Sezaryenle Doğum. Son Yıllarda Ülkemizde Artış Gösteren Sezaryen Doğumlar ile ilgili sorularımızı Prof. Dr. Mithat Erenus cevaplandırdı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Sezaryenle Doğum. Son Yıllarda Ülkemizde Artış Gösteren Sezaryen Doğumlar ile ilgili sorularımızı Prof. Dr. Mithat Erenus cevaplandırdı"

Transkript

1 Temmuz 2010 Sezaryenle Doğum Son Yıllarda Ülkemizde Artış Gösteren Sezaryen Doğumlar ile ilgili sorularımızı Prof. Dr. Mithat Erenus cevaplandırdı Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Raporu Türkiye Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi Güvenli Annellik Sempozyumu TAPV ve SHÇEK Toplum Merkezleri Kadın Sağlığı Eğitim Programı Aralık Mayıs 2010 Normal Doğum

2 Sezaryenle Doğum Sezaryen; vajinal doğumun güvenle tamamlanmasının mümkün olmadığı veya durumun uygun olduğu ancak gerçekleştiğinde anne ve bebeğin zarar görme (ölüm, hastalık, sakatlık gibi) riskinin belirgin bir şekilde arttığı durumlarda uygulanan ve bebeğin anne karın cildi, kasları ve rahminin kesilerek bebeğin doğurtulması şeklinde uygulanan cerrahi bir girişimdir. Türkiye de 2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasına (TNSA) göre %21.2 olan sezaryen oranının, 2008 TNSA da %36.7 olduğu görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün maternal ve perinatal mortalite oranlarını dikkate alarak hedeflediği sezaryen oranı %15 dir. Gelişmiş batı ülkelerinde de 2008 itibariyle, %16.6 (Norveç) ile %37.4 (İtalya) arasında değişen sezaryen oranları bildirilmektedir. Bu oranın yükselmesinde hekimin malpraktis (hata yapma) korkusu, ağrısız doğumun (epidural anestezi ile) yaygın olarak uygulanamaması, ebelerin aktif olarak doğumu takibi ve yaptırmasındaki yetersizlikler ve isteğe bağlı yapılan sezaryen uygulamaları ( buna bağlı olarak da mükerrer sezaryenlerin artması) ve sezaryen endikasyonların genişletilmesi gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Günümüzde anestezi, kullanılan ilaç ve malzemeler, cerrahi ve postoperatif bakımdaki gelişmeler sezaryenlere bağlı mortalite (ölüm) ve morbiditeleri (Hastalıksakatlık) azaltmış olmakla birlikte halen enfeksiyon, kanama, kan nakli ihtiyacı, damar içi pıhtılaşma ve pıhtı atma gibi tehlikeler, hastanede daha uzun kalma, iyileşmenin daha geç olması, daha çok ağrı çekilmesi gibi riskler devam etmektedir. Dünyada, isteğe bağlı sezaryen konusunda etik tartışmalar devam etmektedir. Uluslararası Jinekoloji ve Obstetri Federasyonu (FİGO) sezaryeni isteğe bağlı olarak değil, tıbbi nedenlerle yapılması gerektiğini belirtmektedir. Amerikan Jinekoloji ve Obstetri Birliği (ACOG) 2008 de yaptığı açıklamada 39. haftadan önce isteğe bağlı sezaryen yapılmasını kabul etmemektedir. Tıbbi nedenler dışında sezaryenlerin anne ve bebek sağlığına getirdiği ağır yükler göz önüne alındığında, endikasyon dışı sezaryenlerden kaçınılması zorunluluk arz etmektedir. Sezaryen kararı öncesi dikkate alınması önerilen hususlar; Sezaryen ile doğum cerrahi bir girişim olup tıbbi gerekçelerle yapılması esastır ve vajinal doğumun alternatifi değildir. Sezaryen planlanırken, gebeye ve gebeliğe özgü yararları ve riskleri göz önüne alınmalıdır. Annenin istemi, sezaryen için tek başına yeterli bir neden olmamakla beraber, kişiye ait aşırı korku, endişe, panik gibi psikolojik durumların varlığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumlarda yeterli ve doğru danışmanlık verilmelidir. Sezaryen kararı, her hastanın bulguları bireyselleştirilerek verilmelidir. Tüm tıbbi müdahalelerde olduğu gibi, sezaryen olgularında da bilgilendirilmiş rıza formu alınmalıdır. Sezaryen yapılması gereken durumlar Sezaryen ile doğum genel olarak bebeğe, anneye, doğum eylemine ve göbek kordonu-plesanta(eş)ya ait bazı özel durum ve sıkıntılarda tercih edilmelidir. Ancak yukarıda ana başlıklarla verilen neden grupları kesin değildir ve sezaryen doğum yapan/ yapacak kadının o anki durumunun değerlendirilmesi sonucunda da verilebilir. Kaynak: Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü Doğum ve Sezaryen Eylemi Yönetim Rehberi 2010 / 42 2 Görünüm Temmuz 2010

3 Sezaryenle Doğumlar Üzerine: Son Yıllarda Ülkemizde Artış Gösteren Sezaryen Doğumları ile ilgili sorularımızı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Erenus cevaplandırdı. vakum uygulamaları, vajinal makat doğum ve 4000 gram üzeri doğumlar ile daha önce sezaryenle doğum yapmış olduğu için tekrar sezaryen olması önerilen kadınların, artık ülkemizde ve yurt dışındaki hemen her merkezde sezaryen ile doğum yapması bir tercih nedeni oldu. Genç kuşak hekimlerin müdahaleli doğumlar, makat doğumlar konusunda yeterince deneyimli olmadıkları için de vajinal doğum yerine sezaryen uygulamayı tercih ettiklerini düşünüyorum. Son 20 yılda anestezi uzmanı sayısında dramatik artış ve anestezi komplikasyonlarının azalması da bir başka etken. G Dünyada ve ülkemizde sezaryenle yapılan doğum oranları ne? Bu oranlar geçmişten günümüze nasıl değişti? Prof. Dr. Mithat Erenus G Sezaryen doğumların oranı neden bu kadar arttı? Bunun altında yatan nedenler nedir? Son 20 yılda sezaryen ile yapılan doğumların oranı sadece ülkemizde değil tüm dünyada arttı. Bu artış dünya ülkelerinde 2 ile 5 kat artış olarak görülüyor. Sezaryene eğilim sadece bizde olan bir durum değil özetle. Bunun nedenlerine gelince çeşitli faktörlerden söz etmek mümkün. Günümüzde ameliyat ve anestezi tekniklerindeki gelişmeler sezaryen operasyonunu daha kolay uygulanabilir hale getirdi. Bunun sonucu olarak da sezaryene bağlı ölüm ve hastalık-sakatlık oranları (morbidite ve mortalite) eskisine oranla çok düştü. Yine 20 yıl öncesiyle karşılaştırdığımızda, sezaryenle doğum yapan kadınlar hastanede ortalama 5-7 gün kalırken, günümüzde vajinal doğum yapan kadınların ortalama hastanede kalış süresi olan 2 gün kalmaları yeterli olmaktadır. Daha önce komplikasyonlu doğumlar olarak tanımlanan ve vajinal yoldan doğumlarda uygulanan forseps ve Bugün dünyaya baktığımızda sezaryenle doğum oranları: Çin de halen %25, Nijerya da %36, Suudi Arabistan da %20, Güney Amerika Latin Ülkelerinde ortalaması %35. ABD'de, 2007 de sezaryen oranı son 10 yılda %50 artışla %32 olarak görüldü. Türkiye de aslında daha yüksek olması beklenen ve çoğunlukla komplikasyonlu, zor doğumlara müdahale eden eğitim hastanelerinde bile 20 yıl önce sezaryenle doğumların oranı %10 u geçmezdi. Ülkemizde 2007 yılında sezaryenle doğum oranı %42,5 olarak bildirildi. Özetle son 10 yılda dünyada genel olarak Asya, Amerika, Afrika ve Avrupa da sezaryen oranları belirgin olarak artmıştır. Görünüm Temmuz

