PERIAPIKAL LEZYONLARI TANISI VE TEDAVİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PERIAPIKAL LEZYONLARI TANISI VE TEDAVİSİ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Endodonti Bilim Dalı PERIAPIKAL LEZYONLARI TANISI VE TEDAVİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Filiz DİNÇSOY Danışman Öğr. Gör: Prof. Dr. Necdet ERDİLEK İZMİR-2007

2 ÖNSÖZ Periapikal Lezyonlann Tanısı ve Tedavisi adlı tezimi hazırlamamda yardımlarından dolayı hocalarıma teşekkür ediyorum.. Saygılarımla...

3 İÇİNDEKİLER SAYFA 1. Giriş Genel bilgiler Akut Apikal Periodontitis Akut Apikal Abse Kronik Apikal Abse Kronik Apikal Periodontitis Apikal Kist Kaynakça

4 GİRİŞ Periapikal iltihaplar; Diş Hekimliğinde çok sık rastlanan ve dişin kaybına sebep olabilecek durumlardandır. Radyografîk bulgular, klinik işlemler, ayırıcı tanı periapikal iltihapların teşhisinde kullanılmaktadır.histopatolojik bulgular çoğu zaman radyografîk bulgularla birbirine uymaktadır. Tedavi uygulamalarında ise kronik abse ve granülomlann tedaviye cevabı olumludur.buna karşılık kistik lezyonlarda cerrahi işlemin yapılması savunulmuştur.son zamanlarda dental kistlerin büyüklüğüne göre endodontik tedaviye cevap verdiği görülmektedir. Yapılan araştırmalar; radyografîk ve histopatolojik teşhisler arasındaki bağlantı ve tedavi yöntemleri üzerine yoğunlaşmıştır.

5 GENEL BİLGELER Kök kanalları; pulpadaki enfeksiyonun periapikal bölgeye yayılması için doğal bir geçit oluşturmaktadır.mikroorganizmalar bu yol ile çok rahat biçimde apikal bölgeye yayılabilmektedîrler.(7) Periapikal bölgedeki iltihabın akut veya kronik başlaması etkenin şiddeti, zaman içinde tekrarlaması ve organizmanın direncine bağlıdır. Periapikal bölgeyi oluşturan dokular ayrı ayrı doku olmakla beraber, fonksiyonel ve patolojik cevaplar bakımından davranış birliği göstermektedir.(6,10) Pulpa, periapikal dokular ile foramen apikale yolu ile ilişkilidir. Periodontal membran yapı bakımı ile pulpaya çok benzer. Aralarındaki en önemli fark pulpada odontoblast varlığıdır.periodontal membran çok hassas sinir uçları içermektedir. Diş üzerine gelen en küçük temas çok sayıda siniri uyanır.bu bölgede vaskülarizasyon çok iyidir. Periodontal membran lamına duradaki delikler aracılığı ile alveol kemiği ile ilişkilidir.(5) Doku direnci ile mikroorganizmalar arasındaki denge direncin düşmesi yönünde bozulunca apikal enfeksiyon akutlaşabilmektedir. Periapikal lezyonlann genel etkenleri şöyle sıralanabilir. *Bakteriyel etkenler *Kimyasal etkenler *Fiziksel etkenler *Travma Bakteriyal etkenler 2

6 Pulpadaki enfeksiyon yakın komşuluk nedeni ile periapikal alana yayılabilir,(5)ayrıca kök kanalı işlemleri sırasında bakteriler periapekse geçebilir. Bu şu şekilde olur: -Pulpa ekstirpasyonu pulpa dokusu ile periapikal doku arasında yırtılmaya sebep olur.yırtılma sonucu oluşan hemoraji birkaç dakikada pıhtı formuna geçer. Yaklaşık bir haftada pıhtı büzülür ve eksuda birikir. Oluşan bu tahribat ile periodontal ligamentte enflamtuar yanıt oluşur. -Kök kanalında aletin yanlış kullanılması veya kanal boyunun doğru belirlenmemesi sonucu aletin kanaldan dışana çıkması; dentin talaşlarının ve nekrotik doku parçalarının apikal foramenden dışan itilmesine yol açar. Kimyasal etkenler Bunlar genelde iatrojenik etkenlerdir.arsenik patı île yapılan devitalizasyonda pulpa odasına açılan geniş pencere, kanal dezenfektanları ve kanal patlarının apeksten taşması örnek olarak verilebilir. Fiziksel etkenler Mekanik iritasyon yapan etkenlerdir. Bunlara örnek ise; apeksten taşan kanal aleti, gutta perka, gümüş konlar ve rezorbe olmayan kanal patlarıdır.(4) Travma Dentinde sıvı kayıbı ile sonuçlanan fiziksel,travma dental işlemler sırasında oluşan operatif travma ile oluşan ısı artışı,pulpada hasara neden olabilir ve bu olay enflamasyonla sonuçlanabilir. Travmanın çok şiddetli olduğu olgularda kan akımı kesilebilir.ancak pulpa enfekte değildir. 3

7 Periapikal iltihapla şu şekilde sınıflandırılabilir:(2,3,4) PERİAPİKAL LEZYONLAR *Akut *Kronik. -Akut Apikal Periodontitis-Akut Apikal Abse -Kronik Apikal Periodontitis -Kronik Apikal Kist AKUT APIKAL PERIODONTITIS Akut apikal periodontitis, kök kanalı yolu ile bir tahrişin veya periodontal membran ya da kronun travması sonucunda apikal periodontal membranın akut iltihabıdır.etiyolojik faktörün cinsine göre iltihap alanı septik ya da aseptik olabilir. Etyolojisi genel olarak pulpitisli dişler, okluzal travma ve kanal tedavileri sırasında yapılan hatalardır.(3,4,5,8) Periapikal doku incinmesine yol açan pulpa nekrozu vasküler yıkım, histamin-bradikinin- Prostoglandin gibi enflamatuar mediatörlerin salınmasına neden olur. Damar dışına çıkan plazma incinen bölgedeki toksik maddeleri dilüe etmekle kalmaz, irritan ajanların eliminasyonlarında rol oynayan antikorlanda içerir. Toksik ajanların fagositozu sırasında bazı lökositler ölürler ve bunların lizozomal enzimlerinin (kollagenaz ve diğer enzimler) salınımı periodontal ligament yıkımı ve alveol kemiğinin rezorbsiyonu ile kollagen erimesine 4

8 sebep olur. Enflamatuar kimyasal mediatörlerin salınım ve onların periapikal dokulardaki sinir lifleri üzerine olan etkileri akut apikal periodontitis sırasındaki ağrı varlığım kısmen açıklar Ayrıca periodontal ligamentin genleşmesi için çok az yer olduğundan, artan interstisial doku basıncı sinir uçlarında fiziksel baskıya neden olur. (12) Teşhis Dişte geceleri gündüzden fazla olan şiddetli, nabızsal tarzda ağrı vardır. Hücreler arası sıvı artışı ile diş alveolünden biraz yükselmiştir. Hasta dişlerini birbirine değdiremez. Vestibülde, özellikle ilgili dişteki apikale yakın gelen bölgede kızarıklık vardır. Bu bölgeye palpasyon yapılacak olursa hasta ağrı hisseder. Perküsyon yapılması hastaya ızdırap verir. Sıklıkla lokalize dolgunluk ağrıya eşlik eder.(l) Isı ağrıyı şiddetlendirir, soğuk ağrıyı azaltır. Vitalite testine yanıt negatiftir.bazen hatalı cevap alınabilir. Canlı dişte oluşmuşsa radyografide periodontal dokular normal görülür. Ancak devital dişte oluşmuşsa periodontal membranda genişleme görülür.(3,4,5,8) Apikal paradonsiyumda biriken seröz eksuda dişi alveolunden dışarı doğru yükseltmiştir.hasta dişi çiğneyerek ezmekten hoşlandığını bildirir.erken evrede şişme mevcut değildir.(13) 5

9 Tedavi Tedavinin ilk basamağı anestezidir. Tam anestezinin sağlanması zor olmaktadır. Kökün uç bölümündeki iltihaplı doku, anestezik solüsyonun etkisini engeller. Bunun sebebi iltihaplı bölgedeki ph'ın düşük olmasıdır. Asidik ortam anestezik molekülün iyon haline geçmesini önler. Anestezinin tuttuğunu gösteren belirtilerin olmasına rağmen, kavite açılması sırasında hasta ağrı hisseder. Pulpa açıldıktan sonra intrapulpal anestezi yöntemi ile tedavi yapılabilecek uygun anestezi sağlanmış olur. Kimyasal tahriş sonucu oluşan akut apikal periodontitis durumlarının tedavisinde; öncelikle kimyasal irritan dişten uzaklaştırılır. Kanal 5 dakika açık bırakılarak eksudanın kanaldan çıkması sağlanır. Kanaldan gelen eksuda kağıt konlar ile kurulanır.daha sonra kanal sodyum hipoklorit ile apikalde basınç oluşturmadan yıkanır ve tekrar kurulanır. Pulpa odasına pamuk konularak kavite geçici dolgu maddesi ile sızdırmaz biçimde kapatılır. Gürkan, kimyasal tahrişte iyot tedavisini önermektedir. Kanalın temizlenmesinden sonra iyot solüsyonuna batırılan pamuk fitiller kanala yerleştirilir. Fitil üzerine sıcak hava verilerek iyot buharlaştırılır. Aynı seansta işlem 2-3 kere tekrarlanır ve son olarak kanalda iyotlu fitil bırakılarak pulpa odasına kristal iyot parçacığı yerleştirilir. Diş geçici dolgu maddesi ile sızdırmaz bir şekilde kapatılır. Semptomlar giderilinceye kadar 2-3 gün ara ile seans tekrarlanır. Şikayetler geçince daimi kanal dolgusu yapılır. Oklüzal travma sonucunda oluşan akut apikal periodontitis durumlarında; tedavinin amacı oklüzal baskının önlenmesidir. Eğer dişte 6

