ÖRNEKTİR METALİK KÖPÜKLERİN YÜKSEK SICAKLIKTA ŞEKİLLENDİRİLEBİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ. Ahmet ERSOY

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖRNEKTİR METALİK KÖPÜKLERİN YÜKSEK SICAKLIKTA ŞEKİLLENDİRİLEBİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ. Ahmet ERSOY"

Transkript

1 ÖRNEKTİR METALİK KÖPÜKLERİN YÜKSEK SICAKLIKTA ŞEKİLLENDİRİLEBİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ Ahmet ERSOY LİSANS BİTİRME PROJESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ Ocak 2014 ANKARA

2

3 METALİK KÖPÜKLERİN YÜKSEK SICAKLIKTA ŞEKİLLENDİRİLEBİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ Ahmet ERSOY LİSANS BİTİRME PROJESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ Ocak 2014 ANKARA

4 Ahmet ERSOY tarafından hazırlanan METALİK KÖPÜKLERİN YÜKSEK SICAKLIKTA ŞEKİLLENDİRİLEBİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ adlı bu tezin Lisans Biitirme Projesi olarak uygun olduğunu onaylarım. Prof. Dr. Yusuf ÖZÇATALBAŞ... Tez Danışmanı, Metalurji ve Malzeme Müh. Anabilim Dalı Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği ile Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünde Bitirme Projesi olarak kabul edilmiştir.... Metalurji ve Malzeme Müh.... Metalurji ve Malzeme Müh Mühendisliği Proje Savunma Tarihi:.

5 TEZ BİLDİRİMİ Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. Emrah ERSOY

6 iv METALİK KÖPÜKLERİN YÜKSEK SICAKLIKTA ŞEKİLLENDİRİLEBİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ (Lisans Bitirme Projesi) Ahmet ERSOY GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ Ocak 2014 ÖZET Bu çalışmada, Al esaslı kapalı hücreli metalik köpüklerin yüksek sıcaklıkta şekillendirilebilirliği incelenmiştir. AlMg1Si0,6TiH 2 0,8 alaşımlı preform malzemeden sabit deney şartlarında dikdörtgen kesitli köpük numuneler üretilmiştir. Köpürtme fırınına yerleştirilen bir düzenek sayesinde, köpük numunelere eğme ve yerçekimi etkisiyle serbest eğme testleri uygulanmıştır. 600, 625 ve 640 C' de katı faz bölgesinde farklı deformasyon hızlarında uygulanan eğme testi sonucunda, yaklaşık 11 lik açısal deformasyondan sonra numuneler kopmuştur C sıcaklık aralıklarında katı ve katı + sıvı faz bölgesinde 75 dakikaya kadar süren serbest eğme testlerinde yüksek deformasyon oranları sağlanabilmiştir. Bu test sürecinde sıcaklığa bağlı süreaçısal deformasyon ilişkileri belirlenmiştir. Serbest eğme yöntemi ile 656 C sıcaklıkta 82 açısal deformasyon miktarına makro hatasız ulaşılmıştır. Deformasyonun sürdürülmesinde kritik bir sıcaklığın ve deformasyon hızının önemi vurgulanmıştır. Bilim Kodu : Anahtar Kelimeler :Metalik köpük, Kapalı hücre, Al alaşım, Sıcak deformasyon Sayfa Adedi :100 Proje Yöneticisi :Prof. Dr. Yusuf ÖZÇATALBAŞ

7 v INVESTIGATION OF FORMABILITY OF METALIC FOAMS AT HIGH TEMPERATURE Bachelor of Engineering (B.Eng) Ahmet ERSOY GAZİ UNIVERSITY TECHNOLOGY FACULTY January 2014 ABSTRACT The purpose of this study is to investigate formability of Al based closed cell metallic foams at high temperature. Rectangular section foam specimens were produced from AlMg1Si0.6TiH alloy preform material under stationary experimental conditions. By means of a mechanism placed in foaming furnace, free bending test with the effect of gravity and force bending test were performed to foam specimens. As a result of force bending test applied in different deformation rates in 600, 625 and 640 C, in the solid phase zone, specimens ruptured after angular deformation of nearly 11. In free bending tests which lasted up to 75 minutes in C temperature intervals, in the solid and solid + liquid phase zone, high deformation rates could be achieved. During this test, the time-angular deformation relationships based on temperature were determined. Angular deformation of 82 was achieved without macro defect at 656 C temperature via free bending method. The importance of a critical temperature and deformation rate was emphasized in maintaining the deformation. Science code : Keywords :Metallic foam, Closed cell, Al alloy, Hot deformation Page Number :100 Supervisor :Prof. Dr. Yusuf ÖZÇATALBAŞ

8 vi TEŞEKKÜR Çalışmalarım boyunca değerli yardım ve katkılarıyla, bilgi ve tecrübeleriyle beni yönlendiren tez danışmanım sayın Prof. Dr. Yusuf ÖZÇATALBAŞ'a teşekkürlerimi sunarım. Tez çalışmalarım boyunca desteğini hiçbir zamana esirgemeyen sayın Yrd. Doç. Dr. Ersin BAHÇECİ' ye teşekkürü bir borç bilirim. Deneysel çalışmalarım boyunca yardımlarını esirgemeyen sayın Yrd. Doç. Dr. Volkan KILIÇLI, sayın Öncü ALPER, sayın Selçuk PALA, Sayın İrem Burcu ALGAN, Sayın Yasemin DÜNDAR ve çeşitli vesilelerle yardımcı olan Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümü öğretim elemanlarına teşekkür ederim.

9 vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... iv ABSTRACT... v TEŞEKKÜR... vi İÇİNDEKİLER... vii ÇİZELGELERİN LİSTESİ... x ŞEKİLLERİN LİSTESİ... xi RESİMLERİN LİSTESİ... xiv SİMGELER VE KISALTMALAR... xvii 1. GİRİŞ METALİK KÖPÜKLER Metalik Köpük Üretim Yöntemleri Sıvı durumdaki metal içerisine gaz enjektesi ile metalik köpük üretimi Sıvı durumdaki metal içerisine köpürtücü madde ilavesi ile metalik köpük üretimi Sıvı metal yolu ile köpük üretimi (FORMGRIP) Toz metalurjisi ile metalik köpük üretimi METALİK KÖPÜK UYGULAMALARI Metalik Köpüklerin Yapısal Uygulamaları Otomotiv endüstrisi Uzay Endüstrisi Makine Endüstrisi Biomedikal endüstrisi PLASTİK DEFORMASYON MEKANİZMALARI Kayma... 31

10 viii Sayfa 4.2. İkizlenme Tane Sınırı Kayması ve Yayınma Sürünmesi Metalik malzemelerin sürünme davranışı Sürünme deformasyon mekanizmaları Kapalı hücreli metalik köpüklerin sürünme davranışı KAPALI HÜCRELİ METALİK KÖPÜKLERİN ŞEKİLLENDİRİLMESİ Yüksek-Sıcaklıkta Şekillendirme Köpük şekillendirmede özel problemler Alüminyum köpük çekirdek ile sandviç köpük üretimi Katı halde malzeme davranışı Yüksek sıcaklıkta hücresel metallerin şekillendirilmesi DENEYSEL ÇALIŞMALAR Malzeme Köpürtme İşlemi Metalografik Çalışmalar Preform ve köpük malzeme mikroyapı karakterizasyonu Köpük malzeme makroyapı karakterizasyonu Yoğunluk ölçümü Lineer genleşme oranı ve gözeneklilik miktarının belirlenmesi Eğme Testi Serbest Eğme Deneyi DENEY SONUÇLARI VE TARTIŞMA Preform Malzeme Mikroyapı Karekterizasyonu Köpük Malzemenin Karekterizasyonu... 59

11 ix Sayfa Mikroyapı karekterizasyonu Metalik köpüklerin makroyapı karekterizasyonu Metalik Köpüklerin Yüksek Sıcaklıkta Şekillendirilmesi Metalik köpüklerin eğme test sonuçları Metalik köpüklerin serbest eğme deney sonuçları SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sonuçlar Öneriler KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ... 99

12 x ÇİZELGELERİN LİSTESİ Çizelge Sayfa Çizelge 2.1. Toz metalurjisi yöntemiyle köpük üretiminin avantaj ve dezavantajları...22 Çizelge 6.1. Preform malzeme kimyasal kompozisyonu Çizelge 7.1. Üretilen köpük numunenin fiziksel ve geometrik özellikleri Çizelge 7.2. Eğme testi uygulanan numunelerin özellikleri Çizelge 7.3. Serbest eğme testi uygulanmış numunelerin fiziksel ve geometrik özellikleri... 63

13 xi ŞEKİLLERİN LİSTESİ Şekil Sayfa Şekil 2.1. Farklı gözenek morfolojisine sahip metalik köpükler a) Açık gözenekli köpük, b) Kapalı gözenekli köpük... 5 Şekil 2.2. Metalik köpüklerin soyağacı... 6 Şekil 2.3. Sıvı durumdaki metal içerisine gaz enjekte edilerek köpürtme işlemi... 8 Şekil 2.4. Partikül boyutu ve parçacık hacimsel oranlarının tercih edilebilir seçimi... 9 Şekil 2.5. Sıvı durumdaki metal içerisine köpürtücü madde ilavesi ile köpürtme Şekil 2.6. İlave edilen kalsiyum (Ca) miktarına bağlı olarak karıştırma süresinin viskoziteye etkisi Şekil 2.7. FORMGRIP yöntemi [Degischer ve Kriszt, 2002] Şekil 2.8. Toz metalurjisi yönteminin şematik gösterimi [Stöbener ve ark., 2003] Şekil 2.9. Argon gazı altında TiH2 tozlarının Termo-gravimetrik eğrileri Şekil a) 800 C'de ön ısıtmalı fırın içerisinde köpürtülen %0,6 TiH2 içeren AA 6061 Alüminyum alaşımın zamana bağlı genişleme eğrisi; b) AA 6061 köpüğünün farklı köpürme durumlarındaki köpük morfolojisi Şekil Preformun köpürtme işlemi boyunca radyoskopik görüntüleri Şekil Alüminyum köpükteki TiH 2 ilavesinin gözenekliliğe etkisi Şekil Köpürtücü madde miktarının ve köpürtme sıcaklığının yoğunluğa etkisi Şekil %0,6 TiH2 içeren 6061 ve AlSi7 alaşımlarının farklı fırın sıcaklıklarında zaman göre köpürme ve genişleme eğrileri Şekil 3.1. Alüminyum köpüklerin uygulama alanları Şekil 3.2. Gözeneklilik oranına göre metalik köpüklerin fonksiyonel ve yapısal kullanım alanları Şekil 3.3. Metalik köpük uygulamalarının endüstriyel sektör gereksinimlerindeki dağılımı Şekil 3.4. Otomobillere önden gelen darbeler için tasarlanan tampon prototipi Şekil 3.5. Kalibrasyon kalıbı içerisinde köpürtülmüş koni parçası... 29

14 xii Şekil Sayfa Şekil 4.1. Sürünme eğrisi Şekil 4.2. Sıcaklığın ve gerilmenin sürünme davranışı üzerindeki etkileri Şekil 4.3. Dislokasyon sürünmesi a) atom dislokasyon çizgisini arayer oluşturmak veya boşlukları doldurmak için ayrıldığında, b) atom boşluk oluşturarak veya ara yerleri elimine ederek dislokasyon çizgisine eklenirler ve tırmanma gerçekleşir Şekil 4.4. Difüzyon (yayınma sürünmesi) Şekil 4.5. Tane sınırlarının kayması ile oluşan plastik deformasyon Şekil 4.6. Tanelerin 3'lü kesişme noktalarındaki çatlak oluşumu Şekil 4.7. Bal peteği yapısı: a) deforme olmamış, b) X1 yönünde yük uygulanmış, c) X2 yönünde yük uygulanmış ve d) kayma doğrultusunda yük uygulanmış. Yüksek sıcaklıkta yük uygulandığı zaman, eğik hücre duvarlarında sürünme-eğilmesine uğraması Şekil 4.8. Alporas köpüğünün tipik sürünme eğrileri; a) çekme b) basma Şekil 5.1. İşlem sırası Şekil 5.2. a) Al-Si faz diyagramında şekillendirme bölgeleri, b) Çelik kalıpta şekillendirilmiş iş parçası Şekil 5.3. Sıcaklık ve köpürtücü ajanın hücre yapısı üzerindeki etkisi, a) TiH2' ün etkisi, b) Gaz enjeksiyonu ile köpürtülmüş köpükler Şekil 6.1. Hücre boyutlarının ve morfolojisinin belirlenmesinde kullanılan AutoCAD programı ve MLI yöntemi Şekil 6.2. Deforme edilmiş numunede hücre deformasyonunun belirlenmesi Şekil 7.1. Preform malzemenin DTA grafiği Şekil C'de zaman-açısal deformasyon ilişkisi Şekil 7.3. Açısal deformasyon ve eğilme momenti arasındaki ilişki Şekil C zaman-açısal deformasyon ilişkisi Şekil C zaman-açısal deformasyon ilişkisi Şekil C'de zaman-açısal deformasyon ilişkisi... 79

15 xiii Şekil Sayfa Şekil C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin deformasyon bölgesi gözenek boyutları Şekil C'de zaman-açısal deformasyon ilişkisi Şekil C de serbest eğme numunesinin zamana ve sıcaklığa göre açısal deformasyonun değişimi Şekil C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin deformasyon bölgesi ve hücre deformasyonları Şekil Serbest eğme yapılan numunelerin zaman-açısal deformasyon grafiği... 89

16 xiv RESİMLERİN LİSTESİ Resim Sayfa Resim 2.1. Ergiyik metalin içerisine gaz enjektesi ile üretilen metalik köpüğün gözenek yapısı...10 Resim 2.2. Ergiyik metalin içerisine gaz enjektesiyle üretilen metalik köpük...11 Resim 2.3. ALPORAS yöntemiyle üretilmiş köpüğün gözenek yapısı Resim 2.4. Farklı koşullarda hazırlanan alüminyum alaşımlı Formgrip köpüklerin enine kesitleri. Gözeneklilik G, hücre boyutu B dir. a) G=%69, B= 1,1 mm b) G = %79, B = 1,9 mm c) G = %88, B= 3,1 mm Resim 2.5. FORMGRIP yöntemi ile üretilmiş Al-9Si alaşımlı köpükte SiC parçacıklarının hücre duvarındaki dağılımı a) hücre duvarları, b) plato sınırları Resim 2.6. Köpürtme kalıbı kullanılarak üretilmiş şekilli alüminyum parçalar Resim 3.1. Alüminyum ön panel Resim 3.2. Alüminyum köpük ile doldurulmuş çarpışma kutu prototipleri Resim 3.3. Alüminyum köpük ile doldurulmuş otomobil şase parçası Resim 3.4. Alüminyum sandviç köpükten (AFS) yapılmış roket adaptör prototipi.. 29 Resim 3.5. Makine bağlantı kirişinin çelik-alüminyum sandviç tasarımı Resim 4.1. Sürünme sonundaki test numuneleri; a) Çekme yükü altında, b) basma yükü altında Resim 5.1. Yüksek sıcaklıkta şekillendirilmiş Alüminyum köpük numuneleri a) Solidüs sıcaklığının 5 C üstünde, b) Solidüs sıcaklığının 10 C üstünde, c) Solidüs sıcaklığının 15 C üstünde Resim 6.1. Köpürtme fırını ve köpürtme kalıbı yerleşimi Resim 6.2. Preform malzeme Resim 6.3. Köpürtme kalıbı Resim 6.4. Üretilen metalik köpük numune Resim 6.5. Eğme test düzeneği Resim 6.6. Serbest eğme deney düzeneği... 57

17 xv Resim Sayfa Resim 7.1. Preform malzeme mikroyapısı Resim 7.2. Köpük numune mikroyapısı (Tucker's dağlamada) Resim 7.3. Köpük numune mikroyapısı (%0,5 HF dağlamada) Resim 7.4. Köpük numunenin boyuna kesiti ve hücre yapısı Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=6 mm/sn yükleme hızındaki numunenin makro görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,01 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=3,53 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,01 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numunenin makro görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numunenin boyuna kesit makro görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığındaki numunenin çatlak bölgesinin SEM görünüşü; a) Genel görünüm, b) Çatlak ve deformasyon görüntüsü Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=4 mm/sn deformasyon hızındaki numunenin makro görünüşü Resim C sıcaklıkta deforme edilen numune Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) genel görünüşü, b) kesit görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) genel görünüşü, b) kesit görünüşü... 76

18 xvi Resim Sayfa Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) genel görünüşü, b) kesit görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) genel görünüşü, b) kesit görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) genel görünüşü, b) üstten görünüşü, c) kesit görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) genel görünüşü, b) kesit görünüşü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin çekme bölgesindeki SEM görüntüsü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin basma bölgesindeki SEM görüntüsü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numune Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) Numunenin boyuna kesiti, b) Numunenin basma bölgesindeki SEM görüntüsü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin çekme bölgesindeki SEM görüntüsü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin basma bölgesindeki SEM görüntüsü... 92

19 xvii SİMGELER VE KISALTMALAR Bu çalışmada kullanılmış bazı simgeler ve kısaltmalar açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur. Simgeler Açıklama p v m p l p ɛ v Gözeneklilik Köpük hacmi Köpük ağırlığını Preform malzeme yoğunluğu Köpük malzeme yoğunluğu Gözenek boyutu Toplam test uzunluğu Gözenek sayısı Numune ağırlığı Gerinme İtme yoğunluğu Kafes öz yayınım katsayısı Kesme modülüsü Burgers vektörü Gerilme Boltzman sabiti Sıcaklık Köpük numunenin lineer genleşme oranı Köpüğün hacmi Preform malzeme hacmi Gözeneklilik oranı Preform malzeme hacmi Köpük numune hacmi Yükleme hızı

20 xviii Simgeler Açıklama a n t Vida adımı Tur sayısını Zaman Kısaltmalar Açıklama IFAM MLI SEM TM Tm Fraunhofer malzeme araştırma enstitüsü Mean Linear Intercept Taramalı Elektron Mikroskobu Toz metalurjisi Malzeme ergime derecesi

21 1 1. GİRİŞ Teknolojinin gelişimine bağlı olarak hafif ve dayanımı yüksek olan malzemelere ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. İnsanoğlu bu özellikleri bir arada bulunduran malzemeleri elde edebilmek için çeşitli arayışlar içerisine girmiş ve tabiatı örnek almıştır. Dolayısıyla tabiat tarafından da hücresel malzemeler yapısal ve işlevsel amaçlarla sıklıkla kullanılmaktadır (odun ve kemik gibi doğal malzemeler) [Banhart, 2001; Uzun, 2009]. Gözenekli malzemelerin yalıtım, paketleme ve filtreleme gibi uygulamalar için çok uygun olduğu bilinmektedir. Ancak bu malzemelerin yapısal uygulamalarda etkili bir şekilde kullanılabileceğine inanılamıyordu. Bilim adamları yıllardır dökümle üretilen malzemelerde, toz metalurjisi (TM) ürünlerinde, kaynak dikişlerinde veya kaplamalarda meydana gelen gözenekleri minimize edebilmek için binlerce bilimsel araştırma yapmışlardır [Degischer ve Kriszt, 2002]. Son zamanlarda çeşitli mühendislik uygulamalarında kullanım alanı bulabilen gözenekli malzemelerin başında metalik köpükler gelmektedir. Metalik köpükler, iyi enerji absorbe özelliği, yüksek basma dayanımı, düşük özgül ağırlık ve yüksek rijitlik gibi mekanik ve fiziksel özelliklerin bir arada bulundurması ile bilinirler [Yang ve Nakae, 2000]. Ekolojik ve ekonomik nedenlerden dolayı otomotiv endüstrisinde hafif parça imalatının önemi artmaktadır. Bu da modern taşıma konsepti içinde uygun malzeme ve imalat yöntemlerine ihtiyacı arttırmaktadır. Modern taşıma konseptinde hafif üretim ve hafif malzemeler kullanılarak üretim iç içedir. Al esaslı metalik köpükler uygulamada büyük bir potansiyele sahiptir [Merklein ve Geiger, 2002]. Köpük yapısında sıklıkla rastlanan hasarlar nedeniyle, köpük malzemenin şekillendirilmesi son zamanlara kadar pek tercih edilen durum değildi. Bu soruna bir çözüm yüksek sıcaklık altında köpük malzemenin şekillendirilmesidir. Bu yüzden sıcaklık altında kayma gerilmeleri azalırken şekillendirme limitleri artar. Sac metal

22 2 parçalar şekillendirme aracı olarak kullanılabilir ki bu takdirde şekillendirmeden sonra köpükle kaynaklaşır ya da difüzyon bağı kurar. Bu tür parçaların kaplama plakaları olarak kullanılmaktadır [Merklein ve Geiger, 2002]. Ortam sıcaklığında köpüklerin şekillendirilmesi deforme olan bölgedeki çatlakların artmasına ya da gözenek yapısının çökmesine neden olmaktadır. Lokal gerilme gerinim (Şekil değiştirme) konsantrasyonları hücresel yapının en zayıf parçalarında hataya neden olmaktadır. Yüksek sıcaklıklardaki şekillendirmeler metalik köpüklerin hatasız ve gözenekli yapıyla şekillendirilmelerine olanak sağlamaktadır [Degischer ve Kriszt, 2002]. Bu çalışmada toz metalurjisi yöntemiyle üretilen kimyasal kompozisyonu AlMg1Si0,6TiH 2 0,8 olan preform malzeme kullanılmıştır. Preform malzemeden sınırlandırılmış kalıp içerisinde 17x22x200 mm boyutlarında kapalı hücreli metalik köpük malzeme üretilmiştir. Üretilen köpük malzemelerin eğme ve yerçekimi etkisiyle serbest eğme testleri uygulanarak yüksek sıcaklıklarda şekillendirilebilirliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

23 3 2. METALİK KÖPÜKLER İlk metalik köpük 1943 yılında San Francisco California da Benjamin Sosnick tarafından üretilmiştir. Araştırmacı, bu çalışmasında ergimiş alüminyum içine köpürtücü ajan olarak civa kullanarak sünger metal oluşturmayı başarmıştır [O Neill, 2004] lerde ilk açık hücreli metalik köpükler üretilmiştir. Eriyik alüminyum sıkıştırılmış kaya tuzu tanecikleri içine dökülmüş sonra tuzlar çözünerek yapıdan ayrılmış ve açık gözenekler oluşmuştur [Özer, 2005; Pelit, 2012] yılında Alman fizikçi Joachim Baumeister, 1950 li yıllarda Benjamin Allen in geliştirdiği sıkıştırılmış toz köpükleştirme yöntemini yeniden incelemeye başlamıştır. Önce sıkıştırılan tozlar ergitilerek köpükleştirilen toz karışımlarının kullanıldığı bu yöntem, Almanya daki Frounhofer Enstitüsü nde (IFAM) daha da geliştirilmiştir [Çinici, 2004; Çağlar, 2009]. Metalik köpükler günümüz teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak özellikle gelişmiş ülkelerde yapılan yoğun araştırmalar neticesinde farklı imalat yöntemleri ile üretimleri gerçekleştirilmiş, mekanik, termal özellikleri belirlenmiş ve endüstriye kısmen girmiş malzemelerdir [Uzun ve ark., 2009]. Metalik köpük üretiminde alüminyum, çinko, demir, bakır, nikel, magnezyum ve titanyum gibi metaller ve alaşımlar kullanılabilir. Özellikle alüminyum esaslı metalik köpükler, çeşitli mühendislik uygulamalarında kullanım alanı bulabilen malzemeler olarak oldukça ilgi çekmektedir [Çinici, 2004; Pelit, 2012]. Tipik olarak metalik köpükler %80 ile %90 oranında gözenekli yapıya sahip, gaz ve katı halde bulunan maddelerin bileşimidir. Gözenekli yapı şeklini alabilmesi için değişik fonksiyonel malzemeler kullanmak gerekmektedir. Özellikle üretimde homojen gözenek dağılımının ve dolayısıyla yeteri kadar gaz kabarcığının oluşturulması amaçlanır [Gökmen, 2009].

