199- Güzellik. Bî-bedel gerçi ki yok hüsn ile senden gayrı Var mıdur hüsnüne de âyîne benden gayrı. Yusuf NÂBİ , Urfa G. 847/1.

Transkript

1 199- Güzellik Bî-bedel gerçi ki yok hüsn ile senden gayrı Var mıdur hüsnüne de âyîne benden gayrı. G. 847/1.

2 199- Güzellik Gerçi güzellikte senden başka eşsiz kimse yoktur; (acaba) güzelliğine de benden başka ayna olan var mı? G. 847/1.

3 200- Çiy Damlası Şebnem gibi fütâde-i hâk-i mahabbetüz Kalmaz bir âfitâbı görince karârumuz. G. 285/2.

4 200- Çiy Damlası Çiy damlası gibi aşk/sevgi toprağına düşmüşüz; bir güneşi görünce kararımız kalmaz/yok oluruz. G. 285/2.

5 201- Gönül Yarası Âşık âyîneye bakmak nice mümkin Nâbî Aks-i çâk-i dili âyîneyi sad çâk eyler. G. 198/7.

6 201- Gönül Yarası Ey Nâbî, âşığın aynaya bakması nasıl mümkün olsun? Onun kalbinin yarığının görüntüsü aynayı yüz parça eder. G. 198/7.

7 202- Şuh Gözün Ceylanı Nakş eyle ey musavvir hüsn-i cemâl-i yâri Âhû-yı çeşm-i şûhın ammâ remîde göster. G. 186/2.

8 202- Şuh Gözün Ceylanı Ey ressam, sevgilinin güzelliğinin resmini yap ancak şuh gözünün ceylanını ürkek göster/çiz. G. 186/2.

9 203- Aşk Binası/Gözyaşı Seli Binâ-yı aşka hilâf-ı mebânî-i âlem Hurûş-ı seyl-i sirişk olmasa halel yetişür. G. 152/6.

10 203- Aşk Binası/Gözyaşı Seli Aşk binası, dünyanın diğer yapılarına aykırı olarak, eğer gözyaşı selinin taşkınlığı yetişmese yıkılır. G. 152/6.

11 204- Sevgilinin Sitemi Ey dil sitem-i yârdan âzâd olamazsın Mâdâm ki sana dil dinilür şâd olamazsın. G. 624/1.

12 204- Sevgilinin Sitemi Ey gönül, sevgilinin zulmünden kurtulamazsın; madem sana dil/gönül denilir, (bu yüzden) mutlu olamazsın. G. 624/1.

13 205- Aşk Kuyumcusu Olmaz ıyârun ey zer-i nâkıs senün temâm Tâ düşmeyince zerger-i aşkun ocagına. G. 742/4.

14 205- Aşk Kuyumcusu Gönül aşk kuyumcusunun ocağındaki ateşe düşmedikçe saf olmaz, tam ayarını bulamaz. G. 742/4.

15 206- Yazı Takımı Kalem kec-dil mürekkeb rû-siyeh kâğıd dü-rû bilmem Kimi itsem o şâha arz-hâlüm yazmada mahrem. G. 497/1.

16 206- Yazı Takımı Kalem eğri gönüllü, mürekkep kara yüzlü, kâğıt iki yüzlüdür; o şaha dilekçemi yazarken kimi sırdaş edineyim? G. 497/1.

17 207- Misafir Âhı âteş getürür dîdesi su bagrı kebâb Dil-i gam-dîdenün âyâ yine mihmânı mı var. G. 81/6.

18 207- Misafir Acaba gamlı gönlünün yine konuğu mu var; âhı ateş, gözü su, bağrı kebap getiriyor. G. 81/6.

19 208- Nadir Kitap/Gönül Bulur elbetde bir gün rişte-i zülfünle cem iyyet Gönül bir nüsha-i kem-yâbdur şîrâzesüz kalmaz. G. 258/2.

20 208- Nadir Kitap/Gönül Nadir bulunur bir kitap nüshası olan gönül, şirazesiz kalmaz; bir gün elbet senin zülfünün ipiyle bir araya gelip toplanır. G. 258/2.

21 209- Ayrılık ve Kavuşma Dil yârdan ârâm idemez münfasıl olsa Vuslat dahı bî-lezzet olur muttasıl olsa. G. 678/1.

22 209- Ayrılık ve Kavuşma Gönül, sevgiliden ayrılınca huzur bulamaz; kavuşma da sürekli olsa lezzetsiz olur. G. 678/1.

23 210- İpliği Pazara Çıkarmak Gelse mîzân-ı cemâl ortaya ey Yûsuf-ı hüsn Katı çok kimselerün ipliği bâzâre çıkar. G. 72/4.

24 210- İpliği Pazara Çıkarmak Ey güzellik Yusufu, güzellik terazisi ortaya gelse, pek çok kimsenin ipliği pazara çıkar. G. 72/4.

25 211- Kınanma Gülbahçesi Ey bülbül-i şeydâ n ideyüm gülşen-i dehri Besdür bana sînemdeki gülzâr-ı melâmet. G. 32/2.

26 211- Kınanma Gülbahçesi Ey çılgın bülbül! Dünya gül bahçesini ne yapayım; bana göğsümdeki kınanmışlık gül bahçesi yeter. G. 32/2.

27 212- Aşk Menzili Nâbî kadem-i saht gerek menzil-i aşka Ol râha reviş ukde-i zânu ile olmaz. G. 266/7.

28 212- Aşk Menzili Ey Nâbî, aşk menziline varmak için sağlam ayak gerek, o yola gidiş diz bağı ile olmaz. G. 266/7.

29 213- Gönül Iztırabı Olup dil ıztırâbın yâre tefhîm itmeden âciz Hemân icmâl idüp bir katre-i sîm-âb göstermiş. G. 355/2.

30 213- Gönül Iztırabı Gönül, ıstırabını sevgiliye anlatmaktan aciz kaldığı için hemen özetleyip bir damla gümüş suyu (civa) göstermiş. G. 355/2.

31 214- Gülme Handesi giryeye vâbeste degül dildârun Gülleri ol çeşmenün minnet-i şeb-nem çekmez. G. 330/2.

32 214- Gülme Sevgilinin gülüşü, (âşığın) ağlamasına bağlı değildir; o çeşmenin gülleri şebnem/çiy minneti çekmez. G. 330/2.

33 215- Ümit Hüdhüdü Ey nâme sen ol mâh-likâdan mı gelürsin Ey hüdhüd-i ümmîd Sebâ dan mı gelürsin. G. 654/1.

34 215- Ümit Hüdhüdü Ey mektup, sen o ay yüzlü sevgiliden mi geliyorsun? Ey ümit hüdhüdü sen, Sebâ ülkesinden mi geliyorsun? G. 654/1.

35 216- Mina Çarşısı Şevkün var alup satmaga erbâb-ı niyâzı Sûdâgerî-i sûk-ı Minâ dan mı gelürsin. G. 654/4.

36 216- Mina Çarşısı Dua erbabını alıp satmağa arzun var; Minâ çarşısında alışverişten mi geliyorsun? G. 654/4.

37 217- Öfkeyi Tahrik Bilsem ne içün varmış idün kûyına ey eşk Tahrîk-i gazâbdan mı recâdan mı gelürsin. G. 654/8.

38 217- Öfkeyi Tahrik Ey gözyaşı, sevgilinin mahallesine ne için gittiğini bir bilsem; (acaba) öfkesini tahrik etmekten mi, (yoksa) yalvarıp yakarmaktan mı geliyorsun? G. 654/8.

39 218- Gazel Güzel Olmalı Yalınuz safha-i mecmû alara olmasa kayd Levha-i mihr ü mehe nakş-ı cebîn olsa gazel. G. 487/3.

40 218- Gazel Güzel Olmalı Gazel, yalnız mecmua sayfalarına kaydedilmekle kalmamalı, güneşin ve ayın alnına yazılabilecek güzellikte olmalıdır. G. 487/3.

41 219- Taş Kalpli Gûş iden seng-dil olursa bile itse eser Mâ il-i mertebe-i nakş-ı nigîn olsa gazel. G. 487/4.

42 219- Taş Kalpli Gazel, taş kalbli bile olsa dinleyene, tesir etmeli; yüzüklere yazı, süs olabilecek derecede olmalıdır. G. 487/4.

43 220- Ka be Sandûka-i cevâhir-i esrâr Ka be dür Gencîne-i defîne-i âsâr Ka be dür. G. 100/1.

44 220- Ka be Kabe, sırlar cevherinin küçük sandığı ve değerli eserlerin gömüldüğü bir hazinedir. G. 100/1.

45 221- Medine Sükkân-ı heft kişver-i İslâm a Nâbiyâ Ümmîdgâh-ı bahş-ı şefâ at Medîne dür. G. 101/9.

46 221- Medine Ey Nâbî, yedi kıtada oturan bütün Müslümanların, (Hz. Muhammed in) şefaatini ümit ettikleri yerdir Medine. G. 101/9.

47 222- Dua Gencîne-i lutfun var iken Nâbî-i zârı Muhtac-ı atâ-yı dîgerân eyleme yâ Rab. G. 13/7.

48 222- Dua Ey Allah ım, senin lutuf hazinen varken ağlayıp inleyen Nâbî kulunu başkalarının bağışına muhtaç etme. K. 1/17. G. 13/7.

49 223- Sıcaklık Tandırı Nâ-puhte komaz matbâh-ı âfâkda Nâbî Der-kâr olıcak germî-i nennûr-ı inâyet. G. 25/7.

50 223- Sıcaklık Tandırı Ey Nâbî, Allah ın yardım tandırının sıcaklığı ortaya çıkınca, ufuklar mutfağında pişmemiş bir şey kalmaz. G. 25/7.