OYUNA HIZLI BAŞLADIK. 27 Kasım 2014 Perşembe. Dünya İzmir'i seçti

Transkript

1 SAYFA 1 KSK Teknik Direktörü Yusuf Şimşek, geride kalan İzmir Derbisini yorumladı Şimşek, derbiyi, Sondakika Gazetesi ne yorumladı OYUNA HIZLI BAŞLADIK ÖZEL HABER Türkiye nin sayılı derbilerinden biri olan Karşıyaka Buca maçının galibi 1-0 lık skorla Karşıyaka olurken, Karşıyaka Teknik Direktörü Yusuf Şimşek, maçı Sondakika Gazetesine yorumladı. Maçtaki stratejiden, maçtaki penaltı pozisyonuna kadar birçok şeyi değerlendiren Şimşek, Urfa maçı için de mesaj verdi. 15 te 27 Kasım 2014 Perşembe Fazla kazanan kadın DAHA ÇOK DAYAK YİYOR PAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çağla Ünlütürk Ulutaş, eşinden fazla kazanan kadının şiddet riski altında olduğunu ileri sürdü. Yrd. Doç. Dr. Ulutaş, "Fiziksel şiddetin en az olduğu durum, eşlerin eşit gelir elde ettiği durumdur. Türkiye'de de benzer durumlar söz konusu. Eşinden daha çok para kazanan kadınlar arasından yapılan araştırmalarda Avrupa'da görülen yüzdelik o- ranlar görülebilmektedir" dedi. 9 da Dünya İzmir'i seçti Point Bornova'da GERİ SAYIM Türkiye'nin ilk üstü açılıp-kapanabilen, nefes alan alışveriş merkezi Point Bornova, yerli markaların yanı sıra dünyaca ünlü marka karmasını İzmirlilerle buluşturuyor EGE'NİN TEK MERKEZİ Toplam 55 bin metrekarede 170'den fazla kiralanabilir alanı bulanan ve birçok ilki bünyesinde barındıran Point Bornova'da kiralama ve yönetim süreçleri tüm hızıyla devam ediyor. Kavuklar Gayrimenkul Geliştirme Grup Başkanı Metehan Kavuk, "Kısa sürede AVM kiralamaları ile ilgili çok büyük bir taleple karşılaştık. Rezidans bölümünde ise 629 daireden son 35 tanesinin satışını gerçekleştirmeye hazırlanıyoruz. Böylesine Böyle giderse yüzde 30 biter İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz, güven tazeleyerek ikinci kez Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. Kocagöz, Türk pamuğunun verimde iyi olduğunu ancak üreticinin ağır maliyet yükü altında bulunduğunu söyledi BAKANLIĞA İLETTİK talep gören bir projenin yatırımcısı olmak bizi çok mutlu ediyor. Büyük bir hızla devam eden çalışmalarımız tamamlandığında İzmirliler; fitness merkezi, geniş ve konforlu yapısıyla galalara ev sahipliği yapmaya aday son teknolojiye sahip sinema salonları, açık hava keyfini yaşatan uluslararası cafe ve restoranları, modanın kalbi olmaya aday marka karması ile Ege Bölgesi nin tek çocuk eğlence merkezine sahip olacak." dedi. 14 te KOZA ALTIN'a mühürsüz BASKIN 8 Milletvekili Dalbudak, Kadın Meclisi'ni ziyaret etti Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak'ı Kent Konseyi binasında ağırladı. Dalbudak, yeni görevi devralan Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen ve yürütme kurulu ile bir araya gelerek yeni dönemdeki plan ve projeleri dinledi. 10 da Bu sene üreticinin zararına mal sattığını belirten Kocagöz, Böyle giderse ekim alanları, seneye yüzde oranında daralır. dedi. Bu konuda önerilerini bakanlığa ilettiklerini aktaran Kocagöz, Bir diğer önemli konu da lisanslı depoculuk. Lisanslı depoculukla ilgili olarak bakanlığımız, desteği bu sezona yetiştirdi. Depolama maliyetinin yüzde 38 ini devlet karşılıyor. Kredilerde de belli kolaylıklar sağlandı. Aslında bu konu, başlıbaşına tarımda bir devrim. Lisanslı depoculuğu geliştirmek için devlet üstüne düşeni yaptı, şimdi görev bize düşüyor. Herkesi bu işe teşvik etmeliyiz" diye konuştu. 16 da Dünya devi bir firmanın kurmayı planladığı Ar-Ge merkezi için yaptırdığı araştırmada İzmir, en cazip 3 kent arasında gösterildi. DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özgören, "Ericsonn ve Intel'in ardından Fransa da İzmir'e gelecek" dedi SAĞLIK TEKNOLOJİSİ Türkiye'nin ilk tematik teknoparkı Dokuz Eylül Teknoloji Bölgesi uluslararası yatırımcının ilgi odağı oldu. İlk yılında 70 firmanın Ar-Ge merkezini taşıdığı bölgede Ericsonn ve Intel'in ardından bir Fransız sağlık teknolojileri firmasının da yatırıma hazırlandığı ifade edildi. Alman menşeli bir teknoloji firmasının dünya genelinde yaptırdığı yatırım araştırmasında ise İzmir, en cazip 3 kent arasına girdi. TEMSİLCİLİK ALDIK ABD ve AB başta olmak üzere çok sayıda ülkeden şirketlerin üst düzey yöneticilerinin teknoparkı incelemek üzere geldiğine işaret e- den Prof. Dr. Özgören, bir süre önce Harvard, MIT gibi önde gelen üniversiteler ve araştırma enstitülerinin bulunduğu ABD'nin Massachusetts Eyaleti ile temsilcilik anlaşması imzaladıklarını anımsattı. Prof. Dr. Özgören, "Bu anlaşmayla Massachusetts eyaletini Türkiye'de temsil edeceğiz" dedi. 100 FİRMA KAPIDA Prof. Dr. Özgören, "Geçen yıl bin mühendisin çalışacağı bir Ar-Ge merkezi için araştırma yapıldı. Bu değerlendirmede İstanbul, trafik sorunu ve maliyetlerinin yüksek olması, Ankara ise akademik altyapısının büyük bölümünün kullanımda olması nedeniyle geride kaldı. İzmir ise üçüncü oldu. Bu değerlendirmede dünyada ilk üçe kaldığımızı öğrenmek bize mutluluk verdi. 100 firma merkeze gelmek için izin bekliyor" dedi. 16 da Kocaoğlu'dan EnFES uyarı! İZSU bütçesinin görüşüldüğü Meclis toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir kez daha dikkatleri İzmir Körfezi ne çekti 100 SENE SONRA KÖRFEZ YOK ÇED onayı bekleyen tarama projesini İzmir in kurtuluş projesi olarak tanımlayan Başkan Kocaoğlu, Körfez alüvyonlarla doluyor. Degaj Burnu ile Yeni Kale Burnu birleşiyor. Böyle giderse Efes gibi olacak. Bir değerlendirmeye göre, 100 sene sonra körfez yok! Eğer bu projeyi tamamlayamazsak, körfeze büyük yük gemileri, 6 bin k- işilik kruvaziyer gemileri de giremeyecek. Biz bu körfezi koruyacaksak, körfezi yaşatacaksak, bunu yapmak zorundayız dedi. 16 da Bakanlık bıraktı TURİZM BATTI Tatile çıkacak kişilerin, tartışmalı ülkelere gitmek istemediğini söyleyen Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Taşımalı bitti buyrun hasta YEMEĞİNE! DIŞARIDAN İSTEMİYORUZ Karşıyaka Devlet Hastanesi nde yaşanan bu son o- layla taşımalı yemek sisteminin iflas ettiğinin bir kez daha görüldüğünü ifade eden Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Op. Dr. Recep Atçı, "Yetmeyen yemeklerin suyuna başka malzemeler konarak menü oluşturma çabası bu işin böyle gitmeyeceğinin en açık göstergesi olmuştur. İzmir deki sağlık yöneticileri uyarılarımızı dikkate alsın ve bir an önce bu yanlıştan dönsün. Artık hastanelerimiz eskiden olduğu gibi kendi mutfağında ihtiyacı nispetinde kendi personeliyle yemek ihtiyacını karşılamaya başlasın şeklinde konuştu. 16 da Nejat YALÇIN Betül Güler BULUT yazdı KARMAŞIK OLAN BİZLER >> 9 da Alp, bakanlığın üzerine düşeni yapmadığını söyledi. Alp, "İngiltere pazarı ülkemiz için çok önemli olmasına karşın bakanlık bu konuda gerekli hazırlıkları ve çalışmaları yapmadığı için özellikle Yunanistan, İspanya, Portekiz ve Mısır, bizlerden bir adım önde olmuşlardır" dedi. 14 te Karşıyaka Devlet Hastanesi ne taşımalı sistemle gelen yemeğin personele yetmediği bu yüzden hasta yemeğinin servis edildiği belirtildi Sabit İNCE yazdı GÜNÜMÜZDE AŞK>> 8 de Özcan PEHLİVANOĞLU yazdı MİLLİ GELİR YALAN, FAKİRLİK GERÇEK! >> 10 da

2 SAYFA 2 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 27 Kasım 2014 Perşembe Duygularını, tek ayağı ile çeyizlere nakşediyor Kırşehir'de kolları olmayan Leyla Köksal, iğneyi ayak parmakları ile tutarak başladığı nakış işini, dikiş makinesini omzu ve tek ayağı yardımıyla kullanarak sürdürüyor. Köksal: "Yaptığım işlerin her biri benim için çok kıymetli çünkü 35 yıldır hepsine ayrı ayrı duygularımı nakşederek geçimimi sağladım" dedi Kırşehir'de doğuştan iki kolu da olmayan Leyla Köksal, omzundan aldığı destek ve tek ayağının yardımıyla kullandığı dikiş makinesinde hazırladığı nakış işlerini satarak geçimini sağlıyor. Mucur ilçesinin Dalakçı köyünde anne, babası ve kız kardeşi ile yaşayan 48 yaşındaki Köksal, ilkokul eğitiminin ardından ablası ve çevresindeki genç kızların hazırladığı çeyizlere özenerek önce örgü ardından da nakış işlemeye başladı. Sağ bacağı diğerinden kısa olan Köksal, yaklaşık 20 yıl günde 9-10 saat ayak parmakları ile iğneyi tutarak hazırladığı pano, seccade, örtü gibi çeşitli mefruşat ürünlerini satarak aile ekonomisine katkı sağladı. Köksal, ilerleyen yıllarda kalça kemiğinde kireçlenme başlayınca, kaneviçe nakış tekniğini dikiş makinesinde yapabilmek için kendine uygun yöntem geliştirdi. - "Engellilerin üretime katılmasında bir engel görmüyorum" Omzu ve tek ayağından destek alarak dikiş makinesinde nakış işleyen Köksal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nakış işlemenin yıllar içinde mesleği haline geldiğini söyledi. Köksal, becerisi sayesinde kimseye yük olmadan geçimini sağladığını belirterek, "Engelli olmam, bu işi yapmama engel değildi. O sebepten dolayı ben de bir şeyler yapmaya çalıştım. Arkadaşımın bir kaç saat bu işi göstermesi ile başladım ve artık çeyiz türünün hemen hemen hepsini yapıyorum" dedi. Engelli kişilerin üretime katılmasında bir engel görmediğini vurgulayan Köksal, şöyle devam etti: "Engel sadece bahane olsa gerek çünkü hayat her şeye rağmen devam ediyor. Engelimizle biz kendimizi kabul ettiğimiz sürece başaramayacağımız hiçbir şey yok. Engelli arkadaşlarımdan hayata küsmemelerini, her ne olursa olsun hayata tutunmalarını istiyorum. Başkasına ihtiyaç duymadan hayatlarını sürdürmeleri için çalışmalarını tavsiye ediyorum. Son yıllarda engellilere sunulan imkanlar çok gelişti, bunları da mutlaka değerlendirsinler." Köksal, herkese yaşadıkları her andan ders çıkarmaları önerisinde bulunarak, "Bence 'mutsuzluk' diye bir şey yok, her şey insanın elinde. Sağlıklı veya engelli bütün bireylere hayattan kopmadan yaşam mücadelesine devam etmelerini tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı. Yaptığı işleri Ankara ve Kırşehir'de düzenlenen sergide tanıttığını anlatan Köksal, sosyal medya üzerinden sipariş alarak çalıştığını ve yurt dışına dahi çeyiz gönderdiğini sözlerine ekledi. Köksal, işlediği nakışlar dolayısıyla takdir gördüğünü dile getirerek, "Nakışlarımı bir yerde görünce sanki çocuğumu görmüş gibi oluyorum. Yaptığım işlerin her biri benim için çok kıymetli çünkü 35 yıldır hepsine ayrı ayrı duygularımı nakşederek geçimimi sağladım. Hiçbir nakışın ikincisini yapamadığım için hepsi benim için çok değerli" diye konuştu. Leyla Köksal, en büyük arzusunun kendisi gibi engellilere eğitmenlik yapmak olduğunu belirterek, "İmkan verilirse engelli arkadaşlarla bilgilerimi, tecrübelerimi paylaşmak istiyorum. Bu konuda yetkililerimizden destek bekliyorum" diye konuştu. (AA) Mimar Sinan'ın izleri Ağırnas'ta! Ayak parmağı ile dikiyor Kırşehir'de doğuştan iki kolu da olmayan Leyla Köksal, omzundan aldığı destek ve tek ayağının yardımıyla kullandığı dikiş makinesinde hazırladığı nakış işlerini satarak geçimini sağlıyor. Köksal, 13 yaşında başladığı nakış işinde yaklaşık 20 yıl günde 9-10 saat ayak parmakları ile iğneyi tutarak iş yaptığını söyledi. Kayseri'de, Mimar Sinan'ın doğduğu ve gençlik yıllarını geçirdiği, özgün taş yapılar ve yer altı şehirleriyle ünlü Ağırnas Mahallesi, dünya tarihine geçen ünlü ustanın sanatının kaynağıyla ilgili ipuçları veriyor ''Gladyatörler kenti''nde BİN 800 YILLIK OYUN BULUNDU Gölhisar ilçesindeki Kibyra Antik Kenti'nde en az bin 800 yıllık olduğu belirtilen Roma dönemine ait "Ludus duodecim scriptorum" isimli 2 oyun bloğu bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı adına başkanlığını Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şükrü Özüdoğru'nun yaptığı kazılarda, Kibyra Antik Kenti'nde 2 "Ludus duodecim scriptorum" oyununa rastlandı. Kibyra Antik Kenti'ndeki kazı ekibinde görevli MAKÜ Gölhisar Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ünal Demirer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antik kentteki agoranın teras caddesindeki kazıların 2007 yılından itibaren sürdürüldüğünü söyledi. Bu kazılar sırasında "Ludus duodecim scriptorum" oyununun oynandığı iki bloğa rastladıklarını anlatan Demirer, "Bu oyunla ilgili elimizde çok fazla bilgi yok ama oyunun düz bloklar üzerindeki kareler üzerinde zarlarla ve iki kişi ile oynandığını tahmin ediyoruz. Yaşamak, gülmek gibi anlamlara gelen 6 harfli kelimelerin bulunmaya çalışıldığı bir oyun. Atılan zarlara göre karelerin üzerinde ilerleniyor" dedi. Demirer, Roma dönemine ait oyunun en az bin bin yıllık olduğunu bildiklerini belirtti. Oyun bloklarının kendi amaçlarının dışında daha sonra başka yapılarda da kullanıldığını anlatan Demirer, şu bilgileri verdi: "Oyun blokları Kibyra Antik Kenti'ndeki havuz yapısının içinde bulundu. Yani ikinci bir kullanım olduğunu düşünüyoruz. Latince isminden dolayı oyunu Romalılar'a atfediyoruz. Günümüzde nasıl dokuz taş, beş taş oynanıyorsa o da o şekilde merdivenlerin üzerinde oynanıyormuş. İnsanlar agorada bu oyunu oynayarak zaman geçiriyorlarmış." - "Ludus duodecim scriptorum" Ludus duodecim scriptorum, Roma İmparatorluğu'nda popüler olan tavla benzeri bir oyundur. Bizans'ta oynanan tabula ile Avrupa'da modern tavlaya en yakın örneklerden birini teşkil eder. Kimi Avrupalı tarihçiler tarafından Eski Mısır'daki senet oyunundan geldiği düşünülse de iki oyun arasında benzerlikleri dışında herhangi bir bağlantı bulunmuyor. Üç zarla oynanan oyunda her oyuncunun tavladaki gibi 15 taşı oluyor. (AA) Eşsiz güzellikteki eserleriyle adını dünya tarihine yazdıran Mimar Sinan'ın doğduğu ve gençlik yıllarını geçirdiği Kayseri'nin Ağırnas Mahallesi, bölgede taş işçiliğinin önemli örneklerini barındırıyor. Kayseri kent merkezine 27 kilometre uzaklıktaki Ağırnas beldesi son Mahalli İdareler Seçimi'nin ardından merkez Melikgazi ilçesine bağlı mahalle haline getirildi. Yaklaşık 3 bin nüfusa sahip Ağırnas'ta, volkanik bir arazi üzerine kurulu olması nedeniyle sınırlı oranda tarım yapılabiliyor. Yüzyıllardır bölgenin en iyi taş ustalarının yetiştiği Ağırnas'ta, halen bu meslekle geçimini sağlayanların sayısı az değil. Yerleşim yerinin etrafındaki taş ocaklarının SİT alanı ilan edilmesi nedeniyle kapanmasının ardından çalışmak için komşu köylerdeki ocaklara giden taş ustaları ata mesleğini sürdürmeye devam ediyor. - Mimar Sinan'ın doğduğu ev Çok sayıda tescilli tarihi binayı barındıran mahallenin dar sokaklarında zamana direnen özgün taş yapılar Ağırnas'ın kimliğini oluşturuyor. Bu yapılar arasında en göze çarpanı ise bugün müze olarak hizmet veren Mimar Sinan'ın doğduğu 3 katlı ev. (AA) - Mimar Sinan'ın eserlerinin fikri altyapısı burada oluştu Kayseri Valisi Orhan Düzgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ağırnas'ın yaklaşık 3 bin yıllık tarihi geçmişe sahip çok önemli bir merkez olduğunu söyledi. Ağırnas'ın Mimar Sinan'ın doğduğu, büyüdüğü ve birçok yerde bıraktığı tarihi eserlerin fikri alt yapısının geliştiği yer olduğunu vurgulayan Düzgün, kasabada yıllarca Türkler, Ermeniler ve Rumların iç içe, kardeşçe, birlik ve beraberlik içerisinde yaşadığını, aynı sokaktaki cami ve kiliselerin hoşgörünün en güzel örneği sayıldığını ifade etti. Yıl: 4. Sayı: Kasım 2014 Perşembe Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilciliği Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Şubat Kasım Perşembe Taksim'de çalıştığı kafede para karşılığında kahve falı bakan 37 yaşındaki Arzu Başoğlu hakkında, 1925'te yürürlüğe giren 677 sayılı tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanun kapsamında 3 aydan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Başoğlu'nun hangi mahkemede yargılanacağına karar verecek Kahve falına, 89 yıllık tekke kanunundan dava Taksim'de çalıştığı kafede para karşılığında kahve falı bakan 37 yaşındaki Arzu Başoğlu hakkında, 1925'te yürürlüğe giren 677 sayılı tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanun kapsamında 3 aydan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kahve kültürünün yaygın olduğu Türkiye'de, fincanını kapatıp fal baktırmak çok sık görülen bir davranış. "Kahve sizden fal bizden" sloganıyla bir fincan kahveye yüksek miktarda para ödemek, internette ücretsiz kahve falına baktırmak, fincanın fotoğrafını çekerek gönderilen cep telefonu uygulamalarına gelen fal yorumları, özellikle fal düşkünlerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Taksim'deki bir kafede çalışan Arzu Başoğlu, para karşılığında baktığı kahve falı dolayısıyla mahkemelik oldu. Başoğlu, yargılandığı bir davada mesleğini soran hakime kahve falı baktığını söyledi. Hakim, bunun üzerine Başoğlu hakkında suç ihbarında bulundu. Başoğlu hakkında 13 Aralık 1925'te yürürlüğe giren "Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun"un 1/2'nci maddesi u- yarınca "Tarikatlarla şehlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük ve gayıptan haber vermek ve murada kavuşturmak maksadıyla nüshacılık gibi unvan ve sıfatlarla iş yapmak" suçundan 3 aydan az olmamak üzere hapis ve 50 liradan az olmamak üzere para cezası istemiyle dava açıldı. Davaya bakan İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi, yasada hapis cezasının üst sınırının düzenlenmediğini kaydederek, TCK'da bu cezalardaki üst sınırın 20 yıl hapis olduğunu bildirdi. Mahkeme, 677 sayılı yasada sadece alt sınırın belirtildiğini ifade ederek, bazıları dışında 10 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlara ağır ceza mahkemesinin baktığını vurguladı. İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi, görevsizlik kararı vererek dosyayı İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. (AA) KOSGEB HİZMET MERKEZİ MÜDÜRLÜKLERİ 2015 YILI ŞOFÖRLÜK VE ARAÇ KİRALAMA HİZMETİ ALIMI İZMİR GÜNEY HİZMET MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ DİĞER ÖZEL BÜTÇELİ KURULUŞLAR KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI KOSGEB HİZMET MERKEZİ MÜDÜRLÜKLERİ 2015 YILI ŞOFÖRLÜK VE ARAÇ KİRALAMA HİZMETİ ALIMI hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Atatürk Caddesi No:92 K: Alsancak KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : izmirguney@kosgeb.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 15 Adam x 12 Ay şoförlük hizmeti alınacak ve 8 Araç x 6 Ay, 1 Araç x 12 Ay olmak üzere toplam 9 araç yakıt hariç kiralanacaktır. Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : KOSGEB Afyonkarahisar, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Çanakkale, Denizli, Isparta, İzmir Güney, İzmir Kuzey, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak Hizmet Merkezi Müdürlükleri c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : Atatürk Cad. No:92 K:4 Alsancak Konak/İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Kamu veya özel sektörde hizmet aracı kiralama işleri benzer iş olarak kabul edilecektir. Benzer iş kapsamında birden fazla işe yer verilecek olursa, bu iş deneyimler ayrı ayrı değerlendirilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhaledokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 250 TRY (Türk Lirası) karşılığı KOSGEB İzmir Güney Hizmet Merkezi Müdürlüğü adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar KOSGEB İzmir Güney Hizmet Merkezi Müdürlüğü adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 ((Altmış)) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Sondakika: 27/11 Basın: Resmi İlanlar: de PERSONEL HİZMETİ ALINACAKTIR KARŞIYAKA BELEDİYESİ SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KARŞIYAKA BELEDİYESİ SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ YILI PERSONEL ÇALIŞ- TIRMAYA DAYALI hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Bahriye Üçok Mahallesi Bahriye Üçok Bulvarı 5 KARŞIYAKA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : info@karsiyaka.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı :1 MD. 2 MD YRD. 2 REHBER ÖĞRT., 5 T. Z MAT ÖĞRT.,12 BRANŞ ÖĞRT.,2 T. DESTEK ELM., 1 SOSYOLOG,10 ÇOCUK GELİŞM. 8 B. ANNE,8 TEMİZLİK PERS., 2 ŞOFÖR, 2 YAŞLI BAKICISI,3 USTA İŞ- Çİ,4 TAŞIMACI, 30 DESTEK ELM.,3 ENGELLİ,30 BRANŞ/HOBİ MES- LEK ÖĞRT. 125 KİŞİ Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : KARŞIYAKA BELEDİYESİ SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : KARŞIYAKA BELEDİYESİ SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin %10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanılmamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans mektubu, Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar, Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50'den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Serbest meslek erbabının vereceği, ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve onaylanmış serbest meslek kazanç defteri özetinde gösterilen değerlere göre, son yıla ait toplam gelirin toplam gidere oranının veya son iki yıla ait gelir ve giderlerin parasal tutarlarının ortalaması üzerinden bulunacak oranın en az (1,25) olması şartı aranır. Serbest meslek kazanç defteri özetinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylı olması gerekir İş hacmini gösteren belgeler: a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt altında devam eden hizmet işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen hizmet işlerinin parasal tutarını gösteren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar, Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir. Toplam cironun teklif edilen bedelin %15'inden, taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen işlerin parasal tutarının ise teklif edilen bedelin % 9'undan az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir. Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanamadığına bakılır. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe İlişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: KAMU VE ÖZEL SEKTÖRLERE YAPILAN PERSONEL ÇALIŞTIRMAYA DAYALI HİZMET İŞLERİ BEN- ZER İŞ OLARAK KABUL EDİLECEKTİR. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası)karşılığı KARŞIYAKA BELEDİ- YESİ SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar KARŞIYAKA BELEDİYESİ SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Sondakika: 27/11 Basın: Resmi İlanlar: de

