İSLÂM ÖNCESİ DIŞA KAPALI ARABİSTAN DA SOSYO-EKONOMİK BULGULAR VE SU LÛKLAR HAREKETİ
|
|
- Mehmed Yasin
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 İSLÂM ÖNCESİ DIŞA KAPALI ARABİSTAN DA SOSYO-EKONOMİK BULGULAR VE SU LÛKLAR HAREKETİ İsmail ÖZSOY Uluslararası Ekonomik İlişkiler Bölümü, Uluslararası Karadeniz Üniversitesi, Tiflis / GÜRCISTAN ismailozsoy@yahoo.com iozsoy@ibsu.edu.ge ÖZET Ortak yanları yanı sıra bir çok farklı özelliği de bulunan biri dışa açık diğeri kapalı iki bölgeden oluşan Arabistan, İslâm ın doğduğu coğrafya olarak araştırmacıların hep ilgisini çek-miştir. Her iki bölge müstakbel İslâm toplumunun oluşmasında katkıda bulunmuştur. Çalışmada, yarımadanın sosyo-ekonomik yapısı genel olarak ele alındıktan sonra, önce insan hayatının çöl şartlarına uyumunu en iyi temsil eden bedevîlerin sosyal ve ekonomik hayatından elde edilen bulgulara yer verilmiş, sonra bir bedevî gençler topluluğunun çölde geliştirdiği ve ortak mülkiyete vurgu yapan Su luklar hareketi incelenmiştir. Çalışmadan, çöldeki çetin hayat şartlarının ortak mülkiyeti doğurduğu ve dayanışmayı geliştirdiği sonucuna varılmış ve bu özellikleriyle bedevîle-rin sosyal adaleti esas alan İslâm ı benimsemekte zorlanmamış olabilecekleri sonucuna ulaşıl-mıştır. Anahtar Kelimeler: Arabistan, Arap, İslam, bedevî, Su lûk, ortak mülkiyet SOCIO-ECONOMIC FINDINGS IN THE CLOSED REGION OF ARABIA THE MOVEMENT OF SU LUKS BEFORE ISLAM AND ABSTRACT Composed of two regions, one is closed and other is open to world, each with different features besides common sides, Arabia has always attracted attention of researchers for being birthplace of Islam. Both regions contributed to the making of would-be Islamic society. In the study, after socio-economic structure is taken of the peninsula in general, the findings are dealt with of social and economic life of the bedouins who represent the best adaptation of human life to desert conditions. Then is studied the movement of Su lûks, which highlighted common property, developed by a community of young bedouins in desert. The study concludes that harsh life conditions gave way to common property and developed solidarity, and that the bedouins, with these characteristics, may have not encountered any difficulty with conversion to Islam based on social justice. Key Words: Arabia, Arab, Islam, bedouin, Su lûk, common property GİRİŞ Türkçe de Arap yarımadası olarak da geçen Arabistan, bugün dünya nü-fusunun bir çeyreğinden fazlasının mensup olduğu İslâm ın doğup dünyaya yayıldığı bir mekân olmasıyla dikkat çekmektedir. Bu bölgede, Allah ın birliği esasıyla her şeyden önce bir inanç sistemi olarak ortaya çıkan İslâmiyet, bu inanç ve ahlak sistemiyle birlikte, mensuplarına yeni sosyal ve ekonomik norm-lar da getirmiştir. Bu normların ifade ettiği anlamın anlaşılması ve bir karşılaştırmaya imkân vermesi açısından İslâm ın doğup geliştiği yer olan Arap yarıma-dasının sosyoekonomik özelliklerinin ortaya konmasında fayda vardır. Yapılan araştırmalar, İslam öncesi Arabistan ın sosyo-ekonomik yapı iti-bariyle biri dış dünyaya kapalı, diğeri dışa açık olmak üzere iki kısma ayrıl-dığını ortaya koymaktadır. Yemen, Mekke, Medine ve Suriye gibi dış tesirlere maruz bölgeler tarım, el sanatları ve ticaret temeli üzerinde yüksek bir hayat standardına ulaşmakla birlikte, bu bölgelerde gelir farklılaşması ve sınıflı top-lum yapısı ön plana çıkmıştır. Dış dünyaya kapalı olan kısım ise, yabancı görüş-lerin
2 hiç tesir etmediği veya çok az tesir ettiği iç kısımlar ile Araplardan başka hiç kimsenin girmediği bazı sahil bölgeleri içine alır. Çalışmamıza konu teşkil eden dışa kapalı kısımda yaşayan bedevîlerin hayatı büyük ölçüde meçhul olup, bunlar hakkındaki en eski bilgiler ancak İslâm dan yüz elli sene öncesine kadar uzanmaktadır. Sürekli düşmanlık ve sa-vaşlar sebebiyle bir medeniyet kuramayan ve yazı bilmedikleri için tarihlerini yazamayan bedevîler hakkındaki bilgiler ancak kutsal kitaplardan, bu insanlarda çok gelişmiş olan şiirlerden ve sözlü rivayetlerden elde edilebilmektedir. 1 İslâmî literatürün onun doğuşundan yüz elli yıl kadar sonra oluşmaya başladığı da dikkate alınırsa, câhiliye (jahiliyya: time of ignorance) denilen İslam öncesi dö-nemle ilgili kaynakların ne derece güvenilir olduğu konusunda kesin bir şey söylemek mümkün olamamaktadır. 2 Çalışmada, yarımadanın bir bütün olarak ekonomik ve sosyal yapısına genel bir bakış yapıldıktan sonra bedevîlerin eko-nomik ve sosyal yaşantılarından elde edilen bulgulara yer verilecek, sonra tarihe Su lûklar olarak geçen bir gençlik hareketine ve bu hareketin uyguladığı ortak mülkiyet ekonomisine temas edilecektir. YARIMADANIN GENEL GÖRÜNÜMÜ Bazı teorilere göre aslında başlarda çok verimli olan Arabistan devamlı yaşanan kuraklıklar sonucu çölleşmiş ve su kaynakları ve ekilebilir alanlarını kaybetmiştir. 3 Büyük kısmı itibariyle çöl olan Arabistan, ziraat ve zanaata pek elverişli olmadığından, binlerce yıl boyunca verimli bölgelere doğru devamlı Arap göç dalgalarına sahne olmuştur. Bu coğrafî özelliğinin yanı sıra, nüfus ya-pısı birbirinden bağımsız kabileler temeline dayanan yarımadanın, sahip olduğu ilginç sosyo-politik özellikleri sebebiyle tarih boyunca tek bir otoriteye bağlan-dığı görülmemiştir. 4 Arabistan, tarihin en eski zamanlarından beri eski Mezopotamya, Nil ve İndus vadileri ile Batı Hint kıyıları ve Habeşistan da kurulan uygarlıklar ara-sında bir transit geçiş alanı fonksiyonu görmüştür. Yarımadanın bu stratejik durumu özellikle güney batıda yaşayan sakinlerine transit ticarette aracılık göre-vi yükleyerek canlı uygarlıklar kurmalarını sağlamıştır. Bununla beraber yarı-mada, doğal şartları ve dağınık nüfus yapısı sebebiyle, siyasî birliğini sağlaya-madığı gibi, ekonomik açıdan da hiç bir zaman önemli hale gelememiştir. Yarımadanın kaderi ancak İslam ın doğuşuyla birlikte değişmiştir. 