1 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress"

Transkript

1 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress ST November st - 5th, 08 Susesi Luxury Hotel, Belek - Antalya/TURKEY Bilimsel Program / Scientific Program gro.ogsrt.www

2 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08

3 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 Sevgili Meslektaşlarım, Dear Colleagues, -5 Kasım 08 tarihleri arasında, Antalya Susesi Otelde. Uluslararası ve 6. Ulusal Jinekolojik Onkoloji Kongresini düzenlemekteyiz. Sizleri kongremize davet etmek bizim için büyük bir onurdur. The st International and 6th National Gynecologic Oncology Congress will be held on -5 November in Antalya Susesi Hotel. We will be delighted and honored by your participation. By following the tradition of previous meetings and thanks to this congress, our association will provide you the current status regarding research, practice and treatment in gynecologic cancer. Önceki toplantılarımızın geleneğini takip eden derneğimiz bu toplantı sayesinde sizlere jinekolojik kanserlerde araştırma, uygulama ve tedavi alanındaki en son gelişmeler hakkında bilgi edinme fırsatı sağlayacaktır..uluslararası ve 6. Ulusal Jinekolojik Onkoloji Kongresi, cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve patolojide yenilikçi gelişmeler dahil olmak üzere en yeni ve en son bilgileri kapsayan bir program sunmaktadır. Bu programda klinik araştirmaların güncellemeleri ve cevaplanmamış sorunlar vurgulanacaktır. Bu toplantı multidisipliner ve dünya çapında uzmanların katılımı ile organize edilmektedir. Jinekolojik onkolojide dünya standartlarında uzmanlardan oluşan uluslararası bir bilimsel kurul, geniş bir yelpazeyi kapsayacak bilimsel bir program oluşturulmaktadır. Kongrede yapılacak olan sözlü sunum ve posterlerde uluslararası sunum kategorisinde değer kazanacaktır Aynı zamanda ülkemizdeki jinekolojik onkoloji yan dal eğitiminin sorunları tartışılacak ve yeni yetişmiş olan yan dal uzmanlarının da kongremizde etkin bir şekilde görev alması sağlanacaktır. Sizleri bu güzel şehrimizde yapılacak olan, üst düzey bilgilerin paylaşılacağı kongremize davet etmekten onur duyarım. The st International and 6th National Gynecologic Oncology Congress offers you a wide range of fulfilling scientific program covering the latest knowledge of innovative developments in surgery, chemotherapy, radiotherapy and pathology. Our scientific program aims to emphasize on the updates of clinical studies and unanswered questions. This meeting is organized with the participation of speakers and panelists with a great importance nationally and globally. We have an international scientific committee of specialists with a great significance in a global level and a scientific program covering a wide range of subjects. Oral presentations and poster presentations will also hold an international significance. At the same time, challenges of sub-branch specialty training in gynecologic oncology will be discussed and new sub-branch specialists will take part in our congress actively. It is our great pleasure to invite you to participate in our conference which will be held in our beautiful city and will cover fruitful sessions of high level information. Ali AYHAN, MD President of Turkish Gynecologic Oncology Association Prof. Dr. Ali AYHAN Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Başkanı gro.ogsrt.www

4 ST International & November st - 5 th, 08 KURULLAR / COMMITTEES Kongre Başkanı / President of Congress Ali AYHAN Bilimsel Sekreterya / Scientific Secretariat Nejat Özgül M. Mutlu Meydanlı Salih Taşkın Yönetim Kurulu / Board of Directors Başkan / President Ali AYHAN II. Başkan / Vice President M. Macit ARVAS Sekreter / Secretary Nejat ÖZGÜL Sayman / Treasurer M. Mutlu MEYDANLI Üyeler / Members Müfit C. YENEN M. Ali VARDAR Salih TAŞKIN Haluk DERVİŞOĞLU Hamdullah SÖZEN 4

5 ST International & November st - 5 th, 08 BİLİMSEL KURUL / SCIENTIFIC COMMITTEES Meral Aban Özgür Akbayır Aytekin Altıntaş Özden Altundağ M. Macit Arvas Ali Ayhan Özcan Balat Ergin Bengisu Sinan Berkman Tugan Beşe Tufan Bilgin Nurettin Boran Hüsnü Çelik Çetin Çelik Murat Dede Fuat Demirkıran Haluk Dervişoğlu Saffet Dilek Polat Dursun İlkkan Dünder Serkan Erkanlı Ahmet Göçmen Hüsnü Gökaslan Fatih Güçer Murat Gültekin Nilüfer Güler Mete Güngör Tayfun Güngör Tevfik Güvenal A. Barış Güzel Kadir Güzin Ali Haberal Müge Harma Mehmet Harma A. Cem İyibozkurt Fadil Kara Ateş Karateke Fulya Kayıkçıoğlu Gürkan Kıran Ali Kolusarı Yakup Kumtepe M. Faruk Köse Esra Kuşçu M. Mutlu Meydanlı Nil Molinas M. Murat Naki M. Anıl Onan U. FıratOrtaç Hakan Ozan Sinan Özalp Demir Özbaşar Nejat Özgül Bülent Özçelik Aydın Özsaran Coşkun Salman Yavuz Salihoğlu Muzaffer Sancı Ugur Saygılı Serdar Serin Tayup Şimşek Çağatay Taşkıran Özlem Moralıoğlu Tekin M. Coşan Terek Samet Topuz Salih Taşkın H. Gökhan Tulunay Taner Turan Turhan Uslu Volkan Ülker Orhan Ünal Yaprak Engin Üstün M. Ali Vardar Ömer Tarık Yalçın Ali Yanık C. Müfit Yenen Hasan Yüksel Kunter Yüce 5

6 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th,

7 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 Kasım Şubat 08, 08, Çarşamba Perşembe / Nov st, 08, Wednesday Salon / Hall Salon K / Hall K Salon K / Hall K 08:0 08:45 09:00 09:5 09:0 09:45 0:00 0:5 0:0 0:45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 4:00 4:5 4:0 4:45 5:00 5:5 5:0 5:45 6:00 6:5 6:0 6:45 7:00 7:5 7:0 7:45 8:0 8:5 8:0 0:0 4:00 Kolposkopi - Colposcopy - Minimal İnvaziv Cerrahi- / Minimally Invasive Surgery- Kahve Arası / Kolposkopi - Colposcopy - Minimal İnvaziv Cerrahi- / Minimally Invasive Surgery- Açılış Seromonisi / Openning Ceremony Derin Kösebay Oturumu / Derin Kösebay Session Hasta gözüyle sağlık personeli / Health providers from the view of the patient gro.ogsrt.www 7

8 ST International & November st - 5 th, 08 08:0 08:45 09:00 09:5 09:0 09:45 0:00 0:5 0:0 0:45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 4:00 4:5 4:0 4:45 5:00 5:5 5:0 5:45 6:00 6:5 6:0 6:45 7:00 7:5 7:0 7:45 8:00 8:5 8:0 8:45 9:00 9:0 Şubat 08, Perşembe Kasım 08, Perşembe / Nov nd, 08, Thursday Salon / Hall Salon / Hall Salon / Hall Epitelyal Over Kanseri - / Epithelial Ovarian Cancer- Serviks Kanseri - / Cervical Cancer - Canlı Cerrahi / Live Surgery Epitelyal Over Kanseri - / Epithelial Ovarian Cancer- Endometrium Kanseri - / Endometrial Cancer- Kahve Arası / Coffee Break Debateler / Debates Kahve Arası / Coffee Break Öğle Yemeği / Lunch Serviks Kanseri - / Cervical Cancer - Kahve Arası / Coffee Break Nadir Tümörler / Rare Tumors *Bilinenler ve bilinmeyenler? / *What is known and unknown? Kahve Arası / Coffee Break Sözel Bildiriler / Oral Presentations Sözel Bildiriler / Oral Presentations Video Bildiriler / Video Presentations Kahve Arası / Coffee Break Video Bildiriler / Video Presentations 8

9 ST International & November st - 5 th, 08 08:0 08:45 09:00 09:5 09:0 09:45 0:00 0:5 0:0 0:45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 4:00 4:5 4:0 4:45 5:00 5:5 5:0 5:45 6:00 6:5 6:0 6:45 7:00 7:5 7:0 7:45 8:00 8:5 8:0 8:45 9:0 0:00 Şubat 08, Perşembe Kasım 08, Cuma / Nov rd, 08, Friday Salon / Hall Salon / Hall Salon / Hall UZMANLARLA BULUŞMA (Kahvaltı eşliğinde) - MEET THE EXPERT (with breakfast) Uzmanlarla Buluşma Salonu / Hall Meet the Expert Epitelyal Over Kanseri - / Epithelial Ovarian Cancer- Öğle Yemeği / Lunch Satellite Sempozyum / Satellite Symposium Epitelyal Over Kanseri - 4 / Epithelial Ovarian Cancer-4 Tamamlayıcı Tıpta AHCC Kullanımı / AHCC Use in Integrative Medicine Kahve Arası / Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar / Gestational Trophoblastic Disease Kahve Arası / Canlı Cerrahi / Live Surgery Vulva Kanseri / Vulvar Cancer Sözel Bildiriler / Oral Presentations Kahve Arası / Genç Jinekolog Onkologlar Oturumu - / Session of Young Gynecologic Oncologists - Kahve Arası / Video Bildiriler / Video Presentations. Oturum / Session Jinekolojik Kanserlerde Korunma, Erken Tanı ve Tarama / Prevention In Gynecologic Cancers, Early Diagnosis and Screening Kahve Arası /. Oturum / Session Jinekolojik Onkoloji Hemşireliğinin Durumu/ Status Of Gynecologic Oncology Nursing Öğle Yemeği / Lunch. Oturum / Session Jinekolojik Cerrahi Hastalarında Hemşirelik Bakımı ve Eras Protokolü / Nursing Care and Eras Protocol In Gynecological Surgery Patients Kahve Arası / 4. Oturum / Session 4 Jinekolojik Kanserlerde Hemşirelik Yaklaşımı / Nursing Approach In Gynecologic Cancers Kahve Arası / Sözel Bildiriler / Oral Presentations 9

10 ST International & November st - 5 th, 08 08:0 08:45 09:00 09:5 09:0 09:45 0:00 0:5 0:0 0:45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 4:00 4:5 4:0 4:45 5:00 5:5 5:0 5:45 6:00 6:5 6:0 6:45 7:00 7:5 7:0 7:45 8:00 8:5 8:0 8:45 9:00 0:00 Şubat 08, Perşembe 4 Kasım 08, Cumartesi / Nov 4 th, 08, Saturday Salon / Hall Salon / Hall Salon / Hall Endometrium Kanseri - / Endometrial Cancer- Kahve Arası / Coffee Break HPV ve Servikal Kanser Taraması HPV and Cervical Cancer Screening Öğle Yemeği / Lunch Değişik Konular - / Miscellaneous Topics - Minimal İnvaziv Cerrahi / Minimally Invasive Surgery Kahve Arası / Coffee Break Onko-Fertilite / Onco-Fertility Kahve Arası / Coffee Break Serviksin Premalign Lezyonları / Premalignant Lesions of the Uterine Cervix Klinik Rehberler Oturumu / Clinical Guidelines Session Kahve Arası / Coffee Break Video Oturumu / Video Session. Oturum / Session Jinekolojik Onkolojide Tedavi Uygulamaları ve Hemşirenin Rolü / Treatment Applications In Gynecological Oncology and Role Of Nursing Kahve Arası / Coffee Break. Oturum / Session Farklı Boyutlarıyla Jinekoloji Onkoloji Hemşireliği / Gynecological Oncology Nursing with Different Dimensions. Oturum / Session Jinekoloji Onkoloji Hastalarında Palyatif Bakım / Palliative Care In Gynecology Oncology Öğle Yemeği / Lunch 4. Oturum / Session 4 Jinekolojik Onkoloji Hastalarında Yaşam Kalitesi / Quality Of Life In Gynecologic Oncology Patients Kahve Arası / Coffee Break 5. Oturum / Session 5 Jinekolojik Cerrahi Sonrası Sosyal Destek Grupları / Social Support Groups After Gynecologic Surgery Kahve Arası / Coffee Break Sözel Bildiriler / Oral Presentations 0

11 ST International & November st - 5 th, 08 08:0 08:45 09:00 09:5 09:0 09:45 0:00 0:5 0:0 0:45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 :00 :5 :0 :45 4:00 4:5 4:0 4:45 5:00 5:5 5:0 5:45 6:00 6:5 6:0 6:45 7:00 7:5 7:0 7:45 8:00 8:5 8:0 8:45 9:00 0:00 Şubat 08, Perşembe 5 Kasım 08, Pazar / Nov 5 th, 08, Sunday Salon / Hall Salon / Hall Salon / Hall Genç Jinekolojik Onkologlar Oturumu - / Session of Young Gynecologic Oncologists - Kahve Arası / Coffee Break Değişik Konular - / Miscellaneous Topics - Akılcı İlaç Sunumu / Rational Drug Use Sözel Bildiriler / Oral Presentations Kahve Arası / Coffee Break Sözel Bildiriler / Oral Presentations

12 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Çarşamba / Kolposkopi Kursu Nov st, 08, Wednesday / Colposcopy Course Salon K / Hall K Kolposkopi - / Colposcopy - Oturum Başkanları / Chairs: M. Macit Arvas, M. Mutlu Meydanlı Kolposkopiye Panoromik Bakış Colposcopy: Panoramic View HPV ve Serviks Kanseri Epidemiyolojisi Epidemiology of HPV and Cervical Cancer Bethesda ve LAST Sınıflandırması Classification of Bethesda and LAST Normal Transformayon Zonu Kolposkopisi Colposcopy of Normal Transformation Zone Anormal Transformasyon Zonu Kolposkopisi Colposcopy of Abnormal Transformation Zone.0-.0 Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break Kolposkopi - / Colposcopy - Kunter Yüce Ali Ayhan Alp Usubütün Hakan Ozan H. Gökhan Tulunay Oturum Başkanları / Chairs: Kunter Yüce, Murat Dede Düşük Dereceli Lezyonlarda Kolposkopi Colposcopy of Low-Grade Lesions Yüksek Dereceli Lezyonlarda Kolposkopi Colposcopy of High-Grade Lesions Servikal Kanserde Kolposkopi Colposcopy of Cervical Cancer Eksizyonel Prosedürler Excisional Procedures İnteraktif Vakalar Interactive Case Discussions C. Müfit Yenen M. Faruk Köse M. Macit Arvas Çetin Çelik Kunter Yüce, Nejat Özgül

13 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Çarşamba - İleri Düzey Minimal İnvaziv Cerrahi Kursu Nov st, 08, Wednesday - Minimally Invasive Surgery Course Minimal İnvaziv Cerrahi - / Minimally Invasive Surgery - Oturum Başkanları / Chairs: Mete Güngör, Fatih Güçer Jinekolojik Onkolojide Minimal İnvaziv Cerrahi Minimally İnvasive Surgery and Laparoscopy in Gynecologic Oncology Laparoskopik Pelvik Anatomi Laparoscopic Pelvic Anatomy Adneksiyel Kitlelere Laparoskopik Yaklaşım Laparoscopic Approach to Adnexal Masses Endometrioma ve Derin İnfiltratif Endometriosisde Laparoskopik Yaklaşım Laparoscopic Approach for Endometrioma and Deep Infiltrative Endometriosis Üreter anatomisi, Diseksiyonu ve Komplikasyonlar Anatomy of the ureter, Dissection and Complications :0-:5 Tartışma / Discussion Salon K / Hall K U. Fırat Ortaç M. Murat Naki Coşan Terek Çağatay Taşkıran Kemal Özerkan Kahve Arası / Coffe Break Minimal İnvaziv Cerrahi - / Minimally Invasive Surgery - Oturum Başkanları / Chairs: U. Fırat Ortaç, Fuat Demirkıran Laparoskopik Histerektomi (Basamak/Basamak) Laparoscopic Hysterectomy (Step by Step) Laparoskopik Pelvik Lenf Nodu Diseksiyonu Laparoscopic Pelvic Lymph Node Dissection Laparoskopik Paraaortik Lenf Nodu Diseksiyonu Laparoscopic Para-aortic Lymph Node Dissection Robotik Histerektomi (Basamak/Basamak) Robotic Hysterectomy (Step by Step) Robotik Pelvik Lenf Nodu Diseksiyonu Robotic Pelvic Lymph Node Dissection Robotik Paraaortik Lenf Nodu Diseksiyonu Robotic Para-aortic Lymph Node Dissection Tayup Şimsek M. Ali Vardar Hüsnü Çelik İlkkan Dünder Cem İyibozkurt Ahmet Göçmen

14 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Çarşamba - Nov st, 08, Wednesday Açılış Seromonisi / Openning Ceremony Ödül Töreni / Award Ceremony Derin Kösebay Oturumu / Derin Kösebay Session Oturum Başkanları / Chairs: Ali Ayhan, M. Macit Arvas Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Tarihi History of Turkish Society of Gynecologic Oncology Endometrium Kanserinde Yeni Moleküler ve Morfolojik Sınıflamanın Kliniğe Yansıması The Reflection of new Molecular and Morphologic Classification of Endometrial Cancer to Clinical Practice Jinekolojik Onkolojinin Dünü, Bugünü, Geleceği The Past, Today and Future of Gynecological Oncology Serviks Kanseri Cerrahisinin Bugünü ve Geleceği Current Status and the Future of Surgery in Cervical Cancer Salon / Hall Ali Ayhan Ayşe Ayhan Neville Hacker Roberto Angioli Hasta gözüyle sağlık personeli / Health providers from the view of the patient Oturum Başkanları / Chairs : Ali Ayhan, Hakan Yalçın Hasta gözüyle hekim Physician from the view of the patient Hasta gözüyle hemşire Nurse from the view of the patient Tartışma / Discussion Sevil Gürkan Figen Ar 4

15 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Perşembe - Nov nd, 08, Thursday Salon / Hall Epitelyal Over Kanseri - / Epithelial Ovarian Cancer - Oturum Başkanları / Chairs: M. Macit Arvas, Fuat Demirkıran, Serkan Erkanlı Overyan Karsinogenesis Ovarian Carcinogenesis Endometriozis over kanseri için risk faktörü müdür? Is Endometriosis a Risk Factor for Ovarian Cancer? Over Kanserinde Tarama Ovarian Cancer Screening Herediter Over Kanserinde Risk Belirleme ve Risk Azaltıcı Prosedürler Risk Assessment and Risk Reducing Procedures in Hereditary Ovarian Cancer Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break Serviks Kanseri - / Cervical Cancer - Muhieddine Seoud Tamer Seçkin C. Müfit Yenen Oturum Başkanları / Chair : Kunter Yüce, M. Ali Narin, Melahat Atasever Erken Evre Serviks Kanserinde Cerrahi Surgery in Early-Stage Cervical Cancer PRO: Radikal olmalıdır PRO: It Should be Radical CON: Konservatif olmalıdır CON: It Should be Conservative CON: Sinir Koruyucu Olmalıdır CON: It Should be Nerve Sparing Tartışma / Discussion Serviks Kanserinin Evrelemesi cerrahi-patolojik Bulgulara göre mi Yapılmalıdır? Should Cervical Cancer Staging be Performed According to Surgico-Pathological Findings? Primer Kemoradyasyon Sonrası Histerektomi Yapılmalı mıdır? Should Hysterectomy be Performed Following Primary Chemoradiation?.0-.5 Serviks Kanserinde Fertilite Koruyucu Cerrahi Fertility-sparing Surgery in Cervical Cancer.5-.0 Tartışma / Discussion Fuat Demirkıran M. Ali Vardar M. Macit Arvas Nurettin Boran M. Faruk Köse Anıl Onan Philippe Morrice 5

16 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Perşembe - Nov nd, 08, Thursday Salon / Hall.0-.0 Canlı Cerrahi / Live Surgery Moderatörler / Moderators: Ateş Karateke, Çağatay Taşkıran Cerrah / Surgeon: Zelal Muallem.0-.0 Öğle Yemeği / Lunch Epitelyal Over Kanseri - / Epithelial Ovarian Cancer - Oturum Başkanları / Chairs: Sinan Özalp, U. Fırat Ortaç, İbrahim Yalçın İleri evre epitelyal over kanserine panoramik bakış Ali Ayhan Panoramic view of advanced - stage epithelial ovarian cancer Epitelyal Over Kanserinde Lenfadenektominin Değeri Azalıyor mu? Jalid Sehouli Has Lymphadenectomy Lost its Significance in the Surgical Management of Epithelial Ovarian Cancer? Rekürren Over Kanserinde Cerrahi için Doğru Hasta Seçimi ve Yönetim Beyhan Ataseven Proper Patient Selection for Surgery and Management of Recurrent Ovarian Cancer HIPEC Over Kanseri Tedavisinde Bir Seçenek midir? Nejat Özgül Is HIPEC an option in the treatment of Ovarian Cancer? Over Kanserinde Torakal Tümör Debulking Dalokay Kılıç Thorasic Tumoral Debulking in Ovarian Cancer Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break Endometrium Kanseri - / Endometrial Cancer- Oturum Başkanları / Chairs: Sinan Berkman, İlkkan Dünder, Serhat Şen Endometrial hiperlazide terminolojik siniflama ve sağkalıma etkisi Endometrial hyperplasia: Terminological Classification and its Murat Dede Survival Impact Erken Evre Endometrioid Endometrial Karsinomda Güncel Yönetim M. Mutlu Meydanlı Current Management of Early-Stage Endometrioid Endometrial Cancer? Erken Evre Endometrium Kanserinde Sentinel Lenf Nodu Haritalaması: Avantaj ve Dezavantajlar Salih Taşkın Sentinel Lymph Node Mapping in Early-Stage Endometrial Cancer: Benefits & Disadvantages Endometrium kanserinde yeni moleküler sınıflama ile tedavi nasıl değişecek? Ateş Karateke The Impact of New Molecular Classification on the Management of Endometrial Cancer Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break 6

17 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Perşembe - Nov nd, 08, Thursday Salon / Hall Debate Oturum Başkanları / Chairs : M.Faruk Köse, Emel Canaz, Nazlı Topfedaisi Özkan *Evre b serviks kanseri / *Stage b Cervical Cancer: PRO: Primer Cerrahi uygulanmalıdır PRO: Primary Surgery Should be Performed M. Murat Naki CON: Primer Kemoradyasyon Uygulanmalıdır CON: Primary Chemoradiation Should be Performed CON: Neo-adjuvan Kemoterapi Sonrası Cerrahi Uygulanmalıdır CON: Surgery Should be Performed Following Neoadjuvant Chemotherapy Tartışma / Discussion *Serviks Kanserinde İntraoperatif Lenf Nodu Metastazı Tespit Edilirse *If Intra-Operative Lymph Node Metastasis is Detected in Cervical Cancer: PRO: Radikal Histerektomi Uygulanmalıdır PRO: Radical Hysterectomy Should be Performed CON: Radikal Histerektomi Uygulanmamalıdır CON: Radical Hysterectomy Should be Cancelled Tartışma / Discussion *Güncel Bilgiler Işığında Serviks Kanserinde Minimal İnvaziv Cerrahi *Minimally Invasive Surgery in Cervical Cancer Up to Date: PRO: Halen Kabul Edilebilir Bir Seçenektir PRO: It is Still an Acceptable Option CON: Yapılmamalıdır CON: It Shouldn t be Performed ALTERNATİF TEKNİK- (Video Sunum) ALTERNATIVE TECHNIQUE- (Video Presentation) ALTERNATİF TEKNİK- (Video Sunum) ALTERNATIVE TECHNIQUE- (Video Presentation) Basit Histerektomi Sonrası İnvazif Serviks Kanseri Tanısı Alan Hastanın Yönetimi Management of the Patient with a Diagnosis of Invasive Servical Cancer After Simple Hysterectomy Tartışma / Discussion Zeynep Özsaran Ahmet Göçmen Samet Topuz Fuat Demirkıran U. Fırat Ortaç Ali Küçükmetin Fatih Güçer Gökhan Boyraz Tayfan Güngör 7

18 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Perşembe - Nov nd, 08, Thursday Salon / Hall Serviks Kanseri - / Cervical Cancer- Oturum Başkanları / Chairs: Mete Güngör, Kemal Güngördük Jinekolojik Kanserlerde D Brakiterapi -D Brachytherapy in Gynecologic Cancers Razvan Galalae *Serviks Kanserinde Cerrahi Sonrası Radyoterapi Endikasyonları *The Indications of post-surgery Radiotherapy in Cervical Cancer: PRO: Değişmelidir / PRO: They Should be Changed Alexandros Rodolakis CON: Değişmemelidir / CON: They Shouldn t be Changed Ferah Yıldız Tartışma / Discussion *İleri Evre Serviks Kanserinde Egzenterasyon *Exenteration in Advanced-Stage Cervical Cancer Standard Egzenterasyon Standard Exenteration Volkan Ülker Palyatif Egzenterasyon Palliative Exenteration GOG 40A-40B Çalışmaları: Endikasyon ve Sonuçlar GOG 40A-40B Trials: Indications and Results Tartışma / Discussion A. Barış Güzel Nilüfer Güler Kahve Arası / Coffee Break Nadir Tümörler / Rare Tumors *Bilinenler ve bilinmeyenler? / *What is known and unknown? Oturum Başkanları / Chairs: Serdar Serin, Kenan Dolapçıoğlu, Yakup Yalçın Endometrial Stromal Tümörlerin Güncel Moleküler Sınıflaması Current Molecular Classification of Endometrial Stromal Tumors Alp Usubütün Overin Seks Kord Stromal Tümörleri Ovarian sex-cord Stromal Tumors Hakan Ozan Overin Germ Hücreli Tümörleri / Ovarian germ-cell Tumors Bülent Özçelik Uterin Karsinosarkom Uterine Carcinosarcoma *Uterin Sarkomlar / *Uterine Sarcomas Hüsnü Gökaslan Leiomyosarkomlarda Tanı, Cerrahi ve Adjuvant Tedavi Diagnosis, Surgery and Adjuvant treatment of Leiomyosarcoma Yavuz Salihoğlu Endometrial Stromal Sarkomlarda Tedavi Ali Yanık Treatment of Endometrial Stromal Sarcomas Adjuvan Tedavideki Yenilikler Novelties in Adjuvant Treatment of Uterine Sarcomas Zafer Arık Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break 8

19 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Perşembe - Nov nd, 08, Thursday Salon / Hall Sözel Bildiriler / Oral Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Tufan Bilgin, Pınar Göksedef, Utku Akgör Endometrioid tip endometrium kanserinde adenomyozis birlikteliği OP-8 - Alpay Yılmaz ESMO-ESGO-ESTRO Risk Gruplamasına Göre Endometrium Kanserli Olgularda Sağkalım ve Rekürrens Dağılımı OP-9 - Ferah Yıldız Evre II Endometrium Kanserli Olgularda Eksternal Radyoterapi +/- Kaf Brakiterapisi Uygulanmasının Hastalık Kontrolüne Etkisi OP-0 - Ferah Yıldız Endometrium kanserinde omentum metastazı ile ilişkili risk faktörleri OP- - Mehmet Bayrak Kötü Histolojili Endometrium Kanserli Olgularda Yalnız Vajen Kaf Brakiterapisi Uygulamasının Sonuçları OP- - Ferah Yıldız Endometrium kanserine minimal invaziv yaklasim ve sonuçların vücut kitle indeksi ile iliskisi: Tek merkez deneyim sonuçları OP-4- Esra Isci Bostanci Endometrium karsinomunda SLN (sentinel lenf nodu) uygulaması OP-5 - Ayhan Gül Prognostic Significance of Programmed Death- (PD-) and Programmed Death-Ligand (PD-L) Expression in Uterine Carcinosarcoma Comparison of uterine carcinosarcomas and grade endometrioid type endometrial cancers with respect to spread pattern and survival Programmed Death- (PD-) and Programmed Death-Ligand (PD-L) Expressions in Type Endometrial Cancer Endometrium kanserinde preoperatif pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/ BT) ile ölçülen tümör standart uptake value (SUVmax) değerinin lenf nodu metastazı ile ilişkisi Predictability of lower uterine segment to angiolymphatic invasion, survival and lymph node involvement for early stage endometrioid endometrial cancer OP-6 - Ümran Küçükgöz Güleç OP-8 - Burcu Soyak OP-9 - Ümran Küçükgöz Güleç OP-0 - Hasan Turan OP- - Yağmur Soykan Açık ve Laparoskopik Endometrium Kanser Cerrahisine Obezitenin Etkisi OP- - Ceren Sancar Risk factors for lymph node metastasis among lymphovascular space invasion (LVSI)-positive OP-8 - Mustafa Erkan Sarı women with endometrioid endometrial cancer clinically confined to the uterus Endometrium kanserinde laparoskopik histerektomi OP-4 - Gözde Şahin Erken Evre Endometrium Kanserli Hastalarda Lenf Nodu Metastazını Belirlemede Preoperatif Çekilen 8F-FDG PET/CT ile Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi Sonuçlarının Karşılaştırılması Apparent diffusion coefficient value in evaluating types of cervical cancer,and for predicting parametrial, lymphovascular and lymph node invasion Why are the incidence and mortality results of gynecologic cancers in Turkey different from the Globocan data? OP-5 - Gökhan Demirayak OP-99 - Kemal Murat Haberal OP-00 - İrem Küçükyıldız 9

20 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Perşembe - Nov nd, 08, Thursday Salon / Hall Sözel Bildiriler / Oral Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Gürkan Kıran, Özgür Akbayır, Ayhan Gül.0-.5 Not an Ordinary Hematuria - Intravesical Recurrence of Granulosa Cell Tumor After 5 Years OP-0 - Meral Aban Effect of the pulmonary recruitment maneuver on pain after laparoscopic gynecological oncologic surgery: A prospective randomized trial OP-0 - Osman Aşıcıoğlu Beyond Standart ;Palliative Pelvic Exenteration for Recurrent Cervical Cancer with Post-operative Complications and Oncologic results OP-89 - Hüseyin Akıllı Over Kanseri Tanısı ile Sitoredüktif Cerrahi Yapılan Hastalarda Üriner Sistem Tutulumu Nedeniyle Üriner Diversiyon veya Primer Üreteroplasti Uygulanan 0 Olgunun Değerledirilmesi OP-04 - Şevket Barış Morkavuk Different Doses of Green Tea Effects on Bone Cancer Cell Lines OP-05 - Tugce Naime Gedik New Figo 08 Stating for carcinoma of Cervix;What have chanced? OP-90 - Hüseyin Akıllı Risk factors for para-aortic lymph node metastasis in endometrioid type endometrial cancer OP-9 - Eda Kocaman Survival outcomes of 89 malignant ovarian germ cell tumor patients OP-9 - Eda Kocaman Vajinal intraepitelyal neoplazi tedavisinde lokal 5-Florourasil kullanımı: Tek merkez deneyimi OP-09 - Nuri Yıldırım Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalında On Aylık Robotik Cerrahi Deneyimlerimiz OP-0 - Başak Özge Kayan CA 5 Yüksekliğinin Nadir Bir Nedeni Plazma Hücre Diskrazileri OP- - Ramazan Erda Pay Jinekolojik Kanser ve Pelvik Egzenterasyon Kısa Dönem Sonuçları i OP- - Özgür Aydın Tosun Comparison of topical lidocaine spray with forced coughing in pain relief during colposcopic biopsy procedure: A randomized trial OP-7 - Erbil Karaman Plasental Site Trofoblastik Tümör; Tanı Güçlükleri OP-4 - Tufan Bilgin Comparison of the effects of all-trans retinoic acid, methotrexate, actinomycin D, and combined chemotherapy on different choriocarcinoma cell culture models OP-5 - Görker Sel Endometrium Kanseri Hastalarının Takibinde Optimizasyon Nasıl Sağlanır? OP-6- Seda Yüksel Şimşek Clinicopathological outcome of ovarian granulosa cell tumors managed at single medical center OP-7 - Omar Alelwan NACT versus Radical Surgery in b bulky tumors of cervical cancer OP-9 - Ayça Nazlı Bulut Kahve Arası / Coffee Break Video Bildiriler / Video Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Sedat Yıldırım, Muzaffer Sancı, Kadir Güzin Over Kanserinde Üst Abdominal Cerrahi VP-0 - Sedat Yıldırım Total infralevator pelvic exenteration for recurrent cervical carcinoma VP- - İlker Kahramanoğlu Overde metastatik dev musinöz adenokarsinom olgusu VP-4 - Kadir Güzin İleri evre over kanseri tedavisinde maksimal sitoredüktif cerrahinin bir parçası olarak aşağı anterior rezeksiyon VP-5 - Yağmur Minareci Peritoneal karsinomatozisi taklit eden periton tüberkülozu: Olgu sunumu VP-0 - Dinçer Yıldırım Vulva kanseri sonrası postoperatif lenfosel komplikasyonunun onarımı: Olgu sunumu VP-5 - Kadir Güzin Jinekolojik onkolojide ince ve kalın barsak rezeksiyon ve anastomoz uygulamaları VP-7 - Cihan Comba Kahve Arası / Coffee Break Video Bildiriler / Video Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Aydın Özsaran, Haluk Dervişoğlu, Gökhan Demirayak Robotic Radical Parametrectomy with Upper Vaginectomy, Bilateral Salpingo-Oophorectomy and Pelvic Lymphadenectomy in Patients with Occult Cervical Carcinoma after Extrafascial Hysterectomy VP- - Abdullah Serdar Açıkgöz Robotic Radical Hysterectomy, Pelvic Lymphadenectomy with En Bloc Total Vaginectomy VP-4 - Abdullah Serdar Açıkgöz Endometriyum Kanserinin Robotik Evrelemesi: Sol Tarafta Lateral Boşlukların Oluşturulması ve Pelvik Lenfadenektomi VP-07 - Işın Üreyen Retroperitoneal en bloc resection of total abdominal multivisceral peritoneal packet and cardiophrenic lymph node excision VP-6 - Hamdullah Sozen Klinik erken evre endometrial kanserli hastalarda sentinel lenf nodu uygulamalarımız VP-08 - Gökhan Demirayak Kliniğimizde jinekolojik kanserli hastalarda video asiste torakoskopik cerrahi uygulamaları VP-7 - Gökhan Demirayak

21 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Uzmanlarla Buluşma Salonu / Hall Meet the Expert Uzmanlarla Buluşma (Kahvaltı eşliğinde) - Meet the Expert (with breakfast) Epitelyal Over Kanserinde Üst Abdominal Cerrahi Upper Abdominal Surgery in Epithelial Ovarian Cancer Ali Ayhan, Sinan Özalp Serviks Kanseri Yönetiminde Neler Değişiyor? What is changing in the Management of Cervical Cancer? M. Macit Arvas, Kunter Yüce Jinekolojik Kanserlerde Sentinel Node Haritalaması Sentinel Node Mapping in Gynecologic Cancers U. Fırat Ortaç, M. Faruk Köse Vulva Kanserinde Yönetim Management of Vulvar Cancer Neville Hacker, H. Gökhan Tulunay Over Kanserinde Yeni Kemoterapötikler New Chemotherapeutics in Ovarian Cancer Mansoor Mirza, Özden Altundağ Sarkomlarda Güncel Yaklaşım Current Approaches in Sarcomas Alexandros Rodolakis, Ali Küçükmetin - Uzmanlarla buluşma toplantısına katılmak için kayıt yapılması zorunludur. Her masaya 0 kişi kayıdı alınacaktır. / Registration is necessary to attend the meeting with the experts. Maximum 0 participants will be registered at each table.

22 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Salon / Hall Epitelyal Over Kanseri - / Epithelial Ovarian Cancer- Oturum Başkanları / Chairs: Dimitrios Haidopoulos, Hakan Yetimalar, Rulin Deniz Epitelyal Over Kanserinin Güncel Sınıflaması: Her bir alt tip ayrı bir hastalık mıdır? The Current Classification of Epithelial Ovarian Cancer: Is every subtype a different disease? Berrak Hücreli Over Karsinomunda cerrahi ve adjuvant tedavi: Güncel Yaklaşım Surgical and Adjuvant treatment of clear-cell Ovarian Carcinoma: Current Approach Müsinöz over kanserinde cerrahi ve adjuvant tedavi: Güncel Yaklaşım Surgical and Adjuvant Treatment of Mucinous Ovarian Carcinoma: Current Approach Düşük gradeli seröz over kanserinde cerrahi ve adjuvant tedavinin standartı var mıdır? Is there a standard for Surgical and Adjuvant Treatment of low-grade serous carcinoma? Borderline Over Tümörleri: Güncel Yaklaşım Borderline Ovarian Tumors: Current Approach Tartışma / Discussion.5-.0 Canlı Cerrahi / Live Surgery (Live Stream) Moderatörler / Moderators: Yavuz Salihoğlu, Murat Gültekin Cerrah / Surgeon: Rainer Kimmig Öğle Yemeği / Lunch Uydu Sempozyumu / Satellite Symposium Oturum Başkanları / Chairs : Ali Ayhan, M. Macit Arvas HPV Taramaları, Triyaj ve CINtec Plus ın Rolü HPV Screening, Triage and Role of CINtec Plus Dimitrios Haidopoulos Aydın Özsaran Muzaffer Sancı Tevfik Güvenal Philippe Morice Murat Gültekin

23 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Salon / Hall Epitelyal Over Kanseri - 4 / Epithelial Ovarian Cancer - 4 Oturum Başkanları / Chairs: Georges Chahine, Meral Aban Epitelyal Over Kanserinde Standart Kemoterapi Standard Chemotherapy in Epithelial Ovarian Cancer *Rekürren Over Kanserinde Kemoterapi *Chemotherapy in Recurrent Ovarian Cancer: Platin Duyarlı Hastalıkta nasıl belirlenmelidir? How to decide in platinum-sensitive Disease? Platin Dirençli Hastalarda nasıl belirlenmelidir? How to decide in platinum-resistant Disease? Over Kanserinde PARP İnhibitörleri Kullanımında Doğru Hasta Seçimi Proper patient selection for PARP inhibitors in Ovarian Cancer Nilüfer Güler Georges Chahine Nil Molinas Mansoor Mirza Over Kanserinde VEGF İnhibitörlerinin Kullanımında Doğru Hasta Seçimi Proper patient selection for VEGF inhibitors in Ovarian Cancer Over Kanseri Tedavisinde Check-Point İnhibitörleri ve İmmünoterapinin yeri var mıdır? Is there a role of Check-Point Inhibitors and Immunotherapy in Ovarian Cancer Treatment? Tartışma / Discussion Tamamlayıcı Tıpta AHCC Kullanımı / AHCC Use in Integrative Medicine Oturum Başkanı / Chair: Ali Ayhan Konuşmacı / Speaker: Kohei Homma Kahve Arası / Coffee Break Mansoor Mirza Özden Altundağ Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar / Gestational Trophoblastic Disease Oturum Başkanları / Chairs : Sinan Özalp, Tayfun Güngör, İsa Aykut Özdemir Patolojik Tanıya Yardımcı Belirteçler Markers Assisting Pathological Diagnosis Tanımlar ve Mol Hidatiformun Yönetimi Definitions and Management of Mole Hidatiform Asuman Nihan Haberal Sinan Özalp

24 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Salon / Hall Klinik Değerlendirme: Evreleme, Sınıflama, Risk Skorlaması Clinical Evaluation: Staging, Classification, Risk-scoring Klinik bulgu olmaksızın b-hcg yüksek Hastanın Yönetimi Management of the patient circulating elevated b-hcg with no clinical findings Düşük riskli hastalık yönetimi Management of low-risk Disease Yüksek riskli hastalık yönetimi Management of high-risk Disease Cerrahi Yaklaşım Surgical management in Gestational Trophoblastic Disease Tartışma / Discussion Müge Harma Tufan Öge Mehmet Harma Yakup Kumtepe Hanifi Şahin Kahve Arası / Coffee Break Vulva Kanseri / Vulvar Cancer 4 Oturum Başkanları / Chairs : Neville Hacker, Yakup Kumtepe, Selçuk Erkılınç Vulvanın premalign lezyonlarının güncel patolojik sınıflaması ve terminolojisi Özlem Özen Current pathologic classification and terminology of premalignant vulvar lesions Vulvanın premalign lezyonlarında tedavi modaliteleri ve sonuçları Treatment Modalities and Outcomes in Premalignant Lesions of the Vulva Vulva Kanserinde Sentinel Lenf Nodu Konsepti Sentinel Lymph Node Concept in Vulvar Cancer Erken Evre Vulva Kanserinde Yönetim Management of early- stage Vulvar Cancer *İleri Evre Vulva Kanserinde Yönetim *Management of advanced- stage Vulvar Cancer H. Gökhan Tulunay Tugan Beşe Neville Hacker Klasik Tedavi Nasıldır? / What is the Classical Treatment? Orhan Ünal Egzenterasyonun Yeri Nedir? / What is the Role of Exenteration? Coşkun Salman Rekonstrüktif yaklaşımlar: Flapler ve kullanım yerleri Reconstructive Approaches: Flaps and Their Implications Radyoterapinin Yeri Nedir? What is the role of Radiotherapy in the Management of advanced-stage Vulvar Cancer? Tartışma / Discussion Çağrı Uysal M. Gamze Aksu

25 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Salon / Hall Sözel Bildiriler / Oral Presentations Oturum Başkanları / Chairs: C. Müfit Yenen, Mehmet Dolanbay, Muzaffer Seyhan Çıkman.0-.5 The Outcomes of Diverting Stomas Performed in Patients with Advanced Gynecological Cancer OP-97 - Tevfik Avcı Oncologic outcomes in Patients Undergoing maximal or optimal Cytoreductive Surgery for FIGO Stage IIIC Ovarian, Tubal or Peritoneal serous Carcinomas OP-98 - Damla Gürkan Erken evre endometriyum kanserinde adjuvan radyoterapinin yeri OP- - Ahkam Göksel Kanmaz The significance of adenomyosis in high-intermediate endometrial cancer OP-9 - Engin Çelik Relationship between B7H4 expression with prognostic factors and survival in uterine clear cell carcinoma OP-40 - Zeliha Fırat Cüylan High Grade and Lymphadenectomy Performed Uterine Corpus Confied Endometrial Cancer: Does Adjuvant Therapy Improve Survival? OP-4 - Çiğdem Kılıç Expression of Cyclin D and its prognostic value in benign hyperplasia, endometrial intraepithelial neoplasia and endometrioid adenocarcinoma tissue OP-4 - Hulya Tosun Yildirim Loop Electrocerrahi Eksizyonel Prosedür (LEEP) ün cinsel fonksiyonları üzerine etkisi OP-79 - Emrah Beyan ABO Blood Groups and Rh Factor in Relation to Endometrial Cancer Risk OP-44 - Görker Sel Endometrium Kanseri Hastalarında Mismatch Repair (MMR) Protein Eksikliği ve Klinikopatolojik Özellikler İle İlişkisi OP-45 - Cem Yalçınkaya Over kanserinde kemoterapi sırasında uygulanan antikoagülan tedavinin tromboz ve koagülopati gelişme riskini azaltmadaki etkisinin değerlendirilmesi OP-46 - Ramazan Erda Pay Müsinöz borderline ovarian tümör cerrahisinde rutin apendektomi gereksinimi OP-47 - Abdurrahman Hamdi İnan Postmenopozal adneksiyel torsiyon tanılı hastaların klinik özellikleri ve malignensi riski OP-48 - Adnan Budak Sıçanlarda karboplatin ile indüklenen gonadotoksisite modelinde nigella sativanın over rezervi üzerine etkileri OP-49 - Melahat Atasever Optimal primer sitoredüksiyon yapılmış ileri evre epitelyal over kanserli hastalarda preoperatif serum albümin düzeyinin toplam sağkalım üzerine etkisinin değerlendirilmesi OP-50 - Volkan Karataşlı Diagnostic accuracy of intraoperative frozen section in adnexial mass OP-5 - Işık Kaban Tip Endometrium Kanserinin Takibinde Rekürrens Predikte Etmede Ca5 ve Smearin Yeri OP-94 - Fatmanur Atilgan The Prevelance Of Endometrial Cancer And Ein In Endometrial Polyps OP-95 - Latife Atasoy Karakaş Rekürren over kanserlerinde bevasizumab alan hastalar ile almayan hastaların sağkalım analizi OP-96 - Samed Rahatlı Four Step Minimal Invasive Surgical Management Prior to Hormonal Therapy For Fertility Preservation in Early Stage Endometrial Cancer and Endometrial Intraepithelial Neoplasia OP-87- Mehmet Tunc Kahve Arası / Coffee Break 5

26 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Salon / Hall Genç Jinekolog Onkologlar Oturumu - / Session of Young Gynecologic Oncologists - Oturum Başkanları / Chairs : Ali Ayhan, Salih Taşkın, Hasan Turan *Jinekolojik onkolojide cerrahinin sınırları değişiyor mu? *Are the Limits of Surgery changing in Gynecological Oncology? Düşük volümlü servikal kanserde tedavi nasıl olmalıdır? How to treat low- volume Cervical Cancer? Veysel Şal Serviks kanserinde sentinel lenf nodu konseptine geçmek için yeterli kanıt var mı? Is there enough evidence to shift to Sentinel Lymph Node Concept in Erkan Sarı Cervical Cancer? Yüksek riskli endometrial kanserlerde sadece sentinel lenf nodu biyopsisi yetersiz bir tedavi mi? Is Sentinel Lymph Node Biopsy alone an insufficient treatment in İlker Kahramanoğlu high-risk Endometrial Cancer? Endometrium kanseri tedavisinde ooforektomi gerekli midir? Is oophorectomy necessary in Endometrial Cancer Treatment? Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break Video Bildiriler / Video Presentation Günsu Kimyon Cömert Oturum Başkanları / Chairs : Fuat Demirkıran, Taner Turan, İzzet Şahin Gebelikte Over Kanseri Nedeniyle Evreleme Cerrahisi Geçiren Hastada Vena Cavaya İnfiltre Tümörün Eksizyonu VP-8 - Merve Baktıroğlu A Novel Technique: Carbon Dioxide Gas-Assisted Total Peritonectomy, Diaphragm and Intestinal Meso Stripping in Open Surgery for Advanced Ovarian Cancer (Çukurova Technique) VP-9 - Ganim Khatib Robotik Asiste Pelvik Paraaortik Lenf Nodu Diseksiyonu VP-09 - Fatih Şanlıkan Zor Laparaskopik Histerektomi: Uterin Didelfis Olgusunda Laparaskopik Histerektomi VP-0 - Selen Doğan Laparaskopik Histerektomi ve Vajenektomi ile VAIN Yönetimi VP-0 - Selen Doğan Postmenapozal hastada bilateral ovaryan fibroadenom VP-0 - Uğurkan Erkayıran Laparoscopic pelvic lymphadenectomy in a morbid obese woman with endometrial carcinoma VP- - Onur Güralp Plasenta percreata olgusunda bilateral hipogastrik arter ligasyonu ve mesane koruyucu yaklaşım VP-7 - Seyhun Sucu Pelvik lenf nodu diseksiyonuna üç farklı yoldan yaklaşım VP-8 - Özge Kömürcü 6

27 ST International & November st - 5 th, 08 4 Kasım 08, Cumartesi - Nov 4 th, 08, Saturday Salon / Hall Endometrium Kanseri - / Endometrial Cancer- Oturum Başkanları / Chairs: David Atallah, Ömer Tarık Yalçın, Aykut Tuncer İleri Evre Endometrioid Endometrial Karsinomda Debulking Cerrahisinin Yeri The Role of Debulking Surgery in Advanced-stage Endometrioid Endometrial Cancer Non-endometrioid Endometrium Kanserinde Güncel Yönetim Nasıl Olmalıdır? How should be the Current Management of non-endometrioid Endometrial Cancer? Nüks Endometrium Kanserinde Yönetim Management of Recurrent Endometrial Cancer *Endometrium Kanserinde Adjuvant Radyoterapi *Adjuvant Radiotherapy in Endometrial Cancer PRO: Önemini Korumaktadır PRO: It preserves its significance CON: Önemini Yitirmektedir CON: It loses its significance Basit Histerektomi Sonrası Endometrium Kanseri Tanısı Alan Hastanın Yönetimi Management Of The Patient With A Diagnosis Of Endometrial Cancer After Simple Hysterectomy Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break HPV ve Servikal Kanser Taraması / HPV and Cervical Cancer Screening Kunter Yüce Çağatay Taşkıran Esra Kuşçu Yasemin Bölükbaşı Nilüfer Güler Polat Dursun Oturum Başkanları / Chairs : Ali Haberal, Nejat Özgül, M. Mutlu Meydanlı HPV ve Serviks Kanseri Epidemiyolojisi Epidemiology of HPV and Cervical Cancer Ali Ayhan Hpv Ile Tarama Stratejilerinin Rasyoneli Nedir? What is the Rationale of HPV-based Screening? M. Macit Arvas.0-.0 Türkiye Tarama Programı Cervical Cancer Screening Program of Turkey Murat Gültekin HPV Enfeksiyonları ve Tıbbi Yaklaşım HPV Infections and Medical Management M. Murat Naki HPV Aşıları / HPV Vaccines M. Faruk Köse Tartışma / Discussion.5-.0 Öğle Yemeği / Lunch 7

28 ST International & November st - 5 th, 08 4 Kasım 08, Cumartesi - Nov 4 th, 08, Saturday Salon / Hall Değişik Konular - / Miscellaneous Topics - Oturum Başkanları / Chairs: Saffet Dilek, Dinçer Yıldırım, Osman Köse Anormal Uterin Kanama tedavisinde oral kontraseptifler Oral Contraceptives in the Management of Abnormal Uterine Bleeding Cihat Ünlü Jinekolojik Kanserlerde Gastrointestinal Semptomların Yönetimi Management of Gastrointestinal Symptoms in Gynecologic Cancers Postpartum Kanamada Medikal Yaklaşım Medical Management of Postpartum Hemorrhage Postpartum Kanamada Cerrahi Yaklaşım Surgical Management of Postpartum Hemorrhage *Jinekolojik Kanserlerde Görüntüleme *Imaging in Gynecologic Cancers Kadir Demir Ayşe Filiz Yavuz Çetin Çelik CT, MR / CT, MR Mustafa Özmen PET- CT / PET-CT Gülin Uçmak Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break Minimal İnvaziv Cerrahi / Minimally Invasive Surgery Oturum Başkanları / Chairs: U. Fırat Ortaç, Ahmet Göçmen, Levent Akman Jinekolojik Onkolojide Robotik Cerrahi ve Laparoskopi Robotic Surgery and Laparoscopy in Gynecological Oncology *Minimal İnvaziv Cerrahi ile Onkolojik Cerrahi Prensipler *Using Minimally Invasive Surgery, Oncologic Surgery Principles Mete Güngör PRO: Uygulanabilir / PRO: can be applied Fatih Güçer CON: Uygulanamaz / CON: cannot be applied İlkkan Dünder Tartışma / Discussion *Dokuların Morsellasyonu / Tissue Extraction using Morcellation PRO: Güvenlidir / PRO: It is safe Tayup Şimşek CON: Güvenli değildir / CON: It is not safe Hüsnü Çelik Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break 8

29 ST International & November st - 5 th, 08 4 Kasım 08, Cumartesi - Nov 4 th, 08, Saturday Salon / Hall Onko-Fertilite / Onco-Fertility Oturum Başkanları / Chairs : Alexandros Rodolakis, Ergin Bengisu, Ateş Karateke Onko-fertilite Güncel Uygulamalar Bülent Urman Current Approaches in Onco-fertility Endometrium Kanserinde Fertilitenin Korunması Fertility preservation in Endometrial Cancer Over Kanserinde Fertilite Koruyucu Cerrahi güvenli midir? Is Fertility-sparing Surgery safe in Ovarian Cancer? Uterin Transplantasyon ve Taşıyıcı Annelik Uterine Transplantation & Surrogate Motherhood Tartışma / Discussion David Atallah U. Fırat Ortaç Gülhan İnci 9

30 ST International & November st - 5 th, 08 4 Kasım 08, Cumartesi - Nov 4 th, 08, Saturday Salon / Hall Serviksin Premalign Lezyonları Premalignant Lesions of the Uterine Cervix Oturum Başkanları / Chairs: Aytekin Altıntaş, Evrim Erdemoğlu, Ahmet Bilgi Yaş arasındaki Preinvaziv Lezyonlara Yaklaşım Management of Premalignant Lesions between 0 and 4 ages CIN Tedavisinde Eksizyonel Prosedürler Excisional Procedures for CIN treatment CIN tedavi edilmeli midir? Should CIN be treated? CIN Tedavisinden Sonra Takip Nasıl Olmalıdır? How should be the follow-up after CIN Treatment? Eksizyonel Tedavilerden Sonra Obstetrik Sonuçlar Obstetric Outcomes after Excisional Procedures Glandüler Lezyonların Tedavisi Agresif mi Olmalıdır? Should the treatment of glandular lesions be aggressive? Genital Siğillerde Tedavi Treatment of Genital Warts Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break Mustafa Özat Ali Haberal Aytekin Altıntaş Özcan Balat Nasuh Utku Doğan Polat Dursun Haluk Dervişoğlu Klinik Rehberler Oturumu / Clinical Guidelines Session Oturum Başkanları / Chairs:Talip Gül, M. Ali Vardar, Öztürk Şahin Vulva Kanserinde ESGO Rehberi Işın Üreyen ESGO Guidelines for Vulvar Cancer Serviks Kanserinde ESGO Rehberi Baki Erdem ESGO Guidelines for Cervical Cancer Endometrium Kanserinde ESGO Rehberi Alper Seyhan ESGO Guidelines for Endometrial Cancer Over Kanserinde ESGO Rehberi Alper Karalök ESGO Guidelines for Ovarian Cancer Over Kanseri Merkezleri için ESGO standartları Hamdullah Sözen ESGO Standards for Ovarian Cancer Centers IGCS 08 in Önemli Sunumları Doğan Vatansever Highlights from IGCS 08 Meeting Jinekolojik Onkoloji Pratiğini en çok etkileyen Güncel 5 Çalışma Tayfun Toptaş Five Current Articles that mostly affect Gynecologic Oncology Practice Tartışma / Discussion Kahve Arası / Coffee Break 0

31 ST International & November st - 5 th, 08 4 Kasım 08, Cumartesi - Nov 4 th, 08, Saturday Salon / Hall Video Bildiriler / Video Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Polat Dursun, Hasan Yüksel, Şevki Göksun Gökulu Laparoskopik paraaortik lenf nodu diseksiyonu VP- - Şevki Göksun Gökulu Cisterna Chyli; Laparoskopik Paraaortik lenfadenektomide önemli bir anatomik Landmark VP-04 - Nasuh Utku Doğan laparoskopik lenfosel VP- - Nasuh Utku Doğan Laparoskopik lenfadenektomide vasküler komplikasyonların yönetim: 4 kısa vaka sunumu VP-05 - Nasuh Utku Doğan Dermoid cystectomy; preventing intraperitoneal spillage VP- - Hasan Aykut Tuncer Compilation of Urological Procedures in Gynaecologic Oncology VP-06 - Doğan Vatansever A Primary Extended Cytoreductive Surgery for Ovarian Cancer VP-6 - Doğan Vatansever Porta Hepatis and Celiac Dissection in Ovarian Cancer Cytoreductive Surgery VP-7 - Doğan Vatansever

32 ST International & November st - 5 th, 08 5 Kasım 08, Pazar - Nov 5 th, 08, Sunday Salon / Hall Genç Jinekolojik Onkologlar Oturumu - Session of Young Gynecologic Oncologists - Oturum Başkanları / Chairs: Demir Özbaşar, Bülent Özdal, Cem Yalçınkaya *Jinekolojik Onkolojide Temel Konular *Basic Issues in Gynecologic Oncology Adneksiyel Kitlelerde Malignite Riski Değerlendirmesi ve Cerrahi Yaklaşım Malignancy Risk Assessment and Surgical Approach in Adnexal Masses Anormal Uterin Kanamalara Endometrial Hiperplazi/Kanser Açısından Yaklaşım Approach to Abnormal Uterine Bleeding in the context of Endometrial Hyperplasia/ Cancer Jinekolojik Kanserlerde Tedavi Sonrası Takip Protokolleri Post-treatment follow-up in Gynecologic Cancers Asemptomatik Postmenopozal Kadında Endometrial Kalınlık Artışı: Eşik Değerler ve Klinik Önemi Increased Endometrial Thickness in asymptomatic Postmenopausal women: Cut-off values and their Clinical Significance Tartışma / Discussion Nuri Yıldırım Murat Öz Tolga Taşçı Oğuzhan Kuru Kahve Arası / Coffee Break Değişik Konular - / Miscellaneous Topics Oturum Başkanları / Chairs: Mehmet Gökçü, Ümran Küçükgöz Güleç, Osman Türkmen *ERAS protokolleri / *Enhanced Recovery After Surgery: ERAS Preoperatif / Pre-operative Gürkan Kıran İntraoperatif / Intra-operative Ali Kolusarı Postoperatif / Post-operative Yakup Baykuş *Jinekolojik kanserler ve gebelik *Gynecologic Cancers and Pregnancy Gebelikte Meme Kanseri Breast Cancer in Pregnancy Tufan Bilgin Gebelikte Serviks Kanseri Cervical Cancer in Pregnancy Kadir Güzin.5-.0 Gebelikte Over Kanseri Ovarian Cancer in Pregnancy Pınar Göksedef Gebelikte Diğer Kanserler Other Cancers in Pregnancy Özgür Akbayır Tartışma / Discussion Akılcı İlaç Sunumu / Rational Drug Use Hamdullah Sözen Kapanış / Closing

33 ST International & November st - 5 th, 08 5 Kasım 08, Pazar - Nov 5 th, 08, Sunday Salon / Hall Sözel Bildiriler / Oral Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Fadıl Kara, Ercan Yılmaz, Doğan Vatansever Dünden Bugüne Sezaryen Operasyonlarındaki İnsidental Adneksiyel Kitleler OP-5 - Ramazan Erda Pay Does Lymphadenectomy Effect Postoperative Surgical Morbidity and Survival in Patients with Adult Granulosa Cell Tumor of Ovary? OP-5 - Selçuk Erkılınç Rectosigmoidectomy and Douglas Peritonectomy in the Management of Serosal Implants in Advanced-Stage Ovarian Cancer Surgery; Survival and Surgical Outcomes OP-54 - Selçuk Erkılınç Saf berrak hücreli over kanserlerinin klinikopatolojik özellikleri ve sağkalım analizi OP-55 - Harika Yumru Çeliksoy Metastatic ovarian cancer presenting as cervical cancer: a rare clinical condition OP-56 - Utku Akgör Cytoreductive surgery including distal pancreatectomy with splenectomy in advanced stage ovarian cancer: experience of two referral centers in Turkey OP-57 - Anıl Erturk Ovaryan yolk sak tümörü saptanan olguların incelenmesi OP-58 - Behzat Can Ubiquitin-Proteasome Axis is a Potential Target for Epithelial-Mesenchymal Transition in High-Grade Serous Ovarian Cancer OP-59 - Nuri Yıldırım Gebelikte adneksial kitlelerin yönetimi: Tersiyer bir merkezdeki olgunun analizi OP-60 - Burak Giray Predictive Value Of Chemosensitivity Assays In Ovarian Carcinoma How To Perform And What To Expect? OP-6 - Burak Tatar Malign germ hücreli over tümörlerinde kliniko patolojik özelliklerin prognoza etkisi OP-6 - Sevtap Seyfettinoğlu Rekürren Over Kanserlerinde Sekonder Sitoredüksiyon Tek Merkez Deneyimi OP-6 - Ayşe Gül Besler Jinekolojik kanserlerde sitoredüktif cerrahi sonrası hipertermik intraperitoneal kemoterapi uygulaması: Teknik detay ve kısa dönem sonuçları OP-64 - Yağmur Minareci Metastatic ovarian tumors originated from pancreas OP-65 - Ebru İnci Coşkun ileri evre over kanserinde sitoredüksiyon kapsamında ekstensif üst batın cerrahisi ve hudson histerektomisi 0 aylık deneyimimiz OP-66 - Nasuh Utku Doğan Postoperative nomogram for the prediction of disease-free survival in lymph node-negative stage I IIA cervical cancer patients treated with radical hysterectomy OP-67 - Kemal Güngördük Pregnancy outcomes after cold- knife conisation and loop electrosurgical excision procedure in a tertiary care center OP-68 - Fulya Kayıkçıoğlu Post-conization follow-up of patients with CIN / with different amount of distance to negative cone biopsy margin: A retrospective cohort study OP-69 - Burak Giray Is presence of endometriosis associated with a survival benefit in pure ovarian clear cell carcinoma? OP-6 - Hanifi Şahin The Prognostic Significance Of Lymphovascular Space Invasion In Low-Risk Endometrial Cancer OP-7 - Hanifi Şahin Kahve Arası / Coffee Break

34 ST International & November st - 5 th, 08 5 Kasım 08, Pazar - Nov 5 th, 08, Sunday Salon / Hall Sözel Bildiriler / Oral Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Fadıl Kara, Ercan Yılmaz, Doğan Vatansever Serviks Kanserlerinin -Boyutlu Brakiterapisinde Konturlamadaki Belirsizlikler OP-70 - Ferah Yıldız Can we predict surgical margin positivity while performing cervical excisional procedures? OP-7 - Yasin Durmuş HPV tip 66 nın servikal sitoloji anormalliği olan ve olmayan Türk kadınlarındaki prevalansı ve dağılımı OP-7 - Ferah Kazancı Servikal Displazilerin Yönetimi; Üçüncü Basamak, Tek Merkezin Altı Yıllık Verileri OP-74 - Hüseyin Aydoğmuş Human Papilomavirus Tarama Sonucu Pozitif Çıkan Olguların Kolposkopik Biyopsi Sonuçlarının Değerlendirilmesi OP-75 - Sedat Akgöl Does adenocarcinoma and squamous cell carcinoma histologic subtypes effect survival in locally advanced cervical cancer? OP-76 - Selçuk Erkılınç Outcomes of Loop Electrosurgical Excision Procedure (LEEP) and Cold Knife Conisation in Subsequent Management of Margin Positivity after LEEP OP-77 - Selçuk Erkılınç KETEM den başvuran hastaların servikal smear sonuçlarında Atipik Glanduler Hücre değerlendirilmesi ve klinik gözetim OP-78 - Volkan Karataşlı.0-.5 Robotic Surgery for Endometrial Cancer: First experiences and results from a single center OP-4 - Osman Köse.5-.0 Çoklu HPV Dna Pozitifliğinin Kolposkopik Biyopsi Sonuçları İle İlişkisi OP-80 - Dilek Buldum.0-.5 LEEP sonrası gebelik sonuçları tek merkez deneyimi OP-8 - Duygu Güzel.5-.0 Tümör Boyutunun Evre B Serviks Kanserli Hastalardaki Prognostik Değeri OP-8 - Koray Aslan.0-.5 Our experince with F-8 FDG PET-CT in staging and follow-up of cervical cancer patients OP-8 - Esra Arslan Servikal sitoloji sonucu normal ve sadece HPV tip pozitifliği olan hastalara kolposkopik muayene gerekli midir? OP-84 - Serkan Akış Prognostic factors in squamous cell carcinoma of the vulva: a retrospective multicenter study OP-85- Oğuzhan Kuru Periferik Nötrofil/Lenfosit ve Trombosit/Lenfosit Oranlarının Serviks Kanserinde Prognostik Önemi OP-86- Şefika Arzu Ergen Prediction of lymph node involvement in endometrial cancer with Artificial Intelligence OP-88- Emre Günakan 4

35 Hemşirelik Bilimsel Program / Nursing Scientific Program 5

36 ST International & November st - 5 th, 08 HEMŞİRELİK PROGRAMI KURULLARI Başkanlar Ziyafet UĞURLU Başkent Üniversitesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü Sevgi ŞİMŞEK Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü Kongre Sekreterleri Aylin GÜNAY Başkent Üniversitesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü Nilay SARI İNCE Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü 6 Aygül Akyüz Ayten Şentürk Erenel Gül Ertem Gülşen Eryılmaz Gülşen Vural Gülten Güvenç Gülten Koç Hacer Karanisoğlu Hediye Arslan Düzenleme Kurulu Üyeleri Ayten KURT Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı EAH Ayten ŞENTÜRK ERENEL Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Esma GÜRBÜZ Ankara Üniversitesi Gül ERTEM Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Gülten KOÇ Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Lale TAŞKIN Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Nazife ŞENYÜREK İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Nezihe KIZILKAYA BEJİ Biruni Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Nuran ALAN Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Vildan ÇELİKEL Etlik Zübeyde Hanım Kadın Sağlığı E.A.H. Selen ÖZENER İstanbul Üniversitesi Hemşirelik Programı Bilimsel Kurulu Hülya Okumuş İlkay Boz Kafiye Eroğlu Lale Taşkın Memnun Seven Mürüvet Başer Nezihe Kızılkaya Beji Nuran Kömürcü Nurdan Demirci Oya Kavlak Özen Kulakaç Samiye Mete Sena Kaplan Sevgi Şimşek Sevim Buzlu Şengül Yaman Türkan Pasinlioğlu Ziyafet Uğurlu

37 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Hemşirelik Programı - Nursing Program Salon / Hall 08:00-08:0 Açılış Töreni / Opening Ceremony 08:0-0:0. Oturum / Session Jinekolojik Kanserlerde Korunma, Erken Tanı ve Tarama Prevention In Gynecologic Cancers, Early Diagnosis and Screening Oturum Başkanları / Chairs: Ali Ayhan, Ziyafet Uğurlu 08:0-08:50 Türkiye de HPV ve Jinekolojik Kanserlerin Epidemiyolojisi Ali Ayhan Epidemiology of Human Papillomavirüs (HPV) and Gynecologic Cancers in Turkey 08:50-09:0 Dünyada ve Ülkemizde Jinekolojik Kanserlerde Tarama Stratejileri Nejat Özgül Screening Strategies in Gynecologic Cancers in the World and in Our Country 09:0-09:0 Türkiye Tarama Programlarında Hemşirenin Yeri ve Rolü Arzu Bektaş Position and Role of the Nurse in Screening Programs in Turkey 09:0-09:50 Herediter Jinekolojik Kanserlerde Risk Azaltıcı Uygulamalar Macit Arvas Risk Reducing Procedures in Hereditary Gynecologic Cancers 09:50-0:0 ProfilaktikveTedavi Edici HPV Aşıları M.Faruk Köse Prophylactic and Therapeutic Human Papillomavirüs (HPV) Vaccines 0:0-0:0 KahveMolası / Coffee Break 0:0-:40. Oturum / Session Jinekolojik Onkoloji Hemşireliğinin Durumu Status Of Gynecologic Oncology Nursing Oturum Başkanları / Chairs: Lale Taşkın, Nezihe Kılıçkaya Beji 0:0-:00 Türkiye deki Hemşireliğinin Dünü, Bugünü ve Yarını ve Hülya Okumuş Jinekolojik Onkoloji Hemşireliğinin Durumu The Past, the Present and the Future of Gynecology Nursing in Turkey and Status of Gynecological Oncology Nursing.00-:0 Jinekolojik Onkolojide Kanıttan Uygulamaya Gülten Güvenç Gynecologic Oncology: From Evidence to Practice :0-:40 Jinekolojik Onkolojide Navigasyon ve Navigatör Hemşire Filiz Ünal Toprak Navigation in Gynecological Oncology and the Role of Navigator Nurse.40-:0 ÖğleYemeği / Lunch 7

38 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Hemşirelik Programı - Nursing Program Salon / Hall :0-4:50. Oturum / Session Jinekolojik Cerrahi Hastalarında Hemşirelik Bakımı ve Eras Protokolü Nursing Care and Eras Protocol In Gynecological Surgery Patients Oturum Başkanları / Chairs: M. Mutlu Meydanlı, Sevgi Şimşek, Nazife Şenyürek ERAS: Giriş M.Mutlu Meydanlı ERAS:Introduction :40-4:00 Jinekolojik Cerrahi Öncesi Hemşirelik Bakımı Sevgi Deli Nursing Care Before Gynecological Surgery 4:00-4:0 Jinekolojik Cerrahi Sonrası Hemşirelik Bakımı Gülçin İnce Nursing Care After Gynecological Surgery 4:0-4:40 Cerrahi Sonrası Hızlandırılmış İyileşme Ebru İnan Kırmızıgül Enhanced Recovery after Surgery; ERAS 4:40-4:50 ERAS Protokolü: Uygulama Sonuçları KübraYurdakul The Implementation Results of ERAS Protocol 4: Kahve Molası / Coffee Break 5.0-6:0 4. Oturum / Session 4 Jinekolojik Kanserlerde Hemşirelik Yaklaşımı Nursing Approach In Gynecologic Cancers Oturum Başkanları /Chairs: Kafiye Eroğlu, Nuran Kömürcü 5:0-5:0 Jinekolojik Kanserli Hastanın Hemşirelik Bakımında Kavram Samiye Mete Haritası Kullanımı Use of Concept Map in Nursing Care of Gynecologic Cancer Patient 5:0-5:40 Vulva Kanseri ve Hemşirelik Değerlendirmesi Fulya Karlıkaya Vulvar Cancer and Assessment of Nursing 5:40-5:50 Endometrium Kanseri ve Hemşirelik Değerlendirmesi Neslihan Akses Endometrial Cancer and Assessment of Nursing 5:50-6:00 Serviks Kanseri ve Hemşirelik Değerlendirmesi Ayten Kurt Cervical Cancer and Assessment of Nursing 6:00-6:0 Over Kanseri ve Hemşirelik Değerlendirmesi Sevda Ergür Ovarian Cancer and Assessment of Nursing 6:0-6:0 Stomaya farklı bir pencereden bakış: Stoma ile yaşam Esra Yılmaz A Different View of Stoma: Life with Stoma 6:0-6:0 Lenfödeme Karşı Harekete Geç-Artık Çaresiz Değilsin Ayşegül Doğan Acting against Lymphedema- You are not Desperate Anymore 6:0-7:00 Kahve Molası / Coffee Break 8

39 ST International & November st - 5 th, 08 Kasım 08, Cuma - Nov rd, 08, Friday Hemşirelik Programı - Nursing Program Salon / Hall 7:00-8:0 Sözel Bildiriler / Oral Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Gülten Koç, Gülşen Eryılmaz Endometrium Kanser Tanısı Alan Bir Olguda Cinsel Sağlığı Değerlendirmede PLISSIT Modeli Kullanımı Ebru İnan Kırmızıgül Pegile Lipozomal Doksorubisin İlişkili Mukokutanöz Toksikasyonlarda Önleyici Eğitim - Elif Hançer Destekleyici Tedavi ve Hemşirelik Destek Programı Bening ve Malign Jinekolojik Tanılı Hastaların Öğrenim Gereksinim Düzeylerinin Belirlenmesi Kübra Karaca Renal Hücreli Karsinomun Vulvaya Metastazı: Olgu Sunumu Gülce Sarıkaya Adneksiyal Kitle Tanısı Aldım: Duygu, Düşünce ve Deneyimlerim Buse Güler Sitoredüktif Cerrahi ile Birlikte Hipertermikintraperitoneal Kemoterapi (HİPEC) Uygulanan Adölesanover Sakine Yılmaz Kanseri Hastaya Yaklaşım: Vaka Sunumu Ameliyathane Odasında Yüzey Temizlik Uygulamalarının Denetiminde Ölçülebilir Yöntem: ATP (AdenozinTrifosfat) Özge Uysal Radyoterapi Uygulanan Jinekolojik Kanserli Hastalarda Cinsel Yaşamın Değerlendirilmesi Filiz Ünal Toprak Jinekolojik Kanser Tanısı Alan Hastaların Yakınlarının, Yaşam Kalitesini Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi Naciye Sarı Jinekolojik Kanserli Hastaya Bakım Veren Aile Üyelerinin Deneyimleri Ummahan Türkay 9

40 ST International & November st - 5 th, 08 4 Kasım 08, Cumartesi - Nov 4 th, 08, Saturday Hemşirelik Programı - Nursing Program Salon / Hall 09:00-0:00.Oturum / Session Jinekolojik Onkolojide Tedavi Uygulamaları ve Hemşirenin Rolü Treatment Applications In Gynecological Oncology and Role Of Nursing Oturum Başkanları / Chairs: Hacer Karanisoğlu, Ayten Şentürk Erenel 09:00-09:5 Kemoterapi Sonrası Semptom Yönetimi Sibel Yüksel Management of Symptoms after Chemotherapy 09:5-09:0 Radyoterapide Güncel Yaklaşımlar Yeter Soylu Current Approaches in Radiotherapy 09:0-09:45 Brakiterapi ve Brakiterapide Hastanın Yaşadığı Güçlükler Sakine Yılmaz Hemşire Gözü ile Brachytherapy and Difficulties Experienced by the Brachytherapy Patient With the Nurse s Point of View 09:45-0:00 Onkolojide Semptom Yönetimi ve Değerlendirilmesi Memnun Seven Assessment and Management of symptoms in Oncology 0:00-0:5 Kahve Molası / Coffee Break 0:5-:5.Oturum / Session Farklı Boyutlarıyla Jinekoloji Onkoloji Hemşireliği Gynecological Oncology Nursing With Different Dimensions Oturum Başkanları / Chairs: Sena Kaplan, Gülşen Eryılmaz 0:5-0:5 Jinekolojik Kanserlerde Etik ve Yasal Konular Gülşen Vural Ethical and Legal Issues in Gynecologic Cancers 0:5-0:55 Varoluşçu Felsefe Bakış Açısına Yönelik Jinekolojik Kanserler İlkay Boz Gynecologic Cancers through the Perspective of Existential Philosophy 0:55-:5 Jinekolojik Onkoloji Hemşireliğinin GüçlenmeAlanları Aygül Akyüz Strength Areas of Gynecological Oncology Nursing :5-:5. Oturum / Session Jinekoloji Onkoloji Hastalarında Palyatif Bakım Palliative Care In Gynecology Oncology Oturum Başkanları / Chairs: Gül Ertem, Hediye Arslan :5-:5 Palyatif Bakımın Mevcut Durumu ve Bakım Modelleri Oya Kavlak Current Status of Palliative Care and Care Models :5-:55 Hastaların Palyatif Bakım Gereksinimleri-Palyatif Bakım Merkez Örneği Deniz Kavuncu Palliative Care Needs of Patients: A Model of Palliative Care Unit :55-:5 Palyatif Hasta Bakım Örneği Nuran Alan, Gül Ertem An Example of Palliative Patient Care :5-:5 Jinekolojik Onkoloji Hastalarında Evde Bakım ve Teknoloji Kullanımı Sena Kaplan Home Care and Use of Technology in Gynecologic Oncology Patients 40

41 ST International & November st - 5 th, 08 4 Kasım 08, Cumartesi - Nov 4 th, 08, Saturday Hemşirelik Programı - Nursing Program Salon / Hall :5-:0 Öğle Yemeği / Lunch :0-4:40 4. Oturum / Session 4 Jinekolojik Onkoloji Hastalarında Yaşam Kalitesi Quality Of Life In Gynecologic Oncology Patients Oturum Başkanları / Chairs: İlkay Boz, Aygül Akyüz :0-:40 YaşamaYıllar Katmak mı, Yıllara Yaşam Katmak mı? Ziyafet Uğurlu Adding Years to Life or Adding Life to Years? :40-4:00 Jinekolojik Onkolojide Konuşulmasından Kaçınılan Bir Konu: Cinsellik Ayten Şentürk Erenel An Issue Avoided to talk about in Gynecological Oncology: Sexuality 4:00-4:0 Jinekolojik Onkoloji Hastalarında Tamamlayıcı Tedaviler Mürüvet Başer Complementary Therapies in Gynecologic Oncology Patients 4:0-4:40 Jinekolojik Onkoloji Hastalarında Yaşam Kalitesi Nurdan Demirci Quality of Life in Gynecologic Oncology Patients 4:40-5:00 Kahve Molası / Coffee Break 5:00-6:0 5. Oturum / Session 5 Jinekolojik Cerrahi Sonrası Sosyal Destek Grupları Social Support Groups After Gynecologic Surgery Oturum Başkanları / Chairs: Gülten Koç, Gülşen Vural 5:00-5:0 Ailenin Güçlendirilmesi Sevim Buzlu Strengthening of the Family 5:0-5:40 Hastadan Hastaya Destek Şengül Yaman Sözbir Support from Patient to Patient 5:40-6:00 Kanserli Hastayla Konuşabilmek Ebru Akgün Çıtak Being able to talk to the Cancer Patient 6:00-6:0 Jinekolojik Onkoloji Hastalarıyla Tedaviyi Kolaylaştıracak Pratik İletişim Teknikleri Ozan Bahçivan Practical Communication Techniques to Facilitate Treatment of Gynecologic Oncology Patients 6:0-6:40 Kahve Molası / Coffee Break 4

42 ST International & November st - 5 th, 08 4 Kasım 08, Cumartesi - Nov 4 th, 08, Saturday Hemşirelik Programı - Nursing Program Salon / Hall 6:40-7:50 Sözel Bildiriler / Oral Presentations Oturum Başkanları / Chairs: Kafiye Eroğlu, Nuran Kömürcü Jinekolojik Kanserli Kadınlarda Cinsel İşlev Sorunları ve Çözüm Şengül Yaman Sözbir Ameliyathanede El Hijyeni Etkinliğinin Ultraviyole Lamba ile Değerlendirilmesi Pelin Üzülmez Knowledge Level of Palliative Care and Perinatal Palliative Care of Midwifery Students Memnun Seven Epitel Over Kanserlerinde Bevacizumab Kullanımının Sağkalıma Etkisi Şule Tunuğ Serviks Kanseri Olan Kadınların Trakelektomi Ameliyatı Sonrası Deneyimlerinin İncelenmesi Banu Pınarbaşı Jinekolojik Kanserli Hastalarda Görülen Semptomlar ve Palyatif Bakımın Semptom Kontrolüne Etkisi Şeyma Topsakal Jinekolojik Kanserli Bireylerin Kansere Yönelik Stigma Algılarının Belirlenmesi Bedriye Erten Hacettepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı nda Seda Soğuktaş Hemşirelikte Telefon Danışmanlığı 7:50 Kapanış / Closure 4

43 ST International & TH XVI National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 Susesi Luxury Hotel, Belek Antalya/TURKEY Sözel Bildiri Özetleri / Oral Presentation Summaries 4

44 ST International & November st - 5 th, 08 OP-0 Not an Ordinary Hematuria - Intravesical Recurrence of Granulosa Cell Tumor After 5 Years Sabri Berkem Ökten, Tevfik Berk Bildacı, Meral Aban, Ali Ferruh Akay, Saime Ramadan, Ali Ayhan 4 Department of Gynecology and Obstetrics, Baskent University, Istanbul, Turkey Department of Urology, Baskent University, Istanbul, Turkey Department of Pathology, Baskent University, Istanbul, Turkey 4 Department of Gynecology and Obstetrics, Baskent University, Ankara, Turkey OP-0 Effect of the pulmonary recruitment maneuver on pain after laparoscopic gynecological oncologic surgery: A prospective randomized trial Kemal Güngördük, Osman Aşıcıoğlu, İsa Aykut Özdemir Department of Gynecologic Oncology, Muğla Sıtkı Koçman Üniversity, Muğla, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Süleyman SUAM, İstanbul, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Bakırkoy Dr Sadi Konuk SUAM, İstanbul, Turkey OP-04 Over Kanseri Tanısı ile Sitoredüktif Cerrahi Yapılan Hastalarda Üriner Sistem Tutulumu Nedeniyle Üriner Diversiyon veya Primer Üreteroplasti Uygulanan 0 Olgunun Değerledirilmesi Şevket Barış Morkavuk, Murat Güner, Ali Ekrem Ünal Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Uşak Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği OP-05 Different Doses of Green Tea Effects on Bone Cancer Cell Lines Tugce Naime Gedik, Rustu Gedik Department of Medical Microbiology,Faculty of Medicine, Altinbas University, Istanbul, Turkey Emeritus,Istanbul, Turkey OP-09 Vajinal intraepitelyal neoplazi tedavisinde lokal 5-Florourasil kullanımı: tek merkez deneyimi Nuri Yıldırım, Ahmet Aydın Özsaran Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, İzmir, Türkiye OP-0 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalında On Aylık Robotik Cerrahi Deneyimlerimiz Başak Özge Kayan, Fuat Demirkıran, Tevfik Tugan Beşe, Abdullah Serdar Açıkgöz, Mehmet Macit Arvas İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, İstanbul OP- CA 5 Yüksekliğinin Nadir Bir Nedeni Plazma Hücre Diskrazileri Murat Dede, Ramazan Erda Pay, Murat Öz Sağlık Bilimleri Üniversitesi,Gülhane Tıp Fakültesi,Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. SBÜ. Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği 44

45 ST International & November st - 5 th, 08 OP- Jinekolojik Kanser ve Pelvik Egzenterasyon Kısa Dönem Sonuçları i Hamdullah Sözen, Özgür Aydın Tosun, Engin Çelik, Yağmur Minareci, Samet Topuz, Yavuz Salihoğlu İstanbul Universitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AnaBilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Bili Dalı, İstanbul OP-4 Plasental Site Trofoblastik Tümör; Tanı Güçlükleri Tufan Bilgin, Yurtkuran Sadıkoğlu, Handan Zeren, Aylin Karahasan 4, Nevzat Demirhan Acıbadem Bursa Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Acıbadem Bursa Hastanesi, Radyoloji Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, Patoloji 4 Acıbadem Bursa Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum OP-5 Comparison of the effects of all-trans retinoic acid, methotrexate, actinomycin D, and combined chemotherapy on different choriocarcinoma cell culture models Görker Sel, Müge Harma, Mehmet İbrahim Harma, İshak Özel Tekin Department of Obstetrics and Gynecology, Zonguldak Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey Department of Immunology, Zonguldak Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey OP-6 Endometrium Kanseri Hastalarının Takibinde Optimizasyon Nasıl Sağlanır? Seda Yüksel Şimşek, Gonca Coban Serbetcioglu, Songul Alemdaroglu, Selcuk Yetkinel, Gulsen Dogan Durdag, Husnu Celik Baskent Universitesi Dr. Turgut Noyan Eğitim ve Arastırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bolumu, ADANA Baskent Universitesi Zubeyde Hanım Uygulama ve Arastırma Merkezi, Kadın Hastalıkları ve Dogum Bolumu, IZMIR OP-7 Clinicopathological outcome of ovarian granulosa cell tumors managed at single medical center Omar Alelwan, Ehab Al Rayyan, Maher Maaita, Omar Taso, William Hadadin Department of Obstetrics and Gynecology King Hussein Medical Center, Amman, Jordan Department of Pathology and Laboratory King Hussein Medical Center, Amman, Jordan OP-8 Endometrioid tip endometrium kanserinde adenomyozis birlikteliği Alpay Yılmaz, Hakan Çökmez, Ayşegül Gülbahar İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir OP-9 ESMO-ESGO-ESTRO Risk Gruplamasına Göre Endometrium Kanserli Olgularda Sağkalım ve Rekürrens Dağılımı Sezin Yüce Sarı, Melis Gültekin, Samed Rahatlı, Özden Altundağ, Alev Türker, Ayşe Kars, Kunter Yüce 4, Ali Ayhan 5, Ferah Yıldız Hacettepe Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Ankara Başkent Üniversitesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara 4 Hacettepe Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara 5 Başkent Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara 45

46 ST International & November st - 5 th, 08 OP-0 Evre II Endometrium Kanserli Olgularda Eksternal Radyoterapi +/- Kaf Brakiterapisi Uygulanmasının Hastalık Kontrolüne Etkisi Sezin Yüce Sarı, Melis Gültekin, Nejat Özgül, Kunter Yüce, Ali Ayhan, Ferah Yıldız Hacettepe Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara Başkent Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara OP- Endometrium kanserinde omentum metastazı ile ilişkili risk faktörleri Mehmet Bayrak, Olcay İlhan, Fatih Yılmaz, Alpay Yılmaz, Öztürk Şahin, Hakan Ozan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, Bursa Bozyaka Eğitim ve Araştıma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum, İzmir Çanakkale 8 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Çanakkale OP- Kötü Histolojili Endometrium Kanserli Olgularda Yalnız Vajen Kaf Brakiterapisi Uygulamasının Sonuçları Melis Gültekin, Sezin Yüce Sarı, Coşkun Salman, Özden Altundağ, Alev Türker 4, Ayşe Kars 4, Kunter Yüce, Ali Ayhan 5, Ferah Yıldız Hacettepe Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara Başkent Üniversitesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara 4 Hacettepe Üniversitesi, Medikal Onkoloji Bilim Dalı, Ankara 5 Başkent Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara OP-4 Endometrium kanserine minimal invaziv yaklasim ve sonuçların vücut kitle indeksi ile iliskisi: Tek merkez deneyim sonuçları Esra Isci Bostanci, Asiye Ugras Dikmen, Mehmet Anil Onan Gazi Üniversitesi Tip Fakültesi, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dali, Ankara Gazi Üniversitesi Tip Fakültesi, Halk Sagligi Ana Bilim Dali, Ankara OP-5 Endometrium karsinomunda SLN (sentinel lenf nodu) uygulaması Ayhan Gül, Serra Akar, Gözde Şahin, Denizhan Bayramoğlu, Çetin Çelik Kanuni eğitim ve araştırma hastanesi kadın hastalıkları ve doğum kliniği Trabzon Selçuk üniversitesi tıp fakültesi kadın hastalıkları ve doğum kliniği Konya 46

47 ST International & November st - 5 th, 08 OP-6 Prognostic Significance of Programmed Death- (PD-) and Programmed Death-Ligand (PD-L) Expression in Uterine Carcinosarcoma Ümran Küçükgöz Güleç, Emine Kılıç Bağır, Semra Paydaş, Ahmet Barış Güzel, Derya Gümürdülü, Mehmet Ali Vardar Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Cukurova University, Adana, Turkey Department of Medical Oncology, Faculty of Medicine, Cukurova University, Adana, Turkey Department of Pathology, Faculty of Medicine, Cukurova University, Adana, Turkey OP-8 Comparison of uterine carcinosarcomas and grade endometrioid type endometrial cancers with respect to spread pattern and survival Burcu Soyak, Gökhan Boyraz, Oğuzhan Kuru, Utku Akgör, Murat Gültekin, Coşkun Salman, Nejat Özgül, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Ankara, Turkey Etlik Training and Research Hospital, Department of Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey.. Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey OP-9 Programmed Death- (PD-) and Programmed Death-Ligand (PD-L) Expressions in Type Endometrial Cancer Ümran Küçükgöz Güleç, Emine Kılıç Bağır, Semra Paydaş, Ahmet Barış Güzel, Derya Gümürdülü, Mehmet Ali Vardar Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Cukurova University Department of Pathology, Faculty of Medicine, Cukurova University Department of Medical Oncology, Faculty of Medicine, Cukurova University OP-0 Endometrium kanserinde preoperatif pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/BT) ile ölçülen tümör standart uptake value (SUVmax) değerinin lenf nodu metastazı ile ilişkisi Aslı Tetikli Köşük, Tevfik Tugan Beşe, Burak Akovalı, İlker Kahramanoğlu, Hasan Turan, Mehmet Macit Arvas, Levent Kabasakal, Fuat Demirkıran İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı,İstanbul OP- Predictability of lower uterine segment to angiolymphatic invasion, survival and lymph node involvement for early stage endometrioid endometrial cancer Yağmur Soykan, Esra İşçi Bostancı, Mehmet Anıl Onan Department of Gynecologic Oncology, Gazi University, Ankara, Turkey 47

48 ST International & November st - 5 th, 08 OP- Açık ve Laparoskopik Endometrium Kanser Cerrahisine Obezitenin Etkisi Ceren Sancar, Nuri Yıldırım Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, İzmir OP- Erken evre endometriyum kanserinde adjuvan radyoterapinin yeri Ahkam Göksel Kanmaz Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği OP-4 Endometrİum kanserinde laparoskopik histerektomi Gözde Şahin, Ayhan Gül, Denizhan Bayramoğlu, Çetin Çelik Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Konya OP-5 Erken Evre Endometrium Kanserli Hastalarda Lenf Nodu Metastazını Belirlemede Preoperatif Çekilen 8F-FDG PET/CT ile Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi Sonuçlarının Karşılaştırılması Gökhan Demirayak, Fuat Demirkıran, Macit Arvas, Sertaç Asa, Sait Sağer, Tugan Beşe Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı OP-6 Is presence of endometriosis associated with a survival benefit in pure ovarian clear cell carcinoma? Hanifi Şahin, Mustafa Erkan Sari, Zeliha Fırat Cüylan, Asuman Nihan Haberal, Levent Şirvan, Gonca Çoban 4, İbrahim Yalçın, Tayfun Güngör, Hüsnü Çelik, Mehmet Mutlu Meydanlı, Ali Ayhan 5 Ankara Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, University of Health Sciences. Department of Gynecologic Oncology Department of Pathology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY Department of Pathology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 4 Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Adana, TURKEY 5 Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY OP-7 The Prognostic Significance Of Lymphovascular Space Invasion In Low-Risk Endometrial Cancer Ali Ayhan, Hanifi Şahin, Mustafa Erkan Sarı, İbrahim Yalçın, Ali Haberal, Mehmet Mutlu Meydanlı Department of Gynecologic Oncology, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey 48

49 ST International & November st - 5 th, 08 OP-8 Risk factors for lymph node metastasis among lymphovascular space invasion (LVSI)-positive women with endometrioid endometrial cancer clinically confined to the uterus Mustafa Erkan Sarı, Mehmet Mutlu Meydanlı, İbrahim Yalçın, Hanifi Şahin, Gonca Çoban, Hüsnü Çelik, Esra Kuşçu, Tayfun Güngör, Ali Ayhan Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey OP-9 The significance of adenomyosis in high-intermediate endometrial cancer Engin Çelik, Merve Baktiroglu, Harika Yumru, Ekrem Yavuz, Hale Goksever Celik, Samet Topuz, M. Yavuz Salihoglu Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine Gynecologic Oncology Department, Istanbul, Turkey Saglik Bilimleri University Istanbul Kanuni Sultan Süleyman Training and Research Hospital Obstetrics and Gynecology Department, Istanbul, Turkey Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine Pathology Department, Istanbul, Turkey OP-40 Relationship between B7H4 expression with prognostic factors and survival in uterine clear cell carcinoma Zeliha Fırat Cüylan, Murat Öz, Kamil Hakan Müftüoğlu Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Pathology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey OP-4 High Grade and Lymphadenectomy Performed Uterine Corpus Confied Endometrial Cancer: Does Adjuvant Therapy Improve Survival? Çiğdem Kılıç, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey OP-4 Expression of Cyclin D and its prognostic value in benign hyperplasia, endometrial intraepithelial neoplasia and endometrioid adenocarcinoma tissue Hulya Tosun Yildirim, Selen Dogan Antalya Education and Training Hospital, General Pathology, ANTALYA Antalya Education and Training Hospital, Gynecologic Oncology, ANTALYA OP-4 Robotic Surgery for Endometrial Cancer: First experiences and results from a single center Orhan Ünal, Osman Köse, Nermin Akdemir, Arif Serhan Cevrioğlu, Seiçuk Özden, Mehmet Sühha Bostancı Department of Obstetrics and Gynecology Yeditepe üniversitesi Faculty of Medicine, istanbul,türkey Department of gynecological oncology Av. cengiz gökcek state hospital, Gaziantep, Türkey Dept. of Obstetrics and Gynecology Sakarya University School of Medicine İstanbul,Turkey 49

