Claudine Desmarteau NE TATİLDİ AMA! BAS

Ebat: px

Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Claudine Desmarteau NE TATİLDİ AMA! BAS"

Emin Ceren
5 yıl önce
İzleme sayısı:

1 Claudine Desmarteau NE TATİLDİ AMA! BAS

2 4

3 Tatil, ciddi bir olaydır. Biraz olsun iyi geçmesi gerekir ki karmakarışık bir seneye başlamak için yeterli gücümüz olsun. Büyük bir beyin temizliği yapmak gerekir. Güneşin kemiklere ve tenin içine kadar girmesi gerekir, böylece kemikler de doğru dürüst büyümek ve kırılmamak için güç depolarlar. Aman dikkat, bütün gün güneşin altına serilip cildinizi yakmanızı önermiyorum. Güneşe güvenmemek gerek ve bundan haberim var. O hem dostumuz hem de düşmanımız. Ona ihtiyacımız var ama aşırıya kaçarsak bizi hasta edebilir. Bu arada şunu da belirteyim; annem ve babam için de tatillerin iyi geçmesi çok önemli. Babamın, İşte buna güzel tatil derim ben! demesi ve annemin hemen hemen her gün güler yüzlü olması çok önemli. Çünkü eğer ortam gergin olursa, annem ve babam sabahtan akşama kadar söylenirlerse, tatilin bir anlamı kalmaz. Bu 5

4 yüzden bol bol neşe depolamamız, mangal keyfi yapmamız ve kahkahalarla gülmemiz şart. Ortaokulda zor gülersin. Bunu ablam Delfin söylüyor. Ama ben bunu düşünmemeyi tercih ediyorum. Hayat tatildeyken daha güzel ve işte, tam bugün, gerçekten tatil başlıyor! Okul bitti, ortaokulu şimdilik düşünmek istemiyorum. Çünkü tatildeyken, kesinlikle kafanı meşgul eden şeylerle ve seni sinirlendiren insanlarla ilgilenmemek gerekiyor. İnsan tatilde yaşadıklarının keyfini çıkarmaktan başka bir şey yapmamalı. 6

5 BASTIBACAK YAŞASIN! iyi tatiller çocuklar kuslar gibi özgürüz artık 7

6 8

bir gün için uyandırmak üzere çalan, kulaklarımızı tırmalayan çalar saatin işkencesine katlanmak zorunda değiliz.

7 Tatilde, istediğimiz kadar uyuyabiliriz. Sabahları bizi 1) sırf okula zil çalmadan önce varmamız için 2) hiç anlamadığımız zorlu ödevlerle dolu kitap ve defterin bulunduğu masada kımıldamadan geçireceğimiz uzun bir gün için uyandırmak üzere çalan, kulaklarımızı tırmalayan çalar saatin işkencesine katlanmak zorunda değiliz. Tatilde, yarım saat önce uyandığımız halde, radyatörün altında yatan bir kedi gibi yatağımızın içinde istediğimiz kadar rahatça zaman geçirebiliriz. Yatağımızın altında saklı olan oyun konsolumuzu alabilir ve onu kimse elimizden almasın diye karanlıkta, yorganın altında oynayabiliriz. Sonra okulun olmadığı, özgürlük dolu bir günde neler yapabileceğimizi düşünebi- 9

8 liriz. Hatta hiçbir şey yapmamaya da karar verebiliriz. Perdelerin arasından sızan ışığa bakıp havanın güneşli olup olmadığını tahmin edebiliriz, çünkü tatil günlerinin tadını çıkarmak için güneşin parlaması önemlidir. Okulda hapsolduğumuz günlerde güneşin parlaması boşunadır. Küçük, yaramaz bir köpek gibi çimenlerin üzerinde koşmak yerine güzel mavi gökyüzüne camdan bakmak o kadar kötüdür ki. Tatilde, kahvaltıda istediğimiz kadar yemek yiyebiliriz çünkü ekmek dilimlerinin üzerine kalın bir tabaka Nutella sürmek ve onları en az altı kaşık Nesquik li sütümüzün içine bandırmak için zamanımız var. Tatildeyken, acıkmamız normal çünkü daha çok hareket ediyoruz ve tam gelişme çağındayız. Sonra ipod unun kocaman kulaklıklarıyla yatağından bir türlü çıkamayan aile bireylerine ekmek kalmaması da sorun değil çünkü nasıl olsa mutlu olduğumuz için kardeşlerimizin bize pis obur! demesine bozulmuyoruz. Tatildeyken, normalde bizi rahatsız eden şeyleri umursamıyoruz. Ezbere bildiğimiz Naruto nun bir mangasını okumak için yeniden yatağa girebiliriz. Eğer pijamamızın içinde rahatsak üzerimizi değiştirmek için acele etmemize gerek yoktur. Dişlerimizi ilerleyen saatlerde, hatta hava karardığında fırçalayabiliriz çünkü saati umursamayız. Bizden önce uyuyan ve patronları yüzünden zor bir iş gününde yorgun düşen anne ve babamızı sinirlendirsek bile. Aslında anne ve babamız 10

9 BASTIBACAK LANET OLSUN, BU PİS OBUR NUTELLA ŞİŞESİNİ BOŞALTMIŞ. Onun canına okuyacagım bizi biraz kıskanıyorlar çünkü onlar da iki ay boyunca bizim gibi saati düşünmeden yaşamak istiyorlar; fakat onlara iki ay tatil yok çünkü babamın dediği gibi, öğlen on ikiye kadar keyif yapan tembelleri doyurmak için çalışmaları gerekiyor. Bizi kıskandıkları için onlara kızmıyoruz ama artık bize karınlarının doyurulması gereken tembeller olarak bakmasalar iyi olur. Kim bizi dünyaya getirmenizi istedi? Eğer doğduysam, beni suçum değil. Bu yüzden tatilin keyfini çıkarttığım için bana kızmalarını anlamıyorum. 11

10 12

11 Anne ve babamın takvimleri Yine de, anne ve babamın da tatile ihtiyaçları var, yoksa Romen in söylediği gibi kafayı yerler. Sonra patrona köle gibi hizmet etmekten vazgeçmenin ve kapıyı çarpıp çıkmanın vaktinin gediğine karar verebilirler. Belki de şirkette ne var ne yok kırmak isterler. Çöp kutularına tekme atmak, bilgisayarın üzerine iskemle atmak, sonra, bilgisayar paramparça olduğunda onu camdan fırlatmak ve dolapların içinde ne var ne yok yere indirmek ve bunların hepsini savaşçı çığlıkları atarak ve deli gibi gülerek yapmak isterler. Bunu söylüyorum çünkü bir akşam, babam patronuna çok öfkeliydi ve size söylediklerimin hepsini yapmak istediğini söylemişti. Doktora bile gitti. Doktor ona tatile çıkmasını önerdi ve bu kadar sinirlenmemesi için küçük mavi haplar verdi. Babam biraz rahatlamış görünüyordu, kravatını yeniden taktı 13

ve eskisi gibi işe gitti. Şu anda, babam ve annem tatile gitmek için gün sayıyorlar. Ben de sayıyorum, çünkü Bretonya ya, dedemin evine gideceğiz. Kuzenim Elliot da orada olacak.

12 ve eskisi gibi işe gitti. Şu anda, babam ve annem tatile gitmek için gün sayıyorlar. Ben de sayıyorum, çünkü Bretonya ya, dedemin evine gideceğiz. Kuzenim Elliot da orada olacak. Muhteşem günler bizi bekliyor. Elliot, benden yalnızca altı ay büyük. Onunla çok iyi anlaşıyoruz. Her zaman komik şeyler yapmanın bir yolunu buluyoruz ve birbirimizi görmek için öyle sabırsızlanıyoruz ki her gün telefonda buluşmamızın ne kadar muhteşem olacağını konuşuyoruz. O zamana kadar, pijamalı tatil günlerimin keyfini çıkarıyorum. Delfin valizlerini hazırlıyor. Delfin, on beş yaşındaki ablam. Onun valizleri beni hiç ilgilendirmiyor, fakat bu valiz konusunu duymamak elde değil çünkü annem Delfin in valizlerine söylenip duruyor. Anneme göre iki hafta tatil için dolabındaki tüm giysileri götürmek anlamsızmış. Ablam şöyle cevap veriyor: Bretonya da yazın hava çok soğuk olabiliyor. İnce elbiseler kadar kalın kazaklar da almak zorundayım, üstelik yağmurlar yüzünden çamaşırlar üç günde zor kuruyor. Romen (18 yaşındaki abim) de ona gülüyor ve Delfin e kendi yaşındaki sivilceli oğlanlarla flört etmek için yanına çekici kıyafetler alıp almadığını soruyor. Romen in Delfin in yaşındaki sivilceli çocuklarla dalga 14

13 BASTIBACAK geçmesi biraz saçma; çünkü bir süre önce onun da yüzünde bir sürü sivilce vardı ve bu sivilceler yüzünden ancak bir pitbull kadar çekiciydi. Neyse ki sivilcilerin hepsi kayboldu ama Romen kendi eski haline benzeyen herkesten intikam almaya çalışıyor sanki. Aptal! Senin flört ettiğin o acayip kızlara benzemem ben! diye cevap veriyor Delfin. Romen onunla dalga geçmeye devam ediyor. Delfin de ona eğer lise sona kadar gelmeyi başarırsa kendine bir beyin satın almasını söylüyor. Annem de, Yeter, kesin tartışmayı! diye bağırıyor. Sanırım hepimizin tatile ihtiyacı var. Umarım Romen plajda beğenebileceği bir kız bulur çünkü Alis -hayır, önceki sevgilisi -Alis ti- yani son sevgilisi onu terk ettiğinden beri çok huysuz. Eski sevgilisi çok sevimsiz bir kızdı ve Delfin onu her gördüğünde Romen e kızlar konusunda çok zevksiz olduğunu söylüyordu. Kızın adını unuttum! Bunların hepsini valizimin çok hafif olduğunu söylemek için anlatıyorum. Götürmek istediğim tek şey, oyun konsolum ve birkaç oyun. Zaten valizimle annem uğraşıyor ve giysi konusunda hiç ısrarcı değilim. Sadece tatil ödev defteriyle valizimi işgal etmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum, o deftere baktığımda özgürlük sevincim yok oluyor. Üstelik defterin üzerinde İlkokul sondan ortaokula doğru yazıyor. Bu kitapları satan 15

Benzer belgeler

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda