Created by Simpo PDF Creator Pro (unregistered version)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Created by Simpo PDF Creator Pro (unregistered version) http://www.simpopdf.com"

Transkript

1 3. BÖLÜM 1 - KÂİNATTA TEK İRŞAD EDEN HZ. MUHAMMED'DİR 2 - KALB TEMİZLİĞİ 3 - KAZA VE KADER 4 - KERAMET NEDİR 5 - KEVSER SÛRESİ 6 - KUR'ÂN-I YAŞAMAK NEDİR 7 - KUR'ÂN-I KERÎMDEKİ SÛRELERİN NÜZÜL SIRASININ HİKMETİ 8 - KUR'ÂN-I KERÎM'E VARİS OLANLAR 9 - KURBAN BAYRAMI 10 - KURBAN BAYRAMINDA GETİRİLEN TEŞRİK TEKBİRLERİNİN MÂNÂ VE MÂHİYETİ 11 - LUT (A.S) KISSASI 12 - MAİDE SOFRASI NEDİR 13 - MELAMÎLER NAMAZ KILMAZ MI 14 - MELAMÎYİZ 15 - MESCİDLERDE KILINAN NAMAZIN ECRİ 16 - MEVLÎD KANDİLİ 17 - MÎ'RÂC 18 - MUHARREM AYININ TAŞIDIĞI MÂNÂ 19 - MUHKEM, MÜTEŞÂBİH ÂYETLERİN ZUHÛRU 20 - MUSA (A.S) VE ASA MUCİZESİ 21 - MUSA (A.S) VE HIZIR KISSASI 22 - (A.S)'IN KAVMİNİ SAMİRÎ'NİN SAPTIRMASI 23 - MUSA (A.S)'IN ŞUAYB (A.S)'DAN TAHSİLİ 24 - MÜ'MİN KİMDİR 25 - MÜRŞÎD-İ KÂMİL KİMDİR 26 - MÜRŞİD-İ KAMİLLERİN SALİKLERDEN İSTEDİKLERİ 27 - NAMAZ RİSÂLESİ VAKİT NAMAZLARININ SIRLARI

2 KÂİNATTA TEK İRŞÂD EDEN HZ. MUHAMMED DİR Bu kâinatta tek Mürşid-i Kâmil vardır. O da Hz. Muhammed dir. Günümüzde Hakk Mürşidi diye bildiğimiz bütün kâmillerden de irşâd eden yine Hz.Muhammed dir. Çünkü bir Hadis-i Şerif te: Evvelâ ma halakallahu nûri Allah evvelâ benim nurumu yarattı Evvelâ ma halakallahu rûhi Allah evvelâ benim rûhumu yarattı Evvelâ ma halakallahu akli Allah evvelâ benim aklımı yarattı Evvelâ ma halakallahu kâlem Allah evvelâ benim gönüllere nakşeden sözlerimin kâlemini yarattı. buyrulmaktadır. Görüldüğü gibi Levlâke levlâk vemâ halâktül eflâk Hadis-i Kudsîsi gereğince, Vahdet ve kesret âlemlerinde, Hz.Muhammed aynaları olmamış olsa idi, Cenâbı Hakk bu âlemlerdeki varlıkları yaratmayacaktı. Dolayısıyla da, âlemlerdeki bu varlıklar ne nuru ile görülecek, ne de rûhu ile diriliğini sergilemiş olacaktı. Ben gizli bir hazine idim bilinmekliğimi murat ettim sevdim ve muhabbet ettim.bu halkı halk eyledim Hadis-i Kudsîsi ile,evvelâ Hz. Muhammed in nurunu, rûhunu, aklını ve kâlemini yaratarak, Cenâb-ı Hakk ın yeryüzü olan sıfatlar âleminde, kâinatta kendini gösteren tek ayna olduğunu, bunu Tafsilât-ı Muhammediyyesiyle, cemâdî rûh, nebâtî rûh, hayvânî rûh, insan rûhu halleriyle sergilediğini,aslında hepsinden,bu varlıkların isti dâd ve kaabiliyetlerine göre, bilinen ve görünenin Hakk ın ta kendisi olduğunu anlamış oluruz. Cenâb-ı Allah Allahlığı ile irşâd ve terbiye etmez. Kesret âlemine tecellî etmesi ile,kemâlât mazharı olan (mazhar,

3 Allah ın kesret âleminde açığa çıktığı varlığa denir) Muhammed den irşâd ve terbiyesini yapmaktadır. Hz. Muhammed in günümüzde vârisleri olan (el ulemayı veresetül enbiya) Hakk Mürşîdlerinden irşâd eden de yine Hz.Muhammed in ta kendisi olduğunu anlamış oluruz. Belki bugün zâhir unsuriyeti ile O nu görmek mümkün olmayacaktır ama bâtın olan Hakîkat-i Muhammediyye siyle, Nûr-i Muhammediyyesiyle günümüzdeki Hakk Mürşîdlerinden irşâd edenin O olduğunu görürüz. Karagöz oyunu seyretmişsinizdir. Aslında ne Hacivat ın ne de Karagöz ün bir varlığı ve icraatı vardır.her ikisinden de söz ve hareketleri yapan onların gerisindeki görünmeyen sanatkârdır. İşte aynen onun gibi, günümüzde de, Hakk Mürşîdlerinden irşâd edenin Hz. Muhammed, bizlerin de insan-ı asliyesini bulmak isteyen kullar olduğumuzu anlamış oluyoruz.temiz elbise olan Muhammed elbisesini giydiğimizde,kendi Muhammed oluşumuzu anlamış oluruz.kesafet âlemi olan bu dünya âleminde,nasıl birbirimizin fiziksel bedenini görüyor ve şahitlik yapıyorsak, fiziksel bedenimizi bu âlemde soyunup, rûhlar âlemine intikalimizle âlem-i Âhirette de rûhlar birbirlerini görüp şahitlik yapacaktır.buradaki şahitlik dış ı görmekle değil, aynı zamanda rûhların kokularını tanımalarıyla olacaktır. Zira orada beden yoktur.lâtif olan Muhammed elbisesi vardır. İçinden dışı, dışından da içi ayan beyan görünmektedir. Onun için Fehmi Hazretleri bir ilâhîsinde şöyle buyuruyorlar: Gül kokanlar gül olur bülbüle dîdâr olur Kaftan kafa hükmeden mülke Süleyman olur

4 İnşaallah bizler de bir gün, gül olan Hz. Muhammed in ilm-i ledününü kokladıkça, Muhammed olacağımız âşikar olur.cenâb-ı Hakk isteyenlere bu zevkleri ihsân etsin. Âmin. KALB TEMİZLİĞİ Bizler günde beş defa abdest alıyor,beş vakit namaz kılıyor ve Ramazan da da bir ay oruç tutuyoruz. Acaba bunlardan istifade ederek kalbimizi temizleyip hallenerek yaşantımızda uygulamaya geçebiliyor muyuz? Çünkü Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz buyuruyorlar ki: Bir müslümanın evinin önünden bir nehir geçse ondan beş vakit abdest alıp yıkansa o kişide pislik kalır mı? Elbette kalmaz değil mi? Çeşitli âyetlerde de ellerimizi, yüzümüzü baş ve ayaklarımızın yıkanması emredildiği için tenimizle ilgili bu temizliği eksiksiz yapıyoruz. Fakat bunların getirdiği manevî temizliğin olup olmadığını kendimizi yakın takibe alarak izlemiyoruz. Günlük muhasebemizi yaparak eksiklerimizi izale edemiyoruz. İki günü bir olan zarardadır. (H.Ş.) gereğince zararda olduğumuz açıkça ortaya çıkmaktadır. Tevhîd ehli olarak ellerimizin yıkanması ef âlin bize ait olmadığını remzetmektedir. Yüzümüzün yıkanması, sıfat mahallî olduğu için sıfatların bize ait olmadığını remzetmektedir. Baş ve ayakların da mesh edilmesi,başla ayak arasındaki vücûdun Vücûdullah olduğunun idrâkiyle nisbîyetlerden kurtulmak olduğunu remzetmektedir. Bunları ilmel öğreniyoruz. Fiilerin fâili Allah tır derken şühûd edemediğimiz için hâlâ karşımızdaki varlık ve kişilere nisbet etmekten kendimizi alamıyoruz. İlimle yine biliyoruz ki kuvvet ve kudret Allah ındır. Hiçbir kimsenin güç ve kudreti yoktur. Şu halde

5 bu ikilik içerisinde huzur ve saadeti bulmamız mümkün değildir. Çünkü kalbimiz temizlenmedi. Abdest almakla yalnız a zalarımızı yıkamaktan öteye geçemedik.bu yıkanmanın manevî yönü olan ef âl, sıfat ve vücûdun Hakk a ait olduğunun idrâki, kalbimizin tasdik etmesi bütün a zalarımızın onunla hallenmesine vesîle olacaktır ve kalbimizin temizliğinin meyveleri sıfatlardan tecellî eden iyi ve güzel fiillerden görünecektir. Kalb bir komutan,bütün sıfatlar onun askerleridir. Komutan iyiliği emrederse askerler iyiyi yaparlar. Komutan kötülüğü emrederse askerler kötülüğü yaparlar. Komutan olan kalbimizin temiz ve iyi olduğunu görmek istiyorsak kendi fiillerimize bakalım. Edep, ahlâk, sevgi, teslimiyet ve alçak gönüllülük gibi Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin bu yönlerini kendimizde görebiliyor muyuz? Görebiliyorsak Elhamdulillah kalbimiz temizlenmiştir. Aldığımız abdestler bizim hem zâhirimiz olan tenimizi hem de bâtınımız olan kalb temizliğini sağlamış olacaktır. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz İstediğiniz kadar ilim öğreniniz, bildiğinizle amel etmedikçe Allah a yemin olsun ki mükâfata nâil olamazsınız. buyurmuşlardır. Şu halde bizler de öğrendiklerimizle amel etmeyince ne zâhir yapılan temizliklerden ne de ilim ve sözlerden faydalanamayacağımız anlaşılmaktadır. Namaza gelince, Namaz mü minin mi racıdır. Hadis-i Şerifi gereğince Mi rac ikilikten birliğe uruc etmek, Allah la beraber olmak,allah la konuşmak, Allah la sevişmektir. Zâhir olarak kıyam,rükû,secde halinde kıldığımız namazlarda yalnız zâhirde kalıyorsak kıyamın, rükûnun ve secdenin taşıdığı manevî mânâyı bilmiyorsak zâhir olarak ömrümüz müddetince kıldığımız namazlardan maalesef layıkiyle istifade edemiyoruz