50 ST International & November st - 5 th, 08 OP-44 ABO Blood Groups and Rh Factor in Relation to Endometrial Cancer Risk Görker Sel, Müge Harma, Mehmet İbrahim Harma Department of Obstetrics and Gynecology, Zonguldak Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey OP-45 Endometrium Kanseri Hastalarında Mismatch Repair (MMR) Protein Eksikliği ve Klinikopatolojik Özellikler İle İlişkisi Cem Yalçınkaya, Hüseyin Hüsnü Gökaslan, İpek Erbarut Seven, Şirin Funda Eren Marmara Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İstanbul Marmara Üniversitesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, İstanbul OP-46 Over kanserinde kemoterapi sırasında uygulanan antikoagülan tedavinin tromboz ve koagülopati gelişme riskini azaltmadaki etkisinin değerlendirilmesi Nart Kuneshko, Vorobev Kuneshko, Ramazan Erda Pay, Mehmet Ferdi Kıncı, Gamze Kayalı Acavut Clinic of Obstetrics and Gynecology, rd Maternity Hospital, Moscow, Russia Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. ANKARA OP-47 Müsinöz borderline ovarian tümör cerrahisinde rutin apendektomi gereksinimi Abdurrahman Hamdi İnan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir OP-48 Postmenopozal adneksiyel torsiyon tanılı hastaların klinik özellikleri ve malignensi riski Adnan Budak T.C. Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlüğü, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir OP-49 Sıçanlarda karboplatin ile indüklenen gonadotoksisite modelinde nigella sativanın over rezervi üzerine etkileri Melahat Atasever, Zuleyha Erişgin, Cigdem Sönmez, Cigdem Özer 4, Bora Coşkun 5, Murat Arıkan 6, Batuhan Bakirarar 7, Kadir Çetinkaya 8 Giresun Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD., Giresun Giresun Üniversitesi Histoloji ve Embriyoloji AD., Giresun Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Dr Abdurrahman Yurtarslan Onkoloji Uygulama ve Araştırma Hastanesi, Klinik Biyokimya Bölümü, Ankara, Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fiztoloji AD., Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Uygulama ve Araştırma Hastanesi, Ankara Polatlı Devlet Hastanesi, Biyokimya Bölümü, Polatlı, Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü, Ankara 50

51 ST International & November st - 5 th, 08 OP-50 Optimal primer sitoredüksiyon yapılmış ileri evre epitelyal over kanserli hastalarda preoperatif serum albümin düzeyinin toplam sağkalım üzerine etkisinin değerlendirilmesi Volkan Karataşlı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, İzmir, Türkiye OP-5 Diagnostic accuracy of intraoperative frozen section in adnexial mass Işık Kaban, Besim Haluk Bacanakgil İstanbul Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey OP-5 Dünden Bugüne Sezaryen Operasyonlarındaki İnsidental Adneksiyel Kitleler Bora Çoşkun, Ramazan Erda Pay, Buğra Çoşkun Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. OP-5 Does Lymphadenectomy Effect Postoperative Surgical Morbidity and Survival in Patients with Adult Granulosa Cell Tumor of Ovary? Selçuk Erkılınç, Enes Taylan, Volkan Karataşlı, İpek Uzaldı, Tuğba Karadeniz, Mehmet Gökçü, Muzaffer Sancı Tepecik Education and Research Hospital Department of Gynecologic Oncology, İzmir, Turkey Department of Obstetrics, Gynecology and Reproductive Sciences, Yale University School of Medicine, New Haven, CT, USA. Tepecik Education and Research Hospital Department of Pathology, İzmir, Turkey OP-54 Rectosigmoidectomy and Douglas Peritonectomy in the Management of Serosal Implants in Advanced-Stage Ovarian Cancer Surgery; Survival and Surgical Outcomes Selçuk Erkılınç, Volkan Karataşlı, Batuhan Demir, İlker Çakır, Behzat Can, Tuğba Karadeniz, Mehmet Gökçü, Muzaffer Sancı Tepecik Education and Research Hospital Department of Gynecologic Oncology, İzmir, Turkey Tepecik Education and Research Hospital Department of General Surgery, İzmir, Turkey Tepecik Education and Research Hospital Department of Pathology, İzmir, Turkey OP-55 Saf berrak hücreli over kanserlerinin klinikopatolojik özellikleri ve sağkalım analizi Harika Yumru Çeliksoy, Hamdullah Sözen, Hatice Merve Baktıroğlu, Samet Topuz, Mehmet Yavuz Salihoğlu İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hast. ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı,İstanbul OP-56 Metastatic ovarian cancer presenting as cervical cancer: a rare clinical condition Utku Akgör, Oğuzhan Kuru, Alp Usubutun, Nejat Özgül, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey Hacettepe University Department of Pathology, Ankara, Turkey 5

52 ST International & November st - 5 th, 08 OP-57 Cytoreductive surgery including distal pancreatectomy with splenectomy in advanced stage ovarian cancer: experience of two referral centers in Turkey Anıl Erturk, Oguzhan Kuru, Gokhan Boyraz, Utku Akgor, Taner Turan, Coskun Salman, Nejat Ozgul, Kunter Yüce Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey. Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zubeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey. OP-58 Ovaryan yolk sak tümörü saptanan olguların incelenmesi Behzat Can Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, İzmir, Türkiye OP-59 Ubiquitin-Proteasome Axis is a Potential Target for Epithelial-Mesenchymal Transition in High-Grade Serous Ovarian Cancer Nuri Yıldırım, Gizem Çalıbaşı Koçal, Zerrin Işık, Bahadır Saatli 4, Ugur Saygılı 4, Tugba Uysal, Cagnur Ulukuş 5, Meral Koyuncuoğlu 5, Hülya Ellidokuz 6, Yasemin Başbınar Ege University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Division of Gynecologic Oncology, Izmir- TURKEY Dokuz Eylul University, Institute of Oncology, Basic Oncology, Izmir-TURKEY. Dokuz Eylul University, Faculty of Engineering, Department of Computer Engineering, Izmir-TURKEY. 4 Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Izmir-TURKEY. 5 Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Pathology, Izmir-TURKEY. 6 Dokuz Eylul University, Institute of Oncology, Department of Preventive Oncology, Izmir-TURKEY. OP-60 Gebelikte adneksial kitlelerin yönetimi: Tersiyer bir merkezdeki olgunun analizi Burak Giray Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Bölümü, İstanbul OP-6 Predictive Value Of Chemosensitivity Assays In Ovarian Carcinoma How To Perform And What To Expect? Burak Tatar, Yakup Yalçın, Fatih Aktoz, Zafer Selçuk Tuncer Samsun Research and Teaching Hospital Department Of Gynecologic Oncology, Samsun Isparta State Hospital, Department Of Gynecologic Oncology, Isparta Hacettepe University Faculty Of Medicine Department Of Obstetrics And Gynecology, Ankara OP-6 Malign germ hücreli over tümörlerinde kliniko patolojik özelliklerin prognoza etkisi Yegana Sadigova, Sevtap Seyfettinoğlu, Esra Cihan, Ahmet Barış Güzel, Mehmet Ali Vardar, Ümran Küçükgöz Güleç Çukurova Üniversitesi Tıp fakültesi Kadın hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı 5

53 ST International & November st - 5 th, 08 OP-6 Rekürren Over Kanserlerinde Sekonder Sitoredüksiyon Tek Merkez Deneyimi Ayşe Gül Besler, Mustafa Coşan Terek Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekoonkoloji Bölümü, İzmir OP-64 Jinekolojik kanserlerde sitoredüktif cerrahi sonrası hipertermik intraperitoneal kemoterapi uygulaması: Teknik detay ve kısa dönem sonuçları Yağmur Minareci, Hamdullah Sözen, Özgür Aydın Tosun, Engin Çelik, Merve Baktıroğlu, Harika Yumru Çeliksoy, Samet Topuz, Mehmet Yavuz Salihoğlu İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı OP-65 Metastatic ovarian tumors originated from pancreas Ebru İnci Coşkun, Saadet Alan, Ercan Yılmaz, Koray Kutlutürk, Hasan Gökçe, Sami Akbulut, Emine Şamdancı, Emin Tamer Elkıran 4, Sezai Yılmaz İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 4 İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Anabilim Dalı OP-66 ileri evre over kanserinde sitoredüksiyon kapsamında ekstensif üst batın cerrahisi ve hudson histerektomisi 0 aylık deneyimimiz Nasuh Utku Doğan, Selen Doğan, Ceren Güner, Aygün Hamidova Akdeniz Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ad, Antalya Sbü, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Antalya OP-67 Postoperative nomogram for the prediction of disease-free survival in lymph node-negative stage I IIA cervical cancer patients treated with radical hysterectomy Varol Gülseren, Mustafa Kocaer, İsa Aykut Özdemir, Kemal Güngördük 4 Mersin State Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology, Mersin, Turkey. Tepecik Education and Research Hospital, Department of Gynecologic Oncology, Izmir,Turkey. Bakirkoy Sadi Konuk Research and Training Hospital, Department of Gynecology and Oncology, Istanbul, Turkey. 4 Muğla Sitki Koçman University Education and Research Hospital, Department of Gynecology and Oncology, Muğla, Turkey. OP-68 Pregnancy outcomes after cold- knife conisation and loop electrosurgical excision procedure in a tertiary care center Fulya Kayıkçıoğlu, Tuğba Kınay, Sevgi Koç Department of Gynecology and Obstetrics,University of Health Sciences, Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey 5

54 ST International & November st - 5 th, OP-69 Post-conization follow-up of patients with CIN / with different amount of distance to negative cone biopsy margin: A retrospective cohort study Burak Giray, Canan Kabaca Kocakusak, Mine Guray Uzun, Serkan Akis Department of Gynecologic Oncology, Zeynep Kamil Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey. OP-70 Serviks Kanserlerinin -Boyutlu Brakiterapisinde Konturlamadaki Belirsizlikler Ayşenur Elmalı Doğan, Melis Gültekin, Sezin Yüce Sarı, Fatih Biltekin, Deniz Yüce, Ferah Yıldız Hacettepe Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı, Ankara OP-7 Comparison of topical lidocaine spray with forced coughing in pain relief during colposcopic biopsy procedure: A randomized trial Erbil Karaman, Ali Kolusarı, İsmet Alkış, Orkun Çetin Department of Gynecologic Oncology, Yuzuncu Yil University, Van, Turkey Department of Obstetric and Gynecology, Yuzuncu Yil University, Van, Turkey OP-7 Can we predict surgical margin positivity while performing cervical excisional procedures? Yasin Durmuş, Ahmet Taner Turan Department of Gynecological Oncology, Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Ankara, Turkey OP-7 HPV tip 66 nın servikal sitoloji anormalliği olan ve olmayan Türk kadınlarındaki prevalansı ve dağılımı Ferah Kazancı, Mehmet Anıl Onan, Gülendam Bozdayı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara OP-74 Servikal Displazilerin Yönetimi; Üçüncü Basamak, Tek Merkezin Altı Yıllık Verileri Hüseyin Aydoğmuş, Serhat Şen Izmır Katip Celebi University, Ataturk Research and Training Hospital OP-75 Human Papilomavirus Tarama Sonucu Pozitif Çıkan Olguların Kolposkopik Biyopsi Sonuçlarının Değerlendirilmesi Sedat Akgöl Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği,Diyarbakır OP-76 Does adenocarcinoma and squamous cell carcinoma histologic subtypes effect survival in locally advanced cervical cancer? Selçuk Erkılınç Tepecik Education and Research Hospital Department of Gynecologic Oncology, İzmir, Turkey

55 ST International & November st - 5 th, 08 OP-77 Outcomes of Loop Electrosurgical Excision Procedure (LEEP) and Cold Knife Conisation in Subsequent Management of Margin Positivity after LEEP Selçuk Erkılınç, Enes Taylan, Volkan Karataşlı, Orhan Temel, Tuğba Karadeniz, İlker Çakır, Behzat Can, Mehmet Gökçü, Muzaffer Sancı Tepecik Education and Research Hospital Department of Gynecologic Oncology, İzmir, Turkey Department of Obstetrics, Gynecology and Reproductive Sciences, Yale University School of Medicine, New Haven, CT, USA. Division of Pathology, University of Medical Sciences Tepecik Education and Research Hospital, Izmir, Turkey OP-78 KETEM den başvuran hastaların servikal smear sonuçlarında Atipik Glanduler Hücre değerlendirilmesi ve klinik gözetim Murat Alan, Volkan Karataşlı Department of Gynecology and Obstetrics, Tepecik Education and ResearchHosiptal, İzmir, Turkey OP-79 Loop Electrocerrahi Eksizyonel Prosedür (LEEP) ün cinsel fonksiyonları üzerine etkisi Emrah Beyan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği OP-80 Çoklu HPV Dna Pozitifliğinin Kolposkopik Biyopsi Sonuçları İle İlişkisi Dilek Buldum, Eser Sefik Özyürek, Tolga Karacan, Ediz Kahramani Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi OP-8 LEEP sonrası gebelik sonuçları tek merkez deneyimi Duygu Güzel, Levent Akman Ege Üniversitesi, Kadın hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, İzmir OP-8 Tümör Boyutunun Evre B Serviks Kanserli Hastalardaki Prognostik Değeri Koray Aslan, Murat Öz, Şükran Kozalı, Mehmet Mutlu Meydanlı Dr. Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, Ankara OP-8 Our experince with F-8 FDG PET-CT in staging and follow-up of cervical cancer patients Esra Arslan, Tamer Aksoy, Özlem Mermut Istanbul Health and Science University,Istanbul Research and Education Hospital,Clinic of Nuclear Medicine Istanbul Health and Science University,Istanbul Research and Education Hospital,Department of Radiation Oncology OP-84 Servikal sitoloji sonucu normal ve sadece HPV tip pozitifliği olan hastalara kolposkopik muayene gerekli midir? Serkan Akış Sağlık Bilimleri Üniversitesi Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 55

56 ST International & November st - 5 th, 08 OP-85 Prognostic factors in squamous cell carcinoma of the vulva: a retrospective multicenter study Oğuzhan Kuru, Erkan Sarı, Ilker Çakır, Ozgur Tosun 4, Utku Akgor, Hanifi Sahin, Ozgur Akbayır 5, Volkan Ulker 5, Mutlu Meydanlı, Mehmet Gokçu, Muzaffer Sancı, Samet Topuz 4, Coskun Salman, Ferah Yıldız 6, Nejat Ozgul, Kunter Yuce, Ali Ayhan 7 Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Izmir, Turkey 4 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Istanbul Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey. 5 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Istanbul, Turkey. 6 Department of Radiation Oncology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey. 7 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. OP-86 Periferik Nötrofil/Lenfosit ve Trombosit/Lenfosit Oranlarının Serviks Kanserinde Prognostik Önemi Şefika Arzu Ergen, Meltem Dağdelen, Ceren Barlas, İsmet Şahinler İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD. OP-87 Four Step Minimal Invasive Surgical Management Prior to Hormonal Therapy For Fertility Preservation in Early Stage Endometrial Cancer and Endometrial Intraepithelial Neoplasia Mehmet Tunc, Yusuf Aytac Tohma, Ali Ayhan Kecioren Training and Research Hospital, Department of Obstetric and Gynecology, Ankara, Turkey Baskent University School of Medicine, Department of Obstetric and Gynecology, Ankara, Turkey OP-88 Prediction of lymph node involvement in endometrial cancer with Artificial Intelligence Emre Günakan, M.D., Suat Atan 4, Asuman Nihan Haberal, M.D., İrem Alyazıcı Küçükyıldız, M.D., Ehad Gökçe, M.D., Ali Ayhan, M.D. Başkent University, School of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Ankara, Turkey University of Medical Sciences, Keçioren Training and Research Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology, Ankara, Turkey Başkent University, School of Medicine, Department of Pathology, Ankara, Turkey 4 Software Developer, Ankara, Turkey OP-89 Beyond Standart ;Palliative Pelvic Exenteration for Recurrent Cervical Cancer with Post-operative Complications and Oncologic results H.Akilli ¹,T.Avci²,C.Aygün³, A.Ayhan¹ ¹Baskent Univesity School of Medicine Department of Gynecology and obstetricsdivision of Gynecologic Oncology, Ankara/ Turkey ² Baskent Univesity School of Medicine Department of General Surgery, Ankara/Turkey ³ Baskent Univesity School of Medicine Department of Urology, Ankara/Turkey 56

57 ST International & November st - 5 th, 08 OP-90 New Figo 08 Stating for carcinoma of Cervix;What have chanced? H.Akilli Baskent University School Of Medicine Department of Gynecology and Obstetrics OP-9 Risk factors for para-aortic lymph node metastasis in endometrioid type endometrial cancer Eda Kocaman, Ülku Esra Kuşçu, Hanifi Şahin, Hüseyin Akıllı, Özlem Özen, Ali Haberal, Ali Ayhan Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Malatya Training and Resarch Hospital, Malatya, Turkey Department of Pathology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey OP-9 Survival outcomes of 89 malignant ovarian germ cell tumor patients Eda Kocaman, Hanifi Şahin, Gonca Çoban, Hüseyin Akıllı, Ülku Esra Kuşçu, Nihan Haberal 4, Mehmet Multu Meydanlı 5, Hüsnü Çelik 6, Ali Ayhan Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Malatya Training and Resarch Hospital, Malatya, Turkey Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, İzmir, Turkey 4 Department of Pathology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey 5 Division of Gynecologic Oncology, Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey OP-9 NACT versus Radical Surgery in b bulky tumors of cervical cancer A.N.Bulut¹,H.Akilli²,N.Haberal³,A.HAberal²,A.Ayhan² ¹ Kayseri City Hospital Department of Obstetrics and Gynecology ² Baskent University School of Medicine Department of Gynecology and Obstetrics,Division of Gynecologic Oncology ³ Baskent University School of Medicine Department of Pathology OP-94 Tip Endometrium Kanserinin Takibinde Rekürrens Predikte Etmede Ca5 ve Smearin Yeri Fatmanur Atilgan, Mehmet Ali Turanoğlu, Hüseyin Akilli, Eda Kocaman, Ali Ayhan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı OP-95 The Prevelance Of Endometrial Cancer And Ein In Endometrial Polyps Latife Atasoy Karakaş, Ülkü Esra Kuşcu, Özlem Özen, Ali Ayhan Başkent University Obstetrics and Gynecology Department, Ankara Başkent University Obstetrics and Gynecology Department, Gynecologic Oncology Division,Ankara Baskent University Pathology Department,Ankara 57

58 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 OP-96 Rekürren over kanserlerinde bevasizumab alan hastalar ile almayan hastaların sağkalım analizi Samed Rahatlı, Zöhrab Abduyev, Hüseyin Akıllı, Ummuhan Turkay, Nihan Haberal, Özden Altundağ, Ali Ayhan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölümü Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Bölümü OP-97 The Outcomes of Diverting Stomas Performed in Patients with Advanced Gynecological Cancer Tevfik Avcı, Ali Ayhan Baskent University Faculty of Medicine, Department of General Surgery, Ankara, Turkey Baskent University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology Division, Ankara, Turkey OP-98 Oncologic outcomes in Patients Undergoing maximal or optimal Cytoreductive Surgery for FIGO Stage IIIC Ovarian, Tubal or Peritoneal serous Carcinomas Damla Gürkan, Aylin Ceren Akın, Hanifi Şahin, Emre Günakan, Asuman Nihan Haberal4, Ali Ayhan Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Gynecology, Malatya Education and Research Hospital, Malatya, Turkey Department of Gynecology, Sincan Education and Research Hospital, Malatya, Turkey Department of Pathology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey4 OP-99 Apparent diffusion coefficient value in evaluating types of cervical cancer and for predicting parametrial, lymphovascular and lymph node invasion Kemal Murat Haberal, Hale Turnaoğlu, Ali Ayhan Baskent University Faculty of Medicine, Department of Radiology, Ankara, Turkey Baskent University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology Radiology, Ankara, Turkey OP-00 Why are the incidence and mortality result of gynecologic cancers in Turkey different from the globocan data? İrem Küçükyıldız Tokat Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Departmanı 58

59 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 ST International & TH XVI National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 Susesi Luxury Hotel, Belek Antalya/TURKEY Video Bildiri Özetleri / Video Presentation Summaries gro.ogsrt.www 59

60 ST International & November st - 5 th, VP-0 Peritoneal karsinomatozisi taklit eden periton tüberkülozu: Olgu sunumu Dinçer Yıldırım Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, Diyarbakır VP-0 Jinekolojik onkolojide ince ve kalın barsak rezeksiyon ve anastomoz uygulamaları Cihan Comba, Gökhan Demirayak, Sakir Volkan Erdogan, Selim Afşar, Isa Aykut Özdemir Department of Gynecologic Oncology,University of Health Sciences Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Treaining and Research Hospital, Istanbul Department of Gynecology and Obstetric Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Treaining and Research Hospital VP-0 Laparaskopik Histerektomi ve Vajenektomi ile VAIN Yönetimi Selen Doğan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya VP-04 Cisterna Chyli; Laparoskopik Paraaortik lenfadenektomide önemli bir anatomik Landmark Nasuh Utku Doğan, Selen Doğan, Merve Erol, Burcu Taş Uzun Akdeniz Üniversitesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Ad, Antalya Sbü, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Antalya VP-05 Laparoskopik lenfadenektomide vasküler komplikasyonların yönetim: 4 kısa vaka sunumu Nasuh Utku Doğan, Selen Doğan, Esra Uysal, Aysel Üren Akdeniz Üniversitesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Ad, Antalya Sbü, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Antalya VP-06 Compilation of Urological Procedures in Gynaecologic Oncology Doğan Vatansever, Selim Misirlioglu, Alper Eraslan, Burak Giray, Tarık Esen, Cagatay Taskiran Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF Koc University School of Medicine, Topkapi, Istanbul, Turkey Department of Urology, VKF Koc University School of Medicine, Topkapi, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, Zeynep Kamil Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey VP-07 Endometriyum Kanserinin Robotik Evrelemesi: Sol Tarafta Lateral Boşlukların Oluşturulması ve Pelvik Lenfadenektomi Işın Üreyen, Tayfun Toptaş, Selen Doğan SBÜ, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Kliniği, Antalya VP-08 Klinik erken evre endometrial kanserli hastalarda sentinel lenf nodu uygulamalarımız Gökhan Demirayak, Cihan Comba, Selim Afşar, İsa Aykut Özdemir Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

61 ST International & November st - 5 th, 08 VP-09 Robotik Asiste Pelvik Paraaortik Lenf Nodu Diseksiyonu Fatih Şanlıkan Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İstanbul VP-0 Zor Laparaskopik Histerektomi: Uterin Didelfis Olgusunda Laparaskopik Histerektomi Selen Doğan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya VP- Laparoscopic pelvic lymphadenectomy in a morbid obese woman with endometrial carcinoma Onur Güralp Department of Obstetrics and Gynecology, Klinikum Oldenburg, Carl von Ossietzsky Oldenburg University, Oldenburg, Germany VP- Laparoskopik paraaortik lenf nodu diseksiyonu Şevki Göksun Gökulu, Mehmet Ali Narin, Sevda Baş, Hacı Cerit Karaçay Adana Şehir Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Adana VP- Laparoskopik paraaortik lenfadenektomi sonrası gelişen semptomatik lenfoselin re-laparoskopi ile drene edilmesi Nasuh Utku Doğan, Selen Doğan, Merve Erol, Aysel Üren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD SBÜ Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği VP-4 Overde metastatik dev musinöz adenokarsinom olgusu Kadir Güzin, Alev Özer, Güven Arslan, Nigar Kurşun, Şakir Aydoğdu Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş VP-5 İleri evre over kanseri tedavisinde maksimal sitoredüktif cerrahinin bir parçası olarak aşağı anterior rezeksiyon Yağmur Minareci, Hamdullah Sözen, Özgür Aydın Tosun, Engin Çelik, Merve Baktıroğlu, Harika Yumru Çeliksoy, Samet Topuz, Mehmet Yavuz Salihoğlu İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı VP-6 Retroperitoneal en bloc resection of total abdominal multivisceral peritoneal packet and cardiophrenic lymph node excision Hamdullah Sozen istanbul Universitesi İstanbul Tıp Fakültesi 6

62 ST International & November st - 5 th, 08 VP-7 Kliniğimizde jinekolojik kanserli hastalarda video asiste torakoskopik cerrahi uygulamaları Gökhan Demirayak, Cihan Comba, Necati Çıtak, Selçuk Köse, Özgür İşgörücü, Selim Afşar, Şakir Volkan Erdoğan, İsa Aykut Özdemir Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Cerrahisi Kliniği VP-8 Gebelikte Over Kanseri Nedeniyle Evreleme Cerrahisi Geçiren Hastada Vena Cavaya İnfiltre Tümörün Eksizyonu Merve Baktıroğlu, Hamdullah Sözen, Yağmur Minareci, Özgür Tosun, Engin Çelik, Harika Yumru, Yavuz Salihoğlu, Samet Topuz İstanbul Üniversitesi,Kadın Doğum Ana Bilim Dalı,Jinekolojik Onkoloji Bölümü,İstanbul VP-9 A Novel Technique: Carbon Dioxide Gas-Assisted Total Peritonectomy, Diaphragm and Intestinal Meso Stripping in Open Surgery for Advanced Ovarian Cancer (Çukurova Technique) Ganim Khatib, Ahmet Barış Güzel, Umran Kucukgoz Gulec, Mehmet Ali Vardar Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı VP-0 Postmenapozal hastada bilateral ovaryan fibroadenom Uğurkan Erkayıran, Kadir Güzin, Alev Özer, Selim Karaküçük, Abdullah Tok Sütçü İmam Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı VP- Dermoid cystectomy; preventing intraperitoneal spillage Hasan Aykut Tuncer, Serap Fırtına Tuncer, Merve Erol Deniz Department of Gynecologic Oncology, Akdeniz University, Antalya, Turkey Department of Obstetrics & Gynecology, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey Department of Obstetrics & Gynecology, Akdeniz University, Antalya, Turkey VP- Total infralevator pelvic exenteration for recurrent cervical carcinoma İlker Kahramanoğlu, Mehmet Şükrü Budak, Sedat Akgöl, Dinçer Yıldırım Division of Gynecologic Oncology, Gazi Yasargil Training and Research Hospital, University of Health Sciences, Diyarbakir, Turkey VP- Robotic Radical Parametrectomy with Upper Vaginectomy, Bilateral Salpingo-Oophorectomy and Pelvic Lymphadenectomy in Patients with Occult Cervical Carcinoma after Extrafascial Hysterectomy Abdullah Serdar Açıkgöz, Fuat Demirkıran, Tugan Beşe, Başak Özge Kayan, Fatma Güven Akalın, Gizem Kaval, İpek Özçivit, Elif Akşahin, Macit Arvas Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, İstanbul University-Cerrahpaşa Medical Faculty, İstanbul, Turkey 6

63 ST International & November st - 5 th, 08 VP-4 Robotic Radical Hysterectomy, Pelvic Lymphadenectomy with En Bloc Total Vaginectomy Abdullah Serdar Açıkgöz, Fuat Demirkıran, Tugan Beşe, Başak Özge Kayan, Sabire Akgün, Gizem Kaval, İpek Özçivit, Elif Akşahin, Macit Arvas Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, İstanbul University-Cerrahpaşa Medical Faculty, İstanbul, Turkey VP-5 Vulva kanseri sonrası postoperatif lenfosel komplikasyonunun onarımı: Olgu sunumu Kadir Güzin, Selim Karaküçük, Huri Nigar Şahpaz Kurşun Kahramanmaras Sutcu Imam University, Gynecology and Obstetrics Department, Kahramanmaras, Turkey VP-6 A Primary Extended Cytoreductive Surgery for Ovarian Cancer Cagatay Taskiran, Doğan Vatansever, Alper Eraslan, Burak Giray, Selim Misirlioglu, Tuncer Kumcular Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF Koc University School of Medicine, Topkapi, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, Zeynep Kamil Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF American Hospital, Nisantasi, Istanbul, Turkey VP-7 Porta Hepatis and Celiac Dissection in Ovarian Cancer Cytoreductive Surgery Cagatay Taskiran, Doğan Vatansever, Selim Misirlioglu, Tuncer Kumcular, Alper Eraslan, Burak Giray, Tonguc Arslan Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF Koc University School of Medicine, Topkapi, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, Zeynep Kamil Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF American Hospital, Nisantasi, Istanbul, Turkey VP-8 Plasenta percreata olgusunda bilateral hipogastrik arter ligasyonu ve mesane koruyucu yaklaşım Seyhun Sucu VP-9 Pelvik lenf nodu diseksiyonuna üç farklı yoldan yaklaşım Özge Kömürcü, Barış Ağar 6

64 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 ST International & TH XVI National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 Susesi Luxury Hotel, Belek Antalya/TURKEY Poster Bildiri Özetleri / Poster Presentation Summaries 64

65 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 PP-00 Two-stage Surgery for Extrapelvic Intravenous Leiomyomatosis;Report of a Case Denizhan Bayramoğlu, Atilla Orhan, Ayhan Gül, Gözde Şahin, Zeliha Esin Çelik, Mustafa Koplay4, Çetin Çelik Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Selçuk University, Konya, Turkey Department of Cardiovascular Surgery, Selçuk University, Konya, Turkey Department of Pathology, Selçuk University, Konya, Turkey 4 Department of Radiology, Selçuk University, Konya, Turkey PP-00 Life saving myomectomy in a patient with excessive vaginal bleeding caused hypovolemic shock due to submucosal myoma uteri Serhat Şen, Serpil Aydoğmuş, Hüseyin Aydoğmuş Izmır Katip Celebi University, Ataturk Research and Training Hospital PP-004 Atipik yerleşimli kadın genital sistemin nadir bir tümörü: Female adnexal tumor of probable Wolffian origin (FATWO) Cihan Comba, Gökhan Demirayak, Sakir Volkan Erdogan, Selim Afşar, Isa Aykut Özdemir Department of Gynecologic Oncology,University of Health Sciences Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital, Istanbul Department of Gynecology and Obstetric, University of Health Sciences Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital, Istanbul PP-005 Paraaortik lenfadenektomi yapılırken karşılaşılabilecek nadir bir anomali: retroaortik sol renal ven Alpaslan Kaban İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul PP-006 Morbid obez hastalarda pelvik cerrahiyi kolaylaştıran pannikülektomi uygulaması Dinçer Yıldırım, Sertaç Ayçiçek Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, Diyarbakır PP-007 Adneksiyel kitle şikayetiyle başvuran primer tubal seröz karsinom olguları Kadir Güzin, Alev Özer, Nigar Kurşun, Fulya Gökdağlı Sağır Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş Memorial hastanesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul gro.ogsrt.www 65

66 ST International & November st - 5 th, 08 PP-008 Histerektomize hastada intraligamenter myom olgusu Kadir Güzin, Alev Özer, Jan Bozkurt Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş PP-009 Surgical treatment for intravenous leiomyomatosis two case Osman Köse, Orhan Ünal, Nermin Akdemir, Cemal Kocaaslan 4, Mehmet Sühha Bostancı Department of Law. cengiz gökcek gynocology and obsteric hospital gaziantep/türkey Department of Obstetrics and Gynecology Yeditepe üniversitesi Faculty of Medicine, istanbul,türkey Dept. of Obstetrics and Gynecology Sakarya University School of Medicine İstanbul,Turkey 4 Department of cardiovascular surgery,school of medicine İstanbul medeniyet University İstanbul, Turkey PP-00 Retroperitoneal mesenchymal chondrosarcoma: A case report Kadir Güzin, Selim Karaküçük Kahramanmaras Sutcu Imam University, Gynecology and Obstetrics Department, Kahramanmaras, Turkey PP-0 Non-gestational ovarian choriocarcinoma: a very rare case report Oğuzhan Kuru, Utku Akgör, Alp Usubutun, Nejat Özgül, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey Hacettepe University Department of Pathology, Ankara, Turkey PP-0 PSTT olgusunun fertilite koruyucu endoskopik cerrahi rezeksiyonu Mehmet Bayrak, Olcay İlhan, Fatih Yılmaz, Fatma Öz Atalay, Hakan Ozan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Bursa PP-0 Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar, Ulusal Kayıt Sistemi ve Avrupa Referans Ağları İbrahim Gülhan, Muzaffer Sancı İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği PP-04 Bevacizumab Induced Hypertansive Nephropathy- Case report Songül Alemdaroğlu, Seda Yüksel Şimşek, Fatih Köse Obstetrics ang Gynaecology Department, Baskent University Dr. Turgut Noyan Research Center, Adana, Turkey Medical Oncology Department, Baskent University Dr. Turgut Noyan Research Center, Adana, Turkey 66 PP-06 Retroperitoneal Lenf Nodu Diseksiyonu Esnasında Gelişen Duodenum Perforasyonlarında Tedavi Yaklaşımı:iki Olgu Sunumu Şevket Barış Morkavuk, Hüseyin Levent Keskin, Ömer Parlak Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

67 ST International & November st - 5 th, 08 PP-07 Psödomiksoma Peritoneiye Yaklaşım ( Olgu Sunumu) İlkbal Temel Yüksel, Baki Erdem Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma HastanesiJinekolojik Onkoloji Kliniği PP-08 Uterine smooth muscle tumors of uncertain malignant potential (STUMP) with rupture, presenting with syncope; a case report of a rare tumor with unusual clinical presentation Hasan Aykut Tuncer, Tayup Şimşek Department of Gynecologic Oncology, Akdeniz University, Antalya, Turkey PP-09 Paraaortik lenfadenektominin oldukça nadir bir komplikasyonu, Şiloretroperitoneum Selen Doğan, Derya Kıvrak Salim, Işın Üreyen, Tayfun Toptaş, Faruk Güleç Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Medikal Onkoloji,Antalya Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji, Antalya PP-00 Kapiller Kaçak Sendromu; bir over kanseri hastasında postoperatif refrakter asit Selen Doğan, Derya Kıvrak Salim, Erdal Kurtoğlu, Utku Iltar Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Medikal Onkoloji,Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Hematoloji, Antalya PP-0 Mucinous Adenocancer Originating from Tuba Uterina Işın Üreyen, Selen Doğan, Tayfun Toptaş, Hülya Öztürk, Hülya Yıldırım Tosun Department of Gynecological Oncology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey Department of Pathology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey PP-0 Placental Site Trophoblastic Tumors: A Case Series Çiğdem Kılıç, Dilek Yüksel, Yasin Durmuş, Caner Çakır, Gökhan Boyraz, Alper Karalök, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey PP-0 Evaluation of Cases of Choriocarcinoma Dilek Yüksel, Çiğdem Kılıç, Yasin Durmuş, Caner Çakır, Gökhan Boyraz, Alper Karalök, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey PP-04 Nörofibromatozis Tip Zemininde Erişkin Hayatta Gelişen Nadir Bir Malignite: Metastatik Nörofibrosarkom Burcu Dinçgez Çakmak, Betül Dündar, Ülkü Ayşe Türker Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Bursa 67

68 ST International & November st - 5 th, 08 PP-0 Uterin leiyomyosarkom tanısında frozen incelemenin rolü Ayşe Ender Yumru, Veysel Şal, Ceren Tiryaki, Meltem Tekelioğlu, Suat Karataş Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği; İstanbul PP-0 Is Vacuum Assisted Closure (VAC) a risk factor for tumor recurrence? A probable association from a case report Erbil Karaman, Ali Kolusarı, Ismet Alkış, Latif Hacıoğlu, Abdulaziz Gül, Hanım Güler Şahin, Abbas Aras, Çetin Kotan Yuzuncu Yil University, Medical Faculty, Department of Obstetric and Gynecology, Division of Gynecologic Oncology Yuzuncu Yil University, Medical Faculty,Department of obstetric and gynecology Yuzuncu Yil University, Medical Faculty,Department of general surgery PP-04 Benign pulmoner ve pelvik metastaz yapan myom Ferah Kazancı, Gizem Işık, Mehmet Anıl Onan, Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi,Patoloji Ana Bilim Dalı, Ankara PP-05 İnvaziv duktal meme kanserinin pelvik metastazı: Olgu sunumu Şener Gezer, Lale Ayan, Seda Duman, Sevgiye Kaçar Özkara Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Kocaeli Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Kocaeli PP-06 Erken Evre Endometrium Kanserli Hastalarda Primer Cerrahi Sonrası Optimal Takip Protokolünün Belirlenmesi Can Ozan Ulusoy, Duygu Altın, Bulut Varlı, Salih Taşkın, Fırat Ortaç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Ankara PP-07 Predictability of myometrial, lower uterine segment and cervical invasion with D-US and MRI in endometrial cancer: A prospective cohort study Nuri Yıldırım, Bahadır Saatli, Semir Köse, Ceren Sancar, Çağnur Ulukuş 4, Meral Koyuncuoğlu 4, Uğur Saygılı, Funda Obuz 5 Ege University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics & Gynecology, Division of Gynecologic Oncology, Izmir/TURKEY Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics & Gynecology, Izmir/TURKEY Ege University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics & Gynecology, Izmir/TURKEY 4 Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Pathology, Izmir/TURKEY 5 Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Radiology, Izmir/TURKEY PP-08 Osseöz Metaplazi Varlığında Endometrium Kanseri Olgusu Esra Cihan, Sevtap Seyfettinoğlu, Emine Kılıç Bağır Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji A.D 68

69 ST International & November st - 5 th, 08 PP-09 The effect of clinical, pathological, demographical characteristics and Ca-5 levels on the stage of endometrioid type endometrial cancer Engin Çelik, Yagmur Minareci, Özgür Tosun, Hamdullah Sözen Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine PP-040 Recurrence Patterns and Prognostic Factors in Lymphovascular Space Invasion-Positive Endometrioid Endometrial Cancer Surgically Confined to the Uterus Hanifi Şahin, Mehmet Mutlu Meydanlı, Mustafa Erkan Sari, Eda Kocaman, Zeliha Fırat Cüylan, İbrahim Yalçin, Gonca Çoban, Özlem Özen 4, Levent Sirvan 5, Tayfun Güngör, Ali Ayhan Ankara Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, University of Health Sciences. Department of Gynecologic Oncology Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Adana, TURKEY 4 Department of Pathology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY 5 Department of Pathology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey PP-04 Does the primary route of spread have a prognostic significance in stage III non-serous epithelial ovarian cancer? Hanifi Şahin, Mehmet Mutlu Meydanlı, Mustafa Erkan Sari, Gonca Çoban, Nazlı Topfedaisi Özkan, Zeliha Fırat Cüylan, Kemal Güngördük, Özgür Akbayır 4, Murat Dede 5, Mehmet Coşkun Salman 6, Baki Erdem 4, İbrahim Yalçın, Tayfun Güngör, Ali Ayhan 7 Ankara Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, University of Health Sciences. Department of Gynecologic Oncology Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey. Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Izmir, Turkey. 4 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey. 5 Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Researh Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey. 7 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. 69

70 ST International & November st - 5 th, 08 PP-04 Prognostic Factors And Patterns Of Recurrence In Lymphovascular Space Invasion Positive Women With Stage IIIC Endometrioid Endometrial Cancer Zeliha Fırat Cüylan, Murat Öz, Nazlı Topfedaisi Özkan, Günsu Kimyon Cömert, Hanifi Şahin, Ahmet Taner Turan, Özgür Akbayır, Esra Kuşçu 4, Hüsnü Çelik 5, Murat Dede 6, Tayfun Güngör, Mehmet Mutlu Meydanlı, Ali Ayhan 4 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey 4 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. 5 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey. 6 Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. PP-04 Impact of Lymph Node Ratio on survival in Stage IIIC endometrioid endometrial cancer: A Turkish Gynecologic Oncology Group Study Ali Ayhan, Nazlı Topfedaisi Özkan, Murat Öz, Günsu Kimyon Cömert, Gonca Çoban, Osman Türkmen, Özgür Akbayır 4, Murat Dede 5, Ahmet Taner Turan, Ali Haberal, Macit Arvas 6, Mehmet Mutlu Meydanlı Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Başkent University, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 4 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey 5 Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Researh Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Gynecologic Oncology, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey PP-044 Endometrium Kanserinde Laparoskopik Cerrahi Yönetim-Olgu Sunumu Ayşe Ender Yumru, Ceren Tiryaki, Veysel Şal, Meltem Tekelioğlu Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, İstanbul PP-045 Eş Zamanlı Endometrium Ve Over Primer Karsinomu-İki Vaka Olgu Sunumu İlke Özer Aslan, Zeliha Zeynep Satılmışoğlu, Mehmet Baki Şentürk Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Tekirdağ 70

71 ST International & November st - 5 th, 08 PP-046 Advanced Stage Endometrial cancer Following a Preoperative Diagnosis of Uterine Tumor Resembling Ovarian Sex-cord Tumors (UTROSCT) Işın Üreyen, Selen Doğan, Tayfun Toptaş, Hülya Yıldırım Tosun Department of Gynecological Oncology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey Department of Pathology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey PP-047 Lokal Nüks Endometriyum Kanserinde Cerrahinin Rolü: Bir Olgu Sunumu Selen Doğan, Hülya Tosun Yıldırım, Sare Çeçen, Işın Üreyen, Tayfun Toptaş Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji,Antalya Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Radyasyon Onkolojisi PP-048 Mesonefric Adenocarcinoma of Uterine Corpus Dilek Yüksel, Günsu Kimyon, Çiğdem Kılıç, Yasin Durmuş, Alper Karalök, Gökhan Boyraz, Nurettin Boran Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey PP-049 Determine the Risk Factors Effecting Recurrence and Survival in Geriatric Patients Diagnosed with Endometrium Cancer Özge Yücel Çelik, Mehmet Ünsal, Çiğdem Kılıç, Günsu Kimyon Cömert, Osman Türkmen, Gökhan Boyraz, Alper Karalök, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey PP-050 Pelvic recurrence 0 years after surgery for Stage IA clear cell ovarian carcinoma Aykut Özcan, Serhat Şen, Turan Acar, Seyran Yiğit Department of Obstetrics and Gynecology,Ataturk Education and Research Hospital, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey Department of General Surgery, Ataturk Education and Research Hospital,Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey Department of Pathology, Ataturk Education and Research Hospital, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey PP-05 Borderline Musinous Ovarian Tumor in a 94 Year Old Woman Serhat Şen Izmır Katip Celebi University, Ataturk Research and Training Hospital PP-05 A case of malignant struma ovary including thyroid papillary carcinoma concurrently with thyroid gland papillary microcarcinoma diagnosed after laparoscopic cystectomy Erbil Karaman, Ali Kolusarı, İsmet Alkış, Abdurrahim Keskin Department of gynecologic oncology, Yuzuncu Yil University, Van, Turkey 7

72 ST International & November st - 5 th, 08 PP-05 Ovaryan dermoid kist zemininde gelişen skuamöz hücreli karsinom olgusu Kadir Güzin, Selim Karaküçük, Alev Özer Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş PP-054 Gebelikte dev over kisti torsiyonu Kadir Guzin, Abdullah Tok, Sezen Koçarslan, Ferhat Aslan Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş PP-055 Over ve endometriumda senkronize berrak hücreli karsinom olgusu Kadir Güzin, Sezen Koçarslan Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş Medeniyet üniversitesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul PP-056 Sol overde dev fibrotekom olgusu Kadir Güzin, Sezen Koçarslan Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Patoloji Anabilim Dalı, Kahramanmaraş PP-057 ALK(Anaplastik Lenfoma Kinaz) pozitif küçük hücreli dışı akciğer adenokanserinin over metastazı: Olgu sunumu Şener Gezer, Lale Ayan, Seda Duman, Sevgiye Kaçar Özkara, Devrim Çabuk, İzzet Yücesoy Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Kocaeli Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Kocaeli Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi onkoloji Bilim Dalı, Kocaeli PP-058 Peritoneal carcinomatosis treated with cytoreductive surgery and Hyperthermic Intraperitoneal Chemotherapy (HIPEC) for advanced ovarian cancer: a tertiary clinic experience Nejat Özgül, Oğuzhan Kuru, Utku Akgör, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey PP-059 Ovaryan Matür Kistik Teratom: Preoperatif tümör belirteçlerinin tümör özelliklerini belirlemede yeri var mı? Funda Atalay SBÜ Dr.AY. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi 7

73 ST International & November st - 5 th, 08 PP-060 Salpingectomy during vaginal hysterectomy for uterine prolapsus: Prevention of ovarian/fallopian/ peritoneal cancer Aykut Özcan, İlker Çakır, Emrah Töz Department of Obstetrics and Gynecology, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey Department of Obstetrics and Gynecology,Tepecik Education and Research Hospital, University of Health Sciences, Izmir, Turkey PP-06 Asemptomatik malign struma overi olgusunda tedavi ve takip Aykut Özcan, Adnan Budak İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir PP-06 Gebelikte HELLP Bulguları ile prezente olan gastrik tümörün over metastazı: Olgu sunumu Lale Ayan, Şener Gezer, Oğuz Arslan, Seda Duman, Çiğdem Vural, Ulaş Işık, Gülseren Yücesoy Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi Tıp Patoloji Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi Tıp Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı PP-06 Adelosan kız çocuğunda over yerleşimli Anaplastik büyük hücreli lenfoma:bir olgu sunumu Ramazan Bayırlı Özel Acıbadem Hastanesi,Kadın hastalıkları ve Doğum Bölümü,Eskişehir PP-064 Overin primer myxoid liposarkomu Mehmet Bayrak, Olcay İlhan, Fatih Yılmaz, Fatma Öz Atalay, Hakan Ozan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Bursa PP-065 Struma Ovarii Associated with Pseudo-Meigs Syndrome: A Rare Presentation Ramazan Erda Pay, Mehmet Ferdi Kıncı, Murat Dede Department of Obstetrics, Gynecology,Gülhane Medical Faculty Health Sciences University,Ankara,Turkey 7

74 ST International & November st - 5 th, 08 PP-067 Pulmoner adenokarsinomun bilateral over metastazı Sevtap Seyfettinoğlu, Esra Cihan, Emine Kılıç Bağır Çukurova Üniversitesi Tıp fakültesi Kadın hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Çukurova üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji PP-068 Frozen analysis in borderline ovarian tumors: accuracy rates and the affecting factors Funda Atalay, Cemal Atalay, Hanife Sağlam, Nermin Atar SBÜ Dr.AY. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği SBÜ Dr.AY. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın hastalıkları ve Doğum kliniği PP-069 A huge mucinous cystadenoma of ovarian: a rare case report Mustafa Ulubay, Ramazan Erda Pay, Mustafa Öztürk, Ulaş Fidan, Kazım Emre Karaşahin, Müfit Cemal Yenen Sağlık Bilimleri Üniversitesi,Gülhane Tıp Fakültesi,Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. PP-070 Overin sklerozan stromal tümörü: olgu sunumu Aykut Özcan, Abdurrahman Hamdi İnan, Ezgi Özsöz, Seyran Yiğit İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, İzmir PP-07 Recurrence of 0th year after fertility preserving surgery in patient with serous borderline ovarian tumor Aykut Özcan, İrfan Öçal, Zeynep Çankaya, Emrah Beyan Department of Obstetrics and Gynecology, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey Department of Obstetrics and Gynecology,Tepecik Education and Research Hospital, University of Health Sciences, Izmir, Turkey Department of Pathology, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey 74

75 ST International & November st - 5 th, 08 PP-07 Comparison between Stage III mucinous and serous ovarian cancer after primary cytoreductive surgery followed by paclitaxel/carboplatin chemotherapy: A case-control study Zeliha Firat Cüylan, Emine Karabük, Murat Öz, Ahmet Taner Turan, Mehmet Mutlu Meydanlı, Salih Taşkın 4, Mustafa Erkan Sarı, Hanifi Şahin, Suat Ulukent 5, Özgür Akbayır 6, Kemal Güngördük 7, Tayfun Güngör, Mehmet Faruk Köse, Ali Ayhan 8 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Acıbadem University, İstanbul, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 4 Department of Obstetrics and Gynecology, School of Medicine, Ankara University, Ankara, Turkey 5 Department of General Surgery, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey 6 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey 7 7Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Izmir, Turkey 8 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. PP-07 Prognostic factors for maximally or optimally cytoreduced Stage III non-serous epithelial ovarian carcinoma treated with carboplatin/paclitaxel chemotherapy Zeliha Fırat Cüylan, Mehmet Mutlu Meydanlı, Mustafa Erkan Sarı, Özgür Akbayır, Hüsnü Çelik, Murat Dede 4, Hanifi Şahin, Kemal Güngördük 5, Baki Erdem, Esra Kuşçu 6, Nejat Özgül 7, Tayfun Güngör, Ali Ayhan 6 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey. 4 Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Researh Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. 5 Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Izmir, Turkey. 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. 7 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey. PP-074 Klinik Bulgular, Görüntüleme Yöntemleri ve Tümör Markırlarının Adneksiyel Kitlelerde Malignite Potansiyelini Saptamadaki Yeri Ediz Kahramani, Dilek Buldum, Tolga Karacan, Eser Sefik Özyürek Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi 75

76 ST International & November st - 5 th, 08 PP-075 Impact of Lymph Node Ratio on survival in Stage III ovarian high-grade serous cancer: A Turkish Gynecologic Oncology Group Study Ali Ayhan, Nazlı Topfedaisi Özkan, Mustafa Erkan Sarı, Hüsnü Çelik, Murat Dede, Özgür Akbayır 4, Kemal Güngördük 5, Hanifi Şahin, Ali Haberal, Tayfun Güngör, Macit Arvas 6, Mehmet Mutlu Meydanlı Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Researh Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. 4 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Istanbul, Turkey 5 Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Izmir, Turkey 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Gynecologic Oncology, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey PP-076 Prognostic Factors in Ovarian Carcinosarcoma: A Turkish Gynecologic Oncology Group Study Ali Ayhan, İrfan Cicin, Mustafa Erkan Sarı, Taner Turan 4, Salih Taşkın 5, Kemal Güngördük 6, Özgür Akbayır 7, Pınar Saip 8, Hanifi Şahin, Gonca Çoban, Samet Topuz 9, İlker Selçuk, Tayfun Güngör, Gökhan Tulunay 4, Mehmet Mutlu Meydanlı Department of Gynecologic Oncology, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Medical Oncology, Faculty of Medicine, Trakya University, Edirne, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey 4 Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey 5 Department of Gynecologic Oncology, Ankara University, Ankara, Turkey 6 Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Izmir, Turkey 7 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Istanbul, Turkey 8 Department of Medical Oncology, Capa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey 9 Department of Gynecologic Oncology, Capa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey PP-077 Carcinosarcoma of the ovary compared to ovarian high-grade serous carcinoma: Impact of optimal cytoreduction and standard adjuvant treatment* İbrahim Yalçın, Mehmet Mutlu Meydanlı, Ahmet Taner Turan, Salih Taşkın, Mustafa Erkan Sarı, Tayfun Güngör, Özgür Akbayır 4, Ali Ayhan 5 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zubeyde Hanım Women s Health Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, TURKEY Department of Gynecologic Oncology, Faculty of Medicine, Ankara University, Ankara, TURKEY 4 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, TURKEY 5 Department of Gynecologic Oncology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY 76

77 ST International & November st - 5 th, 08 PP-078 Clinical outcomes of patients with high-grade ovarian carcinoma arising in endometriosis compared to ovarian high-grade serous carcinoma İbrahim Yalçın, Hanifi Şahin, Mustafa Erkan Sarı, Asuman Nihan Haberal, Levent Şirvan, Tayfun Güngör, Hüsnü Çelik 4, Mehmet Mutlu Meydanlı, Ali Ayhan 5 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Pathology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Pathology, Zekai Tahir Burak Women s Health Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 4 Department of Gynecologic Oncology, Baskent University Adana Hospital, Adana, Turkey 5 Department of Gynecologic Oncology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY PP-079 Synchronous Endometrial Pathologies in Endometrioid BOT Dilek Yüksel, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey PP-080 Berrak hücreli over kanseri olgusunda parakardiak yağ doku metastazı Kübra Duran, Ömer Faruk Geçkil, Sevtap Seyfettinoğlu, Esra Cihan, Emine Bağır, Ümran Küçükgöz Güleç Çukurova üniversitesi tıp fakültesi hastanesi kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalı Çukurova üniversitesi tıp fakültesi patoloji PP-08 Over karsinomlarında barsak perforasyonu Gizem Gencosman, Aydın Özsaran, Coşan Terek, Levent Akman, Nuri Yıldırım, Ayşegül Besler, Duygu Güzel, Feride Algül Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir PP-08 Çok Yüksek CA5 Seviyesiyle Başvuran Atipik Bir Endometrioma Olgusu Suna Özdemir, Ayşe Karahasanoğlu, Salise Kömürcüoğlu, Adeviye Elçi Atılgan Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD PP-084 Yüksek Dereceli Seröz Over Karsinomu Sonrası Maksimal Debulking Uygulanan Hastada Geç Dönemde Gelişen Kranial Metastaz Olgu Sunumu Suna Özdemir, Ahmet Bilici, Elif Çiler Eren, İzel Alican, Dilek Ünal Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Kliniği Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Kliniği PP-085 Over karsinomunda uzak organ metastazı: Beyin Gizem Gencosman Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir 77

78 ST International & November st - 5 th, 08 PP-086 Family history of breast and ovarian cancer highly predicts BRCA positivity, preliminary report İlker Selçuk, Veli Sunar, Burak Ersak, Esra Şükran Çakar 4, Vehap Topçu 5, Şule Özel, Hakan Raşit Yalçın, Yaprak Engin Üstün Health Sciences University, Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital, Department of Gynecologic Oncology Health Sciences University, Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital, Department of Medical Oncology Health Sciences University, Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology 4 Health Sciences University, Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital, Department of Genetics 5 Ankara Numune Training and Research Hospital, Department of Genetics PP-087 Clinicopathological Importance Of Atypical Glandular Cells In Cervico-vaginal Cytology Seda Yüksel Şimşek, Erhan Şimşek, Selçuk Yetkinel, Songül Alemdaroğlu, Filiz Aka Bolat, Hüsnü Çelik Baskent University Dr. Turgut Noyan Eğitim ve Arastırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bolumu PP-088 Abnormal Endocervical Pathology and Human Papillomavirus Prevelance in Cases with Abnormal Cervical Cytology Burcu Bıçakcı, Emre Zafer Department of Obstetrics and Gynecology, Adnan Menderes University, Aydın, Turkey PP-089 A different urinary diversion technique in total infralevatoric pelvic exenteration, double barrel wetcolostomy: case report and review of literature Utku Akgör, Oğuzhan Kuru, Sertaç Yazıcı, Nejat Özgül, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey Hacettepe University Department of Urology Ankara, Turkey. PP-090 Sitolojisi Normal, Tip 6 Ve 8 Dışı Human Papilloma Virus Pozitif Olguların Kolposkopik Biyopsi Sonuçları Sezen Bozkurt Köseoğlu, Kemal Güngördük Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekoloji Onkoloji Kliniği PP-09 Servikal smear sitolojisi ile kolposkopi eşliğinde servikal biyopsi ve konizasyon uyumsuzluğu Gözde Şahin, Ayhan Gül, Denizhan Bayramoğlu, Çetin Çelik Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Konya 78

79 ST International & November st - 5 th, 08 PP-09 Primary malignant lymphoma of the uterine cervix; a rare form of extranodal non-hodgkin s lymphoma (NHL) Kübra Hamzaoğlu, Abdullah Serdar Açıkgöz, Tugan Beşe, Fuat Demirkıran, Mehmet Macit Arvas, Başak Özge Kayan, İker Kahramanoğlu, Gizem Kaval Karaoğlu Department of Obstetrics and Gynecology, Cerrahpasa Medical Faculty Istanbul University, Fatih, Istanbul, Turkey. Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey. PP-09 Dev servikal leiomyom operasyonunda abdominal aortanın vasküler loop-tape ile askı ve oklüzyonu- olgu sunumu Alper Seyhan, Özgür Akbayır, İlkbal Yüksel, Suat Can Ulukent Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi Kliniği, İstanbul PP-094 Postmenopozal bir hastada vajenden prolabe, dev servikal botyroid rabdomyosarkomun yönetimi Selen Doğan, Sare Çeçen, Derya Kıvrak Salim, Canan Sadullahoğlu 4, Tayfun Toptaş, Işın Üreyen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyasyon Onkolojisi, Antalya Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Medikal Onkoloji, Antalya 4 Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji PP-095 A Case of Lymphoepithelioma-like Cancer of Uterine Cervix: A very Rare Subgroup of Cervical Cancer Işın Üreyen, Tayfun Toptaş, Selen Doğan Department of Gynecological Oncology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey PP-097 Colposcopic biopsy findings among women with either HPV-6 only or HPV-8 only who have normal cervical cytology* İbrahim Yalçın, Mustafa Erkan Sarı, Hanifi Şahin, Murat Gültekin, Tayfun Güngör, Mehmet Mutlu Meydanlı Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey PP-098 Servikal kaynaklı Non-Hodgkin lenfoma Duygu Kavak Cömert, Zeynep Özgül, Tufan Öge, Yusuf Çakmak, Işık Sözen, Ömer Tarık Yalçın, Sare Kabukçuoğlu Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bölümü, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eskişehir Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eskişehir PP-00 Kötü diferansiye adenoskuamöz serviks kanseri; Glassy cell karsinoma Duygu Kavak Cömert, Zeynep Özgül, Tufan Öge, Yusuf Çakmak, Işık Sözen, Ömer Tarık Yalçın, Sare Kabukçuoğlu Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bölümü, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eskişehir Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eskişehir 79

80 ST International & November st - 5 th, 08 PP-0 Total Prolapsusla Komplike Serviks Kanserine Yaklaşım Murat Dede, Ramazan Erda Pay, Murat Öz Sağlık Bilimleri Üniversitesi,Gülhane Tıp Fakültesi,Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. SBÜ. Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği PP-0 HPV Tip 6/8 ile Diğer Yüksek Riskli HPV Pozitif Hastaların Kolposkopi Sonuçlarının Değerlendirilmesi Suna Özdemir, Leyla Altuntaş, Derya Yaşar, Dilek Benk Şilfeler, Celal Cengiz, Bahar Müezzinoğlu Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Ad Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD PP-0 Vulva Kanseri Tedavisinde Radikal Girişimlerin Yeri-Olgu Sunumu Ayşe Ender Yumru, Veysel Şal, Ceren Tiryaki, Suat Karataş Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, İstanbul PP-04 Adenoid Cystic Carcinoma of Bartholin s Gland Dilek Yüksel, Günsu Kimyon, Çiğdem Kılıç, Caner Çakır, Yasin Durmuş, Alper Karalök, Nurettin Boran Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey PP-05 Vulvar tutulumlu langerhans hücreli histiyositoz Gizem Gencosman, Aydın Özsaran, Coşan Terek, Levent Akman, Nuri Yıldırım, Ayşegül Besler, Duygu Güzel, Feride Algül Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir PP-06 Epithelioid Trophoblastic Tumor: A Rare Gestational Trophoblastic Neoplasia and Review of the Literature Serap Akman, Mehmet Tunç,, Özlem Özen, Ali Ayhan Başkent University, Faculty of Medicine, Gynecologic Oncology Department Keçiören Training and Research Hospital Obstetrics and Gynecology Deparment Başkent University, Faculty of Medicine, Pathology Department 80

81 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 ST International & TH XVI National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 Susesi Luxury Hotel, Belek Antalya/TURKEY Sözel Bildiriler / Oral Presentations gro.ogsrt.www 8

82 ST International & November st - 5 th, 08 8 OP-0 Not an Ordinary Hematuria - Intravesical Recurrence of Granulosa Cell Tumor After 5 Years Sabri Berkem Ökten, Tevfik Berk Bildacı, Meral Aban, Ali Ferruh Akay, Saime Ramadan, Ali Ayhan 4 Department of Gynecology and Obstetrics, Baskent University, Istanbul, Turkey Department of Urology, Baskent University, Istanbul, Turkey Department of Pathology, Baskent University, Istanbul, Turkey 4 Department of Gynecology and Obstetrics, Baskent University, Ankara, Turkey BACKGROUND: Granulosa cell tumors (GCT) are so rare that it comprises % of all ovarian malignancies. They are low-grade malignant tumors which have a favorable overall prognosis and could possibly show late recurrences. CASE: 6-year-old woman who was referred to urology clinic from her primary care physician with complaint of hematuria alone with no co-existing pain or discomfort. She had a history of hysterectomy and bilateral salpingooophorectomy performed 5 years ago for left sided ovarian mass, 5x4 cm in diameters with a final pathology revealing well-differentiated, stage I-A, granulosa cell tumor. No further adjuvant chemoteraphy was planned. After she was disease free for years, her follow-ups were discontinued. Computed tomography (CT) scan showed contrast enhanced solid mass located superior and left lateral side of the bladder with diameters of 6, x 6,6 cm showing a full thickness invasion to the bladder (image ). Transurethral biopsy showed granulosa cell tumor. Peroperative exploration revealed several tumors, cm in largest diameter, on omentum and also the previously mentioned mass at the dome of the bladder showing full thickness invasion into the lumen. No other intraabdominal tumoral mass was observed. The patient underwent partial cystectomy, pelvicparaaortic lymphadenectomy and infracolic omentectomy. Pathology was compatible with GCT with clear margins and no lymph node involvement was observed. Further adjuvant chemotherapy was scheduled. CONCLUSION: Granulosa cell tumors are characterized by high survival rates and late recurrences. This is the only GCT recurrence case in the literature with bladder involvement and the symptom of hematuria alone. The follow-ups for these patients should be extended and all symptoms should be evaluated carefully with possible relation to GCT history. Keywords: granulosa cell tumor, hematuria, recurrence OP-0 Effect of the pulmonary recruitment maneuver on pain after laparoscopic gynecological oncologic surgery: A prospective randomized trial Kemal Güngördük, Osman Aşıcıoğlu, İsa Aykut Özdemir Department of Gynecologic Oncology, Muğla Sıtkı Koçman Üniversity, Muğla, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Süleyman SUAM, İstanbul, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Bakırkoy Dr Sadi Konuk SUAM, İstanbul, Turkey OBJECTIVE: To evaluate the effectiveness of the pulmonary recruitment maneuver (PRM) at the end of the operation to decrease laparoscopy-induced abdominal or shoulder pain after gynecological oncologic surgery. MATERIALS-METHODS: In total, women undergoing laparoscopic surgery for malignant or premalignant gynecological lesions were assigned randomly to two groups: the PRM group (the patient was placed in the Trendelenburg position (0 ) and the PRM, consisting of two manual pulmonary inflations to a maximum pressure of 40 cmho) (n = 54) and the control group (n = 5). Postoperative shoulder and abdominal pain was assessed, 4, and 48 h later using a visual analog scale (0 0). In addition, the incidence of post-discharge nausea and vomiting was recorded until 48 h after discharge. RESULTS: Postoperative shoulder pain at and 4 h was significantly less severe in the PRM group (. ± 0.5 and.0 ± 0.4) than in the control group (4.0 ± 0.5 and.9 ± 0.4; both P < 0.00). The PRM significantly reduced the severity of upper abdominal pain at and 4 h compared with the control group (. ± 0.4 and.9 ± 0.4 vs. 5.9 ± 0.5 and 4.9 ± 0.5; both P < 0.00). The analgesic requirement during the postoperative period was similar in the two groups (control group, 78.8%; PRM group, 75.9%; P = 0.79). CONCLUSIONS: The PRM effectively and safely reduced postoperative shoulder and upper abdominal pain levels in patients undergoing laparoscopic gynecological oncologic surgery. Trial Registration: clinicaltrials.gov identifier: NCT Keywords: Abdominal pain, laparoscopy, pulmonary recruitment maneuver, shoulder pain

83 ST International & November st - 5 th, 08 OP-04 Over Kanseri Tanısı ile Sitoredüktif Cerrahi Yapılan Hastalarda Üriner Sistem Tutulumu Nedeniyle Üriner Diversiyon veya Primer Üreteroplasti Uygulanan 0 Olgunun Değerledirilmesi Şevket Barış Morkavuk, Murat Güner, Ali Ekrem Ünal Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Uşak Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği GİRİŞ: Over kanseri bayanlarda görülen kanser türleri arasında 7.sırada yer alan,son yıllarda gelişmekte olan görüntüleme yöntemleri ve tedavi metodlarının çeşitliliğine rağmen kötü prognozlu seyir gösteren jinekolojik kanser türüdür.tedavide altın standart histerektomi,bilateral salpingoooferektomi,omentektomi,pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu ile peritoneal ve komşu organ tutulumu olan olgularda sitoredüktif cerrahi ve HİPEC uygulanabilinmektedir.üreterin retroperitoneal seyir göstermesi nedeniyle retroperitoneal sarkom,lenfoma,over kanseri yada büyük boyutlara ulaşarak retroperitona invazyon gösteren kolon kanserine bağlı olarak üriner komplikasyonlar görülebilmektedir. Biz bu çalışmada sitoreduktif cerrahi esnasında üreter rezeksiyonu gerektiren olgularda,rezeksiyon sonrası yapılan üriner diversiyonlarda uygulanan cerrahi teknik,negatif cerrahi sınır,postopratif dönemde lokal nüks ve diğer komplikasyonlar açısından bulgularımızı literatürler eşliğinde sizlere sunmayı amaçladık. parsiyel üreter rezeksiyonu uygulanan 4 olguya uçyan transüreteroüreterostomi, olguya bilateral üreteralparsiyel rezeksiyon ve boariflep uygulaması ile üreterovezikal anastomoz(üreteroneosistostomi) yapıldı.hastaların takip süresi 5 gün ile yıl arasında değişmekte olup ortalama 0.ay idi.bir olgu postoperatif 5.günde kaybedildi.postoperatif üreter anastomoz kaçağı olan olguya perkutan nefrostomi kateteri takıldı. Diğer olgularda üriner diversiyon ile ilgili erken yada geç dönem komplikasyon izlenmemiş olup,düzenli takiplerine devam edilmektedir. SONUÇ: Üriner diversiyonlar nan(kontinankutanözdiversiyonveortotopikneobladder) olmak üzere iki grupta incelenir. İdeal bir diversiyon için,idrarı düşük basınç ile toplayacak bir rezervuar (konduit)üriner drenajı yeterli düzeyde sağlayacak bir tubuler yapı ve yaşam kalitesi açısından kontinans sağlayacak kadar yeterli bir mekanizma olmalıdır. Anahtar Kelimeler: Over Kanseri,Sitoredüktif Cerrahi,Üriner Diversiyon GEREÇ-YÖNTEM: Bu çalışmaya 05 ve 07 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Onkoloji Bilim Dalında over kanserine bağlı üreter tutulumu olan,primer üreter reanastomozu veya üriner diversiyon yapılan 0 olgu dahil edildi.hastaların tamamında üreter temiz cerrahi sınırlar elde edilecek şekilde disseke edilip rezeksiyon yapıldı.hastalar yaş,uygulanan anastomoz yada diversiyon tekniği,primer doku tanısı,postoperatif takip süresi ve nüks açısından değerlendirildi. BULGULAR: Hastaların yaş dağılımı 7-70 yıl arasında olup ortalama 50.6 yıl idi.7 olgu dış merkezlerde laparotomi uygulanan olgular olup,sitoreduktif cerrahi ve HİPEC amacı ile kliniğimize yönlendirilmişlerdir. olguya parsiyel üreter rezeksiyonu ile beraber uç-uç üreteroüreterostomi,pelvik ekzentrasyon uygulanan olguya üreterosigmoidostomi yapıldı.tek taraflı 8

84 ST International & November st - 5 th, 08 tablo Yaş Primer/ nüks Tedavi geçmişi Preop hidronefroz Cerrahi prosedür Postoperatif ürolojik komplikasyon yönetim takip Sağ kalım 5 Primer over ca Ø Sol hidronefroz Tah+bso+L.A.R+ sol üreter parsiyel rez+trans üreteroüreterostomi+hipec Striktür sol perkutan nefrostomi+double j kataterizasyon yıl sağ 7 Nüks over ca Tah+bso+ lenf nodu diseksiyon Bilateral hidronefroz L.A.R+parsiyel diyafragma rezeksiyon+bilateral üreter rezeksiyonu+üreterovezikal anastomoz+hipec Ø Ø 5 ay sağ 65 Nüks over ca Tah+bso+ lenf nodu diseksiyon Sol hidronefroz Hemoraji L.A.R+ sol üreter parsiyel rez+trans üreteroüreterostomi+hipec Packing+- Perkutan bilateral nefrostomi 5 gün ex 50 Nüks over ca Tah+bso+ lenf nodu diseksiyon Sağ hidronefroz Total proktokolektomi+parsiyel sistektomi+sağ üreter rezeksiyon+üreterovezikal anastomoz+hipec Ø Ø yıl sağ 70 Nüks over ca Tah+bso+ lenf nodu diseksiyon Ø Sağ hemikolektomi+sağ iliak externa arter rezeksiyon greft+sağ üreter rezeksiyon+üreteroüreterostomi+hipec Ø Ø 6 ay sağ 7 Nüks over ca Tah+bso+ lenf nodu diseksiyon+low anterior rezeksiyon Sağ hidronefroz Proktektomi+bilateral üreter rezeksiyon+sol üreteroüreterostomi+sağ üreterovezikal anastomoz+hipec Ø Ø 4 ay ex 5 Nüks over ca Tah+bso+ lenf nodu diseksiyon Ø Total kolektomi+sağ üreter rezeksiyon+üreterovezikal anastomoz+hipec Ø Ø 4 ay ex 8 Primer over ca Ø Bilateral hidronefroz Pelvik ekzenterasyon(tah+bso+sistektomi+proktektomi)üreterosigmoidestomi Ø Ø 8 ay sağ 48 Nüks over ca Tah+bso+ lenf nodu diseksiyon Sol hidronefroz L.A.R+sol üreter parsiyel rez+trans üreteroüreterostomi+hipec Ø Ø ay sağ 57 Primer over ca Ø Ø Tah+bso+lenf nodu diseksiyonu+l.a.r+sağ üreter rezeksiyon+ trans üreteroüreterostomi+hipec Ø Ø 4 ay sağ 84

85 ST International & November st - 5 th, 08 OP-05 Different Doses of Green Tea Effects on Bone Cancer Cell Lines Tugce Naime Gedik, Rustu Gedik Department of Medical Microbiology,Faculty of Medicine, Altinbas University, Istanbul, Turkey Emeritus,Istanbul, Turkey Green tea has anticancer, antiinflamatuary, antitoxic effects against multiple diseases such as cancer, obesity, diabetes, cardiovascular diseases.catechins, which are polyphenols, constitute nearly 0% 40% of the dry weight of green tea which is one of the most popular beverages in the world, after water. Epigallocatechin- -gallate(egcg) is the major component of catechins found in green tea and it has antitumor activity. When we investigate all the causes of death among women and men, cancer illness have listed on the second place. Studies have been stated the importance of which doses should be taken on both cancer cells and healty cells. So we used bone cancer cell lines and fibroblast cell lines. After the cells were seeded on plates, they were proliferated until we reached enough concantration(0 5 )In our study,we used different doses of green tea extracts, 50,500, 000 and 000 mg respectively. After the 4 hours of incubation with green tea, cells were investigated under the inverted microscope. Neutral red dye was used to diferantiate dead and alive cells. After hours of treatment with neutral red, plates had taken to spectrophotometer and absorbance levels measured. As a result of our studies, fibroblast cells which were treated by the extracts of 000 mg and 000 mg showed less vitality than lower doses. Likewise osteoblast cells which also got treated by the same doses of green tea extract showed more vitality. On the other hand osteoblasts showed less vitality when they got treated by the doses of 50 and 500 mg.in conclusion, to figure out the optimum doses of green tea would help us to devolop promising cancer treatments in the future. Keywords: Green tea, Cell lines, Anticancer, OP-09 Vajinal intraepitelyal neoplazi tedavisinde lokal 5-Florourasil kullanımı: tek merkez deneyimi Nuri Yıldırım, Ahmet Aydın Özsaran Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, İzmir, Türkiye AMAÇ: Vajinal intraepitelyal neoplazi (VaIN), servikal intraepitelyal neoplazilere (CIN) göre daha az görülmesine rağmen, tarama programı ile ilgili farkındalığın artması ile daha fazla görülür hale gelmiştir. Literatürde bildirilen insidans, 0.-0./00000 dir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi eksizyon, CO lazer ablasyon, radyoterapi ve topikal tedaviler yer almaktadır. Bu çalışmada, VaIN tedavisinde, topikal intravajinal florourasil kremin etkinliği değerlendirilmiştir. MATERYAL-METOD: Çalışmaya Ege Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı nda VaIN tanısı konmuş ve tedavide topikal intravajinal florourasil krem kullanılmış 8 hasta dahil edilmiştir. LAST (lower anogenital squamous terminology) sınıflamasına göre 7 hastada HSIL (high-grade squamous intraepithelial lesion) hastada LSIL (low-grade squamous intraepithelial lesion) saptanmıştır. Hastaların öykülerine bakıldığında, 7 sinin serviks kanseri, ikisinin endometrium kanseri, 4 ünün ise CIN lezyonu nedeniyle önceden tedavi aldıkları tespit edilmiştir. hasta, VaIN tanısı öncesinde az önce bahsedilen patolojiler nedeniyle histerektomi operasyonu geçirmiştir. 7 hasta, jinekolojik malignite nedeniyle radyoterapi (RT) almıştır. 8 hastaya gr, 0 hastaya ise gr haftalık tek doz %5 florourasil krem intravajinal olarak uygulanmıştır. Tedavi yanıtı, uygulamalardan ortalama 8 hafta sonra alınan vajinal biyopsiler ile değerlendirilmiştir. SONUÇLAR: Tedaviye yanıtı değerlendirme amacıyla yapılan vajinal biyopsilere göre, 8 hastanın 0 tanesinde sonuç benign (vajen yüzey epiteli) olarak saptanmıştır. Kalan hastaların 6 sında, tedavi öncesi biyopsi sonucu HSIL iken, tedavi sonrası biyopsi LSIL olarak saptanmıştır. hastada ise kontrol vajen biyopsilerde tedavi öncesi ile benzer olarak HSIL tespit edilmiştir. Tedaviye tam yanıt sağlayan 0 hastanın sinde öyküde RT mevcut iken, parsiyel yanıtlı 6 hastanın ü RT almıştır. Tedaviye yanıtsız iki hastada da RT öyküsü mevcuttur. (p=0.0) TARTIŞMA: VaIN tedavisinde cerrahi eksizyonun yanı sıra, lokal topikal tedaviler de komplikasyon riskinin daha az olması nedeniyle tercih edilebilmektedir. Bunlar içerisinde, topikal florourasilli krem tedavileri son dönemde, iyi bir alternatif olarak öne çıkmaktadır. Ancak öyküsünde RT olan hastalarda, tedavi yanıtı açısında hastalar daha dikkatli değerlendirilmelidir. Anahtar Kelimeler: Vajinal intraepitelyal neoplazi, topikal, florourasil, radyoterapi 85

86 ST International & November st - 5 th, OP-0 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalında On Aylık Robotik Cerrahi Deneyimlerimiz Başak Özge Kayan, Fuat Demirkıran, Tevfik Tugan Beşe, Abdullah Serdar Açıkgöz, Mehmet Macit Arvas İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, İstanbul AMAÇ: Üç boyutlu görüntü sistemi ve ergonomik el manipülasyonu nedeniyle robotik cerrahi giderek artan kullanımı ile yaygınlaşmaya başlayan minimal invaziv cerrahi yöntemlerden biridir. Üniversitemizde endometrium, serviks ve over preinvaziv ve invaziv lezyonları nedeniyle robotik cerrahi uygulanan hastalarımıza ait deneyimlerimizi sunmayı amaçladık. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Aralık 07-Ekim 08 arasındaki on aylık dönemde endometrium, serviks ve over preinvaziv ve invaziv lezyonları nedeniyle robotik cerrahi uygulanan yirmi sekiz olgunun kayıtları retrospektif olarak incelendi. Vücut kitle indeksi (VKİ), demografik özellikler, Amerikan Anestezi Cemiyeti (ASA) skoru, preoperatif tanı, ameliyat süresi, peroperatif kanama miktarı, açık cerrahiye geçiş oranı, morbidite ve mortalite oranı, hospitalizasyon süresi, ve postoperatif patolojik tanılar incelendi. BULGULAR: Yirmi sekiz olguda ortalama yaş: 5,5 (0-7), ortalama VKİ: 0, (,-44,9) olup olguların dördü benign, yirmi dördü malign nedenlerle opere edildi. Yirmi dört malign olgunun on üçü endometrium, onu serviks, biri over kanseri idi. Yirmi altı olguya histerektomi yapıldı. Ortalama ameliyat süresi (docking süresi dahil) 88 dakika (70-60), ortalama kan kaybı 0 ml (50-00) idi. Bir olguda (%,5) rektum perforasyonu meydana geldi ve bu yaralanma postoperatif. günde fark edilerek relaparotomi yapıldı ve geçici kolostomi açıldı. Olgularda laparoskopi veya açığa geçiş gereksinimi olmadı ve hiçbir hastada mortalite gelişmedi. Ortalama hospitalizasyon süresi 5 gün (-5) idi. SONUÇ: Jinekolojik onkolojide robotik cerrahi kullanımı; güvenli ve etkili bir cerrahi alternatiftir. Anahtar Kelimeler: Robotik histerektomi, robotik lenfadenektomi, minimal invaziv cerrahi, endometrium kanseri, serviks kanseri OP- CA 5 Yüksekliğinin Nadir Bir Nedeni Plazma Hücre Diskrazileri Murat Dede, Ramazan Erda Pay, Murat Öz Sağlık Bilimleri Üniversitesi,Gülhane Tıp Fakültesi,Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. SBÜ. Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği CA-5 ilk olarak Bast tarafından gösterilmiştir. Çoklu CA-5 belirteçleri Daltondan büyük müsin benzeri glikoproteinlerdir. Bu antijenin ekspresyonu yetişkinlerde çölomik epitelyumden köken alan dokularda görülmektedir. Bu dokular plevra, perikard ve peritonun mezotelyal epiteli, fallop tüpleri, endometrium ve endoserviksin epitelyal bileşenleri şeklindedir. CA-5 düzeyleri endometriozis, pelvik inflamatuar hastalık ve birtakım benign over neoplazilerinde yükseldiği gibi, pankreas, kolon, mide, akciğer gibi non-jinekolojik organlara bağlı neoplastik süreçlerde de yükselebilir. Biz de olgumuzda jinekolojik olmayan nedenlerden biri olarak Plazma Hücreli Diskraziyi ele alacağız. 56 yaşında 7 yıldır menopozda olan hastanın rutin kontrol amaçlı poliklinik başvurusunda, CA-5 değerinin 48 IU/L izlenmesi üzerine hastaya detaylı tetkikler planlanmıştır. Hastanın yapılan genel fizik muayenesinde özellik saptanmamıştır. Tetkiklerinde Hb: 4. g/dl, Htc: %44., WBC: 4.6x0/dL izlenmiştir. Biyokimya tetkikleri kapsamında üre, kreatinin, Na, K, LDH, ALP, ALT, AST değerleri normal izlenmiştir. Görüntüleme olarak yapılan Tüm batın ve transvaginal ultrasonografisinde uterus, tuba ve overler dahil olmak üzere tabii izlenmiştir. Hastanın takiplerinde CA-5 değerleri Grafik - deki gibi artış eğrisi göstermiştir. Hasta bu süreçte ek hastalıklar açısından değerlendirilmiş ve son 6 aydır halsizlik hissi boyun bölgesinde ele gelen kitle ve artan bel ağrıları şikayetlerine yönelik ileri tetkikler planlanmıştır. Yapılan MR ve BT görüntülemelerde şüpheli bulguya rastlanmamakla birlikte yapılan kan tetkiklerinde Ig-Kappa yüksek izlenmiş ve yapılan elektroforezi de Şekil deki gibidir. Hasta Hematoloji Kliniği tarafından Ig - Kappa Gamapatisi (MGUS) ön tanısıyla takibe alınarak tedavisi planlanmıştır. Iwasaki ve ark. Tarafından yapılan çalışmada Plazma hücreli diskrazilere eşlik eden CA-5 yüksekliği, Dilek ve ark. tarafından yapılan çalışmada Non Hodgkin Lenfoma hastalarında CA-5 yüksekliği raporlanmıştır. Biz de olgumuzda ovaryan patoloji tanı ve takibinde kullandığımız bu belirtecin hematolojik hastalıklar gibi non-jinekolojik hastalıklarda da karşımıza çıkabileceğini belirmek istedik.

87 ST International & November st - 5 th, 08 Anahtar Kelimeler: CA-5,Plazma Hücre Diskrazileri,Over Kanseri CA-5 takip eğrisi TARİH CA 5 Mar.7 45 Nis.7 8 Eki.7 48 Şub.8 65 Mar.8 97 Nis.8 6 OP- Jinekolojik Kanser ve Pelvik Egzenterasyon Kısa Dönem Sonuçları i Hamdullah Sözen, Özgür Aydın Tosun, Engin Çelik, Yağmur Minareci, Samet Topuz, Yavuz Salihoğlu İstanbul Universitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AnaBilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Bili Dalı, İstanbul GİRİŞ: Pelvik egzenterasyon rekürren jinekolojik kanserlerde kür veya daha uzun sağkalım amacıyla uygulanan ultraradikal bir cerrahidir. Bu çalışmanın birincil amacı kliniğimizce pelvik egzenterasyon operasyonu uygulanan hastaların klinik özelliklerini, operatif ve postoperatif komplikasyon türlerini ve sıklığını tanımlamaktır. Kısa dönem ortalama sağkalım ve hastalıksız sağkalım rakamlarını belirlemek çalışmanın ikincil amacıdır. MATERYAL-METOD: Kliniğimizde 0-07 yılları arasında Pelvik egzenterasyon yöntemi ile opere edilen 4 nüks serviks, endometriyum, vagina kanserli hasta retrospektif olarak incelenmiştir. BULGULAR: Hastaların tanesi rekürren serviks kanseri, tanesi rekürren endometriyum kanseri, tanesi de rekürren vagina kanseri idi. Opere edilen hastaların ortanca yaşı 5.5 yaş olarak hesaplanmıştır. Hastaların çoğunluğu (%57) daha önce opere edilmeyen kemoradyoterapi ile tedavi edilen hastalardan oluşmakta idi. En sık uygulanan pelvik egzenterasyon tipi total pelvik egzenterasyon olup kraniokaudal sınıflamaya göre supralevator (Tip ) egzenterasyondur. Ortalama operasyon süresi 40 dakika olarak ölçülmüştür. Hastalara yapılan kan transfüzyonu ortancası 4 ünite olarak saptanmıştır. Hastaların ortalama hastanede kalış süresi 5 gün olarak saptanmıştır. Postoperatif ilk 0 gün içerisinde mortalite saptanmamıştır. Postoperatif dönemde 8 (%57) hastada enfeksiyon gelişmiş, antibiyoterapiye başlama gerekliliği doğmuştur. Beş hastada (%6) ileus gelişmiştir. Grade -4 komplikasyon olarak hastada (%4) ileal konduit uygulanırken yapılan ileoileal anastomoz kaçağı saptanmış, hastada da (%) ureter ileal konduit anastomoz kaçağı meydana gelmiştir. Postoperatif cerrahi ihtiyacı olan hasta sayısı (%4.) olarak bulunmuştur. İki yıllık ortalama sağkalım %57; yıllık hastalıksız sağkalım %5 olarak saptanmıştır. SONUÇ: Pelvik egzenterasyon operasyonu, yüksek komplikasyon oranı ve uzun hastane kalış süresi olmasına rağmen rekürrens geliştiren jinekolojik tümörlerde tek sağkalımı artırıcı ve küratif cerrahi tedavi yöntemidir. Anahtar Kelimeler: pelvik egzenterasyon, komplikasyon, sağkalım OP-4 Plasental Site Trofoblastik Tümör; Tanı Güçlükleri Tufan Bilgin, Yurtkuran Sadıkoğlu, Handan Zeren, Aylin Karahasan 4, Nevzat Demirhan Acıbadem Bursa Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Acıbadem Bursa Hastanesi, Radyoloji Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, Patoloji 4 Acıbadem Bursa Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum 0 yaşında çocuklu, son doğumunu 6 ay önce yapan hastaya laktasyon amenoresi devam ederken doğumdan ay sonra kontrasepsiyon amaçlı RİA takılmış. Ancak sürekli lekelenme tarzında kanamaları olması nedeniyle ay sonra çıkarılmış. Bu esnada yapılan muayenesinde ve transvajinal ultrasonunda myometrium içinde multipl kavernöz venöz boşluklar olan lezyon tespit edilmiş. Endometrium amenore ile uyumlu ince. mm kalınlıkta bulunmuş. İki üç gün aralıklarla yapılan bhcg seviyeleri8 ile 0 miu/ml seviyesinde bulunmuş. Trofoblastik hastalık, özellikle plasental site trofoblastik tümör düşünülen hastaya pelvik MR çekildiğinde lezyonun bir arteriovenöz malformasyon olduğu raporlandı. Ayrıca bir tümöral yapı saptanmayan hastaya doğum ya da RİA uygulanımı ile başlayan uterin arteriovenöz malformasyon tanısı ile selektif uterin arter embolizasyonu uygulaması yapıldı. Anjiografi ve embolizasyon sonrası uterin kan akımında kısmen azalma olmasına rağmen tam blokaj gözlenmedi. Bunun üzerine ertesi gün yeterli kan tedariki yapılarak operasyona alındı. Batın içi eksplorasyon tamamen normaldi. Pelvik ve ovarian venöz yapılar genişlemiş 87

88 ST International & November st - 5 th, ve varikoze idi. Total abdominal histerektomi yapıldı. Patoloji raporu plasental site trofoblastik tümör olarak raporlandı. Anahtar Kelimeler: Plasental Site Trofoblastik Tümör, Uterin Arter Embolizasyonu, MR, Anjiografi, Diagnosis OP-5 Comparison of the effects of all-trans retinoic acid, methotrexate, actinomycin D, and combined chemotherapy on different choriocarcinoma cell culture models Görker Sel, Müge Harma, Mehmet İbrahim Harma, İshak Özel Tekin Department of Obstetrics and Gynecology, Zonguldak Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey Department of Immunology, Zonguldak Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey INTRODUCTİON: Our objective was to investigate the efficacy of all-trans retinoic acid (ATRA) alone and in combination chemotherapy with methotrexate (MTX) and combined with actinomycin D (Act-D) in choriocarcinoma cell culture models (JAR, JEG-). MATERIAL and METHODS : JAR and JEG- cells were cultured. ATRA, MTX and Act-D trial groups were determined with different doses. DMSO was applied as control group. Drugs were administered to the cells simultaneously, and 7 hours after drug administration, the cells were detached using trypsin-ethylenediamine tetraacetic acid solution. The degree of apoptosis was determined by flow cytometry. Statistical analyses of the apoptotic ratios were performed using SPSS 9.0 and the Wilcoxon test. RESULTS: The ratio of apoptosis was statistically significant when only ATRA was applied on JAR and JEG- cell culture lines versus control group, p<0.05. The ratio of apoptosis was increased on JAR and JEG- cell culture lines, when ATRA was added in the combination of MTX μm, ACT-D 0. μm, p<0.05. DİSCUSSİON: ATRA increased the apoptotic ratios in both JAR and JEG- cell cultures. The apoptotic ratios were increased with the higher ATRA doses. The application of ATRA, MTX and Act-D combination on the JAR and JEG-, cell line models, is made in both cell lines for the first time in the literature. The apoptotic data reveal that: ATRA could be used in choriocarcinoma treatment. Also, the combination of ATRA, MTX, and Act-D had stronger apoptotic effects than did the combination of MTX and Act-D. Therefore, ATRA also could be used as a synergistic drug and an option to combat the multi-drug resistance often encountered in the treatment of choriocarcinoma. Keywords: All-trans retinoic acid, choriocarcinoma, gestational trophoblastic disease, JAR cell culture, JEG- cell culture, Apoptosis induced by ATRA in JEG- and JAR cell cultures (p values). JEG- p JAR p ATRA 0. μm Vs. Control -,99 (a),046 ATRA 0. μm Vs. Control -,0 (a),08 ATRA μm Vs. ATRA 0. μm -,6 (a),08 ATRA μm Vs. ATRA 0. μm -,0 (a),08 ATRA 0 μm Vs. ATRA μm -,0 (a),08 ATRA 0 μm Vs. ATRA μm -,0 (a),08 The ratio of apoptosis was statistically significant when only ATRA was applied on JAR and JEG- cell culture lines versus control group, p<0.05. Apoptosis induced by μm MTX + 0. μm Act-D combined with 0. μm, μm or 0 μm ATRA in JAR and JEG- cell cultures (p values). JAR p JEG- MTX μm + Act-D 0. μm +ATRA 0. μm Vs. MTX μm + Act-D 0. μm -,0(a),04 MTX μm + Act-D 0. μm +ATRA 0. μm Vs. MTX μm + Act-D 0. μm -,0(a) MTX μm + Act-D 0. μm +ATRA μm Vs. MTX μm + Act-D 0. μm -,0(a),08 MTX μm + Act-D 0. μm +ATRA μm Vs. MTX μm + Act-D 0. μm -,0(a) MTX μm + Act-D 0. μm +ATRA 0 μm Vs. MTX μm + Act-D 0. μm -,0(a),08 MTX μm + Act-D 0. μm +ATRA 0 μm Vs. MTX μm + Act-D 0. μm -,0(a) p,08,08,08 The ratio of apoptosis was increased on JAR and JEG- cell culture lines, when ATRA was added in the combination of MTX μm, ACT-D 0. μm, p<0.05.