4 27 Kasım 2014 Perşembe AKTOB'un hazırladığı "Geleceğin Turizmi, Turizmin Geleceği Raporu"na göre, Türkiye'nin kıyı bölgelerindeki turistik tesislerin yüzde 65'inin yenilenmesi gerekiyor.yenileme, yeni yatırım ve satın almalarla birlikte turizm sektörünün finansman pazarında yaklaşık 20 milyar liralık kredi hacmi yaratacağı belirtiliyor Türkiye'de otelcilik sektöründeki yenileme çalışmaları, yeni yatırım ve satın almaların finansman pazarında yaklaşık 20 milyar liralık kredi hacmi yaratacağı belirtiliyor.akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AK- TOB) tarafından hazırlanan "Geleceğin Turizmi, Turizmin Geleceği" başlıklı rapora göre, Türkiye'nin turizmde geleceğe yönelik hazırlık sürecinde öncelikli konuların başında yenileme yatırımları geliyor.otellerin yenileme yatırımı yapmasının rekabetin yalnız fiyat olarak değil, kalite ile yürütülmesi açısından da önemli olduğuna dikkat çekilerek, konunun müşterilerin odalarındaki değerlendirme formuna yazdıkları notlara kadar yansımaya başladığı belirtildi.raporda, başta İspanya olmak üzere Akdeniz ülkelerinin, artan rekabette güçlerini koruyabilmek için otel yenilemelerine odaklandığı, İspanya'da kamu ve yerel yönetimlerin sağladığı destekleme ile yenilemelerin zorunlu hale getirildiği, Yunanistan'ın iki yıldır bu konuda ciddi yatırım yaptığı, Mısır'ın da otel yenileme yatırımlarında atağa geçtiği kaydedildi.kıyı bölgelerinde otellerin yılda, şehirlerde yılda yenilenmesi gerektiği ifade edilen raporda, Türkiye'nin kıyı bölgelerindeki tesislerin yüzde 65'inde değişik birimlerde farklı düzeylerde yenileme gerektiği vurgulandı.rapora göre, bakım onarım yatırımları otellerin bütçelerinde önemli yer tutuyor. Bu, aynı zamanda bankalara da önemli bir kredi kullandırma alanı açıyor. Türkiye'ye rakipleri karşısında önemli avantaj sağlayan genç tesislere sahip olma avantajını sürdürebilmesi için yenileme yatırımlarının hızlandırılması gerekiyor.turizm sektörünün konaklama yatırımlarının Türk kurumsal finansman pazarında oluşturduğu rakam, yaklaşık 10 milyar 930 milyon lirayı buluyor. Altyapı yatırımları ve satın almalarla Türk turizm sektörünün finansman pazarında yaklaşık 20 milyar liralık kredi hacmi yaratacağı tahmin ediliyor.türkiye'de turizmin atılım dönemi o- larak kabul edilen 1980'li yılların ikinci yarısından sonra yapılan otel yatırımlarının üzerinden 30 yıl geçti. Bu süre, yenileme için ortalama 10 yıl olarak kabul edilen yenileme süreleri itibarıyla ele alındığında, ortaya 10'ar yıllık 3 ayrı yaş grubu çıkıyor.2013 sonu itibarıyla döneminde yapılmış 970 tesis ve 80 bin 301 oda, döneminde yapılmış 659 tesis ve 93 bin 756 oda, döneminde yapılmış 742 tesis ve 155 bin 101 oda bulunuyor. Türkiye'deki otellerin yüzde 44'ü, 10 yaşın altında. Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli otellerin işletmeye giriş tarihlerine göre sıralamasında en genç tesisler, bölge olarak Akdeniz, il bazında Antalya'da, en yaşlı oteller de bölge o- larak Marmara, il bazında ise İstanbul'da bulunuyor. Antalya'daki otellerin yüzde 65'i, İstanbul'daki otellerin ise yüzde 29'u, 10 yaşın altında.oransal olarak bakıldığında Akdeniz'deki otellerin yüzde 63'ü, Güneydoğu Anadolu'daki otellerin yüzde 49'u, Doğu Anadolu'daki otellerin yüzde 43'ü, İç Anadolu'daki otellerin yüzde 36'sı, Karadeniz ve Marmara'daki otellerin yüzde 33'ü, Ege'deki otellerin ise yüzde 32'si 10 yaşın altında bulunuyor.10 yaşın üzerindeki tesisler itibarıyla Türkiye'nin şu andaki durumu, rakip ülkelere göre daha avantajlı. İspanya'daki tesislerin yüzde 41'i, Çek Cumhuriyeti ve Portekiz'deki tesislerin yüzde 21'i, İtalya'daki tesislerin yüzde 19'u, Yunanistan'- daki tesislerin yüzde 18'i, Almanya'daki tesislerin yüzde 8'i, İngiltere'deki tesislerin ise yüzde 7'si 10 yaşın altında.raporda, geleceğin turizmi ile ilgili de şu öngörülerde bulunuldu:"gelecekte yalnız seyahat eden, bekar anne/babalar, evli veya evli olmayan çiftler artacak. Otellerde k- ablosuz internet ve ücretsiz wi-fi, kahve makinelerinden daha önemli hale g- elecek. Son dakika rezervasyonları artacak. 10 yıl içinde zaman alıcı çevrimiçi seyahat bulma, araştırma ve farklı platformlar ile cihazlar üzerinden rezervasyon yapma işi ortadan kalkacak. Online tatil takas sistemi oluşacak. Bilgiye ulaşım kolaylaşacak.yorum sitelerinin işlevi değişecek. Mobilleşme altıncı his olacak. Keşif yelpazesi genişleyecek. Dijital seyahat arkadaşı, gezginlerin seyahatlerini planlama ve rezervasyonlarını yapmanın ötesinde geçmişteki bilgilerden hareketle o geziden en iyi sonuç almasını sağlayacak. Seyahat arama, arama motorları sayesinde kolay olacak. On yıl sonra, 2024'te her gezginin kendisine özel bir e-ajanı olacak. Küçük bir saati veya takısının içindeki bu cihaz, kişiye tur rehberi gibi davranacak. Dijitalleşme, seyahate 'milenyum gezgini', 'dijital seyahat arkadaşı' gibi yeni terimler getirecek."2030'da, İstanbul Kapalı Çarşı, Myanmar, Petra (Ürdün), Machu Picchu (Peru), Çin Seddi, Eyfel Kulesi (Fransa), Vatikan, Angkor Wat (Kamboçya) gibi turistik bölgeler önceden rezervasyon yapılarak görülebilecek.(aa)

5 1Şubat 27 Kasım Perşembe Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak Türkiye, AB ye üye olmak için tüm kriterleri yerine getirmek zorunda. Bizim yapmamız gereken ev ödevimizdir. Ev ödevimizi yaparken sizin yardımınıza ihtiyacımız var. dedi Yılın ilk 9 ayında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 25,6, yüzölçümü yüzde 39,2, değeri yüzde 54,4, daire sayısı yüzde 33,3 oranında arttı Yıldız, "Çiftçilerimiz toprağını bırakıp gitmesin diye, aile çiftçiliği bankacılığını başlatıyoruz. Amacımız küçük arazilerin birleşmesini sağlamak, tarımsal üretimde verimliliği artırmak, kollektif tarımı özendirmek ve yerel kültürün yok olmasını engellemek." diye konuştu Şekerbank Genel Müdürü Halit Yıldız, yeni hizmetlerini Çırağan Sarayı nda düzenlediği basın toplantısı ile duyurdu. Bankalarının yaklaşık 60 yıl önce pancar çiftçilerinin küçük birikimleriyle tarımı ve şeker sanayini desteklemek için kurulduğunu ifade eden Yıldız, tarımsal üretim artsın, çiftçiyle birlikte ailesi ve yöresi de gelişsin diye çalışmalarına devam ettiklerini belirtti. Bugün 20 milyar TL yi aşan aktif büyüklük, yüzde 65 i Anadolu da bulunan 312 şubeyle hizmet vermeye devam ettiklerini de vurguladı. Bugüne kadar 24 bin çiftçi ve esnafı bankacılık hizmetiyle tanıştırdıklarını aktaran Şekerbank Genel Müdürü Yıldız, "Anadolu bankacılığı misyonumuz ile bugüne kadar bir çok çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmaların hepsinin ortak paydası bizim kuruluş amacımız olan yerel üretim ve kırsal kalkınmayı desteklemektir. Yine bu amaçla bugün çok önemli bir projeyi hayata geçirme heyecanı içindeyiz." şeklinde konuştu. Türkiye'de toplam 23,8 milyon hektar tarım arazisinin 30 milyon parselden oluştuğuna dikkat çeken Yıldız, "Bu 30 milyon parselin miras hukukundan kaynaklı bölünmeler sebebiyle 40 milyon sahibi bulunuyor." bilgisini paylaştı. Türkiye nin tarımsal üretim açısından dünyanın 7 nci, Avrupa nın ise birinci büyük ekonomisine sahip olduğunu, göreceli olarak yeterli toprak ve su kaynağı ile tarımsal üretim için kullanılabilecek büyük bir potansiyelin bulunduğunu dile getiren Yıldız, bu olumlu tabloya rağmen Türkiye de de dünyanın diğer gelişmekte olan ekonomileri gibi kırsal nüfusun ve tarımsal iş gücünün giderek azaldığını belirtti.şekerbank Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk de aile çiftçiliğinin öneminden bahsetti. Dünyadaki aile çiftçiliği oranı ve Türkiye'yi karşılaştıran Ertürk, "Aile çiftçiliğinde bizim çiftçilerimizin bir araya gelmesi lazım. Dünyadaki örneklere baktığımız zaman ilginç örnekler var. Özellikle pazarlama tarafında küçük çiftçilere destek olması için kooperatifçilik dünyada çok yaygın. Bizim ülkemizde de çok yaygın, bugün kooperatiflerle beraber 14 binden fazla örgüt var Türkiye'de. Fakat bunların pazarlamaya katkısına baktığımızda, malesef en iyisini yüzde 10'ları geçmiyor." diye dert yandı. Pazarlama faaliyetleri bu örgütlerle yapan ülkeler olduğunu kaydeden Ertürk, "Bu oran ülkelerde 50 ile 100 arasında değişiyor. Bizim de en büyük ihtiyacımız, aile çiftçiliğinde çiftçilerimizi bir araya getirebilmek, onların gücünü hissettirebilmek." dedi. Şekerbank Tarım Bankacılığı Pazarlama Birim Müdürü Emre Doğan da Türkiye'deki aile tarımcılığını rakamlarla anlattı. Şekerbank, Türkiye genelinde 200 e yakın tarım bankacılığı uzmanı ile üreticilerin gelirini artıracak ürün ve projeyi hizmete sunuyor. Banka, Aile Çiftçiliği Projesi ile de tarım arazilerinin miras yoluyla bölünerek küçülmesi, sulama imkanlarının kısıtlı olması, modern tarım tekniklerinin uygulanmaması gibi nedenlerle geliri azalan ve köyünü terk eden çiftçiye 5 ile 10 yıla varan vadelerle finansal imkanlar tanıyacak.(cihan)

6 SAYFA 6 SONDAKiKA GAZETESİ >>6 SİYASET Kasım Şubat Perşembe Bozdağ: Çocukların adaleti için paraları nereye harcadığımıza iyi BAKMALIYIZ Adalet Bakanı Bozdağ, "Cezaevi yapmak için mi para harcamak güzeldir, eğitim yapmak için mi? Eğer çocuklar için adalet diyorsak mutlaka paraları nereye harcadığımızı çok daha iyi bakmalı. Suça sürüklenmeyi önleyecek çocuklarımızı ve geleceğimizi beraber korumak için hep beraber çalışma mecburiyetimiz var." dedi Rixos Otel de yapılan Çocuklar için Adalet Projesi' kapanış törenine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ve davetliler katıldı. Programda konuşan Bakan Bozdağ, çocukların herkesin her şeyi olduğuna işaret ederek, "Ailemizin g- eleceği, milletimizin geleceği, ülkemizin geleceği ve dünyanın geleceğidir. Çocukları korumak geleceği korumaktır. Çocuklar için iyi şeyler yapmak geleceğe katkı vermektir." diye konuştu. Bozdağ, çocuklar için adaletin; suça sürüklenmiş bir çocuğun yargılanma süreçleri, yargılandıktan sonra bir ceza almış ise infaz süreci ile sınırlı tutmanın esasında geleceği korumamak anlamı taşıdığına dikkat çekerek, "Çünkü bu infaz süreci sadece bir kısmı kapsamamaktadır. Adalet dediğimizde bizim daha çocuk suça sürüklenmeden önce çocuklarımız için yapacaklarımızı düşünmemiz lazım. Çocuklara yapılan yatırım g- eleceğe yapılan yatırımdır. Aileyi korumak için yapılan yatırımdır. Ülkelerimizi daha güçlü kılmak, dünyamızı daha müreffeh kılmak için yapılan yatırımdır." şeklinde konuştu. Bozdağ şöyle devam etti: "Eğer biz bunları iyi yaparsak iyi, barış, sosyal adalet daha güzel olur. Bugün dünyanın dört bir tarafında teröre bulaşan insanlar varsa elbette bunu sadece belli yaştan sonra buralara gelme olarak değerlendiremeyiz. Bunun çocukluk evresinden itibaren bütün milletlerin ihmali sonucu olduğunu da hep beraber görmemiz lazım. Terörün olmadığı bir dünya istiyorsak çocuklar suça sürüklendikten sonra değil, suça u- laşmadan önceki aşamada da önemsememiz ve bunun üzerinde ciddiyetle durmamız gerekiyor." Çocukların cezaevi sonrası kısmı olduğunu belirten Adalet Bakanı Bozdağ, "Birtakım sıkıntılarımız var. Ceza infaz kurullarından çıkan insanlarımıza iş ve aş konusunda çocuklarımıza yardım konusunda açığız. Bir insan herhangi bir nedenle suça sürüklenebilir veya kasıtlı bir suça karışmış olabilir. İnfazı bittikten sonra bizim kabulümüz ıslah edilmiş demektir." ifadesinde bulundu. Bakan Bozdağ, hapis sonrasında topluma karıştığı zaman, toplumun onu kabul etmesi gerektiğini belirterek, "İş arıyorsa iş vermesi lazım. Evlenmek yuva kurmak istiyorsa yardımcı olmak lazım. Başka arayışların içine giriyorsa, o arayışlarında başarıya ulaşması lazım. Hapisten çıkan bir birey hapisten çıktıktan sonra kendisine kapanırsa gittiği her toplulukta mahrumiyetini öğrenir öğrenmez toplum onunla arasına mesafe korsa o da bunu hissederse toplumun içine giremez toplumun içine giremeyen biri hayatını devam ettirmek için girebileceği toplumlar arar. O zaman yeniden suça ulaşmak için biz onları zorla suça itmiş oluruz." dedi. (CİHAN) Bahçeli: Tunceli ye kutlu kardeşlik mirasını daha da güçlendirmek için gideceğim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tunceli ye ecdat yadigarı kutlu kardeşlik mirasını daha da güçlendirmek için gideceğini açıklayarak, "Tunceli de kucaklaşmak, özlem gidermek, fitne ve fesat tohumlarını çürütmek için olacağım." dedi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu nun dünkü grup toplantısındaki sözlerine yazılı açıklamayla cevap verdi. Bahçeli, Başbakan Davutoğlu - nun sözlerini edep ve hayâ sınırlarını zorlayan müflis bir siyasetin bozguncu bir yorumu şeklinde değerlendirdi. "Türkiye nin, acemi olduğu kadar küstah, aşırı olduğu kadar mümeyyiz vasıflarını kaybetmiş birisi tarafından yönetiliyor olması kayıp ve hezimettir." diyen Bahçeli nin açıklaması şöyle: "Davutoğlu grup konuşmasında etnik ve mezhep kışkırtıcılığına alenen soyunmuş, bölücülüğün fikren ve fiilen tesir ve telkini altında olduğunu somut sözlerle delillendirmiştir. 'Bağdat ta Sünni, Şii, Arap, Kürt, Türkmen; Erbil ve Patnos da Sünni Kürt, Erzincan da Türkmen kökenli Sünni ve Alevi, Tunceli de ise Kürt ve Alevilerle buluştum' diyen, kendisinin de Sünni Türkmen olduğunu söyleme gereği hisseden Başbakan yanlış üstüne yanlış yapmıştır. Siyasetini etnik ve mezhep ayrışmasına göre planlayan, insan olmanın fazilet ve manevi güzelliğini idrak etmekten bihaber olan Başbakan ve zihniyeti bölücü tasavvur ve tekliflere tümüyle tutunmuştur. Davutoğlu nun MHP düşmanlığı ise bir önceki Başbakan ı aratmayacak düzeylere tırmanmıştır. Dersim isyanıyla ilgili gerçekleri isabetle ve ısrarla söylememiz, bu isyana katılan asilere karşı tavizsiz tutumumuz Davutoğlu nu ürkütmüş, kurduğu tezgahı havaya uçurmuştur. Başbakan ın yakın tarihi çarpıtma konusundaki ustalığına diyeceğimiz bir şey yoktur. Fakat buna inanacak, buna kanacak, bunu yutacak artık kimseler de kalmamıştır. Davutoğlu aklınca şahsıma meydan okumuş ve bilhassa cesaret hatırlatması yaparak düşüncelerimi Tunceli de söyleyip söylemeyeceğimi kurnaz ve sinsi bir üslupla sorgulamıştır. Sayın Başbakan ve onun gibi düşünen yandaş çevrelere hassaten ve özellikle belirtmek istiyorum ki Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye nin tamamında siyaset yapacak yeterliliğe, güce ve kucaklayıcı hasletlere sahiptir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket e yürekli ve cesur olmak konusunda parmak sallayıp tavsiyelerde bulunmak isyankarlarla amaç birliği yapan Davutoğlu - nun harcı olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi için Tunceli nin diğer vilayet ve vatan köşelerimizden hiçbir farkı yoktur. Tuncelili vatandaşlarımız Türk milletinin eşit, onurlu ve ayrılmaz birer parçalarıdır. Davutoğlu - nun Tunceli ye ayrımcılığı özendiren bir anlam yüklemesi bölücülüğün numune bir yorumu ve yansımasıdır. Başbakan Davutoğlu nun Tunceli ye gidip gitmeyeceğimiz konusundaki merakı da hastalıklı bir noktaya gelmiştir. Bu aşamada bize düşen Davutoğlu nun merakını gidermek ve ateşini düşürmektir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı o- larak, 28 Kasım 2014 günü Tunceli de bulunarak; Tuncelili kardeşlerimi ve Tunceli Valiliğini ziyaret etme kararını almış bulunmaktayım. Tunç yürekli kardeşlerimin yaşadığı Tunceli de, bugüne kadarki düşüncelerimi, fikirlerimi ve kanaatlerimi bir kez daha kararlılıkla paylaşmak istiyorum. Başbakan Davutoğlu bilmelidir ki Milliyetçi Hareket Partisi, şehit kanıyla sulanmış vatan topraklarının her yerinde, her karışında, her yöresindedir. Bunun için özel bir cesaret sahibi olmaya da gerek yoktur. Davutoğlu dün Tunceli de, yarın Tunceli de, bir sene sonra, on sene sonra, yüz sene sonra Tunceli de olacağını söylemektedir. Başbakan bilmiyorsa kendisine ikazen hatırlatırım ki Türk milleti Tunceli nin de bir parçası olduğu son yurdunda tam bin yıldır kardeşçe yaşamaktadır ve ebediyete kadar da bu devam edecektir. Tunceli ye ecdat yadigarı kutlu kardeşlik mirasını daha da güçlendirmek için gideceğim. Tunceli de kucaklaşmak, özlem gidermek, fitne ve fesat tohumlarını çürütmek için olacağım. Ve yüksek dağların üzerinde bir kartal yuvası gibi duran Tunceli de Türkiye nin bekası, Türk milletinin birlikte yaşama iradesine destek vermek için bulunacak, Ankara daki sözlerimi tekrarlayacağım." (CİHAN) Kılıçdaroğlu: Meclis ne zamandan beri hırsızların hamisi konumuna geldi? Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aralık sürecinde ortaya çıkan yolsuzluk yolsuzluk ve rüşvet olaylarına ilişkin kurulan Meclis araştırma komisyonu ile ilgili yayın yasağına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Ne zamandan beri Türkiye Büyük Millet Meclisi hırsızların hamisi konumuna geldi Sayın Çiçek bunu bir açıklar mısın?" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi nde CHP İstanbul Bölge Toplantısı'na katıldı. Partisinin İstanbul'la ilgili politikalarını anlatan, hükümetin İstanbul'a ilişkin uygulamalarını eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, silüet tartışmalarıyla gündeme gelen Zeytinburnu'ndaki 16/9 isimli yapıdan, yeşil alanların korunmasına kadar pek çok konuda değerlendirmeler yaptı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, komisyonla ilgili yayın yasağını eleştirdi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e "Ne zamandan beri Türkiye Büyük Millet Meclisi hırsızların hamisi konumuna geldi Sayın Çiçek bunu bir açıklar mısın?" diye seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "17-25 Aralık'ta Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluğu gerçekleşti. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Sonunda bir soruşturma komisyonu kuruldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Çiçek, mahkemeye başvurarak diyor ki 'komisyonla ilgili olarak yayın yasağı getirin'. 'Meclis'te kurulan komisyonla ilgili yayın yasağı getirin' diyor. dedi. (CİHAN) Savcı: Turgut Özal'ın bizi affetmesini dilemekten başka söylenecek söz kalmamıştır 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davada sanık Levent Ersöz beraat etti. Savcı, verdiği mütalaada yer alan 'Merhum Cumhurbaşkanı'na Allah tan rahmet, bir yargı mensubu olarak da yargı adına bizi affetmesini dilemekten başka söylenecek söz kalmamıştır. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ın mekanı cennet ve ruhu şad olsun." ifadeleri dikkat çekti. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ın zehirlenerek öldürüldüğü ilgili açılan davanın karar duruşması yapıldı. Davanın son duruşmasına tek sanık e- mekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Ersöz ün avukatı ve Özal ailesinin avukatı katıldı. Özal ailesinin avukatı soruşturmasının genişletilmesini talep etti. Mahkeme, soruşturmanın genişletilmesi talebini reddetti. Özal ailesinin avukatı ayrıca sanığın cezalandırılmasını talep etti. Avukatların taleplerinin ardından cumhuriyet savcısı, esas hakkında mütalaasını verdi. Savcı, mütalaasında Turgut Özal ın kesin ölümünün tespit edilememiş olmasının, bir hastalık sonucu mu vefat ettiği yoksa menfur bir suikast sonucu mu öldürüldüğünün, hastalanmasına müteakip vefatına kadar yapılan idari ve adli hatalar zincirlemesi sonucu gerçeğin ortaya çıkmasının engellendiği ve kaybolduğunu belirtti. Mütalaada ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Ülkemize büyük hizmetler vermiş Cumhurbaşkanı Turgut Özal ın hastalık nedeni ile değil de menfur bir suikast sonucu öldürülüp öldürülmediği konusundaki belirsizlik nedeniyle zamanında yapılmayan k- lasik otopsi ve ölüm esnasında maktulden alınmayan verileri alınmayarak delillerin kaybolmasına neden olan sorumluların ihmalleri yüzünden kirli eller ortaya çıkarılamamıştır. Çıkarılmadığı için merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal a Allah tan rahmet, bir yargı mensubu rahmet olarak da yargı adına bizi affetmesini dilemekten başka söylenecek söz kalmamıştır. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ın mekanı cennet ve ruhu şad olsun." Sanığın atılı sucu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli, kesin ve i- nandırıcı delil bulunmadığını belirten savcı, Ersöz ün beraatini talep etti. Ersöz, son sözünde beraatini talep etti. Mahkeme, sanık Ersöz'ün atılı suçu işlediğine dair yeterli belgenin olamaması ve suç sabit olmadığından beraatine karar verdi. (CİHAN)

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >>7 SİYASET Kasım Şubat Perşembe 'BAĞKUR'lular KREDİ çekerek emekli olabilecek' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Halk Bankası ile bugün imzalanacak bir protokolle BAĞKUR'luların artık kredi çekerek emekli olabileceklerini söyledi. "Emeklilik imkanı var, fakat borçları prim borçlarını ödeyemediği için emeklilik hakkını kazanamayan BAĞKUR lu kardeşlerimize inşallah Halk Bankamız 0,97 aylık faizle ve 36 ay vadeli olacak bir kredi vermek suretiyle BAĞKUR lu bu borçlarını ödeme imkanı yakalayacak ve emeklilik hakkını kazandığı gibi de sosyal haklardan hemen anında istifade etmeye başlayacak." dedi. Bu yapılandırma kredisinden istifade edeceklerin sayısının 279 bin 422 BAĞKUR lu olduğunu belirten Erdoğan, "Şu anda hükümetimizin bu noktada atacağı adımlar yapılandırmaya konu miktar 3.6 milyar Türk Lirası." diye ekledi. Kredi çekenlerin de ödemeye 3 ay sonra başlayacaklarını belirtti. ÇÖZÜM SÜRECİ ESNAFI UMUTLANDIRDI Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da ATO Congresium'da gerçekleştirilen 4. Esnaf ve Sanatkârlar Şurası'nda konuştu. Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Erdoğan, "Çözüm sürecine gelince, esnaf ve sanatkarımız gerçekten çok kritik, çok hayati bir yerde duruyor. Teröre en fazla bedel ödeyen kesimlerin arasında esnaf ve sanatkarlarımız da bulunuyor. Batı da Kuzey de ve güneyde terörün ekonomi üzerindeki olumsuz etkisine bedel ödenirken, Doğu da ve güneydoğuda buna ek olarak haraç nedeniyle kepenk kapatma nedeniyle yoksulluk göç nedeniyle teröre bedeller ödendi. Hala ödeniyor. Çözüm süreci anne babaları umutlandırdığı kadar bölgedeki esnafımızı da umutlandırdı. Fakat dükkanları yakılıp yıkılan nice esnafımız var. Ben biliyorum ki hükümetimiz onlar üzerinde hassasiyetle duruyor ve onlara gerekli desteği veriyor." dedi. Son bir buçuk yıldır tüm sabotaj girişimlerine rağmen muhafaza edilen çözüm sürecinin esnafın da huzur ve güven ortamını teneffüs etmesini sağladığını savunan Erdoğan, "6-7 Ekim olayları maalesef adete yeni bir kışkırtma tahrik olarak karşımıza çıktı. Bütün bunlara rağmen bunu bu şekilde muhafaza edecek olan yine esnaf ve sanatkarımız olacaktır. Şahsen şunu çok iyi biliyorum. Esnaf ve sanatkar arasında Türk, Kürt, Arap gibi ayrımlar yoktur, çünkü esnaf sanatkar ahidir, kardeştir. Ahilik hukukunu, ahlakını muhafaza ederek terörün oyunun bozacağınıza da gönülden inanıyorum." diye konuştu. 'ŞIMARIKLIĞA, BAŞI BOZUK- LUĞA TAHAMMÜLÜMÜZ OLMAZ' Esnaflara çözüm süreci konusunda söylentilere, dedikodulara, şehir efsanelerine asla itibar etmemeleri çağrısı yapan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu işin çerçevesi, sınırları bellidir. Bu bir pazarlık süreci değildir, bu bir taviz süreci, bir alma verme süreci asla değildir. Her zaman söyledik. Silahlar bir kenara konulacak, ne mesele varsa konuşarak, uzlaşarak siyaset zemininde çözüme kavuşacak. Bunun dışında hiçbir yola, yönteme Türkiye Cumhuriyeti asla fırsat vermez, zemin vermez, imkan da vermez. Ne terör tehdidi ne sokakları karıştırma tehdidi ne de işlenen barbarca cinayetler Türkiye nin istikamet çizgisini zedeleyemez. Şu anda hazırlanmakta olan yargı paketi ve güvenlik paketi bunlar uygulamaya girdikten sonra bu durum çok daha farklı güvence altına alınacaktır. Biz birilerini memnun etmek için değil tatmin etmek için değil 77 milyonun barışını, huzurunu, kardeşliğini sağlamak için bu yola çıktık. Şımarıklığa, başı bozukluğa da bizim tahammülümüz olmaz. Kobani bahanesiyle sokağa çıktılar. Üstelik de hemen tamamı Kürt olmak üzere 50'ye yakın kardeşimizi barbarca vahşice katlettiler. İçinde hemen hiç sivil bulunmayan bir kasaba için 200 bin insan zaten bizim ülkemize gelmiş, orada 2 bin savaşçı var, sokakları ateşe verenler şu anda Halep gibi büyük bir şehrin karşı karşıya kaldığı tehlikeyi gündeme getiriyorlar mı? Ekonomi orada, tarih orada, kültür orada, medeniyet orada, hiç gündeme getiriyorlar mı? Niye? Halep teki insan değil mi? Can değil mi? Cevabı belli, üst akıl Halep i önemsemiyorsa taşeron akıl da önemsemiyor. Bunlar taşeron. Esed barbarlığı altında 300 bin insanın katline seyirci kaldılar, hatta Esed'in barbarlığına destek verdiler, şimdi de Kobani üzerinden güya vicdan şovu yapmaya çalışıyorlar. Herkes bilsin; biz, bizim meselemizi üst akılla ya da üst aklın taşeronlarıyla değil milletimizle beraber çözüyoruz. Bu çözümde yer almak isteyene, her kim olursa olsun katkı sunmak isteyene süreçte yer vardır. Ama üst aklın esaretinde farklı niyetlerin içine girenlere sabotaj terör ve tehdit peşinde koşanlara da önce millet ardından devlete gereken cevabı verir. Şımarıklığa özellikle de başı bozukluğa, fırsatçılığa, sonu gelmeyen yersiz tutarsız isteklere milletimizin tahammülü yoktur. Biz bu meseleyi milletimizle birlikte çözüyoruz, çözeceğiz." Erdoğan, konuşmasının sonunda da BAĞKUR'luların emekli olmak için kredi çekebilecekleri yeni bir düzenlemeyi açıkladı: "Önemli bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. O da şudur: SGK bugün öğleden sonra inşallah Halk Bankası'yla bir protokol imzalayacak. Ve bununla emeklilik imkanı var, fakat borçları prim borçlarını ödeyemediği için emeklilik hakkını kazanamayan BAĞKUR lu kardeşlerimize inşallah Halk Bankamız 0,97 aylık faizle ve 36 ay vadeli olacak bir kredi vermek suretiyle BAĞKUR lu bu borçlarını ödeme imkanı yakalayacak ve e- meklilik hakkını kazandığı gibi de sosyal haklardan hemen anında istifade etmeye başlayacak. Bu yapılandırma kredisinden istifade edeceklerin sayısı 279 bin 422 BAĞKUR lu. Şu anda hükümetimizin bu noktada atacağı adımlar yapılandırmaya konu miktar 3.6 milyar Türk Lirası. Tüm BAĞKUR lu kardeşlerime Halk Bankamızın SGK ile yapacağı bu protokolle birlikte şu anda gerçekten güzel bir imkan hazırlanıyor. Bu imkanın tüm esnafımıza, tabi kredi borcunu kredi çektiği tarihten üç ay sonra ödemeye başlayacak, bir de böyle bir imkan geliyor. Ve böylece artık BAĞKUR'lu emekli olma noktasındaki bu sıkıntısını da aşmış olacak." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esnaf Şurası'nda yargıyı eleştirdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Galataport ihalesi hakkında Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı vermesi hakkında ihanetle suçladığı yargıya yönelik eleştirilerini sürdürdü. Erdoğan, "Öyle bir yargı düşünün ki ihalesi iki yıl önce bitmiş bir Galataport o- layında bakıyorsunuz ihaleyi yürütmeyi durdurma kararı vermiş. vatanseverliktir nasıl bir milliyetperverliktir. Cumhurbaşkanının ihanet-i vataniye diye bir suçu var. Peki yargıcın nesi var? O neyle yargılanacak. O neyle yargılanacak? Biz ülkeyi nasıl uçuracağız bunu düşünüyoruz, beyler yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Bu bir değil iki değil üç değil dört değil beş değil... Devamlı. Dert başka. Dert başka. Bu noktada izan arıyoruz, bu meseleyi çözmemiz lazım. Belli bir nazarla o- laylara bakamazsınız. Hakikat gözlüğüyle bakmaya mecbursunuz. Onun için adalet arıyorum adalet..." dedi. 'YAN GELİP YATANLAR VARSIN YATMAYA DEVAM ETSİN' Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da ATO Congresium'da gerçekleştirilen 4. Esnaf ve Sanatkârlar Şurası'nda konuştu. Erdoğan, konuşmasında eleştirileri tek merkezden olmakla suçladı: "Bazılarının işi gerçekten çok kolaydır. Ankara'da ofisinde oturacaksın. Nerede iş yapılıyorsa onu kıyasıya eleştireceksin. Ekonomiyi eleştir, demokrasiyi eleştir, çözüm sürecini, Suriye politikasını Irak politikasını eleştir. Hz. Mevlana ne diyor? Pergel gibi bir ayağın burada merkezde olacak, diğer ayağınla alemleri gezeceksin. Biz de bunu maalesef yanlış anlayıp iki ayağını da merkeze sabitleyip oradan her konuda ahkam kesenler var. Hiçbir sorumluluk almadan, hiçbir riskin altına girmeden adeta parmağını dahi kıpırdatmadan yan gelip yatan, yattığı yerden de önüne gelene çamur atan bir zihniyet maalesef var. Yan gelip yatanlar, varsın yatmaya devam etsinler. Ama biz bürokratın koşturmasını istiyoruz, teknokratın koşturmasını istiyoruz; Meclis'in, hükümetin, bakanların sürekli koşturmasını istiyoruz. Cumhurbaşkanı bu noktada asla istisna değildir. Koşan, koşturan, terleyen bir cumhurbaşkanı istiyor, öyle bir cumhurbaşkanı olmanın gayretini, mücadelesini veriyoruz." şeklinde konuştu. Siyasetin bütün taraflarından beklentilerinin de bu olduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Oturduğu yerden, yattığı yerden her yapılanı eleştiren, her yapılandan şikayet eden, millete değil uluslararası çevrelere, uluslararası medyaya servis yapan bir siyaset Türkiye'nin sorunlarına çözüm üreten bir siyaset olamaz. Millet, devlet, siyaset, esnaf, sanayici, işçi, memur herkes el ele verecek, herkes ter akıtacak ve Türkiye bu sayede inşallah istikrarla büyümesini idame ettirecek." 'İHANE- TLE SUÇLADIĞI YARGIYA ELEŞTİRİLERİNİ SÜRDÜRDÜ' Erdoğan, Galataport ihalesi hakkında ihanetle suçladığı yargıya eleştirilerini burada da sürdürdü: "Geçen de söyledim, yine söylüyorum. Öyle bir yargı düşünün ki ihalesi iki yıl önce bitmiş bir Galataport olayında bakıyorsunuz ihaleyi yürütmeyi durdurma kararı vermiş. Yahu iş bitmiş, adam ödemesine başlamış. Uluslararası projeler üretiyor. Bu işin inşaatı başlayacak. Bu nasıl bir vatanseverliktir, nasıl bir milliyetperverliktir. Cumhurbaşkanının ihanet-i vataniye diye bir suçu var. Peki yargıcın nesi var? O neyle yargılanacak. O neyle yargılanacak? Biz ülkeyi nasıl uçuracağız, bunu düşünüyoruz, beyler yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Bu bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, beş değil.. Devamlı. Dert başka. Dert başka. Bu noktada izan arıyoruz, bu meseleyi çözmemiz lazım. Belli bir nazarla olaylara bakamazsınız. Hakikat gözlüğüyle bakmaya mecbursunuz. Onun için adalet arıyorum adalet... Bu sıkıntıyı yaşıyoruz." "BAĞKUR lu vatandaşımız kredi sayesinde borçlarını ödeme imkanı yakalayacak ve emeklilik hakkını kazandığı gibi de sosyal haklardan hemen anında istifade etmeye başlayacak" 'LEGAL GÖRÜNTÜ ALTINDA İLLEGAL FAALİYETLERLE MÜCADELE SÜRECEK' Milletin menfaatlerini, bu vatanın menfaatlerini görmeyenlere karşı "Ahımız çok ağırdır." diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Milli Güvenlik Kurulu'ndan aldığımız tavsiye kararı sıradan bir tavsiye kararı değildi. Legal görüntü altında illegal faaliyetlerle ulusal güvenliğimizi tehdit eden tüm unsurlara karşı bu mücadele sürecek. Nitekim Bakanlar Kurulu da kararını almıştır. Bugünden geriye dönüş Allah'ın izniyle olmayacak. Her zaman ileriye bakacak her zaman ileriye yürüyeceğiz. Türkiye'nin uçması lazım." Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizi dışardan bitiremezler, bizi ancak içeriden bitirirler. İşte bunlara karşı tavrımız farklı olmalı. Son bir yıl içinde esnaf kardeşlerimizle buluşmalarımızda iki önemli hususa dikkat çektim. Paralel yapı ve çözüm süreci. Paralel yapının esnaf ve sanatkara nasıl musallat olduğunu, kimi zaman gönüllü olarak ama çoğu zaman şantajla, kumpasla, baskıyla esnaf ve sanatkarımızı sömürdüğünü bugün artık çok daha net olarak gördük ve görüyoruz. Paralel yapıyla ilgili olarak gerek yurt içinde gerek yurt dışında yaptığımız son derece isabetli uyarılar, bakıyoruz paralel yapının bazı müttefiklerini, bazı yol arkadaşlarını da rahatsız ediyor. Bütün cesaret çağrılarımıza rağmen maalesef şantajın bazı siyasiler üzerinde hala etkili olduğunu görmek de açıkçası bizi üzüyor. Ekvator Gine'sinde Türkiye-Afrika İkinci Ortaklık Zirvesi'nde Afrikalı dost ve kardeşlerimize yaptığımız u- yarılar da bu manada birilerini rahatsız etmiş. Afrikalı dost ve kardeşlerimizi bu sinsi yapı hakkında uyarmak bizim en tabii vazifemizdir, hakkımızdır. Zira farklı maskeler altında bir misyoner ve ajan tavrıyla bu yapının Afrika'da faaliyet göstermesi ülkemiz adına da dost ve kardeş ülkeler adına da ciddi bir tehdittir. Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden bu yapıyla mücadelemiz milletimizin de verdiği yetki uyarınca hız kesmeden devam edecek. Esnaf ve sanatkâr kardeşimin de bu mücadeleye omuz verdiğini, destek verdiğini biliyorum ve her birinize bu manada teşekkür ediyorum. Esnafımızın eli, kapısı, sofrası her daim açık o- lacak. Ancak sadakası ve zekatı inşallah yanlış ellere değil gerçekten ihtiyacı olanlara ulaşmaya devam edecek. Bir yanlış örnek bütün güzellikleri örtmez. Ülkemizde hamdolsun öğrencilere samimiyetle el uzatan, yoksulların elini karşılıksız tutan, gençlere milli ve manevi değerleri hiçbir karşılık beklemeden aktaran nice dernek var, vakıf var, teşekkül var. Bu ülkenin gerçek gönül mimarlarına elinizi, kapınızı ve sofranızı her daim açık tutacağınıza yürekten i- nanıyorum." (CİHAN)

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Kasım Şubat Perşembe 27 Kasım 2014 Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com GÜNÜMÜZDE AŞK Dün sabah sosyal medyada sayfama gönderilenlere bakıyordum. Çok ilginç bir yazı dikkatimi çekti. Aslında yazı mı yoksa şiirimsi bir nesir mi siz karar verin. Ama bugünün gençliğinin aşk anlayışını çok güzel özetleyen bir yazı olacağını düşündüm ve sizlerle de paylaşmak istedim. Yasin Türkaslan'ın kaleme aldığı aşk konulu yazı bakın ne diyor, nasıl bitiyor ve aşkı nasıl tarif ediyor. Değişik ve ilginç bir yorum değil mi? "Ve aşk; Yok öyle bir şey, Gidin yatın. Diye saçma bir satırla mı başlamalıydım anlatmaya. Merhaba diye başlar her aşk. Nasılsın sevgilin var mı falan felan bir sürü saçma sapan sorularla devam eder. Ya ilk günden çıkmaya başlarsınız, ya da sabahlara kadar konuşmaya. Her şeyinizi anlatırsınız bir süre sonra. Kendinize yakın hissedersiniz çünkü. Dertlerinizi anlatırsınız. Günler geçer, belkide aylar. Siz hala konuşursunuz. Her konuştuğunuz gün daha da önemli olur sizin için. Bir süre sonra hep onu düşünmeye başlarsınız. Ta ki kalbiniz bu baskıya dayanamayıncaya kadar. Uygun bulduğunuz bir saatte açılırsınız, ona hislerinizi anlatırsınız. Genellikle o da aynı şeyleri hisseder. Ve böyle böyle çok büyük bir aşk başlar. Büyük dediğime bakmayın en fazla 2-3 ay kadar. Hislerini ilk söyleyen kişi daha çok sever genelde. Hayaller kurarsınız, beraber günler geçirirsiniz. Her saat konuşursunuz. Bir takım zorluklarla karşı karşıya gelirsiniz. Çok seversiniz, ama ya öyle böyle değil. Bir süre sonra bir soğukluk girer araya, nedenini bilmediğiniz bir soğukluk. Ayrılırsınız.. Merhabayla başlayan aşk elvedayla biter. Günler geçer, aylar geçer. Hala hayali vardır yanı başınızda. Söylediği her kelime aklınızdadır. Ağlarsınız durmadan ağlarsınız. Kendinizi sokaklara atarsınız. Çok şarkı dinlersiniz. Şiirler yazarsınız ona. Günlüğünüzün her sayfasında onun adı vardır. O bunları bilmez. Çünkü bir başkasıyla çoktan yeni hayallere başlamıştır bile. Beklersiniz geri gelir diye. Gelmez. Çoktan unutulmuş eskilere karışmışsınızdır. Her aşkın sonu budur. Çok sevdiğiniz insana dönüp te bir bakın. Bir geleceğim olabilir mi benim bununla diye. Eğer bu sorunun cevabını bilmiyorsanız, boşuna yormayın kendinizi. Kandırmayın kalbinizi. Bir insana yaşattıklarınızın aynısını başka bir gün başkası yaşatır size. Bir kalbe girmeden önce iyi düşünün, Hak ediyor muyum diye. Yalnız kalmaktan korkmayın. Yalnızlık insana güç verir. Vazgeçmeyin hayallerinizden. Geçmişte kalanların geri dönüşü olamaz. Bunun bilincine varın. Yarına bakın, bırakın geçmiş güzel anılar olarak kalsın hayatınızda. Acı veren hatıralar olarak değil. Bir kere geliyoruz dünyaya. İçinizden geldiği gibi yaşayın. Geçmişte takılı kalan bir ölü olarak değil. Hiç kimseyi unutmalıyım demeyin. Unutmayın, sadece her an aklınızda olmasın. Aslında hiçbir şey kendimizden değerli değildir. Geçmişte kalanlar geleceğe bakamazlarmış. Artık mutlu olun, hayatın tadını çıkarın ve geçmişe bakmayın. Çünkü mutluluk o kadar