6 demektir. Çünkü namaz Allah la görüşmekti, görüşmedik.onunla beraber olmaktı, olamadık. Zira zannımızdaki bir Allah bizlere fersah fersah uzaklarda olduğu için ne görebildik ne de beraber olabildik. Allah ise hayâllerden,zanlardan münezzehtir. Beş vakit namazı da emr-i ilâhi olduğu için bilinçsiz olarak devamlı kıldık. Bir günden bir güne bu kıldığımız namazlardan ne istifade ettiğimizi düşünmedik. Hep zannımızdaki Âhirette Mükâfaatı görürüz inşâallah dedik. İki cihan serveri Peygamberimizin dünya ve Âhirette saadet dağıttığını düşünüp bunlar nelerdir? nerededir? nasıldır? demedik. Devamlı tenimizle namaz kıldık, rûhumuzun Mi racını düşünmedik.belki tenimizle kıldığımız namazlardan bedenen,sıhhat yönünden birçok faydaları sağladık, fakat manevî faydalardan nasibimizi alamadık. Allah la beraber olmanın yalnız namazda değil her zaman ve her yerde olduğunu, bu kâinatın bütün nebâtâtı ile kıyamda, hayvânâtıyla rükûda ve cemâdâtıyla secde halinde Allah ı dâima zikrettiklerini bilmemiz lâzımdı, bilemedik. Bilmek de yetmiyor, görmek lâzımdı,göremedik. Göremeyince amel ve muamelelerimizin de nâkıs ve bilinçsiz olacağı muhakkaktır. Dolayısıyla da ikilik içerisinde huzur ve mutluluğu bulmamız mümkün olmayacaktır. Allah la beraber olmanın ve konuşmanın tek gâyesi O nu layıkiyle bilmek, dünya ve Âhirette huzur ve saadet içinde yaşamaktır. Unutulmamalıdır ki Allah ın bunlara hiç ihtiyacı yoktur. Esas bizlerin ihtiyacı vardır. Zâten oruç, namaz gibi amelle ilgili ibâdetler gâye değil araçtır. Bu ibâdetlerin zâhirini yapıp bâtınını bilmemek ve elde edilen faydaları görmemek emeklerimizin boşa gittiğini göstermez mi? Namazda Allah la konuşabilen bir mü min her gün ve her yerde onunla beraber olduğunu anlayacaktır ve zevk edecektir. Her kimle alış veriş yapıyorsa Allah la alış

7 veriş yaptığını, halka hizmetin onlarda Hakk ı gördüğü için Hakk a hizmet olduğunu şühûd ederek zevk edecektir. İşte o zaman emr-i İlâhi olduğu için namaz kılan bir kişi anlayacaktır ki, her varlık namaz kılmaktadır.bu kâinatta namaz kılmayan hiçbir varlık yoktur.yalnız insanoğlu kendisine verilen akıl ve ilim nimetleriyle bunun idrâkinde ve şühûdundadır.akıl ve ilim nimetinden nasipsiz olan diğer varlıklar ise bundan habersizdirler. Onlar bu âleme hayvan gelmiş hayvan gidenlerdendir. Namazın Mi rac olduğunu, Mi racın da Allah la beraberlik ve konuşma olduğunu anladığımızda kalbimiz temizlenmiş olacaktır. Hakk tan gayri bir varlığın olmadığı bir yerde ihtilaf olamayacağı için ikilikte kahır diye bildiğimiz her ne varsa hepsinin iyiliğe tebdil edildiğini görmüş olacağımızdan saadet zevkine sahip olmuş oluruz. Şu halde yaptığımız ibâdetlerin yalnız zâhirini yapıp bâtını olan ilim ve irfâniyetine sahip olarak hallenmeden yaşamımıza geçiremiyorsak henüz kalb temizliğine sahip olamadığımız için bunları fiilerimizden gösteremiyoruz demektir. Çokları nasıl yalnız zâhir ibâdetlerini yapıp da bâtınından hiç haberleri olmadığı için yaşantılarında saadete sahip olamıyorlarsa aynen onlar gibi yalnız ilimle bâtını bilenler de fiilerinde sevgi, ahlâk, edeb gibi meyvelerini gösteremedikleri için huzur ve saadet zevkine eremezler. Çünkü zâhirdekiler taklîdden tahkike geçemedikleri için bu nimetlerden mahrum edilmektedirler. Bâtını bilip de yaşamına geçiremeyenler için de durum aynıdır.allah ın bütün sıfatlarından Zâtını ilân edişi nasılsa bu irfâniyete sahip olanların da O nu bütün sıfatlarından sergilemesi gerekmez mi? Yaşamak istemeyenler kelâmda kaldıkları için meyvesiz ağaç durumundadırlar.

8 Sözde ârifim diyenler de sîretlerinde henüz ikilikten kurtulamadıkları için her gün beğenmediklerinin gıybetini yapmakta, hatta iftiralarda bulunmaktadırlar. Halktaki Hakk ı göremedikleri için onlarla hep ihtilâftadırlar. Bilmiyorlar ki zâhir bâtınsız, bâtın da zâhirsiz olmaz. Ten cansız can da tensiz mutluluğa erdiğini gören var mıdır? Zira eksi ve artı kutuplar olmazsa elektrik lambası bile yanmıyor. Gelin kardeşler her türlü ibâdetlerin zâhir ve bâtınını bilmiyorsak, bilen bir İnsan-ı Kâmilden öğrenelim. Ondan sonra da isti dâd ve kabiliyetimiz nisbetinde yapmaya gayret gösterelim. Zâhir ibâdetlerde unsuriyetimizin sayılamayacak kadar faydaları var. Sîretimizin de irfâniyet ve kemâlâtla şühûd ederek o Resûlullah (S.A.V.) meyvelerini hem kendimizde hem de her varlıkta görelim ve gösterelim. Onun saadetiyle yaşamımızda yediğimiz gibi isteyenlere de yedirelim ki layıkiyle kul olmuş olalım. Yoksa kuru lâflarla kendimizi aldatmaktan başka bir iş yapmış olamayız. Allah cümlemizi i tikâdımızda layıkiyle O nu bilen, zerreden kürreye kadar her varlıkta farkıyla O nu gören, yaşantısında bildikleriyle amel eden, O nda O olmak saadetine nâil olan kullarından eylesin. Âmin. KAZÂ VE KADER Cenâb-ı Hakk ın ilm-i Zâtiyesindeki malûmata kazâ denir. O da ilm-i ezeliyetteki kulun isti dâdıdır. Bunların zuhûrâtının günü ve saati gelince,meşiyyet-i İlâhiye tecellîleriyle fiillerinden açığa çıkmasına da kader denilir. Bir kişinin isti dâdındaki o hâl,fiile tecellî edince, O nun takdiriymiş diyoruz.

9 Kazâ iki türlüdür: 1 - Kazâ-yı mübrem (değiştirilemeyen, mutlaka zuhûr edecek) 2 - Kazâyı muallâk (değiştirilebilecek, henüz karar verilmemiş) Biz buna hakîkatte kazânın değişmediğini,şeriatta ise terbiye ve yönlendirileceğini söyleriz. Misâl vermek gerekirse,bir badem çekirdeğini toprağa dikelim. Buna hiçbir müdahalede bulunmadan beklersek, o badem çekirdeği badem ağacı olacak ve meyvesini verecektir. Hiçbir değişiklik olmaz. Fakat atılan tohum, toprak yüzüne çıktıktan sonra, biraz büyüyüp aşı demine gelince, o fidana şeftali, kayısı gibi bir meyve aşılarsak, toprağa badem olarak ektiğimiz o tohum aşı sonunda badem değil,aşılanan şeftali veya kayısı verecektir. Böylece hakîkatte çekirdek olarak kazânın değişmediği, şeriatta yani ağaç haline gelince aşılanmakla değiştirilebileceği anlaşılmış olur. Bizler ilm-i ezeliyyetteki kazâmızın ne olduğunu bilmiyoruz. Bir Mürşîd-i Kâmilden, Muhammed aşısı ile aşılandığımızda, kekremsi olan ahlat meyvelerimizin, Muhammed meyvesi olan armut haline dönüştüğünü görüyoruz. Allah ilim sahibidir. İlmiyle her şeyi bilir. İrâdesi ile murâd eder. Tekvinâtı ile de halk ederek fiilleriyle açığa çıkar. Yalnız Cenâb-ı Hakk ın,ilim, irâde, tekvin sahibi olması yeterli değildir. Cenâb-ı Allah bir şeye ol diyebilmesi için,tecellî edeceği mazharda, tecellîye uygunluk aramaktadır. Onun için