24 4 Metalik köpükler mekaniksel, fiziksel ve akustik özellikleri son derece iyi olan ve üretim yöntemleri hızla geliştirilen yeni bir malzeme grubudur. Dolayısıyla bu malzemelere karşı olan ilgide gün geçtikçe artmaktadır [Uzun, 2009]. Son yıllarda metalik köpük üretiminde çok farklı metal ve alaşımları kullanılmıştır. Örneğin; Al, Al-Si, Pb, Ti, Fe, Ni ve süper alaşımlar. Diğer taraftan üretilen bu malzemeler (sandviç paneller, enerji sönümleme cihazları, ses yalıtım panelleri vb.) otomotiv, demir yolu taşımacılığı, gemi yapımı, ağırlıkça hafif konstrüksiyonlar, uçak ve uzay sanayi gibi farklı alanlarda potansiyel uygulamalar için kullanılmaktadır. Bu alanda özellikle alüminyum ayrı bir öneme sahiptir [Uzun, 2009]. Günümüzde ergiyik içerisine gaz enjekte edilmesi (Cymat), ergiyik içerisine köpürtücü madde ilavesi (Alporas) ve toz metalurjisi (Alulight) yöntemleri başta olmak üzere birçok üretim yöntemi bulunmaktadır [Wadley, 2002]. Metalik köpükler yapısal olarak sahip oldukları gözeneğin; şekline, boyutuna, yoğunluğuna, anizotropik özelliklerine, açıklık ve kapalılık özelliklerine göre karakterize edilirler. Bu bağlamda sahip oldukları gözeneğin yapısına bağlı olarak sınıflandırıldıklarında açık ve kapalı olmak üzere ikiye ayrılır (Şekil 2.1).

25 5 a) b) Şekil 2.1. Farklı gözenek morfolojisine sahip metalik köpükler a) Açık gözenekli köpük, b) Kapalı gözenekli köpük [Azzi, 2004; Pawlicki, ve ark., 2003]. Metalik köpük üretiminde köpürtücü madde olarak genellikle TiH 2, ZrH 2 gibi metal hidrürler ve CaCO 3 gibi bileşikler kullanılır. Kalsiyum hidrür, kalsiyum-magnezyum karbonat, kalsiyum sülfat, demir sülfat, kurşun karbonat, kurşun oksit ve sodyum nitrit gibi diğer alaşımlar ise bazı sıcaklık ve basınç şartları altında kullanılabilir [Çinici, 2004; Bahçeci, 2012].

26 Metalik Köpük Üretim Yöntemleri Metalik köpüklerin üretim yöntemleri bazı araştırmacılar tarafından köpüğün gözenek yapısına göre tanımlansa da genel olarak imalatçı tarafından belirlenen bazı adlar ile bilinirler. Toz metalurjisi, çökeltme (ayrıştırma) ve eritme gibi bazı yollarla metalik köpükler elde edilebilir. Bu işlemlerden bazıları erimiş kütle içine gaz enjekte etme ya da köpürtücü madde kullanarak ayrıştırma esasına dayanır. Genelde köpürtücü madde olarak titanyum hidrür tozları (TiH 2 ) kullanılmaktadır. Son zamanlarda ise metalik köpük elde edilmesinde kalsiyum karbonatın çökelmesi sonucu elde edilen karbonat köpükler adı verilen yeni yapılar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır [Gökmen, 2009]. Metalik köpüklerin geçmişten günümüze kadar üretim yöntemleri ve bazı ticari isimleri ile ilgili şekil aşağıda Şekil 2.2 de verilmiştir. Metal köpükler Ön madde Ergiyik Toz Stabilizasyon Ergiyikte oksidasyon Seramik ilavesi Doğal viskozite Yerleşik oksitler Gaz kaynağı Köpükleştirici ajan Harici gaz kaynağı Köpükleştirici ajan Çözünmüş gaz Köpükleştirici ajan Köpürme Anlık Anlık Gecikmiş Anlık Gecikmiş Adı Alporas Hydro/Alkan Formgrip Foamcast Gasar Foaminal Alulight Şekil 2.2. Metalik köpüklerin soyağacı [Banhart, 2000].

27 Sıvı durumdaki metal içerisine gaz enjektesi ile metalik köpük üretimi Bu yöntem yılları arasında Hydro Aluminium (Norveç) ve Alcan firmaları tarafından ilk defa alüminyum ve alaşımlarının köpürtülmesinde kullanılmıştır [Degischer ve Kriszt, 2002]. Üretimin ilk aşamasında matrisi oluşturan malzeme bir pota içerisinde ergiyik hale getirilir. Daha sonra silisyum karbür, alüminyum oksit veya magnezyum oksit gibi seramik parçacıkları ergiyik metal içerisinde ilave edilir. Böylece ergiyik metalin viskozitesi arttırılmış olur. Çünkü viskozitenin düşük olması durumunda sıvı içerisinde oluşan gaz baloncukları rahatlıkla hareket edebilmektedir. Bu durumda gözeneklerin birbirleriyle birleşmesi kaçınılmaz hale gelmektedir [Banhart, 2000; Banhart, 2006; Srivastana ve Sahoo, 2007]. Üretim ergiyik hazırlandıktan sonra ergiyik içerisine özel bir pervane veya titreşimli nozul yardımıyla gaz (hava, azot, argon) enjekte edilmesidir [Jin ve ark., 1990; Banhart, 2001]. Böylece ergiyik içerisinde homojen olarak dağılmış çok ince gaz baloncukları oluşur. Balonların ve İlave gaz ile oluşan gözenekler yukarıya doğru yükselirken bir yandan azalan basınçla büyür bir yandan da soğumadan dolayı artan viskozite sebebi ile kararlı faza geçer. Son olarak kısmen katılaşan metalik köpük taşıma bantları ile taşınırken tamamen katılaşır ve istenen boyutlarda kesilir [Banhart, 2001; Li ve ark., 2009]. Şekil 2.3 de sıvı durumdaki metal içerisine gaz enjekte edilerek köpürtme işlemi gösterilmiştir.

28 8 Ergiyik Alüminyum+SiC parçacık ilavesi Köpük yüzeye çekilerek alınır Gaz gönderme Köpük dikkatlice çekilir ve su ile soğutulur Dönen pervane gaz kabarcıklarını dağıtır Şekil 2.3. Sıvı durumdaki metal içerisine gaz enjekte edilerek köpürtme işlemi [Akseli, 2005]. Ortalama parçacık boyutu 5 20 μm olan takviye parçacıkları genellikle hacimce % arası çeşitli oranlarda katılır [Banhart, 2000]. Parçacık boyutunun 1 µm' den küçük olması durumunda karışım zorlaşırken, 20 µm' den büyük olması durumunda ise parçacıkların ergiyik içerisinde çökmesi söz konusudur. Hacimsel olarak parçacık dağılımının %20'den fazla olması ergiyik metal içerisine gaz enjektesini zorlaştırırken, %10'dan az olması durumunda ise köpük yapının kararlılığı düşmektedir [Srivastana ve Sahoo, 2007]. Şekil 2.4 de partikül boyutu ve parçacık hacimsel oranlarının tercih edilebilir seçimi gösterilmiştir.

29 9 Partikül boyutu (µm) Şekil 2.4. Partikül boyutu ve parçacık hacimsel oranlarının tercih edilebilir seçimi [Banhart, 2000]. Üretilen alüminyum köpüğün yoğunluğu 0,069 g/cm³ ile 0,54 g/cm³ arasında değişmekte, ortalama gözenek boyutları 3-25 mm ve gözenek duvar kalınlığı µm arasında olmaktadır. Üretim aşamasında gaz baloncuklarının boyutu, gaz akış hızı, pervane tasarımı (nozul sayısı, boyutu) ve pervanenin dönüş hızıyla ayarlanabilmektedir [Banhart, 2000]. Resim 2.1' de ergiyik içerisine gaz enjektesiyle üretilen metalik köpüğün gözenek yapısı gösterilmektedir.

30 10 Resim 2.1. Ergiyik metalin içerisine gaz enjektesi ile üretilen metalik köpüğün gözenek yapısı [Çinici, 2004]. Cymat firması tarafından 1,5 m genişliğinde, mm kalınlığında köpük parçalar bu yöntemle üretilmektedir (Resim 2.2). Fakat parçalarda üretim esnasında çekimsel drenaj etkisi görülmektedir. Büyük boyutlarda köpüklerin üretilmesi yöntemin en büyük avantajı olarak göze çarpmaktadır. Bunun dışında diğer üretim yöntemlerine oranla daha ekonomiktir. Seramik parçacıkların köpük yapıyı gevrek hale getirmesi ise en önemli dezavantajı olarak görülmektedir [Uzun, 2009].

31 11 Resim 2.2. Ergiyik metalin içerisine gaz enjektesiyle üretilen metalik köpük [Banhart, 2001] Sıvı durumdaki metal içerisine köpürtücü madde ilavesi ile metalik köpük üretimi Bu yöntemle ergiyik içerisine gaz enjekte etmek yerine direkt olarak TiH 2, ZrH 2 ve CaCO 3 gibi köpürtücü madde ilave edilerek köpürtme yapılır [Vladimir, 2010]. Köpürtücü madde ısı etkisi altında ayrışır ve köpürme işlemini devam ettirecek olan gazı salıverir. Bu yöntemin modern bir versiyonu Şekil 2.5 de gösterilmiştir [Miyoshi ve ark., 2000]. % 1,5 Ca % 1,6 TiH C Yoğunlaştırma 680 C Köpürtme Soğutma Köpük blok Kesme Şekil 2.5. Sıvı durumdaki metal içerisine köpürtücü madde ilavesi ile köpürtme [Banhart, 2000].

32 Viskozite (10-3 Pa.s.) 12 Bu teknikle alüminyum ergiyiği içine 680 ºC' de kalsiyum metali eklenir ve bir süre (yaklaşık 6 dakika) karıştırılarak viskozitesi sürekli olarak beş kata kadar arttırılır. Şekil 2.6 'da ilave edilen kalsiyum (Ca) miktarına bağlı olarak karıştırma süresinin viskoziteye etkisi gösterilmektedir. CaO ve CaAl 2 O 4 oluşumu veya bazen Al 4 Ca oluşumundan dolayı sıvı metal kıvamlı bir hal alır. Tam bir köpük üretiminde eklenen kalsiyum (Ca) oranı genellikle ağırlıkça %1,5 3 civarındadır. İstenilen viskozite değerine ulaştıktan sonra sıcak koyulaştırılmış sıvı içine hidrojen gazı salacak köpürtücü madde görevini gören TiH 2 eklenir. Eklenen TiH 2 miktarı genel olarak ağırlıkça %1,6 dır [Miyoshi ve ark., 2000]. İlave edilen TiH 2 ve CaCO 3 ayrışarak H 2 ve CO 2 gazı açığa çıkarır. Açığa çıkan gaz sıvı durumdaki malzemenin içerisinde baloncuklar oluşturarak köpürmeye neden olur ve daha sonra soğutulur [Babcsan ve ark., 2005]. Ergiyik kısa süre içinde genişlemeye başlar ve kademeli olarak yavaş yavaş tankı köpük ile doldurur [Miyoshi ve ark., 2000]. Karıştırma süresi (dak) Şekil 2.6. İlave edilen kalsiyum (Ca) miktarına bağlı olarak karıştırma süresinin viskoziteye etkisi [Banhart, 2000]. Üretilen köpük bloğu 450 mm genişliğinde, 2050 mm uzunluğunda, 650 mm yüksekliğinde ve yaklaşık 160 kg ağırlığındadır. Blok genellikle mm kalınlık aralığında ihtiyaç duyulan kalınlıklarda (standart kalınlık 10 mm) tabakalar şeklinde dilimlenir. Bu yöntem, ALPORAS firması tarafından güncel bir şekilde kullanılan

33 13 yöntemdir. Aynı zamanda yöntem firmanın adıyla özleşmiştir. Resim 2.3'de ALPORAS yöntemiyle üretilmiş köpüğün gözenek yapısı gösterilmiştir. Japonya da Shinko Wire Company şirketi 1986 yılından beri bu yöntemi kullanmakta ve günde 1000 kg üzerinde üretim yapmaktadır [Banhart, 2000]. Resim 2.3. ALPORAS yöntemiyle üretilmiş köpüğün gözenek yapısı [Banhart, 2000] Sıvı metal yolu ile köpük üretimi (FORMGRIP) Bu yöntem toz metalurjisi ve ergitme yöntemlerinden esinlenerek ortaya çıkmıştır. İşlemin ilk aşamasında TiH 2 (~30 µm) tozları atmosfer ortamında (400 ºC'de 24 saat +500 ºC'de 1 saat) ısıl işleme tutulmaktadır. Böylece yüzeyde titanyum oksit bir film tabakası oluşumu sağlanır. Bu tabaka çözünmeyi geciktirici bir bariyer rolü oynar. Daha sonra ısıl işleme tabii tutulmuş TiH 2 tozları Al%12Si (~150 µm) tozları ile ağırlıkça 1/4 oranında karıştırılır. Ardından karışım tozları yaklaşık 620 ºC de eriyik hale getirilmiş ve yavaş yavaş soğutulmuş Al%9Si/SiC p kompozit içerisine ilave edilir. Bu işlem sırasında parçacıkların ergiyik içerisinde homojen dağılımını sağlamak için 1200 rpm hızla dönen bir mekanik karıştırıcı kullanılır. İşlemin ikinci aşamasında ise köpürmeye hazır malzemeler grafit bir kalıp içerisine yerleştirilerek solidüs sıcaklığının üstünde fırınlama işlemine tabi tutulur. Böylelikle titanyum

34 14 hidrürün hidrojen gazı salıp çözünmesi ile yapıda gaz baloncukları oluşumu sağlanır. Daha sonra soğuma işlemi ile köpük yapı elde edilir [Degischer ve Kriszt, 2002]. Şekil 2.7' de Formgrip yöntemi gösterilmiştir. Oluşan köpüğün farklı boyutta gözeneklere sahip görüntüleri Resim 2.4' de gösterilmiştir. Resimlerde köpüğün hücre boyutu arttıkça gözenek boyutlarının da arttığı gözükmektedir. TiH 2 ve Al-%12Si Karıştırılmış toz alaşımı Al-%9Si/%20SiC p Hidrür çözünmesi Döküm Fırın Soğuma Ürün Kompozit ergiyik Öncü kompozit Genleşerek doldurma Katılaşma 3D köpük Şekil 2.7. FORMGRIP yöntemi [Degischer ve Kriszt, 2002]. Resim 2.4. Farklı koşullarda hazırlanan alüminyum alaşımlı Formgrip köpüklerin enine kesitleri. Gözeneklilik G, hücre boyutu B dir. a) G=%69, B= 1,1 mm b) G = %79, B = 1,9 mm c) G = %88, B= 3,1 mm [Degischer ve Kriszt, 2002]. Formgrip yönteminin geometrik şekillerde üretime ve aynı zamanda mikro yapı kontrolüne imkân verdiğini göz önüne alındığında Shinko Wire yönteminden üstün gözükmektedir. Ayrıca birbirinden bağımsız olan işlem basamakları üretim maliyetine olumlu katkılar sağlamaktadır [Degischer ve Kriszt, 2002]. Resim 2.5'de

35 15 FORMGRIP yöntemi ile üretilmiş Al-9Si alaşımlı köpükte SiC parçacıklarının hücre duvarındaki dağılımı gösterilmiştir. Resim 2.5. FORMGRIP yöntemi ile üretilmiş Al-9Si alaşımlı köpükte SiC parçacıklarının hücre duvarındaki dağılımı a) hücre duvarları, b) plato sınırları [Degischer ve Kriszt, 2002] Toz metalurjisi ile metalik köpük üretimi Toz metalurjisi (T/M) köpük üretimi metalik köpüklerin en iyi bilinen üretim yöntemlerinden bir tanesidir [Francisco ve Banhart, 2007]. Bu yöntem Almanya da Frounhofer Malzeme Araştırma Enstitüsü (IFAM) tarafından geliştirilmiştir. Üretime ilk olarak metal tozları (alaşım tozları, takviye elemanları) ile köpürtücü madde tozlarının karıştırılması ile başlanır (Şekil 2.8). Daha sonra karışım tozlar, yarı mamul ürün elde etmek için sıkıştırılır. Sıkıştırma işlemi ekstrüzyon, presleme veya haddeleme gibi farklı teknikler kullanılarak yapılabilir. Bu işlemler sırasında çok dikkatli olunması gerekmektedir. Çünkü yapıdaki herhangi bir hata, daha sonra yapılacak olan işlemleri olumsuz yönde etkilemektedir. Daha sonraki basamak ise matris malzemenin erime noktasına yakın sıcaklıkta yapılan ısıtma işlemidir. Isıtma sonrası matris malzeme içerisine dağılmış köpürtücü madde tozları daha yoğun bir hal alır. Bir sonraki aşamada ise öncü materyal matris malzemenin ergime sıcaklığının üstünde veya yakın bir sıcaklıkta ısıtılarak matris malzeme içinde homojen bir şekilde dağılmış köpürtücü madde tozlarının ayrışması sağlanır. Salınan gaz sıkışmış öncü malzemeye bir kuvvet uygulamakta ve onu genişletmektedir [Banhart, 2001]. Böylece yüksek gözenekli yapıya sahip malzeme elde edilmektedir.

36 16 Şekil 2.8. Toz metalurjisi yönteminin şematik gösterimi [Stöbener ve ark., 2003]. Alüminyum ve alüminyum alaşımları için köpürtme işleminde kullanılabilecek en iyi köpürtücü ajan titanyum hidrür (TiH 2 ) dir. Alüminyum için TiH 2 tozu genellikle %0,6-1 arasında kullanılır [Kennedy, 2002]. Diğer hidrürler (ZrH 2 ve HfH 2 ) pratikte kullanılabilmekle beraber daha pahalı olduklarında tercih edilmezler [Banhart, 2004]. Bu yöntem ile sadece Al ve Al alaşımlarının kullanımı ile sınırlı olmayıp, kalay, çinko, pirinç, kurşun, altın ve diğer bazı metal alaşımları da uygun köpük yapıcı madde ve işlem parametrelerinin seçilmesi suretiyle köpükleştirilebilir [Güden ve ark., 2001]. Şekil 2.9' da TiH 2 tozlarının argon gazı altında 15 K/min ısıtma hızı ile 3 farklı grup numunenin TG eğrisi verilmiştir. TiH 2 'nin hangi sıcaklıklarda hidrojen gazı çıkışını başlatacağını belirlemek zordur. Düşük ergime derecesine sahip alaşımlarda çinko alaşımları gibi yaklaşık 400 C veya onun altında sıcaklıklarda ayrışma meydana geleceğinden TiH 2 kullanarak köpürtülebilir C'de toz durumuna bağlı olarak TiH 2 tozlarında reaksiyonlar oluşur [Baumgärtner ve ark., 2000].