10 herhangi bir restorasyon yoksa, dişten ve antagonistinden mölleme yapılır. Sorun yüksek dolgulu bir dişte ise dolgu düzeltilir. Sebep yüksek kron İse kron sökülerek yenilenmesi gerekmektedir. Kök kanal tedavisi sırasında veva sonrasında oluşan akut apikal periodontitis şu 3 sebepten meydana gelebilir: 1- Kök kanalının temizlenmesi ve şekillendirilmesi sırasında alet foramen apikaleyi geçerse apikal dokularda yaralanmalar meydana gelir. Kanalın temizlenip şekillendirilmesi sırasındaki dentin talaşlarının ve nekrotik dokuların apikal foramenden itilmesi kök ucunda akut reaksiyonlara neden olabilmektedir. Ne kadar dikkatli çalışılırsa çalışılsın az da olsa toksik maddeler kök ucundan dışarıya itilmektedir. Gangrenli dişlerde oluşan reaksiyon daha şiddetlidir. Ayrıca pulpası canlı olan dişlerin kanal tedavisinde; kanalın kök ucuna kadar iyi temizlenmemiş olması akut apikal periodontitis oluşmasına sebeptir. 2- Kanal yıkama solüsyonları ve kök kanal antiseptikleri, kanala dikkatli uygulanmazsa periapikal dokular zarar verir. En çok irritan olan maddeler Formokresol, Fenol bileşikleri, Kafurlu klor fenol gibi bileşiklerdir. Bugün eskiden kullanılan bu antiseptikler yerine Kalsiyum hidroksit patları ve Sodyum hipoklorit tercih edilmektedir. 3- Foramen apikale içine kanal dolgu maddesi girmiş ise, kanal dolgusu taşkın olmuş demektir. Taşkın dolgu maddesi akut reaksiyona sebep olur. Foramen apikaleyi geçip periapikal dokuya taşan kanal dolgu maddeleri daha şiddetli reaksiyon yapar. Periapikal dokuların kanal tedavisi öncesi sağlıklı olması semptomları biraz daha şiddetlendirir. Tek seansta yapılan 7

11 kanal tedavisini takiben 4-5 gün süre ile akut apikal periodontitis belirtileri görülebilir.(3,4,5,8) Bu şekilde kök kanal tedavisi sırasında oluşan akut apikal periodontitis durumlarında, kanal içi iyice yıkanıp kurutulduktan sonra uygun kıvamda hazırlanmış kalsiyum hidroksit patı lentülo ile kanala gönderilir. Semptomlar geçene kadar 1-2 günlük aralar ile seans tekrarlanır. Taşkın kök kanalı dolgusu sonrası oluşmuş akut apikal periodontitis durumlarında tedavi, kullanılan kanal dolgu materyaline göre yapılır. Eğer kanal dolgu materyali rözorbe olabiliyorsa, iodoformlu pat vestibülden diş etine sürülmesi semptomları geriletecektir. Eğer rezorbe olmayan kanal dolgu maddesi kullanılmışsa, periapikal cerrahi gerekmektedir.(8) Pulpası canlı olan dişte oluşan akut apikal periodontitis vakalarında, kök kanalının ve pulpa odasının temizlenmesi şiddetli ağnlan hafifletir. Kanalın şekillendirilmesi sonrası kalsiyum hidroksit patı kanala lentülo ile gönderilir. Hatta pat foramen apikale içine bir miktar itilebilir. Semptomlar geçene kadar 1-2 günlük aralar ile seans tekrarlanır. Semptomlar geçince daimi kök kanal dolgusu yapılır. Gangren sonrası oluşan akut apikal periodontitis durumlarında kök kanalına poliantibiyotik pat yerleştirilmesi daha uygundur. 8

12 A) mezyoangüler pozisyondaki alt sol ikinci molara arayüz çürüğünden akutapikal periodontitis tanısı konuldu B) Kanal tedavisi yapıldıktan iki yıl sonraki görünüm(13) Akut apikal periodontitis tedavisi sırasında dikkat edilmesi gereken durumlar vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: 1-Tedavi seansları arasında kanal kesinlikle açık bırakılmamalıdır. Başlangıçta açık kanal ağrıyı azaltabilir ancak ağızdan gelen mikroorganizmalar apikaldeki iltihabi reaksiyonu arttırır. (4) 2-Akut apikal periodontitisle birlikte beraber bulunan pulpitisli dişlerde kesinlikle ampütasyon yapılmamalıdır. Asıl iltihaplı doku kanalın apikalindedir ve mutlaka temizlenip kanal tedavisi uygulanmalıdır.(4) 3-Tedavî sırasında dişe basınç uygulanmamalıdır. Uygulanan basınç çok hafifte olsa hasta çok şiddetli ağrı duyar.(5) 4-Semtomlar geçene kadar daimi kanal dolgusu yapılmamalıdır.(5) Tedavi edilmemiş akut apikal periodontitis; iltihabı alanda oluşmuş 9

13 mikroabselerin birleşmesi ile akut durumunu koruyarak akut apikal abseye dönüşebilir. Aynca akut apikal periodontitis organizmanın tamir faaliyetleri ile denge kurarak kronik apikal periodontitise dönüşebilir.(6) AKUT APIKAL ABSE Pulpa ölümünü takiben; enfeksiyonun foramen apikaleden periapikal dokuların içine yayılması sonucunda, kök ucu etrafındaki alveol kemiği içinde lokalize cerahat toplanmasıdır. Nekroze ve cerahatli pulpanın daha ileri bir gelişme safhası olarak da kabul edilebilir.(2,3,4,8) Akut abse, akut alveol absesi, akut dento alveolar abse, akut radiküler abse olarak da adlandırılmaktadır.(6)bazı olgularda etiyolojik faktörlerin patojenitesi ve dokunun akut cevaba meyili nedeni ile seröz safha çok kısa sürelidir.(13) Etyolojisinde; bakteriler, travma, kimyevi ve mekanik irritasyonlar vardır, Ancak en önemli etken ölü pulpa dokusundan gelen bakterilerdir. Enfekte pulpa tedavi, edilmediği taktirde; her tarafi dentin duvan ile çevrili olduğu için, kanal içindeki zararlı madde yalnızca foramen apikaleden çıkabilmektedir. Bu engeli geçen toksik ürünler periodontal membran ve periapikal alveol kemiğine yayılır. Özellikle gençlerde yapılan, kaide konmamış silikat ve kompozit dolgulardan sonra nekroze olan pulpa enfekte olursa akut apikal abse oluşur.(2,3,4,8) Ayrıca akut apikal abse, enfeksiyon ve kronik apikal absenin neden olduğu hızlı kemik destrüksiyonu sonucu ortaya çıkabilir. Bu olaya " Phoneix 10

14 abse " denir. Periapeksin akut iltihabında, kök ucu kan damarları genişlemiştir. Eksuda birikmiş ve ödem oluşmuştur. Damar çeperinden dışarı çıkan polimorf nüveli lökositlerin parçalanması ile ortaya çıkan litik enzimlerin etkisi alanda önce küçük abse odaklan meydana getirir. Daha sonra bunların birleşmesi absenin gelişmesine sebep olur. (6) Kemik nekroze oldukça, mikroorganizmalar ile mücadele eden polimorf nüveli lökositler öldükçe, cerahat oluşumu devam eder. Cerahatlenme sonucu periodontal liflerde ayrılma görülür. Bu da dişin sallanmasına neden olur. Bakteriye! irritanlann periapikal dokulara doğru ani atağı, apikal abseyi onun daha ciddi sekelleri olan akut osteit ve sellülitede sebep olabilir. Bu olayların klinik ve histopatolojik özellikleri ya irritan toksisitesi ve konsantrasyonuna ya da istila eden organizmaların destrüktif aktiviteleri ile lokal proliferasyonlar ite ilgili gibi görülmektedir.(12) Teşhis Ödem ve periodontal liflerdeki ayrılma sebebi ile hasta diş üzerine bastıkça dişin alveol içine doğru hafifçe hareketini hisseder. İlk belirti ağrıdır. 48/72 saat devamlıdır.cerahat kemik ve yumuşak dokulardan boşalma yolu buluncaya kadar devam eder. Proçes ilerledikçe yumuşak dokulardaki şişlik sebebi ile ağrı şiddetlenir. Bu safhada Hidrojen Peroksit emdirilmiş pamuk tampon dişin kök ucu hizasından mukoza üzerine konulursa dokunun renginin beyazlaştığı görülür. Enfeksiyon ilerledikçe hastanım yüzündeki 11

15 şişliğe; dişin uzaması, sallanması ve şiddetli ağrı eşlik eder.(2,3,4,8) Gerginlik sebebi ile yüz derisi parlamıştır ve kızarıktır.(6) Zamanla ağrı hafifler ancak diş sallanmaya devam eder. Enfeksiyon ilerledikçe şişlik, dişin ve kemiğin durumuna göre başlangıç yerinden uzak bölgelerde oluşabilir. Daha önce var olan kronik lezyonun akutlaşması ile oluşan akut apikal abse radyografide, kök ucunda koyu ve çepere doğru gidildikçe rengi açılan radyolüsent görüntü verir. Pulpa ölümü ile abse oluşumu arasında kısa zaman geçmişse kemik rezorbsiyonu olmadığı için radyografide bariz lezyon yoktur. Ancak periodontal membranın genişlediği ya da tamamen kaybolduğu görülür. Başlangıçta sebep olan dişi ayırt etmek zordur. Perküsyon, palpasyon ve vitalite testleri yapmak gerekmektedir. Akut apikal abseye neden olan dişte vitalite (-) ' dir. Sıcak, akut ağrıyı azaltır ancak absenin yayılmasına sebep olur.(6)her doğrultuda dişin mobilitesi vardır. Fistül oluşumu varsa hangi dişten kaynaklı olduğunu anlamak için, fistül yoluna ya gümüş tel yada gutta perka konu sokularak alınan radyografi teşhiste yardımcı olur.(2,3,4,8) Periapikaİ bölgedeki iltihap 3 yolla drene olur. 1- Kök kanalı yolu ile drene oîur.bu durumda pulpa kendiliğinden açılmıştır ya da hekim pulpayı drenaj için açmıştır. 2- Periodontal aralık yolu ile köleden drene olur. 3-Çene kemiği yolu ile kemiğin en zayıf noktasından geçerek; periost ve mukozayı delerek ağız içine, periost ve kemiği delerek ağız dışına drene olur. Çocuklarda alt dişlerin kök uçlan, alt çene kenarına yakın olduğu için fistül daha sık deri fisrülü şeklindedir. Fistül cerahat miktarına göre birden 12