4 G Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerdeki yaklaşımda farklılıklar var mı? Genel olarak bakıldığında ülkeler bu duruma maliyetler ve giderler olarak yaklaşmaktadırlar. Bunu özellikle gelişmiş ülkelerde görmek mümkündür. Gelişmiş ülkeler vajinal doğum oranlarını arttırarak harcamaları kısmayı amaçlamaktadır. Bu yaklaşım genelde pek çok ülke için doğrudur. Ülkemizde ise durum biraz daha farklı görünmektedir. Sezaryen ve vajinal doğum maliyetleri arasında nerdeyse fark yoktur. Sağlık hizmetlerini finanse eden gerek Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gerekse özel sigortalardan talep edilen doğum giderleri ve özel piyasa koşullarında maliyetler birbirine çok yakın değerlerdir. Yani farklı uygulamalar nedeni ile hastanın ya da devletin daha fazla para ödemesi söz konusu değildir. Özetle finansal nedenlerin tercihlerde rol oynamadığını düşünüyorum. İlginç bir not olarak ülkemizde son yıllarda özellikle eğitimli kadınlar arasında, doğum sancısı maternal ve neonatal komplikasyon korkusu, sezaryenle doğum yapmaya yönelmede önemli rol oynamaktadır. Örneğin kadın doktorlar arasında yapılan bir çalışmada eğer kadın hekimler doğum yapacak olurlarsa %80 e yakın bölümünün sezaryenle doğumu tercih edeceğini belirtmesi çok dikkat çekicidir. G Anne ve bebek açısından sezaryen doğumun değerlendirmesini yapar mısınız? Anne ve bebeğe bu yaklaşımın olumlu ya da olumsuz etkileri neler? Sezaryen olmak kadın ve bebek için bir avantaj mı? Bu şekilde doğumun yararı var mı? Anne açısından bakıldığında sezaryenle doğuma yönelmede rol oynayan önemli faktörler doğum sancısı korkusu, psikolojik hazırlık faktörü, epizyo ( doğum sırasında vajinaya yapılan kesi), doğum sonrası cinsel soğukluk korkusu, ilerde genital organ sarkması ve idrar kaçırma problemleri gibi durumlardır. Sezaryen düşük riskli bir ameliyat olmakla beraber morbidite ve mortalitesi göreceli olarak normal vajinal doğumdan yüksektir. Ama önceden planlanarak seçilmiş vakalarda, altyapının uygun olduğu merkezlerde ve uygun ekiplerle uygulandığında komplikasyon çıkış olasılıkları ihmal edilebilir düzeydedir. Epidural anestezi altında yapılan sezaryenlerde komplikasyon oranları iyi ellerde yapıldığında daha da düşüktür. Bebek açısından sezaryenle doğum, bebek ölümünü azaltmaktadır. Ancak sezaryenle doğum sonrası yenidoğana ait komplikasyonlar göreceli olarak daha sık görülmektedir. Ancak elektif (seçilmiş ve planlanmış) sezaryen 39. haftada yapıldığında komplikasyon oranları düşmektedir. Sezaryen, normal vajinal doğumda görülen, özellikle uzamış ve müdahaleli vakalarda levator ani kasının gevşemesine bağlı prolapsus (sarkma) ve idrar kaçırmayı önleme açısından yararlıdır. Yine sezaryenin bebek ve anne ölümlerini azaltma açısından yararlı olduğu bilinmektedir. Özellikle müdahaleli doğumlar (forseps, vakum uygulaması gibi) ile vajinal makat doğum yerine sezaryen tercih edilmesi bebekte doğum sırasında, sonrasında olabilecek ölümler ve sorunları azaltmaktadır. Ancak yapılması gerekmediği halde gereksiz yere sezaryenle doğum yapma seçiminin, lüzumsuz ameliyat riski ile özellikle anneyle ilgili ölüm ve sorun riskini arttıracağı unutulmamalıdır. G Gerekmediği halde sezaryen olmak isteyenlere neler söylenmeli? Hastalara detaylı olarak bilgiler verilmeli, tıbbı endikasyonların neler olduğu net olarak açıklanmalı, bunların dışında onların elektif sezaryen tercihleri de avantaj ve dezavantajları ile tartışılmalı, kararlarını ona göre vermeleri sağlanmalıdır. G Sağlık Bakanlığının bu konudaki duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda yaptırımlar olabilir mi? Sağlık Bakanlığı normal vajinal doğum oranını arttırmayı ve sezaryen oranını %25 lere çekmeyi hedeflemektedir. Doğru bir yaklaşımdır ve kontrolsüz şekilde sezaryen oranının artmasını önlemek ülke açısından doğru bir sağlık politikasıdır. Özellikle kamu hastanelerinde ve eğitim hastanelerinde sezaryen oranlarının azaltılması önemlidir. Bu yaklaşım halen asistan olan yetişmekte olan uzmanların gelecekteki kararlarını da etkileyebilecek bir sağlık politikasıdır. G Bu konudaki ülke politikası ve hekimlerin yaklaşımı sizce nasıl olmalı? Özel hastaneler ve özel doğumlarda özellikle büyük şehirlerde trafik nedeniyle veya hekimlerin toplantıları nedeniyle doğuma yetişemem kaygıları, sezaryen tercihi ile hekimlerinin doğuma gelmelerini garantiye alma isteği de pratik bir neden olmaktadır. Ülke politikası olarak sezaryen tercihinin mümkün olduğunca tıbbi nedenlerle olması ve bunun dışında normal vajinal doğumun tercihi için özellikle genç hekimlerin eğitimi önemlidir. Her şeye rağmen hasta tercihi ile sezaryen tamamen yasaklanmamalıdır. Bilgilendirme doğru ve detaylı yapıldıktan sonra hasta hala sezaryenle doğumu tercih ediyorsa saygı duyulmalıdır. G Teşekkür ederiz. 4 Görünüm Temmuz 2010

5 Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Raporu Türkiye Haziran 2010 tarihinde Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu ndan 22 ülkenin temsilcileri Birleşmiş Milletler in Binyıl Kalkınma Hedefleri yolunda sağlanan bölgesel ilerlemeyi değerlendirmek üzere bir araya getiren konferansın ev sahipliğini Türk Hükümeti yaptı. Devlet Planlama Teşkilatı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) tarafından ortaklaşa düzenlenen Binyıl Kalkınma Hedefleri +10 toplantısında Türkiye 2010 Binyıl Kalkınma Hedefleri ilerleme raporu sunulmuştur. Tüm dünyada kabul gören, en çok desteklenen, en kapsamlı ve en belirgin hedefler olarak görülen Birleşmiş Milletler in sekiz ana maddeden oluşan Binyıl Kalkınma Hedefleri, aşırı yoksulluğun birçok boyutuyla başa çıkmak için somut ve sayısal kriterler sağlamaktadır. Hedefler arasında yoksulluk, anne ve çocuk ölümleri, hastalık, yetersiz barınma koşulları, cinsiyet eşitsizliği, çevre kirliliği ile mücadele ve kalkınma için küresel işbirliğinin sağlanması bulunmaktadır. Dünya liderlerinin 2000 yılında altına imza attıkları ve 2015 e kadar ulaşma sözü verdikleri Binyıl Kalkınma Hedefleri küresel olmanın yanı sıra yerel anlamda da her ülkenin kendine özgü kalkınma ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamaktadır. Hedefler, tüm dünyanın ortak bir sonuca ulaşmak için insani gelişmenin her yerde herkese ulaşabilmesi için beraber hareket etmesini teşvik eden bir çerçeve oluşturmaktadır. Bu hedeflere ulaşılırsa, dünyadaki yoksulluk yarıya inecek, on milyonlarca hayat kurtarılacak, yüz milyonlarca çocuğun daha iyi bir geleceği olacak, yüz binlerce anne ölümü engellenecek, karar verme aşamalarına daha fazla kadın katılabilecek ve milyarca insan küresel ekonomiden yararlanma fırsatını yakalayacaktır. Aşağıda, Türkiye nin 2010 ulusal Binyıl Kalkınma Hedefleri ilerleme raporunda yer alan amaçlar ve bu çerçevede oluşturulan hedeflere ilişkin gelişmeler özetlenmektedir: Amaç 1: Mutlak Yoksulluğu ve Açlığı ortadan Kaldırmak yılları arasında günlük geliri günde bir doların altında yaşayan insanların oranını yarıdan aza indirme hedefi doğrultusunda 1994 yılında %1,1 olan oran, 2002 yılında %0,2 iken 2006 yılında sıfırlanmıştır. Diğer yandan 2002 yılında %1,35 olan gıda yoksulluğu oranı 2008 yılında %0,54 e düşmüştür de yoksulluk açığı oranı 1,54 iken 2002 de 0,26 ya düşmüştür. Oran 2008 yılında ise 0,21 olarak tespit edilmiştir. Bu gelişmelere ek olarak, Türkiye de en zengin %20 lik kesim, en yoksul %20 lik kesimin 4 katı tüketim yapmaktadır. Amaç 2: Herkesin Temel Eğitim Almasını Sağlamak 2015 yılına kadar dünyanın her yerindeki kız ve erkek çocukların ilköğretim eğitim hakkından eksiksiz yararlanması hedef olarak konmuştur yılı araştırma verileri sonuçlarına göre ilköğretim çağında olup okula gitmeyen çocukların üçte ikisi kız çocuğudur. Son 5 yılda Türkiye de öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 27 den 22 ye düşürülürken, AB-19 ülkelerinde 14,5 dir. Derslik başına düşen öğrenci sayısı ise 35 den 32 ye düşürülmüştür AB-19 ülkelerinde ise bu rakam 20 dir. Amaç 3: Kadınların Konumunu Güçlendirmek ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Geliştirmek Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ilk ve orta öğretimde tercihen 2005 yılına kadar ve eğitimin her düzeyinde 2015 yılına kadar ortadan kaldırmak hedefi konulmuştur yılları arasında %94 olan oran zorunlu eğitimin sekiz yıla çıkması ile birlikte yılları arasında %85,7 ye düşmüştür. Nedeni kız çocuklarının ve 8. sınıflara devam etme oranının düşük olmasıdır. Ancak yıları arasında cinsiyet oranı artış göstererek % 89,7 den % 98,9 a yükselmiştir. Amaç 4: Çocuk Ölümlerinin Azaltılması Çocuk ölümlerinin azaltılması konusunda 2015 yılları arasında beş yaş altı çocuk ölümlerinin 2/3 oranında azaltılması hedefi konulmuştur. Bebek ve çocuk ölümlerinin azaltılmasına; doğumların eğitimli sağlık personelleri tarafından yapılması, bebek ve anne bakımlarının iyileştirilmesi, önlenebilir hastalıklara karşı çocukların aşılanması ve kadın eğitim düzeyinin artırılması yolu ile ulaşılacağı öngörülmüştür yılında başlatılan sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte aile hekimliği başlatılmış ve genel sağlık sigortası sistemi kurulmuştur. Görünüm Temmuz

6 Ek olarak; ücretsiz aşılama kapsamındaki aşılama sayısı artışı, çocuklara yapılan tarama ve önleme programlarının güçlendirilmesi, ücretsiz demir desteği, anne sütü teşviki ve bebek dostu hastaneler gibi programların artışı ile 5 yaş altı çocukların ölüm sayısında düşüş gözlenmiştir Mayıs ayından itibaren bebeklere ücretsiz demir damlası ve 2005 Kasım dan itibaren bebeklere 1 yaşına kadar ücretsiz D vitamini desteği verilmeye başlanmıştır yılı sonunda hipotiroidi tarama programı ve 2007 yılında işitme taraması başlamıştır. TNSA verilerine göre 1993 yılındaki 1000 çocuktan 60,9 olan canlı doğum çocuk ölüm hızı, 2008 yılında 23,9'a düşmüştür. Son 5 sene içerisinde çocuk ölüm hızı %35 oranında düşüş göstermiştir yılı itibariyle gelir seviyesi düşük annelere şartlı nakit transferi yapılmaya başlanmıştır. 0-6 yaş arası çocuklara bu kapsamda aylık 20 TL yardım yapılmaktadır yılında olan çocuk sayısı 2009 yılında e yükselmiştir döneminde toplam aktarılan kaynak 534,34 milyon TL dir yılı verilerine göre canlı doğan 1000 canlı bebek için ölüm hızı 52,6 iken, 2008 yılında 17 ye düşmüştür. Amaç 5: Anne Sağlığını İyileştirmek: 1990 ve 2015 yılları arasında gebelik, loğusalık sırasında meydana gelen anne ölümlerinin 3/4 oranında azaltılması hedeflenmiştir yılında Türkiye Nüfus Araştırmasına göre canlı doğumda anne ölum oranı kadında 208 olarak belirlenmişti TNSA verileri kullanılarak 1981 yılı anne ölüm oranı kadında 132 olarak bulunmuştur, bu rakam 1998 yılında 49,2 ye düşmüştür. Rakamlarda kesin doğruluk olmamakla birlikte genel trendi göstermesi açısından önemlidir yılında anne ölümlerinin tespit edilmesi amacıyla, ulusal düzeyde Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında Ulusal Anne Ölümleri Çalışması gerçekleştirilmiştir. Çalışma kent ve kır arasındaki ayrımı ortaya çıkarması, anne ölüm seviyesinin ve nedenlerinin tespiti açısında önem taşımaktadır. Araştırmaya göre 2005 yılında anne ölüm oranı canlı doğumda 28,5 olup, kentsel alanda 20,7 iken kırsalda 40,3 tür. İBBS 1 bölgelerine göre incelendiğinde ise anne ölüm oranlarının en düşük seviyede 7,4 ile Batı Anadolu iken en yüksek seviyede Doğu Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu dur. Ulusal Anne Ölümlerin araştırmasının ardından Sağlık Bakanlığı bünyesinde Anne ölümlerini izleme programı başlatılarak 2007 yılında 81 ilden veri toplanmaya başlandı 2007 yılında yüz binde 21,3 olan rakam 2008 yılında yüz binde 19,4'e düşmüştür. Bu veriler Dünya Sağlık örgütüne üye yüksek-orta gelir ülkeler arasındaki en düşük oranlardır. Sağlık Bakanlığının stratejik planında 2012 yılında ölüm oranının yüz binde 10 un altına düşürmek olduğu görülmektedir. Ölüm nedenleri %25 ile doğum öncesi, sonrası kanaması yer alırken %21,2 si dolaylı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Eğitilmiş sağlık personeli tarafından yapılan doğumlar; 2008 TNSA verilerine göre son 5 yılda yapılan doğumların %91 in eğitimli personel tarafından yapılmıştır yılları arasında rakam %25 artmıştır yılında %89,7 doğum sağlık kuruluşunda yapılmadan % 16,7 doğum sağlık kuruluşunda yapılma da doktor ve hemşire eşliğinde yapılmıştır. Ek olarak Sağlık Bakanlığı 2012 yılı sonuna kadar sağlık kurumlarından yapılan doğum oranını %98 in üzerine çıkarmayı hedeflemiştir. Gebeliği önleyici yöntem kullanma oranı 2008 TNSA sonuçlarına göre %99,8 evli kadın aile planlaması yöntemlerinden en az birini bilmektedir.1993 yılında %62,6 olan yöntemlerden birini kullanma oranı 2008 yılında %73 e yükselmiştir. Aynı dönemde diğer bir gelişme ise geleneksel yöntemlerin kullanım oranı düşmüştür. Adölesan doğumlarında ise düşüş yaşanmıştır. Evlilik yaşının yükselmesi ile TNSA verilerine göre adölesan dönemde yapılan doğum 2003 yılında %7,5 iken 2008 yılında %6 ya düşmüştür. Orta Anadolu bölgesi %10,4 ile adölesan dönemdeki en yüksek doğum oranına sahiptir. En riskli doğum dönemi olan adölesan dönemindeki kadınların bilgi seviyesi düşüktür verileri evli kadınlardaki herhangi bir modern yöntem bilgi düzeyi % 46 iken adölesan dönemde % 17,6 dır döneminde doğum öncesi bakım alma oranı %50 6 Görünüm Temmuz 2010

7 oranında artmıştır yılında %62,3 olan doğum öncesi bakım oranında yürütülen çalışmalarla ilerleme kaydedilmiştir.2008 TNSA sonuçlarına göre kadınların %92 si en az bir kere sağlık personelinden doğum öncesi bakım almıştır. Bu kadınların tamamına yakını bakımı doktordan almışlardır. Doğum öncesi bakım oranının 2012 yılı sonuna kadar %98 in üzerine çıkması hedeflenmektedir yılında başlayan şartlı nakit transferi (ŞNT) programı ile 2008 yılında gebelik yardımları, doğumun bir sağlık kuruluşunda yapılması kaydıyla bir kereye mahsus 60 TL, düzenli muayenelerin yapılması halinde doğumdan önce 20 TL ve doğumdan sonra iki kere 20 TL şeklinde verilmiştir. ŞNT kapsamında döneminde faydalananların sayısı ya, toplam aktarılan miktar 3,67 milyon TL ye ulaşmıştır. Doğum sonrası bakımlara bakılacak olursa TNSA sonuçlarına göre annelerin %83 ü doğumdan sonraki 42 gün içerisinde doğum sonrası bakım hizmeti almakta olup, bakımın %82 si doktor tarafından yapılmaktadır. Kırsal alanda hiçbir bakım almayan kadın oranı %24,8 iken kentsel alanda %12 dir, Doğu Bölgesinde %32,6 Orta Anadolu da %8 dır. Hane halkının refah seviyesi ve annenin eğitim seviyesi yükseldikçe doğum sonrası bakım alma oranında ciddi artış görülmektedir. Eğitim seviyesinin yükselmesinin de etkisiyle yıllarında karşılanmamış aile planlaması oranı %50 azaltılarak %6 seviyesine getirilmiştir. Sağlık Bakanlığı istenmeyen ve riskli gebelikleri önleyerek anne ve bebek ölümlerini azaltmak amacıyla aile planlaması programı uygulamaktadır. Karşılanmamış aile planlaması oranını 2014 yılına kadar %3 ün altına düşmesi hedeflenmiştir. Amaç 6: HIV/AIDS Sıtma Ve Diğer Salgın Hastalıkların Yayılımı Durdurmak HIV/AIDS Sıtma ve diğer salgın hastalıkların yayılımı durdurmak üzere 2015 yılında HIV/AIDS durdurmuş olmak ve gerilemeye başlatmak için yapılanlar şöyle özetlenebilir: 1985 yılından başlayarak 2009 yılı sonuna kadar bildirimi yapılan HIV ile enfekte olan kişilerin toplam sayısı olup bunların 771 si AIDS tanısı almış vakalardır yılında yeni bildirilen HIV enfekte sayısı 528 olup AIDS tanısı 75 dir. Bildirimi yapılan vakalara göre, enfekte olanların yarısından çoğu (%57,4) heteroseksüel ilişki olmak üzere korunmasız cinsel ilişki nedeniyle hastalığı almıştır. Vakaların %70 ni erkekler oluşturmaktadır. Türkiye toplumun cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişim olanaklarının artırılması ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından döneminde Türkiye Üreme Sağlığı programı uygulamıştır. Bu program kapsamında güvenli annelik, aile planlaması, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanlarında yürütülen faaliyetlere ek olarak 88 projeye 20 milyon Euro finansman sağlanmıştır. Üreme Sağlığı Programının alt müdahale alanlarından biri olan Genç Dostu Üreme Sağlığı Programı kapsamında,10-24 yaş grubundaki gençlere ve adelesanlara yönelik CS/ÜS hizmetlerine olan talebi karşılamak üzere genç nüfusun yoğun olduğu üç ilde; gençlere yönelik, 20 adet gençlik danışmanlık ve sağlık hizmet merkezi faaliyete geçirilmiştir. Amaç 7: Çevresel Sürdürülebilirliği Sağlamak Çevresel sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla sürdürülebilir kalkınma ilkelerini ülke politikaları ve programları ile bütünleştirmek ve çevresel kaynakların yok oluşunu tersine çevirmek ek olarak 2010 yılına kadar önemli oranda düşüş sağlayarak bioçeşitlilik kaybını azaltmak hedeflenmiştir yılında %26,6 olan orman alanı 2005 yılında %27,2 ye çıkmıştır. Amaç 8: Kalkınma İçin Küresel Bir Ortaklıklar Geliştirmek Kalkınma için küresel bir ortaklıklar geliştirmek, açık kurallara bağlı, tahmin edilebilir, ayrımcılık içermeyen ticaret, finans sistemleri geliştirmek ve en az gelişmiş ülkelerin özel ihtiyaçlarına yönelmek hedeflenmiştir yılında resmi kalkınma yardımı %30 artış göstermiş ve bu artış resmi kalkınma yardımı (RKY) / gayrisafi yıllık hasıla (GSYH) oranına da yansımıştır. Görünüm Temmuz

8 Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi Güvenli Annellik Sempozyumu TAP Vakfı, Karadeniz Bölgesi nde anne-çocuk sağlığı ve hizmetlerinin mevcut durumunu değerlendirmek ve gelişmesine katkı sağlamak amacıyla Mayıs 2010 tarihlerinde Gümüşhane de Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi Güvenli Annelik Sempozyumu nu gerçekleştirdi. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması (AÇSAP) Genel Müdürlüğü ve 10 ilin İl Sağlık Müdürlüklerinin katıldığı toplantı Gümüşhane Üniversitesi nde yapıldı. Vakfımız 2004 yılında başlattığı güvenli annelik programı kapsamında 2008 yılında Trabzon da, 2009 yılında Gümüşhane de ve bu yıl Ordu ve Rize illerinde İl Sağlık Müdürlükleri işbirliği ile güvenli annelik eğitim ve danışmanlık çalışmalarına başlamıştır. Karadeniz illerinde güvenli annelik konusunda mevcut durumun ve göstergelerin paylaşımı ve değerlendirilmesi amacıyla bölgesel bir toplantı yapılmasına karar verildiğinde, Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüğü bu çalışmada ev sahibi olmayı teklif etmiş, Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu mekan ve ulaşım olanakları ile sempozyum organizasyonuna talip olmuştur. Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü 3 kişilik bir ekiple toplantıya katılmış ve diğer illerin katılımını organize etmiştir. Trabzon, Samsun, Ordu, Rize, Artvin, Giresun, Bayburt, Amasya, Tokat İl Sağlık Müdürlükleri ve AÇSAP Şube temsilcileri ile toplantıya katılmışlardır. Sempozyumun ilk günü Gümüşhane Üniversitesi ve ilin kamu kurumları temsilcilerinden oluşan katılımcı sayısı 160 kişiye ulaşmış, ikinci gün ise İl Sağlık Müdürlükleri temsilcileri güvenli annelik temalı çalıştayı gerçekleştirmişlerdir. Gümüşhane Üniversitesi nde Prof.Dr.Mustafa Öncel in başkanlığını yürüttüğü ilk oturumda Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü temsilcisi Dr.Selahattin Şahin ülkemizde üreme sağlığı hizmetleri kapsamında güvenli annelik alanında neler yapıldığını anlatmış, vakfımızı temsilen Nurcan Müftüoğlu ise 2004 yılından başladığımız ve 8 ilde uygulanmakta olan güvenli annelik gebeloğusa eğitim danışmanlık programının kapsamını paylaşmıştır. Karadeniz Bölgesinde Güvenli Annelik konusunu Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü Başkanı Prof.Dr. Sabahat Tezcan 2008 yılında gerçekleştirdikleri Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması verileri çerçevesinde değerlendirme yapmıştır, Karadeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi (KTÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı ndan Prof. Dr. Gamze Çan yerelde bu süreci etkileyen faktörleri analiz etmiştir. Doğurganlığın düzenlenmesi noktasında bölgede geleneksel yöntem kullanımının son beş yılda azalmasına karşın ülke ortalamasının oldukça üstünde olması (%27 ülke ortalamasın, %34 Karadeniz Bölgesi geleneksel yöntem kullanım oranı) ve kadınların %70 inin artık çocuk istememesi (Türkiye ortalaması %67) dikkat çekici verilerdir. Doğum öncesi bakım alma oranının ülke ortalamasının üstünde olduğu bölgede hastanede doğum ve çocuk izlem oranları da benzer bir özellik göstermektedir. Güvenli annelikte hizmet kapsamı ve nitelikli bakım koşullarının tartışıldığı üçüncü oturumda Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi nden katılan Nazlı Hacıalioğlu anne çocuk sağlığı hizmetlerinin önemi noktasında, annede gebelik, doğum ve lohusalık, çocukta ise büyüme ve gelişme süreçlerinde olası riskleri, anne ve bebek ölüm nedenlerini ve bu nedenleri hazırlayan sosyal faktörleri değerlendirdi. 8 Görünüm Temmuz 2010

9 Prof.Dr. Anahit Coşkun sorumlu annelik için sağlık adımları başlığı altında bebek sahibi olmaya karar verme noktasından itibaren atılması gereken adımları, sağlık çalışanının yardım ve desteğine duyulan ihtiyacı, farklı dönemlerde hangi hizmetlerin alınması gerektiğini ve hizmette bütünsel yaklaşımın; kişisel kültürel değerlere saygının önemini vurguladı. Gebelik sürecinin yönetiminde, doğumhanede ve lohusalıkta eğitim programlarının önemi ve kapsamı, doğuma hazırlık ve koçluk, hizmet sürecindeki engeller uygulama alanlarında değerlendirilmesi gereken açılımlar getirdi. AÇSAP Genel Müdürlüğünden katılan üreme sağlığı eğitimcisi Hacer Boztok, sağlık hizmet sunucuları hizmetiçi eğitim programlarında güvenli annelik programının amaçları, klinik protokoller (doğum öncesi, doğum, eylemi, doğum sonu bakım, acil obstetrik yönetim rehberleri) ve 2006 yılından bu yana gerçekleşen eğitimler konularında bilgi verdi. Anne ve çocuk sağlığının geliştirilmesi konusuna ayrılan son oturumu Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Yüksek Okul Müdürü Yr.Doç. Dr.Saime Şahinöz yönetti. KTÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı nan katılan Yrd. Doç. Dr.Evrim Özkorumak, gebelik ve doğum sonrası dönemde psikososyal sorunlar başlığını taşıyan konuşmasında gebelik döneminde psikolojik sorunların atlanabildiğini, bu alanda tarama ve tanı koyma ölçeklerinde eksikler olduğunu ve depresyonun fizyolojik bulgularının normalize edilebildiğini söyledi. Kültürel faktörlerin bu sürece etkisi, örneğin Doğu Bölgesinde kız bebek bekleyen gebelerde yüksek depresyon riski, gebelik sonrasında depresyon riskinin 3-4 kat artması altı çizilen bulular arasındaydı. Ordu İl Sağlık Müdürlüğü nden katılan AÇSAP Şube Müdürü Dr.Ayşin Ertuğrul ise yeni doğan bakımında geleneksel uygulamalar ve buna karşılık yapılması gerekenler noktasında; yenidoğan izlemleri ile bazı hastalık ve sakatlıkların önlenmesi, hastalıkların erken tespit ve tedavisinin yapılması, bebek ölümlerinin azaltılması, gelişimi desteklemesinin amaçlandığını anlattı. Beslenmede doğumdan sonra emzirme için üç ezan beklenmesi, pamukçuk olmasın diye emzirme sonrası su verilmesi, aarılık olmasın diye doğar doğmaz şekerli su verilmesi, tatlı dilli olması için ağzına bal sürülmesi; göbek bakımında bebeğin göbeğine toprak, lokum bağlandığı, zeytinyağı, tuz dökülmesi geleneksel yanlış uygulama örnekleri olarak verildi. Yine KTÜ Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı ndan katılan Yrd.Doç. Taner Karakaş çocukların büyüme ve gelişmesi arasında farkı vurgulayarak izlemin prenatal dönemden adolesan döneme devam etmesi gereğini vurguladı, izlem sıklıkları, gelişimin değerlendirmesi, ve tarama çalışmalarının kapsamı konularında bilgi verdi Sempozyumun ikinci gününde Sağlık bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlükleri temsilcileri ile gerçekleştirdiğimiz çalıştay konusu, güvenli annelik alanında hizmet sunumu ve hizmet-içi eğitimlere ilişkin sorunlar ve önerilerdi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi nden katılan Prof.Dr. Cihad Dündar ve Hacer Boztok çalıştayın kolaylaştırıcılığını üstlendiler. 10 ilin katılımcıları dört ayrı başlık altında; doğum öncesi bakım, doğum, bebek izlemi ve hizmet- içi eğitimler başlığında 4 grup çalışması gerçekleştirdiler. Her il düzeyinde yaşan kısıtlılık ve sorunların yanı sıra uygulanmakta olan ve geliştirilebilecek çözüm önerilerinin de paylaşıldığı grup sunumları, tüm katılımcıların düşüncelerini paylaşabildikleri bir tartışma platformu oluşturdu. Bölgede güvenli annelik hizmetlerini geliştirilmesi adına motivasyon kaynağı olacağına inandığımız sempozyum yeni açılımlar ve işbirlikleri için de olumlu bir ortam sağladı. Görünüm Temmuz

10 Normal Doğum Günümüzde anne adaylarını en çok düşündüren konulardan biri, yapacakları doğumun ne şekilde olacağı hususu olmaktadır. Özellikle ilerleyen tıp teknolojisi, modern donanımlı sağlık kuruluşlarının artışı ve anne adayları ile hekimlerden kaynaklanan birçok neden, anne adaylarını doğum yapma şeklini seçme duruma getirdi. Günümüzde annelerin adaylarının gündemini belki de en çok işgal eden konudur. On-on beş yıl öncesine gidildiğinde sağlıklı şekilde süren ve saptanmış özel bir durumu olmayan ya da böyle bir durum beklenmeyen anne adayları için normal vajinal doğum tek seçenekti. Hekimle anne adayı doğumun şekli konusunda pek konuşmazdı. Doğal olarak doğumun normal vajinal yoldan olacağı fikri yaygın ve kabul görmekteydi. Sezaryenin, sadece anne ve bebek hayatını tehdit eden durumlarda uygulanması söz konusuydu. Özellikle gelişmiş ülkelerde isteğe bağlı sezaryenin yaygın olarak yapılmaya başlaması ile sezaryenin normal vajinal doğuma alternatif bir doğum yöntemi haline gelmesi gibi bir durum oluştu. Son dönemlerde özellikle yardımcı üreme tekniklerinin gelişmesi nedeniyle artan çoğul gebelikler, ilk gebeliklerin ileri yaşlara kayması, iri bebek oranındaki artış gibi nedenlerle konan sezaryen endikasyonlarında bir miktar artışın olması doğal karşılanabilir. Ancak hiçbir zorunlu neden olmadığı halde sezaryenle doğum yapmanın normal vajinal doğuma alternatif gibi konması birçok ülkede sağlık otoritelerini harekete geçirmiş ve normal vajinal doğumun yararları yeniden gündeme gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, tamamlanmış gebeliklerin % ının normal vajinal doğumla sonlanmasının olağan olduğunu belirtmektedir. Günümüzde doğum sırasında anneye yardım etmek ya da gebelik sırasında anneyi eğiterek, destekleyerek en az müdahaleyle ya da müdahalesiz/ yardımsız eylemi izlemek bandında değişen birçok görüş ve yaklaşım vardır. En azından ne şekilde olursa olsun doğum tercihen ve mümkün olan her durumda bir sağlık kurumunda yapılmalıdır. Bazen gebelik döneminin en iyi şekilde izlenmesine rağmen çıkabilecek istenmeyen durumlar bu nedenle anne ve bebeğinin riske girmesi olasılığına karşı donanımlı sağlık kuruluşu ya da böyle bir kuruluşa hızla ulaşılma imkânı olan yerlerin seçilmesi ve doğumun planlanması hayat kurtarıcı olabilmektedir. Normal Vajinal Doğum Normal vajinal doğum diğer memeli canlılarda olduğu gibi insan türünün gebeliğinin yaygın sonlanma eylemidir. Bu eylemle bebek, döllenmiş bir yumurta olarak başlayan gelişme aşamasını geçirdiği anne rahmini vajinal yolla terk eder. Bu süreçte karın kasları, çatı kemikleri, pelvis tabanı kasları ve bebek hep birlikte büyük bir uyum içinde çalışırlar. Normal vajinal doğumda annenin kasları, kemik yapısı, kilosu, gayreti, morali, bebeğin geliş şekli, kilosu, başının büyüklüğü, omuzlarının genişliği, doğum kanalında yapması gereken hareketleri doğru yapması gibi etkenler rol oynamaktadır. 10 Görünüm Temmuz 2010

11 Gebelik döneminde yapılacak eğitimler ve egzersizlerle annenin doğuma bedensel ve psikolojik olarak hazırlanması son derece önemlidir. Doğum eyleminin başlaması ani bir olay değildir, bir süreçtir. Beyinden salgılanan bazı hormonlar ve kimyasal maddeler kasılmaları başlatır. Gebeliğin son ayında başlayan bu zararsız kasılmalar, bebeğe zarar vermez onu doğum kanalına doğru iter, rahim ağzını yumuşatarak doğuma hazırlar. Bu kasılmalar anne tarafından da ağrı olarak hissedilmez. Genellikle gebelik haftasına kadar rahim kasları uyaranlara duyarsızdır. Rahim ağzı sıkıca kapalıdır. Anne rahminde gelişmesini tamamlamış bebeğin dünyaya gelmesi için rahim kasılmalarına ihtiyacı vardır. Kasılmalar öncelikle rahim ağzının açılmasını sağlayacaktır. Rahim ağzının açılmasını takiben vajina içinde ilerlemeye başlayacak bebeğin, çıkışının kolaylaştırılması için annenin karın kaslarının gücüne ihtiyaç olacaktır. Bu süreç boyunca uygulanacak nefes teknikleri, yeterli kasılma, ağrıyı yönetme gibi beceriler ve gerekiyorsa uygun ağrı azaltıcı uygulamalar, normal doğumu korkulacak bir durum olmaktan çıkartmaktadır. Bebeğin anne vücudundan tümüyle çıkışından bir süre sonra bebeğin anneyle bağlantısını sağlayan plesantal yapılar rahimden ayrılarak çıkar. Bu olaydan hemen sonra aylarca büyüyen genişleyen rahim kasları hızla küçülür, gebelik boyunca gelişen damarlar bu küçülen, kısalan kaslar arasında sıkışırlar, ağızları kapanır ve durum doğum sonu kanamanın sınırlı kalmasını sağlar. Bu mekanizmanın bozulduğu durumlar trajik sonuçlara neden olabilmektedir. Doğumdan hemen sonra anne vücudundaki hormonal mekanizmalar süt üretimini başlatırken, rahmin kasılı kalmasını ve hızla küçülmesini sağlar. Lohusalık dönemi sonunda rahim neredeyse gebelikten önceki özelliklerine döner. Normal Vajinal Doğumun Avantajları Doğal bir süreçtir, yardımla daha da kolaylaşabilir, çok fazla müdahaleye gerek yoktur. Annenin günlük yaşamına dönüşü daha hızlı olur. Anne ile bebek arasındaki bağ çok daha çabuk kurulur. Süt salgılanması hemen başlar, bu nedenle emzirmeye doğumdan hemen sonra başlanması mümkün olur. Doğumdan hemen sonra emzirmeye başlamanın anne sütünün miktarı ve bebek açışından önemi bilinmektedir. Yine etkili emzirme anne vücudunun doğum öncesi forma girişini de kolaylaştırır. Doğumu başarmış olmanın, annenin psikolojisine olumlu etkisi olacaktır. Bebek sürece aktif olarak katılır, doğum kanalından geçerken dışarıya adaptasyonunu hızlandıran maddeler salgılanır. Normal doğan bebeklerde solunum problemleri çok daha az görülür. Komplikasyon olmamışsa doğumdan sonra tıbbi yardım alması gerekmez. Kuvöz, oksijen desteği ihtiyacı sezaryen ile doğan bebeklere göre daha azdır. Normal doğumun ekonomik maliyeti daha azdır. Hastanede kalma süresi daha kısadır Abartılan ve bazı kadınlarda korkuya neden olan doğum ağrıları artık epidural anestezi gibi yöntemlerle ya hiç hissedilmez veya çok az hissedilir hale gelebilir. Normal Doğumun Dezavantajları Normal vajinal doğumun çok ağrılı bir olay gibi algılanması korku uyandırmakta ve anne adaylarını tedirgin edebilmektedir. İyi izlenmiş gebelerde, bebeğin ve anne bedeninin durumunun incelenmesi ile olası zorluklar önceden saptanabilir. Saptanan durumlara göre doğumun şekli belirlenebilir. Bu işlemlerin yapılmadığı durumlarda normal vajinal doğum anne ve bebekte bazı sorunlara yol açabilmektedir. Bebeğin pozisyonu, başın pozisyonu, göbek kordonunun durumu, sarkması ya da dolanması gibi durumlarla karşılaşılabilir ve doğru müdahaleler yapılmazsa anne ve bebek zarar görebilir. İri bebek (4000 gr ve daha kilolu) doğumlarında bebek ve annenin doğum kanalı zarar görebilir. Bebeğin doğum kanalında uzun süre kalması nedeniyle oksijensiz kalmasına bağlı olarak beyin hasarı oluşabilir, ilerde öğrenme bozuklukları gelişebilir. Annede plasentanın erken ayrılmasına bağlı olarak hayati kanamalar olabilir, doğum ilerlemiş olsa bile acil sezaryene gidilebilir. Doğum kanalında yırtıklar oluşabilir, vakum, forseps gibi bebeğin başından çekilerek yapılan müdahaleler gerekebilir. Doğum sonrası dikişlerin iyileşmesinde sorunlar olabilir. Makatın kapanmasını sağlayan büzücü kaslar yırtılabilir. Sezaryen Sonrası Normal Doğum Genelde önceki doğumunu sezaryenle yapan kadınlara takip eden gebeliklerini de sezaryenle yapması önerilir. Ancak son yıllarda bazı Avrupa ülkeleri ve ABD de sezaryen sonrası normal doğum oranları artmıştır. Tekrarlayan sezaryenler tüm sezaryenlerin %30 unu oluşturmaktadır. Gebeliğin iyi izlendiği ve sorun beklenmediği durumlarda daha önce sezaryen olmuş kadınlara normal doğum önerilebilmektedir. Burada önceki sezaryenin yapılış nedeni mutlaka bilinmeli, anne adayının isteği doğrultusunda karar verilmelidir. Önceki sezaryende rahimde yapılan kesi şekli ve normal doğum yaptırılması planlanan yeni gebeliğin çoğul gebelik olmaması gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Görünüm Temmuz

12 TAPV ve SHÇEK Toplum Merkezleri Kadın Sağlığı Eğitim Programı Aralık Mayıs 2010 T ürkiye de kadınların üreme sağlığını koruyucu tutum ve davranışlarını inceleyen çalışmalarda kadınların bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve sağlık davranışlarının istenen düzeyde olmadığı gösterilmiştir (Turan ve Özvarış 2004, Koştu ve Taşçı 2009, Kaya ve ark 2009, Er ve ark 2008, Zincir ve ark 2005, Demirci 2004). Kadınların evlerinin yakınlarında kolay ulaşabilecekleri yerlerde bulunan halk eğitim merkezleri gibi ağırlıkla kadına hizmet veren kuruluşların kadınların üreme sağlığı konusundaki eğitim gereksinimlerinin karşılanmasında önemli rol alabilecekleri açıktır. Toplum merkezleri de bu konuda işbirliği yapılabilecek kuruluşlardan biridir. Toplum merkezlerinin öncelikli hedef kitlesindeki kadın grubu özellikle iç göçten etkilenmiş, olanaklar açısından dezavantajlı bölgelerde geleneksel yapı içerisinde bulunan kadınlardan oluşmaktadır. Program, İstanbul da Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu na bağlı olarak faaliyet gösteren altı toplum merkezinde (Bağcılar Evren Mahallesi, Zeytinburnu, 75. Yıl Gazi Mahallesi, Ümraniye Mustafa Kemal Mahallesi, Sultanbeyli, Yakacık) Eylül 2009-Mayıs 2010 tarihlerinde yürütülmüştür. Program ile, toplum merkezlerinin kadın sağlığı eğitim hizmetlerinde uygulanmak üzere Kadın Sağlığı Eğitim Paketinin (materyal-modül-broşür) geliştirilmesi, standardının sağlanması, toplum merkezlerinde kadın sağlığı eğitiminin yaygınlaşması/kurumsallaşması, kadınların sağlık kurumlarından koruyucu sağlık hizmet talep bilincinin artması ve ailelerin yaşam ortamlarını iyileştirecek temel koruyucu sağlık davranışlarının geliştirilmesi amaçlanmıştır. Uygulama: Çalışmanın yürütüleceği toplum merkezleri ile program hakkında görüşülmüş işbirliği yapılacak konular belirlendikten sonra kadın sağlığı eğitimleri için Toplum Merkezleri tarafından eğitim ortamı ve şer kişilik eğitim grupları oluşturulmuştur. Hedefe özel eğitim modülleri geliştirilmiş, görsel eğitim materyalleri ve broşürler hazırlanarak test edilmiştir. Üç eğitimci programı Aralık 2009 Haziran 2010 tarihleri arasında 15 günde bir yapılan dakikalık oturumlarda 8 seansta uygulanmıştır. Projenin hedeflediği ölçütlere ulaşma ve başarı durumu, kantitatif ve kalitatif araştırma yöntemlerinin kullanıldığı izlem-değerlendirme çalışmaları ile değerlendirilmiştir. Bu amaçla; eğitim öncesi ilk oturumda tüm katılımcılara Görüşme Formu, Bilgi Anketi ve Üreme Sağlığı Koruyucu Tutum Belirleme Anketi uygulanmıştır. Eğitimin son oturumda, bilgi ve tutum anketleri tekrar uygulanarak kadınların bilgi düzeyindeki artış ve sağlık davranışlarına ilişkin tutumlarındaki değişim uygun istatistiksel yöntemlerle değerlendirilmiştir. İlk oturumda bilgi alınan 314 kadından son oturumda eğitimlere devamlı katılan 189 unun içinde 175 ine ulaşılmış ve izlem-değerlendirme anketleri uygulanmıştır. Eğitim alan kadınların ve toplum merkezi sorumlularının eğitimden memnuniyeti ve kadınların edindikleri bilgileri yaşamlarında uygulama durumları odak grup görüşmeleri (33 kadınla 3 toplantı, 3 kurum yöneticisiyle görüşme) ile kalitatif olarak değerlendirilmiştir. Değerlendirme İstanbul un farklı bölgelerinde yer alan 6 toplum merkezinde toplam 15 grup ile başlanan kadın sağlığı eğitimlerine toplam 314 kadın katılmıştır. Toplam 9 eğitim oturumunun en az altısına katılarak devamlı kabul edilen kadınların oranı tüm grupta %60 dır. Doğurgan çağdaki katılımcıların tamamına yakını evli, %52,4 ü yaş grubunda ve %57,6 sı ilköğretim mezunudur. Yaklaşık üçte birinin sağlık güvencesi yoktur. Yarısından fazlasında göç öyküsü bulunmaktadır. Kadınların %64,5 inin yaşayan 1 ya da 2 çocuğu bulunmaktadır. Jinekolojik sorunları incelendiğinde, kadın hastalıkları ile ilgili en sık bildirilen şikâyetlerin gülerken/öksürürken idrar kaçırma, normal akıntı dışında akıntı ve kaşıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı olduğu belirlenmiştir. Kadınların %23,1 i gebeliği önleyici herhangi bir yöntem kullanmamaktadır. En sık kullanılan aile planlaması yöntemleri ise sırasıyla RİA, geri çekme ve kondomdur. Kadınların üçte ikisinden fazlasının son bir yılda smir testi ve meme muayenesi yapılmamıştır. Eğitim öncesinde uygulanan Üreme Sağlığı Koruyucu Tutum Belirleme Anketi nde; sağlıklarını koruma ve iyileştirme amacıyla yapılması gereken tutum ve davranışlarının yetersiz olduğu belirlenmiştir. Eğitim sonrası uygulanan Üreme Sağlığı 12 Görünüm Temmuz 2010