10 Allah Âlimdir. Bizler ise malûmuz. Bizlerdeki Cenâb-ı Hakk ın ma lûmiyeti, zaman, mekân ve ihvân üçleme sırrı ile mümkün olur. Yoksa bu üçleme sırrına müsait olmayanlarda kün (ol) emrini Cenâb-ı Hakk vermez. Şu halde kişilerin ilm-i ezeliyette, isti dâdları ne ise,cenâb-ı Allah herkesin isti dâdını görüyor. İsti dâdı neyi iktizâ ediyorsa, onu irâdesine, irâdesi de kudretine veriyor. O da kişilerin isti dâdlarını meydana getirmek sûretiyle, fiilleriyle kendisini göstermiş oluyor. Şu halde kazâ önce geliyor. Kazâ Cenâb-ı Hakk ın Zâtı ilmindeki malûmatıdır. Herkesin isti dâdını bildiği için, ona göre tecellî etmektedir. Tecellîsi olan fiil görüntüsüne de kader denir. Çok insanlar isti dâdlarını bilmedikleri için, bu tecellî eden olaylara gamlanıp kederlenmektedirler. Ne zaman Tevhîd ilmini tahsil ederek, kişiler isti dâdlarını bilir ve fiillerinde O nu görürlerse, bu olayın isti dâdlarından geldiğini anlayacak ve hiçbir zaman kederlenmeyeceklerdir. Her kim, gamlanıp kederleniyorsa, henüz daha isti dâdlarından geldiğini lâyıkıyle bilmiyor ve görmüyordur. Cenâb-ı Allah değişmeyen, mübrem kazâyı günü ve saati gelince, mutlaka tecellî ettirir. Bu, bir silahın namlusundan çıkan mermiye benzer. Mermi silahın namlusunu terk ettiyse, onun hedefe isabet etmemesi düşünülemez. Fakat mermi, silahın içinde ve henüz tetik çekilmemişse, Cenâb-ı Hakk onun bütün yetkilerini evliya ve Mürşîd-i Kâmillerden kullanır.ya da bir dut ağacının ceviz ağacına aşılanmasının mümkün olmaması gibi o tecellîyi hiçbir zaman zuhûr ettirmez. Evliyalar da iki sınıftır

11 1 - Bilir ve görür. Tecellîye mani olamaz. 2 - Bilir ve görür. Fakat tecellîyi değiştirebilir. Bir sâlikin isti dâdında her ne kadar kötü tecellîler mevcut olsa da, İnsan-ı Kâmile gelince Cenâb-ı Hakk a verdiği sözde sadakat gösterdiği müddetçe, ir silahın emniyete alınması gibi, zikir ve fikirlerinde dâimî oluşu onun silahını patlatmayacaktır. İkinci velîler ise silahın tetiği çekilmiş de olsa mermi namluyu henüz terk etmediği için namlunun ucunu başka tarafa çevirterek o tecellîyi başka yönde zuhûr ettirebilir. Bu da bazı kötülüklerin rüyaya tebdil edilmesi gibidir. Görüldüğü gibi kişilerin isti dâdları ne ise mutlaka tecellîsini gösteriyor. Fakat bu, gerektiğinde İnsan-ı Kâmiller mazharından değiştirilebiliyor. Cenâb-ı Hakk bütün kardeşlerime kazâ ve kaderin idrâkini ve yaşamayı ihsân etsin. Âmin. KERÂMET NEDİR Kerâmet Allah ın velâyet mertebesine yükselen kullarına tecellî ettiği bir ihsânıdır. Bir ikram ve bağıştır. Kerâmetler iki türlüdür: 1-Kerâmet-i kevniye

12 2-Kerâmet-i ilmiye Kerâmet-i kevniye de iki şekilde tecellî eder: Birincisi, kulun kendi istek ve arzusu ile zuhûra getirilen, mârifeti ile insanüstü fiiller. İkincisi, gerektiğinde Cenâb-ı Hakk ın velî kullarından insanların faydalanmaları için zuhûrudur. Günümüzde kerâmet-i kevniyeye hiç itibar kalmamıştır. Çünkü bir televizyon düğmesine basmakla dünyanın bütün yönlerini ekranda görebiliyoruz. Bir cep telefonu ile uydudan dünyanın diğer yönü ile konuşabiliyoruz. Bunlar günümüzün üstün mârifet görüntüleri değil midir? Artık bunları görmek güncel fiilleri görmek olduğu için, bir kişiden mârifet tecellîlerini görmek şahıslarda rûhların uyanmasını meydana getirmiyor. Ayrıca kerâmet-i kevniye bir fiilullah olayı olduğu için,o vak ayı Cenâb-ı Hakk'a değil de, kerâmeti gösteren kişiye isnat ettikleri için açıktan büyük günah olan şirk işlemiş oluyorlar.onun için, Tevhîd ehli hiçbir zaman kerâmet-i kevniyeye itibar etmez.inkâr da etmez. Çünkü tecellînin aslını bilmekte ve görmektedir. Devrimiz kerâmet-i ilmiye devri olduğu için bilhassa kerâmet-i ilmiyeye itibar edilmelidir.kerâmet-i ilmiye, Kur ân-ı Kerîm in ledün ilmi diye ifade ettiği sır ilmi ve esrar ilmidir. Kerâmet-i ilmiye de iki bölümdür: 1 - Kesbî ilimle elde edilen kerâmet-i ilmiye 2 - Vehbî ilimle elde edilen, Cenâb-ı Hakk ın ilhamlarıyla her an ayrı bir ş ende tecellîlerinin ilmi.

13 Bir kişinin Mürşîd-i Kâmilin sohbetlerinden veya kemâlât sahiplerinden elde ettiği ilimle,çeşitli evliyaların kitaplarından öğrendiği ilimlerin hepsi,bu irfâniyete sahip olmayanların yanında, üstün ilme sahip olduğunu gösterebilir. Fakat kendi kuyusundan dâima taze su çıkaramadığı için, elbette bir gün,bu su bitince, aynı mevzuları tekrar etmeye başlayacaktır. Dolayısıyla da dinleyenlerde yenilik tecellîleri olmadığı için bıkkınlık meydana getirecektir. Vehbî ilim kerâmetine sahip olanlar Cenâb-ı Hakk ın her an, ayrı ayrı tecellîlerine ayak uydurdukları için, gönül semâlarından gelen ilhamlara tâbi olduklarından, gönüllerde dirilik meydana getirirler. Dinleyenler mutluluk duyarlar ve Biraz daha anlatsa da dinlesek derler. Onlar da âyet ve hadislerin gölgesinde, olayları ilhamları nisbetinde anlatırlar.işte bunlar İnsan-ı Kâmildirler. İnsanları ancak bunlar irşâd edebilir.bir zeytin ağacı nasıl yaz ve kış yapraklarını döktüğü halde, sanki hiç yapraklarını dökmüyormuş gibi hep yeşilse işte bu kâmiller de ilim ve kerâmet kemâlâtını hiçbir zaman yitirmezler. Kendilerine belki o ana kadar duymadığı, bilmediği bir soru sorulduğu zaman Cenâb-ı Hakk ondan tecellî edeceği ilhamlarla hem karşısındaki soru sahibini mutmain eder hem de kendi anlattığı ile o ilme vâkıf olur. Çünkü o zamana kadar o sorulan ilmi kendisi de bilmiyordu. İlhamı ile öğrenmiş oldu. Zira ilim kulun değil Allah ındır. Bilen de Cenâb-ı Hakk tır. İşte bu kişiler ümmet-i Muhammed'e faydalı olanlardır. Her nerede bunları bulursak onlardan mutlaka istifade etmeliyiz. Günümüzde itibar edilmesi gerekli kerâmet-i ilmiye budur. KEVSER SÛRESİ

14 Âyet 1- İnna ateyna kelkevser Biz sana kevseri verdik. Kevser nedir? Kevser Cennet te bir ırmaktır. Bu, ilimle dâima söylenen bir sözden ibarettir.bazı kişilere Cennet in nerede olduğunu sorsak ya toprağın altını tarif edecek veya zannında bir Cennet yaratarak oradaki Kevser ırmağından bahsedecektir. Halbuki kevser, Mürşîd-i Kâmilin sohbetlerindeki ilhamlarıyla gönül semâsından tecellî eden, ilm-i ledün diye vasıflandırılan vehbî ilimlerdir.kâmilin kendi kuyusundan çıkardığı kevser suyunu sohbetlerde içenler, kendilerinden geçip sarhoş olurlar. Vahdeti kesrette, kesreti de Vahdette zevk etme hasletlerini sana lûtfettik buyruluyor. Çünkü Mürşîd-i Kâmilin Tevhîd sohbetlerinde ilm-i ledün diye Kur ân-ı Kerîm de ifade edilen ilhamlarla bizlere kevser şarabı sunulmaktadır. İşte o kevser de Cennet teki ilm-i ledün ırmağıdır.onun için hem Tevhîdde Vahdâniyyet deryasına girenlerin tafsilât-ı Muhammediyyedeki Cemalullahı seyretme hasletine sahip olmayı,hem de nâmütenâhi kesret âlemindeki Vahdâniyyet şuhûduna sahip olmayı size ihsân ettik buyrulmaktadır. Âyet 2- "Feselli lirabbike venhar O halde namaz kıl ve kurban kes İnsan, Cenâb-ı Hakk ın Vahdâniyyetini bu kesret âleminde şuhûd ettiğinde, kemâlâtıyla ibâdet etmekten kendini alıkoyamaz. Çünkü, 1-Bedenin taatını 2-Nefsin boyun eğmesini 3- Kalbin huzurunu 4-Rûhun şuhûdunu noksansız cem ederek bütün tafsilâtın hukukuna riâyet ederek kemâlâtıyla namaz kılmış olacaktır. Yoksa bu sayılan beden,nefis, kalp ve rûhun hakkını, kişi, Fenâfillâh ve Hakk'ta bâkilikle vermiş olacaktır. İşte o zaman lâyıkıyle namaz kılmış olunur. Yoksa bunların hakkını vermediği için lâyıkıyle namaz kılmış olmayacaktır. Venhar ile şuhûdunda henüz kesrette zâhir olmamış benlik devesini boğazla ki halkın fenalığı ve Hakk ın bakîliği zuhûr etsin. Cehâlet ve gayriyeti akıtmak, kişide irfâniyet ve kemâlâtı zuhûr ettirecektir. Yoksa akıtmak