89 ST International & November st - 5 th, 08 OP-6 Endometrium Kanseri Hastalarının Takibinde Optimizasyon Nasıl Sağlanır? Seda Yüksel Şimşek, Gonca Coban Serbetcioglu, Songul Alemdaroglu, Selcuk Yetkinel, Gulsen Dogan Durdag, Husnu Celik Baskent Universitesi Dr. Turgut Noyan Eğitim ve Arastırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bolumu, ADANA Baskent Universitesi Zubeyde Hanım Uygulama ve Arastırma Merkezi, Kadın Hastalıkları ve Dogum Bolumu, IZMIR Endometrium kanseri kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanserdir ve insidansta artış izlenmektedir. Hastaların yaklaşık %80 i hem erken tanı alması, hem de başarılı cerrahi, gerektiğinde adjuvan tedavi yaklaşımları ile en az 5 yıllık sağkalım elde edebilmektedir. Gerek Endometrium kanseri insidansındaki artış, gerekse tedavi sonrası yüksek sağkalım oranları, nüks açısından takip gerektiren ve sayısı gittikçe artan bir hasta populasyonu oluşturmaktadır. Bu çalışmada merkezimizde tedavi ve takipleri yapılan 6 endometrium kanseri vakasının, primer cerrahi tedavileri sonrasındaki takiplerinde kullanılan metodların rekürren hastalığı tespit etmedeki performanslarının retrospektif olarak incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastaların patoloji raporları retrospektif olarak incelenmiş; evre ve grade bilgisine, rezeke edilen lenf nodu sayılarına ulaşılmıştır. Evrenin belirlenmesinde FIGO evreleme sistemi kullanılmıştır. Hastaların demografik özellikleri ve operasyon sonrasındaki görüntüleme ve sitoloji sonuçları, CA 5 değerleri ve fizik muayene bulguları hasta kayıtları incelenerek tespit edilmiştir. Takip sürecinde 6 hastadan 6 sında (%,6) rekürrens tespit edildi. Rekürren vakaların biri pelvik muayene, biri vajinal lekelenme şikayeti ve pelvik muayene üzerine, iki hasta bilgisayarlı tomografi (B.T.) de lenfadenopati; bir hastada transabdominal ultrasound (TA.USG.) ve bir hastada abdominal manyetik rezonans görüntüleme (M.R.) sonucunda tespit edilmiştir. Vajinal sitoloji ve CA5 yükselişi ile rekürensin tespit edildiği hasta olmamıştır.sonuç olarak incelediğimiz hasta grubunda rekürrensi tespit etmede pelvik muayene ve görüntüleme yöntemleri daha etkin görünmektedir. Anahtar Kelimeler: endometrium kanseri, vajinal sitoloji, CA 5, rekürren endometrium kanseri OP-7 Clinicopathological outcome of ovarian granulosa cell tumors managed at single medical center Omar Alelwan, Ehab Al Rayyan, Maher Maaita, Omar Taso, William Hadadin Department of Obstetrics and Gynecology King Hussein Medical Center, Amman, Jordan Department of Pathology and Laboratory King Hussein Medical Center, Amman, Jordan OBJECTIVE: The aim of our study was to analyze the clinical and pathological characteristics of women who were diagnosed with malignant ovarian granulosa cell tumors and managed at King Hussein Medical Centre, Amman, Jordan. MATERIALS-METHODS: A retrospective study was conducted regarding patients who were diagnosed with ovarian granulosa cell tumors and received treatment at King Hussein Medical Center. Data was extracted from the patient s files and reports from the period 007 to 07 (over ten years period).the collected data included patient s characteristics for age, parity, presenting symptoms, marital and menopausal status. Tumor characteristics included the site, size, mitotic index, type and associated uterine pathology. Other data included the type of surgery performed, adjuvant treatment provided, outcome data regarding tumor stage, recurrence and survival. Data was revised, arranged in tables and statically analyzed. RESULTS: Twenty one cases of ovarian granulosa cell tumors were identified. The median age of cases was 45.5 years (range of 7-76). Abdominal pain was the most common presenting symptom / (5.4%). Endometrial hyperplasia was associated with ovarian tumor in six patients (8.6%) and endometrial cancer in three cases (4.%). The primary surgery ranged from unilateral cystectomy to hysterectomy, bilateral salpingo-oophorectomy, and debulking surgery. Stage I-II were recorded in 8/ (85.7%) of the cases, while stage III-V were found in / (4.%). No adjuvant treatment was required in cases (5.4%). Less than five years survival was 9% (4/). Over all recurrence rate was.8%. CONCLUSION: Granulosa cell tumors is a rare ovarian malignancy. Surgery is the standard treatment with a role for fertility preservation. Most tumors are diagnosed at an early stage with very good outcomes. Recurrence and survival are related mainly to initial tumor stage, however, further studies are needed to study the effect of other factors on outcome. Keywords: Granulosa cell tumor, pathological, ovary 89

90 ST International & November st - 5 th, OP-8 Endometrioid tip endometrium kanserinde adenomyozis birlikteliği Alpay Yılmaz, Hakan Çökmez, Ayşegül Gülbahar İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir AMAÇ: Üçüncü basamak bir hastanede endometrioid tip endometrium kanseri nedeniyle histerektomi olan vakalarda adenomyozis birlikteliğinin sıklığını ve evre üzerine etkisini araştırmak. YÖNTEM: Bu retrospektif çalışmaya, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği nde Ocak Mayıs 08 tarihleri arasında endometrioid tip endometrium kanseri nedeniyle histerektomi uygulanmış toplam 0 hasta alındı. Demografik bilgiler, operasyon notları ve patoloji raporları hasta dosyalarından toplandı. Kategorik veriler sayı, ortalama ve yüzde olarak ifade edildi. Karşılaştırmalı veriler ki-kare ve Fisher s exact test ile analiz edildi. Tüm hesaplamalar için IBM SPSS Statistics 4.0 (Chicago, IL, USA) kullanıldı. P < 0,05 veriler anlamlı kabul edildi. BULGULAR: Histerektomi materyalinde endometrioid tip endometrium kanseri saptanan ve yaş ortalaması 59,9±9,7 olan 0 hastanın, 4 sinde (%,7) adenomyozis mevcuttu. Adenomyozisli olguların 6 sının (%6,9), adenomyozisi bulunmayan olgularınsa 6 inin (%55,9) tümör çapı > cm olup, tümör çapı ile adenomyozis varlığı arasındaki anlamlı bir ilişki yoktu ( p = 0,46). Adenomyozisli olguların 4 ü (%,), adenomyozisi bulunmayan olgularınsa 97 si (%,7) düşük risk grubunda (tümör çapı cm, myometrial invazyon < %50, grade -) olup, risk grubu ile adenomyozis varlığı arasında anlamlı bir ilişki yoktu (p = 0,965). Adenomyozisli olguların 8 i (%90,5), adenomyozis bulunmayan olgularınsa 40 ı (%8,) evre endometrium kanseri olup; evre ile adenomyozis varlığı arasında anlamlı bir ilişki yoktu (p = 0,5). SONUÇ: Çalışmamızın bulgularına göre endometrioid tip endometrium kanserinde adenomyozis birlikteliğinin myometrial invazyon, tümör çapı ve evre üzerine etkisi yoktur. Anahtar Kelimeler: adenomyozis, endometrium kanseri, evreleme OP-9 ESMO-ESGO-ESTRO Risk Gruplamasına Göre Endometrium Kanserli Olgularda Sağkalım ve Rekürrens Dağılımı Sezin Yüce Sarı, Melis Gültekin, Samed Rahatlı, Özden Altundağ, Alev Türker, Ayşe Kars, Kunter Yüce 4, Ali Ayhan 5, Ferah Yıldız Hacettepe Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Ankara Başkent Üniversitesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara 4 Hacettepe Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara 5 Başkent Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara AMAÇ: Adjuvan eksternal radyoterapi(ert) ve/ veya brakiterapi(brt) +/- kemoterapi(kt) uygulanan endometrium kanserli olgularda sağkalım ve rekürrenslerin ESMO-ESGO-ESTRO risk gruplamasına göre değerlendirilmesi. GEREÇ-YÖNTEM: Ekim 996-Kasım 05 arasında 84 endometrium kanserli hasta düşük risk (DR), orta risk (OR), orta-yüksek risk (OYR) ve yüksek risk (YR) olarak ayrılmıştır. Merkezimizde evreleme cerrahisi rutin yapılmakta ve %50 myometrial invazyon ve/veya grad histoloji varlığında kaf BRT, servikal stromal invazyon varlığı veya uterus dışına çıkmış hastalıkta ERT+/-BRT uygulanmaktadır. BULGULAR: Ortanca yaş 59 yıl olup 47 si DR, 85 i OR, 88 i OYR ve 64 ü YR risk grubundadır. 40 hasta endometrioid, 44 hasta ise seröz, şeffaf hücreli veya karsinosarkom histopatolojisine sahiptir. Olguların 68 ine lenf nodu diseksiyonu (LND) yapılmıştır, çıkan LN sayısı ortanca 8 dir. Dış merkezden başvuran 6 olguda LND yapılmamıştır. Hasta özellikleri Tablo de verilmiştir. Ortanca izlem süresi 69 aydır (- ay). İki, 5 ve 0 yıllık genel sağkalım (GS) ve rekürrenssiz sağkalım (RS) sırasıyla %96, %87 ve %74; %9, %85 ve %7 dir. Risk gruplarına göre GS sırasıyla DR de %96, %9 ve %9, OR de %98, %90 ve %79, OYR de %94, %88 ve %70, YR de %95, %8 ve %70 (p=0.076), RS ise DR de %96, %9 ve %9, OR de %94, %90 ve %76, OYR de %9, %87 ve %70, YR de %90, %79 ve %64 tür (p=0.0). GS DR ve OYR, DR ve YR arasında; RS ise DR ve OYR, DR ve YR, OR ve YR arasında anlamlı farklıdır. 44 olguda rekürrens gözlenmiş olup rekürrense kadar geçen süre ortanca aydır. Lokal-bölgesel nüks açısından gruplar benzerdir (p=0.07). Uzak metastaz YR grubunda fazladır (p=0.007). Tam cerrahi evreleme

91 ST International & November st - 5 th, 08 yapılan olgularda GS ve RS benzer olup hem GS hem RS farkı DR ve OYR ve DR ve YR arasındadır. SONUÇ: Yeterli cerrahi evreleme ve optimal adjuvan tedavi varlığında YR grubunda da yüksek GS ve RS oranlarına ulaşılabilmektedir. OYR grubunda tam cerrahi evreleme sonrasında vajinal BRT yeterlidir. Anahtar Kelimeler: Brakiterapi, endometrium kanseri, radyoterapi, rekürrens. Olguların Özelliklerinin Risk Gruplarına Göre Dağılımı Özellik DR (%) OR (%) OYR (%) YR (%) p değeri LN diseksiyonu Var Yok Çıkan LN sayısı <0 0 Adjuvan tedavi Yalnız BRT ERT+/- BRT KT+ERT+/-BRT KT+BRT Kemoterapi Var Yok 40 (85) 7 (5) 9 () 0 (77) 45 (96) (4) 0 (0) 0 (0) 0 (0) 47 (00) 8 (95) 4 (5) (8) 56 (7) 79 (9) 5 (6) 0 (0) () () 84 (99) 87 (99) () 6 (0) 64 (80) 8 (94) 4 (5) 0 (0) () () 87 (99) 60 (98) 4 () 7 (7) 7 (8) 4 (6) 5 () 57 (5) (8) 70 (4) 94 (57) <0.00 <0.00 Kısaltmalar: DR=düşük risk, OR=orta risk, OYR=orta yüksek risk, YR=yüksek risk, LN=lenf nodu, BRT=brakiterapi, ERT=eksternal radyoterapi, KT=kemoterapi. OP-0 Evre II Endometrium Kanserli Olgularda Eksternal Radyoterapi +/- Kaf Brakiterapisi Uygulanmasının Hastalık Kontrolüne Etkisi Sezin Yüce Sarı, Melis Gültekin, Nejat Özgül, Kunter Yüce, Ali Ayhan, Ferah Yıldız Hacettepe Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara Başkent Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara GEREÇ-YÖNTEM: Aralık 000-Kasım 05 arasında ERT+/- BRT uygulanan 97 hasta dosyası değerlendirilmiştir. Olgular ERT veya ERT+BRT alanlar olarak ayrı gruba ayrılmıştır. BULGULAR: Ortanca yaş 57 yıl (9-79 yıl) olup 4 (%44) olguya ERT (. grup), 54 (%56) olguya ERT+BRT (. grup) uygulanmıştır. Tedavi grupları açısından tümör ve tedavi özellikleri incelendiğinde yaş (<60 yıl vs. 60 yıl), tümör boyutu ( 4 cm vs. >4 cm), grad ( vs. vs. ), ve lenfovasküler invazyon varlığı (var vs. yok) gruplar arasında benzer olup yalnızca histopatoloji (endometrioid vs. diğer) açısından farklı bulunmuştur. Ek olarak. grupta myometrial invazyon derinliği %67 olguda / iken, bu oran. grupta %47 dir (p=0.06) (Tablo ). Ortanca izlem süresi 90 aydır (4-90 ay). Bir hastada lokal rekürrens, hastada bölgesel rekürrens, 0 hastada uzak metastaz gelişmiştir., 5 ve 0 yıllık genel sağkalım (GS), hastalıksız sağkalım, pelvik rekürrenssiz sağkalım (PRS) ve uzak metastazsız sağkalım oranları. grupta sırasıyla %00, %9 ve %90; %00, %9 ve %89; %00, %88 ve %8; %00, %9 ve %90;. grupta ise %9, %84 ve %74; %8, %74 ve %56; %84, %7 ve %65; %85, %77 ve %70 bulunmuştur (p=0.077, p=0.007, p=0.055 ve p=0.0). Çok değişkenli analizde sadece 60 yaş GS ve PRS için anlamlı olumsuz prognostik faktör olarak bulunmuştur (sırasıyla relatif risk [RR]: 6., %95 güven aralığı [GA]:,95-9,76, p=0.00 ve RR: 6,6, %95 GA:,- 0,7, p=0.00). Yedi olguda geç toksisite gözlenmiş; 6 sı ERT+BRT, i ise ERT alan grupta gelişmiştir. SONUÇ: Evre II endometrium kanserinde ERT ye BRT eklenmesinin lokal kontrol ve sağkalım katkısı gözlenmemiştir. Ancak BRT eklenen kolda daha kötü prognostik faktörlerin varlığı sonuçları gölgelemektedir. Sonuçlarımız endometrioid histolojili, iyi risk faktörlü hastalarda BRT nin ek katkısı olmadığını düşündürmektedir. Anahtar Kelimeler: Brakiterapi, evre II endometrium kanseri, radyoterapi. AMAÇ: Tam cerrahi evreleme sonrası eksternal radyoterapi(ert) +/- brakiterapi(brt) uygulanan evre II endometrium kanserli olgularda BRT nin sağkalım ve hastalık kontrolü üzerine etkisinin değerlendirilmesi. 9

92 ST International & November st - 5 th, 08 9 Gruplar arasında hasta özelliklerinin dağılımı Özellik ERT ERT+BRT p değeri Yaş <60 yıl 60 yıl Histopatoloji Endometrioid Diğer* Grad Grad Grad Grad Myometrial invazyon derinliği </ / Tümör boyutu 4 cm >4 cm LVİ var yok 0 (%70) (%0) 7 (%86) 6 (%4) (%) (%) 6 (%8) (%5) 9 (%47) (%58) 8 (%4) (%48) 4 (%5) (%57) (%4) 7 (%69) 7 (%) (%0) (%4) 0 (%7) 8 (%) 6 (%67) 5 (%56) 0 (%44) 8 (%5) 6 (%47) Kısaltmalar: ERT=eksternal radyoterapi, BRT=brakiterapi, LVBİ=lenfovasküler invazyon. *Seröz ve şeffaf hücreli karsinom Gruplar arasında sağkalım oranlarının karşılaştırılması Sağkalım ERT ERT+BRT p değeri Genel sağkalım yıllık (%) 5 yıllık (%) 0 yıllık (%) Hastalıksız sağkalım yıllık (%) 5 yıllık (%) 0 yıllık (%) Pelvik rekürrenssiz sağkalım yıllık (%) 5 yıllık (%) 0 yıllık (%) Uzak metastazsız sağkalım yıllık (%) 5 yıllık (%) 0 yıllık (%) Kısaltmalar: ERT=eksternal radyoterapi, BRT=brakiterapi. OP- Endometrium kanserinde omentum metastazı ile ilişkili risk faktörleri Mehmet Bayrak, Olcay İlhan, Fatih Yılmaz, Alpay Yılmaz, Öztürk Şahin, Hakan Ozan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, Bursa Bozyaka Eğitim ve Araştıma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum, İzmir Çanakkale 8 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Çanakkale Omentum örneklemesi, over kanseri evreleme cerrahisinin standart bir parçası olsa da endometrium kanseri cerrahisinde yeri tartışmalıdır. FİGO ve NCCN kılavuzlarında endometrium kanseri evreleme cerrahisinin standart bir parçası olarak görülmemektedir. Sadece seröz papiller, berrak hücreli, karsinosarkom gibi non-endometrioid histolojik alt tiplerde omental örnekleme önerilmekte ve gross omental lezyonları olanlarda total omentektomi önerilmektedir. Buna karşın yapılmış anket çalışmasında, cerrahların çoğunluğunun uygulamada bütün endometrial kanser tiplerinde evreleme cerrahisinin bir parçası olarak omental biyopsiyi yaptıkları bildirilmiştir. Endometrium kanserlerinde omentuma metastaz evreyi 4B ye yükseltmektedir. Özellikle izole omentum metastazı varlığında omental örneklemenin ihmal edilmesi evre 4B hastanın evre olarak tanımlanmasına yol açacaktır. Literatürde bazı çalışmalarda, omental metastazların %6.5 e varan oranlarda mikrometastaz şeklinde olması nedeniyle sadece makroskobik lezyonu olanlarda omentektomi yapılmasının yetersiz adjuvan tedavi ve kötü sağkalım sonuçlarına neden olabileceği bildirilmiştir. Çalışmamızda yılları arasında kliniğimizde endometrial kanser tanısıyla histerektomi+salpingoooferektomi+lenf nodu disseksiyonu+omental örnekleme yapılan 45 hastanın sonuçlarını retrospektif olarak değerlendirdik. Omental metastaz da belirleyici faktörleri, mikrometastaz ve izole omental metastaz sıklığını araştırdık. Tablo de evreleme cerrahisi yapılmış endometrial kanser olgularının özellikleri verilmiştir. Omentum metastazı %5. (n=) olguda saptandı. Tablo de ise omentum metastazı ile ilişkili faktörlerin analizi gösterilmektedir. Endometrioid tipte %., non-endometrioid tiplerde %7. oranında omental metastaz saptandı. Metastaz saptanan endometrioid grade olgusu uzun süreli semptomları olup endometrial örneklemenin yıllarca geciktiği virgo hastaydı. Omentum metastazı ile histolojik alt tip, pozitif batın sıvısı örneklemesi (66.7%) ve adneksial tutulum varlığı (48%) arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı. Dört olguda (%7.4) mikrometastaz ve (%8.7) olguda izole omental mikrometastaz saptandı. Mikrometastaz saptanan olguların ikisi endometrioid (grade ve grade) gruptaydı. Omental metastaz saptanan olguların %9. de eş zamanlı en sık adneksial metastaz olmak üzere en az bir odakta daha metastaz saptandı. İzole omental mikrometastaz saptanan

93 ST International & November st - 5 th, 08 olgunun ikiside seröz papiller gruptaydı. Yüksek oranda mikrometastaz saptandığı için omentektominin risk faktörü olanlarda uygulanmasını önermekteyiz. Anahtar Kelimeler: Endometrium kanseri, Omentum metastazı, İzole mikrometastaz Hastaların klinikopatolojik özellikleri Özellik Değer Yaş, ortanca yıl 6 (-87) Histopatoloji, n (%) Endometrioid 48 (80%) Seröz papiller 8 (6.4%) Karsinosarkoma 4 (5.5%) Mikst 6 (.7%) Andifferansiye 5 (.4%) Clear cell 4 (0.9%) Grade (Endometrioid), n (%) Grade 5 (%) Grade 60 (46%) Grade 7 (%) Evre, n (%) I (7.8%) II (%) III 7 (6.5%) IV 9 (6.7%) Myometrial invazyon, n (%) Myometrial invazyon </ 69 (6.8%) Myometrial invazyon / 66 (8.%) Lymphovascular space invasion, n (%) 6 (8.4%) Pozitif peritoneal sitoloji, n (%) (5.7%) Adneksial metastaz, n (%) 5 (5.7%) Lenf nodu metastazı, n (%) 74 (%7) Omentum metastazı ile ilişkili faktörlerin univariate and multivariate analizi Faktör Omental metastaz, n (%) P değeri Histopatoloji 0.00 Endometrioid 8/48 (.%) Seröz papiller 7/8 (5%) Andifferansiye /5 (0%) Karsinosarkom /4 (8.%) Clear Cell /4 (5%) Grade (Endometrioid histoloji) 0.0 Grade /5 (0.9%) Grade /60 (.9%) Grade 4/7 (5.5%) Myometrial invazyon 0.74 Myometrial invazyon </ /69 (4.8%) Myometrial invazyon / 0/66 (6%) Lymphovascular space invasion 5/6 (9.%) 0.89 Pozitif peritoneal sitoloji 4/ (66.7%) 0.0 Adneksial metastaz /5 (48%) 0.0 Lenf nodu metastazı /74 (6.%) OP- Kötü Histolojili Endometrium Kanserli Olgularda Yalnız Vajen Kaf Brakiterapisi Uygulamasının Sonuçları Melis Gültekin, Sezin Yüce Sarı, Coşkun Salman, Özden Altundağ, Alev Türker 4, Ayşe Kars 4, Kunter Yüce, Ali Ayhan 5, Ferah Yıldız Hacettepe Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara Başkent Üniversitesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara 4 Hacettepe Üniversitesi, Medikal Onkoloji Bilim Dalı, Ankara 5 Başkent Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Ankara AMAÇ: Tam cerrahi evreleme sonrası kaf brakiterapisi (BRT) uygulanan kötü histolojili (seröz papiller ve şeffaf hücreli karsinom) endometrium kanserli olgularda tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi. GEREÇ-YÖNTEM: Aralık 000-Eylül 05 tarihleri arasında cerrahi sonrasında BRT uygulanan 8 kötü histolojili endometrium kanserli hasta dosyası retrospektif olarak değerlendirilmiştir. 9

94 ST International & November st - 5 th, BULGULAR: Olguların ortanca yaşı 60 yıl (4-84 yıl) olup 76 (%94) olguya tip, 4 (%5) olguya tip, (%) olguya ise tip histerektomi + lenf nodu (LN) diseksiyonu uygulanmıştır. Ortanca tümör boyutu,5 cm, çıkan LN sayısı ise 5 tir. Olguların 8 inde (%47) evre Ia, 4 inde (%5) evre Ib, sinde (%) ise evre II hastalık mevcut olup 7 (%) olguda lenfovasküler invazyon pozitiftir. Cerrahi ile BRT arasındaki süre ortanca 4 gündür (-09 gün). Olguların medikal nedenler ile kemoterapi (KT) alamayan ikisi hariç tüm olgulara 4-6 kür Taksol-Karboplatin KT si verilmiştir. BRT tüm vajen uzunluğuna ve 0,5 cm derinliğe 5 fraksiyonda 7,5 Gy HDR şeklinde uygulanmıştır. Evre II olarak değerlendirilen olgu komorbid hastalık nedeni ile eksternal RT alamamıştır. Ortanca izlem süresi 95 aydır (-89 ay). İzlemde hastada vajen kafında, hastada paraaortik, hastada ise peritoneal karsinomatozis tarzında rekürrens gelişmiştir. Olgularda, 5 ve 0 yıllık genel sağkalım, hastalıksız sağkalım, pelvik rekürrenssiz sağkalım ve uzak metastazsız sağkalım oranları sırasıyla %98, %9 ve %75; %95, %84 ve %64; %96, %86 ve %65; %95, %88 ve %65 bulunmuştur. Tek değişkenli analizde tüm sağkalımlar için tek prognostik faktör yaş olarak bulunmuştur (Tablo ). SONUÇ: Tam cerrahi evreleme sonrası uterusa sınırlı seröz papiller ve şeffaf hücreli endometrium kanserli olgularda kemoterapi varlığında yalnız kaf BRT yüksek oranda lokal kontrol sağlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Brakiterapi, Endometrium kanseri, Radyoterapi, Seröz papiller, şeffaf hücreli. Tek değişkenli analizde yaşın prognostik önemi Sağkalım Yaş <60 yıl Yaş 60 yıl p değeri Genel sağkalım yıllık 5 yıllık 0 yıllık Hastalıksız sağkalım yıllık 5 yıllık 0 yıllık Pelvik rekürrenssiz sağkalım yıllık 5 yıllık 0 yıllık Uzak metastassız sağkalım yıllık 5 yıllık 0 yıllık OP-4 Endometrium kanserine minimal invaziv yaklasim ve sonuçların vücut kitle indeksi ile iliskisi: Tek merkez deneyim sonuçları Esra Isci Bostanci, Asiye Ugras Dikmen, Mehmet Anil Onan Gazi Üniversitesi Tip Fakültesi, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dali, Ankara Gazi Üniversitesi Tip Fakültesi, Halk Sagligi Ana Bilim Dali, Ankara AMAÇ: Endometrioid tip endometrium kanserli olgularda minimal invaziv cerrahinin uygulanimi ve perioperatif/ postoperatif sonuçlarin vücut kitle indeksleri ile iliskisini arastirmayi hedefledik. YÖNTEMLER: Gazi Üniversitesi Tip Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bölümü nde Ocak 04-Aralik 07 yillari arasinda laparoskopik olarak opere edilen endometrioid tip endometrium kanserli 0 kadin hasta ele alinmistir. Yas, grade, evre, vücut kitle indeksi (kg/m²), operasyon süreleri, intraoperatif kanama miktarlari, rezeke edilen lenf nodu sayilari, hastanede kalis süreleri, intraoperatif/postoperatif komplikasyonlar ve laparotomiye konversiyon durumu incelenmistir. Vücut kitle indeksi araliklari ise; 9 kg/m² normal, 0-9 kg/m² obez ve 40 kg/m² ise morbid obez olarak gruplandirilmistir. BULGULAR: Tablo de verilen sonuçlara göre toplam 0 hastanin ortalama yasi 59.7 ± 9. iken hastalarin %70. ü Evre IA, %8.7 si IB, % ü Evre II, % si IIIA, % i IIIB ve %5 i ise IIIC olarak tespit edilmistir. Hastalarin 67 si normal vücut kitle indeksine sahip iken, 7 si obez, 7 si morbid obez grubunda ele alinmistir. Yapilan istatistiksel analizde vücut kitle indeksleri ele alindiginda gerek intraoperatif gerekse postoperatif komplikasyonlarda, operasyon sürelerinde, kanama miktarlarinda ve hastanede yatis sürelerinde anlamli farklilik saptanmamistir (sirasiyla; p=0.86, p=0.54, p=0., p=0.64, p=0.47). Rezeke edilen lenf nodu sayilarina bakildiginda ise vücut kitle indeksi arttikça lenf nodu sayisinin azaldigi görülmüstür (p=0.0). SONUÇ: Yapilan bu tek merkezli retrospektif analizde, minimal invaziv yöntem kullanilarak cerrahi morbidite, postoperatif bakim avantajlari kazanimi hedeflenmistir. Obezite mevcudiyetinde gerek intraoperatif gerekse postoperatif komplikasyonlar açısından özellikle yara yeri enfeksiyonu risklerini en aza indirgemek için endoskopik yaklaşımlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bizim çalışmamızda ise yeterli sayida morbid obez sayisinin olmamasi limitasyon sebeplerinden biridir. Anahtar Kelimeler: endometriyum kanseri, minimal invaziv cerrahi, obezite

95 ST International & November st - 5 th, 08 OP-5 Endometrium karsinomunda SLN (sentinel lenf nodu) uygulaması Ayhan Gül, Serra Akar, Gözde Şahin, Denizhan Bayramoğlu, Çetin Çelik Kanuni eğitim ve araştırma hastanesi kadın hastalıkları ve doğum kliniği Trabzon Selçuk üniversitesi tıp fakültesi kadın hastalıkları ve doğum kliniği Konya Sentinel lenf nodu (SLN), bir bölgenin lenfatiklerinin ilk drene olduğu lenf nodudur. SLN değerlendirilmesi bu nod metastaz açısından negatif olduğunda diğer nodların da negatif olacağı varsayımına dayanmaktadır. Endometrium kanserinin yönetiminde SLN uygulanan olguların tartışılması amaçlanmıştır. MATERYAL-METOD: Kliniğimizde endometrioid histolojide endometrium karsinomu tanısı alan erken evre düşük riskli hasta SLN değerlendirilmesi uygulandı. Hastalara servikal ICG(Indocyanine green) (Akorn inc. West Field Court, Suite 00 Lake Forest, IL ) injekte edildi. Laparoskopik uygulamada Pinpoint Endoscopic Fluorescence Imaging System Cihazı (Novadaq Technologies Inc Explorer Drive Suite 0 Mississauga, Canada) kullanıldı. Çalışmada sentinel lenf nodu algoritmi kullanıldı (NCCN Clinical Practice Guidelines in Oncology Cervical Cancer Version I.08- October 5,07).Endometrium kanserinin yönetiminde laparoskopik histerektomi, bilateral salpingooferektomi, SLA ve pelvik LA uygulandı. Çalışmada SLN saptanma oranı, SLN sayısı, SLN nun lokalizasyonları ve metastatik lenf nodları (mikrometastaz, izole tümör hücresi) değerlendirildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 5.(-67), hasta FIGO evre Ia(%97), hasta evre IIIc (%), ortalama tümör boyutu.8 cm(0.-. cm) idi. Tümör derecesi 8 hastada grade (%88),4 hastada grade (%) olarak bulundu. Saptanan lenf nodu sayısı ortalama.7 (-4), en az adet SLN saptanan hasta oranı % 94 (0/),bilateral saptama oranı %84 (7/) olarak bulundu. hastada SLN da metastaz tespit edildi. SLN negatif olan 9 hastada pelvik lenf nodları da metastaz açısından negatif olarak bulundu (sensitivite %00).Hastalar ortalama.6 (6-4)ay izlendi. SLN metastatik olan hasta radyoterapi ve kemoterapi aldı ve sorunsuz olarak ay izlendi. SLN negatif olan hastada postoperatif 9. ayda kaf rekürrensi ortaya çıktı. Tekrar opere edilen hasta radyoterapi ve kemoterapi alan hasta 8. ayda kaybedildi. Diğer hastalar sorunsuz olarak izlendi. SONUÇ: SLN uygulaması düşük riskli endometrial kanser tanılı hastalarda SLN algoritmine uyularak rutin lenf nod diseksiyonuna bir alternatif olarak düşünülebilir. Anahtar Kelimeler: Endometrium karsinomu, Sentinel lenf nodu, OP-6 Prognostic Significance of Programmed Death- (PD-) and Programmed Death-Ligand (PD-L) Expression in Uterine Carcinosarcoma Ümran Küçükgöz Güleç, Emine Kılıç Bağır, Semra Paydaş, Ahmet Barış Güzel, Derya Gümürdülü, Mehmet Ali Vardar Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Cukurova University, Adana, Turkey Department of Medical Oncology, Faculty of Medicine, Cukurova University, Adana, Turkey Department of Pathology, Faculty of Medicine, Cukurova University, Adana, Turkey OBJECTIVE: The aim of this study was to evaluate the clinical and prognostic importance of programmed death- (PD-) and/ or programmed death-ligand (PD-L) in uterine carcinosarcoma (UCS). METHODS: Formalin-fixed, paraffin-embedded tissue samples from 59 cases with UCS were analyzed. PD- and PD-L expressions in tumor tissue and microenvironment were detected by immunohistochemistry. Clinical and pathological characteristics including age, stage, initial symptom, surgical approach, myometrial invasion, lymphovascular space invasion (LVSI), lymph node invasion, adjuvant therapy, and survival were evaluated. The Kaplan-Meier and Cox proportional hazards models were used to compare the outcomes and prognostic factors. RESULTS: PD- expression in tumor tissue and microenvironment was detected in 5 (5%) and 8 (0%) cases, respectively. PD-L expression in tumor tissue and microenvironment was detected in 5 (5%) and cases (0%), respectively. PD-L expression in tumor was associated with longer survival and median survival was 8 and 5 months in cases with and without PD-L expressions, respectively (p=0.09). Lymphovascular space invasion (LVSI) (p=0.04), myometrial invasion (p=0.008) and PD-L expression were found to be prognostic for UCS s. PD-L expression was found to be an independent good prognostic factor with Cox regression analysis (OR.9; 95% CI:.4.0) for overall survival. CONCLUSION: PD- and/or PD-L expression are important due to their expressions in one fourth of the cases with UCS and PD-/PD-L blockade may be a new avenue in UCS. Keywords: Carcinosarcoma, PD-, PD-L, Prognosis, Uterine 95

96 ST International & November st - 5 th, 08 Table n % Age (years) <55 7 (8.8) (0.5) >64 4 (40.7) Parity (n=5) none 7 (.) positive 46 (86.8) Menopause Medical history none 8 (.6) positive 5 (86.4) Cancer 4 (6.8) Comorbidity (5.6) Main presenting symptom Abnormally uterine bleeding 45 (76.) Bloating 4 (6.8) Pain 0 (6.9) Demographics and main clinical characteristics of the studied population. Table n (%) mean(sd) p Surgery Laparotomy 56 (94.9) Laparoscopy (5.) LND Unable to 6 (7.) PPALND 4 (69.5) PALND (.4) Omentectomy Performed 4 (57.6) Optimal cytoreduction No 5 (8.5).8± Yes 54 (9.5) 4.±.8 Secondary cytoreductive surgery No 5 (89.8).6± Yes 6 (0.) 8.±9.0 Stage + 5 (59.) 6.± (40.7) 8.±. Nodal involvement Negative 6 (7.).5± Positive 7 (6.8).8±5. Myometrial invasion <50% 47 (79.7).4± % (0.) 6.±. LVSI Negative 9 (.) 4.5± Positive 40 (67.8) 8.9±.0 PD-L TM expression Negative 44 (74.6) 8.4± Positive 5 (5.4) 6.±5.9 PD-L MC expression Negative 47 (79.7) 4.± Positive (0.) 8.9±5.0 PD- TM expression Negative 44 (74.6).7± Positive 5 (5.4) 6.0±5.4 PD- MC expression Negative 4 (69.5) 7.5± Positive 8 (0.5) 7.8±.7 Radiotherapy None 9 (49.) Received 0 (50.8) Chemotherapy (n=58) None 8 (.0) Received 40 (69.0) Combination adjuvant therapy None Received 9 0 (66.) (.9) Status Alive 0 (.9) Exitus 9 (66.) Clinicopathologic characteristics, the PD- and PD-L expressions and the association 96 between these variables and with prognosis OP-8 Comparison of uterine carcinosarcomas and grade endometrioid type endometrial cancers with respect to spread pattern and survival Burcu Soyak, Gökhan Boyraz, Oğuzhan Kuru, Utku Akgör, Murat Gültekin, Coşkun Salman, Nejat Özgül, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Ankara, Turkey Etlik Training and Research Hospital, Department of Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey.. Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey AIM: There are many studies showing that the carcinoma part of uterine carcinosarcoma is malignant and the sarcomatous component is metaplasia. We aimed to compare uterine carcinosarcomas with one of high grade epithelial tumors GEC in terms of spread andprognosis MATERIALS-METHODS: 05 patients (4 uterine carcinosarcomas and 6 GECs) who were operated between December 000 and November 06 in Hacettepe University Faculty of Medicine, Gynecologic Oncology Department were reviewed retrospectively. Age, myometrial invasion(mi), lymphovascular invasion(lvi), cervical involvement(st), pelvicparaaortic lymph-node involvement(ppalnt), adnexa-ovarian involvement(aot), omental involvement(omt), cytology, treatment, recurrence and life expectancy were statistically compared. RESULTS: No difference was found between two groups in terms of stage, tumor size, MI, LVI, ST, PPaLNT, AOT and OmT (p> 0.05). A statistically significant difference was found only in cytology positivity (0.8% in carcinosarcoma, 7% in GEC) (p = 0.0). Recurrence was 0.% in carcinosarcoma, % in vaginal cuff, 7.6% in pelvis, % in upper-abdomen, % in liver and % in lung. The recurrence was 0.9% in GEC, % in vaginal cuff, 55% in upper-abdomen, % in pelvis and % in lung. Overall survival was 45.6 months, 5-year survival 6.%, progression-free survival 4.5 months in carcinosarcoma. Overall survival in GEC was 6. months, 5-year survival 59.5%, progression-free survival 50.7 months, and

97 ST International & November st - 5 th, 08 the difference was not statistically significant. CONCLUSION: Although there is no statistical difference, uterine carcinosarcomas are worse than GEC. Keywords: Uterine carcinosarcoma, high-grade, endometrioid cancer, survival OP-9 Programmed Death- (PD-) and Programmed Death- Ligand (PD-L) Expressions in Type Endometrial Cancer Ümran Küçükgöz Güleç, Emine Kılıç Bağır, Semra Paydaş, Ahmet Barış Güzel, Derya Gümürdülü, Mehmet Ali Vardar Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Cukurova University Department of Pathology, Faculty of Medicine, Cukurova University Department of Medical Oncology, Faculty of Medicine, Cukurova University OBJECTIVE: The aim of this study was to evaluate prognostic importance of programmed death- (PD-) and/ or programmed death-ligand (PD-L) expressions in type endometrial cancer. METHODS: Formalin-fixed, paraffin-embedded tissue samples from 5 cases with type endometrial cancer were analyzed. One third of our cases had serous adenocarcinoma (%), had clear cell (%) and 5 had mixed type adenocarcinoma (47%). PD- and PD- L expressions in tumor tissue and microenvironment were detected by immunohistochemistry. Clinical and pathological characteristics including age, stage, initial symptom, surgical procedure, myometrial invasion, lymphovascular space invasion (LVSI), lymph node invasion, adjuvant therapy, and survival were reviewed. The Kaplan-Meier and Cox proportional hazards models were used to evaluate the prognostic factors. RESULTS: PD- expression in tumor tissue and microenvironment was detected in (4%) and 8 (5%) cases, respectively. PD-L expression was detected in tumor and microenvironment in 8 (5 %) and in 5 cases (8 %), respectively. Expression of PD- and PD-L expressions in tumor area was associated with shorter survival (p=0.006 and 0.00, respectively) but PD- and PD-L expressions in microenvironment were not found to be related with survival. PD- (p=0.006) and PD-L expressions (p=0.00) in addition to LVSI (p=0.005), myometrial invasion (p=0.05), lymph node involvement (p=0.09), and suboptimal cytoreduction (p=0.04), were found to be associated with poor prognostic indicators. PD- and PD-L expressions in tumor and lymph node involvement were determined as independent prognostic factors. CONCLUSION: PD- and PD-L expressions in type endometrial cancers were found as poor prognostic indicators. Keywords: Programmed Death- (PD-), Programmed Death-Ligand (PD-L), Prognostic Factors, Type Endometrial Cancer OP-0 Endometrium kanserinde preoperatif pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/BT) ile ölçülen tümör standart uptake value (SUVmax) değerinin lenf nodu metastazı ile ilişkisi Aslı Tetikli Köşük, Tevfik Tugan Beşe, Burak Akovalı, İlker Kahramanoğlu, Hasan Turan, Mehmet Macit Arvas, Levent Kabasakal, Fuat Demirkıran İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, İstanbul AMAÇ: Endometrium kanseri tanısı almış hastaların, PET/ BT(pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi) taraması ile ölçülmüş tümör ortalama SUVmax(maksimum standart uptake değeri) değeri ile lenf nodu metastazı arasındaki ilişkiyi incelemek ve tümör ortalama SUVmax değerinin lenf nodu metastazını öngörmedeki etkinliğini belirlemek. YÖNTEM-GEREÇ: yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı nda endometrium kanseri nedeni ile ameliyat edilmiş ve operasyon öncesinde 8F-FDG PET/BT ile tarama yapılmış, çalışma kriterlerine uygun 7 hastanın klinik dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastalara ait yaş, klinik bulgular, PET/BT raporu, operasyon şekli, patoloji raporu, adjuvan tedavi ve nüks durumuna ait veriler toplandı. BULGULAR: Endometrium tümör ortalama SUVmax değerleri ile lenf nodu metastazı (p=0,000), myometrial invazyon (p=0,000), tümör boyutu (p<0,06), LVSI (lenfovasküler alan invazyonu )varlığı (p=0,000) ve PET/ 97

98 ST International & November st - 5 th, 08 BT de lenf nodu tutulumu (p<0,00) arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. ROC(receiver operating characteristic) eğrisi analizi yapılarak lenf nodu metastazını belirlemede kullanılacak tümör ortalama SUVmax cut-off değeri olarak kabul edildi. Tümör ortalama SUVmax değeri nin üzerinde olan hastalarda lenf nodu metastazı(p=0,000), myometrial invazyon(p<0,004), yüksek grade (grade III)(p=0,000), LVSI(p=0,000), PET/BT de lenf nodu tutulumu(p<0,006) ve ileri evre hastalık (evre III-IV) (p=0,000) görülme riskinde anlamlı artış görülmüştür. SONUÇ: Endometrium kanseri tanısı almış hastalarda operasyon öncesinde PET/BT ile yapılan tüm vücut taramasında tümör ortalama SUVmax değerleri ile lenf nodu metastazı arasında yakın bir ilişki bulunmuştur. Tümör ortalama SUVmax değerinin lenf nodu metastazını öngörmede etkin bir tarama yöntemi olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Endometrium kanseri, lenf nodu metastazı,tümör ortalama SUVmax,8F-FDG PET/CT OP- Predictability of lower uterine segment to angiolymphatic invasion, survival and lymph node involvement for early stage endometrioid endometrial cancer Yağmur Soykan, Esra İşçi Bostancı, Mehmet Anıl Onan Department of Gynecologic Oncology, Gazi University, Ankara, Turkey AIM: This study aims to determine the predictability of lower uterine segment to angiolymphatic invasion,survival and lymph node involvement for early stage endometrioid endometrial cancer. invasion depth greater than ½and5 of this patients had lower uterine segment involvement. 4(4.9%) patients with less than ½ of the depth of myometrial invasion had no lower uterine segment involvement. The difference between the results was statistically significant(p=0.00). In 4 patients(4.8%) the tumor diameter was less than 4 cm and 55(56.%) had tumor diameter greater than 4cm. Lower uterine segment involvement was detected in8 of 55(56.%) patients with a tumor diameter greater than 4cm.There was no lower uterine segment involvement in 4(4.8%) patients with a tumor diameter less than 4cm. This was also statistically significant(p = 0.00).Pelvic lymph node invasion was also found to be statistically significant for lower uterine segment involvement(p=0.049). It was also observed that other prognostic factors;lymphovascular invasion(p=0.85),tumor grade(p=0.9)and age(p=0.54) were not associated with lower uterine segment involvement. CONCLUSION: Myometrial invasion depth more than 50% was statistically significant as a prognostic factor for lower uterine segment involvement in follow-up pathology results including the patients who were operated with lymph node dissection The size of tumor diameter(>4 cm) and pelvic lymph node invasion was found to be statistically significant for lower uterine segment involvement. Furthermore,lower uterine segment involvement was not an independent prognostic factor for LVAI,tumor grade and age. Keywords: endometrioid endometrial cancer,lower uterine segment, lymph node MATERIALS-METHODS: The study was performed retrospectively in Gazi University Obstetrics and Gynecology Clinic including 98 patients who were operated from january 009 to april 07(total abdominal hysterectomy+bilateral salpingooferectomy±lymph node dissection)and had diagnosed stage a,b endometrioid endometrial cancer. The purpose of this study to evalute the predictive value of lower segment involvement to survival,lymph node and angiolymphatic invasion in the cases which were opereted for early stage(stage a,b)endometrioid type endometrial cancer. 98 RESULTS: We found 56 patient(57.%) with a myometrial

99 ST International & November st - 5 th, 08 Comparison of uterine corpus endometrioid tumors with isolated AUS involvement and no AUS involvement Variables Age at diagnosis <60 >60 Tumor diameter (mean,cm) <4 >4 FIGO Grade Myometrial invasion <%50 >%50 Lvsi (N,%) Positive Negative Positive pelvic lymph node metastasis (N) Positive paraaortic lymph node metastasis (N) Status Alive Dead OP- Group A N:5 LUS involvement 8 (%5.) 5 (%47.) 5 (%8.) 8 (%7.7) 8 (%5.) 6 (%67.9) 9 (%7) 8 (%5.8) 5 (%47.) 9 (%75) (%5) Group B N:45 Without LUS involvement (%46.7) 4 (%5.) 8 (%6.) 7 (%7.8) 4 (%8.9) 9 (%64.4) (%6.7) 4 (%.) (%68.9) (%7.) (%6.7) P-value (%5.8) (%55) 6 (%46.) 9 (%45) 0.96 Açık ve Laparoskopik Endometrium Kanser Cerrahisine Obezitenin Etkisi Ceren Sancar, Nuri Yıldırım Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, İzmir AMAÇ: Endometrial kanser, gelişmiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik malignitedir. Obezite endometrial kanser için önemli bir risk faktörüdür ve olguların yaklaşık %40 ında bu durum görülmektedir. Obez hastalarda cerrahi, pelvik organlara sınırlı erişim nedeniyle zordur ve obezite, artmış cerrahi morbidite ile ilişkilidir; yara enfeksiyonu en sık postoperatif komplikasyondur. Bu çalışmada, endometrial kanser nedeniyle laparoskopik ve laparotomi ile opere edilen hastalarda obezitenin morbiditeye etkisi değerlendirildi. MATERYAL-METOD: Ege Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı nda yılları arasında endometrial kanser nedeniyle laparoskopi ile opere edilen 68 ve laparotomi ile opere edilen 6 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. BMI >0 olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Laparoskopi ve laparotomi uygulanan hastalar peroperatif ve postoperatif komplikasyonlar ve sağkalım süreleri açısından birbirleri ile kıyaslandı. SONUÇLAR: Obez hastalarda; komorbidite ve kardiyovasküler hastalıklar laparotomi grubunda belirgin fazla izlendi. Asa skoru laparotomi grubunda daha yüksek idi. İki grup arasında, evre, tümör derecesi, histoloji, lenf nodu diseksiyonu yapılma oranı ve çıkarılan lenf nodu sayısı açısından anlamlı fark görülmedi. Peroperatif ve postoperatif komplikasyonlar laparatomi ve laparoskopi gruplarında benzer idi. Laparatomi grubunda operasyon süresi belirgin kısa iken, postoperatif hastanede yatış süresi laparoskopi grubuna göre belirgin artmış idi. Obez hastalarda, laparoskopi grubunda 5 yıllık genel sağkalım %90.7 iken, laparotomi grubunda %95. saptandı (p=0.78). TARTIŞMA: Bu çalışmada, benzer onkolojik özelliklere sahip olan obez hastalarda, her iki grupta sağkalım açısından anlamlı fark saptanmamıştır. Laparoskopi, postoperatif hastanede kalış süresi ve hastanın günlük yaşama dönme süresini kısalttığı için tercih sebebi olabilir. Ancak obezitede artan komorbidite nedeniyle uzayan operasyon süresi ve cerrahi deneyim gözönüne alınarak operasyon şekline karar verilmesi daha uygun olacaktır. Obez hastalarda, benzer komorbiditelere sahip gruplarda yapılacak çalışmalar bu konuyu daha iyi aydınlatacaktır. Anahtar Kelimeler: endometrium kanseri, laparoskopi, laparotomi, obezite OP- Erken evre endometriyum kanserinde adjuvan radyoterapinin yeri Ahkam Göksel Kanmaz Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği AMAÇ: Evre histolojik grade endometrioid tip endometrial adenokanserlerde adjuvan radyoterapi kullanımının sağ kalım üzerine etkisini araştırmak 99

100 ST International & November st - 5 th, GEREÇ-YÖNTEM: yılları arasında kliniğimizde tanı alan ve tedavisi yapılan FİGO evre a grade endometrioid tip endometrial adenokanserli olgular iki gruba ayrıldı;. Postoperatif adjuvan radyoterapi alan (59 hasta). Postoperatif adjuvan radyoterapi almayan ( hasta). Sağ kalım, lokal rekürrens veya uzak metastaz varlığı iki grup arasında karşılaştırıldı. SONUÇLAR: Postoperatif adjuvan radyoterapinin lokal rekürrens (p=0.485), uzak metastaz ve sağkalım (p=0.88) üzerine anlamlı etkisi saptanmadı. TARTIŞMA: Adjuvan radyoterapinin sağkalım süresi üzerine olumlu etkisi saptanmamış olup morbitideyi arttırdığı gözlenmiştir. Bu nedenle operasyon sonrası hasta seçim kriterlerinde çok dikkatli olunması ve hastaların operasyon sonrası yakın takip edilmesi önemlidir. Özellikle lokal nüksler için adjuvan radyoterapi iyi bir tercihtir. Anahtar Kelimeler: Erken evre, endometrium kanseri, adjuvan radyoterapi, Evre A OP-4 Endometrİum kanserinde laparoskopik histerektomi Gözde Şahin, Ayhan Gül, Denizhan Bayramoğlu, Çetin Çelik Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Konya AMAÇ: Endometrium kanseri gelişmiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik kanser olup % 80 i erken evrede saptanmaktadır. Kısa hospitalizasyon süresi, düşük morbidite ve laparatomiyle benzer sağkalım oranı olması nedeniyle son yıllarda laparoskopik histerektomi sayısında artış gözlenmiştir. Bu çalışmada amacımız endometrium kanserli hastalarda yaptığımız laparoskopik histerektomi sonuçlarını incelemektir. YÖNTEM: Kliniğimize yılları arasında başvuran ve endometrıum kanser tanısı alan 4 hastanın 4 tanesine laparoskopik histerektomi ve sentinel lenf nodu örneklemesi yapılmıştır. Hastaların yaşı, tümörün evresi ve derecesi, histopatolojik bulguları değerlendirilmiştir. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 55, idi. Histolojik tip hastaların tamamında endometrioid adenokansinom idi. Hastaların tamamı klinik evre idi. 6 hastada myometrial invazyon %50 sini aşmamıştı. Ortalama tümör boyutu,7 cm idi. Histolojik grade hastaların 4 ünde grade, 8 inde grade idi. Hastalardan ortalama 5,8 lenf nodu diseke edildi. Histopatolojide cerrahi sınır pozitifliği ve lenf nod metastazı saptanmadı. Hastalarda peroperatif ve postoperatif komplikasyon gözlenmedi. SONUÇ: Biz kliniğimizde erken evre, endometrıoid tip ve düşük grade li endometrıum kanseri vakalarını laparoskopik histerektomi ve sentinel nod örneklemesi ile tedavi etmeyi tercih etmekteyiz. İleri evre, non endometrıoid tip ve yüksek gradeli tümörlerde ise laparotomi tercih edilmektedir. Anahtar Kelimeler: Endometrium kanseri, laparoskopi, sentinel lenf nodu OP-5 Erken Evre Endometrium Kanserli Hastalarda Lenf Nodu Metastazını Belirlemede Preoperatif Çekilen 8F-FDG PET/CT ile Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi Sonuçlarının Karşılaştırılması Gökhan Demirayak, Fuat Demirkıran, Macit Arvas, Sertaç Asa, Sait Sağer, Tugan Beşe Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı AMAÇ: Klinik erken evre endometrium kanserli hastalarda pelvik +/- para-aortik lenfadenektomiye alternatif olarak lenf nodu metastazını belirlemede preoperatif çekilen 8F-FDG PET-CT ile intraoperatif sentinel lenf nodu biyopsisi sonuçlarını karşılaştırmaktır. YÖNTEM: Ocak 009 ile Haziran 0 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Cerrapaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilimdalı nda opere edilen hastalar retrospektif olarak tarandı. Preoperatif evreleme amaçlı 8F-FDG PET/CT çekilen ve intraoperatif sentinel lenf nodu belirlenmesi işlemi yapılıp frozen section incelemeye gönderilen klinik evre I endometrial kanserli 4 hasta çalışmaya dahil edildi. Sentinel lenf nodu/nodlarının histopatolojik inceleme sonuçları ile 8F-FDG PET/CT sonuçları, total pelvik +/paraaortik lenfadenektomi materyallerinin histopatolojik sonuçlarıyla karşılaştırıldı. Sensitivite, spesifite, pozitif prediktif değer (PPV), negatif prediktif değer (NPV), testin tanısal değerleri hesaplandı. BULGULAR: Hastaların yaş ortalamaları 58,7( -75) yaş, vücut-kitle indeksleri ortalama 4,05 (0,-46,) kg/ m saptandı. Nihai patoloji sonucuna göre 4 hastanın

101 ST International & November st - 5 th, 08 sinde toplam 6 lenf nodunda metastaz saptandı. Preoperatif çekilen 8F-FDG PET/CT de metastaz düşündüren tutulum saptanan hastanın sinde nihai patoloji sonucunda da metastaz saptandı. Buna gore 8F-FDG PET/CTnin sensitivitesi %00, spesifitesi %95,5, pozitif belirleyicilik değeri %66,7, negatif belirleyicilik değeri %00 ve tanısal değeri %95,8 saptandı. SPECT/ CT ile 4 hastanın inde sentinel lenf nodu/nodları lokalize edildi. Servikse metilen mavisi ve teknesyum 99m sulfurkolloid maddenin kombine enjeksiyonu ile tüm hastalarda sentinel lenf nodu saptandı. (saptama oranı %00) Toplam 68 sentinel (ortalama.8), 6 nonsentinel (ortalama.6) lenf nodu çıkarıldı. Metastatik lenf nodlarından 5 tanesi sentinel, tanesi non-sentinel lenf nodu idi. Yanlış negatif sonuç saptanmadı. Sentinel lenf nodu biyopsisinin sensitivite, spesifite, negatif belirleyicilik değeri ve tanısal değeri %00 olarak saptandı. SONUÇ: 8F-FDG PET/CTde metastaz saptanmayan ve kombine teknikle belirlenen sentinel lenf nodu/ nodlarının frozen incelemesinde metastaz saptanmayan klinik evre I, düşük gradeli endometrial kanserli hastalarda sistemik lenfadenektomi yapılmayabilir. Anahtar Kelimeler: Endometrial kanser, lenfadenektomi, lenfosintigrafi, sentinel lenf nodu biyopsisi, SPECT/CT, 8F-FDG PET/CT OP-6 Is presence of endometriosis associated with a survival benefit in pure ovarian clear cell carcinoma? Hanifi Şahin, Mustafa Erkan Sari, Zeliha Fırat Cüylan, Asuman Nihan Haberal, Levent Şirvan, Gonca Çoban 4, İbrahim Yalçın, Tayfun Güngör, Hüsnü Çelik, Mehmet Mutlu Meydanlı, Ali Ayhan 5 Ankara Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, University of Health Sciences. Department of Gynecologic Oncology Department of Pathology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY Department of Pathology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 4 Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Adana, TURKEY 5 Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY BACKGROUND: The purpose of this study was to compare the prognoses of women with pure ovarian clear cell carcinoma (OCCC) arising from endometriosis to those of women with pure OCCC not arising from endometriosis treated in the same manner. METHODS: A dual-institutional, retrospective database review was performed to identify patients with pure OCCC who were treated with maximal or optimal cytoreductive surgery (CRS) followed by paclitaxel / carboplatin chemotherapy between January 006 and December 06. Patients were divided into two groups according to the detection of cancer arising in endometriosis or not, on the basis of pathological findings. Demographic, clinicopathological and survival data were collected and prognosis was compared between the two groups. RESULTS: Ninety-three women who met the inclusion criteria were included. Of these patients, 48 (5.6%) were diagnosed with OCCC arising in endometriosis, while 45 (48.4%) had no concomitant endometriosis. OCCC arising in endometriosis was found more frequently in younger women and had a higher incidence of earlystage disease when compared to OCCC patients without endometriosis. The 5-year overall survival (OS) rate of the patients with OCCC arising in endometriosis was found to be significantly longer than that of women who had OCCC without endometriosis (74.% vs. 46.4%; p=0.00). Although univariate analysis revealed absence of endometriosis (p=0.00) as a prognostic factor for decreased OS, the extent of CRS was identified as an independent prognostic factor for both recurrence-free survival (Hazard ratio [HR] 8.7, 95% Confidence Interval [CI].5-4.8; p<0.00) and OS (HR.7, 95% CI.68-.7; p<0.00) on multivariate analysis. CONCLUSION: Our results suggest that endometriosis per se does not seem to affect the prognosis of pure OCCC. *This study was published in the Archives of Gynecology and Obstetrics as Arch Gynecol Obstet 08 Apr; 97 (4): Keywords: Clear cell adenocarcinoma, endometriosis, epithelial ovarian cancer, prognosis 0

102 ST International & November st - 5 th, 08 0 OP-7 The Prognostic Significance Of Lymphovascular Space Invasion In Low-Risk Endometrial Cancer Ali Ayhan, Hanifi Şahin, Mustafa Erkan Sarı, İbrahim Yalçın, Ali Haberal, Mehmet Mutlu Meydanlı Department of Gynecologic Oncology, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey OBJECTIVE: The purpose of this study was to assess the prognostic significance of lymphovascular space invasion (LVSI) in women with low-risk endometrial cancer (EC). MATERIAL-METHOD: A dual-institutional, retrospective department database review was performed to identify patients with low-risk EC (patients having less than 50% myometrial invasion [MMI] with grade or endometrioid EC according to their final pathology reports) at two gynecologic oncology centers in Ankara, Turkey. Demographic, clinicopathological and survival data were collected. RESULTS: We identified 9 women with low-risk EC. Fifty-three patients (5.8%) had LVSI. When compared to LVSI-negative patients, LVSI-positive patients were more likely to have postoperative grade disease (p<0.00), deeper MMI (p=0.00), and larger tumor size (p=0.005). Patients with LVSI were more likely to receive adjuvant therapy when compared to LVSI-negative women (/5 vs. /859, respectively; p<0.00). The 5-year recurrencefree survival (RFS) rate for LVSI-positive women was 85.5% compared to 97.0% for LVSI-negative women (p<0.00). The 5-year overall survival (OS) rate for LVSI-positive women was significantly lower than that of LVSI-negative women (88. % vs %, respectively; p<0.00). Age 60 years (Hazard ratio [HR]., 95% Confidence Interval [CI].-8.6; p=0.0), and positive LVSI status (HR 6.68, 95% CI ; p=0.009) were identified as independent prognostic factors for decreased OS. CONCLUSIONS: Low-risk EC patients with LVSI and those 60 years seem more likely to die of their tumors. These features should be taken into account during the postoperative adjuvant treatment decision process in low-risk EC. Keywords: Endometrial Neoplasms, Lymphovascular space invasion, Survival Analysis. OP-8 Risk factors for lymph node metastasis among lymphovascular space invasion (LVSI)-positive women with endometrioid endometrial cancer clinically confined to the uterus Mustafa Erkan Sarı, Mehmet Mutlu Meydanlı, İbrahim Yalçın, Hanifi Şahin, Gonca Çoban, Hüsnü Çelik, Esra Kuşçu, Tayfun Güngör, Ali Ayhan Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey INTRODUCTION: We aimed to assess risk factors for lymph node (LN) metastasis among lymphovascular space invasion (LVSI) positive women with pure endometrioid endometrial cancer (EC) clinically confined to the uterus. MATERIALS-METHODS: Medical records of women who underwent primary surgical treatment for EC between January 007 and December 06 at two gynecologic oncology centers were retrospectively reviewed. Patient data were analyzed with respect to LN involvement and predictive factors for LN metastasis were investigated. RESULTS: Two hundred and eighty patients of surgicallystaged endometrioid type EC with positive LVSI status were identified. LN involvement was detected in 88 (.4%) patients with a systematic LN dissection. At the end of multivariate analysis, elevated baseline serum CA 5 levels, deep myometrial invasion, adnexal involvement and positive peritoneal cytology were found to be independent risk factors for LN metastasis in LVSIpositive women with endometrioid EC clinically confined to the uterus. In women without deep MMI and elevated baseline serum CA 5 levels, the rate of LN metastasis was 9 %. The presence of deep MMI solely increased this probability up to 9. %. Finally, the rate of LN metastasis seemed to be 46.8 % for women with both deep MMI and elevated baseline serum CA 5 levels. CONCLUSION: These findings may be useful in the decision-making process of LVSI-positive women who are unstaged. Keywords: Endometrioid type endometrial cancer, lymphovascular space invasion, lymph node, metastasis

103 ST International & November st - 5 th, 08 OP-9 The significance of adenomyosis in high-intermediate endometrial cancer Engin Çelik, Merve Baktiroglu, Harika Yumru, Ekrem Yavuz, Hale Goksever Celik, Samet Topuz, M. Yavuz Salihoglu Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine Gynecologic Oncology Department, Istanbul, Turkey Saglik Bilimleri University Istanbul Kanuni Sultan Süleyman Training and Research Hospital Obstetrics and Gynecology Department, Istanbul, Turkey Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine Pathology Department, Istanbul, Turkey INTRODUCTION: Endometrial cancer is one of the leading gynecologic cancer worldwide and its estimated prevalence is 7,59 and approximately 0% of them will die due to its presence. Surgically staged patients are grouped based on their risk factors. FIGO stage endometrioid grade and with lymphovascular space involvement and FIGO stage a endometrioid grade cancers constitute high intermediate risk group. Adenomyosis is defined as the presence of endometrial tissue in myometrial tissue. We aimed to evaluate the association between the presence of adenomyosis and survival in women with high-intermediate risk endometrial cancer. MATERIAL and METHODS: Surgically staged endometrial cancer, treated between January 005 and December 06 at Istanbul Faculty of Medicine, were retrospectively reviewed. Patients were compared regarding their clinical, demographical, surgical and pathological differences using chi-square test. Kaplan- Meier method was used to calculate disease progression free survival and overall survival in women with adenomyosis. RESULTS: A total of 74 patients were included in this retrospective study. Mean age and BMI were 60.6 years and.9 kg/m, respectively. Ninty-five percent of patients were multiparous and sixty-four patients were menopausal. There was no statistically significant difference between groups comparing age, BMI, menopausal duration, myometrial invasion, tumor size, recruited pelvic and paraaortic lymph node numbers. The necessity for adjuvant treatment also did not show the difference between groups. The analyses of disease progression free survival and overall survival via Kaplan-Meier survival curves logrank analysis showed that the presence of adenomyosis did not make statistically significant difference (p=0.5 and p=0.97, respectively). CONCLUSİON: Presence of adenomyosis should not be considered as a prognostic factor in the surgically staged endometrioid high-intermediate risk group. Keywords: Endometrial cancer, Highintermediate risk group, Adenomyosis Table. Characteristics Adenomyosis absent Adenomyosis present Age 59.9± ± BMI.5± ± Menopause Absent 9 (5.8) (5.9) Present 48 (84.) 6 (94.) 0.94 Menopausal years 0.±9. 4.7±.8 0. Parity 0 6 (0.5) (5.9) (89.5) 6 (94.) Grade 0 (5.) 7 (4.) (5.6) 7 (4.) 7 (.) (7.6) Myometrial invasion 50.± ± Tumor size.9±.4.5± Pelvic LN.0±7.6.8± Paraaortic LN.0±4.9.± Stage a 8 (49.) 0 (58.8) 0.48 b 9 (50.9) 7 (4.) Follow-up time 85.± ± Comparision of adenomyotic and nonadenomyotic endometrial cancer. Table. Characteristics Adenomyosis absent Adenomyosis present Adjuvant Treatments None 0 (7.5) (.8) 0.75 Brachytherapy 8 (49.) (64.7) Pelvic Radiotherapy and brachytherapy 5 (6.) (7.6) p p 0

104 ST International & November st - 5 th, Chemotherapy and brachytherapy (.5) (5.9) Chemoradiotherapy (.5) 0 Recurrence Absent 49 (86) 6 (94.) 0.67 Present 8 (4) (5.9) Death Absent 44 (77.) 4 (8.4) Present (.8) (7.6) Adjuvant treatments and incidents of recurrence and death during follow-up between adenomyotic and non-adenomyotic endometrial cancer groups. OP-40 Relationship between B7H4 expression with prognostic factors and survival in uterine clear cell carcinoma Zeliha Fırat Cüylan, Murat Öz, Kamil Hakan Müftüoğlu Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Pathology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey INTRODUCTION: This study was designed to evaluate the expression of B7-H4 protein in uterine clear cell carcinoma. B7-H4 (DD-O0), a member of the B7 family, negatively regulating T cell-mediated immune response. B7H4 was identified as a potential molecular marker of breast and ovarian cancer. However, there are few reports evaluating this marker in uterine cancers, especially in clear cell subtype. MATERIALS-METHODS: Formaline fixed and paraffin embedded tissue blocks of previously operated patients who were diagnosed as uterine clear cell carcinoma were evaluated by immunohistochemistry for the distribution of B7-H4 expression, and staining intensity was measured by visual pathological assessment. Univariate analyses were used to test for statistically significant relationships and Kaplan-Meier plots were generated to compare survivals. RESULTS: A total of patients with uterine clear cell carcinoma were evaluated with B7H4 immunstaining. Seventeen patients (5.5%) had intense staining, while 6 patients (48.5%) had weak staining with B7H4. Twenty patients (60.6%) had positive staining less than 5% of the cells, while 5 patients (5.%) had positive staining between 5-50% of the cells and 8 patients (4.%) had positive staining in more than 50% of the cells. Fiveyear disease-free survival (DFS) rates were 64.7% and 9.0% in patients with intense and weak B7-H4 staining, respectively (p=0.4). Five-year overall survival (OS) rates were 7.0% and 9.8% in patients with intense and weak B7-H4 staining, respectively (p=0.4). CONCLUSION: Unlike the results of the previous studies in ovarian and cervical cancer, we found no significant correlation between B7H4 expression and prognostic factors and survival rates in uterine clear cell carcinomas. Keywords: Uterine clear cell carcinoma, B7H4 immunohistochemical staining, survival, endometrial cancer OP-4 High Grade and Lymphadenectomy Performed Uterine Corpus Confied Endometrial Cancer: Does Adjuvant Therapy Improve Survival? Çiğdem Kılıç, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey INTRODUCTION: To evaluate the necessity of adjuvant therapy and the other prognostic factors in high grade and lymphadenectomy performed uterine corpus confined endometrial cancer. METHODS: This study included 0 patients who had lymphadenectomy performed uterine corpus confined endometrioid type grade, serous type, clear cell type and undifferentiated type EC. RESULTS: The entire cohort of patients had lymphadenectomy performed. High grade and uterine corpus confined endometrial cancer patients were evaluated. The modality of adjuvant therapy performed wasn t a predictor for the site of recurrence. Locoregional recurrence rate decreased from 9.5% to.8% in patients received radiotherapy (vaginal brachytherapy and/or external beam radiotherapy with/without chemotherapy). But this difference was not statistically significant (p=0.06). In addition, performing adjuvant chemotherapy didn t make an alteration in the risk of extrapelvic recurrence. In our study, 5-year DFS was 87% and 5-year DSS was 97%. Only FIGO 009 stage was

105 ST International & November st - 5 th, 08 significant in univariate analysis. 5-year DFS was 9% in stage IA and 8% in stage IB (p=0.0). On the other hand; age, tumor type, number of removed lymph nodes, presence of myometrial and lymphovascular space invasion, tumor size and adjuvant therapy modality did not related with DFS. been used. CyclinD was significantly overexpressed in EIN and endometrioid carcinoma. The high expression of Cyclin D was observed in endometrioid adenocarcinoma group with FIGO Grade and deep myometrial invasion more significantly than FIGO Grade - carcinoma group. (p-value=0.000) CONCLUSIONS: Performing adjuvant therapy and therapy modality don t improve oncologic outcome in intermediate and high risk patients. But radiotherapy reduced local recurrence risk more than 50%. Vaginal brachytherapy was efficient as external beam radiotherapy. Therefore, vaginal brachytherapy should be used for these patients in order to reduce loco-regional recurrence even if it isn t reported to be effective on DFS. Keywords: Adjuvant therapy, Endometrial cancer, High risk OP-4 Expression of Cyclin D and its prognostic value in benign hyperplasia, endometrial intraepithelial neoplasia and endometrioid adenocarcinoma tissue Hulya Tosun Yildirim, Selen Dogan Antalya Education and Training Hospital, General Pathology, ANTALYA Antalya Education and Training Hospital, Gynecologic Oncology, ANTALYA INTRODUCTION: Cyclin D is a proto-oncogen amplified in many different cancers. Cyclin D activates the transcription of a large set of genes involved in cell cycle progress and proliferation. Cyclin D overexpression has associated with diagnosis, prognosis and survival in various tumors. We studied the expression of Cyclin D and whether it is a prognostic factor in endometrioid adenocarcinoma of endometrium or not. METHODS: The study included simple hyperplasia, 5 endometrial intraepithelial neoplasia (EIN) and 77 endometrioid adenocarcinoma in the tissue samples obtained by endometrial curettage or hysterectomy. All these tissue samples were used in the assembly of tissue microarrays which have been used later in immunohistochemistry staining to detect cyclin D expression. RESULTS: A total of 4, simple hyperplasia, 5 EIN and 77 endometrioid adenocarcinoma were enrolled in the study. The average age of patients was 5,7 (5-8). FIGO histologic classification and FIGO staging system have CONCLUSION: Cyclin D displayed a promising potential to predict the prognosis of patients with endometrioid adenocarcinoma. But, the statistical analysis demonstrated that Cyclin D exhibited a poor ability to differentiate neoplastic lesions from non-neoplastic lesions. Keywords: Cyclin D, prognostic value, benign hyperplasia, EIN, endometrioid adenocarcinoma OP-4 Robotic Surgery for Endometrial Cancer: First experiences and results from a single center Orhan Ünal, Osman Köse, Nermin Akdemir, Arif Serhan Cevrioğlu, Seiçuk Özden, Mehmet Sühha Bostancı Department of Obstetrics and Gynecology Yeditepe üniversitesi Faculty of Medicine, istanbul,türkey Department of gynecological oncology Av. cengiz gökcek state hospital, Gaziantep, Türkey Dept. of Obstetrics and Gynecology Sakarya University School of Medicine İstanbul,Turkey INTRODUCTION and PURPOSE: The use of roboticassisted surgery in gynecologic oncology is becoming increasingly common. In this study, our aim is to evaluate and analyze the early results of robot assisted surgery in endometrial cancer patients by our Obstetrics and Gynecology Department. MATERIAL METHOD: The data of the patients who were treated by robot-assisted surgery with the diagnosis of endometrial cancer between in the clinic of Obstetrics and Gynecology, Sakarya Medical Faculty, Education and Research Hospital were evaluated retrospectively. In all cases, bipolar forceps on the left and monopolar scissors on the right side were used. TRH + BSO (total robotic radical hysterectomy, bilateral salpingooopherectomy) and PLND(pelvic lymph node dissection) were performed. RESULTS: see the table DISCUSSION and CONCLUSION: As with all 05

106 ST International & November st - 5 th, technologies, robotic surgical systems have advantages and disadvantages. Buying robotic systems and maintaining their equipment is costly. Therefore, the cost of the surgeries is high. Robotic surgery also has a longer set-up time compare to classical laparoscopic surgeries. However, it is possible to decrease these times as the system becomes familiar. One of the disadvantages of the system is that the surgeon is deprived of negative feedback and cannot measure the tension and resistance of tissue or suture material. Therefore, sutures can easily be broken, but these problems can be solved with experience. According to traditional laparoscopy, the Da Vinci robot system has advantages such as ergonomics, three-dimensional visualization and depth sensation through advanced optical systems, faster learning curve. The most important advantage of the system is the less fatigue of the surgeon who performs the operation in the console. As in our case group, most of the cases of endometrial cancer are obese. As a result; In the future, the current limitations of this technology will be solved, more widespread use will be found in the field. Keywords: Robotic Surgery, Endometrial Cancer, gynecologic surgery Table. Descriptive characteristics of some parameters of gynecologic oncology cases related to robotic surgical treatment process Features (N=44) Mean±SD Min-Max Age(years) 59, ± 9, BMI (kg/m) 6,8 ± 5,09 0,-54,6 Tumor diameter (cm) 4,58 ±,6 - Pelvic lymph node 8,7 ± 8,9 7-4 Operation time (min),5 ± 57, Peroperative hemorrhage(ml) 50,57 ± 4, Preoperative hemoglobin (g/dl),5 ±, 9,6-4,7 Postoperative hemoglobin(g/dl),7 ±, 8,-,9 Preoperative hematocrit (g/dl) 7,79 ± 4,09 8,6-45, Postoperative hematocrit (g/dl) 4,08 ±,69 6,4-4,8 Hospitalization duration (day), ±,44-4 Number Percent Grade One Two Operation TRH+BSO TRH+BSO+Pelvic lymph node Complication Yes No , 0,9 5,0 75,0 4,5 95,5 OP-44 ABO Blood Groups and Rh Factor in Relation to Endometrial Cancer Risk Görker Sel, Müge Harma, Mehmet İbrahim Harma Department of Obstetrics and Gynecology, Zonguldak Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey INTRODUCTION: Uterine cancer is the most common gynecologic malignancy in developed countries and is the second most common in developing countries, whereas cervical cancer is more common. There were numerous case-control studies have been performed to find possible relationships between ABO blood types and cancer risk. The primary aim of our study is to analyze the allocation of ABO and Rh blood antigens in subjects with endometrium cancer (EC). MATERIALS and METHODS: From the records at Zonguldak Bülent Ecevit University in the period January 00- June 08, data on 05 EC patients were obtained concerning blood groups ABO and Rh factor. The control group was formed from the database of Zonguldak Bülent Ecevit University Blood Transfusion Station and included 7064 female individuals, to make reliable comparison, same region-same gender. RESULTS: Data on 05 women with EC and recorded ABO blood groups and Rh factors were available for retrospective analysis. Although, O blood type was seemingly associated with increased risk of EC, this difference was not statistically significant. Also, AB blood type was seemingly associated with low risk of EC, albeit this difference was not statistically significant, as well. Rh factor distribution was not different between EC and control patients. DISCUSSION: Most previous studies have reported increased EC risk associated with the A and B blood group. Our results are suggestive of a possible association between the O blood group and increased risk of EC. AB blood group and decreased risk of EOC. Keywords: ABO blood group, Endometrial Cancer, Rh factor

107 ST International & November st - 5 th, 08 Number and percentage of EOC patients according to blood groups Blood groups EC Patients (number) EC patients (percent in row) Control group (Patients without EC) (number) Control group (percent in row) A % % B % % AB 0.4% % % % Number and percentage of blood groups in patients with EC and without EC Blood groups EC Patients Number Percent in column Control group (Patients without EC) Number Percent in column A % % B 4.% % AB.8% 6 7.0% % 5594.% Totally 05 00% % OP-45 Endometrium Kanseri Hastalarında Mismatch Repair (MMR) Protein Eksikliği ve Klinikopatolojik Özellikler İle İlişkisi Cem Yalçınkaya, Hüseyin Hüsnü Gökaslan, İpek Erbarut Seven, Şirin Funda Eren Marmara Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İstanbul Marmara Üniversitesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, İstanbul Endometrium kanseri Türkiye nin yanı sıra bir çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en sık rastlanan jinekolojik kanserdir. Endometrium kanseri hastalarında Lynch Sendromu taramasının gerekliliği bir çok otör tarafından önerilmekte ve gittikçe taraftar bulmaktadır. Ancak, uygun tarama algoritması hakkında henüz görüş birliği yoktur. Bu çalışmada; imminohistokimyasal (İHC) olarak Mismatch Repair (MMR) protein eksikliği olan hastaları saptanması, bu hasta grubunun klinik ve patolojik özelliklerinin irdelenmesi ve MMR kaybı olan hastaların germline testi ile Lynch sendromu açısından taranması amaçlandı. Kliniğimizde yılları arasında cerrahi olarak tedavi edilen 7 hastanın patoloji preperatlarına MLH, MSH, MSH6 ve PMS için İHC boyaması uygulandı. Toplam (%9.5) vakada ekspresyon kaybı saptandı. Bu grup hastalar ile normal boyanan hastaların klinik ve patolojik özellikleri kıyaslandı. MMR ekspresyon kaybı olan hastalar ile olmayan hastalar arasında yaş(>50), obezite(bmi >0), derin myometrial invazyon (>%50), histolojik grade açısından istatistiksel fark bulunamadı. MMR ekspresyon kaybı olan hastadan şimdilik 8 hastaya germline testi uygulandı ve 5 vakada (%6.5) Lynch Sendromu tespit edildi. Sonuç olarak, İHC ile MMR eksikliği tespitinin, yaş ve diğer klinikopatolojik özelliklere bakmaksızın tüm hastalara uygulanması uygun görülmektedir. Bundan ayrıca, çalışmamızda genetik teste alınan hasta sayısı her ne kadar az olsa da; Lynch Sendromu için taranacak hastaların seçiminde MMR ekspresyon kaybının İHC ile tespiti uygun bir yöntem olarak görülmektedir. Anahtar Kelimeler: MMR(Mismatch Repair), Endometrium Kanseri, Lynch Sendromu OP-46 Over kanserinde kemoterapi sırasında uygulanan antikoagülan tedavinin tromboz ve koagülopati gelişme riskini azaltmadaki etkisinin değerlendirilmesi Nart Kuneshko, Vorobev Kuneshko, Ramazan Erda Pay, Mehmet Ferdi Kıncı, Gamze Kayalı Acavut Clinic of Obstetrics and Gynecology, rd Maternity Hospital, Moscow, Russia Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. ANKARA AMAÇ: Jinekolojik kanserli hastalar, özellikle kemoterapi uygulandığında, yüksek trombotik ve hemorajik komplikasyon risk grubuna girmektedir. Bu çalışmada, kemoterapi uygulanan over kanseri vakalarında; antikoagülan tedavinin tromboz ve koagülopati gelişme riskini azaltmadaki etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. YÖNTEM: Randomize kontrrollü olarak planlanan çalışmada over kanserli hasta araştırmaya dahil edilmiştir. Deney grubunda (n=54) kemoterapiden 6 saat önce antikoagülan profilaksisi uygulanmış ve kemoterapiden bir gün sonrasına kadar her gün profilaktik tedaviye devam edilmiştir. Kontrol grubuna (n=59) herhangi bir antikoagülan profilaksisi uygulanmamıştır. BULGULAR: Deney ve kontrol grupları arasında 07

108 ST International & November st - 5 th, antikoagülan tedavinin etkinliği karşılaştırılmış ve laboratuar sonuçları değerlendirilmiştir. Kemoterapi öncesi uygulanan antikoagülan profilaksisi açısından gruplar karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Kemoterapi sırasında uygulanan profilaksi açısından gruplar karşılaştırıldığında kontrol grubunda hiperkogülatif değişikliklerin daha fazla olduğu belirlenmiştir. Deney grubunda dekompanse DIC görülme oranı %5,6 (n=4), kontrol grubunda %4,5 (n=9) olarak belirlenmiştir. Ayrıca laboratuar testlerinin normale dönüş süreleri karşılaştırıldığında deney grubunda bu sürenin - gün, kontrol grubunda 5-7 gün olduğu belirlenmiştir. SONUÇ: Over kanserli hastalarda kemoterapi tedavisi boyunca antikoagülan profilaksisinin daha az tromboembolik komplikasyon ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Over kanseri, antikoagülan tedavi, tromboz, koagülopati. OP-47 Müsinöz borderline ovarian tümör cerrahisinde rutin apendektomi gereksinimi Abdurrahman Hamdi İnan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Müsinöz borderline ovarian tümör cerrahisinde apendektomi ne kadar gerekli? AMAÇ: Müsinöz borderline ovarian tümör nedeni ile cerrahi uygulanan hastalarda apendiks vermiformis tutulumunu saptayarak bu ameliyatlarda appendektomi gerekliliğini araştırmak MATERYAL-METOD: Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniğinde ocak 04-ocak 08 arasında adneksiyel kitle nedeni ile opere edilen ve frozen sonucu müsinöz borderline ovarian tümör (mbot) bildirilen hastalar hastane bilgi sistemi kullanılarak tarandı. BULGULAR: mbot tanılı hastanın 4 (%75) ine apendektomi uygulanmıştı. Otuziki hastanın iki (%6,5) tanesi apendektomili idi. 4 apendektomi materyalinin patolojik incelemesinde 6 lenfoid hiperplazi, bir apendiks karsinoid tümörü rapor edilmiş ve bu hastaların apendektomi materyalleri makroskobik olarak anormal bildirilmişti. Apendektomi uygulanan hastalarda preoperatif veya postoperatif morbidite bildirilmedi. Apendektomi uygulanan ancak makroskobik olarak normal bildirilen apendektomi materyallerinin patolojik incelemesi benign bildirilmişti. SONUÇ: Frozen section sonucu mbot olarak bildirilen hastalarda peroperatif apendiks vermiformis makroskobik olarak normal izleniyorsa rutin apendektomi uygulanmayabilir. Anahtar Kelimeler: Borderline over tümörü, apendektomi, frozen Tablo n= (%),(ort±ss) Yaş (yıl) 4±9. Parite,±,0 Beden kitle indeksi(kg/ m) 8,±4, Tümör çapı (cm),6±6,44 Preoperatif Ca5 (IU/ml) 8, (8-64) Hipertansiyon 9 (%59,) Diyabetes mellitus 8 (%5) Hastalara ait demografik veriler OP-48 Postmenopozal adneksiyel torsiyon tanılı hastaların klinik özellikleri ve malignensi riski Adnan Budak T.C. Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlüğü, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir AMAÇ: Adneksiyel torsiyon tanılı premenopozal ve postmenopozal hastaların klinik özellikleri ve yönetimi açısından karşılaştırmak GEREÇ-YÖNTEM: Şubat 04- Kasım 07 yılları arasında adneksiyel torsiyon nedeni ile ameliyat edilmiş 8 postmenopozal, 4 premenopozal hasta çalışmaya dahil edildi. Premenopozal hastalarla kıyas edildiğinde postmenopozal hastalarda adneksiyel kitle boyutu daha fazla idi (8, cm-6,9 cm). Postmenopozal hasta grubunda en sık operasyon endikasyonu pelvik kitle araştırılması iken premenopozal hastalarda adneksiyel torsiyon en sık endikasyon idi (p<0,00). Premenopozal hasta grubunun operasyona alınma süresi ortalama, saat iken malignite şüphesi ile geniş cerrahi ihtimali planlanan postmenopozal hasta grubunda 4,7 saat olarak hesaplandı (p<0,00). Premenopozal hasta grubunda

109 ST International & November st - 5 th, 08 konservatif cerrahiler ön planda iken postmenopozal hastalarda geniş cerrahiler uygulanmıştı. Postmenopozal hasta grubunda %, oranında malignite tanısı konmuş iken premenopozal hasta grubunda malign hastalık saptanmadı. SONUÇ: Postmenopozal hastalarda adneksiyel torsiyon nadir bir klinik durumdur. Hastaların operasyona hazırlanması daha uzun sürmekte ve daha geniş ameliyatlar yapılmaktadır. Bu hastalarda malignite oranı %, tür. Anahtar Kelimeler: adneksiyel torsiyon, akut batın, postmenopozal pelvik kitle Tablo Postmenopozal (n=8,%) ort±ss Premenopozal (n=4,%) ort±ss Yaş 64,±5, 5,4±,8 Parite (0-7) (-4) 0,704 Kitle preoperatif boyut (cm) 8,±,9 6,9±, <0,00 Semptomların başlaması ile ameliyat arasındaki süre (s) 4,7, <0,00 Frozen Benign mbot Kanser (7,) (6,6) (,) Hasta klinik ve operatik verileri 4(00) 0 0 p <0,00 OP-49 Sıçanlarda karboplatin ile indüklenen gonadotoksisite modelinde nigella sativanın over rezervi üzerine etkileri Melahat Atasever, Zuleyha Erişgin, Cigdem Sönmez, Cigdem Özer 4, Bora Coşkun 5, Murat Arıkan 6, Batuhan Bakirarar 7, Kadir Çetinkaya 8 Giresun Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD., Giresun Giresun Üniversitesi Histoloji ve Embriyoloji AD., Giresun Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Dr Abdurrahman Yurtarslan Onkoloji Uygulama ve Araştırma Hastanesi, Klinik Biyokimya Bölümü, Ankara, Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fiztoloji AD., Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Uygulama ve Araştırma Hastanesi, Ankara Polatlı Devlet Hastanesi, Biyokimya Bölümü, Polatlı, Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü, Ankara Özet AMAÇ: Bu çalışmada, kanser tedavisinde yaygın olarak kullanılan karboplatinin ne ölçüde yumurtalık rezervini azalttığı ve bu azalmanın antioksidan ve anti-enflamatuar etkileri olan nigella sativa yağı (NSO) ile ne ölçüde düzeltilebileceği araştırılmıştır. YÖNTEM: 4 adet dişi wistar albino sıçanlar 4 gruba ayrıldı. Grup ; Laparotomiden 48 saat ve 4 saat önce 4 ml / kg fizyolojik salin solüsyonu laparotomiden 48 saat ve 4 saat önce laparotomiden (Kontrol grubu), Grup 4 ml / kg NSO ve 4 ml / kg fizyolojik salin solüsyonundan verildi. sırasıyla (Tedavi grubu).grup: Lapatomiden 48 saat önce 4 ml / kg fizyolojik tuzlu su çözeltisi uygulandı ve laparotomiden (Kemoterapi grubu) 4 saat önce intraperitoneal olarak 80 mg / kg karboplatin verildi. Group 4; Lapatomiden 48 saat önce 4 ml / kg NSO uygulandı ve laparotomiden 4 saat önce intraperitoneal olarak 80 mg / kg karboplatin verildi (kemoterapi ve tedavi grubu). Alınan kan örneklerinde Anti müllerian hormon, Thiol Disulphide Homeostasis parametreleri, IMA ve Albümin seviyesi ölçüldü. Yumurtalıklar çıkarıldı. Biri % 0 formaldehit çözeltisine konularak akış sitometrisinde Annexin V pozitifliği ile apoptosis değerlendirildi. Diğer yumurtalık biyokimyasal analiz için -80ºC de donduruldu. Sıçan yumurtalık dokularında malondialdehid (MDA) ve Glutatyon (GSH) incelendi. SONUÇ: Analiz sonuçlarına göre karboplatin uygulaması AMH seviyesini azaltmış ve apopitozis oranını artırmıştır. NSO uygulaması ise, AMH seviyesini istatistiksel olarak anlamlı olmasa da artırmış ve apopitozis oranını anlamlı şekilde düşürmüştür. Yine NSO uygulamasının karboplatine bağlı oksidatif stressi azaltırken antioksidan seviyesini artırmıştır. TARTIŞMA: Çalışma sounçlarına göre NSO nun karboplatin ile indüklenen oksidatif strese bağlı biyokimyasal ve histopatolojik hasarı azaltabileceği düşünülmektedir. Keywords: Karboplatin, Anti-Mullerian hormone, Apoptozis, Nigella Sativa Yağı, Over 09

110 ST International & November st - 5 th, 08 0 OP-50 Optimal primer sitoredüksiyon yapılmış ileri evre epitelyal over kanserli hastalarda preoperatif serum albümin düzeyinin toplam sağkalım üzerine etkisinin değerlendirilmesi Volkan Karataşlı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, İzmir, Türkiye AMAÇ: Preoperatif ölçülen serum albümin düzeyinin ileri evre epitelyal over kanserindeki sağkalım üzerine etkisini belirlemek YÖNTEM: Ocak 995 ile Aralık 07 tarihleri arasında Epitelyal Over Kanseri nedeni ile opere edilen 56 hastanın dosyası retrospektif olarak tarandı. Yetersiz evreleme yapılmış, takip verileri olmayan, suboptimal cerrahi yapılmış, neoadjuvan kemoterapi alan, erken evre (Evre ve ) ve non-epitelyal ovaryan histoloji saptanan hastalar çalışmadan çıkarıldı. Serum albümin düzeyi eşik değeri olarak,5 g/dl kabul edildi, ileri evre olarak Evre ve 4 over kanseri saptanan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalara ait klinik ve patolojik veriler incelendi. Yaş, tümör belirteçleri, asit varlığı, preoperatif albumin seviyeleri, operasyon tipleri ve özellikleri, cerrahi kompleksite skorları, histolojik özellikleri, hastalığın evresi, takip süresi, nüks durumu, nüks sonrası tedavileri, toplam sağkalım süreleri analiz edildi. Sağkalım analizi Kaplan Meier analizi ile yapıldı. Toplam sağkalım üzerine etkili olan faktörler cox regresyon analizi ile değerlendirildi. BULGULAR: İleri evre epitelyal over kanseri nedeni ile optimal primer sitoredüksiyon yapılmış 50 hasta incelendi. Hastaların yaş ortalamaları 5,±0,7 idi. Preoperatif median CA 5 düzeyi 600 U/mL olarak hesaplandı. Hastaların % 58,7 sinde asit mevcuttu. Preoperatif ölçülen albümin seviyeleri ortalaması,9±0,6 g/dl idi. hastada (%0,7) preoperatif albümin seviyeleri,5 g/dl altında ölçüldü. Hastaların 47 sine (%,) rektosigmoid rezeksiyon, ine (%,) ince barsak rezeksiyonu, sine (%5,) karaciğer metastazektomi, 5 ine (%,) splenektomi uygulandı. Tümör histolojileri değerlendirildiğinde, % 8, seröz, %9, endometrioid, %8 berrak hücreli, %, müsinöz tip histoloji saptandı. Hastaların %,7 i Evre A, % 8 i Evre B ve %86 sı Evre C ve %, ü Evre 4B olarak değerlendirildi. Postoperatif 8 hastada(%54) nüks gelişti. Ortalama toplam sağkalım süreleri 54 aydı. Yaş, asit ve CA5 düzeyi ile yapılan çok değişkenli analizde preoperatif albumin düzeyinin toplam sağkalıma etkisi olmadığı bulundu (OR 0.66,%95 GA [0.6-.],p=0.75). SONUÇ: Preoperatif ölçülen serum albümin seviyesinin, optimal primer sitoredüksiyon yapılmış ileri evre epitelyal over kanserinde toplam sağkalım üzerine etkisi bulunmamıştır. Anahtar Kelimeler: albümin,epitelyal over kanseri,hipoalbüminemi,prognoz,sağkalım Tablo : Albümin Düzeyi ile Değişkenlerin Analizi Alb,5 (n:) Alb>,5 (n:9) p Yaş 5,7±, 5,9±0,6 0,76 Asit (ml) <000 >000 9 (9) (7) 5 (44.5) 66 (55.5) 0.8 CA5 600 (4-646) 54 (7-6845) 0,7 CKS 4 (.9) 49 (4.) 0.00 CKS (7) 5 (44.5) 0.05 CKS 5 (6.) 7 (4.) Alb: Albümin,(g/dL) CA 5: Kanser Antijeni 5,(U/ ml) CKS: Cerrahi Kompleksite Skoru(:düşük, :orta, :yüksek) Kategorik değişkenler n(%) olarak belirtilmiştir Tablo : Faktörlerin Toplam Sağkalıma Etkisi Tek Değişkenli Analiz Çok Değişkenli Analiz OR (%95 GA) p OR (%95 GA) p Yaş 0.99 ( ) (.0-.0) Asit (ml) 000 >000 Albümin,5* >.5* Refarans.0 ( ) Refarans 0.5 ( ) Refarans.0 (0.6-.6) Refarans 0.66 (0.6-.) Ca 5.0 ( ) ( ) 0.48 *:g/dl OP-5 Diagnostic accuracy of intraoperative frozen section in adnexial mass Işık Kaban, Besim Haluk Bacanakgil İstanbul Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey OBJECTIVE: Frozen section diagnosis is a diagnostic procedure for the assessment of the adnexal mass during surgery. The aim of this study is to evaluate the accuracy of intraoperative frozen section examination in differentiating benign - malignant lesions and histological

111 ST International & November st - 5 th, 08 type of tumors in patients operated for pelvic mass and to define which pathological types are with misdiagnosis during frozen section evaluation. METHODS: We performed a retrospective review of patients who underwent exploratory laparotomy or laparoscopy for an adnexal mass, from October 008 to April 08, at a tertiary clinic in Turkey. Results of the intraoperative frozen section and permanent histology reports were compared. RESULTS: Overall, 8 patients were included in this study and the mean age of the patients was 49 years (range, 4-8 years). Of these patients, 05(7.9 %) had benign, (8. %) had borderline, and 5(8. %) had malignant histologies at permanent section. 97 patients were reported as benign according to the final pathology results but 96 of them were reported as benign according to the frozen section. Of the 60 patients with malignancy, 5 were reported as malignant acording to the frozen section. For malignant cases, frozen examination had a lower sensitivity (85% and 99%), and a higher falsenegative rate (5% and 0.0%). According to the frozen examination, 96 of the patients with benign lesions were diagnosed as benign according to the paraffin result (95%). All malignant cases in frozen section are malignant in final pathology (positive predictive value 00%). CONCLUSION: The frozen section evaluation of the adnexal mass is highly accurate. The accuracy of frozen section diagnosis for the assessment of the ovarian mass is good, with acceptable sensitivities for almost perfect specificities. Keywords: frozen section, adnexial mass, histopathology Table : Frozen section results of 8 patients Age, median (min-max) 49 (4-8) Pathology results, n (%) Bening 05 (7.9 %) Borderline (8. %) Malign 5 (8. %) Capsule invasion(+) 8 (74.5 %) Capsule invasion(-) (5.5 %) Paraffin released (0.0 %) Table : Frozen section diagnosis compared with permanent pathology diagnosis Frozen results Final pathology Bening Borderline Malign Bening (05) Borderline () 7 5 Malign (5) 0 0 Table : Analysis of frozen section diagnosis Malign Border Bening Sensitivity 85 % 77% 99% Specifity 00 % 97% 89% Positive predictive value 00 % 74% 95% Negative predictive value 96 % 98% 98% False negative rate 5 % % 0.0% Accuracy rate 96.7 % 96. % 97.7% OP-5 Dünden Bugüne Sezaryen Operasyonlarındaki İnsidental Adneksiyel Kitleler Bora Çoşkun, Ramazan Erda Pay, Buğra Çoşkun Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. AMAÇ: Sezaryen sırasında görülen insidental adneksiyal kitlelerin özelliklerinin ve malign potansiyellerinin değerlendirilmesi GEREÇ ve YÖNTEMLER: yillari arasinda Etlik Zubeyde Hanim Kadin Hastaliklari EAH de gerceklestirilen canli sezaryen dogumlar retrospektif olarak tarandi. Sezaryen sırasında insidental olarak saptanan adneksiyal kitleler ve yapılan cerrahi müdahaleler değerlendirildi. Obstetrik ve cerrahi veriler; klinik kayıtları, ameliyathane kayıtları ve patoloji raporları taranarak elde edildi. Histopatolojik sonuçları ve ilişkili durumlar incelendi. BULGULAR: Yüz kırk sekiz hastada sezaryen sırasında adneksiyal kitle vardı. Sezaryen sırasında saptanan adneksiyal kitle insidansı /5 idi. Hastaların çoğunluğuna (44/48, %97) kitle eksizyonu ve ovarian onarım yapıldı. En sık histopatolojik tanı matür kistik teratom (%7,) olup, bunu müsinöz kistadenom (%6,9) izlemekte idi. Ortalama kitle çapı matür kistik teratomlar için 6,5 cm (- cm) müsinöz kistadenom için,

112 ST International & November st - 5 th, 08 cm (6-5 cm) arasında idi. Müsinöz kistadenom vakaları aynı zamanda adneksiyal kitlelerin içinde en büyük çapa sahip olanlardı. Altı (%4,) hastada kitleler bilateraldi. İki (/48) hastanın tanısı malign idi. Bu hastaların birisi seröz borderline over tümörü tanısı alırken, diğer malign hasta müsinöz kistadenokarsinom tanısı almıştır. SONUÇ: İnsidental olarak sezaryen sırasında saptanan adneksiyal kitleler malignite olasılıklarını dışlamak adına ekstirpe edilmelidir. Yaptığımız bu ek cerrahi işlem ile komplikasyon ya da morbidite sıklığında herhangi bir artış gözlenmemiştir. Gerekli olabilecek ek cerrahi işlemler açısından hastalar sezaryen sonrasında izlem altına alınmalıdır. Anahtar Kelimeler: Gebelik, sezaryen, over kistleri, over tümörleri Tablo. Maternal ve Fetal Bulgular Maternal yaş 9.5 ± 5.5 (8-4) Gravide. ±. (-8) Parite 0.94 ± (0-6) Gebelik haftası 9 (7-4) Term 6 ( 9.9) Preterm (8.) Doğum Ağırlığı 99 ± 567 ( ) Tablo. Sezaryen Endikasyonları (n=48) Endikasyon Sıklık Önceden Sezaryen 6 (4.5) AFD 5 (.6) CPD 7 (.4) Makad Prez. (7.4) Makrozomi 9 (6.) Transvers Prez. 4 (.7) Plasenta Yerleşim Anomalisi 4 (.7) HELLP (.4) Plasental Dekolman (.4) Kord Prolapsus (0.7) Tablo. Histopatolojik Sonuçlar Histopatolojik Sonuçlar n (%) Kitle çapları (cm) Total 48 (00) 6.55 (-5) Benign Dermoid kist 55 (7.) 6.5 (-) Musinoz kistadenom 5 (6.9). (6-5) Basit seroz kist 0 (.5) 4.45 (-8) Paratubal ve paraovaryan kist 6 (0.8).6 (-5) Seroz kistadenom (7.4) 6.8 (5-9) Corpus luteum 8 (5.4) 4.8 (-6) Endometrioma 6 (4.) 5.7 (4-7) Kistadenofibrom (.0) 4.67 (4-6) Fibroma (0.7) 6 Luteoma (0.7) 6 Malign Musinoz karsinom (0.7) 9 Borderline seroz karsinom (0.7) 4 OP-5 Does Lymphadenectomy Effect Postoperative Surgical Morbidity and Survival in Patients with Adult Granulosa Cell Tumor of Ovary? Selçuk Erkılınç, Enes Taylan, Volkan Karataşlı, İpek Uzaldı, Tuğba Karadeniz, Mehmet Gökçü, Muzaffer Sancı Tepecik Education and Research Hospital Department of Gynecologic Oncology, İzmir, Turkey Department of Obstetrics, Gynecology and Reproductive Sciences, Yale University School of Medicine, New Haven, CT, USA. Tepecik Education and Research Hospital Department of Pathology, İzmir, Turkey AIM: To evaluate the effect of lymphadenectomy on surgical morbidity and survival in adult granulosa cell tumor of the ovary (AGCT). METHODS: Patients who underwent surgical treatment for AGCT between January 99 and January 06 were identified. Data were collected for patient age, menopausal status, surgical staging, lymphadenectomy, postoperative complications (anemia, wound infection, incisional hernia), length of hospital stay, follow up duration, site and time for recurrence, management of recurrence and vital status. Histopathological records were also evaluated for number of cellular mitosis.