16 fâzla olabilir. Ayırıcı tanısında akut cerahatli pulpitis ile karışabilmektedir. Akut cerahatli pulpitiste vitalite muayenesinde yüksek akımda ağrı oluşur. Lüksasyon yoktur ve perküsyon, palpasyona cevap (-) 'dir. (2,3,4,8) Pulpitişin zaman içindeki kesikli olan ağrısı, absenin hiç kesilmeyen ağrısı ile ayırt edilmelidir. (6) Periodontal abse ile ayırıcı tanısında ise periodontal abseli dişteki hafif ağrı teşhiste önemlidir. Ayrıca periodontal abseli diş çoğu kez vitaldir ve cep oluşumu vardır. Akut apikal abse kök kanalı kaynakh, periodontal abse dişeti kaynaklıdır. (2,3,4,8) Periodontal absede radyografide alveol kemiğindeki rezorbsiyon ayrıcı tanıda önelidir. (6) Dişin dizilimdeki yerine göre cerhat çeşitli anatomik lojlara yayılır. Bunlar şu şekilde gösterilebilir. -Üst orta keserden kaynaklı ise burun tabanına yayılım gösterir. Üst yan keserlerden kaynaklı ise burun septumuna yayılır. Her iki durumda da, üst dudak şişmiştir. -Üst kanin dişlerden kaynaklı ise üst dudağın yan tarafi, yanağın burna yakın kısmı ve göz kapağına yayılır.(fossa canina) -Üst 1. Küçük azılarda eğer tek köklü ise vestibül forniks ve yanakta; çift köklü ise palatinale de yayılım gösterir.üst 2. Küçük azılar vestibüle, yanağa ve maksiller sinüse yayılabilmektedir, -Üst büyük azılar ise vestibüle, yanağa, palatinale ve maksiller sinüse yayılabilmektedir. -Alt ön dişler alt dudak, çene ucuna çok nadir de olsa boyuna yayılım 13

17 gösterebilir. -Alt arka dişlerde şişlik kulağa doğru uzanır ve çenenin sınırı etrafında submaksiller bölgeye yayılır. (2,3,4,6,8,) Tedavi Pulpası nekrozlu diş 3 durumda bulunabilir. Pulpa nekrozlu, yumuşak dokuda şişlik yok ise öncelikle kanal temizlenip şekillendirilmelidir. Daha sonra kanalın daimi dolgusu yapılabilir. Eksuda ve cerahat için ayrı işlemlere gerek yoktur. Pulpa nekrozlu ve lokalize şişlik varsa tedavinin ilk basamağı mutlaka drenaj olmalıdır. Dren yerleştirilerek 2-3 gün beklenir. Daha sonraki seansta kanal açılır. Eğer kanaldan cerahat geliyorsa foramen apikale delinmez. Ancak cerahat gelmiyorsa foramen apikale 25 numaralı file ile delinerek drenaj sağlanır. Kanal serum fizyolojik ile yıkanır, kurulanır. Kanala antiseptik pat (kalsiyum hidroksit bu iş için uygundur) yerleştirilerek sızdırmaz biçimde geçici dolgu maddesi ile kavite kapatılır. Eğer drenaj yeterli ise hastaya sistemik antibiyotik vermeye gerek yoktur. Ancak yetersiz drenajda antibiyotik verilmesi uygundur. Pulpa nekrozlu diffuz şişlik varsa hastanın genel durumu bozulmuştur. Ateş yükselmiştir,sistemik belirtiler verir, hasta sıkıntılıdır. Drenaj mutlaka sağlanmalıdır. 500 mgr. Eritromisin ile antibiyotik tedavisine başlanır. Her 6 saatte bir 250 mgr. verilerek 4-5 gün antibiyotiğe devam edilir.hastaya ayrıca analjezik 14

18 verilmelidir. Drenaj sonrası 15 dakika ekstra oral olarak soğuk kompress uygulanır. Takip eden günlerde hastanın durumu iyiye doğru gitmiyorsa daha geniş spektrumlu antibiyotik olan metranidazol veya clindamisin verilmelidir. Kök kanalı temizlenip kapatılana kadar antibiyotik uygulamasına devam edilir. Difîüz şişlik ve lokal şişlik durumlarında tedavinin ilk hedefi olan drenaj 3 yolla sağlanır. 1-KÖK KANAL YOLU İLE DRENAJ: Öncelikle basınç oluşturmadan yüksek devirli airator ile giriş kavitesi açılmalıdır. Kök kanalı boşaltılır ve temizlenir. Bu durumda kanalın içinden cerahat geldiği görülür. Kanal içine antiseptik yerleştirilmez. Pulpa odası pamuk pelet ile gevşek bir biçimde kapatılır. Pamuk pelet yemek artıklarının kaviteyi tıkamasını önler. Hastaya antibiyotik verilerek şişlik ininceye kadar 2-3 gün beklenir. Üst çene de cerahat alt çeneye göre daha rahat akar. 2-ENSİZYONEL DRENAJ: Bisturi ile yumuşak dokuların kesilerek birikmiş cerahat ve doku sıvısının akıtılmasıdır. Ensizyon için seçilecek bölge önemlidir. Bu bölge hareketli ve yumuşak olmalı, fluktuasyon hissi alınmalıdır. Ensizyon öncesi hastaya yaptırılan tuzlu su ile sıcak gargara, eksudanın mukoza altına 15

19 toplanmasım sağlar. Ensizyon lokal anestezi altında yapılır. Anestezinin başarısı için iltihaplı dokudan mümkün olduğunca uzağa yapılmalıdır. Etil klorür ile yapılan topikal anestezi işlem için uygundur. Etil klorür dokuyu kısa süre dondurarak ağrısız ensizyon yapılmasını sağlar. Absebin merkezinin alt tarafindan ensizyon yapılarak dren yerleştirilir. Bakteriyemiyi önlemek için antibiyotik verilmelidir. 2-3 gün sonra dren çıkartılır. 3-TREPENASYON: Bazen kompakt kemik eksudanın yumuşak dokulara yayılmasını Önler. Eksuda spongioz kemik içinde kalır ve ensizyon yapıldığı halde akıntı gelmez. İşlem öncesi sebep olan diş belirlenir ve lokal anestezi altında girş kavitesi açılır. Kanal temizlenip şekillendirilir. Kök ucu hizasından yatay ensizyonla lambo kaldırılır. Kompakt kemik ince ise elevatör üe bastırılarak kırılır. Kompakt kemik kalın ise 4-6 numaralı rond firez ile kemiğe delik açılır. Dişin kanalından enjektör yardımı ile serum fizyolojik verilerek kemikte açılan delikten çıkması sağlanır. Dren yerleştirilir ve lambo dikilir. Hastaya günde 2-3 defe sıcak tuzlu su ile gargara yapması söylenir. Bakteriyemiyi önlemek için antibiyotik verilmelidir. Kemik kavitesi küçülene kadar dren değiştirilir ve kanal tedavisine ara verilir. Dişin prognozu çevre dokuların sağlığına bağlıdır. Diş kökü normal ve çevre dokular sağlıklı ise prognoz iyidir. Kanal tedavisi ile diş kurtulur. Alveol kemik yıkımı fazla, kök ucunda rezorbsiyon varsa kanal tedavisine periapikal cerrahi eklenmelidir. (2,3,4,8) Bazı araştırmacılara göre; nedenin (nekrotik pulpanın) kaldırılması, 16

20 basıncın azaltılması (drenaj) ve rutin kök kanal tedavisi tüm akut apikal abse olgularında rezolüsyonu sağlamaktadır. (1) Tedavi sırasında kök kanalının ağız ortamına bırakılmasının sakıncası var mıdır? Bu soru araştırmacılar arasında günümüzde de tartışılmaktadır. Normal ağız florasında bulunan Aktinomiçes ağız ortamına açık bırakılmış kanaldan içeri girerse patojen hale geçer. Aynı şekilde normal florada bulunan mantarlar da kanala girebilir. Yeni enfeksiyon oluşmaması için Selye' nin lokal adaptasyon teorisinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Vücudun herhangi bir bölgesi oraya gelen dış etkenlere karşı bir reaksiyon gösterir. Aynı etken tekrar o bölgeye gelirse yeni reaksiyon oluşmaz. Başka bir deyişle, yeni reaksiyonu başka etken yaratır. Olay tekrar akut safhaya geçer. Daimi kanal dolgusunun ne zaman yapılacağı konusunda ise şöyle bir prensip vardır: Eğer file kullanacaksan kapatma, eğer kapatacaksan file kullanma." Kanal genişletildiği seansta, kanal doldurulursa çok fazla eksuda birikir, olay tekrar akutlaşır. Yani kapatılacaksa o seans hiçbir genişletme yapılmamalıdır. (1,2,3,4,8) KRONİK APİKAL ABSE Periapikal alveol kemiğinin uzun süren ve fazla şiddetli olmayan enfeksiyonudur. Süpüratif apikal periodontitiste denir. Enfeksiyon kaynağı 17

21 kök kanalının içindedir. Enfekte kök kanalındaki materyalin periapikal dokulara yayılması İle meydana gelebildiği gibi; akut apikal absenin fistül yolu bularak kronik hale gelmesi veya iyi yapılmamış kanal tedavisi sonrası meydana gelebilir.(3,4,5,8) Ingle' a göre toksik irritan ile lokal savunma arasındaki denge değişikliği kronik apikal abseyi başlatmaktadır. -İrritan şiddetinin miktarındaki artma sonucu, -Bakteri virulansının artması sonucu, -Vücut direncinin azalması sonucu,denge bozulur.(9) Abse ortasında polimorf nüveli lökositler, etrafında lenfositler ve plazma hücreleri vardır. Kök kanalı ya boştur yada hücre artıkları ile doludur. Kapsül teşekkülü başlangıcında çevrede fibroblastlar görülebilir. Nekrosin gibi enzimler makrofaj ve osteoklastlar gibi hücreler ile kemik, periost ve mukozayı delerek fistül yolu açar. Fistül yolu epitelle yada granûlamatöz doku ile döşelidir. Ingle' a göre enfekte dişte fistül yolu apexten mukozadaki ağza kadar epitelle döşelidir. Fistül duvarında bağ dokusu vardır ve kronik apikal abseyi başlatır.(9) Özellikle çocuklarda fistül ağzı ekstraoral olarak görülür. Yetişkinlerde ise intraoraldir. Açılma yeri dişin apeksine yakın ve genelde bukkal sulkustadır. Fistül ağzında parulis şeklinde kabarıklık görülür. (12) 18