5 Medenî topluluklar zaman içinde yarımadanın daha çok ağaç ve ekini bol olan güney batı kısmında görülmüştür. 6 Talihli Arabistan (Arabia Felix: Fortunate Arabia) denilen bu bölgede Main, Sebe ve Himyeri devletleri kurul-muştur. 7 Bunlardan tarihî açıdan en önemlisi olarak görülen uygarlık, kralları Belkıs olarak bilinen Sebelilerdir. Süleyman Peygamberle olan ilişkileri Tevrat ve Kur an gibi kutsal kitaplarda anlatılan ve Kur an da güneşe taptıkları belir-tilen Sebelilerden 8 önce de Arabistan da medeniyetlerin varlığı kabul edilmek-tedir. İleri bir uygarlık düzeyine ulaşan Sebe Devleti, M. Ö. VIII. yüzyıl dolay-larında barajlar inşa ederek istikrarlı bir tarım hayatına kavuşmuş, ancak bu barajların Arim denilen sellerle yıkılmasıyla halk dağılmak zorunda kalmıştır. Kur an, bu devletin adını taşıyan sûrede Sebe ülkesinin zenginliğini ve bu 1 Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi (DGBİT), Heyet, İlmî Müşavir ve Redaktör: Hakkı Dursun Yıldız, Çağ Yayınları, İstanbul 1986, I, s Berkey, Jonathan, The Formation of Islam: Religion and Society in the Near East, , Cambridge University Press, UK, 2003, s ; Benzer açıklamalar için bkz. Peters, F. E., Islam: A Guide for Jews an Christians, Princeton University Press, New Jersey, 2003, s Lewis, Bernard W., The Arabs in the History, Oxford University Press, New York, 1993, s. 17. Bu iddiayı taşıyan teoriye Winckler-Caetani teorisi denmektedir. 4 Hamidullah, Muhammed, İslâm Peygamberi (Çev. Salih Tuğ), İrfan Yayımcılık, İstanbul 1990/ 1411, 5. Yayın, II, s Farah, Caeser E., Islam: Beliefs and Observance, 7 th ed., Barron s Educational Series, Inc., NY, 2003, s es-sâlih, Subhî, İslâm Mezhepleri ve Müesseseleri Doğuşu ve Gelişmesi (Çev. İ. Sarmış), Bir Yayıncılık, İstanbul 1983, s Farah, age, s Kur an, Neml, 26.
3 ülkeden Şam a kadar olan alan içinde bir çok şehrin kurulduğunu anlatarak, bu kavmin, Arim seliyle nankörlükleri sebebiyle yok edildiğini bildirir. 9 SOSYAL YAPI İslâm öncesi dönemde Arap toplumu hürler, mevâlîler ve kölelerden te-şekkül etmişti. Hürler de kendi aralarında eşraf ve avam olarak ikiye ayrılmıştı. Mevâlîler, azad edilmiş köleler olup, bunlar hür insanlarla evlenemezlerdi. Köle ve cariyeler mal gibi miras kalır, panayırlarda satılır, tarım ve ticarette çalıştırılırlardı. 10 Yaşadıkları mekan bakımından da Arap yarımadası sakinleri, göçebe (nomadic) bedevîler 11 ve yerleşik (sedentary) hayat süren medenîler (şehirliler) olarak iki gruba ayrılır. Nüfus bakımından Arapların çoğunluğunu oluşturan bedeviler, 12 çobanlıkla uğraşır, harbi sever, devamlı birbirleri üzerine yağma ve baskınlar yaparlardı. Yerleşik hayat sürenler ise şehirlerde otururlardı. Bunlar mesailerini ziraat ve ticarete sarf etmişler ve bu yolla maddî bakımdan iyi bir duruma gelmişlerdir. 13 Arap yarımadasının merkezinde yaşayan bedevî-lerin hayatında ortaklığın hâkim olduğu görülürken, yarımadanın kuzey ve güneyi ile Mekke ve Yahudilerin yaşadığı bölgelerde sınıflı bir hayat veya bir tür kapitalizmin varlığı 14 dikkat çekmektedir. Arabistan da kabilelerin ayrı ayrı miras hukukları tesbit edilmemiştir. Ancak sağlam belgelerde görüldüğüne göre, Medine de miras, yalnız savaşma yeteneğine sahip büyük oğula kalıyor; yalnız kadınlar değil, küçük erkek çocuk-lar da miras alamıyorlardı. 15 Kadınların mirasçı olması bir tarafa, kocası ölen kadın, onun bıraktığı bir mal gibi telakki ediliyordu. Erkekler, kadın istemese bile onunla evlenme veya başkasıyla evlendirme hakkına sahip olduklarını düşünüyor, kadın vasıtasıyla ekonomik kazanç sağlama yoluna gidiyorlardı. 16 Misafirperverliğe büyük önem verilen Arap toplumunda dikkat çeken meziyetlerden birisi cömertliktir. Arapların bu özellikleri, bu dönemde çok gelişmiş olduğu bilinen Arap şiirinin en önemli konularını teşkil etmiştir. Arap tarihinde cömertlik ve iyiliğin çok sayıda örnekleriyle karşılaşmak mümkündür. Malın çoğunlukla bir araç olarak görüldüğü, zenginliğin iyilik ve yardım için sevildiği ve malın bu amaçlarla toplandığı Arap toplumunda cömertlik duygu-sunun, bir çeşit malda ortaklık düşünce ve uygulamasına yol açtığı görülmek-tedir. 17 EKONOMİK DURUM İslâmiyet öncesi Arabistan da Hicaz halkı ticarette, Yemen halkı tarımda ileri gitmiştir. Yarımadada her yıl belli yer ve zamanlarda düzenlenen pana-yırlar, İslâm öncesi Arabistan a bir iktisadî federasyon görünümü kazandırmış; iktisadî, sosyal ve kültürel hayatı derinden etkilemiş ve biçimlendirmiştir. Bazı şehirlerde el sanatları önemli hale gelmiştir. Bunlardan dokumacılık, demircilik, dericilik, terzilik, şarapçılık, kuyumculuk, marangozluk ve ıtriyatçı-lık belli başlı sanayi kollarını oluşturmuş, özellikle deri ve dericilik yaygın hale gelmiştir. 18 Yarımadanın su bulunan yerlerinde sebze ve hurma, bazı yerlerde de buğday ve üzüm yetiştirilmekle birlikte, dışarıdan gelen hububat kervanları yarımadanın kendine yetecek ziraî üretime sahip olmadığını göstermektedir. Yarımadada deve, keçi ve at en çok beslenen hayvanlardır. Tarım ve hayvan-cılığın geliştiği 9 Kur an, Sebe, Özaydın, Abdülkerim, Arap, İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul 1991, III, s Bunlara A rabî de denir. 12 King, G. R. D., Appreciation of Arabian Architecture, Mukarnas, Ed. Oleg Glabar, Netherlands, 1991, s Hasan, İbrahim Hasan, Siyasî Dinî Kültürel Sosyal İslâm Tarihi (İT) (Terc. İ. Yiğit, S. Gümüş), Kayıhan Yayınevi, İstanbul 1985, I, s DGBİT, I, s Taberî, Tefsîr, Kahire, IV, s. 171; Hamidullah, age, II, s Kur an, Nisa, 79; Özek, Ali vd., Kur an-ı Kerim ve Açıklamalı Meâli, İstanbul 1982, s DGBİT, I, s Özaydın, agm, s