113 ST International & November st - 5 th, 08 RESULTS: Lymphadenectomy (pelvic-paraaortic) was performed in 5 (5%) of 98 patients. Decrease in postoperative hemoglobin level and increased wound infection, and longer hospital stay were significantly higher in lymphadenectomy group (p= 0.00, 0.04 and <0.00, respectively). Tumor stage (HR 95% CI 4.9 (.4-9.8) and number of mitoses>5 (HR 95% CI 4.9 (.4-9.8) were significantly associated with recurrence (p= <0.00 and 0.0, respectively). Tumor stage was only prognostic factor for predicting overall survival (HR 95% CI 8.47 (.7-.) Lymphadenectomy showed no effect on diseasefree survival and overall survival both in multivariate Cox regression analyses (p=0.46 and p=0.69 respectively). Disase free survival and Overall survival were similar in lymphadenectomy and no lymphadenectomy groups Log Rank p=0.8, 0.74) CONCLUSION: Lymphadenectomy had no improved effect on survival and had negative effect on surgical morbidity in patients with AGCT. Keywords: adult ovarian granulosa cell tumor, lymphadenectomy, surgical morbidity, survival, Ovarian Cancer OP-54 Rectosigmoidectomy and Douglas Peritonectomy in the Management of Serosal Implants in Advanced- Stage Ovarian Cancer Surgery; Survival and Surgical Outcomes Selçuk Erkılınç, Volkan Karataşlı, Batuhan Demir, İlker Çakır, Behzat Can, Tuğba Karadeniz, Mehmet Gökçü, Muzaffer Sancı Tepecik Education and Research Hospital Department of Gynecologic Oncology, İzmir, Turkey Tepecik Education and Research Hospital Department of General Surgery, İzmir, Turkey Tepecik Education and Research Hospital Department of Pathology, İzmir, Turkey OBJECTIVE: To evaluate the outcomes of rectosigmoid resection (RR) and Douglas peritonectomy (DP) on postoperative complications and survival advanced stage ovarian cancer surgeryl METHODS/MATERIALS: Patients who underwent optimal cytoreductive surgery that included RR and DP between January 007 and January 0 were included. Patients with deeper invasion into the muscularis and mucosal layer reported on pathology results and colon wall injury necessitating suturing or resection suggesting invasion of implants into the colon wall were excluded. The decision for RR or DP was made according to the surgical team and patients preference. Resections were performed with the suspicion of colon wall invasion. The collected data were age, previous operations, preoperative CA 5 and albumin levels, surgical procedures, duration of surgery, tumor histology, recurrence, hyperthermic intraperitoneal chemotherapy (HIPEC), and length of hospital stay. Kaplan-Meir survival estimates were calculated and compared between the groups using the Log-rank test. Cox proportional hazard models were built to evaluate factors affecting diseasefree and overall survival. RESULTS: Age, BMI, preoperative CA 5 levels, albumin levels, and amount of ascites were similar between the groups. Neoadjuvant chemotherapy followed by interval debulking surgery was performed in 5% of both groups. End colostomy was performed in.75% of the RR group and only % of the patients underwent a diverting ileostomy procedure. There was no significant difference in terms of surgical complications between the groups. Recurrence occurred in the RR and DP groups at rates of 47% and 47% respectively. Only primary debulking surgery had an effect on overall survival. Overall survival and disease free survival was similar in the RR and DP groups. CONCLUSIONS: Douglas peritonectomy showed similar survival and surgical outcomes with rectosigmoid resection and provided less hospital stay and earlier admission to chemotherapysurgical morbidity in the management of serosal implants during advanced stage ovarian cancer surgery Keywords: Rectosigmoid Resection, Douglas Peritonectomy, Surgical Outcomes, Survival, Ovarian Cancer OP-55 Saf berrak hücreli over kanserlerinin klinikopatolojik özellikleri ve sağkalım analizi Harika Yumru Çeliksoy, Hamdullah Sözen, Hatice Merve Baktıroğlu, Samet Topuz, Mehmet Yavuz Salihoğlu İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hast. ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı,İstanbul

114 ST International & November st - 5 th, 08 GİRİŞ: Over kanseri jinekolojik malignitelerin içinde en sık ölüme yol açan kanser grubudur. Over kanserlerinin en sık izlenen histolojik tipi seröz karsinom olmakla beraber; berrak hücreli over kanseri %5 inden azını oluşturmaktadır. AMAÇ: Bu çalışmanın amacı nadir görülen bu kanser tipinin klinik ve patolojik özelliklerini ve prognozunu ortaya koymaktır. GEREÇ-YÖNTEM: yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalında ameliyatı yapılan berrak hücreli over kanseri tanılı vaka retrospektif olarak analiz edildi ve histolojisi mikst tip olanlar çalışmaya dahil edilmedi. Olgular endometriozis zemininde olan ve olmayanlar şeklinde iki gruba ayrılmıştır. Üç hasta postoperatif dönemde hiç kontrole gelmemesi nedeniyle takipten çıkarılmıştır. BULGULAR: Serimizde berrak hücreli karsinom tüm over kanserlerinin %, sini oluşturmaktadır. Hastaların 0 tanesi (%6,5) postmenopozal dönemde olup, medyan yaş 54(-80) tür. Olguların büyük kısmı(%4,8) FIGO- evre a iken yakalanmıştır. hastaya evreleme cerrahisi yapılmıştır, mümkün olduğunca tümöral rezidü bırakılmaması hedeflenmiş ancak üç hastada suboptimal kalınmıştır. Evre a olan bir hastaya fertilite koruyucu cerrahi uygulanmıştır. Hastaların üçü neoadjuvan sistemik kemoterapi (SKT) alırken, bir hasta hariç diğerleri adjuvan SKT almıştır. Olguların 0 tanesinde (%6,5) endometriozis mevcuttur. Endometriozis olan ve olmayan hastaların fizyopatolojik verileri her iki grupta benzer bulunmuştur. Medyan takip süresi 70 (-8) ay olup, 9 hastanın sekizinde ( %7,6) nüks izlenirken, yedisinde (%4,) ölüm gerçekleşmiştir. Fertilite korunan tek hastanın takibi halen devam etmekle birlikte; hasta 8.ayında nüks olmaksızın hayattadır. Nüks olgularının ikisi platin refrakter, üçü platin dirençli, üçü platin duyarlı olmak üzere hepsi ilk üç yılda görülmüş olup, üç ve beş yıllık hastalıksız sağkalım oranı %7,4 tür. Ölümlerin hepsi ilk beş yılda izlenmekle birlikte, üç ve beş yıllık genel sağkalım oranları sırasıyla %8,8 ve %75,9 dur. Endometriozisi olan ve olmayanlar ayrıca analiz edildiğinde, iki grup arasında hastalıksız ve genel sağkalım sürelerinde anlamlı istatistiksel fark saptanmamıştır (sırasıyla p=0.07 ve p=0,5). Klinik ve patolojik veriler Medyan (aralık) % (n:) Yaş 54 (-80) Vücut kitle endeksi (VKİ) 7 (7-8,7) Menopozal durumu 7,5 (/) Premenopoz 6,5 (0/) Postmenopoz Endometriozis 6,5 (0/) Var 7,5 (/) Yok Ca5 (IU/ml) 45 (6-805) Gravida / parite (0-9) / (0-9) Tümör boyutu (cm) 0 (,5-5) Unilateral 84,4 (7/) Bilateral 5,6 (5/) Evre(FIGO) 4,8 (4/) Evre a, (/) Evre c 8, (9/) Evre c, (/) Evre a, (/) Evre b, (/) Evre ai 6, (/) Evre c 9,4 (/) Sınıflanamayan Pelvik lenf nodu tutulumu Paraaortik lenf nodu tutulumu, (/), (/) Pelvik+ paraaortik lenf nodu, (/) tutulumu Asit varlığı,9 (7/) Sitoloji pozitifliği 5 (8/) Omentum tutulumu,5 (4/) Appendiks tutulumu, (/) Ekstraabdominal tutulum 0 Operasyon Maksimal Optimal Suboptimal Takip süresi (ay) 70 (-8) Nüks Platin refrakter Platin dirençli Platin duyarlı 87,5 (8/), (/) 9,4 (/) 7,6 (8/9) 6,9 (/9) 0,4 (/9) 0,4 (/9) Ölüm 4, (7/9) 4 SONUÇ: Endometriozis zemininde gelişmiş olması farketmeksizin saf berrak hücreli over kanserleri genellikle iyi prognoza sahiptir. Anahtar Kelimeler: berrak hücreli karsinoma, endometriozis, over kanseri

115 ST International & November st - 5 th, 08 Klinik ve patolojik veriler Endometriozis(-) n: (ort±std. deviasyon) Endometriozis(+) n:0 (ort±std. deviasyon) Yaş 49, (±4,) 54,6 (±,) NS Vücut kitle endeksi (VKİ) 6,9 (±4,4) 7 (±5,6) NS Premenopoz, % 4 (5/) 5 (7/0) NS Bilateralite,% 5 (/) 0 (/) NS Tm boyutu (cm),5 (±7,4), (±7,5) NS Ca5 (IU/ml) 689 (±96) 58 (±794) NS Lenf nodu pozitifliği,% Pelvik Paraaortik Omentum tutulumu,% Sitoloji pozitifliği,% 8, (/) 8, (/) 5 (/0) 5 (/0) p değeri NS 5 (/) 5 (/0) NS (4/) 0 (4/0) NS Asit varlığı,% 5 (/) 0 (4/0) NS OP-56 Metastatic ovarian cancer presenting as cervical cancer: a rare clinical condition Utku Akgör, Oğuzhan Kuru, Alp Usubutun, Nejat Özgül, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey Hacettepe University Department of Pathology, Ankara, Turkey INTRODUCTION: Cervix is a rare site for metastatic tumors. The most common metastasis to the cervix is through direct spread of endometrial cancer, ovarian cancer is rarely seen as metastatic cervical cancer. The case that suspected of primary cervical cancer underwent surgery and the final pathology was diagnosed with ovarian cancer will be evaluated with its clinical and pathological characteristics. CASE: 50-year-old patient presented with cervical mass and vaginal bleeding and it s cervical biopsy was reported cervical adenoca at an external hospital. In abdominopelvic MRI, rectum was invased by the 9x9 cm endocervical mass, right hydroureteronephrosis and right adnexial 7 cm komplex cystic mass was seen. This patient accepted as stage desease, nephrostomy was performed and referred to our clinic with chemoradiotherapy plan. Pet CT showed a 7.5 cm mass in the right ovary and increased FDG uptake in the cervical mass with 9.5 cm in the cervix, and no distant metastasis was seen (Figure ). Preoperative CA5: 485. Posterior pelvic exenteration + colostomy + bpplnd+ appendectomy + total omentectomy + left ureter anastomosis to right ureter + left ureteroneocystostomy was performed with maximal cytoreduction. The final pathology result was high-grade tuba uterina serous carcinoma. WT-, CK7, p6, ER, PR positive in immunohistochemical analysis; CK0, vimentin, p6 and CEA were found negative. HPV DNA analysis was not performed in our case. The patient who received 6 cycles of paclitaxel and carboplatin was followed up for 48 months and the patient did not have any sign of recurrence (Figure ). CONCLUSION: It is very important to distinguish between primary cervical cancer and ovaerian cancer metastasized to cervix whose treatment and prognosis are completely different from each other. Keywords: Cervical cancer, metastatic ovarian cancer, Posterior pelvic exenteration OP-57 Cytoreductive surgery including distal pancreatectomy with splenectomy in advanced stage ovarian cancer: experience of two referral centers in Turkey Anıl Erturk, Oguzhan Kuru, Gokhan Boyraz, Utku Akgor, Taner Turan, Coskun Salman, Nejat Ozgul, Kunter Yüce Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey. Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zubeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey. AIM: In patients with advanced ovarian cancer, complex procedures such as distal pancreatectomy and splenectomy (DPS) may be required for R0 resection. These procedures may be thought to increase survival, but it can be assumed that they cause serious morbidity. We aimed to present our experience. MATERIALS-METHODS: From January 004 to July 08, medical records of patients who underwent DPS for ovarian cancer at two gynecologic oncology centers 5

116 ST International & November st - 5 th, 08 6 in Turkey were collected, retrospectively. RESULTS: The median duration of surgery was 0 minutes (0 to 570). Transfusion was not needed in any patients. There was no perioperative mortality. The median duration of hospitalization after surgery was days (ranges 8 to days). According to the pathology report, the number of patients with pancreatic and splenic parenchymal invasion was three and five, respectively. The average tumor size in these patients was, cm and.6 cm, respectively. The number of patients who had any early postoperative complications was four (0.7 %). One of these patients complicated with bowel perforation, one with pancreatic fistula, one with pneumonia and one with atelectasia. Fistula and intestinal perforation were treated with re-operation and other complications were treated conservatively. Ten of the patients received postoperative 6 cycles of platinum-based chemotherapy. The median time for chemotherapy after surgery was 0 days ( to 47 days). The median follow-up period of the patients was 46 months (ranges to 44 months). Ten patients experienced recurrence. Eleven patients died due to the disease. Two patients are still alive. The disease-free and overall survival were 6 and 6 months, respectively. CONCLUSION: DPS for cytoreductive surgery is a procedure that increases morbidity, but most of the complications can be treated conservatively. Given the increased survival, it is anticipated as a valuable procedure in upper abdominal disease. Keywords: Ovarian cancer, splenectomy, distal pancreatectomy. OP-58 Ovaryan yolk sak tümörü saptanan olguların incelenmesi Behzat Can Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, İzmir, Türkiye AMAÇ: Yolk sak tümörü tespit edilen over kanseri hastalarının incelenmesi METOD: Over kanseri nedeni ile Ocak 00 ile Mayıs 08 tarihleri arasında opere edilen 650 hasta incelendi. Yolk sak tümörü (YST) saptanan 7 hasta (%.07) çalışmaya alındı. Hastalara ait klinik özellikler incelendi. Hastaların yaş, preoparatif Alfa Feto Protein (AFP) seviyeleri, ameliyat özellikleri, patoloji sonuçları, evreleri, ek tedavileri, takip zamanları ve toplam sağ kalım süreleri hesaplandı. BULGULAR: Overde yolk sak tümörü olan 7 hasta incelendi. Hastaların yaş ortalamaları,4 (8-40) idi. Preoperatif ortalama AFP değerleri 08 (-50) IU/ ml ti. hastaya sitoredüktif cerrahi uygulanırken, 4 hastaya fertilite koruyucu cerrahi uygulandı. Patolojik incelemelerde 4 hastada sadece YST mevcut iken, hastada disgerminom, hastada embriyonel karsinom, hastada da matür kistik teratom ile YST birlikteliği belirlendi. Ortalama tümör çapları 6.5 (5-6) cm idi. hasta evre C iken, hasta evre A, hasta evre C olarak evrelendirildi. 4 hastaya adjuvan kemoterapi uygulanırken, evre A saptanan hasta operasyon sonrası tedavisiz izlendi. İleri evre olan ve hastalığa bağlı kaybedilen hastanın toplam sağ kalımı ortalamaları 0. (4-) ay idi. Erken evrede opere edilen 4 hasta takip edilmekte ve bu hastaların ortalama takip süreleri 08,75 (5-56) aydır. SONUÇ: YST overin nadir görülen germ hücreli tümörlerindendir. Çalışma grubunda erken evrede saptanan hastalarda ortalama toplam sağ kalım süreleri daha uzun iken, ileri evrede tanı alan hastaların adjuvan tedaviye rağmen kısa sağ kalım süreleri olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: over kanseri,sağ kalım,yolk sak tümörü OP-59 Ubiquitin-Proteasome Axis is a Potential Target for Epithelial-Mesenchymal Transition in High-Grade Serous Ovarian Cancer Nuri Yıldırım, Gizem Çalıbaşı Koçal, Zerrin Işık, Bahadır Saatli 4, Ugur Saygılı 4, Tugba Uysal, Cagnur Ulukuş 5, Meral Koyuncuoğlu 5, Hülya Ellidokuz 6, Yasemin Başbınar Ege University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Division of Gynecologic Oncology, Izmir-TURKEY Dokuz Eylul University, Institute of Oncology, Basic Oncology, Izmir-TURKEY. Dokuz Eylul University, Faculty of Engineering, Department of Computer Engineering, Izmir-TURKEY. 4 Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Izmir-TURKEY. 5 Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Pathology, Izmir-TURKEY. 6 Dokuz Eylul University, Institute of Oncology, Department of Preventive Oncology, Izmir-TURKEY.

117 ST International & November st - 5 th, 08 OBJECTIVES: To investigate gene expression differences and related functions between primary tumor, malignant cells in ascites and metastatic peritoneal implant in highgrade serous ovarian cancer. METHODS: Biopsies from primary tumor, peritoneal implant and ascites were collected from 0 patients operated primarily for high-grade, advanced-staged serous ovarian cancer. Total RNA isolation was performed from collected tissue biopsy and fluid samples, RNA expression profile was measured. mrna expression profiles of three different groups were compared. Functional analyses of candidate genes were carried out by gene ontology and pathway analysis. RESULTS: There were significant differences in the expression of 5 genes between primary tumor and peritoneal implant, 979 genes between primary tumor and malignant cells in ascites, 649 genes between peritoneal implant and malignant cells in ascites. Three commonly enriched GO functions between primary tumor & malignant cells in the ascites and peritoneal implant & malignant cells in the ascites were protein deubiquitination, ubiquitin-dependent protein catabolism and apoptotic processes. All genes related with these functions were belonged to USP7 gene family. CONCLUSION: Gene expression difference between primary tumor and the peritoneal implant is not as much as the difference between primary tumor and free cells in the ascites. These results show that, malignant cells in the ascites return into its genetic origin after they invade on the peritoneum. Significantly increased expression of DUB-enzyme genes, SNAR gene family and ribosomal pathway genes in EMT transition suggests that this regulation is ubiquitin-proteasome-dependent. Especially, this is the first study that offers USP7 as a potential target for epithelial-mesenchymal transition. Keywords: Ovarian cancer, serous, microarray, epithelialmesenchymal transition, deubiquitination, ubiquitinproteasome pathway OP-60 Gebelikte adneksial kitlelerin yönetimi: Tersiyer bir merkezdeki olgunun analizi Burak Giray Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Bölümü, İstanbul GİRİŞ: Gebelikte rastlanan adneksial kitlelerin insidansı son yıllarda ultrasonun daha sık kullanılmasıyla beraber artmaktadır. Büyük çoğunluğu benign olmakla beraber nadiren malign vakalara da rastlanmaktadır. Genel olarak gebelerde adneksial kitle insidansı %-4 arasındadır ve vakaların yaklaşık yarısı gebelik boyunca sebat eder. Genellikle asemptomatiktir ve rutin kontrollerde tespit edilir. YÖNTEM: Eylül 06 ve Eylül 08 tarihleri arasında merkezimize yönlendirilen ve gebelikte adneksial kitlesi olan, takiplerine düzenli gelen hasta değerlendirildi. Hastaların demografik verileri, takipleri, doğum sonuçları ve adneksial kitlesine müdahale edilen hastaların patoloji sonuçları incelendi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 0,5 ± 5,8 idi. Ortalama kitle boyutu ise 84 ± 44,6 mm (0-55 mm) idi. Beş hasta gebelik boyunca takip edildi ve kitlenin boyutunda bir değişim olmadı, doğum sonrası regrese oldu. Hastaların si gebelikte opere edildi. 7 haftalık iken opere olan hastanın patolojisi seröz borderline, 5 haftalık iken opere edilen hastanın patolojisi ise fokal proliferatif müsinöz tümör geldi. Altı hastaya obstetrik nedenlerden dolayı yapılan sezaryen sırasında kistektomi yapıldı. Bu hastaların patolojileri ise benign müsinöz kist (n=), borderline Brenner tümörü (n=), borderline müsinöz kistadenom (n=), borderline seröz kistadenom (n=) ve matür kistik teratom (n=) olarak raporlandı. Dört hasta gebelik sonrası gerilemeyen adneksial kitle sebebiyle opere edildi. Bu hastaların patolojileri ise benign müsinöz kist (n=) ve matür kistik teratom (n=) olarak raporlandı. Dört hastanın gebeliği devam ederken adneksial kitlelerinde büyüme olmadan takip ediliyor. İki hastanın gebeliği ise ilk trimesterde abort ile sonuçlandı ve abort sonrası hastanın kitlesi regrese olurken, sebat eden diğer hastaya yapılan kistektomi sonucu matür kistik teratom geldi. Opere olan hastaların tümünde yapılan müdahale kistektomi oldu. SONUÇ: Gebelikte adneksial kitlelerin çoğu benigndir ve iyi bir değerlendirme sonucunda doğum sonrasına kadar takip edilmesi güvenlidir. Doğum sonrası devam eden kitlelere cerrahi müdahale yapılabilir. Malignite şüphesi yüksek olan gebelerde ise ikinci trimesterde operasyon düşünülmesi uygundur. Hastaların takibi ve tedavisi bu konuda deneyimli merkezlerce yapılması uygundur. 7

118 ST International & November st - 5 th, 08 8 Anahtar Kelimeler: adneksial kitle, gebelik, ovarian kist Tablo- Yaş 0,5 ± 5,8 Gravida (-6) Parite (0-) Tanı haftası (6-4) Semptom Var (%5) Yok (%65) CA-5 4,48 ± 9,4 U/ml Doğum haftası 8 (-4) Vajinal doğum Doğum şekli (%5) Sezaryen (%47) Doğum kilosu.9,8 ± 45,0 gr Hastaların demografik ve laboratuar özellikleri Tablo- Boyut 84 ± 44,6 mm Sol (%57) Taraf Sağ (%0) Bilateral (%) Solid (%4) Görünüm Kistik (%6) Solid-kistik (%5) Adneksial kitlelerin ultrasonografik görünümleri OP-6 Predictive Value Of Chemosensitivity Assays In Ovarian Carcinoma How To Perform And What To Expect? Burak Tatar, Yakup Yalçın, Fatih Aktoz, Zafer Selçuk Tuncer Samsun Research And Teaching Hospital Department Of Gynecologic Oncology, Samsun Isparta State Hospital, Department Of Gynecologic Oncology, Isparta Hacettepe University Faculty Of Medicine Department Of Obstetrics And Gynecology, Ankara OBJECTIVE: The response to chemotherapeutic drugs are very heterogeneous for the same histology of tumor type in ovarian cancer. Tailoring the therapy for each patient may protect from unnecessary toxicity of a drug that will be ineffective eventually. We evaluated the accuracy of invitro chemosensitivity assays to predict drug response, disease relapse and survival. MATERIAL-METHODS: Fresh surgical specimens obtained during front-line cytoreductive surgery of 6 primary ovarian cancer patients were evaluated with adenosine triphosphate (ATP-TCA), -(4,5-dimethylthiazol--yl)-,5- diphenyltetrazolium-bromide (MTT), and differential staining cytotoxicity (DiSC) assays. patients who received carboplatin-paclitaxel regime postoperatively could be observed for 60+ months. Mann-Whitney-u test is used for quantitative group comparison. Cutoff values are analyzed with ROC curve. Kaplan-Meier (Log-Rank) is utilized for survival analysis. RESULTS: Platinum sensitivity measured higher with all three tests for tumors recurred in 4 months in comparison with tumors later recurred (p 0.05). Patients survived more than 60 months, platinum sensitivity was higher in comparison to who survived less than 60 months for MTT and DiSC assays (p 0.05), but not for ATP assay (p 0.05). (Table ) (Figure ) To predict early recurrence (<4 months) and mortality (<60 months) with each assay; cutoffs as 0% for MTT, 0% for ATP-TCA, and DiSC works best for chemosensitivity analysis, instead of an arbitrary cutoff.(p<0.05) (Figure ) For chemosensitive group (<50%, DiSC), progression-free survival [.6months( )] and overall survival [47.5months ( )] were significantly higher than chemoresistant group [.7monhs(4.4-9.)] (p=0.007) and [6.5months ( )] (p=0.07), respectively.(figure ) CONCLUSIONS: Chemosensitivity assays can predict early relapse and short overall survival after initial cytoreductive surgery. This can translate into clinical management in terms of predicting platinum sensitivity and protecting patients from excess toxicity of chemotherapeutics which will be administered for limited benefit. Large prospective studies comparing physician s choice with assay-directed therapy are required before routine utilization of these assays. Keywords: ATP, DiSC, invitro chemosensitivity, MTT, ovarian cancer. Table Recurrence (-) Recurrence (+) Mean ± sd Median Mean ± sd Median MTT,0 ± 0,0 7,0 6.9 ± ,0 ATP- TCA,4 ±,8 7, 7. ± ,09 DISC 9, ± 7,4 5,0 6.8 ± ,005 p

119 ST International & November st - 5 th, 08 Mortality (-) Mortality (+) Mean ± sd Mean ± sd Median MTT 7,6 ± 9.8 7,5 5.6 ± ,048 ATP- TCA,0 ± 0.8,6 4. ± ,6 DISC,7 ± 5.0 5,0 6.6 ± ,0 Tumor sensitivity for Carboplatin measured with ATP- TCA, -(4,5-dimethylthiazol--yl)-,5-diphenyltetrazolium bromide (MTT), and differential staining cytotoxicity (DiSC) assays. Values are percentage of viable cells after exposure to chemotherapeutics in chemosensitivity assays (lower value means tumor is more sensitive to particular chemotherapeutic) (p<0.05 is considered statistically significant). Recurrence (+): Tumor recurred in 4 months after primary cytoreductive surgery. Recurrence (-): Tumor recurred later than 4 months after primary cytoreductive surgery Mortality (+): Mortality in 60 months after primary cytoreductive surgery. Mortality (-): Mortality not occured in 60 months after primary cytoreductive surgery. OP-6 Malign germ hücreli over tümörlerinde kliniko patolojik özelliklerin prognoza etkisi Yegana Sadigova, Sevtap Seyfettinoğlu, Esra Cihan, Ahmet Barış Güzel, Mehmet Ali Vardar, Ümran Küçükgöz Güleç Çukurova Üniversitesi Tıp fakültesi Kadın hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Malign over germ hücreli tümörler (MOGHT), tüm over kanserlerinin %5 sinden sorumludur. Primitif germ hücrelerinden köken alan germ hücreli over tümörlerinin en önemli özellikleri genç hastalarda görülmesi, / malign olması, üçüncü dekat sonrası az görülmesi, tanı anında olguların yaklaşık yarısından fazlasının erken evrede olmasıdır. AMAÇ: MOGHT uzun sağkalımla ilişkisi, ve biyolojik özellikleri nedeni ıle diğer over tümörlerinden ayrı incelenmelidir. Bu çalısmamızda amacımız kliniğimizde son 5 yılda MOGHT tanısı ile takip edilen hastaların klinik ve demografik özellikleri ile birlikte prognostik parametrelerin de incelenmesi ve bulguların sağkalıma etkisinin araştırılmasıdır. GEREÇ-YÖNTEM: Kliniğimizde Nisan 99- Kasım 07 tarihleri arasında opere edilen ve takipleri yapılan 5 MOGHT tanılı hastanın verileri incelendi. Klinik özellikleri, operasyon bilgileri, patolojik bulguları, tedavileri ve takip bulguları incelenerek sağkalıma etkileri araştırıldı. İstatistiksel değerlendirmede SPSS 0 programı kullanıldı. p BULGULAR: Çalışmamıza dahil edilen 5 hastanın yaş ortalaması 7.5 +_ 4. tür. Hastaların 69 u(%60 ) tanı anında reproduktif dönemde, 70 i (%60.9) nullipar olduğu belirlenmiştir. En sık başvuru ağrı (%47) ve anormal uterin kanama (%7) olmuştur. 55 hastaya (%47.8) FKC, 8 ne (%) tam evreleme cerrahisi, ne (%9.8) ise dış merkezde operasyon yapıldıktan sonra kliniğimizde tamamlayıcı cerrahi uygulanmıştır. Postoperatif dönemdeki gebelik oranlarına baktığımızda 79 hastanın fertilite istemi olmasına rağmen sadece 55 ine fertilite koruyucu cerrahi yapılmış olup 9 unda (%4.5) gebelik meydana gelmiş, onların 5 inde terme ulaşan canlı doğum elde edilmiştir. 5 hastanın 5 yıllik sağkalımı %74 dur. SONUÇ: Kliniğimizde 480 over kanseri olgusunun 5 (%7) ni MGHOT oluşturmaktadır. Calısmamızda; tümör lokalizasyonu, sitoreduksiyon yapılamamış olması, ileri evre hastalık, kötü diferansiyasyon, metastaz saptanmış olması, mikst germ hücre histolojik tipi, hastaların sistemik hastalığının bulunması kötü prognostik faktörler olarak belirlendi. Hastalıksız sağkalıma etki eden faktörler ileri evre, tümörün mikst germ hücre histolojisinde olması ve suboptimal sitoredüksiyondur. Hem hastalıksız hem sağkalım sürelerinin, diğer histolojik türlere göre belirgin düşük olduğu gösterilmiştir. FKC sonrası gebelik oranlarının yüksek bulunması umutvericidir. Anahtar Kelimeler: MOGHT, germ hucreli, Disgerminom, İmmatur Teratom, Prognostik Faktörler OP-6 Rekürren Over Kanserlerinde Sekonder Sitoredüksiyon Tek Merkez Deneyimi Ayşe Gül Besler, Mustafa Coşan Terek Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekoonkoloji Bölümü, İzmir GİRİŞ/ AMAÇ: Over kanseri kadın kanserlerinin %4 ünü oluşturur. En sık ikinci jinekolojik kanser tipi olup en yüksek mortalite oranına sahiptir. Tedavide sitoredüktif cerrahi ve adjuvan KT ile %80-90 remisyon olup, yıl içinde %40-50 oranında hastalarda nüks görülmektedir. MATERYAL/METOD: Bu çalışmaya EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Jinekolojik Onkoloji Bölümü nde yılları arasında over kanseri nedeniyle nüks saptanan ve sekonder sitoredüksiyon uygulanan 7 hasta dahil edilmiştir. Hastaların yaşı, ilk tanı tarihi, tanı anındaki evresi, histolojik tipi, ilk operasyon şekli, nüks 9

120 ST International & November st - 5 th, 08 dönemde NACT durumu, nüks organ tutulum sayıları ve yeri, nüks anında CA5 değerleri, hastalıksız geçen süre ve mortalite gibi parametreler kaydedilmiştir. Hastalıksız ve genel sağ kalım süreleri Kaplan-Meier yöntemiyle hesaplanmıştır. SONUÇ: Hastaların ortalama yaşı 56 dır. Tanı anında evrelere göre dağılım evre de 7, evre de 4 ve evre de 6 hasta mevcuttur. Nüks dönemde sekonder cerrahi öncesi KT alanların ilk tanıdaki evrelere göre dağılımı evre de, evre de ve evre de 4 hasta olmak üzere toplamda 8 hastadır. Yine evrelere göre organ tutulum durumu multipl metastatik olanlarda evre de 4, evre de ve evre de 4 hasta olup geri kalan 7 hastada tek organ tutulumu mevcuttur. Sonuç olarak 5 yıllık hastalıksız sağ kalım oranı %6, olup genel sağ kalım oranı %80 dir. Takip süreci içerisinde yaşamını kaybeden hasta sayısı 4 dür. TARTIŞMA: Literatürde over kanseri nüks oranı tüm hastalar içinde %70-80 olarak belirtilmektedir. Literatürlerde sekonder sitoredüksiyon uygulanan hastalarda hastalıksız sağ kalım süreleri -48 ay arasında değişmekte olup genel sağ kalım süreleri 8-56 ay arasındadır. Sonuç olarak over kanser rekürrensinde uygun şartlarda yapılan sekonder sitoredüktif cerrahi, hastalıksız ve genel sağ kalım sürelerinde etkin bir tedavi yaklaşımıdır. Anahtar Kelimeler: nüks, over karsinomu, sitoredüksiyon OP-64 Jinekolojik kanserlerde sitoredüktif cerrahi sonrası hipertermik intraperitoneal kemoterapi uygulaması: Teknik detay ve kısa dönem sonuçları Yağmur Minareci, Hamdullah Sözen, Özgür Aydın Tosun, Engin Çelik, Merve Baktıroğlu, Harika Yumru Çeliksoy, Samet Topuz, Mehmet Yavuz Salihoğlu İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı MATERYAL-METOD: İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Kliniğinde mayıs 05 ekim 08 tarihleri arasında jinekolojik kanser nedeniyle SRC yi takiben HİPEK yapılan yirmi beş hasta retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Cerrahi komplikasyonlar Clavien - Dindo kriterleri ile sınıflandırılmıştır. BULGULAR: Toplam yirmi beş hastanın yirmi üçü nüksü takiben SRC + HİPEK grubunda iken, ikisi neoadjuvan kemoterapi sonrasında interval debulking cerrahisi + HİPEK grubunda idi. Hastaların yirmi üçü over kanseri, ikisi seröz endometrium kanseri idi ve over kanseri olan gruptaki hastaların çoğunluğunu platin dirençli hastalardan oluşmakta idi. Ortalama hasta yaşı elli yedi (otuz üç - yetmiş dört) ve ortalama SRC süresi 9 (90-40) dakika idi. Ortalama on iki (bir otuz beş) aylık izlem süresinde; SRC + HİPEK yapılan hastalarda bir yıllık toplam sağkalım % 7, üç yıllık sağkalım % 8 olarak kaydedilmiştir. On dört hastadan oluşan platin dirençli nüks EOK li hasta grubu kendi içinde değerlendirmeye alındığında; ortalama sağkalım. ay ve hastalıksız sağkalım 4.4 ay olarak saptanmıştır. Peri-operatif morbidite iki hastada izlenmiş (iki hastada bağırsak rezeksiyon-anastamoz sonrası anastamoz kaçağı ve bu hastalardan birinde gelişen kronik böbrek yetmezliği) olup, bir hastada mortalite gerçekleşmiştir. SONUÇ: SRC ve HİPEK, ileri evre over ve endometrium kanserli hastaların tedavisinde deneysel olarak uygulanmakta olup, en iyi sonuçlar geride gözle görülür tümör kalmadığı taktirde alınmaktadır. Özellikle platin dirençli hasta grubu değerlendirildiğinde ve bu hasta grubuna yönelik elimizdeki tedavi seçeneklerin yetersizliği göz önüne alındığında, kısa dönemli sonuçlarımız umut vericidir. Ayrıca, çalışmamızda raporladığımız yan etki sıklığı, literatür ile benzerdir. Anahtar Kelimeler: over kanseri, sitoredüktif cerrahi, tümörsüz cerrahi, optimal cerrahi, hipertermik intraperitoneal kemoterapi, hipek 0 GİRİŞ: Sitoredüktif cerrahi (SRC) ve sonrasında uygulanan hipertermik intraperitoneal kemoterapi (HİPEK) ikilisinin amacı, tüm makroskopik hastalıkların eksize edilmesi ve peritoneal boşluğa direkt verilen sıcak kemoterapötik ajan tedavisi ile hastaların yaşam süresinin uzatılmasıdır. Çalışmamızın birincil hedefi, jinekolojik kanserli hastaların klinik özelliklerini, cerrahi işlemi ve komplikasyonlarını tanımlamak olup; ikincil hedefi ise, kısa dönem genel ve hastalıksız sağkalım sürelerini ortaya koymak olarak belirlenmiştir.

121 ST International & November st - 5 th, 08 OP-65 Metastatic ovarian tumors originated from pancreas Ebru İnci Coşkun, Saadet Alan, Ercan Yılmaz, Koray Kutlutürk, Hasan Gökçe, Sami Akbulut, Emine Şamdancı, Emin Tamer Elkıran 4, Sezai Yılmaz İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı 4 İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Anabilim Dalı Pancreatic cancer has been known as having the worst prognosis among all cancers with the rate of 5 % for 5 years survival. The exact etiology has been still unknown but risk factorsare:age,race,malegender,cigarettesmoking,coffeeand alcohol consumption, diet, chronic pancreatitis and diabetes. Ovarian cancers which are determined incidentally by the exploration of pelvis and abdomen are metastatic with the rate of 6 %. Most of the metastatic tumors in ovary are Krukenberg and mucocellular tumors. In women with Krukenberg tumor, the average age is Metastatic ovarian cancer is divided in two groups, gynecologic and non-gynecologic metastatic ovarian tumors. Five year survival is 4 % in gynecologic ovarian metastasis, 5.4 % in gastrointestinal system and 8.4 % in breast originated metastatic ovarian cancers. Pancreas is a rare origin for the ovarian metastasis. There has been presented two cases which are operated for exploration of adnexial lesions. First case is 5 years old and had a Whipple procedure in 06. The pathologic diagnosis was pancreatic ductal adenocarcinoma, lymph node had tumor metastasis. In the recent exploration there has been bilateral adnexial mass lesions, 8 cm and 7 cm in diameter. Frozen section examination revealed adenocarcinoma metastasis in both adnexial mass lesions. Also the uterus had adenocarcinoma metastasis through the posterior wall. The second patient was 5 years old and had a Whipple procedure in 07. The pathologic diagnosis was pancreatic ductal adenocarcinoma with an invasion to peripancreatic fatty tissue. lymph nodes were metastatic. The gynecologic exploration because of left adnexal 5 cm lesion has been undertaken in 08. Unknown origin was reported at first but further examination has revealed adenocarcinoma as diagnosis. Besides the adnexal metastasis, there were no sign of other metastatic lesions, including intrabdominal organs. Keywords: metastasis, ovarian cancer, pancreatic cancer, adenocarcinoma, adnexial tumor OP-66 ileri evre over kanserinde sitoredüksiyon kapsamında ekstensif üst batın cerrahisi ve hudson histerektomisi 0 aylık deneyimimiz Nasuh Utku Doğan, Selen Doğan, Ceren Güner, Aygün Hamidova akdeniz üniversitesi kadın hastalıkları ve doğum ad, antalya sbü, antalya eğitim araştırma hastanesi, antalya GİRİŞ: İleri evre over kanserinde rezektabl hastalıkta optimal ve maksimal cerrahi sitoredüksiyon altın standart tedavi yaklaşımıdır. Pelvik bölgeyi tutan hastalıkta retroperitoneal retrograd yaklaşımla yapılan Hudson histerektomisi ile pelvik hastalık enblok olarak eksize edilmesi maksimal cerrahi debulking sağlayacaktır. Kliniğimizde aynı cerrahi prensiplerle tedavi edilen ileri evre over kanseri hastaları intraoperatif ve postoperatif parametreleri retrospektif olarak analiz edildi. MATERYAL-METOD: 0 aylık periodda Şubat 07- Ey lül 08tarihleri arasında kliniğimizde opere edilen ileri evre 9 hastanın sonuçları analiz edildi. Tüm hastalara işlem öncesinde tanısal laparoskopi yapılarak rezektabilite modifiye Fagotti skorlamasına göre değerledirildi. Rezektabl tğmşrğ olduğu düşünülen hastalara suprspubikbölge, xyphoid arası median kesi sonrasında karaciğer mobilizasyonu ve sonrasında üst batın cerrahi yapıldı. Daha sonra pelvik bölgeye geçilerek retroperitoneal boşluklar alan oluşturularak, üreter mobilizasyonu sonrası gerekli vakalarda rektosigmoid eksizyonu ile beraber total pelvik peritonektomi yapılarak spesmen en-blok çıkarıldı. SONUÇLAR: 9 hastanın 4 üne tanısal laparoskopi sonrası unrezektabl hastalık nedeniyle önce neoadjuvan kemoterapiye yönlendirildi. hasta optimal debulking yapıldı. 4 hastaya rektosigmoid eksizyonu, 7 hastaya diyafragma stripping, hastaya çöliak trunkus lenfadenektomi yapıldı. Onbir hastaya intraop transfüzyon yapıldı. Ortalama ameliyat süresi 90 ( dakika) dakika idi. Ortanca kan kaybı 400 cc idi ( cc). Postoperatif hastada evisarasyon nedeniyle re-opere edildi. Üç hastada yara yeri enfeksiyonu gelişti.bir hastada pulmoner emboli teşhis edildi. Dört hastada post-operatif ileus gelişti ve konservatif tedavi sonrası tüm hastalarda barsak pasajı sağlandı. Ortanca takip süresi ay idi (-8 ay). hastada nüks nedeiyle second-line kemoterapiye geçildi.

122 ST International & November st - 5 th, 08 TARTIŞMA: İleri evre over kanserinde ekstensif üst batın cerrahisi ve pelvik hastalıkta retrograd Hudson histerektomisi peritoneal hastalığın total eksizyonu açısından kabul edilebilir morbiditeye sahip cerrahi yaklaşımdır. Anahtar Kelimeler: ileri evre over kanseri, maksimal debulking, hudson histerektomisi OP-67 Postoperative nomogram for the prediction of disease-free survival in lymph node-negative stage I IIA cervical cancer patients treated with radical hysterectomy Varol Gülseren, Mustafa Kocaer, İsa Aykut Özdemir, Kemal Güngördük 4 Mersin State Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology, Mersin, Turkey. Tepecik Education and Research Hospital, Department of Gynecologic Oncology, Izmir,Turkey. Bakirkoy Sadi Konuk Research and Training Hospital, Department of Gynecology and Oncology, Istanbul, Turkey. 4 Muğla Sitki Koçman University Education and Research Hospital, Department of Gynecology and Oncology, Muğla, Turkey. AIM: The purpose of this study was to develop and validate a nomogram for individual prediction of recurrence and disease-free survival (DFS) among lymph node-negative early-stage (I IIA) cervical cancer (CC) patients treated with Type B or Type C hysterectomy. PATIENTS and METHODS: Data were collected from patients diagnosed with CC between January 995 and January 07 at the Gynecological Oncology Department, Tepecik Training and Research Hospital. A total of 94 cases with stage IA IIA CC were evaluated retrospectively. Patients with stage IA IIA CC who underwent radical (Type C) or modified radical (Type B) hysterectomy and pelvic ± paraaortic lymph node dissection with lymph node negativity were included in the study. The nomogram was constructed based on the results of Cox regression. The prediction accuracy of the nomogram was measured using the concordance index (C-index). RESULTS: The relationships between prognostic factors such as stage, tumor size, parametrial involvement, vaginal cuff margin, endomyometrial infiltration, and lymphovascular space invasion status and DFS were compared using a univariable Cox regression model. When the nomogram was prepared, the scores of the risk factors were collected, and we observed that scores were at least 0 to a maximum of 44 points. The C-index for the nomogram was (95% confidence interval, ). CONCLUSION: The nomogram based on the indicated prognostic factors yielded excellent results in predicting recurrence in early-stage CC patients without lymph node metastasis who underwent radical hysterectomy. Keywords: Cervical Cancer, Disease free survival, Radical hysterectomy OP-68 Pregnancy outcomes after cold- knife conisation and loop electrosurgical excision procedure in a tertiary care center Fulya Kayıkçıoğlu, Tuğba Kınay, Sevgi Koç Department of Gynecology and Obstetrics,University of Health Sciences, Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey Cervical preinvasive lesions occur in reproductive age mostly. Excisional methods used for the treatment of these lesions can lead to poor obstetric outcomes such as second trimester pregnancy loss, preterm delivery, preterm premature rupture of membranes and low birth weight neonates by causing changes in the cervical stroma and glandular structures. In this retrospective cohort study, medical records of a total of 86 women who underwent cold-knife conisation and LEEP (Loop Electrosurgical Excision Procedure) for the treatment of cervical intraepithelial neoplasia, between January 0 and December 07, in University of Health Sciences Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital were reviewed. 44 women were 45 years old or younger. Thirty three (7,5%) of 44 women were conceived after an excisional procedure. The mean age was 4,7 ±,9 years, gravidity was,6 ±,6, parity was,9 ±, in pregnant women. Pregnancy outcomes were birth in 0 ( 0,%) women, abortion in (6,%), and voluntary abortion in 9 (7,%). Five (5,%) women had ongoing pregnancy and 7 (,%) pregnant women did not undergo follow-up and treatment at study hospital. Seven (,%) of births were term and (9,%) were preterm. Preterm premature rupture of membranes was present in (%) of the preterm births. Mean gestational age was 9 ±,7 weeks in term births and ± weeks

123 ST International & November st - 5 th, 08 in preterm births. One of the women with cervical cerclage had ongoing pregnancy, and the other woman underwent cesarean section at 8 weeks of gestation due to intrauterine growth restriction and abdominal cerclage. In conclusion, excisional procedures cause functional and morphological damage in the cervical tissue. Therefore, the limits of treatment should be determined according to the characteristics of the women planning pregnancy. Patients must be well evaluated and informed before treatment. Keywords: cervical intraepithelial neoplasia, cold-knife conisation, LEEP (Loop Electrosurgical Excision Procedure), pregnancy outcomes OP-69 Post-conization follow-up of patients with CIN / with different amount of distance to negative cone biopsy margin: A retrospective cohort study Burak Giray, Canan Kabaca Kocakusak, Mine Guray Uzun, Serkan Akis Department of Gynecologic Oncology, Zeynep Kamil Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey. PURPOSE: The aim of this study was to investigate whether patients with CIN / with different amount of distance to negative cone biopsy margin differ in terms of postconization follow-up results. MATERIALS-METHODS: Cold-knife cone specimens with a negative surgical margin with a diagnosis of CIN-/ were selected. Pathology reports were obtained retrospectively. The minimum distance between the margin and lesion categorized as less than mm (Group ), to 5 mm (Group ), or more than 5 mm (Group ). After conization patients were followed by cytology every 6 months for months. RESULTS: There were no significant statistically differences between groups in terms of postoperative cone-biopsy results (p=0.6). Furthermore, there were no statistically significant differences between groups in terms of cytology at 6 months and months (p=0., p=0.80; respectively). CONCLUSION: Results of the present study indicates that the amount of distance of lesion to cone biopsy margin seems to have no effect on follow-up results in patients with negative surgical margin. Patients who underwent surgical treatment with a wider cone biopsy margin and narrower cone biopsy margin demonstrated similar follow-up results. Comparison of groups in terms of post-conization cytology follow-up results at 6 and months. Patients with abnormal cytology results at 6 months follow up Patients with abnormal cytology results at months follow up Glandular involvement Group- (n=6 Group- (n=6) Group- (n=) 4 (5.4%) 6 (6.7%) 0% 0. (.8%) (.8%) 0% 0.80 (46.%) (58.%) p 8(5.4%) 0.49 Values are presented as n (%) Group, patients with the minimum distance less than mm between the margin and lesion; Group, patients with the minimum distance to 5 mm between the margin and lesion; Group, patients with the minimum distance more than 5 mm between the margin and lesion. Patient demographic characteristics and cervical biopsy results before conization and ost-operative cone biopsy results. Group- (n=6) Group- (n=6) Age 9. ± ± 9.8 Group- (n=) 7.44 ± 5.9 p 0.59 Gravida (0-6) (0-0) (-4) 0.4 Parity (0-4) (0-8) (-) 0.57 Menapasual status Premenopausal Postmenopausal Cervical biopsy results before conization CIN CIN Post-operative cone biopsy results CIN CIN (84.6%) 4 (5.4%) 8 (0.8%) (46.%) 5 (9.%) (80.8%) 0 (8.%) 6 (6.7%) (0.6%) 8 (50%) 0(7.8%) 6(7.%) (00%) 0 6 (50%) (5%) 4(.%) 8(66.7%) Values are presented mean±sd, median (minimummaximum) and n(%) Group, patients with the minimum distance less than mm between the margin and lesion;group, patients with the minimum distance to 5 mm between the margin and lesion; Group, patients with the minimum distance more than 5 mm between the margin and lesion Keywords: cone biopsy, conization, distance of margin, high grade squamous intraepithelial lesion.

124 ST International & November st - 5 th, 08 4 OP-70 Serviks Kanserlerinin -Boyutlu Brakiterapisinde Konturlamadaki Belirsizlikler Ayşenur Elmalı Doğan, Melis Gültekin, Sezin Yüce Sarı, Fatih Biltekin, Deniz Yüce, Ferah Yıldız Hacettepe Üniversitesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı, Ankara AMAÇ: Lokal ileri evre serviks kanseri brakiterapisinde standart yaklaşım manyetik rezonans görüntüleme (MRG) eşliğinde -boyutlu brakiterapidir (B-BRT). Ancak sıklıkla bilgisayarlı tomografi (BT) eşliğinde uygulanır. Çalışmamızda B-BRT de kişiler arası konturlama farklılıkları ve hedef hacim dozlarında değişikliklerin belirlenmesi amaçlanmıştır. GEREÇ-YÖNTEM: Ağustos 07-Ocak 08 arasında tedavi edilen 0 olguda eksternal radyoterapi (ERT) öncesi ve sonrası jinekolojik muayene kıdemli hekimden biri tarafından (FY, MG) yapılmıştır. Aplikasyonlar BT eşliğinde yapılmış, hedef hacimler belirlenirken tanı ve ERT sonrası MRG görüntüleri kullanılmıştır. Her fraksiyonda yeni BT çekilmiş ve konturlama 4 farklı klinisyen ( kıdemli öğretim üyesi:fy, orta kıdemli öğretim üyesi:mg, uzman:sys ve araştırma görevlisi:aed) tarafından yapılmıştır. Reçetelenen doz HR-CTV ye 8 Gy/4 fr dir. BULGULAR: Ortanca yaş 5 yıl olup 4 olgu evre IB ve 6 sı evre IIB hastalığa sahiptir. ERT sonrası 5 tama yakın, 5 parsiyel yanıt görülmüştür. Tedavide uterus 7 olguda antevert, olguda retrovert, olguda değişken pozisyondadır. Konturlamalar, FY tarafından yapılan orjinal tedavi planlamalarındakiler indeks kabul edilerek karşılaştırılmıştır. Gözlemciler arası uyumun değerlendirilmesinde intraclass korelasyon katsayısı (ICC) kullanılmış, anlamlılık seviyesi 0.05 kabul edilmiştir. İndeks konturlara göre yapılan planlamalarda diğer araştırıcının çizdiği yüksek riskli (HR) ve orta riskli (IR) klinik hedef hacimlerin (CTV) aldığı dozlar ve standart sapmalar hesaplanmıştır. Diğer araştırıcıların ölçümlerinin kıdemli öğretim üyesininkilerle karşılaştırılmasında HR- CTV D90 için ICC katsayısı 0,44-0,65, IR-CTV D98 için 0,69-0,709 arasında değişmektedir. İki öğretim üyesi ve araştırma görevlisi arasındaki uyum 0,6-0,8, diğer araştırıcının arasındaki uyum 0,-0,6 arasındadır. Asıl uyumsuzluğa neden olan olgudan biri retrovert uterus ve rezidü parametrial hastalığa sahip olup diğerinde uterus çevresine yapışmış barsak ansları nedeniyle uterus sınırları ve parametriumlar net seçilememektedir. Bu olgular dış merkezde ERT almış, tanı jinekolojik muayeneleri bilinmemektedir. SONUÇ: Hacimlerin konturlanması kişiler arasında ciddi değişiklikler gösterebilmektedir. BRT ile aktif ilgilenen kişiler arasında uyumsuzluk daha az olmasına karşın, hasta anatomisi ve tanı bilgi eksikliklerden kaynaklanan ciddi farklılık olabilmektedir. Anahtar Kelimeler: Belirsizlikler, brakiterapi, konturlama, serviks kanseri. OP-7 Comparison of topical lidocaine spray with forced coughing in pain relief during colposcopic biopsy procedure: A randomized trial Erbil Karaman, Ali Kolusarı, İsmet Alkış, Orkun Çetin Department of Gynecologic Oncology, Yuzuncu Yil University, Van, Turkey Department of Obstetric and Gynecology, Yuzuncu Yil University, Van, Turkey AIM: Our objective was to compare the effectiveness of local lidocaine spray compared to forced coughing for relieving pain during colposcopically guided cervical biopsies (CGBs). METHODS: The study was a randomized study included patients with abnormal cervical cytologic results requiring colposcopic biopsy procedure. The patients were randomly assigned to either the 0% lidocaine spray(ls) or the forced coughing (FC) groups before biopsy procedure. As primary outcome, pain was assessed by using a 0-cm visual analog scale at different steps during the procedure. RESULTS: Fourty-four and 4 patients had CGBs using LS and FC, respectively. Age, parity, body-mass index, history of previous curettage and vajinal delivery, smoking status and number of biopsies were similar in both groups. Mean±SD pain scores after cervical biopsy was.5±.4 and 4.4±. in LS and FC group, respectively (p<0.05). Operative time was longer in the LS than in the FC group (7.6±.4 vs 5.±0.8, p:0.004). No complication or adverse effect was observed in both groups. CONCLUSION: The present study showed that lidocaine spray use can be reccomended for pain relief during colposcopically directed cervical biopsy procedure with

125 ST International & November st - 5 th, 08 superiority to the forced coughing in terms of pain and absence of any adverse reactions. Keywords: colposcopy, pain, forced coughing, topical lidocaine OP-7 Can we predict surgical margin positivity while performing cervical excisional procedures? Yasin Durmuş, Ahmet Taner Turan Department of Gynecological Oncology, Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Ankara, Turkey OBJECTIVES: To identify factors associated with surgical margin positive cone specimens and to determine the optimal cone size METHODS: The medical records of patients who had undergone a loop electrosurgical excision procedure (LEEP), cold-knife conization and needle excision of the transformation zone procedure between January 04 and December 07 were retrospectively reviewed. Patients who had undergone a cervical excisional procedure because of low grade squamous intraepithelial lesions and lesser abnormalities were excluded from the study. Patients whose previous biopsy/smear reports showed high grade squamous intraepithelial lesions, whose previous biopsy results showed a squamous intraepithelial lesion so that high grade lesion could not be excluded, who were diagnosed with a stage A squamous cell carcinoma were included to the study. RESULTS: Two hundred sixty eight women fulfilled the inclusion criteria. One hundred eighty six (69.4%) were identified as surgical margin negative and 8 (0.4%) were identified as surgical margin positive. Univariate analyses showed that postmenopause, previous smear reported as HSIL, previous colposcopic examination revealing HSIL at endocervical curettage material and also at two or more ectocervical quadrants and managing with LEEP were statistically significant risk factors for surgical margin positivity. And also nulliparous patients showed lower surgical margin positivity rate which was statistically significant. Multivariate analyses showed that menopausal status, previous colposcopic examination revealing HSIL at endocervical curettage material and also at two or more ectocervical quadrants, previous smear reported as HSIL were independent risk factors. Mean values of cone height, cone base area and cone volume were evaluated for both surgical margin positive and negative groups and there were no significant difference statistically. CONCLUSIONS: High risk patients in case of surgical margin positivity should be revealed and managed regardfully for minimizing the surgical margin positivity rates. Keywords: Conization, LEEP, NETZ, Margin, HSIL, CIN OP-7 HPV tip 66 nın servikal sitoloji anormalliği olan ve olmayan Türk kadınlarındaki prevalansı ve dağılımı Ferah Kazancı, Mehmet Anıl Onan, Gülendam Bozdayı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara AMAÇ: Serviks kanseri kadınlarda dünyada en sık. kanserdir ve % si insan papilloma virus (HPV) enfeksiyonuna dayandırılmaktadır. Bu çalışmada anormal ve normal servikal smearlerde HPV tip 66 nın dağılımının sıklığı ve kolposkopik bulguları değerlendirildi. GEREÇ ve YÖNTEMLER: GÜTF Jinekolojik Onkoloji kliniğine Ocak 07-Şubat 08 arasında başvuran 88 hastanın alınan endoservikal örneklerde PCR yöntemiyle HPV DNA sı ve servikal smearların sitolojik incelemesi yapılmıştır. Taramada HPV tip 66 nın HPV 6 ve/ veya 8 ile birlikte olduğu vakalara ve sadece HPV tip 66 pozitif ve sitoloji ASCUS olan olgulara kolposkopi ile inceleme yapılmış ve anormal bulgular saptanan bölgelerden örnek alınmıştır. BULGULAR: Olguların 66 (%.9) sında HR-HPV(yüksek riskli HPV) pozitif saptanmıştır. HPV negatif olgularda yaş ortalaması 4.9±9.5 iken, HPV pozitiflilerde 9.6±9.5 idi ve bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. En sık saptanan HPV tipleri; 6, 56, 8, 66, 5, 5 (%6.,.8,.,.,.8,.). dir. HPV pozitif olguların %9.4 ünde anormal sitoloji saptanmştır. HPV tip 66 nın 9 vakada (%.) pozitif olup, (%0.7) sinde HPV 66 nın izole, 4( %.4) ünde tip 6 ve 8 ile birlikte ve (%) ünde ise diğer yüksek tiplerle birlikte enfeksiyon yaptığı saptanmıştır. Servikal sitoloji sonucu, sadece tip 66 ile enfekte olan (%0.7) hastada anormal raporlanmıştır. Tip 66 ile enfekte olan 6 vaka kolposkopik muayeneye yapılmış, smear sonucu ASC-H/ HSIL olan bir hastaya LEEP ve ECC yapılmış ve patolojıde 5

126 ST International & November st - 5 th, 08 immunohistokimyasal incelemede benign raporlanmıştır.. SONUÇ: HPV tip 66 nın sıklığı önceki yapılan çalışmalardan daha yüksek oranda saptanmıştır. Son yapılan çalışmalarda yüksek riskli HPV tiplerinden çıkarılması gerektiği sonucuna varılan tip 66 için, bizim çalışmamızda da bu verileri destekler bulgular bulunmuştur. HPV profilaktik aşılarının etkisini belirlemede HPV tiplerin prevalansının coğrafik dağılımı önemlidir. Anahtar Kelimeler: HPV tip66, pap smear, kolposkopi UHPV tip 66 HPV Vaka(n,%) Yaş İzole HPV tip 66 (0.7) - 4 Tip 66 + tip 6 (0.) 40 Tip 66+tip 5 (0.) 5 Tip 66+ tip 6+ tip 5 (0.) Tip 66+ tip 8+ tip 58 (0.) 8 Tip 66+ tip + tip 58 (0.) 6 Tip 66+ tip 8+ tip + tip 56 (0.) 48 Tip 66+ tip 8+ tip 5+ tip 56 (0.) 9 Toplam 9(.) HPV tip 66 nın izole ve diğer HPV genotipleri ile birlikteliği ve hastaların yaş dağılımı değerlendirilmiştir. HPV tip 66 vakalarının servikal sitoloji ve kolposkopik muayene sonuçları HPV Smear Sitoloji Kolposkopi Tip 66 LSIL Normal Tip 66 ASC-H/HSIL Asetowhite alan, LEEP ve ECC Tip 66+ tip 6 Normal Normal Tip 66+ tip 5 Normal Yapılmadı Tip66+ tip 6+ tip 5 Normal Normal Tip 66+ tip 8+ tip 58 Normal Normal Tip 66+ tip + tip 58 Normal Yapılmadı Tip 66+ tip 8+ tip + tip 56 Normal Normal Tip 66+tip 8+ tip 5+ tip 56 Normal Yapılmadı Toplam (9) HPV tip 66 izole ve diğer genotiplerle birlikte olan vakaların servikal sitoloji ve kolposkopik muayene sonuçları değerlendirilmiştir OP-74 Servikal Displazilerin Yönetimi; Üçüncü Basamak, Tek Merkezin Altı Yıllık Verileri Hüseyin Aydoğmuş, Serhat Şen Izmır Katip Celebi University, Ataturk Research and Training Hospital AMAÇ: Servikal displazi yönetiminde konizasyon yapılmış olguların klinik özelliklerini ve tedavi yöntemlerini incelemek GEREÇ-YÖNTEM: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde 0-07 yılları arasında anormal smear veya HPV pozitifliği nedeniyle kolposkopi ve sonrasında konizasyon yapılan 76 olgunun verileri retrospektif olarak tarandı. BULGULAR: Olguların kolposkopi yapılma endikasyonları incelendiğinde 5 olguya (%9.) HPV pozitifliği, 5 olguya (%70.9) anormal smear sonucu nedeniyle yapıldığı görüldü. Anormal smear sonuçlarının dağılımına bakıldığında 6 olguya (%4.8) ASCUS, olguya (&6.8) ASC-H, 4 olguya (%9.) LSIL, 74 (%59.) olguya HSIL nedeniyle işlem uygulanmıştı. Biyopsi sonuçları incelendiğinde 8 olguda (%4.4) displaziye saptanmazken, olguda (%.) CIN, 6 olguda (%9.5) CIN veya CIN, 4 olgudaysa (%.) in situ serviks karsinomu bulunmuştur.olgulara ait konizasyon sonuçları incelendiğinde 45 olguda (%5.5) displaziye rastlanmadı, 6 olguda (%.4) CIN, 7 olguda (%66.4) CIN veya, 4 olguda (%.) in situ karsinom, 4 olguda (%.) invaziv karsinoma rastlandı. SONUÇLAR: Yüksek dereceli servikal lezyonların tespit edilmesinde kolposkopi eşliğinde yapılan biyopsi anormal smear sonuçlarının değerlendirilmesinde altın standarttır. Öte yandan kesin tanı ve tedavi için servikal konizasyon yöntemi halen geçerliliğini korumaktadır. Anahtar Kelimeler: Kolposkopi, Anormal Smear, Koniasyon 6

127 ST International & November st - 5 th, 08 Tablo. Servikal displazisi olan hastalarda smear sonuçları ile biyopsi sonuçlarının karşılaştırılması. Smear sonucu N (76) Displazi yok Cın Cın, İn situ kanser ASC-US 6 (%.4) 4 (%.) (%0.55) (%0.55) - - ASC-H (%.9) - - (%00) - - AGUS LSIL 4 (%.6) (%8) - (%88) (%4) - HSIL 74 (%4) (%) - 69(%9) (%4) - HPV +, normal 5 (%9.) - (%) 50(%98) Squamoz kanser (ASCUS: Atipik skuamoz hücreler, önemi bilinmeyen; ASC-H: Atipik skuamoz hücreler, yüksek derceli lezyonun ekarte edilemediği; AGUS: Atipik glandüler hücreler, önemi bilinmeyen; LSIL: Düşük dereceli servikal intraepitelyal lezyon; HSIL; Yüksek dereceli servikal intraepitelyal lezyon; CIN: Servikal intraepitelyal neoplazi.) Tablo. Kolposkopik biyopsi ile konizasyon sonuçlarının karşılaştırılması Histopatolojik sonuç Kolposkopik bx Konizasyon Lezyon yok (%.) 45(%5) CIN (%.7) 6(%5) CIN - 67(%94.8) 7(%66) Karsinoma insitu 4(%.) 4(%) İnvaziv karsinom - 4(%) Toplam OP-75 Human Papilomavirus Tarama Sonucu Pozitif Çıkan Olguların Kolposkopik Biyopsi Sonuçlarının Değerlendirilmesi Sedat Akgöl Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği,Diyarbakır AMAÇ: Human papilomavirus (HPV) taraması sonucu pozitif çıkan olgularda kolposkopik biyopsi sonuçlarının değerlendirilmesi. Materyal ve METHOD: Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine Mart-Eylül 08 tarihleri arasında HPV taraması sonucu pozitif çıktığı için kolposkopi yapılıpta, kolposkopide anormal kolposkopi bulgusu saptanıpta, servikal biyopsi alınan olgular dahil edildi. Olgular Grup- (HPV diğer:tip 6 ve 8 dışındakiler), Grup- (HPV 6 veya 8 pozitif) ve Grup- (HPV 6 ve 89 diye üçe ayrıldı. BULGULAR: Çalışmanın yapıldığı tarihler arasında HPV taraması pozitif çıkması üzerine yapılan kolposkopi işlemi esnasında, anormal kolposkopik bulgu saptanıpta biyopsi alınan 65 olgu çalışmaya dahil edildi. Olguların % 50. (n=84) Grup- de, %47.9 (n=79) Grup- de iken, geriye kalan % (n=) ise Grup- te yer alamktadı. Grup- deki olguların biyopsi sonuçalrının dağılımı: %7.8 (n=6) normal, %5.4 (n=) CIN-, %0.8 (n=9) CIN- iken Grup- de ki olguların ise %4 (n=4) normal, %.8 (n=8) CIN-, %9. (n=) CIN-, %.8 (n=) karsinoma insitu, %. (n=) ise invaziv karsinom şeklindedir. Grup- te ise %50 (n=) CIN-- ve %50 (n=) karsinoma insitu şeklindedir, SONUÇ: HPV 6 veya 8 in pozitif olduğu olgularda, HPV diğerin pozitif olduğu olgulara kıyasla CIN-, CIN- - oranları oldukça yüksektir.bunun yanında, HPV diğer pozitif olan olgularda karsinoma insitu ve invaziv karsinom hiç saptanmazken, HPV 6 veya 8 in pozitif olduğu olguların %5 de karsinoma insitu ve invaziv karsinom saptanmıştır. HPV 6 ve8 aynı anda pozitif olduğu olguların ise %50 (n=) de karsinoma insitu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: HPV tarama, Kolposkopi, Servikal displazi,serviks karsinomu OP-76 Does adenocarcinoma and squamous cell carcinoma histologic subtypes effect survival in locally advanced cervical cancer? Selçuk Erkılınç Tepecik Education and Research Hospital Department of Gynecologic Oncology, İzmir, Turkey AIM: To evaluate the effect of adenocarcinoma and squamous cell carcinoma histologic subtypes on overall survival in locally advanced cervical cancer patients MATERİAL METHOD: A retrospective analysis was conducted of 5 patients of AC and SCC that were in FIGO stage IIB and treated with combined radiotherapy and chemotherapy. The patiets that were in same age and received same treatment provided no confounder factor for comparison in two histologic types. Patients that had lost follow up excluded and 00 patients with SCC and 4 patients with AC constituted the study population. The data collected were age, tumor diameter, 7

128 ST International & November st - 5 th, 08 8 lymphovascular space invasion,hemoglobin levels, hydronephrosis at follow up, recurrence and follow up. Cox Regression analysis was used for analyze prognostic factors for overall survival. Kaplan Meier Survival analysis was used for estimation of survival. RESULTS: Mean age in adenocarcinoma and SCC groups were 5 and 5 respectively (p>0.0). Tumor diameter, lymphovascular space invasion and hemoglobin levels, hydroneprosis at follow up were similar in adenocarcinoma and SCC groups. Recurrence rate was also similar. Tumor histology did not effect overall survival in multivariate cox regression analysis. Disease free survival and overall survival were similar between two histologic subtypes (Log rank p:0.7 and 0.50 respectively) CONCLUSION: Our findings suggested similar recurrence and survival outcomes no prognostic effect on survival in locally advanced adenocarcinoma and squamous cell carcinoma. Keywords: adenocarcinoma, cervical cancer, squamous cell carcinoma OP-77 Outcomes of Loop Electrosurgical Excision Procedure (LEEP) and Cold Knife Conisation in Subsequent Management of Margin Positivity after LEEP Selçuk Erkılınç, Enes Taylan, Volkan Karataşlı, Orhan Temel, Tuğba Karadeniz, İlker Çakır, Behzat Can, Mehmet Gökçü, Muzaffer Sancı Tepecik Education and Research Hospital Department of Gynecologic Oncology, İzmir, Turkey Department of Obstetrics, Gynecology and Reproductive Sciences, Yale University School of Medicine, New Haven, CT, USA. Division of Pathology, University of Medical Sciences Tepecik Education and Research Hospital, Izmir, Turkey AIM: To investigate the outcomes of Loop Electrosurgical Excision Procedure (LEEP) and cold knife conization (CKC) in the subsequent management of surgical margin positivity after primary LEEP. METHOD: A total of 7 patients underwent primary LEEP conisation due to high grade cervical dysplasia. Of them 5 patients showed surgical margin positivity after LEEP. The patients that underwent LEEP (n=7) or CKC (n=70) for the management of margin positivity were included. Data including age, menopausal status, colposcopy findings, time between cytology and LEEP, HPV testing results, surgical complications (excessive bleeding, vaginal laceration), volume of excised cervical tissue (measured diameters: transverse, anteriorposterior and depth) and duration of conization procedure were collected for each patient. Postoperative follow up findings including cervical cytology and HPV co-test results at months after surgery were also recorded RESULTS: Surgical margin positivity was observed in CKC and LEEP groups with the rate of 9.% and 0 % respectively (p<0.05). Surgical margin positivity, number of excised specimens were significantly higher in the LEEP group (p<0.05). HPV persistence, recurrent/ invasive disease were similar. LEEP was found to be a risk factor for subsequent margin positivity after initial LEEP. CKC had less surgical margin positivity and had the same complication, recurrent/ persistent and invasive disease in the management of margin positivity. CONCLUSION: our results showed that LEEP was an independent risk factor for subsequent margin positivity and CKC showed less surgical margin positivity with the same complication rates, recurrent, persistent, invasive disease in the management of margin positivity after initial LEEP. Keywords: loop electrosurgical excision procedure, cold knife conization, cervical intraepithelial neoplasia, surgical margin positivity, residual disease. OP-78 KETEM den başvuran hastaların servikal smear sonuçlarında Atipik Glanduler Hücre değerlendirilmesi ve klinik gözetim Murat Alan, Volkan Karataşlı Department of Gynecology and Obstetrics, Tepecik Education and ResearchHosiptal, İzmir, Turkey Jinekolojik malignansiler arasında sık görülen serviks kanserinin önlenmesi ve tedavi edilebilmesi; risk faktörlerinin belirlenmesi, önlenebilir olanların tamamen ortadan kaldırılması, uygun yaş grubuna uygun tarama testinin yapılması ile erken tanı ve tedavinin yapılmasına bağlıdır. Pap-smear testi, servikal premalign ve malign lezyonların klinik olarak bulgu ve belirtilerinin ortaya çıkmasından önce, tanınması için kullanılan kullanışlı bir tarama testidir. Çalışmamızda 48 olgu incelemeye

129 ST International & November st - 5 th, 08 alındı. Olgular menopozal durumları açısından gruba ayrıldı. 4 olgu premenopozal dönemde iken, 9 olgu postmenopozal dönemdeydi. Çalışmaya alınan olguların yaş aralıkları -57 arasında olup, Olguların ortalama gebelik sayıları (-4), abortusları (0-), pariteleri (-) idi. Hastaların HPV dağılımlarında 4 olguda HPV 6, olguda 8, olguda HPV, olguda HPV 9, olguda HPV 45, olguda HPV 5, olguda HPV 58, olguda HPV 59 tespit edildi. olguya kolposkopi değerlendirme yapıldı. Kolposkopik olarak değerlendirilen hastalardan sorunlu çıkanlardan alınan biyopsi sonuçlarında 7 hastada LSIL, hastada HSIL, hastada ise normal bulgular saptanmıştır. hastaya eş zamanlı ECC yapılmıştır. ECC değerlendirilmesinde ise 4 hastada LSIL,6 hastada proliferatif endometrıum, hastada endoservikal kanal fragmanları ile uyumlu görünüm bulunmuştur.leep hastaya uygulanmış üç hastanın sonuçlarıda HSIL ile uyumlu gelmiştir.6 ay sonra alınan kontrol smearlerde ise hastanın smear testi normal,5 hastanın smear sonucu atipik glanduler hücre, hastanın smear sonucu LSIL, hastanın smear sonucu HSIL, hastanın ise ASC-US ile uyumlu gelmiştir. Servikal glandüler hücre anomalileri uterin serviksin sık rastlanmayan lezyonlarıdır. Bu anomalilerin sıklığı başarılı servikal sitolojik tarama programlarının sonucunda giderek artmakla birlikte bu değişiklik tarama programları sonucunda saptanan yassı hücreli lezyonların sonucudur. Serviksin glandüler epitelinden köken alan bu lezyonlar minimal sitolojik atipiden adenokarsinoma in situya kadar değişen bir klinik çerçevede izlenmektedir. Endoservikal yerleşimli olmaları, atipik görünümleri ve normal olmayan kolposkopik bulguları nedeni ile tanı konması güçtür. Ülkemizde gerekli alt yapının, eğitimin ve toplumsal bilincinin oluşturulması, invazif serviks kanseri sıklığını oldukça makul düzeylere indirecektir. Anahtar Kelimeler: atipik glanduler hücre,pap smear,adenokarsinom OP-79 Loop Electrocerrahi Eksizyonel Prosedür (LEEP) ün cinsel fonksiyonları üzerine etkisi Emrah Beyan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği GİRİŞ: Bu çalışmada servikal displazi nedeni ile uygulanan LEEP in reprodüktif yaş grubundaki kadınların cinsel fonksiyonlarına etkisinin olup olmadığının Türk kadınlarında geçerli ve güvenilir standardize edilmiş bir ölçek olan Kadın Cinsel İşlev Ölçeği (Female Sexual Function Index -FSFI) kullanılarak araştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEM: Ocak 07 ile Aralık 07 arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Polikliniği ne servikal displazi nedeni ile yönlendirilmiş 8-5 yaş arası, LEEP planlanan hastalardan, işlem öncesi ve sonrası FSFI Türkçe anketi doldurmaları istendi. Reprodüktif grupta, premenopozal, cinsel olarak aktif, servikal biyopsi neticesinde CIN - saptanan, sadece bir kez LEEP yapılmış, sonrasında erken kanama, enfeksiyon ve yeniden hastaneye yatış gibi komplikasyonları olmayan hastalar araştırmaya dahil edildi. Malignensi tanısı bulunan, kronik hastalık öyküsü bulunan, herhangi bir nedenle cinsel işlev bozukluğu yapabilecek ilaç kullanımı öyküsü olan hastalar çalışma dışında bırakıldı. Hastalara aynı merkezde günübirlik tedavi ile genel anestezi altında LEEP uygulandı.verilerin toplanmasında Kadın Cinsel İşlev Ölçeği (FSFI) kullanıldı. Bu ölçek 9 maddeden oluşan son dört haftada süregelen cinsel işlevleri belirmek amaçlı oluşturulan likert tipi bir ölçektir. Cinsel istek, uyarılma, lubrikasyon, orgazm, doyum ve ağrı olmak üzere 6 alt grubu içeren sorular 0 veya ile 6 puan arasında puanlandıktan sonra, kendi içerisinde ve toplam olmak üzere puanlama yapılmıştır. Hastalardan cerrahi prosedür öncesi ve 6 ay sonrasında FSFI yı doldurmaları istendi. BULGULAR: Çalışma süresi boyunca servikal intraepitelyal neoplazi nedeni ile LEEP yapılan seksüel olarak aktif durumda, reprodüktif yaş grubundaki 5 hasta incelenmiştir. Cinsel istek, uyarılma, lubrikasyon, orgazm, doyum ve ağrı yönünden meydana gelen değişim istatistiksel anlamlı bulunmamıştır. SONUÇ: cinsel fonksiyon bozukluğu yaşam kalitesini etkileyen sık görülen bir sağlık sorunudur. Yapılan serviks taramalarla preinvaziv lezyonlara daha sık rastlanmakta ve tedavileri yapılmaktadır. Servikal displazileri LEEP le tedavi etmek etkin ve ucuz yöntemlerdendir. Yaptığımız çalışmada LEEP sonrası cinsel fonksiyonlarda değişiklik olmadığı saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: servikal displazi, FSFI, LEEP 9

130 ST International & November st - 5 th, 08 0 Tablo Yaş 40,6±5, Parite (-) Sigara (% 60) Oral Kontaseptif Kullanımı 4 (%,4) Demografik Özellikler Tablo LEEP Öncesi LEEP Sonrası p değeri Cinsel İstek, (,-5,4), (,-5,4) 0.6 Uyarılma,9 (,5-5,4),7 (,-5,4) 0.06 Lubrikasyon 4,5 (-6) 4, (,5-6) 0.5 Orgazm 4, (,-6) 4, (,-6) 0. Doyum 4, (,-6) 4,(,-6) 0.8 Ağrı 4,5 (,6-6) 4, (,6-6) 0.4 Toplam Skor 4,9 (,6-,5),9 (-,6) 0. FSFI Skorları OP-80 Çoklu HPV Dna Pozitifliğinin Kolposkopik Biyopsi Sonuçları İle İlişkisi Dilek Buldum, Eser Sefik Özyürek, Tolga Karacan, Ediz Kahramani Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMAÇ: Bu retrospektif çalışmada HPV alt tiplemesi yapılarak kolposkopik biyopsi uygulanmış hastalarda, çoklu HPV tipi pozitifliğinin daha yüksek oranda yüksek dereceli lezyonlarla veya kanserle ilişkisinin varlığını sorgulamak amaçlanmıştır. MATERYAL ve METOD: Ocak 06- Ağustos 07 tarihleri arasında kolposkopik biyopsi uygulanmış 64 olgu analiz edilmiştir. HPV pozitif olguları 4 gruba ayrılmıştır; Düşük riskli HPV, düşük ve yüksek riskli HPV, Tekli yüksek riskli HPV, Çoklu yüksek riskli HPV. Kolposkopik biyopsi sonuçları gruba ayrılmıştır; Grup ; negatif, LSIL, koilositoz ve CIN olan olgular, grup ; HSIL, CIN -, skuamöz karsinom olan olgular oluşturdu. BULGULAR: Grup ve Grup arasında yaş, parite ve menopoz dağılımı açısından anlamlı fark gözlenmedi (tablo-). Tablo de HPV grupları ve kolposkopik biyopsi (Grup, Grup ) karşılaştırılmıştır. Bu sonuça göre herhangi bir HPV grubu ile kolposkopik biyopsi sonuçları arasında anlamlı fark gözlenmemiştir. İstatistiksel anlamlı olmaya en yakın HPV grubu tekli yüksek riskli gruptur (p=0.09, OR(%95 güven aralığı)=,79 (0,96-,4)). SONUÇ: Tekli yüksek riskli HPV grubu, yüksek dereceli servikal lezyonlar/karsinomla arasında anlamlı ilişki olmaması çalışmanın gücünün düşük olmasından kaynaklanıyor olabilir. Çalışmanın gücü istatistiksel power analizine göre %58,8 dir. Hesaplamalara göre tekli yüksek riskli HPV grubunun anlamlı olması için gereken olgu sayısı(çalışma gücü %80) grup başına 7 hastadır. Sonuç olarak çalışmamızda, yüksek dereceli lezyonlarda daha yüksek oranda tekli yüksek riskli HPV tipleri ile pozitiflik gözlemlememiz multivalan aşıların yüksek dereceli lezyon ve kanseri önleme konusunda etkin olabileceği hakkında şüpheler uyandırmaktadır fakat bunu gözlemleyebilmek için daha fazla olgu sayısına sahip, ileriye yönelik uzun vadeli seri takipler içeren prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Human papillomavirüs, servikal kanser, tarama, HPV aşıları, servikal intraepitelyal neoplazi Olguların HPV Tipleri İle Kolposkopik Biyopsi Sonuçlarının Karşılaştırılması Grup I Grup II p değeri OR (%95 GA) Düşük Riskli HPV 0, 0,64 (0,4-,) Düşük ve Yüksek Risk 7 8 0,85 0,88 (0,-,57) Yüksek Risk ,09,79 (0,96-,4) Çoklu Yüksek Risk 6 0,848 0,74 (0,-,4) Olguların Yaş, Parite ve Menopoz Durumunun Dağılımı Grup (n=7) Grup (n=9) P değeri Yaş 4,6±9,67 4,04±8,85 0,94 Parite,6±,65,67±,4 0,844 Menopoz 6 (,9%) 6(7.5%) 0,446 OP-8 LEEP sonrası gebelik sonuçları tek merkez deneyimi Duygu Güzel, Levent Akman Ege Üniversitesi, Kadın hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, İzmir GİRİŞ/ AMAÇ: Servikal intraepitelyal neoplazi tedavisinde düşük dereceli lezyonlar için izlem ya da ablatif yöntemler önerilirken, yüksek dereceli lezyonlarda eksizyonel prosedürler tercih edilir. LEEP en yaygın kullanılan eksizyonel yöntemdir. Reprodüktif dönemde

131 ST International & November st - 5 th, 08 sık görülmesi nedeniyle, işlem sonrası fertilitenin devamı önem arzetmektedir. Amacımız; merkezimizde LEEP sonrası gebelik sonuçlarını değerlendirmektir. MATERYAL-METOD: Çalışmamıza yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü nde, yüksek gradeli intraepitelyal neoplazi nedeniyle LEEP yapılan reprodüktif dönemdeki 450 hasta dahil edilmiştir. İşlem sonrası gebelik tespit edilen 0 hastanın gebelik sonuçları değerlendirilmiştir. İşlem öncesi sigara kullanımı, önceki kolposkopik biyopsi sayısı, LEEP te doku derinliği, volümü, kon tabanı yüzey alanı, endoservikal kanal tutulumu ve histopatolojisi kaydedilmiştir. Tedavi ile gebelik arasında geçen süre, önceki ve bu gebelikteki obstetrik öykü, doğum grubunda fetal ağırlık ve doğum haftaları sorgulanmıştır. SONUÇ: 7 hastaya (%56.7) CIN, hastaya (%4.) CIN nedeniyle LEEP yapılmıştır. Sigara öyküsü hastaların sinde (%40) mevcuttur. İşlem sonrasında gebeliklerin 5 i (%50) doğumla sonuçlanırken; 4 hastada(%.) halen gebelik mevcuttur. Tedavi ile doğum- düşük arasındaki ortalama süre.47 aydır. Ortalama doğum haftası 6 hafta, ortalama doğum ağırlığı 777 gr dır. Doğum yapan hastaların 9 unda, gebelik öyküsü bulunmaksızın, çeşitli nedenlerle hastaneye yatış öyküsü bulunmaktadır. Gebelik elde edilen 4 hasta (%6.7) EDT, 5 hasta (%.) preterm eylem ile komplike olmuştur. LEEP te ortalama doku derinliği 0.54 cm; doğum yapan grupta ise 0.50 cm dir. Ortalama doku volümü.cm, ortalama kon taban yüzey alanı. cm dür. Doğum ile düşük grubu arasında; kon taban yüzey alanı ve doku volümü açısından istatistiksel anlamlılık saptanmamıştır. TARTIŞMA: LEEP te çıkarılan doku hacmi ve derinliği arttıkça; internal os hasarı ve servikste mekanik desteğin azalmasına bağlı preterm eylem, servikal yetmezlik ve EDT gibi gebelik komplikasyonları artmaktadır. Reprodüktif dönemde LEEP planlanan hastalar, servikal stenoz ve gebelik komplikasyonu açısından işlem öncesinde bilgilendirilmeli ve vaka seçimi dikkatli yapılmalıdır. Daha net değerlendirme için olgu sayısının artırılması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: CIN, EDT, LEEP, preterm doğum OP-8 Tümör Boyutunun Evre B Serviks Kanserli Hastalardaki Prognostik Değeri Koray Aslan, Murat Öz, Şükran Kozalı, Mehmet Mutlu Meydanlı Dr. Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, Ankara AMAÇ: Erken evre serviks kanserli ve cm veya daha küçük boyutlu tümörlerde parametrial invazyon riskinin düşük olduğu bilinmektedir. Parametrial invazyon riski düşük olan bu grupta daha az radikal cerrahinin yeterli tedavi olabileceği öne sürülmektedir. Bu çalışmanın amacı primer olarak radikal histerektomi ile tedavi edilen evre B serviks kanserli hastalarda cm veya daha küçük tümörü olan hastalarla 4 cm ile cm arasında tümörü olan hastaların prognozlarını karşılaştırmaktır. METOD: Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma hastanesinde yılları arasında FIGO evre B seviks kanseri tanısı alıp primer olarak cerrahi yöntemle tedavi edilen hastaların kayıtları incelendi. Çalışmaya dahil edilme kriterleri olarak i) skuamoz hücreli karsinom, adeno karsinom, adenoskuamoz hücreli karsinom histolojik tiplerinden birine sahip olmak, ii) Tip radikal histerektomi ile tedavi edilmek olarak belirlendi. Hastalar patoloji raporlarına göre iki gruba ayrıldı. A grubunda tümör çapı olgular, B grubunda tümör çapı - 4 cm hastalar yer aldı. Gruplar klinikopatolojik özellikleri ve 5 yıllık kaba sağ kalım (OS) ve hastalıksız sağ kalım (DFS) açısından karşılaştırıldı. BULGULAR: Çalışmaya A grubunda 6, B grubunda 80 olmak üzere toplam 6 hasta dahil edildi. A grubundaki parametrial invazyon oranı % 0 (0/6) iken B grubunda bu oran %,5 (0/80) olarak saptandı (p=0,0 ). Lenf nodu metastazı B grubunda % 8,8 (/80),A grubunda % 5,6 (/6) hastada tespit edildi (p=0,0). Beş yıllık OS A grubu (%96,5) ve B grubu (%88,8) için benzer olarak hesaplandı (p=0,). Beş yıllık DFS A grubunda %95 ve B grubunda %8, olarak tespit edildi (p=0,5). SONUÇ: A grubunda 5 yıllık OS ve DFS oranları daha yüksek saptanmasına karşın B grubu ile karşılaştırıldığında fark istatiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Bu konuda daha geniş populasyonlu çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Servikal Kanser, FIGO evre B, Radikal histerekyomi, Tümör çapı

