize Sanayi Bölgesi OSBÜK Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu PİGM Petrol İşleri Genel Müdürlüğü REPA Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası SB Sağlık Bakanlığı SEGE Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması SGK Sosyal Güvenlik Kurumu STB Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, XVII

STK Sivil Toplum Kuruluşları SYGM Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü, ŞB Şanlıurfa Belediyesi ŞBSTİM Şanlıurfa Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ŞESOB Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği ŞGSİM Şanlıurfa Gençlik Spor İl Müdürlüğü ŞGTHİM Şanlıurfa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ŞİÇŞM Şanlıurfa İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ŞİKTM Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ŞKTVKK Şanlıurfa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ŞLR Şanlıurfa Lojistik Merkez Raporu ŞOSM Şanlıurfa Orman ve Su İşleri Müdürlüğü ŞSYYP Şanlıurfa Sanayisinin Yeniden Yapılandırılması Projesi ŞUGİŞKAD Şanlıurfa Girişimci İş Kadınları Derneği ŞUTSO Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası TBB Türkiye Barolar Birliği TCDD Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiyolları TCDD5BM Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiyolları 5. Bölge Müdürlüğü TCDD6BM Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiyolları 6. Bölge Müdürlüğü TDB Türki Diş Hekimleri Birliği TEB Türk Eczacıları Birliği TEİAŞ Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi TEKMER Teknoloji Geliştirme Merkezleri TEM Avrupa Transit Karayolu TESEV Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı TESK Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu TİGEM Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TMO Toprak Mahsulleri Ofisi TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TPAO Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPE Türk Patent Enstitüsü TR10 İstanbul TR21 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik TR51 Ankara TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan XVIII

TRC2 TRC3 TTB TÜBİTAK TÜİK TÜRMOB TZOB UBAK UNDP UNESCO UNWTO URAK WB YOGT Diyarbakır-Şanlıurfa Mardin, Batman, Şırnak, Siirt Türk Tabipler Birliği Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye S. Muhasebeci M. Müşavirler ve Y. Mali M. Odaları Birliği Türkiye Ziraat Odaları Birliği Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization World Tourism Organization, Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu World Bank Yıllık Ortalama Günlük Trafik XIX

1. BÖLÜM: GENEL BİLGİLER 1.1 TARİHÇE Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri iki nehir arası adı verilen Mezopotamya bölgesinde yer almaktadır. Mezopotamya bölgesi Orta Asya dan dünyaya yayılan Neolitik medeniyetin Ön Asya da ilk ortaya çıkışı nedeniyle eski çağ tarihi açısından çok önemli yere sahiptir. Mezopotamya da M.Ö. 3200 lerde yazının kullanılmaya başlamasıyla Tarih Öncesi Çağ kapanarak, Tarih Çağı başlamıştır. Yazılı belgelerden elde edilen bilgilere göre M.Ö. 3 binde bugün Dicle ve Fırat Nehirleri arasındaki bölgede birçok kavim yaşamaktaydı. Bu nedenle her iki il de birçok devlet kurulmuştur. Romalılar dönemine kadar Diyarbakır ve Şanlıurfa ya; Hurriler ve Mitanniler (M.Ö. 3.000-1.260), Asurlular ve Urartular (M.Ö. 1.260-653), İskitler (M.Ö. 653-625), Medler (M.Ö. 625-550), Persler (M.Ö. 550-331), Makedonyalılar (M.Ö. 331-323), Selevkoslar (M.Ö. 323-140), Partlar (M.Ö. 140-85) ve Armenia Krallığı Büyük Tigran (M.Ö. 85-69) egemen olmuşlardır. Şanlıurfa ve Diyarbakır ın kuruluş tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, kentlerin bilinen tarihi Hurri-Mitanni uygarlıkları ile başlar. Arkeolojik kazılardan elde edilen buluntular, Şanlıurfa şehir merkezindeki Balıklıgöl civarının, günümüzden 11.000 yıl önce Neolitik Çağ döneminde yerleşim yeri olarak kurulduğunu kanıtlamıştır. Şanlıurfa Göbekli Tepe de yapılan arkeolojik kazılar sonucunda, Göbekli Tepe nin dünyanın ilk (M.Ö. 9.000) tapınak tepesi olduğu anlaşılmıştır. Diyarbakır da İç Kale bölgesinin, kentin ilk yerleşim yeri olduğu ve Hurriler döneminden kalma ve 7.500 yıllık bir geçmişe sahip olduğu bilinmektedir. Diyarbakır ilinde yapılan kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkan tarih öncesi yerleşim yerleri, Diyarbakır ın Bismil ilçesi sınırları içerisinde, Batman çayının batı kıyısında olan Demirköy Höyük; Ergani ilçesinin Hilar (Sesverenpınar) köyünün kuzeyinde Boğazçay ın kenarında olan Çayönü, yine Ergani ilçesinin sınırları içerisinde bulunan Tilhuzur (Yayvantepe) Höyüğü ve Girikihaciyan dır. 1927 yılında yapılan sanayi sayımına göre Diyarbakır genelinde 771 adet sanayi işletmesi bulunmaktadır. Bunlardan 348 adedi tarımsal sanayi, 199 adedi dokuma sanayi, 50 adedi sair bitkisel madde ve ağaç mamulleri sanayi, 22 adedi bina inşaatı sanayi, 2 adedi maden çıkarma sanayi, 133 adedi maden işletme sanayi, 2 adedi kâğıt ve karton sanayi ve 15 adedi kimya sanayisidir. İstihdam daha çok tarımsal, dokuma ve madencilik sanayi dallarında yoğunlaşmıştır. 19. yüzyılda Diyarbakır'da pamuklu, yünlü, ipekli kumaş dokumacılığı, demircilik, bakırcılık ve kuyumculuk önemli sanayi ve ticari faaliyetlerdir. Diyarbakır, Avrupa pazarlarına büyük miktarlarda tekstil ürünü ihraç etmesi açısından zengin bir geleneğe sahiptir. 1900'lerin başında Diyarbakır, Osmanlı Devletinde İstanbul, Bursa ve Trabzon'dan sonra en önemli tekstil üretim merkezidir. Diğer taraftan diğer bölgelere mal ihraç eden önemli bir sanayi merkezidir (ÖZER, 2012). İpekyolu ticaret güzergâhında Şanlıurfa ve Diyarbakır yer aldığından, Bölge hem ticaret, hem de tarihsel ve kültürel değer olarak canlılığını korumuştur. 20

1.2 TRC2 BÖLGESİ NİN DÜNYA, ÜLKE VE BÖLGE İÇİNDEKİ KONUMU 1.2.1 Dünya İçindeki Konum TRC2 bölgesi Türkiye'nin güneydoğusunda bulunduğundan, başta Suriye ve Irak olmak üzere Ortadoğu ülkeleri ile geçmişten gelen ilişkilere sahip sınır bölgesidir. Türkiye nin 2000 li yıllarda Ortadoğu politikasındaki değişiklik ile Bölgenin sorunlarıyla yakından ilgilenmesi, Bölgede her geçen gün etkinlik kazanmasına ve Bölge ülkeleriyle ekonomik ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Türkiye'nin 2012 yılında Irak ile yaptığı ihracat, 2008 yılından bu yana yıllık ortalama % 30 artarak 10,8 milyar dolara ulaşmış ve Irak, Türkiye'nin Almanya'dan sonra en fazla ihracat yaptığı ülke konumuna gelmiştir. Irak ihracatında % 24,2 oranıyla "gıda ürünleri ve içecek" sanayi birinci sırada yer alırken "ana metal sanayi" ikinci ve "elektrikli makine ve cihazlar" üçüncü sırada öne çıkmaktadır. Irak'a ihracatın neredeyse tamamı Habur Sınır Kapısından karayolu ile sağlanmaktadır. Dış ticaret verileri, ülkeler arası işbirliğini açıklayan önemli göstergelerden biridir. Diyarbakır'ın Irak'a yaptığı ihracat yıllar itibariyle artış göstererek, 2012 yılında Diyarbakır toplam ihracatının % 54'ünü oluşturmuştur. Buna rağmen Diyarbakır'ın Irak'a yaptığı 107 milyon dolar ihracat miktarı, Türkiye'den Irak'a yapılan toplam ihracatın sadece % 1'ini oluşturmaktadır. Öte yandan Gaziantep ili, 2012 yılında Irak'a yaklaşık 2,3 milyar dolar ihracat yaparak tek başına ülke ihracatının % 21'ini oluşturmuştur. Diyarbakır'ın en çok ihracat yaptığı diğer ülkeler sırasıyla Çin (61 milyon), Umman (9 milyon) ve Suudi Arabistan'dır (5 milyon). Şanlıurfa ihracatında da Irak 61 milyon dolar ile en büyük paya sahiptir. Irak'ı Umman (9 milyon), Endonezya (5 milyon) ve Suriye (3,5 milyon) takip etmektedir. Türkiye'nin en uzun kara sınırına sahip olduğu komşusu Suriye olup bu sınırın uzunluğu 911 km.dir. Şanlıurfa da Suriye ye açılan 3 sınır kapısı bulunmaktadır. Bunlardan ikisinin sınır kapıları kapalı, Akçakale sınır kapısından ise sadece yolcu geçişleri yapılmaktadır. Türkiye, 2000 li yıllardan itibaren Suriye ile geliştirilen olumlu ekonomik ve siyasal ilişkiler sonucu, Suriye yi Türkiye nin Ortadoğu ya açılan kapısı konumuna getirmiştir. Böylece 2005-2011 yılları arasında Şanlıurfa nın Suriye ye ihracatı 157 kat artmıştır. Suriye, 2009 da Türkiye ile çeşitli alanlarda 51 adet işbirliği anlaşması imzalamıştır. Suriye nin Şanlıurfa toplam ihracatındaki payı 2005 yılında % 1,1 iken 2009 ve 2010 yılında Şanlıurfa nın en çok ihracat yaptığı ülke olmuştur. Şanlıurfa, Suriye ye en çok ihracat yapan iller sıralamasında 2011 yılında 5. il olmuştur. Kriz sonrası dönem olan 2012 yılında Şanlıurfa dan Suriye ye ithalatın durduğu, ihracatın ise % 90 ların üstünde azaldığı, Suriye'ye ihracat yapan firma sayısı da bir önceki yıla göre % 25 civarında azalmıştır. Türkiye nin Suriye den ithalatındaki ürün grupları incelendiğinde; 2005-2011 yıllarında aynı zamanda Suriye ye en çok ihraç ettiğimiz ürün grubu olan kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve nükleer yakıtlar grubunun % 31,5 ile ithalatta da 1. sırayı aldığını görmekteyiz. İkinci sırada tekstil ürünleri bulunmaktadır. 21

1.2.2 Ülke İçindeki Konum TRC2 Bölgesi Türkiye nin güneydoğusunda, Yukarı Mezopotamya olarak adlandırılan, Dicle ve Fırat havzaları içerisinde yer almaktadır. Bölge; Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta bölümünde yer alan Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinden oluşmaktadır. Bölge; batısında Gaziantep, Adıyaman ve Malatya, kuzeyinde Elazığ ve Bingöl, doğusunda Mardin ve Batman illeri ve güneyinde Suriye ile sınır komşusudur. Harita 1-1- TRC2 Bölgesi nin Türkiye ve Düzey 2 Bölgeleri Arasındaki Konumu 2003 yılı İllerin ve Bölgelerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması na göre, Diyarbakır 63. sırada, Şanlıurfa ise 68. sırada yer almaktaydı. Aynı araştırmanın 2011 yılında hazırlanmış güncel verilerine göre iller; demografi, eğitim, sağlık, istihdam, rekabetçi ve yenilikçi kapasite, mali kapasite, erişilebilirlik ile yaşam kalitesi olmak üzere 8 alt kategoride incelenmiş ve bu araştırmada Diyarbakır 67.sıraya, Şanlıurfa ise 73. sıraya gerilemiştir. Bu kapsamda Gelişmişlik Endeksine Göre Kademeli İl Gruplarında tüm iller 5 gruba ayrılmış; Diyarbakır dördüncü derece gelişmiş iller grubunda, Şanlıurfa ili beşinci derece gelişmiş iller grubunda yer almıştır. 2008-2012 yıllarını kapsayan GAP Eylem Planında bölge içinde kalkınmayı tetikleyici merkezler olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa kentleri cazibe merkezleri olarak belirlenmiştir. Bu yaklaşıma paralel olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa merkezlerinin Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde yer alan bölgesel büyüme merkezleri politikasına oldukça uygun olduğu görülmektedir. 22

Gelişmişlik ve gelir düzeyi açısından geride kalan Türkiye nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri arasında en büyük kentsel merkezlerin Diyarbakır (892.713 kişi) ve Şanlıurfa (599.901 kişi) merkezleri olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda bölgesel büyüme odakları politikaları ile yaratılacak en geniş kalkınma etkisinin Diyarbakır-Şanlıurfa merkezleri ile yaratılacağı öngörülmektedir. Su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesi ile sosyal ve ekonomik kalkınmanın hedeflendiği GAP Projesinde, Diyarbakır (% 25) ve Şanlıurfa (% 38) illeri, sulanabilir alan ve sulama hedefleri açısından en büyük paya sahiptir. Sulama alanlarının büyük bölümünü bünyesinde barındıran TRC2 Bölgesinde sulama projelerinin tamamlanması ile tarımsal üretimde meydana gelecek artışın, bölgede sanayinin gelişimini tetiklemesi beklenmektedir. Bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmayı, sektörel kümelenmeyi öne çıkarmayı hedefleyen yeni yatırım teşvik sistemine göre, sosyo-ekonomik gelişmişlik durumları dikkate alınarak 6 farklı bölge oluşturulmuştur. Buna göre TRC2 Bölgesi teşvik sisteminden en fazla faydalanan 6.Bölgede bulunmaktadır. 2012 yılında alınan yatırım teşvik belgesi sayısı önceki yıllara göre daha yüksek olup Türkiye toplamının % 4 ünü oluşturmaktadır. EDAM (Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi) tarafından 2009 yılında yapılan Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi Araştırmasına göre, bölge illeri performansında en kötü endeks değerini; insani sermaye, sosyal sermaye ve emek piyasasında aldığı görülmektedir. İnsani sermayesini düşüren önemli bir etkenin okuma yazma oranının düşüklüğü olduğu belirtilmektedir. Tablo 1.1- Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi, 2009 Türkiye Sıralaması Şanlıurfa Diyarbakır Genel Sıralama 74 67 Ekonomik Etkinlik ve Canlılık 52 42 Emek Piyasası 75 68 Fiziki Altyapı 69 66 İnsani Sermaye 78 71 Yaratıcı Sermaye 60 48 Sosyal Sermaye 74 68 Kaynak: EDAM, 2009. 23

Sivas Erzurum Osmaniye Bartın Sinop Erzincan Ordu Tokat Tunceli Kilis Aksaray Gümüşhane Yozgat Kars Bayburt Diyarbakır Adıyaman Batman Iğdır Siirt Van Ardahan Şanlıurfa Bingöl Mardin Şırnak Bitlis Hakkari Ağrı Muş Grafik 1.1- EDAM Türkiye İçin Rekabet Endeksi Sıralaması (Son 30 il) 67 74 Kaynak: EDAM, 2009a. Uluslararası Rekabet Kurumu tarafından yapılan İller Arası Rekabetçilik Endeksi sonuçlarına göre, Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri genel endeks sıralamalarında sırası devamlı yükselen 10 il arasında yer almış, Diyarbakır 2007-2010 yılları arasında 7 basamak yükselişle en hızlı yükselen il olmuştur. 2009-2010 döneminde en rekabetçi 32. il olarak belirlenen Diyarbakır ın Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik Alt Endeksi nde göstermiş olduğu ilerlemenin; Şanlıurfa'nın ise Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli Alt Endeksi genel endeks değerine olumlu yönde yansıdığı belirtilmiştir. Ancak beşeri sermaye ve yaşam kalitesi endeksinde bölge illerinin performansı çok düşük kalmaktadır. Tablo 1.2- İllerarası Rekabetçilik Endeksi, 2010 Türkiye Sıralaması Şanlıurfa Diyarbakır Genel Sıralama 39 32 Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi 74 64 Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik 51 13 Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli 7 29 Erişebilirlik 37 33 Kaynak: URAK,2010. Grafik 1.2- URAK İller Arası Rekabetçilik Endeksi Sıralaması (İlk 41 İl), 2009-2010 24

İstanbul Ankara İzmir Bursa Kocaeli Eskişehir Tekirdağ Antalya Adana Gaziantep Hatay Kayseri Zonguldak Mersin Trabzon Samsun Konya Isparta Muğla Aydın Denizli Manisa Balıkesir Edirne Erzurum Sakarya Elazığ Malatya Yalova Sivas Kırklareli Diyarbakır Çanakkale Kahramanmaraş Rize Kırıkkale Nevşehir Karabük Şanlıurfa Uşak Burdur Kaynak: URAK, 2010a. Tablo 1.3- İstanbul Üniversitesi Küresel Rekabet Endeksi Araştırması, 2012 Diyarbakır Şanlıurfa Genel Sıralama 40 56 Demografik Yapı 72 69 Altyapı 22 41 Ulaşım ve Erişilebilirlik 32 16 Sağlık 30 52 Eğitim 78 79 Sosyal Yaşam 64 77 Kaynak: İÜ, 2012. İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Kalkınma Ajansı işbirliği ile hazırlanan 2012 yılı Küresel Rekabet Endeksi çalışmalarında Diyarbakır ili 40. sırada Şanlıurfa ili de 56. sırada yer almıştır. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin demografik yapı ve eğitim başlıklarında ülkenin son sıralarında yer alması ve ekonomik etkinlikte yeterli performansı gösterememeleri yaşam kalitesini ve rekabetçilik düzeyini olumsuz etkilemektedir. Bölge, 2008 yılında 12,1 milyar TL olan GSKD miktarı ile ülke toplam değerinin % 1,7 sini oluşturmakta ve bu oranla Düzey 2 Bölgeleri arasında 17 nci sırada bulunmaktadır. Türkiye nin fert başına GSKD si 9.384 dolar olarak gerçekleşmişken, TRC2 Bölgesi nde fert başına GSKD 3.724 dolar ile ülke ortalamasının yarısından daha az olarak gerçekleşmiştir. 2004, 2005 ve 2006 yılları GSKD miktarlarına bakıldığında bölgenin GSKD sinin sürekli bir artış gösterdiği ancak bu artış oranının ülke genelindeki artış oranının gerisinde kaldığı görülmektedir. 2008 yılı bölge GSKD sinin % 61,9 unu hizmetler, % 21,5 ini tarım, % 16,6'sını sanayi sektörü oluşturmaktadır. 2001 yılından 2008 yılına gelindiğinde, Bölgede hizmetler sektörünün payını arttırarak ülke değerine (% 64,3) yaklaştığı, sanayi payının ülke değerinin (% 27,2) önemli 25

ölçüde gerisinde kaldığı ve tarım payının toplam değer içindeki payının azalmasına karşın büyük bir farkla ülke ortalamasının (% 8,5) üzerinde olduğu görülmektedir. Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri nüfus bakımından Türkiye'nin 9. ve 12. büyük illeri, kent büyüklüklerine göre 11. ve 13. büyük kentleridir. 2011 yılı Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre Şanlıurfa daki işsizlik oranı 10,4, Diyarbakır da ise 13,8 dir. Diyarbakır Türkiye'de işsizlik oranının en yüksek olduğu 2. il, Şanlıurfa ise 13. il olarak görülmekte, işgücüne katılım oranı ve istihdam oranında da Diyarbakır ili tüm iller içinde sondan ikinci sırada gelmektedir. Bu durum kentsel nüfusun yığıldığı Diyarbakır ve Şanlıurfa merkezlerinde ciddi sorunlara işaret etmektedir. Doğal nüfus artış hızı ve buna bağlı olarak çocuk nüfusunun yüksek olduğu Şanlıurfa bağımlı nüfus oranında 1. sıradadır. Buna karşın ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısında da Şanlıurfa 1. sırada Diyarbakır ise 7. sırada gelmektedir. TÜİK işgücü ve istihdam verilerine göre Diyarbakır ili işsizlik oranı tüm iller içinde en yüksek işsizliğe sahip ikinci il, en düşük işgücüne katılım ve istihdam oranının olduğu 80 inci il durumundadır. TRC2 Bölgesi istihdam oranı ve işgücüne katılımda 26 düzey 2 bölgesi içinde son sırada, işsizlik oranında da 16. Sıradadır. Bunun yanında TRC2 Bölgesi kadınların işgücüne katılım oranının (% 6,4) en düşük olduğu bölgeler arasında olması toplumsal refah ve ekonomik gelişme için önemli sorun alanlarından birini oluşturmaktadır. TUİK 2012 verilerine göre, TRC2 Bölgesinde sanayinin, hizmetler ve tarım sektörünün gerisinde kalması, bölge ekonomisi için dikkate değer bir olumsuzluk olarak değerlendirilmektedir. İstihdamın sektörel dağılımında, TRC2 Bölgesi nde tarım sektörü istihdamı, toplam istihdamın % 30,1 i ile ülke ortalamasının (% 24,6) üzerinde; sanayi istihdamı % 23,7 si ile ülke ortalamasının (% 26,0) gerisinde ve hizmetler sektörü istihdamı % 46,2 i ile ülke ortalamasının (% 49,4) üzerindedir. Bölgede hizmetler sektörünün hızla gelişmesinin yanında sanayinin gelişimi yetersiz kalmaktadır. TRC2 Bölgesinde istihdam edilenlerin sektörel dağılımına bakıldığında, yıllar itibariyle tarım sektöründe istihdam oranında azalma olurken diğer sektörlerde artış olduğu gözlemlenmektedir. Yıllar itibariyle TRC2 Bölgesinde tarımdan kopan işgücünün büyük oranda hizmetlere kaydığı görülmektedir. İllerin ve Bölgelerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması na göre (DPT, 2003); TRC2 Bölgesi imalat sanayi gelişmişlik sıralamasında Düzey 2 bölgeleri arasında 22 nci sırada yer almaktadır. Türkiye ve TRC2 Bölgesi sanayi göstergeleri karşılaştırıldığında, sanayi sektöründe istihdam edilenlerin payının, ülke geneline oranla önemli ölçüde geride kaldığı görülmektedir. TRC2 Bölgesi 2001 yılı GSYİH ının ve 2006 yılı GSKD sinin sektörel dağılımlarında, sanayi sektörü payı ülke geneline göre önemli bir farkla geride kalmaktadır. TRC2 Bölgesi, Türkiye nin en kapsamlı kalkınma projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi içinde yer almaktadır. Şanlıurfa ili zengin su ve toprak kaynakları ile GAP yatırımlarının merkezi konumundadır. Ayrıca TRC2 Bölgesi toplam Hidroelektrik Kurulu gücü, ülke Hidroelektrik Kurulu gücünün % 34,16 sına sahiptir. TÜİK 2012 verilerine göre, TRC2 Bölgesi nde bitkisel üretim yapılan ekim alanları 2.577.374 ha olup, ülke ekim alanlarının % 8,8 sini oluşturmakta ve Düzey 2 Bölgeleri arasında 26

1 inci sırada yer almaktadır. Fakat Bölge, Düzey 2 Bölgeleri arasında bitkisel üretim miktarı (ton) en fazla olan 2 nci bölgedir. Bunun yanında Düzey 2 Bölgeleri arasında kişi başına canlı hayvan miktarı en düşük olan 10'uncu bölge, kişi başına hayvansal ürünler miktarı ise en düşük olan 8'inci bölgedir. TÜİK 2011 verilerine göre; Bölge, 26 Düzey 2 Bölgesi arasında sinema salonunda bulunan koltuk sayısı en düşük 7 nci bölge konumunda, tiyatro salonunda bulunan koltuk sayısı en düşük 9 uncu bölge, kütüphanede bulunan kitap sayısı en az olan 5. bölge konumundadır. 2012 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre; Bölge 3.354.242 kişiden oluşan nüfusu a sahip olup, Bölge nüfusu ülke toplam nüfusunun % 4,4 ünü oluşturmaktadır. Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi nin Gaziantep ten sonra en büyük nüfusa sahip illeridir. 2023 yılında Şanlıurfa nın nüfusunun 2.339.322 kişi olması beklenirken, Diyarbakır nüfusunun 1.842.923 kişi olacağı tahmin edilmektedir. 2012 yılında nüfus sıralamasında 9. sırada bulunan Şanlıurfa 2023 yılında Türkiye nin nüfusu en fazla 6. ili olacaktır. 2012 yılında nüfus sıralamasında 12. sırada bulunan Diyarbakır ise 2023 yılında bir sıra ilerleyerek 11. sırada bulunan il olması beklenmektedir. 2012 Yılı ADNKS verilerine göre; TRC2 Bölgesi nin yıllık ortalama nüfus artış hızı yaklaşık 20,19 olup ülke ortalamasının ( 12,01) üstündedir. TRC2 Bölgesi, nüfus artış hızı oranında, yaklaşık binde 20 oranıyla Düzey 2 Bölgeleri arasında 2 inci sıradadır ve Türkiye ortalamasının üstündedir. Hem yüksek doğurganlık hızı hem bölgenin göç alması bu oranda etkilidir. Nüfusun yaş bağımlılık oranına bakıldığında, TRC2 Bölgesi nin Düzey 2 Bölgeleri arasında en yüksek orana sahip 3 üncü bölge olduğu görülmektedir. TRC2 Bölgesi göç alan ve göç veren bir yapıya sahiptir. Bölge, Düzey 2 Bölgeleri arasında en fazla göç veren 10 uncu Bölge konumundadır. Bölge, en çok göçü İstanbul iline vermektedir. İkinci sırada ise, mevsimlik göç eden nüfusun en yoğun olarak yöneldiği Çukurova Bölgesi gelmektedir. Eğitim ve sağlıkla ilgili göstergeler bölge hizmetlerinin geri kaldığını göstermektedir. İllerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması na göre (DPT, 2003); eğitim sektörü gelişmişlik sıralamasında TRC2 Bölgesi 26 düzey 2 bölgesi içinde 25 inci sırada yer almaktadır. Benzer biçimde sağlık sektörü gelişmişlik sıralamasında Bölge, 26 düzey 2 bölgesi içinde 23 üncü sıradadır. TÜİK 2011 verilerine göre; TRC2 Bölgesinde yüzbin kişi başına düşen toplam hastane yatak sayısı 2007 yılında bu sayı 145 iken, 2011 yılında 185 e çıkmıştır. Diyarbakır'da bu sayı 254 yatak ile Türkiye ortalamasına çok yakın iken, Şanlıurfa'da 185 yatak ile ortalamanın çok altında olduğu görülmektedir. Şanlıurfa ihracatında ağırlıklı sektörün sanayi sektörü olduğunu görmekteyiz. Şanlıurfa ihracatında: elektrik motoru, jeneratör, transformatörler ürün grubu % 24 ile pay ile ilk sıradadır; demir-çelik ana sanayi %14 ile 2.sırada; tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler % 11 ile 3.sıradadır. Şanlıurfa ihracatının % 83 nü ilk 10 ürün grubu oluşturmaktadır. 27

Diyarbakır ihracatında ağırlıklı sektör madenciliktir. Diyarbakır ihracatında: kum, kil ve taşocakçılığı ürün grubu % 27 ile pay ile ilk sıradadır; öğütülmüş tahıl ürünleri %24 ile 2.sırada; taş % 11 ile 3.sıradadır. Diyarbakır ihracatının % 85 ini ilk 10 ürün grubu oluşturmaktadır. Bölge kara, hava ve demiryolu ile ulaşılabilir bir merkez olup, önemli ulaşım bağlantılarının kesişme noktasındadır. Diyarbakır Havaalanı Devlet Hava Meydanları İşletmesi 2012 yılı istatistiklerine göre, ülkede trafiğe açık olan 49 havaalanı yolcu trafiği içerisinde en fazla yolcu taşınan 11 inci Havaalanı konumundadır. Şanlıurfa GAP Havaalanı ülkenin en büyük kargo havalimanı olarak inşa edilmiş ve 2007 yılında hizmete açılmıştır. Diyarbakır'ın mevcut terminal binası kapasitesini aşmış durumda olduğundan, DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından aynı havalimanı sınırları içinde yeni bir arazi üzerinde, iç ve dış hatlara hizmet verebilecek; 24.000 m 2 oturum alanına sahip, yaklaşık 86.803 m 2 kullanım alanı ve 936 araç kapasiteli açık otoparkı ve 1.038 araçlık kapalı otoparkı olan, 10 uçak kapasiteli (6 adedi yolcu köprülü) yeni bir terminal binasının yapılması planlanmaktadır. Havalimanının yolcu kapasitesi 5.000.000 yolcu/yıl olacaktır. Erzincan-Diyarbakır-Mardin demiryolu projesi kapsamında Diyarbakır, Erzincan, Elazığ, Mardin, Sivas ve Ankara, yüksek hızlı tren hatlarıyla birbirine bağlanacaktır. Öngörülen demiryolu hattının İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerini birleştirecek olması nedeniyle yerel ve uluslararası yük ve yolcu ulaşımı açısından önemli bir işleve sahip olması beklenmektedir. Diyarbakır-Şanlıurfa arasında yapılması planlanan demiryolu hattı ile ortalama seyahat süresi yolcu trenleri için 45 dakika, yük trenleri için 135 dakika olarak planlanmaktadır. Hat sonu olan Şanlıurfa kesiminde ise, Şanlıurfa-Mürşitpınar Demiryolu na entegrasyon sağlanacaktır. 1.2.3 Bölge İçindeki Konum Türkiye'de Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi Araştırması na göre yerleşmeler ekonomik ve sosyal ilişkiler sisteminden kaynaklanan bir hiyerarşik düzen içinde yer almaktadır. Söz konusu çalışmada, üst kademe merkezlerin güçlü birer büyüme noktası oluşturarak alt kademe merkezleri uyaracağı, kademeli olarak büyüyen merkezler sistemiyle kalkınmanın hızlandırılacağı ve kalkınmanın getireceği gelir etkisi, fiziksel altyapı ve mal-hizmet arzının mekânsal olarak daha adil paylaşılacağı öngörülmüştür. Tablo 1.4- Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi Derecesi Niteliği Fonksiyonu 1 Kırsal Yerleşme Tarımsal üretim 2 Köy Grup Merkezi (Belde) Ticaret/Hizmet/Tarımsal Üretim 3 Kentsel Merkez (İlçe) Ticaret/Hizmet/Tarımdışı Üretim 4 Yöresel Merkez (İl) Ticaret/Hizmet/K.Sanayi/Sanayi 5 Bölge Merkezi Alt Bölgesel Ölçekte Ticaret, Sanayi ve Hizmetler 6 Bölgesel Metropol Metropoliten İşlevler 28

7 Ülkesel Metropol Ülkesel ve Ülkelerarası İşlevler Kaynak: DPT, 1982. İstanbul un ülke metropolü olarak 7. kademe merkez statüsünde olduğu yerleşmeler sisteminde, Diyarbakır 5. kademe merkez olarak, Şanlıurfa 4. kademe merkez olarak tanımlanmıştır. 5. kademe merkez, Bölge merkezi olarak tanımlanmaktadır. Bu merkezler, bölgesel ölçekte ticaret, sanayi ve hizmetler fonksiyonları ile alt kademe merkezler için mal ve hizmet sağlamaktadır. 5. kademe bölge merkezi olarak Diyarbakır Kentinin etki alanına, ilin daha çok doğu ve güneyindeki yerleşmeler girmektedir. Bunlar, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Batman, Şırnak, Van, Hakkari, Bitlis illeri ile, Şanlıurfa ilinin, Siverek, Hilvan, Bingöl ilinin, Merkez, Genç, Solhan ilçeleri ve Muş Merkez ilçesidir. Diyarbakır ilinin Ergani ilçesi de bir ara kademe (4. kademe) fonksiyonu taşımaktadır. Diyarbakır ilinin Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle, Hani, Hazro, Kulp, Lice ve Silvan ilçeleri 3. kademe hizmet merkezleridir. Aynı araştırmaya göre, Şanlıurfa ili 4. kademe merkezi, Gaziantep ili 6. kademe merkezinin etki alanında bulunmakta ve kendi idari sınırları içindeki yerleşmelere mal ve hizmet sunmaktadır. İlde 3. kademe merkezler olarak; Akçakale, Birecik, Bozova, Halfeti, Hilvan, Siverek Suruç, Viranşehir ilçeleri tanımlanmıştır. Türkiye de Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi Araştırması nın yapıldığı dönemden günümüze gelindiğinde Diyarbakır ve Şanlıurfa merkezlerinin nüfusları yaklaşık 7 kat ve 5 kat oranında büyümüş, fiziksel ve sosyoekonomik gelişmelerle birlikte hizmet sunumları artmış ve çeşitlenmiştir. Diyarbakır ve Şanlıurfa, Gaziantep ile beraber Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin en büyük nüfuslu merkezleri konumundadır. 2011 yılı itibarıyla Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri nüfusu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi toplam nüfusunun % 42 sini oluşturmaktadır. 29

Harita 1-2- Nüfus Büyüklüklerine Göre Yerleşim Merkezleri, 2012 Kaynak: TÜİK, 2012. Büyüme kutuplarının geliştirilmesi yaklaşımı doğrultusunda yerleşim merkezlerinin kademelenmesi çalışması ile fonksiyonel bölgelerin tanımlanması ve bu merkezlere yapılacak yatırımlarla sosyoekonomik gelişmenin; ölçek ekonomisi ve yığılma ekonomileri etkileri ile çevre bölgelerde de başlaması amaçlanmıştır. Bu amaca paralel olarak, Dokuzuncu Kalkınma Planı nın, Bölgesel Gelişme Politikasının Merkezi Düzeyde Etkinleştirilmesi önceliği altında belirli büyüme ve çekim merkezleri olarak Cazibe Merkezlerinin oluşturulması politikası yer almaktadır. Bu kapsamda Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Gaziantep, Diyarbakır ve Şanlıurfa kentleri büyüme ve hizmet sunma potansiyeli yüksek olan Cazibe Merkezleri olarak belirlenmiştir. 2006 ve 2008 yılları ülke ve bölge GSKD sinin iktisadi faaliyet kollarına göre dağılımına bakıldığında; tarım sektörü payının % 26 dan % 21,5 e düşerek ülke ortalamalarının üzerinde bir hızla azaldığı, sanayi payının % 16 dan % 16,6'ya yükseldiği ve hizmetler sektörü payının % 58 den % 61,9 a yükselerek ülke değerinin üzerinde bir hızla GKSD içindeki payını artırdığı gözlenmektedir. Yüksek kentsel nüfuslarıyla başta Diyarbakır kenti olmak üzere, bölge merkezleri ana kent olma (metropolitenleşme) sürecine girmiştir. Diyarbakır kentinin geleneksel bölge merkezi konumunda olması, insan kaynakları ve örgütlenmenin gelişmiş olması, büyükşehir statüsünde olması, kentte sosyal ve ekonomik alanda hizmet sunumunun gelişmesi, işlevsel ilişkilerin çevre 30

belediyeleri ve kentsel bölgeyi de kapsayacak biçimde yaygınlaşması, kentin metropoliten özellikler kazanmasını sağlamıştır. Diyarbakır ili sağlık, eğitim, ulaştırma ve ticaret alanlarında sahip olduğu bölgesel donatılarla çevre illere hizmet sunmaktadır. Bölgesel ölçekte hizmet veren sağlık kuruluşları ile Diyarbakır, Gaziantep le birlikte Doğu Anadolu Bölgesi nde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde yer alan birçok il için sağlık hizmeti merkezi konumundadır. Ayrıca bölgesel ölçekte hizmet veren Diyarbakır Havaalanı, Doğu Anadolu Bölgesi nde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde en yüksek yolcu ve yük trafiğinin gerçekleştiği havaalanı konumundadır. Bu durum kentin ve hinterlandının ulusal ve uluslararası merkezlerle yoğun işlevsel ilişkiler içinde olduğu ve bağlantılar kurduğunun bir göstergesidir. Ayrıca kamu kurumlarının bölge merkezlerinin önemli bir bölümünün kentte konumlanması da, Diyarbakır ın bölgesel merkez olma özelliğini destekleyen işlevler olarak öne çıkmaktadır. Hizmet sektörü ağırlıklı 5. Kademe Bölge merkezi konumunda olan Diyarbakır kenti; ekonomisindeki olumsuzluklara rağmen, yüksek kentsel nüfusu, hizmetlerin uzmanlaşması ve kazanmakta olduğu metropoliten işlevler ile 6. Kademe Bölgesel metropol olma sürecine girmiştir. Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında 1990 lı yıllardan günümüze bölgede birçok kamu yatırımı gerçekleştirilmiş, bu yatırımların büyük bir bölümü su ve toprak kaynakları doğrultusunda özellikle Şanlıurfa ya yapılmıştır. Şanlıurfa da hidroelektrik santrallerin kurulması, enerji üretiminin artması, sulama alanlarının artması, tarımsal gelişmeler, sanayinin gelişimi, sınır ötesi ticaret ve işbirliklerinin artması gibi gelişmeler ile uluslararası havaalanın yapılması, otoyol yapımı gibi yatırımlar birçok sektörü harekete geçirmiş ve sosyoekonomik gelişmeyi hızlandırmıştır. Şanlıurfa nın mal ve hizmet sunumunu arttırdığı açıkça görülmektedir. Bölge illeri kamu hizmetleri sunumunda merkezi konuma sahiptir. Diyarbakır birçok kamu kurumunun bölge teşkilatının yer aldığı il olarak, 11 farklı ile hizmet sunmaktadır. Diyarbakır da bulunan Bölge Müdürlüklerinin yetki alanları ile Diyarbakır ilinin 5. kademe merkez olarak etki alanlarının büyük bir kısmı çakışmaktadır. Benzer şekilde merkezi Şanlıurfa da bulunan Bölge Müdürlüklerinin yetki alanı, Şanlıurfa ili dışındaki bazı bölge illerini kapsamaktadır. Ayrıca Merkezi Şanlıurfa da olan GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Bölge Müdürlüğü tüm GAP illerine (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak) hizmet vermektedir. Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi içinde Gaziantep le birlikte yüksek oranda göç almakta ve göç vermekte olan merkezler konumundadır. Alınan göçün yönü, Bölgenin kendi kırsalından ve alt kademe merkezlerinden üst kademe merkezlere doğru, sonrasında da ülkenin metropol kentlerine doğru olmaktadır. Başka bir ifadeyle Bölge merkezleri, kırsaldan metropollere doğru yaşanan göçte ara kademe veya geçiş bölgesi konumunda olmakta, istihdam olanaklarının yetersizliği nedeniyle göçle gelen nüfus bölgede tutulamamaktadır. 31

1.3 TRC2 BÖLGESİNİN COĞRAFİ KONUMU Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta bölümünde yer alan TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) Bölgesi, 36 derece 40 dakika ve 38 derece 43 dakika kuzey enlemleriyle, 37 derece 50 dakika ve 41 derece 20 dakika doğu boylamları arasında yer almaktadır. Göl hariç 33.822,48 km 2 lik yüzölçümü ile Türkiye yüzölçümünün % 4,4 ünü oluşturan TRC2 Bölgesi nin doğuda Batman, Mardin; batıda Gaziantep, Adıyaman; kuzeyde Elazığ, Malatya, Bingöl ve Muş illeri ile sınırı olup güneyde Suriye ile ülke sınırı bulunmaktadır. Harita 1-3: TRC2 Bölgesi İl İdari Sınırları TRC2 Bölgesi illerinde kent merkezleri dâhil farklı büyüklükte ve farklı coğrafi şartları bulunan 28 ilçe bulunmaktadır. Şanlıurfa ilinde; Akçakale, Birecik, Bozova, Ceylanpınar, Halfeti, Harran, Hilvan, Siverek, Suruç, Viranşehir ilçeleri ve Merkez ilçe dâhil 11 ilçe, Diyarbakır ilinde ise; Büyükşehir sınırları içinde bulunan Merkez, Sur, Yenişehir, Kayapınar ilçeleri dâhil Bağlar, Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle, Eğil, Ergani, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice, Silvan olmak üzere toplam 17 ilçe bulunmaktadır. Bölgede Şanlıurfa ilinde 26, Diyarbakır ilinde 29 olmak üzere toplam 55 belediye bulunmakta; ayrıca Şanlıurfa ilinde 1.157 ve Diyarbakır ilinde 805 olmak üzere 1.962 köy bulunmaktadır. Şanlıurfa ili idari yönden dağınık bir yerleşim özelliğine sahiptir. İlçelerin idari sınırlarını gösteren harita aşağıdaki gibidir. 32

Harita 1-4- TRC2 Bölgesi İlçe İdari Sınırları 1.4 İLÇELERİN SOSYO-EKONOMİK GELİŞMİŞLİK DÜZEYLERİ İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması nda (DPT, 2004); sosyoekonomik gelişmişlik durumu ilçeler düzeyinde incelenmiştir. Gelişmişlik sıralaması belirlenirken demografik göstergeler, istihdam göstergeleri, eğitim göstergeleri, sağlık göstergeleri, sanayi göstergeleri, tarım göstergeleri, inşaat göstergeleri, mali göstergeler, altyapı göstergeleri ile diğer refah göstergeleri kullanılmıştır. Bu çalışmaya göre Diyarbakır ve Şanlıurfa daki ilçelerin gelişmişlik sıralaması aşağıdaki haritada gösterilmektedir. 33

Harita 1-5- TRC2 Bölgesi İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi, 2004 Kaynak: DPT, 2004. Diyarbakır merkez ilçe, 872 ilçe içinde 70 inci, Şanlıurfa merkez ilçe 146 ncı sırada olup 2 nci derece gelişmiş ilçe statüsündedir. TRC2 Bölgesi ndeki merkez ilçeler dışındaki ilçe merkezlerinin önemli bir kısmının 872 ilçe arasında son sıralarda yer aldığı görülmektedir. Şanlıurfa ilinde Harran, Diyarbakır da ise Eğil, Hazro, Dicle, Çınar, Hani, Kulp, Kocaköy ilçeleri başta olmak üzere TRC2 Bölgesi nde 16 ilçenin gelişmişlikte son 100 e girmesi dikkat çekicidir. Bu ilçelerin sayısı, TRC2 Bölgesi ndeki toplam ilçe sayısının yarısından fazladır. 34

2. BÖLÜM: DEMOGRAFİK VE SOSYAL YAPI 2.1 DEMOGRAFİK YAPI Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinin sahip olduğu dinamik yapı, demografik göstergelere de yansımaktadır. Tabloda Bölge nin genel demografik göstergelerine yer verilmiştir. Tablo 2.1- TRC2 Bölgesi Genel Demografik Göstergeleri Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Toplam Nüfus (kişi) (2012) 1.762.075 1.592.167 3.354.242 75.627.384 Şehirleşme Oranı (yüzde) (2012) 55,4 72,6 63,5 77,3 Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (2003) 73 67 23 - Yıllık Ortalama Nüfus Artış Hızı ( )(2012) 26,3 13,4 20,2 12,0 Nüfus Yoğunluğu (kişi/km 2 ) (2012) 94 106 99 98 Toplam Yaş Bağımlılık Oranı (2012) 81,7 66,3 74,1 48,0 Toplam Doğurganlık Hızı ( ) (2011) 4,36 3,14 3,75 2,02 Ortalama Hanehalkı Büyüklüğü (kişi) (2011) 6,2 5,9 6,0 3,8 Kaynak: DPT, 2003; TÜİK, 2012. TRC2 (Şanlıurfa-Diyarbakır) Bölgesi 2012 yılı nüfusu 3.354.242 olup ülke toplam nüfusunun (75.627.384) % 4,4 ünü oluşturmaktadır. TRC2 Bölgesi, 26 Düzey 2 Bölgesi arasında sosyo-ekonomik gelişmişlik derecesine göre 23 üncü sırada, Şanlıurfa ili 81 il arasında 73 üncü ve Diyarbakır ili 67 inci sırada yer almaktadır. Ortalama hane halkı büyüklüğü, toplam doğurganlık hızı, toplam yaş bağımlılık oranı değerlerine bakıldığında; TRC2 Bölgesi değerlerinin ülke ortalamasının üzerinde olduğu görülmektedir. TRC2 Bölgesi 2012 yılı yıllık nüfus artış oranı 20,2 olup, Düzey 2 Bölgeleri arasında en yüksek değere sahip 2 inci Bölge konumundadır. 2.1.1 Nüfus 2.1.1.1 Nüfus Büyüklüğü Şanlıurfa-Diyarbakır Bölgesi; 26 Düzey 2 Bölgesi arasında en yüksek nüfusa sahip 7 inci bölge konumunda olup Şanlıurfa ili 81 il arasında 9 uncu sırada, Diyarbakır ili ise 12 inci sırada yer almaktadır. Tablo 2.2- TRC2 Bölgesi Nüfusunun ve Bölge İlleri Nüfusunun Düzey 2 ve Düzey 3 Birimleri İçindeki Sıralaması, 2012 Düzey 3 Kodu Düzey 2 Bölgeleri Sıra Nüfus Kodu Sıra Nüfus İlleri TR10 İstanbul 1 13.854.740 TR100 İstanbul 1 13.854.740 35

Düzey 3 Kodu Düzey 2 Bölgeleri Sıra Nüfus Kodu Sıra Nüfus İlleri TR51 Ankara 2 4.965.542 TR510 Ankara 2 4.965.542 TR31 İzmir 3 4.005.549 TR310 İzmir 3 4.005.459 TR62 Adana, Mersin 4 3.808.483 TR411 Bursa 4 2.688.171 Bursa, Eskişehir, TR41 Bilecik 5 3.682.037 TR621 Adana 5 2.125.635 Kocaeli, Sakarya, TR42 Düzce, Bolu, 6 3.376.330 TR611 Antalya 6 2.092.537 Yalova Şanlıurfa, TRC2 Diyarbakır 7 3.354.242 TR521 Konya 7 2.052.281 Hatay, TR63 Kahramanmaraş, 8 3.038.983 TRC11 Gaziantep 8 1.799.558 Osmaniye Manisa, Afyon, TR33 Kütahya, Uşak 9 2.965.800 TRC21 Şanlıurfa 9 1.762.075 Aydın, Denizli, TR32 Muğla 10 2.808.243 TR622 Mersin 10 1.682.848 Antalya, Isparta, TR61 Burdur 11 2.763.541 TR421 Kocaeli 11 1.634.691 Samsun, Tokat, TR83 Çorum, Amasya 12 2.717.970 TRC22 Diyarbakır 12 1.592.167 Kaynak: TÜİK, 2012. Tabloda Şanlıurfa-Diyarbakır Bölgesi nin Düzey 2 İstatistiki Bölge Birimleri (26 bölge) ve Düzey 3 İstatistiki Bölge Birimleri (81 il) arasındaki nüfus büyüklüğü sıralaması görülmektedir. Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi düşük olan Şanlıurfa-Diyarbakır Bölgesi (Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sıralaması: 23; Nüfus Büyüklüğü Sıralaması: 7) ve Bölge illerinin (Şanlıurfa Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması: 73, Nüfus Büyüklüğü Sıralaması: 9; Diyarbakır Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması: 67; Nüfus Sıralaması: 12) yüksek nüfusları ile üst sıralarda yer alması dikkat çekicidir. Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Gaziantep ilinden sonra en kalabalık illeridir. Bölge illerinin coğrafi ve özel konumlarından dolayı, bölgede ve ülkede stratejik konuma sahip olması illerin nüfuslarına da net bir şekilde yansımıştır. Devlet İstatistik Enstitüsünün yayınladığı istatistiklere göre Diyarbakır ın nüfusu 1881-1893 sayımında toplam 369.000, 1905-1906 sayımında ise 392.705 olarak belirtilmiştir. İngiliz Dışişleri Bakanlığının 1919 yılında yayınladığı rapora göre Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin nüfusu sırasıyla 560.000 ve 195.000 dir. Tablo 2.3 te Türkiye ve her iki ile ait 1965-2012 yılları arasındaki nüfus değerleri yer almaktadır. 36

1965 1970 1975 1980 1985 1990 2000 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Tablo 2.3- Yıllara Göre TRC2 Bölgesi Nüfus Değerleri, 1965-2012 Yıllar Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye TRC2 Bölgesi /Türkiye 2012 1.762.075 1.592.167 3.354.242 75.627.384 4,44 2011 1.716.254 1.570.943 3.287.197 74.724.269 4,39 2010 1.663.371 1.528.958 3.192.329 73.722.988 4,33 2009 1.613.737 1.515.011 3.128.748 72.561.312 4,31 2007 1.523.099 1.460.714 2.983.813 70.586.256 4,23 2000 1.443.422 1.362.708 2.806.130 67.803.927 4,14 1990 1.001.455 1.094.996 2.096.451 56.473.035 3,71 1985 795.034 934.505 1.729.539 50.664.458 3,41 1980 602.736 778.150 1.380.886 44.736.957 3,09 1975 597.277 651.233 1.248.510 40.347.719 3,09 1970 538.131 581.208 1.119.339 35.605.176 3,14 1965 450.798 475.916 926.714 31.391.421 2,95 Kaynak: TÜİK, 2012. Şanlıurfa-Diyarbakır Bölgesi nin 1965 yılı nüfusunun ülke toplam nüfusu içindeki oranı % 2,95 iken 2012 yılında bu oran % 4,44 e yükselmiştir. Buna göre Bölge illerinin toplam nüfusunun ülke nüfusu içindeki payının sürekli olarak arttığı görülmektedir. TRC2 Bölgesi ve Türkiye toplam nüfusunun yıllara göre değişimi Grafikte gösterilmiştir. Grafik 2.1- TRC2 Bölgesi Toplam Nüfus Değerleri, 1965-2012 4.000.000 3.500.000 3.000.000 2.500.000 2.000.000 1.500.000 1.000.000 500.000 0 80.000.000 70.000.000 60.000.000 50.000.000 40.000.000 30.000.000 20.000.000 10.000.000 0 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye (Sağ Eksen) Kaynak: TÜİK, 2012. 37

1965 1970 1975 1980 1985 1990 2000 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Grafiğin sol eksenindeki değerler Bölge illeri nüfusunu, sağ eksenindeki değerler ise Türkiye nin toplam nüfusunu göstermektedir. 1985-1990 yılları ve 1990-2000 yılları arasında her iki ildeki nüfus artışının diğer yıllardan çok fazla olduğu görülmektedir. Bu duruma neden olarak 1985-2000 yılları arasında bölge illerine doğru yaşanan yoğun göç hareketleri gösterilebilir. 2.1.1.2 Nüfus Artış Hızı Yıllara göre TRC2 Bölgesi, Bölge illeri ve Türkiye nüfus artış hızı Grafikte gösterilmiştir. 60,00 50,00 40,00 30,00 20,00 10,00 0,00 Grafik 2.2- Nüfus Artış Hızları, 1965-2012 ( ) Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012. Grafiğe göre her 3 değişken de aynı yönlü hareket etmektedir. Şanlıurfa nüfus artışındaki hareketlenme Türkiye nüfus artış hızıyla paralel bir seyir halindeyken Diyarbakır nüfus artışındaki bu hareketlenme daha yumuşak bir seyir halindedir. Grafikte TRC2 Bölgesi, Düzey 2 Bölgeleri Birimleri ve Türkiye nüfus artış hızı karşılaştırılmıştır. 38

Antalya Şanlıurfa, Diyarbakır Gaziantep Kocaeli Van İstanbul Ankara Tekirdağ Mardin Trabzon Bursa Aydın İzmir Adana Hatay Balıkesir Manisa Kastamonu Konya Malatya Kırıkkale Kayseri Zonguldak Samsun Erzurum Ağrı Grafik 2.3- Düzey 2 Bölgeleri Nüfus Artış Hızları, 2012 ( ) 25 20 20,19 15 10 5 0-5 Türkiye (12,01) Kaynak: TÜİK, 2012. TRC2 Bölgesi, nüfus artış hızı oranında, yaklaşık binde 20 oranıyla Düzey 2 Bölgeleri arasında 2 inci sıradadır ve Türkiye ortalamasının üstündedir. Hem yüksek doğurganlık hızı hem bölgenin göç alması bu oranda etkilidir. Tabloda Şanlıurfa ili ve ilçelerinin 2011 ve 2012 yılları nüfusları ve nüfus artış hızları görülmektedir. Tablo 2.4-2011 ve 2012 Yılları Şanlıurfa İli ve İlçe Nüfusları ve Nüfus Artış Hızları 2011 2012 Yerleşim Yeri Nüfus Artış Nüfus Artış Nüfus Nüfus Hızı Hızı Merkez 763.090 40,6 788.956 33,3 Akçakale 87.793 39,3 91.731 43,9 Birecik 90.547 12,4 91.605 11,6 Bozova 57.750-8,3 57.400-6,1 Ceylanpınar 76.084 37,2 77.981 24,6 Halfeti 39.893 1,5 39.609-7,1 Harran 68.492 41,7 72.939 62,9 Hilvan 40.901 5,2 41.064 4,0 Siverek 221.875 26,9 227.017 22,9 Suruç 100.912 8,3 101.351 4,3 Viranşehir 168.917 35,8 172.422 20,5 39

2011 2012 Yerleşim Yeri Nüfus Artış Nüfus Artış Nüfus Nüfus Hızı Hızı Şanlıurfa 1.716.254 31,3 1.762.075 26,3 Kaynak: TÜİK, 2012. Yukarıdaki tabloda gösterildiği gibi, Şanlıurfa merkezi, Akçakale ve Harran ilçelerinde nüfus artış hızı fazla olup bazı ilçelerde negatif değerdedir. Söz konusu durumun oluşmasında, il içinde yaşanılan göçlerin etkili olduğunu söylenebilir. Diyarbakır ili ve ilçelerine ait nüfus sayıları ve nüfus artış hızları Tabloda gösterilmektedir. Tablo 2.5-2011 ve 2012 Yılları Diyarbakır İli ve İlçe Nüfusları ve Nüfus Artış Hızları 2011 2012 Yerleşim Yeri Nüfus Artış Nüfus Artış Nüfus Nüfus Hızı Hızı Merkez 1 931.163 39,2 950.094 20,1 Bismil 110.344 12,7 111.746 12,6 Çermik 50.450 6,3 50.309-2,8 Çınar 66.178-41,0 67.008 12,5 Çüngüş 13.814-20,0 13.544-19,7 Dicle 41.141 4,3 40.356-19,3 Eğil 23.171-4,1 23.028-6,2 Ergani 116.624 23,1 119.167 21,6 Hani 32.666 30,3 32.571-2,9 Hazro 16.893-39,1 16.977 5,0 Kocaköy 16.225 48,8 16.312 5,3 Kulp 37.615 18,1 37.191-11,3 Lice 29.098 82,6 27.414-59,6 Silvan 85.561 8,4 86.450 10,3 Diyarbakır 1.570.943 27,1 1.592.167 13,4 Kaynak: TÜİK, 2012. 2011 yılında toplam nüfus artışı, 2012 yılına oranla daha fazladır. 2012 yılında Diyarbakır Merkez nüfusu artış hızı önceki yıla göre düşüş göstermiştir. 2.1.1.3 Nüfus Yoğunluğu Şanlıurfa ilindeki nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındayken Diyarbakır ilinde ise ortalamanın üstünde yer almaktadır. 1 Bağlar, Kayapınar, Sur ve Yenişehir 40

İzmir Ankara Kocaeli Gaziantep Adana Hatay Bursa Zonguldak Şanlıurfa, Diyarbakır Aydın Tekirdağ Mardin Antalya Samsun Trabzon Balıkesir Manisa Van Konya Kırıkkale Malatya Kayseri Ağrı Kastamonu Erzurum Kişi Grafik 2.4- Düzey 2 Bölgeleri Nüfus Yoğunluğu Sıralaması, 2012 2 350 300 250 200 150 100 50 0 99 Türkiye (98) Kaynak: TÜİK, 2012. Düzey 2 Bölgeleri arasında sıralama yapıldığında TRC2 Bölgesi 10 uncu (99) sıradadır. Diyarbakır nüfus yoğunluğu sıralamasında 21 nci sırada (106), Şanlıurfa ise 24 üncü sırada (94) yer almaktadır. 2.1.1.4 Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı ve Medyan Yaş Yaş piramitleri Bölgelerin gelişmişlik düzeylerine dair bilgi verici özelliktedir: Gelişmiş ülkelerde piramitlerin tabanları ve tavanları dar olup orta kısımlar şişkindir. Böyle bir durum; nüfus artış hızının düşük olduğunu, çalışan nüfusun fazla olduğunu buna mukabil bağımlı nüfusun az olduğunu ifade eder. Az gelişmiş ülkelerde ise durum tam bir piramit şekli ile ifade edilmektedir. Yüksek doğum oranı ve kısa olan yaşam süreleri bunda etkili olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise durum her ikisinin ortasında seyretmektedir. Orta kısım şişkin özellikte, taban ve tavan zaman içinde daralmaktadır ve gelişmiş ülke nüfusu profiline benzeme eğilimindedir. 2 Sıralamada birinci olan TR10 İstanbul Bölgesi, 2.666 olan yüksek değeri ile grafiğe dâhil edilmemiştir. 41

Yaş Grubu Yaş Grubu Grafik 2.5- Türkiye'nin Yaş Piramidi, 2012 90+ 80-84 70-74 60-64 50-54 40-44 30-34 20-24 10-14 0-4 4.000.000 2.000.000 0 2.000.000 4.000.000 Kişi Kaynak: TÜİK, 2012. Türkiye nin yaş piramidine bakıldığında; piramidin orta kısmının şişkin, taban kısmının orta genişlikte ve tavan kısmının dar olduğu görülmektedir. Bu durum orta yaş nüfusun artmakta olduğunu, genç nüfus oranının yüksek olduğunu ve yaşam beklentisinin gelişmiş ülkelere nazaran düşük olduğunu göstermektedir. Grafik 2.6- TRC2 Bölgesi Yaş Piramidi, 2012 Kadın Erkek 90+ 80-84 70-74 60-64 50-54 40-44 30-34 20-24 10-14 0-4 300000 200000 100000 0 100000 200000 300000 Kişi Kadın Erkek Kaynak: TÜİK, 2012. 42

Yaş Grubu Yaş Grubu 90+ 80-84 70-74 60-64 50-54 40-44 30-34 20-24 10-14 0-4 Kaynak: TÜİK, 2012. 90+ 80-84 70-74 60-64 50-54 40-44 30-34 20-24 10-14 0-4 Kaynak: TÜİK, 2012. Grafik 2.7- Şanlıurfa Yaş Piramidi, 2012 150000 100000 50000 0 50000 100000 150000 Kişi Grafik 2.8- Diyarbakır Yaş Piramidi, 2012 100000 50000 0 50000 100000 Kişi Kadın Erkek Kadın Erkek Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin yaş piramitleri incelendiğinde taban kısmının geniş, tavan kısmının dar olduğu görülmektedir. Bu durum her iki ilde de nüfusun büyük kısmını çocukların oluşturduğunu göstermektedir. Bölge illerinin nüfus yapıları birbirinden farklılaşmaktadır. Diyarbakır da çocuk nüfusun azalma, orta yaş dilimindeki nüfusun artma eğiliminde olduğu ve nüfus yapısının ülke nüfus yapısına benzemeye başladığı gözlenmektedir. Şanlıurfa'da ise çocuk nüfusunun oranı daha fazla olduğu için piramit şekline daha yakın bir görünüm sergilemektedir (Bkz-Ek 1: TRC2 Bölgesi Cinsiyet ve Yaş Gruplarına Göre Nüfus Dağılımı). 43

Yaş 18,3 19,4 21,3 22,0 29,5 30,6 Grafik 2.9- TRC2 Bölgesi ve Türkiye Medyan Yaşı, 2012 35,0 30,0 25,0 20,0 Erkek 15,0 Kadın 10,0 5,0 0,0 Türkiye Diyarbakır Şanlıurfa Kaynak: TÜİK, 2012. Türkiye medyan yaş değeri 30,1 iken, Şanlıurfa medyan yaş değeri 18,9 ve Diyarbakır medyan yaş değeri 21,7 dir. Grafikte de görüldüğü gibi Bölge nin medyan yaşı Türkiye ortalamasının oldukça altındadır. 2.1.1.5 Nüfusun Yerleşim Yerine Göre Dağılımı 2011 ve 2012 yıllarında şehir ve köylerde yaşayan nüfusa göre dağılım aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Türkiye de şehir nüfusunun toplam nüfus içindeki payı 2012 de % 77,3 iken, Diyarbakır ilinde bu oran % 72,6, Şanlıurfa ilinde ise Türkiye ortalamasının çok altında olup % 55,4 dür. Şanlıurfa ilinde kır nüfusunun bu kadar yüksek olmasında (% 44,6) GAP ile artan tarımsal faaliyetler etkili olmaktadır. Tablo 2.6- TRC2 Bölgesi Şehir ve Köy Nüfusu, 2011-2012 Türkiye TRC2 Bölgesi Şanlıurfa Yıllar Toplam Şehir Nüfusu Kır nüfusu Şehir ve Köy Nüfusunun Toplam Nüfus İçindeki Oranı (%) Şehir Köy 2011 74.724.269 57.385.706 17.338.563 76,8 23,2 2012 75.627.384 58.448.431 17.178.953 77,3 22,7 2011 3.287.197 2.084.276 1.202.921 63,4 36,6 2012 3.354.242 2.130.713 1.223.529 63,5 36,5 2011 1.716.254 951.925 764.329 55,5 44,5 2012 1.762.075 975.455 786.620 55,4 44,6 44

Türkiye İstanbul Ankara İzmir Bursa Adana Gaziantep Kocaeli Kayseri Konya Antalya Tekirdağ Malatya Samsun Mardin Kırıkkale Manisa Şanlıurfa, Diyarbakır Erzurum Balıkesir Aydın Hatay Trabzon Kastamonu Zonguldak Van Ağrı % Diyarbakır Yıllar Toplam Şehir Nüfusu Kır nüfusu Şehir ve Köy Nüfusunun Toplam Nüfus İçindeki Oranı (%) Şehir Köy 2011 1.570.943 1.132.351 438.592 72,1 27,9 2012 1.592.167 1.155.258 436.909 72,6 27,4 Kaynak: TÜİK, 2012. Grafikte Düzey 2 Bölgeleri arasında yapılan sıralamaya göre, TRC2 Bölgesi, şehir ve kır nüfusunun toplam nüfus içindeki oranı sıralamasında orta sıralarda yer almaktadır. Grafik 2.10- Şehir ve Kır Nüfusunun Toplam Nüfus İçindeki Oranı, 2012 120 100 80 60 40 20 0 22,72 77,28 Şehir Nüfusu Kır Nüfusu 36,48 63,52 Kaynak: TÜİK, 2012. Grafikte ise her iki ilin 1990, 2000 ve 2012 yıllarına ait kır-kent nüfuslarının oranları verilmiştir. 45

% Grafik 2.11- Kır-Kent Nüfusu, 1990-2000-2012 80 70 60 50 40 30 20 10 0 73 55 58 55 55 60 45 42 45 45 40 27 1990 2000 2012 1990 2000 2012 Şanlıurfa Diyarbakır Kent Nüfusu Kır Nüfusu Kaynak: TÜİK, 2012. Grafikte Diyarbakır ilinde kır nüfusundaki çözülmenin Şanlıurfa ilinden çok fazla olduğu görülmektedir. Bunda, GAP ın etkisi bulunmaktadır. Şanlıurfa kır nüfusu, toplam nüfus içerisinde büyük bir orana sahiptir. GAP ile birlikte sulama alanlarının artması, kır nüfusunun azalmasının önüne geçmiştir. Diyarbakır kır nüfusunda çok büyük bir azalma söz konusudur.1990 yılında toplam nüfus içinde % 45 orana sahip olan Diyarbakır kır nüfusu, 2012 yılında % 27 ye düşmüştür. Diyarbakır ilçelerinin büyük bir kısmında kır nüfusu önemli bir paya sahiptir. Ancak bu pay toplam nüfus içinde küçülmektedir. Tablo 2.7- Şanlıurfa İlçelerinin Şehir-Kır Nüfusu, 2012 Şehir Nüfusu (%) Kır Nüfusu (%) Şanlıurfa 975.455 55 786.620 45 Merkez 526.247 67 262.709 33 Akçakale 28.684 31 63.047 69 Birecik 48.706 53 42.899 47 Bozova 11.809 21 45.591 79 Ceylanpınar 48.050 62 29.931 38 Halfeti 8.536 22 31.073 78 Harran 7.375 10 65.564 90 Hilvan 22.633 55 18.431 45 Siverek 120.556 53 106.461 47 Suruç 56.963 56 44.388 44 Viranşehir 95.896 56 76.526 44 46

Kaynak: TÜİK, 2012. Tablo 2.8- Diyarbakır İlçelerinin Şehir-Kır Nüfusu, 2012 Şehir Nüfusu (%) Kır Nüfusu (%) Diyarbakır 1.155.258 73 436.909 27 Merkez 3 892.713 94 57.381 6 Bismil 60.150 54 51.596 46 Çermik 18.505 37 31.804 63 Çınar 12.037 18 54.971 82 Çüngüş 2.439 18 11.105 82 Dicle 9.023 22 31.333 78 Eğil 5.069 22 17.959 78 Ergani 69.868 59 49.299 41 Hani 8.824 27 23.747 73 Hazro 4.536 27 12.441 73 Kocaköy 5.942 36 10.370 64 Kulp 11.205 30 25.986 70 Lice 11.271 41 16.143 59 Silvan 43.676 51 42.774 49 Kaynak: TÜİK, 2012. 2.1.1.6 Nüfus Bağımlılık Oranı Nüfus bağımlılık oranı 2012 yılı için Türkiye de % 48,03 tür. TÜİK verilerine göre Türkiye de bu oranın gittikçe düştüğü görülmektedir. Doğurganlık oranının yüksek olması nedeniyle genç nüfus bağımlılık oranının toplam bağımlılar arasındaki oranı oldukça yüksektir. Tablo 2.9- Nüfus Bağımlılık Oranı (%), 2012 Yıl 2010 Bölge Toplam Yaş Bağımlılık Oranı Yaşlı Bağımlılık Oranı (65+) Genç Bağımlılık Oranı (0-14) Türkiye 48,89 10,76 38,13 TRC2 76,52 6,48 70,04 Şanlıurfa 83,43 6,1 77,32 Diyarbakır 69,57 6,87 62,71 3 Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki ilçeler: Bağlar, Kayapınar, Sur, Yenişehir dir. 47

Mardin Şanlıurfa, Van Ağrı Gaziantep Hatay Erzurum Kastamonu Kayseri Konya Kırıkkale Malatya Samsun Trabzon Adana Manisa Aydın Kocaeli Antalya Balıkesir Zonguldak Bursa İstanbul Ankara İzmir Tekirdağ Yıl 2011 2012 Bölge Toplam Yaş Bağımlılık Oranı Yaşlı Bağımlılık Oranı (65+) Genç Bağımlılık Oranı (0-14) Türkiye 48,42 10,91 37,51 TRC2 74,88 6,5 68,38 Şanlıurfa 82,53 6,19 76,34 Diyarbakır 67,23 6,81 60,42 Türkiye 48,03 11,12 36,91 TRC2 74,05 6,6 67,46 Şanlıurfa 81,66 6,28 75,38 Diyarbakır 66,34 6,92 59,42 Kaynak: TÜİK, 2012. Tabloda görüldüğü gibi Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri oranları Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Her iki ilde de yüksek doğurganlığa bağlı olarak genç bağımlılık oranı çok yüksektir. Grafik 2.12- Düzey 2 Bölgeleri Toplam Yaş Bağımlılık Oranı, 2012 80 70 60 50 40 30 20 10 0 74 Türkiye (48) Kaynak: TÜİK, 2012. Yaş bağımlılık oranı Düzey 2 Bölgeleri ile karşılaştırıldığında, TRC2 Bölgesi 2 nci sıradadır. Ülkenin doğusundan batısına doğru gidildikçe bu oran düşmektedir. 2.1.1.7 Nüfusun Eğitim Durumu Aşağıda grafiği verilen 2012 yılına ait değerlendirme, TÜİK veritabanından alınan 15 yaş ve üzeri nüfus içinde eğitim durumu bilinen Türkiye geneli 55.618.439 kişi ile Bölge geneli 1.999.815 kişiyi kapsamaktadır. 48

0,2 0,1 0,3 0,1 0,3 0,1 0,7 0,2 2,3 2,8 2,6 4,4 4,6 3,5 6,2 5,3 5,7 6,3 5,1 7,2 5,9 11,3 9,9 14,6 13,7 15,4 16,5 18,1 18,3 16,9 14,2 16,7 17,4 14,1 19,6 23,4 23,5 23,4 21,4 27,6 Grafik 2.13-15 Yaş ve Üzeri Nüfusun Eğitim Durumu 4 (%), 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Okuma yazma bilmeyen İlkokul mezunu Ortaokul veya dengi okul mezunu Yüksekokul veya fakülte mezunu Doktora mezunu Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen İlköğretim mezunu Lise veya dengi okul mezunu Yüksek lisans mezunu Bilinmeyen Kaynak: TÜİK, 2012. 15 yaş ve üzeri nüfusun eğitim durumuna bakıldığında Türkiye genelinde okuryazar olmayanların oranı % 5,7 olarak hesaplanmışken Bölge de bu oran % 14,2 ye kadar çıkmıştır. Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri değerleri benzerlik göstermektedir. Türkiye genelinde 15 yaş ve üzeri nüfus içerisinde bir okul bitirmediği halde okuryazar olanların oranı % 6,3 iken Bölge de bu oran % 16,7 dir. Bu durum bölgede okuryazarlığın örgün eğitim çağ yaşı dışında öğrenildiği sonucunu çıkarmaktadır. Şanlıurfa ilinde bir okul bitirmediği halde okuryazar olanların oranı % 18,1 iken Diyarbakır ilinde bu oran % 15,4 tür. Türkiye genelinde ilkokul, ortaokul ve ilköğretim mezunlarının toplamı % 52,3 iken Bölgede bu oran % 43,4 olarak Türkiye ortalamasının altındadır. Bu durum Türkiye genelinde orta ve üst yaş grubunun genel eğitim düzeyini yansıtmaktadır. Bu grupta Bölgenin Türkiye ortalamasının altında bulunması Bölgede okullaşma oranlarının geçmişte düşük seviyelerde olduğu şeklinde yorumlanabilir. Lise ve dengi mezunlarının 15 yaş ve üzeri nüfus içindeki oranı Türkiye genelinde % 21,4 iken Bölge ortalaması % 14,1 ile daha düşük seyretmiştir. Onbeş yaş ve üzeri nüfus içinde lise ve dengi mezunlarının oranı Diyarbakır ilinde % 16,9 ile Bölge ortalamasının üzerinde, Şanlıurfa ilinde ise % 11,3 ile Bölge ortalamasının altında gerçekleşmiştir. Şanlıurfa ilinde kırsal nüfus yoğunluğunun fazla olması ve kırsal alanda ortaöğretim kurumlarının bulunmaması bu durumu etkileyen sebeplerden biri olarak değerlendirilmektedir. Kırsal nüfus oranının yüksek olması, 4 İlgili araştırmada durumu bilinmeyenler dikkate alınmamıştır. 49

Şanlıurfa ilinde ilköğretimden ortaöğretime olan geçişleri azaltan etmenlerden biri olarak ifade edilmektedir. Bu açıdan kırsal nüfusun ortaöğretime erişilebilirliğinin artırılması gerekmektedir. Onbeş yaş ve üzeri nüfus içindeki yükseköğretim mezunlarının oranının Türkiye genelinde % 9,9 ile düşük bir seviyede gerçekleştiği; bunun yanında Bölgede bu oranın % 5,3, Şanlıurfa ilinde ise % 4,4 ile daha düşük bir oranda olduğu görülmektedir. Diyarbakır ilinde bu oran % 6,2 ile Bölge ortalamasının üzerindedir. Bu sınıflandırma için yüksek lisans ve doktora mezunları Türkiye genelinde % 0,9 iken Bölge de % 0,4 tür (Bkz-Ek 2: Altı Yaş Üzeri Nüfusun Okuryazar Oranı). 2.1.1.8 Nüfus Projeksiyonları Nüfus projeksiyonları, gelecekteki sosyal ve ekonomik politikaları yansıtan ve sayısallaştıran, aynı zamanda sektörler için gerekli olan üretici ve tüketici kitlenin tespitinde yardımcı bir araç niteliğini taşımaktadır. Nüfus projeksiyonları amaca göre ülke geneli, bölge ve il düzeyinde ya da değişik nüfus büyüklüğüne sahip yerleşmeler, idari birimler bazında olmak üzere farklı boyutlarda yapılabilmektedir. TÜİK tarafından 2013 yılı ve sonrası nüfus projeksiyonları kuşak bileşenler yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Kuşak bileşenler yöntemi, doğurganlık, ölümlülük ve göç bileşenlerine göre, aynı yaş grubundaki kuşakların yaşam boyu izlenmesi esasına dayanır. Kuşaklar bir yıllık doğum kuşaklarıdır (yaş kuşakları). Bileşenler ise doğumlar, ölümler ve göçlerdir. Projeksiyona ait tablo aşağıdadır. Tablo 2.10- Nüfus Projeksiyonu, 2013-2023 Yıllar Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye 2013 1.807.152 1.615.053 3.422.205 76.481.847 2014 1.853.688 1.638.044 3.491.732 77.323.892 2015 1.901.779 1.661.074 3.562.853 78.151.750 2016 1.951.375 1.684.150 3.635.525 78.965.645 2017 2.002.483 1.707.231 3.709.714 79.766.012 2018 2.055.044 1.730.232 3.785.276 80.551.266 2019 2.109.038 1.753.156 3.862.194 81.321.569 2020 2.164.487 1.775.928 3.940.415 82.076.788 2021 2.221.369 1.798.521 4.019.890 82.816.250 2022 2.279.677 1.820.874 4.100.551 83.540.076 2023 2.339.322 1.842.923 4.182.245 84.247.088 Kaynak: TÜİK, 2012. 2023'te, 2012 ADNKS sonuçlarına kıyasla 60 ilin nüfusu artarken 21 ilin nüfusu azalacaktır. Nüfusu en fazla olan dört ilin sıralamasında bir değişiklik olmayacaktır. Ankara nın nüfusu 5,9 milyona yükselirken İzmir in nüfusu 4,4 milyon, Bursa nın nüfusu 3,1 milyon 50

olacaktır. 2012 de en büyük beşinci il olan Adana nın yerini 2,6 milyonluk nüfusu ile Antalya alacaktır. 2023 yılında Şanlıurfa nın nüfusunun 2.339.322 kişi olması beklenirken, Diyarbakır nüfusunun 1.842.923 kişi olacağı tahmin edilmektedir. 2012 yılında nüfus sıralamasında 9. sırada bulunan Şanlıurfa 2023 yılında Türkiye nin nüfusu en fazla 6. ili olacaktır. 2012 yılında nüfus sıralamasında 12. sırada bulunan Diyarbakır ise 2023 yılında bir sıra ilerleyerek 11. Sırada bulunan il olacaktır. Tablo 2.11- Nüfus ve Yıllık Ortalama Artış Hızları, 2012-2023 2012 2023 Yıllık Ortalama Artış Hızı ( ) Şanlıurfa 1.762.075 2.339.322 25,8 Diyarbakır 1.592.167 1.842.923 13,3 TRC2 Bölgesi 3.354.242 4.182.245 20,1 Türkiye 75.627.384 84.247.088 9,8 Kaynak: TÜİK, 2012. Yıllık nüfus artış hızları incelendiğinde Şanlıurfa 2023 yılında 25,8 ile Türkiye nin en fazla yıllık nüfus artış hızına sahip ili olacaktır. Diyarbakır 13,3 ile 2023 yılında en fazla nüfus artış hızına sahip 11. il olacaktır. Tablo 2.12- Cinsiyete Göre Ortanca Yaş, 2012-2023 2012 2023 Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Şanlıurfa 18,9 18,3 19,4 20,8 20,1 21,4 Diyarbakır 21,7 21,3 22,0 25,1 24,6 25,7 Türkiye 30,1 29,5 30,6 34,0 33,3 34,6 Kaynak: TÜİK, 2012. En düşük ortanca yaş, 2012 yılında Şırnak ta (18,5) iken, 2023 yılında 20,8 lik değeri ile Şanlıurfa da olacaktır. Diyarbakır, 2012 yılında en düşük ortanca yaş sıralamasında 21,7 ile 11.sırada bulunurken, 2023 yılında 25,1 ile yine aynı sırada yer alacaktır. 2012 de çocuk nüfus (0-14 yaş grubu) oranının en yüksek olduğu il Şırnak tır (% 42). Şırnak ı % 41,5 ile Şanlıurfa takip etmektedir. 2023 te Şanlıurfa çocuk nüfusunun en yüksek olduğu il olacaktır. 51

2.1.2 Göç Tarımda makineleşmenin artması nedeniyle 1950 li yıllarda Türkiye deki nüfus hareketlerinin yoğunlaşarak sorun haline geldiği dönemin başlamıştır. 1980 li yıllara kadar Türkiye deki göç genelde kırsaldan kent merkezine doğru olmuştur; ancak, 1980 lerden sonra artan ulaşım ve iletişim imkânları ve bölgeler arasında artan eşitsizlikler sonucunda göçler daha çok ülkenin batısındaki büyük metropollere ve kentlerden kentlere doğru olmuştur. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin de içinde bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki göç hareketleri de biraz gecikmeli de olsa Türkiye deki göç hareketlerinin yönünde bir seyir izlemiştir. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerindeki göç hareketlerine baktığımızda karşımıza iki özgün sorun çıkmaktadır. Diyarbakır ilinde yaşanan göç, 1990 larda artan şiddet olayları sonucu yerleşim yerini bırakıp daha güvenli bir yere taşınma ile ortaya çıkan bir göç hareketidir. Şanlıurfa ilinde ise Bölgedeki terör olaylarından dolayı artan göçün yanı sıra, en az bunun kadar önem taşıyan mevsimlik göçtür. Bölgede nüfus çift yönlü göç hareketlerinden dolayı çok değişken bir yapı arz etmektedir. Bölge göç almakla beraber, bundan daha fazlasını dışarıya vermektedir. Aşağıdaki tabloda her iki ile ait göç sayıları ve net göç hızı mevcuttur. Tablodan da görüleceği gibi her iki bölgedeki net göç sayısı ve hızı eksi yöndedir. Tablo 2.13- İllerin Net Göç Değerleri, 2012 Net Göç Aldığı Göç Verdiği Göç Net Göç Hızı (Binde) Şanlıurfa 31.890 44.878-12.988-7,34 Diyarbakır 30.789 47.575-16.786-10,49 TRC2 Bölgesi 59.515 89.289-29.774-8.84 Kaynak: TÜİK, 2012. 2012 yılında Diyarbakır ve Şanlıurfa, Düzey 2 Bölgeleri içinde dışarıya en çok göç veren bölgedir. Grafikte TRC2 Bölgesi net göç miktarının negatif değerde ve son sırada olduğu görülmektedir. 52

İstanbul Adana Gaziantep Mardin Ankara Antalya İzmir Malatya Hatay Bursa Van Aydın Kocaeli Manisa Konya Kayseri Samsun Balıkesir Kırıkkale Ağrı Tekirdağ Trabzon Erzurum Kastamonu Zonguldak Kişi Kişi İstanbul Antalya Ankara Kocaeli Trabzon Tekirdağ Bursa Aydın İzmir Balıkesir Manisa Kastamonu Konya Zonguldak Kırıkkale Gaziantep Malatya Erzurum Kayseri Samsun Van Hatay Adana Mardin Ağrı Şanlıurfa, Grafik 2.14- Düzey 2 Bölgeleri Net Göç Sayıları ve Net Göç Hızı, 2012 40.000 30.000 20.000 10.000 0 15 10 5 0-5 -10.000-20.000-30.000-40.000 Net Göç Net Göç Hızı (Sağ Eksen) -10-15 -20-25 Kaynak: TÜİK, 2012. TRC2 Bölgesi göç alan ve göç veren bir yapıya sahiptir. Daha çok kendi kırsal alanından ve çevre illerden göç alıp, aldığı göçten daha fazla miktarda da göç vermektedir. Net göç olarak negatif değerlerde seyretmektedir. Grafik 2.15- TRC2 Bölgesi ve Düzey 2 Bölgeleri Arasındaki Göç Akışı, 2012 15.000 10.000 5.000 0 TRC2 Bölgesinin Aldığı Göç TRC2 Bölgesinin Verdiği Göç Kaynak: TÜİK, 2012. Göç akışı incelendiğinde; Bölge en çok göçü İstanbul iline vermektedir. İkinci sırada ise mevsimlik göçün en yoğun olduğu Çukurova Bölgesi gelmektedir. En çok göç alınan bölgelerin İstanbul ve Çukurova Bölgesi olması, verilen göçün bir kısmının mevsimlik göç olduğu şeklinde değerlendirilebilir. 53

Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Kişi Grafik 2.16- Verilen Göçün Yaş Durumu, 2012 8.000 7.000 6.000 5.000 4.000 3.000 2.000 1.000 0 '0-4' '5-9' '10-14' '15-19' '20-24' '25-29' '30-34' '35-39' '40-44' '45-49' '50-54' '55-59' '60-64' '65+' Kaynak: TÜİK, 2012. TRC2 Bölgesi nin verdiği göçün yaş durumu incelediğinde; en fazla göçün 20-30 yaş grubunda olduğu görülmektedir. İşsizlik bu yaş grubundaki göçün en temel nedenidir. Göç, kentlerde altyapının ve sosyal donatıların nüfusa oranla yetersiz kalması gibi sorunlara; işsizlik, yoksulluk, marjinalleşme gibi sosyo-ekonomik sorunlara yol açmaktadır. EKOSEP projesi bulgularına göre; Bölgede göçün, göç eden insanlar üzerinde ekonomik ve sosyal değişikliklere yol açmasının yanında, ruhsal ve psikolojik sorunlara yol açtığı görülmektedir. Bu insanların kent hayatına uyum sağlayamadıkları, ekonomik anlamda üretken duruma geçemedikleri görülmektedir. 2.2 SOSYAL YAPI 2.2.1 Eğitim Eğitim düzeyi ulusal ve uluslararası gelişmişlik endekslerinde yer alan en önemli göstergelerden biridir. Eğitim, ekonomik ve sosyal ihtiyaçların karşılanması için gereken nitelikli işgücünün yetişmesinde, değişen talep yapısına uygun beceri ve bilgi altyapısının oluşturulmasında, kaynakların verimli olarak kullanılmasında önemli bir role sahiptir. 54

Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın % 2.2.1.1 Okuryazarlık Durumu Grafik 2.17- Okuryazarlık Durumuna Göre Nüfus (6 yaş ve üzeri), 2012 5 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 89,6 96,6 82,6 91,0 96,7 85,1 90,3 96,7 83,8 95,8 98,6 93,0 20,0 0,0 10,4 3,4 17,4 9,0 3,3 14,9 9,7 3,3 16,2 4,2 1,4 7,0 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Okuma Yazma Bilmeyen Okuma Yazma Bilen Kaynak: TÜİK, 2012a. Türkiye genelinde 6 yaş ve üzeri nüfus için okuma yazma bilmeyenlerin oranı % 4,2 olarak tespit edilmişken, Bölgede bu değerin % 9,7 olduğu görülmektedir. Bu durum okuryazarlığın bölgede önemli bir sorun olduğunu göstermektedir. Şanlıurfa ilinde % 10,4 olarak tespit edilen okuma yazma bilmeyenlerin oranı Diyarbakır ili için % 9 olarak belirlenmiştir. Şanlıurfa ilinde durumu bilinmeyen oranının fazla olması (% 4,8) ve bunların mevsimlik işçiler olduğunun öngörülmesi nedeniyle okuma yazma bilmeyenlerin sayısının bu değerin üstünde olabileceği değerlendirilmektedir. Bölge de dezavantajlı gruplardan olan kadın nüfusun okuryazarlık durumu incelendiğinde; Türkiye geneli kadın nüfusu okuma yazma bilmeyen oranı % 7 iken Bölge de % 16,2 ile Türkiye ortalamasının 2 katından fazla olduğu görülmektedir. Şanlıurfa ilinde bu oran % 17,4, Diyarbakır ilinde ise % 14,9 olarak tespit edilmiştir. Veriler bölgede okuma yazma bilmeyen kadınların oranının yüksek olduğunu, bu konuda Bölge de çalışmalar yapılması gerektiğini göstermektedir. 2.2.1.2 Okul Öncesi Eğitim Okul öncesi eğitimin öğrenci başarısı üzerinde önemli etkileri olduğu bilinmektedir. Bölgemizde özellikle kırsal yerleşim yerlerinde ilköğretim kademesinin başında öğrencilerin Türkçeyi hiç bilmedikleri veya çok az bildikleri tespit edilmektedir. Öğrencilerin eğitim diline 5 Okuryazar durumu bilinenler üzerinden hesaplanan değerlerdir. 55

hâkim olamamaları, düşünme ve anlama gibi öğrenci başarısını etkileyecek çok önemli yetilerinin gelişmesi önünde engel teşkil etmektedir. Okul öncesi eğitim gerek erken dil gelişimi üzerine etkileri açısından gerekse modern eğitim araştırmalarının sonucu ortaya çıkmış olan bulgular göz önüne alındığında eğitim alanında önem arz etmektedir. Tablo 2.14-2012-2013 Dönemi Okul Öncesi Eğitim Göstergeleri Okullaş Öğretm Derslik ma en başına Oranla Öğretmen düşen başına Okul Şube Derslik Öğrenci düşen rı (Net) öğrenci % öğrenci sayısı (4-5 sayısı Yaş) Şanlıurfa 944 2.107 1.391 43.260 2.022 21 31 44,73 Diyarbakır 800 1.476 1.027 29.600 1.395 21 29 40,06 TRC2 Bölgesi 1.744 3.583 2.418 72.860 3.417 21 30 42,83 Türkiye 27.197 61.920 49.372 Kaynak: MEB, 2013. 1.077.93 3 62.933 17 22 44,04 Okul öncesi eğitimde 2012-2013 eğitim öğretim yılı 4-5 yaş okullaşma oranlarına bakıldığında Şanlıurfa % 44,73 değeriyle Türkiye ortalamasına yakın bir değer alırken Diyarbakır ın % 40,06 ile Türkiye ortalamasının altında kaldığı görülmektedir. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını bölge bazında incelediğimizde TRC2 Bölgesinde bu oran 21 iken Türkiye de bu oran 17 dir. Bu oranlar okul öncesi eğitimde öğretmen açığının olduğu göstermektedir. TRC2 Bölgesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 30 iken Türkiye de bu sayı 22 olduğundan, okul öncesi eğitimde derslik başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının üzerindedir. TRC2 Bölgesinin 2023 yılındaki çocuk nüfusu göz önünde bulundurulduğunda derslik ihtiyacı önem arz etmektedir. 2.2.1.3 İlkokul Genç nüfusa sahip bir bölge olması sebebiyle TRC2 Bölgesi nde öğrenci sayısı yüksektir. Türkiye genelinde ilkokul öğrencisi sayısının toplam nüfusa oranı % 7,4 iken TRC2 Bölgesinde ilkokul öğrencisi sayısının Bölge toplam nüfusuna oranı % 12,3 tür. 56

Okul Tablo 2.15- İlkokul Eğitim Göstergeleri, 2012-2013 Şube Ders lik Öğre nci Öğretm en Öğretm en başına düşen öğrenci sayısı Derslik başına düşen öğrenci sayısı6 Okullaş ma Oranlar ı (Net) % Şanlıurfa 1.391 9.254 8.528 235.006 8.972 26 48 99,41 Diyarbakır 1.027 7.217 5.831 177.174 7.346 24 42 99,64 TRC2 Bölgesi 2.418 16.471 14.359 412.180 16.318 25 45 - Türkiye 29.169 251.027 234.920 Kaynak: MEB, 2013. 5.593.91 0 282.043 20 30 98,86 İlkokul eğitiminde 2012-2013 eğitim-öğretim yılı okullaşma oranlarına bakıldığında Şanlıurfa ve Diyarbakır Türkiye ortalamasının üzerindedir ve okullaşma oranı % 100 e çok yakın bir değerdedir. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını bölge bazında incelediğimizde TRC2 Bölgesinde bu sayı 25 iken Türkiye de 20 dir. Bu sayılar ilkokul eğitiminde öğretmen açığının olduğu göstermektedir. TRC2 Bölgesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 29 iken Türkiye de bu sayı 24 tür. Derslik başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının üzerindedir. Eğitim ortamının kalitesinde önemli göstergelerden biri olan derslik başına düşen öğrenci sayısının ülke ortalamasının üstünde olması ilkokulda derslik ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. TRC2 Bölgesinin 2023 yılındaki çocuk nüfusu göz önünde bulundurulduğunda derslik ihtiyacı önem arz etmektedir. 2.2.1.4 Ortaokul Temel eğitimin son basamağı olan ortaokul eğitiminde TRC2 bölgesinde öğrenci sayısı yüksektir. Türkiye genelinde ortaokul öğrencisi sayısının toplam nüfusa oranı % 7,4 iken TRC2 Bölgesi nde ortaokul öğrencisi sayısının Bölge toplam nüfusuna oranı % 11,2 dir. 6 İlkokul ve ortaokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı hesaplanırken; genellikle aynı dersliği ilkokul ve ortaokul birlikte kullandığından, ilkokul ve ortaokul birlikte değerlendirilmiştir. 57

Tablo 2.16- Ortaokul Eğitim Göstergeleri, 2012-2013 Oku l Şub e Ders lik Öğr enci Öğretm en Öğretm en başına düşen öğrenci sayısı Derslik başına düşen öğrenci sayısı7 Okullaş ma Oranla rı (Net) % Şanlıurfa 512 5.427 310 204.572 5.956 32 48 86,32 Diyarbakır 338 4.571 2.264 170.663 6.814 24 42 90,23 TRC2 Bölgesi 850 9.998 2.574 375.235 12.770 Türkiye 16.987 193.079 124.584 Kaynak: MEB, 2013. 5.566.9 86 269.759 28 45 19 30 93,09 Ortaokul eğitiminde 2012-2013 eğitim-öğretim yılı okullaşma oranlarına bakıldığında Şanlıurfa ve Diyarbakır Türkiye ortalamasının altındadır. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Şanlıurfa da ülke ortalamasının oldukça üstündedir. Diyarbakır da öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, Şanlıurfa dan iyi olmakla birlikte, ülke ortalamasının üstündedir. TRC2 Bölgesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 45 iken Türkiye de bu sayı 30 dur. Derslik başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir. Derslik başına düşen öğrenci sayısının ülke ortalamasının üstünde olması ortaokulda derslik ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. TRC2 Bölgesinin 2023 yılındaki çocuk nüfusu göz önünde bulundurulduğunda, derslik ihtiyacı önem arz etmektedir. 2.2.1.5 Ortaöğretim Ortaöğretim; genel ortaöğretim, mesleki ve teknik ortaöğretim olmak üzere ayrı ayrı incelenmiştir. Tablo 2.17- Genel Ortaöğretim Göstergeleri, 2012-2013 Okul Şube Ders lik Öğre nci Öğretm en Öğretm en başına düşen öğrenci sayısı Derslik başına düşen öğrenci sayısı Okullaş ma Oranla rı (Net) % Şanlıurfa 75 1.856 1.238 65.688 1.838 26 38 23,75 Diyarbakır 73 2.152 1.169 82.586 2.475 25 52 35,00 TRC2 Bölgesi 148 4.008 2.407 148.274 4.313 25 45 - Türkiye 4.214 85.533 70.107 2.725.9 119.393 16 28 35,14 7 İlkokul ve ortaokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı hesaplanırken; genellikle aynı dersliği ilkokul ve ortaokul birlikte kullandığından, ilkokul ve ortaokul birlikte değerlendirilmiştir. 58

Okul Şube Ders lik Öğre nci 72 Öğretm en Öğretm en başına düşen öğrenci sayısı Derslik başına düşen öğrenci sayısı Okullaş ma Oranla rı (Net) % Kaynak: MEB, 2013. Genel ortaöğretimde 2012-2013 eğitim-öğretim yılı okullaşma oranlarına bakıldığında Şanlıurfa Türkiye ortalamasının oldukça altındadır. Diyarbakır ülke ortalaması ile aynı düzeydedir. Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ülke ortalamasının oldukça üstündedir. TRC2 Bölgesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 45 iken, Türkiye de bu sayı 28 dir. Derslik başına düşen öğrenci sayısının ülke ortalamasının üstünde olması ortaokulda derslik ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. Tablo 2.18- Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Göstergeleri, 2012-2013 Okul Şube Derslik Öğrenci 59 Öğret men Öğretm en başına düşen öğrenci sayısı Derslik başına düşen öğrenci sayısı Okullaşm a Oranları (Net) % Şanlıurfa 82 1.240 966 39.468 1.467 25 38 18,92 Diyarbakır 72 1.023 747 33.103 1.697 16 35 15,87 TRC2 Bölgesi 157 2.263 1.713 72.571 3.164 20 37 2.269.6 135.50 Türkiye 6.204 84.651 59.459 51 2 15 34 32,24 Kaynak: MEB, 2013. Mesleki ve teknik ortaöğretimde 2012-2013 eğitim-öğretim yılı okullaşma oranlarına bakıldığında Diyarbakır ın okullaşma oranı Şanlıurfa ya nazaran iyi olmakla birlikte, her iki ilinde mesleki ve teknik eğitimde okullaşma oranı, Türkiye ortalamasının oldukça altındadır. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, Şanlıurfa da ülke ortalamasının oldukça üstündeyken, Diyarbakır da ülke ortalamasına yakındır. TRC2 Bölgesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 37 iken, Türkiye de bu sayı 34 tür. 2.2.1.6 Taşımalı Eğitim Türkiye genelinde temel eğitimde taşımalı eğitim uygulaması ile en fazla öğrenci taşınan iller sırasıyla Şanlıurfa, Van ve Diyarbakır illeridir. Taşımalı eğitim dağınık yerleşim birimleri için bir zorunlu olarak uygulanırken, taşıma merkezi olan okulların eğitim altyapısı ve taşıma organizasyonu önem arz etmektedir. Taşımalı eğitime ait veriler aşağıdaki tabloda ayrıntılı olarak gösterilmiştir.