4 Medine ve Taif te, ziraat tekniklerinden hurma ağaçlarında toz-laştırma, meyve ağaçlarında da aşılamanın bilindiği kaydedilmektedir. Yağmu-run çok az olduğu yarımadanın iç kısımlarında halk, yağmurlu yerleri veya su kaynaklarını arayan göçebeler halinde hayat sürmüştür. Otu tükenip suları kuruyuncaya kadar bir suyun etrafında kalmışlar, sonra da kendilerine başka bir yer aramışlardır. Arap yarımadasının merkezi, gerçek Arap fikrini temsil etmektedir. Yarı-madanın ortasındaki bedevîler, kendi aralarında son derece güçlü bir ortaklık gerçekleştirmişlerdir. Tabiattan büyük zorluklarla elde edebildikleri çok az geliri, aralarında âdil bir şekilde paylaşmışlardır. Amman da yaşayan kabileler, erkeklerinin çıkardıkları inci ve balıkları, diğer kabileler ise tuz tabakalarını, hurmaları, otlakları, arpa ekinlerini, reçine ve zamkı aralarında paylaşmışlar-dır. 19 Bu genel tanıtımdan sonra Arabistan ın dışa kapalı bölgelerini ve bu bölgelerin sâkinleri olan bedevîlern sosyal ve ekonomik yaşantılarını daha yakın-dan ele alabiliriz. DIŞA KAPALI BÖLGELER VE BEDEVÎLERİN SOSYO-EKONOMİK YAŞANTILARI Arabistan ın dışa kapalı kısmında yaşayan bedevîlerin hayatı büyük ölçü-de bilinmezlerle doludur. Kendileri hakkındaki en eski bilgiler ancak İslâm dan yüz elli sene öncesine kadar uzanan bedevîler, sürekli düşmanlık ve savaşlarla dolu bir hayat yaşadıklarından bir medeniyet kurmaya muvaffak olamamış-lardır. Ortaya koydukları eserler de bedevîlerin düşmanları tarafından yok edil-miştir. Yazı bilmedikleri için tarihlerini yazamayan bedevîler hakkındaki bilgi-ler, daha önce de belirtildiği üzere, ancak kutsal kitaplar, bu insanlarda çok gelişmiş olan şiirler ve sözlü rivayetlerden elde edilebilmektedir. 20 Dışa kapalı bölgeleri sosyal ve iktisadî yapı olmak üzere iki başlık altında incelemekte yarar vardır. SOSYAL YAPI Eski Arap toplumunda homojen bir yapının egemen olduğu görülmek-tedir. Aralarında dil, din ve ırk birliği bulunan bütün Arap kabileleri lehçele-rinde farklılıklar bulunsa da sadece Arap dilini kullanmıştır. Tamamı Sami ırkı-na mensup olan Araplar, din olarak da büyük çoğunluk itibariyle putperest idi-ler. Eşya ve hadiselere yaşayan canlılar gibi bakar, insanlara zarar veya fayda vereceklerine inanırlardı. 21 Bu yeknesaklık, Sami ırkının Arap yarımadasında tüm safiyetini koruduğunu göstermektedir. 22 Miladdan yaklaşık 1000 yıl kadar önce çölde deve ile birlikte yerleşme ve yayılma imkanı bulan bedevî Araplar, esas itibarıyle kavgacı (aggressive) ve haşin yapılı insanlar olup, hayatları akıncılık ve kabile dayanışması esasları üzerine kurulmuştur. 23 Onlardaki bu kaba ve sert bireycilik, kabile otoritesi ve gelenekleri ile kabilenin yazılı olmayan yasalarıyla dengelenmiştir. 24 Düzenli bir toplum hayatından uzak yaşayan, silahsız dolaşmayan ve özgüvenleri tabiî karakterleri haline gelen bedeviler, çölün hakimi olmuşlardır. Yol, yön, su kaynakları ve çevre ile ilgili diğer tüm bilgilere sahip olduklarından, yerleşik hayat sahipleri bedevilere karıştığında veya onlarla yolculuk yaptıklarında onlara tabi olmak zorunda kalmışlardır. 25 Kuvvetin hâkim olduğu ve yakalanan yabancının esir edildiği çölde bir kabilenin himayesine girmeksizin yaşamak veya yolculuk yapmak mümkün değildi. Öldürülen bir kabile üyesinin intikamı yüzünden kan davaları ve harplerin bir kaç nesil boyu sürdüğü görülmektedir. 19 DGBİT, I, s DGBİT, I, s Lapidus, IRA M., A History of Islamic Societies, Cambridge University Press, UK, 2002, s Hasan, İT, I, s De Planhol, X., The Gegraphical Setting, Cabridge History of Islam, Vol: 2, Ed. P. M. Holt, B. W. Lewis, A. Lambson, A. K. S. Lambton), Cambridge University Press, UK, 1970, s Esposito, John L., Islam: The Straight Path, Oxford University Press, Oxford, 1988, s Ibn Khaldun, age, s. 95.
5 Çöl hayatı bir taraftan bedevî Arapların dil ve soylarını korurken, diğer taraftan da, asabiyet denilen kabile taassubunu doğurmuştur. 26 Bedevî kabileler, kabile asabiyetinin gölgesinde yaşamış ve bu güçlü duygu, kabile fertlerini birbirine kenetleyen ve diğer kabilelerden ayıran bir unsur olmuştur. Asabiyet duygusu kabilenin ruhunu teşkil etmiş ve bir Arap, ancak kan bağına dayalı bir idareyi tanımıştır. Bedevî, canını ve malını ancak kabilesi sayesinde koruyabilmiştir. 27 Kabile taassubu, aynı kabile fertleri arasında birlik ve beraberlik ruhu-nu hâkim kılarken, muhtelif kabileler arasında da mutlak ayrılıklara yol açmış-tır. Kabile reisliği ile su kaynakları ve otlaklardan ibaret olan hayat kaynaklarını ele geçirme mücadelesi, birbirine yakın olan kabileler arasında sık sık harplere sebep olmuştur. 28 Bedevîler arasındaki sosyal yapı, başında tek bir reis veya kabile şeyhinin bulunduğu aşiret düzeni şeklindedir. Kabile, birbirleri ile soy bağıyla bağlanan aşiretler veya ailelerden oluşmuştur. Aşiretin fertleri birbirlerini aynı kanın ço-cukları olarak görmüşlerdir. Ev veya çadırlardan oluşan ve bu çadırların kurul-duğu yerden ibaret olan mahallenin bütününe aile denmiştir. Genelde aşiretin ismi, kendisine nisbet edildiği en yukarıdaki dedeye bağlanmıştır. 29 Kabile reisliğine seçilebilmek için aranan şartlar, başta cömertlik olmak üzere yiğitlik, akıllılık ve uysallıktır. Kişi reislik makamına gelince mâlî gücü ölçüsünde insanlara yardım ederdi. Aciz ve zayıflara destek olur, mazlumlara yardım eder, esirleri kurtarır, fakirleri doyurur, mazlumların hakkını alırdı. Kay-nağı saygı ve sevgiye dayanan reislik, zorbalık ve istibdatla yürümezdi. Kabile fertleri, reisi kendilerine şefkat besleyen, işlerini görüp, kendilerini gözeten bir baba sayardı. 30 Reis savaşlarda ve baskınlarda kabileye kumanda eder, onları zulümden korur, kendisine sığınanları himayesi altına alırdı. Şüphesiz, kabilenin fertleri böyle birinin emrine itaat ederler, verdiği görevleri yerine getirirdi. An-cak, mutlak hürriyet ve aşırı benlik arzuları nefislerinde canlanan bedevîlerin, kabile reisinin koyduğu hükme boyun eğmedikleri de sıkça görülürdü. Kabile fertlerini koyduğu hükme boyun eğmelerini zorlayacak bir kuvveti bulunmayan reisin, onların düşmanlığını kazanmamak için âdil olmamak gibi bir seçeneği de bulunmuyordu. 31 Kabile reisinin sorumlulukları haklarından çok daha fazla idi. Etrafında aç veya muhtaçlar varken onun servet sahibi olması mümkün değildi. Reisin dağıttığı, kabilenin servetinden eline geçenden daha çoktur. Bu sebeple, ekono-mik hayatın sıkıntılarla dolu olduğu çöl hayatında, reislik konusunda zengin ve güçlü kimselerin fakir ve nüfuzlu kişilere tercih edildiği görülmüştür. 32 Araplarda evlilik çoğunlukla ailesinin rızasından sonra gerçekleşir ve bu konuda kadınların da fikri alınırdı. Ailelerin fertleriyle güçlü, zengin ve saygı duyulan bir duruma gelmesi için çok çocuk sahibi olmaları isteniyordu. Boşama hakkı erkeklere ait olmakla birlikte, boşama hakkına sahip olmayı şart koşarak evlenen kadınlar da vardı. 33 Utanma ve zillet duygusuyla kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeleri, çok yaygın olmamakla birlikte Arapların çirkin adetlerindendir. 34 Erkek çocuk tercih edilmekle beraber, yalnız kız çocuklar değil, yoksulluk korkusuyla erkek çocuklar da öldürülebiliyordu. 35 Çöldeki kadınlar erkeklerden daha çok çalışıyordu. Bütün ev işleri, çocuğa bakmak, süt sağmak, yakacak toplamak kadının görevleri arasındaydı. Bununla beraber, bedevî kadın şehirdeki hemcinsinden daha itibarlı ve daha hürdü Asabiyet (consanguinity), aynı soydan gelenlerin veya bir başka sebeple aralarında yakınlık bulunanların muhaliflere karşı birlikte hareket etmelerini sağlayan dayanışma duygusudur. (Çağrıcı, Mustafa, Asabiyet İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul 1991, III, s Özaydın, agm, s Hasan, İT, I, s Fuad Hamza, Kalbu l-cezireti l-arabiyye, s. 123 e atfen, DGBİT, I, s Ömer ed-dassûkî, el-fütüvvet Inde l-arabs, s ye atfen, DGBİT, I, s Lapidus, age, s es-sâlih, age, s Hasan, İT, I, s Kur an, Tekvir, Kur an, İsra, Özaydın, agm, s. 321.
6 İKTISADÎ YAPI Çölde yer yer su bulunan vahalarda yaşayan ve hayatı tehlike ve güçlük-lerle dolu olan bedevîlerin hayat tarzını bu zor şartlar belirlemiştir. Keçi veya deve kılından yapılan çadırlarda yaşayan bedevîlerin en önemli meşgaleleri koyun, keçi, deve, daha az sayıda olmak üzere at beslemek, avcılık ve baskın yapmaktır. 37 Göç ve seferlerin düzenli hayata imkân tanımadığı vahalarda yer-leşik tarım hayatının sükûnetini yaşayamayan bedevîler, el sanatı ve diğer kü-çük meslekleri de becerememişlerdir. Bedevîler tarım ve el sanatlarıyla uğraş-maktan nefret etmiş, bunlarla uğraşanları küçümsemişlerdir. 38 Bedeviler, o gü-nün şehir hayatına göre çok düşük düzeyde bir hayat sürmüşlerdir. Belli ölçüde tarım yapmakla birlikte bunun için gerekli araçlara sahip olamamışlardır. Bunda el sanatlarını küçümsemelerinin de rolü olduğu söylenebilir. Marangoz, terzi, kuyumcu gibi meslek erbabının yer almadığı bedevîlerde para da kullanılmamış, bunun yerine ekin, hayvanlar, süt, yün, post gibi hayvan ürünleri mübadele vasıtası olarak kullanılmıştır. 39 İnsan hayatının çöl şartlarına en iyi uyumunu temsil eden bedevî hayat tarzında 40 kuraklık ve kıtlık yıllarında açlık sürekli tehdit unsuru olmuştur. Kıt-lık zamanlarında bazıları, koyunun boynuz ve tırnaklarının yontulmasıyla elde edilen talaşı yemekle, bazıları da kesilen bir devenin damarından akan kanı içmekle yetinmek zorunda kalmıştır. 41 Bu sebeple kafilelere baskın yaparak soyan çok sayıda haydut ve asalağın buralarda bulunmasına şaşmamak gere-kir. 42 Bedevîlerin hayatı deve ile özdeşleşmiştir. Nakil ve mübadele vasıtası olarak kullanılan devenin etinden gıda, derisinden elbise, kılından çadır, gübre-sinden yakacak ihtiyacı temin edilmiştir. 43 Hayat şartları son derece çetin ve verimsiz olan çölde yayılan topluluklar, geçimlerini temin etmek için müşterek mülkiyetin dışında bir yol bulamamışlar 44 ve buldukları gıda maddelerini aralarında paylaşmışlardır. Kabilenin serveti, kabile mensuplarının ortak malı kabul edilmiştir. Herkes ihtiyaçları ölçüsünde o mallardan yararlanmış ve güçleri nisbetinde bu serveti arttırmak için çalışmış-lardır. 45 Toprakta özel mülkiyet ise kabul edilmemiştir. 46 Üretim araçları yaylar, oklar, ağlar ve av köpeklerinden ibaret olup bunların hepsi kabilenin ortak malı kabul edilmiştir. Bu aletlerle ele geçirilen malların da ortak olması kâbildir. Su, otlak, buğday veya arpa ve ekilen araziler de bütün kabilenin ortak malıdır. Buna karşılık çadır ve içindeki mütevazi eşya, sahibinin özel mülküdür. 47 Kabilenin bazan özel mülkiyeti tanımaması da söz konusu olabilmiştir. 48 Bedevî toplumun iktisadî yapısının esaslarından olan savaş ve baskınlar yoluyla elde edilen gelirler bütün kabile tarafından paylaşılmıştır. Arapların bu ekonomik düzene bağlanmalarını gerektiren, daha doğrusu ortak mülkiyeti doğuran sebeplerden biri de buradaki mallarda bir artışın olmamasıdır. Elde edilen ürün, hiç bir zaman ihtiyaçtan fazla olmadığından, ne birinin servet biriktirdiğine ne de birileri tok iken diğerlerinin aç kaldığına şahit olunmuştur. Fertlerin hepsi çalışmış ve ürünler bütün topluma dağıtılmış veya yokluk ve sıkıntılar birlikte paylaşılmıştır. Kısacası, kabile hayatı sınıflı bir hayata imkân tanımamıştır. Önceleri dış dünyaya kapalı olan bu çöl hayatı, ancak İslâm ı tanımak ve onu tanıtmak için dünyaya açılmıştır Hitti, Philip, The Arabs: A Short History, 5th ed., Princeton University Press, London 1949, s Hitti, age, s. 10; Özaydın, agm, s Ibn Khaldun, Mukaddimah: An Introduction to History, abridged edition, Princeton University Press, Princeton, 1967, s Hitti, age, s es-sâlih, age, s İbn Manzûr, Lisanu l-arab, Bulak 1300, XII, s Özaydın, agm, aynı yer. 44 Kirk, G. E., A Short History of the Middle East, London 1952, p DGBİT, I, s Özaydın, agm, s Hitti, age, s Yıldız, Hakkı Dursun, Arabistan, İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul 1991, III, s DGBİT, I, s. 163.
7 İslâm öncesi dışa kapalı bedevî Arap toplumunda kendilerine Su lûklar denilen bir gençler topluluğu ilginç sosyo-ekonomik görüşleri ve eylemleriyle dikkat çekmektedirler. Şimdi bunların ekonomik görüş ve uygulamalarını ele almamız mümkündür.
8 SU LÛKLAR HAREKETİ: BİR ORTAK MÜLKİYET EKONOMİSİ TANIM Su lûk, sözlükte fakir demektir. 50 Terim olarak, çeşitli sebeplerle kabilele-rinden ayrılıp, çöle çekilen ve orada ayrı bir topluluk oluşturan şahıslara denilir. Bunların gelir kaynağı, genelde cimri zenginlere yaptıkları baskın sonucunda elde ettikleri ganimetlerdir. Kendilerine fityan (gençler) adı veren Su lûklar, aralarında kan bağı bulunmayan büyük bir topluluk oluşturmuşlardır. Bunları birbirine bağlayan ortak yönleri, genellikle isyan etmiş olmalarıdır. Reisleri cömertlik, yiğitlik ve idare yönünden en mümtaz olanları arasından seçilmiştir. Sorumlulukları haklarından daha fazla olan reisin, topluluğa bağlı fertleri ken-disine boyun eğdirme gücü yoktur. Onlardan herhangi biri reisine karşı çıkıp onları terk edebilir. Su lûkların üç ayrı guruptan oluştuğu görülmektedir: Birinci grup, kabi-lelerinden kaçanlar veya kovulanlardır. İkincisi, annelerinden kendilerine zenci kanı karışan bir tür melezlerdir. Arap olan babaları bunları kabul etmez, kendi-lerinden saymazlardı. Üçüncü grup ise, toplumu perişan eden zor ekonomik şartların sonucu olarak bu guruba katılan âsi fakirlerdir. 51 EKONOMİK GÖRÜŞ VE UYGULAMALARI Su lûkları birbirine bağlayan bağ, iktisadî ihtiyaçlardan kaynaklanan sos-yal bir toparlanış olarak görülmüştür. Su lûkçuluk, fakirleri zenginlerin malına ortak eden ve o maldan fakire pay veren sosyal bir düşüncedir. Hatta bu pay eğer fakirlere verilmezse, onlar için zorla alınan bir haktır. Bu hareket ekono-mik bir denge ve bir çeşit sosyal adaleti gerçekleştirmeyi hedef alır. Ona göre savaş ve baskın, ganimet ve soygun için bir vesile olmaktan başka bir şey değil-dir. Asıl maksat ise, insana değer vermek ve sosyal adalet fikrini gerçekleştir-mektir. 52 Câhiliye devrindeki bazı zenginler, fakirlerin çektiği sefalete gözlerini yumarak mallarına sımsıkı sarılmış, etraflarında açlar ve ezilenler olduğu halde kendileri refah içerisinde yaşamaya yönelmişlerdir. Bu sebeple Su lûklar, cimri-lere saldırıp onların mallarını zorla ele geçirmeyi câiz görmüşlerdir. 53 Saldırıları yalnız cimri zenginlere yönelik olan Su lûkların, cömert zenginlere ve yoksul-lara saldırmadıkları belirtilmektedir. Su lûklar, ellerine her mal geçtiğinde bu iktisadî prensiplerini tatbik etmişlerdir. Varlıklı zamanlarında bağışlamaya ve ele geçirdiklerini herkese eşit bir şekilde dağıtmaya son derece titizlik göstermişlerdir. Böylesine dağıtmanın kendilerine zarar verdiği durumlarda bile aynı şekilde davranmaktan geri kal-mamışlardır. Su lûklar mal paylaşırken eşitliğe dikkat etmişler; güçlü ile zayıf, reis ile tebaa arasında fark gözetmemişlerdir. 54 Bedevî Araplarda görülen ve Su lûklarda kuvvetle benimsenen malda or-taklık düşüncesi, Arap tarihinin en önemli kaynaklarından olan şiirlere de konu olmuştur. Ancak, bu ortaklık şiirlerde el-müşâreke kavramıyla ifade edilmiş-tir. Bu sebeple, eski Arapların iktisadî hayatı anlatılırken sosyalizm anlamına gelen ve özel mülkiyetin kabul edilmediği el-iştirakiyye 55 kavramı yerine, yoksulların varlıklı insanların servetinde payının olması anlamına gelen el- 50 İbrahim, Mustafa, vd., el-mu cemu l-vasît, Çağrı Yayınları, İstanbul 1980, "sa'leke" (Sad, Ayn, Lâm, Kâf). 51 Yusuf Halif, eş-şuarâu s-saâlik fi l-asri l-câhilî, s ye atfen, DGBİT, I, s DGBİT, I, s Su lûkların lideri ve aynı zamanda bir şâir olan Urve b. el-verd in, Kinâne kabilesinde çok zengin, fakat son derece cimri bir adam olduğu haberini alması üzerine, bu kabileye casuslar gönderdiği ve adamın söylendiği gibi olduğunu tesbit ve teyid ettirdikten sonra, bir baskın sonucunda bu adamı ele geçirdiği ve mallarını halka dağıttığı anlatılır. Urve b. el-verd, bir şiirinde şişman bir zenginle alay etmiş ve zenginin şişmanlığını ekmeğini sadece kendisinin yemesine bağlarken, kendisinin zayıf olmasını ekmeğini başkalarıyla paylaşmasına bağlamış ve kendi bedenini bir çok bedenlere taksim ettiğini, bu sebeple her bedende bulunduğunu dile getirmiştir. (Urve b. el-verd, Divan-ı Urve, s. 181 e atfen, DGBİT, I, s ) 54 DGBİT, I, s İbrahim, Mustafa vd., el-mu cemu l-vasît, ŞeRiKe, Çağrı Yayınları, İstanbul 1980, s. 473.
9 müşâreke 56 (ortaklık) kavramı kullanılmıştır. 57 Sosyalizme benzemesine rağmen bu hayat biçiminin el-iştirakiyye kavramı yerine, el-müşâreke kavramıyla ifade edilmesi, Su'lukların özel mülkiyete karşı olmamaları ile açıklanabilir. Su'luklar, fakir ve yoksulları koruyan, servetinden bir kısmını topluma aktaran zenginlere ilişmemişlerdir. Su lûkların ele aldığımız görüş ve uygulamalarıyla câhiliye devrinde ilkel bir adalet fikrine ulaştığı görülmektedir. Daha sonra gelen İslâm ın bunu düzen-lediği görülecektir. Özünde Mülk Allah ındır 58 prensibi bulunan, ancak özel mülkiyeti kabul eden bu düşünce, Allah ın, kendisine servet ihsan ettiği kişinin fakirleri gözetmesini, Allah ın kendisine verdiğinden fakirlere de vermesini öngörmüş, 59 hatta bunu onların hakkı olarak kabul etmiştir. 60 İlkel bir adalet ve eşitlik düşüncesine sahip olan Su lûkların, bu düşünceyi sağlam esaslara bağla-yan İslâmiyet i kabul etmekte pek zorlanmadıklarını tahmin etmek zor değildir. 56 İbrahim, age, aynı madde. 57 DGBİT, I, s Kur an, Hac, 56, Furkan, 26, Zümer, 6, Ğâfir, 16, Şûrâ, 49, Mülk, 1 vs. 59 Allah ın size verdiği mallarından onlara (fakirlere) veriniz. (Kur an, Nur, 33) 60 Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır, onu verirler. (Kur an, Zâriyat, 19)
10 SONUÇ Ekonomik ve sosyal açıdan biri dışa açık diğeri dışa kapalı iki farklı bölümden oluşan İslâm öncesi Arabistan da, buna bağlı olarak iki farklı sosyo-ekonomik hayat tarzı ortaya çıkmıştır. Dışa açık bölgelerde özel mülkiyet eko-nomisi gelişmiş; bu, yüksek hayat standardıyla birlikte, sınıflı ve gelir dağılımı bozuk bir toplumu sonuç vermiştir. Dışa kapalı bedevî hayatında ise paylaşım, yardımlaşma ve dayanışma hayata hakim olmuştur. Misafirperver ve cömert Arap toplumunda mal ve zenginlik çoğunlukla iyilik ve yardım için bir araç olarak görülmüş ve sevilmiştir. Bu durum, özellik-le bedevî hayatında düşük gelir ve ekonomik sıkıntılarla birleşince dışa kapalı bedevî Arap toplumunda bir çeşit malda ortaklık düşünce ve uygulaması ortaya çıkmıştır. Verimsiz ve vahşi çölde yaşayan toplulukların, hayatlarını sürdürebil-mek için yalnız yokluğu değil, ellerine geçen her şeyi paylaşmak zorunda kaldıkları ve müşterek mülkiyetin dışında bir yol bulamadıkları görülmüştür. Çöl hayatı sosyal ve ekonomik etkileriyle en uygun hayat tarzı olarak kabile sistemini üretmiş ve bu sistem kabile fertlerini asabiyet denilen bir bağlılık ve dayanışma duygusu ile birbirine kenetlemiştir. Engin çölde kabına sığmayan bedevînin sınır tanımaz karakterdeki özgürlük ve taşkınlığı, kabilenin sıkı kurallarıyla dengelenmiştir. İslâm öncesi Arabistan da zuhur eden ve fakirleri zenginlerin malına ortak eden bir düşünce ve eylem biçimi olan Su lûklar hareketinin, mensuplarını ilkel bir adalet fikrine ulaştırdığı görülmektedir. Su lûkçuluk düşüncesine sahip olan bedevîlerin, bu ideallerini, sosyal adalet anlayışını belli ilke ve esaslarla gerçekleştirmeyi hedef alan ve bunu hayata geçirmeyi başaran İslâm ı kabul-lenmelerini kolaylaştırdığı söylenebilir.
11 KAYNAKLAR Berkey, Jonathan, The Formation of Islam: Religion and Society in the Near East, , Cambridge University Press, UK, (ISBN: ) Çağrıcı, Mustafa, Asabiyet İslâm Ansiklopedisi, III, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul De Planhol, X., The Gegraphical Setting, Cabridge History of Islam, Vol: 2, Ed. P. M. Holt, B. W. Lewis, A. Lambson, A. K. S. Lambton), Cambridge University Press, UK, 1970, s (ISBN: ) Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi (DGBİT), Heyet, İlmî Müşavir ve Redaktör: Hakkı Dursun Yıldız, Çağ Yayınları, İstanbul Esposito, John L., Islam: The Straight Path, Oxford University Press, Oxford, (ISBN: ) Farah, Caeser E., Islam: Beliefs and Observance, 7th ed., Barron s Educational Series, Inc., NY, Hamidullah, Muhammed, İslâm Peygamberi (Çev. Salih Tuğ), 5. Yayın, İrfan Yayımcılık, İstanbul 1990/1411. Hasan, İbrahim Hasan, Siyasî Dinî Kültürel Sosyal İslâm Tarihi (İT), I, (Terc. İ. Yiğit, S. Gümüş), Kayıhan Yayınevi, İstanbul Hitti, Philip, The Arabs: A Short History, 5th ed., Princeton University Press, London (ISBN: ) Ibn Khaldun, Mukaddimah: An Introduction to History, abridged edition, Princeton University Press, Princeton, (ISBN: ) İbn Manzûr, Lisanu l-arab, XII, Bulak King, G. R. D., Appreciation of Arabian Architecture, Mukarnas, Ed. Oleg Glabar, Netherlands, 1991, s (ISBN: ) Kirk, G. E., A Short History of the Middle East, London Kur an-ı Kerim. Lapidus, IRA M., A History of Islamic Societies, Cambridge University Press, UK, (ISBN: ) Lewis, Bernard W., The Arabs in the History, Oxford University Press, New York, (ISBN: ) Mustafa, İbrahim vd., el-mu cemu l-vasît, Çağrı Yayınları, İstanbul Özaydın, Abdülkerim, Arap, İslâm Ansiklopedisi, III, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul Özek, Ali vd., Kur an-ı Kerim ve Açıklamalı Meâli, İstanbul Peters, F. E., Islam: A Guide for Jews an Christians, Princeton University Press, New Jersey, (ISBN: ) es-sâlih, Subhî, İslâm Mezhepleri ve Müesseseleri Doğuşu ve Gelişmesi (Çev. İ. Sarmış), Bir Yayıncılık, İstanbul Taberî, Tefsîr, IV, Kahire. Yıldız, Hakkı Dursun, Arabistan, İslâm Ansiklopedisi, III, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul 1991.
Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM
15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM 1.5 EKONOMİK DURUM 1.5. Ekonomik Durum Arabistan ın ekonomik hayatı tabiat şartlarına, kabilelerin yaşayış tarzlarına bağlı olarak genellikle;
Detaylıkaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.
ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,
DetaylıTÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat
Detaylıdinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com
KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,
DetaylıORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında
DetaylıAllah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.
İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara
DetaylıHAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları
HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde
Detaylı1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.
İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler
DetaylıDeğerli S. Arabistan Cidde Uluslararası Türk Okulu
Uzun yıllar boyunca baskıcı rejimler ve zorba yönetimlere sahne olan çift başlı kartalların ülkesi Arnavutluk, şimdi yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Özellikle dini ve kültürel açıdan büyük bir yıkımın
DetaylıYahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya
VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler
DetaylıKültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:
Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği
DetaylıGünümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).
Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri
DetaylıMitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1
Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,
Detaylıİktisat Tarihi I Ekim II. Hafta
İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında
DetaylıLGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı
LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS(Liselere Geçiş Sistemi) deneme sınavı arayan birçok öğrenci için güzel bir hizmet Şanlıurfa MEM tarafından veriliyor. LGS deneme sınavı ile 2 Haziran
DetaylıTefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)
ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve
DetaylıİÇİNDEKİLER GİRİŞ...1
İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 A. GENEL BİLGİLER...1 1. Tarihin Faydası ve Önemi...3 2. Kur an ve Tarih...4 3. Hadis ve Tarih...5 4. Siyer ve Meğâzî...6 5. İslâm Tarihçiliğinin Doğuşu ve Gelişmesi...6 B. İSLÂM
DetaylıİSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET
DetaylıRahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI
15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI Müslümanlarla yaptıkları antlaşmaya ilk ihanet eden Yahudi kabilesi Kaynukâ'oğullarıdır.
Detaylıİslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.
Türk İslam Bilginleri: İslam dini insanların sadece inanç dünyalarını etkilemekle kalmamış, siyaset, ekonomi, sanat, bilim ve düşünce gibi hayatın tüm alanlarını da etkilemiş ve geliştirmiştir Tabiatı
DetaylıSORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)
SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak
DetaylıÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS
31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin
DetaylıTel: / e-posta:
1-Sempozyuma Davet: ULUSLARARASI CÂMİ SEMPOZYUMU (SOSYO-KÜLTÜREL VE MİMARÎ AÇIDAN) 01-02/ Ekim/ 2018 Tarih boyunca câmiler Müslümanların itikat, ibadet, ilim, sosyal, kültürel ve mimari açıdan hayatın
DetaylıSpor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ
Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ Hz. Peygamber döneminde insanların hayat tarzı, fazladan bir spor yapmayı gerektirmeyecek kadar ağırdı. Çölde ticaret kervanlarıyla birlikte yapılan seferler,
DetaylıİSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN
İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN Dönemi İdari, Mali, Sosyal ve Kültürel Durum Konular *Emeviler Dönemi İdari, Mali, Sosyal ve Kültürel Durum. Dönemi İdari, Mali, Sosyal ve Kültürel Durum Kaynaklar *İrfan
DetaylıProje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt
Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın
DetaylıT.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ
T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ DANIŞMAN:Özer YILMAZ HAZIRLAYAN: Erşad TAN,Tacettin TOPTAŞ İÇİNDEKİLER GİRİŞ I-İNANÇ TURİZMİ A- İnanç Kavramı
Detaylıİktisat Tarihi II. 1. Hafta
İktisat Tarihi II 1. Hafta İktisat tarihinin görevi ekonomilerin performanslarında ve yapılarında zaman içinde meydana gelen değişiklikleri açıklamaktır. Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır
DetaylıBu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.
Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri
DetaylıLocke'un Siyasal Toplum Anlayışı
Locke'un Siyasal Toplum Anlayışı John Locke, on yedinci yüzyıl sonuyla on sekizinci yüzyil başlarının en etkili İngiliz düşünürlerinden biridir. 07.04.2016 / 08:14 SÖZLEŞME VE SİYASAL TOPLUM A. Sözleşme
DetaylıAİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL
AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun
DetaylıTarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 3.Hafta TOPRAKTAN YARARLANMA ŞEKİLLERİNİN GEÇİRDİĞİ EVRELER. Dr. Osman Orkan Özer
Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 3.Hafta TOPRAKTAN YARARLANMA ŞEKİLLERİNİN GEÇİRDİĞİ EVRELER Dr. Osman Orkan Özer İnsanların topraktan yararlanma şekillerini dört evrede incelemek olasıdır: a) Toplayıcılık
DetaylıİLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK
İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için
DetaylıEmine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi
yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları Kapak illustrasyonu: Murat Bingöl isbn: 978 605 5523 16 9 Sertifika
Detaylı5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ
5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği
Detaylı3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ. (11 Mayıs -19 Haziran 2015 )
3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (11 Mayıs -19 Haziran 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her
Detaylıdinkulturuahlakbilgisi.com
dinkulturuahlakbilgisi.com 1-Ülkemizde Kızılay, Sosyal hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Aşevleri -gibi kurumların varlığı aşağıdakilerden hangisine önem verildiğini göstermektedir? A- Milli eğitime
DetaylıAYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI
ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat
Detaylıİslam Tarihi Kaynakçası
İslam Tarihi Kaynakçası Taberi (1967). Tarîhu't-Taberî. Beyrut:. Azimli, M. ( 2008). Muhtasar İslâm Tarihi. Ankara: Gündüz Kitabevi. İslamoğlu, M. (2012). Alemlerin Rabbi Allah. İstanbul: Düşün Yayıncılık.
DetaylıKazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak
Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak
Detaylıİnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler
İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd
Detaylı2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI.. LİSESİ TARİH I DERSİ BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU
EYLÜL - EKİM I.ÜNİTE :TARİH BİLİMİ Kaynaştırma *İşlenen ve anlatılan konular aracılığı ile öğrenci tarihin tanımı eğitimine tabi olan * Tarihin zamanla alakalı bir bilim olduğunu kavrar. hakkında bilgi
DetaylıEĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI
KASIM EKİM 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı TARİH VE TARİH YAZICILIĞI
DetaylıGençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ
Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ Gençlik Programları 1. HAFTA SIYER NEDIR? Siyeri nasıl okuyalım? Niçin Peygamber gönderilmiştir? Hz. Peygamber i sevmek ve hayatının bilinmesi gerekliliğini
DetaylıÇaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.
Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki
Detaylıdinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com
Memduh ÇELMELİ ZEKAT SADAKA: AYET-İ KERİMELER «Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görür.» (Bakara,
DetaylıAİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK
AİLE YAPILARI Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK AİLE VE TOPLUM Aile toplumun en küçük yapı taşını oluşturur. Toplumlar ailelerin bir araya gelmesiyle oluşur. İnsanlar tarih öncesi
Detaylı2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ
KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek
DetaylıMİLLETLERARASI İLİŞKİLER VE GÜVENLİK AÇISINDAN MEDENİYET SÖYLEMİNİN PSİKOLOJİK ANALİZİ
MİLLETLERARASI İLİŞKİLER VE GÜVENLİK AÇISINDAN MEDENİYET SÖYLEMİNİN PSİKOLOJİK ANALİZİ Prof. Dr. Abdülkadir ÇEVİK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı 1 Medeniyet veya uygarlık, bir
DetaylıTÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ
Editör Doç.Dr.Asım Çoban TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Yazarlar Doç.Dr.Asım Çoban Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.Yüksel Güçlü Yrd.Doç.Dr.Esin Özcan Yrd.Doç.Dr.İsmail Taşlı Editör Doç.Dr.Asım Çoban Türkiye
DetaylıArap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.
Akadlar,Babiller,Asurlular ve Elamlılar Video Ders Anlatımı AKADLAR M.Ö. 2350 2150 Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Samiler tarafından Orta Mezopotamya da Kral Sargon
Detaylı2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ
KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. İlk Ders Genelgesi 1. Allah Her Şeyi Bir Ölçüye
Detaylı1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.
1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. a) Tutsaklık düzeni b) Üretim artığının sağlanması c) Uzmanlaşmış zanaatçı sınıfı
Detaylıİktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017
İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu
DetaylıEĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ
Öğrenme Alanı: İNANÇ. ÜNİTE: KAZA VE KADER Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek konular ve ders işleme teknikleri hakkında bilgi sahibi
Detaylıİktisat Tarihi II. 2. Hafta
İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe
DetaylıKURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ
KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya
Detaylı5. KUREYŞ SÛRESİ ÖĞRENELİM
SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 5. KUREYŞ SÛRESİ ا ا 1 ا ل ا يل ف ق ر يش الشت ا ء يلف ه م ر ح ل ة 3 ف لي ع ب دوا ر ب ه ذا الب ي ت 2 الص ي ف و 4 وع و ا من ه م م ن خ و ف الذ ي اط ع م ه م م ن ج ÖĞRENELİM
DetaylıMEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM
MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM İHH Projeler Birimi ARALIK 2013 PROJENİN KONUSU Bu proje, Vietnam ın Hochiminh City bölgesinde 639,98 metrekare büyüklüğünde 3 katlı bir Medrese ve
DetaylıAvrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية
Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 3 Sayı 1 Mayıs 2010 .. / Özet: Hadislerin anlaşılmasında aklın putlaştırılması Batıyla geniş bir etkileşim
DetaylıÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
06 07 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ AY EKİM KASIM HAFTA ARALIK DERS KONU ADI SAATİ Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır Kader ve Evrendeki Yasalar İnsan İradesi ve Kader
DetaylıKAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.