37 Kütle kaybı (%) 17 Şekil 2.9. Argon gazı altında TiH2 tozlarının Termo-gravimetrik eğrileri [Baumgärtner ve ark., 2000]. Tam manasıyla genişleme zamana, sıcaklığa ve preform malzemenin boyutuna bağlıdır ve bu zaman birkaç saniye ile birkaç dakika arasında değişmektedir. Duarte ve Banhart, (2000), yaptıkları bir çalışmada köpürme süresi ve genleşme miktarını incelemişlerdir. AA 6061 alaşım tozu içerisine % 0,6 TiH 2 tozu ekleyerek 30 mm çapında bir preform malzeme üretmişlerdir. Preform malzeme 800 C' deki fırın içerisinde köpürtmüşlerdir. Şekil 2.10 a' da köpürmenin zamana göre genleşmesi eğrisi verilmiştir. Köpürmenin ilk 7 dakikasında gözenekler çekirdeklenmiş, genleşmede değişiklik olmamıştır. 7. dakikadan sonra gözenekler oluşmaya başlamış ve 10. dakikada maksimum genleşme elde etmişlerdir. Maksimum genleşmeden sonra köpük gözeneklerinin birleşmesi ve çökmeler meydana gelmiştir (Şekil 2.10 b). Ayrıca Şekil 2.11'de köpürme oluşumunun zamana göre radyoskopik görüntüleri verilmiştir. Sıcaklık ( C)

38 Genişleme (mm) 18 Zaman (hh:mm) Birleşme etkileri Köpürme yönü Drenaj etkileri Gözenek çekirdeklenmesi Gözenek büyümesi Köpükte çökme Şekil a) 800 C'de ön ısıtmalı fırın içerisinde köpürtülen %0,6 TiH2 içeren AA 6061 Alüminyum alaşımın zamana bağlı genişleme eğrisi; b) AA 6061 köpüğünün farklı köpürme durumlarındaki köpük morfolojisi [Duarte ve Oliveira, 2012]. Gözenek çekirdeklenmesi Gözenek büyümesi Şekil Preformun köpürtme işlemi boyunca radyoskopik görüntüleri [Duarte ve Oliveira, 2012].

39 Gözeneklilik (%) Köpük verimi (%) 19 Yang ve Nakae (2000), yaptıkları çalışmada, A356 alaşımını (Al-%7Si-%0,45Mg alaşımı) Al 2 O 3 kaplı çelik bir pota içerisinde 913 K sıcaklığında atmosfer basıncında ergitmişler. Ağırlıkça %0,5-2,5 arasında değişen oranlarda TiH 2 ekleyerek gözeneklilik ve köpük verimini incelemişlerdir (Şekil 2.12). Gözeneklilik (%) Köpük verimi (%) TiH 2 (% ağırlıkça) Şekil Alüminyum köpükteki TiH 2 ilavesinin gözenekliliğe etkisi [Yang ve Nakae, 2000]. Türker, (2009), yaptığı çalışmada, içerisinde %5 oranında Al 2 O 3 ihtiva eden Alumix 231 numunelerde köpürtme sıcaklığı ve köpürtücü madde miktarına bağlı olarak yoğunluk değişimini incelemiştir. Bu malzemede homojen dağılım ve ideal gözenek duvar kalınlıklarında için %1 TiH 2 ve 690 C köpürtme sıcaklığının uygun olduğu tespit etmiştir. Ayrıca köpürtme sıcaklığındaki ve köpürtücü madde miktarındaki artışa bağlı olarak gözenek duvarlarında incelme olduğu, gözeneklerde kısmi birleşme ve çökme olduğu gözlenmiştir (Şekil 2.13).

40 Yoğunluk, (g/cm 3 ) 20 Köpürtücü madde miktarı, (TiH 2 ) Şekil Köpürtücü madde miktarının ve köpürtme sıcaklığının yoğunluğa etkisi [Türker, 2009]. Duarte, ve ark., (1999), yaptıkları çalışmada %0,6 TiH 2 içeren Al6061 ve AlSi7 alüminyum alaşımının farklı fırın sıcaklıklarında numunelerin köpürme davranışlarını incelemişlerdir. Bu çalışmalarında, silindirik olarak ürettikleri preform numuneleri 600 ve 800 C'de önceden ısıtılmış fırın içerisinde köpürtmüşlerdir. Şekil 2.14'de iki alüminyum alaşımının farklı sıcaklılarda köpürme davranışlarına etkileri gösterilmiştir. Görünüşte ergime noktasının üzerindeki sıcaklığı biraz geçince ful genişleme sağlanmış. AlSi7 içeren 750 C, 6061 içeren 800 C fırın sıcaklığında numune 725 C ve 770 C sıcaklığında kalmış. Bu sıcaklık alaşımların solidüs sıcaklığının 150 C üstüne karşılık geliyor. Bu davranış sebebiyle çok düşük sıcaklıklarda yavaş bir şekilde ısıtılmış numunede hidrojen kayıpları olmuştur. TiH 2 ayrışması 380 C sıcaklıkta başlamış, ergime noktasının üzerindeki sıcaklık değerine oldukça hızlı bir artış etkili gözenek oluşumu ve büyümesini neden olmuştur. AlSi7 numunesinde 6061 numunesine göre daha fazla bir genleşme sağlanmıştır.

41 Numune sıcaklığı ( C) Genişleme (mm) Numune sıcaklığı ( C) Genişleme (mm) 21 Zaman (ss:dd) Zaman (ss:dd) Şekil %0,6 TiH2 içeren 6061 ve AlSi7 alaşımlarının farklı fırın sıcaklıklarında zaman göre köpürme ve genişleme eğrileri [Duarte ve ark., 1999]. Ancak üretimde işlem parametrelerinin yeterince kontrollü olmaması, köpüğün gözenek yapısında önemli ölçüde hasara neden olmaktadır. Bu yöntem Alman firmaları Schunk, ALM ve Avusturya firması Alulight ticari amaçla kullanılmaktadır. Yöntemin ticari ismi Foam-in-Al veya Alulight olarak

42 22 bilinmektedir. Resim 2.6 da köpürtme kalıbı kullanarak üretilmiş parçalar gösterilmiştir. Yöntemin bazı avantaj ve dezavantajları Çizelge 2.1 de verilmiştir. Çizelge 2.1. Toz metalurjisi yöntemiyle köpük üretiminin avantaj ve dezavantajları [Baumgärtner ve ark., 2000]. Avantaj Problem Dezavantaj Son şekle yakın köpürtme olanağı. Gözenek yapısının üniformluğu hala tatmin edici değil. Tozların maliyeti yüksek. Kompozitler üretilebilir. Alaşım seçiminde esneklik. Kararlaştırıcı ek parçalara ihtiyaç yok. Seramikler ve fiberler eklenebilir. Proses kontrolü geliştirilmeli. Çok büyük hacimli parçaların üretilmesi zordur. Çelik kalıp Köpük parça Resim 2.6. Köpürtme kalıbı kullanılarak üretilmiş şekilli Alüminyum parçalar [Stöbener ve ark., 2003; Banhart ve Weigand, 1998].

43 23 3. METALİK KÖPÜK UYGULAMALARI Metalik köpükler, son zamanlarda çeşitli mühendislik uygulamalarında kullanım alanı bulan ve oldukça ilgi çeken malzemelerdir. Metalik köpükler içerisinde Al köpükler oldukça büyük bir öneme sahiptir. Al köpükler; ısı değişimi, ses yalıtımı, ses ve enerji emilimi gibi özellikleri ile bilinir. Profiller içerisine dolgu malzemesi olarak enerji absorbsiyonu için kullanılabilirler. Kullanım alanları arasında, özellikle hafifliğin arandığı otomotiv ve uzay sanayi alanları başta gelmektedir. Şekil 3.1'de alüminyum köpüklerin uygulama alanları gösterilmiştir. Yoğunluk Dayanım Hafif yapı Enerji sönümleme İkili fonksiyonel uygulama Sönümleme Mekanik sönümleme termal iletkenlik akustik özellikler İdeal çok fonksiyonlu uygulamalar Şekil 3.1. Alüminyum köpüklerin uygulama alanları [Banhart, 2003]. Şekil 3.2'de metalik köpüklerin gözenek türüne göre kullanıldığı alanları gösterilmiştir. Açık hücreli köpükler daha çok ısı değiştirici olarak kullanılırken, gözenek türü kapalı olanlar daha çok mukavemet gerektiren yapısal alanlarda kullanılmaktadırlar.

44 24 Şekil 3.2. Gözeneklilik oranına göre metalik köpüklerin fonksiyonel ve yapısal kullanım alanları [Banhart, 2001]. Son dönemde, İngiltere de endüstri ve akademik kurumların her ikisinde de ulusal fizik laboratuarı tarafından yapılan bir ankette metalik köpüklerin potansiyel uygulamalar için uygun olduğu görüşü çıkmıştır. Ankette göre metal köpüklerin yakın bir zamanda otomobil ve uzay endüstrisi için %32, imalat endüstrisi için (malzeme, makine, parça) %26, eğitim ve araştırma sektörlerinde ise %16 lık paya sahip olacağı belirtilmiştir [Srivastava ve Sahoo, 2007]. Şekil 3.3 de metalik köpük uygulamalarının endüstriyel sektör gereksinimlerindeki dağılımı gösterilmiştir.

45 25 Diğer endüstriler %18 Uzay %6 Araştırma/ eğitim %16 Proses endüstrisi %3 Elektrik mühendisliği %5 Malzeme imalatı %10 Parça imalatı %11 Transport %26 Mühendislik imalat %5 Şekil 3.3. Metalik köpük uygulamalarının endüstriyel sektör gereksinimlerindeki dağılımı [Srivastava ve Sahoo, 2007] Metalik Köpüklerin Yapısal Uygulamaları Otomotiv endüstrisi Son zamanlarda otomotiv endüstrisinde yolcu güvenliği ve yüksek yakıt verimliliği sağlamak için araştırmacılar daha hafif ve daha güvenilir yapılara yönelmişlerdir. Bu malzemeler arasında metalik köpükler hafiflikleri ile oldukça ilgi çekmektedir. Otomobillerin güvenliği konusunda artan talepler, birçok durumda daha ağır araç üretilmesiyle sonuçlanmıştır. Bu da daha az yakıt tüketme talepleriyle çakışmakta ve ağırlığın düşürülmesi için ek hesaplar yapılma gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Özellikle Avrupa ve Japonya da kısa araçlar tercih edilmektedir, fakat bu kısaltma yolcunun hareket alanını etkilememelidir. Bunun için daha küçük motorlar denenmiş fakat, bu sefer de parçaların birbirine çok yakın olmasından dolayı ısınma problemi, ve çarpışma alanının azaltılması problemi ortaya çıkmıştır. Metal köpükler bu problemlerin bazılarına çözüm olabilir. Hafif panel, çarpışmada enerji soğurması, ses ya da ısı soğurması için kullanılabilir. Ancak metalik köpüklerin bu sektörde uygulanabilirliği, üretim maliyetine ve özelliklerine bağlıdır [Banhart, 2001].

46 26 Hafif yapılar Alüminyum metalik köpükler yüksek özellikli yapısal parçalarda, otomobil ara paneli veya ön paneli gibi uygulamalara elverişlidir. Resim 3.1'de toz sıkıştırma yöntemiyle, dökme demir kalıp içerisinde köpürtülmüş, 140x50cm boyutlarında otomobil ön paneli gösterilmiştir [Degischer ve Kriszt, 2002]. Resim 3.1. Alüminyum ön panel [Degischer ve Kriszt, 2002]. Çarpışma enerjisi emilimi Metal köpükler, oldukça yüksek dayanımlarından dolayı, polimer köpükler gibi geleneksel köpüklerden daha iyi bir performans sergilerler [Banhart, 2001]. Ön darbeleri, yandan gelen darbeler, dolaylı darbeler ve takla atmaktan kaynaklanan darbeler azaltılabilir [Banhart ve ark., 1997]. Enerji emilimi karakteristikleri olabildiğince idealdir. Birim hacimde, uzunlukta ve kütlede yüksek enerji emme kapasitesi vardır. Enerji emme izotropisi, geniş bir yelpazedeki darbe yönlerinde iyi enerji soğurma karakteristikleri mevcuttur. Homojen alüminyum köpükler ya da sentetik hücresel metaller oldukça iyi enerji emilimi özellikleri gösterirler. Gerilmegerinim eğrisinde istenmeyen fazla bir eğrilik gözlenmesine rağmen, oldukça uzun bir plato sahası sergilerler [Banhart ve ark., 1999]. Daha da fazlası, üretim

47 27 yönteminin yarattığı anizotropiler dışında enerji emilimi oldukça izotropiktir [Banhart, 1998]. Şekil 3.4'de otomobillere ön kısımdan gelen darbelerin emilmesi için tasarlanan tampon prototipi gösterilmiştir. Burada Alüminyum metalik köpüklerin iki özelliğinden enerji emilimi ve hafiflik özelliklerinden yararlanılmıştır. Ayrıca prototipin Patent-OS DE patent numarasıyla patenti alınmıştır. Darbe tamponu Şekil 3.4. Otomobillere önden gelen darbeler için tasarlanan tampon prototipi [Baron, 2000]. Çarpışma kutuları, Alüminyum ekstrüzyon veya çelik malzemenin içerisine doldurulmasıyla oluşur (Resim 3.2). İçerisinde alüminyum köpük bulunan bu kutular, içi boş çarpışma kutularına nazaran çok daha fazla enerji emebilirler [Banhart, 2003]. Çarpışma kutusu Resim 3.2. Alüminyum köpük ile doldurulmuş çarpışma kutu prototipleri [Banhart, 2003].

48 28 FIAT ve Norwegian Bilim ve Teknoloji Üniversitesi tarafından metal köpük dolu tüp ile ilgili yapılan çalışmalar, eksen boyunca ve özellikle eksen dışı çarpışmalarda enerji absorbsiyonunun arttığını göstermiştir. Eksenel çarpışmalarda içerisi köpük ile doldurulmuş profiller, boş profillere oranla %25-32 daha fazla enerji sönümlemektedirler. Resim 3.3'de Alüminyum köpük ile doldurulmuş otomobil şasi parçası gösterilmiştir [Türker, 2012]. Resim 3.3. Alüminyum köpük ile doldurulmuş otomobil şase parçası [Türker, 2012]. Gürültü kontrolü Köpüğe gelen ses dalgalarının bir kısmı yansıtılır ve bir kısmı da yapıya girer. Giren dalgaların bir kısmı soğurulur ve bir kısmı da iletilir. Metal köpükler bazı frekanslarda %99 soğurma (genellikle 1-5kHz) yapabilir. Ses izolasyonu ve soğurulması otomotiv endüstrisinde önemli bir konudur [Çağlar, 2009] Uzay Endüstrisi Hafif yapıların köpürtülmüş metallerin uzay endüstrisindeki kullanımı otomotiv endüstrisindeki ile benzerlik göstermektedir. Uzay endüstrisinde kullanılan petek şeklindeki yapıların maliyeti, alüminyum köpük levhalara veya metal köpük sandviç panellere oranla daha yüksektir [Banhart, 2001]. Şekil 3.5'de uzay endüstrisinde kullanılan koni şeklindeki adaptörün kalibrasyon kalıbı içerisindeki köpürtülmüş şekli verilmiştir. Adaptör konisi 12 parçadan oluşmuştur, her bir parça sandviç köpükten (AFS) kalıp içerisinde köpürtülerek üretilmiştir. Parçalar TİG kaynağı ile kaynatılarak birleştirilmiştir. Koni adaptör prototipi üst çapı 2,6m, alt çapı 3,9m, yüksekliği 0,8m ve yaklaşık ağırlığı kg' dır [Dirk ve ark., 2007].

49 29 Şekil 3.5. Kalibrasyon kalıbı içerisinde köpürtülmüş koni parçası [Dirk ve ark., 2007]. Resim 3.4. Alüminyum sandviç köpükten (AFS) yapılmış roket adaptör prototipi [Dirk ve ark., 2007] Makine Endüstrisi Metalik köpüklerin makine endüstrisinde kullanımına iyi bir örnek Resim 3.5'de gösterilen Alüminyum-çelik sandviç malzemeden yapılan makine bağlantı kirişidir. Bu makine takımının iki ana parçası kaynaklı parçalar gibi 1,200 mm x 1,200 mm ve 35 mm kalınlıkta çelik-alüminyum sandviç köpük olarak tasarlanmış.

50 30 Sandviç yapı Çelik / Al köpük / Çelik Resim 3.5. Makine bağlantı kirişinin çelik-alüminyum sandviç tasarımı [Neugebauer ve Hipke, 2006] Biomedikal endüstrisi Titanyum ya da kobalt-kromuyum alaşımları, bio uyumlu oldukları için protez ve diş protezlerinde kullanılır. Metal köpük kullanılarak yoğunluk dağılımı istenen şekilde biçimlendirilebilir [Banhart, 2001].

51 31 4. PLASTİK DEFORMASYON MEKANİZMALARI Metalik malzemelerin plastik deformasyonu en genel olarak belirli düzlemlerde ve doğrultularda atomların kayması ile gerçekleşir. Kaymanın kolaylıkla olamadığı durumlarda ise deformasyona ikizlenme (twinning) katkıda bulunabilir. Yüksek sıcaklıklarda ve düşük deformasyon hızlarında çok kristalli metalik malzemelerin deformasyonu ise, tane sınırlarının kayması (grain boundary sliding) veya atomların yayınma ile yer değiştirmesi yani yayınma sürünmesi (diffusional creep) mekanizmaları ile olur. Sonuç olarak, metalik malzemelerin deformasyon mekanizmaları, a) Kayma b) İkizlenme c) Tane sınırlarının kayması d) Yayınma sürünmesi şeklinde sıralanabilir. Metalik malzemelerin elastik veya plastik deformasyona karşı direnci atomlar arasındaki bağ kuvvetlerinden ileri gelmektedir. plastik deformasyonu gerçekleştiren işlemler, metalik malzemelerin yapısındaki nokta, çizgi ve yüzey hataları gibi yapı hataları ile de ilgilidir [Kayalı ve Ensari, 1986] Kayma Kristal yapıdaki malzemelerde en önemli deformasyon mekanizması olan kayma atom düzlemlerinden birinin komşu atom düzlemi üzerinde kayması ile gerçekleşir. Kayma, belirli kristallografik düzlemlerde ve belirli kristallografik doğrultularda dislokasyonların hareketi ile olur. diğer bir değişle, kayma atom yoğunluğu en fazla olan düzlemlerde (kayma düzlemi) ve kayma düzlemi üzerinde atomların en sık bulundukları doğrultularda (kayma doğrultusu) dislokasyonların hareketi ile meydana gelmektedir.

52 İkizlenme Kaymanın kolaylıkla olamadığı durumlarda plastik deformasyona ikizleme katkıda bulunur. İkizlemenin oluşturduğu kristal yapısı, başlangıçtaki yapının, ikiz düzlemi olarak adlandırılan bir düzleme göre simetriği durumundadır. Diğer bir değişle ikiz oluşumuyla ötelenmiş ve ötelenmemiş atomlar ikiz düzlemine göre birbirinin simetriğidir Tane Sınırı Kayması ve Yayınma Sürünmesi Çok kristalli metalik malzemelerin yüksek sıcaklıklarda ve düşük deformasyon hızlarında plastik deformasyonu, tane sınırlarının kayması ve atomların yayınması ile yer değiştirmesi, yani yayınma sürünmesi mekanizması ile olur [Kayalı ve Ensari, 1986] Metalik malzemelerin sürünme davranışı Metalik malzemeler, oda sıcaklığına yakın sıcaklıklarda akma mukavemetlerinin altında bir gerilmeye maruz bırakılırsa bir miktar elastik uzama gösterir. Gerilme kaldırıldığında da malzeme tekrar eski haline döner. Ancak daha yüksek sıcaklıklara çıkıldığında, malzeme akma mukavemetinin altındaki gerilmelerde de plastik uzama davranışı gösterir. Bu türden kalıcı deformasyona, sürünme adı verilir. Genel bir kural olarak; metalik malzemelerde ergime sıcaklığının 0,3-0,4Tm katında sürünme olayı görülmeye başlanır [Coşar, 2000]. İlk kez bir Fransız mühendis tarafından yapılan çalışmalarda köprü süspansiyonlarındaki bağlantı tel halatlarının zamana bağlı uzamalarının önceden tahmin edilen elastikliği aştığını fark ederek sürünme hasarı üzerine çalışılmıştır. Sürünme hasarları üzerine çalışmalar ancak Birinci Dünya Savaşı ndan sonra tasarımlarda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Sürünme hasarının önemli olduğu bir çok uygulama alanı vardır. Örneğin termik santrallerde, rafinelerde, kimyasal işletim alanlarında, 540 C ile 870 C arasında üzerinde yük olan parçalar çalışmaktadır.

