KAYIT TESCİL BELGESİ TARTIŞMALARI ÜZERİNE HUKUKİ İNCELEME. Yazan: Av. Burhan GÜN 1

Transkript

1 KAYIT TESCİL BELGESİ TARTIŞMALARI ÜZERİNE HUKUKİ İNCELEME Yazan: Av. Burhan GÜN 1 BÖLÜM 1 KAYIT TESCİL BELGESİ TARTIŞMALARI Film festivallerinde gösterimi yapılacak filmlerden Kayıt Tescil Belgesi istenmesi ile başlayan tartışmaların yasal zeminine ilişkin hukuki bir inceleme ve bilgilendirme yapmak tartışmanın daha sağlıklı ilerlemesine ve sonuç alınmasına yardımcı olacaktır. Tartışmanın eksenini, belge eksikliklerinden dolayı yapılamayan film gösterimlerinden; hak ve özgürlükler alanına taşımak sinema dünyamız için çok daha yararlı olacaktır. Bir sanatçının ürettiği fikir ve sanat eserini insanlarla buluşturmak istemesi onun en temel hak ve özgürlüğüdür. Sanatçının yaptığı işinin doğasında vardır; bu hak ve özgürlükler anayasal güvence altındadır. Kamu otoritesinin de görevi fikir ve sanat eserlerinin kamuoyu ile buluşmanın önündeki engelleri kaldıran düzenlemeler yapmaktır. Ancak kamu otoritesi, usuli eksikleri ileri sürerek filmlerin seyirci ile buluşmasına engel olması hak ihlallerine yol açmaktadır. Tartışmada tam bu nokta da başlamaktadır. FİKRİ MÜLKİYET KAVRAMI Eseri yaratanın özgünlüğünü taşıyan, bilimsel, edebi, musiki, güzel sanatlar alanındaki yaratılar, sinema eseri olarak sayılan her türlü ürün ile bilgisayar programları ve veri tabanlarını da içeren fikir ve sanat ürünlerini, patentleri, markaları, faydalı modelleri, tasarımları, coğrafi adlarla işaretleri, yarı iletken topografyası veya entegre devrelerin yerleşim düzeni olarak bilinen çipleri ve dijital iletişimleri içermekte olan, tüm bu kavramları aynı anda ifade etmekte kullanılan kavrama fikri mülkiyet diyoruz. Fikri mülkiyet kavramındaki fikri kelimesi konuyu değil, mülkiyetin türünü anlatmaktadır. Yani fikri kelimesi mülkiyetin sıfatını oluşturmaktadır. 2 Fikri emek ürünleri üzerindeki haklar, sağladıkları kapsamlı ve inhisari (tekelci) yetkiler dolayısıyla mülkiyet hakkına benzemektedirler. Fikir ve sanat eserini yaratan kişi, fikri mülkiyetten doğan haklarını üçüncü kişilere karşı da öne sürebilmektedir. Bu hak, doğal hukuk teorisinden gelen bir haktır. 3 Fikri hakların konusunu, ekonomik değer taşıyan fikir ve sanat eseri ürünleridir. Bu tip eserler, mali yönleri dolayısıyla eser sahibinin mal varlığında yer alırlar. Ancak, fikir ve sanat eserlerinden doğan fikri hakların, mali yönleri kadar, hatta bazen daha da geniş ölçüde eser sahibinin kişilik haklarını ilgilendiren manevi yönleri de bulunmaktadır. Telif hakları deyimi ise, anlam genişlemesine uğrayarak uygulamada fikir ve sanat eserlerinden doğan fikri hakları anlatmak için kullanılmaktadır. Eser 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (Kısaca FSEK) 1/B maddesine göre eser: Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade eder. Buna göre bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilip kanunla korunabilmesi için, 1) Sahibinin hususiyetini taşıması, 2) Sahibinin hususiyetini yansıtacak kadar şekillenmiş olması, 3) FSEK te öngörülen ve sayılan eser türlerinden birine girmesi, 4) Fikri bir çabanın sonucu olması gerekmektedir. 4 1 Av. Burhan Gün: Marmara Üniversitesi ve Okan Üniversitesi GSF Sinema TV Öğretim Görevlisi, Belgesel Sinemacılar Birliği Hukuk Danışmanı, Yapımcılar Derneği ve TESİYAP Hukuk Danışmanı, gunburhan@gmail.com 2 Tekinalp, Ünal, 2005, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul, Arıkan S: 2 3 Erel, N. Şafak, 1998, Türk Fikir ve Sanat Hukuku, Ankara, İmaj, S: 9 4 Tekinalp, Ünal, s: 97 1

2 Yine FSEK in 2, 3, 4 ve 5. maddelerinde fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri sayılmıştır. Buna göre de eser türleri şöyledir: İlim ve Edebiyat Eserleri, Musiki Eserler, Güzel Sanat Eserleri, Sinema Eserleri Sinema Eserleri FSEK madde 5 e göre, her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisi, sinema eseri olarak kabul edilmiştir. Eser Sahibi FSEK 1/B ve 8. maddeye göre eser sahibi, Eseri meydana getiren kişi dir. Örneğin, bir müzik eserinin sahibi, onu meydana getiren, yani bestesini ve güftesini yaratan kişidir. Eser sahibi, kendi yaratıcı düşünce özelliklerinin etkisiyle esere vücut veren kimsedir. 5 Eser sahibi, yaratıcı gücünün özelliğini meydana getirdiği fikir ürününe yansıtan kişidir. 6 Sinema Eserlerinde Eser Sahipliği Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı, eserin birlikte sahibidirler. Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde; animatör de eserin birlikte sahipleri arasındadır. (FSEK m. 8) Önemli Not: 1995 öncesi sinema eserlerinde, eser sahibi, yapımcıdır. ESER SAHİBİ VE BAĞLANTILI HAK SAHİBİNİN HAKLARI 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) sistemi, doğrudan ne eser sahibini ne de eseri korumuştur. Korunan belli bir eser bağlamında eser sahibinin mali ve manevi menfaatleridir. 