da ulaşılmaz bir kavram değildir, Yaşamasını bilene. Ve aşk; Yok öyle bir şey, Gidin yatın." Belediyeden Koza Altın'a MÜHÜRSÜZ BASKIN Koza Altın İşletmeleri Ovacık İşletmeler Müdürü Cemalettin Çetin, "İzleme ve Denetleme Komisyonu'nun yaptığı denetlemede, ÇED ve şirket taahhütleri doğrultusunda belirlenen lokasyonlardan numuneler alınmış ve akredite laboratuvarlara gönderilmiştir" dedi. Çetin, İzmir'in Bergama ilçesi'ndeki Koza Altın İşletmeleri'ne ait Ovacık Altın Madeni'ndeki ikinci atık barajına giden borulardan birinin patlaması sonucu siyanürlü atığın Narlıca Köyü Deresi'ne aktığı haberleri üzerine yaptığı açıklamada, işletmelerinde siyanürlü atığın bulunmadığını bildirdi. İşletmelerini denetleme, numune alma hakkı ve yetkisinin "İzmir İl İzleme ve Denetleme Komisyonu ve ilgili il müdürlüklerine ait olduğunu belirten Çetin, İzleme ve Denetleme Komisyonu'nun İzmir Valiliği tarafından oluşturulduğunu ifade etti. Komisyonun her ay maden sahası içinde ve dışında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) ve şirket taahütleri Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İzmir İl Müdürlüğü, Kemalpaşa daki vatandaşlara daha iyi hizmet vermek amacıyla yeni hizmet binasının resmi temel atma törenini gerçekleştirdi. Törende konuşan Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, bu ve benzeri kamu yatırımlarıyla ilçedeki hizmet ağının daha da güçleneceğini söyledi. Hizmet kalitesini yükseltmek amacıyla çalışmalarını sürdüren Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İzmir İl Müdürlüğü, Kemalpaşa daki yeni hizmet binasının resmi temel atma törenini gerçekleştirdi. Kemalpaşa Kaymakamı Kamuran Taşbilek, SGK İzmir İl Müdürü Engin Bilgili, çok sayıda bürokrat ve vatandaşın katıldığı törende bir konuşma yapan Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, bu ve benzeri kamu yatırımlarıyla ilçedeki hizmet ağının daha da güçleneceğini söyledi. Vatandaşların her zaman hızlı ve en iyi şekilde doğrultusunda yeraltı ve yüzey suları, kimyasal arıtma çıkışı, atık barajı analizleri, hava, toz ve gürültü ölçümleri yaptığını kaydeden Çetin, şunları söyledi: "İzleme ve Denetleme Komisyonu, 24 Kasım tarihinde belirlenen lokasyonlardan numuneler alarak laboratuvarlara gönderdi. Aynı gün içerisinde Bergama Belediyesi, numune almak için kendi ekibini gönderdi. Kurul dışında numune alma yetkisi olmamasına rağmen gelen ekibe fotoğraf çekme ve numune alabilmeleri için tüm kolaylıklar gösterildi. Numunelerin alındıktan sonra mühürlenmesinin yasal zorunluluk olduğunu ve akredite bir laboratuvara gönderilmesinin mevzuat gereği şart olduğunu kendilerine izah ettik. Belediye görevlileri, mühürlerin yanlarında olmadığını, alınan numunelerin belediyede mühürlenerek şahit numunelerin tarafımıza verilmesini kabul ederek bir personele gelen ekiple birlikte gönderdik." (AA) DSİ'den İzmir'e 42 milyon liralık 5 tesis Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünce İzmir'e inşa edilen yaklaşık 42 milyon liralık yatırım maliyetli 5 tesisin, pazar günü törenle açılacağı bildirildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığının açıklamasına göre, DSİ tarafından İzmir de inşa edilen ve toplam yatırım maliyeti yaklaşık 42 milyon lira olan 5 tesisin de aralarında bulunduğu Türkiye genelinde hayata geçirilen 114 tesis, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu nun pazar günü Balıkesir de düzenleyeceği toplu açılış merasimiyle hizmete alınacak. İzmir de hizmete alınacak Kiraz-Haliller Göleti ve Sulaması, Aliağa-Çıtak Göleti ve Sulaması, Torbalı-Karakızlar Göleti ve Sulaması, Bergama-Yukarıkırıklar Göleti ile Dikili-Harputlu Göleti Sulaması tesisleriyle 9 bin 640 dekar zirai alan, modern sulama sistemine kavuşacak. (AA) Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından yapılan çalışma kapsamında, Tortum Gölü'nden toplanarak, laboratuvar ortamında çoğaltılan mikroalglerden akaryakıt üretilecek. Fakültenin hazırladığı "Erzurum'daki Doğal Su Kaynaklarından İzole Edilebilen Mikroalglerden Biodizel Üretimi" Projesi, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından 94 bin 383 lira destekle kabul edildi. Proje kapsamında, alglerin üretimi ve bilimsel çalışma için üniversite yerleşkesine 135 metrekare polikarbon sera kurularak, özel üretim sistemi oluşturuldu. Tortum Gölü'nden öğretim üyeleri tarafından toplanan mikroalgler, laboratuvar ortamında bazı işlemlerden geçirilerek, adaptasyonu sağlandı. Ardından seraya alınarak, ısısı, beslenmesi ve bakımı yapılan alglerin burada çoğalması ve büyümesi sağlandı. Seranın camlarının mercek özelliği sayesinde az enerjiyle yüksek sıcaklık elde edilen alanda, mikroalglerin üretiminde başarılı olundu. Mikroalglerin laboratuvar ortamında yağı alınarak, çevreye çok daha az zarar veren biyodizel üretilecek. Projeyle hem sadece turizm amaçlı kullanılan Tortum Gölü'nden akaryakıt üretilerek, ekonomiye kazandırılması sağlanacak hem de ağır tonajlı araçlarda kullanılan 10 numaralı yakıtların sucul canlılara verdiği zararlar önlenecek. Fakülte tarafından bölge halkına yönelik kurslar düzenlenerek, göl ekonomiye kazandırılacak. Fakültenin Dekanı Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KUDAKA tarafından desteklenen proje kapsamında, artık yaşlı göller sınıfında bulunan Tortum Gölü'nden izole ettikleri mikroalgleri, kitlesel olarak üretip, onlardan biyodizel üretimini amaçladıklarını söyledi. - "Gölü ekonomiye kazandıracağız" Tortum Gölü'nden izole edilen mikroalglerin ilk defa denenecek bir çalışma olduğunun altını çizen Atamanalp, "Tabii Tortum Gölü, turizm amaçlı iyi kötü kullanılıyor fakat ekonomiye kazandırma kısmında henüz zayıfız. Su Ürünleri Fakültesi olarak, ekonomiye katkı sağlamak için Gölden çalışma yaptık. Türkiye'de enerji açığı hat safhalarda. Bu çalışmayla ülkemizde çok önemli aşamada olan enerji açığına belki küçük de olsa bir katkı sağlamayı, bölge insanına vereceğimiz kurslarla bunun üretimini yaygınlaştırmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Atamanalp, bölgede ilk kez alglerden biyodizel üretimini amaçladıklarını belirterek, Tortum Gölü'nün sit alanı olarak ilan edildiğinden bu yana balıkçılık aktivitelerine izin verilmediğinden dolayı normalin üzerinde popülasyon olduğunu ifade etti. Bir mikroalg türünün gölde yoğun olarak mevcut olduğunun altını çizen Atamanalp, "Bu mikroalg türü çoğalmak için özel şartlar istiyor. SGK'dan Kemalpaşa'ya dev yatırım hizmet alması gerektiğini belirten Başkan Uğurlu, Bu noktada SGK İzmir İl Müdürlüğü, ilçemizdeki vatandaşlarımıza daha iyi hizmet verebilmek amacıyla bir çalışma başlatarak, yeni hizmet binasının temelini attı. Bugün de bu merkezin resmi temel atma töreni yapılıyor. Kemalpaşa Belediyesi olarak, bu hizmet binasının devreye girmesiyle vatandaşımızın daha iyi ve kaliteli hizmet almaya başlayacağına eminiz. SGK İzmir İl Müdürlüğü ne bu girişimlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Hayırlısı olsun diye konuştu. Konuşmasında kamu yatırımlarının her zaman önemli olduğuna işaret eden Başkan Uğurlu, Devletimizin daha iyi fiziki koşullarda halkımıza hizmet vermesi çok önemli bir konu. Kamudaki bu tür yatırımlar, vatandaşımıza büyük kolaylıklar sağlarken; o kurumda çalışan personele de rahat bir çalışma ortamı sunuyor. Böylece herkesin mutlu olduğu bir işleyiş sürüyor. Biz de belediye olarak, yeni kamu yatırımlarının bölgemize kazandırılmasına büyük önem veriyoruz. Bundan sonra da yenilenen ve yeni kimliğine kavuşan bir Kemalpaşa görmek istiyoruz ifadesinde bulundu. HEDEF NİSAN 2015 SGK olarak her zaman hizmet kalitesini daha da yükseltmek için çalıştıklarını belirten SGK İzmir İl Müdürü Engin Bilgili ise bu merkezin tamamlanmasıyla birlikte Kemalpaşa daki vatandaşların daha rahat hizmet alacaklarını söyledi. Toplam inşaat bedeli 1 milyon 159 bin TL olan Kemalpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi ni kısa sürede tamamlamak istediklerini açıklayan Bilgili, Nisan 2015 te merkezi bitirmeyi hedeflediklerini kaydetti. (HABER MERKEZİ) Sonuçlar olumlu Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından yapılan çalışma kapsamında, Tortum Gölü'nden toplanarak, laboratuvar ortamında çoğaltılan mikroalglerden biyodizel elde Kurduğumuz sera içerisinde bu mikroalgi çoğaltıp, bundan da biyodizel elde edeceğiz" dedi. - "Çevresellik açısından diğer yakıtlara göre çok iyi durumda" Oluşturdukları serada mikroalglerin daha hızlı çoğaldığına dikkati çeken Atamanalp, "Fosil yakıtlar, sucul ekosistemler üzerinde önemli tehditler oluşturuyor. Geçen yıl yaptığımız bilimsel çalışmada, ağır tonajlı kamyonlarda kullanılan 10 numaralı yakıtlarını sucul canlılar üzerinde çok olumsuz etkilerinin olduğu belirledik. Çalışmamızın, çevresel bir boyutu da edilecek.projeden sorumlu öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Özden Fakıoğlu da alglerin bakımını ekip olarak özenle yaptıklarını ve çoğalmasında olumlu sonuç aldıklarını söyledi. akaryakıt üretilecek Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından yapılan çalışma kapsamında, Tortum Gölü'nden toplanarak, laboratuvar ortamında çoğaltılan mikroalglerden biyodizel elde edilecek Fazla kazanan kadın daha çok şiddet görüyor Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KASUAM) ile Kadın Haklarını Koruma Derneği Denizli Şubesi tarafından "Türkiye'de toplumsal cinsiyetçi bakış açısı ve kadın" konulu panel düzenlendi. Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen panelde konuşan PAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çağla Ünlütürk Ulutaş, kadına yönelik şiddetin incelendiğinde, coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik, öğrenim düzeyine bakılmaksızın her toplumda son derece yaygın olarak görüldüğünü söyledi. - Eşinden fazla kazanan kadın şiddet riski altında Dünyada 48 toplum tabanlı araştırmada, kadınların yüzde 10 ile 69'nun yaşamlarının herhangi bir döneminde eş şiddetine maruz kaldıklarının tespit edildiğini ifade eden Ulutaş şunları söyledi: "Avrupa'da yapılan araştırmalara göre bu durum yüzde 20 ile yüzde 55 arasında değişmektedir. Aileye eşinden daha çok gelir getiren kadınların yüzde 63'nün eşlerinden en az bir kez şiddet gördüğü yapılan analizlerden ortaya çıkmıştır. Kadınların eşlerinden daha yüksek gelir getirmesi fiziksel şiddet riskini en az iki misli artırıyor. Fiziksel şiddetin en az olduğu durum, eşlerin eşit gelir elde ettiği durumdur. Türkiye'de de benzer durumlar söz konusu. Eşinden daha çok para kazanan kadınlar arasından yapılan araştırmalarda Avrupa'da görülen yüzdelik oranlar görülebilmektedir. Fakat bunu toplumun hepsine yaymak çok doğru değil." PAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Senem Ermumcu ise, kadına yönelik psikolojik tacizin hukuksal yönelimlerini anlatarak, "Genellikle kabul edilen görüşe göre, kadınların kendine güven eksikliği, saldırılara karşı koyabilme yeteneğinin azlığı, toplumsal bakış açısı gibi nedenlerle kadınların erkeklere göre psikolojik taciz mağduru olabilme ihtimalinin daha yüksek görülmektedir" diye konuştu. (AA) bulunmakta. Çevresellik açısından diğerlerine göre çok iyi durumdadır. Mikroalglerin belli bir yoğunluğa ulaşmasını bekliyoruz, ardından biyodizel üretimine başlayacağız." dedi. Projeden sorumlu öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Özden Fakıoğlu da alglerin bakımını ekip olarak özenle yaptıklarını ve çoğalmasında olumlu sonuç aldıklarını söyledi. (AA) İzmir Büyükşehir Belediyesi 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü nde ikinci Kadın Danışma Merkezi ni hizmete aldı yılında Kültürpark ta yaşama geçirilen ilk merkezin ardından Hatay Nokta da kurulan merkezin açılışına Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis 2. Başkan Vekili Hatice Tatlı, Karabağlar Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Aydoğan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Aysel Özkan ile Buğra Gökçe, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Kızbes Aydın, kent konseyi üyeleri, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda kadın katıldı. En az ihracat yapan illerde "rekor" büyüme Türkiye'de en az ihracat yapan iller arasında yer alan Tunceli, Ardahan, Bayburt, Gümüşhane ve Kars, yılın 10 aylık diliminde en fazla ihracatını artıran kentler oldu. Tunceli ve Kars bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatını 3, Gümüşhane 9, Bayburt 8, Ardahan 2,5 katına çıkardı. AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden derlediği bilgilere göre, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefleyen Türkiye'nin Ocak- Ekim 2014 dönemindeki ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,72 artarak 131 milyar 751 milyon dolara yükseldi. İstanbul 56 milyar 345 milyon, Bursa 10 milyar 677 milyon, Kocaeli 10 milyar 261 milyon dolarlık dış satımla Türkiye'nin ihracat lokomotifi oldu. - En az ihracat Tunceli'den Yılın 10 aylık sürecinde en az Kadınlar gücünün farkına varmalı Açılış konuşmasına Şiddetin olmadığı güzel günler görelim dilekleriyle başlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Hatice Tatlı, açılan merkezin kadınların bilinçlendirilmesi, desteklenmesi, güçlenmesi ve bu anlamda uğradıkları fiziksel, ruhsal, ekonomik ve cinsel şiddetin yok edilmesinde önemli pay sahibi olacağını söyledi. Sadece bu tür merkezleri açmakla kadına şiddet sorununun çözülemeyeceğini belirten Tatlı, 12 yılda 7 bin kadının öldüğü Türkiye de daha çok merkezler açarız. İzmir de bazıları tam işlevli olmamakla beraber 29 tane kadın danışma merkezimiz, Buca da 1 tane barınma diğerleri sığınma olmak üzere 5 tane de sığınma evimiz var. Son 12 yılda yüzde bin dört yüz oranında kadına şiddet artmışsa; her gün televizyonlarda bıçaklanan kadınlar, kurşunlanan ihracatın yapıldığı kentler ise 67 bin dolarlık satışla Tunceli, 374 bin dolarlık ihracatla Siirt, 724 bin dolarla Gümüşhane oldu. Tunceli, en az ihracat yapan kent olmasına karşın Ocak-Ekim 2014 döneminde ihracatını en fazla artıran kentlerden biri oldu. Ocak-Ekim 2013'de 21 bin dolar ihracat yapan Tunceli, bu yılın aynı döneminde 67 bin dolarlık dış satım yaparak ihracatını 3 katından fazla artırdı. İhracat rakamları düşük olsa da geçen yılın aynı dönemine göre satışlarını en çok artıran illerin başında Ardahan, Bayburt, Gümüşhane ve Kars geldi. Ardahan, 389 bin dolardan 1 milyon 60 bin dolara, Bayburt 130 bin dolardan 1 milyon 68 bin dolara, Gümüşhane 78 bin dolardan 724 bin dolara, Kars 326 bin dolardan 1 milyon 122 bin dolara çıktı. (AA) Yasak ava 46 bin liralık ceza Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı ekiplerince Ege Denizi'nde yasa dışı deniz patlıcanı avı yaptığı tespit edilen kişilere 46 bin lira para cezası verdiği bildirildi. İzmir Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın ve Muğla'da yasa dışı deniz patlıcanı avı yapan 40 kişi tespit edildi. Yakalanan kişilere toplam 46 bin lira idari para cezası kesildi. Açıklamada deniz patlıcanı avcılığının "3/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ"de Ege Denizi'nde sadece İzmir'in Çeşme ilçesi Karaabdullah Burnu ve Datça Yarımadası İskandil Burnu arasında kalan bölümde serbest bırakıldığı hatırlatıldı. Türkiye'de tüketimi olmayan deniz patlıcanlarının dünyada bin yıldır avlandığı belirtilerek, deniz patlıcanlarının özellikle Çin, Hong Kong, Güney Kore, Singapur ve Japonya da çiğ, kurutulmuş ve kaynatılmış olarak tüketildiği ifade edildi. Deniz patlıcanlarının bazı ülkelerde geleneksel ilaç olarak da kullanıldığının anımsatıldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Söz konusu deniz canlıları, ilaç olarak kullanılmasının yanında düşük yağ ve yüksek kalsiyum içermesi ile tamamlayıcı gıda olarak da kullanılmaktadır. Ülkemizde avcılığa serbest bırakılan alanlarda avlanılan deniz patlıcanları, Uzakdoğu ülkelerine ihraç edilmektedir. Son dönemlerde aşırı avcılık sonucunda deniz patlıcanları stoklarında bir azalma olduğu tespit edilmiştir." (AA) Büyükşehir den İKİNCİ Kadın Danışma Merkezi kadınlar, evlerinde en yakınlarından şiddet görerek ölen kadınlar var Türkiye de. Buna dur demek için buradayız hep birlikte. Her birimiz bir ucundan tutmak amacıyla buradayız dedi. İzmir Büyükşehir Belediye sinin Kültürpark ta açtığı kadın danışma merkezine 2010 dan bu yana 1850 kadının başvurduğunu hatırlatan Tatlı, Bu kadınlarımız merkezimizde hem psikolojik, hem hukuksal danışmanlık hizmeti aldı. Ama bu arada sığınma evimiz de 650 kadınımıza ve 410 çocuğumuza hizmet verdi. 4 bin 500 kadınımız insan hakları ve sağlık konusunda eğitim aldı. Ama yine de her gün çığ gibi büyüyen, tarihin en eski insanlık suçu olan kadın şiddetine dur demek mümkün olamadı. Bakanlığımız da var, neden şiddet durmadı? Bütün bunlarda çözüm, kadının önce bilinçlenmesinde ve gücünün farkına vararak ben buradayım diyebilmesindedir. Kadınlar el ele, kol kola, omuz omuza vermesini bilecek. Nerede bir kadın sorunu varsa bütün kadınlar orada el ele tutuşmasını bilecek. Ama siyasette bile görüyoruz, kadın kadının kurdu oluveriyorlar. Ama biz kadını her anlamda yükseltmek, yüceltmek durumundayız şeklinde konuştu. Hatice Tatlı iki tane kadın belediye başkanı olan ilçe belediyesi ile Bornova da da kadın danışma merkezi kurulduğunu sözlerine ekledi. (HABER MERKEZİ) ANAHTAR Betül Güler BULUT hannemeryembulut@hotmail.com KARMAŞIK OLAN BİZLER Tanıştığı fikirler insanın hayatına benimseme olarak yerleştiği andan itibaren belli bir akımın müntesibi olmuş şahsiyetler ortaya çıkıyor. Her daim doğrunun arayışı içinde kıvranıyoruz. Öyle bir an geliyor ki doğruluğuna kani olduğumuz durum, benliğimizi himayesine alıyor. Hakimiyeti altında ki fikirlerimiz insanlığa faydalı ise ne ala diyerek manen bizi yıpratsa bile olağan durumun değişmesi için çaba sarf etmiyoruz. İlim sahalarının genişlemesi bizi tembelliğe sevketmiş olmalı. Yüzlerce akım ve yüzlerce bu akımların sahibi fikir babaları bizlerin kaosa düşmesinde önemli rol oynamakta. Kim hangi fikir babasına saygı ve hayranlık duyuyorsa yaşantısını o minvalde yaşamaya özen göstermekle kalmıyor kamusal ortamını da oluşturuyor. Kargaşa farklı babalara duyulan saygının Benim babam senin babanı döver sloganını atmasıyla ortaya çıkıyor. Eskiden çocuklar kendi aralarında böyle bir cümle kullanarak hayallerinde babaları dövüştürürlerdi. İnsanlar şimdi muhataplarıyla fikirlerini dövüştürüyorlar. Yüzlerce doğru mu var? Diye bir soru gelebilir aklımıza. Esasında doğru tektir. Ama o doğruya varılacak yollar çeşitlidir. Ve insanlar hangi yolu tercih etmişlerse hele ki bu yolun mutlak surette doğru olduğuna inanıyorsa başka fikirlere açık olamazlar. Başka neşriyatlardan da faydalanamazlar. Bu minvalde hayatımıza yön vermeye çalıştığımız, Rabbimizin bizim için seçtiği dinin buyruklarını razı olduğu şekilde yaşamaya çalışırken fıkıhsal alanda ki farklılıklar biz Müslümanları birbirimize düşürdü. Ne yazık ki sevgilerimizi gösteremez, merhametlerimizi uygulayamaz olduk. Yabancılara gösterdiğimiz töleransı manevi kardeşlerimize karşı gösteremez olduk. Bu hususta hassaslık gösterenleri de eleştirdik. Ilımlı kimliğine soktuk.kim bilir bu ılımlı kimlikleri biz oluşturduk. Kargaşaya dönüşen hayatlarımız fikirlerimize kadar indi.düşüncelerimiz karmaşık hal aldıkça çözemez, çözümlenemez olduk. Kendi problemlerimizin rehavetinde boğulduk. Teselli edemez olduk yüreklerimizi, kimseyi de teselli edemedik yasa boğulmuş zamanlarda. Oysa imanın en belirgin özelliklerinden biri Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız ikazıydı. İmanı tehlikeye sokan heyulamız da cehennem çukurlarına kürek attığımızı bilemedik. Geçtiğimiz günlerde bir bacıyla tanışmıştık. Nişanlısı kendisine izdivaç için mollalarına danışması gerektiği söylemiş. İstihareye yatıldıktan sonra genç delikanlı nişanı atmış. Nişan faslı duygusal bağı kuvvetlendirdiğinden ötürü genç kız durumdan çok etkilenmiş. Helalleşmişler. Oysa Allah gönül kırgınlıklarının hesabını da soracak. İnsan hayati kararları böyle bir hassasiyeti varsa en baştan analiz ederek uygulamaya geçmeli. Belki her ikisi için de hayır olan durum budur. Gönül imtihanları en zor imtihanlar arasında yer alır. Beynin meşgul olmasını istemezsiniz ama ne çare ki düşüncelerinizin hakimi olmuştur duygular. Her ne olursa olsun Allah ın bizlerden razı olduğu yaşam biçimini öğrenmek, uygulamak ve bu hususta kamusal bir alan oluşturma çabası içerisine girmek durumundayız. Yeter ki bu hedefimiz olsun. Yollarını Rabbimiz bize açacaktır. Dünyanın duyarsızlığa gömülmüş ruhunu merhamet kilidiyle açabilmek için bol bol mağfiret dilemeliyiz

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 971Şubat 27 Kasım Perşembe Özcan PEHLİVANOĞLU MİLLİ GELİR YALAN, FAKİRLİK GERÇEK! Türkiye yakın zamanda iki önemli maden kazası yaşadı. Biri Soma da diğeri de Ermenek te. Bu iki kazada 319 insanımızı kaybettik. Ancak kazalardan sonra kaybettiğimiz madencilerin yoksul ailelerini görünce daha büyük acılar yaşadık. Evlatlarını, kocalarını, babalarını kaybeden; anne, baba, eş ve çocukların fakirlik fukaralık içinde olduğunu görmek hepimiz için bir ders oldu. Ailelerin çoğu, ölen madencilerin, ekmek parasına muhtaç olduğu için, yeterli güvenlik bulunmayan maden ocaklarına girmek zorunda olduğunu anlattı. Aslında canlı canlı mezara giriliyordu ve ölen madencilerin hepsi ve işverenler bunu biliyordu. Vahşi kapitalizm işte böyle bir şey! Ermenek te olan kazada kaybettiğimiz bir madencinin, ana ve babasının görüntü ve konuşmalarını unutmak, ömür boyu mümkün değil! Biliyorum ki, sizde böyle hissediyorsunuz. Bu gün Türkiye de 1(bir) lira ekmek parası bulamayan insanların yaşadığınıda, bu kazalar vesilesi ile bir kez daha öğrendik. Hele vatanlarını savunmayarak Türkiye ye kaçan Suriyelilere 4 milyar dolar harcayan hükümetin, Ermenek te lastik ayakkabısı parçalanmış madencinin babasına 10 liralık yeni lastik ayakkabı göndermeside, vatandaşa karşı ayrı bir küstahlıktır. Türkiye zenginleşmiştir iddiası, bu olaylarla bir yalan balonu olarak patlamıştır bin dolar milli gelir, bir çok şeyde olduğu gibi bir aldatmacadır. Kağıt üzerinde böyle bir gelir varsa bile vatandaşın bu milli gelirden aldığı bir pay yoktur. Hepsi iktidarı destekleyen zenginler ile yeni yetme yandaşların cebine gitmiştir. Türk Milletinin büyük çoğunluğu, fakirlik ve yoksulluk içindedir. Emeklisi, köylüsü, işçisi ve esnafı yapılan araştırmalara göre açlık ve yoksulluk sınırlarının altında yaşamaktadır. Devletten aldığı sosyal yardımlarla hayata tutunmaya çalışanların sayısının, 30 milyona u- laştığından bahsedilmektedir. İktidar, bu 30 milyon kişiyi ellerinden yardımı almakla tehdit etmek gibi bir politika izlemektedir. Fakirlik, yoksulluk ve açlık ile iktidara gidiş y- olu arasında adeta bir köprü kurulmuştur. Al yardımı ver oyu! Yada biz iktidar olmazsak bu yardımları bulamazsınız gibi... Bunlar Türkiye nin bugüne kadar hiç görmediği fakir halka yönelik faşist diktatöryal yaklaşımlardır. Kara iktidar döneminde, geçmiş dönem zenginleri daha çok kazanmış ve iktidar kendisine yandaş yeni zenginler yaratarak yükseldiği söylenilen milli geliri bunlar arasında paylaştırmıştır. Dolar milyarderlerimizin sayısı Japonya dan daha fazladır. Ama kimse ülkemizin, Japonya dan daha ileri olduğunu ve gelir dağılımının adaletli yapıldığını iddia edemez. Geliştik, büyüdük, zenginleştik iddiaları içi boş bir yalandan ibaret olup, Türk Milletinin çoğunluğunu kapsamamaktadır. Bana göre 60 milyon civarında insanımız, içinde bulunduğu sosyo ekonomik koşullar nedeni ile gelecek endişesi taşımaktadır. Yolsuzluk ekonomisi; Ermenek te ki madencinin babasını, parçalanmış bir lastik ayakkabıya mahkum etmiştir. Ayrıca bizi yönetenlerin, Türk Milleti dışında hemde milletimize ait olan parayı her yere savurması; aklıma gizli bir Türk düşmanlığımı var düşüncesini getirmektedir. Maden kazasında yitirdiğimiz madencinin anne babası iyi ki vardırda; gözlerimiz bir kez daha açılmıştır. Hedefimiz; Türkiye nin zenginliklerini fakir ve yoksul bırakılan Türk insanına adaletli olarak paylaştırmaktır. Sizinde amacınız boş lafla fakirlik satanlara hak ettikleri dersi vermek olsun... Bu zenginlik içinde yoksulluk, Türk Milletinin kaderi olamaz. Milletvekili Dalbudak, Kadın Meclisi'ni ziyaret etti Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak'ı Kent Konseyi binasında ağırladı. Dalbudak, yeni görevi devralan Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen ve yürütme kurulu ile bir araya gelerek yeni dönemdeki plan ve projeleri dinledi Belediye, mahalle muhtarları başta olmak üzere mahalle halkı ve cami derneklerinden gelen talepler doğrultusunda ihtiyaç duyulan camilerin, şadırvan, duvar, tuvalet ve çevre düzenleme gibi birçok ihtiyacını karşılayarak ibadete daha da uygun hale getiriyor. Bu kapsamda Aydoğdu Cami nin şadırvan, tuvalet ve çevre düzenleme işleri bitirilirken, Tunalı Cami, Karakurt Cami ve Merkezefendi Cami nin de eksikliklerinin giderilmesi için çalışmalar devam ediyor. Başkan Gürlesin, Deliktaş Mahallesi nde yapımı devam eden Merkezefendi Cami çevre düzenleme çalışmalarını yerinde inceledi. Başkan Gürlesin, kısa süre önce ziyaret ettiği ve burada mahalle sakinlerine verdiği sözü yerine getirerek caminin çevre düzenleme, şadırvan ve tuvalet yapımı çalışmalarını başlattı. Cami derneği yönetimiyle inşaat alanında incelemelerde bulunan Başkan Gürlesin, yetkili personellere talimat vererek çalışmaları yönlendirdi. Projenin birkaç ay içinde tamamlanmasıyla, daha önce caminin kötü görünen bahçesi, ibadete yakışır hale gelecek. Şadırvan tamamlandığında ise temiz ve sağlıklı ortamda insanların abdest ihtiyacını karşılayacak. Atıl durumda bulunan ve uzun süre kullanılmadığı için Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen ve yürütme kurulu, Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak'ı Kent Konseyi binasında ağırladı. Milletvekili Dalbudak, 12 Kasım'da gerçekleşen genel kurul ile faaliyetlerine başlayan Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen ve yürütme kurulu üyelerine yeni dönem çalışmalarında başarılar dileyerek, gelecek dönemdeki plan ve projeleri hakkında bilgi aldı. Kent Konseyi Kadın Meclisi faaliyetlerinin hem yerel hem ulusal anlamda kadınlar için önem arz ettiğini belirten Dalbudak, Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin gelecek dönem için hazırladıkları plan ve projeler, hem Denizlili kadınlar hem de ülkemizdeki tüm kadınlar için önem arz etmektedir. Denizli Kent Konseyi Kadın Meclisi faaliyetlerini yakından takip ediyorum, bundan sonra da Denizlili bir kadın milletvekili olarak çalışmalarına destek vermek için her zaman göreve hazırım. Yeni dönemde görevi devralan Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen ve ekibine çalışmalarında başarılar diliyorum dedi. Kadın Meclisi'nden teşekkür Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Bilsen Özen ise, Milletvekili Dalbudak'ı Kent Konseyi'nde misafir etmekten mutluluk duyduklarını ifade ederek, Milletvekilimiz Dalbudak ile bir araya gelerek yeni dönem faaliyetlerimiz hakkında konuştuk. Milletvekilimizin bizlere destek vermesi Kadın Meclisi çalışmalarına hız kazandırmak için önemli. Kendisine desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum diye konuştu. (HABER MERKEZİ) CAMİLERİN ÇEVRE DÜZENLEMESİ PAMUKKALE BELEDİYESİ NDEN Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, okul, kamu kurum kuruşlarının bina ve çevre düzenleme çalışmalarının yanında camilerin de eksikliklerini tamamlıyor işlevini yitiren caminin altındaki boş oda ise toplantı salonu, sohbet salonu ve kadınlar için ibadet eğitimi verildiği eğitim salonu şekline dönüştürülecek. Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, okullar ve camiler başta olmak üzere kamu binaları ve ortak kullanım alanlarının bize yakışan hale getirilmesi gerektiğini kaydederek, Belediye olarak bize düşen görev neyse yapıyoruz. Bugüne kadar birçok kamu binalarında olduğu gibi okul ve camilerimizin de eksikliklerinin giderilmesi için çalışma yürüttük. Okullarımız ve camilerimiz konusunda pozitif ayrımcılık yapacağımızı söylemiştik. Okullarımız, geleceğimize yön verecek çocuklarımızın eğitim yuvalarıdır. Camilerimiz ise Allah ın evidir. Bu nedenle bu iki kuruma ayrıcalık yapacağız. Merkezefendi Cami sindeki çalışmalar birkaç ay sonra bitecek ve bize yakışır hale gelecek. Ben şimdiden mahalle sakinlerimize hayırlı olmasını diliyorum dedi. (HABER MERKEZİ) PAMUKKALE PROTOKOLÜNDEN KARAHAYIT ÇIKARTMASI Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin ve Pamukkale İlçe Kaymakamı Veysel Beyru ile Vali Yardımcısı İsmail Soykan, sağlık turizmin merkezi konumundaki Karahayıt Mahallesi nde incelemelerde bulundu. Başkan Gürlesin ve Kaymakam Beyru ile Vali Yardımcısı Soykan a, başkan yardımcıları ile şehir planlama konusunda ilgili daire amirleri de katıldı. Sabah saatlerinde başlayan inceleme gezisi gün boyu sürdü. Heyetin ilk durağı, Karahayıt Termal Sağlık Kent Ormanı oldu. Başkan Gürlesin ve beraberindekiler, şehrin tamamını tepeden gören bölgeden kuş bakışıyla incelemeyi sürdürdü. Burada uygulamaya geçirilmesi düşünülen planlar, ele alındı. Şehir plancıları ve protokol, planlar üzerinde görüş ve önerilerini aktardı. Yapılması düşünülen yeşil alanlar, parklar, aktif pasif regrasyon alanları, Karahayıt ın geleceğine yön verecek çeşitli projeler enine boyuna değerlendirildi. İnceleme sonrasında Karahayıt ve Pamukkale yi birbirine bağlayacak dağın eteğinden uzanan yürüyüş yoluna geçildi. Sonrasında ise Karahayıt girişindeki kamuya ait çeşitli planlar için tasarlanan arazide incelemede bulunuldu. Gün boyu süren inceleme gezisi, TOKİ nin yapımını sürdürdüğü apart termal tesisleriyle devam etti. TOKİ 2. Etap alanı da inceleme gezisin içinde yer aldı. Başkan Gürlesin ve beraberindekiler, Karahayıt ta yerli ve yabancı turistlere hizmet veren pazaryerini de baştan sona gezdi. Ekip ayrıca, mevcut konum itibariyle faaliyetini sürdüren termal apartlar da inceledi. Gezinin son bölümünde ise termal sağlık ve kür merkezi alanında Türkiye nin lokomotifi konumundaki büyük otellerde inceleme yapıldı. Başkan Gürlesin, Kaymakam Beyru ve Vali Yardımcısı Soykan, Karahayıt Mahallesi sakinleri ve turizm işletmecisi esnaflarla, inceleme gezisi boyunca beklentilerini ve görüşlerini dinledi. Heyetin son programı ise Pamukkale Belediyesi nin yapımına destek olduğu eğitim merkezi oldu. Başkan Gürlesin ve Kaymakam Beyru, burada düzenlenen toplantıya katılarak birer konuşma yapıp vatandaşlara hitap etti. Eğitim yuvasından faydalanan çocuklar Başkan Gürlesin ve Kaymakam Beyru ya büyük ilgi gösterdi. Çocuklar, Başkan Gürlesin ve Kaymakam Beyru dan bol bol imza istedi. (HABER MERKEZİ)

10 SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ Kasım Şubat Perşembe Servis sektörü yerine "PDY / PÖ" kodu kullanılacakmış Mehmet BARLAS SABAH GAZETESİ Kavramları gerçek anlamları dışında ve yozlaştırarak kullanabilmek acaba bizim dilimizin kötü niyetlilere tanıdığı bir imkân mı, yoksa toplumsal genlerimizde "Çatal dilli" olmak gibi bir nitelik de mi var? Şu "Hizmet" kavramını kullanarak insanların duygularını sömürenlerin yaptıklarına bir baksanıza... "Hizmet"i yabancı dile çevirdiğinizde bunun karşılığı olarak "Servis" kelimesi çıkar. Servisin türevlerinden biri de "Servis sektörü" değil midir? Artık resmi yazışmalarda "Servis sektörü" y- erine "PDY/ PÖ" kodu kullanılacakmış. Bunun açık yazılımı da "Paralel Devlet Yapılanması/ Pensilvanya Örgütü" şeklindeymiş. Hoşgörülü olmak Ama dilin bu şekilde kullanılması sadece "Hizmet"in çarpıtılmasında kalmıyor ki... "Hoşgörü" de bu tür bahtsız kavramlardan bir diğeri değil midir? Mesela sürekli "Hoşgörülü" olduğumuzu söyleriz ama bu coğrafyada birlikte yüzlerce yıldır yaşadığımız farklı dinden ve etnik kökenlerden olan insanların neden artık buralarda yaşamadıklarını pek sorgulamayız. İstanbul'un Rumlarının neden buharlaştıklarını, 6-7 Eylül gecesi İstanbul'da neler olduğunu merak bile etmeyiz... 20'nci yüzyılın ikinci yarısında mikrofonu e- line alan her siyasetçi "Laik, demokratik, sosyal hukuk devletiyiz" söylemini tekrarlamadı mı? Ama aynı anda birileri "Laikliği korumak için demokrasi bir süreliğine rafa kaldırılmalı" diye darbe çığırtkanlığı yaptığı zaman da, bunu "Yaa, ne zaman darbe yapılacakmış" diye doğal karşıladık ve hiç şaşırmadık... Ne kadar halkçıyız? "Halkçılık"ı severiz ama "Halk"a pek güvenmeyiz... "İttifaklarımız"la övünürüz ama "Müttefiklerimiz"i pek sevmeyiz. "Batılı olmak" hedefimizdir ama "Batı"nın Türkiye'yi bölmek istediğine inanırız. "Öğretmenler Günü" kutlanırken hepimiz hayatımızda ve belleklerimizde yer etmiş öğretmenlerimizin yaşayanlarını saygıyla, vefat etmiş olanlarını da rahmetle andık. Ankara Atatürk Lisesi'ndeki bir askerlik hocamı hatırladım ben de o sırada... Sevgi ve şefkat dolu emekli bir subaydı... Yazılı sınav öncesinde "Kopya çekmek ahlak dışı bir davranıştır" içerikli bir konuşma yapardı... A- ma düzenin sadece ahlak kuralları ile korunmasına pek inanmadığı için, daha sonra kopya çekmenin müeyyidelerini alfabe harfleri ile sıralayarak hatırlatırdı, - A kopya çekeni terk-i tahsil ettiririm, B kopya çekenin gözünü patlatırım, derdi... Baba adamlar Hepimiz bu konuşmayı gülümseyerek dinlerdik ve bu öğretmen için "Çok baba adam" derdik. Yıllar sonra Antalya'da askerlik yaparken, alay komutanımız da sevgi ve şefkat dolu ama sert söylemleri olan bir albaydı... Askerler de ona "Çok baba adam" demeye başlamışlardı. Bir gün bu albay sabah içtimaında mikrofonu eline aldı ve "Bazılarınız benim için 'Baba Adam' diyorlarmış. Bana 'Baba adam' diyenlerin gözünü patlatırım" diyerek k- endisine sevgi duyanları uyardı. Kısacası bu "Baba Adam" kavramı da "Hizmet"in olduğu gibi farklı anlamlara çekilebilir Abdurrahman D L PAK YENİ AKİT GAZETESİ Bu kadar çok kurtarıcı olunca Hani derler ya, horozu çok olan köyde sabah geç olur diye.. Parti sayısı hızla artmaya devam ediyor.. Haberiniz olsun merkez sağda yeni parti daha kuruluyor! Seçimlere daha 7 ay var. Siyasi piyasa amma hareketli.. Birileri kesenin ağzını açtı anlaşılan. Son birkaç haftada kurulan partilere bakalım bir. Prof. Dr.İdris Bal ındemokratik Gelişim Partisi, CHP den ayrılan, Ulusalcı Kemalist, LaikçiEmine Ülker Tarhan ın Anadolu Partisi, AK Parti den ayrılan İdris Naim Şahin in katıldığı MİLAT Millet ve Adalet Partisi ve son olarak da 21 Kasım günü Ahmet Kaya, Milli Mücadele Partisi ni kurdu. Ve yeni bir partinin daha yolda olduğu öğrenildi. Partinin merkez sağın ağır topları tarafından kurulacağı belirtildi. Partinin kurucu üyelerinden Demokraside Birlik Vakfı ve İnsani Değerler Derneği Genel Başkanı Mehmet Bozdemir temel hedeflerinin toplumsal uzlaşı ve barışı temin olduğunu söylüyor.. Bozdemir e göre Hukuk, güvenlik güçleri itibarsızlaştırıldı, devlet itibarsızlaştırıldı. Partilerini milletten gelen talepler üzerine kurduklarını i- fade eden parti kurucularının hemen hepsi grup kurmaktan söz ediyor. Partilerine transfer olacağından söz ediyorlar. Örgütlenmeyi tamamlayarak seçimlere gireceklerini söylüyorlar.. MİLAT 5 Aralık ta büyük kongresini yapacak.. İdris Naim Şahin de bu oluşuma destek verenlerden. Öte yandan; yasa dışı dinlemelerle ilgili paralel yapı iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak da partinin kurucuları arasında y- er alıyor. Hazırlık çalışmaları bir süredir devam eden Milli Merkez Hareketi bir sorun olmazsa şu günlerde yeni bir partinin kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı na verecek.. Partinin adı da o zaman belli olacak. Partinin kurucuları arasında Türk Parlamenterler Birliği Onursal Başkanı, Demokrat Parti eski Grup Başkanvekili ve Denizli eski Milletvekili Hasan Korkmazcan, ANAP İzmir eski Milletvekili ve Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şube Başkanı Metin Öney, Hazineden Sorumlu Devlet eski Bakanı, DYP eski Milletvekili Ufuk Söylemez, Çalışma eski Bakanı, ANAP ve MHP eski milletvekili Yaşar Okuyan gibi isimlerin olduğu belirtiliyor. Adı henüz netleşmeyen partinin genel başkanlığını Hasan Korkmazcan ın yapması bekleniyor. Bu yeni oluşum içinde, öyle anlaşılıyor ki Milliyetçi, Sağ, Ulusalcı bir ittifak sözkonusu.. Milli Merkez hareketinde yer alan emekli amiral Türker Ertürk yeni oluşumu beklemeden Anadolu Partisi isminde farklı bir siyasi oluşumun kurucuları arasında yer alması üzerine Milli MerkezGenel Sekreteri Haluk Dural Bilgimiz dışında, yönetim kurulumuza haber vermeden bir siyasi partinin kurucuları arasında yer almıştır. Bu nedenle Milli Merkez le herhangi bir irtibatı kalmamıştır şeklinde bir açıklama yapmıştı.. Milli Merkez, Kemalist bir oluşum aslında.. Bu oluşumda kim yok ki,hüsamettin Cindoruk tan Zekeriye Beyaz a herkes var.. Ali Topuz, Aslan Bulut, Ataol Behramoğlu, Ferit İlsever, Kemal Alemdaroğlu, Kemal Anadol, Metin Öney, Necla Arat, Serhan Bolluk, Şahin Mengü, Şule Perinçek, U- fuk Söylemez, Yekta Güngör Özden.. Bu oldukça ilginç bir oluşum, MHP, CHP, İP, ANAP, DYP herkes bu çatının altında bir arada.. ADD, ÇYDD, bazı Alevi dernekleri, İşçi Partisi, bazı oda temsilcileri, bazı spor kulübü başkanları, emekli generaller, akademisyenler, sanatçılar yani olmayan yok.. Ulusalcıların çatı partisiolmaya aday bir siyasi oluşum sözkonusu.. CHP den bazılarının desteğini alabilirler. İP de destek verir.. Başkaları da.. Sonuç ne olur, onu sandıkta göreceğiz.. Pakete mi girmeli, paketten mi çıkmalı? Nuriye Akman ZAMAN GAZETESİ Başbakan Davutoğlu nun Tunceli ziyareti Alevi talepleri için yeni bir umut ışığı doğurdu. Önümüzdeki günlerde cemevlerinin su, elektrik, maaş giderlerini karşılamak, üst düzey bürokrasi şemasına Alevileri dahil etmek, zorunlu din derslerindeki Alevilik bahsini bu inanca mensup kişilere yazdırmak ayrıca müfredata seçmeli Alevilik dersi koymak ve dedeleri ziyaret için Mekke ve Kerbelâ ya göndermek gibi ilkleri kapsayan paketin açılması bekleniyor. Kurumların ilkesel düzeyde çalışmayıp konjonktür ve güce odaklı hizmet verdiği, yüzlerce yıllık önyargıların zihinlerde taptaze yaşadığı ülkemizde bu yeni düzenleme sorunun çözümüne sağladığı pozitif katkıların yanında din-devlet işlerindeki sakatlığın pekişmesi gibi olumsuz bir sonuç da doğurabilir. Alevi haklarının iadesi sürecinin sağlıklı işlemesi isteniyorsa, Sünnilerin gerçekten Sünni olup olmadıkları yani hayatlarını peygamber ahlakıyla yaşayıp yaşamadıklarıyla yüzleşmeleri gerekiyor. Aksi takdirde Alevi açılımları göz boyamanın ötesine geçemez. Kestirmeden söyleyelim; ülkenin her şeyden önce Sünni açılımına ihtiyacı var. Ama bunu devletten beklemek abesle iştigal, çünkü Sünnilik dini kisve giymiş siyasi bir kavram. Sünniler taa E- mevilerden başlayıp Osmanlı da zirveye çıkan politik bir anlayışın esirleri olmaktan kurtulursa, kendileriyle birlikte Alevilerin de yollarını açarlar. Devletin dizayn ettiği, Allah yerine iktidara biatı esas alan, yöneticilerin âli menfaatleri adına dinin hak ve özgürlükler bağlamındaki en temel ilkelerini hiçe sayan uygulamaların sünnetle uzaktan yakından ilgisi yok. Sünni lider kimse din onun tekeline giriyor, Kurani değil beşeri bir tapınma sistemi içinde kaybolunuyor. Oysa halifelik, usulleri peygamberin belirlediği özel derûni bir eğitimden geçerek insan-ı kâmil mertebesine ulaşanların sıfatıdır. Devlet başkanları otomatikman halife olamazlar. Cumhuriyetle birlikte yasal olarak ortadan kalkmasına rağmen halifelik inancı hem yöneticilerde hem de yönetilenlerde devam ediyor. Bu da iktidarı ele geçirenlere açık ve gizli bir dokunulmazlık getiriyor. Peygamberin hayatı toplumsal problemler uhulet ve suhuletle nasıl çözülür? sorusunun eşsiz cevaplarıyla doluyken, bunların arasında kendi dünyevi iktidarının bekası için tek bir uygulama yokken, takipçileri ona tuhaf sünnetler izafe etmekten çekinmiyorlar. Zavallı halk da hasbelkader Alevi yerine Sünni olmaktan gurur duyup, cumaları gittiği camide içeriğini muktedirlerin belirlediği hutbeleri dinleyerek huzur buluyor.ne zaman ki Sünniler bu kavramın yapaylığını, devletten din hizmeti talep etmenin ağır bedelini, İslam ın güzel ahlak diye özetlenebilecek ruhundan soyulup folklorik bir düzleme kaydırıldığını fark eder, Alevilik meselesi o zaman çözülür. Sünniler devlet dini tekelinden kurtulmadıkça Aleviler aynı esareti talep etmeye devam edecekler. Elbette istedikleri esaret değil özgürlük ve bu en doğal hakları. Ancak Sünnilere devletin dağıttığı maddi manevi payları almalarıyla terazi eşitlenmeyecek. Devlet nasıl ki Alevilere kendi tanımlarının dışında bir inanç biçimi dayatamazsa, Sünnilere de bu zulmü yapamaz. Nebilerin yaşam hikâyeleriyle kutsal metinler eninde sonunda bir yoruma muhtaçtır ve bu yüzden de tarih boyunca değişik anlam ekolleri oluşmuştur. Herkesin dinini kendi idrak kapasitesince yorumlayarak yaşayabilmesi gerekir. Kim kimin idrakini beğeniyorsa onu izler, bedelini de öder. Yeter ki bunu siyaset ve silah gücünü elinde tutan devlet aygıtı belirlemesin. Devlete düşen tek görev özgürlüklere kullanım alanı açmak ve grupların birbirleri aleyhine kısıtlama getirip şiddet uygulamasını önlemektir. Demokrasi ancak böyle yeşerir. Tunceli de Sayın Davutoğlu na sunulan istek paketinde üçüncü köprüye Şah İsmail adı verilmesi, Alevi köylerine cami yapılmaması, aşure gününün resmi tatil ilan edilmesi gibi sembolik değeri yüksek maddeler var. Diyelim ki Alevilerin tüm arzuları peyderpey yerine getirildi. Bu sürece Sünnilerin yüzyıllardır içine tıkıldıkları devlet paketlerinden çıkıp özgürleşmesi eşlik etmezse, eski tas eski hamam devam eder gider Bunların hepsi çatı partisi iddiasında ama, çatıların sayısı o kadar çok ki, çatılar için de bir çatı gerekiyor.. Aslında çatı değil, bunlar yamalı bohça.. Bunlar nereye gideceklerini bilmiyorlar.. Ne kadroları var, ne projeleri, ne de sosyolojik bir tabanları.. Oysa, gideceği yeri bilmeyen bir kaptana hiç bir rüzgâr fayda sağlamaz.. CHP den şikâyetçiler, MHP den de. AK Parti ye de karşılar.. AK Parti den bir şey alamazlar.. Ama CHP ve MHP den bir kaç oy alabilirler. Alsınlar, iyi olur aslında.. Bir sohbette, bir arkadaş sordu: Yahu, bunlar niye parti kuruyorlar, bu kadar parti var, kazanamayacaklarını bilmiyorlar mı? Bir arkadaş cevap verdi: Bilmek istemiyorlar.. Hayalleri ile oyalanıyorlar, asıl sorun, bunlar gitmek istediklerinde kimse bunları kabul etmiyor, bütün kapılar yüzlerine kapanınca da, bunlar da gidip kendi partilerini kuruyorlar. Gerçekleştiremedikleri ve gerçekleşmeyecek hayalleri ile avunmak için parti kuruyorlar.. Kendi sanal dünyalarında konuşacakları, bağırıp çağıracakları birilerini buluyorlar, deşarj oluyorlar, bu açıdan da psikolojik rehabilitasyon için fonksiyonel yapılar. Emekli derin devlet kadrolarının sosyal kulübü olarak önemli.. dedi.. Ne CHP ile oluyor, ne MHP ile, ne de onlarsız oluyor. O zaman gidip kendileri için ayrı bir parti kuruyorlar.. Dernek kesmiyor, sivil düşünceleri yok. Biraz da kendilerini dev aynasında görüyorlar. Halaskâr Zabitanzannediyorlar kendilerini.. Vatana hizmet aşkı ile yanıp tutuşurken, darbe yapma hayalleri kurarken, bir anda hayallerinin dibe vurmasını, suçlanmayı, sanık sandalyesine oturtulmayı hazmedemiyorlar.. Kurulan bütün bu partiler kaçtıkları şeye doğru koşuyorlar aslında. HepsiAK Parti ye çalışıyor.. Bu gerçek onların şuuraltını rahatsız ediyor, bunları duymak bile istemiyorlar.. Ne yaparlarsa yapsınlar olmuyor işte. Durmak yok, yola devam. Bakalım bundan sonra parti kurmak için sırada kim var, bekleyip göreceğiz.. Selam ve dua ile

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 Dünya AKS Acil Yardım 112 Bankas Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Dünya Bankas Çok Tarafl Yat r m YANGIN TELEFONLARI Garanti Ajans MIGA n n cra Kurulu Ba kan İzmir 110 (CEO) Karşıyaka Keiko Honda, zmir Büyük ehir Kadifekale Belediye Ba kan Kocao lu nu Bornova ziyaret etti. 388 Honda, Sizinle Bostanlı birlikte çal t k 386 ve gelecekte Buca de çal aca z Bize 61 i birli i Karabağlar f rsat verdi iniz için te ekkür Çamdibi ederiz. dedi. Ziyarette MIGA Çiğli Risk Yönetimi Üst 376 Düzey Balçova Yetkilisi Franciscus Linden, K demli Evka Sigorta Uzman Christopher Evka Millword, Gaziemir Dünya Bankas Uluslararas Finans Hatay Kurulu u (IFC) Avrupa, Narlıdere Ortado u ve Kuzey 238 Afrika Yat r mlar Sorumlusu Güzelbahçe 234 Elif 25 Çevik 34 ile Büyük ehir Belediyesi bürokratlar da HASTANE TELEFONLARI haz r bulundu. -Devlet Hastaneleri- Büyük ehir Belediyesi nin çe itli projeleri Aliağa için IFC den kredi N.S. İşgören Alsancak ald n hat rlatan Honda, Alsancak Acil Servis Size nas l daha iyi hizmet veririz, Ağız ve Diş Sağlığı onun Alsancak için buraday z. Diş Hast. diye 464 konu tu Dünya Atatürk Bankas n n Devlet misyonu hakk nda Behçet Uz bilgi veren Honda, zmir e Bornava Dev. daha Hast. önce kredi 375 verdi imiz gemi, Bozyaka tramvay Eği. Hast. ve trafik sistemi gibi 50 projeler Buca S.D. var. Hastanesi Gelecekte de çal aca z. Çeşme A. Çizgenakat Bize i birli i f rsat verdi iniz Foça için 812 te ekkür ederiz. Göğüs dedi. Hastanesi Dünyada sadece üç33 Konak Diş Hastanesi belediyeyle çal t klar n Karşıyaka belirten CEO Honda, bunlar n Sao Çiğli Dev. Hastanesi Paulo, Menemen stanbul Dev. Hast. Büyük ehir ve59 zmir Nejat Hepkon Büyük ehir oldu unu aç. Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Ba kan Urla Dev. Kocao lu Hastanesi ise, 752 Finans yap s n belirli Tepecik Dev. Hast. bir noktaya getirmeden, kendi özkaynaklar n zla -Belediye Hastaneleriyat r m yapmadan Eşrefpaşa zaten Bel. Hast. dünya 293 kredi sahnesine ç ans n z yok. Bizim de bir -Özel Hastanelerhaz rl k evremiz oldu, bugünlere Anadolu Tıp Merkezi kolay gelmedik. Finans ve borç Agora Tıp Merkezi yap m za Atakalp Kalp özen Hastanesi gösterdik. 483 Kararl ve Atakent istikrarl çal malar m z Tıp Merkezi sonras nda Atagöz Göz art k Hastalıkları Hazine ye 435 vadesi geçmi borcumuz Atafizik, Fizik Ted. Mer. kalmad. 231 Bugün çok Batıgöz farkl bir Hastanesi noktaday z. 489 diye konu tu. Bornova Tıp Kocao lu, Merkezi tüketim 388 için Bornova Özel Tıp Mer kredi almad klar n, sadece Bornova Özel finansal geri dönü Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi klar n ve daha dü Buca Sağlık Merkezi nda Central Hospital kredi almaya çal t klar n kaydetti. Can Tıp Merkezi Kocao lu, Caner Göz Dünya Merkezi Bankas heyetine Büyük ehir Çağdaş Tıp Merkezi Belediyesi nin 285 önemli projeleri Çankaya hakk nda Tıp Merkezi bilgi de 425 sundu Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center Kasım 2014 Perşembe Yunus Emre Enstitüler i kültürümüze sahip çıkıyor Macaristan ın başkenti Budapeşte deki Yunus Emre Enstitüsü nü ziyaret eden AK Parti Manisa Milletvekili Yurttaş, "Hem kültürümüzü hem de ülkemizi tanıtan faaliyetlere her zaman destek vermeye hazırız" dedi AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş, Macaristan da Başkent Budapeşte de bulunan Yunus Emre Enstitüsü nü ziyaret ederek çalışmaları yerinde inceledi. Yurttaş, ayrıca Macaristan da Galiçya Şehitliği, Gül Baba Türbesi, Son Osmanlı Valisi Abdurrahman Paşa nın Mezarı, Macar Parlamentosu, Estergon Kalesi ni de ziyaret etti. Budapeşte de bulunan Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Yakup Gül Yunus Emre Enstitüsü yurt dışında kurduğu merkezlerde eğitim ve öğretim çalışmalarının yanı sıra kültürel ve sanatsal faaliyetler yürütmekte, bilimsel araştırmalara destek vermektedir yılında faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsünün bugün itibariyle yurt dışında 30'un üzerinde kültür merkezi bulunuyor. Bu merkezlerde isteyen herkese Türkçe öğretiliyor. Çeşitli seminerler, sempozyumlar, konferanslar ve paneller düzenlenen merkezlerde kültür ve sanat dünyasının önde gelen isimleri sanatseverlerle buluşuyor. Bizleri burada ziyaret ederek manevi destek veren milletvekilimiz sayın Dr. Muzaffer Yurttaş a teşekkür ediyorum dedi. AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş Yunus Emre Enstitüsü yurt dışında çeşitli ülkelerde açacağı Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri ile Türkiye'nin, Türk dilinin, kültürünün, sanatının ve tarihinin tanıtılması adına çalışmalar yapacaktır. Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinde bilimsel projeler, kültürel etkinlikler ve kurslar aracılığıyla bir taraftan Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlanırken, diğer taraftan Türkiye ile diğer ülkeler arasında dostluk pekiştirilecek ve kültürler arasındaki münasebetler artırılacaktır. Yunus Emre Enstitüsü, yurt dışında bulunan Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri aracılığıyla kültür ve sanatımızın en güzel örneklerini dünyaya tanıtmakta, kültürel etkileşim ve paylaşıma katkı sağlamaktadır. Yurttaş açıklamasında Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri bünyesinde yürütülecek olan Türkçe dil kursları sayesinde hem yabancı dil olarak Türkçe öğrenmek isteyenlere Türkçe öğrenim imkânı sağlanmış olacak hem de ilgili ülkelerdeki Türk vatandaşlarının, dillerini daha yakından tanımaları temin edilerek, Türkiye ile kültürel bağlarının devamı sağlanacaktır. Müzik, modern ve klasik Türk el sanatları, tiyatro, sinema, fotoğraf, edebiyat, Türk mutfağı vb. alanlarda Türkiye nin zengin kültür birikimini paylaşmak amacıyla konserler, sergiler, atölye çalışmaları, sahne gösterileri, film gösterimleri, bilimsel toplantılar, aydın buluşmaları, sanat kursları ve benzeri pek çok faaliyet düzenlemektedir. Sadece Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinin bulunduğu ülkelerde değil, dünyanın pek çok ülkesinde ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği hâlinde fuar, festival vb. organizasyonlara katılım sağlanmaktadır Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde kurulan Yunus Emre Türkçe Eğitim ve Öğretim Merkezi (YETEM), öncelikle Türkçenin bir dünya dili olarak yurt dışında öğretilmesi hususunda faaliyetlerde bulunmak, eğitim-öğretim sürecinde kullanılacak ders araç gereçlerini hazırlamak ve Türkçe üzerinden Türkiye nin tanıtım faaliyetlerine katkıda bulunmak üzere çalışmalarına devam etmektedir dedi. Yurttaş İktidarlarımız sayesinde ata yadigarı eserlere sahip çıkıyoruz, eserleri TİKA vasıtası ile ayağa kaldırıyoruz, Türkçe dil bayrağımızı dünyanın dört bir yanında dalgalandırıyoruz ve kültürümüzü dünyaya tanıtıyoruz. Emeği geçenlere binlerce teşekkürler dedi. (HABER MERKEZİ) TİYATRONUN YILDIZLARI DEMİRCİ'DE Manisa Büyükşehir Belediyesi kültür ve sanat etkinlikleri çercevesinde,aşka Olan Meylim Senin Yüzünden tiyatro oyunu Demirci'li sanatseverler ile buluştu. Kayra Şenocağın yazıp yönettiği oyunda Fatoş Kabasakal,Hande Katipoğlu,İrfan Kangı,Kerem Poyraz rol aldı.oyuna Demirci'lilerin ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiğini söyleyen Büyükşehir Koordinatörü Kazım Aysan''Büyükşehir olarak alt yapı faaliyetlerimizin yanında bu tip nitelikli sosyal ve kültürel projeler ile Demirci'nin sanat hayatına bir renk katıyoruz.izleyiciler televizyonlardan izledikleri sanatçıları yakından görme imkanını buluyor.eğitim kenti Demirci'de bu tip faaliyetleri çeşitlendirerek çoğaltmamız gerekiyor.bu konuda bizlere destek veren Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün beye çok teşekkür ediyoruz.''dedi. Gerek oyunun konusu gerekse oyuncuların performansı Demirci'lilerden büyük alkış alırken,bu tip faaliyetlerin devamını istediler. Oyun sonunda Demirci Belediye Başkanı Selami Selçuk ve Büyükşehir Koordinatörü Kazım Aysan tarafından sanatcılara çiçek takdim edildi.salona gelen seyircilerde sanatcılarla hatıra fotografı çektirebilmek için uzun kuyruk oluşturdular. (HABER MERKEZİ) -Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Manisa nın Demirci ilçesi Yeşildere minde 45 E 7289 plakalı kamyon yük Çesav Tıp Merkezi Mahallesinde Manisa Büyükşehir Belediyesine ait Kamyon yük boşaltma sonucu dereye uçtu. Kazada ölen ve -Körfez Ulaşım İskelelerboşaltma sırasında freni boşalması Ölümden Dünyaca Çeşme Sissus ünlü uluslararas kredi Has sırasında freni boşalması sonucunda yaralanan olmazken kamyonda küçük çaplı hasar oluştu. Kaza kamyo- Konak Çınarlı Hastanesi dereye uçtu. Edinilen bilgiye göre derecelendirme kurulu u Moody s, Karşıyaka DÖNDÜ Çiğli Özel Sağ Manisa nın Demirci ilçesi Yeşildere nun yük boşaltma sırasında freninin temmuz ay sonunda Alsancak Mahallesinde Manisa Büyükşehir Belediyesine ait Ferhat Bacak yöneti- iddia edildi. (HABER MERKEZİ) Bostanlı boşalması sonucu meydana geldiği Diyabet Hastanesi yay mlad son raporunda Diamed Dah. Dal Mer Bayraklı İskele zmir Doğa Tıp Büyük ehir Mer. Belediyesi nin Pasaport İskele ulusal Dr. Sıhhat ölçek Tıp kredi Merkezi notunu Aa3, küresel 47 ölçekte kredi notunu Baa3 olarak aç t. zmir, Moody s taraf ndan verilen söz konusu notlar iki y ld r korumay -Türk Telekom- Avşar Palmiye Sema Sineması Göztepe İskele ba ar yor. Efes K.B.B. Merkezi Raporda zmir 446 Büyük ehir in güçlü faaliyet marjlar, dengeli nakit ak n n ba ar l yönetim stratejisiyle birlikte kendi kendini Üçkuyular finanse İskele etme kapasitesi Arıza 121 Cinemaximum Konak Sineması sa lad ve Ege Sağlık Hastanesi bu durumun, geçen 00 be y l Bilinmeyen içinde Numara toplam gelirlerinin 11811yakla k Cinemaximum yüzde 4 üne denk 446 gelen finansman Desem fazlal ndan Sineması 422 da anla ld ifade edilmi ti. Moody s, belediyenin Ege Tüp Bebek bugüne Merkezi kadar bütün borçlar n n 45 Danışma anapara ve faiz geri 444 ödemelerini fazlas yla kar lamaya yeterli miktarda Karşıyaka nakit Sineması rezervi bulundurdu unu, bunun da -Elektrik istikrarl bir Arıza- nakit yönetimi Egeria Çocuk stratejisi Sağlık izlemesinden kaynakland n vurgulam t. İzmir Sİneması Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 27 Şubat Kasım Perşembe Adıyaman'da yaklaşık 6 ay önce açılan yara bakım merkezi, Türkiye'nin her bölgesinden şifa arayan hastaların başvurduğu yer haline geldi. Tıbbi Hizmetler Başkanı Opr. Dr. Kılınç, Burada hem tıbbi hem de fiziki açıdan kaliteli bir hizmet veriliyor dedi Yoğun kullanıma bağlı olarak kasları kemiklere yapıştıran bağlarda (tendon) ortaya çıkan kas yırtıkları ve daha ileri yaşlarda görülen yıpranma omuz ağrılarına neden oluyor. Uzmanlar, kas yırtılmalarının daha çok gençlerde ve kafa üstü sporcular olarak bilinen; voleybol, basketbol, tenis, yüzme, hentbol ve halter sporlarıyla uğraşan kişilerde görüldüğünü vurguladı Acıbadem Hastanesi Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuran Türkçapar, "kırmızı renkli, hassas, sıcak, eklem şişliği" olarak bilinen gut hastalığının tedavi edilebildiğini belirterek, etkin bir tedavi ve diyetle gut ataklarının önüne geçmenin mümkün olduğunu söyledi Acıbadem Hastanesi Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuran Türkçapar AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastalığın eklemlerde ani şekilde gelişen ağrı, kızarıklık, şişlik ve hassasiyete neden olduğunu ve mikrobik özellik taşımadığını, hastalık nedeniyle genellikle ayağın başparmağının tutulduğunu ancak diz, ayak bileği, dirsek, el parmağı gibi eklemlerin de etkilenebildiğini ifade etti. Hastalığın erkeklerde daha sık görüldüğünü, menopozla kadınlarda da yatkınlığın arttığını vurgulayan Türkçapar, şunları kaydetti: "Hastalık nedeniyle eklemdeki ağrı ve hassasiyet o kadar şiddetli olur ki, hasta üzerine basamaz, hareket ettiremez, ayakkabı giyemez hatta yorganın bile değmesini istemez. Ağrı ilk saat içinde daha da şiddetlenir. Atak birkaç günle bir kaç hafta içinde kendiliğinden geçer. Bazen o eklemde daha azalmakla birkaç hafta daha rahatsızlık kalabilir. Gut, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Etkin bir tedavi ve diyetle gut ataklarının önüne geçmek mümkündür. Çoğunlukla metabolik sendromun da bir parçasıdır. Kolesterol, trigliserit yüksekliği (hiperlipidemi), yüksek tansiyon, aterosklerotik kalp hastalığı, diyabet gibi hastalıklarla birlikteliği fazladır." - "Aşı alkol tüketiminden, et ve sakatattan uzak durulmalı" Türkçapar, idrar yoluyla atılamayan ürik asitin kandaki seviyesinin yükselmesiyle ürik asit kristallerinin oluştuğunu ve bu oluşumun eklemde veya çevresindeki dokuda birikerek inflamasyona (iltihap) ve gut atağına neden olduğuna işaret ederek, hastalığın oluşumunda rol oynayan risk faktörleri hakkında şu bilgileri verdi: "Gut için aşırı alkol tüketimi, et ve sakatat ağırlıklı beslenmek önemli bir neden. Belli hastalıklarda gut gelişimi daha fazladır. Kontrolsüz kan basıncı, diyabet, yüksek yağ ve kolesterol seviyeleri, damar sertliği bunlar arasında yer alıyor. İdrar söktürücüler, kanı sulandırması amacıyla alınan düşük doz aspirin, organ nakli tedavisinde organın atılımını önleyen bazı ilaçlar, lösemi tedavisinde kullanılan ilaçların yanı sıra, yoğun hücresel yıkımla aşırı ürat üretimi de hastalığın nedenleri arasında yer alıyor. Eğer anne, baba ve kardeşler gibi birinci derece akrabalardan herhangi birinde gut hastalığı varsa, bu hastalığın o kişide görülme riski artıyor. Gut hastalığında çoklu genetik yatkınlık söz konusudur." - "Gut, tedavi edilmezse daha ciddi durumlara yol açar" Gut'un tedavi edilmezse daha ciddi durumlara neden olabileceğine dikkati çeken Türkçapar, hastalığın tuttuğu eklemlerde ve çevre dokuların hasara uğrayabileceğini ifade etti. Türkçapar, atakların yılda birkaç kez tekrarlayabildiğini vurgulayarak, "Tedavi edilmeyen gut hastalığında, ürit kristalleri cilt altında toplanarak tofüs denilen nodüllere neden oluyor. Sıklıkla el, ayak, parmakları, kulak sayvanı, dirsek, aşil tendonu ve ayak tabanında biriken, genellikle ağrısız olan bu nodüller böbrek taşı ve böbrek fonksiyonunda bozulmanın yanı sıra bası bulgusuna, tendonlarda ve kemikte hasara neden oluyor" diye konuştu. Prof. Dr. Türkçapar, atak ve atak dışı olmak üzere iki aşamadan oluşan tedavinin atakların ve komplikasyonların önlenmesi amacıyla yapıldığını dile getirerek, hastalıktan korunmak için günde 8-16 bardak su içilmesi, alkolden kaçınılması gerektiğini ve kilo kontrolü yapılmasını önerdi.(aa) Soğuktan değil, virüsden korkun!

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 27 1ubat Kasım Perşembe Kentimiz için daha çok ÇALIŞACAĞIZ Mazlum Vesek İzmir Mardinliler Federasyonu (İMAF) İzmir'de yaşayan Mardinli işadamları ile kahvaltıda buluştu. İşadamlarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda işadamları İzmir için daha çok çalışacaklarını kaydetti. İMAF, İzmir'de yaşayan Mardinli işadamlarını kahvaltıda ağırladı. İMAF binasında yapılan etkinliğe farklı sektörlerden kalabalık bir işadamı topluluğu katıldı. İMAF Genel Başkanı Mehmet Şakin Irmak, federasyon olarak İzmir'de yaşayan tüm hemşerilerine ulaşmaya çalıştıklarını kaydederek, "İşadamlarımızla ve kentteki bürokratlarımızla daha önce de bir araya gelmiştik. İzmir'de yaşayan hemşerilerimize ve İzmirlilere gerçekten önemli katkıları var. Biz de federasyon çatısı altında hemşerilerimizi buluşturarak kentimize daha çok güç vermeye çalışıyoruz" dedi. Irmak, Mardinli işadamlarının İzmir ekonomisinde önemli bir katkılarının da olduğunu ifade ederek, "Birçok sektörde işadamlarımız hem istihdam hem maddi kaynak olarak ciddi bir katma değer sağlıyorlar. Onların ortaya koyduğu çaba İzmir'imize güç katıyor. Daha çok bir araya gelerek toplumsal projelere imza atacağız. Hepinize bugüne kadar verdiğiniz destekler için tüm hemşerilerimiz adına teşekkür ederim" diye konuştu. Point Bornova, 2015 in son çeyreğinde İzmirlilerle buluşuyor Türkiye'nin ilk üstü açılıp-kapanabilen, nefes alan alışveriş merkezi Point Bornova, yerli markaların yanı sıra dünyaca ünlü marka karmasını İzmirlilerle buluşturuyor. Toplam 55 bin metrekarede 170'den fazla kiralanabilir alanı bulanan ve birçok ilki bünyesinde barındıran Point Bornova'da kiralama ve yönetim süreçleri tüm hızıyla devam ediyor. Kavuklar Gayrimenkul Geliştirme imzası taşıyan ve bölgenin gelişimine büyük katkı sağlayan proje, İzmir'in en büyük karma yaşam projesi olarak öne çıkıyor. Yatırım değeri 550 milyon dolar olan, 280 bin metrekare inşaat alanına sahip alışveriş merkezi; moda, teknoloji, spor, eğlence ve rezidans konforunu aynı çatı altında buluşturuyor. Yüksekliği 200 metre ve 50 katlı proje, 2015 yılının son çeyreğinde İzmirlilerle buluşacak. İzmir'in en önemli yerleşim bölgesi Bornova'da, dönüşümün yeni öncüsü olan proje; konutların yanı sıra yaşam alanlarıylada dikkat çekiyor. Açık havada vakit geçirmeyi seven İzmirliler için dağ, deniz ve şehir temasıyla tasarlanan projede yer alan alışveriş ve eğlence merkezi, süpermarket, fitness/s- PA merkezi, hem burada yaşayan hem de ziyarete gelen İzmirlilerin günlük ihtiyaçlarına cevap verecek. İzmir'in en fazla koltuk sayısına sahip 9 adet sinema salonu ise galalara ev sahipliği yaparak İzmir'in sosyal hayatına renk getirecek. Kavuklar Gayrimenkul Geliştirme Grup Başkanı Metehan Kavuk, Point Bornova'yı hayata geçirirken İzmirlilerin yaşamdan eğlenceye, spordan alışverişe tüm ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedeflediklerini söyledi. Point Bornova nın İzmirlilerin uzun zamandır beklediği bir proje olduğunu dile getiren Kavuk, "İnşaat çalışmaları hızla devam ederken satış süreçlerimizde bununla paralel olarak hızla bitiyor. Kısa sürede AVM kiralamaları ile ilgili çok büyük bir taleple karşılaştık. Rezidans bölümünde ise 629 daireden son 35 tanesinin satışını gerçekleştirmeye hazırlanıyoruz. Böylesine talep gören bir projenin yatırımcısı olmak bizi çok mutlu ediyor. Büyük bir hızla devam eden çalışmalarımız tamamlandığında İzmirliler; fitness merkezi, geniş ve konforlu yapısıyla galalara ev sahipliği yapmaya aday son teknolojiye sahip sinema salonları, açık hava keyfini yaşatan uluslararası cafe ve restoranları, modanın kalbi olmaya aday marka karması ile Ege Bölgesi nin tek çocuk eğlence merkezine sahip olacak." dedi. (CİHAN) SİYASİ ÇEKİŞMELER ülke turizmini olumsuz etkiliyor Tatile çıkacak kişilerin, tartışmalı ülkelere gitmek istemediğini söyleyen Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Alp, "Bulunduğumuz coğrafyadaki siyasi belirsizlikler, tatile çıkacak insanlarda soru işareti bırakıyor. şeklinde konuştu Londra World Travel Market (WTM) fuarına katılan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürmeli Efes Hotel Genel Müdürü Sadun Alp, önemli açıklamalarda bulundu. Ülke coğrafyasında meydana gelen bazı siyasi çekişmelerin, Türkiye turizmini olumsuz etkilediğini söyledi. Alp, "Yapılan karşılıklı görüşmelerde, 2014 yılında gerçekleşen İngiliz pazarındaki turist sayısının bu yıl da aşağı yukarı aynı olacağını ancak bölgemizdeki siyasi gelişmelerin ve savaş ortamlarının yerini olumlu havaya bırakması ile birlikte, ülke yönetiminde söz sahibi olanların da söylemlerinde daha yumuşak bir ton kullanmasının bizlere olumlu katkı yapacağı şüphesizdir." dedi. Tatile çıkacak kişilerin, tatilden başka düşüncesi olmadığını vurgulayan Alp, Ülkeler, öncelikle kendi vatandaşlarının can ve mal güvenliğine önem verdiği için hiçbir ülke savaş rüzgarlarının, kaosların yaşandığı ortamlarda vatandaşlarının tatil yapmalarına asla ve asla izin vermez. Bulunduğumuz coğrafyadaki siyasi belirsizlikler, tatile çıkacak insanlarda soru işareti bırakıyor. şeklinde konuştu. Daha önceki fuarlarla mukayese edildiğinde ilk defa çok düşük bir katılım görüldüğünü ifade eden Sadun Alp, WTM ve ITB Berlin, dünya fuarları olup bütün profesyoneller katılmaktadır. Maalesef diğer ülkelerin bakanlarının yapmış oldukları toplantılarda, bakanlık düzeyinde temsil edilemedik. ifadelerini kullandı. Stantlarda kullanılan tanıtım malzemelerinin yeterli seviyede olmadığını ve uygulamalarla ilgili yanlış seçimler yapıldığını da savunan Alp, şöyle devam etti: "Stant dekorasyonu ve kullanılan görseller, diğer ülkelerin yanında çok sönük kaldı. Yılda 35 milyar dolar turizmden gelir beklememize rağmen ve ülkemiz genellikle deniz, kum, güneş ve aile figürleriyle öne çıkarken bizler başka görselleri ön plana çıkarmaya çalıştık. Bana göre de bu yöntem, büyük bir hayal kırıklığı yarattı. İngiltere pazarı ülkemiz için çok önemli olmasına karşın bakanlık bu konuda gerekli hazırlıkları ve çalışmaları yapmadığı için özellikle Yunanistan, İspanya, Portekiz ve Mısır, bizlerden bir adım önde olmuşlardır. Londra da tanıtım amaçlı başka ülkeler her türlü reklam mecralarını çok iyi kullanmalarına karşın bizler bu konuda gerekli tedbirleri almadığımız ve bu tanıtım fuarlarını bir fırsat olarak göremediğimiz için bence bu sene WTM Londra fuarı hayal kırıklığı yaratmıştır. Rakip ülkeler ileriye giderken bizler maalesef her zaman yaptıklarımızın yeterli olduğunu sandığımız, ürünlerimize fazla güvendiğimiz ve diğer rakiplerimizin yaptıklarına çok fazla önem vermediğimiz için İngiltere pazarında ve Avrupa pazarında gerilemeye başladık. (CİHAN) Kaplan güven tazeledi Türkiye Fahri Konsoloslar Birliği Başkanlığı genel kurulu, İzmir'de Balçova Termal Otel'de yapıldı. Başkanlığa, Ürdün İzmir Fahri Konsolosu Ömer Kaplan ın yeniden seçildiği genel kurulda, konsolosluk erkânı yönetim organları da belirlendi. Malta İzmir Fahri Konsolosu Ahmet Çalık ve Slovakya İzmir Fahri Konsolosu Selçuk Borovalı başkan vekilliklerine, Şili İzmir Fahri Konsolosu Martin Sanford genel sekreterliğe, Kolombiya İzmir Fahri Konsolosu Eliya Alharal da muhasip üyeliğe seçildi. Jamaika İstanbul Başkonsolosu Aykut Eken, Kore İzmir Fahri Konsolosu Noyan Gürel, Belarus İzmir Fahri Konsolosu Murat Reha Yorgancıoğlu, Slovenya İzmir Fahri Konsolosu Mazhar İzmiroğlu, Ankara İzlanda Fahri Konsolosu Y.Selim Sarıibrahimoğlu, Brezilya Adana Fahri Konsolosu Gözde Demir de konsolosluk erkânı yönetim kurulu üyeliklerini üstlendi. İkinci kez başkanlığa seçilen Kaplan, genel kurul sonunda yaptığı açıklamada 1998 yılında kurulan birliğin son yıllarda fahri konsolosların artmasıyla Türkiye çapında bir teşkilatlanmaya gittiğini belirterek, yeni dönemde temsilci sayısını daha da arttırarak yola devam edeceklerini bildirdi. Görevi ikinci kez kendisine ve yönetim kuruluna tevdi eden erkân üyelerine şükranlarını ifade eden Kaplan, Yurtiçi ve yurtdışı temaslarını yoğunlaştırarak geçen üç yılın ardından daha sıkı bir tempoya girerek, daha verimli bir üç yıl geçirmeyi hedefliyoruz. Yeni dönemde yönetim kurulumuz, istişare kurulumuz ve illerdeki temsilciliklerimizle bölge toplantıları yapacak ve sorunları yerinde inceleyerek ilgili bakanlıklara ileteceğiz. diye konuştu. (CİHAN) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Anadolu nun kimi yörelerinde ekmek sacına verilen ad. Soğurma, emme. 2. Siyaset adamı. 3. Bir renk. Gözlem. 4. Bulgaristan ın para birimi. Çorum ilinin bir ilçesi. 5. Avrupa da bir başkent. Cerahat. 6. Bir kümes hayvanı. Hint müziğine özgü bir çalgı. 7. Ezgi, makam, name. Duman karası. 8. Arapçada su. Ağaçlıklı yol. Giysi kırışıklıkları gideren alet. 9. Cüsseli. Kiraya verilerek gelir getiren mülk. 10. Sert, katı, sağlam, dayanıklı. Yaprakları salata olarak yenilen baharlı bir bitki. 11. Türlü bitki yaprak ve kabuklarını kokulandırarak yapılan acı bir içki. Gök, gökyüzü. 12. Değerli bir kömür türü. Panama nın plaka işareti. Yapma, etme. 13. Bir sayı. Bir işletmenin ani batışı. Kalayın simgesi. 14. Kedi köpek gibi hayvanların ön ayakları. Dansta kavalyenin eşi. 15. Bir nota. Tecrübe etme, sınama. 16. Bilye. Lezzet. 17. Favori. Radonun simgesi. Taneli bir meyve. 18. Karagöz oyununda kullanılan kamış düdük. Doku teli. 19. Kemiklerin toparlak ucu. Ülkemizin plaka işareti. Soru sözü. 20. Baharat, ev ilaçları, gereçleri satan kimse veya dükkân. Değerli madenlerin saflık derecesi. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Gürbüz kundak çocuğu. Taş levreği. Su sığırı. 2. Bir tür savaş silahı. Leonardo da Vinci nin ünlü bir eseri. 3. Alüminyumun simgesi. Kırklareli ilinin bir ilçesi. Parlak, ince ve değerli bir tür kumaş. Genellikle içine sulu şeyler konulan metalden yapılmış kap. Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk. 4. Yıkık, harap. Eski Mısır da bir tanrı. Rütbesiz asker. İlgi eki. Bir çeşit yumurtalı süt tatlısı. 5. Japon halk türkülerine verilen ad. Parazit, tufeyli. Praseodimin simgesi. Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri. 6. Eski dilde kadın. Dişi sığır. Mutluluk. Kasaplarda satılan kesilmiş hayvan. 7. Nitelik. Tanrıtanımaz, dinsiz. Damarlarda dolaşan hayati sıvı. Radyumun simgesi. 8. Askerin su kabı. Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık. Maden. 9. Aktinyumun simgesi. At üzerinde uzun değneklerle yapılan bir tür spor. Dans. Yat limanı. 10. Fare. Müddet. Soruşturma, sormaca. Gözde canlılık.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Kasım Şubat Perşembe KSK Teknik Direktörü Yusuf Şimşek, geride kalan İzmir Derbisini yorumladı OYUNA HIZLI BAŞLADIK Türkiye nin sayılı derbilerinden biri olan Karşıyaka Buca maçının galibi 1-0 lık skorla Karşıyaka olurken, Karşıyaka Teknik Direktörü Yusuf Şimşek, maçı Sondakika Gazetesine yorumladı. Maçtaki stratejiden, maçtaki penaltı pozisyonuna kadar birçok şeyi değerlendiren Şimşek, Urfa maçı için de mesaj verdi -İLK 30 DAKİKA ÇOK HIZLI BAŞLADIK Maçın ilk dakikalarından itibaren oyuna hakim olduklarını ifade eden Teknik Patron Yusuf Şimşek; Maça çok hızlı başladık. İlk 30 dakika rakibe nefes aldırmadık. Sonrasında rakip de oyuna dahil olunca güzel ve zorlu bir maç oldu dedi. -PENALTI, DOĞRU KARAR Penaltı pozisyonunu da değerlendiren Şimşek; Penaltı pozisyonu doğru karar. Ancak penaltı olmasaydı da biz gol bulabilirdik çünkü isteyen ve oynayan taraf bizdik. Muhakkak bir gol bulurduk şeklinde konuştu. -URFA MAÇI, ÖNEMLİ BİR MAÇ 11. Hafta maçları için de konuşan Şimşek, Urfa maçı, diğer maçlar gibi önemli bir maç. Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Moralimiz yüksek. Bu maça iyi konsantre olduk. Futbolcularıma güveniyorum dedi. -FUTBOLCULARIMA TEŞEKKÜR EDİYORUM Futbolcularına da teşekkür eden Şimşek; Futbolcu kardeşlerime, teknik ekibime ve camiama teşekkür ediyorum. Ve yönetime de. İyi bir ekip olduk. İnşallah meyvesini sezon sonu alacağız ifadelerini kullandı. Menemen Belediye li Veli Çetin Süper Lig ekiplerinin takibinde Spor Toto 2. Lig ekiplerinden Menemen Belediyespor'da top koşturan defans oyuncusu Veli Çetin'in gösterdiği performans Süper Lig ekiplerinin dikkatini çekmeye başladı. Geçtiğimiz sezon başında Beşiktaş A2 takımından transfer edilip son 2 sezondur da Menemen Belediyespor'da forma giyen ve istikrarıyla ön plana çıkan 1994 doğumlu genç yıldızı izlemesi için Süper Lig ekiplerinin ve bazı PTT 1. Lig ekiplerinin gözlemcilerini yönlendirdiği idida ediliyor. Özellikle Süper Lig'in başarılı ekiplerinden Akhisar Belediyespor'un oyuncuyu istediği ve teknik direktör Mustafa Reşit Akçay'ın Menemen Belediyespor Trabzon maçını bizzat kendisinin izlemeye geldiği öğrenildi. Stoper mevkisinde göz dolduran ve uzun boyunun avantajını iyi kullanan Veli, Beşiktaş A2 takımında 10, Menemen Belediyespor takımında ise son 2 sezonda toplam 40 maça çıktı. Ayrıca genç oyuncu geçtiğimiz sezon Menemen Belediyespor ile 3. Lig şampiyonluğu yaşadı. (CİHAN) ÖZEL HABER Sivasspor maçı içerdeki en zor karşılaşmamız olacak Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, hafta sonu yapacakları Sivasspor maçının evlerinde yapacakları en zor karşılaşmalardan biri olacağını belirtti Çalımbay, Tevfik Sırrı Gür Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında Süper Lig Süleyman Seba Sezonu 11. haftasında karşılaşacakları Sivasspor maçına odaklandıklarını söyledi. Sivasspor'un kendisinin eski takımı olduğunu hatırlatan Çalımbay, "Kisinlikle iyi bir takım, şu anda bulunduğu yere bakıp konuşmamak lazım. Çünkü geçen seneyi çok iyi bitiren bir takım. Hemen hemen aynı kadroyu koruyan bir ekip. Çok zor bir maç oynayacağız, biz bunun farkındayız. Belkide içerde oynayacağımız en zor maçlardan bir tanesi olacak. Ama bizim kazanmaktan başka düşüncemiz yok mutlaka kazanmak için sahanın içinde ne gerekiyorsa yapacağız. Çünkü bizim çok zor bir fikstürümüz var. Onun için kendi sahamızda oynadığımız maçların mutlaka iyi bir şekilde bitirmemiz" diye konuştu. Zor fikstürün içinde kupa maçlarınında bulunduğunu anlatan Çalımbay "Konya maçından sonra Bursa'ya gideceğiz. Bursa'dan sonra Kayseri Erciyes maçı var. Ondan sonra Galatasaray, Fenerbahçe maçları arada Karagümrükle maç yapacağız. İki haftada altı tane maç oynayacağız. Çok zor maçlar oynayacağız. Onun için buradaki maçlarımızın önemi daha fazla. İçerideki maçları mutlaka İyi bir şekilde bitirmemiz gerekiyor. Şu anda sakat futbolcumuz yok. Sadece Cem bir operasyon geçirdi. Onun dışında bir sakatımız yok. Tek düşüncemiz Sivasspor maçının iyi bir şekildi bitirmek." diye konuştu. "ZOR FİKSTÜR BİZİ BULDU" Bundan sonra zor bir periyoda gireceklerini ifade eden Çalımbay, şöyle devam etti: "Bundan sonra kalan altı tane maçımız var. 3 deplasman 3 içeride. Bu nasıl bir fikstürse nasıl çekilmişse bilmiyoruz Galasaray, Fenerbahçe maçının üst üste deplasman olması... Diğer takımların maçına baktığın zaman üst üste oynanan hiç bir tanesinde böyle bir fikstür yok. Maalesef zor fikstür bizi buldu. Biz ikinci yarı başlarken bile Başakşehir ve Beşiktaşla deplasmanda oynayacağız. Onun için bu kalan altı tane maçımızda en yüksek puanları almanız gerekiyor. Özellikle kendi sağımıza oynayacağımız üç tane maçı çok iyi bir şekilde bitirmemiz gerekiyor ki ilk yarıyı alabileceğimiz en iyi puanla alıp ikinci yarıya daha iyi hazırlanmalıyız. İkinci yarı daha iyi duruma gelmemiz için oyunlarımızın üstüne koymamız gerekiyor çünkü ikinci yarı oynanacak hiçbir maçın telafisi. Onun içinde her türlü tedbiri alıp ikinci yarıya ona göre hazır olmamız gerekiyor." Transferlerle ilgili soruları da cevaplayan başarılı çalıştırıcı, "Sıkıntılı bir durum varsa kesinlikle transfer düşünmüyoruz, yapmayacağız, elimizdeki kadroyla yola devam etceğiz ama ihtiyaç derseniz var ama şu anki durum daha önemli. İlk yarının bitmesine altı hafta var. Zamanı gelince konuşuruz" dedi. Çalımbay kaleci Nihat'ın durumu ile ilgili soruya ise "Nihat'ın durumu iyi. Mihaylov Akhisar maçında iyi oynadı. Bizim için zaten tek engel yabancı sıralamasıydı. İlerde yabancı duruma göre kaleci antrenörümüzün kararına göre karar veririz." ifadelerini kullandı. (CİHAN) Forvet hattında daha rahat hissediyorum Bursaspor un genç oyuncusu Cedric Bakambu, oyun içerisinde kanatlardan ziyade ileri uçta kendisini daha rahat hissettiğini söyledi. Fransız oyuncu Bakambu, yeşil-beyazlı kulübün resmi yayın organı Bursaspor dergisinde yer alan açıklamasında, Bursa ya gelmeden önce N Diaye den bilgi aldığını ve geldiğinde hayal kırıklığına uğramadığını ifade etti. Genç oyuncu, Bursaspor tesislerinin Avrupa nın sayılı kulüplerinden bulunduğunu belirterek, saha koşullarının çok iyi olduğunu kaydetti. Yetenekli futbolcu, Bursaspor daki futbolu ve attığı goller için ise şunları dile getirdi: Attığım goller için büyük bir mutluluk duyduğumu söyleyebilirim. Her şeyden önce takımıma katkı verebildim. Onun dışında, gollerime kavuşabilmek için biraz beklemek zorunda kaldım. İlk gollerime atana kadar 5 - haftalık bir süre geçti O yüzden bu goller mutluluğun yanı sıra bende bir rahatlama hissi de yarattı. Kariyerimin ilk hat trickimi yaptım ve bunu da Bursaspor forması altında yaptım. Bu gerçekten kariyerimin sonuna kadar benim için çok özel olacak. Genel olarak dışarıdan bakan biri olarak değerlendirmem gerekirse futbolumu, ben topla oynamayı seviyorum. Koşular yapmayı, gol bölgesinde topla buluşmayı ve orada artık son dokunuşta tekniğimi kullanmayı seviyorum. İLERİ UÇTA DAHA RAHATIM Bakambu, oynadığı mevki için şu değerlendirmeyi yaptı: Bunlar tabi ki teknik direktörümün kara vereceği şeyler. Ama bana hangisinde daha rahat hissediyorsun derseniz ben ön forvet olarak söyleyebilirim. Kanatlardan ziyade ileri uçta kendimi çok daha rahat hissettiğimi söyleyebilirim. Çift forvet mi tek forvet mi konusuna geldiğiniz zaman, bu yanımda oynayacak oyuncunun özellikleriyle de çok alakalı bir durum. Çift ya da tek forvet ikisini de seviyorum. Kanatlarda oynatıldığında da elimden geldiğini yapar kaleye yaklaşıp bir şekilde gol atmaya çalışırım. Genç yetenek, Teknik Direktör Şenol Güneş hakkındaki görüşlerini şöyle ifade etti: Şenol hoca ile çalışma fırsatının benim için şans olduğunu düşünüyorum. Gerçekten iyi ve çok dolu bir teknik adam. Benim buraya transferim gerçekleşmeden önce bu ihtimal doğduğunda kendisiyle telefonda görüşmüştük. Bana 'İyi bir takım kuruyoruz. Bize gel gol yollarında ekstra katkıyı verecek oyuncu sen olabilirsin. Senin içinde güzel bir fırsat olabilir' demişti. Geldiğimde de bana gereken fırsatı verdiğini, gelişimim için katkıyı verdiğini düşünüyorum. Onunla çalışmaktan memnunum." (CİHAN) Meşale yakan taraftarlara işlem yapıldı Süper Toto 3. Lig 3. Grup'ta oynanan Sakaryaspor-Bergama Belediyespor maçında meşale yakan ve tel örgüleri aşan 6 taraftar hakkında işlem yapıldı. Sakarya Valiliği'nden yapılan açıklamada,23 Kasım pazar günü oynanan Sakaryaspor-Bergama Belediyespor maçının ilk dakikalarında kale arkası açık tribünde meşale yakan E.R.Y(17), E.Y(17), T.A (17), O.