# 8!I I. DCGD>FBAGI/:B:C:I HCF GDF$3FCF?I GI H4GBCG6AGI0H?HDEI

Transkript

1 SAYFA 1 S AH

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI DEFİNE TALANI bitti restorasyon başladı Cunda Adası'ndaki Taksiyarhis Kilisesi ile ilgili proje hazırlandığını söyleyen Ayvalık Kaymakamı Nalbant, ''Kilise, restorasyon çalışmaları tamamlanınca kültürel ve sanatsal etkinliklerde kullanılacak''diye konuştu BİR zamanlar define arayanlarca talan edilen Ayvalık ilçesinin Cunda Adası'ndaki, Taksiyarhis (Aya Nikola) Kilisesi restore ediliyor. Ayvalık'ın en önemli eski yapılarından biri olan, yıllarca define arayanlarca adeta talan edilen kilise, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı'nca müze olarak düzenlenmek amacıyla 49 yıllığına kiralandı. 9 milyon lira harcanarak restore edilmesi planlanan kilise, kültürel ve sanatsal etkinliklerde kullanılacak. Vakıflar Bölge Müdürlüğü kontrolünde bir firma tarafından restoresine başlanan kilisedeki çalışmaların 2 yılda tamamlanması planlanıyor. Mimar Ali Erdoğan başkanlığında yürütülen çalışmalar kapsamında, 2004'te askıya alınan ve çatısı güçlendirilen kilisenin, dış cephesi ve iç yüzeyleri aslına uygun olarak restore ediliyor. Kaymakam Nihat Nalbant, tarihi yapıların restorasyonunun Ayvalık için önemli bir kazanç olacağını ifade ederek, ''Kilise, restorasyon çalışmaları tamamlanınca kültürel ve sanatsal etkinliklerde kullanılacak. İlçede kültür turizmi canlanacak. Bu yapıların kurtarılması Ayvalık'ın zenginliğini daha da arttırır, kültür turizmini canlandırır'' dedi. Cunda (Alibey) Adası'ndaki k- iliselerin en büyüğüdür. Kilisenin büyük çanı Bergama Müzesindedir. Taksiyarhis Kilisesi, ''Kubbeli Bazilikal'' plan tipine uygun o- larak 1873 yılında inşa edildi. Avlusuna i- ki sütunla taşınan üçgen alınlıklı anıtsal bir giriş kapısından girilen kilise, dikdörtgen planlı uzun bir yapıdır. Doğu cephesinde yarım yuvarlak şekilde dışarı taşmış ana apsis (kiliselerin sunak odasını kapsayan, çoğunlukla yarım daire ya da çokgen, çok nadir durumlarda dikdörtgen planlı yapı unsuru) bulunmaktadır. Kilisenin ana mekanı dörder taşıyıcı sütunla üç nef'e (kilise mimarisinde apsise dik yada paralel olarak yer alan ve birbirlerinden sütun yada paye dizileriyle ayrılan uzunlamasına mekanlara verilen ad) ayrılmıştır. Sütunlar kemerlerle birbirine bağlıdır. Kilisenin üç nefli naos (ana mekan) planı batı yönündeki ''narteks'' (ayine gelenlerin kıyafetlerini düzenlediği ve hazırlıklarını yaptığı bölüm) ile sınırlandırılmıştır. Kilisenin giriş kapısı bu narteks üzerindedir. Duvarlar, taştan yığma tekniğiyle inşa edilmiştir. Merdivenler ve pencere kemerleri ile söveleri geleneksel sarımsak taşıdır yılları arasında minaresiz olarak camiye çevrilen kilisedeki ikonların büyük bir kısmı y- erlerinden sökülmüş. Bu tahribata rağmen k- ilisede hala çeşitli ikonlar bulunmakta. En ilgi çeken ikonlardan biri de Hazreti Yunus'un uzun süre denizde kalıp bir balığın içinde yaşadıktan sonra balığın ağzından çıkışını tasvir edendir. Taksiyarhis Kilisesi, 11 Eylül 2003 tarihindeki fırtınadan sonra ziyaretçi girişine kapatılmıştı. (AA) Emekli memur ahşap USTASI EDREMİT'te yaşayan Ahmet Uğur Bostancı, birçok kişinin o- dunluk ve kömürlük olarak kullandığı apartmanın bodrum katını sanat atölyesine dönüştürdü. Bostancı, merdiven altında yaptığı çalışmalarla ahşaplara adeta can veriyor. Bulduğu her tahta parçasını itinayla işleyerek üzerine kabartma hat yazıları yazan Bostancı, hobi o- larak başladığı ahşap oyma ve yakma sanatını zor şartlarda da olsa meslek olarak sürdürmeye başladığını söyledi. Sanata 7 yıl önce memurluk yaptığı sırada başladığını belirten Bostancı, özellikle ceviz ve kayın gibi sert ağaçları tercih ettiğini ifade ederek, ''Bu sanata 7 yıl önce başladım. ilk zamanlar hobi olarak başladığım bu sanat zamanla daha profesyonel hal aldı, daha çok ilgilendim. sadece bu sanatı yaptığım için tekniklerini öğrendim. Arapça bilmediğim halde hat yazılarını işliyorum ahşaba. Ama Arapça öğrenmeyi de istiyorum. insan bunları yaptıkça mutlu oluyor. Çalışırken ilahiler dinliyorum, bu bana ayrı bir haz veriyor. Çalışmalarımda sadece hat yazılarına bağlı değilim, özgün eserlerde çıkarıyorum arada. Bir resme bakıp bunun oyma haline gelip gelmeyeceğine karar vermek önemli olan.'' Bostancı, yaptıklarını başkalarına da öğretmek istediğini belirterek, ''Evimin bodrum katını bir atölyeye çevirdim. Bir atölyem olsun isterim. İnsanlara bu sanatı öğreteyim. Kamuda çalışan memurlar var, bu arkadaşlarımız günü stresinden uzaklaşmak için bu sanatı yapabilirler. Fırsat verilirse eğer engelli kardeşlerimize öğretebilirim. Bunları satmaktan ziyade bu sanatı birilerine öğretmek benim amacım'' dedi. Ailesinin de yaptığı çalışmaları desteklediğini söyleyen ahşap oyma sanatçısı Ahmet Uğur Bostancı, her bir çalışmasını yaklaşık iki haftada tamamladığını kaydetti. İZMIR Üniversitesi Çocuk Gelişimi Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Neslihan Koçer, tatilde çok geç yatan, sabah çok geç kalkan, geç saatlere kadar televizyon izleyen ya da bilgisayar başından ayrılmayan çocuğun beden sağlığını kaybedebileceğini söyledi eğitim öğretim yılının ilk yarısının sona ermesi ile birlikte Türkiye genelinde 15 milyon öğrenci ve 700 bine yakın öğretmen için beklenen tatil başladı. Okula bu yıl başlayan 1 milyon 870 bin 705 birinci sınıf öğrencisi de ilk defa karneyle tanıştı. Çocukların evde her istediğini rahatça yapabileceği, geç saatlere kadar uyanık kalacağı, sabah da geç kalkabileceği bir dönem olarak algılanabilen tatil günleri için İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Neslihan Koçer anne ve babalara önemli u- yarılarda bulundu. Tatil döneminde evde uygulanan kuralların esnetilebileceğini, yok sayılabileceğini ya da yeni kuralların konulabileceğini hatta anne-baba çalışıyor ve çocuğun sorumluluğu büyük ebeveynlerdeyse kuralların geçersiz hale bile gelebileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Koçer, tatil döneminde çok geç yatan, sabah çok geç Çocuklara görev verin! Anne ve babaları uyaran İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Koçer, fazla özgürlüğün çocuklara zararlı olduğunu söyledi. Koçer, Beden sağlığını bile bozar diye konuştu Londra'da Kutluer rüzgarı DÜNYACA ünlü Türk flüt solisti Şefika Kutluer, Londra'daki Grosvenor Şapeli nde klavsen eşliğinde bir resital verdi. Mozart ve Bach'ın eserlerinin s- eslendirildiği resitalde Kutluer'e klavsende David Wright eşlik etti. Türkiye nin Londra Büyükelçisi Ü- nal Çeviköz başta olmak üzere birçok seçkin davetlinin katıldığı konserde, Kutluer seslendirdiği e- serlerle dinleyicilere eşsiz bir gece yaşattı. Kutluer, geçtiğimiz pazar günü de İngiltere'de Lincoln Performing Arts Centre'da bir konser vermişti. Geçtiğimiz günlerde Unicef in İyi Niyet Elçisi seçilen Kutluer in Bach Sonatas CD si ABD de American Record Guide kritikleri tarafından yılın en iyi CD leri arasında gösterilmişti. Ankara da 3 yıldır kendi adı ile anılan uluslararası bir festival de düzenleyen Türk flüt solisti, 2012 de üçüncüsü düzenlenen ve 10 ülkeden 250 yabancı sanatçının katıldığı Uluslararası Şefika Kutluer - Doğu Batı ile Buluşuyor isimli festivali ile önemli bir sanat etkinliğine imza atmıştı. (CİHAN) kalkan, geç saatlere kadar televizyon izleyen ya da bilgisayar başından ayrılmayan çocuğun beden sağlığının da olumsuz etkilenebileceğini söyledi. Koçer, Özellikle okul öncesi ve ilköğretim ilk kademedeki çocukların kendilerini güvende hissetmeleri ve hayatlarında disiplin oluşturabilmeleri açısından kurallara ihtiyaç vardır. Tatil dönemlerinde çocuklara sonsuz özgürlük tanımak ve her dediklerini yapmak, çocuk merkezli aile haline gelmek çocuğa fayda değil aksine zarar verir dedi. Beslenme konusuna özellikle dikkat edilmeli, rutin zamanlarda yenilip-içilmesine izin verilmeyen sağlıksız gıdalara çocukların yönlenmesi önlenmeli diyen Koçer, yatış saatinin de özellikle ilköğretime kadar en fazla yarım saat geciktirilebileceğini söyledi. Tatilin iyi değerlendirilmesi konusunda ailenin model olması ve doğru yönlendirmesi, çocuğun ilerideki hayatında tatil kavramının oluşmasına, boş zamanlarını nasıl değerlendireceği, verimli hala getireceği ve stres ve zorluklarla baş edebilmesi konusunda da çocuğa yol gösterecektir diyen Yrd. Doç. Dr. Neslihan Koçer, tatilde çocukların sürekli evde kalmalarından ziyade arkadaşları ve sevdiği diğer insanlarla nitelikli zaman geçirmelerine, her gün belli sayfada kitap okumalarına, yaşanılan şehirde çocukların dünyalarına farklı bir algı getirecek katılım sağlayabilecekleri etkinliklere, temiz hava ve doğayla kucaklaşacakları ortamlara dahil edilmelerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Küçük sorumluluklar verin Neslihan Koçer, gün geçtikçe birbirine yabancılaşan, doğadan uzaklaşan, insan ve hayvan sevgisinin azaldığı, hoşgörü ortamının gittikçe yok olduğu dünyada çocuklara paylaşmayı öğretecek ve kendilerini iyi hissettirecek en iyi şeyin, onlara küçük sorumluluklar verilmesi olduğunu ifade etti. Yıl: 2 Dağıtım: Yayın türü:. Sayı: 473. İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Hakkı SARIÖZ Yerel - Süreli (Pazar günleri yayımlanmaz) Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 03 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Gaziantep te KARA ÇARŞAMBA Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi nin arkasında Güneydoğu Galvaniz isimli firmanın işletmesinde patlama meydana geldi. Patlama sonucunda 8 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Gaziantep Vali Vekili Mevlüt Kurban, galvaniz fabrikasındaki patlamada son belirlemelere göre 8 kişinin öldüğünü, 7 k- işinin de yaralandığını söyledi. 