7 Bunu ifade eden ilk madde FSEK 13/I maddesidir. Buna göre; Fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri bu kanun dairesinde himaye görür. Bir çalışmanın eser olarak korunabilmesi için tamamlanmış olması gerekmez. Ancak bu durum, çalışmanın belli bir düzeye gelmesine bağlıdır. Yani çalışma sahibinin hususiyetini yansıtacak düzeye gelmişse eser olarak korunur. Hususiyet arz etmeyen çalışmalar korunmadan yararlanamaz. 8 Eser sahibinin tüm eserleri değil her bir eseri için ayrı ayrı mali ve manevi hakların korunması söz konusudur. Bu nedenle eser sahibi her bir eserini ayrı ayrı kimselere devredebilir. Eser sahibinin kişiliği FSEK sistemi ile korunmaz. Korunan eser sahibinin mali ve manevi haklarıdır. Eser sahibinin sanatçı veya bilim insanı olan tarafı genel hükümler çerçevesinde korunur. Eser Sahibinin Hakları FSEK sisteminde eser sahibine iki tür hak verilmiştir. Bunlar, mali ve manevi haklardır. Manevi Haklar Umuma Arz Yetkisi (FSEK m. 14): Eser sahibi eserinin, umuma arz edilip edilmemesini, yayımlanma zamanını ve tarzını münhasıran tespit gelir. Eser sahibinin oluruyla umuma arz edilen bir eser alenileşmiş sayılır. Bununla beraber, bir eserin aslından çoğaltmayla elde edilen nüshaları hak sahibinin rızasıyla satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut diğer bir şekilde ticaret mevkiine konulma suretiyle umuma arz edilirse o eser yayımlanmış sayılır. 5 Beşiroğlu, Akın, 1999, Düşünce Ürünleri Üzerinde Haklar, APB, S: 49 6 Erel, N. Şafak, s: 69 7 Tekinalp, Ünal, s: Suluk, Cahit, s: 46 2

3 Adın Belirtilmesi Yetkisi (FSEK m. 15): Bir fikir ve sanat eserinin, sahibinin adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak, umuma arz etme veya yayımlama hususunda karar vermek yetkisi münhasıran eser sahibine aittir. Eserde Değişiklik Yapılmasını Menetme Yetkisi (FSEK m. 16): Eser sahibinin açık izni bulunmaksızın eserde veya eser sahibinin adında kısaltma, ekleme veya herhangi bir değiştirme yapılamaz. Mali Haklar İşleme Hakkı (FSEK m. 21): Bir eserden, onun işlenmesi suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Bir eserin, eser sahibinin izni dışında işlenebilmesi mümkün olmamakla beraber, asıl eser sahibinin izni ile meydana getirilen işlenme eser de başlı başına bir eserdir ve yaratanı eser sahibi sayılmaktadır. Çoğaltma Hakkı (FSEK m. 22): Bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Yayma Hakkı (FSEK m.23): Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtmak hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Eser sahibinin izniyle yurt dışında çoğaltılmış nüshaların yurt içine getirilmesi ve bunlardan yayma yoluyla faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Yurt dışında çoğaltılmış nüshalar her ne surette olursa olsun eser sahibinin ve/veya eser sahibinin iznini haiz yayma hakkı sahibinin izni olmaksızın ithal edilemez. Kiralama ve kamuya ödünç verme yetkisi eser sahibinde kalmak kaydıyla, belirli nüshaların hak sahibinin yayma hakkını kullanması sonucu mülkiyeti devredilerek ülke sınırları içinde ilk satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra bunların yeniden satışı eser sahibine tanınan yayma hakkını ihlal etmez. Temsil Hakkı (FSEK m. 24): Bir eserden, doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. İşaret, Ses ve/veya Görüntü Nakline Yarayan Araçlarla Umuma İletim Hakkı (FSEK m. 25): Bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının, radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dâhil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanması ve yayınlanan eserlerin bu kuruluşların yayınlarından alınarak başka yayın kuruluşları tarafından yeniden yayınlanması suretiyle umuma iletilmesi hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Bağlantılı Haklar Eser sahibinin haklarıyla bağlantılı haklar kavramı, icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcılarının, radyo ve televizyon kuruluşlarının ve filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcılarının haklarını ifade etmektedir. Bağlantılı hakları, tanınma sebebine göre iki gruba ayırabiliriz: Birinci grupta, eseri yorumlayan, kamuya duyuran, bir anlamda ona hayat veren icracı sanatçılar yer almaktadır. İcracı sanatçıların yaptığı, bir eser yaratmak olarak kabul edilemese de yaratıcı bir faaliyet olarak görülmekte ve bu sebeple eser sahibinin korumasına benzer bir korumaya tabi olmaları gerektiği kabul edilmektedir. İkinci grupta ise, fonogram yapımcıları, radyo televizyon kuruluşları ve film yapımcıları bulunmaktadır. Bunlara böyle bir hakkın tanınma sebebi ise eserin ortaya çıkışındaki organizasyonları ve finansal katkılarıdır. Bağlantılı hak sahipleri: İcracı sanatçılar, Fonogram yapımcıları, Radyo Televizyon Kuruluşları, Film yapımcılarıdır. 3