53 33 Fırın parçaları, 870 C ile 1200 C arasındaki sıcaklılara düzenli olarak maruz kalırlar. Yine gaz türbinlerinin rotor kanatları 650 C ile 1200 C arasındaki sıcaklıklarda, yüksek merkezkaç kuvvetlerinde çalışmaktadırlar. Bunlardan başka roket nozulları ve uzay araçlarının koniksel burunları kısa süreli zaman periyotlarında çok daha yüksek sıcaklıklara tabi olmaktadır. Mach 7 adlı bir uzay aracının yüzey sıcaklığı yaklaşık olarak 2760 C ölçülmüştür. Bu da aerodinamik ve yapısal bakımdan sürünme deformasyonun ve gerilme kopmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir [Sönmez, 2010]. Sürünme deneylerinde, malzemelerin sürünme davranışının anlaşılması amacıyla uzama veya birim uzamanın zamana göre değişimini gösteren eğriler çizilir ve bu eğrilere sürünme eğrileri adı verilir (Şekil 4.1). A; yüklemeyi izleyen ani uzama, B; birincil sürünme veya geçiş sürünmesi, C; ikincil veya kararlı sürünme ve D; üçüncül sürünme olmak üzere dört aşamadan oluşur. Gerinme σ ve/veya T artışı ile ε veya ε o artışı Kopma Artış (σ veya T) (Sürünme σ=sabit T=Sabit (Ani deformasyon) Zaman (t) Birincil sürünme İkincil sürünme kararlı Üçüncül veya hızlı sürünme Şekil 4.1. Sürünme eğrisi [Brnic ve ark., 2009]. Tam olarak sürünme işlemi içerisinde görünmemekle birlikte önemi ihmal edilemeyen 0`dan A`ya olan ilk uzama test edilecek yük parça üzerine uygulanır

54 34 uygulanmaz gerçekleşir. Bu bölüm dışında kalan eğri üç bölümde incelenebilir [Kurt, 2008]. A`dan B`ye olan birinci bölgeye ait sürünmede dislokasyon hareketliliği çok hızlı olmaktadır. Bu bölümde çalışma sertleşmesine bağlı dislokasyon hareketliliğini engelleyen veya zorlaştıran faktörler malzeme içerisinde sürünme hızına azalan şiddette etki edecek şekilde absorbe edebilir. Dolayısıyla birinci bölgede sürünme gerinim artış hızı ilk etapta yüksektir ve daha sonrasında hızla yavaşlayarak kararlı sürünme bölgesi olan ikinci aşamaya geçiş yapar. İkinci bölgede (B`den C`ye olan bölge) sürünme gerinim hızının zamana bağlı olarak artış oranı sabit kalmaktadır. İkinci bölgede çalışma sertleşmesi nedeni ile artan dislokasyon hareketliliği neticesi olarak dislokasyon ağları ve yığılmaları rahatlama mekanizmaları olarak adlandırılabilecek dislokasyon tırmanması ve dislokasyon kayması ile dengelenir ve bu nedenle gerinim artış oranı sabit kalır. Birinci ve üçüncü bölge sürünme gerinmesi artış oranlarının hızlı olması nedeni ile mühendislik tasarımlarında daha çok ikinci bölge dikkate alınmaktadır. C`den D`ye olan üçüncü bölgede iç boşluk oluşumları vuku bulur. Bu ise boyun oluşumu ve buna bağlı olarak gerilme (stres) artışına neden olur ve malzeme son olarak aniden kopabilir. Sürünme eğrisinin şekli kullanılan malzemenin türüne, ortamın sıcaklığına ve basınç değerine göre farklılıklar gösterebilir [Kurt, 2008]. Sıcaklığın ve gerilmenin sürünme davranışı üzerindeki etkileri değişik gerilme (sabit sıcaklıkta) ve sıcaklık (sabit gerilmede) değerlerinde Şekil 4.2.a ve Şekil 4.2.b de gösterilmiştir. Sıcaklığın ve gerilmenin artmasıyla kararlı sürünme oranı da büyür ve ikincil sürünme bölgesi azalır sonunda da ani ve erken kırılma oluşur.

55 35 Şekil 4.2. Sıcaklığın ve gerilmenin sürünme davranışı üzerindeki etkileri [Sönmez, 2010] Sürünme deformasyon mekanizmaları Sürünme üzerine yapılan araştırmaların büyük kısmı sürünme deformasyon mekanizmasının geliştirilmesi üzerinedir. Önemli deformasyon mekanizmaları aşağıdaki gibi gruplandırılabilir: Dislokasyon kayması Termal aktivasyon sayesinde dislokasyon hareketine karşı olan direncin aşılması ve kayma düzlemleri boyunca hareketin sağlanması üzerine kuruludur. Mekanizma büyük gerilmelerde oluşur, σ/g > 10-2 [Dieter, 1988]. Dislokasyon sürünmesi Çatlakların veya boşlukların difüzyonu ile ısıl olarak desteklenmiş mekanizmaların etkisiyle dislokasyon sürünmesine karşı olan direncin aşılması, dislokasyon hareketlerinin sebebidir < σ/g < 10-2 Dislokasyon sürünmesi boşluk difüzyonu yardımı ile dislokasyon kayması tarafından oluşur. Buna göre kararlı sürünme oranı, gerinme zorlanmanın oranın h= ve termal dönüşüm ile yeniden dönüşüm ve dislokasyonların yok edilmesi r=

56 36 arasındaki karşılaştırmanın bir dengesi olarak açıklanır. Bir kararlı sürünme durumunun oluşması dönüşümün oranının yeterince hızlı olması ve gerinme zorlanmasının bu iki faktör arasında bir denge oluşacak kadar yavaş olması ile meydana gelir. Eş.4.1'de gösterilmiştir. (4.1) Gittus a ait model deneysel uygulamalarla aynı değerleri verir. Buna göre bir gerilme modeli ve üç yöndeki bir ağdaki dislokasyonun difüzyon yardımlı hareketi üzerine temellendirilmiştir. Eş.4.2.'de gösterilmiştir. (4.2) itme yoğunluğu kafes öz yayınım katsayısı kesme modülüsü burgers vektörü uygulanan gerilme boltzman sabiti sıcaklık Şekil 4.3'de sürünme deformasyonunda tırmanma ve kayma hareketlerinin nasıl bir sıra ile yapıldığı şematik olarak gösterilmiştir. Daire dislokasyonun kayma düzlemindeki engelleri (çözünmüş atomlar, diğer dislokasyonlar, çökeltiler) gösterir. Kristal kafes sistemi bir dislokasyon hareketine karşı temel direnci oluşturur. Kayma şekil değişiminin neredeyse tamamını üretirken tırmanma ise hızı kontrol eder [Dieter, 1988].

57 37 (a) (b) Şekil 4.3. Dislokasyon sürünmesi a) atom dislokasyon çizgisini arayer oluşturmak veya boşlukları doldurmak için ayrıldığında, b) atom boşluk oluşturarak veya ara yerleri elimine ederek dislokasyon çizgisine eklenirler ve tırmanma gerçekleşir [Eker, 2010]. Difüzyon sürünmesi Uygulanan gerilmenin etkisi altında bir kristal boyunca çatlakların ve boşlukların akışını ifade eder. Difüzyon (yayınma) sürünmesi, göreceli olarak düşük gerilmelerde σ/g < 10-4 ve çok yüksek sıcaklıklarda mekanizmayı yönlendirir hale gelir. Nabarro ve Herring gerilme güdümlü atomik difüzyonun sürünme uygulamasını kontrol ettiğini ileri sürmüşlerdir. Burada boşlukların bir akışı vardır ve bu akış çekme gerilmelerine maruz kalmış tane sınırlarından basma gerilmelerine maruz kalmış tane sınırlarına doğrudur (Şekil 4.4). Bu şekilde gerilmeler, bir çoklu kristaldeki tanelerin yüzeylerinin üzerindeki atomların kimyasal potansiyelini değiştiriler. Aynı anda buna eş bir zıt yönde atomlar akışı meydana gelir ve buda tanenin uzamasına sebep olur. Nabarro-Herring sürünme denklemi Eş.4.3'de gösterilmiştir. (4.3) Burada; d tane çapı, Dv kafes difüzyon katsayısı. Şunu da not etmeliyiz ki tane boyutu arttıkça sürünme oranı da azalır.

58 38 Düşük sıcaklıklarda tane sınırı difüzyonu üstün hale gelir. Coble tipi sürünme Eş. 4.4'de gösterilmiştir. (4.4) d tane çapı, Dgb tane sınırı difüzyon katsayısı. Nabarro- Herring sürünmesi Dv/d2 ile, Coble sürünmesi ise Dgb /d3 ile orantılıdır [Dieter, 1988]. Atom boşluklarının yayınması Atom yayınması Atom boşluklarının yayınması Şekil 4.4. Difüzyon (yayınma sürünmesi) [Sönmez, 2010]. Tane sınırı kayması Tanelerin sınırları boyunca kayarak birbirleriyle yerlerinin değişmesini ifade eder. Genellikle aynı anda farklı sürünme mekanizmaları oluşabilir. Bunların birbirine bağımlı olarak uygulanmasıyla, kararlı sürünme oranı Eş.4.5'deki denklem ile verilir [Dieter, 1988]. (4.5) Tane sınırı kayması düşük gerinme hızı ve yüksek sıcaklıkta meydana gelir. Tane sınırı kayması kararlı sürünmeye önemli bir katkı sunmazken taneler arası kopmanın başlatılmasında önemli bir rol oynar [Sönmez, 2010]. Tane sınırlarının kayması ile

59 39 taneler birbirlerine göre yer değiştirirler (Şekil 4.5). Bu olay, taneler yer değiştirirken tane sınırlarının birbirileri ile uyum sağlayabilmesi mümkün olduğu deformasyon şartlarında, yani yüksek sıcaklıklarda ve düşük deformasyon hızlarında olabilir. Tane sınırı çekme ekseni ile 45 'lik açı yaptığı zaman en fazla kayma olur. Saf metaller üzerinde düşük gerilmeler altında yapılan sürünme deneylerinde toplam deformasyonun yaklaşık %30'unun tane sınırlarının kayması ile oluştuğu ve bu oranın uygulanan gerilme arttırıldığında azaldığı saptanmıştır [Kayalı ve Ensari, 1986]. Şekil 4.5. Tane sınırlarının kayması ile oluşan plastik deformasyon [Sönmez, 2010]. Metalik malzemelerde oda sıcaklığında ya da düşük sıcaklıklarda kırılma, tane içinden (transgranüler) şeklinde meydana gelirken, yüksek sıcaklıklarda ise taneler arasından (intergranüler) kırılma olarak ortaya çıkar. Yüksek sıcaklıklarda taneler hareket etme eğiliminde olduğundan sınırlarda kayma meydana gelir. Bu şekilde tane sınırları arasındaki boşluklar büyüyerek birbirleriyle birleşir ve sonuçta çatlak oluşumu ortaya çıkar (Şekil 4.6). Hasar öncelikle sürünme eğrisinin üçüncü bölgesinde başlar ve artan bir hızla ilerler. Tane sınırlarındaki çatlakların çekirdeklenmesi ve büyümesi, komşu tanelerin sınırlar boyunca kayması ile meydana gelir [Coşar, 2000].

60 40 Şekil 4.6. Tanelerin 3'lü kesişme noktalarındaki çatlak oluşumu [Dieter, 1988] Kapalı hücreli metalik köpüklerin sürünme davranışı Bal petekleri ve köpükler sıklıkla yapısal uygulamalarda kullanılırlar: sandviç yapılardaki çekirdekler gibi, yüke dayanımlı yalıtım malzemeleri gibi ve kritik parçalarda kullanılırlar. Düşük sıcaklıklarda yüklendiklerinde (T < 0,3 Tm) bu malzemeler elastik deformasyon, elastik burkulma ve hücre duvarlarında plastik çökme deformasyonları oluşur. Daha yüksek sıcaklıklarda, zamana bağımlı sürünme katkılı deformasyonlar oluşur. Şekil 4.7'de yüksek sıcaklıklarda sürünme deformasyonuna maruz kalmış bal peteği yapısı gösterilmiştir [Andrews ve ark., 1999].

61 41 X2 X1 Şekil 4.7. Bal peteği yapısı: a) deforme olmamış, b) X1 yönünde yük uygulanmış, c) X2 yönünde yük uygulanmış ve d) kayma doğrultusunda yük uygulanmış. Yüksek sıcaklıkta yük uygulandığı zaman, eğik hücre duvarlarında sürünme-eğilmesine uğraması [Andrews ve ark., 1999]. Andrews ve ark., (1999), yaptıkları çalışmada kapalı hücreli köpüğün basma ve çekme yükleri altında sürünme testlerini incelemişler. Yoğunluğu 235,2 kg/m 3 (ticari ismi Alporas, Shinko Wire) olan kapalı hücreli ticarileşmiş bir Alüminyum köpüğü sürünme testi malzemesi olarak kullanmışlar. 325 C sıcaklıkta, 0,42 MPa basınçta deneylerini yapmışlar. Çekme durumunda tipik sürünme davranışı izleyen çok iyi bilinen birincil, ikincil ve üçüncül grup sürünme; üçüncü grupta kopmayla son bulmuştur. Çekme sürünme numuneleri tipik bir şekilde yükleme doğrultusunda 45 'lik bir açıyla kopmuştur (Şekil 4.8.a). Basma durumunda oldukça farklı durum

62 Gerinim Gerinim 42 sergilemiş. İkincil grupta, zamanın bazı periyotlarında sürünme oranı artmış ve ondan sonra ikinci bölgede yavaş bir oranda azalmış ve ikincil grupta bitmiş (Şekil 4.8.b). Resim 4.1 de sürünme sonunda test numuneleri gösterilmiştir. Çekme σ*=0,42 MPa T=325 C t hata (kopma) Zaman (s) Basma σ*=0,42 MPa T=325 C t hata ( =5 ) Zaman (s) Şekil 4.8. Alporas köpüğünün tipik sürünme eğrileri; a) çekme b) basma

63 Resim 4.1. Sürünme sonundaki test numuneleri; a) Çekme yükü altında, b) basma yükü altında [Andrews ve ark., 1999]. 43

64 44 5. KAPALI HÜCRELİ METALİK KÖPÜKLERİN ŞEKİLLENDİRİLMESİ 5.1. Yüksek-Sıcaklıkta Şekillendirme Halen hücresel metallerin ergiyikten çökelme ve katı hal işlemleri ile üretilmeleri mevcuttur. Bu malzemeler, yoğunluk, rijitlik, ve enerji absorpsiyonu açısından çok iyi özelliklere sahiptir. Fakat kullanım oranları, şekillendirmenin veya bitmiş parça imalatının zorluğu ile sınırlıdır [Degischer ve Kriszt, 2002] Köpük şekillendirmede özel problemler Günümüzde haddelenmiş köpürebilir yarı mamul ürünlerden hücresel alüminyum çekirdekler ile üç boyutlu kompozitler yapmak mümkündür. Bu yöntem toz metalurjisi köpürtme tekniği üzerine temellendirilmiştir ve oldukça maliyetlidir. Ergiyik yöntemle üretilen köpükler toz metalurjisi köpürtme tekniği ile üretilenlerden çok daha ucuzdurlar. Fakat köpürtülmüş hücresel metallerin şekillendirme özellikleri ile ilgili problemler vardır. Ortam sıcaklığında köpüklerin şekillendirilmesi deforme olan bölgedeki çatlakların artmasına ya da gözenek yapısının çökmesine neden olmaktadır. Lokal gerilme-gerinim konsantrasyonları hücresel yapının en zayıf kısımlarında hataya neden olmaktadır [Hahn ve Otto, 2000]. Yüksek sıcaklıklardaki şekillendirmeler metalik köpüklerin hatasız ve gözenekli yapıyla şekillendirilmelerine olanak sağlamaktadır. Yüksek sıcaklıklarda akma gerilmesi ve deformasyon sınırları kayda değer biçimde azalmaktadır, böylece akma gerçekleşmektedir, lokal gerilme konsantrasyonları sürünme gevşemesi ile azaltılmaktadır [Degischer ve Kriszt, 2002] Alüminyum köpük çekirdek ile sandviç köpük üretimi Alüminyum köpük çekirdek ile sandviç köpük üretiminin işlem sırası Şekil 5.1 de gösterilmektedir. Sandviç panelin kaplama levhaları ilk işlem basamağında şekillendirilerek hücresel çekirdek malzemenin üzerine entegre edilmiştir. Sonuç son şekle yakın kompozit bir parçadır [Hahn ve Otto, 2000].

65 45 Şekil 5.1 de gösterilen iş parçası fırında çelik kalıp kullanılarak katı sıcaklığı aralığında şekillendirilmiştir. Bu durumdaki şekillendirme kuvveti yer çekimidir. Dezavantaj olarak sıcaklık kontrolündeki problemler ve başlangıçtaki yüksek lokal gerilmeler kenarlardaki temas bölgelerinde çökmeye neden olmuştur [Hahn ve Otto, 2000]. Metalik köpük Şekil 5.1. İşlem sırası [Hahn ve Otto, 2000]. Alüminyum köpük solidüs sıcaklığına yakın bir sıcaklıkta şekillendirilir. Örnek olarak Al-Si faz diyagramındaki çalışma alanı ve AlSi12 alaşımından yapılan bir iş parçası Şekil 5.2 de gösterilmiştir [Hahn ve Otto, 2000]. Şekillendirme bölgesi (a) Şekil 5.2. a) Al-Si faz diyagramında şekillendirme bölgeleri, b) Çelik kalıpta şekillendirilmiş iş parçası [Hahn ve Otto, 2000]. (b)

66 Katı halde malzeme davranışı Solidüs sıcaklığındaki malzeme davranışı farklı köpük malzemelerinin şekillendirilmelerinde önemli bir yer tutmaktadır. Alaşım elementlerinin yanı sıra üretim işlemleri ayrıca termal davranışı da etkilemektedir. Malzemeler sıkıştırılmış tozların köpürtülme yöntemiyle üretilirler ve bir dış katman yüzeye sahiptirler. Bu yüzey, atmosferden köpük içerisine ısı alışverişine engel olmaktadır. Sonuç olarak çalışılan bölgede şekillendirme yüksek sıcaklıkta daha erken elde edilmektedir [Degischer ve Kriszt, 2002]. Diğer önemli bir faktör ise köpürtücü ajandır. Solidüs sıcaklığının üstünde metalik köpüklerin hücre yapısında kalıcı şekil değişiklikleri göstermezler. Fakat solidüs sıcaklığına ulaşıldığında hücre duvarlarındaki kalıntı TiH 2 parçacıkları sebebiyle yeni gözenekçikler oluştururlar. Üretim sürecinde TiH 2 nin çözünme sıcaklığına ulaşıldığında hidrojen salınımı gerçekleşir ve bu noktada alaşım ergimeye başlar. Hücre yapısı sıcaklık yükseldikçe değişir ve solidüs sıcaklığında farklı gözenek kombinasyonunun gerçekleşmesi mümkündür (Şekil 5.3.a) [Degischer ve Kriszt, 2002]. a) b) Şekil 5.3. Sıcaklık ve köpürtücü ajanın hücre yapısı üzerindeki etkisi, a) TiH2' ün etkisi, b) Gaz enjeksiyonu ile köpürtülmüş köpükler [Degischer ve Kriszt, 2002].

67 Yüksek sıcaklıkta hücresel metallerin şekillendirilmesi Sıcaklık, şekillendirme işleminde önemli bir yer tutmaktadır. TiH 2 'lü alüminyum köpüklerinin şekillendirilmesi için solidüs sıcaklığın altında çalışmak gerekir ki hücre yapısı çökmeden korunabilsin, çünkü bu işlemde ana faktör şekillendirme kuvvetidir. Eşik değerin kontrol altında tutulduğu şekillendirme işleminde bu sıcaklığın üstünde malzemenin şekillendirilmeleri mümkün değildir. Çünkü çok küçük şekillendirme kuvvetleri bile hücresel yapıya zarar vermektedir. Öte yandan yüksek deformasyon oranlarına ulaşmak için akma gerilmesi azaltılarak sıcaklığa ulaşılmalı ancak solidüs sıcaklığı aşılmamalıdır [Ashby ve ark., 2000]. Gaz enjeksiyonu yöntemiyle üretilen köpüklerin ihtiva ettiği farklı fazlar veya metalik partiküller yüksek sıcaklıklarda da kararlı hale getirilebilirler, ancak solidüs sıcaklığı üzerinde çok daha farklı davranışlar gösterirler. Örneğin silisyum karbür gibi partiküller üretim aşamasında viskoziteyi artırarak yapıyı bu sıcaklık aralığında kararlı halde tutmak için kullanılırlar [Ashby ve ark., 2000]. Zira, partiküller alüminyum matris ve hücresel yapıyı kararlı hale getirir. Solidüs sıcaklığının üzerindeki bölgede sıcaklık ana faktördür, çünkü malzeme yarı katı halden ergimeye geçer. Köpük alaşımının katı hal sıcaklığına bağlı olarak artan sıcaklıkla akma kuvveti azaltılabilir. Sıcaklığın yanı sıra şekillendirme işleminde süre de önemli bir faktördür. Şekillendirme işlemi difüzyon kontrolü ile gerçekleşir bu ise zamana bağlı bir mekanizmadır. Daha uzun şekillendirme süreci daha geniş bükme açılarıyla sonuçlanır. Ancak deformasyon miktarı giderek azalır [Degischer ve Kriszt, 2002]. Hücresel metallerin yüksek sıcaklıklarda şekillendirilmesine ilişkin bazı örnekler Resim 5.1'de gösterilmiştir. Yaklaşık %15 SiC partiküllü gaz enjeksiyonu ergiyiğinden yapılan köpükler solidüs sıcaklığın 5 C, 10 C, 15 C (Şekil 5.1.a,b,c). solidüs sıcaklığın üstünde sabit şekillendirme kuvvetleriyle bükülmüştür [Degischer ve Kriszt, 2002].

68 48 a) b) c) Resim 5.1. Yüksek sıcaklıkta şekillendirilmiş Alüminyum köpük numuneleri a) Solidüs sıcaklığının 5 C üstünde, b) Solidüs sıcaklığının 10 C üstünde, c) Solidüs sıcaklığının 15 C üstünde [Merklein ve Geiger, 2002].