15 yalnız kan akıtmaktan ibaret değildir. Kişinin gönlüne ilim ve irfâniyet akıtmak da denilebilir, gayriyet ve cehâlette akıtmak da denilebilir. Âyet 3- İnne şanieke hüvel ebter Sonu kesik olan sana buğz edendir. Sana buğz eden, kin besleyen, muhalefet eden yani Tevhîd ilmi görmemiş, Hakk ve hakîkatten haberdar olmayanların bakîlikleri olmayacağı için, asıl onların kendileri ebterdir.yani nesilleri kesilenlerdir. Sen ise Mürşîd-i Kâmilden Tevhîd ilmini görmüş, kendi varlığını Hakk ın varlığında yok ederek Hakk ın bekâsı ile bâki ve dâimsin. Ebediyyen hakikî zürriyetin olan ehl-i îmân arasında zikrolunursun. Çünkü o buğz ediciler, hakîkatte fâni ve helâk olmuşlardır. Onlar zikredilmez bile. Gelin kardeşler Mürşîd-i Kâmilden dâima kevser şarabını içelim. Elde ettiğimiz şuhûd ve kemâlâtla namaz kılıp, Rabbimizle dâima konuşup sevişelim. Cehâlet ve gayriyet bırakmamağa özen gösterip yaşamaya bakalım.cenâb-ı Hakk bu zevki bizlere ihsân eylesin.âmin. KUR ÂN I YAŞAMAK NEDİR Zuhruf Sûresi 1.ila 4.ayetlerde 1.Ha, Mim. 2.Bu parlak Kitab'ın kadrini bilin!3.doğrusu,biz onu Arapça olarak okunacak bir Kur ân yaptık ki akıl erdiresiniz 4.Ve gerçekten o Bizim nezdimizdeki Ana Kitapta. Çok yüksek, çok hikmetlidir. denilmektedir.

16 Ha : Hakk ve Hakîkat sırlarını, Mim : Tafsilât-ı Nûr-i Muhammediyyeyi remzetmektedir. Allah, Zât hakîkatlarının, Tafsilât-ı Nûr-i Muhammediyye olan sıfatlarından, sayfa sayfa tecellî ederek, zerreden kürreye kadar her şeyde âyet âyet yazdığını bildiriyor. İşte açık olarak beyan edilen bu Kitab ı okuyup bilmek, görmek ve olmak dediğimiz yaşamakla mümkündür. Ben gizli bir hazine idim bilinmekliğimi murâd ettim ve bu halkı (sıfatları) halk eyledim (Hadis-i Kudsî) Onun için Zariyat Sûresi 56. Ben cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım. âyetinde de belirtildiği gibi ibâdetten gâye de,allah ı ef âli, sıfatı ve Zât ıyle birlemek ve yaşama geçirmekten ibarettir. Niyazi-i Mısrî Hazretleri Bunca enbiya ve evliya halkı davet eyledi.allah'ın bu mukayyed âlemdeki Vahdet tecellî sırrını öğretmek içindir. buyurmuştur. Evvelâ Allah ın ayrı, biz yarattıklarının ayrı olmadığını bileceğiz. Allah ın Hakîkat-ı Muhammediyyesinden,bu görünen tafsîlât-ı Muhammediyyeden Zât ını ilân ettiğini, bu varlıkların hiçbir güç ve kuvvetinin bulunmadığını, bütün güç ve kuvvetin Allah ın olduğunu bileceğiz. Zâtının sıfatlarından,fiillerinin de sıfatlardan tecellî ettiğini her varlığın isti dâd ve kabiliyeti nisbetinde Hakk ı zuhûra getirdiğini, fiillerinin cibilliyeti nisbetinde Hakk ın ondaki tecellîyatını müşâhede edeceğiz. İ tikad yönüyle böyle bir îmândan sonra bunu yaşamımıza geçirmemiz gerekmektedir. Yani faydalı olan şeyleri yapmaya gayret göstermeli, zararlı olan şeyleri terk etmeyi kendimize prensip edinmeliyiz. Elbette İslâm'ın şartlarını yerine getirmekteyiz. Fakat bunların gâye değil,araç ve gereç olduklarını bilmeliyiz. Kur ân'ı yaşamak, i tikadımızı düzeltmekle mümkündür. Fiillerimizde, edep, ahlâk, teslimiyet, kurbiyet, sıddıkıyet, alçak gönüllülük

17 islâmî vecibeleri yerine getirme gibi hâller görülmelidir. İsra Sûresi 14.âyetinde Nefs kitabınızı okuyunuz, bu size hesap günü için yeterlidir. buyrulmuştur. Başka bir âyet-i kerîmede de nefsimizde ve ufkumuzdaki âyetleri okumamız emredilmektedir. İşte bu âyetleri okuyup idrak ederek âmil olursak Kur ân ı yaşamış oluruz. KUR ÂN-I KERÎM DEKİ SÛRELERİN NÜZÛL SIRASININ HİKMETİ Kur ân-ı Kerîm 6666 âyetten ibarettir. Bunun ikibin âyeti emirler, bin âyeti yasaklar, bin âyeti tarihçe, bin âyeti kıssalar, bin âyeti örnekler,beşyüz âyeti haram ve helâllerle ilgili âyetlerdir.yüz âyeti ibâdetlerle, altmışaltı âyeti de kadınlarla ilgilidir. Bir anne bebeğini doğumundan itibaren şefkatle ve merhametle iki yıl boyunca emzirir, yedirir, içirir, ihtiyaçlarını giderir, konuşmayı, yürümeyi, çeşitli davranış biçimlerini öğretir. Kısaca hayata hazırlar. Bütün bunları yeri ve zamanı geldiğinde yapar. Allahü Teala da Kur ân daki âyetlerini lâyıkıyle öğrenip uygulayabilmemiz için, sûrelerin iniş sırasını ona göre ayarlamıştır. Birçok âyette Kur ân ı nefsimizde uyguladığımız zaman dünyada ve Âhirette mutluluğa kavuşacağımız bildirilmiştir. İlk sûre Alak Sûresidir. İkra bismirabbikellezi halak Oku! Seni yaratan Rabbinin adıyla, O insanı nutfeden yarattı. diye başlayan bu sûre ilk önce okumamızı, okumadan hiçbir şeyin bilinemeyeceğini, bilinmeyen bir şeyin de uygulanamayacağını ikaz ediyor. Üç defa oku dediği halde

18 okunması gerekli olanın ne olduğunu söylemiyor. Fakat bizler Rahmân Sûresininin 1,2 ve 3. âyetlerinden okunması gerekli olanın kişinin kendisi olduğunu anlıyoruz. Canlı Kur ân olan kişinin kendisini okuyabilmesi için de Rahmân olan Allah Kur ân ı tâlim etti ve insanlığını buldurdu âyetini uygulamamız gerektiği anlaşılmaktadır. Bu da elbette bir Mürşid-i Kâmilden tahsil edilecektir. Okuma ile ilgili olan Alak sûresinden sonra ikinci nâzil olan sûre Kalem Sûresidir. Sûrenin ilk âyeti Nun vel kalem vema yesterun dur. Nun,Nûr-i Muhammediyyeyi, vel kâlem İnsan-ı Kâmil mazharından yazan ve her şeyi söyleyeni, vema yesterun sahife sahife okunması gerekli bu tecellîlerin hepsine yemin ederek başlamaktadır. Zâtından sıfatlarına ve sıfatlarından da her varlığın yaratılma yerine göre fiilleriyle açığa çıkması, kalem olarak vasıflandırılan İnsan-ı Kâmillerden, merâtib-i İlâhiyenin tahsil edilmesinin gerekli olduğunu bildirmiş oluyor. Kişi kendi enfüsünde nefs-i külliyenin akl-ı külliye kâlemi ile bütün sıfat ve a zalarında sahife sahife o nuru uygulaması aynı şey değil midir? Veya bir Mürşîd-i Kâmilin, irfâniyet ve kemâlâtını ihvânlarına sahife sahife öğretmesi aynı mânâya gelmez mi? Üçüncü nâzil olan sûre Müzzemmil Sûresidir.Bu sûrenin başındaki Ey elbisesine bürünüp yatan, kalk âyetleriyle cehâlet ve gayriyet uykusundaki kişilere hitap ediyor. Allah, kalk ve Kur ân ı güzelce oku demek suretiyle Vahdâniyyet deryasına geçmemizi, kendimize nisbet ettiğimiz şirklerden kurtulmamızı, İnsan-ı asliyyemizi öğrenmemizi emrediyor. Gece kalk denmesinin sebebi ayrılıktan ve şirklerden kurtularak birlik zevki ile zevklen demektir. Çünkü geceler Vahdeti remzeder. Müzzemmil Sûresi bizlere,insan-ı Kâmillerden cehâlet ve şirklerden kurtulma ilmini tahsil etmemiz gerektiği mesajını vermektedir.

19 Dördüncü nazil olan sûre Müddessir Sûresidir. Sûre, hakîkat nûr örtüsüne bürünen kişinin kalkıp hakîkatı insanlara anlatmasını emrederek başlar. Kendi vücûd ülkende sıfatlarından tecellî ettirerek topluma örnek ol İnsanların arasına gir ve onları irşâd et diyor. Ayrıca Elbiseni de temiz tut diye ikaz var. Elbise şeriattır. Cenâb-ı Hakk bu kemâlâta gelenlerin şeriatlarının da tam olmasını istiyor. Beşinci inzal olunan sûre Fatiha Sûresidir.Fatiha Sûresi, yedi âyetiyle, merâtib-i İlâhiyede yedi mertebede kendi mazharından açığa çıkaran İnsan-ı Kâmili remzetmektedir. Şu halde bu beş sûrenin bu sıraya göre nâzil olmasındaki hikmet, evvelâ okumamız, okuyabilmek için bir İnsân-ı Kâmilden bunu tahsil etmemiz, cehâlet örtüsünden kurtulmak için de o kâmilden Fenâfillâh tahsilini yapıp Bekâbillâh zevki tecellî ettiğinde toplumun içine girerek onları uyarmamız ve kendimizin de yaşamımıza geçirmemizdir. Yoksa mânâsını bilmeden taklîdi olarak yaptığımız ibâdetler ecir getirmeyecektir.insan canlı bir Fatiha olduğuna göre birinci sûreden dördüncü sûreye kadar Cenâb-ı Hakk'ın yaptığı bu sıraya göre tahsil yaparsak hem kolay hem de kısa zamanda gâyeye vâsıl oluruz. Şu halde evvelâ Allah ın adıyla okumanın ne olduğunu öğreneceğiz. Sonra kâlem olan İnsan-ı Kâmili bularak ondan cehâlet ve zulmet karanlığından kurtulma tahsili yapacağız. Sonra kendi varlığımızı Hakk'ın varlığında yok edip, bütün nehirlerin deryaya döküldükten cinslerinden ve isimlerinden eser kalmaması gibi nûr kabristanlığına dahil olacağız. Ondan sonra da Vahdâniyyet örtülerinden sıyrılarak ister vücûd ülkemizde kabiliyetimiz nisbetinde her an ayrı bir ş ende tecellîsini seyrederek isterse âfâkta her varlıkta zuhûrâtını görüp tecellî edişine göre fark ile Cemalullahı seyrederek dünya ve Âhirette mutlu olacağız.