4 KAYIT TESCİL BELGESİ MESELESİ Kayıt-Tescil Belgesi; temel itibariyle film ve müzik eserlerinin ticari dolaşıma girebilmesi için istenmekte olan bir belgedir. Bir anlamda vergilendirme ve eserlerin bandrollenmesi için talep edilmektedir. Kayıt Tescil Belgesi, filmlerin sinema gösterimleri, mekanik olarak çoğaltılması ve yayılması yani ticari dolaşım esnasında fikri hakları kullanan gerçek veya tüzel kişinin tespiti işine yaramaktadır. Umuma iletim dediğimiz örneğin filmlerin TV kanallarında yayınlanması için istenmemektedir. Kayıt Tescil Belgesi olmadığı gerekçesi ile filmlerin gösteriminin engellenmesi Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun ruhuna ve mantığın aykırıdır. İdari yapı, filmlerin içerik denetimini yapmamalıdır. İçeriğe ilişkin denetimler, hukuk devletlerinde yargının görev alanındadır. Eserlerin içeriğinde suç niteliğinde (hakaret, iftira, intihal (mali veya manevi hakların ihlal edilmesi, izinsiz marka kullanımı vb) bir unsur taşıdığı iddia ediliyorsa; iddia eden tarafın şikayeti ile savcılık eliyle ve Hakim kararı ile ihlali barındıran eserlerle ilgili toplatma kararı alınabilir. Bunun dışında bir engelleme mekanizması olmamalıdır. İdari kurumlar, yargı erkinin rolünü üstlenerek eserlerin suç unsuru taşıdığını iddia ederek gösterime veya ticari dolaşıma girmelerine engel olmamalıdır. Filmler, idari denetime değil yargısal denetime tabi olmalıdır. İdareler her halükarda Kayıt Tescil Belgelerini vermelidirler. Kayıt Tescil Belgesi tartışmalarında ortaya çıkan hukuki bir kavram düzeltme yapmak gerekmektedir. Tartışma konusu olan belgenin adı; Kayıt-Tescil Belgesi dir. Bu belgenin eski adı Eser İşletme Belgesi dir. Şu an Eser İşletme Belgesi diye bir belge yoktur. Ancak tartışmalarda bu iki kavramın yan yana kullanıldığı ve sanki iki farklı belge olduğu izlenimi doğmuştur. Eser İşletme Belgesi 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu nda yer almakta olan bir belgedir sayılı kanun; 2004 yılında yürürlüğe giren 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması İle Desteklenmesi Hakkında Kanun un ile yürürlükten kaldırılmıştır. Mülga olmuş 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu madde 5'te bu konuda düzenleme vardır. "Madde 5- Üretim ve ithalata konu eserlerin, toptan dağıtım ve gösterime sunulmadan önce, Bakanlıkça kayıt ve tescil yapılarak işletme belgesi verilir. Bu belgeyi, yerli eserlerde, eseri üreten veya eserin çoğaltma, yayıma ve gösterim hakkını devralan, yabancı menşeli eserlerde ise, eseri üretenden veya eserin çoğaltma, yayma ve gösterim hakkını devralan, yabancı menşeli eserde ise, eseri üretenden veya eserin çoğaltma, yayma ve gösterim hakkına sahip olandan bir sözleşme ile bu hakları devralıp eseri ithal eden alabilir." 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması İle Desteklenmesi Hakkında Kanun madde 7 de Değerlendirme ve Sınıflandırma başlığı altında Kayıt Tescil Belgesi düzenlenmiştir. Değerlendirme ve sınıflandırma Madde 7- Ülke içinde üretilen veya ithal edilen sinema filmlerinin, ticarî dolaşıma ve gösterime sunulmasından önce kayıt ve tescile de esas teşkil edecek şekilde değerlendirilmesi ve sınıflandırılması yapılır. Değerlendirme ve sınıflandırma sonucunda uygun bulunmayan filmler, ticarî dolaşıma ve gösterime sunulamaz. Değerlendirme ve sınıflandırma sonrası uygun bulunan veya istenilen gerekli düzeltmeleri yapılan filmler kayıt ve tescil edilir ve bu filmleri içeren taşıyıcı materyaller bandrollenir. KAYIT TESCİL BELGESİNİN YASAL DAYANAĞI Kayıt-Tescil Belgesi nin yasal dayanağı ise 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nun 13. maddesidir. Buna göre; Madde 13 Fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri bu kanun dairesinde himaye görür. 4

5 Eser sahibine tanınan hak ve salahiyetler eserin bütününe ve parçalarına şamildir. (Değişik son fıkra: 3/3/ /10 md.) Filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları hakların ihlâl edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve malî haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla, sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini yaptırırlar. FSEK madde 13 e bağlı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çıkarılmış olan ilgili yönetmelik ise; Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmelik tir. Yönetmeliğin 4. maddesinin tanımlar bölümde; ğ) Kayıt-tescil: Eser üzerindeki mali ve manevi hakların ihlal edilmemesi, mali haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla bu Yönetmelik ile düzenlenen prosedüre uygun olarak Bakanlık tarafından