Tablo 2.19- Temel Eğitimde Taşımalı Eğitim Göstergeleri, 2012-2013 Taşınılan merkez okul sayısı Taşınan okulsuz yerleşim birimi sayısı 60 Taşınan okul sayısı Taşınan ilkokul öğrenci sayısı Taşınan ortaokul öğrenci sayısı Şanlıurfa 264 1.576 953 22.547 47.481 Diyarbakır 162 822 654 12.883 33.614 TRC2 Bölgesi 426 2.398 1.607 35.430 81.095 Türkiye 7.037 18.401 27.635 274.504 536.305 Kaynak: MEB, 2013. Türkiye genelinde ortaöğretimde taşımalı eğitim uygulaması ile en fazla öğrenci taşınan iller sırasıyla Hatay, Van, Şanlıurfa ve Diyarbakır illeridir. Ortaöğretimde taşınan öğrenci sayısı aşağıdaki tabloda cinsiyet bazında verilmiştir. Tablo 2.20- Ortaöğretimde Taşımalı Eğitim Göstergeleri, 2012-2013 Toplam Erkek Kadın Şanlıurfa 18.604 11.968 6.636 Diyarbakır 15.380 8.918 6.462 TRC2 Bölgesi 33.984 20.886 13.098 Türkiye 376.566 204.934 171.632 Kaynak: MEB, 2013 2.2.1.7 Yükseköğretim Bölgede yükseköğretim kurumu olarak Diyarbakır ilinde Dicle Üniversitesi, Şanlıurfa ilinde Harran Üniversitesi bulunmaktadır. Diyarbakır ilinde 1974, Şanlıurfa ilinde 1992 yılında kurulan üniversiteler bölge için yetişmiş insan kaynağı ve bilimsel araştırmalar konusunda önem taşımaktadır. 2.2.2 Sağlık 2.2.2.1 Hastane Sayısı 2011 yılı hastane sayılarına bakıldığında Şanlıurfa da 15 i kamu hastanesi 2 si özel toplam 17 hastane bulunmaktadır. 81 il içerisinde Şanlıurfa, toplam hastane sayısı sıralamasında 33.sırada yer almaktadır. Diyarbakır 14 kamu hastanesi ve 8 özel hastane olmak üzere toplam 22 hastaneye sahiptir. Diyarbakır 81 il içerisinde toplam hastane sayısı sıralamasında 17.sıradadır. Hastane sayılarına ait veriler aşağıdaki tabloda ayrıntılı olarak yer almaktadır. Tablo 2.21-Hastane Sayısı, 2011 Şanlıurfa Diyarbak TRC2 Türkiye Şanlıurfa Diyarbak Düzey 2

ır Bölgesi İl Sırası ır İl Sırası Bölgeleri Sırası Kamu 15 14 29 907 16 20 15 Özel 2 8 10 503 40 18 20 Toplam 17 22 39 1.410 33 17 17 Kaynak: TÜİK, 2011. 2.2.2.2 Yatak Kapasiteleri 2011 yılı hastane yatak kapasiteleri incelendiğinde, Şanlıurfa da 1.861 i kamu hastanesine ait, 240 ı özel hastanelere ait toplam 2.101 yatak bulunmaktadır. 81 il içerisinde Şanlıurfa, toplam hastane yatak sayısı sıralamasında 27.sırada yer almaktadır. Diyarbakır 3.396 sı kamu hastanelerine ait ve 595 i özel hastanelere ait olmak üzere toplam 3.391 hastane yatak sayısına sahiptir. Diyarbakır, 81 il içerisinde toplam hastane yatak sayısı sıralamasında 10.sıradadır. Hastane yatak sayılarına ait veriler aşağıdaki tabloda ayrıntılı olarak yer almaktadır. Şanlıurfa Diyarbak ır Tablo 2.22-Yatak Sayısı, 2011 TRC2 Bölgesi Türkiye Şanlıurfa İl Sırası Diyarbak ır İl Sırası Düzey 2 Bölgeleri Sırası Kamu 1.861 3.396 5.257 156.399 26 8 14 Özel 240 595 835 31.648 28 11 14 Toplam 2.101 3.991 6.092 188.047 27 10 14 Kaynak: TÜİK, 2011. TRC2 Bölgesinde yüzbin kişi başına düşen toplam hastane yatak sayısı 2007 yılında bu sayı 145 iken, 2011 yılında 185 e çıkmıştır. Diyarbakır'da bu sayı 254 yatak ile Türkiye ortalamasına çok yakın iken, Şanlıurfa'da 185 yatak ile ortalamanın çok altında olduğu görülmektedir. 61

Grafik 2.18- Yıllara Göre 100 Bin Kişi Başına Düşen Hastane Yatak Sayısı, 2007-2011 300 250 200 150 100 50 230 234 238 183 188 198 145 152 152 109 118 110 250 235 252 254 178 185 125 122 0 2007 2008 2009 2010 2011 Türkiye TRC2 Bölgesi Şanlıurfa Diyarbakır Kaynak: TÜİK, 2011. 2.2.2.3 Personel Durumu Sağlık personeli sayısı bakımından Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin, Türkiye sıralamasındaki yerleri iyi denilebilecek düzeydedir. Uzman hekim sayısında TRC2 bölgesi 26 bölge içinde 11.sıradadır. Diş hekimi sayısında TRC2 bölge sıralaması 17 ye düşmektedir. Sağlık personeli sayısına ait ayrıntılı veriler aşağıdaki tablodadır. Sağlık Personeli Şanlıurfa Tablo 2.23-Sağlık Personeli Sayısı, 2011 Diyarbak ır TRC2 Bölgesi Türkiye Şanlıurfa İl Sırası Diyarbak ır İl Sırası Düzey 2 Bölgeleri Sırası Uzman Hekim 832 1.147 1.979 66.064 17 12 11 Pratisyen Hekim 781 754 1.535 39.712 11 13 13 Diş Hekimi 128 207 335 21.099 29 22 17 Sağlık Memuru 1.468 1.819 3.287 110.862 22 15 17 Hemşire 1.676 2.702 4.378 124.982 19 8 13 Ebe 696 939 1.635 51.905 25 16 16 Kaynak: TÜİK, 2011. Yıllara göre toplam hekim sayısı hem Türkiye de hem de bölge illerinde paralel bir artış içindedir. Aşağıdaki grafikte 2005-2011 yıları arasında toplam hekim sayısının seyri gözükmektedir. 62

Hekim Sayısı Hekim Sayısı Grafik 2.19- Yıllara Göre Toplam Hekim Sayısı 8, 2005-2011 4.500 4.000 3.500 3.000 2.500 2.000 1.500 1.000 500-2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 140.000 120.000 100.000 80.000 60.000 40.000 20.000 - TRC2 Bölgesi Şanlıurfa Diyarbakır Türkiye(Sağ Eksen) Kaynak: TÜİK, 2011. 2.2.2.4 Yeşil Kart Sayısı Hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayan ve sağlık hizmetleri giderlerini karşılayacak durumda bulunmayan vatandaşların bu giderlerinin karşılanması için yeşil kart sistemi uygulanmaktadır. Sağlık hizmetlerinin verilmesinde bölgede yeşil kart uygulaması yaygın olarak kullanılmaktadır. Tablo 2.24- Şanlıurfa ve Diyarbakır İlleri Yeşil Kartlı Sayıları, 2011 İli Şanlıurfa Diyarbakır Yeşil Kartlı Nüfusa Oran Yerleşim yeri 2012 Nüfusu Sayısı (%) Merkez İlçe 227.984 788.956 28,9 Diğer İlçeler 391.116 973.119 40,2 Toplam 619.100 1.762.075 35,1 Merkez İlçeler 227.408 950.094 23,9 Diğer İlçeler 327.919 642.073 51,1 Toplam 555.327 1.592.167 34,9 Kaynak: SB, 2011. Şanlıurfa ili, yeşil kartlı sayısı itibariyle Türkiye genelinde oransal ve sayısal olarak en yüksek değerde bulunan illerden biridir. İl nüfusunun % 35,1 i yeşil kartlıdır. Şanlıurfa da bulunan 619.100 yeşil kartlının % 38,9 u merkez ilçede, % 40,2 si diğer ilçelerdedir. 8 Uzman doktor sayıları TUİK Bölgesel Göstergeler, Sağlık istatistiklerinden alınmıştır. Oranlar ADNKS 2007 Nüfus verilerine göre hesaplanmıştır. Nüfus hareketleri ihmal edilmiştir. 63

Diyarbakır ilinde de sağlık hizmetlerinden yeşil karttan yararlananların sayısı çok yüksektir. İl nüfusunun % 34,9 u yeşil kartlıdır. Diyarbakır da bulunan 555.327 yeşil kartlının % 23,9 u merkez ilçelerde, % 51,1 i diğer ilçelerdedir. Bölgede istihdam ve işgücüne katılım göstergelerindeki düşüklüğün bir sonucu olarak, genel sağlık sigortası olan nüfusun oranı düşük seviyede, yeşil kartlı nüfusun oranı yüksek seviyededir. 2.2.3 Kültür Kültür ve medeniyetin dünyaya yayıldığı bölge olarak kabul edilen "Bereketli Hilal de yer alan Şanlıurfa ve Diyarbakır kentleri Dicle ve Fırat Nehirlerinin verimli topraklarının çekiciliği nedeni ile tarihin her döneminde önemli kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Bölge, tarih öncesi devrilerden günümüze kadar çok sayıda uygarlığın gelişimine sahne olmuş, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu özelliği günümüzde de etnik çeşitlilik, halk kültürünün ve folklorik öğelerin zenginliği olarak devam etmektedir. TRC2 Bölgesindeki Şanlıurfa ve Diyarbakır kentleri son yıllarda ön plana çıkan zengin kültürel ve tarihi potansiyelini koruyarak geliştirmeyi hedeflemektedir. 2.2.3.1 Kültürel Miras Tarih öncesi devirler ve sonrasında sürekli olarak yerleşim ve ticaret merkezleri olan Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri insanlığın kültürel gelişimine ve önemli uygarlıklara sahne olmuştur. Tarihindeki birçok değeri günümüze taşıyan bölge, tüm insanlığa ait olan zengin kültürel bir mirasa sahiptir. Bölge paleolitik ve neolitik dönem öncesi ve neolitik dönem yerleşimleri başta olmak üzere eski çağ kalıntıları ile insanlık kültürünün gelişiminde büyük önem taşımaktadır. 1994 yılı sonrasındaki kazılarla ortaya çıkarılan Göbekli Tepe tarihi tapınak alanı M.Ö. 9.000-10.000 dönemlerine tarihlenmektedir. Şanlıurfa da bulunan Göbekli Tepe bir dünya mirası olarak, bilinen tarihi değiştirmiştir Göbekli Tepe ile ilgili bahsi geçen bilimsel veriler, arkeoloji çalışmalarında neolitik dönemle ilgili kuramsal çerçevenin ve tarihlendirmelerin yeniden değerlendirilmesini gerektiren önemli bilgiler vermektedir. Göbekli Tepe nin, konumu, boyutları, tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik dönem için ünik bir kutsal alan olduğu anlaşılmıştır. Nevali Çori ise ilk yerleşim yerlelerinden biridir. Nevali Çori yerleşmesi, insanların, yerleşik hayata geçmeye başladığı, yoğun avcılığın yanı sıra bitki ve hayvanları evcilleştirmeye çalıştığı bir dönemi yansıtır. Neolitik Çağ döneminde iskân edildiği arkeolojik buluntularla tespit edilen Şanlıurfa şehir merkezindeki Balıklıgöl çevresi (MÖ 11.500), ilk yerleşmelerin izlerini günümüze taşımaktadır. Şanlıurfa ili çok sayıda arkeolojik kazı gerçekleştirilen iller arasındadır. Yapılan kazılarda paleolitik dönemden başlamak üzere Osmanlı dönemine kadar tüm Mezopotamya kültürüne ait bilgi ve belgeler elde edilmiştir. Diyarbakır daki Yontmataş Çağı ndan kalma taş aletlerin bulunduğu Hilar Mağaraları, Bakırtaş Çağı nın özelliklerini gösteren Girikihaciyan, Körtiktepe deki, Eğil deki ve Silvan- Hasuni Mağaralarındaki buluntular ise Diyarbakır ın medeniyet tarihindeki ve kültürel miras 64

konusundaki önemini ispatlamaktadır. Diyarbakır ın Ergani İlçesinde bulunan neolitik dönemin ve Anadolu nun ilk yerleşmelerinden olan Çayönü yerleşmesi (MÖ 7.000-9.000) ızgara plan sistemi, bina tipleri, tarım toplumuna geçiş, dünyadaki birçok medeniyetten yaklaşık iki bin yıl önce madenciliğin ilk örneklerinin görülmesi gibi özellikleri ile yerleşimler tarihine, mimarlık tarihine ve insanlığın sosyoekonomik gelişimine ışık tutmaktadır. Diyarbakır Bismil ilçesinin yakınlarındaki Üçtepe Höyüğü nde ise Tunç Çağı ndan Roma Dönemi ne kadar uzanan 13 yapı katı ortaya çıkarılmıştır. Diyarbakır ili Bismil ilçesi sınırları içinde bulunan Körtiktepe (M.Ö. 10.000), yerleşik düzene geçişin başlarında yerleşim görmüş neolitik bir merkez olup, çağdaşlarından farklı olarak daha gelişmiş bir kültür, yerleşme ve barınma sorunlarını çözmüş, sosyal statüleri gelişmiş bir medeniyetin izlerini taşımaktadır. Bölge illerinde çok sayıda sit alanı, arkeolojik alanlar, geleneksel kent dokuları ve sivil mimari örnekleri bulunmaktadır. 2.2.3.2 Şanlıurfa Kültür Varlıkları Kültür varlıkları açısından önemli bir mirasa sahip olan Şanlıurfa kentinde, yapılan tespitlere göre M.Ö. 25 inci yüzyıldan itibaren günümüze kadar Ebla Krallığı, Akkad Krallığı, Sümerler, Babiller, Hititler, Hurri-Mitanniler, Aramiler, Asurlular, Persler, Makedonyalılar, Emeviler, Abbâsiler, Nûmeyroğulları ve Mervânîler, Büyük Selçuklular, Suriye-Filistin Selçukluları, Musul Atabeyliği, Mısır ve Suriye Eyyûbileri, Roma ve Bizans İmparatorlukları egemenlik kurmuş olan medeniyetlerdir. Kentin kültür varlıklarının tescili için yapılan çalışmalar devam etmekle beraber Şanlıurfa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünden alınan verilere göre il ve ilçedeki tescil gruplarına göre taşınmaz kültür varlıkları aşağıda verilmiştir. Tablo 2.25- Şanlıurfa İli İlçelere Göre Tescilli Taşınmaz Kültür Varlıkları, 2012 İlçe Adı Arkeol ojik Sit Doğal Sit Kentsel Sit Diğer Sitler Tarihi Sit Toplam Sit Alanı Tescilli Yapı Toplam Merkez 123 1 1 2 1 128 1103 1231 Akçakale 26 26 4 30 Birecik 34 2 1 37 78 115 Bozova 34 34 11 45 Ceylanpınar 23 23 2 25 Halfeti 20 1 21 117 138 Harran 109 1 110 120 230 Hilvan 22 22 2 24 Siverek 26 1 27 62 89 Suruç 38 38 6 44 Viranşehir 20 20 29 49 65

İlçe Adı Arkeol ojik Sit Doğal Sit Kentsel Sit Diğer Sitler 66 Tarihi Sit Toplam Sit Alanı Tescilli Yapı Toplam Toplam 475 3 5 2 1 486 1534 2020 Kaynak: ŞKTVKK, 2012. Şanlıurfa kent merkezi sit alanları ve tescilli taşınmaz kültür varlıkları açısından en zengin yerleşim yeridir. Merkez ilçede 128 adet sit alanı ve 1103 adet tescilli yapı bulunmaktadır. Şehir Surları: İlk inşa tarihi bilinmeyen, şehrin etrafını çevreleyen surların Harran Kapısı, Bey Kapısı na ait Mahmutoğlu Kulesi ile yer yer duvar ve burç kalıntıları günümüze ulaşabilmiştir. Urfa Kalesi: Urfa Kalesi nin M.Ö. 9500 yıllarına ait neolitik bir yerleşim höyüğü üzerine kurulduğu tahmin edilmektedir. Kalenin yanı başında çıkarılan ve Şanlıurfa Müzesinde sergilenen 11.500 yıllık Balıklıgöl Heykeli, Urfa Kalesi dâhil Balıklıgöl havzasının tarihini bilimsel olarak vermektedir. Kalenin üzerindeki korinth başlıklı iki sütun Edessa Kralı IX. Manu döneminde, M.S. 240-242 yılları arasında birer anıt sütun olarak yapılmıştır. Göbekli Tepe: Göbekli Tepe de yapılan kazılarda, yerleşik yaşama geçişle ilgili mevcut bilgileri tamamen değiştirecek buluntular ortaya çıkmıştır. Göbekli Tepe, M.Ö. 9.000-10.000 yani günümüzden 11.000-12.000 yıl öncesine tarihlenen Çanak Çömleksiz Neolitik yerleşim merkezidir. 80 dönümlük alana sahip olan ören yeri, Kültür ve Turizm Bakanlığı nca 2005 yılında 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. İnsanoğlunun tek tanrılı dinlerden önceki çok tanrılı döneme ait ilk tapınağı, M.Ö. 5.000 yılına tarihlenen Malta Adası ndaki tapınak olarak biliniyordu. Göbekli Tepe yerleşiminin tespiti ile bu bilgiler geçerliliğini yitirmiş ve insanoğlunun ilk tapınağının günümüzden 11.000-12.000 yıl öncesine tarihlenen Göbekli Tepe Tapınağı olduğu bilimsel verilerle kanıtlanmıştır. Göbekli Tepe insanlarının tapındıkları boğa, arslan, kurt, domuz, turna kuşu, ördek ve yılan başta olmak üzere çeşitli hayvan kabartmalarının yer aldığı "T" biçimli taş steller 2000-2001 kazılarında ortaya çıkartılmıştır. Şanlıurfa Mozaikleri: Antik Edessa Kentinin Grek kültür kalıntılarından en önemlisi çok renkli ve usta bir üslûpla yapılan Haleplibahçe deki mozaiklerdir. Haleplibahçe mozaiklerinde savaşçı Amazon Kraliçelerinin mozaiğe resmedilmiş dünyadaki ilk örneklerine rastlanılmıştır. Uzmanlar, Haleplibahçe Mozaiklerini; mozaik tekniği, sanatı ve 4 mm 2 ebadında Fırat Nehri nin orijinal taşlarından yapılması ve diğer özelliklerinden dolayı dünyanın en kıymetli mozaiği olarak tanımlamaktadırlar. Hanlar: Şanlıurfa ilinde Gümrük Hanı, Hacı Kâmil Hanı, Barutçu Hanı, Mencek Hanı, Şaban Hanı, Kumluhayat Hanı, Fesadı Hanı, Samsat Kapısı Hanı, Millet Hanı, Bican Ağa Hanı ve Topçu Hanı olmak üzere Osmanlı dönemine ait 11 büyük han bulunmaktadır. Camiler ve Medreseler: Şanlıurfa il merkezinde, Arabî Cami, Asım Paşa Mescidi, Behramlar Camii, Çakeri Camii, Dabbakhane Camii, Eski Ömeriye Camii, Hacı Lütfullah Camii, Hacı Yadigâr Camii, Halil-ür Rahman Camii, Hasan Padişah Camii, Hayrullah Camii, Hekim

Dede Camii, Hızanoğlu Camii, Hüseyin Paşa Camii, Hüseyniye Mescidi, İmam Sekkâki Camii, Kadıoğlu Camii, Kara Musa Camii, Kıbrıs Mescidi, Kutbeddin Camii, Mevlid-i Halil Camii, Mevlevihane Camii, Miskinler Mescidi, Müderris Camii, Narıncı Camii, Nimetullah Camii, Nur Ali Mescidi, Pazar Camii, Rızvaniye Camii, Siverekli Mescidi, Şehbenderiye Camii, Toktemur Mescidi, Tuzeken Camii, Ulu Cami, Yusuf Paşa Camii ve Yeni Ömeriye Camii olmak üzere tarihi değere haiz 36 adet cami ve mescit bulunmaktadır. Günümüze ulaşan medreseler ise Eyyûbi Medresesi, Nakibzâde Hacı İbrahim Efendi Medresesi, Halil-ür Rahman Medresesi ve Rızvaniye Medresesi dir. Manastır ve Kiliseler: Reji Kilisesi (Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi), Deyr Yakup (Yakup Manastırı), Rahibeler Kilisesi ve Germuş Kilisesi ilin başlıca kiliseleri ve manastırları arasındadır. Çarşılar: Şanlıurfa ilinin Osmanlı döneminden kalma iş hanları ve çarşılarından oluşan eski ticaret merkezi Gümrük Hanı civarında yoğunluk göstermektedir. Kazzaz Pazarı (Bedesten), Sipahi Pazarı, Koltukçu Pazarı, Pamukçu Pazarı, Oturakçı Pazarı, Kınacı Pazarı, Pıçakçı Pazarı, Kazancı Pazarı, Neccâr Pazarı, İsotçu Pazarı, Demirci Pazarı, Çulcu Pazarı, Çadırcı Pazarı, Sarraç Pazarı, Attar Pazarı, Tenekeci Pazarı, Kürkçü Pazarı, Eskici Pazarı, Keçeci Pazarı, Kokacı (Kovacı) Pazarı, Kasap Pazarı, Boyahâne Çarşısı, Kavafhâne Çarşısı, Hanönü Çarşısı, Hüseyniye Çarşıları Gümrük Hanı civarında yer alan ve günümüzde de tarihi özelliklerini koruyan önemli alışveriş yerleridir. Hamamlar: Şanlıurfa; İstanbul, Bursa, Edirne ve Erzurum dan sonra Osmanlı Dönemi'nden kalma sekiz adet hamamı ile Türkiye de beşinci sırada yer almaktadır. Kervansaraylar: Eski çağlardan beri önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunan Şanlıurfa ilinin sınırları içerisinde Han el-ba rur, Çarmelik, Titriş ve Mırbi (Ilgar) Kervansarayı olmak üzere 4 kervansaray bulunmaktadır. Bunlardan Han el-ba rur Kervansarayı Eyyûbiler dönemine, diğer üç kervansaray ise Osmanlı dönemine aittir. Köşkler ve Konaklar: Kesme taştan inşa edilen Kürkçüzâde Mahmûd Nedim Efendi Konağı, Osman Efendi Konağı, Ömer Edip Efendi ve Şair Sakıb Efendi Konağı, Hacıkamilzâde Yusuf Ziya Efendi Konağı, Sakıplardan Halil Bey'in Aynalı Köşkü, Urfa'daki konak ve köşk mimarisi örneklerindendir. Harran ilçesi Şanlıurfa Merkez ilçeden sonra en çok tescilli kültür varlığının bulunduğu ilçedir. İlçede 110 adet sit alanı ve 120 adet tescilli yapı bulunmaktadır. Harran ören yeri, surları, sur kapıları, kentin güneydoğusunda yer alan iç kale, kent merkezine yakın höyük ve höyüğün kuzey eteğinde bulunan Ulu Cami, 33 m 30 cm yüksekliğindeki minaresi ve dünyada benzeri olmayan konik evleri önemli kültür varlıklarındandır. İlçede çok sayıda türbe ve Paleolitik döneme ait mağaralar bulunmaktadır. Harran Höyüğü nde yapılan kazılarda, M.Ö. 5000 li yıllarda Halaf devrine tarihlenen buluntular, Eski Tunç devrine ait buluntular, M.Ö. 1950 Eski Asur dönemine ait buluntular, M.Ö. 6 ncı yüzyıla tarihlenen Kral Nabuna id den ve Sin mabedinden bahseden çivi yazılı pişmiş toprak tablet ve adak kitabeleri bulunmuştur. Harran a 38 67

km. uzaklıkta olan Şuayb Antik Kenti, Geç Roma dönemine (M.S. 4-5. yüzyıl) tarihlenen bir yerleşim yeridir. Efes i andıran mimarisinden dolayı Güneydoğu nun Efes i olarak da tanımlanır. Şuayb Peygamber in buradaki bir mağarayı ev ve ibadethane olarak kullandığı rivayet edilir. Halfeti de 20 adet arkeolojik sit alanı, 1 adet kentsel sit alanı, 117 adet tescilli yapı olmak üzere toplam 138 adet tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Halfeti sınırları içerisinde yer alan Aziz Nerses Kilisesi nin, Barsavma Manastırı nın ve daha birçok tarihi yapının yer aldığı Rumkale, Asurlular döneminde Şitamrat ismiyle tanınmıştır. İlçenin diğer önemli arkeolojik alanları Feyzullah Efendi Konağı, Kantarma Hanı ve kaya kilisesinin yer aldığı tarihi Savaşan köyüdür. Birecik ilçesinde 34 arkeolojik sit alanı, 2 doğal sit, 1 kentsel sit alanı ve 78 tescilli yapı olmak üzere toplam 115 tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Birecik Kalesi, Birecik surlar, Mırbi kervansarayı, kalıntıları, geleneksel kent dokusu, çok sayıda arkeolojik özellikli alan ile Birecik ili, kültür varlıklarının yoğun olduğu ilçelerdendir. Siverek te 26 arkeolojik sit, 1 kentsel sit ve 62 tescilli yapı olmak üzere toplam 89 tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Siverek teki Eski Hükümet Konağı, Gazi Paşa İlkokulu, Siverek Ulu Camii, Çavi Tarlası ve Hassek Höyüğü ilçe sınırları içerisinde yer alan önemli tarihi alanlardır. Viranşehir de 20 arkeolojik sit, 29 tescilli yapı olmak üzere toplam 49 tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Viranşehir deki Tella Martyrionu Dikmeler, MS. 2. yüzyılda Süryaniler tarafından yapıldığı tahmin edilen Yolbilen (Hifdemal) Mağaraları, Hıristiyanlık dönemi yapılarının önemli örneklerindendir Viranşehir in diğer önemli tarihi alanları Hz. Eyyüb, hanımı Rahime Hatun ve Hz.Elyesa nın mezarlarının bulunduğu Eyyubnebi Beldesi ve Çimdin Kalesi (Çemdin Kale- Eski Kale) dir. Bozova da 34 arkeolojik sit, 11 tescilli yapı olmak üzere toplam 45 tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Bozova ilçesindeki Çarmelik Kervansarayı (Büyükhan Köyü Hanı) ve Titriş Köyü'nde bulunan ve Birecik-Çar Melik-Urfa-Titriş-Siverek-Karabahçe-Diyarbakır kervan yolu üzerinde yer alan Titriş Kervansarayı önemli arkeolojik alanlardır. Yörenin en büyük höyüğü olan Lidar'da, Kalkolitik (Baktır-Taş) dönemden Selçuklu dönemine kadar devam eden yerleşim birimlerine rastlanmıştır. Hilvan da 22 arkeolojik sit, 2 tescilli yapı olmak üzere toplam 24 tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Hilvan ilçesine bağlı olan Kantara Köyü'nün sınırları içindeki Nevali Çori adıyla tanınan M.Ö.8000 7000, M.Ö.3000 2800 yıllarında sürekli olarak iskân edilen bu yerleşme yerinde küçük buluntu olarak çakmaktaşından yapılmış ok uçları ve kazıcı aletler bulunmuştur. Suruç ta 38 arkeolojik sit, 6 tescilli yapı olmak üzere toplam 44 tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Ahmed-i Bican Camii, Şeyh Müslüm Türbesi (Ziyaret Köyü Şeyh Müslüm Külliyesi), Yatırtepe Köyü Konik Kubbeli Evleri ve Suruç Konik Evleri önemli turistik yapılardır. 68

Akçakale de 26 arkeolojik sit, 4 tescilli yapı olmak üzere toplam 30 tescilli varlık bulunmaktadır. Akçakale sınırları içerisinde yer alan Cudi Şehri ve Cudi Adası önemli arkeolojik alanlardan biridir. Tufandan sonra Hz. Nuh un gemisinin Cudi Dağı na indiğine inanılmaktadır. Bu dağın deniz dalgalarını andıran yüzey şekli dikkat çekicidir. 500x500 m 2' lik arazide tarihi şehrin kalıntıları, birçok taş ocağı, kaya mezarları, hamam ve kule kalıntıları görülebilmektedir. Cudi Deresi boyunca büyük taş ocakları da bulunmaktadır. Taş ocaklarından çıkan yerel malzeme Harran ı da kapsayan komşu yapılarda kullanılmıştır. 2.2.3.3 Diyarbakır Kültür Varlıkları Tarihin her döneminde önemli medeniyetlere ev sahipliği yapan Diyarbakır kenti Hurrilerden başlayarak, Mittaniler, Asurlular, Medler, Persler, Selevkoslar, Partlar, Romalılar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Bübeyhiler, Mervaniler, Büyük Selçuklular, İnaloğulları, Hısn Keyfa Artukluları, Eyyubiler, Anadolu Selçukluları, İlhanlılar, Mardin Artukluları, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini taşımaktadır. Kentin kültür varlıklarının tescili için yapılan çalışmalar devam etmekle beraber mevcut kaynaklardan elde edilen verilere göre ildeki kültür varlıklarının sınıflandırması aşağıda verilmiştir. Tablo 2.26- Diyarbakır İli İlçelere Göre Tescilli Taşınmaz Kültür Varlıkları, 2012 İlçe Adı Arkeol ojik Sit Doğal Sit Kentsel Sit Tarihi Sit Diğer Sitler Toplam Sit Tescilli Yapı Toplam Merkez 24 1 25 709 734 Bismil 43 43 4 47 Çermik 11 1 12 25 37 Çınar 18 18 12 30 Çüngüş - - 17 17 Dicle 5 5 2 7 Eğil 18 18 13 31 Ergani 48 1 1 50 18 68 Hani 2 1 3 12 15 Hazro 3 3 10 13 Kocaköy 8 1 9 1 10 Kulp 5 5 15 20 Lice 6 6 6 12 Silvan 35 1 36 41 77 Toplam 226 4 1 2 233 885 1118 Kaynak: DKTVKK, 2012. 69

Diyarbakır kentinin önemli ulaşım ve ticaret yollarının üzerinde olması ve farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması çok sayıda arkeolojik, tarihi ve kültürel eser barındırmasına imkân sağlamıştır. İl genelinde 226 sı arkeolojik sit alanı olmak üzere toplam 233 sit alanı bulunmaktadır. Diyarbakır ili kültür varlıkları büyük ölçüde kent merkezinde bulunmaktadır. Büyük bir bölümü Suriçi bölgesinde yer alan kültür varlıklarının başlıca özellikleri aşağıda verilmektedir. Diyarbakır Surları: İnşa tarihi bilinmeyen kent surlarının M.S. 349 yılında Roma İmparatoru Konstantinus tarafından onarılıp genişletildiği bilinmektedir. Diyarbakır Surlarının uzunluğu yaklaşık 5 km. olup, yüksekliği 10-12 metre ve genişliği 3,5 metredir. Şehri boydan boya çevreleyen surlarda, şehirden giriş-çıkışlarda kullanılmak üzere kapılar inşa edilmiştir. Tarihi kent, savunma yapıları olan burçlar ve 6 adet ihtişamlı kent kapısı ile diğer kentlere açılmaktadır. Bu kapılar, açıldıkları önemli yollar vasıtasıyla ulaşılan kentlerin adıyla adlandırılmıştır. Diyarbakır surları, sağlam sur duvarları, burçları ve kapılarıyla günümüze en iyi şekilde ulaşmış ender sur yapılarındandır. Diyarbakır Surları 1988 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 1. Derece Anıtsal Yapı olarak tescillenmiş ve Surların çevrelediği şehir de kentsel sit alanı olarak tescillenmiştir. Dünya Miras listesinde UNESCO tarafından şart koşulan Alan Yönetimi Planının ülkemizde son yapılan mevzuat değişikliğiyle usul ve esasları belirlenmiştir. Diyarbakır Surları için Alan Yönetim Planı çalışmaları ile eş zamanlı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi Adaylık Dosyasının hazırlanması çalışmaları yürütülmektedir. İçkale: Diyarbakır surları içerisinde, etrafı surlarla çevrilerek kentten ayrılan İçkale, tarihi M.Ö. 6.000 li yıllara kadar uzanan Diyarbakır kentinin çekirdek yerleşim merkezidir. İçerisinde Diyarbakır kentinin tarihini ortaya koyan Virankale (Amida) Höyüğü, Artuklu döneminden kalmış bir saray ve kervansaray, 2 nci yüzyıldan kalma kentin en eski kilisesi, 11 inci yüzyıldan kalma cami, 19 uncu ve 20 inci yüzyıldan kalma idari ve askeri binalar bulunmaktadır. Artuklu sarayındaki motifli mozaikler bulunan en eski Türk mozaikleridir. Diyarbakır ilinin tarihi ve kültürel dokusunun en önemli noktasını oluşturan İçkale bölgesinin korunarak kültür ve turizm merkezi olarak değerlendirilmesi amacıyla, İçkale restorasyonu kapsamlı bir proje ile desteklenmektedir. Ulu Camii: Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak M.S. 639 yılında Mar Torna Kilisesi nin camiye çevrilmesi ile oluşturulmuştur. Anadolu nun en eski mabedlerinden olan Ulu Cami, Müslümanlar tarafından 5. Harem-i Şerif (Mukaddes Mabed) olarak kabul edilmektedir. Şeyh Mutahhar (Dört Ayaklı Minare) Camii: Akkoyunlu döneminden kalma, siyah ve beyaz sıralı kesme taşlarla inşa edilmiştir. Camiden ayrı dört sütun üzerinde yükselen kare planlı minaresi Anadolu da tek örnektir. Ayrıca kentsel sit alanı içinde yer alan Behram Paşa Cami, Ali Paşa Cami, İskender Paşa Cami, Fatih Paşa Cami (Kurşunlu Cami), Hüsrev Paşa Cami, Melek Ahmet Paşa Cami, Safa Cami, Hz. Süleyman Cami, Selahaddin-i Rumi Camisi de önemli tarihi camiler olarak öne çıkmaktadır. 70

Mesudiye Medresesi: Diyarbakır da yapılan ilk büyük medresesi olup Anadolu nun ilk üniversitesi olarak kabul edilmektedir. Zinciriye Medresesi (Sincariye Medresesi), Ali Paşa Medresesi, Muslihiddin Lari Medresesi de kayda değer diğer medreselerdir. Hüsrev Paşa Hanı (Deliller Hanı): Han 1527 yılında Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır. Deliller Hanı kesme siyah-beyaz taştan yapılmış olup iki katlıdır. Günümüzde turistik otel olarak işletilmektedir. Hasan Paşa Hanı: 1572-1575 yılları arasında yaptırılan iki katlı han, ihtişamı ve üslubuyla önemli yapılar arasındadır. Han geçtiğimiz yıllarda restore edilmiş ve günümüzde ticaret, sosyokültürel kullanımlarla çok sayıda ziyaretçi tarafından kullanılmaktadır. Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi: İlde bulunan faal durumdaki üç kiliseden biridir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bizans döneminden kalma mihrabı ve Roma biçimi kapısı ilgi çekicidir. 1915 e kadar Süryanice, Türkçe, Arapça ve Fransızca eğitim verilen bir okulken bugün papaz evi olarak kullanılmaktadır. Saint George (Kara Papaz) Kilisesi: Yapım tarihi kesin bilinmemekle beraber Roma Dönemi ne ait olduğu tahmin edilmektedir. Pagan tapınağıyken daha sonra kiliseye dönüştürülmüştür. Bazı kaynaklarda bu kilisede Cizreli büyük bilgin El Cezeri nin imal ettiği robotların kullanıldığı rivayet edilmektedir. Surp Giragos Kilisesi: Katolik Ermeni cemaatinin kullandığı bir kilisedir. Kaynaklar ve kilisedeki kitabelere göre yapım tarihinin 1515-1518 yılları arasında olduğu tahmin edilmektedir. Kilise, yapılan restorasyondan sonra 2012 yılında yeniden faaliyete geçmiştir. Mar Petyun (Keldani Katolik) Kilisesi: Yapım tarihi bilinmemekle beraber, 17. yy da inşa edildiği tahmin edilmektedir. Günümüzde Keldani cemaati tarafından kullanılmaktadır. Kırklar Kilisesi: Kırklar Dağı üzerinde 5 inci yüzyıl sonlarında inşa edilen kiliseden günümüzde sadece bir duvar kalıntısı ve mahzen kısmı kalmıştır Gazi Köşkü (Semanoğlu Köşkü): Dicle Vadisi ne bakan bir konumda bulunan Gazi Köşkü, Akkoyunlular döneminde, siyah-beyaz bazalt taştan inşa edilmiştir. Mustafa Kemal 1917 yılında Diyarbakır da Kolordu komutanı iken bir süre bu köşkte ikamet ettiğinden Gazi Köşkü olarak bilinmektedir. 1937 yılında Diyarbakır Belediyesi tarafından sahibinden alınarak Atatürk e hediye edilmiştir. Günümüzde Atatürk e ait eşyalar ve belgelerin gösterildiği bir müze olarak tanzim edilmiştir. Erdebil Köşkü: Altıncı yüzyıl eserlerindendir. 2008 yılında restore edildikten sonra günümüzde kültür evi olarak kullanılmaktadır. Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü): Kent merkezine 3 km. mesafede Dicle nehri üzerinde yer alan Dicle Köprüsü kemer sayısından dolayı on gözlü köprü olarak anılmaktadır. Kesme bazalt taştan yapılan Köprü, 8 inci yüzyılda yapılmıştır. 71

Devegeçidi Köprüsü: Sivri kemerli yedi gözlü olarak inşa edilmiştir. Üzerinde iki kitabe ve Bakara suresinin 262. ayeti bulunmaktadır. Bu kitabelere göre 1218 yılında Artuklular zamanında inşa edilmiştir. Diyarbakır ilçelerinde de önemli kültür ve tabiat varlıkları bulunmaktadır. Ergani İlçesi nde 48 arkeolojik sit alanı ve 18 adet tescilli yapı bulunmaktadır. İlçede bulunan Çayönü neolitik yerleşmesi, Anadolu nun ilk yerleşimlerinden biridir ve mimarlık tarihi açısından evrensel değere sahiptir. Medeniyet tarihinde birçok ilki barındıran Çayönü, ilk tarımın yapıldığı, tarım toplumu olarak ilk yerleşmenin ve madenciliğin ilk örneklerinin görüldüğü, dik açılı bina temeli tespit edilen ilk yer olma özelliği gibi nitelikleri taşımaktadır. Yine aynı bölgede Yontmataş Çağı ndan kalma taş aletlerin bulunduğu Hilar Mağaraları ve Roma döneminden kalma ihtişamlı nekropol alanı dikkat çekmektedir. İlçede Çayönü dışında Ergani-Diyarbakır karayolu kıyısındaki Ekinciler Köyü yakınında bulunan Girikihaciyan, gelişmiş bir erken köy yerleşme yeri olup M.Ö. 6.000-5.000 tarihlerinden kalma olduğu yolunda bulgular mevcuttur. Silvan İlçesi nde 35 arkeolojik sit alanı ve 41 adet tescilli yapı bulunmaktadır. İlçe, tarihte medeniyetin gelişimi açısından önemli merkezlerden biri durumundadır. Dört yöne açılan 4 kapılı Silvan Kalesi nin İ.Ö. 77 yılında Büyük Tigran krallığının başkenti olarak inşa edildiği ve Bizans döneminde onarıldığı bilinmektedir. Anadolu nun en eski mağara yerleşimlerinden biri olan Hasuni Mağaraları, mezolitik dönemde yerleşim görmüştür. Artuklu mimarisi ve taş işçiliğinin yoğun olarak görüldüğü Ulu Camii önemli tarihi değerlerdendir. İlçede bulunan Malabadi Köprüsü, 1147 yılında Artuklular döneminde Dicle nehri üzerinde inşa edilmiştir. Köprü 40 metre genişliğindeki kemeriyle Dünya da tek örnek olma özelliğine sahiptir. Bismil İlçesi nde 43 arkeolojik sit alanı ve 4 adet tescilli yapı bulunmaktadır. İlçede çok sayıda höyük yer almaktadır. İlçe, yerleşmeler tarihi ve uygarlıkların gelişimi konusunda büyük önem taşımaktadır. İlçede yer alan Üçtepe Höyüğünde ise İlk Tunç Çağı ndan Roma Dönemi ne kadar uzanan 13 yapı katı ortaya çıkarılmıştır. Diyarbakır ili Bismil ilçesi sınırları içinde bulunan Körtik Tepe (M.Ö. 10.000), yerleşik düzene geçişin başlarında yerleşim görmüş neolitik bir merkez olup, çağdaşlarından farklı olarak daha gelişmiş bir kültür, yerleşme ve barınma sorunlarını çözmüş sosyal statülerin gelişmiş olduğu bir medeniyetin izlerini taşımaktadır. Eğil İlçesi nde 18 arkeolojik sit alanı ve 13 adet tescilli yapı bulunmaktadır. Eğil İlçesi nde nehir kıyısında sarp kayalıklar üzerinde yükselen Asur Kalesi nin kalıntıları bulunmaktadır. Kale içinde gizli geçit ve yollar mevcuttur. Kale çevresinde çok sayıda Peygamber kabirleri, türbeler ve Asur Kralı nın mezarı bulunmaktadır. Kale ve çevresi kültürel ve dini yapıları ile çok sayıda ziyaretçi çekmektedir. Çermik İlçesi nde 11 arkeolojik sit alanı ve 25 adet tescilli yapı bulunmaktadır. İlçe yakınlarında bulunan tarihi Haburman Köprüsü Sinek Çayı üzerine kurulmuştur. Köprünün üç gözü bulunmakta olup ortadaki göz büyük ve sivri, yandaki gözler ise daha küçüktür. Haburman köprüsü, üzerindeki kitabeye göre 1179 yılında yapılmıştır. 72

Lice İlçesi nde 6 arkeolojik sit alanı, 6 adet tescilli yapı mevcuttur. İlçenin 18. Km batısında Diyarbakır-Lice yolu üzerinde Dakyanus şehri kalıntılarından oluşan Dakyanus Şehir Harabeleri bulunmaktadır. Selokidler veya Romalılar dan kaldığı tahmin edilen Dakyanus şehrinin, meşhur Yedi Uyuyanlar (Eshab-ül Keyf) efsanesinde anılan şehir olduğuna inanılmaktadır. Lice-Hani arasında Çeper Köyü yakınlarında bulunan Zülkarneyn Kalesi Harabelerinin Büyük İskender döneminde kurulduğu tahmin edilmektedir. Bunların dışında Lice ilçesi yakınlarında bulunan Atak (Antak) Şehri Kalıntılarının Mervaniler ve Artuklular döneminde önemli kalelerden biri olduğu bilinmektedir. Bugün sadece kent surları ile yapılarının duvarları ayakta kalmıştır. 2.2.3.4 Kültürel Tesisler Genç nüfus oranının yüksek olduğu TRC2 Bölgesi nde kültürel tesis varlığı göstergelerine bakıldığında mevcut tesislerin yetersiz olduğu görülmektedir. Bölge nüfusunun ülke nüfusu içindeki payı (% 4,44) ile kültürel tesislerin ülke içindeki payı karşılaştırıldığında tesis varlığının ülke ortalamalarına göre düşük kaldığı görülmektedir. Tablo 2.27- TRC2 Bölgesi Kültürel Göstergeler, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Bölge/Türk iye Oranı (%) Müze 1 3 4 189 2,11 Sinema Salonu Sayısı 14 20 34 1.834 1,85 Tiyatro 3 2 5 430 1,16 Kütüphane Sayısı (Halk Kütüphanesi) 10 16 26 1.136 2,28 Bin Kişi Başına Düşen Yararlanma sayısı, 2010 (Halk Kütüphaneleri) 304 192 250 262 1,42 Kaynak: TÜİK, 2012b. 2.2.3.4.1 Kütüphaneler Kültürel tesislerin altyapısını gösteren önemli göstergelerden olan halk kütüphaneleri göstergelerine bakıldığında; Diyarbakır ilinin Şanlıurfa iline göre nispeten daha iyi durumda olduğu görülmektedir. TRC2 Bölgesi ndeki 26 halk kütüphanesinin 16 sı Diyarbakır ilindedir. Bu kütüphanelerden biri il halk kütüphanesi, 14 tanesi ilçe halk kütüphanesi ve biri de ihtisas yazma eser kütüphanesidir. Halk Kütüphanelerinden bin kişi başına yararlanma sayısı göstergelerine bakıldığında Diyarbakır ilinin 192 kişi, Şanlıurfa ilinin ise 304 kişi olduğu görülmektedir. Şanlıurfa ili ülke ortalamasını geçmiş iken Diyarbakır ili ortalamanın altında bir değerdedir. 73

Tablo 2.28- Halk Kütüphaneleri Göstergeleri, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kütüphane Sayısı 10 16 26 1.136 Kitap Sayısı 135.650 140.581 133.250 276.231 14.528.550 Yararlanma Sayısı 505.645 293.394 799.039 19.280.441 Bin Kişi Başına Yararlanan Yaarar Yararlanma Sayısı 304 192 250 262 Ödünç Alınan Kitap Sayısı 164.300 56.379 220.679 5.877.432 Kaynak: TÜİK, 2012b. 2.2.3.4.2 Müzeler Bölgede bulunan 4 müzede yer alan toplam eser sayısı 84.910 dur. Şanlıurfa ilinde 2012 yılı itibariyle bir müze bulunmasına karşın güncel verilere göre 15.710 arkeolojik eser, 2.584 etnografik eser, 33.334 sikke, 11 tablet, 1550 mühür ve mühür baskı, 13 el yazması kitap, 2 fosil iskelet, 52 madalya-madalyon-nişan ve 21 banknot olmak üzere toplam 53.227 tarihi eser bulunmaktadır. Ziyaretçi sayıları açısından 2012 yılı Müze Müdürlüğü verilerine göre Şanlıurfa Müzesine 20.671 ziyaretçi gelmiştir. Bu ziyaretçilerin 6.900'ü ücretli, 13.771'i ücretsiz, 251 i ise müze kart ile giriş yapmıştır. Şanlıurfa Müzesi haricinde, Şanlıurfa Kalesi ve Haran Ören Yeri de en çok ziyaret edilen yerler arasındadır. Şanlıurfa Kalesini 138.642 kişi, Harran Ören Yerini ise 54.908 kişi ziyaret etmiştir. Şanlıurfa Müzesi eser sayısı bakımından Türkiye deki en fazla esere sahip olan 5 inci müze durumundadır. Ancak söz konusu eserlerin sadece % 5 i sergilenebilmektedir. Bu ihtiyaç nedeniyle Şanlıurfa da toplamda 200 bin metrekarelik alanda yeni bir müze inşaatı başlamıştır. Haleplibahçe de 57 bin metrekare alanda mevcut Arkeoloji Müzesinin 10 katı büyüklüğünde 30.000 m 2 kapalı alana sahip Arkeoloji Müzesi, mevcut Haleplibahçe mozaikleri üzerine Mozaik Müzesi ve iki müze arasına da Arkeopark yapılmaktadır. Geri kalan 140 bin metrekarelik alanda da arkeoloji araştırma merkezi ve çok amaçlı tanıtım merkezi, amfi tiyatro, kültür ve sanat merkezi, hediyelik eşya reyonları, kafeterya, rekreasyon alanı ile otopark yapılmaktadır. Tablo 2.29- TRC2 Bölgesi Müze Göstergeleri, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Müze Sayısı 1 3 4 189 Müzelerdeki Mevcut Eser Sayısı 53.227 31.683 84.910 3.149.982 Ziyaretçi sayısı 20.671 96.853* 9 117.524 28.459.311 Kaynak: DMM, 2012; ŞMM, 2012; TÜİK, 2012b. 9 Diyarbakır Müzeleri kapalı olduğu için 2010 yılı verisi kullanılmıştır. 74

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi 2007 yılından bu yana kapalıdır. Diyarbakır Arkeoloji müzesinde, hâlihazırda 31.683 eser bulunmakla beraber, bölgede devam eden kazılarla bu rakamın artması beklenmektedir. 1973 yılında Kültür Bakanlığınca Tarancı ailesinden alınarak kamulaştırılan ev, 1974 yılında restore edilerek Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Geleneksel Diyarbakır evlerinden olan bu müzede Cahit Sıtkı Tarancı nın kitapları, el yazıları ve Diyarbakır ev yaşantısını canlandıran etnografik malzemeler sergilenmektedir. Diyarbakır ın yetiştirdiği ünlü yazar ve toplumbilimci Ziya Gökalp in doğduğu ev de 1953 yılında Bakanlık tarafından alınarak 1956 yılında Müze olarak teşhire açılmıştır. Burada da Ziya Gökalp e ait özel eşyaların yanı sıra etnografik malzemeler de sergilenmektedir. Diyarbakır Müze Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Müzesi ve Ziya Gökalp Müzesinin hem bakım ve onarıma ihtiyacının olması ve hem de mevcut sergisinin çok uzun zamandan beri değişmemiş olması ve ziyaretçiye fazla bilgi aktaramayan bir tarzda olması nedeniyle, müzelerin onarımı ve teşhirlerinin yenilenmesi için Diyarbakır Müze Müdürlüğünce Cahit Sıtkı Tarancı ve Ziya Gökalp Müzelerinin Teşhir Tanzim ve Onarım Projesi 1 Mayıs 2011 tarihinde başlamış ve 1 Ağustos 2012 tarihinde tamamlanarak yeniden hizmet vermeye başlamıştır. 2.2.3.4.3 Tiyatro ve Sinema Şanlıurfa da tiyatro gösterileri Şair Nabi Kültür Merkezi, Belediye Konferans ve Nikâh Salonu ile DSİ Konferans salonunda gerçekleştirilmektedir. Opera, tiyatro, sergi, toplantı vb. etkinliklerin yapılacağı Şanlıurfa Kültür Merkezinin yapım ve uygulama işi Kültür ve Turizm Bakanlığı yatırım programına alınmış ve ihalesi yapılmıştır. Kültür merkezinin hayata geçmesiyle birlikte Şanlıurfa da çok daha fazla sayıda kültürel etkinliğin gerçekleştirilmesi beklenilmektedir. Tablo 2.30- TRC2 Bölgesi Tiyatro Göstergeleri, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Tiyatro Salonu Sayısı 3 2 5 Koltuk Sayısı 1593 701 2.294 Gösteri Sayısı 84 239 323 Seyirci Sayısı 25.200 47.554 72.754 Gösteri Başına Seyirci Sayısı 81 232 313 Kaynak: TÜİK, 2012b. Diyarbakır da kültür/sanat merkezleri son yıllarda nicelik ve faaliyet çeşitliliği bakımından gelişme göstermektedir. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu yıl boyunca gösterimler yapmaktadır. 2002 yılında faaliyete geçen Diyarbakır Sanat Merkezi çok amaçlı salon, performans sahnesi, atölye, teknik oda, karanlık oda ve ofis bölümüyle pek çok kültür ve sanat etkinliğine ev sahipliği yapmaktadır. Diyarbakır ilinde bulunan Devlet Güzel Sanatlar Galerisi birçok konuda sergi, konferans, açık oturum, film, dia gösterisi ve atölye kurs çalışmalarının yapılması amacıyla kurulmuştur. 75

Tablo 2.31- TRC2 Bölgesi Sinema Göstergeleri, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Sinema Salonu Sayısı 14 20 34 Koltuk Sayısı 1.571 1.959 3.530 Gösteri Sayısı 292 583 875 Seyirci Sayısı 129.180 323.283 452.463 Gösteri Başına Seyirci Sayısı 489 403 892 Kaynak: TÜİK, 2012b. Bölge illerinde son yılarda açılan sinema sayısı ve sinema seyircisi sayıları artış göstermektedir. Bölgenin genç nüfusunun yüksek olmasından dolayı sinema, kültür sanat gibi kültürel faaliyetlere olan ilgi ve talebin arttığı değerlendirilmektedir. 2.2.3.4.4 Spor Tesisleri Şanlıurfa il merkezinde 30.000 kişilik GAP Stadyumu ve 5.000 kişilik spor salonu, 2 futbol sahası, 1 hipodrom, 2 futbol semt sahası bulunmaktadır. Ayrıca Viranşehir, Akçakale, Birecik ve Siverek ilçelerinde 1 er adet stadyum, Birecik, Viranşehir, Suruç, Hilvan, Siverek, Akçakale ilçelerinde 1 adet spor salonu; Bozova, Halfeti, Suruç ilçelerinde de 1 adet futbol semt sahası bulunmaktadır. Tüm il genelindeki spor tesisi sayısı 21 dir. Şanlıurfa da lisanslı sporcu sayısı 13.205, faal spor kulübü sayısı 75 tir. Türkiye liglerinde mücadele eden 1 profesyonel futbol takımı bulunmaktadır. Tablo 2.32- Şanlıurfa İli Spor Tesisleri, 2012 Tesis Stadyum 5 Spor Salonu/Spor tesisi/ Spor Kompleksi 8 Yüzme Havuzu - Futbol Sahası 7 Hipodrom 1 76 Sayı Toplam 21 Kaynak: ŞGSİM,2012. Tablo 2.33- Şanlıurfa İlindeki Sporcu Sayıları, 2012 Toplam Kadın Erkek Faal 1.414 361 1.053 Pasif 11.791 2.114 9.677 Lisanslı 13.205 2.475 10.730 Kaynak: ŞGSİM, 2012.

Siverek ilçesi sınırında yer alan Karacadağ da, Valilik tarafından yapılan kayak pistleri bulunup, burada kış aylarında kayak yapılmaktadır. Arap atlarının yetiştiği yörelerden biri olan Şanlıurfa, Türkiye'de resmi at yarışları yapılan 6 ilden biridir. 788.500 dönüm arazi üzerinde kurulan Şanlıurfa Hipodromu şehir merkezine 18 km. uzaklıkta ve Mardin yolu üzerindedir. Hipodromdaki yeni tribün 1.500 kişilik seyirci kapasitesine sahiptir. Diyarbakır da ise; Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde toplam 36 adet spor tesisi ve 120 spor kulübü bulunmaktadır. Diyarbakır ilinde lisanslı sporcu sayısı yüksek olmasına karşın faal olan sporcu sayısı düşüktür. İldeki lisanslı sporcuların branş kategorileri ise; atıcılık-avcılık, atletizm, badminton, basketbol, beyzbol ve softbol, bilardo, bisiklet, bowling, boks, briç, jimnastik, dağcılık, dans, güreş, halk oyunları, halter, hava sporları, hentbol, izcilik, judo ve kurash, karate, kayak, kick boks, masa tenisi, muay-thai, okçuluk, orienteering, satranç, sualtı sporları, taekwondo, tenis, voleybol, vücut geliştirme-fitness, wushu ve yüzmedir. Tablo 2.34- Diyarbakır İli Spor Tesisleri, 2012 Tesis Adı Sayı Stadyum 1 Antrenman Spor Salonu 2 Spor Salonu/Spor tesisi/ Spor Kompleksi 9 Tenis Kortu 1 Tırmanma Duvarı 1 Bisiklet Parkuru 1 Yüzme Havuzu 1 Gençlik Merkezi 1 Atış Poligonu 1 Atletizm Pisti 1 Futbol Sahası 17 Toplam 36 Kaynak: DGSİM, 2012. Tablo 2.35- Diyarbakır İlindeki Sporcu Sayıları, 2012 Toplam Kadın Erkek Faal 4.105 1.107 2.998 Pasif 22.350 6.315 16.035 Lisanslı 26.455 7.422 19.033 Kaynak: DGSİM, 2012. Türkiye nin sekizinci hipodromu olan Diyarbakır Hipodromu, Çınar ilçesinde bulunmaktadır. 1.494.750 m 2 arazi üzerinde yer almakta olup şehir merkezine 22 km 77

uzaklıktadır. Tribün binası 1.350 kişilik seyirci kapasitesine sahip olan hipodromda resmi yarışlar 2009 yılında başlamıştır. 2.2.3.5 Geleneksel El Sanatları Şanlıurfa ilinde Abacılık, Ağaç Oymacılığı, Bakırcılık, Cülhacılık, (bez dokumacılığı), Çulculuk (Semercilik), Dabbaklık, Kazazlık (İpek işlemeciliği), Keçecilik, Kürkçülük, Saraçlık, Tarakçılık ve Taş Süslemeciliği sürdürülmekte olan geleneksel el sanatlarıdır. Günümüzde tarihi han ve çarşılarda icra edilen bu sanatlardan önemli bir kısmı halen yaşatılmaktadır. Diyarbakır ili geleneksel el sanatları çömlekçilik, saraçlık, demircilik, telkırma, bakır işlemeciliği, telkari, kuyumculuk, dericilik, dokumacılık, (ipek dokumacılığı, puşicilik) mermercilik ve taş işlemeciliğidir. Bunlardan dokumacılık ile ilgili olarak ipekli puşi dokumacılığı, bakırcılık, basmacılık (taş/ahşap baskı), kuyumculuk (hasır-telkari) ve taş işlemeciliğinin günümüzde üretimi diğer el sanatlarına göre daha yaygın olarak devam etmektedir. 2.2.3.6 Sosyal Hayat Bölge yöresel yemekleri, müzik ve halkoyunları, sosyal ilişkileri, mesire alanları ve doğal zenginlikleriyle bölgeye has sosyal bir hayata sahiptir. 2.2.3.6.1 Mutfak Kültürü Bölgede yemek kültürü oldukça zengindir ve Bölge illeri markalaşmış yöresel yemeklere sahiptir. Özellikle Şanlıurfa ili için kimlik öğesi durumuna gelen çiğ köfte, patlıcanlı kebap gibi markalaşmış yöresel yemekler bulunmaktadır. 2.2.3.6.2 Halkoyunları ve Müzik Bölgede izleri bulunan pek çok kadim kültürlere paralel olarak halk oyunları ve müzik kültürü de gelişmiştir. Şanlıurfa ilinde sıra geceleri geleneklerin yaşatıldığı bir "Halk Konservatuarı" olarak nitelendirilmektedir. Sıra gecesi kültürü Şanlıurfa nın kimlik öğelerinden bir haline gelmiş önemli bir marka niteliğindedir. Diyarbakır müzik kültüründe dengbejlik önemli yere sahiptir. Enstrüman kullanmaksızın insan sesiyle hikâye ve destanlardan oluşan şarkıları söyleyen dengbejler, söyledikleri türkülerde hikâye, aşk, kahramanlık, kavga gibi konuları işlemektedirler. Dengbejler ile Bölgedeki binlerce yıllık tarihi ve sözlü edebiyat günümüze taşınmaktadır. 2.2.3.6.3 Mesire Alanları ve Doğal Zenginlikler Şanlıurfa da Atatürk Baraj Gölü kıyısındaki Bozova ilçesi ile Fırat nehri kenarında kurulmuş olan Birecik ve Halfeti ilçeleri Fırat nehri boyunca mesire alanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bozova daki piknik alanları, hafta sonları halkın yoğun olarak vakit geçirdiği mesire alanlarıdır. Halfeti ilçesinde tekne turu hizmeti verilmektedir. Birecik te nesli tükenmeye yüz tutan kelaynak kuşları için kurulmuş olan Kelaynak Üretme ve Koruma İstasyonu önemli sayıda ziyaretçi çeken alanlardan biridir. 78

Diyarbakır daki mesire alanlarının başında Hevsel bahçeleri, Fiskaya ve Devegeçidi Baraj Gölü mesire alanı gelmektedir. 2.2.4 Kurumsal Yapı ve Toplumsal Örgütlenme TRC2 Bölgesi kurumsal yapısı; merkezi idarenin yerel örgütlenmesi, yerel yönetim ve sivil toplum başlıkları altında ele alınmıştır. 2.2.4.1 Merkezi İdarenin Yerel Örgütlenmesi Üniter devlet yapısına haiz Türkiye Cumhuriyeti, ülkenin idari yönetiminin tek bir merkezden gerçekleştirildiği, merkezde alınan kararların devlet kurumları tarafından yerel örgütlenmeler vasıtasıyla ülkenin genelinde uygulandığı bir yapıya sahiptir. Başkent Ankara olmak üzere, ülke önce illere, iller ilçelere, ilçeler köylere ayrılmıştır. İlde devlet ve hükümetin temsilcisi, idari ve siyasi yürütme yetkilisi Validir. Vali aynı zamanda İl Özel İdaresi nin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisi, belediye ve köy mahalli idarelerinin de idari vesayet makamıdır. Aynı örgütlenme ilçe bazında da kaymakamlık altında gerçekleşmektedir. Merkezi idare yerelde, merkezde kurulu bakanlıkların taşra uzantılarından oluşur. Her ilde bakanlık birimleri valinin, ilçelerde kaymakamların yönetiminde çalışır. Bakanlıklar il düzeyinde müdürlükler olarak teşkilatlanmıştır. Bazı müdürlüklerin ilçe teşkilatları da bulunmaktadır. Kamu hizmetlerinin etkinliğinin artırılması amacıyla, bazı merkezi idare birimlerinin bölgeler bazında teşkilatlanmaları da bulunmaktadır. Bölge müdürlüğü olarak yapılanan bu birimler verdikleri kamu hizmetinin özelliğine göre farklı illerin dâhil olduğu sorumluluk alanlarından oluşur. TRC2 Bölgesi illeri Bölge müdürlükleri açısından merkezi bir konumda bulunmaktadır. Bölgede yer alan Bölge Müdürlükleri ve sorumlu oldukları iller EK-3 de sıralanmıştır (Bkz-Ek 3: TRC2 Bölgesinde Kurulu Bölge Müdürlükleri). 2.2.4.2 Yerel Yönetimler Anayasanın 127 nci maddesinde Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileri olarak tanımlanmıştır. Yerel yönetimler başlığı altında yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde; İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Belediye Birlikleri incelenmektedir. 2.2.4.2.1 İl Özel İdareleri ve Yeni Yasal Düzenlemeler (6360 sayılı KHK) 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununda görev ve sorumlulukları belirlenen il özel idareleri, halkın mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olarak tanımlanmaktadır. İl özel idarelerinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisi validir. Özel idareler başta belediye sınırları dışında kalan alanlar olmak üzere birçok alanda yetkiye sahiptir. Mevcut 79

yapıda TRC2 Bölgesi ndeki il özel idareleri Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde birer tane olmak üzere toplam iki tanedir. İlçelerde, özel idare işlerini yürütmek amacıyla kaymakama bağlı tüzel kişiliği olmayan ilçe özel idare müdürlükleri oluşturulmuştur. 6.12.2012 tarihli ve 28489 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ilk mahalli idareler genel seçiminden geçerli olmak üzere; a. 13 ilin belediyesi büyükşehir belediyesi statüsüne kavuşturularak bunların il mülki sınırları büyükşehir belediyelerinin de sınırları olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Şanlıurfa ili de büyükşehir belediyesi statüsüne kavuşmuştur. b. Daha önce büyükşehir statüsünü kazanmış olan 14 ilin büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sınırları il mülki sınırları olarak tayin edilmiştir. c. Söz konusu 27 ile bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Bu kapsamda Diyarbakır ve Şanlıurfa ilçe sınırları içerisindeki köy ve beldeler mahalle olarak ilçe belediyelerine bağlanmıştır. d. Söz konusu 27 il ile İstanbul ve Kocaeli illerindeki il özel idareleri kaldırılmıştır. Bu kapsamda Diyarbakır ve Şanlıurfa il özel idareleri de kaldırılmıştır. e. 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayım sonuçlarına göre nüfusu 2.000 in altında olan Kanuna ekli (27) sayılı listede adları yazılı 559 belediyenin tüzel kişilikleri kaldırılarak bu belediyeler köye dönüştürülmüştür. Bu kapsamda Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde köye dönüştürülen belediye bulunmamaktadır. 2.2.4.2.2 Belediyeler ve Belediye Birlikleri Anayasa nın 127 nci ve 381 inci maddelerinde belirtildiği gibi idari yönetim, yerelin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak ve bunları karşılamak amacıyla yerelde de örgütlenmiştir. Yerel idarelerden belediyeler, 5393 sayılı Belediye Kanunu ile düzenlenen yetki ve sorumluluklar çerçevesinde hizmet vermektedir. İlgili kanunda, belediye; belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olarak tanımlanmaktadır. TRC2 Bölgesinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve 6360 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile büyükşehir belediyesi olacak Şanlıurfa Belediyesi nin oluşturduğu iki ana belediye mevcuttur. Şanlıurfa da merkez belediye ile beraber 11 ilçe belediyesi ve 15 Belde belediyesi bulunmaktadır. Sur, Yenişehir, Kayapınar ve Bağlar ilçe belediyeleri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde bulunmaktadır. İlde Büyükşehir Belediyesi, 17 ilçe belediyesi ve 12 80

tane belde belediyesi mevcuttur. Yeni yasal düzenleme ile ilk mahalli idareler genel seçiminden sonra beldeler ilçe belediyelerine katılacaktır. 2.2.4.2.3 Belediye Birlikleri Birden fazla mahallî idarenin, yürütmekle görevli oldukları hizmetlerden bazılarını birlikte görmek üzere kendi aralarında kurdukları kamu tüzel kişisi Mahalli İdare Birliği olarak ifade edilmektedir. 2005 yılında çıkarılan 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile Mahalli İdare Birliklerinin görev, yetki ve sorumlulukları belirlenmiştir. Bölgede, 1991 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki belediyelerin GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı nın daveti üzerine bir araya gelerek kurdukları Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği (GABB) bulunmaktadır. Merkezi Diyarbakır da olan GABB, zamanla bölgeye yakın illerdeki belediyelerin de katılımıyla 118 üyeye ulaşmıştır. Ayrıca, Bölge İllerinde ve bağlı ilçelerde ilgili köy muhtarlıklarının üye olduğu Köylere Hizmet Götürme Birlikleri vardır. 2.2.4.3 Sivil Toplum Kuruluşları İnsani bilinç düzeyinin artırılmasına, devletin sivil denetime tabi tutulmasına ve sosyal sermayeye katkılarıyla sivil toplum örgütleri, gelişmiş bir toplumun vazgeçilmez öğelerinden biridir. Geleneksel kalkınma modellerinin aksine yeni yaklaşımlar, kalkınmada fiziki ve beşeri sermayenin yanında ülkelerin sosyal sermayeleri ve yüksek güven düzeyine sahip kurumlarının da önemli etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Sivil toplum kuruluşları ulusal düzeyde organizasyonu bulunan yasal dayanağa sahip örgütlenmelerle sağlanmaktadır. Kamu kurumu niteliğinde mesleki kuruluşlara bağlı oda, borsa ve birlikler, Sendikalar Kanunuyla kurulan İşçi ve İşveren Sendikaları, Dernekler Kanunuyla kurulan Dernekler ve Vakıflar Kanunuyla düzenlenen Vakıflar sivil toplum örgütlenmesinin genel yapısını oluşturmaktadır. 2.2.4.3.1 Mesleki Kuruluşlar, Odalar, Borsalar ve Birlikler Türkiye de oda ve borsalar 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında faaliyet göstermektedir. Bu kanun çerçevesinde Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Bölgede bu kapsamda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ne bağlı; Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (7.440 Aktif Üye), Diyarbakır Ticaret Borsası (475 Aktif Üye), Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (6.815 Aktif Üye), Şanlıurfa Ticaret Borsası (Yaklaşık 700 Üyesi Var), Birecik Ticaret ve Sanayi Odası, Siverek Ticaret ve Sanayi Odası bulunmaktadır. 81

Diğer yasal dayanaklarla kurulan kuruluşlardan bölgede Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu na (TESK) bağlı; Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği ve Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği bulunmaktadır. Tablo 2.36- İllere Göre Oda ve Esnaf - Sanatkâr Sayıları, 2012 İl Adı Aktif Oda Sayısı Aktif Üye Sayısı Şanlıurfa 58 39.719 Diyarbakır 42 27.118 Kaynak: TESK, 2012. Bölgede ayrıca Türkiye Ziraat Odaları Birliği ne (TZOB) bağlı; Diyarbakır Merkez ve İlçe Ziraat Odaları ile Şanlıurfa Merkez ve İlçe Ziraat Odaları kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak hizmet vermektedir. Bölge illerinde diğer meslek kuruluşlarından Türkiye Barolar Birliği ne (TBB) bağlı; Şanlıurfa Barosu ile Diyarbakır Barosu bulunmaktadır. Bölgedeki barolara kayıtlı avukat sayıları aşağıdadır. Tablo 2.37- Bölgedeki Barolara Kayıtlı Avukat Sayıları, 2012 Baro Adı Erkek Kadın Toplam Şanlıurfa Barosu 431 79 510 Diyarbakır Barosu 561 210 771 Kaynak: TBB, 2012. Yasa ile kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarından Bölgede Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ne bağlı; Ziraat Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Fizik Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası gibi çeşitli mühendislik/mimarlık branşlarında mesleki kuruluşlar kamu yararına hizmet vermektedir. Ayrıca Türk Tabipleri Birliğine (TTB) ne bağlı; Diyarbakır Tabip Odası ile Şanlıurfa Tabip Odası, Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) ne bağlı; Diyarbakır Diş Hekimleri Odası (Bölgedeki 9 ili temsilen), Şanlıurfa Diş Hekimleri Temsilcisi (Gaziantep DHO nun temsilcisi), Türk Eczacıları Birliği (TEB) ne bağlı; Diyarbakır Eczacı Odası (11. Bölge), Şanlıurfa Eczacı Odası (27. Bölge), Türk Veteriner Hekimleri Birliği ne bağlı; Diyarbakır Veteriner Hekimleri Odası ile Şanlıurfa Veteriner Hekimleri Odası, Türkiye Noterler Birliği ne bağlı; Diyarbakır Noter Odası, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ne bağlı; Diyarbakır SMMM Odası ile Şanlıurfa SMMM Odası, Bölgede mesleki faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarıdır. Bölge illerinde bunun dışında Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği bünyesinde kooperatifler ile diğer kooperatif ve birlikler faaliyetlerini sürdürmektedir. 2.2.4.3.2 Sendikalar 82

Türkiye de 2821 sayılı Sendikalar Kanunu çerçevesinde kurulan işçi ve işveren sendikaları ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu kapsamında kurulan memur sendikaları bulunmaktadır. Bölgemizde bu çerçevede bulunan işçi sendikaları TÜRK-İŞ, DİSK, BASK ve HAK-İŞ konfederasyonlarına bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Memur sendikaları ise KESK, KAMU-SEN, MEMUR-SEN, BASK, HAK-SEN ve DESK konfederasyonlarına bağlıdır. Şanlıurfa ilinde işçi sendikası olarak TÜRK-İŞ e bağlı BELEDİYE-İŞ, SAĞLIK-İŞ, TES- İŞ, YOL-İŞ, TARIM-İŞ sendikaları, DİSK e bağlı GENEL-İŞ, HAK-İŞ e bağlı HİZMET-İŞ sendikaları şube ve temsilcilik seviyesinde faaliyet göstermektedir. Şanlıurfa ilinde memur sendikası olarak MEMUR-SEN e bağlı BEM BİR-SEN, BİRLİK HABER-SEN, BÜRO MEMUR-SEN, DİYANET-SEN, EĞİTİM BİR-SEN, SES, SAĞLIK- SEN, TOÇ-BİR-SEN sendikaları, KESK e bağlı BES, EĞİTİM-SEN, ESM, TARIM ORKAM- SEN, TÜM BEL-SEN sendikaları, TÜRKİYE KAMU-SEN e bağlı TÜRK DİYANET VAKIF- SEN, TÜRK EĞİTİM-SEN, TÜRK HABER-SEN, TÜRK SAĞLIK-SEN sendikaları ve bağımsız olarak SAĞLIK DEĞİŞİM-SEN sendikası faaliyet göstermektedir. Diyarbakır ilinde TÜRK-İŞ e bağlı; TÜRK-İŞ 7. Bölge Temsilciliği, HARB-İŞ, SAĞLIK İŞ, YOL İŞ (1 Nolu, 2 Nolu), TEZ KOOP-İŞ, TES-İŞ (1 No lu, 2 No lu), BELEDİYE-İŞ, HABER-İŞ, TARIM-İŞ (Bölge Temsilciliği), ÖZ GIDA İŞ, TEK GIDA İŞ sendikaları, DİSK e bağlı; DİSK Güney Doğu Bölge Temsilciliği, GENEL-İŞ Bölge Başkanlığı, GENEL-İŞ, DEV SAĞLIK-İŞ sendikaları, BASK a bağlı; EMEK-İŞ, TÜM KÖY SEN Bismil Şubesi, TÜRK-TİS, TÜRK-TİS (Güneydoğu Bölge Başkanlığı) sendikaları ve HAK-İŞ e bağlı ÖZ GIDA-İŞ Diyarbakır temsilciliği Bölgede faaliyet gösteren işçi sendikalarıdır. Diyarbakır ilinde faaliyet gösteren memur sendikaları ise KESK e bağlı; BTS Şubesi, BES Şubesi, EĞİTİM SEN Şubesi, ESM Şubesi, HABER-SEN Şubesi, SES Şubesi, TARIM ORKAM SEN Şubesi, TÜM BEL SEN Şubesi, YAPI YOL-SEN Şubesi, DİVES Şubesi, KAMU-SEN e bağlı; KAMUSEN konfederasyon temsilciliği, TÜRK TARIM ORMAN SEN temsilciliği, TÜRK HABER SEN temsilciliği, TÜRK EĞİTİM SEN temsilciliği, TÜRK SAĞLIK SEN temsilciliği, TÜRK İMAR SEN temsilciliği, MEMUR-SEN e bağlı; MEMUR SEN konfederasyon temsilciliği, BÜRO MEMUR SEN 29. Şubesi, TOÇ BİR SEN Şubesi, EĞİTİM BİR SEN Şubesi, SAĞLIK SEN Şubesi, DİYANET SEN Şubesi, ENERJİ BİR SEN temsilciliği, BAYINDIR MEMUR SEN temsilciliği, BEM BİR SEN temsilciliği, BİRLİK HABER-SEN temsilciliği, KÜLTÜR MEMUR-SEN temsilciliği, ULAŞTIRMA MEMUR-SEN temsilciliği, BASK a bağlı; BAĞIMSIZ YAPI İMAR SEN temsilciliği, ÖZERK DİYANET temsilciliği, HAK-SEN e bağlı; HAK-SEN konfederasyon temsilciliği, TOÇ HAK SEN temsilciliği, ENERJİ HAK-SEN temsilciliği, İMAR HAK-SEN temsilciliği, EĞİTİM HAK-SEN temsilciliği, DESK e bağlı; DEMOKRATİK OFİS-SEN temsilciliği, DİN BİR-SEN temsilciliği şeklinde yapılanmıştır. 2.2.4.3.3 Dernekler 83

Türkiye de önemli sivil toplum unsurlarından olan dernekler, 5253 sayılı Dernekler Kanunu kapsamında faaliyet göstermektedir. Bölge illerinden Diyarbakır ilinde 2013 yılı itibariyle 921, Şanlıurfa ilinde 804 aktif dernek mevcuttur. Nüfus yoğunluğu ve kurumsal kapasite gelişimi gibi etkenlerden dolayı dernekler il merkezlerinde yaygınlaşmıştır. 2.2.4.4 Üniversiteler Bölgede yükseköğretim kurumu olarak Diyarbakır da Dicle Üniversitesi, Şanlıurfa da Harran Üniversitesi bulunmaktadır. Kuruluşu Diyarbakır da 1974 e, Şanlıurfa da 1992 ye uzanan üniversiteler, bölge için yetişmiş insan kaynağı ve bilimsel araştırma ihtiyacına yönelik faaliyette bulunmaktadırlar. Tablo 2.38- TRC2 Bölgesi Yükseköğretim Kurumlarında Okuyan Öğrenci Sayıları, 2007-2012 Yıllar Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye 2007-2008 8.699 13.087 21.786 2.372.136 2008-2009 9.912 14.544 24.456 2.757.828 2009-2010 12.119 16.989 29.108 3.322.559 2010-2011 13.090 19.693 32.783 3.626.642 2011-2012 14.866 22.916 37.782 4.112.687 Kaynak: TÜİK, 2012c. Yükseköğretimde okuyan öğrenci sayılarına bakıldığında Diyarbakır ilindeki toplam öğrenci sayısının, Şanlıurfa'ya nazaran yüksek olduğu görülmektedir. Yıllar itibarıyla öğrenci sayısındaki değişime bakıldığında Şanlıurfa da öğrenci sayılarında istikrarlı bir artış gözlemlenmekte, 2011-2012 öğretim yılı verilerine bakıldığında da 14.866 öğrenci sayısı ile bu artışın devam ettiği görülmektedir. Benzer şekilde Diyarbakır ilinde yükseköğretim öğrenci sayısı her yıl önemli miktarda artış göstererek 2011-2012 öğretim yılında 37.782'ye ulaşmıştır. Türkiye genelinde yükseköğretim öğrenci sayısında yeni üniversitelerin açılması ve mevcut kontenjanların artırılması ile istikrarlı bir artış gözlemlenmektedir. Tablo 2.39- Yıllara ve Ünvanlara Göre Yükseköğretim Personel Durumu, 2007-2012 Şanlıurfa 2007-2008- 2009-2010- 2011-2008 2009 2010 2011 2012 Profesör 44 52 62 71 80 Doçent 52 79 67 78 68 Yrd. Doç. 187 223 235 246 256 Diğer Öğretim Elemanları 489 419 434 424 442 Toplam 772 773 798 819 846 Diyarbakır Profesör 156 157 178 195 176 84

Türkiye Doçent 88 84 92 124 121 Yrd. Doç. 310 307 355 417 391 Diğer Öğretim Elemanları 793 738 791 848 621 Toplam 1.347 1.286 1.416 1.584 1.309 Profesör 13.494 13.662 14.571 15.529 16.783 Doçent 6.867 7.360 7.827 8.486 9.257 Yrd. Doç. 18.074 18.538 19.783 21.717 24.759 Diğer Öğretim Elemanları 60.331 60.944 63.246 65.763 68.040 Toplam 98.766 100.504 105.427 111.495 118.839 Kaynak: TÜİK, 2012c. Bölge illerindeki öğretim elemanı sayısının yıllara göre dağılımına bakıldığında Şanlıurfa ilinde öğretim elemanı sayısının fazla değişmediği; buna karşın Diyarbakır da 2008-2009 ve 2011-2012 öğretim yıllarında düşüş yaşandığı gözlemlenmektedir. 2011-2012 öğretim yılı itibarıyla Şanlıurfa ilindeki öğretim elemanlarının % 48 i öğretim üyesi (Profesör, Doçent veya Yardımcı Doçent) iken Diyarbakır da bu oran % 52 düzeyindedir. 2.2.4.5 Kurumlar Arası İşbirliği ve İlişkiler Bu bölümde TRC2 Bölgesinde faaliyet gösteren kurum kuruluşlar arasındaki işbirliği ilişkilerinin incelendiği 2014-2023 Bölge Planı hazırlıkları kapsamında yapılan Kurumlar Arası İşbirliği Ağ Analizi çalışması sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer verilmiştir. Analiz çalışması; TRC2 (Diyarbakır - Şanlıurfa) Bölge Birimi il merkezi ve ilçelerinde faaliyet gösteren merkezi idarenin yerel örgütleri (valilik/kaymakamlıklar, il/ilçe müdürlükleri, bölge müdürlükleri, diğer temsilcilikler vb), yerel yönetimler (il/ilçe belediyeleri, il özel idareleri vb), meslek odaları ve birlikler, sendikalar, diğer sivil toplum örgütleri (dernekler, vakıflar, temsilcilikler) ve benzeri kurum kuruluşları kapsamaktadır. Çalışmanın çerçevesini oluşturan araştırma evreni, bölgede kamu kaynaklarının yönetim süreçlerini etkileyen aktörler ile belirlenmiştir. TRC2 Bölgesinde kurumsal ilişkilerin yapısının anlaşılması, kurum ve kuruluşlar arasındaki işbirliği ağının analiz edilmesi amacıyla yapılan ağ analizi çalışmasıyla, bölgede faaliyet gösteren aktörlerin kurumsal işbirliğine ilişkin görüşleri ve kurumsal ilişkileri incelenmiş, işbirliğine ilişkin ağ yapısı analiz edilerek grafik ortamına aktarılmıştır. Anket ve ağ analizi olarak iki bölümden oluşan çalışma ile aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. 2.2.4.5.1 Bölgedeki Kurum Kuruluşların Kurumsal Ortaklık ve İşbirliğine İlişkin Görüşleri Ortaklık ve işbirliği kültürünü değerlendiren katılımcılar; Bölgede işbirliği kültürünün zayıf olduğunu, Şanlıurfa'ya nazaran Diyarbakır'da işbirliği kültürünün çok daha az olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcı kurumlar, Bölgede işbirliği kültürünün zayıf olduğu düşüncelerine karşın kendi kurumlarını ortaklık ve işbirliği kültürü açısından genelde olumlu değerlendirmekte, 85

kurumsal özeleştiri getirmekten kaçınmaktadırlar. Kurumların önemli bir bölümü, bölgedeki en az bir ortak paylaşım platformuna üye olduklarını beyan etmişlerdir. Kurumlar arası ortaklık ve işbirliği önünde engel olarak Diyarbakır'da "finansal kaynakların kısıtlı olması" ve "kurumlar arası güvensizlik", Şanlıurfa'da "nitelikli insan kaynakları eksikliği" ve "kişisel çıkarların kurumsal vizyonun önüne geçmesi" ön plana çıkmaktadır. Bölgede açık uçlu yanıtlara göre ortaklık ve işbirliği önündeki engeller şu şekilde özetlenebilir; Koordinasyon yetersizliği, Ortaklık kültürünün bulunmaması, Kurumlar arası iletişim eksikliği, iletişim ağlarının olmaması, Yasal kısıtlar ve bürokrasi, Siyasi düşünce ayrılıkları, güven bunalımı, STK'ların işbirliği süreçlerinde yer almaması/alamaması, Yöneticiden/personelden kaynaklanan sorunlar, Personel eksikliğinden kaynaklanan sorunlar. Kurumlar arası işbirliğini geliştirmek için Diyarbakır'da en çok "işbirliği kültürünü konu alan panel konferans ve çalıştaylar düzenlenmesi", Şanlıurfa'da ise "İl planlama ve koordinasyon müdürlüğü veya kalkınma ajansı gibi kuruluşların görev alması" önerileri ön plana çıkmaktadır. Bölgede kurumlar arasında ortaklık ve işbirliği geliştirmek için getirilen diğer öneriler; Koordinasyondan sorumlu kurum-kuruluşların etkinliğinin artırılması, Kurumlar arası iletişim kanallarının geliştirilmesi, ilgili alanlarda toplantı/çalıştaylar düzenlenmesi, İlgili alanlarda kurumlar arası işbirliği protokolleri yapılması ve yürütülmesi, Temel düşünce ve bakış açısı farklılıklarının giderilerek kamu hizmetlerine ve bölgesel kalkınmaya odaklanılması, Yerel yönetişimin geliştirilmesi, STK'ların etkinliğinin artırılması, Ortaklık için finansal desteklerin artırılması, destek mekanizmalarının şeffaflaşması, İşbirliği kültürünü geliştirmek için eğitimler verilmesi (yöneticiler ve STK'lar). Anket sonuçlarına göre TRC2 (Diyarbakır ve Şanlıurfa) Bölgesi illeri arasında işbirliği ilişkisi olmadığı veya çok az olduğu ortaya çıkmıştır. 2.2.4.5.2 Bölgedeki Kurum ve Kuruluşların İşbirliği İlişkilerinin Analizi 86

Çalışma kapsamında yapılan ağ analizi bölgedeki kurum kuruluşların birbirleriyle oluşturdukları gönüllü ve zorunlu ilişkileri incelemektedir. Ayrıntıları çalışma raporunda yer alan ağ yapısına ilişkin istatistiksel hesaplamalar ve görselleştirmeler sonucunda elde edilen bulgular şunlardır; Ağın bağlantı yapısı kuvvet yasasına uygun olarak dağılmakta (çok sayıda kurumun az sayıda bağlantısı varken, kalan az sayıda kurumun çok bağlantısı bulunmaktadır), başka bir deyişle az sayıda kurum tüm ağa hâkim durumdadır. Kurumlar arası gönüllü işbirliği ağının yoğunluğu ve ortalama bağlantı sayısı daha az, çapı daha uzun olduğundan zorunlu ağa göre kurumlar birbirlerinden daha uzaktır. Kurumlar istedikleri takdirde birbirlerine ulaşmak için birkaç bağlantılarını kullanmaları yeterlidir. Ağda bir kurum mevcut bağlantılarını kullanarak zorunlu ilişkilerin olduğu ağda en fazla 6, gönüllü ağında en fazla 9 adımda ağdaki herhangi bir kuruma ulaşabilmektedir. TRC2 (Diyarbakır-Şanlıurfa) bölgesi kurumlar arası işbirliği ağı kurumsal yapıları itibariyle iki ayrı kutupsal merkez şeklinde yapılanmıştır. Ağdaki iki kutbu birbirine bağlayan tek kurum Kalkınma Ajansı olarak görülmektedir. İllerde derece merkezi kurumlar beklendiği gibi Valilik ve Belediyelerdir. Diyarbakır ilinde kurum ve bağlantı sayısının fazlalığı dikkat çekmektedir. Derece merkezi diğer kurumlar ise Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, Harran Üniversitesi Rektörlüğü, GAP BKİ, Karacadağ Kalkınma Ajansı ve iki ilin Ticaret ve Sanayi Odaları ile Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birlikleridir (DTSO, ŞUTSO, DESOB, ŞESOB). Merkezi idarenin yerel örgütleri; görevleri itibariyle ağda mevzuata dayalı ilişkiler geliştirmektedirler. Kaymakamlıklar bağlantıları itibariyle Diyarbakır'da merkeze yakın ve dağınık şekilde yerleşmişken, Şanlıurfa'da birbirlerine ve belediyelere yakın konumlanmıştır. TRC2 Bölgesi gönüllü ağında; valiliklerin önemini korumakla beraber tüm ağ yapısına göre ilişkilerinin azaldığı görülmektedir. Belediyeler; ağda her iki ilde de ilçe belediyeleri benzer bağlantı yapılarından dolayı belirgin bir şekilde ayrışmaktadır. Diyarbakır'da merkez ilçe belediyeleri (Yenişehir, Sur, Kayapınar, Bağlar) ağın merkezine daha yakın ve derece merkezidir. Diyarbakır'da ilçe belediyelerinin sendikalarla işbirliği ilişkileri gelişmiştir; Şanlıurfa'daki ilçe belediyelerinin sendikalarla ilişkisi daha dağınıktır. Gönüllü ağında; Belediyelerin derece merkezi rolü artmaktadır, iki ilde de anakent belediyeleri ağın merkezinde yer almaktadır. Üniversiteler; Dicle ve Harran Üniversite Rektörlükleri ağda bağlantıları itibariyle derece merkezi ve konumları itibariyle merkeze yakındır. Ancak her iki ilde de fakülte ve enstitüler belirgin bir şekilde ağın dışında ve daha çok birbirleriyle ilişkilidirler. Bu durum, Bölgede üniversitelerin idari olarak ağ yapısı ile işbirliği içerisinde olduğu; ancak bilimsel üniteleri itibariyle büyük ölçüde ağın dışında kaldıkları şeklinde yorumlanmıştır. Gönüllü Ağında; Enstitü ve fakültelerde Ziraat Fakültesi hariç olmak üzere Harran Üniversitesi ağın dışında kalmışken, Diyarbakır'da enstitü ve fakültelerin derece merkeziliği artmıştır. Ancak daha çok kendi aralarında bağlantı kurmaya devam etmektedirler. 87

Odalar ve Meslek Örgütleri; Her iki ilde de küçük esnaf odaları büyük ölçüde birbiriyle yakın ilişki içerisinde ve ağın dışındadır. Esnaf Birlik Başkanlıkları derece merkezi ve ilgili odalara daha yakın konumlanmıştır. Ticaret ve Sanayi Odaları ve kısmen Ticaret Borsası Başkanlıkları iki ilde de derece merkezi ve merkeze yakın konumlanmıştır. Gönüllü ağında; küçük esnaf odaları birbirleriyle yakın ilişki içerisinde ve ağın dışındadır. Şanlıurfa ilinde tarım ile ilgili kurumların derece merkezi rollerinin artması, ildeki tarım sektörü odaklı ilişkilerin ön plana çıktığını göstermektedir. Sendikalar ve İşçi Örgütleri; Sendikalar, Diyarbakır ilinde belirgin olarak 2 grupta yer alırken, Şanlıurfa'da işbirliği ilişkileri itibariyle daha dağınıktır. Diyarbakır'da 1. grup sendikaların kurumsal işbirlikleri Belediyelere daha yakın konumlanmıştır. Gönüllü ağında; Diyarbakır ilinde sendikaların belediyelerle ilişkileri gönüllü ağında da devam etmektedir. Şanlıurfa'da sendikalar ağın dışında dağınık bir şekilde yer almıştır. Dernekler ve Vakıflar; Dernekler-vakıflar kategorisinde görselleştirme sonuçlarına göre, kurumlar Şanlıurfa ilinde bir arada konumlanmışken, Diyarbakır ilinde bir kısmı hariç büyük bölümü dağınık şekildedir. Gelen bağlantı sayısına göre dernek ve vakıflardan merkezi bir kurum gözlenmemektedir. Gönüllü ağında; Şanlıurfa'da daha belirgin olmak üzere dernekler ağın merkezine yaklaşmakta ve bağlantı sayıları kısmen artmaktadır ancak her iki ilde de derneklerin gönüllü işbirliği ağında daha etkin olmaları beklenirken bu gözlenmemiştir. Her iki ilde de dernekler anakent belediyelerine bağlantıları itibariyle yakın konumlanmıştır. 2.2.5 TRC2 Bölgesinde Sosyal Sorunlar Sosyal sorunlar başlığı ele alınırken bu sorunların hane düzeyinde yansıması olarak görülebilecek olan barınma-konut, gıda temini, gelir durumu, eğitim-sağlık gibi sosyal hizmetlere erişim konuları kadar dezavantajlı grup olarak tanımlanan çocuk, genç, kadın, yaşlı ve engelli grupların toplum içerisindeki konumlarının, göç, yoksulluk, fırsat eşitsizliği gibi konuların dikkate alınması önem arz etmektedir. Tüm bu başlıklar değerlendirilirken bölgenin genel ekonomik, demografik ve mekânsal yapısının değerlendirilmesi, bölgenin sosyal yapısının anlaşılması ve yaşanan sosyal sorunların tespit edilmesi açısından önemlidir. 2.2.5.1 Bölgenin Genel Durumu Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması 2011 yılı çalışmasına göre; TRC2 Bölgesi 26 bölge içerisinde 23. sırada yer almaktadır. 81 il içerisinde Şanlıurfa 73. sırada, Diyarbakır ise 67. sıradadır. URAK ın 2010 yılı İllerarası Rekabetçilik Endeksi içerisinde Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi sıralamasına bakıldığında; Diyarbakır 64. Şanlıurfa ise 74. sırada yer almaktadır. EDAM ın 2009 yılı Rekabet Endeksine göre ise Diyarbakır ın genel endeks değeri 64, Şanlıurfa nın ise 74 tür. Ekonomik Etkinlik ve Canlılık'ta Diyarbakır 42, Şanlıurfa 52. sıradadır. Emek Piyasası verilerine göre Diyarbakır 68, Şanlıurfa 75. sıradadır. Fiziki altyapı anlamında Diyarbakır 66, Şanlıurfa 69. sıradadır. İnsani Sermaye olarak Diyarbakır 71, Şanlıurfa 78. sıradadır. Sosyal Sermaye anlamında ise Diyarbakır 68, Şanlıurfa 74. sıradadır. Tüm bu verilerden görüldüğü üzere, bölgemiz sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından oldukça geri sıralarda yer almaktadır. Ekonomik anlamda geri kalmış olan bölgenin beşeri sermaye, sosyal 88

sermaye ve yaşam kalitesi gibi sosyal başlıklarda daha da geri durumda olduğu görülmektedir. Türkiye genel olarak ülkeler arası güven ve sosyal sermaye ölçümünde son sıralarda yer almaktadır. Bölge düzeyinde ele alındığında TRC2 sosyal sermaye açısından en az gelişmiş bölgelerden biri olmuştur. Sosyal sermaye ile ekonomik kalkınma arasında güçlü bağ olması sebebiyle bölgemizde az gelişmişliğe sosyal sermaye düşüklüğü de eşlik etmektedir. 2000-2010 yılları sosyal sermaye endekslerine göre bölgemizin endeks değeri daha da gerilemiştir. Sosyal sermayenin bölgesel kalkınmanın sağlanması açısından önemi düşünüldüğünde; ekonomik kalkınmayla birlikte beşeri ve sosyal sermayenin iyileştirilmesine yönelik hizmetlerin Bölge için önem arz ettiği görülmektedir. Nüfusun yapısı ve niceliği ulusal ve bölgesel kalkınma sürecinin temel belirleyicileri arasındadır. Ekonomik ve sosyal açıdan Türkiye ortalamasının oldukça gerisinde kalan TRC2 Bölgesi nüfus büyüklüğü açısından ise İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve Kocaeli gibi büyükşehirlerden sonra 7. sırada yer almaktadır. Şanlıurfa 81 il içerisinde 9. sırada, Diyarbakır ise 12. sırada yer almaktadır. 1965 yılında TRC2 Bölgesi nüfusu, Türkiye nüfusunun % 2,95'i iken, bu oran 2012 yılında % 4,44 e ulaşmıştır. Sosyo-ekonomik açıdan geri sıralarda yer alan bölgenin Türkiye içerisindeki nüfus oranının gitgide artmakta olması bölgenin bu geri kalmışlık sorununu Türkiye nin de önemli sorunlarından biri haline getirmektedir. Türkiye genelinde nüfus artış hızı düşüş eğilimde iken, nüfus artış hızı oldukça yüksek olan TRC2 Bölgesi, Türkiye ortalamasından farklı bir tablo çizmektedir. Türkiye de ortalama nüfus artış hızı binde 12 düzeyinde iken TRC2 Bölgesi için bu oran binde 20,2 dir. Nüfus artış hızı Şanlıurfa da binde 26,3 Diyarbakır da binde 13,4 tür. Nüfus artış hızı ile TRC2 Bölgesi 26 bölge içerisinde 2. sırada yer alırken, Şanlıurfa 81 il içinde 6. sırada, Diyarbakır ise 27.sıradadır. Diyarbakır Türkiye ortalamasına yakın bir nüfus artış hızına sahip iken bu oran Şanlıurfa da Türkiye ortalamasının 2 katından daha yüksektir. Şanlıurfa da Diyarbakır a göre çok daha fazla olan nüfus artış hızı, Şanlıurfa da kırsal nüfusun yaygın olması ve net göç hızının görece düşük olması ile ilişkilendirilebilir. Bu hızlı nüfus artışı özellikle Şanlıurfa da pek çok sosyal hizmet ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. TÜİK tarafından yapılan nüfus projeksiyonuna göre; binde 9,8 oranındaki nüfus artış hızı ile Türkiye nin 2023 yılındaki nüfusu 84.247.088 olacaktır. TRC2 Bölgesinin nüfusu ise binde 20,1 lik nüfus artış hızı ile 4.182.245 kişiye ulaşacaktır. Bu oran ile Bölge nüfusu 2023 yılında Türkiye nüfusunun yaklaşık % 5 ini oluşturuyor olacaktır. Diyarbakır ın nüfusu binde 13,3 lik artışla 1.842.923 kişiye ulaşırken Şanlıurfa nın nüfusu Türkiye ortalamasının oldukça üstünde olan binde 25,8 lik artış hızı ile 2.339.322 e ulaşacaktır. 2023 yılına gelindiğinde de Şanlıurfa da çocuk ve genç nüfusunun Türkiye ortalamasına göre oldukça yüksek düzeylerde olacağı görülmektedir. Bu da bağımlı yaş grubunda olan bu nüfus için iyi bir hizmet planlaması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Toplam yaş bağımlılık oranına bakıldığında; Türkiye ortalaması % 48 iken bu oran TRC2 Bölgesinde % 74,1 dir. Şanlıurfa nın toplam yaş bağımlılık oranı % 81,7; Diyarbakır ın toplam yaş bağımlılık oranı % 66,3 dir. Toplam yaş bağımlığı 15-64 yaş grubundaki her 100 kişinin 0-89

14 ve 65 ve daha yukarı yaş grubundan bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını ifade etmektedir. Bu oranla TRC2 Bölgesi 26 Düzey 2 Bölgeleri içerisinde 2. sırada iken Şanlıurfa 81 il içerisinde ilk sırada, Diyarbakır ise 10. sırada yer almaktadır. Ekonomik olarak bağımlı konumda bulunan nüfusun oranının bu kadar yüksek olması hizmet planlamasının buna göre yapılmasını gerektirmektedir. Özellikle Şanlıurfa 1. sıradaki nüfus bağımlılık oranı ile özel sosyal politikaların geliştirilmesi gereken bir il konumundadır. Hanehalkı büyüklüklerine baktığımızda; Türkiye ortalaması 3,8 kişi iken Diyarbakır da ortalama 5,9 ve Şanlıurfa da 6,2 kişidir. Her iki ilde de hanehalkı büyüklüğü ülke ortalamalarının üzerindedir. Özellikle göçle oluşan mahallelerde hanehalkı büyüklükleri kent ortalamasının üzerinde, il ortalamalarına yakın hatta bazı mahallelerde çok yüksektir. Bu durum sosyal yaşama dair önemli göstergeler arasında yer almaktadır. Bağımlılık oranları ile de bağlantılı olan bu durum, TRC2 Bölgesinde önem arz eden demografik bir özelliktir. Gerek hızlı nüfus artışı, gerekse hanehalkı büyüklüğü ve bağımlılıkla ilgili yüksek oranlar, bölgede yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlara işaret etmektedir. Şehirleşme oranlarına bakıldığında, Bölgenin şehirleşme oranı % 63,5 dir. Bu oran Şanlıurfa da % 55,4; Diyarbakır da ise % 72,6 dır. Şanlıurfa da kırsal nüfus Diyarbakır a göre çok daha fazladır. Şehir nüfusu Şanlıurfa da 975.455 kişi iken bu sayı Diyarbakır da 1.155.258 dir. Şehirleşme oranlarına ve nüfus artış hızlarına ilçeler düzeyinde baktığımızda; Şanlıurfa merkezde şehirleşme oranı % 67, nüfus artış hızı binde 33,3 tür. Bozova ve Halfeti ilçelerinde nüfus artış hızı eksilerde iken Akçakale, Harran, Siverek, Ceylanpınar ve Viranşehir de yüksek seviyelerdedir. Diyarbakır ilçelerine baktığımızda ise; Kayapınar binde 65,3 lük oranla en yüksek nüfus artış hızına sahiptir. Bağlar da bu oran binde 13,8; Yenişehir de binde 7,3 tür. Sur ilçesi ise binde -31,1 oranı ile nüfus kaybetmekte olan bir ilçedir. Çermik, Çüngüş, Dicle, Eğil, Hani, Kulp, Lice ilçeleri de nüfus artış hızının eksi değerlerde olduğu ilçelerdir. Bu veri bize bu ilçelerden yoğun göç yaşandığını göstermektedir. Bismil, Çınar, Ergani ve Silvan ise nüfus artış hızının görece daha yüksek olduğu ilçelerdir. Nüfus yoğunluğuna bakıldığında ise; TRC2 Bölgesinde metrekareye düşen kişi sayısı 100 dür. Bu oranla TRC2 Bölgesi 10. sırada bulunmaktadır. Şehirleşme oranının daha yüksek olduğu Diyarbakır da metrekareye düşen kişi sayısının 106 olduğu ve 81 il içerisinde 21. sırada yer aldığı görülmektedir. Nüfus yoğunluğu Şanlıurfa için metrekareye 94 kişidir ve 24. sırada yer almaktadır. Kentsel alanda gerçekleşen yoğun nüfus artışı, Bölgede plansız ve denetimsiz yapılaşmayı da beraberinde getirmiştir. Diyarbakır ve Şanlıurfa il merkezleri taşıma kapasitesinin çok üstünde ve hizmet sunabileceğinden çok daha fazla nüfusu barındırmak zorunda kalmıştır. 2.2.5.2 Göç ve İlgili Sorunlar Günümüzde insanlar çoğunlukla kentlerde, özellikle de büyük kentlerde yaşamlarını idame ettirmektedirler. Zorunluluklar yanında kentin sunduğu veya sunması umulan imkânlar kentlerin cazibesini artırmaktadır. Türkiye de kentleşme, daha çok 1950 li yıllarda başlayan göç olgusuna bağlı olarak gelişmiştir. 1980 lere kadar kentlerin kendine çeken artılarına, 1980 sonrası dönemde 90

kırsal alanların itici gücü de eklenmiştir. Türkiye de 1950 lerden itibaren yaşanmaya başlayan göç Bölgemizde 1980 li yıllardan itibaren hız kazanmıştır. TRC2 Bölgesi net göç veren yapıdadır. TRC2 Bölgesi için net göç hızı binde -8.84 dür. Bölgenin aldığı göç 59.515kişi iken verdiği göç 89.289 dur. Net göç hızı Şanlıurfa da binde - 7,34, Diyarbakır da binde -10,49 dur. Bölgelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyleri ile göç oranları arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Az gelişmiş bölge konumunda bulunan Bölgeden büyükşehirlere yoğun göç yaşanmaktadır. TRC2 Bölgesi; en çok İstanbul, Adana, Mersin, Gaziantep, Mardin, Antalya gibi illere göç vermektedir. Kent merkezleri ise özellikle kendi kırsal alanlarından göç almakta ve nüfusları artmaktadır. Ancak il bütünündeki net göç oranları, kentsel alandan kentsel alanlara göçlerin varlığının bir göstergesidir. Bölgede nüfus çift yönlü göç hareketlerinden dolayı çok değişken bir yapı arz etmektedir. Bölge göç almakla beraber, bundan daha fazlasını da dışarıya vermektedir. Her iki ilde de net göç sayısı ve hızı eksi yöndedir ancak Diyarbakır, Şanlıurfa ya göre çok daha fazla göç vermektedir. Şanlıurfa ili diğer illerden göç almayarak ağırlıkla kendi ilinin kırsalından göç toplamaktadır. Şanlıurfa kent merkezinden dışarıya göç eden nüfus da ağırlıkla daha gelişmiş bir kent olan Gaziantep e yönelmektedir. Yoksulluk, düşük gelir, sağlık ve öğrenim hizmetlerinin yetersizliği karşısında kentlerdeki işgücü, yüksek gelir, öğrenim ve sağlık hizmetlerine erişimdeki görece kolaylık göç hareketinin temelinde yatan sebeplerdir. Göç, genel olarak daha iyi bir yaşam arayışının bir sonucu olduğu gibi aynı zamanda yoksullukla mücadelenin de en eski aracı olmuştur. Ancak göç her zaman yaşam standartlarında iyileşme ve refah getirmemiş aynı zamanda kent içi eşitsizliklere, kutuplaşmalara, ekonomik ve sosyal problemlere yol açmıştır. Göç edenlerin bir kısmı belli bir refah seviyesini yakalamışken; önemli bir bölümünün sonu, kırsal yoksulluktan kentsel yoksulluğa geçiş olmuştur (Özbek, 2012). Kırsal yoksulluk ve yoksunluk göçe yol açarken şehirde de yeterli istihdam imkânlarının olmaması, sosyal hizmetlere erişimde yaşanan sorunlar kentsel yoksulluğu da beraberinde getirmiştir. Göç eden hanelerin bir kısmı, sosyal güvenlikten yoksun, geçici işlerde düşük ücretle çalışan, sosyal hizmetlerden oldukça sınırlı yararlanan, kötü barınma şartlarında toplumun diğer kesimlerinden kopuk yaşayarak marjinalleşen bir kitleye dönüşmüşlerdir. Yoğun göç nüfusu ile oluşmuş mahalleler, plansız ve düzensiz yapılaşmanın da olumsuz etkileri ile yetersiz altyapı ve sosyal donatılar ile şekillenmiştir. Bu bölgelerde, eğitim, sağlık, kültür hizmetlerinin verilebileceği alanların yeterli miktarda oluşturulamaması, sadece bugünün kuşaklarını değil, gelecek kuşakların yaşam koşullarını da olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, bu bölgelerde kişi başına düşen yeşil alan miktarı, toplu taşım olanakları, barınakların fiziki koşulları, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, sınıf başına düşen öğrenci sayısı gibi göstergelerin kent ortalamalarının çok altında kalması, yoksulluğu kuşaktan kuşağa geçen bir olgu haline getirmektedir. Kenti oluşturan mahallelerin büyük bölümünde eksikliği hissedilen ve memnuniyetsizlik olarak ortaya çıkan sosyal donatı alanlarının ve tesislerin yetersizliği, yoğun göç dönemlerinde yaşanan aşırı nüfus yığılmasının sonuçları olarak ortaya çıkmaktadır (KKA, 2012b). 91

Şanlıurfa da yoksul mahallelerde sağlıklı barınma olanağından yoksun haneler sayıca fazladır. Konutların önemli bir bölümü gecekondudur ve bu konutların bir kısmının mutfak, banyo, tuvalet gibi ihtiyaçları konutun içerisinde değildir. 2011 Nüfus ve Konut Araştırmasına göre; Türkiye genelinde borulu su sisteminin konut içerisinde bulunma oranı % 97; tuvaletin konut içerisinde olma oranı % 92,5; banyonun konut içerisinde olma oranı % 97,2 iken bu oranlar Şanlıurfa da sırasıyla % 78; % 69,4 ve % 83,2 dir. Telefon, internet gibi iletişim olanaklarına erişim çok sınırlıdır. Konutların fiziki şartları olumsuzdur. Isınma ağırlıklı olarak soba ile sağlanmaktadır. Aynı araştırma sonuçlarına göre Türkiye genelinde soba ile ısınan hanelerin oranı % 57,1 iken bu oran Şanlıurfa da % 80,8 dir. Temiz içme suyuna erişemeyen, elektrik ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanamayan konutların bulunması önemli bir sorun teşkil etmektedir. Diyarbakır, Şanlıurfa dan farklı olarak kendi kırsalının yanı sıra çevre illerin kırsalından da göçler almış, 1990 lı yıllarda güvenlik nedeniyle yaşanan göçler yoğunluk kazanmış ve kent merkezi bir anda kapasitesinin çok üzerinde yoğun göçe maruz kalmıştır. Diyarbakır a göçün 1990 1999 döneminde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu dönemi 1980 1989 yılları arasındaki dönem izlemektedir. Diyarbakır kentinin karşı karşıya kaldığı yoğun göç, kentsel alanda bazı bölgelerin aşırı yoğunlaşmasına yol açmış, kentin fiziksel mekânı bozulmalara uğramıştır. Göçle gelen nüfusun konut ihtiyacının karşılanamaması, hızlı gecekondulaşma ve kaçak yapılar olgusunu gündeme getirmiştir. Kentin makro formunu değiştiren bu süreç, yeni kent yoksullarının eskileri ile eklemlenmesine yol açmıştır (KKA, 2012b). Yoğun göç, Diyarbakır kenti alan kullanımındaki ve fiziksel yapılaşmadaki düzensizliğin en önemli nedenlerinden birisidir. Yapılan yanlış imar uygulamaları ve kaçak yapılaşmalar, kent dokusunun tahrip olmasına yol açmıştır. Bağlar ilçesi 1990 larda yaşanan yoğun göç sonrasında, kaçak ve yoğun yapılaşmalarla şekillenmiştir. Bağlar ilçesinde yaşanan kaçak yapılaşma, yüksek katlı, yoğun ve yetersiz kentsel alt ve üst yapı şeklinde gerçekleşmiştir. Bağlar ilçesini oluşturan mahalleler, kentin nüfus yoğunluğu en yüksek mahalleleridir. Sur ilçesi kentsel yoğunluk açısından Bağlar ilçesinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Nüfus yoğunluğu tek başına bir mekân kalite göstergesi olmamakla birlikte, nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu alanlarda kişi başına düşen yeşil alan, eğitim, sağlık, kültürel tesis alanı miktarları azalmaktadır. Bağlar ve Sur ilçelerinde bu durum açıkça görülmektedir. Bağlar ve Sur ilçeleri bu yapıları kentsel hizmetlerin sunumlarının yetersizliğinden kaynaklanan mekânsal sorunlarla karşı karşıyadır. Yoğun göç olgusu ile karşı karşıya kalan Diyarbakır kentinin diğer bir sorun alanını da sağlıksız yapı stoku oluşturmaktadır. Göçle gelen nüfusun barınma ihtiyacını karşılamak için 1990 lı yıllarda hızlı bir biçimde yapılmaya başlayan kaçak ve katlı konutlar kentin mevcut konut stoku içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu konutlardaki altyapı eksiklikleri hanelerin yaşam kalitesini de düşürmektedir. 2011 Nüfus ve Konut Araştırmasına göre; borulu su sistemin konut içerisinde bulunma oranı% 88,4; tuvaletin konut içerisinde olma oranı % 82,7 ve banyonun konut içerisinde olma oranı % 91,7'dir. Bu oranlarla Diyarbakır Şanlıurfa dan biraz daha iyi durumda 92

olmasına rağmen hâlâ Türkiye ortalamasının altındadır. Diyarbakır'da soba ile ısınan hanelerin oranı ise % 80,8 dir. Bölgede yapılan araştırmalara göre, göç edenlerin yoğunlaştığı alanlar ya da gecekondu bölgelerinde yaşayanlar yoksulluk, aile içi şiddet, alkol bağımlılığı, aile parçalanması, suç oranının yüksekliği gibi sorunlarla daha çok karşılaşmaktadır. Kentin yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapı olanaklarından tam olarak yararlanamamalarının yanı sıra, kentin çeperinde kalmanın, kentli olamamanın, kentli gibi yaşayamamanın yarattığı sorunlar da aile içi ve toplumsal ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir (EKOSEP, 2010 a,b). TRC2 Bölgesinin göç anlamında özgün sorunu ise mevsimlik işçi göçüdür. Özellikle mevsimlik tarım işçiliği bölgede oldukça yaygındır. TÜİK 2011 yılı istatistiklerine göre istihdam edilen yaklaşık 25 milyon kişinin % 26 sını tarımda çalışan insanlar oluşturmaktadır. Yaklaşık 6,3 milyon tarım işgücünün yarısına yakınını mevsimlik tarım işçilerinin oluşturduğu tahmin edilmektedir. Bu nüfus içerisinde Şanlıurfa ve Diyarbakır dan, mevsimlik tarım işçisi olarak diğer illere göç ederek çalışanların oranı oldukça yüksektir. Özellikle Şanlıurfa mevsimlik tarım işçiliğinde Türkiye içerisinde ilk sırada yer almaktadır. Şanlıurfa ve Adıyaman illerinde 1021 hane ve 7165 kişi ile yürütülen araştırma sonuçlarına göre; yoksul hane yüzdesi Türkiye de % 18,08 iken araştırma kapsamındaki hanelerde bu oran % 58,2; Türkiye de okuryazar olmayan erkek nüfus oranı % 2,2; kadın oranı % 9,9 iken araştırma grubundaki erkeklerde bu oran % 6,9 kadınlarda ise % 20 düzeyindedir. İlköğretimde net okullaşma oranı, bu grubun erkeklerinde % 78,4 e, kadınlarında ise % 73,8 e kadar düşmektedir. Beş yaş altı ölüm hızı Türkiye de binde 24 iken araştırma grubunda binde 74,8 dir. Kaba ana ölüm oranı Türkiye de yüzbinde 28,5 iken araştırma grubunda yüzbinde 153 tür (ŞİMŞEK, 2012). Tüm bu veriler göstermektedir ki, mevsimlik tarım işçisi haneler toplumun ortalamasının oldukça altında bir yaşam kalitesine sahiptir. Göç ettikleri bölgelerde elektrik, su, yol gibi temel altyapı hizmetleri bulunmayan yerlerde naylon çadırlarda yaşayan, ağır çalışma koşulları altında düşük ücretlerle çalışan, gittikleri yerlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamayan bu grup yaşamakta oldukları yoksulluk, yoksunluk ve sosyal dışlanma ile bölgenin en dezavantajlı grubu konumundadır. Bölgede göçer olarak dezavantajlı konumda bulunan bir diğer grup ise Şanlıurfa nın Ceylanpınar ilçesi TİGEM arazisi içerisinde ikamet eden 668 hane ve 4.338 kişilik göçer gruptur. Bu haneler de diğer mevsimlik tarım işçisi haneler gibi oldukça kötü şartlarda yaşamlarını sürdürmekte ve çalışmaktadırlar. Her türlü altyapıdan ve sosyal hizmetten yoksun kalan bu grubun ikamet sorunlarının çözülerek yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. 2.2.5.3 Yoksulluk, Gelir Dağılımı Eşitsizliği, Sosyal Yardımlar Çok boyutlu bir kavram olan yoksulluk, mutlak ve göreceli yoksulluk olarak iki farklı şekilde tanımlanmaktadır. Mutlak yoksulluk, bireyin yaşamını sürdürebilmek için zorunlu olan beslenme, barınma, giyinme gibi temel ihtiyaçlarının karşılanamaması durumu olarak tanımlanmaktadır. Başka bir deyişle, mutlak yoksulluk, hane halkı veya bireyin yaşamını sürdürebilecek asgari refah düzeyini yakalayamaması durumudur. Dünya Bankası nın mutlak yoksulluk sınırı olarak belirlediği kişi başına günlük 1 dolar ve 2 dolar hesabı, bir insanın hayatta 93

kalabilmesi için gerekli minimum kalori miktarı olan 2.400 k/cal hesaplamasına dayanılarak geliştirilmiş ve bu noktadan hareketle günlük geliri 2.400 k/cal besini almaya yetmeyen insanlar Dünya Bankası nca mutlak yoksul olarak tanımlanmıştır (Karakoyun, 2012). Göreli yoksulluk, bireylerin refah düzeyinin, toplumun ortalama refah düzeyinin belli bir oranının altında olması durumudur. Buna göre, toplumun genel düzeyi ile karşılaştırıldığında, belli bir sınırın altında gelir ve harcamaya sahip olan birey veya hane halkı göreli anlamda yoksul olarak tanımlanır. TÜİK, Türkiye genelinde cari satın alma gücü paritesine göre kişi başı 2,15 ve 4,3 dolar sınırına göre yoksulluk oranlarını açıklamaktadır. Buna göre 2011 yılı için kişi başı günlük 2,15 doların altı satın alma paritesine göre fert yoksulluk oranı % 0,14; kişi başı günlük 4,3 doların altı satın alma paritesine göre fert yoksulluk oranı % 2,79 dur. Bu oranlar kentte % 0.02 ve % 0,94 iken kırsalda % 0,42 ve % 6,83 tür (TÜİK, 2011f). TÜİK Bölge ve il düzeyinde yoksulluk verileri yayınlamadığından, TRC2 Bölgesinin yoksulluk bilgisi için Bölgede uygulanan Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Erzurum Belediyelerinin Ekonomik ve Sosyal Entegrasyon Sorunlarının Çözümü için Teknik Destek Projesi (EKOSEP, 2010 a,b) kapsamında yapılan araştırma sonuçlarına yer verilmiştir. 2009 yılında her iki ilde de yapılan anket sonuçlarına göre; hanelerin bir aylık harcama miktarı esas alındığında Şanlıurfa da nüfusun % 10,8 i kira hariç hane harcaması kişi başına bölündüğünde günlük 1 dolardan az harcama yapmaktadır. Nüfusun toplam % 43 ü 2,15 doların altında, % 77 si ise 4,3 doların altında harcama yapmaktadır. Diyarbakır da nüfusun % 7,5 i kira hariç hane harcaması kişi başına bölündüğünde günlük 1 dolardan az harcama yapmaktadır. Nüfusun toplam % 42,7 si 2,15 doların altında, % 80 i ise 4,3 doların altında harcama yapmaktadır. Tablo 2.40- EKOSEP Başlangıç Raporu Yoksulluk Sınırları Altındaki Nüfus, 2010 Günlük (Kira Hariç) Tüm Hane Şanlıurfa Diyarbakır Üyeleri Başına Düşen Kişi Başı Örneklem Örneklem Harcama Miktarı % % Sayısı Sayısı 1 doların altı 136 10,8 1404 7,5 1-2,15 dolar 406 32,4 6582 35,2 2,15-4,3 dolar 427 34 6992 37,3 4,3 doların üstü 286 22,8 3.743 20 Toplam 1.255 100 18.721 100 Kaynak: TESEV, 2010. Yoksulluk kavramı aynı zamanda gelir dağılımındaki adaletsizlikle çok yakından ilgilidir. Gelir dağılımı nispeten dengeli olan toplumlarda yoksulluk oranı da düşüktür. Gelir dağılımında bozulmalar arttıkça, yoksulluk da derinleşmektedir. 2003 yılı gelir dağılımına göre; Türkiye de en yüksek gelire sahip 5. % 20 lik grup gelirin % 48,3 üne, 4. % 20 lik grup gelirin % 20,9 una sahiptir. Toplamda en üst % 20 lik dilimler toplam gelirin % 69,2'sine sahiptir. Gelir dağılımındaki eşitsizlik Türkiye nin genel bir sorunudur. OECD ülkeleri arasında Türkiye'nin 94

gelir dağılımındaki eşitsizlik en yüksek değere sahiptir. Bölgemizdeki gelire göre sıralı % 20 lik dilimlere bakıldığında; Türkiye verilerine paralel olarak en yüksek gelire sahip 5. % 20 lik grubun gelirin % 46,9 una, 4. % 20 lik grubun gelirin % 21,1 ine dolayısıyla en üst 40 lık dilimin gelirin % 68 ine sahip olduğu görülmektedir (TÜİK, 2011e). Gelir dağılımındaki eşitsizlik hem ülkemizin hem de bölgemizin temel sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Gelir dağılımındaki eşitsizlik sadece bölge içinde yaşanmamaktadır. Aynı zamanda bölgemiz ile batı bölgeleri arasında da ciddi gelir dağılımı eşitsizliği söz konusudur. Bölgede tüketim harcaması dağılımına baktığımızda; gıda ve alkolsüz içecekler, giyim ve ayakkabı, mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri gibi temel ihtiyaçlar konusunda Türkiye ortalamasının üzerinde harcama yaparken, sağlık, ulaştırma, haberleşme, eğlence-kültür ve eğitim hizmetleri gibi başlıklarda Türkiye ortalamasının altında harcama yapmaktadır. Özellikle ulaştırma ve eğitim harcama düzeyi Bölgede oldukça geri durumdadır (KKA, 2012a). Yoksulluk ile birebir bağlantılı olan istihdam ve işgücü piyasası verilerine baktığımızda; 2012 yılı için işgücüne katılma oranı Türkiye de % 50 iken bu oran Bölgede sadece % 28,8 düzeyindedir. 2010 yılı verilerine göre ise; Bölgenin işgücüne katılma oranı % 33,5, Şanlıurfa nın 35,5; Diyarbakır ın ise 31,8 dir. 2012 yılı istihdam oranı Türkiye de % 45,4 iken bu oran bölgemizde % 26,8 düzeyindedir. 2010 yılı verilerine göre ise; Bölgenin işgücüne katılma oranı % 29,1 Şanlıurfa nın oranı % 31,1; Diyarbakır ın ise 31,8 dir. 2010 yılı işgücüne katılma ve istihdam oranlarında Şanlıurfa en düşük 3. il, Diyarbakır ise en düşük 1. il olmuştur. 2011 yılı Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre Şanlıurfa daki işsizlik oranı 10,4, Diyarbakır da ise 13,8 dir. Bu oran ile Diyarbakır 81 il içerisinde işsizliğin en yoğun yaşandığı 2. ildir. Kayıtdışı istihdam oranı Türkiye de % 39 iken bölgemizde bu oran % 63,3 e kadar yükselmektedir. İşgücüne katılma oranı ve istihdam oranı oldukça düşük, kayıt dışı istihdamın oranı ise oldukça yüksek olan Bölgemizde en önemli sosyal sorun alanı işsizlik ve buna bağlı olarak yoksulluktur. Yoksulluk, sadece bireyin yaşamını idame ettirebilmesi için gerekli olan temel mal ve hizmetlerden yoksun olmasıyla sınırlanmamaktadır. Yoksulluk aynı zamanda sosyal, politik ve psikolojik alanlardaki yoksunluğu da kapsamaktadır. Yoksul olan bireyin, bireysel yeteneklerini ve olanaklarını gerçekleştirecek araçlara erişimi kısıtlı olduğundan, öteki insanlara göre konumu daha dezavantajlıdır. Yoksulluğun yarattığı güçsüzlük duygusu, sesini duyuramama giderek sosyal dışlanma ve marjinalleşme yaratmaktadır (Özer, 2012). Dolayısıyla, yoksunluğu ve sosyal dışlanmayı da yoksulluğu bütünleyen kavramlar olarak da ele almak gerekmektedir. Yoksulluğun aynı zamanda kırsal ve kentsel yoksulluk boyutları bulunmaktadır. Türkiye de yoksullukla ilgili istatistikler kırsal yoksulluğun hem kapsam hem derinlik açısından kentsel yoksulluktan daha kötü durumda olduğunu göstermektedir (AKDER, 2000). Kırsal alan nüfusu hızla kentlere göç etmeye başladıktan sonra bölgede nitelikli iş gücü kaybı yaşanmakta ve bu durum yoksulluğu sürekli olarak derinleştirmektedir. Kır yoksulu da kent yoksulu gibi belli bir seviyenin altında gelirle yaşamakta; beslenme, barınma ve giyim gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaşamaktadır. Ancak bunların yanında kırsaldaki yoksul kesim, nitelikli eğitim olanağından, yeterli sağlık imkânlarından, birçok kamu hizmetinden, teknolojiden ve 95

kültürel faaliyetlerden de yoksun olması nedeniyle kent yoksuluna göre daha dezavantajlı konumda kalmaktadır. Kent yoksulluğu, kırdan kente göç sürecinde, kentin çöküntü alanlarında yaşayan, düşük nitelikli iş ve eğitim olanaklarını sahip olan, düşük gelir grubunda yer alan, riske diğer kesimlerle karşılaştırıldığında daha açık ve marjinal sektörlerin aktörleri olan kesimlerin yaşam tarzlarına karşılık gelmektedir (KARTAL VE DEMİRHAN, 2012). Dünya Bankası, kent yoksulluğunun boyutlarını; gelir ve eğitim yoksulluğu, güvensizlik, güçsüzlük, istihdam olanaklarına ve gelire sınırlı erişim, yetersiz ve güvencesiz barınma, kentsel hizmetlerden yararlanamama, şiddet, sağlıksız çevre, sosyal koruma olanaklarının sınırlılığı ya da yokluğu olarak tanımlamaktadır (THE HOUSE OF COMMONS LONDON, 2004) Kırdan kente doğru yaşanan göç kentteki istihdam olanaklarının kısıtlılığı ve kentteki hizmet sunumunun yetersizliği ile birleştiğinde kent yoksullarının sayısı artmakta bu da kentsel alanda sosyal yardımlara bağlı olarak yaşayan nüfus yaratmaktadır (SKELDON, 2003). Sosyal yardımları ortaya çıkaran ve yaygınlaştıran temel etkenler çalışma hayatı dışında kalan ve kentsel iş alanları ile uyumlu olmayan deneyime sahip fazla nüfus olması ve yeterli iş alanının bulunmayışıdır. Sosyal yardım ekonomik sorunların ağırlığına bağlı bir yoğunluk ve yaygınlıkla ortaya çıkmaktadır. Bölgemizde yoksul hanelere yapılan yardımlara baktığımızda; 2012 yılı verilerine göre Şanlıurfa da şartlı eğitim, sağlık ve gebelik yardımlarından yararlananların oranı % 2,76 dır. Bu oran Diyarbakır ın Sur ilçesinde % 15, 72; Bağlar ilçesinde % 12,74; Yenişehir ilçesinde % 11,30; Kayapınar ilçesinde ise % 6,01 dir. Şanlıurfa da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı yardımlarından yaralananların oranı % 3,01 dir. Bu oran Diyarbakır ın Sur ilçesinde % 17,83; Bağlar ilçesinde % 7,11; Yenişehir ilçesinde % 11, 92; Kayapınar ilçesinde ise % 7,79 dur (SYGM, 2012). Özellikle Diyarbakır merkezde sosyal yardımlardan yararlananların oranlarının yüksek olduğu görülmektedir. Hiçbir geliri olmadan sadece sosyal yardımlarla geçinen hanelerin varlığı Bölgenin bilinen bir gerçekliğidir. Sosyal yardımlara bağımlı hale gelen bu kesimler, yardımlardan faydalanamama endişesiyle sosyal güvencesi olan işlere girmekten kaçınmakta, bu da kayıt dışı istihdamı desteklemektedir. Sosyal yardımlar yoksullukla mücadele için bir araç olarak kullanılırken zaman zaman üretimden uzak kalınmasına yol açması ve kayıtdışı ekonomiyi tetiklemesi nedeniyle yoksulluğu kısırdöngüye dönüştüren bir sürece de yol açabilmektedir. 2.2.5.4 Dezavantajlı Gruplar 2.2.5.4.1 Kadınlar Kadın, Türkiye genelinde olduğu üzere TRC2 Bölgesinde de eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimden, işgücüne katılıma, sosyal hayata dâhil olmaktan karar alma süreçlerine müdahil olmak gibi pek çok alanda sorunlar yaşamakta ve dezavantajlı konumda bulunmaktadır. Bölgede kadının eğitim durumuna baktığımızda; genel okuma yazma oranları Türkiye ortalamasının çok gerisinde olduğu gibi; okuma yazma bilme konusunda kadınlar ile erkekler arasında da çok büyük farklar bulunmaktadır. Kadınlar gerek okuma yazma konusunda, gerekse eğitim kademesinin diğer aşamalarında dezavantajlı konumdadır. Cinsiyete göre okuryazarlık oranına baktığımızda; Türkiye de okuma yazma bilmeyen erkeklerin oranı % 1,7 iken bu oran 96

Şanlıurfa da % 3,54, Diyarbakır da % 4,3 düzeyindedir. Bu oran kadınlar için Türkiye genelinde % 8,6 iken Şanlıurfa ve Diyarbakır da Türkiye ortalamasının 2 katından da fazla bir oranla % 17,28 ve % 17,46 dır. İlköğretimde okullaşma oranı hem kadınlarda hem de erkeklerde Türkiye ortalaması civarında olmakla birlikte, Şanlıurfa da ve Diyarbakır da ortaöğretim okullaşma oranları Türkiye ortalamasının çok gerisinde kalmaktadır. Türkiye genelinde kadınların ortaöğretim okullaşma oranı % 67,37 iken bu oran Şanlıurfa da % 37,77; Diyarbakır da % 43,91 dir. Özellikle ortaöğretime geçişte okula devam eden kız çocuğu oranında ciddi düşüşler yaşanmaktadır. Yeterince eğitim alamayan kız çocuğu ilerleyen dönemde başta sağlık olmak üzere pek çok hizmete erişimde güçlük çekmekte, iş hayatına katılamadığından günlük ve sosyal hayatın içerisinde yeterince yer alamamaktadır. Kadınların yaşadığı bu dezavantajlı durum diğer kuşakları da etkilemekte, annesi okuma yazma bilmeyen ya da yeterince eğitim alamamış, iş hayatına katılamamış annelerin kız çocuklarının eğitime ve hizmetlere erişimi de diğer çocuklara göre daha düşük olmaktadır. Annelikten dolayı sağlık konusunda çok daha özel ihtiyaçları bulunan kadın, hem dil problemi hem de eğitimsizliği ve toplumsal yargılar nedeniyle sağlık hizmetlerine erişimde erkeğe bağımlı kalmakta; bu sorun hizmet kalitesinin düşüklüğü ile de birleşince sağlık alanında kadın açısından önemli sorunlara yol açmaktadır. Benzer şekilde Bölgede kadın doğum ve çocuk hastanelerinin sayısının ve personelinin yetersiz olması nedeniyle hem kadınlar hem de çocuklar sağlık hizmetlerine yeterince ulaşamamaktadır. TRC2 Bölgesinde kadının iş hayatındaki konumuna bakacak olursak; kentte ve kırsalda kadının işgücüne katılımı Türkiye ortalamasından düşüktür. TRC2 Bölgesi cinsiyet ayrımında işgücüne katılma oranı 2011 yılı için erkeklerde % 59,6 iken kadınlarda sadece % 7,9 dur. Bölgede kadının işgücüne katılımı oldukça düşük seviyelerde gerçekleşmektedir. Kadının iş hayatı içerisinde olması ekonomik olarak bağımsız olmasını ve pek çok sosyo-kültürel hak edinmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla ekonomik hayata dahil olamayan bölgedeki kadın nüfusu, hem ekonomik olarak eşine ve ailesine bağımlı kalmakta; hem de sosyo-kültürel hayata yeterince dahil olamamaktadır. Tarımla geçinen nüfusun şehirlere göç etmesiyle birlikte, işgücüne katılan kadın sayısı daha da azalmış, ücretsiz aile işçisi olarak istihdam edilen yoğun kesim şehirlerde çalışmayan ev kadını konumuna gelmiştir. Bölgede kadın istihdamı oranı da işgücüne katılma oranına paralel olarak % 7,7 gibi oldukça düşük düzeydedir. Kadınların istihdamı, Türkiye de artma eğiliminde iken bölgede azalmaktadır. Bölgede kadın istihdamının düşük olmasının temel nedenleri arasında cinsiyet ayrımcılığı, kültürel değerler nedeniyle kadının çalışmasının hoş karşılanmaması, kadınların yeterince eğitimli olmaması, işin gerektirdiği beceri ve uzmanlıklara sahip olamamaları gelmektedir. Şanlıurfa iş hayatında kadının yeri, sorunlar ve çözüm önerileri projesi kapsamında 509 kadın ve 68 işletme ile görüşülerek gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre; görüşülen kadınların % 75 i ilköğretim ve altı eğitim seviyesine sahiptir. Kadınların % 80 i bir meslek sahibi değildir. Kadınların % 89 u gelir getirici bir iş aramadığını beyan etmiştir. Evli kadınların % 80 i iş aramamaktadır. İş arayan kadınların % 25 i iş aradığı için çevresinden tepki aldığını beyan etmiştir (ŞUGİŞKAD, 2012). Kadınlara göre iş bulamamalarının başlıca nedenleri 97

Şanlıurfa da iş imkânlarının kısıtlı olması ve Şanlıurfa daki işletmelerin kadın personel istihdam etmek istememesidir. Yine kadınlara göre kadın çalışan sayısının az olmasının nedenleri; aile büyüklerinin karşı olması, çevreden gelen tepkiler ve evliliktir. Kadın personel istihdam etmeyen işletmelere göre kadın istihdam etmemelerinin temel nedeni iş koşullarının kadın personele uygun olmadığı düşüncesidir. Kadın çalışan sayısının az olmasının nedenleri; toplumun olumsuz bakış açısı, ev kadını olma yükümlülüğü, eşin/aile bireylerinin istememesi olarak belirtilmiştir. Ayrıca ücret konusunda kadın personel aleyhine bir durum söz konusudur, kadınlar erkelere göre daha düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. İstihdam edilecek kadın personelde öncelikli beklenen nitelik, kadının mesleki deneyime ve/veya mesleki bir sertifikaya sahip olmasıdır. Yapılan araştırma sonucunda kadının işgücüne katılımını engelleyen faktörler olarak; eğitim seviyesinin düşük olması, mesleki becerilerden yoksunluk, ataerkil aile yapısı ve muhafazakâr sosyal yapı, evlilik, çocuk bakımı ve istihdam olanaklarının kısıtlılığı belirlenmiştir. Diyarbakır da iş kadını ve kadın eliyle iş durumu proje çıktıları da Şanlıurfa araştırma sonuçlarını destekleyici şekilde kadının istihdamı önündeki engelleri; aile ve eşin izin vermemesi, kadınların eğitime erişim oranının düşük olması, sosyal yapı faktörü, kamu politikalarının yetersiz olması, çocuk bakımı, toplumun kadına özdeşleştirdiği roller olarak tanımlamıştır (DİKAD, 2012). Ekonomik yaşam dışında kalan kadın, aynı zamanda sosyo-kültürel ve politik yaşamda da dezavantajlı konumdadır. Ekonomik özgürlüğünü elde edememiş pek çok kadın sosyo-kültürel hayata dâhil olamamakta, kendi yaşam koşullarını belirleyememekte, karar alma mekanizmalarına yeterince dâhil olamamakta ve politik hayata atılamamaktadır. Kadın aslında nüfusun yarısını oluşturan bir kesim olarak sadece dezavantajlı gruplar başlığı altında ele alınmanın ötesinde, ekonomik ve sosyal hayatın her alanına ilişkin başlıkta göz önünde bulundurulması ve özel politikalarla desteklenmesi gereken bir kitledir. Nüfusun yarısını oluşturan bu kesim için; sunulan hizmetlerin planlamasından, uygulanmasına, verilerin cinsiyete göre toplanmasından, çalışmalara ayrılan bütçelerin toplumsal cinsiyet duyarlılığı gözetilerek hesaplanmasına kadar pek çok safhada kadının konumunun değerlendirilmesi ve önceliklendirilmesi gerekmektedir. 2.2.5.4.2 Gençler-Çocuklar Bölgenin nüfus pramidine baktığımızda Türkiye ye göre çok daha fazla çocuk ve genç nüfusa sahip olduğunu görmekteyiz. Türkiye nüfus pramidinde 0-10 yaş grubu azalma eğiliminde ve 30-34 yaş grubundaki nüfus en büyük grup iken, Bölge yaş pramidinde 0-24 yaş grubu çok daha yoğundur. Diyarbakır, Türkiye profiline daha parallel bir seyir izlerken; Şanlıurfa, çocuk ve genç nüfusun çok daha ağırlıklı olduğu bir profil ortaya koymaktadır. TRC2 Bölgesi, yüksek doğum oranı ve kısa yaşam süreleri ile az gelişmiş ülkelerdeki duruma benzer bir yapı sergilemektedir. Bölgenin çocuk ve genç nüfusu fazla, yaşlı nüfusu ise düşük oranlardadır. Türkiye de 2012 yılı için ortanca yaş 30,1 iken, Şanlıurfa da 18,9; Diyarbakır da ise 21,7 dir. 2023 yılı projeksiyonuna göre Türkiye nin ortanca yaşının 34 olması beklenirken bu yaşın Şanlıurfa için 20,8; Diyarbakır için de 25,1 olması beklenmektedir. Projeksiyon sonuçlarından da görüldüğü üzere; 2023 yılında da TRC2 Bölgesi, Türkiye ortalamasının çok üzerinde olan genç 98

nüfus profilini korumaya devam edecektir. TRC2 bölgesinde genç bağımlılık oranı Türkiye ortalamasının oldukça üstündedir. Türkiye de genç bağımlılık oranı % 36,91 iken TRC2 Bölgesinde bu oran % 67,46; Diyarbakır da % 59,42; Şanlıurfa da ise % 75,38 dir. Dezavantajlı gruplar içerisinde yer alan ve toplumun bakımına muhtaç durumda olan çocuk ve genç nüfusun bölge nüfusu içerisindeki oranının yüksek olması başta eğitim ve sağlık olmak üzere pekçok alanda hizmet sunumunun yaygınlaştırılmasını ve Bölgedeki işsizlik sorununun dikkate alınarak sosyal politikalar geliştirilmesini gerektirmektedir. Bölgede genç ve çocuk nüfusunun fazla olması derslik başına düşen öğrenci ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısını arttırmaktadır. Eğitim hizmetlerindeki altyapı eksikliklerinin yanısıra bölgede öğretmen sirkülasyonunun fazla olması ve bölgede ağırlıklı olarak genç ve tecrübesiz öğretmenlerin hizmet veriyor olması çocukların ve gençlerin almış olduğu eğitim hizmeti kalitesini ve beraberinde de başarı oranını düşürmektedir. Bölge gençlerinin en temel sorunlarından birisi de madde bağımlılığıdır. Hem Diyarbakır hem de Şanlıurfa da gençler arasında madde bağımlığı gitgide yaygınlaşmaktadır. Madde bağımlılığına yol açan kişilere yeterince yaptırım uygulanmıyor olması, gençlere ve ailelere yönelik yeterince bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri bulunmaması madde bağımlılığının bölgemizde yaygınlaşmasının temel nedenleridir. Bu gençlerin rehabilitasyonunu sağlayacak merkezlerin bölgede bulunmaması nedeniyle tedavi hizmetleri sunulamamaktadır, bu durum madde bağımlılığı sorununu kronikleştirmektedir. Gençlerin bir başka sorunu ise boş vakitlerini sosyal ve sportif faaliyetler ile değerlendirebilecekleri alanların yetersiz olmasıdır. Bölgede yaşanan bir diğer ciddi sorun ise çocuk işçiliğidir. Göçle gelen nüfusun önemli bir bölümü kent yaşamında karşı karşıya kaldığı geçim sorununu aşabilmek için aile içinden olabildiğince fazla bireyin ekonomik faaliyet içerisinde bulunmasına ihtiyaç duymaktadır. Bu yaklaşım çocukların çalışmasına ve süreç içerisinde de eğitimlerinin kesintiye uğramasına yol açmaktadır. Hem Diyarbakır da hem de Şanlıurfa da küçük yaşlarda uygun olmayan iş ortamlarında ve sokakta çalışan, bu nedenle okuldan ayrılan ya da okul devamsızlıkları ciddi boyutlara ulaşan pek çok çocuk bulunmaktadır. Sayıları azalmakla birlikte sokakta yaşayan çocuk durumu da bölgemizin bir başka sosyal sorunudur. Sokakta çalışan ve yaşayan çocukların kötü muameleye uğradıkları, taciz ve istismar sorunları ile karşı karşıya kaldıkları, madde bağımlılığının bu çocuklar arasında yaygınlaştığı bilinmektedir. TRC2 Bölgesinde çocuk işçiliğinin en yaygın olduğu alanlardan biri mevsimlik tarım işçiliğidir. Çocuklar aileleriyle birlikte tarım işçisi olarak diğer illere ya da Bölge içerisinde farklı yerleşimlere göç etmekte ve ağır şartlar altında gelişimlerini ve sağlıklarını olumsuz etkileyen yaşam koşullarında hayatlarını sürdürmektedirler. Çocukların ve gençlerin çalışması nedeniyle okuldan ayrılmaları ya da uzun süreli devamsızlıklar yapmaları eğitimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayamamalarına neden olmakta bu da uzun vadade bu gençlerin ve çocukların ucuz ve niteliksiz işgücü olarak kalmalarına yol açmaktadır. 2.2.5.4.3 Engelliler 99

2011 Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre; Diyarbakır da en az bir engeli olan kişi sayısı 120.689 dur. Görmede zorluk yaşayanların oranı % 2; duymada zorluk yaşayanların oranı % 1,3; konuşmada zorluk yaşayanların oranı % 1,1; yürümede, merdiven çıkmada/inmede zorluk yaşayanların oranı % 3,5; taşımada/tutmada zorluk yaşayanların oranı % 4,4; yaşıtlarına göre öğrenmede/basit dört işlem yapmada/hatırlamada/ dikkatini toplamada zorluk yaşayanların oranı ise % 3,7 dir. Şanlıurfa da en az bir engeli olan kişi sayısı 103.338 dir. Yukarıdaki sıralamayla Şanlıurfa da gerçekleşen oranlar ise; 1,3; 0.9; 0,8;3,1; 4,2; 2,3 tür. Engelliler Bölge içerisinde en dezavantajlı gruplardan birini oluşturmaktadır. Pek çok kamu kurumunda rampa ve asansör uygulaması bulunmadığı için hizmetlere erişimde zorluk yaşamaktadırlar. Kamu kurumları dışında sosyal hayata katılımlarını kolaylaştıracak altyapı ve ulaşım sistemleri yetersiz olduğundan eve bağımlı hale gelmektedirler. Hizmet sunumları engellilerin ihtiyaçları ve hassasiyetleri gözetilerek planlanmadığı için uygulamada sorunlar yaşanmakta ve engelliler; eğitim, sağlık gibi temel hizmetlere dahi ulaşmada pek çok kesime göre daha da dezavantajlı konumda bulunmaktadır. 2.2.5.4.4 Yaşlılar Türkiye de yaşlı bağımlılık oranı % 11,12 iken TRC2 Bölgesinde % 6,6; Diyarbakır da % 6,92; Şanlıurfa da ise % 6,28 dir. Dolayısıyla TRC2 Bölgesinde yaşlı nüfusun oranı Türkiye ortalamasına göre düşüktür. Bu durum sosyo-ekonomik geri kalmışlık ve beklenen yaşam süresiyle bağlantılı bir sonuçtur. Her ne kadar bölge içerisinde yaşlı nüfusun oranı düşük olsa da; yaşlıların hizmete erişimini kolaylaştıran altyapı ve ulaşım hizmetlerinin yetersiz olması, yaşlılara özel sosyal alanların ve bakım hizmeti sunan merkezlerin yeterli sayıda olmaması nedeniyle, yaşlılar da Bölge içerisinde dezavantajlı gruplar arasında yer almaktadır. Yaşlı kişilerin hareket etme yetileri zayıfladığında ve sağlık sorunları yaşadıklarında, sosyal ve sağlık hizmetlerinden yararlanma gereksinimi de artmaktadır. Konut desteği, bakım desteği, ev hizmetleri, evde sağlık hizmeti ve bakımı, yemek hizmeti, ulaşım hizmeti, taşınma sürecinde yardım hizmeti gibi hizmetlerin nitelikli bir şekilde sunulmaması ve yaşlı dayanışma merkezleri, gündüz bakım ve rehabilitasyon merkezleri gibi hizmet sunum alanlarının yetersiz olması bakıma muhtaç yaşlıların mağdur olmasına yol açabilmektedir. Bölgemizdeki yaşlıların yaşadığı bir başka sorun ise kırsal alandan kente doğru yaşanan göç sonrasında kent yaşamına adapte olmakta zorlanmaları, geniş ailenin parçalanması ile yaşlı kuşak ile genç kuşak arasında toplumsal ilişkilerin zayıflaması olmuştur. 2.3 DEMOGRAFİK VE SOSYAL YAPI GENEL DEĞERLENDİRME Bölge sosyo-ekonomik açıdan oldukça geri kalmış bölgelerden biridir. Hem ekonomik alanda hem de beşeri sermaye, sosyal sermaye ve yaşam kalitesi gibi sosyal göstergelerde oldukça geri sıralarda yer almaktadır. Bölgenin nüfus artış hızı, hanehalkı büyüklüğü, toplam yaş bağımlılık oranı oldukça yüksektir. Yaş piramitleri incelendiğinde az gelişmiş ülke grafikleriyle aynı özellikleri taşıdığı görülmektedir. Şanlıurfa-Diyarbakır Bölgesi; en yüksek nüfusa sahip yedinci bölge konumundadır. Aynı zamanda Bölge, nüfus artış hızı oranında Düzey 2 Bölgeleri arasında ön sıradadır. Bu oranda hem 100

yüksek doğurganlık hızı hem bölgenin göç alması etkilidir. Şanlıurfa ilindeki nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındayken Diyarbakır ilinde ise ortalamanın üstündedir. TRC2 Bölgesi yaş bağımlılık oranında Düzey 2 Bölgeleri içerisinde ilk sıralarda yer almaktadır. Yaşlı bağımlılık oranı Türkiye ortalamasının altında iken, doğurganlık oranının yüksek olması nedeniyle genç bağımlılık oranı Türkiye ortalamasının oldukça üstündedir. 2023 nüfus projeksiyonuna göre Bölgenin nüfus oranı Türkiye içerisinde daha da artacaktır. Şanlıurfa en yüksek nüfus artış hızıyla Türkiye içerisinde nüfus sıralamasında daha da üst sıralara tırmanacaktır. Bölge göç almakla birlikte aldığı göçten çok daha fazlasını veren bir yapıya sahiptir. TRC2 Bölgesi Düzey 2 bölgeleri içerisinde en çok göç veren Bölge konumundadır. Bölgedeki hızlı nüfus artış, yüksek genç bağımlılık oranı, hanehalkı büyüklüğü gibi nüfusa ilişkin veriler ile göçten kaynaklı yoğun nüfus hareketliliği Bölgedeki hizmetlerin iyi planlanmasını ve artan nüfus ile paralel şekilde bölgeye daha fazla kaynak aktarılmasını gerektirmektedir. Bölgede okuma yazma bilmeyenlerin oranı Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir. Okuryazarlık açısından Bölge kadının konumu daha da kötüdür ve okuryazar olmayan kadın oranı Türkiye ortalamasının 2 katı bir değere sahiptir. Kadının eğitim düzeyinin iyileştirilmesi Bölgede öncelikle ele alınması gereken konulardan biridir. Okul öncesi eğitimde Şanlıurfa nın okullaşma oranı Türkiye ortalamasına yakın iken Diyarbakır da bu oran oldukça düşüktür. Bölgedeki ilkokul okullaşma oranı Türkiye ortalamasının üstünde gerçekleşirken ortaokul ve ortaöğretim düzeyinde okullaşma oranı Türkiye ortalamasının gerisindedir. Ortaöğretimde meslek liselerinin tercih edilme oranı öncelikle Diyarbakır ilinde olmak üzere çok düşük seviyededir. İstihdama dönük faaliyetlerin planlandığı Bölgede nitelikli insan kaynağı ihtiyacı düşünüldüğünde, ortaöğretimde mesleki eğitime ağırlık verilmesi gerekliliği söz konusudur. Eğitim çağındaki yoğun çocuk nüfusuyla Şanlıurfa ve Diyarbakır taşımalı eğitim uygulaması ile en fazla öğrenci taşınan ilk 3 il arasında yer almaktadır. Derslik azlığı, teknik donanım yetersizliği ve yoğun öğretmen sirkülasyonu eğitim alanındaki önemli sorun başlıklarıdır. Tüm eğitim kademelerinde gözlenen derslik ihtiyacının yanında Bölgenin taşımalı ilköğretim uygulamalarında Türkiye genelinde ilk sırada yer alması, Bölgede iyi bir eğitim organizasyonuna duyulan ihtiyacı da artırmaktadır. Bölgede özellikle şehir merkezlerinde bazı lokasyonlarda gözlenen derslik başına düşen öğrenci sayısındaki çok yüksek değerler acil çözüm gerektiren sorunlardandır. Hem okullaşma oranının hem de eğitim kalitesinin arttırılması noktasında önlemler alınması gerekmektedir. Bölgede yetişkin eğitimi için yaygın eğitim alanında da önemli ihtiyaçlar bulunmaktadır. Eğitim, ekonomik ve sosyal kalkınmanın öncelikli bileşeni ve temel tetikleyicisi olması itibariyle sosyo-ekonomik açıdan geri kalmış olan Bölgede özellikle ele alınması ve iyileştirilmesi gereken bir hizmet alanıdır. Bireylerin eğitim düzeyleri ile gelirleri arasında pozitif ilişki bulunduğu, bilinen bir gerçektir. Bu nedenle bireyin ya da hanenin yoksulluktan kurtulması için eğitim önemli bir araçtır. Ailesine göre daha iyi bir eğitim almış yoksul hane mensubunun yoksulluktan kurtulma ihtimali çok daha yüksektir. İyi bir eğitim imkanı sağlanmaması bireyin yoksulluktan kurtulma şansını azaltarak yoksulluğun kronikleşmesine yol açabilmektedir. Bu nedenle yoksulluğun yaşandığı bölgemizde eğitime erişimin kolaylaştırılması ve hizmet kalitesinin artırılması yoksullukla mücadele için önemli bir 101

araçtır. Beşeri sermaye düzeyi oldukça düşük olan bölgemiz için eğitim düzeyinin iyileştirilmesi ve eğitimdeki hizmet kalitesinin arttırılması önem arz etmektedir. Diyarbakır ili Güneydoğu Anadolu Bölgesinin büyük bölümü için bölgede sağlık sektörünün merkezi konumunda olduğundan sağlık göstergeleri açısından nispeten iyi durumdadır. Hastane yatak kapasiteleri il için yeterli görünse de sektör Bölge nüfusuna hitap ettiğinden Bölge de ihtiyaç duyulan spesifik dallarda branş hastanelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Öte yandan, Şanlıurfa ili hastane yatak kapasitesi il ihtiyacına cevap verememektedir. Planlanan sağlık yatırımlarının gerçekleşme süreçleri yavaş ilerlemektedir. Uzun süredir devam eden Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yatırımı henüz tamamlanamamıştır. Özel sektör yatırımlarının da yetersiz olduğu ilde uzman sağlık personeli ihtiyacı yeterince karşılanamamaktadır. Köylerde kanalizasyon hizmetlerinin yetersiz olması, ilçelerde sağlıklı çöp bertaraf sistemi ve arıtma tesisi olmamasından kaynaklı sağlık sorunları yaşanmaktadır. Bölge genelinde ve özellikle ilçelerde gıdaların hijyenik olarak satılacağı uygun pazar alanlarının olmaması, gıda üreten ve satan işletmelerde gerekli hijyenik koşulların sağlanmaması, gıda denetiminin yetersiz kalması sağlıklı gıda tüketimini güçleştirmekte bu da beraberinde sağlık problemlerini getirmektedir. Özellikle köy nüfusuna hizmet verecek aile sağlığı merkezlerinin yeterli miktarda olmaması ve bu merkezlerde yeterince personel bulundurulamaması kırsal kesimde hizmet sunumunda sıkıntı yaratmaktadır. Aile hekimlerine düşen nüfusun fazla olmasından kaynaklı olarak istenilen kalitede sağlık hizmeti verilememekte, koruyucu bakım hizmetleri yetersiz kalmaktadır. TRC2 Bölgesindeki sosyal sorunlar bölgenin sosyo-ekonomik durumu ile birebir ilişkilidir. Sosyo-ekonomik açıdan geri konumda bulunan Bölge uzun yıllardır yaşanan güvenlik sorunları ve sonrasında yaşanan yoğun göç ile birlikte pek çok sosyal sorunla karşı karşıya kalmıştır. Nüfus yapısı, göçe ilişkin sorunlar, işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımı eşitsizliği, sosyal hizmet sunumunda yaşanan yetersizlikler ile kadınlar, gençler, çocuklar, engelliler ve yaşlılardan oluşan dezavantajlı grupların karşılaştığı sorunlar Bölgedeki temel sosyal sorun alanlarını oluşturmaktadır. Kentte ve kırda zaman zaman farklılaşan sosyal sorunların ve sosyal hizmet sunumu eşitsizliklerinin giderilmesi için önlemler alınması gerekmektedir. Dezavantajlı gruplara özel önem vererek, hem kent içerisindeki hem de kent ile kırsal kesim arasındaki eşitsiz gelişimi engelleyecek tedbirlerin alınması önem arz etmektedir. Sosyal sorunların giderilmesine yönelik planlamalarda ekonomik ve mekansal yapının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bölgede son dönemlerde Suriye de yaşanan kriz nedeniyle de farklı sosyal sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle Şanlıurfa nın sınır ilçelerinde Suriye den sığınmacı olarak gelen nüfus ile birlikte salgın hastalıklar artmış, göç eden nüfus sigortasız ve düşük ücretlerle kaçak işçi olarak farklı alanlarda çalışmaya başlamış, artan konut ihtiyacı nedeniyle konut fiyatları yükselmiştir. Suriye krizinin ne zaman sona ereceğinin belli olmaması ve göçmen sayısının her geçen gün artması, Bölgenin kendi sosyal sorunlarına göçmenlerin gelişiyle birlikte yeni sorunlar eklemiştir. Bu yeni sosyal sorunların çözümü için tedbir alınması ve planlama yapılması gerekmektedir. 102

Bölgedeki kurumsal yapıya baktığımızda; kurumlar arası işbirliği ağ analizi çalışması, Bölgede genel olarak işbirliği kültürünün zayıf olduğunu ortaya koymuştur. Diyarbakır'da Şanlıurfa'ya kıyasla işbirliği kültürü daha zayıftır. Ortaklık ve işbirliği önünde engel olarak Diyarbakır'da finansal kaynakların kısıtlı olması, Şanlıurfa'da nitelikli insan kaynakları eksikliği ön plana çıkmaktadır. Her iki ildeki kurum kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyon içinde olan ve bu konumu ile kurumlar arası işbirliği ağında her iki ilin tam ortasında yer alan kurum Karacadağ Kalkınma Ajansı dır. İllerde merkezi kurumlar Valilik ve Belediyelerdir. Belediyeler gönüllü ilişkiler ağında da merkezi konumda yer almaktadır. Bölgedeki her iki üniversite büyük ölçüde kurumlar arası işbirliği ağının dışında kalmaktadır. Küçük esnaf odaları da büyük ölçüde ağın dışında kalırken, Ticaret ve Sanayi Odaları ve kısmen Ticaret Borsası Başkanlıkları merkeze yakın konumlanmıştır. Şanlıurfa'daki sendikalar ağın dışında dağınık bir şekilde yer alırken, Diyarbakır daki sendikaların kendi içerisinde 2 grup oluşturduğu ve birinci grubun yoğun olarak belediyelerle işbirliği içerisinde olduğu görülmektedir. Bölge düzeyinde kurumlar arası işbirliğini arttırmaya ve özellikle gönüllük temelindeki işbirliklerini güçlendirmeye yönelik ortak çalışmaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Sosyal yapı ve sosyal hizmetler açısından önemli eksiklikleri bulunan ve kurumlar arası işbirliği yeterince güçlü olmayan TRC2 Bölgesi, kültür varlıkları alanında zengin bir mirasa sahiptir. Medeniyetlerin filizlendiği Bereketli Hilal içinde, Yukarı Mezopotamya bölgesinde yer alan Bölge, neolitik çağdan bu yana kesintisiz olarak yerleşimlere ev sahipliği yapmıştır. Diyarbakır Çayönü mevkiinde ve Şanlıurfa Göbeklitepe de yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bulgulara göre, her iki ilin tarihçesi paleolitik çağa kadar uzanmaktadır. Yöre, birçok medeniyete beşiklik etmiştir. Medeniyetlerin burada yükselmesinin en önemli nedenleri, bölgenin Dicle ve Fırat nehirleri havzalarında yer alması ve Anadolu, Irak, İran ve Suriye arasında geçiş noktası olmasıdır. Bölge, izlerini taşıdığı medeniyetlere ait zengin tarihi ve kültürel mirasını günümüze taşımıştır. Kültürel mirasın korunması konusunda önemli projelerin hayata geçtiği Bölge deki her ili il için de kültür turizmi geliştirilmeye elverişli potansiyeller taşımaktadır. 103

TR31 TR51 TR62 TR41 TR32 TR33 TR61 TR83 TR90 TR63 TR52 TR21 TR72 TR22 TRC2 TR71 TRC1 TRB1 TR81 TRC3 TRB2 TRA1 TR82 TRA2 TR 3. BÖLÜM: EKONOMİK YAPI 3.1 TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER TRC2 Bölgesi ekonomisinin büyük bir kısmı, bünyesinde barındırdığı geniş ve elverişli tarım toprakları sayesinde, tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Sahip olduğu yoğun nüfus bölge illerinin hizmet sektöründe gelişmesini sağlamakta ve son yıllarda sanayi sektöründe de ilerlemeler göstermektedir. 3.1.1 GSYİH Düzeyi 2001 verilerine göre Bölgenin Gayri Safi Yurtiçi Hâsılası (GSYİH) yaklaşık 3,3 milyar dolardır. Bunun 1,5 milyar doları Şanlıurfa'ya, 1,8 milyar doları da Diyarbakır aittir. Tablo 3.1- TRC2 Bölgesi GSYİH ve Türkiye İçindeki Payı, 2001 GSYİH (Milyon dolar) Türkiye İçindeki Payı (%) Şanlıurfa 1.481 1 Diyarbakır 1.816 1,2 TRC2 Bölgesi 3.297 2,2 Türkiye 147.285 100 Kaynak: TÜİK, 2001. Bölge sahip olduğu GSYİH ile Türkiye GSYİH sinin % 2,2 sini oluşturmaktadır. Bölge illerinden Şanlıurfa % 1, Diyarbakır ise % 1,2 lik oranla ülke ekonomisine katkıda bulunarak düşük bir performans sergilemektedirler. 8 7 6 5 4 3 2 1 0 Grafik 3.1- Düzey 2 Bölgeleri GSYİH Payları (%), 2001 Kaynak: TÜİK, 2001. 104

Bölge, GSYİH nin ülke içindeki payları açısından Düzey 2 bölgeleri arasında 16'ncı sıradadır. Bölgenin GSYİH sinin; % 52 sini hizmetler, % 30 unu tarım ve % 18 ini sanayi sektörü oluşturmaktadır. Grafik 3.2- TRC2 Bölgesi Sektörlere Göre GSYİH Payları (%), 2001 100 80 60 40 20 40 17 43 20 18 62 30 18 52 Tarım Sanayi Hizmetler 0 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Kaynak: TÜİK, 2001. Sektörel paylarda iki il arasında farklılıklar bulunmaktadır. Şanlıurfa da GAP yatırımlarından dolayı tarımın payı yüksek oranlarda olup, hizmet sektörüyle başa baş bir performans göstermektedir. Diyarbakır da ise hizmet sektörü % 62 oranıyla çok yüksek bir pay almaktadır. Her iki ilde sanayi payları düşük seyretmektedir. 2001 yılından sonra Düzey 2 Bölgeleri bazında GSYİH hesaplanmadığından dolayı, bundan sonraki yıllar için değerlendirmeler Gayri Safi Katma Değer (GSKD) ile yapılmaktadır. Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere 2004 ten 2008 e gelindiğinde TRC2 Bölgesi GSKD sini 9,4 milyar TL den 14,4 milyar TL ye yükseltmiştir. Tablo 3.2- TRC2 Bölgesi GSKD ve Türkiye İçindeki Payı, 2004-2008 TRC2 Bölgesi GSKD Türkiye İçindeki Yıllar (Milyar TL) Payı (%) 2004 9,4 1,9 TRC2 Bölgesi Değişim (%) Türkiye Değişim (%) 2005 10,5 1,8 12,5 15,5 2006 12,0 1,8 14,3 16,9 2007 13,1 1,7 9,0 12,9 2008 14,4 1,7 10,2 13,3 Kaynak: TÜİK, 2008. Bölgenin 2004-2008 yılları arasında GSKD büyüme hızı, ülkedeki büyümenin yaklaşık 3 puan gerisinde seyretmektedir. 105

% İstanbul Ankara Bursa İzmir Kocaeli Adana Antalya Manisa Aydın Samsun Tekirdağ Trabzon Hatay Konya Kayseri Balıkesir Şanlıurfa, Diyarbakır Gaziantep Kırıkkale Zonguldak Malatya Mardin Van Erzurum Kastamonu Ağrı % Grafik 3.3- Düzey 2 Bölgeleri GSKD Payları (%), 2008 30,0 25,0 20,0 15,0 10,0 5,0 - Kaynak: TÜİK, 2008. Bölge, GSKD nin ülke içindeki payları açısından % 1,7 lik oranla Düzey 2 Bölgeleri arasında 17 nci sıradadır. Grafik 3.4- TRC2 Bölgesi Sektörlere Göre GSKD Payları (%), 2008 120 100 80 60 64,3 61,9 Hizmetler Sanayii 40 20 0 27,2 8,5 Türkiye 16,6 21,5 TRC2 Bölgesi Tarım Kaynak: TÜİK, 2008. GSKD nin sektörel dağılımı incelendiğinde hizmetler sektörünün Türkiye ortalamasının gerisinde bulunduğu görülmektedir. Tarım sektörünün ülke ortalamasının çok üstünde olduğu ve sanayi payının ülke ortalamasına göre düşük kaldığı gözlenmektedir. Grafikte Türkiye ve Düzey 2 bölgelerinin kişi başına düşen GSYİH ı gösterilmektedir. Bölge, kişi başına düşen GSYİH miktarı açısından Düzey 2 Bölgeleri arasında 22 nci sıradadır. 106

İstanbul Kocaeli Bursa Ankara Tekirdağ İzmir Antalya Türkiye Aydın Balıkesir Zonguldak Manisa Adana Konya Trabzon Samsun Kayseri Kırıkkale Kastamonu Hatay Erzurum Malatya Gaziantep Mardin Şanlıurfa, Diyarbakır Ağrı Van TR42 TR31 TR10 TR51 TR21 TR41 TR32 TR62 TR81 TR TR22 TR61 TR33 TR71 TR52 TR63 TR83 TR82 TRB1 TR90 TR72 TRC1 TRC2 TRA1 TRC3 TRB2 TRA2 Grafik 3.5- Düzey 2 Bölgelerinde Kişi başı GSYİH (Dolar), 2001 4000 3500 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 2.146 1.156 Kaynak: TÜİK, 2001. Yukarıdaki grafikte görüldüğü gibi, Türkiye nin kişi başı GSYİH ı 2001 yılı itibarı ile 2.146 dolar iken, TRC2 Bölgesi nin 1.156 dolardır. 2008 yılında Türkiye nin GSKD si 9.384 dolar iken, TRC2 Bölgesi'nin GSKD'si 3.724 dolar ile Türkiye ortalamasının yaklaşık yarısına tekabül etmektedir. Grafik 3.6- Düzey 2 Bölgelerinde Kişi başı GSKD (Dolar), 2008 16.000 14.000 12.000 10.000 8.000 6.000 4.000 2.000-9.384 3.724 Kaynak: TÜİK, 2008. Bölge, kişi başına düşen GSKD miktarı açısından Düzey 2 Bölgeleri arasında 23 üncü sıradadır. 3.1.2 İşgücü TRC2 Bölgesi 2012 yılı işgücü istatistikleri incelendiğinde, işgücüne katılma oranı, istihdam oranı, işsizlik oranı ve tarım dışı işsizlik oranı verilerinin 2004 yılına kıyasla daha düşük 107

seviyelerde olduğu görülmektedir. 2009 yılında krizin etkisiyle işsizlik en yüksek noktaya ulaşmıştır. Tablo 3.3- TRC2 Bölgesi Temel İşgücü Göstergeleri, 2004-2012 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki 1.488 1.555 1.617 1.676 1.696 1.810 1.932 2.022 2.121 Nüfus (bin) İşgücü 550 535 509 516 540 622 647 663 610 İstihdam Edilenler 485 477 447 445 464 505 563 608 569 İşsiz 65 58 62 71 76 117 85 55 42 İşgücüne Katılma Oranı % 37 34,4 31,5 30,8 31,8 34,4 33,5 32,8 28,8 İşsizlik Oranı % 11,8 10,9 12,1 13,8 14,1 18,8 13,1 8,4 6,9 Tarım Dışı İşsizlik Oranı % 14,5 12 13,5 16,9 20,5 14,5 9,6 - İstihdam Oranı % 32,6 30,7 27,7 26,5 27,3 27,9 29,1 30,1 26,8 İşgücüne Dâhil Olmayan Nüfus (bin) 938 1.019 1.108 1.160 1.157 1.187 1.285 1.359 1.511 Kaynak: TÜİK, 2012d. Düzey 2 Bölgeleri işgücü göstergelerine bakıldığında TRC2 Bölgesi 2012 yılında 26 Düzey 2 Bölgesi içinde işgücüne katılım oranı ve istihdam oranı en düşük olan bölgedir. İşsizlik oranı ise Türkiye ortalamasının altındadır. 2004-2012 yıllarında TRC2 Bölgesinin Düzey 2 Bölgeleri arasında yerini incelediğimizde işgücüne katılma oranı ve istihdam oranında genel olarak son sıralarda olduğu, işsizlikte ise son yıllarda iyileşme olduğu görülmektedir. Tablo 3.4- TRC2 Bölgesi Temel İşgücü Göstergeleri Düzey 2 Sıralaması, 2004-2012 İşgücüne Katılma Oranı % Sıralama İşsizlik Oranı % Sıralama İstihdam Oranı % Sıralama 2004 37 En düşük 1. 11,8 En yüksek 10. 32,6 En düşük 1. 2005 34,4 En düşük 2. 10,9 En yüksek 11. 30,7 En düşük 2. 2006 31,5 En düşük 2. 12,1 En yüksek 7. 27,7 En düşük 2. 2007 30,8 En düşük 2. 13,8 En yüksek 4. 26,5 En düşük 2. 2008 31,8 En düşük 2. 14,1 En yüksek 7. 27,3 En düşük 2. 2009 34,4 En düşük 2. 18,8 En yüksek 2. 27,9 En düşük 2. 2010 33,5 En düşük 1. 13,1 En yüksek 7. 29,1 En düşük 1. 2011 32,8 En düşük 1. 8,4 En yüksek 16. 30,1 En düşük 2. 108

İşgücüne Katılma Oranı % Sıralama İşsizlik Oranı % Sıralama İstihdam Oranı % Sıralama 2012 28,8 En düşük 1. 6,9 En yüksek 18. 26,8 En düşük 1. Kaynak: TÜİK, 2012d. 2011 yılında işgücü konusunda TÜİK tarafından yayınlanmış iki ayrı istatistik bulunmaktadır. Bunlardan Hanehalkı İşgücü İstatistikleri her ay TÜİK tarafından yayınlanan sadece işgücü göstergelerini ölçmeyi amaçlayan saha çalışmasıdır. Diğeri ise 2011 yılında yayınlanan ve istisnai bir çalışma olan Nüfus ve Konut Araştırması başlıklı saha çalışmasıdır. İki çalışmanın sonuçları arasında çelişkiler bulunmaktadır. Hanehalkı İşgücü istatistiklerinde Türkiye deki işsizlik rakamı 9,8 iken, Nüfus ve Konut araştırmasında bu rakam 7,9 gözükmektedir. Aşağıdaki tabloda nüfus konut araştırmasına ait istatistikler verilmiştir. Buna göre Diyarbakır işgücüne katılma oranında, işsizlik oranında ve istihdam oranında en düşük 2. il konumundadır. Tablo 3.5- Nüfus Konut Araştırması Temel İşgücü Göstergeleri, 2011 İşgücüne Katılma Oranı Sıralama İstihdasm Oranı Sıralama İşsizlik Oranı % % % Şanlıurfa 45,2 En Düşük En Düşük 40,5 19. İl 15. İl 10,4 Diyarbakır 40,4 En Düşük En Düşük 34,9 2. İl 2. İl 13,8 Türkiye 47,5 43,7 7,9 Sıralama En Yüksek 13. İl En Yüksek 2. İl Kaynak: TÜİK, 2011g. TRC2 Bölgesi ni yakın çevresindeki diğer bölgelerle kıyasladığımızda; Bölge değerlerinin, tüm yakın bölgelerin işgücüne katılma ve istihdam oranlarının altında kaldığı gözlemlenmiştir. İşsizlik oranında ise çevre bölgelere kıyasla işsizliğin en düşük olduğu bölge durumundadır. Tablo 3.6- Düzey 2 Bölgelerinde Temel İşgücü Göstergeleri (%), 2012 İşgücüne katılma İstihdam oranı İşsizlik oranı % oranı % % Türkiye 50 9,2 45,4 TR62 (Adana, Mersin) 50 10,6 44,7 TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) 48,3 10,4 43,3 TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) 50 8,5 45,7 TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, 43,6 11,8 38,5 109

Kilis) İşgücüne katılma oranı % İşsizlik oranı % İstihdam oranı % TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) 28,8 6,9 26,8 TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) 35 21,3 27,5 Kaynak: TÜİK, 2012d. 3.1.3 İşgücüne Katılım TRC2 Bölgesi nin işgücüne katılım oranı, Türkiye ortalamasının oldukça altında seyretmektedir. Şanlıurfa nın işgücüne katılım oranının ise, genel olarak Diyarbakır ortalamasının üstünde değerlere sahip olduğu görülmüştür. Nüfus konut araştırması sonuçlarına göre Diyarbakır % 40,4 ile Kırıkkale den sonra işgücüne katılım oranı en düşük olan 2. ildir. Şanlıurfa ise %45,2 ile işgücüne katılım oranı en düşük 19. il konumundadır. Nüfus konut araştırmasında Düzey 2 bazında istatistik yayınlanmamıştır. Hanehalkı işgücü istatistiklerine göre ise 2011 yılında TRC2 Bölgesi işgücüne katılım oranı % 32,8 dir. Matematiksel olarak 2011 yılında TRC2 bölgesinin işgücüne katılım oranı % 40,4 ten az, %45,2 den fazla olamaz. Nüfus konut araştırmasının Bölge gerçeğini daha iyi yansıttığı düşünülmektedir. Aşağıdaki tablo ve grafikte işgücüne katılım oranına ait istatistikler yıllar itibariyle verilmiştir. Tablo 3.7- İşgücüne Katılım Oranı (%), 2004-2012 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa - - - - 36,1 36,2 35,5 45,2 10 Diyarbakır - - - - 26,9 32,7 31,8 40,4 11 TRC2 Bölgesi 37 34,4 31,5 30,8 31,8 34,4 33,5 32,8 28,8 Türkiye 46,3 46,4 46,3 46,2 46,9 47,9 48,8 49,9 50 Kaynak: TÜİK, 2012d. 10 Nüfus Konut Araştırması 11 Nüfus Konut Araştırması 110

% Grafik 3.7- İşgücüne Katılım Oranının Değişimi, 2004-2012 60 50 40 30 20 10 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012d. 3.1.4 Cinsiyet Bazında İşgücüne Katılım Oranı TRC2 Bölgesinde 2012 yılı cinsiyet bazında işgücüne katılım oranına baktığımızda, 2004 yılına göre kadın ve erkeklerde işgücüne katılım oranlarında azalış trendi olduğu görülmektedir. Tablo 3.8- Cinsiyet Bazında İşgücüne Katılım Oranı (%), 2004-2012 TRC2 Bölgesi Türkiye 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Erkek 63,7 61,7 59,3 57,6 58 61,4 58,7 59,6 52,3 Kadın 11,2 8,3 5,5 5,8 8,1 8,6 9,8 7,9 6,4 Erkek 70,3 70,6 69,9 69,8 70,1 70,5 70,8 71,7 71,0 Kadın 23,3 23,3 23,6 23,6 24,5 26 27,6 28,8 29,5 Kaynak: TÜİK, 2012d. Aşağıdaki grafikte Türkiye ve TRC2 Bölgesi işgücüne katılım oranlarına baktığımızda; TRC2 Bölgesi kadın ve erkeklerin oranlarında Türkiye nin altındadır. Özellikle kadınların işgücüne katılım oranlarının çok düşük olması bölgenin işgücüne katılım ortalamasını düşürmektedir. 111

% Grafik 3.8- Cinsiyet Bazında İşgücüne Katılım Oranının Değişimi, 2004-2012 80 70 60 50 40 30 20 10 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 TRC2 Bölgesi Erkek Türkiye Erkek TRC2 Bölgesi Kadın Türkiye Kadın 3.1.5 İstihdam Kaynak: TÜİK, 2012d. TRC2 Bölgesi nin istihdam oranı Türkiye ortalamasının oldukça altında seyretmektedir. Şanlıurfa da istihdam oranı, Diyarbakır ın üstünde seyretmektedir. Nüfus konut araştırması sonuçlarına göre Diyarbakır % 34,9 ile Kırıkkale den sonra istihdam oranı en düşük olan 2. ildir. Şanlıurfa ise % 40,5 ile istihdam oranı en düşük 15. il konumundadır. Nüfus konut araştırmasında Düzey 2 bazında istatistik yayınlanmamıştır. Hanehalkı işgücü istatistiklerine göre ise 2011 yılında TRC2 Bölgesi istihdam oranı % 30,1 dir. Matematiksel olarak 2011 yılında TRC2 bölgesinin istihdam oranı % 34,9 dan az, % 40,5 ten fazla olamaz. Nüfus konut araştırmasının Bölge gerçeğini daha iyi yansıttığı düşünülmektedir. Aşağıdaki tablo ve grafikte istihdam oranına ait istatistikler ve yıllar itibariyle değişim verilmiştir. Tablo 3.9- İstihdam Oranı (%), 2004-2012 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa - - - - 36,1 36,2 35,5 40,5 12 Diyarbakır - - - - 22,7 26 27,5 34,9 13 TRC2 Bölgesi 32,6 30,7 27,7 26,5 27,3 27,9 29,1 30,1 26,8 Türkiye 41,3 41,5 41,5 41,5 41,7 41,2 43 45 45,4 Kaynak: TÜİK, 2012d 12 Nüfus Konut Araştırması 13 Nüfus Konut Araştırması 112

Grafik 3.9- İstihdam Oranının Değişimi, 2004-2012 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012d. 3.1.6 İstihdamın Sektörel Dağılımı TRC2 Bölgesinde istihdam edilenlerin sektörel dağılımına bakıldığında, yıllar itibariyle tarım sektöründe istihdam oranında azalma olurken diğer sektörlerde artış olduğu gözlemlenmektedir. Tablo 3.10- İstihdamın Sektörel Dağılımı (%), 2004-2012 TRC2 Bölgesi Türkiye 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 NACE Rev.1 NACE 2 Rev.2 Tarım 40,2 33,5 24,8 24,9 33,4 28,9 27,9 28,1 30,1 Sanayi 13,4 14,9 16,8 17,1 16,8 16,2 17,2 18,6 23,7 Hizmetler 46,4 51,4 58,6 58 49,6 54,9 54,9 53,3 46,2 Tarım 29,1 25,7 24,0 23,5 23,7 24,6 25,2 25,5 24,6 Sanayi 24,9 26,3 26,8 26,7 26,8 25,3 26,2 26,5 26,0 Hizmetler 46 48 49,2 49,8 49,5 50,1 48,6 48,1 49,4 Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 Kaynak: TÜİK, 2012d. Yıllar itibariyle TRC2 Bölgesinde tarımdan kopan işgücünün büyük oranda hizmetlere kaydığı görülmektedir. 113

2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 % Grafik 3.10- İstihdam Sektörel Değişimi, 2005-2012 70 60 50 40 30 20 10 0 Tarım Sanayi Hizmetler TRC2 Bölgesi Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012d. 3.1.7 Kayıtdışı İstihdam Türkiye de ve TRC2 Bölgesinde kayıt dışı istihdam yıllar itibariyle düşme eğiliminde olmakla birlikte TRC2 Bölgesi kayıtdışı istihdam oranları Türkiye ortalamasının oldukça üstündedir. 2004 yılında toplam istihdamın % 80 i kayıt dışı iken, 2011 yılı itibariyle bu oran % 60'lara kadar gerilemiştir. Tarım sektöründe istihdamın azalması, kayıt dışılığın da azalmasını olumlu yönde etkilemiştir. Tablo 3.11- TRC2 Bölgesi Kayıtdışı İstihdam Göstergeleri (%), 2005-2012 Kayıtdışı İstihdam (Bin) Toplam İstihdam (Bin) TRC2 Bölgesi Oranı Türkiye Oranı 2005 386 485 78,2 48,2 2006 373 477 73,2 46,9 2007 327 447 71,5 45,4 2008 318 445 76,7 43,5 2009 356 464 67,9 43,8 2010 343 505 63,6 43,3 2011 358 563 60,7 42,1 2012 360 569 63,3 39 Kaynak: TÜİK, 2012d. 114

% Grafik 3.11- Kayıtdışı İstihdamın Değişimi, 2005-2012 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 78,2 76,7 73,2 71,5 67,9 63,6 60,7 63,3 48,2 46,9 45,4 43,5 43,8 43,3 42,1 39 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 TRC2 Bölgesi Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012d. 3.1.8 İşsizlik TRC2 Bölgesi nin işsizlik oranı Türkiye ortalamasının üstünde seyretmektedir. 2012 yılında, işsizlik Türkiye ortalamasının altına düşmüştür. Şanlıurfa da işsizlik oranı genel olarak Diyarbakır ın altında seyretmektedir. Nüfus konut araştırması sonuçlarına göre Diyarbakır % 13,8 ile Şırnak'tan sonra işsizlik oranı en yüksek olan 2. ildir. Şanlıurfa ise % 10,4 ile işsizlik oranı en yüksek 13. il konumundadır. Nüfus konut araştırmasında Düzey 2 bazında istatistik yayınlanmamıştır. Hanehalkı işgücü istatistiklerine göre ise 2011 yılında TRC2 Bölgesi işsizlik oranı % 8,4 tür. Matematiksel olarak 2011 yılında TRC2 bölgesinin işsizlik oranı % 10,4 den az, % 13,8 den fazla olamaz. Nüfus konut araştırmasının Bölge gerçeğini daha iyi yansıttığı düşünülmektedir. Aşağıdaki tablo ve grafikte, işsizlik oranına ait istatistikler ve yıllar itibariyle değişim verilmiştir. Tablo 3.12- İşsizlik Oranı (%), 2004-2012 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa 12,8 17 12,4 10,4 14 Diyarbakır 15,7 20,6 13,5 13,8 15 TRC2 Bölgesi 11,8 10,9 12,1 13,8 14,1 18,8 13,1 8,4 6,9 Türkiye 10,8 10,6 10,2 10,3 11 14 11,9 9,8 9,2 Kaynak: TÜİK, 2012d. 14 Nüfus Konut Araştırması 15 Nüfus Konut Araştırması 115

% Grafik 3.12- İşsizlik Oranı Değişimi, 2004-2012 25 20 15 10 5 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012d. 3.1.9 İşsizliğin Cinsiyet Bazında Dağılımı TRC2 Bölgesi 2012 yılı cinsiyet ayrımında işsizlik oranlarına baktığımızda, 2004 yılına göre erkeklerde ve kadınlarda işsizlik oranının düştüğü görülmüştür. Kadınlarda düşüşün daha belirgin olduğunu görmekteyiz fakat bu düşüş kadın istihdamının artmasından ziyade kadın işgücüne katılım oranının azalmasından kaynaklanmaktadır. Tablo 3.13- Cinsiyet Bazında İşsizlik Oranı (%), 2004-2012 TRC2 Bölgesi Türkiye 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Erkek 12,7 11,9 12,8 14,4 15,5 20,1 14,5 9,1 7,6 Kadın 7,3 3,8 5,6 7,6 4,8 10 4,7 3 1,0 Erkek 10,8 10,5 9,9 10 10,7 13,9 11,4 9,2 8,5 Kadın 11 11,2 11,1 11 11,6 14,3 13 11,3 10,8 Kaynak: TÜİK, 2012d. Türkiye ve TRC2 Bölgesi cinsiyet ayrımında işsizlik oranları değişim grafiğine baktığımızda, TRC2 Bölgesinde işsizlik oranları Türkiye ye oranla daha dalgalı bir seyir izlemektedir. TRC2 Bölgesi için bu oran erkeklerde Türkiye den yüksek, kadınlarda ise Türkiye den daha düşük seviyededir. 2009 yılından itibaren TRC2 Bölgesi kadın ve erkek işsizlik oranları, Türkiye ye paralel olarak azalışa geçmiştir. 116

Grafik 3.13- Cinsiyet Bazında İşsizlik Oranı Değişimi, 2004-2012 25 20 15 10 5 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 TRC2 Bölgesi Erkek Türkiye Erkek TRC2 Bölgesi Kadın Türkiye Kadın Kaynak: TÜİK, 2012d. 3.1.10 İşsizliğin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı ve Genç İşsizliği TRC2 Bölgesi yaş gruplarına göre işsizlik oranlarında, en yüksek işsizlik oranının gözlendiği yaş grubu 25-34 ve 35-54 arası yaş gruplarıdır. En düşük işsizlik oranının olduğu yaş grubu ise 55+ yaş grubudur. Yıllar Tablo 3.14- Yaş Gruplarına Göre İşsizlik Oranı (%), 2004-2012 TRC2 Bölgesi Türkiye 15-19 20-24 25-34 35-54 55+ 15-19 20-24 25-34 35-54 55+ 2004 9,6 12,7 8,4 7,7 2,8 12,0 26,5 33,6 25,6 2,2 2005 13,7 17,4 14,7 11,4 4,1 12,5 24,4 33,5 27,3 2,3 2006 23,7 25,5 19,4 15,6 7,2 12,2 23,5 33,6 28,0 2,7 2007 18,8 19,1 15,1 11,2 6,5 13,7 23,0 32,9 27,8 2,6 2008 27,1 18,5 12,5 10,8 7,5 12,6 21,7 33,5 29,2 3,0 2009 18,9 20 13 8 5,5 11,6 20,9 34,1 30,4 3,1 2010 13,7 15,7 12,7 8,2 2,7 10,3 21,3 33,2 31,7 3,5 2011 15,3 15,9 13,3 9,4 5 9,9 22,0 33,2 31,2 3,7 2012 11,9 16,7 33,3 33,3 4,8 9,3 21,5 34,1 31,3 3,8 Kaynak: TÜİK, 2012d. TRC2 Bölgesi genç işgücü durumu incelendiğinde; 2004 yılına göre işgücüne katılma, istihdam ve işsizlik oranlarının daha az olduğu görülmektedir. 2009 yılında işgücüne katılma oranı en yüksek değere ulaşırken işsizlikte en yüksek değerine ulaşmıştır. 117

Yıllar Tablo 3.15-Genç İşgücü Durumu (15-24 Yaş) (%), 2004-2012 İşgücüne katılma oranı TRC2 Bölgesi İstihdam oranı İşsizlik oranı İşgücüne katılma oranı Türkiye İstihdam oranı İşsizlik oranı 2004 26,1 22 15,6 37,8 30 20,6 2005 24,4 20,8 14,8 37,7 30,2 19,9 2006 20,4 16,5 19,4 37,4 30,3 19,1 2007 20 15,5 22,6 37,7 30,2 20 2008 24 19,5 18,9 38,1 30,3 20,5 2009 27 20,4 24,6 38,7 28,9 25,3 2010 24,5 20,6 15,7 38,3 30 21,7 2011 21,7 19,3 11,2 39,3 32,1 18,4 2012 18,7 17,1 8,9 38,2 31,5 17,5 Kaynak: TÜİK, 2012d. Aşağıdaki grafiği incelediğimizde TRC2 Bölgesinde genç nüfusta işgücüne katılım ortalaması Türkiye nin altındadır ve 2009 yılından itibaren azalışa geçmiştir. Genç işsizliğinde ise genel olarak Türkiye nin altında seyretmektedir. Grafik 3.14- Türkiye ve TRC2 Bölgesi Genç İşgücüne Katılma ve İşsizlik Oranları Değişimi (15-24 Yaş), 2004-2012 50 40 30 20 10 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 TRC2 Bölgesi İşgücüne katılma oranı Türkiye İşgücüne katılma oranı TRC2 Bölgesi İşsizlik oranı Türkiye İşsizlik oranı Kaynak: TÜİK, 2012d. 3.1.11 Bölge İstihdamının Sektörel Yoğunlaşma Endeksi (LQ) Analizi İstihdamın sektörel yoğunlaşma endeksi, 26 Adet Düzey 2 bölgesine ve 3 iktisadi faaliyet koluna (Tarım, Sanayi, Hizmetler) göre 2012 yılı TÜİK istihdam rakamları kullanılarak elde edilmiştir. 118

TRC2 Bölgesi için istihdamın sektörel yoğunlaşmasında en yüksek endeks değeri, 1,22 ile tarım sektöründedir. Ardından 0,94 ile hizmetler ve 0,91 ile sanayi endeksi gelmektedir. Tarım sektöründe TRC2 Bölgesi, 1,22 lik endeks değeri ve 171.000 kişilik istihdam ile 17 inci bölge konumundadır. Tarımda endeks değeri 2 den büyük olan 2 bölge bulunmaktadır. Bunlar 2,25 ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) ve 2,15 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) Bölgeleridir. Sanayi sektöründe TRC2 Bölgesi, 0,91 endeks değeri ve 135.000 kişilik istihdam ile 26 bölge içinde 10 uncu sıradadır. Sanayide en yüksek değer 1,63 ile TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) Bölgesi ne aittir. Ardından sırası ile 1,45 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) ve 1,41 ile TR10 (İstanbul) Bölgeleri gelmektedir. Hizmetler sektöründe, TRC2 Bölgesi, 0,94 endeks değeri ve 263.000 kişilik istihdam ile 26 bölge içinde 10 uncu sıradadır Hizmetler sektöründe 1,47 endeks değeri ile TR51 (Ankara) Bölgesi ilk sıradadır. 2 nci sırada 1,32 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgesi ve ardından 1,27 ile TR10 (İstanbul) Bölgesi gelmektedir. Ankara nın başkent olmasının ve kamu hizmetlerindeki yığılmanın bu sonuçta etkili olduğu düşünülebilir. Ayrıca endeks değerlerinin standart sapmaları incelendiğinde Türkiye'de en yüksek değerin 0,61 ile tarımda görüldüğü, ardından 0,32 ile sanayi, 0,21 ile hizmetler sektörünün geldiği görülmüştür. Bu sonuçlara göre özellikle tarımın bazı bölgelerin başlıca geçim kaynağı olduğu, ticaret ve hizmetler sektörünün genel olarak bütün bölgelerde önemli bir yerinin bulunduğu, sanayinin ise özellikle Marmara Bölgesinde yoğunlaştığı (ilave olarak Gaziantep Bölgesi istisnai kayıt durumundadır) görülmektedir. 3.1.12 Dış Ticaret Türkiye nin 2002-2012 yıları arası dış ticaretini incelediğimizde; küresel krizin yaşandığı 2009 yılı hariç ihracat ve ithalat artmış, buna bağlı olarak dış ticaret hacmi de artmıştır. Ödemeler dengesi bilançosunun en önemli kalemi olan dış ticaret dengesinin Türkiye nin aleyhine bozulmaya devam etmesi, cari açık konusunu ekonomi gündeminin en önemli konusu haline getirmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise azalmıştır. 2012 yılı dış ticaret verilerini genel olarak incelediğimizde Şanlıurfa ve Türkiye nin dış ticaret dengesinin negatif değer aldığı, buna bağlı olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı da düşük seviyede olduğu görülmüştür. Diyarbakır dış ticaret dengesinde 130 milyon dolar pozitif değer ile TRC2 Bölgesinin Şanlıurfa dan kaynaklanan dış ticaret açığını kapatarak dış ticaret dengesini Bölge lehine çevirmiştir. Tablo 3.16- Dış Ticaret Göstergeleri (Milyon Dolar), 2012 İhracat İthalat Dış Ticaret Hacmi Dış Ticaret Dengesi İhracatın İthalatı Karşılama Oranı (%) 119

Şanlıurfa 110 203 313-93 54 Diyarbakır 199 69 268 130 288 TRC2 Bölgesi 309 272 581 37 114 Türkiye 152.489 236.545 389.034-84.056 64 Kaynak: TÜİK, 2013e. 3.1.12.1 İhracat Türkiye nin 2002 yılında 36 milyar dolar seviyesinde olan ihracatı, 2012 yılında 152 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaşmıştır. İhracatın 11 yıldaki artışı 4 kattan daha fazla olmuştur. 2002 yılından başlayarak 2009 yılına kadar düzenli bir artış gösteren Türkiye ihracatı, 2008 yılında dünyada yaşanan kriz nedeniyle küresel ticaret hacminin küçülmesine bağlı olarak 2009 yılında bir önceki yıla göre % 23 azalmıştır. Krizin etkilerinin ortadan kalkması ve dünya ekonomisinin yeniden büyümeye başlamasıyla Türkiye nin ihracatı tekrar artışa geçmiştir. TRC2 bölgesi ihracatı 2002 yılında 13,8 milyon dolar iken 2012 yılında 309,1 milyon dolar olmuştur. İhracatın 11 yıldaki artışı 22 kattan daha fazla olmuştur. Bölge ihracatı 2010 yılında zirve noktasına ulaşarak 338,1 milyon dolar olmuştur. Türkiye ihracatının Avrupa ülkeleri ağırlıklı olması nedeniyle 2008 yılında Avrupa ülkelerinde yaşanan kriz Türkiye nin ihracatını doğrudan etkilemiş ve ihracat bir önceki yıla göre % 23 azalmıştır. TRC2 Bölgesi ihracatı, 2008 yılındaki krize rağmen bir önceki yıla göre artmıştır fakat artış ivmesi önceki yıllara nazaran oldukça azalmıştır. TRC2 Bölgesinin ihracatı 2010 yılından itibaren düşüşe geçmiştir. Diyarbakır ın ihracatında bir azalış olmamasına rağmen Bölgenin toplam ihracatındaki düşüşün nedeni Suriye'de yaşanan olaylardır. Tablo 3.17- İhracat (Milyon Dolar), 2002-2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye 2002 7 6,8 13,8 36.059 2003 10,2 12 22,2 47.253 2004 14,7 34,7 49,4 63.167 2005 32,4 57,3 89,7 73.476 2006 45,9 66,9 112,8 85.535 2007 86,4 83,7 170,1 107.272 2008 147,4 92,1 239,5 132.027 2009 128,9 115,4 244,3 102.143 2010 173,1 165,1 338,1 113.883 2011 148,3 169,7 318 134.907 2012 110,2 199 309,1 152.489 Kaynak: TÜİK, 2013e. 120

Milyon Dolar Milyon Dolar Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti arasında Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Ortaklık Anlaşmaşı, 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu anlaşma ile taraflar arasındaki ekonomik işbirliğinin artırılması ve güçlendirilmesi, mal ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılması, uygun rekabet koşullarının yaratılması, karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve tarafların üçüncü ülke piyasalarındaki ticaret ve işbirliğinin geliştirilmesi kararı alınmıştır. Şanlıurfa nın Suriye ye 2005 yılında 344 bin seviyesinde olan ihracatı 2011 yılında yaklaşık 54 milyon dolar olmuştur. Suriye ye ihracat 6 yılda 157 kat artmıştır. Suriye nin Şanlıurfa toplam ihracatında payı 2005 yılında % 1,1 iken 2009 yılında % 44,5 ile zirve yapmıştır. Suriye, 2009 ve 2010 yılında Şanlıurfa nın en çok ihracat yaptığı ülke olmuştur. Şanlıurfa Suriye ye en çok ihracat yapan iller sıralamasında 2008 yılında ilk 10 il arasına girmiştir. 2009 yılında 7.il, 2010 yılında 6 il. ve 2011 yılında 5. il olmuştur. Türkiye Suriye ye karşı 2011 in Kasım ayı sonunda bir dizi ekonomik ve mali yaptırım kararı alarak bunları uygulamaya koymuştur. Bu yaptırımlar Şanlıurfa dış ticaretinde etkisini hemen göstermiştir. 2010 yılında 73 milyon dolar Suriye ihracatı, 2012 yılında 3,5 milyona kadar düşmüştür. Grafik 3.15- İhracat (Milyon Dolar), 2002-2012 400 350 300 250 200 150 100 50 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 180.000 160.000 140.000 120.000 100.000 80.000 60.000 40.000 20.000 0 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye(Sağ Eksen) Kaynak: TÜİK, 2012e. Bölgenin ihracatının Türkiye içindeki payının düşük olması ve Bölge nüfusunun fazla olması, kişi başına düşen ihracatta Türkiye ortalamasının çok gerisinde kalınmasına neden olmaktadır. İhracat sıralamasında Bölge 26 Düzey 2 bölgesi arasında 23.sıradadır. Bölge ihracatının GSYİH a oranı çok düşük seviyededir. İhracat yapılan ülke sayısı hem bölgede hem Türkiye de yıllar itibariyle artmaktadır. Tablo 3.18- İhracat a İlişkin Göstergeler, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kişi Başı İhracat (Dolar) 63 125 92 2.016 İhracat Sıralaması 45 34 23-121

İhracat / GSYİH (%) 0,01 0,03 0,04 19,4 İhracat Yapılan Ülke Sayısı 54 66 80 222 Türkiye İhracatına Oranları (%) 0,07 0,13 0,2 - Kaynak: TÜİK, 2012e. Türkiye de ve TRC2 Bölgesinde ihracattaki artışa paralel olarak ihracatçı firma sayısı artış halindedir. Türkiye de 2002 yılına göre ihracatçı firma sayısında % 78, TRC2 bölgesinde ise % 483 artış olmuştur. 2012 yılında Suriye krizinin etkisiyle Şanlıurfa da ihracat yapan bazı firmalar kapanmıştır. Tablo 3.19- İhracatçı Firma Sayısı, 2002-2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye 2002 41 18 59 31.731 2003 44 31 75 35.603 2004 48 53 101 39.437 2005 66 82 148 42.156 2006 85 83 168 44.166 2007 80 67 147 48.269 2008 92 84 176 48.144 2009 123 106 229 48.591 2010 131 128 259 50.379 2011 149 135 284 53.282 2012 124 161 285 56.441 Kaynak: EB, 2012. 2012 yılında Türkiye ihracatında en büyük ülke grubu AB-27 dir. AB-27 ülkelerinin toplam ihracat içindeki payı % 39'dur. Arkasından % 28'lik oranla Yakın ve Orta Doğu gelmektedir. AB-27 hariç diğer Avrupa ülkelerine yapılan ihracat % 9 ile 3.sırayı almaktadır. Almanya en çok ihracat yaptığımız Avrupa ülkesidir. 2. ve 3. sırada Ortadoğu ülkelerinden Irak ve İran bulunmaktadır. Türkiye ihracatının % 52 sini ilk 10 ülkeye yapılan ihracat oluşturmaktadır. Irak la olan ilişkilerin olumlu yönde gelişmesi, Türkiye için çok önemli fırsatları da beraberinde getirmiş ve ticaretimiz 2003 yılından sonra hızlı bir gelişme sürecine girmiştir. Irak, hem Türkiye ihracatında hem de TRC2 Bölgesi ihracatında önemli bir ülkedir. 2012 yılında Irak a yapılan toplam ihracatın ancak % 1,6 sı TRC2 Bölgesinden yapılmıştır. Bu rakam Irak potansiyelinin yeterince iyi değerlendirilmediğini göstermektedir. Irak a ihracatta en büyük pay İstanbul ve Gaziantep bölgelerine aittir. 2012 yılında Irak; Şanlıurfa ihracatında % 55 ve Diyarbakır ihracatında % 53 lük pay ile ilk sırada yer almaktadır. 122

Tablo 3.20- En Çok İhracat Yapılan 10 Ülke, 2012 (Bin Dolar) Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Irak 61.302 Irak 107.210 Irak 168.512 Almanya 13.126.298 Umman 9.128 Çin 60.524 Çin 61.250 Irak 10.825.135 Endonezya 5.068 Suudi Arabistan Suriye 3.469 Libya 4.218 5.079 Umman 9.186 İran 9.921.966 Suudi Arabistan 5.157 İngiltere 8.695.727 Belarus 3.041 Hindistan 2.569 Endonezya 5.098 BAE 8.174.835 Rusya Federasyonu 3.031 Tayvan 1.999 Libya 4.353 Almanya 2.745 Nijerya 1.913 Rusya Federasyonu Rusya Federasyonu 6.682.064 3.962 İtalya 6.374.077 Japonya 2.373 ABD 1.888 Suriye 3.703 Fransa 6.199.068 Bangladeş 2.251 BAE 1.722 ABD 3.157 ABD 5.605.294 İsveç 1.997 Katar 1.236 Belarus 3.043 İspanya 3.718.976 İlk On Ülke İlk On Ülke İlk On Ülke İlk On Ülke 94.405 188.358 267.421 Toplamı Toplamı Toplamı Toplamı 79.323.440 Genel 110.179 Genel 198.952 Genel Genel 309.132 Toplam Toplam Toplam Toplam 152.488.652 İlk 10 Ülkenin Payı (%) 86 İlk 10 Ülkenin Payı (%) 95 İlk 10 Ülkenin Payı (%) 87 İlk 10 Ülkenin Payı (%) 52 Kaynak: TÜİK, 2012e. Türkiye ihracatının faaliyet bazında ürün grubu incelendiğinde; 2012 yılında % 93 ile en büyük payı imalat sanayinin aldığını görmekteyiz. İkinci sırada tarım ve ormancılık faaliyet kolunda yer alan ürünler bulunmaktadır. Türkiye İhracatının %53 ünü ilk 10 ürün oluşturmaktadır. TRC2 Bölgesi ihracatında: kum, kil ve taş ocakçılığı %18 pay ile ilk sıradaki ürün grubudur; öğütülmüş tahıl ürünleri % 16 ile 2.sırada; elektrik motoru, jeneratör, transformatörler % 10 ile 3. sırada bunmaktadır.trc2 bölgesinin ihracatının % 77 sini ilk 10 ürün grubu oluşturmaktadır. Tablo 3.21- En Çok İhracat Yapılan 10 Ürün (Bin Dolar), 2012 TRC2 Bölgesi Türkiye Demir-çelik dışındaki ana Kum, kil ve taşocakçılığı 55.170 metal sanayi 16.017.900 Öğütülmüş tahıl ürünleri 50.304 Demir-çelik ana sanayi 13.093.263 Elektrik mororu, jeneratör, trasformatörler 30.568 Giyim eşyası (kürk hariç) 11.686.576 Taş 21.483 Motorlu kara taşıtları ve 11.021.921 123

TRC2 Bölgesi motorları Türkiye Demir-çelik ana sanayi 19.280 Rafine edilmiş petrol ürünleri 7.134.237 Plastik ürünleri 14.807 Motorlu kara taşıtlarının motorlarıyla ilgili parça ve 4.796.893 aksesuarları Tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış Tekstil elyafınından iplik ve 12.799 bitkisel ürünler dokunmuş tekstil 4.321.309 Başka yerde Bitkisel ve hayvansal sıvı ve katı yağlar 11.690 sınıflandırılmamış ev aletleri 4.236.560 Meyveler, sert kabuklular, içecek ve baharat bitkileri 10.553 Plastik ürünleri 4.056.242 İzole edilmiş tel ve kablolar 10.240 Trikotaj (örme) ürünleri 3.951.733 İlk On Ürün Toplamı 236.894 İlk On Ürün Toplamı 80.316.634 Genel Toplam 309.132 Genel Toplam 152.488.652 İlk 10 Ürünün Payı (%) 77 İlk 10 Ürünün Payı (%) 53 Kaynak: TÜİK, 2012e. Şanlıurfa ihracatında ağırlıklı sektörün sanayi sektörü olduğunu görmekteyiz. Şanlıurfa ihracatında: elektrik motoru, jeneratör, transformatörler ürün grubu % 24 ile pay ile ilk sıradadır; demir-çelik ana sanayi %14 ile 2.sırada; tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler % 11 ile 3.sıradadır. Şanlıurfa ihracatının % 83 nü ilk 10 ürün grubu oluşturmaktadır. Diyarbakır ihracatında ağırlıklı sektör madenciliktir. Diyarbakır ihracatında: kum, kil ve taşocakçılığı ürün grubu % 27 ile pay ile ilk sıradadır; öğütülmüş tahıl ürünleri %24 ile 2.sırada; taş % 11 ile 3.sıradadır. Diyarbakır ihracatının % 85 ini ilk 10 ürün grubu oluşturmaktadır. Tablo 3.22- En Çok İhracat Yapılan 10 Ürün (Bin Dolar), 2012 Şanlıurfa Diyarbakır Elektrik mororu, jeneratör, trasformatörler 25.941 Kum, kil ve taşocakçılığı 54.369 Demir-çelik ana sanayi 15.540 Öğütülmüş tahıl ürünleri 48.207 Tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler Plastik ürünleri 11.027 Meyveler, sert kabuklular, içecek ve baharat bitkileri 12.309 Taş 20.891 124 Bitkisel ve hayvansal sıvı ve katı yağlar 10.956 10.467 İzole edilmiş tel ve kablolar 9.925 İşlenmiş sebze ve meyveler 6.539 Demir dışı metal cevherleri 7.953 Elektrik mororu, jeneratör, Çimento, kireç ve alçı 2.961 4.627 trasformatörler Motorlu kara taşıtlarının motorlarıyla 2.597 Süt ürünleri 4.347

Şanlıurfa ilgili parça ve aksesuarları Diyarbakır Giyim eşyası (kürk hariç) 2.182 Boya, vernik vb.kaplayıcı maddeler ile matbaa 4.295 mürekkebi ve macun Öğütülmüş tahıl ürünleri 2.097 Metal yapı malzemeleri 3.786 İlk On Ürün Toplamı 91.660 İlk On Ürün Toplamı 169.356 Genel Toplam 110.179 Genel Toplam 198.952 İlk 10 Ürünün Payı (%) 83 İlk 10 Ürünün Payı (%) 85 Kaynak: TÜİK, 2012e. 3.1.12.2 İthalat Türkiye nin 2002 yılında 51 milyar dolar seviyesinde olan ithalatı, 2012 yılında 236 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaşmıştır. İthalatın 11 yıldaki artışı 4,5 kattan daha fazla olmuştur. 2002 yılından başlayarak 2009 yılına kadar düzenli bir artış gösteren Türkiye ithalatı, 2008 yılında dünyada yaşanan kriz nedeniyle küresel ticaret hacminin küçülmesine bağlı olarak 2009 yılında bir önceki yıla göre % 30 azalmıştır. Krizin etkilerinin ortadan kalkması ve dünya ekonomisinin yeniden büyümeye başlamasıyla Türkiye nin ithalatı tekrar artışa geçmiştir. TRC2 bölgesi ihracatı 2002 yılında 71 milyon dolar iken 2012 yılında 272 milyon dolar olmuştur. İthalatın 11 yıldaki artışı 4 kata yakındır. Bölge ithalatı 2011 yılında zirve noktasına ulaşarak 352 milyon dolar olmuştur. Şanlıurfa nın ithalatının Diyarbakır dan çok daha fazla olması Bölgenin ithalatını yükseltmektedir. Tablo 3.23- İthalat (Milyon Dolar), 2002-2012 TRC2 Şanlıurfa Diyarbakır Türkiye Bölgesi 2002 64 7 71 51.554 2003 84 13 97 69.340 2004 100 11 111 97.540 2005 115 16 131 116.774 2006 149 18 167 139.576 2007 195 36 231 170.063 2008 226 33 258 201.964 2009 196 24 219 140.928 2010 248 40 287 185.544 2011 289 63 352 240.842 2012 203 69 272 236.545 Kaynak: TÜİK, 2012e. 125

Milyon Dolar Milyon Dolar Türkiye ve TRC2 bölgesinin ithalatı paralel bir seyir izlemektedir. 2012 yılında Türkiye ve Şanlıurfa nın ithalatı azalırken Diyarbakır ın ithalatı artmıştır. Grafik 3.16- İthalat (Milyon Dolar), 2002-2012 400 350 300 250 200 150 100 50 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 300.000 250.000 200.000 150.000 100.000 50.000 0 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012e. Kişi başı ithalat oranlarına bakıldığında, bölge 81 dolar ile Türkiye ortalamasının çok gerisinde olup 26 Düzey 2 bölgesi arasında TRC2 bölgesi 20.sıradadır. İthalatın GSYİH ya oranı Türkiye de çok yüksek iken TRC2 bölgesinde çok küçüktür. TRC2 bölgesinin ithalat yaptığı ülke sayısı, Türkiye ile kıyasla daha az çeşitlilik göstermektedir. Tablo 3.24- İthalat a İlişkin Göstergeler, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kişi Başı İthalat (Dolar) 115 43 81 3.128 İthalat Sıralaması 26 47 20 - İthalat / GSYİH (%) 0,026 0,009 0,035 30,084 İthalat Yapılan Ülke Sayısı 58 46 64 221 Türkiye İthalatına Oranları (%) 0,09 0,03 0,11 Kaynak: TÜİK, 2012e. Türkiye de ve TRC2 Bölgesinde ithalattaki artışa paralel olarak ithalatçı firma sayısı da artış halindedir. Türkiye de 2002 yılına göre ithalatçı firma sayısında % 66, TRC2 bölgesinde % 95 artış olmuştur. 2012 yılında Suriye krizinin etkisiyle Şanlıurfa da ithalat yapan bazı firmalar kapanmıştır. Tablo 3.25- İthalatçı Firma Sayısı, 2002-2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye 126

2002 159 35 194 39.110 2003 188 43 231 43.392 2004 221 55 276 48.119 2005 208 71 279 51.302 2006 207 72 279 53.768 2007 287 91 378 58.936 2008 231 89 320 57.796 2009 220 80 300 55.101 2010 241 113 354 59.262 2011 288 151 439 66.906 2012 243 136 379 64.988 Kaynak: EB, 2012. 2012 yılında Türkiye ithalatında en büyük ülke grubu AB-27 dir. AB-27 ülkelerinin toplam ithalat içindeki payı % 37 dir. Arkasından % 21 lik oranla Çin, Hindistan, Güney Kore ve Japonya nın içinde bulunduğu Diğer Asya ülke grubu gelmektedir. AB-27 hariç diğer Avrupa ülkelerine yapılan ithalat % 16 ile 3.sırayı almaktadır. İthalatta ilk sırayı en büyük enerji tedarikçimiz Rusya Federasyonu oluşturmaktadır. Almanya en çok ithalat yaptığımız Avrupa ülkesidir. 3. sırada dünyanın en büyük ihracatçı ülkesi Çin bulunmaktadır. Türkiye ithalatının % 57 sini ilk 10 ülkeden yapılan ithalat oluşturmaktadır. TRC2 bölgesinin ithalatında ilk sırayı Çin almaktadır. Çin hem Şanlıurfa hem de Diyarbakır da ithalatta ilk sırada yer alan ülkedir. İran Şanlıurfa nın en çok ithalat yaptığı 2.ülkedir, arkasından Türkmenistan ve ABD ülkeleri gelmektedir. Diyarbakır ithalatında 2.sırada İspanya, 3.sırada ise Almanya yer almaktadır. Şanlıurfa ithalatının % 81, Diyarbakır ithalatının % 78 i ilk 10 ülkeden sağlanmaktadır. Tablo 3.26- En Çok İthalat Yapılan 10 Ülke (Bin Dolar), 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Rusya Çin 60.618 Çin 9.377 Çin 69.995 26.625.286 Federasyonu İran 22.869 İspanya 6.590 İran 22.881 Almanya 21.400.186 Türkmenistan 15.292 Almanya 6.482 Türkmenistan 15.292 Çin 21.295.167 ABD 12.614 Yunanistan 6.408 Yunanistan 14.711 ABD 14.130.402 Tayland 10.457 Romanya 5.842 ABD 13.316 İtalya 13.344.471 Avusturya 8.479 İtalya 5.451 Tayland 10.594 İran 11.964.779 Yunanistan 8.304 Hindistan 3.824 İspanya 9.209 Fransa 8.589.894 Azerbaycan 7.986 Belçika 3.689 İtalya 8.854 İspanya 6.023.618 Ukrayna 6.134 İngiltere 3.674 Avusturya 8.736 Hindistan 5.843.638 127

Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Rusya Macaristan 5.527 Federasyonu 2.678 Hindistan 8.410 Güney Kore 5.660.083 İlk On Ülke Toplamı İlk On Ülke 163.776 Toplamı İlk On Ülke 54.015 Toplamı İlk On Ülke 181.998 Toplamı 134.877.524 Genel Toplam 202.967 Genel Toplam 69.057 Genel Toplam 272.024 Genel Toplam 236.545.042 İlk 10 Ülkenin Payı (%) 81 İlk 10 Ülkenin Payı (%) 78 İlk 10 Ülkenin Payı (%) 67 İlk 10 Ülkenin Payı (%) 57 Kaynak: TÜİK, 2012e. Türkiye ithalatının faaliyet bazında ürün grubu incelendiğinde; 2012 yılında % 8 ile en büyük payı, rafine edilmiş petrol ürünlerinin aldığını görmekteyiz. İkinci sırada Demir-çelik dışındaki ana metal sanayi % 7, üçüncü sırada Motorlu kara taşıtları ve motorları % 5 pay almaktadır. Türkiye ithalatının % 42 sini ilk 10 ürün oluşturmaktadır. TRC2 Bölgesi ithalatında tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler %18 pay ile ilk sıradaki ürün grubudur. Kimyasal gübre ve azotlu bileşikler % 14 ile 2.sırada, rafine edilmiş petrol ürünleri % 13 ile 3. sırada bunmaktadır. TRC2 bölgesinin ithalatının %73 ünü ilk 10 ürün grubu oluşturmaktadır. Tablo 3.27- En Çok İthalat Yapılan 10 Ürün (Bin Dolar), 2012 TRC2 Bölgesi Türkiye Tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler 48.906 Rafine edilmiş petrol ürünleri 19.092.753 Demir-çelik dışındaki ana Kimyasal gübre ve azotlu bileşikler 38.270 metal sanayi 15.431.375 Motorlu kara taşıtları ve Rafine edilmiş petrol ürünleri 35.860 motorları 11.367.848 Oyun ve oyuncak 23.458 Demir-çelik ana sanayi 11.095.886 Suni ve sentetik elyaf 14.969 Tekstil elyafınından iplik ve dokunmuş tekstil Sığır, koyun, keçi, at, eşek, bardo, katır v.b. Sentetik kauçuk ve plastik hammaddeler 10.678.231 9.656 Atık ve hurdalar 10.258.094 8.167 Demir-çelik ana sanayi 6.409 Sentetik kauçuk ve plastik hammaddeler 6.359 Giyim eşyası (kürk hariç) 5.701 Ana kimyasal maddeler (kimyasal gübre ve azotlu bileşikler hariç) Tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler Motorlu kara taşıtlarının motorlarıyla ilgili parça ve aksesuarları Tıpta ve eczacılıkta kullanılan kimyasal ve bitkisel kaynaklı 7.019.218 5.329.589 5.224.224 4.566.026 128

TRC2 Bölgesi ürünler Türkiye İlk On Ürün Toplamı 197.755 İlk On Ürün Toplamı 100.063.242 Genel Toplam 272.024 Genel Toplam 236.545.042 İlk 10 Ürünün Payı (%) 73 İlk 10 Ürünün Payı (%) 42 Kaynak: TÜİK, 2012e. Şanlıurfa ithalatında, tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler ürün grubu % 13 ile pay ile ilk sıradadır. Kimyasal gübre ve azotlu bileşikler % 8 ile 2.sırada, oyun ve oyuncak % 6 ile 3.sıradadır. Şanlıurfa ithalatının % 80 ni ilk 10 ürün grubu oluşturmaktadır. Diyarbakır ithalatında, rafine edilmiş petrol ürünleri grubu % 45 ile pay ile ilk sıradadır. Tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler % 5 ile 2.sırada; elektrik motoru, jeneratör, trasformatörler % 5 ile 3.sıradadır. Diyarbakır ithalatının % 77 sini ilk 10 ürün grubu oluşturmaktadır. Tablo 3.28- En Çok İthalat Yapılan 10 Ürün (Bin Dolar), 2012 Şanlıurfa Tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler Kimyasal gübre ve azotlu bileşikler 15.540 Oyun ve oyuncak 12.309 Suni ve sentetik elyaf 11.027 Tekstil elyafınından iplik ve dokunmuş tekstil Sığır, koyun, keçi, at, eşek, bardo, katır v.b. Diyarbakır 25.941 Rafine edilmiş petrol ürünleri 31.227 10.467 Demir-çelik ana sanayi 2.961 Giyim eşyası (kürk hariç) 2.597 Sentetik kauçuk ve plastik hammaddeler 2.182 Elektrik ampulü ve lambaları ile aydınlatma teçhizatı Tahıl ve başka yerde sınıflandırılmamış bitkisel ürünler Elektrik motoru, jeneratör, trasformatörler Maden, taşocağı ve inşaat makineleri Motorlu kara taşıtlarının motorlarıyla ilgili parça ve aksesuarları 3.508 3.384 2.869 2.793 6.539 Taş 2.311 İçten yanmalı motor ve türbin; (uçak, motorlu taşıt ve motosiklet motorları hariç) Tekstil, giyim eşyası ve deri işlemede kullanılan makineler Kâğıt hamuru, kâğıt ve mukavva 2.018 1.892 1.665 2.097 Akümülatör, pil ve batarya 1.582 İlk On Ürün Toplamı 161.494 İlk On Ürün Toplamı 53.249 Genel Toplam 202.967 Genel Toplam 69.057 İlk 10 Ürünün Payı (%) 80 İlk 10 Ürünün Payı (%) 77 129

Kaynak: TÜİK, 2012e. 3.1.13 Bankacılık ve Finans Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde ve TRC2 Bölgesi özelinde genel olarak alternatif finansal araçların pek kullanılmadığı, finansman ihtiyacının büyük bir kısmının krediler ile karşılandığı görülmektedir. Finansal araçlar içerisinde krediler çok yüksek bir paya sahip iken, finansal kuruluşlar içerisinde de bankalar ağırlıktadır. Bu durum, finansal olarak yeteri kadar yayılma olmadığının ve finansal sistemin Bölgede oldukça sığ olduğunun göstergesidir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 2012 yılı sonu itibariyle Türkiye de 10.984 banka şubesi bulunmaktadır. Bunların 75 i Şanlıurfa da, 87 si Diyarbakır da olmak üzere TRC2 Bölgesinde 162 banka şubesi bulunmaktadır (BDDK, 2012). Banka şube sayısı sıralamasında 81 il arasında Şanlıurfa 25 inci Diyarbakır 23 üncü olmuştur. Şube başına nüfus 2012 yılı sonunda Şanlıurfa da 22.883, Diyarbakır da 18.056 olarak gerçekleşmiştir. Tablo 3.29- Türkiye, Şanlıurfa ve Diyarbakır da Banka Şube Sayıları, 2007-2012 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa 42 49 53 58 62 75 Diyarbakır 64 72 76 82 85 87 TRC2 Bölgesi 106 121 129 140 147 162 Türkiye 7.936 9.107 9.541 10.008 10.430 10.984 Kaynak: BDDK, 2012. BDDK verilerine göre, 2012 yılında yurt içi mevduat hacmi 737 milyar TL seviyesindedir. Şanlıurfa yurt içi mevduat hacmi açısından 2012 yılı sonunda 36 ıncı sırada, Diyarbakır 26 ıncı sırada yer almıştır. Kişi başına düşen mevduat verilerine bakıldığında Şanlıurfa da 2012 yılında 1.107 TL, Diyarbakır da 1.713 TL mevduat gerçekleşmiştir. Tablo 3.30- Şanlıurfa ve Diyarbakır İllerinin Yurt İçi Mevduat Hacmi (Bin TL), 2007-2012 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa 792.920 893.765 1.256.465 1.563.150 1.846.424 1.900.545 Diyarbakır 1.133.130 1.435.725 1.783.961 2.386.432 2.532.347 2.690.664 TRC2 Bölgesi 1.926.050 2.329.490 3.040.426 3.949.582 4.378.771 4.590.209 TRC2/TR (%) 0,57 0,55 0,63 0,65 0,65 0,62 Kaynak: BDDK, 2012. BDDK verilerine göre, 2012 yılında yurt içi nakdi kredi hacmi 785 milyar TL seviyesindedir. Bunun 9,5 milyar TL si (% 1,2) TRC2 Bölgesindedir. Şanlıurfa yurt içi nakdi kredi hacmi açısından 2012 yılında 25 nci sırada, Diyarbakır 23 üncü sırada yer almıştır Sektörel açıdan bakıldığında hem Şanlıurfa hem de Diyarbakır da ziraat ve balıkçılık başta gelmektedir. 130

Şanlıurfa da ziraat kredilerinin yanı sıra tekstil, toptan ticaret ve komisyonculuk ile inşaat öne çıkarken; Diyarbakır da inşaat, toptan ticaret ve komisyonculuk sektörleri kredilerin yoğun olduğu alanlardır (BDDK, 2012). Tablo 3.31- Şanlıurfa ve Diyarbakır İllerinin Yurt İçi Nakdi Kredi Hacmi (Bin TL), 2007-2012 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Şanlıurfa 771.588 1.270.485 1.451.515 2.450.644 3.448.415 4.437.068 Diyarbakır 1.041.172 1.603.691 1.832.177 2.822.928 4.047.947 5.201.765 TRC2 Bölgesi 1.812.760 2.874.176 3.283.692 5.273.572 7.496.362 9.638.833 TRC2/TR (%) 0,75 0,96 0,98 1,0 1,1 1,2 Kaynak: BDDK, 2012. Kişi başına düşen nakdi kredi verilerine bakıldığında Şanlıurfa da 2012 yılında 2.585 TL, Diyarbakır da 3.311 TL nakdi kredi gerçekleşmiştir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının verilerine göre 02.01.2013 tarihi itibariyle Şanlıurfa da toplam kooperatif sayısı 124, ortak sayısı 28.060, Diyarbakır da toplam kooperatif sayısı 158, ortak sayısı 19.202 olarak gerçekleşmiştir. Tablo 3.32- Şanlıurfa ve Diyarbakır da Kooperatif Sayısı, 2012 Faal Olmayan Faal Kooperatifler Toplam Kooperatifler Sayı Ortak Sayı Ortak Sayı Ortak Şanlıurfa 112 27.693 12 367 124 28.060 Diyarbakır 158 17.186 22 2.016 180 19.202 Kaynak: GTB, 2012. 3.1.14 Yabancı Doğrudan Yatırım 2012 yılı itibariyle Diyarbakırda bulunan yabancı şirket sayısı 27 dir. En fazla şirket İnşaat sektöründedir. Toptan ve Perakande Ticaret inşaat sektörünün ardından en çok şirket bulunan sektördür. Tablo 3.33- Yıllar İtibariyle Diyarbakır Yabancı Şirket Sayısı, 2010-2012 Sektörler 2010 2011 2012 İnşaat 1 0 1 Toptan Ve Perakende Ticaret 2 0 0 Madencilik Ve Taşocakçiliği 0 1 0 İmalat Sanayii 0 0 0 Gayrimenkul, Kiralama Ve İş Faaliyetleri 1 1 1 131

Diğer Toplumsal, Sosyal Ve Kişisel Hizmet Faaliyetleri 0 0 0 Sağlik İşleri Ve Sosyal Hizmetler 0 0 0 Tarim, Avcilik Ve Ormancilik 0 0 0 Ulaştirma, Haberleşme Ve Depolama Hizmetleri 0 1 0 Toplam 4 3 2 Kaynak: EB, 2012. 2012 yılı itibariyle Şanlıurfa da bulunan yabancı şirket sayısı 25 tir. En fazla şirket Diyarbakır a paralel olarak inşaat sektöründedir. İmalat Sanayi ve Toptan ve perakande ticaret inşaat sektörünün ardından en çok şirket bulunan sektördür. Tablo 3.34- Yıllar İtibariyle Şanlıurfa Yabancı Şirket Sayısı, 2010-2012 Sektör 2010 2011 2012 İnşaat 1 2 2 İmalat sanayii 2 0 0 Toptan ve perakende ticaret 0 0 1 Ulaştirma, haberleşme ve depolama hizmetleri 0 1 0 Tarim, avcilik ve ormancilik 0 0 0 Madencilik ve taşocakçiliği 0 0 0 Gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri 1 0 0 Toplam 4 3 3 Kaynak: EB, 2012. 3.1.15 Kamu Yatırımları Kamu yatırımları, özellikle özel sektörün yatırım yapmaktan çekindiği ya da yüksek teşvikler bekleyerek yatırımları başka noktalara kaydırdığı yerlerde ciddi bir önem kazanmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye de çoğu yere göre özel sektör yatırımlarının sınırlı olduğu bir bölge olarak öne çıkmaktadır. Bu durum kamu yatırımlarının bölge için önemini daha da arttırmaktadır. Tablo 3.35- Kamu Yatırımları (Bin TL), 2005-2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye TRC2 Bölgesi / Türkiye (%) 2005 291.344 158.760 450.104 19.899.447 2,26 2006 158.092 121.230 279.322 21.608.226 1,29 2007 142.208 111.607 253.815 21.513.108 1,18 132

Bin TL Bin TL Bin TL 2008 129.379 145.943 275.322 21.915.452 1,26 2009 541.697 370.231 911.928 27.458.727 3,32 2010 590.243 469.201 1.059.444 33.832.966 3,13 2011 680.639 776.615 1.457.254 36.400.287 4 2012 647.736 798.074 1.445.810 44.434.287 3,25 Kaynak: KB, 2012a. Grafik 3.17-Kamu Yatırımları, 2002-2012 1.600.000 1.400.000 1.200.000 1.000.000 800.000 600.000 400.000 200.000 0 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 50.000.000 45.000.000 40.000.000 35.000.000 30.000.000 25.000.000 20.000.000 15.000.000 10.000.000 5.000.000 0 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye(Sağ Eksen) Kaynak: KB, 2012a. Özellikle 2009 yılından itibaren TRC2 Bölgesi ne yapılan yatırımların Türkiye de gerçekleşen kamu yatırımlarına oranında artış yaşandığı yukarıdaki grafikte görülmektedir. 4 000 000 3 500 000 3 000 000 2 500 000 2 000 000 1 500 000 1 000 000 500 000 Grafik 3.18- Kamu Yatırımlarında İlk 10 İl, 2012 133

Kaynak: KB, 2012a. 2012 yılında kamu yatırımlarında Diyarbakır en fazla pay alan 4.il, Şanlıurfa en fazla pay alan 7. il olmuştur. 2012 yılı için TRC2 Bölgesi nde gerçekleştirilmesi düşünülen kamu yatırımı 1.445 milyon TL seviyesindedir. Bu miktarın % 13,44 ünün tarıma ait olması bölgede tarım faaliyetlerine olumlu şekilde yansıyacaktır. Madencilik ve eğitim sektörleri de tarımdan sonra en fazla pay alan sektörler konumundadır. Tablo 3.36-2012 Yılı Kamu Yatırımlarının Sektörel Dağılımı, (Bin TL) TRC2 TRC2 Bölgesi/ Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye Bölgesi Türkiye (%) Tarım 376.817 409.465 786.282 5.852.392 13,44 Madencilik 68.856 6.281 75.137 1.208.400 6,22 İmalat 2-2 538.050 0,00 Enerji 18.283 42.357 60.640 3.732.935 1,62 Ulaşım 15.029 6.356 21.385 13.877.595 0,15 Turizm - 3.624 3.624 294.439 1,23 Konut 12.205 776 12.981 479.845 2,71 Eğitim 100.673 86.166 186.839 6.491.136 2,88 Sağlık 25.200 25.102 50.302 2.161.600 2,33 Diğer 181.009 67.609 248.618 9.797.895 2,54 Toplam 798.074 647.736 1.445.810 44.434.287 3,25 Kaynak: KB, 2012a. 3.1.16 Yatırım Teşvikleri 19 Haziran 2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar ile yayınlanan yeni yatırım teşvik sistemine göre sosyo-ekonomik gelişmişlik durumları dikkate alınarak 6 farklı bölge oluşturulmuş ve bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmayı, sektörel kümelenmeyi öne çıkarmayı hedefleyerek bu bölgelere farklı teşvik uygulamaları getirilmiştir. Buna göre TRC2 Bölgesi teşvik sisteminden en fazla faydalanan 6.Bölgede yer almaktadır. 3.1.16.1 Yatırım Teşvik Belgesi İstatistikleri TRC2 Bölgesi nde 2007 ve 2012 yılları arasında Yatırım Teşvik Belgesi sayısı, sabit yatırım tutarları ve bununla sağlanan istihdam miktarları aşağıdaki tabloda verilmiştir. TRC2 Bölgesi bu 6 yıllık dönemde toplam olarak Türkiye genelinde; belge sayısında % 3,2, sabit yatırım tutarında % 1,3, istihdam sayısında % 2,8 oranlarıyla toplamdan çok düşük pay almıştır. Ayrıca bu paylara baktığımızda, toplam yatırım tutarı ve istihdam oranlarının, belge sayısı oranına göre daha düşük kaldığı görülmektedir. Bu da TRC2 Bölgesindeki yatırımların daha küçük ölçekli olduğunu, daha az toplam sabit yatırım tutarı barındırdığını ve daha az istihdam 134

sağladığını ortaya koymaktadır. 2012 yılında, Diyarbakır ilinde düzenlenen yatırım teşvik belgesi sayısı 69 iken, Şanlıurfa ilinde bu sayı 98 olarak gerçekleşmiştir. Tablo 3.37- TRC2 Bölgesi 2007-2012 Yılları Yatırım Teşvik Belgesi İstatistikleri Şanlıurfa Diyarbakır Belge Sayısı TRC2 Bölgesi Türkiye 2007 19 42 61 2.823 2008 33 17 50 3.051 2009 31 31 62 2.381 2010 111 97 208 4.324 2011 57 72 129 4.492 2012 98 69 167 4.362 Toplam 349 328 677 21.433 Sabit Yatırım (Milyon TL) 2007 229 266 495 22.180 2008 102 34 136 27.164 2009 109 138 247 30.884 2010 357 338 695 64.861 2011 694 304 998 56.180 2012 578 334 912 57.764 Toplam 2.069 1.414 3.483 259.033 İstihdam 2007 867 1.437 2.304 128.547 2008 725 380 1.105 118.158 2009 574 668 1.242 87.289 2010 2.479 2.289 4.768 155.426 2011 1.638 1.861 3.499 128.028 2012 5.957 2.643 8.600 149.234 Toplam 12.240 9.278 21.518 766.682 Kaynak: EB, 2012. 2012 yılında TRC2 Bölgesi ndeki yatırım teşvik belgesi sayısı 2011 yılındaki miktarı aşmıştır. 2012 yılında Şanlıurfa ilinde imalat sanayi sektöründe 56, hizmetler sektöründe 22, madencilikte 14, tarımda 6; Diyarbakır ilinde ise imalat sanayi sektöründe 39, hizmetler sektöründe 16, madencilik sektöründe 12, enerji ve tarım sektöründe 1 er adet yatırım teşvik belgesi düzenlenmiştir. Bu dönemde alınan yatırım teşvik belgesi sayısı önceki yıllara göre daha yüksek olup Türkiye toplamının % 4 ünü oluşturmaktadır. Bölgenin yatırım tutarı ve istihdamda 135

Türkiye toplamından aldığı pay önceki yıllara göre daha yüksek olmasına rağmen yinede ülke ortalamasına göre düşük kalmıştır. Tablo 3.38- Sektörel Bazda Yatırım Teşvik Belgesi İstatistikleri, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Türkiye Sektör Belge Sayısı Sabit Yatırım İstihdam Enerji - - - Hizmetler 22 181 3.424 İmalat 56 338 2.505 Madencilik 14 43 249 Tarım 6 16 47 Toplam 98 578 6.225 Enerji 1 7 10 Hizmetler 16 150 712 İmalat 39 126 1.737 Madencilik 12 46 175 Tarım 1 4 9 Toplam 69 333 2.643 Enerji 1 7 10 Hizmetler 38 331 4.136 İmalat 95 464 4.242 Madencilik 26 89 424 Tarım 7 20 56 Toplam 167 911 8.868 Enerji 197 12.663 3.503 Hizmetler 1.156 15.216 57.899 İmalat 2.590 26.543 76.585 Madencilik 287 2.212 8.131 Tarım 125 790 3.066 Toplam 4.355 57.424 149.184 Kaynak: EB, 2012. 3.1.17 Vergi Gelirleri 2011 yılı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) verilerine göre Şanlıurfa da 23.212, Diyarbakır da 13.769 adet gelir beyannamesi verilmiştir. Verilen beyannamelerden hesaplanan matrahın Türkiye içindeki toplam gelir vergisi matrahındaki payı Şanlıurfa da % 0,6, Diyarbakır da % 0,5 tir. Gayrimenkul sermaye iradında Şanlıurfa da 2.121, Diyarbakır da ise 2.802 adet beyanname verilmiştir. Verilen beyannamelerden hesaplanan matrahın Türkiye içindeki toplam GMSİ matrahındaki payı Şanlıurfa'da % 0,1, Diyarbakır da % 0,2 dir. Kurumlar vergisinde 136

Şanlıurfa da 4.962, Diyarbakır da ise 5.852 adet beyanname verilmiştir. Verilen beyannamelerden hesaplanan matrahın Türkiye içindeki toplam kurumlar vergisi matrahındaki payı Şanlıurfa da % 0,1, Diyarbakır da % 0,2 dir. Tablo 3.39-Beyanname Sayısı ve Matrah, 2011 Gelir Vergisi Beyanname Sayısı Matrah (TL) Şanlıurfa 23.212 158.980.228 Diyarbakır 13.769 125.872.776 Türkiye 1.822.497 25.455.331.945 GMSİ Şanlıurfa 2.121 12.997.764 Diyarbakır 2.802 17.512.418 Türkiye 1.209.278 10.643.963.561 Kurumlar Vergisi Şanlıurfa 4.962 166.994.287 Diyarbakır 5.852 285.138.233 Türkiye 662.374 132.470.193.261 Kaynak: GİB, 2011. 2011 yılı tahakkuk eden vergi gelirlerini incelediğimizde; gelir vergisinde Şanlıurfa da 32 milyon TL gelir vergisi tahakkuk etmiştir. Şanlıurfa 81 il içerisinde 27.sıradadır ve elde edilen gelirin Türkiye ye oranı ise % 0,5 tir.diyarbakır da 2011 yılında 28 milyon TL gelir vergisi tahakkuk etmiştir. Diyarbakır 81 il içerisinde 29.sıradadır ve elde edilen gelirin Türkiye ye oranı ise % 0,4 tür. Gayrimenkul sermaye iradında Şanlıurfa da 2,8 milyon TL, Diyarbakır da ise 4 milyon TL vergi tahakkuk etmiştir. Her iki ilin de Türkiye içindeki oranı ve sıralaması çok düşüktür. Kurumlar vergisinde Şanlıurfa da 33 milyon TL, Diyarbakır da 56 milyon TL vergi tahakkuk etmiştir. Kurumlar vergisinde Diyarbakır ın Türkiye içindeki oranı ve sıralaması Şanlıurfa'ya göre daha iyidir. Toplam tahakkuk eden vergilerde Şanlıurfa % 0,19 luk oranla 32.sırada, Diyarbakır ise % 0,25 lik oranla 28.sıradadır. Tablo 3.40- Tahakkuk Eden Vergi (TL), 2011 Gelir Vergisi Şanlıurfa Diyarbakır Türkiye Şanlıu rfa İl Sırası Şanlıu rfa /Türki ye Oranı (%) Diyar bakır İl Sırası Diyar bakır /Türki ye Oranı (%) 32.413.678 28.163.302 6.683.611.746 27 0,5 29 0,4 137

Şanlıurfa Diyarbakır Türkiye Şanlıu rfa İl Sırası Şanlıu rfa /Türki ye Oranı (%) Diyar bakır İl Sırası Diyar bakır /Türki ye Oranı (%) GMSİ 2.784.923 4.057.885 2.474.321.703 49 0,1 40 0,2 Kurumlar Vergisi 33.460.551 56.446.686 26.316.610.648 37 0,1 27 0,2 Toplam 68.659.152 88.667.873 35.474.544.097 32 0,9 28 0,25 Kaynak: GİB, 2011. 3.2 SEKTÖRLER 3.2.1 Tarım 3.2.1.1 Genel Arazi Dağılımı ve Sulama Durumu Türkiye geneli tarım alanları içinde önemli bir yere sahip olan TRC2 Bölgesinin sulanabilir toprakları GAP'ın etkisiyle yer yıl artış göstermektedir. Tablo 3.41- TRC2 Bölgesi Tarım Alanlarının Dağılımı, 2010-2012 Dekar Toplam Alan Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünlerin Alanı Ekilen Alan Nadas 2012 Sebze Bahçeleri Alanı Meyveler, İçecek ve Baharat Bitkileri Alanı Süs Bitkileri Alanı Türkiye 237.954.813 154.644.523 42.861.366 8.271.142 32.129.886 47.895 TRC2 16.427.407 13.027.575 1.627.702 373.331 1.398.692 107 Şanlıurfa 10.720.597 7.861.857 1.506.052 205.917 1.146.664 107 Diyarbakır 5.706.810 5.165.718 121.650 167.414 252.028-2011 Türkiye 236.137.614 156.915.671 40.171.970 8.096.419 30.911.356 42.198 TRC2 17.435.495 13.661.910 2.043.389 346.733 1.383.341 122 Şanlıurfa 11.444.392 8.322.734 1.828.019 186.093 1.107.424 122 Diyarbakır 5.991.103 5.339.176 215.370 160.640 275.917-2010 Türkiye 243.942.052 163.330.020 42.490.255 8.015.980 30.105.797 - TRC2 18.708.933 15.417.293 1.653.432 337.144 1.301.064 - Şanlıurfa 12.591.457 9.951.744 1.423.814 178.284 1.037.615-138

Dekar Toplam Alan Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünlerin Alanı Ekilen Alan Nadas Sebze Bahçeleri Alanı Meyveler, İçecek ve Baharat Bitkileri Alanı Süs Bitkileri Alanı Diyarbakır 6.117.476 5.465.549 229.618 158.860 263.449 - Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesi ve Türkiye geneli tarım alanlarının dağılımı incelendiği zaman 2010-2012 yılları arasında Türkiye geneli tarım alanlarının dağılımında % 2,45'lik bir azalmanın meydana geldiği görülmektedir ve bu oranın % 38,1'lik kısmı TRC2 Bölgesindeki azalmadan kaynaklanmaktadır. Türkiye geneli ve TRC2 Bölgesi geneli tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin alanlarında 2010-2012 döneminde bir azalma gözlenmektedir. Türkiye geneli ve TRC2 Bölgesinde büyük bir alan nadas alanı olarak ayrılmaktadır. Türkiye genelinde sebze bahçelerinin alanında % 3,18'lik bir artış meydana gelirken TRC2 Bölgesinde % 10,73'lük bir artış meydana gelmiştir. Meyveler, içecekler ve baharat bitkileri alanında 2010-2012 yılları itibariyle % 6,7'lik bir artış meydana gelirken TRC2 Bölgesi genelinde % 7,5'lik bir artış meydana gelmiştir. Türkiye ve TRC2 Bölgesi süs bitkileri alanında büyük bir potansiyele sahip olmakla beraber üretim yapılan alanlar şu an için sınırlı ve bu ürünlerden elde edilen gelir düşük düzeydedir. Tablo 3.42- TRC2 Bölgesi Tarım Arazilerinin Sulama Durumu (ha), 2012 Mevcut Sulanan Alan Şanlıurfa 450.452 Diyarbakır 114.662 TRC2 Bölgesi 565.114 Türkiye 5.280.000 AB 27 10.345.270 Kaynak: DSİ, 2012. Mevcut durumda ülkemizde 5,28 milyon hektar alan sulanmaktadır. TRC2 Bölgesi nde 565 bin hektarlık sulanan alan mevcut olup oran olarak Türkiye de sulanan alanın % 11'ine tekabül etmektedir. Tablo 3.43- TRC2 Bölgesi Sulama Hedefi (ha) Sulamaya Elverişli Arazi Ekonomik Olarak Sulanabilir Arazi Sulanan Alan Şanlıurfa 1.011.675 834.900 450.452 Diyarbakır 583.173 443.925 114.662 TRC2 Bölgesi 1.594.848 1.278.825 565.114 139

Sulamaya Elverişli Arazi Ekonomik Olarak Sulanabilir Arazi Sulanan Alan Türkiye 25.300.000 8.500.000 5.280.000 Kaynak: DSİ, 2012a. Türkiye nin 77,94 milyon hektar olan yüzölçümünün yaklaşık 25,3 milyon hektarını sulanabilir araziler oluşturmaktadır. Ancak DSİ tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, Türkiye genelinde ekonomik olarak sulanabilecek toplam alan 8,5 milyon hektar olarak tespit edilmiştir. 3.2.1.2 Bitkisel Üretim Tablo 3.44- TRC2 Bölgesi Önemli Tarla Ürünleri ve Üretim Miktarları, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Pamuk Buğday Arpa Dane Mısır Hasat Alanı (Dekar) 2.067.928 3.064.864 1.946.064 843.420 Üretim (ton) 953.246 1.121.393 581.161 608.991 Hasat Alanı (Dekar) 405.940 3.479.550 554.045 133.451 Üretim (ton) 175.091 1.042.182 197.959 113.098 Hasat Alanı (Dekar) 2.473.868 6.544.414 2.500.109 976.871 Üretim (ton) 1.128.337 2.163.575 779.120 722.089 Hasat Alanı (Dekar) 4.884.963 75.438.697 27.510.920 6.222.426 Üretim (ton) 2.320.000 20.284.730 7.116.680 4.600.000 Kaynak: TÜİK, 2012f. Yukarıdaki tabloda bazı önemli tarla ürünleri ve üretim miktarları yer almaktadır. 2012 yılı itibariyle Türkiye'deki toplam 238 milyon dekar arazinin % 43,2'sinde buğday ve arpa ekimi yapılmış olup bu alanlardan 27,3 milyon ton ürün elde edilmiştir. Türkiye'de bu iki üründen, özellikle buğdaydan dekar başına alınan verim dünya ortalamasının altında seyretmektedir. Gelişmiş ülkelerin buğdaydan dekar başına aldıkları verim Türkiye'deki elde edilen verimden en az 3 kat fazladır. Akıllı tarım uygulamaları ve sertifikalı tohum uygulamalarının etkin bir şekilde uygulanması sonucu ülkemizdeki buğdaydan alınan verim miktarında en az %50-60'lık bir artışın olması imkân dâhilindedir. TRC2 Bölgesi Türkiye'deki buğday ve arpa üretiminin yaklaşık % 11'ini karşılamaktadır ve TRC2 Bölgesi tarım arazilerinin % 55'inde buğday ve arpa ekimi yapılmaktadır. Türkiye tarım arazilerinin % 2'sinde pamuk ekimi yapılmış olup, 858.000 ton pamuk (lif) üretimi gerçekleştirilmiştir. 2012 yılında Türkiye genelinde üretilen pamuğun (lif) % 49'u TRC2 Bölgesinde üretilmiştir. Bir diğer önemli tarla ürünü olan dane mısır üretiminde TRC2 Bölgesi önemli bir yere sahip olup toplam ülke genelinin % 16'sını üretmektedir. 140

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Milyon Ton 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Milyon Ton Grafik 3.19- TRC2 Bölgesi Önemli Tarla Ürünleri Üretimindeki Değişim, 1991-2012 2,5 2,0 1,5 Arpa 1,0 0,5 0,0 Buğday Mısır (Dane) Kaynak: TÜİK, 2012f. Yukarıdaki grafikte TRC2 Bölgesinde önemli tarla ürünlerinin yıllar itibariyle üretim miktarları yer almaktadır. TRC2 Bölgesinde arpanın üretim miktarında dalgalanmalar olmakla beraber 1991-2012 yılları arasında üretim miktarında önemli bir değişiklik olmamıştır. Buğdayın üretim miktarında ise özellikle 2009 yılından itibaren kayda değer artışların yaşandığı görülmekte ve 1991 yılındaki üretim miktarı ile 2012 yılındaki üretim miktarı arasında % 118'lik bir artışın olduğu görülmektedir. TRC2 Bölgesi dane mısır üretim miktarı 1991 yılında 1.796 ton olarak gerçekleşmiş iken bu rakam 2012 yılında 722.089 tona ulaşmış durumdadır ve günümüzde Diyarbakır ve Şanlıurfa'da üretilen dane mısır, ülke geneli toplam dane mısır üretiminin % 16'sını oluşturmakta, bu oranın önümüzdeki yıllarda da yükselişinin devam etmesi beklenmektedir. Grafik 3.20- TRC2 Bölgesi Pamuk Üretimindeki Değişim, 1991-2012 1,4 1,2 1,0 0,8 0,6 Pamuk 0,4 0,2 0,0 Kaynak: TÜİK, 2012f. 141

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Bin Ton TRC2 Bölgesinde 1991-2012 döneminde pamuk üretimi % 422 kat artmış olup, günümüzde Türkiye'de üretilen toplam pamuğun yaklaşık yarısı TRC2 Bölgesinde üretilmektedir. Hâlihazırda TRC2 Bölgesi toplam tarım alanlarının % 15'inde pamuk hasadı yapılmakta olup bu oranın ilerleyen yıllarda artış trendine bağlı olarak, önümüzdeki yıllarda da TRC2 Bölgesinde üretilen pamuk miktarında artış olması beklenmektedir. Önemli bir sanayi girdisi olan pamuğun ülkenin ihtiyaç duyduğu düzeyde üretilme potansiyeli ülkemizde özellikle TRC2 Bölgesinde mevcut olup tekstil sektörü talebini karşılayabilecek ölçüde pamuk üretiminin yapılması durumunda milyarlarca dolarlık pamuk ithalatının da önüne geçilmiş olunacaktır. TRC2 Bölgesindeki pamuk üretim miktarının artırılması ve tekstil sektörünün hammadde talebinin karşılanması sektörün dünya pamuk piyasası fiyat dalgalanmalarından olumsuz olarak etkilenme riskini de azaltmış olacak, böylelikle ülke tekstilinin rekabetçiliği olumlu yönde etkilenecektir. Tablo 3.45- TRC2 Bölgesi Önemli Yemeklik Baklagiller ve Üretim Miktarları, 2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kırmızı Mercimek Nohut Hasat Alanı (Dekar) 814.320 432.955 1.247.275 2.120.783 Üretim (ton) 151.692 92.952 244.644 410.000 Hasat Alanı (Dekar 10.970 57.675 68.645 4.086.994 Üretim (ton) 1.077 9.227 10.304 518.000 Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesi önemli yemeklik baklagillerden olan kırmızı mercimeğin üretim miktarında Türkiye ilk sırada bulunmaktadır ve ülke geneli toplam üretimin % 60'ını üretmektedir. Grafik 3.21- TRC2 Bölgesi Kırmızı Mercimek ve Nohut Üretimindeki Değişim, 1991-2012 400 350 300 250 200 150 100 50 0 K. Mercimek Nohut Kaynak: TÜİK, 2012f. 142

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Bin Ton TRC2 Bölgesi kırmızı mercimek üretiminde uzun yıllardan beri ülke genelinin önemli bir kısmını karşılamaktadır. Üretim dalgalanmalı bir seyir izlemekte yağışlara bağlı olarak üretimde inişler ve çıkışlar olmaktadır. Son yirmi yılda ortalama olarak TRC2 Bölgesinde 250 bin ton kırmızı mercimek üretimi gerçekleştirmiştir. TRC2 Bölgesinin nohut üretimi son yirmi yılda azalış eğilimindedir ve 1991 yılında 63 bin ton olan nohut üretimi 2012 yılında 10 bin tona düşmüştür. Tablo 3.46- TRC2 Bölgesi Önemli Yem Bitkileri ve Üretim Miktarları, 2012 Fiğ (Yeşil Ot) Mısır (Slajlık) Yonca (Yeşil Ot) Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Hasat Alanı (Dekar) 1.632 21.674 23.306 5.597.351 Üretim (ton) 1.225 16.284 17.509 4.245.417 Hasat Alanı (Dekar) 40.734 25.177 65.911 3.361.166 Üretim (ton) 121.879 74.196 196.075 14.956.457 Hasat Alanı (Dekar) 4.967 5.484 10.451 6.620.705 Üretim (ton) 8.063 6.814 14.877 11.536.328 Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesinde 2012 yılı itibariyle önemli yem bitkileri yaklaşık 100 bin dekar alanda üretilmiştir, Türkiye genelinde ise 15,4 milyon dekar alanda üretim yapılmıştır. Grafik 3.22- TRC2 Bölgesi Yem Bitkileri Üretimindeki Değişim, 1991-2012 350 300 250 200 150 100 Fiğ (Yeşil Ot) Mısır (Slajlık) 50 0 Yonca (Yeşil Ot) Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesi yem bitkileri üretimi ülke geneli ile kıyaslandığı zaman düşük seviyelerde seyretmektedir ve son yıllarda üretim düşüş eğilimine girmiş bulunmaktadır. 143

Tablo 3.47- TRC2 Bölgesi Önemli Yağlı Tohumlu Bitkiler ve Üretim Miktarları, 2012 Ayçiçeği (Yağlık) Çiğit Aspir Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Hasat Alanı (Dekar) 10.667 28.411 39.078 5.046.160 Üretim (ton) 2.431 3.737 6.168 1.200.000 Hasat Alanı (Dekar) 2.067.928 405.940 2.473.868 4.884.963 Üretim (ton) 564.321 103.655 667.976 1.373.440 Hasat Alanı (Dekar) 33.625-33.625 155.898 Üretim (ton) 2.889-2.889 19.945 Kaynak: TÜİK, 2012f. Dünya da ve Türkiye de yağlı tohumlu bitkiler stratejik ürün olarak kabul edilmektedir. Nitekim son yıllarda bitkisel yağlar, insan beslenmesinde temel besin öğesi olması ve gıda sanayinin ana hammaddesi olması dışında biyodizel üretiminde kullanılmasıyla birlikte enerji sektörünün de hammaddesi haline gelmiştir. Böylelikle bitkisel yağlar gıda, enerji ve kimyasal sektörlerde yoğun olarak kullanılan ve tüketimi sürekli artan stratejik bir ürün olmuştur. Türkiye bitkisel yağ tüketimi de son zamanlarda bu eğilime paralel olarak artış göstermektedir. Ancak, iklim ve toprak özellikleri dikkate alındığında, yağlı tohumlu bitkilerin üretimi bakımından büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen, yağlı tohum üretim maliyetlerinin yüksekliği, dolayısıyla yetiştirildikleri bölgelerdeki alternatif ürünlerle rekabet edememesi, ürün paritelerinin yağlı tohumlar aleyhinde olması, dünya ham yağ fiyatlarının daha düşük olması ve uygulanan politikaların etkin olmaması gibi nedenlerle, Türkiye de yıllar itibariyle yağ ihtiyacını karşılayacak düzeyde üretim gerçekleştirilememiştir. Bu nedenle bitkisel yağ sanayi hammadde yönünden % 70 düzeyinde dışa bağımlıdır. Bu kapsamda, bitkisel yağ üretimine hammadde teşkil edecek yağ bitkileri üretim alanlarının yaygınlaştırılması önem arz etmektedir. Türkiye'de 2012 yılı itibariyle toplam tarım alanlarının % 4-5'i yağlı tohumlu bitkiler üretimine ayrılmışken, TRC2 Bölgesinde bu oran % 16 civarlarında seyretmiştir. 144

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Bin Ton Grafik 3.23- TRC2 Bölgesi Yağlık Ayçiçeği Üretimindeki Değişim, 1991-2012 1.400 1.200 1.000 800 600 400 200 0 TRC2 Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesi yağlık ayçiçeği üretiminde büyük bir potansiyeli barındırmasına rağmen yeterli derecede bu ürünlere yönelik ekim yapılmamaktadır. Türkiye'nin bitkisel yağ sanayinde dışa bağımlılığının azaltılması için GAP üretim deseninde yağlı tohumlu bitkiler üst sıralarda yer almalıdır. Domates Biber Tablo 3.48- TRC2 Bölgesi Sebze Üretim Miktarları (Ton), 2012 Ürünler Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Sofralık 189.538 67.670 257.208 7.697.961 Salçalık 281.918 35.379 317.297 3.652.039 Sivri 1.189 8.631 9.820 910.725 Dolmalık 16.136 8.915 25.051 383.213 Salçalık 53.853 5.940 59.793 748.422 Patlıcan 31.566 18.390 49.956 799.285 Hıyar 7.033 28.337 35.370 1.741.878 Kavun 19.008 69.320 88.328 1.688.687 Karpuz 146.906 191.098 338.004 4.022.296 Soğan(Taze) 3.425 1.849 5.274 150.928 Kaynak: TÜİK, 2012f. Türkiye'de üretilen toplam yaş sebze ve meyve miktarının % 25'ini taze domates oluşturmaktadır. TRC2 Bölgesi Türkiye'de üretilen toplam domatesin % 5'ini üretmektedir. 145

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Bin Ton Grafik 3.24- TRC2 Bölgesi Domates ve Biber Üretimindeki Değişim, 1991-2012 700 600 500 400 300 200 Domates Biber 100 0 Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesi domates üretimi grafikte görüldüğü üzere son yıllarda yükselme eğilimindedir. Bölgede biber üretimi önceki yıllara göre azalmıştır fakat son üç yıllık periyotta üretimde belirgin bir azalış veya artış meydana gelmemiş, durağan bir seyir izlemiştir. TRC2 Bölgesindeki domates üretim potansiyelinin değerlendirilmesi ölçüsünde üretimde ve bu ürünü işleyen sanayi kuruluşlarında artışların devam etmesi öngörülmektedir. Tablo 3.49- TRC2 Bölgesi Meyve Üretim Miktarları (Ton), 2012 Ürünler Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Üzüm 78.337 126.317 204.654 4.185.126 Antepfıstığı 49.236 1.999 51.235 150.000 Nar 6.255 1.020 7.275 315.150 Zeytin 4.662-4.662 1.820.000 Badem 1.499 3.213 4.712 80.261 Armut 46 2.176 2.222 442.646 Erik 1.562 1.046 2.608 300.046 Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesi antepfıstığının % 34 gibi önemli bir kısmını üretmektedir. Bölgede tarihi geçmişi bulunan bağcılık ve üzüm üretimi yapılmakta ve Türkiye'de üretilen toplam üzüm üretiminin % 5'i TRC2 Bölgesinden karşılanmaktadır. 146

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Bin Ton Grafik 3.25- TRC2 Bölgesi Antepfıstığı, Üzüm ve Nar Üretimindeki Değişim, 1991-2012 300 250 200 150 100 Antepfıstığı Üzüm Nar 50 0 Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesinde genel olarak antepfıstığı, üzüm ve nar üretim miktarlarında artışlar yaşanmakla beraber son yıllarda üzüm üretim miktarı azalma seyrindedir. Dekar Tablo 3.50- TRC2 Bölgesi Örtü Altı Üretim, 2012 Cam Sera Plastik Sera Yüksek Tünel Alçak Tünel Toplam Şanlıurfa 124 365 8 25 522 Diyarbakır 30 292 38 81 441 TRC2 Bölgesi 154 657 46 106 963 Türkiye 80.728 278.730 95.095 163.206 617.760 Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesi nde örtü altı üretim Türkiye deki üretime oranla çok düşük seviyelerdedir. Yüksek ısıtma maliyetlerinden dolayı seralarda genellikle kış periyodunda üretim yapılamamakta ve seralar sadece erken üretim amacıyla kullanılmaktadır. 3.2.1.3 Bölgelere Göre Karşılaştırmalı Bitkisel Üretim Değerleri Genel bir değerlendirmeye esas olması için TRC2 Bölgesi ndeki bitkisel üretim için ayrılan ekim alanları, ürünlerden elde edilen gelir ve bu gelire göre hesaplanan verim değerleri diğer bölgelerle karşılaştırılmıştır. 147

TR61 TR62 TR32 TRC2 TR83 TR33 TR52 TR63 TR22 TR41 TR71 TR31 TR90 TR21 TR72 TR51 TR42 TRC1 TRC3 TRB1 TR82 TRA1 TRB2 TR81 TRA2 TR10 Binler 7.580 6.170 5.972 5.434 5.176 5.168 4.840 4.058 3.993 3.852 3.648 3.276 2.806 2.740 2.584 2.526 2.139 2.077 1.590 1.120 823 696 531 447 301 9.434 TR52 TR72 TR71 TRC2 TR33 TR83 TR51 TR32 TR41 TR62 TRA2 TR21 TR61 TRB2 TR22 TR90 TRC1 TR63 TRC3 TRA1 TRB1 TR42 TR82 TR31 TR81 TR10 Milyonlar 11,54 9,67 8,87 8,82 8,81 8,17 7,37 7,30 7,17 7,09 7,03 6,98 6,33 6,08 5,44 4,80 4,49 3,29 1,56 0,72 16,93 16,43 15,06 14,87 22,22 20,91 Grafik 3.26- Bölgelere Göre Tarım Alanları - 2012 Toplam Alan(Dekar) 25,00 20,00 15,00 10,00 5,00 0,00 Kaynak: TÜİK, 2012f. TRC2 Bölgesi sahip olduğu tarım alanları miktarında her ne kadar Türkiye'de dördüncü sırada olsa da sahip olduğu sulama imkânları ve özellikle GAP Projesinin ana uygulama alanı olması bölgeyi tarımsal üretim potansiyeli açısından ilk sıraya yerleştirmektedir. Grafik 3.27- Bölgelere Göre Bitkisel Üretim Değeri - 2011 Bitkisel üretim değeri (1000 TL) 10.000 9.000 8.000 7.000 6.000 5.000 4.000 3.000 2.000 1.000 - Kaynak: TÜİK, 2011a. 148

TRC2 Bölgesi özellikle üretim alanı bakımından Türkiye genelinde ilk sırada yer alırken ürün miktarı ve elde edilen gelir açısından aynı durumda değildir. Bölge elde edilen gelire göre Düzey 2 bölgeleri arasında yapılan sıralamada 4. sırada bulunmaktadır. Tablo 3.51- Bölgelere Göre Bitkisel Üretim Verim Değerleri - 2011 Mısır Mısır Pamuk KG/Hektar Buğday Arpa Ayçiçeği (dane) (Hasıl) Tohumu TR10 3.778 3.753 2.573-1.182 - TR21 3.285 3.601 3.493 5.919 991 - TR22 2.795 2.717 3.414 11.441 899 1.016 TR31 3.211 2.297 4.624 16.591 861 1.506 TR32 2.950 2.745 4.116 7.966 1.251 1.321 TR33 2.188 2.540 4.344 10.529 647 1.377 TR41 2.654 2.322 4.770 16.775 846 304 TR42 2.332 2.393 3.801 13.341 802 - TR51 2.550 2.869 3.585 21.371 534 - TR52 3.234 3.317 3.517 17.462 1.427 - TR61 2.467 2.862 3.062 16.499 616 1.528 TR62 2.996 1.712 4.247 2.286 1.298 1.625 TR63 3.499 2.971 3.962 15.098 1.225 1.458 TR71 2.562 2.945 3.448-911 - TR72 2.465 2.459 2.988-927 - TR81 1.683 1.761 711 6.175 464 - TR82 2.096 2.355 1.297 8.324 794 - TR83 2.932 3.094 2.519 11.458 1.320 - TR90 1.216 1.473 763 3.502 - - TRA1 1.733 1.945 1.478 28.333 1.073 - TRA2 1.582 1.410 4.759-697 - TRB1 1.888 2.360 2.704 19.663 778 - TRB2 1.458 1.706 1.824-595 - TRC1 3.233 3.130 3.796 15.000 1.143 1.411 TRC2 2.997 2.410 3.334-502 1.355 TRC3 3.068 2.610 4.347-433 1.417 Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölgesindeki sulama alanlarının artması ile üretim miktarı ve üretim verim miktarlarının artması öngörülmektedir. 149

TRA1 TRA2 TRB1 TRB2 TRC1 TRC2 TRC3 TR10 TR21 TR22 TR31 TR32 TR33 TR41 TR42 TR51 TR52 TR61 TR62 TR63 TR71 TR72 TR81 TR82 TR83 TR90 Bin Ton Grafik 3.28- Bölgelere Göre Bitkisel Üretim, Türlerine Göre Ürün Miktarları - 2012 12.000 10.000 8.000 6.000 4.000 2.000 0 Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünler Sebzeler Meyveler, İçecekler ve Baharat Bitkiler Kaynak: TÜİK, 2012f. Türkiye'de hemen hemen bütün bölgelerde tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin üretiminin diğer bitkisel ürün kalemlerinden daha fazla üretildiği yukarıdaki tablodan anlaşılmaktadır. TRC2 Bölgesinde de tahıl üretimi baskın durumdadır ve son yıllarda sulama imkânlarının gelişmesine paralel olarak sebze üretiminde artışlar meydana gelmiştir. TRC2 Bölgesinde meyvecilik üretimi ise Türkiye ortalamasının çok altında seyretmektedir. GAP Projesiyle birlikte meyvecilik bölgede yüksek gelir getiren bir tarım dalı olarak geliştirilebilir ve bölgenin meyve üretim oranı hızlı bir şekilde yükseltilebilir. 3.2.1.4 Organik Tarım Tablo 3.52- TRC2 Bölgesi nde Organik Tarım, 2011 Üretim alanı Çiftçi sayısı Üretim (Ton) (Hektar) Türkiye 42.460 614.618 1.659.543 Şanlıurfa, Diyarbakır 954 27.285 121.166 Şanlıurfa 535 21.584 109.616 Diyarbakır 419 5.700 11.550 Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölge topraklarında kimyasallar vb. maddelerin yol açtığı kirlenmenin düşük olması ve bölgenin geniş tarım arazilerine sahip olması organik tarımı daha yapılabilir hale 150

getirmektedir. TRC2 Bölgesinde organik çiftçilik yapan çiftçi sayısının ülke oranı içindeki payının çok düşük olması bölgedeki bilinç eksikliğini göstermesinin yanı sıra bu konuda yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu göstermektedir. 3.2.1.5 Hayvansal Üretim Tablo 3.53- TRC2 Bölgesi Mevcut Hayvan Varlığı, 2011 Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Türkiye Dana ve buzağı: erkek 34.317 31.464 65.781 1.549.310 Dana ve buzağı: dişi 34.274 15.970 50.244 1.603.287 Tosun: 1-2 yaş 44.354 42.648 87.002 1.366.461 Düve: 1-2 yaş 50.248 26.537 76.785 1.811.318 İnek: 2 yaş ve üzeri 112.209 58.378 170.587 5.489.352 Boğa ve öküz: 2 yaş ve üzeri 27.660 12.057 39.717 566.609 Manda 7.824 415 8.239 97.632 Deve 9 22 31 1.290 Koyun 645.146 1.350.104 1.995.250 25.031.565 Keçi 198.277 174.915 373.192 7.277.953 At, katır ve eşek 7.756 8.021 15.777 398.975 Kümes hayvanı 508.095 880.156 1.388.251 241.498.538 Kaynak: TÜİK, 2011a. Türkiye de hayvansal üretim, bitkisel üretimden sonra gelmekte ve tarımsal üretim değerinin yaklaşık % 30 unu oluşturmaktadır. Bu durumun birçok önemli nedeni bulunmakla birlikte, temel neden Türkiye de hayvancılığın ticari bir faaliyet olarak algılanmamasıdır. Ayrıca geleneksel tarım kültürü içerisinde bitkisel üretim birincil üretim faaliyeti durumundadır. Türkiye tarafından son yıllarda izlenen tarım politikaları, daha çok bitkisel üretimin artırılması ve kalite olarak iyileştirilmesinin yanında, hayvancılık için yem bitkileri üretimi ve süt teşviki gibi bazı özendirici ve geliştirici önlemlerin de alındığı görülmektedir. Bu çerçevede, hayvancılık sektörü, önümüzdeki dönemlerde de ülke ekonomisi ve insan beslenmesindeki önemini artırarak sürdürecektir. Türkiye nin de özellikle ülke insanının yeterli ve dengeli beslenebilmesi için, bu konudaki mevcut potansiyelini değerlendirmesi yönünde önemli çalışmalar sürdürülmektedir. TRC2 Bölgesinde hayvancılık ürünleri üretimi için uygun koşullar bulunmakla birlikte hayvancılığın geliştirilmesi yönünde önlemler alınması gerekmektedir. 151

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Bin Baş 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Bin Baş Grafik 3.29- TRC2 Bölgesi Küçükbaş Hayvan Sayısındaki Değişim, 1991-2011 3.500 3.000 2.500 2.000 1.500 1.000 Koyun (Yerli) Keçi (Kıl) 500 0 Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölgesindeki küçükbaş hayvan varlığı 1991 yılından beri düşüş eğiliminde olmakla beraber 2011 yılında hem yerli koyun sayısında hem de keçisi sayısında bir artış meydana gelmiştir. TRC2 Bölgesinde 1991-2011 yılları arasında yerli koyun sayısında % 32 ve keçi sayısında % 41'lik bir düşüş meydana gelmiştir. Grafik 3.30- TRC2 Bölgesi Büyükbaş Hayvan Sayısındaki Değişim, 1991-2011 450 400 350 300 250 200 150 100 50 0 Sığır (Kültür) Sığır (Melez) Sığır (Yerli) Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölgesi 2011 yılı itibariyle Türkiye'deki kültür, melez ve yerli büyükbaş hayvan sayısının % 4'ünü oluşturmaktadır. Bölgede yıllar itibariyle yerli sığır miktarı hızla düşerken kültür sığır sayısında özellikle 2010 yılından sonra hızlı bir artış meydana gelmiştir. 152

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Bin Kovan Grafik 3.31- TRC2 Bölgesi Arı Kovanı Sayısındaki Değişim, 1991-2011 140 120 100 80 60 Kovan Sayısı 40 20 0 Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölgesindeki arı kovanı sayısı 1991 yılından beri sürekli bir artış göstermiştir. 2008 yılındaki kuraklık bölgedeki kovan sayısını düşürmüştür fakat son yıllarda kovan sayısındaki hızlı artış devam etmektedir. 3500 3000 2500 Grafik 3.32- TRC2 Bölgesi Bal Üretimindeki Değişim, 1991-2011 2000 1500 1000 Bal Üretimi (Ton) 500 0 Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölgesindeki bal üretimi son yıllarda yaşanan kuraklığın ardından sert bir düşüş yaşamış olmasına rağmen tekrar hızlı bir yükselme sürecine girmiş bulunmaktadır. Hâlihazırda Türkiye bal üretiminde dünyada ikinci sırada bulunmaktadır. TRC2 Bölgesinin kuzey 153

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 kesimlerinde arıcılığın teşvik edilmesinin, son yıllarda hızlanan bal üretimine olumlu şekilde yansıyacağı öngörülmektedir. Grafik 3.33- İpekböceği Yaş Kozası Üretimindeki Değişim (Diyarbakır ve Türkiye), 1991-2011 1600 1400 1200 1000 800 600 Diyarbakır Türkiye 400 200 0 Kaynak: TÜİK, 2011a. Türkiye ipek üretimi 1991-2001 yılları arasında hızla düşmüştür. 2001 yılından sonra toparlanma sürecine giren ipek üretimi yıllar itibariyle yavaş bir artış eğilimine girmiştir. Diyarbakır da Türkiye deki yaş kozanın % 35'i üretilmektedir. Diyarbakır ilinin Kulp ilçesi başta olmak üzere, Lice ve Hani ilçelerinde ipekböceği yetiştiriciliği bilinci artmış ve verimli bir üretim yapılmaya başlanmıştır. Uygulanmakta olan projeler ve tanıtım faaliyetleriyle Diyarbakır ipeğini markalaştırma çalışmaları önemli mesafeler kaydetmektedir. Tablo 3.54- Su Ürünleri Yetiştiriciliği (Kültür Balıkçılığı), 2011 Alabalık (Ton) Şanlıurfa 2.758 Diyarbakır 1.202 TRC2 Bölgesi 3.960 Türkiye 100.239 Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölgesi 2011 yılında Türkiye'de üretilen alabalığın % 4'ünü karşılamıştır ve bölgede 20 milyon TL'lik bir değer üretilmiştir. Bu dönemde Elazığ ili ülke toplam üretiminin % 15'ini karşılamıştır ve toplamda 75 milyon TL'lik bir değer üretmiştir. Yakın bir gelecekte TRC2 Bölgesini çevreleyen su kaynaklarında tatlı su balığı üretim potansiyelinin yeterince kullanılması 154

TR22 TR33 TR72 TRA2 TR32 TR83 TR52 TRA1 TR21 TR31 TR61 TRB2 TR71 TR90 TRB1 TR82 TR62 TR41 TRC2 TR42 TR63 TRC3 TRC1 TR51 TR81 TR10 271 238 228 146 90 Binler 1.033 1.004 958 932 912 905 797 755 677 647 632 603 583 511 498 481 459 437 435 433 390 veya teşvik edilmesi suretiyle bölgede üretilen değer miktarında katlanmalar meydana geleceği öngörülmektedir. 3.2.1.6 Düzey 2 Bölgeleri Karşılaştırmalı Hayvansal Üretim Değerleri Grafik 3.34- Düzey 2 Bölgeleri Hayvansal Üretim Miktarları, Süt Üretimi (Bin Ton), 2011 1.200 Süt Üretimi 1.000 800 600 400 200 - Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölgesinde üretilen süt miktarı toplam ülke genelinin % 3'ünü karşılamaktadır. Süt ve süt mamulleri stratejik beslenme açısından stratejik ürünler arasında bulunmaktadır. Hayvancılıkta modern tekniklerin kullanıldığı Avrupa ülkelerinde özellikle İngiltere, Fransa ve Almanya'da yıllık süt üretim miktarı 150 milyon tonu aşmış bulunmaktadır. TRC2 Bölgesindeki bitkisel üretim potansiyeli ile hayvancılığın paralel bir şekilde geliştirilmesi durumunda bölgenin yakın bir gelecekte önemli süt üretim merkezlerinden birinin olması öngörülebilir. 155

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Bin Ton Grafik 3.35- TRC2 Bölgesi Süt Üretimindeki Değişim, 2011 400,00 350,00 300,00 250,00 200,00 150,00 Büyükbaş (Süt) Küçükbaş (Süt) 100,00 50,00 0,00 Kaynak: TÜİK, 2011a. TRC2 Bölgesi özellikle süt üretim miktarı açısından bakıldığında büyükbaş süt üretiminin ülke ortalamasının altında olması ve bölgede çok yoğun miktarda koyun sütü üretilmesi sonucu bölge üretimi diğer bölgelere nazaran düşük görülmekle beraber, üretimin yıllar itibariyle artış kazandığı tespit edilmiştir. 3.2.1.7 Tarımsal Alet-Makine Varlığı Tablo 3.55- TRC2 Bölgesi Tarımsal Alet-Makine Varlığı, 2011 Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Türkiye Pulluk 17.127 19.636 36.763 1.367.902 Ekim makinesi 6.166 12.850 19.016 406.400 Gübre dağıtma makinesi 4.177 6.179 10.356 374.279 Su pompası 4.356 11.624 15.980 619.481 Sabit süt sağım tesisi 16 35 51 7.959 Seyyar süt sağım makinesi 410 337 747 225.937 Biçerdöver 329 173 502 14.313 Traktör 9.121 14.910 24.031 1.125.001 Kaynak: TÜİK, 2011a. GAP Projesiyle birlikte TRC2 Bölgesinde tarımsal alet-makine üretimiyle alakalı bir pazarın oluşacağı ve böylelikle bölgede tarımsal alet-makine varlığının artacağı öngörülmektedir. 156

3.2.1.8 Tarımda İşletme Büyüklükleri Tablo 3.56- Tarımda Ortalama İşletme Büyüklükleri, 2012 Tarımsal İşletme Başına Düşen Arazi Miktarı (ha) Şanlıurfa 18,9 Diyarbakır 8,2 TRC2 Bölgesi 13,6 Türkiye 5,9 Kaynak: TÜİK, 2012f. Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere Türkiye de işletme başına düşen ortalama alan sadece 6 hektardır. Bu miktar TRC2 Bölgesi nde 13,6 hektardır. Küçük çiftliklerde modern donanım ve binalara yapılan büyük yatırımlardan ekonomik getiri elde etme olanakları sınırlıdır. Küçük çiftlikler aynı zamanda işgücüne yeterli istihdamı sağlamamaktadır. Bu kısıtlamalara ek olarak, çoğunluğa tekabül eden bu küçük işletmeler; hanehalkının büyük bir bölümünün düşük gelirli ya da yoksulluk sınırında olması gibi sosyal sorunlar doğurmaktadır. Bir diğer sorun ise tarım işletmelerinin birden fazla parsele bölünmesidir. Çiftliklerin büyük bir kısmı 3 parselden fazla parçaya ayrılmıştır. Bu bölünme bir yandan makineleşme, yoğun otlatma sistemlerinin benimsenmesi gibi olanakları kısıtlamakta bir yandan da kayıpların artmasına ve üretim maliyetlerinin yükselmesine neden olmaktadır. 3.2.1.9 Üretici örgütleri Üretici örgütlerinin görev ve amaçları ihtiyaçlar doğrultusunda, ortaklarını iyileştirilmiş bir üretim ve pazarlama zinciri için örgütlemektir. Bu örgütler ürünlerin daha iyi değerlendirilmesi, zararların düşürülmesi ve daha verimli üretim sağlanması için projeler gerçekleştirebilmektedir. Üretici örgütlerinden birinin üyesi olmak üreticiler için grup halinde örgütlenme ve pazarlama zincirlerinde daha fazla güç kazanma olanağı da sağlamaktadır. Üretici örgütleri tarım işletmelerine, işleme tesislerine ya da meyve ve sebzeler için soğuk hava depolarına, ayıklama ve sınıflandırma tesislerine sahip olabilmekte bu şekilde üretim ve pazarlama kanalında yer almak için gerekli altyapılarını oluşturma haklarına sahiptirler. Yukarıda bahsedilen faaliyetlerin geliştirilebilmesi için TRC2 Bölgesi nde düşük olan örgütlenme düzeyinin yaygınlaştırılması ve kooperatif sayısının artması gerekmektedir. Bölgede çiftçi örgütlenmesi yeterli olmadığı için üretilen ürünlerin önemli bir kısmı düşük fiyata satılmakta ve esas kazancı aracılar elde etmektedir. Örgütlenme eksikliği ürünlerin ihraç edilmesini de güçleştirmektedir. Tablo 3.57- TRC2 Bölgesi Kooperatif Sayısı, Şubat 2013 Tarımsal Kooperatif Tarımsal Birlik 157

Sayısı 158 Sayısı Şanlıurfa 135 11 Diyarbakır 214 17 TRC2 Bölgesi 349 28 Türkiye 13.584 2.059 Kaynak: GTHB, 2013. 3476 sayılı ve 1988 tarihli Kanun ile değiştirilen 1163 sayılı, 1969 tarihli Kanuna göre kurulan Tarım Kooperatifleri; Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinden, Sulama Kooperatiflerinden, Su Ürünleri Kooperatiflerinden ve Şeker Pancarı Kooperatiflerinden oluşmaktadır. Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri esas olarak bitkisel ürünler, besicilik ve hayvancılık da dâhil olmak üzere üretimle ve pazarlamayla ilgili faaliyetleri üstlenmektedirler. Bu kooperatifler çoğunlukla çok amaçlı kuruluşlardır ve genellikle belirli bir ürün veya ürün grubunda uzman değildirler. TRC2 Bölgesi ndeki kooperatif sayısı Türkiye deki toplam sayıya oranlandığında % 3 gibi çok düşük bir rakam ortaya çıkmaktadır. 3.2.2 Sanayi 3.2.2.1 Genel Göstergeler Tablo 3-58- TRC2 Bölgesi Genel Göstergeler Şanlıurfa Diyarbakı r TRC2 Bölgesi Türkiye İmalat Sanayi Gelişmişlik Sıralaması (2003) 58 53 22 Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sıralaması- (2011) 73 67 - Kurulan Şirket ve Kooperatiflerin Toplam Sayısı (2012) 1.160 824 1.984 107.219 Kapanan Şirket ve Kooperatiflerin Toplam Sayısı (2012) 594 324 968 69.523 Kişi Başına Toplam Elektrik Tüketimi (kwh) (2011) 1.221 845 1.041 2.490 Kişi Başına Toplam Elektrik Tüketimi İl Sıralaması (2011) 76 77 23 - Sanayi Elektrik Tüketimi Payı (%, 2011) 0,45 0,26 0,71 100 Kaynak: TÜİK, 2011b; KB, 2011. TRC2 Bölgesi henüz kendi potansiyelini yansıtan gelişmiş bir sanayiye sahip değildir. DPT tarafından yapılan İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (2003) sonuçlarına göre TRC2 Bölgesi 26 Düzey 2 Bölgesi içinde sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 23 üncü, imalat sanayi gelişmişlik sıralamasında da 22 nci sırada yer almaktadır. 2011 yılı Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksinde ise Şanlıurfa ili 73, Diyarbakır ili 67'nci sıradadır. Sanayi için önemli gelişmişlik göstergelerinden biri olan elektrik tüketimine

1926-1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 bakıldığında, TRC2 Bölgesi nin sanayi elektrik tüketiminin Türkiye toplamı içindeki payının sadece % 0,71 olduğu görülmektedir. Grafik 3-36 TRC2 Bölgesi nde İşletmelerin Faaliyete Geçme Yıllarına Göre Dağılımı, 2013 1200 1000 800 600 400 200 0 DİYARBAKIR ŞANLIURFA Kaynak: DTSO, 2013; ŞUTSO, 2013. Diyarbakır ve Şanlıurfa TSO'larından alınan verilere göre mevcut işletmelerin faaliyete geçme yıllarına bakıldığında, Bölgede sanayileşme süreci, güvenlik ve istikrar durumuna paralel olarak değiştiği görülmektedir. İşletmelerin faaliyete geçme başvuruları son 10 yılda hız kazanmış, özellikle son 5 yılda önemli bir yükseliş sağlamıştır. Bölge illerinde 2008 yılından sonra faaliyete geçen işletme sayısı tüm işletmelerin % 60'ını oluşturmaktadır. Bu durum bölgede olumlu bir gelişmenin göstergesi olarak anlaşılabilir. Aynı zamanda bölgede faaliyet gösteren işletmelerin genç olduğunu göstermektedir. 3.2.2.2 Sanayinin Sektörel Dağılımı, Sanayi İstihdamı 3.2.2.2.1 Sanayinin Sektörel Dağılımı TRC2 Bölgesinde sanayinin sektörel dağılımı incelenirken Bölge illerinin Ticaret ve Sanayi Odalarında kayıtlı işletme verilerinden ve Sosyal Güvenlik Kurumu istatistikleri yıllığından faydalanılmıştır. NACE Rev.2 sınıflandırmasına göre B grubu (05-09) Madencilik ve Taş Ocakçılığı ve C grubu (10-33) İmalat Sanayi alt faaliyet kollarındaki işletmeler baz alınmıştır. Söz konusu faaliyet kollarında Ticaret ve Sanayi Odalarına kayıtlı Diyarbakır'da 732, Şanlıurfa'da 675 adet işletme vardır. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre ise işletme sayıları aşağıdadır. 159

Sektör Kodu (Nace) Tablo 3-59- TRC2 Bölgesi nde Sanayi İşletmelerinin Sektörel Dağılımı, 2011 Faaliyet Kolu 160 Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye İşletm e Sayısı % İşletm e Sayısı % İşletme Sayısı 05 Kömür ve Linyit Çıkartılması 0 0% 0 0% 740 0% 06 Ham Petrol ve Doğalgaz Çıkarımı 15 1% 1 0% 51 0% 07 Metal Cevheri Madenciliği 3 0% 0 0% 939 0% 08 Diğer Madencilik ve Taş Ocağı 91 7% 40 4% 4459 2% 09 Madenciliği Destekleyici Hizmet 4 0% 3 0% 267 0% 10 Gıda Ürünleri İmalatı 386 29% 508 48% 39379 15% 11 İçecek İmalatı 2 0% 3 0% 578 0% 12 Tütün Ürünleri İmalatı 2 0% 0 0% 57 0% 13 Tekstil Ürünleri İmalatı 78 6% 38 4% 16047 6% 14 Giyim Eşyaları İmalatı 39 3% 14 1% 30325 12% 15 Deri ve İlgili Ürünler İmalatı 3 0% 3 0% 5682 2% Ağaç, Ağaç Ürünleri Ve Mantar 16 41 3% 15 1% 11232 4% Üretimi 17 Kâğıt ve Kâğıt Ürünleri İmalatı 5 0% 1 0% 1985 1% 18 Kayıtlı Medyanın Basılması ve Çoğ. 35 3% 32 3% 9036 4% 19 Kok Kömürü ve Petrol Ürünleri İmalatı 3 0% 6 1% 375 0% 20 Kimyasal Ürünleri İmalatı 22 2% 31 3% 4460 2% 21 Eczacılık ve Ecz.İlişkin Mal. İmalatı 3 0% 1 0% 205 0% 22 Kauçuk ve Plastik Ürünler İmalatı 57 4% 33 3% 11082 4% 23 Metalik Olmayan Ürünler İmalatı 87 7% 80 7% 12442 5% 24 Ana Metal Sanayi 18 1% 16 1% 9059 4% 25 Fabrik Metal Ürünler - Mak. Tec. Hariç 85 6% 44 4% 30546 12% 26 Bilgisayar, Elekronik ve Optik Üretimi 8 1% 0 0% 2105 1% 27 Elektrikli Techizat İmalatı 19 1% 25 2% 4502 2% 28 Makine ve Ekipman İmalatı 35 3% 45 4% 15752 6% 29 Motorlu Kara Taşıtı ve Römork İmalatı 22 2% 4 0% 2812 1% 30 Diğer Ulaşım Araçları İmalatı 3 0% 0 0% 1080 0% 31 Mobilya İmalatı 53 4% 40 4% 16915 7% 32 Diğer İmalatlar 15 1% 8 1% 5407 2% 33 Makine ve Ekipman Kurulumu ve On. 182 14% 77 7% 19592 8% Kaynak: SGK, 2011. Toplam 1.316 100 1.068 100 257.111 100 %

SGK verilerine göre sanayi faaliyet kolunda Diyarbakır'da 1.316 Şanlıurfa'da ise 1.068 işletme bulunmaktadır. Bölgedeki sanayi işletmeleri; 10-Gıda Ürünleri İmalatı (Diyarbakır % 29, Şanlıurfa % 48), 33-Makine ve Ekipman Kurulumu ve Onarımı (Diyarbakır % 14, Şanlıurfa % 7) ve 23-Metalik Olmayan Ürünlerin İmalatı (Diyarbakır % 7, Şanlıurfa % 7) faaliyet kollarında yoğunlaşmaktadır. Önceki yıllarda faaliyet kolu oranlarında ön plana çıkan Tekstil Ürünleri İmalatındaki işletme sayısı özellikle Şanlıurfa'da geçen senelere oranla düşük görünmektedir. Türkiye ve TRC2 Bölgesi ndeki sanayi işletmelerinin sektörel dağılımı karşılaştırıldığında; Bölgedeki işletmelerin 10-Gıda Ürünleri İmalatı, 33-Makine ve Ekipman Kurulumu Onarımı, 23- Metalik Olmayan Ürünlerin İmalatı ve 08-Diğer Madencilik ve Taş Ocakları faaliyet kollarında Türkiye ortalamasını aştığı görülmektedir. Ancak 14-Giyim Eşyaları İmalatı (% 12), 25- Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (% 12) ve 31-Mobilya imalatı (% 7) faaliyet kollarında Türkiye ortalaması Bölge ortalamasının üzerinde bir orana sahiptir. 3.2.2.2.2 Sanayi Kapasite Verileri TRC2 Bölgesinin Sanayi durumu hakkında fikir vermesi açısından, il genelinde sanayi kapasite raporu alan işletmelere ilişkin veriler ve imalat için kodlanan ürünler verilmiştir. Tablo 3-60: TRC2 Bölgesi Kapasite Raporu Verileri, Nisan 2013 Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye Firma Sayısı 411 526 58.522 Kapasite Raporu Sayısı 457 584 65746 Toplam Çalışan Sayısı 12.945 12.553 2.532.879 Kaynak: TOBB, 2013. TRC2 Bölgesinde alınan kapasite raporu verilerine bakıldığında son 3 yıl içerisinde Diyarbakır'da 411, Şanlıurfa'da 526 işletmenin kapasite raporu aldığı görülmektedir. Şanlıurfa ilinde Diyarbakır'a göre daha fazla belge alınmasına rağmen rapora esas toplam çalışan sayısı birbirine yakın düzeydedir. Tablo 3-61: İlçelere Göre Kapasite Raporu Verileri, Nisan 2013 Diyarbakır Şanlıurfa İlçe Adı Sayı İlçe Adı Sayı Merkez 345 Merkez 386 Bismil 33 Viranşehir 40 Hani 14 Akçakale 36 Silvan 12 Birecik 34 Ergani 8 Siverek 25 Kulp 8 Ceylanpınar 16 161

Çermik 7 Bozova 13 Hazro 5 Harran 11 Çüngüş 5 Hilvan 10 Eğil 5 Suruç 8 Dicle 4 Halfeti 5 Çınar 4 Lice 4 Kocaköy 2 Yenişehir 1 Toplam 457 Toplam 584 Kaynak: TOBB, 2013. Kapasite raporlarının ilçelere göre dağılımında Merkez ilçeler ön plana çıkmaktadır. Merkez ilçelerden sonra en fazla kapasite raporu alan ilçeler arasında Diyarbakır'da Bismil, Şanlıurfa'da Viranşehir ilçeleri gelmektedir. Tablo 3-62: Diyarbakır İli Kapasite Raporunda Kodlanan İlk 10 Ürün, Nisan 2013 Sıra Açıklama Kapasite Rapor Sayısı 1 Pamuk tohumu yağı üretiminden arta kalan küspe ve katı atıklar 34 2 Mermer ve traverten, ham veya kabaca tıraşlanmış 30 3 Pamuk (kardelenmiş veya taranmış) 30 4 Mıcır 26 Kepek, kavuz ve diğer artıklar (buğdayın kalburdan geçirilmesi, 5 öğütülmesi veya diğer işlemleri sonucunda kalan) 22 6 Hazır Beton 21 Sözleşme Esasına Dayalı Diğer Yiyecek Hizmetleri (Yemek 7 Fabrikaları ve Toplu Yemek Mutfakları) 20 Doğal Taşlardan Kaldırım Döşemeleri, Kaldırım Kenar Taşları, 8 Büyük ve Yassı Döşeme Taşları 18 9 Ekmeklik ve Kaplıca (kızıl) Buğday Unu 13 10 Mutfak Mobilyaları 13 Kaynak: TOBB, 2013. Tablo 3-63: Şanlıurfa İli Kapasite Raporunda Kodlanan İlk 10 Ürün, Nisan 2013 Sıra Açıklama Kapasite Rapor Sayısı 1 Pamuk Tohumu Yağı Üretiminden Arta Kalan Küspe ve Katı Atıklar 185 162

2 Pamuk (Kardelenmiş veya Taranmış) 170 3 Mıcır 38 4 Sebzeler (Patates, Soğan, Mantar ve Yer Mantarı Hariç) ve Sebze Karışımları, Kurutulmuş (Tüm, Parça, Dilimlenmiş veya Toz Halinde Fakat Daha Fazla 28 Hazırlanmamış Kepek, Kavuz ve Diğer Artıkları (Buğdayın Kalburdan Geçirilmesi, 5 Öğütülmesi veya Diğer İşlemleri Sonucunda Kalan) 28 Sözleşme Esasına Dayalı Diğer Yiyecek Hizmetleri ( Yemek Fabrikaları ve 6 Toplu Yemek Mutfakları) 27 7 Bulgur 25 8 Hazır Beton 24 Pamuk Tohumu Yağı ve Fraksiyonları, Ham (Kimyasal Olarak Değiştirilenler 9 Hariç) 21 Dokuma Kumaşlar İçin Taranmış Pamuktan İplikler (Perakende Satışa Hazır 10 Olmayan) (Halı ve Yer Kaplaması İçin Olanlar Hariç) 15 Kaynak: TOBB, 2013. İşletmelerin imalat için kodladığı ilk 10 ürün bilgilerine bakıldığında; her iki ilde de pamuk, mıcır, kepek, hazır beton ve yiyecek hizmetleri ürünleri listeye girmektedir. Şanlıurfa'da pamuk ve pamuk yağı için alınan kapasite raporları beklendiği gibi yüksek sayıdadır ayrıca kurutulmuş sebze ürünü ön plana çıkmaktadır. Diyarbakır'da bölgedeki doğal kaynaklara bağlı olarak (mermer, bazalt taşı vb) mermer imalatı ve doğal taşlardan kaldırım döşemeleri imalatının ön plana çıktığı görülmektedir ayrıca mutfak mobilyaları imalatı da listeye girmiştir. 3.2.2.2.3 Sanayideki İstihdam Durumu Tablo 3-64: Türkiye ve TRC2 Bölgesi nde İstihdamın Sektörel Dağılımı, 2005-2012 (%) Yıl TRC2 Bölgesi Türkiye Tarım Sanayi Hizmetler Tarım Sanayi Hizmetler 2005 33,5 14,9 51,4 25,7 26,3 48 2006 24,8 16,8 58,6 24 26,8 49,2 2007 24,9 17,1 58 23,5 26,7 49,8 2008 33,4 16,8 49,6 23,7 26,8 49,5 2009 28,9 16,2 54,9 24,6 25,3 50,1 2010 27,9 17,2 54,9 25,2 26,2 48,6 2011 28,1 18,6 53,3 25,5 26,5 48,1 2012 30,1 23,7 46,2 24,6 26,0 49,4 Kaynak: TÜİK, 2012g. 163

2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 % Grafik 3-37: Yıllara Göre İstihdamın Sektörel Dağılımı TRC2-Türkiye Karşılaştırması, 2005-2012 70 60 50 40 30 20 10 0 58,6 58 51,4 49,6 54,9 54,9 53,3 46,2 48 49,2 49,8 49,5 50,1 48,6 48,1 49,4 33,5 33,4 28,9 24,8 24,9 27,9 28,1 30,1 25,7 24 23,5 23,7 24,6 25,2 25,5 24,6 14,9 16,8 17,1 16,8 16,2 17,2 18,6 23,7 26,3 26,8 26,7 26,8 25,3 26,2 26,5 26 TRC2 Bölgesi Tarım Sanayi Hizmetler Türkiye Kaynak: TÜİK, 2012g Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre TRC2 Bölgesi nde sanayi iş kolunun toplam istihdamdaki payı artış eğilimindedir. Özellikle son 3 yıldaki gelişme sonucu sanayi iş kolunda Bölge ortalaması % 23,7 ile Türkiye ortalamasına(% 24,6) yaklaşmıştır. Grafiğe göre 2008 yılında tarım sektöründeki istihdamda yaşanan kırılmanın ardından toparlanma yaşamıştır. Tarımdan kopan işgücü Bölgede hizmetler iş koluna yönelirken Türkiye genelinde ise daha çok sanayi iş koluna geçmiştir. Na ce Tablo 3-65: TRC2 İlleri ve Türkiye Sanayi İstihdamının Sektörel Dağılımı, 2011 Faaliyet Kolu Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye İstihdam % İstihdam % İstihdam % 05 Kömür ve Linyit Çıkartılması 0 0% 0 0% 51.662 2% 06 Ham Petrol ve Doğalgaz Çıkarımı 406 2% 45 0% 3.704 0% 07 Metal Cevheri Madenciliği 14 0% 0 0% 22.197 1% 08 Diğer Madencilik ve Taş Ocak. 1.386 9% 509 4% 57.192 2% 09 Madenciliği Destekleyici Hizmet 23 0% 15 0% 4.396 0% 10 Gıda Ürünleri İmalatı 2700 17% 2458 21% 379.772 12% 11 İçecek İmalatı 72 0% 23 0% 12.252 0% 12 Tütün Ürünleri İmalatı 389 2% 0 0% 5.400 0% 13 Tekstil Ürünleri İmalatı 1540 9% 2177 18% 392.550 12% 14 Giyim Eşyaları İmalatı 775 5% 109 1% 413.218 13% 15 Deri ve İlgili Ürünler İmalatı 35 0% 35 0% 53.034 2% 16 Ağaç, Ağaç Ürünleri ve Mantar Ür. 450 3% 66 1% 65.570 2% 164

Na ce Faaliyet Kolu Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye İstihdam % İstihdam % İstihdam % 17 Kâğıt ve Kâğıt Ürünleri İmalatı 21 0% 2 0% 39.523 1% 18 Kayıtlı Medyanın Basılması ve Çoğ. 201 1% 260 2% 68.222 2% 19 Kok Kömürü ve Petrol Ürün. İm. 28 0% 34 0% 8.809 0% 20 Kimyasal Ürünleri İmalatı 223 1% 347 3% 77.653 2% 21 Eczacılık ve Ecz.İlişkin Mal. İm. 15 0% 39 0% 10.144 0% 22 Kauçuk ve Plastik Ürünler İm. 467 3% 257 2% 159.846 5% 23 Metalik Olmayan Ürünler İma. 2087 13% 1.249 11% 193.899 6% 24 Ana Metal Sanayi 197 1% 217 2% 158.175 5% 25 Fabrik. Metal Ürün.(Mak. Tec. Har) 807 5% 518 4% 357.757 11% 26 Bilgisayar, Elekronik ve Optik Ür. 123 1% 0 0% 40.324 1% 27 Elektrikli Techizat İmalatı 361 2% 359 3% 85.776 3% 28 Makine ve Ekipman İmalatı 343 2% 1.772 15% 169.667 5% 29 Motorlu Kara Taşıtı ve Römork İm. 192 1% 11 0% 98.091 3% 30 Diğer Ulaşım Araçları İmalatı 37 0% 0 0% 36.025 1% 31 Mobilya İmalatı 385 2% 384 3% 116.860 4% 32 Diğer İmalatlar 46 0% 70 1% 34343 1% 33 Makine ve Ekipman Kurulumu Ve On. 2.932 18% 901 8% 159.047 5% Toplam 16.255 100 11.857 100 3.275.108 100 Kaynak: SGK, 2011. Sosyal Güvenlik Kurumu verileri esas alındığında sanayinin sektörel dağılımı Türkiye genelinde; 14-Giyim Eşyaları İmalatı (% 13), 13-Tekstil Ürünleri İmalat (% 12), 10-Gıda Ürünleri İmalatı (% 12), 25-Fabrikasyon Metal Ürünleri İmalatı (% 11) faaliyet kolları ön plana çıkmaktadır. Diyarbakır'da ise en çok istihdamı 33-Makine Ve Ekipmanları Kurulumu ve Onarımı (% 18), 10-Gıda Ürünleri İmalatı (% 17), 23- Metalik Olmayan Ürünlerin İmalatı (% 13), 08- Diğer Madencilik Ve Taş Ocakçılığı (% 9), 13-Tekstil Ürünleri İmalatı (% 9) faaliyet kolları sağlamaktadır. Şanlıurfa'da işletme sayısı az olmasına rağmen 13-Tekstil Ürünleri İmalatı (% 18) ve 28- Makine ve Ekipman İmalatı (% 15) en çok istihdam sağlayan faaliyet kollarıdır bunları müteakiben 23- Metalik Olmayan Ürünlerin İmalatı (% 11) ve 33-Makine Ve Ekipmanları Kurulumu ve Onarımı (% 8) faaliyet kolları gelmektedir. 3.2.2.3 Organize Sanayi Bölgeleri TRC2 Bölgesi bölgesel bazda uygulanmaya başlanan yeni teşvik sistemi ile sanayi yatırımları açısından avantajlı konuma gelmiştir. Bölgede mevcut 4 ü Şanlıurfa ilinde, 2 si Diyarbakır ilinde olmak üzere toplam 6 adet OSB bulunmaktadır. Yatırım taleplerinin artması ile mevcut OSB'lerde ek genişleme alanları tahsis edilmiş ve yeni OSB planlamaları yapılmıştır. 165

Aşağıdaki tabloda Bölgede mevcut ve planlama aşamasındaki OSB'lere ilişkin bilgiler verilmiştir. Tablo 3-66- TRC2 Bölgesi ndeki Organize Sanayi Bölgeleri, 2012 OSB Adı Durumu Tahsis Tahsise Toplam Toplam Edilen Firma Göre Alanı Parsel Parsel Sayısı Dolulu (ha) Sayısı Sayısı k Oranı Şanlıurfa 1. OSB Faaliyette 493 263 263 207 100 % Şanlıurfa 1. OSB Genişleme İnşa 403 175 - - - Alanı (Batı) Şanlıurfa 1. OSB Genişleme Alanı (Doğu) aşamasında İnşa aşamasında 166 143 125 - - - Şanlıurfa 2. OSB Faaliyette 1.170 262 166 91 63 % Şanlıurfa Tarım Dayalı Besi İhtisas OSB İnşa aşamasında 853 532 - - - Şanlıurfa Viranşehir OSB Faaliyette 186 136 36 36 26 % Planlama Birecik Organize Sanayi Bölgesi Aşamasında 200 - - - - Planlama Siverek Organize Sanayi Bölgesi Aşamasında 245 - - - - Planlama Suruç Organize Sanayi Bölgesi Aşamasında 72 - - - - Diyarbakır OSB Faaliyette 532 255 235 196 92 % Diyarbakır OSB İlave Alanı İnşa halinde 190 Diyarbakır Tarıma Dayalı İhtisas İnşaat Besi OSB aşamasında 180 113 113 103 100 % Planlama Lojistik İhtisas OSB Aşamasında - - - - - Kaynak: OSBÜK, 2012. 3.2.2.3.1 Şanlıurfa 1. Organize Sanayi Bölgesi 26.07.1992 tarihinde temeli atılan Şanlıurfa OSB ilk etapta 150 hektarlık bir alan üzerine kurulmuş olup daha sonraki yıllarda ihtiyaca binaen yapılan ilaveler ile 493 hektar alana çıkarılmıştır. Şanlıurfa OSB de firmaların sektörel dağılımına bakıldığında, il genelinin sanayi dağılımına yakın bir durum olduğu görülmektedir. Tablo 3-67- Şanlıurfa I. OSB de Faaliyette Olan İşletmelerin Sektörel Dağılımı, 2013 I. OSB deki Firmaların Sektörel Dağılımı Sektör Firma Sayısı Tekstil 112 Gıda ve İçki 51 Plastik-Kimya 22

I. OSB deki Firmaların Sektörel Dağılımı Sektör 167 Firma Sayısı Metal Eşya Makine 13 Metal Olmayan Ürünler 4 Ağaç ve Ağaç Ürünleri 2 Metal Sanayi 2 Kâğıt Sanayi 1 Toplam 207 Kaynak: ŞUTSO, 2013a. Şanlıurfa 1. OSB de tekstil sektörü daha ağırlıklı durumdadır, tekstil firmalarının da % 60 ını çırçır fabrikaları oluşturmaktadır. Dönemsel olarak çalışan bu işletmeler yılın sadece 4-5 ayında faaliyet göstermekte geri kalan zamanlarda çalışmamaktadır. Çırçır fabrikalarının sayılarının fazlalığından dolayı OSB de yeni yatırımcılara yer verme konusunda sıkıntılar yaşanmıştır. Birinci OSB de yer sorununa çözüm için 2. OSB kurulmuş ayrıca 1. OSB'de doğu ve batı yönünde ilave alanlar tahsis edilmiştir. Şanlıurfa 1. OSB İlave Alanı (Batı) 1. OSB nin Batısında kalan alanın büyüklüğü 403 Ha olup, yaklaşık 175 adet sanayi parseli oluşturulması düşünülmektedir. 5-10-20-30 ve 50 şer dönümlük alanlar oluşturularak 1.OSB Batı ilave alanının Orta ve Büyük Ölçekli firmalara tahsis edilmesi planlanmaktadır. Şanlıurfa 1. OSB İlave Alanı (Doğu) 1. OSB nin Doğusunda kalan alanın büyüklüğü 143 Ha olup, yaklaşık 125 adet sanayi parseli oluşturulması düşünülmektedir. 3-5-10 ve 20 şer dönümlük alanlar oluşturularak 1.OSB Doğu ilave alanının Küçük ve Orta Ölçekli firmalara tahsis edilmesi planlanmaktadır. Bu alanın özellikle KSS lerden OSB lere geçişi kolaylaştıracak örnek bir proje olması beklenmektedir. 3.2.2.3.2 Şanlıurfa 2. Organize Sanayi Bölgesi Şanlıurfa da kurulan 2. OSB "Şanlıurfa Sanayisinin Yeniden Yapılandırılması Projesi (ŞSYYP) ismiyle Avrupa Birliği Türkiye Katılım Öncesi Mali İşbirliği Programı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) kapsamında kuruluş aşamasında finanse edilmiştir. Proje kapsamında, 2. OSB için altyapı inşaatı ile 1. ve 2. OSB ler için arıtma tesisi inşaatı ve müşavirlik hizmetleri yapılmıştır. Projenin UNDP tarafından yürütülen Teknik Destek Bileşeninde ise 2. OSB için stratejik sektörlerin belirlenmesi ve OSB deki firmaların rekabetçi bir biçimde faaliyet göstermelerine imkân tanıyacak iş ortamının tesis edilmesine yönelik faaliyetler yapılmıştır. 2. OSB'de 2013 yılı başı itibariyle tahsis işlemleri yapılan firmaların sektörel dağılımına ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 3-68- Şanlıurfa 2. OSB de Faaliyette Olan İşletmelerin Sektörel Dağılımı, 2013 2. OSB deki Firmaların Sektörel Dağılımı Sektör Firma Sayıları Gıda ve İçecek 25 Plastik-Kimya 19 Tekstil 20 Metal Eşya Makine 13 Metal Olmayan Ürünler 13 Elektrikli Makineler 7 Metal Sanayi 6 Enerji Yenilenebilir Enerji 3 Ağaç ve Ağaç Ürünleri 1 Toplam 107 Kaynak: ŞUTSO, 2013a. Şanlıurfa Sanayisinin Yeniden Yapılandırılması Projesi kapsamında geliştirilen 2. OSB'deki mevcut işletmelerin dağılımına bakıldığında; gıda ve içecek (20 %), plastik-kimya (16 %) ve tekstil (15 %) faaliyet kollarının önde geldiği görülmektedir. Bu sektörleri 13 % değerle metal eşya makine ve metal olmayan ürünler izlemektedir. 2. OSB Tekstil Adası Projesi Yeni Teşvik Sistemi ile gelen Hazır Giyim Sektörü talepleri üzerine 2. OSB nin Doğusunda yer alan yaklaşık 350 dönümlük 2. OSB ye ait olan alan, Tekstil Adası olarak planlanmış ve ön parselizasyon çalışmaları tamamlanmıştır. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından onaylanan proje ile yaklaşık 5 er dönümden oluşan 52 parsel oluşturulmuştur. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKB) ile birlikte bu alanda bir konfeksiyon kümelenme projesinin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Proje ile konfeksiyon yan sanayisinde faaliyet gösteren firmaların Şanlıurfa ya getirilmesi ve aynı zamanda büyük konfeksiyon firmalarının da Şanlıurfa ya yatırım yapmasına öncülük etmesi hedeflenmektedir. 3.2.2.3.3 Şanlıurfa Viranşehir Organize Sanayi Bölgesi 15.10.1998 yılında kesin yer seçimi yapılmış olan Viranşehir OSB tüzel kişilik kazanmıştır. Viranşehir Tepedüzü mevkiinde 186 hektarlık alan üzerine kurulmuş olan OSB de 136 adet sanayi parseli mevcuttur. Bu parsellerin çoğu, gıda sektöründe faaliyet gösteren firmalara 36 parselde tahsisleri yapılmıştır. 3.2.2.3.4 Şanlıurfa Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi 168

Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi; Şanlıurfa Merkez İlçesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından yapılan proje kapsamında, Şanlıurfa merkez Gaziantep yolu 4 üncü km. Çalışkanlar ve Koçören mevkiinde yer almaktadır. Besicilik alanında organize bir alan oluşturularak, bu sektörde faaliyet gösteren kişi ve firmaların anılan bölgede sağlıklı bir çalışma alanına kavuşturulması amacıyla kurulacak OSB nin, 853 hektarlık alan üzerinde her biri 5000 m 2 lik 532 adet işletmeden oluşması planlanmaktadır. Projenin hedeflerinden biri; Şanlıurfa İlinin kenar semtlerinde bulunan 400 civarında mağarada, ekstansif besicilik yapılmasından kaynaklanan olumsuz koşulların ortadan kaldırılmasıdır. İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesinin imar uygulaması ve nazım imarı tamamlanmış olup, ifraz ve parselasyon çalışmaları devam etmektedir. 3.2.2.3.5 Şanlıurfa İlindeki Diğer Organize Sanayi Bölgeleri Birecik Organize Sanayi Bölgesi: 13.10.1998 yılında kesin yer seçimi yapılmış olan Birecik OSB, Kırmızı Harabe mevkiinde 200 hektar alan üzerine kurulmaktadır. Yatırım programına alınan OSB'nin yönetimi kurulmuş olup inşaat faaliyetleri devam etmektedir. Siverek Organize Sanayi Bölgesi: Kesin yer seçimi yapılmış olan Siverek OSB'nin Gavurköy-Lodik Tepe mevkiinde 245 hektar alan üzerine kurulması planlanmaktadır. Gerekli resmi başvuruların yapıldığı organize sanayi bölgesi kuruluş aşamasındadır. Suruç Organize Sanayi Bölgesi: Kesin yer seçimi yapılmış fakat henüz tüzel kişiliğini kazanmamış Suruç OSB'nin Karataş mevkiinde 72 hektar alan üzerine kurulması planlanmaktadır. Gerekli resmi başvuruların yapıldığı organize sanayi bölgesi kuruluş aşamasındadır. 3.2.2.3.6 Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Organize sanayi bölgesi heyeti, Diyarbakır İl Özel İdaresi Müdürlüğü ve Ticaret Sanayi Odası Başkanlığının iştirakleriyle 1991 yılında kurulmuştur. Diyarbakır-Elazığ Karayolunun 22 nci kilometresinde toplam 532 hektar alan üzerinde faaliyet gösteren Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinin istihdam sayısı 3.500 kişi civarındadır. OSB kurulduktan sonra arsa tahsis işlemleri yapıladığından dolayı, bazı işletmeler faaliyete geçmiş durumda iken bazıları inşaat, bazıları da proje aşamasındadırlar. OSB ye şu anda taleplerinin karşılanmasının mümkün olmadığı 200 civarında başvuru bulunmaktadır. Diyarbakır OSB de bazı parsellerin inşaata uygun olmamasından dolayı tahsis edilen alana göre doluluk oranı 92 % olarak görülmektedir. Revize imar planı ile bu alanlar takas için ayrılmaktadır. Tablo 3-69- Diyarbakır OSB de İşletmelerin Durumu ve Faaliyet Alanları, Nisan 2013 Diyarbakır OSB deki Firmaların Sektörel Dağılımı Sektör 169 Firma Sayısı Gıda ve İçki 52

Diyarbakır OSB deki Firmaların Sektörel Dağılımı Sektör Firma Sayısı İnşaat Malzemeleri 33 Mermer İşleme 21 Ağaç işleri ve Mobilya 19 Tekstil-Çırçır 18 Metal İşleme 12 Plastik ve Kauçuk 8 Elektrik Makineleri ve Aksamları 4 Diğerleri 29 Toplam 196 Kaynak: DOSBM, 2013. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde faaliyette 142, inşaat aşamasında 24 ve proje aşamasında 30 olmak üzere toplam 196 firma mevcuttur. Diyarbakır OSB de faaliyette olan işletmelerin sektörel dağılımına bakıldığında % 27 oranıyla gıda- içki sanayi ve % 17 oranıyla inşaat malzemeleri firmalarının, bu 142 firma arasında öne çıktığı görülmektedir. Bu iki sektörün ardından sırasıyla % 11 ile mermer işleme ve % 10 ile ağaç işleme-mobilya ile tekstil-çırçır sanayi gelmektedir. Bölgede faaliyette bulunan işletmelerin bir kısmı devamlı olarak üretim yapmamakta veya kapasitelerinin altında çalışmaktadır. Diyarbakır organize sanayi bölgesinin altyapısının iyileştirilmesi amacıyla; çevre duvarı yapımına başlanmış, elektrik dağıtım hizmetleri özel bir firmaya ihale edilmiş, demiryolu bağlantısı için TCDD tarafından kamulaştırma işlemleri başlatılmıştır. Ayrıca elektrik altyapısının ve OSB iç yollarının iyileştirilmesi için Karacadağ Kalkınma Ajansından proje desteği alınmıştır. 3.2.2.3.7 Diyarbakır 1. OSB İlave Alan Diyarbakır 1. OSB'de yer tahsisi sorunlarının çözümü için Eğil ilçesinde 190 hektar bir arazinin OSB ye katılması konusunda işlemler başlatılmıştır. Bakanlığın kredi desteği ile Diyarbakır OSB sorumluluğu altında yapılan Arıtma + 190 Ha. Tevsii alanı için 2013 yılı yatırım programıyla 500.000 TL kredi tahsis edilmiştir. İlave alan için 2013-2017 yılları arasında Güneydoğu Anadolu Projesi Eylem Planı Kapsamında toplamda 58.123.000 TL ödenek ayrılmıştır. 3.2.2.3.8 Diyarbakır Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi Diyarbakır Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi bu alanda Türkiye deki ilk örneklerinden olup kurulma çalışmalarına 2009 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı arasında imzalanan protokol ile başlanmıştır. Eski Diyarbakır-Şanlıurfa Karayolunun 25 inci kilometresinde toplam 187 hektar üzerinde kurulan OSB nin 84,4 hektarlık 170

kısmı sanayi alanı olarak planlanmıştır. Bu alanda toplam 103 parsel mevcut olup, bu parsellerin 82 âdetinin besi ve 21 âdetinin de süt üretim işletmelerine tahsis işlemleri yapılmıştır. İnşaat çalışmaları büyük oranda tamamlanan OSB'nin yakın zamanda faaliyete geçmesi planlanmaktadır. 3.2.2.4 Küçük Sanayi Siteleri Tablo 3-70- Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerindeki KSS ler, 2013 Doluluk KSS Adı Yeri İşyeri Sayısı İstihdam Oranı (%) Merkez Oto Diyarbakır-Merkez 339 100 1.017 Marangozlar Diyarbakır-Merkez 99 100 198 2. Oto Tamircileri Diyarbakır-Merkez 298 100 1.192 3. Oto Tamircileri Diyarbakır-Merkez 520 94 1.782 Bismil Diyarbakır-Bismil 184 100 920 Ergani Diyarbakır-Ergani 118 100 240 Silvan Diyarbakır-Silvan 220 89 320 Toplam Diyarbakır 1.778 5.669 Evren Şanlıurfa-Merkez 1.510 76 4.672 Birecik Şanlıurfa-Birecik 202 60 304 Siverek Şanlıurfa-Siverek 100 100 410 Suruç Şanlıurfa-Suruç 100 100 315 Toplam Şanlıurfa 1.912 5.701 Genel Toplam TRC2 Bölgesi 3.690 11.370 Kaynak: DBSTİM, 2013; ŞBSTİM 2013. Diyarbakır ilinde 4 ü merkezde olmak üzere toplam 7 adet KSS, Şanlıurfa ilinde 1 i merkezde olmak üzere toplam 4 adet KSS bulunmaktadır. Diyarbakır il ve ilçelerinde bulunan KSS'ler yüksek doluluk oranında hizmet vermektedir. İl merkezinde 3 adet Oto Tamircileri KSS ve 1 adet Marangozlar KSS bulunmaktadır. Mevcut KSS'ler dışında, Diyarbakır ilinde 280 işyeri olarak planlanan Metal İşleri Küçük Sanayi Sitesi inşa edilmiş ve faaliyete geçme aşamasına gelmiştir. Ayrıca, yeni bir oto tamircileri sitesi ile diğer esnafların ihtiyaçlarını içerecek karma bir sitenin yapılması için arsa tahsis/satın alma çalışmaları devam etmektedir. Benzer bir çalışma için Diyarbakır Mermerciler, Metalciler ve Gıda İmalatçıları KSS Yapı Kooperatifi Karacadağ Kalkınma Ajansından proje desteği almıştır. Diyarbakır Merkezde tekstil işletmeleri için bir sanayi sitesinin kurulması yönünde de girişimler mevcuttur. 171

Diyarbakır İlçelerinden Silvan, Bismil ve Ergani'de birer KSS hizmet vermektedir. Bismil ve Ergani ilçelerinde kapasite aşımından dolayı yeni KSS alanlarının oluşturulması için girişimler bulunmaktadır. Şanlıurfa İl Merkezinde Evren Sanayi sitesi kapasitesinin üstünde faaliyet göstermekte ayrıca Birecik, Siverek ve Suruç ilçelerinde de birer KSS bulunmaktadır. Evren Sanayi Sitesinin il merkezinden taşınması için yeni sanayi bölgesi kurulmuş ancak taşınma konusunda problemler yaşanmıştır. Aynı şekilde Birecik ilçesinde de yeni kurulan sanayi sitesi ilçe merkezi dışında bulunduğundan merkezi yerlerde faaliyet gösteren işletmeler KSS'ye taşınmamaktadır. Birecik KSS doluluk oranı bundan dolayı kapasitesinin altında görünmektedir. Suruç ve Siverek'te yeni sanayi sitelerinin kurulması için girişimler bulunmaktadır. Ayrıca Viranşehir ilçesinde 1997 yılında kooperatif kurulmuş olup, 250 işyeri olarak düşünülen site için 72 dekar alanın yer seçimi yapılmıştır. Viranşehir KSS 2013 yılı yatırım programına alınmıştır. 3.2.2.5 Bölgede Öne Çıkan Sanayi Sektörleri 3.2.2.5.1 Bölgenin Sanayi Yoğunlaşma Endeksi (LQ) Analizi Sanayi Yoğunlaşma Endeksi (LQ), bölge illerinde faaliyet gösteren sanayi alt sektörlerinde işyeri ve istihdam göstergeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu istatistikleri kullanılarak elde edilmiştir. Sanayi İşyeri Yoğunlaşma Endeksine göre; Şanlıurfa ilinde gıda ürünleri imalatı 3,11, içecek imalatı 1,25, kok kömürü ve petrol ürünleri imalatı 3,85, kimyasal ürünleri imalatı 1,67, eczacılık ve eczacılığa ilişkin malların imalatı 1,17, metalik olmayan ürünler imalatı 1,55, elektrikli teçhizat imalatı 1,34 endeks değerlerine sahip olup, bu sektörlerin ilde görece yoğunlaştığı görülmektedir. Diyarbakır ilinde ise gıda ürünleri imalatı 1,92, kok kömürü ve petrol ürünleri imalatı 3,9, eczacılık ve eczacılığa ilişkin malların imalatı 2,86, metalik olmayan ürünler imalatı 1,37, motorlu kara taşıtı ve römork imalatı 1,53 ve makine ve ekipman kurulumu ve onarımı 1.81 endeks değerleriyle ilde görece yoğunlaşmış sektörlerdir. Şanlıurfa ili 1068 işyeri sayısı ile Türkiye deki sanayi işyerleri içinde % 0,42 lik paya sahip olup, 81 il içindeki sıralamada 37 uncu sıradadır. Diyarbakır ili ise 1316 firma ile % 0,51 lik paya sahip olup 31 inci il konumundadır. Sanayi İstihdamının Yoğunlaşma Endeksine göre; Şanlıurfa ilinde gıda ürünleri imalatı 1,92, tekstil ürünleri imalatı 1,18, ağaç, ağaç ürünleri ve mantar üretimi 1,38, kok kömürü ve petrol ürünleri imalatı 1,07, kimyasal ürünleri imalatı 1,23, eczacılık ve eczacılığa ilişkin malların imalatı 1,06, metalik olmayan ürünler imalatı 1,78 endeks değerleri ile yoğunlaşma göstermektedir. Diyarbakır ilinde ise gıda ürünleri imalatı 1,43, içecek imalatı 1,18, ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı 1,38, metalik olmayan ürünler imalatı 2,17, makine ve ekipman kurulumu ve onarımı 3,71 endeks değeri ile Türkiye referansına oranla yoğunlaşma göstermektedir. 172

3.2.2.5.2 Bölgenin Sanayi Alt Sektörleri Bazında 3 Yıldız Analizi Sanayi alt sektörleri içinde, bölgenin temel sektörleri olup kümelenme potansiyeli taşıyan sektörlerin belirlenmesi için, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistikleri kullanılarak 3 yıldız analizi uygulanmıştır. Nace revize 2 sınıflamasına göre 2 basamaklı alt sektörler için yapılan analizde; sektörlerin büyüklük, başatlık ve uzmanlaşma katsayılarının, belirlenen eşik değerleri aşması durumunda 3 yıldız aldığı ve kümelenme potansiyeli taşıdığı kabul edilmektedir. Analizde kullanılan eşik değerler literatürde kullanılan değerler göz önünde bulundurularak bölge sanayi alt sektörlerinin göstergelerine uygun olarak belirlenmiştir. Buna göre eşik değerler; büyüklük için 5, başatlık için % 3 uzmanlaşma için ise 1 olarak alınmıştır. Buna göre Şanlıurfa da 6 adet sanayi alt sektörü, her 3 katsayıda eşik değerin üstünde değer alarak 3 yıldız almıştır. Şanlıurfa da kümelenme potansiyeli taşıyan sektörler aşağıdaki tabloda görülmektedir. SK 8 Tablo 3-71- Şanlıurfa İli Sanayi Alt Sektörleri Üç Yıldız Analizi, 2011 Sektör Adı Diğer Madencilik ve Taş Ocak. İşyeri Sayısı Çalışan Sayısı Büyüklük Başatlık Uzmanlaş ma 40 509 0.009 0.043 2.46 10 Gıda Ürünleri İmalatı 508 2458 0.006 0.207 1.79 13 Tekstil Ürünleri İmalatı 38 2177 0.006 0.184 1.53 Metalik Olmayan Ürünler 23 80 1249 0.006 0.105 1.78 İmalatı 28 Makine ve Ekipman İmalatı 45 1772 0.01 0.149 2.88 Makine ve Ekipman 33 77 901 0.006 0.076 1.56 Kurulumu ve Onarımı Kaynak: SGK, 2011. Yukarıdaki tabloda yer 8, 10, 13, 23, 28 ve 33 kodlu sanayi sektörleri 3 yıldız alarak, kümelenme potansiyeli taşıyan sektörler olarak öne çıkmaktadır. Aşağıdaki tabloda Diyarbakır da sanayi alt sektörlerinde bulunan 4 sektör 3 yıldız almıştır. Sektör Kodu 8 Tablo 3-72- Diyarbakır İli Sanayi Alt Sektörleri Üç Yıldız Analizi, 2011 Sektör Adı Diğer Madencilik ve Taş Ocakçılığı İşyeri Sayısı Çalışan Sayısı Büyüklük Başatlık Uzmanlaşma 91 1,386 0.024 0.085 4.88 10 Gıda Ürünleri İmalatı 386 2,700 0.007 0.166 1.43 Metalik Olmayan Ürünler 13 İmalatı 87 2,087 0.011 0.128 2.17 Makine ve Ekipman 23 Kurulumu ve Onarımı 182 2,932 0.018 0.180 3.71 Kaynak: SGK, 2011. 173

Diyarbakır da ayrıca 06 kodlu ham petrol ve doğalgaz çıkarımı, 09 kodlu madenciliği destekleyici hizmet, 11 kodlu içecek imalatı, 12 kodlu tütün ürünleri imalatı ile 16 kodlu ağaç ve ağaç ürünleri ve mantar üretimi sektörleri 2 yıldız almıştır. 3.2.3 Hizmetler 3.2.3.1 Turizm Turizm, dünya genelinde 20 nci yüzyılın son yarısında en hızlı büyümenin görüldüğü yükselen sektörlerden biridir. Başta sadece belli bölgelerde gelişen ve sınırlı sayıda ülkeye gelir getiren turizmde, hızlı bir gelişim yaşanarak yeni destinasyonlar oluşmuş, gelişmekte olan ülkeler de turizm gelirlerinden pay almaya başlamıştır. 3.2.3.1.1 Dünyada Turizm 2007-2011 yılları arasındaki Dünya da turizm sektörüne baktığımızda; 2008 yılında dünyada uluslararası turist gelişlerinin, 2007 yılına göre % 2 artarak 922 milyon olduğu, turizm gelirlerinin % 1,7 büyüme göstererek 944 milyar dolara ulaştığı, 2009 yılında dünyada uluslararası turist gelişlerinin, ekonomik krizin etkisiyle, 2008 yılına göre % 4,3 gerileyerek 880 milyona düştüğü, turizm gelirlerinin de % 9,6 azalma göstererek 852 milyar dolara ulaştığı, 2010 yılında dünyada uluslararası turist gelişlerinin 2009 yılına göre % 6,4 oranında büyüyerek 940 milyon dolara, turizm gelirlerinin ise 919 milyar dolara ulaştığı, 2011 yılında ise uluslararası turist gelişleri % 4,6 oranında büyüyerek 983 milyon, turizm gelirleri ise % 3,9 artış göstererek 1.030 milyar dolara ulaştığı görülmektedir. Aşağıdaki grafikte, dünyada turist gelişlerinde ülkelerin pazar payları verilmektedir. Grafik 3-38: Dünya Uluslararası Turist Gelişlerinde Pazar Payları, 2011 Orta Doğu; 5.6% Afrika; 5.1% Amerika; 15.9% Asya ve Pasific; 22.1% Avrupa; 51.3% 174

Kaynak: UNWTO, 2011. 2011 yılında turist girişleri; 2010 yılı ile karşılaştırıldığında Avrupa da % 6,2, Asya ve Pasifik te % 6,1, Amerika da % 3,9, Afrika da % 0,9 oranlarıyla artış, Orta Doğu da % -8,0 oranında düşüş gözlenmiştir. Turizm gelirleri ise; Avrupa da % 5,2, Asya ve Pasifik te % 4,4, Amerika da % 5,7, Afrika'da % 2,2 oranlarında artış, Orta Doğu da % -14,4 oranında düşüş göstermiştir. Grafiğe göre, turist gelişlerinin yarısından fazlası 504 milyon turist ile Avrupa ya olmaktadır. Avrupa yı; Asya ve Pasifik (217 milyon), Amerika Kıtası (157 milyon), Orta Doğu (55 milyon) ve Afrika (50 milyon) izlemektedir. 3.2.3.1.2 Türkiye de Turizm Türkiye nin 2007-2011 yılları arasındaki turizm işletme ve belediye belgeli tesislerdeki geliş sayısı, geceleme sayısı, ortalama kalış süresi ve doluluk oranlarına baktığımızda; 2008 yılında 2007 yılına göre düşüş olduğu ancak sonraki yıllarda yükseliş yaşandığı görülmektedir. 2007 yılında Türkiye ye gelen yabancı turist sayısı 19.596.923, yerli turist sayısı 24.178.439 iken 2011 yılında bu sayı yabancı turist için 26.110.532, yerli turist için ise 29.915.244 e çıkmıştır. Paralel şekilde 2007 yılında yabancı turistlerin geceleme sayısı 23.311.840, yerli turistlerin geceleme sayısı 41.775.470 iken 2011 yılında yabancı turistlerin geceleme sayısı 101.551.112, yerli turistlerin geceleme sayısı ise 54.683.603 olarak gerçekleşmiştir. Özellikle yabancı turist geceleme sayısında yıllar içerisinde ciddi artış olmuştur. Yıllar itibariyle yerli turistlerin ortalama kalış sürelerinde pek bir değişiklik yokken, yabancı turistlerin ortalama kalış sürelerinde 2008 ve 2009 yıllarında yükseliş, sonrasında tekrar düşüş olduğu görülmektedir. Tablo 3-73- Türkiye Turizm İşletme ve Belediye Belgeli Tesislere Geliş Sayısı, Geceleme Sayısı, Ortalama Kalış Süresi ve Doluluk Oranları, 2007-2011 Geliş Sayısı Geceleme Sayısı Ortalama Kalış Süresi Doluluk Oranı 2007 2008 2009 2010 2011 Yabancı 19.596.923 17.762.828 19.304.422 25.250.065 26.110.532 Yerli 24.178.439 22.755.200 25.760.739 28.003.792 29.915.244 Toplam 43.775.362 40.518.028 45.065.161 53.253.857 56.025.776 Yabancı 23.311.840 73.590.885 79.670.940 100.139.752 101.551.112 Yerli 41.775.470 40.326.871 44.718.277 49.047.190 54.683.603 Toplam 42.839.151 113.917.756 12.4389.217 149.186.942 156.234.715 Yabancı 3,75 4.15 4.1 3.8 3.7 Yerli 1.7 1.75 1.75 1.75 1.8 Toplam 2.55 2.7 2.65 2.75 2.7 A (%) 51.12 51.51 48.90 49.17 51.46 B (%) 46.13 28.89 32.78 32.74 33.91 Kaynak: KTB, 2011. 2011 yılında dünyanın en çok turizm gelirine sahip ilk 10 ülkesi sıralamasında önceki senelere göre çok fazla bir değişiklik olmamıştır, gelen yabancı turist sayısında Türkiye 6 ncı 175

sıraya yükselerek Almanya ve İngiltere yi geride bırakmıştır. Ancak turizm gelirleri açısından Türkiye 12 inci sıradadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2012 yılı verilerine göre Türkiye ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı, bir önceki yıla göre % 1.04 artış göstererek 31.782.832 sayısına ulaşmıştır. Aynı dönemde Türkiye de de turizm gelirleri bir önceki seneye göre % 4,40 artarak 29,351 milyar dolara yükselmiştir. 2012 yılında ülkemize en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya % 15.82 (5.028.745) ile birinci, Rusya Fed. % 11.33 (3.599.925) ile ikinci, İngiltere % 7.73 (2.456.519) ile üçüncü sıradadır. Tablo 3-74- Ülkelere Gelen Yabancı Turist Sayıları, 2011 Yabancı Turist Gelişleri 176 Turizm Geliri İlk 10 Ülke Milyon İlk 10 Ülke Milyon 1 Fransa 79.5 1 A.B.D 116.3 2 A.B.D 62.3 2 İspanya 59.9 3 Çin 57.6 3 Fransa 53.8 4 İspanya 56.7 4 Çin 48.5 5 İtalya 46.1 5 İtalya 43.0 6 Türkiye 29,3 6 Almanya 38.8 7 İngiltere 29.2 7 İngiltere 35.9 8 Almanya 28.4 8 Avustralya 31.4 9 Malezya 24.7 9 Makao (Çin) - 10 Meksika 23.4 10 Hong Kong (Çin) 27.7 Kaynak: UNWTO, 2011. 3.2.3.1.3 TRC2 Bölgesi Turizm Göstergeleri ve Altyapı Durumu 3.2.3.1.3.1 Geliş, Geceleme, Ortalama Kalış ve Doluluk İstatistikleri 2007 2011 yılları arasında TRC2 ve Şanlıurfa-Diyarbakır özelinde turizm işletme ve belediye belgeli tesislerdeki geliş sayısı, geceleme sayısı, ortalama kalış süresi ve doluluk oranlarına baktığımızda; TRC2 Bölgesine gelen yabancı turist sayısı 2007 yılında 27.021 iken 2011 yılında 55.748 yükselmiş, yerli turist sayısı 677.198 den 628.055 e inmiş, toplam turist sayısı 704.219 dan 683.803 e düşmüştür. TRC2 Bölgesine gelen yabancı turist sayısının, Türkiye ye gelen yabancı turist sayısına oranı 2007 yılında % 0.14 iken 2011 yılında % 0.21 e yükselmiştir. Yerli turist oranına bakıldığında ise; 2007 yılında %. 2.80 olan oran 2011 yılında % 2.09 a düşmüştür. Bölge, yabancı turist sayısında oransal olarak artış yakalamakla birlikte yerli turist oranında azalma yaşamıştır. Bölgenin geceleme sayısı 2007 yılında 1.074.196 iken 2011 yılında 970.171 e gerilemiş, Türkiye deki geceleme sayısına oranı da % 2.51 den % 0.62 ye düşmüştür. Ortalama kalış süreleri 2007 yılında 1,2 2011 yılında 1.45 olarak gerçekleşerek Türkiye ortalamasının (2,55 ve 2,7) oldukça gerisinde kalmıştır. Bölge için işletmelerin doluluk oranlarına baktığımızda; 2007 yılında turizm işletme belgeli tesisler için oran % 27.17 iken, 2011 yılında % 38.52 e yükselmiş ancak Türkiye ortalamasının (%51.46) altında kalmış, belediye

belgeli tesisler için ise oran % 39.97 den % 37,5'e düşmüş fakat yine de bu oran Türkiye ortalamasının (% 33.91) üzerinde gerçekleşmiştir. Tablo 3-75- Diyarbakır ve Şanlıurfa Turizm İşletme ve Belediye Belgeli Tesislere Geliş Sayısı, Geceleme Sayısı, Ortalama Kalış Süresi ve Doluluk Oranları, 2007-2011 Şanlıurfa Diyarbakır Tesislere Geliş Sayısı Yabancı Yerli Toplam Yabancı Yerli Toplam 2007 10.469 167.580 178.049 16.552 509.618 526.170 2008 9.878 168.529 178.407 25.153 534.723 559.876 2009 12.693 174.088 186.781 21.070 510.986 532.056 2010 18.481 201.915 220.396 28.360 363.816 392.176 2011 17.556 210.967 228.523 38.192 417.088 455.280 Geceleme Sayısı Şanlıurfa Diyarbakır 2007 16.017 473.149 489.166 29.392 555.638 585.030 2011 32.453 331.051 363.504 67.064 539.603 606.667 Ortalama Kalış Süresi Şanlıurfa Diyarbakır 2007 1.65 1.25 1.25 1.75 1.15 1.15 2011 1.85 1.6 1.6 1.75 1.3 1.3 Doluluk Oranı Şanlıurfa Diyarbakır 2007 2011 A (%) 2.21 20.58 22.79 2.12 29.43 31.55 B (%) 2.32 33.83 36.15 1.76 42.01 43.78 A (%) 3.00 30.38 33.38 5.32 38.33 43.65 B (%) 2.60 26.69 29.29 4.47 41.23 45.70 Kaynak: KTB, 2011. Tablo 3-76- TRC2 Bölgesi Turizm İşletme ve Belediye Belgeli Tesislere Geliş Sayısı, Geceleme Sayısı, Ortalama Kalış Süresi ve Doluluk Oranları, 2007-2011 TRC2 Bölgesi Tesislere Geliş Sayısı Yabancı Yerli Toplam 2007 27.021 677.198 704.219 2008 35.031 703.252 738.283 2009 33.763 685.074 718.837 2010 46.841 565.731 612.572 2011 55.748 628.055 683.803 Geceleme Sayısı TRC2 Bölgesi 177

TRC2 Bölgesi 2007 45.409 1.028.787 1.074.196 2011 99.517 870.654 970.171 Ortalama Kalış Süresi TRC2 Bölgesi 2007 1.7 1.2 1.2 2011 1.8 1.45 1.45 Doluluk Oranı 2007 2011 Kaynak: KTB, 2011. TRC2 Bölgesi A (%) 2.17 25.01 27.17 B (%) 2.04 37.92 39.97 A (%) 4.16 34.36 38.52 B (%) 3.54 33.96 37.5 Turizm işletme ve belediye belgeli tesislerdeki geliş sayısı, geceleme sayısı, ortalama kalış süresi ve doluluk oranlarına il düzeyinde baktığımızda; Şanlıurfa iline gelen toplam turist sayısında artış olmakla birlikte istenen seviyede olmadığı değerlendirilmektedir. Yabancı turist sayısında 2008 ve 2011 yıllarında düşüş görülmesine rağmen, yerli turist sayısının yıllar itibariyle artış göstermesi toplamda gelen turist sayısının yükselmesine neden olmuştur. Şanlıurfa ya gelen yabancı turist sayısının Türkiye ye gelen yabancı turist sayısına oranı 2007 yılında % 0.05, 2011 yılında % 0.06 dır. Yerli turist oranına bakıldığında ise; 2007 yılında %. 0.69 olan oranın 2011 yılında da % 0.70 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Dolayısıyla hem yabancı hem de yerli turist ziyaretçi sayılarında Türkiye ortalamasına göre oransal olarak önemli bir farklılık yaşanmadığı görülmektedir. Turizm alanında önemli potansiyeli bulunan ve turizm altyapısının iyileştirilmesi konusunda önemli yatırımlar yapılan bölgede henüz istenilen düzeyde ziyaretçi artışının yakalanamadığı görülmektedir. Şanlıurfa nın geceleme sayısı 2007 yılında 489.166 iken 2011 yılında 363.504 e düşmüş, aynı yıllar için Şanlıurfa nın geceleme sayısının Türkiye deki geceleme sayısına oranı da % 1.14 ten % 0.23 e gerilemiştir. Ortalama kalış süreleri 2007 yılında 1.25, 2011 yılında 1.6 olarak gerçekleşerek Türkiye ortalamasının (2,55 ve 2,7) oldukça gerisinde kalmıştır. Şanlıurfa için işletmelerin doluluk oranlarına baktığımızda; 2007 yılında turizm işletme belgeli tesisler için oran % 22.79 iken, 2011 yılında % 33.38 e yükselmiş; belediye belgeli tesisler için ise oran % 36.15 ten % 29.29 a gerilemiştir. Aynı yıllar için Türkiye deki doluluk oranlarına baktığımızda; turizm işletme belgeli tesisler için % 51.12 ve % 51.46, belediye belgeli tesisler için % 46.13 ve % 33.91 olarak gerçekleştiği görülmüştür. Her iki tesis türünde de Şanlıurfa nın doluluk oranları, Türkiye ortalamasının altındadır. Grafik 3-39: TRC2 Bölgesi Yıllara Göre Yerli ve Yabancı Ziyaretçi Sayıları, 2007-2011 178

800 700 600 500 400 300 200 100 0 Yabancı Yerli Toplam Yabancı Yerli Toplam Yabancı Yerli Toplam ŞANLIURFA DİYARBAKIR TRC2 BÖLGESİ 2007 2008 2009 2010 2011 Kaynak: KTB, 2011. Diyarbakır iline gelen yabancı turist sayısı 2007 yılında 16.552 iken 2011 yılında 38.192 e yükselmiş, yerli turist sayısı ise 509.618 den 417.088 e inmiş, toplam turist sayısı ise 526.170 den 455.000 ine düşmüştür. Diyarbakır a gelen yabancı turist sayısının Türkiye ye gelen yabancı turist sayısına oranı 2007 yılında % 0.08 iken 2011 yılında % 0.14 e yükselmiştir. Diyarbakır'daki yerli turist oranına bakıldığında ise; 2007 yılında %. 2.10 olan oran 2011 yılında % 1.39 a düşmüştür. Diyarbakır, yabancı turist sayısında oransal olarak artış yakalamakla birlikte, ilde yerli turist oranında azalma yaşamıştır. Diyarbakır ın geceleme sayısı 2007 yılında 585.030 iken 2011 yılında 606.667 e yükselmiş ancak Türkiye deki geceleme sayısına oranı % 1.37 den % 0.38 e gerilemiştir. İlde ortalama kalış süreleri 2007 yılında 1.15, 2011 yılında 1.3 olarak gerçekleşerek Türkiye ortalamasının (2,55 ve 2,7) oldukça gerisinde kalmıştır. Diyarbakır için işletmelerin doluluk oranlarına baktığımızda; 2007 yılında turizm işletme belgeli tesisler için oran % 31.55 iken, 2011 yılında % 43.65 e yükselmiş ancak Türkiye ortalamasının (% 51.46) altında kalmış, belediye belgeli tesisler için ise oran % 43.78 den % 45.70 e yükselerek Türkiye ortalamasının (% 33.91) üzerinde gerçekleşmiştir. Diyarbakır ve Şanlıurfa nın turizm işletme ve belediye belgeli tesislere geliş sayısı, geceleme sayısı, ortalama kalış süresi ve doluluk oranları, turizm ile ön plana çıkan diğer TRC illeri ve Hatay ile karşılaştırıldığında; tesise geliş sayısında Diyarbakır, diğer TRC illeri olan Adıyaman, Gaziantep, Mardin ile Hatay ilinden daha iyi durumdadır. Geceleme sayısına baktığımızda ise; Diyarbakır ın 2007 yılındaki geceleme sayısı, diğer illere göre daha yüksek iken 2011 yılında Hatay ve Gaziantep in gerisine düşmüştür. 2011 yılında Diyarbakır da ortalama kalış süresi Hatay, Gaziantep ve Mardin in gerisinde, Adıyaman ın ise ilerisindedir. Doluluk oranı da diğer tüm illere göre Diyarbakır da daha yüksektir. 179

Tesise Geliş Geceleme Tesise Geliş Geceleme Tesise Geliş Geceleme Tesise Geliş Geceleme Tesise Geliş Geceleme Tesise Geliş Geceleme Şanlıurfa verilerini incelediğimizde; tesise geliş ve geceleme sayısı bakımından Adıyaman ve Mardin den iyi konumda bulunan Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay ın gerisinde kalmaktadır. Ortalama kalış süresi Mardin ile aynı iken Adıyaman ve Diyarbakır dan yüksek, Hatay ile Gaziantep ten düşüktür. Doluluk oranı Hatay, Adıyaman ve Gaziantep ten daha fazla, Mardin ve Diyarbakır dan daha azdır. Tablo 3-77- Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa Tesise Geliş, Geceleme Sayısı, Ortalama Kalış Süresi ve Doluluk Oranları, 2007-2011 Hatay İl Yıl Tesise Geliş Adıyaman Gaziantep Mardin Diyarbakır Şanlıurfa Kaynak: KTB, 2011. Geceleme Sayısı Ortalama Kalış Süresi Doluluk Oranı (%) 2007 214.848 379.29 1.8 27.17 2011 358.429 660.137 1.8 30.03 2007 112.558 115.641 1 29.22 2011 73.028 93.004 1.25 19.91 2007 351.769 535.792 1.6 27.21 2011 449.672 681.530 1.6 30.76 2007 132.432 157.054 1.25 30.68 2011 128.386 203.046 1.6 34.29 2007 526.170 585.030 1.15 37.67 2011 455.280 606.667 1.3 44.68 2007 178.049 489.166 1.25 29.47 2011 228.523 363.504 1.6 31.34 Grafik 3-40: TRC2 ve Komşu İlleri Tesise Geliş ve Geceleme Sayısı İstatistikleri, 2007-2011 700 600 500 400 300 200 100 0 Hatay Adıyaman Gaziantep Mardin Diyarbakır Şanlıurfa 2007 2011 Kaynak: KTB, 2011. 180

2011 yılı için Bölgeye gelen yabancı turistlerin milliyetine göre dağılımına baktığımızda; ilk 10 ülkenin yer aldığı tabloda Şanlıurfa ya en çok İran, Suriye, Almanya dan turist geldiği görülmektedir. Diyarbakır a en çok turistin geldiği ilk 3 ülke ise, Diğer Batı Asya ülkeleri ile Almanya ve Azerbeycan dır. Tablo 3-78- TRC2 Bölgesi İlleri-Gelen Yabancı Turist Sayısında İlk 10 Ülke, 2009-2011 Şanlıurfa Ülkeler 2009 Ülkeler 2011 İran 138.948 İran 85669 Suriye 8.051 Suriye 9294 Almanya 4.969 Almanya 7447 Fransa 2220 Diğer Batı Asya Ülkeleri 6916 İngiltere 1636 Rusya 2430 İtalya 1318 İtalya 1608 İspanya 1159 ABD 1586 ABD 1082 Azerbaycan 1484 Hollanda 718 Güney Doğu Asya Ülkeleri 1331 Azerbaycan 456 Fransa 1243 Diyarbakır Ülkeler 2009 Ülkeler 2011 Suriye 16.809 Diğer Batı Asya Ülkeleri 8.674 İran 6.799 Almanya 5.645 Almanya 6.494 Azerbaycan 3.860 İngiltere 2.237 Gürcistan 1.991 Fransa 811 Suriye 1.814 Hollanda 804 İran 1.765 ABD 676 Hollanda 1.242 Batı Asya Ülkeleri 615 İngiltere 1.020 BDT 604 İsveç 959 İsveç 488 İtalya 889 Kaynak: TÜİK, 2011c. 3.2.3.1.3.2 Turizm Tesisleri Bölgede turizm tesisi varlığı; turizm işletme belgeli ve belediye işletme belgeli olarak, 112 tesis, 3.719 oda ve 7.601 yatak kapasitesinden oluşmaktadır. 181

Tablo 3-79- TRC2 Bölgesi Turizm İşletme ve Belediye İşletme Belgeli Tesisler, 2012 Turizm İşletme Belgeli Oda Sayısı Tesis Sayısı Yatak Sayısı Belediye İşletme Belgeli Oda Sayısı Tesis Sayısı Yatak Sayısı Tesis Sayısı Toplam Oda Sayısı Yatak Sayısı Şanlıurfa 12 859 1.717 37 839 1.974 49 1.698 3.691 Diyarbakır 17 998 1.879 46 1.023 2.031 63 2.021 3.910 TRC2 29 1.857 3.596 83 1.862 4.005 112 3.719 7.601 Kaynak: ŞİKTM, 2012; DİKTM, 2012. Şanlıurfa 49 tesis, 1.698 oda ve 3.691 yatak kapasitesine sahiptir. İl genelindeki turizm işletme belgeli konaklama tesisi sayısı 12 dir. Bu tesislerin 10 tanesi merkezde, 2 tanesi ise ilçelerde bulunmaktadır. Belediye işletme belgeli 37 tesisin; 24 ü şehir merkezinde, 13 ü ilçelerde bulunmaktadır. Belediye belgeli ve şehir merkezindeki tesislerin oda sayısı 589, yatak kapasitesi 1.440 tır. İlçelerdeki tesislerin ise 250 oda ve 534 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Diyarbakır da ise 17 adet turizm işletme belgeli konaklama tesisi ve 46 adet belediye işletme belgeli konaklama tesisi bulunmaktadır. İlde bulunan 17 adet turizm işletme belgeli konaklama tesisinin, 1 adedi özel belgeli, 1 adedi beş yıldızlı, 4 adedi dört yıldızlı, 4 adedi üç yıldızlı ve 7 adedi iki yıldızlıdır. Bu tesisler genelde il merkezinde bulunup ilçe olarak sadece Çermik te, belediye işletme belgeli, toplam 389 oda ve 842 yatak kapasitesine sahip, 20 konaklama tesisi mevcuttur. Bölgede bulunan turizm yatırımı belgeli tesis sayısı; 7 adedi Şanlıurfa'da, 7 adedi de Diyarbakır'da olmak üzere toplam 14 adettir. Yatırımda bulunan tesislerin tamamlanıp faaliyete geçmesi ile birlikte Şanlıurfa'da yatak kapasitesi 1.820 adet, Diyarbakır'da yatak kapasitesi ise 1.544 adet artış gösterecektir. Bölge genelindeki seyahat acentesi sayısı 84 dür. Şanlıurfa il genelinde faaliyet gösteren 31 adet seyahat acentesinin 30 tanesi A grubu, 1 tanesi B grubudur. Şanlıurfa'da İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı ve 28'i aktif durumda olan 54 profesyonel turist rehberi bulunmaktadır. Diyarbakır da faaliyet gösteren 53 seyahat acentesinin 48 i A grubu, 5 i de B grubudur. Bölgede konaklama tesisleri içerisinde diğer konaklama türlerinden olan pansiyon, tatil köyü, kamping, termal otel tesislerinin eksikliği görülmektedir. Ayrıca tarihi dokunun yoğun olduğu yerlerde ev pansiyonculuğu veya butik otel işletmeciliğinin değerlendirilmesi, turizm tesisi altyapısının gelişmesi açısından önem arz etmektedir. 3.2.3.1.3.3 Bölgedeki Turizm Türleri Türkiye Turizm Stratejisi (2023) belgesinde Diyarbakır ve Şanlıurfa GAP Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesi ile İnanç Turizmi Koridorunda yer almaktadır. Şanlıurfa aynı zamanda kültür turizminin canlandırılması ile marka kültür kentler arasında yer alacak illerden biri olarak tanımlanmıştır. Bölgede öne çıkan kültür ve inanç turizminin yanı sıra kış turizmi, su sporları, 182

sağlık turizmi ve termal turizm, gurme turizmi, ekoturizm, fuar ve kongre turizmi potansiyeli bulunmaktadır. 3.2.3.1.3.3.1 Kültür Turizmi Kültür turizmi, uluslararası turizm pazarında yükselen alanlardan biridir. Bunun en önemli nedenleri arasında, deniz turizmi pazarına yönelik kitle turizminin doyuma ulaşması, çevre ve çevre dengesi konusunda yapılan tartışmalar, doğal güzellikler ve kaynaklardan yoksunluk ve bireylerin tarihi değerler ve kültürel miras hakkında bilinçlenmeye başlamış olması gibi unsurlar gelmektedir. Medeniyetlerin filizlendiği Bereketli Hilal içinde, Yukarı Mezopotamya Bölgesi nde yer alan Diyarbakır ve Şanlıurfa kentleri binlerce yıllık kültürel birikimi günümüze taşımışlardır. Bu nedenle Bölge, kültür turizmi için önemli potansiyele sahiptir. Tespit edilen taşınmaz kültür varlıkları kapsamındaki eser sayısı ile Türkiye nin ilk dört şehri arasında gösterilen Şanlıurfa, il genelinde yapılan 35 arkeolojik kazı sayısı ile Türkiye de en çok arkeolojik kazı yapılan il olarak Müze Şehir adıyla anılmaktadır. Şanlıurfa; şehir surları, Urfa Kalesi, Haleplibahçe Mozaikleri, Göbeklitepe, Osmanlı döneminden kalma 11 hanı, tarihi değere sahip 36 cami ve mescidi, 5 medresesi, 21 tarihi pazarı ve 4 çarşısı, 8 adet hamamı, 12 çeşmesi, 4 kervansarayı, çok sayıdaki köşk ve konakları ile kültür turizminin önemli mekânlarından biridir. Diyarbakır; neolitik dönemin ve Anadolu nun ilk yerleşmelerinden olan Çayönü yerleşmesi, İçkale, inşa tarihi bilinmeyen ve günümüze en iyi şekilde ulaşmış sağlam Surları, Paleolitik ve Mezolitik dönem izlerini taşıyan mağaralar (Hasuni Mağaraları, Hilar Mağaraları, Bırkleyn Mağaraları), farklı dönemlere ait çok sayıda anıtsal yapı ve sivil mimarlık örnekleri ve büyük ölçüde bozulmadan günümüze kadar ulaşmış tarihi kent dokusu ile kültür turizmi için yüksek potansiyele sahiptir. 3.2.3.1.3.3.2 İnanç Turizmi Peygamberler şehri olarak anılan Şanlıurfa ve sahabeler şehri olarak bilinen Diyarbakır illeri ile Bölge, inanç turizminin önemli merkezlerinden biridir. Bölge; geçmişten günümüze ilkel dinlerden, çok tanrılı dinlere ve semavi dinlere uzanan bir yelpazede pek çok inanç için önemli yere sahiptir. Şanlıurfa şehir merkezine 15 km. uzaklıkta bulunan Göbeklitepe de yapılan arkeolojik kazılarda, günümüzden 11.000 yıl öncesine ait dünyanın en eski tapınak kalıntılarının bulunmuş olması; Harran ve Soğmatar'da Asur, Babil dönemlerinde ay, güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı Pagan dini tapınakları, İbrahim Peygamber'in doğduğu, Yakub, Eyyub, Elyesa, Şu ayb ve Musa peygamberlerin yaşadığı şehir olduğuna inanılmış olması, Urfa'ya "İnançlar Diyarı" ve "Peygamberler Şehri" denilmesine sebep olmuştur. Müslümanlar için Şanlıurfa, Hz. İbrahim in ve Hz Eyüp ün makamının olduğu, Hz. İlyas ve Hz. Yakup gibi peygamberlerin yaşadığı kutsal şehirdir. 183

Diyarbakır'da inanç turizmi açısından önemli bir merkezdir. Sahabe kabirleri, Anadolu nun ilk camisi olan, İslam dünyasının beşinci Harem-i Şerif i (Kutsal Mabet) olan Ulu Camii (Camii Kebir), Keldani mezhebine ait Keldani Kilisesi, Hıristiyanlıktan önce Şemsi mabedi olan ve kutsal kitapların dili olan Süryanice ibadet edilen Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi, Eğil ilçesinde bulunan Peygamber Kabirleri yoğun olarak ziyaretçi çeken önemli dini merkezlerdendir. 3.2.3.1.3.3.3 Kış Turizmi Siverek sınırları içersinde yer alan Karacadağ Kayak Merkezi, Şanlıurfa nın ve Bölgenin kayak yapılan ve kış turizmine yönelik hizmet veren tek tesisidir. Şanlıurfa ve Diyarbakır merkezlerine yakın konumu nedeniyle her iki ilden de ziyaretçi çekmektedir. 3.2.3.1.3.3.4 Su Sporları Bölgenin su sporları için uygun alanları Şanlıurfa nın batı ve kuzeybatısında Karkamış, Birecik ve Atatürk Baraj Gölleri dir. Atatürk Barajı ile oluşan göl, ülkenin 3. büyük gölüdür. Atatürk Baraj Gölü nde yılda bir kere Su Sporları Şenliği düzenlenmektedir. Bozova ve Halfeti ilçelerinde su sporları yapmak için uygun alanlar bulunmaktadır. Ayrıca Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde de su sporlarının geliştirilmesi için çalışmalar devam etmektedir. 3.2.3.1.3.3.5 Sağlık Turizmi ve Termal Turizm Gelişmiş sağlık hizmetlerine sahip Diyarbakır ili, Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi, Diyarbakır Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve çok sayıda özel sağlık kuruluşları ile bölgesel sağlık merkezi konumundadır ve çevre illere hizmet vermektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığınca termal turizm merkezi olarak ilan edilen Çermik ilçesi Kaplıca bölgesinde 73 ha. alanda sıcak su rezervi tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarında, romatizmal hastalıklarda ve kadın hastalıklarında olumlu etkisi olduğu tespit edilmiştir. Şanlıurfa'nın 40 km. güneydoğusunda bulunan Karaali köyündeki sıcak su kaplıcasında 90 ha. alanda sıcak su rezervi tespit edilmiştir. İl Özel İdaresi tarafından 1997 yılında açılan Kaplıca Otel Tesisleri ve Kapalı Havuz Tesisleri 34 odalı 68 yataklıdır ve 150.000 m 3 /saat sıcak su kapasitelidir. Ayrıca 2000 yılında açılmış olan 54 daireli bir apart otel tesisi bulunmaktadır. 49 55 derecedeki sıcak suyun, sinir sistemi, eklem, cilt, dolaşım ve benzeri hastalıklar için şifa özelliği taşıdığı tespit edilmiştir. Çermik Kaplıcaları ve Karaali Kaplıcaları bölgeden ve çevre illerden yılın her döneminde çok sayıda ziyaretçi çekmektedir. Fakat kaplıcaların altyapıları ve çevre kalitesi yetersiz durumdadır. Kaplıca merkezlerinde altyapının iyileştirilmesi, tesislerin modernizasyonu, mevcut kapasitenin kullanılmasına yönelik olarak yeni tesislerin kurulması, çevre kalitesi ve hizmet kalitesinin arttırılması gerekmektedir. 3.2.3.1.3.3.6 Gurme Turizmi Yemek kültürü açısından oldukça zengin olan Şanlıurfa, markalaşmış yöresel yemeklere sahiptir ve bu özellik Şanlıurfa kenti için bir kimlik öğesi durumundadır. Bu özelliklerinden 184

dolayı Şanlıurfa, Kültür ve Turizm Bakanlığı nın Turizm Eylem Planı nda (2013) Güneydoğu Anadolu Gurme Aksı nda yer alan iller arasındadır. Diyarbakır mutfak kültürü de yağlı, baharatlı ve etli yemekleri ile burmalı kadayıf gibi yöresel tatlılarıyla ön plandadır. Diyarbakır karpuzu, iriliği nedeniyle şehrin sembolü olmuştur. 3.2.3.1.3.3.7 Ekoturizm Şanlıurfa merkez ilçede yer alan Tek Tek Dağları Milli Parkı, Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Ceylanpınar ilçesindeki Ceylan Üretme Çiftliği, Birecik Kelaynak Üretme Çiftliği, kuş gözlemciliği yapılabilecek sulak alanlar gibi ekolojik öneme sahip alanlar, Halfeti geleneksel kent dokusu, Harran da kovan evler olarak da adlandırılan Kümbet evleri ile Diyarbakır ilinde bulunan Hassuni Mağaraları, Brıkleyn Mağaraları, Eğil ilçesi gibi doğal ve tarihi özelliklere sahip alanlar bölgede ekoturizm potansiyelini öne çıkarmaktadır. Pirinç ve buğday tarımının dünyada ilk kez yapıldığı ve bu ürünlerin gen merkezi olan Karacadağ etekleri bazalt taşların temizlenmesi durumunda kimyevi gübre ve zirai ilaç kullanılmamış toprağıyla organik tarım ve Agro-turizm için uygun alanlar oluşturacaktır. Karacadağ yayla turizmi ve ekoturizm olanakları değerlendirilecek alanlardandır. 3.2.3.1.3.3.8 Fuar ve Kongre Turizmi Diyarbakır ili, TRC2 Bölgesin içinde fuar ve kongre turizmi açısından ön plana çıkmaktadır. Türkiye deki beş fuar merkezinden biri olarak gösterilen Diyarbakır ilinde düzenlenen fuarlara Suriye ve Irak gibi komşu ülkelerden ve Türkiye nin birçok yerinden çok sayıda katılımcı ve ziyaretçi gelmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığınca hizmete açılan Cahit Sıtkı Tarancı Kültür ve Kongre Merkezi, Büyükşehir Belediyesi Sümerpark Kongre Merkezi ve Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi ile Diyarbakır kongre turizmi için önemli altyapıya sahiptir. Şanlıurfa da fuar alanı ve kongre merkezi bulunmamaktadır. 3.2.3.2 İnşaat İnşaat sektörü, yatırımlarla doğrudan ilgili olması nedeniyle ekonominin genel durumundan kolayca etkilenebilen bir sektördür. İnşaat sektörü, doğrudan ya da dolaylı olarak birçok alt sektöre girdi-çıktı sağladığı için ekonomide lokomotif etkisi yaratarak geniş bir etki alanı oluşturmaktadır. Fabrika, atölye, imalathane, mağaza, dükkan gibi işyerlerinin faaliyet olarak ekonomiye kazandırılması, ihtiyaç duyulan mekanların yapımı ile mümkündür. İnşaat sektörünün üretimi, genel ekonomik yapıdaki değişim hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Ülkemizde, inşaat sektörünün en önemli faaliyeti olan konut üretimi; şehirleşme, halkın barınması, istihdam gibi sosyal konuları da kapsadığından, sektörün gelişimi sosyo ekonomik yapının da gelişiminin göstergelerinden birini oluşturmaktadır. TRC2 Bölgesinde inşaat sektörünün büyüklüğü ve niteliğini görmek için TÜİK İş istatistikleri altındaki yapı izin istatistikleri incelenmiştir. "Yapı ruhsatı" ve "Yapı kullanım izin belgesi" olarak iki başlıkta incelenen veriler 2002-2012 yıllarını kapsamaktadır. Kullanım amaçlarına göre "İkamet amaçlı" ve "İkamet amaçlı olmayan" şeklinde ayrılan istatistikler 185

TRC2 Bölgesi iller ve ilçeler düzeyinde inşaat sektöründeki gelişmeler hakkında karşılaştırma yapma imkânı vermektedir. Yapı Ruhsatı: Yapı Ruhsatı, 3194 Sayılı İmar Kanunu nun 21. maddesi gereğince, yapımına başlanacak yapılar için; belediye sınırları içinde belediyelerce; belediye sınırları dışında İl Özel İdaresi; organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölge müdürlükleri; serbest bölgelerde ise serbest bölge müdürlükleri tarafından verilmesi zorunlu bir belgedir. TÜİK iş istatistiklerine göre TRC2 Bölgesi ve illerinde 2002-2012 yılları arasında yapı ruhsatı alınan yapılara ilişkin istatistikler yapı sayısı, yüzölçümü ve daire sayısı başlıkları seçilerek aşağıda verilmektedir. Tablo 3-80- TRC2 Bölgesi 2002-2012 Yılları Yapı Ruhsatı Durumu (A. Yapı sayısı B. Yüzölçümü (m 2 ) D. Daire Sayısı), 2002-2012 Toplam Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Bölgesi İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmayan Binalar Toplam İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmayan Binalar Toplam İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmayan Binalar A 203 154 49 A 441 370 71 A 644 524 120 2002 B 469.575 402.483 67.092 B 597.083 458.924 138.159 B 1.066.658 861.407 205.251 D 2.360 2.357 3 D 2.525 2.522 3 D 4.885 4.879 6 A 309 260 49 A 460 401 59 A 769 661 108 2003 B 850.223 738.677 111.546 B 753.650 640.241 113.409 B 1.603.873 1.378.918 224.955 D 4.066 4.066 0 D 3.601 3.598 3 D 7.667 7.664 3 A 360 310 50 A 732 660 72 A 1.092 970 122 2004 B 813.381 712.534 100.847 B 1.187.118 1.007.203 179.915 B 2.000.499 1.719.737 280.762 D 3.941 3.938 3 D 5.800 5.785 15 D 9.741 9.723 18 A 583 505 78 A 776 700 76 A 1.359 1.205 154 2005 B 1.342.683 1.186.299 156.384 B 739.017 632.076 106.941 B 2.081.700 1.818.375 263.325 D 6.430 6.428 2 D 3.718 3.706 12 D 10.148 10.134 14 A 488 423 65 A 966 806 160 A 1.454 1.229 225 2006 B 1.632.748 1.223.898 408.850 B 1.223.577 1.027.080 196.497 B 2.856.325 2.250.978 605.347 D 6.289 6.281 8 D 6.119 6.085 34 D 12.408 12.366 42 A 754 649 105 A 528 465 63 A 1.282 1.114 168 2007 B 1.582.231 1.268.426 313.805 B 674.288 586.759 87.529 B 2.256.519 1.855.185 401.334 D 6.760 6.739 21 D 3.409 3.389 20 D 10.169 10.128 41 A 461 358 103 A 719 574 145 A 1.180 932 248 2008 B 1.213.208 1.010.064 203.144 B 806.579 599.701 206.878 B 2.019.787 1.609.765 410.022 D 6.166 6.155 11 D 3.832 3.811 21 D 9.998 9.966 32 186

203 441 644 309 460 769 360 732 583 776 488 754 528 461 502 530 719 689 792 1.092 966 955 1.359 1.205 1.454 1.282 1.180 1.032 1.644 1.442 1.920 1.997 3.362 Toplam Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Bölgesi İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmayan Binalar Toplam İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmayan Binalar Toplam İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmayan Binalar A 689 588 101 A 955 374 581 A 1.644 962 682 2009 B 1.569.270 1.303.539 265.731 B 783.293 551.930 231.363 B 2.352.563 1.855.469 497.094 D 7.419 7.406 13 D 3.391 3.304 87 D 10.810 10.710 100 A 1.442 992 450 A 1.920 1.532 388 A 3.362 2.524 838 2010 B 3.882.439 3.406.451 475.988 B 2.633.481 2.260.919 372.562 B 6.515.920 5.667.370 848.550 D 17.212 17.175 37 D 12.764 12.677 87 D 29.976 29.852 124 A 502 391 111 A 530 450 80 A 1.032 841 191 2011 B 1.489.506 1.106.666 382.840 B 983.666 850.018 133.648 B 2.473.172 1.956.684 516.488 D 6.588 6.584 4 D 4.257 4.212 45 D 10.845 10.796 49 A 792 659 133 A 1.205 956 249 A 1.997 1.615 382 2012 B 2.662.313 2.110.413 551.900 B 2.078.044 1.686.525 391.519 B 4.740.357 3.796.938 943.419 D 11.218 11.209 9 D 9.198 8.980 218 D 20.416 20.189 227 Kaynak: TÜİK 2012h. TRC2 Bölgesinde yapı ruhsatı alınan yapılara ilişkin veriler dönemsel farklılıklar göstermektedir. Tablodaki veriler aşağıdaki başlıklar altında grafik olarak incelenmiştir. Grafik 3-41: TRC2 Bölgesi Yapı Ruhsatı Alınan Toplam Bina Sayısı, 2002-2012 4.000 3.500 3.000 2.500 2.000 1.500 1.000 500 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 DİYARBAKIR ŞANLIURFA TRC2 Bölgesi 187

470 597 1.067 850 754 1.604 813 1.187 2.000 1.343 739 2.082 1.633 1.224 674 807 783 1.582 1.213 984 2.020 1.569 1.490 2.257 2.353 2.856 2.633 2.473 2.662 2.078 3.882 4.740 6.516 Kaynak: TÜİK, 2012h. Bölgede inşaat yapım amacıyla yapı ruhsatı alınan toplam bina sayısı verileri yıllara göre incelendiğinde Bölge genelinde 2002 yılından 2006 yılına kadar kademeli bir artış olduğu, 2007-2008 yıllarında ise düşüş meydana geldiği gözlemlenmektedir. Söz konusu yıllarda, özellikle inşaat sektöründe meydana gelen küresel ekonomik krizin etkilerinin yaşandığı değerlendirilmektedir. Sonraki yıllarda özellikle 2010 yılında Bölgede yapı ruhsatı izinlerinde önemli bir artış olmuştur. Bu yıllarda iki ilde de kentsel yapılaşmanın arttığı gözlemlenmektedir. 2011 yılındaki ruhsat izin sayılarındaki düşüşün sektörde 2011 yılındaki daralmayla paralellik arz ettiği değerlendirilmektedir. Yapı ruhsatı izinlerinde Bölge illeri karşılaştırıldığında, Şanlıurfa ilinde Diyarbakır'a nazaran daha fazla ruhsat alındığı görülmektedir. Aşağıdaki grafikte alınan izinlerin niteliği ile ilgili değerler gösterilmektedir. Grafik 3-42: TRC2 Bölgesi Yapı Ruhsatı Alınan Binaların Yüzölçümü (Bin m2), 2002-2012 7.000 6.000 5.000 4.000 3.000 2.000 1.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 DİYARBAKIR ŞANLIURFA TRC2 Bölgesi Kaynak: TÜİK, 2012h. Bölgede alınan yapı ruhsatı izinlerinin yüzölçümüne göre niteliği incelendiğinde Bölge illeri arasındaki fark daha iyi anlaşılmaktadır. Önceki grafikte 2002-2012 yılları arasında Şanlıurfa ilinde Diyarbakır'a nazaran daha fazla yapı ruhsatı alındığı görülmekteydi buna karşın izin alınan yapıların yüzölçümü değerlerinde Diyarbakır ili Şanlıurfa iline göre daha fazla inşaat alanı yüzölçümü içermektedir. Şanlıurfa ilindeki yapı ruhsatları sayıca fazla olmasına karşın inşaat alanlarının düşük olduğu görülmektedir. İldeki yapılaşmanın niteliğini gösteren bu durum uydu görüntüleri karşılaştırıldığında daha net anlaşılmaktadır. 188

2.357 2.522 4.879 4.066 3.598 7.664 3.938 5.785 9.723 6.428 3.706 10.134 6.281 6.085 12.366 6.739 3.389 10.128 6.155 3.811 9.966 7.406 3.304 10.710 6.584 4.212 10.796 11.209 8.980 17.175 12.677 20.189 29.852 Grafik 3-43: TRC2 Bölgsi Yapı Ruhsatı Alınan İkamet Amaçlı Binalardaki Daire Sayısı, 2002-2012 35.000 30.000 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 DİYARBAKIR ŞANLIURFA TRC2 Bölgesi Kaynak: TÜİK, 2012h. Yapı ruhsatlarının niteliği hakkında bilgi veren diğer bir veri başlığı ikamet amaçlı yapılan binalardaki daire sayısıdır. Grafik incelendiğinde, yıllara göre dağılımın önceki grafiklerle aynı gelişme eğilimini izlediği görülmektedir. Diyarbakır ili, yapı yüzölçümü değerlerinde olduğu gibi ikamet amaçlı binalardaki daire sayısı verilerinde de genel itibariyle Şanlıurfa ilinden yüksek değerlere sahiptir. İki ildeki yapılaşma bu yönüyle farklılık göstermektedir. Grafik 3-44: TRC2 Bölgesi Yapı Ruhsatı Alan İkamet Amaçlı Olmayan Binalar, 2002-2012 189

49 71 49 59 50 72 78 76 65 63 105 168 103 145 101 80 120 108 122 111 154 160 133 191 225 248 249 388 382 450 581 682 838 900 800 700 600 500 400 300 200 100 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 DİYARBAKIR ŞANLIURFA TRC2 Bölgesi Kaynak: TÜİK, 2012h. Bölge illerinde ikamet amaçlı binalar dışında kalan yapılar için alınan ruhsatlar incelendiğinde, önceki grafiklerde olduğu gibi, Şanlıurfa ilinde alınan yapı ruhsatı izin sayılarının Diyarbakır iline kıyasla daha fazla olmasına karşın, yapıların yüzölçümü değerlerinin Diyarbakır iline göre daha küçük olduğu görülmüştür. 3.2.3.2.1 Yapı Ruhsatlarının Yerleşim Yerlerine Göre Dağılımı Tablo 3-81- Diyarbakır ve Şanlıurfa İlleri Yerleşim Merkezlerine Göre Yapı Ruhsatı Sayıları, 2002-2012 Yerleşim Merkezi Diyarbakır Yapı Sayıs ı Yüzölçüm ü (M2) Daire Sayısı Yerleşim Merkezi Şanlıurfa Yapı Sayısı Yüzölçümü (M2) Daire Sayısı Kayapınar 1.893 8.580.514 40.146 Karaköprü 2.225 5.278.621 27.227 Bağlar 1.652 3.756.461 16.854 Şanlıurfa 3.480 3.510.724 14.850 Yenişehir 585 2.011.240 9.750 Siverek 1.237 1.397.824 6.726 Ergani 827 1.182.525 5.810 Viranşehir 712 1.064.915 4.569 Sur 638 771.125 1.015 Birecik 308 395.994 2.239 Bismil 189 387.662 1.683 Suruç 407 275.593 1.173 Silvan 134 342.254 1.576 Mezra 41 94.203 566 Lice 118 85.492 329 Akçakale 66 75.633 319 190

Yerleşim Merkezi Diyarbakır Yapı Sayıs ı Yüzölçüm ü (M2) Daire Sayısı 191 Yerleşim Merkezi Şanlıurfa Yapı Sayısı Yüzölçümü (M2) Daire Sayısı Çermik 62 82.924 355 Ceylanpınar 50 58.375 139 Çınar 99 71.218 195 Konuklu 28 44.928 89 Kulp 29 68.705 40 Uğurlu 145 43.831 24 Hani 136 54.257 358 Halfeti 102 43.305 156 Dicle 147 29.021 212 Harran 32 39.664 35 Çarıklı 7 27.792 16 Hilvan 12 27.408 54 Hazro 19 17.836 68 Ayran 82 23.071 127 Bağıvar 3 8.101 0 Yaslıca 63 19.469 69 Yukarısalat 2 7.589 0 Yukarıgöklü 98 16.599 99 Çüngüş 13 6.372 24 Bozova 21 15.588 28 Tepe 4 6.194 2 Argıl 101 11.071 100 Eğil 18 4.829 13 Kısas 12 8.323 9 Gürbüz 3 3.072 1 Pekmezli 3 6.055 0 Ambar 2 1.760 0 Eyyüpnebi 2 4.600 1 Şölen 2 439 2 Yaylak 4 2.875 9 Kuyular 1 195 0 Aligör 1 1.127 6 Genel Toplam Kaynak: TÜİK, 2012h. 6.583 17.507.577 78.449 Genel Toplam 9.232 12.459.796 58.614 TÜİK İş istatistiklerinden alınan, TRC2 Bölgesi son 10 yıllık yapı ruhsatı sayılarının yerleşim yerlerine göre dağılımı verileri, yapılaşmanın ilçelere göre dağılımı hakkında fikir vermektedir. İnşaat sektörünün gelişimi diğer sektörleri de etkilediğinden, yerleşim yerlerinin gelişimi hakkında değerlendirmede bulunulabilir. Veriler incelendiğinde, Diyarbakır ilinin kuzeybatı yönündeki Kayapınar ilçesi ile güneybatı yönündeki Bağlar ilçeleri, toplam yapı sayısı ve niteliği açısından kentin yeni gelişme alanları olarak değerlendirilebilir. Bunu sırasıyla merkez ilçelerden Yenişehir (3.) ve Sur ilçesi (5.) takip etmektedir; merkez ilçeler dışında kalan ilçelerde ise Ergani (4.), Bismil (6.) ve Silvan (7.) ilçelerinin geliştiği göze çarpmaktadır. Şanlıurfa ili yerleşim yerlerine göre son 10 yıllık yapı ruhsat sayıları incelendiğinde, il merkezi ile bitişik olmasına karşın ayrı bir ilçe olan Karaköprü ilçesi; alınan yapı ruhsatı sayısı, yüzölçümü ve toplam daire sayısı açısından gelişme alanı olarak görülmektedir. Şanlıurfa il merkezi, alınan yapı ruhsatı sayılarında ilk sırada olmasına karşın, yüzölçümü ve daire sayısında ikinci sıradadır. Bu durum il merkezinin gelişme alanının kısıtları hakkında fikir vermektedir. İldeki yapılaşmanın niteliğini gösteren bu durum, uydu görüntüleri karşılaştırıldığında daha net

anlaşılmaktadır. Şanlıurfa ilinde yapılaşma açısından gelişme gösteren diğer ilçeler sırasıyla; Siverek, Viranşehir, Birecik ve Suruç ilçeleri ilçelerdir. 3.2.3.2.2 Yapı Kullanım İzin Belgeleri Yapı Kullanım İzin Belgesi, 3194 Sayılı İmar Kanunu nun 30. maddesi gereğince tamamen veya kısmen biten yapılar için: belediye sınırları içinde belediyelerce; belediye sınırları dışında İl Özel İdaresi; organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölge müdürlükleri; serbest bölgelerde ise serbest bölge müdürlükleri tarafından verilmesi zorunlu bir belgedir. Yapı kullanım izinleri, ruhsat alınmış yapının bittiğini ifade eden bir belge olduğundan yapı stoku ve piyasa koşullarına göre inşaat satışları hakkında fikir vermektedir. İnşaat stoklarının eritilememesi, genelde nakit kaynakları kısıtlı firmaların piyasa ödemelerini etkilemekte, bu da zincirleme olarak diğer sektörlere de yansımaktadır. Aşağıda TÜİK İş istatistiklerine göre TRC2 Bölgesi ve illerinde 2002-2012 yılları arasında yapı kullanım izni alınan yapılara ilişkin istatistikler; yapı sayısı, yüzölçümü ve daire sayısı başlıkları seçilerek verilmektedir. Tablo 3-82- TRC2 Bölgesi ve İlleri Yapı Kullanım İzin İstatistikleri, 2002-2012 Toplam Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Bölgesi İkamet Amaçlı Binala r İkamet Amaçlı Olmay an Binalar Toplam İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmaya n Binalar Toplam İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmaya n Binalar A 54 42 12 A 54 29 25 A 108 71 37 2002 B 61.074 27.470 33.604 B 91.147 29.067 62.080 B 152.221 56.537 95.684 D 162 162 0 D 201 201 0 D 363 363 0 A 50 37 13 A 61 29 32 A 111 66 45 2003 B 74.143 62.814 11.329 B 100.198 36.851 63.347 B 174.341 99.665 74.676 D 484 484 0 D 200 200 0 D 684 684 0 A 96 60 36 A 48 24 24 A 144 84 60 2004 B 65.122 25.484 39.638 B 81.121 29.773 51.348 B 146.243 55.257 90.986 D 159 159 0 D 172 171 1 D 331 330 1 2005 A 222 183 39 A 154 116 38 A 376 299 77 B 294.067 240.46 8 53.599 B 268.309 217.874 50.435 B 562.376 458.342 104.034 D 1.599 1.595 4 D 1.509 1.507 2 D 3.108 3.102 6 A 111 83 28 A 127 82 45 A 238 165 73 2006 B 110.997 71.851 39.146 B 115.000 73.268 41.732 B 225.997 145.119 80.878 D 500 499 1 D 467 465 2 D 967 964 3 2007 A 262 233 29 A 119 74 45 A 381 307 74 B 175.496 126.73 9 48.757 B 149.024 92.697 56.327 B 324.520 219.436 105.084 192

Toplam Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Bölgesi İkamet Amaçlı Binala r İkamet Amaçlı Olmay an Binalar Toplam İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmaya n Binalar Toplam İkamet Amaçlı Binalar İkamet Amaçlı Olmaya n Binalar D 708 704 4 D 483 479 4 D 1.191 1.183 8 2008 2009 2010 2011 2012 A 261 198 63 A 455 356 99 A 716 554 162 B 499.394 376.96 1 122.433 B 444.253 353.559 90.694 B 943.647 730.520 213.127 D 2.312 2.304 8 D 2.264 2.263 1 D 4.576 4.567 9 A 454 393 61 A 394 328 66 A 848 721 127 B 860.009 599.26 7 260.742 B 629.466 501.477 127.989 B 1.489.47 5 1.100.74 4 D 4.272 4.261 11 D 3.062 3.052 10 D 7.334 7.313 21 388.731 A 264 205 59 A 1.026 594 432 A 1.290 799 491 B 389.541 244.07 6 145.465 B 1.135.74 2 559.528 576.214 B 1.525.28 3 803.604 721.679 D 1.210 1.198 12 D 3.299 3.271 28 D 4.509 4.469 40 A 536 483 53 A 506 345 161 A 1.042 828 214 B 663.788 511.40 2 152.386 B 698.160 521.159 177.001 B 1.361.94 8 1.032.56 1 D 2.737 2.724 13 D 3.098 3.054 44 D 5.835 5.778 57 329.387 A 186 136 50 A 596 392 204 A 782 528 254 B 639.618 328.87 9 310.739 B 779.810 653.597 126.213 B 1.419.42 8 982.476 436.952 D 1.535 1.531 4 D 3.873 3.838 35 D 5.408 5.369 39 Kaynak: TÜİK, 2012h. TRC2 Bölgesinde yapı kullanım izni alınan yapılara ilişkin veriler, dönemsel farklılıklar göstermektedir. Aşağıdaki grafikte veriler başlıklar altında olarak incelenmiştir. Grafik 3-45: TRC2 Bölgesi ve İllerinde Yapı Kullanım İzni Alan Bina Sayısı, 2002-2012 193

54 54 50 61 48 108 111 96 144 222 154 111 127 119 186 238 262 261 264 376 381 455 454 394 536 506 596 716 782 848 1.026 1.042 1.290 1.400 1.200 1.000 800 600 400 200 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 DİYARBAKIR Toplam ŞANLIURFA Toplam TRC2 Bölgesi Toplam Kaynak: TÜİK, 2012h. Son 10 yılda TRC2 Bölgesinde yapı kullanım izni alınan bina sayılarının, yapı ruhsatı alınan bina sayılarından farklı olduğu görülmektedir. Yapı ruhsatı istatistikleri, ekonomik kriz ve sektörel daralma dönemlerinden doğrudan etkilenmektedir. Yapı kullanım izni ise biten inşaatlar yani sektörün yapı stoku hakkında bilgi vermektedir. Yukarıdaki grafiğe göre, Bölgede 2007 yılına kadar bina bazında yapı kullanım izinleri sayısında önemli bir değişiklik görülmezken, 2008 yılından sonra artış trendinde olan bu sayı 2010 yılında en üst noktasına ulaşmıştır. 2011 ve 2012 yıllarında ise izin sayılarında düşüşlerin başladığı görülmüştür. Ayrıca tüm yıllar değerlendirildiğinde, Bölgede alınan yapı kullanım izni sayılarının alınan ruhsatlara göre düşük seviyede kaldığı belirlenmiştir. Bu durum veri kaynaklarının güvenirliği göz ardı edilirse, sektördeki yapı stokunun arttığı anlamına gelmektedir. Veriler iller bazında incelendiğinde; 2008, 2010 ve 2012 yıllarında Şanlıurfa ilinde alınan yapı kullanım izin belgesi sayılarının, Diyarbakır'a göre önemli ölçüde yüksek olduğu görülmektedir. Kullanım izin belgelerinin niteliği sonraki bölümlerde incelenmektedir. Grafik 3-46: TRC2 Bölgesi ve İllerinde Yapı Kullanım İzni Alınan Binaların Yüzölçümü (Bin M2), 2002-2012 194

162 201 363 484 200 684 159 171 330 1.595 1.507 499 465 964 704 479 1.183 1.198 1.531 2.304 2.263 3.102 3.052 3.271 2.724 3.054 3.838 4.567 4.261 4.469 5.778 5.369 7.313 61 91 152 74 100 174 65 81 146 294 268 111 115 226 175 149 325 390 499 444 562 629 664 698 640 780 944 860 1.136 1.362 1.489 1.525 1.419 1.800 1.600 1.400 1.200 1.000 800 600 400 200 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 DİYARBAKIR ŞANLIURFA TRC2 Bölgesi Kaynak: TÜİK, 2012h. Şanlıurfa'da 2010 yılından sonra yapı kullanım izni alınan yapıların yüzölçümlerinin Diyarbakır'dan daha fazla olduğu görülmektedir. TÜİK'ten alınan veriler incelendiğinde yapı kullanım izni alınan binaların yüzölçümü değerlerinin, yapı ruhsatı alınan binaların yüzölçümü değerlerine göre düşük kaldığı görülmektedir. 8.000 Grafik 3-47: TRC2 Bölgesi ve İllerinde Yapı Kullanım İzni Alan İkamet Amaçlı Binalardaki Daire Sayısı, 2002-2012 7.000 6.000 5.000 4.000 3.000 2.000 1.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 DİYARBAKIR ŞANLIURFA TRC2 Bölgesi 195

Kaynak: TÜİK, 2012h. Yapı kullanım izinlerinin niteliği hakkında bilgi veren diğer bir veri başlığı da ikamet amaçlı yapılan binalardaki daire sayısıdır. Yukarıdaki grafik incelendiğinde, TRC2 Bölgesinde ikamet amaçlı yapılan binalardaki daire sayısının yıllara göre dağılımının 2002-2004 ile 2006-2007 yıllarında çok düşük kaldığı, 2005 yılı ve 2008-2012 yılları arasında artış gösterdiği görülmektedir. Ancak bu veriler yapı ruhsatı alınan inşaatların beyan edilen daire sayıları ile karşılaştırıldığında oldukça büyük bir fark görüldüğünden; yapı kullanım izin sayılarının, alınan yapı ruhsatı sayılarına göre düşük olduğu sonucuna varılmaktadır. 3.2.3.2.3 Yapı Kullanım İzinlerinin Yerleşim Merkezlerine Göre Dağılımı Tablo 3-83- Diyarbakır ve Şanlıurfa İlleri Yerleşim Merkezlerine Göre Yapı Kullanım İzni Sayıları, 2002-2012 Yerleşim Merkezi Diyarbakır Yapı Sayısı Yapı Yüzölçümü (M2) Daire Sayısı 196 İlçeler Şanlıurfa Yapı Sayısı Yüzölçümü (M2) Daire Sayısı Kayapınar 372 1.156.965 5.159 Şanlıurfa 1.190 1.863.076 5.955 Yenişehir 291 773.915 4.533 Karaköprü 467 1.080.646 5.812 Bağlar 279 507.611 1.366 Siverek 439 593.711 3.109 Sur 548 499.886 640 Viranşehir 380 503.922 2.119 Ergani 580 448.844 2.289 Birecik 82 89.293 316 Bismil 78 152.921 596 Suruç 196 75.462 284 Silvan 52 126.948 409 Harran 15 57.814 0 Lice 62 56.372 164 Akçakale 51 54.428 208 Hani 48 25.767 163 Halfeti 326 34.065 327 Dicle 118 19.979 151 Ceylanpınar 24 32.556 160 Çermik 8 15.804 68 Uğurlu 137 22.459 0 Çınar 16 13.213 45 Hilvan 10 21.952 25 Kulp 4 10.622 2 Mezra 5 21.835 114 Hazro 9 8.855 47 Argıl 100 10.871 100 Çüngüş 12 8.013 28 Yukarıgöklü 91 10.680 90 Çarıklı 3 2.753 8 Konuklu 5 6.955 0 Eğil 10 1.979 10 Bozova 8 5.676 5 Yukarısalat 2 1.068 0 Kısas 4 4.003 0 Ambar 2 957 0 Yaylak 5 2.160 0 Gürbüz 1 592 0 Ayran 1 391 2 Bağıvar 1 185 0 Yaslıca 4 275 2 Genel 2.496 3.833.249 15.678 Genel 3.540 4.492.230 18.628

Yerleşim Merkezi Toplam Diyarbakır Yapı Sayısı Yapı Yüzölçümü (M2) Daire Sayısı İlçeler Toplam Şanlıurfa Yapı Sayısı Yüzölçümü (M2) Daire Sayısı Kaynak: TÜİK, 2012h. TÜİK iş istatistiklerinden alınan son 10 yıllık yapı kullanım izni sayılarının yerleşim yerlerine göre dağılımı, kentsel yapılaşmanın ilçeler bazında gelişimi hakkında fikir vermektedir. Veriler incelendiğinde, Diyarbakır'da inşaat yüzölçümü büyüklüklerine göre; Bağlar ve Sur ilçeleri yer almaktadır. Daire sayısına göre yapılan sıralamada ise Kayapınar, Yenişehir ilçelerinden sonra, Ergani ilçesinin Sur ve Bağlar ilçelerinin önünde, 3. Sırada olduğu belirlenmiştir. Bu ilçeleri takiben Bismil ve Silvan ilçelerindeki kentsel yapılaşmadaki gelişme dikkat çekmektedir. Şanlıurfa iline bakıldığında yapı kullanım izinlerinde il merkezi ilk sırada yer almakta, onu takiben Karaköprü, Siverek ve Viranşehir ilçeleri gelmektedir. 3.3 KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELER KOBİ ler (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler), tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de yeni istihdam alanları yaratarak işsizliğin azaltılmasında aldıkları rolleri, dengeli, sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanmasına yaptıkları olumlu katkıları, piyasa koşullarındaki değişimlere hızlı uyum sağlayabilen esnek üretim yapısına sahip olmaları itibariyle ekonomik ve sosyal yapı içinde etkili bir rol oynamaktadırlar. "Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri Ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik"e göre KOBİ; "İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını aşmayan" olarak tanımlanmaktadır. TRC2 Bölgesi illeri istihdam sayısına göre işletme büyüklükleri aşağıda verilmiştir. Tablo 3-84- TRC2 Bölgesi İlleri İstihdam Sayısına Göre İşyeri Büyüklükleri, 2011 İş Yeri İşyeri Sayısı Zorunlu Sigortalı Sayısı Büyüklüğü (Sigortalı Diyarbakır Şanlıurfa Toplam Diyarbakır Şanlıurfa Toplam Sayısı) 1 4.244 2.449 513.454 4.244 2.449 513.454 2-3 1.939 1.720 393.195 4.583 4.056 932.989 4-6 1.042 895 220.101 4.948 4.274 1.053.277 7-9 519 427 97.990 4.110 3.371 771.380 10-19 1.721 1.749 115.861 22.673 23.169 1.547.140 20-29 497 422 37.188 11.848 9.920 885.015 30-49 421 252 30.366 16.099 9.568 1.154.344 197

F.Kodu 50-99 195 120 15.482 13.538 8.347 1.063.928 100-249 82 75 8.946 12.187 12.085 1.345.483 250-499 17 24 2.304 5.477 7.916 788.849 500-749 1 3 561 702 1.958 339.023 750-999 1 3 201 891 2.589 174.801 1000+ 1 4 230 1.058 5.492 461.256 Toplam 10.680 8.143 1.435.879 102.358 95.194 11.030.939 Kaynak: SGK, 2011. TRC2 Bölgesindeki işletmelerin istihdam sayısına göre büyüklüklerine bakıldığında, istihdam sayısı 250'nin altında olan işletme sayısı Diyarbakır ilinde 10.660, Şanlıurfa ilinde 8.109, Türkiye genelinde ise 1.432.583'tür. Toplam işletme sayısı ile karşılaştırıldığında Bölgede ve Türkiye genelinde işletmelerin % 99,9'u KOBİ tanımına girmektedir. Bu işletmeler Diyarbakır'da istihdamın % 92 'sini, Şanlıurfa'da %81'ini Türkiye genelinde ise 84 %'ünü gerçekleştirmektedir. İşletmelerin mali bilançoları da dikkate alınarak yapılan sınıflandırmaya göre de Türkiye genelindeki işletmelerin % 99,9'unu KOBİ'ler oluşturmaktadır. 2011 yılı SGK verileri baz alınarak, Bölgede % 99,9'unu KOBİ'lerin oluşturduğu işletmelerin faaliyet kollarına göre sektörel dağılımı incelenmektedir. Bölge illeri ve Türkiye ölçeğinde ana faaliyet kollarına göre işyeri sayısı ve genel toplamdaki oranı ile istihdam sayısı ve oranı aşağıda verilmiştir. Tablo 3-85- TRC2 Bölgesi ndeki İşletmelerin Sektörel Dağılımı, 2011 Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye Ana Faaliyet Kolları İşyeri Oranı İşyeri Oranı İşyeri Oranı Sayısı (%) Sayısı (%) Sayısı (%) G Toptan ve Perakende Ticaret 2.126 19,9% 1.815 22,3% 368.946 25,7% F İnşaat 1.197 11,2% 1.641 20,2% 177.878 12,4% Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme D 1.680 15,7% 86 1,1% 40.469 2,8% Üretimi ve Dağıtımı C İmalat 1.203 11,3% 1.024 12,6% 250.655 17,5% H Ulaştırma ve Depolama 1.001 9,4% 994 12,2% 128.735 9,0% N İdari ve Destek Hizmet Faaliyetleri 1.018 9,5% 648 8,0% 109.476 7,6% Konaklama ve Yiyecek Hizmeti I 496 4,6% 262 3,2% 82.155 5,7% Faaliyetleri S Diğer Hizmet Faaliyetleri 470 4,4% 254 3,1% 53.528 3,7% M Mesleki, Bilimsel ve Teknik Faaliyetler 416 3,9% 292 3,6% 94.250 6,6% P Eğitim 354 3,3% 215 2,6% 24.973 1,7% İnsan Sağlığı ve Sosyal Hizmet Q 162 1,5% 225 2,8% 21.217 1,5% Faaliyetleri 198

19,9% 11,2% 15,7% 11,3% 9,4% 9,5% 4,6% 4,4% 3,9% 3,3% 1,5% 0,6% 1,1% 12,6% 12,2% 8,0% 3,2% 3,1% 3,6% 2,6% 2,8% 4,2% 2,8% 9,0% 7,6% 5,7% 3,7% 6,6% 1,7% 1,5% 1,0% 12,4% 22,3% 20,2% 17,5% 25,7% A Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık 65 0,6% 343 4,2% 14.935 1,0% J Bilgi ve İletişim 133 1,2% 60 0,7% 11.942 0,8% K Finans ve Sigorta Faaliyetleri 80 0,7% 132 1,6% 19.590 1,4% B Madencilik ve Taş Ocakçılığı 113 1,1% 44 0,5% 6.456 0,4% Kültür, Sanat, Eğlence, Dinlence ve R Spor 91 0,9% 49 0,6% 15.115 1,1% Su Temini; Kanalizasyon, Atık E Yönetimi ve İyileştirme Faaliyetleri 62 0,6% 34 0,4% 4.837 0,3% Kamu Yönetimi ve Savunma; Zorunlu O Sosyal Güvenlik 11 0,1% 8 0,1% 470 0,0% L Gayrimenkul Faaliyetleri 1 0,0% 11 0,1% 6.314 0,4% Uluslararası Örgütler ve U Temsilciliklerinin Faaliyetleri 0 0,0% 5 0,1% 575 0,0% Hanehalklarının İşverenler Olarak T Faaliyetleri 1 0,0% 1 0,0% 3.363 0,2% Toplam 10.680 100% 8.143 100% 1.435.879 100% Kaynak: SGK, 2011. TRC2 Bölgesinde işletme sayılarının sektörel dağılımı ana faaliyet kollarına göre incelendiğinde, Türkiye ölçeğinden farklı değerler gözlemlendiği görülmüştür. Ön plana çıkan sektörler aşağıdaki grafikte incelenmiştir. Grafik 3-48: TRC2 Bölgesi ndeki İşletmelerin Sektörel Dağılımı, 2011 30,0% 25,0% 20,0% 15,0% 10,0% 5,0% 0,0% DİYARBAKIR ŞANLIURFA TÜRKİYE Toptan Ve Perakende Ticaret; Elektrik, Gaz, Buhar Ve İkl. Üret. Ve Dağ. Ulaştırma Ve Depolama Konaklama Ve Yiyecek Hizmeti Faaliyetleri Mesleki, Bilimsel Ve Teknik Faaliyetler İnsan Sağlığı Ve Sosyal Hizmet Faaliyetleri İnşaat İmalat İdari Ve Destek Hizmet Faaliyetleri Diğer Hizmet Faaliyetleri Eğitim Tarım, Ormancılık Ve Balıkçılık Kaynak: SGK, 2011. 199

F.Kodu Bölgede büyük çoğunluğunu KOBİ'lerin oluşturduğu işletmelerin sektörel dağılımına bakıldığında, Bölge illerinde Türkiye genelinde olduğu gibi "Toptan ve Perakende Ticaret" ön sırada gelmektedir. Diyarbakır ilinde bu sektörü % 15,7 ile "Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı" ardından % 11 ile "İnşaat" ve "İmalat" faaliyet kolları izlemektedir. Veri kaynaklarının güvenirliği göz ardı edilirse "Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı" ana faaliyet kolunun, Diyarbakır ilinde Bölge ve Türkiye geneline göre önemli ölçüde sektörel yoğunlaşma gösterdiği değerlendirilmektedir. Şanlıurfa ilinde işletmelerin sektörel dağılımında ilk sıradaki "Toptan ve Perakende Ticaret" faaliyet ana kolunu takiben dikkat çekici olarak % 20 ile "İnşaat" ardından % 12 ile "İmalat" ve "Ulaştırma ve Depolama" ana faaliyet kolları yer almaktadır. TRC2 Bölgesindeki işletmelerin büyüklüğü, istihdam sayılarına göre aşağıdaki veriler çerçevesinde incelenmektedir. Tablo 3-86- TRC2 Bölgesi ndeki İşletmelerin İstihdam Sayılarına Göre Sektörel Dağılımı, 2011 Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye Ana Faaliyet Kolları İstihdam Oranı İstihdam Oranı İstihdam Oranı Sayısı (%) Sayısı (%) Sayısı (%) F İnşaat 25.589 25,0% 19.851 20,9% 1.630.851 14,8% C İmalat 14.426 14,1% 11.288 11,9% 3.135.957 28,4% G Toptan Ve Perakende Ticaret; 13.251 12,9% 9.659 10,1% 1.659.186 15,0% İdari Ve Destek Hizmet N 8.877 8,7% 11.494 12,1% 800.896 7,3% Faaliyetleri H Ulaştırma Ve Depolama 7.206 7,0% 8.689 9,1% 806.149 7,3% P Eğitim 6.564 6,4% 9.937 10,4% 423.678 3,8% S Diğer Hizmet Faaliyetleri 5.398 5,3% 5.188 5,4% 394.234 3,6% İnsan Sağlığı Ve Sosyal Q Hizmet Faaliyetleri 4.005 3,9% 4.171 4,4% 248.539 2,3% Konaklama Ve Yiyecek I Hizmeti Faaliyetleri 3.487 3,4% 2.019 2,1% 531.950 4,8% Mesleki, Bilimsel Ve Teknik M Faaliyetler 3.637 3,6% 1.464 1,5% 574.132 5,2% Tarım, Ormancılık Ve A Balıkçılık 776 0,8% 6.559 6,9% 124.112 1,1% Elektrik, Gaz, Buhar Ve D İklimlendirme Üretimi Ve 2.810 2,7% 1.001 1,1% 105.069 1,0% Dağıtımı B Madencilik Ve Taş Ocakçılığı 1.829 1,8% 569 0,6% 139.151 1,3% J Bilgi Ve İletişim 1.411 1,4% 1.134 1,2% 129.048 1,2% E Su Temini; Kanalizasyon, Atık Yönetimi Ve İyileştirme Faaliyetleri 1.517 1,5% 794 0,8% 74.593 0,7% 200

14,1% 12,9% 8,7% 7,0% 6,4% 5,3% 3,9% 3,4% 3,6% 0,8% 11,9% 10,1% 12,1% 9,1% 10,4% 5,4% 4,4% 2,1% 1,5% 6,9% 7,3% 7,3% 3,8% 3,6% 2,3% 4,8% 5,2% 1,1% 25,0% 20,9% 14,8% 28,4% 15,0% F.Kodu Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye Ana Faaliyet Kolları İstihdam Oranı İstihdam Oranı İstihdam Oranı Sayısı (%) Sayısı (%) Sayısı (%) K Finans Ve Sigorta Faaliyetleri 627 0,6% 851 0,9% 141.588 1,3% Kültür, Sanat, Eğlence, R Dinlence Ve Spor 629 0,6% 308 0,3% 75.135 0,7% Kamu Yönetimi Ve Savunma; O Zorunlu Sosyal Güvenlik 317 0,3% 111 0,1% 9.649 0,1% L Gayrimenkul Faaliyetleri 1 0,0% 99 0,1% 16.669 0,2% Uluslararası Örgütler Ve U Temsilciliklerinin Faaliyetleri 0 0,0% 7 0,0% 3.511 0,0% Hanehalklarının İşverenler T Olarak Faaliyetleri; 1 0,0% 1 0,0% 6.842 0,1% Toplam 102.358 100% 95.194 100% 11.030.939 100% Kaynak: SGK, 2011. TRC2 Bölgesindeki işletmelerin istihdam büyüklüğüne göre sektörel dağılımı incelendiğinde, Bölge ve Türkiye ölçeğinde farklı değerler gözlemlenmektedir. Ön plana çıkan sektörler aşağıdaki grafikte verilmiştir. Grafik 3-49: TRC2 Bölgesindeki İşletmelerin İstihdam Sayılarına Göre Sektörel Dağılımı, 2011 DİYARBAKIR ŞANLIURFA TÜRKİYE İnşaat Toptan Ve Perakende Ticaret; Ulaştırma Ve Depolama Diğer Hizmet Faaliyetleri Konaklama Ve Yiyecek Hizmeti Faaliyetleri Tarım, Ormancılık Ve Balıkçılık İmalat İdari Ve Destek Hizmet Faaliyetleri Eğitim İnsan Sağlığı Ve Sosyal Hizmet Faaliyetleri Mesleki, Bilimsel Ve Teknik Faaliyetler Kaynak: SGK, 2011. Bölgede çoğunluğunu KOBİ'lerin oluşturduğu işletmelerin istihdama göre büyüklüğü incelendiğinde, Bölge illerinde "İnşaat" ana faaliyet kolunda istihdamın yoğunlaştığı gözlemlenmektedir. Diyarbakır ilinde istihdamın % 25'ini Şanlıurfa'da ise % 21'ini "inşaat" 201

South Korea Finland Sweden Japan Iceland Denmark Switzerland United States Germany Austria Slovenia Estonia France Belgium Netherlands EU (27 countries) Czech Republic United Kingdom Ireland Norway Portugal Luxembourg Spain Italy Hungary Russia Lithuania Turkey Poland Croatia Malta Latvia Slovakia Greece Bulgaria Cyprus Romania 3,37 3,36 3,11 3,09 2,87 2,87 2,84 2,75 2,47 2,38 2,25 2,04 2,04 2,03 1,84 1,77 1,72 1,7 1,5 1,43 1,33 1,25 1,21 1,11 0,92 0,86 0,77 0,75 0,73 0,7 0,68 0,6 0,57 0,48 0,48 4 3,78 sektörü sağlamaktadır. Türkiye genelinde en çok istihdam sağlayan ana faaliyet kolu % 28 ile imalattır. Bölge illerinde "imalat" sektörü Diyarbakır ilinde % 14, Şanlıurfa ilinde % 12 ile ikinci sırada gelmektedir. İşletme sayılarına göre dağılımda ilk sırada olan "Toptan ve Perakende Ticaret" ana faaliyet kolu Diyarbakır'da istihdamın % 13'ünü, Şanlıurfa'da ise % 10'unu sağlamaktadır. 3.4 ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME VE YENİLİKÇİLİK KAPASİTESİ Pazar taleplerine uygun mal ve hizmet üretilerek rekabet gücünün artırılması ve dünya hâsılasından daha yüksek pay alınabilmesi için ülkeler Araştırma-Geliştirme (AR GE) ve yenilikçilik kapasitelerine önem vermektedirler. Bu bölümde, bölgedeki AR GE ve yenilikçilik kapasitesi, ulusal düzeydeki istatistikler doğrultusunda değerlendirilmektedir. 3.4.1 Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Ülkelerin araştırma ve geliştirmeye verdikleri önem bu alanda yaptıkları yatırımların tüm ulusal hâsılalarına oranı ile hesaplanır. Aşağıda Eurostat verilerine göre OECD ülkelerinin Ar Ge harcamaları incelenmektedir. Grafik 3-50: OECD Ülkelerinde AR-GE (R&D) Harcamaları, 2011 16 Kaynak: EUROSTAT, 2011. Eurostat verilerine göre incelenen Ar Ge harcamalarının ülkelerin ulusal hâsılalarına oranı istatistiklerinde; OECD ülkelerinden sırasıyla Güney Kore, Finlandiya, İsviçre, Japonya İzlanda 16 2011 yılı verilerini yayınlamadıklarından dolayı Güney Kore, Japonya, İzlanda, İsviçre, ABD, Rusya ve Yunanistan ülkeleri için yayında bulunan son yılın verileri kullanılmıştır. 202

ve Danimarka %3'ün üzerinde harcama ile ilk sıralarda gelmektedirler. Ar Ge harcamalarında Avrupa Birliği ülkeleri ortalaması % 2,03 seviyesinde gerçekleşirken, ABD'de bu oran % 2,87'dir. Türkiye son yıllarda Ar Ge çalışmalarına verilen önemin artmasıyla harcamaların ulusal hâsılaya oranı 2011 yılında % 0,86 seviyesine ulaşmasına rağmen bu oran hala gelişmiş ülke ortalamalarının altında bulunmaktadır. İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflaması Düzey 1 bölgelerine göre 2011 yılı Ar Ge harcamaları ve bölgelerde bulunan Ar Ge insan kaynağı dağılımı aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir. Tablo 3-87- Düzey-1 Bölgelerinin Ar-Ge Harcamaları ve İnsan Kaynağının Dağılımı (%), 2011 Bölgeler Ar-Ge Harcaması Ar-Ge İnsangücü (İBBS Düzey 1) TR Türkiye 11.154.149.797 164.287 TR5 Batı Anadolu 3.146.724.596 38.904 TR1 İstanbul 2.142.402.774 35.643 TR4 Doğu Marmara 2.325.032.574 24.824 TR3 Ege 1.056.533.887 18.733 TR6 Akdeniz 667.082.087 11.047 TR7 Orta Anadolu 321.401.776 6.918 TR8 Batı Karadeniz 282.036.319 5.890 TR2 Batı Marmara 340.705.837 5.451 TRC Güneydoğu Anadolu 294.794.180 5.160 TRB Ortadoğu Anadolu 251.594.757 4.954 TR9 Doğu Karadeniz 171.974.107 3.833 TRA Kuzeydoğu Anadolu 153.866.903 2.930 Kaynak: TÜİK, 2011d. TÜİK 2011 yılı Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırmasına göre ulusal Ar Ge harcamalarının ve insan kaynaklarının bölgesel dağılımı incelendiğinde, kaynakların ülkenin batısında yoğunlaştığı görülmektedir. Grafik 3-51 Düzey-1 Bölgelerinin AR-GE Harcamalarının Dağılımı (%), 2011 203

Batı Anadolu Doğu Marmara İstanbul Ege Akdeniz Batı Marmara Orta Anadolu Güneydoğu Anadolu Batı Karadeniz Ortadoğu Anadolu Doğu Karadeniz Kuzeydoğu Anadolu 30% 28% 25% 20% 21% 19% 15% 10% 5% 9% 6% 3% 3% 3% 3% 2% 2% 1% 0% TR5 TR4 TR1 TR3 TR6 TR2 TR7 TRC TR8 TRB TR9 TRA Kaynak: TÜİK, 2011d. Ulusal Ar Ge harcamalarının Düzey 1 bölgelerindeki dağılımı incelendiğinde sırasıyla Batı Anadolu, Doğu Marmara ve İstanbul bölgelerinde yoğunlaştığı görülmektedir. TRC2 Diyarbakır- Şanlıurfa alt bölgesinin de içinde yer aldığı Güneydoğu Anadolu Bölgesinin ulusal Ar Ge harcamaları içerisindeki payı % 3 seviyesinde kalmaktadır. Bölgede Ar Ge harcamalarının çoğunu üniversitelerin ilgili bütçe kaynaklarıyla gerçekleştiği değerlendirilmektedir. 3.4.2 Yenilikçilik Kapasitesi Oslo kılavuzunda, yenilik kavramı için Bir yenilik, işletme içi uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet) veya süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin gerçekleştirilmesidir tanımlaması getirilmiştir (OECD & EUROSTAT, 2006). Türkiye'de 2008-2010 yıllarını kapsayan üç yıllık dönemde 10 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin % 51,4 ü yenilik faaliyetinde bulunmuştur. Yenilik faaliyetleri, girişimlerin büyüklük grubu ile orantılı olarak artmaktadır. 10 49 çalışanı olan girişimlerin % 49,4 ü, 50-249 çalışanı olan girişimlerin % 58,9 u ile 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin % 69,7 si yenilik faaliyetinde bulunmuştur. 3.4.3 Bölgede Üniversite-Sanayi Etkileşimi Ar-Ge ve Yenilik faaliyetlerinin artırılmasında Üniversite-Sanayi işbirliği modelleri önemli bir araç olarak görülmektedir. TRC2 Bölgesi nde araştırma geliştirme konusunda önemli bir potansiyel olarak Bölge üniversitelerindeki akademik kadrolar gösterilebilir. Bölgede; Dicle Üniversitesinde 1.309, Harran Üniversitesinde 486 akademik personel bulunmaktadır. Rekabet edebilirliğin geliştirilebilmesi amacıyla üniversite-sanayi işbirliğinin sağlanması konusunda 2010 204

yılında Diyarbakır da önemli kurumsal aktörlerin bir araya gelmesiyle Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Sempozyumu ve Mermercilik Şurası düzenlenmiş ancak bu yöndeki girişimler düzeye ulaşmamıştır. Üniversiteler mevcut yapıları ile doğrudan sektörün ihtiyaçlarına odaklanma konusunda eksik kalmaktadır. Bu odaklanmanın sağlanabilmesi için Türkiye genelinde son yıllarda yasal düzenlemeler ve hükümet politikaları ile bazı mekanizmalar geliştirilmiştir. Sanayi ve üniversiteyi işbirliğine yöneltecek mekanizmaların başında Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Teknoloji Geliştirme Merkezleri gelmektedir. 3.4.4 Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TEKNOPARK-TEKNOKENT) Teknoloji Geliştirme Bölgeleri; yeni fikir ve buluş sahiplerinin başarılı olabilmeleri için büyük ve küçük şirketlerin, girişimcilerin ve akademik personelin bir araya getirilmesiyle üniversite ve sanayi kuruluşları arasındaki işbirliğini sağlamayı amaçlayan organizasyonlardır. Teknoparklar; bilim ve teknoloji alanındaki buluşları ve gelişmeleri, girişimciler aracılığıyla sanayi alanına aktarmak için bir araç olarak da tarif edilebilir. Bu bölgelerdeki firmalara çeşitli alanlarda vergi ve KDV muafiyeti avantajı sağlanmaktadır. Bu teşvikler aracılığıyla, ileri teknoloji üreten ve kullanan, ülke ekonomisine daha yüksek katma değer ve istihdam sağlayan, uluslararası rekabet gücü yüksek firmaların oluşumu desteklenmektedir. TRC2 Bölgesi nde TEKNOPARK olarak Diyarbakır ilinde Dicle Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş. nin kuruluşu 2009 yılında tamamlamış olup, 2011 yılında hizmete girmiştir. Dicle Üniversitesi kampus alanı içinde 300 dönümlük alana sahip bölgede 6.500 m 2 kapalı alan mevcuttur. Şanlıurfa ilinde ise Harran Üniversitesi koordinasyonunda GAP TEKNOPARK, Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuş olup kurumsallaşma çalışmaları devam etmektedir. 3.4.5 Teknoloji Geliştirme Merkezleri (TEKMER) Teknoloji Geliştirme Merkezleri ile KOSGEB in koordinasyonu altında üniversite ve sanayi işbirliğiyle inovasyonun ticarileşmesi amacıyla kurulmaktadır. TEKMER ler teknoloji tabanlı gelişimi desteklemeyi hedefleyen Kuluçka Merkezleri olarak çalışmaktadırlar. Piyasa şartlarında mücadele edebilecek olgunluğa erişen işletmelerin piyasaya açılmasını ve boşalan yere yeni teknoloji tabanlı işletmelerin gelmesini hedefleyen bir sisteme sahiptirler. Sundukları altyapı ve hizmetlerle yeni kurulan bir işletmenin başlangıç maliyetlerini azaltmayı ve gelişmekte olan bir işletmenin başarısız olma olasılığını en aza indirmeyi hedeflemektedirler. Bu model altında Üniversitelerin temsil ettiği beyin gücü, bilimsel çalışma ortamı, teknoloji kullanımı ve altyapısıyla, KOBİ lerin temsil ettiği girişimci, yaratıcı ve yenilikçi üretim gücünün birleşmesi ile bilgi ve teknoloji yönelimli yeni firmaların kurulması, desteklenmesi, geliştirilmesi, mevcut küçük işletmelerin Ar-Ge projelerinin desteklenmesi, üniversite, kamu ve özel sektör AR-GE kurumları ile küçük işletmelerin işbirliğinin güçlendirilmesi gibi hedeflere ulaşmak amaçlanmıştır. 205

Bu kapsamda Türkiye de birçok üniversitede kurulmuş olan TEKMER birimlerinde mekân, malzeme ve teçhizat, danışmanlık, yazılım ve yayın temini, Ar-Ge sonuçlarını yayınlama, tanıtım, istihdam, eğitim, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, elektronik ticaret-web sayfası hazırlama, Ar-Ge dokümanı hazırlama, yurtiçi-yurtdışı fuar katılım destekleri sağlanmaktadır. TRC2 Bölgesinde TEKMER bulunmamaktadır. 3.4.6 Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım ve Marka Tescil Sayıları TRC2 Bölgesinin Ar-Ge ve Yenilik Kapasitesini yansıtan bölgesel düzeyde bir istatistik bulunmamakla birlikte TPE sınaî mükiyet hakları başvuru ve tescil istatistiklerinden Ar-Ge ve Yenilik faaliyetlerinin bir sonucu olan Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım ve Marka Tescil sayılarına bakılarak bu konuda bir fike ulaşılabilmektedir. Tablo 3-88- Bölgelere Göre Sınaî Mülkiyet Hakları Başvuruları, 1995-2012 Bölge Birimleri Patent Tescil Sayıları Faydalı Model Tescil Sayıları Endüstriyel Tasarım Tescil Sayıları Marka Tescil Sayıları TR62 (Adana, Mersin) 65 331 834 10.980 TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) 12 88 702 4.064 TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) 12 43 59 2.484 TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) 47 151 1.804 10.394 TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) 3 19 125 1.279 Şanlıurfa 2 11 90 1.230 Diyarbakır 1 8 35 933 TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) 3 9 41 1.220 Türkiye Toplamı 4.324 17.536 67.786 408.584 Kaynak: TPE, 2012. Türk Patent Enstitüsünün 1995-2012 yılları arasında verdiği tescil belgelerinden patent tescil sayılarına bakıldığında, seçilmiş 6 Düzey-2 Bölgesi arasında TRC2 Bölgesi nin 3 tescilli patenti ile son sıralarda olduğu görülmektedir. Patent tescil belgeleri yeni buluşlar için alındığından dolayı, tescil belgelerinin alınması uzun bir süreç ve zor prosedürleri gerektirmektedir. Bu durum tescil başvurularının çoğunluğunun reddedilmesi sonucunu doğurduğundan özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için Faydalı Model tescili yöntemi getirilmiştir. Patente göre daha az süre ve ölçüt içeren bu tescil yöntemiyle, işletmeler geliştirdikleri yenilikleri koruma altına alabilmektedir. Seçilmiş 6 Düzey-2 Bölgesi arasında TRC2 Bölgesi Tescil Edilen Faydalı Model sayılarında TRC3 bölgesinden sonra son sırada bulunmaktadır. 206

Endüstriyel Tasarım Tescillerinde, Bölge nispeten daha iyi bir durumda olup söz konusu yıllarda 125 tescil gerçekleşmiştir. Marka Tescillerinde ise Bölgede 1995 yılından itibaren 1.279 marka tescil edilmiştir. Tablo 3-89- Şanlıurfa İli Sınaî Mülkiyet Hakları Başvuru ve Tescil Sayıları, 1995-2012 Yıl Endüstriyel Patent Faydalı Model Marka Tasarım Başvuru Tescil Başvuru Tescil Başvuru Tescil Başvuru Tescil 1995 0 0 0 0 0 0 14 5 1996 1 0 0 0 1 1 169 28 1997 1 0 0 0 9 1 76 51 1998 0 0 0 0 8 11 41 15 1999 0 0 0 0 8 3 68 30 2000 0 0 1 0 4 5 59 45 2001 0 0 0 0 3 2 36 14 2002 2 0 0 0 3 3 56 31 2003 0 0 2 0 5 3 88 24 2004 0 0 0 2 6 7 84 44 2005 0 1 3 0 4 4 138 64 2006 0 0 2 1 7 5 152 91 2007 1 0 2 1 12 9 154 121 2008 5 0 3 2 9 10 193 75 2009 3 0 0 2 12 9 297 99 2010 1 1 0 2 11 11 363 150 2011 11 0 1 0 3 2 384 147 2012 11 0 1 1 10 4 401 196 Toplam 36 2 15 11 115 90 2.773 1.230 Kaynak: TPE, 2012. Türk Patent Enstitüsü tescil sayılarında, Şanlıurfa ilinin yıllara göre durumuna bakıldığında Endüstriyel Tasarım ve Marka tescillerinde başvuru ve alınan tescillerde az da olsa bir devamlılığın görüldüğü Patent ve Faydalı Modelde ise başvuruların düşük seviyede kaldığı görülmektedir. Patent tescilinde başvuru sayısı 36 yı bulurken 2012 sonu itibariyle sadece 2 buluşun tescil aldığı görülmektedir. Patent başvurularının tescil ile neticelenmemesi başvuruların niteliğinin geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Patent tesciline göre daha kolay yapılabilen Faydalı Model tescillerinde Şanlıurfa ilinden yapılan 15 başvurudan 11 tanesi tescil almıştır. Endüstriyel tasarım tescil başvurularında ise, Şanlıurfa ili Diyarbakır iline göre daha iyi durumdadır. 1995 yılından beri yapılan 115 207

başvurudan 90 ı tescil almıştır. Marka tescil başvurularında ise istikrarlı bir artış vardır. Son 15 yılda yapılan 2.273 marka başvurusunun 1.230 u tescil belgesi almıştır. Marka başvurusunda son üç yıldır önemli bir artış gözlemlenmektedir. Tablo 3-90- Diyarbakır İli Sınaî Mülkiyet Hakları Başvuru ve Tescil Sayıları, 1995-2012 Yıl Endüstriyel Patent Faydalı Model Marka Tasarım Başvuru Tescil Başvuru Tescil Başvuru Tescil Başvuru Tescil 1995 1 0 0 0 0 0 18 6 1996 1 0 2 0 0 0 5 8 1997 0 0 0 0 1 1 11 4 1998 0 0 0 0 0 0 15 1 1999 1 0 1 0 0 0 23 15 2000 0 0 0 0 0 0 18 13 2001 1 0 0 0 0 0 23 7 2002 0 0 3 0 0 0 24 18 2003 0 0 0 0 0 0 32 10 2004 0 0 0 0 0 0 86 20 2005 3 0 0 0 3 1 132 39 2006 4 0 1 0 3 5 140 93 2007 5 0 4 1 3 2 179 90 2008 25 0 4 2 7 4 187 102 2009 4 0 5 2 4 6 233 116 2010 4 1 3 0 7 4 267 74 2011 1 0 1 2 6 7 345 116 2012 4 0 7 1 7 5 417 201 Toplam 54 1 31 8 41 35 2.155 933 Kaynak: TPE, 2012. TPE Tescil sayılarında Diyarbakır ın yıllara göre durumuna bakıldığında, başvuru ve tescil sayılarında 2005 yılından sonra artış görülmektedir. Patent tescilinde başvuru sayısı 54 ü bulmasına rağmen 2012 sonu itibariyle alınmış 1 patenti bulunduğu görülmektedir. Diyarbakır ilinde 2008 yılında yapılan başvuru sayısının önemli bir ölçüde artmış olması bu konudaki potansiyeli ve isteği yansıtmaktadır. Bunun yanında patent başvurularının tescil ile neticelenmemesi başvuruların niteliğinin geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Patent tesciline göre daha kolay yapılabilen Faydalı Model tescillerinde, Diyarbakır ilinden yapılan 31 başvurudan 8 tanesi tescil belgesi alabilmiştir. Endüstriyel tasarım tescil başvurularında ise Diyarbakır ilinde kısmi bir artış olmasına karşın düşük seviyede kaldığı 208

görülmektedir. Diyarbakır'da 1995 yılından beri 41 endüstriyel tasarım başvurusundan 35'i tescillenmiştir. Marka tescil başvurularında ise istikrarlı bir artış vardır. Son 18 yılda yapılan 2.115 marka başvurusunun 933 ü tescil belgesi almıştır. Marka başvurusunda son üç yıldır önemli bir artış gözlemlenmektedir. 3.5 GİRİŞİMCİLİK Girişimcilik, işsizlik sorununa önemli bir çözüm olanağı sunduğu gibi ekonomik büyümenin de dinamosudur. Girişimcilik yeni düşüncelerin yaratılmasını, yayılmasını ve uygulanmasını hızlandırır ayrıca yeni endüstrilerin doğmasını sağlayarak, teknolojileri kullanan sektörlerde verimliliği artırır ve hızla büyüyen sektörler yarattığı için ekonomik büyümeyi hızlandırır. Uluslararası Girişimcilik Endeksinde (GEİNDEX) 17 kullanılarak yapılan araştırmada; Türkiye'de her 100 yetişkin içinde şirket kuran sayısı 4,6 iken bu sayı Meksika da 18,7, İrlanda da 12 ve ABD de 11,7 dir. Türkiye de son yıllarda girişim sayılarında artış yaşanmasına rağmen girişimcilik bakımından hala gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. 3.5.1 Kurulan-Kapanan Şirket İstatistikleri 31.03.2009 tarihinde yapılan IV. İstatistik Konseyi'nde alınan karar gereğince, TÜİK tarafından açıklanan şirket, kooperatif ve gerçek kişilere ait işletmeler ile ilgili "Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistikleri"nin resmi istatistik kapsamında yayımlanma sorumluluğu 2010 yılı başından itibaren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ne devredilmiştir. Kurulan ve kapanan şirket istatistikleri; şirket, kooperatif ve gerçek kişi ticari işletmelerini kapsamaktadır ayrıca kapanma durumuna tasfiye edilen şirketlerde dâhil edilmiştir. Tablo 3-91- TRC2 Bölgesi nde Kurulan-Kapanan İşletme Sayıları, 2010-2012 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Yıl Kapanan, Kapanan, Kapanan, Kapanan, Kurulan Tasfiye Kurulan Tasfiye Kurulan Tasfiye Kurulan Tasfiye Edilen Edilen Edilen Edilen 2010 980 244 973 268 1953 512 102.906 62.924 2011 1.168 294 944 1.143 2.112 1.437 114.872 79.332 2012 1.160 594 824 226 1.984 820 107.219 69.523 Toplam 3.308 1.132 2.741 1.637 6.049 2.769 324.997 211.779 Kaynak: TOBB, 2012. 2010-2012 yılları arasında şirket, kooperatif ve gerçek kişilerce kurulan girişim sayısına bakıldığında; Şanlıurfa ilinde toplamda son üç yılda 3.308 şirket kurulmuşken, bu dönem içerisinde kurulan girişimlerin % 34'ünde kapanmanın gerçekleştiği görülmektedir. Diyarbakır ilinde son üç yıl içerisinde kurulan 2.741 girişim varken bunların % 60'a yakın bir oranında 17 Global Entrepreneurship İndex 209

kapanan girişim bulunmaktadır. Türkiye geneline bakıldığında kurulan 324.997 girişimden % 65'ine yakın kapanan girişim olduğu görülmektedir. Tablo 3-92- Faaliyet Kollarına Göre Kurulan - Kapanan Şirket İstatistikleri, 2012 İktisadi Faaliyetler NACE 2 Genel toplam OCAK-ARALIK 2012 Şirket Ger. Kiş. Tic.İşl. Kurulan Kapanan Kurulan Kapanan A-Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık 868 261 512 210 B-Madencilik ve Taş Ocakçılığı 515 124 130 72 C-İmalat 6.218 2.863 7.827 2.797 D-Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi Ve Dağıtımı 632 127 47 13 E-Su Temini; Kanalizasyon, Atık Yönetimi ve İyil. Fal. 138 19 103 13 F-İnşaat 6.558 3.129 13.989 4.309 G-Toptan ve Perakende Ticaret; 10.880 5.097 23.960 17.845 H-Ulaştırma ve Depolama 2.255 720 7.235 1.652 I-Konaklama ve Yiyecek Hizmeti Faaliyetleri 1.783 457 4.689 1.517 J-Bilgi ve İletişim 1.659 440 1.227 400 K-Finans ve Sigorta Faaliyetleri 577 239 384 580 L-Gayrimenkul Faaliyetleri 662 227 1.191 321 M-Mesleki, Bilimsel ve Teknik Faaliyetler 3.061 995 2.247 844 N-İdari ve Destek Hizmet Faaliyetleri 1.738 371 1.215 344 O-Kamu Yönetimi ve Savunma; Zorunlu Sosyal Güvenlik 27 12 9 14 P-Eğitim 726 258 781 246 Q-İnsan Sağlığı ve Sosyal Hizmet Faaliyetleri 862 495 251 111 R-Kültür, Sanat, Eğlence, Dinlence ve Spor 313 93 606 289 S-Diğer Hizmet Faaliyetleri 292 134 1.051 338 T-Hanehalklarının İşverenler Olarak Faaliyetleri; 0 0 1 0 U-Uluslararası Örgütler ve Temsilciliklerinin Faaliyetleri 0 2 0 0 Toplam 39.764 16.063 67.455 31.915 Kaynak: TOBB, 2012. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin 2012 yılı istatistiklerinde, ana faaliyet kollarına göre Türkiye genelinde kurulan ve kapanan şirket verilerine bakıldığında en çok değişimin "Toptan ve Perakende Ticaret;" ana faaliyet kolunda gerçekleştiği görülmektedir. Bu faaliyet kolunu takiben 210

2012 yılında en çok "inşaat" ve "imalat" ana faaliyet kollarında şirket kurulumu ve kapanması gerçekleşmiştir. 3.5.2 Girişimcilik Destek Mekanizmaları Girişimciliği teşvik etmek, potansiyel girişimcilerin iş kurmasını ve geliştirmesini desteklemek amacıyla çeşitli mekanizmalar geliştirilmiştir. Türkiye de KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme Başkanlığı) tarafından uygulanan ve girişimciliği desteklemeyi amaçlayan programlar mevcuttur. Girişimcilik Destek Programı ana başlığı altında; Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi, Yeni Girişimci Desteği ve İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) Desteği alt programları uygulanmaktadır. İŞGEM ler girişimciler için en riskli dönem olan kurulma aşamasında sağladığı çeşitli desteklerle önemli bir yere sahiptir. 3.5.3 İş Geliştirme Merkezleri (İŞGEM) İş Geliştirme Merkezleri (İŞGEM) küçük girişimcilerin iş kurmasını ve geliştirmesini destekleyen ve kolaylaştıran, dolayısıyla da işletmelerin hayatta kalma ve büyüme olanaklarını arttıran Türkiye için yeni sayılabilecek bir istihdam yaratma ve iş kurma modelidir. İşletme Kuluçkaları olarak adlandıran İŞGEM ler, bünyelerinde barındırdıkları yeni işletmelere; yönetim danışmanlığı desteği, finans kaynaklarına erişim imkanı, uygun koşullarda işyeri mekanı, ortak ofis ekipmanı ve ofis hizmetleri sunmakta ve şirketlere en yüksek risk taşıyan dönem olan kuruluş aşamasında şirketleri destekleyip büyümelerini sağlamaktadır. İşletme kuruluş sayıları dünya genelinde hızla artmakla beraber işletmelerin, kuruluşlarını takip eden bir kaç yıl içinde kapanma oranları artmaktadır. İstatistiklere göre, küçük işletmelerin kuruluş yıllarındaki başarısızlık oranı % 60-80 iken İŞGEM'de yer alan girişimci firmalarda bu oran % 10'lara düşmektedir. İŞGEM lerin proje partnerleri Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme Başkanlığı), Dünya Bankası ile proje yürütücüsü yereldeki sivil toplum kuruluşudur. İŞGEM de girişimcilere yönelik belirli süreler için işyeri imkânı, ortak kullanıma yönelik ofis ekipmanı, iş kurma ve geliştirme danışmanlığı, finansal destek mekanizmalarına erişim, bilgi temini ve ağ mekanizmaları, pazarlama desteği ve pazar temini gibi destek ve hizmetler sağlanmaktadır. Kuluçka modelinde gelişimini sağlayan işletmelerin organize sanayi alanlarına taşınıp yerini yeni işletmelere bırakması gerekmektedir. Ancak uygulamada, gelişen işletmeler organize sanayi bölgeleri için çok küçük kaldığından taşınmak istememektedirler. Diyarbakır ilinde 2008 yılında kurulmuş olan İŞGEM Türkiye deki ilk İŞGEM'ler arasında olmasına karşın yukarıda ifade edilen benzer sorunlardan dolayı devamlılığını ve gelişimini sağlayacak şartları bulamamıştır. Diyarbakır'da KOSGEB ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünce yeni bir İŞGEM kurulması için girişimler mevcuttur. Şanlıurfa ilinde de İŞGEM in kurulması ve İŞGEM lerin TRC2 Bölgesinde her iki ilde de etkinleştirilerek, bölgede girişimlerin desteklenmesi açısından önem arz etmektedir. 211

3.6 REKABETÇİLİK ENDEKSLERİNDE TRC2 BÖLGESİ Bölgelerin mevcut potansiyellerinin analiz edilmesi sonucunda, bölgenin rekabet gücünü diğer bölgelerle karşılaştırmak, güçlü ve zayıf yanlarını tespit etmek amacıyla endeksler geliştirilmektedir. Türkiye de bu konudaki ilk çalışma 2003 yılında Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yapılan illerin sosyo-ekonomik gelişmişliklerini gösteren sıralamadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 2007 yılında yayınladığı Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Operasyonel Programı (2007-2009) Düzey 2 Bölgeleri arasında yapılan bir rekabet endeksi araştırmasını içermektedir. EDAM (Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi) ve URAK (Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu) rekabet endeksi üzerine araştırma yapan sivil toplum kuruluşlarıdır. TRC2 Bölgesi nin rekabetçilik açısından Türkiye içindeki konumunu belirlemek için bu çalışmalar aşağıda değerlendirilmiştir. 3.6.1 Kalkınma Bakanlığı-İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) tarafından ilk olarak 1996 yılında yapılmıştır. 1996 ve 2003 yıllarında yapılan araştırmalarda 10 alt başlık altında 58 değişken kullanılmıştır. Endeksleme ve taksonomi gibi araştırmacıya çok fazla insiyatif tanıyan teknikler yerine istatistiksel bir tabanı olan, anlamlılık testleri yapılabilen ve birçok ülkede değişik araştırmacılar tarafından benzer amaçlarla yaygın olarak kullanılan Temel Bileşenler Analizi (principal components analysis) kullanılmıştır. 2011 yılında yayınlanan ve yeni teşvik sistemine de dayanak teşkil eden çalışmada ise teknik yöntem aynı kalmakla birlikte endeksin dilinde ve değişkenlerde önemli değişikliğe gidilmiştir. Günümüz yaşam ve piyasa koşullarını yansıtan güncel tanımlamalar kullanılmıştır. Eski endekste kullanılan Sanayi Göstergeleri, Tarım Göstergeleri ve Mali Göstergeler in bir kısmı yeni endekste Rekabetçi ve Yenilikçi Kapasite Göstergeleri Altyapı Göstergeleri yeni endekste Erişebilirlik Göstergeleri, Diğer Refah Göstergeleri ise Yaşam Kalitesi Göstergeleri alt başlığında verilmiştir. Günümüzde önemini kaybeden değişkenler (Daire Sayısı, Borulu Su Tesisatı Bulunan Daire Oranı, Yeterli İçme Suyu Götürülen Nüfus Oranı gibi) endeksten çıkartılarak gelişmişliği yansıtan yeni değişkenler eklenmiştir. Demografik Göstergeler, Eğitim Göstergeleri, Sağlık Göstergeleri, İstihdam Göstergeleri, Rekabetçi ve Yenilikçi Kapasite Göstergeleri Mali Kapasite Göstergeleri, Erişebilirlik Göstergeleri ve Yaşam Kalitesi Göstergeleri alt başlıkları altında toplam 61 değişken kullanılmıştır. Kullanılan değişkenler uluslararası rekabet endekslerinde kullanılan ve günümüz dünyasını yansıtan değişkenlerdir. SEGE 2011 de kullanılan dikkat çekici değişkenler aşağıda verilmiştir. İlin YGS Ortalama Başarı Puanı, Ortalama Günlük Kazanç, Ortalama Günlük Kazanç-Kadın, Onbin Kişiye Düşen Yabancı Sermayeli Şirket Sayısı, 212

Yüzbinkişiye Düşen Marka Başvuru Sayısı, Yüzbinkişiye Düşen Patent Başvuru Sayısı, Yüksek Lisans ve Doktora Sahibi Nüfusun 30+ Yaş Nüfusa Oranı, Turizm Yatırım-İşletme ve Belediye Belgeli Yatak Sayısının Türkiye İçindeki Payı, Bin Kişiye Düşen İnternet Bankacılığında Aktif Bireysel Başvuru Sayısı, Bin Kişiye Düşen İnternet Bankacılığında Aktif Kurumsal Müşteri Sayısı, İlin En Yakın Havaalanına Uzaklığı, Hane Başı Genişbant Abone Sayısı, Kişi Başına Düşen GSM Abone Sayısı, Bin Kişiye Düşen AVM Brüt Kiralanabilir Alan Oranı, Kükürdioksit (SO 2 ) Ortalama Değeri, Partiküler Madde Ortalama Değeri, Yüzbinkişiye Düşen Ceza İnfaz Kurumuna Giren Hükümlü Sayısı, Yüzbinkişiye Düşen İntihar Vakası Sayısı. SEGE (Sosyo-Gelişmişlik Endeksi) 2011 de 81 il içerisinde Şanlıurfa 73, Diyarbakır ise 67; Düzey 2 bazında TRC2 Bölgesi 26 Düzey 2 bölgesi içinde 23. sıradadır. 1996 ve 2003 çalışmaları aynı değişkenlerden olduğu için karşılaştırılabilir fakat yeni değişkenler kullanılan SEGE 2011 karşılaştırılabilir nitelikte değildir. Yukarıda bahsedilen yeni değişkenler Endeksteki Şanlıurfa ve Diyarbakır sıralamasını geriletmiştir. Tablo 3-93- Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Türkiye Sıralaması Düzey 2 Şanlıurfa Diyarbakır Sıralaması 1996 Araştırması 59 57-2003 Araştırması 68 63 23 2011 Araştırması 73 67 23 Kaynak: DPT, 2003; KB, 2011. 3.6.2 EDAM- Türkiye İçin Rekabet Endeksi Araştırması EDAM (Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi) tarafından 2009 yılında yapılan rekabet endeksi araştırmasında, Ekonomik Canlılık ve Etkinlik, Emek Piyasası, Yaratıcılık, İnsan Sermayesi, Fiziki Altyapı ve Sosyal Sermaye alt başlıkları altında toplam 50 değişken kullanılmıştır. Endeks Temel Bileşenler Analizi kullanılarak oluşturulmuştur. 2009 yılında yayınlanan Endekste dikkat çeken değişkenler aşağıdadır. AR-GE Harcamaları-Çıktı Oranı (Kamu-Özel), Kişi Başı Akademik Yayın Sayısı, Kişi Başı Sinema Sayısı, 213

Sivas Erzurum Osmaniye Bartın Sinop Erzincan Ordu Tokat Tunceli Kilis Aksaray Gümüşhane Yozgat Kars Bayburt Diyarbakır Adıyaman Batman Iğdır Siirt Van Ardahan Şanlıurfa Bingöl Mardin Şırnak Bitlis Hakkari Ağrı Muş Kişi Başına Gazete Tirajı, Kişi Başına STK Sayısı, Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi Araştırmasında 81 il içerisinde Şanlıurfa için en iyi sıra Ekonomik Etkinlik ve Canlılık alt başlığında 52, en kötü sıra İnsani Sermaye alt başlığında 74 tür. Diyarbakır için en iyi sıra Ekonomik Etkinlik ve Canlılık alt başlığında 42, en kötü sıra İnsani Sermaye alt başlığında 71 dir. Araştırmada Düzey 2 bazında bir sıralama yapılmamıştır. Tablo 3.94- Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi, 2009 Türkiye Sıralaması Şanlıurfa Diyarbakır Genel Sıralama 74 67 Ekonomik Etkinlik ve Canlılık 52 42 Emek Piyasası 75 68 Fiziki Altyapı 69 66 İnsani Sermaye 78 71 Yaratıcı Sermaye 60 48 Sosyal Sermaye 74 68 Kaynak: EDAM,2009 Grafik 3.52- EDAM Türkiye İçin Rekabet Endeksi Sıralaması (Son 30 il), 2009 67 74 Kaynak: EDAM, 2009. 3.6.3 URAK- İller Arası Rekabetçilik Endeksi Araştırması URAK (Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu) tarafından ilk olarak 2008 yılında yapılan iller arası rekabet endeksi araştırması için; Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi, Markalaşma Beceresi ve Yenilikçilik, Ticaret Beceresi ve Üretim Potansiyeli ve 214

Erişilebilirlik alt başlıkları altında toplam 42 değişken kullanmıştır. Değişken ağırlıkları onlu bir likert skalası esas alınarak uzman görüşü (expert opinion) yöntemiyle belirlenmiştir. Uzman insiyatifiyle belirlenen bu ağırlıkların somut ve objektif olmaması, çok değişkenli bir veri setinin birbiriyle etkileşimlerini incelemeden tek boyutta analize tabi tutulması çalışmanın yöntemini tartışmalı hale getirmektedir. 2010 yılında yayınlanan endekste dikkat çeken değişkenler aşağıdadır: İldeki 5 Yıldızlı Otel Yatak Kapasitesi, İlde 100 Milyon Dolar Üzerinde İhracat Yapan Firma Sayısı, ISO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesine Giren Firma Sayısı, Süper Ligde İli Temsil Eden Futbol Takımı Varlığı, İlde Gümrük Varlığı, İle İç Hat Uçak Seferinin Varlığı, İle Dış Hat Uçak Seferinin Varlığı, İlde Liman Varlığı. İller Arası Rekabetçilik Endeksi Araştırmasında 81 il içerisinde Şanlıurfa için en iyi sıra Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli alt başlığında 7, en kötü sıra Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi alt başlığında 74 tür. Diyarbakır için en iyi sıra Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik alt başlığında 13, en kötü sıra Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi alt başlığında 64 tür. Araştırmada Düzey 2 bazında bir sıralama yapılmamıştır. Tablo 3.95- İllerarası Rekabetçilik Endeksi, 2010 Türkiye Sıralaması Şanlıurfa Diyarbakır Genel Sıralama 39 32 Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi 74 64 Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik 51 13 Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli 7 29 Erişebilirlik 37 33 Kaynak: URAK,2010. Grafik 3.53- URAK İller Arası Rekabetçilik Endeksi Sıralaması (İlk 41 İl), 2009-2010 215

İstanbul Ankara İzmir Bursa Kocaeli Eskişehir Tekirdağ Antalya Adana Gaziantep Hatay Kayseri Zonguldak Mersin Trabzon Samsun Konya Isparta Muğla Aydın Denizli Manisa Balıkesir Edirne Erzurum Sakarya Elazığ Malatya Yalova Sivas Kırklareli Diyarbakır Çanakkale Kahramanmaraş Rize Kırıkkale Nevşehir Karabük Şanlıurfa Uşak Burdur 49,73 42,72 35,1 32,82 32,08 29,71 29 28,35 27,67 27,28 27,16 26,38 25,91 25,87 25,55 24,15 23,87 23,73 23,27 22,81 22,56 22,39 22,16 21,95 21,71 21,1 20,99 20,8 20,51 20,2 19,55 19,25 18,82 18,24 18,02 17,76 17,51 17,33 17,2 16,86 86,01 Kaynak: URAK, 2010. 3.6.4 Sanayi ve Ticaret Bakanlığı-Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 2007 yılında yayınladığı Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (2007-2009) Düzey 2 Bölgeleri arasında yapılan bir rekabet endeksi araştırmasını içermektedir. Bu araştırmada ekonomik, demografik, sosyal istihdam, turizm ve diğer sosyo-ekonomik veriler ana başlıkları altında toplam 42 değişken kullanılmıştır. Sıralama yerine sınıflandırma tercih edilmiştir. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi; açık kahverengiden (en az rekabet edilebilir bölge) koyu kahverengiye (rekabet edilebilirliği en yüksek bölge) doğru farklı beş grup Düzey 2 seviyesinde tanımlanmıştır. Her bir grup için farklı tedbirler belirlenmiştir. TRC2 Bölgesi en açık kahverengiyle rekabetçilik potansiyeli bölgeler içerisindedir. Bölgeye ilişkin; temel altyapı, girişimcilik ve start-uplara yönelik danışmanlık ve finansal destek, bölge-içi ve kurumlar arası işbirliği ve turizm öncelikli tedbirler olarak belirlenmiştir. 216

Harita 3-1- BROP Düzey 2 Bölgeleri Rekabet Endeksi, 2007 Kaynak: STB, 2007. 3.7 GENEL DEĞERLENDİRME TRC2 Bölgesi ekonomik büyüklüğüne bakıldığında 2008 GSKD'sine göre 12,1 milyar TL ile ülke toplam katma değerinin %1,7 sini oluşturmakta ve bu oranla Düzey 2 Bölgeleri arasında 17 nci sırada bulunmaktadır. Türkiye nin kişi başına GSKD si 9.384 dolar iken, Bölge kişi başı GSKD 3.724 dolar ile ülke ortalamasının oldukça altındadır. 2004-2008 yılları GSKD değişimine bakıldığında Bölge ekonomisinin Türkiye ekonomisinden daha yavaş büyüdüğü dolayısıyla bölgeler arası ekonomik gelişmişlik farkının artmaya devam ettiği değerlendirilmektedir. 2008 yılı verilerine göre Bölge GSKD sinin % 61,9 unu hizmetler, % 21,5 ini tarım, % 16,6'sını sanayi sektörü oluşturmaktadır. Bölgenin işgücü potansiyeli yeterince değerlendirilememekte, artan nüfusun istihdam edilmesinde ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Bölgenin işgücüne katılım ve istihdam oranları Türkiye ortalamasının oldukça altında iken işsizlik oranı yüksek olup 2011 Nüfus Konut Araştırmasına göre düzey 2 bölgeleri arasında 2 nci sıradadır. Bölgede özellikle kadın işgücüne katılım oranı çok küçük seviyelerdedir. İstihdamın sektörel dağılımında yıllar itibariyle toplam istihdam içindeki payı azalsa da tarım sektörü hizmetler sektöründen hemen sonra gelmektedir. Bölgede sanayi istihdamı göstergelerinde kısmen bir artış yaşanmış ancak hala tarım istihdamının gerisinde bulunmaktadır. Yeni teşvik sisteminin etkisiyle önümüzdeki yıllarda Bölgede sanayi sektörünün ve istihdam kapasitesinin artması beklenmektedir. TRC2 Bölgesi nin dış ticaret verilerinde son yıllarda gözle görülür bir artış olmasına rağmen Bölge gerek kişi başına ithalat ve ihracat değerlerinde gerekse yıllık ihracat ve ithalat değerlerinde ülke ortalamasının gerisinde kalmaktadır (İhracat 23. ithalat 20. sırada). Şanlıurfa ili ihracatında; ülke olarak Irak, ürün grubu olarak "Elektrik motoru, Jeneratör ve transformatörler" ihracatı öne çıkarken, Diyarbakır ilinde; ülke olarak Irak, ürün grubu olarak "Kum, kil ve taşocakçılığı" ihracatı öne çıkmaktadır. Komşu ülkeler ile son dönemde yaşanan olumsuz siyasi gelişmeler açısından bakıldığında, bölgenin ekonomik işbirliği ilişkilerinin kısa vadede riskler 217

taşıdığı değerlendirilmektedir. TRC2 Bölgesi siyasi ortamın düzelmesi halinde başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm Ortadoğu ülkeleri ile gerçekleştirilecek ticari işbirliği ile yakınlık avantajını kullanarak dış ticarete çok fazla katkı sağlayabilecek konumdadır. Son yıllarda bölgedeki istikrar ortamına paralel artan sanayi yatırımları ile belli bir ivme yakalanmış olmasına rağmen henüz ülke ortalamasının çok gerisindedir. Bölgedeki sulama yatırımlarının beraberinde getirdiği tarımsal üretim artışı ile beraber genelde tarımsal üretimi girdi olarak kullanan gıda ve tekstil sanayinde görece yığınlaşma gerçekleşmiştir. İşletmelerin sektörel dağılımına ve istihdama olan katkılarına baktığımızda gıda ürünleri imalatı, tekstil ürünleri imalatı, giyim eşyaları imalatı, metalik olmayan ürünlerin imalatı hem Şanlıurfa hem de Diyarbakır ilinde öne çıkmaktadır. Bunların dışında Diyarbakır ilindeki mermer potansiyelinin bir sonucu olarak taş ve toprağa dayalı sanayi ile madencilik ve taş ocakçılığı sanayi ilde öne çıkmaktayken Şanlıurfa'da makine ve ekipman imalatı en çok istihdam sağlayan sektörlerdir. TRC2 Bölgesi ekonomisinin büyük bir kısmı, bünyesinde barındırdığı geniş ve elverişli tarım toprakları sayesinde, bitkisel üretim ve hayvancılığa dayanmaktadır. Bölgede temel ekonomik faaliyetlerin büyük ölçüde bitkisel ve hayvansal üretimde yoğunlaşmış olmasına karşın tarımsal üretim değeri ve verimlilik oldukça düşüktür. Buna rağmen verimli ve düz topraklarıyla Bölge birçok tarla bitkisinin yetiştiriciliği ve üretiminde ülke genelinde ilk sıralarda yer almaktadır (Pamuk, mercimek, antepfıstığı, buğday, arpa, domates, üzüm, ipek). Türkiye deki sulanan alan içinde hâlihazırda önemli bir paya sahip TRC2 Bölgesi GAP sulama yatırımlarının kısa bir süre sonra hayata geçmesi ile birlikte bu payını arttıracaktır. Bu tarım alanlarında tarımsal verim ve ürün çeşitliliği artırılabilirse Bölgede nitelikli üretim sağlanacak ve buna paralel gelişecek tarıma dayalı sanayiler ile bölge kalkınmasında tarım sektörü kilit rolü oynayacaktır. TRC2 Bölgesi ni de kapsayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye nin diğer bölgelerine göre özel sektör yatırımlarının sınırlı olduğu bir bölgedir. Bu durum kamu yatırımlarını bölge için önemini daha da arttırmaktadır. Özellikle GAP Eylem Planı nın uygulanması ile TRC2 Bölgesi nin kamu yatırımlarından aldığı pay oldukça yükselmiş ve bölge sıralamasında üst sıralara yerleşmiştir. Kamu yatırımlarının çoğu sulama alanında olmak üzere tarım sektöründe gerçekleşmiş olup bunu eğitim, sağlık ve madencilik sektörleri izlemektedir. Kamu yatırımı dışında özel sektör yatırımlarını özendirmek amacını güden yeni yatırım teşvik sisteminde TRC2 Bölgesi 6. bölge gurubunda yer almaktadır. Yeni teşvik sisteminin getirdiği avantajlarla Bölge ulusal ve uluslararası özel sektör yatırımları için cazibe merkezi konumuna gelmiştir. Bölgede mevcut 4 ü Şanlıurfa ilinde, 2 si Diyarbakır ilinde olmak üzere toplam 6 adet OSB bulunmaktadır. Yatırım taleplerinin artması ile mevcut OSB'lerde ek genişleme alanları tahsis edilmiş ve yeni OSB planlamaları yapılmıştır. TRC2 Bölgesi illeri özelinde genel olarak alternatif finansal araçların yeterince kullanılmadığı, finansman ihtiyacının büyük bir kısmının krediler ile karşılandığı, leasing ve faktöring gibi araçların ve bu araçları sağlayan kurumların yaygın olmadığı görülmektedir. Finansal enstrümanların sınırlı olması ya da kullanılmaması, finansal kurumların sayıca az ve 218

finansal alanlarda tecrübe birikiminin yetersiz olması gibi nedenler işletmelerin finansmana erişimini zorlaştırmaktadır. Bölgedeki sanayi işletmeleri genelde kapasite kullanım oranı düşük, beşeri ve teknolojik altyapısı yetersiz, düşük katma değerli üretim yapan, birbirini taklit eden, kurumsallaşamamış, mikro ve küçük ölçekli KOBİ lerdir. Özellikle son yıllarda bu profilin dışına çıkmış yenilikçi faaliyetlerde bulunan, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere birçok ülkeye ürün ihraç eden işletme sayısındaki artış memnuniyet vericidir ancak bölgesel istikrarın çabuk bozulduğu bu ülkelerdeki siyasi krizler ihracat rakamlarında dalgalanmalara yol açmaktadır. Bölgedeki KOBİ ler çeşitli sorunlarla karşı karşıyadır. Bu nedenle, istenen verimlilik düzeyinde çalışarak katma değer ve istihdam yaratmaktan uzaktırlar. En çok karşılaştığı sorunların başında planlama, pazarlama ve finansman sorunları gelmektedir. Bu sorunların yarattığı teknolojik gerilik ve düşük üretim kapasitesi ile pazar araştırması yapılmaması, AR-GE faaliyetlerine gereken önemin verilmemesi, yetersiz işletme sermayesi, yabancı kaynak sağlamadaki güçlükler, profesyonel finans yöneticisi çalıştırmama, sağlanan teşviklerden yeterince yararlanmama ve finansal kaynak veya fonları yönetmede karşılaşılan diğer sorunlar nedeniyle üretilen katma değer düşük düzeylerde seyretmektedir. Ayrıca Bölgedeki KOBİ lerde girişimciliğin, yöneticilik ve mülkiyetin işletme sahibinde toplanması, fizibilite çalışmalarına gereken önemin verilmemesi, ortak girişimlerde çekingen davranılması ve güvensizlik, kuruluş yeri seçiminde isabetsizlik, karşılaşılan diğer sorunlardır. Turizm alanında önemli potansiyeli bulunan ve turizm altyapısının iyileştirilmesi konusunda önemli yatırımlar yapılan bölgede henüz istenilen düzeyde ziyaretçi artışının yakalanamadığı görülmektedir. Turizm sektörünün gelişmesi Bölge yatırım ortamının ve imajının iyileştirilmesine katkıda bulunacaktır. 219

4. MEKÂNSAL YAPI VE ALTYAPI 4.1 ALTYAPI 4.1.1 Genel Ulaşım Sistemi Diyarbakır ve Şanlıurfa illerindeki başat ulaşım sistemi, tüm Türkiye genelinde olduğu gibi kara yolu ulaşımıdır. Diyarbakır ve Şanlıurfa şehirleri Gaziantep'ten sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en büyük iki ili olup sanayi, ticaret ve hizmetler sektöründe de yörede öncü konumdadırlar. Ayrıca, Şanlıurfa ilinin Suriye ye olan sınırı ve her iki ilin de Mardin ve Şırnak illeri üzerinden Irak a olan yakınlığı sebebiyle bu iki il, ulaşım açısından sınır kapıları ve Türkiye nin iç kesimlerine doğru uzanan akslar üzerinde konumlanmaktadır. Diyarbakır, Adıyaman hariç diğer bölge illerinden gelen ulaşım ağlarının düğümlendiği bir merkez iken, Şanlıurfa bölgenin batıya açılan kapısı durumundadır. Bölge sınırları içerisinde bulunan karayolu, demiryolu ve havayolu taşımacılığı ile kent içi ulaşım sistemleri aşağıdaki haritada gösterilmiştir. Harita 4-1- TRC2 Bölgesi Karayolu Ulaşım Sistemi, 2012 Kaynak: DKİM, 2012. 4.1.1.1 Karayolu Mardin, Şırnak, Batman ve Siirt illeri ile birlikte Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri de Karayolları Genel Müdürlüğü 9. Bölge Müdürlüğü hizmet alanı içinde kalmaktadır. Ana ulaşım şekli karayolu ulaşımı olduğu için bölge içerisindeki merkezlerin civar yerleşimlere olan uzaklıkları önem kazanmaktadır. Aşağıdaki tabloda, Diyarbakır ve Şanlıurfa şehir merkezlerinin 220

bazı önemli merkezlere olan karayolu mesafeleri verilmiştir. TRC2 Bölgesi sınırları içinde toplam 15.368 km lik karayolu yol ağının 2.293 km si devlet ve il yolu, 146 km si otoyol, 12.636 km'si ise köy yoludur. Tablo 4.1- Ülke, Bölge ve İl Düzeyinde Yol Uzunlukları (km), 2012 İl ve Devlet Demir Toplam Bölge Adı Otoyol Köy Yolu Yolu Yolu Yol Ağı Türkiye 63.255 2.236 305.227 9.642 379.918 Güneydoğu Anadolu 6.006 291 31.320 895 38.512 TRC2 Bölgesi 2.293 146 12.636 370 15.368 Şanlıurfa 1.207 146 7.458 220 8.973 Diyarbakır 1.086-5.178 150 6.395 Kaynak: TUİK, 2012ı. TRC2 Bölgesi karayolu ağı, toplam Türkiye karayolu ağı içerisinde % 4'lük paya sahipken; Güneydoğu Anadolu Bölgesi karayolu ağı içerisinde % 39,9 oranında pay almaktadır. Şanlıurfa ili, toplam karayolu uzunluğu açısından, tüm iller arasında 8'inci, Diyarbakır ili, toplam karayolu uzunluğu açısından, tüm iller arasında 17'ncidir. Şanlıurfa Güneydoğu Anadolu Bölgesi illeri arasında birinci sırada yer almaktadır fakat toplam karayolu uzunluğunun büyük bir bölümünü köy yolları oluşturmaktadır. Tablo 4.2- Diyarbakır ve Şanlıurfa Devlet ve İl Yollarının Satıh Cinslerine Göre Uzunlukları, 2012 Asfalt Betonu Sathi Kaplama Devlet ve İl Yolları Toplamı (KM) Stabilize Yol 221 Toprak Yol Diğer Yollar Toplam Diyarbakır 60 925 10 42 42 1.086 Şanlıurfa 219 909 65 0 13 1.207 TRC2 Bölgesi 279 1.834 75 42 55 2.293 Kaynak: KBM, 2012. 4.1.1.1.1 Uluslararası ve Ulusal Ulaşım Aksları TEN-T (Trans-Avrupa Ulaştırma Ağları) AB'de üç temel ağ yapısı bulunmaktadır. Bunlar; Trans-Avrupa Ulaştırma Ağları (TEN-T), Pan-Avrupa Ulaştırma Ağları (Pan European Corridors-PEC) ve Bölgesel Ulaştırma Ağları olarak sıralanabilir. TEN-T ulaştırma ağları 30 öncelikli koridor üzerine kurulmuş, üye ülkelerin birbirleri ile olan bağlantılarını güçlendirmek için geliştirilen projeleri kapsamaktadır. Avrupa Birliğinin oluşturduğu ve içinde Türkiye gibi aday ülkelerin yanı sıra, Rusya gibi komşuluk politikasına tabi olan ülkelerin de bulunduğu ulaştırma ağlarının yeri aşağıdaki haritada

görülmektedir. Harita 4-2- TEN-T Ulaştırma Ağları, 2008 Kaynak: NORDREGİO, 2008. AB resmi istatistik kurumu tarafından hazırlanan son analizlere göre, TEN-T ağının yoğun olduğu ve ticaret hacimlerinin yüksek olduğu Batı Avrupa ülkeleri arasında akışlar oldukça yüksek oranlardadır. TRACECA Mayıs 1993 te Brüksel de üç Kafkas ülkesi; Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve beş Orta Asya ülkesi; Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ın katılımlarıyla Avrupa-Kafkasya-Asya Taşıma Koridoru projesi doğmuştur. Projeye Moğolistan, Ukrayna, Moldova, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye de dâhil olmuşlardır. TRACECA Projesinin temel amacı, Avrupa Birliği öncülüğünde, AB fonlarının kullanılması ve teknik yardımın alınması suretiyle Avrupa dan başlayarak Karadeniz, Kafkaslar, Hazar Denizi ve Orta Asya arasında bir taşıma koridorunun oluşturulmasıdır. TRACECA projesinin parçası olan ülkelerden geçiş güzergâhları ve planlanan yeni projeler aşağıdaki projede görülmektedir. Bu proje çerçevesinde Türkiye nin Kuzey Anadolu bölgesi geçiş güzergâhı olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede, devam eden beş adet ana proje bulunmaktadır. Bu projeler; Gerede-Merzifon Karayolu iyileştirilmesi, Refahiye-Erzurum- Gürbulak Karayolu iyileştirilmesi, Mersin Konteyner Limanı, Filyos Limanı, Irmak-Karabük- Zonguldak Hattının Sinyalizasyonu olarak listelenmiştir. Harita 4-3- TRACECA Rotaları ve Katılımcı Ülkelerin Durumu, 2012 222

Kaynak: UBAK, 2012. Denize sınırı olmayan ülkeleri de içeren koridordaki ağ, özellikle denizle bağlantısı olmayan Merkez Asya ülkeleri için, dış ticaretlerini ve ulaştırma ağlarını geliştirebilmeleri açısından oldukça önem taşımaktadır. Türkiye, TRACECA programına 2002 yılında dâhil olmuş ve güzergâh Londra- Bulgaristan-İstanbul-Ankara-Gürcistan olarak değişmiştir. Türkiye, İstanbul-Batum/Gümri karayolu bağlantısı, İstanbul-Sivas-Kars/Gümri demiryolu bağlantısı ve İstanbul, Samsun limanları ile TRACECA haritasında yer almaktadır. Türkiye tarafından önerilen haritada yer alan Samsun'dan Mersin ve İskenderun'a inen belli bir demiryolu hat kesimi ile Mersin, İskenderun ve Derince limanları koridora dâhil edilmemişlerdir. Mersin limanında, Ortadoğu ülkelerine yönelik taşımaların geliştirilmesi amacıyla demiryolu feribot yanaşma rıhtımı yer almaktadır. Bu sayede, Orta Asya, Karadeniz ve Kafkas ülkelerinin yükleri Akdeniz e indirilebilecektir. TRC2 Bölgesi yukarıda açıklanan ve Avrupa Birliği tarafından hazırlanan TEN-T ve TRACECA uluslararası ulaşım proje aksları içerisinde mevcut ulaşım durumu itibariyle etkin olarak yer almamaktadır. Öte yandan Türkiye kapsamında değerlendirildiğinde ise dokuz ayrı ulaştırma ekseni ve geleceğe yönelik yatırımlar belirlenmektedir. Bunlar aşağıdaki gibidir; Harita 4-4- TEM Yol Ağı, 2012 223

Kaynak: UBAK, 2012. Şanlıurfa sınırları içerisinde TEM otoyolunun, otoyol bağlantı yolları ile beraber, 145 km lik kısmının yapımı tamamlanmış olup işletmededir. Toplam 225 km uzunluğundaki Şanlıurfa-Gaziantep otoyolu GAP ın ana arterini oluşturmaktadır. Otoyol; Birecik-Suruç, Suruç- Şanlıurfa, Gaziantep çevreyolu, Gaziantep-Birecik kesimlerinden oluşmaktadır. Şanlıurfa-Habur otoyolu, Gaziantep otoyolunun devamı niteliğinde planlanmaktadır. Otoyolun ana gövdesi toplam 109,5 km. olup; Gaziantep'ten başlayarak, Şanlıurfa, Mardin ve Cizre üzerinden Habur sınır kapısına kadar ulaştırılması planlanmaktadır. Bu otoyolun ana gövdesine Diyarbakır'dan yaklaşık 36,5 km'lik bağlantı yolu yapılarak, Diyarbakır'dan Irak'a otoyol bağlantısı sağlanması planlanmaktadır. Diyarbakır-Mardin otoyol bağlantısı projesinin ihalesi yapılmış olup, alternatif güzergâhlar üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Harita 4-5- Asya Karayolları, 2012 224

Kaynak: UBAK, 2012. Türkiye'den geçen Asya Karayolları tali yol hattı, Mersin'den başlayarak Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri üzerinden İran sınır kapısı Gürbulak'a bağlanmaktadır. 4.1.1.1.2 TRC2 Bölgesi Şehirler Arası Yollar Şanlıurfa'da 2003-2012 yılları arasında 354 km yol yapımı gerçekleştirilmiştir ve 124,5 km yol yapım çalışması programa alınmıştır. Harita 4-6- Şanlıurfa İl Yolları, 2012. 225

Kaynak: KBM, 2012. Şanlıurfa çevre yollarının 4 parçadan oluşması planlanmıştır. Bu maksatla Diyarbakır- Mardin yollarını bağlayan 4,1 km uzunluğundaki ilk çevre yolu bağlantısı 2010 yılında açılmıştır. Bu yol üzerine daha önce kent merkezinde bulunan şehirlerarası otobüs terminali taşınmıştır. İnşaatı devam eden diğer parçalar, Mardin-Akçakale yolları bağlantısı (6,5 km) ve Akçakale- Gaziantep yolları (11,5 km) bağlantısıdır. Proje aşamasındaki 4. Çevre yolu bağlantısı Diyarbakır-Gaziantep yolları arasında düşünülmektedir. Bu yolun bir kısmı askeri bölge içerisinden geçmektedir. Önceki yıllarda sathi kaplamalı olarak bitirilmiş Şanlıurfa güneybatı çevreyolunun, 2013 yılı içinde BSK seviyesinde bitirilmesi hedeflenmektedir. Birecik, Suruç, Bozova ve Siverek yollarında toplam 124,5 km'lik programlanan yol bulunmaktadır. Harita 4-7- Nissibi Köprüsü, 2012 226

Kaynak: KBM, 2012. Diyarbakır ile Adıyaman illerini bağlayacak karayolu olan Nissibi Köprüsü'nün, Siverek ile Kâhta ilçeleri arasında kalan bölgede, Fırat Nehri üzerinde yapılması planlanmıştır. Fırat Köprüsünün 1990 yılında baraj gölü altında kalmasıyla, Atatürk Baraj Gölünde Şanlıurfa Siverek-Adıyaman Kâhta arasında çalışan 1 adet ve Şanlıurfa Hilvan-Adıyaman Kâhta arasında çalışan 1 adet feribot olmak üzere toplam 2 adet feribot bulunmaktadır. Bu feribotlar ile hem araç, hem yolcu taşımacılığı yapılmaktadır. Adıyaman ve Diyarbakır ile birlikte birçok ilin geçiş noktası olacak Nissibi Köprüsünün inşa edilmesi bölgedeki ulaşımın rahat ve güvenli bir şekilde yapılmasını sağlayacaktır. Ayrıca bölgenin Nemrut Dağı gibi turistik değerleri göz önüne alındığında, yapılacak köprü bölgeye ekonomik olarak da bir canlılık getirecektir. Eğik kablo askılı şeklinde 610 m. uzunluğunda ve 22,9 m. genişliğinde olan bu köprünün çalışmalarına başlanmış olup 2014 yılında bitirilmesi hedeflenmektedir. Harita 4-8- Diyarbakır İl Yolları, 2012 227

Kaynak: KBM, 2012. Harita 4-9- Diyarbakır Çevre Yolları, 2012 Kaynak: KBM, 2012. 228

Karayolu kent içi geçişlerini yerleşim alanları dışına taşımak amacı ile iki çevre yolu projesi planlanmıştır. Birincisi Elazığ Yolunun batısından Şanlıurfa Yoluna bağlanan çevreyoludur. İkincisi, Şanlıurfa yolundan, Mardin yoluna bağlanmaktadır. Diyarbakır çevreyolu çalışmalarında: 1. Etap toplam 13 km.lik Diyarbakır çevreyolunun 1. etabı BSK seviyesinde bitirilmiş ve trafiğe açılmıştır. 2. Etap 29 km.lik kesimin ise sözleşmesi yapılmış olup, 2014 yılı sonunda bitirilmesi hedeflenmektedir. 2. Etapta 9 km. lik havaalanı bağlantısının ihalesi yapılmış olup, havaalanı projesinin bitirilmesi ile eş zamanlı olarak bağlantı yolunun da tamamlanması planlanmaktadır. 3. ve 4. Etap, 44 km.lik doğu çevreyolu için toplulaştırma çalışmaları kapsamında önerilecek güzergâhlar neticesinde proje ihalesi yapılacaktır. Diyarbakır'da çevre yollarının yapımı ve bu yolların kavşaklar ile diğer yollarla bağlanması sonucu trafiğin rahatlayacağı beklenmektedir. 4.1.1.1.3 TRC2 Bölgesi Trafik Hacmi Trafik hacmi değerlendirmesi, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiş yol boyu trafik anketlerine dayanmaktadır. 2012 yılında Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü tarafından etüdü yapılan Yıllık Ortalama Günlük Trafik (YOGT) sayımlarının Diyarbakır il sınırları içerisindeki kesiti incelendiğinde; Diyarbakır'da başlayan yolculukların büyük bölümünün Elazığ yönü, Silvan yönü ve Mardin yönünde sonlandığı görülmektedir: Elazığ yolundan 7.582 taşıt/gün, Batman yolundan 7.538 taşıt/gün, Şanlıurfa yolundan 6.771 taşıt/gün, Mardin yolundan 5.984 taşıt/gün araç geçtiği gözlenmektedir. Şanlıurfa'da başlayan yolculukların büyük bölümünün Suriye ile sınır kapısının bulunduğu Akçakale yönünde ayrıca Gaziantep yönü, Diyarbakır yönü ve Mardin yönünde sonlandığı görülmektedir. Akçakale yolundan 10.435 taşıt/gün, Mardin yolundan 8.344 taşıt/gün, Diyarbakır yolundan 7.455 taşıt/gün, Gaziantep yolundan 6.163 taşıt/gün araç geçtiği gözlenmektedir. 4.1.1.2 Havayolu Bölgede, Diyarbakır ve Şanlıurfa GAP olmak üzere iki adet havalimanı bulunmaktadır. Diyarbakır Askeri Havalimanı, 1952 yılından bu yana sivil uçuşlara da hizmet veren, sadece yurtiçi uçuşlara açık ve bölgesel niteliktedir. Toplam 26.369 m 2 lik kurulu alan üzerindedir, bunun 2.680 m 2 lik kısmı yolcuya açık alana sahiptir ve Havalimanı kent merkezinden sadece 6 km uzaklıkta bulunmaktadır. Apron kapasitesi 3 uçaktır, havalimanının kapasitesi ise 1.450.000 229

yolcu/yıl dır. Gümrük hizmeti verilemediğinden havalimanında doğrudan uluslararası hava ulaşımı yapılamamaktadır. Havalimanına ulaşım otobüs, servis ve taksi ile yapılmaktadır. Havalimanında 200 araç kapasiteli açık otopark bulunmaktadır. 2011 yılı yolcu sayısı 1.733.374, 2012 yılı yolcu sayısı 1.285.824'tür. 2012 yılında yaşanan bu düşüşün nedeni yolcu trafiğinin en yoğun olduğu 3 aylık dönemde havalimanının bakımının yapılmasıdır. Mevcut terminal binası kapasitesini aşmış durumda olduğundan, DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından aynı havalimanı sınırları içinde yeni bir arazi üzerinde, iç ve dış hatlara hizmet verebilecek; 24.000 m 2 oturum alanına sahip, yaklaşık 86.803 m 2 kullanım alanı ve 936 araç kapasiteli açık otoparkı ve 1.038 araçlık kapalı otoparkı olan, 10 uçak kapasiteli (6 adedi yolcu köprülü) yeni bir terminal binasının yapılması planlanmaktadır. Havalimanının yolcu kapasitesi 5.000.000 yolcu/yıl olacaktır. 2013 yılı başında havalimanı inşaatı ihalesi sonuçlanmış olup, inşaat çalışmalarına başlanmıştır. 2007 yılında hizmete giren Şanlıurfa-GAP Havalimanı sivil kategoride olup ağır kargo uçaklarının iniş ve kalkışına imkân sağlayacak şekilde inşa edilmiştir. Apron kapasitesi 8 uçak olup 12.000 m 2 lik terminal binası ile hizmet vermektedir. Havalimanının yolcu kapasitesi 2.500.000 yolcu/yıl dır. 4.000 m pist uzunluğu ile Türkiye'nin en büyük pistine sahiptir. Kent merkezine ve TEM otoyoluna olan bağlantı yolları bölünmüş yol olarak inşa edilmiş olan havalimanı Şanlıurfa-Diyarbakır yolunun 35. km sinde bulunmaktadır. GAP Havalimanı `Geçici Hudut Kapısı` olarak ilan edilmiş ve uluslararası havalimanı olarak dış hat seferlerine de açılmış, 2012 yılında 15.020 dışhat yolcusu kabul edilmiştir. Ayrıca yükte hafif olan kıymetli mal veya ürün bölgede yeterli tonajda olmadığından dolayı kargo terminali işletmecisi bulunmamakta ve kargo taşımacılığı yapılamamaktadır. Her iki havalimanındaki 2011-2012 yılları, yolcu, yük ve uçak trafiği aşağıdaki tabloda verilmiştir. Bu tabloda Adana ve Gaziantep havaalanlarına ait bilgiler de verilmiş olup, bölge dışında yer alan ama yaklaşık aynı büyüklükteki hinterlantlara hizmet veren yakın havalimanlarındaki değişim de gözlenmiştir. Bu verilere göre, Adana Havalimanı dışındaki bölge havalimanları kargo taşımacılığında etkisiz kalmaktadır. Yolcu taşımacılığında ise en düşük kapasitede çalışmakta olan Şanlıurfa GAP Havalimanı dışındaki havalimanlarında Türkiye genelindeki artışa paralel bir artış gözlenmiştir. Şanlıurfa GAP Havalimanının hizmete girişi ile 3 yıl içinde taşınan yolcu sayısı hemen hemen iki katına çıkmakla birlikte havalimanı hala oldukça düşük kapasitede (% 13) işletilmektedir. Tablo 4.3- TRC2 Bölgesi ve Komşu İllerin Karşılaştırmalı Hava Kargo, Yolcu ve Uçak Sayısı, 2011-2012 2011 2012 Yük (Ton) Yolcu (Kişi) Uçak Sayısı Yük (Ton) Yolcu (Kişi) Uçak Sayısı Türkiye 2.249.473 117.620.469 914.484 2.249.133 130.351.620 958.198 Şanlıurfa 2.077 231.323 2.474 3.149 347.326 3.426 230

2011 2012 Yük (Ton) Yolcu (Kişi) Uçak Sayısı Yük (Ton) Yolcu (Kişi) Uçak Sayısı Diyarbakır 15.467 1.733.374 13.909 11.066 1.285.824 11.161 Gaziantep 14.352 1.314.508 13.099 16.808 1.442.969 13.014 Adana 36.240 3.240.967 34.966 40.474 3.764.157 38.620 Kaynak: DHMİ, 2012. 4.1.1.3 Demiryolu Ulusal demiryolu ağı bölgeyi iki aks üzerinden doğu-batı doğrultusunda beslemektedir. Kuzeydeki hat, Ergani den Bölge ye girmekte, Diyarbakır ve Batman ı geçerek Kurtalan da son bulmaktadır. Bu hat Malatya merkezli TCDD 5. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sahasında kalmaktadır. Güneydeki hat ise, Narlı (Kahramanmaraş) dan dan başlayarak Gaziantep ve Nizip üzerinden Barak (Karkamış) a varmakta, buradan Suriye sınırını izleyerek Nusaybin e kadar ulaşmakta ve Suriye topraklarından geçerek Irak a bağlanmaktadır. Bu hat, Adana merkezli TCDD 6. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sahasına girmektedir. Diyarbakır ili sınırlarında 150 km., Şanlıurfa ili sınırlarında da 221 km. demiryolu hattı mevcuttur. Demiryolu ağı, Bölgedeki yerleşimlerin çok azına hizmet vermekte olup, mevcut iki hattın da birbirine bağlantısı bulunmamaktadır. Şanlıurfa, şehir merkezinden demiryolu geçmemesine rağmen GAP illeri içerisinde, Gaziantep ten sonra en çok demiryolu uzunluğuna sahip il konumundadır. TCDD 6. Bölge sorumluluk sahası içerisinde bulunan Mürşitpınar tren istasyonu hem Suriye sınırında bulunması hem de sınırın hemen ötesinde bulunan Ayn-el Arap şehrine yakınlığı sebebiyle oldukça önemli bir yerdedir. 120.000 m 2' lik bir alanda yer alan Mürşitpınar tren istasyonu Şanlıurfa şehir merkezine 56,3 km lik uzaklıktadır. Tablo 4.4- GAP Bölgesi İllerinin Demiryolu Uzunlukları, 2008-2010 İller Demiryolu (km) 2008 2010 Adıyaman 45 45 Batman 47 47 Diyarbakır 150 150 Gaziantep 254 254 Kilis 16 16 Mardin 128 128 Siirt 35 35 Şanlıurfa 220 220 Şırnak - - GAP 895 895 231

Türkiye 8699 9594 Kaynak: TCDD, 2010. İstanbul Haydarpaşa dan kalkan Güney Ekspresi bölge içerisindeki kuzey hattı boyunca Ergani, Diyarbakır ve Bismil den geçerek Batman a yönelir. Batman-Diyarbakır ve Kurtalan- Diyarbakır arasında günde birer sefer olmak üzere karşılıklı bölgesel tren seferleri bulunmaktadır. Ayrıca Kurtalan-Diyarbakır yönünde de haftada 3 defa olmak kaydıyla karşılıklı seferler yapılmaktadır. Ancak bu güzergâhtaki seferler yolcu kapasitesine bağlı olarak düşürülmekte ve hatta durdurulabilmektedir. Demiryolu; Diyarbakır kent merkezinden kuzeybatı-güneydoğu yönünde geçerek, Yenişehir ve Bağlar ilçeleri arasında 1,3 km uzunluğunda bir istasyon oluşturmakta ve bu hat şehir içinden geçtiği kısımlarda kentin bölgelerini ayıran bir eşik oluşturmuştur. TCDD 6. Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde kalan güney hattı üzerinde Mürşitpınarı, Akçakale ve Ceylanpınar önemli istasyonlardır. Bu hat, Bağdat demiryolunun bir parçasıdır. TCDD verilerine göre hatta düzenli yolcu treni seferleri bulunmamaktadır. Harita 4-10- T.C. Devlet Demiryolları Haritası, 2012 Kaynak: TCDD, 2012. Tablo 4.5- GAP Bölgesi ndeki Demiryolu Hat Uzunlukları, 2009 Hat Kesimi Uzunluk (km) TCDD 5. Bölge Maden-Batman (Diyarbakır kesimi) 173,2 232

Müdürlüğü Batman-Kurtalan 69,5 TCDD 6. Bölge Müdürlüğü Kaynak: GAPBKİB, 2009. Narlı-Gaziantep 84,2 Gaziantep-Karkamış (Barak) 91,0 Barak-Nusaybin (Şanlıurfa kesimi) 325,6 Şenyurt-Mardin 25,4 Fevzipaşa-Narlı 18 69,4 Diyarbakır il sınırları içerisinde yük taşımacılığı Diyarbakır, Ergani, Leylek ve Bismil istasyon şefliğince yürütülmektedir. TCDD 5. Bölge Müdürlüğünden gelen verilere göre Diyarbakır dan Malatya ve Kurtalan yönlerine her gün yük treni kaldırılmakta olup, 2010 yılı içerisinde gelen vagon sayısı 10.017, giden vagon sayısı 3.088 olmak üzere toplam 13.105 iken 2012 yılında gelen vagon sayısı 8.119, giden vagon sayısı 2.720'ye düşmüştür. 2010 yılında 282.245 ton gelen yük ve 69.260 ton giden yük olmak üzere toplam 351.505 ton yük taşıması gerçekleştirilmiştir. Diyarbakır il sınırları içinde, giden yolcu toplamı 164.871 adettir. Tablo 4.6- Diyarbakır Yük Durumu, 2011-2012 İşyeri 2011 2012 Boşalan Dolan Boşalan Dolan Diyarbakır 131.706 5.015 89.172 8.262 Bismil 12.945 0 10.112 0 Ergani 139.921 57.602 114.909 24.380 Leylek 29.172 801 19.782 1.134 Toplam 313.744 63.418 233.975 33.776 Kaynak: TCDD5BM 2012. Şanlıurfa il merkezinin demiryolu bağlantısı bulunmamaktadır. Mersin-Adana dan Türkiye- Suriye sınırını takip ederek Nusaybin e giden demiryolu hattı ise şehir merkezinin 60 km. uzağından geçmektedir. TCDD 6. Bölge sorumluluk sahası içerisinde bulunan Mürşitpınar tren istasyonunun hem Suriye sınırında bulunması hem de sınırın hemen ötesinde bulunan Ayn-el Arap şehrine yakınlığı sebebiyle oldukça önemli bir yerdedir. Mürşitpınar tren istasyonu kuzeyde Mardin, Doğuda Nusaybin ve Batıda Karkamış a bağlanmakta ve Mardin Nusaybin demiryolu ağının kavşağı konumunda bulunmaktadır. 120.000 m 2 'lik bir alanda yer alan Mürşitpınar tren istasyonu Şanlıurfa şehir merkezine 56,3 km lik uzaklıktadır. Mürşitpınar sınır kapısı karşısında konuşlanan istasyonda TMO ya ait silolar bulunmaktadır. 18 Kısmen GAP Bölgesi içindedir. 233

Şanlıurfa sınırları içerisinde yük taşımacılığı Akçakale, Ceylanpınar ve Mürşitpınar Diyarbakır istasyon şefliğince yürütülmektedir. TCDD 6. Bölge Müdürlüğünden gelen verilere göre 2011 yılında 136.805 ton gelen yük ve 8.216 ton giden yük olmak üzere toplam yük 145.021 ton iken, 2012 yılında 71.177 ton gelen yük ve 10.837 ton giden yük olmak üzere toplam 82.614 ton yük taşıması gerçekleştirilmiştir. 2012 yılı içinde Gaziantep Nusaybin parkurunda yol bakımı nedeniyle, trenlere yolcu vagonu verilmemiş olup, bu yıl içinde yolcu taşıması olmamıştır. Şanlıurfa merkezini, demiryolu ile Suruç üzerinden Mürşitpınar istasyonuna ve oradan da Halep e bağlama projesi, 77 km. çift hatlı olarak projelendirilmiş olup, 2014-2016 döneminde projenin yapılması planlanmaktadır. Bu proje gerçekleştiğinde, Şanlıurfa nın Suriye nin ikinci büyük şehri olan Halep e ve Gaziantep üzerinden Türkiye demiryolu ağına bağlanması mümkün olacaktır. Tablo 4.7- Şanlıurfa Yük Durumu Yıllık, 2011-2012 İstasyon 2011 2012 Boşalan Dolan Boşalan Dolan Akçakale 114.436 2.713 42.221 3.420 Ceylanpınar 17.398 5.503 18.817 7.255 Mürşitpınar 4.971 0 10.739 162 Toplam 136.805 8.216 71.777 10.837 Kaynak: TCDD6BM, 2012. 4.1.1.3.1 Demiryolu Projeleri Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Demiryolu Bağlantısı Projesi Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi, Elazığ yolu üzerinde kent merkezine 23 km. uzaklıkta, Büyükşehir Belediyesi sınırları dışındadır ve mevcutta demiryolu bağlantısı bulunmamaktadır. Diyarbakır OSB nin demiryolu bağlantısı olmadığı için üretilen ürünlerin sınır ya da limanlara ulaştırılması, sanayiciler için büyük bir maliyet oluşturmaktadır. Bu bağlamda OSB nin demiryolu bağlantısının sağlanması ile OSB'de bulunan firmaların taşımacılık maliyetlerinin azalacağı, dolayısı ile firmaların rekabet avantajına sahip olacakları öngörülmektedir. 2012 yılında OSB ye demir yolu bağlantısının yapılması amacıyla, Geyik-Leylek istasyonları arasında ayrılan hat için ihtiyaç duyulan yaklaşık 100.000 m 2 lik taşınmaz ile üzerindeki muhdesatın T.C.D.D. Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin karar yayımlanmıştır. Taşınmazın T.C.D.D. Malatya Bölge Müdürlüğüne teslim edilmesi ve kamulaştırma işleminin çok kısa sürede tamamlanması planlanmaktadır. Erzincan-Diyarbakır-Mardin Demiryolu Projesi 234

Erzincan-Diyarbakır-Mardin demiryolu projesi kapsamında Şanlıurfa ve Diyarbakır, Erzincan, Elazığ, Mardin, Sivas ve Ankara'ya, yüksek hızlı tren hatlarıyla bağlanacaktır. Ayrıca bölgede planlanan diğer projeler ile Diyarbakır ve Şanlıurfa nın, Gaziantep üzerinden Adana'ya erişiminin sağlanması planlanmaktadır. Avrupa Birliği ne katılım sürecinde artacak yolcu ve yük taşımacılığında, yüksek hızlı tren hatlarının oluşturduğu ulaşım koridorları stratejik önem kazanacaktır. Öngörülen demiryolu hattının İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerini birleştirecek olması nedeniyle yerel ve uluslararası yük ve yolcu ulaşımı açısından önemli bir işleve sahip olması beklenmektedir. Etüt, proje ve mühendislik hizmetleri devam eden Erzincan-Muş ve Trabzon-Erzincan Demiryolu hatları ile Erzincan ili kavşak niteliğinde olacak olup, genişleyen demiryolu ağı ile pek çok ile ulaşım sağlanacaktır. Planlama aşamasında olan Şanlıurfa-Mürşitpınar hattı ile Şanlıurfa ile ilçelerine ulaşım sağlanacaktır. Diyarbakır-Şanlıurfa Demiryolu Projesi Diyarbakır-Şanlıurfa arasında yapılması planlanan demiryolu hattının ortalama seyahat süresi yolcu trenleri için 45 dakika, yük trenleri için 135 dakika olarak planlanmaktadır. Diyarbakır-Şanlıurfa Demiryolu Projesi güzergâhını kapsayan bölgede ulaşım genelde karayolu ile sağlanmaktadır. Hattın başlangıcı olarak Diyarbakır ili mevcut demiryolu koridoru belirlenmiştir. Aynı zamanda Diyarbakır kesiminde planlanan Diyarbakır İstasyonunda, bir diğer hızlı tren projesi olan Erzincan-Diyarbakır-Mardin Demiryolu Projesi ile entegrasyon sağlanacaktır. Hat sonu olan Şanlıurfa kesiminde ise, Şanlıurfa-Mürşitpınar Demiryolu na entegrasyon sağlanacaktır. Proje kapsamında 4 adet istasyon yapılması planlanmaktadır. Diyarbakır ili idari sınırları içerisinde 1 adet, Şanlıurfa ili idari sınırları içerisinde 3 adet istasyon planlanmıştır. Proje kapsamında Şanlıurfa merkezinde bir istasyon tasarlanmamıştır. Diyarbakır-Şanlıurfa demiryolu Şanlıurfa-Mürşitpınar demiryolu projesine bağlanacaktır. Şanlıurfa merkezinde Şanlıurfa- Mürşitpınar demiryolu projesi kapsamında istasyon yapılacak olup, iki demiryolu hattı da bu istasyonu ortak kullanacaktır. Diğer yüksek hızlı tren projeleri ile entegrasyonu sağlanacak olan Diyarbakır-Şanlıurfa Demiryolu Hattı vasıtasıyla; Diyarbakır ve Şanlıurfa, Malatya, Sivas ve Ankara'ya bağlanacaktır. Ayrıca bölgede planlanan diğer projeler ile Gaziantep üzerinden Adana'ya erişiminin sağlanması da planlanmaktadır. Diyarbakır İstasyonuna entegre olması planlanan Erzincan-Diyarbakır- Mardin Demiryolu Projesi ile Erzincan, Diyarbakır ve Mardin il ve ilçelerine ulaşım sağlanacaktır. 4.1.1.3.2 Kent İçi Ulaşım Bu bölümde kentsel gelişme stratejileri çerçevesinde yürütülen; toplu taşıma sistemi, şehirlerarası otobüs terminalleri, ilçeler arası ulaşım, otopark sistemi, yaya ve bisiklet ulaşımı projelerinin Bölge'de mevcut durumu ve yapılması planlanan önemli şehir içi ulaşım projeleri ele alınmaktadır. 235

Toplu Taşıma Diyarbakır daki belediye otobüsü ve minibüs sayıları Şanlıurfa dakilerin 2 katından fazladır. Şanlıurfa'da ise belediye otobüsleri ile özel halk otobüsleri kent içi toplu taşımacılıkta kullanılan yegâne araçlardır. Diyarbakır daki halk otobüsleri 6 adet toplu taşımacılık kooperatifine bağlıdır. Bunlara ilaveten kent merkezinde faaliyette bulunan 990 adet servis aracı bulunmaktadır (DBB, 2009). Diyarbakır ve Şanlıurfa Belediyesinin kent merkezi için 2009 yılında hazırlanan Ulaşım Master Planları bulunmaktadır. Tablo 4.8- Diyarbakır ve Şanlıurfa Kent İçi Yolcu Taşımacılığı Yapan Araç Sayıları Araç Cinsi Araç Sayısı Diyarbakır Şanlıurfa Belediye Otobüsü 81 219 Halk Otobüsü 100 0 Minibüs 300 0 Toplam 481 219 Kaynak: DUAP, 2009; ŞB, 2012. Diyarbakır da toplu taşıma hizmeti veren özel sektör iki kuruluş halinde hizmet vermektedir. Özel halk otobüsleri, araç sayısı 100 olup toplu taşıma içindeki payı araç olarak % 20,83, yolcu olarak % 17,32'dir. Diyarbakır kent içi ulaşımının büyük bir bölümünü sağlayan minibüslerin sayısı 300 olup, toplu taşıma içindeki payı araç olarak % 62,50, yolcu olarak % 67,42'dir. Şanlıurfa'da toplam 219 otobüs mevcuttur, bu otobüslerin % 41'i engellilere uygun araçlardır. 2006 yılından itibaren kent genelinde dolmuş, minibüs tarzı toplu taşıma araçları kaldırılmıştır. Otobüs Terminalleri Diyarbakır kent içi ulaşımı hafifletmek maksadıyla şehirlerarası otobüs terminali Şanlıurfa Yolu üzerindeki 25 hektarlık alana taşınmıştır. Şanlıurfa yolu üzerinde bulunan Diyarbakır Şehirlerarası Otobüs Terminalinde (DİŞTİ, 2012); 42 adet otobüs peronu bulunmaktadır, yıllık ortalama yolcu adedi giden ve gelen kişi toplamı olarak 1.400.000 kişidir. Nüfus artışı ve kentin giderek bölgesel bir merkez fonksiyonu kazanmasıyla yıllık yolcu sayısında artış olacağı aşikârdır. Diyarbakır ilçe otogarında 48 yazıhane mevcuttur. Urfakapı çıkışında bulunan yakın çevre terminali şehir merkezinde trafik sorunu yarattığından, Şehitlik mahallesinde yeni bir alana taşınmıştır. İlçelere yolcu taşıma faaliyetini yürüten 33 firma ve bu firmalara ait 1.318 adet araç mevcuttur. İlçe otogarında, araç ve yolcu yoğunluğu yılın Eylül-Haziran ayları dönemi olup, araç çıkışının en yoğun olduğu saatler 07.00 236

08.00 saatleri arasıdır. Tüm yönlerden gelen araçlar kent içine girerek ilçe otogarında son durak yapmaktadır. Harita 4-11- Diyarbakır Ulaşımında Ana Merkezler Kaynak: DUAP, 2009. Şanlıurfa şehirlerarası otobüs terminali 60 hektar alan üzerinde 10.000m 2 kapalı alana sahiptir. Terminalin 1. katı ilçe garajı minibüslerine, 2. katı ise şehirlerarası otobüslere ayrılmıştır. Terminalde 17 adet otobüs peronu, 3 adet Şanlıurfa firması, 12 adet diğer illerin firmaları olmak üzere toplam 15 adet otobüs firması bulunmaktadır. Terminalde ayrıca 50 adet işyeri bulunmaktadır. Şanlıurfa firmalarına ait 45 otobüs, transit otobüslerden 125 otobüs olmak üzere, terminale günde toplam 170 otobüs giriş yapmaktadır. İlçe garajına günde 380-420 minibüs giriş yapmaktadır. Terminalde toplam 500 araç kapasiteli, 2 adet otopark bulunmaktadır. Haziran-Eylül ayları arasında araç ve yolcu yoğunluğu en fazla olup, araç trafiğinin en yoğun olduğu saatler 13.00 17.00 arasıdır. 4.1.1.3.3 İlçeler Arası Ulaşım İl içi konumları itibariyle Diyarbakır ve Şanlıurfa kent merkezleri ilçelerden gelen yolların kesiştiği merkez konumdadır. Şanlıurfa ilinde ilçeler arası ulaşım hareketliliği yüksek iken, Diyarbakır da bu durum şehir merkezi ile ilçeler arasında görülmektedir. Şanlıurfa ulaşım sisteminin birden fazla odaklı olduğu, Diyarbakır da ise ulaşım sisteminin daha çok önemli ana yollar üzerinde ve merkezden çevreye doğru şekillendiği söylenebilir. Diyarbakır-Elazığ yolu üzerinde olan Ergani, Diyarbakır-Siirt/Bitlis yolu üzerinde olan Silvan, Diyarbakır-Batman yolu üzerinde olan Bismil ve Diyarbakır-Mardin yolu üzerinde olan 237

Çınar ilçeleri üzerinde bulundukları yüksek yoğunluklu yol itibariyle ulaşım açısından daha şanslı ilçelerdir ve mevcut gelişmelerinin gösterdiği üzere büyüme potansiyeli en yüksek ilçelerdir. Çüngüş, Çermik ve Dicle ilçelerinin Diyarbakır merkez karayolu bağlantısı Ergani üzerinden yapıldığı için Ergani ilçesi küçük ölçekte bir çekim merkezi konumundadır. Ergani ve Bismil ilçeleri önemli karayolları üzerinde bulunmaları ve Maden-Diyarbakır-Batman demiryolu hattı üzerinde istasyon merkezleri olmaları sebebiyle birer ulaşım merkezi durumundadırlar. Diyarbakır ilinde kuzey ilçeleri (Kulp, Lice, Hani ve Dicle) ulaşım sistemine ikincil dereceli (il yolu) yol ile bağlanmaktadırlar. Şanlıurfa ilinde Suruç-Akçakale, Akçakale-Ceylanpınar, Suruç-Bozova, Bozova-Hilvan ve Siverek-Viranşehir ilçeleri arasında Şanlıurfa merkez bağlantısı dışında kara yolu bağlantısının ve Suruç/Mürşitpınar-Akçakale-Ceylanpınar demiryolu bağlantısının olması merkez ilçeye bağımlılığın Diyarbakır a göre daha düşük olduğunun bir göstergesidir. Diyarbakır gibi Şanlıurfa ilinde de, kenti çevre illere bağlayan kara yolları üzerindeki ilçeler daha büyümüş ilçelerdir. Birecik ve Suruç ilçeleri, Gaziantep-Şanlıurfa yolu; Siverek ve Hilvan ilçeleri, Şanlıurfa-Diyarbakır yolu; Viranşehir ilçesi Şanlıurfa-Mardin yolu üzerinde bulunmaktadır. İlçeler arası ikincil bağlantıların da dikkate alınmasıyla Suruç, Akçakale, Birecik, Viranşehir ve Siverek ilçeleri ulaşım imkânları bakımından diğer ilçelerden daha fazla önem arz etmektedir. Ayrıca Siverek ilçesi beş ayrı yöndeki kara yolu bağlantıları ile Şanlıurfa nın en önemli ilçesi konumundadır. 4.1.1.3.4 Otopark Kapasitesi Yol kenarı ve açık otoparklara rağmen kentin merkezi alanlarında yeterli otopark stoğu sağlanamamıştır. Merkezi iş alanı çevresindeki otopark sayısının yeterli olmamasının yanı sıra, mevcut otopark yönetmeliği uygulaması da konut alanlarındaki otopark sayısının artırılması konusunda yetersiz kalmaktadır. Diyarbakır merkezinde ücretli olarak 4 adet yol boyunca park yapılan cadde bulunduğu gösterilmektedir. İl merkezinde toplamda kapasitesi 560 araçlık otopark bulunmaktadır. Kapalı türdeki otopark 320 araç kapasiteli olup toplam otopark alanının %57 sini oluşturmaktadır. Diyarbakır kent merkezinde 2 adet yeni otopark alanı yapılması planlanmaktadır. İlk etapta Belediye binasının açık otoparkı yerine 2 katlı 155 araçlık kapalı otopark yapılması ve bu otoparkın çevresindeki iş merkezlerine de hizmet etmesi planlanmaktadır. 2. etapta ise Dağkapı Eski Doğum Hastanesi yıkılarak yerine 5 katlı 600 araçlık bir otopark yapılması planlanmaktadır. Bu otoparkın da çevresindeki hastanelerin kullanıcılarına ve çalışanlarına hizmet vermesi beklenmektedir. Şanlıurfa da ise 15 adet açık ve 2 adet kapalı otopark mevcuttur. Kentin ana arterleri geniş ve bunların üstyapı durumu iyi olup, bu geniş bulvarlardan özellikle tarihi merkez olan Balıklı Göl ve çevresine yaklaştıklarında buradaki bağlantıların dar ve parklanmaya maruz oldukları görülmektedir. Şanlıurfa kent merkezi içinde olan Divanyolu, Atatürk Bulvarı, 12 Eylül C. arasında kalan alan taşıt ve yaya trafiğinin en yoğun olduğu bölgedir. Bu bölgelerde yol kenarı 238

parklanma nedeni ile trafik akışı yavaşlamakta, düzensiz yaya hareketlerinin de etkisi ile zaman zaman yoğunluk ve beklemelerin yaşanmasına neden olmaktadır. 4.1.1.3.5 Yaya Ulaşımı Diyarbakır da yolculukların önemli bir bölümü yaya olarak yapılmaktadır. Yaya ulaşım alanları incelendiğinde, yayalaştırılmış alanların şehrin merkezinde ve sur içi bölgesinde kısıtlı bir alanda olduğu gözlenmektedir. Harita 4-12- Diyarbakır Yayalaştırılmış Alanlar Kaynak: DUAP, 2009. Kent merkezinde, merkezin yayılma biçimine bağlı olarak yayaların yoğun olarak kullandıkları bölgeler; Sur içinde Gazi ve İnönü Caddeleri ile Balıkçılarbaşı bölgesi ve Yenişehir'de Ekinciler Caddesi ile buna bağlanan sokaklardır. Yenişehir ilçesinde Ekinciler Caddesine bağlanan sokaklardan biri olan Sanat Sokağı, Bağlar ilçesinde Sakarya Caddesi ve Atatürk stadyumu yan sokağı olan Kültür Sokağı mevcut durum itibariyle yayalaştırılmıştır. Ayrıca Gazi Caddesi için bir yayalaştırma projesi, Vedat Dalokay yeraltı çarşısı üstündeki meydan projesi ve Ekinciler Caddesinin yayalaştırılması projelerinin gelecekte yapılması planlanmaktadır. Harita 4-13- Diyarbakır'da Orta ve Uzun Vadede Yayalaştırılacak Alanlar 239

Kaynak: DUAP, 2009. Diyarbakır'da orta ve uzun vadede, yukarıdaki haritada tarihi merkez olan Suriçi bölgesinin yanından başlayarak ticaretin yoğun olduğu kent merkezinden geçen, kırmızıçizgi ile belirlenen hatta yayalaştırma uygulamasının yapılması planlanmaktadır. Harita 4-14- Şanlıurfa Yayalaştırılmış Alanlar Kaynak: ŞB, 2012. Şanlıurfa'da ise tarihi ve turistik merkezlerden olan Balıklıgöl ve Hanlar bölgesinde toplam 3.225 km yayalaştırılmış alan bulunmaktadır. 240

4.1.1.3.6 Bisiklet Yolları Harita 4-15- Diyarbakır'da Bisiklet Yolları Kaynak: DUAP, 2009. Diyarbakır da bisiklet şebekesinin kent merkezinde kısa vadede, kentin bugünkü yerleşim alanlarında (Mahabat Bulvarına kadar) orta vadede, imar planına göre yeni gelişecek bölgelerinde ise uzun vadede planlanması ön görülmüştür. Doğrusallık prensibine uygun olarak, motorlu taşıtlardan kaçınmak için zikzaklardan oluşan güzergâhlar yerine, bisikletlilerin ulaşım ihtiyacını en kısa yoldan karşılayacak güzergâhlar üzerinde, diğer ulaşım türleri ile bütünleşik bir şekilde planlanma prensibi alınmıştır. Şanlıurfa'da bisiklet yolları bulunmamaktadır. 4.1.1.3.7 Şehiriçi Ulaşım Projeleri Diyarbakır da beklenen nüfus artışı ile yolculuk talep düzeyi oldukça artacaktır. Bu nedenle yolculuk talepleri kent merkezinde yoğunlaşmakta ve geleneksel taşıma yöntemleri devam ettiği sürece kent merkezinde otobüs sayıları itibarıyla ciddi trafik sıkışıklığına neden olacakları görülmektedir. Yolculuk talebinin yüksek olduğu kent merkezine erişim farklı fiziksel özelliklere ve işletme yapısına sahip raylı sistem hatları ve birinci derece hatlar ile sağlanacaktır. Raylı sistem hatları kısıtlı güzergâhlarda hizmet verecek olup; kentin diğer yerleşimlerinden kent merkezine erişim, farklı ulaşım türlerinin bu hatlar ile işletme bütünlüğü sayesinde sağlanacaktır. Bir başka deyişle bu yerleşim alanlarında oluşan yolculuklar raylı sistem hattına aktarma ile sağlanacaktır. 241

Bu nedenle bu işlevi görecek besleme hatları oluşturulmuştur. Ana hat-besleme hat gibi iki ayrı işletme türünün bir sistem bütünü içinde birbirini tamamlayan hatlar şeklinde çalışması için işletmelerin bütünleşmesi gerekmektedir. Harita 4-16- Diyarbakır'da Hafif Raylı Sistem Güzergâhları Kaynak: DUAP, 2009. Diyarbakır da Ulaşım Master Planı çalışmaları ve Hafif Raylı Sistem fizibilitesi çalışmaları devam etmektedir. Diyarbakır kentinin 2025 hedef yılı doğrultusunda beklenen 2,3 milyon yolculuğun 500.000'den fazlası toplu taşıma sistemleri ile gerçekleştirilecektir. Bu yolculuk talebinin karşılanabilmesi için mutlak surette yüksek kapasiteli ve entegre toplu taşıma sistemlerine ihtiyaç duyulacaktır. Buna yönelik Diyarbakır'da 3 önemli toplu taşıma koridoru belirlenmiş ve raylı sistem hat planlaması yapılmıştır. Koridor: Kuzeyde Talaytepe Mahallesi içinde bulunan Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinin önünde başlayan, gelişme konut alanlarına hizmet verdikten sonra Diclekent Bulvarı ve Turgut Özal Bulvarı üzerinden Ekinciler Caddesi ve İnaloğlu Caddesi ile Adliye önünden devam ederek Dağkapı da sonlanan güzergâhta Hastane Dağkapı Raylı Sistem Hattı; Koridor: Batıda Şanlıurfa Bulvarı 500 Evler sapağından başlayıp Diclekent Kavşağı ndan sonra Koridor 1 Hattının güzergâhından devam edecek 500 evler Dağkapı Raylı Sistem Hattı; 242

Koridor: Kent merkezinden geçen TCDD hattı mevcutta olduğu gibi şehirlerarası ulaşıma hizmet vermekte olup mevcut durumda kent içi ulaşıma entegre bir sistem olarak tanımlanmamıştır. Proje ile mevcut TCDD hattı üzerinde aktif hale gelecek ve diğer iki toplu taşıma koridoru ile entegre olacak Banliyö Hattı oluşturulmuştur. Harita 4-17- Şanlıurfa Elektrobüs Hattı Kaynak: ŞB, 2012. Şanlıurfa Belediyesinin hâlihazırda üzerinde çalıştığı Elektrobüs (Tramvay Tipi Troleybüs) Projesi bulunmaktadır. Yapılması planlanan Elektrobüs güzergâhı Balıklıgöl Abide arasında yer almaktadır. Kentin ana toplu taşıma ağında en önemli güzergâh olan 1. Etap eski otogar Balıklıgöl- Abide Kavşağı arasında Troleybüs sistemi için çalışmalar devam etmekte. 2014'ün ilk yarısında projenin hayata geçirilmesi beklenmektedir. Projenin 2. Etabı ise Abide Kavşağı-Karaköprü güzergâhı üzerinde yapılacaktır. 4.1.2 Lojistik 4.1.2.1 Lojistik Kavramının Gelişimi: Dünya ve Türkiye Ölçeği 4.1.2.1.1 Dünya Lojistik Sektörü Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından düzenli olarak yayınlanan Dünya Hizmet Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYİH-GDP) raporlarına göre taşımacılık, hizmet sektörü içinde çok büyük öneme sahip bir alan olarak yerini korumaktadır. DTÖ raporunda ulaştırma kapsamında yer alan 243

faaliyetler: denizyolu taşımacılığı, iç suyolları taşımacılığı, havayolu taşımacılığı, uzay taşımacılığı, demiryolu taşımacılığı, karayolu taşımacılığı, boru hattı taşımacılığı, depolamaelleçleme-acente ve diğer hizmetler şeklinde sıralanabilir. Tablo 4.9- Ulaştırma Hizmetleri GSYİH / Hizmetler GSYİH (Dünya Geneli) (%) 2000-2008 Yıllar - Dünya Genelinde 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Ulaştırma GSYİH / Toplam 24,75 24,41 24,01 23,64 24,16 24,21 23,86 23,79 24,26 Hizmet GSYİH Kaynak: DLR, 2012. Türkiye de ise bu oran DTÖ nün verilerine göre, dünya geneli kadar yüksek olmasa da, ortalama % 18 seviyesinde seyretmektedir. Tablo 4.10- Ulaştırma Hizmetleri GSYİH /Hizmetler GSYİH (Türkiye) (%) 2000-2008 Yıllar - Dünya Genelinde 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Ulaştırma GSYİH / Toplam 15,34 18,92 19,99 12,19 14,39 18,22 18,78 21,88 22,53 Servis GSYİH Kaynak: DLR, 2012. Türkiye de oransal olarak son yıllarda meydana gelen artış ile dünya ortalamasına giderek yaklaşarak Türkiye de ulaştırmanın dolayısıyla lojistiğin kazandığı önem görülmektedir. 4.1.2.1.2 Dünya Bankası Lojistik Performans İndeksi Dünya Bankası tarafından, 2007 yılında 7, 2010 ve 2012 yıllarında 6 farklı lojistik kriter kullanarak ülkeler bazında Lojistik Performans Endeksi ölçüm sistemi geliştirilmiş ve bu şekilde ülkelerin lojistik açıdan gelişmişlik düzeyinin ölçülmesi gerçekleştirilmiştir. Bu performans endeksinin hesabında, iş hacminin etkisinden ziyade, lojistik alt yapı ve sistemlerin etkinliği çok daha fazla önemlidir. Puanlamaların hesabında birebir görüşmeler ve denetimler dikkate alınmaktadır. LPI olarak kısaltılarak kullanılan endeks temel olarak; Gümrük ve Sınır Kapısı Geçiş Kolaylığı, Lojistik altyapı, Uygun Maliyetlerle Uluslararası Taşıma Organizasyonu Kolaylığı, Lojistik Hizmetlerin Kalitesi ve Rekabetçiliği, Sevkiyatların İzlenebilirliği, Zamanında teslimat kriterlerini dikkate almaktadır. 244

Son olarak 2012 yılı için yayınlanan endekste puanlamalar beş tam puan üzerinden gerçekleştirilmekte ve ülke puanı tüm alt kriter puanlarının ağırlıklı ortalaması şeklinde hesaplanmaktadır. Tablo 4.11- Lojistik Performans Endeksi, (2007, 2010, 2012) 2007 LPI 2010 LPI 2012 LPI Sıra Ülke Puan Sıra Ülke Puan Sıra Ülke Puan 1 Singapur 4,19 1 Almanya 4,11 1 Singapur 4,13 2 Hollanda 4,18 2 Singapur 4,09 2 Hong Kong 4,12 3 Almanya 4,10 3 İsveç 4,08 3 Finlandiya 4,05 4 İsveç 4,08 4 Hollanda 4,07 4 Almanya 4,03 5 Avusturya 4,06 5 Lüksemburg 3,98 5 Hollanda 4,02 6 Japonya 4,02 6 İsviçre 3,97 6 Danimarka 4,02 7 İsviçre 4,02 7 Japonya 3,97 7 Belçika 3,98 8 Hong Kong 4,00 8 İngiltere 3,95 8 Japonya 3,93 9 İngiltere 3,99 9 Belçika 3,94 9 A.B.D. 3.93 10 Kanada 3,92 10 Norveç 3,93 10 İngiltere 3,90 34 Türkiye 3,15 39 Türkiye 3,22 27 Türkiye 3,51 150 Afganistan 1,21 155 Somali 1,34 155 Burundi 1,61 Kaynak: WB, 2012. İsveç, Norveç, İsviçre her ne kadar yükleme ve boşaltma açısından yoğun trafik içermeyen ülkeler olsa da LPI endeksine göre, Dünya üzerindeki lojistik mükemmelliğe sahip ülkeler olarak değerlendirilmektedir. Singapur, Almanya ve Hollanda sürekli olarak ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye ise puanını yükselterek 2012 yılında 155 ülke arasında 27. sırada bulunmaktadır. Türkiye'nin LPI puanının 2010 ve 2012 yılları arası artış oranı yüksektir. Bunun dışında tüm komşu ülkelere göre LPI puanı en fazla olan ülkedir. Tablo 4.12- Türkiye Lojistik Performans İndeksi, 2007-2012 Kriter 2007 2010 2012 Sıra Puan Sıra Puan Sıra Puan Gümrük ve Sınır Kapısı Geçiş Kolaylığı 33 3,00 46 2,82 32 3,16 Lojistik Altyapı 39 2,94 39 3,08 25 3,62 Uygun Maliyetlerle Uluslararası Taşıma Organizasyonu Kolaylığı 42 3,07 44 3,15 30 3,38 Lojistik Hizmetlerin Kalitesi ve Rekabetçiliği 30 3,29 37 3,23 26 3,52 Sevkiyatların İzlenebilirliği 34 3,27 56 3,09 29 3,54 Zamanında Teslimat 52 3,38 31 3,94 27 3,87 245

Yurtiçi Lojistik Maliyetler 112 2,71 Toplam 34 3,15 39 3,22 27 3,51 Kaynak: WB, 2012. Yukarıdaki tablo incelendiğinde en çok ilerlemenin Lojistik Altyapısı kriterinde olduğu, en düşük puanlı kriterin Gümrük ve Sınır Kapısı Geçiş Kolaylığı ve en yüksek puanlı kriterin ise Zamanında Teslimat olduğu görülmektedir. Dünya ekonomik büyüklük sıralamasında 17. olan ülkemizin lojistik performans indeksinde de istenen düzeye gelebilmesi için ülke lojistik planlamasında Dünya Bankası LPI çalışmasının dikkate alınması gerekmektedir. 4.1.2.1.3 Türkiye Lojistik Sektörü Coğrafi konumu itibarıyla Türkiye nin Batı ile Doğu arasında bir köprü niteliğinde olması, bölgenin ekonomik gelişimi açısından lojistik sektörünü son derece kritik bir sektör haline getirmektedir. 1996 yılında yürürlüğe giren Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşması ve Türkiye nin olası AB üyeliği sektörde yeni yatırımları teşvik edecek önemli fırsatlardır. Taşımacılık hâlihazırda Türkiye nin AB ye uyum süreci gündeminde yer alan beş önemli başlık arasındadır. AB ye uyum süreci altyapı, araçlar ve çevre standartları ile uyumu, lojistik ağın geliştirilmesini ve dış ticaret politikalarının iyileştirilmesini kapsamaktadır. Türkiye deki mevcut taşımacılık ağı, özellikle otoyollar, kara yolları ve demir yollarının yoğunluğu bakımından, EU- 27 standartlarının gerisindedir. Türkiye deki lojistik şirketleri çoğunlukla dış ticaretin yoğun olduğu sektörlere hizmet vermektedir. Tekstil ve konfeksiyon, otomotiv, hızlı tüketim ürünleri, perakende ve gıda, petrokimyasallar, makine üretimi ve inşaat sektörleri bu sektörler arasında yer almaktadır. İnşaat ve inşaat ekipmanları sektörlerinin payı 2002 yılından bu yana önemli ölçüde artmıştır (MEVKA, 2010). AB yolunda ilerleyen Türkiye, AB ile geliştireceği ulaştırma ağları sayesinde taşıma şeklinin optimizasyonunu sağlayabilecektir. AB nin ardından, dikkat çekici boyutlarda gelişen Rusya ve Orta Doğu ya ihracat, lojistik açıdan gerçekleştirilen projeler ile (Rusya da lojistik köy, Denizyolu alternatifleri, Irak Demiryolu projesi) etkin bir hale getirilmek istenmektedir (TANYAŞ VE İRİS, 2010). Tablo 4.13- Türkiye İhracat ve İthalat Bilgileri, 2012 İhracat İthalat İhracatın İthalatı Yıllar Bin Dolar Değişim % Bin Dolar Değişim % Karşılama Oranı 2007 107.271.750 25,4 170.062.715 21,8 63,1 2008 132.027.196 23,1 201.963.574 18,8 65,4 2009 102.135.006-22,6 140.928.421-30,2 72,5 246

2010 113.979.452 11,6 185.541.037 31,7 61,4 2011 134.954.000 18,2 240.833.236 29,4 56,0 2012 152.478.451 11,3 236.545.109-2,8 55,1 Kaynak: TÜİK, 2012e. Türkiye'de 2009 yılı hariç ihracat rakamları sürekli iyileşme göstermiştir. 2009 yılındaki küresel krizin etkileri ilgili yılda % -22,6 lık bir düşüşe sebep olmuştur. Buna karşın aynı yıl ithalat miktarında da % -30,2'lik bir düşüş gerçekleşmiştir. 2009 yılındaki bu düşüşe rağmen, ihracatın ithalatı karşılama oranını son 10 yılda ikinci en yüksek değerine bu yıl ulaşmıştır. Lojistik açıdan ihracatın gerçekleştirildiği bölgelerin konumu kadar, taşıma modunun da önemi oldukça fazladır. Ülkemiz, üç tarafı denizlerle çevrili yapısından dolayı, ihracatını denizyolu odaklı gerçekleştirme politikasına sahiptir (TANYAŞ VE İRİS, 2010). Tablo 4.14- Modlara Göre İhracat Değerleri (Bin Dolar), 2007-2010 Yıllar Toplam Deniz Yolu Demir Yolu Kara Yolu Hava Yolu Diğer 2007 107.271.750 52.174.049 1.081.911 44.482.360 7.018.292 2.515.138 2008 132.027.196 66.443.247 1.260.202 50.902.371 10.435.259 2.986.117 2009 102. 142.613 47.145.609 906.923 42.392.616 9.764.289 1.933.175 2010 113. 979.452 58.787.995 992.512 45.988.693 7.694.228 516.024 Kaynak: TÜİK, 2010a. 140000000 120000000 100000000 80000000 60000000 40000000 20000000 Grafik 4.1- Taşımacılık Modlarına Göre İhracat, 2000-2010 0 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Toplam Deniz Yolu Demir Yolu Kara Yolu Hava Yolu Diğer Kaynak: TÜİK, 2010a. 247

Türkiye ihracatında demiryolu (% 0,87) alternatifinin azlığı dikkat çekmektedir. Modlar arası denge hedefinin ve çok modlu taşımacılığın temel bileşenlerinden olan demiryolu taşımacılığı hususunda ciddi çalışmaların yapılması gerekmektedir. Birinci olarak deniz yolu (51,58 %), ikinci kara yolu (% 40,35), üçüncü ise hava yolu (% 6,75), ihracatta en sık kullanılan modlar olmuştur. Tablo 4.15- Modlara Göre İthalat Değerleri (Bin Dolar), 2007-2010 Yıllar Toplam Deniz Yolu Demir Yolu Kara Yolu Hava Yolu Diğer 2007 170.062.715 100.851.546 2.541.156 38.643.904 16.914.169 11.111.939 2008 201.963.574 124.248.358 2.573.769 41.296.231 16.898.466 16.946.750 2009 140.928.421 83.204.931 1.723.491 33.514.785 11.562.649 10.922.566 2010 185.541.037 112.599.854 2.454.676 42.445.871 17.409.929 10.630.706 Kaynak: TÜİK, 2010a. Türkiye'de ithalatta da en çok tercih edilen mod, ihracatta olduğu gibi deniz yolu (%60,69) olmuştur. İkinci kara (% 22,88), üçüncü hava (% 9,38), dördüncü diğer modlar (% 5,73) olurken, ihracatta olduğu gibi demir yolu (% 1,32) yine sonuncu olmuştur. 250000000 200000000 150000000 100000000 50000000 Grafik 4.2- Taşımacılık Modlarına Göre İthalat, 2000-2010 0 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Kaynak: TÜİK, 2010a. Toplam Deniz Yolu Demir Yolu Kara Yolu Hava Yolu Diğer Modlara göre dağılımda sadece ihracatın değil, dış ticaret toplamının incelenmesi oldukça faydalı olabilir. TÜİK veri tabanlarından elde edinilen bilgilere göre, 2010 yılının sonunda Türkiye Dış ticaretinin modlara göre dağılımı % 51,58 Denizyolu, % 40,35 Karayolu, % 6,75 Havayolu, % 0,87 Demiryolu şeklinde gerçekleştiği söylenebilir. İhracatta % 51,58 olan Denizyolu payı, ithalat ile birleştiğinde % 57,22 değerini almaktadır. 4.1.2.1.4 TRC2 Bölgesi Lojistik Mevcut Durum Değerlendirmesi 248

Diyarbakır mevcut durumuyla karayolu taşımacılığını yoğun kullanan bir il olarak değerlendirilmektedir. Diyarbakırın Mersin limanından Irak'a ve Türkî Cumhuriyetlere karayolu taşımacılığı ana güzergâhı üzerinde olması bu ulaştırma modunun önemini daha da arttırmaktadır. Şanlıurfa nın Arap ülkelerine ve sınır kapılarına yakınlığı önemli bir üstünlük olarak değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra, İskenderun limanlarının 349 km. Mersin limanının ise 441 km. uzaklıkta olması da Şanlıurfa nın limana açılımı açısından çok önemli bir durum olarak da ortaya çıkmaktadır. Tablo 4.16- Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin Seçilmiş Yurt İçi /Yurt Dışı Merkezlere ve Sınır Kapılarına Uzaklığı, 2012 Yurtiçi Diyarbakır Şanlıurfa Yurtdışı Merkezler Diyarbakır Şanlıurfa Merkezler TRC2 İli 176 Km 176 Km Halep 390 Km 257 Km Adıyaman 205 Km 110 Km Bağdat 826 Km 821 Km Gaziantep 317 Km 137 Km Amman 686 Km 586 Km Hatay 513 Km 330 Km Tahran 121 Km 121 Km Mersin 592 Km 411 Km Şam 739 Km 421 Km Mardin 95 Km 188 Km Beyrut 535 Km 435 Km Adana 523 Km 345 Km Halep 385 Km 257 Km Ankara 912 Km 822 Km Sınır Kapıları Diyarbakır Şanlıurfa Bursa 1283 Km 1180 Km Kapıkule 1239 Km 53 Km İstanbul 1365 Km 1274 Km Nusaybin 151 Km 224 Km İzmir 1424 Km 1245 Km Karkamış 284 Km 109 Km Trabzon 626 Km 806 Km Mürşitpınar 234 Km 54 Km Samsun 819 Km 836 Km Habur 295 Km 360 Km Antalya 1081 Km 901 Km Öncüpınar 373 Km 207 Km Kaynak: DLR, 2012; ŞLR 2012. Tablo 4.17- Diyarbakır ve Şanlıurfa`nın Seçilmiş Lojistik Köyler ve Limanlara Uzaklığı, 2012 Lojistik köyler Diyarbakır Şanlıurfa Limanlar Diyarbakır Şanlıurfa Kahramanmaraş (Türkoğlu) 404 km 217 km Hopa Limanı 616 km 829 km İzmit (Köseköy) 1341 km 1152 km Rize Limanı 570 km 735 km İstanbul (Halkalı) 1471 km 1263 km Trabzon Limanı 570 km 704 km Samsun (Gelemen) 836 km 836 Km Giresun Limanı 614 km 707 km Kayseri (Boğazköprü) 619 km Samsun TCDD 490 Km Limanı 825 km 840 km 249

Mersin (Yenice) 555 km 412 Km Antalya Limanı 842 km 931 km Uşak 1201 km 1033 Km Mersin Limanı 604 km 441 km Erzurum (Palandöken) 328 km 504 Km Ceyhan Limanları 145 km 328 km Konya (Kayacık) 802 km 699 Km Bandırma Limanı 1469 km 1326 km Mardin 91,2 km 188 km Marmara Ereğlisi Limanları 1560 km 1391 km Kars 539 km 706 km Tekirdağ Limanı 1593 km 1429 km Sivas 501 km 497 km İskenderun Limanları 514 km 349 km Kaynak: DLR, 2012; ŞLR 2012. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) kent merkezi içinde kalmış olan yük garlarını; lojistik merkez adıyla etkin karayolu ulaşımı olan ve müşteriler tarafından tercih edilebilir bir alanda, yük lojistik ihtiyaçlarına cevap verebilecek özellikte, farklı ölçeklerde 16 noktaya taşıma kararını almıştır. Bu merkezler haritada gösterilmektedir. Harita 4-18- Türkiye'deki Lojistik Merkezleri, 2012 Kaynak: TCDD, 2012. Ayrıca İpekyolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, Diyarbakır ilinde konumlanacak olup, bölgeye bağlı iller; Bingöl, Batman, Siirt, Şırnak, Tunceli, Mardin ve Diyarbakır illeri olarak belirlenmiştir. Bölge Müdürlüğüne bağlı 13 gümrük müdürlüğü kurulmuştur. Bunlardan üçü, Diyarbakır, Habur ve Nusaybin Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlükleridir. GAP Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, Gaziantep ilinde konumlanacak olup, bölgeye bağlı iller; Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa ve Adıyaman illeri olarak belirlenmiştir. Bölge Müdürlüğüne bağlı 14 gümrük müdürlüğü kurulmuştur. Bunlardan ikisi Gaziantep ve Öncüpınar Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlükleridir. 4.1.2.1.4.1 Dış Ticaret Göstergeleri 250

GAP Bölgesi içinde en yoğun ihracat Gaziantep ili içerisinde gerçekleştirilmektedir. Bu il, 2010 yılı itibariyle GAP Bölgesi içerisinde toplam ihracatın % 68,84 lük kısmını gerçekleştirmiştir. Gaziantep ilini sırasıyla Şırnak, Mardin ve Diyarbakır illeri takip etmektedir. Tablo 4.18-2012 Yılı GAP Bölgesi Toplam Dış Ticaret Verileri Bölgesel Pay GAP İl Bin Dolar (%) Sıralaması Gaziantep 10.634.157.497 77,89 1 Mardin 1.100.324.125 8,06 2 Şırnak 1.058.780.403 7,76 3 Şanlıurfa 312.939.161 2,29 4 Diyarbakır 268.009.312 1,96 5 Adıyaman 140.411.539 1,03 6 Batman 110.267.192 0,81 7 Siirt 27.645.082 0,20 8 GAP Bölgesi 13.652.534.311 --- Kaynak: TÜİK, 2012e. 4.1.2.1.4.2 Yük Hacminin Değerlendirilmesi Yük hacmi değerlendirmesi, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiş yol boyu trafik anketlerine dayanmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğünden elde edilen yük akımı ve kamyon sayımları örneklemi yıllık taşıt sayısına göre binde 5, Yıllık Ortalama Günlük Trafik (YOGT) değerine göre % 15 e denk gelmektedir. Bu nedenle; 2007, 2008, 2009 verileri üzerinden çalışılmış ve 2008 yılı ortalaması belirlenmiştir. Türkiye nin Batı sı ile Doğu su arasındaki yük hacminde önemli bir farklılık olduğu ve Şanlıurfa ve Diyarbakır ın da bu farklılıktan önemli derecede etkilendiği gözlenmektedir. Harita 4-19- Türkiye'de Yük Hareketi (Ton/Gün), 2012 251

Kaynak: ŞLR, 2012. Bölge bazında inceleme yapıldığında ise, Şanlıurfa nın Diyarbakır ile yük hareketinin yoğun olduğu ve Diyarbakır ın ise Mardin Şanlıurfa ve Batman ile yük hareketinin yoğun olduğu, aynı zamanda GAP bölgesi içinde yer alan diğer illerin hareketleri sırasında Diyarbakır ve Şanlıurfa üzerinden geçiş yaptıkları ortaya çıkmaktadır. Harita 4-20- Güneydoğu Anadolu Yük Hareketi (Ton/Gün), 2012 Kaynak: ŞLR, 2012. 4.1.2.1.4.3 TRC2 Bölgesindeki Lojistik Unsurların Mevcut Durumu TRC2 Bölgesi'nin taşımacılık ve lojistik sektörünü etkileyen temel odakları olarak; bölge illerinin sahip olduğu depo ve antrepo altyapıları, nakliyeci siteleri ve TIR parkları, özellikle nakliye (taşımacılık) potansiyelini tetikleyen organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi siteleri incelenmektedir. Bunların yanı sıra bölge illerinde entegre oluşumlar olarak adlandırılan hal, 252

toptancı ve perakendeciler sitesi, gıda çarşısı, hırdavatçılar çarşısı gibi oluşumlarda incelenmektedir. Harita 4-21- Güneydoğu Anadolu Bölgesi İl Bazında Sanayinin Sektörel Dağılımı (%), 2012 Kaynak: DLR, 2012. Bölgede GAP ın sulama ve enerji projeleri sayesinde ve Arap ülkeleriyle sınır ticaretinin gelişmesine bağlı olarak Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır illeri giderek artan miktarda yabancı sermayenin tercih ettiği iller arasında yer almaktadır. Uluslararası sermayeli şirket sayısı Diyarbakır da 20, Şanlıurfa'da 17 dir. Diyarbakır ve Şanlıurfa'daki uluslararası sermayeli şirketlerin; inşaat ve gayrimenkul, toptan ve perakende ticaret, tarım ve avcılık ile imalat sektörlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. 4.1.2.1.4.3.1 Diyarbakır da Lojistik Unsurların Mevcut Durumu Depo ve Antrepolar Diyarbakır genelinde posta işleme merkezinin sahip olduğu antrepo dışında kamu kurumları veya özel sektöre ait il bütününde her hangi bir antrepo altyapısı bulunmamaktadır. Bölgede dağınık yapılarda çeşitli ölçülerde depolar bulunmaktadır. Bu depolar genellikle 253

klasik depo diye tabir edilen fabrika veya üretim merkezi yanı depolar olarak gözlemlenmektedir. Bölgede mermer sanayisinin ciddi oranda olması açık depolama sahaları (mermer ocakları civarı) yaratmıştır, bu tür depolama alanları da dağınık yapıdadır. Taşımacılığın yanı sıra lojistik sektörü için bir o kadar önemli olan depo ve antrepo kavramının il bütününde gelişmediği de mevcut durumda gözlemlenmektedir. Diyarbakır da depolar klasik depo diye adlandırılan fabrika veya üretim alanları yanlarında bulunmaktadır. Mevcut durumda ilde sınaî veya ticari faaliyette bulunmakta olan firmaların ithalat ve ihracat işlemlerine cevap verebilecek gümrük alt yapısı bulunmaktadır. Nakliyeci Siteleri ve TIR Parkları Diyarbakır da Yenişehir mahallesinde yer alan nakliyeciler sitesi 26.250 m2 lik bir alanda faaliyet göstermektedir. Burada bulunan şirketler lojistik tanımına uygun olmamakla birlikte genel anlamda komisyoncu olarak adlandırılan aracı firmalardan oluşmaktadır. Firmalar küçük bürolarda yer almakta ve modern olmayan bir alt yapı ile çalışmaktadırlar. Nakliyeci sitesi, TIR parkı olarak da kullanılmaktadır. Organize Sanayi Bölgeleri Diyarbakır ilinde mevcut durumda Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi ve Diyarbakır Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi olmak üzere toplamda iki adet OSB bulunmaktadır. Toplam alanı 7.120.000 m2 olan OSB lerin, toplam Türkiye genelindeki payı % 1 oranında olup, ülke geneli iller arası sıralamada 27.sırada yer almaktadır. Daha fazla ayrıntı için Ekonomik yapı-sanayi bölümünde, Organize Sanayi Bölgeleri alt başlığına bakınız. Tablo 4.19- TRC2 Bölgesi ndeki Organize Sanayi Bölgeleri, 2013 OSB Sayısı OSB Alanı (M2) OSB Alanı Türkiye Payı % Kişi Başına Düşen OSB Alanı (M2) İl Sıralaması Diyarbakır 2 7.120.000 0,9 4,47 28 Şanlıurfa 5 19.115.000 2,5 10,85 11 Türkiye 277 751.499.040 9,9 - Kaynak: OSBUK, 2013. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi nde bulunan sanayi tesislerinin mevcut durumda kullanabilmekte olduğu ulaşım odaklarına bakıldığında, bölgenin kara yolu (E-5) bağlantısı mevcuttur, en yakın demir yoluna uzaklığı 3,5 km. OSB liman çıkışı olarak İskenderun limanına uzaklığı 512 km. ve Mersin limanına uzaklığı ise 602 km. Diyarbakır havaalanına mesafesi ise 22 km.dir. Öte yandan bölgede bulunan OSB tesislerinin yoğun şekilde Orta Doğu ülkelerine yönelik kara yolu ile ihracatı bulunmaktadır. Bu bağlamda kullanılmakta olan Habur sınır kapısına Diyarbakır OSB nin uzaklığı 287 km. ve Ceylanpınar sınır kapısına uzaklığı ise 222 km.dir. 254

Diyarbakır da Lojistik Sektörünü Etkileyen Diğer Tesisler Diyarbakır bütününde lojistik ve taşımacılık sektörünü, sağladıkları taşımacılık, depolama ve katma değerli lojistik hizmetleri ile etkileyen ve entegre oluşumlar olarak adlandırılan meyve sebze halleri, zahireciler çarşısı, buğday pazarı ve hırdavatçılar çarşısı da diğer alt yapılar kadar önem teşkil etmektedir. Diyarbakır Meyve ve Sebze Hali: Urfa yolu üzerinde, 70.000 m2'lik bir alanda faaliyet göstermektedir. Toplam 218 firma kayıtlı olduğu halde 140 âdeti faal durumdadır. Hal kapsamında sebze meyve komisyon evi olarak çalışan firmalar, ambalaj ve sandık ticareti yapan firmalar, paketleme firmaları ile soğuk hava hizmeti vermekte olan firmalar yer almaktadır. Zahireciler Çarşısı: Diyarbakır da Bağlar mahallesinde, toplam 113.750 m2 lik bir alanda faaliyet göstermektedir. Burada bulunan firmalar ağırlıklı olarak baharat alım satımı yapmaktadır. Buğday Pazarı: Bölgenin tarıma dayalı temel üretimi olan buğday pazarı da taşımacılık ve depolama acısından entegre oluşumlar arasında yer almaktadır. Diyarbakır da üç tane buğday pazarı hali hazırda faaliyet göstermektedir. Yeni buğday pazarı 32.000 m2, Ergani buğday pazarı 10.000m2, Silvan buğday pazarı 10.000 m2 olup, il çevresinde toplam 52.000 m2 lik buğday pazarı bulunmaktadır. Diyarbakır da resmi olarak Hırdavatçılar Çarşısı bulunmamakla beraber hırdavatçıların şehrin içinde dağınık halde ve sanayi sitelerinde faaliyet gösterdiği görülmektedir. Bu tür oluşumlar da ilin taşımacılık hareketliliğini etkilemektedir. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası kayıtları incelendiğinde 160 adet yurtiçi taşımacılık yapan firma, 7 adet yurt dışı taşımacılığı yapan firma, 14 adet kargo ve yurtiçi taşımacılık yapan firma veya şubesi, 46 adet kargo firması/şubesi 1 adet transfer merkezi, 5 adet soğuk hava depolaması yapan firma bulunmaktadır. 4.1.2.1.4.3.2 Şanlıurfa da Lojistik Unsurların Mevcut Durumu Şanlıurfa Organize Bölgesi ve Küçük Sanayi Siteleri Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi Gaziantep yolu 16. km. de ilk etapta 150 hektarlık bir alan üzerine kurulmuştur. İlerleyen yıllar içerisinde artan ihtiyaca cevap vermek üzere toplam alanı 459 hektarlık bir büyüklüğe ulaşmıştır. Toplamda 314 sanayi parseline sahip olan 1.OSB nin toplam sanayi alanı ise 2.265.803,00 m2'dir. Öte yandan Şanlıurfa ili içerisinde toplam 5 adet küçük sanayi sitesi (KSS) bulunmaktadır. Evren (Merkez 1 ve 2), Siverek Suruç ve Birecik te (inşaat devam ediyor) bulunan bu sanayi siteleri ilin ekonomisine önemli katkılarda bulunmaktadır. Daha fazla ayrıntı için Ekonomik yapı- Sanayi bölümünde, Organize Sanayi Bölgeleri alt başlığına bakınız. Şanlıurfa da Lojistik Sektörünü Etkileyen Diğer Tesisler Şanlıurfa'nın lojistik sektörünü ve lojistik yönlü altyapı gelişimini Organize Sanayi Bölgelerinin yanı sıra etkileyen diğer mevcut tesisler arasında; Şanlıurfa Meyve ve Sebze Hali, 255

Zahireciler Çarşısı, Nakliyeciler Sitesi, Buğday Pazarı ve Hırdavatçılar Çarşısı yer almaktadır. Bu oluşumlara ilişkin bilgiler aşağıda yer almaktadır. Şanlıurfa Meyve ve Sebze Hali: Şanlıurfa da Bamyasuyu mahallesinde yer alan Meyve Sebze Hali 187.000 m2'lik bir alanda faaliyet göstermektedir. 192 firma kayıtlı olduğu halde 40 tane firma faaldir. Zahireciler Çarşısı: Şanlıurfa da Eyüpkent mahallesinde yer alan Zahireciler Çarşısı 81.340 m2 lik bir alanda faaliyet göstermektedir. Nakliyeciler Sitesi: Şanlıurfa da Eyüpkent mahallesinde yer alan Nakliyeciler sitesi 31.600 m2 lik bir alanda faaliyet göstermektedir. Nakliyeciler sitesi Zahireciler sitesinin yanında yer almaktadır. Buğday Pazarı: Şanlıurfa da Selçuklu mahallesinde yer alan Buğday Pazarı 145.540 m2 lik bir alanda faaliyet göstermektedir. Hırdavatçılar Çarşısı: Şanlıurfa da resmi olarak Hırdavatçılar çarşısı bulunmamakla beraber hırdavatçıların en yoğun olduğu yer Kapaklı Pasajıdır. 2.275 m2 lik bir alana yayılan pasajın içerisinde hırdavatçılar faaliyet göstermektedirler. 4.1.3 Haberleşme 4.1.3.1 Sabit Telefon ve İnternet Altyapısı TRC2 Bölgesi Şanlıurfa ilinde 2012 yılı itibarıyla sabit telefon abone sayısı 70.688'dir. Şanlıurfa ilinde internet bağlantısında en çok kullanılan bağlantı tipi olan ADSL abone sayısı 34.537'dir. Diyarbakır ilinde 2010 yılı Temmuz ayı verilerine göre il genelinde bağlı sabit telefon abone sayısı 91.910 dur. Diyarbakır ilinde İnternete bağlantısında en çok kullanılan bağlantı tipi olan ADSL abone sayısı 42.392 dir. 4.1.3.2 Operatörlere Göre Baz İstasyonu Sayıları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu verilerine göre, TRC2 Bölgesinde yer alan baz istasyonu sayıları 2013 yılı Mayıs ayı itibarıyla Şanlıurfa ilinde 1042, Diyarbakır ilinde 1056'dır. TRC2 Bölge İllerinde bulunan baz istasyonu bilgileri aşağıdaki gibidir; Tablo 4.20- Diyarbakır İlçelere Göre Baz İstasyonu Sayısı, 2012 İlçeler Turkcell Avea Vodafone Toplam Bağlar 114 56 58 228 Bismil 22 17 17 56 Çermik 12 9 7 28 Çınar 11 7 8 26 Çüngüş 4 5 5 14 256

Dicle 8 5 3 16 Eğil 6 3 4 13 Ergani 22 12 15 49 Hani 6 4 2 12 Hazro 4 2 2 8 Kayapınar 97 57 44 198 Kocaköy 3 2 2 7 Kulp 8 5 6 19 Lice 8 7 4 19 Silvan 21 11 13 45 Sur 47 30 35 112 Yenişehir 105 48 53 206 Toplam 498 280 278 1056 Kaynak: BTKDBM, 2012. Tablo 4.21- Şanlıurfa İlçelere Göre Baz İstasyonu Sayısı, 2012 İlçeler Turkcell Avea Vodafone Toplam Akçakale 15 6 26 47 Birecik 19 10 21 50 Bozova 13 8 17 38 Ceylanpınar 12 10 21 43 Halfeti 7 2 8 17 Harran 8 4 17 29 Hilvan 11 7 14 32 Merkez 158 119 281 558 Siverek 35 26 44 105 Suruç 9 10 29 48 Viranşehir 19 17 39 75 Toplam 306 219 517 1042 Kaynak: BTKDBM, 2012. 2013 yılı itibariyle TRC2 Bölgesinin bütün ilçelerinde 3 operatörün baz istasyonları bulunmaktadır. Tablo 4.22- Operatörlere Göre Baz İstasyonu Sayıları, 2012 GSM Operatörü Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Türkiye Turkcell 306 498 804 29.500 257

2.240 8.399 3.124 11.542 5.364 19.941 14.745 45.000 57.072 239.100 Avea 219 280 499 18.000 Vodofone 517 278 795 19.000 Toplam 1042 1056 2098 66.500 Kaynak: BTKDBM, 2012. Türkiye'deki baz istasyonlarının % 3,15'i TRC2 Bölgesinde bulunmaktadır. 2012 nüfus verilerine göre TRC2 Bölgesi Türkiye toplam nüfusunun % 4,44'ünü oluşturmaktadır. Diyarbakır'da 63 ve Şanlıurfa'da 36 olmak üzere toplam 99 telsize ruhsat verilmiştir. 4.1.4 Enerji 4.1.4.1 Bölgedeki Elektrik Üretimi TRC2 Bölgesinde herhangi bir termik santral bulunmayıp hidroelektrik santrallerden elektrik üretilmektedir. Toplamda 5.364 MW Kurulu gücü bulunan 7 adet hidroelektrik santral ile bölgede yıllık 19.941 GWh elektrik üretim kapasitesi mevcuttur. Türkiye hidroelektrik kurulu gücünün % 36,6 sı, toplam kurulu gücün ise % 9 u TRC2 Bölgesinde bulunmaktadır. Grafik 4.3- TRC2 Bölgesi nin Türkiye Toplam Kurulu Güç İçindeki Payı, 2012 300.000 250.000 200.000 150.000 100.000 50.000 0 Diyarbakır (Hidro) Şanlıurfa (Hidro) TRC2 (Hidro) Türkiye (Hidro) Türkiye (Toplam) Kurulu Güç (MW) Yıllık Üretim (GWh) Kaynak: DSİ, 2012b. 4.1.4.2 Bölgedeki Elektrik Tüketimi En önemli gelişmişlik göstergelerinden biri olan kişi başına elektrik tüketimi TRC2 Bölgesi nde 1.041 KWH değeriyle, 2.490 KWH olan Türkiye ortalamasının oldukça altında 258

İstanbul İzmir Kocaeli Bursa Hatay Ankara Tekirdağ Adana Antalya Aydın Manisa Balıkesir Gaziantep Konya Kayseri Samsun Zonguldak Trabzon Şanlıurfa, Diyarbakır Kırıkkale Malatya Mardin Van Erzurum Kastamonu Ağrı Binler 16.443 16.205 12.418 10.656 10.259 8.331 8.103 7.753 6.696 6.654 6.216 5.549 5.458 4.622 4.321 3.847 3.815 3.423 2.867 2.583 2.009 1.715 1.392 1.258 833 32.672 bulunmaktadır. Bölge Türkiye toplam elektrik tüketimi içinde % 2,07 lik bir pay alarak 26 Düzey 2 Bölgesi içinde 19. sırada yer almaktadır. Tablo 4.23- TRC2 Bölgesi ve Türkiye Elektrik Tüketim Durumu, 2011 Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Türkiye Kişi Başı KWH 1.221 845 1.041 2.490 Kişi Başı Sanayi KWH 231 144 189 1.177 Kişi Başı Mesken KWH 316 288 303 592 Toplam MWH 2.095.421 1.327.781 3.423.202 186.099.551 Toplam Tüketim İçindeki Miktarlar Kaynak: TÜİK, 2011b. Sanayi 396.074 225.487 621.561 87.980.191 Ticarethane 165.301 222.727 388.028 30.525.233 Mesken 542.868 451.781 994.649 44.271.092 Tarımsal 508.710 63.781 572.491 3.813.908 Resmi Daire 103.238 172.592 275.830 7.272.436 Aydınlatma 27.006 31.794 58.800 3.986.130 Diğer 352.224 159.619 511.843 8.250.560 Grafik 4.4- Düzey 2 Bölgeleri Elektrik Tüketim Miktarları, 2011 35.000 30.000 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000 - Toplam tüketim (MWh) Kaynak: TÜİK, 2011b. Elektrik tüketiminin sektörel dağılımına bakıldığında, bölgenin sanayi elektrik tüketim oranının ülke ortalamasının çok altında olduğu, buradan da bölgedeki sanayinin gelişmediği 259

Bin MWh görülebilmektedir. Tarımsal sulamanın Türkiye toplam elektrik tüketimi içindeki oranı % 2 iken TRC2 Bölgesi nde bu oran % 17'dir. 1995-2011 yılları arasında TRC2 Bölgesinde elektrik tüketim miktarında % 189 artış görülmüş olup, bu artış miktarı % 177 olan Türkiye artış miktarı ile paralel bir çizgidedir. Sanayi elektrik tüketiminde söz konusu yıllarda Türkiye de % 136 artış görülmüşken TRC2 Bölgesi nde % 220 oranında artış olmuştur. Grafik 4.5- TRC2 Bölgesi nde 1995-2011 Yılları Arasında Kullanım Yerlerine Göre Elektrik Tüketimi 4.000 3.500 3.000 2.500 2.000 1.500 1.000 500 - Kaynak: TÜİK, 2011b. Resmi daire Sanayi işletmesi Ticarethane Mesken Tarımsal sulama Sokak aydınlatma Diğer Yine 1995-2011 yılları arasında TRC2 Bölgesi elektrik tüketiminin dağılımı incelendiği zaman sokak aydınlatmasına ayrılan elektrik tüketim miktarının yıllar itibariyle düzenli olarak azaldığı görülmektedir ve bu durum şehrin turizm potansiyeli imajına olumsuz olarak yansımaktadır. Tablo 4.24- TRC2 Bölgesi Elektrik Abone Gruplarına Göre Abone Sayıları, 2012 Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Mesken 344.333 324.822 669.155 Ticaret 50.238 46.457 96.695 Resmi Daire 3.080 2.641 5.721 Sanayi 324 323 647 260

Tarımsal Sulama 3.160 10.085 13.245 Genel Aydınlatma 2.059 2.092 4.151 Diğer 9.087 5.832 14.919 Toplam 412.281 392.252 804.533 Kaynak: DEDAŞ, 2012. TRC2 Bölgesinde sanayi abone sayısı sınırlı düzeyde bulunmaktadır. Genel olarak Türkiye'deki toplam elektrik abone sayısının % 2'sini TRC2 Bölgesi oluşturmaktadır. Tablo 4.25- TRC2 Bölgesi nde Kayıp Kaçak Miktarları, 2012 Alınan Satılan Kayıp - Kaçak Kayıp-Kaçak (kwh) (kwh) (kwh) (%) Diyarbakır 4.858.392.705 1.239.729.457 3.618.663.248 74,48% Şanlıurfa 6.421.606.647 2.291.644.620 4.129.962.027 64,31% TRC2 11.279.999.352 3.531.374.077 7.748.625.275 69,40% Kaynak: DEDAŞ, 2012. Türkiye kayıp kaçak ortalamasının % 10-20 arasında değiştiği düşünüldüğünde TRC2 Bölgesindeki % 70'e varan kayıp kaçak oranı ile Türkiye ortalamasının oldukça üstünde olduğu görülmektedir. TRC2 Bölgesindeki elektrik kayıp - kaçak miktarı ülke geneli kayıp - kaçak miktarının % 8-10'una tekabül etmektedir. Grafik 4.6- TRC2 Bölgesi Yıllar İtibariyle Kayıp - Kaçak Oranları, 2007-2012 80 70 60 50 40 30 20 10 0 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Türkiye Kaynak: DEDAŞ, 2012. TRC2 Bölgesindeki elektrik kayıp - kaçak oranları yıllar itibariyle ülke ortalamasının çok üzerinde seyretmiştir. 261

4.1.4.3 Elektrik İletim Altyapısı Grafik 4.7- TEİAŞ TM Kurulu Güçleri (MVA), 2012 4.000 3.500 3.000 2.500 2.000 1.500 1.000 500 0 3.710 2.610 1.100 Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Kaynak: DEDAŞ, 2012. TRC2 Bölgesinde özellikle Diyarbakır ilinde elektrik kesintileri sık yaşanmaktadır ve bu kesintilerin önüne geçecek trafo merkezlerine yönelik yatırımların artırılması gerekmektedir. Hâlihazırda Türkiye'deki toplam elektrik iletim gücünün % 3,5'i TRC2 Bölgesinde yer almaktadır. 4.1.4.4 Petrol Diyarbakır il sınırları içinden Batman-Dörtyol Ham Petrol Boru Hattı, Şanlıurfa il sınırları içinde ise Irak - Türkiye Ham Petrol Boru Hattı bulunmaktadır. Batman ve çevresinden çıkarılan ham petrolü tüketim noktalarına ulaştırmak üzere 4 Ocak 1967 tarihinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından işletmeye açılan Batman - Dörtyol Ham Boru Hattının mülkiyeti, 10 Şubat 1984 tarihinde BOTAŞ'a devredilmiştir. Yıllık taşıma kapasitesi 3,5 milyon ton olan boru hattının uzunluğu ise 511 kilometredir. 2012 yılında, Batman-Dörtyol Ham Petrol Boru Hattı ile taşınan ham petrol miktarı 11.257 varildir. Irak - Türkiye Ham Petrol Boru Hattı Sistemi, Irak'ın Kerkük ve diğer üretim sahalarından elde edilen ham petrolü Ceyhan (Yumurtalık) Deniz Terminali'ne ulaştırmaktadır. 35 Milyon ton yıllık taşıma kapasitesine sahip bulunan söz konusu boru hattı, 1976 yılında işletmeye alınmış ve ilk tanker yüklemesi 25 Mayıs 1977'de gerçekleştirilmiştir. 1983 yılında başlayıp, 1984 yılında tamamlanan I. Tevsi Projesi ile hattın kapasitesi 46,5 milyon ton/yıl'a yükseltilmiştir. I. Boru Hattı'na paralel olan ve 1987 yılında işletmeye alınan II. Boru Hattı ile de yıllık taşıma kapasitesi 70,9 milyon tona ulaşmıştır. Irak Türkiye Toplam I. Hat 345 641 986 Km. II. Hat 234 656 890 Km. 262

Toplam 579 1.297 1.876 Km. Körfez Krizi sırasında Birleşmiş Milletlerin (BM) Irak'a uyguladığı ambargo nedeniyle Ağustos 1990'da işletmeye kapatılan Irak - Türkiye Ham Petrol Boru Hattı, BM'nin 14 Nisan 1995 tarih ve 986 sayılı kararına istinaden, 16 Aralık 1996 tarihinde, sınırlı petrol sevkiyatı için tekrar işletmeye alınmış olup, altışar aylık dönemler itibariyle petrol sevkiyatına devam edilmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından Irak'a verilen izinler doğrultusunda 2012 yılında Irak - Türkiye Ham Petrol Boru Hattı ile taşınan ham petrol miktarı 145,626 bin varildir. Harita 4-22- Türkiye deki Petrol Boru Hatları Haritası, 2012 Kaynak: BOTAŞ, 2012. Türkiye'nin bu konumu, Türkiye'nin enerji konusunda üreteceği stratejileri ve uygulayacağı politikaları önemli kılmaktadır. TRC2 Bölgesi, dünyanın enerji merkezi Ortadoğu ile birlikte stratejik bir konuma sahiptir. 4.1.4.5 Doğalgaz Doğal gaz kullanımının yurt genelinde yaygınlaştırılması çerçevesinde Malatya-Gaziantep Doğal Gaz Boru Hattından alınan bir branşman ile Adıyaman, Şanlıurfa, Elazığ, Diyarbakır Boru Hattı fazlarının 2007 yılında tamamlanmasından sonra TRC2 Bölgesi nde doğalgaz dağıtımı altyapı çalışmalarına başlanmıştır. Harita 4-23- Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki Doğal Gaz Boru Hatları Haritası, 2012 263

Kaynak: BOTAŞ, 2012. 4.1.4.6 TRC2 Bölgesi Planlanan Enerji Yatırımları Türkiye nin, Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacağı 2023 yılına yönelik iddialı vizyonu gereği, enerji sektörüne ilişkin yüksek hedefler öngörülmektedir. Bu hedefler arasında aşağıdakiler yer almaktadır: 125.000 MW düzeyinde kurulu güç (2012 yılında 57.072 MW), Yenilenebilir enerji payının % 30'a yükseltilmesi, 60.717 km taşıma hattı (2010 yılında 49.104), 158.460 MVA düzeyinde enerji dağıtımı birim kapasitesi (2010 yılında 98.996 MVA), Elektrik kaybının / kaçak elektrik kullanımının % 5'e düşürülmesi ve akıllı şebeke kullanımının artırılması, 5 milyar m3 doğal gaz depolama kapasitesi (2010 yılında 2,6 milyar m3), Enerji borsası oluşturulması, 10.000 MW kapasiteli 8 nükleer reaktörün aktif hale gelmesi, 5.000 MW kapasiteli 4 nükleer reaktörün inşa edilmesi, Kömür havzalarına 18.000 MW kapasiteli elektrik santrallerinin yapılması, Su enerjisinden tam yararlanılması, Rüzgâr enerjisinin 20.000 MW düzeyine çıkarılması (2010 yılında 1.694 MW), 600 MW jeotermal ve 3.000 MW güneş enerjisi kapasiteli elektrik santralleri. Türkiye deki enerji ihtiyacının karşılanması için yapılacak yatırımların 2023 yılına kadar toplamda yaklaşık 130 milyar ABD dolarına ulaşacağı tahmin edilmektedir. 264

2009 yılında toplam kurulu kapasitenin % 64 ünü termik, % 34 ünü de HES kapasitesinin oluşturmasına karşın, 2018 yılına kadar termik kapasitenin payının % 60 a inmesi ve HES kapasitesinin ise % 38 e çıkması beklenmektedir. Tablo 4.26- Bölge Dağıtım Şirketi 2011-2015 Dönemi Yıllık Yatırım Harcaması (TL), 2012 Dağıtım Şirketi Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. 102.002.513 Türkiye Toplamı 1.692.888.913 Kaynak: TEİAŞ, 2012. TRC2 Bölgesinde elektrik altyapısının genişletilmesi ve iyileştirilmesi çalışmaları kapsamında yeni trafo inşası ve iletim ağlarının inşa çalışmaları devam etmektedir. Tablo 4.27- Türkiye Elektrik Enerjisi Talep Projeksiyonları, 2012 Puant Talep Enerji Talebi Yıl Artış MW Artış (%) GWh (%) 2012 38.000 5,2 244.026 6,4 2013 41.000 7,9 262.010 7,4 2014 43.800 6,8 281.850 7,6 2015 46.800 6,8 303.140 7,6 2016 50.210 7,3 325.920 7,5 2017 53.965 7,5 350.300 7,5 2018 57.980 7,4 376.350 7,4 2019 62.265 7,4 404.160 7,4 2020 66.845 7,4 433900 7,4 2021 71.985 7,7 467.260 7,7 Kaynak: TEİAŞ, 2012. Türkiye'nin 2012-2021 yılları arasındaki elektrik enerjisi talebinin ortalama % 7,3 oranında artması öngörülmektedir ve bu oranın Avrupa Birliği ülkelerinin enerji talebinden yüksek bir oran olduğu görülmektedir. Tablo 4.28- Kişi Başına Yıllık Elektrik Enerjisi Tüketimi, 2010 Kişi Başına Tüketim Ülkeler (kwh) Dünya Ortalaması 2.500 Gelişmiş Ülkeler Ortalaması 8.900 ABD 12.322 Türkiye 3.099 265 TL

Kaynak: TMMOB, 2010. Türkiye kişi başı yıllık elektrik tüketiminde dünya ortalamasının üzerinde bir konumdadır ve yıllık enerji talebi yüksek bir düzeyde seyretmektedir. Grafik 4.8- Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2010 Hidro ve Diğer Yenilenebilir; 7,80% Nükleer; 5,20% Petrol ; 33,60% Kömür; 29,60% Doğalgaz ; 23,80% Kaynak: TMMOB, 2010. Dünya enerji tüketiminde fosil yakıtların oranı % 87'dir ve bu kaynakların geri dönüşümünün olmaması nedeniyle yakın bir gelecekte enerji tasarrufu ile ilgili ve diğer temiz enerji kaynaklarına olan yatırımlarda kayda değer artışların olacağı öngörülmektedir. Son birkaç yılda sıkı iklim değişikliği hedef ve politikaları nedeniyle yenilenebilir enerji kaynakları, çok yüksek bir küresel performans göstermiş 2010`da nihai enerji tüketiminin yaklaşık % 20`si bu kaynaklardan karşılanmıştır. Yenilenebilir enerji kaynakları kurulu gücü, toplam dünya kurulu kapasitesinin dörtte birine ulaşırken, elektrik üretiminin de hemen hemen beşte biri yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmiştir. Dünyada yaşanan ekonomik durgunluğa rağmen, toplam enerji yatırımları içindeki yenilenebilir enerji ve yakıtlarla ilgili yatırımlar, 2010 yılında yeni bir rekor kırmıştır. Bir önceki yıl 160 milyar dolar olarak gerçekleşen yatırımlar, % 32 artışla 211 milyar dolara ulaşmıştır. Dünya enerji sektörü, iklim değişikliğinin korkulan sonuçları nedeniyle radikal bir yapısal değişimin eşiğindedir. Özellikle yeterli fosil kaynaklara sahip olmayan ve enerjide dışa bağımlılığı artan sanayileşmiş ülkeler bu radikal değişim sürecinde, hem güvenli enerji kaynaklarına yönelme hem de yenilenebilir enerji ve temiz teknolojileri satma yoluyla ekonomilerini güçlendirerek krizi fırsata çevirmeye çalışmaktadır. EPDK analizlerine göre Türkiye nin 2010 2030 döneminde enerji yatırımı ihtiyacının önemli bir bölümünü 225 280 milyar dolar ile yenilenebilir enerji oluşturacaktır. Bu büyük 266

tutarın azami bölümünün yurt içinde kalabilmesi için enerji üretim ekipmanlarının yerli üretiminin yanı sıra, enerji yatırımlarında ihtiyaç duyulan tasarım, avan ve detay mühendislik, teknik iş gücü ve müteahhitlik hizmetlerinin yerli kuruluşlarca yurt içinden karşılanması esas olmalı ve kamu - üniversite-sanayi işbirliğiyle proje - tasarım konularında çalışılmalıdır. TÜBİTAK, üniversiteler, üretici sanayi kuruluşları, meslek örgütlerinin katılımıyla; rüzgâr türbinleri bileşenlerinin, fotovoltaik panellerin, yoğunlaştırmalı güneş elektrik üretim sistemleri bileşenlerinin, jeotermal ve biokütle ekipmanlarının, hidrolik türbinlerin, kömür yakan kazanların, buhar türbinlerinin, doğal gaz yakıcı ve kazanlarının, yurt içinde üretimini öngören strateji ve planlar geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. Enerji sektörü içinde yenilikçi bir organizasyonla kamu, yol gösterici ve yönlendirici olmalıdır. 4.1.4.7 Türkiye Enerji Sektörü İle İlgili Temel Tespitler ETKB ve EPDK nın konuyla ilgili tespitleri şu başlıklar altında toplanabilir: Enerjide hızlı bir talep artışı söz konusudur. Türkiye'de kişi başına elektrik üretimi her ne kadar AB ortalamasının yaklaşık üçte biri düzeyinde olsa da, hızla artmaktadır. Bu talebin karşılanabilmesi için önemli ölçüde yatırıma ihtiyaç vardır. Nitekim 1994, 1998, 2001 ve 2008 yıllarındaki krizlere rağmen son 25 yılda kurulu kapasite dörde katlanmıştır. Yatırımlarda planlama ve kamusal denetimin zorunluluğu ve önemi açıktır. Enerji talebinin karşılanmasında yüksek oranda dışa bağımlılık; yerli ve yenilenebilir kaynakların değerlendirilmesinin önemini, kaynak ve menşe çeşitlendirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ekonominin yüksek enerji yoğunluğu, enerji verimliliğinin artırılması için büyük bir potansiyel teşkil etmekte ancak, ekonomiyle ilgili yapısal hususlarla da ilintili bir durum oluşturmaktadır. Türkiye nin jeopolitik konum ve avantajları olarak; Doğu-Batı arasında bir enerji köprüsü konumunda olması ve enerji kaynaklarına olan yakınlığı sayılabilir. 16.09.2009 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan ve 2010-2012 dönemini içeren Orta Vadeli Programda enerji sorununun çözümü için; Özelleştirmenin tamamlanması, Nükleer güç santral yapımına başlanması, Doğal gaza aşırı bağımlılığı azaltmak üzere yerli ve yenilenebilir kaynaklara hız verilmesi, Türkiye nin petrol, doğal gaz, elektrik kaynakların uluslararası pazarlara ulaştırılmasında transit güzergâh ve terminal ülke olması hedefleri yer almaktadır. 4.1.5 Su ve Kanalizasyon 4.1.5.1 Göller, Göletler ve Baraj Gölleri Şanlıurfa ilinde Halil ür-rahman, Anzılha, Edene ve Büyük Gölleri doğal olarak oluşmuş göllerdir. 267

Tablo 4.29- Şanlıurfa İli Baraj Göletleri, 2012 Rezervuar Yüzeyi (Ha) Sulama Alan (Ha) Atatürk Barajı 81.700 882.380 Birecik Barajı 5.645 92.700 Hacıhıdır Barajı 440 2.080 Atatürk Barajı Harran Ovası Sulama Derivasyonu Üzerinde Şanlıurfa HES Kurulmuştur. Kaynak: DSİ XV. Bölge Müdürlüğü, 2012. Atatürk Barajı ülkemizde yapımı tamamlanan en büyük barajdır. Baraj seddesinin nehir tabanından yüksekliği 169 metredir. Bu özelliğiyle dünyada dolgu tipindeki barajlar arasında dokuzuncu, gövde tipi bakımından üçüncü ve baraj gölünde biriktirilecek su hacmi bakımından on beşinci sıradadır. Diyarbakır ilinde doğal göl bulunmamaktadır. Özellikle sulama amaçlı kullanılan önemli baraj gölleri mevcuttur. Devegeçidi Baraj Gölü, ilin ilk yapay gölüdür. Atatürk Baraj Gölü, Kral kızı Baraj Gölü, Dibni Baraj Gölü, Ilısu Baraj Gölü, Devegeçidi Baraj Gölü, Batman Baraj Gölü, Karakaya Baraj Gölü ilde bulunan barajların en önemlileridir. Tablo 4.30- Diyarbakır İli Sulama Göletleri, 2012 Rezervuar Yüzeyi Sulama Alanı (ha) Beşpınar Göleti (ha) 108 140 Gözegöl Göleti 648 650 Halilan Göleti 172 920 Kabaklı Göleti 6 182 Künreş Göleti 46 19 Ortaviran Göleti 281 550 Kurtyakası Göleti 5 9.000 Kaynak: DSİ X. Bölge Müdürlüğü, 2012. Yukarıdaki göletler dışında Karahan Göleti, Kozan Göleti ve Alatosun Göleti önemli göletlerdir. Tablo 4.31- Diyarbakır İli Baraj Göletleri 19 Rezervuar Yüzeyi (ha) 2.452 Atatürk Barajı (Diyarbakır ili için) Batman Barajı 3.100 Devegeçidi Barajı 3.214 19 Planlama ve kesin proje aşamasında olan barajlar da dâhil edilmiştir. 268

Dicle Barajı 2.650 Dibni Barajı 4.160 Dilaver Barajı 71 Ergani Barajı 89 Göksu Barajı 390 Ilısu Barajı 3.750 Karakaya Barajı 1.868 Kale Barajı 960 Kıbrıs Barajı 152 Kıralkızı Barajı 6.000 Kolludere Barajı 273 Lice-Hani Barajı 340 Oyuklu Barajı 45 Silvan Barajı 20.758 Kaynak: DSİ X. Bölge Müdürlüğü, 2012. 4.1.5.2 İçme ve Kullanma Suyu Kalitesi Şanlıurfa il merkezinin içme suyu temel olarak Atatürk Baraj Gölünden gelen tünellerin yanında kurulan arıtma tesisinden karşılanmaktadır. İçme suyu arıtma tesisinden ilimizin tüm içme suyu ihtiyacı karşılanmaktadır. Atatürk Baraj Gölü ne; Adıyaman şehir merkezinin Samsat ve Kâhta ilçe merkezlerinin atık suları, Şanlıurfa nın Bozova ilçe merkezinin atık suları direkt deşarj edilmektedir. Diyarbakır'da mevcut içme suyu iki ana gruptan ibarettir; kaynak suları ve derin kuyulardan dalgıç pompalarla çıkarılan sular. İlimizin su temini Dicle Barajı ve Gözeli Su Havzasından sağlanmaktadır. Su barajdan 32 Km uzaklıktaki Ham Su Arıtma Tesisine pompalar yardımıyla iletilmektedir. Gözeli su membası Diyarbakır ın en eski su kaynağıdır. Zamanla bu kaynağın su kapasitesi artırılmıştır ancak havza civarında kontrolsüz açılan sulama amaçlı kuyular ile küresel ısınma gibi çevre faktörlerinin etkisi ile havzada bulunan mevcut kuyuların bir kısmından su alınamamaktadır. 4.1.5.3 Atık Su Arıtma Sistemleri TRC2 Bölgesi ndeki kent yerleşimlerinde atıksu arıtma sistemleri gelişmemiş durumdadır. Bölgede bulunan 55 belediyeden tam verimle çalıştırılabilen arıtma tesisi sayısı 4 tür. Aşağıdaki tablo, TRC2 Bölgesi ndeki atıksu arıtma tesislerinin durumunu özetlemektedir. Tablo 4.32- TRC2 Bölgesi Arıtma Tesisleri Ve Kapasiteleri, 2010 1000m 3 /Yıl Toplam Toplam Toplam Fiziksel Biyolojik 269

Tesis Sayısı Kapasite Arıtılan Miktar Arıtma Tesisi Sayısı Arıtma Tesisi Sayısı Şanlıurfa 4 13.798 6.428 2 2 Diyarbakır 2 105.12 38.000 1 1 TRC2 6 118.918 44.428 3 3 Türkiye 236 4.143.140 2.719.151 39 199 Kaynak: TÜİK, 2010b, ŞİÇŞM, 2011, DİSKİ, 2012. TÜİK ten alınan 2012 yılı verilerine göre, TRC2 Bölgesindeki 55 belediyeden 45 inde (18 Şanlıurfa, 27 Diyarbakır ) kanalizasyon şebekesi bulunmaktadır. Aynı verilerde kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun, belediye nüfusu içindeki oranı Şanlıurfa için % 80, Diyarbakır için ise % 96 olarak verilmiştir. TRC2 Bölgesi ile Türkiye genelinde bu oranın % 88 olduğu görülmüştür. Ayrıca bu veriler bölgede kanalizasyon şebekesi olmayan yerleşimlerin daha çok küçük belediyeler olduğunu göstermektedir. Tablo 4.33- TRC2 Bölgesi Belediye Atıksu İstatistikleri, 2010 Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye sayısı Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki oranı (%) Arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısı Arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun belediye nüfusu içindeki oranı (%) Şanlıurfa 18 80 3 11 Diyarbakır 27 96 5 74 TRC2 45 88 8 44 Türkiye 2.235 88 438 62 Kaynak: TÜİK, 2010b. Diyarbakırda deşarj edilen suların yaklaşık % 99'u akarsuya verilmektedir, Şanlıurfa'da bu oran % 86'dır. İl Tablo 4.34- TRC2 İlleri Deşarj Edilen Atık Su Miktarları, 2010 Deşarj Edilen Toplam Atıksu Miktarı (1000 M3/Yıl) Akarsuya (1000 M3/Yıl) Araziye (1000 M3/Yıl) 270 Baraja (1000 M3/Yıl) Diğer Ortamlara (1000 M3/Yıl) Deşarj Edilen Kişi Başı Atıksu Miktarı (Litre/Kişi- Gün) Diyarbakır 54.425 53.857 250 247 71 138 Şanlıurfa 58.646 50.454 268 5.300 2.624 196

Kaynak: TÜİK, 2010b. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi DİSKİ Genel Müdürlüğü tarafından, atık su arıtma tesisi faaliyete geçirilmiştir. Büyükşehir Belediyesine tabi olan atık su arıtma tesisi, şu anda % 30 verimle, mekanik olarak arıtma yapmaktadır. Şehirdeki evsel atık sular yaklaşık 694 km uzunluğunda toplama sistemi ile toplanarak, toplam 52 km uzunluğunda çapları 700 mm ile 1.800 mm arasında değişen kolektör hatlarına bağlanarak 2.000 mm lik tek bir kolektör hattı ile cazibeli bir şekilde arıtılmak üzere atık su arıtma tesisine verilmektedir. Kent içindeki atık suların toplanıp bunların tekrar kullanıma sunulması amacıyla yapılan toplama sistemleri dört ilçe belediyesinden, Suriçi sınırları dâhilinde tamamlanmış olup; Bağlar, Kayapınar ve Yenişehir Belediyesi gibi yeni yerleşim alanlarında tamamlama çalışmaları devam etmektedir. DİSKİ Genel Müdürlüğü'nün Avrupa Birliği 2009-2013 IPA Kapsamında Kent Merkezinde ayrık sistemde Yağmur suyu projesi, Kentin E Havzasına hitap eden Batı kolektörü, Bağıvar-Çarıklı-Pirinçlik ve Üniversite Bölgesini kapsayan kanalizasyon şebeke çalışmaları yapılacaktır. Atıksu arıtma tesisinin çamur arıtım ünitesinden çıkan çürümüş çamurların, gerekli analiz ve araştırmalardan sonra uygun bulunursa tarım arazilerinde toprak iyileştirici ve gübre şeklinde kullanılması düşünülmektedir. 2010 yılı içerisinde tesiste 750.000 m 3 gaz üretimi sağlanmış ve yaklaşık 300.000 m 3 gaz tesiste kullanılmış, geri kalan ise; yakma ünitesinde yakılmıştır. Ayrıca, mevcut Mekanik Arıtma Tesisine ilave olarak diyarbakır ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi de IPA 2009-2013 dönemi kapsamında bulunmaktadır. İleri biyolojik arıtma tesisi, Avrupa Birliği IPA Programının Teknik Yardım Projesi kapsamında yapılmaya başlanmış olup; proje giderleri Avrupa Birliği, Çevre ve Orman Bakanlığı ve DİSKİ tarafından karşılanmaktadır. Tesis, 2025 yılında 1.245.000 nüfusa hizmet edecek kapasitede ve organik karbon, azot ve fosfor giderimine sahip ünitelerden oluşacaktır. Ön çökeltme havuzları olan aktif çamur tesisi ve biyolojik nitrifikasyon/denitrifikasyon Diyarbakır arıtma tesisi projesi kapsamında var olan mekanik atık su arıtma tesisi, biyolojik arıtmaya çevrilecek ve 2025 gereksinimlerini sağlamak için bazı ünitelere ekler yapılacaktır. İlk aşama (2025) için anaerobik tanklar, aktif çamur tankları, son çöktürme tankları ve çamur arıtma üniteleri tasarlanmıştır. Ek olarak bu üniteler ikinci aşama (2040) için genişletebilecek durumdadır. Bölgenin doğal kaynaklarının korunması ve alıcı ortam Dicle nehrinin ekolojik dengesinin korunması, rehabilite edilmesi ve daha fazla ileri biyolojik arıtma tesisi inşasının 2014 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Şanlıurfa ilinde 778.502 metre kapalı sistem kanalizasyon sistemi mevcuttur. Vatandaşların bilinçsizce yaptıkları şebeke bağlantıları ve kazılar sebebiyle çeşitli zarar ve sıkıntılar söz konusu olmaktadır. 30 Mart 2004 Yılına kadar döşenen kanalizasyon şebeke metrajı 520.000 metre, 30 Mart 2004-31.10.2010 yılları arası döşenen kanalizasyon şebekesi 143.343 metredir. Toplam kanalizasyon şebekesinin % 34 ü 2004 yılından sonra döşenmiştir. 271

Şanlıurfa ve Diyarbakır da ilçe belediyelerinin pek çoğunda atık su arıtma tesisi olmadığından atık sular en yakın akarsu veya dereye deşarj edilmektedir. Su Kirliliği ve Kontrolü Yönetmeliğine göre içme suyu amaçlı kullanılan su kaynaklarına atık suların arıtılsalar dahi deşarj edilmemesi yönünde katı sınırlamalar olmasına rağmen Atatürk Baraj Gölü ne; Adıyaman şehir merkezinin tüm atık suları, Samsat ve Kâhta ilçe merkezlerinin atık suları, Şanlıurfa nın Bozova ilçe merkezinin atık suları direkt deşarj edilmektedir. Bilindiği üzere Atatürk Baraj Gölü, Şanlıurfa merkezinin en önemli içme suyu kaynağıdır. Birecik ve Karkamış Baraj göllerine Halfeti ve Birecik ilçe merkezlerinin atık suları deşarj edilmektedir (ŞOSM, 2008). Bu nedenle baraj gölleri için havza koruma planlarının oluşturulması ve bu kapsamda gerekli faaliyetlerin yapılması büyük önem taşımaktadır. Şanlıurfa ilinde yalnız Akçakale ve Ceylanpınar ve Suruç ilçelerinde atık su arıtma tesisi bulunmaktadır. Şanlıurfa ilinin atık su kanalizasyon şebekesi 2030 yılı ve 1.200.000 nüfusa göre hesaplanarak planlanmıştır. Bir kısmının inşaatı tamamen bitmiş olup, toplam uzunluğu 360 km.dir. Bu proje ayrık sistem olup, ağ şeklindedir ve şehir merkezinin % 80'ini kapsamaktadır. Sistemin % 20'sini oluşturan eski Urfa'da dar yollarda ise baks tipi kanallar mevcuttur. Kanalizasyon şebekesi döşenen mahalleler; Süleymaniye, Topdağı, Selçuklu, Devteyşti, Osmanlı, Karşıyaka, Direkli, Ahmetyesevi, Vetselkarani, Yeşildirek, Esentepe, Yenice, Eyyüpnebi, Hayatiharrani mahallelerine ve Evrensanayi, Yeniotogar, Şutim alanına ve Toki ana kolektör kanalizasyon şebekesi döşenmiştir. 4.1.6 Katı Atık Yönetimi 4.1.6.1 Katı Atıklar Üretim işlemleri, ürünlerin tüketilmesi ve diğer insan aktiviteleri sonucunda oluşan ve artık ihtiyaç duyulmayan ve uzaklaştırılmak istenen her türlü madde atık olarak tanımlanmaktadır. Katı atıklar; evsel katı atıklar, tıbbi atıklar, tehlikeli ve zararlı atıklar, atık yağlar, pil ve aküler, arıtma çamuru, gibi katı maddelerden oluşmaktadır. Türkiye istatistik kurumu verilerine 2010 yılında TRC2 Bölgesi, bölge illeri ile Türkiye katı atık istatistikleri görülmektedir. Tablo 4.35- TRC2 Bölgesi Katı Atık İstatistikleri, 2010 Belediye Adına Toplanan Atık Miktarı (1000 Ton) Kişi Başı Ortalama Atık Miktarı (Kg/Kişi-Gün) Atık Hizmeti Verilen Belediye Nüfusunun Toplam Nüfusa Oranı (%) Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Bölgesi Türkiye 2010 380 311 691 25.276 2010 0,85 0,95 0,90 1,15 2010 61 71 66 83 272

Atık Hizmeti Verilen Belediye Nüfusunun Belediye Nüfusuna Oranı (%) Çöp Depolama Sahalarında Bertaraf Edilen Belediye Atık Miktarı (1000 Ton) Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Bölgesi Türkiye 2010 99 97 98 99 2010 307.6 373.5 681 24.942 Kaynak: TÜİK, 2010b. Diyarbakır'da hızla artan nüfusun yanında tüketim toplumu zihniyetinin yaygınlaşmasıyla birlikte, katı atıklarının bertaraf edilmesi büyük bir sorun teşkil etmektedir. Hali hazırda kullanılan atık depolama sahası, düzensiz depolama yüzünden ömrünü doldurmak üzeredir. Bunun neticesinde yeni bir atık sahası zorunlu hale gelmiş olup Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından planlanan Düzenli Depolama ve Kompost Tesisi proje aşamasındadır. Tablo 4.36- Diyarbakır İli İlçelerinin Katı Atık Üretimi ve Bertaraf Şekilleri, 2011 İlçe Adı Nüfus Kişi Başına Ort. Katı Atık Miktarı (kg/gün) 273 Toplanan Atık Miktarı (ton/gün) Bertaraf Şekli Merkez 834.854 0,78 651 Vahşi depolama Ergani 62.000 0,80 50 Vahşi depolama Çüngüş 2.544 1 0,9 Vahşi depolama Eğil 6.120 7,69 1,9 Vahşi depolama Lice 9.717 1,02 10 Vahşi depolama Çınar 11.936 0,65 8 Vahşi depolama Dicle 8.600 3 25,8 Vahşi depolama Kulp 9.852 1,31 6 Vahşi depolama Silvan 41.484 0,87 36 Vahşi depolama Bismil 56.333 1,33 40 Vahşi depolama Kocaköy 5.644 1,06 6 Vahşi depolama Hani 8.277 0,66 15 Vahşi depolama Çermik 17.825 1,12 20 Vahşi depolama Kaynak: DİÇŞM, 2011. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından planlanan Düzenli Depolama ve Kompost Tesisi proje aşamasındadır. Diyarbakır Büyükşehir Belediye sınırları dahilinde bulunan 4 merkez ilçe belediyesinin yanı sıra Bismil, Çınar, Dicle, Eğil, Ergani ve Hani belediyeleri de düzenli katı atık depolama projesine dahildir.

Katı atık analizlerine bakıldığında Diyarbakır kent merkezinden kaynaklanan çöpün içinde organik maddenin oranının yüksek seviyelerde olduğu gözlenir. Cam, tekstil, metal ve plastik maddeler ise düşük yoğunlukta bulunmaktadır. Diyarbakır'da üretilen tıbbi atık miktarı toplam 1.440 ton/yıl olarak tahmin edilmektedir. Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıkların, kaynağında yönetmeliğe uygun toplanması yönünde çalışmalar sürdürülmekte, Büyükşehir Belediyesi tıbbi atık araçları tarafından nihai depo alanına taşınmakta ve burada evsel atıklardan ayrı olarak işlem görmektedir. Sıvı yağlar otomotiv sektöründen, fabrikalardan ve iş makinalarından kaynaklanmaktadır. Diyarbakır'da atık madeni yağların geri kazanımı amacıyla bir tesis kurulmuş olup faaliyete geçmiştir. Diyarbakır'da atık pil, akü ve bataryaların geçici olarak depolanması amacı ile kurulu tesisler bulunmakta olup maksimum 90 gün depolanan bu atıklar, lisanslı taşıyıcılarla bertaraf edilmek üzere anlaşmalı tesislere taşınmaktadır. Diyarbakır'da, hayvan kadavraları ve mezbaha atıkları için üç ayrı tesis mevcuttur. Tesislerde üretilen atıklara yönelik geri kazanım yapılmamakta ve atıklar sahada gömülerek ya da Büyükşehir Belediyesi atık sahasına götürülerek atıkların bertarafı sağlanmaktadır. Tablo 4.37- Şanlıurfa İli İlçelerin Katı Atık Üretimi ve Bertaraf Şekilleri, 2011 Kişi Başına Ort. Katı Toplanan Atık İlçe Adı Nüfus Bertaraf Şekli Atık Miktarı (kg/gün) Miktarı (ton/gün) Merkez 515.199 0,68 348 Düzenli depolama Akçakale 27.457 0,31 8,6 Düzenli depolama Birecik 48.117 - - Vahşi depolama Bozova 11.567 0,3 3,44 Düzenli depolama Ceylanpınar 46.713 - - Vahşi depolama Halfeti 8.522 - - Vahşi depolama Harran 6.452 0,04 0,27 Düzenli depolama Hilvan 21.899 - - Vahşi depolama Siverek 115.891 - - Vahşi depolama Suruç 56.083 0,57 32 Düzenli depolama Viranşehir 94.025 - - Vahşi depolama Kaynak: ŞİÇŞM, 2011. Şanlıurfa il sınırları içinde Şanlıurfa Merkez, Akçakale, Harran, Suruç ve Bozova ilçe belediyeleri ile Karaköprü, Kısas, Konuklu, Onbirnisan ve Uğurlu belde belediyeleri tarafından oluşturulan katı atık birliği marifeti ile kurulan katı atık düzenli depolama tesisi 2009 yılından beri hizmet vermektedir. Tesise yılda ortalama 13.000 ton/ay katı atık ve 50 ton/ay tıbbi atık kabulü yapılmaktadır. Şanlıurfa'da 2010 yılına ait toplanan tıbbi atık miktarı 874 tondur. İldeki 274

atıklardaki organik madde miktarının, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça fazla (% 80) olduğu görülmektedir. Ayrıca gelir seviyesi arttıkça katı atık ve geri kazanılabilir madde miktarının da arttığı belirlenmiştir. 4.1.6.2 Atıkların Bertaraf Yöntemleri Diyarbakır il merkezinde toplanan katı atıklar öncelikle merkez ilçe belediyeleri tarafından Mardin yolu 5. km.de bulunan aktarma istasyonuna taşınmaktadır. Buradan Büyükşehir Belediyesi tarafından şehir merkezinden 37 km. uzakta bulunan nihai katı atık depo alanına taşınmaktadır. Bu çöp depolama alanının kapasitesinin düzensiz depolama nedeniyle biçilen ömründen daha önce dolması nedeniyle sahanın ıslahına ve ömrünün uzatılmasına yönelik çalışmalar Diyarbakır büyükşehir belediyesince yürütülmektedir. Ayrıca düzenli depolama ve kompost tesisi projesinin yer seçimi aşaması tamamlanmıştır. Diyarbakır ilçelerinde, atıklar düzensiz olarak depolanmaktadır. GAP Bölge Kalkınma İdaresinin projesini hazırladığı Bismil ve Silvan İlçeleri düzenli katı atık depolama sahaları için yer seçimi yapılmış, ÇED süreci tamamlanmış ancak maddi kaynak yetersizliğinden halen inşaatlara başlanamamıştır. Diyarbakır il merkezinde bulunan sağlık kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıklar ise kaynağında ayrı toplanmakta, 20 yatak üzeri kapasiteli hastanelerde tıbbi atık depolarında biriktirilmekte ve büyükşehir belediyesince yönetmeliğe uygun bir tıbbi atık taşıma aracıyla Malatya da bulunan lisanslı sterilizasyon tesisine taşınarak bertarafı sağlanmaktadır. Diyarbakır ilçe belediyelerimizde, transfer istasyonuna gerek duyulmamakta ve atıklar herhangi bir ayrıma gidilmeden toplanmaktadır. Grafik 4.9- TRC2 Bölgesindeki Katı Atığın Ağırlık Dağılımı, 2010 Diğer; 25,74 Kağıt, Karton; 5,01 Metal; 0,58 Plastik; 7,21 Organik Atıklar; 60,51 Cam; 0,94 275

Kaynak: TUİK, 2010b. Şanlıurfa Belediyesi öz kaynaklarıyla yapılan ve 2009 yılında tamamlanan katı atık düzenli depolama sahası kent merkezine 8 km. mesafede Akçakale yolu üzerinde 53 ha. alana 3 lot olarak tasarlanmış, halen 1. lotta atık depolaması yapılmaktadır. Birlik tarafından işletilen sahada tıbbi atık sterilizasyon tesisi ile tıbbi atıklar sterilize edildikten sonra evsel atıklarla beraber depolanmaktadır. 3 lottan oluşan düzenli depolama sahasının 1. etabının kullanım ömrünün tamamlanması nedeni ile 2. ve 3. etabın yeniden projelendirilip 2013 sonuna kadar faaliyete geçmesi gerekmektedir. Katı atıkların biriktirilmesi, toplanması ve taşınması işi, ilgili belediyeler tarafından günlük olarak yaptırılmaktadır. Ancak Şanlıurfa Merkez ilçe, Birecik ve Viranşehir Belediyeleri bu işler için özel sektörden hizmet satın alma yolunu tercih etmişlerdir. İl genelinde tıbbi atıklar ve bazı tehlikeli atıklar hariç atıkların kaynağında ayrı toplanması çalışmasına henüz geçilememiştir. Şanlıurfa katı atık düzenli depolama tesisine mesafe yönünden uzak belediyelerden Akçakale ve Suruç belediyeleri, kurmuş oldukları aktarma istasyonlarında topladıkları katı atıkları sıkıştırılmalı çekiciler (TIR) ile düzenli depolama tesisine taşımaktadırlar. Birlik üyesi belediyeler, oluşan tıbbi atıklarını lisanslı 3 adet tıbbi atık taşıma aracıyla düzenli depolama tesisine taşımaktadır. Viranşehir-Ceylanpınar Belediyeleri Katı Atık Bertaraf Tesisi Kurma ve İşletme Birliği ile Siverek Çevre Hizmetleri Birliği (Siverek, Hilvan ve bağlı beldeler) katı atık düzenli depolama tesisi kurma çalışmaları devam etmektedir. Birecik ve Halfeti ilçe belediyeleri ile bağlı belde belediyelerinin herhangi bir birliğe üyelikleri bulunmamaktadır. 4.1.6.3 Atıkların Geri Kazanılması ve Değerlendirilmesi Şanlıurfa il sınırları dâhilinde faaliyet gösteren 1 adet lisanslı plastik geri dönüşüm (GDT) tesisi bulunmaktadır. Merkez ilçede ise 1 adet toplama ayırma tesisi bulunmakta olup; plastik, cam, metal ve kâğıt-karton maddelerini ayırmaktadır. Bu tesisin lisans işlemleri devam etmektedir. Kentte üretilen çöpün içindeki geri kazanılabilir maddelerin miktarı ve türlerinin tespiti için yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Ayıklama işlemi; işletmelerde kaynağında, il genelinde ise sokak toplayıcıları vasıtasıyla yapılmaktadır. Şanlıurfa katı atık belediyeler birliği, katı atık içindeki geri kazanılabilir atıkların cins ve miktarlarının tespiti, organik madde ve diğer bileşenlerin oranlarının, atık yoğunluğunun, tane büyüklüğünün belirtilmesi amacıyla bir çalışma başlatmıştır. Endüstriyel tesislerden kaynaklanan ve geri dönüşebilen atıkların geri dönüşüm tesislerine verilmesi için gerekli bilgilendirici çalışmalar denetimler sırasında yapılmaktadır. Şanlıurfa il merkezinde büyükbaş hayvancılık önemli bir sektör haline gelmiş, günlük bu hayvanlardan ortalama 300 ton gübre üretilmektedir. Ekonomik değeri olan bu atığın pazar atığı ile birlikte değerlendirilmesi amacı ile düzenli depolama sahasına entegrasyonu sağlanmış, evsel ve hayvansal atıklardan biyogaz, kompost ve biyogazdan elektrik enerjisi elde edilen bir tesisin düzenli depolama sahasına yapılması gerekmektedir. 276

Ayrıca 2009 yılında işletmeye alınan yeni düzenli depolama sahasından dolayı eski vahşi depolama alanı atık kabulüne kapatılmıştır. Söz konusu vahşi depolama alanının rehabilite edilip tekrar doğaya kazandırılması gerekmektedir. Diyarbakır'da şimdiye kadar bu tür atıklar belli bir sistemle düzenli olarak ayrıştırılmadığı için, bu işlem nihai depo alanında çok sağlıksız koşullarda kısmen gerçekleştirilmeye çalışılmaktaydı. Diyarbakır'da 1999 yılından beri, ildeki kurum ve kuruluşlarda imha edilmesi gereken evrak ve atık kâğıtların, diğer atıklardan ayrı olarak toplanması sağlanmaktadır. 4.2 MEKÂNSAL YAPI Türkiye'de bölgeler arası gelişmişlik farkları doğu batı yönünde yoğun olarak görülmektedir. Diyarbakır ve Şanlıurfa'nın içinde bulunduğu ülkenin az gelişmiş doğu bölgelerinden, ülkenin gelişmiş batı bölgeleri ve metropol kentlerine doğru büyük göç dalgaları yaşanmaktadır. Bu durum dengeli yerleşmeler sistemi ve sağlıklı kentleşme bakımından birçok olumsuzluğu beraberinde getirmektedir. Harita 4-24- TRC2 Bölgesi nin Türkiye ve Düzey 2 Bölgeleri Arasındaki Yeri Kalkınma Bakanlığınca hazırlanan 2011 yılı sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre, TRC2 Bölgesini oluşturan Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri ülkenin en az gelişmiş iller grubunda yer almıştır. Demografi, eğitim, sağlık, istihdam, rekabetçi ve yenilikçi kapasite, mali kapasite, yaşam kalitesi ve erişilebilirlik gibi değişkenler kullanılarak yapılan sınıflamaya göre Türkiye'deki iller gelişmişlik durumlarına göre 1'den 6'ya kadar sınıflandırılmıştır. Bu sıralamada TRC2 Bölgesi illeri 6'ncı bölgede yer almış, bölge merkezi olan Diyarbakır ili 67'nci ve Şanlıurfa ili 73'üncü sırada yer almıştır. Buna karşın illerin büyüklük sıralamasına göre Diyarbakır Türkiye'nin 12'nci, Şanlıurfa ise 9'uncu büyük ilidir. Derin bölgelerarası gelişmişlik ve gelir farkları nedeniyle meydana gelen göç sorunu 1950'lerden bu yana Türkiye'nin gündeminde bulunmaktadır. Kendi bölgesinden aldığı yoğun 277

göç ve ülkenin batısındaki metropollere verdiği göç nedeniyle Güneydoğu Bölgesinin iki büyük merkezinden (Diyarbakır-Şanlıurfa) oluşan TRC2 Bölgesi bu sorunu en derinden yaşayan bölgeler arasındadır. GAP Eylem Planında bölge içinde kalkınmayı tetikleyici merkezler olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa kentleri cazibe merkezleri olarak belirlenmiştir. Bu yaklaşıma paralel olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa merkezlerinin Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde yer alan bölgesel büyüme merkezleri politikasına oldukça uygun olduğu görülmektedir. Bölgesel büyüme merkezlerinin geliştirilmesi ile kalkınmanın geri kalmış yörelerde tetiklenmesi ve ülkenin doğusundan batısına doğru yaşanan göç hareketlerinin bu bölgeler içine yönlendirilmesi amaçlanmaktadır. Negatif net göç değerlerine rağmen nüfusu ülke ortalamasının üzerinde artan Diyarbakır ve Şanlıurfa merkezleri, az gelişmişlik ve göç sorununun kaynağını ve çözümünü birlikte barındırması nedeniyle Türkiye'nin mekânsal organizasyonu açısından önemli bir noktada bulunmaktadır. 4.2.1 Mekânsal Organizasyon ve Yerleşmeler Sistemi Türkiye'de yerleşmeler sisteminin incelendiği ilk çalışma olan Türkiye Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesine göre; Türkiye'de yerleşmeler ekonomik ve sosyal ilişkiler sisteminden kaynaklanan bir hiyerarşik düzen içinde yer almaktadır. Merkezi yerler teorisi temel alınarak yapılan çalışmada, hem merkez işlevi gören yerleşim birimleri hem de bu merkezlerin etki alanları tespit edilmiştir. Buna göre Türkiye için 7 kademeden oluşan bir yerleşmeler sistemi oluşturulmuştur. Tablo 4.38- Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi, 1982 Derecesi Niteliği Fonksiyonu 1 Kırsal Yerleşme Tarımsal üretim Köy Grup Merkezi 2 Ticaret/Hizmet/Tarımsal Üretim (Belde) 3 Kentsel Merkez (İlçe) Ticaret/Hizmet/Tarım dışı Üretim 4 Yöresel Merkez (İl) Ticaret/Hizmet/K.Sanayi/Sanayi 5 Bölge Merkezi Alt Bölgesel Ölçekte Ticaret, Sanayi ve Hizmetler 6 Bölgesel Metropol Metropoliten İşlevler 7 Ülkesel Metropol Ülkesel ve Ülkelerarası İşlevler Kaynak: DPT, 1982. Bu birimlere göre, Türkiye'de merkezi yerler ve fonksiyonel bölgeler aşağıdaki gibi tespit edilmiştir. Tablo 4.39- Türkiye'de Merkezi Yerler, 1982 Derecesi Merkez Adedi Özellikleri- Fonksiyonu 1 35.118 Kırsal Yerleşmeler 2 1267 (+78) İlçe Merkezleri 278

3 416 (+88) Yerel Merkezler 4 53 (+5) Yöresel Merkezler (... Şanlıurfa...) 5 11 Bölgesel Merkezler: Bursa, Eskişehir, Konya, Kayseri, Diyarbakır, Samsun, Sivas, Erzurum, Malatya, Elazığ ve Trabzon. Bölgelerüstü Merkezler: Ankara, İzmir, Adana, 6 3 (+1) (Gaziantep) 7 1 Ulusal Merkez: İstanbul Kaynak: DPT, 1982. İstanbul'un ülkesel metropol olarak belirlendiği sistemde, Diyarbakır bölgesel merkez olarak, Şanlıurfa alt bölge merkezi olarak belirlenmiştir. Buna göre sistemde Diyarbakır'ın dahil olduğu 5. kademe bölge merkezleri etki alanları ile birlikte fonksiyonel bölgeleri oluşturmaktadır. Bu merkezler, bölgesel ölçekte ticaret, sanayi ve hizmetler fonksiyonları ile alt kademe merkezler için mal ve hizmet sağlamaktadır. 5. kademe bölge merkezi olarak Diyarbakır kentinin etki alanına, ilin daha çok doğu ve güneyindeki yerleşmeler girmektedir. Bunlar: Mardin, Siirt, Batman, Şırnak, Van, Hakkari, Bitlis illeri ile Şanlıurfa ilinin, Siverek, Hilvan, Bingöl ilinin, Merkez, Genç, Solhan ilçeleri ve Muş Merkez ilçesi dahildir. Şanlıurfa 4. kademe merkez olarak, Gaziantep 6. kademe merkezinin etki alanında bulunmakta ve kendi idari sınırları içindeki yerleşmelere mal ve hizmet sunmaktadır. Söz konusu kademelenmenin belirlendiği tarihten günümüze gelindiğinde yerleşmeler sisteminde bazı değişimlerin olduğu, bazı bölge merkezlerinin etkisini arttığını ve bazı merkezlerin etkisinin zayıfladığı söylenebilir. Aşağıdaki tabloda 1975 döneminden günümüze kadar kademeler arasındaki geçişler ve işlevsel merkezlerdeki değişim incelenmektedir. Tablo 4.40-1975-2012 Döneminde Bölgesel Merkezler ve Değişimler, 1975-2012 Merkez 20 Kentler Sıra 1975 Kentsel Kentler Sıra 2012 Kentsel 1975-2012 İmalat Sanayi Nüfus Nüfus Değişim İstihdamı M İstanbul 1 3.605.154 İstanbul 1 13.710.512 4,2 % 21,58 M Ankara 2 1.719.361 Ankara 2 4.630.735 2,7 % 11,53 M İzmir 3 947.315 İzmir 3 3.401.994 4,0 % 21,89 M Adana 4 475.384 Bursa 4 1.983.880 5,5 % 34,78 M Bursa 5 346.103 Adana 5 1.636.229 3,9 % 13,85 M Gaziantep 6 300.882 Kocaeli 6 1.527.407 6,5 % 32,73 M Eskişehir 7 259.952 Gaziantep 7 1.438.373 4,9 % 27,68 M Konya 8 246.727 Konya 8 1.107.886 4,7 % 16,02 20 1975 döneminde belirlenen bölgesel merkezler M harfi ile gösterilmiştir. 279

M Kayseri 9 227.069 Antalya 9 1.073.794 6,6 % 5,99 Kocaeli 10 188.525 Kayseri 10 1.004.276 4,6 % 23,27 M Diyarbakır 11 169.535 Diyarbakır 11 892.713 5,2 % 7,87 M Samsun 12 168.478 Mersin 12 876.958 5,5 % 10,11 M Erzurum 13 162.973 Eskişehir 13 659.924 2,9 % 24,97 M Malatya 14 154.505 Sakarya 14 590.498 4,4 % 25,35 Mersin 15 152.236 Şanlıurfa 15 586.540 4,6 % 6,25 M Sivas 16 149.201 Samsun 16 547.778 3,7 % 8,43 Şanlıurfa 21 132.934 Malatya 17 474.435 3,5 % 13,55 Türkiye 17.178.953 58.448.431 3,8 % 18,05 Kaynak: ZEYNELOĞLU, 2008; TÜİK, 2012; SGK, 2012. Buna göre; 1975'teki işlevsel bölge merkezleri büyüklük sıralamasında en büyük merkezler durumundayken, 2012 yılına gelindiğinde durumun kentlerde ekonomik performans ve sanayileşme yönünde değiştiği görülmektedir. Türkiye'de yerleşme merkezlerinin kademelenmesinin incelendiği bir araştırmaya göre (ZEYNELOĞLU, 2008); 1975'ten 2000 yılına kadar olan süreçte nüfuslarını ülke ortalamasının iki katı değerinde artıran iki grup yerleşme olduğu; birinci grupta ülkenin batı bölgelerinde bulunan sanayileşmiş ve girişimci kentlerin olduğu, ikinci grupta ise Güneydoğu Anadolu'da yer alan ve belirtilen dönemde yüksek oranda göçe maruz kalan "Diyarbakır, Şanlıurfa ve Batman"'ın bulunduğu tespit edilmiştir. Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, yaşanan bu değişim, yerleşim merkezlerinin 1975-2012 yılları arasındaki yıllık ortalama nüfus artış hızlarından görülebilmektedir. Birinci grupta yaşanan büyümenin çekici güçlerin etkisi ile ikinci gruptaki büyümenin de kırsal alandan kentlere doğru göçün yarattığı itici güçlerin etkisi ile oluştuğu söylenebilir. Tabloda görülen imalat sanayi göstergesine göre, geniş bir hinterlanda sahip olan Diyarbakır merkezinin hinterlandı üzerindeki ekonomik etkisinin zayıf olduğu görülmektedir. Şanlıurfa'nın 1975 döneminde 21. sıradayken 2012 yılında 15. sıraya yükselmiş olması ve büyük yerleşim merkezleri arasına girmesi dikkat çekicidir. Bu durum kentin doğal nüfus artışının yüksek olması, 1990 sonrası yoğun göç almış olması ve GAP yatırımlarının gerçekleşmesi sonucu kentin çekim gücünün artması ile açıklanabilmektedir. Ancak Şanlıurfa'nın ekonomik performansını yansıtan imalat sanayi göstergesi merkezler arasında en düşük ikinci sırayı almıştır. Bölgesel merkezlerde yaşanan değişimlere ek olarak Türkiye'de 1975'ten 2012 yılına kadar kentsel sistemin değişimi aşağıda incelenmektedir. Grafik 4.10- Türkiye'de Kent Büyüklüklerinin Değişimi, 1970-2010 280

3,9 0,9 0,2 4,2 1,6 0,6 4,2 4,7 2,7 0,8 1,6 5,3 3,9 1,4 0,6 7,4 5,6 1,7 14,9 20,2 80,1 73,4 70,5 64,7 62,4 100 80 60 40 20 0 1970 1980 1990 2000 2010 < 20.000 20000-100.000 100.000-250.000 250.000-500.000 > 500.000 Kaynak: TÜİK, 2012. Grafiğe göre; nüfusu 20.000'in altında olan yerleşimlerin toplam yerleşimler içindeki oranı azalırken, nüfusu 250.000 ve 500.000'in üzerindeki yerleşmelerin nüfus paylarında artış yaşanmaktadır. Zaman içinde orta büyüklükteki kentler ile büyük kentlerin nüfuslarının arttığı söylenebilmektedir. Kırsal kademelerdeki nüfus değişimlerine bakıldığında ise çarpıcı sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Yıllar itibariyle nüfus sayımları incelendiğinde; Türkiye'nin 1965 yılı nüfusunun üçte ikisini kırsal nüfusun oluşturduğu, 1975'te bu oranın düşüş göstererek yüzde 58'e indiği, 2012'ye gelindiğinde ise bu oranın üç kat azalarak yüzde 23'ün altına indiği görülmektedir. Kırdan kente göçün devam ettiği ve nüfusun büyük kentlerde yığıldığı ülkemizde, yapılan araştırmalar kırsal yerleşim kademelerinin birim sayısı, ortalama nüfus büyüklükleri ve nüfus paylarının sürekli olarak azaldığını göstermektedir. Kırsal alanlara ve kırsal yerleşmelerin hizmet aldıkları kademelere yönelik özel önlemlerin alınması, yatırımların ampirik çalışmalar doğrultusunda bu kademelerde yapılması önem taşımaktadır. 4.2.1.1 TRC2 Bölgesi Yerleşmeler Sistemi Ülke düzeyinde az gelişmiş bölgeler arasında olan TRC2 bölgesinde bölge içi gelişmişlik farkları da yoğun olarak görülmekte ve bu durum yerleşme desenine yansımaktadır. TRC2 Bölgesinde bölge merkezleri olan Diyarbakır ve Şanlıurfa kentleri ile diğer kentsel yerleşmeler arasında çok büyük gelişmişlik farkları bulunmakta ve bölgenin küçük yerleşmelerinden büyük merkezlerine doğru göçlerle nüfus kentsel merkezlerde yığılmaktadır. TRC2 Bölgesinde; 28 ilçe, 56 belediye ve 1955 köy bulunmaktadır. Diyarbakır ilinde 4 merkez ilçe ile birlikte 17 ilçe, 30 belediye ve 803 köy; Şanlıurfa ilinde merkez ilçe ile birlikte 11 ilçe, 26 belediye ve 1.152 köy bulunmaktadır. TRC2 Bölgesinde bulunan ilçeler büyüklük sıralamasına göre aşağıdaki tabloda görülmektedir. 281

Tablo 4.41- TRC2 Bölgesi İlçeleri ve Nüfus Dağılımı, 2012 Sıra Yerleşim adı Nüfus Sıra Yerleşim adı Nüfus Diyarbakır 1 Merkez 21 950.094 14 Bozova 57.400 2 Şanlıurfa Merkez 788.956 15 Çermik 50.309 3 Siverek 227.017 16 Hilvan 41.064 4 Viranşehir 172.422 17 Dicle 40.356 5 Ergani 119.167 18 Halfeti 39.609 6 Bismil 111.746 19 Kulp 37.191 7 Suruç 101.351 20 Hani 32.571 8 Akçakale 91.731 21 Lice 27.414 9 Birecik 91.605 22 Eğil 23.028 10 Silvan 86.450 23 Hazro 16.977 11 Ceylanpınar 77.981 24 Kocaköy 16.312 12 Harran 72.939 25 Çüngüş 13.544 13 Çınar 67.008 Kaynak: TÜİK, 2012. Yukarıdaki grafikte bölgenin en büyük yerleşimi Diyarbakır merkez ilçesi olarak görülmekte, orta boy yerleşimlerin çoğunlukla Şanlıurfa ilçeleri olduğu, bölgenin en küçük yerleşimlerinin ise Diyarbakır ilçeleri olduğu görülmektedir. Tabloya göre Diyarbakır'da nüfus tek büyük merkezde toplanırken ve Şanlıurfa nüfusu yerleşimler içinde nispeten dengeli dağılmaktadır. Diyarbakır'da, yerleşmelerin daha dengeli dağıldığı Şanlıurfa ilinden farklı olarak, il merkezi ile diğer ilçeler arasında nüfus, gelişmişlik ve ekonomik yapı açısından çok daha büyük farklar bulunmaktadır. Bölgede bulunan ilçelerin kentsel kademelenme yapıları aşağıdaki haritada gösterilmiştir. Harita 4-25- Nüfus Büyüklüklerine Göre Yerleşim Merkezleri, 2012 22 21 Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi içinde yer alan Sur, Yenişehir, Bağlar ve Diyarbakır ilçeleri, Diyarbakır Merkez olarak gösterilmiştir. 22 Yerleşimler 2012 yılı merkez nüfusları büyüklüklerine göre gruplara ayrılmış ve nüfus hiyerarşisi doğrultusunda temsili olarak gösterilmiştir. 282

Geniş bir alana yayılan bölge yerleşmeleri, konumları, coğrafi yapıları, sahip oldukları kaynak ve potansiyelleri bakımından farklılaşmaktadır. Diyarbakır ilinin daha engebeli topografyasına sahip olan kuzey bölgesinde yer alan ilçeler; tarımsal arazilerin kısıtlı olması ve önemli ulaşım hatlarına görece uzak olmaları nedeniyle gelişme konusunda geriye düşmekte ve göç vermektedirler. Verilen göçlerle önemli miktarda nüfus kaybeden Diyarbakır'daki bu ilçeler ile Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi bölgenin dezavantajlı yerleşmeleri durumundadır. Tablo 4.42- Diyarbakır ve İlçelerinde Kent Nüfuslarındaki Değişim, 1970-2012 1970 1980 1990 2000 2010 2012 Diyarbakır 581.208 778.150 1.094.996 1.362.708 1.528.958 1.592.167 Merkez 149.566 235.617 381.144 545.983 843.460 892.713 Silvan 18.592 43.624 59.865 64.136 41.451 43.676 Ergani 18.544 24.218 37.365 47.333 64.608 69.868 Bismil 9.403 19.059 39.834 61.182 56.887 60.150 Lice 8.093 9.798 11.639 11.927 9.644 11.271 Çermik 6.910 8.298 16.531 15.843 17.962 18.505 Kulp 6.346 8.077 7.472 15.825 10.119 11.205 Hani 5.500 6.115 10.266 10.918 8.146 8.824 Hazro 4.321 5.729 8.048 6.189 4.488 4.536 Dicle 4.245 5.619 5.414 9.861 8.436 9.023 Çınar 3.823 4.426 10.080 13.282 11.666 12.037 283

Çüngüş 3.161 3.684 3.935 4.708 2.495 2.439 Eğil 4.803 4.827 5.046 5.069 Kocaköy 4.244 5.678 5.764 5.942 Kaynak: TÜİK, 2012. 1970-2012 yılları arasında yaşanan değişimlere bakıldığında nüfusun Diyarbakır kent merkezine yığıldığı ve bunun yanında erişilebilirliği güçlü olan ve tarım olanaklarının bulunduğu ovalık alanlarda kurulmuş orta büyüklükteki kentlerin çevre ilçelerden göç alarak büyüdüğü görülmektedir. 1970-2012 yılları arasında en büyük büyümenin Bismil ve Diyarbakır kentlerinde gerçekleştiği, bu dönemde Bismil ilçesinin 7 kat oranında büyüme ile yeni bir alt merkez olarak geliştiği görülmektedir. Tablodaki nüfus değişimlerinden, 1990 yılından sonra Silvan ilçesinin nüfus kaybederek büyüme eğiliminin azaldığı ve dezavantajlı ilçelerin de ciddi oranda göç verdiği görülmektedir. Grafik 4.11- Nüfusun Yerleşim Büyüklüklerine Göre İl İçindeki Dağılımı (%), 1970-2012 80 70 60 50 40 30 20 10 0 1970 1980 1990 2000 2010 2012 < 20.000 20000-50.000 50000-250.000 250.000-500.000 > 500.000 Kaynak: TÜİK, 2012. Yukarıdaki grafikte farklı büyüklükteki yerleşmelerin 1970-2012 dönemi içindeki nüfus payları görülmektedir. Grafikten ildeki küçük yerleşmelerin nüfus payının ülke eğilimine oranla daha hızlı bir şekilde azalmakta olduğu ve Diyarbakır kentinin nüfusunun hızla arttığı görülmektedir. Söz konusu dönemde bölge merkezi olan Diyarbakır hinterlandından yoğun göç almıştır. Şanlıurfa ilinde bulunan yerleşmelerin 1970-2012 yılları arasındaki sıra büyüklük dağılımları aşağıda incelenmektedir. Diyarbakır iline kıyasla daha dağınık ve kırsal bir nüfus yapısına sahip olan Şanlıurfa ili 1970-2012 dönemi içinde ele alınmıştır. Ülke ortalamasının üzerinde olan doğal nüfus artış hızının ve alınan göçlerin etkisi ile Şanlıurfa ve ilçeleri nüfusu ülke ortalamasının çok üzerinde (3 kat) artmıştır. İl içinde toplam nüfus artarken, merkez kentin nüfusu ve orta büyüklükteki kentlerin nüfusu yüksek oranda artmıştır. Tablo 4.43- Şanlıurfa İlçelerinin Kentsel Nüfuslarının Değişimi, 1970-2012 284

1970 1980 1990 2000 2010 2012 Şanlıurfa 538.131 602.736 1.001.455 1.443.422 1.663.371 1.762.075 Merkez 100654 147.488 276.528 385.588 498.111 526.247 Siverek 34.146 29.464 63.049 126.820 111.628 120.556 Birecik 18.392 20.081 28.440 40.054 47.792 48.706 Viranşehir 17.850 40.820 57.461 121.382 90.784 95.896 Suruç 15.033 18.892 39.905 44.421 55.600 56.963 Akçakale 6.096 11.184 15.211 32.114 25.793 28.684 Hilvan 5.185 5.635 14.152 16.094 21.518 22.633 Bozova 4.853 5.597 16.745 19.848 11.917 11.809 Halfeti 3.315 3.258 4.128 2.766 8.457 8.536 Harran 2.267 8.784 6.213 7.375 Kaynak: TÜİK, 2012. Grafik 4.12- Nüfusun Yerleşim Büyüklüklerine Göre İl İçindeki Dağılımı (%), 1970-2012 80 70 60 50 40 30 20 10 0 1970 1980 1990 2000 2010 2012 < 20.000 20000-50.000 50000-250.000 250.000-500.000 > 500.000 Kaynak: TÜİK, 2012. Grafikte incelenen dönem içinde küçük ve kırsal yerleşimlerde bulunan nüfusun il nüfusu içindeki payının azaldığı, ancak yüksek doğurganlık oranı sonucu 2000 yılından sonra nüfus payının artışa geçtiği ve orta büyüklükteki kentlerin nüfus paylarını önemli ölçüde artırdığı görülmektedir. 4.2.2 Diğer Planlarda Kentsel Kademelenme GAP Master Planı nda bölgedeki sosyo-ekonomik gelişmelere paralel olarak mekânsal yapının ve kentsel gelişmelerin "kırık gelişme aksı" olarak tanımlanan Gaziantep-Şanlıurfa- Diyarbakır ekseninde gerçekleşeceği öngörülmüştür. Belirlenmiş olan kırık gelişme aksı içerisinde Şanlıurfa ili için; Birecik, Suruç, Şanlıurfa Merkez, Hilvan ve Siverek ile Şanlıurfa- 285

Viranşehir-Kızıltepe-Mardin Alt Bölge Gelişme Aksları belirlenmiştir. Diyarbakır ili için; Ergani-Diyarbakır, Merkez-Silvan ve Diyarbakır-Bismil hatları üzerinde bulunan merkezlerin kentsel gelişme odakları olacağı öngörülmüştür. Bu hatlar üzerinde bulunan yerleşmeler, il içindeki diğer kentsel yerleşimlere oranla daha gelişmiştir. Ayrıca GAP Eylem Planında, Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri cazibe merkezleri olarak belirlenmiştir. 2011-2013 dönemini kapsayan TRC2 Bölgesi Bölge Planında gelişmişlik ve potansiyelleri bakımından benzer özellik gösteren yerleşimler, ilçe merkezleri bazında gruplanarak, 4 kademe yerleşim grubu oluşturulmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yaptırılan 1/100.000 ölçekli Adıyaman-Şanlıurfa- Diyarbakır Çevre Düzeni Planında Planlama Bölgesi ndeki kentsel yerleşimlerin kademelenmesi TRC2 Bölge Planı kademelenmesi doğrultusunda belirlenmiştir. Kademelenmeye göre I. grup yerleşimler genelde yüksek ve engebeli bölgelerde bulunmaları nedeni ile kısıtlı tarım arazilerine sahip, sulama projeleri dışında bulunan, daha çok kendi potansiyelleri ile kendi içinde gelişim gösteren; Diyarbakır'da Çüngüş, Dicle, Eğil, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice ilçeleri, Şanlıurfa'da Halfeti ilçesi bu yerleşimler arasında bulunmaktadır. II. grup yerleşimler, görece küçük ve orta ölçekli; ulaşılabilirlik ve büyük merkezlerle etkileşim açısından uygun konumda bulunan, genelde tarım kapasitesi yüksek, kısmen tarımsal sanayi ve turizm ağırlıklı hizmetler sektörü potansiyeli bulunan, küçük ölçekli çekim merkezleri olarak tanımlanmış; Diyarbakır da, Çermik, Çınar, Silvan; Şanlıurfa'da Akçakale, Birecik, Bozova, Ceylanpınar, Harran, Hilvan ilçeleri bu grupta yer almaktadır. III. grup yerleşimler, daha büyük ve gelişme potansiyelleri açısından daha güçlü, il merkezleri ile direkt etkileşim halinde olan, üç ana sektördeki gelişme potansiyelleri yüksek, il merkezlerinden sonraki çekim merkezleridir. Diyarbakır'da Bismil, Ergani ilçeleri, Şanlıurfa'da Siverek, Suruç, Viranşehir ilçeleri bu grupta yer almıştır. IV. grup yerleşimler, planlama bölgesindeki, Adıyaman, Şanlıurfa ve Diyarbakır il merkezleri ya da merkez ilçelerdir. Bu yerleşimler, mal ve hizmet sunumları açısından bölgedeki ana çekim merkezleri olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa merkezleri olarak belirlenmiştir. 4.2.2.1 Kentleşme Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri köklü bir tarihe ve kentsel yapıya sahiptir. Tarih boyunca zengin ticaret merkezleri ve önemli kentler olan Diyarbakır ve Şanlıurfa son yüzyılda yaşanan değişimlerle birlikte, gelişme dinamizminde önemli oranda geride kalmıştır. Buna rağmen doğu ve güneydoğu içinde önemlerini koruyan bu merkezlerin yakın geçmişteki kentleşme süreçlerinde çevre iller ile bölge içinden ve küçük yerleşmelerden büyük kentlere doğru göç akımları etkili olmuştur. Bölge illeri göç hareketleri için bir ara kademe rolü oynamakta, bölge kırsalı ve çevresinden göç almakta ve bölgenin batısında bulunan gelişmiş ve sanayileşmiş merkezlere göç vermektedir. Bu nedenle bölge kentlerinde hızlı nüfus artışı ve hızlı kentleşme yaşanmıştır. Grafik 4.13-1970-2012 Döneminde TRC2 Bölgesi ve Türkiye'de Nüfus Artışları, 1970-2012 286

8.000.000 7.000.000 6.000.000 5.000.000 4.000.000 3.000.000 2.000.000 1.000.000 80.000.000 70.000.000 60.000.000 50.000.000 40.000.000 30.000.000 20.000.000 10.000.000 TRC2 Bölgesi Diyarbakır Şanlıurfa Türkiye 0 1970 1980 1990 2000 2010 2012 0 Kaynak: TÜİK, 2012. Yukarıdaki grafik 1970-2012 döneminde TRC2 Bölgesi ile Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde yaşanan büyümenin ülke ortalamasının üzerinde gerçekleştiğini göstermektedir. Aşağıdaki grafikte bölgede kitlesel göçlerin yaşandığı 1990-2000 dönemi ve etkilerinin sürdüğü 2000 sonrası dönemde kentleşme oranları incelenmiştir. Grafik 4.14- TRC2 İlleri ve Türkiye'nin Şehirleşme Oranlarındaki Değişim, 1990-2012 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 77 73 65 55 58 55 55 60 59 1990 2000 2012 1990 2000 2012 1990 2000 2012 Şanlıurfa Diyarbakır Türkiye Kentsel Nüfus Kırsal Nüfus Kaynak: TÜİK, 2012. 1990-2000 yılları arasında alınan göçler özellikle kent merkezlerine yoğunlaşmış, bu dönemde Diyarbakır başta olmak üzere bölge merkezlerinde hızlı nüfus artışı yaşanmıştır. Diyarbakır ilinde kentleşme hızı ülke ortalamasının üzerinde gerçekleşmekte ve şehirleşme oranı da ülke ortalamasına yakın seyretmektedir. Diyarbakır'da nüfusun yüzde 73'ü şehirlerde 287

yaşamaktadır. Kırsal nüfusun oranının da yüksek olduğu Şanlıurfa'da nüfusun yüzde 55'i şehirlerde, yüzde 45'i belde ve köylerde yaşamaktadır. 1970 yılı nüfusları baz alınarak TRC2 Bölgesi illeri, Diyarbakır ve Şanlıurfa merkez belediye sınırları içi ve Türkiye'nin 1970-2012 dönemindeki değişim endeksi aşağıdaki grafikte görülmektedir. Grafik 4.15- Türkiye, TRC2 İlleri Ve Diyarbakır Ve Şanlıurfa Belediye Nüfuslarındaki Değişim, 1970-2015 600 500 400 300 200 100 Türkiye Toplam Diyarbakır İli Diyarbakır Büyükşehir Şanlıurfa İli Şanlıurfa Belediye Kaynak: TÜİK, 2012. 0 1970 1980 1990 2000 2010 2020 Buna göre en yüksek nüfus artış hızı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde olurken, daha sonra Şanlıurfa Belediyesi sınırları içindeki artış gelmektedir. Başta merkez kent nüfusları olmak üzere bölge illeri genelinde yaşanan artış oranı da Türkiye'de gerçekleşen artış oranının çok üstünde gerçekleşmiştir. Bu dönemde Diyarbakır kent büyüklüğü 5 katına, Şanlıurfa kent büyüklüğü de 3 katına çıkmıştır. Bu dönemde Diyarbakır ve Şanlıurfa'da kentsel alanlar büyük oranda çarpık yapılaşmış, sosyal ve ekonomik sorunlar derinleşmiştir. Aşağıdaki haritada TRC2 bölgesi ilçelerinin şehirleşme oranları görülmektedir. Haritada ilçeler gelişmişlik endeksi değerleri doğrultusunda renklendirilmiştir. Harita 4-26- TRC2 Bölgesi İlçelerinin Şehirleşme Oranları 288

Kaynak: DPT, 2004; TÜİK, 2012. Haritada bölge yerleşmelerinin şehirleşme oranları ile gelişmişlik düzeylerinin paralellik gösterdiği görülmektedir. İlçe yerleşmelerinin TÜİK adrese dayalı nüfus kayıt sistemi (ADNKS) 2012 yılı verilerine göre kentsel ve kırsal nüfus dağılımları ile nüfus artış hızları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 4.44- Şanlıurfa İli ve İlçelerinin Kentsel ve Kırsal Nüfus Dağılımları, 2012 Kentsel nüfus Oran (%) Kırsal nüfus Oran (%) Toplam Nüfus Artış Hızı ( ) Merkez 526.247 67 262.709 33 788.956 33,3 Siverek 120.556 53 106.461 47 227.017 22,9 Viranşehir 95.896 56 76.526 44 172.422 20,5 Suruç 56.963 56 44.388 44 101.351 4,3 Birecik 48.706 53 42.899 47 91.605 11,6 Ceylanpınar 48.050 62 29.931 38 77.981 24,6 Akçakale 28.684 31 63.047 69 91.731 43,9 Hilvan 22.633 55 18.431 45 41.064 4,0 Bozova 11.809 21 45.591 79 57.400-6,1 289

Halfeti 8.536 22 31.073 78 39.609-7,1 Harran 7.375 10 65.564 90 72.939 62,9 Şanlıurfa 975.455 55 786.620 45 1.762.075 26,3 Kaynak: TÜİK, 2012. Ceylanpınar, Suruç, Viranşehir, Siverek ve Hilvan ilçeleri şehirleşme oranları görece yüksek olan kentlerdir. Siverek ilçesi bölgenin en büyük ikincil merkezi olup, Viranşehir, Birecik ve Suruç ilçeleri de ikincil büyük merkezler arasındadır. Bozova ve Halfeti ilçeleri göç vererek nüfus kaybetmektedir. Baraj yapımı sonrasında bir kısmı su altında kalan Halfeti ilçesi tarım olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle bölgenin dezavantajlı ilçeleri arasındadır. Grafik 4.16- Şanlıurfa ilçelerinin kentsel ve kırsal nüfus payları, 2012 Şanlıurfa Harran Halfeti Bozova Hilvan Akçakale Ceylanpınar Birecik Suruç Viranşehir Siverek Merkez Kentsel nüfus Kırsal nüfus 0% 20% 40% 60% 80% 100% Kaynak: TÜİK, 2012. Şanlıurfa ili içinde kırsal nüfusun oranı yüzde 45 olup yüksek bir paya sahiptir. İlde kent nüfusu ile birlikte kırsal nüfus da ülke ortalamasının çok üstünde bir hızla artış göstermektedir. Harran, Bozova, Halfeti ve Akçakale ilçeleri Şanlıurfa ilinde kırsal karakteri yüksek olan ilçelerdir. Aşağıdaki tabloda Diyarbakır ilçelerinin 2012 yılı kentsel-kırsal nüfus dağılım oranları ve nüfus artış hızları verilmiştir. Tablo 4.45- Diyarbakır ve İlçelerinin Kentsel ve Kırsal Nüfus Payları, 2012 Kentsel nüfus Oran (%) Kırsal nüfus Oran (%) Toplam Nüfus Artış Hızı ( ) 290

Merkez 23 892.713 94 57.381 6 950.094 20,1 Bağlar* 343.065 96 13.178 4 356.243 13,7 Kayapınar* 253.323 96 9.552 4 262.875 65,3 Yenişehir* 195.791 96 8.400 4 204.191 7,3 Sur* 100.534 79 26.251 21 126.785-31,1 Ergani 69.868 59 49.299 41 119.167 21,6 Bismil 60.150 54 51.596 46 111.746 12,6 Silvan 43.676 51 42.774 49 86.450 10,3 Çermik 18.505 37 31.804 63 50.309-2,8 Çınar 12.037 18 54.971 82 67.008 12,5 Lice 11.271 41 16.143 59 27.414-59,6 Kulp 11.205 30 25.986 70 37.191-11,3 Dicle 9.023 22 31.333 78 40.356-19,3 Hani 8.824 27 23.747 73 32.571-2,9 Kocaköy 5.942 36 10.370 64 16.312 5,3 Eğil 5.069 22 17.959 78 23.028-6,2 Hazro 4.536 27 12.441 73 16.977 5,0 Çüngüş 2.439 18 11.105 82 13.544-19,7 Diyarbakır 1.155.258 73 436.909 27 1.592.167 13,4 Kaynak: TÜİK, 2012. Sur, Yenişehir, Bağlar ve Kayapınar ilçeleri merkez ilçeler olup kentsel nüfus oranları yüksektir. Diyarbakır'da merkez ilçeler dışında en yüksek şehirleşme oranına sahip ilçeler Ergani, Bismil ve Silvan ilçeleri olup bu merkezler ilin ikincil büyük kentsel merkezleridir. Nüfus artış hızı negatif olan ve nüfus kaybeden ilçeler sarı renk ile gösterilmiştir. Grafik 4.17- Diyarbakır İlçelerinin Kentsel ve Kırsal Nüfus Payları, 2012 23 * Bağlar, Yenişehir, Kayapınar ve Sur ilçeleri büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan merkez ilçeler olup, bu ilçelerin toplam değerleri merkez olarak alınmıştır. 291

Çüngüş Hazro Eğil Kocaköy Hani Dicle Kulp Lice Çınar Çermik Silvan Bismil Ergani İl Toplamı Merkez 0% 20% 40% 60% 80% 100% Kaynak: TÜİK, 2012. 292 Kentsel nüfus Kırsal nüfus Yukarıdaki grafikte Diyarbakır merkez kenti dışındaki ilçelerin kırsal nüfus paylarının yüksek olduğu görülmektedir. Buna göre ilin kuzeyinde bulunan Çüngüş, Dicle, Eğil, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice ilçeleri ile Çınar ilçelerinin nüfuslarının önemli bir bölümü kırsal alanda yaşamaktadır. Bu ilçeler özellikle bölge içinde Diyarbakır kentine, Bismil ve diğer büyük kentsel merkezlere göç vermekte ve nüfus kaybetmektedir. 4.2.2.2 Kentsel Gelişme Diyarbakır, Doğu ve Güneydoğu bölgesi içinde Gaziantep ten sonra en büyük kentsel merkez olarak gelişmektedir. Türkiye'nin 9. büyük ili olan Şanlıurfa, GAP yatırımlarının merkezinde yer almasıyla gelişme potansiyelinde önemli bir artış göstermiş ve kentsel gelişmesi hız kazanmıştır. Diyarbakır ve Şanlıurfa'da yaşanan hızlı kentleşme nedeniyle, kentsel altyapı hizmetlerinin standartlara uygun bir şekilde sağlanamaması sorunlara neden olmakta, kentlerin yaşanabilirlik düzeyini düşürmektedir. 4.2.2.2.1 Şanlıurfa'da Kentsel Gelişme Şanlıurfa'da 1990 yılında 16 olan belediye sayısı, gerçekleşen hızlı nüfus artışı ile birlikte 2009 yılında 26 ya yükselmiştir. Hizmet götürülmesi gereken belediye sayısındaki ve nüfusundaki artış sonucu kentsel hizmet ve altyapı sunumu ihtiyacı artmış; kentsel gelişme ve altyapı önemli bir sorun haline gelmiştir. Ayrıca çevresi tarım arazileri ile çevrili olan Şanlıurfa da tarım alanları kentsel gelişme için önemli bir doğal eşik oluşturmaktadır. Diğer yandan kentleşme ve yapılaşma baskısı Şanlıurfa nın verimli tarım arazileri ve çevre için önemli bir risk unsuru oluşturmaktadır. Bölgede kentsel alanda gerçekleşen yoğun nüfus artışı ve hızlı kentleşme; çarpık yapılaşmayı ve gecekondulaşmayı beraberinde getirmiştir. İl merkezinin güneyi ve batısı plansız kentleşmenin ve kaçak yapılaşmanın yoğun olduğu bölgelerdir. Şehrin doğu kısmında yapılaşma ovaya doğru, tarım arazisi içine kaymaktadır. Şanlıurfa'da kentin düzensiz konut alanlarını

oluşturan mahallelerin önemli bir bölümü 1950 li yıllarda oluşmaya başlamış ve günümüze kadar devam eden göçlerle büyümüştür. Kırsal alanın çözülmesine bağlı olarak göç olgusunun ağırlık kazandığı bu süreçte, Şanlıurfa kenti taşıma kapasitesinin çok üstünde ve hizmet sunabileceğinden çok daha fazla nüfusu barındırmak zorunda kalmıştır. Bu durumun kentsel mekânın bugünkü karakterine en belirgin yansımaları tarihi kent merkezinde yer alan mahallelerde ve göçle oluşan kent çeperlerinde yaşam standardı düşük yerleşim alanlarının oluşması olmuştur. Harita 4-27- Şanlıurfa Kentsel Alanında Mevcut Durum Haritada görülen kentin batısında eğimli vadi yataklarında yoğun yapılaşmayla oluşan Süleymaniye Bölgesi, doğu çeperde bulanan Sırrın mahallesi ile kentin güneyindeki Hayati Harrani ve çevresindeki mahallerin oluşturduğu alan düzensiz ve sağlıksız yaşam koşulları taşıyan kentsel alanlardır. Bu alanlarda altyapı sorunları ve sosyal hizmetlere erişim problemlerinin yanı sıra güvenliksiz yapı stoğu sorunu önemli bir sorun teşkil etmektedir. İlin deprem riski düşük olsa da komşu illerdeki yüksek depremsellik riski kent için önemli bir tehdit 293

oluşturmaktadır. Kentin çeper mahallelerinde kentsel yenilenme faaliyetlerinin, yoksul kesimlerin de yaşadığı tarihi kent merkezinde ise sağlıklaştırma çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Son 10 yılda Şanlıurfa da çok yüksek seyreden yapılaşmalar, mevcut kentsel alanların yoğunlaşması ve Karaköprü de kentsel gelişmeler ile gerçekleşmiştir. Bu süreçte meskun kentsel alanlarda büyük bir yoğunluk artışı yaşanmıştır. Kentin yeni gelişme alanlarında; sosyal donatılar ile yeşil alanların oluşturulmasında gelişme kaydedilse de kent genelinde standartları sağlayacak düzeye gelinememiştir. Kentiçi ulaşım altyapısı yetersiz olup sağlıklı kentsel gelişme için gereken altyapıyı sağlanamamaktadır. Bu nedenle Şanlıurfa da kentsel gelişmenin bütüncül bir kent planlama perspektifiyle ele alınması gerekmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yaptırılan ve 07.09.2012 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli Adıyaman-Şanlıurfa-Diyarbakır Çevre Düzeni Planı ile Şanlıurfa'da kentsel gelişme aşağıdaki gibi belirlenmiştir. Harita 4-28- Çevre Düzeni Planında Şanlıurfa'da Kentsel Gelişme Kaynak: ÇŞB, 2012. 294

Planda; kentin doğusu ve batısı ile Karaköprü yönü ve çevresi gelişme alanları olarak belirlenmiştir. Ayrıca planda kentin batı çeperleri ile üniversite çevresinde de gelişme alanları ayrılmıştır. Sanayi alanları kentin batısında mevcut organize sanayi bölgesi yakınında, diğer çalışma alanları da kentin güney çeperinde belirlenmiştir. 4.2.2.2.2 Diyarbakır'da Kentsel Gelişme Doğu ve Güneydoğu Bölgesi için geleneksel bölge merkezi işlevi olan Diyarbakır yakın geçmişte hızlı kentleşmeye maruz kalmıştır. 1930'lu yıllarda kent Suriçi'nin dışına çıkmış, surlara komşu Yenişehir bölgesi planlı gelişmiştir. 1950'lerde başlayan kırdan kente göç, 1960 lı yıllarda kentsel alanda kendini göstermiş, 1960-2000 yılları arasında nüfus yıllık ortalama yüzde 5 hızla ve ülke ortalamasının çok üstünde artmıştır. 1960-2000 arası 40 yıllık dönemde kent nüfusu yaklaşık 7 katına çıkmıştır (DBB, 2007). Bu dönem içerisinde gelişen kentsel bölgeler ile kentte yapı stokunun büyük bölümünü, plansız ve kaçak yapılaşma ile oluşmuş kötü kalite yapılar oluşturmaktadır. Özellikle 1960 larla başlayan çarpık yapılaşma sonucu, kentin günümüzde en kalabalık merkez ilçesi olan Bağlar bölgesinde (356.243 kişi) yapılaşma başlamış, 1980-2000 yılları arasında kat artışları ile yapı yoğunlukları artmış ve hektar (ha) başına 600 kişi ve hatta bazı bölgelerde daha yüksek olan nüfus yoğunluklarına ulaşılmıştır. Günümüzde bu bölge ciddi sosyal, ekonomik, fiziksel ve çevresel sorunlarla karşı karşıyadır. Diyarbakır ın tarihi kent merkezi olan Suriçi bölgesi de hızlı ve çarpık kentleşmeden fazlasıyla etkilenmiş, tarihi dokuya aykırı, yoğun plansız ve sağlıksız yapılaşmaya maruz kalmıştır. Harita 4-29- Diyarbakır Kentsel Alanında Mevcut Durum 295

2006 yılında onaylanan 1/50.000 ve 1/25.000 ölçekli Diyarbakır Nazım İmar Planı ile kentte yeni gelişme alanları açılmış ve bu plan doğrultusunda hızlanan kentsel gelişme özellikle Kayapınar bölgesinde yoğunlaşmıştır. Bu dönemde Kayapınar, kentin en hızlı büyüyen ilçesidir. Kentin yeni gelişme alanlarında düzenli kentleşme ile donatı alanları ve yeşil alanların oluşturulmasında gelişme kaydedilse de kent genelinde standartları sağlayan düzeye gelinememiştir. Sürdürülebilir kentsel gelişme açısından Diyarbakır ın en büyük sorunu kötü yapı stoku ve deprem riskidir. Bağlar ve Suriçi bölgeleri düşük gelir grubunun yaşadığı, işsizlik oranının yüksek olduğu, eğitim düzeyinin düşük olduğu bölgelerdir. Bu iki bölge sağlıksız fiziksel koşulları ile yüksek deprem riski altında, bunun yanında göç ve yoksulluktan kaynaklı sorunlar nedeniyle de sosyal çöküntü riski altındadır. Suriçi Bölgesi 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2'nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 22.10.2012 tarihinde "Riskli Alan" ilan edilmiştir. Ayrıca Diyarbakır ın bazı ilçelerinde yerleşik alanlar için deprem riskinin yanında yüksek heyelan riski bulunmaktadır. Harita 4-30- Suriçi Tarihi Kent Merkezi Suriçi bölgesi aynı zamanda Diyarbakır'ın tarihi kent merkezidir. UNESCO Dünya kültür mirası aday listesinde bulunan Diyarbakır Kalesi ve Surları içinde yer alan tarihi ve kültürel mirasın ortaya çıkarılmasına yönelik sağlıklaştırma, restorasyon projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmaları devam etmektedir. 296

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yaptırılan ve 07.09.2012 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli Adıyaman-Şanlıurfa-Diyarbakır Çevre Düzeni Planı ile Diyarbakır'da kentsel gelişme aşağıdaki gibi, nazım imar planı doğrultusundaki gelişmesine paralel olarak kentsel gelişme batı ve kuzeybatı yönünde belirlenmiştir. Harita 4-31- Çevre Düzeni Planında Diyarbakır'ın Kentsel Gelişimi Kaynak: ÇŞB, 2012. Planda kentin çalışma alanları kentin kuzeydoğu yönündeki Elazığ yolu üzerinde ve batı yönünde Şanlıurfa yolu üzerinde belirlenmiştir. Dicle nehri ve vadisi ile sınırlanan verimli tarım topraklarının bulunduğu kentin doğusunda, Silvan yolu üzerinde de kentsel gelişme alanları belirlenmiştir. 4.2.3 Arazi Kullanım Yer şekilleri bakımından düz bir yapıya sahip olan Şanlıurfa-Diyarbakır (TRC2) Bölgesi 33.823 km2 lik alanı ile Türkiye yüzölçümünün % 4,3 üne denk gelmektedir. Tablo 4.46- TRC2 Bölgesi Arazi Kullanım Tablosu, 2012 Şanlıurfa Alan (ha) Oran (%) Kentsel Yerleşik Alan Kırsal Yerleşik Alan Sanayi Tarım Alanı Orman Çayır - Mera Su Yüzeyleri Diğer Toplam 8987 56881,6 1087,5 1104672 9890,4 651215 43216,7 257,6 1876500 0,48 3,03 0,06 58,87 0,53 34,7 2,3 0,01 100 297

Diyarbakır TRC2 Bölgesi Alan (ha) Oran (%) Alan (ha) Oran (%) 8621,3 5982,6 1697,8 907627 360807 201633 17952,5 144,4 1505800 0,57 0,4 0,11 60,28 23,96 13,39 1,19 0,01 100 17608,3 62864,2 2785,3 2012300 370697 852848 61169,2 402 3382300 0,52 1,86 0,08 59,50 10,96 25,22 1,81 0,012 100 Kaynak: ÇŞB, 2012. Tabloda görüldüğü gibi bölgede mevcut arazilerin büyük bir kısmı tarım alanı niteliğindedir. Yeryüzü şekillerinin geniş düzlüklerden oluşması, bölgede arazilerin % 60 gibi büyük bir kısmının tarımsal alan olarak kullanılmasına imkân vermektedir. Kentsel yerleşik alanlar; bölge arazisinin % 0,52'sini, kırsal yerleşik alanlar % 1,86'sını oluşturmakta, geriye kalan % 25 i çayır ve mera, % 0,08'i sanayi alanları, % 1,81'i de su yüzeyleri oluşturmaktadır Grafik 4.18- Şanlıurfa İli Arazi Kullanım Durumu, 2012 2,3 0,01 0,48 3,03 0,53 0,06 34,7 58,87 Kentsel yerleşik alan Kırsal yerleşik alan Tarım Sanayi Orman Çayır -Mera Su yüzeyleri Diğer Kaynak: ÇŞB, 2012. Grafik 4.19- Diyarbakır İli Arazi Kullanım Durumu, 2012 298

23,96 0,11 1,19 0,01 13,39 0,57 0,4 60,28 Kentsel yerleşik alan Kırsal yerleşik alan Tarım Sanayi Orman Çayır-mera Su Yüzeyleri Diğer kullanımlar Kaynak: ÇŞB, 2012. Yukarıdaki grafiklerde Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinin arazi kullanımı payları gösterilmektedir. Buna göre her iki ilin büyük bölümünü tarımsal alanlar oluşturmaktadır. Yerleşim alanlarına bakıldığında, Şanlıurfa ilinde kentsel yerleşik alanların Diyarbakır iline kıyasla daha fazla alana yayıldığı ve kırsal yerleşik alan kullanımın Diyarbakır iline göre daha yüksek olduğu görülmektedir. 4.2.4 Yaşam Kalitesi Günümüzde sosyo-ekonomik kalkınma ve rekabet koşullarının değerlendirilmesinde şehirlere yapılan vurgu artmaktadır. Küreselleşme ile birlikte kentler ve bölgeler ulusal sınırların ötesinde ilişkilerle şekillenmekte ve küresel ağlara entegre olmaktadır. Artık ülkeler yerine kentlerin rekabeti öne çıkmakta ve ülkelerin gelişmişliğini kentlerin rekabetçiliği belirlemektedir. Bu nedenle yeni ekonomik sistemde kentler ve bölgeler uluslararası sermaye ve nitelikli işgücünü çekmek için birbiriyle yarışmaktadırlar. Etkin altyapı hizmetleri, insan sermayesi, sosyal sermaye ile yüksek yaşam kalitesi olanağı sunan kentler rekabet avantajına sahip olmakta ve gelişmede öne çıkmaktadır. Yaşanabilir kent tanımlamaları için kriterler; genel olarak ekonomik performans, eğitim, sağlık, kültür-sanat, kent hayatı, güvenlik, altyapı, çevre ve erişilebilirlik gibi temalar altında ele alınmaktadır. TRC2 Bölgesi illeri temel göstergeler açısından Türkiye ortalamasının altında bir performans göstermektedir. Erişilebilirlik ve altyapı bakımından görece iyi durumda olan TRC2 Bölgesi, sosyal ve ekonomik göstergelerde bölgeler arası sıralamalarda son sıralara düşmektedir. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin yaşam kalitelerine ilişkin ipuçları veren temel göstergeler aşağıdaki tabloda görülebilmektedir. Tablo 4.47- TRC2 Bölgesi ve İlleri Temel Göstergeler Diyarbakır Sıra Şanlıurfa Sıra TRC2 Sıra Türkiye 299

Bölgesi Toplam Nüfus (2012) 1.592.167 12 1.762.075 9 3.354.242 7 75.627.384 Şehir Nüfusu (2012) 1.155.258 11 975.455 13 2.130.713 7 58.448.431 Şehirleşme Oranı (2011) 72,6 19 55,4 63,5 77,3 Nüfus Artış Hızı (, 2011) 13,4 27 26,3 6 29,28 2 12 Nüfus Yoğunluğu (kişi/km 2, 2011) 106 21 94 24 100 10 98 Yaş Bağımlılık Oranı (2012) 66,3 10 81,7 1 74,88 2 48 İşsizlik Oranı (2011) 13,8 2 10,4 13 8,4* 16 7,9 Net Göç Hızı (, 2011) -6,48 49-3,31 36-4,82 15 - Okuma yazma oranı (6+ yaş) (2011) 89,35 76 88,97 77 89,16-95,13 İlköğretimde Öğretmen Başına Düşen Öğrenci 25 7 132 1 28 1 20 Sayısı Uzman hekim Sayısı (2011) 1.147 12 832 17 1.979 11 66.064 Yüzbin Kişi Başına Hastane Yatak 254 35 122 78 185 23 252 Sayısı Bin Kişi Başına Halk Kütüphanelerinden 230 63 289 54 261 18 252 Yararlanma sayısı (2011) Sinema Koltuk Sayısı (2011) 1.852 29 1.568 30 3.420 20 257.604 Belediyelerde Kişi Başı Temin Edilen Günlük Su Miktarı 235 34 257 23 246 8 217 (litre/kişi-gün,2010) Kişi Başına Toplam Elektrik Tüketimi 845 74 1.221 64 1.041 23 2.334 (2011) Bin Kişi Başına Otomobil Sayısı 29 68 38 65 38 23 109 (2011) Bir Milyon Nüfusta Trafik Kazası Sayısı 1.055 71 1.044 72 1.050 23 1.764 (2011) Havayolu ile taşınan yolcu sayısı (2011) 1.733.374 10 231.323 21 1.964.697-117.620.469 300

Kaynak: TÜİK, 2012; DHMİ, 2012. Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri nüfus bakımından Türkiye'nin 9. ve 12. büyük illeri, kent büyüklüklerine göre 11. ve 13. büyük kentleridir. İşsizlik göstergelerine göre; Diyarbakır Türkiye'de işsizlik oranının en yüksek olduğu 2. il, Şanlıurfa ise 13. il olarak görülmekte, işgücüne katılım oranı ve istihdam oranında da Diyarbakır ili tüm iller içinde sondan ikinci sırada gelmektedir. Bu durum kentsel nüfusun yığıldığı Diyarbakır ve Şanlıurfa merkezlerinde ciddi sorunlara işaret etmektedir. Doğal nüfus artış hızı ve buna bağlı olarak çocuk nüfusunun yüksek olduğu Şanlıurfa bağımlı nüfus oranında 1. sıradadır. Buna karşın ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısında da Şanlıurfa 1. sırada Diyarbakır ise 7. sırada gelmektedir. Kentsel yaşam kalitesi açısından, yoğun göç almış olan ve genç nüfus profiline sahip olan bölge kentlerinde aktif yeşil alan miktarı, sosyal ve kültürel donatı alanları, rekreasyon alanları, sportif aktivite ve tesis olanakları yetersiz ve ülke ortalamalarının gerisinde kalmaktadır. Hızlı ve çarpık kentleşme süreci ile gecekondulaşmanın yoğun olduğu bölge kentlerinde kentsel mekan kalitesi de düşüktür. Son yıllarda başlatılan kentsel dönüşüm ve sağlıklaştırma projeleri ile kentsel mekanların yenilenmesine ilişkin çalışmalar yürütülmektedir. Kentsel yaşam kalitesinin sağlanması için büyük öneme sahip kent planlama ve planlı kentleşme perspektifinden bakıldığında ise; çarpık yapılaşmanın yaşandığı bölge kentlerinde kentiçi ulaşım ve altyapı eksikliği ile güvensiz yapı stoku konusunda ciddi sorunların olduğu görülmektedir. Özellikle Şanlıurfa da kentiçi ulaşımda yaşanan sorunlar kent hayatını olumsuz etkilemektedir. Diyarbakır da ise güvensiz yapı stoku, deprem olasılığı ile birlikte büyük risk yaratmaktadır. Diyarbakır ve Şanlıurfa da kentsel altyapı eksiklikleri, kentsel hizmetlere erişim ve yapı stokunun durumu kentsel yaşam kalitesini düşürmektedir. Yaşam kalitesi ile ilişkili olan bazı rekabetçilik araştırmalarında bölge illerinin 81 il içinde değerlendirildiği endeks sıralamaları ve alt başlıklarda Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin performansları aşağıdaki tabloda görülmektedir. Tablo 4.48- Rekabetçilik ve Yaşam Kalitesi Araştırmalarında Bölge İlleri İstanbul Üniversitesi- Küresel Rekabet Endeksi Araştırması (2012) Kalkınma Bakanlığı- Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Endeksi (2011) Diyarbakır Şanlıurfa Genel Sıralama 40 56 Demografik Yapı 72 69 Altyapı 22 41 Ulaşım ve Erişilebilirlik 32 16 Sağlık 30 52 Eğitim 78 79 Sosyal Yaşam 64 77 Genel Sıralama 67 73 301

Urak - İller Arası Rekabetçilik Endeksi Araştırması (2010) Edam- Türkiye İçin Rekabet Endeksi Araştırması (2009) Genel Sıralama 32 39 Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi 64 74 Erişebilirlik 33 37 Markalaşma Becerisi ve Yenilikçik 13 51 Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli 29 7 Genel Sıralama 67 74 Ekonomik Etkinlik ve Canlılık 42 52 Emek Piyasası 68 75 İnsani Sermaye 71 78 Sosyal Sermaye 68 74 Fiziki Altyapı 66 69 Kaynak: İÜ, 2012; KB, 2011; URAK, 2010; EDAM, 2009. İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Kalkınma Ajansı işbirliği ile demografik yapı, altyapı, ulaşım ve erişilebilirlik, sağlık, eğitim, güvenlik, sosyal yaşam, ekonomik etkinlik ve inovasyon alt başlıklarında yapılan değerlendirmeler sonucunda hazırlanan 2012 yılı Küresel Rekabet Endeksi çalışmalarında Diyarbakır ili 40. sırada Şanlıurfa ili de 56. sırada yer almıştır. Sağlık göstergelerine göre Diyarbakır ülke ortalamasının üstündeyken, Şanlıurfa ülke ortalamasının altında kalmaktadır. Buna göre Diyarbakır ilinin sağlık, ulaşım ve altyapıda; Şanlıurfa ilinin ise ulaşım ve altyapıda ülke ortalamasına yakın seyretmesine karşın, her iki ilin özellikle demografik yapı ve eğitim başlıklarında ülkenin son sıralarında yer alması ve ekonomik etkinlikte yeterli performansı gösterememeleri yaşam kalitesini ve rekabetçilik düzeyini olumsuz etkilemektedir. Kalkınma Bakanlığı tarafından 2003 yılında yayınlanan İllerin ve Bölgelerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasının; 2011 yılında demografik göstergeler, eğitim, sağlık, istihdam, rekabetçi ve yenilikçi kapasite, mali kapasite, erişebilirlik ve yaşam kalitesi alt başlıklarında yapılan araştırma raporuna göre Diyarbakır ili Türkiye de bulunan 81 içinde 67. ve Şanlıurfa ili 73. sırada yer almıştır. 2003 yılında 63. ve 68. sırada bulunan bölge illerinin sıralamada geriye düşmesi dikkat çekicidir. Uluslararası Rekabet Kurumu tarafından 2007-2008, 2008-2009 ve 2009-2010 dönemlerinde yapılan İller Arası Rekabetçilik Endeksi sonuçlarına göre, Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri genel endeks sıralamalarında sırası devamlı yükselen 10 il arasında yer almış, Diyarbakır 2007-2010 yılları arasında 7 basamak yükselişle en hızlı yükselen il olmuştur. 2009-2010 döneminde en rekabetçi 32. il olarak belirlenen Diyarbakır ın Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik Alt Endeksi nde göstermiş olduğu ilerlemenin; Şanlıurfa'nın ise Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli Alt Endeksi genel endeks değerine olumlu yönde yansıdığı belirtilmiştir. Ancak beşeri sermaye ve yaşam kalitesi endeksinde bölge illerinin performansı çok düşük kalmaktadır. 302

Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezinin yaptığı Türkiye İçin Rekabet Endeksi Araştırmasına göre, bölge illeri performansında en kötü endeks değerini; insani sermaye, sosyal sermaye ve emek piyasasında aldığı görülmektedir. İnsani sermayesini düşüren önemli bir etkenin okuma yazma oranının düşüklüğü olduğu belirtilmektedir. Bölge illerinin yaşam kalitesi ve rekabet gücünün geliştirilmesi için bölgede insan sermayesi, emek piyasası, sosyal sermaye ve ekonomik performansı iyileştirmeye yönelik politikalara ağırlık verilmesi gerektiği açıktır. Buna paralel olarak kentsel yaşam kalitesinin artırılması için kent yaşamı ve sosyal yaşamı güçlendirecek eğitim, sağlık, kültür gibi sosyal donatıların ve kişi başına düşen yeşil alan ve rekreasyon alanlarının artırılması, kentiçi ulaşımda güvenlik, kalite ve konfor ile kentsel mekan kalitesinin artırılmasına yönelik politika ve uygulamalara ihtiyaç bulunmaktadır. 4.2.5 Afet Tehlikeleri Afet riskleri yönetimi sürdürülebilir kentsel gelişmenin birinci koşuludur. Afet riskleri, kentsel gelişme ve yayılmadan, yatırımların yer seçimine kadar mekânsal ve ekonomik gelişmeyi etkileyen önemli bir unsurdur. Bölgenin sosyo-ekonomik gelişme sürecinde, yüksek kentsel nüfusları ile metropolitenleşme sürecine girmiş olan Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde, kent merkezleri başta olmak üzere tüm yerleşmelerde afet risklerine karşı önlem alınması ve yerleşmelerde afet risklerinin en aza indirilmesi önem taşımaktadır. Nüfusu hızla kentleşmekte olan Türkiye, başta deprem olmak üzere, sel, heyelan gibi doğal afet risklerinin yüksek olduğu bir ülkedir. Buna karşın ülkemizde kentsel ve kırsal alanlarda kentleşme, yapı stoku ve yerleşme düzeni açısından ciddi sorunlar bulunmaktadır. Ülkemizde 1999 ve 2011 yıllarında meydana gelen Kocaeli, Düzce ve Van depremleri başta olmak üzere, yerleşmelerde yıkımlar ve büyük kayıplara neden olmuştur. Aşağıdaki Türkiye deprem haritasında TRC2 Bölgesi illerinin konumu ve depremsellik durumu gösterilmiştir. Harita 4-32- Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası-Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerinin Konumu, 2012 303

Kaynak: AADYB, 2012. Haritadan bölge illerinin aktif deprem bölgesi içinde veya yakınında olduğu görülmektedir. TRC2 bölgesi kentsel ve kırsal yerleşmeleri afetlere ve özellikle de deprem riskine karşı kırılgan bir durumdadır. Aşağıda TRC2 Bölgesi afet riskleri iller düzeyinde ele alınmıştır. 4.2.5.1 Şanlıurfa İli Afet Tehlikesi Depremsellik Şanlıurfa ili ve çevresi depremsellik açısından Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağı nın güneyinde, duyarlı bir alan içersinde yer almaktadır. İl merkezi ve ilin büyük bir bölümü 3. derece deprem bölgesinde kalmaktadır. İlin kuzey kesimlerindeki Bozova, Samsat ve Kalecik yerleşmeleri yakınında fay hatları mevcuttur ve Bingöl, Lice, Adana-Osmaniye ve Adıyaman- Çelikhan depremlerinin sarsıntılarından etkilenmektedir. İlin kuzeyinde bulunan 30 km uzunluğundaki fay hattının Bozova ilçesi odaklı oluşan son depremlerde aktif olabileceği düşünülmektedir. Şanlıurfa ili deprem haritası aşağıda verilmiştir. 304

Harita 4-33- Şanlıurfa İli Deprem Haritası, 2012 Kaynak: ŞİÇŞM, 2012. Şanlıurfa kent merkezindeki yapı stokunun büyük bölümünü niteliksiz yapıların oluşturması nedeniyle, bölgede meydana gelecek olası depremler Şanlıurfa kenti ve diğer yerleşmeleri için büyük bir risk oluşturmaktadır. Heyelan Riski Şanlıurfa ili zemin yapısı itibarı ile heyelan riski taşıyan alanlar içinde değildir. Karacadağ volkanitlerinin yaygın olduğu Siverek ilçesine bağlı Divan Köyü, Bahçe Mezrası ve Kümekavak Mezrası, Taşıkara Köyü nde 1990 yılında küçük ölçekli, lokal heyelanlar meydana gelmiş ve Siverek ilçesi Bucak Köyüne bağlı Sarı Balta ve Yukarı Yalankoz Mezralarında kaya düşmesi olayları meydana gelmiştir. Ayrıca Fırat vadisi üzerinde yer alan Halfeti ve Birecik ilçelerinde kaya düşmesi olayları gözlenmektedir. Sel Riski Şanlıurfa il genelinde, ilçe merkezleri ve köylerde sel felaketleri yaşanmaktadır. 2006 ve 2009 yılında Şanlıurfa il genelinde meydana gelen sel afeti genel hayatı olumsuz etkilemiş, il merkezi ve ilçelerde hasara yol açmıştır. 2009 yılında il genelinde meydana gelen sel afetlerinden dolayı; Bozova ilçesi Yaylak beldesi, Bozova ilçe merkezi, Merkez ilçe Karaköprü beldesi, Birecik ilçesi Ayran beldesi, Hilvan ilçe merkezinde belediye alt ve üst yapıları hasar görmüştür. Şanlıurfa il genelinde, 2011 yılında merkez ilçe, Bozova, Akçakale, Siverek ve Hilvan'da sel felaketleri yaşanmıştır. Yaşanan sel felaketlerinin yerleşimlerde hayatı risk yarattığı 305

görülmektedir. Bu nedenle Şanlıurfa merkez ilçe ve diğer ilçe yerleşimlerinde taşkın risklerine karşı önlemlerin alınması ve afete duyarlı yapılaşmanın gözetilmesi büyük önem taşımaktadır. 4.2.5.2 Diyarbakır İli Afet Tehlikesi Depremsellik Bayındırlık ve İskân Bakanlığı nca 1996 yılında yayımlanan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası nda, Diyarbakır ili 1. derece ve 2. derece deprem bölgesinde yer almaktadır. İlin kuzey kesimlerinde diri fay hatları mevcuttur. Diyarbakır kent merkezinde ve çevresinde depreme neden olan aktif fay saptanmamıştır (DBB, 2006). Diyarbakır ilinde kayıtlara geçen en büyük depremlerden olan Lice depremi 06.09.1975 tarihinde meydana gelmiştir. Rihter ölçeğine göre 6,6 büyüklüğünde oluşan deprem 2.385 kişinin yaşamını kaybetmesine, sosyal ve ekonomik kayıplara neden olmuştur. Diyarbakır ili deprem haritası aşağıda verilmiştir. Harita 4-34- Diyarbakır İli Deprem Haritası, 2012 Kaynak: DİÇŞM, 2012. Diyarbakır'da hızlı kentleşme nedeniyle kentsel alanlar çarpık yapılaşmış, bu nedenle kentsel alanlarda kötü yapı stoku ciddi bir sorun durumundadır. Özellikle Diyarbakır kent merkezinde bulunan Bağlar bölgesi başta olmak üzere kötü yapılaşmış kentsel alanlar ve gecekondu bölgeleri, ilin kuzeyinde veya çevre illerde yaşanacak olası büyük depremler düşünüldüğünde yüksek risk taşımaktadır. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan Suriçi bölgesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 15.10.2012 tarihli ve 1546 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2'nci 306

maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 22.10.2012 tarihinde Riskli Alan olarak ilan edilmiş ve 04.11.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Heyelan ve Çığ Riski Diyarbakır ili karasal iklime sahip olduğundan yağış miktarı düşüktür. Bitki örtüsü bakımından fakir olan ilde Karacadağ dağının volkanik etkilerinden dolayı yüzeyde bazalt bir tabaka bulunmaktadır. Bu açıdan heyelan ve çığ afet riskleri düşük olsa da Kulp, Lice, Hani, Çermik ve Çüngüş ilçelerinde heyelan ve kaya düşmesi afetleri meydana gelmektedir. Sel Riski Diyarbakır havzasında sel ve taşkın riski düşük durumdadır. Normal iklim alınımlarına göre sel afeti olmamaktadır. Ancak il ve ilçe merkezlerinde altyapı yetersizliğinden kaynaklanan su baskınları yaşanmakta ve hayatı olumsuz etkilemektedir. 4.3 GENEL DEĞERLENDİRME Şanlıurfa ili, toplam karayolu uzunluğu açısından, tüm iller arasında 8'inci, Diyarbakır ili, toplam karayolu uzunluğu açısından, tüm iller arasında 17'ncidir. (TÜİK, 2011). Şanlıurfa sınırları içerisinde TEM otoyolunun, 145 km lik kısmının yapımı tamamlanmıştır. Şanlıurfa- Habur otoyolu, Gaziantep otoyolunun devamı niteliğinde planlanmaktadır. Otoyolun Gaziantep'ten başlayarak, Şanlıurfa, Mardin ve Cizre üzerinden Habur sınır kapısına kadar ulaştırılması planlanmaktadır. Bu otoyola Diyarbakır'dan bağlantı yapılması planlanmaktadır. Diyarbakır'dan Irak'a otoyol bağlantısı sağlanması planlanmaktadır. Diyarbakır ile Adıyaman illerini bağlayacak karayolu olan Nissibi Köprüsü'nün, bölgenin Nemrut Dağı gibi turistik değerleri göz önüne alındığında, yapılacak köprü bölgeye ekonomik olarak da bir canlılık getirecektir. Diyarbakır Havaalanı fakat mevcut terminal binası kapasitesini aşmış durumda olduğundan, DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından 936 araç kapasiteli açık otoparkı ve 1.038 araçlık kapalı otoparkı olan, 10 uçak kapasiteli (6 adedi yolcu köprülü), 5.000.000 yolcu kapasiteli yeni bir terminal binasının yapılması planlanmaktadır. Şanlıurfa-Diyarbakır yolunun 35. km sinde bulunan Şanlıurfa-GAP Havalimanı, sivil kategoride olup ağır kargo uçaklarının iniş ve kalkışına imkân sağlayacak şekilde inşa edilmiştir. Apron kapasitesi 8 uçak olup 12.000 m 2 lik terminal binası ile hizmet vermektedir. Havalimanının yolcu kapasitesi 2.500.000 yolcu/yıl dır. 4.000 m pist uzunluğu ile Türkiye'nin en büyük pistine sahiptir. Şanlıurfa merkezini, demiryolu ile Suruç üzerinden Mürşitpınar istasyonuna ve oradan da Halep e bağlama projesinin 2014-2016 döneminde yapılması planlanmaktadır. Bu proje gerçekleştiğinde, Şanlıurfa nın Suriye nin ikinci büyük şehri olan Halep e ve Gaziantep üzerinden Türkiye demiryolu ağına bağlanması mümkün olacaktır. Diyarbakır OSB'nin sınır ve limanlara demiryolu bağlantısı olmadığından 2012 yılında OSB ye demir yolu bağlantısının yapılması kararı alınmıştır. Erzincan-Diyarbakır-Mardin demiryolu projesi kapsamında Şanlıurfa ve Diyarbakır, Erzincan, Elazığ, Mardin, Sivas ve Ankara'ya, yüksek hızlı tren hatlarıyla 307

bağlanacaktır. Öngörülen demiryolu hattının İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerini birleştirecek olması nedeniyle yerel ve uluslararası yük ve yolcu ulaşımı açısından önemli bir işleve sahip olması beklenmektedir. Ayrıca bölgede planlanan diğer projeler ile Diyarbakır ve Şanlıurfa nın, Gaziantep üzerinden Adana'ya erişiminin sağlanması planlanmaktadır. Diyarbakır-Şanlıurfa arasında yapılması planlanan demiryolu hattının ortalama seyahat süresi yolcu trenleri için 45 dakika, yük trenleri için 135 dakika olarak planlanmaktadır. TRC2 Bölgesi ndeki kent yerleşimlerinde atıksu arıtma sistemleri gelişmemiş durumdadır. Bölgede bulunan 55 belediyenin 4'ünde arıtma tesisi, 45 inde kanalizasyon şebekesi bulunmaktadır. Ayrıca kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun, belediye nüfusu içindeki oranı Şanlıurfa için % 80, Diyarbakır için ise % 96 olarak verilmiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi atık su arıtma tesisi % 30 verimle, mekanik olarak arıtma yapmaktadır. Ayrıca Diyarbakır ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi de IPA kapsamında 2013 yılında başlamış olup; tesis, 2025 yılında 1.245.000 nüfusa hizmet edecek kapasitede yapılacaktır. Şanlıurfa ilinin atık su kanalizasyon şebekesi 2030 yılı ve 1.200.000 nüfusa göre hesaplanarak planlanmıştır. Bir kısmının inşaatı tamamen bitmiş olup, toplam uzunluğu 360 km.dir. Bu proje ayrık sistem olup, ağ şeklindedir ve şehir merkezinin % 80'ini kapsamaktadır. Şanlıurfa ve Diyarbakır da ilçe belediyelerinin pek çoğunda atık su arıtma tesisi olmadığından atık sular en yakın akarsu veya dereye deşarj edilmektedir. Atatürk Baraj Gölü, Şanlıurfa merkezinin en önemli içme suyu kaynağıdır. Atatürk Baraj Gölü ne; Adıyaman şehir merkezinin tüm atık suları, Samsat ve Kâhta ilçe merkezlerinin atık suları, Şanlıurfa nın Bozova ilçe merkezinin atık suları direkt deşarj edilmektedir. Birecik ve Karkamış Baraj göllerine Halfeti ve Birecik ilçe merkezlerinin atık suları deşarj edilmektedir. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından planlanan Düzenli Depolama ve Kompost Tesisi proje aşamasındadır. Diyarbakır Büyükşehir Belediye sınırları dahilinde bulunan 4 merkez ilçe belediyesinin yanı sıra Bismil, Çınar, Dicle, Eğil, Ergani ve Hani belediyeleri de düzenli katı atık depolama projesine dahildir. Bismil ve Silvan ilçeleri düzenli katı atık depolama sahaları için yer seçimi yapılmış fakat halen inşaatlara başlanamamıştır. Şanlıurfa il sınırları içinde Şanlıurfa Merkez, Akçakale, Harran, Suruç ve Bozova ilçe belediyeleri ile Karaköprü, Kısas, Konuklu, Onbirnisan ve Uğurlu belde belediyeleri tarafından oluşturulan katı atık birliği marifeti ile kurulan katı atık düzenli depolama tesisi 2009 yılından bu yana hizmet vermektedir. Viranşehir-Ceylanpınar Belediyeleri ile Siverek ve Hilvan Belediyelerinin katı atık düzenli depolama tesisi kurma çalışmaları devam etmektedir. Birecik ve Halfeti ilçe belediyeleri ile bağlı belde belediyelerinin herhangi bir birliğe üyelikleri bulunmamaktadır. TRC2 Bölgesi Şanlıurfa ilinde sabit telefon abone sayısı 82.799, Diyarbakır ilinde 91.910 dur. Şanlıurfa ilinde ADSL abone sayısı 30.421 dir, Diyarbakır ilinde ise 42.392 dir. TRC2 Bölgesinde yer alan baz istasyonu sayıları Şanlıurfa ilinde 1042, Diyarbakır ilinde 1056'dır. TRC2 Bölgesinde bulunan 7 adet hidroelektrik santral ile Türkiye hidroelektrik kurulu gücünün % 36,6 sı, toplam kurulu gücün ise % 9 u TRC2 Bölgesinde bulunmaktadır. En önemli 308

gelişmişlik göstergelerinden biri olan kişi başına elektrik tüketimi TRC2 Bölgesi nde 1.041 KWH değeriyle, 2.490 KWH olan Türkiye ortalamasının oldukça altında kalarak, 26 Düzey 2 Bölgesi içinde 19. sırada yer almaktadır. Elektrik tüketiminin sektörel dağılımına bakıldığında, bölgenin sanayi elektrik tüketim oranının ülke ortalamasının çok altında olduğu, buradan da bölgedeki sanayinin gelişmediği görülebilmektedir. Tarımsal sulamanın Türkiye toplam elektrik tüketimi içindeki oranı % 2 iken TRC2 Bölgesi nde bu oran % 17'dir. Türkiye kayıp kaçak ortalamasının % 10-20 arasında değiştiği düşünüldüğünde TRC2 Bölgesindeki % 70'e varan kayıp kaçak oranı ile Türkiye ortalamasının oldukça üstünde olduğu görülmektedir. Derin bölgelerarası gelişmişlik ve gelir farkları nedeniyle meydana gelen göç sorunu 1950'lerden bu yana Türkiye'nin gündeminde bulunmaktadır. Kendi bölgesinden aldığı yoğun göç ve ülkenin batısındaki metropollere verdiği göç nedeniyle Güneydoğu Bölgesinin iki büyük merkezinden (Diyarbakır-Şanlıurfa) oluşan TRC2 Bölgesi bu sorunu en derinden yaşayan bölgeler arasındadır. GAP Eylem Planında bölge içinde kalkınmayı tetikleyici merkezler olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa kentleri cazibe merkezleri olarak belirlenmiştir. Bu yaklaşıma paralel olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa merkezlerinin Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde yer alan bölgesel büyüme merkezleri politikasına oldukça uygun olduğu görülmektedir. Ülke düzeyinde az gelişmiş bölgeler arasında olan TRC2 bölgesinde bölge içi gelişmişlik farkları da yoğun olarak görülmekte ve bu durum yerleşme desenine yansımaktadır. TRC2 Bölgesinde bölge merkezleri olan Diyarbakır ve Şanlıurfa kentleri ile diğer kentsel yerleşmeler arasında çok büyük gelişmişlik farkları bulunmakta ve bölgenin küçük yerleşmelerinden büyük merkezlerine doğru göçlerle nüfus kentsel merkezlerde yığılmaktadır. TRC2 Bölgesinde 28 ilçe, 56 belediye ve 1955 köy bulunmaktadır. Diyarbakır ilinde 4 merkez ilçe ile birlikte 17 ilçe, 30 belediye ve 803 köy; Şanlıurfa ilinde merkez ilçe ile birlikte 11 ilçe, 26 belediye ve 1.152 köy bulunmaktadır. Tarih boyunca zengin ticaret merkezleri ve önemli kentler olan Diyarbakır ve Şanlıurfa son yüzyılda yaşanan değişimlerle birlikte, gelişme dinamizminde önemli oranda geride kalmıştır. Buna rağmen doğu ve güneydoğu içinde önemlerini koruyan bu merkezlerin yakın geçmişteki kentleşme süreçlerinde çevre iller ile bölge içinden ve küçük yerleşmelerden büyük kentlere doğru göç akımları etkili olmuştur. Bölge illeri göç hareketleri için bir ara kademe rolü oynamakta, bölge kırsalı ve çevresinden göç almakta ve bölgenin batısında bulunan gelişmiş ve sanayileşmiş merkezlere göç vermektedir. Bu nedenle bölge kentlerinde hızlı nüfus artışı ve hızlı kentleşme yaşanmıştır. 1990-2000 yılları arasında alınan göçler özellikle kent merkezlerine yoğunlaşmış, bu dönemde Diyarbakır başta olmak üzere bölge merkezlerinde hızlı nüfus artışı yaşanmıştır. Buna göre en hızlı nüfus artışı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde olurken, daha sonra Şanlıurfa Belediyesi sınırları içindeki artış gelmektedir. Başta merkez kent nüfusları olmak üzere bölge illeri genelinde yaşanan artış oranı da Türkiye'de gerçekleşen artış oranının çok üstünde gerçekleşmiştir. Bu dönemde Diyarbakır kent büyüklüğü 5 katına, Şanlıurfa 309

kent büyüklüğü de 3 katına çıkmıştır. Bölgede kentsel alanda gerçekleşen yoğun nüfus artışı ve hızlı kentleşme; çarpık yapılaşmayı ve gecekondulaşmayı beraberinde getirmiştir. Kentsel yaşam kalitesi bakımından, yüksek miktarlarda göç almış olan ve genç nüfus profiline sahip olan bölge kentlerinde özellikle aktif yeşil alan miktarı, sosyal donatı alanları ve kültürel donatı alanları, rekreasyon alanları sportif aktivite ve tesis olanakları yetersiz ve ülke ortalamalarının gerisinde kalmaktadır. Hızlı ve çarpık kentleşme süreci ile gecekondulaşmanın yoğun olduğu bölge kentlerinde kentsel mekan kalitesi de düşük olup, son yıllarda başlatılan kentsel dönüşüm ve sağlıklaştırma projeleri ile kentsel mekanların yenilenmesine ilişkin çalışmalar yürütülmektedir. Sürdürülebilir kentsel gelişme açısından Diyarbakır ın en büyük sorunu kötü yapı stoku ve deprem riskidir. Ayrıca Diyarbakır ın bazı ilçelerinde yerleşik alanlar için deprem riskinin yanında yüksek heyelan riski bulunmaktadır. Diyarbakır ın Suriçi Bölgesi 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2'nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 22.10.2012 tarihinde "Riskli Alan" ilan edilmiştir. Suriçi bölgesi aynı zamanda Diyarbakır'ın tarihi kent merkezidir. UNESCO Dünya kültür mirası aday listesinde bulunan Diyarbakır Kalesi ve Surları içinde yer alan tarihi ve kültürel mirasın ortaya çıkarılmasına yönelik çalışmalar ile kentsel dönüşüm çalışmaları devam etmektedir. 310

5. DOĞAL KAYNAKLAR ve ÇEVRE 5.1 İKLİM TRC2 Bölgesi iklim şartları Bölge illeri itibarıyla incelenmiştir. 5.1.1 Şanlıurfa İli İklim Şartları Karasal iklime sahip olan ilde, yazları çok sıcak ve kurak, kışları yağışlı ve nispeten ılıman geçmektedir. Yıllık ortalama toplam yağış miktarı 433,1 mm (1970-2011 yılları) iken toplam yağış miktarının ancak % 1,2 si yaz aylarında düşmektedir. Şanlıurfa ilinde yaz kuraklığı tabii bitki örtüsünün gelişimini engellediği için bu açıdan oldukça fakirdir. Tabii bitki örtüsü genelde step olan ilde ağaç toplulukları genellikle akarsu boylarında görülür. Ayrıca Karacadağ, Siverek ve Halfeti civarında yer yer meşe, ardıç, palamut gibi ağaç topluluklarına rastlanır. Tektek Dağları nda geniş bir alanda yer alan yabani fıstık ağaçları aşılanarak üretime kazandırılmıştır. Şanlıurfa ilinin sulama yapılan alanlarında ve özellikle Fırat Nehri havzasında erozyonu önlemek için ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştır. 5.1.2 Diyarbakır İli İklim Şartları Diyarbakır ili iklimi karasal özellikler taşımaktadır. Gündüz ile gece arasında belirgin sıcaklık farkları yaşanır. Yazları çok sıcak geçen ilde kış soğukları çevre iller kadar şiddetli değildir. Bunun başlıca nedeni olarak Güneydoğu Toroslar yayının kuzeyden gelen soğuk rüzgârları kesmesidir. Diyarbakır ilinde 468,6 mm olan yıllık ortalama yağış tutarının yaklaşık % 3'ü yaz aylarında düşer (1970-2012 Yılları). Son yıllarda yapılan barajların oluşturduğu yapay göller (Karakaya, Atatürk, Batman, Silvan Barajları) geniş buharlaşma yüzeyleri oluşturmaktadır. Bu nedenle de Diyarbakır Havzası'nın kuru havasının nispi neminde bir artış olmuştur. Ortalama nispi nem, en çok aralık ve ocak aylarında ölçülmüştür. Bu aylarda % 77'ye yükselir. Temmuz- Ağustos aylarında ise nispi nem değerleri % 20'ye düşmektedir. Kuzeydeki dağların eteklerine doğru gidildikçe yağışlar da artar. Doğal bitki örtüsü ve orman alanları gelişmemiştir. Daha çok maki ve çalılık alanları gözlenmektedir. İl topraklarının % 45 i sürüme elverişli, % 95 i ise tarıma elverişli nitelik taşımaktadır. % 37 sini dağların kapladığı il alanında ovaların payı % 31 dolaylarındadır. 5.2 DOĞAL KAYNAKLAR 5.2.1 Toprak Kaynakları TRC2 Bölgesinde yer alan tarıma elverişli topraklar arasında özellikleri bakımından önemli farklılıklar görülmektedir. İklim, topografya ve ana madde farklılıkları nedeniyle bölgede çeşitli toprak grupları olmuştur. Bunlar alüvyon topraklar, kolüviyal topraklar, kahverengi orman toprakları, kireçsiz kahverengi orman toprakları, kahverengi topraklar, kırmızı-kahverengi topraklar ve bazaltik topraklardır. 311

TRC2 Bölgesi ndeki toprakların % 46,1 ini kırmızımsı kahverengi topraklar, % 21 ini bazalt topraklar, % 17,9 unu kahverengi orman toprakları, % 10,3 ünü kahverengi topraklar grubu oluşturmaktadır. Tablo 5.1- TRC2 Bölgesi Büyük Toprak Grupları (ha) 24 Toprak Grubu Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi Alüvyal Topraklar 7.070 29.328 36.398 Kolüvyal Topraklar 16.246 21.032 37.278 Kahverengi Orman Toprakları 11.560 601.072 612.632 Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları - 251 251 Kahverengi Topraklar 154.684 197.317 352.001 Kırmızımsı Kahverengi Topraklar 1.268.154 307.508 1.575.662 Bazalt Topraklar 423.359 295.060 718.419 Irmak Yatakları 2.675 16.054 18.729 Çıplak Kaya ve Molozlar 21.991 42.439 64.430 Kaynak: DGTHİM, 2009; ŞGTHİM, 2010; DOSM, 2008; ŞOSM, 2008. Diyarbakır ve Şanlıurfa'daki toprak gruplarının çeşitleri, özellikleri ve kapladığı alanlar aşağıda verilmiştir. 5.2.1.1 Şanlıurfa'da Genel Toprak Yapısı Alüvyal Topraklar: Alüvyal topraklar Şanlıurfa ilinde daha çok Fırat Nehri ile diğer küçük akarsular boyunca uzanmaktadır. Toplam alanları 7.070 hektardır, bunun 6.188 hektarı I.sınıf, 882 hektarı 2.sınıf arazilerden oluşmaktadır. Kolüvyal Topraklar: Kolüvyal topraklar Merkez, Akçakale, Bozova, Harran, Hilvan ve Siverek ilçelerinde görülür. Yağışın yeterli olması veya sulanmaları halinde verimleri yüksektir. Toplam alanları 16.246 hektardır, bunun 6.798 hektarı I.sınıf, 5.272 hektarı II. sınıf, 4.123 hektarı III. sınıf ve 53 hektarı IV. sınıftır. Kahverengi Orman Toprakları: Bu topraklar Siverek ilçesinde bulunmaktadır. Eğimleri genellikle dik ve çok diktir. Buna bağlı olarak derinlikleri çok sığdır. İldeki toplam alanları 11.560 hektar olup, bunun 2.889 hektarı IV. sınıf, 3.919 hektarı VII. sınıf arazilerdir. Kahverengi Topraklar: Kahverengi topraklar Merkez, Akçakale, Birecik, Bozova, Hilvan, Siverek ve Suruç ilçelerinde görülmektedir. Toplam alanları 154.684 hektar olup, bunun 27.731 hektarı I.-IV. sınıflarda, toprak işlemeli tarıma uygun 126.955 hektarı ise VI. ve VII. sınıf arazilerdir. Kahverengi topraklar Şanlıurfa arazilerinin % 8'ini oluşturmaktadır. Kırmızımsı Kahverengi Topraklar: Bu topraklara Şanlıurfa'nın bütün ilçelerinde rastlanmaktadır. Eğilimleri orta, sığ ve çok sığdır. İl genelindeki toprakların % 77'si bu grupta yer 24 Su yüzeyleri dâhil edilmemiştir. 312

almaktadır. Kırmızımsı kahverengi toprakların toplam alanı 1.268.154 hektar olup, bunun % 65'i toprak işlemeli tarıma uygun, % 35'i ise VII. sınıf arazilerdir. Bazaltik Topraklar: Şanlıurfa'da bu topraklar Merkez Ceylanpınar, Hilvan, Siverek ve Viranşehir ilçelerinde görülmektedir. Eğilimleri dik ve çok dik buna bağlı olarak derinlikleri sığ ve çok sığdır. 423.359 hektarlık yüzölçümleri ile ilde % 34'lük yer tutan bazaltik toprakların % 65'i toprak işlemeli tarıma uygun olup, % 35'i çayır-mera arazisidir. Çıplak Kaya ve Molozlar: Şanlıurfa'da bu tip arazilerin alanı 21.991 hektar olup, il genel yüzölçümünün % 1,7'sini oluştururlar. Irmak Taşkın Yatakları: Genellikle kumlu, çakıllı ve molozlu malzeme ile kaplıdırlar. Tarıma elverişli olmadıkları gibi üzerinde doğal bitki örtüsü de yoktur. Şanlıurfa'da bu tip arazilerin alanı 2.675 hektar olup, il genel yüzölçümünün % 0,2'sini meydana getirirler. 5.2.1.2 Diyarbakır'da Genel Toprak Yapısı Alüvyal Topraklar: Diyarbakır ilinde daha çok Dicle nehri ve Batman çayı boyunca uzanmaktadır. Toplam alanları 28.328 hektardır. Bunun 27.935 hektarı I. Sınıf, 368 hektarı II. Sınıf, 25 hektarı III. Sınıf arazilerdir. Diyarbakır ilindeki alüvyal toprakların tuzluluk ve alkalilik sorunu yoktur. Kolüvyal Topraklar: Kolüvyol topraklar Diyarbakır ilinin her yerinde özellikle küçük akarsu vadilerinde bulunmaktadır. Yağışın yeterli olması veya sulanmaları halinde verimleri yüksektir. Toplam alanları 21.032 hektardır. Kahverengi Orman Toprakları: Kahverengi orman topraklarına Diyarbakır ın her ilçesinde rastlanmaktadır. Bunun 86.568 hektarı I. IV. sınıf, diğerleri VI. VII. sınıflardadır. Eğimleri yüksek olduğundan buna derinlikleri sığ veya yer yer çok sığdır. Kahverengi Topraklar: Kahverengi topraklar Merkez, Bismil, Dicle, Hazro, Lice, Silvan ilçelerinde bulunmaktadır. Toplam alanları 197,312 hektardır. Eğimleri genellikle dik ve çok dik olup, derinlikleri genellikle sığdır. Kırmızımsı Kahverengi Topraklar: Bu topraklar Merkez, Bismil, Çermik, Çınar, Dicle, Ergani, ilçelerinde bulunur. Toplam alanları 307.508 hektardır. Bazaltik Topraklar: Diyarbakır da bu topraklar Merkez, Çermik, Çınar, Dicle ve Ergani ilçelerinde bulunur. Eğimleri dik veya çok dik buna bağlı olarak derinlikleri sığ veya çok sığdır. Bu toprakların % 38 i taşlı, % 13 ü kayalıdır. Bu toprakların % 63 ü toprak işlemeli tarıma uygundur. Çıplak Kaya ve Molozlar: Diyarbakır genelinde bu tip arazilerin toplam alanı 42.439 hektardır. Bu alan il genel alanının % 2,8 ini oluşturur. Irmak Taşkın Yatakları: Diyarbakır da bu tür arazilerin toplam alanı 16.054 hektardır. İl genel yüz ölçümünün % 1 ini meydana getirirler. 313

Tablo 5.2- TRC2 Bölgesi Arazi Kabiliyet Sınıflarına Göre Dağılım (ha) 25 Toprak Grubu Şanlıurfa Diyarbakır TRC2 Bölgesi I. Sınıf Arazi 500.660 125.286 625.946 II. Sınıf Arazi 225.905 191.367 417.272 III. Sınıf Arazi 245.759 155.223 400.982 IV. Sınıf Arazi 194.879 182.817 377.696 V-VI-VII-VIII. Sınıf Arazi 731.346 839.379 1.570.725 Kaynak: DGTHİM, 2009; ŞGTHİM, 2010; DOSM, 2008; ŞOSM, 2008. Şanlıurfa ili genel arazi varlığının % 62,8 i I-IV. sınıf topraklardır. Toprakların % 51 inin ph ı 6,5-7,5, geri kalan % 49 luk kısmın ph ı 7,5-8,5 arasındadır. Tuz içeriği % 0-0,15 arasında değişmektedir. Toprakların % 21,7 sinde kireç içeriği % 0-5 aralığında, % 14 ünde % 1-5, % 19,7 sinde % 5-15 aralığında, % 38 inde % 15-25 aralığında ve geri kalan kısımda ise % 25 ten fazla kireç bulunmaktadır. Toprakların % 98 inde organik madde içeriği % 1-3 arasında değişmektedir. Diyarbakır ilinde topraklar genel itibarıyla killi-tınlı ve killi-siltli yapıdadır. Toprakta alkalilik ve tuz problemi bulunmamaktadır. Toprak orta kireçli ve organik madde bakımından zayıftır. Diyarbakır ilinde genel arazi varlığının % 42 si I-IV. sınıf topraklardır. Tarım İl Müdürlüğünün 11 istasyondan aldığı numunelerin analiz edilmesi sonucunda; toprak ph ı ortalama 7,55, organik madde içeriği % 1,67, tuz içeriği % 0,034 ve kireç içeriği % 8,98 olarak tespit edilmiştir. 5.2.2 Su Kaynakları 5.2.2.1 Yüzeysel Su Kaynakları TRC2 Bölgesi zengin su kaynaklarına sahiptir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi nin yerüstü su kaynaklarını oluşturan iki önemli nehir olan Fırat ve Dicle Nehirleri TRC2 Bölgesi sınırları içinde yer almaktadır. Sınır aşan sular niteliğinde olan bu nehirlerden Fırat Nehri nin ülke sınırları içindeki toplam su potansiyeli 32x109 m 3, Dicle Nehri ninki ise 21x109 m 3 olup iki havzanın 53x109 m 3 olan toplam su potansiyeli Türkiye nin 26 havzasındaki 186x109 m 3 lük toplam su potansiyelinin % 30 una karşılık gelmektedir. Şanlıurfa ilinin tamamı Fırat Havzası içinde kalmaktadır. İl sınırları içinde Fırat Nehri dışında düzenli akışa sahip akarsu sayısı çok sınırlıdır. Mevcut akarsuların çoğu kışın ve ilkbaharda sel sularının etkisiyle akmakta, diğer mevsimlerde kurumaktadır. Siverek ilçesinden il sınırlarına giren Fırat Nehri, Adıyaman ve Gaziantep il sınırları boyunca devam edip Suriye topraklarına girmektedir. Debisi Birecik ilçesinde 1500 m 3 /sn dir. Şanlıurfa ili topraklarındaki uzunluğu 270 km dir. 25 Su yüzeyleri ve yerleşim alanları dâhil edilmemiştir. 314

Cülap Suyu, Şanlıurfa iline bağlı Kabahaydar Bucağı ndan çıkar Harran ın kuzeyinden geçen Belih Çayı ile birleşerek Fırat Nehri ne dökülür, uzunluğu 60 km dir. Habur Suyu, Fırat Nehri nin önemli kollarından olup Viranşehir ilçesinin kuzeydoğusundaki Karacadağ eteklerinden doğar. Buradan güneydoğuya yönelerek Zerka ve Çağçağ Çaylar ını sularına katar. Uzunluğu 350 km dir. Yukarıda bahsedilen akarsular dışında; Belih suyu, Karakoyun, Aligör, Yukarı Koymat, Gölpınarı, Çamurlu, Cavsak, Karaköprü, Tülmen Dereleri ile Süleyman Pınarı ve Direkli Suyu bulunmaktadır. Ayrıca çiftçilerin sulama amaçlı faydalandıkları çoğu düzensiz akışa sahip akarsular bulunmaktadır. Bunlar; Sırrın Deresi, Hamdun Çayı, Kahnik Deresi, Hacıhıdır Deresi, Hacıkamil Deresi, Özenpınar Kaynağı, Karahisar Deresi, Kartal Deresi, Abanköy Deresi, Arıcan Deresi, Aslanbaba Deresi, Aliyetelli Deresi, Büyük Dere, Gölyatağı Deresi, Habur Deresi ve Akbulut Deresi dir. Diyarbakır ili içerisinden geçen akarsuların toplam uzunluğu 768 km.dir, bunun 592 km.sini Dicle Nehri, 122 km.sini Batman Nehri ve 54 km.sini Fırat Nehri oluşturur. Diyarbakır ilinin Çermik ve Çüngüş ilçeleri Fırat Havzası nda kalmakta, diğer ilçeler ise Dicle Havzası nda yer almaktadır. Diyarbakır ilinde toplam yer üstü su potansiyeli 6.905 hm 3 tür. Bu miktarın 6.520 hm 3 ü Dicle Havzası nda, 385 hm 3 ü ise Fırat Havzası nda bulunmaktadır. Bunun yanı sıra ildeki yeraltı ve yerüstü toplam su akışı miktarı 7.255 hm 3 tür. Akış miktarının 7.128 hm 3 ü Dicle Nehri akışı, 200 hm 3 ü ise Sinek Çayı (Fırat Nehri nin bir kolu) akışıdır. Diyarbakır ilindeki en önemli akarsu Dicle Nehri dir. Diğer akarsuların çoğu Dicle Nehri nin kollarını oluşturmaktadır. Dicle Nehri batıdan Devegeçidi Çayı ve Fabrika Deresi ni, güneyden Karasu, Göksu, Şeyhan ve Savur Çaylarını, kuzeyden ise Ambar Çayı, Kuru Çay, Pamuk Çayı, Salat Çayı ve Batman Çayı nı alır. Bu çaylardan en önemlisi Batman Çayı dır. Diğer çayların büyük çoğunluğu düzensiz akışa sahiptir. Dicle Nehri Batman Çayı nı da aldıktan sonra 18,956 m 3 /sn su akıtmaktadır. İldeki diğer akarsular; Kulp Çayı, Zori Çayı, Sason Çayı, Zellek Kaynağı, Koki Kaynağı, Serdi Kaynağı, Hani Kaynağı, Silvan Kaynağı ve Yılanlı Kaynağı dır. Şanlıurfa il merkezinin içme suyu ihtiyacı Atatürk Barajı Şanlıurfa tünelleri çıkış ağzından alınan su ile Şanlıurfa Belediyesi tarafından yapılmış olan içme suyu pompajı ve arıtma tesisinden sağlanmaktadır. Böylelikle şehir merkezinin uzun yıllar içme ve kullanma suyu problemi giderilmiştir. Şanlıurfa il genelinin içme ve kullanma su ihtiyacı; mevcut barajlar, yeraltı suları ve göletlerden karşılanmaktadır. Uzun yıllar kuraklık, yağışların yetersiz olması ve derin su kuyuları vasıtasıyla sulu tarım yapılması nedeniyle yeraltı su seviyesinde düşüşler olmuş, bazı derin su kuyuları çalışmaz hale gelmiştir. 1995 yılında Şanlıurfa Tünellerinin faaliyete geçmesiyle Atatürk Barajı'ndan ovaya su verilmiş böylelikle ilk etapta yüzlerce köyde sulu tarıma geçilmiş ve ovadaki taban su seviyesi ve yeraltı su seviyesi yükselmeye başlamıştır. 315

Diyarbakır Büyükşehir Belediye sınırları içerisindeki su kaynaklarından üretilen ve 2011 yılı içerisinde terfi ettirilen toplam içme su miktarı (56.992.000 + 7.643.899) = 64.635.899. m³/yıldır. Diyarbakır il merkezinin içme ve kullanma suyu temini Dicle Barajı ve Gözeli Yeraltı suyu Havzası ndan sağlanmaktadır. Kent suyunun büyük bir kısmının karşılandığı Dicle Baraj Gölünden 2011 yılı itibariyle, 56.992.000 m³/yıl içme suyu üretilmiş olup, üretilen bu içme suyu kent için üretilen toplam su miktarının % 88 ini oluşturmaktadır. İçme suyu+sulama+enerji amaçlı baraj, Kralkızı Barajı ve Devegeçidi Barajları ile ortak olarak çalışmaktadır. Dicle Nehri debisi 110 m³/sn düzeyindedir. Su barajdan 32 km uzaklıktaki Ham Su Arıtma Tesisine pompalar yardımıyla iletilmektedir. Diyarbakır-Serapgüzeli (Gözeli) civarındaki içme suyu sondaj kuyularından (16 aktif kuyudan) 2011 yılı içerisinde toplam 7.643.899 m³/yıl su üretilerek üretilen bu su miktarı, Büyükşehir sınırları içerisinde üretilen su miktarının % 12'sine tekabül etmektedir. Diyarbakır- Serapgüzeli (Gözeli) Mahallesi civarında yer alan havza, içme suyu sondaj kuyularının çevresi DSİ tarafından yeraltı suyu işletme sahası olarak tespit edilmiştir. Hâlihazırda havzadan derin kuyular ve artezyen olarak elde edilen sular toplanarak kente iletilmektedir. Derin kuyulardan yaklaşık olarak 250 lt/sn lik su temini yapılabilmektedir. Kaynaktan elde edilen sular ise; maksimum 200 lt/sn civarındadır. 5.2.2.2 Yeraltı Su Kaynakları Şanlıurfa ilinde 1.845 hm 3 /yıllık yer altı su potansiyeli bulunmaktadır. Bu miktarın % 70 e yakın kısmı Mardin-Ceylanpınar ovalarındadır. Şanlıurfa ilinde yer altı su rezervi 1.202,8 hm 3 /yıl dır. Yeraltı suyu bakımından en önemli havzalar sırasıyla Viranşehir, Ceylanpınar, Harran, Hilvan, Tek Tek Dağı ve Suruç tur. Yer altı su rezervlerinin bulunduğu diğer havzalar; Siverek, Yaylak (Baziki), Halfeti, Bozova ve Birecik tir. Tablo 5.3- Şanlıurfa Yeraltı Su Rezervi, 2011 Rezervi(hm 3 Drenaj /Yıl) Alanı(Km 2 ) Viranşehir-Ceylanpınar 622.3 3782 Tektek Dağı 52.5 957 Harran 360 5022 Suruç 50 1378 Bilecik 3.5 584 Halfeti 7 1041 Yaylak 13.4 584 Bozova 5.2 500 Hilvan 66.9 2444 Siverek 22 1455 Kaynak: ŞİÇŞM, 2011. 316

Diyarbakır ilinin yer altı su potansiyeli 350 hm3/yıl dır. Diyarbakır kenti ve çevresinde en üstte önemli miktarda yeraltı suyu bulunduran bazalt birimi mevcuttur. Bu birimin altında yeraltı suyu yönünden verimsiz olan Şelmo formasyonu yer almaktadır. Bunun altında ise sahanın kuzey kısımlarında Silvan formasyonu, güney kısımlarında Çermik formasyonu bulunmaktadır. En alt kısımda ise yeraltı suyu yönünden verimli olan akifer niteliğindeki Midyat formasyonu vardır. Midyat formasyonu kent ve yakın çevresinde 200-300 m derinlikte bulunmakta olup 200-300 m kalınlığa sahiptir. Kireçtaşı-Killi, tebeşirli kireçtaşlarından oluşan bu formasyonda açılan kuyularda ortalama 15-20 lt/sn su alınmaktadır. 5.2.3 Biyolojik Çeşitlilik 5.2.3.1 Orman Ekosistemi Güneydoğu Anadolu bölgesinde genelde step iklim egemendir. Bu sebepten dolayı orman yetiştirme bakımından çok güç koşullar mevcuttur, bölgenin güney kısmındaki plato düzlükleri üzerinde orman ve ağaç topluluğuna rastlanmaz. Ormanların, insan baskısı ve düzensiz aşırı otlatma sonucu bu alanlardaki varlığı çok azalmış durumdadır. Bu nedenlerden dolayı Güneydoğu Anadolu Bölgesi orman varlığı bakımından Türkiye'nin en fakir bölgesidir. Doğal orman alt sınırının Siirt civarında 700 m ye, batıda ise Ergani nin güneyindeki kalker topografya üzerinde 800 m ye kadar inmesi stepin çekirdek sahasını belirlemektedir. Tabii ormanın alt sınırı, Diyarbakır Havzasının kuzeybatı ucu ile Mardin Eşiği nin dış eteklerinde diğer bölgelere göre biraz daha yüksektir. Dicle ile Hazro ilçeleri arasında çizilecek bir hattın kuzeyinde ise nispeten az tahrip edilmiş meşe toplulukları yer almaktadır. Yabanî meyve ağaçları ise Dicle nehri yakınlarında bulunur. Meşe türleri arasında en yaygın olanı mazı meşesidir. Tablo 5.4- TRC2 Bölgesi Orman Varlığı, 2011 Diyarbakır İli Orman Varlığı Orman Alanı Şanlıurfa İli Orman Varlığı Orman Alanı Merkez 69.598 Merkez 2.866.000 Bismil --- Siverek 500.000 Çermik 124.000 Hilvan 335.000 Çınar 160.000 Bozova --- Çüngüş 100.000 Birecik 510.000 Dicle 370.000 Akçakale 1.000.000 Eğil 108.212 C.Pınar 584.000 Ergani 220.000 Suruç --- Hani 251.000 Halfeti --- Hazro 95.000 Harran --- Kocaköy 18.190 Viranşehir --- Kulp 720.000 317

Lice 483.000 Silvan 221.000 Toplam 2.940.000 Toplam 5.795.000 Kaynak: DİÇŞM, 2011; ŞİÇŞM, 2011. Kışların uzun sürdüğü yüksek kısımlarda, meşelerin yerini soğuğa karşı daha dayanıklı olan ardıçlar almaktadır. Kuytu ve sulak vadi tabanlarında ise söğüt, çınar, ceviz, kavak ve menengiç gibi ağaç türlerine rastlanır. Bu dağlık sahada ormanın üst sınırı tahribatın olmadığı yerlerde 2400 m ye kadar çıkmakta ve bu sınırın üzerinde de alpin kat yer almaktadır. Tablo 5.5- TRC2 Bölgesi Orman Alanlarının Dağılımı, 2011 Şanlıurfa Diyarbakır Normal baltalık 73.681 ha 71.609 ha Bozuk baltalık 273.396 ha 269.998 ha Açıklık alan 1.141.251 ha 1.123.366 ha Genel alan 1.488.328 ha 1.464.973 ha Kaynak: DİÇŞM, 2011; ŞİÇŞM, 2011. Şanlıurfa ilindeki orman alanlarının ildeki genel arazi varlığına oranı % 0,6 gibi düşük bir orandır. Bu alanlar çok bozuk, baltalık vasfında ve ağır tahrip görmüştür. İl ormanlarındaki en yaygın tür meşedir. Meşe dışında, mahlep, iğde, titrek kavak, ak kavak, Fırat Kavağı, söğüt türleri, badem, ahlat, doğu çınarı, adi ceviz, siğilli huş, beyaz yapraklı kuş üvezi, Suriye Akçaağacı, doğu çitlembiği, akçaağaç, karaağaç, alıç türleri, kızılcık, yabani elma, dut türleri, karaçalı, yabani gül, zeytin, ayrıca doğal ve kültürel karakavak taksonları yer almaktadır. İğne yapraklı türler olarak ardıç türleri, halep çamı ve kızılçam yayılış gösterir. Özel ağaçlandırma ile tesis edilen orman alanı 153,50 hektar ve İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce tesis edilen orman alanı 420,00 hektar olup toplam orman alanı 2011 yılı verilerine göre 573,50 hektardır. İlimiz sınırları dâhilinde bulunan ağaçlandırma sahalarının tamamı erozyon kontrolü ve yeşil kuşak amaçlı tesis edilmiş olup endüstriyel amaçlı değildir. Diyarbakır ın il genelindeki orman alanının genel alana oranı %23,3 tür. Bu oran ülke genelindeki arzulanan %25 oranına çok yakındır. Ancak yöremizde var olan ormanlar çoğunlukla bozuk karakter taşıyan ormanlar olduğundan rehabilitasyon zarureti vardır. Orman alanlarının % 0,2 si düz, % 1,7 si hatit, % 18,1 i orta ve % 79,3 ü dik eğime sahiptir. Yine ormanların % 1,3 ü orta, % 4,9 u sığ ve % 93,6 sı derin yapıda toprağa sahiptir. 5.2.3.2 Flora ve Vejetasyon Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde; arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi uygunluğu gibi benzer özellik taşıyan ilçeler Agro-Ekolojik Alt Bölge olarak adlandırılan gruplara ayrılmıştır. 318

Tablo 5.6- Şanlıurfa İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri, 2009 Alt Bölgeler İlçeler I. Alt Bölge Merkez, Akçakale, Ceylanpınar, Harran II. Alt Bölge III. Alt Bölge Kaynak: ŞGTHİM, 2009. Birecik, Bozova, Halfeti, Suruç Hilvan, Siverek, Viranşehir Tablo 5.7- Diyarbakır İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri, 2009 Alt Bölgeler İlçeler I. Alt Bölge Bismil, Çınar, Silvan, Ergani, Sur, Yenişehir, Bağlar, Kayapınar II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge Kaynak: DGTHİM, 2009. Hazro, Kulp, Lice Dicle, Eğil, Hani, Kocaköy Çüngüş, Çermik Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde orman alanları dışındaki doğal bitki örtüsü steptir. Uzun süren yaz kuraklığı nedeniyle bu stepler diğer bölgelerdekiler kadar zengin değildir. Karacadağ, Siverek ve Halfeti civarında yer yer meşe, ardıç, palamut gibi ağaç topluluklarına rastlanır. Tektek Dağları nda geniş bir alanda yer alan yabani fıstık ağaçları aşılanarak üretime kazandırılmıştır. Şanlıurfa ilinin sulama yapılan alanlarında ve özellikle Fırat Nehri havzasında erozyonu önlemek için ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştır. Şanlıurfa ilinin Bağıvar Beldesinde bulunan tuğla fabrikaları faaliyetlerinden kaynaklanan toz ve benzeri partikül maddeleri, civarda bulunan pamuk tarlalarını olumsuz etkiletmekte ve verimi düşürmektedir. 5.2.3.3 Fauna Şanlıurfa ilinde Kelaynak kuşları endemik tür olarak yaşamaktadır. Bu türler ülkemizde sadece Birecik ilçesinde bulunmaktadır. Yok olma tehlikesi altında bulunan Kelaynaklar için Birecik ilçesinde kurulan üreme istasyonunda kontrollü üretim yapılmaktadır. İldeki diğer önemli yaban hayvan türleri; Çizgili Sırtlan, Kurt, Çakal, Yaban Domuzu, Tilki, Tavşan, Arap Tavşanı, Ceylan, Vaşak, Alakarga, Ekin kargası, Leşkargası, Karabatak, Sakarca, Fiyu, Yeşilbaş, Çamurcun, Kaşıkgaga, Kınalı Keklik, Bıldırcın, Kızkuşu, Arıkuşu, Sürmeli Kızkuşu, Küçüksulluğu, Karatavuk, Çulluk, Tahtalı Güvercin, Kaya Güvercini, Üveyik, Ağaçserçesi, Balaban, Çilkeklik, Delice, Doğan, Kumru, Puhu, Şahin, Hazar Sumrusu, Kara Leylek, Leylek, Toy, Turna, Alaca Yalıçapkını, Gri balıkçıl, Suna, Turaç, Sazhorozu, Orman Düdükçünü, Bağırtlak, Ağaçkakan, Boğmaklı Toygar, Yalıçapkını, Tepelitoygar, Arapbülbülü, Sazkamışcını, Sığırcık, Saka, Küçükiskele, Mezgeldek, İbibik, Fırat Kaplumbağası ve Varan Kertenkelesidir. Diyarbakır ilinde bulunan kuş türlerinden ötücü kuğu, balık kartalı, turna, alaca yalıçapkını ve toyun nesli tükenme tehlikesi altındadır. Diyarbakır il sınırları içinde çevre sorunu belirtilen hassas yöreler sınıfına giren alanlar arasında, av ve yaban hayatı ile ilgili alanlar kategorisinde 319

bulunan Ergani Makam Dağı ve Silvan Hasuni Mevkii bulunmaktadır. Ergani Makam Dağında turizm ve ulaşım vb. faaliyetlerinin sınırlandırılması ve Silvan Hasuni Mevkiinde ise av ve yaban hayatı konusunda yapılan denetim faaliyeti burada yaşanan çevre sorunlarının önlenmesi amacıyla alınmış tedbirlerdir. 5.2.4 Enerji Kaynakları Nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme ve küreselleşme ile beraber enerjiye ve doğal kaynaklara olan ihtiyaç başta gelişen ve gelişmekte olan ülkeler olmak üzere dünya genelinde artmaktadır. Artan talebe paralel olarak artan enerji fiyatları, fosil yakıtların yakın zamanda tükenecek olması, enerji arzı güvenliği, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili kaygılar, enerji konusunu ülkelerin kalkınma politikalarında en önemli stratejik alan konumuna getirmiştir. TRC2 Bölgesi nde özellikle yenilenebilir enerji kaynakları potansiyel olarak önemli bir yer tutmaktadır. Son 10 yılda Türkiye elektrik ve doğal gaz tüketim artış oranları bakımından Avrupa da ilk, dünyada ise Çin den sonra ikinci sırayı almaktadır. 2010 yılı itibariyle 74 milyon nüfusa sahip olan Türkiye de kişi basına enerji tüketiminin % 1,3 artışla 1482 kep, elektrik tüketiminin ise % 8.56 artışla 2347 kwh olduğu hesaplanmıştır. Enerji kaynakları bakımından net ithalatçı ülke konumunda olan Türkiye de 2010 yılında enerji arzının petrolde %93, doğalgazda % 98, taş kömüründe % 90 olmak üzere toplamda % 72,9'luk bölümü ithalat ile karşılanmıştır. Tablo 5.8- Türkiyede Enerji Kaynakları Miktarı ve Yüzdelikleri, 2010 2010 (bin tep) 2010 (%) Kömür 33,531 30,7 Doğalgaz 34,907 31,9 Petrol 29,221 26,7 Hidrolik 4,454 4,1 Odun 3,392 3,1 Jeo. Isı, Diğer Isı 1,391 1,3 Hayvansal ve Bitkisel Artık 1,166 1,1 Jeotermal 575 0,5 Güneş 432 0,4 Rüzgâr 251 0,2 Toplam 109,266 100 Kaynak: ETKB, 2010. 320

5.2.4.1 Hidroenerji Hidroenerji, çevre dostu ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. Hidroelektrik santraller, ani talep değişimlerine cevap verebildikleri için ülkemizde de pik santral olarak kullanılmaktadır. Hidroelektrik santrallerin yatırım ömrü 200 yıl civarında olup yatırımın geri dönüşü 5-10 yıl aralığında gerçekleşmektedir. İşletme giderleri çok düşük olup 0,2 cent/kwh civarındadır. TRC2 Bölgesi nde 7 hidroelektrik santral ile toplam 5.326 MW Kurulu güç ve yıllık 19.823 GWh üretim kapasitesi bulunmaktadır. Bu kurulu güç, Türkiye deki toplam hidrolik enerji kurulu gücün % 36,6 sını oluşturmaktadır. Grafik 5.1- HES Kurulu Gücün Türkiye İçindeki Payı, 2010 40,0 35,0 30,0 25,0 20,0 15,0 10,0 5,0 0,0 36,6 21,5 15,1 Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Diyarbakır Şanlıurfa TRC2 Kaynak: DSİ, 2010a; DSİ, 2010b. Şanlıurfa ilinde Atatürk, Birecik ve Şanlıurfa Barajlarındaki hidroelektrik santrallerinde elektrik üretimi yapılmaktadır. Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere toplam 3.124 MW kurulu güç ile yıllık 11.542 GWh elektrik üretim kapasitesi bulunmaktadır. Atatürk Barajı ve HES, Türkiye nin en büyük hidroelektrik santral projesi olup dünyada da sayılı projeler arasında yer almaktadır. Diyarbakır ilinde Karakaya, Kralkızı, Dicle ve Batman Barajlarındaki hidroelektrik santrallerinde elektrik üretilmektedir. Toplam 2.202 MW kurulu gücü ile yıllık 8.281 GWh elektrik üretim kapasitesi bulunmaktadır. Tablo 5.9- TRC2 Bölgesi nde Elektrik Üretimi Yapan Santraller, 2010 İşletmeye Geçiş Yılı Kurulu Güç (MW) 321 Yıllık Üretim Kapasitesi (GWh) Kümülâtif Üretim (GWh) Karakaya Barajı ve HES 1987 1.800 7.354 157.000 Atatürk Barajı ve HES 1993 2.400 8.900 125.800 Kralkızı Barajı ve HES 1998 94 146 1.200 Dicle Barajı ve HES 1999 110 298 1.300 Birecik Barajı ve HES 2000 672 2.518 17.500

İşletmeye Geçiş Yılı Kurulu Güç (MW) Yıllık Üretim Kapasitesi (GWh) Şanlıurfa HES 2005 52 124 Kümülâtif Üretim (GWh) Batman Barajı ve HES 2003 198 483 1.900 Toplam 5.326 19.823 304.700 Kaynak: DSİ, 2010a; DSİ, 2010b. Şanlıurfa ilinde hidroelektrik potansiyelin % 100 ü işletmeye alınmıştır. Diyarbakır ilinde ise DSİ X. Bölge Müdürlüğü tarafından planlanan hidroelektrik santral projelerine göre hidroelektrik potansiyelin % 83.2 si işletilmekte olup, planlama ve proje aşamasında olan 14 adet HES Projesi vardır. Bu projelerin toplam büyüklüğü 453,75 MW olup Silvan Barajı projesi 160 MW'lık büyüklük ile planlama aşamasında olan HES Projeleri arasında en büyük kapsamlı projedir. Ayrıca Kulp İlçesinde işletmede olan 2 adet, toplam 39 MW lık enerji projeleri bulunmaktadır. Tablo 5.10- Diyarbakır İlinde HES Projelerinin Durumu, 2012 Üretim Payı HES Projeleri Güç (MW) (GWh/yıl) (%) Planlama ve Proje Aşamasında 453,75 1551,03 15,6 Silvan Barajı 160 681 Dibni Barajı 83 190 Değirmenli Reg. ve Hes 12,5 32,7 Şenyayla Reg. ve Hes 14,2 34,3 Birsu I-II Barajları Ve Hes 87,91 217,91 Çayönü-Derya Reg.leri ve Hes 36,52 101,08 Dicle I Reg. ve Hes 10 54,3 Dicle II Reg. ve Hes 10 54,6 Dicle III Reg. ve Hes 4,1 81,48 Çağlayan Reg. ve Hes 17,32 39,85 Metin Hes (Kayser Barajı) 50 139,87 Dicle Şahaban Barajı ve Hes 41 89,91 Sakaltutan Reg. ve Hes 1,9 4,62 Geçit Reg. ve Hes 8,3 19,03 İşletmede olan 4628 Enerji Projeleri 39 118 1,2 Kulp I (Özel Girişim) 25 78 Kulp IV (Özel Girişim) 13 39 İşletmede Olan 2202 8281 83,2 322

Batman Barajı 198 483 Kralkızı Barajı 94 146 Dicle Barajı 110 298 Karakaya Projesi 1800 7354 İl Hidroelektrik Enerji Toplamı 2695 9950 100 Kaynak: DSİ X. Bölge Müdürlüğü, 2012. 5.2.4.2 Güneş Türkiye coğrafi konumu nedeniyle, gerek ışınım değeri ve gerekse güneşlenme süresi açısından güneş enerjisi potansiyeli diğer Avrupa ülkelerine göre oldukça yüksek bir ülkedir. Harita 5-1- Türkiye Güneş Enerjisi Haritası, 2010 Kaynak: EC, 2010. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğünce hazırlanan Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası na göre TRC2 Bölgesi nin gerek yüksek güneş ışıma değerleri gerekse de uzun güneşlenme süresi açısından güneş enerjisi potansiyeli oldukça yüksektir. Şanlıurfa ilinde global ortalama radyasyon değeri 1.586 kwh/m 2 -yıl (günlük ortalama 4,35 kwh/m 2 ) olup güneş ışınım şiddeti 367.7 cal/cm 2 ölçülmüştür. Güneş ışınım şiddeti en fazla 582.7 cal/cm 2 ile Haziran ayında, en düşük 159.4 cal/cm 2 ile Aralık ayında gerçekleşir. İlimizde 1970 ila 2012 yılları arasında ortalama yıllık 157,4 gün hava açık geçmektedir. 2011 yılındaki açık gün sayısı 191.6 dür. Açık günlerin en fazla olduğu ay 28,7 gün ile Temmuz, en az olduğu ay ise 7,5 gün ile Nisan ayıdır. Şanlıurfa ilinin, 1970-2012 uzun yıllar ortalamasına göre, ortalama günlük 8 saat güneşlenme süresi olup; ilde mevcut binaların yaklaşık % 95'inde güneş enerjisinden istifade ile 323

sıcak su elde etme sistemi bulunmaktadır. Ancak bu sistemlerin sayıları ve enerji bazında yılda tüketilen güneş enerjisi miktarı hakkında herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. En fazla güneşlenme 12 saat 13 dakika ile Temmuz, en az ise 4 saat 01 dakika ile Aralık ayında görülmektedir. Harita 5-2- TRC2 Bölgesi Güneş Enerjisi Haritası, 2010 Kaynak: EİE, 2010a. Diyarbakır ilinde global ortalama radyasyon değeri 1.584 kwh/m 2 -yıl (günlük ortalama 4,34 kwh/m 2 ) olup, güneş ışınım şiddeti 394.9 cal/m2.gün olarak ölçülmüştür. Ortalama günlük 7,6 saat güneşlenme süresi olup güneş enerjisi bakımından en şanslı illerden biri olmasına rağmen, güneş enerjisinden en az yararlanan illerdendir. En fazla güneşlenme 12 saat 27 dakika ile Temmuz, en az ise 3 saat 50 dakika ile Aralık ayında görülmektedir. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ölçümlere göre; ilimizin en fazla Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında güneş ışığına maruz kaldığı ve güneş ışınlarının şiddetli olduğu tespit edilmiştir. İlimizde 1970 ila 2012 yılları arasında ortalama yıllık 157,4 gün hava açık geçmektedir. 2012 yılında ise açık gün sayısı 174 dür. Açık günlerin en fazla olduğu ay 25,6 gün ile Ağustos, en az olduğu ay ise 4,7 gün ile Nisan ayıdır. 5.2.4.3 Rüzgâr 2007 yılında hazırlanmış olan Türkiye Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA) ile Türkiye de yıllık rüzgâr hızı 8,5 m/s ve üzerinde olan bölgelerde en az 5.000 MW, 7,0 m/s ve üzerinde olan bölgelerde ise en az 48.000 MW büyüklüğünde rüzgâr enerjisi potansiyeli bulunduğu tespit edilmiştir. Rüzgar enerjisi kurulu gücü 2011 yılında 1.691 MW a ulaşmıştır. 324

Yenilenebilir Enerji ile ilgili Kanun un yürürlüğe girmesinden sonra 3.489 MW kurulu gücünde 92 adet yeni rüzgar projesine lisans verilmiştir. Harita 5-3- Türkiye Rüzgâr Enerjisi Haritası, 2010 Kaynak: MGM, 2010. Rüzgâr enerjisinin ekonomik olarak uygulanabilir olması için, bir rüzgâr türbini kurulacak yerde yıllık ortalama en az 7 m/s rüzgâr hızı olmalıdır. Harita 5-4- TRC2 Bölgesi Rüzgâr Hız Dağılımı (50 Metre), 2010 325

Kaynak: EİE, 2010b. TRC2 Bölgesi ndeki rüzgâr hızları çok yüksek olmayıp Diyarbakır ilinin uzun yıllar rüzgâr hızı ortalaması 2,2 m/s, Şanlıurfa nın ise 1,7 m/s olarak ölçülmüş olup, iki ilde de hali hazırda rüzgâr enerjisinden faydalanılmamaktadır. Diyarbakır ın yıllık ortalama rüzgar hızının en yüksek olduğu ay 3,0 m/sn ile Haziran, en düşük olduğu ay 1,6 m/sn ile Kasım ve Aralık ayıdır. Hâkim rüzgâr yönü WNW (batı kuzey batı ) ikinci hâkim yön ise NNW (batı batı kuzey) yönüdür. Uzun yıllar verilerine göre, yıllık ortalama fırtınalı (rüz. hız>=17.2 m/s) gün sayısı 7.8 gündür. Şanlıurfa'nın yıllık ortalama rüzgar hızının en yüksek olduğu ay 2.4 m/sn ile Haziran ve Temmuz, en düşük 1.2 m/sn ile Kasım ve Aralık ayıdır. Hâkim rüzgar yönü WNW (batı kuzey batı ) yönüdür. Uzun yıllar verilerine göre, kuvvetli rüzgârlı günler sayısı ortalaması 2,7 gündür. Diyarbakır ilinde rüzgâr hızı 6,8-7,5 m/s olan 110,03 km2 lik alanda 550,16 MW; 7,6-8,0 m/s rüzgâr hızına sahip 16,98 km2 alanda 84,88 MW lık potansiyel olmak üzere toplamda 635,04 MW lık potansiyel bulunmaktadır. Şanlıurfa ilinde ise sadece 6,8-7,5 m/s hızında 0,05 km2 lik alanda 0,24 MW lık çok düşük potansiyel bulunmaktadır. Tablo 5.11- Rüzgâr Hız Dağılımı (50 Metre), 2012 Aylar Diyarbakır (m/s) Şanlıurfa (m/s) Haziran (En yüksek) 3,0 2,4 Aralık (En düşük) 1,6 1,2 Ortalama 2,2 1,7 Kaynak: MGM, 2012. 326

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde, Ege Bölgesi ve Marmara Bölgesi ne göre düşük rüzgâr enerjisi potansiyeli bulunmaktadır. TRC2 Bölgesi ndeki 635,28 MW lık potansiyel, Türkiye deki toplam 48.000 MW lık rüzgâr enerjisi potansiyelinin % 1,3 üne denk gelmektedir. 5.2.4.4 Jeotermal Harita 5-5- Türkiye Jeotermal Haritası, 2012 Kaynak: MTA, 2012. Türkiye'de yaklaşık 1000 civarında doğal çıkış halinde sıcak su ve doğal mineralli su kaynağı bulunmaktadır, bu kaynakların toplam jeotermal enerji potansiyeli 31.500 MW'dır. TRC2 Bölgesi nde ise toplam 5,91 MW lık enerji potansiyeline sahip jeotermal alanlar tespit edilmiştir. Aşağıdaki tabloda TRC2 Bölgesi nde yer alan bu jeotermal alanlar verilmiştir. Tablo 5.12- TRC2 Bölgesi nde Yer Alan Jeotermal Alanlar, 2012 Jeotermal Alan Adı Sıcaklık ( o C) Sondaj Debi (lt/sn) 327 Potansiyel (MW) Kullanım Alanı Çermik 51 21 1,41 Kaplıca Yardımcı-Karaali 42-48 118 4,50 Kaplıca, Sera Isıtma Kaynak: MTA, 2012. Karaali Jeotermal Alanı, Şanlıurfa il merkezine 45 km mesafede bulunan, Merkez ilçeye bağlı Karaali Köyü nün doğusunda yer almaktadır. Burada İl Özel İdaresi, MTA ve özel müteşebbisler tarafından açılan ve şu an faal olan 16 adet sondaj kuyusundan sıcak (termal) su çıkmaktadır. Yapılan etütler sonucunda 90.000 dekarlık bir alanın sıcak su rezervini kapsadığı tespit edilmiştir. Bu jeotermal sahalardan çıkan sıcak sular seraların ısıtılmasında ve kaplıca amaçlı kullanılmaktadır. Şu an 200.000 m 2 lik bir alanda seracılık yapılmakta olup jeotermal

enerjiden faydalanarak seracılık yapma alanında Şanlıurfa ili Türkiye de önemli bir yere sahiptir. Çıkan termal suyun debisi 118 lt/sn, statik ve dinamik seviyesi 51 m ve sıcaklığı 42-48 ºC dir. Bu termal saha 4,5 MW jeotermal güce sahiptir. Çermik ilçesindeki kaynağın sıcaklığı 51ºC olup kokulu kükürt çözeltisi bırakan renksiz bir suya sahiptir. İlk kaynak debisi 21 lt/s olmakla beraber farklı zamanlarda yapılan ölçümlerde su kaçaklarından dolayı daha düşük debi değerleri tespit edilmiştir. Sondaj kuyusunda 250 m derinlikten üretim yapılmakta ve çıkarılan sıcak sudan kaplıca amaçlı yararlanılmaktadır. 5.2.4.5 Biyokütle TRC2 Bölgesi nde potansiyeli bulunan diğer bir yenilenebilir enerji kaynağı biyokütledir. Biyokütleden elde edilen biyoyakıtlar, hacimsel olarak içeriklerinin en az % 80 i son on yıl içerisinde toplanmış her türlü hayvansal ve bitkisel organik ürünlerden elde edilmiş yakıt olarak tanımlanır. Biyoyakıtlar, temelde geleneksel ve modern olmak üzere iki ana başlıkta incelenebilir. Geleneksel biyoyakıtlara örnek olarak geçmişten beri kullanılagelen, TRC2 Bölgesi nde de özellikle kırsal kesimde yaygın kullanımı bulunan odun ve tezek verilebilir. Geleneksel biyoyakıtlarda bitki ve hayvan atıkları yakılarak kimyasal enerji, ısı enerjisine dönüştürülerek kullanılır. Dünyada özellikle gelişmemiş ülkelerde çok yaygın olarak kullanılır. Modern biyoyakıtlarda ise hayvansal ve bitkisel atıklar bazı işlemlerle metan, etanol ve biyodizel yakıtlarına dönüştürülür. Biyogaz ise doğal gazın kullanıldığı her alanda kullanılabilecek alternatif bir enerji kaynağıdır. Hayvansal atıkların kullanılacağı biyogaz tesislerinde ekonomik olarak elektrik üretmek için 1.000 büyükbaş ve üzeri hayvan varlığı gereklidir. Bölge ekonomisinin temelini oluşturan tarım faaliyetleri dolayısı ile bölgede önemli miktarda bitkisel ve hayvansal atık oluşmaktadır. Bölge bitkisel üretim miktarında, 26 düzey 2 bölgesi arasında 8 inci sırada yer almaktadır. Özellikle GAP sulama yatırımlarının tamamlanması ile artacak bitkisel ve hayvansal üretim ile biyoyakıt potansiyeli daha da artacaktır. Bölgede biyodizel üretiminde kullanılan ayçiçeği, soya, aspir, kanola gibi yağlı tohumlu bitkilerin ve biyoetanol üretiminde kullanılan buğday, mısır, şeker pancarı, şeker kamışı, tatlı sorgun, patates ve çeşitli odunsu bitkiler gibi şeker, nişasta ve ya selüloz özlü tarımsal ürünlerin yaygın yetiştirilme olanakları mevcuttur. Bölgede yapımı devam eden tarıma dayalı ihtisas besi OSB lerin faaliyete başlaması ile hayvansal atık miktarı artacak ve dolayısıyla Bölgenin biyogaz potansiyeli daha da artacaktır. Şanlıurfa il sınırları dahilinde 18 adet biyodizel tesisi bulunmaktadır. Bu tesisler için Çevre ve Orman Bakanlığından "ÇED Gerekli Değildir" kararı alınmıştır. 2011 yılı itibariyle, Türkiye'de toplam elektrik üretiminin %0.5 i jeotermal ve biyogazdan sağlanmıştır. 5.2.4.6 Petrol 2010 yılında 109,27 milyon ton petrol eşdeğerini (milyon tep) geçen yıllık enerji arzı bir önceki yıla nazaran yaklaşık %3 lük bir artışa tekabül etmektedir. 2015 yılında 170 milyon tep, 2020 yılında ise 222 milyon tep düzeyine ulaşacağı beklenmektedir. Enerji kaynakları 328

bakımından net ithalatçı ülke konumunda olan Türkiye de 2010 yılında enerji arzının petrolde %93'lük bölümü ithalat ile karşılanmıştır. Birincil enerji arzında petrolün payı, dünya genelinde % 34, Türkiye de ise % 29,9 olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılında birincil enerji arzındaki en büyük paya (% 29,6) sahip olacağı hesaplanan petrolün, yapılan projeksiyonlara göre 2035 yılında dünya genelinde ilk sıradaki yerini kömüre (% 29,6) bırakacağı düşünülmektedir. 2009-2035 döneminde elektrik üretiminde ise kömür ve doğal gazın en önemli kaynaklar olmaya devam edeceği, petrolün payının ise %5,1'den %1,5'e düşeceği öngörülmektedir. (ETKB, 2011) Dünyada 1.342 milyar varil petrol rezervi bulunmaktadır. Türkiye deki rezerv miktarı ise 300 milyon varil (44.370.829 milyon ton) olup dünyadaki toplam rezerv içindeki payı 10 milyonda 2 gibi çok küçük bir paydır (EIA, 2009). Tablo 5.13-2010 Yılı Sonu İtibarıyla Türkiye Ham Petrol Rezervleri, 2010 Üretilebilir Petrol Kümülâtif Üretim Kalan Üretilebilir Petrol Varil M.Ton Varil M.Ton Varil M.Ton 1.247.308.993 178.706.979 955.787.965 135.567.985 291.521.028 43.138.994 Kaynak: PİGM, 2010a. Türkiye de kümülatif olarak 2009 yılına kadar toplam 133.071.872 milyon ton petrol üretilmiştir. Yeni sahalar keşfedilmediği takdirde, 2009 yılı üretim miktarına göre Türkiye nin yurtiçi toplam ham petrol rezervlerinin 18,3 yıllık ömrü bulunmaktadır. Türkiye kendi petrol ihtiyacının yalnızca yaklaşık % 7 sini kendi üretimi ile karşılayabilmektedir. Tablo 5.14- Yıllar İtibarıyla Türkiye Ham Petrol Üretimi, 2010 Yıllar Yıllar İtibarıyla Ham Petrol Üretimi (Ton) 2000 2.749.105 2005 2.281.131 2009 2.401.799 2010 2.496.113 Kaynak: PİGM, 2010b. Son 10 yılda Türkiye de üretim yapılan sahaların yaşlanması nedeniyle petrol üretiminde önemli oranda bir düşüş gözlenmiştir; ancak, yeni petrol sahalarının keşfedilmesi ve modern üretim yöntemlerinin kullanılması ile bu düşüş oranı azalmıştır. Tablo 5.15- Petrol Üretim Miktarları, 2010 Günlük Petrol Üretimi (Su+Petrol) Varil Ayrıştırılan Petrol Miktarı Varil Ayrıştırılan Su Miktarı Varil 329

TPAO 15.430 1.860 13.670 N.V. TÜRKSE PERENCO 140.000 114.000 16.000 Kaynak: PİGM, 2010b. Şanlıurfa il sınırları içinde TPAO nun Bozova, Çaylarbaşı, Doğu Beşikli; TPAO ve diğer özel şirket ortaklıkları ile işletilen Piyanko ve Yalankoz ham petrol sahaları yer almaktadır. 2012 yılında ürettiği ham petrolün miktarı 203.207 varildir (TPAO, 2012). Şanlıurfa il sınırlarına isabet eden petrol boru hattının uzunluğu 502,4 km.dir. Diyarbakır ili sınırları içinde TPAO nun Sarıcak, Kayaköy, Şahaban, Bostanpınar, Yeniköy, Mehmetdere, Kartaltepe, Beyazçeşme, Karacan, G. Kırtepe, Baysu, Bektaş, Beykan, Kurkan, Katin, Barbeş, Kayayolu, G. Hazro, G.Sarık, Didan, Çiksor, Miyadin, Malatepe, Yatır sahalarında 2012 yılında ürettiği ham petrolün miktarı 2.439.560 varildir (TPAO, 2013). Diyarbakır il sınırlarına isabet eden petrol boru hattının uzunluğu 127,6 km.dir. 5.2.4.7 Doğal Gaz Dünya birincil enerji arzında doğal gazın payı % 20,9 iken Türkiye de doğal gazın payı % 32 olarak 1 inci sırada yer almaktadır. Türkiye deki rezerv miktarı ise 6.220.926.380 m 3 olup dünya toplam rezervinin sadece 100 milyonda 4 ünü oluşturmaktadır. Tablo 5.16-2010 Yılı Sonu İtibarıyla Türkiye Doğal Gaz Rezervleri, 2009 Rezervuardaki Gaz Üretilebilir Gaz Kümülâtif Üretim Kalan Üretilebilir Gaz (m 3 ) 23.839.226.253 18.255.174.736 12.029.895.091 6.225.279.645 Kaynak: PİGM, 2009. Türkiye de 2012 yılında 729 milyon m 3 doğalgaz üretimi gerçekleştirilmiştir. Kümülatif olarak ise şimdiye kadar toplam 11,3 milyar m 3 doğalgaz üretilmiştir. Yeni sahalar keşfedilmediği takdirde, 2009 yılı üretim miktarına göre yurtiçi toplam doğalgaz rezervlerimizin yaklaşık 7 yıllık bir ömrü bulunmaktadır. Türkiye kendi doğal gaz ihtiyacının yalnızca yaklaşık % 3 ünü kendi üretimi ile karşılayabilmektedir. Grafik 5.2- Türkiye'de Doğalgaz Kullanımının Sektörlere Dağılımı, 2010 330

Diğer 2% Konut 21% Endüstri 20% Enerji 57% Kaynak: ETKB, 2010. Enerji kaynakları bakımından net ithalatçı ülke konumunda olan Türkiye de 2010 yılında enerji arzının doğalgazda % 98'lik bölümü ithalat ile karşılanmıştır. 2010 yılında ithal edilen doğalgazın yaklaşık % 46 sı Rusya (2009 da % 51), % 24 ü İran (2008 de % 16), % 14 ü Azerbaycan (2009 da % 15), % 12 si Cezayir (2008 de % 14) ve % 4 ü de Nijerya dan (2009 da % 3) temin edilmektedir. 2009 yılında ithal edilen doğalgazın % 56,5'i elektrik üretiminde (% 52,9), % 21,4'ü konutlarda (% 25,4), % 20,1'i ise sanayide (% 19,5) kullanılmaktadır. Türkiye nin doğal gaz tüketimi 2002 yılındaki 17,4 milyar m 3 düzeyinden, 2008 yılında 36,1 milyar m 3 ile zirveye ulaşmışken, önce 2009 yılında 32,4 milyar m 3 e sonra da 2010 yılında 31,6 milyar m 3 seviyesine inmiştir. 2010 yılında bir önceki yıla göre % 2,5 oranında bir azalma olmuştur. 2010 yılında doğal gazın, miktar olarak, sanayi ve elektrik sektöründe kullanımı azalırken konutlarda kullanımı artmıştır. Tablo 5.17- Yıllar İtibarıyla Türkiye Doğal Gaz Üretimi, 2010 Yıllar Yıllar İtibarıyla Doğal Gaz Üretimi (m 3 ) 1999 731.098.727 2000 639.222.969 2005 896.424.950 2010 725.993.340 Kaynak: PİGM, 2010b. Şanlıurfa il sınırları içinde herhangi bir doğal gaz arama ve işletme ruhsatnamesi verilmemiş olup doğal gaz arama ve üretim faaliyeti de bulunmamaktadır. Diyarbakır ve 331

Şanlıurfa iline doğalgaz arzı 2007 yılında sağlanmıştır. Şanlıurfa'daki gaz bağlantı hattı 11.14 km. olup, Şanlıurfa il sınırlarına isabet eden toplam doğalgaz hattının uzunluğu 184,93 km.dir. Şanlıurfa ilinde doğalgaz üretimi bulunmamaktadır. Diyarbakır ilinde Kocaköy-Katin sahasında doğal gaz rezervi mevcuttur. Bu sahadaki doğalgaz, özel sektör tarafından elektrik üretiminde kullanılmakta olup rezerv miktarı açısından herhangi bir resmi araştırma yapılmamıştır. Diyarbakır'daki gaz bağlantı hattı 11,3 km. olup, Diyarbakır il sınırlarına isabet eden toplam doğalgaz hattının uzunluğu 258,49 km.dir. Diyarbakır ilinde, 2012 yılında 4.590.199 m 3 doğalgaz üretimi gerçekleşmiştir. Tablo 5.18- Şanlıurfa ve Diyarbakır İlleri 2012 Yılı Gaz Tüketim Değerleri (Sm 3 ) 2012 Yılı Gaz Tüketim Değerleri (Sm 3 ) Diyargaz Şehir 83.967.786 Diyarbakır Prenco 23.894.082 Şanlıurfa Şehir 118.088.081 Şanlıurfa Rasa 104.260.712 Şanlıurfa OSB 839.601 Şanlıurfa Siverek 1.643.157 Kaynak: ETKB, 2012. Diyarbakır'da sanayi tesislerinde doğalgaz hattı bulunmamaktadır. Diyarbakır'da doğalgaz hizmeti alan konut abone sayısı 81.010, resmi kurum ve ticarethanelerde abone sayısı 3.777 olmak üzere toplam 84.787 abone bulunmaktadır. Kayapınar Belediyesi'nde Peyas, Huzurevleri, Talaytepe Mahalleleri; Bağlar Belediyesi'nde Mevlana Halit, Selahattin Eyyubi, Şeyh Şamil, Yeniköy, Bağcılar Mahalleleri; Yenişehir Belediyesi'nde Kooperatif, Yenişehir, Şehitlik, Üçkuyu, Aziziye Mahalleleri; Sur Belediyesi'nde Sur İçi ve Kıtılbil (Üniversite) Mahallelerine hizmet verilmektedir. Bağlar Belediyesi'nde itfaiye aracının giremeyeceği alanlarda ve Sur Belediyesi'nin büyük bir bölümünde doğalgaz hizmeti henüz başlamamıştır. 1/1.000 lik nazım imar planlı yolların açılması ve konut gelişimine bağlı olarak mevcut hatlara talep edildiği takdirde gaz verileceği belirtilmiştir. Tablo 5.19- Doğalgaz Tüketim Değerleri, 2012 Sm 3 Şanlıurfa Diyarbakır Konut 32.909.936 70.449.942 Resmi Kurum 5.850.707 10.995.115 Sanayi 184.278.020 ----- Ticari 2.375.189 2.496.377 Genel Toplam 225.413.853 83.941.434 Kaynak: ETKB, 2012. 332

Şanlıurfa'da organize sanayi bölgesinde doğalgaz hattı bulunmakta ve burada kullanım oranı yıllar itibariyle artmaktadır. Şanlıurfa'da doğalgaz hizmeti alan konut abone sayısı 35.004 olup, toplam hane halkının % 23'üne doğalgaz hizmeti ulaştırılmıştır. Şanlıurfa il merkezinde bulunan 66 mahalleden 38'ine, ayrıca Siverek ilçe merkezinde de 7 mahalleye doğalgaz hizmeti ulaştırılmıştır. Şanlıurfa ilinde, 2036 yılında toplam 150.000 haneye doğalgaz hizmetinin ulaştırılması planlanmaktadır. 5.2.5 Yer Altı Kaynakları TRC2 Bölgesi, önemli bir maden potansiyeline sahip olup son yıllarda bu alanın önemli istihdam olanakları yarattığı görülmektedir. TRC2 Bölgesi nde üç tip maden potansiyeli vardır: Sanayi madenleri, Metalik madenler ve Enerji madenleri. Aşağıdaki tabloda Diyarbakır ilinin maden envanteri yer almaktadır. MTA tarafından yapılan çalışma, kent madeninin işlenmesi açısından potansiyelini açıkça ortaya koymaktadır. Çermik Tablo 5.20- Diyarbakır İli Maden Envanteri, 2010 İlçe Maden Adı Potansiyeli Bakır 1.000 Ton Mermer 3 Milyon m 3 Kaplıca 20 Lt/sn Çınar Fosfat 20 Milyon Ton Çüngüş Dicle Ergani Hazro Krom 100 Ton Mermer 3 Milyon m 3 Kurşun-Çinko Barit Krom Kireçtaşı Kil 43.000 Ton 3.000 Ton 140.000 Ton 470 Milyon Ton 60.000 Ton Mermer 3 Milyon m 3 Kömür 2 Milyon Ton Hani Mermer 3 Milyon m 3 Lice Kulp Tuğla-Kiremit 3 Milyon Ton Mermer 3 Milyon m 3 Demir 260.000 Ton Mermer 3 Milyon m 3 Silvan Mermer 3 Milyon m 3 Kaynak: MTA, 2010. 333

5.2.5.1 Sanayi Madenleri TRC2 Bölgesi nde çimento hammaddeleri önemli sanayi madenlerindendir. Ayrıca özellikle Diyarbakır ilinde sanayi madenlerinden krom ve mermer önemli yer tutmaktadır Krom: Diyarbakır ilinde özellikle Ergani ve Çüngüş ilçelerinde bulunmaktadır. Ergani- Kündikan Zuhuru şistli kil taşları ile çevrilidir ve cevher kütlesi adese (mercek) ve serpinti halindedir. Cevher yatağı serpantinler içinde yer alır. Kromit esas mineraldir. İlçede cevher çıkabilecek rezerv 4.300 ton, toplam rezerv 138.000 tondur. Bu da Türkiye deki rezervlerin %5,3 üdür. Çüngüş ilçesinin Koçak köyünde bulunan krom maden rezervi 100 ton civarındadır. Bunun yanında Çüngüş-Mecvadere civarında Kromit Zuhurları bulunmaktadır. Diyarbakır ilinde mevcut Kromit yatak potansiyelinin daha üst seviyelerde olduğu açıkça görülmektedir. Mermer: Diyarbakır Mermerciler ve Madenciler Derneğinin 2007 yılında yaptığı araştırmaya göre Diyarbakır ilindeki mermer rezervi ve ilçelere göre dağılımı aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Bu mermerler daha çok gri, bej, pembe renk tonlarında olup iyi cila ve parlatılabilme özelliğindedir. Tablo 5.21- Diyarbakır Mermer Rezervi, 2008 İlçe Potansiyeli Çermik-Çüngüş Havzası 25 Milyon m 3 Hani Havzası 55 Milyon m 3 Lice-Hazro-Kulp Havzası 15 Milyon m 3 Kaynak: DMMD, 2008. Çimento Hammaddeleri: MTA nın çalışmalarına göre, TRC2 Bölgesi nde, çimento hammaddeleri olan killi kireçtaşı ve kireçtaşı Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde bulunmaktadır. Ayrıca Şanlıurfa ilinin Bozova ilçesinde ve Diyarbakır ilinin Ergani ilçesinde iki adet entegre çimento fabrikası bulunmaktadır. Diyarbakır ilinde 462.647.937 ton kireçtaşı ve 58.871.214 ton kil rezervi, Şanlıurfa ilinde ise 62.212.500 ton görünür kireçtaşı ve 24.111.652 ton görünür killi kireçtaşı rezervi bulunmaktadır. Fosfat: Şanlıurfa Bozova ilçesinde fosfat yatakları ortaya çıkarılmıştır. Bozova ilçesindeki Bostancık köyü civarında gözlenen fosfat cevherleşmelerinde % 3-5 P 2 O 5 içerikli 40.000 ton görünür, 31.260 ton muhtemel ve 1.400.000 ton mümkün olmak üzere toplam 1.471.260 ton rezerv belirlenmiştir. Ayrıca Diyarbakır ili Çınar ilçesinde % 8-15 P 2 O 5 içerikli 650.000 ton görünür ve muhtemel rezerv mevcuttur. Kil: MTA nın yaptığı çalışmalara göre Şanlıurfa Merkez ilçesinde iyi ve orta kalitede 40 milyon ton görünür rezerv, Diyarbakır ili merkez ve Lice ilçelerinde kil rezervi bulunmaktadır. Barit: Diyarbakır ili Dicle ilçesinde % 80-94 BaSO4 içerikli 2.850 ton görünür rezerv olup, yataklar sondaj çamuru katkı maddesi olarak işletilmiştir. 334

Tuğla-Kiremit: Diyarbakır ili merkez ve Lice ilçeleri, Sincangölü-Varisinbağı-Zengo, Angülgölü ve Patrik köylerinde 3.000.000 ton muhtemel rezerv bulunmaktadır. Şanlıurfa ili civarında orta ve iyi kalitede 40.000 000 ton görünür rezerv bulunmaktadır. 5.2.5.2 Metalik Madenler Metalik madenlerden demir, bakır, kurşun ve çinko Diyarbakır ilinin önemli metalik maden potansiyellerindendir. MTA çalışmalarına göre Şanlıurfa ilinde metalik maden rezervi bulunmamaktadır. Demir: Demir, Kulp-Koçkan Sahası içinde Sekan Tepesinde bulunur; tenör % 33,16 Fe, rezerv 86.000 tondur. Cevherin çok aliterasyona maruz kalması ve boyanması nedeniyle ilkel rengini kaybederek çoğunlukla sarı, kahverengi gibi muhtelif tonlarda görülür. Bakır: Diyarbakır ili Ergani ilçesinde bakır madeni, Anadolu'nun en uzun süre çalıştırılan maden ocağı olmuştur. MTA verilerine göre Çermik İlçesi Mahmudan Köyü nde de bakır rezervi bulunmaktadır. Kurşun ve Çinko: Diyarbakır ili Dicle ilçesinin Kurşunlu sahasında mevcuttur. Kurşun madeninin tenörü % 19,5 Pb (88 gr/ton Ag değeri bilinmektedir), görünür ve muhtemel rezervi 24.575 ton, mümkün rezervi 19.925 tondur. Manganez: Diyarbakır ili Ergani ilçesinde % 39,49 Mn içerikli 4.000 ton görünür ve 15.000 ton muhtemel rezerv bulunmaktadır. 5.2.5.3 Enerji Madenleri Enerji madenlerinden kömür ve petrol TRC2 Bölgesi nin diğer maden çeşitleridir. Taşkömürü: Diyarbakır ili Silvan ve Hazro ilçelerinde linyit kömürü bulunmaktadır. Yatağın görünür rezervi 12.500 ton, muhtemel rezerv 400 ton ve mümkün rezervi 1.800.000 tondur. Günümüzde mevcut olan kömür kaynakları tekniğine uygun olarak işletilip, değerlendirilmemiştir. Tablo 5.22- Diyarbakır Linyit Yatağı, 2009 Kimyasal Özellikleri (%) Rezerv (1000 Ton) Yatağın Bulunduğu Açıklama Yer AID K Su Kül Kükürt Gör. Muh. Müm. Jeo. kal/kg Silvan Hazro 1,17 30,34 ----- 5.190 --- --- 1.800 --- Eski İşletme Kaynak: DOSM, 2009. Petrol: Diyarbakır ilinin sınırları içersinde Kocaköy-Katin, Bismil-Kastel, Eğil-Sarıcak ve Merkeze bağlı Beykan, Kurkan, Şahaban sahalarında zengin petrol yatakları mevcuttur. Ayrıca TPAO ve özel şirketlere ait Merkez, Dicle, Eğil, Hani ve Kocaköy ilçelerinde çok sayıda petrol kuyuları bulunmaktadır. Şanlıurfa il sınırları içinde, TPAO nun Bozova, Çaylarbaşı, Doğu Beşikli ve TPAO ile özel şirket ortaklığının ham petrol sahaları yer almaktadır. İl sınırları içinde 335

herhangi bir rafineri bulunmamaktadır. Üretilen ham petrol kara yolu üzerinde tankerler vasıtası ile ana toplama istasyonlarına taşınmaktadır. 5.2.6 Koruma Alanları 5.2.6.1 Milli Parklar Milli Parklar bilimsel ve estetik bakımdan milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri barındıran; doğayı korumak, halk eğitimi, topluma dinlenme ve spor yapma imkânı sağlamak ve turizmi geliştirmek amacıyla korunan alanlardır. 26 Türkiye de 38 adet Milli Park bulunmaktadır. Milli Parklar orman, step, sulak alan ve kıyı ekosistemlerindeki biyolojik çeşitliliğin korunması açısından büyük öneme sahiptirler. TRC2 Bölgesi sınırları içerisinde 1 adet Milli Park bulunmaktadır. Tek Tek Dağları Milli Parkı Şanlıurfa ili Merkez ilçesi, Harran ilçesi ve Akçakale ilçesi sınırlarında bulunan park 19.335 ha lık alanı kapsamaktadır ve 2007 yılında Milli Park ilan edilmiştir. Milli Park alanı; Şanlıurfa il merkezi doğusunda 40 km mesafede güneye doğru ve Suriye sınırına kadar inen dağ silsilesidir. Harita 5-6- Tek Tek Dağları Milli Parkı, 2010 Kaynak: BELDA, 2010. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 304 endemik tür olduğu belirlenmiş olup, bunlardan 58 tanesi Şanlıurfa ili çerçevesinde yetişmektedir. Milli Park alanının büyük bir bölümünde 26 Tanım, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve 6831 sayılı Orman Kanunundan alınmıştır. 336

menengiç bitkisi (Pictacia Terebinthus L.) yayılış göstermektedir. Diyarbakır ilinde Milli Park veya Koruma Alanı olması için önerilebilecek alanlar şunlardır. Karacadağ Diyarbakır ile Şanlıurfa illeri arasında, Diyarbakır-Siverek eski karayolunun 42. km. bulunan volkanik dağ üzerinde çok sayıda endemik bitki türüne sahip alan önemli bir gen kaynağı durumundadır. Ayrıca Bozkır Ötleğeni nin Türkiye deki bilinen tek üreme alanı Karacadağ da bulunmaktadır. Küçük Kerkenez de alanda önemli sayıda üreyen bir diğer kuş türüdür. Karacadağ'da 66 familya, 269 cins, 535 tür, toplam 553 bitki taksonu yetişmektedir. Karacadağ'da 32 tane endemik bitkinin yetiştiği tespit edilmiştir. Bunlardan 3 türü Karacadağ'a özgü; 6 türü Güneydoğu Anadolu Bölgesine özgü; 23 türü ise Türkiye'ye özgü bitkilerdir. Alanda aşırı otlanma bitki türleri açısından tehlike yaratmakta olduğundan, dağın Milli Park ilan edilerek koruma altına alınması önerilmektedir. Dicle Vadisi Gerek yırtıcılar ve su kuşları gibi süzülerek uçan büyük türlerin gerekse daha küçük yapılı ötücü göçmen kuşların göç sırasında konaklayarak dinlendikleri ve besin sağladıkları en verimli alanlar Dicle nehri kıyısındaki sık doğal vejetasyonlu bölgelerdir. Dicle nehri ve kollarının belli kesimleri ayrıca Fırat Yumuşakkabuklu Kaplumbağası için kritik önem arz etmektedir. Dicle ye dökülen Devegeçidi çayı, bu bağlamda özellikle anılması gereken akarsulardan biridir. Devegeçidi Baraj Gölü Kış aylarında binlerce su kuşu barındırdığı gibi, üreme mevsiminde de kuşların kuluçka için uygun alanlar bulabildiği bir yerdir. Ancak, uygun kesimlerinin etkili koruma altına alınması halinde çok daha zengin bir tür çeşitliliğine ve canlı sayısına ev sahipliği yapması mümkün olacaktır. Alanda üreyen Pasbaş Patka, Yaz Ördeği ve kışlayan Vangölü Martısı dolayısıyla "Önemli Kuş Alanı" durumundadır. Eğil Ovası Diyarbakır ili, Eğil ilçesi çevresinde yapılan floristik araştırmalar sonucunda, 59 familya ve 187 cinse ait 326 taksonun yetiştiği saptanmıştır. Eğil ve çevresinde toplam 14 tane endemik bitkinin yetiştiği saptanmıştır. Buna göre yörede endemizm oranı % 4,3 tür. Bismil Ovası Alanda yüksek sayıda üreyen Leylek ve Toy dolayısıyla "Önemli Kuş Alanı" durumundadır. Bismil Gölcükleri; killi toprak yapısına bağlı olarak geçirgenliğin az olduğu birçok yerde yağmur ve sulama suları birikerek bazı kuş türleri için sığınma ve üreme alanı oluşturmaktadır. Kapladığı alanların oldukça küçük, su düzeyinin sığ olmasına karşılık bu yöreler çarpıcı bir tür zenginliğine sahiptir. Göksü Barajı 337

Diyarbakır ile Mardin illeri arasındaki bölgede, 2 si bu yöreye has 7 adet endemik tür bulunmaktadır. Tarımsal faaliyetler, aşırı otlanma, ağaç kesimi gibi zararlı faktörlere karşı bu bitkileri koruyabilmek amacıyla, bu bölgede bulunan Göksu Barajı ve çevresi koruma alanı olarak alınabilir. Ergani Ziyaret Dağı Diyarbakır ilçesi olan Ergani nin kuzeydoğusunda bulunan kalker yapıdaki dağda 1 i yalnızca bu dağa has 3 endemik tür bulunmaktadır. Aşırı otlanmadan dolayı yok olma tehlikesi altında bulunan türleri korumak amacıyla bu dağın da koruma altına alınması önerilmektedir. 5.2.6.2 Yaban Hayatını Koruma Alanları Nesli azalan ya da tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan yaban hayvanlarının doğal olarak bulunduğu alanlarda, ekosistem özellikleri bozulmadan; bu türlerin habitatları ile birlikte korunması amacıyla koruma altına alınan alanlardır. Bazılarında türlerin üretimi de gerçekleştirilmektedir. Şanlıurfa ilinde 1 adet Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, 1 adet Yaban Hayvanı Üretme Yeri ve 1 adet Kelaynak Üretme İstasyonu bulunmaktadır. Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Şanlıurfa il merkezinin güneybatısında 20.725 ha lık bir alanda, nesli tehlikede olan ceylan doğal yaşam alanı olup Şanlıurfa Ceylan Üretme İstasyonu nda üretilen ceylanlar burada doğal ortamlarına bırakılmaktadır. Alanda 400 civarında ceylan olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca bu alan nesli tehlikede bulunan toy un (Otis Terda) konaklama yeridir ve birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapmaktadır. Ceylan Üretme İstasyonu Gölpınar Mesire Yeri nde 4 ha lık bir alanda kurulan Ceylan Üretme İstasyonu, daha sonra Şanlıurfa Merkez ilçe Yanıkçöğür Köyü Demircik Mezrasında yapılan 10 ha lık bir alanda bulunan yeni ceylan üretme istasyonuna taşınmıştır. İstasyonda 2008 Yılı Eylül ayı itibarıyla 91 adet ceylan bulunmaktadır. TİGEM Ceylanpınar Ceylan Üretme İstasyonu Orman Bakanlığı Avcılık ve Yaban Hayatı Dairesi Başkanlığınca ceylanları korumak ve neslinin devamını sağlamak amacı ile 1977 yılında Ceylanpınar Tarım İşletmesi nde kurulan ceylan parkında ceylan üretimi başlamıştır. Tesis, kullanılan parkın altyapı yetersizliğinden ötürü 1993 yılında yeni kurulan ceylan parkına taşınmıştır. Yeni ceylan parkı 825 dekarlık bir alana kurulmuş olup 800 ceylana ev sahipliği yapmaktadır. Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu Kelaynaklar dünyada sadece Türkiye ve Fas ta bulunmaktadır. 1987 yılından beri Birecik te yaşadıkları tespit edilen kelaynaklar, soyu hızla tükenen çok nadir göçmen kuşlarıdır. Birecik ilçesinin Kelaynak Koruma ve Üretme İstasyonu nda, 2012 yılı itibarı ile üretme istasyonunda 154 kelaynak bulunmaktadır. 338

5.2.6.3 Su Kaynakları Koruma Alanları Diyarbakır ilinde, 2014 yılında yeni bir pompa istasyonu yapımı planlanmaktadır. 2025 yılında çapı 1600, uzunluğu 32 Km olan yeni bir terfi ve ishale hattı yapımı planlanmaktadır. 2025 yılında 2. Etap içme suyu arıtma tesisi yapımı planlanmaktadır. Şanlıurfa ili içme ve kullanma suyu, Atatürk Baraj Gölü ve Birecik Baraj Gölü nden sağlanmaktadır. Diyarbakır ilinin içme ve kullanma suyu temini Dicle Barajı ve Gözeli Su Havzası ndan sağlanmaktadır. Her iki ilin içme ve kullanma suyu, içme suyu arıtma tesislerinde arıtılarak şehir merkezine verilmektedir. İçme ve kullanma suyu kaynağı olan içme suyu baraj göllerindeki suyun kirletilmemesi önem arz etmektedir. Baraj göllerini besleyen dere ve akarsular, evsel ve endüstriyel atık sular için alıcı ortam oluşturmaktadır. Şanlıurfa ili Akçakale, Ceylanpınar ve Suruç ilçelerinde atık su arıtma tesisleri bulunmakta olup, bunun dışındaki alanlarda atık sular arıtılmaksızın alıcı ortamlara verilmektedir. Bu durum atık suların içme suyu kaynaklarına karışmasına neden olmakta ve su kaynakları koruma alanlarında kirliliğe yol açmaktadır. Dicle Baraj Gölü çevresindeki yerleşimlerin atık sularının barajı besleyen derelere karışması sonucu baraj gölünde kirlilik söz konusudur. İçme suyu havzaları olan Şanlıurfa ilinde Atatürk ve Birecik Baraj Gölleri nin, Diyarbakır ilinde Dicle Baraj Göllerinin drenaj alanlarında bulunan yerleşim alanlarından ve endüstri tesislerinden kaynaklanan evsel ve endüstriyel nitelikli atık sular arıtılmaksızın doğrudan ve dolaylı yollarla derelere ve dereler kanalıyla da rezervuarlara ulaşmaktadır. İçme suyu havzaları içinde kalan yerleşmelerin ve işletmelerin atık suları, katı atıklar ve diğer kirletici unsurlar kontrol altına alınmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. İçme suyu kaynakları koruma alanlarında en çok karşılaşılan problemlerin başında; koruma alanlarındaki yerleşim birimleri ve işletmelerin atık sularının barajları besleyen sulara deşarj edilmesi, kaçak yapılaşma, istimlâki yapılmamış yerleşim birimleri ile ilgili problemler, mevcut yapıların dondurulması ve yerleşim birimlerinin katı atıklarının bertaraf edilme sorunları gelmektedir. 5.2.6.4 Sulak Alanlar Sulak alanlar, tropik ormanlardan sonra biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu ekosistemlerdir. Pek çok tür ve çeşitteki canlılar için uygun beslenme, üreme ve barınma ortamı olan sulak alanlar, yalnız bulundukları ülkenin değil, tüm dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilmektedir. Türkiye coğrafi konumu, geniş toprakları, topoğrafik yapısı ve farklı iklim bölgeleri sebebiyle, ornitolojik 27 açıdan özel bir önem taşımaktadır. Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suların durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren kara tarafına doğru ekolojik 27 Kuş Bilimi ve Yaşama Alanları 339

açıdan çeşitlilik gösteren yerlerdir. Bölgemizde bu kapsamda değerlendirilebilecek önemli akarsular, baraj gölleri ve göletler mevcuttur. TRC2 Bölgesi nde 1 adet Sulak Alan Koruma Bölgesi ve 30.01.2002 tarih ve 24656 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği nde belirtilen sulak alanlar kapsamında belirtilen ikisi uluslararası öneme sahip 38 adet sulak alan bulunmaktadır. Şanlıurfarfa Birecik Gölü Sulak Alan Koruma Bölgesi: Şanlıurfa ilinde yer alan, 28.122 ha. alanı kapsayan sulak alanın sınırları, 27 Mart 2008 tarihinde Ulusal Sulak Alan Komisyonu nca onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Şanlıurfa ilinde, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında belirlenen 13 adet sulak alan mevcut olup bunlardan Atatürk Baraj Gölü (81.700 ha) ve Karkamış Taşkın Ovası- Baraj Gölü (10.470 ha) uluslararası öneme sahip sulak alanlardır. Atatürk Baraj Gölü ve Karkamış Taşkın Ovası ve Baraj Gölü sulak alanları potansiyel Ramsar alanlarıdır. Diyarbakır ilinde Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında baraj ve göletlerin oluşturduğu toplam 25 adet sulak alan tespit edilmiştir. Bismil Taşkın Ovası, Devegeçidi Baraj Gölü, Dicle Baraj Gölü Kralkızı Baraj Gölü potansiyel Ramsar alanlarıdır. İldeki sulak alanlarda yaşayan türlerden bazıları arasında toy, leylek ve Dicle Fırat yumuşak kabuklu kaplumbağa sayılabilir. Toy, Bismil ilçesi civarında; Leylek Popülâsyonu Dicle Nehrini besleyen küçük dereler ve Devegeçidi Baraj Gölü çevresinde bulunmaktadır. Dicle Fırat yumuşak kabuklu kaplumbağa Dicle Nehrinde ve kollarında görülmektedir ancak Fırat Nehrinde yok olma sürecindedir. Türün devamlılığı için sulak alanların niteliklerinin korunması gerekmektedir. 5.3 ÇEVRESEL SORUNLAR Tüm dünyada olduğu gibi bölgemizde de çevre sorunları her geçen gün artan boyutlarıyla önemini korumaktadır. Özellikle kentlerdeki hızlı nüfus artışı, çarpık kentleşmeyi beraberinde getirmiştir. Bunlara ilaveten sanayi ve tarımdaki gelişmeler, kaynakların gereksiz ve aşırı kullanımı sonucu oluşan atık ve artık maddelerin miktarlarının artması, bu atıkların kontrolsüz olarak alıcı ortamlara atılması, düzenli depolama ve arıtma tesislerinin olmaması veya yetersiz oluşları çevre kirliliğini artırarak sürdürmektedir. Bu bölümde atıkların çevre üzerine olan etkileri bölgede hava, toprak ve su kirliliği başlıkları adı altında incelenip genel olarak bu kirliliğe neden olan etmenler ortaya konulmuştur. Tablo 5.23- Bölge İllerinin Öncelikli Çevre Sorunları, 2012 Sorun Öncelikleri Diyarbakır Şanlıurfa 1. Öncelikli Sorun Atıklar Atıklar 2. Öncelikli Sorun Gürültü Kirliliği Toprak Kirliliği 3. Öncelikli Sorun Doğal Çevrenin Tahribatı Su Kirliliği 340

4. Öncelikli Sorun Su Kirliliği Gürültü Kirliliği 5. Öncelikli Sorun Erozyon Hava Kirliliği 6. Öncelikli Sorun Toprak Kirliliği Doğal Çevrenin Tahribatı 7. Öncelikli Sorun Hava Kirliliği Erozyon Kaynak: DİÇŞM, 2012. Diyarbakır'da yaşanan çevre sorunları, önem sırasına göre; atıklar, gürültü kirliliği, doğal çevrenin tahribatı, su kirliliği, erozyon, toprak kirliliği ve hava kirliliği olarak tespit edilmiştir. Şanlıurfa'da yaşanan çevre sorunları, önem sırasına göre; atıklar, toprak kirliliği, su kirliliği, gürültü kirliliği, hava kirliliği, doğal çevrenin tahribatı ve erozyon olarak tespit edilmiştir. 5.3.1 Atıkların Çevre Üzerine Olan Etkileri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi katı atık alanında oluşan sızıntı suları dereye karışmaktadır. İşletmenin başlamasından önce zemin etüdü yapılmamıştır. Atık toplama araçlarının tekerlerinin yıkama ünitesi bulunmadığı için kirleticiler tekerler ile çevreye yayılmaktadır. Dereye akan sızıntı suyu yüzey sularının kirlenmesine yol açmakta aynı zamanda yeraltı suyuna karışmaktadır. Atık toplama sahasında gaz toplanmamaktadır. Yetkililer atık gövdesinde kazılmış boşlukları kullanarak patlamaları önlemektedir. DBB çöp sahasında çöp yakımı tam olarak gerçekleşmediğinden riskli tıbbi atıklar bütün sahaya yayılmaktadır. Sahanın çevresindeki çit işlevini kaybetmiştir, böylelikle sahada yetkili olmayan kişiler kolaylıkla sahaya gelerek atıkları ayırmakta ve hayvanlar da sahaya girerek yiyecek aramaktadırlar. Şanlıurfa'da katı atıkların yerleşim yerlerine yakın boş arazilerde, düzensiz olarak depolanması önemli çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bu sorunları gidermek için Şanlıurfa Belediye Başkanlığının öncülüğünde 10 belediyenin katılımıyla Katı Atık Belediyeler Birliği kurulmuş, 2009 yılından itibaren birlik üyesi belediyelerin katı ve tıbbi atıkları birliğe ait düzenli depolama tesisinde bertaraf edilmektedir. Tesise getirilen atıkların; toplum sağlığına, yüzeysel ve yeraltı sularına, toprağa, havaya etkileri, atıklardan oluşan gaz çıkışı, yangın ve patlamalar, atık işleriyle uğraşan şahıslardaki iş hastalıkları ve atıkların yarattığı görsel kirliliğin oluşmaması için işletmeci tarafından gerekli önlemler alınmaktadır. İlimizde ayıklama, yakma, kompostlaştırma vb. tesisler bulunmamaktadır. 5.3.1.1 Hava Kalitesi ve Kirlilik Hava kirliliği genel olarak ısınmada kullanılan yakıtlardan, araçların egzoz gazlarından ve sanayi emisyonlarından kaynaklanmaktadır. Kullanılan bu yakıtların miktar ve kalitesi hava kirliliğine doğrudan etki etmektedir. Kentlerin yerleşme düzenleri, morfolojik durumu, hava akımları ve orman varlığı havanın temizlenmesinde önemli etkenlerdir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının il teşkilatlarına yaptırdığı Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanter Değerlendirme Raporunda hava kirliliği Şanlıurfa da beşinci, Diyarbakır da ise yedinci öncelikli çevre sorunu olarak ortaya çıkmıştır. 341

Diyarbakır'da hava kirliliği oluşumunda etkili olan faktörler öncelik sıralamasına göre; sanayi, topografik faktörler, meteorolojik faktörler, trafik ve evsel ısınma kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Diyarbakır'daki hava kirliliğinin giderilmesinde karşılaşılan güçlükler, önem sırasına göre; yaşanan güçlüğün kaliteli yakıt temininde zorluklar, yeterli denetim yapılmaması, kurumsal ve yasal eksiklikler, ateşçilerin eğitimsiz olması, mali imkânsızlıklar ve toplumda bilinç eksikliği olarak tespit edilmiştir. Hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla, Diyarbakır merkezde alınan tedbirler arasında; kaliteli yakıt kullanımı, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları, ağaçlandırma çalışmaları motorlu taşıtların egzoz gazı ölçümleri, sanayi kuruluşlarının emisyon izni almaları, denetimler uygulanmakta iken sanayi tesislerinin yerleşim yeri dışına çıkarılmaları konusunda herhangi bir çalışmanın yürütülmediği tespit edilmiştir. Diyarbakır ilçelerinde hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla alınan tedbir türlerinden olan denetim tüm ilçelerde yapılmakta, bunun yanında Ergani, Bismil ve Silvan'da egzoz gazı ölçümleri yapılmakta, Ergani, Bismil ve Çermikte ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır. Diğer ilçelerde ise hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla denetim dışında herhangi bir tedbirin alınmadığı görülmektedir. Şanlıurfa'da hava kirliliği oluşumunda etkili olan faktörler öncelik sıralamasına göre; meteorolojik faktörler, evsel ısınma, topografik faktörler, trafik ve sanayi kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Şanlıurfa'daki hava kirliliğinin giderilmesinde karşılaşılan güçlükler, önem sırasına göre; toplumda bilinç eksikliği, mali imkânsızlıklar, ateşçilerin eğitimsiz olması, yeterli denetim yapılmaması, kaliteli yakıt temininde zorluklar ve kurumsal ve yasal eksiklikler olarak tespit edilmiştir. Hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla Şanlıurfa merkezde kaliteli yakıt kullanımı, motorlu taşıtların egzoz gazı ölçümleri ve denetim tedbirleri alınmakta fakat diğer önlemler alınmamaktadır. Şanlıurfa'nın tüm ilçelerinde hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla kaliteli yakıt kullanımı ve denetim uygulanmakta iken sadece Siverek, Viranşehir ve Akçakale ilçelerinde, motorlu taşıtların egzoz gazı ölçümleri de yapılmaktadır. Harita 5-7- CO2 Ortalamaları, 2012 342

Kaynak: İÜ, 2012. Tablo 5.24- Kükürtdioksit (SO2) ve Partiküler Madde (PM10) Konsantrasyonları, 2010-2011 Kış Ortalama (µg/m3) En düşük En yüksek SO2 PM10 SO2 PM10 SO2 PM10 Batman 20 164 4 5 75 371 Diyarbakır 17 105 5 26 59 355 Şanlıurfa 14 101 1 23 47 837 Mardin 63 85 1 21 291 691 Gaziantep 32 110 2 12 99 302 Kaynak: TÜİK, 2012i. Diyarbakır da özellikle kış aylarında yoğun bir hava kirliliği yaşanmaktadır. Kentte doğalgaz altyapısının yetersiz olması, dolayısıyla ısınmada kömür, odun, fueloil gibi fosil yakıt kaynakların kullanımına devam edilmesi ve bu yakıtların kalitesiz oluşu, bu kirliliğin en önemli nedenleridir. Trafik ve sanayiden kaynaklanan emisyonlar da hava kirliliğine neden olan diğer etmenlerdir. Her iki ilde de özellikle hasat mevsiminde yoğun anız yakımı görülmektedir. Vahşi çöp depolama alanlarında çöplerin kontrolsüz olarak yakılması da hava kirliliğine neden olan etmenlerdendir. Kirlilik seviyesinin düşürülmesi için kullanılan yakıtların kalite denetimlerinin yapılması, kalitesiz yakıtların kullanımının engellenmesi, bacaların filtrelenmesi, binalarda ısı yalıtım çalışmalarının yaptırılması ve doğalgaz kullanımının yaygınlaştırılması ve altyapısının geliştirilmesi çalışmaları yapılmaktadır. 343