Araştırmanın Yapıldığı Kayacık Köyü Hakkında Genel Bilgiler KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER KAYACIK İSMİNİN KAYNAĞI Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle
DetaylıAnlamı. Temel Bilgiler 1
Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,
DetaylıAVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI
AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin
DetaylıHZ. PEYGAMBER DÖNEMİNDE SAĞLIK HİZMETLERİNDE KADINLARIN YERİ Levent Öztürk, Ayışığı Kitapları, İstanbul 2001, 246 s. Fatmatüz Zehra KAMACI
sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 9 / 2004 s. 219-223 kitap tanıtımı HZ. PEYGAMBER DÖNEMİNDE SAĞLIK HİZMETLERİNDE KADINLARIN YERİ Levent Öztürk, Ayışığı Kitapları, İstanbul 2001, 246 s. Fatmatüz
DetaylıKRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ
KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap
DetaylıPROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ
PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ Doğum Yeri ve Tarihi : Bolu/Gerede 1961 Lisans : 1982 Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yüksek Lisans : 1985 Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora :
DetaylıEĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ
EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız
DetaylıGenel olarak ticaret ve işbölümü ne kadar fazla serbest olursa ve rekabet mevcut ise halk o ölçüde fazla fayda sağlar. Adam Smith
C.Can Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak- İş Konfederasyonu Yayını, 2002. NİÇİN BAZI MİLLETLER ZENGİN, BAZILARI YOKSUL? Genel olarak ticaret ve işbölümü ne kadar fazla serbest
DetaylıO, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.
İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.
DetaylıTürklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı
Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı
DetaylıTÜFEK, MİKROP VE ÇELİK
TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK * Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik, Çeviri: Ülker İnce, Tübitak Yayınları, Ankara 2006, 17. Baskı, 662 sayfa. ISBN 975.403.271.8 Geleneksel gelişme teorisi özellikle İkinci
DetaylıİRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN
İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul
Detaylı1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:
1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer
DetaylıTarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 2.Hafta. Dr. Osman Orkan Özer
Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 2.Hafta Dr. Osman Orkan Özer https://oorkan.wordpress.com/ Şifre: tarimeko2016 Kaynaklar: Prof. Dr. Ahmet Özçelik TARIM TARİHİ VE DEONTOLOJİSİ, Ankara Üni. Ziraat Fak.
DetaylıT.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20
T.C. 8. SINIF I. ÖNEM ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20 İN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 1. 3. Peygamberler bir meslek edinerek çalışmışlar, rızıklarını kazanmışlardır. Örneğin Hz. avut demircilik, Hz.
DetaylıÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55
Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten
Detaylıİnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi
DetaylıEvlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?
Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe
DetaylıT.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20
T.. 8. SINIF I. DÖNEM ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20 1. İnsanın sorumlu bir varlık olması aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir? A) Düşünmesi B) Konuşması ) Yürümesi D) Beslenmesi 4. Hz. Muhammed
DetaylıBozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir
Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler
DetaylıMİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.
DetaylıMKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu
MKÜ de İftar Coşkusu Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu Antakya Ottoman Otel havuzbaşında bir araya gelen Üniversite personeli muhteşem manzara eşliğinde iftar coşkusu
DetaylıÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ
ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli Velimiz; Meslek seçiminin öneminin anlatıldığı ve siz değerli velilerimize yönelik önerileri
Detaylı1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı
1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı 1979'da Mekke'de gerçekleşen ve günümüzde hala bazı yönleri gölgede kalan olaya ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. 03.06.2017 / 11:26 20 Kasım 1979
Detaylıİktisat Tarihi I
İktisat Tarihi I 11.10.2017 12. asrın ikinci yarısından itibaren Anadolu Selçuklu Devleti siyasi ve idari bakımdan pekişmişti. XII. yüzyıl sonlarından itibaren şehirlerin gelişmesi ile Selçuklu ekonomik
DetaylıDünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama.
Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama. Son bir ayda basına yansıyan bu iki cümlenin iyi okunması halinde dünyanın hali pür melali/
Detaylı2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş
Özalp Tarihçesi: Özalp ilçesi 1869 yılında Mahmudiye adıyla bu günkü Saray ilçe merkezinde kurulmuştur. 1948 yılında bu günkü Özalp merkezine taşınmış ve burası ilçe merkezi haline dönüştürülmüştür. Bölgede
DetaylıAraştırma Notu 16/191
Araştırma Notu 16/191 7 Mart 2016 REİSİ KADIN OLAN 1,2 MİLYON HANE YOKSUNLUK İÇİNDE YAŞIYOR Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat
DetaylıT.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20
T.C. 8. SINIF I. DÖNEM ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20 DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK İLGİSİ 1. Allah ın önceden takdir ettiği, programladığı şeylerin yeri ve zamanı gelince gerçekleşmesine... denir. Cümlede
Detaylı5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.
1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla
DetaylıKültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi
Dil - Kültür İlişkisi Kültür Nedir? 2 Bir milletin fertlerini ortak bir çatı altında toplayan maddi ve manevi değerler bütünüdür. Örf, âdet, gelenek ve inançlar kültürün manevi kısmına; giyim kuşam, yemek,
DetaylıBaşkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:
Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi
DetaylıCoğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D
Coğrafya Proje Ödevi Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri Kaan Aydın 11/D---1553 Hindistan ın Genel Özellikleri DEVLETİN ADI: Hindistan Cumhuriyeti BAŞKENTİ: Yeni Delhi YÜZÖLÇÜMÜ: 3.287.590
DetaylıD İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE
D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU M U T L U L U Ğ U N U Z A R E H B E R L İ K E D E R Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla
DetaylıKurban Nedir Ve Niçin Kesilir?
Kurban sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurban, Allah a yaklaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikteki bir hayvanı kesmektir. Kesilen
DetaylıÖrnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler
Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler 9 Kasım 2010 Nobody s Unpredictable Çalışmanın Amacı 2010 Ipsos Türkiye de boşanma, ayrılık, ya da vefat nedeniyle ebeveynlerden birinin yokluğunun psikolojik ekonomik
DetaylıSOMALİ ÜLKE RAPORU
SOMALİ ÜLKE RAPORU 25.02.2016 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Somali ye ihracat yapan 20 firma bulunmaktadır. 31.12.2015 tarihi itibariyle Ekonomi Bakanlığı nın
DetaylıGözle Gönül Arası BD MAYIS Mehmet Uhri. Adalılık. Adalı Olma
Gözle Gönül Arası BD MAYIS 2017 Mehmet Uhri Adalılık ve Adalı Olma B ir adada yaşamak, adalı olmak nasıl bir duygudur hiç düşündünüz mü? Adalar ana karadan farklı bir kültürü, hayat anlayışını adalılığı
DetaylıCOĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER
COĞRAFİK Mezopotamya, günümüz sınırlarına göre çoğu Irak ta bulunan ve arabistana kadar uzanan dar ve uzun bir platodur. Dicle ve Fırat nehirlerin arasına kurulmuş bu yer varlığının en önemli kısımlarını
Detaylı