gerçekleştirilen, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlayan işlemi, h) Kayıt-tescil belgesi: Kayıt-tescil yapıldığına dair başvuru sahibine verilecek belgeyi, şeklinde ifade edilmiştir. Yönetmeliğin 5. Maddesinde ise zorunlu kayıt ve tescil hüküm altına alınmıştır. Zorunlu kayıt ve tescil MADDE 5 (1) Sinema ve müzik eserlerinde filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları hakların ihlal edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve mali haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilebilmesi amacıyla sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini yaptırırlar. (2) Yapımcılar, başvuru formuyla birlikte aşağıda sayılanları Bakanlığa sunarak eserlerinin kayıt-tescilini yaptırırlar: a) Yapımcı belgesi, b) Kanun uyarınca hak sahipliğini gösteren ve aksinin ispatı durumunda her türlü cezai ve hukuki sorumluluğun üstlenildiğine dair bu Yönetmeliğin Ek-1 inde yer alan taahhütname, c) Sinema eserlerini içeren yapımlar için 18/2/2005 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yapılan değerlendirme ve sınıflandırmanın sonucunu gösterir belge, ç) Sinema eserlerini içeren yapımlar için senaryo metni, diyalog metni ve özgün müzik notaları ile varsa güftesi; müzik eserlerini içeren yapımlar için müzik notaları ile varsa güftesi, d) Sinema eserlerini içeren yapımlar için varsa afiş, müzik eserlerini içeren yapımlar için eserin tespit edildiği materyalin kartoneti ve varsa diğer tanıtıcı materyallerden birer örnek, e) Kayıt-tescili gerçekleştirilen yapımın dijital ortama kaydedilmiş (DVD, VCD, Audio CD gibi) bir adet kopyası, f) Kayıt-tescil ücretinin ödendiğini gösterir banka dekontu. Kayıt-Tescil Belgesi konusu uzun zamandır hep güncelliğini korumaktadır. Birçok başka kişi ve kurum bu duruma Bakanlık nezdinde itiraz etmiştir. Sorunun çözümü için mutlaka yasal değişiklik yapılmalıdır. Kanun maddesi çok açık bir şekilde filmlerin ister ticari ister ticari olmayan umuma açık mahal gösterimlerinde ve mekanik çoğaltma ve yaymalarda Kayıt Tescil Belgesi ni istediğini ve bunu zorunlu hale getirdiğini ifade etmektedir. Festivallerin idari olarak bu konuda yapacağı bir şey yoktur. Festivaller yasadaki bu amir hükümlere uymadığı takdirde Bakanlığın festivallerin yasal mevzuata uymadıkları gerekçesiyle tüm mali desteklerini kesme hakkı bulunmaktadır. Ayrıca filmlerin gösterimleri yasada belirtildiği şekilde valilik kararı ile de durdurabilir. Festival yönetimleri ve yapımcılar Kayıt Tescil Belgesi olmaması nedeniyle ciddi miktarda idari para cezası ile karşı karşıya kalacaklardır. 5

6 DENETİM Sorununun özü, filmler için Kayıt Tescil Belgesi nin alınması değildir. Sorun; zorunlu kayıt tescil başvurusunda İdare nin (Bakanlığın) bir kurul eliyle filmleri izlemesi, denetlemesi, değerlendirmesi, sınıflandırması ve ticari dolaşıma girip girmemesine karar vermesidir. Bakanlık, filmlerin içeriklerinde yasada konmuş olan yoruma açık kriterler nedeniyle Ticari Dolaşıma ve Gösterime Sunulamaz kararı verme hakkına sahiptir. Bu hak başlı başına eser sahiplerinin mali ve manevi haklarının kullanımına engel bir durum ortaya çıkartmaktadır. Hem mali hem de manevi kayıplara yol açmaktadır. Bir önceki Mülga 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu nda da benzer bir denetim mekanizması bulunmaktadır. Madde 3/b) Denetim: Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, milli egemenlik, cumhuriyet, milli güvenlik, kamu düzenini, genel asayiş, kamu yararı, genel ahlak ve genel sağlık açısından suç veya suça teşvik unsuru ihtiva etmemesi, milli kültür, örf ve adetlerimize uygunluğu yönünden bu kanunda tanımlanan eserleri yetkililerce incelenmesini, Madde 6: Denetim: Eserlerin kayıt ve tescili için, herhangi bir ebat veya formda kopyasının ekli olduğu bir beyanname ile Bakanlığa başvurulur ve işlemlerde bu beyan esas alınır. Başvurma sırasında Bakanlık, eserlerden denetlenmesi gerekli veya zorunlu görülenleri tespit ederek denetleme kuruluna sevk etmek üzere, yönetmelikle belirlenecek 3 kişilik bir alt komisyon teşekkül ettirir. İş hacmine göre Bakanlık, birden fazla alt komisyon ve denetleme kurulu teşkil edebilir. Denetlenmesi gerekli veya zorunlu görülmeyen eserlerle, denetim sonucu olumlu olan eserlerin kayıt ve tescili yapılır ve işletme belgesi verilir. Kurulca düzeltilmesine karar verilen eserlerin yapımcı tarafından gerekli düzeltilmesi yapıldıktan sonra tekrar denetlenir, kayıt ve tescili ile işletme belgesi verilir. Dağıtım ve gösterime sunulması hiçbir şekilde uygun bulunmayanlar bütün idari ve yargı işlemlerinin tamamlanmasından sonra iade edilir. İsteyen yapımcılar çekime konu alacak senaryolarının Bakanlıkça incelenmesini isteyebilirler. Bu inceleme alt komisyonlarca yapılır. Eserlerin denetim sonuçları ile senaryoların inceleme sonuçları en geç 15 gün içinde ilgiliye bildirilir. Denetim sonucu eserlerin işletme belgesine işlenir. Denetimi gerekli ve zorunlu görünmeyenlerin işletme belgesine de bu husus yazılır tarihli ve şu an yürürlükte olan 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması İle Desteklenmesi Hakkında Kanun da ise İdari denetim şu şekilde düzenlenmiştir. Bu İdari denetim mekanizmasında filmlerin hem ticari dolaşımı hem de ticari dolaşım olmaksızın her türlü gösterimleri kapsam dahiline alınmıştır. "Madde 2/f) Değerlendirme ve sınıflandırma: Ülke içinde üretilen veya ithal edilen sinema filmlerinin ticarî dolaşıma ve gösterime sunulmadan önce, gösterim ve iletim biçimleri dikkate alınarak kayıt ve tescile de esas olacak şekilde kamu düzeni, genel ahlâk ile küçüklerin ve gençlerin ruh sağlığının korunması, insan onuruna uygunluk ve Anayasada öngörülen diğer ilkeler doğrultusunda denetlenmesi, değerlendirilmesi ve sınıflandırılmasını," Değerlendirme ve sınıflandırma Madde 7- Ülke içinde üretilen veya ithal edilen sinema filmlerinin, ticarî dolaşıma ve gösterime sunulmasından önce kayıt ve tescile de esas teşkil edecek şekilde değerlendirilmesi ve sınıflandırılması yapılır. Değerlendirme ve sınıflandırma sonucunda uygun bulunmayan filmler, ticarî dolaşıma ve gösterime sunulamaz. Değerlendirme ve sınıflandırma sonrası uygun bulunan veya istenilen gerekli düzeltmeleri yapılan filmler kayıt ve tescil edilir ve bu filmleri içeren taşıyıcı materyaller bandrollenir. Görüldüğü gibi konu yeni değildir da çıkartılmış olan 3257 sayılı kanunda da benzer bir düzenleme biraz daha kapsamlı şekilde bulunmaktadır. Tüm sinema eserleri (uzun metraj, belgesel, kısa film vb) için bu zorunluluk uzun zamandır bulunmaktadır. 6

7 KAYIT TESCİL BELGESİ OLMAMASININ YASAL SONUÇLARI Bakanlık ile bu güne kadar birkaç kez daha Kayıt-Tescil belgesi nedeniyle tartışma yaşanmıştır. Bakanlık ara formül olarak ve idari inisiyatif alarak bu konudaki sorumluluğu festival komitelerine bırakmıştır. Fakat yönetmelikte Kayıt Tescil Belgesi olmaması durumunda bir de idari para cezası yaptırımı bulunmaktadır. Festivalleri zora sokan en sıkıntılı husus bu idari para cezasıdır. Festivaller Kayıt Tescil Belgesi olmayan filmleri göstermeleri durumunda her bir film için ner TL ödemek zorunda kalacaktır. Ayrıca ticari dolaşıma ve gösterime sunulamaz kararı olan bir filmi gösterirlerse de TL ödemek zorundadırlar. Muhatabınız da valiliktir (ilçede kaymakamlıklardır). Size bu idari para cezasını valilik makamı keser. Örneğin 50 tane Kayıt Tescil Belgesi olmayan film (kısa film yarışma ve seçki bölümlerinde oldukça çok film gösterilmektedir) gösterdiğinizi düşünün; böyle bir durumda TL lik bir idari para cezası ile karşı karşıya kalırsınız. Kanun hükmü olduğu için idari iptal davası açtığımızda da oldukça zorlanacağımız kesindir. Ayrıca filmin yapımcısının da bu kapsamda ayrıca TL idari para cezası ödeyeceği unutulmamalıdır. Bir kısa filmcinin veya belgesel sinemacının mahfına yol açmaya yetecek miktarda oldukça yüksek para cezalarıdır. Bu nedenle kanundaki bu düzenlemelere de itiraz edilmeli ve kaldırılmaları talep edilmelidir sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması İle Desteklenmesi Hakkında Kanun değişerek Türkiye Sinema Kanunu olması için Bakanlık eliyle bir taslak çalışma yapılmıştır. Yeni kanun taslağında bu bedelin sadece ticari filmler için olmasını şeklinde bir düzenleme yapıldı. Ancak kanun taslağının son halini bilmiyoruz. Sorun Kayıt Tescil Belgesinin alınması değil; belgenin alınmasındaki idari denetim, yasaklama ve idari para cezası mekanizmasının varlığıdır. Bu idari yetkilerin yasa ile kaldırılması gerekmektedir. İDARİ PARA CEZALARINA İLİŞKİN KANUN MADDESİ 5224 sayılı Kanun madde 13 te; İşaret ve ibarelerin kullanılmaması Madde 13- Değerlendirme ve sınıflandırma sonucu zorunlu tutulan işaret ve ibarelerin kullanılmaması halinde, Bakanlığın talebi veya üçüncü kişilerin ihbarı üzerine mülkî idare amirlerince filmlerin gösterim ve dağıtımı durdurulur. (Değişik ikinci fıkra: 23/1/ /555 md.) Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak; a) Zorunlu tutulduğu hâlde gerekli işaret ve ibareleri taşımayan filmlerin dağıtım ve gösterimini yapanlara onbin Türk Lirası, b) Zorunlu tutulduğu hâlde gerekli işaret ve ibareleri kullanmayan filmlerin yapımcılarına ellibin Türk Lirası, c) Üzerindeki işaret ve ibarelere rağmen, bu işaret ve ibarelere uyulmaksızın dağıtım ve gösterim yapanlara ellibin Türk Lirası, idarî para cezası verilir. (Değişik üçüncü fıkra: 23/1/ /555 md.) Bu maddede öngörülen idarî para cezaları mahallî mülkî amir tarafından verilir. İdarî para cezasının ödenmiş olması, yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. Yasada ticari dolaşım ve gösterim ifadeleri yan yana kullanıldığı için; gösterim ticari olmayan gösterimleri de kapsamaktadır. Dolayısıyla ticari niteliği olmayan belgesel, kısa film, animasyon vb filmlerinde gösterimi de bu yasa kapsamındadır. Dolayısıyla Valilik eliyle 5224 sayılı yasanın 13. Maddesine dayalı olarak Kayıt-Tescil Belgesi olmayan tüm filmlerin gösterimleri durdurulabilir. 7

8 DİĞER MECRALAR Bunun dışında işaret, ses ve görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı (FSEK Madde 25) bu yasanın kapsamı dışındadır. Yani internet üzerinden yayınlar, kablo, uydu, mobil vs yayınlar (PAY TV, VOD, SVOD, IP TV, WEB TV, Youtube vb), veya radyo ve TV üzerinden yapılan yayınlar 5224 sayılı yasa kapsamı dışındadır. TV ve radyo yayınları, RTÜK mevzuatına tabidir. İnternet yayınları ise 5651 sayılı Kısaca İnternet Kanunu çerçevesinde değerlendirilir. Buralarda Kayıt Tescil Belgesine değil; hak sahipliğini ispatlayan belgelere ihtiyaç vardır. Yani Mali Hak Devir/Lisans Sözleşmeleri ve/veya Muvafakatnameler. Ancak kanallar tüm bu belgeler yerine doğrudan uygulamada kolaylık olsun diye Kayıt Tescil Belgesi istemektedir. KAYIT TESCİL BELGESİNİN NİTELİĞİ Kayıt Tescil Belgesi hak doğurucu bir belge değildir. Sadece hakların sizde olduğunu ispat eden bir belgedir. Bu nedenle haklarınızı kullanmak için alınması gereken zorunlu bir belge değildir. Fakat eserin ticari dolaşıma sokulmaya karar verilmesi durumunda diğer yasal mevzuat gereği elde edilecek gelirlerden vergilerin nasıl ve kimlerden alınacağının tespiti için önemlidir. Ayrıca şirketlerin mülkiyetinde gösterilebilmeleri için de gereklidir. Fakat ticari olmayan gösterimlerde alınmaması 5846 sayılı yasanın ruhuna daha uygun olacaktır. SEK (SANATSAL ETKİNLİKLER KOMİSYONU) SEK, (Sanatsal Etkinlikler Komisyonu) yurt dışından sadece festival vb sanatsal etkinliklerde gösterilmek amacıyla gelen filmlere olur yazısı verilmek için sinema meslek birliği temsilcilerinden kurulmuş bir yapıdır. Sanatsal Etkinlikler Komisyonu, 5224 sayılı kanuna dayalı olarak çıkartılan sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik in 15. maddesine dayanarak kurulmuştur. "Sanatsal etkinlikler kapsamında gösterilecek filmler Madde 15 Başka herhangi bir ticari dolaşım veya gösterim konusu edilmeksizin ülke içinde düzenlenecek fuar, film festivali, şenlik ve benzeri sanatsal etkinliklerde halka gösterilmek veya yarışmalara katılmak üzere yurtdışından getirilen yabancı menşeli filmlerin gösteriminden doğan her türlü sorumluluk, bu etkinliklerin düzenleme komitelerine aittir. Yukarıdaki fıkrada bahsi geçen etkinliklerle ilgili düzenleme komitelerinin, "Sanatsal Etkinlikler Komisyonundan" olumlu görüş almaları gereklidir. Söz konusu Komisyon ilgili alan meslek birliklerinin birer temsilcisinden oluşur. Komisyon başkanı üyeler arasından seçilir ve sekreterya hizmetleri kuruluş tarihi itibariyle en eski meslek birliğince yürütülür. Komisyon, çalışma usul ve esaslarını her yılın başında yapacağı toplantıda belirler. " Bunun meslek birliklerinin elinde olmasının pratik sonucu yurt dışından gelen ve sadece festivallerde (vb sanatsal etkinliklerde) gösterilecek filmlerin her türlü denetleme ve sınıflandırma mekanizmasının dışında kalıyor olmasıdır. Bu haliyle kalmasında SEK in kalmasında yarar vardır. Ancak yapısı, çalışma sistematiği daha da geliştirilebilir elbette. Sinema Meslek Birlikleri eliyle SEK için etraflı bir yönetmelik hazırlanmıştır. SEK in festivallerin sınıflandırılması ve kriterlerinin belirlenmesi şeklinde bir mekanizması olması onu işlevli hale getirecektir. Ancak hayata geçirilememiştir. SEK in Başkanı şu an SETEM adına Mehmet Güleryüz'dür. Sinema Meslek Birlikleri de SEK in üyesidirler. Kişiler meslek birliği adına orada bulunurlar. SEK in almış olduğu herhangi bir engelleyici karar yoktur. SEK in kalkması durumunda yasal boşluk oluşacak ve yurt dışından gelen filmler için de Kayıt Tescil Belgesi istenmesi gibi bir zorunluluk ortaya çıkacaktır. Böyle bir durum festivalleri biraz daha zora sokacaktır. 8

9 Festivallerde gösterilen filmler SEK ten alınan olur yazısı sayesinde gümrüğe takılmadan ülkeye gelmektedirler. Bu festivallere sağlanmış bir kolaylıktır. Aksi halde filmler festivallere gelirken gümrüğe takılabilirler. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Konuyla ilgili yasa değişiklik talebiyle seçim sonrasında oluşacak meclis nezdinde girişimlerde bulunulmak gerekmektedir sayılı Kanun etraflı olarak değişmesi planlanmaktadır. Bu konuda Bakanlığın taslağı Başbakanlıkta yaklaşık üç yıldır beklemektedir. Ancak bir türlü meclise sevk edilememiştir. Bu kanunda yer alan denetim ifadesinin çıkartılmasını istenmiştir. Bakanlık da taslaktan denetim ifadesini çıkarttığını bize belirtmiştir. Ancak taslak çalışmanın son halinin ne oldu bilmiyoruz. Buna ilişkin ayrıntılı değerlendirme aşağıda verilmiştir. Eğer 5224 sayılı yasadan içeriğe ilişkin denetim ve bağlı olarak değerlendirme ifadeleri çıkartılırsa yönetmelikte İdarenin filmlerde içerik denetimi yapma yetkisinin yasal dayanağı sona erecektir. Filmlerin içeriğine ilişkin denetimi sadece yargısal boyutta kalmalıdır. İdarinin filmleri engelleme gibi bir yetkisi ( ticari dolaşıma ve gösterime sunulamaz kararı verme yetkisi) olmamalıdır. Şu anda yapılacak bir yönetmelik değişikliği ile Kayıt Tescil Belgesi başvurularında ticari dolaşıma girmeyecek olan filmlerden harç alınmayacağına dair bir düzenleme yapılmalıdır. Yasa değişikliği ile de ticari dolaşıma girmeyecek filmler için kayıt tescil belgesi istenmemelidir. Şu an Kayıt Tescil başvurularında 397 TL alınmaktadır. Bandrol için de kopya başına 2,5TL alınmaktadır. Kayıt Tescil Belgesi Başvurusu için link: Bu bedeller ticari niteliği olmayan filmler için oldukça yüksek meblağlardır. SONUÇ Sonuç olarak, Kayıt Tescil Belgesi alınmasındaki idari denetim, yasaklama ve idari para cezası mekanizmaları yasa ile kaldırılmalıdır. Sorunun köklü çözümü için yönetmelik değişiklikleri tek başına yeterli değildir. Mutlaka yeni kanunda bu konularda kesin düzenlemeler yapılmalı ve yasaklamalar kaldırılmalıdır. Kayıt Tescil Belgeleri sadece ticari dolaşım için hak sahipliğini ispatlayan ve mali hakların kullanılmasını sağlayan hak ihdas etmeyen belgeler olarak kullanılmalıdır. Bunun dışındaki gösterimlerde kayıt tescil belgesi talep edilmemelidir. Fikir ve Sanat Eserlerinin insanlarla buluşmasını engelleyici her türlü idari işlem ve yasaklama kaldırılmalıdır. İdarenin (Devletin) Düşünce ve düşünceyi ifade etme özgürlüğünün, Bilim ve Sanat Özgürlüğünün doğal bir sonucu olan fikir ve sanat eserlerinin kamuoyu ile buluşmasını (umuma arzını) kolaylaştırıcı mekanizmalar kurması anayasal görevidir. 9

10 BÖLÜM SAYILI KANUN DA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASLAĞI ÇALIŞMASI ÜZERİNE HUKUKİ İNCELEME Sinema Genel Müdürlüğü, 2004 tarihli 5224 sayılı yasada bir takım değişikler yapılması için bir taslak çalışma hazırlamıştır. Taslak çalışma ile ilgili bilgiler özetle şöyledir: 5224 sayılı KANUNUN ADI TÜRKİYE SİNEMA KANUNU OLACAKTIR Mevcut 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun taslak metnin ek madde 1 de Türkiye Sinema Kanunu olarak değiştirilmiştir. Yani 5224 sayılı kanunun adı bunun yasalaşmasının ardından Türkiye Sinema Kanunu olacaktır. Böylece sinema yasası, sadece bir destekleme yasası değil, bir anlamda sinema sektörünün yasası olacaktır. Bu yeni yasayla beraber sinema için bir vizyon genişlemesi hedeflenmektedir sayılı sinema filmlerinin değerlendirilmesi, sınıflandırılması ve desteklenmesi için 2004 yılında yürürlüğe girmiş bir yasadır. Bu yasayla her yıl uzun metraj sinema filmleri, belgesel filmler, kısa film ve animasyon filmler devlet eliyle desteklenmektedir sayılı yasanın amacı, bireyin ve toplumun sinema sanatı ürünlerinden verimli bir biçimde yararlanabilmesi, sinema sanatının sunduğu olanaklar vasıtasıyla etkin bir kültürel iletişim ortamının yaratılmasıdır. (5224 sayılı kanun, m.1) Sinema sanatının ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşamda yerini kalıcı biçimde alması için; sinema sektörünün eğitim, yatırım, girişim, yapım, dağıtım ve gösterim alanlarında geliştirilmesini, güçlendirilmesini ve denetimini sağlamaktır. (5224 sayılı kanun, m.1) Yasayla kayıt ve tescile de esas olacak şekilde sinema filmlerinin değerlendirilmesini, sınıflandırılmasını ve bu alanda film üretim, dağıtım ve gösterim süreçlerinin desteklenmesini, görsel işitsel kültür mirasının gelecek kuşaklara aktarımını sağlamaktır. (5224 sayılı kanun, m.1) Öngörülen bu yasa değişikliği uygulamadan kaynaklanan tıkanıkları aşmak, devlet eliyle desteğin güçlendirilmesini sağlamak amacındadır. Bu haliyle sinema sektörü için oldukça olumlu bir gelişmedir. KOORDİNASYON SORUNU 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda da benzer bir değişiklik gündemdedir sayılı yasa değişikliğinde Meslek Birliklerini Telif Birlikleri olarak yeniden tasarlanmaktadır. Bu iki yasa taslak çalışması arasındaki koordinasyon çözüleceği söylenmiştir. DESTEKLEME MANTIĞI DEĞİŞECEKTİR Taslak metinde destekleme mantığı üretim, dağıtım ve gösterim şeklinde genel üç kategoriye indirgenmiştir. Buna göre; Proje Geliştirme Desteği, Yapım Desteği, Yapım Sonrası Desteği, Gösterim Desteği, Yabancı Film Yapım Desteği, Özel Nitelikli Destekler, Ortak Yapım Desteği şeklinde tanımlanmıştır. Yapım desteği içinde mevcut metinde destek türü olarak doğruda veya dolaylı geri ödemeli destek şeklinde ifade edilirken taslak metinde yapım desteğinin sadece geri ödemesiz olarak ifade edilmesi yerinde olmuştur. 10

11 Çıkarılacak yönetmelik çerçevesinde ihtisas alanlarına göre Sektörel Destekleme Kurulları adı verilen ve sayısı beşi geçmeyecek kurullar tarafından filmlere destek verilecektir. (Taslak metin m.6) Ayrıca bir tane de Yabancı Film Yapımlarını Destekleme Kurulu kurulacaktır. (Taslak metin m. 6/A) Yeni taslağın yasalaşması durumunda yabancı filmlerinde belli şartlarda doğrudan desteklenmesinin önü açılacaktır. DEĞERLENDİRME VE SINIFLANDIRMA KURULLARI VE ÜST KURULU Değerlendirme ve Sınıflandırma kurullarının (alt kurul ve üst kurul) yapısı yeniden düzenlenmiştir. Mevcut metinde olan bu kurumlar taslak metinde de bir takım ufak tefek değişikliklerle varlığını korumaktadır. Sinema filmlerinin değerlendirilmesi ve sınıflandırılması çerçevesinde bir film için ticari dolaşıma ve gösterime sunulamaz kavramı yasada varlığını sürdürmektedir. Sinema filmleri, değerlendirme ve sınıflandırmaya girmeden kamu destekli festivallere başvuru yapamayacaktır. ULUSAL SİNEMA ARŞİVİ KURULACAKTIR Bakanlık, görsel ve işitsel alanda araştırma, geliştirme ve yayın faaliyetlerinde bulunmak, sektörel bilgilere ilişkin belgeleme hizmetleri sunmak, bilgilendirme ve bilinçlendirmeye yönelik organizasyonlar düzenlemek amacıyla ulusal sinema arşivini kuracaktır. DANIŞMA KURULU YERİNE SİNEMA STRATEJİ KURULU KURULACAK Mevcut yasada bulunan Danışma Kurulu yerine taslak metinle Sinema Strateji Kurulu kurulmak istenmektedir. Danışma Kurulu yılda bir kez toplanan ve kararları tavsiye niteliğinde olan oldukça işlevsiz ve yetkisiz bir kuruldur. Bu kurulun yapısının ve üye profilinin genişletilmesi yerinde olmuştur. Bu kurul bir anlamda ileride kurulabilecek Türkiye Sinema Kurumu na bir hazırlık niteliğinde de gözükmektedir. Ancak bu kurulun sektörden daha çok üye ile temsil edilmesi ve kararlarının bağlayıcı nitelikte ya da en azından uygulanabilir nitelikte olduğunun vurgulanması gerekmektedir. CEZALAR Mevcut 5224 sayılı yasada fahiş nitelikteki idari para cezaları taslak metinde azaltılmıştır. Bu olumlu bir gelişmedir. Taslak metinin 15. Maddesinde bulunan ve yasaya yeni eklenen idari para cezalarından özellikle yapımcı belgesi olmadan film çekenlere (bu gerçek veya tüzel kişi olabilir) TL para cezası verilecektir. Bu film çekmek isteyen bağımsız, küçük bütçeli, yapım meslek birliklerine üye olmak istemeyen yapımcılar için çok büyük bir sorun yaratacaktır. Bu konuda bir iyileştirme yapılacağı ve ticari filmler için bu zorunluluğun getirileceğine karar verilmiştir. 11

12 5224 sayılı KANUNDAKİ EKSİKLİKLER 5224 sayılı yasada eksik kalan bölümler özetle şu şekilde ifade edilebilir sayılı kanun, sinema endüstrisi kanunu olarak düzenlenmelidir sayılı kanun değişikliğinde Yapımcı temelli bir sektör oluşumu söz konusu olamamıştır. Alternatif sinema salonlarının ayrıca desteklenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sinema Filmlerinin idari denetimine ilişkin tüm ifadeler kaldırılmalıdır. Televizyon yayıncılarının da sinema filmlerini destekleyici kurumlar içine alınması gerekmektedir. Televizyon kanallarına Türk Sinema Filmlerinin yayını konusunda kota getirilmelidir. Sinema filmi üretimlerinde KDV indirimi yapılması gerekmektedir. Sinema salonlarının dijitalleştirilmesi konusunda destek ve teşviklerin verilmesi gerekmektedir. Pozitif kopyaların imha edilmesinde KDV nin kaldırılması yerinde olacaktır. Sinema filmlerinin desteklenmesi için finansman kaynakları arttırılmalıdır. Kamu fonları çoğaltılmalı, yerel yönetimler ve özel şirketler de ayni ve nakdi desteğin içine dahil edilmelidir. Kaynakların toplanması ve dağıtılması konusunda şeffaflık ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır. Türkiye Sinema Kurumu (Türkiye Sinema Merkezi) kurulmalıdır. Bilgilerinize sunarım. Sevgiyle, Av. Burhan Gün 29 Nisan 2015/İstanbul KAYNAKÇA Ateş, Mustafa, 2003, Fikir ve Sanat Eserleri Üzerindeki Hakların Kapsamı ve Sınırlandırılması, Ankara Beşiroğlu, Akın, 1999, Düşünce Ürünleri Üzerinde Haklar, APB, Erel, N. Şafak, 1998, Türk Fikir ve Sanat Hukuku, Ankara, İmaj Pekdinçer, Tamer, 2004, Fikri-Sinai Mülkiyet Hukuku Mevzuatı, İstanbul, Der Suluk Cahit, 2004, Yeni FSEK, Telif Hakları ve Korsanla Mücadele, İstanbul, Hayat Tekinalp, Ünal, 2005, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul, Arıkan MEVZUAT 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması İle Desteklenmesi Hakkında Kanun 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Mülga 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmelik sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Türkiye Sinema Kanunu Taslağı 12