13 Koruyucu Tutum Belirleme Anketi nde ise tüm alanlarda olumlu gelişmeler gözlenmiştir. Genital hijyen açısından en çok gelişen davranışlar; doğru taharetlenme (%98,9), adetliyken pedini sık değiştirme (%94,3) hazneyi yıkamama (%85,1), hazneye pamuk koymama (%84) ve adetliyken banyo yapmadır (%79,4). Kadınların yaklaşık %80-90 ında, jinekolojik şikâyeti olduğunda doktora gitme, %90 ına yakınında yıllık smir testi ve jinekoloji kontroller ile ilgili olumlu tutum gelişmiştir. Her ay KKMM yapanların oranı %28,6 dan % 50,9 a yükselmiştir. Gebe kalmamak için her zaman etkili bir yöntem kullandığını bildiren kadınların oranı az bir artış olmuş ve %66,9 dan %74,3 e yükselmiştir. Güvenli annelik ile ilgili hedeflere ulaşılmış ve tamamına yakını bu konuda olumlu tutum geliştirmiştir. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmada; ortak traş bıçağı, jilet ve tırnak makası kullanmama (%81,7) ve kana çıplak elle dokunmama (%83,4) davranışlarının geliştiği görülmüştür. Genel sağlığı koruyucu davranışlar ile ilgili olarak; fazla çay/kahve tüketmeme (%20) ve sigara içmeme (%65,1) dışında, yeterli su içme (%62,3), kabız olmamaya dikkat etme (%72,6), öğünlerde her besin grubundan yemek hazırlama (%74,9), düzenli egzersiz yapma (%56) ve yıllık genel sağlık kontrolü (%77,7) tutum ve davranışlarında olumlu gelişmeler görülmüştür. Eğitim öncesinde uygulanan Bilgi Anketinde en sık karşılaşılan yanlış bilgilerin; eğitim sonrasında düzeldiği, kadınların üreme organları ve işlevi ile ilgili sık karşılaşılan yanlış bilgilerden adet kanının vücuttaki pis kanın dışarı atılması olmadığını doğru bilenlerin oranı %16,2 den %78,3 e yükselirken hazneden gelen beyaz, süt kesiği gibi olan akıntının normal olmadığını bilenlerin oranı ise %45,5 den %90,3 e çıktığı görülmüştür. Gebelikten korunma ile ilgili sık bilinen yanlışlardan, geri çekmenin gebeliği önlemede etkili bir yöntem olmadığını doğru bilenlerin oranı %42,1 den %84 e, spiralin kadının haznesine takılmadığını doğru bilenlerin oranı %11,7 den %77,1 e yükselmiştir. Son bir yıl içinde smir testi ve jinekolojik muayene yaptırmayan (209 kadın) kadınlardan %84,7 sine (177 kadın) kadın sağlığı taraması yaptırılmış ve 73 kadın ileri tetkikler için hastaneye götürülmüştür. Eğitim alan kadınlarla yapılan odak grup tartışmasında; eğitimlerinin kadınlar için büyük destek oluşturduğu, birçok yeni bilgi öğrendikleri, hatalı bilgilerinden kaynaklanan yanlış davranışları düzeltmeye çalıştıkları, yeni davranışlar kazandıkları, bu bilgileri çevrelerine yaydıkları ve hayatlarında önemli bir değişim yaşadıkları görülmüştür. Kurum yöneticileri ile yapılan görüşmelerde ise; kadın sağlığı eğitimlerinin Toplum Merkezinde bir eksik olduğunu, bu nedenle eğitimlerin toplum merkezi amacına da uyduğunu ve kadınlarda önemli gelişmeler (kendilerini ifade etmede ve bedenlerini konuşmada) gördüklerini ifade ettiler. Sonuç: Sonuç olarak, toplum merkezlerinde uyguladığımız ve bu kurumlarda yaygınlaşmasını amaçladığımız kadın sağlığı eğitimlerinin kadınlarda üreme sağlığı/genel sağlık ile ilgili bilgi düzeyini arttırdığı ve temel koruyucu sağlık davranışlarını geliştirdiği gözlenmiştir. Eğitim alanlarla ve kurum yöneticileri ile yapılan görüşmelerde ise her iki tarafın bu eğitimlerden memnun olduğu, eğitimleri faydalı bulduğu ve devamını istediği görülmüştür. Bu sonuçlar doğrultusunda; toplum merkezlerinin kadın sağlığı eğitim hizmetlerinde uygulanmak üzere geliştirilen kadın sağlığı eğitim paketinin standart olarak tüm toplum merkezlerinde kullanılması ve bu eğitimlerin yaygınlaşarak kurumsallaşması önerilmektedir. Adet kanının çocuğun rahimdeki yatağı olduğunu öğrendik. Döllenme olmayınca o yatak dışarı atılıyor. Çocuğa hazır bir yatakmış yani. Biz kanı pis olarak biliyorduk. Hatta hasta oldum gibi ifadeler kullanmamamız gerektiğini öğrendik. Bebeğin oluşumunda yani hem yumurtanın hem erkeğin etkili olduğunu bilmiyordum. Kadına bağlı sanıyordum her şey, erkeğinde spermi etkiliymiş Kızlık zarının delikli olduğunu öğrendim. Tamamen kapalı bir örtü gibi düşünüyordum. Bizim oturduğumuz yer kırsal bölge. Bilmeyenlerle paylaşıyoruz. Ben şimdi çocuklarıma da etrafımdakilere de anlatıyorum. Kadın doğum doktoruna gitmeye korkuyordum; şimdiden sonra her sene yaptıracağım ve çevremdeki kadınlara da yaptırmalarını söyleyeceğim. Bedenimi hiç tanımıyormuşum, öğrendikçe kendime saygım-güvenim arttı. Erkek bedenini tanıdıkça eşime bakışım değişti. Gebe kaldığımda artık bebeği içime elimle koymuş gibi biliyorum. Evi temizlerken ve yemek yaparken öğrendiklerim aklıma geliyor. İlk defa kondom gördüm. Görünüm Temmuz

14 Haberler AK-EL Vakfı nda Aile Sağlığı Eğitimleri Devam Ediyor MEB ile sürdürdüğümüz Aile Sağlığını Geliştirme Programı kapsamında eğitici eğitimi alan Bahçelievler Halk Eğitim Merkezinde görevli öğretmenlerden İlknur Eşiz AK-EL (Akçadağ Elbistan) Kültür Vakfındaki aile sağlığı eğitimlerinde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları anlattı. Eğitimde Vakfımızca geliştirilen modül ve ekleri ni başarıyla kullandı. Akçadağ Elbistan Kültür Vakfı nda kişi gruplar şeklinde her perşembe toplanan hanımlar Bahçelievler Halk Eğitim Merkezinden gelen öğretmenler aracılıyla da aile sağlığı eğitimleri de alıyorlar. Aile sağlığı eğitimlerini Bahçelievler Halk Eğitimde görevli öğretmenlerden İlknur Eşiz veriyor. Nisanın son haftası konu cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardı. Yoğun katılımın olduğu programda katılımcılarda son derece ilgiliydi. İnteraktif yöntemlerle gerçekleşen eğitim sonrası kursiyerler daha önce bildiğimiz sandığımız şeylerin yanlış olduğunu anladık bu tür eğitimlerin devamını istiyoruz dediler. Psikolojik Danışmanlar/ Rehber Öğretmenler için Cinsel Sağlık Eğitimi Çalıştayı Vakfımız, ilköğretim okullarında görevli ve ergenlere yönelik çalışmalar yapan psikolojik danışmanlar için Haziran 2010 tarihlerinde 3 günlük bir çalıştay düzenledi. Programa Vakıf ve Özel 8 İlköğretim Okulu ndan 12 rehber öğretmen katıldı. Programın amacı öğrencilerle paylaşılan gelişim dönemi ve sağlık bilgilerinin değerlendirilmesi, deneyimlerin paylaşılması ve katılımcıların birikimlerinden hareketle ortaya çıkacak yaklaşımları tartışmak olarak belirlendi. Çalıştaya TAP Vakfı eğitmenleri yanı sıra Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi ABD ından Doç.Dr.Aynur Oksal, İstanbul Çocuk Barosu Avukatlı Aşkın Yaşar Topuzoğlu ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu 80. Yıl Rehabilitasyon Merkezi elemanlarından Uz Psk. Özgür Yurtsever kaynak kişiler olarak katıldılar. Program kapsamında ön ergenlik dönemi değişim ve dinamikleri, ergenin sağlık boyutunda ihtiyaçları ve cinsel kimlik gelişimi değerlendirildi. Çocukların cinsel istismarı alanında yasal çerçeve ve uygulamalar, bu noktada eğitimcilerin çocuğun güvenliğinin sağlanması için yapabilecekleri ve alınabilecek önlemler çalıştayın önemli bir gündem maddesiydi. Çalıştayın genel değerlendirmesi ve katılımcıların geri bildirimleri bu alanda geleceğe yönelik adımların belirlenmesi için önemli katkılar sağladı. 14 Görünüm Temmuz 2010

15 Haberler H. Özyeğin Vakfı Kız Öğrenci Yurtlarında Sağlık ve Özbakım Eğitimleri Devam Ediyor Kız öğrencilerin sağlık, beden ve hijyen konularında bilgi düzeylerini ve farkındalıklarını artırarak öz bakım becerilerini geliştirmek için H. Özyeğin Vakfı tarafından kurulan kız öğrenci yurtlarında sağlık ve özbakım eğitimleri gerçekleştirildi. Bu programın amacı kız öğrencilerin sağlık, beden ve hijyen konularında bilgi düzeylerini ve farkındalıklarını arttırarak öz bakım becerilerini geliştirmekti. Eğitim programı Nisan-Mayıs 2010 tarihlerinde 9 ilde, 12 yurtta, 51 grup eğitimine 1510 kız öğrencinin katılımı ile gerçekleştirildi. Eğitimlerin içerikleri ve süreleri öğrencilerin yaş dönemlerine uygun olarak düzenlendi sınıflar için 3,5 saatlik bir eğitim programı, sınıflar için 4 saatlik bir başka program uygulandı. Eğitim sırasında öğrencilerle yapılan görüşmelerden gözlemlerden ve onların sorularından ortaya çıkan yanlış sağlık davranışları ve inanışlardan bazı örnekler aşağıda paylaşılmaktadır. Adet görmek hastalıktır; gelen kan kirlidir inanışı yaygın. Yumurta adet kanıyla dışarı atılır inanışı yaygın. Kızlık zarı limon-kahve içmek, hoplamak-zırlamak, bisiklete binmek, sırta-karna darbe almak ile bozulur bilgisi yaygın. Adetliyken banyo yapılırsa süre uzar, kanama artar veya kesilir inancı yaygın. Normal akıntıyla bir sağlık sorununa bağlı oluşan anormal akıntı ayırt edilemiyor. Tuvalet sonrası temizlik hakkında bilgileri yetersiz. Çamaşır suyu kullanım alışkanlığı yok. Gebeliğin nasıl meydana geldiğiyle ilgili yanlış inanışları var. Cinsel istismara uğradıklarında ses çıkarırlarsa ayıplanacaklarını, kendilerine kötü gözle bakılacağını düşünüyorlar. Kişisel temizlik araçları yaygın olarak ortak kullanılıyor. Eğitim çalışmaları öncesi ve sonrasında 1510 öğrenciden rastgele seçilen 393 öğrenciye ön test ve son test uygulandı. Eğitim öncesinde üreme organları ve işleyişi, hijyen konularında %60 olan bilgi düzeyi eğitim çalışma sonrasında %95 e ulaşmıştır. Görünüm Temmuz

16 Temmuz 2010 MUSTAFA V. KOÇ UN VAHŞİ DOĞA FOTOĞRAFLARINDAN OLUŞAN İLK PROFESYONEL SERGİSİ KARŞILAŞMALAR RAHMİ KOÇ MÜZESİ NDE MUSTAFA V. KOÇ: VAHŞİ DOĞA HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR, FOTOĞRAFLARIMLA BU MÜCADELEYİ ORTAYA KOYMAYA ÇALIŞTIM Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç uzun yıllardır amatör ruhla sürdürdüğü fotoğraf sanatı alanındaki birikimlerini ilk profesyonel sergisi olan Karşılaşmalar ile sanatseverlerin ilgisine sundu. Mustafa V. Koç un 2006 yılından bu yana odaklandığı vahşi doğa fotoğrafçılığı alanındaki çalışmalarından oluşan Karşılaşmalar adlı sergi 25 Mayıs-25 Haziran 2010 tarihleri arasında Rahmi Koç Müzesi nde görülebilir. Sergi ile aynı adlı, sergide yer alan fotoğrafları içeren bir de kitap hazırlandı. Kitabın satışından elde edilecek gelir Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması (TAP) Vakfı na bağışlandı. Kitapları Vakıftan temin edebilirsiniz: Görünüm Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı bültenidir. Üç ayda bir yayınlanır. 10 Görünüm Temmuz 2010 Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü: Nurcan Müftüoğlu Yayın Ekibi: Dr. Enis Balkan, Eylem Karakaya, Ezgi Öztosun Katkıda Bulunanlar: Birgül Avdan, lkay Güngör, Efsun Sertoğlu, Hülya Ergüney Sayfa Mizanpajı: Nilüfer Sönmez Yönetim Yeri ve Haberleşme Adresi: Ulus Mahallesi Güzel Konutlar Sitesi A-Blok Daire: Etiler - İstanbul Tel: (0212) Faks: (0212) info@tapv.org.tr Baskı: bizimmatbaa basım yayın Geri dönüşümlü kağıda basılmıştır.

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

SAVUNUCULUK, E M VE H ZMETLERE ULA TIRMA YOLU LE ANNE SA LI ININ

SAVUNUCULUK, E M VE H ZMETLERE ULA TIRMA YOLU LE ANNE SA LI ININ SAVUNUCULUK, E M VE H ZMETLERE ULA TIRMA YOLU LE ANNE SA LI ININ LE LMES PROJES (Bu proje, T.C. Sa k Bakanl Türkiye Üreme Sa Program kapsam nda Avrupa Birli i taraf ndan finanse edilmi tir. Bu yay n içeri

Detaylı

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda

Detaylı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Sayın Başkanlar, Sayın KĐK üyeleri, Sayın Katılımcılar, Sayın Basın Mensupları, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

HİÇBİR KADIN YAŞAM VERİRKEN ÖLMEMELİ! GÜVENLİ ANNELİK. Doç. Dr. Günay SAKA MAYIS 2011

HİÇBİR KADIN YAŞAM VERİRKEN ÖLMEMELİ! GÜVENLİ ANNELİK. Doç. Dr. Günay SAKA MAYIS 2011 HİÇBİR KADIN YAŞAM VERİRKEN ÖLMEMELİ! GÜVENLİ ANNELİK Doç. Dr. Günay SAKA MAYIS 2011 1 GÜVENLİ ANNELİK GİRİŞİMİ Yüksek maternal mortalite ve morbiditeyi azaltmak için, 1987 yılında DSÖ öncülüğünde Nairobi

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı; Giresun Üniversitesi'nin akademik değerlendirme ve kalite geliştirme ile stratejik

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı,

Detaylı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı Ocak 15, 2013-3:55:02 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın himayesinde kurulan ''İşte Eşitlik Platformu'' tanıtıldı. Toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikle mücadele

Detaylı

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2008 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu

Detaylı

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşinci İzmir İktisat Kongresi Finansal Sektörün Sürdürülebilir Büyümedeki Rolü ve Türkiye nin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli 1 Kasım

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2010 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma

Detaylı

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2009 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI KAMUDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ PANELİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI Uzm. Yusuf DUMAN İSG Koordinatörü / İş Güvenliği Uzmanı Mayıs/2016 (1/55) 6331 SAYILI İSG KANUNU İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu

Detaylı

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler Kurul, komisyon ve ekiplerin oluşturulması MADDE 107- (1) Okullarda, eğitim, öğretim ve yönetim etkinliklerinin verimliliğinin sağlanması, okul ve çevre işbirliğinin

Detaylı

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi) Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi) Bağımlılıkta rehabilitasyon süreci dediğimizde bağımlı bireylerin psikolojik ve sosyal destek ile hayata yeniden kazandırılması kast edilmektedir.

Detaylı

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR Sektörlere Göre Dağılım 60 %52 50 %39 %46 Tarım 40 Sanayi 30 % 14 %19 %21 İnşaat 20 %8 10 % 1 Hizmetler 0 KADIN ERKEK 2

Detaylı

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo Sayfa 1 / 6 OCAK 2016 SAYI: 92 Gelişen teknolojiye ayak uydurabilen, teknik bilgi ve becerilere sahip fark yaratacak lider makine mühendisleri yetiştirmek üzere yola çıktıklarını belirten MEF Üniversitesi

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Genelgesi 2004 / 64

Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Genelgesi 2004 / 64 Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Genelgesi 2004 / 64 Tarihi:03.05.2004 Sayısı:2004/64-1838 SAĞLIK BAKANLIĞI Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ANKARA 03/05/2004 Sayı : B100ACS0140000-9216/1853

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları 10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları girdi süreç çıktı etki, sonuç Üretkenlik,verimlilik, etkinlik Kaynaklar Nihai Hedefler 4.10.2006 1 Yönetim anlaşması en azından aşağıdakileri içermelidir

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2008 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde

Detaylı

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ Dr. Ayhan HELVACI Giriş Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılan eğitim birçok disiplinlerden

Detaylı

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Muş Alparslan Üniversitesi Uzaktan

Detaylı

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER III. ULUSLARARASI KOP BÖLGESEL KALKINMA SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ (22-24 Ekim 2015 Aksaray Üniversitesi) KOP Bölgesi üniversiteleri arasında eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal hizmet gibi

Detaylı

(ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor

(ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor (ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor Eğitimlerin 2. Ayağı 6-7 Mayıs ta Erzurum da Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye tarafından yürütülen ve temel yararlanıcısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olan Türkiye

Detaylı

Hakan Yusuf GÜNER Afyonkarahisar Valisi

Hakan Yusuf GÜNER Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf GÜNER Afyonkarahisar Valisi EYLÜL 2014 Çevresi hakkında duyarlı, Ortak değerlere katkı sağlayan, Kirliliğin kaderimiz olmadığının farkında olan bedenen sağlıklı bireylerden oluşan bir toplum

Detaylı

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI Sporculara Zihin antrenmanları, tüm çalışanlara ekip ruhu içerisinde sporcu motivasyonuna katkı sağlama, teknik ekibe psikolojik yönetim tarzları konusunda destek olamyı amaçlayan

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ Sinan MESUTER Eylül 2012 SUNUM PLANI I. PROJE TEKLİF ÇAĞRISI YÖNTEMİYLE SAĞLANAN DOĞRUDAN FİNANSMAN DESTEĞİ II. DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi, 27 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28246 Bingöl Üniversitesinden: YÖNETMELİK BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK ARAŞTIRMA VE REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

ILO Çocuk İşçiliği Projesi Giriş

ILO Çocuk İşçiliği Projesi Giriş ILO Çocuk İşçiliği Projesi Giriş Dünyadaki ekonomik ve teknolojik gelişmelerin dengesiz dağılımı sonucu her yıl daha fazla sayıda çocuğun çalışma yaşamına girdiği görülerek, Uluslararası Çalışma Örgütü

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütecek Personelin Eğitimi. Görev, Yetki ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik

Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütecek Personelin Eğitimi. Görev, Yetki ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütecek Personelin Eğitimi. Görev, Yetki ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik Tarih:10 Eylül 1983 Sayısı : 507 10 Eylül 1983 Tarih ve 18161 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

Detaylı

İLK$100$GÜN$ Alan(11:(Bologna(Sürecine(Uyum(Çalışmaları(

İLK$100$GÜN$ Alan(11:(Bologna(Sürecine(Uyum(Çalışmaları( İLK$100$GÜN$ Yönetimegeldiğimizilkhaftaiçerisinde,şeffaflıkvehesapverebilirlikilkelerine dayananyönetimanlayışımızınbirürünüolarakbir AcilEylemPlanı yapılmış ve tüm üniversite ile paylaşılmıştır.$ Acil

Detaylı

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir?    Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir? İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu AKILCI İLAÇ KULLANIMI PROJE YARIŞMASI BAŞVURU FORMU BAŞVURU SAHİBİNİN ADI SOYADI * BAŞVURU SAHİBİNİN MESLEĞİ BAŞVURU SAHİBİNİN YAŞI BAŞVURU SAHİBİNİN MEDENİ : DURUMU BAŞVURU SAHİBİNİN EĞİTİM DURUMU BAŞVURU

Detaylı

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali İçindekiler x Önsöz ı Giriş 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi 7 BİR İN C İ B Ö L Ü M Araştırmanın Kavramsal Çerçevesi 7 Çocukluğa Dair Kavramsal Çerçeve ıo Çocukların Mekânsallığı

Detaylı

İSG Yasası & Uygulamalar

İSG Yasası & Uygulamalar İSG Yasası & Uygulamalar Dr. Rana GÜVEN, MSc. PhD. Genel Md. Yrd. 24 Mayıs 2013, Bursa İÇERİK Güvenlik Kültürü Kavramı Dünyada ve Türkiye de İSG İSG Yasası İSG Hizmetleri Yetkilendirme Hizmetleri Çalışma