22 Teşhis Kronik apikal abse uzun süre belirti vermeden kalabilir. Bazen ani alevlenme olur ve akut safhaya geçer. Bu alevlenme drenaj yolunun kapanması veya yeni ve şiddetli stimülus etkisi ile oluşur. (6) Rutin radyografilerde veya fistül yolu varlığında dikkat çeker. Bazen dişlerde kök kanalı açıktır ve drenaj bu yolla olur.bazende kronik apikal abse mevcuttur ancak ne kök kanalı ne de fistül yolu ile drenaj olgusu görülmemektedir. Toksik maddeler kan ve lenf damarları yolu ile absorbe edilir ve buna " Kör abse " denir. Hasta dişetinde şişlik ve ağzında kötü tat hissiyle diş hekimine gelir, dişin rengi genelde koyulaşmıştır. Radyografide granüloma ve kiste göre sınırları daha belirsiz ve dirîuz radyolüsent alandır. Radyolüsent alan kök ucunda geniştir ve köleye doğru incelerek uzanır. Fistül yoluna gutta perka veya gümüş tel sokarak alınan radyografi teşhiste yararlıdır. Vitalometrik muayenelerde hiçbir reaksiyon yoktur. Dişte lüksasyon görülebilir. Tedavi İyileşme hasar gören kemiğin durumu ve hastanın genel durumuna bağlıdır. Tedavinin ilk aşaması kök kanalının temizlenip genişletilmesidir. Bu işlemler yapılırken kanal, sodyum hipoklorit ve hidrojen per oksit ile bolca yıkanmalıdır. Tedavinin seans sayısı doldurmak için önemlidir. Şöyle ki: 19

23 -Kanalın temizlenip şekillendirildiği seansta doldurulacaksa (1. Seans), daimi kanal dolgusu foramen apikaleden 1-1,5 mm. kısa yapılmalıdır. -1. Seansta doldurulmayacaksa, kanala kalsiyum hidroksit patı letülo ile doldorularak, koroner geçici dolgusu sızdırmaz olarak yapılmalıdır. Çalışkan ve arkadaşları; ağız dışı fistül yolu bulunan kronik apikal abse olgularını, gliserinli baryum sülfat ile kanştırdıkları kalsiyum hidroksit patı ile tedavi etmişler ve bu yöntemle çabuk basarı sağlamışlardır. Fistül varsa, fistül yolunun temizlenip koterize edilmesi önerilir. Fistül içine iyodlu fenole batırılmış sonda sokularak fistül yolu etrafi koterize edilir. Bu şekilde fistül yolunun kısa zamanda kapandığı görülür. Bazı otoriteler ise, başarılı kanal tedavisi sonrası fistül yolunun kapandığını bildirmişlerdir ve fistül tedavisi için ayrıca işleme gerek olmadığını belirtmişlerdir. Kanalda antiseptik olarak antibiyotikler, poliantibiyotikler, kortizonantibiyotik karışımları kullanılabilir. Kanal doldurulması sırasında îadoformlu pat kullanılması ve patın periapikal lezyon içerisine bir miktar taşırılması iyileşmeye yardımcı olur.(3,4,5,8) Grossman'a göre, lezyon büyüklüğü 6 mm., den geniş ise rezeksiyon yapılmalı ve periapikal küretaj ile enfekte doku kazınmalıdır.(7) Rezeksiyon yapılması kemik kavitesi içindeki granülomatöz dokunun kazınıp çıkartılması demektir. Yani iyileşme için işe yarayacak dokunun çıkarılıp atılması anlamına gelir. Geniş lezyon ile küçük lezyon arasında 20

24 iyilerşme açısından bir fark yoktur.(l,3,4,5,8) Kemik iyileşmesi 6 ay sonra radyografide görülür. KRONİK APÎKAL PERÎODONTİTİS GRANÜLOM Kök ucu etrafındaki periodontitisler; vücut savunması ile zararlı etkenlerin arasında bir denge kurulması ile oluşur. Granülom kelimesi; yalnızca granülasyon dokusunu belirtir. Fakat lezyonda yalnızca granülasyon dokusu değil kronik iltihap da mevcuttur. Bir diş granülomu, polimorf nüveli lökositler; lenfositler; plazma hücreleri ve histiyositlerden ibaret iltihabi eksuda ile granülasyon dokusundan meydana gelir. Kanal yoluyla gelen toksinlere karşı alveol kemiğinin müdafa reaksiyonudur. Tahrişin abse meydan getirecek kadar şiddetli değil orta derecede olması gereklidir. Granülom büyüklüğü tahrişin süresine ve iltihap şiddetine göre değişir. Yani bu hacmi değişkendir anlamına gelir. Çapı 1-2 mm'den mm'ye kadar olabilir. Oluşumunda kök kanalından gelen mikroorganizmalar etkilidir. Bu mikroorganizmalar periapikal doku içine toksik maddelerini gönderirler. Toksik maddeler sebebiyle enfekte olan kemik matrisi osteoklastlar tarafindan rezorbe edilir. Rezorbsiyon sonucu oluşan kemik kavitesi lökosit ve yuvarlak hücreler ile dolar. Granülom bakterilerin çoğaldığı bir yer değil; içinde bakterilerin tahrip 21

25 edildiği savunma dokusudur. Kök uç bölgesinde uzunlamasına bir kesit yapılırsa 4 bölge görülür 1. Bölge: NEKROZ "Zone of necrosis" Kronik apikal periodontitisin kaynağı kök kanalının içindeki nekrotik pulpa dokusudur. Bu bölge nekroz bölgesidir. Buradan kaynaklı toksik maddeler kökün uç bölgesinden çevreye diffuze olurlar. Bu bölgeye en yakın olan grup polimorf nüveli lökositlerdir. 1. Bölge etrafında geniş lenfosit ve plazma hücreli bir bölge vardır. 2. Bölge: KONTAMİNASYON BÖLGESİ "Zone of contamination" Bu bölgede likid ve sellüler eksüdatif aktivite ile kök kanalından gelen etkenlerin toksikliği azalır. Toksisitedeki azalma düferansiye olmamış hücreleri uyararak çok çekirdekli osteoklast haline geçmelerini sağlar. Bu da periapikal alveol kemiğini rezorbe eder. 3. Bölge: İRRİTASYON BÖLGESİ "Zone of irritation" Kemiğin rezobsiyonu ile oluşan girintiler granülamatöz doku ile doldurulur. Bu doku yeni kapüler ve genç fibroblastlardan oluşmuş granülasyon dokusu içerdiği için tamir etme ve iyileştirme fonksiyonlarına sahiptir. Ayrıca lenfositler, plazma hücreleri ile diferansiye olmamış hücreler ve 22

26 daha sonradan makrofajlan oluşuturacak olan histiyosit sayesinde enfeksiyona direnci nedeni ile savunma fonksiyonu da vardır. 4. Bölge: STİMULASYON BÖLGESİ "Zone of stimulation" Ganülamatöz bölgenin çeperinde toksik maddeler o kadar sulanır ve azalır ki; tahriş edici maddeler bu bölgedeki fibroblast ve osteoblastlara bir uyaran olarak etki yapar. Fibroblastlar tarafindan yapılan kollagen liflerden oluşan bir duvar enflamatöz bölgeyi bir kapsül gîbi sarar, granülamatöz dokuyu kemikten ayırır. Bu bölgede en iyi görev yapan hücreler osteoblastlardır. Osteoblastlar, lezyonun gerileme döneminde; eskiden rezorbe olan kemiğin yerine yeni kemik matrisi yapar Genelde granülom içinde epitel hücreleri görülür. Bunlar sıklıkla malassez epitelinin artıklarıdır. Diğer epitel kaynaklan: 1. Lezyon sinüs duvarına ulaşmışsa üst çenede sinüs maksillaris epiteli 2. Ağız epitelinin fistül yolu içinde çoğalarak lezyon içine girmesi 3. Periodontal hastalık varlığında, ağız epitelinin periodontal cep bifurkasyo ve trifurkasyo yollarından biri ile çoğalıp kök ucuna ulaşması ile epitel granüloma ulaşır.(3,4,5,8) Çok defe lezyonda bulunan epitel proliferasyonu ile yağ damlacıkları ve kollestrol kristalleri sebebiyle kist şekillenmesi görülür.(2) Seltzer, granülomun innerve olduğunu bildirmektedir. Granülom içerisinde myelinli, myelinsiz, nörovegetatif sinir lifleri belirlenmiştir. Bu tip 23

27 fibriller; bağ dokusu kapsülünde, granülamatöz dokuda ve bazı olgularda kök yüzeyine yakın kısımlarda gözlenmiştir.(12)kronfeld, granülomları şu şekilde sıralamıştır: 1-Bask Granülom: Radyografide kök ucunda sınırı belli bir kemik harabiyeti gösteren radyolüsent gölge vardır. Kök yüzeyinin granülom içindeki kısmında dentin ve sement rezorbsiyonu görülür. Granülasyon dokusuna dahil kemik faal değildir. 2-Abse Kaviteli Granülom: Granülomun ortasındaki dokunun harap olması abse kavitesinin oluşmasına sebep olur. Kavite duvarından kavite içine sürekli iltihap hücreleri ve hücre kalıntıları gelir. 3-Çoğalmış Epitel Taşıyan Granülom: Kök ucunda epitelial çoğalma görülür. Epitel kök yüeyine yapışıktır ve belirtir.(3,4, 5,8) Teşhis Kronik apikal periodontitiş hiçbir belirti vermez. Rutin radyografilerde varlığı anlaşılabilir. Vücut savunması ile tahriş edici maddeler arasındaki dengenin bozulması ile cerahatlenerek akutlaşır. Lezyon akut karakter alınca 24