132 ST International & November st - 5 th, 08 Radikal histerektomi yapılan hastaların klinikopatolojik özellikleri A grubu (n=6) B grubu (n=80) p Median yaş (range) 5 (6-76) 5 (-77) 0,99 Histoloji, n (%) Skuamoz hücreli karsinom Adeno karsinom Adenoskuamoz karsinom Grade, n (%) Parametrial tutulum, n (%) Yok Var Servikal stromal tutulum, n (%) </ /-/ >/ LVI, n (%) Yok Var Lenf nodu metastazı, n (%) Yok Var Median lenf nodu sayısı, (range) Median takip süresi (ay), (range) 5 yıllık OS (%) 9 (80,6) 6 (6,7) (,8) 5 (,9) 0 (8,) (,8) 6 (00) 0 (0) 8 (50) (,) 6 (6,7) 8 (50) 8 (50) 4 (94,4) (5,6) 46 (8-0) 6 (78,8) 7 (8,8) 0 (,5) 5 (6,) 6 (78,8) (5) 70 (88,8) 0 (,5) (,5) (8,8) 47 (58,8) 8 (5) 5 (65) 57 (7,) (8,8) 55 (- 05) 0,44 0,08 0,0 <0,000 0,7 0,0 0,89 46 (4-0) 58 (9-0,44 96,5 88,8 0, 5 yıllık DFS(%) 95 8, 0,50 A grubu, tümör boyutu cm; B grubu, tümör boyutu >cm ve 4 cm; LVI,Lenfovasküler invazyon OP-8 Our experince with F-8 FDG PET-CT in staging and follow-up of cervical cancer patients Esra Arslan, Tamer Aksoy, Özlem Mermut Istanbul Health and Science University,Istanbul Research and Education Hospital,Clinic of Nuclear Medicine Istanbul Health and Science University,Istanbul Research and Education Hospital,Department of Radiation Oncology Total of 6 cervix carcinoma patients (mean age 58.±.7) who were admitted to our hospitals Nuclear Medicine and Radiotherapy units were included in this study. 6 (97%) patients were diagnosed with biopsy; while (%) were diagnosed with TAH+BSO after PET CT examination. 56 patients had squamous cell carcinoma (SCC) (44 pure SCC, 5 large cell, 4 non-keratinized, and small cell) and 7 were adenocarcinoma. Mean SUVmax value was measured 0.±9.6 in primary tumour for the staging F-8 FDG PET-CT study. 5 of the patients were stage during staging time; while 7 patients were stage and 4 patients were stage 4. Locoregional lymph node metastasis was detected in 4 /6 patients during staging; while distant lymphatic metastasis were detected in 6/6 patients which were most commonly at paraaortic lymphatic chain. PET- CT also detected rectal (5/6) and rectovesical (/6) invasions. Distant metastasis were detected in 5/6 patients ( lung, skeletal system, and bilateral ovarian metastasis in patient). External radiotherapy and brachytherapy were administered to stage b (8/6); chemoradiotherapy and brachytherapy were administered to stage and (49/6); and chemoradiotherapy were administered to stage 4 patients (4/6) patients. Local relapse was detected in 6/6 patients in mean 6,9 months (6-44 months, median months). Distant lung metastasis were detected in 5 patients (mean 0,6 months; 5- months); distant abdominal lymphatic metastasis in 4 patients (mean 4,5 months; 0-6 months), cervical lymph node metastasis in patient (0 months), brain metastasis in patient after 8 months and peritoneal implants in one patient after 4 months. During the 8 years follow-up period 7 patients were dead because of cervix carcinoma related diseases. Disease free survial time was calculated 9,8±5,7 months and overall survival time was 80±,9 months. Neither relaps nor metastasis were detected in stage b patients. Keywords: cervix carcinoma,8f-fluorodeoxyglucose, 8F-FDG,Positron Emission Tomography OP-84 Servikal sitoloji sonucu normal ve sadece HPV tip pozitifliği olan hastalara kolposkopik muayene gerekli midir? Serkan Akış Sağlık Bilimleri Üniversitesi Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye

133 ST International & November st - 5 th, 08 GİRİŞ-AMAÇ: HPV tip 6/8 pozitifliği tüm servikal kanserlerin yaklaşık %70 ile ilişkilidir ve kolposkopik muayene gerektirir. Ayrıca, herhangi bir anormal smear sonucuyla birlikte HPV 6/8 dışındaki yüksek riskli tip pozitifliği (diğer yr-hpv) olan durumlarda da kolposkopi yapılmalıdır. Sitoloji sonucu normal olup diğer yr-hpv pozitifliği olan hastalara ise bugünkü bilgiler ışığında yıl sonra co-test önerilmektedir. Diğer yr-hpv pozitifliği bulunan hastalarda CIN ve üstü lezyon ihtimalinin yaklaşık %5 olduğu belirtilmiştir. Yüksek riskli tiplerden biri olarak HPV tip ; dünyada en sık dördüncü, Avrupa kıtasında ise en sık saptanan ikinci HPV tipidir. Bu sonuçlardan etkilenerek sitoloji sonucu normal olup, sadece HPV tip pozitifliği olan hastalarımızı incelemeye aldık. Amacımız; bu izole grupta kolposkopinin gerekli olup olmadığını değerlendirmektir. GEREÇ-YÖNTEM: Kliniğimizde yılları arasında kolposkopik muayenesi yapılmış, sitoloji sonucu normal olan ve sadece HPV tip pozitifliği bulunan toplam hasta retrospektif incelendi. Mikst tip HPV enfeksiyonuna sahip ya da sitoloji sonucu yetersiz veya anormal olanlar değerlendirme dışında bırakıldı. BULGULAR: Değerlendirmeye alınan hasta sadece HPV tip pozitifliğine sahipti. Ortalama yaşları 4 idi. Sadece hastaya endoservikal kanal küretajı (ECC) yapılmamıştı. Kolposkopik muayenesi normal olan hasta dışında 9 hastaya kolposkopik servikal biyopsi yapılmış olup; tanesinin patoloji sonucu CIN (%7,), tanesinin ise CIN veya CIN (%7,) lezyon olarak raporlandığı görüldü. CIN ve üstü lezyonu olanlara eksizyonel prosedür uygulanmış olup patoloji raporları kolposkopik biyopsi sonuçları ile uyumlu bulundu. SONUÇ: Yüksek oranda CIN ve üstü lezyon saptanabilmesi nedeniyle; sıklık sırasına göre ülkemizde üçüncü sırada yer alan HPV tip pozitifliğine sahip hastaların, sitoloji sonuçları normal olsa bile kolposkopik muayene ile değerlendirilmesinin preinvaziv lezyonların tanı ve tedavisinde önemli bir yere sahip olduğunu düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: HPV, kolposkopi, servikal intraepitelyal lezyon OP-85 Prognostic factors in squamous cell carcinoma of the vulva: a retrospective multicenter study Oğuzhan Kuru, Erkan Sarı, Ilker Çakır, Ozgur Tosun 4, Utku Akgor, Hanifi Sahin, Ozgur Akbayır 5, Volkan Ulker 5, Mutlu Meydanlı, Mehmet Gokçu, Muzaffer Sancı, Samet Topuz 4, Coskun Salman, Ferah Yıldız 6, Nejat Ozgul, Kunter Yuce, Ali Ayhan 7 Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Izmir, Turkey 4 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Istanbul Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey. 5 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Istanbul, Turkey. 6 Department of Radiation Oncology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey. 7 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. OBJECTIVES: To determine the clinicopathological factors for disease-free survival (DFS) and overall survival (OS) in women with squamous cell carcinoma (SCC) of the vulva. Study design: From January 0 to December 07, medical records of 4 patients who underwent primary radical surgery for SCC of vulva at 6 Gynecologic Oncology Centers in Turkey were collected, retrospectively. Patients with one macrometastasis (>5 mm diameter) or two micrometastasis ( 5 mm diameter), or any evidence of extracapsular spread received adjuvant radiotherapy (RT) to the groins and pelvis including the primary site. Adjuvant RT of the vulva alone was performed if the surgical margin was positive or <8 mm without any lymph node metastases. RESULTS: The median age of the cohort was 67.0 years. The median tumor size was.0 cm. 4 patients underwent radical surgery (vulvectomy or local excision) and inguinofemoral lymphadenectomy. Among them, 40 patients (.%) had lymph node metastasis. patients (4.8%) had tumor on the resection margin whereas cm and > cm tumor free margin were found in 50 (5.%) and 68 (47.9%) patients, respectively. According to 009 FIGO staging, advanced stages (III and IV) were

134 ST International & November st - 5 th, 08 4 determined in 40 (8.%) patients. The overall recurrence rate was.8% within a median follow-up time of months (range,4-90). Recurrence sites were as follows: local in 6 cases (.%), regional in 7 cases (5.4%), and distant in 5 cases (.%). Five-year DFS and OS rates were 55.8% and 6.6%, respectively. Multivariate analysis showed that surgical margin (HR:6.4, CI: , P=0.07 for DFS; HR:.6, CI: , p=0.009 for OS) and lymph node metastasis (HR:4., CI:.-.87, P=0.04 for DFS; HR:6., CI:.-9.94, p=0.00 for OS) were the independent prognostic factors. CONCLUSION: Surgical margin and lymph node involvement were the independent prognostic factors in terms of recurrence and survival. Keywords: Vulvar cancer, prognostic factors, survival. OP-86 Periferik Nötrofil/Lenfosit ve Trombosit/Lenfosit Oranlarının Serviks Kanserinde Prognostik Önemi Şefika Arzu Ergen, Meltem Dağdelen, Ceren Barlas, İsmet Şahinler İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD. AMAÇ: Definitif radyoterapi (RT) ± kemoterapi (KT) uygulanan serviks kanserli olgularda, tedavi öncesi periferik nötrofil/lenfosit oranı (NLOr) ve trombosit/ lenfosit oranı (TLOr) nın prognostik rolünün irdelenmesi GEREÇ-YÖNTEM: arasında serviks kanserli 4 olgunun klinikopatolojik özellikleri ve kan değerleri retrospektif incelenmiştir. Olguların %8 ü evre B ve üzeri olup %49,6 sında tümör çapı >4 cm dir. 7 olguya definitif kemoradyoterapi uygulanmıştır. Hastalar tedavi öncesi medyan NLOr (.6) ve TLOr (49,5) değerlerine göre yüksek ve düşük NLOr ve TLOr olarak gruplandırılmıştır. Hasta ve tümör özellikleri ile gruplar arasındaki ilişki ki-kare testi, sağkalım analizleri Kaplan-Meier metodu ile yapılmıştır. Genel sağkalıma (GSK) ve hastalıksız sağkalıma (HSK) etki eden faktörler tek ve çok değişkenli analizler ile araştırılmıştır. NLOr ve TLOr için tedavi yanıtını belirleyen eşik değer ROC analizi ile belirlenmiştir. BULGULAR: Medyan takip 5 aydır. Hastaların %86.5 da definitif kemoradyoterapiyle tam yanıt elde edilmiştir. NLOr, evre (p=0.005) ve tedavi yanıtıyla (p=0.04) ilişkiliyken; TLOr sadece evreyle ilişkili bulunmuştur(p=0.0). Klinikte NLOr ve TLOr nın tedavi yanıtını belirlemede prediktif rolünü göstermek için ROC analiziyle belirlenen eşik değer NLOr ve TLOr için sırasıyla.64 ve 64 tür. Eğri altında kalan alan (AUC) NLOr için (%95 CI, ), TLOr için 0.67 (%95 CI, ) olup NLOr AUC değeri TLOr a göre tedavi yanıtı için anlamlı derecede predikte edici bulunmuştur (p=0.09). NLOr nin duyarlılığı %7, özgüllüğü %5 tür. Üç yıllık GSK ve HSK oranları sırasıyla %76,9 ve %78, dir.tek değişkenli analizde GSK ı etkileyen prognostik faktörler lenf nodu tutulumu(p=0.007) ve tedaviye tam yanıt (p<0.00) iken; HSK sadece lenf nodu metastazı varlığıyla (p=0.004) ilişkilidir.çok değişkenli analizde ise lenf nodu metastazı varlığı ve tedaviye tam yanıt hem GSK (p=0.05, p<0,00), hem de HSK ı (p=0.004, p<0,00) etkileyen bağımsız prognostik faktörler olarak saptanmıştır. SONUÇ: Çalışmamızda tedavi öncesi NLOr ve TLOr değerleriyle sağkalımlar için anlamlı bir ilişki bulunmasa da, serviks kanserli olgularda NLOr nin tedavi yanıtını belirlemedeki rolü gelecekte prognostik bir faktör olarak tedavi kararlarında yol gösterici olabilir. Anahtar Kelimeler: Serviks Kanseri, Kemoradyoterapi, Prognoz, Nötrofil / Lenfosit oranı, Trombosit / Lenfosit oranı OP-87 Four Step Minimal Invasive Surgical Management Prior to Hormonal Therapy For Fertility Preservation in Early Stage Endometrial Cancer and Endometrial Intraepithelial Neoplasia Mehmet Tunc, Yusuf Aytac Tohma, Ali Ayhan Kecioren Training and Research Hospital, Department of Obstetric and Gynecology, Ankara, Turkey Baskent University School of Medicine, Department of Obstetric and Gynecology, Ankara, Turkey OBJECTIVE: In this study, we aimed to assess safety and effectiveness of our four step minimal invasive surgical management prior to hormonal therapy for fertilitysparing treatment of atypical hyperplasia/endometrial intraepithelial neoplasia (AH/EIN) and early stage endometrial cancer (EEC) in Baskent University Ankara Hospital between January 007 and October 08. MATERIALS AND METHODS: The retrospective cohort study included patient younger than 45 years with AH/ EIN (group ; n:) or EEC (group ; n:7) and have desire to preserve their fertility. All patients were subjected our four step minimal invasive surgical management prior to hormonal therapy. These steps are; firstly hysteroscopic

135 ST International & November st - 5 th, 08 visualization of the uterine cavity, detection of the lesion/s and removal of the lesion/s up to estimated free border, secondly other sides of the uterine wall checked by using sharp curettage, thirdly suction curettage for all possible residual lesions and finally a second look hysteroscopy before the end of the procedure. All specimens sent pathologic examination separately. Patients were subjected to oral progesterone (OP) with/ or levonorgestrel releasing intrauterine system(ln IUD) after minimal invasive surgical management. If patients were subjected LN-IUD, it was inserted at the end of the second look hysterescopy. After minimal invasive surgical management, number of patients who received only OP therapy, OP with LN IUD and only LN IUD were 7, and in group and, 5 and 0 in group, respectively. All patients were efficiently informed in detail about all management options and risks for fertility sparing approach. The oncologic and obstetric outcomes were evaluated. Statistical analysis of the findings was conducted with «SPSS for Mac Release.0» (Illinois, Chicago, USA) software. Descriptive statistics for parametric variables and nonparametric variables were expressed as median (interquartile range). RESULTS: The median age of group and were 4 and, respectively. Twenty two and thirthy four patients did not get pregnant before diagnosis in group and, respectively. The median follow-up time was 7,5 months in group patients and 5 months in group. Complete response was obtained in 7% (7/7) of EEC patients and 9.8% (0/) of AH/EIN patients. and 9 patients diseases were resistant in group and respectively. Partial response observed in patient in group. There were (0%) and 7 (6%) recurrences and one and two patients underwent staging surgery in group and group, respectively. One patient declined surgical staging in group. Two and four patients in group and given oral progestins for 6 months more. Eleven and twelve patients had pregnancy desire after complete response for their diseases in group and respectively. Fifteen patients (9 EEC and 6 AH/EIN patients) conceived pregnancy and resulted 0 live births in group and and ongoing pregnancies in group. Three and four patients got pregnant spontaneously in group and, respectively. Two and five patients got pregnant with assisted reproductive techniques, respectively. No deaths or asherman syndrome were not observed in any of patients. CONCLUSION: The four step minimal invasive surgical management prior to hormonal therapy for fertility preservation in AH/EIN and EEC patients is a safe and feasible procedure. Further investigations would contribute to the literature. OP-88 Prediction of lymph node involvement in endometrial cancer with Artificial Intelligence Emre Günakan, M.D., Suat Atan 4, Asuman Nihan Haberal, M.D., İrem Alyazıcı Küçükyıldız, M.D., Ehad Gökçe, M.D., Ali Ayhan, M.D. Başkent University, School of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Ankara, Turkey University of Medical Sciences, Keçioren Training and Research Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology, Ankara, Turkey Başkent University, School of Medicine, Department of Pathology, Ankara, Turkey 4 Software Developer, Ankara, Turkey OBJECTIVE: Artificial intelligence is getting in to all parts of life and it is also taking place in medicine. There is published data regarding its use in various diagnosis steps of cancers such as bladder or ovary. Endometrial cancer(ec) treatment getting more conservative and necessity of lymphadenectomy has become questionable in recent years. In this study we constructed prediction models with artificial intelligence for EC patients by using NaïveBayes machine learning algorithm for LNI prediction. METHODS: The study included 76 patients with EC. The collected data was processed with R language. The Naïve Bayes algorithm was trained to prepare a prediction model using a randomly selected 80% part of the data set. LNI predictions for the rest 0% of the data set of this model and the actual LNI values were compared. Models were based on the histopathological factors: V: Final histology, V: Presence of LVSI, V: Grade, V4: Tumour Diameter, V5: Depth of Myometrial Invasion(MI), V6: Cervical Glandular Stromal Invasion(CGSI), V7: Tubal or Ovarian Involvement and V8: Pelvic LNI. RESULTS: The mean age of patients was 59. years. LNI was detected in 0(.4%) patients. Para-aortic LNI(PaLNI) was detected in 54(7.%) patients, of which 4 patients had isolated PaLNI. The accuracy rate of the algorithm models was found between 84.%and 88.9% and 85.0% and 97.6% for LNI and PaLNI,respectively. 5

136 ST International & November st - 5 th, 08 CONCLUSIONS This is a preliminary report for the use of a new statistical technique and results seem to be promising. Despite the fact that, only histopathological factors were evaluated even the lowest accuracy rates were found very close with the prior prediction studies. These are the results with the minimum variables and larger studies with additional variables, such as clinical presentation of patient, laboratory findings etc. would give much better accuracy results. This study is the preliminary report of a new statistical technique and we think that this study may constitute a kernel for further investigations. Keywords: Artificial Intelligence, Endometrial cancer, Lymph node involvement, Lymph node status, Machine learning Myometrial Invasion Depth <50% 47 6,9 50% 90 8, Menopausal Status Premenopausal 55 0, Postmenopausal ,7 FIGO = International Federation of Gynecologists and Obstetricians Table. Univariate and multivariate analyses of LNI Chi-square and Logistic Regression Analyses Table. General properties of patients Univariate Analysis Multivariate Analysis N % Age(mean-range) 59,(5-95) FIGO Stage Stage 556 7,0 Stage 67 8,8 Stage 90,8 Stage ,4 LNI(+) LNI(-) N % N % p-value HR 95% CI Age (year) <60 8 9, 7 90,8 <0, , 87 8,8 Histology Endometrioid Non-endometrioid 49 7,8 58 9, <0,00,8,9-,9 5 9,8 8 60, p-value <0,00 Histology Endometrioid 69 8,5 Non-endometrioid 7,5 Grade Low(grade -) High(grade ) 5,9 5 94, <0,00 69,5 7 66,5 Grade Low(grade -) 556 7,0 High(grade ) 06 7,0 Tumor Diameter <cm 5, ,0 <0,00 cm 9 6,8 45 8, Tumor Diameter <cm 0 8,9 cm 54 7, LVSI Present 4,6 Absent 5 68,4 LVSI Present 90 7, 5 6,7 <0,00,78,96-,95 Absent, ,7 Myometrial Invasion Depth <50% 5, ,8 <0,00,99,4-,77 50% 87 0,0 0 70,0 <0,00 <0,00 6

137 ST International & November st - 5 th, 08 Endocervical Stromal Involvement Present 58 40, ,4 <0,00,69,0-, Absent 44 7, , Table. Naïve Bayes algorithm models Model Lymph Node Involvement (LNI) Variables <0,00 Accuracy Rate (%) Model Any LNI V+V+V+V4+V5+V6+V Model Any LNI V+V+V+V4+V5+V Model Any LNI V+V+V+V4+V Model 4 Any LNI V+V+V4+V5 84. Model 5 Paraaortic LNI V+V+V4+V5 88. Model 6 Paraaortic LNI V+V+V+V4+V5 9. Model 7 Paraaortic LNI V+V+V+V4+V5+V6+V Model 8 Paraaortic LNI V+V+V+V4+V5+V8 95. Model 9 Paraaortic LNI V+V+V+V4+V5+V6+V7+V who recieved radiotherapy and chemotherapy and had recurrent tumor confined to pelvis but beyond therapeutic exenteration limits Results:9 pelvic exenterations(p.e) were performed.the median age of patients were 54 years.the median follow up time was months (-68 months).a total 9 (74 %) patients had total PE, 8 (0.5 %) had anterior and (5.5 %) had posterior PE.Patients and tumoral characteristisc are given in table.median overall survival (MOS) was 0 months while median disease free survival was 5 months.0 patients had positive surgical margin while 9 had negative Moreover Surgical margin was the most important prognostic factor MOS were 4 vs 7 months respectively (p=0,00). Median tm Size 5 cm (-0 cm ) Ileal conduit 9 (74.4 %) V: Final histology V: Presence of LVSI V: Grade V4: Tumor Diameter V5: Depth of Myometrial Invasion V6: Servical Glandular Stromal Invasion V7: Tubal or ovarian Involvement V8: Pelvic LNI Colonic Conduit 5 (.8 %) Combined Colostomy and Conduit (5. %) OP-89 Beyond Standart ;Palliative Pelvic Exenteration for Recurrent Cervical Cancer with Post-operative Complications and Oncologic results H.Akilli ¹,T.Avci²,C.Aygün³, A.Ayhan¹ ¹Baskent Univesity School of Medicine Department of Gynecology and obstetricsdivision of Gynecologic Oncology, Ankara/Turkey ² Baskent Univesity School of Medicine Department of General Surgery, Ankara/Turkey ³ Baskent Univesity School of Medicine Department of Urology, Ankara/Turkey AIM:The aim of the study was to define the place of pelvic exenteration in palliative care for recurrent cloaka formed cervical carcinoma MATERIAL AND METHODS:This retrospective study was done between the years of 0-08 in Baskent University Department of Gynecology and Obstetrics,Division of Gynecologic Oncology Ankara.Palliative pelvic exenteration utilized to patients Median Length of Stay Complications 4 days(7-64) No 4 (5,9) Ileal leakage and fistula 0 (5,6) Wound infection (,) Sepsis (5,) CONCLUSION:Palliative PE is feasible in patients with cloaca formed recurrent cervical carcinoma especially with negative surgical margines.patient selection is the the key of success and the procedure may become a standart of care in experienced centres. 7

138 ST International & November st - 5 th, 08 OP-90 New Figo 08 Stating for carcinoma of Cervix;What have chanced? H.Akilli Baskent University School Of Medicine Department of Gynecology and Obstetrics New Revised FIGO Staging of Cervical Cancer (08 ) presented 5 October 08 in th FİGO word Congress in Rio.The new system incorporated the pathologic and radiologic findings,where avaliable, into the staging.imaging can be used to detect the tumor size and metastasis in all stages.(table) Table :FIGO staging of cancer of the cervix uteri (08). Stage Description I The carcinoma is strictly confined to the cervix (extension to the uterine corpus should be disregarded) IA Invasive carcinoma that can be diagnosed only by microscopy, with maximum depth of invasion <5 mma IA Measured stromal invasion < mm in depth IA Measured stromal invasion mm and <5 mm in depth IB Invasive carcinoma with measured deepest invasion 5 mm (greater than Stage IA), lesion limited to the cervix uterib IB Invasive carcinoma 5 mm depth of stromal invasion, and < cm in greatest dimension IB Invasive carcinoma cm and <4 cm in greatest dimension IB Invasive carcinoma 4 cm in greatest dimension II The carcinoma invades beyond the uterus, but has not extended onto the lower third of the vagina or to the pelvic wall IIA Involvement limited to the upper two-thirds of the vagina without parametrial involvement IIA Invasive carcinoma <4 cm in greatest dimension IIA Invasive carcinoma 4 cm in greatest dimension kidney and/or involves pelvic and/or para-aortic lymph nodesc IIIA The carcinoma involves the lower third of the vagina, with no extension to the pelvic wall IIIB Extension to the pelvic wall and/or hydronephrosis or nonfunctioning kidney (unless known to be due to another cause) IIIC Involvement of pelvic and/or para-aortic lymph nodes, irrespective of tumor size and extent (with r and p notations)c IIIC Pelvic lymph node metastasis only IIIC Para-aorticlymph node metastasis IV The carcinoma has extended beyond the true pelvis or has involved (biopsy proven) the mucosa of the bladder or rectum. (A bullous edema, as such, does not permit a case to be allotted to Stage IV) IVA Spread to adjacent pelvic organs IVB Spread to distant organs İn microinvasive disease lateral extention of the tumor (7 mm ) is no longer considered,depth of stromal invasion remained the same.in clinically visible lesions former B is revised and b lesion defined as < cm, b as cm and <4 cm and a new b is defined as 4 cm in greatest dimesion. The new staging system includes involvement of lymph nodes and a new stage IIIC is defined as Involvement of pelvic and/or para-aortic lymph nodes, irrespective of tumor size and extent (with r and p notations).p is for pathology and r is for radiology,example: If imaging indicates pelvic lymph node metastasis, the stage allocation would be Stage IIICr, and if confirmed by pathologic findings, it would be Stage IIICp. The type of imaging modality or pathology technique used should always be documented.therefore revised FİGO classification is now more closely to TNM classification. The accuracy of methods used for imaging is depends to operator.mri is the best medhod for identifing the tumors more than 0 mm, however for detection of nodal metastases greater than 0 mm PET CT is more accurate. 8 IIB With parametrial involvement but not up to the pelvic wall III The carcinoma involves the lower third of the vagina and/or extends to the pelvic wall and/or causes hydronephrosis or nonfunctioning

139 ST International & November st - 5 th, 08 OP-9 Risk factors for para-aortic lymph node metastasis in endometrioid type endometrial cancer Eda Kocaman, Ülku Esra Kuşçu, Hanifi Şahin, Hüseyin Akıllı, Özlem Özen, Ali Haberal, Ali Ayhan Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Malatya Training and Resarch Hospital, Malatya, Turkey Department of Pathology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey The aim of this study was to determine the risk factors for paraaortic lymph node (LN) metastasis in endometiroid type endometrial cancer (EEC) patients who underwent comprehensive surgical staging. The data of patients who underwent surgery for endometrial cancer at Baskent University Ankara Hospital between 007 and 08 were reviewed retrospectively. A total of 894 patients with EEC who underwent surgery including pelvic and paraaortic lymphadenectomy included in this study. Patient data were analyzed with respect to paraaortic lymph node metastasis (PALNM), and univariate and multivariate logistic regression models were used to identify the predictive factors for PALNM. LN metastasis was detected in 87 (%9.7) patients, isolated pelvic LN metastasis in 48 (%5.4), isolated PALNM in 6 (%0.7), and both pelvic and para-aortic metastasis in (%.7) patients, respectively. The risk of PALNM was shown to significantly increase in patients with deep myometrial invasion, grade tumor, primary tumor diameter ( cm), cervical stromal invasion, elevated serum Ca-5 level, lymphovascular space invasion, serosal invasion, adnexal involvement, pelvic LN metastasis and two or more positive pelvic LNs (p < 0.00) whereas age at diagnosis (p=0.8) and the diameter of the metastatic pelvic LN (p=0.50) did not seem to have a significant effect, at the end of univariate analysis. Multivariate analysis showed that the presence of pelvic LN metastasis [odds ratio (OR),,; 95% confidence interval (CI),.7-5.9; p < 0.00] and two or more positive pelvic LNs [OR, 4,4; 95% CI,.5-5.8; p =0.0] as independent risk factors for PALNM in women with EEC. The presence of two or more metastatic pelvic LNs besides pelvic LN involvement appear to be independent risk factors for PALNM in patients with EEC. Keywords: Endometrial cancer, Metastasis, Lymhadenectomy, Paraaortic lymph node, Risk factors OP-9 Survival outcomes of 89 malignant ovarian germ cell tumor patients Eda Kocaman, Hanifi Şahin, Gonca Çoban, Hüseyin Akıllı, Ülku Esra Kuşçu, Nihan Haberal 4, Mehmet Multu Meydanlı 5, Hüsnü Çelik 6, Ali Ayhan Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Malatya Training and Resarch Hospital, Malatya, Turkey Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, İzmir, Turkey 4 Department of Pathology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey 5 Division of Gynecologic Oncology, Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey Malignant ovarian germ cell tumors (MOGCT) account for -% of all ovarian neoplasms and survival outcomes have dramatically improved over the past three decades. The purpose of this study was to define the clinocopathological factors and survival outcomes of MOGCT patients. A retrospective review of medical records of 89 MOGCT patients who underwent surgery at Baskent University Ankara and Adana Hospital and Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital from March 005 to March 07 was performed. Patient demographics, clinicopathologic findings, type of surgery and follow-up information data were gathered.oncological outcomes were analyzed. The median age at diagnosis was years (range, -47 years). Stage distribution for stage I to IV was as follows: 60.7% (n=54), 5.6% (n=5),.6% (n=9), and.% (n=), respectively. Immature teratoma was the most common histology (.7%, n=0) followed by yolk sac tumor (.6%, n=9). Seventy-two (80.9%) patients underwent fertility sparing surgery and 8.% of the patients (n=74) recieved adjuvant chemotherapy. Sixteen patients (8%) had recurrent disease and 8 patients (9%) died of disease during the median follow-up time of 45 months (range, -49 months). The 5-year disease free survival (DFS) was 78% and the 5-year overall survival (OS) was 87%. The 5-year DFS was 90% for stage I and 56% for stage II-IV. The 5-year OS was 00% for stage I and 67% for stage 9

140 ST International & November st - 5 th, II-IV. In multivariate analysis, stage was found to be an independent risk factor for reduced DFS [hazard ratio (HR), 7.7; 95% confidence interval (CI),.5-47.; p = 0.0]. MOGCT is a rare and treatable maliganancy with high survival rates especially in early stages. Keywords: complete staging, fertility-sparing, malignant ovarian germ cell tumors, survival Table. Demographic and clinicopathological characteristics of all patients (n=89) Characteristics Values, n (%) Age,y, median (-47) < 4 (46. %) 48 (5.9 %) Parity, n ( %) Nulliparous 56 (6.9 %) Parous (7. %) Histologic type, n (%) Yolk sac tumor 9 (. %) Dysgerminoma 9 (.6 %) Immature teratoma 0 (.7 %) Mixed (.4 %) Stage, n (%) I 54 (60.7 %) II 5 (5.6 %) III 9 (.6 %) IV (. %) Ascites, n (%) Yes (.5%) No 77 (86.5%) Tumor size (cm), n (%) (- < 9(4.8 %) 50(56.%) Bilaterality Yes 6 (6.7 %) No 8 (9.%) LVSI, n (%) Positive 9 (.6 %) Negative 60 (67.4%) Peritoneal cytology, n (%) Positive 9 (. %) Negative 70 (78.7 %) Lymph node involvement, n (%) 4 (5.7 %) Yes 75 (84. %) No Omental involvement, n (%) Yes No Pritoneal involvement, n (%) Yes No Number of LNs removed (median) Number of pelvic LNs removed Number of para-aortic LNs removed Fertility sparing surgery Yes No Residual tumor, n (%) No Yes Reccurence, n (%) Yes No Adjuvant chemotherapy No Yes Status, n (%) Death Alive 8 (0. %) 7 (79.8 %) 6 ( 9.) 6 (70.8 %) 4 ( 0-) 8 (9-9) (5-88) 7 (80.9 %) 7( 9. %) 70 (78.7 %) 9 (. %) 6 (8 %) 7 (8 %) 5 (6.9%) 74 (8.%) 8 (9 %) 8 (9 %) OP-9 NACT versus Radical Surgery in b bulky tumors of cervical cancer A.N.Bulut¹, H.Akilli², N.Haberal³, A.HAberal², A.Ayhan² ¹ Kayseri City Hospital Department of Obstetrics and Gynecology ² Baskent University School of Medicine Department of Gynecology and Obstetrics,Division of Gynecologic Oncology ³ Baskent University School of Medicine Department of Pathology BACKGROUND:Overall Survival in stage b cervical cancer is approximately 70 % and treatment options varies from chemoradiation,surgey and NACT plus Surgery.The aim of this study was to evaluate the management of stage b cervical cancer and to determine the risk factors affecting overall survival MATERIAL AND METHODS:This retrospective study was done in Baskent University Ankara Hospital,Department

141 ST International & November st - 5 th, 08 of Gynecology and Obstetrics.Medical records fo patients between the years of 008 and 08 revieved and 90 b cervical carcinoma patients devided into groups ;Group patients who recieved Neoadjuvant Chemotherapy (NACT),Group ;Primary surgery RESULTS:90 stage b patients with cervical cancer included the study,57 patients (8,9 %) recived NACT fallowed by radical hysterectomy plus bilateral Pelvic Paraaortic lymhadenectomy(bpplnd) and (7, %) patients were subjected to radical hysterectomy plus BPPLND an Median age was 50 years old (5-79),Median tumor size was 5 cm (4,- cm ).4 (76, %) patients had squamous cell carcinoma, 5 (,5 %) and had adeno cancer (,% ( had adenosquamous cell carcinoma.median fallow up time was 8 months (- 7 m).5 year OS and DFS of all cohort was 65 % and 58 % respectively.table shows patients according to treatment. İn univariate analyses NACT,Lymhnode status,and surgical margıne were significantly related to survival but in multivariate analyses lymph node status (HR ;,0.,09-,69 95 % CI) p;0,04 ) and surgical margine (HR,09,-,7CI: 95 % p;0,0 remained significant. a Total of 88 patients had lymhnode metastases and 7 (50 % ) were in NACT and 6 (45,8 % ) were in Surgery group respectively (p=0,6).59 patients had positive surgical margines and it was similar for both groups (p=0,6).patients had different OS rates according to post operative treatment but this difference came from the risk factors which they had (table ). CONCLUSİON: Factors affecting survival in b cervical cancer were lypmh node metastases and positive surgical margine therefore İn management of b cervical cancer NACT is could be a choice of teratment and it has no worse survival than surgery group. Table : 5 year MOS according to adjuvant treatment s were given in table No further treatment Radiotherapy Chemo-Radiotherapy Chemotherapy OP-94 Tip Endometrium Kanserinin Takibinde Rekürrens Predikte Etmede Ca5 ve Smearin Yeri Fatmanur Atilgan, Mehmet Ali Turanoğlu, Hüseyin Akilli, Eda Kocaman, Ali Ayhan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı AMAÇ: Endometrium kanserli hastalarda pap-smear testi ve serum ca 5 düzeyi ölçümünün rekürrensi saptamadaki yerini tespit etmektir. MATERYAL METOD: Bu retrospektif çalışma 0-08 yılları arasında Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesinde Jinekolojik Onkoloji Bölümü tarafından takip edilen endometrium kanserli hastaların elektronik dataları taranarak yapıldı. Endometrioid histolojiye sahip hastalar çalışmaya dahil edildiler. Hastalar operasyon sonrası ilk yıl ayda bir, ikinci yıl 6 ayda bir, sonrasında yıllık olarak takip edilmişlerdi. Takipleri sırasında hastaların her vizitte pelvik muayenesi yapılarak pap-smear testi alınıp ve serum Ca 5 seviyeleri bakılmıştı. Toplamda 57 tip endometrium kanserli hastanın 7sinde nüks saptandı. Hastaların ortanca takip süresi ay ve ortanca yaşı 57 yıl (0-86) idi. Hastalarda ortanca tümör boyutu cm (0,5-8,5), 40 hasta grade (%57.), 09 hasta grade (%0,5), 44 hasta grade (%.) histolojiye sahip idi. (%6.5) hasta evre a, 75 hasta (%) evre b, hasta(%6.) evre, 0 hasta(%9.4) evre ve 7 hasta (%) evre 4 idi. Nüksün tespit edildiği vizitte alınan pap-smearlerinde sadece hastada atipik sitolojiye rastlanıldı. 4 hastanın pap-smear sonucu ise normal idi. Nüksün tespit edildiği vizitte bakılan serum ca5 değeri ortancası 5 idi (,5-549). SONUÇ: Endometrium kanserinin takibinde eğer hasta semptomatik değil ise ca 5 düzeyi ve pap-smear testinin takipteki yeri tekrar gözden geçirilmelidir. Endometrium kanseri takibnde smear ve ca5 düzeyi değerlendirilmesinin rutin olarak uygulanması anlamlı görünmemektedir. NACT 77,8 % 7,5 % 57 % 0 % Surgery 9,9 % 77, % 60,5% 4,6 % 4

142 ST International & November st - 5 th, 08 OP-95 The Prevelance Of Endometrial Cancer And Ein In Endometrial Polyps Latife Atasoy Karakaş, Ülkü Esra Kuşcu, Özlem Özen, Ali Ayhan Başkent University Obstetrics and Gynecology Department, Ankara Başkent University Obstetrics and Gynecology Department, Gynecologic Oncology Division,Ankara Baskent University Pathology Department,Ankara OBJECTIVE: To evaluate the prevalence of cancer and premalignant lesions in polyps in premenopausal and postmenopausal women who underwent hysteroscopic polyp resection and to assess the association between clinical factors. METHOD: Retrospective analysis of the data was performed at Baskent University Hospital from 008 to 08. In this study a total of 5960 women underwent hysteroscopic polyp resection. The association of malignancy with age, age at menopause, years after menopause, symptoms, hypertension, diabetes mellitus and obesity in premenopausal and postmenopausal women was assessed. Patients who had incomplete data, personal malignancy history (breast,colon etc) and underwent tamoxifen or any hormone replacement therapy were excluded. Mean age of women was 49.09±. years. The prevalence of EIN in endometrial polyps was.9 % and malignant polys was. %. Our data showed that women who are postmenopausal for more than 5 years and older women (>50y) with endometrial polyps have higher risk of developing a related endometrial cancer p< We also observed that women with AUB, diabetes mellitus, hypertension and obesity in the postmenopausal period displayed a risk of malignancy p< In premenopausal women obesity, hypertension and AUB were observed as releted with malignancy (p<0.005). CONCLUSION: The incidence of premalignant and malignant lesions in andometrial polyps is higher in women aged >50 years and postmenopausal women. Women with AUB, hypertension, dibetes mellitus and obesity in postmenopausal and premenopausal period carried risk of malignancy. These patients should undergo an individualized management plan, balancing both risks and benefits of surgical intervention after discussions between the patients and their physicians. OP-96 Rekürren over kanserlerinde bevasizumab alan hastalar ile almayan hastaların sağkalım analizi Samed Rahatlı, Zöhrab Abduyev, Hüseyin Akıllı, Ummuhan Turkay, Nihan Haberal, Özden Altundağ, Ali Ayhan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölümü Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Bölümü AMAÇ: Rekürren over kanserlerinin deneyimli merkezlerde yapılan cerrahiler ve uygun kemoterapilerin uygulanması ile daha iyi sağkalımlara sahip olduğu bilinmektedir. Bir monoklonal antikor olan, vasküler endotelyal büyüme faktörüne karşı geliştirilmiş Bevasizumab birçok kanser türünde kullanıldığı gibi over kanserinde de kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı Bevasizumab kullanımının hastalarda sağkalım üzerine katkısının olup olmadığının araştırılmasıdır. YÖNTEM: Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi nde Ocak 008-Ocak 08 tarihleri arasında tedavileri yapılan rekürren over kanseri olan hastaların verileri retrospektif olarak incelenmiş, Bevasizumab kullanılmadan önce tedavi almış hastalar ile Bevasizumab kullanılmaya başlandıktan sonra bu tedaviyi almış olan hastaların sonuçları karşılaştırılmıştır. BULGULAR: Çalışmaya rekürren over kanseri olan, Bevasizumab tedavisi almış 00 hasta ile Bevasizumab tedavisi almamış 96 hasta dahil edilmiştir. Medyan takip süresi 48.5 aydı. Bevasizumab alan hastalarda progresyonsuz sağkalım 7 ay olarak bulundu. Genel sağkalım Bevasizumab almış olan hastalarda 7 ay, almamış olan hastalarda 56 ay olarak bulundu(p=0.007) SONUÇ: Çalışmamızda rekürren over kanserlerinde Bevasizumab kullanımının sağ kalım üzerine olumlu yönde katkı sağladığı gösterilmiştir. 4 Keyword: Endometrial polyp, malignancy, EIN, prevalence

143 ST International & November st - 5 th, 08 OP-97 The Outcomes of Diverting Stomas Performed in Patients with Advanced Gynecological Cancer Tevfik Avcı, Ali Ayhan Baskent University Faculty of Medicine, Department of General Surgery, Ankara, Turkey Baskent University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology Division, Ankara, Turkey PURPOSE: Rectosigmoid and small bowel resection is often performed during cytoreductive surgery for gynecological cancer, to achieve the goal of no residual tumour. Bowel diversion can reduce the morbidity and mortality rate in patients undergoing debulking surgery for gynecologic cancer. Here, we evaluated the outcomes of diverting stomas that performed during debulking surgery. METHODS: We retrospectively assessed patients managed with bowel resection and diverting stomas during cytoreductive surgery for gynecological cancer at our centre between January 00 and July 08 and we evaluate the bowel diversion reversal rates. RESULTS: In the period of study, 88 diverting stomas had been performed during cytoreductive surgery. All patients had multifocal peritoneal carcinomatosis and 89 (47.%) presented with a newly diagnosed malignancy, whereas 99 (5.6%) suffered from a recurrence. Forty eight (5.5%) patients recieved ileostomy, 40 (74.5%) had colostomy. Eighteen patients (9.5%) underwent reversal at a median time of 6.9 months. CONCLUSION: Anastomotic leak after bowel resection carries a significant risk of morbidity, delay of anticancer therapy, and death. Proximal bowel diversion after bowel resection is one option to reduce the sequelae and risks of anastomotic leak, reducing the impact of this complication is of high priority. Patients with advanced gynecological cancer are at high risk of permenant ostomies after debulking surgery. Patients should be informed of the possibility of permenant ostomy formation. OP-98 Oncologic outcomes in Patients Undergoing maximal or optimal Cytoreductive Surgery for FIGO Stage IIIC Ovarian, Tubal or Peritoneal serous Carcinomas Damla Gürkan, Aylin Ceren Akın, Hanifi Şahin, Emre Günakan, Asuman Nihan Haberal 4, Ali Ayhan Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Gynecology, Malatya Education and Research Hospital, Malatya, Turkey Department of Gynecology, Sincan Education and Research Hospital, Malatya, Turkey Department of Pathology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey 4 AIM: The aim of this study is to compare the stage IIIC ovarian, tubal and peritoneal serous carcinomas. Our primary endpoint were overall survival (OS) and Diseasefree survival (DFS). METHODS: A retrospective department database review was performed to identify patients with stage IIIC serous ovarian, tubal and peritoneal cancer at single gynecologic oncology centers. Demographic, clinicopathological and survival data were collected. The clinicopathological features and survival data were compared with regard to the groups. RESULTS: We identified women with stage IIIC serous ovarian, tubal and peritoneal who were treated at during the study period. The median age of the patients was 6 years, and the median duration of follow-up was 0 months. There were 47 (4.4%) patients in the ovarian cancer group, 4 (.6%) in the tubal cancer group and 40 (6%) in the peritoneal cancer group. There was no significant difference in DFS (p=0.84) and OS (p=0.068) between Ovarian, tubal and peritoneal cancers. The 5-year disease-free survival (DFS) rates for the ovarian, the tubal, and peritoneal groups were 7.9%, 4.8%, and 8.4%, respectively. The 5-year overall survival (OS) rates for the ovarian, the tubal, and peritoneal groups were 57.%, 78.%, and 47.8%, respectively. In terms of overall cohort, complete cytoreduction was found as independent prognostic factors for DFS (HR., 95% CI.4 4.9; p =0.00). However, the positive peritoneal cytology (HR., 95% CI ; p = 0.044), retroperitoneal LN involvement (HR., 95% CI. 4.89; p = 0.05) and the extent of CRS (HR.7, 95% CI ; p =0.09) was found to be independent risk factors for OS. 4

144 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 CONCLUSIONS: Our results support that there is no difference between DFS and OS when comparing ovarian, tubal, and peritoneal cancer OP-99 Apparent diffusion coefficient value in evaluating types of cervical cancer,and for predicting parametrial, lymphovascular and lymph node invasion Kemal Murat Haberal, Hale Turnaoğlu, Ali Ayhan Baskent University Faculty of Medicine, Department of Radiology, Ankara, Turkey Baskent University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and GynecologyRadiology, Ankara, Turkey AIM: To determine whether the apparent diffusion coefficient (ADC) measurements calculated values were significantly different between cervical tumors with different histological types, and whether the ADC values were an independent factor for presuming parametrial, lymphovascular and lymph node invasion. PATIENTS and METHODS: Magnetic resonance imaging scans were performed in 45 cervix cancer patients. ADC values were measured. ADC values of different pathological types and ADC values in each cases independent of type with parametrial, lymphovascular and lymph node invasion were compared with pathologic results. Mann whitney U tes was used for statistical analysis. RESULTS: There were squamous cell carcinoma and 4 nonsquamous cell carcinoma with biopsy results. The mean ADC values for squamous cell carcinoma and nonsquamous subgroup were 0.84x0-, and 0.80x0 mm/s respectively. Statistical analysis showed no significant difference in ADC values between tumor types (p=0.07). There were also no significant difference in ADC values between the cases with or without parametrial, lymphovascular and lymph node invasion. CONCLUSION: ADC value measurements can provide useful information in diagnosis of cervical cancer. However, tumor ADC values are not to be an independent predictor for parametrial, lymphovascular and lymph node invasion and can not differentiate the types of cervical cancer. 44 OP-00 Türkiyede Jinekolojik Kanser İnsidans Ve Mortalite Verilerinin Globocan 08 Türkiye Verileri İle Karşılaştırılması İrem Küçükyıldız Tokat Devlet Hastanesi; Kadın Hastalıkları ve Doğum Departmanı GİRİŞ: Türkiye kanser istatistik verilerine Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Dairesinin hazırlamış olduğu kanser istatistik raporları ile ulaşılmaktadır. En son 05 yılının kanser istatistik verileri yayınlanmıştır. GLOBOCAN; Dünya Sağlık Örgütüne bağlı olarak Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından yayınlanan, dünyanın birçok ülkesinde ulusal düzeyde, başlıca kanser türlerinin insidansı, mortalitesi ve prevalansı hakkında güncel tahminler sunmak amacıyla oluşturulan projedir. GLOBOCAN 08 verileri Eylül 08 de yayınlanmıştır MATERYAL METOD: 05 yılı kanser istatistik verileri Türkiye nüfusunun %47,9 kapsayan aktif kanser kayıtçılığının yapıldığı ilin verileri ile hazırlanmıştır. GLOBOCAN 08 verileri; 00-0 yıllarına ait 9 kanser kayıt merkezi verilerinin 08 yılına projeksiyonu ile hazırlanmıştır. SONUÇ-TARTIŞMA: Türkiye de en sık görülen jinekolojik kanser Uterus corpus kanseridir; bunu sırası ile over ve serviks uteri kanserleri izlemektedir. Bu üç kanserin mortalite hızlarına bakıldığında ilk sırada serviks uteri, ikinci sırada over kanseri bulunmaktadır. GLOBOCAN verileri ile en son kanser dairesinin yayınlamış olduğu veriler arasındaki rakamsal farklılıklar anlamlı olmamakla birlikte; GLOBOCAN 08 verilerinin 00-0 yılları arasındaki 9 kanser kayıt merkezi verilerinin projeksiyonu ile öngörülen veriler olmasındandır.

145 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 ST International & TH XVI National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 Susesi Luxury Hotel, Belek Antalya/TURKEY Video Bildiriler / Video Presentations gro.ogsrt.www 45

146 ST International & November st - 5 th, VP-0 Peritoneal karsinomatozisi taklit eden periton tüberkülozu: Olgu sunumu Dinçer Yıldırım Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, Diyarbakır GİRİŞ: Periton tüberkülozu asite bağlı karın şişliği, Ca 5 yüksekliği gibi peritoneal karsinomatozis düşündüren bulgularla ortaya çıkabilir ve başka hiçbir tüberküloza spesifik semptom içermeden peritoneal karsinomatozisi taklit edebilir. OLGU: yaşında hasta kliniğimize peritoneal karsinomatozis ön tanısı ile refere edildi. Hastanın son iki haftadır olan karında şişlik dışında hiçbir şikayeti yoktu. Kilo kaybı mevcut değildi. Yapılan muayenesinde sol overde cm boyutunda basit kistik oluşum ve batında orta seviyede distansiyon dışında hiçbir jinekolojik patolojiye rastlanmadı. Tümör markerlarından ca 5 değeri 45 U/ ml, diğerleri normal sınırlarda belirlendi. Hemogramda WBC değeri: 6000/mcL saptanan hastanın ateş takipleri normal değerlerde seyretti. Tomografide batında asit ve sol overde cm kistik oluşum dışında patoloji saptanmadı. Hastaya diagnostik laparoskopi uygulandı. Laparoskopik gözlemde litre civarında sarı renkte serbest sıvı, sol overde cm basit kist izlendi, bütün peritoneal yüzeyler, her iki adneks ve uterus yüzeyi, barsak yüzeyleri, diafram peritonu milimetrik implanlar ile kaplı idi. Serbest sıvıdan örnek alındı ve peritoneal biyopsi yapıldı. Sıvının EZN boyama ile mikroskopik değerlendirmesinde asite rezistan bakteriye rastlanmadı. Biyopsi örneklerinin histopatolojik değerlendirmesinde granülomatöz inflamasyon alanları izlendi. Biyopsi materyalinden yapılan kültürde mikobakterium tuberkülozis üremesi üzerine tanı periton tüberkülozu olarak kesinleşti. TARTIŞMA: Asit ve Ca5 yüksekliği ile başvuran hastalarda olası ön tanılardan birisi de periton tüberkülozu olarak akılda bulundurulmalıdır. Özellikle görüntüleme yöntemleri karsinom yönünde belirgin bulgu veya kitle tarif etmiyorsa laparotomi planlamadan önce diagnostik laparoskopi ile tanıyı kesinleştirmek faydalı olabilir. Laparoskopik gözlemde bütün peritoneal yüzeyleri kaplayan milimetrik implantlar periton tüberkülozu lehinedir. Anahtar Kelimeler: periton tüberkülozu, peritoneal karsinomatozis, VP-0 Jinekolojik onkolojide ince ve kalın barsak rezeksiyon ve anastomoz uygulamaları Cihan Comba, Gökhan Demirayak, Sakir Volkan Erdogan, Selim Afşar, Isa Aykut Özdemir Department of Gynecologic Oncology,University of Health Sciences Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Treaining and Research Hospital, Istanbul Department of Gynecology and Obstetric Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Treaining and Research Hospital İntestinal rezeksiyon ve anastomoz jinekolojikonkolojik cerrahide bazen kaçınılmaz olmaktadır. Bu video sunumda el ile ve stapler ile yapılan end-to-end anastomoz, endto-side anastomoz teknikleri sunulacaktır. Anastomoz kaçağı, ileotransversostomi ve yaraya stoma, ileorektal anastomoz, kolokolik anastomoz, low anterior rezeksiyon ve saptırıcı ileostomi videoları gösterilecektir. Anahtar Kelimeler: jinekolojik onkoloji, barsak rezeksiyonu, barsak anastomozu VP-0 Laparaskopik Histerektomi ve Vajenektomi ile VAIN Yönetimi Selen Doğan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya GİRİŞ: Vajinal intraepitelyal neoplazi (VAIN) alt genital sistemin oldukça nadir bir lezyonudur. Gerçek insidansı bilinmemekle birlikte, genç ve immünsuprese hastalarda görülme sıklığı progresif olarak artmaktadır. Güncel sınıflamada VAIN lezyonları gruba ayrılmaktadır, Low Grade VAIN (VAIN), High Grade VAIN( VAIN -). VAIN için en iyi tedavi metodu ile ilgili henüz bir kanıt bulunmamaktadır. High grade lezyonlar eksizyon ya da ablazyon ile tedavi edilebilmektedir. Seçilmiş hastalarda sitolojik takip ile konservatif yönetim de kabul edilebilmektedir. OLGU: 6 yaşında postmenopozal hasta postkoital kanama şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Son servikal kanser tarama sonucu HPV6+, muayenesinde sol yan duvarda forniksin tamamını doldurup vajen ½ sınırına kadar uzanan anterior forniks ve sağ vajen forniksine de uzanan kondilomatöz-keratotik lezyonlar görülen hastadan alınan vajen Biyopsi sonucu VAIN serviks biyopsi sonucu CIN rapor edildi,endoservikal küretaj

147 ST International & November st - 5 th, 08 sonucu normaldi (Figür ). Hastaya maligniteyi dışlamak amaçlı, anestezi altında servikal leep ve yine leep ucu kullanılarak geniş vajen biyopsileri yapıldı. Biyopsilerin sonucunda çoklu kadranlarda CIN ve VAIN saptandı, invaziv lezyon saptanmadı. Hastaya detaylı bilgi verilerek Laparaskopik Histerektomi ve ½ üst vajenektomi planlandı. Lugol solusyonu ile cerrahi sınırları belirlenen lezyon (Figür ) makroskopik olarak cerrahi sınır negatif olarak 5x4 cm vajen dokusu ile beraber çıkarıldı (Figür ). Postoperatif 6.günde sağlıkla taburcu edildi.nihai patoloji raporu cerrahi sınır negatif VAIN ve CIN olarak raporlanan hasta sorunsuz takip edilmektedir. SONUÇ: Postmenopozal hastalarda High grade servikal displazilerin eşlik ettiği üst vajendeki büyük high grade VAIN lezyonlarının laparaskopik tedavisi düşünülmelidir Anahtar Kelimeler: minimal invaziv cerrahi, vain, cin VP-04 Cisterna Chyli; Laparoskopik Paraaortik lenfadenektomide önemli bir anatomik Landmark Nasuh Utku Doğan, Selen Doğan, Merve Erol, Burcu Taş Uzun Akdeniz Üniversitesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Ad, Antalya Sbü, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Antalya GİRİŞ: Cisterna Chyli genelde L-L hizasında aort arkasında bulunan ve barsaklar ve alt vücut yapılarının lenfatik direnajını alan lenf bezlerinin sonladığı elonge lenfatik yapıdır. Boyut, yerleşim ve şekli kişiden kişiye değişmektedir ve bazı otopsi serilerinde vakaların % 50 kadarında bu yapının bulunmadığı raporlanmıştır. Paraaortik lenfadenektomi sırasında genelde renal ven altında bulunan cisterna chlii nin tanınmadan eksizyonu ya da yaralanması durumunda tedaviye refrakter şilöz asit meydana gelebilmektedir. OLGU: ilk vaka 5 yaşında grade endometrium adenokanseri nedeniyle evreleme cerrahsi yapılan hastada laparoskopik olarak Cisterna Chyli nin bir kısmının farkedilmeden eksziyonu sonu gelişen şilöz asit ve sonrasında lenfosel gelişimine ait video prezente edilmektedir. Videoda sunulan ikinci olguda klinik evre b berrak hücreli serviks adenokanseri nedeniye evreleme laparoskopik cerrahisi yapılan hastada bir önceki sunulan hastaya benzer lokalizasyonda, renal ven altında Cisterna Chyli gözlenmiş, bu yapı korunarak renal ven seviyesine kadar sorunsuz laparoskopik paraaortik lenfadenektomi yapılmıştır. SONUÇ: laparoskopik paraaortik lenfadenektomide damar varyasyonları olabileceği gibi lenfatik sistem için de değişik lokalizasyonlarda anormailler ve varsyonlar şzlenebilir. Bu nedenle laparoskopik paraaortik lenfadenektomi sırasında renal ven altında Cisterna Chyli varlığı akılda tutulmalı ve bu yapı korunmalıdır. Bu anatomik yapının iatrojenik yaralanmaları sonucu refrakter şilöz asitler olabilmektedir Anahtar Kelimeler: Cisterna Chyli, Laparoskopik Paraaortik lenfadenektomi, şilöz asit VP-05 Laparoskopik lenfadenektomide vasküler komplikasyonların yönetim: 4 kısa vaka sunumu Nasuh Utku Doğan, Selen Doğan, Esra Uysal, Aysel Üren Akdeniz Üniversitesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Ad, Antalya Sbü, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Antalya GİRİŞ: Pelvik ve paraaortik retroperitoneal alan vasküler malformasyon ve anomalilerin sık görüldüğü bölgelerdir. Minimal invaziv cerrahinin jinekolojik onkoloji pratiğinde yaygınlaşmasıyla bu bölgelerde yapılan işlemlerde vasküler komplikasyonlar nadir olsa da görülebilmektedir. Morbidite ve mortalite olasılığı yüksek olan vasküler komplikasyonlara bu alanda çalışan cerrahlar hazırlıklı olmalıdır. OLGU: Bu video sunumunda ilk iki olguda laparoskopik pelvik lenfadenektomi sırasında obturaturar ve vesikal arter yaralanmalarına bağlı kanamanın yönetimi sunulmuştur. Üçüncü videoda laparoskopik paraaortik lenfadenektomi sırasında renal ven altı bölgede anterior vertabral ligament önündeki pleksus kanaması presente edilmiştir. Dördüncü olguda laparoskopik paraortik lenfaadenektomi sırasında farkedilip korunan IMA altındaki aksesuar ovaryen arter presente edilmiştir. SONUÇ: laparoskopik pelvik ve paraaortik lenfadenektomi sırasında damar anomali ve varyasyonları, cerrahi alanın suboptimal vizüalizayonu, hastaya bağlı obezite gibi nedenlerle damar yaralanmaları ve buna bağlı masif kanama riski az da olsa mevcuttur. Laparoskopik cerrah bu gibi durumlara hazırlıklı olmalı ve vasküler kanamayı morbiditeyi en aza indirecek şekilde yönetebilmesi gerekmektedir. 47

148 ST International & November st - 5 th, 08 Anahtar Kelimeler: laparoskopik pelvik lenfadenektomi, paraaortik lenfadenektomi, komplikasyon, vasküler yaralanmalar VP-06 Compilation of Urological Procedures in Gynaecologic Oncology Doğan Vatansever, Selim Misirlioglu, Alper Eraslan, Burak Giray, Tarık Esen, Cagatay Taskiran Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF Koc University School of Medicine, Topkapi, Istanbul, Turkey Department of Urology, VKF Koc University School of Medicine, Topkapi, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, Zeynep Kamil Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey OBJECTIVES: To present a compilation of urological reconstructive surgical procedures such as ureteroneocystostomy, uretero-ureterostomy,cutaneous ureterostomy, radical cystectomy and urinary diversion with ileal loop. METHODS: We demonstrated these procedures mentioned above which is recorded in different clinical settings at our department. RESULTS: We did not see any grade or 4 adverse event in neither early nor post-operative period of the patients presented here. CONCLUSIONS: The anatomy and the close proximity of the urinary tract to gynecologic organs makes it prone to be affected by gynecologic tumors and iatrogenic injuries during surgical and local adjuvant therapy of theses tumors. Therefore it is mandatory to know reconstructive urological procedures as a gynecologic oncologist. Keywords: cutaneous ureterostomy, ureteroneocystostomy, uretero-ureterostomy, urinary diversion VP-07 Endometriyum Kanserinin Robotik Evrelemesi: Sol Tarafta Lateral Boşlukların Oluşturulması ve Pelvik Lenfadenektomi Işın Üreyen, Tayfun Toptaş, Selen Doğan SBÜ, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Kliniği, Antalya saptanır. Bizim sunduğumuz vakada postmenapozal kanaması olan 50 yaşındaki hastadan alınan endometrial biyopsi sonucu iyi differensiye endometrioid kanser olarak raporlandı. Muayenede ve yapılan PET CT de ekstrauterin tutulum saptanmadı. Hastaya Robotik Histerektomi+BSO+Bilateral Pelvik Lenf Nodu Diseksiyonu yapıldı.cerrahi sırasında yollanan frozen sonucu grade tümör, servikal tutulum yok, myometrial invazyon</ şeklinde idi.nihai patolojisi frozen ile uyumlu geldi. Adjuvan tedavi almadı. Bu videoda bu hastada sol tarafta lateral boşlukların oluşturulması, önemli anatomik sınır taşları ve sol taraflı pelvik lenf nodu diseksiyonu sunuldu. Anahtar Kelimeler: Endometrial kanser, Lenfadenektomi, Evreleme VP-08 Klinik erken evre endometrial kanserli hastalarda sentinel lenf nodu uygulamalarımız Gökhan Demirayak, Cihan Comba, Selim Afşar, İsa Aykut Özdemir Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bölgesel lenf nodlarında metastatik hastalığın durumu, endometrial kanserli hastalarda genel sağkalım için en önemli prognostik göstergelerden biridir. Hastanın adjuvant tedavi alıp almayacağının belirlenmesi için nodal hastalığın uygun şekilde tanımlanması gerekir. Sentinel lenf nodu haritalaması lenf nodlarının cerrahi değerlendirilmesinde sistematik lenfadenektomiye alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Endometrial kanserli hastalarda ilk olarak düşük riskli hastalıkta kullanımı önerilse de son zamanlarda sistematik lenfadenektomi ile karşılaştırıldığında yüksek riskli hastalarda da onkolojik sonuçları bozmadığını gösteren çalışmalar ortaya çıkmıştır. Bu sunumda klinik erken evre endometrial kanser nedeniyle kliniğimizde opere edilen ve sentinel lenf nodu biyopsisi yapılan olgularımızın sunulması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Endometrial kanser, sentinel lenf nodu biyopsisi, indosiyanin yeşili, indocyanine green (ICG), lenfadenektomi 48 Endometriyum kanseri kadınlarda görülen en sık jinekolojik kanserdir. Hastaların çoğu erken aşamada

149 ST International & November st - 5 th, 08 VP-09 Robotik Asiste Pelvik Paraaortik Lenf Nodu Diseksiyonu Fatih Şanlıkan Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İstanbul Empty Abstract Body! VP-0 Zor Laparaskopik Histerektomi: Uterin Didelfis Olgusunda Laparaskopik Histerektomi Selen Doğan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya GİRİŞ: Mülleryen sistemin konjenital anomalileri genel populasyonda yaklaşık %0.-.5 sıklıkta görülmektedir. Uterin didelfis AFS klasifikasyonuna göre Klas anomali olarak adlandırılıp, tüm anomalilerin % kadarını oluşturmaktadır. Uterus didelfis, iki mülleryen kanalın füzyon kusuru sonucu İki ayrı serviksi olan iki ayrı uterin horndan oluşmaktadır. Çeşitli jinekopatolojiler nedeniyle histerektomi endikasyonu doğduğunda preoperatif renal ve diğer üriner anomaliler için görüntüleme yapılmalıdır. OLGU: 9 yaşında bayan hasta progesteron tedavisine rağmen 06 dan beri devam eden (aralıklı byopsi sonucu da hiperplazi) menometroraji şikayetiyle başvurdu. En son Temmuz 08 de dış merkezde alınan endometriyal biyopsi sonucu atipisiz endometriyal hiperplazi olarak rapor edilen hastaya yapılan transvajinal ultrasonda uterus didelfis olduğu görüldü. MRG de herhangi bir üriner anomalisi olmayan hastayla laparaskopik histerektomi için görüşüldü. Hastaya Litotomi pozisyonunda cerrahi işleme başlandı, sağ tarafta daha geniş bir vajen hacmi oluşturan vajinal septum Koh balonunun tam yerleşebilmesi için başlangıçta rezeke edilmedi. Vajen kapasitesinin daha küçük olduğu tarafta servikal osun da karşı tarafa göre daha küçük olduğu görüldü. Üreter vizualize edilerek laparaskopik histerektomi tamamlandı. Uterin manipulasyon sırasında servikal oslar ve uterin kavite düzleminin çapraz olduğu görüldü. Spesimen çıkarılmadan hemen önce vajinal septum laparaskopik olarak rezeke edildi (Figür ). Postoperatif 5.günde taburcu edilen hastanın nihai patoloji raporu Atipili hiperplazi olarak raporlandı. SONUÇ: Uterin anomalilerin eşlik ettiği patolojilerde, cerrahi sırasında, renal ve üriner anomalilerin olabileceği akılda tutulmalı, özellikle vajinal manipulatörün kullanımının karşı tarafta kısıtlı olması nedeniyle vakanın komplike olabileceği unutulmamalıdır. Anahtar Kelimeler: Minimal invaziv cerrahi, Septum, Uterin anomali VP- Laparoscopic pelvic lymphadenectomy in a morbid obese woman with endometrial carcinoma Onur Güralp Department of Obstetrics and Gynecology, Klinikum Oldenburg, Carl von Ossietzsky Oldenburg University, Oldenburg, Germany Endometrial cancer (EC) is the most common gynecological cancer and nearly 40% of the women with EC are classified as obese or morbidly obese. The World Health Organization (WHO) classifies obesity as class I (BMI kg/m), class II (BMI kg/ m), class III ( kg/m) and class IV (BMI 50kg/m) which indicates the need to stratify patients with highest risk for developing comorbidities associated with obesity. Traditionally, the surgical approach to obese women with EC is laparotomy. However, in the last few decades, various studies have shown that minimally invasive surgery is a safe approach for these women. In this presentation, we aimed to show a video about laparoscopic pelvic lymphadenectomy in morbid obese patients with EC. CASE: 58 yo woman admitted with postmenopausal bleeding. Grade endometrioid type EC was diagnosed in endometrial sampling. BMI was 48.6 kg/m. Laparoscopic total hysterectomy plus bilateral salpingooophorectomy and pelvic+paraaortic lymphadenectomy was performed. On final pathology a stage A, grade endometrioid adenocarcinoma was detected. Keywords: Endometrial cancer, Laparoscopy, Lymphadenectomy, Obesity VP- Laparoskopik paraaortik lenf nodu diseksiyonu Şevki Göksun Gökulu, Mehmet Ali Narin, Sevda Baş, Hacı Cerit Karaçay Adana Şehir Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Adana 70 yaşında olgu postmenapozal kanama şikayeti ile 49

150 ST International & November st - 5 th, başvurdu. Ultrasonografik incelemede 5 cm çapında myometrial dış invazyon düşündüren vasküler tümöral oluşum izlendi.endometrial örnekleme sonucu endometrioid adenokarsinom FIGO grade gelen olguya total laparoskopik histerektomi + bilateral salpingooferektomi, pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu yapıldı. Patoloji sonucu endometrioid adenokarsinom FIGO grade, lenfovasküler invazyon göstermeyen, myometrial iç invazyon, 0 pelvık ve 8 paraaortik reaktif lenf nodları gelen olguya adjuvan brakiterapi tedavisi verildi. Anahtar Kelimeler: endometrium kanseri, laparoskopi, paraaortik lenf nodu diseksiyonu VP- Laparoskopik paraaortik lenfadenektomi sonrası gelişen semptomatik lenfoselin re-laparoskopi ile drene edilmesi Nasuh Utku Doğan, Selen Doğan, Merve Erol, Aysel Üren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD SBÜ Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği GİRİŞ: Lenfadenektomi sonrası asemptomatik lenfosel oranı sıktır fakat bir kısım hastada girişim gerektirebilecek şekilde lenfosel formasyonu görülebilir. VAKA: 5 yaşında postmenopozal hastadan vajinal kanama şikayeti nedeniyle alınan biyopside grade endometrioid tip endometrial adenokanser gelmesi nedeniyle laparoskopik total histerektomi pelvik paraaortik lenfadenektomi yapıldı. İntraoperatif olarak sisterna şilide yaralanma meydana geldi ve intraoperatif olarak injury alanı mühürlenerek kapatıldı. Postoperatif. günde taburcu edilen hasta kliniğimize taburculuk sonrası. günde sağ yan ağrısı şikayetiyle tekrar başvurdu. Yapılan ultrasonografide sağ böbrekte grade- hidroüreteronefroz saptanması üzerine yapılan tüm abdomen tomografi tetkikinde aortik bifürkasyonun hemen üzerinde paraaortik bölgede 5 cmlik üreter basısına neden olan paraaortik lenfosel saptandı. Hastanın semptomatik olması ve sağ böbrekte HUN saptanması nedeniyle hastaya tekrar laparoskopi planlandı. Laparoskopik olarak paraaortik bölgedeki lenfosel boşaltıldı. Postoperatif dönemde ileus tablosu gelişen hasta konservatif olarak izlendi. Postoperatif 4. günde hasta taburcu edildi.. haftada yapılan ultrason tetkikinde sağ taraflı HUN un tamamen kaybolduğu izlendi ve hasta brakiterapi için yönlendirildi SONUÇ: semptomatik lenfadenektomi nadir görülmekle beraber yönetiminde laparoskopik yaklaşım uygun hastalarda güvenli bir yaklaşımdır. Minimal invaziv yöntemlerle iyileşme hızlı olmakta ve tedavi gecikmelerinin önüne geçilmektedir. Anahtar kelimeler: Endometrium kanseri, laparsokopik paraaortik lenfadenektomi, lenfosel, laparoskopik derenaj VP-4 Overde metastatik dev musinöz adenokarsinom olgusu Kadir Güzin, Alev Özer, Güven Arslan, Nigar Kurşun, Şakir Aydoğdu Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş GİRİŞ: Batını dolduran kitle şikayetiyle başvuran dev metastatik ovaryan musinöz neoplazm olgusunun sunulması amaçlanmıştır. OLGU: 59 yaşındaki postmenapozal hasta batın şişkinliği şikayetiyle jinekolojik onkoloji polikliniğimize başvurdu. Yapılan muayenesinde batın distandü saptandı. Transabdominal ultrasonografide tüm batını dolduran 5x0 cm boyutlarında, multilokule, ince septasyonlar içeen kist izlendi. Serum Ca 5 IU/dL, Ca5. düzeyi: 6 IU/dL, Ca 9.9: IU/dL olarak saptandı. Endometrial örnekleme sonucu gland ve stroma bütünlüğü bozulmuş yüzeyel endometrium dokusu olarak rapor edildi. Göbek altı median kesi ile batına girildiğinde kist içeriğinin batına rüpture olmasına bağlı olarak tüm batına yayılmış çok yoğun kıvamda jelatinöz materyal izlendi. Yaklaşık litre jelatinöz materyal aspire edilerek ve kompreslerle alınarak batın temizlendi. Sol overden kaynaklanan yaklaşık 0 cm çaplı multilokule kist, omental kek görünümü ve tüm bağısak serozasında tümoral implantlar izlendi. Sol ooferektomi materyalinin frozen inceleme sonucu ovaryan benign musinöz kistadenom olarak bildirilmesi üzerine total abdominal histerektomi ve sağ ooferektomi, apendektomi yapıldı. Sağ eksternal iliak arter üzerinde şüpheli görülen birkaç adet lenf nodu çıkarıdı. Çift sağ üreter olduğu saptandı. Batına adet dren yerleştirilerek batın kapatıldı. Postoperatif izleminde sorun olmayan hasta. günde taburcu edildi. Yapılan immunohistokimyasal boyama sonrası kesin patoloji sonucu primer apendiks musinöz karsinomu olarak rapor edilen hastanın lenf nodu örneklemesinde tümöral tutulum saptanmadı. Apendiks cerrahi sınırında tümörün devam etmesi nedeniyle genel cerrahi tarafından

151 ST International & November st - 5 th, 08 hemikolektomi kararı alındı. TARTIŞMA: Overin primer musinöz tümörleri (OPMT) ve musinöz tümörlerin overe metastazı (MTOM) ayrımını yapmak sıklıkla zordur. MTOM ler çoğunlukla gastrointestinal kanaldan, memeden veya serviksten kaynaklanmakta olup histolojik hatta immunohistokimyasal özellikleriyle OPMT lere benzerlik gösterebilir (, ). Bizim olgumuzda frozen kesit sonucu ovaryan musinöz tümör olarak bildirilmiş ancak daha sonra pansitokeratin, musikarmin, CK 0, CDX,MUC- 5AC,MUC- ile yapılan boyamaların pozitif olması ile tümörün primer olarak apendiksten kaynaklanan musinöz adenokarsinom olduğu saptanmıştır. KAYNAKLAR:. Leen SL, Singh N. Pathology of primary and metastatic mucinous ovarian neoplasms. J Clin Pathol 0;65: Lee KR, Young RH. The distinction between primary and metastatic mucinous carcinomas of the ovary: gross and histologic findings in 50 cases. Am J Surg Pathol 00;7:8 9 Anahtar Kelimeler: Borderline musinöz tümör, dev kitle, over VP-5 İleri evre over kanseri tedavisinde maksimal sitoredüktif cerrahinin bir parçası olarak aşağı anterior rezeksiyon Yağmur Minareci, Hamdullah Sözen, Özgür Aydın Tosun, Engin Çelik, Merve Baktıroğlu, Harika Yumru Çeliksoy, Samet Topuz, Mehmet Yavuz Salihoğlu İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı GİRİŞ: Epitelyal over kanseri (EOK) için maksimal sitoredüksiyonun prognostik etkisi ilk olarak 975 yılında Griffiths tarafından bildirilmiştir (). Günümüzde maksimal sitoredüktif cerrahinin, ileri evre EOK olan hastalarda sağkalım sonuçlarını iyileştirmek için en önemli faktör olduğu bilinmektedir (). İleri evre primer veya nüks EOK de, sıklıkla doğrudan yayılım veya implantasyon yoluyla rektosigmoid kolonun serozası tutulur, ilerleyen süreçte tümöral infiltrasyon sonucu tam kat kolon tutulumu da söz konusudur (). Sitoredüktif cerrahinin temel felsefesinin tümöral implantların bütünüyle ortadan kaldırılması olduğu kabul edildiğinde, uygun tedavi uterus, adneksler, ilgili pelvik periton ve rektosigmoid kolonun rezeksiyonu şeklinde olmalıdır (4-5). VAKA: 50 yaşında, G5P olan, karın şişliği nedeniyle araştırılırken evre C EOK tanısı alan ve hipertansiyon dışında ek hastalığı olmayan hastaya, jinekolojik onkoloji konseyinde değerlendirilerek sitoredüktif primer cerrahi kararı verildi. Yoğun bakım şartları sağlandıktan sonra operasyona alınan hastada; bilateral overyan kitlelere ek olarak, uterus serozasında, omentum majusta, diafragma altında, dalakta ve peritonun değişik bölgelerinde birkaç mm den üç-dört cm e ulaşan çok sayıda tümöral implant mevcuttu. Bu bulguların yanında, rekto-sigmoid kolon, cul-de-sac tan başlayarak sigmoid kolonun distal kısmına kadar, birden çok noktada, tam kat olarak tümöral nodüller ile infiltre izlendi. Hastanın durumu, per-operatif tekrar değerlendirildi ve tümörsüz cerrahi yapılabileceği düşünülerek, yaklaşık yedi saat süren primer sitoredüktif cerrahi (histerektomi + bilateral salpingooferektomi + total omentektomi + appendektomi + bilateral pelvik ve paraaortik lenfadenektomi + peritonektomi + diafragma soyulması + splenektomi ve aşağı anterior rezeksiyonanastamoz) uygulandı. Geride gözle görülür tümör bırakılmadan operasyon tamamlandı. SONUÇ: Aşağı anterior rezeksiyon, primer ve nüks EOK hastalarında kabul edilebilir morbidite ve mortalite oranlarıyla maksimal sitoredüktif cerrahi yapılmasına olanak sağlamaktadır ve cerrahi sonrası geride gözle görünür tümör kalmayan hastaların, sağkalım avantajı olduğu açıktır (6). Jinekolog onkologların yalnız yukarı abdominal cerrahi prosedürlerine değil, bağırsak rezeksiyon - anastamoz prosedürlerine de aşina olmaları gerektiğini savunmaktayız. Anahtar Kelimeler: over kanseri, maksimal sitoredüktif cerrahi, aşağı anterior rezeksiyon, uç uca anastamoz VP-6 Retroperitoneal en bloc resection of total abdominal multivisceral peritoneal packet and cardiophrenic lymph node excision Hamdullah Sozen İstanbul Universitesi İstanbul Tıp Fakültesi Upper abdominal peritoneum is a common metastatic involvement area in advance stage ovarian cancer. Complete cytoreduction ratio which is highly related with survival prospects, might decrease due to the wide spread abdominal metastasis.. In this presentation we aim to identify the operation technique which enabled to surgeon en bloc resection of total abdominal 5

152 ST International & November st - 5 th, 08 5 peritoneum (Bilateral diagraphma peritonium, morrison peritoneum, bilateral paracolic peritoneum, douglas peritoneum, bladder peritoneum)+ omentum + uterus+ bilateral ovaries and if necessary colon - spleen Between 07-08, 9 patients were operated with the technique of en bloc resection of pelvic peritoneum. Of 0 patients were operated en Bloc resection of total abdominal multivisceral peritoneal packet. In this technique visceral organs (liver, ascendingdescending colon, duodenum) are mobilized.all parietal peritoneum (subdiagraphmatic, paracolic, bladder, douglas) was dissected and, omentumuterus and in some circumstances colon and spleen are removed en bloc. Mean operation time was recorded as 0 minutes. 7 steps of this operation is summarized in this video Ovarian cancer is known as peritoneal spreading cancer. All abdominal peritonium, which is under the high risk of metastasis, is excised by this method. Especially micrometastasis not seen by human eye are able to be excised by using this technique. Thus, tumour control can be achieved much more with this technique compared to conventional technique.as well as performing the operation in a shorter time compared to conventional surgical technique, surgeon is able to detect and excise tumoral involment in any peritoneal area much more easily and precisely Keywords: kardiyofrenik lenf nodu, over kanseri cerrahi teknik, peritonektomi VP-7 Kliniğimizde jinekolojik kanserli hastalarda video asiste torakoskopik cerrahi uygulamaları Gökhan Demirayak, Cihan Comba, Necati Çıtak, Selçuk Köse, Özgür İşgörücü, Selim Afşar, Şakir Volkan Erdoğan, İsa Aykut Özdemir Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Cerrahisi Kliniği İleri evre ovarian karbinomlu hastaların önemli bir kısmında tanı anında plevral efüzyon mevcuttur. Bu durum kötü hastalıksız sağkalım ve genel sağkalım ile ilişkilidir. Önceki çalışmalarda komplet sitoredüksiyon yapılan ileri evre hastaların cerrahiden büyük fayda gördüğünü göstermiştir. Komplet sitoredüksiyon sağlanabilmesi açısından, minimal invaziv bir yaklaşım olarak video asiste torakoskopik cerrahi, cerraha plevral hastalığın varlığının değerlendirmesine olanak verir. Diğer jinekolojik kanserlerde ise parankimal akciğer hastalığı şüphesi durumunda minimal invaziv yaklaşımla biyopsi alınmasına olanak sağlayabilir. Bu sunumda kliniğimizde jinekolojik maligniteli hastalarda video asiste torakoskopik cerrahi yapılan olgularımızın sunulması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Ovaryan karsinom, endometrial karsinom, jinekolojik kanser, video asiste torakoskopik cerrahi (VATS), akciğer wedge rezeksiyon VP-8 Gebelikte Over Kanseri Nedeniyle Evreleme Cerrahisi Geçiren Hastada Vena Cavaya İnfiltre Tümörün Eksizyonu Merve Baktıroğlu, Hamdullah Sözen, Yağmur Minareci, Özgür Tosun, Engin Çelik, Harika Yumru, Yavuz Salihoğlu, Samet Topuz İstanbul Üniversitesi,Kadın Doğum Ana Bilim Dalı,Jinekolojik Onkoloji Bölümü,İstanbul 5 yaşında G8PA4 hastanın 6. gebelik haftasında rutin kontrol sırasında yapılan ultrasonografide; tek, fetal kalp atımı(fka)+,anhidroamnios bulunan 0 hafta ile uyumlu ölçümleri mevcut multiple anomalileri olan ağır asimetrik intrauterin büyüme kısıtlılığı olan fetüs yanısıra sağ adneksiyel alanda yaklaşık 8 cm solid yapılar içeren malign özellikler içeren kitle gözlenmiş. Hastaya mevcut gebeliğin kötü prognoz beklentisi üzerine bilgi verilip;karyotipleme ve terminasyon seçenekleri önerilmiş;ancak hasta mevcut kitlenin malignite potansiyeli yoksa her türlü durumda gebeliğin devamına karar vermiştir.hasta, mevcut adneksiyel kitlesi değerlendirilmek üzere jinekolojik onkoloji konseyine çıkarıldı.konseyde değerlendirilen hastaya; MR görüntülerinde yaklaşık 0 cm boyutunda malign özellikler gösteren kitle,bilateral eksternal iliak lenfadenopatiler,paraaortakaval lenfadenopatler izlenmesi,ca-5:7,ca 5-:5 olması nedeniyle operasyon kararı alındı.hastaya durum ile bilgi verildi;hasta frozen sonucu malign gelirse gebeliğin sonlandırılmasını kabul etti. Hasta operasyona alındı; göbek altı ve üstü medyan kesi ile batına girildi;sağ adneksiyel kitle frozena gönderildi; frozen sonucu karsinom gelen hastada; önce histeretomi ile fetüs çıkarıldı; 90 gram,fka neg kız bebek doğurtuldu, ardından cerrahi evrelemeye geçildi; batın yıkantı sıvı aspirasyonu+ total abdominal histerektomi+ bilateral salfingooferektomi +bilateral pelvik-paraaortik lenf nodu diseksiyonu+total

153 ST International & November st - 5 th, 08 omentektomi+appendektomi+bilateral sakrouterin nodül eksizyonu yapıldı.hastanın paraaortik lenf nodu diseksiyonu sırasında paraaortik alanda multiple patolojik lenf nodları yanısıra vena cavada renal ven inferiorda yaklaşık 4cm alanda tümör invazyonu izlendi.vena cava üstü tümörle infiltre alan vena cavaya side klemp konarak eksize edildi;ardından klemp edilen alana *4 cm Ptfe yama yerleştirilerek, klemp çıkarıldı, kanama kontrolünü takiben operasyona komplikasyonsuz son verildi.erken dönem komplikasyon izlenmeyen hasta postoperatif 5. günde taburcu edildi. Patoloji sonucu berrak hücreli over karsinomu gelen hastanın, vena cavaya olan metastazının vasküler kasa kadar infiltre olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Berrak hücreli, Gebelik, Over kanseri,vena Cava, Yama VP-9 A Novel Technique: Carbon Dioxide Gas-Assisted Total Peritonectomy, Diaphragm and Intestinal Meso Stripping in Open Surgery for Advanced Ovarian Cancer (Çukurova Technique) Ganim Khatib, Ahmet Barış Güzel, Umran Kucukgoz Gulec, Mehmet Ali Vardar Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı was rapidly stripped up to the right diaphragm. The same procedure was then applied to the diaphragm and meso of the bowels, respectively. Owing to this technique, stripping of all involved peritoneal surfaces was clearly facilitated and R0 goal was reached. RESULTS: Gas insufflation caused convenient detachment of the peritoneal surfaces along their anatomical line which led to concluding the stripping procedures easily, rapidly and safely without bleeding. CONCLUSION: We believe that this practical and effective technique will offer significant improvements in efforts to achieve complete cytoreduction. Keywords: Carbon dioxide gas, cytoreductive surgery, advanced ovarian cancer, novel surgical technique VP-0 Postmenapozal hastada bilateral ovaryan fibroadenom Uğurkan Erkayıran, Kadir Güzin, Alev Özer, Selim Karaküçük, Abdullah Tok Sütçü İmam Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı OBJECTIVE: Most of the ovarian cancers are diagnosed at advanced stages. As peritoneal carcinomatosis increases, especially when it extends to the diaphragm and intestinal mesos, probability of obtaining complete cytoreduction is reduced. Complete cytoreduction (residue zero) is one of the main factors affecting survival[-]. Here we present a novel technique of stripping the peritoneal surfaces as a part of cytoreductive surgery in such cases. METHODS: A 55 year-old woman diagnosed with peritoneal carcinomatosis was considered appropriate for primary cytoreduction after assessment of her thoraxabdominopelvic tomography, which revealed resectable intra-abdominal disease. Upon laparotomy, omental cake adherent to pelvis-filling mass, disseminated implants on the diaphragm and meso of the intestines were observed. The mass invaded the rectosigmoid colon, uterus, adnexa and the bladder resulting in frozen pelvis. Total omentectomy, hysterectomy with bilateral salpingo-oophorectomy, rectosigmoid low anterior resection and retroperitoneal lymphadenectomy were performed. With the assistance of an enjector needle connected to insufflator tube, CO gas was blown into the right retroperitoneal area and subsequently peritoneum Empty Abstract Body! VP- Dermoid cystectomy; preventing intraperitoneal spillage Hasan Aykut Tuncer, Serap Fırtına Tuncer, Merve Erol Deniz Department of Gynecologic Oncology, Akdeniz University, Antalya, Turkey Department of Obstetrics & Gynecology, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey Department of Obstetrics & Gynecology, Akdeniz University, Antalya, Turkey Dermoid cyst is the most common germ cell tumour of ovaries. Treatment of dermoid cyst is complete removal of the cyst preferably by laparoscopy without rupture and intraperitoneal spillage. However rupture of a dermoid cyst and intraperitoneal spillage of cyst content may occur in 65 % of surgeries. Intraperitoneal spillage may result in chemical peritonitis, adhesions causing pain and infertility, spread of malignant cells in case of immature cystic teratoma and recurrence of dermoid cyst. This intraoperative complication is managed by irrigation of large volume of solutions and aspiration to 5

154 ST International & November st - 5 th, 08 decrease those further negative outcomes. Irrigation and aspiration step may fail in removal of all cystic compenent additionally it may significantly increase surgery time. In this video, we suggest tricks in surgical technique to prevent intraperitoneal spillage of cyst component during dermoid cystectomy when rupture is occured. Keywords: Laparoscopy, dermoid cyst, mature cystic teratoma, intraperitoneal spillage VP- Total infralevator pelvic exenteration for recurrent cervical carcinoma İlker Kahramanoğlu, Mehmet Şükrü Budak, Sedat Akgöl, Dinçer Yıldırım Division of Gynecologic Oncology, Gazi Yasargil Training and Research Hospital, University of Health Sciences, Diyarbakir, Turkey Total infralevator pelvic exenteration was performed in a 55-year old patient, who had undergone simple hysterectomy for cervical carcinoma and received adjuvant chemoradiotherapy 9 months ago. Even though the development of pelvic spaces was not succeeded as planned, total exenteration was performed by a gynecologic oncology team. Ileal conduit was preferred for urinary diversion. Surgical details (exenterative and reconstructive phases, in particular) were shown in this video. Keywords: cervical carcinoma, exenteration, ileal conduit, recurrence, urostomy. VP- Robotic Radical Parametrectomy with Upper Vaginectomy, Bilateral Salpingo-Oophorectomy and Pelvic Lymphadenectomy in Patients with Occult Cervical Carcinoma after Extrafascial Hysterectomy Abdullah Serdar Açıkgöz, Fuat Demirkıran, Tugan Beşe, Başak Özge Kayan, Fatma Güven Akalın, Gizem Kaval, İpek Özçivit, Elif Akşahin, Macit Arvas Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, İstanbul University-Cerrahpaşa Medical Faculty, İstanbul, Turkey true extent of the disease, guiding adjuvant treatment of the malignancy. The goal of this surgical video is demonstrate the safety and feasibility of robotic radical parametrectomy pelvic lymphadenectomy in patients with occult cervical carcinoma. METHODS: A 4-year old woman presenting invasive cervical cancer diagnosed after a simple hysterectomy. Pathological examination showed a clinical stage B adeno-squamous cell carcinoma of the cervix. Margin of simple hysterectomy specimen was revealed microscopically negative Therefore, surgical treatment was offered to the patient. After entering the abdomen we discovered that the vaginal stump was indurated resulting from the previous operation. The stumps of the lateral parametrial tissue and sigmoid colon are attached to the margin of the vagina and the pelvic side wall. The surgical dissection and anatomical restoration done by laparoscopically and robotic docking completed. A longitudinal incision was made to the peritoneum, enabling the preparation and isolation of the paravesical space, obturator nerve, and vessels, hypogastric vessels, and ureter. After the lymphadenectomy, the ureter was separated from the peritoneum down to where it entered the lateral parametrial tissue. The serial dissection of the vesicouterine ligament was extended to the level of the bladder insertion to the ureter. The parametrial tissue was then resected and circumferential incision was made cm below the vaginal stump. RESULTS: Histology confirmed the absence of any residual cancer tissue in the parametrial tissue and pelvic lymph node. CONCLUSIONS: Robotic radical parametrectomy with upper vaginectomy including pelvic lymphadenectomy is a viable technique for women with invasive cervical cancer after a prior hysterectomy. Keywords: vaginectomy, robotic surgery, radical parametrectomy 54 BACKGROUND and AIMS: The discovery of occult cervical malignancy at the time of a simple hysterectomy is an uncommon event; when this occurs, patients are considered to have received inadequate treatment. Surgical restaging can provide greater knowledge of the