İ (19) isimli şahısların Spor Güvenliği Büro Amirliği görevlileri tarafından kamera ile tespit edildiği, müsabakanın 80. dakikasında yine kale arkası açık tribünde bulunan taraftarlardan C.K (17) ve H.B.S'nin tel örgüleri aşmak sureti ile maraton tribününe geçmek istedikleri, yapılan uyarıları dikkate almayan şahısların taşkınlık çıkardığı kaydedildi. Meşale yakan 4 taraftar hakkında spor alanlarına sokulması yasak olan maddeleri sokmak suçundan işlem başlatıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi; "O.İ (19) isimli şahıs Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliğine, E.R.Y (17), E.Y (17), T.A (17) isimli şahıslar yaşları küçük olduğundan Çocuk Şube Müdürlüğüne teslim edilmiştir. Aynı müsabakanın 80. dakikasında yine kale arkası açık tribünde bulunan taraftarlardan C.K (17) ve H.B.S. isimli şahıslar tel örgüleri aşmak sureti ile maraton tribününe geçmek istemişler, yapılan uyarıları dikkate almayan şahısların taşkınlık çıkarması üzerine her iki şahıs alınarak 6222 sayılı Kanun spor alanlarında taşkınlık başlıklı 17/1 maddesine muhalefet etmekten işlem başlatılarak şahısların yaşı küçük olduğundan Çocuk Şube Müdürlüğüne teslim edilmiştir. Savcılık tarafından yürütülecek soruşturma sonucunda şahısların cezalarının kesinleşmesi halinde haklarında işlem başlatılan bu taraftarlara tüm spor müsabakalarını seyirden yasaklama ve mahkeme kararı kesinleşme tarihi itibari ile Sakaryaspor un oynayacağı tüm müsabakalarda bir yıl süreyle imza yükümlülüğü getirilecektir. (CİHAN)

15 SAYFA 16 İzmir, yatırımda en cazip üç kentten biri Sağlıkta ileri teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla açılan Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi uluslararası yatırımcının ilgi alanına girdi. DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özgören, "Ericsonn ve Intel'in ardından Fransız sağlık teknolojileri şirketi de bölgede yatırıma hazırlanıyor" dedi Türkiye'nin ilk tematik teknoparkı Dokuz Eylül Teknoloji Bölgesi (DEPARK) uluslararası yatırımcının ilgi odağı oldu. İlk yılında 70 firmanın Ar-Ge merkezini taşıdığı bölgede Ericsonn ve Intel'in ardından bir Fransız sağlık teknolojileri firmasının da y- atırıma hazırlandığı ifade edildi. Alman menşeli bir teknoloji firmasının dünya genelinde yaptırdığı yatırım araştırmasında ise Banka kartı sayısı nüfusu ikiye katladı Kredi ve banka kartı kullanma alışkanlığının giderek arttığı Türkiye'de, banka kartı sayısı 160 milyonu aştı. Son bir yılda kredi kartı sayısı 448 bin, banka kartı sayısı ise 5 milyon 398 bin arttı. AA muhabirinin, Bankalararası Kart Merkezi verilerinden derlediği bilgilere göre, Eylül 2013'de 56 milyon 667 bin 648'i kredi kartı, 97 milyon 500 bin 195'i ise banka kartı olmak üzere 154 milyon 167 bin 843 adet banka kartının olduğu Türkiye'de, bu rakam Eylül 2014'de 160 milyon 14 bin 779'a yükseldi. Türkiye nüfusunu ikiye katlayan kart sayısı, bir yılda 6 milyona yakın artış gösterdi. (AA) İzmir, en cazip 3 kent arasına girdi. Her yıl milyarlarca dolar ilaç ve tıbbi malzeme ithalatı yapan Türkiye'nin bu alanda teknoloji ve rekabet gücünü artırması için sağlık alanına özel olarak kurduğu ilk tematik teknopark olan Dokuz Eylül Teknoloji Bölgesi'nin 9 aylık dönemde çeşitli boyutlarda 70 yatırıma ev sahipliği yaptığı belirtildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Özgören, dünyada aynı zamanda tıp eğitimi verilen bir hastane kompleksi ile Ar-Ge faaliyetlerinin bir arada yürütüldüğü ender merkezlerden birisi olan DEPARK'ın Türkiye'nin sağlık inovasyon merkezi olmaya hazırlandığını dile getirdi. Biyoteknoloji alanında araştırmalar yapmak üzere oluşturulan İzmir Biyotıp ve Genom Enstitüsü'nde bazı hastalıklara yönelik araştırmaların başladığını, dünya genelinde tıp araştırmalarıyla öne çıkan Türk bilimadamlarına çağrıda bulunulduğunu aktaran Özgören, enstitünün yakın gelecekte Türkiye'yi tıpta dışa bağımlılıktan kurtarma konusunda önemli adımlar atacağını söyledi. Bilimsel araştırma altyapısı ve Türkiye'nin potansiyelinin dünya genelinde Ar-Ge y- atırımcılarının dikkatini çektiğini, ABD ve AB başta olmak üzere çok sayıda ülkeden şirketlerin üst düzey yöneticilerinin teknoparkı incelemek üzere geldiğine işaret eden Prof. Dr. Özgören, bir süre önce Harvard, MIT gibi önde gelen üniversiteler ve araştırma enstitülerinin bulunduğu ABD'nin Massachusetts Eyaleti ile temsilcilik anlaşması imzaladıklarını anımsattı. Bu anlaşmayla sağlık teknoloji transferi konusunda Massachusetts eyaletini Türkiye'de temsil edeceklerini anlatan Özgören, Türk bilim insanlarının da partner ve finansman arayışında bu kanalı kullanabileceğini, ürettikleri teknolojiyle bu pazara girmek isteyen firmalara da düşük maliyetlerle hizmet sunulacağını bildirdi. Benzeri bir anlaşmanın Japonya ile yapılması için Hokkaido Üniversitesi ile görüşmelerin devam ettiğini vurgulayan Özgören, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir'i sağlık inovasyonunda bir sıçrama noktası o- larak adreslemeyi hedefliyoruz. Teknoparkta yatırım yapan firma sayısı 70'e ulaştı. 80 ile 100 arasında bekleyen başvuru var. Bunların bir kısmı genç bilim insanlarımız. Onları genellikle kuluçka bölümüne alıyoruz. Ericcson'un Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Ar-Ge Merkezi ile Intel'in bir Ar-Ge birimi de teknopark katılımcıları arasında. Bunun yanında Türkiye'de tıbbi malzeme ve ilaç konusunda kendisini dünya çapında ispat etmiş firmalarımız da var. Henüz çok yeni bir teknopark olmamıza rağmen yabancı kullanıcı seviyesinin istediğimiz düzeyde olmadığını söyleyebilirim. Yabancı yatırımcılar genelde Türkiye'de yalnız olmak istemiyorlar, yerli partnerler istiyorlar. Ericsonn ve İntel'in ardından Fransız sağlık teknolojileri şirketi de bölgede yatırıma hazırlanıyor. (AA) 27 Kasım 2014 Perşembe 100 sene sonra KöRFEZ YOK! ÇED onayı bekleyen tarama projesini İzmir in kurtuluş projesi olarak tanımlayan Başkan Kocaoğlu, Körfez alüvyonlarla doluyor. Degaj Burnu ile Yeni Kale Burnu birleşiyor. Böyle giderse Efes gibi olacak, körfez yok olacak" dedi İZSU bütçesinin görüşüldüğü Meclis toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir kez daha dikkatleri İzmir Körfezi ne çekti. ÇED onayı bekleyen tarama projesini İzmir in kurtuluş projesi olarak tanımlayan Başkan Kocaoğlu, Körfez alüvyonlarla doluyor. Degaj Burnu ile Yeni Kale Burnu birleşiyor. Böyle giderse Efes gibi olacak. Bir değerlendirmeye göre, 100 sene sonra körfez yok! Eğer bu projeyi tamamlayamazsak, körfeze büyük yük gemileri, 6 bin kişilik kruvaziyer gemileri de giremeyecek. Biz bu körfezi koruyacaksak, körfezi yaşatacaksak, bunu yapmak zorundayız dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü nün 2015 mali yılı bütçesi, kurumun Genel Kurul Toplantısı nda görüşülerek 1 milyar 604 milyon 914 bin TL olarak kabul edildi. Buna göre İZSU Genel Müdürlüğü'nün bütçesi yüzde 17 oranında büyüdü. Bu bütçenin yüzde 76'sı faaliyetler için ayrıldı. İzmir in kurtuluş projesi Büyük Körfez projesi için ÇED raporunda sona yaklaşıldığının da altını çizen Başkan Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu Devlet Demiryolları ile ortak yapılan bir projedir. Bu, İzmir in kurtuluş projesidir. Neden? Efes gibi olmaktan kurtuluş projesidir. Çünkü gelen alüvyonlarla Körfez doluyor. Bütün rakamlar ve bilimsel rakamlar bunu gösteriyor. Bir değerlendirmeye göre, 100 sene sonra körfez yok! Degaj Burnu ile Yeni Kale Burnu birleşiyor. Biz bu tehlikeye karşı, o dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Bey için bir rapor hazırladık. TCDD ile oturduk, körfezin kurutuluş projesi için ÇED sürecinin ihalesine çıktık. Ücretini yarı yarıya beraber ödüyoruz. Onlar limanı derinleştirecek, liman giriş sahasını büyütecek yeni makineler alet edavatlar getirecek, limanın kapasitesini 3 misli büyütecek, para kazanacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise bir kuruş para kazanmayacak. Sadece para harcayacak. Dünyanın en büyük çevre projelerinden bir tanesini gerçekleştirecek. Bu gemiler de bunun için alındı. Ve çalışıyor. Bunu yaptığımız zaman İzmir de körfezde canlılık artacak. Körfez tekrar 70 sene önceki hayatına dönecek. Bu körfezde herkes evinden çıkıp yüzebilecek. Bu körfeze üçüncü nesil gemiler, büyük yük gemileri girecek. Eğer bu projeyi tamamlayamazsak, bu körfeze yarın 6 bin kişilik kruvaziyer gemileri de giremeyecek. Çünkü draftları 14 metre. Bizim körfezimize 10 metre draftlı gemiler bile zor giriyor. Yani sadece kruvaziyer limanı olsa bile, ki benim görüşüm böyle değil, bu körfez yolunun, liman yolunun, yaklaşım yolunun derinleştirilmesi gerek. Biz bu körfezi koruyacaksak, İzmir deniz kenti olacaksa, varlığını borçlu olduğu körfezi yaşatacaksa, bunu yapmak zorundayız. Bir an evvel bitmesinde çok büyük fayda var. Çamlı Barajı altına heba edildi Çamlı Barajı nın altın için feda edildiğini vurgu- layan Başkan Aziz Kocaoğlu, Ne kadar Kültür ve Turizm Bakanı geldiyse, ne kadar belediye başkanı geldiyse, ne kadar stratejik plan yapan kurum kuruluş varsa, Yarımada nın turizmde gelişmesini savunmaktadır. Kimi 50 bin, kimi 75 bin yatak demektedir. Bunda da İzmir ve Türkiye başta merkezi hükümet olmak üzere herkes mutabıktır. Bu 75 bin yatağın yanıyla beraber bin nüfusun suyu, Çamlı Barajı altına heba edildiğine göre nereden karşılanacaktır? Ayrıca sulama yönetmeliği DSİ tarafından yapılmaktadır. Biz de izin verildiği müddetçe yaparız. Baraj projeleri DSİ nin yetkisi ve kontrolündedir. Biz bunları DSİ nin müşavirliği ile birlikte yapıyoruz. Devlet kurumları, belediyeler, kamu iktisadi teşekkülleri, bakanlıklar etle tırnak gibidir, birbirinden ayrılmaz. Birisi olmadan öbürü olmaz. Birisi çalışmadan öbürü çalışamaz. İzmir in sorunlarının çözülmesi önemlidir şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ) Böyle giderse pamuk ekim alanları yüzde 30 daralır! zmir Ticaret Borsası İ (İTB) Meclis Başkanı Barış Kocagöz, güven tazeleyerek ikinci kez Ulusal Pamuk Konseyi (UPK) Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. Kocagöz, genel kurulda yaptığı konuşmada, Türk pamuğunun verimde iyi olduğunu ancak üreticinin ağır maliyet yükü altında bulunduğunu söyledi. Bu sene üreticinin zararına mal sattığını belirten Kocagöz, Böyle giderse ekim alanları, seneye yüzde oranında daralır. dedi. Bu konuda önerilerini bakanlığa ilettiklerini aktaran Kocagöz, şunları kaydetti: Bir diğer önemli konu da lisanslı depoculuk. Lisanslı depoculukla ilgili olarak bakanlığımız, desteği bu sezona yetiştirdi. Depolama maliyetinin yüzde 38 ini devlet karşılıyor. Kredilerde de belli kolaylıklar sağlandı. Aslında bu konu, başlıbaşına tarımda bir devrim. Lisanslı depoculuğu geliştirmek için devlet üstüne düşeni yaptı, şimdi görev bize düşüyor. Herkesi bu işe teşvik etmeliyiz. Oyların tamamını aldığı seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından genel kurul üyelerine teşekkür e- den Kocagöz, 9 asil, 9 yedek üye seçtik ancak yönetim kurulu toplantılarına bütün üyelerimiz katılacak. Kararları 18 kişi olarak alacağız. Yeni oluşturduğumuz yönetim kurulu yapımızla çalışmalarımızı daha da ileri götüreceğimizden şüphemiz yok. Bakanlığımız ile diyaloglarımızı daha geliştirip talep ve önerilerimizi sunmaya devam edeceğiz. Ürün konseylerimiz, yapılacak kanun, yönetmelik ve tüzük değişiklikleriyle daha da ileriye taşınacaktır. diye konuştu. (CİHAN) Moskova Virtüözleri İzmir'de konser verecek Dünyaca ünlü Moskova Virtüözleri Oda Orkestrası'nın 29 Kasım'da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde sahne alacağı bildirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Rusya Ulusal Orkestrası müzik yönetmeni ve daimi şefi Vladimir Spivakov un yönettiği ve New York Carnegie, Paris Champs- Elysées, Frankfurt Operası, Chicago ve Boston Senfoni salonları gibi prestijli mekanları seçen orkestra, İzmirli sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Günümüzün en ünlü kemancılarından Vladimir Spivakov un 1979 yılında kurduğu ve bugün dünyanın en önemli oda topluluklarından biri olarak kabul edilen orkestra 29 Kasım Cumartesi günü saat 20.00'da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde ünlü eserleri s- eslendirecek. Moskova Virtüözleri Oda Orkestrası nın kurucusu, şefi ve solist kemancısı olan Vladimir Spivakov, geçtiğimiz yıllarda New York Filarmoni, San Francisco Senfoni, Philadelphia Orkestrası ve Fransız Ulusal Orkestrası ile konserler verdi. Rusya nın en büyük ödülü olan Ulusal Kültür Mirası ödülüne sahip olan Spivakov, İsviçre Davos ta bulunan Dünya Ekonomik Forumu için Sanat ın da elçiliğini üstlendi. (AA) Taşımalı YEMEK rezaleti Karşıyaka Devlet Hastanesi ne taşımalı sistemle gelen yemeğin personele yetmediği belirtildi. Geçtiğimiz 24 Kasım da meydana gelen olayda öğle yemeği arasında yemekhaneye giden personellerden bazılarına dağıtım işinde görevli işçiler yemeğin bittiğini söyledi. Personelin bu duruma tepki göstermesi üzerine menüdeki biten et sotenin suyuna hastalar için hazırlanan tuzsı-uz ve yağsız kuru köfte karıştırılarak ihtiyaç karşılanmaya çalışıldı. O- layın şahidi olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası İzmir Şubesi nin Başkan Yardımcısı Sevgi Sak, diğer 2 arkadaşıyla birlikte bu durumu tutanak altına aldı. Karşıyaka Devlet Hastanesi Başhekimliği ne verilen şikâyet dilekçesinde yemek bitti söylemiyle sıkça karşılaşıldığı, ayrıca menünün kalitesizliği nedeniyle yemek ihtiyacının sıklıkla dışarıdan karşıladığı vurgulandı. SİSTEM İFLAS ETTİ Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Op. Dr. Recep Atçı da yaptığı açıklamada taşımalı sistem yemek uygulamasının Karşıyaka Devlet Hastanesi nde yaşanan bu son olayla iflas ettiğinin görüldüğünü ifade etti. Sorunun bir yönetim vizyonu ve sistem sorunu olduğunu, hastanenin başhekimliğinden kaynaklanmadığını belirten Atçı, Bu son olayda da görülmüştür ki hastanelerde uygulaması yaygınlaşan taşımalı sistem yemek uygulaması iflas etmiştir. Yetmeyen yemeklerin suyuna başka malzemeler konarak menü oluşturma çabası bu işin böyle gitmeyeceğinin en açık göstergesi olmuştur. İzmir deki sağlık yöneticileri u- yarılarımızı dikkate alsın ve bir an önce bu yanlıştan dönsün. Artık hastanelerimiz eskiden olduğu gibi kendi mutfağında ihtiyacı nispetinde kendi personeliyle yemek ihtiyacını karşılamaya başlasın şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ)