27 NEML Sûresi ; 93 âyet...

Transkript

1 NEML Sûresi ; 93 âyet... NEML = KARINCA demek... Bak -> 34.SEBE Sûresinde de Hz.SÜLEYMAN dan.a.s, bahsediliyor. 28/18.âyette KARINCA ların birbirleriyle konuşmaları ve Hz.SÜLEYMAN ın, bu sözleri anlamasına dâir âyetler sebebiyle SÛREYE BU İSİM verilmiş... Sûrede ; Hz.SÜLEYMAN nın birçok mûcizelerinden KUŞLARLA KONUŞMASI, RÜZGÂRA ve CİN lere HÜKMETMASİ TAYYİ MEKÂN -> IŞINLANMA - YER DEĞİŞTİRME gibi hususlarla SABA ülkesinin Hz.SÜLEYMAN a teslim olması ve ülkenin MELİKESİ BELKIS ın da, Hz.SÜLEYMAN a EŞ OLMASI konularından bahsediliyor.. 27/4.âyette - KALPLERİ MÜHÜRLENENİN, inkârda devam edeceğine işaret var. 27/7.âyetten itibaren Hz.MÛSÂ nın olaylarına ve 9-Mûcizesine işaret var. 27/20.âyette HÜDHÜD kuşundan ve mârifetinden bahsediliyor.! 27/39.âyette- İFRİT isimli CİN den ve kabiliyetinden bahsediliyor.! 27/61.âyette- Birbirine karışmayan 2-DENİZ mûcizesi var Bak-> 25/53. BismillâhirRahmânirRahîm. Esirgeyen bağışlayan ALLAH adıyla. 19.CÜZ.-> 20.CÜZE geçiş 56.âyette. 27/1.2.(GİZEMLİ bu harfler için kitabın başında bilgi verildi.) TÂ, SÎN... Bunlar KUR AN-ın ; Gerçekleri apaçık gösteren - açıklayan âyetleridir ve NAMAZ kılan ve ZEKÂT veren ve ÂHİRETE de KESİN OLARAK İNANAN Kimseleri - doğru yola götürür ve bunlara CENNETİ müjdeler... 27/4. Muhakkak ki BİZ, âhirete İNANMAYAN KİMSE lerin yaptığı KÖTÜ işleri, KENDİLERİNE GÜZEL - HOŞ OLARAK GÖSTERDİK ve bu yüzden ONLAR, her zaman şaşkınlık içinde bocalarlar.! NOT ; NAMAZ, ZEKÂT ve ÂHİRETE HAYATINA İNANÇ gerçek imânın temel şartıdır. 4.âyetteki MÛCİZE ; İnkârda inatla ÂHİRET hayatına inanmayan kimselere yaptıkları KÖTÜ şeylerin-> GÜZEL gibi gösterilmesi ve onların KALP lerinin mühürlenerek imâna kapatılması demektir ve bu CEZA en ağır ceza oluyor. Bak-> 6/ /12. 13/33. 15/ / / /14.âyetlere.! 27/5. İşte.! AZABIN da en ağırları, ONLARA verilecektir ve Âhirette en çok zarara uğrayacak olanlar da, işte onlardır. 27/6.7. Ve Ey MUHAMMED.! Muhakkak ki bu KUR AN, her şeyi bilen ve Hüküm - Hikmet sahibi ALLAH katından SANA verilmektedir.. Hâni MÛSÂ, O zamanlar ailesine : BEN, BİR ATEŞ GÖRDÜM.! Gidip oradan size bir haber getiririm veya ateşten biraz getiririm de ISINIR sınız. demişti ve

2 447 27/8.9. MÛSÂ ATEŞİN yanına geldiği zaman, ONA şöyle seslenildi : ATEŞİN yanında olanlar ve çevresindekiler KUTSAL kılınmıştır Ve Âlemlerin RABBİ olan ALLAH, asla noksan ve kusurlu olamaz... Ey MÛSÂ.! İyi bil ki BEN, mutlak galip olan ve Hüküm - Hikmet sahibi olan ALLAH ım... 27/ Ey MÛSÂ.! ASÂ nı(sopa nı)hemen YERE AT.! Sözünü duyan MÛSÂ, SOPA sını atar atmaz sopanın canlı bir YILAN olduğunu gördü ve hemen arkasına bakmadan kaçmaya başladığı zaman - dedik ki : Ey MÛSÂ.! KORKMA, çünkü BENİM huzurumda PEYGAMBERLER KORKMAZ. Ancak, KİM haksızlık yaptıktan sonra döner kötülüğü-> İYİLİĞE çevirirse bilsin ki, BEN bağışlayıcı ve çok merhamet ediciyim. 27/12. Ey MÛSÂ.! ELİNİ koynuna sok da bembeyaz ve kusursuz olarak ELİN geri çıksın ve SANA verdiğimiz 9-MÛCİZE ile, FİRAVUN a ve kavmine git. Çünkü ONLAR, artık yoldan ve buyruktan çıkmış bir millet oldu. NOT ; Hz.MÛSÂ ya, 9-MÛCİZE verilmiş ve bu mûcizelere bile inanmamışlar ; ve âyetlere göre, 9-MÛCİZE şu ; 1.YILAN OLABİLEN ASÂ... 2.IŞIK VEREN EL. 3.ÇEKİRGE ve 4.EKİN BÖCEĞİ ve 5.KURBAĞA ve 6.KAN Felâketleri 7.TAŞTAN SU FIŞKIRMASI ve GÖKTEN KUDRET HELVASI ile BILDIRCIN İNMESİ, 8.KIZIL DENİZİN YARILMASI 9.TÛR DAĞININ YÜKSELİP GÖLGE YAPICI HÂLE GELMESİ gibi, CEZA veya LÜTUF olan olaylardır.. Bu mûcizevi olayların açıklanması, Değişik Sûrelerde geçtiği âyetlerin altında, belgelerle açıklama verildi. Kur an-da bildirilen bu mûcizeleri -> Ashâbdan Hz.İbni ABBAS açıklamış.. En büyük mûcize TEVRAT tır. Çünkü bu Kitap LEVHALARA YAZILI olarak inmiş. Bak-> İSRAİL oğullarına emredilmiş 10-EMİR 6/ âyetlerde... 27/13. Ancak, MÛCİZE lerimiz onların gözleri önüne serilince ONLAR ; BUNLAR apaçık bir BÜYÜ dür.! dediler... 27/14. VİCDAN ları da, bunların gerçekliğini kesin olarak KABUL ettiği halde ZALİM ve KİBİRLİ oldukları için bile-bile İNKÂR ettiler. BOZGUNCU ların âkıbet ve sonunun NİCE-NASIL olduğuna bir bak.! 27/15. Andolsun ki BİZ, DÂVUD a ve SÜLEYMAN a da BİLGİ-İLİM verdik.. BUNLAR da : İNANAN KUL larının ÇOĞUNDAN, BİZİ ÜSTÜN KILAN ALLAH a HAMD OLSUN.. demişlerdi... 27/16. SÜLEYMAN, DÂVUD a mirasçı oldu ve dedi ki : Ey İNSANLAR.! BİZE KUŞ DİLİ ÖĞRETİLDİ ve HER ŞEY hakkında BİLGİ de VERİLDİ. DOĞRUSU BUNLAR, GERÇEKTEN APAÇIK LÜTUF ve İHSÂN dır. NOT ; Hz.SÜLEYMAN, Hz.DÂVUD un OĞLU dur ve MESCİD i AKSA yı İNŞA etmiş.. Hz.SÜLEYMAN ile ilgili pek çok bilgi var Hz.MEVLÂNA nın kitaplarında. Bu belgelerden âyetlerle ilgili olanlarına kitapta yer verildi ve Bak-> 27.Sûrenin sonunda Hz.SÜLEYMAN a.s. ile ilgili belge ve bilgi var.

3 448 27/ SÜLEYMAN ın CİN lerden ve İNSAN lardan ve KUŞ lardan oluşan ORDUSU toplandı ve hepsi de topluca gidiyorlardı.! Nihayet, KARINCA ların bulunduğu bir bölgeye geldikleri zaman, bir KARINCA : Ey KARINCALAR.! Yuvalarınıza girin ki, SÜLEYMAN ın ORDUSU, bilmeden SİZİ çiğneyip, ezmesin.! dedi. 27/19. Bu sözleri duyan SÜLEYMAN hafifçe güldü ve : Ey RABBİM.! BANA ve Anama-Babama verdiğin bütün NİMET lere ŞÜKÜR için HOŞNUT olacağın işleri yapmakta BENİ BAŞARILI KIL. ve Rahmetinle BENİ İYİ-TEMİZ kullarının arasına KAT demişti. Hz.Abdülkadir GEYLÂNİ GUNYET ÜT TALİBİN'de buyurmuş ki : S: 332.: Hz.SÜLEYMAN ın emrindeki CİN'tayfası, BELKIS'ı kötülemeye başladı. Çünkü, Hz.SÜLEYMAN BELKIS la evlenirse bazı hususları ANLATIR, böylece, CİNLERE ZARAR verebilir di.! Zira BELKIS -> CİN DİLİNDEN ANLIYORDU. Çünkü BELKIS ın ANASI CİN'lerden di.! İsmi de ; Umeyr binti Amr dı... Asıl adı ise - RAVAHA idi ve CİN padişâhı SEKEN'in KIZI idi.. S: 336.: SÜLEYMAN ORDUSU nun hepsi ; idi ve CİN İNSAN dı. Sözleriyle CİN lerin VARLIĞI ve GÜCÜ hakkında BİLGİ vermiş.. Bu sebeple, CİN lerin, insanlardan ÜSTÜN yönleri olduğu bir gerçektir ve nasıl ki, Hz.SÜLEYMAN a.s, CİN lerin bu üstünlüklerinden güç-kuvvet kazanmışsa, ÂHİR ZAMANIN SÜLEYMANI olacak olan -> Hz.MEHDÎ nin de ; CİNLERDEN ORDUSU OLACAĞI ; İNANCA ve AKLA AYKIRI BİR ŞEY DEĞİL ve böyle bir ORDUYA da hiçbir süper dünya gücünün karşı koyacağı asla mümkün değil. 27/ SÜLEYMAN, ordusunda bulunan KUŞ ları gözden geçirdi ve : HÜDHÜD ü niçin göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı.? Eğer BANA, yokluğunu sebebi için inandırıcı ÖZÜR söylemezse ONU şiddetle cezalandıracağım veya ONU KESECEĞİM.! dedi.. 27/ (HÜDHÜD -> ÇAVUŞ KUŞU.) Çok geçmeden HÜDHÜD KUŞU huzura gelerek : BEN, SENİN bilmediğin bir şeyi öğrendim ve SEBE den SANA çok doğru bir HABER getirdim. Orada bir KADININ HÜKÜMDAR olduğunu gördüm. Çünkü kendisine her şey verilmiş ve ONUN çok büyük bir TAHTI da var. ONUN ve HALKI nın da ; ALLAH ı bırakarak, GÜNEŞ e SECDE ettiklerini gördüm. dedi ve sözlerine devamla, 27/24->26.(SECDE kelimesi geçtiği zaman KIBLEYE dönülür 1-SECDE yapılır) ŞEYTAN, ONLARI doğru yoldan saptırmış ve ONLARIN yaptıklarını kendilerine HOŞ göstermiş. Bunun için doğru yolu bulamıyorlar.. Göklerde ve yerde GİZLİ olan her şeyi meydana çıkaran ve GİZLİ Veya AÇIK her şeyi de bilen ALLAH a niçin SECDE etmiyorlar.? Yüce arşın sahibi ALLAH tan başka İLÂH - TANRI YOK tur. dedi. NOT ; Tarihte bazı topluluklar, gökteki GÜNEŞ, AY veya bazı YILDIZLARI da İLÂH olarak kabul edip taptıklarına dair bilgileri - bu âyet doğruluyor..

4 449 27/ SÜLEYMAN dedi ki : BAKALIM, doğru mu söylüyorsun.! Yoksa, YALANCI BİRİ misin.? Şu MEKTUBUMU AL-Götür ve ONLARA VER. Sonra bir yere çekil de BAK Bakalım ne cevap verecekler.! 27/29.->32. (30.âyette -> BESMELE geçiyor.) MEKTUBU okuyan SEBE Melikesi yetkilileri toplayıp ONLARA ; Ey BEY ler, yüce ÖNDER ler.! BANA * RAHİM ve RAHMÂN ALLAH ın ADIYLA BAŞLARIM ve SAKIN BANA BAŞ KALDIRMAYIN ve BANA TESLİM OLARAK GELİN * diye emreden ve SÜLEYMAN dan gelen bir MEKTUP bırakıldı. Ey AKILLI KİŞİLER.! BANA bu hususta fikirlerinizi söyleyin. SİZE DANIŞMADAN hiçbir karar vermem.. demişti.. 27/33. ONLAR da : BİZ, GÜÇLÜ - Kuvvetli savaşçılarız. EMİR vermek SANA ait. Artık SEN neyi uygun görürsen BİZE EMRET. dediler.. 27/ MELİKE de : HÜKÜMDAR lar bir ÜLKEYE girdikleri zaman, ORAYI PERİŞAN EDER ve halkın ÖNDER lerini de hor-hakir hâle getirir. BUNLAR da böyle yapacaktır. Şimdi BEN BUNLARA güzel bir HEDİYE göndereyim ve ELÇİ lerin neyle döneceğine bakalım.! demişti. 27/36. Elçiler SÜLEYMANA gelince ONLARA : SİZ BANA, MAL ile YARDIM, ETMEK Mİ İSTİYOR sunuz.? ALLAH ın BANA verdikleri şeyler, sizin getirdiklerinizden çok daha hayırlıdır. Belki SİZ, KENDİ hediyenizle sevinirsiniz.! dedi ve 27/37. Ey ELÇİLER.! Getirdiğiniz hediyeyi GERİ GÖTÜRÜN. Andolsun, üzerinize öyle bir ORDU ile gelirim ki asla ENGEL olamazlar ve ONLARI oradan çıkarırım da AŞAĞILIK bir hâle gelirler. demişti. 27/38. Sonra SÜLEYMAN, emrindekilere dönerek : Ey değerli AZİZ ler.! ONLARIN BANA TESLİM olmalarından önce, MELİKE nin TAHTI nı BANA KİM GETİREBİLİR.? deyince, 27/39. CİN lerden olan İFRİT : SEN yerinden kalkmadan, TAHTI SANA GETİRİRİM ve buna gücüm yeter, bana güvenin. dedi.. 27/40. KİTABIN GİZLİ BİLGİSİNE sahip olan biri (Veziri ÂSAF) da : GÖZÜNÜ AÇIP-Kapamadan BEN de ONU SANA GETİRİRİM. demişti. Ve Melikenin tahtını hemen yanında gören SÜLEYMAN da dedi ki : BU İŞ RABBİMİN LÜTUF ve ihsânından dır. ŞÜKÜR mü edeceğim.! yoksa NANKÖR lük mü edeceğim diye BENİ SINAMASI dır. ŞÜKREDEN, ancak kendisi için şükretmiş olur, NANKÖR lük eden de bilsin ki, RABBİM hiçbir ŞEYE-Kimseye MUHTAÇ DEĞİL ve KEREM SAHİBİ dir. 27/41. Ve SÜLEYMAN emrindekilere dönerek : Bu TAHTI, TANINMAYACAK bir hâle getirin.! Bakalım kendi TAHTINI tanıyabilecek mi, yoksa MELİKE, tanıyamayanlar arasında mı olacak.! demişti...

5 450 27/ Huzura gelen MELİKE ye SÜLEYMAN : SENİN TAHTIN BU MU.? diye sorunca MELİKE de : TIPKI ONA BENZİYOR.! DAHA ÖNCEDEN, BİZE BİLGİ VERİLDİ ve BİZLER MÜSLÜMAN OLMUŞTUK. dedi. MELİKEYİ O zamana kadar MÜSLÜMAN lıktan alıkoyan şeyler, ALLAH tan başka TAPTIKLARI PUT lardı. Çünkü MELİKE, inkârcı - kâfir bir millettendi... 27/44. MELİKE ye : SARAYA GİR.! dendiği zaman, yerdeki çok parlak döşemeyi gördü ve DERİN BİR SU sandı ve ETEK lerini yukarı kaldırdı.! SÜLEYMAN da : Burası CAM dan yapılmış, ŞEFFAF bir ZEMİN dir. deyince - MELİKE de : RABBİM.! BEN kendime yazık etmişim. SÜLEYMAN la birlikte, âlemlerin RABBİ olan ALLAH a TESLİM OLDUM BEN. dedi.. NOT ; SEBE-> YEMEN ülkesinde bir BÖLGE adı ve Melikenin adı da-> BELKIS. Hz.SÜLEYMAN a.s, Hz.DÂVUD un OĞLU, KUDÜS deki MESCİD i AKSÂ yı inşa etmiş ve ALLAH TEALÂ katından verilmiş birçok keramete sahip bir PEYGAMBER dir. ÂSAF b.berhiyâ Hz.SÜLEYMAN nın VEZİRİ ve derin DİN İLMİ ile KERAMET sahibi olduğu Evliyâlarca açıklanmış... RİVAYET lere göre ; * Hz.SÜLEYMAN a, BELKIS ın gönderdiği hediyeler hep ALTIN dan ve DEVE ler taşıyormuş. Bu kervandaki ELÇİLER KUDÜS şehrine girdikleri zaman YOL ların ALTIN kütüklerle kaplı olduğunu gördükleri zaman getirdikleri hediyelerden UTANMIŞLAR ve bunları SÜLEYMAN a verip-vermemeyi, aralarında tartışmışlar. Âyetlerden de anlaşılacağı gibi, Hz.SÜLEYMAN, getirilen HEDİYELERİ kabul etmeyip, GERİ GÖNDERMİŞ ve bunu gören BELKIS, daha sonra kendisi gitmiş... * SABÂ MELİKESİ BELKIS, Hz.SÜLEYMAN ın sarayına girip yerdeki döşemeyi SU, sanarak ETEK lerini KALDIRINCA, bacaklarının çok KILLI olduğu görülmüş ve bu kıllar O zamanki HAMAM OTU MACUNU tekniğiyle temizlenmiş.! * Bu İHTİŞAM ve mûcizeler karşısında MÜSLÜMAN olan BELKIS - KADER gereği olarak Hz.SÜLEYMAN ile EVLENMİŞ ve ONUN EŞİ olarak onun yanında yaşamış.. Bak-> Hz.SÜLEYMAN a.s, ile ilgili önemli belgeler-> bu SÛRE nin SONUNDA.! 27/ Andolsun ki BİZ SEMÛD milletine de kardeşleri SÂLİH i, O Millete : ALLAH a KUL luk EDİN. desin diye göndermiştik... ONLAR da hemen, birbirleriyle çekişen 2-TAKIM OLUVERDİ.! SÂLİH de : Ey MİLLETİM.! İYİLİK varken, niçin KÖTÜLÜĞE acele KUŞUYOR sunuz.? ALLAH a TÖVBE edip ONDAN BAĞIŞLANMA dileseniz NE KAYBEDER siniz.? Belki SİZE ACINIRr da merhamet görürsünüz ve BU İŞ, sizin için muhakkak ki çok HAYIRLI OLUR. demişti.. 27/ ONLAR da : BİZ, SENİN ve beraberinde bulunanların yüzünden UĞURSUZ luğa uğradık.! deyince SÂLİH: Uğradığınız UĞURSUZLUK ALLAH KATINDAN ve SİZ, İMTİHANA ÇEKİLEN BİR MİLLET siniz. dedi. O şehirde 9-KİŞİ vardı ki, yeryüzünde BOZGUN culuk ediyorlar ve ONLAR, İyiliğe - düzene girmeye hiç YANAŞMIYOR lardı.! NOT ; Kendilerine gönderilen PEYGAMBERE karşı gelen her Millete KITLIK ve AÇLIK CEZASI verilmiş ki sapıklığı bırakarak PEYGAMBERE İNANMALARI ve bağlanmaları ve gerçek DİNE-İMÂNA dönmeleri sağlanmış. Sağlanamadığı zaman onlara önce bir SÜRE - mühlet verilmiş sonra da HELÂK ile YOK edilmişler.. 47.âyetteki UĞURSUZLUK, PEYGAMBER ZAMANINDA gelen KITLIK için söylenmiş...

6 451 27/49. Ve ALLAH adına YEMİN ederek birbirlerine dediler ki : BİR GECE, SÂLİH ve ÂİLESİNE baskın yapalım da öldürelim.. Sonra velisine : (BİZ, ONLARIN YOK EDİLİŞİNDE YOKTUK ve ORADA BULUNMADIK. İNANIN Kİ BİZ DOĞRU SÖYLÜYORUZ.!) deriz.. 27/ İşte ONLAR böyle bir TUZAK kurdular. BİZ de ONLARA belli ettirmeksizin, PLÂN ve TUZAK larını bozup - dağıttık.! ONLARIN PLÂN ve TUZAK ları nın âkıbeti nasıl olmuş bir BAK.! BİZ, ONLARI da, milletlerini de toptan HELÂK ile YOK ettik.. 27/ İşte.! ZULÜM leri yüzünden çökmüş - bomboş kalmış EV leri.! Muhakkak ki bunda, anlayabilen millet için İBRET ler vardır.. Ve PEYGAMBER lerimize İNANIP da, ALLAH a KARŞI GELMEKTEN SAKINAN KİMSE leri BİZ, DÂİMA KURTARDIK... 27/ LÛT u da kendi milletine göndermiştik ve ONLARA : SİZLER göz göre-göre devamlı O HAYÂSIZLIĞI YAPACAK mısınız.? KADINI bırakıp ERKEK lerle ŞEHVETLİ İLİŞKİ mi YAPACAK sınız.? Doğrusu SİZLER, câhil ve beyinsiz bir milletsiniz. demişti. 20.CÜZ BAŞI 19.CÜZ SONU 27/56. Miletinin cevabı da sadece: LÛT AİLESİNİ ÜLKEMİZDEN ÇIKARIN. Çünkü BUNLAR, TEMİZ KALMAYA ÇALIŞAN İNSANLARMIŞ. Sözü oldu.. 27/57. Bunun üzerine BİZ de KARISI hariç LÛT u ve âilesini de kurtardık... Yalnız, KARISININ geride kalmasını takdir ettik. 27/58. Ve onlara ÖYLE BİR YAĞMUR YAĞDIRDIK ki ; Uyarılıp da, İSYAN Ve İNKÂR da İNAT edenlere yağdırılan YAĞMUT, ne KÖTÜ dür.! NOT ; Rivâyete göre ; İnsanlık âleminde, Millet hâlinde TOPYEKÛN olarak ERKEKLERLE CİNSEL İLİŞKİ BENİMSEYEN LÛT MİLLETİ gibi başka bir toplum yok. ve bu halkın her ferdine ÜZERİNDE ADI YAZILI KAYALAR gökten yağmış.! Hz.LÛT un KARISI da SUÇLU olduğu için O da HELÂK edilenlerden olmuş.. Bak-> 7/83.âyete ve 11/81.âyete ve 66/10.->12.âyetlere.. 27/59. Ey MUHAMMED.! ONLARA de ki : ALLAH a HAMD olsun ve seçtiği kullarına da SELÂM olsun... ALLAH mı daha HAYIRLI dır.? yoksa ALLAH a koştukları ORTAK lar mı daha HAYIRLI dır.? 27/60. Ve Gökleri ve yeri yaratan ve gökten SİZE SU yu İNDİREN KİM.? BİZ O yağmurlarla, SİZİN bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmeyeceği nice güzel BAHÇELER YARATTIK. ALLAH la beraber, başka İLÂH mı var.? Hayır.! ONLAR SAPIK lıkta devam ediyorlar.

7 452 27/61. Ve YERYÜZÜNÜ oturmaya elverişli kılan ve aralarından IRMAKLAR akıtan ve yeryüzünde sabit DAĞLAR yaratan ve 2-DENİZ ARASINA BİR ENGEL KOYAN KİM.? ALLAH la beraber başka İLÂH mı var.? Hayır.! Doğrusu onların ÇOĞU HAKKI - gerçeği bilmiyorlar.. NOT ; Fransız Prof.KAPTAN KUSTO ; AVRUPA-AFRİKA arasındaki CEBELİ TARIK boğazı DENİZİNDE, âyette açıklanan durumu GÖZÜ ile görünce Müslüman olmuş. Bak-> 25/53. ve 55/19->21.âyetlerde açıklama var.! 27/62. Veya BUNALMIŞ ve DARDA KALMIŞA ve kendisine YALVARDIĞI zaman, karşılık verip SIKINTIYI GİDEREN ve SİZİ Dünyanın Sahibi ve Hâkimi kılan KİM.? ALLAH la beraber başka İLÂH-TANRI mı var.? Hayır.! Öyleyse, doğrusu SİZ pek dar pek az DÜŞÜNÜYOR sunuz.. 27/63. Veya SİZE, karanın ve denizin karanlıkları içinde BİR YOL AÇAN, bulduran ve RAHMETİ olan yağmurunun önünde rüzgârlarını müjdeci gönderen KİM dir.? ALLAH la beraber başka İLÂH mı var.? Hayır.! ALLAH, ONLARIN ORTAK KOŞMALARINDAN MÜNEZZEH tir, çok yücedir. 27/64. Veya önce YARATAN ve sonra bu yaratmayı TEKRAR EDECEK OLAN ve SİZE hem gökten hem de yeryüzünden RIZIK veren KİM dir.? ALLAH la beraber başka İLÂH mı var.? Hayır.! ONLARA de ki : Eğer DOĞRU SÖZLÜ iseniz, kesin kanıtınızı getirmelisiniz. 27/ De ki: Göklerde ve yerde ALLAH tan başka GAYB ı kimse bilemez Ve ONLAR, ne zaman diriltileceklerini de bilemezler... Evet-Evet.! ONLAR, tekrar diriltilmekten ve âhiretten de ŞÜPHE içindedirler, belki bu gerçekler karşısında KÖR dürler.! 27/67.68 ve KÂFİR ler derler ki : BİZLER ve Atalarımız, ÖLÜP toprak olduktan sonra, tekrar diriltilip mezardan çıkarılacak mıyız.? Andolsun ki BÖYLECE, bizler gibi atalarımız da TEHDİT edilmiş ve BUNLAR, öncekilerin MASAL larından başka bir şey değildir. 27/69. ONLARA de ki : Yeryüzünde gezin - dolaşın da ; GÜNAHKÂR SUÇLU ların SONUNUN NASIL OLDUĞUNA BİR BAKIN-GÖRÜN.! 27/70. Ey MUHAMMED.! SEN, onlar için tasalanma - üzülme ve ONLARIN kurmakta oldukları TUZAK lardan da sakın ENDİŞE etme.! 27/ ONLAR derler ki ONLARA deyin ki : Eğer doğru söylüyorsanız, söyleyin ; bu TEHDİT leriniz ne zaman gerçekleşecek.? : Çabucak gelip-çatmasını istediğiniz AZABIN bir kısmı, belki yakında başınıza gelecek.! 27/73. Ve muhakkak ki RABBİN, insanlara karşı lütuf-ihsân sahibidir, fakat insanların ÇOĞU ŞÜKRETMEZ.!

8 453 27/74. Ve RABBİN, onların KALP lerinde gizlediklerini de açıkladıklarını da muhakkak ki biliyor... 27/75. Ve göklerde ve yerde, GİZLİ kalmış hiçbir şey yoktur ki, apaçık Kitapta LEVH i MAHFUZ da bulunmasın... 27/ Doğrusu bu KUR AN, İSRAİL oğullarının şüpheye düştükleri, Şeylerin pek çoğunu anlatmakta ve açıklamaktadır... Ve bu KUR AN, İNANANLAR İÇİN bir rahmet ve doğruluk rehberidir. 27/78. ve RABBİN, onların arasındaki hükmünü elbette verecektir Ve RABBİN, Üstündür, Hâkimdir, Galiptir ve Hikmet sahibidir... 27/79.->81. Ey MUHAMMED.! O halde artık SEN, ALLAH a GÜVEN ve SIĞIN... Çünkü SEN apaçık bir yolda, gerçek-hak yolundasın... Ve SEN, ÖLÜ lere de asla duyuramazsın ve arkalarını çevirip giden SAĞIR lara da çağrıyı işittiremezsin.. Ve SEN, KÖR leri de sapıklıklarından döndürüp doğru - gerçek yola getiremezsin. SEN ancak, BİZE İNANIP da teslim olan, Müslüman kimselere KUR AN ı - âyetlerimizi duyurabilirsin... NOT ; İSRAİL oğulları TEVRAT ve İNCİL i değiştirip bozduktan sonra, içinde çeşitli ve ÇELİŞKİLİ hükümler bulunan BİRÇOK İNCİL ortaya çıkarmışlar ki, âyetlerde, ÇELİŞKİLİ-ŞÜPHELİ DURUMLARA KUR AN-da AÇIKLIK GETİRİLDİĞİ bildirilerek, sapıkların bu çağrıya uymayacakları çünkü onların SAĞIR-KÖR BİR ÖLÜ olduğu ve ONLARA, Hz.MUHAMMED in de duyuramayacağı vurgulanmış.. 27/82. Söz verdiğimiz KIYÂMET koptuğu zaman, YERDEN BUNLAR İÇİN BİLMEDİKLERİ BİR YARATIK-> DÂBBE ÇIKARIRIZ ve DABBE ONLARA İNSAN ların HAS - HÂLİS İMÂN sahibi OLMADIĞINI.! söyler. : NOT ; DÂBBE TÜL ARZ -> Yerden çıkarılacak, kimseye benzemeyen BİR YARATIK. Âhir zamanda, Kıyâmetin yaklaştığı bir zamanda, insanların gözleri önünde Topraktan CANLI olarak çıkan DABBE nin İNSANLARLA KONUŞACAĞI anlaşılıyor.! Tıpkı Hz.SÂLİH in DEVE sinin > SEMÛD milleti içindeki inatçı kâfirlerin gözleri önünde KAYALARIN İÇİNDEN canlı olarak mûcizevî şekilde yaratıldığı gibi, DABBE nin de -> KIYÂMET in BÜYÜK ALÂMETLERİ nden olduğu bildirilmiş. 27/83. KIYÂMET te, O gün her ümmetin içindeki, BİZİ ve âyetlerimizi YALANLAYAN ları toplarız ve büyük HESAP yerine sevk ederiz... 27/84. HESAP yerinde ALLAH şöyle buyurur : ÂYET lerimi anlamadığınız için mi YALAN ladınız, yoksa inatla yaptığınız şey neydi.? 27/85. Ve yaptıkları haksızlıklar ve ZULÜM sebebiyle, haklarında verilen AZAP hükmümüz gerçekleşince, artık KONUŞAMAZ lar...

9 454 27/86. DİNLENME leri için geceyi KARANLIK ve ÇALIŞMA ları için de, gündüzü AYDINLIK olarak yaptığımızı, ONLAR GÖRMÜYOR MU.? Muhakkak ki bunlarda, İNANAN lar için nice İBRET ler vardır.! 27/87. Ve SÛR a ÜFÜRÜLDÜĞÜ GÜN ALLAH ın diledikleri HARİÇ MÜSTESNA, Göklerde ve yerde BULUNANLAR, KORKU-DEHŞET içinde kalırlar.! Ve hepsi de HOR-HAKİR boynu bükük olarak HUZUR umuza gelirler. 27/88. Ve SEN, DAĞ ları yerinde duruyor gibi sanırsın.! Hâlbuki DAĞ lar KIYÂMETTE BULUT lar gibi gelip-geçer ve bu İŞ, her şeyi sağlam yapan ALLAH ın işidir ve ALLAH, yaptıklarınızdan HABERDAR dır. 27/89. Ve KİM iyiliklerle huzura gelirse ONA daha iyi mükâfat vardır ve BUNLAR O günün dehşetli KORKUSU ndan uzak - EMİN olurlar.. 27/90. Ve KİM, kötülüklerle huzura gelirse ; ONLAR da yüzükoyun CEHENNEME atılırlar ve ONLARA : SİZ ancak yaptıklarınızın karşılığını görmektesiniz. denir. NOT ; ALLAH TEALÂ nın ADALETİ -> KISÂS veya AF tır.. KISÂS -> YAPILANLARA AYNEN KARŞILIK VERMEK tir. ALLAH TEALÂ Hazretleri, Kendi hakkı için AF edebilir. Fakat, KUL HAKKI için ve DİNE ve KUR AN-a ve PEYGAMBER lere yapılan haksızlıklara ve ZULME karşı KISÂS edeceğini, pek-çok âyette belirtmiştir ve KISÂS -> YANKI gibi bir şey.! 27/91. Ey MUHAMMED.! ONLARA : * BANA, kutsal kılınmış bu MEKKE şehrinin RABBİNE KUL OLMAM, Ve İBÂDET etmem emredildi.. Aslında her şey ALLAH ındır. Ve BANA, MÜSLÜMAN olmam ve KUR AN okumam emredilmiştir. de.. 27/92. Artık, KİM doğru yola girerse kendisi için girmiştir ve KİM de sapıtır ve KENDİNE YAZIK EDERSE, ONA da : * BEN, KÖTÜ işlerin KÖTÜ sonucunu haber verenlerdenim. de.. 27/93. Ve ONLARA : HAMD yalnız ALLAH a MAHSUS tur. O SİZE ÂYETLERİNİ GÖSTERECEK ve SİZLER de ONLARI GÖRÜP TANIYACAK sınız ve RABBİNİZ, YAPTIKLARINIZDAN GÂFİL DEĞİL HABERDAR dır. de ***** Sadakallâhül'azîm. Doğruyu apaçık söyleyen ALLAH, çok güçlü ve azametlidir. Elhamdü'lillâhi'Rabbil'âlemîn. Âlemlerin RABBİ olan ALLAH a HAMD olsun *****

10 455 DİNİ ÖNEMLİ BELGELERDEN, Hz.MEVLÂNA r.a. Mesnevi-1/2604.->Beyitler de buyuruyor ki ; SÜLEYMAN : RABBİ.! HEBLÎ.. demiş.. yâni : Ey RABBİM.! BENDEN BAŞKASINA BU SALTANATI VERME.. (Bak-> 38/35.âyete) veya : Benden başkasına bu lütufta bu ihsanda bulunma diyerek NİYÂZ etmiş - yalvarmış.! ki bu iş, HASED e benzer - fakat HASED değildir... LÂ YENBAĞ ı nüktesini iyi-candan oku ve BENDEN SONRA, BU SALTANATI KİSEYE VERME.! sırrını, ONUN, CİMRİ liğinden KISKANÇ lığından sanma sakın.! Çünkü O, BU SALTANATTA yüzlerce ZARAR ve TEHLİKE gördü... CİHAN SALTANATI, kıldan-kıla baştan-başa CAN KAYGISI ndan ve BAŞ KORKUSU ndan ibarettir. Baş korkusu ile CAN ve DİN KORKUSU -> BİZE, bunlar gibi bir İMTİHAN daha olamaz.! SÜLEYMAN gibi HİMMETLİ birisi olmak - gerekir ki, yüz binlerce renkten ve kokudan vazgeçmesini bilsin.! Çünkü, KUVVET ve KUDRET iyle beraber, O SALTANATIN dalgası, SÜLEYMAN ın bile NEFESİNİ TIKIYOR du.! ve bu KEDER yüzünden, kendi üstüne TOZ-TOPRAK KONUNCA, Bütün CİHAN PADİŞAHLARINA ACIYAN SÜLEYMAN, Şefâat etti de : BANA VERDİĞİN BU SALTANATI, ancak KEMÂL SAHİPLERİ VER... Bu SALTANATI, kerem edip kime verir, kime bağışlarsan, ASRIN SÜLEYMANI O DUR ve O DA BENİM. İşte O KİMSE, Benden sonra kimseye verme. Hükmüne dahil değildir... İşte O kimse benimledir, hattâ O KİMSE, Davasız - Nizasız benim.! (Benim gibi dir)dedi... 1/2615. İşte bunu anlatmak da FARZ dı... 3/2669.-> SEBÂ lılara ÖĞÜT-Nasihat vermek için PEYGAMBER gelmesi ve ONLARIN, Peygamberden MÛCİZE istemeleri.! ORAYA tam 13-PEYGAMBER gelmiş ve sapıklara yol göstermişti... NİMET lerimiz çoğalıp duruyor fakat ŞÜKÜR NEREDE.? ŞÜKÜR MERKEBİ yatıp-uyusa bile SİZ ONU UYANDIRIN - kaldırın.! NİMET verene ŞÜKR ETMEK, AKIL ile AKIL gibi lüzumlu, ŞÜKR ETMEYEN, KENDİSİNE SONSUZ HIŞIM KAPISINI AÇAR.! PEYGAMBER ler SEBÂ lılara : * TANRI insana BAŞ verir, ŞÜKÜR için de SECDE ister ve AYAK bağışlar, ŞÜKÜR için de DURMA-OTURMA diler. deyince, 3/2674. SEBÂ lılar da : BİZİM ŞÜKRETME KABİLİYETİMİZİ, ŞEYTAN ALIP - GÖTÜRDÜ. ŞÜKÜR den de BIKTIK - USANDIK NİMET ten de.! dediler. (ve KENDİ başlarına BELÂ yı -> DAVET ettiler.!) Bak-> 4/467.->Beyitlerde Hz.SÜLEYMAN ın a.s, MESCİD i AKSAYI İNŞA olayı. Bak-> 4/483.->Beyitlerde Hz.SÜLEYMAN ın a.s, MESCİTTE HALKA ÖĞÜT vermesi. Bak-> 4/563.->1113.kadar BELKIS ın Hz.SÜLEYMAN a HEDİYE GÖNDERMESİ olayı. Bak-> 4/1897->Beyitlerde Hz.SÜLEYMAN ın SUÇ ve HATASI Hk. bir olay... Bak-> 4/1287->Beyitlerde - BİTKİ lerdeki ŞİFÂ -> nasıl öğrenildi.?

11 KASAS Sûresi ; 88 âyet. KASAS -> KISSA lar OLAY lar HİKÂYE ler anlamında.. Rivâyete göre Sûre, ismini 28/25.âyetten almış çünkü bu âyette ; MÛSÂ-> ŞUÂYB a başından geçenleri anlattı cümlesi var... Bu sûrede - Hz.MÛSÂ nın olaylarının geniş bir anlatımı var. Bu olaylar, KUR AN-ı KERİM de diğer Sûrelere dağıtılarak kısım - kısım anlatılmış.! Sûredeki diğer önemli hususlar ; /38.âyette FİRAVUN un veziri HÂMÂN ve KULE yapımına - işaret var.! 28/41.âyette FİRAVUN gibi insanları HALKI ATEŞE ÇAĞIRAN ÖNDERLER YAPTIK.! 28/56.âyette Hz.MUHAMMED in sav YETKİSİZ olduğu bir hususa işaret var.! 28/76.Devamı - Hz.MÛSÂ nın akrabası olan ve eski dünya tarihinde, en büyük ZENGİN kimse olarak ün salmış KÂRUN anlatılıyor.! BismillâhirRahmânirRahîm. Esirgeyen bağışlayan ALLAH adıyla. 20.CÜZ 28/1.2. (GİZEMLİ bu harfler için kitabın başında bilgi verildi.) TÂ, SÎN, MÎM... BUNLAR ; Apaçık Kitabın, KUR AN-ın ÂYETLERİ dir... 28/3. Ey MUHAMMED.! Bütün İNANAN insanların faydalanması için, MÛSÂ ile FİRAVUN olaylarını, olduğu gibi SANA anlatacağız... 28/4. FİRAVUN, MISIR ülkesinde BAŞA GEÇİP HALKI bölüklere ayırdı ve BİR BÖLÜĞÜ GÜÇSÜZ bulduğu için bu bölüğün OĞUL larını ÖLDÜRÜP KIZ larını da SAĞ bırakıyordu.! Çünkü O BOZGUNCU KİMSE ydi.. NOT; Eski devirlerde BÜYÜCÜ ve KÂHİN ve SİHİRBAZ olmak önemli derecede bir meslek olmuş ve HALK bunlara İNANIYOR muş. Muhakkak ki, ALLAH TEALÂ nın İZNİYLE - bu kimseler ileride olacaklardan haber veriyor ve bu haberler, doğru çıktığı için DEVLET erbabı da ve HALK da - bu kimselere inanıyor ve güveniyormuş.. Bu sebeple FİRAVUN da dâima KÂHİN lerine danışıyormuş.. Bir gün FİRAVUNA : BİR ERKEK ÇOCUĞUN DÜNYAYA GELECEĞİ ve FİRAVUN un SALTANATINI MAHVEDECEĞİ. Söylenince.! Rivâyete göre-> FİRAVUN, kâhinlerin verdiği tarihlerde İSRAİL oğullarının ERKEK lerini KADIN larından AYIRMIŞ ve -> BU ÇOCUĞUN ANA RAHMİNE DÜŞMESİNİ engellemek istemiş fakat BAŞARILI OLAMAMIŞ. Sonra çocuğun DOĞUM zamanını hesaplattırıp bu tarihlerde, İSRAİL oğullarından DOĞAN ERKEK çocuklarının tamamını ÖLDÜRTMÜŞ fakat yine BAŞARILI OLAMAMIŞ ve BEBEK MÛSÂ doğmuş ve ALLAH TEALÂ nın EMRİYLE BEBEK MÛSÂ annesi tarafından NİL NEHRİNE, bir SANDIK içinde bırakılmış. Bu sepet Sarayın kenarından akıp geçerken, FİRAVUN ve KARISI tarafından bulunarak BEBEK MÛSÂ yı EVLÂT EDİNMİŞ ler ve Hz.MÛSÂ, FİRAVUN un SARAYINDA yıllarca yaşamış ve BÜYÜMÜŞ.! Bu sebeple Hz.MÛSÂ a.s. -> KÂFİR FİRAVUN ve İMÂNLI EŞİ Hz.ASİYE nin EVLÂTLIĞI oluyor. Bu hususun tafsilâtı Hz.MEVLÂNA nın MESNEVÎ sinde - Bak-> SURE SONUNDA..

12 457 28/5.6. BİZ de O Ülkede GÜÇSÜZ-ÂCİZ görülenlere İYİLİKTE bulunmak Ve ONLARI ÖNDER yapmak ve ülkeye VARİS kılmak istiyorduk.! Ve ONLARI Ülkede Yerleştirip GÜÇ lendirmek, FİRAVUN, HÂMÂN ve Askerlerine de, korktukları şeyi GÖSTERMEK istiyorduk.! 28/7. MÛSÂ nın ANNESİNE : ONU EMZİR ve başına bir TEHLİKE geleceğini anladığın zaman MÛSÂ yı SUYA(NİL NEHRİNE) bırak ve sakın ENDİŞE ETME ve üzülme. Çünkü BİZ, ONU SANA tekrar vereceğiz ve ONU PEYGAMBER yapacağız.! diye VAHY ettik... 28/8. FİRAVUN un adamları MÛSÂ yı(sandik yüzerken) BULUP - Aldı.! FİRAVUN ve veziri HÂMÂN ve adamları da SUÇLU oldukları için, MÛSÂ onlara DÜŞMAN ve başlarına bir BELÂ bir DERT olacaktı.! 28/9. FİRAVUN un KARISI da : SENİN de benim de gözümüz aydın olsun ONU öldürmeyin. Belki BİZE bir faydası dokunur veya ONU, EVLÂT EDİNİRİZ. dedi. ONLAR, aslında işin farkında değildi.! 28/10. MÛSÂ nın annesinin KALBİ, çocuğunun endişesi ile bomboş oldu.. Eğer ONUN KALBİNE SABIR verip de inananlardan olması için, kendimize bağlamasaydık neredeyse İŞİ AÇIĞA vuracaktı.! 28/11. Annesi, MÛSÂ nın ablasına : MÛSÂ nın İZİNİ TAKİP ET. dedi.. O da kimseye hissettirmeden, uzaktan MÛSÂ yı GÖZETLEDİ.. 28/12. Önce, MÛSÂ nın, diğer SÜT ANALARININ sütünü emmesini ÖNLEDİK.! Sonra MÛSÂ nın ABLASI onlara : MÛSÂ için iyi bir BAKICI ve ONA İYİ davranacak bir ÂİLE yi SİZE tavsiye edeyim mi.? dedi.. 28/13. Ve böylece MÛSÂ yı, ANNESİ nin gözü aydın olsun da ÜZÜLMESİN Ve ALLAH ın verdiği sözün gerçek olduğunu BİLMESİ için nihayet ANNESİNE İADE ETTİK.! Fakat ONLARIN ÇOĞU bunu bilmez ANLAMAZ.! 28/14. MÛSÂ, erginlik çağına erişip olgunlaşınca, ONA da HİKMET ve BİLGİ verdik ve BİZ, İYİ davrananlara böyle mükâfat veririz. NOT ; Hz.MÛSÂ a.s. ile ilgili olaylarda birçok MÛCİZE var ve bu mûcizeler, muhakkak ki ALLAH TEALÂ nın EMRİYLE gerçekleşmiş ; 1.BEBEK MÛSÂ nın, Annesi tarafından NİL nehri sularına bırakılma CESARETİ. 2.SUDA yüzen SANDIĞI ve FİRAVUN ile Karısının bunu bulup sudan çıkartması. 3.Yüzlerce BEBEĞİ öldüren FİRAVUN un, BEBEK MÛSÂ yı öldürtmemesi... 4.BEBEĞİ sevmeleri ve BEBEK MÛSÂ yı EVLÂT EDİNMELERİ.. 5.BEBEK MÛSÂ nın, yabancı SÜT Annelerin sütünü emmemesi ve 6.KENDİ annesinin sütün emmesi suretiyle, annesinin de Saraydan geçinmesi. 7.Hz.MÛSÂ nın SARAYDA emniyet-bolluk içinde büyümesi ONA HİKMET VERİLMESİ. Bütün bunlar ALLAH TEALÂ nın her şeye hükmetmesinin KANIT larıdır...

13 458 28/15. (Bak-> 26/20->22.) MÛSÂ, halkının habersiz olduğu bir zamanda ÖĞLEYİN, şehre geldiği zaman GÖRDÜ ki ; Kendilerinden olan bir kimse, DÜŞMAN taraftan bir adamla KAVGA ediyordu ve KENDİ ADAMI da, MÛSÂ dan YARDIM istedi ve MÛSÂ, KIPTİ ADAMA bir YUMRUK atınca Kıpti adam yere düştü ve ÖLDÜ.! Bunun üzerine MÛSÂ dedi ki : Bu iş ŞEYTAN ın işi. Muhakkak ki O, azdırıcı bir DÜŞMAN dır. 28/16. MÛSÂ : RABBİM.! BEN KENDİME YAZIK ETTİM, BENİ BAĞIŞLA. dedi. ALLAH ONU BAĞIŞLADI. Muhakkak ki ALLAH bağışlar merhamet eder. 28/17. MÛSÂ : RABBİM.! BANA verdiğin nimetler hakkı için, bundan sonra suçlulara asla yardım etmeyeceğim. dedi. 28/18. MÛSÂ, MENFİS şehrinde korku içinde etrafı gözeterek sabahladı. Bir de ne GÖRSÜN.! DÜN kendisinden yardım isteyen ADAM, bağırarak MÛSÂ dan yine YARDIM istiyordu ve MÛSÂ da kendi adamına : DOĞRUSU SEN, BİR AZGIN sın. dedi.. 28/19. Ve MÛSÂ, kendilerine DÜŞMAN olan adamı yakalamak isteyince, O ADAM : Ey MÛSÂ.! DÜN bir CANA kıydığın gibi, şimdi de BENİ ÖLDÜRMEK mi istiyorsun.? SEN yeryüzünde ISLAH edici bir kimse değil, SEN ancak yaman bir ZORBA olmak istiyorsun.! dedi... 28/20. Ve ŞEHRİN öbür tarafından koşarak bir adam geldi ve MÛSÂ ya : Ey MÛSÂ.! Şehrin ileri gelenleri toplanmış ve SENİ, ÖLDÜRMEK için görüşüyorlar. Hemen buradan uzaklaş-git.! İNAN ki BEN, senin iyiliğini istemekteyim. deyince, 28/21. MÛSÂ da KORKU içinde etrafı gözeterek hemen oradan GİTTİ ve Ey RABBİM.! BENİ zalimlerin eline düşmekten kurtar. dedi. 28/22. Ve MEDYEN tarafına yönelince Gönlünden de : RABBİMİN beni doğru yola eriştireceğini umuyorum. dedi.. 28/23. MÛSÂ, MEDYEN suyuna varınca orada hayvanlarını SULAYAN birçok insan buldu. Onların gerisinde, hayvanlarını SU dan uzak tutan 2-KADIN gördü ve bunlara : BU HALİNİZ NE dir.? diye sorunca, KADINLAR da : ÇOBANLAR buradan gidinceye kadar hayvanlarımızı sulayamayız. BABAMIZ çok yaşlı, bu işi biz yapıyoruz. dedi. 28/24. MÛSÂ, hemen bunların hayvanlarını suladı ve bir gölgeye çekilip RABBİM.! Gerçekten BANA indireceğin HAYRA muhtacım.. dedi... 28/25. Nihayet KADIN lardan biri utanarak MÛSÂ ya geldi ve : BABAM, sulama ücretini SANA ödemek için SENİ çağırıyor. dedi. Bunun üzerine MÛSÂ ŞUAYB e gidip, başından geçenleri anlatınca, ŞUAYB: Artık KORKMA. Çünkü O ZALİM milletten kurtuldun. dedi.

14 459 28/26. KADIN lardan biri ŞUAYB a : BABA cığım.! Bunu ücretle tut. Çünkü ücretli adamların en iyisi en güveniliri BU ADAM dedi. 28/27. Babaları da MÛSÂ ya dönerek : Eğer BANA 8-Yıl çalışırsan, buna karşılık olarak şu 2-Kızımdan birini SANA NİKÂH lamak istiyorum. Eğer hizmetini 10-Yıla tamamlarsan, bu da SENDEN bir İKRAM olur. Çünkü SANA ağır bir YÜK yüklemek istemem... İNŞAALLAH, BENİM iyi bir insan olduğumu göreceksin. dedi.. NOT ; Bazı âyetlerde İNŞAALLAH MAŞAALLAH gibi çok önemli kelimelere İşâret ediliyor... Çünkü ASLA MUHAKKAK.. gibi kesinlik ifade eden kelimeler. ALLAH a ŞİRK-> EŞ-ORTAK KOŞMAK anlamında olup, bunun neticesi, İnsanların isteklerini engelleyebilir. Bu sebeple TEDBİR li olmalı dır.. Bak-> 2/70. 12/99. 18/ > /102.âyetlere... 28/28.->35. MÛSÂ da : Bu iş, Seninle benim aramda bir ANLAŞMA dır. Hangi süreyi tamamlarsam, demek ki BANA bir haksızlık yapılmayacak. ALLAH, bu sözlerimize ŞAHİT ve vekildir. dedi.. 28/29. Nihayet MÛSÂ süreyi tamamladı ve âile fertleriyle birlikte yola çıktı ve yolda giderlerken TÛR dağı tarafında bir ATEŞ GÖRDÜ ve ÂİLESİNE : SİZ burada bekleyin, bir ATEŞ gördüm.. SİZE oradan HABER veya ATEŞ getiririm de ısınırsınız. dedi.. NOT : ALLAH TEALÂ nın Hz.MÛSÂ ile konuşması Hk. âyetler ve Bak-> 19/ /9.->44.âyetlere ve belge için bu Sûrenin sonuna.! 28/30.->32. MÛSÂ oraya gelince KUTSAL vadinin sağ yanındaki ağaç yönünden : Ey MÛSÂ.! BEN ÂLEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH ım. ASÂ nı YERE AT.! Diyen sesi MÛSÂ duyunca, SOPA sı olan ASÂ yı yere attı ve SOPA nın canlı bir YILAN gibi yerde kıvrandığını görür-görmez MÛSÂ hemen arkasına bakmadan KAÇINCA, MÛSÂ ya : Ey MÛSÂ.! KORKMA BERİ GEL. Artık SEN EMNİYETTE sin. ELİNİ koynuna sok da kusursuz bembeyaz çıksın. Yanlarına düşen KOL larını göğsünde kavuştur ki KORKUN kalmasın. Bu 2-MÛCİZE, FİRAVUNA ve onun adamlarına karşı RABBİNİN KANITLARI dır ve Muhakkak ki ONLAR, yoldan çıkmış millet olmuştur. dedik.. 28/33.->35. MÛSÂ da : RABBİM.! BEN onlardan birini öldürmüştüm. İşte bu sebeple BENİ öldürmelerinden korkuyorum. Kardeşim HÂRUN un, DİLİ benden düzgündür. HÂRUN u da BANA YARDIMCI olarak gönder. Çünkü, BENİ yalancılıkla suçlamalarından korkuyorum. deyince, ALLAH şöyle buyurdu : SENİ kardeşinle destekleyeceğiz ve SİZE öyle bir KUDRET vereceğiz ki, ONLAR SİZE asla erişemeyecek ve Âyetlerimiz sayesinde SİZ ve SİZE UYANLAR ÜSTÜN GELECEK siniz

15 460 28/36. MÛSÂ ONLARA apaçık âyetlerimizi götürünce ONLAR : Bu, sadece uydurulmuş SİHİR den başka bir şey değil ve BİZ, önceki ATA larımızdan da böyle bir şey duymadık.! dedi.. 28/37. MÛSÂ da ONLARA : RABBİM, kendi katından gönderdiği gerçekleri KİM le göndereceğini ve HAYIRLI sonucun da KİME AİT olacağını BİLİR. Muhakkak ki ZALİM ler asla başarıya erişemezler. dedi. 28/38. FİRAVUN da, kendi adamların dönerek : Ey İLERİ GELENLER.! SİZİN için BENDEN BAŞKA bir TANRI nız olduğunu bilmiyordum.. Ey HÂMÂN.! Haydi BENİM için ateş yak ve çamurdan TUĞLA yap ve BANA yüksek bir KULE kur ki çıkıp MÛSÂ nın TANRISINI GÖREYİM. Fakat BEN MÛSÂ yı, mutlaka YALANCI lardan sanıyorum.. dedi.. NOT ; Hz.MÛSÂ a.s.kizil denizin kenarındaki MENFİS şehrinde KADER ve KAZA sonunda KIPTİ FİRAVUN un adamlarından BİR ÇİNGENEYİ ÖLDÜRÜNCE, O Şehirden kaçar ve MEDYEN şehrine gider ve Rivâyete göre MEDYEN SUYU bir KUYU dur ve bütün çobanlar bu kuyudan KOVA ile SU çekerek hayvanlarını Sulamaktadır.. Hz.PEYGAMBER ŞUAYB ın 2-KIZI, ERKEK kardeşi olmadığı için hayvanlarına kendileri bakıyor ve SUYA da kendileri götürüyormuş. Hz.MÛSÂ nın orada, 2-KIZA yardım ettiği için Hz.ŞUAYB ile tanışmış ve KIZ larından BİRİ ile EVLENMİŞ ve çocukları olmuş ve uzunca bir zaman 7-10-YIL Hz.ŞUAYB ın.a.s, hizmetinde çalışmış sonra da-> ALLAH TEALÂ nın emriyle TANRILIK TASLAYAN FİRAVUN a, kendisine destek olarak kardeşi HÂRUN ile birlikte gönderilmiş ve âilesi ile birlikte MISIR a dönerken TÛR dağında - ALLAH TEALÂ ile KONUŞMUŞ ve bu sayede KELÎMULLÂH-> ALLAH ile KONUŞAN - lâkabına kavuşmuş. Bak-> Hz.MEVLÂNA nın Mesnevî sinden belgeler bu Sûrenin SONUNDA.! 28/ FİRAVUN ve Askerleri ; ORADA (MISIR da) HAKSIZ YERE BÜYÜKLÜK TASLADILAR ve GERÇEK OLARAK BİZE DÖNMEYECEKLERİNİ SANDILAR.. Bunun üzerine BİZ de, FİRAVUNU ve Askerlerini YAKALADIK ve DENİZİN İÇİNE ATTIK - BOĞDUK.! 28/41. Ey MUHAMMED.! ZÂLİM lerin ÂKIBETİNİN NASIL OLDUĞUNA BİR BAK.! ONLARI, HALKI ATEŞE ÇAĞIRAN ÖNDER ler YAPTIK ve ONLAR,, Kıyâmet gününde de hiçbir YARDIM görmezler... 28/42. Ve BİZ, BU DÜNYADA LÂNET i ONLARIN ARKALARINA TAKTIK ve ONLAR,, Kıyâmet gününde de İĞRENÇ kimselerden olacak tır... NOT ; FİRAVUN ALLAH lık taslamış, ALLAH a ORTAK koşmuş bir REZİL ALÇAK.. FİRAVUN dan sonra DÜNYADA bunun gibi pek çok İNSAN gelmiş-geçmiş ve bunlar ZÂLİM, KÂFİR, MÜNÂFIK, HÂİN gibi SIFAT larla anılıyor ve bunlar Dünyada da ÂHİRETTE de LÂNET lenmiş KİMSE olarak, hak ettikleri sonuca erişiyorlar.. 28/43. Andolsun ki BİZ, ilk nesilleri yok ettikten sonra İNSAN ların DÜŞÜNÜP İBRET almaları için MÛSÂ ya -> TEVRAT ı apaçık BELGE Ve KANIT olarak ve doğruluk REHBERİ ve RAHMET olarak VERDİK..

16 461 28/44. Ey MUHAMMED.! MÛSÂ ya emirlerimizi VAHY ettiğimiz zaman SEN, BATI tarafta MÛSÂ yı bekleyen ve ONU görenler arasında değildin. 28/45. Ve BİZ, ONLARDAN sonra daha birçok NESİL ler yaratmıştık ve onların üzerinden çok zaman geçti. Ey MUHAMMED.! Âyetlerimiz MEDYEN halkına da okunduğu zaman SEN, ONLARIN aralarında da değildin ve GEÇMİŞİN bu haberlerini SANA bildiren ancak BİZİZ. 28/46. Ve SEN, MÛSÂ ya seslendiğimiz zaman TÛR un yanında da değildin. Ve SEN, RABBİN den bir RAHMET olarak, SENDEN evvel kendilerine UYARICI gelmeyen bir milleti UYARMAK için GÖNDERİLDİN... Artık, belki DÜŞÜNÜP de İBRET alır ve ÖĞÜT kabul ederler.! 28/47. KENDİ yaptıklarından dolayı başlarına bir BELÂ geldiği zaman, Eğer RABBİMİZ BİZE bir PEYGAMBER gönderseydi ve BİZ de ONUN DAVETİ ne, ÂYET lerine UYAR ve İNANAN KİMSE lerden olurduk.! diye ÖZÜR beyân edememeleri için-> PEYGAMBER ler gönderdik.. NOT ; Bu ve bunun gibi 36/5.6.âyetlerde de belirtildiği gibi, KENDİLERİNE HABER VERİLİP UYARILMA yapılmaksızın bir topluma İLÂHİ BELÂ-CEZA GELMİYOR. Ayrıca, uyarılıp da DİN YOLUNA girmeyenlerin, âhirette ÖZÜR dileyecek bir dayanağı olmayacağı için, ÖZÜR dilemeye hiçbir FIRSAT verilmemiş oluyor... 28/48. ONLARA, tarafımızdan gerçek PEYGAMBER - KİTAP geldiği zaman ONLAR : MÛSÂ ya verildiği gibi BUNA da MÛCİZE ler verilmesi GEREKMEZ miydi.? dediler.. Fakat ONLARIN SOYU olan önceki ATA ları da, MÛSÂ ya verilenleri İNKÂR ETMEMİŞ miydi.? ONLAR da : Bu 2-Büyücü, birbirini destekleyen 2-SİHİRBAZ dır.! DEMEMİŞ miydi.? Bu sebeple, Bu KÂFİR ler de : DOĞRUSU BİZ, HİÇBİRİNE İNANMIYORUZ.! dedi.. 28/49. Ey MUHAMMED.! ONLARA : Eğer DOĞRU sözlüyseniz bu ikisi-> TEVRAT ve KUR AN dan başka ALLAH katından daha doğru BİR KİTAP GETİRİN de ONA UYALIM de 28/50. Eğer SANA cevap veremezlerse, bil ki ONLAR kendi heveslerine uyuyorlar ve ALLAH KATINDAN BİR YOL GÖSTERİCİ OLMAKSIZIN, KENDİ HEVESİNE UYAN SAPIK lardan daha SAPIĞI KİM OLABİLİR.? Muhakkak ki ALLAH, ZALİM Milletleri doğru yola ulaştırmaz.. NOT ; UYARICI veya REHBER olmaksızın, hiç kimse KUR AN-ı KERİM i kendi görüş ve anlayışına göre AÇIKLAMAMALI. Âyette bu hususa işâret edilmiş. Maalesef BU ÂHİR ZAMANDA, her ağzı olan bu hususlarda konuşup yazıyor ve ÂYET leri DİDİKLİYOR ve çoğunu SAPTIRIYOR lar ve büyük GÜNAHA giriyorlar.