155 ST International & November st - 5 th, 08 VP-4 Robotic Radical Hysterectomy, Pelvic Lymphadenectomy with En Bloc Total Vaginectomy Abdullah Serdar Açıkgöz, Fuat Demirkıran, Tugan Beşe, Başak Özge Kayan, Sabire Akgün, Gizem Kaval, İpek Özçivit, Elif Akşahin, Macit Arvas Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, İstanbul University-Cerrahpaşa Medical Faculty, İstanbul, Turkey BACKGROUND and AIMS: Radical hysterectomy with en bloc total vaginectomy is indicated for the clinical scenario with combined pathologies of early stage cervical cancer and multifocal vaginal intraepithelial neoplasia (VaIN). This surgery is an important treatment of choice in women who are not sexually active, particularly. The aim of this surgical video is to demonstrate the robotic en bloc radical removal of the uterus and total vagina. METHODS: A 65-year old woman presented with postmenopausal bleeding. Clinical, pathological and radiological examination showed a clinical stage A squamous cell carcinoma of the cervix and multifocal VaIN involving the entire vagina. Therefore, surgical treatment was offered to the patient. After entering the abdomen and docking the robot, the procedure started with opening of the paravesical and pararectal spaces, followed by pelvic lymphadenectomy. A type II lateral parametrial excision was performed according to the Piver classification. After developing the rectovaginal and vesicovaginal spaces to the level of levator ani and reaching the level of symphysis pubis, the dissection was extended to the cm below of the levator ani muscle and the vagina was freed. Vulvar incision was performed and the vagina was totally separated. An en bloc robotic type II radical hysterectomy and total vaginectomy was performed. RESULTS: Postoperative adjuvant therapy was not recommended for completely resected -cm carcinoma of the cervix and superficially invased vagina. VP-5 Vulva kanseri sonrası postoperatif lenfosel komplikasyonunun onarımı: Olgu sunumu Kadir Güzin, Selim Karaküçük, Huri Nigar Şahpaz Kurşun Kahramanmaras Sutcu Imam University, Gynecology and Obstetrics Department, Kahramanmaras, Turkey GİRİŞ: Vulva kanseri genital kanserlerin %4-5 ini, kadınlarda görülen kanserlerinde % ini oluşturur(). En sık görülen histopatolojik tip squamöz hücreli kanserdir. Vulva kanserinde en önemli prognostik faktör inguino-femoral lenf nodlarının tutulumudur(). Vulva kanserinde önerilen tedavi şekli radikal vulvektomi ve lenf bezi disseksiyonudur(). Yüksek kür oranlarına karşın yapılan radikal operasyonlarda %0-70 ekstremitelerde lenf ödem, lenfokist oluşumu gibi komplikasyonlar görülebilmektedir(4). Bizde olgumuzda radikal cerrahi sonrası oluşan lenfokistin cerrahi tedavisini sunmayı amaçladık. OLGU: 55 yasında squamöz hücreli vulva kanseri nedeniyle kliniğimize başvuran hastaya radikal vulvektomi ve inguino-femoral lenfadenektomi uygulandı.hastanın postoperatif takiplerinde bilateral inguinal insizyon hattındaki drenlerden yaklaşık 400cc/gün seröz akıntı gelişi izlendi.takiplerde drenler yerlerinden çıktı ve dren yerleri epitelize oldu.yapılan yüzeyel ultrasonografide solda 7.5x.5cm, sağda.5xcm septalı, kistik, düzgün sınırlı kitle izlendi.kistik lezyondan alınan örneğin incelemesinde yoğun lenfosit izlendi. Lokal anesteziyle sıvı koleksiyonu drene edilerek,penröz dren yerleştirildi. Ancak seröz akıntının devam etmesi üzerine postoperatif. günde eski insizyon skarı çıkarılacak şekilde kitle üzeri açıldı. Kist cidarı ve insizyon hattının tüm duvarı eksize edildi. Sıvı koleksiyonuna ve akıntıya neden olan lenfatik drenaj noktası saptanmadı ancak şüpheli alanlar koterize edildi. İnsizyon hattının tabanında kalan bölgeye ise kapitonaj yapıldı. Cerrahi sahaya dren yerleştirilerek insizyon kapatıldı.postoperatif saat kum torbası ile kompresyon yapıldı.hasta postoperatif 6. günde taburcu edildi ve aylık takibinde lenfosel oluşumu izlenmedi. CONCLUSIONS: Robotic radical hysterectomy with en bloc vaginectomy is a feasible option for selected cases. Keywords: vaginectomy, robotic surgery, pelvic lymphadenectomy TARTIŞMA: Küçük boyutlu olan lenfokistler inguinal lenfadenektomi sonrasında sık ve genellikle asemptomatiktir. Tedavi gerektirmezler. Büyük lenfokistler ise ağrı, enfeksiyon, derin ven trombozu, ileus ve lenfödemin aralarında olduğu diğer ikincil komplikasyonlara sebep olabilirler. Alışıldık tedavi perkutan drenajdır(5,6). Ponksiyon ve kompresyona rağmen klinik olarak rezorbe olmayan lenfosellerin 55

156 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 tedavisi genellikle cerrahidir(7). Cerrahi tedavi seçenekleri arasında drenaj ve lenf damarlarının koterizasyonu, eksizyon ve ligasyonu sayılabilir(8). SONUÇ: Perkutan drenajın başarısız olduğu olgular, cerrahi tedavi ve lokal kompresyondan fayda görebilmektedir. Ancak ikincil komplikasyonlara yol açan ve radyoterapinin planlanmasını zorlaştıran lenfoselin önlenmesinde primer yöntem, cerrahi sırasında ve postoperatif bakımda gösterilecek özendir. Anahtar Kelimeler: Lenfosel, Vulvektomi, Radikal vulvektomi, Vulva kanseri, İnguinofemoral lenfadenektomi VP-6 A Primary Extended Cytoreductive Surgery for Ovarian Cancer Cagatay Taskiran, Dog an Vatansever, Alper Eraslan, Burak Giray, Selim Misirlioglu, Tuncer Kumcular Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF Koc University School of Medicine, Topkapi, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, Zeynep Kamil Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF American Hospital, Nisantasi, Istanbul, Turkey OBJECTIVES: Primary cytoreduction for ovarian cancer is associated with significantly improved survival. We aimed to present a primary extended cytoreduction performed in this video. METHODS: Patient with bilateral ovarian mass, peritoneal carcinomatosis, omental cake, metastatic lesion in the liver, right obturator nodal involvement, diaphragmatic metastasis, pleural effusion, and cardiophrenic lymph node involvement was treated with primary cytoreductive surgery. RESULTS: We did not encounter any grade or 4 adverse event in post-operative period. CONCLUSIONS: Primary cytoreduction for ovarian cancer with no residual disease is a major impact on survival. The management of this condition should be performed with expert multidisciplinary teams in gynecological oncology. 56 Anahtar Kelimeler: Cardiophrenic lymphadenectomy, Extended surgery, Splenectomy, Total Colectomy VP-7 Porta Hepatis and Celiac Dissection in Ovarian Cancer Cytoreductive Surgery Cagatay Taskiran, Dog an Vatansever, Selim Misirlioglu, Tuncer Kumcular, Alper Eraslan, Burak Giray, Tonguc Arslan Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF Koc University School of Medicine, Topkapi, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, Zeynep Kamil Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey Department of Obstetrics and Gynaecology, VKF American Hospital, Nisantasi, Istanbul, Turkey OBJECTIVES: The prognostic significance of complete resection of all visible tumor tissue for the surgical treatment of ovarian cancer has been confirmed several times in the literature. The advances in upper abdominal surgery had a major impact for increasing the rate of patients receiving a complete cytoreduction. Our objective in this video is to demonstrate porta hepatis and celiac dissection which are crucial steps on the way to this goal. METHODS: In this video different patients dissected for the metastasis to porta hepatis and celiac region are presented. RESULTS: None of the patients did experience any G G4 adverse event in neither early nor post-operative period. CONCLUSIONS: The surgical treatment of ovarian cancer has evolved in time in favor of radical surgery. Porta hepatis and celiac regions should be evaluated in every patient and should be dissected in case of any suspicion of involvement. This could only be managed with enthusiasm of the surgical team which is supported by a comprehensive anatomy knowledge. Anahtar Kelimeler: Porta hepatis dissection, Celiac dissection, Extended cytoreductive surgery, Ovarian cancer

157 ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 ST International & TH XVI National Gynecologic Oncology Congress November st - 5th, 08 Susesi Luxury Hotel, Belek Antalya/TURKEY Poster Bildiriler / Poster Presentations gro.ogsrt.www 57

158 ST International & November st - 5 th, PP-00 Two-stage Surgery for Extrapelvic Intravenous Leiomyomatosis; Report of a Case Denizhan Bayramoğlu, Atilla Orhan, Ayhan Gül, Gözde Şahin, Zeliha Esin Çelik, Mustafa Koplay 4, Çetin Çelik Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Selçuk University, Konya, Turkey Department of Cardiovascular Surgery, Selçuk University, Konya, Turkey Department of Pathology, Selçuk University, Konya, Turkey 4 Department of Radiology, Selçuk University, Konya, Turkey INTRODUCTION: Intravenous leiomyomatosiz (IVL) is a variant of leiomyoma characterized by intravascular proliferation and is originated from the uterine mesoderm. CASE REPORT: A 4-year-old woman applied our clinic with complaints of menometrorrhagia and pelvic pain. On the physical examination;a palpable mass with a moderate hardness, extending to the right upper quadrant from the lower midline of abdomen was observed.heterogeneous mass was reported in computer tomography(ct),with size of 5 cm,and adjacent intestinal structures that could not be clearly separated ovary or uterus and hypodense areas in favor of thrombus in IVC. In operation,white,smooth,spindle,small masses that are macroscopically compatible with myoma and continued throughout uterine venules and the ovarian vein of the right infundibulopelvic ligament were observed and IVL was thought to be possible.tah+bilateral salpingectomy and right oophorectomy were done.contrast MR imaging was performed in postoperative period and reported as;lesions consistent with leiomyoma extending from the right ovarian vein to the right renal vein in VCI.Ultimate pathology was reported as IVL.Then Cardiovascular surgeons placed vena cava filter and the residual lesion was excised in the second operation. DISCUSSION: IVL is a benign rare tumor of smooth muscle. It can also be asymptomatic but there may be different symptoms according to location.usually pelvic mass and abdominal pain are seen. In our case patient had complaints of pain and menometrorrhagia. Surgery is needed for diagnosis and treatment. Best treatment is hysterectomy, bilateral salpingooophorectomy, and complete removal of all other lesions. In cases with extrinsic vasculature,can be performed in two steps or only one step with multidisciplinary surgery.two-stage surgery was performed in our case. Although IVL is a benign lesion, recurrence has been detected in 0% of cases.if the presence of thrombosis is mentioned in radiological methods in similar cases,ivl should be in mind.in our case.here,we presented the case that operated in our clinic with thrombus in IVC. Keywords: intravenous leiomyomatosis, inferior vena cava, uterine leiomyoma, vascular tumor resection PP-00 Life saving myomectomy in a patient with excessive vaginal bleeding caused hypovolemic shock due to submucosal myoma uteri Serhat Şen, Serpil Aydoğmuş, Hüseyin Aydoğmuş Izmır Katip Celebi University, Ataturk Research and Training Hospital Uterine fibroids are the most common benign tumour in women. Incidence has been reported up to 80% of females at lifetime. Although commonly being asymptomatic, myomas could cause severe anemia due to heavy vaginal bleeding, especially when being located at submucosal area of myometrium. Treatment modalities for fibroids comprise of medical and surgical methods. Surgery has always been considered as the final treatment. Transcervical or transabdominal techniques should be evaluated acording to localization, diameter and patients expectations, Rarely, surgery can be urgent due to heavy bleeding. In this case report, patient with submucosal myoma presented in hypovolemic shock caused by prolonged heavy bleeding and treated by transabdominal myomectomy as life saving intervention. Keywords: fibroids, hypovolemic shock, urgent myomectomy PP-004 Atipik yerleşimli kadın genital sistemin nadir bir tümörü: Female adnexal tumor of probable Wolffian origin (FATWO) Cihan Comba, Gökhan Demirayak, Sakir Volkan Erdogan, Selim Afşar, Isa Aykut Özdemir Department of Gynecologic Oncology,University of Health Sciences Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital, Istanbul Department of Gynecology and Obstetric, University of Health Sciences Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital, Istanbul Female adnexal tumor of probable Wolffian origin

159 ST International & November st - 5 th, 08 çoğunlukla benign olmak üzere bazende metastaz veya rekürrens ile tanı konulan nadir bir tümördür. Muhtemelen mesonefrik (Wolffian kanal) kanaldan köken alan bu tümör daha sık broad ligamentte olmak üzere mesosalphinks, fallop tüpleri, overler ve peritonda da ortaya çıkabilir. Literatürde yaklaşık 80 vaka bildirilmiştir. 60 yaşında parite 6 vaginal doğum 5, sezaryen olan hasta idrar kaçırma şikayeti ile başvurdu. Muayenede vagina sol yanduvara bası yapan, vagina girişini daraltan yaklaşık 6 cm lik kitle saptandı. Transvaginal ultrasonda vagina komşuluğunda solid yaklaşık 0 cm kitle, uterusta en büyüğü 5 cm olan 4-5 adet intramural myoma uteri ve overler normal olarak izlendi. Alt batın MR da uterus korpusunda, en büyüğü yaklaşık 4x5mm boyutunda 5-6 adet myoma uteri yanısıra süperiorda solda vagina komşuluğundan başlayıp, inferiora doğru uzanım gösteren, anal kanal komşuluğunda izlenen iskioanal fossayı dolduran perineal bölgede sonlanan, yaklaşık 00x9x6 mm boyutunda, lobüle konturlu, nekrotik odaklar, hemorajik odaklar içeren, İVKM sonrası orta derecede homojen kontrastlanma gösteren lezyon izlendi. Kolonoskopide rektuma dışarıdan bası yapan kitle harici patoloji saptanmadı. Tümör makerları normal saptandı. Hemoram ve biokimyasal değerleri normaldi. Laparotomik total histerektomi+ bilateral salpingoooforektomi+ mesane arkasından başlanıp rektum önünden diseksiyonlarla ve perineden yapılan insizyonla kitlenin çıkarılması işlemi yapıldı. Patolojik tanı FATWO rapor edildi. *sitolojik atipi: minimal * mitoz: 0 BBA/, * lenfovasküler invazyon: görülmedi * immunhistokimya sonuçları; PAN CK, CK7, EMA: pozitif, CD7: fokal pozitif, CD0: zayıf pozitif, ER, PR, AFP, kromogranin, sinaptofisin, WT-, CD56, CD99, inhibin, calretinin, desmin: negatif, Ki - 67: < %5 olması nedeniyle adjuvant tedavi verilmedi. Hastada 5 aydır rekürrens saptanmadı. FATWO mesonefrik kanalın persiste etmesi nedeniyle oluştuğu düşünülen nadir bir tümördür. Literatürde 8-8 yaş aralığında vakalar yayınlanmıştır. Genellikle broad ligamente yerleşir. Bizim vakamız vaginaya komşuluğu, büyüklüğü, adjuvant tedavi almaması ile literatürün ilk vakasıdır. Anahtar Kelimeler: FATWO, adjuvant tedavi, vagina PP-005 Paraaortik lenfadenektomi yapılırken karşılaşılabilecek nadir bir anomali: retroaortik sol renal ven Alpaslan Kaban İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Endometrium kanseri(ec) cerrahi tedavisinde pelvik/paraaortik lenfadenektomi prosedürü hem hastalığın evresini tespit etmek hemde terapötik amaçlı olarak önerilmektedir. Paraaortik lenfadenektomi sahası için kabul edilen üst anatomik sınır sol renal ven seviyesidir. Bu yazıda, sol renal venin normal dışı seyrettiği EC li bir hasta sunuldu. Evreleme cerrahisi planlanan hastada histerektomi ve salpingooforektomi sonrasında lenfadenektomi prosedürüne geçildi. Bilateral pelvik lenfadenektomi yapıldıktan sonra paraaortik lenfadenektomiye geçildi.standart olarak, sol renal ven belirinceye kadar diseksiyona devam edildiği için, bu hastada da benzer yaklaşımla diseksiyonun proksimaldeki sonlanımı için sol renal ven belirlenmeye çalışıldı. Proksimale doğru diseksiyona devam edildi, diseksiyon güçlükle yapılır hale gelmesine rağmen sol renal ven belirmemişti. Proksimale doğru diseksiyondan vazgeçilip, paraaortik ve parakaval alanlardaki daha distalde kalan lenfatik dokuların eksizyonuna geçildi. Aortanın ve vena kava inferiorun posterolateral duvarlarının diseksiyonu esnasında aortayı posteriordan çaprazlayan damar oluşumu farkedildi. Dikkatli diseksiyonla bunun retroaortik yerleşimli renal ven olduğu anlaşıldı. Bunun seviyesi diseksiyonun proksimal ucundan yaklaşık 5 cm daha aşağıdaydı. Bu venin seviyesinin birkaç cm distalinde aortayı önünden çaprazlayan ve daha ince olan, diseksiyon esnasında koruduğumuz damarın sağ renal arter olduğu sağ böbrek visualize edildikten sonra anlaşıldı. Ayrıca sağ böbreğin aşağı yerleşimli olduğu görüldü. Anatomik varyasyonlar detaylı olarak incelendi, ana damar yapılarında ve etraf dokularda bir komplikasyon olmadığı değerlendirildi. Paraaortik lenfadenektomi prosedürü sonlandırıldı. Literatürde, aortayı posteriordan çaprazlayan, retroartik yerleşimli sol renal ven oranı % -5 arasında bildirilmektedir. Bu venin anatomik lokalizasyonu, paraaortik lenfadenektomi prosedürü için önemlidir, diseksiyon sahasının üst sınırı kabul edilir.retroperitoneal alanda yapılan cerrahide, standart anatomiye uygun olmayan alışılmadık lokalizasyonlardaki yapıların, preoperatif tespit edilememiş muhtemel anatomik varyasyonlar olma ihtimali nedeniyle, öncelikle korunmasının düşünülmesi ve yapının netleştirilmesi önemlidir. Burada sunulan hastada alışılan lokalizasyonda olmayan aortadan çıkan ve vena kava inferioru önünden çaprazlayarak geçen damar yapısının sağ böbreğin ana arteri olduğu diseksiyondan sonra farkedilmistir. 59

160 ST International & November st - 5 th, Öncesinde farkedilmemiş olmasına rağmen korunmuş olması, her böbreğin genelde tek arter ile beslendiğini düşündüğümüzde, olası böbrek kaybını önlemiştir. Anahtar Kelimeler: lenfadenektomi, paraaortik, sol renal ven, anomali PP-006 Morbid obez hastalarda pelvik cerrahiyi kolaylaştıran pannikülektomi uygulaması Dinçer Yıldırım, Sertaç Ayçiçek Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, Diyarbakır GİRİŞ: Pannikülektomi obez ve karın alt kısmında sarkan yağ dokusu olan hastalarda pelvise ait patolojilerde cerrahi alana ulaşımı kolaylaştıran bir prosedürdür. Günümüzde artan obezite oranı nedeniyle benign ve malign hastalıklarda jinekolojik cerrahların karşısına operasyonu zorlaştıran bir faktör olarak pannikül varlığı sıklıkla çıkabilmektedir. OLGU: 50 yaşında, 0 kg ağırlığnda, 55 cm boyunda, BMI 50 olan postmenopozal hasta kliniğimize adneksiyel kitle tanısı ile kabul edildi. Yapılan ultrasonografide pelviste 5x0 cm boyutlarında septalı kistik oluşum izlendi. Tümör markerları normaldi. Hastanın muayenesinde karın ön duvarında aşırı derecede kalın yağ dokusu ve bacaklarına kadar sarkan pannikül varlığı saptandı (Resim ). Hastaya laparotomi ve frozen değerlendirmesi kararı verildi. Operasyon öncesinde pannikülektomi yapılacak insizyon alanı kalemle çizerek işaretlendi (Resim ). Operasyona pannikülektomi yapılarak başlandı ve batın ön varında ekartasyonu zorlaştıran yağ dokusu tamamen eksize edildi (Resim ). Operasyon sırasında ekartasyon ve pelvise ulaşım konusunda zorluk yaşanmadı. Toplam kanama miktarı 50 cc idi ve bunun tamamı pannikülektomi aşamasında gerçekleşti. Toplam operasyon süresi 80 dakika olarak ölçüldü, bunun 40 dakikası pannikülektomi aşamasına ve batın katlarının kapatılma aşamasına aitti. Postoperatif dönemde yara yerinde hematom, abse, enfeksiyon oluşmadı. Operasyondan gün sonra cilt sütürleri alındı ve insizyonun tamamen iyileştiği izlendi. TARTIŞMA: Pannükülektomi morbid obez ve karın duvarında pannikül dokusu bulunan hastalarda pelvik patolojiler için uygulanan ameliyatları kolaylaştıran bir yöntemdir. Bu tür hastalarda laparoskopi tercih edilebilecek bir diğer yöntemdir ancak yeterli uzunlukta trokarların bulunmadığı durumlarda veya açık cerrahinin endike olduğu durumlarda pannikülektomi açık cerrahiyi kolaylaştırmak için tercih edilebilir. Pannikülektomi aşaması ve batın katlarını kapatma aşaması pannikülektomi yapılmayan operasyonlara göre daha fazla vakit alsa da yapılan çalışmalar toplam operasyon süresinin cerrahi kolaylıktan dolayı aynı olduğunu göstermiştir. Anahtar Kelimeler: jinekolojik cerrahi, morbid obez, pannikülektomi PP-007 Adneksiyel kitle şikayetiyle başvuran primer tubal seröz karsinom olguları Kadir Güzin, Alev Özer, Nigar Kurşun, Fulya Gökdağlı Sağır Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş Memorial hastanesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul AMAÇ: Adneksiyel kitle şikayetiyle başvuran primer tubal seröz karsinom olgularının sunulması amaçlanmıştır. OLGU: Birinci OLGU: 57 yaşında adneksiyel kitle nedeniyle başvuran ve CA 5 düzeyi 0 IU/mL olan olgunun laparatomisinde sadece tubada sınırlı olan yaklaşık 6x5 cm boyutunda kitle izlendi Total abdominal histerektomi ve bilateral salpingoooferektomi (TAH+BSO) materyalinin patolojik inceleme sonucu, sol tubada sınırlı muskuler ve serozal invazyonu olan grade seröz adenokarsinom olarak raporlandı (Resim, ). İkinci olgu 70 yaşında olup sağ adneksten kaynaklanan 4 cm çaplı kitle nedeniyle yapılan TAH+BSO materyalinin patolojik inceleme sonucu sağ tubadan kaynaklı ve tubada sınırlı grade seröz adenokarsinom olarak raporlandı. 55 yaşındaki.olgu postmenopozal dönmede olup sol adneksiyal alanda sağ overe kadar uzanan 79x40 mm boyutunda yer yer kistik komponent içeren düzensiz sınırlı solid kitle saptanması üzerine yapılan TAH+BSO materyalinde primer olarak sağ tubadan kaynaklanan seröz karsinom saptandı. TARTIŞMA: Fallop tüpünün primer epitelyal kanserleri kadın genital kanserlerinin % ini oluşturan nadir kanserlerdir. En sık histolojik tipi seröz karsinom olan bu tümörler genellikle over tümörlerine göre daha erken evrede saptanmalarına rağmen survi over kanserlerinden daha kötüdür. Hastalar abdominopelvik ağrı, vajinal kanama, pelvik bası hissi gibi şikayetlerle başvurabilmektedir. Fallop tüplerinin primer kanserleri,

161 ST International & November st - 5 th, 08 nadir tümörler olmaları nedeniyle bu olgulara preoperatif olarak çoğunlukla over tümörü ön tanısı koyulmaktadır. Nulliparite ve infertilite, primer fallop tüpü kanseri riskini arttıran faktörler arasında olup en sık saptanma yaşı 60 lı yaşlardır. Fallop tüpünün malign lezyonlarında CA-5 artışı saptanabilir. Bu nedenle hastalığın tanı ve takibinde CA-5 düzeyi kullanılmaktadır. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi ve kemoterapi yer almaktadır. KAYNAKLAR:. Terzakis E, et al. Fallopian tube primary cancer: report of five cases and review of the literature. Eur J Gynaecol Oncol. 0;():95-8. Review.. Jeung IC, et al. Primary carcinoma of the fallopian tube: report of two cases with literature review. Cancer Res Treat. 009 Jun;4():-6. doi: 0.44/crt Epub 009 Anahtar Kelimeler: adneksiyel kitle, primer tümör, seröz adenokarsinom, tuba uterina PP-008 Histerektomize hastada intraligamenter myom olgusu Kadir Güzin, Alev Özer, Jan Bozkurt Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş GİRİŞ: Daha önce histerektomi yapılmış ve adneksiyel alanda kitle şikayetiyle başvuran intraligamenter myom olgusunun sunulması amaçlanmıştır. yerleşmiş olan intraligamenter myomlar tüm myomların % inden azını teşkil etmekte olup bu tip myomların retroperitoneal kitlelerden ayırıcı tanısı önemlidir.. David MW, Stanley RM. Leiomyoma of extraperitoneal round ligament: CT demonstration. Clin Imaging. 999;:75e76.. Theodoridis TD, Zepiridis L, Grimbizis G, Bontis J. Laparoscopic management of broad ligament leiomyoma. J Minim Invasive Gynecol. 005;:469. Anahtar Kelimeler: adneksiyel kitle, intraligamenter myom, histerektomi PP-009 Surgical treatment for intravenous leiomyomatosis two case Osman Köse, Orhan Ünal, Nermin Akdemir, Cemal Kocaaslan 4, Mehmet Sühha Bostancı Department of Law. cengiz gökcek gynocology and obsteric hospital gaziantep/türkey Department of Obstetrics and Gynecology Yeditepe üniversitesi Faculty of Medicine, istanbul,türkey Dept. of Obstetrics and Gynecology Sakarya University School of Medicine İstanbul,Turkey 4 Department of cardiovascular surgery,school of medicine İstanbul medeniyet University İstanbul, Turkey Uterine intravenous leiomyomatosis (IVL) is a histologically benign smooth muscle tumor with growth within vascular spaces from the intra venules into the pelvic veins, the inferior vena cava, the right atrium and pulmonary vasculatur. It can result in death, which is due to mechanical obstruction. OLGU: 5 yaşında ve yıl önce total abdominal histerektomi ve bilateral salpingoooferektomi yapılmış olan hasta,rastlantısal olarak görüntülemede sağ over lojunda tümoral kitle şüphesiyle kliniğimize başvurdu. Laboratuvar tetkiklerinde tümör belirteçleri normal sınırlardaydı (ca5: 5.5 IU/mL, ca9.9: 6.68 IU/ ml). Laparatomi ile batına girildiğinde herhangi bir kitle izlenmemesi üzerine sağ retroperitoneal alana girildi. Üreter trasesenin saptanmasını takiben sağda ligamentum latum yaprakları arasında mobil, çevre dokulardan kolayca diseke edilen 5x6 cm boyutunda kitle saptandı. Kitle eksize edildi (Resim ). Frozen inceleme sonucu myom olarak bildirildi. TARTIŞMA: Myomlar kas ve bağ dokusundan oluşmakta olup kadın genital sisteminin en sık benign tümörlerini oluşturur. Ligamentum latumun bağ dokusu içerisine CASE : A 8-year-old woman was referred to our clinic with the diagnosis of pelvic mass. Transvaginal ultrasound revealed five leiomyomas uterine of five to twelve cm in diameter. Hysterectomy and bilateral salpengectomy was performed because of atypical presentation of leiomyoma tissues.a diagnosis of IVL was established on her pathology specimen according to tumor was filling the intrauterine veins. CT identified a distended right internal iliac vein, filled with low-density intraluminal material and a soft tissue density mass in the pelvis at the end of 0th month.relaparatomy was performed, pelvic mass and, right common iliac vein were excised.(figure) CASE: A 4-year-old female underwent a total abdominal hysterectomy and bilateral salpingo-oophorectomy for a benign uterine leiomyoma. At the time of surgery, the tumor was noted to involve the left internal iliac vein. 6

162 ST International & November st - 5 th, 08 6 A postoperative magnetic resonance imaging scan showed an intravascular mass emerging from the left internal iliac vein and extending into left PA. At the time of surgery, a median sternotomy and midline laparotomy were performed and the left internal, external, and common iliac veins were isolated. The RA was opened as well as the left internal and common iliac veins, and the rest of the tumor was completely removed (Figure ). DISCUSION: Intravenous leiomyomatosis is a rare neoplastic condition characterized by the benign intravascular proliferation of smooth muscle cells originating from either the uterine venous wall or a uterine leiomyoma. The only known curative treatment for IVCL is surgery. nestage operation to completely remove IVL is feasible and with good long-term outcomes Keywords: Uterine, intravenous leiomyomatosis (IVL), surgical PP-00 Retroperitoneal mesenchymal chondrosarcoma: A case report Kadir Güzin, Selim Karaküçük Kahramanmaras Sutcu Imam University, Gynecology and Obstetrics Department, Kahramanmaras, Turkey INTRODUCTION:Mesenchymal chondrosarcoma (MC) is not clearly known etiopathogenesis, but it is often originated from primitive mesenchymal cells and,less frequently,from immature cartilaginous tissue().mc accounts for % of all chondrosarcomas and is very aggressive().mc are rarely seen in the retroperitoneal region,although they are usually observed in the lower extremity(,,4,5).here,we planned to present a case of MC with retroperitoneal placement and Neurofibromatosis Type(NF). CASE: A 65-year-old patient was admitted to our clinic with complaints of abdominal pain and constipation.common neurofibromas were seen in the patient s body.pelvic MR revealed a heterogeneous mass lesion with a pseudocapsule and a pelvic incision,extending to the pelvic floor and measuring x9x cm,with cystic necrotic areas.cea,ca9.9 and Ca-5 were negative in the blood tests of the patient. At the observation, a mass of 6x cm was observed in the back of the uterus filling the douglas.the patient underwent total abdominal hysterectomy and bilateral salpingohoferectomy.it was observed that the clavicle passed through the douglas cavity and proceeded to the rectovaginal plane and reached the pelvic floor.the mass was partially removed with the pseudocapsule completely.frozen result came as a malign mesenchymal myxoid tumor.rectum was entered during the operation. The operation was terminated by performing endwise anastomosis and protective iliostomy by general surgery. DISCUSSION: While MC is seen in young adults and adolescents,esmc is usually seen after 40 years of age(6).our case was 65 years old in accordance with the literature. ESMC rarely occur inmediastinum,retroperitoneum,abdominal wall and kidney(, 4, 5, 7).When we perform a literature review,we are the first occurrence in the literature with NF association originating from the rectovaginal region. ESMC are mostly aggressive tumors that are not diagnosed early.radical surgery is the primary treatment for the disease(8).however,in cases where surgery can not be performed,the patient can not be fully resected or recurrence develops,treatment radiotherapy and chemotherapy should be added(9). Keywords: Mesenchymal chondrosarcoma, Extraskeleteal Mesenchymal Chondrosarcoma, Neurofibromatosis PP-0 Non-gestational ovarian choriocarcinoma: a very rare case report Oğuzhan Kuru, Utku Akgör, Alp Usubutun, Nejat Özgül, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey Hacettepe University Department of Pathology, Ankara, Turkey AIM: The incidence of non-gestational, pure ovarian choriocarcinoma is /69 million, and recognized as highly malignant germ cell tumors. We wanted to discuss this rare case with its clinicopathological features and follow-up. CASE: -year-old virgin patient presented with abdominal pain. Ultrasonography showed unilateral (right side), 5x8 cm sized, lobulated, solid ovarian mass

163 ST International & November st - 5 th, 08 with minimal paraovarian fluid and no uterine pathology was detected. beta hcg > miu/ml, AFP: 0.86 ng/ ml, CA 5: 95 U/ml. Preoperative thoraco-abdominal CT showed unilateral complex ovarian mass with the diffuse metastatic lesions in the liver and lungs. Cranial MRI was normal. Unilateral salpingo-ooferektomi was performed in the operation. beta hcg, CD 46, Keratin 7, HPL ve SALL4 was positive after immunehistochemical analysis done. Ki-67 proliferation index was >% 90. Pathology was in accord with the pure ovarian choriocarcinoma. On the fifth postoperative day, the first dose of weeklycisplatin (50 mg/m) was given. The patient had respiratory distress 6 days after the operation, and computed tomography of the thorax showed progressive metastatic lesions in the lung, and no pulmonary emboli was detected. On the second week of postoperative period, patient had vasopressin-resistant hypotension and difficulty in breathing and then was admitted to the intensive care unit. After the second dose of first line chemotherapy completed, beta-hcg levels rised to 4.56 miu/ml, on the postoperative 4th day, and the regimen was changed to cisplatin plus etoposide. On the postoperative th day, anisocoria developed and progressive respiratory failure progressed with the imaging demonstrated the obvious progression of the metastatic lesions in the lungs and liver (Figure ). Due to respiratory failure, patient died on postoperative 4th day. CONCLUSION: The prognosis of ovarian non-gestational choriocarcinoma is very poor due to chemotherapy resistance and rapid growth of the tumor with early metastases to the lung, brain and liver. Keywords: Ovarian cancer, non-gestational, choriocarcinoma. PP-0 PSTT olgusunun fertilite koruyucu endoskopik cerrahi rezeksiyonu Mehmet Bayrak, Olcay İlhan, Fatih Yılmaz, Fatma Öz Atalay, Hakan Ozan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Bursa Plasental site trofoblastik tümör(pstt) en seyrek rastlanan ve en tartışmalı gestasyonel trofoblastik tümördür(gtn). İmplantasyon bölgesindeki intermediate trofoblastlardan kaynaklanmaktadır. Genellikle miad doğumu takiben ilk senede ortaya çıkan düzensiz vajinal kanama ve tedrici β-hcg yüksekliği nedeniyle yapılan küretaj materyalinden histopatolojik olarak tanısı konulmaktadır. Ancak tanı anında %0 luk bir kısmında akciğer, karaciğer ve kranial metastazlarla da bulgu verebilmektedir(). PSTT ile ilgili bilgiler az sayıdaki vaka serileri ve olgu sunumlarıyla sınırlı olduğundan, tümörün klinik gidişi ve yönetimi ile ilgili bir konsensüs yoktur. GTN in diğer formlarının aksine PSTT in kemoterapiye görece rezistan oldukları bilinmekte ve bu yüzden uterusa sınırlı vakalarda derin myometrial invazyon yaptığı için histerektominin ilk tedavi seçeneği olması gerektiği bildirilmektedir. Olgumuz 5 yaşında, miadında ilk doğum sonrası 0.ayda düzensiz vajinal kanama nedeniyle dış merkeze başvurmuştur. β-hcg değerlerinin ardışık olarak 8 ve 4 olması üzerine küretaj işlemi yapılmış ve patolojik değerlendirmede atipik trofoblastik hücrelerden oluşan tümöral oluşum izlenmesi üzerine merkezimize sevk edilmiştir. Jinekopatolog tarafından yapılan değerlendirmede 0 büyük büyütme alanında 4 mitoz ve immunohistokimyasal boyamada Ki67(+) %0-0,hPL(+), p6(-), CD46(+) olarak saptanmış ve PSTT ile uyumlu olduğu düşünülmüştür. Pelvik MR incelemede endometrium fundus korpus posterior bileşkesi düzeyinde, myometriuma da uzanım gösteren x0mm heterojen kontrast madde tutulumu olan lezyon izlenmiş. PET/BT de uterusta heterojen görünümde SUVmax:6 olan metabolik aktivite artışı izlenmiş ancak uzak metastaz saptanmamıştır. Hastaya öncelikli olarak histerektomi önerildi fakat hastanın ısrarlı fertilite korunma talebi nedeniyle hastaya eş zamanlı histeroskopi ve laparoskopi ile operasyon yapılarak tümöral lezyon rezeke edilmiştir. Histeroskopik rezektoskop ile uterus fundus sol arka duvarda cm tümöral alan rezeke edilmiş ve serozaya doğru daralarak lezyonun devam ettiği izlenmesi üzerine (Resim) laparoskopi ile serozal bölge eksize edilmiştir. Defekt alanı laparoskopik sütur atılarak onarılmıştır (Resim). Operasyon sonrası histopatolojik değerlendirmede intermediate trofoblastları içeren myometrial dokular izlenmiştir fakat cerrahi sınırlar değerlendirilememiştir. Sinsi seyirli klinik gidişatı olması nedeniyle hastaya tekrar histerektomi seçeneği sunulmuş fakat hasta takip seçeneğini tercih etmiştir. Anahtar Kelimeler: PSTT, Gestasyonel trofoblastik tümör, laparoskopi, histeroskopi PP-0 Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar, Ulusal Kayıt 6

164 ST International & November st - 5 th, Sistemi ve Avrupa Referans Ağları İbrahim Gülhan, Muzaffer Sancı İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği Avrupa Birliği (AB) toplumda /000 in altında görülen hastalıkları nadir hastalıklar olarak adlandırılmaktadır. Bu bağlamda Avrupa da yaklaşık 0 milyon insanın nadir görülen hastalıklardan etkilenmiş olduğu hesaplanmaktadır. Nadir görülen hastalıkların ortak özelliği, bu hastalıkların tanı ve takibinde doktor için bilgi ve deneyim eksikliğinden, hastalar içinse optimal tedaviye erişimden kaynaklanan zorlukların bulunmasıdır. Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar da (GTH) nadir görülen jinekolojk hastalıklar grubundan olup, Mol Hidatiform, İnvaziv Mol, Choriocarsinoma ve Plesantal Site Trofoblastik Tümörler olmak üzere dört klinik ve patolojik durumu ifade eder. Son birkaç dekatta bu hastalıkların tanı, tedavi ve takibindeki olağanüstü gelişmeler sayesinde mortaliteleri hızla düşürülerek günümüzde neredeyse %00 kür oranlarına ulaşılabilmiştir. Ancak bu kür oranları sadece optimal tedavi ve takip olanaklarıyla mümkündür. Günümüzde gelişmiş ülkelerin çoğunda GTH ın tanı, takip ve tedavisi için ulusal kayıt sistemleri (merkezleri) oluşturulmuş ya da referans laboratuvarları kurulmuş olup bu sayede muazzam bir bilgi birikimi ve deneyim elde edilmekte ve çok önemli bilimsel araştırmalar yapılabilmektedir. Bu merkezlerin hasta açısından en önemli avantajı ise hastaların optimal tedaviyi alabilmeleri ve her türlü psikolojik ve sosyal desteği görebilmeleridir. AB Komisyonu nadir hastalıklarla ilgili uzmanların bilgi ve deneyimlerini paylaşarak arttırabilmeleri, yeni araştırmalar yapabilmeleri, yeni tedaviler geliştirilebilmeleri ve sonuç olarak hastaların optimal tedavi ve desteği alabilmelerini sağlamak üzere, 07 yılında ulusal kayıt merkezlerini birleştiren Avrupa Referans Ağları nı (ARA) kurmuştur. Böylece bir ülkedeki nadir görülen hastalıklarla ilgilenen uzmanlar, bütün Avrupa daki verilere ulaşabilecekler, bunlardan yararlanabilecekler ve diğer uzmanlar ve merkezlerle ortak araştırmalar yapabileceklerdir. Sonuç olarak ülkemizde de artık, GTH için ulusal bir takip ve kayıt sistemi kurulmasının zamanı gelmiştir. Böyle bir sistemin Sağlık Bakanlığı öncülüğünde kurulması ve ARA sistemine dahil olmak amacıyla en kısa sürede çalışmaya başlanması, bu alandaki geniş bilgi ve deneyim birikiminden hem bu alanda çalışan uzmanların hem de hastaların yararlanabilmesi yolunda önemli bir adım olacaktır. Anahtar Kelimeler: Gestasyonel Trofoblastik Hastalıkar, Nadir hastalıklar, Ulusal Kayıt Sistemi, Avrupa Referans Ağları PP-04 Bevacizumab Induced Hypertansive Nephropathy- Case report Songül Alemdaroğlu, Seda Yüksel Şimşek, Fatih Köse Obstetrics ang Gynaecology Department, Baskent University Dr. Turgut Noyan Research Center, Adana, Turkey Medical Oncology Department, Baskent University Dr. Turgut Noyan Research Center, Adana, Turkey INTRODUCTION: In cases of platinum-resistant recurrent ovarian cancer, single agent chemoterapy has been used, but the response rate is approximately 6-9 %. Bevacizumab (BEV) combined with cheomoterapy has recently been proven to be effective in recurrent ovarian carsinoma. The addition of BEV to standart chemotherapy regimens may caused unexpected side effects such as severe hypertansion or proteinuria but the mechanisms is unknown. CASE: The patient at the age of 54 with stage c high grade serous ovarian carsinoma, in the first diagnosis given 6 cures taxol- carboplatin. After recurrence was observed in the th month, carboplatin, liposomal doksorubicin and BEV was given to patient; during the treatment of 8 th cure, hypertansion was observed. In the circadian urine,.9 gr/day proteinuria and in the renal biopsy hypertensive nephropathy were detected. In the examination of fundus oculi, grade hypertensive retinopathy was detected. When hypertension couldn t be taken under control with the treatment of antihypertensive drugs, after the 4 th cure BEV, the treatment was ceased. After that, within 6 weeks, blood pressure became regular. CONCLUSİON: Angiogenesis is a key factor for tumor growth and survival. BEV exert its effect by inhibiting the vasculer endothelia growth factor (VEGF). The inhibiton of VEGF has deleterious effects on the cardiyovasculer system. VEGF inhibitörs have been associated with an increased risk of adverse cardiyovasculer events such as hypertension, thromboembolic events, myocardial iskemia, left ventricular dysfunction, heart failure and QT interval prolongation (with possible associated arrhythmias). Neprotoxicity is a potantial effect of anti cancer agents and result in variety of functional anormalities, including glomeruler or tubular dysfunction. Hypertansion may represent a clinical biomarker to predict the efficacy of the treatment Keywords: bev, recurren ovarian cancer, hypertensive nephropathy

165 ST International & November st - 5 th, 08 PP-06 Retroperitoneal Lenf Nodu Diseksiyonu Esnasında Gelişen Duodenum Perforasyonlarında Tedavi Yaklaşımı: İki Olgu Sunumu Şevket Barış Morkavuk, Hüseyin Levent Keskin, Ömer Parlak Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği GİRİŞ: Duodenal perforsayonlar sıklık ile duodenum ülser hastalığı,divertikülit,travma,iyatrojenik,yabancı cisim yada tümöral olaylara bağlı gelişebilmektedir. Retroperitoneal seyir göstermesinden dolayı tanı konulmasında gecikmeye ve mortalitenin artmasına neden olmaktadır.biz bu yazıda over kanserine bağlı retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu sonrası tespit edilen duodenum perforsayonu gelişen iki adet olgudaki cerrahi deneyimlerimizi literatürler eşliğinde sunmayı amaçladık. OLGU : 60 yaşında bayan hasta over kanseri tanısı ile hastanemize yatırıldı.total abdominal histerektomi,bilateral salpingoooferektomi,pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu yapılan hastanın postop.gününde dreninden yaklaşık 00cc miktarında safra vasıflı mayi izlendi.orali kapatılan hastaya somatostatin infüzyonu ile geniş spektrumlu antibiyoterapi başlandı. Takiplerinde drenden gelen safra içeriğinde artış olmsaı üzerine hastaya laparotomi yapıldı.eksplorasyonda sol renal ven komşuluğunda duodenum posterior yüzünde termal hasara bağlı perforasyon odağı görüldü. Hastanın genel durumunun kötü olmasından dolayı tüp duodenosotmi uygulanarak kontrollü enterokutan fistul saglandı.postoperatif ay sonra duodenostomi çekilerek hasta taburcu edildi. OLGU : 7 yaşında bayan hastada over kanseri tanısı ile total abdominal histerektomi,bilateral salpingoooferektomi,pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu sonrası dreninde postoperatif.günde safra vasıflı mayi izlendi.postoperatif ikinci gününde yüksek debili fistül olması üzerine hasta opersayona alındı.eksplorsayonda duodenum 4.kıtada posterior yüzde perforasyon odağı görüldü.hastaya primer onarım,koledok t-tüp drenaj,pilor kapatılması ve roux N-Y gsatrojejunostomi uygulandı.postoperatif.günde T-tüp üzerinden çekilen opaklı grafi sonrası duodenal kaçak izlenmeyen hasta T-tüpü çekilerek şifa ile taburcu edildi. TARTIŞMA: Over kanserinde cerrahi patolojik evre en önemli prognostik faktördür.standart tedavi yöntemi histerektomi ve salpingoooferektomi ile birlikte pelvikparaaortik lenf nodu diseksiyonudur.standart lenf nodu diseksiyonunda inferiorda obturator sinir,süperiorda renal ven görülmelidir.diseksiyon esnasında gelişebilecek duodenum perforsayonlarında erken dönemde primer onarım ile omentopeksi uygulanabilir. Gecikmiş olgularda tüp duodenostomi,triple ostomi veya pilorun kapatılarak gastrointestinal by-pass ve koledok t-tüp drenaj uygulanabilir.bu yaklaşımlardaki ortak amaç perforasyon alanı ile safra mayi ilişkisinin sonlandırılmasıdır. Anahtar Kelimeler: Duodenum Perforasyonu, Gastrointestinal bypass, Retroperitoneal Diseksiyon PP-07 Psödomiksoma Peritoneiye Yaklaşım ( Olgu Sunumu) İlkbal Temel Yüksel, Baki Erdem Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma HastanesiJinekolojik Onkoloji Kliniği GİRİŞ: Psödomiksoma peritonei, periton veya omentum majusun yüzeyine yaygın olarak implante olmuş fazla miktarda jelatinöz müsinöz materyal ile karakterli nadir bir hastalıktır. Amacımız kliniğimizde tedavi olan iki psödomiksoma peritonei olgusunu sunmak. MATERYAL METOD: Olguların çoğu apendiks ve over kaynaklıdır. Nadir saptandığı için tedavisi de tartışmalıdır. Bizim olgularımızdan biri apendiks kaynaklı low grade apendisiel müsinöz neoplazi iken diğer olgumuz da kolon müsinöz adenokarsinomuna bağlı psödomiksoma peritonei olgusudur. Olgu ;50 yaşında, rutin muayenede batın içi yaygın asit saptanıyor.ca 5;44 U/mL, CEA;6 U/mL. USG;tüm batını dolduran jelatin kıvamında mayi,adneksler ayrıca izlenemedi. Laparotomi planlandı. Her iki diafragmatik alan, pelvik bölge, mide çevresi, kolon - ince barsak mezo yüzeyleri dahil olmak üzere tüm peritonda yaygın sarı renkli jelöz yapıda lezyonlar, omentumda müsinöz yapıda kalınlaşma, apendikste 5 cm lik kitle ve yaygın asit izlendi. Patoloji;low grade apandisiyel müsinöz neoplazi olarak geldi.olgu ; 44 yaşında,şikayeti;karında ele gelen kitle. Ca 5:0 U/mL CEA; 8U/mL. USG; tüm batını dolduran umblikus üzerine uzanan içinde solid ve kistik alanlar içeren kitle.mr; İnen kolonun yaklaşık 4-4,5 cm lik segmentinde diffüz duvar kalınlaşması ve difüzyon kıstlanması ve yaygın 65

166 ST International & November st - 5 th, asit izlenmektedir. Kemik pelvisi tamamen doldurup abdomene doğru uzanım gösteren x cm boyutlu multilobüle multiseptalı kistik yer kaplayıcı oluşum izlenmektedir. Tarif edilen kist komşuluğunda sağ adneksial alanda yaklaşık 0x5,5 mm boyutlu aynı özellikte lezyon izlenmektedir.laparotomi planlandı;gözlemde tüm batını dolduran miksoid ve psödomebranöz dokular mevcuttu. İnen ve sigmoid kolon lokalizasyonunda 7-8 cm lik tümöral kitle izlendi. Tah+bso+anterior rezeksiyon+omentektomi+apendektomi yapıldı. Patoloji;kolon müsinöz adeno karsinom olarak geldi. SONUÇ: Psödomiksoma peritonei tablosu sıklıkla apendiks tümörlerine bağlı olarak görülmekle beraber, over, kolon, rektum, mesane pankreas, safra kesesi, meme ve akciğer kaynaklı da olabilir.nadir saptanır ve bu hastalar sıklıkla tanısal laparotomi sırasında tanınır.nadir saptandıpı için de tedavisi tartışmalıdır. Tedavide etkilenen tüm peritoneal lezyonlar çıkarılmalı ve/veya hastaya ısıtılmış intraperitoneal kemoterapi uygulanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Psödomiksoma peritonei, Kolon müsinöz kistadenokarsinom, low grade apandisiyel müsinöz neoplazi PP-08 Uterine smooth muscle tumors of uncertain malignant potential (STUMP) with rupture, presenting with syncope; a case report of a rare tumor with unusual clinical presentation Hasan Aykut Tuncer, Tayup Şimşek Department of Gynecologic Oncology, Akdeniz University, Antalya, Turkey Uterine smooth muscle tumors of uncertain malignant potential (STUMP) are rare mesenchymal uterine tumors. Clinical entity resembles that of uterine leiomyomas and leiomyosarcomas. Typical clinical fetures reported so far were anormal uterine bleeding, pelvic pain and symptoms related to pressure of uterus. To best of our knowledge there was no reported case of a STUMP presenting with syncope. CASE: A 44 year old woman was referred to Akdeniz University Emergency Department with the clinical findings of intaabdominal bleeding and syncope. At emergency department the patient s Hb level was 8.0 g/dl. Gynecological examination revealed abdominal tenderness with diffuse abdominal pain. The patient had no vaginal bleeding. Computed Tomography was reported as 9x64x06 solid-cystic mass originating from right adnexa. Patient was stabilised with 5 Units of Erithrocyte and 4 units of fresh frozen plasma transfusions preoperatively. Hb level was. g/dl and was stabile before surgery. At day, laparatomy was performed, perforated mass originating from uterus and right round ligament extending along right adnexa was observed. Retroperiton was opened and ureters were dissected. Right adnexiel mass (,5x0,5x.5 cm) was resected from surrounding tissues. As frozen was reported as malignant, hysterectomy, pelvic paraaortic lymph node dissection with omentectomy was performed. Pathology revealed mild-severe focal atypia with /0 HPF without necrosis. Immunohistochemistry staining showed diffuse staining for Kaldesmon, Estrogen and Progesterone receptors and focal staining for P5 and CD 0 whereas no staining was observed for P 6. Proliferative index for Kİ 67 was 5 %. Therefore final pathology was reported as STUMP. The patient had a quick postoperative recovery period and there was no early or postoperative complication. STUMP is a rare tumour and as in this case may present with rupture related complications like syncope. Keywords: STUMP, syncope, bleeding, shock PP-09 Paraaortik lenfadenektominin oldukça nadir bir komplikasyonu, Şiloretroperitoneum Selen Doğan, Derya Kıvrak Salim, Işın Üreyen, Tayfun Toptaş, Faruk Güleç Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Medikal Onkoloji,Antalya Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji, Antalya GİRİŞ: Şiloretroperitoneum, ürolojik, spinal cerrahilerden ya da travma sonrası literatürde bildirilmiş, retroperitonda sınırlı şilöz efüzyonun geliştiği oldukça nadir bir komplikasyondur. Tanısı oldukça zordur ve genelde geç tanı almaktadır. Sisterna şili ya da retroperitoneal lenfatik trunk yaralanmasına bağlı geliştiği düşünülmektedir. OLGU: 55 yaşında over kanseri nedeniyle opere edilen hastanın postoperatif takipleri sırasında şilöz asit gelişmesi nedeniyle oral alımı kapatılmış ve TPN ile takip edilmişti. Günlük şilöz sıvı akımı giderek azalan ve tamamen kesilen hastanın drenleri çekilip kemoterapi

167 ST International & November st - 5 th, 08 planı yapılarak taburculuğu sağlandı. 5.kür kt sonrası şiddetli halsizlik kilo kaybı iştahsızlık, sol bacakta ağrı ve asimetrik lenfödem gelişmesi üzerine hastaya Abdominal tomografi çekilmiş ve retroperitoneal kistik kitle görünümü hematom ya da apse olarak yorumlanarak (Figür) laparatomi yapıldı. Eksplorasyonda,ileumu mezenterik bölgeden basıya uğratan (Figür), yaklaşık 0cm şilöz içerikli tabanı sol renal ven -İVC ayrılma alanına oturan (Figür)retroperitoneal enkapsüle kistik yapı görüldü. Drene edilen kistin kapsülü eksize edildi. Postoperataif dönemde beslenememe,iştahsızlık ve sol bacak ağrısı-lenfödem şikayetlerinde gerileme görülen hasta, son kemoterapisini almak üzere devir edildi SONUÇ: Şiloretroperitoneum oldukça nadir bir komplikasyondur. Daha önce jinekolojik onkoloji cerrahisiyle ilişkili bir vaka tanımlanmamıştır. Primer lezyonun ve şilöz kaçağın komplikasyonlarının yönetiminde cerrahi girişim gerekebilmektedir. Anahtar Kelimeler: lenfadenektomi, sisterna şili, over kanseri PP-00 Kapiller Kaçak Sendromu; bir over kanseri hastasında postoperatif refrakter asit Selen Doğan, Derya Kıvrak Salim, Erdal Kurtoğlu, Utku Iltar Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Medikal Onkoloji,Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Hematoloji, Antalya GİRİŞ: Sistemik kapiller kaçış sendromu(kks) ilk kez 960 yılında Clarkson ve arkadaşları tarafından tanımlanan karmaşık ve nadir bir hastalıktır. Patofizyolojik olarak, bu sendromda ani ve geçici olarak gelişen artmış kapiller permeabilite sonucu hızlı bir şekilde plazmanın intravasküler alandan ekstravasküler kompartmana geçişi ve sonrasında hipovolemik şok ortaya çıkar. Klinik olarak bu sendrom bir triad ile tanımlanır; hipotansiyon, hemokonsantrasyon ve hipoalbuminemi.bu tabloya sıklıkla monoklonal gammapati de eşlik eder. OLGU: 7 yaşında postmenopozal hastaya over kanseri nedeniyle total abdominal histerektomi bilateral salpingooferektomi bilateral pelvik ve paraaortik lenf nodu eksizyonu,total omentektomi, pelvik periton eksizyonu, parsiyel sistektomi ve bağırsak mezolarından çoklu tümör eksizyonları yapıldı. Hasta postoperatif.günde gelişen bilinç bulanıklığı ve halusinasyonlar nedeniyle yoğun bakım ünitesinde gün izlendi. Mevcut tablonun gerilediği hasta servise devir alındı. Postoperatif 8. Günde batında ve plevral boşlukta sıvı birikmeye başlayan hastanın, postoperatif 0.günde ek olarak anazarka tarzında yaygın ödemi gelişti. Akciğer grafisinde mediastinal genişleme mevcuttu. Laboratuvar testlerinde belirgin hipoalbuminemi ve trombositoz mevcuttu. Kolloid ve kristaloid infüzyonu ve devamlı diüretik tedavisi ile yönetilen hastanın sıvılarında malign hücre saptanmadı. Kan kültür ekimleri ve periton kültüründe üreme saptanmadı, Kardiyolojik patoloji saptanmadı. Hepatobiliyer ultrason normaldi.medikal yönetim ile klinik tablonun gerilediği hasta kemoterapi için medikal onkolojiye yönlendirildi.. Kür kemoterapi sonrası üriner sistem enfeksiyonu gelişen hastanın iv antibiyotik tedavisi sonrası 4.günde yeniden anazarka tarzında ödem,batında yaygın asit ve plevral sıvı birikimi hipoalbuminemi ile seyreden tablonun tekrarlaması üzerine hastaya KKS tanısı koyuldu. İmmünfiksasyon elektroforezi şüpheli kappa monoklonal gamapati olarak değerlendirildi. Kemik iliği biyopsisi önemi belirlenemeyen monoklonal gamapati olarak raporlandı. Hastaya kolloid,kristalloid ve intravenöz immünglobulin tedavisi başlandı. Klinik tablosu gerileyen hasta profilaktik teofilin ve terbutalin tedavileri başlanarak medikal onkolojiye kemoterapi devamı için devir edildi. SONUÇ: KKS, vasküler geçirgenlik artışına bağlı gelişen oldukça nadir görülen bir sendromdur. Over kanserinde postoperatif erken refrakter hastalığı taklit etmekle birlikte ayırıcı tanıda erken dönemde düşünülüp uygun tedavinin ve profilaksinin başlanması hayat kurtarıcıdır. Anahtar Kelimeler: assit, hipoalbuminemi, vasküler permeabilite PP-0 Mucinous Adenocancer Originating from Tuba Uterina Işın Üreyen, Selen Doğan, Tayfun Toptaş, Hülya Öztürk, Hülya Yıldırım Tosun Department of Gynecological Oncology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey Department of Pathology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey INTRODUCTION: We presented a woman with mucinous adenocancer most probably originating from tuba uterina 67

168 ST International & November st - 5 th, which is a very rare source of mucinous adenocancer. CASE: A 8 years-old woman admitted to Gynecological Oncology outpatient clinic with a diagnosis of pelvic mass. Her past history revealed appendectomy and right oophorectomy for benign pathology 0 years ago. She had primary infertility and had unsuccessful attempts of IVF.Pelvic MRG was compatible with tubo-ovarian abscess. In the surgical exploration, there was mucin in the pelvis protruding from the left tuba uterina and left tuba uterina was expanded and full of mucin. Left ovary was totally normal.frozen/section of the tuba was mucinous tumor with unknown malignant potential. As the patient had desire for child, hysterectomy and oophorectomy were not performed. Final pathology report showed mucinous adenocancer most probably originating from gastrointestinal system.pet CT scan, upper and lower gastrointestinal endoscopy revealed no pathology. She took 6 cycles of Oxaliplatin. Fifteen months following the last cycle of chemotherapy, her PET CT scan showed a 6x7 cm cystic mass.cytological examination of fine needle aspiration of this cyst was malign. She underwent partial sigmoid colon resection with the mass+hysterectomy+left oophorectomy+primary rectosigmoid anatomosis.her pathology showed mucinous adenocancer invading the serosa of sigmoid colon. Pathological examination of hysterectomy and oophorectomy specimens were unremarkable. She took 6 cycles of paclitaxel+carboplatin with the consideration of the origin of the primary tumor as tuba uterina, since no gastrointestinal origin could be detected during the 6 months of follow-up after the initial surgery in the physical examinations nor imaging methods.she is free of disease after months following the last cycle of chemotherapy. DISCUSSION: Mucinous metaplasia in the fallopian tubes can occur but it is often underreported. This metaplastic epithelium may be the unexpected source of some mucinous tumors of the abdomen with unknown origin. Keywords: Mucinous adenocancer, Tuba Uterina, Chemotherapy PP-0 Placental Site Trophoblastic Tumors: A Case Series Çiğdem Kılıç, Dilek Yüksel, Yasin Durmuş, Caner Çakır, Gökhan Boyraz, Alper Karalök, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey Placental site trophoblastic tumor (PSTT), is a rare form of gestational trophoblastic neoplasms (GTN), originating from intermediate trophoblastic cells. PSTT can occur several months, or even years after the pregnancy including molar and ectopic, miscarriage and abortion or a full term normal pregnancy. It is a rare and slow growing modality of gastational trophoblastic neoplasms (GTN). The incidence of PSTT is approximately / of all pregnancies and roughly -% of all GTNs, while its mortality is 5%. Most patients present with nonspecific symptoms and signs at diagnosis, such as abnormal vaginal bleeding, amenorrhea and mild elevated serum beta chorionic gonadotropin (β-hcg) levels (<000 miu/ml in 79% of cases). It may secrete human placental lactogen (hpl). Treatment for early stage disease is primarily hysterectomy, however metastatic or recurrent disease often requires a multifaceted approach with chemotherapy and/or surgery. Because of its rarity, over 00 cases have been reported in the literature. Here we present 5 cases of PSTT treated in our hospital between 99 and 07. Two of five patients had term pregnancy, two patients had molar pregnancy and one had abortion prior to diagnosis of PSTT. All patients had elevated serum β-hcg levels and all of them underwent surgery ( including five total abdominal hysterectomies and two pelvic lymphadenectomies). Immunohistochemical analysis was performed on two patients samples and both showed positive staining for HPL and β-hcg. Three patients get adjuvant chemotherapy (two Methotrexate -MTX and one Etoposide, Methotrexate, Actinomycin-D, Cisplatin- EMA-EP). One patient had recurrence in lung parenchyma. As PSTT is a rare form of GTN, there have been some difficulties in diagnosis, follow-up and treatment options. The aim of this study is to evaluate the experience of our clinic for 5 years. Keywords: gestational trophoblastic neoplasms, Placental site trophoblastic tumor, treatment options PP-0 Evaluation of Cases of Choriocarcinoma Dilek Yüksel, Çiğdem Kılıç, Yasin Durmuş, Caner Çakır, Gökhan Boyraz, Alper Karalök, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey

169 ST International & November st - 5 th, 08 OBJECTIVE: In this study, we evaluate our experience about choriocarcinoma which is the most aggressive form of GTD. MATERIAL-METHOD: Twelve patients who were treated for choriocarcinoma between 99 and 08 were evaluated retrospectively. Patients were scored according to FIGO s modified WHO scoring system and also the risk score was compared with former WHO scoring system. The treatment after diagnosis,mean follow-up time,the presence of metastasis and the number and site of metastasis were obtained from the computarized database of the gynecologic oncology department, pathology reports and patients files including medical records. RESULTS: The median age of the patients was 8.5 years (range, 7-57 years). All but two patients received EMA-CO chemotherapy regimen and one became resistant to this regimen. Therefore, chemotherapy regimen switched to EMA-EP. One patient get MTX- FA regimen before surgery. Nine patients underwent surgery and one patient received adjuvant radiotherapy due to cranial metastasis. Gastrointestinal surgery was performed on two patients. During follow-up, four patients died because of the disease. CONCLUSION: Choriocarcinoma has the poorest prognosis in gestational trophoblastic neoplasias. Many of patients develop resistance to multiagent chemotherapy drugs and high FIGO scores and metastasis worsens the prognosis. Performing surgery could not improve survival usually. Keywords: gestational trophoblastic neoplasia,choriocarcinoma,multiagent chemotherapy PP-04 Nörofibromatozis Tip Zemininde Erişkin Hayatta Gelişen Nadir Bir Malignite: Metastatik Nörofibrosarkom Burcu Dinçgez Çakmak, Betül Dündar, Ülkü Ayşe Türker Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Bursa Nörofibromatozis tip(nf-) insidansı /000 olan otozomal dominant bir hastalıktır. Genellikle çocukluk çağında tanı alan hastalık cafe-au-lait lekeleri, aksiller/ inguinal çillenme, nörofibromlar, Lisch nodülleri ve kemik lezyonları ile karakterizedir. Bunlarda, malign periferik sinir kılıfı tümörleri(mpskt) sıklığı %8- tür. Burada, NF- zemininde erişkin hayatta ortaya çıkan metastatik nörofibrosarkom olgusu sunulmuştur. 44 yaşında, nulligravid, çocuklukta tanı almış takipsiz NF- olgusu karın ağrısı ve şişkinlik yakınmalarıyla Şubat 08 de jinekoloji polikliniğine başvurdu. Muayenede cafe-au-lait lekeleri, aksiller/inguinal çillenme ve nörofibromlar mevcuttu. Palpasyonda sağ inguinal bölgeden kostovertebral alana uzanan, sert, fikse, 0x4 santimetre, uterustan net olarak ayırt edilemeyen kitle saptandı.ultrasonografide batında en büyüğü 8x santimetre, multiple, hipoekoik kitleler izlendi. BT de pelvis orta hatta nekrotik alanlar içeren, 7x0 santimetre solid kitle ve sağ alt kadranda mezenterik dokuda metastatik kitleler izlenmiştir. Mart 08 de Trucut biyopsiyle vimentin kuvvetli boyanan, S00 fokal pozitif MPSKT tanısı konuldu. Toraks BT de bilateral akciğerlerde multiple metastaz saptandı. Evre-4 MPSKT tanısıyla Mart 08 de PET-CT istendi. Serviksten başlayarak uterusta devamlılık gösteren 6x5.5 santimetre, hipermetabolik(suvmax:8.6) kitle ve superiorunda ilk kitleden ayrılamayan ve L seviyesine uzanan, x9 santimetre hipermetabolik(suvmax:8) kitle mevcuttu. Abdominopelvik bölgede malignite derecesinde hipermetabolik peritoneal implantlar(suvmax:9.6), bilateral akciğerde hipermetabolik(suvmax:8) lezyonlar, sağ alt paratrakeal alandan başlayarak sağ hiler lenf noduna uzanan hipermetabolik(suvmax:.5) metastatik lenf nodu, sakrumda(suvmax:6.9), L5 te(suvmax:0), T4 te(suvmax:8.), sağda 4.kostada(SUVmax:4.4), solda iliak kemikte(suvmax:5.6) metastatik hipermetabolik lezyonlar izlendi. Kemoradyoterapi kararıyla Mart 08 de 8 günde bir 6 kür doksorubusin-mesnaifosfamid protokolü;nisan 08 de dorsolomber radyoterapi (0Gy) uygulandı. Temmuz 08 deki PET- CT de metastatik lezyonların tamamında metabolik aktivitede azalma gözlendi ve parsiyel metabolik yanıt olarak değerlendirildi. Eylül 08 de bacakta güçsüzlük ve konuşma bozukluğu nedeniyle kraniyal ve pelvik MR istendi.sağ pubiste metastaz ve bilateral serebral hemisferlerde metastatik lezyonlar izlendi. Kraniyal/ dorsolomber palyatif radyoterapi ve kemoterapi plandı. Eylül 08 de dorsolomber radyoterapi (0Gy) uygulandı, kemoterapisi ve kraniyal radyoterapisi devam etmektedir. Nörofibromatozisli hastalarda gelişen malignitelerde agresif seyir ve kötü sağkalım gözönünde bulundurulduğunda,bu olguların düzenli takibinin ve multidisipliner yaklaşımın hayati öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. 69

170 ST International & November st - 5 th, Anahtar Kelimeler: malign periferik sinir kılıfı tümörü, nörofibromatozis, pelvik nörofibrosarkom Olgunun hemogram değerleri WBC (0³/µL) Nötrofil (0³/ µl) Nötrofil (%) Lenfosit (0³/ µl) Lenfosit (%) Platelet (0³/ µl) Hemoglobin (g/dl) Hematokrit (%) Monosit (0³/µL) Monosit (%) Olgunun biyokimyasal parametreleri Glukoz (mg/l) Üre (mg/l) Kreatinin (mg/l) AST (U/L) 6 8 ALT (U/L) Kalsiyum (mg/dl) Magnezyum (mg/l) Sodyum (mmol/l) Potasyum (mmol/l) PP-0 Uterin leiyomyosarkom tanısında frozen incelemenin rolü Ayşe Ender Yumru, Veysel Şal, Ceren Tiryaki, Meltem Tekelioğlu, Suat Karataş Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği; İstanbul GİRİŞ:Uterus sarkomları kadın genital kanserlerinin%idir.leiyomyosarkomlarsa sarkomlar içinde%40oranındadır.8-95yaşları arasında görülebilir,50-60yaşlarında pikyapar.%60-70 i postmenapozal,%90 ı45yaşın üzerindedir.%5 i 40yaşından gençlerdedir.ensık şikayet anormal vajinal kanama olup pelvik ağrı,bası semptomları,karında şişlik gibi şikayetlerle başvurabilirler.leiyomyomla ayırıcı tanının yapılması preoperatif zordur.özellikle postmenopozal semptomatik myomların sarkom olabileceği akılda tutulmalıdır.tanı myomektomi/histerektomi materyalinin histopatolojik değerlendirmesiyle konulur. Leiyomyom tanısıyla opere edilen hastaların%0.-0. ü leiyomyosarkom olarak raporlanmaktadır.hastaların yarısında,tanı konulduğunda uterusta sınırlıdır,yani evre de yakalanmaktadır.buna rağmen agresif,kötü prognozlu tümörler olup,lokal rekürrens-uzak metastaz oranları yüksektir.tümörü uterusta sınırlı olanların beşyıllık sağkalım%50,diğerlerinin%0-0civarındadır. CA-5uterus dışına yayılan leiomyosarkomlarda yüksek bulunabilir.tarafımıza kontrol amacıyla başvuran,leiyomyom öntanısıyla opere edilerek histopatolojik tanısı leiyomyosarkom olan hastamızı sunuyoruz. OLGU: yaşında gebeliği olmayan hasta kontrol amacıyla başvurdu.rutin muayene-ultrasonografisinde isthmustan uterin fundusa uzanan8 cm lik dejenere myom izlendi.mr-tümör markerları dahil rutin labaratuar tetkikleri planlandı.tümör markerları negatifti.pelvik kontrastlı MR da uterus korpus-serviks lokalizasyonundan kaynak alan,7x8x6cm,dejeneratif değişiklikler içeren kitle öncelikli olarak myom düşünüldü.myomektomi planlandı.göbek altı median insizyonla myomektomi yapıldı.intraoperatif materyal makroskopik incelendi.0cm,malignite lehine bulgu saptanmadığından frozena gönderilmedi.nihai patoloji sonucu leiomyosarkom olarak belirtilince reoperasyon planlandı.intraoperatif eksplorasyonda mesane duvarına-sol parametriuma invazyon izlendi. Tiphisterektomi,bilateral salpingoooferektomi,pelvikparaaortik lenf nodu diseksiyonuyla kısmi mesane rezeksiyonu,sol double j kateter uygulandı.postoperatif

171 ST International & November st - 5 th, 08 patoloji leiomyosarkomdu.adjuvan kemoterapi verildi. Takiplerinde rektal kanama tarifleyince genel cerrahi konsültasyonu istendi,kolonoskopi yapıldı,biyopsi patolojiye gönderildi.patoloji sonucu leiyomyosarkom infiltrasyonu olarak yorumlandı.nüks leiyomyosarkom endikasyonuyla re-operasyon planlandı.çoklu kitle eksizyonu,rektosigmoid rezeksiyon,uçuca anastomoz uygulandı.patoloji sonucu leiomyosarkom infiltrasyonuydu.takiplerinde toraksbt de akciğer metastazıyla uyumlu nodüller,tüm batın MR da pelvisi dolduran kitle,masif asit saptandı.geneldurumu bozuk,enfeksiyon parametreleri yüksek hastaya konservatif tedavi uygulandı.batında,akciğerde izlenen kitlelerde progresyon,cilt infiltrasyonu gelişti.inoperabl hastaya enfeksiyon nedeniyle kemoterapi uygulanamadı. Kliniğimizde yakın takiplerine,palyatif tedavisine devam edilirken exoldu. SONUÇ: Leiyomyosarkom nadirdir,myomda yaygın yaklaşım operasyon olduğundan postoperatif erken evrede tanınan,fakat oldukça agresif jinekolojik malignitedir.daha çok40yaş üzerinde görülmesine karşın gençlerde saptanabilmektedir.preoperatif dönemde leiyomyomla ayrımı zordur,kesin tanı histopatolojik konulur.makroskopik olarak5cmden büyük tümörler frozen incelemeye gönderilebilir,kesin tanı kriterlerinden nükleer atipi,mitoz,hücresel nekroz gibi bulgular yoksa sonuç parafin kesite bırakılmalıdır.frozenla postoperatif patoloji tutarlılık oranı%55tir.yaş,tümörün makroskopik özellikleri bazalınarak malign karakterde olup olmadığına karar verilmemelidir.mezenkimal tümörlerde tanı güçlüğü nedeniyle frozen önerilmesede leiyomyosarkomun unutulmaması, şüphelenilirse frozena gönderilmesi önemlidir. Anahtar Kelimeler: frozen, leiyomyom, leiyomyosarkom, PP-0 Is Vacuum Assisted Closure (VAC) a risk factor for tumor recurrence? A probable association from a case report Erbil Karaman, Ali Kolusarı, Ismet Alkış, Latif Hacıoğlu, Abdulaziz Gül, Hanım Güler Şahin, Abbas Aras, Çetin Kotan Yuzuncu Yil University, Medical Faculty, Department of Obstetric and Gynecology, Division of Gynecologic Oncology Yuzuncu Yil University, Medical Faculty,Department of obstetric and gynecology Yuzuncu Yil University, Medical Faculty,Department of general surgery INTRODUCTION: Here, we aimed to present a case of endometrial cancer with isolated subcutaneous recurrence involving the skin, subcutaneous tissue and rectus muscle after 6 months of operation done for incisional hernia followed by VAC system. CASE: A 74 years old woman followed up in our clinic was operated for endometrial cancer about 4 years ago. The pathology was endometrioid type endometrial cancer with stage IB and she underwent adjuvant radiotherapy treatment. She was operated for incisional hernia years after this primary surgery in another hospital. Four months after hernia surgery, on examination, a big cystic mass in anterior abdominal wall was observed (Figure A:,, and 4). Then, she was operated for cystic mass on abdominal wall, the pathology was benign inflammatory changes. The patient was obese (BMI:8) and the wound was assisted and healed with VAC system. Six months after the last surgery, the patient admitted to our clinic with a hardness on anterior abdominal wall at pelvic region. A biopsy was performed and revealed the result as endometrial cancer metastasis. On imaging, no other metastatic lesion was observed in abdominal cavity. Then the patient underwent a forth operation and a large abdominal wall metastasis involving a small bowel segment just under the rectus sheath was resected (Figure B:5, 6 and 7). The pathology was endometrial cancer recurrence. The patient observed in intensive care unit for 5 days and discharged 5 days later uneventfully. CONCLUSION: In this interesting case report, we aimed to emphasize and draw the attention to the early recurrence of endometrial cancer in isolated subcutaneous tissue after application of VAC system which was performed after a benign surgery at the same region. The VAC system is known to increase the blood flow, cell proliferation and wound healing. Keywords: endometrial cancer, vacuum assisted closure, recurrence PP-04 Benign pulmoner ve pelvik metastaz yapan myom Ferah Kazancı, Gizem Işık, Mehmet Anıl Onan, Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi,Patoloji Ana Bilim Dalı, Ankara 7

172 ST International & November st - 5 th, 08 Benign metastaz yapan leiyomyom, uterin leimyom öyküsü olanlarda ekstrauterin yerleşimli leiyomyomların izlendiği nadir bir durumdur. Uterus dışında izlenen myomlar; benign metastaz yapan leiyomyomlar, dissemine peritoneal veya intravenöz leiyomyomatozis, parazitik ve retroperitoneal leiyomyom şeklinde tanımlanmıştır. Vaka sunumu tarzında olduğu için insidansı net değildir. OLGU: 6 yaşında, 5 yıldır menopozda olan hastamız, kasık ağrısı şikayeti ile dış merkeze başvurmuş ve pelvik malignite şüphesiyle kliniğimize yönlendirilmiştir.yapılan ultrasonda pelvisde sağ adneksiyel alanda 89x64x90mm boyutunda heterojen solid kitle, MR da; vajinal kuffdan başlayarak sağda superior iliak düzeye uzanan hiperintens sinyal veren, kontrast madde ile heterojen tarzda boyanan yaklaşık 90x76x60mm kitle, nüks veya rezidüe lezyon izlenmiştir. Hastanın biyokimya tetikleri, tümör markerları, endoskopi ve kolonoskopi, vajinal kuff smear sonuçları normal saptanmıştır. Özgeçmişinde; 997 yılında myomektomi, 00 yılında şikayetlerinin tekrarlaması üzerine myoma uteri tanısıyla total abdominal histerektomi ve bilateral salpingooferektomi yapılmış ve patolojisi benign rapor edilmiştir. 008 yılında nefes darlığı ve göğüs ağrısı şikayeti ile başvurmuş ve kitle nedeniyle sağ üst lobektomi yapılmış patoloji benign mezenkimal tümör olarak raporlanmıştır. Hastamızın vajinal kuff üzerindeki bilobule kitlesi eksize edildi. Patolojik inceleme, 4-5 adet mitoz, nekroz içermeyen, sitolojik atipi çok seyrek olan leiomyom olarak rapor edilmiştir. TARTIŞMA ve SONUÇ: Uterus dışında nadir izlenen myomların etiyolojisi tam bilinmemektedir. Para zitik leiyomyomların aslında pedinküllü subserozal leiyomyomlar olup peritonda neovaskülarizasyonla kendi kanlanmalarını sağlarken, dissemine peritoneal leiyomyomatozisde peritoneal yaygın metastazla ve int ravenöz leiyomyomatozis ise klinik uterusdan bağımsız, venlerin düz kas tabakasından ge lişmektedirler. Kan damarları ile yayılan ve patofizyolojide anjiyogenetik ve endotelyal faktörlerde etkin olduğu benign metastatik myomlar, en çok pulmoner nodul şeklinde akciğerde izlense de kalpte, lenf nodlarında ve retroperitoneal bölgede de bulunabilirler. Patolojik olarak en önemli ayıraçlar; nekroz, mitotik indeks, nükleer atipi, sellülerite ve tümör sınır düzensizliği dir. İyi prognozlu ve benign seyirli olan myomların az da olsa re kürrens riski bulunmaktadır Anahtar Kelimeler: leiomyom, benign, metastaz PP-05 İnvaziv duktal meme kanserinin pelvik metastazı: Olgu sunumu Şener Gezer, Lale Ayan, Seda Duman, Sevgiye Kaçar Özkara Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Kocaeli Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Kocaeli Meme kanseri genelde akciğer, karaciğer ve kemiğe metastaz yapar. Memenin pelvik metastazlarında endometrium myometriumdan daha az tutulur. Genital metastaz yapan meme kanserlerinde invaziv lobuler karsinom invaziv duktal karsinomdan daha sık görülür OLGU: 5 yaşında Gravida Parite olan hasta 8 sene önce invaziv duktal karsinom (estrojen reseptör %0 pozitif, progesteron reseptör %80 pozitif, Cerb-B negatif) tanısı ile sol mastektomi ve aksiller disseksiyon yapılmış ve aksiler lenf nodlarında karsinom infiltrasyonu saptanmıştı. kür FEC (Florourasil, Epirubicin, Cyclophosphamide) ve kür Dosetaxel tedavisi sonrasında sol memeye yönelik 5 fraksiyon 50 Gy radyoterapi yapılmıştı. Tamoksifen idame tedavisi alan hasta düzensiz mensturasyon şikayeti ile endometrial örnekleme yapıldı ve patoloji sonucu basit atipisiz endometrial hiperplazi olarak yorumlandı. Frozen sonucu karsinom infiltrasyonu geince evreleme cerrahisi yapıldı ve endometrium ve myometriumda karsinom metastazı, bilateral tubalar karsinom metastazı, sağ obturator ve sol internal iliak lenf nodlarında meme duktal karsinom metastazı saptandı. Hematoksilen-Eozin (Resim.) ve immunhistokimyasal boyama estrojen reseptör %5, progesteron reseptör %5, Cerb-B negatif, GATA pozitif (Resim.), GCDFP5 pozitif (Resim.), Ki-67 %0 pozitif meme karsinom metastazı olarak değerlendirildi. 6 kür dosetaxel ve letrazol başlandı ancak progrese olması (PET-BT de yeni gelişen pelvik ve paraaortik metastazlar) üzerine 0 aylık takip sonucunda endokrin tedaviye dirençli tümör olarak kabul edildi ve Kapesitabin tedavisi başlandı. Bu vaka meme kanseri tanısı olan ve Tamoksifen tedavisi alan hastalarda anormal uterin kanama değerlendirilirken öncelikle primer endometrium kanserinden şüphenelinse de meme kanseri metastazını da akılda tutmak gerekliliğini ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Duktal meme kanseri, Pelvik metastaz, Endometrial metastaz 7

173 ST International & November st - 5 th, 08 PP-06 Erken Evre Endometrium Kanserli Hastalarda Primer Cerrahi Sonrası Optimal Takip Protokolünün Belirlenmesi Can Ozan Ulusoy, Duygu Altın, Bulut Varlı, Salih Taşkın, Fırat Ortaç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Ankara GİRİŞ: Endometrium kanseri en sık görülen jinekolojik malignitedir. Yaşam boyu endometrium kanserine yakalanma olasılığı %.8 dir. Esas tedavi cerrahi olmakla beraber cerrahi sonrası adjuvan radyoterapi, kemoterapi ve hormonoterapi gibi seçenekler mevcuttur. Primer cerrahi sonrası optimal takip protokolü belirlemede bir konsensus sağlanamamıştır. Bu çalışmada amaç optimal takip protokolünü belirlemek ve hangi tetkiklerin takipte kullanılmasının nüks tanısını koymada daha spesifik ve daha sensitif olduğunu saptamaktır. GEREÇ-YÖNTEM: Çalışmaya evre ve, grade - endometrioid tip endometrium kanserli en az yıldır takip edilen 0 hasta dahil edilmiştir. Nüks gelişen 7 hastada (%5.6) tanı konulma şekli her bir hasta için ayrı ayrı incelenmiştir. SPSS kullanılarak nükse etkili faktörler ile tanı metodlarının spesifite ve sensitivite analizleri yapılmıştır. BULGULAR: İlk ay %.06, ilk ay %7.5 nüks gelişme riski mevcuttur. Grade in her bir basamak artışının nüks görülmesi için odds u.549 kat arttırdığı (%95 GA:,078 6,07; p=0,0), evrenin her bir basamak artışının nüks görülmesi için odds u,94 kat arttırdığı (%95 GA:,70 6,80; p=0,0) saptandı. Myometrial invazyon derinliği ve lenfavasküler alan invazyonu ile nüks arasında anlamlı farklılık saptandı (p=0.00, p=0.004) Sadece fizik muayene ile nüks tanısının konmasına dair yapılan analizde, sensivite 50,00%, spesifitesi 99,5%, pozitif prediktif değeri 88,89%, negatif prediktif değeri 96,0%, doğruluk oranı ise 96,00% olarak bulundu. SONUÇ: Tümörün evresi ve grade i ile nüks riski doğru orantılıdır. Özellikle 5. aydan sonra nüks oranları artmaktadır. Özellikle ilk yıldan sonra yüksek grade ve derin myometrial invazyonu olan hastaların semptomları dikkate alınmalı ve hastalar bilgilendirilmelidir. Fizik muayene ve hastaların semptomlarının nüksü saptamada temel teşkil ettiği bu çalışmanın temel bulgusudur. Diğer tanısal araçlar klinik değerlendirme sonucuna göre kullanıldığında etkindir. Anahtar Kelimeler: endometrium kanseri, rekürrens, takip protokolü PP-07 Predictability of myometrial, lower uterine segment and cervical invasion with D-US and MRI in endometrial cancer: a prospective cohort study Nuri Yıldırım, Bahadır Saatli, Semir Köse, Ceren Sancar, Çağnur Ulukuş 4, Meral Koyuncuoğlu 4, Uğur Saygılı, Funda Obuz 5 Ege University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics & Gynecology, Division of Gynecologic Oncology, Izmir/TURKEY Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics & Gynecology, Izmir/TURKEY Ege University, Faculty of Medicine, Department of Obstetrics & Gynecology, Izmir/TURKEY 4 Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Pathology, Izmir/TURKEY 5 Dokuz Eylul University, Faculty of Medicine, Department of Radiology, Izmir/TURKEY AIMS: The objective of this study is to identify the diagnostic performance of three-dimensional transvaginal ultrasonography (D-US) and magnetic resonance imaging (MRI) in detecting myometrial, lower uterine segment and/or cervical invasion in endometrial cancer patients. MATERIALS-METHODS: In this prospective study, 40 patients diagnosed with endometrial cancer were performed D-US and MRI, preoperatively. Deep myometrial, lower uterine segment and cervical invasion were evaluated subjectively and results were compared with final histology as gold standard. RESULTS: For deep myometrial, lower uterine segment and/or cervical invasion in endometrial cancer, D-US had higher sensitivity, specificity, negative & positive predictive value and accuracy than MRI. The combination of these two imaging techniques had increased sensitivity of detecting all parameters related with tumoral invasion but decreased specificity and the accuracy. CONCLUSION: D-US had better performance in detecting myometrial, lower uterine segment and/or cervical invasion than MRI in endometrial cancer patients. Combination of these techniques was not preferred according to this study. Keywords: endometrial cancer, three-dimensional transvaginal ultrasonography, magnetic resonance imaging, myometrial invasion, cervical invasion, lower uterine segment invasion 7

174 ST International & November st - 5 th, PP-08 Osseöz Metaplazi Varlığında Endometrium Kanseri Olgusu Esra Cihan, Sevtap Seyfettinoğlu, Emine Kılıç Bağır Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji A.D GİRİŞ: Osseöz metaplazi endometriumun nadir bir patolojisi olup sıklığı net bilinmemektedir. İnfertil kadınlarda prevalansın %0,0 olduğu tahmin edilmektedir. Tanısında boyutlu ultrasonografide uterin kavitede hiperekojen materyal izlenir. Görünüm rahim içi araç gibi yanıltıcı tanıya sebep olabilir. Bu aşamada boyutlu ultrasonografi osseöz parçaları rahim içi araçtan ayırt etmekte başarılı bir yöntemdir. Semptomatik olmadığı düşünülmektedir. Çoğunlukla kadında infertilite sebebi araştırılırken saptanır. OLGU: 5 yaşında, 4 tane vajinal yoldan canlı doğum, tane abortus sonrası küretaj öyküsü olan hasta. 5 yıldır sık aralıklı, düzensiz uterin kanama şikayetinin 6 aydır artması nedeniyle başvurmuş Probe küretaj patolojii: Endometrioid adenokarsinom, FIGO grade Operasyon: Laparoskopik histerektomi, bilateral salpingoooferektomi, bilateral pelvik-paraaortik lenf nodu diseksiyonu Ameliyat sonrası patoloji: Endometrioid adenokarsinomu,figo grade, myometriyal invazyon %90, metastatik lenf nodu yok, alt uterin segmentte tümör mevcut. TARTIŞMA: Literatürde tanımlanan olguların çoğu sekonder infertilite öyküsü ve/veya gebelik kaybı nedeniyle küretaj öyküsü olan hastalardır. Osseöz metaplazinin oluşmasında en çok kabul gören teori; abortus sonrası kalan fetal dokuların distrofik kalsifikasyonu ve ossifikasyonu veya fetal kemik retansiyonudur. Bizim olgumuzun da bir tane abortus öyküsü mevcuttur. Ancak 009 yılında yayınlanan 4 hastalık bir vaka serisinde 8 hastadan kemik DNA sı elde edilebilmiş ve PCR yöntemi ile genotipik inceleme yapılmıştır. Sonuç olarak kemik DNA sı ile hastanın DNA sının birebir aynı olduğu görülmüştür. Bu çalışma ilk teorinin aksine bu metaplazinin endometriumun gerçek metaplazisi olduğunu düşündürmektedir. Bunun yanında böyle bir olguda patolojik açıdan malign mikst müllerian tümör ile ayırıcı tanısını yapmak önem arzetmektedir. Sunulan olguda sarkomatöz bir komponent izlenmemiş olup tümör dokusu ile iç içe benign osseöz metaplazi alanları görülmüştür. Literatürde endometrium kanseri ile birlikte görülen ilk osseöz metaplazi olgusudur. Anahtar Kelimeler: Endometrium Kanseri,Olgu Sunumu, Osseöz Metaplazi PP-09 The effect of clinical, pathological, demographical characteristics and Ca-5 levels on the stage of endometrioid type endometrial cancer Engin Çelik, Yagmur Minareci, Özgür Tosun, Hamdullah Sözen Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine INTRODUCTION: Preoperative workup should be performed to reduce unnecessary interventions in low-risk patients or to refer high-risk patients to specialized centers in endometrial cancer. We aimed to evaluate utility of clinic, pathologic, demographic characteristics and Ca-5 levels of the patients that were available before surgery for the prediction of the stage of the disease. MATERIAL and METHODS: Surgically staged endometrioid type endometrial cancer, treated between January 005 and December 06 at Istanbul Faculty of Medicine, were retrospectively reviewed. The effect of clinical and demographic factors on the stage was examined using chi-square and Kruskal-Wallis test. Thresholds for the association of serum CA5 levels with stage for this study were determined by initially using ROC curves to ascertain the optimal cut-off for each analyte. RESULTS: A total of 6 patients were included in this retrospective study. According to FIGO classification system, 88 (55,%) patients had stage a, 46 (8,6%) patients had stage b, (7,5%) patients had stage, 0 (6,7%) patients had stage and (,9%) patients had stage 4 disease. Patients were divided into groups as stage a, stage b, stage and beyond. There was stastically significant difference between groups regarding histologic grade, age and serum Ca-5 levels (p=0,006, p=0,0,p<0,00, respectively). Then patients were grouped into two as stage and stage and beyond. Advanced stages were determined with cut-off values for age>58.5, BMI>0.9 kg/ m and serum Ca5 level>8. IU/L. If these values were compared with each other, the most helpful one for the prediction of advanced stage was serum Ca5 level. The serum Ca5 level was identified as the strongest factor determining the risk for advanced stage in our study

175 ST International & November st - 5 th, 08 population based on logistic regression analysis (p=0,00). CONCLUSION: Preoperative Ca-5 level is reliable in predicting the risk of advanced stage of disease. Keywords: Endometrial cancer, Preoperative tests, Ca-5 Table. Characteristics (n=88) (n=46) (n=7) Stage a Stgae b Stage,,4 P Age 54.9±0. 6. ± ± BMI.9±6. 0.8±5.7.± Menop. years 7.± ±8.0.± CA5 0.8± ±9. 9.±8.6 <0.00 Difference of age, BMI, menapausal years and Ca-5 between stage a, stage b, and stage and beyond. Table. Characteristics Stage a Stage b Stage,,4 P Parity 0 (4.8) 4 (8.7) 4 (4.8) (85.) 4 (9.) (85.) Menop. Status Absent 4 (7.) 5 (0.9) 5 (8.) 0.08 Present 64 (7.7) 4 (89.) (8.5) Comorborbiditities Absent 40 (45.5) (45.7) 0 (7) 0.70 Present 48 (54.5) 5 (54.) 7 (6) Grade 59 (67) 7 (7) (44.4) (.7) 7 (7) 7 (5.9) 9 (0.) (6.) 8 (9.6) Difference of parity, menapausal status, comorbidity and histologic grades in between stage a, satge b and stage and beyond table. Risk factors RR (95% CI) p Age.04 ( ) 0.9 BMI.0 ( ) 0.78 Menopausal status 0.4 ( ) 0.64 Comorbidity. ( ) 0.79 CA5.006 (.00-.0) 0.04 Grade.4 ( ) 0. Logistic regression of age, BMI, menapausal status,comorbidity, Ca-5 and grade PP-040 Recurrence Patterns and Prognostic Factors in Lymphovascular Space Invasion-Positive Endometrioid Endometrial Cancer Surgically Confined to the Uterus Hanifi Şahin, Mehmet Mutlu Meydanlı, Mustafa Erkan Sari, Eda Kocaman, Zeliha Fırat Cüylan, İbrahim Yalçin, Gonca Çoban, Özlem Özen 4, Levent Sirvan 5, Tayfun Güngör, Ali Ayhan Ankara Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, University of Health Sciences. Department of Gynecologic Oncology Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. Department of Gynecologic Oncology, School of Medicine, Baskent University, Adana, TURKEY 4 Department of Pathology, School of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY 5 Department of Pathology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey PURPOSE: The purpose of this study was to determine the patterns of failure and prognostic factors for lymphovascular space invasion (LVSI)-positive endometrioid endometrial cancer (EC) patients in the setting of negative lymph nodes (LNs). METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify LVSIpositive patients with disease surgically confined to the uterus at two gynecologic oncology centers in Turkey. Demographic, clinicopathological and survival data were collected. RESULTS: We identified 85 LVSI-positive women with negative LNs during the study period. Fifty-five (9.7%) were classified as Stage IA, 94 (50.8%) as Stage IB, and 6 (9.5%) as Stage II. The median age at diagnosis was 59 years and the median duration of follow-up was 44 months. The total number of the recurrences was (6.5%). We observed 5 (.9%) loco-regional recurrences, (.5%) retroperitoneal failures, and 4 (.0%) distant relapses. The 5-year progression-free survival (PFS) was 86.% while the 5-year overall survival (OS) rate was 87.7%. Grade histology (Hazard Ratio [HR].9, 95% Confidence Interval [CI] ; p=0.04), cervical stromal invasion (HR 4.5, 95% CI.6-.79; p=0.004) and age 60 years (HR 5.8, 95% CI.6-.; p=0.007) were found to be independent prognostic factors for 75

176 ST International & November st - 5 th, decreased OS. Adjuvant treatment did not appear as a prognostic factor for OS even in univariate analysis. CONCLUSION: The recurrence rate among LVSI-positive endometrioid EC patients is low in the setting of negative LNs. However, one out of three patients with a recurrence experiences distant relapses which usually portend worse outcomes. * This study has been accepted for publication in the Tawainese Journal of Obstetrics and Gynecology. Keywords: Endometrioid adenocarcinoma, endometrial cancer, recurrence, lymphovascular space invasion, negative lymph nodes. PP-04 Does the primary route of spread have a prognostic significance in stage III non-serous epithelial ovarian cancer? Hanifi Şahin, Mehmet Mutlu Meydanlı, Mustafa Erkan Sari, Gonca Çoban, Nazlı Topfedaisi Özkan, Zeliha Fırat Cüylan, Kemal Güngördük, Özgür Akbayır 4, Murat Dede 5, Mehmet Coşkun Salman 6, Baki Erdem 4, İbrahim Yalçın, Tayfun Güngör, Ali Ayhan 7 Ankara Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, University of Health Sciences. Department of Gynecologic Oncology Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey. Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Izmir, Turkey. 4 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey. 5 Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Researh Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey. 7 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. BACKGROUND: The purpose of this retrospective study was to determine the prognosis of non-serous epithelial ovarian cancer (EOC) patients with exclusively retroperitoneal lymph node (LN) metastases, and to compare the prognosis of these women to that of patients who had abdominal peritoneal involvement. METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify patients with stage III non-serous EOC at 7 gynecologic oncology centers in Turkey. The patients were divided into three groups based on the initial sites of disease: ) the retroperitoneal (RP) group included patients who had positive pelvic and /or para-aortic LNs only. ) The intraperitoneal (IP) group included patients with >cm IP dissemination outside of the pelvis. These patients all had a negative LN status, ) The IP / RP group included patients with > cm IP dissemination outside of the pelvis as well as positive LN status. RESULTS: We identified 79 women with stage III nonserous EOC who were treated at 7 participating centers during the study period. The median age of the patients was 5 years, and the median duration of follow-up was 9 months. There were 5 (9.6%) patients in the RP group, 7 (40.%) in the IP group and 7 (40.%) in the IP/RP group. The 5-year disease-free survival (DFS) rates for the RP, the IP, and IP/RP groups were 66.4%, 7.6%, and 5.5%, respectively (p=0.00). The 5-year overall survival (OS) rate for the RP group was significantly longer when compared to those of the IP, and the IP/RP groups (74.4% vs. 54%, and 6%, respectively; p=0.0). However, we were not able to define RP only disease as an independent prognostic factor for increased DFS or OS. CONCLUSIONS: Primary non-serous EOC patients with node-positive-only disease seem to have better survival when compared to those with extra-pelvic peritoneal involvement. Keywords: clear cell adenocarcinoma, endometrioid adenocarcinoma, epithelial ovarian cancer, lymph node dissection, mucinous adenocarcinoma, survival analysis PP-04 Prognostic Factors And Patterns Of Recurrence In Lymphovascular Space Invasion Positive Women With Stage IIIC Endometrioid Endometrial Cancer Zeliha Fırat Cüylan, Murat Öz, Nazlı Topfedaisi Özkan, Günsu Kimyon Cömert, Hanifi Şahin, Ahmet Taner Turan, Özgür Akbayır, Esra Kuşçu 4, Hüsnü Çelik 5, Murat Dede 6, Tayfun Güngör, Mehmet Mutlu Meydanlı, Ali Ayhan 4

177 ST International & November st - 5 th, 08 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey 4 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. 5 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey. 6 Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. OBJECTIVE: The purpose of this study was to determine the prognostic factors and patterns of failure in lymphovascular space invasion (LVSI)-positive women with stage IIIC endometrioid endometrial cancer (EC). METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify LVSIpositive patients with stage IIIC endometrioid EC at six gynecologic oncology centers in Turkey. Demographic, clinicopathological and survival data were collected. RESULTS: We identified 7 LVSI-positive women with stage IIIC endometrioid EC during the study period. Seventy-five (4.6%) were classified as Stage IIIC, and 97 (56.4%) as Stage IIIC. The median age at diagnosis was 59 years and the median duration of follow-up was 4.5 months. The total number of the recurrences was 46 (6.7%). We observed 4 (8.%) loco-regional recurrences, (7.0%) retroperitoneal failures, and 0 (.6%) distant relapses. For the entire study cohort, the 5-year progression-free survival (PFS) was 67.4% while the 5-year overall survival (OS) rate was 75.%. Grade histology (Hazard ratio [HR].6, 95% confidence interval [CI].4-5.; p=0.005), cervical stromal invasion (HR., 95% CI ; p=0.08) and myometrial invasion (MMI) 50% (HR 4.0, 95% CI.6-.69; p=0.08) were found to be independent prognostic factors for decreased OS. CONCLUSION: Uterine factors such as grade disease, cervical stromal invasion and deep MMI seem to be independently associated with decreased OS in LVSIpositive women with stage IIIC endometrioid EC. The high distant recurrence rate in this subgroup of patients warrants further studies in order to identify the most effective treatment strategy for those patients. Keywords: endometrioid-type endometrial cancer, recurrence, lymphovascular space invasion, stage IIIC disease PP-04 Impact of Lymph Node Ratio on survival in Stage IIIC endometrioid endometrial cancer: A Turkish Gynecologic Oncology Group Study Ali Ayhan, Nazlı Topfedaisi Özkan, Murat Öz, Günsu Kimyon Cömert, Gonca Çoban, Osman Türkmen, Özgür Akbayır 4, Murat Dede 5, Ahmet Taner Turan, Ali Haberal, Macit Arvas 6, Mehmet Mutlu Meydanlı Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Başkent University, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 4 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey 5 Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Researh Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Gynecologic Oncology, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey OBJECTIVE: The purpose of this study was to investigate the prognostic value of lymph node ratio (LNR) in women with stage IIIC endometrioid endometrial cancer (EC). METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify patients with stage IIIC pure endometrioid EC at 6 gynecologic oncology centers in Turkey. A total of 07 women were included. LNR, defined as the percentage of positive LNs to total nodes recovered, was stratified into two groups: LNR ( 5%), and LNR (>5%). Kaplan-Meier method was used to generate survival data. Factors predictive of outcome were analyzed using Cox proportional hazards models. 77

178 ST International & November st - 5 th, RESULTS: One hundred and one (48.8%) were classified as Stage IIIC and 06 (5.%) as Stage IIIC. The median age at diagnosis was 58 (range, 0-8) and the median duration of follow-up was 40 months (range -8 months). There were 67 (80.7%) women with LNR 5%, and 40 (9.%) women with LNR >5%. The 5-year progression-free survival (PFS) rates for LNR 5% and LNR >5% were 76.%, and 58.5%, respectively (p=0.045). An increased LNR was associated with a decrease in 5-year overall survival (OS) from 87.0 % for LNR 5% to 6. % for LNR >5% (p=0.005). LNR >5% was found to be an independent prognostic factor for both PFS (Hazard Ratio HR.05, 95% confidence interval [CI].07-.9; p=0.0) and OS (HR.5, 95% CI ; p=0.00). CONCLUSION: LNR seems to be an independent prognostic factor for decreased PFS and OS in Stage IIIC pure endometrioid EC. Keywords: cumulative survival rate, endometrioid adenocarcinoma, endometrial cancer, lymph node dissection, progression free survival. PP-044 Endometrium Kanserinde Laparoskopik Cerrahi Yönetim-Olgu Sunumu Ayşe Ender Yumru, Ceren Tiryaki, Veysel Şal, Meltem Tekelioğlu Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, İstanbul GİRİŞ: Endometrium kanseri kadınlarda en sık görülen jinekolojik malignitedir.yüksek insidansına, etkili tarama testinin olmamasına rağmen erken semptom vermesi nedeniyle ölüme neden olan kanserler arasında alt sıralardadır.hastalık genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkmakta, yaş artışıyla seyri kötüleşmektedir. Ortalama görülme yaşı 6 dir.%75 i postmenopozal, %5 i 40 yaş altındadır. Endometrium kanserinin iki farklı patogenetik tipi bilinmektedir. En sık rastlanan tipi, tip endometrium kanseri olarak adlandırılır. Endojen yada ekzojen karşılanmamış östrojene maruz kalma öyküsü olan genç, perimenapozal kadınlarda görülmektedir, iyi diferansiyedir.endometrial hiperplazi zemininde gelişirler. Tip endometrium kanseri östrojen bağımlı değildir.daha yaşlı,postmenapozal,zayıf kadınlarda görülme eğilimindedirler,daha kötü prognoza sahiptirler.genellikle postmenapozal dönemde görülen vaginal kanama klinikte en sık karşılaşılan başvuru nedenidir.en iyi tanı yöntemi fraksiyone küretajdır.anormal uterin kanama endikasyonuyla endometrial örnekleme yapılarak endometrium kanseri tanısı alan hastamıza uyguladığımız laparoskopik evreleme cerrahisini sunuyoruz. OLGU: Tarafımıza menometroraji şikayetiyle başvuran 45 yaşında hastamızın menarş yaşı 4 olup daha önce bir normal doğum öyküsü bulunmaktadır.anamnezinde kendisinde veya aile öyküsünde ek risk faktörü saptanmadı.yapılan vajinal muayenesinde serviks ve vajen doğal izlendi,aktif kanama görülmedi.uterus normal cesamette olup bilateral adneksler nonpalpabl saptandı.hastaya poliklinik şartlarında pipelle ile endometrial örnekleme yapıldı. Sonucu endometrial adenokarsinom grade olarak yorumlanan hastaya laparoskopik evreleme cerrahisi planlandı.total laparoskopik histerektomi (frozenda myometrial invazyon sınırda pozitif olarak bildirildi),bilateral salpingoooferektomi ve pelvik lenf nodu diseksiyonu uygulandı ve batın yıkama sıvısı alındı.piyes patolojiye gönderildi.hastanın perioperatif veya postoperatif komplikasyonu olmadı. Postoperatif patoloji sonucunda tümör tipi endometrioid adenokarsinom,boyutu 0,8 cm ve endometriuma sınırlı izlendi,myometrial ve lenfovasküler invazyon saptanmadı.grade ve evre a olarak değerlendirildi.postoperatif ek tedavi uygulanmadı. SONUÇ: Endometrium kanserinde evreleme, tedavinin belirlenmesi ve prognozun öngörülmesi açısından en önemli basamaktır. Endometrium kanseri cerrahi olarak evrelemeyi gerektiren bir kanserdir.geleneksel yaklaşım orta hat batın insizyonunu takiben peritoneal yıkama ile sitoloji alınması,total abdominal histerektomi,bilateral salpingoooferektomi ve seçilmiş yüksek riskli vakalarda omentektomi,pelvik ve paraaortik lenfadenektomi yapılmasıdır.laparoskopik cerrahinin morbiditesi daha az,postoperatif daha konforlu,daha az maliyetli olması gibi avantajları dolayısıyla giderek artan oranda tercih edilmektedir.

179 ST International & November st - 5 th, 08 Anahtar Kelimeler: endometrium kanseri, erken evre, laparoskopi PP-045 Eş Zamanlı Endometrium Ve Over Primer Karsinomu- İki Vaka Olgu Sunumu İlke Özer Aslan, Zeliha Zeynep Satılmışoğlu, Mehmet Baki Şentürk Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Tekirdağ Endometriyum ve overin eş zamanlı gelişen primer karsinomları oldukça nadir bir tablodur. Endometrium ve overin eş zamanlı tümörlerinde histolojik tip, grade genellikle benzerlik gösterir ve endometrioid tip sıklıkla daha baskındır. Over ve endometriyumun metastatik tümörleri ile eş zamanlı gelişen primer over ve endometriyum malignitelerinin prognozları ve tedavi yaklaşımları önemli farklılıklar gösterir. Postmenapozal kanama ve anormal uterin kanama şikayetiyle polikliniğimize başvuran 70 yaşında (. Olgu) ve 48 yaşındaki (.olgu) olguların yapılan değerlendirmelerinde endometrial kalınlık tespit edilip endometrial örnekleme yapılmıştır.ilk Olgumuzda endometrial kalınlık artışının yanında sol over kaynaklı 5 cm büyüklüğünde kitlesel lezyon izlenmekle birlikte hastanın ca5 değeri 56 saptanmıştır.. Olgumuzda ise görüntülemelerinde herhangi bir ovaryan patolojıye ve tümör markerlarında herhangi bir yüksekliğe rastlanmamıştır.. Olgumuzun endometrial örnekleme raporu kan fibrin elemanlarıyla uyumlu az miktarda endometrial doku olarak raporlanmıştır.. Olgumuzun endometrial örneklemesinin raporu ise endometrial adenokarsinom grade - olarak raporlanmıştır.. Olgumuza total abdominal histerektomi bilateral salpingooferoktomi, pelvik paraaortik lenf nodu diseksiyonu ve parsiyel omentektomi;. Olgumuza total laparoskopik histerektomi bilateral salpingoooferoktomi pelvik paraaortik lenf nodu diseksiyonu yapılmıştır. Sonrasında patoloji raporlarında. Olgumuzda over ve endometrıyumda iki ayrı lokalizasyonda endometrıoıd adenokarsinommevcut olup uterus ve overin dış yüzeylerinde tumor implantları görülmemekle birlikte endometrıyum ve overde çift primer endometrioid adenokarsinom olduğu kanaatine varılıp, myometrial invazyon ½ den fazla tespit edilmiştir.. Olgumuzun patolojisinde endometrıum dokusu adenokarsinom olmakla birlikte sol over dokusu içerisinde metastatik olmadığı düşünülen ikinci primer odak over endometrioid adenokarsinomu izlenip myometrial invazyon ½ den az raporlanmıştır.her iki olgumuzda da metastaik lenf nodu saptanmamıştır.eş zamanlı endometrium ve over tümörleri az görülen tümörlerdir.endometrium ve overin benzer morfolojideki eş zamanlı tümörlerinde doğru prognostik bilgi ve tedavinin sağlanabilmesi için iki farklı primer ya da metastaz ayrımı oldukça önemlidir, Biz de olgu sunumumuzla literatürde oldukça az rastlanan bu vakalara dikkat çekmek, doğru patolojik tanının prognoz ve tedavideki önemini vurgulamak istedik. Anahtar Kelimeler: Endometrium Kanseri, Over Kanseri, Eş Zamanlı Primer Jinekolojik Kanserler PP-046 Advanced Stage Endometrial cancer Following a Preoperative Diagnosis of Uterine Tumor Resembling Ovarian Sex-cord Tumors (UTROSCT) Işın Üreyen, Selen Doğan, Tayfun Toptaş, Hülya Yıldırım Tosun Department of Gynecological Oncology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey Department of Pathology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey INTRODUCTION: We presented a case with a preoperative diagnosis of uterine tumor resembling ovarian sex-cord tumors (UTROSCT) which had a final pathology of advanced stage endometrial cancer. CASE: A 44 years-old woman admitted to outpatients clinic with abnormal vaginal bleeding. A myoma protruding from cervical os was extracted and pathology of the specimen revealed UTROSCT. Additionaly, pathologist also took caution for the possibility of metastasis from other primary tumor. Patient was consulted to Gynecological Oncology outpatient clinic. PET CT scan showed no abnormality except the physiological uptake in the endometrium. Hysterectomy and frozen/section analysis was planned. Patient had hysterectomy+bilateral ingooophorectomy+omentectomy+paraaortic+bilateral pelvic lymph node dissection, since the frozen/ section revealed grade endometrioid cancer with the involvement of cervix and more than ½ of the myometrium. Final pathology showed stage C, grade, endometrioid endometrial cancer with cervical involvement. She took adjuvant radiotherapy and is taking adjuvant chemotherapy. 79

180 ST International & November st - 5 th, DISCUSSION: UTROSCT is a very rare tumor of the uterus with uncertain malignant potential but possibly a favourable prognosis which may be treated conservatively in young patients. Concomitant diagnosis of more agressive tumors should be kept in mind during the management of such tumors. Keywords: Endometrial cancer, UTROSCT, Staging PP-047 Lokal Nüks Endometriyum Kanserinde Cerrahinin Rolü: Bir Olgu Sunumu Selen Doğan, Hülya Tosun Yıldırım, Sare Çeçen, Işın Üreyen, Tayfun Toptaş Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji,Antalya Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Radyasyon Onkolojisi GİRİŞ: Endometriyum kanserinde genel rekürrens oranı %0-5 civarında olup tedavi sonrası sıklıkla ilk yıl içinde görülmektedir. İleri evre hastalık ve agresif histolojik subtip varlığı rekürrens için risk faktörleridir. Rekürrens sırasında çoğu hasta semptomatik olmakla birlikte en sık şikayet vajinal kanama, anoreksi, kilo kaybı, pelvik ağrı, kemik ağrısı, alt ekstremite ödemi, öksürük ve nefes darlığı şeklinde olmaktadır OLGU: 50 yaşında bayan hasta, 0 yılında dış merkezde opere edilen hastanın nihai patolojisi, endometriyum kanseri villoglandüler tip grade - şeklinde rapor edilmiş, tümör boyutu 4.5xcm, myometriyal invazyon ½ nin üzerinde, lenfovasküler alan invazyon negatif olarak bildirilmiş.lenf nodu diseksiyonu yapılan hastanın lenfatik metastazı saptanmamış.adjuvan radyoterapi almayan hasta mart 08 de vajinal kanama ve şiddetli yanma şeklinde sol pelvik tabanda ağrı şikayetiyle başvurdu, pelvik muayenede vajen distali sol yan duvarda yaklaşık x cm ülsere, pelvik tabana doğru ilerlemiş fikse tümöral lezyonu olduğu görüldü. Biyopsi sonucu adenokarsinom metastazı olarak rapor edilen hastanın çekilen PET-CT görüntülemesinde izole lokal nüks olduğu anlaşılan hastanın MRG sonucunda kemik invazyonu olmadığı raporlanmıştır. Hasta ile ve radyasyon onkolojisi bölümü ile görüşüldükten sonra lokal eksizyon ardından radyoterapi planı yapıldı. Hastanın tümörü üretra sınırından makroskopik rezidü kalmayacak şekilde eksize edildikten sonra, Z plasti ile vajen rekonstrüksiyonu yapıldı (Figür ). Hasta postoperatif.günde taburcu edildi. Radyoterapisi postoperatif 7.günde başlanan hastaya IMRT ile 5040 Gy primer tümör loju ve pelvik lenfatikleri kapsayacak şekilde external radyoterapi ardından brakiterapi uygulandı. Hasta remisyonda takip edilmekte. SONUÇ: Lokal nüks gösteren endometriyum kanserinde radyoterapi öncesi cerrahi kabul edilebilir bir seçenektir. Anahtar Kelimeler: endometriyum kanseri,lokal nüks, radyoterapi PP-048 Mesonefric Adenocarcinoma of Uterine Corpus Dilek Yüksel, Günsu Kimyon, Çiğdem Kılıç, Yasin Durmuş, Alper Karalök, Gökhan Boyraz, Nurettin Boran Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara, Turkey Mesonefric adenocarcinoma (MNA )most frequently seen in the cervix,can rarely present as a primary malignancy of the uterine corpus. Immunohistochemical analysis can help differential diagnosis from other uterine glandular malignancies. So far, only 0 cases of uterine MNA have been reported in the literature. Due to the rarity of this entity, the etiology, clinical behavior, choice of treatment, especially adjuvant chemotherapy, and even histiogenesis of uterine MNA are still unclear. In this study, we report a case of MNA of the uterine corpus. The case involves minimal myometrial invasion with endometrial involvement. A 6-year-old woman was referred to our gynaecologic oncology clinic because of endometrioid adenocarcinoma and endometrial hyperlasia with atypical features. The patient s main symtom was menorragia. After consultation to pathology department,they re-evaluated specimen and found no discrimination between endometrioid carcinoma and mesonefric cervical carcinoma. For further evaluation ımmunohistochemical analysis was performed. The neoplasm was positive for PTEN,PAX keratin 7,CD56,GATA-CD 0 and vimentin However, the neoplasm was negative for kalretinin,inhi bin,kromogranin,cea,napsin-a,pr,er,p6 sinaptofizin. There was no vascular space invasion. Pathology result reported cervical mesonephric adenocarcinoma. After that, the patient underwent type radical hysterectomy and bilateral salpingo-oophorectomy, omental biopsy, and lymph node dissection. At final pathological examination,the tumor was

181 ST International & November st - 5 th, 08 limited to endometrium with no miyometrial or cervical involvement and lymphovascular space invasion. Immunohistochemistry demonstrated that the tumor cells were diffusely positive for vimentin focally positive for GATA and P6 luminaly positive for CD0. Negative for ER and PR and the Ki -67 proliferation index was approximately%0. The mitotic index was 7 per 0 high power fields (HPF).The case was diagnosed as stage a mesonephric adenocarcinoma of the uterine corpus. The patient received no post-operative pelvic radiation and vaginal brachytherapy, and has no evidence of disease for 9 months after the surgery. Keywords: Mesonefric adenocarcinoma of uterine corpus,immunohistochemical analysis,endometrial malignancy PP-049 Determine the Risk Factors Effecting Recurrence and Survival in Geriatric Patients Diagnosed with Endometrium Cancer Özge Yücel Çelik, Mehmet Ünsal, Çiğdem Kılıç, Günsu Kimyon Cömert, Osman Türkmen, Gökhan Boyraz, Alper Karalök, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey OBJECTIVE: The aim was to investigate the risk factors effecting recurrence and survival in geriatric patients diagnosed with endometrium cancer. MATERIAL-METHOD: 06 geriatric patients who were treated and followed-up after epithelial endometrium cancer diagnosis between January 99 and May 0 in a single center were evaluated retrospectively in the study ( 65 years of age). Geriatric patients were separated into two age groups (65-69 and 70 years of age). All patients were staged according to FIGO 009 staging system. The relation between recurrence and survival and the demographical, clinical, surgical and pathological factors were analyzed statistically in this patient group RESULTS: The average age of the patients was 69.7 years and average follow-up period was 5 (range, -68) months. There was no difference in the demographical, clinical, surgical and pathological factors among geriatric age groups. Oncological outcome were similar in both age groups. 5-year progression-free survival was 70% in patients between 65 and 69 years of age and 77% in patients above 70 years of age (p=0.50). These ratios were 85% and 8% in order for 5-year cancer-specific survival, respectively (p=0.904). Non-endometrioid type, advanced stage and grade, cervical invasion, positive cytology, LVSI, lymph node involvement and non-nodal extrauterine dissemination were detected as worst prognostic factor in the entire cohort. There was no significant relation between depth of myometrial invasion and recurrence and survival. However, it was observed that depth of myometrial invasion significantly increased the recurrence probability in endometroid type in sub-group analysis (p=0.09). But no significant relation was found between the presence of cervical invasion and recurrence and survival in endometroid type. CONCLUSION: Accepted prognostic factors in endometrium cancer continue their effects in geriatric patient group. With the increase in age, the distribution of worst prognostic factors and survival ratios doesn t change. Keywords: Endometrial cancer, Geriatry, Prognostic factors, Recurrence, Survival PP-050 Pelvic recurrence 0 years after surgery for Stage IA clear cell ovarian carcinoma Aykut Özcan, Serhat Şen, Turan Acar, Seyran Yiğit Department of Obstetrics and Gynecology,Ataturk Education and Research Hospital, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey Department of General Surgery, Ataturk Education and Research Hospital,Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey Department of Pathology, Ataturk Education and Research Hospital, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey INTRODUCTION: A patient who underwent surgery for Stage IA clear cell carcinoma(ccc) may have developed recurrence in the pelvic mass 0 years later.recurrence of CCC usually occur within year of the primary tumor and there are no reports of recurrence after this muchextended period. 8

182 ST International & November st - 5 th, 08 8 CASE: Ten years ago, when our patient was a 47-year-old, she developed CCC of the ovary. She had visited complaint of lower abdominal, where a right ovarian tumor 5 cm in size that included solid internal components, was identified.surgery, comprising total abdominal hysterectomy bilateral salpingo oophorectomy, was performed. The right ovary was enlarged to 5 cm in size, and it was removed without intraoperative rupture and with its capsule intact. The pathological diagnosis was CCC localized to the right ovary and she was referred. Hence, pelvic and para-aortic lymph node dissections were performed via staged laparotomy, which revealed no metastases in any of the 59 lymph nodes that were removed, leading to a diagnosis of Stage IA CCC. Six courses of postoperative combination paclitaxel(75mg/ m) and carboplatin(auc6) chemotherapy were administered to complete the initial treatment. Ten years after the initial therapy, She was visited with the chief complaint of vaginal bleeding persisting for 5 7 days. PET-CT was used of demonstrated an abnormal mass 5 cm in diameter on the vaginal stumph, rectum and left ureter(suvmax.6). Pathologic examination of the biopsied mass revealed recurrence CCC(Figure.). Pelvic examination revealed a firm adhesion between the tumour, vaginal stumph, rectum and left ureter.when performed partial sigmoid colectomy and cystectomy for cytoreductive surgery(figure.). Four courses adjuvant chemotherapy were administered to complete. PET-CT was used of demonstrated an normal(figure.). Six months after the completion of treatment and no sign of recurrence to date. CONCLUSION: Patients with ovarian CCC, long-term outpatient monitoring is advised to watch for its recurrence development in the pelvic area. Keywords: Early stage epithelial ovarian cancer, Clear cell carcinoma, Recurrence PP-05 Borderline Musinous Ovarian Tumor in a 94 Year Old Woman Serhat Şen Izmır Katip Celebi University, Ataturk Research and Training Hospital Borderline ovarian tumors are histologically defined by atypical epithelial proliferation without stromal invasion and intermediate between benign and malignant categories. Serous borderline tumors (SBT) share molecular and genetic alterations with low-grade serous carcinomas and can present at higher stages with peritoneal implants and/or lymph node involvement, which validates their borderline malignant potential. Most cases are being diagnosed at FIGO stage and vast majority of them are under 40 years old. Clinical features are varied and could be diagnosed only by surgical specimen. In this case report, 94 year old woman presented with high levels of ca 9.9, ascites, and 0 cm adnexial mass. Laparatomy and staging surgery was performed. Final histological result was suprisingly musinous borderline ovarian tumor. Keywords: atypical feautures of ovarian neoplasms, borderline musinous tumors, elderly patient PP-05 A case of malignant struma ovary including thyroid papillary carcinoma concurrently with thyroid gland papillary microcarcinoma diagnosed after laparoscopic cystectomy Erbil Karaman, Ali Kolusarı, İsmet Alkış, Abdurrahim Keskin Department of gynecologic oncology, Yuzuncu Yil University, Van, Turkey INTRODUCTION: The presence of differentiated thyroid cancer in mature cystic teratomas in the ovaries is rare, and usually incidentally found on surgical pathology specimens.we present the diagnosis and follow up management of a case of struma ovary including thyroid papillary carcinoma and subsequently diagnosed to have thyroid gland s papillary microcarcinoma. CASE: A 4-years old lady admitted to our outpatient clinic with compaints of pelvic pain. Ultrasonography revealed a pelvic cystic mass measured 6x5 cm on left ovary. Pelvic MRI reported this mass as teratoma in the ovary. The patient underwent laparoscopic cystectomy. On pathologic examination, malignant struma ovary including thyroid papillary carcinoma was found. The patient referred to the general surgery department for thyroid gland assesment. On examination, thyroid nodule was detected. Fine needle biopsy revealed, atypical cells. The patient underwent total thyroidectomy and final pathology showed thyroid papillary microcarcinoma. The patient underwent radioactive iodine ablation treatment. And then, the patient followed with thyroid hormone replacement therapy and thyroglobulin levels. The PET-CT examination showed no residual disease on ovary and any metastatic lesion.

183 ST International & November st - 5 th, 08 CONCLUSION: Concurrent intrathyroidal thyroid cancer and papillary thyroid cancer in struma ovarii are very rare and the malignant potential of ovarian teratoma should be taken into account before operation. Keywords: struma ovary, papillary thyroid carcinoma, dermoid cyst PP-05 Ovaryan dermoid kist zemininde gelişen skuamöz hücreli karsinom olgusu Kadir Güzin, Selim Karaküçük, Alev Özer Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş GİRİŞ: Overin germ hücreli tümörleri arasında yer alan dermoid kistler matur kistik teratom olarak da adlandırılmakta olup. ve. dekadda kadınlarda en sık saptanan ovaryan tümördür. Ovaryan dermoid kist zemininde gelişen ve barsak metastazı yapan skuamöz hücreli kanser (SCC) olgusunun olgusunun sunulması amaçlanmıştır. SCC metastazı saptandı. Postoperatif. haftada taburcu edilen hasta medikal onkoloji polikliniğine yönlendirildi. TARTIŞMA: Matür kistik teratomlarda %0.- oranında malign transformasyon saptanmaktadır. Ektoderm kaynaklı SCC, en sık görülen sekonder neoplazm tipidir. Malign transformasyon için risk faktörleri arasında >45 yaş, >0 cm çaplı tümör,hızlı büyüme, USG de malignite şüphesi yer almaktadır. Olgumuz 4 yaşında genç bir hasta olup dermoid kist zemininde gelişen SCC metastazı nedeniyle barsak rezeksiyonu uygulanmıştır. Anahtar Kelimeler: dermoid kist, metastaz, over, skuamöz hücreli kanser PP-054 Gebelikte dev over kisti torsiyonu Kadir Guzin, Abdullah Tok, Sezen Koçarslan, Ferhat Aslan Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş OLGU: Dış merkezden sağ adneksiyel kitle ve ileus ön tanısıyla genel cerrahi kliniğine sevk edilen 4 yaşında bekar hastanın yapılan transabdominal ultrasonografisinde (USG)x46 mm boyutlarında kistik ve solid alanlar içeren sağ adneksiyel kitle ve dilate olmuş ince barsak segmentleri saptandı. Genel cerrahi ile birlikte operasyona alınan hastada Göbek altı median kesi ile batına girildiğinde sağ overden kaynaklanan yaklaşık 5 cm çaplı, düzgün sınırlı, intakt yapıda kistik kitle izlendi. Batın yıkama sıvısından örnek alındı. Peritoneal yüzeyler normal görünümdeydi. Sol over ve uterus normal görünümdeydi. Sağ ooferektomi yapıldı. Terminal ileum düzeyinde izlenen bridler künt ve keskin diseksiyonla açıldı. Frozen inceleme sonucunda kist içersinde skuamöz hücreli karsinom ile uyumlu solid alan bulunduğu bildirildi. Batın usule uygun kapatıldı. Postoperatif izleminde sorun olmayan hasta 4. günde taburcu edildi. Kesinleşmiş patolojik inceleme sonucu dermoid kist zemininde gelişmiş 7 cm çaplı orta derecede diferansiye SCC olarak bildirildi.batın yıkama örneğinde tümöral hücre saptanmadı. İlk operasyondan ay sonra batın içi apse şüphesiyle tekrar opere edilen hastada ince barsak segmentlerinde tümöral invazyon ve obstrükte barsak lümeni saptanması üzerine yaklaşık 60 cm lik segment rezeke edilerek jejenoileal anastomoz, apendektomi, omentektomi yapıldı (Resim ). Rezeke edilen barsak segmentlerinin patolojik incelemesinde AMAÇ: Gebelik sırasında saptanan dev over kisti torsiyonu olgusunun sunulması amaçlanmıştır. OLGU: yaşında gravida:, parite:, önceki doğumları sezaryen seksiyo ile gerçekleştirilmiş olan hasta karın ağrısı, bulantı, kusma şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Yapılan ultrasonografide haftalık tek canlı gebelik olduğu ve sağ adneksiyel alanda kan akımı izlenmeyen 0 cm çaplı multiseptalı kist izlendi (Resim ). Akut batın kliğinin olması nedeniyle orta hat vertikal kesi ile yapılan laparatomide 0 cm çaplı hemorajik görünümde overi difüz büyüten ve kez torsiyone olmuş kist ve fallop tüpü izlendi (Resim ). Uterus ve sol over normal görünümdeydi. Sağ salpingoooferektomi sonrası patolojik inceleme sonucu overin seröz kistadenomu olarak rapor edildi. 9.gebelik haftasında sezaryen seksiyo ile 00 gram ağırlığında sağlıklı kız çocuk doğurtuldu. TARTIŞMA: En sık torsiyone olan over tümörleri arasında dermoid kist ve seröz adenomlar yer almaktadır. Gebeliklerin %-. ünde adneksiyel kitleler nedeniyle cerrahi yapılmaktadır (,). Kumari ve arkadaşlarının adneksiyel kitleyi saptanan 00 gebeyi içeren çalışmasında 5 hastada. veya. trimesterde torsiyon saptanmıştır (). Bizim olgumuzda torsiyon. trimesterde saptanmış olup aktif hemorajik alanlar ve dev boyutta bir kitle olması nedeniyle salpingoooferektomi yapılmıştır. 8

184 ST International & November st - 5 th, REFERANSLAR:.Huchon C, Fau connier A. Adnexal torsion: a literature review. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 00;50():8-..Kumari I, Kaur S, Mohan H, et al. Adnexal masses in pregnancy: a 5-year review. Aust N Z J Obstet Gynaecol 006;46():5 4. Anahtar Kelimeler: gebelik, over kisti, seröz kistadenom, torsiyon PP-055 Over ve endometriumda senkronize berrak hücreli karsinom olgusu Kadir Güzin, Sezen Koçarslan Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş Medeniyet üniversitesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul AMAÇ: Endometrium ve overde eş zamanlı saptanana berrak hücreli karsinom olgusunun sunulması amaçlanmıştır. OLGU: 68 yaşında gravida:8 parite:8 olan postmenopozal hasta vajinal kanama şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Öyküsünden 7 yıl önce meme kanseri tanısı aldığı ve 5 yıl süreyle tamoksifen kullandığı öğrenildi. Ultrasonografide endometrial kalınlık 4 mm olarak ölçüldü. Sol overde 0 cm çaplı, solid alanlar içeren multiseptalı kist saptandı. Batın bilgisayarlı tomografi görüntülemesinde omental kek görünümü izlendi. Serum CA5- and CA 5 seviyeleri sırasıyla 5 IU/ml and 44,5 IU/ml olarak saptandı. Endometrial biyopsi sonucu berrak hücreli karsinom olarak rapor edildi. Yapılan evreleme cerrahisinde uterus 6 haftalık cesamette ve sol over 5 cm çaplı solid,lobule, koyu renkli bir kitle görünümündeydi (Resim ). Histerektomi ve bilateral salpingoooferektomi yapıldı. Adneksiyel kitlenin frozen kesit incelemesi seröz over kanseri olarak rapor edildi. Bilateral pelvik paraaortik lenf adenektomi ve omentektomi yapıldı.patolojik inceleme sonucu overde ve endometriumda senkron berrak hücrei karsinom olarak rapor edildi (Resim ). TARTIŞMA: Senkron tümörler, tüm kadın genital sistem kanserlerinin %- sini teşkil etmekte olup en sık uterus ve overde saptanmaktadır.senkron tümörler, uterus ve overin primer tümörlerinden 0-5 yıl daha erken saptanmaktadır. Metastatik tümörlere göre daha iyi prognoza sahip olmaları nedeniyle ve evreleme ve adjuvan tedavi açısından, senkron tümörlerin uterus ve overin metastatik tümörlerinden ayrımının yapılması önemlidir. Patolojik tanıda Scully kriterleri kullanılmaktadır (, ). Uterus ve overin en sık senkron tümörü endometriod adenokarsinom olmasına rağmen bizim vakamızda daha nadir görülen ve endometrioid tipe göre daha kötü prognoza sahip olan berrak hücreli karsinom saptanmıştır. REFERANSLAR:.Sozen H, Vatansever D, Iyibozkurt AC, et al. Clinicopathologic and survival analyses of synchronousprimary endometrial and epithelial ovarian cancers. J Obstet Gynaecol Res. 05;4():8-9..Chiang YC, Chen CA, Huang CY, et al. Synchronous primary cancers of the endometrium and ovary. Int J Gynecol Cancer. 008 Jan- Feb;8(): Anahtar Kelimeler: berrak hücreli karsinom, endometrium, over, senkron PP-056 Sol overde dev fibrotekom olgusu Kadir Güzin, Sezen Koçarslan Sütçü İmam Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Patoloji Anabilim Dalı, Kahramanmaraş GİRİŞ: Sol overden kaynaklanan dev fibrotekom olgusunun sunulması amaçlanmıştır. OLGU: Vajinal akıntı şikayetiyle başvuran 0 yaşındaki multipar hastanın jinekolojik muayenesinde sol adneksiyel alanda solid yapıda, mobil yaklaşık 0 cm çaplı adneksşyel kitle palpe edildi. Pelvik ultrasonografide uterus ve sağ over normal görünümdeydi. Batında asit varlığı ve sol adneksiyel alanda solid ve kistik alanlar içeren 9 cm çaplı düzgün sınırli kitle izlendi. Serum Ca-5 düzeyi 5 IU/L olarak ölçüldü.laparatomide batında asit varlığına ek olarak sol overden kaynaklanan multilobule solid yapıda kapsülü intakt 0 cm çaplı tümör izlendi. Sağ over, uterus ve preritoneal yüzeyler normal izlendi. Sol ovaryan kistektomi sonrası frozen ve kesin patolojik inceleme raporu fibrotekom olarak bildirildi (Resim,). Postoperatif izlemde sorun olmadı. TARTIŞMA: Overin seks kord stromal tümörleri arasında sınıflandırılan fibrotekomlar tüm over tümörlerinin %- 4 ünü oluşturur (). Genellikle postmenopozal dönemde saptanmalarına rağmen 0-40 lı yaşlarda. bir pik yaparlar

185 ST International & November st - 5 th, 08 (). Ortalama çapı 6 cm olmasına rağmen nadiren bizim vaka sunumumuzda olduğu gibi büyük çaplara ulaşanlar da saptanabilmektedir. Solid yapıları ve yaklaşık %0 vakada saptanan asit nedeniyle fibrotekomlarım malign over tümörlerinden ayrımında güçlük yaşanabilmektedir (). KAYNAKLAR:. Williams S.D. Ovarian germ cell and stromal tumours. Seminars in oncology 998;5: Chen H, Liu Y, Shen LF, Jiang MJ, Yang ZF, Fang GP. Ovarian thecoma-fibroma groups: clinical and sonographic features with pathological comparison. J Ovarian Res. 06 Nov ;9:8.. Paladini D, Testa A, Van Holsbeke C, Mancari R, Timmerman D, ValentinL. Imaging in gynecological disease (5): clinical and ultrasound characteristics in fibroma and fibrothecoma of the ovary. Ultrasound Obstet Gynecol. 009;4:88-95 Anahtar Kelimeler: asit, fibrotekom, over gen analizinde % mutasyon saptandı ve crizotinib (Trozin kinaz inhibitörü) başlandı. Hastanın kranial manyetik rezonans incelemesinde sağ superior temporal gyrusta 0x mm ve sol singulat gyrus posteriorunda 4 mm çaplı metastaz ile uyumlu alanlar görüldü ve bu alanlar için 800cGy streotaksik radyoterapi uygulandı. Hastanın 5. ay takibinde PET-BT de akciğer, medistan ve iskelet metastazlarında tedaviye olumlu yanıt izlendi ancak Batın Ultrasonografisi nde sol over kaynaklı x8x cm multilokule, septalı kistik solid kitle ve batında yaygın asit saptandı, serum Ca-5 değeri 789 idi. Laparotomi ile evreleme cerrahisi yapılanın patolojik inceleme sonrasında Sol over, Sağ eksternal iliak ve internal ilak lenf nodları akciğer adenokarsinomunun metastazı olarak yorumlandı (Resim.). İmmunhistokimyasal incelemede TTF- (Resim.) ve CDX ile kuvvetli nükleer boyanma, Sitokeratin (CK)-7 ile kuvvetli sitoplazmik boyanma görülürken (Resim.), p5, WT-, CK-0, napsin-a negatif boyandı. Hastanın 8. Ay takibinde yeni metastaz saptanmadı ve crizotinib tedavisine devam ediliyor. PP-057 ALK(Anaplastik Lenfoma Kinaz) pozitif küçük hücreli dışı akciğer adenokanserinin over metastazı: Olgu sunumu Şener Gezer, Lale Ayan, Seda Duman, Sevgiye Kaçar Özkara, Devrim Çabuk, İzzet Yücesoy Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Kocaeli Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Kocaeli Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi onkoloji Bilim Dalı, Kocaeli Akciğer kanserinin overyan metastazı nadir görülür ve overin metastatik tümörleri arasında %0.4- sıklıkla rastlanır. Adenokarsinomların bu metastazlar içindeki oranı %4 civarındadır. ALK(Anaplastik lenfoma kinaz) gen tekrar düzenlenmesi mutasyonu içeren akciğer karsinomlarından literaturde 7 tane over metastazı bildirilmiştir. OLGU: 7 yaşında gravida 4 parite abort olan hasta, öksürük şikayeti ile çekilen toraks bilgisayarlı tomografisinde sol ana bronş distalinde 4x5 cm kitle, plevral metastaz, mediastinal lenfadenopati ve multipl kemik metastazı saptanması üzerine Bronkoskopi ile lezyondan biyopsi alındı. Patoloji sonucu küçük hücreli dışı adeno karsinom olarak rapor edildi. EML-4 ALK Anahtar Kelimeler: ALK(Anoplastik Lenfoma Kinaz), Akciğer adenokarsinomu, Metastatik over tümörü PP-058 Peritoneal carcinomatosis treated with cytoreductive surgery and Hyperthermic Intraperitoneal Chemotherapy (HIPEC) for advanced ovarian cancer: a tertiary clinic experience Nejat Özgül, Oğuzhan Kuru, Utku Akgör, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey AIM: Despite progress in chemotherapeutic agents and surgical skills in gyne-oncological surgery, prognosis of advanced epithelial ovarian cancer (EOC) is still poor. Cytoreductive surgery (CRC) and then the intraoperative, one-timed, hyperthermic chemotherapy (HIPEC) has been tested as a promising approach. MATERIALS-METHODS: Patients who had peritoneal carcinomatosis from advanced/recurrent EOC and treated with CRS plus HIPEC were included in this retrospective study. RESULTS: The study included 9 patients between July 04 and April 07. There were patients with advanced EOC (first-line treatment), and 7 patients with recurrent EOC. Median peritoneal cancer index (PCI) score was 4 (range; 4-7). A maximal cytoreductive surgery was 85

186 ST International & November st - 5 th, performed in 66.6% of patients. Mortality and major morbidity rates were 0% and 8.6%, respectively. One of the patients had intestinal anastomosis leakage and the other had intestinal perforation and bile leakage. During the median follow-up of 9 months, median disease-free and overall survivals were 8 (range, -6) and 8 months (range, -4), respectively. CONCLUSION: HIPEC cannot be accepted as a standard treatment of EOC, it could be offered only inside of clinical trials. Keywords: Ovarian cancer, intraperitoneal chemotherapy, hyperthermia. PP-059 Ovaryan Matür Kistik Teratom: Preoperatif tümör belirteçlerinin tümör özelliklerini belirlemede yeri var mı? Funda Atalay SBÜ Dr.AY. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMAÇ: Matür kistik teratomlarda preoperatif tümör belirteçlerinin ve bu belirteçlerin tümör özellikleriyle korelasyonunun değerlendirilmesi MATERYAL-METOD: yılları arasında Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi kadın hastalıkları kliniğinde tedavi edilen 96 matür kistik teratom olgusunun verileri retrospektif olarak incelendi. Olguların yaş, preoperatif görüntüleme ( usg,mr), görüntüleme bulguları (boyut, bilateralite, torsiyon), frozen inceleme, yapılan cerrahi işlem(kistektomi, ooferektomi) ve kesin patoloji sonuçları arşiv kayıtlarından alınarak kaydedildi. Verilerin istatistiki değerlendirmesi IBM SPSS.0 Windows istatiksel paket ile yapıldı. BULGULAR: Olguların yaş ortalaması,84±,6, bilateralite oranı %9,4, torsiyon görülme oranı %0,4 idi. Ortalama tümör boyutu 7,67±,8cm (- cm) idi. Tümör belirteçlerinden Ca 5, 85 olguda, Ca 9-9 ise 74 olguda bakılmış olup, CA 5 olguların %0,6 sında ( cut-off değer <5 U/ml), Ca 9-9 ise %7 sinde (cut-off değer 9 U/ml) yüksek bulundu. 5 olgu kistektomi, 9 olgu unilateral salpingoooferektomi, 6 olgu ise total abdominal histerektomi ve bilateral salpingoooferektomi ile tedavi edildi. Tümör belirteçlerinin yüksek olduğu olgularda torsiyon, bilateralite ve tümör boyutlarında anlamlı yükseklik gözlenmedi. SONUÇ: Tümör belirteçlerinin tümör özelliklerinden bilateralite, torsiyon ve tümör boyutu üzerine etkisi gözlenmedi. Anahtar Kelimeler: Ca5,Ca9-9, matür kistik teratom, over, PP-060 Salpingectomy during vaginal hysterectomy for uterine prolapsus: Prevention of ovarian/fallopian/ peritoneal cancer Aykut Özcan, İlker Çakır, Emrah Töz Department of Obstetrics and Gynecology, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey Department of Obstetrics and Gynecology,Tepecik Education and Research Hospital, University of Health Sciences, Izmir, Turkey INTRODUCTION: Prophylactic salpingectomy during vaginal hysterectomy is favorable in terms of prevention of ovarian/fallopian/peritoneal cancer, although operation-related complications minimally increase with this procedure, compared to the complications associated with vaginal hysterectomy alone. The main goal of this study was to assess the feasibility of salpingectomy, alone or associated with ovariectomy, during vaginal hysterectomy for a benign indication. Materials and Methods The databases of two gynecology and obstetrics departments from Izmir were reviewed retrospectively using patient charts.patients who were operated with a diagnosis of uterine prolapsus were analysed between January 00 and January 08. RESULTS: A total o f 4 vaginal hysterectomies were performed during a period of 8 years.a total of 808 patients under 60 years old were included in the study. Bilateral salpingectomy was performed in only 4 patients (% 5.4) with or without ovariectomy(figure ). Ovariectomy was proposed when preoperative ultrasound examination found ovarian abnormalities or macroscopic abnormalities were found peroperatively. Salpingectomy was performed due to surgeon preference. In Table we present the clinical and demographic characteristics of patients. DISCUSSION: When technically feasible, vaginal hysterectomy remains the minimally invasive surgical option of choice for benign disease. However, salpingectomy during vaginal hysterectomy requires

187 ST International & November st - 5 th, 08 a different technical skill, and it is associated with a modest increase in operation-related complications. Therefore, a recent study demonstrated that in 6.5% of cases, salpingectomy is performed with vaginal hysterectomy, while in 55.8% of cases, salpingectomy is performed with hysterectomy via other routes With the recent demonstration of a tubal origin of most ovarian cancer and the protective effect of salpingectomy, surgeons should discuss with their patient the advantages of removal of the fallopian tubes during pelvic floor surgery with vaginal hysterectomy. Keywords: Prevention of ovarian cancer, Salpingectomy, Vaginal hysterectomy Table : Clinical and demographic characteristics of patients Characteristic Vaginal Hysterectomy With Salpingectomy n:4(5.4%) Vaginal Hysterectomy Alone n:765(94.6%) P value Age (mean) 55.5 (45 60) 56. (9 60) NS Parity (mean).76 (0 7).6 (0 8) NS Post-menopause,n (%) 4 (79.06) 64 (84.05) NS History of pelvic surgery, (5.6) 46 (6) NS n (%) Peroperative complication, (4.6) (.8) 0.0 n (%) Postoperative complication, n (%) (.) 7 (.) NS Peroperative blood loss (ml) Duration of surgery (s; mean) 460 (00 855) 450 (40 055) NS 4 (90-00) 8 (90-90) NS P value <0.05 is considered statistically significant. NS, not significant. PP-06 Asemptomatik malign struma overi olgusunda tedavi ve takip Aykut Özcan, Adnan Budak İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir AMAÇ: Struma ovari, tümör dokusunun %50 sinden fazlasını tiroid dokusunun oluşturduğu teratomlar olarak tanımlanır. Tüm matür teratomların % sini oluşturan struma ovarinin malign transformasyonu ise sadece % 5-0 arasındadır. Bu çalışmanın amacı reproduktif dönemde rastlantısal olarak tanı konulan asemptomatik malign struma ovari(mso) vakası bildirilmektedir. OLGU: 49 yaşında, G5PA olan bayan hastada sağ over kaynaklı kitle saptandı. Değerlendirmede sağ over kaynaklı 8.x7.8x6.5 cm boyutlarında solid kistik komponentleri olan septalı kitle tespit edildi (Resim).Sol over olağan olup asit maii izlenmedi. Kitlenin doppler çalışmasında pulsatilite indeksi 0.69 ve rezistif indeks 0.5 olarak belirlendi.tümör markerları normal sınırlar içerisindeydi. Laparotomi esnasında; sağ overin beyaz, solid, kistik, yumuşak ve yaklaşık olarak 8x9x6 cm boyutlarında etrafında damarlanma artışının olduğu izlendi. Sol over ve intraabdominal periton yapıları normal olarak gözlendi, batında asit saptanmadı. Frozen kesit analizinde struma ovari saptanması üzerine operasyona son verildi. Postoperatif histopatolojik değerlendirmesinde; Tümör 4,5 cm çapında multikistik özelliktedir ve tamamı tiroid dokusundan oluşmaktadır. Tümörde, cm çaplı alanda tiroid papiller karsinom bulguları izlenmiştir(resim). Karsinom alanı tümörün içinde yer almakta olup çevre over dokusuna ve over kapsülüne invazyon izlenmedi. Tümörde lenfovasküler invazyon olmayıp iyi diferansiye olduğu bildirildi. Evreleme cerrahisini kabul etmeyen olguya onkoloji konseyinde troid dokusunun incelenmesi ve klinik takibe alınması kararı verildi. Tedaviden sonraki 6 aylık takip süresince nüks saptanmamış olup, takibi devam etmektedir. TARTIŞMA: MSO histopatolojik olarak papiller tiroid karsinomunun klasik özelliklerini gösterir. Nadir bir tümör olması ile beraber tanı koymadaki güçlükler nedeniyle; bu tümör hakkında değerlendirme yapılmasını, çeşitli cerrahi tedavi yöntemlerini ve postoperatif takip seçeneklerini tartışmalı kılmaktadır. 87

188 ST International & November st - 5 th, Tümör boyutu 4cm in altında MSO olguları nüks açısından düşük riskli olarak değerlendirilebilir. Nüks açısından yüksek riskli değerlendirilen 4cm üzeri tümör varlığı, over kapsülünü aşan yada uzak metastazı olan hastalarda radyoaktif iyot ablasyonu ile beraber total tiroidektomi endikedir. SONUÇ: MSO çok nadir bir tümör olup tanısı çoğunlukla postoperatif olarak konulur. Olgumuz düşük risk kategorisinde değerlendirilip sadece takip edilmektedir. Anahtar Kelimeler: Struma ovarii, Malign transformasyon, Pelvik kitle PP-06 Gebelikte HELLP Bulguları ile prezente olan gastrik tümörün over metastazı: Olgu sunumu Lale Ayan, Şener Gezer, Oğuz Arslan, Seda Duman, Çiğdem Vural, Ulaş Işık, Gülseren Yücesoy Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi Tıp Patoloji Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi Tıp Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Metastatik over tümörleri gebelikte nadir görülmektedir. Krukenberg tümörlerinin en sık kaynağı midedir. Metastatik over kanserinin tanısı gebelikte gecikebilir ve sezaryen sırasında saptanabilir. Gastrik tümörler gebelikteki gastrik şikayetlere bağlanabileceğinden bu sebeple de tanı gecikebilir. OLGU: Gravida parite olan, gebeliğinin hafta. günündeki hasta eski sezaryen, preeklampsi, HELLP Sendromu ön tanıları ile hospitalize edildi ve acil sezaryen ile tek canlı fetus doğurtuldu. Eksplarasyonda sol overde 5x cm boyutunda solid kitle izlendi (Resim ), sağ over ve tuba normal olarak değerlendirilerek sol salphingooforektomi yapıldı. Acil şartlarında frozen incelemesi yapılamadı. Postoperatif dönemde anemi ve trombositopeni sebebi ile hematoloji tarafından da değerlendirilen ve HELLP ön tanısı ile ünite eritrosit süspansiyonu (ES), ünite taze donmuş plazma (TDP) transfüzyonu yapılan hasta 0. günde genel durumu iyi ve vital bulguları stabil halde taburcu edildi. Post operatif 5. gününde derin anemi (Hb:,, Hct: 5) ile tekrar hospitalize edilen hastaya 5 ünite ES ve 5 ünite TDP transfüzyonu yapıldı. Hematolojiye konsülte edilen hastanın periferik yaymasında lökoeritroblastik kan tablosu mevcuttu. Pozitron Emisyon Tomografi de (PET- BT) yaygın kemik ve kemik iliği metastazı saptandı (Resim a). Sezaryen sırasında yapılan sol salpingooforektomi materyalinin patolojik inceleme sonucu taşlı yüzük hücreli karsinom olarak rapor edildi (Resim a). Gastroskopide ise mide antrumu ve duodenumda kanamalı ülser zemininde tümöral görüntü saptanarak biyopsi alındı. Biyopsi sonucu karsinom olarak değerlendirilen materyalde yapılan immünohistokimyasal inceleme Cerb-B pozitifliği/ HER amplifikasyonu gösterdi (Resim.b). kür Sisplatin- 5-Fluorouracil (CIS- Fu) kemoterapisi alan hastanın C-ERB B pozitifliği saptanması üzerine kemoterapisine Trastuzumab eklendi.. kür kemoterapi sonrasında Temmuz 08 de yapılan PET- BT de kemikte daha önce görülen sklerotik alanların ve kemik iliğindeki metastazların metabolizması azalmış saptandı (Resim b). 4. kür kemoterapi sırasında perikardiyal effüzyon gelişmesi üzerine perikardiyosentez işlemi yapıldı. Takibinin 6. ayında ve kemik iliğindeki metastazlarında gerileme saptanmış olup takibine / kemoterapisine devam edilmektedir. Anahtar Kelimeler: Gastrik Kanser, Gebelik, HELLP Sendromu, Krukenberg Tümörü PP-06 Adelosan kız çocuğunda over yerleşimli Anaplastik büyük hücreli lenfoma:bir olgu sunumu Ramazan Bayırlı Özel Acıbadem Hastanesi,Kadın hastalıkları ve Doğum Bölümü,Eskişehir AMAÇ: Operatif laparoskopi ile ovarian biyopsi yapılan ve biyopsi sonucuna göre Anaplastik büyük hücreli lenfoma tanısı alan olgunun sunulması amaçlanmıştır. OLGU: On altı yaşında adelosan kız olgu bir aydır devam eden karın ağrısı,bulantı,kusma ve kilo kaybı şikayetiyle Devlet hastanesi Çocuk ve Genel cerrahi kliniklerine başvurmuştur.yapılan Apdominal ve Pelvik manyetik rezonans görüntüleme tetkikinde batında yaygın asitle beraber her iki overin 5cm boyutunda olduğu gözlenmesi üzerine hastanemiz Kadın Doğum Kliniğine sevk edilmiştir. Hastanemizde yapılan labaratuar değerlendirmelerinde Ca-5 in 70 IU/ml olan yüksekliği dışında patolojik bulgu tespit edilememiştir.olgumuzun karın ağrılarının artması üzerine abdominal kaviteyi detaylı incelemek ve artmış ovarian büyüklüğü değerlendirmek amacıyla laparoskopi uygulanmıştır.laporoskopik gözlemde yaygın asit ve her iki over ~5cm sedefi multi lobüle olması dışında patolojik bulgu gözlenmemiştir.

189 ST International & November st - 5 th, 08 Laparoskopik olarak asit ten örnek alınıp,bileteral ovarian biyopsi uygulanmıştır.asit sitoljinin patolojik incelemesinde maligni hücre görülmemiştir.ovarian biyopsi sonucunun patolojik incelemesinde Anaplastik büyük hücreli lenfoma(immunuhistokimyasal İnceleme Ki-67 %80,ALK- (+),CD0 (+)Diffüz,CD45(+)Zayıf,EMA (+)) rapor edilmiştir.pubmed literatür taramasında Anaplastik büyük hücreli lenfomanın çocukluk çağında en çok görülen Non-Hodgkin lenfoma türü olduğu ve ekstranodal tutulumun daha çok kemik,akciğer ve karaciğer gibi organlarla beraber nadiren ovarian olduğu bildirilmiştir.bizim olgumuz ovarian biyopsi ile tanı alması nedeniyle literatürdeki olgulardan ayrıldığı için sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Çocukluk çağı,non-hodgkin lenfoma,tanı,ovarian patoloji PP-064 Overin primer myxoid liposarkomu Mehmet Bayrak, Olcay İlhan, Fatih Yılmaz, Fatma Öz Atalay, Hakan Ozan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Bursa Overin primer sarkomları, literatürde ancak olgu sunumları ve küçük vaka serileri ile rastlanan nadir görülen tümör grubudur. Overin primer myxoid liposarkomu ise literatürde sadece olgu sunumu olan ve genç yaşta karşılaşılması nedeniyle fertilite korunması açısından da zorluklar yaşatan bir varyantdır. Myxoid liposarkom, liposarkomların %0-50 sini oluşturan ve çoğunlukla uyluk ve bacağın derin yumuşak dokularından köken alan bir alttipidir (). Bu tümör grubu genellikle ile 6 ve daha az sıklıkla ile kromozomları translokasyonu sonrası CHOP (DDIT)/FUS ve CHOP/EWS füzyon genine yol açan ortak anomaliyi paylaşmaktadır (). Nullipar yaşında olgumuz, uzun süredir olan karın ağrısı ve şişkinlik yakınmaları nedeniyle yapılan TVUSG görüntülemede: Sol adneksiyel alanı doldurup superiora doğru uzanan taban kesiminde solid ve ayrıca heterojen kistik komponentleri izlenen içeriği hafif yoğun ve konturları düzgün x5cm komplike kistik lezyon izlendi. Laparatomide 5cm boyutunda sol over kaynaklı, düzgün yüzeyli,sağlam over dokusundan sınırları seçilemeyen kistik ağırlıklı kitle izlendi. Hastaya operasyon planlanarak sol ooferektomi uygulandı ve frozen değerlendirmesi miksoid alan içeren kistik lezyon, ayırıcı tanıda öncelikle miksoma lehine düşünülmüştür olarak bildirilmesi üzerine operasyon sonlandırıldı. Histopatolojik değerlendirmede tümörün miksoid zeminde yer alan oval-yuvarlak nükleuslu, yer yer iğsi-stelat yapıda, uniform görünümde hücrelerden meydana geldiği izlenmiştir. Belirgin atipi, pleomorfizm veya mitotoik aktivite artışı görülmemiştir. Tümör dokusu küçük, ince duvarlı damarlardan zengin olup büyük, kalın duvarlı vasküler yapılar içermektedir. Ayırıcı tanıda miksoid dejenerasyon gösteren ovaryan seks-kord stromal ve germ hücreli tümörler ele alınmıştır. Yapılan immunhistokimyasal boyama yardımı ile iyi diferansiye liposarkom düşümülmüş ve yapılan FİSH çalışmasında neoplastik hücrelerde DDIT- geninde translokasyon saptanması üzerine tanı konfirme edilmiştir. Tedavi aşamasında hastanın fertilite korunması talebi nedeniyle ek cerrahi girişim yapılmamıştır. Operasyon sonrası PET/BT görüntüleme de metastaz bulgusu saptanmadı. Hastaya 6 kür Doxurubisin + ifosfamid kemoterapi protokülü uygulandı. Tedavi öncesinde fertilite devamlılığı için oosit kriyoprezervasyonu yapıldı. Olgunun ilk 6 ay izleminde morbidite veya nüks saptanmamıştır. Anahtar Kelimeler: over, myxoid lipasarkom, fertilite koruyucu cerrahi PP-065 Struma Ovarii Associated with Pseudo-Meigs Syndrome: A Rare Presentation Ramazan Erda Pay, Mehmet Ferdi Kıncı, Murat Dede Department of Obstetrics, Gynecology,Gülhane Medical Faculty Health Sciences University,Ankara,Turkey Struma ovarii is a specialized ovarian teratoma composed predominantly of mature thyroid tissue. It is associated with pleural effusion and ascites (Pseudo-Meigs syndrome) in 5% of cases. Majorities of the strumas are benign, however occasionally malignant transformation may be seen. We report a case of a -year-old woman presented to the gynecology outpatient with complaints of pain and abdominal distention for the previous one month. She also complained of increasing breathlessness of a threeday duration.ultrasonography of the abdomen and pelvis indicated a bulky left, heteroechoic ovarian mass that measured 6 8 cm with solid and cystic components. (Figure ). And MR of the abdomen and pelvis indicated a bulky left, heteroechoic ovarian mass( 6 8 cm ) with solid and cystic components (Figure ). The features were suggestive of ovarian malignancy with ascites Chest x- 89

190 ST International & November st - 5 th, ray depicted a massive pleural effusion (Figure ).Serum CA 5 AFP and CEA levels were within normal limits. The patient was scheduled for an exploratory laparotomy with a vertical supraumbilical midline incision for diagnostic and therapeutic purposes. She had ascites. A 5 0 cm mixed cystic solid neoplasm arose from the left ovary. We received a specimenof left salpingooophorectomy The histopathological examination ( Frozen section ) of the ovarian mass confirmed the diagnosis of struma ovarii. (Figure ). The cytological examination of the ascitic fluid malignant cells were not seen.postsurgical follow up of patient showed spontaneous regression of pleural effusion and ascites. The patient discharged on day post operatively. The coexistence of an ovarian tumor, ascites and bilateral pleural effusion that resolves spontaneously on resection of the ovarian mass is known as pseudo- Meigs syndrome. Patient with pseudo- Meigs syndrome may present a diagnostic problem as they masquerade as carcinoma with malignant effusions. In addition, struma ovarii and pseudo-meigs syndrome is a very rare event. Keywords: Struma ovarii, Ovarian tumor, Pseudo-Meigs syndrome PP-067 Pulmoner adenokarsinomun bilateral over metastazı Sevtap Seyfettinoğlu, Esra Cihan, Emine Kılıç Bağır Çukurova Üniversitesi Tıp fakültesi Kadın hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Çukurova üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Metastatik over tümörleri over kitleleri arasında önemli bir yere sahiptir. Metastatik kanserler asemptomatik olup hastanın mevcut kanser tanısı ile takipleri sırasında saptanabilir. Primer ve metastatik over malignitesi ayrımı tedavi şeklini belirlemek için ayrıca önemlidir. Ayırıcı tanı da ultrasonografi vb. görüntüleme yöntemlerinin yanı sıra kitle eksizyonu veya biyopsisinin patolojik incelemesinde immünhistokimyasal analizler gerekebilmektedir. Biz bu yazımızda 6 yaşında, akciğer adenokarsinomu nedeniyle takipte olan ve takiplerinde overde kitle lezyon saptanan bir olguyu sunmayı ve tanı aşamasında immünhistokimyasal analizlerin önemini vurgulamayı amaçladık. Anahtar Kelimeler: over metastatik kitleler,pulmoner adenokarsinom, immünhistokimya, TTF-, PAX 8, Napsin PP-068 Frozen analysis in borderline ovarian tumors: accuracy rates and the affecting factors Funda Atalay, Cemal Atalay, Hanife Sağlam, Nermin Atar SBÜ Dr.AY. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği SBÜ Dr.AY. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın hastalıkları ve Doğum kliniği AIM: The objective of the present study was to evaluate the accuracy of frozen-section in borderline ovarian tumors and to find out the factors affecting the diagnostic accuracy METHODS: A retrospective review of all patients treated for borderline ovarian tumors at Ankara Oncology and Ankara Numune Educational and Research Hospital between 00 and 07 was performed.. Thirty-nine patients were identified. The frozen section results were compared to the paraffin section results. Accuracy, over and underdiagnosis rates were determined. The factors affecting the frozen section accuracy were also evaluated using univariate analysis. RESULTS: In this retrospective study, 9 patients were evaluated. Agreement between frozen and paraffin sectiıons was observed in 0/7 (54,05 %) patients. Misdiagnosis occurred in 7/7 ( 45,94%). In univariate analysis of our retrospective study, Ca5 level was significantly associated with misdiagnosis(p=0,07).. CONCLUSION: Frozen section in borderline ovarian tumors has low accuracy. Misdiagnosis was frequent and Ca5 level was significantly associated with misdiagnosis. Keywords: borderline ovarian tumors, frozen section, CA5 PP-069 A huge mucinous cystadenoma of ovarian: a rare case report Mustafa Ulubay, Ramazan Erda Pay, Mustafa Öztürk, Ulaş Fidan, Kazım Emre Karaşahin, Müfit Cemal Yenen Sağlık Bilimleri Üniversitesi,Gülhane Tıp Fakültesi,Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Epithelial tumors of the ovary represent 65-75% of all ovarian tumors. Mucinous cystadenomas make up

191 ST International & November st - 5 th, % of all epithelial tumors The benign mucinous tumors represent 40% of all benign ovarian neoplasia, reaching sizes between 5-0 cm in diameter We report a case of a 66-year-old multiparous woman with a two years history of increasing abdominal girth presented to our hospital with abdominal pain.in the last month her general conditions worsened; swelling was accompanied by vague pain all over the abdomen and a quick increase in size of girth. On admission, general examination revealed normal vital signs. On examination, abdomen was grossly distended and tense, bowel sound was not audible. The thoracic- abdominalpelvic computed tomography scan revealed an intraabdominal complex cystic mass measuring cm (Figure ); this mass produced a compressive effect on the other organs and it originated from the right ovarian region. There was no free fluid in abdomen. Tumor markers (CEA,alfafetoprotein and CA-5) were normal. The operation was performed under general anesthesia;she underwent to median laparotomy where a huge cystic mass was noticed arising from the right ovary; we removed it intact without intraperitoneal rupture. Left ovary and uterus was normal. We decided to go ahead with hysterectomy with bilateral salpigooferectomy. The histopathologic work-up (Frozen section ) showed a mucinous cystadenoma cm, 8.9 kg, predominantly uniloculate with a few multiloculate features (Figure ). Postoperative recovery was uneventful and the patient was discharged on the 5th postoperative day. Management of ovarian cysts depends on the patient s age, the size of the cyst and its histopathological nature. We suggest a multidisciplinary approach so that the collaboration of different specialists can create the optimal conditions to manage the perioperative period by trying to minimize the risk of the complications. Keywords: mucinous cystadenoma, abdominal masses, ovarian cyst, ovarian tumors. PP-070 Overin sklerozan stromal tümörü: olgu sunumu Aykut Özcan, Abdurrahman Hamdi İnan, Ezgi Özsöz, Seyran Yiğit İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, İzmir GİRİŞ: Sklerozan stromal tümör (SST) overin çok nadir görülen, klinik ve görüntüleme olarak borderline/malign epitelyal ya da seks kord stromal tümörlerini (SKST) taklit edebilen bir tümör subgrubudur. Çoğunlukla erken yaşlarda(0-0 yaş) adet düzensizliği, pelvik ağrı,palpabl abdominal kitle olarak presente olur. Semptom ve bulguları ile preoperatif tanısı zor bu tümör grubu ancak histopatolojik inceleme ile tanınabilir. OLGU SUNUMU: yaş gravida parite vajinal doğumları olan kadın hasta insidental saptanan sol adneksiyal alanda 40*44 mm solid kitle bulgusuyla tarafımıza yönlendirildi(resim).yapılan ultrasonografide uterus ve sağ adneks normal olarak izlenmiş, sol overde ise yaklaşık 4 cm solid görünümlü düşük dirençli arteriyel akımı olan hiperekoik kitle izlendi(resim.).tümör markırları ve diğer laboratuar değerleri normal olan hastaya laparoskopik sol salpingooferektomi yapıldı. Operasyon sırasında gönderilen frozen bakısı benign olarak bildirilmiştir. Hasta postoperatif ikinci günde şifa ile taburcu edildi. İmmünhistokimyada inhibin ve kalretinin pozitif boyanan ödemli bağ dokusuyla ayrılmış psödolobüle hücresel alanların görülmesi, artmış damarlanma (CD ve CD4 pozitifliği ) belirgin skleroz alanları izlenen hastanın permenant patolojisi SKST alt grubundan SST olarak raporlandı(resim.). SONUÇ: SST; farklı klinik, patolojik ve radyolojik özellikleri olmasıyla WHO-0 sınıflandırmasında ovarian SKST alt tipi olarak sınıflandırılmıştır. SST lerin etiyolojisi bilinmemektedir. Ultrastrüktürel özelliklere dayanarak ovaryen korteksin pluripotent stromal hücrelerinden kaynaklandığı düşünülmüştür. Mikroskopik görüntülerde dens kollajenöz ya da ödematöz doku ile birbirinden ayrılmış psodolobülasyon gösteren hücresel alanlar karakteristiktir. Kalretinin alfa-gst ve inhibin marker pozitifliği stromal kökene yönlendiren değerli prediktörler olup vasküler mimarinin bir belirteci olarak CD4 pozitifliği de yine SST ü tekoma ve fibroma gibi diğer SKST üyelerinden ayırt edicidir. Ultrasonografide kistik ve solid komponentleri olan mikst patterniyle malign tümörleri düşündürebilir. Renkli doppler ultrasonogrofi ile periferal kısım ve santral interkistik alanlarda kanlanma paterni görülebilir. Nadir bir over neoplazisi olan SST her zaman klinik ve görüntüleme ile preoperatif tanı alamasa da genç kadınlarda benign ovaryen kitle olarak saptanabilir ve enükleasyon ya da unilateral ooferektomi ile başarı ile tedavi edilebilir. Anahtar Kelimeler: Sklerozan stromal tümör, Ovarian kitle, Seks kord stromal tümör 9

192 ST International & November st - 5 th, 08 9 PP-07 Recurrence of 0th year after fertility preserving surgery in patient with serous borderline ovarian tumor Aykut Özcan, İrfan Öçal, Zeynep Çankaya, Emrah Beyan Department of Obstetrics and Gynecology, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey Department of Obstetrics and Gynecology,Tepecik Education and Research Hospital, University of Health Sciences, Izmir, Turkey Department of Pathology, Katip Celebi University School of Medicine, Izmir,Turkey INTRODUCTION: Borderline ovarian tumors (BOT) are neoplasms of epithelial origin characterized by upregulated cellular proliferation and the presence of slight nuclear atypia but without destructive stromal invasion CASE: In 008,ten years ago, when our patient, old, menstrual cycle was irregular and almost months ago.and also she had fertility expectetion. She had visited a local clinic with the chief complaint of lower abdominal, where a right adnexial tumor 9 cm in size was identified. Transvaginal ultrasound had revealed a left adnexal mass with solid components-free, 90 mm in size, with no hypertrophy of the endometrium, which measured 4.mm. Blood counts and blood biochemistry test results revealed no abnormalities. Surgery, comprising right salpingo oophorectomy,left ovarian pathology, partial omentectomy and peritoneum biopsy was performed.the tumor was arising from the right over, with a smooth surface and with no adhesion surrounding tissues.the right ovary was enlarged to 9 cm in size, and it was removed without intraoperative rupture and with its capsule intact.the pathological diagnosis was serous BOT localized to the right ovary. After ten years, during the routine controls while she had no medical complaints transvajinal us diagnosed that there was a mass at left adnexial area about 90 mm with papiller protrusions(figure.).two weeks later she had an operation which include left adnexial mass excition (frozen pathological diagnosis was serousbot) hysterectomy and omentum biopsy. The pathology report tells us that she had an serous BOT reccurrense in left adnexial area and capsular integrity of the tumor is preserved (Figure.). CONCLUSION: Borderline ovarian tumors (BOT) are uncommon but not rare epithelial ovarian neoplasms, intermediate between benign and malignant categories. Staging surgery generally gives us an idea of the probability of recurrence but not an idea of overall survival. Recurrence rate of ovarian serous borderline tumors can only be obtained through a long follow-up. Keywords: Borderline ovarian tumors, Fertility sparing surgery, Recurrence PP-07 Comparison between Stage III mucinous and serous ovarian cancer after primary cytoreductive surgery followed by paclitaxel/carboplatin chemotherapy: A case-control study Zeliha Firat Cüylan, Emine Karabük, Murat Öz, Ahmet Taner Turan, Mehmet Mutlu Meydanlı, Salih Taşkın 4, Mustafa Erkan Sarı, Hanifi Şahin, Suat Ulukent 5, Özgür Akbayır 6, Kemal Güngördük 7, Tayfun Güngör, Mehmet Faruk Köse, Ali Ayhan 8 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Acıbadem University, İstanbul, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zübeyde Hanım Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 4 Department of Obstetrics and Gynecology, School of Medicine, Ankara University, Ankara, Turkey 5 Department of General Surgery, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey 6 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey 7 7Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Izmir, Turkey 8 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. OBJECTIVE: The purpose of this case-control study was to compare the prognoses of women with stage III mucinous ovarian carcinoma (MOC) who received maximal or optimal cytoreduction followed by paclitaxel plus carboplatin chemotherapy to those of women with stage III serous epithelial ovarian cancer (EOC) treated in the same manner.

193 ST International & November st - 5 th, 08 METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify patients with stage III MOC at 8 gynecologic oncology centers in Turkey. Eighty-one women with MOC were included. Each case was matched to two women with stage III serous EOC in terms of age, grade of tumor, substage of disease, and extent of residual disease. Kaplan-Meier method was used to generate survival data. Factors predictive of outcome were analyzed using Cox proportional hazards models. RESULTS: With a median follow-up of 54 months, the median progression-free survival (PFS) for women with stage III MOC was 8.0 months (95% CI;.8-., SE:.) compared to 9.0 months (95% CI; , SE:.5) in the serous EOC group (p=0.9). However, the median OS was 45.0 months in the MOC group compared to 0.0 months in the serous EOC group (p<0.00). For the entire cohort, presence of multiple peritoneal implants (Hazard ratio [HR].9; 95% confidence interval [CI],.8-4.4, p=0.00) and mucinous histology (HR.8; 95% CI,.5-.40, p<0.00) were identified as independent predictors of decreased OS. CONCLUSION: Patients with MOC seem to be. times more likely to die of their tumors when compared to women with serous EOC. Training and Researh Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. 5 Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Izmir, Turkey. 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey. 7 Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey. OBJECTIVE: To identify factors predictive of poor prognosis in women with stage III non-serous epithelial ovarian cancer (EOC) who had undergone maximal or optimal primary cytoreductive surgery (CRS) followed by six cycles intravenous carboplatin/paclitaxel chemotherapy. METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify patients with stage III non-serous EOC who had undergone maximal or optimal primary CRS followed by six cycles carboplatin/ paclitaxel chemotherapy at 7 gynecologic oncology centers in Turkey. Demographic, clinicopathological and survival data were collected. Keywords: analyses, survival, epithelial ovarian cancer; mucinous adenocarcinoma, serous cystadenocarcinoma PP-07 Prognostic factors for maximally or optimally cytoreduced Stage III non-serous epithelial ovarian carcinoma treated with carboplatin/paclitaxel chemotherapy Zeliha Fırat Cüylan, Mehmet Mutlu Meydanlı, Mustafa Erkan Sarı, Özgür Akbayır, Hüsnü Çelik, Murat Dede 4, Hanifi Şahin, Kemal Güngördük 5, Baki Erdem, Esra Kuşçu 6, Nejat Özgül 7, Tayfun Güngör, Ali Ayhan 6 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, Turkey Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Adana, Turkey. 4 Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane RESULTS: A total of 8 women met the inclusion criteria. Of these, 64 (9.4%) patients had endometrioid, 6 (8%) had mucinous, 54 (4.8%) had clear-cell, and 9 (7.9%) had mixed epithelial tumors. Fifty-five (5.%) patients underwent maximal CRS, whereas 6 (74.8%) had optimal debulking. With a median follow-up of.5 months, the 5-year progression-free survival (PFS) and overall survival (OS) rates were 4.8% and 44.%, respectively. Bilaterality (Hazard Ratio [HR].44, 95% CI ; p=0.04), age (HR.5, 95% CI.76-4.; p=0.04) and maximal cytoreduction (HR 0.4, 95% CI ; p<0.00) were found to be independent prognostic factors for PFS. However, age (HR.6, 95% CI ; p=0.04) and maximal cytoreduction (HR 0., 95% CI ; p<0.00) were defined as independent prognostic factors for OS. CONCLUSION: The extent of CRS seems to be the only modifiable prognostic factor associated with stage III non-serous EOC. Complete cytoreduction to no gross residual disease should be the main goal of management in these women. 9

194 ST International & November st - 5 th, Keywords: Epithelial ovarian cancer, stage III, non-serous histology, prognosis, cytoreduction PP-074 Klinik Bulgular, Görüntüleme Yöntemleri ve Tümör Markırlarının Adneksiyel Kitlelerde Malignite Potansiyelini Saptamadaki Yeri Ediz Kahramani, Dilek Buldum, Tolga Karacan, Eser Sefik Özyürek Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMAÇ: Adneksiyel kitle endikasyonu ile opere olan olgularda klinik bulgular, görüntüleme yöntemleri(manyetik Rezonans/Ultrasonografi) ve laboratuvar parametrelerinin malignite potansiyelini preoperatif safhada öngörme gücünün değerlendirilmesi. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Olgular postoperatif histopatolojik inceleme sonuçlarına göre benign (n=69) ve malign (n=55) over tümörü olarak iki gruba ayrıldı.iki grup arasında anlamlı farklılık gösteren verilerin daha sonra lojistik regresyon analizi yapıldı ve preopreratif malignite potansiyelini öngörmede yüksek güce sahip faktörler bulundu. Değişkenlerin malignitenin ayırıcı tanısında yerini belirlemek için duyarlılık, özgüllük, pozitif kestirim değerleri, negatif kestirim değerleri ve LR(+) değerleri hesaplanmıştır. Sonuçların yorumlanmasında anlamlılık P<0,05 olduğunda kabül edilmiştir. BULGULAR: İki grup (benign ve malign histopatoloji) arasında istatistiksel anlamlı farklılık gösteren faktörler yaş, şikayet, ultrasonografi de; assit ve solid alan varlığı, manyetik rezonans görüntülemede; kontrast tutulumu, asit varliği, solid alan varlığı ve malignite şüphesi varlığı, CA5, CA9-9, CA5 ve AFP değişkenleri saptandı (p<0.05) ve bu faktörlerin multivariate lojistik regresyon analiz sonucunda manyetik Rezonans görüntülemede kontrast tutulumu (P=0,0), manyetik Rezonans görüntülemede solid alan varlığı (p=0,000), Ca5 yüksekliği (P=0,0) etkili faktörler olarak belirlenmiştir. Ayrıca çalışmamız frozen ve nihai patoloji sonuçlarının tutarlılığı değerlendirilmiştir. Sonuçlar benign 99,4% ve malign 9,7% iki ayrı grupta anlamlı sonuçlar elde edilmişitir. SONUÇ: Over kanseri jinekolojik malignitelerin içerisinde mortalitesi en yüksek kanserdir. Preoperatif klinik, ultrason ve tümör markırları ile adneksiyel kitlelerde benignmalign ayrımının preoperatif yapılmasının amaçlandığı olgularda manyetik Rezonans görüntüleme yapılmasının ek kazanımları vardır. Çalışmamızda elde edilen sonuçlara göre: preoperatif değerlendirmede; Ca5, Manyetik Rezonans görüntülemede solid alan(lar) varlığı ve/veya kontrast tutulumu gözlenmesi malignite potansiyelini belirlemede bağımsız ve etkin prognostik faktörlerdir. Bu preoperatif bulgular hastada over kanserini tahmin etme ve hastayı jinekolojik onkolojik cerrahiye refere etme kritik kararında bilhassa belirleyici olmalıdır. Anahtar Kelimeler: adneksiyal kitle, over kanseri, ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme PP-075 Impact of Lymph Node Ratio on survival in Stage III ovarian high-grade serous cancer: A Turkish Gynecologic Oncology Group Study Ali Ayhan, Nazlı Topfedaisi Özkan, Mustafa Erkan Sarı, Hüsnü Çelik, Murat Dede, Özgür Akbayır 4, Kemal Güngördük 5, Hanifi Şahin, Ali Haberal, Tayfun Güngör, Macit Arvas 6, Mehmet Mutlu Meydanlı Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Obstetrics and Gynecology, Gulhane Training and Researh Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey. 4 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Istanbul, Turkey 5 Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Izmir, Turkey 6 Division of Gynecologic Oncology, Department of Gynecologic Oncology, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey OBJECTIVE: The purpose of this study was to investigate the prognostic value of lymph node ratio (LNR) in patients with Stage III ovarian high-grade serous carcinoma (HGSC). METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify patients with ovarian HGSC at 6 gynecologic oncology centers in Turkey. A total of 9 node-positive women with stage III ovarian HGSC who had undergone maximal or optimal cytoreductive surgery plus systematic

195 ST International & November st - 5 th, 08 lymphadenectomy followed by paclitaxel plus carboplatin combination chemotherapy were included. LNR, defined as the percentage of positive LNs to total nodes recovered, was stratified into three groups: LNR (<0%), LNR (0% LNR<50%) and LNR ( 50%). Kaplan-Meier method was used to generate survival data. Factors predictive of outcome were analyzed using Cox proportional hazards models. RESULTS: Thirty-one women (.6%) were classified as Stage IIIA, 5 (6.6%) as Stage IIIB, and 8 (79.9%) as Stage IIIC. The median age at diagnosis was 56 (range, 8-87), and the median duration of follow-up was 6 months (range -0 months). For the entire cohort, the 5-year overall survival (OS) was 5.8 %. An increased LNR was associated with a decrease in 5-year OS from 65. % for LNR, 4.5 % for LNR, and 5.6 % for LNR, respectively (p<0.00). Women with LNR 0.50 were.7 times more likely to die of their tumors (Hazard ratio HR.7, 95% confidence interval CI.4-5.8; p<0.00). CONCLUSION: LNR seems to be an independent prognostic factor for decreased OS in Stage III ovarian HGSC patients. Keywords: cytoreductive surgery, high grade serous ovarian cancer,lymph node ratio, systematic lymphadenectomy, survival PP-076 Prognostic Factors in Ovarian Carcinosarcoma: A Turkish Gynecologic Oncology Group Study Ali Ayhan, İrfan Cicin, Mustafa Erkan Sarı, Taner Turan 4, Salih Taşkın 5, Kemal Güngördük 6, Özgür Akbayır 7, Pınar Saip 8, Hanifi Şahin, Gonca Çoban, Samet Topuz 9, İlker Selçuk, Tayfun Güngör, Gökhan Tulunay 4, Mehmet Mutlu Meydanlı Department of Gynecologic Oncology, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Medical Oncology, Faculty of Medicine, Trakya University, Edirne, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey 4 Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Training and Research Hospital, Ankara, Turkey 5 Department of Gynecologic Oncology, Ankara University, Ankara, Turkey 6 Department of Gynecologic Oncology, Tepecik Education and Research Hospital, Izmir, Turkey 7 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Teaching and Research Hospital, Istanbul, Turkey 8 Department of Medical Oncology, Capa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey 9 Department of Gynecologic Oncology, Capa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey OBJECTIVE: The purpose of this study was to determine prognostic factors for women with ovarian carcinosarcoma (OCS). METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify patients with OCS at eight gynecologic oncology centers in Turkey. Demographic, clinicopathological and survival data were collected. RESULTS: We identified 94 patients with OCS. The median age of the patients was 60.0 (range, -78) years and the median duration of follow-up was 6.0 (range, 4-88) months. Following primary cytoreductive surgery, 6 (64.9%) patients had cm of residual disease (optimal debulking) whereas (5.%) had > cm of residual disease (suboptimal debulking). For the entire cohort, the 5-year progression-free survival (PFS) rate was 5.% whereas the 5-year overall survival (OS) rate was 49.4%. Women with optimal cytoreduction had a median PFS of 4.0 months (95% Confidence Interval [CI] , Standard Error [SE]: 0.86) compared to 5.0 months of median PFS in women with suboptimal cytoreduction (95% CI , SE:.6), p=0.0. The 5-year OS rate for women with optimal cytoreduction was significantly greater than that of women with suboptimal debulking (57.6% vs..9%, respectively; p=0.005). Positive peritoneal cytology (Hazard ratio [HR].5, 95% CI.9-4.6; p=0.0) and suboptimal cytoreduction (HR.6, 95% CI.-4.99; p=0.004) were found to be independent risk factors for decreased OS. CONCLUSION: Suboptimal cytoreduction seems to be an independent prognostic factor for decreased OS in women with OCS. Keywords: cytoreductive surgery, ovarian carcinosarcoma, overall survival. PP-077 Carcinosarcoma of the ovary compared to ovarian high-grade serous carcinoma: Impact of optimal 95

196 ST International & November st - 5 th, cytoreduction and standard adjuvant treatment* İbrahim Yalçın, Mehmet Mutlu Meydanlı, Ahmet Taner Turan, Salih Taşkın, Mustafa Erkan Sarı, Tayfun Güngör, Özgür Akbayır 4, Ali Ayhan 5 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Training and Research Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Etlik Zubeyde Hanım Women s Health Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, TURKEY Department of Gynecologic Oncology, Faculty of Medicine, Ankara University, Ankara, TURKEY 4 Department of Gynecologic Oncology, Kanuni Sultan Suleyman Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Istanbul, TURKEY 5 Department of Gynecologic Oncology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY OBJECTIVE: The purpose of this retrospective study was to compare the prognoses of women with ovarian carcinosarcoma (OCS) who had optimal cytoreductive surgery followed by platinum plus taxane combination chemotherapy to those of women with ovarian highgrade serous carcinoma (HGSC) treated in the same fashion. METHODS: A multicenter, retrospective department database review was performed to identify patients with OCS at 8 gynecologic oncology centers in Turkey. A total of 54 women with OCS who had undergone optimal cytoreductive surgery followed by platinum plus taxane combination chemotherapy between 999 and 07 were included in this case-control study. Each case was matched to two women with ovarian HGSC who had undergone optimal cytoreductive surgery followed by platinum plus taxane combination chemotherapy. Kaplan-Meier method was used to generate survival data. Factors predictive of outcome were analysed using Cox proportional hazards models. RESULTS: Median disease-free survival (DFS) was 9 months (95% confidence interval [CI]; 0-59, standard error [SE]: 5.5) versus 7 months (95% CI;.6-., SE:.; p=0.765) and median overall survival (OS) was 6 versus 8 months (p=0.5) for cases and controls, respectively. For the entire cohort, presence of ascites (hazard ratio [HR].; 95% CI,.0-5.5, p=0.04) and platinum resistance (HR 5.05; 95% CI,.-, p<0.00) were found to be independent risk factors for decreased OS. CONCLUSION: DFS and OS rates of patients with OCS and HGSC seem to be similar whenever optimal cytoreduction is achieved and followed by platinum plus taxane combination chemotherapy. *This study was published in the International Journal of Clinical Oncology ; Int J Clin Oncol 08 Apr; (): 9-7. Keywords: high grade serous ovarian cancer, optimal cytoreductive surgery, ovarian carcinosarcoma, platinum, taxane PP-078 Clinical outcomes of patients with high-grade ovarian carcinoma arising in endometriosis compared to ovarian high-grade serous carcinoma İbrahim Yalçın, Hanifi Şahin, Mustafa Erkan Sarı, Asuman Nihan Haberal, Levent Şirvan, Tayfun Güngör, Hüsnü Çelik 4, Mehmet Mutlu Meydanlı, Ali Ayhan 5 Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Pathology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, Turkey Department of Pathology, Zekai Tahir Burak Women s Health Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey 4 Department of Gynecologic Oncology, Baskent University Adana Hospital, Adana, Turkey 5 Department of Gynecologic Oncology, Faculty of Medicine, Baskent University, Ankara, TURKEY PURPOSE: To compare the prognoses of women with high-grade ovarian carcinoma arising in endometriosis (OCAE) to those of women with ovarian high-grade serous carcinoma (HGSC). METHODS: This multicenter, retrospective, case-control study included patients with OCAE at two gynecologic oncology centers in Turkey between January 006 and December 06. Of a total of 0 women with a diagnosis of OCAE, 70 women with high-grade OCAE were included. Each case high-grade OCAE was attributed to two women with ovarian HGSC. Survival analysis was performed using the Kaplan-Meier method.