Detaylı

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler 1. AB Hukuku ve Tercüman ve Çevirmenler için Metotlar Eğitimi (Ankara, 8-9 Haziran 2010) EIPA tarafından çeşitli kamu

Detaylı

Dersin Tanıtımı: TEORİ + UYGULAMA (Saat) Cinsel Sağlık HSH 230 2+0 5 AKTS DERS ADI DERS KODU YARIYIL DERSİN DÜZEYİ

Dersin Tanıtımı: TEORİ + UYGULAMA (Saat) Cinsel Sağlık HSH 230 2+0 5 AKTS DERS ADI DERS KODU YARIYIL DERSİN DÜZEYİ Dersin Tanıtımı: DERS ADI DERS KODU YARIYIL TEORİ + UYGULAMA (Saat) Cinsel Sağlık HSH 230 2+0 5 AKTS DERSİN DİLİ DERSİN TÜRÜ DERSİN DÜZEYİ ÖĞRETİM ELEMAN(LAR)I DERSİN ÖĞRENME ÇIKTILARI DERSİN VERİLİŞ BİÇİMİ

Detaylı

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri

Detaylı

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel

Detaylı

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI 17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI GENEL SEKRETERLER TOPLANTI TUTANAĞI 1-Bilginin elektronik ortamda paylaşımı

Detaylı

PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği

PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği A.Faruk GÖKSU-ÇEKÜL Vakfı www.cekulvakfi.org.tr www.kentselyenileme.org ÇEKÜL Vakfı, kurulduğu günden bugüne kadar, Kendini Koruyan Kentler adı altında,

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU Tarih: 10 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 40 Katılımcı listesindeki Sayı: 38 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM Enerjinin Önemi Enerji, Dünyamızın en önemli ihtiyaçlarından biridir. Türkiye nin son otuz yılda enerji talebi yıllık ortalama %8 artış göstermiştir.ülkemiz elektrik enerjisinin

Detaylı

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba 1.1 Ara rman n Amac Ara rmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba olarak hizmet vermekte olan; 1. Bütçe ve Performans Program ube Müdürlü ü 2. Stratejik Yönetim ve Planlama

Detaylı

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,

Detaylı

Danışma Kurulu Tüzüğü

Danışma Kurulu Tüzüğü Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Otel Yöneticiliği Bölümü Danışma Kurulu Tüzüğü MADDE I Bölüm 1.1. GİRİŞ 1.1.1. AD Danışma Kurulu nun adı, Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu ve Otel

Detaylı

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ. GALOŞ ve BONE DİKİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ. GALOŞ ve BONE DİKİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ GALOŞ ve BONE DİKİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2015 ANKARA 0 ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin değişim ile karşı

Detaylı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKAN YARDIMCISI YADİGAR GÖKALP İLHAN: -GELİŞMEKTE OLAN SAĞLIK SEKTÖRÜ VE SAĞLIĞA ERİŞİMDEKİ ARTIŞ, KAMU HARCAMALARINI

Detaylı

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR Çocuğun çalışması, hemen bütün ülkelerde yaşanmakta olan evrensel bir olgudur ve önemli bir sosyal

Detaylı

Girişimcileri destekleyen

Girişimcileri destekleyen Girişimcileri destekleyen kurum ve kuruluşlar KONUYA BAŞLARKEN 1. 2. Girişimci adayları kuracakları işlerle ilgili ne gibi desteklere ihtiyaç duyarlar? Kredi, hibe, teşvik kavramları size ne ifade etmektedir?

Detaylı

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor Ekim 14, 2011-2:43:35 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''Bedensel, işitme ve görme özürlüler kendi içinde sınava tabi tutulacak. 2012 yılının ilk çeyreğinde

Detaylı

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim 2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim (TÜSİAD ve UNFPA Ortak Raporunun Değerlendirilmesi) Prof. Dr. Zafer Öztek 27 Kasım 2012 Fütürist Prof. David Passig 2050 adlı eserinde Türkiye nin 2050 yılında Dünyadaki

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice

Detaylı

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan: Doç.Dr. Hakan Güler Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Karlsruhe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Almanya

Detaylı

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini), 31 Mart 2012 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28250 Selçuk Üniversitesinden: YÖNETMELİK SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır? Nisan, 01.04.2013 OTĠZM, EĞĠTĠM HAKKI VE UYGULAMALARI Nisan ayı otizm farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Gün, ay ve yıl olarak belli amaçlara hasredilen tema lar, toplumda dikkat çekmek, konunun önemini

Detaylı

PROJE. Proje faaliyetlerinin teknik olarak uygulanması, Sanayi Genel Müdürlüğü Sanayi Politikaları Daire Başkanlığınca yürütülmüştür.

PROJE. Proje faaliyetlerinin teknik olarak uygulanması, Sanayi Genel Müdürlüğü Sanayi Politikaları Daire Başkanlığınca yürütülmüştür. PROJE Avrupa Birliği IPA 1. Bileşeni kapsamında T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın Sanayi Stratejisine İlişkin İdari Kapasitesinin Güçlendirme Projesi (IPA Component I, TR 2009/0320.01) 22 Ocak

Detaylı

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan

Detaylı

MÜDEK 01 Mayıs 2014-30 Eyl 2016

MÜDEK 01 Mayıs 2014-30 Eyl 2016 MÜDEK Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Lisans Eğitim Programı, 01 Mayıs 2014-30 Eylül 2016 tarihleri arası geçerli olmak üzere MÜDEK tarafından akredite edilmiştir.

Detaylı

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU Hazırlayan Sosyolog Kenan TURAN Veteriner Hekimi Volkan İSKENDER Ağustos-Eylül 2015 İÇİNDEKİLER Araştırma Konusu

Detaylı

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının değerli yöneticileri, Sermaye piyasalarımızın ve basınımızın

Detaylı

Eposta, posta ve sosyal medya hesapları (Facebook, Twitter, Youtube, Instagram), telefon ve şubeler aracılığıyla kesintisiz etkileşim.

Eposta, posta ve sosyal medya hesapları (Facebook, Twitter, Youtube, Instagram), telefon ve şubeler aracılığıyla kesintisiz etkileşim. Temel Paydaş Grupları ve Katılım Platformları Dış paydaşlarımız: Paydaş Grubu Katılım Platformları Paydaş katılımının sıklığı Müşteriler Kamu otoritesi / Düzenleyici kurumlar Bankacılık hizmet süreci (Şubeler)

Detaylı

SANAT VE TASARIM GUAJ BOYA RESĠM MODÜLER PROGRAMI (YETERLĠĞE DAYALI)

SANAT VE TASARIM GUAJ BOYA RESĠM MODÜLER PROGRAMI (YETERLĠĞE DAYALI) T.C. MĠLLÎ EĞĠTĠM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü SANAT VE TASARIM GUAJ BOYA RESĠM MODÜLER PROGRAMI (YETERLĠĞE DAYALI) 2011 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde sanat dallarının değişim ile karşı

Detaylı

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını, NİĞDE ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı, Niğde Üniversitesine bağlı olarak kurulan

Detaylı

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın BDDK Başkanım, İktisadi Araştırmalar Vakfı, Borsamız

Detaylı

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ HAZIR GİYİM MODEL MAKİNECİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ HAZIR GİYİM MODEL MAKİNECİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ HAZIR GİYİM MODEL MAKİNECİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2008 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin değişim

Detaylı

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1)Yönergenin Amacı, Ağrı İbrahim Çeçen

Detaylı

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI Aralık 1 Giriş Kurumumuz taraf ndan üretilen istatistikler kullan c lara çeşitli kanallar yoluyla sunulmakta, hizmet kalitesini artt rmak ve kullan c ihtiyaçlar n karş lamak

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak Geleceğin Dersliğini Tasarlamak Mehmet MUHARREMOĞL Ulusal Koordinatör mmuharremoglu@meb.gov.tr Zehra SAYIN Teknik Koordinatör zehrasayin@meb.gov.tr Projenin yasal çerçevesi itec Projesi 7. ÇP Bilgi ve

Detaylı

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Gelişim psikolojisi, bireylerin yaşam boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal

Detaylı

TEBLİĞ. c) Eğitim merkezi: Bakanlık tarafından kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı eğitimi vermek üzere yetkilendirilmiş kan hizmet birimini,

TEBLİĞ. c) Eğitim merkezi: Bakanlık tarafından kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı eğitimi vermek üzere yetkilendirilmiş kan hizmet birimini, 31 Aralık 2009 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27449 (5. Mükerrer) TEBLİĞ Sağlık Bakanlığından: KAN HİZMET BİRİMLERİNDE GÖREV YAPACAK SAĞLIK PERSONELİNİN EĞİTİMİ VE SERTİFİKALANDIRILMASINA DAİR TEBLİĞ BİRİNCİ

Detaylı

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi : 2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ Anayasa nın 49. Maddesi : A. Çalışma Hakkı ve Ödevi Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,

Detaylı

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ İNTÖRN PROGRAMI UYGULAMA ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ İNTÖRN PROGRAMI UYGULAMA ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ İNTÖRN PROGRAMI UYGULAMA ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu uygulama esaslarının amacı Şifa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

OKUL BAZLI BÜTÇELEME KILAVUZU

OKUL BAZLI BÜTÇELEME KILAVUZU Üst Politika Belgelerinde Okul Bazlı Bütçe: Amaç: OKUL BAZLI BÜTÇELEME KILAVUZU 1. Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) 154- Okul idarelerinin bütçeleme süreçlerinde yetki ve sorumlulukları artırılacaktır.

Detaylı

KAR YER GÜNLER PROJES. Murat F DAN

KAR YER GÜNLER PROJES. Murat F DAN KAR YER GÜNLER PROJES Murat F DAN 2012-2013 AYBASTI ANADOLU L SES KAR YER GÜNLER PROJES PROJE SAH OLAN OKUL AYBASTI ANADOLU L SES PROJEN N ADI KAR YER GÜNLER PROJEN N AMACI rencilerin meslekleri her yönüyle

Detaylı

ÖZEL MOTORLU TAŞITLAR SÜRÜCÜ KURSLARI TOPLANTISI RAPORU

ÖZEL MOTORLU TAŞITLAR SÜRÜCÜ KURSLARI TOPLANTISI RAPORU ÖZEL MOTORLU TAŞITLAR SÜRÜCÜ KURSLARI TOPLANTISI RAPORU İLERİ ARAŞTIRMALAR ŞUBAT 2016 0 Odamız 15 No.lu Eğitim Meslek Komitesi Üyeleri ve sürücü kursu olarak hizmet veren kuruluşların temsilcilerinin katılımlarıyla

Detaylı