17 462 28/51. Andolsun ki BİZ ; ONLARIN DÜŞÜNÜP - ÖĞÜT almaları için, Âyetlerimizi birbiri ardınca indirmekteyiz. NOT ; KUR AN-ı KERİM in insanlara inmesinin AMACI ; ÖĞÜT denen DİNİ EMİR ve YASAK ların insanlar tarafından BİLİNMESİ + DÜŞÜNÜLMESİ ve KABUL EDİLİP YAŞAMDA UYGULANMASI nı SAĞLAMAK tır. Bunların tamamı DÜNYADA HUZURLU RAHAT BİR YAŞAM SAĞLIYOR. İşte bunlardan biri Bak-> 23/95. 41/34. 28/54.55.âyete, KÖTÜ ŞEY lerin, İYİ-GÜZEL BİR ŞEKİLDE SAVILMASI ve SIKINTIYA SABR edilmesi ve BOŞ-GEREKSİZ Konuşma-TARTIŞMA lardan UZAK durulması, olduğu açıklanmış. 28/ KUR AN-dan önce, kendilerine Kitap verdiğimiz, HAS kullarımız, elbette KUR AN-a da inanırlar ve BUNLARA KUR AN okunduğu zaman bunlar ; KUR AN-a İNANDIK. Hiç şüphe yok ki KUR AN, Rabbimizden gelen bir gerçektir ve BİZ aslında, daha önceden MÜSLÜMAN olan kimseleriz. derler. 28/ İşte BUNLARA, SABR etmeleri sebebiyle, mükâfatları 2-DEFA verilecektir. BUNLAR, KÖTÜLÜĞÜ > İYİLİKLE SAVAR lar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan da ALLAH RIZASI İÇİN harcarlar. Ve BUNLAR, BOŞ LÂF-Malayâni işittikleri zaman hemen ondan yüz çevirir ve : BİZİM İŞİMİZ BİZİM ve SİZİN İŞİNİZ de SİZİN dir.. SİZE SELÂM OLSUN. BİZ, BİLGİSİZ KİMSE lerle İLGİLENMEYİZ. der. 28/56. Ey MUHAMMED.! SEN, SEVDİĞİN BİRİNİ DOĞRU YOLA GETİREMEZSİN.. Fakat ALLAH, Dilediği kimse leri doğru yola getirir.. Çünkü, DOĞRU YOLA gelmeye LÂYIK olanları ancak ALLAH bilir.. NOT ; Bu âyette Hz.MUHAMMED in,sav, YETKİ SINIRI belirtilmiş ve Kalplerde GİZLİ olan şeyleri sadece ALLAH TEALÂ bildiği için, KENDİ İRADESİYLE, GÖNÜLDEN ALLAH a ve DİNE dönenler, doğru yola gelmeye LÂYIK oluyorlar ve Bunun sonucu olan MÜKÂFAT lara eriyor ve KÖTÜ şeylerden de kurtarılıyor. Rivâyete göre ; Hz.MUHAMMED sav, AMCASI -> EBÛ TÂBİB i sevdiği için, ONUN da kendisine uymasını ve Cehennemden kurtulmasını istiyormuş ve ONA : LÂ İLÂHE İLLALÂH dersen, KIYÂMET GÜNÜNDE SANA ŞÂHİT olup ŞEFÂAT EDEYİM. deyince AMCASI da : KUREYŞ KADINLARI BENİ KINAR ve * KORKTU da BUNU SÖYLEDİ * derler. BÖYLE BİR DURUM OLMASAYDI eğer, SENİ SEVİNDİRMEK için MÜSLÜMAN OLURDUM.! dediği için bu 56.âyet inmiş.. * Âyette bağlı ATASÖZÜ; BİR İNSAN, EVLÂDINA TAHT YAPTIRIR, BAHT YAPTIRAMAZ. 28/57. Ve MUHAMMED e : Eğer BİZ, SANA ve SENİN YOLUNA UYARSAK, YURDUMUZDAN ATILIRIZ.! dediler. Halbuki BİZ ONLARI, katımızdan bir LÜTUF olarak, her ÜRÜNÜN Toplanıp-Getirildiği, GÜVENLİ bir yere MEKKE ye yerleştirmedik mi.? Fakat ONLARIN ÇOĞU ANLAMIYOR. 28/58. BİZ, GEÇİM BOLLUĞUNA ERİŞMİŞ ŞIMARMIŞ NİCE HALKLARI HELÂK ETTİK. İşte, ONLARIN yurtlarını görün.! Kendilerinden sonra oralarda, pek az kimseler oturabilmiştir ve O YERLERİN MİRASÇI sı BİZİZ..

18 463 28/59. RABBİN ONLARA, âyetlerini bildiren bir PEYGAMBER göndermedikçe ONLARI ve memleketlerini HELÂK ile yok etmemiştir.. BİZ ancak, HALKI ZALİM olan şehirleri HELÂK ederek yok etmişizdir... 28/60. SİZE VERİLEN her şey, DÜNYA yaşayışının GEÇİM vasıtası ve bir SÜSÜ dür. ALLAH KATINDA olanlar da çok daha hayırlı ve SONSUZ a kadar süreklidir. Hâlâ, BUNA AKLINIZ ERMEYECEK Mİ.? NOT ; ALLAH TEALÂ nın insanlara DÜNYADA verdiği şeyler 2-Şekilde oluyor ; 1.MÜKÂFAT olarak verilenler -> LÜTUF ve İHSAN olarak veriliyor.. 2.MÜCAZÂT olarak verilenler -> KAHRI olarak verilen şeyler CEZA oluyor ve Bu husus için Bak-> 3/ /44. 14/28->30. 15/88. 20/ /64. 28/58. 43/33->35. 74/11->17. 77/46.47.âyete.! 28/61. Kendisine GÜZEL sözler verdiğimiz ve buna kavuşan bir KİMSE, DÜNYA yaşamının geçici menfaat ve ZEVKİ ile yaşatılan ve KIYÂMET te de ATEŞE girenler içinde olan KİMSEYE benzer mi.? NOT ; ALLAH TEALÂ nın gönderdiği CEZA ve BELÂ -> NİMET BOLLUĞU içinde olan Ve birçok defa İKAZ ve İHTAR edilen ve kendilerine SÜRE-MÜHLET verildiği Halde DOSDOĞRU DİN YOLUNA GİRMEYEN insanlara gönderiliyor ve bu husus yukarıdaki ve başka âyetlerde de belirtilmiş. Bak-> 8/53. 10/21. 15/ /20. 20/ / /18. 42/20. 46/20. 74/11->17. 77/46.47.âyete 28/62. O GÜN ALLAH, ONLARA şöyle soracak : BANA ORTAK OLDUĞUNU İDDİA ETTİĞİNİZ PUT lar HANİ NEREDE.? 28/63. Ve O GÜN, aleyhlerine hüküm verilen ÖNDER leri de : RABBİMİZ.! İşte azdırdığımız kimseler şunlar. BİZ ler, nasıl azmışsak ONLARI da öyle azdırdık. Fakat BİZ ONLARI asla zorlamadık ve ONLARDAN uzaklaşıp nihayet hepimiz SANA döndük. Aslında ONLAR BİZE tapmıyordu, sadece kendi istek ve heveslerine uyuyorlardı veya ŞEYTANA uyuyorlardı. deyince. 28/64. ONLARA da: Haydi.! Çağırın ALLAH a ortak koştuğunuz şeyleri.? denir. ONLAR da çağırırlar, fakat onlara cevap veren bulunmaz. Ve ONLAR, ancak Cehennemdeki AZABI gördükleri zaman, DÜNYADA doğru yola girmedikleri için, çok PİŞMAN olacaklar.! 28/ Ve O GÜN ALLAH ONLARA : PEYGAMBER inize NE CEVAP lar VERDİNİZ.? diye de sorunca da O gün onlar, ÖZÜR dileyecek hiçbir BAHÂNE bulamaz ve cevap da veremezler ve korkudan birbirlerine de hiç bir şey soramazlar. 28/67. Fakat ; TÖVBE eden ve İNANAN ve İYİ İŞLER YAPAN kimseler, İşte bunların da, kurtuluşa erenler arasın olması UMULUR.!

19 464 28/68. Ey MUHAMMED.! RABBİN NEYİ dilerse onu YARATIR ve KİMİ dilerse onu SEÇER. Fakat ONLARIN, hiçbir seçim hakkı YOK tur ve ALLAH, onların ORTAK koştuğu şeylerden MÜNEZZEH ve YÜCE dir. SÜBHÂN ALLAH İ ve TEALÂ AMMÂ YÜŞRİKÛN... NOT ; Rivâyete göre ; MEKKE Müşrikleri : KUR AN, MEKKE BÜYÜKLERİNDEN olan Velid B.MUĞİR e veya Urvet B.MES UT gibi bir KİMSEYE İNDİRİLMELİYDİ demiş ve Hz.MUHAMMED i,sav KÜÇÜK görmüşler ve bu söze karşılık olarak âyet inmiş ve Müşriklere haddini bildirmiş ve âyetin sonunda da ALLAH TEALÂ kendini ; SÜBHÂN = EŞİ-ORTAĞI OLMAYAN ve TEALÂ = Yücelerin-Yücesi olarak TARİF etmiş YÜŞRİKÛN-> Müşrikler -> ALLAH a EŞ-ORTAK KOŞAN KÂFİR ler anlamında.. SEÇİLEN -> ALLAH TEALÂ tarafından seçilmiş PEYGAMBER ve EVLİYÂ lara denir. 28/69. Ve RABBİN, kalplerde gizleneni ve açığa vurulanları da bilir. 28/70. Ve O, öyle bir ALLAH tır ki, ONDAN BAŞKA TANRI-İLÂH YOK tur. HAMD (Övünmek ve övülmek); DÜNYADA ve ÂHİRET te de ONUN dur. HÜKÜM de ONUN dur ve SİZ ler ancak ONA DÖNDÜRÜLECEK siniz... NOT ; ALLAH TEALÂ, bu âyetlerde olduğu gibi, Sûrelerdeki birçok âyette de, KENDİSİNİN-> HER ŞEYİN TEK HÜKÜMDARI OLDUĞUNU vurguluyor ki, İnsanların bu sebeple-> BÜTÜN İŞLERİN ALLAH ın ELİNDE olduğunu bilmesi hatırlatılmış. 28/ Ey MUHAMMED.! ONLARA de ki : SÖYLEYİN bakalım.! Eğer ALLAH, üzerinize GECE yi KIYÂMETE KADAR uzatsaydı, ALLAH tan başka hangi TANRI SİZE BİR IŞIK getirebilirdi.? ve SİZ ler, bütün bunlara karşı DUYGUSUZ DÜŞÜNCESİZ misiniz.? SÖYLEYİN bakalım.! Eğer ALLAH, üzerinize GÜNDÜZÜ, KIYÂMETE KADAR uzatsaydı, ALLAH tan başka hangi TANRI SİZE, içinde İSTİRAHAT edeceğiniz GECE yi getirebilirdi.? ve SİZ ler, bütün bunları GÖRMEZ misiniz.? 28/73. Ve ALLAH, Rahmetinin eseri olarak GECE yi dinlenmeniz için ve sizlere lütfettiği RIZKINIZI ARAMANIZ için de GÜNDÜZÜ meydana getirmiştir ve artık ANLAMIŞ sanız - belki ŞÜKREDER siniz.! 28/74. O GÜN ALLAH, ONLARA şöyle soracak : BANA ORTAK OLDUĞUNU İDDİA ETTİĞİNİZ PUT lar HANİ NEREDE.? 28/75. O GÜN, her ÜMMET ten kendi PEYGAMBER lerini bir ŞAHİT olarak ortaya çıkardıktan sonra, KÂFİR lere de : Haydi.! KESİN DELİL ve KANIT larınızı ORTAYA KOYUN.! diyeceğiz. Çünkü O GÜN artık HÜKÜM VERME nin yalnız ALLAH a AİT olduğunu ve uydurdukları PUT ların da, kendilerini bırakıp kaybolduğunu, ONLAR O GÜN elbette görecek ve anlayacaklardır...

20 465 28/ KÂRUN, MÛSÂ nın milletinden biriydi ve MÛSÂ ya İSYAN etmişti. Ve BİZ ONA, ANAHTAR larını güçlü kimselerin zor taşıyacağı HAZİNE ler VERMİŞTİK.! ve MİLLETİ de ONA : ŞIMARMA ve BÖBÜRLENME ey KARUN.! ALLAH, şüphesiz ki gururla böbürlenen KİMSE leri SEVMEZ. ÂHİRET yurdunu da KAZANMAK için ALLAH ın SANA VERDİĞİ şeylerden MUHTAÇLARA da VER. Dünyadaki kısmetini unutma ve ALLAH ın SANA yaptığı İYİLİK ler gibi, SEN de İYİLİK ler YAP ve yeryüzünde BOZGUN culuğa sebep olma sakın. Muhakkak ki ALLAH, BOZGUNCU yu asla sevmez. demişti. NOT ; KÂRUN, Hz.MÛSÂ nın kuzeni-> AMCA OĞLU olduğunu âlimler bildirmiş.. Hz.MÛSÂ yı kıskanmış ve Hz.MÛSÂ ya karşı gelmiş ve isyankâr olmuş.! Bu sebeple FİRAVUN un adamı olmuş, KİMYA ve TİCARET te İLİM sahibi olması sebebiyle de ÖVÜNÜR müş fakat sonunda azgınlıkta inat etmesi haddi aşması SERVET ve İLMİ ile ÖVÜNMESİNİN, kendi HELÂKI na sebep olduğu bildirilmiş. Tüm dünya tarihinde ZENGİNLİK SEMBOLÜ olarak kıyâmete kadar anılmaktadır. 28/78. (Bak-> 39/49.âyet, KÂRUN ile ilgili.) KÂRUN da : BANA BU SERVET - Zenginlik, BENDE BULUNAN İLİM Sayesinde VERİLMİŞ tir.! demişti. KÂRUN dan önce, ONDAN DAHA GÜÇLÜ ve daha şöhretli ve topladığı malı-parası daha çok olan nice insanları ALLAH, HELÂK etmişti.! O BUNU BİLMİYOR muydu.? Ve SUÇLU günahkârlardan suçları sorulmaz, ALLAH hepsini BİLİR. 28/79. KÂRUN, İHTİŞAM - GURUR içinde milletinin karşısına çıkınca, DÜNYA hayatını isteyen ve arzulayan KİMSE ler : Keşke, KÂRUN a verilenler gibi BİZE de verilse. Doğrusu KÂRUN, büyük varlık ve şans sahibidir.! demişti. 28/80. Kendilerine İLİM verilmiş KİMSE ler de : SİZE yazıklar olsun.! İNANIP da İYİ-Hayırlı işler yapanlara ALLAH ın vereceği MÜKÂFAT, daha hayırlıdır ve buna ancak SABR edenler kavuşabilir. dedi... 28/81. Ve Sonunda BİZ, KÂRUN u ve SARAYINI da YERİN DİBİNE GEÇİRDİK. ve ALLAH a KARŞI kendisine YARDIM edecek bir taraftarı da yoktu ve KENDİSİ, kendini kurtarıp ÖC alabilecek bir kimse de değildi. 28/82. DAHA DÜN onun yerinde olmayı ARZU edenler ; Demek ki ALLAH, kullarından dilediğine RIZKI BOL, dilediğine de AZ VERİYOR.. Eğer ALLAH BİZE LÜTUF etmiş olmasaydı, BİZİ de yerin dibine geçirirdi. YUH BİZE.! Demek ki İNKÂR edenler İFLÂH olmuyor ve kurtulamıyor. diyerek - birbirlerine söylenmeye başladılar.! NOT ; ALLAH TEALÂ nın RIZIK taksimine İNSAN ların ve hatta MÜMİN lerin ÇOĞUNLUĞU nun bile RAZI OLMAYIP KISKANÇLIK YAPMASI Kıyâmete kadar.! devam edeceği - anlaşılıyor. Hâlbuki HASED için Hz.MUHAMMED,sav : HASED, ATEŞİN ODUN ları TÜKETTİĞİ GİBİ SEVAP ları TÜKETİR. Buyurmuş ve Çok MÜSLÜMAN, KÂFİR lere-> ALLAH ın KAHRI olarak NİMET verildiğine İNANMAZ. Bak->6/ / /4. 17/ /69->73. 21/ /15.23->31.

21 466 28/83. BİZ, ÂHİRET YURDUNU ; yeryüzünde GURUR la - böbürlenmeyi ve BOZGUN culuğu istemeyen ve BİZE İTAATKÂR kimselere veririz. Sonuç, ALLAH a karşı gelmekten sakınan KİMSE lerindir.. NOT ; GURUR KİBİR ile BÜYÜKLENME hakkındaki bazı âyetler ve belge şunlar ; Bak-> 46.Sûrenin sonunda GURUR-KİBİR Hk.BELGE VAR.! Ve diğer Âyetler ; Bak->6/123. 7/ /34->36. 40/ /15. 45/ /20. 63/5. 68/16. 28/84. Her KİM bir İYİLİK getirirse ONA daha İYİSİ verilir. Her KİM de KÖTÜLÜK getirirse ONLAR da ancak yaptıkları kadar CEZA GÖRÜRLER. 28/85. Ey MUHAMMED.! KUR AN-a UYMAYI SANA FARZ KILAN ALLAH, SENİN geri dönmen gereken yere, SENİ elbette DÖNDÜRECEK tir. ONLARA : RABBİM, KİMİN doğruluk getirdiğini ve KİMİN de apaçık sapıklıkta olduğunu en iyi BİLEN dir. de.. NOT ; MEDİNE ye GÖÇ sırasında gelmiş olan bu âyette, Hz.MUHAMMED e,sav, zamanı geldiğinde MEKKE ye döndürüleceği ve zamanı geldiğinde de âhirette yüksek makam olan -> MAKAM ı MAHMUD a ulaştırılacağına işaret edilmiş.. Ve KUR AN-ı KERİM in TÜMÜNE UYMA ve UYGULAMA nın FARZ OLDUĞU vurgulanmış. 28/86. Ve SEN, SANA bu KİTABIN gönderileceğini ummuyordun. Bu KİTAP ancak, RABBİNİN bir RAHMETİ dir. O halde, sakın KÂFİR lere MÜNÂFIK lara yardımcı olma... 28/87. Ve ALLAH ın ÂYET leri SANA indirildikten sonra, sakın - ONLAR SENİ bu âyetlerden döndürmesin ve İNSAN ları da RABBİNE DAVET ET ve PUT perest MÜŞRİK ler gibi de olma sakın.! 28/88. ALLAH la birlikte BAŞKA bir TANRI ya da YALVARMA-TAPMA sakın.! Çünkü ALLAH tan BAŞKA İLÂH-TANRI YOK tur ve bütün her şeyi YARATAN yalnız O dur ve ALLAH tan BAŞKA HER ŞEY YOK OLACAK tır. HÜKÜM de ONUN dur ve SİZ de ancak ONA DÖNDÜRÜLECEK siniz ***** Sadakallâhül'azîm. Doğruyu apaçık söyleyen ALLAH, çok güçlü ve azametlidir. Elhamdü'lillâhi'Rabbil'âlemîn. Âlemlerin RABBİ olan ALLAH a HAMD olsun *****

22 467 DİNİ ÖNEMLİ BELGE ve MÛCİZE ler.. Hz.MEVLÂNA r.a. Mesnevi de buyurumuş ; /778.->Beyitler ; FİRAVUN un, TANRI lık DAVASINA KALKIŞMASI, ÇAKAL ın TAVUS luk iddiasına girişmesine benzer.! FİRAVUN da saçını sakalını süslemiş, EŞEK liğinden, kendisini MÛSÂ dan yüce göstermeye, Ondan daha yüce derecelerde uçmaya kalkışmıştı.! 3/841.->Beyitler ; FİRAVUN un emrinde, yüzlerce BÜYÜCÜ, MÜNECCİM, vardı... Firavun a RÜYÂ sında ; MÛSÂ nın doğacağı ve Firavun un SALTANATINI mahvedeceği gösterilmişti. Firavun bu adamlara -> RÜYÂ sındaki kötü işlerin, nasıl DEF edileceğini, sorduğu zaman hepsi de dediler ki ; BİR TEDBİRDE BULUNALIM ve ÇOCUĞUN DOĞMASINI ENGELLEYELİM.! 3/855.->Beyitler ; TELLAL lar İSRAİL oğullarına bağırdı : FİRAVUN SİZE BAĞIŞTA BULUNACAK, MEYDANDA TOPLANIN.! dediler ve İSRAİL oğullarının ERKEK lerini hile ile topladılar ve O GECE, ERKEK leri KARI larından ayrı olarak meydanda sabahlattılar.! 3/873.->Beyitler ; Hz.MÛSÂ nın babası, Haznedar İMRÂN da İSRAİL oğullarından.! olduğu için, FİRAVUN ONA da KARISI ile buluşmamasını tembih etti. Fakat, GECEYARISI, KARISI İMRAN ı GÖRMEYE GELDİ ve KOCASI olan İMRAN ı BAŞTAN ÇIKARDI ve sonra İMRAN-> KARISINA : BENİ GÖRMEMİŞ OL ve AĞZINDAN da BİR ŞEY KAÇIRMA SAKIN.! diye nasihat verdi ve oradan hemen uzaklaştırdı... 3/890.->Beyitler ; MÛSÂ nın annesi MÛSÂ ya O gece HÂMİLE kalınca, GÖKTE BİR YILDIZ PARLADI ve bu alâmeti gören İSRAİL oğulları, toplandıkları meydanda BAYRAM yapmaya başladılar ve UYKUDA olan FİRAVUN uyandı ve MÜNECCİM lerinden durumu öğrendi. Müneccimler de kendilerini affettirmek için YENİ BİR TUZAK kurdular ve ÇOCUĞUN DOĞMA GÜNÜNÜ HESAPLAYIP - BEKLEDİLER... 3/950.->Beyitlerde özet olarak ; TESPİT edilen doğum ayında İSRAİL oğullarından DOĞAN, BÜTÜN ERKEK ÇOCUK lar, FİRAVUN emriyle ÖLDÜRÜLÜYOR du ve ALLAH TEALÂ nın MÛSÂ nın annesine VAHYİ ile BEBEK MÛSÂ ; önce, İÇİNDE ATEŞ olan-> SICAK TANDIR FIRININA ATILARAK, daha sonra da, BİR SANDIK İÇİNDE-> NİL NEHRİNE BIRAKILARAK, FİRAVUN ve adamlarının BEBEK MÛSÂ yı ÖLDÜREMEMELERİ sağlanmış.! ***** Bak-> 5.Sûrenin sonunda belge var.! * KIZIL DENİZİ bir MÛCİZE ile GEÇEREK FİRAVUN dan KURTULAN ve TÛR DAĞI ETEKLERİNE YERLEŞEN İSRÂL oğullarına, AÇ KALMAMALARI için İLÂHİ MÛCİZEVİ bir LÜTUF olan ve GÖKTEN İNEN YEMEK SOFRASI Hk. * ALLAH TEALÂ nın, bir ÇOBAN yüzünden MÛSÂ ya darılması Hk... Bak-> 22.Sûrenin sonunda belge var.!