197 ST International & November st - 5 th, 08 RESULTS: Eleven patients with high-grade OCAE had recurrent disease (5.7%) when compared to 47 patients (.6%) with HGSC (p= 0.008). The five-year disease free survival (DFS) rate of the patients having high-grade OCAE was significantly higher than the women with HGSC (78.% vs. 56.%; p=0.007, respectively). According to the five-year overall survival (OS) rates; there was no significant difference between high-grade OCAE and HGSC (79.5% vs. 70.%; p=0.0, respectively). and peritoneal staging surgery but at reproductive age conservative surgery can be considered.recurences are frequently seen after conservative surgery. In our study, recurrence was not observed during follow up for 80 months and 0 months in patients in whom conservative surgery was applied. Keywords: Borderline ovarian tumours,endometrioid Borderline Ovarian Tumours,Endometrial pathologies CONCLUSIONS: Although this retrospective study demonstrated a significant decrease in recurrence rate and an increase in the five-year DFS rate in patients with high-grade OCAE, OS rates of the patients with HGSC and high-grade OCAE seem to be similar. Keywords: endometriosis, high-grade serous ovarian carcinoma, ovarian endometrioid carcinoma, ovarian clear cell carcinoma, survival analysis PP-079 Synchronous Endometrial Pathologies in Endometrioid BOT Dilek Yüksel, Taner Turan Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey This type of tumors, which is defined as atypical proliferative endometrioid tumor accounts for % of BOT, and is the third most common type after serous and mucinous types. Endometrioid type is known to coexist with endometriosis and endometrial pathology. In this study we aimed to present to clinical profile and concominat pathologies with endometrioid BOT.We retrospectively evaluated 9 patients with endometrioid BOT. In our study, we reported endometriosis in % of the patients, atypical endometrial hyperplasia in %, and endometrial cancer in % of the patients in endometrioid BOT series. Therefore, endometrial curettage is recommended fertility preserving approach is choosen. Clinical presentation and symptoms are not specific and are the same as other types of bot. In the present study, the main complaint of % of the patients(n:/9) was menstrual irregularity. Endometrioid type BOT is mostly unilateral tumor. However bilaterality is seen in %-9 of cases. The bilaterality rate was % in the series we presented ( n:/9). The standard management of endometrioid type bot is bilateral salpingo-oophorectomy with hysterectomy PP-080 Berrak hücreli over kanseri olgusunda parakardiak yağ doku metastazı Kübra Duran, Ömer Faruk Geçkil, Sevtap Seyfettinoğlu, Esra Cihan, Emine Bağır, Ümran Küçükgöz Güleç Çukurova üniversitesi tıp fakültesi hastanesi kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalı Çukurova üniversitesi tıp fakültesi patoloji Over berrak hücreli karsinomları(ccc) over epitelyal tümörleri arasında % - oranında görülür. Tanı anında %60 ı evre dir. Prognozları tartışmalı olmakla beraber evre ve 4 olgularda berrak hücreli olmayan tiplere göre daha kötü prognozludur ve metastazlar saptanabilir. CCC, endometriozis ile sıkı birliktelik içindedir. İleri evrede batın içinde yaygın tümör odakları bulunabilmekle beraber toraks, mediasten veya parakardiak vb.dokulara metastazı çok çok nadirdir. Bu yazımızda amacımız berrak hücreli over kanseri tanısı ile takip edilen ve izleminde daha önce literatürde tarif edilmeyen bir metastazı (parakardiak dokuda) olan bir olguyu sunmaktır. 06 yılında karın ağrısı nedeniyle başvuran hastaya yapılan tetkiklerde adneksiyal kitle saptanması üzerine opere edilen ve kemoterapi tedavisi alan hastanın operasyon sonrası.yıl kontrollerinde tomografisinde parakardiak yağ dokuda sağda 6x5 mm lezyon izlenmesi üzerine hasta göğüs cerrahisi kliniğinde opere edilmiş ve hastanın patoloji sonucu parakardiak yağ doku içerisinden alınan kitlede berrak hücreli karsinom metastazı saptanmıştır. Berrak hücreli over kanseri overin epitelyal tümörleri içinde prognozundaki farklı özellikleri ile ayrı bir yer tutan histolojik alt gruptur. Kötü prognostik özellikleri nedeniyle iyi evreleme yapılması hastanın sağkalımı açısından çok önemlidir. Bunları değerlendirirken beklenilmeyen lokalizasyonlarda metastaz yapması da görülebilmektedir. Aalok ve ark. yaptığı çalışmada hastada kemik metastazları ile hastalık kendini gösterirken bizim hastamızda ön mediastende parakardiak yağ dokusu içerisinde metastazla hastalık nüksetti. 97

198 ST International & November st - 5 th, Sonuç olarak CCC hastaların takibinde atipik lokalizasyonlarda metastaz olabileceği bu nedenle hastaların düzenli takiplerinin yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Anahtar Kelimeler: berrak hücreli karsinom, parakardiak metastaz, over kanseri, endometriozis PP-08 Over karsinomlarında barsak perforasyonu Gizem Gencosman, Aydın Özsaran, Coşan Terek, Levent Akman, Nuri Yıldırım, Ayşegül Besler, Duygu Güzel, Feride Algül Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir GİRİŞ: Over karsinomu, en ölümcül jinekolojik kanserdir. Sıklıkla peritoneal yüzeylerden peritonel karsinomatoz şeklinde metastaz yapmaktadır. Bu şekilde barsaklarda seromüsküler infiltrasyona ve mezenterde kısalmaya sebep olarak intestinal obstrüksiyona sebebiyet verebilmektedir. İntestinal perforasyon, yüksek mortalite ile ilişkili acil bir durumdur. Barsak içeriği peritoneal kaviteye dağılarak peritonit ve intraabdominal apseye neden olmaktadır. Perforasyon alanı küçük ise, karın içi yapılar tarafından sınırlandırılmış olabilir. Her hasta için kesin bir neden gösterilemese de intestinal hasarlanmalar için bir takım mekanizmalar tariflenmiştir. Öncelikle barsaklarda tümör invazyonu ileri evre over, tuba ve peritoneal karsinomlarda sıktır. Ayrıca rekurren epitelyal over tümörlerinin tedavisinde kullanılan, vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) antagonisti bevacuzimabın bilinen komplikasyonlarından biri barsak perforasyonudur. OLGU: 77 yaşında hafta önce karın ağrısı ve şişlik şikayeti ile hastaneye başvuran, ultrasonografisinde bilateral adneksial kitleleri, assidi ve peritonitis karsinomatoza görünümü olan hasta ileri tetkik ve tedavi için hastaneye yatırıldı. Yatışından gün sonra genel durum bozukluğu, akut batın bulguları, takipne meydana geldi. Yapılan batın bilgisayarlı tomografisinde, ultrasonografi bulgularına ek olarak retroperitoneal metastatik lenf nodları, batında asit sıvısı içerisinde yer yer hava varlığı ve barsak perforasyonu şüphesi olması nedeni ile acil operasyona alınan olgu sunulmaktadır. Hastaya operasyonda en bloc uterus-low anterior rezeksiyon, bilateral salpingooferektomi, omentektomi işlemleri yapılmıştır. Batın içi yaygın abse formasyonu ve septik şok tablosu mevcut olan hastaya uç kolostomi uygulanmıştır. Postoperatif dönemde enfektif tablosu gerileyen hasta postoperatif 4. günde taburcu edilmiştir. Patolojisi yüksek dereceli seröz over karsinomu saptanan hastaya adjuvan KT planlanmıştır. TARTIŞMA: Over kanserleri, tanı anında %70-75 ileri evredir. İhmal edilmiş hastalık durumlarında, yaygın invazyon nedeniyle komşu organlara bağlı komplikasyonlar da görülebilir. Barsak obstrüksiyonu ve perforasyonu bunlardan biridir. Hastanın genel durumunda meydana gelen bozulma, akut batın tablosu, ateş, enfeksiyon markerlarında artış ile seyreden klinik durumlarda intestinal perforasyon akla getirilmelidir. Anahtar Kelimeler: akut batın, intestinal perforasyon, over karsinomu PP-08 Çok Yüksek CA5 Seviyesiyle Başvuran Atipik Bir Endometrioma Olgusu Suna Özdemir, Ayşe Karahasanoğlu, Salise Kömürcüoğlu, Adeviye Elçi Atılgan Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD AMAÇ: Üreme çağındaki kadınlarda CA5 seviyesini yükselten benign durumların başında endometrioma ve endometriozis olguları gelmektedir. İkinci sıklıkta epitelyal over patolojileri karşımıza çıkmaktadır. Benign overyan hastalıklarda 5 nadir olarak 000 u/ml üzerinde saptanır. Bu olgumuzda ileri derecede yükselmiş ca5 seviyesi ile karşımıza çıkan bir atipik endometrioma olgusu sunduk. OLGU: 9 yaşında GP, eski sectio hastamız kliniğimize karın ve kasık ağrısı, overde kitle şikayeti ile başvurdu. Jinekolojik muayenesinde batın hassas ve palpasyonda batın orta hatta kitle ele geldi. Yapılan transvajinal sonografide uterus 67x47 mm, uterus fundusta 8x mm myom izlendi. Batın orta hatta x4 cm kistik endometrioma olduğu düşünülen lezyon izlendi. Laboratuvar değerlendirilmesinde diğer markerleri normal seviyelerde, CA5 değeri u/ml olarak saptanıldı. Ovaryan malignite ön tanısıyla alt ve üst batın MR yapılan hastanın pelvik kitle dışında özellik görülmedi. Hastaya over malignitesi düşünülerek laparotomi planlandı. Operasyonda sağ overde 8x9 cmlik rüptüre olmuş endometrıoma izlendi. Ayrıca tüm batında parietal periton, mesane ön yüzü ve sakrouterin yüzeylerde endometriotik odaklar izlendi. Sol over ve tuba normal görünümdeydi. Sağ salpingooferektomi yapılarak

199 ST International & November st - 5 th, 08 materyal frozena gönderildi. Sonuç endometrioma olarak bildirilmesi üzerine myomektominin ardından işleme son verildi. Final patolojisi de endometrioma olarak bildirilen hastanın takipleri aylık GnRh analog tedavisiyle devam etmektedir.. SONUÇ: İleri düzeyde yüksek CA5 seviyeleri pelvik kitlelerin preoperatif değerlendirilmesinde ve tedavi planlamasında önemli bir marker olarak değerini korumaktadır. Bunun yanında yüksek CA5 seviyelerinde benign patolojiler içerisinde öncelikle endometrioma/ endometriozis göz önünde bulundurulmalıdır. Anahtar Kelimeler: Endometrioma, CA5, Endometriozis ağrısı nedeniyle nöroloji kliniğine başvurmuş ve kranial MR sonucunda sağ temporooksipital bileşkede kitle ile dış merkezde glioma ön tanısıyla opere olmuş. Patolojik incelenmesinde seröz over karsinom metastazı saptanmış. Ardından kliniğimizde adjuvan kranial radyoterapi uygulandı. Hasta düzenli olarak kliniğimizde takibe devam etmektedir. Takiplerinde karşılaştırmalı son PET/CT de herhangi bir nüks saptanmamıştır. SONUÇ: Ovaryan malignitelerin nüksü sıklıkla pelvik ve üst batında görülmekte ve genellikle marker yükselmesiyle birlikte olmaktadır. Bununla birlikte bu durumun dışına çıkan nükslerde görülmektedir. Over maligniteli olguların geç dönemde de olsa pelvik dışı kitlelerinde öncelikle nüks akla gelmelidir. PP-084 Yüksek Dereceli Seröz Over Karsinomu Sonrası Maksimal Debulking Uygulanan Hastada Geç Dönemde Gelişen Kranial Metastaz Olgu Sunumu Suna Özdemir, Ahmet Bilici, Elif Çiler Eren, İzel Alican, Dilek Ünal Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Kliniği Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Kliniği AMAÇ: Seröz karsinom epitelyal over tümörleri içinde en sık rastlanan tümördür. Genellikle 0-40 yaş arasında görülür. Metastazı öncelikle pelvis içinde ve gastrointestinal sistemde görülmektedir. Bu alanlarda metastaz olmadan izole beyin metastazı oldukça nadir görülen bir durumdur. Biz de benzer şekilde tümör belirteci normal ve batın içine yayılım olmadan gelişen izole kranial metastazı ile karşımıza çıkan seröz over kanser olgusu sunduk. OLGU: 65 yaşında kadın hasta 4 yıl önce kliniğimize karında şişlik ve nefes darlığı şikayetiyle başvurdu. Yapılan pet ct ve mr incelemesinde batında peritoneal alanda implantlar, yaygın asit saplanıldı. Asit sıvısından yapılan örneklemede seröz kanserle uyumlu malign hücreler tespit edildi. Ca5 seviyesi 995 saptanılan hastaya primer sitoredüktif cerrahi yapıldı. Patolojisi yüksek dereceli seröz karskinom olarak bildirildi. Operasyon sonrası adjuvan Carboplatin/Paclitaxel alan hastanın takipleri kliniğimizde devam etti. Hastamızın ca5 seviyesi normal ve batın görüntülemesinde özellik görülmedi. Hasta ay önce ani başlayan baş Anahtar Kelimeler: Seröz Karsinom, Metastaz, Kranium PP-085 Over karsinomunda uzak organ metastazı: Beyin Gizem Gencosman Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir GİRİŞ: Epitelyal over karsinomları, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde jinekolojik maligniteler arasında en önemli mortalite nedenlerinden biridir. Yaklaşık / hasta, hastalığın ileri evresinde hastaneye başvurmaktadır. Over karsinomlarının beyne metastaz mekanizması tam olarak bilinmese de perivasküler boşluklardan hematojen yolla, retrograd lenfatik yayılımla veya kranial kemik metastazını takiben direkt invazyon ile yayılabildiği bildirilmiştir. OLGU: 45 yaşında, acil servise genel durum bozukluğu nedeni ile getirilen hastanın nörolojik muayenesinde sağ hemiparezi ve fasial asimetri tespit edildi. Kranial bilgisayarlı tomografide sol frontal lobda 5 mm kitle izlenmesi nedeni ile beyin ve sinir hastalıkları cerrahisi tarafından yatış verilerek opere edildi. Operasyon sonrası patoloji sonucunun genital sistem lehine adenokarsinom metastazı olarak raporlanması üzerine hasta tarafımıza başvurdu ve başvuru esnasında sol adneksial alanda 5 cm, sağ adneksial alanda 4 cm içerisinde solid papiller yapılar barındıran kitle lezyonları izlendi. Hastaya kranial radyoterapi ve kür kemoterapi(kt) aldıktan sonra, total abdominal histerektomi, bilateral salpingooferektomi, bilateral pelvik lenf nodu diseksiyonu, total omentektomi ve preop batın yıkama operasyonu yapıldı. Hasta postoperatif 7.günde taburcu edilerek kontrole çağırıldı. Hastanın KT süresini 6 küre tamamlama kararı alındı. 99

200 ST International & November st - 5 th, TARTIŞMA: Epitelyal over karsinomları en mortal jinekolojik malignitelerden biridir. Belirli bir tarama testi olmadığından ve geç bulgu verdiğinden hastalar genellikle hastaneye başvuru esnasında ileri evredirler ve buna bağlı komşu dokularda ya da uzak solid organlarda tutulum görülebilir. Sitoreduktif cerrahideki gelişmelerle birlikte platin içerikli kemoterapilerin kullanılmasıyla bu hastalardaki beklenen ortalama yaşam süresi artmıştır. Beyin metastazı görülmesindeki artış, hastalığın natürünün değişmesine değil, hastalığın günümüzdeki etkin tedavisi ile birlikte yaşam süresindeki artışa bağlı olduğu düşünülmektedir. Ancak bu ilaçlar beyin omurilik sıvısına geçmediğinden beyne geçiş yeterli olmamaktadır. Anahtar Kelimeler: beyin, metastaz, over karsinomu, PP-086 Family history of breast and ovarian cancer highly predicts BRCA positivity, preliminary report İlker Selçuk, Veli Sunar, Burak Ersak, Esra Şükran Çakar 4, Vehap Topçu 5, Şule Özel, Hakan Raşit Yalçın, Yaprak Engin Üstün Health Sciences University, Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital, Department of Gynecologic Oncology Health Sciences University, Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital, Department of Medical Oncology Health Sciences University, Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology 4 Health Sciences University, Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital, Department of Genetics 5 Ankara Numune Training and Research Hospital, Department of Genetics Family history of breast or ovarian cancer highly predicts BRCA positivity, preliminary report AIM: To evaluate the clinico-pathologic characteristics of ovarian cancer patients with regard to BRCA positivity. MATERIALS-METHODS: In November 07, panel workshop on Hereditary Breast and Ovarian Cancer Syndrome (HBOCS) was held at Zekai Tahir Burak Woman s Health Education and Research Hospital. Afterwards, ovarian cancer patients and family members who admitted to the chemotherapy department were informed about BRCA and HBOCS, and referred to the genetic department. Of whom were tested for BRCA, results were obtained for a total of 7 ovarian cancer patients between January and October 08. RESULTS: Twelve patients were BRCA positive whereas 5 not. Median age of patients in BRCA positive and negative group was and 50.0, respectively. In both groups most of the patients have a high grade advanced stage (stage -4) serous ovarian carcinoma. BRCA positivity has no statistically significant relation with age, pathology result, stage, preoperative Ca-5 level or presence of ascites, extensive tumor burden, lymph node metastasis, surgical procedure, cytoreduction level and breast cancer history or breast/ovarian cancer family history. However, a family history of breast or ovarian cancer significantly predicts BRCA positivity in ovarian cancer patients (p=0.00). CONCLUSION: Ovarian cancer patients who have a family history of breast or ovarian cancer should be assessed in terms of BRCA positivity. Keywords: BRCA, ovarian cancer, family history, hereditary, breast cancer PP-087 Clinicopathological Importance Of Atypical Glandular Cells In Cervico-vaginal Cytology Seda Yüksel Şimşek, Erhan Şimşek, Selçuk Yetkinel, Songül Alemdaroğlu, Filiz Aka Bolat, Hüsnü Çelik Baskent University Dr. Turgut Noyan Eğitim ve Arastırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bolumu OBJECTIVE: To follow-up the patients with atypical glandular cell according to cervicovaginal cytology and analysis of the histopathological results Study Design: The restrospective analysis of the diagnostic tests and pathology reports of the patients reported with atypical glandular cell (AGC) by cervicovaginal cytological examinations performed between March 0 and March 06. Bethesda 00 Classification system was used in classification the atypical glandular cell. RESULTS: Total prevalences of epithelial cell anomaly and AGC were found 4.% and 0.%, respectively. AGC- FN (Atypical Glandular Cells-Favor Neoplasia) was the subgroup of AGC with the highest malignancy rate of

201 ST International & November st - 5 th, 08 6%. Malignancy incidence in the postmenopausal group (.%) was detected significantly higher than the premenopausal group (8.%) (p:0.0). CONCLUSION: Malignancy probability of AGC-FN cytology is higher in the postmenopausal group. Histopathological examination is strongly recommended because of the high malignancy risk in this group. Key words: Epithelial cell anomaly, AGC, AGC-FN, Cervical cancer, Anahtar Kelimeler: Epithelial cell anomaly, AGC, AGC- FN, Cervical cancer PP-088 Abnormal Endocervical Pathology and Human Papillomavirus Prevelance in Cases with Abnormal Cervical Cytology Burcu Bıçakcı, Emre Zafer Department of Obstetrics and Gynecology, Adnan Menderes University, Aydın, Turkey Abnormal Endocervical Pathology And Humanpapilloma Virus Prevelance In Cases with Abnormal Cervical Cytology INTRODUCTION: Cervical cancer is the fourth most common cancer and it is preventable. In this study, we evaluated the abnormal endocervical pathology and HPV prevalence in cases with abnormal cervical cytology and possible factors in relation to this prevlance. METHODS: In this study, data from 505 cases who had been treated for abnormal cervical cytology in Adnan Menderes University Research and training Hospital between January 0 and April 06 were evaluated. 5 abnormal cervical cytology patients and 75 controls with HPV DNA screening and endocervical sampling were compared. Data from both conventional and liquidbased (thin-prep) techniques were collected. FINDINGS: Five hundred and five charts were collected. However, a total of 90 cases left for final analysis due to missing data. The number of abnormal Pap smears in the study was 5 (55%) and the number of normal results was 75 (45%). The ages of the patients ranged from 4 to 69 years and the mean age was Parity ranged from 0 to 8, with an average of.. The first coit age is to 4 years old, with an average age of 0 years. Oral contraceptive use was positive in % 7.9 of the population. The prevalence of HPV positivity in the control group was % 5.7. In this group, % 44 of HPV positivity was HPV 6, % 9. were HPV 8, %. were HPV 6 ve8 association and % 4 were other HPV types.. There was no significant relationship between gravida, parieta, first coit age, use of OKS, smoking and abnormal cervical cytology. Statistically significant results were obtained between abnormal cervical cytology and abort and curettage stories (p:0.08 and p:0.0). PP-089 A different urinary diversion technique in total infralevatoric pelvic exenteration, double barrel wetcolostomy: case report and review of literature Utku Akgör, Oğuzhan Kuru, Sertaç Yazıcı, Nejat Özgül, Kunter Yüce Hacettepe University Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecologic Oncology, Ankara, Turkey Hacettepe University Department of Urology Ankara, Turkey. A 5-year-old patient s PAP-smear result was HSIL underwent cervical biopsy and the pathology was CIN. In march 06, TAH+BSO was performed and final pathology was SCC and the tumor had.5 cm diameter and continuing at the surgical margin. Intraabdominal or distant metastasis was not detected in CT. Chemoradiotherapy treatment was completed in July 07 and no signs of metastasis were found in the rd month control. The patient was followed up for vaginal cuff biopsy after the PAP smear ASC-H in February 08 and the result was reported as SCC. March 08 MRI showed a mass of.5 cm in diameter on the anterior wall of the vagina and PET CT showed increased FDG uptake in the proximal vagina. In April 08, total infralevatoric pelvic exenteration + double barrel wet - colostomy and urinary-fecal diversion was performed. In this technique, while the descending colon was used for loop-colostomy, both ureters were mobilized without distorting their vascular supports and diversified directly from the distal part of loop-colostomy. The proximal part of the loop colostomy functions for fecal diversion (Figure ). Vaginal wall, urethra wall and bladder wall had squamous cell carcinoma metastasis (surgical margins intact) and negative for lymph nodes at pathology. The patient discharged on the postoperative th day without any early or late complication except wound infection. The patient who is not given adjuvant treatment is followedup without recurrence in the postoperative 6th month. CONCLUSION: The advantage of double-barrel wet colostomy over conventional urinary diversion methods is the opening of a single stoma instead of two stomata 0

202 ST International & November st - 5 th, 08 that improve the quality of life of the patient. With this technique, the duration of surgery and hospitalization time is reduced without increasing morbidity and mortality. Keywords: Exenteration, wet-colostomy, urinary diversion PP-090 Sitolojisi Normal, Tip 6 Ve 8 Dışı Human Papilloma Virus Pozitif Olguların Kolposkopik Biyopsi Sonuçları Sezen Bozkurt Köseoğlu, Kemal Güngördük Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekoloji Onkoloji Kliniği GİRİŞ-AMAÇ: Serviks kanserinin %70 inde HPV (Human papilloma virüs) tip 6 ve 8 sorumludur. Fakat 0 u üzerinde yüksek riskli HPV genotipi mevcuttur. Tarama programında HPV 6 veya HPV 8 pozitif olan hastalara sitoloji sonucundan bağımsız olarak kolposkopi önerilmektedir. Sitolojisi negatif, tip 6 ve 8 dışı diğer yüksek riskli HPV pozitif hastalarda güncel yaklaşım ise yıl sonra co-test yapılmasıdır. Bu yazıda HPV 6 ve 8 dışı diğer yüksek riskli HPV pozitifliği olan hastaların kolpokopik biyosi sonuçlarını sunduk. YÖNTEM-GEREÇLER: Birinci basamaktan tarafımıza refere edilen tip 6 ve 8 dışı HPV pozitifliği olan 6 hastaya koposkopik biyopsi yapıldı ve tanımlayıcı istatistiksel analizler bilgilerie analiz yapıldı. BULGULAR: Altmışbir hastanın %4.9 unun kolposkopik biyopsi sonucu high grade servikal intraepitelyal neoplazi (HGSIL), %.8 inin ise low grade servikal intraepitelyal neoplazi (LSIL) idi. Kolposkopik biyopsi sonucu HSIL olan hastaların HPV tipleri,5 ve 9 idi. Tüm hastalarda en sık tespit edilen HPV tipleri ise (%.4), 5 (%.4), 5 (%8.5), 9 (%8.5), 5 (%8.5) ve 56 (%8.5) idi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda bulunan HPV tip 6 ve 8 dışındaki diğer HPV pozitif ve sitolojisi negatif hastalarda % 4.9 oranında görülen HGSIL oranı, güncel kılavuzun bu vakaların konservatif yönetilmesini ve yıl sonra co-test önermesi ile uyumlu görünmektedir Anahtar Kelimeler: Human papilloma virus, kolposkopi, serviks kanseri PP-09 Servikal smear sitolojisi ile kolposkopi eşliğinde servikal biyopsi ve konizasyon uyumsuzluğu Gözde Şahin, Ayhan Gül, Denizhan Bayramoğlu, Çetin Çelik Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Konya AMAÇ: Bu çalışmada amacımız servikal smear sitolojik incelemesinde anormal saptanan bulguların kolposkopik servikal biyopsi ve konizasyon sonuçlarıyla uyumsuzluğunu saptamaktır.yöntem: Kliniğinimize yılları arasında başvurup anormal smear sonucu saptanan 5 hastaya kolposkopi sonucuna göre servikal biyopsi ya da konizasyon yapılmıştır. Smear sonuçları ve histopatolojik inceleme sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi ve karşılaştırıldı. BULGULAR: Sitolojik incelemede ASC-US (Önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler) saptanan 05 olgunun histopatolojik inceleme sonuçlarında %64 ünde benign bulgular, % 9 unda LG-SIL ( Düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon), % 6 sında HG-SIL (Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon) ve olguda (%) SCC ( Skuamöz hücreli karsinom) saptanmıştır. LG- SIL saptanan 88 olgudan %6 inde ise benign bulgular saptanırken; % 0 sinde LG-SIL, %9 unda HG-SIL görüldü ve invaziv kanser saptanmadı. HG-SIL saptanan 7 olgunun % 7 sinde benign bulgular gözlenirken; %6 sinde HG-SIL, %8 inde insitu adenokarsinom ve olguda (%) SCC saptanmıştır. Servikal sitolojik incelemesinde ASC-H (Skuamöz intraepitelyal lezyon dışlanamayan atipik skuamöz hücreler) saptanan olgunun %5 inde benign bulgular saptanırken; %6 sında LG-SIL, % 0 unda HG-SIL ve ( % 9) olguda SCC saptanmıştır. SONUÇ: Sitolojik inceleme sonucu ASC-US ve LG-SIL olan olguların biyopsi sonucunda genellikle benign bulgular gözlenmekle birlikte ağır displazi ve ya kanser saptanabilmektedir. ASC-H ve HG-SIL saptanan olgularda ise ağır displazi ve kanser saptanma oranının yüksek olması nedeni ile kolposkopik biyopsi ve ya konizasyon yapılması uygundur. Anahtar Kelimeler: Biyopsi, kolposkopi, konizasyon, smear 0

203 ST International & November st - 5 th, 08 PP-09 Primary malignant lymphoma of the uterine cervix; a rare form of extranodal non-hodgkin s lymphoma (NHL) Kübra Hamzaoğlu, Abdullah Serdar Açıkgöz, Tugan Beşe, Fuat Demirkıran, Mehmet Macit Arvas, Başak Özge Kayan, İker Kahramanoğlu, Gizem Kaval Karaoğlu Department of Obstetrics and Gynecology, Cerrahpasa Medical Faculty Istanbul University, Fatih, Istanbul, Turkey. Division of Gynecologic Oncology, Department of Obstetrics and Gynecology, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Istanbul University, Istanbul, Turkey. INTRODUCTION: Lymphoma of the cervix is a relatively rare tumor with an overall incidence of less than % among all cervical malignancies. Herein, we describe a case of cervical lymphoma which was diagnosed as stage B uterine cervix cancer. CASE: A 77-year-old woman presented with a history of menometrorrhagia. The patient underwent a cervical biopsy due to an abnormal lesion about 6x7 cm diameter at the lower portion of the uterine cervix. The pathology was consistent with a malignant lymphoma, diffuse large B-cell type non Hodgkin lymphoma, with strong positive immunohistochemical staining to CD0 and B-cell lymphoma 6 protein (Bcl-6) and negative for CD, CD0 and chromogranin. The patient was treated with concomitant R-CHOP chemotherapy and external RT to the whole pelvis. CONCLUSIONS: Correct diagnosis is important in order to avoid radical gynecologic surgery and in selected patients combination chemotherapy regimens such as R-CHOP with external RT are the treatment of choice for primary NHL of the cervix. Keywords: chemotherapy, Non-Hodgkin s lymphoma, uterine cervix PP-09 Dev servikal leiomyom operasyonunda abdominal aortanın vasküler loop-tape ile askı ve oklüzyonuolgu sunumu Alper Seyhan, Özgür Akbayır, İlkbal Yüksel, Suat Can Ulukent Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Kliniği, İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi Kliniği, İstanbul Uterin leiomyomlar uterusun en sık görülen benign kitleleridir. Servikal leiomyomlar tüm uterin leimyomların yaklaşık %-4 ünü oluşturan nadir olgulardır. Klinik bulguları; Bası ile ilgili üriner ve intestinal semptomlar, pelvik ağrı, anormal uterin kanama ve infertilite şeklinde sıralanabilir. Operasyon sırasında büyük servikal leiomyomlarda cerrahi alanın yeterli vizualize edilememesi, kanama riski ve yakın komşulukta yer alan vasküler, üriner ve intestinal yapılar nedeniyle komplikasyon riski yüksektir. İnsidental olarak atnalı böbrek saptanan hastanın masif kanama riski nedeniyle histerektomi öncesinde retroperitoneal alan kontrolü ve abdominal aortanın vasküler loop-tape ile önce retraksiyonu ve sonrasında 0 dakika oklüzyonu yapılan olgumuzu sunmayı hedefledik. Anahtar Kelimeler: servikal myom, pelvik kanama,aort askı, oklüzyon PP-094 Postmenopozal bir hastada vajenden prolabe, dev servikal botyroid rabdomyosarkomun yönetimi Selen Doğan, Sare Çeçen, Derya Kıvrak Salim, Canan Sadullahoğlu 4, Tayfun Toptaş, Işın Üreyen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Antalya Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyasyon Onkolojisi, Antalya Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Medikal Onkoloji, Antalya 4 Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji GİRİŞ: Genitoüriner sistemden köken alan rabdomyosarkom genellikle sarkoma botyroides varyantı olup, tipik olarak - yaş aralığında görülmektedir. Bu yaş grubunda genellikle vajenden köken almaktadır. Postmenopozal yaş grubunda ve servikste oldukça nadir görülen bu tümörün yönetimi ve takibi önem arz etmektedir. OLGU: 46 yaşındaki bayan hasta rutin muayenede serviks posteriorunda yaklaşık.5cm servikal polip görülmesi nedeniyle polipektomi yapıldıktan sonra taburcu edilmiş patoloji sonucu servikal embryonel rabdomyosarkom gelmesi üzerine hasta geri çağırılmış ancak hasta takiplere gelmemiş. Hasta jinekolojik onkoloji kliniğine polipektomi yapıldıktan 0 ay sonra vajenden prolabe yaklaşık 0 cm nekrotik ülsere kitle ile başvurdu (Figür ). Klinik ve radyolojik olarak vajen, uterus, parametriyum invazyonu yoktu (Figür ). Pet-ct 0

204 ST International & November st - 5 th, incelemesinde extraservikal tümöral yapı saptanmadı. Hastaya kombine abdominovajinal histerektomi bilateral salpingooferektomi ve pelvik lenfadenektomi uygulandı. İntraoperatif tümöral serviks intraabdominal tümöral yayılımı önlemek amacıyla makroskopik olarak sağlıklı sınırdan ampüte edildi. Postoperatif.gün taburcu edildi. Nihai patoloji, Lenfatik invazyon göstermeyen, serviksin embryonal botyroid rabdomyosarkomu olarak raporlandı. Adjuvan radyoterapi ve kemoterapisi tamamlanan hasta remisyonda takip edilmektedir SONUÇ: Servikal botyroid rabdomyosarkom oldukça nadir rastlanan bir tümör olmakla birlikte postmenopozal yaş grubunda agresif seyir göstermeyen nadir sarkomlardandır. Anahtar Kelimeler: servikal sarkom, postmenopozal, adjuvant terapi PP-095 A Case of Lymphoepithelioma-like Cancer of Uterine Cervix: A very Rare Subgroup of Cervical Cancer Işın Üreyen, Tayfun Toptaş, Selen Doğan Department of Gynecological Oncology, SBU, Antalya Training and Research Hospital, Antalya, Turkey INTRODUCTION: We presented clinico-pathological characteristics and follow-up of a woman with which is a very rare type of cervical carcinoma.case: A 4 years-old women with a result of ASC-H admitted to gynecological oncology outpatient clinic for colposcopy. Her colposcopy was suspicious for invasive cancer and biopsies were taken. Her pathology revealed glassy cell carcinoma of cervix which is a rare and agressive subgroup of cervical cancer. Her preoperative PET CT scan showed no abnormality except minimal cervical FDG uptake. Radical hysterectomy+bilateral salphingooophorectomy+pelvic Lymphadenectomy were performed. Pathology revealed totally. cm, mixed type keratinized and lymphoepithelioma-like cancer of cervix which is a rare and less agressive type compared to squamous counterparts. There was no involvement of lymph nodes. She took no adjuvant therapy. She has been followed-up for years after surgery with no evidence of disease. DISCUSSION: Glassy cell and lymphoepithelioma-like cancer of cervix are both rare types of cervical cancer with differing prognosis. However, these subgroups are also should be kept in mind in each other s differential diagnosis. Keywords: lymphoepithelioma-like cancer of cervix, Follow-up, Staging PP-097 Colposcopic biopsy findings among women with either HPV-6 only or HPV-8 only who have normal cervical cytology* İbrahim Yalçın, Mustafa Erkan Sarı, Hanifi Şahin, Murat Gültekin, Tayfun Güngör, Mehmet Mutlu Meydanlı Department of Gynecologic Oncology, Zekai Tahir Burak Women s Health Research and Training Hospital, Faculty of Medicine, University of Health Sciences, Ankara, Turkey Department of Gynecologic Oncology, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey OBJECTIVE: To compare colposcopic biopsy results among women with normal cervical cytology who had positive test results for either HPV-6 only or HPV-8 only. METHODS: A cross-sectional study was conducted at Zekai Tahir Burak Women s Health Research and Training Hospital, Ankara, Turkey, between July, 05, and October, 07. Colposcopic biopsy results were compared among women in the HPV-6 only (n=85) and HPV-8 only (n=4) groups. RESULTS: Women who had HPV-6 only were more likely to be smokers than women with HPV-8 only (P=0.00). By contrast, women with HPV-8 only were more likely to be aged at least 45 years than women who had HPV- 6 only (P=0.08). High-grade squamous intraepithelial lesions were detected more frequently in the HPV-6 only group (5 [7.6%]) than in the HPV-8 only group (4 [9.%]; P=0.00). By contrast, no between-group difference was found for the rate of invasive cervical cancer, which was detected in (0.5%) woman in the HPV-6 only group and (.%) woman in HPV-8 only group (P=0.4). CONCLUSION: Although the risk of high-grade squamous intraepithelial lesions was increased among women with HPV-6 only, this finding did not influence the rate of invasive cervical cancer when compared with women in the HPV-8 only group. *This study was published in the International Journal of Gynecology and Obstetrics ; Int J Gynaecol Obstet. 08 Aug 0. doi:0.00/ijgo.65. Keywords: Cancer screening, Colposcopy, Cytology,

205 ST International & November st - 5 th, 08 High-grade squamous intraepithelial lesions, HPV, Lowgrade squamous intraepithelial lesions PP-098 Servikal kaynaklı Non-Hodgkin lenfoma Duygu Kavak Cömert, Zeynep Özgül, Tufan Öge, Yusuf Çakmak, Işık Sözen, Ömer Tarık Yalçın, Sare Kabukçuoğlu Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bölümü, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eskişehir Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eskişehir Non-Hodgkin lenfoma (NHL) olgularının yaklaşık dörtte biri ekstranodal organlardan kaynaklanır. Kadın genital sistem kaynaklı NHL, ekstranodal lenfomaların %.5 ini oluşturur. Servikal lenfoma, tüm seviks kanserlerinin %0.008 ini, ekstranodal lenfomalarınsa % sini oluşturur. En sık görülen histolojik tipi diffüz large B cell lenfomadır (DLBCL). Nadir görülmesi ve nonspesifik semptomları nedeniyle tanı ve tedavide zorluklar yaşanmaktadır. Bu yazının amacı, merkezimizde tanı alan olgu eşliğinde literatürdeki servikal lenfomada tanı ve tedavi yaklaşımını tartışmaktır. 50 yaşında, özgeçmişinde ve soygeçmişinde özellik olmayan kadın hasta pelvik ağrı şikayetiyle merkezimize başvurdu. Yapılan pelvik muayenede vajende 8-9 cm lik nekroze, mobil, düzgün yüzeyli kitle palpe edildi. Kitlenin vajene doğmuş nekroze myom mu olduğu servikal patolojiye mi bağlı olduğu net olarak anlaşılamadı. Yapılan ultrasonografide, servikal bölgede 94*8mm myom benzeri yapı görüldü. Vajendeki kitleden biyopsi alındı. Alınan biyopsi materyali mikroskopik olarak incelendiğinde CD 0 pozitif boyanan büyük atipik lenfoid hücreler görüldü (resim -). Hastaya non- Hodgkin lenfoma, diffüz large B cell tip tanısı kondu. Çekilen PET-CT de her iki humerus-femur proksimalinde, her iki klavikula medial kesimde, kemik iliğinde, solda sfenoid sinüs içerisinde, uterin servikste yoğun aktivite tutlumu izlendi. Hasta NHL tanısıyla hematolojiye yönlendirildi. Hastaya, günde bir verilmek üzere CD0 monoklonal antikoru (rituximab) ile kombine siklofosfamid, doksorubisin, vinkristin, prednisone (R-CHOP) kemoterapisi başlandı. Servikal lenfoma tanısı koymak, hastalığın seyrek görülmesi ve spesifik semptom yokluğu nedeniyle zordur. En sık görülen semptom vajinal kanama ve abdominopelvik ağrıdır. Sıklıkla premenapozal kadınlarda görülür. Servikal myomla karışabilir, gereksiz operasyona neden olabilir. Tanı sevikal biyopsi ile konur. Günümüzde servikal lenfoma tedavisi tartışmalı olmakla beraber CHOP kemoterapisine rituximab eklemenin genel sağkalımı arttırdığına yönelik çalışmalar mevcuttur. Tedavide kemoterapiye cerrahi veya radyoterapi ekleyen yayınlar mevcut olmakla beraber vaka azlığı nedeniyle tedaviyi net olarak söylemek mümkün değildir. Servikal lenfomadan şüphelenildiği durumlarda jinekolojik onkoloğun diğer branş doktorlarıyla (hematolog, patolog) uyum içinde çalışması tanı ve uygun tedavi seçiminde hastaya zaman kazandıracaktır. Anahtar Kelimeler: lenfoma, non-hodgin, servikal malignite PP-00 Kötü diferansiye adenoskuamöz serviks kanseri; Glassy cell karsinoma Duygu Kavak Cömert, Zeynep Özgül, Tufan Öge, Yusuf Çakmak, Işık Sözen, Ömer Tarık Yalçın, Sare Kabukçuoğlu Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bölümü, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eskişehir Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eskişehir Glassy cell carcinoma (GCC) nadir görülen kötü diferansiye adenoskuamöz servikal kanserlerdendir. 956 da Glucksmann ve Cherry ilk olarak tarif etmiştir ve o günden bugüne literatürde yaklaşık 00 GCC vakası bildirilmiştir. Akciğer, corpus uteri, pankreas, meme gibi birçok organda bulunabilir, fakat olguların yarısında lezyon serviks kaynaklıdır. Bu yazımızda nadir görülen, servikal GCC tanısı alan bir vaka eşliğinde GCC un genel özellikleri ve tedavi yaklaşımını anlattık. 40 yaşında kadın hasta metroraji şikayetiyle başvurdu. Yapılan pelvik muayenede serviksin korpusa kadar uzanan yaklaşık 7-8 cm lik kitle halinde olduğu görüldü. Hastaya genel anestezi altında vajinal muayene, servikal biyopsi ve endoservikal küretaj yapıldı. Anestezi altında yapılan vajinal muayenede parametriumların tutulu olduğu görüldü. Alınan biyopsi materyali incelendiğinde hastaya glassy cell karsinom tanısı konuldu (Resim,,). Hastaya uygulanan PET/CT de servikste, paraaortik ve bilateral iliak alanda lenf nodlarında artmış aktivite tutulumu izlendi. Hasta, jinekolojik onkoloji konseyinde ileri evre GCC olarak değerlendirildi, hastanın tedavi için kemoterapi ve radyoterapi alması planlandı. GCC, skuamöz hücreli servikal kanserine göre daha erken yaşlarda görülür, daha hızlı ilerler ve metastaz yapar. Hastalardaki en sık semptom vajinal kanamadır. Tanı koydurucu belirgin sitolojik görünümü yoktur. Histopatolojik olarak incelendiğinde; keskin sınırlı, eosin 05

206 ST International & November st - 5 th, ile boyanan hücre sınırı olduğu, büyük nucleuslu, belirgin nucleoluslu hücreler görülür. Büyük hücrelerdeki fazla miktardaki kromatin içeriği bu hücrelere klasik camsı görünümünü verir. GCC, immunhistokimyasal olarak hem skuamöz hücreli karsinom hem de adenokarsinom markerları eksprese eder. Tedavide, erken evrede radikal histerektomi ve lenf nodu diseksiyonu yapılması önerilir. Cerrahi sonrası nüks için yüksek riskli ve orta riskli hastalara adjuvan tedavi verilmesi önerilir. Literatürde adjuvan tedavi olarak radyoterapi, kemoterapi, kemoradyoterapi ve radyoterapi+kemoterapi kullanan çalışmalar mevcuttur. Vaka azlığı ve prospektif çalışma yokluğu nedeniyle GCC un tedavisi net olarak tanımlanmamıştır. 5 yıllık sağkalım evre I hastalarda %50-80 arasında iken evre ilerledikçe sağkalım düşer. Sonuç olarak nadir görülen GCC larda vaka azlığı nedeniyle standart tedavi bulunmamakla beraber multimodal tedavi seçeneklerinin kullanılması önerilir. Anahtar Kelimeler: adenoskuamöz, glassy cell, servikal kitle PP-0 Total Prolapsusla Komplike Serviks Kanserine Yaklaşım Murat Dede, Ramazan Erda Pay, Murat Öz Sağlık Bilimleri Üniversitesi,Gülhane Tıp Fakültesi,Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. SBÜ. Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği Serviks kanseri dünyada en sık görülen jinekolojik malignitedir. Serviks kanseri tedavisi, hastalığın evresine bağlı olarak cerrahi, kemoterapi ve radyoterapinin (RT) kombinasyonu şeklinde olabilmektedir. Bazı komorbiditeler önerilen tedavi yöntemini etkiler. Cerrahlar için zorlayıcı komorbiditelerden biri pelvik organ prolapsusudur (POP). Serviksin karsinomunun POP la komplike oluşu nadir bir durum olmakla beraber standartlaştırılmış tedavisi de yoktur. Biz de olgumuzda POP la komplike olmuş serviks kanserini tanısal zorluklarıyla aktaracağız. 6 yaşında G0P7 ve 7 yıldır POP tanısı olan hasta genital bölgede ağrı, ateş ve yoğun akıntı şikayeti ile başvurdu. Fizik muayenede serviks anterior dudağında,5 cm lik ülsere lezyon ve total pelvik organ prolapsusu izlendi. Rektovajinal muayenede vajinal, rektal tutulum izlenmemekle beraber parametriyal şüpheli alan izlendi. Ülsere servikal lezyonun biyopsisi, skuamöz hücreli karsinom (SCC) olarak raporlandı ve pelvik MR da serviks ile sınırlı bir hastalık izlendi. FIGO sınıflandırmasına göre hastaya planlama yapıldı. Evre B serviks kanseri olarak değerlendirilen hastaya radikal histerektomi kararı verildi. İntraoperatif hastada fizik muayene ile uyumlu olarak 4 cm aşmayan parametrial tutulum da izlendi ve hastanın cerrahisi Radikal Histerektomi (C) ve PLND şeklinde sonlandırıldı. Hastadan alınan materyallerin patolojik incelenmesinde ise servikste invaziv yassı hücreli kanser sağ ve sol parametriumda x cm lik tümör ve parametriumda tümör cerrahi sınıra mm uzaklıkta lenfovasküler invazyon pozitif, reaktif adet lenf nodu izlendi. Hasta postoperatif yedinci günde taburcu planlandıktan sonra kemoradyoterapi planlandı. Takip sürecinde hastanın artan lomber ağrı ve dispne şikayetleri oluştu. Tetkiklerde Akciğer ve vertebral metastazlar izlendi. Serviks kanserinin POP la komplike oluşu tanısal zorluklarda yaratabilmektedir. Olgumuzda MR tetkikinde POP kaynaklı görüntüleme sınırlı olmuş parametrial tutulum ve dolayısıyla cerrahi öncesi planlamada yanlışlıklara sebebiyet vermiştir. Matsuo ve ark. yapmış oldukları literatür derlemesinde POP la komplike serviks kanseri 87 hastada tanısal ve operatif güçlükleri ele almışlardır. Anahtar Kelimeler: Pelvik organ prolapsusu, Serviks kanseri, Kemoradyoterapi, PP-0 HPV Tip 6/8 ile Diğer Yüksek Riskli HPV Pozitif Hastaların Kolposkopi Sonuçlarının Değerlendirilmesi Suna Özdemir, Leyla Altuntaş, Derya Yaşar, Dilek Benk Şilfeler, Celal Cengiz, Bahar Müezzinoğlu Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Ad Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD AMAÇ: Human Papilloma Virus (HPV) tip 6/8 saptanan hastalarda kolposkopik muayene rutin olarak uygulanırken, diğer yüksek riskli HPV pozitifliği olan hastaların kolposkopik değerlendirilmesi halen tartışmalıdır. Bu çalışmamızda kliniğimize HPV 6/8 ve diğer yüksek riskli HPV pozitifliği ile başvuran hastaların sonuçlarını karşılaştırmayı amaçladık.

207 ST International & November st - 5 th, 08 YÖNTEM: Çalışmamıza 0-08 yılları arasında kliniğimizde tanısı konulmuş ya da dış merkezlerden refere edilmiş, yüksek HPV pozitifliği saptanılmış 5 adet hasta dâhil edildi. Bu hastaların hepsine kolposkopik inceleme altında biyopsi yapıldı. Histopatoloji sonuçları iki gruba ayrılarak incelendi. Grup, HPV tip 6/8 pozitif olanları, grup ise diğer yüksek HPV si pozitif olan hastaları içerdi. Histopatolojik sonuçlar; kr.servisit/cin, CIN / ve invaziv kanser olarak kaydedildi. BULGULAR: Bu hastaların 7 tanesinde HPV 6/8 pozitifliği görülürken, 8 tanesinde diğer yüksek HPV tipleri (,, 5, 9, 45, 5, 5, 56, 58, 59, 68, 7, 8) tespit edildi. Bu hastaların hepsinde >ASCUS sitolojileri mevcuttu. HPV tip 6/8 pozitif olan grup hastalarının 7 tanesinde ( %8) kronik servisit/cin, 4 hastada (%60.5) CIN /, hastada ise (%.5) invaziv kanser patolojileri saptanıldı. Buna karşın diğer yüksek HPV pozitif olan grup hastaların 60 ında (%7) kr.servisit/cin, inde (%5.6) CIN / ve hastada ise (%.4) invaziv kanser kaydedildi. SONUÇ: HPV tip 6/8 pozitif hastaların yanında diğer HPV pozitif hastalarda da yüksek dereceli lezyonların oranı nispeten yüksek görünmektedir. Bu hastalara da kolposkopik biyopsi yapılması CIN / lezyonlarının erken saptanmasında önemlidir. daha çok yaşlılarda,unisentrik,iyi diferansiye,vulvar distrofiyle ilişkilidir.vulva kanserinin ortalama yaşı65-75 tir.%5 i 40yaşın altında,%50 si70yaş üzerindedir. Gros olarak kabarık,ülsere lezyonlardır,%70 labiumlarda görülür.perine-diğer bölgeler seyrek tutulur,nadiren yanyana(kissing lezyon)bulunur.en sık tip skuamoz hücreli karsinomdur.tedavide geçmişte radikal cerrahi girişimlerle uzun sağkalım sonuçlarına ulaşılmış,önemli morbiditeler görülmüştür.günümüzde gereksiz agresif girişimlerden uzaklaşılmaya başlanmıştır.bizde skuamoz hücreli vulvar karsinom tanılı hastamıza uyguladığımız cerrahi tedaviyi buduruma dikkat çekmek için sunuyoruz. OLGU: Kliniğimize genital bölgede yara şikayetiyle başvuran90yaşındaki hastamızın muayenesinde sağ labium majus posteriorda,perineye uzanan5x5cm ülsere kitleden alınan punch biyopsi örneği patolojiye gönderildi,skuamoz hücreli karsinom olduğu öğrenildi,hastaya vulva kanseri endikasyonuyla operasyon kararı alındı.yaklaşık,5cm sağlam cerrahi sınırla sağ radikal hemivulvektomi,bilateral inguinofemoral lenfadenektomi uygulandı.patoloji sonucu az diferansiye skuamoz hücreli karsinom olduğu,tüm cerrahi sınırlarda en azcm sağlam doku izlendiği,lenfovasküler invazyonun olmadığı şeklindeydi. Bilateral inguinofemoral lenfnodlarında tutulum izlenmedi.ektedavi gereksinimi duyulmadı. Anahtar Kelimeler: HPV, Kolposkopi, Histopatoloji, Yüksek Risk PP-0 Vulva Kanseri Tedavisinde Radikal Girişimlerin Yeri- Olgu Sunumu Ayşe Ender Yumru, Veysel Şal, Ceren Tiryaki, Suat Karataş Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, İstanbul GİRİŞ: Vulva kanseri genital kanserlerin%5 ini,kadınlardaki kanserlerin% ini oluşturur.spesifik etyolojik ajan saptanmamıştır.serviks,vagina,vulva embriyolojik ortak kökene sahipolduğundan aynı onkojenik ajana birden fazla yanıt olduğu düşünülmektedir.buna dayanarak serviks kanseri etyolojisindeki faktörlerin vulva kanseri içinde riskfaktörü oluşturabileceği düşünülmektedir.hpv yle ilişkisi değerlendirildiğinde iki biyolojik tipte vulva kanserinden sözedileblir.hpv ilişkili tip gençlerde,multisentrik,hpv tip6,8,sigarayla ilişkili,kötü diferansiyedir,%0-0 una serviksvajina kanseri eşlik eder.hpv ilişkili olmayan grupsa SONUÇ: Vulva kanserinde uygulanacak tedaviyi şekillendiren enönemli etken evredir.evrelemede tümörün büyüklüğü,invazyon derinliği,lenf nodukomşu organ tutulumu dikkate alınır.vulva kanseri başta lenfatik,ikinci planda hematojen/direk yayılım gösterebilir.lenfatik yayılım erken dönemde gerçekleşir.önce yüzeyel inguinaller,sonra derin femoraller,ensonunda pelvik lenfnodları tutulur. Vulva kanserli olgularda%0inguinofemoral tutulum görülür.tedavide erken evrede(evrea)lenfadenektomi yapılmayabilir.mm den fazla stromal invazyonu olan/cm den büyük lezyonlu hastalara inguinofemoral lenfadenektomi yapılmalıdır.evreb tümörlerde tümör orta hatta yakın değilse,(enazcm uzaklıkta)kontralateral lenfnodu tutulum oranı<% dir.yakınsa%40 lara yükselir,bilateral lenfadenektomi yapılmalıdır.ortahat yapılarınacm den uzak erkenevre tümorlerde(evre a-b,tümör çapı<4cm)ipsilateral inguinofemoral lenfadenektomi yapılabilir.biz,tümör çapı>4cm,evreb olduğundan sağ radikal hemivulvektomi,bilateral inguinofemoral lenfadenektomi uyguladık.uygun koşullar sağlanabiliyorsa sentinel lenf nodu bakılmalı,frozen gönderilmelidir.radikal vulvektominin(klasik kelebek- 07

208 ST International & November st - 5 th, uzun boynuz şeklindeki girişim)%mortalite,erken dönemde%50 ye,geç dönemde%0-70 lere varan komplikasyon oranları vardır.hastaların hastanede kalış süreleri fazladır.fakat konservatif cerrahi(modifiye radikal vulvektomi/lokal geniş eksizyon)yapılan olgularda komplikasyon oranlarının neredeyse%50oranında daha az olduğu gösterilmiştir.bu bilgiler ışığında özellikle erken evrelerde tedavi bireyselleştirilmeli,mümkün olduğunca radikal yöntemlerden uzaklaşılmalıdır. Anahtar Kelimeler: erken tanı, radikal cerrahi, vulva kanseri PP-04 Adenoid Cystic Carcinoma of Bartholin s Gland Dilek Yüksel, Günsu Kimyon, Çiğdem Kılıç, Caner Çakır, Yasin Durmuş, Alper Karalök, Nurettin Boran Etlik Zubeyde Hanim Women s Health Teaching and Research Hospital, Gynecologic Oncology Surgery Department, Ankara,Turkey Adenoid cystic carcinoma of bartholin s gland is a rare gynecologic malignancy with less than 00 cases reported in the literature so far.here,we report a case of locally advanced adenoid cystic carcinoma of bartholin s gland.a 4 year old woman presented with a mass on the left labium majus.after excision of this mass final pathology result reported an adenoid cystic carcinoma of bartholin s gland with positive surgical margins.after systemic evaluation of the patient with PET CT and MRI,we found that the tumor was localized in the left bartholin gland. No systemic metastasis was detected. Left modified vulvectomy and left inguinofemoral lymph node dissection were performed.at final pathology report, perineural invasion was documented,with positive excision margins.no lymph node involvement was found in left inguinal nodes.after that, the patient received post-operative pelvic, inguinal and locoregional radiation therapy, and has no evidence of disease for 0 months after the surgery. Keywords: Adenoid cystic carcinoma,bartholin Gland,Vulvar cancer PP-05 Vulvar tutulumlu langerhans hücreli histiyositoz Gizem Gencosman, Aydın Özsaran, Coşan Terek, Levent Akman, Nuri Yıldırım, Ayşegül Besler, Duygu Güzel, Feride Algül Ege Üniversitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, İzmir GİRİŞ: Langerhans hücreli histiyositoz (LHH), CDa, S00 proteini ve langerin eksprese eden kemik iliği kökenli dendritik hücre yapısındaki histiyositlerin anormal proliferasyonu ile seyreden bir hastalık grubudur. Etiyopatogenezinde viral enfeksiyonlar (HHV-6, parvovirüs, CMV), genetik faktörler ve immun disregulasyon sorumlu tutulmaktadır. Sıklıkla - yaş grubu erkek çocuklarda görülmekte olup tüm yaş gruplarında ortaya çıkabilmektedir. Insidansı yaklaşık milyonda 0,5 tir. Erkeklerde kadınlardan daha sık olarak görülmektedir. (,7/) Monokoryonik ikizlerde daha sık görülmesi ailesel yatkınlığı desteklemektedir. LHH Çalışma Grubu nun organ tutulumuna yaptığı sınıflandırmaya göre tek sistem tutulumlu ve multisistem tutulumlu olmak üzere grupta incelenmektedir. Neoplastik hücreler yumuşak doku kitleleri ya da nodal tümörler olarak ortaya çıkabilir; dalak, karaciğer, akciğer veya kemik iliğini tutabilir. Hastanın klinik gidişi ve prognozu organ tutulumuna göre değişkenlik göstermektedir. LHH de vulva tutulumu oldukça nadirdir. OLGU: 9 yaşında, bilinen LHH nin pulmoner ve deri tutulumu olan hasta vulvada, aylık steroid tedavisine rağmen düzelmeyen, yüzeyle aynı seviyede hipopigmente lezyonlar nedeni ile hastaneye başvurdu. Anamnezinde pulmoner tutuluma bağlı kez spontan pnemotoraks öyküsü mevcuttu. Hasta, hipopigmente alanlardan alından biyopsi sonucunda CDa, langerin ve S00 protein ekspresyonu pozitif izlenmesi üzerine vulvar LHH tanısı aldı. Hastaya spinal anestezi altında usulüne uygun olarak sağ ve sol labium minus eksizyonu yapıldı. Postoperatif 4.gününde hastaya taburculuk verildi. Kontrole çağırıldı. TARTIŞMA: LHH nin vulva tutulumu olan literatürde yaklaşık 50 olgu bulunmaktadır. Primer vulva tutulumu olarak bakıldığında ise 6 kişi bildirilmiş olan oldukça nadir bir hastalıktır. Hastamız ay boyunca steroid tedavisi almış ancak tedavi olmaması üzerine biyopsi yapılarak LHH tanısı konulmuştur. Vulvar hastalık ülser, papül veya nodul şeklinde prezente olabilir ve bu nedenle makroskopik olarak diğer birçok lezyon ile karışabilir. Mikroskopik bakıda ise viral enfeksiyonlar, lösemi ve lenfoma gibi proliferatif hastalıklar, retiküloendotelyal sistem hastalıkları, malign melanom ve metastatik karsinom ile benzerlik göstermektedir. Tedavisi keskin sınırlara sahip olmamakla birlikte henüz kabul edilmiş bir tedavi protokolü olmadığından her hasta için bireyselleştirilebilir. Anahtar Kelimeler: langerhans hücreli histiyositoz, vulva, pruritis

209 ST International & November st - 5 th, 08 PP-06 Epithelioid Trophoblastic Tumor: A Rare Gestational Trophoblastic Neoplasia and Review of the Literature Serap Akman, Mehmet Tunç,, Özlem Özen, Ali Ayhan Başkent University, Faculty of Medicine, Gynecologic Oncology Department Keçiören Training and Research Hospital Obstetrics and Gynecology Deparment Başkent University, Faculty of Medicine, Pathology Department OBJECTİVE: Epithelioid trophoblastic tumor (ETT) is a rare gestational trophoblastic neoplasia with only about 0 reported cases in current literature. We aimed to share our clinical experience with this rare tumor. CASE REPORT: A 4 year-old woman applied to our clinic with postcoital hemorrhage. She had a successful pregnancy with one living child before administration. At physical examination, there was a mass at cervix without parametrial involvement. Her serum hcg level was low. A biopsy was taken with suspicion of cervical cancer. The pathology report revealed an epithelioid trophoblastic tumor. She underwent a type III hysterectomy with pelvic and paraaortic lymph node dissection. According to final pathology report there was a tumor with 6,9*,6 cm dimensions with uterine serosal involvement. The lymphovascular space involvement was positive. There was no vaginal involvement. The patient assessed in gynecological oncology council and close follow-up decision is made. She is disease-free for months for now and there is no sign of any recurrence so far. DISCUSSION: Epithelioid trophoblastic tumor is a rare entity. Mazur and Kruman firstly described in 994 and in 998 Shih and Kuman elaborated on it further. It is composed of intermediate trophoblast cells with features that made it distinct from placental side trophoblastictumor (PSST) and choriocarcinoma. Most of the ETTs are seen in reproductive age group with an avarage age of 6 years. The symptoms are similar with PSST. Most of the patients have abnormal uterine bleeding, and some of them may have secondary amenorrhea. Because of the slow-growing character of the tumor, patient can be asymptomatic. The classic staging system of International Federation of Obstetrics and Gynecology (FIGO) and scoring system of World Health Organization (WHO) is not fully appropriate for ETT. Because most of the ETTs are confined to the uterus at the time of diagnosis, and hcg levels are barely elevated. Picture. H&E stained sections of the tumor showedcell necrosis with hyaline-like material, resembling squamous cell carcinoma with stromal invasion. Note the epithelioid appearance of the cell groups ETT is a chemoresistant tumor and standard treatment of ETT is hysterectomy. Similar to PSTT, metastasis and death could ocur in about 5% and 0% of patients with ETT, respectively. Picture. Immunohistochemical analysis showed positive staining for inhibin (a) and CD0 (b) Picture. Macroscopic appearance of cervical lesion. CONCLUSİON: Although ETT is a rare entity, it is important to keep in mind patients with uterine mass who is at reproductive age in differential diagnosis. Unless the other gestational neoplasias and uterine corpus tumors ETT is resistant to chemotherapy and its standard therapy is hysterectomy. Fertility-sparing treatment could be a choice but patients should be well-informed and close follow-up is necessary. 09

Genç Jinekolojik Onkoloji Grubu Çalıştayı &

Genç Jinekolojik Onkoloji Grubu Çalıştayı & & Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Geleneksel Yeni Yıl Balosu 22 Aralık 2018 Mercure Hotels İstanbul Altunizade 08:15-08:20 Açılış 08:20-09:50 Jinekolojik Onkolojide Tartışmalı Konular (1. Oturum) Oturum

Detaylı

BİLİMSEL PROGRAM. 19 Kasım 2014, Çarşamba / 19 th November 2014, Wednesday

BİLİMSEL PROGRAM. 19 Kasım 2014, Çarşamba / 19 th November 2014, Wednesday 08:00-10:00 Kayıt / Registration 10:00-18:00 Kurslar / Courses BİLİMSEL PROGRAM 19 Kasım 2014, Çarşamba / 19 th November 2014, Wednesday Kurs 1 - Minimal İnvaziv Cerrahi Kurs Salonu 1 10:00-18:00 Course

Detaylı

LOKAL ORGANİZASYON KOMİTESİ

LOKAL ORGANİZASYON KOMİTESİ uegu TÜRK JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ DERNEĞİ Ali Ayhan Sinan Berkman M. Faruk Köse Ateş Karateke Tugan Beşe Orhan Ünal Muzaffer Sancı Aydın Özsaran Tevfik Güvenal LOKAL ORGANİZASYON KOMİTESİ Özcan Balat, Gaziantep

Detaylı

Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Genç Jinekolog Onkologlar Platformu Over Kanseri Calıştayı

Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Genç Jinekolog Onkologlar Platformu Over Kanseri Calıştayı Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Over Kanseri Çalıştayı-İSTANBUL Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve

Detaylı

XVITH National Gynecologic Oncology Congress

XVITH National Gynecologic Oncology Congress 1ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November 21st - 25th, 2018 1ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November 21-25, 2018 Susesi Deluxe Hotel, Belek

Detaylı

BİLİMSEL PROGRAM I. GÜN 03 Mayıs 2014. 1. Oturum: Serviks Kanseri / Session I: Cervical Cancer

BİLİMSEL PROGRAM I. GÜN 03 Mayıs 2014. 1. Oturum: Serviks Kanseri / Session I: Cervical Cancer Multidisipliner Jinekolojik Onkoloji Toplantısı Multidiciplinary Gynecologic Oncology Meeting 3-4 Mayıs, 2014, İstanbul / May 3-4, 2014, Elite World Otel,Taksim/ Istanbul BİLİMSEL PROGRAM I. GÜN 03 Mayıs

Detaylı

1 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress

1 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress 1ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November 21st - 25th, 2018 1 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress ST November 21st - 25th, 2018 Susesi Luxury Hotel,

Detaylı

DAVET. Değerli Meslektaşlarım,

DAVET. Değerli Meslektaşlarım, PROGRAM DAVET Değerli Meslektaşlarım, Kolposkopi ve Servikal Patolojiler Derneği olarak 4. Kongremizi 5-8 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya Ramada Plaza Otelde düzenleyeceğiz. Duyurular için çok geç kaldığımızın

Detaylı

Jinekolojik Onkoloji Derneği ve Trofoblastik Hastalıklar Derneği 3. Bölgesel Toplantısı

Jinekolojik Onkoloji Derneği ve Trofoblastik Hastalıklar Derneği 3. Bölgesel Toplantısı Değerli Meslektaşlarımız, Eskişehir Bölgesel Toplantımız 30 Nisan 1 Mayıs 2016 tarihlerinde Anemon Otel de gerçekleştirilecektir. Aynı otelde 30 Nisan 2016 akşamı saat 20.00 da hocamız Prof. Dr. Sinan

Detaylı

1ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress

1ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress 1ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress Susesi Luxury Hotel, Belek - Antalya/TURKEY Bilimsel Program / Scientific Program www.trsgo.org gro.ogsrt.www 1 Sevgili Meslektaşlarım,

Detaylı

1 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress

1 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress 1ST International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress November 21st - 25th, 2018 1 International & XVITH National Gynecologic Oncology Congress ST November 21st - 25th, 2018 Susesi Luxury Hotel,

Detaylı

Türk Jinekoloji Onkoloji Derneği Güney - Güneydoğu Jinekolojik Onkoloji Bölge Toplantısı

Türk Jinekoloji Onkoloji Derneği Güney - Güneydoğu Jinekolojik Onkoloji Bölge Toplantısı Güney - Güneydoğu Jinekolojik Onkoloji Bölge Toplantısı Teymur Continental Hotel Gaziantep Düzenleme Kurulu Ali Ayhan Macit Arvas Mehmet Ali Vardar Müfit Cemal Yenen Nejat Özgül Mehmet Mutlu Meydanlı Haluk

Detaylı

ADANA DR. TURGUT NOYAN UYGULAMA

ADANA DR. TURGUT NOYAN UYGULAMA 1993 ADANA DR. TURGUT NOYAN UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ 4. GELENEKSEL JiNEKOLOJiK ONKOLOJi TOPLANTISI adana.baskenthastaneleri.com 13-14 NİSAN 2019 ADANA DR. TURGUT NOYAN UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

BİLİMSEL PROGRAM. Not: Katılımcı sayısı 24 kişi olup, her istasyonda 4 katılımcı yer alacaktır.

BİLİMSEL PROGRAM. Not: Katılımcı sayısı 24 kişi olup, her istasyonda 4 katılımcı yer alacaktır. BİLİMSEL PROGRAM 09.00-13.30 LAPAROSKOPİK SÜTÜR TEKNİKLERİ KURSU (Genç Endoskopistler Platformu nun katkıları ile) Not: Katılımcı sayısı 24 kişi olup, her istasyonda 4 katılımcı yer alacaktır. 09.00-09.10

Detaylı

SERVİKS KANSERİNDE LESS RADİKAL CERRAHİ

SERVİKS KANSERİNDE LESS RADİKAL CERRAHİ SERVİKS KANSERİNDE LESS RADİKAL CERRAHİ DR.HASAN TURAN İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hast.ve Doğum Anabilim Dalı Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği

Detaylı

Dear Colleagues, Join us for MEMAGO s inaugural convention from February 27-28 in Ankara, Turkey. Warmest regards,

Dear Colleagues, Join us for MEMAGO s inaugural convention from February 27-28 in Ankara, Turkey. Warmest regards, Dear Colleagues, It is my pleasure to inform you, and invite you to participate to join the upcoming inaugural convention of Middle East and Mediterranean Association of Gynecologic Oncology on February

Detaylı

2. MUĞLA MULTİDİSİPLİNER ONKOLOJİK ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU. ""Her Yönü ile Kanserde Tartışmalı Konular"" (MORE 2018) 05 Ekim 2018 CUMA

2. MUĞLA MULTİDİSİPLİNER ONKOLOJİK ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU. Her Yönü ile Kanserde Tartışmalı Konular (MORE 2018) 05 Ekim 2018 CUMA 08.30-09.00 AÇILIŞ 2. MUĞLA MULTİDİSİPLİNER ONKOLOJİK ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU ""Her Yönü ile Kanserde Tartışmalı Konular"" (MORE 2018) 05 Ekim 2018 CUMA GASTROİNTESTİNAL KANSERLERDE TARTIŞMALI KONULARA

Detaylı

I. ÇUKUROVA KADIN DOĞUM GÜNLERİ

I. ÇUKUROVA KADIN DOĞUM GÜNLERİ KADIN DOĞUM GÜNLERİ SHERATON GRAND ADANA PROGRAM www.cukurovajinekoloji.org 24 KASIM 2017, CUMA 25 KASIM 2017, CUMARTESİ Ana Salon 2. Salon Balcalı Hastanesi Ana Salon 2. Salon 09.00-10.00 Gebelikten doğum

Detaylı

Serviks Kanserinde Fertilite Koruyucu Tedavi

Serviks Kanserinde Fertilite Koruyucu Tedavi Serviks Kanserinde Fertilite Koruyucu Tedavi Dr. Alper KARALÖK Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hast. Eğitim ve Araş. Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği Erken Evre Serviks kanserinde standart cerrahi prosedür

Detaylı

SEVGİ ŞİMŞEK , I. Uluslararası, XVI. Ulusal Jinekolojik Onkoloji Kongresi, Antalya

SEVGİ ŞİMŞEK , I. Uluslararası, XVI. Ulusal Jinekolojik Onkoloji Kongresi, Antalya SEVGİ ŞİMŞEK ÖĞRENİM DURUMU 2017-2018 Yüksek Lisans- Hemşirelik- Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı 1987-1991 Lisans- Hemşirelik- Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu 1990-1991 Hemşirelik Hizmetleri

Detaylı

24 th Advanced Applied Laparoscopic Urology Course and Mini-Laparoscopy Symposium

24 th Advanced Applied Laparoscopic Urology Course and Mini-Laparoscopy Symposium 24 th Advanced Applied Laparoscopic Urology Course and Mini-Laparoscopy Symposium İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Medical Park Hastanesi, 20-21 Eylül 2013, İzmir, Türkiye Kurs ve Sempozyum 24. Uluslararası

Detaylı

JİNEKOLOJİK VE GENİTOÜRİNER

JİNEKOLOJİK VE GENİTOÜRİNER SAPANCA ONKOLOJİ GÜNLERİ JİNEKOLOJİK VE GENİTOÜRİNER K A N S E R L E R SEMPOZYUMU 11-12 Mayıs 2018 NG Sapanca Otel Değerli Meslektaşlarımız, Sapanca Onkoloji Günleri Davet Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ile

Detaylı

GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR?

GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR? P.O. Number Terms Rep Ship Via F.O.B. Project Quantity Item Code Description Price Each Amount GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR? Dr.Aytekin Altıntaş Total GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER

Detaylı

6 Nisan 2016, Çarşamba ANA SALON. 09:15-09:30 TÜRKÖK Projesi Son Durum ve Onkolojik Tedavi Planlamaları Dr. Doğan ÜNAL

6 Nisan 2016, Çarşamba ANA SALON. 09:15-09:30 TÜRKÖK Projesi Son Durum ve Onkolojik Tedavi Planlamaları Dr. Doğan ÜNAL 6 Nisan 2016, Çarşamba ANA SALON 09:00-10:15 I.OTURUM: ONKOLOJİDE TEDAVİ HİZMETLERİ Oturum Başkanları: Dr. İrfan ŞENCAN, Dr. Bülent YALÇIN 09:00-09:15 Onkoloji Hastalarında İlaca Erişim Dr. Özkan ÜNAL

Detaylı

HANDS-ON COURSE ON DIAGNOSTIC AND PALLIATIVE PROCEDURES IN PLEURAL DISEASES March 30 - April 1, 2017, Osmangazi University, Eskişehir

HANDS-ON COURSE ON DIAGNOSTIC AND PALLIATIVE PROCEDURES IN PLEURAL DISEASES March 30 - April 1, 2017, Osmangazi University, Eskişehir HANDS-ON COURSE ON DIAGNOSTIC AND PALLIATIVE PROCEDURES IN PLEURAL DISEASES March 30 - April 1, 2017, Osmangazi University, Eskişehir With the cooperation of Turkish Respiratory Society (TRS), European

Detaylı

Random Biopsilerin Kolposkopi Uygulamasında Yeri Vardır / Yoktur

Random Biopsilerin Kolposkopi Uygulamasında Yeri Vardır / Yoktur Random Biopsilerin Kolposkopi Uygulamasında Yeri Vardır / Yoktur SERVİKSİN PREİNVAZİV LEZYONLARI YÖNETİM İzlem Servikal sitoloji HPV testi Kolposkopi ile SERVİKSİN PREİNVAZİV LEZYONLARI YÖNETİM Tedavi

Detaylı

Controversies in endometriosis and adenomyosis

Controversies in endometriosis and adenomyosis ESHRE CAMPUS 2016 Controversies in endometriosis and adenomyosis organised by the Special Interest Group Endometriosis/Endometrium in association with the Turkish Society of Endometriosis and Adenomyosis

Detaylı

MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM PROGRAMLARI 2015-2016

MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM PROGRAMLARI 2015-2016 www.gynoncomis.org www.gynoncomis.org Değerli Meslektaşlarım, Endoskopik cerrahinin, açık cerrahiye olan üstünlüğü bilinen bir gerçektir. Hem doktor hem de hastalar için çok sayıda avantajlar sağlamaktadır.

Detaylı

CUMARTESİ 8:30-9:00 SEMPOZYUM KAYIT 9:00 9:30 SEMPOZYUM AÇILIŞ

CUMARTESİ 8:30-9:00 SEMPOZYUM KAYIT 9:00 9:30 SEMPOZYUM AÇILIŞ Bilimsel Program 23.02.2019 - CUMARTESİ 8:30-9:00 SEMPOZYUM KAYIT 9:00 9:30 SEMPOZYUM AÇILIŞ 1. OTURUM Oturum Başkanları: Prof. Dr. İsmail Mete İTİL Prof. Dr. Murat CELİLOĞLU 9:30-9:45 Dünya da, Türkiye

Detaylı

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Bilimsel Program - 20 Mart 2014, Perşembe UĞUR DERMAN SALONU SEÇİLMİŞ VAKA SUNUMLARI - Peritoneal Kanserlerde HIPEC in Yeri HIPEC Nasıl Yapılır? Kolon Kanseri Mezotelyoma KONFERANS - Onkolojide Nereden

Detaylı

Jinekolojik Kanserlerin Yönetimi Kılavuzu

Jinekolojik Kanserlerin Yönetimi Kılavuzu ÖNSÖZ Değerli Meslektaşlarım, Başta Jinekolojik Onkoloji Uzmanları olmak üzere, tüm Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları için Jinekolojik Kanserlerin hazırlıkları Türk Jinekolojik Onkoloji Derneğinin

Detaylı

Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi. Dr. Aykut Tuncer

Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi. Dr. Aykut Tuncer Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi Dr. Aykut Tuncer Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi Sunum Planı Over kanseri prevelansı, evrelere göre sağkalım, yayılım yolları

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik 1. HAFTA Stajın Tanıtımı Hekimlik Uygulaması Obstetrik antenatal vizit ve anamnez Puberte ve bozuklukları Hekimlik Uygulaması Jinekolojik anamnez, muayene Non-invaziv ve invaziv antenatal tetkikler Kadın

Detaylı

DAVET. Değerli Meslektaşlarımız,

DAVET. Değerli Meslektaşlarımız, DAVET Değerli Meslektaşlarımız, Sizleri Multidisipliner Onkoloji Derneği (MDO) tarafından 2-4 Ekim 2015 tarihleri arasında Radisson Blu Otel Şişli de gerçekleştirilecek olan 1. Multidisipliner Onkoloji

Detaylı

Jinekolojik Onkoloji Hemşireliği Sempozyumu Program

Jinekolojik Onkoloji Hemşireliği Sempozyumu Program Jinekolojik Onkoloji Hemşireliği Sempozyumu Program -24- 20 Kasım 2014, Perşembe / 20 th November 2014, Thursday 08:30-09:00 Açılış Töreni Salon 2 / Hall 2 Opening Ceremony Ali Ayhan, Gül Pınar, Ziyafet

Detaylı

İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri

İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri 17 KASIM 2017, CUMA 08.30-09.00 Kayıt 09.00-09.30 Açılış Konuşmaları Semra KAYATAŞ ESER Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Yönetici / Başhekim Kamil ÖZDİL İstanbul

Detaylı

1. Oturum: Meme Kanserine Giriş, Patoloji ve Alt Tiplendirme Oturum Başkanları : Dr. Orhan ŞENCAN, Dr. İrfan ÇİÇİN

1. Oturum: Meme Kanserine Giriş, Patoloji ve Alt Tiplendirme Oturum Başkanları : Dr. Orhan ŞENCAN, Dr. İrfan ÇİÇİN TTOD Meme Kanseri Güncelleme Kursu 13-14 Haziran 2015 İstanbul 08:25-08:30 Açılış Dr. Cem BÖRÜBAN Oturum Başkanları : Dr. Fikri İÇLİ, Dr. Gül Başaran, Dr. Erhan GÖKMEN 08:00-08:30 Pratiği Değiştiren Çalışmalar.

Detaylı

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

KONGREDEN AKILDA KALANLAR JİNEKOLOJİK KANSERLER

KONGREDEN AKILDA KALANLAR JİNEKOLOJİK KANSERLER KONGREDEN AKILDA KALANLAR JİNEKOLOJİK KANSERLER Dr Nilüfer Güler 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi 23 Mart 2014, Antalya Jinekolojik Kanserler Sözel bildiri (S-14): Bevacizumab-Nüks Over Kanseri Poster 17

Detaylı

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor Dev Krukenberg tümörlü Mide Kanserli hastada Sitoredüktif

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen

Detaylı

Özgecmis. Özgüç Takmaz Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani

Özgecmis. Özgüç Takmaz Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Özgecmis Özgüç Takmaz Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Dogum Günü : 27/08/1981 Dogum Yeri : Ankara Calisma Adresi : Acibadem Maslak Hastanesi, Buyukdere Caddesi No:40 Maslak/ Sarıyer/Istanbul Tel: 0212

Detaylı

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ Dr. Derin KÖSEBAY OVER KANSERİ Over kanseri tanısı koyulduktan sonra ortalama 5 yıllık yaşam oranı %35 civarındadır. Evre I olgularında 5 yıllık yaşam

Detaylı

DÖNEM VI GRUP C 2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C 2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Jinekolojik Kanser Tedavisi Sonrası HRT Önerilmemeli? Dr. Selçuk Erkılınç Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği

Jinekolojik Kanser Tedavisi Sonrası HRT Önerilmemeli? Dr. Selçuk Erkılınç Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği Jinekolojik Kanser Tedavisi Sonrası HRT Önerilmemeli? Dr. Selçuk Erkılınç Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği Women Who Used The Drugs will be Much More Pleasent to Live

Detaylı

DÖNEM VI GRUP C2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

MEME ve TİROİD HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR 3 EKİM 2015

MEME ve TİROİD HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR 3 EKİM 2015 Değerli Meslektaşlarımız, Bu yıl Türk Cerrahi Derneği'nin Bölgesel Cerrahi Toplantısı'nın Edirne'de yapılacak olmasını sizlere bildirmekten gurur duymaktayız. Trakya Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI 01 ŞUBAT 2019 28 ŞUBAT

Detaylı

DÖNEM VI GRUP F-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

: Konferans II Neoadjuvan radyoterapinin radikal cerrahi girişim üzerindeki etkisi; dün, bugün, yarın 30' Rob Glynne-Jones

: Konferans II Neoadjuvan radyoterapinin radikal cerrahi girişim üzerindeki etkisi; dün, bugün, yarın 30' Rob Glynne-Jones 1. GÜN 08.30-09.00: Açılış Seramonisi İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu MSKCC & Liv Hospital Toplantılarının Tarihçesi TKRCD Başkanı: Selman Sökmen MSKCC: Philip Paty İSÜ Dekanı: Oktar Asoğlu 09.00-09.30:

Detaylı

15 Mart 2019, Cuma. TOETVA Özer Makay. Robotik tiroid cerrahisi Fatih Tunca. Konuşmacı: Bilgi Baca. Laparoskopik sleeve gastrektomi Hasan Altun

15 Mart 2019, Cuma. TOETVA Özer Makay. Robotik tiroid cerrahisi Fatih Tunca. Konuşmacı: Bilgi Baca. Laparoskopik sleeve gastrektomi Hasan Altun 15 Mart 2019, Cuma 08:30 Kayıt 15:00-15:45 Açılış Töreni 15:45-16:15 Papiller tiroid kanserinin cerrahi tedavisinde güncel gelişmeler Oturum Başkanları: Semih Baskan, Nusret Korun Konuşmacı: Seher Demirer

Detaylı

DÖNEM VI GRUP F-2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI 1 AĞUSTOS 2018 31 AĞUSTOS

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B-2 DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B-2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

ET İ UYGULAYALIM MI?

ET İ UYGULAYALIM MI? HSIL DA GÖR VE TEDAVİ ET İ UYGULAYALIM MI? Dr. Gökhan Demirayak Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği Gör ve Tedavi Et Kolposkopide

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen hekim düzeyinde

Detaylı

DÖNEM VI GRUP E-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP E-1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Serviks Kanserinin Cerrahi Tedavisi. Prof. Dr. Uğur Saygılı DEUTF Kadın Hast. Ve Doğum ABD

Serviks Kanserinin Cerrahi Tedavisi. Prof. Dr. Uğur Saygılı DEUTF Kadın Hast. Ve Doğum ABD Serviks Kanserinin Cerrahi Tedavisi Prof. Dr. Uğur Saygılı DEUTF Kadın Hast. Ve Doğum ABD Serviks Kanserinin Epidemiyolojisi Dünya 493,000 yeni vaka/yıllık 274,000 ölüm/yıllık 85 % gelişmemiş 15 % gelişmiş

Detaylı

DÖNEM VI GRUP D 1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP D 1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP D 2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP D 2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI 01 KASIM 2018 30 KASIM

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Öğrenim alanı Üniversite Fakülte/enstitü Mezuniyet yılı. Dokuz Eylül Üniversitesi. Dokuz Eylül Üniversitesi İstanbul Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Öğrenim alanı Üniversite Fakülte/enstitü Mezuniyet yılı. Dokuz Eylül Üniversitesi. Dokuz Eylül Üniversitesi İstanbul Üniversitesi ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Vildan KOCATEPE 2. Doğum Tarihi: 26.02.1987 3. Öğrenim Durumu: Derece Öğrenim alanı Üniversite Fakülte/enstitü Mezuniyet yılı Lisans Hemşirelik Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik

Detaylı

MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ VE SARKOMLAR KURSU

MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ VE SARKOMLAR KURSU MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ VE SARKOMLAR KURSU 09-10 Şubat 2019 Radisson Blu Resort Çeşme / İzmir 08.30-08.40 Açılış konuşması ve bilgilendirme 1. Oturum SSS Tümörlerine

Detaylı

Endometrium kanserinde metastatik lenf nodu bölgesine göre cerrahi patolojik faktörlerin değişimi

Endometrium kanserinde metastatik lenf nodu bölgesine göre cerrahi patolojik faktörlerin değişimi Araştırmalar / Researches Endometrium kanserinde metastatik lenf nodu bölgesine göre cerrahi patolojik faktörlerin değişimi Taner Turan 1, Gökhan Açmaz 2, Sezin Ertürk 1, Burcu Gündoğdu 1, Nejat Özgül

Detaylı

BİLİMSEL PROGRAM 1. GÜN 12 MAYIS 2016 PERŞEMBE

BİLİMSEL PROGRAM 1. GÜN 12 MAYIS 2016 PERŞEMBE BİLİMSEL PROGRAM 1. GÜN 12 MAYIS 2016 PERŞEMBE 08:30 Açılış, İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu 08:30-09:00 Dr. İsmail Çelik 09:00-09:50 PANEL - AKCİĞER KANSERİ OTURUMU Oturum Başkanları: Dr. Türkkan Evrensel,

Detaylı

Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip. Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip. Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Servikal Sitolojik Terminoloji Neden Takip Edelim? Hastalığın invazif serviks kanserine ilerleme

Detaylı

Pelvik Anatomi Kadavra Kursu 5-6 EYLÜL 2015

Pelvik Anatomi Kadavra Kursu 5-6 EYLÜL 2015 Gynocas Kadavra Kursu Direktörleri Nuray Bozkurt Ayşe Filiz Yavuz Avşar Gynocas Kadavra Kursu Organizasyon Komitesi Nuray Bozkurt Ayşe Filiz Y. Avşar Ali Ayhan Halil İ. Açar Aydan Biri Onur Karabacak Çağatay

Detaylı

DÖNEM VI GRUP D1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP D1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

PRİMER VE METASTATİK KARACİĞER KANSERLERİNE MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM: TERANOSTİK UYGULAMALAR

PRİMER VE METASTATİK KARACİĞER KANSERLERİNE MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM: TERANOSTİK UYGULAMALAR Toplantı Başkanı: Nil Molinas Mandel Düzenleme Kurulu Dursun Buğra Hale Başak Çağlar Özkök İzzet Rozanes Meltem Çağlar Tuncalı Mehmet Onur Demirkol Murat Tuncel Mustafa Cengiz Orhan Bilge Uğur Selek Saadettin

Detaylı

MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI ( ) GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANSERLERİ KURSU

MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI ( ) GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANSERLERİ KURSU MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI (2017-2018) GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANSERLERİ KURSU 10-11 Şubat 2018 Point Otel, Ankara 10 Şubat 2018, Cumartesi 08:30 08:40 Açılış Konuşması ve Bilgilendirme Dr.

Detaylı

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

2016 by American Society of Clinical Oncology. Amerikan Klinik Onkoloji Cemiyeti (ASCO) İnvaziv Servikal Kanser Yönetimi

2016 by American Society of Clinical Oncology. Amerikan Klinik Onkoloji Cemiyeti (ASCO) İnvaziv Servikal Kanser Yönetimi 2016 by American Society of Clinical Oncology Amerikan Klinik Onkoloji Cemiyeti (ASCO) İnvaziv Servikal Kanser Yönetimi Servikal kanserin tedavisi hastalığın evresine göre belirlenmektedir. Tedavi konizasyon,,

Detaylı

Endometrium Kanserlerinde Uygun Cerrahinin Sonuçlara Etkisi. Prof.Dr. Haldun GÜNER

Endometrium Kanserlerinde Uygun Cerrahinin Sonuçlara Etkisi. Prof.Dr. Haldun GÜNER Endometrium Kanserlerinde Uygun Cerrahinin Sonuçlara Etkisi Prof.Dr. Haldun GÜNER FIGO 2009 Endometrium Kanseri & Cerrahi TAH/BSO/sitoloji Omentektomi-biopsi Pelvik paraaortik LND Apendektomi (non-endo)

Detaylı

Dr. İsa Aykut Özdemir SBÜ Bakırköy Dr.Sadi Konuk EAH Jinekolojik Onkoloji Kliniği

Dr. İsa Aykut Özdemir SBÜ Bakırköy Dr.Sadi Konuk EAH Jinekolojik Onkoloji Kliniği Dr. İsa Aykut Özdemir SBÜ Bakırköy Dr.Sadi Konuk EAH Jinekolojik Onkoloji Kliniği Kanser tedavisinde ; küratif amaçlı yapılacak bir tedavi öncesinde kemoterapi uygulanmasına NEOADJUVAN KEMOTERAPİ denir

Detaylı

INTERNATIONAL INTERNAL MEDICINE TRAINING MEETINGS-2 MACEDONIA

INTERNATIONAL INTERNAL MEDICINE TRAINING MEETINGS-2 MACEDONIA INTERNATIONAL INTERNAL MEDICINE TRAINING MEETINGS-2 MACEDONIA Uluslararası İÇ HASTALIKLARI EĞİTİM TOPLANTILARI-2 MAKEDONYA 06-08 Aralık 2013 Üsküp/Makedonya December 06-08, 2013 Skopje/Macedonia International

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DÖNEM VI GRUP C 1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C 1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

ERKEN EVRE SERV KS KANSER NDE TÜMÖR BOYUTUNA GÖRE CERRAH -PATOLOJ K R SK FAKTÖRLER N N DE fi M

ERKEN EVRE SERV KS KANSER NDE TÜMÖR BOYUTUNA GÖRE CERRAH -PATOLOJ K R SK FAKTÖRLER N N DE fi M Türk Jinekolojik Onkoloji Dergisi Haziran 2007, Cilt 10, Say 2, Sayfa 40-44 ERKEN EVRE SERV KS KANSER NDE TÜMÖR BOYUTUNA GÖRE CERRAH -PATOLOJ K R SK FAKTÖRLER N N DE fi M Dr. Taner Turan, Dr. Nuray Yüksel,

Detaylı

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD Dr. Zeynep Özsaran E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD Son cümle: Geçmiş yıllarda yapılan randomize çalışmalarda endometrium kanserinde RT nin rolü tanımlanmıştı Ancak eksternal RT nin yeri yüksek risk faktörlü

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Rabia SAĞLAM 2. Doğum Tarihi : 17. 10. 1984 3. Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik Atatürk Üniversitesi 2003-2007 Toplum

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ADANA DR. TURGUT NOYAN UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ İNFERTİLİTE TOPLANTISI adana.baskenthastaneleri.

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ADANA DR. TURGUT NOYAN UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ İNFERTİLİTE TOPLANTISI adana.baskenthastaneleri. İNFERTİLİTE TOPLANTISI 20-21 İNFERTİLİTE TOPLANTISI 20-21 Ekim 2018 Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Sağlık Yerleşkesi Düzenleme Kurulu Prof. Dr. Esra Bulgan

Detaylı

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı Anormal Servikal Sitolojide Yönetim Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı 2001 Bethesda Terminolojisi Skuamoz hücre Atipik skuamoz hücreler Nedeni

Detaylı

DÖNEM VI GRUP A-2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP A-2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI ÖDÜLLÜ İNTERAKTİF MEME KANSERİ KURSU

MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI ÖDÜLLÜ İNTERAKTİF MEME KANSERİ KURSU MEZUNİYET SONRASI GÜNCELLEME KURSLARI ÖDÜLLÜ İNTERAKTİF MEME KANSERİ KURSU 23-24 Aralık 2017 Radisson Blu Hotel Şişli / İstanbul 08.00-08.15 08.15-08.30 Açılış konuşması ve bilgilendirme Prof. Dr. İlhan

Detaylı

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DAVET. Değerli Meslektaşlarım,

DAVET. Değerli Meslektaşlarım, DAVET Değerli Meslektaşlarım, 33. Zeynep Kamil Jineko Patoloji Kongresi 7-8 Kasım 2015 tarihleri arasında Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel de gerçekleşecektir. Zeynep Kamil Hastanesi olarak

Detaylı

Uz.Dr. Saadet TOKLUOĞLU

Uz.Dr. Saadet TOKLUOĞLU Uz.Dr. Saadet TOKLUOĞLU Fakülte : İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ, 1988 Uzmanlık : İÇ HASTALIKLARI, DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, 2000 YAYINLAR Sadık Muallaoğlu, Güngör Utkan, Ayşe Gök Durnalı, Ülkü Yalçıntaş

Detaylı

DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI 01 MAYIS 2019 31 MAYIS

Detaylı

İntraoperatif Saptanan Epitelyal Olmayan Over Tu mörlerinde Yönetim. Prof. Dr. Tevfik GÜVENAL Celal Bayar Üniversitesi Manisa

İntraoperatif Saptanan Epitelyal Olmayan Over Tu mörlerinde Yönetim. Prof. Dr. Tevfik GÜVENAL Celal Bayar Üniversitesi Manisa İntraoperatif Saptanan Epitelyal Olmayan Over Tu mörlerinde Yönetim Prof. Dr. Tevfik GÜVENAL Celal Bayar Üniversitesi Manisa %5 %3-5 İnsidans Germ hu creli tu mörler 3.7/100.000 Çoğunlukla gençlerde

Detaylı

Miks tip endometrium kanseri analizi

Miks tip endometrium kanseri analizi Araştırma / Clinical Investigation DOI: 10.4274/tjod.94759 Miks tip endometrium kanseri analizi Analysis of mixed type endometrial carcinoma Soner Düzgüner1, Hilal Ilgın2, Tolga Taşçı2, İpek Nur Düzgüner2,

Detaylı

Alman Türk Jinekoloji Derneği (DTGG) ve Türk Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) Joint Meeting

Alman Türk Jinekoloji Derneği (DTGG) ve Türk Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) Joint Meeting 22-24 Mayıs 2015, İstanbul Acıbadem Ünirsitesi Tıp Fakültesi, Maslak Hastanesi Değerli Meslektaşlarımız, Jinekoloji pratiğinde mesleki eğitimin yanı sıra yaptığımız bu toplantı ile Almanya dan gelen meslektaşlarımızla

Detaylı

Meme Kanseri Cerrahi Yenilikler Sancar Bayar Ankara Üniversitesi Tıp fakültesi Cerrahi Onkoloji BD

Meme Kanseri Cerrahi Yenilikler Sancar Bayar Ankara Üniversitesi Tıp fakültesi Cerrahi Onkoloji BD Meme Kanseri Cerrahi Yenilikler 2016 Sancar Bayar Ankara Üniversitesi Tıp fakültesi Cerrahi Onkoloji BD SLN Klinik ve radyolojik olarak aksilla negatif hastalar Radyonüklid Sentimag Isosulfan/Patent blue

Detaylı

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. S A, 32 yaşında, Öğretmen, Trabzon Şikayeti: Karın ağrısı Hikayesi: 6 yıl

Detaylı

+90 (216) (216)

+90 (216) (216) Fatih Şendağ Kurs Başkanı Eray Çalışkan Kurs Başkanı 29 Haziran - 1 Temmuz 2018 Bahçeşehir Üntatomi Laboratuarı Göztepe Medicalpark Hastanesi Yanı Opteamist Turizm & Organizasyon Koşuyolu Mah. Mahmut Yesari

Detaylı

DÖNEM VI GRUP A2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP A2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP A2 DERS PROGRAMI 01 EYLÜL 2018 30 EYLÜL

Detaylı