20 Bu 4 sûreden sonra diğer sûrelerin hepsi,yer ve duruma göre bizlere günlük yaşantımızın çeşitli yönlerini îzâh etmektedir. Bunu idrâk ettikten sonra,jetonumuz hangi âyette düşerse düşsün, anlatılan hep insanın kendisidir.insanlık için faydalı olan her şey emredilmiş ve insanlık için zararlı olan her şey yasak ve haram emredilmiştir. Bunu anlayıp yaşamına geçmeğe çalışalım. KUR ÂN-I KERÎM E VARİS OLANLAR Kur ân-ı Kerîm in Fâtır Sûresi 32.âyette Kur ân ı, seçtiklerimize vâris kıldık. Onlardan kimi nefislerine zulmedicidir. Kimi nefsini kısanlar, kimi de hayırda yarış yapanlardır buyrulmaktadır. Âyette: 1 - Nefsine zulmedenler 2 - Nefsini kısanlar (muktesitler yani orta halliler) 3 - Hayırda yarış yapanlar olmak üzere üç zümre zikredilmiştir. Nefsine zulmedenler, kendilerine nisbet ettiği, ef al, sıfat ve vücûdlarından geçerek Mutu kable ente mutu Ölmeden evvel ölünüz sırrına vâkıf olan ve Hakk ın Vahdâniyyet zevkiyle zevklenenlerdir. nefislerini Âhiret âleminde mutlu kılmaları için Bunlar Nefis ehli olarak, ikilikten birliğe vuslat bulmuşlardır. Fenâ-i ef al, fenâ-i sıfat ve fenâ-i vücûd yaparak Resûlullah efendimizin, Fakirliğimle iftihar ederim dediği varlık fakirliğine erenlerdir.

21 Muktesitler, yani orta halli olanlar,muhammedîliğini idrâk etmiş, Cenâb-ı Hakk ın bütün tecellîlerini, Muhammedî olan mazharlarından zuhûra getirenlerdir. Bunların kendi varlıkları olmadığı için nefisleri mutmain olmuş, gerçek mü min Nefis sahibi kişilerdir. Bunlar hakkında Enfâl Sûresinin 2.âyetinde Gerçek mü minler, yalnız o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman, kalpleri korkarak ürperir,onlara âyetler okunduğu zaman îmânları artar ve yalnız Rablerine tevekkül ederler buyrulmuştur. İşte gerçek mü minler, her an ayrı ayrı mazharlardan âyetleri okumakta ve bu sıfatlardan Cenâb-ı Hakk ın tecellîlerini tenzih ederek îmânları artmaktadır. Hakk ın kemâlât tecellîlerine mazhar olmaları nedeniyle Muhammedîdirler. Bu kişiler, Âdem ve âleme nazar ettiklerinde her şeyi farkı ile müşâhede ederek Cemalullahı görürler. Cenâb-ı Hakk ın dört yerdeki tecellîsini, rûhanîyetleri ile şuhûd ederek, onlarla her türlü muamelelerini ona uygun olarak yaparlar. Hakk a nevâfil ile yaklaştıkları için, onların görmesine göz, duymasına kulak,konuşmasına dil ve bütün a zaları O olmuştur. Bu yerde Niyazî-i Mısrî Hazretleri şöyle diyor: Hakk yüzü insan yüzünden görünür Zâtını Rahmân şeklini insân eylemiş. Hayırda yarış yapanlar da kalb sahibi İnsan-ı Kâmillerdir. Kâbe kavseyn sahibidirler. Onun için gece ve gündüz hiç durmadan köy köy,kasaba kasaba gezerek insanların ebedî saadetlerini kazanmaları ve insan-ı asliyyelerini öğretmek için, ilim sadakası, hâl sadakası, iffet, hayâ, edep, ahlâk sadakalarını dağıtarak hayırda yarış yaparlar. Ömürlerini buna adamışlardır. En hayırlınız insanlığa faydalı olanınızdır Hadis-i Şerifini kendilerine düstur edinmişlerdir. Cenâb-ı Hakk onları ilm-i ezeliyyette insanlığa faydalı olmaları için

22 yaratmıştır. Onlar, Bakara Sûresi 1.2. ve 3. âyetlerde sözü edilen Şüphe götürmeyen Elif, Lâm, Mim olan canlı kitap tırlar. Kur ân a en çok vâris olanlar bu zümredir. Bizler kendimize bu üç zümreden hangisinde olduğumuzu soralım. Bu üç zümreden değilsek bile henüz geç kalmış sayılmayız. Birinci zümre olan nefis terbiyesi vâdisine hemen girmemiz mümkündür.allah bu üç zümre zevkini de bizlere nasîb etsin. Âmin. KURBAN Kurban,Allah ın rızasını kazanmak için bir vesîledir. Kişinin maddî ve manevî varlığını Allah için fedâ etmesidir. Biz buna, kurbiyet, Hakk a yaklaşma diyoruz. Her ne kadar Kaf Sûresinin 16.âyetinde Andolsun ki, insanı Biz yarattık, nefsinin onu ne ile vesveselendirdiğini biliriz ve Biz ona habl-i veridden (şah damarından)daha yakınız buyrulmakta ise de biz O na cehâlet ve gayriyet itibariyle çok uzaklardayız. Kurban iki türlüdür: 1 - Afakî kurban 2 - Enfüsî kurban 1 - Afakî Kurban: Kur ân-ı Kerîm in Hac Sûresinde, büyük ve küçük baş hayvanların Allah rızası için kesilip dağıtılmasının, kişinin Hakk a yaklaşmasına bir vesîle olduğu belirtilmektedir. Ayrıca Kur ân okumak, namaz kılmak gibi ibâdetler de Hakk a yaklaşmaya vesîledir. Bir yoksulu giydirmek, karnını doyurmak gibi maddî yardımlar da Hakk a yaklaşmaya vesîledir. Elbette her yaklaşmanın bir derecesi ve

23 birbirinden farkları vardır. Sözünü ettiğimiz kurban ve yardımlar bizlerin gönlünü Hakk a yaklaştırıyor, teslimiyetimizi arttırıyor ve yaşantımızda kurbiyet farklılığı meydana getiriyorsa güzel, bunları sağlamıyorsa âdetlerden ibaret olur. 2- Enfüsî kurban iki türlüdür: a) Koç kurbanı b) Can kurbanı Koç kurbanı kendi diye bildiğimiz vücûd varlığımızı, Rabbimize teslim ederek, her türlü, cehâlet ve gayriyetten kurtulmakla kurban olmaktır. Tevhîd tahsilinde buna bedenden rûha vuslat olan uruc denmektedir. İkilikten birlik olan rûha vuslattır. Kişi bir Mürşid-i Kâmilden aldığı Tevhîd tahsiliyle, kendi varlığının olmadığını, varlık sahibinin Rabbü l-âlemîn olduğunu idrâk ettiğinde Cenâb-ı Allah ın gönlünde tecellî ettiğini rûh olarak görecektir. İşte bu kişi, âlemlerin Rabbine inandığı için, Rabbine teslim olarak, kurban olduğunu göstermek sûretiyle, cehâlet ve gayriyetlerinden kurtulup, Rûhullah olarak yaklaştığını zevk edecektir.isrâ Sûresi 85.âyetinde Bir de sana rûhtan soruyorlar. De ki: "Rûh Rabbimin emrindendir. Size ise pek az bilgi verilmiştir buyrulduğu gibi, Rabbimin emirler âlemindeki tecellîsinden ibarettir. Tevhîd tahsilinde bulunan bütün kardeşlerim, Rablerinin kendilerine,telkîn ettiği,rûhun tecellîsi olarak mukayyed olan Âdem ve âlemdeki ef âl-i İlâhinin,sıfat-ı İlâhinin ve Zât-ı İlâhi olduğunu bilirler. Şu halde rûhumuzun ne olduğu da anlaşılmış olur. Can kurbanı ise candan canana nüzûl olan,her varlıktaki Cemalullahı görme yaklaşımıdır.hakk ın varlığı ile

