DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTEMİZ HAYIRLI OLSUN

Transkript

1 DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTEMİZ HAYIRLI OLSUN REKTÖRÜMÜZ BAĞLI, TÜGVA NIN AÇILIŞINA KATILDI NEVÜ DE KUT ÜL AMARE KUŞATMASI KONULU KONFERANS SULTAN ABDÜLHAMİD SİZ 100 YIL VE ÇANAKKALE KONULU SÖYLEŞİ DÜZENLENDİ KAPADOKYA TEKNOPARK DA YER ALACAK İLK YAZILIM FİRMASI KURULDU ÜNLÜ JAPON SANATÇI SİSYU ÜNİVERSİTEDE CANLI PERFORMANS SERGİLEDİ 58 ÜNİVERSİTEMİZ İİBF DEN 4. KARİYER NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ GÜNLERİ VELİ ÜNİVERSİTESİ ETKİNLİĞİ 23 1

2 Bilim, sanat, teknoloji vizyonuyla, Kapadokya nın kalbinden dünyaya

3 Editör den Yayın Organı / Sayı: 4 / Temmuz 2018 Adına Sahibi Prof. Dr. Mazhar BAĞLI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Prof. Dr. Fatma KARİPCİN Yayın Koordinatörü Yasin TEMEL Editörler Öğr. Gör. D. Mehmet AKBAŞ Öğr. Gör. Fatih ERKEN Yayına Hazırlayanlar Yasin TEMEL Öğr. Gör. D. Mehmet AKBAŞ Öğr. Gör. Fatih ERKEN Rıza GÜNAYDIN Salim KÜRKLÜ Fotoğraf Salim KÜRKLÜ Rıza GÜNAYDIN Haberleşme Adresi Rektörlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü 2000 Evler Mah. Zübeyde Hanım Cad /Nevşehir basin@nevsehir.edu.tr Tel: 0 (384) Dahili: İki aylık, ücretsiz, yerel süreli yayın. Diş Hekimliği Fakültemiz Hayırlı Olsun hak ettiği çizgiye hızla yükselmeye devam ediyor. Diş Hekimliği fakültemizin kuruluşu da bunun en önemli mihenk taşlarından sadece bir tanesi. Öncelikle Diş Hekimliği Fakültesinin üniversitemize ve şehrimize kazandırılmasında emeği geçen başta Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Mazhar Bağlı ya ve emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliriz. Böylesine önemli bir fakültenin şehrimize katacağı şeyler aslında oldukça fazla. Şehrimizin komşu illerinde hemen hemen birçoğunda bu fakültenin bulunmaması şehrimizi ve nezdinde de üniversitemizi hem çekim merkezi haline getirecektir hem de sağlıkta yükselen bir marka olarak anılmasını sağlayacaktır. Üniversitemizin şehre ve insanlara bu anlamda bilim merkezi olarak katkı sağlayacak olması da ayrı bir yanı olacaktır. Böylesine önemli bir gelişme bu anlamda kapak konusu olmayı hak ediyordu. Bizler de bu sayımızın kapak konusunda Diş Hekimliği Fakültesini işledik. Fakültemizin şehrimize ve üniversitemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Fakültemizde geleceğin hekimlerinin yetişmesini, yetişecek hekimlerimizin de insanlığa hayırlı hizmetler etmelerini diliyorum. Bu sayıda yine üniversitemizin yaptığı çalışmaları, etkinliklerimizi bulabileceksiniz. Mezuniyet sevinci yaşayan öğrencilerimizin haberlerini, okumanın asla yaşı olmadığını canlı örnek olarak gösteren ve mezuniyete torunu ile gelen 60 yaşındaki Mustafa Yavuz Çolak ın duygu ve düşüncelerini de bulabileceksiniz, yine mezuniyete bu defa bebekleri ile gelen Esra ve Hüseyin Taşdemir in hikayelerini de bulabileceksiniz. Dolu dolu bir içerikle hazırlanmış bir dergi ile karşınıza çıkmaya gayret ettik. 15 Temmuz Darbeye Darbe Yapan Aziz Milletin Destanı NEVÜ AKTÜEL, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi tarafından ilgili yasalara uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklı olmakla birlikte kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Yazılar yazarlarının hukuki sorumluluğu altındadır. Yapım Ajans Es ajanses.com Görsel Yönetmen Selim Cayık Bu sayıda 15 Temmuz 2016 tarihinde hain FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan ve milletimizin üstün feraseti ve cesareti ile bastırılan darbe kalkışmasının 2. Yılında yeniden o karanlık günlerin zaferle çıkılmasının haberlerini de bulabileceksiniz. 15 Temmuz da canını düşünmeyen vatanını düşünen kahramanlarımızı rahmetle minnetle anıyoruz. O karanlık günlerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz. Aziz ve muhterem milletimizin yazdığı destan ise tarih boyunca göğsümüzü kabartan bir şeref nişanesi olarak her daim canlı tutulacaktır. Vatanımızı sevmenin işimizi layıkıyla yapmak olduğu bilinci ile tekrar 15 Temmuz da verdiğimiz şehitlerimizi rahmetle anıyor, ailelerine sabır diliyor, gazi olan vatandaşlarımıza da şifa ile huzurlu mutlu bir ömür diliyorum. Bu düşüncelerle Aktüel in hazırlanmasında emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim. Baskı Ajans Es Litros Yolu 2.Matbaacılar Sitesi No:ZC 7 P.K Topkapı/İstanbul Tel: Sertifika No: Yeni sayılarda görüşmek ümidi ile Yasin Temel Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü 23 1

4 Sayı: 4 / Temmuz 2018 Bu Sayıda 6 Cumhurbaşkanı Erdoğan Nevşehir de 14 NEVÜ Senatosu Kudüs İçin 3 Dilde Bildiri Yayımladı 7 Rektörümüz Bağlı dan İçişleri Bakanı Soylu ya Ziyaret 17 NEVÜ Turizm Fakültesi Tarafından Üniversite-Turizm Sektörü İş Birliği Çalıştayı Gerçekleştirildi 11 Japonya Büyükelçisi Miyajima Türkiye ve Japonya İki Devlet, Tek Yürektir 18 Türkiye nin İlk Turizm Araştırmaları Enstitüsü NEVÜ de Kuruldu Temmuz Gecesi İstikrar ve İstikbal Mücadelesiydi 19 Üniversitemiz Öncülüğünde Çat-Güvercinlik Vadisi Turizme Kazandırılıyor

5 20 NEVÜ de Mezuniyet Sevinci 22 Şükriye Tutkun NEVÜ de Konser Verdi 32 NEVÜ de Ortadoğu da Göç Hareketleri ve Değişen Dinamikler Kongresi 23 Öğrencimiz Mezuniyet Törenine Torunuyla Katıldı 34 İnşaat Mühendisliği Bölümü Açılıyor 24 Rektörümüz Bağlı, II. Abdülhamid Han ın Torunu Osmanoğlu nu Makamında Ağırladı Temmuz Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü

6 Teknoloji yerinde yeterince Bilgisayar başında veya telefonda geçirilen zamanı azaltmak yaşam kalitesini artırır. 22 4

7 REKTÖR DEN Prof. Dr. Mazhar Bağlı Değerli meslektaşlarım, sevgili öğrenciler ve Nevşehirli hemşehrilerim; Aktüel dergimizin müstesna bir sayısında daha birlikte olmanın mutluluğuyla sizleri selamlıyorum. Temmuz ayı artık milletimiz ve Ülkemiz için çok farklı duyguların akla düştüğü bir ay özelliği kazandı. 2 yıl öce cereyan eden meş um hadise bizlerde henüz sıcaklığını koruyan taptaze hatıralar bıraktı. Şüphesiz hepimizin o güne ve o günden sonra günlerce devam eden demokrasi buluşmalarına dair anıları var artık. Tarihte eşine az rastlanır kolektif bir bilinçle hareket eden toplumumuzun 15 Temmuz u 16 ya bağlayan gece boyunca emniyet güçlerimizle birlikte yazdığı destan hafızalarımıza kazındı ve tarihte de hak ettiği yer aldı. Bugün geriye dönüp baktığımızda darbe girişimine karşı gösterilen direniş; her biri artık abidevi birer şahsiyet olan, geride bıraktıkları sahici hikayeleriyle ölümsüzleşen şehitlerimizin acısını bizlere yeniden yaşattığı gibi; yaralanan, sakat kalan binlerce gazimiz ile ünsiyet kurup öfke duymamıza neden oluyor. Bizler bu acı yanıyla 15 Temmuz u anarken o şanlı direnişin devamında ülkemizi ve demokrasimizi büyük bir tehlikeden kurtarmış olmanın verdiği gurur ve zafer hissinin de ruhumuzda yankılanmasına şahit oluyoruz. Karl Marks tarihle ilgili mevzularda sürekli alıntı yapılan ünlü aforizmasında tarihte ne olduysa öyle olması gerektiği, başka türlü olamayacağı için öyle olmuştur der. Ancak insanlar özellikle de tarih, sosyoloji gibi sosyal bilimlerle ilgilenenler peki ya öyle olmasaydı ne olurdu? sorusunu da dile getirmekten kendini alamaz. Bugün geldiğimiz noktada bir belayı def etmiş olmanın huzuruyla yaşıyor olsak da bu soruyu alenen soruyor ve merak ediyoruz, öyle olmasaydı ya darbe gerçekleşseydi ne olurdu? Hangi toplum bilimci, hangi fütürist, hangi sıradan meraklı insan bu soruya cevap ararsa arasın yanıtın olumlu olmayacağı aşikardır. Darbeye önayak olan ve vurucu güç olarak şanlı ordumuzda yapılandığı anlaşılan bu hain çetesinin gün yüzüne çıkmış eksantrik yapısı ve sözde liderleri olan hainin artık gizlemeye ihtiyaç duymadığı niyetlerine bakıldığında bizleri, ülkemizi hiç de güzel günlerin beklemediği anlaşılacaktır. Türk toplumunun dışardan bakıldığında çok belirgin bir yapısı vardır. Müntesipleri ister dindar ister dini pratikleri uygulamayan bireylerden oluşsun farketmez en küçük bir tehlike karşısında inancına sımsıkı sarılan, vatandaşları ister en koyu milliyetçi isterse de en marjinal liberal olsunlar ülkelerine ve toprak bütünlüğüne karşı gördükleri bir saldırı karşısında bir komut beklemeksizin bir araya gelip canlarını ortaya koyabilen insanlardan oluşur. Bu hususiyet bir kelimeye indirgenecek olursa belki de feraset kelimesi Türk milleti için rahatlıkla kullanılabilecek bir sıfattır. Hain darbe girişimi pek çok yönüyle ele alınabilir tartışılabilir lakin bunun kapsamlı bir işgal senaryosunun en önemli hamlesi olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Türk milleti işgal tecrübesini en son 100 yıl önce yaşadı. Bu süre belki insan ömrü düşünüldüğünde uzun olsa da toplum hafızası için daha yeni sayılabilecek bir süredir. Cumhuriyeti kuran millet iradesi o gece şüphesiz bu hafızası sayesinde işgale karşı durabilme ferasetini gösterebilmiştir. Fethullahçı terör yapılanması ve bu yapılanmayı kullanmaya yeltenenler ülkemizi işgale bir anda başlamadı elbette. Önce insanların manevi dünyasını, inancını ifsad etmeye çalıştılar, inanç alanına müdahale ettiler. Bu sonuca bağlılarının İslamda asla yeri olmayan işleri sanki dinin gereğini yerine getiriyormuşçasına sapkın bir iman anlayışıyla, günahı mubah kılarak gerçekleştirdikleri eylemlerinden ulaşıyoruz. Bu hain yapı yine toplumun bir diğer ve kırılmaz bütünleştiricisi olan vatanın bütünlüğü kavramını da flulaştırdı. Öyle olmasa casuslarını ülkeyi bölünmeye kadar götürecek ve toprak kaybına neden olacağı aşikar bir girişime nasıl ikna edebilirdi. Bugün pek çok şeyin açıklığa kavuştuğu ve FETÖ yapılanmasıyla ilgili detayların ortaya döküldüğü günlerde tehlikeyi idrak edebilmek kolay görünse de darbe girişiminin ilk anlarında bu tehlikeyi sezip geleceğimizi, namusumuzu varlığımızı ve vatanımızı bir kez daha kurtaran milletimize, asker ve polis tüm emniyet güçlerimize, olay anında tavır almayı başarabilen ve topluma liderlik eden tüm yöneticilerimize gösterdikleri ferasetten ötürü şükran duymak dışında söyleyecek başka söz olmadığı kanaatindeyim. 23 5

8 Cumhurbaşkanı Erdoğan Nevşehir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Nevşehir de vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, konuşmasında başta olmak üzere Nevşehir e kazandırılan ve yapılacak olan hizmetlere değindi. Nevşehir e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ı Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve protokol üyeleri tarafından karşıladı. Cuma namazını Kurşunlu Camiinde vatandaşlar ile birlikte kılan ve 3 yıllık bir hasretin ardından Nevşehir de halkla kucaklaşmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Erdoğan, 16 yılda Nevşehir e kazandırılan hizmetlere değindi. Erdoğan, Hükümetimiz döneminde sadece Nevşehir e 16 senede 7,2 katrilyon liralık yatırım yaptık. ni biz açtık ve öğrencilerimiz için Nevşehir in farklı merkezlerinde 6056 kişilik yurt açtık yeni derslik, sağlıkta 9 u hastane olmak üzere 21 sağlık tesisini Nevşehir e kazandırdık konutu TOKİ vasıtasıyla faaliyete geçirdik. Bizden önce 87 km bölünmüş yol vardı, biz bunu 280 km ye çıkardık ve Nevşehir e 7 yol projesinin yapımı da devam etmekte. Kapadokya yı yılda 2 milyon 200 bin turistin ziyaret ettiği önemli bir turizm bölgesi haline getirdik. Nevşehir de çiftçimize 1 katrilyon destek verdik ve Nevşehir e teknoloji geliştirme bölgesi kurduk. Bütün bunu sizlerle hep beraber yaptık. Türkiye yi Avrupa nın 6 ıncı, dünyanın en büyük 17 inci ekonomisi haline getirdik. Şimdi daha fazlasını yapmak istiyoruz diye konuştu. 22 6

9 Başbakan Yardımcısı Işık Nevşehir de Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Nevşehir in Kozaklı ilçesinde düzenlenen 1. Eğitim ve Kaynaşma Kampı na katıldı. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık ı Kozaklı ilçesine gelişinde kendilerini; Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz, Murat Göktürk ve Ebubekir Gizligider, Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, İlçe ve Belde Belediye Başkanları karşıladı. Partisi tarafından düzenlenen 1. Eğitim ve Kaynaşma Kampı nın kapanış programına katılan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Program sonunda protokol üyeleriyle bir araya gelen Işık a Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, plaket takdiminde bulundu. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, 2017 yılında Bingöl ün Genç İlçesinde teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Uzman Onbaşı Hakan Demirci nin ailesini evlerinde ziyaret etti. Işık a şehit ailesini ziyaretlerinde, Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı da eşlik etti. Şehit ailesiyle bir süre görüşen Işık, daha sonra Kozaklı dan ayrıldı. Rektörümüz Bağlı dan İçişleri Bakanı Soylu ya Ziyaret (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yu ziyaret etti. Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı yı makamında kabul eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Rektörümüz Bağlı ya teşekkür etti. Rektörümüz Bağlı ziyaretlerinde üniversitemizin, şehrin ve ülkenin gelişimine katma değer katacak çalışmalar ve projeler hakkında Bakan Soylu ya bilgi verdi. Rektörümüz Bağlı ayrıca, güvenlik güçlerinin devletin ve milletin huzur ve güvenliği için gerek yurt içinde gerekse yurt dışında ortaya koymuş başarılı ve kararlı çalışmalarından dolayı İçişleri Bakanlığı nezdinde herkese teşekkür etti. Bakan Soylu ile bir süre görüşen Rektörümüz Bağlı, ziyaretlerinin sonunda günün anısına kendilerine plaket takdiminde bulundu. 23 7

10 Rektörümüz Bağlı, Bakan Fakıbaba ile Görüştü Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile görüşme yaptı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba yı ma- kamında ziyaret eden Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, üniversitemizin gıda ve tarım üzerine akademik çalışmaları ve Nevşehir de tarım sektörünün geliştirilmesi konularında kendilerine bilgi verdi. Rektörümüz Bağlı, Bakan Fakıbaba ya yapılacak çalışmalarda destekleri konusundaki beklentilerini de iletti. Bakan Fakıbaba ise, Rektörümüz Bağlı ya ziyaretlerinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek yapacakları çalışmalara sonuna kadar destek olacaklarını ifade etti. Üniversitemize yapılacak olan binicilik tesislerinde kurulacak olan manej konusunun da konuşulduğu görüşmede, Bakan Fakıbaba sektörün ve Nevşehir in gelişime katkı sağlayacak her konuda desteklemeye hazır olduklarını söyledi. Sıcak ve samimi bir havada geçen toplantı sonrasında Rektörümüz Bağlı Bakanlıktan ayrıldı. Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu Üniversitemizde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) yü ziyaret etti. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, DSİ tesislerinin temel atma, orman köylülerine kullandırılan gelir getirici tür ve Orköy kredi sertifikaları dağıtım törenine katılmak üzere havayoluyla Nevşehir e geldi. Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve protokol üyeleri tarafından karşılanan ve Nevşehir Valiliği önünde oluşturulan platformda düzenlenen temel atma ile sertifika dağıtım törenine katılan Eroğlu, tören sonunda Üniversitemizi ziyaret etti. Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Genel Sekreter ve Yapı İşleri Teknik Daire Başkanı Nihat Çavuşoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı ve Personel Daire Başkanı Mehmet Şükrü Velioğlu ve personel tarafından karşılanan Bakan Eroğlu nun ziyaretlerinde kendilerine Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz, Ebubekir Gizligider ve Murat Göktürk, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, Nevşehir İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Yüksel Yiğit, AK Parti İl Başkanı Mustafa Rauf Yanar ve protokol üyeleri eşlik etti. Bakan Eroğlu ve beraberindeki heyeti makamında ağırlayan Rektörümüz Bağlı, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, üniversitemizin fiziki yapısı, bölüm, program ve öğrenci ile personel sayısı başta olmak üzere kampüs içerisinde gerçekleştirilen ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları hakkında bilgi verdi. Rektörümüz ayrıca üniversitemizin sulama suyu ihtiyacını dile getirerek, kendilerinden destek beklediklerini ifade etti. Bakanlık olarak Nevşehir e büyük önem verdiklerini yenileyen ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinin sulama suyu ihtiyacının karşılanarak daha yeşil bir üniversitesi olması için destek vereceklerini söyleyen Bakan Eroğlu, Rektörümüz ile bir süre görüştü. Üniversitemiz Şeref Defterine duygu ve düşüncelerini yazan Bakan Eroğlu na ziyaretlerinin sonunda Rektörümüz Bağlı tarafından plaket takdiminde bulunuldu. Bakan Eroğlu ve beraberindeki heyet daha sonra AK Parti Nevşehir İl Başkanlığı tarafından Üniversitemiz Tafana Aşçılık ve İkram Hizmetleri Uygulama Tesislerinde verilen Vefa İftarı na katıldı. 22 8

11 Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan Nevşehir de (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Niğde ye gitmek üzere havayoluyla Nevşehir e gelen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ı karşıladı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Niğde de bir dizi inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere tarifeli uçak ile Nevşehir Kapadokya Havalimanı geldi. Bakan Arslan ı havalimanında Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürü Veysi Kurt, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Se- çen, Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Yüksel Yiğit, Gülşehir Kaymakamı Çağlar Tekin karşıladı. Protokol üyeleri ile kısa süre görüşen ve Nevşehir le ilgili talep ile istekleri dinleyen Bakan Arslan, daha sonra karayoluyla Niğde ye gitmek üzere ayrıldı. Bakan Elvan dan Üniversitemize Ziyaret Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesini ziyaret etti. Nevşehir in Ürgüp İlçesinde gerçekleştirilen 11. Kalkınma Planı İç Anadolu Bölge İstişare Toplantısına katılmak ve bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Nevşehir e gelen Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ın üniversitemizi ziyaretlerinde kendilerini Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdoğan Çiçek ve Prof. Dr. Fatma Karipcin, Genel Sekreter ve Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, Genel Sekreter Yardımcısı ve Personel Daire Başkanı Mehmet Şükrü Velioğlu, Genel Sekreter Yardımcısı ve Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Nihat Çavuşoğlu karşıladı. Bakan Elvan ın üniversitemizi ziyaretlerinde kendilerine Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, Murat Göktürk ve Ebubekir Gizligider, Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, Nevşehir İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurbay Albay Yüksel Yiğit ve AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mustafa Rauf Yanar eşlik etti. Bakan Elvan ve beraberindeki heyeti makamında ağırlayan ve ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, üniversitemizin fiziki yapılaşması başta olmak üzere, bölüm, program, öğrenci ve personel sayısı hakkında kendilerine bilgi verdi. Rektörümüz devam eden inşaat ve geleceğe dönük projeleri de aktararak, Bakan Elvan a destek ve katkılarından dolayı teşekkür etti. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinin ve Nevşehir in kalkınmasına yönelik her türlü çalışmaya Bakanlık olarak desteklerinin devam edeceğini söyleyen Bakan Elvan, üniversitemiz yönetimini başarılı çalışmalarından dolayı tebrik etti. Bakan Elvan ayrıca üniversitemizin modern fiziki yapılaşmasına hayran kaldığını dile getirerek çok hoşuna gittiğini ifade etti. Rektörümüz Bağlı ile bir süre görüşen, üniversitemiz Şeref Defterine duygu ve düşüncelerini yazan Bakan Elvan, daha sonra üniversitemizden ayrıldı. 23 9

12 Rektörümüz Bağlı, TÜGVA nın Açılışına Katıldı Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın oğlu ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan ın katılımıyla gerçekleştirilen TÜGVA Nevşehir Temsilciliğinin açılışına katıldı. TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan ın Nevşehir e gelişlerinde kendilerini Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve protokol üyeleri karşıladı. TÜGVA Nevşehir Şubesinin açılış törenine katılan Erdoğan a, Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz ve Ebubekir Gizligider, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, TÜG- VA Nevşehir Temsilcisi Hüsamettin Ellialtı, protokol üyeleri ve davetliler eşlik etti. Açılışta konuşan Erdoğan, TÜGVA nın yeni nesil gençlik sloganıyla ortaokuldan üniversiteye, çalışan gençliğe yönelik faaliyet gösterdiğini ifade etti. Erdoğan, Vakfımız, ülkemizin genç ama en geniş teşkilatlanmaya sahip güçlü bir vakıf. Ailelerimiz çocuklarını güvenerek Türkiye Gençlik Vakfımıza emanet edebilirler dedi. TÜGVA Nevşehir Yönetimi ile kısa bir toplantı yapan Erdoğan, daha sonra Nevşehir İmam Hatip Okulları Platform Toplantısına katıldı. İzmir Milletvekili Hotar dan Rektörümüz Bağlı ya Ziyaret AK Parti İzmir Milletvekili Prof. Dr. Nükhet Hotar, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı yı ziyaret etti. Partisinin 18. Dönem Siyaset Akademisi Açılış programına katılmak üzere Nevşehir e gelen AK Parti İzmir Milletvekili Prof. Dr. Nükhet Hotar ın üniversitemize gelişlerinde kendilerini Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, Genel Sekreter Yardımcısı ve Personel Daire Başkanı Mehmet Şükrü Velioğlu ve İdari Koordinatör Fatih Mehmet Sürmeli karşıladı. Hotar ı makamında ağırlayan ve ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektörümüz Bağlı, kendilerini şehrimizde ve üniversitemizde ağırlamaktan onur duyduklarını söyledi. Rektörümüz kendilerine üniversitemiz fiziki yapılanması başta olmak üzere akademik, idari personel ve öğrenci sayısının yanı sıra çalışmalar hakkında bilgi verdi. Tarihi, doğal ve kültürel güzellikleri bir arada barındıran Kapadokya nın ortasında eğitim-öğretim veren Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde okuyan öğrencilerin çok şanslı olduğunu belirten Hotar ise, Rektörümüzü ve yönetimini güzel çalışmalarından dolayı tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Ziyaret sonunda Üniversitemiz Şeref Defterine duygu ve düşüncelerini kaleme alan Hotar a ziyaretlerinden dolayı teşekkür eden Rektörümüz Bağlı, kendilerine çiçek ve plaket takdiminde bulundu. Milletvekili Hotar ve Rektörümüz daha sonra üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen AK Parti 18. Dönem Siyaset Akademisi Açılış programına katılarak ders verdi

13 Japonya Büyükelçisi Miyajima Türkiye ve Japonya İki Devlet, Tek Yürektir (NEVÜ) de 21. Yüzyılda Asya ve Japonya konulu konferans veren Japonya nın Türkiye Büyükelçisi Akio Miyajima, Türkiye ye olan sevgisini Türkiye ve Japonya İki Devlet, Tek Yürektir sözüyle pekiştirdi. Konferansın moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Ayşe Nur Tekmen açılış konuşmasında, Büyükelçi Akio Miyajima hakkında kısa bilgi verdikten sonra Büyükelçi Miyajima nın ve Japonların, Kapadokya yı ve Nevşehir i çok sevdiğini, Kapadokya nın ve Nevşehir in Japonlar için tekrardan gözde bir turizm merkezi haline gelmesi, bunun da ötesinde Japonya ile Türkiye nin ilişkilerinde Kapadokya nın merkez bölge olarak hareket edebilmesi arzusu içerisinde olduklarını söyledi. 21. Yüzyılda Asya ve Japonya konulu konuşmasında 21. Yüzyılda Japonya nın Asya ya bakışı, Japonya nın dış politikası üzerine konuşma yapan Büyükelçi Miyajima, Türkiye sevgisini İki devlet, tek yürektir. sözüyle pekiştirdi. Miyajima, 37 yıldır diplomat olarak çalışmaktayım ve 30 yıl önce Türkiye ye ilk ziyaretim İstanbul a oldu Eylül ayı itibariyle de Türkiye Büyük Elçisi olarak görev yapmaktayım. Türkiye, Japonya da oldukça ilgi duyulan bir ülke ve ben böyle güzel bir ülkede göreve gelmekten oldukça mutluluk duydum. Türkiye ye geldiğim günden beri nereye gidersem gideyim, herkes beni güler yüzle ve büyük bir konukseverlikle karşılıyor. Dolayısıyla Türkiye de olmaktan çok mutluyum ve Türk yemeklerini gerçekten çok seviyorum. Birisi Asya nın batısında birisi doğusunda olan Türkiye ile Japonya nın tek yürek olduğunu hissetmekteyim. Başbakanımız Shinzo Abe, 2013 yılındaki Marmaray ın açılış törenindeki konuşmasında Asya ya barış ve refah. Türkiye ve Japonya Asya yı uçuracak iki kanattır demişti dedi. Japonya nın Türkiye Büyükelçisi olarak Japonların şu anki Türkiye imajını daha iyi hale getirmeye yönelik çalışmalar içerisinde olduğunu belirten Miyajima Japonya ve Türkiye arasında başta ekonomi olmak üzere ikili ilişkilere büyük önem veriyoruz. Türkiye de Japonya ya ait 200 e yakın şirket bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye ve Japonya tarafından ortak proje ve çalışmalarımız devam etmektedir. diye konuştu. Diğer yandan Osmanlı dönemini anlatan Muhteşem Yüzyıl dizisinin Japoncaya çevrilerek Japonya da yayınlandığına ve aynı şekilde Türkiye de Kadın ve Anne adıyla gösterilen dizilerin Japon dizilerinin uyarlamaları olduğuna dikkat çeken Büyükelçi Miyajima, Japon televizyon şirketleri ya da yönetmenleri tarafından Kapadokya da bir dizinin çekilmesi ve bu dizinin de Türk televizyonları ve yapımcıları tarafından tekrar düzenlenip dünyaya yayılmasının başarılı bir proje olacağını ve Türkiye ile Kapadokya nın tanıtımına büyük katkı sağlayacağını söyledi. Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Büyükelçi Miyajima İki ülkenin dostluğunun da gerçekten iyi olduğunu düşünüyorum ve bu anlamda da Japon Dili öğrencilerinin de Asya üzerine yoğunlaşmalarını umut ediyorum. Ayrıca rüyanız büyük, temelleriniz sağlam olsun. Geleceğiniz hakkında öncelikle büyük bir rüyaya ve hayale sahip olun. Bu rüyanızı sağlam temellere oturtun. Dolayısıyla hayalleriniz, temellerinize ve köklerinize sağlam bağlanmalı. Japoncaya çok büyük önem verin ve çalışın dedi. Konuşmalarının ardından katılımcıların sorularını cevaplayan Büyükelçi Miyajima ya konferans sonunda teşekkür eden Rektörümüz Bağlı, kendilerine plaket takdiminde bulundu. Japon Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğrencilerinin Büyükelçi Miyajima ya çiçek takdimiyle program sona erdi

14 Küçükyılmaz: 15 Temmuz Gecesi İstikrar ve İstikbal Mücadelesiydi nde düzenlenen 15 Temmuz Yeniden Diriliş konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz, 15 Temmuz da verilen mücadelenin istikrar ve istikbal mücadelesi olduğunu söyledi. Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa; Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurbay Albay Yüksel Yiğit, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdoğan Çiçek ve Prof. Dr. Fatma Karipcin, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Edip Avşar üniversitemiz personeli, öğrenciler ve davetliler katıldı. Konferansta konuşan Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz, İçinden geçtiğimiz günler bugünler, tarihin hızlı aktığı günler. Etrafımıza olanlara baktığımız, kendi ülkelerimizde baktığımız zaman aslında baş döndürücü zamanlardan geçiyoruz. Çinlilerin deyimiyle ilginç zamanlar. Onlar birilerine beddua etmek istedikleri zaman İlginç zamanlar yaşayasın derlermiş. Biz hakikaten ilginç zamanlarda yaşıyoruz ve bu ilginç zamanlarda yaşarken bir taraftan ufka bakıyoruz yani bozgunda dahi fetih rüyaları gören bir milletiz çünkü. Bir taraftan da ayağımız hemen önündeki taşlara takılmamak için pürdikkat ilerlemeye çalışıyoruz. Yani biz iki şeyi bir arada yapmaya çalışıyoruz. Rahmetli Erbakan ın güzel bir sözü vardı. Derdi ki; Bizim işimiz kayayı zirvenin tepesine çıkarmak, onların işi ise zirveden aşağı yuvarlamak. Hakikaten biz derken bin yıldır daha önce başka hiçbir milletin ayakta kalamadığı bu milleti kastediyor. Bizim işimiz hakikaten bugün olduğu gibi geçmiş tarih boyunca da zor olmuş, kolay işlere pek talip olmamışız. Şimdi bu daha fazla böyle. Özellikle 2009 yılının Ocak ayında küresel sistemi alt üst eden bir olay yaşandı. Hani Tayyip Erdoğan ilk siyasete atıldığında, işte başbakan olduğunda hep medyada onunla ilgili söylenen alaycı ifade ile Ya Tayyip Erdoğan yabancı dil bilmiyor, ne yapacak, muhatapları ile nasıl anlaşacak? deniliyordu. Biz geçmişte dil bilenlerin anlaştığını ve ülkeyi nerelere sürüklediğini gördük ve yaşadık. Tayyip Erdoğan geldi ve 2009 yılının Ocak ayında iki kelime İngilizce ile ONE MI- NUTE ifadesi ile dünya sistemine bir mesaj verdi. Bu mesajı dünyayı sistemi, onu yönettiğini düşünenler küresel siyasetin temel aktörü olduğunu düşünenler çok iyi aldılar ve algıladılar. Bu mesajı birileri daha anladı, bizim içimizdekiler. Ben o günlerde Çankaya Köşkünde çalışıyordum ve Çankaya Köşkünün koridorlarında işte bugün FETÖ mensubu olarak tabir ettiğimiz ve o zamanlar cemaat dediğimiz kişiler kendi içlerinde fısıldaşmaya başladılar. Özellikle; Tayyip Erdoğan çok büyük yanlış yaptı Peres e. Sen kim, Peres e ayar vermek kim. Sen kim, dünya sistemine ayar vermek kim. Bunu karşılıksız bırakmazlar ve Tayyip in sonu geldi. Onun yanında durmayın, artık onun sonu geldi diyorlardı. Bunun bir benzerini de 2010 yılında Mavi Marmara olayını arkasından Aralık olayını gerçekleştirmekten sakınmadılar ve çekinmediler yılı 7 Şubat ta bu ülkenin başına yine Ankara nın koridorlarında olanların çok açık bir şekilde fark edebildiği ama Anadolu daki insanların henüz tam anlamıyla ne olduğunu anlayamadığı bir takım işler geldi bu ülkenin başına. Neydi o? MİT Müsteşarı tutuklanmak üzere ifadeye çağrıldı. O dönem Başbakanımız olan Erdoğan ın tamda ameliyat masasına yatacağı zaman bu olay gerçekleşti. Fakat ameliyat masasına yatmadan 22 12

15 evvel gereken talimatları vererek yine orada feraset ile basiret ile bu krizin önü alındı. IMF ye borcumuzu ödedikten bir ay sonrada Gezi olayları yaşandı ve Gezi olayları sırasında da işin özellikle medya planında bunun uluslararası medyaya aktarılması aşamasında biz FETÖ terör örgütünün bugün ne kadar etkin bir rol aldığını biliyoruz. Tarih biz yaşarken yazılır, ama biz öldükten sonra okunur. Bizim tarihimize özellikle baktığımızda genelde bir takım aktörler sürükler. Biz tarihimize dönüp bakıp da adlandırırken daha çok isimlerle, aktörlerle adlandırma eğilimindeyizdir. İşte bugünlerde tarihinin çok önemli bir dönemecindeyiz, tarihin ç ok önemli bir virajındayız. Bu yazılıyor ve kaydediliyor ve bakalım geleceğe nasıl kalacak. Bunu anlayabilmek için biraz geçmişe gidip, geçmişte neler olduğuna kısaca bakıp, o gün için o şartlarda nasıl algılanmış bugün biz o dönemi nasıl algılıyoruz ona bakmamız lazım. Tarihimizde nice anlatılan zaferler aslında bir masal değil, hakikatin tam kendisidir. Bizim milletimiz bin yıldan fazladır bu topraklarda ve bizlerde önceki medeniyetlerden, devletlerden, toplulukların ömrü 100 yılı, 200 yılı ve 300 yılı geçmemiştir. Fakat biz Selçuklusuyla, Osmanlısıyla ve Cumhuriyeti ile bin yıldır bu topraktayız. Ve bin yıldır bu topraklardan atılmak istememize rağmen buradayız. Bizi farklı kılan şeyler var. Bunlardan bir tanesi Müslüman ülkelerin başında gelen iman ve şahadet sevgisidir. Bu milletin ölümden korkmaması şehitlik mertebesine ulaşma sevgisidir. Bizim milletimiz gidip gelmişçesine ahirete iman ediyor ve hesap gününe inanıyor. Bu çok büyük bir özelliktir. 15 Temmuz gecesi ben Jandarma Genel Komutanlığı önünden aracımla geçip Külliyeye girmeye çalışırken etrafımda yüz kadar genç vardı. Ve onlara nereden geldiklerini sorduğumda bana hep Ankara nın kenar mahallerinden geldiklerini söylediler. Nereye gittikleri sorduğumda içinden biri şahadete gidiyoruz abi şahadete gidiyoruz dedi. O anda itibaren içimde zerre kadar tereddüt varsa ise onun da kalmadığını fark ettim ve gözlerimden yaşlar boşaldı. O şerefli Türk ordusunun şerefli üniformasını giymiş hainler tarafımdan aracım çevrilmek istendi. Ama ben arabamın kazına basarak Külliyeye ulaştım. Yine Külliyenin etrafına bakındığımda her yerde o gençleri, o insanları gördüm. Ve kendi kendime dedim ki Çanakkale denilen destan gerçekmiş. Çanakkale öylesine bir masal, öylesine sıradan bir destan değilmiş, kanla yazılmış ve cesaretle dokunmuş destan imiş. Onu o gece açık bir şekilde gördüm. O geceyi ekranlarının başında izlemek zorunda kalanlar bile yerinde duramadı, yerinde duramadı. Düşmanın nerede olduğunu ve ne yapalım diye bizleri arayan yüzlerce insanlar oldu. İşte bu milletin birinci özelliği iman ve o imandan kaynaklanan cesaret ve şahadet arzusudur. Biz beka kaygısıyla bu topraklarda kaldık, biz çocuklarımıza daha iyi bir ülke bırakmak için bu topraklarda ayaklarda kaldık. İşte değerli kardeşlerim bizim 15 Temmuz da verdiğimiz mücadele bir istikrar ve istikbal mücadelesiydi. Bu millet o gece bu mücadeleden alnının akıyla çıktı dedi. Küçükyılmaz a konuşmalarının ardından teşekkür eden Rektörümüz Bağlı, günün anısına kendilerine plaket takdiminde bulundu

16 NEVÜ Senatosu Kudüs İçin 3 Dilde Bildiri Yayımladı 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde Haçlı zihniyeti ile yürütülen bu katliamın faillerini ve ortaklarını lanetliyoruz (NEVÜ) Senatosu, ABD nin Tel Aviv de bulunan büyükelçiliğini Kudüs e taşıma kararı sonucunda Filistin halkına yönelik gerçekleştirilen baskı ve zulme karşı, olağanüstü toplanarak, yaşanan olayları kınadı. Senato, Türkçe, Japonca ve İbranice dillerinde bildiri yayımladı. NEVÜ senatosu tarafından yapılan açıklama şu şekilde; ABD uluslararası hukuk, BM kararları ve tarihi ve sosyal gerçekleri görmezden gelip, Büyükelçiliğini Kudüs e taşıma kararı almak suretiyle Ortadoğu da istikrarsızlık ve kaosa sürüklemiş, terör devleti İsrail in katliam yapmasını cesaretlendirmiştir. Bu meşum kararın Nekbe/Felaket gününün 70. yıldönümüne getirilmesi, olayın ne kadar büyük tahrik ve provokasyon boyutu içerdiğini de gözler önüne sermektedir.b21. Yüzyılın ilk çeyreğinde Haçlı zihniyeti ile yürütülen bu katliamın faillerini ve ortaklarını lanetliyoruz. Siyonist devlet tarafından masum Filistin halkının haklarının on yıllardır sürekli olarak ihlal edilmesi, en temel özgürlüklerinden mahrum bırakılması ve son olarak böyle bir katliama cüret edilmesi karşısında insanlığın, topyekûn gür bir sesle dur dememesi kabul edilemez bir durumdur. Tarih bu günleri kara bir leke olarak yazacaktır. Filistin halkı meşru müdafaa hakkına sahiptir. İşgalci İsrail ve hamisi ABD Ortadoğu da sivillere karşı silahlı şiddet kullanmak suretiyle devlet terörü işlemektedirler. Eğer uluslararası hukuk varsa Trump ve Netanyahu aleyhine soruşturma açı- larak derhal gereği yapılmalıdır. Bu hususta başta Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Adalet Divanı olmak üzere tüm dünya kamuoyunu göreve davet ediyoruz. Bizler masum ve mazlum Filistin halkına başsağlığı dilerken, sadece vatanlarını ve namuslarını savunurken şehit düşen kardeşlerimizin değil, hukukun ve vicdanların da katledildiğini tüm dünyanın er geç anlayacağına inanıyoruz. İnsanlık adına duyarlı olan herkesi ABD ve İsrail aleyhine tavır almaya, yapılan zulmü kınamaya ve mazlum Filistin halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz. 報告書 米国は国際法 国連決議 歴史的 社会的現実を無視し 大使館をエルサレムに移すという決定を下し 中東にて不安定化と混乱を招き テロリスト国家であるイスラエルの虐殺を助長している この不吉な決定がナクバ (= 大惨事 ) の 70 周年にもたらされたという事実は 激励と挑発の次元がどれほど信じられないのかを表している 我々は 21 世紀の第 1 四半期にて十字軍の思想をもって虐殺した加害者や協力者たちを非難する シオニスト国家によって無罪のパレスチナ人民の権利は数十年間と長く蔑ろにされ 最も基本的な人権である自由も奪われた さらにこの大虐殺に直面することに 人類が大声で 反対の声をあげないことは許されないことである 歴史上 これには黒歴史と言える パレスチナ人民は正当な自己防衛の権利を持っている 占領者であるイスラエルと米国は 中東の民間人に対して武力暴力による国家テロを起こした 国際法というものが存在していれば トランプ氏及びネタニヤフ氏は国際法で訴えられるべきである この点において 我々は 特に国連と国際司法裁判所をはじめ 世界各国が責任を果たすべきだと思う 我々は 無実の抑圧されたパレスチナ人に哀悼の意を表明しているが 祖国と栄誉を守りながら殉教した兄弟だけでなく 法と良心が蔑ろにされていることを全世界がいつか理解すると信じている さらに 全世界が米国とイスラエルに反対し 迫害を非難し そして抑圧されたパレスチナ人と連帯すべきである הודעה לעיתונות ארה ב התעלמה מהמשפט הבינלאומי, מהחלטות האו ם ומהמציאות ההיסטורית והחברתית ובהחלטתה להעביר את שגרירותה לירושלים גרמה לכאוס במזרח התיכון.ועודדה את מדינת הטרור הישראלית לבצע טבח העובדה שההחלטה המפחידה הזאת חלה ב- 70 השנים ליום הנכבה/האסון חושפת עד.כמה הפרובוקציה הגדולה מדהימה ומיוחדת במינה אנו מרשיעים את המבצעים והשותפים של הטבח הזה שבוצע במנטליות הצלבנית.ברבע הראשון של המאה ה- 21 שתיקתה הגמורה והמוחלטת של האנושות בפני הפרות מתמידות של זכויות העם הפלסטיני החף מפשע על ידי המדינה הציונית במשך עשרות שנים, קיפוח החירויות.הבסיסיות ביותר ולבסוף העזה בטבח כזאת כל אלה יצרו מצב בלתי קביל העם הפלסטיני הנה יש לו זכות להגנה עצמית. ישראל התוקפנית והאפיטרופוס שלה ארה ב מבצעות טרור מדיני תוך שימוש בנשק נגד אזרחים באכזריות מדהימה. אם המשפט הבינלאומי קיים, יש להתחיל בתביעה נגד טראמפ ונתניהו ולעשות מה שצריך. הננו קוראים לכל הקהילה הבינלאומית ובראשו האו ם ובית הדין הבינלאומי לצדק.לבצע את תפקידם אנחנו משתתפים בצערו של העם הפלסטיני החף מפשע והמקופח ומקווים שכל העולם יבין מוקדם או מאוחר שלא רק אחינו נהרגו בהגנתם את כבודם ומולדתם, אלא גם החוקים והמצפון האנושי נהרגו יחד עימם. הננו קוראים לכל אחד הרגיש לשם האנושות להפגין עמדה חזקה נגד ארה ב וישראל, לגנות על העושק המבוצע ולהפגין סולידריות.עם העם הפלסטיני 22 14

17 NEVÜ de Kut ül Amare Kuşatması Konulu Konferans Gündem (NEVÜ) Yeniler Kulübü, Gençlik Platformu ve İlim Yayma Cemiyeti tarafından Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu konuşması olarak katıldığı Kut ül Amare Kuşatması konulu konferans düzenlendi. Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonunda gerçekleştirilen konferansa; Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Ertan Özensel, Fatma Karipcin, İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Sefa Bardakcı, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Vedat Aktepe, İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şube Başkanı Ahmet Avlanmaz, üniversitemiz personeli ve öğrenciler katıldı. Kuran-ı Kerim Tilavetinin okunmasıyla başlayan konferansta konuşan Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Dünya, 1 ve 2. Dünya Savaşı diye iki savaş gördü. 1. Dünyanın Savaşının devamı 2. Dünya savaşı olarak tanımlarsak ve aslında 2. Dünya savaşını da 1. Dünya savaşının tamamlanmamış kısmı olarak söylersek abartmamış oluruz. Çünkü 1. Dünya Savaşı nda gerçekleşen adaletsiz paylaşım üzerine 2. Dünya Savaşı karşımıza yeniden çıkmıştır. Kut ül Amare nin başlangıcı 1. Dünya Savaşı dır ve Osmanlı nın mücadele verdiği 6 cepheden birisidir. İngiliz kuşatmasında olan Kut ül Amare de önemli bir zafer elde ettik. Ancak bu büyük zaferi taçlandıramadık ve bizlere bu zafer unutturuldu. Çünkü Çanakkale gibi taçlandırdığımız Kut ül Amare ni İngiliz şeytanlığı sonucu masada kaybettik dedi. Konuşmasında, Suriye ve Irak ta toprak bütünlüğünün korunamaması ve buralarda ortaya çıkacak olası terör örgütü devletçiklerine karşı mücadele veren Türkiye nin, 1926 Ankara Antlaşması doğrultusunda Musul ve Kerkük e müdahale hakkının olduğuna dikkat çeken Sofuoğlu, 1926 Ankara Musul antlaşmasının 1. Maddesine göre Bürüksel sınır çizgisi bulunmaktadır. Bu maddeye göre 1953 e kadar Musul da İngiliz Mandası devam edecek ve Musul Osmanlı ya kalacaktı. Şimdi 1918 te kaybettiğimiz ve bizim koruduğumuz Musul ile Kerkük bizim önümüzde duruyor. Eğer Suriye ve Irak tek devletler olarak kalmaz, buralarda terör örgütleri kurulursa Türkiye El Bab tan da Afrin den de çıkmaz ve Musul a kadar gider. Amerika nın, Fransa nın, İngiltere nin buralarda operasyonlar yapması da bu yüzden. Türkiye nin güçlenmesini ve büyümesini istemeyen batı yıllardır Türkiye yi uyarı, tehdit ve sabotajlarla vurmuştur. Bugünde rakiplerimiz değişmemiştir. Bunun için de altı çalışkanlıklarla doldurulmuş cesaret çok önemli. Bugün Afrin ve El Bab ta ortaya koyduğumuz kararlılık da bunun için çok önemli diye konuştu

18 nde (NEVÜ) Nisan Turizm Haftası kutlama etkinlikleri kapsamında, 1. Kapadokya Turizm Haftası Paneli: Turizmde Yeni Vizyon konulu panel düzenledi. NEVÜ Turizm Fakültesi ve Nevşehir Valiliği işbirliğinde üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa; Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdoğan Çiçek, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şule Aydın, Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) Başkanı Yakup Dinler, sektör temsilcileri, üniversitemiz personeli, öğrenciler ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunması ile başlayan panelin açılışında konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, dünyanın ve Türkiye nin önemli turizm merkezleri arasında yer alan Kapadokya Bölgesinin her alanda daha fazla tanıtılması için üniversite olarak üstlerine düşen görevin farkında olduklarını ve bu amaç doğrultusunda çalıştıklarını ifade etti. Rektörümüz ayrıca Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi bünyesinde Turizm Araştırma Enstitüsü kurulacağı müjdesini verdi. Üniversitemizde turizmle ilgili gerçekleştirilen çalışmaları çok büyük heyecanla takip eden bir Rektör olduğunu ifade eden Bağlı, Bizim bu coğrafyanın en büyük rekabet üstünlük alanı sadece Türkiye için değil, dünya için turizm. Ülkemizin ciddi anlamda hem tanıtımda, hem ülkemizde ilgili zaman zaman ortaya çıkan husus algılarını bertaraf eden inanılmaz bir işlev gören bir sektör. Bu anlamda bugün aramızda bulunan KAPTİD Başkanı Yakup beye de çok teşekkür ediyorum. Zira biz ülke NEVÜ de 1. Kapadokya Turizm Haftası Paneli: olarak çoğu zaman inanılmaz işler yapıyoruz. Ülkemizin tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerinin tanıtımında ve başka birisine anlatma konusunda çok yeterli olduğumuz söylenemez. Bu anlamda turizmcilerimizin büyük bir görev icra ettiklerini şahsen bilen ve şahit olan biri olarak bunu dile getiriyor ve kendilerine teşekkür ediyorum dedi. Turizm Fakültesinin Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde kurulan ilk fakülte olduğuna dikkat çeken Bağlı, Turizm Fakültesinin şu anda elde ettiği başarılarla adından söz ettirmekte olduğunu ve en büyük amaçlarının yeni vizyonla turizmde dünyada söz sahibi olacak bir fakülte haline getirmek için gerek Rektörlük ve gerekse Turizm Fakültesi ile büyük gayret içerisinde olduklarını söyledi. Üniversitemiz Rektörü Bağlı sözlerinde şu görüşlere yer verdi: Üniversite olarak YÖK e üniversitemiz bünyesinde bir Turizm Araştırma Enstitüsü kurulması teklifinde bulunduk. Kendilerine sunduğumuz argümanların güçlü olması ve kendilerinde buna ikna olmasıyla nedeniyle inşallah en kısa sürede üniversitemiz bünyesinde Turizm Araştırma Enstitüsü kuruluyor. Burada başlı başına turizm alanında çeşitli akademik çalışmaların yapılabildiği ve çeşitli projelerin yürütülebildiği bir faaliyeti de gerçekleştirmek istiyoruz. NEVÜ olarak sektör-üniversite işbirliğini ciddi anlamda önemsiyoruz ve üniversitemizin yaptığı faaliyetleri sektörün ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirme gayretleri içerisindeyiz. Anadolu coğrafyasının dünyanın hiçbir tarafında benzerinin görülemeyeceği bir coğrafya olduğunu belirten Rektör Bağlı, Biz bu coğrafya üzerindeki olağan üstü güzellikleri sadece bir turizm için tanıtıldığı düşünmemeliyiz. Ülkemizin tarihi, kültürü, sahip olduğu temel değerlerin tanıtımında da bir atlama taşı olduğunun görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben doğuyu, batıyı, kuzeyi ve güneyi gören biri olarak ve bilgi kuramıyla ilgilenen biri olarak söyleyebilirim ki, dünyada bilim kuramında büyük bir kriz var. Bu krizin aşılmasında kayıp hafıza Türkiye dir. Eğer biz bu kayıp hafızanın gerektirdiği şekilde tutum ve davranışta sergilemez isek, bütün dünyanın ciddi anlamda bir krizle karşılaşmasına giden yola ne yazık ki biz de katkıda bulunmuş oluruz. Ama aksini yaparsak, temel yüksek ahlaki prensiplerin ve ilkelerin ve aynı zamanda da gü

19 Turizmde Yeni Vizyon nümüz dünyasının aradığı bir dikte yaşamayla ilgili temel siyasal projenin icat edilmesi veyahut da bunun nasıl bir şey olduğunun bulunmasında kayıp hafızanın Anadolu nun olduğunu, Anadolu nun da burası olduğunu bilmenizi istiyorum. Zira sorumluluğumuz bu açıdan çok büyüktür, bu gereğini yapmak için NEVÜ olarak katkıda bulunmaya her zaman hazırız. Bu vesileyle siz değerli katılımcılarımıza bir kez daha katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederken, bu panelin gerçekleşmesinde katkıda bulunanlara da ayrıca teşekkür ediyorum diye konuştu. Rektörümüzün konuşmasının ardından moderatörlüğünü Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şule Aydın ın yaptığı 1. Kapadokya Turizm Haftası Paneli: Turizmde Yeni Vizyon na geçildi. Panele konuşmacı olarak katılan; İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Saldamlı Endüstri 4.0 ve Turizm İlişkisi konulu sunumu yaptı. Akıllı sistemlerin ve dijital teknolojinin gelecekte turizmde neleri değiştirebileceğine değindi. ; İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Derman Küçükaltan Yeni Turist Davranışları ve Eğilimleri konulu sunumu yaptı. Dünyada nüfus yapısının değişmekte olduğuna, globalleşme ve yöreselleşme ilişkisine dair konuştu. Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cüneyt Sadıç da Destinasyon Yönetimi ve Pazarlamasında Medya konulu sunumu yaptı. Destinasyon yönetimi, destinasyon pazarlaması ve medya hakkında kısaca bilgi verdi ve medyanın destinasyon yönetimi ve pazarlamasındaki önemine vurgu yaptı. Dedeman Otelleri Genel Müdürü Emrullah Akçakaya ise Dünyada Değişen Otelcilik Endüstrisi başlıklı sunumu yaptı. Otelcilikte yeni eğilimler, otel müşterilerinin tercihlerindeki değişimler konusunda bilgi verdi. Panel katılımcıların sorularının cevaplandırılmasının ardından, panelistlere plaket takdimi ile son buldu. NEVÜ Turizm Fakültesi Tarafından Üniversite- Turizm Sektörü İş Birliği Çalıştayı Gerçekleştirildi 09 Mayıs ve 10 Mayıs 2018 tarihlerinde NEVÜ Turizm Fakültesi tarafından Ahiler Kalkınma Ajansında Üniversite-Turizm Sektörü İş Birliği Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya; Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, KAPTİD Başkanı Yakup Dinler, TURKO- DER Başkan Yardımcısı Mehmet Kök, Kapadokya Aşçılar Derneği Başkanı Rıza Arıcı, TÜRSAB BYK Başkanı Çoşkun Kırtıl, KAP-HİB Birlik Encümeni Ömer Tosun, Nevşehir Müze Müdürü Murat Gülyaz, turizm sektörü temsilcileri, üniversitemiz Turizm Fakültesi akademisyenleri ve öğrencileri katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı yaptı. Turizmin Kapadokya bölgesi ve Üniversite için öncelikli bir sektör olduğunu, Turizm Fakültesinin sektör açısından önemli bir misyon üstlendiğini, bu misyonun yerine getirilmesinde üniversite- turizm sektörü iş birliğinin sağlanması gerektiğini belirten Rektör Bağlı, ayrıca Türkiye de bir ilki gerçekleştirerek NEVÜ Turizm Araştırmaları Enstitüsünün kurulduğunu ve bunun da bölge turizmine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Çalıştay; Turizm İşletmeciliği, Gastronomi ve Mutfak Sanatları ile Seyahat Acenteciliği ve Turist Rehberliği olarak üç oturumda gerçekleştirildi. NEVÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şule AYDIN moderatörlüğünde yapılan çalıştayda ders planları, staj ve ders uygulamaları ile ortak projeler konusunda daha iyi bir iş birliğinin nasıl sağlanabileceği tartışıldı. Öte yandan bölge turizminin ihtiyacına uygun öğrenci profilinin nasıl olabileceği, işletmelerin nasıl daha iyi istihdam sağlayabileceği konularında öneriler sunuldu

20 Türkiye nin İlk Turizm Araştırmaları Enstitüsü NEVÜ de Kuruldu bünyesinde Türkiye nin ilk Turizm Araştırma Enstitüsü kuruldu. Türkiye nin ilk Turizm Araştırmaları Enstitüsü, 25 Mayıs 2018 Tarihli ve Sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine bağlı olarak Nevşehir de kurulmuş oldu. Türkiye nin beşeri sermayesine katkı yapmayı, milli değerlerle birlikte Kapadokya bölgesinin doğal ve kültürel değerlerine sahip çıkarak ulusal ve uluslararası alandaki kimliğine değer katmayı, nitelikli kadrosu ile çağdaş, yenilikçi, rekabetçi, topluma hizmet etme bilinç ve sorumluluğuna sahip bireyler yetiştirmeyi, evrensel ölçütlere göre bilimsel bilgi üretmeyi, bilgiyi etkin bir biçimde yaymayı ve insanlık yararına kullanmayı kendine misyon edinen Üniversitemiz, olarak bu misyonunu daha iyi yerine getirebilmenin yollarını aramaktadır. Ülke kalkınmasının eğitimden, araştırmadan geçtiği inancıyla üniversitemiz, eğitiminin kalitesini artırarak, daha çok okuyan, araştıran, bilimin sınırlarını zorlayan, düşünce ve yenilik üreten, problem çözebilen, girişimci özellikler taşıyan ve uluslararası alanda yarışabilecek donanımda bireylerin yetişebilmesini, bu bireylerin üst düzey çalışma ortamında yerlerini alabilmelerine yardımcı olmasını, aynı zamanda dünyanın kültürel ve doğal miraslarından biri olan Kapadokya Bölgesi nde eğitim, araştırma ve entelektüel liderliğiyle turizm, ekonomi, sanat ve teknoloji alanlarında topluma hizmet sunarak yerelden kopmadan evrensel değerlere katkıda bulunan öncü bir üniversite olmayı kendine vizyon edinmiştir. Bu vizyon doğrultusunda ulusal ve uluslararası alanda saygın bir eğitim kurumu olarak anılmak için çalışmalarını sürdürmekte olan üniversitemiz, bulunduğu konum itibariyle turizm alanında ihtisaslaşmış bir üniversite rolünü benimsemiştir. Turizmin uygulamalı bir alan olması sebebiyle, yalnızca akademik bilgilerle veya bakış açısıyla sorunları ortadan kaldırılabilmenin mümkün olamadığı turizm paydaşları tarafından sıkça dile getirilmektedir. Aynı şekilde, uygulamadan gelenlerin de sorunların çözümünde yetersiz kaldığı bilinmektedir. Sorunların çözülmesi noktasında akademiden gelenler ile uygulamadan gelenlerin birlikte işbirliği içerisinde koordinasyon sağlayarak doğru ve nesnel sonuçlar ortaya koyabilmeleri mümkün hale gelebilir. Turizm Araştırmaları Enstitüsü nün kurulması ile sektör ve akademi arasında arzu edilen işbirliği ve koordinasyonunun sağlanabileceği ve enstitünün turizm ile ilgili sorunların çözümünde ortak başvuru merkezi haline gelebileceği düşünülmektedir. Türkiye Turizm Stratejisi-2023 gibi makro planlar çerçevesinde turizm sektörünün planlanması, yönetilmesi, sorunların çözülmesi açısından akademik birikimler ile uygulamacıların deneyimleri bir araya getirilerek araştırmacıların yetiştirilmesi, araştırmalar yürütülmesi, sektöre yönelik eğitimler verilmesi, sektör-üniversite işbirliklerinin sağlanması, alan yazınına katkı yapılması gibi hedeflerin gerçekleştirilmesinde Turizm Araştırmaları Enstitüsü önemli bir misyon üstlenmektedir. (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen i makamında ziyaret ederek, Belediye Başkanı seçilmesinden dolayı tebrik ederek hayırlı olması temennisinde bulundu. Ziyarette konuşan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir Belediyesi ile bugüne kadar işbirliği içerisinde ciddi projeleri hayata geçirdiklerini belirtti. Bağlı, Belediye Başkanı Atilla Seçen e de görevinde başarılar diledi ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ile her alanda yakın işbirliğinin sürdürülmesi için bundan sonraki süreçte de çalışmaların yürütüleceğini Rektör Bağlı dan Belediye Başkanı Seçen e Hayırlı Olsun Ziyareti söyledi. Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen de, Rektör Bağlı nın ziyaretinden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Seçen, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversite ile Nevşehir Belediyesi arasındaki geçmişteki işbirliğinin bundan sonraki süreçte de kesintisiz devam edeceğini ifade etti

21 Üniversitemiz Öncülüğünde Çat-Güvercinlik Vadisi Turizme Kazandırılıyor (NEVÜ) ile Çat Belediyesi işbirliği ile değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan ve içerisinde güvercinlik, manastır, kilisenin yer aldığı milyonlarca yıllık zarif volkanik kayaçlarla kaplı Güvercinlik Vadisi turizme kazandırılıyor. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve Çat Belediye Başkanı Kamil Duru, Çat Beldesinde bulunan tarihi Güvercinlik Vadisi nin turizme kazandırılmasına yönelik işbirliği protokolüne birlikte imza attı. İmza töreninde konuşan Rektörümüz Bağlı, Her alanda olduğu gibi değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan Kapadokya bölgesinin doğal, tarihi ve kültürel değerlerinin daha çok tanıtılması ve hak ettiği konuma gelebilmesi için üniversite olarak çalışmalarımız devam ediyor. Bu kapsamda değişik peribacalarının yanı sıra içerisinde eski dönemlere ait güvercinlik, manastır, kilise bulunan Çat Beldemizin turizmde hak ettiği yeri alması için Üniversite ve Çat Belediyesi ile ortak çalışma içerisine girerek adıyla özdeşleşmiş olan Güvercinlik Vadisinde güvercinlerin tekrar korunaklı bir şekilde çoğalmalarını sağlayacağız. Bunun içinde üniversite olarak temin edeceğimiz bin adet güvercinin vadi içerisinde barınmasına ve çoğalmasına katkıda bulunacağız dedi. Rektörümüz Bağlı ya göstermiş olduğu ilgi ve alakadan dolayı teşekkür eden Çat Belediye Başkanı Kamil Duru ise, Göreve başladığı ilk günden itibaren her daim yanımızda olan Sayın Rektörümüze öncelikle teşekkür ediyorum. Kendileri beldemizin tanıtımı için de büyük gayret sar ediyor. İnşallah üniversitemiz ile birlikte ismiyle özdeşleşen Güvercinlik Vadimizi yeniden güvercinler ile canlandırarak beldemizin turizmde hak ettiği yeri almasına vesile olmuş olacağı diye konuştu. TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürü Kurt tan Rektörümüze Ziyaret TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürü Veysi Kurt, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı yı ziyaret etti. TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Veysi Kurt u makamında ağırlayan Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, kendilerine ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti. Üniversitemiz hakkında Genel Müdür Kurt a bilgi veren Rektörümüz Bağlı, ayrıca Nevşehir in yıllardır özlem ve heyecan ile beklediği hızlı tren projesinin ülkemiz başta olmak üzere, şehrin ve bölgenin gelişmesine büyük katma değer sağlayacağını ifade etti. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından Kayseri-Nevşehir-Aksaray-Konya ve Antalya hızlı tren demiryolu çalışmalarının ise hızla devam ettiğini belirten Genel Müdür Veysi Kurt, Bugün TCDD Taşımacılık A.Ş. olarak Nevşehir bağlantılı İstanbul-Ankara ve Ankara-Kars projemiz hızla devam ediyor. Bu projemizin tamamlanmasının ardından Nevşehir önemli bir demiryolu hattının üzerinde olacak ve bu bölgeye gelecek olan yolcular hızlı trenlerle seyahat edebilme imkanı bulacak dedi. Genel Müdür Kurt ile bir süre görüşen Rektörümüz Bağlı, ziyaret sonunda kendilerine günün anısına plaket takdiminde bulunurken, Genel Müdür Kurt ise Rektörümüze hızlı tren seti hediye etti

22 NEVÜ de Mezuniyet Sevinci (NEVÜ) Mezuniyet Töreni büyük bir katılım ve coşku ile gerçekleştirildi. NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezi Damat İbrahim Paşa Salonunda düzenlenen mezuniyet törenine Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, İl Jandarma Komutanı Albay Yüksel Yiğit, İl Emniyet Müdürü Mehmet Artunay, İlçe ve Belde Belediye Başkanları, Daire Müdürleri, akademik ve idari personel, öğrenciler ve öğrencilerin aileleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan mezuniyet töreni NEVÜ tanıtım filmi, Hacı Bektaş-i Veli belgeseli gösterimi ve daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı Hacıbektaş Semah Ekibinin semah sunumu ile devam etti. Mezuniyet töreninde lisans 1. si olan Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü öğrencisi Safiyenur Karaman öğrenciler adına konuşma yaptı. Karaman; Üniversite hayatımdan sonraki çabalarım gastronominin ülkemizde gelişmesi üzerine olacaktır. Nevşehir Hacı Bektaş Veli üniversitesinde olmanın gururunu tekrar yaşamak istediğimi belirterek mezun oluyorum dedi. Mezuniyet töreninde ön lisans 1. si olan Ürgüp Sebahat ve Erol Toksöz Meslek Yüksekokulu Ulaştırma Hizmetleri Bölümü öğrencisi Hasan Öztürk ise; Üniversitemiz coğrafi özellikler anlamında eşi olmayan Kapadokya gibi bir çekim merkezinin tam ortasında ve çok önemli bir konuma sahiptir. Öğretim süreci boyunca bu bölgeyi gezme ve keşfetme imkanı bularak bölgenin coğrafi ve kültürel özelliklerini de keşfetme şansım oldu. Kısacası burada eğitim gördüğümüz sürede bölgemizin özelliği, üniversitemizin donanımı, öğretim üyesi kadrosu ile bize iyi bir eğitim deneyimi sundu diye konuştu. Açılış konuşmalarını yapan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı; Hakikaten bizim için bugün çok önemli bir gün; ben öncelikle öğrencilerimizi mezun eden değerli meslektaşlarıma ve öğrencilerimizin keyifli ve güvenli bir öğrencilik süreci geçirmelerini sağlayan güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca eşime bu süreçte benim kaprislerime katlandığı için teşekkür ediyorum. Bizler buradaki öğrencilerimizi her zaman kendi çocuklarımız gibi gördük ve onlara değer verdik. Bir teşekkür de eğitim süreçlerini birincilikle taçlandıran değerli öğrencilerimize ediyorum. Bilhassa turizm fakültesinden üniversite birincisi çıkmasını çok önemsiyorum bu bizleri ziyadesiyle memnun etti. Diğer fakülteler de aynı derecede bizler için değerlidir. Malumunuz; Kapadokya bölgesinin mevcut turizm potansiyeli ve üniversitemizin gelecek vizyonu adına bu birincilik gerçekten çok kıymetlidir. Üniversite yaşamanı insanın yaşantısında en önemli süreçtir. Ben üniversiteye başladığım zaman çok değerli bir hocamız bizlere sakın istihdam edilmek için bu kadar zamanınızı boşa harcamayın. Sadece şuna karar verin ne olmak istiyorsunuz? Ken

23 dinizi tanıyın neyi yapabileceğinize karar verin. Bulunduğunuz bölümün bunu yapabilecek imkânı size verecekse burada olun dedi. Dolayısıyla üniversite hayatı boyunca edindiğiniz bilgileri sizlerin ileride karşılaşacağınız kapıları açtıracak anahtarlar olarak kabul edebiliriz. Bizler de sonuna kadar her biriniz için referans olmaya hazırız. Ve üniversitemiz kariyer merkezi de mezuniyetiniz sonrasında mesleki anlamda karşılaşabileceğiniz zorlukları aşmanız için azami gayreti sunmaya hazırdır. Tekrar her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyor başarılar diliyorum, yolunuz açık olsun dedi. Törende konuşan Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen de; Sevgili öğrenciler Belediye Başkanı seçildikten sonra burada olmaktan şeref duyuyorum. Sizlerin başarılı şekilde mezun olmanız şehrimiz ve ülkemiz adına gurur vesilesidir. Başta Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı olmak üzere yetişmenizde emeği geçen tüm hocalarınıza teşekkür ediyorum. Mezun olan tüm öğrencilerimize gelecekteki mesleki hayatlarında üstün başarılar diliyorum ifadelerini kullandı. Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, aynı zamanda Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi nin mezuniyet töreninde, öğrencilerin coşkusuna ortak oldu. Seçen Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi nin Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisansını tamamlayan mezun öğrenciler arasında yer alarak, mezuniyet diplomasını da NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı nın elinden aldı. Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, iki farklı sevinci birden yaşadığını ifade ederek, Nevşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra ilk katıldığı programın Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi mezuniyet töreni olduğunu ve burada Sosyal Bilimler Enstitüsü nde Yüksek Lisansını tamamladığı gün olması açısından oldukça anlamlı olduğunu vurguladı. Açılış konuşmaları sonrası lisans ve ön lisans programlarından başarıları ile ilk 3 e giren öğrencilere plaket ve belgeleri verilmesine geçildi. Lisans ve ön lisans programlarında derece giren öğrenciler şu şekilde; Eğitim Fakültesi Birincisi: Begüm Özkan İkincisi: Aysu Gevrekci Üçüncüsü: Hayriye Mumcu Fen Edebiyat Fakültesi Birincisi: Ömer Faruk Açıkgül İkincisi: Halime Toz Üçüncüsü: Zeynep Bozdağ Güzel Sanatlar Fakültesi Birincisi: Ayşe Beyza Ekici İkincisi: Ahmet Kale Üçüncüsü: Emine Çelik İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Birincisi: Fatma Nur Onay İkincisi: Yusuf Açıkgöz Üçüncüsü: Esra Yıldız Mühendislik Mimarlık Fakültesi Birincisi: Menşure Metuçin-Gülsüm Can İkincisi: Ferdi Devrim Üçüncüsü: Hatice Kübra Şaşmaz Turizm Fakültesi Birincisi: Safiyenur Karaman İkincisi: Eylem Kara Üçüncüsü: Beyza Uyanık Semra Ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Birincisi: Şeydanur Şamdanlı İkincisi: Seren Salan Üçüncüsü: Sibel Topal Avanos Meslek Yüksekokulu Birincisi: Zeliha Kütük İkincisi: Gamze Elmas Üçüncüsü: Mehmet Engiz Gülşehir Meslek Yüksekokulu Birincisi: Gamze Özsoy İkincisi: Yusuf Hakan Üçüncüsü: Ebru Dursun Hacıbektaş Meslek Yüksekokulu Birincisi: İbrahim Kağan Eker- Atakan Şimşek İkincisi: Esma Dönmez Üçüncü: Talha Orhan Kozaklı Meslek Yüksekokulu Birincisi: Rukiye Berşe İkincisi: Nazife Eser Üçüncüsü: Zeynep Bozkurt Nevşehir Meslek Yüksekokulu Birincisi: Abdullah Faruk Güler İkincisi: Gamze Şeyma Üzüm Üçüncüsü: Gülşah Coruk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Birincisi: Büşra Yalim İkincisi: Medine Güney Üçüncüsü: Abide Çınar Ürgüp Sabahat Ve Erol Toksöz Meslek Yüksekokulu Birincisi: Hasan Öztürk İkincileri: Aybala Göksu Avcı Üçüncüsü: Buket Gülinay Alkan Mezuniyet töreninde Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen Öğrencinin Gözünden Kapadokya Temalı 1. Fotoğraf Yarışmasında ilk üç e giren öğrencilere de ödülleri verildi. Fotoğraf yarışmasında ise dereceye giren öğrenciler ise şu şekilde; 1-Mehmet Emin Karanfil 2-Abdurrahman Gürener 3-Mehmet Karaer Törende ayrıca üniversite etkinlik dersi kapsamında dereceye giren öğrencilere de ödülleri verildi. Etkinlik dersinde ödüle hak kazanan öğrenciler ise şu şekilde; Fen Edebiyat Fakültesi Özcan Başar Fen Edebiyat Fakültesi Hasan Mert Keçeci Fen Edebiyat Fakültesi Merve Doğan Fen Edebiyat Fakültesi Büşra Değirmenci Eğitim Fakültesi Muhammed Gündüz Turizm Fakültesi Nazlı Yalçın Eğitim Fakültesi Seda Karabulut Fen Edebiyat Fakültesi Kader Aslan Fen Edebiyat Fakültesi Mihriban Aslan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Fatma Nur Güleç Eğitim Fakültesi Kübra Toprakçı Eğitim Fakültesi Buse Gaye Karabulut Mezuniyet töreni sonunda lisans 1. si olan Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü öğrencisi Safiyenur Karaman ve ön lisans 1. si olan Ürgüp Sebahat ve Erol Toksöz Meslek Yüksekokulu Ulaştırma Hizmetleri Bölümü öğrencisi Hasan Öztürk mezuniyet kütüğüne plaka çaktı. Mezuniyet sevincini yaşayan öğrencilerin kep atması ile birlikte tören sona erdi

24 Şükriye Tutkun NEVÜ de Konser Verdi Halk müziği sanatçısı Şükriye Tutkun Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) de öğretim yılı mezuniyet programı kapsamında konser verdi. NEVÜ Spor Merkezinde gerçekleştirilen konsere Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdoğan Çiçek, Prof. Dr. Fatma Karipcin, Genel Sekreter ve Yapı İşleri Teknik Daire Başkanı Nihat Çavuşoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı ve Personel Daire Başkanı Mehmet Şükrü Velioğlu, akademik ve idari personel, öğrenciler ve ailelerin de katıldığı konserde öğrenciler Sanatçı Tutkun un seslendirdiği eserlerle mezuniyet sevincini yaşadılar. Konser sonrasında Sanatçı Şükriye Tutkun a NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı plaket ve çiçek takdim etti. Anne ve Babasının Mezuniyetine Şahit Oldu (NEVÜ) Gülşehir Meslek Yükseokulu Lojistik Programı Bölümünde okuyan Esra Taşdemir ile Yerel Yönetimler Programında okuyan Hüseyin Taşdemir çifti mezuniyetlerine bebekleri Aybars Furkan Taşdemir ile katıldı. Kendisine özel olarak hazırlanan cübbe ve keple öğrencimiz olan anne ve babasının mezuniyet törenine şahit olan Aybars Furkan mezuniyet programı katılanların ilgi odağı oldu. olarak mezun olan öğrencilerimize bebekleri ile birlikte mutlu bir ömür dileriz. 22

25 Öğrencimiz Mezuniyet Törenine Torunuyla Katıldı Üniversitemiz kapalı spor salonunda gerçekleşen mezuniyet töreninde, mezuniyet sevinci yaşayan öğrenciler arasında bir dede-torun da vardı. Mezuniyet törenine bir ilke imza atarak bir buçuk yaşındaki torunuyla katılan Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğrencilerinden Mustafa Yavuz Çolak, açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye çağrıldığında büyük bir alkış tufanıyla karşılandı. Okumanın yaşı yoktur, atasözünü bize ispat eden öğrencimiz anonsuyla kürsüye çağırılan Mustafa Yavuz Çolak, 02 Mayıs 2018 tarihinde 60. yaşından gün alarak, bu yıl mezun olan tüm öğrencilerimiz arasında yaşça en büyüğü olarak, gönülleri fethettiği konuşmasında özetle şunları dile getirdi: Bir konuşma metni hazırlamadan karşınıza geldim, ben içimden geldiği gibi gönlümden geçenleri söylemek istiyorum. Burada mesajımı özellikle ülkemizin geleceği genç arkadaşlarıma vermek istiyorum. Ben; Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım diyen Mevlana nın diyarından geldim. Bugün İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır diyen Hacı Bektaş Veli nin topraklarındayız. Onlar yüzyıllar öncesinden söyledikleriyle gönüllerde, dillerde yaşayan ve bu topraklara mührünü vuran büyüklerimizdi. Sevgili gençler, değerli insanlar; ilim sahası bir deryadır, öyle bir derya ki, kıyısı olmayan denize, dibi olmayan kuyuya benzer. Bu deryada boğulmamak ve yüzmek gerekir. Muasır medeniyet seviyesine ulaşmak, dünyanın gelişmiş ülkeleriyle yarışmak için ilimin bilimin yolundan gitmek gerekir. Çok okumak gerekir. Burada bacaklarım titremeden konuşabiliyorsam eğer çok okumaya borçlu olduğumu düşünüyorum. Bakın dünya klasikleri yazan J. J. Rousseau ne diyor; Bir zamanlar ilime bilime karşı ellerim ardımda, başım havalarda geziyordum; okuyup öğrendikçe önce ellerim ardımdan çözüldü, sonra başım göğsüme düştü Bir başka alim de şunları söylüyor; Bilmediklerimi ayaklarımın altına dizseydim eğer başım göğe değerdi ve son sözümü Cumhuriyetin kurucusu büyük önder M. Kemal Atatürk ün sözü ile bağlamak istiyorum. Birgün gelir benim sözlerim bilim ile çelişirse, siz bilimin yolunu tercih edin. Saygılar sunuyorum herkese diyerek sözlerini tamamladı. Bu yıl Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünden mezun olan Mustafa Yavuz Çolak; başarı belgesini NEVÜ Rektör Yardımcısı, Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Çiçek ten aldı. Büyük bir mutluluk yaşadığı gözlerinden okunan 60 yaşındaki öğrenci duygularını sorduğumuzda şunları ifade etti: Bugün çok mutluyum. İçimde uhde kalan bir hedefe ulaşmış olmak, gençlere örnek olarak gösterilmek ve toplumun her kesiminden saygı görmek müthiş bir duygu gerçekten. Şu seçkin toplumun huzurunda, Üniversitemizin çok değerli yöneticileri öğretim üyeleri ve tüm öğrenci arkadaşlarım beni onore ettiler, alkışladılar beni... Ömrümce unutamayacağım güzel bir anı olduu. Ailem, benimle beraber bu güzel duygulara ortak oldu. Torunumuz Muharrem Yavuz ben fakülteme kayıt yaptırdığımda henüz dünyaya gelmemişti, bugün aramızda ve ileride ben dedemin diploma törenine katıldım diye anlatacak arkadaşlarına... Unutmadan şunu da söylemeliyim, torunum yarı Konyalı yarı Nevşehirli dir. Nevşehir i ve Nevşehirlileri çok seviyorum çünkü bizim nasibimizde bu toprakların payı büyük. Ayrıca öyle arkadaşlıklar kurduk ki burada kardeşten ayıramayacağım dostlarım var artık. Son olarak söylemek istediğim önemli bir konuyu da dile getirmek istiyorum. Bize emeği geçen çok saygıdeğer hocalarıma sizin aracılığınızla minnet ve şükran duygularımı, tüm arkadaşlarım adına ifade etmek istiyorum. Bir harf öğretene bin yıl köle olurum inancını savunan bir milletin mensubu olarak o değerli insanlara biz asla borcumuzu ödeyemeyiz. Biyoloji kolay bir bilim dalı değil, bu alanı seçerken yaşımın da ilerlemesi sebebiyle endişeliydim. Ancak iyi ki seçmişim bu alanı dediğim çok zamanlar oldu. Çünkü Biyoloji ilmi insana dünyayı yeniden keşfetmek gibi bir duygu veriyor ve etrafınıza daha dikkatli bakmanıza vesile oluyor. Bizim elimize artık bir anahtar tutuşturan, neyi nasıl öğrenmemiz gerektiğini, hangi metotlarla çalışıp insana faydalı olacağımızı öğreten hocalarımıza ve üniversitemize minnettarız 23

26 Rektörümüz Bağlı, II. Abdülhamid Han ın Torunu Osmanoğlu nu Makamında Ağırladı Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Hümayun sohbetleri: Sultan Abdülhamid siz 100 Yıl ve Çanakkale konulu söyleşi için Üniversitemize gelen Osmanlı padişahlarından Sultan II. Abdülhamid Han ın 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu nu makamında ağırladı. Nilhan Osmanoğlu nun üniversitemize gelişlerinde kendilerine Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir İl Kültür ve Turizm İl Müdürü Cengiz Ekici ve Rektör Danışmanı Öğr. Gör. Abdulkadir Binici eşlik etti. Osmanoğlu nu şehrimizde ve üniversitemizde ağırlamaktan büyük onur duyduklarını dile getiren Rektörümüz Bağlı, kendilerine davetlerini kırmayarak gelmelerinden dolayı da ayrıca teşekkür etti. Üniversitemiz Şeref Defterine duygu ve düşüncelerini yazan Osmanoğlu, ayrıca Rektörümüz Bağlı eşliğinde Kapadokya bölgesinin doğal ve kültürel güzelliklerini gezdi

27 Sultan Abdülhamid siz 100 Yıl ve Çanakkale Konulu Söyleşi Düzenlendi Osmanlı padişahlarından Sultan II. Abdülhamid Han ın 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen Hümayun sohbetleri: Sultan Abdülhamid siz 100 Yıl ve Çanakkale konulu söyleşide konuştu. Moderatörlüğünü Orhan Karaağaç ın yaptığı, Sultan II. Abdülhamid Han ın 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu nun konuşmacı olarak bulunduğu söyleşi üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonunda gerçekleştirildi. Programa: Nevşehir Valisi İlhami Aktaş ın eşi Songül Aktaş, Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Kaya, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Yüksel Yiğit, Nevşehir İl Emniyet Müdürü Mehmet Artunay, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir, Nevşehir İl Kültür ve Turizm İl Müdürü Cengiz Ekici, Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, kamu kurum ve kuruluş müdürleri, sivil toplum kuruluş temsilcileri, akademik ve idari personel, öğrenciler ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunması ile başlayan söyleşinin açılışında konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Öncelikle bu davetimize icabet ettiği ve kendilerini üniversitemizde ağırladığımız için Nilhan Osmanoğlu hanımefendiye çok teşekkür ediyorum. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, ilimizin, ülkemizin ve dünyanın meseleleriyle yakından ilgilenen, gerçekten de sahip olduğu bütün potansiyeli ülkenin geleceği için çok gayret gösteren bir idareye ve bir kültüre sahip. Bu davet benim için çok heyecan vericidir. Çünkü ben Sultan Abdülhamid in bir kutlu azam olduğunu söyleyen, her gün bunu dile getiren bir aile büyüdüm. Coğrafyamız için büyük işler ve fedakârlıklar yapan Abdülhamid Han ın her gittiğim yerde izlerine rastlamak gerçekten de bizler için gurur vericidir dedi. Dedesi Sultan II. Abdülhamid Han ın çok sıkıntılı bir dönemde tahta çıktığına vurgu yapan Nilhan Osmanoğlu, tahtta kaldığı 33 yıl boyunca da dengeli bir siyasi yol izlediğini söyledi. Osmanoğlu, Dedem Sultan II. Abdülhamid Han, tahtta bulunduğu süre içerisinde İslam medeniyeti ile Batı nın sentezini çok iyi dengeleyen, ilim için birçok şeyden fedakârlıklar etmiştir. O dönemlerin çok sıkıntılı bir dönemler olması sebebiyle daima doğru ve ileriye dönük hamleler yapılması gerektiğinin farkındaydı ve kendisini tahttan indirmek isteyenlere fırsat vermemek için mücadele etti. Çünkü kendisinin tahttan indirilmesi demek İstanbul un kaybedilmesi, ülkenin kaybedilmesi demekti. Abdülhamid çıkması kaçınılmaz gördüğü bir savaş için de iktidarının ilk yıllarından itibaren hazırlık yapmaktan geri durmamış, tabya dahi onun döneminde onun talimatlarıyla yapılmıştır. Çanakkale zaferinde kendisinin de büyük rolü olmuştur. Ne yazık ki bazı kesimler tarafından uzun yıllar dedem Abdülhamid Kızıl Sultan olarak adlandırıldı ve tarihte hep kötü bir padişah olarak lanse edildi. Ancak geldiğimiz nokta da artık Abdülhamid in yaşadıkları ve yaptığı fedakarlıklar bir bir ortaya çıkıyor ve doğrusuyla konuşulmaya başlandı. Ben özellikle bu konuda yeni nesilden çok umutluyum. Çünkü artık nesil araştıran ve sorgulayan bir nesil. Diğer taraftan günümüzde Osmanlı ya karşı olan sevginin de arttığını görüyoruz. Ancak Osmanlı yı sevmek veya Abdülhamid i sevmekten çok, onları anlamak daha önemli diye konuştu. Söyleşi Osmanoğlu nun katılımcıların sorunlarını cevaplandırması ve Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı nın kendilerine günün anısına plaket takdimi ile son buldu

28 Rektör Bağlı POMEM de Konferans Verdi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Kırşehir Polis Meslek Eğitim Merkezi (POMEM) de FETÖ nün devlet içindeki yapılanması ve iç-dış politikada yaşanan sorunlar konulu konferans verdi. Rektör Bağlı, POMEM Konferans Salonunda düzenlenen konferansta, FETÖ nün devlet içindeki yapılanması ve içdış politikada yaşanan sorunlara dair konuşma yaptı. Türkiye nin son yıllarda üst üste çok yönlü bir saldırı dalgasıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Bağlı ya konferans sonrasında Kırşehir POMEM ve 1. Sınıf Emniyet Müdürü Kasım Varol tarafından günün anısına plaket takdim edildi. Rektör Bağlı konferans sonrası POMEM Müdürü Kasım Varol ile birlikte POMEM in eğitim birimlerini gezdi. Rektör Bağlı, Kur an Kursu Öğrencileriyle İftarda Bir Araya Geldi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Şeyh-ül Kurra İbrahim Tanrıkulu Kur an Kursu öğrencileri ile birlikte iftar açtı. NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, beraberinde Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz ile birlikte Nevşehir in Acıgöl İlçesine Bağlı Karapınar Kasabasında bulunan Şeyh-ül Kurra İbrahim Tanrıkulu Kur an Kursunu ziyaret etti. Rektör Bağlı yı ziyaretinde Acıgöl Kaymakamı Ömer Tuğrul Kundakçı, Acıgöl İlçe Müftüsü Tahsin Mutlu, Kur an Kursu Müdürü Hafız Kurra Fatih Aydın, Kuran Kursu öğretmeni Fatih Ateş ve İmam Hatip Mustafa Arısüt karşıladı. Kur an Kursu ve eğitim gören öğrenciler hakkında bilgi alan ve öğrenciler ile bir araya gelen Rektör Bağlı, bolluk, bereket ve paylaşmayı beraberinde getiren Ramazan ayının önemine değindi. Bağlı ayrıca öğrencilere eğitim-öğretim hayatları başta olmak üzere her daim başarılı ve saygılı birer birey olmaları yönünde tavsiyelerde bulundu. Kur an Kursu öğrencileriyle birlikte iftar yapan NEVÜ Rektörü Bağlı, daha sonra öğrencilere hediyeler verdi

29 Rektör Bağlı, Şehit ve Gazi Aileleri İçin Düzenlenen İftar Yemeğine Katıldı (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir de şehit aileleri, gaziler ve yakınları onuruna verilen iftar yemeğine katıldı. Nevşehir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Tafana Aşçılık ve İkram Hizmetleri Uygulama Tesislerinde şehit aileleri, gaziler ve yakınları için iftar yemeği düzenlendi. İftar yemeğine; Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz ve Murat Göktürk, Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Yüksel Yiğit, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, protokol üyeleri, şehit aileleri, gaziler ve aileleri katıldı. Rektör Bağlı, vatanın bölünmez bütünlüğü korumak için canını hiç çekinmeden seve seve veren aziz şehit aileleri, gazi ve aileleriyle iftar yaptı. Bağlı daha sonra, Nevşehir Valisi İlhami Aktaş ve protokol üyeleriyle birlikte şehit aileleri, gaziler ve yakınlarını masalarında ziyaret ederek kendileriyle kısa sohbetler etti. Akademik Yükseliş Gösteren Öğretim Üyelerine Cübbe Giydirme Belge Takdim Töreni Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, akademik yükseliş gösteren öğretim üyelerine cübbelerini giydirerek kendilerini tebrik etti. Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı başkanlığında, bugün yapılan üniversitemiz Senato Toplantısı öncesi akademik unvan yükselişi gösteren öğretim üyeleri için tören düzenlendi. Törende konuşan Rektörümüz Bağlı, başarılı çalışmalarının sonucu elde ettikleri yeni unvan ve kadrolarından dolayı öğretim üyelerini tebrik etti. Rektörümüz Bağlı ile birlikte Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdoğan Çiçek, Prof. Dr. Ertan Özensel ve Prof. Dr. Fatma Karipcin, Fakülte Dekanları ve Yüksekokul Müdürleri; Doçent ve Doktor Öğretim Üyesi unvanı alan; Doç. Dr. Fatma Saçlı Uzunöz, Dr. Öğr. Üyesi Burak Güneş, Dr. Öğr. Üyesi Emrah Keskin, Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Namlı, Dr. Öğr. Üyesi İsmail İsa Atabey, Dr. Öğr. Üyesi Şule Şahin, Dr. Öğr. Üyesi Sırrı Cem Dinç, Dr. Öğr. Üyesi Oya Esra Bektaş, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Kılıçarslan, Dr. Öğr. Üyesi Hatice Aybike Karakurt, Dr. Öğr. Üyesi Günay Erol, Dr. Öğr. Üyesi Emine Demil, Dr. Öğr. Üyesi Cevahir Altınkaynak, Dr. Öğr. Üyesi Kağan Cebe ye cübbelerini giydirerek kendilerini tebrik etti. Akademik yükseliş gösteren öğretim üyelerine ayrıca tebrik belgeleri ve hediyeleri takdim edildi

30 Kapadokya Teknopark da yer alacak ilk yazılım firması kuruldu İş süreçlerinin hızını ve kalitesini arttırmaya yönelik İş Uygulama Yazılımlarının üretimini yapmayı hedefleyen firma deneyimli iki ortak tarafından Kapadokya Teknopark da hizmet vermeye başlayacak. Bankacılık ve bilişim sektöründeki deneyimlerini ve ar-ge yeteneklerini piyasaya sunmayı hedefleyen firma kurucuları Aykut Kartal ve Ercan Güzel; Firmanın Kapadokya Teknopark ta yer almak için sunduğu Projenin özellikleri, sektördeki sorunlar karşısında ortaya koyduğu çözümler hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada; Firmaların en önemli finansal sorunlarının başında düzenli tahsilat yapılmaması gelmektedir. Bu durum, birçok firma için gerek alacak takibinde gerekse de nakit akışlarında sıkıntı yaşatmaktadır. Yaşanan bu sıkıntılar sermaye piyasalarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle yüksek hacimli nakit akışı olan firmalar bu sıkıntıları yakından hissetmektedir. Yaşanan bu sıkıntıları çözmek için geliştirilen geleneksel modeller piyasada halen yer alsa da, bu modellerin işlevselliği ve verimliliği teknolojinin gelişmesi ile tartışılma noktasına gelmiştir. Geleneksel yöntemlerin dışına çıkarak online tahsilatı müşterilerine ve bayilerine sunan işletmelere, kendilerine 7/24 çalışan farklı bir tahsilat kanalı açacaktır. Fiziki POS, Nakit ya da çek ile yapılan tahsilatın aksine, online tahsilatta herhangi bir zaman sınırı yaşamadan, müşteriyi yanınıza yormadan yada tahsilat için işletmeyi müşterinin ayağına götürmeden istenilen yer ve zaman da müşteriden alacağını tahsil edebilir. Üstelik bunları yaparken harcanan zaman ve ulaşım maliyetleri ülke ekonomisine kazandırılmış olur. Sadece ödeme almak konusunda değil, müşteriye ulaşma konusunda da online tahsilat daha hızlıdır. Müşterinin ödeme yapabilmek için sadece internete bağlı olması yeterlidir. Bilgisayar, Tablet ya da Akıllı Telefondan %100 güvenli ödeme alınabilir. Ayrıca ödeme zorluğu yaşayan firmalara karşı, online tahsilat sistemini kullanmak, onlara istediği karttan, yasalar çerçevesinde istediği oranda taksit yapma imkanı sağlayacağı için, onlara da ödeme kolaylığı avantajı sağlar. Online tahsilat modeli müşterilerinizin ödeme alışkanlıklarını, kullandığı kart tiplerini ve bu kartlarda tercih ettiği taksit dilimlerini öğrenir ve özel bir kampanya düzenlendiğinde müşterilerinizi bilgilendirerek bu fırsatı kaçırmayıp ödeme yapması noktasında bildirimlerde bulunur. Kayıt dışı ekonomiyi engellemek için kredi kartıyla tahsilatın önemi her geçen gün artmaktadır. Tüm bu ödemelerde yazılım tarafından özel kriptolama tekniklerinin yanı sıra bankalar ile yapılan bağlantılarda 2048 Bit SSL ile şifrelemenin yanı sıra 3D secure doğrulama yöntemi kullanılmaktadır. Hiçbir koşulda müşterilere ait özel kart bilgileri sistemde kayıt altına alınmayacaktır. Yalnızca müşteri talep ederse kullandığı kart tipine özel bir kampanya olduğunda sistem tarafından bildirimde bulunulacaktır. Yapılan yazılım canlı bir organizma olduğu için, sürekli gelişim göstermesi gerekmektedir, bu bağlamda PanuPay in muhasebe entegrasyonu, sonrasında mobil aplikasyonları IOS ve Android uygulamaları yapılacaktır diye belirtildi. Kapadokya Teknopark, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesinde Türkiye nin en başarılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB), Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 6. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesinde açıklandı. Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi nde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü nün katılımlarıyla gerçekleşen zirvede, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri 2017 Yılı Performans Endeksi Sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Zirveye Kapadokya Teknopark i temsilen; Genel Müdür Doç. Dr. Metin Duyar, Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Serap Çoban katıldı. Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 6. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri zirvesinde, Kapodokya Teknopark hakkında; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü ye brifing sunuldu

31 Kapadokya Teknopark A.Ş ile Kamu Kurumları Arasında Bilgilendirme Toplantısı Gerçekleştirildi Teknoloji Bölgesi yöneticisi olarak kurulan Kapadokya Teknopark A.Ş. bölgemizin kalkınmasına yönelik çalışmalarına ara vermeden devam ediyor.kapadokya Teknopark A.Ş. ile Nevşehir ilinin kamu kurum ve kuruluş temsilcileri tarafından karşılıklı görüş alıverişi ve süreç hakkında bilgi paylaşımı amacıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda Teknoloji Gelişim Bölgelerinin Nevşehir iline sağlayacağı avantajlar, bölgesel kalkınmada üstleneceği rol ve sunacağı desteklerle birlikte Kapadokya Teknopark A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren Teknoloji Transfer Ofisi ve Kuluçka Merkezi hakkında katılımcılara bilgilendirme yapıldı. Yapılan bilgilendirme sunumunun ardından kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile fikir alışverişinde bulunuldu. Kapadokya Teknopark A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. Metin Duyar, 11. Kalkınma Planı çerçevesinde Kapadokya Bölgesi nin ülke kalkınmasında üstleneceği rolün önemine vurgu yaptı. Duyar ayrıca; Teknopark ın bölge sanayisine ve girişimcilere hem fikir aşamasında hem de Ar-Ge odaklı üretim konusunda büyük bir avantaj sağlayacağını belirterek Nevşehir kamu kurum ve kuruluşlarına ile birlikte Nevşehir İş Dünyasına Teknopark ın kuruluş aşamasından bugüne kadar verdikleri destekten dolayı teşekkürlerini iletti. Toplantıya katılan temsilciler de Kapadokya Teknopark A.Ş. nin kurulmasından dolayı duydukları memnuniyeti ifade ederek gerçekleştirilecek tüm faaliyetlere her zaman destek vermeye hazır olduklarını ifade ettiler. NEVÜ de Kriminal Laboratuvarı Akreditasyon Süreci Başlatıldı (NEVÜ) Bilim-Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi nde (BTUAM) Kriminal Laboratuvarı kurulması planı Rektörlükçe onaylandı. NEVÜ Rektör Danışmanı Doç. Dr. Metin Duyar tarafından koordine edilen Kriminal Laboratuvarı kurulum çalışması, BTUAM Müdürü Prof. Dr. Aslıhan Karatepe, BTUAM Müdür Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Naşit İğci ve Dr. Öğr. Üyesi Cevahir Altınkaynak tarafından ayrıntılı olarak planlanarak rapor haline getirildi. Hazırlanan rapor NEVÜ Rektöür Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Karipcin e sunularak rektörlük onayı alındı. Onayla birlikte teknik olarak TS EN/ISO akreditasyon hazırlık süreci de başlatılmış oldu. Hazırlık sürecinde görev alacak personeller bu kapsamda gerekli eğitimleri ve sertifikalara da sahip olacaklar. Akreditasyon çalışmaları 5 ay içerisinde tamamlanarak, adli analizler yapılmaya başlanacak. Konu hakkında paydaş olan Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü ve Nevşehir İl Jandarma Komutanlığı ile de ortak çalışmalar sürecine girilmiş oldu

32 NEVÜ de Nevşehir de Doğal Muhafaza Depoları Konulu Konferans (NEVÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü tarafından Nevşehir de Doğal Muhafaza Depoları konulu konferans düzenlendi. Üniversitenin Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa; Kavak Belediye Başkanı Celal Yiğit, Ortahisar Belediye Başkanı İsmail Genç, Nevşehir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Okan Yılmaz, TKDK Nevşehir İl Koordinatörü Murat Asiltürk, Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Solmaz, NEVÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Halil İbrahim Oğuz, sektör temsilcileri, davetliler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunmasıyla başlayan konferansın açılışını yapan Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Halil İbrahim Oğuz, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü yerelde şehrin sorunlarını çözmeye yönelik çalışmalarımızdan depoculuğu da ele almak istedik. Üniversite olarak yerelde şehrimizin tüm sorunlarını bilimsel bir disiplin içerisinde ele alıp, burada farkındalık oluşturarak raporlayıp yetkili ve etkili kişilere akademik bir disiplin içerisinde sunmayı uygun buluyoruz. Burada anlatılan sorunlar ve çözüm yolları ileri aşamalarda çözüm odaklı olarak projelendirilecektir. Bu vesileyle siz değerli katılımcılarımıza ve konuşmacılarımıza tekrardan teşekkür ediyorum dedi. Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Solmaz, İlimizin önemli gelir kaynaklarından biri olan doğal kaya oyma depoculuk ile ilgili Bakanlığımız yaklaşık 5 yıllık bir mevzuat çalışması yürüttü. Bu mevzuat çalışması sonucunda 18 Ekim 2017 tarihli resmi gazetede Kayadan Oynama Yapıların, Hesap ve Yapım Esaslarına Dair Yönetmelik yayımlandı. Bu yönetmelikle birlikte artık kayadan oyma doğal depolar bir yapı sınıfına bir mevzuata kavuşmuş oldu. Bu yönetmelikle normal betonarme yapılarımız nasıl ruhsatlandırılıp, yapı kullanım izni alınarak iskana açılıyorsa, kayadan oyma doğal depolarımız da bu aşamalardan geçerek ruhsatlandırılıp iskana açılıyor. Bu mevzuatta doğal kayaların oyulması suretiyle teşkil edilecek yapıların tasarımından yapımına, kural ve koşullara dair usul ve esaslar detaylı bir şekilde belirtilmiştir diye konuştu. Nevşehir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Okan Yılmaz, Bugün burada bulananlar Türkiye deki depoculuğun üniversitesinde dersini de verir, sanayisinde deposunu da açar. Çünkü ömrünü depoculuğa vermiş başkanlarımız, esnaflarımız, meslektaşlarımız, şirketlerimiz ve halen bu meslekte çalışan gençlerimiz burada. Depoculuk, geçmişi ve geleceği parlak olan bir sektör ve doğallığı, uzun süre kullanılması açısından, maliyeti bakamından ve kapasitesi bakımından alternatifi olmayan bir sektör. Çok şükür depoculuk da Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın, uzun süreli ve verilere dayalı olarak ortaya koyduğu mevzuata da kavuşmuş oldu. İnşallah bu mevzuatla birlikte sektörde yaşanan sorunlar zamanla çözülecektir. Bu sektörün içerisinde yerin altında ve üstünde de çalışan, mutfağında yemek yapanı da para kazanıyor. Bizler elimizden geldiği kadar bu sektörde yaşanan sorunların çözümünü sizlerin destek ve tecrübeleriyle daha verimli bir şekilde çözeceğimize inanıyorum diye ifade etti. Konferansın açılışında konuşan Kavak Belediye Başkanı Celal Yiğit ise Öncelikle bu konferansı düzenleyen başta üniversitemiz olmak üzere katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Çünkü depoculuk konuşulması gereken bir konuydu. Şahsım olarak bende bu sektörün içerisinden gelen ve bu depoculuk mesleğiyle uğraşan ilk kişilerden biriyim. Kapadokya nın göbeğinde olmamıza rağmen Kavak Kasabamız turizmden nasiplenemiyordu ve biz de Belediye Başkanlığım dönemimde özel bir sektörle birlikte girişimde bulunduk. Bu sayede küçük elma depoları bulunan kasabamızda büyük depolar açıldı. Bununla birlikte ilimizin değişik bölgelerinde de depolar ardı ardına açılarak depoculuk büyük bir sektör haline geldi. Dünyada eşi ve benzeri olmayan bu doğal kayadan oyma depoculuk sektörü artık olmazsa olmazlarımız

33 dan oldu. Elektrik tasarrufu başta olmak üzere çok düşük maliyetlerle ve yüksek düzeyde verimliliği ile depoculukta artık doğal depolarımız adından söz ettirerek tercih edilir duruma geldi diye konuştu. Konferansa konuşmacı olarak katılan ve Nevşehir de Doğal Depoculuğun Mevcut Durumu hakkında katılımcıları bilgilendiren Nevşehir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Selami Çelik, Nevşehir de depoculuk hiçbir fabrika veya hiçbir işletmenin sağlayamadığı kadar istihdama dayalı en büyük sektör durumunda dedi. Çelik Çeşitli iklim özelliklerine sahip olan ülkemizde Nevşehir yöresindeki tüf kayalarına oyulan, kış aylarında sıcak ve yaz aylarında ise serin olan doğal soğutmalı depolarda iklimlendirme sistemi olarak herhangi bir ekipman kullanılmadan yalnızca deponun soğuk havasından yararlanılarak binlerce ton yaş sebze ve meyve hiçbir enerji harcanmadan muhafaza edilmekte. Kayadan oyma depolarda depolanan ürünlerde klasik depoların aksine daha az fire verilmekte, sabit ısı ve nem dengesi gibi özelliklerinden dolayı depolanan ürünlerin doğal yapısı bozulmadan muhafaza edilmesi sağlanmakta. Bu gibi etmenler de bölgeyi depolama konusunda daha da avantajlı bir hale getirmekte. Türkiye genelinde yaklaşık her yıl 4,5 milyon ton civarında patates üretimi yapılmakta, yetiştirilen bu patateslerin yaklaşık 2-2,5 milyon tonu hasatla birlikte direkt tüketime gönderilirken, kalan kısmının ise yaklaşık yarısı bu depolarda muhafaza edilerek aralıklarla piyasaya sürülmekte. Ülkemizde özellikle Akdeniz Bölgesinde yetiştirilen yaklaşık 1 milyon ton limonun 200 bin tonu yatak limon olarak depolanmakta. Bununda ortalama 115 bin tonu Nevşehir de bulunan kayadan oyma doğal depolara getirilerek hem muhafaza edilmekte hem de olgunlaşması sağlanmakta. Nevşehir de; Kavak Kasabası, Nevşehir Merkez Çat ve Nar Beldelerinde, Ortahisar kasabasında, Mazı Köyünde, Şahinefedi Köyünde, Güneyce Köyünde, Kaymaklı Kasabası, Taşkınpaşa Köyü, Göre Kasabası, Bahçeli Köyü, Çardak köyü, Ayvalı Köyü, Başdere Köyü, Derinkuyu Merkezi ve Cemil Köyü nde kayadan oyma doğal depolarımız bulunmakta diye açıklamada bulundu. Turunçgillerin Hasat Sonrası Görülen Bozulmalar ve Önleme Yöntemleri hakkında konuşan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Özkaya, doğal depoların Nevşehir ve ülkemiz için meyve ile sebzelerin muhafaza edilmesinde önemli bir doğal kaynak olduğuna dikkat çekti. Ürünlerin hasat edildikten sonra depolama işleminde de ürünlerin canlılıklarının devam ettiğini, depoların ürünleri bozulmadan saklamak için depo öncesi ve depo sonrası sürecin bir zincir olduğunu söyleyen Özkaya, Bu süreçte hasat ve hasat sonrası işlemlerin özenle yapılması gerekir. Özellikle doğal depoların yapısal özellikleri, havalandırılması, kapıların izolasyonu gibi konuların iyi planlanması, depolama işlemi bittikten sonra ise depoların dezenfeksiyonu büyük önem arz etmekte. Özellikle limon depolamada, limonların bahçede bakımdan tutunda hasat ve hasat sonrası işlemlerde de işlemlerin tekniğine uygun yapılması gerekir. Limon ihracatında en önemli sorun pestisit kalıntısı. Ama son yıllarda hem üreticiler hem de ihracatçı firmalar bu işlemlere çok dikkat ederek, gerekli önlemleri almakta. Özellikle doğal depolarda limonların depolanmadan önce kâğıtlara sarılması, ağırlık kaybı bakımından önemli bir önlem olmakta. Ayrıca limonların doğal depolara getirilmeden önce yani hasattan sonra depolama süresinin uzatılması için uygun fungusitler ile duşlama işleminden geçirilmesi daha sonra ön ayıklama ve kasalara dizilimin yapılması önemli. Son yıllarda işleme teknolojisinin gelişmesi ile yıkama, mumlama ve kurutma işlemlerinin modern tesislerde yapılmakta. Özellikle Nevşehir deki doğal depoların ekonomik verimini ve sürdürebilirliğini arttırmak için doğal depoların aslını bozmadan küçük müdahalelerle daha ve çok amaçlı kullanımlarının arttırılması noktasında, depolarımızın modernizasyonu için her türlü bilgi ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmaya hazırım diye konuştu. Konferans katılımcıların sorularının cevaplandırılmasının ardından, konuşmacılara Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Halil İbrahim Oğuz un teşekkür ederek, kendilerine plaket takdiminde bulunmasıyla son buldu

34 NEVÜ de Ortadoğu da Göç Hareketleri ve Değişen Dinamikler Kongresi (NEVÜ) ve Ürdün Yermük Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Ortadoğu da Göç Hareketleri ve Değişen Dinamikler konulu kongre başladı. ev sahipliğinde NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezi Damat İbrahim Paşa Salonunda başlayan kongrenin açılışına; Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Göç İdaresi Genel Müdür Vekili Dr. Gökçe Ok, Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Kıdemli Albay Yüksel Yiğit, Nevşehir İl Emniyet Müdürü Mehmet Artunay, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Ertan Özensel, Nevşehir Yermük Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ziyad El Zubi, Nevşehir İl Göç İdaresi Müdür Vekili Akif Doksar, Cezayir, Ürdün, Fas, Filistin, Suriye, Irak, Mısır, Malezya ve yurt içinden akademisyenler, kamu kurum ve kuruluş müdürleri, üniversitemiz akademik ve idari personeli, öğrenciler ile davetliler katıldı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı nın okunması, NEVÜ ve Kapadokya tanıtım filmlerinin gösterimleriyle başlayan kongrenin açılış konuşmasını Rektör Yardımcımız ve aynı zamanda Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ertan Özensel yaptı. Özensel, Bugün başlamak üzere dünyada ve özellikle bölgemizde önemli bir sorun olarak karşımıza çıkan göç konusu değerli akademisyenlerimizin katkılarıyla burada tartışacağız. Son yıllarda özellikle bölgemizde yaşayan siyasal istikrarsızlıklar, ülkeler arası nüfus hareketliliğin yoğunlaşmasına neden oldu. Özellikle 2011 yılında Suriye deki iç karışıklıklardan sonra Suriye dışına yoğun bir göç konusu oldu. Bu göçten şüphesiz bir çok ülke etkilendi. Şüphesiz bu durum bölgenin dinamikleri açısından da önemli değişmelere yol açtı. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki süreçte de bu dinamiklerin değişiminde önemli farklılaşmaların ortaya çıkacağı söz olabilmektedir. Türkiye devleti ve hükümetimiz bu süreçte göçmenlere müsambalı, zorluk çıkarmayan, her türlü ekonomik ve sosyal destek veren bir yaklaşım sergiledi. Fakat toplumsal atmosferde yabancıyı damgalama eğilimiyle ilgili maalesef çok sayıda tartışmalar yaşandı. Özellikle ülkemizde Suriyeli göçmen olarak nitelendiğimiz 3 buçuk milyon üzerinde, diğer göçmenlerle birlikte 5 milyonun üzerinde bir göçmenin var olduğunu biliyoruz. Bu göçmenler başta işsizlik olmak üzere, bir çok olayın nedeni olayı gösterildi. Hatta haber kanallarında, sosyal medyada bu kesimin başlattığı huzursuzluklar sürekli dile getirildi. Bilindiği gibi modernliğin dünyayı kavrayışı, dünyayı tanımak, bilmek ve öngörülmeyen her şeyi peşinen engellemek, dolayısıyla doğaya hükmetmek üzerinedir. Modernleşmeye göre bilinmeyen şeyler ve tanıdık olmayan şeyler bir tehdit olarak görülür ve çoğunlukla da dışlama pratiklerine konu olarak ele alınır. Yine modernite genellikle yabancıları damlalar ve huzurumuzu, konforumuzu bozan bir kategori olarak ele alıp ve değerlendirir. Son yaşananları hepimiz her gün değişik boyutlarda izliyoruz ve bu görüntülere göre batının tutumu gerçekten de batı göçmenleri zararlı otlar olarak görüyor. Onlara sınırlarını kapatarak, binlerce insanın denizlerde boğulmasına adeta göz yumdu. Fakat ülkemiz başta olmak üzere bazı ülkeler modernliğin bu tavrına meydan okuyarak bu göçmenleri ülkelerine kabul ettiler. Hatta biz Türkiye olarak bu göçmenleri misafir olarak kabul ettik, misafir statüsünde değerlendirmeye çalıştık. Bu vesileyle sempozyumumuzun bizlere ülkeler arası tecrübeleri paylaşma fırsatı vereceğini temenni ederek katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum dedi. Türkiye nin, Suriyeliler başta olmak üzere yabancı uyruklu insanlara kapılarını açmasının bölge açısından büyük önem ve örnek teşkil ettiğini ifade eden Yermük Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ziyad El Zubi, batının göçmenlere karşı tavrını da eleştirdi. Prof. Dr. Ziyad El Zubi, Başta Suriyeli mülteciler olmak üzere bir çok yabancı ülke insanına kapılarını açan, onları misafir eden Türkiye, batının yapamadığını ve yapmak istemediğini başardı. Göçmen insanlara karşı Türkiye nin ortaya koyduğu yardım ve destekler gerçekten çoğu ülkeye örnek teşkil etti. Türkiye bu bağlamının yanı sıra bölgede huzur, barış ve birlikteliğin yeniden sağlanmasında da önemli bir aktör görev üstlenmekte. Dünyada ve özellikle Ortadoğu da yaşayan sorunları ve göçleri hep birlikte çözmemiz gerekir. Dünyanın ve özellikle batının göçmenlere bakış açışı ve tavrı hepinizce malum. Özellikle batının göç