69 49 6. DENEYSEL ÇALIŞMALAR 6.1. Malzeme Bu çalışmada, kapalı hücreli Al metalik köpük üretimi için, kimyasal kompozisyonu Çizelge 6.1'de verilen alaşım preform (köpürtülebilir öncü malzeme) kullanılmıştır. Preform malzemeler şerit halinde 5x20x1000 mm boyutlarında temin edilmiştir. Çizelge 6.1. Preform malzeme kimyasal kompozisyonu Malzeme Al Mg Si TiH 2 % (ağırlıkça) 97,6 1,0 0,6 0, Köpürtme İşlemi Üretilen köpük numunelerin yoğunluğu ve gözenekliliği arasında Eş. 6.1'de gösterildiği gibi bir ilişki bulunmaktadır. = 1- (6.1) P: Gözeneklilik, V: Köpük hacmi, m: Köpük ağırlığı, p: Preform malzeme yoğunluğu, : Köpük malzeme yoğunluğu. Köpürtme işlemleri köpük üretimi için özel tasarlanan mufel tipi 600x600x300 mm 3 kamara hacminde, alt tablası hareketli 13 kw gücündeki fırında yapılmıştır. Resim 6.1 de köpürtme fırını ve köpürtme kalıbının fırın içerisindeki yerleşimi gösterilmiştir.

70 50 Fırın Köpürtme kalıbı Resim 6.1. Köpürtme fırını ve köpürtme kalıbı yerleşimi Resim 6.2'de 5x20x200 mm boyutlarında köpürtme kalıbında kullanılan preform malzeme gösterilmiştir. Resim 6.2. Preform malzeme Resim 6.3'de St 37 malzemeden imal edilen köpürtme kalıbı resmi gösterilmiştir.

71 51 Köpük tahliye delikleri Kilit Kapak Kalıp Alt plaka Resim 6.3. Köpürtme kalıbı Yaklaşık 400 C'de ön ısıtma uygulanmış olan köpürtme kalıbına preform malzeme yerleştirildikten sonra 730 C fırın sıcaklığında ~7 dakika içerisinde köpürtme işlemi gerçekleştirilmiştir. Köpürtme kalıbındaki tahliye deliklerinden köpük çıkışı takip edilmiş ve köpürtme kalıbı fırından çıkarılarak sirkülasyonlu havada soğumaya bırakılmış ve bu sayede 17x22x200 mm boyutlarında şekillendirilen köpük numune kalıptan çıkartılmıştır (Resim 6.4). Resim 6.4. Üretilen metalik köpük numune 6.3. Metalografik Çalışmalar Preform ve köpük malzeme mikroyapı karakterizasyonu Preform ve köpük malzeme mikroyapısı optik mikroskop, SEM, EDS ve XRD aracılığıyla karakterize edilmiştir. Mikroyapı incelemelerinde Leica DFC 320 dijital kamera bağlantılı Leica DM 4000 M marka optik mikroskop ve Jeol 6060 LV model tarama elektron mikroskobu (SEM) kullanılmıştır.

72 Köpük malzeme makroyapı karakterizasyonu Metalik köpük yapısındaki hücre şeklinin ve boyutlarının belirlenmesi için köpük numuneler tel erezyon yöntemiyle boyuna doğrultuda kesilmiş ve numunelerin 1:1 ölçeğinde tarama fotoğrafları alınarak görüntü analizi yapılmıştır (Şekil 6.1). AutoCAD programında hücrelerin boyuna ve enine doğrultudaki uzunluklarının ölçülmesiyle ve Eş. 6.2'de verilen MLI (Mean Linear Intercept) yöntemiyle hücre boyutları hesaplanmıştır. Şekil 6.1. Hücre boyutlarının ve morfolojisinin belirlenmesinde kullanılan AutoCAD programı ve MLI yöntemi (6.2) L: gözenek boyutu, : Toplam test uzunluğu, p: Gözenek sayısı [Das, 1999]. Deforme edilmiş köpük numunelerde basma ve çekme bölgelerinde oluşan hücre yönlenmelerin analizinde AutoCAD programı kullanılarak tarama görüntüsü üzerinden basma, çekme ve orta eksende MLI yöntemiyle hücre boyutları hesaplanmıştır (Şekil 6.2).

73 53 1) Çekme ekseni Orta eksen 2) Basma ekseni Şekil 6.2. Deforme edilmiş numunede hücre deformasyonunun belirlenmesi Yoğunluk ölçümü Preform (köpürtülebilir öncü) malzeme ve üretilen köpük numunelerin yoğunlukları ölçülmüştür. Preform malzemelerin yoğunluk ölçümleri Sartorius marka 0,1 mg hassasiyete ölçüm yapabilen dijital terazide Arşimet prensibine göre suda yüzdürme yöntemi ile oda sıcaklığında gerçekleştirilmiştir. Yoğunluk hesaplamalarında Eş. 6.3 de verilen formül kullanılmıştır. =g (6.3) : Numunenin yoğunluğu (g/cm 3 ), : Oda sıcaklığındaki suyun yoğunluğu (g/cm 3 ), : Numunenin havadaki ağırlığı (g), :Numunenin su içerisindeki ağırlığı (g). Üretilen köpük numunelerin yoğunluğu ise numune boyutlarının büyük olmasından dolayı Eş. 6.4'deki formüle göre hesaplanmıştır.

74 54 (6.4) : Köpük numunenin yoğunluğu (g/cm 3 ), m: Köpük numunenin ağırlığı (g), V: Köpük numunenin hacmi (cm 3 ) Lineer genleşme oranı ve gözeneklilik miktarının belirlenmesi Üretilen metalik köpük numunelerin lineer genleşme oranları Eş. 6.5'deki formüle göre hesaplanmıştır. (6.5) : Köpük numunenin lineer genleşme oranı (%), : Köpüğün hacmi (cm 3 ), : Preform malzeme hacmi (cm 3 ). Köpük numunelerin gözeneklilik oranı ise Eş. 6.6'daki formüle göre hesaplanmıştır. (6.6) : Gözeneklilik oranı (%), : Preform malzeme hacmi (cm 3 ), : Köpük numune hacmi (cm 3 ) Eğme Testi Eğme testi dışarıdan uygulanan yük etkisiyle yapılan eğme işlemidir. Üretilen köpük numunelerin yüksek sıcaklıklarda eğme testleri için fırına monte edilen eğme test düzeneği tasarlanıp imal edilmiştir. Resim 6.5'de eğme test düzeneği gösterilmiştir.

75 55 Yük kolu Hareketli mil Bükme rulosu P Fırın R=25 95 Sıkma kolu Büküm silidiri Eğme aparatı Köpük numune Açısal skala Termokupol Resim 6.5. Eğme test düzeneği Deformasyon sıcaklıkları solidüs altı katı halde deformasyonlar için 600, 625 ve 640 C sıcaklıklar seçilmiştir. Fırın içerisine yerleştirilen eğme aparatında, numune merkezi ile büküm silindiri merkezi çakışacak şekilde köpük numune yerleştirilmiştir. Eğme testlerinde 50 mm çapında büküm silindiri kullanılmıştır. Eğme test düzeneğinin hareketli tüm parçaları oksitlenme direnci yüksek olan paslanmaz çelik (AISI 316) malzemeden yapılmıştır. Sıkma kolu vasıtasıyla numune sabitlenmiştir. Aparat istenilen büküm uzunluğunda çalışabilecek şekilde dizayn edilmiştir. Eğme testlerinde 95 mm büküm uzunluğu kullanılmıştır. Eğme için gerekli olan kuvvet, fırın üzerine yerleştirilen yük kolu ile sağlanmıştır. Yük kolu hareketli mili vasıtasıyla numuneye kuvvet uygulamıştır. Bükme rulosu sayesinde,

76 56 deformasyon sırasında numune bükme rulosu arasında oluşacak sürtünme kuvveti minimize edilmiştir. Numune sıcaklığı numuneyle temas halinde olan termokupol sayesinde kontrol altında tutulmuştur. Fırın sıcaklığı ve numune sıcaklığı arasındaki sıcaklık farkı ~1-2 C aralıklarında belirlenmiştir. Yükleme hızı ise yük kolunun birim zamanda aldığı yola göre Eş. 6.7'deki formüle göre hesaplanmıştır. (mm/sn) (6.7) V: Yükleme hızı (mm/sn), a: Vida adımı (a=4mm), n: Tur sayısını, t: Zaman (sn) Serbest Eğme Deneyi Serbest eğme deneyi, dışarıdan yük uygulamaksızın yerçekimi etkisinde yapılan eğme işlemidir. Deformasyon sıcaklıkları solidüs altı katı halde deformasyonlar için 635 ve 640 C sıcaklıklar ve solidüs üstü katı + sıvı aralığındaki deformasyonlar için ise 645, 650 ve 656 C sıcaklıklar seçilmiştir. Serbest eğme deneyleri fırın içerisine yerleştirilen eğme deney düzeneği ile gerçekleştirilmiştir. Serbest eğme deneyleri yüksek sıcaklıklardaki numunenin yerçekimi etkisiyle eğilerek deformasyonu ile gerçekleştirilmiştir. Resim 6.6'da serbest eğme düzeneği gösterilmiştir.

77 57 Termokupol Büküm silindiri Numune Açısal skala Resim 6.6. Serbest eğme deney düzeneği Eğilen numunelerin büküm iç çaplarının aynı olması için numune merkezi ϕ50 mm'lik büküm silindirinin merkezi ile çakışacak şekilde yerleştirilmiştir. Bu sayede eğilen numunelerin büküm yarıçapları aynı kalmıştır. Açısal deformasyonu (eğilme) belirleyen bir açısal skala numunelerin farklı açılardaki deformasyonuna bakılarak oluşturulmuştur. Bu skala fiber lazer markalama yöntemiyle paslanmaz çelik (AISI 304) malzeme üzerine markalanmıştır. Açısal skala numunenin arkasına yerleştirilmiştir. Bu sayede numunelerin zamana göre açısal deformasyonu belirlenebilmiştir. Deformasyon 620 C numune sıcaklığında süre tutularak ve maksimum deformasyon sıcaklığına kadar geçen sürede (maksimum 75 dakikada) gerçekleştirilmiştir. Deformasyon süresince zamana bağlı olarak numune sıcaklığı ve açısal deformasyon miktarları kayıt edilmiştir. Ayrıca testler, video kaydına alınarak deformasyon süreci izlenmiştir.

78 58 7. DENEY SONUÇLARI VE TARTIŞMA 7.1. Preform Malzeme Mikroyapı Karekterizasyonu Preform malzeme mikroyapısı ve parçacık dağılımı Resim 7.1'de gösterilmiştir. Preform numunelerin teorik yoğunluğu 2,67 g/cm 3 olarak hesaplanmıştır. Preform numunelerin Arşimet yöntemiyle ölçülen yoğunluğu, 2,67 g/cm 3 olarak ölçülmüştür. Preform malzemede % 100 yoğunluk belirlenmiştir. Preform malzeme mikroyapısında matris içerisinde TiH 2 parçacıkları koyu gri renkle görülmüştür. Matris içerisinde açık gri tonlamalı köşeli şekilli parçacıklar ise Si parçacıklarıdır [Duarte ve Banhart, 1999]. TiH 2 Si Ekstrüzyon Doğrultusu Resim 7.1. Preform malzeme mikroyapısı (Dağlamasız) Şekil 7.1'de preform malzemenin DTA grafiği verilmiştir. 218 ve 342 C'de pik veren ekzotermik reaksiyonun TiH 2 köpürtücü ajan partiküllerinin bu sıcaklıklardaki reaksiyonla çözünmesi sonucu oluştuğu düşünülmektedir. 641 C'de endotermik reaksiyon başlangıcında ise alaşımda sıvı faz oluşumunun başladığı sıcaklığı (solidüs sıcaklığını) ifade etmektedir. 668 C'de ise sıvı faz oluşumunun tamamlandığı belirlenmiştir.

79 59 Şekil 7.1. Preform malzemenin DTA grafiği Degischer ve Kriszt, (2002) yaptıkları çalışmada, kapalı hücreli metalik köpüğü solidüs sıcaklığının 5 C, 10 C ve 15 C üzerindeki sıcaklıklarda yerçekimi etkisiyle bükülebilir olduğunu belirlemişlerdir. Deneysel çalışmada, serbest eğme işlemleri solidüs sıcaklığının 6 C ve 1 C altında ve solidüs sıcaklığının 4 C, 9 C, ve 15 C üzerindeki sıcaklıklarda gerçekleştirilmiştir Köpük Malzemenin Karekterizasyonu Mikroyapı karekterizasyonu Resim 7.2'de, üretilen köpük numunenin mikroyapısı verilmiştir. Eş eksenli tanelerden oluşan yapı görülmektedir. Mikroyapı resmi köpük numunenin gözenek duvarlarına göre nispeten kalın olan yan duvarlarından alınabilmiştir. Resim 7.3'de çözünmeden kalan TiH 2 partikülleri görülmektedir.

80 60 Resim 7.2. Köpük numune mikroyapısı (Tucker's dağlamada) TiH 2 Resim 7.3. Köpük numune mikroyapısı (%0,5 HF dağlamada)

81 Metalik köpüklerin makroyapı karekterizasyonu Çizelge 7.1'de üretilen metalik köpük numunenin fiziksel özellikleri ve hücre morfolojisi verilmiştir. Resim 7.4'de ise köpük numunenin boyuna kesiti ve hücre yapısı gösterilmiştir. Çizelge 7.1. Üretilen köpük numunenin fiziksel ve geometrik özellikleri. Yoğunlu k (g/cm 3 ) Lineer genleşme oranı (%) Gözeneklilik Miktarı (%) Boyuna doğrultuda hücre boyutu (mm) Enine doğrultuda hücre boyutu (mm) Hücre Boy/En oranı 0, ,71 4,31 1,09 Resim 7.4. Köpük numunenin boyuna kesiti ve hücre yapısı Köpük numunenin iki boyutlu tarama görüntüsünden hücre boyut dağılımı incelendiğinde, hücre boy/en oranının yaklaşık olarak birbirine eşit olduğu görülmektedir. Hücre boy/en oranının eşit olması gözeneklerin küresele yakın olduğu ve ideal geometride olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca hücre boyut dağılımının mekanik özellikler için homojen olması istenir [Degischer ve Kriszt, 2002]. Ortalama hücre boyutu ise 4,5 mm (d) olarak hesaplanmıştır. Çizelge 7.2'de eğme testi uygulanan numunelerin, deformasyon sıcaklıkları, deformasyon hızları, deformasyon miktarları ve yoğunlukları verilmiştir.

82 62 Çizelge 7.2. Eğme testi uygulanan numunelerin özellikleri Deformasyon sıcaklığı ( C) Yükleme hızı (mm/sn) Açısal deformasyon miktarı ( ) , , ,53 Numunede kopma 625 0, , Numunede kopma 640 0, ,01 17 Eğme testlerinde deformasyon hızının yüksek veya düşük olması deformasyon sürecini etkilemiştir. Tüm sıcaklıklarda deformasyon hızının artmasıyla erken çatlak oluşumu sebebiyle açısal deformasyon miktarı azalmıştır. 0,01 mm/sn yükleme hızından büyük hızlarda yaklaşık aynı açısal deformasyon değerleri elde edilmiştir. Bu deformasyon miktarından sonra uygulanan yük sebebiyle numunelerin üst yüzeylerinden maksimum momentin olduğu yerlerde önce çatlak ve ardından kopma meydana gelmiştir. 640 C numune sıcaklığında numunenin yerçekimi etkisiyle deformasyon hızı, yükleme hızından daha yüksek olduğu için en fazla açısal deformasyon miktarı bu numunede gözlenmiştir. Çizelge 7.3'de Serbest eğme testi uygulanmış numunelerin fiziksel ve geometrik özellikleri verilmiştir.

83 63 63 Çizelge 7.3. Serbest eğme testi uygulanmış numunelerin fiziksel ve geometrik özellikleri Deformasyon sıcaklığı ( C) Bekleme süresi (dk) Açısal deformasyon miktarı ( ) Çekme bölgesinde gözenek boy/en oranı Orta eksende gözenek boy/en oranı Basma bölgesinde gözenek boy/en oranı Deformasyon bölgesi köpük resmi ,01 1,01 0, ,04 1,02 1, ,47 1,24 0, ,49 1,32 0, ,82 1,66 0,90

84 Metalik Köpüklerin Yüksek Sıcaklıkta Şekillendirilmesi Metalik köpüklerin eğme test sonuçları 17x22x200 mm boyutlarındaki köpük numunelere, 600 C, 625 C ve 640 C'de olmak üzere, solidüs sıcaklığı altındaki 3 farklı numune sıcaklığında ve farklı yükleme hızlarında eğme testi uygulanmıştır. 600 C deformasyon sıcaklığında, V=6 mm/sn yükleme hızındaki eğme testi uygulanan numunede çatlak başladığı anda deformasyon işlemi sonlandırılmış ve 11 açısal deformasyon miktarı gözlenmiştir. Resim 7.5.a'da numunenin ön görünüşü verilmiştir. Moment etkisiyle en yüksek gerilmenin oluştuğu, numunenin üst yüzeyindeki çekme bölgesinde çatlak oluşmuştur (Resim 7.5.b). 11 a) Çatlak başlangıcı b) Çatlak ilerlemesi Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=6 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü 600 C deformasyon sıcaklığında, V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki eğme testi uygulanan numunede çatlak oluştuğu andan itibaren deformasyon işlemi sonlandırılmıştır. Numunede 15 açısal deformasyon gözlenmiştir. Resim 7.6'da numune görüntüleri verilmiştir. Çatlak maksimum gerilmenin olduğu yerde başlamış ve ilerlemiştir.

85 65 15 a) Çatlak başlangıcı b) Çatlak ilerlemesi Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü 600 C deformasyon sıcaklığında, V=0,01 mm/sn yükleme hızındaki eğme testi uygulanan numunede 13 'lik açısal deformasyon sonunda makro boyutta çatlak oluşumu başlamıştır. Resim 7.7'de numunen görüntüleri verilmiştir. Çatlak, numunede maksimum momentin etki ettiği kesitte ve çekme yüzeyinde meydana gelmiştir. 13 a) Çatlak başlangıcı b) Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,01 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü 625 C deformasyon sıcaklığında, V=3,53 mm/sn yükleme hızındaki numunenin deformasyon hızının yüksek olması sebebiyle çatlak hızla ilerleyip numuneyi koparmıştır. Çatlak, maksimum momentin oluşturduğu en büyük çekme gerilmesi bölgelerinde başlamış ve enine kesit boyunca devam etmiştir. Kopan numune

86 66 birleştirilip ölçüldüğünde ~5 'lik açısal deformasyon görülmüştür. Resim 7.8'de numunenin makro görünüşü verilmiştir. 5 Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=3,53 mm/sn yükleme hızındaki numunenin makro görünüşü 625 C deformasyon sıcaklığında, V=0,1 mm/sn yükleme hızında eğme testi uygulanan numunede deformasyonun ilerleyen aşamalarında numune üst yüzeyinde kılcal çatlaklar meydana geldiği görülmektedir (Resim 7.9) Çatlak oluşumunun gözlenebilir boyuta ulaştığında açısal deformasyon miktarı 11 'dir. Numune üst yüzeyinde birden fazla sayıda çatlak oluşması numune üst duvar kalınlığının bölgesel olarak değişim göstermiş ve numunenin en zayıf bölgelerinde çatlaklar olmuştur. Deformasyonun hücre duvarında çatlak, düşük yoğunluklu bölgeler ve köpük malzeme üretim kusurlarının olduğu bölgelerde başladığı bilinmektedir [Bahçeci, 2012].

87 67 a) Çatlak 11 Kılcal çatlaklar b) Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü 625 C deformasyon sıcaklığında, V=0,01 mm/sn yükleme hızındaki eğme testi uygulanan numunede, maksimum gerilmenin olduğu yerde çatlak oluşmuştur. Numunede 16 açısal deformasyon gözlenmiştir (Resim 7.10). 600 C deformasyon sıcaklığında, V=0,01 mm/sn deformasyon hızındaki numuneye göre daha fazla açısal deformasyon miktarı gözlenmiştir. Yükleme hızı azaldıkça açısal deformasyon miktarında artma gözlemiştir.

88 68 16 a) Çatlak başlangıcı b) Çatlak ilerlemesi Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,01 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü 640 C deformasyon sıcaklığında, V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numune sıcaklığının deformasyonun gerçekleştirileceği 640 C sıcaklığa ulaştığında, yerçekimi etkisiyle deformasyon etkisi görülmüştür (Resim 7.11). Deformasyon sıcaklığında olan numuneye V=0,1 mm/sn deformasyon hızı ile eğme testi uygulanmış ve numunede bir miktar daha açısal deformasyon oluştuktan sonra çatlak gözlenerek deformasyon sona erdirilmiştir. Bu numunede ise toplamda 12 açısal deformasyon gözlenmiştir. Resim 7.12'de, boyuna kesitte dilimlenen köpük numunenin çekme gerilmesi bölgesinde oluşan çatlak ve hücre duvarları arasında yayılışı gösterilmiştir.

89 69 a) Çatlak başlangıcı b) Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü makro Çatlak başlangıcı Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=0,1 mm/sn yükleme hızındaki numunenin boyuna kesit makro görünüşü. Resim 7.13'de deformasyon sırasında oluşan çatlak bölgesinin SEM görüntüsü verilmiştir. Resim 7.13.a' da köpük malzemenin çekme gerilmesine maruz üst

90 Çekme etkisi 70 yüzeyinde 0,5 mm genişlikte çatlak görülmektedir. Çatlak detaylı incelendiğinde hücre içerisine doğru duvar kalınlığında artış, çatlak bölgelerine doğru ise incelme mevcuttur. Şekil 7.13.b' de bu bölge detaylıca gösterilmiştir. Çatlağa sebep olan incelmiş duvar içerisinde eğme sürecinde oluşan çekme deformasyonu etkisiyle çekme yönüne paralel oluşmuş çatlaklar ve taneler açıkça görülmektedir. Oluşan bu çatlakların difüzyon sürünmesi sırasında yetersiz yayınım sebebiyle taneler arasında oluşan çatlaklar olduğu düşünülmektedir. a) Çekme doğrultusunda taneler arası çatlak Hücre iç duvar yüzeyi Köpük dış yüzeyi b) Resim C deformasyon sıcaklığındaki numunenin çatlak bölgesinin SEM görünüşü; a) Genel görünüm, b) Çatlak ve deformasyon görüntüsü

91 C deformasyon sıcaklığında, V=4 mm/sn yükleme hızındaki numune 640 C deformasyon sıcaklığına ulaştığında, numunenin kendi ağırlığıyla ve yerçekimi etkisiyle birlikte numunede ~2 açısal deformasyon gözlenmiştir. Devamında yük uygulanarak V=4 mm/sn deformasyon hızında gerçekleştirilen deformasyonda numune ~3 deforme olduktan sonra ani çatlak oluşumu ve ardından numunede kopma meydana gelmiştir. Kopma maksimum eğme gerilmesinin olduğu bölgede gerçekleşmiştir (Resim 7.14). a) b) Resim C deformasyon sıcaklığında ve V=4 mm/sn deformasyon hızındaki numunenin; a) Ön görünüşü, b) Üst görünüşü 640 C deformasyon sıcaklığında, V=0,01 mm/sn yükleme hızındaki numune sıcaklığı 635 C ulaştığında kendi ağırlığıyla açısal deformasyonun başladığı görülmüştür. 640 C deformasyon sıcaklığına ulaştığında ise 3 açısal deformasyon görülmüştür. V=0,01 mm/sn deformasyon hızında deformasyon işlemine başlandığında, numunenin kendi ağırlığıyla oluşan deformasyon hızı, V=0,01 mm/sn yükleme hızından daha fazla olduğundan numune eğme testine tabi tutulamamıştır. Yaklaşık 15 dakika 640 C deformasyon sıcaklığında tutulan numunede kendi ağırlığıyla 17 açısal deformasyona makro hatasız ulaşmıştır. Bu testle birlikte, 635 C numune sıcaklığının üzerindeki sıcaklıklara belirli süre maruz bırakılan numunede kendi ağırlığıyla deformasyonun oluşabileceği belirlenmiştir. Resim 7.15'de 640 C deformasyon sıcaklığında numune görüntüsü verilmiştir.

92 72 17 Resim C sıcaklıkta deforme edilen numune Metalik köpüklerin serbest eğme deney sonuçları Serbest halde eğme testinde numuneler oda sıcaklığında düzeneğe yerleştirilmiş ve 635, 640, 645, 650 ve 656 C maksimum deformasyon sıcaklıklarında ve maksimum 75 dakikalık sürede eğme işlemine tabi tutulmuştur. Her bir deformasyon sıcaklığı için 3 numuneye serbest eğme deneyi uygulanmıştır. 635 C deformasyon sıcaklığındaki numunenin serbest eğme deney sonuçları 635 C deformasyon sıcaklığında katı faz bölgesinde yerçekimi etkisiyle serbest halde deformasyon işlemi uygulanmıştır. Şekil 7.2'de numunenin zaman-açısal deformasyon ilişkisi gösterilmiştir. Numune oda sıcaklığında serbest eğme deney düzeneğine yerleştirilmiş ve numune sıcaklığı 635 C deformasyon sıcaklığına ulaştığında ise deformasyonun başladığı gözlenmiştir. 7 dakika içerisinde numunede 5 ' lik açısal deformasyon gözlenmiştir. Numune açısal deformasyonla şekil değiştirirken sıcaklığında 1 C düşüş gözlenmiştir. Numunenin eğilme noktasına uyguladığı yüksek eğilme momenti etkisiyle 14 dakika sonunda 10 ' lik açısal deformasyon meydana gelmiştir. Artan açısal deformasyonla birlikte azalan eğilme momenti etkisi sebebiyle 36 dakika sonunda ise ancak 14 ' lik açısal deformasyon gözlenmiştir. 36 dakikadan 60 dakikaya kadar açısal deformasyonda sadece 1 ' lik artış gözlenmiştir. Zamana bağlı açısal deformasyon miktarındaki parabolik değişimin sebebi olarak artan deformasyonla azalan eğilme momenti yani moment kolundaki kısalma olduğu söylenebilir. Şekil 7.3'de açısal deformasyon ve eğilme

93 Eğilme Momenti (Nmm) Açısal deformasyon ( ) 73 momenti arasındaki ilişki gösterilmiştir. 635 C' lik sıcaklıkta 1 saatlik süre sonunda toplam açısal deformasyon miktarı 15 'de kalmıştır Süre (dak) Şekil C'de zaman-açısal deformasyon ilişkisi Açısal Deformasyon ( ) Şekil 7.3. Açısal deformasyon ve eğilme momenti arasındaki ilişki

94 74 Resim 7.16' da 635 C deformasyon sıcaklığındaki numunenin genel ve kesit görünüşü verilmiştir. Buradan görüldüğü gibi deforme olan numunenin dış yüzeylerinde herhangi bir makro hataya rastlanmadan deformasyon gerçekleşmiştir. (a) (b) Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) Genel görünüşü, b) Kesit görünüşü 640 C deformasyon sıcaklığındaki numunenin serbest eğme deney sonuçları 640 C'de serbest halde deformasyon için numune sıcaklığı 620 C sıcaklığa ulaştığında bekleme süresi başlatılmıştır. Şekil 7.4' de zaman-açısal deformasyon

95 Açısal deformasyon ( ) 75 ilişkisi gösterilmiştir. Numune sıcaklığı 620 C' den 635 C sıcaklığa 5 dakika da ulaşmıştır. 635 C sıcaklıkta deformasyona başlayan numune yaklaşık 7 dakikada 5 ' lik açısal deformasyona ve 640 C numune sıcaklığına ulaşmış ve bu sıcaklıkta sabit tutulmuştur. Başlangıçta deformasyon hızı yüksek olan numunede 12 dakika içerisinde 10 'lik açısal deformasyon belirlenmiştir. 17 dakika içerisinde 15 'lik deformasyon miktarına ve 32 dakikada ise 20 lik açısal deformasyona ulaşmıştır. Bu süre sonunda ulaşılan açısal deformasyon etkisiyle azalan moment etkisiyle deformasyon için uygulanan kayma gerilmesindeki azalma sebebiyle deformasyon hızı azalmıştır. 55 dakikada 25 'lik açısal deformasyona, yaklaşık 10 dakika sonra ise 1 artışla 26 'ye ulaşmıştır. Numunede deformasyon işlemi makro hatasız olarak gerçekleşmiştir. Resim 7.17' de numune görüntüsü verilmiştir Süre (dak) Şekil C zaman-açısal deformasyon ilişkisi

96 76 (a) (b) Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) Genel görünüşü, b) Kesit görünüşü 645 C deformasyon sıcaklığındaki numunenin serbest eğme deney sonuçları 645 C' lik deney sürecinde numune 635 C sıcaklıkta deformasyona başlamıştır. Şekil 7.5'de zaman-açısal deformasyon ilişkisi gösterilmiştir. Numune 10 dakika içerisinde 640 C sıcaklığa ve 5 'lik açısal deformasyon miktarına ulaşmıştır. Numune eğilme merkezine uyguladığı yüksek moment nedeniyle 14 dakika içerisinde 10 'lik açısal deformasyona, 17 dakika içerisinde 15 'lik açısal

97 Açısal deformasyon ( ) 77 deformasyona ulaşmıştır. Numunenin deformasyon hızı arttıkça numune sıcaklığı artışında az da olsa yavaşlama gözlenmiştir. 18 dakikada numune bekleme sıcaklığı olan 645 C' ye ulaşmıştır. Numune 32 dakika içerisinde 35 açısal deformasyon belirlenmiştir. Deformasyonun bu denli hızlı bir şekilde olması malzemenin yüksek sıcaklık nedeniyle akma gerilmesinin azalması, deformasyon için gerekli kayma gerilmesini sağlaması şeklinde açıklanabilir. Deformasyon hızı yavaşlayarak 40 dakika içerisinde 40 açısal deformasyona ulaşmıştır. Numune 65 dakikalık süre sonunda toplamda 47 açısal deformasyona makro hatasız ulaşmıştır. Resim 7.18'de numune görüntüsü verilmiştir Süre (dak) Şekil C zaman-açısal deformasyon ilişkisi

98 78 47 (a) (b) Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) Genel görünüşü, b) Kesit görünüşü 650 C deformasyon sıcaklığındaki numunenin serbest eğme deney sonuçları 650 C' lik deney sürecinde numune 635 C sıcaklığa yaklaşık 5 dakikada ulaşmıştır. Şekil 7.6' da zaman-açısal deformasyon ilişkisi gösterilmiştir. 8 dakika içerisinde

99 Açısal deformasyon ( ) 79 5 'lik açısal deformasyon ve 640 C numune sıcaklığına ulaşmıştır. Numune 644 C sıcaklığa kadar yaklaşık doğrusal bir artış göstermiştir. Bu sıcaklıktan sonra numune sıcaklık artışı yavaşlamıştır. Numune 15 dakika içerisinde 15 açısal deformasyona ve 645 C sıcaklığa çıkmıştır. Numune sıcaklığında gözlenen dalgalanmalar numunenin deformasyon sırasında enerji alarak numune sıcaklığını düşürmesi şeklinde açıklanabilir. Numunede 15 dakikadan 30 dakikaya kadar geçen sürede (toplamda 15 dakika) açısal deformasyon miktarında 35 'lik artış gözlenmiştir. Numune maksimum bekleme sıcaklığı olan 650 C sıcaklığına 45 dakikada ulaşmıştır. 47 dakika içerisinde numunede 65 açısal deformasyon miktarı gözlenmiştir. 64 dakikalık süre sonunda 650 C numune sıcaklığında ve toplamda 69 açısal deformasyon miktarı makro hatasız gözlenmiştir. Resim 7.19'da numunenin genel görüntüsü verilmiştir Süre (dak) Şekil C'de zaman-açısal deformasyon ilişkisi

100 80 69 (a) Çekme uzaması etkisi Basma daralması etkisi Orta eksen (b) Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) Genel görünüşü, b) Kesit görünüşü.

101 Hücre Deformasyon oranı (Boy/En) 81 Deformasyon sırasında malzemenin üst kısmında çekme etkisiyle deformasyon gerçekleşirken orta eksenin alt kısmında basma deformasyonu meydana gelmiştir. Deformasyon sıcaklığı artırıldıkça hücrelerin birbirine uyumlu bir şekilde ve çatlama olmaksızın çekme ve basma yönünde deformasyona uğrayarak uzama ve daralma etkisiyle deforme olduğu açıkça görülmektedir. Çekme bölgesinde çekme eksenine paralel hücre uzaması, basma bölgesinde ise hücre basma yönünde hücreler kapanmış ve daralmıştır. Şekil 7.7'de numunenin deformasyon bölgesindeki gözenek boyutları verilmiştir. Çekme bölgesinde hücrelerin deformasyon oranı (boy/en) 1,45 boyda uzama, en uzunluğunda daralma gözlenirken, orta eksende yaklaşık küresele yakın gözenek oranı ve basma bölgesinde ise 0,9 deformasyon oranı, boyda daralma ve ende uzama gözlenmiştir. 1,60 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 0,00 Çekme bölgesi Orta eksen Basma bölgesi Deformasyon Bölgesi Şekil C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin deformasyon bölgesi gözenek boyutları 650 C deformasyon sıcaklığında eğme mesafesi 110 mm numunenin serbest eğme deney sonuçları Eğme mesafesi, 100 mm'den 110 mm uzunluğa çıkarılan numunede maksimum 650 C deformasyon sıcaklığına çıkılarak eğme deneyi yapılmıştır. 650 C deformasyon sıcaklığında 35 dakikalık süre içerisinde deformasyon işlemi tamamlanmış ve 69 'lik

102 82 açısal deformasyona ulaşmıştır (Resim 7.20). Numune eğme mesafesi, diğer numunelere göre daha uzun olduğunda dolayı eğme eksenine daha fazla moment etkisi yaparak deformasyon hızı ve deformasyon miktarı yüksek olmuştur. Numunenin bükme eksenine fazla moment uygulaması kısa sürede aşırı eğilme deformasyonu sağlarken, numunenin eğilme çekme bölgelerindeki dış yüzeyde makro düzeyde çatlaklar meydana gelmiştir. Ancak bu çatlaklar hücre duvarlarının dış yüzeyinde kalmış ve hücre içerisine ilerlememiştir. Bu deneyde oluşturulan yüksek deformasyon hızı sebebiyle, çekme bölgelerinde köpük dış duvar yüzeyinde oluşan deformasyon için yeterli yayınma, hızının oluşmaması sebebiyle yüzeysel çukurluklar ve çatlakların oluştuğu düşünülmektedir.

103 83 (a) Yüzeysel çatlak veya çukurluklar (b) (c) Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) Genel görünüşü, b) Üstten görünüşü, c) Kesit görünüşü

104 Açısal deformasyon ( ) C deformasyon sıcaklığındaki numunenin serbest eğme deney sonuçları 75 dakikalık bekleme süresinde serbest eğme işlemi yapılan numunede 82 ile maksimum açısal deformasyon miktarı belirlenmiştir. Şekil 7.8'de numunenin 656 C'de zaman-açısal deformasyon ilişkisi verilmiştir. Numune sıcaklığı 652 C sıcaklığa 32 dakika içerisinde doğrusal bir şekilde artmış, bu sıcaklıktan sonra 656 C sıcaklığa 75. dakikada ulaşmıştır Süre (dak) Şekil C'de zaman-açısal deformasyon ilişkisi Şekil 7.9'da ise numunenin zamana ve sıcaklığa göre açısal deformasyon değişimi yüzey eğrisi gösterilmiştir. 656 o C de serbest eğme uygulanan numunenin açısal deformasyon miktarına süre ve sıcaklığın etkisi gösterilmiştir. Buradan, sabit bir sıcaklık için zamana bağlı deformasyon miktarındaki artış görülmektedir. Bununla birlikte artan sıcaklıkla birlikte birim zamandaki deformasyon hızının da arttığı belirlenmiştir.

105 Açısal deformasyon ( ) Numune sıcaklığı ( C) Süre (dak) Şekil C de serbest eğme numunesinin zamana ve sıcaklığa göre açısal deformasyonun değişimi Resim 7.21.a'da numunenin genel görünüşü verilmiştir. Yüksek sıcaklıkta uygulanan deformasyon sonunda numune uzunluğunda da artış gözlenmiştir. Bununla birlikte deformasyon bölgesinde kalınlık azalması, çekme ve basma deformasyonu yönünde hücre yönlenmesi görülmüştür (Resim 7.21.b). 650 o C deki numunede görülen hücre deformasyonu etkisi bu numunede de görülmüş ve çekme gerilmesi bölgesinde hücrelerin uzama ve basma gerilmesi bölgesinde ise hücre boyutlarının daralması ile şekil değiştirdiği görülmektedir. Aynı zamanda, numunenin özellikle üst yüzeyindeki duvar kalınlaşması da dikkat çekicidir. Bu bölgeden alınan SEM fotoğraflarında üst yüzeye yakın hücrelerin uzayarak daralması ve hatta kapanarak duvar kalınlığını arttırmış olduğu görülmektedir (Resim 7.22). Basma deformasyonu etkisi altında kalan bölgelerdeki hücrelerde basma etkisi ile hücrelerde kapanma ve hücre duvarlarındaki deformasyon görülmektedir (Resim 7.23).

106 86 (a) Daralma (b) Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) Genel görünüşü, b) Kesit görünüşü

107 87 Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin çekme bölgesindeki SEM görüntüsü Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin basma bölgesindeki SEM görüntüsü Şekil 7.10'da 656 C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin deformasyon bölgesi ve hücre deformasyon miktarları verilmiştir. Çekme bölgesinde deformasyonla birlikte hücre deformasyon oranı (boy/en) 1,8 ile hücrelerde maksimum uzama ve daralma belirlenmiştir. Basma bölgesinde ise hücre deformasyon oranı 0,9 ve orta eksende ise deformasyon oranı 1,65 olarak belirlenmiştir. Hücre deformasyon oranlarının 650 C'de serbest eğme uygulanmış numuneden fazla olması, numunede maksimum uzama ve daralmanın olmasından kaynaklanmaktadır.

108 Hücre Deformasyon oranı (Boy/En) 88 2,00 1,80 1,60 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 0,00 Çekme bölgesi Orta eksen Basma bölgesi Deformasyon Bölgesi Şekil C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin deformasyon bölgesi ve hücre deformasyonları Yüksek sıcaklıkta yapılan bu serbest eğme deneylerinde meydana gelen ve çatlama olmaksızın meydana gelen şekil değişikliği difüzyon sürünmesi mekanizmasıyla açıklanabilir. Metalik köpüklerde de, bulk malzemelerde gerçekleşen tipik difüzyon sürünmesi davranışı ile deformasyon gerçekleşir [Andrews ve ark., 1999]. Merklein ve Geiger, (2002), yaptıkları çalışmada T= 570 ºC deformasyon sıcaklığında SiC ile stabilize edilmiş Al köpükler solidüs sıcaklığı civarında bükülebilir olduğunu, bükme açısı, deformasyon sıcaklığı ve köpüğü bu sıcaklıkta kalma süresinin bir fonksiyonu olduğunu söylemişlerdir. Yaptıkları deneylerde numunenin deformasyon sıcaklığında 2 dakika kadar kaldığı takdirde bükülme açısı 25º, eğer 8 dakika kadar bekleme süresi uzatıldığı takdirde bükülme açısı 25º den fazla olduğunu, ancak bükülme açısındaki artış bekleme süresiyle doğru orantılı olarak artmadığını ve en yüksek bükülme açısının artış miktarı ilk 2 dakikada elde edildiğini belirtmişlerdir. Şekil 7.11 de serbest eğme işlemi uygulanan numunelerin zaman-açısal deformasyon grafiği verilmiştir. Genel olarak 60 dakikalık süre içerisinde açısal deformasyon, deformasyon sıcaklığı arttıkça artmaktadır. Deformasyon sıcaklığının artması ile

109 Açısal deformasyon ( ) 89 artan katı + sıvı fazlı malzemedeki sıvı faz oranı açısal deformasyon miktarını arttırmıştır. 635 C 640 C 645 C 650 C 656 C Süre (dak) Şekil Serbest eğme yapılan numunelerin zaman-açısal deformasyon grafiği 656 C deformasyon sıcaklığındaki numunenin büküm silindiri üzerinde serbest eğme deney sonuçları Numune, ağırlık merkezinde ϕ64 mm'lik silindir üzerinde duracak şekilde tasarlanan aparat sayesinde eğme testine tabi tutulmuştur. Büküm çapı ϕ64 mm olan silindir şeklindeki aparata yerleştirilen numunede maksimum 656 C numune sıcaklığına çıkılarak eğme işlemi gerçekleştirilmiştir. Toplam 1 saatte deformasyon işlemi tamamlanmıştır. Resim 7.24' de 656 C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin iki boyutlu görüntüsü verilmiştir. Numune yüksek sıcaklıkta uzun süre bekletildiğinden dolayı maksimum gerilmenin olduğu yerde numune kesitinde daralmalar meydana gelmiştir (Resim 7.25.a). Resim 7.25.b' de

110 90 deformasyon sonucunda basma bölgesindeki gözenek duvarında meydana gelen deformasyon yönlenmeleri gösterilmiştir. Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numune

111 91 (b) Kayma izleri Kayma izleri (a) Daralma Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin; a) Numunenin boyuna kesiti, b) Numunenin basma bölgesindeki mikroyapı görüntüsü (%0,5 HF dağlamada) Resim 7.26'da deformasyona uğramış numunenin çekme bölgesindeki hücre deformasyonu ve gözeneklerin deformasyon yönünde uzaması gösterilmiştir. Deformasyon sırasında yüksek sıcaklık ve uzun bekleme süresi boyunca çözünmeden kalan TiH 2 parçacıkları çözünerek yeni küçük gözenekler oluşturduğu düşünülmektedir. Degischer ve Kriszt, (2002) yaptıkları çalışmada, solidüs sıcaklığına ulaşıldığında hücre duvarlarındaki kalıntı TiH 2 parçacıkları sebebiyle yeni gözenekler oluşturduğunu belirtmişlerdir [Degischer ve Kriszt, 2002]. Oluşan yeni gözenekler deformasyon sırasında deformasyon yönünde uzamış ve kapanarak duvar kalınlaşmasına sebep olmuştur.

112 92 Kapanan gözenekler Hücre duvarlarında çekme yönünde deformasyon izleri Çekme Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin çekme bölgesindeki SEM görüntüsü Resim 7.27'de deformasyona uğramış numunenin basma bölgesindeki deformasyon görüntüsü ve deformasyon izleri gösterilmiştir. Basma bölgesindeki gözeneklerde daralma meydana gelmiş, kalıntı TiH 2 'ün çözünmesiyle meydana geldiği küçük gözeneklerde genişleme görülmüştür. Genişleyen gözenekler Hücre duvarlarında basma yönünde deformasyon izleri Resim C deformasyon sıcaklığında serbest eğme uygulanmış numunenin basma bölgesindeki SEM görüntüsü

PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Plastik Şekil Vermenin Temelleri: Başlangıç iş parçasının şekline bağlı olarak PŞV iki gruba ayrılır.

PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Plastik Şekil Vermenin Temelleri: Başlangıç iş parçasının şekline bağlı olarak PŞV iki gruba ayrılır. PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Metallerin katı halde kalıp olarak adlandırılan takımlar yardımıyla akma dayanımlarını aşan gerilmelere maruz bırakılarak plastik deformasyonla şeklinin kalıcı olarak değiştirilmesidir

Detaylı

Malzemelerin Deformasyonu

Malzemelerin Deformasyonu Malzemelerin Deformasyonu Malzemelerin deformasyonu Kristal, etkiyen kuvvete deformasyon ile cevap verir. Bir malzemeye yük uygulandığında malzeme üzerinde çeşitli yönlerde ve çeşitli şekillerde yükler

Detaylı

Doç.Dr.Salim ŞAHİN SÜRÜNME

Doç.Dr.Salim ŞAHİN SÜRÜNME Doç.Dr.Salim ŞAHİN SÜRÜNME SÜRÜNME Malzemelerin yüksek sıcaklıkta sabit bir yük altında (hatta kendi ağırlıkları ile bile) zamanla kalıcı plastik şekil değiştirmesine sürünme denir. Sürünme her ne kadar

Detaylı

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ Metalik malzemelerin geriye dönüşü olmayacak şekilde kontrollü fiziksel/kütlesel deformasyona (plastik deformasyon) uğratılarak şekillendirilmesi işlemlerine genel olarak

Detaylı

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION)

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION) PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION) Püskürtme şekillendirme (PŞ) yöntemi ilk olarak Osprey Ltd. şirketi tarafından 1960 lı yıllarda geliştirilmiştir. Günümüzde püskürtme şekillendirme

Detaylı

MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri

MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri K O C A E L İ ÜNİVERSİTESİ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri 3 Şekillendirmenin Metalurjik Esasları Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2012-2013 Güz Yarıyılı 3. Şekillendirmenin

Detaylı

Ön Söz vii Kitabın Türkçe Çevirisine Ön Söz Çevirenin Ön Sözü 1 Sinterleme Bilimine Giriş 2 Sinterleme Ölçüm Teknikleri xiii

Ön Söz vii Kitabın Türkçe Çevirisine Ön Söz Çevirenin Ön Sözü 1 Sinterleme Bilimine Giriş 2 Sinterleme Ölçüm Teknikleri xiii Ön Söz vii Kitabın Türkçe Çevirisine Ön Söz ix Çevirenin Ön Sözü xi 1 Sinterleme Bilimine Giriş 1 Genel bakış / 1 Sinterleme tarihçesi / 3 Sinterleme işlemleri / 4 Tanımlar ve isimlendirme / 8 Sinterleme

Detaylı

TM YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI KÜRESEL ŞEKİLLİ METALİK KÖPÜK ÜRETİMİ VE ÜRETİM PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİ. Arif UZUN

TM YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI KÜRESEL ŞEKİLLİ METALİK KÖPÜK ÜRETİMİ VE ÜRETİM PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİ. Arif UZUN TM YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI KÜRESEL ŞEKİLLİ METALİK KÖPÜK ÜRETİMİ VE ÜRETİM PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİ Arif UZUN YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HAZİRAN

Detaylı

METAL MATRİSLİ KOMPOZİT MALZEMELER

METAL MATRİSLİ KOMPOZİT MALZEMELER Prof.Dr.Ahmet Aran - İ.T.Ü. Makina Fakültesi METAL MATRİSLİ KOMPOZİT MALZEMELER METAL MATRİSLİ KOMPOZİTLER KARMA MALZEMELER METAL MATRİSLİ KARMA MALZEMELER MMK ÜRETİM YÖNTEMLERİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ Metal,

Detaylı

MMT310 Malzemelerin Mekanik Davranışı Mukavemet ve deformasyon özelliklerinin belirlenmesi - Sürünme, eğme ve burma deneyleri

MMT310 Malzemelerin Mekanik Davranışı Mukavemet ve deformasyon özelliklerinin belirlenmesi - Sürünme, eğme ve burma deneyleri MMT310 Malzemelerin Mekanik Davranışı Mukavemet ve deformasyon özelliklerinin belirlenmesi - Sürünme, eğme ve burma deneyleri Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2011-2012 Bahar Yarıyılı 2. Mukavemet ve deformasyon

Detaylı

TOZ METALURJİSİ YÖNTEMİ İLE Al ESASLI PARÇACIK TAKVİYELİ METALİK KÖPÜK ÜRETİMİ. Uğur GÖKMEN YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ

TOZ METALURJİSİ YÖNTEMİ İLE Al ESASLI PARÇACIK TAKVİYELİ METALİK KÖPÜK ÜRETİMİ. Uğur GÖKMEN YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ TOZ METALURJİSİ YÖNTEMİ İLE Al ESASLI PARÇACIK TAKVİYELİ METALİK KÖPÜK ÜRETİMİ Uğur GÖKMEN YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HAZİRAN 2009 ANKARA Uğur GÖKMEN tarafından

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

AlSi7Mg DÖKÜM ALAŞIMINDA T6 ISIL İŞLEM DEĞERLERE ETKİSİNİN İNCELENMESİ. Onur GÜVEN, Doğan ALPDORUK, Şükrü IRMAK

AlSi7Mg DÖKÜM ALAŞIMINDA T6 ISIL İŞLEM DEĞERLERE ETKİSİNİN İNCELENMESİ. Onur GÜVEN, Doğan ALPDORUK, Şükrü IRMAK AlSi7Mg DÖKÜM ALAŞIMINDA T6 ISIL İŞLEM PARAMETRELERİNİN MEKANİK DEĞERLERE ETKİSİNİN İNCELENMESİ Onur GÜVEN, Doğan ALPDORUK, Şükrü IRMAK DÖKÜMCÜLÜK İSTENEN BİR ŞEKLİ ELDE ETMEK İÇİN SIVI METALİN SÖZ KONUSU

Detaylı

Dislokasyon hareketi sonucu oluşan plastik deformasyon süreci kayma olarak adlandırılır.

Dislokasyon hareketi sonucu oluşan plastik deformasyon süreci kayma olarak adlandırılır. Dislokasyon hareketi sonucu oluşan plastik deformasyon süreci kayma olarak adlandırılır. Bütün metal ve alaşımlarda bulunan dislokasyonlar, katılaşma veya plastik deformasyon sırasında veya hızlı soğutmadan

Detaylı

TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN

TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN . TEKNİK SEÇİMLİ DERS I TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN SİNTERLEME Sinterleme, partiküllerarası birleşmeyi oluşturan ısıl prosestir; aynı zamanda ham konumda gözlenen özellikler artırılır. . Sinterlemenin

Detaylı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı 1. Basma Deneyinin Amacı Mühendislik malzemelerinin çoğu, uygulanan gerilmeler altında biçimlerini kalıcı olarak değiştirirler, yani plastik şekil değişimine uğrarlar. Bu malzemelerin hangi koşullar altında

Detaylı

Toz Metalürjisi. Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Notların bir bölümü Dr. Rahmi Ünal ın web sayfasından alınmıştır.

Toz Metalürjisi. Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Notların bir bölümü Dr. Rahmi Ünal ın web sayfasından alınmıştır. Toz Metalürjisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN Notların bir bölümü Dr. Rahmi Ünal ın web sayfasından alınmıştır. Toz metalürjisi İmali zor parçaların (küçük, fonksiyonel, birbiri ile uyumsuz, kompozit vb.) ekonomik,

Detaylı

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM 1. Giriş Malzemelerde üretim ve uygulama sırasında görülen katılaşma, çökelme, yeniden kristalleşme, tane büyümesi gibi olaylar ile kaynak, lehim, sementasyon gibi işlemler

Detaylı

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları 1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik

Detaylı

Kaynak yöntemleri ile birleştirilen bir malzemenin kaynak bölgesinin mikroyapısı incelendiğinde iki ana bölgenin var olduğu görülecektir:

Kaynak yöntemleri ile birleştirilen bir malzemenin kaynak bölgesinin mikroyapısı incelendiğinde iki ana bölgenin var olduğu görülecektir: Kaynak Bölgesinin Sınıflandırılması Prof. Dr. Hüseyin UZUN Kaynak yöntemleri ile birleştirilen bir malzemenin kaynak bölgesinin mikroyapısı incelendiğinde iki ana bölgenin var olduğu görülecektir: 1) Ergime

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net GEÇEN HAFTA KRİSTAL KAFES NOKTALARI KRİSTAL KAFES DOĞRULTULARI KRİSTAL KAFES DÜZLEMLERİ DOĞRUSAL VE DÜZLEMSEL YOĞUNLUK KRİSTAL VE

Detaylı

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 4 Metaller, Aluminyum ve Çinko. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2013-2014 Güz Yarıyılı

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 4 Metaller, Aluminyum ve Çinko. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2013-2014 Güz Yarıyılı MMT113 Endüstriyel Malzemeler 4 Metaller, Aluminyum ve Çinko Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2013-2014 Güz Yarıyılı Al Aluminium 13 Aluminyum 2 İnşaat ve Yapı Ulaşım ve Taşımacılık; Otomotiv Ulaşım ve Taşımacılık;

Detaylı

1/26 KARBON-KARBON KOMPOZİTLERİ

1/26 KARBON-KARBON KOMPOZİTLERİ 1/26 KARBON-KARBON KOMPOZİTLERİ Karbon-Karbon Kompozitlerin Genel Özellikleri Yüksek elastik modül ve yüksek sıcaklık mukavemeti (T > 2000 o C de bile mukavemet korunur). Sürünmeye dirençli Kırılma tokluğu

Detaylı

TOKLUK VE KIRILMA. Doç.Dr.Salim ŞAHĠN

TOKLUK VE KIRILMA. Doç.Dr.Salim ŞAHĠN TOKLUK VE KIRILMA Doç.Dr.Salim ŞAHĠN TOKLUK Tokluk bir malzemenin kırılmadan önce sönümlediği enerjinin bir ölçüsüdür. Bir malzemenin kırılmadan bir darbeye dayanması yeteneği söz konusu olduğunda önem

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

Prof. Dr. HÜSEYİN UZUN KAYNAK KABİLİYETİ

Prof. Dr. HÜSEYİN UZUN KAYNAK KABİLİYETİ KAYNAK KABİLİYETİ Günümüz kaynak teknolojisinin kaydettiği inanılmaz gelişmeler sayesinde pek çok malzemenin birleştirilmesi artık mümkün hale gelmiştir. *Demir esaslı metalik malzemeler *Demirdışı metalik

Detaylı

ALUPAM A.Ş. ALUPAM İLERİ TEKNOLOJİK MALZEMELER A.Ş. BURSA-2013

ALUPAM A.Ş. ALUPAM İLERİ TEKNOLOJİK MALZEMELER A.Ş. BURSA-2013 ALUPAM İLERİ TEKNOLOJİK MALZEMELER A.Ş. BURSA-2013 ALUPAM A.Ş. 2013 yılı başlarında ileri teknolojik malzemelerin tasarım ve imalatını yapmak amacıyla kurulmuştur. Alüminyum ve alaşımları ile yapılan çalışmalarına

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler MALZEME BİLGİSİ Dr.- Ing. Rahmi ÜNAL Konu: Katı Eriyikler 1 Giriş Endüstriyel metaller çoğunlukla birden fazla tür eleman içerirler, çok azı arı halde kullanılır. Arı metallerin yüksek iletkenlik, korozyona

Detaylı

THE PRODUCTION OF AA5049 ALLOY SHEETS BY TWIN ROLL CASTING

THE PRODUCTION OF AA5049 ALLOY SHEETS BY TWIN ROLL CASTING AA5049 ALÜMİNYUM ALAŞIMI LEVHALARIN İKİZ MERDANELİ SÜREKLİ DÖKÜM TEKNİĞİ İLE ÜRETİMİ Koray TURBALIOĞLU Teknik Alüminyum San. A.Ş., İstanbul koray.turbalioglu@teknikaluminyum.com.tr ÖZET AA5049 alaşımı

Detaylı

MMT310 Malzemelerin Mekanik Davranışı 1 Deformasyon ve kırılma mekanizmalarına giriş

MMT310 Malzemelerin Mekanik Davranışı 1 Deformasyon ve kırılma mekanizmalarına giriş MMT310 Malzemelerin Mekanik Davranışı 1 Deformasyon ve kırılma mekanizmalarına giriş Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2012-2013 Bahar Yarıyılı 1. Deformasyon ve kırılma mekanizmalarına giriş 1.1. Deformasyon

Detaylı

Ayrıca, bu kitapta sunulan bilgilerin İnşaat Mühendislerine de meslek yaşamları boyunca yararlı olacağı umulmaktadır.

Ayrıca, bu kitapta sunulan bilgilerin İnşaat Mühendislerine de meslek yaşamları boyunca yararlı olacağı umulmaktadır. Önsöz Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, İNŞ 2023 Yapı Malzemesi I (3+0) dersinde kullanılmak üzere hazırlanan bu kitap, İNŞ 2024 Yapı Malzemesi II dersinde kullanılan

Detaylı

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM)

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM) BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM) 1 Mürekkebin suda yayılması veya kolonyanın havada yayılması difüzyona örnektir. En hızlı difüzyon gazlarda görülür. Katılarda atom hareketleri daha yavaş olduğu için katılarda

Detaylı

Prof.Dr.Muzaffer ZEREN SU ATOMİZASYONU

Prof.Dr.Muzaffer ZEREN SU ATOMİZASYONU . Prof.Dr.Muzaffer ZEREN SU ATOMİZASYONU Su atomizasyonu, yaklaşık 1600 C nin altında ergiyen metallerden elementel ve alaşım tozlarının üretimi için en yaygın kullanılan tekniktir. Su atomizasyonu geometrisi

Detaylı

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme. Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme. Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Basınç ve sıcaklık farklı iki süreç olarak parça üretimine dahil edildiğinde teorik yoğunluğa ulaşmak neredeyse imkansızdır. Basınç ve sıcaklık farklı iki süreç

Detaylı

1.GİRİŞ. 1.1. Metal Şekillendirme İşlemlerindeki Değişkenler, Sınıflandırmalar ve Tanımlamalar

1.GİRİŞ. 1.1. Metal Şekillendirme İşlemlerindeki Değişkenler, Sınıflandırmalar ve Tanımlamalar 1.GİRİŞ Genel olarak metal şekillendirme işlemlerini imalat işlemlerinin bir parçası olarak değerlendirmek mümkündür. İmalat işlemleri genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir: 1) Temel şekillendirme,

Detaylı

MMT209 Çeliklerde Malzeme Bilimi ve Son Gelişmeler 11 Yüksek sıcaklığa dayanıklı çelikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

MMT209 Çeliklerde Malzeme Bilimi ve Son Gelişmeler 11 Yüksek sıcaklığa dayanıklı çelikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı MMT209 Çeliklerde Malzeme Bilimi ve Son Gelişmeler 11 Yüksek sıcaklığa dayanıklı çelikler Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2011-2012 Güz Yarıyılı Sıcaklık, K Sıcaklık, C 4000 W Ergiyik Ta 3000 T m Mo Nb Hf 2000

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

Alüminyum Köpük Üretiminde Ön Sinterleme ve Köpürtme Sıcaklığının Etkisi

Alüminyum Köpük Üretiminde Ön Sinterleme ve Köpürtme Sıcaklığının Etkisi 6 th International Advanced Technologies Symposium (IATS 11), 16-18 May 2011, Elazığ, Turkey Alüminyum Köpük Üretiminde Ön Sinterleme ve Köpürtme Sıcaklığının Etkisi S. Şahin 1, H. Durmuş 2, U. Güngen

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 Malzeme Seçiminin Temelleri... 1 1.1 Giriş... 2 1.2 Malzeme seçiminin önemi... 2 1.3 Malzemelerin sınıflandırılması... 3 1.4 Malzeme seçimi adımları... 5 1.5 Malzeme seçiminde dikkate

Detaylı

= σ ε = Elastiklik sınırı: Elastik şekil değişiminin görüldüğü en yüksek gerilme değerine denir.

= σ ε = Elastiklik sınırı: Elastik şekil değişiminin görüldüğü en yüksek gerilme değerine denir. ÇEKME DENEYİ Genel Bilgi Çekme deneyi, malzemelerin statik yük altındaki mekanik özelliklerini belirlemek ve malzemelerin özelliklerine göre sınıflandırılmasını sağlamak amacıyla uygulanan, mühendislik

Detaylı

SiC-VISKIR/ALÜMİNYUM KOMPOZİT KÖPÜKLERİN HAZIRLANMASI VE MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

SiC-VISKIR/ALÜMİNYUM KOMPOZİT KÖPÜKLERİN HAZIRLANMASI VE MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ SiC-VISKIR/ALÜMİNYUM KOMPOZİT KÖPÜKLERİN HAZIRLANMASI VE MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ PREPERATION AND CHARACTERIZATION OF SiC-WHISKER/ALUMINUM COMPOSITE FOAMS LEVENT SAATÇİ a, MUSTAFA GÜDEN a,b

Detaylı

Kovan. Alüminyum ekstrüzyon sisteminin şematik gösterimi

Kovan. Alüminyum ekstrüzyon sisteminin şematik gösterimi GİRİŞ Ekstrüzyon; Isı ve basınç kullanarak malzemenin kalıptan sürekli geçişini sağlayarak uzun parçalar elde etme işlemi olup, plastik ekstrüzyon ve alüminyum ekstrüzyon olmak üzere iki çeşittir. Biz

Detaylı

ASC (ANDALUZİT, SİLİSYUM KARBÜR) VE AZS (ANDALUZİT, ZİRKON, SİLİSYUM KARBÜR) MALZEMELERİN ALKALİ VE AŞINMA DİRENÇLERİNİN İNCELENMESİ

ASC (ANDALUZİT, SİLİSYUM KARBÜR) VE AZS (ANDALUZİT, ZİRKON, SİLİSYUM KARBÜR) MALZEMELERİN ALKALİ VE AŞINMA DİRENÇLERİNİN İNCELENMESİ ASC (ANDALUZİT, SİLİSYUM KARBÜR) VE AZS (ANDALUZİT, ZİRKON, SİLİSYUM KARBÜR) MALZEMELERİN ALKALİ VE AŞINMA DİRENÇLERİNİN İNCELENMESİ İlyas CAN*, İbrahim BÜYÜKÇAYIR* *Durer Refrakter Malzemeleri San. Ve

Detaylı

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010 METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010 WEBSİTE www2.aku.edu.tr/~hitit Dersler İÇERİK Metalik Malzemelerin Genel Karakteristiklerİ Denge diyagramları Ergitme ve döküm Dökme demir ve çelikler

Detaylı

METALLERDE KATILAŞMA HOŞGELDİNİZ

METALLERDE KATILAŞMA HOŞGELDİNİZ METALLERDE KATILAŞMA Malzeme Malzeme Bilgisi Bilgisi PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ 1 /94 METALLERDE KATILAŞMA Metal ve alaşımlar, belirli bir sıcaklıktan sonra (ergime sıcaklığı) katı halden sıvı

Detaylı

ELKTRİK AMAÇLI ALUMİNYUM KULLANIMI

ELKTRİK AMAÇLI ALUMİNYUM KULLANIMI ELKTRİK AMAÇLI ALUMİNYUM KULLANIMI 1 ELKTRİK AMAÇLI ALUMİNYUM KULLANIMI 2 Elektrik ışığı ilk kez halka tanıtıldığında insanlar gaz lambasına o kadar alışkındı ki, Edison Company talimat ve güvenceleri

Detaylı

KIRIK YÜZEYLERİN İNCELENMESİ

KIRIK YÜZEYLERİN İNCELENMESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MEM-317 MALZEME KARAKTERİZASYONU KIRIK YÜZEYLERİN İNCELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Volkan KILIÇLI ANKARA 2012 KIRIK YÜZEYLERİN İNCELENMESİ

Detaylı

MALZEME BİLİMİ. Mekanik Özellikler ve Davranışlar. Doç. Dr. Özkan ÖZDEMİR. (DERS NOTLARı) Bölüm 5.

MALZEME BİLİMİ. Mekanik Özellikler ve Davranışlar. Doç. Dr. Özkan ÖZDEMİR. (DERS NOTLARı) Bölüm 5. MALZEME BİLİMİ (DERS NOTLARı) Bölüm 5. Mekanik Özellikler ve Davranışlar Doç. Dr. Özkan ÖZDEMİR ÇEKME TESTİ: Gerilim-Gerinim/Deformasyon Diyagramı Çekme deneyi malzemelerin mukavemeti hakkında esas dizayn

Detaylı

ÇİNKO ALAŞIMLARI :34 1

ÇİNKO ALAŞIMLARI :34 1 09.11.2012 09:34 1 Çinko oda sıcaklıklarında bile deformasyon sertleşmesine uğrayan birkaç metalden biridir. Oda sıcaklıklarında düşük gerilimler çinkonun yapısında kalıcı bozunum yaratabilir. Bu nedenle

Detaylı

BURULMA DENEYİ 2. TANIMLAMALAR:

BURULMA DENEYİ 2. TANIMLAMALAR: BURULMA DENEYİ 1. DENEYİN AMACI: Burulma deneyi, malzemelerin kayma modülü (G) ve kayma akma gerilmesi ( A ) gibi özelliklerinin belirlenmesi amacıyla uygulanır. 2. TANIMLAMALAR: Kayma modülü: Kayma gerilmesi-kayma

Detaylı

SICAK PRESLEME YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI KÖPÜK MALZEME ÜRETİMİ. Halil KARAKOÇ YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ

SICAK PRESLEME YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI KÖPÜK MALZEME ÜRETİMİ. Halil KARAKOÇ YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ SICAK PRESLEME YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI KÖPÜK MALZEME ÜRETİMİ Halil KARAKOÇ YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HAZİRAN 2012 ANKARA Halil KARAKOÇ tarafından hazırlanan

Detaylı

DENEYİN ADI: Kum ve Metal Kalıba Döküm Deneyi. AMACI: Döküm yoluyla şekillendirme işleminin öğrenilmesi.