24 varlıklanan bir kişinin, bütün sıfat ve a zalarından kemâlâtıyla mutmain olmuş bir nefs halinde zuhûrunu göstermesine tenden cana vuslat, bir sâlikin urucu,candan canana, yani rûhun sıfatlardaki nüzûlüne de can kurban denilmektedir. Kişi bu yaklaşımıyla,ihtiyarî olarak,kendinin diye bildiği sıfat ve vücûdunun, Allah ın lâtif olan Muhammed sıfatına tebdil olduğunu görecektir. Allah nasıl lâtif ise, Muhammed in de lâtif olarak kendisindeki tecellîlerini görüp zevk etmekten mutluluk duyacaktır. Zira Allah ın bütün tecellîleri, Muhammed olan kemâlât sıfatlarından zuhûr eder. Cenâb-ı Allah ın kişinin gönül semâsından tecellî eden manevî gıdalarını, hem kendisi zevkle yer,hem de ihtiyacı olan bütün kardeşlerine dağıtır. Kendi varlığımızı kurban etmeye koç kurbanı diyoruz. Koç kurbanı devresinde Fenâfillâh olasıya kadar, bizlere kemâlât ilmi,ahlâk güzelliği ve amelî menfaatler gibi bir çok manevî gıdalar lütfedilmektedir. Canımızı Hakk a vermeye ve Muhammed olan mazharımızdan, Hakk ın kemâlât tecellîlerini seyretme yaklaşımına da can kurbanı diyoruz. Bizlerin ister koç kurbanı, isterse can kurbanı olsun Hakk a kurban olabilmemiz için Rabbimize küllî teslimiyetle Tevhîdi zevk etmemiz gerekmektedir. Zâhirde hayvanların kesilerek fakir ve fukaraya dağıtılması elbette Hakk a bir yaklaşma vesîlesidir. Her türlü hayır hasenât da Cenâb-ı Hakk a yaklaşma vesîlesidir. Cenâb-ı Allah,Âl-i İmrân Sûresi 92.âyette Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, tam bir iyilik vasfına eremezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allah onu bilir buyurmaktadır. Cenâb-ı Allah, İbrahim (A.S.)'dan da en sevdiğini kurban etmesini istemiştir. Bizlerin de en çok sevdiği kendi varlığımız ve canımızdır. Aslında olmayan, zannımızdaki bir varlığı,hakk ın varlığında yok etmek, bizlere, Allah ı, Allah ın sıfatlarından, Allah ın

25 zikrettiğini ve Allah ın Muhammed sıfatlarından kemâlâtıyla tecellî ettiğini gösterecektir. İnşaallah Rabbim bütün inanan kardeşlerime can kurban etmeyi nasîb eder. KURBAN BAYRAMI Kurban kurbiyet demektir. Yani kulun Allah a yaklaşması demektir.bir kulun Allah a yaklaşabilmesi için enfüste ve âfâkta ibâdetlerini lâyıkıyle yapması lâzımdır. İbâdetler mâli ve amelî ibâdetler olmak üzere iki türlüdür. a) Mâli ibâdetler: Kur ân-ı Kerîm de bahsedilen (en âm) kurban olması gerekli hayvanların Allah için kanlarının akıtılması ve etlerinin üçe bölünerek fakirlere, eşe dosta ve kendi ailesine ziyafet çekmesidir. Dikkat edilirse bu üç sınıfın hepsi de nefsin ziyafetidir.hac Sûresi 37.âyette Elbette onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Ancak O'na sizin takvanız erecektir. Onları bu şekilde sizin buyruğunuza verdi ki, size yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah'ı tekbir ile yüceltesiniz. (Ey Muhammed!) Vazifelerini güzelce yapan iyilik sevenleri müjdele buyruluyor. Elbette bir kişinin inancı olmasa yüzlerce lirayı Allah için bir kurbana vermezdi. Demek ki malını ve imkânlarını Hakk için harcaması onun Allah a yaklaşmasına vesîle olmaktadır. Fakirlerin, eşin dostun bundan istifâde ederek memnun olması da Hakk a yaklaşmasına vesîle olmaktadır. Dolayısıyla halktaki Hakk ın memnuniyeti Hakk ın da o kuluna yaklaşmasına sebep olmuş olur. Onun için Resûlullah Efendimiz Ben iki kurban atasının evladıyım buyurdular. Onun için her sene birini kendi için birini de ümmeti için olmak üzere iki kurban kesmiştir. Ayrıca

26 bir yoksula sadaka vermek, gıda, yakacak, giyecek, ilaç vb. gibi ihtiyaçlarını gidermek de kurban olmasa bile kişileri Hakk a yaklaştırabilir. b) Amelî ibâdetler: Kur ân okumak,namaz kılmak,oruç tutmak,hacca gitmek ve zekât vermek gibi ibâdetler amelî ibâdetlerdir.amelî ibâdetler de bizlerin Hakk a yaklaşmamıza birer vesîledir. Allah kendine yaklaşmamız için bizlerden ne istemektedir? Kur ân-ı Kerîm in bir çok yerinde,allah a yaklaşmak için vesîle aramamız emredilmektedir. Bulduğumuz İnsan-ı Kâmillerden Allah a yaklaşma iki safhada ta lîm edilir: 1- Koç kurbanı 2- Can kurbanı Bir kişinin Mürşid-i Kâmile tâbi olarak aldığı Tevhîd tahsili sonunda,halka dönük nefsinin,cehâlet,şirk ve nisbîyet günahlarından temizlenerek Hakk a uruc ederek yaklaşmasına koç kurbanı diyoruz.çünkü ten mezbelesinden rûh âlemine kişinin vuslatı Hakk a koç kurbanıdır. Can kurbanı ise,candan canana erişmektir.allah ın Rûhullah olan Vahdet deryasından sıfatlarına tecellî ederek kendi cemâlini izhar etmesine de,rûhun sıfatlara nüzûlü olan kurbiyetinin gereği can kurbanı denmiştir. Bir kişi Hakk a kurban olmak istiyorsa, evvelâ koç kurbanı olan varlığını Hakk a vermelidir. Hakk ın varlığı ile varlıklanan kişinin de ister kendi vücûd sıfatlarından, isterse âfâktaki Hakk ın bütün

27 sıfatlarına yaklaşması, Cenâb-ı Hakk ın zuhûru olduğunu görmektir. Yani kurban, bir sâlikin vuslatı içinde uruc ve nüzûl den ibarettir. Onun için koç kurbanı kendimize nisbet ettiğimiz varlığımızı kurban etmektir.fenâfillâh olmaktır. Can kurbanı ise, canın birlik zevki ile zevklenen kişinin, sıfatlarından kemâlâtı ile zuhûra gelmesidir. Yunus Emre Hazretleri hakîkati şöyle ifşâ ediyor: İsmailem Hakk yoluna canımı kurban eylerem Çünkü bu can kurban sana ben koç kurbanı neylerem KURBAN BAYRAMINDA GETİRİLEN TEŞRİK TEKBİRLERİNİN MÂNÂ VE MAHİYETİ Teşrik tekbiri Allahü ekber Allahü ekber. Lâ ilâhe illallahü vallahü ekber,allahü ekber ve lillâhil-hamd dir. Teşrik tekbirleri Kurban bayramı arefesi sabah namazından başlayarak dördüncü bayram günü ikindi namazı da dâhil olmak üzere yirmiüç vakit getirilir. Teşrik tekbirleri vâcibdir. Farz namazlarının hemen arkasından getirilmelidir. Ferdî namaz kılarken unutulursa son sünnetlerden sonra da getirilebilir. İbrahim (A.S.) oğlu İsmail (A.S.)'i kurban etmek için boynuna bıçağı çaldığında bıçak kesmedi.taşı ikiye böldüğü halde bıçak İsmail i bir türlü kesmiyordu.işte o zaman iki melek, bir

28 koçla birlikte iki defa Allahü ekber,allahü ekber nidâsıyle zuhûr ettiler. İki defa söylemelerinin nedeni Allah ın Hüviyet ve Eniyetinde yüceliği, ululuğu, büyüklüğünün zâhir ve bâtında olmasındandı. Bir kez söylenmiş olsaydı Allah a eksiklik isnâd edilmiş olurdu. Meleklerin bu tekbirini duyan İsmail (A.S.) cevaben Lâ ilâhe illallahü Allahü ekber yani zannımızdaki, hayâlimizdeki Allah ın ululuğu, büyüklüğü değil bizzât şühûd ettiğimiz, zerreden kürreye kadar Zâtını bütün sıfatlarından ilân eden ve zuhûra çıkıp Cemâlullahını gösteren Allah büyüktür dedi. Buna cevaben de İbrahim (A.S.) Allahü ekber Velillahil-hamd demekle zâhir ve bâtın bütün varlıkların Allah a hamd ettiklerini, hepsinin varlığının Allah ın varlığıyla var olabildiği için teşekkür ettiklerini söyledi. Böylece tenzih ve teşbihi İbrahim (A.S.) Tevhîd yaparak, tekbiri, kâl lisaniyle ifade etmiş oldu. Tevhîd ehli de merâtib-i İlâhi tahsilinde Tevhîd-i ef âl, Tevhîd-i sıfat ve Tevhîd-i Zât idrâkine sahip olduğunda, Allah ın Vahdâniyyetinin idrâki ile Allah tan başka bir varlık göremediği için zâhir ve bâtın yönüyle Allahü Ekber yani Allah uludur, Allah büyüktür diyerek O nun yüceliğini ifade eder. Vahdâniyyetinden sıfatlarına tecellîsi ile her varlıktaki cemâlini şühûd etmesiyle de La ilâhe illallahü Allahü ekber demiş olur.cenâb-ı Hakk, Vahdâniyyeti bütün sıfatlardan tecellî ettiği halde bu tecellî ettiği sıfatların hiçbirine benzemez. Çünkü İsmail (A.S.) İbrahim (A.S.)'in nefsi idi. Nefsin kesilemeyeceğini, ancak kurbiyetle yaklaşılabileceğini bizlere göstermiş oldu. Böylece Tevhîd babası İbrahim (A.S.)'in Allahü ekber velillahil-hamd demesiyle, tenzih ve teşbihi Tevhîd yaptığını, hem tekbirin,hem de insandaki Kur ân ın, kemâlâtıyla tamamlanmış olduğunu anlamaktayız. Kur ân-ı Kerîm 23 senede tamamlandığı için bizler de bu kurban diye vasıflandırdığımız kurbiyet yani yaklaşmanın zâhir ve bâtınını, 23 vakit (Kurban bayramı arefesi sabah

