MÜSİAD PROTOKOL İFTARI 23 MAYIS 2018 ANKARA Sayın Başbakanım, BBP Gen Bşk Sn Mustafa Destici, Sayın Milletvekillerim, Yabancı misyonların değerli tem.

Transkript

1 MÜSİAD PROTOKOL İFTARI 23 MAYIS 2018 ANKARA Sayın Başbakanım, BBP Gen Bşk Sn Mustafa Destici, Sayın Bakanlarım, Sayın Milletvekillerim, Yabancı misyonların değerli tem. İş, Siyaset, Eğitim Dün ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli MÜS Şube başkanlarım,üyelerim ve MÜSİAD Dostları, Kıymetli Basın Mensupları, 1

2 Bu güzel Ramazan akşamında Ankara şubemizin ev sahipliğinde bir araya geldiğimiz, İftar Programımızda sizleri saygıyla selamlıyorum hoşgeldiniz,şeref verdiniz Başı rahmet, Ortası mağfiret,sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayına bizleri bir kez daha kavuşturduğu için yüce rabbimize hamd-u senalar olsun. Lakin bu Ramazan biraz buruk başladı. Öncesinde, bir grup sözde akl-ı evvelin Kur'an-ı Kerim'e yani Hak'ın kelamına yönelik hadsiz bildirisi ve ardından Ramazan'ın arefesinde İsrailli yahudi haydutlar tarafından yapılan insanlık dışı katliam.. Halbuki kendi kitaplarındaki meşhur çöl bahsinde, Hz Musa önderliğinde İsrailoğullarının Mısır zulmünden kaçarak çölde yaşadıkları 2

3 anlatılır. Onlar, peygamberlerine rağmen Hak kelamına yüz çevirip kendi cüz'i iradeleri ile karar vermeleri sonucu topraklarını kaybederler. Ayet, İsrailoğullarına kestiği ceza sözü ile biter:nesilleriniz her daim ağlayacak! Bunu neden anlatıyorum: Hani Kur'an-ı Kerim'in Yahudi kavmine yönelik sözleri üzerinden bir siyaset yürütülüyor ya, çok uzaklara gitmesinler. Hak, onları kendi kitaplarında da uyarmıştır. İsrailoğulları kibirinden hiçbirşey kaybetmemiştir lakin kibir, insanoğlunun lanetidir. Onlar gücü, para, ve paranın getirdiği iktidar ile sağlamayı hedeflediler. Yıllardır sermayenin ve onun etrafındaki siyasi iklimin sözde gücü ile dünyayı 3

4 şekillendirmeye çalıştılar.bizler uzun süreli planlama İle bu siyonist firmaları iktisaden yenecek çalışmalara başlıyoruz. Sayın Başbakanım, Kıymetli misafirler, Yaşadığımız dünyada geçerli iktisadi yapının adı kapitalizmdir. Bu sistem, sermaye gücünün diğer tüm insani vasıfların üstünde görüldüğü bir algı yaratır. Sermayenin uyguladığı gizli lobi, ülkeleri birbirlerine düşman ya da dost eder. Demek ki bu sistemde paranın kimin kontrolünde olduğu önemlidir. Çünkü ancak Sermayenin sahiplerinin içindeki vicdan bu sistemi değiştirebilir. 4

5 Sayın Başbakanım, Kıymetli dostlar, Geçtiğimiz günlerde Müsiad'ın kuruluşunun 28. yılını kutladık. Bir avuç vicdan sahibi Anadolu yani taşralı sermayedar, her türlü zorluğa karşı yola çıktık. Bizler ticareti bilirdik lakin, sistemin kendisinden o kadar da haberdar değildik. Şimdiki gibi değildi. Bazı şeylerden geç haberimiz olurdu. İstanbulda basılan gazetenin Anadolu'ya bir iki gün gecikmeli geldiği günlerin evlatlarıydık bizler. Ama Ticaretin kuralları değişmez. Ticaret, para ile değil itibar ve adalet ile yapılır. Para ise onun sonucudur. Kazanmak adına herşey mubah değildir çünkü ticaret ancak bir davaya hizmet ederse anlamlıdır. Bizler bu şuurla yola çıktık. 5

6 Taşralı tüccarlar İstanbul'a geldiğinde ve büyüdüğünde artık Türkiye'de iki temel sermaye yapısından söz edilir oldu: İstanbul sermayesi ve taşra sermayesi. Bizler İstanbul'un kuralları ile hemhal olduğumuzda, İstanbullu vicdan sahibi kardeşlerimizle de tanıştık. Birlikte çalıştık ve birlikte bu ülkenin kalkınması adına çok yol katettik. Şimdi, geldiğimiz noktada bir şeyin farkındayız: Ne kadar yoğun ve güçlü bir sermaye stoğuna sahip olursak, dünyada o denli büyük manevralar yapabiliyoruz. Sayın Başbakanım, Kıymetli misafirler, MÜSİAD, kuruluşu ve örgütlenme şekli itibariyle hiçbir zaman sadece parayı hedef alan bir kuruluş olmadı. Bizler, belli büyüklükteki 6

7 şirketleri toplamak yerine tüm ülkede ve dahi yurt dışında, bir ağ şeklinde kümelenerek aslında ticari bir iletişim örgütü haline geldik. 74 ülkede 198 irtibat noktası ve ülkemizin her vilayetinde ve büyük ilçelerinde şubeler açarak bugün 86 noktadayız.memleket için çalışmak ve üretmek isteyen her girişimciye dokunmak istedik. Bu ağ tipi yapılanma, 2018 yılında bizi gönüllü bir ticari ateşelik haline getirdi. Ticaret diplomasisi dedik. Geçen sene Eylül ayında ABD de Dünya iş Zirvesinde bunu ilk kez dile getirdik.çünkü yapımız artık böylesi bir sıfatı taşımaya hazırdı. Bu diplomasi hareketi, sadece ticari anlaşmalar kurmak ile sınırlı değildir. Burada hedef, ülkemizin fiziken var olmadığı ya da yeterli olmadığı her coğrafyada tedricen bir varlık sürdürmesini sağlamaktı. Dünya kocaman 7

8 bir köy haline geldi. Herkes her bilgiye her an ulaşabilir durumda. Ticaret yapmak için sayısız emtia ve vesile artık mevcut. Ancak burada asıl kritik nokta, birilerinin bu mevzuda hem iletişimi, hem hukuki ve sosyal dinamikleri kurması ve elbette Türkiye adına ticari lobicilik faaliyetlerini üstlenmesiydi. Hamdolsun Rabbim bu imkanı bizlere lütfetti. Sayın Başbakanım, Kıymetli misafirler ve Müsiadlı dostlarım, Türkiye ilginç bir dönemden geçmekte. Kriz çığırtkanlığının marifet sayıldığı şu günlerde, ekonominin lokomotif gücü biz işverenlerin güçlenerek varlığını sürdürebilmesi ancak sürekli bir huzur ve istikrar iklimi ile mümkündür. Farklı vesilelerle defaten belirttiğim gibi kriz, somut bir olgudur ve hayatın her alanında olasıdır. Ama kriz gibi gösterilen de 8

9 var. Bizler, yıllarca sözde varmış gibi lanse edilen manipülatif söylemlerin ve ayar vermelerin yükünü taşıdık, acısını çektik. Artık işin rengi değişti. Hayata nasıl bakarsanız hayat size farklı bir rengini gösterir. Siyah bakarsanız heryer siyahtır. Ancak Allah, her sorunun çözümünü sorunun kendisinde gizlemiştir. Doğru bakmayı bilen gözler için herşey apaçık ortadadır. Yiğitlik, sürekli sorunları göstermek değil, çözüm için elini taşın altına koyabilmektir. Ölümü de bir, kalımı bir diyebilmektir. Sayın Başbakanım, Kıymetli misafirler, Bizler reklam yapmadık. Her daim sakin ve sessizce çalıştık. Yaptıklarımız zaten görevimizdi, dolayısıyla sorunlarımızı basın yoluyla 9

10 çok fazla dillendirmedik.direkt merkezine ilettik. Anadolu irfanı ve taşra ruhu bunu gerektiriyordu. Biraz da bu nedenle yaptıklarımızı ve derdimizi yeterince anlatamadık. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bu bereketli iftar yemeğinde ne yaptık ne ettik sıralamayacağım. Daha farklı Ne yapabiliriz, nasıl daha faydalı olabiliriz bunu konuşmak lazım. Zor zamanda konuşmak yürek ister. Biz bu uzun yola çıkarken ilk engelde rota değiştirmek hesabı ile hareket etmedik. Ne engelleri sabırla ve birlik duygusu içinde aştık. Yine yapacağız. Ben bundan eminim. Yılmadan ve defaten vurguluyorum vakit, birlik vaktidir ayrışmak, bölünmek değil. Ne kadar bir olursak o denli büyük bir gücün temsilcisi oluruz. 10

11 MÜSİAD olarak geçen yılın sonbaharında bazı fikirler üzerinde çalışmaya başladık. Tüm çalışma, ülkemizin sermaye stoğuna katkımızı büyütmek ve GSMH içindeki verimliliğimizi artırmaya yönelikti. Bizler paranın durduğu yerde değerlenerek biriktirdiği sermayeyi,yani faizin sözde gücünü reddeden insanlarız. Zira Rabbimizin zinhar yasakladığı ve Peygamber efendimizin veda hutbesinde dahi ayaklarımın altındadır diyerek kesinkes kınadığı bir uygulamadır. Lakin, mevcut sistemde faiz baskısı ile büyüyen bir dış alem sermayesinin, ülkemizde kurduğu baskıya karşılık ayakta kalabilmenin yolları üzerinde çalışıyoruz. Sermaye stoğunun, üretimde ve getiride birleşme kaidesinden hareket etmeyi uygun görüyoruz. 11

12 Üreten kesimlerin birleşmesi ve sermaye stoklarının birleşmesi. Bu iki temel koldan yürüyoruz. KOBİ'leri geleceğe hazırlamak amacımız. Sadece ülkemizde mukim belli üretim bölgelerindeki küçük ticarethanelerin birleştirilerek daha etkin ve verimli büyük çaplı ortaklıklara evrilmesini sağlamak niyetindeyiz. Böylece iktisadi şoklara ya da değişimlere karşı çok daha sağlam yapılar kurulacağını düşünüyoruz. Mevcut girişimcilerin kendi varlıklarını ana çatı altında, ortaklık modeli ile yürütecekleri özgün ve büyük firmalar. Hatta bir adım daha ileri giderek, her bölgenin iktisadi faaliyet yapısına ve ürün-üretim modeline uygun menşey firmalar tasarlıyoruz. Bu çalışmayı yapabilmek adına yaklaşık 6 12

13 aydır Türkiyenin iktisadi haritası adı altında bir yerel iktisadi model üzerinde çalışıyoruz. Sayın Başbakanım, Kıymetli misafirler ve dostlarım, İkinci birleşme modeli ise, tüm sermaye cenahlarının yani işgücüne ve faaliyet alanına göre uzmanlaşan ya da ayrışan sermaye temsilcilerinin, bir çatı altında toplanması. Burada öncelik elbette kendi içimizdeki birliği sağlamak olacaktır. Bizler kendi stok gücümüzü garanti altına almadıkça, iktisadi anlamda ne büyük manevralar yapabiliriz, ne de ticari lobicilik anlamında siyaseten bir ağırlığımız olur. Buradan tüm kardeşlerime sesleniyorum. 13

14 Bu zorlu seçim yarışında meselemiz Türkiye olsun. Bizim diğer ülkelerden bir eksiğimiz yok. Elverir ki birlikte çalışmayı beceremiyoruz. Kendi varlıklarımızı koruyarak, ama davamızın, Türkiye sevdamızın, hakettiği ve aslında mecbur kıldığını yapalım: Birleşelim. Meselemiz Türkiye ise, aramızdaki bazı farklılıkların önemi yavaş yavaş kaybolur. Meselemiz Türkiye ise, kimin ne kadar önce yedi tepeli şehre geldiği önemini kaybeder. Meselemiz Türkiye ise,hangi pencereden bakarsak bakalım gördüğümüz şey aynı olur. Meselemiz Türkiye ise, İstanbullu ve taşralı ayrımı ortadan kalkar. Nasıl ki Biz, Cenab-ı Allah ın verdiği nimetlerin ödünç olduğunun farkındayız; her zaman bu bilinçle hareket ediyor, fikirlerimizi de kazancımızı da paylaşmayı kendimize 14

15 görev ediniyoruz. Çünkü bu memleket bunu hakediyor. Biz kişisel hesaplarımızı her zaman bir kanara bıraktık ve yine bırakıyoruz. Diyoruz ki meselemiz Türkiye ise, istihdamından eğitimine, üretiminden bölüşümüne, lobiciliğinden tanıtımına kadar varız ve dost ile dost düşmanına karşı tek yürek düşman olmaya hazırız. Meselemiz Türkiye ise öğünlerimizde Arakan a, Afrin e, Afrika ya Filistin e de yer açmaya hazırız. Bu konuya dikkat çekmek amacıyla, iftar sofralarımızdaki tabaklarımızı 3 e bölme kararı aldık. Geçtiğimiz hafta sonu, MÜSİAD lı kardeşlerimiz, oruçlarını açmak üzere gittiler mazlum coğrafyalara. 15

16 Meselemiz Türkiye ise Türkiye'nin hamiliğine inanan güvenen tüm mazlum coğrafyalara gücümüz yettiğince uzanmaya hazırız. Meselemiz Türkiye ise bir olmaya, birlik olmaza hazırız Sözlerimi üstadın, bir dava ehlinin, satırları ile bitirmek istiyorum: Yarın elbet bizim elbet bizimdir Gün doğmuş gün batmış ebet bizimdir. Katılımlarıyla iftar programımızı onurlandıran Sayın Başbakanımıza, Değerli Bakanlarımıza, Milletvekillerimize ve siz değerli misafirlerimize teşriflerinden dolayı teşekkür ediyorum.bu organizasyonda emeği geçen 16

17 Ankara şube başkanımız ilhan beye,yönetim kuruluna, çalışanlarına ve desteklerinden dolayı sponsorlarımıza da teşekkür ediyor, Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Allaha emanet olun. Abdurrahman Kaan MÜSİAD Genel Başkanı 17