35 menlere kapılarını kapaması, onlara zorluk çıkarması karşısında üniversitemiz ile Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi işbirliğinde düzenlediğimiz bu kongre de çıkacak sonuçların bu sorunların çözümüne büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Türkiye ye ve ne ev sahipliğinden ve desteklerinden dolayı tekrar teşekkür ediyorum diye konuştu. Kongrenin açılışında konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı Dünyayı ve ülkemizi ilgilendiren böyle önemli bir konunun üniversitemiz işbirliğinde ve ev sahipliğinde gerçekleştirilmesi önceliklere bizlere büyük heyecan ve mutluluk verdi. Hakikaten ülkemize ve dünyada örnek olacak bir uygulamayı, bir politikayı ve icraatı yerine getiriyoruz. Dünyada nüfusuna oranla en fazla göçmeni kabul eden ve bunları insan onuruna yakışır bir şekilde misafir eden tek ülkeyiz. Kendi milli gelirine oranladığımızda da yine aynı şekilde dünyada en fazla göçmeni misafir eden ve bunlara en büyük imkanı sağlayan ülkeyiz. Elbette bu benzeri çalışmalar ülkemizin bu coğrafyadaki önemini, bu coğrafyaya olan katkısını ortaya koymak bakımından çok önemli ve hakikaten gurur verici. İşin tabi ki göçle ilgili sosyolojik ve siyasal boyutunun olduğunu arkadaşlarımız epeyce tartışacaklardır. Malumuz olduğu gibi Hz. Adem hikayesinden başlarsak, Habib-Kabil hikayesi kardeşini öldürdükten sonra uzun bir süre yanlışını sırtında taşıyan çocuklardan birisinin hikayesiyle başlar aslında insanlığın göç hikayesi. Her bir peygamberinin bir göç hikayesi olduğunu, aynı zamanda insanlığın sosyolojik olarak dünyanın değişim noktalarının, en kritiklerinin göçle başladığını biliyoruz. Dolayısıyla bizim göç, özü itibariyle bir sorun alanı ve bir problem alanı değildir. İnsanlığın bir sembolü olarak, insanlığın serüveninin bir kısa demosu olarak bakmamız gerekiyor. Bu süreçte çok çeşitli dönüşümlerin, çok çeşitli siyasal yapıların ortaya çıktığını ve medeniyetlerin doğduğunu bizlerde hem Türk kültüründen ve İslam tarihinden hem de bu coğrafyanın kültüründen biliyoruz. Bizim burada en çok üzerinde durmamız gereken, bu insanlık tarihinin çok kritik noktalarından birisi olarak ortaya çıkan bu sosyal hareketliliği bir gelecek vizyonu haline getirebilme konusundaki çabalardır. Bunlarda da ancak burada bahse konu olan ve üzerinde durduğumuz çalışmalarla gerçekleşebilir. Eğer biz bahsettiğimiz toplumsal dinamiğin sonuçta nasıl bir sosyolojiyi doğuracağını öngöremezsek, eğer bunlarla ilgili bir planlamadan uzak bir stratejiyle hayatımızı devam ettirmeye bakarsak, hakikaten bir gelecek zamanın aktörü olma konusundaki bütün imkanlarımızı kaybederiz. Hem ülke olarak, hem de bu coğrafyada bulunan bir aktör olarak. Eğer biz burada var olmak istiyorsak, burayı belirleyen bir aktör olmak istiyorsak, bu hareketliliğin içerisinde ve bu hareketliliğin temel dinamiklerinin neler olduğunu, yönünün nereye doğru olduğuna dair bir öngörümüz ve bir analiz yeteneğimizin olması gerekiyor. Bunu çok ciddi olarak Türkiye nin yaptığını söyleyebilirim. Ben, yurt dışında zaman zaman farklılıkların bir arada yaşatılmasıyla ilgili ortaya konulan modelleri inceleyen ve bunlar üzerinde de araştırma yapan biri sosyolog olarak huzurunuzdayım. Hakikaten biz tarihimizde bu konularda dünyaya örnek olacak bir modellemeyi hayata geçerdik. Farklı etniklerin, inançların, ideolojilerin, farklı tercihlere sahip olan insanların bir arada yaşaması ve bunlarla ilgili bir barış ve kardeşlik ortamının nasıl oluşturulması nasıl mümkündür sorusunun en somut örneklerinden birisi de ülkelerin göçmenlere karşı politikalarıdır. Bizim yabancılardan farkımız, her bir mahlukatı yaratandan dolayı sever bir gelenekten geliyoruz. Bir kişinin başına bir iş geldiğinde ona mutlaka yardım elimizi uzatmamız gerektiğini biliyoruz. Bizim ülkemiz bu konuda çok büyük işler başarıyor ve yapıyor. Bu vesileyle Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüzün destekleri ve üniversitemiz ile Yermük Üniversitesi ortalığında düzenlediğimiz bu güzel etkinliğin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum diye konuştu. Rektörümüzün konuşmalarının ardından Nevşehir İl Göç İdaresi Müdürlüğü Göçer Ezgiler Müzik Gurubu sahne aldı. Grup çaldığı ve seslendirdiği birbirinden güzel parçalarla kongreye renk kattı. Yapılan konuşmalarının ardından Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Göç İdaresi Genel Müdür vekili Dr. Gökçen Ok ile Yermük Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Dr. Eyman Hayajena nın konuşması olarak yer aldığı Türkiye de ve Ürdün de Göç Hareketleri konulu panel gerçekleştirildi. Panel sonunda katılımcılara ve emeği geçenlere plaket takdiminde bulunuldu. Kongre kapsamında Nevşehir İl Göç İdaresi tarafından Nevşehir de yaşayan yabancı uyruklu sanatkarların eserlerin yer aldığı serginin açılışı gerçekleştirildi. Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Fuaye Alanında düzenlenen serginin açılışını katılımcılar ile birlikte gerçekleştiren Rektörümüz Bağlı, sergiyi gezerek bilgi aldı. Rektörümüz Bağlı ve katılımcılar ayrıca Nevşehir İHH ve Nevşehir Uluslararası Öğrenciler Derneği (NUDER) tarafından açılan stantları ziyaret etti. Üniversitemiz işbirliğinde ve ev sahipliğinde Mayıs 2018 tarihleri arasında Ortadoğu da Göç Hareketleri ve Değişen Dinamikler başlığı adı altında gerçekleştirilecek kongrede; Göç ile İlgili Kavramlar Teoriler, Uygulamalar, Göç Hareketlerinin Toplumsal Etkileri, Göç Hareketlerinin Siyasal Etkileri, Göç Hareketlerinin Ekonomik Etkileri, Medyada Sığınmacı Mülteci/Göçmen Algısı, Dünyada Göç Yönetimi, Göç Hareketinin Ulusal ve Uluslararası Hukuktaki Yeri, Göç, Sağlık ve Sosyal Hizmetler, Göç ve Din, Göç, Edebiyat ve Müzik ile Kayıp Mülteci Çocukları konuları ele alınacak

36 NEVÜ de Aleviliğin Güncel Sorunları Konulu Panel (NEVÜ) de Aleviliğin Güncel sorunları konulu panel düzenlendi. NEVÜ Hacıbektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü ve Türk Dünyası Kültür Topluluğu işbirliği ile Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonunda düzenlenen etkinliğe; Hacıbektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Hulusi Yılmaz, Hollanda Alevi Konfederasyonu Kurumu Onursal Başkanı Mustafa Fuat Doğan, Cibali Ocağı Evladı Başkan Yardımcısı Aydoğdu Dönmez, Çağdaş Demokratik Ehlibeyt Eğitim ve Kültür Derneği Başkan Yardımcıları Nihat Yalçındere ve Osman Bayrak, üniversitemiz personeli, öğrenciler ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunmasıyla başlayan panelin açılış konuşmasını Hacıbektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Hulusi Yılmaz yaptı. Yılmaz, Bir dini varoluşu vücuda getirebilecek, birbirini tamamlayan üç olmazsa olmaz vardır. Bunlardan birincisi toplum veya cemaat ki zemini oluşturur, ikincisi inanç değer aktarımı ile kuşaktan kuşağa geçer ve üçüncüsü ritüeldir ve inancın aktarımında çok önemlidir. Kentleşme ile dağılan, sekülerleşme ile kutsal alanın dışına çıkan, değer aktarımını başaramayan, ritüelleri folklorik hale gelmekle yüz yüze gelmiş bir Alevilik bugün üyelerine içi boş, siyasallaşmak üzere kullanılan bir kimlik haline gelmiş gibidir. Nüfusun yapısına göre şöyle bir düşünecek olursak, %75 i köylerde yaşayan bir Türkiye de Aleviliği yaşamak ve yaşatmak çok kolay olurdu. Ama günümüzde nüfusun %15 i köylerde yaşamaktadır. Dinamik nüfusunu kaybetmiş, emekli inziva yeri olan köylerde Alevilik kendini sürdürmekte zorlanmaktadır. Asıl sorun kentlerde Aleviliğin nasıl yaşatılacağıdır. Toplumu bir arada tutacak, inancı pekiştirecek ve ritüelini yerine getirecek bir dini örgütlenme olmadığı sürece Aleviliği insanların hayatına nizam veren bir inanç haline getirmemiz mümkün olmayacaktır diye konuştu. Yılmaz ın açılış konuşmasının ardından Aleviliğin Güncel Sorunları konulu panele geçildi. Panelde; Prof. Dr. Ali Yaman Aleviliğin Kent Hayatında Kurumsallaşması, Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Ersal Alevilik: Geleneksel Yapıdan Modern İnşaya ve Dr. Arş. Görevlisi Bülent Akın ise Alevi Ritüellerinin Mitik ve Tasavvufi Zemini konularında bilgi verdi. Zakir Ersin Şahan ın nefesinden kelam dinletilerinin de yer aldığı panel, panelistlerin katılımcıların sorularını cevaplandırması ve kendilerine plaket takdimiyle son buldu

37 NEVÜ de İnşaat Mühendisliği Bölümü Açılıyor (NEVÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü gelecek dönemde öğrenci almaya başlayacak. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ertan Özensel, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezen Aksöz ve İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Bilhan ın uzun ve gayretli çalışmaları sonucunda inşaat mühendisliği bölümü gelecek dönemde öğrenci almaya başlayacak. Mühendislik Mimarlık Fakültesinde lokomotif bölümlerden biri olacak olan İnşaat Mühendisli- Ortahisar Belediye Başkanı İsmail Genç beraberinde Belediye Meclis Üyeleri ile birlikte Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı yı makamında ziyaret etti. Rektörümüz Bağlı ve Belediye Başkanı Genç, NEVÜ ye bağlı bazı bölümlerin Ortahisar Beldesinde açılmasına yönelik çalışmalar ve gelinen son durum hakkında değerlendirmelerde bulundu. Rektörümüz Bağlı ve Başkan Genç daha sonra NEVÜ Nevği Bölümü Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından lisans öğrenci alımı onaylandı. Bu sayede İnşaat Mühendisliği Bölümü Eğitim Öğretim yılında 60 öğrenci alarak eğitim öğretime başlayacak. Üniversitenin bu ülkeye ve bu şehre çok büyük katkılar sağlayacağını ifade eden NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, bu yönde yapılan her türlü çalışmayı desteklemeye devam edeceğini belirterek, en kısa sürede Mühendislik Mimarlık Fakültesinde Makine Mühendisliği Bölümü ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümünü de açmak için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Ortahisar Beldesine NEVÜ ye Bağlı Bölüm Müjdesi ile Nevşehir in Ürgüp İlçesine Bağlı Ortahisar Belde Belediyesi arasında ön protokol imzalandı. İmzalanan protokol ile birlikte NEVÜ ye bağlı bazı bölümler Ortahisar Beldesinde açılacak. NEVÜ ye ait bölümlerin Ortahisar da açılmasına YÖK ten de onay çıktı. şehir Meslek Yüksekokulu (MYO) bünyesinde bulunan bazı bölümlerin Ortahisar da açılabilmesi için mülkiyeti Ortahisar Belediyesine ait binanın tahsisine yönelik ön protokole birlikte imza attı. İmza töreninde konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak Ortahisar Beldesinde açılacak bölümlere Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığından onay çıktığının müjdesini verdi. Bağlı, NEVÜ olarak şehrimizin turizm alanında şirin beldelerinden biri olan Ortahisar Beldesinde üniversitemiz Nevşehir Meslek Yüksekokulunda bulunan bazı bölümler ile açmayı planladığımız bölümler hakkında YÖK e başvuruda bulunduk. YÖK tarafından yap- tığımız başvuru kabul edildi. İnşallah eğitim-öğretim yılında Nevşehir MYO bünyesinde; Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığ4ı, Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı İkinci Öğretim, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları İkinci Öğretim, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programlarımızı Ortahisar Beldemizde açmış olacağız. Üniversitemiz bölümlerinin açılabilmesi için bina tahsisi ve diğer hususlarda destek veren Sayın Belediye Başkanımıza ve Belediye Meclis Üyelerine teşekkür ediyorum dedi. Ortahisar Beldesinde NEVÜ ye ait bölümlerin açılacak olmasından dolayı büyük heyecan ve mutluluk duyduklarını ifade eden Başkan Genç ise, Sayın Rektörümüz Kasabamızda üniversiteye ait bölümlerin açılmasına yönelik taleplerini bizlerle paylaştığında büyük heyecan ve mutluluk duyduk. Çünkü Kasabamız sahip olduğu turizmin yanı sıra artık adını Üniversiteleşmeyle de duyurmuş olacak. Diğer taraftan ülkemizin dört bir yanından gelen gençlerimiz kasabamızda okuyacak. Bu da bizler için ayrı bir mutluluk kaynağı. Bu bağlamda Sayın Rektörümüze ve yönetimine Kasabamıza kazandırdıkları bölümler ve gayretlerinden dolayı şahsım ve kasabam adına çok teşekkür ediyorum diye konuştu

38 NEVÜ ABD de Düzenlenen NAFSA 2018 de (NEVÜ) Uluslararası İlişkiler Ofis Koordinatörü Öğr. Gör. Abdulkadir Binici, Amerika da düzenlenen NAFSA 2018 Eğitim Konferansı ve Fuarına katıldı. Amerika Birleşik Devletleri nin (ABD) çeşitli eyaletlerinde 1948 yılında bu yana düzenlenen ve eğitim alanında dünyanın en prestijli organizasyonlarından biri olarak bilinen Association of international educators NAFSA Eğitim Konferansı ve Fuarı bu yıl Amerika nın Philadelphia kentinde düzenleniyor. Dünyanın dört bir tarafından eğitimcilerin, üniversitelerin, eğitim ve yükseköğretimle ilgi kurum ve kuruluşların yer aldığı NAFSA 2018 e, üniversitemizi temsilen Uluslararası İlişkiler Ofis Koordi- natörü Öğr. Gör. Abdulkadir Binici katıldı. NAFSA 2018 Eğitim Konferansı ve Fuarında başta Uzakdoğu, Çin, Kore üniversiteleri olmak üzere katılımcılar ile bir araya gelen Binici, Erasmus, Mevlana ve benzeri değişim programları kapsamında Türkiye den ve üniversitemizden öğrenci ve öğretim elemanı göndermek, onlardan da öğrenci öğretim elemanı misafir etmek için ikili işbirliği görüşmelerinde bulundu. NEVÜ Bakü de KÜNİB 2018 Eğitim Fuarı nda eğitim fuarında, KÜNİB e üye üniversite rektörleri ve yöneticileriyle bir araya gelerek ikili görüşmelerde bulundu. KÜNİB 7. Eğitim Fuarı nda yer alan NEVÜ standı büyük ilgi gördü. Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve beraberindekiler, standı ziyaret eden öğrencilere Kapadokya da yer alan nde öğrenim görmenin ayrıcalığı hakkında detaylı bilgiler verdi. (NEVÜ), Kafkasya Üniversiteler Birliği (KÜNİB) in Azerbaycan ın başkenti Bakü de düzenlenen 7. Eğitim Fuarı nda tanıtıldı. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, beraberinde Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, Genel Sekreter ve Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Nihat Çavuşoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı ve Personel Daire Başkanı Mehmet Şükrü Velioğlu, Rektör Danışmanı ve Uluslararası İlişkiler Ofis Koordinatörü Öğr. Gör. Abdulkadir Binici ile birlikte KÜNİB tarafından Azerbaycan ın başkenti Bakü de 31 Mart 1 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleştirilen KÜNİB 7. Eğitim Fuarı na katıldı. Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Türkiye ve Azerbaycan dan üniversite rektörleri, üniversite yöneticileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği 22 36

39 NEVÜ Gökkuşağı Ekibi Köy Yollarında (NEVÜ) tarafından başlatılan Gökkuşağı Projesi kapsamında üniversitemiz öğrencileri köylerde çocuklar ve ailelerle buluşmaya devam ediyor. NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Karipcin ve Engelsiz Üniversite Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Zeliha Leblebici destekleriyle Eğitim öğretim yılı bahar dönemi boyunca üç kez uygulanacak olan projenin ikinci ayağı Nevşehir in Acıgöl ilçesine bağlı Karacaören Köyü ve Hacıbektaş ilçesine bağlı Kızılağıl Köyünde gerçekleştirildi. Engelsiz Üniversite Birimince düzenlenen ve Sosyal Sorumluluk Kulübü iştirakiyle 27 farklı bölümden 90 öğrencinin gönüllü olarak yer aldığı proje kapsamında, 175 aile ziyaret edildi. Gerçekleştirilen ziyaretlerde Gökkuşağı Ekibi, köy halkı tarafından ilgiyle karşılandı. Bu bağlamda ayrıca Hacıbektaş ilçesine bağlı Kızılağıl köyünde Kızılağıl İlkokulu ve Orta Okulu ziyaret edilerek, öğrencilerle sosyal faaliyetlerde bulunuldu. Üçüncü uygulaması Acıgöl ilçesine bağlı Ağıllı köyünde gerçekleştirilecek olan Gökkuşağı Projesi Yürütücüsü aynı zamanda Hacıbektaş Meslek Yüksek Okulu Akademik Personeli olan İnci Mine Özkan, üniversite şehir işbirliğinin pekiştirilmesi için projenin tüm ilçelerin köylerine uygulanması için çalışmalarda bulunuyor

40 NEVÜ Öğrencilerinden Sigarasız Alan Uygulaması (NEVÜ) öğrencilerinden, sosyal sorumluluk projesi kapsamında farkındalık yaratmak için Sigarasız Alan uygulaması. Üniversitemiz Sağlıklı Yaşam Kulübü öğrencileri başta üniversitede eğitim-öğretim gören öğrenci arkadaşları ve personel olmak üzere toplumun her kesimde sigaranın neden olduğu zararlar hakkında farkındalık oluşturmak için Dumansız Üniversite, Dumansız Kampüs sloganı başlattı. Bu kapsamda ellerine fırça alan öğrenciler, kampüs içerisinde bulunan bina önlerinde kırmızı üzerine beyaz boya ile Sigarasız Alan yazdı. Sigara kullanan bireylerde içmeyenlere göre çeşitli hastalıklara yakalanma olasılığının daha fazla olduğuna dikkat çeken Semra ve Vefa Küçük Meslek Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Kübra Türkmen, Sigara ve benzeri zararlı madde kullanımının çocuklar ve gençler başta olmak üzere yetiştin bireyler üzerinde her açıdan zararları bulunmakta. Özellikle akciğer, gırtlak, ağız, dil, mide, karaciğer hastalıklarının hatta ölümlerin birinci nedenlerinin başında bu zararlı maddeler gelmekte. Bizler de öğrencileri olarak farkındalık yaratmak için Dumansız Üniversite, Dumansız Kampüs sloganıyla Sigarasız Alan çalışması başlattık. Buradaki en büyük amacımız öğrenci arkadaşlarımızı ve toplumun her kesimini bu zararlı maddelerden uzak tutarak, daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine, sigara kullanan arkadaşlarımızın da bırakmalarına vesile olmaktır dedi. Semra ve Vefa Küçük Meslek Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü 4. Sınıf öğrencisi İrem Kundaksız ise, Semra ve Vefa Küçük Meslek Yüksekokulu öğrencileri olarak 4. sınıfta almış olduğumuz Halk Sağlığı dersi kapsamında toplumsal sağlık sorunlarını saptamaya başladık ve bu sorunlarla mücadele edebilmek için üniversite bünyesinde Sağlıklı Yaşam Kulübü nü kurduk. Ailelerinden ayrılıp üniversiteye gelen öğrenci arkadaşlar arasında yaptığımız araştırmaya göre, aile özleminden ve üzerlerine yeni sorumlulukların eklenmesi, arkadaş ortamlarına kabul edilebilmek için sigara kullanmaya başladıklarını tespit ettik. Kulüp olarak ilk hedefimiz arkadaşlarımızı bu zararlı alışkanlıktan uzak tutarak, kullananları da bırakmaları yönünde ikna etmektir. Bunun için de günümüzün büyük bir kısmını geçirdiğimiz kampüsümüzde bina önlerinde Sigarasız Alan lar oluşturmaya başladık diye konuştu

41 Öğrencimizden Avrupa 2.liği ve 3.lüğü Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri başarılarına bir yenisini daha ekledi. NEVÜ Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Yaşar Mete Slovenya da düzenlenen Uluslararası 3.Mednarodni Kulinarični Festival inde Ülkemizi ve Üniversitemizi büyük bir onurla temsil etti. WACS (Dünya Şefler Birliği) jürisi tarafından değerlendirilerek Modern Ana Yemek kategorisinde Avrupa 2.si ve Modern Türk Mutfağı kategorisinde Avrupa 3.sü olarak 1 Gümüş madalya ve 1 Bronz madalya almaya hak kazandı. Öğrenci Mete yarışma hazırlığı sürecinde yanında olan Dr. Öğretim Üyesi Emrah Keskin e ve Dr. Öğr. Gör. Emrah Örgün e teşekkür etti. Yaşar Mete son 1 yılda katıldığı yarışmalardan Üniversitemize Avrupa 2.liği, Avrupa 3.lüğü, 15 madalya ve 1 kupa kazandırdı. Öğrencimize ve hocalarımıza başarılarının devamını dileriz. Nevşehir Belediyesinden Öğrencilerimize Sınav Öncesi Çorba İkramı nde eğitim-öğretim gören öğrencilere Nevşehir Belediyesi tarafından çorba ikramında bulunuldu.nevşehir Belediyesi tarafından Üniversitemizde eğitim-öğretim gören ve bahar dönemi ara sınavına girecek öğrenciler için çorba dağıtımı yapıldı. Belediye görevlileri tarafından 15 gün boyunca gerçekleştirilen çorba ikramının ilk gününde öğrenciler başta olmak üzere hocalar ve personel büyük ilgi gösterdi

42 NEVÜ Personeli ve Aileleri Geleneksel İftar Yemeğinde Buluştu yüksekokulu, enstitü ve Rektörlükte görevli akademik, idari personel ile aileleri katıldı. Geleneksel olarak birlik ve beraberliği pekiştirmek amacıyla düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Öncelikle birlik ve beraberliğin, hoşgörünün ve paylaşmanın anlam kazandığı Ramazan ayı dolayısıyla tutmuş olduğunuz oruçlarınızın ve dualarınızın kabul olması dileğiyle, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Bir yıl (NEVÜ) personeli ve aileleri, geleneksel olarak düzenlenen İftar Yemeği nde buluştu. NEVÜ Tafana Aşçılık ve İkram Hizmetleri Uygulama Tesisinde Rektörlüğümüz tarafından verilen iftar yemeğine; Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdoğan Çiçek ve Prof. Dr. Fatma Karipcin, üniversitemiz fakülte, yüksekokul, meslek boyunca gerek akademik ve idari personellerimiz, gerekse diğer çalışan arkadaşlarımız ile birlikte daha kaliteli bir üniversite, daha güzel bir eğitim kurumu olmak adına büyük gayret gösterdik. Bu vesileyle hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum dedi. Rektörümüz Bağlı nın konuşmalarının ardından katılımcılar, üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş nezaretinde hep birlikte dua etti

43 Ünlü Japon Sanatçı Sisyu Üniversitede Canlı Performans Sergiledi nde Japon kültürü ve Japon kaligrafisi konulu konferans veren Japonya nın önde gelen kaligrafi sanatçısı Sisyu, canlı performans sergiledi. Üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi tarafından Kültür ve Kongre Merkezi Mustafa Hayri Efendi Salonu nda düzenlenen konferansa Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ertan Özensel, Kültür Ateşesi Hidetaro Chokki, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nur Tekmen, Japon Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gonca Varoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Melek Kaba, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Ünlü Japon Sanatçı Sisyu yu üniversitede ağırlamaktan gurur duyduğunu söyleyen RektörBağlı, Sisyu nun çok değerli bir sanatçı olduğunu, sanatında çok önemli bir yere sahip olduğunu ve eserlerinin yazı ve resimlerin aynı anda bulunan eserler olduğunu belirtti. Ülkesinin kültürünü anlatan Sisyu, sanatı hakkında da bilgiler verdi. Sisyu, kaligrafi sanatını icara ederken bin 300 yıllık eşyaları kullandıklarını, fırçalarının da tamamen hayvan kıllarından olduğunu söyledi. Japonya da çocukların 9 yaşından itibaren zorunlu olarak kaligrafi eğitimi gördüğünü kaydeden Sisyu, kendisinin 6 yaşında kaligrafi dersi almaya başladığını ifade etti. Kaligrafi sanatının hat sanatına benzediğini belirten Sisyu, Hat sanatı ve kaligrafi sanatının ortak noktası, aslında önemli olan cevabı bulmak değil, cevaba giden yolu bulmak anlamına geliyor dedi. Gelişen teknolojinin kaligrafi sanatını yok etmeyeceğini düşündüğünü ifade eden Sisyu, Japonya da yazıya önem veren bir kültüre sahibiz. Bunun Japonya için bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum. El yazısı bir sıcaklığı da içinde barındırıyor. Bu anlamda yazı hayatımızda yaşamaya devam edecektir şeklinde konuştu. Ertuğrul 1890 nın kaligrafisini yazması için teklif geldiğinde şehitlik anıtına gittiğini ve şehitlere dua ettiğini söyleyen Sisyu, anıt mezarın çevresinin Japon çocuklar tarafından ayda bir kez ziyaret edilip temizlendiğini söyledi. Konuşmaların ardından sanatçı Sisyu, canlı performans sergiledi. Sisyu nun performansı büyük beğeni topladı. Sisyu, eserinde Türk-Japon dostluğunu ele aldığını, 19 Mart 1985 tarihinde Tahran dan Türkiye nin kurtardığı 215 Japon vatandaşından dolayı ve Japonya depreminde ilk yardıma koşan ve Japonya dan son ayrılanların da Türkiye olduğu için Japon halkının Türk halkına büyük saygı duyduğunu vurguladı. Konferans sonunda Sisyu ya teşekkür eden Rektör Bağlı kendilerine plaket takdim ederken, Vali Aktaş ta, Sisyu ya tablo hediye etti. Konferans ve canlı performansın ardından atölye çalışmasına katılan Sisyu, büyük beğeni toplandı. Sisyu daha sonra katılımcılar ile birlikte Kültür ve Kongre Merkezimizde Türk-Japon ortak yapımı olan Ertuğrul 1890 filmini izledi

44 NEVÜ de Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Konseri Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) de sahne aldı. NEVÜ Birlik Kulübü tarafından organize edilen Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Konseri Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonunda icra edildi. Geceye; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Karipcin, Tatlarin Belediye Başkanı Ferhat Adıyaman, Genel Sekreter ve Personel Daire Başkanı Mehmet Şükrü Velioğlu, Genel Sekreter Yardımcısı ve Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Nihat Çavuşoğlu, Nevşehir İŞKUR İl Müdürü Arif Sıddık Barata, İdari Koordinatör Fatih Mehmet Sürmeli, Birlik Vakfı Nevşehir Şube Başkanı Gürbüz Dinç, üniversite personeli, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Harput, Ürgüp, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Malatya yörelerine ait birbirinden güzel ve sevilen türküleri seslendiren Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korusu, salonu dolduran türkü severlere unutulmaz bir gece yaşattı. Dinleyiciler konsere icra edilen türkülere alkışlarla eşlik ederek katıldı. Konser sonunda Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosuna teşekkür eden Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Fatma Karipcin, Koro Şefi Kenan Çimtay a plaket ve Birlik Kulübü Başkanı Mustafa Yürekli de çiçek takdiminde bulundu. Çimtay, kendilerini Nevşehir e ve NEVÜ ye davet eden ve emeği geçen Üniversite yönetimi ile katılımcılara teşekkür etti

45 Çağlayan İbiş ten Küresel Reklam Sektörü ve Türk Medyasının Dünyaya Açılması Konulu Konferans Genç İletişimciler Derneği Başkanı Çağlayan İbiş, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) de Küresel Reklam Sektörü ve Türk Medyasının Dünyaya Açılması konulu konferans verdi. Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonunda düzenlenen konferansa; Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Genel Sekreter ve Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Nihat Çavuşoğlu, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Vedat Aktepe, üniversitemizin akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Başkan Çağlayan İbiş, küresel medya ve reklam sektörünün, II. Abdülhamid Han döneminden itibaren yurt içinde ve yurt dışında özellikle Türkiye deki darbeler öncesi ve sonrası ortaya koyduğu kara propagandalara değindi. İbiş, dünyada söz sahibi olan medya kuruluşları ile reklam sektörleri karşısında Türkiye nin de bu alanda kendisini güçlendirmesi gerektiğine vurgu yaptı. İbiş, Türkiye ye karşı yürütülen uluslararası medya operasyonunu anlatmak istiyorum. Bu aslında 100 ila 160 yıllık bir konu. Fakat her 10, 15 ve 20 yılda bir darbelerle karşı karşıya kaldığımız için bu konu gündemde bir türlü olmadı. Çünkü o sırada biz bunun askeri, siyasi, sosyolojik ve ekonomik kanadıyla uğraşıyorduk. Aslında en başından itibaren operasyonlar ilk medyadan duyuruluyor, gazetelerden gösteriliyor, sokak afişlerinden, sokak yürüyüşlerinin ardından gelen sokak gösterileriyle devam ediyor ve hazırlık aşamaları bitince de darbeler geliyordu. II. Abdülhamid Han döneminde Kahire den ülkeye üç kişi ilancılık ve reklamcılık için giriş yapıyor. Bu kişiler o dönemki Osmanlı nın kriz dönemlerini fırsat bilerek belli imkanlarla afişler yapmaya başlıyorlar. Uluslararası basın ve dergilerin de destek verdiği bu kişiler, II. Abdulhamid i kötü gösteren, kızıl sultan diye tanıtan ve kafasını büyük gösteren kapaklar yapıyorlar. Uluslararası destekle II. Abdülhamid Han a karşı müthiş bir kara propaganda yürütülüyor. İşte, Türkiye ye karşı ilk medya ve reklam operasyonları da bu dönemlerde başlıyor. Cumhuriyet dönemine geldiğimizde İngiliz ve Fransızlar tarafından yetiştirilmiş tasarımcılar, halkı köylü ve şehirli ayırmaya başlayarak Anadolu halkını cahil, şehirliyi Avrupalı olarak lanse ediyor. Rahmetli Başbakanımız Adnan Menderes döneminden itibaren 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007 askeri müdahaleleri, 17/25 Aralık darbesi, Gezi olayları, ardından hep birlikte yaşadığımız ve hain feto terör örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında da yine gerek yazılı ve görsel, gerekse sosyal medya üzerinden Türkiye ye karşı ulusal ve uluslararası kara propagandalar yürütülmüştür. Bu kara propagandalarda kullanılan yazılara, bu yazılarda kullanılan yazı karakterlerine, kullanılan çizgi tekniklerine, renklere, simgelere, fotoğraflara, resimlere ve gösterime sokulan reklam adı altındaki yayınlara baktığımızda bunlar gerçekten de profesyonelce tasarımlardır. Ve bunlar olaylardan daha önce hazırlanarak günü geldiğinde kullanılmıştır. Şahsen ben ulusal ve uluslararası düzeyde Türkiye ye karşı kin ve nefret duygusu içerisinde karalama kampanyası yürüten medya holdinglerini, reklam sektörlerini, kişileri ve destekçilerini deşifre ettim. Bunlar; özellikle sosyal medya üzerinden içerisinde dünyaca ünlü fotoğrafçıların ve yönetmenlerin de yer aldığı inanılmaz bir organizasyon. Bizim Türkiye olarak yapmamız gereken, çok çalışıp bu sektöre artık giriş yapmamız gerekli. Onlarla ancak bu şekilde mücadele edebiliriz. Çünkü onlar, bu ülkenin insanlarına ve Anadolu insanına kin ve kibirle bakıyorlar. Bu ülkenin insanının yetenekli olmadığını söyleyerek bu ülkenin insanlarının parasını alıyorlar diye konuştu. Başkan Çağlayan İbiş e konferans sonunda teşekkür eden Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, kendilerine plaket takdiminde bulundu. Başkan İbiş de günün anısına Rektörümüze Kapadokya manzarasının yer aldığı bir tablo hediye etti

46 NEVÜ de Kavuklunun İzdivacı İzleyicileri Kahkahaya Boğdu (NEVÜ) öğrencileri tarafından sahnelenen Kavuklunun İzdivacı konulu orta oyunu katılımcıları kahkahaya boğdu. NEVÜ Türk Halk Bilimi Tiyatro Kulübü öğrencilerinin, 1. Ulusal Tiyatro Festivali kapsamında üniversitenin Kültür ve Kongre Merkezi Damat İbrahim Paşa salonunda sahnelediği Kavuklunun İzdivacı konulu orta oyununa, üniversite personeli, öğrenciler ve halkın yoğun ilgisi oldu. NEVÜ Türk Halk Bilimi yüksek lisans öğrencisi İbrahim Alıcı nın toplumsal bozukluklara dikkat çekmek için kaleme aldığı ve yönettiği Kavuklunun İzdivacı konulu orta oyunu tiyatro severlere unutulmaz dakikalar yaşattı. Katılımcıların, sergilemiş oldukları başarılı performanslarından dolayı öğrencileri dakikalarca ayakta alkışladıkları tiyatro, Tiyatro Kulübü Başkanı Recep Çiftçi nin sahne alan öğrenciler adına İbrahim Alıcı ya plaket takdimi ile son buldu. NEVÜ de Dildar Türk Sanat Müziği Konseri Düzenlendi (NEVÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından Dildar Türk Sanat Müziği Konseri düzenlendi. NEVÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Emre Küçükgök tarafından hazırlanan ve yönetilen konserde birbirinden güzel eserler müzikseverlere seslendirildi. Konsere Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Karipcin, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Müzik ve Sahne Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Emin Erdem Kaya, üniversitemiz akademik ve idari personeli, öğrenciler ve müzikseverler katıldı. Konser, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Karipcin in Öğr. Gör. Emre Küçükgök e teşekkür belgesi vermesi ile sona erdi

47 NEVÜ de Kur an-ı Kerim Meal Yarışması Ödül Töreni İlahiyat Fakültesi ile İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Kur an-ı Kerim Meal Yarışması Ödül Töreni Kongre ve Kültür Merkezi Gülşehri Salonunda yüksek bir katılımla gerçekleştirildi. Törene, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Atilla Seçen, Ak parti Merkez İlçe Başkanı Edip Avşar, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Ahmet Avlanmaz, Nevşehir Borsa Başkanı İbrahim Salaş, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Şefik Çelebi, Hayırseverler Habil Uluer, Asaf Günbay, Nurullah Uzer, Selçuk Şimşek, Miktad Şahin, misafirler, akademik personel ve öğrenciler katıldı. Tören, İstiklal Marşı nın okunması ve açılış konuşmaları ile başladı. İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şubesi Başkanı Ahmet Avlanmaz ın yaptığı açılış konuşmasının ardından NEVÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Türkiye de Mealciliğin Tarihçesi ve Meal Okumanın Öğrencilere Sağlayacağı Katkılar başlıklı kısa bir konferans sundu. Türkiye de mealden hareketle insanların orijinal Kur an dan uzaklaştırılmaya çalışıldığına vurgu yapan Durmuş, meal okumanın asıl amacının insanlardaki Kur an kültürüne katkı sağlamak olduğunu, asla Kur an a alternatif bir metin oluşturmanın kabul edilemeyeceğini söyledi. Ayrıca her mealin bir yorum olduğuna dikkat çeken Durmuş, mealden hüküm çıkarılamayacağını ve Hz. Peygamber in sahih sünnetine başvurulmadan Kur an ın anlaşılmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Bunlara ilişkin Kur an dan bazı örnekler verdi. Prof. Dr. Zülfikar Durmuş un konuşmasının ardından ilahiyat fakültesi öğrencileri tarafından seyircilere çeşitli ilahilerden oluşan bir sunum yapıldı. Meal yarışmasına katılarak ilk elliye giren öğrencilere sponsorluğu ilimiz hayırseverleri tarafından sağlanan hediyeler takdim edildi. Birinciye 1 adet cep telefonu, sonraki ilk beş yarışmacıya 1 er adet tam cumhuriyet altını; müteakip beş yarışmacıya yarım cumhuriyet altını, sonraki diğer beş yarışmacıya çeyrek altın ve 50 ye giren diğer yarışmacılara ise Hadislerle İslam ve Kur an Yolu Tefsiri kitap setleri hediye edildi. Tören, yarışmaya sponsor olarak katkı sunan hayırseverlere plaket takdimiyle son buldu

48 Öğrencilerden Kütüphanemize Yoğun İlgi Öğrenciler 54.Kütüphane Haftası dolayısıyla, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Merkez Kütüphanesine yoğun ilgi gösterdi. 54. Kütüphane Haftası kutlama etkinlikleri kapsamında; Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Kadın-Mehmet Dirikoç Anaokulu, 19 Mayıs İlköğretim Okulu, Uçhisar Haydar Çankaya İlköğretim Okulu, Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Denizli Aydem Fen Lisesi, Yavuz Sultan Selim Han Ortaokulu ile Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, üniversitemiz Merkez Kütüphanesini ziyaret etti. 10 bin m2 alan üzerinde 5 kattan oluşan ve içerisinde; Engelsiz Kütüphane Birimi, Hacı Bektaş-ı Veli ve Kapadokya Konu Kütüphanesi Birimi, Yayın Satış Birimi, 7/24 Okuma Salonu, Fen Bilimleri Okuma Salo- nu, Sosyal Bilimler Okuma Salonu, Bireysel ve Grup Çalışma Odaları, Nadir Eserler Salonu, Kendi Bilgisayarıyla Çalışma Salonu, İnternet Salonu, Seminer Salonları, Süreli Yayınlar Salonu, Görsel - İşitsel Materyaller Salonu ve Konferans Salon- larının yer aldığı Merkez Kütüphane binasını görevliler eşliğinde gezen öğrencilere, otomatik kitap ödünç iade cihazı, katalog tarama terminalleri, kitap sterilizasyon cihazları tanıtılarak diğer sunulan hizmetler hakkında bilgi verildi. Öğrencinin Gözünden Kapadokya Temalı Fotoğraf Yarışmasında Derece Elde Edenler Belli Oldu Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen Öğrencinin Gözünden Kapadokya Temalı Fotoğraf Yarışmasında derece elde edenler belli oldu. 51 yarışmacının eserleriyle katıldığı yarışmada Fotoğraf Değerlendirme Jürisi, ilk 3 e girenler ile mansiyon ödülüne layık görülenleri belirledi. Yarışma sonucuna göre; 1. olan yarışmacı iki kişilik balon turu, 2. iki kişilik haftasonu tatili, 3. ise iki kişilik akşam yemeği kazanmış oldu. Yarışmacıların ödülleri, Üniversitemiz Mezuniyet Törenlerinde kendilerine takdim edildi. İlk 3 e Girenler 1-Mehmet Emin Karanfil 2-Abdurrahman Gürener 3-Mehmet Karaer Mansiyon Alanlar Derya Yaşar Merve Kurt Oğuz Dursun Oğuzhan Maviş Sadi Gökpınar 46 22

49 Gündem Avanos ta Hıdırellez Çoşkusu NEVÜ Fen Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimi Bölümü ile Avanos Belediyesi nin ortaklaşa düzenlediği Hıdırellez Şenliği 5-6 Mayıs tarihlerinde Avanos Kırık Testi Meydanı nda yapıldı. UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi ne giren Hıdırellez Şenliği Avanos halkı ve turistler ile buluştu. Kâğıttan gemiler suya salındı. Baht açma törenleri, gül dibine dilek bağlama, mani atışmaları, ateşten atlama, Hıdırellez yumurtaları boyama, köy seyirlik oyunları gibi birçok kaybolmaya yüz tutmuş gelenekler Türk Halk Bilimi öğrencilerinin uygulamalı sunumlarıyla canlandırıldı ve halka 1000 kişilik Hıdırellez aşı dağıtıldı. Avanos Kaymakamı Murat Çağrı Erdinç, Avanos Belediye Başkanı İsmet İnce nin de katıldığı şenlikte Doç. Dr. Adem Öger, Türk Halk Bilimi Bölümü nün yerel yönetimler ile birlikte çok sayıda öğrenci ve vatandaş katıldı. Doç. Dr. Adem Öger yerel yönetimler ile birlikte yörenin somut olmayan kültürel miras koruma çalışmalarının devam edeceğini ifade etti. Hıdırellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında Hıdırellez şeklini almıştır. Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu ya da peygamberdir. Hızır ın hüviyeti, yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür

50 Nevşehir Diş Hekimliği Fakültesine Kavuşuyor Bazı yükseköğretim kurumlarına bağlı olarak fakülte kurulması ve kapatılması ile adlarının değiştirilmesi hakkındaki kararlar kapsamında Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi nde Diş Hekimliği Fakültesi resmen kuruldu. Milli Eğitim Bakanlığı nın teklif yazıları üzerine, Bakanlar Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın onayı ile NEVÜ Diş Hekimliği Fakültesi kurulduğu duyuruldu. Bakanlar Kurulu kararıyla 13 üniversite bünyesinde yeni fakülte, enstitü ve yüksekokul kuruldu. Bazı yükseköğretim kurumlarına bağlı olarak fakülte kurulması ve kapatılması ile adlarının değiştirilmesi hakkındaki kararlar Resmi Gazete de yayımlandı. Yayımlanan karar sonrasında Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi nde Diş Hekimliği Fakültesi resmen kuruldu. Rektörü Prof.Dr. Mazhar Bağlı, Üniversitemizin Diş Hekimliği Fakültesi resmen kuruldu. Hayırlı olsun. Emeği geçenlere müteşekkiriz. Nevşehir-i Dilara hizmetlerin en güzeline layıktır dedi. Rektör Bağlı sözlerini şöyle sürdürdü: Biz bu konuda çok ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Nevşehir halkının üniversiteden beklentilerini karşılayabilecek ve gerçekten de Nevşehir e hizmet edecek bir üniversite ortamının ve yapısının gerçekleşmesi gerekiyor. Diş Hekimliği Fakültesi burada çok ciddi bir ihtiyaç ve potansiyeli yüksek bir alan. Burada hem potansiyeli olan hem de bizim akademik kadromuz müsait. Biz zaten YÖK Başkanımıza hoca bulamağımız zaman bizim ruhsatımızı iptal edebilirsiniz diye çok iddialı bir şekilde onlardan talep etmiştik. Onlar da bizim bu talebimizi yerinde buldular, bize güvendiler ve inandılar. Bizde bize inanan ve güvenenleri inşallah mahcup etmeyeceğiz. Biz hoca bulma konusunda çok önemli gayretler 48 22

51 gösteriyoruz. Diş Hekimliği Fakültesinden irtibat kurduğumuz arkadaşlar arasında çok önemli çok yetenekli akademik seviyesi çok iyi olan ve çok iyi bir hizmet üretebilecek çalışma prensibine sahip arkadaşlarla görüşmelerimiz nihayete ermek üzeredir. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum diye konuştu. Büyüyen Nevşehir, Güçlü Türkiye İçin Çalışıyoruz Diş Hekimliği Fakültesinin kuruluşu hakkında AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz de bir açıklama yaptı. Açıkgöz açıklamasında şu görüşlere yer verdi: Eğitimde de marka şehir Nevşehir imizin dünyaya açılan penceresi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitemiz günden güne büyüyor, Nevşehir imiz kazanıyor. 22 Mart 2018 tarihinde Nevşehir imize Büyük Müjde başlığıyla kamuoyuna YÖK ün Diş Hekimliği kurulmasıyla ilgili kararını duyurmanın sevincini paylaşmıştık. Müjdesini verdiğimiz Diş Hekimliği Fakültesi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine bağlı olarak 6 Temmuz 2018 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan kararla resmen kurulmuş oldu. 16 yıldır sağlıkta reform yapan AK Parti, modern sağlık kurumlarının yanında nitelikli sağlık hizmetiyle de vatandaşlarımızın kaliteli, hızlı, etkin sağlık hizmetine kavuşmasına çalıştı. Nevşehir imize 297,58 Milyon TL sağlık yatırımı yaptık. Nevşehir e birinci sınıf sağlık hizmeti getirdik. AK Parti nin attığı temeller yerinde kalmadı, yükseldiler, bunu tüm Türkiye de görüyoruz. Son 16 yılın muhasebesini yaptığımızda en başarılı olduğumuz alanlardan biri sağlıktır. Eski Türkiye de hastane, ilaç, doktor kuyrukları hasta vatandaşımızı canından bezdiriyordu. Sağlıkta reform yapan AK kadrolar gece gündüz demeden milletimizin huzuru, sağlığı, mutlu yarınları için çalıştı, çalışmaya da devam ediyor. Sağlık alanındaki kalkınma hamlesinin kesintiye uğramasına fırsat vermeden Cumhurun Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2023 hedeflerimiz doğrultusunda çalışıyoruz. Büyüyen Nevşehir, güçlü Türkiye için daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Diş Hekimliği Fakültemizin ilimizde kurulmasında emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan a, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç a, Yüksek Öğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan a, Nevşehir Valimiz İlhami Aktaş a, 26. Dönem Nevşehir Milletvekillerimiz Murat Göktürk e ve Ebubekir Gizligider e, NEVÜ Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı ya şahsım ve hemşerilerim adına teşekkürü bir borç biliyorum. Nevşehir imiz büyüyecek, hemşerilerimiz kazanacak; çünkü Sevdamız Nevşehir. Fakültemiz Üniversitemize ve Şehrimize Çok Şey Katacak Psikolojik ve bedensel sağlığımız, görünüşümüz yani toplam yaşam kalitemiz adına çok önemli bir konumda olan diş sağlığı profesyonellerinin üniversitemizden mezun olacak olması Nevşehir için büyük gurur kaynağı oldu. YÖK verilerine göre Türkiye ve Kıbrıs ta hâlihazırda toplam 91 Diş Hekimliği Fakültesi bulunuyor. Bu üniversitelerin çoğu büyük illerimizde. de konumu itibarı ile çok şanslı olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Çünkü şimdiden ilerleyen tarihlerde Ankara, Konya, Kayseri, Adana gibi köklü diş hekimliği fakültelerine sahip illerdeki üniversitelerle yapılacak akademik işbirlikleri ile üniversitemiz Diş Hekimliği Fakültesinin hızla geliştirilmesi planlanıyor. Böylelikle toplumsal, evrensel gereksinimler ve etik değerler çerçevesinde, ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayan, gelişime açık, halk sağlığını ön planda tutan, örnek ve mesleğine öncü diş hekimleri yetiştirmek hedefleniyor. Ayrıca üniversitemizden mezun olacak öğrencilerimiz Diş Hekimi olarak yetiştirmenin yanı sıra, Kapadokya bölgesinin kültürel mirasının avantajlarıyla donanmış, kültürel ve sanatsal açıdan zengin birikime sahip, yenilikçi, özgüveni yüksek, insan ilişkilerinde başarılı hekimler olarak mezun olma imkânı bulabilecekler. Öyle ki Kapadokya Bölgesi tarihi mirası ve coğrafi yapısı, Türkiye nin ve dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan jeolojik ve antropolojik unsurları ile hemen hemen tüm akademik disiplinler için farklı avantajlar sunuyor. Diş hekimliği fakültesi de bu multidisipliner etkileşimden mutlaka payına düşen katkıyı edinecektir. Çünkü Kapadokya bölgesinde bu güne kadar üniversitemiz Arkeoloji bölümü işbirliği ile gerçekleştirilen birçok arkeolojik kazıyla yer altı şehirleri, fosiller ve yaşam biçimleri bulgularına ulaşıldı. Örneğin sizler hiç diş antropolojisi alanını duymuş muydunuz? Öyleyse biz cevap verelim: Vücudun en sert ve diş etkenlere en dayanıklı yapıları olan dişler, kişiler ve onların ait oldukları toplumlar hakkında bizlere önemli bilgiler veriyor. Diş antropolojisinin alanına giren bu dal dişlerin morfolojik yapısını, diş biçimi ve boyutunda oluşan değişmeleri, dişlerdeki kalıtsal varyasyonları, biyokültürel akrabalık ilişkilerini, ağız sağlığını, ağız sağlığı ile yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıkları arasındaki ilişkiyi ve ağız sağlığında zaman içerisinde meydana gelen değişimleri belirleyen bir bilim dalıdır. Öyle görünüyor ki bir bilimsel alana biraz göz gezdirdiğimizde mutlaka Kapadokya bölgesi ile bir kesişme noktası bulunuyor. Yani üniversitemizde herhangi bir bilim dalında öğrenci olmak buranın kültürel ve bilim tarihi birikimine yabancı kalması mümkün görünmüyor. Diş hekimliği fakültemizin de bu örneklerden bir tanesi olacağından hiç şüphemiz yok. Şimdiden ilk öğrencilerimizi ve bölümümüze gelecek hocalarımızı karşılayacak olmanın heyecanı yaşamaya başladık

52 15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü 15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü Nevşehir Valiliği, Nevşehir Belediyesi ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi tarafından ortaklaşa 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü düzenlendi. FETÖ Terör örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilmek istenen hain darbe girişiminin 2. yıldönümü dolayısıyla 15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü adı altında çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. 15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Milli Birlik Yürüyüşü düzenlendi. Borsa Kavşağı ndan başlayan ve Diriliş Meydanına kadar süren Milli Birlik Yürüyüşü ne; Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz ve Yücel Menekşe, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Kıdemli Albay Yüksel Yiğit, İl Emniyet Müdürü Mehmet Artunay, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Karipcin, AK Parti İl Başkanı Mustafa Rauf Yanar, protokol üyeleri, sivil toplum kuruluşları, NEVÜ akademik ve idari personeli, 7 den 70 e binlerce vatandaşımız ellerinde Türk Bayrakları ile katıldı. Binlerce katılımcının 15 Temmuz ruhunu, gururunu ve heyecanını bir kez daha yaşadığı Milli Birlik Yürüyüşü tören alanı olan Diriliş Meydanı na kadar devam etti. Buradaki etkinlik, protokol mensuplarının alanda yerlerini almasının ardından Nevşehir Belediyesi Mehteran Bölüğü nün kahramanlık marşlarını büyük bir coşku içerisinde seslendirmesiyle başladı. İstiklal Marşımızın hep bir ağızdan okunmasının ardından Kur an-ı Kerim Tilaveti, Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, AK Parti Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz ve Yücel Menekşe ile Nevşehir Valisi İlhami Aktaş birer konuşma yaptığı 15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Diriliş Meydanı nı ellerinde Türk Bayrakları ile dolduran binler tek yürek, tek ses oldu. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü buluşması için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü nde halka hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın görüntülü konuşması platformdaki ekrandan canlı olarak yayınlandı. Hain darbe girişiminin 2. Yıldönümü düzenlenen etkinlik kapsamında Nevşehirli ünlü sanatçı Kürşat, sahne aldı. Konserine söz ve müziği kendisine ait olan 15 Temmuz Destanı Marşı nı söyleyerek başlayan sanatçı Kürşat, ardından seslendirdiği birbirinden güzel eserler ile Diriliş Meydanı nı hınca hınç dolduran katılımcılara unutulmaz bir gece yaşattı. Konser sonunda, Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Nevşehir Milletvekili Yücel Menekşe ve Nevşehir Belediye Başkanı Atilla Seçen, sanatçı Kürşat ı tebrik ederek, kendisine çiçek ve hediye takdiminde bulundular. Nevşehir Müftüsü Yakup Öztürk tarafından edilen dua ile devam 15 Temmuz Şehitlerini Anma ve Milli Birlik Günü, Diriliş Meydanını dolduran vatandaşların 15 Temmuz 2016 olduğu gibi meydanları boş bırakmayarak günlerce devam eden Demokrasi Nöbeti aratmayacak bekleyişi ile devam etti. Ayrıca hain darbe girişiminin 2. Yıldönümünde bir kez daha bütün camilerden aynı anda 15 Temmuz un ruhu ve selameti için sela verildi

53 Bakan Müşaviri Önalan Engellilik Eksiklik Değil, Farklılıktır nde (NEVÜ) düzenlenen etkinlikte konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müşaviri Kenan Önalan, engelliğin bir eksiklik değil, farklılık olduğuna vurgu yaptı. Üniversitemiz Engelsiz Üniversite Birimi tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müşaviri Kenan Önalan ın katılımlarıyla Engelleri Aşanlar konulu etkinlik düzenlendi. Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Damat İbrahim Paşa Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe; Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Acıgöl Kaymakamı Ömer Tuğrul Kundakçı, Nevşehir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hüseyin Şener, Genel Sekreter ve Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, üniversitemiz Engelsiz Üniversite Birim Koordinatörü Doç. Dr. Zeliha Leblebici, kurum ve kuruluş müdürleri, sivil toplum kuruluş temsilcileri, üniversite personeli, öğrenciler ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunmasıyla başlayan etkinliğin açılış konuşmasını üniversitemiz Engelsiz Üniversite Birim Koordinatörü Doç. Dr. Zeliha Leblebici yaptı. Leblebici, İnsanı yaşamı boyunca başarılı kılan üç anahtar vardır. Bunlar; irade, mü- cadele ve çalışmadır. Bu üç anahtar bizim bütün hayatımızı yönlendirir. İrade, parlak ve mesut bir mesleğin kapılarını açar. Mücadele, sapasağlam kalmamızı sağlar. Çalışma ise, eşiği atlayıp ilerlememize yardım eder. Yolculuğun sonunda ise erişeceğimiz yer elbette ki başarıdır. Yaşamın herkese eşit koşullarda sunulmadığı bir gerçektir. Ancak bahaneler oluşturmadan, engelleri aşabilme ihtimalinin sadece kendi elimizde olduğu da unutulmamalıdır. Bugün engelleri aşmış olan çok değerli konuğumuz Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Müşaviri Kenan Önalan Bey, farkındalık adına kıymetli sunumlarını yapmak üzere üniversitemize gelerek bizleri mutlu etti. Kendilerine huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyor, farkındalıkların arttığı güzel bir gün olmasını diliyorum dedi. Son 15 yılda engellilere yönelik önemli adımlar atıldığı kaydeden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müşaviri Kenan Önalan, bununla birlikte insanların engellilere bakış açışının değiştiğini ve engellilerin toplumun her alanında daha çok yer aldıklarını söyledi. Önalan Ben görme engelli biri olarak görmeden yürümeyi toprağa basarak ve hissederek başardım. Görmemek veya engelli olmak bizler veya engelli adayları için eksiklik değil, tam aksine farklılıktır. Toplumun da engelliği bir mağduriyet olarak görmemesi, acıma duygusundan ziyade farklılık duygusu eksenin de düşünerek yaklaşması gerekir. Benim veya benim gibi olan kişilerin sizlerden terk farkı göremiyor olmamız. Ama bu bizler için bir engel değil. Sizlerin hissetlerinizi bizlerde hissediyor, sizlerin tattıklarını bizler de tadabiliyoruz. Engellilerin hayatın her alanında karşılaştıkları zorlukları hep birlikte mücadele ederek ortadan kaldırabiliriz. Toplumdaki farklılıkların hayatımıza renk kattığından hareketle şartları her vatandaşımızın durumuna göre tasarlayabilirsek, işte o zaman hep birlikte daha güzel bir dünyada yaşarız. Özellikle siz değerli gençlere bu konuda büyük görevler düşmekte. Sizler gelişen ve büyüyen ülkemiz için bizlere lazımsınız. Güzel bir Türkiye için farkındalık gözetmeksizin hep birlikte elimizi taşın altına koymamız gerekiyor diye konuştu. Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını cevaplayan Bakan Müşaviri Kenan Önalan a Acıgöl Kaymakamı Ömer Tuğrul Kundakçı tarafından plaket takdiminde bulundu. Bakan Müşaviri Kenan Önalan, Üniversitemiz Engelsiz Üniversite Birimi ve Sosyal Sorumluluk Kulübü tarafından başlatılan Gökkuşağı Projesi nin tanıtım videosunun gösterimiyle devam eden programda sahne alan proje görevlilerini tebrik ederek, kendilerine plaket takdiminde bulunuldu. Etkinlik, üniversitemiz Güzel Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü öğrencilerinin yer aldığı ve onlara üniversitemiz farklı bölümlerinden öğrencilerin eşlik ettiği mini konserle son buldu

54 NEVÜ 10. Geleneksel Spor Şenlikleri Yapıldı (NEVÜ) tarafından geleneksel hale getirilen ve bu yıl 10 ucusu düzenlenen Spor Şenlikleri yapıldı. Üniversitemiz Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından, Nisan 2018 tarihleri arasında, futbol, voleybol ve basketbol branşlarında düzenlenen 10. Geleneksel Spor Şenlikleri yapıldı. Üniversitemiz Spor Merkezinde gerçekleştirilen şenliklerin açılışına; Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Fatma Saçlı Uzunöz, Genel Sekreter ve Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Nihat Çavuşoğlu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şükran Güngör Tanç, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Metin Korkmaz, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Spor Şenliklerinin Startını Rektörümüz Bağlı Verdi Üniversitemiz akademik ve idari personel ile öğrenciler takımlar halinde mücadele edeceği müsabakaların ilk gününde Hacı Bektaş Meslek Yüksekokulu ve Ürgüp Sebahat ve Erol Toksöz (ÜSET) basketbol takımları sahaya çıktı. Karşılaşma öncesi her iki takım oyuncularına başarılar dileyen Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, gerçekleştirdiği hava atışıyla karşılaşmayı başlattı

55 nde (NEVÜ) TÜRDAV işbirliği ile önde gelen yayınevlerinin kitapları Kitap Günleri kapsamında kitapseverlerle buluşturuluyor. NEVÜ ve TÜRDAV işbirliğinde üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Fuaye Alanında düzenlenen Kitap Günle- öğrencileri, Türk Silahlı Kuvvetleri nin Suriye nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı na destek amacıyla kermes düzenledi. Üniversitemiz Yeniler Kulübü ve İlahiyat Fakültesi Öğrenci Temsilciliği tarafından organize edilen ve iki süren kermesten elde edilecek gelir, Zeytin Dalı Harekatı için Afrin bölgesinde bulunan askerlere gönderilecek. İlahiyat Fakültesi öğrenci temsilcisi Muhammet Mustafa Kaynar, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öğrencileri olarak Afrin de görev yapan Mehmetçiklere moral ve destek vermek amacıyla bir araya gelerek kermes düzenlediklerini söyledi. Kaynar, Nevşehir Hacı Bekri nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa; Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Kıdemli Albay Yüksel Yiğit, Nevşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Yusuf Kaya, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ertan Özensel, Genel Sekreter ve Rektör Danışmanı NEVÜ de Kitap Günleri Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, akademik ve idari personel, öğrenciler ve davetliler katıldı. Protokol üyeleri ve katılımcılar ile birlikte açılışı gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, 300 den fazla yayın evinin yaklaşık 300 bin kitabın yer aldığı stantları gezerek kitapları inceledi. Öğrencilerimizden Zeytin Dalı Harekatı na Kermesle Destek taş Veli Üniversitesi Yeniler Kulübü ve İlahiyat Fakültesi Öğrenci Temsilciliği olarak Afrin de görev yapan Mehmetçiğimize ve ülkemizin her karış toprağında gece gündüz demeden mücadele eden güvenlik güçlerimize destek olmak amacıyla ikin gün süren kermes düzenledik. Güvenlik güçlerimiz vatanımız ve bizler için canlarını ortaya koyarken biz de elimizden geleni yaparak Mehmetçiğimizin yanında olduğumuzu göstermek istedik. Kermesimizin gelirlerini de Mehmetçiğimize bağışlayacağız. Bu anlamlı organizasyonumuza destek veren Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve yönetimi ile öğrenci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Afrin de şehit olan Mehmetçiğimize ve tüm şehitlerimize bir kez daha Cenab-ı Allah tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz dedi

56 NEVÜ lü Geleceğin Hemşireleri Üniformalarını Giydi Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Eğitim-Öğretim Yılı Hemşirelik Bölümü 1. sınıf öğrencileri düzenlenen törenle üniformalarını giydi. Törene katılan aileler, gençleri bu mutlu günlerinde yalnız bırakmayarak heyecan ve mutluluklarına ortak oldu. NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezi Damat İbrahim Paşa Salonunda düzenlenen üniforma giyme törenine; Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erdoğan Çiçek, Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Nimet Karataş, Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Yavuzer, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şahlan Öztürk, akademik ve idari personel, öğrenciler ve öğrenci yakınları katıldı. Hemşirelik Bölümü 1. sınıf öğrencilerinin sahneye davet edilmeleri, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması, üniversitemiz tanıtım filminin gösteriminin ardından tören, Hemşirelik 1. Sınıf öğrencileri adına Muhammed Onur İzgi nin konuşmasıyla başladı. İzgi, Bir yıl öncesine kadar Benim için hemşirelik nedir diye dönüp baktığımda, iğne yapmak, kan almak, serum takmak gibi işlerdi. Ama bunların sadece hemşireliğin dışarıdan görünenleri olduğu fark ettim. Bizler yaklaşık bir yıllık hemşirelik eğitimizde sayın hocalarımızın emekleri sayesinde, hemşireliğin sadece bunlardan ibaret ve sıradan bir meslek olmadığını öğrendik. Bizler, hocalarımızdan hemşireliğin etik sorumluluklarla, profesyonel değerlerle, din, dil ve ırk ayrımı yapmadan sağlığı koruma ve sürdürmede profesyonel bir meslek olduğunu öğrendik. Bizler bugün burada profesyonel meslek için ilk adımımızı üniformalarımızı giyerek attık. Üniformamızın bizlere yüklediği sorumlulukları hakkıyla yerine getireceğimizden emin olabilirsiniz diyerek hemşirelik hakkında duygu ve düşüncesini paylaştı. Üniformanın sorumluluklarına ve ne anlama geldiğine değinen Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Hemşirelik Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Şefika Dilek Güven, Üniforma bizler için bir kimlik simgesi, hemşirelerin kolayca tanınmasını sağlayan ve mesleğimizi temsil eden bir göstergedir. Üniformalarımızı bu anlayışla giymeliyiz. Hemşirelerin üniformalarına gösterdikleri önem, özen ve titizlik, insanlar üzerinde güven duygusu yaratır. Hemşirelik, yaşama, canlıya, insana özel olarak cana saygı ile başlar. Bu saygı, getirdiği sorumlulukla da devam eder. Sizlerin bugünlere gelmenizde öncelikle aileleriniz olmak üzere, emeği geçen bütün hocalarımıza teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum diye konuştu. Hemşireliğe ilk adımını nasıl attığını öğrenciler ve katılımcılar ile paylaşan Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Nimet Karataş, hastaların iyileşmesinde ve şifa bulmasında doktorlar kadar, hemşirelerin güler yüzlerinin, hastalara canı gönülden göstermiş oldukları yaklaşımlarının da büyük ölçüde olumlu etkisi olduğuna vurgu yaptı. Üniformalarını giyen öğrencilere her zaman adaletli, mesleğini seven ve giydikleri üniformanın hakkını veren birer birey olmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erdoğan Çiçek, kendilerine bundan sonraki eğitim-öğretim yılında ve tüm hayatlarında başarılar diledi. Yapılan konuşmaların ardından hemşirelik üniformalarını giyen öğrenciler Türk Bayrağı açarak hep bir ağızdan katılımcılar ile birlikte 10. Yıl Marşı nı söyledi. Tören, üniformalarını giyen öğrencilerin katılımcılar ile birlikte hatıra fotoğrafları çektirmeleri ile son buldu

57 Rektör Bağlı: Dünyanın Neresinde Bir Müslümanın Başına Bir Şey Gelirse Akıllarına Türkiye Geliyor Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Dünyanın neresinde bir Müslümanın başına bir şey gelirse akıllarına Türkiye geliyor dedi. Üniversitemiz Önce İnsan Kulübü ve İHH Nevşehir Şubesi tarafından Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezinde Mazlum Coğrafyalar ve Türkiye nin İşlevi konulu konferans düzenlendi. Konferansa: Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Genç İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Fatih Yazıcı, Nevşehir İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Baki Öncel, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Atilla Seçen, Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız, Kozaklı Belediye Başkanı Celalettin Güven, Nevşehir Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Salaş, İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şube Başkanı Ahmet Avlanmaz, TKDK İl Koordinatörü Murat Asiltürk, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve davetliler katıldı. İstiklal Marşı, Kuran-ı Kerim Tilaveti okunması ve Santur Sanatçısı Sedat Anar ın seslendirdiği ezgiler eşliğinde başlayan programda, Arakan ile ilgili slayt ve video gösterimi katılımcıları duygulandırdı. Program açılışında selamlama konuşması yapan Nevşehir İHH İnsani Yardım Vakfı Nevşehir Şube Başkanı Baki Öncel; Muhterem misafirler programımızda bizi yalnız bırakmadığınız katıldığınız için teşekkür ediyorum. Sayın Rektörümüze yol arkadaşlığından dolayı mazlumların yanında olması hasebiyle ve ev sahipliği için tekrar teşekkür ediyorum dedi. Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı; Hepinizi muhabbetle selamlıyorum, doğrusunu isterseniz İHH yı çok fazla anlatmak niyetinde değilim. Ancak iki hususun altını çizmek istiyorum. İlki Peygamber efendimizin; kendi nefsin için istediğini başka Müslüman kardeşin için istemedikçe cennete giremezsiniz sözüdür. Bir diğeri ise, Müslümanların kenetlenmiş bir duvarın yapı taşları olduğunu ve duvardaki bir taşın tahrip olduğunda bu duvarın yıkılacağının unutulmaması gerektiğidir. Müslümanların kardeş olduğunu ve onlara kardeşlik hukuku ile davranmamız gerektiğini bilmeliyiz. Genel olarak modernleşme ve sekülerleşmenin din üzerinde yıkıcı olduğunu biliyoruz. Ancak din sosyolojisi konusunda çalışan hemen tüm bilim insanlarının ortak söylediği şey, bu yıkıcı etkiden korunabilecek tek inanç İslam dır. Bunu bir ayet çok güzel ifade ediyor İyiliğe kavuşamazsınız! En çok sevdiklerinizden fedakârlık etmedikçe. Ve bu iyilikten kastedilen şey sadece mal mülk değil her türlü fedakârlıktır. Bu nedenle dünyanın neresinde bir Müslümanın başına bir şey gelirse akıllarına Türkiye geliyor. Bunu kendi deneyimlerime dayanarak söylüyorum. Bu nedenle dünyanın herhangi bir yerinde bir Müslümanın parmağına diken batsa bizim canımız yanmalıdır. Nevşehir adına biz Arakan daki Müslümanlara yardım eli uzatabiliriz. Bunu yapacak birçok kurum ve yardımseverlerimiz olduğunu biliyoruz. Orada insan onuruna yakışır evler yapılıyor ve bunun maliyeti çok değil. Biz orada Nevşehir ve ilçelerinin sokak ismi olarak verileceği mahalleler oluşturmak istiyoruz. İnsan neyi unutmaz biliyor musunuz? Bir anne baba olarak çocuğumuzun bize ihtiyacı olduğunda eğer biz yoksak; fiziken arkalarında olmamızın hiçbir anlamı yoktur. Bizler dünyanın herhangi bir yerinde zulme uğrayan Müslümana el uzattığımızda bizi unutmazlar, ama el uzatmazsak bunu da unutmazlar şeklinde konuştu. Genç İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Fatih Yazıcı, klasik iktisat derslerinin bilinen en popüler tanımlaması olan; İktisat sınırsız ihtiyaçlara sınırlı kaynaklarla cevap verme bilimidir tanımlamasının sorunlu oluşuna vurgu yaparak yardımlaşmanın ve imkânların hiçbir zaman sınırlı olamayacağına değindi. İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise, Müslümanların, insanların dinine, diline, ırkına ve mezhebine bakmadan bütün mazlumlar için gözyaşı akıttığını söyledi. Şu anda Arakan da yaşayanların Müslüman değil de farklı bir dine mensup olsalar da Müslümanların yine aynı acıyı duyacağını belirten Yıldırım, Çünkü biz şahit ümmetiz. Allah, bizden sadece zalime karşı olmamızı istiyor. Yeryüzünün neresinde olursa olsun bir savaşta veya doğal afette zalimlerin kadınlara ve çocuklara yaptıklarının hepsini reddetmek lazım. Canımızın, kanımızın son damlasına kadar bu zulmü işleyenlerin karşısında durmamız lazım. Şu anda Doğu Türkistan da aynen Endülüs te yapıldığı gibi bütün Doğu Türkistan halkı yok edilmek isteniyor. Şu anda Doğu Türkistan da bir karar alındı. Bunun adına Kardeşlik Projesi dendi. Proje kapsamında her Doğu Türkistanlının evine bir Çinli girebilecek, yani kapıyı kapatamazsın. Kapı açık olacak. İslam dünyasını bu hale getiriyorlar diye konuştu. Üniversitemiz Önce İnsan Kulübü tarafından gerçekleştirilen program sonunda İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı ya her daim vermiş oldukları desteklerinden dolayı teşekkür ederek kendilerine plaket takdiminde bulundu

58 SBE nin Kuruluşunun 10. Yılı Nedeniyle Panel Düzenlendi Sosyal Bilimler Enstitüsü, kuruluşunun 10. yılı münasebetiyle Sosyal Bilimlerin Dünü, Bugünü, Yarını konulu panel düzenledi. Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Damat İbrahim Paşa Salonunda düzenlenen panel, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı nın okunması ile başladı. Üniversite tanıtım videosu izlenmesinin ardından panelin açılış konuşmalarını Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Vedat Aktepe ve Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı yaptı. İl Kültür Turizm Müdürlüğünün Semah Ekibinin töreninden sonra Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ertan Özensel in moderatörlüğünü yaptığı panele geçildi. Sosyal Bilimlerin Dünü, Bugünü, Yarını panelinde Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Muğla Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Nilgün Çelebi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karakaş konuşmalarını gerçekleştirdi. Panelde Prof. Dr. Ertan Özensel, Türkiye de farklılıklar sorunu ve birlikte yaşama arayışı üzerinde konuşurken, Prof. Dr. Mehmet Karakaş Sosyal Bilimlerde Konjonktürel Yönelimler üzerine, Prof. Dr. Hasan Ali Karasar Sosyal Bilimlerde Oryantalizm ve Uzmanlık Sorunu, Prof. Dr. Nilgün Çelebi ise Dünden Bugüne Sosyoloji başlığını taşıyan konuşmasında bilim olarak sosyal bilimlerin durumu konularını ele aldılar. Konuşmaların ardından panelistler, akademisyenler ve öğrencilerden gelen soruları cevapladılar. Panel, NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve Enstitü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Vedat Aktepe nin panelistlere katılımlarından dolayı teşekkür etmesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsünün kuruluşunun 10. yılı anısına plaket takdimiyle son buldu

59 Sosyoloji Buluşmaları - 4 Entelektüel ve İktidar (NEVÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü tarafından Entelektüel ve İktidar konulu konferans düzenlendi. Konferansa Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Çağan konuşmacı olarak katıldı. Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi Mustafa Hayri Efendi Salonunda gerçekleştirilen konferansa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ertan Özensel, Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Yavuzer, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunmasıyla başlayan konferansın açılış konuşmasını üniversitemiz Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Yavuzer yaptı. Yavuzer, Sosyoloji Bölümü olarak düzenlemiş olduğumuz böyle güzel bir etkinlikte sizlerle olmaktan onur duyduğumu belirterek, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Sosyoloji Bölümü olarak başlattığımız gelenekle, her ay bir sosyolog hocamızı üniversitemize getirmek suretiyle onların bilgi ve birikimlerini öğrencilerimizle paylaşmaya gayretimiz devam ediyor. Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ertan Özensel ile başladığımız konferanslar serimizin bugün dördüncüsünü gerçekleştireceğiz. Bugünkü konuğumuz alanımızda duayen olan sevgili hocamız Prof. Dr. Kenan Çağan. Kendisini üniversitemizde ve aramızda ağırlamaktan ayrı bir onur ve mutluluk duymaktayız. Şimdiden kendilerine teşekkür ediyor, sizleri saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum dedi. Prof. Dr. Kenan Çağan ise öncelikle entelektüel imgesi üzerinde konuşmak gerektiğini belirterek entelektüelin tanımını yaptı. Entelektüel kimdir? sorusu ile konuşmasına başlayan Çağan, entelektüelin ne olduğu/olmadığı üzerinde detaylı tanımlamalarda bulunarak, entelektüelin aydın, münevver, düşünür, alim gibi tanımlamalardan farkını ortaya koydu. Edward Said i referans vererek entelektüeli marjinal, aykırı, muhalif, sürgünde, yersiz yurtsuz olarak tanımladı. Entelektüelin Orta çağ skolastik düşüncesinin kıskacından sonra Aydınlanma Çağı ile birlikte ortaya çıktığını belirten Çağan, entelektüelin temel belirleyicisini akıl, mantık ve zeka olarak tanımladı. Entelektüelin sahip olması gereken birtakım özellikleri ise şöyle sıraladı: Eleştirel olma, özgür düşünme, laik olma, dogmatik olmama, taraf tutmama. Entelektüelin görevinin veya sorumluluğunun hakikati her şartta ve ne pahasına olursa olsun dillendirmesi olarak ifade eden Çağan, entelektüelin her zorbalığa baş kaldırması, sürekli sorgulama yapması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Kenan Çağan, entelektüelin tanımlanış biçimlerini, entelektüelin özelliklerini ve işlevini oldukça detaylı ve aydınlatıcı bir analizle sundu. Katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile devam eden konferans sonunda Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Yavuzer, değerli bilgi ve birikimlerini öğrenciler ile paylaşmasından dolayı Prof. Dr. Kenan Çağan a teşekkür ederek, kendilerine plaket takdiminde bulundu

60 Üniversitemiz İİBF den 4. Kariyer Günleri Etkinliği (NEVÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) İşletme Bölümü tarafından Kariyer Günleri nin dördüncüsü düzenlendi. 4. Kariyer Günleri etkinliğine İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Aslan, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şükran Güngör Tanç, İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şevki Özgener, İşletme Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Metin Kaplan, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan ve öğrencilerin öğrendikleri temel bilgilerini uygulama ile desteklenmesi için kariyer günlerini organize ettiklerini belirten İİBF Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şükran Güngör Tanç, etkinliğe katılan panelistlerin bazılarının rol modeli mezunlarımız olduğunu söyleyerek kariyer günlerinin faydalı olmasını temenni etti. İİBF İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şevki Özgener ise, Sevgili öğrenciler, değiştiremeyeceğiniz bir geçmiş geride dururken, şekillendirip sahip olabileceğiniz bir gelecek sizi bekliyor. Sizlerin eğitimine yapılan yatırım, Türkiye nin geleceğine yapılan yatırımdır. Bu bilinçle üniversitemiz sürekli çeşitli sektör ve kurumlarla işbirliği yaparak, uygulamaya dönük eğitim yollarını aramakta, iş dünyasının saygın rol modellerinden yararlanma çabası içine girmektedir. İşte kariyer etkinliklerimiz de kültürel ve sosyal anlamda bu çabalarımızdan sadece bir tanesidir. Bütün çabamız öğrencilerimizin kariyer ve istihdam fırsatlarının farkına varması, kamu/ özel kurumları ve meslekleri tanıması, kariyer planlama ve geliştirme konusunda ihtiyaç duydukları bilgi ve araçlara erişmesi ve kariyer tatmin sağlamalarıdır. Şayet üniversitede iken profesyonel iş yaşamı ile ilgili kişisel gelişim eğitimlerine, seminerlere ve kurslara katılırsanız, staj ve yarı-zamanlı çalışma imkanları bulup kendinizi bilgi ve becerilerle donatırsanız, iş dünyasında kabul görmeniz daha kolay olacaktır. Sevgili öğrenciler kariyer yolunda ilerken zihinlerinizi geliştirecek kitaplar okumalı ve eğitimler almalısınız. Sizler profesyonel olarak maaşlarınızı karşılaştırmayı değil, öğrendiklerinizi kıyaslayın. Kendinize yatırım yapmayı önemserseniz, yalnızca uzun vadede daha fazla para kazanmakla kalmayacak aynı zamanda kariyer yolculuğunuz daha tatmin edici olacaktır. İnsan Kaynakları Yönetimi derslerinde öğrencilerimize iş yaşamında yardımcı olmak için kariyer eğitimi verilmektedir. Bununla birlikte Kariyer Günleri düzenleyerek öğrencilere firmalar/kuruluşlar tanıtılmakta ve sektörün seçkin profesyonelleri ile bir araya getirme imkânları sunulmaktadır. Bu paneller öğrencilerimize CV hazırlama ve mülakat tekniklerini geliştirmeleri konularında fayda sağlayacaktır. Bu doğrultuda kariyer hayatlarına başlamadan önce öğrenciler daha bilinçli ve sonuç odaklı olacaklardır. Sevgili öğrenciler, kariyer yolculuğunda iyimser olmanız gerek. Kötümser insanlar önlerine çıkan fırsatları kaosa, iyimser insanların ise kaosu fırsata dönüştürmektedir. İyimser olma becerisi mantıksal değil duygusal bir beceridir ve beynin bu duygu alanının eğitilmesi gerekir. Bu kapsamda iş hayatında iyilik yapma fırsatını kaçırmayın, en önemlisi iltifat etme fırsatını kaçırmayın, yeteneklerinizle insanların saygısını kazanın, doğru insanlarla iş arkadaşlığı yapın, iş arkadaşlarınızın sorunlarını çözme fırsatı

61 nı kaçırmayın ve işyerindeki kişilerin ilgi alanlarını tanıyın. Zira yaptığınız işten mutlu değilseniz ve o iş için bir tutkunuz yoksa kariyerde başarısız olursunuz. Yeni kariyer kuşaklarında sık gözlemlediğim sorunlardan biri de mesleki hırslardan dolayı duyguları ihmal etmeleridir... Birkaç yılda en yüksek mevkie yükselme hırsı gözlerini öylesine bürümüş ki kariyer pazarında başarı için satamayacakları değer yokmuş gibi davranıyorlar... Ancak Z kuşağının beklentileri, şeffaflık, fırsat eşitliği, kendini özgürce ifade edebilme, yeteneklere güvenme, özerklik, ehil insanları çalıştırma/terfi etme olunca bu bakış açısı profesyonellik açısından sürdürülebilir rekabet anlayışı olarak görünmemektedir. Sizlere tavsiyem, kariyerde kısa vade de yöneticilikten ziyade her zaman iyi bir takım üyesi ve iyi bir iş arkadaş olmayı hedefleyin. Hani derler ya ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Kariyer dünyasında da hedef olmayan yerden başarı çıkmaz. Başkalarını etkilemek, unvanla değil daha doğru ve kaliteli şeyler üretmek için yetenekleri geliştirmekle olur. Eğer yeteneklerinizi geliştirirseniz, sadece bir kariyer planınız olmayacak, aynı zamanda işsiz kalsanız bile daima bir haysiyet planınız olacaktır. Öğrencilerimize diyorum ki, kariyer yolculukları, küçük adımlarla başlar. Etkinliğin başlangıç adımınıza katkıda bulunmasını dilerim. Sevgili öğrenciler kendinizi ve kariyerinizi yönetin ki, dünyayı yönetecek gücünüz olsun. Kariyer etkinliğimizin öğrencilerimize yararlı olmasını diliyorum diye konuştu. Öğrenciler adına konuşan Sevda Canbolat, Üniversiteler, öğrencilerin derslerdeki teorik bilgileri gerçek iş hayatı uygulamaları ile birleştirerek pratiğe dönüştürmelerini, meslekleri her yönüyle tanıyıp doğru hedefler belirlemelerini, ilgi ve yetkinlikleri doğrultusunda uygun mesleği seçmelerini ve iş dünyasını tanımalarını sağlamak amacıyla kariyer günleri düzenlemektedir. Bu etkinliğimiz de kariyer geliştirmeye yönelik eğitimlerden sadece biridir. Descartes in dediği gibi İyi bir kafaya sahip olmak yetmez; mesele onu iyi kullanmaktır. Bu nedenle sahip olduğumuz yetenekleri kullanmamız için yol gösterici eğitimlere ve seminerlere, rol modellerine ve yönetici deneyimlerini paylaşmaya ihtiyacımız var. Bu çerçevede kariyer geliştirmeye yönelik etkinliklerin sayıca artmasını istiyoruz. Ayrıca kadınların bir temsilcisi olarak bu kürsüden konuşurken kadınlar açısından kariyere değinmemek bir eksiklik olur diye düşünüyorum. Onun için kadınların kariyerlerini geliştirmeleri konusunda da bir iki cümle kurmakta yarar görüyorum. Geçmişte kariyer derdinde olan birçok kadın inancını yitirdi. Ancak bugün kendi emeklerimize, kendi ideallerimize göre yaşama imkanını bulmak istiyorsak, kadınlar olarak kendimize ve yeteneklerimize daha çok sarılmamız gerekiyor. Sanatçı Mehmet Aslantuğ, Kadın evinde, üretimden çekilip, bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına, yanılgılarına bırakmamalı. demişti. Bu görüş benim idealimle de örtüşmektedir. Bu nedenle kadınlar olarak birlerine muhtaç olmamak ve kariyerimizi herhangi bir erkeğin vicdanına bırakmamak adına ekonomik özgürlüğümüzü kazanmak, modern hayata dahil olmak ve kariyer yapmak zorundayız. Bu bakış açısı ile kariyer etkinliğinin öğrenci arkadaşlarım ve şahsım için faydalı olacağına inanıyorum şeklinde konuştu. 4.Kariyer günleri kapsamında iki panel düzenlendi. Türkiye de Kamu Sektöründe İstihdam Olanakları, Kamu Yöneticileri ve Rol Modellerinin Deneyimlerinin Paylaşılması konulu binci panelde Nevşehir İli Defterdarı Orhan Taş, Nevşehir İli Göç İdaresi Müdür Vekili Cihan Kurunç, Nevşehir İli Göç İdaresi Uzmanı Mehmet Arslan, Nevşehir Vergi Dairesi Uzman Yardımcıları Özlem Demirel ve Fahrettin Cerrah konuşmacı olarak kariyer konusundaki deneyimlerini ve tavsiyelerini paylaştı. Özel Sektörde İnsan Kaynakları Yönetimi ve Turizmde Öğrencileri Bekleyen İstihdam Fırsatları&Sorunlar konulu ikinci panelde ise Akın Plastik İnsan Kaynakları Müdürü Şıh Mehmet Büyükbaş ve Savran Safari Sahip ve Yöneticisi Kemal Güntaş öğrencilere iş mülakatları, CV hazırlama, turizm iş Fırsatları ve sorunlar hakkında bilgi vererek tavsiyelerde bulundular. Sunumlardan sonra Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şükran Güngör Tanç, İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şevki Özgener ve İşletme Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Metin Kaplan ın panelistlere teşekkür belgesi takdimin ardından etkinlik, Prof. Dr. Şevki Özgener in panelistlere, öğrencilere, katılımcılara ve organizasyon komitesine teşekkür konuşmasıyla son buldu

62 Osmanlı Dönemi Müzik Kültürü - 2 Modern Dönem Doç. Dr. E. Erdem KAYA Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü Osmanlı İmparatorluğu nun duraklama döneminde yoğunlaşan Batılılaşma, Yenilenme veya Modernleşme ye dönük reform politikaları, Osmanlı müzik kültürüne de çeşitli şekillerde etki etmiştir. Shaw (2006), Osmanlı daki bu reform süreçlerini, geleneksel ve modern olarak iki grupta değerlendirmektedir. Kanuni sonrasında, II. Mahmut a kadar olan dönemde, II. Osman, IV. Murat, III. Selim gibi padişahların giriştiği reform çabaları, geleneksel olarak nitelendirilirken, II. Mahmud ve ardından gelişen Tanzimat, Meşrutiyet gibi süreçleri de kapsayarak cumhuriyete ulaşan dönemler, modern olarak nitelendirilmektedir. Tekeli ye göre modernleşme aydınlanmanın bir ürünü olarak Avrupa da gelişme göstermiştir. Bir proje olarak değerlendirildiğinde, ekonomik anlamda kapitalist bir modele dayanan; bilim, ahlak ve sanat alanında evrensellik ilkesini gözeten; geleneksel bağlarından kopmuş ve akışkanlaşmış birey i etkinleştiren; ulus-devlet şeklinde örgütlenmiş ve demokratik katılım modeline dayanan bir kurumsallığın egemen olduğu bir yapıdan söz edilmektedir. Özellikle 19. yüzyılda başlayan bu modernleşme akımı, Osmanlı müzik kültürünü çeşitli yönleriyle etkileyecek ve değiştirecek birçok olaya sebep olmuştur. 19. yüzyıldaki bu modernleşme merakı ilk olarak saraylarda başlamış, sarayda öğretimi yapılan eski sazlar arasına piyano da girmiştir. Hatta son zamanlarda piyano çalmak, Osmanlı hareminin modası haline gelmiştir. Sultanlar, şehzadeler ve hatta kadın efendiler piyano çalmaya başlamışlardır. Batı çalgıları da yoğun olarak ilk kez II. Mahmud ( ) döneminde fasıl heyetine girmeye başladı. Fasıl topluluğunun, Fasl-ı Atik ve Fasl-ı Cedid diye ikiye ayrılmasından sonra, fasıl takımında batı çalgıları yer almaya başladı. Fasl-ı Atik geleneksel faslın devamıydı. Fasl-ı Cedîd ise ney ile flütü, ud ile mandolini bir araya getiren tuhaf bir oturum düzenindeydi. Fasılda bu çalgılardan başka; keman, viyolonsel, lavta, gitar, trombon ve kastanyet gibi batı çalgıları, ud, ney, kanun, darbuka ve zil gibi geleneksel çalgılarımızla birlikte çalınmaya başlandı. Ayrıca fasıl topluluğunun elinde bir değnek (baget) bulunduran yönetken tarafından yönetilmeye başlanması da aynı döneme rastlar. II. Mahmut un ölümü ile tahta geçen Sultan I. Abdulmecit ( ) de batı müziği eğitimi görmüş bir padişahtı. Türk mûsikîsinden ziyade batı müziğine ilgi duyardı. Döneminde batı müziği daha fazla önemsenmiştir. Elbette ki bu toplum hayatında da doğrudan etki eden bir durum oldu yılından itibaren başta opera olmak üzere birçok sahne sanatı önemsenerek Osmanlı topraklarında sergilenme fırsatı bulmuştur. Londra da yayınlanan The Times gazetesinin 17 Şubat 1843 tarihli sayısında Valide Sultan Sarayı nda İtalyan operası sanatçılarının, Gaetano Donizetti nin Belisario operasını oynadıklarını, harem kadınlarının ellerin deki taşbasması özetten operayı izledikleri belirtilmektedir. Sarayın bu ilgisinin ve 1839 dan başlayarak tiyatro binalarının sayısının artması sonu cu İstanbul ve İzmir, Avrupa nın büyük sanat merkezleri durumuna gel miş, İtalya, Fransa, Almanya, Viyana hatta Kafkasya dan tiyatro, opera, bale toplulukları gelerek temsiller vermişlerdir. Öyle ki, üç ayrı tiyatroda aynı gece, sözgelimi üç Aida operası birden oynanmıştır. Türk gençleri de 1846 yılında daha çok ders nitelikli olarak müzikli sah ne eserleri oynamaya başlamışlardır yılında Bellini nin Sonnambula operasından bir perdeyi İtalyanca olarak oynamışlardır. Ayrıca bu dönemde batı müziği teknikleriyle yazan ilk Türk besteciler Avrupa da öğrenim görmeye başlamışlardır. Ünlü operet bestecisi Dikran Çuhacıyan arasında Milano da piyano ve armoni çalışmış, hafif operanın örneklerini incelemiştir. Venedik te doğan ve öğrenimini yine orada yapan Macar Tevfik Bey ( ), İstanbul a yerleştikten sonra piyanist olarak ün yapmış ve 1876 da sarayın piyano öğretmenliğine getirilmiştir. Sultan Abdülmecid in 1861 yılında ölümü üzerine tahta I. Abdulaziz ( ) geçti. Abdülaziz in padişahlığı sırasında batı müziği çalışmalarından sadece bandoya önem verilmiş, öteki dallar bırakılarak Türk gençlerinin opera çalışmalarından da vazgeçilmiştir. Öte yandan Abdülaziz döneminde ünlü Çuhaciyan operetleri, Türk musikisine özgü melodi kuruluşunu Batı tekniğiyle birleştirerek bir sentez kurmaktaydı. Bu durum ileriki süreçte birçok besteciyi cesaretlendirerek, çeşitli operet ve opera eserleri yazmaya sevk ve teşvik edecekti. Osmanlı imparatorluğunun gerileme devrinde tahtta en uzun süre kalan padişah olan Sultan II. Abdulhamid ( ), batı müziği eğitimi almış bir padişahtır. Kendisine tutulan Avrupalı hocalardan alafranga müzik öğrenerek, piyano çalıp küçük parçalar bestelermiş. Döneminde, sarayda Sultan Abdulaziz devrinde ikinci plana atılan batı müziği önemsenerek, sarayda bir tiyatro salonu inşa edilip birçok küçük opera ve operet sahnelenmiştir. Seri konserler ve gösteriler verilen Yıldız Sarayı Tiyatrosu bu dönemde 350 kişinin maaş aldığı dev bir konservatuar niteliği kazanmıştır. Ayrıca sarayda Türk ve batı müziği sazlarından oluşan Kızlar (Harem) Bandosu tekrar hayata geçirilerek bu dönemde haremin hizmetine sunulmuştur. Osmanlı hanedanın bu süreçte gözlemlenen en farklı iletişimi ise 60 22

63 Strauss ailesi ile gerçekleşmiştir. 19. yüzyılda yaşamış müzisyen Strausslar ın Osmanlı sultanlarına ve devlet adamlarına ithaf ettikleri birçok eser bulunmaktadır. Baba Johann Strauss un Fethi Ahmet Paşa ya ithaf ettiği (Op. 96) Balo Havai Fişekleri Valsi, Fransız Isaac Strauss un Sultan Abdulmecid e ithafen bestelediği Constantinople Polkası, Eduard Strauss un Sultan Abdulaziz e bestelediği (Op.88) Arz-ı Tanzimat Valsi 3 ve Vals Kralı olarak bilinen oğul Johann Strauss un Sultan II. Abdulhamid e ithaf ettiği Op.444 numaralı Doğu Masalları Valsi bunların en bilinenleridir. Ayrıca baba Johann Strauss un İngiltere Kraliçesi Victoria nın taç giyme töreni vesilesiyle 1838 de Londra da besteleyip çaldığı Sultan Valsi ve Türk Valsi de bulunmaktadır. II. Mahmud un başlattığı modernleşme akımının, müzikteki ilk ve süreci başlatmasıyla da en önem arz eden olayı 1826 da Yeniçeri Ocağının kapatılması ile buraya bağlı olan Mehterhane lağvedilerek yerine Muzıka-i Hümayun kurulması ve başına Ahmet Efendi nin geçirilmesidir. Daha sonra üstün hizmetlerinden dolayı general rütbesi alacak olan Giuseppe Donizetti (Donizetti Paşa) ile kurumsallaşma ile ilgili önemli gelişmeler yaşanmış, çeşitli konserler verilmiş ve Muzıka-i Hümayun aynı zamanda bir müzik okulu hüviyeti de kazanmıştır. Muzika-i Hümayun ile Türk müziğinde yeni arayışlara, yeni açılımlara yönelme çalışmalarına başlanmıştır. Muzika-i Hümayun un fasıl heyeti içinde, ney ile flütü bir araya getiren bir düzen vardı. Takımın batı musikisinin majörüyle minörüne yakın makamlardaki peşrev ve saz s eri, hafif şarkılar, köçekçeler ve oyun havalarının armonize edilme sinden oluşan özel bir repertuarı vardı. Geleneksel musikinin batı sazları na göre armonize edilmesi hevesinin ne kadar acemice de olsa bu ilk örnek leridir. Türkiye de çoksesli müzik eğitimi ve öğretimi veren ve ilk konservatuar sayılabilecek Muzika-ı Hümayun da yetişen kişilerle, çeşitli ordu birimlerinde kurulan bandolar, belirli ölçüde de olsa halka çoksesli müzik zevkini aşılamıştır de ilan edilen Meşrutiyetle birlikte Muzıka-i Humayun da görevli olan yabancı müzikçiler ülkelerine gönderilmiş, onların yerine yetişkin Türk müzikçiler atanmıştır. Bu dönemde hem bandonun, hem de senfonik orkestranın yönetmeni Saffet Bey dir. Beethoven in senfonilerinin seslendirilmesi çalışmaları da yine bu döneme rastlar. Birinci Dünya Savaşı yıllarında, Muzıka-i Hümayun orkestrasının oldukça gelişkin bir düzeye geldiği bilinmektedir: Zeki Bey (Ungör, ) yöneti mindeki orkestra, 1917 Aralık ve 1918 Ocak aylarında, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan da konserler vermiştir. Milli mücadele yılları olarak bildiğimiz bu son dönemde özellikle bahsedilmesi gereken, Muzıka-i Hümayun Orkestrası nın, 1919 yılı içerisinde Avrupa nın çeşitli şehirlerinde gerçekleştirdiği konserlerdir. Avrupa nın en önemli şehirlerinin, en büyük konser salonlarında, Zeki Üngör ün şefliğini yaptığı 60 kişilik orkestra Beethoven ın eserlerini icra etmiş, gördüğü büyük ilgi kraliyet ailelerinin orkestra üyelerine verdikleri en büyük nişanelerle de taçlandırılmıştır. Müzikte modern dönem içindeki bir diğer önemli olay, Sultan Abdulaziz döneminde genel sanat eğitiminin kurumsallaşması adına, 1869 da yürürlüğe giren Maarif-i Umumiye Nizamna-mesi (Genel Eğitim Tüzüğü) ile onu izleyen düzenlemeler çerçevesinde daha çok müzik, resim ve bir ölçüde edebiyat alanlarında olmuştur. Bu bağlamda (Erkek) Rüştiye Mektepleri nde önce Resim-Yazı (Resim-i Hattı) ve 1910 lu yıllarda Müzik (Gına; Şarkı ve Türkü Söyleme) derslerine, Kız (İnas) Rüştiye Mektepleri nde Müzik, Resim (Yardımcı Nakış Resmi) ve Seçme Edebi Parçalar (Müntehibat-ı Edebiyye) derslerine, İddiadi Mektepleri nde Resim dersine, ayrıca Darülmauallim (Erkek Öğretmen Okulu) ve Darülmuallimat (Kız Öğretmen Okulu) sıbyan ve rüş tiye bölümlerinde Resim ve Müzik derslerine, İdadi ve Sultani bölümlerinin Fen sınıflarında Resim dersine yer verilmesi, bunların yanı sıra Mekteb-i İptidai (il kokul) programlarında da Müzik ve Resim-İş derslerine yer verilmiştir. Ayrıca, Rüştiye-İdadi, Sultani, Darül-muallimin ve Darülfünun ile diğer bazı okullarda yapılan ders dışı sanatsal etkin likler ve belli sanatsal kol çalışmaları yine bu dönemde gerçekleşmeye başlamıştır. II. Abdulhamid Han, bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Sanayi-i Nefise Mektebini (1882) açarak sanat ile ilgili ilk akademik kurumu milletimize kazandırmıştır de İstanbul da Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane adıyla bir yüksekokul olarak kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi, 1883 te öğretime başlamıştır. Okul Resim, Heykel, Mimarlık ve Hakkaklık (Oymacılık) olmak üzere dört bölümden oluşuyordu ten 1923 e kadar geçen elli yıllık süre içinde mesleksel plastik sanatlar eğitimi alanında önemli bir birikim oluşmuş ve 1914 te açılan İnas (Kız) Sanayi-i Nefise Mektebi de bu birikime anlamlı bir katkı sağlamıştır yılında İstanbul Belediyesi ne bağlı olarak açılan Darülbedayi-i Osmani, müzik ve tiyatro eğitimi veren bir konservatuar olarak yola çıkıp,1916 da müzik bölümü kapatılmış, 1923 yılına kadar da mesleki tiyatro eğitimi vererek Cumhuriyet Türkiye sine önemli bir birikimle katılmıştır de Maarif Nezareti ne bağlı olarak İstanbul da kurulan ve 1921 de kapanan Darülelhan, Osmanlı da halka açık ilk müzik okulu olmuştur. Savaş yılları olmasına rağmen, bu yıllarda Darülelhan ın kurulması bahsedilmesi gereken önemli olaylardan biridir. Darülelhan da sadece Türk sanat müziği alanında eğitim veriliyordu. Yine de bu kurum İstanbul Belediye Konservatuarı nın hazırlığı sayılmalı, ülkemizin halka açık ilk müzik okulu oldu ğu gözden kaçırılmamalıdır. Osmanlı nın batılılaşma, yenilenme veya modernleşme olarak adlandırılan bu son döneminde, dünyaya karşı çağın gerisinde kalmamak adına, yapılan reformları ile verdiği bu kültürel/sanatsal savaşın, Cumhuriyet döneminde atılan adımlarla kalıcı ve anlamlı bir kimliğe büründüğü de unutulmamalıdır

64 Gündem Elimizi attığımız hemen hemen ne varsa dijitalleştiğini fark ettiğimiz günümüzde, acaba geleneksel formattaki kitaplara ne kadar ilgi duyuyoruz? Kitap okumak modern tarihin başat aydınlanma araçlarından biri olduğu varsayıldığında, üniversite öğrencilerinin bu konuda toplumun diğer kesimlerinden daha bilinçli olması gerektiğini düşünenlerdenim. Her ne kadar gazete, kitap ve yazılı birçok materyalin dijital ortamda yayını yapılıyor olsa da tarihin akışına yön vermiş binlerce değerli eser hala dijital formata aktarılmış durumda değil. Z kuşağı olarak tanımlanan dijital yerlilerin -yani yeni nesil kuşakların- bugün hala bir kütüphane rafından başka hiçbir yerde rastlayamayacakları kitap sayısı çok çok fazla. Çoğu insanın dünya görüşü ve dünyaya baktığı pencere farklıdır bu nedenle her farklı düşüncenin ayrı bir değeri vardır ka- nımca. Kitap okurken kendimizi, dünyayı ve toplumsal sorunları sorgulayıp, bu okumalardan bir takım çıkarımlar yaparak yaşamımızı daha anlamlı kılabiliriz. Nitekim, okumanın öneminin fazlaca farkında olan bir öğrenci olarak üniversitedeki arkadaşlarımın da bu konudaki görüşlerini ve deneyimlerini merak ettim. Bu nedenle; yapmış olduğum röportajlardan bazılarını sizlerle paylaşmak ve bu konu hakkındaki düşüncelerimi dile getirmek için bu yazıyı kaleme aldım. Kitap okumaya ilişkin en temel meselenin ona verilen -veya verilmeyen- önemden kaynaklandığı düşüncesinden hareketle, Nevşehir Hacı Beştaş Veli Üniversitesi kampüsünde her fakülteyi gezerek öğrenci arkadaşlara şu soruyu yönelttim; Günümüz toplumunda okumaya ne kadar veriliyor? Düşünsel derinliği çok fazla ve bir o kadar samimi cevaplar ise şöyle oldu: Okumaya ne kadar önem veriyoruz? alanında birçok kitap okumalıdır. Böylece okumanın önemini yitirmiş olan toplumda bizlere bir nebze daha fayda sağlayacağını düşünüyorum. (Sinan Karakaya / Elektirik Elektronik Mühendisliği) Yolculuk yaptığımızda, bahçe ve parklarda otururken elimizdekinin telefon değil de kitap olmasını isterdim. Belki elimizdeki internetle dünyadan haberdar olabiliyoruz. Fakat kitaplardan uzaklaşarak da kelime hazinemizin gelişmesini engelliyoruz. Kendi ellerimizle zamanımızı öldürüyoruz. Yani ne yazık ki kitap okumanın toplumumuzda önemli bir yere sahip olmadığı kanısındayım. (Esra Yarımdünya / Kamu Yönetimi) Bu soruya olumlu bir yanıt vermek isterdim; ancak maalesef kitap bizler için önem sırasında hep arkalarda bir yerde. Müslümanım diyen birisinin Kur an-ı Kerim i anlayarak okumadığı, Atatürkçüyüm diyen kişilerin Nutuk adlı eserini okumadığı bir günümüz toplumu diğer kitapları okumaya vakit bulur, önem verir mi sizce? (Sefa Irmak / Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı/Yüksek Lisans) Günümüz Türkiye toplumunu ele alırsak diğer toplumlara göre okumada geride olduğumuz çok açık. Toplum içerisinde baktığımızda ise bazı kesimler ve üniversite öğrencileri zo runluluktan da olsa okuma alışkanlığını güzel idame ettiriyorlar. Okuma grupları yaparak okuma alışkanlıklarını geliştirmeye çalıştırıyorlar. Buna rağmen yüzde olarak bakarsak azınlık okuyor. İdeal toplum düzeyine varmak için daha çok okumak gerekir diye düşünüyorum. (Kübra Doğan / İlahiyat Fakültesi) Toplum olarak okumak bizim en büyük eksiğimizdir. Ben en çok mühendislik bölümü okuyan arkadaşların kitap okuması gerektiğini düşünüyorum. Her bireyin yaptığı gibi mühendislere de büyük görev düşüyor. Mühendis sadece deney yapmaz. Kendi Okumayan bir toplum yok olmaya mahkûmdur ve hiçbir şey okumaya engel değildir. İslamda ilk emir oku dur. Almanların günde kitap okuma süresi 23 dakika ile birinci sıradadır. Buradan şu sonuç çıkıyor: Tüm orduları derdest edilen ve savaş kaybeden Almanya İkinci Dünya savaşından sonra yüz yıl bile geçmeden toparlanıp Dünya da tekrar söz sahibi oluyor. Bu da bence okumanın ne denli önemli olduğunu gösteriyor. (Mustafa Döş / Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik) Maalesef günümüz toplumunda okumaya pek önem verilmiyor. Bana kalırsa okumaya önem vermeyişimizin sebebi küçük yaşlarda kitap okuma alışkanlığı kazanmamamızdır. Bu durum ülkemizin kaderini etkileyebilecek önemli sorunların başında geliyor. Bu sorunu aşmak ise ailelere ve öğretmenlere düşmektedir. Çocuklar

65 Gündem daha çok gördüklerini uyguladıkları için kitap oku! demek yerine öncelikle bizler kitap okursak bu durum çocuklar için daha faydalı olur çünkü çocuklar gördüklerini uygular. (Gamze Karabıyık / Türkçe Eğitimi Bölümü) İdealist bir gençlik olmak için, cahil kalıp cahil insanların peşinden gitmemek için okumak gerekir. Yaşayacak sadece bir hayatları olduğunu söyleyen insanlar kitap okumayı bilmeyen insanlardır. (Hamza Çabuk / Arkeoloji Bölümü) Türkiye de okuma oranı yetersizdir. Halkımız öğrenmek için değil, sadece okumak için okuyorlar. Bu nedenle bilinçli okurun olmadığını düşünüyorum. (Aysun Çakmak / Gastronomi Bölümü) Toplumun okumaya çok değer verdiğini düşünmüyorum. Okumanın çocukluk döneminden başlayarak kazanılacak bir alışkanlık olduğunu ve bu konuda daha çok teşvik edici etkinlik yapılması gerektiğini düşünüyorum. (Nezihe Erzin / Metalurji ve Malzeme Mühendisliği/Yüksek Lisans) Toplumun üzerinde çok fazla okuma alışkanlığı yoktur. Okumamanın insanları cahil kıldığını düşünüyoruz. Bizler ne zaman kitap okumaya başlarsak okuduğumuz her kitabın toplumun üzerinde cahilliği eriteceğini düşünüyoruz. Kitap okuyan her bilinçli toplumun dünyanın her yerinde kendini ifade eden bireylere sahip olacağını düşünüyoruz. (Burak Tombak / İsmail Ulpik / Beden Eğitimi Öğretmenliği) Yaptığım görüşmelerde toplum olarak öğrencilerin gözünden okumanın neresinde olduğumuza dair düşüncelere bir nebze de olsa ayna tutmuş olduk. Öğrenci arkadaşlarımla okumanın nasıl ilerleyeceğini tartışmak keyif vericiydi. Yaptığım görüşmelerden anladığım o ki; toplum olarak okuma alışkanlığımızın pek de iyi bir yerde olmadığı kanısı öğrenci arkadaşlarım arasında da yaygın durumda. Peki, bizler bu kanıda neredeyiz? Toplumdaki diğer insanlardan fakımız nedir? Bizler geleceğe dair ne bırakıyoruz? Biz ne kadar okuyoruz? Bizler yeni nesle örnek olabiliyor muyuz? Kendimizi ne kadar sorguluyoruz. Öncelikle bireyler olarak kendimizi sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Kitap okumada ne kadar çaba gösterdiğimizi düşünmeliyiz. Bizler geleceğin mimarı, mühendisi, hemşiresi, öğretmeni, annesi, babası olacak bireyleriz. Her birimiz bir birey yetiştireceğiz dolayısıyla onlara kitap okuma alışkanlığını kazanmış bir görünüş çizmeliyiz ki onlar da bizleri örnek alsınlar. Okumak anı yaşayarak en uç düşünsel noktalarda dolaşmaya imkan verir. Her şeyden evvel okudukça kitap okumanın vermiş olduğu hazzı içinizde hissedersiniz. Buna tarihte kimi düşünürler entelektüel hazlar demişlerdi. Dünyaya karşı bakış açımızı bir kitap okuyarak değiştirebiliriz. Hep o boşa harcadığımız güzel dakikalarımızın çoğunu belki de okuyarak geçirsek okuma hazzının daha güzel olabileceğini görmüş olacağımız kanaatindeyim. Okuduğumuz az bir kitap sayfasıyla rüya ve hayallere çıkıyor olmanın, kişisel ve düşünsel gelişimimizin hazzını yaşamak ve hayatımıza yeni kitaplar dâhil etmek için neden harekete geçmiyoruz? Kişi önceliğini, meşguliyetini hep kendisi belirler. Toplum olarak seçtiğimiz uğraşlarda okumayı hep ikinci sıraya koyuyoruz ya da hiç gündemimize almıyoruz. Toplumumuzda kitap okumanın öneminin artmasını istiyorsak hep birlikte çaba göstermemiz gerekir. Kitap okuyarak çıktığımız o derin yolculuğumuzda toplumu da alıp hep birlikte seyahat etmemiz ve ortak doğruları bulmamız gerekir. Kişi hep okuma meşguliyeti içerisinde olması lazım. Okumayı ertelediği- miz kitap sayfasında memlekette, insani duygularımızla, huzur ve refahın güzelliğini erteliyoruz aslen... Bir toplumun gelişmesindeki en temel unsurun kitap okumaktan geçtiğini çoğu kez duymuşuzdur. Tarihte ve günümüzde olduğu gibi okuyan, öğrenen, kendini geliştiren toplumlar birçok alanda başarı sağlamışlardır. Örneğin Reşat Nuri Güntekin, Memleketin ancak okuyup yazmakla kurtulacağına inananlardanım demiştir. Aslında bize en güzeli mesajı vermiştir. Bundan önceki edebiyatçılar şair ve yazarlar eserleriyle bizlere hep yol gösterdiler, hâlâ da göstermeye devam ediyorlar. Öyleyse biz; yeni nesil olarak her birimiz geleceğe iyi bir geçmiş bırakmalıyız. Hayatımızın her anında okumalıyız. Okuyan bir insan kendi elde ettiği bikrimi tüm insanlığın hayatı ile donatır. Kitap okumak kişinin kendisine ifade edebilme yeteneği kazandırdığı gibi toplumda da yeni fikirler üreten, icatlara ve teknolojiye merak uyandıran gençlerin artmasını sağlayacaktır. Okumalıyız ki hem birey olarak hem toplum olarak daha iyi yerlerde olalım. Sen, ben, biz, hepimiz toplu olarak bir an önce harekete geçmeliyiz. Okumak solmayan bir çiçektir. Bir toplum ancak okuyarak kendi çiçeğini yeşertebilir. Bizler hayatı daha önceden kafamıza koyduğumuz zihin heybemizle yaşarız. Okuduğumuz her bir cümle zihnimizde yer edinirken neden daha fazla zihin birikimine doğru yol alamıyoruz? Okudukça zihnen, fikren gelişen bir toplum daima solmayan bir çiçek olarak kalacaktır. En büyük silahımız, en büyük aracımız, hedefimiz, hayatımız, her hâlimiz okumak olmalıdır. Toplum olarak bu konularda daha bilinçli davranarak okumanın önemini ve hayatımızdaki değerini daha iyi kavrayabiliriz. Okumak, zihnen ve fikren özgür olmaktır. Özgürlüğümüz ve toplumumuzun refahı için hemen şimdi bir kitap açıp sayfalarında gezinmek için ne duruyoruz? Merve DOĞAN Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mrv_dgn38@hotmail.com 23 63

66 64 22

67 NEVÜ Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü Öğrencinin Gözünden Kapadokya Konulu 1. Fotoğraf Yarışması Mehmet Emin Karanfil (1) Abdurrahman (2) Mehmet Karaer (3) Derya Yaşar (Mansiyon) Merve Kurt (Mansiyon) Oğuz Dursun (Mansiyon) Oğuzhan Maviş (Mansiyon) Sadi GökpınarNEVŞEHİR (Mansiyon) HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ 65 23

68 Tarihin, kültürün ve doğanın bilimle buluştuğu nokta. Arazi Sanatı Projesi - Göreme Fotoğraf: Rıza Günaydın