28 üzerindeki dokuya ve oral mukozaya perforasyon oluşur.(2) Radyografide kök ucunda sınırları belirgin radyolüsent saha görülür. Soğuğa, sıcağa ve vitalite testlerine negatif cevap verir. Ayıncı tanıda kronik apikal abse, apikal kist, sementoma, osteofibrozis vardır. Kronik apikal abse, granüloma göre daha diffüz ve sınırları belirgin değildir. Apikal kistin sınırları granülom gibi belirgindir ancak radyografide apikal kistte lezyonu çevreleyen radyoopak çizgi bulunur. Ayrıca apikal kist büyüklüğüne göre komşu dişlerde hareketlenmelere sebep olur. Osteofibrozis ve sementomanın kronik apikal periodontitisten en önemli farklan ilgili dişin vital olmasıdır.(3,4,5,8) Aynca periapikal granülomda pulpa bağ dokusunun kronik tepkimesinden farklı olarak 4 bölge oluşumu vardır.(l) Tedavi Pulpası ölü diş kök kanal tedavisi metoduna göre tedavi edilir. Sülfanamitler ve elektrikli ilaçlamalar da kronik apikal periodontitis tedavisinde kullanılmaktadır. Buckley, trikrezol formalin tedavisini Önermektedir. Gürkan, ozon, kortizon-antibiyotik karışımları ve bilhassa poliantibiyotik patlar kullanmıştır.(8) WalkhofF, iadofomlu patı periapikale taşırarak kronik apikal periodontitiş tedavilerinde basan sağlamıştır. îadoformlu pat kolaylıkla rezorbe olduğundan kalan boşluğu granülasyon dokusu doldurur. Bayırlı ve Gürkan, periapikal içine taşırılmış iadoformlu patın 7 günde 25

29 rezobe olduğunu söylemektedirler. Bayırlı yaptığı bir araştırmada paeriapikal granülasyon dokusu içine pat taşırıldığı takdirde, kök içindeki kısım rezorbe olsa dahi granülom yerine kemik dokusu oluştuğu görülmüştür. İadoformlu pat ile kanal doldurulduktan sonra apikal 1/3'e tam uyan gütta-perka konu yerleştirilmelidir. Gütta-perka kök ucunu tam olarak tıkamazsa zamanla iadoformlu pat rezorbe olur.(3,4,5,8) Kök kanal preparasyonu sırasında kök ucundaki rezorbtif dentinin durumuna göre çalışma boyu ayarlanarak uygun bir apikal dentin matrisi oluşuturulmaya çalışılır.(l) Tek seansta doldurulması istenmeyen kanal içine lentülo ile kalsiyum hidroksit patı doldurularak kron kavitesi geçici dolgu maddesi ile sızdırmaz bir şekilde kapatılmalıdır. 2. seansta kanal temizlenir, sodyum hîpoklorit ile yıkanır. Kurulama işleminden sonra doldurulur. Dikkat edilecek nokta ise, ilk seansta kanal aleti ile periapikal doku üzerine yapılan negatif basınçtır. Bu negatif basınç ile nekrotik doku parçalan kök ucuna doğru emilir. Sonuç olarak akut zedelenme ile "phoenix abse (recrudescent)" oluşur. Akut semptomlar giderilene kadar daimi kök kanal dolgusu yapılmamalıdır. Tedavinin başarısını anlamak için 6 ayda bir radyografi alınır. Lezyon hastaya rahatsızlık vermiyor ve küçülmüşse tedavi başarılıdır. Yani kemik kavitesi tedavi sonrasında küçülmelidir. Lezyonun büyüklüğü aynı kalmış ya da büyümüşse tedavi başarısızdır. Ancak tedavinin başarısı hakkında kesin karar vermek için 2 sene beklemek 26

30 gerekir. APIKAL KIST İnsan çenesini etkileyen tüm kistlerin %52-68 ini oluşturur yaş arası daha sık görülür.(13)apikal kist, dişin kök ucunda yeralan ve kök kanalıyla ilişkisi olan bir lezyondur. Birçok apikal iltihabi lezyonun içinde epitelin olduğu çeşitli araştırıcılar tarafından gösterilmiştir. Bu epitel genellikle malessez epitel kalıtılarından gelişir ve apikal kistin periapikal lezyon içinde oluşumunu sağlar. Malessez epitel kalıntıları, uzun süre devam eden mekanik veya bakteriyel etkenler neticesinde çoğalmaya başlar. Bunun için akut apikal lezyonların kiste dönüşmesi daha zordur. Kist kavitesinin oluşumu İçin iltihap ilk sebeptir. İltihabın uyarılmasıyla apikal sahadaki epitel çoğalmaya başlar.(3,4,5,8) Granülom merkezindeki litik enzimler ile iltihabi granülasyon dokusu içindeki lökositlerden ortaya çıkan fermentlerin etkisiyle epitel kordonları önce gevşemeye ve sonra dejenere olarak erimeye başlar. Böylece çok sayıda küçük kist odaklan oluşur ve sonra devam eden erimelerle birleşen odaklar daha az sayıda büyük odaklar oluşturur.(6) Bu safhada çok katlı yassı epitel teşekkül eder. Oluşan epitel kavitesi merkezindeki hücreler beslenmeyi sağlayan bağ dokusundan uzakta olduğu için ölürler. Bu nekroz sonucu sulanma görülür. Sonuç olarak epitelle çevrili kavite içinde kist birikimi oluşur. Kist büyümesi kist içindeki basıncın etkisiyle olur. Bir ensizyon ile içindeki sıvı boşaltılırsa kistin küçülmeye başlaması, büyümenin iç basınca bağlı olduğunun kanıtıdır.(6) Apikal kist; en dışta bağ dokusundan bîr kapsül, bu kapsülün iç kısmında epitel, epitel kılıfın 27

31 ortasında merkezi lümen, lümenin içinde sıvı ya da yan sıvı madde bulunur. Kist boşluğundaki bu sıvı çoğu kez sarı renktedir. Sıvı, sulu veya viskoz kıvamdadır ve kollestrin kristalleri içerir.(3,4,5,8,9) En dış tabaka alveol kemiğidir. Kist epiteli genellikle malessez epitel kalıntılarından kaynaklıdır. Fakat bazı olgularda: 1. Üst çenede sinüs ile apikal lezyon birleşirse sinüs epiteli, 2. Fistül kanalı yoluyla ağız epiteli, 3. Periodontal cep yoluyla ağız epiteli çoğalarak Iezyona ulaşır Teşhis: Apikal periodontal kist olgulanın büyük çoğunluğu belirti vermez. Komplikasyonsuz yavaş büyüyen ağrısız şişliklerdir. Enfeksiyon ile karşılaşınca klinik bulgular belirir. Dişin apeksindeki şişliğe çevre dokulardaki kollateral ödem eşlik eder. Vestibülde sert bir şişlik veya mukoza altında mavimsi fluktuan şişlik halinde karşımıza çıkar.(ll) Rutin radyografik inceleme sırasında dişin apeksinde radyolusent bir saha olarak görülürler.(6) Ingle'a göre apikal kistlerin çoğu küçük boyutta kalmaktadır. Diğerleri ise çok yavaş bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Apikal periodontal kistlerde sekonder enfeksiyonlar oluşabilir. Bunun sebebi, kist sıvısındaki aminoasit ve proteinlerin hemotojen yolla enfeksiyon yapan bakteriler İçin iyi ortam oluştıırmalandır. Pyojenik organizmaların neden olduğu sekonder enfeksiyonlar kisti akut abseye dönüştürür ve belirti ile semptomlar buna bağlı olarak değişir.(9) 28

32 Periapikal kisti gösteren bulgulardan biri hacminin gittikçe büyümesiyle komşu dokularda basınç meydana getirmesidir. Diş kökleri birbirinden uzaklaşır buna karşın kronlar birbirine doğru yaklaşır. Çok nadir olarak kök yüzeyinde rezorbsiyon görülebilir. Köke basınç çok yavaş uygulanır ve sonuç olarak etkisi en çok komşu kemiğe iletilmesi ile olur. Ender durumlarda kistin gelişmeye devam etmesi sonuç olarak dış kısımdaki kortikal tabakayı da içine alır. Sonuç olarak çene kemiklerinin dış kısımlarında genişleme ve deformite oluşturabilir. Kortikal tabaka ve onu çevreleyen yumuşak dokuda herzaman deformasyon oluşmaz. Korteksin derin yüzeyindeki devamlı rezorbsiyona, dıştan reaktif periosteal yeni kemik apozisyonu eşlik eder. Bu şekilde perforasyon önlenmiş olur.(9) Büyümeyle kist, içinde oluştuğu kemiğin dış kompaktasına o kadar yaklaşır ki parmak ile palpasyon sırasında incelen kemik kırılmadan esneyebilir. Bu esnada krepitasyon sesi (parşömen kağıdı sesi) verir. Hatta bazı olgularda kist kemiği tamamen delebilir. 29

33 A)Üst sağ santral dişten kaynaklı geniş kistik lezyon.b)örtülü kapanış nedeniyle oklüzal travmaya maruz.palatinalde şişlik.c)kalsiyum hidroksit içerikli pat yerleştirildikten 6 ay sonraki görünümd)5 yıl sonra tamamen iyileşmiş ortodontik tedaviye başlanmışradyografîk olarak apikal kistler, yuvarlak kesin sınırlı genellikle çeperi radyoopak çizgi gösteren radyolüsent alan olarak görülür.(9) Kist dişler arası bölgeye doğru gelişirse radyografide oval şekilde görüntü verir.(13) Bazı durumlarda akut yangıya dönüşen ve abse formasyonu oluşturan kistler sellülite dönüşebileceği gibi fistül ile dışarı açılabilir.(2) Kiste sebebiyet veren diş, perküsyon, palpasyon ve vitalite testlerine negatif cevap verir. Ayırıcı teşhis granülomla yapılır. En doğru tanı histopatolojik olarak konur. Ayrıca kist foramen incisivum ve foramen mentale ile de karışabilir. Ancak kist çeşitli yönlerden ve değişik açılardan alman radyografilerde kök ucuna bitişik olması ile bu anatomik oluşumlardan ayrılır. Tedavi: Tedavi öncelikle teşhisin doğru konulmasıyla başlar. 30