29 namazından başlayıp dördüncü bayram günü ikindi namazı dahil olmak üzere) namazların farzlarının arkasından bir defa tekbir getirmekle tamamlamış oluruz Müslümanların üç bayramı vardır.ramazan bayramı üç gündür. Receb, Şaban ve Ramazan irfâniyetine sahip olanlar bâtında da bu üç gün bayramı yapmaya hak kazanmışlardır. Çünkü bayram, dostla buluşmak, görüşmek ve sevişmektir. Kurban bayramı da dört gündür. Allah ın Vahdâniyyet zevkiyle zevkiyâb olanlar evvelde, âhirde,zâhirde ve bâtındaki tecellîleri zevketmeleriyle dört gün bayram yapmış olacaklardır. Tevhîdde de tecellî mertebeleri bekâ mertebesi olarak tahsil edilmektedir. Bu bayramların, bayram namazları da vâcibdir. Üçüncü bayram ise Cuma dır ki Ramazan ve Kurban bayramı namazlarını bünyesinde cem ederek Tevhîd yapıp farz olmuştur. Onun için Cuma günü mü minlerin bayramıdır. Bayram namazlarında Sübhanekeden sonra üç defa tekbir alınıp el bağlanması Fenâfillâh olan bir kimsenin nisbîyetlerini bağlamasını, ikinci rek atta ise üç tekbirden sonra bağlamayıp dördüncü tekbirde rükû ya eğilmenin de bekâ zevkiyle dört mertebe yönüyle Hakk ın tecellîsini remzetmesi bizlere fenâ ve bekâ zevkiyle merâtibin ta kendisi olduğunun zevkini vermektedir. Hakîkatte vâcib mutlaka demektir. Nasıl bir barutla bir ateş yan yana gelince onun infilak etmesi kaçınılmaz olursa,aynen onun gibi bir sâlikin kendine nisbet ettiği varlıkları Hakk a vermesi ile Rabbinin onda tecellî etmesi de vacîbtir. Hakk, Vahdâniyyeti ile sıfatlarına tecellî edince o sıfatlardan gören, duyan Hakk tan başkası olamaz.bir sâlike de böyle tecellî ederse o sâlikten duyan, gören ve konuşan Rabbi olmuş olur.

30 Kurban bayramında kesilen kurbanlık hayvanlardan da bir nebze bahsedelim. Kevser Sûresindeki Fe salli li Rabbike venhar âyeti Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes! şeklinde tefsir edilmiştir. Venhar akıt demektir. Bu âyetten kan akıtmak anlamı yanında cehâlet ve nisbîyetlerin de akıtılması anlamı çıkarabilir. Hatta bu ilim ve irfâniyetle, boş olan gönlünüze irfâniyet ve kemâlât akıtın şeklinde de zevk edebiliriz. Hac Sûresinin 37.âyetinde Sizlerin Allah için kestiğiniz kurbanların ne kanları ne de etleri Allah a ulaşır. Allah a ulaşan takvanızdır. buyrulmuştur. Kurban kesme konusunda açıklık olmadığı için zâhirde farz değil de vâcib denmiştir. Onun için zâhirde eti yenen hayvanlardan kurban yapıyorsak da hakîkatinde kurbanın kurbiyet yani Allah a yaklaşma olduğunu bilmeli, kul olarak Allah a yaklaşmaya gayret göstererek Rabbimizi kendimizde zuhûra getirmeliyiz. Kâmil isek de ihvânlarda zuhûra gelmeliyiz. Sür çıkar gayriyi gönülden tâ tecellî ede Hakk. Padişah konmaz saraya hâne mâmur olmadan. Allah cümlemize bu zevkleri ihsân etsin. Âmin. LÛT (A.S.) KISSASI Bir gün İbrahim (A.S)'a oğlan sûretinde iki melek misafir geldi. İbrahim (A.S) çok misafirperver bir kişi olduğu için, hemen bir hayvan keserek önlerine yemek olarak koydu. Misafirler yemekten yemeyince İbrahim (A.S. korkmaya ve endişelenmeye başladı. Onlar Biz Allah tarafından gönderilen görevli iki meleğiz. Lût (A.S)'ın kavmi oğlancılık yapmak sûretiyle iyice azıttı. Onları helâk edeceğiz. dediler. İbrahim

31 (A.S) onların içinde Lût ve ona inananların da olduğunu söyleyerek Onlar da mı helâk olacaklar? deyince melekler Hayır, onlar helâk olmayacaklar. dediler. Lût (A.S) İbrahim (A.S)'ın kardeşinin oğludur. Yani yeğeni olur. Lût (A.S)'ın kavmi, güzel birer genç oğlan sûretindeki bu iki meleğe sahip olmak için onları takip ettiler. Melekler, Lût (A.S)'ın kapısını çalarak kendilerinin Tanrı misafiri olduklarını söyleyerek içeri alındılar. Lût(A.S.)'ın kavmi, o gelen oğlanların kendilerine teslim edilmesini, aksi halde Lût (A.S)'a da zarar vereceklerini söylediler. Lût (A.S) her ne kadar onların Tanrı misafiri olduklarını söyleyip Beni rezil ve mahcub etmeyiniz diye yalvardıysa da dinlemediler. Lut iki kızının olduğunu, misafirlere dokunmamaları şartıyla onları kendilerine teslim edebileceğini söylediğinde kavmi Ya Lût,sen de iyi biliyorsun ki bizim kızlarla hiçbir ilişiğimiz olamaz. dediler. Melekler Lût (A.S)'a Biz bu beldeyi helâk etmek için, Cenâb-ı Hakk ın elçileri olarak geldik.geceye kadar onlardan müsaade al. Gece olunca bizler arka kapıdan çıkar gideriz.bu belde de ondan sonra helâk olur dediler. Lût (A.S) kavminden geceye kadar müsaade etmelerini, gece olunca o misafirleri teslim edebileceğini söyledi.kavmi Lût (A.S)'ın bu teklifini kabul etti. Lût (A.S) ve ona inananlar gece olunca arka kapıdan çıkıp gittiler. Geride kalanlar sabaha karşı gökyüzünden yağan çamurlu taşlar ve şiddetli bir gürültüyle beldenin göçmesi sonucu helâk oldu.bu gün bile Ürdün ile Filistin arasında bulunan Lût gölü yanındaki o beldede helâk olayının yaşandığına dâir apaçık deliller mevcûddur. Lût (A.S)'ın karısı, Lût (A.S)'a tam inanmıyordu. Hiçbir kimse sakın geriye bakmasın, yoksa o da helâk olanlardan olur diye tembih edildiği halde,söz dinlemeyen karısı geriye baktı ve hemen oracıkta taş kesiliverdi. Lût (A.S) ile inananlar da böylece o kötü kavimden kurtulmuş oldular.

32 İşte bu vak a günümüzde de her an olup durmaktadır. Yeter ki, olaya Tevhîd açısından bakarak bu âyetleri günümüzde de görmeye çalışalım. Görevli olarak gönderilen iki melek akıl ve idrâk tir. Bunlar Cenâb-ı Hakk ın insanlara elçi olarak verdiği en güzel nimetlerdir. Evvelâ Tevhîd babası olan İbrahim (A.S)'a uğradılar. Zira Tevhîdsiz, nefs-i emmâre olan süflî emellerin helâkı mümkün değildir.melek durumunda olan lâtif varlıkların zâhir nimetlerdeki gıdaya ihtiyaçları yoktur.vücûd ülkesi olan Lût (A.S)'ın kavmi oğlancılık ibtilâsına yakalanmışlardı. Yani nefs-i emmâre olan süflî istek ve arzular içinde bulunuyorlardı. Nasıl bir erkeğin bir erkekle cim asıyla nesli çoğalamazsa nefs-i emmâre istekleriyle bir kişinin Rabbinin rızasını kazanması da mümkün değildir. Nefs-i emmâre emrinde olan bütün şûbeler,elçi olarak bu ülkeye gelen oğlan sûretindeki akıl ve idrak a sahip olmak istemektedirler. Lût (A.S) olan insandaki rûh da, onların tanrı misafiri olduğunu söyleyerek teslim etmek istememektedir. Zira nefs-i emmâre insandaki akıl ve idraka sahip olursa o kişi, hakîkatte helâk olmuş demektir. Lût (A.S) kavmine,misafirlerine ilişmemeleri koşuluyla iki kızını verebileceğini söylemiştir. İnsanoğlunda iki türlü amel vardır: 1 - Nefsin amelleri 2 - Rûhun amelleri Nefsin amelleri kız durumundadır. Lût (A.S) nefsin ameli olan kızları vermek istediğinde, onlar bunu çok iyi bildikleri için kabul etmemişlerdir. İlle de rûhun ameli olan o iki

33 oğlan ı istemişlerdir. Çünkü çok iyi biliyorlar ki, bu iki oğlana sahip olduklarında,o vücûd ülkesi kendi istek ve arzuları doğrultusunda yönetilecektir. O iki melek durumunda olan akıl ve idrâkin, Lût (A.S)'dan geceye kadar müsaade istemeleri, gece ülkeyi terk edeceklerini, ülkenin (nefs ülkesi) helâk olacağını söylemelerindeki anlam ise gecenin Vahdeti remzetmesidir. Çünkü bir kişi Vahdet zevkine girince,nefs-i emmârenin istek ve arzuları helâk olur. Lût ve kavminden kendisine tâbi olanlar nefs ülkesini terk etmişlerdir. Onun için arkada kalan nefslerini terk etmek sûretiyle o beldeden ayrılmışlardır. Lût (A.S)'ın karısı eski nefs bilinçlerini bırakmadığı için geriye bakmak suretiyle helâk olmuştur. Bu kıssada olduğu gibi bir sâlik de şayet Mürşid-i Kâmilin telkînlerini uygulamazsa Lût un karısı gibi helâk olur.lût(a.s)un kavmi nefs-i emmâreyi remzettiği için, kötü isteklerini dâima uygulamak isterler.cenâb-ı Hakk da, gönlü Hakk a dönmüş kişilerin vücûd kavminde nefs-i emmâreyi helâk eder. Lût (A.S.) olan Mürşid-i Kâmillerin etrafında toplanan sûrette inanmış görünüp sîrette inanmayan sözde sâlikler Lût kavminin helâk olanları gibidir. Bir kişinin Rabbinin bazı tâlimatlarına uyup bazılarına uymaması demek o kişinin inanmadığı mes elelerde hakîkati idrâk etmemesi demek olup, o sıfat idraklarının taş haline dönmesi demektir. Bir sâlikin de Kâmile inanmaması aynı şeydir. Onun için hiçbir kardeşimiz vuslatında geriye bakmamalıdır. Hep ileriye bakmalı ve yeni tecellîlerle zevklenmelidir. Tevhîd-i ef âl mertebesinden, Tevhîd-i sıfat mertebesine geçen bir kardeşimizin râbıta ve şühûdlarında, ef âl şühûdunu kullanmaya devam etmemesi, yalnız bulunduğu mertebenin şühûdunu kullanmasının gerektiği söylenmektedir. Çünkü her mertebenin şühûdunda

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) Ben seni sevdiğim için eğer bahâ derler ise İki cihân mülkün verem dahı bahâsı yetmeye (Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) İki cihân

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir? Kurban sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurban, Allah a yaklaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikteki bir hayvanı kesmektir. Kesilen

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım. Bayramınız Mübarek Olsun Görülür sevgi seli, kokar bahçenin gülü, Bayram günü gelince öpülür büyüklerin eli. Sevgili arkadaşlar kurban bayramı yaklaştı hepimizi tatlı bir heyecan sardı. Şimdiden bayramlıklarımız

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

yerine getirmede ne iyi yardımcısın..! dedi..

yerine getirmede ne iyi yardımcısın..! dedi.. Hz. İbrahim oğlunu kurban mahalline getirdi, yere yatırarak bıçağı boğazına birkaç kere çaldı ama bıçak kesmiyordu... Hz. İsmail: - Ey babacığım dedi..belki babalık şefkatin ağır basıyor da bıçağı kuvvetli

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ ZEKAT SADAKA: AYET-İ KERİMELER «Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görür.» (Bakara,

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru TAKDİM Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla Sevgili anne ve babalar; Çocuklarım henüz daha küçük, ergenlik yaşına

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Question. Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi. Dr.İbrahimiyan

Question. Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi. Dr.İbrahimiyan Question Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi Dr.İbrahimiyan Answer: Kur an-ı Kerim; aziz ve hekim Allah ın, aziz ve alîm Allah ın, diri ve yarattıklarını tedbîr eden Allah ın, rahman ve rahim Allah ın,

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

Herkes bir arayış içinde

Herkes bir arayış içinde Euzubillahimineşşeytananirracim Bismillahirrahmanirrahim Herkes bir arayış içinde Ayberk Efendi Berlin 2oo8 La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil Azim. Meded ya Sultanul Evliya, meded ya Şeyh Nazım

Detaylı

İmama Sonradan Yetişen Namazları Nasıl Kılar? Cumartesi, 16 Ocak :02. Müdrik

İmama Sonradan Yetişen Namazları Nasıl Kılar? Cumartesi, 16 Ocak :02. Müdrik Müdrik Müdrik "idrak etmiş, yetişmiş, kavuşmuş" gibi anlamlara gelir. İlmihal ıstılahında, namazı tamamen imamla birlikte kılan kimseye müdrik denir. İmama en geç birinci rek atın rükûunda yetişen kimse

Detaylı

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Otur, hanım otur. Allah aşkına bir otur. Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Allah aşkına bir otur hanım. Sabahtan beri dolaşmaktan ayaklarımın

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 1. Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşı sebebiyle ikramda bulunursa Allah yaşlılığında ona ikram edecek kimseleri mutlaka takdir eder. Bu hadiste verilen mesaj aşağıdaki ayetlerin hangisinde

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI S.NO TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN TARİH ADI SOYADI UNVANI YERİ VAKTİ KONUSU Tepebaşı Camii 1 05.06.2016 29 Şaban Nalbant Camii Rahman Camii Ramazan'a

Detaylı

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI TARİH GÜN VAKİT ADI-SOYADI UNVANI VAAZIN VERİLECEĞİ YER VAAZIN KONUSU AHMET ERDEM İL MÜFTÜSÜ ALİPAŞA CAMİİ Oruçlunun Dikkat Etmesi Gereken Hususlar ÜNAL TAN İL MÜF. YARD. ŞEHİTLER CAMİİ Oruçlunun Dikkat

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E - 1453

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E - 1453 ÖZEL EGE LİSESİ (ORTAOKULU) DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ KAZA VE KADER (Allah, herkesin ne yapacağını bilip yazdığına göre, insanların hayır işlemesinin bir anlamı var mı? İslam da İnsanın İradeli Fiilleri

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar

Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar Maddî kirleri sabun ve su giderdiği gibi kalbi karartan, insanı cehennemlik yapan, mânevî hastalık ve kirleri de tevbe, istiğfar ve Allâh'tan korkarak

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU 2016-2017 ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TEST: 16 1. Hac ibadeti ne zaman farz olmuştur? A) Hicretin 9. yılında B) Hicretin 6. yılında C) Mekke nin fethinden

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ Varlıklar Âlemi Evrende bulunan varlıklar yalnızca duyularımızla algılayabildiklerimizden ibaret değildir. Âlemde görünen ve görünmeyen sayısız varlık bulunmaktadır.

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN VAİZİN TARİHİ VAKTİ ADI VE SOYADI UNVANI İLÇESİ YERİ KONUSU İbrahim KADIOĞLU İl Müftü Yard. Akdeniz Ulu Camii 17 Haziran 2015 Çarşamba 18 Haziran 2015 Perşembe 19 Haziran 2015 Cuma Yunus GÜRER İl Vaizi

Detaylı

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Mülheim an der Ruhr Fatih Camii Islam kelimesi üc manaya gelir 1. Yüce Allahın emirlerine itaat edip, yasaklarından kacınmak. 2. Bütün insanlarla diğer canlılar

Detaylı

Tanrı nın İbrahim e Vaadi

Tanrı nın İbrahim e Vaadi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı nın İbrahim e Vaadi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

...Bir kitap,bir mesaj!

...Bir kitap,bir mesaj! ...Bir kitap,bir mesaj! Bu dünyada ne yapıyorum sorusuna yanıt veren bir kitap Tüm soru ve şüphelerınize yanıt verebilecek bir kitap. Bu kitap sizin doğal olarak Tanrı dan ayrı olduğunuzu anlatacak, ancak

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS(Liselere Geçiş Sistemi) deneme sınavı arayan birçok öğrenci için güzel bir hizmet Şanlıurfa MEM tarafından veriliyor. LGS deneme sınavı ile 2 Haziran

Detaylı

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak «Rabbim beni terbiye etti, terbiyemi de güzel kıldı.» (Hadis-i Şerif, Kenz ül- Ummal) Allah, edebin her çeşidini Hz. Muhammed (sav) de bir araya getirmiş ve bizlere örnek

Detaylı

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Şeyh den meded istemek caizmidir? Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Şeyh den meded istemek caizmidir? Şeyh Eşref Efendi Esselamaleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Hazihis Salatu tazimen bi hakkike ya Seyyiduna

Detaylı

7. KEVSER SÛRESİ ÖĞRENELİM

7. KEVSER SÛRESİ ÖĞRENELİM SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 7. KEVSER SÛRESİ ف ص ل ل ر ب ك و ح 1 اك ال ك وث ر ا ن ا ا ع ط ين 2 ان ر ا ن شا نئ ك ه و ا 3 ال ب ر ت ÖĞRENELİM ANLAMI Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla. 1. (Resulüm!)

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B Kimi sayılar aralarında asal dır. Hangi sayıların aralarında asal olduğunu belirlemek için ortak bölenlerin en büyüğünü (O.B.E.B.) bulmak gerekir. Örnek: O.B.E.B. kavramını açıklamak için 12 ve 18 sayılarını

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı nın İbrahim e Vaadi

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı nın İbrahim e Vaadi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı nın İbrahim e Vaadi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11 İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11 İslâm Dini nin Bazı Özellikleri... IGMG Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş Eğitim Başkanlığı İÇİNDEKİLER Ders Kitapları Serisi Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Sınıf. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1. TEOG DENEME SINAVI. 8. Sınıf TEOG. Sınavına. Bizim İçin Hepiniz Özelsiniz...

Sınıf. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1. TEOG DENEME SINAVI. 8. Sınıf TEOG. Sınavına. Bizim İçin Hepiniz Özelsiniz... ORTAOKUL 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1. TEOG DENEME SINAVI ORTAOKUL 8. Sınıf TEOG Sınavına H A ZI R LI K Bizim İçin Hepiniz Özelsiniz... R Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi I. TEOG Deneme Sınavı 8.

Detaylı

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN 1 ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ MUSTAFA KOÇ GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN BASKI YERÝ ÇAÐLAYAN A.Þ. TS EN ISO 9001:2008 SER NO: 300-01 SARNIÇ YOLU ÜZERÝ NO:7 GAZÝEMÝR / ÝZMÝR TEL: 0

Detaylı

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ. ÜNİTE: KAZA VE KADER Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek konular ve ders işleme teknikleri hakkında bilgi sahibi

Detaylı

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 28 KASIM 2013 Saat: 12.00

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 28 KASIM 2013 Saat: 12.00 T.C. 8. SINIF I. DÖNEM ORTAK SINAVI 28 KASIM 2013 Saat: 12.00 DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK İLGİSİ 1. Kimsesiz ve yaşlı bir kadın olan Fatma Hanım, kendisine yardımcı olanlara eytullah a yüz sür evladım! diye

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. 16.MEKTUP MEVZUU : Uruc, (yükselme) nüzul (iniş) ve diğer hallerin beyanı.. NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. Taleb babında en az duranlardan birinin arzuhalidir.

Detaylı