DENEYİN ADI: Kum ve Metal Kalıba Döküm Deneyi. AMACI: Döküm yoluyla şekillendirme işleminin öğrenilmesi. DENEYİN ADI: Kum ve Metal Kalıba Döküm Deneyi AMACI: Döküm yoluyla şekillendirme işleminin öğrenilmesi. TEORİK BİLGİ: Metalik malzemelerin dökümü, istenen bir şekli elde etmek için, seçilen metal veya

Detaylı

MEKANİK ALAŞIMLAMA YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI METALİK KÖPÜK ÜRETİLEBİRİLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI. Yasin PELİT YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ

MEKANİK ALAŞIMLAMA YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI METALİK KÖPÜK ÜRETİLEBİRİLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI. Yasin PELİT YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ MEKANİK ALAŞIMLAMA YÖNTEMİ İLE ALÜMİNYUM ESASLI METALİK KÖPÜK ÜRETİLEBİRİLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI Yasin PELİT YÜKSEK LİSANS TEZİ METAL EĞİTİMİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Şubat 2012 ANKARA Yasin

Detaylı

Isıl işlem, katı haldeki metal ve alaşımlarına belirli özellikler kazandırmak amacıyla bir veya daha çok sayıda, yerine göre birbiri peşine uygulanan

Isıl işlem, katı haldeki metal ve alaşımlarına belirli özellikler kazandırmak amacıyla bir veya daha çok sayıda, yerine göre birbiri peşine uygulanan ISIL İŞLEMLER Isıl işlem, katı haldeki metal ve alaşımlarına belirli özellikler kazandırmak amacıyla bir veya daha çok sayıda, yerine göre birbiri peşine uygulanan ısıtma ve soğutma işlemleridir. İşlem

Detaylı

Faz dönüşümleri: mikroyapı oluşumu, faz dönüşüm kinetiği

Faz dönüşümleri: mikroyapı oluşumu, faz dönüşüm kinetiği Faz dönüşümleri: mikroyapı oluşumu, faz dönüşüm kinetiği Faz dönüşümleri 1. Basit ve yayınma esaslı dönüşümler: Faz sayısını ve fazların kimyasal bileşimini değiştirmeyen basit ve yayınma esaslı ölçümler.

Detaylı

Boya eklenmesi Kısmen karışma Homojenleşme

Boya eklenmesi Kısmen karışma Homojenleşme DİFÜZYON 1 Katı içerisindeki atomların hareketi yüksek konsantrasyon bölgelerinden düşük konsantrasyon bölgelerine doğrudur. Kayma olayından farklıdır. Kaymada hareketli atom düzlemlerindeki bütün atomlar

Detaylı

KRİSTALLERİN PLASTİK DEFORMASYONU

KRİSTALLERİN PLASTİK DEFORMASYONU KRİSTALLERİN PLASTİK DEFORMASYONU Turgut Gülmez METALLERDE PLASTİK ŞEKİL DEĞİŞİMİ MEKANİZMALARI :Kayma, ikizlenme, tane sınırı kayması ve yayınma sürünmesi METALLERDE PLASTİK ŞEKİL DEĞİŞİMİ MEKANİZMALARI

Detaylı

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme. Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme. Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Fırın Tasarımı Toz metalurjisinin çoğu uygulamalarında nihai ürün açısından yüksek yoğunluk öncelikli bir kavramdır. Toz yoğunlaştırması (densifikasyon) aşağıda

Detaylı

FAZ DİYAGRAMLARI ve DÖNÜŞÜMLERİ HOŞGELDİNİZ

FAZ DİYAGRAMLARI ve DÖNÜŞÜMLERİ HOŞGELDİNİZ FAZ DİYAGRAMLARI ve DÖNÜŞÜMLERİ Malzeme Malzeme Bilgisi Bilgisi PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ Prof. Dr. Hüseyin UZUN-Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü 1 /94 İkili Faz Diyagramından Hangi Bilgiler

Detaylı

Fabrika İmalat Teknikleri

Fabrika İmalat Teknikleri Fabrika İmalat Teknikleri İmalat Yöntemleri İmalat teknolojisinin temel amacı tasarlanan ürünlerin en düşük maliyetle, en iyi kalitede ve en verimli yöntemle elde edilmesidir. Üretilecek parçaların geometrisi,

Detaylı

SÜPER ALAŞIMLAR Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER

SÜPER ALAŞIMLAR Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER Süper alaşım; ana yapısı demir, nikel yada kobalt olan nisbeten yüksek miktarlarda krom, az miktarda da yüksek sıcaklıkta ergiyen molibden, wofram, alüminyum ve titanyum içeren alaşım olarak tanımlanabilir.

Detaylı

İki malzeme orijinal malzemelerden elde edilemeyen bir özellik kombinasyonunu elde etmek için birleştirilerek kompozitler üretilir.

İki malzeme orijinal malzemelerden elde edilemeyen bir özellik kombinasyonunu elde etmek için birleştirilerek kompozitler üretilir. KOMPOZİTLER Kompozit malzemeler, şekil ve kimyasal bileşimleri farklı, birbiri içerisinde pratik olarak çözünmeyen iki veya daha fazla sayıda makro bileşenin kombinasyonundan oluşan malzemelerdir. İki

Detaylı

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride) Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ

Detaylı

Halil Karakoç a, Hanifi Çinici b,ramazan Çıtak c

Halil Karakoç a, Hanifi Çinici b,ramazan Çıtak c MBD 2012, 1(4): 14 19 MAKALE HAKKINDA Geliş : Haziran 2012 Kabul: Ağustos 2012 SICAK PRESLEME YÖNTEMİ İLE AL ESASLI METALİK KÖPÜK ÜRETİMİNE PRESLEME BASINCININ ETKİLERİ THE EFFECT OF HOT PRESSİNG PRESSURE

Detaylı

Kaynak nedir? Aynı veya benzer alaşımlı maddelerin ısı tesiri altında birleştirilmelerine Kaynak adı verilir.

Kaynak nedir? Aynı veya benzer alaşımlı maddelerin ısı tesiri altında birleştirilmelerine Kaynak adı verilir. 1 Kaynak nedir? Aynı veya benzer alaşımlı maddelerin ısı tesiri altında birleştirilmelerine Kaynak adı verilir. 2 Neden Kaynaklı Birleşim? Kaynakla, ilave bağlayıcı elemanlara gerek olmadan birleşimler

Detaylı

İmal Usulleri. Döküm Tekniği

İmal Usulleri. Döküm Tekniği İmal Usulleri Döküm Tekniği Örnek Heterojen Çekirdeklenme Alışılmamış laboratuar deneyleri dışında, sıvı metal için homojen çekirdeklenme asla olmaz. Uygulamadaki sıvı metallerin içinde hemen her zaman

Detaylı

2xx SERİSİ ALÜMİNYUM ALAŞIMLARINDA Ag İLAVESİNİN MUKAVEMETE ETKİSİ

2xx SERİSİ ALÜMİNYUM ALAŞIMLARINDA Ag İLAVESİNİN MUKAVEMETE ETKİSİ 2xx SERİSİ ALÜMİNYUM ALAŞIMLARINDA Ag İLAVESİNİN MUKAVEMETE ETKİSİ Çağlar Yüksel 1, Özen Gürsoy 2, Eray Erzi 2, Derya Dışpınar 2 1 Yıldız Teknik Üniversitesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü,

Detaylı

Bölüm 4: Kusurlar. Kusurlar

Bölüm 4: Kusurlar. Kusurlar Bölüm 4: Kusurlar Malzemelerin bazı özellikleri kusurların varlığıyla önemli derecede etkilenir. Kusurların türleri ve malzeme davranışı üzerindeki etkileri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Saf metallerin

Detaylı

TERMOKİMYASAL YÜZEY KAPLAMA (BORLAMA)

TERMOKİMYASAL YÜZEY KAPLAMA (BORLAMA) TERMOKİMYASAL YÜZEY KAPLAMA (BORLAMA) Deneyin Amacı: Demir esaslı bir malzemenin borlanması ve borlama işlemi sonrası malzemenin yüzeyinde oluşan borür tabakasının metalografik açıdan incelenmesi. Teorik

Detaylı

1 MAKİNE ELEMANLARINDA TEMEL KAVRAMLAR VE BİRİM SİSTEMLERİ

1 MAKİNE ELEMANLARINDA TEMEL KAVRAMLAR VE BİRİM SİSTEMLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKİNE ELEMANLARINDA TEMEL KAVRAMLAR VE BİRİM SİSTEMLERİ 11 1.1. SI Birim Sistemi 12 1.2. Boyut Analizi 16 1.3. Temel Bilgiler 17 1.4.Makine Elemanlarına Giriş 17 1.4.1 Makine

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ. Katılaşma, Kristal Kusurları

MALZEME BİLGİSİ. Katılaşma, Kristal Kusurları MALZEME BİLGİSİ Dr.- Ing. Rahmi ÜNAL Konu: Katılaşma, Kristal Kusurları 1 Saf Metallerde Katılaşma Metal ve alaşım malzemelerin kullanım özellikleri büyük ölçüde katılaşma sırasında oluşan iç yapı ile

Detaylı

Geleneksel Malzemelerdeki Gelişmeler

Geleneksel Malzemelerdeki Gelişmeler Yeni Malzemeler ve Üretim Yöntemleri Geleneksel Malzemelerdeki Gelişmeler Yrd.Doç.Dr. Aysun AYDAY İleri Teknoloji Ürünü Yüksek Mukavemetli Çelikler Otomobil endüstrisinde yüksek mukavemetli çeliklere önemli

Detaylı

BA KENT ÜNİVERSİTESİ. Malzemeler genel olarak 4 ana sınıfa ayrılabilirler: 1. Metaller, 2. Seramikler, 3. Polimerler 4. Kompozitler.

BA KENT ÜNİVERSİTESİ. Malzemeler genel olarak 4 ana sınıfa ayrılabilirler: 1. Metaller, 2. Seramikler, 3. Polimerler 4. Kompozitler. MALZEMELER VE GERĐLMELER Malzeme Bilimi mühendisliğin temel ve en önemli konularından birisidir. Malzeme teknolojisindeki gelişim tüm mühendislik dallarını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir.

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK

ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK Dersin Amacı Çelik yapı sistemlerini, malzemelerini ve elemanlarını tanıtarak, çelik yapı hesaplarını kavratmak. Dersin İçeriği Çelik yapı sistemleri, kullanım

Detaylı

Gaz. Gaz. Yoğuşma. Gizli Buharlaşma Isısı. Potansiyel Enerji. Sıvı. Sıvı. Kristalleşme. Gizli Ergime Isısı. Katı. Katı. Sıcaklık. Atomlar Arası Mesafe

Gaz. Gaz. Yoğuşma. Gizli Buharlaşma Isısı. Potansiyel Enerji. Sıvı. Sıvı. Kristalleşme. Gizli Ergime Isısı. Katı. Katı. Sıcaklık. Atomlar Arası Mesafe İmal Usulleri DÖKÜM Katılaşma Döküm yoluyla üretimde metal malzemelerin kullanım özellikleri, katılaşma aşamasında oluşan iç yap ile belirlenir. Dolaysıyla malzeme özelliklerinin kontrol edilebilmesi

Detaylı

MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ

MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ Farklı üretim yöntemleriyle üretilen ürünler uygulama koşullarında üzerlerine uygulanan kuvvetlere farklı yanıt verirler ve uygulanan yükün büyüklüğüne bağlı olarak koparlar,

Detaylı

MALZEME SEÇİMİNİN ÖNEMİ VE MÜHENDİSLİK MALZEMELERİ. Doç.Dr. Salim ŞAHİN

MALZEME SEÇİMİNİN ÖNEMİ VE MÜHENDİSLİK MALZEMELERİ. Doç.Dr. Salim ŞAHİN MALZEME SEÇİMİNİN ÖNEMİ VE MÜHENDİSLİK MALZEMELERİ Doç.Dr. Salim ŞAHİN MALZEME SEÇİMİNİN ÖNEMİ Günümüzde 70.000 demir esaslı malzeme (özellikle çelik) olmak üzere 100.000 den fazla kullanılan geniş bir

Detaylı

MALZEMELERİN MUKAVEMETİNİ ARTIRICI İŞLEMLER

MALZEMELERİN MUKAVEMETİNİ ARTIRICI İŞLEMLER MALZEMELERİN MUKAVEMETİNİ ARTIRICI İŞLEMLER Malzemelerin mekanik özelliği başlıca kimyasal bileşime ve içyapıya bağlıdır. Malzemelerin içyapısı da uygulanan mekanik ve ısıl işlemlere bağlı olduğundan malzemelerin

Detaylı

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Tozların Şekillendirilmesi Toz metalurjisinin çoğu uygulamalarında nihai ürün açısından yüksek yoğunluk öncelikli bir kavramdır.

Detaylı

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR KURŞUN ve ALAŞIMLARI DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR 1 KURŞUN ve ALAŞIMLARI Romalılar kurşun boruları banyolarda kullanmıştır. 2 KURŞUN ve ALAŞIMLARI Kurşuna oda sıcaklığında bile çok düşük bir gerilim

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

Sürünme ; Yüksek sıcaklıklara dayanıklı malzemelerde görülen hasar dır. Yük veya gerilme altında zamanla meydana gelen plastik deformasyona sürünme

Sürünme ; Yüksek sıcaklıklara dayanıklı malzemelerde görülen hasar dır. Yük veya gerilme altında zamanla meydana gelen plastik deformasyona sürünme SÜRÜNME HASARLARI 1 Sürünme ; Yüksek sıcaklıklara dayanıklı malzemelerde görülen hasar dır. Yük veya gerilme altında zamanla meydana gelen plastik deformasyona sürünme denir. 2 Günümüzde yüksek sıcaklık

Detaylı

METALLERDE KATILAŞMA

METALLERDE KATILAŞMA METALLERDE KATILAŞMA Prof. Dr. Ramazan YILMAZ Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Esentepe Kampüsü, 54187, SAKARYA METALLERDE KATILAŞMA Metal ve alaşımlar,

Detaylı

Kompozit Malzemeler ve Mekaniği. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş

Kompozit Malzemeler ve Mekaniği. Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Kompozit Malzemeler ve Mekaniği Yrd.Doç.Dr. Akın Ataş Bölüm 2 Laminanın Makromekanik Analizi Kaynak: Kompozit Malzeme Mekaniği, Autar K. Kaw, Çevirenler: B. Okutan Baba, R. Karakuzu. 2 Laminanın Makromekanik

Detaylı

Döküm Prensipleri. Yard.Doç.Dr. Derya Dışpınar. İstanbul Üniversitesi

Döküm Prensipleri. Yard.Doç.Dr. Derya Dışpınar. İstanbul Üniversitesi Döküm Prensipleri Yard.Doç.Dr. Derya Dışpınar BeslemeKriterleri Darcy Kanunu DökümdeDarcy Kanunu KRİTİK KATI ORANI Alaşım Kritik KatıOranı Çelikler % 35 50 Alaşımlı çelikler % 45 Alüminyum alaşımları

Detaylı

Vermiküler/Silindirik Grafitli Dökme Demir COMPACTED GRAPHITE CAST IRON

Vermiküler/Silindirik Grafitli Dökme Demir COMPACTED GRAPHITE CAST IRON Vermiküler/Silindirik Grafitli Dökme Demir COMPACTED GRAPHITE CAST IRON Ferrit Silindirik grafitler (Ferrit + Perlit) Matrix Grafit küreleri Silindirik, Gri ve Küresel grafitli dökme demirler arası özelliklere

Detaylı

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI a) Kullanış yeri ve amacına göre gruplandırma: 1) Taşıyıcı malzemeler: İnşaat mühendisliğinde kullanılan taşıyıcı malzemeler, genellikle betonarme, çelik, ahşap ve zemindir. Beton, çelik ve ahşap malzemeler

Detaylı

MALZEME BİLİMİ. 2014-2015 Güz Yarıyılı Kocaeli Üniversitesi Ford Otosan Ġhsaniye Otomotiv MYO. Yrd. Doç. Dr. Egemen Avcu

MALZEME BİLİMİ. 2014-2015 Güz Yarıyılı Kocaeli Üniversitesi Ford Otosan Ġhsaniye Otomotiv MYO. Yrd. Doç. Dr. Egemen Avcu MALZEME BİLİMİ 2014-2015 Güz Yarıyılı Kocaeli Üniversitesi Ford Otosan Ġhsaniye Otomotiv MYO Yrd. Doç. Dr. Egemen Avcu Bilgisi DERSĠN ĠÇERĠĞĠ, KONULAR 1- Malzemelerin tanımı 2- Malzemelerinseçimi 3- Malzemelerin

Detaylı

Kompozit Malzemeler Metal Matrisli Kompozitler

Kompozit Malzemeler Metal Matrisli Kompozitler Kompozit Malzemeler Metal Matrisli Kompozitler Metal Matrisli Kompozitler Ticari olarak kullanılan önemli metal matris malzemeleri: Alüminyum alaşımları Magnezyum alaşımları Titanyum alaşımları Nikel esaslı

Detaylı

MUKAVEMET ARTIRICI İŞLEMLER

MUKAVEMET ARTIRICI İŞLEMLER MUKAVEMET ARTIRICI İŞLEMLER Malzemenin Mukavemeti; a) Kimyasal Bileşim b) Metalurjik Yapı değiştirilerek arttırılabilir Malzemelerin Mukavemet Arttırıcı İşlemleri: 1. Martenzitik Dönüşüm 2. Alaşım Sertleştirmesi

Detaylı

MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri

MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri K O C A E L İ ÜNİVERSİTESİ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri 2 Malzemelerin Mekanik Davranışı Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2013-2014 Güz Yarıyılı 2. Malzemelerin

Detaylı

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MIM331 MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR DERSİ

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MIM331 MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR DERSİ T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MIM331 MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR DERSİ 3 NOKTA EĞME DENEY FÖYÜ ÖĞRETİM ÜYESİ YRD.DOÇ.DR.ÖMER KADİR

Detaylı

2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı Güz ve Bahar Dönemi Muhtemel Bitirme Çalışması Konuları. Tasarım Projesi Konusu Bitirme Çalışması Konusu Özel Koşullar

2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı Güz ve Bahar Dönemi Muhtemel Bitirme Çalışması Konuları. Tasarım Projesi Konusu Bitirme Çalışması Konusu Özel Koşullar 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı Güz ve Bahar Dönemi Muhtemel Bitirme Çalışması Konuları Proje No Tasarım Projesi Konusu Bitirme Çalışması Konusu Özel Koşullar 1 Soğuk spray kaplama düzeneğinin tasarlanması

Detaylı

ALUMİNYUM ALA IMLARI

ALUMİNYUM ALA IMLARI ALUMİNYUM ALA IMLARI ALUMİNYUM VE ALA IMLARI Alüminyum ve alüminyum alaşımları en çok kullanılan demir dışı metaldir. Aluminyum alaşımları:alaşımlama (Cu, Mg, Si, Mn,Zn ve Li) ile dayanımları artırılır.

Detaylı

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DOĞA BİLİMLERİ, MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3 NOKTA EĞME DENEYİ FÖYÜ

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DOĞA BİLİMLERİ, MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3 NOKTA EĞME DENEYİ FÖYÜ BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DOĞA BİLİMLERİ, MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3 NOKTA EĞME DENEYİ FÖYÜ BURSA - 2016 1. GİRİŞ Eğilme deneyi malzemenin mukavemeti hakkında tasarım

Detaylı

CALLİSTER FAZ DÖNÜŞÜMLERİ

CALLİSTER FAZ DÖNÜŞÜMLERİ CALLİSTER FAZ DÖNÜŞÜMLERİ Faz dönüşümlerinin çoğu ani olarak gerçekleşmediğinden, reaksiyon gelişiminin zamana bağlı, yani dönüşüm hızına bağlı olarak gelişen yapısal özelliklerini dikkate almak gerekir.

Detaylı

TOZ METALURJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU

TOZ METALURJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU TOZ METALURJİSİ Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Toz Metalurjisi Tasarım Toz Metalurjisi Avantajlar Karmaşık şekil Çok küçük parçalar Mikroyapı kontrolü Ekonomik Özellikle yüksek ergime dereceli malzemeler

Detaylı

Metallerde Özel Kırılganlıklar HASAR ANALİZİ

Metallerde Özel Kırılganlıklar HASAR ANALİZİ Metallerde Özel Kırılganlıklar HASAR ANALİZİ Prof. Dr. Akgün ALSARAN 11 Giriş Hidrojen gevrekliği Sıvı metal kırılganlığı Temper gevrekliği Ana Hatlar 22 Malzemelerin servis koşullarında performanslarını;

Detaylı

formülü zamanı da içerdiği zaman alttaki gibi değişecektir.

formülü zamanı da içerdiği zaman alttaki gibi değişecektir. Günümüz endüstrisinde en yaygın kullanılan Direnç Kaynak Yöntemi en eski elektrik kaynak yöntemlerinden biridir. Yöntem elektrik akımının kaynak edilecek parçalar üzerinden geçmesidir. Elektrik akımına

Detaylı