34 1.Seans: Giriş kavitesi açılır ve kök kanalı temizlenip çalışma uzunluğu hesaplanır. İnce kanal aletiyle hafif dışarı çıkılarak kistin içine girilir. Kanal, yıkama solüsyonlarıyla sık sık yıkanarak şekillendirilir. Kanaldan gelen eksuda paper point ile kurulanır. Uygun kıvamda hazırlanmış kalsiyumhidroksit patı kök ucundan lezyon içine girecek şekilde lentülo ile doldurulur. Kron kavitesi sızdırmaz bir şekilde kapatılır. Hasta 10 gün sonraya 2. seansa çağırılır. 2. Seans: Geçici dolgu maddesi kaldırılır. Kanal içindeki kalsiyumhidroksit temizlenir ve kanaldan eksuda gelip gelmediğine bakılır. Eksuda gelmiyorsa kanal yıkanır, kurutulur ve tekrar kalsiyumhidroksit patıyla doldurulur. Kron kavitesi geçici dolgu maddesiyle kapatılır. Hasta 1 hafta sonraya çağırılır. Eğer eksuda gelmiyorsa kanal sodyumhipokloritle yıkanarak kurutulur ve daimi kök kanal dolgusu yapılır. 3. seans: Kanal tekrar açılır ve temizlenir. Eksuda gelmiyorsa daimi kanal dolgusu yapılır. Eğer eksuda geliyorsa hasta 4. seansa çağırılır.6 ay aralarla klinik ve radyografik kontroller yapılır. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda elde edilen sonuçlara göre kistlerin haricinde kalan tüm periapikal lezyonlann kök kanal tedavileri ile iyileştikleri bildirilmektedir. Fakat kistlerin cerrahi girişim olmaksızın kök kanal 31

35 tedavisi ile iyileşebilecekleri bilimsel delillerle kesin olarak kanıtlamamıştır. Tedavi ile sadece kistin küçülmesi değil epitelin de ortadan kaldırılması gerekmektedir. 1. Grossman, kimyevi olarak veya akut bir enfeksiyon ile kist epitelinin tahrip edilebileceğini bildirmiştir.(7) Kist çeperindeki epiteli tahrip etmek için iki teknik Önerilmiştir Kök kanal aleti kök ucundan 1 mm dışan itilir ve dikkatli olarak bu hareket 2-3 kez tekrarlanır. Böylece kök dışında akut enflamasyon başlar ve onu epitel altındaki kanama daha sonra da epitelin ülserasyonu takip eder. Fakat bu hipotez reddedilmiştir. Bu şekilde yapılan enflamatuar cevabın kist çeperindeki epitelin harabiyeti için yetersiz olduğu görülmüştür. Hafif de olsa bu yaralanma epiteli uyararak daha fazla çoğalarak, kistin küçülmesine değil büyümesine neden olduğu açıklanmıştır. 2. Kök kanal aleti kökün ucundan yine dışarı itilir, ancak bu yöntem de kökün ucundan biraz daha uzakta olan lezyonun tam ortasına yöneltilir. Böylece alet epitel devamlılığını bozarak drenaj sağlar. Kist içi basınç azalır, kavite küçülür ve bunu takiben kollegen birikimi olur. Bu şekilde epitel hücrelerinin varlıklarını koruyabilmek için gerekli olan zengin kapiller ağı bozulur. Kollegen arttıkça epitel hücreleri aç kalır. Enflamatuar olayla uyarılan makrofajlar onları temizler. Cerrahi girişimli kist tedavisiyle konservatif tedavi karşılaştırılması: Konservatif tedavide; Komşu dişin nekroz tehlikesi yoktur. 32

36 Obtüratöre gerek yoktur. Hastada operasyon korkusu olmaz. Konservatif tedavide dikkat edilecekler: 1. Kist çok geniş ise tedavi başarılı olmaz. 2. Burun boşluğu ve üst çenede sinüse yakın ise bu oluşumları perfore etme riski vardır. 3. Tümör şüphesi varsa asla yapılmamalıdır. Hastanın konservatif tedavi için zamanı yoksa cerrahî tedavi yapılır. 33

37 34

38 KAYNAKLAR 1- Alaçam T. Endodonti, Ankara, 2000, S Banar S. Oral Patoloji, S Ankara, Bayırh G. Endodontik Tedavi S İstanbul, Bayırh G. Periapikal Dokuların Patolojisi ve Tedavisi, S , İstanbul, Bayırh G. Pulpa Patolojisi ve Tedavisi, İstanbul, Cengiz T. Endodonti, İzmir,1996, S Grossman L.I. Endodontik Phüedelphia,1976, S Gürkan S.İ.,Sandalh P. Bayırh G. S , İstanbul, Ingle. Endodontıcs Philedelphia,1985, S Sandallı P. Periodontoloji, İstanbul,1975,S Türker M. Yücetaş A. Ağız Diş, Çene Hastalıkları ve Tedavisi, 1997, S Kuşçuoğlu A.,Akut ve Kronik Periapikal Lezyonlar, Bitirme tezi, E.Ü.Dişhekimliği Fakültesi 13-Çalışkan K. Endodontide tanı ve tedaviler

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı Devitalizan Maddeler Ağrılı bir pulpayı, devital hale getirmek için çeşitli maddeler kullanılagelmiştir. Hızlı bir etki göstererek pulpayı birkaç gün içinde

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Endodonti Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK Endodonti

Detaylı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Tanı ve Tedavi Planlaması Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hastalıkların uygun ve doğru tedavisi için ilk koşul doğru

Detaylı

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! On5yirmi5.com Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! Mevsim değişimlerinde geniz akıntısı, burnunuzda tıkanıklılık ve bağ ağrılarınızdan şikayetiniz varsa, üst solunum yolu enfeksiyonlarınız 10

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011 SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011 OLGU 9 Y, K Sağ humerus proksimali 2 yıl önce kırık Doğal iyileşmeye bırakılmış

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ Prof.Dr.Yaşar Aykaç PERİODONTAL CERRAHİ TEDAVİNİN AMAÇLARI Tam bir profesyonel temizlik için kök yüzeyini görünür ve ulaşılabilir hale getirmek Patolojik olarak derinleşmiş

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak

Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak Pulpanın Embriyolojisi Embriyolojik hayatın 12-13. haftalarında çan organının iç bölümünü dolduran bağ dokusuna dental papilla denir. Pulpa dental papilanın ektomezenşimal hücrelerinden

Detaylı

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY FORMÜL %0.2 klorheksidin glukonat içerir. Yardımcı madde olarak; gliserin, limon esansı ve nane esansı içerir. Bir püskürtme 0.15 ml dir ve 0.0003 g klorheksidin glukonat içerir.

Detaylı

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan Kemik ve Eklem Enfeksiyonları Dr Fahri Erdoğan KEMİK VE EKLEM ENFEKSİYONLARI Erken tanı ve tedavi Sintigrafi, MRI Artroskopik cerrahi Antibiyotik direnci Spesifik M.Tuberculosis M. Lepra T.Pallidumun Nonspesifik?

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

ENDODONTİ Program Koordinatörü: Ders Sorumluları DEN 601 İn vitro ve in vivo smear incelemeleri Amaç ve Hedefler

ENDODONTİ Program Koordinatörü: Ders Sorumluları DEN 601 İn vitro ve in vivo smear incelemeleri Amaç ve Hedefler ENDODONTİ Program Koordinatörü: Doç. Dr. Atakan Kalender, atakankalender@gmail.com Ders Sorumluları: Prof.Dr. Nuran Ulusoy nuranulusoy@gmail.com Prof. Dr. Meltem Dartar Öztan, Meltem.Dartar@dentistry.ankara.edu.tr

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25 Tırnak batması nedir? Sert tırnağın yumuşak dokuyu sıkıştırıp tahriş etmesi sonucu oluşan iltihaplanma ve kronik yaraya tırnak batması denir. Genellikle ayaklarda ve birinci parmakta görülür. Tırnak batmasının

Detaylı

07.11.2014. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler. 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler

07.11.2014. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler. 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma 4.Hafta ( 08 10 / 10 / 2014 ) 1.) HASTALIKLARIN OLUŞMASINDA ROL OYNAYAN FAKTÖRLER 2.) ENFEKSİYON HASTALIKLARININ GENEL BELİRTİLERİ 3.) ENFEKSİYON HASTALIKLARINDA GÖRÜLEN

Detaylı

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media)

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media) Orta Kulak İltihabı (Otitis Media) Orta Kulak Neresidir : Kulak; Dış, Orta ve İç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılarak incelenir.dış kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur. Kulak zarı dış ve orta kulağı

Detaylı

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Gökhan AKSOY * Çiğneme, Beslenme * Yutkunma, * Estetik, * Konuşma, * Psikolojik Kriterler * Sosyolojik Kriterler Mandibüler: alt çene kemiğine ait, alt çene kemiğiyle ilgili Örnek: * mandibüler

Detaylı

PERİAPİKAL LEZYONLARIN TANISI VE TEDAVİSİ

PERİAPİKAL LEZYONLARIN TANISI VE TEDAVİSİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı PERİAPİKAL LEZYONLARIN TANISI VE TEDAVİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Naim Kocasakal Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Necdet ERDİLEK

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

Endodontik muayene, pulpal ve periapikal doku hastalıkların teşhisi ve tedavi planlaması

Endodontik muayene, pulpal ve periapikal doku hastalıkların teşhisi ve tedavi planlaması II DERSİN / UYGULAMANIN ADI : ENDODONTİ ( T ) DERSİN / UYGULAMANIN KODU : DİŞ 204 DERSİN KREDİSİ : 2 DERSİN YÜRÜTÜCÜSÜ : Doç.Dr.Çağın YÜCEL DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYE / ÜYELERİ : Doç.Dr.Çağın YÜCEL 1. HAFTA