4. Organize Sanayi Bölgesi'nde patlamanın yaşandığı fabrikaya gelerek incelemelerde bulunan Vali Kurban, yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Patlamada hayatını kaybedenlerle ilgili kesin rakamların netleşmediğini belirten Kurban, ''Patlamanın, buhar kazanlarının basıncının muhtemelen çok yükselmiş olmasından kaynaklandığını tahmin ediyoruz." dedi. Patlamanın çok şiddetli olması nedeniyle hayatını kaybedenlerin kimliklerinin ve sayılarının tam olarak tespit edilemediği ve hala kayıp işçilerin olduğunu tahmin ettiklerini belirten Kurban, 6 kişinin hayatını kesin olarak kaybettiğini ifade etti. Olay yerinde arama çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Kurban, "8 ölümüz, 7 yaralımız var. Sağlık müdürümüz yaralılardan durumu ağır olanların bulunduğunu söyledi. Dileriz ayrı bir ölüm olmaz. İçeride kaç çalışan olup olmadığını savcı beyin yaptığı araştırma tam bittikten sonra belirleyeceğiz.'' diye konuştu. Patlamayla ilgili olay yerine gelen Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker ve Gaziantep Emniyet Müdürlüğü yetkilileri gerekli incelemelere başladı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ömer Yalım, şu anda kendilerinin de patlamanın ardından, kayıp olma ihtimaline karşı arama çalışmaları yaptıklarını söyledi. (CİHAN) Böyle adalet olmaz olsun! 5 yıl önce trafik kazasına kurban verdiği oğlu için eylem yapan Margaryan, Oğlumu öldüren katil ile bir cam kıran anneye aynı ceza veriliyor. Cam kıran ile can alan bir olur mu? Bu nasıl adalet dedi 5 YIL önce meydana gelen trafik kazasında Ermeni uyruklu 25 yaşındaki Artur Dokoyan'ın hayatını kaybetmesiyle ilgili gösteri düzenlendi. Ermeni gencin annesi Margaryan, ''Bir can gitti cezası günlük 20 lira, acılı bir anne iki cam kırmış o da günlük 20 lira. Oğlumu öldüren 18 gün hapiste yattı, annesi ise 100 gün hapis yatacak'' dedi. Marmaris'te 5 yıl önce meydana gelen trafik kazasında Ermeni uyruklu 25 yaşındaki Artur Dokoyan'ın hayatını kaybetmesiyle ilgili gösteri yapıldı. Yeniyol Caddesi'nde kazanın meydana geldiği noktada toplanan Dokoyan'ın yakınları ve arkadaşları, mahkeme sürecinin uzamasına ve kazaya karışan diğer tarafa ait iş yerinin camlarını kıran anneye mahkeme tarafından ceza verilmesine tepki gösterdi. Ermeni gencin annesi Susanna Margaryan, gazetecilere yaptığı açıklamada, kazadan 19 gün sonra oğlunun ölümüne sebebiyet verdiği iddia edilen sürücünün mahkeme tarafından serbest bırakıldığını söyledi. Bunun üzerine hukuk mücadelesi başlattıklarını belirten Margaryan, ''Bu zor süreç 2 yıl sürdü. Hakim bir gencin hayatını ve annesi ile kardeşlerinin acılarını hiçe sayarak vicdana sığmayan bir karar aldı. En düşük sınırdan 2 yıl 4 ay ceza verildi. Bu da günlük 20 liradan 18 ay taksitle toplam 18 bin lira para cezasına çevrildi. Temyize gittik, 3 yıldır dosyamız Yargıtay'da bekliyor'' dedi. Margaryan, haksız olduğuna inandıkları kararı duyunca Kayıp dediler cesetleri çıktı SÖKE ilçesinde, 4 kişilik Arslan ailesinden 3 gündür haber alamayan yakınları polise başvurdu. Güvenlik kamerası görüntülerinde, bir otomobilin köprüden düştüğünün belirlenmesi üzerine nehirde arama çalışması başlatıldı. Söke'de 4 kişilik Arslan ailesinden haber alamayan yakınlarının polise başvurması üzerine yapılan çalışmada bir otomobilin Menderes Nehri'ndeki köprüden düştüğünün belirlenmesi üzerine Söke İtfaiye Müdürlüğü ekiplerince arama çalışması başlatıldı.söke'de toptan gıda pazarlama işi yapan Mehmet Arslan (38), eşi Necla Arslan (35) ile çocukları İrem Arslan (11) ve Eyüp Arslan'dan (7) 3 gündür haber alamayan yakınları, polise başvurdu.bunun üzerine başlatılan inceleme kapsamında Arslan ailesinin yaşadığı eve giden polis ekipleri, binada kimsenin bulunmadığını tespit etti. Araştırmanın genişletilmesiyle Mehmet Arslan'ın kredi kartından son olarak 27 Ocak Pazar günü Didim Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde harcama yapıldığının belirlenmesi üzerine, Didim-Söke yolunda bulunan MOBESE ve güvenlik kamera kayıtları incelemeye alındı. (AA) çılgına döndüğünü ve isyan ederek karşı tarafa ait iş yerinin önüne gidip iki taş alarak iki cam kırdığını anlattı. Acılarına saygı göstermeyen karşı tarafın ailesinin kendisine dava açtığını ifade eden Margaryan,''Bir buçuk ay önce aleyhime açılmış olan bu dava sonuçlandı ve 100 gün hapis cezası verildi. Günlük 20 lira karşılığında para cezasına çevrildi. Bu nasıl bir adalettir. Bir can gitti cezası günlük 20 lira, acılı bir anne iki cam kırmış o da günlük 20 lira. Oğlumu öldüren 18 gün hapiste yattı, annesi ise 100 gün hapis yatacak. Ben son nefesime kadar bu mücadeleyi sürdüreceğim. Tek yaşama nedenim bu. Gerekirse tüm dünyaya sesimi duyuracağım. Adaletin yerini bulmasını istiyorum'' diye konuştu.bu parayı ödemeyeceğini ve hapse gireceğini kaydeden Margaryan, ''Yaptığım şeyin arkasındayım'' dedi.devlet büyüklerine seslenmek istediğini söyleyen Margaryan, ''Eğer yasalar önünde herkes eşit ise ben de bu ülkenin bir vatandaşıyım, kanunlardan eşit olarak faydalanmak istiyorum'' ifadesini kullandı.kazanın olduğu yıl söz konusu yolun tek yönlü olduğunu öne süren Margaryan, ''Sürücünün ters yöne girmesi ve U dönüşü yaparak yolu kapatması hata. Ancak polis Yalıkavak beldesindeki evlere girerek ziynet eşyası, elektronik eşya, pompalı tüfek ile tabanca çaldığı iddia edilen 2 hırsız, polis ve jandarmanın takibi sonucu yakalandı. Bir polis memuru ise hırsızların saldırısı sonucu kolundan yaralandı. Bodrum'da polis ve jandarma ekipleri düzenledikleri operasyonla evlerden hırsızlık yaptıkları iddia edilen iki kişiyi takip sonucu yakaladı. Bodrum'a bağlı Yalıkavak beldesinde akşam saatlerinde bazı evlerde hırsızlık yapıldığı ihbarını alan jandarma ekipleri bölgeye gitti. Ekipler, ev sahiplerinden aldığı bilgiler doğrultusunda, A.K. ve T.Ö'yi kullandıkları kiralık otomobil ile Torba yolu üzerinde tespit etti. Otomobile dur ihtarında bulunan polisler, aracın durmaması üzerine takibe başladı. Jandarma ve polis ekipleri Bodrum'a yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki Güvercinlik mevkisinde otomobilin önünü keserek aracı durdurdu. (AA) tarafından az kusurlu olarak yazıldı. Polisler yolu çift yön o- larak yazmışlar. İlgili kurumlardan alınan belgelerle yolun o zaman tek yön olduğunu ispatladık'' dedi. Yeniyol Caddesi'nde 13 Şubat 2008'de meydana gelen trafik kazasında Artur Dokoyan'ın kullandığı motosiklet ile bir minibüs çarpışmış, kazada Dokoyan hayatını kaybetmişti. (AA) 15 kilometre SONRA YAKAYI ELE VERDİLER! 15 yıl hapis istendi hakim BERAAT verdi OTOMOBİLİYLE çarptığı bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan sürücü, ilk duruşmada tahliye edildi. İzmir'de otomobiliyle çarptığı bir k- işinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan sürücü, ilk duruşmada tahliye edildi. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasına, ''taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma'' suçundan 3 ile 15 yıl arası hapis cezası istenen tutuklu sanık Burak H. (19), müşteki Nilgün Ceylan, tanıklar ve tarafların avukatları katıldı. Sanık Burak H, verdiği ifadede olay günü yanında arkadaşı Halil İbrahim Doğan ile otomobiliyle normal hızla seyir halinde olduğunu, iki yayanın orta refüjden yola atladığını, frene bastığını ancak aracı durduramadığını söyledi.kaza sonrası ambulansa haber verdiğini, sağlık ekiplerine yardımcı olduğunu anlatan Burak H, ''3 şeritli bir yol ve ben en sol şeritteydim. Hızım kilometre civarındaydı. Olayda benim kusurum yoktur. Tahliyemi istiyorum'' dedi. Kazada hayatını kaybeden Rıza Ceylan'ın kızı Nilgün Ceylan, kazayı görmediğini, sanıktan şikayetçi olmadığını söyledi.tanık o- larak dinlenen Halil İbrahim Doğan ise kaza sırasında ön yolcu koltuğunda oturduğunu, Burak H'nin yavaş gittiğini, ancak aracın hızını tam olarak bilmediğini belirtti.doğan, ''İki kişi birden aracın önüne atladı. Çarpmamak için çok çaba sarf etti, ama çarpmayı engelleyemedi'' dedi. Sanık avukatı Emced Eser Edizel de, Burak H'nin tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılı suçun niteliği, delil durumu, sabit ikametgah sahibi oluşu, delillerin büyük o- randa toplanmış bulunmasını göz önüne alarak sanığı tahliye etti. Kazada yaralanan Emine Akcel'in bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine, olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. (CİHAN) Özel Harekât'lı şafak operasyonu İZMİR ve Diyarbakır'da düzenlenen eşzamanlı uyuşturucu operasyonu, kameralara yansıdı. Özel Harekât ekiplerinin katıldığı operasyonda 18 şüpheli gözaltına alındı.izmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik Büro Amirliği ekipleri, uyuşturucu satıcılarına yönelik çalışmaları sonucunda harekete geçti. Merkez ve Menemen ilçesiyle Diyarbakır da, uyuşturucu ticareti yapan kişiler kameralarla takip edildikten sonra operasyon için düğmeye basıldı. Önceden belirlenen adreslere şafak vaktinde düzenlenen operasyonda, 18 kişi gözaltına alındı. Ayrıca 35 kilo 345 gr. esrar, 1 adet hassas terazi, 1 adet el yapımı tabanca, 14 adet fişek, 1 adet tüfek ve buna ait fişekler, "meşe" tabir edilen ve esrar maddesi imalatında kullanılan jelatinler ele geçirildi. Köpeklerle yapılan aramalarda ise plastik şişe ve çöplerin içine gizlenmiş, tek içimlik hazırlanan meşe esrarlar bulundu.narkotik Büro Amirliği ekipleri, daha önce yine uyuşturucu satıcılarına yönelik olarak Menemen ve il merkezinde düzenledikleri operasyonda 30 kişiyi gözaltına almış, bunlardan 15 i mahkemece tutuklanmıştı. Ayrıca 62 kilo 414 gr. esrar maddesi 241 adet uyuşturucu hap ve 10 adet "fişek" tabir edilen esrar maddesi ele geçirilmişti. (CİHAN)

4 SAYFA 04 SRYAH MAVR KIRMIZI SARI SAYFA 05 SRYAH MAVR KIRMIZI SARI gündem 4 gündem 5 SENDİKALARDAN Aslan a tam destek Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç ile Türk-İş e bağlı Tez-Koop İş, Belediye-İş, Basın-İş, Genel Maden-İş, Türk Metal, Tes-İş, Deri-İş, Türk Harb-İş, ve Tek Gıda İş Sendikalarının başkanları, Ege Koop Genel Başkanı Aslan ı siyasette görmek istediğini belirterek, Sendikaların sesine kulak verilsin dedi Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç ile Türk-İş e bağlı Tez-Koop İş, Belediye-İş, Basın-İş, Genel Maden-İş, Türk Metal, Tes-İş, Deri-İş, Türk Harb-İş, ve Tek Gıda İş Sendikalarının 16 şube başkanı ve yöneticisi, Ege-Koop un Menemen Seyrek te inşa ettiği bin bahçeli konuttan oluşan Villakent projesini gezdi. Sendika başkanları, kentsel dönüşüm ile İzmir i yeniden planlama çalışmalarında örnek işler başaran Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan ın aktif siyasette yer alması gerektiğini bildirdiler. Villakent başta olmak üzere, Ege-Koop un ürettiği konut projelerinin örnek alınmasının önemli olduğunu dile getiren Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Karakoç, İzmir, ne kadar sağlıksız ve sorunlarla boğuşan bir kent ise, Villankent de o kadar çağdaş ve modern bir Avrupa şehri görünümünde. Kenti yöneten belediye başkanları Villakent ten feyz almalı dedi. BİZZAT KENDİSİ BİLGİLENDİRDİ Yağmurlu havada gerçekleşen ziyaretin ilk durağı, toplam bin bahçeli konuttan oluşan ve yaklaşık 3 bin kişinin yaşadığı Villakent oldu. Türkiye nin en büyük bahçeli konut projelerinden biri olarak tarihe geçen ve İzmir e sadece 30 kilometre mesafede yer alan Villakent hakkında bilgilendirmeyi, bizzat Ege- Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan yaptı. Projenin 22 farklı tipte uygulandığını, tüm altyapı ve sosyal donatı tesislerini Ege-Koop un yaptığını anlatan Aslan, Villakent te yaşayanların büyük bölümünün doktor, hakim, gazeteci, sanatçı, Türk ve yabancı işadamlarından oluştuğunu anlattı. Villakent in ardından, yine Seyrek te Gediz Üniversitesi ile Villakent in arasında, 1+1 ve 2+1 konsepti ile inşa edilen Keyifli Yaşam Evleri ni de görme fırsatı yakalayan sendika başkanları, gezinin ardından Hüseyin Aslan ile Villakent Sosyal Tesisleri nde yemek yediler. Yemekte konuşan Aslan, Türk-İş in hayatında önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, Dört dönem Türk-İş delegeliği yaptım. Türk-İş önemli bir güçtür dedi. Ege-Koop un yaptığı konut projelerinin yanı sıra kamuoyuna açıklanan sosyal projeleri de heyecanla takip ettiklerini ifade eden sendika başkanları da Gerçekten büyük projelere imza atan Hüseyin Aslan ın aktif siyasette yer alması çok önemli. Kentimize verdiği önem ve sosyal projeleri herkesin dikkatini çekiyor. Kendisine bu konuda desteğimiz tam dediler. GÖZLERİMİZ KAMAŞTI Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç, Ege-Koop un Türkiye deki 200 kooperatif arasında tek sendikalı kurum olduğunu belirterek, Uzun yıllar Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanlığı yapan Hüseyin Aslan ile çok güzel ve başarılı çalışmalar yaptık. Kendisi, şube başkanı olduğu dönemde gazetecilerin bir çok sosyal hakka kavuşması için savaş vermiştir. Hüseyin Aslan, sendikal yaşamda çok önemli bir kişidir. dedi. Villakent in gözlerini kamaştırdığını belirten Karakoç, Villakent i gördükten sonra İzmir in de bu modelde planlanması gerektiğini düşünüyorum. Altyapısı, üstyapısıyla, yeşili ve sosyal tesisleri ile insan kendini İzmir de değil, bir Avrupa kentinde olduğunu sanıyor. İzmir deki belediye başkanlarımıza sesleniyorum; kentsel dönüşüm kapsamında planlamalarınızı Villakent modeline göre yapın. Gerek Villakent, gerek Ege-Koop un projelerinden feyz alın diye konuştu. Anne adaylarına rehber olacaklar Şifa Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ŞÜSEM) anne adaylarını hem psikolojik hem de fizyolojik olarak doğuma hazırlayacak; doğuma hazırlık eğiticileri yetiştirmek üzere; doktor, ebe ve hemşirelere yönelik 2 günlük bir kurs düzenledi. Şifa Üniversitesi nde düzenlenen Doğum Öncesi Hazırlık Eğitici Eğitimi kursuna İzmir in yanı sıra Türkiye nin dört bir yanından çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Kurs; Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Okumuş ve Şifa Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Keziban Yenal koordinatörlüğünde yürütüldü. Prof. Dr. Okumuş, Katılımcılarımıza, anne adaylarını normal doğuma nasıl hazırlayacaklarını öğretiyoruz. Katılımcılarımız doktor, ebe ve hemşirelerden oluşuyor. Maalesef günümüzde kadınların çoğu korkuları dolayısıyla sezaryenle doğurmayı tercih ediyor. Kadınlar doğuma iyi bir şekilde hazırlanmadıkları için korkuyorlar. Kadınları normal doğuma iyi bir şekilde hazırlarsak, sezaryen oranları da ciddi bir şekilde düşecektir. Kursiyerlerimiz bu eğitimin ardından gittikleri yerlerde doğuma hazırlık sınıfları açacaklar ve kadınları normal doğuma hazırlayacaklar. Doğuma hazır bir kadın korkmaz, çok güzel doğurur, doğum komplikasyonları da azalır dedi. DOĞUM NORMAL BİR OLAYDIR Günümüzde sezaryenle doğumun normal hale geldiğine dikkat eken Okumuş, Doğum normal, sezaryen ise anormal bir olaydır. Normal doğuramayan biri için, bebek veya anne sağlığı tehdit altındaysa, sezaryen can kurtarma operasyonudur. Ama bizim ülkemizde sezaryen normal, normal doğum anormal hale geldi. Sağlık Bakanlığı nın politikası da şimdi sezaryenle doğum oranlarını düşürmek yönünde Biz de biliyoruz ki; kadınları ruhsal ve fiziksel olarak doğuma hazırlarsak, normal doğum yapmamaları için hiçbir neden yok şeklinde konuştu. Kursun açılış töreninde konuşan Şifa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Vural da yükselen sezaryenle doğum oranlarının artık bir sorun teşkil ettiğini belirterek, Ülkemizdeki sezaryen oranları Dünya Sağlık Örgütü nün önerdiği oranların 3 katından daha yüksektir. Sağlık Bakanlığı da bu oranları düşürmeye yönelik çalışmalara başladı. Bu yükselen oranın düşürülmesindeki en önemli adım, toplumun eğitilmesi. İzmir küllerinden doğuyor Şubat ayında temeli atılacak yeni fuar kompleksiyle birlikte kentin büyük bir ivme kazanacağını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir ekonomik anlamda küllerinden yeniden doğuyor dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Mimar Kemalettin Moda Merkezi nde bir tekstil firmasının açılışına katıldı. Kentte 6 sene önce başlayan Gelinlik Fuarı nın hızlı büyümesine dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, katlanarak gelişen fuar sayesinde İzmir in gelinliğin başkenti haline geldiğini söyledi. Başkan Aziz Kocaoğlu, Kentin ve kentlinin kalkınması için, yerel yönetimler her sektörle ilgilenmeli. Önünü açacak, yatırımda cazip hale getirecek altyapı eksiklerini tamamlamalı dedi. MARBLE ve Gelinlik Fuarları nın gördüğü yoğun talebi Kültürpark taki hollerin karşılayamadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, Şubat ayı içinde Türkiye nin en büyük fuar merkezinin temelini atacağız. Gelinlik ve mermer fuarları sayesinde bu sektörleri nasıl büyüttüysek, diğer tüm sektörleri de fuar geleneğimizden hareketle büyütmeye çalışacağız. Fuar bizim büyümemiz için çok önemli etki yapacak. İzmir, Kurtuluş Savaşı nda olduğu gibi, bugün ekonomik anlamda da küllerinden yeniden doğuyor dedi. (HABER MERKEZİ) Atık yağ getir çiçek yağını götür Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı nın Türkiye de bir ilk olarak başlattığı atık, ilaç projesinin ardından hayata geçirdiği atık yağ projesinde de bir ilke imza atıyor. Evlerden bitkisel atık yağ toplama adı verdiği proje kapsamında Buca Belediyesi Meclis salonunda bir toplantı düzenleyen Başkan Tatı, projenin kapsamını Bucalı muhtarlara ve meclis üyelerine aktardı. Bitkisel ve Hayvansal atık yağları temiz bir çevre için topladıklarını söyleyen Başkan Ercan Tatı, evlerin lavabolarından dökülen 1 litre bitkisel ve hayvansal atık yağın 1 milyon litre suyu kirlettiğini dile getirdi. Buna dur demek için kollarını sıvayan Tatı, yaptığı toplantı ile önce mahalle muhtarlarını bilgilendirerek daha sonra da Bucalı vatandaşlara ulaşmayı hedefliyor. Hazırladıkları afişlerle tüm İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, yangınlarda meydana gelen mal ve can kayıplarını en aza indirmek için altyapısını güçlendirmeye devam ediyor. Metropol alanda halen 34 itfaiye grubu ile hizmet veren İzmir İtfaiyesi, Seyrek te yeni bir itfaiye grubu kurmak için düğmeye bastı. Yer teslimi Ocak ayında yapılan Seyrek İtfaiyesi nin 2013 yılının Haziran ayında tamamlanarak hizmete girmesi planlanıyor. Seyrek İtfaiye İlçe Merkez Tesisi, Menemen in Seyrek Mahallesi nde 157 Ada, 250-1D paftada 2 bin 812 metrekare alan üzerinde kurulacak. Tek katlı binada, 245 metrekarelik idari bina ve 300 metrekarelik garaj binasının yanısıra 19 metre yüksekliğinde hortum kulesi yapılacak. İdari bina; amir odası, kayıt odası, kontrol odası, mutfak ve yemekhane, Buca yı atıkla mücadele davet eden Tatı, bir de 5 litre atık yağ getirene 1 litre ayçiçek yağı armağan edileceğini kaydetti. Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, bu projede başarının en çok duyarlı kadınlardan kazanılacağını söylüyor. Tatı, atık yağ projesi ile muhtarlara seslendiği toplantı da, Şimdiki durumumuzda da atık yağları değerlendiriyoruz. Burada en önemli olay bitti. Bundan sonra yağlarımızda toplanıyor ama en önemlisini bitirdik. En önemli olayımız nedir? Başlamak. Biz bunu başlattık ve istedik. Bizler için en önemlisi bitmiştir. Biz bunları arkadaşlarımızla, muhtarlarımızla, vatandaşlarımızla, meclis üyesi arkadaşlarımızın maneviyatları ile başaracağız. Şimdi görselliğiyle de çevreci olduğunu gösteren afişlerimizi dağıtacağız. Ama bu afişlerimize en çok değeri tuvalet, duş, soyunma odası, 10 kişilik yatakhane ile ısıtma merkezinden oluşacak. Garaj binasında ise 4 araçlık park alanı ile itfaiye araçlarının su depolarını doldurmak amaçlı 30 metrekarelik havuz yer alacak. Garaj binasının içinde ayrıca motopomp ve depo odaları bulunacak. Araziye uygun olarak otopark yapılacak ve 2 bin 225 metrekarelik alanda çevre düzenlemesi gerçekleştirilecek. Anında müdahale için Kent merkezine uzak bölgeleri yeni itfaiye grupları ile zenginleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, istenmeyen durumlara müdahale edebilmek için hareket kabiliyetini arttırıyor. İzmir İtfaiyesi, Yenişehir deki merkez grubun yanısıra, Aliağa, Balçova, Bayındır, Bornova, Bostanlı, Buca, Çamdibi, Çiğli, Evka-1, Evka-4, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Gümüldür, Hatay, Işıkkent, Kadifekale, Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Kısık Sanayi, Menemen, Menderes, Mordoğan, Narlıdere, Özdere, Seferihisar, Selçuk, Torbalı, Toros, Urla ve Yeni Çamlık ve Yeni Foça da itfaiye grupları ile Toros ta da eğitim merkezi ile hizmet veriyor. Aliağa da yapılacak yeni itfaiye binasının ise ihale çalışmaları halen devam ediyor. kadınlarımız verecektir. Onların ellerine ulaşırsa başarıya daha çabuk ulaşacağız dedi. İki örnek uygulama Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı toplantıda, belediyenin çevre konusunda yürüttüğü iki çalışmayı da anlattı. Bu kampanya Dünyaya ilaç gibi gelecek sloğanıyla İzmirli Çevreci Eczacılar kooperatifi ile sürdürülen kampanyada 200 ton kullanım süresi bitmiş ilaç toplanarak imha edildiğini belirten Başkan Tatı, şunları söyledi: Asıl olan topraklarımızı zehirlememek, yeraltı sularını zehirlememek ve düne kadar adı çöp olan atıkların dönüşümlerle neler olabileceğini, neler kazanılabileceğini ispat etmek. 80 büyükelçiye EXPO TANITIMI! EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu ve Yürütme Komitesi Başkanı Vali Kıraç ile Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Ankara ya EXPO çıkarması yaptı. Büyükelçi ve misyon temsilcilerine seslenen Vali Kıraç, İzmir in EXPO yu neden hak ettiğini anlattık. Büyük bir ilgi gördük dedi ANKARA da verilen resepsiyonda 80 ülkenin Büyükelçisi ve misyon temsilcisi bir araya geldi. İzmir in EXPO 2020 adaylığını diğer dünya devletleriyle paylaşmak ve desteğini almak amacıyla Ankara da resepsiyon verildi. İzmir Valisi EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu ve Yürütme Komitesi Başkanı Mustafa Cahit Kıraç ile Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu nun ev sahipliğinde gerçekleşti. Sheraton otelde düzenlenen resepsiyona 80 ülkenin büyükelçisi ve misyon temsilcisi katıldı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile İzmir milletvekillerinin katıldığı resepsiyonun açılış konuşmasını Belediye Başkanı Kocaoğlu yaptı. Başkan Kocaoğlu, kentin bütün dinamikleriyle EXPO 2020 ye hazır olduğunu söyledi. İzmir in sanayi, bilim ve ulaşım bakımından hem Türkiye nin hem de bulunduğu coğrafyanın en stratejik şehri olduğunu belirtti. Başkan Kocaoğlu, İzmir in 2020 EXPO suna hazırlandığını, alan dahil birçok projeyi uygulamaya koyduğunu söyledi, büyükelçileri İzmir e davet etti. İzmir Valisi EXPO 2020 yönlendirme Kurulu ve Yürütme Komitesi Başkanı Mustafa Cahit Kıraç, konuşmasında İzmir in adaylığını 5 önemli nedenle özetledi. Kıraç şunları söyledi: İzmir'in EXPO 2020 adaylığının 5 önemli nedenini vardır: 1. neden, İzmir'in konumudur. Bugün İzmir 4 milyonluk nüfusu ile ülkemizin üçüncü büyük metropolüdür. Sosyo-ekonomik bakımdan Türkiye'nin en gelişmiş kentlerinden biridir. İzmir, dünyanın birçok yerinden kolay ulaşılabilir bir coğrafyadadır. Üç farklı kıtada yer alan 48 ülkede yaşayan 1,5 milyar insan, İzmir e 3 saatte ulaşabilmektedir. İzmir, bunu destekleyen güçlü ulaşım altyapı ve standartlarına sahiptir. 2. neden İzmir in EXPO temasıdır. EXPO 2020 için temamızı DAHA İYİ BİR DÜNYA İÇİN YENİ YOLLAR / HERKES İÇİN SAĞLIK olarak belirledik. Temanın belirlenmesinde 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi nden yola çıkılmış ve Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri dayanak noktası olmuştur. Ayrıca, tıbbın atası olarak bilinen Hipokrat ın, eczacılığın babası olarak bilinen Galenos un bölgemizde yaptıkları çalışmalar ve son 10 yılda Türkiye Cumhuriyeti nin sağlık alanında yaptığı devrim niteliğindeki düzenlemeler esas alınmıştır. Ayrıca bölgemizin zengin termal kaynakları, sağlıklı ve leziz Ege mutfağı ile uyumlu organik tarım gibi yöreye özgü özellikler de dayanağımız olmuştur. Bildiğiniz gibi sağlık; evrensel, toplumsal, ekonomik ve politik bir olgudur. Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri nin yarısı sağlık konusu ile ilintilidir. Gelişmekte olan ülkeler hala önleyici sağlık hizmetleri sıkıntılarını yaşamakta, sağlık sistemlerinde kapasite yetersizliği çekmektedirler. Gelişmiş ülkeler ise; kronik hastalıklar, artan sağlık bakım giderleri, obezite ve diyabet gibi yaşam tarzından kaynaklanan hastalıklarla başa çıkmaya çalışmaktadırlar. Dünya nüfusu giderek yaşlanmaktadır yılında nüfusun %5 i 65 yaş ve üzerindeyken, 2010 yılında bu oran %7,6 ya ulaşmıştır. OECD ülkelerinde ise %15'ler seviyesindedir. Diğer taraftan anne ve çocuk ölümleri, aşılama yetersizlikleri, çevre kirliliği, barınma, beslenme koşulları ile birçok bulaşıcı hastalıktan daha çok can alan açlık, halen sorun olarak karşımızda durmaktadır. Biz, sağlık konusundaki tüm bu problemlerin ele alınacağı bir EXPO yu insanlığa sunmayı arzu ediyoruz. Dünyanın dikkatini, mevcut sorunlara ve bu sorunlarla savaşan bölge ve topluluklara çekerek, evrensel dayanışmanın oluşmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. İzmir, Herkes İçin Sağlık teması ile şu ana hedeflere ulaşmayı planlamaktadır: Farkındalık seviyesini ve bireylerin sağlığa verdiği önemi arttırmak, farklı kültürlerin başarılı sağlıklı yaşam öykülerini buluşturmak, en başarılı çözümleri ve inovatif uygulamaları sergilemek, bireyleri, kamu ve özel sektör kuruluşlarını buluşturmak. Ülkeler, ulusal ve uluslararası kuruluşlar, sağlık ve ilgili sektörlerdeki tüm paydaşlar, belirlenen tema çerçevesinde, geliştirdikleri fikirleri, sistemleri, ürünleri sergileme fırsatını bulacaklardır. Sağlık temalı bir EXPO ile Türkiye, dünya sağlığında kendi payına düşen sorumluluğu yerine getirmeye, ulusal ve uluslararası kurumları bu konuda hareketlendirmeye hazır olduğunu taahhüt etmektedir. 3. neden, Türkiye'nin yükselen gücü ve uluslararası organizasyonlardaki başarısıdır yılında %8,5 oranla dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olan Türkiye, 2023 yılında dünyanın ilk on büyük ekonomisi arasına girmeyi kendine hedef seçmiştir. SIRA GELDİ Seyrek e Metropol alanda 34 itfaiye grubu ile hizmet veren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Menemen- Seyrek te de yeni oluşum için düğmeye bastı. İzmir İtfaiyesi ne güç katacak Seyrek İtfaiyesi nin Haziran ayında hizmete alınması planlanıyor Kız çocukları için ders zili artık yok CHP Konak Gençlik Kolları nın Gültepe de düzenlediği Kadına Şiddet ve Kadın Hakları Panelinde konuşan CHP Parti Meclisi üyesi ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, sağlıktaki katkı paylarından eğitimde kız çocuklarının durumuna kadar hükümet politikalarını eleştirdi. Güven, kadına şiddetin temel nedeninin ise AKP hükümeti olduğunu söyledi. Kadınlı erkekli yoğun ilginin olduğu Gültepe deki panele CHP Parti Meclisi üyesi ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Güven in yanı sıra CHP Parti Meclisi Üyesi Seniye Nazik Işık, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Dr. Ülkümen Rodoplu, CHP Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu, CHP Konak İlçe Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Nilay Kökkılınç, CHP Konak İlçe Gençlik Kolu Başkanı Kemal Özcanlar ve Konak İlçesi gençlik kolu yönetimi katıldı. Yaptığı konuşmada pek çok konuda AKP hükümetinin politikalarını eleştiren Vekil Güven, kadına yönelik şiddet konusunun temelde hükümetin kendisi olduğunu söyledi. Erkeğin evinin geçimini sağlayamayacak paralar kazandığı için evine geldiğinde öfkesini eşine yansıttığını belirten Güven, Siz kadınlar akşama kadar ev işleri ve çocuk bakarak çalışıyorsunuz. Eşleriniz de uzun çalışma saatlerinin sonunda geçim derdiyle eve geliyor. Böylece kimsenin kimseye tahammülü kalmıyor ve ailede şiddet başlıyor. Hakkımız olan iyi yaşama ve çalışma koşullarını yerine getirmeyen AKP hükümeti hepimize şiddet uyguluyor dedi. Eğitim sisteminin çıkmazlarla dolu olduğuna da değinen Prof. Dr. Güven, sistemi sonucu pek çok köy okulunun kapandığını ve taşımalı AK Parti Karşıyaka İlçe Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Hakan Düzovalılar, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ın, ilçeyi sadece Mavişehir, Atakent, Bostanlı ve Yalı dan ibaret saydığını, fikirlerinin de sadece elit kesim için olduğunu iddia etti. Şemikler Mahallesi'ni ziyaret eden Düzovalılar, geçen hafta etkili olan yağmurun ardından mahallenin su altında kaldığını, bölgedeki halkın son derece mağdur olduğunu söyledi. Düzovalılar, Alt geçit sorunu yüzünden canından bezmiş olan, Karşıyaka nın üvey evladı Şemikler halkıyla birlikte sokaklardaydık. Özellikle 6304 ve 6305 sokaklardaki evlere giriş çıkış olanaksızdı. Tüm mahalle sular altında kalmış, insanlar üst katlardaki komşularına taşınmış ve eşyalarını kurtarma derdine düşmüşlerdi. İki sokağın, evlerin ve işyerlerinin tamamen su altında kalması, Karşıyaka Belediyesi nin sorumluluk hissetmesine sebep olmamış olacak ki olay yerine gittiğimizde sokaklarda çaresizce bekleyen halk ve su altında kalmış sokaklardan başka hiçbir şey yoktu. dedi. Karşıyaka'nın bir de arka yüzü olduğunu vurgulayan AK Parti İlçe Başkan Yardımcısı Düzovalılar, şunları kaydetti: Belediye Başkanı Sayın Cevat Durak, her ortamda eğitimle çocukların başka köylere gitmek zorunda bırakıldığını belitti. Güven, Kız çocuklarını servislerle başka köylere göndermek istemeyen aileler var. Plansız programsız yapılan sistem değişikliğiyle kız çocuklarımızın elinden eğitim hakkı hükümet tarafından alınıyor. Zaten amaç da kız çocuklarımızın okumaması ve erken yaşta evlenerek çok çocuk sahibi olmaları ve eve kapanmaları. Böylece çocuklarımız-torunlarımız doktor, avukat, yönetici olamayacaklar. CHP, çocuklarımızın ve torunlarımızın da özlediğimiz bir Türkiye de yaşaması, hiçbir işsiz kişinin kalmaması, yoksulluğun tamamen ortadan kalkması için çalışmaktadır diye konuştu. FARK EDİLMEDEN SOYULUYORUZ AKP hükümetinin meziyetlerinden biriside sağlık hizmeti aldıkları sırada yurttaşlardan aldığı değişik kalemlerdeki katkı payları olduğunu belirten Güven, şunları söyledi: Hastaneye gidip muayene olduğunuzda ne kadar katkı payı ödediğinizi biliyor musunuz? Ben merak ettim ilgili Bakana soru yöneltmek için doküman aldım. İnanın ben bile anlamadım. O kadar karışık ki, size sorsam kiminiz 3 farklı katkı payı der kiminiz 5. Ama aslında 10 farklı katkı payı ödüyormuşuz. Kısacası fark edilmeden soyuluyoruz. CHP iktidarında bu günlerde yaşadığımız tüm sorunlar ortadan kalkacak, hiçbir kimse işsizlik ve yoksulluk çekmeyecektir. CHP Parti Meclisi Üyesi Seniye Nazik Işık da panelin konusu olan kadına şiddetle ilgili yaptığı konuşmada kadına yönelik şiddetin toplumda eşitsizliğin göstergesi olduğuna dikkat çekti. Işık, Bornova Belediyesi nden öğrencilere İngilizce desteği Öğrenme eyleminin hayat boyu devam ettiğine dikkat çeken Başkan Sındır, Bornovalı yurttaşlardan belediye kurslarına ilgi göstermesini istedi. Başkan Sındır, Kurslarımız ücretsiz uyarısında bulundu Başkan Durak, sahile hizmet veriyor Karşıyaka yı kültür ve sanat üssü haline getirmenin birinci amacı olduğunu vurguluyor, çünkü Sayın Durak, Karşıyaka yı Mavişehir, Atakent, Bostanlı ve Yalı dan ibaret sanıyor. Elitist zihniyetin ürettiği fikirler de sadece Karşıyaka nın elit kesimine hitap etmekten öteye gidemiyor. Sayın Durak ın ürettiği fotoğrafevi, doğa müzesi, eski belediye araçları müzesi ve eski telefon müzesi gibi projelerle altyapı sorunu olan Cumhuriyet, İnönü ve Şemikler mahalleleri gibi yerlerde oturan Karşıyakalılarla resmen alay ediliyor. Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler mantığıyla hareket eden Durak, Şemikler de tabutunu camiye taşıyamayan vatandaşa, Gel Tay Park ta cüce keçi ve Kamerun koyunu sev., evlerini su basan vatandaşa da 'Gel opera izle.' diyor. Sosyal belediyecilik sözünü ağzından düşürmeyen Sayın Cevat Durak ı, zikrettiği bu sözün ne anlama geldiğini araştırmaya ve gereğini yapmaya davet ediyoruz. (CİHAN) sistemiyle çok sayıda kız öğrencinin eğitimden mahrum kaldığını ileri süren CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Güven, Çünkü, aileler kız çocuklarını servisle okula göndermek istemiyor dedi CHP, Türkiye yi eşit ve özgür vatandaşların ülkesi yapmak istiyor. Farklı insanlar olsak da hepimizin eşit olabileceğini biliyor. Kadına yönelik şiddet, toplumdaki eşitsizliğin göstergesidir, eşitsizliktir. CHP, kadına yönelik şiddeti bitirmek için sağlam bir programa sahiptir. İktidar olacak bu illeti sizlerle birlikte sona erdireceğiz diye konuştu. 7 YILDA YÜZDE 1400 KAT ARTTI CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Dr. Ülkümen Rodoplu ile Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu da yaptıkları konuşmada ülkemizde kadına yönelik şiddetin AKP iktidarında arttığını, hükümetin bu konuda parmağını bile kıpırdatmadığını söyledi. AKP hükümeti döneminde kadına şiddetin 7 yılda yüzde 1400 kat arttığını AKP nin açıkladığını belirten il ve ilçe yöneticileri, hükümetin adeta kadını eve hapsettiğini ifade etti. SADECE YASA ÇÖZÜM OLAMAZ CHP Konak İlçe Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Nilay Kökkılınç ise panele katılan kadın ve erkeklere hukuki bilgiler verdi. Kökkılınç şu açıklamayı yaptı: Kadına karşı şiddetin önlenmesi sadece cezaları içeren tedbirlerle sağlanamaz. Kadına karşı şiddeti yaratan nedenleri tespit edip bunları gidermedikçe hiç bir yasa çözüm olamaz. Ailenin korunması ve şiddete karşı kadının mücadelesi için çıkarılan yasa 8 Mart 2012 de Meclis te kabul edildi. Hala değişen bir şey yok ancak yine de bu yasa 10 yıl neden gecikti? BORNOVA Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi (BELGEM) İngilizce Destek Kursu'nu tamamlayan 960 öğrenci sertifikalarını Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır'ın elinden aldı. Bornovalı tüm yurttaşları belediyenin açtığı ücretsiz kurslardan yararlanmaya çağıran Başkan Sındır, öğrencileri kırmayarak onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Bornova Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi (BELGEM) İngilizce Kursu'nu tamamlayan 960 öğrenciye sertifikalarını Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır verdi. Çamdibi Kapalı Pazaryeri üstündeki düğün salonunda düzenlenen törende konuşan Başkan Sındır, heyecanını; ''Şu anda dünyanın en mutlu insanıyım. Çünkü geleceğimiz olan çocuklarımız belediyemizin kursunu başarıyla tamamlamış ve ben onlarla birlikteyim. Hepinizi çok seviyorum'' sözleriyle dile getirdi. Ücretsiz kurslarımızdan herkes yararlansın Öğrenme eyleminin hayat boyu devam ettiğine dikkat çeken Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Bornovalı tüm yurttaşlardan belediyelerinin kurslarından yararlanmalarını istedi. Belediye kurslarının tamamının ücretsiz olduğunu hatırlatan Sındır, öğrencilere şöyle seslendi; ''İyi ve topluma yararlı bir insan olmak ve aynı zamanda hayattan zevk almak istiyorsanız derslerinizin yanı sıra sosyal, kültürel ve spor etkinlikleri ile de ilgilenin. Belediyemiz müzik, resim, tiyatro ve her türlü spor dalı ile ilgili kurs açıyor. Bunlardan mutlaka yararlanın'' Çocukların, gençlerin ülkenin geleceği olduğunu ifade eden Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, anne ve babalardan çocuklarını bu tür kurslara katılmaya teşvik etmelerini istedi. Konuşmaların ardından Güz Dönemi İngilizce Kursu'nu tamamlayan 960 öğrenci sertifikalarını Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır'ın elinden aldı. Mutlu günlerinde onları bırakmayan Başkan Sındır, 960 öğrenci ile tek tek hatıra fotoğrafı çektirdi. Keman çalmayı Bornova Belediyesi'nin açtığı müzik kurslarında öğrenen 10 yaşındaki İlayda Akçay ise Başkan Sındır'a mini bir dinleti sundu. 2 yılda 2500 öğrenci Bornova Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi (BELGEM)'in 2 yıldır devan eden İngilizce kursları bahar, güz ve kış olmak üzere üç dönem olarak düzenleniyor. 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerine destek çerçevesinde gerçekleştirilen eğitimlerden yılda ortalama 2500 öğrenci yararlanıyor. Kurslar Çamdibi BEL- GEM, Bornova Merkez BELGEM, Naldöken Kültür Merkezi, Mevlana Bilim ve Toplum Merkezi ve Altındağ Toplum Merkezi olmak üzere 5 merkezde veriliyor. (HABER MERKEZİ) Daha da GÜZEL OLACAK Güzelbahçe Belediyesi, ilçede Avrupa standartlarında kilit parke yol yapmaya devam ediyor. Belediye Başkanı Mustafa İnce, son bir yıl içinde Güzelbahçe'nin çeşitli mahallerine 32 bin metrekare kilit parke taşı döşediklerini söyledi. İnce, Güzelbahçe de oturan vatandaşlarımızın önemli bir bölümü dünyanın çeşitli kentlerini görmüş, Avrupa da yaşamışlar. Bu nedenle Güzelbahçe de bizim hizmetlerimizin tamamen Avrupa standartlarında olması gerekiyor. Yollar, parklar ve diğer hizmet alanlarımız tıpkı Avrupa kentlerindeki gibi olmak zorunda. Belediye olarak bu konuda çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Özellikle cadde ve sokaklarımızın Avrupa daki gibi parke taşlardan olmasına gayret ediyoruz. Bir yıl içerisinde 32 bin metrekare kilit parke taşı 9 bin metre yol bordürü döşendi. Kısa sürede Güzelbahçe de kilit parke taş döşenmemiş, asfaltlanmamış yol kalmayacak diye konuştu. Başkan İnce, yol çalışmaları yaparken, yeşil dokuyu korumaya, geniş yaya kaldırımları ve mümkün olan bölgelere de bisiklet yolları yapmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi. Bu arada Seferihisar Caddesi ile Kahramandere Mahallesi'ne ikinci bir kavşak bağlantısı yapılıyor. Halen Seferihisar Caddesi otoyol çıkışı karşısından tek girişin olduğu Kahramandere Mahallesi'ne Ege Koop Çelikevleri karşısından da yeni bir kavşakla bağlantı yapılıyor. Mithat Ünal Caddesi ile Ata Caddesi'ni Seferihisar Caddesi'ne bağlayacak olan kavşakta kaldırım bordür döşemeye başlandı, önümüzdeki günlerde yolun tamamlanacağı belirtildi.

5 SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI GRİP ÖLDÜRÜYOR Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut direncini düşüren kronik hastalığı o- lan kişilerde (şeker, kalp-akciğer hastalıkları, AIDS vb.) ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilir GRİP virüsü Orthomyxoviridae familyasına mensup örtülü bir RNA virüsüdür. Virüsteki nükleik asit 8 tane negatif anlamlı RNA'dan oluşur. RNA'nın kopyalanmasında hata oranı yüksek olduğu için, virüs genomu sürekli değişim halindedir. Ayrıca, aynı hücreyi birden fazla virüsün enfekte etmesi durumunda viral RNA parçaları birbirleriyle karışıp yeni genetik kombinezonlar oluşturabilirler. Bu nedenlerden dolayı vücudun bir grip türüne karşı kazandığı bağışıklık ertesi yıl ortaya çıkan yeni bir salgına karşı genelde etkisiz olur. Grip, virüs enfeksiyonu olduğu için tedavisi yoktur. Antibiyotikler tedaviye yaramazlar, çünkü antibiyotikler yalnızca bakterilere etki ederler. Yaklaşık bir hafta içinde hastalık kendiliğinden iyileşecektir; ancak doktora gitmek ve 3-5 gün iyice dinlenmek gereklidir. Bol sıvı tüketilmesi de salgıların rahatça dışarı atılmasını sağladığından iyileşmeyi hızlandırır. Virüs, öksürük ve hapşırma ile yayılan damlacıklarla, ayrıca öpüşme ve tokalaşma gibi temaslar y- oluyla da bulaşır. Bu nedenle hasta k- işilere temas etmekten ve onlarla ortak eşya (havlu gibi) kullanmaktan sakınılmalıdır. Hasta olan kişi çevresindekilere hastalığı bulaştırmamak için eşyalarını ayırmalı, çok zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmamalıdır. Neredeyse her virüste ölme olasılığı (Çok düşük olsa da) vardır. Bu yüzden gribi olabildiğince çabuk atlatmaya bakılmalıdır. Binlerce çeşit grip virüsü olduğu için ömür boyu kalıcı bağışıklık kazanılamaz. Aşı olması önerilen kişiler şunlardır: * 65 yaş ve üstündeki kişiler. * Kronik hastalığı olan kişiler: Kronik kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, şeker hastalığı ve benzeri hastaığı olanlar. * Bağışıklık sistemleri zayıflamış olan kişiler: Kanser hastaları, bağışıklık sistemi hastalığı olanlar, organ ve kemik iliği nakli yapılan kişiler. * Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençler. * Hastanelerde çalışan doktor, hemşire, hastabakıcılar; kreş ve huzurevleri çalışanları. * Yüksek risk grubundaki kişilerle yakın temasta olan kişiler * İlk 3 aydan sonraki hamile kadınlar * 6. ayından itibaren bebekler * Çevresindeki insanlar grip ise grip aşısı olunması kesinlikle önerilmektedir. Bunun için, grip aşılarının hastalıktan koruma yüzdesi genellikle düşük olmaktadır diyen Prof. Tabak; solunum yolunu tutan bir virüs olduğu için kronik solunum yolu hastalarının gripten özellikle kaçınması gerektiğini vurguladı. Bu nedenle kış aylarında portakal, mandalina gibi C vitamini içeren, muz, elma gibi P vitamini içeren meyvelerin, havuç, yumurta gibi bol A vitamini içeren gıdaların tüketilmesinin fayda sağlayacağını söyleyen Tabak, ayrıca yeşil yapraklı sebze, kuruyemiş ve aşırıya kaçmadan tüketilecek tahılların kış aylarında E vitamini i- htiyacını karşılamada çok önemli olduğunu aktardı. Güçlü bir antioksidan olan selenyumun ise mutlaka hayvansal etlerden ve yumurtadan alınması gerektiğinin altını çizen Tabak, hiçbir besleyici değeri olmayan fast-food, paketli gıda ve şekerli gazlı içeceklerden ise bu dönemde mümkün olduğunca uzak durulması gerektiğini söyledi.grip ve nezle ayni yollardan kişiden kişiye geçer. Hastaların öksürüp aksırmasından havaya mikroplu su damlacıkları dağılır ve bunlar diğer kişilere solunum yoluyla geçer. Ancak grip, nezleden daha yaygındır. Bazı kişilerde, özellikle 65 yaşın üstünde olanlarda zatürree gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Kalp hastalarında ölüme neden olabilir. Limon her derde deva VÜCUDA güç verir. İştah açıcıdır. Sindirimi kolaylaştırır ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi gelir. İdrar söktürücüdür. Damar sertliğini ve tıkanıklığını önler. Kanı temizler ve kan dolaşımını kolaylaştırır. Soğuk algınlığı, nezle, grip ve öksürük şikâyetlerini azaltır. Mikrop öldürücüdür. Besin zehirlenmelerinde ve böcek ısırıklarında yararlıdır. Rahatlatıcı etkisi ile vücuttaki ağrıları hafifletir, ateşi ve tansiyonu düşürür. Mide bulantısını ve baş dönmesini giderir. Kansızlığa karşı etkilidir. Diş ve dişetlerini kuvvetlendirir ve dişleri beyazlatır. Sivilceleri ve nasırı azaltır. Daha çok limonun suyu salata ve yemeklerde kullanılır. Diş gelişimi anne karnında başlar DİŞ Hekimi Semra Güler Beşer, ağız ve diş sağlığının devamlılığını sağlamak için yaşam boyu etkili ve yeterli bakım gerektiğini söyledi. Hamilelikte ise diş bakımının bir kat daha önem kazandığına işaret e- den Beşer, bebeğin diş gelişiminin anne karnında başladığını kaydetti. Özel Bursa Bahar Hastanesi nden Diş Hekimi Semra Güler Beşer, hamilelik döneminde annenin hem kendi sağlığı hem bebeğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Beşer, diş sağlığı için protein, A vitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler), C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve kalsiyumdan (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) zengin gıdaların yeterince alınması gerektiğini açıkladı. Beşer, şöyle dedi: Bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Kullanılan ilaçlar bebeğin diş sağlığının yanı sıra genel vücut gelişimini de olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bebeğin diş sağlığı konusunda bilgili olmak, çocuğunuzun ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmasında ilk basamaktır. Hamilelik, tüm vücudun fiziksel ve psikolojik yönden pek çok değişikliklere uğradığı bir dönemdir. Ağzımız ise vücudun bu tür değişikliklerine karşı çok hassas olan bir bölgesidir. Anne a- dayı hamilelik süresince ister istemez devamlı bebeğini düşündüğü için kendi kişisel bakımını ihmal edebilir. Mide bulantıları ve kusmalar ağız içinde zararlı etkilere neden olur. Bazı yiyecek ve içeceklere karşı aşırı ilgi veya aşırı tiksinme duyulması sonucu ağız da bundan etkilenir. (HABER MERKEZİ) Sarımsak çayı kilo düşmanı Birçok kişi tarafından gerek kokusu gerekse de tadı sebebiyle sevilmeyen bir bitki olan sarımsak içerdiği besin değerleri nedeniyle insan sağlığı için oldukça önemli ve zayıflamak deyince akla gelen ilk besin VÜCUTTA biriken yağları yakmaya yarayan ve kişiyi forma sokan sarımsak çayı ile incecik bir görünüme kavuşabilirsiniz. Ünlü diyetisyen Ender Saraç ın kendisine müracaat eden ve zayıflamak istediklerini bildiren kişilere sarımsak çayını kullanmalarını öneriyor. Ender Saraç ın hastalarına bizzat uyguladığı sarımsak çayı sayesinde sizde yağlarınızı yakın. Sarımsak çayı içerek yağlarınızı daha hızlı bir şekilde yakabilir ve bu sayede daha kolay bir şekilde zayıflayabileceğinizi Ender Saraç belirtiyor. Sarımsak çayı en çok yağ fazlalığı bulunan kişilerin tercih ettiği bir zayıflama çayı LİFLİ besinlerin ortak özelliklerinin su emmeleri ve şişmeleri olduğunu söyleyen Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Banu Çaycı, sağlıklı bir diyetin parçası olarak lif açısından zengin tam tahılları tüketmenin kalp hastalığı ve kabızlık riskini azaltabildiğini ve kilo kontrolüne yardımcı olabileceğini ifade etti. Prof. Çaycı, Çalışmalar, bağırsak adenomu (polip) gelişiminin yeterli miktarda lifli beslenmeyle yüzde oranında engellendiğini göstermektedir. Lifler, bağırsak hareketlerini hızlandırarak bağırsakta oluşan kanserojen maddelerin hızlı bir şekilde atılımını sağlar. Liflerin kabul edilen bir başka faydası da gıdalarla alınan yağların bağırsaktan emilimini yüzde 30 oranında azaltabileceğidir dedi. Prof. Dr. Banu Çaycı, lifli gıdalara örnek olarak tam tahıllı ekmek, kahverengi pirinç, makarna, yulaf, fasulye, bezelye, mercimek, tahıllar, çekirdekler, meyve ve sebzeleri gösterdi. Liflerin çözünebilen ve çözünmeyenler olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade eden Prof. Çaycı, şu bilgileri verdi: 1. Çözünebilen lifler: Suda çözündüklerinde jelimsi bir maddeye dönerler. Çözünebilen lifler midenin boşalma süresini uzatarak şekerin daha yavaş serbest bırakılıp özümsenmesini sağlar. Aynı zamanda kandaki kolesterol düzeyini olarak öne çıkmaktadır. Çünkü sarımsak çayı içerisinde yağları yakmaya yarayan bir çok etken madde bulunmaktadır. Ünlü Holywood yıldızı Angelina Jolie tarafından zayıflamak amacıyla kullanılması ve 11 kilo vermesini sağlaması ile gündeme gelen ve gittikçe yaygınlaşan sarımsak çayı ile yağ yakımı, Ender Saraç tarafından hastalarına kullanılmaktaymış. Sarımsak çayı ile yağları yakmaya yarayan bu uygulama, kilo verdirmekte ve yağları yakan etkisi ile bir an önce forma girmek isteyenlere ilaç gibi geliyor. HAZIRLANIŞI 2 bardak kaynayan suyun içine 4-5 adet parmak ucu büyüklüğünde taze veya kuru zencefil Lifli besinler kalbi de koruyor düşürürler. En çok bezelye, havuç, fasulye, narenciye ve arpada bulunur. 2. Çözünmeyen lifler: Sindirim sisteminde besinlerin hareketini artırarak kabızlık şikayetini önlerler. Kepekli un, tam buğday, fındık, yeşil fasulye, patates, sebzeler ve karnabahar iyi bir lif kaynağıdır. BAKLAGİLLER LİFTEN YANA ÇOK ZENGİN Her hafta en az üç defa fasulye, nohut ve mercimek gibi baklagillerden tüketilmesini öneren Prof. Dr. Banu Çaycı, baklagillerde, tüm diğer besinlerden daha çok lif bulunduğunu hatırlattı. Ayrıca, elma ya da armut gibi k- abuğu ile yenen meyvelerin, kabuğu soyulmuş meyvelere kıyasla daha çok lif içerdiğinin de altını çizdi. GÜNDE NE KADAR LİF ALINMALI? Ortalama olarak bir insanın günde gram lif tüketmesi gerektiğini belirten Prof. Çaycı, bitkisel lif takviyelerinin de günlük lif alımını destekleyeceğini hatırlatarak, önerilen miktarda alınamaması durumunda takviyelerden de yararlanılmasının önemine dikkat çekti. koyarak yaklaşık 6 dakika kadar kaynatın. Daha sonra karışımın içine 2 adet büyük veya 3 adet küçük sarımsağı rendeleyerek katın. Yarım tatlı kaşığı taze sıkılmış limon suyu da ekleyerek katın. Ilıdıktan sonra 2 küçük kahve kaşığı bal ekleyerek tatlandırın. Yağları yakan sarımsak çayından her sabah ve akşam birer fincan için. Sarımsak çayını çok açken veya çok tokken içmemelisiniz. İdeal kilonuza kavuşana kadar birkaç hafta süreyle ve belirtilen miktarlarda tüketmeye devam edin. Yağları yakan sarımsak çayı bağırsakları çalıştırmasının yanı sıra yağları yakan etkisi ile de zayıflamaya büyük bir katkı sağlamaktadır. Zayıflama çayları arasında hemen adını duyuran bu çay, ünlü yıldız Angelina Jolie nin 11 kilo vermesini sağlamasıyla da bir anda dikkatleri üzerine çekti. Sarımsak çayı ile siz de fazla yağlarınızı yakın. Sarımsak çayı ülkemizde ünlü diyetisyen Ender Saraç tarafından kendi hastalarına uygulanan ve önerilen bir çay olarak da bilinmektedir. Ender Saraç zayıflama çayları arasında en çok sarımsak çayı tavsiyesinde bulunmaktadır. Sarımsak çayı içerek yağlarınızı daha hızlı bir şekilde yakabilir ve bu sayede daha kolay bir şekilde zayıflayabilirsiniz. Düztabanlığın YAŞI YOKTUR DÜZTABANLIK genellikle çocukluktan itibaren var olan bir sorundur. Ancak çocukken ayakları normal olan birinde 30 lu yaşlardan itibaren de gelişebilir. Erişkin tip olarak adlandırılan bu tür düztabanlıkların, ayakların zaman içerisinde deforme olmasıyla ortaya çıktığını belirten Ayak ve Ayak Bileği Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tahir Öğüt, bunun ilerleyici olduğunu ve ilerleme hızının kişiden kişiye, kullanım durumuna ve genetik yapıya bağlı o- larak değiştiğini söyledi. Ayağın iç tarafındaki çukurluğun çökmeye başlamasıyla belirginleşen sorunun belirtilerini Prof. Öğüt, şöyle anlattı: Başparmağın tırnağı daha önce tavana bakarken artık diğer ayağa doğru bakıyordur, topuk yavaş yavaş dışa doğru kaymaya başlar. Deformite arttıkça ayağın orta-iç tarafında bir çıkıntı oluşmaya başlar. Kişi o ayağı üzerinde tek ayak parmak ucuna kalkamaz veya kalkmakta zorlanır. Ağrı ilk başlarda ayağın orta-iç tarafında iken ilerleyen dönemlerde ayağın dış tarafında ağrı olur. Kısaca ağrı ve deformite düztabanlığın başlıca belirtileridir. Prof. Öğüt, düztabanlığın teşhis ve tedavisinde birçok hata yapıldığını, bunun da zaman kaybına yol açtığını söyleyerek, Böyle bir hasta doktora başvurduğunda ne yazık ki çoğu kez tetkik olarak sadece MR istenir. dedi.

6 SAYFA 07 S?YAH MAVİ KIRMIZI SARI İzmir Büyükşehir Belediyesi Bayan Voleybol Takımı nın genç oyuncuları, spor ve eğitimi birarada yürüterek yaşıtlarına örnek oluyor. Takımın 12 kişilik kadrosundaki oyunculardan 10 u, İzmir in çeşitli üniversitelerinde eğitimlerine devam ediyor Üniversiteli Büyükşehir SPORA yönelen çocuklarının eğitim hayatının aksamasından çekinen ailelere en güzel yanıtı İzmir Büyükşehir Belediyesi Bayan Voleybol Takımı nın oyuncuları veriyor. Takımın kadrosundaki oyuncuların tamamı spor ve eğitimi yaşamlarını başarılı bir şekilde sürdürerek gençlere örnek oluyor. Bayanlar Voleybol 3.Ligi A Grubu nda mücadele eden İzmir Büyükşehir Belediyespor un A takım kadrosunda yer alan 12 s- porcudan 10 u üniversite eğitimi alıyor. Takımın en küçüğü Dilara Sirkecioğlu ise Cihat Kora Anadolu Lisesi ne devam ederken, 1994 doğumlu Buse Akın üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Elif Büyükçoban, Gülce Yağmur Kovacığoğlu, Ezgi Tekiner ve Asiye Palabıyık, Ege Üniversitesi nde, Seyhan Yönet 9 Eylül Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu nda eğitimlerine devam ediyor. Zeynep Bodur (Celal Bayar Üniversitesi İşletme), Begüm Kılıçarslan (Ege Üniversitesi İletişim), Gözde Diker (Yaşar Üniversitesi Lojistik), Zeynep Sinem Daşkın (Ege Üniversitesi Hemşirelik) ve Zeynep Pınar Özdinçer (Ege Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı), İzmir Büyükşehir Belediyespor Bayan Voleybol Takımı nın üniversiteli diğer s- porcuları. Drogba 12 Şubat ta Paniğe hiç gerek yok! Galatasaray'ın Drogba transferi hala tüm dünyada yankı bulmaya devam ediyor. Fildişi Sahilli yıldızın eski kulübü Shanghai Shenhua'- dan bugün şaşırtıcı bir açıklama geldi. Ancak transferi yapan Menajer Ceylan Çalışkan'ın yaptığı açıklamalar bu konuda soru işaretlerini kafalardan siliyor DROGBA'nın Shanghai Shenhua'dan ayrılıp Galatasaray'a transfer olması Çin kulübünde tepkiyle karşılandı. Shanghai Shenhua'nın resmi sitesinden yapılan açıklamada transferin şaşkınlıkla karşılandığı ve Drogba'nın FIFA'ya şikayet edileceği belirtildi. Açıklamada Drogba'nın hala Shanghai Shenhua'nın oyuncusu vurgulanarak olayın kanıtlarıyla birlikte FI- FA'ya taşınacağı belirtildi. GALATASARAYLILARI RAHATLA- TAN SÖZLER Ancak şu an için ufukta Galatasaray cephesini endişelendiren bir durum görünmüyor. Çünkü zaten transferin gerçekleşmesinde büyük pay sahibi olan ve olayı tüm detaylarıyla bilen Menajer Ceylan Çalışkan, dün NTV Spor'a yaptığı özel açıklamada önemli bir ayrıntıyı aktarmıştı. DROGBA, SÖZLEŞMEDEKİ FES- İH HAKKINI KULLANDI Menajer Ceylan Çalışkan, NTV S- por canlı yayınında yaptığı açıklamada Drogba'nın sözleşmesindeki "Parası 1 ay ödenmezse sözleşme tek taraflı fesih edilebilir" maddesinden yararlandığını söylemişti. Yıldız oyuncunun 1 ayda fesih hakkı olmasına rağmen 3 ay beklediğini de belirten Çalışkan şunları söylemişti: 11 mart 1978'de dünyaya gelen Didier Drogba, yıldızının parlaması için uzun süre beklemek zorunda kaldı. 18 yaşında, o dönemde Fransa İkinci Ligi nde mücadele etmeye başlayan Drogba, ilk profesyonel sözleşmesini imzaladığında 21 yaşındaydı. A Galatasaray alt yapısına yeni modeller aramak için geldiği Hamburg'da gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aysal, ''Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkması halinde çilek g- elecek demiştim. Sneijder ve Drogba transferleriyle pastamızda bir değil iki çilek oldu'' diye konuştu. Galatasaray Başkanı Aysal transferlerle ilgili, ''Aslında ihtiyacımız olan oyuncuları aldık. Çok iyi oyuncular transfer ettik. Ama Galatasaray da çok büyük bir kulüp, zaten başkası da yakışmazdı'' dedi. ''DROGBA'NIN BİZİ TERCİHİNDE İSTANBUL ETKİLİ OLDU'' Hamburg'un en ünlü otellerinden birinde konuşan Aysal, ''Drogba ile tek temas eden kulüp biz değildik. Daha sonraki süreçte diğer takımlar devre dışı kaldı. Hem Drogba hem de bizim için iyi bir transfer oldu. Drogba'nın bizi tercih etmesinde İstanbul, Türkiye Ligi ve Galatasaray'ın çekiciliği etkili oldu. Tabi kararı Galatasaray için verdi'' diye konuştu. ''DROGBA 12 ŞUBAT'TA GELİYOR'' Drogba'nın Çin'in Shanghai Shenhua takımının maçlarında hala oynadığını belirten Aysal, ''Çin'deki son maçları bitince 12 Şubat gibi aramızda olacak. Şu anda oradaki takımıyla birlikte antrenmanlara ve maçlara çıkıyor. Bu yüzden maç ve antrenman eksiği yok. Takıma derhal girip, tecrübesiyle uyum sürecini çabuk atlatacağını düşünüyorum'' ifadelerini kullandı. ''TRANSFER MALİYETLERİNİ ŞAMPİYONLAR LİGİ KARŞILIYOR'' Drogba ve Sneijder transferlerinin abartıldığı kadar mali külfet getirmediğini söyleyen Aysal, ''Bu iki transfere baktığınız zaman büyük rakamlar görülüyor. Ama transferlerden Sneijder ile imzaladığımız sözleşme 3,5 yıllık, Drogba ile ise 1,5 yıllık sözleşmeler imzaladık. Şampiyonlar Ligi'nde başarıyı yakalarsak zaten almış olduğumuz bedeller bu oyuncuların paralarını çok rahat bir biçimde ödüyor. NBA patentli oyuncu, takımlarında iyi bir uyum olduğunu dile getirerek, ''Takımda yeteri kadar güzel bir uyum var ama daha iyisini yapmalıyız. Daha yapacak çok iş var. Bunun için çok çalışmalıyız. Anadolu Efes'in hedefi her zaman mücadele ettiği kulvarlarda en üst seviyelerdir. Ama tabi bu basketbol, aylar sonrası için bu günlerden konuşmak erken olur. Her şeyden önemlisi sağlıklı kalmak ve mücadele etmektir. Biz de bunun için çok çalışıyor ve mücadele ediyoruz'' diye konuştu. Sasha Vujacic, Anadolu Efes'in İstanbul da Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Drogba ve Sneijder transferlerinin ardından hedef büyüttüklerini söyledi. Her iki oyuncunun da maliyetinin yazıldığı kadar yüksek olmadığını ifade etti. MOURINHO İDDİASINA GÜLÜYORUM'' Jose Mourinho'nun Galatasaray'ın teknik direktörü olacağıyla ilgili medyada çıkan haberleri yalanlayan Aysal, ''Medyada çıkan bu iddialara gülüp geçiyorum. Biz hocamızdan gayet memnunuz. Hocamız son derece başarılı bunu defalarca tekrarladım. Uzun süre hep beraber çalışmayı düşünüyoruz. Fatih Terim'le dışarıdan aramızda bir sorun olduğu gözükebilir ama içeride öyle değil. Biz son derece dostane ilişkiler içindeyiz ve beraber çalışmaktan son derece mutluyuz'' diye konuştu. ''2000'Lİ YILLARDAKİ BAŞARIYI YAKALAYACAĞIZ'' Galatasaray'ın 2000'li yıllarda Avrupa'daki başarılarını tekrar yakalamayı hedeflediklerini söyleyen Galatasaray Başkanı Aysal, ''Galatasaray'ın hedefleri her zaman büyük olmuştur. Zihnen ve fiziken her türlü çalışmalar yapıyoruz. Hem yönetim hem de teknik ekip o- larak paralellik içinde çalışıyoruz. Şu anda başarılı olmamamız için bir sebep yok'' ifadelerini kullandı. geçmişte önemli başarılar kazanmış önemli bir takım olduğunu vurgulayarak, ''İyi oyuncuların Anadolu Efes'i tercih etmesi normal bir şey. Takımımızın, Türkiye ve Avrupa'da başarı kazanması için biz de elimizden geleni tabii ki yapıyoruz. Zaten bizim burada bulunmamızın amacı bu'' ifadelerini kullandı. ''TOP 16 TURUNDA HER MAÇ SAVAŞ ŞEKLİNDE GEÇİYOR'' Yıldız oyuncu, THY Avrupa Ligi'nde mücadele ettikleri Top 16 ''ALMANYA'DA ALTI YAPI MODELİ ARIYORUZ'' Galatasaray'ın alt yapısında yeni bir yapılanma içine girdiklerini vurgulayan Aysal, ''Geçtiğimiz ay İtalya'ya gitmiştim. Orada iki kulüple Galatasaray'ın alt yapı çalışmaları için görüşmelerimiz oldu. Kulübümüzün İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu'ndan bir heyetle Hamburg ve Frankfurt'da bazı Alman takımlarıyla temaslarımız sürecek. Buradan dönerken tahmin ediyorum ki kafamızda tasarladığımız formülü bulup döneceğiz. Tabi bu süreç uzun soluklu bir çalışma olacak'' dedi. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi 2. Turunda eşleştiği Almanya'nın Schalke 04 takımını da değerlendiren Aysal, ''Schalke takımı çok önemli bir rakip. Bizim de onlarla yarışabileceğimiz bir noktada olmamız gerektiği için bu transferleri gerçekleştirdik. Tahmin ediyorum ki başarılı olacağız dedi. (HABER MERKE- Zİ) turunda güçlü takımların olduğunu ve her maçın çok zor geçtiğini i- fade etti. Oynadıkları 5 maçta 4 galibiyet aldıkları (E) Grubu'nun zor olduğunu ifade eden Vujacic, ''Top 16 turunda saygıyı hak etmeyen bir rakip yok. Bütün takımlar çok güçlü ve her maç bir savaş şeklinde geçiyor. Tabi burada en önemli şeylerden biri de evinizde yaptığınız maçları kaybetmemek. Ayrıca taraftarımızın 6. adam o- larak yanımızda olması da çok önemli bir unsur'' şeklinde görüş belirtti. Vujacic: "Daha iyisini YAPMAK zorundayız"

7 SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Zihinsel kapasiteyi artıran mental aritmetik merkezleri, çocuklarının sınavlarda başarısını yükseltmek isteyen velilerin yeni tercihi oldu. Eğitimci Mutlukan, Başarmanın yeni yöntemi mental aritmetik dedi Rekabetten korkan matematik çözsün! ÇEŞİTLİ tekniklerle zihinsel kapasiteyi artıran mental aritmetik merkezleri, çocuklarının sınav başarısını artırmak isteyen velilerin yeni tercihi oldu. Eğitimci ve mental aritmetik merkezi kurucusu Zahide Mutlukan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mental aritmetiğin zihinsel kapasitenin artırılmasını sağlayan bir eğitim tekniği olduğunu belirterek, hesap makinesi, kağıt ve kalem kullanmadan aritmetik işlemlerinin daha hızlı ve doğru yapılmasını sağladığını, aynı zamanda gözlem, konsantrasyon ve CHP ontolojik sorunlar yaşıyor BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, CHP milletvekili Birgül Ayman Güler'in açıklamalarıyla başlayan "ırkçılık" tartışmalarını, ilginç bir benzetmeyle eleştirdi. CHP'nin kendini tanımlamakta zorluk çektiğini ve ontolojik sorunlar yaşadığını söyleyen Erdoğan, Mevlana'nın Mesnevi adlı eserinde anlattığı fil hikayesine göndermede bulundu. Erdoğan, "Karanlık bir odada file dokunan insanlara fili anlatmaları isteniyor. Biri hortuma dokunmuş, 'fil hortum gibidir'. Biri kulağına dokunmuş, 'fil kulak gibidir', biri kuyruğuna dokunmuş, 'fil yılan gibidir'. Herkesin farklı fil tarifi var. CHP'de fil tarifi gibi herkesin kafasına göre tanımladığı ciddi zihin tutulması yaşayan parti haline geldi." dedi. Erdoğan, AKP Grup Toplantısı'nda konuşmasında CHP'nin yaşadığı tartışmalarla ilgili "demokrasimiz bağlamında CH- P'nin değişmeyen genetik kodları bağlamında değerlendirmeler yapmak istediğini" aktararak, CHP'yi eleştirdi. Daha önce CHP'nin "artık ne olduğu, hangi ideoloji ve ilkeler ve hangi sınırlar içerisinde karar vermesi gerektiği yönünde çağrıda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "CHP faşist bir parti midir, milliyetçi midir, ulusalcı mıdır, sosyalist midir, sosyal demokrat mıdır, solda mıdır, sağda mıdır, liberal midir, ilkeleri sınırları belli olmayan bir koalisyon mudur? Milletimizin bunu bilmeye hakkı var dedi. CHP'nin kendini tanımlamakta zorluk çektiğini söyleyen Erdoğan, "Sosyalist Entarnasyonel'e katılıyor, ama bunlar Esed rejimini gayri meşru görürken CHP, Esed'le sarmaş dolaş Baas Partisi ile tam bir uyum içinde hareket edebiliyor. AK Parti den dev toplantı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ar-Ge Başkanı Süleyman Soylu başkanlığında, AK Parti Ar-Ge Başkanları Toplantısı yapıldı. Genel merkezdeki toplantıya Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ankara Milletvekili ve Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan da katıldı. Toplantıda Ar-Ge başkanları, hükümetin yaptığı ar-ge ye dönük icraatlar hakkında brifing aldı. İzmir den ana kademe Ar-Ge Başkanı Bekir Pakdemirli, Kadın Kolları Ar-Ge Başkanı Sevgi Beğcan ve Gençlik Kolları Ar-Ge Başkanı İsmail Çiftçioğlu'- nun katıldığı program, ar-ge den sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu nun konuşmasıyla sona erdi. Programla ilgili bir değerlendirme yapan AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Bekir Pakdemirli, gün boyu süren eğitimin yararlı geçtiğini belirtti. (CİHAN) hafızayı da geliştirdiğini söyledi. Mutlukan, çeşitli tekniklerle beynin sağ ve sol lobunun birlikte ve dengeli kullanılacak şekilde geliştirildiğini, böylece çocukların daha etkili ve verimli düşünmelerinin sağlandığını ifade etti. Merkezlerde önce dokunma ve sayısal değerler arasında ilişki kurma çalışmaları yaptıklarını aktaran Mutlukan,''Daha sonra beynin sağ yarım küresinin geliştirilmesine uygun olan abaküsü, matematiksel problem çözümleri için işin içine katılıyor. Bu çalışma, sayısal ve matematiksel olan beynin sol yarım küresi ile, resimlerle ve hayal gücüyle çalışan beynin sağ yarım küresi arasında güçlü bağlantılar kurulmasının başlangıcını oluşturuyor. Sonraki aşamada, beyinde yüksek konsantrasyon ve odaklanma eğitimine ağırlık veriliyor. Programın sonunda matematiksel problem çözme metotları ile bilgilerin hızlı, kolay ve kalıcı bir şekilde öğrenilmesi destekleniyor dedi. Mutlukan, birçok çocuğun akademik başarı için dershaneye, kurslara gönderildiğini işaret ederek, ''Ancak eğer çocuğun zihinsel kapasitesini artırmamışsanız, öğrenmenin önündeki engelleri kaldırmamışsanız para ve zamanınızı boşa harcamış olursunuz'' dedi. Bu nedenle çocuğunu ''zorlu geleceğe'' donanımlı hazırlamak isteyen anne ve babaların, mental aritmetik merkezilerine ilgi gösterdiğini vurgulayan Mutlukan, ''Veliler mental aritmetiği yeni yeni keşfediyor. İlgilerinin sebebi de ağırlıklı olarak sınavlar. Günümüzde herşey sınava dayalı. okuldaki sınavlar, merkezi sınavlar... Aileler, bu merkezlerde sorun çözme, zaman kullanımı gibi becerilerin geliştiğini fark etti, ilginin artma sebebi de budur'' diye konuştu. Mental aritmetik merkezinde eğitim alan 7 yaşındaki Ege Arda Kaya'nın annesi Meryem Kaya, 5.5 yaşından beri oğlunun merkeze devam ettiğini belirterek, ''Günümüzde herşey sınav. Hayatın her döneminde sınav var. Bu nedenle çocuğumuzun artılarının olması gerekiyor. Böyle bir arayışa girince bu merkezle tanıştık'' diye konuştu. Kaya, oğlunun okula başladığında paylaşım ve okula gitmeyle ilgili sıkıntıları olduğunu, bu sıkıntıların merkezdeki eğitimin başlamasının ardından çözüldüğünü ifade ederek, çocuğunun algılamasının kolaylaştığını belirtti. Velilerden Hüdai Eren de, 7 ve 12 yaşındaki çocuklarının merkezde eğitim aldığını kaydederek, 12 yaşındaki oğlundaki odaklanma sorunun merkezdeki çalışmalar sayesinde giderildiğini, tüm derslerinde de iyileşme olduğunu aktardı. Eğitimin sadece matematik konusunda faydası olacağını düşündüklerini, ancak her alanda olumlu yansımasını gözlemlediklerini belirten Eren, ''Sosyal olarak da faydası oldu, sosyalleştiler'' dedi. Eren, merkezin çocuğunun sınavları için de çok faydalı olacağına i- nandığını kaydederek, sınav başarısını artırmasını beklediklerini sözlerine ekledi. (AA) Terör örgütü ifadesi içimizi çok yakıyor! Başbakan Erdoğan'ın tutuklu askerlerin durumuna ilişkin yaptığı açıklamayı desteklediğini belirten Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Özkök, Çoğu komutan suçsuz yere yatıyor diye konuştu ESKİ Genelkurmay Başkanı E- mekli Orgeneral Hilmi Özkök, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklu askerlerin durumuna ilişkin yaptığı açıklamayı desteklediğini belirterek yasama, yürütme ve yargının bir araya gelerek bu üzüntüyü ortadan kaldırması gerektiğini söyledi. Özkök, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklu askerlerin durumuyla ilgili, ''Böyle bir şeyin delili kesinse ver hükmünü işi bitir. Ancak elinde s- enin kesin hükümler yok da yüzlerce subayı, astsubayı örgüt elemanı o- larak veya örgüt kuran olarak, hele hele Genelkurmay Başkanı'nı kalkıp da bu şekilde değerlendirirsen burası gerçekten Silahlı Kuvvetler'in kendi içindeki bütün moral değerlerini altüst eder'' şeklindeki değerlendirmesine ilişkin sorularını yanıtladı. Özkök, ''Esasen tüm TSK değil tüm ulus, bu sıkıntıları seslendirme arzusuyla doludur. Sayın Başbakanımızın söylediklerini tüm kalbimle destekliyorum. Bu aynı zamanda tüm Türk ulusunun isteklerini ifade eden bir anlatım tarzıdır. TSK, silahlı bir örgüttür ama TSK'yı terörizmle ilişkilendirdiğiniz zaman işler o kadar değişiyor ve konu o kadar acıklı ve yakıcı bir hale geliyor ki bundan sadece sıkıntı, üzüntü değil şimdi ifade edemeyeceğim çok daha acı şeyler hissediyoruz. TSK'yı terörizmle ilişkilendirmek çok yakıcı olmuştur. Bu nereden kaynaklanmaktadır bilemiyorum. Kanundan mı kaynaklanıyor yoksa bir ifade yanlışlığı mıdır- Bu tabi hepimizi çok çok üzmüştür. Hele hele TSK'nın en yüksek makamını işgal eden bir arkadaşımıza, Genelkurmay Başkanımıza bu gibi bir suçlamada bulunurken çok düşünmek gerekirdi dedi. Durumun en kısa sürede düzeltilmesi gerektiğini, bunu tek bir erkten beklemenin mümkün olmadığını savunan Özkök, ''yasama, yürütme ve yargının bir araya gelerek hızla, koordineli bir çalışma yapması gerektiğini, bu büyük üzüntünün ancak bu yolla ortadan kaldırılabileceğini'' kaydetti. Yargılamaların, uzun tutukluluk süreleriyle bir araya geldiğinde çok büyük acılar yarattığını ifade eden Özkök, ''Özellikle genç subay ve astsubayların, iddia edildiği gibi hiç bu işe karışmamış olanların bile uzun sürelerle tutuklu olarak kalması onlara birçok hakkını kaybettirmiştir. Kimisi kurmaylık hakkını kaybetmiş, kimisi terfi hakkını kaybetmiş, kimisi ileride kendisine büyük imkanlar sağlayacak olan beklentilerini kaybetmiştir. Sevinçlerini kaybetmişlerdir. İş bununla kalsa mesele değil, bütün ailesi ve bütün ulus bunlardan büyük üzüntü duymaktadır. Ben yürekten inanıyorum ki daha önce de defalarca ifade ettiğim gibi büyük birçoğunun hiçbir günahı, suçu yoktur. Dava konusu olan büyük yanlışların yapıldığına şahsen inanmıyorum. Bunu defalarca da söyledim ama tabi yargıya hürmet ediyoruz, yargının elinde neler vardır bunları bilmemiz mümkün değil. A- ma dediğim gibi çok büyük acıların giderilmesi için zaman geçmektedir. Bir an evvel bunlar sona erdirilmeli ve adalet yerini bulmalı ve kaybedilen hakların telafisi için de her türlü çalışma yapılmalıdır dedi. (AA)