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

Prof. Dr. Ferit ÖZATA

Prof. Dr. Ferit ÖZATA Dental Travma Etiyolojisi Diş Sert Dokuları ve Periodontal Yaralanmalar: Yaklaşık olarak % 80 Düşme sonrası ortaya çıkar. % 12 Çarpma % 4 Trafik kazaları % 4 Oyun kazaları Görülme Sıklığı Sıklıkla 1-3

Detaylı

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 2. TEŞHİS VE TEDAVİ 2.1 Nasıl teşhis edilir? Klinik belirtiler ve araştırmalar

Detaylı

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Endodonti Kambiz Mohseni kambizmohseni@gmail.com Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Kök kanal sisteminde temizlenmeyen her alan, tedavinin başarısını doğrudan etkilemektedir. Alt çene küçük azılar gösterdikleri

Detaylı

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar Genel Bilgiler Bölümümüzde uyguladığımız kapsamlı muayene esnasında; genel sağlık durumunuz ile ve varsa sürekli kullandığınız ilaçlarla ilgili bilgi alınır; genel ağız muayeneniz yapılır, tedaviden beklentileriniz

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Hazırlama Komitesi Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü 1/5

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

T.C ÇANAKKALE ONSEKİZMART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ İLAÇ UYGULAMA TALİMATI

T.C ÇANAKKALE ONSEKİZMART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ İLAÇ UYGULAMA TALİMATI T.C ÇANAKKALE ONSEKİZMART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ İLAÇ UYGULAMA TALİMATI KODU: KLN.TL.12 YAYINLAMA TARİHİ: 21.04.2014 REVİZYON TARİHİ: 00 REVİZYON NO: 00 SAYFA SAYISI:05 1. AMAÇ: Bu

Detaylı

EN ÇOK KULLANDIĞIMIZ TIBBİ ALET

EN ÇOK KULLANDIĞIMIZ TIBBİ ALET EL HİJYENİ EN ÇOK KULLANDIĞIMIZ TIBBİ ALET GÜNÜMÜZDE NOZOKOMĐAL ENFEKSĐYONLARIN ÖNLENMESĐNDE EN ÖNEMLĐ TEK PROSEDÜR EL YIKAMADIR* EL YIKAMA El Florasi Kalici flora (koagülaz negatif stafilokok, difteroid,

Detaylı

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI HĠJYEN NEDĠR? Bir sağlık bilimi olup,temel ilgi alanı sağlığın korunması ve sürdürülmesidi r. KĠġĠSEL HĠJYEN Kişilerin kendi sağlığını korudukları ve devam ettirdikleri öz

Detaylı

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ İdrar oluşturmak... Üriner sistemin ana görevi vücutta oluşan metabolik artıkları idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırmak ve sıvı elektrolit dengesini korumaktır. Üriner

Detaylı

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI TC. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Javid JAFARZADA Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. M. Kemal ÇALIŞKAN

Detaylı

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ ANTİSEPTİKLER 1 Kavramlar: Antiseptik: Canlılar üzerinde (cilde ve dışarı açılan boşlukların mukozasına) dıştan uygulanmak suretiyle kullanılan antimikrobik ilaçlardır. Dezenfektan: Cansız cisimler (cerrahi

Detaylı

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların

Detaylı

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Travma; ani olarak dıştan mekanik bir etki sonucu meydana gelen, sağlığı tehdit eden, fiziksel ve ruhsal hasarlara yol açan bir olaydır.

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI LEODEX % 1.25 jel Haricen uygulanır. Etkin madde: 1 g jel, 12.50 mg deksketoprofene eşdeğer 18.45 mg deksketoprofen trometamol Yardımcı maddeler: Karbomer 980 NF (Carbomer Homopolymer),

Detaylı

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ Trigeminal Sinirin Dalları N. ophthalmicus N. maxillaris N. mandibularis Maksiller Sinirin Dalları N. infraorbitalis N.zygomaticus N.alveolaris superioris anterioris N.alveolaris

Detaylı

Ağız Ve Diş Sağlığı AMASYA DİŞ SAĞLIĞI

Ağız Ve Diş Sağlığı AMASYA DİŞ SAĞLIĞI Ağız Ve Diş Sağlığı AMASYA DİŞ SAĞLIĞI AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI Ağız, sindirim sisteminin başlangıcıdır. Bütün besinler dişler yardımıyla sindirime hazırlanır. Bu nedenle dış o oldukça önemlidir. Ağız ve dişlerin

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

YENİ-2.SINIF BLOK BLOK /DERSİN NEVİ BLOK/DERS

YENİ-2.SINIF BLOK BLOK /DERSİN NEVİ BLOK/DERS DHF 00 A-DERS BLOKLARI YENİ-.SINIF.BLOK BLOK /DERSİN NEVİ BLOK/DERS KODU BLOK/DERS ADI TEORİK PRATİK I.BLOK; HASTALIKLARIN TEMELİ (3 HAFTA/47 SAAT TEORİK-6 SAAT PRATİK /7 AKTS- 4 KREDİ) 5EYLÜL 07-3 EKİM

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. ACNEDUR Merhem. Haricen uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. ACNEDUR Merhem. Haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI ACNEDUR Merhem Haricen uygulanır. Etkin madde: 100 g merhem 3 g Tetrasiklin hidroklorür içerir. Yardımcı maddeler: Beyaz vazelin, orta zincirli trigliserid, titanyum (IV) oksit (E 171),

Detaylı

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ

SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ SAĞLIKTA NANOTEKNOLOJİ Uzm. Hem. İlknur Yayla *Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü, Acıbadem Sağlık Grubu Ameliyathaneler ve MSÜ Koordinatörü Hazırlanma Tarihi: 23 Mart 2016 http://www.haberturk.com/saglik/haber/536313-kanserde-nano-teknoloji-mucizesi

Detaylı

EL YIKAMA VE ELDİVEN KULLANMA TALİMATI. Yönetim Temsilcisi

EL YIKAMA VE ELDİVEN KULLANMA TALİMATI. Yönetim Temsilcisi Sayfa No Sayfa 1/6 1.AMAÇ Hastalarla ve hastane ortamındaki yüzeylerle el teması sonrasında ortaya çıkan enfeksiyon bulaş riskini önlemeye yönelik el hijyeni ve eldiven kullanım kurallarını ve uygulamalarını

Detaylı

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Nuran Ulusoy, nulusoy@neu.edu.tr Ders Sorumluları: Prof. Dr. Nuran Ulusoy, nulusoy@neu.edu.tr Prof. Dr. Hikmet Solak, hsolak@neu.edu.tr Prof. Dr. Arzu

Detaylı

Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal Ağız kokusunun nedenleri ve önlemenin yolları hakkında bilgi verdi.

Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal Ağız kokusunun nedenleri ve önlemenin yolları hakkında bilgi verdi. Ağız Kokusuna Karşı Dilinizi de Fırçalayın Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal Ağız kokusunun nedenleri ve önlemenin yolları hakkında bilgi verdi. İSTANBUL - Sağlıklı

Detaylı

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. KULLANIM KILAVUZU KLORHEX ORAL JEL Birim Formülü Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. Tıbbi Özellikleri Klorheksidin

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL)

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) TANIMI Shigella türü bakterilerde meydana gelen;karekteristik belirti ve bulguları olan,ilium ve kolonun akut enfeksiyonudur.basilli ve amipli dizanteri olmak

Detaylı

ENDODONTİK PERÎODONTAL PROBLEMLER (ÜÇ OLGU NEDENİYLE)*

ENDODONTİK PERÎODONTAL PROBLEMLER (ÜÇ OLGU NEDENİYLE)* G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt I, Sayı 1-2, Sayfa 150-161 1984 ENDODONTİK PERÎODONTAL PROBLEMLER (ÜÇ OLGU NEDENİYLE)* Tamer KINOĞLU** Hüma ÖMÜRLÜ*** Güliz GÖRGÜL*** Mehmet YALIM**** Bir dişin sağlıklı fonksiyonu,

Detaylı

AKUT APIKAL ABSELI DİŞLERİN TEK SEANSTA TEDAVİSİ*

AKUT APIKAL ABSELI DİŞLERİN TEK SEANSTA TEDAVİSİ* İ Ü Diş Hek Fak Der 1996: 30: 41-8 AKUT APIKAL ABSELI DİŞLERİN TEK SEANSTA TEDAVİSİ* Gündüz Bayırlı' Sema Yıldırım 2 Yayın kuruluna teslim tarihi: 16.8.1994 Yayına kabul tarihi :5.1.1995 Özet Bu yazıda

Detaylı

ENDODONTİDE ACİL DURUMLAR VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

ENDODONTİDE ACİL DURUMLAR VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI Prof.Dr.Meltem DARTAR ÖZTAN A.Ü Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı ENDODONTİDE ACİL DURUMLAR VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI Endodontide acil durumlar tanı ve tedavide hem hekim için hem de hasta için

Detaylı

SUTURASYON UMKE.

SUTURASYON UMKE. SUTURASYON UMKE Katlarına uygun olarak kapatılmalı. * Acil serviste kapatılan yaralarda genellikle 3 tabaka vardır. Fasia, ciltaltı doku ve cilt. * Kat kat kapatma: Scalp, parmak, el,ayak, tırnak, burun

Detaylı

LAMİNA DURA. Alveoler Kemik: Dişlerin hemen etrafında, onları kuşatan, dişin alveolünü sınırlayan kemiktir. İki kısımdan oluşur:

LAMİNA DURA. Alveoler Kemik: Dişlerin hemen etrafında, onları kuşatan, dişin alveolünü sınırlayan kemiktir. İki kısımdan oluşur: LAMİNA DURA Alveoler Kemik: Dişlerin hemen etrafında, onları kuşatan, dişin alveolünü sınırlayan kemiktir. İki kısımdan oluşur: 1. Destek kemik (Supporting bone) 2. Alveoler bone proper Destek kemik (Supporting

Detaylı

İnsülin Nasıl Uygulanır? Diyabet

İnsülin Nasıl Uygulanır? Diyabet İnsülin Nasıl Uygulanır? Diyabet BR.HLİ.046 www.hisarhospital.com İNSÜLİN UYGULAMA Diyabette temel amaç kan şekeri düzeyini hedef aralıklarda tutmaktır. Bu amaçla beslenme tedavisi, egzersiz ve ilaç tedavisi

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. 8.Ünite Sıcak-Soğuk Uygulamalar SOĞUK UYGULAMA 24.Hafta ( 10-14 / 03 / 2014 )

9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. 8.Ünite Sıcak-Soğuk Uygulamalar SOĞUK UYGULAMA 24.Hafta ( 10-14 / 03 / 2014 ) 9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 8.Ünite Sıcak-Soğuk Uygulamalar SOĞUK UYGULAMA 24.Hafta ( 10-14 / 03 / 2014 ) Soğuk Uygulama ; Vücudun ısısını düşürmek amacıyla lokal yada genel olarak, bir takım fiziksel

Detaylı

Radyo Frekans Ablasyon = Yüksek Frekans Ablasyon: Radyo Frekans enerji ile tümör veya dokuda aseptik nekroz oluşturma.

Radyo Frekans Ablasyon = Yüksek Frekans Ablasyon: Radyo Frekans enerji ile tümör veya dokuda aseptik nekroz oluşturma. Radyo Frekans Ablasyon = Yüksek Frekans Ablasyon: Radyo Frekans enerji ile tümör veya dokuda aseptik nekroz oluşturma. RFA Temel Mekanizma Pozitif Negatif iyonlar iyonlar elektrod elektrod yönüne yönüne

Detaylı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı FENOL VE ALDEHİTLER Bu sunumun amacı, fenol veya aldehit içeren maddelerin kullanımı sonucu ortaya çıkabilecek komplikasyonlar ve yan etkiler konusunda

Detaylı

ORBİTA ORBİTA KİTLELERİ 1- LAKRİMAL BEZ KİTLELERİ: - Lenfoid prolefilasyonlar - Epitel kökenli iyi ya da kötü huylu tümörler

ORBİTA ORBİTA KİTLELERİ 1- LAKRİMAL BEZ KİTLELERİ: - Lenfoid prolefilasyonlar - Epitel kökenli iyi ya da kötü huylu tümörler ORBİTA ORBİTA ANATOMİSİ Orbita bulbus okuli, ekstraoküler kaslar, optik siniri içeren yağ ve bağ dokusundan zengin kavitedir.sık rastlanan orbita hastalıkları, tanı ve tedavi yöntemlerinden kısaca bahsedecek

Detaylı

Beyin Tümörü Sinir sisteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanabilir ya da vücudun başka bir yerindeki habis tümörün genellikle kan yolu

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Hazırlama Komitesi Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü 1/5

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 TANISAL VE GİRİŞİMSEL DİZ ARTROSKOPİSİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Yöntem: Eklem içerisini gözlemek için, 0.5 cm'lik kesi deliklerinden artroskopinin

Detaylı

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI 2014-2015 KLİNİK STAJ 22.08.2014 SINIF 4. SINIF STAJ 5. SINIF STAJ PEDODONTİ ANABİLİM DALI TEDAVİ Adet AÇIKLAMA Kompomer, Amalgam,Kompozit dolgu 40 Tüm dolgu tedavileri,

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

Kırılma Noktası Klorlaması

Kırılma Noktası Klorlaması Kırılma Noktası Klorlaması AMAÇ Farklı oranlarda klor ile amonyağın reaksiyon vermesi sonucu oluşan kalıntı klor ölçümünün yapılması ve verilerin grafiğe aktarılarak kırılma noktasının belirlenmesi. ÖN

Detaylı

Temizlik: Mikroorganizmaların çoğalması ve yayılmasını önlemek için, yüzeylerin kir ve organik maddelerden fiziksel olarak uzaklaştırılmasıdır.

Temizlik: Mikroorganizmaların çoğalması ve yayılmasını önlemek için, yüzeylerin kir ve organik maddelerden fiziksel olarak uzaklaştırılmasıdır. DOKÜMAN NO: STR-TL-09 YAYIN TARİHİ : AĞUSTOS 2014 REVİZYON TARİHİ : 00 REVİZYON NO:00 SAYFA 1 / 5 1-Amaç: Ç.Ü Diş Hekimliği Fakültesi klinik ortamından kaynaklanabilecek enfeksiyonları önlemek için hasta,

Detaylı

VivaStyle. Paint On Plus. Beyaza giden profesyonel yol. Diş beyazlatma ile ilgili sorular ve cevaplar

VivaStyle. Paint On Plus. Beyaza giden profesyonel yol. Diş beyazlatma ile ilgili sorular ve cevaplar Beyaza giden profesyonel yol Diş beyazlatma ile ilgili sorular ve cevaplar Gülümsemenizin nasıl olmasını istersiniz? Böyle mi... yoksa böyle mi? Bir gülümseme bağlar.. Hayat boyu sağlıklı dişler. Beyazlatmaya

Detaylı

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 145 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma işitme organında da görülür ve bu arada işitme duyusu da gün geçtikçe zayıflar. Yaşlılığa bağlı olarak gelişen

Detaylı

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ 24.02.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ Yrd. Doç. Dr. Enhoş: Protez Yapıştırıcıları Dikkatli Kullanın Özellikle damak protezi kullanan hastalarda en sık karşılaşılan sorunlardan birisi tutuculuktur. Protezin

Detaylı

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri GÖMÜLÜ DİŞLER Dişlerin gömülü kalma nedenleri 1. Evrim Teorisi: İnsanlar yüz yıllar içerisinde daha yumuşak gıdalara geçiş yaptıkları için evrimleşerek çene kemiklerinde küçülme meydana gelmesi sonucu

Detaylı

Basınç Nedir? Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi Mart 2018 ġiģli-ġstanbul

Basınç Nedir? Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi Mart 2018 ġiģli-ġstanbul Basınç Yarası Bakımı Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim AYDOĞDU BVÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi 09-11 Mart 2018 ġiģli-ġstanbul Basınç Nedir? Ağırlık bir

Detaylı

TEMİZİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

TEMİZİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 TEMİZİK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Pınar Güner tarafından Prof.

Detaylı

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU

Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Tozların Şekillendirilmesi ve Sinterleme Yrd. Doç. Dr. Rıdvan YAMANOĞLU Tozların Şekillendirilmesi Toz metalurjisinin çoğu uygulamalarında nihai ürün açısından yüksek yoğunluk öncelikli bir kavramdır.

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DERS İÇERİKLERİ DHF200

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DERS İÇERİKLERİ DHF200 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DERS İÇERİKLERİ DHF200 FARMAKOLOJİ (T:11 P:-) Farmakolojiye giriş,farmasötik şekiller,ilaçların veriliş yolları,farmakokinetik, İlaçların etki mekanizması, İlaç etkisini

Detaylı

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

BEL AĞRISI. Dahili Servisler BEL AĞRISI Dahili Servisler İnsan omurgası vücut ağırlığını taşımak, hareketine izin vermek ve spinal kolonu korumak için dizayn edilmiştir. Omurga kolonu, birbiri üzerine dizilmiş olan 24 ayrı omur adı

Detaylı

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM*

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM* G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 1, Sayfa 67-74, 1987 FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ Tayfun ALAÇAM* Foramen apikale bütün olgularda kök apeksinin merkezinde yer almamaktadır.

Detaylı

e-bülten İÇİNDEKİLER Şubat 2009-23 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent.

e-bülten İÇİNDEKİLER Şubat 2009-23 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Cem CANİKLİOĞLU e-bülten Şubat 2009-23 İÇİNDEKİLER ORTODONTİK SORUNLARIN SEBEPLERİ Beslenme bozuklukları,ağızdan nefes alma,parmak emme ve Yatış şeklinin

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır. TARİHÇE Adıyaman Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 15/04/2011 tarihli ve 27906 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 04/04/2011 tarihli ve 2011/1595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. Yükseköğretim

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Ayrıca diğer antiseptiklerle birlikte erisipel, lupus erithematozus gibi cilt hastalıklarının tedavisine yardımcıdır.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Ayrıca diğer antiseptiklerle birlikte erisipel, lupus erithematozus gibi cilt hastalıklarının tedavisine yardımcıdır. KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI İHTİYOL POMAT 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin m addeler: Her bir 20 g lık İHTİYOL POMAT, 2 g ihtiyol içerir. Y ardım cı m addeler: Yardımcı maddeler

Detaylı

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ GÜLDER GÜMÜŞKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ HASTANESİ TROMBOSİT NEDİR? 1 Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir. Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir. 1mm 3 kanda

Detaylı

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) 2016 un türevi 1. JUVENİL SPONDİLOARTRİT/ ENTEZİT İLE İLİŞKİLİ ARTRİT (SPA- EİA) NEDİR? 1.1 Nedir?

Detaylı

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Sabit Protezler BR.HLİ.011 Sabit Protezler Beyin Tümörleri Sabit Protezler Sabit Protez Nedir? Sabit protez, eksik veya aşırı derecede madde kaybı görülen dişlerin, renk ve dokusuna benzer malzeme kullanılarak yerine konması işlemidir.

Detaylı

SPOR YARALANMALARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ PROF.DR. MİTAT KOZ

SPOR YARALANMALARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ PROF.DR. MİTAT KOZ SPOR YARALANMALARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ PROF.DR. MİTAT KOZ Doku İyileşmesi Doku İyileşmesi İnflamatuvar dönem Tamir ve yenilenme fazı Yeniden şekillenme (remodeling) fazı İnflamatuvar Dönem Inflamasyon

Detaylı

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Bu sunu Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Öğrenme Ortaklığı Projesi kapsamında düzenlenen Eğitim Toplantıları için hazırlanmıştır.

Detaylı

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞI

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DIS- 201 PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ TEORİK AKTS: 3 Diş Hekimliği 30 hafta- haftada 2 saat teorik Dersin Amacı: Protetik tedavi türleri ve uygulamaları hakkında bilgi vermek, sabit ve hareketli protezlerin klinik

Detaylı

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM SAĞLIK VE HİJYEN NEDİR? Sağlık; kişinin doğuştan getirdiği kalıtsal özellikleri ile fiziksel, biyolojik ve sosyal

Detaylı