Seçimler Davutoğlu için önemli bir sınav olacak... AK Parti 2015 e sıkı hazırlanıyor

Transkript

1 AK Saray da ilk resepsiyon öğretmenler onuruna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayındaki ilk resepsiyonu, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen 204 öğretmen onuruna verecek. ABD Başkan Yardımcısı Biden, Erdoğan la görüşecek ÖZÜR KRİZİ gündemde yok 12 DE Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı, ilk resepsiyonda, öğretmenleri ağırlayacak. Resepsiyonda, Mardin Diller ve Dinler Korosu üyesi olan ve tamamı öğretmenlerden oluşan koro tarafından halk türküleri, şarkılar ve ilahilerden oluşan konser verilmesi öngörülüyor. 22 Kasım 2014 Cumartesi Fiyatı 25 Kr ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bugün yapacağı görüşmede Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı işbirliği, Türkiye'nin hemen sınırı ötesinde yaşanan insani kriz, IŞİD'e yabancı savaşçıların katılımının önüne geçilmesi, Kıbrıs'ta uzlaşının sağlanmasının desteklenmesi ve diğer bölgesel konuları konuşacak. Amerikalı üst düzey yetkililer, Biden'ın Erdoğan'dan özür dileyip dilemediğiyle ilgili olarak da "Biden ve Erdoğan'ın arasının düzeltilmesi gibi bir ihtiyaç yok. Zaten çok yakın ilişkileri var, zaten düzenli telefon görüşmeleri yaparak iletişim halindeler" dedi. Biden, Harvard Üniversitesinde geçen ay sarf ettiği sözlerin, Türkiye'de büyük tepki çekmesi üzerine Biden, Erdoğan'ı aramış, Beyaz Saray'dan gönderilen açıklamada da "Biden'ın, Türkiye veya bölgedeki diğer müttefik ve partnerlerin kasten Suriye'de IŞİD veya diğer şiddet yanlısı aşırıcıların büyümesine destek verdiği veya imkan sağladığına yönelik oluşan herhangi bir imadan dolayı özür diledi" ifadesi kullanırken, geçtiğimiz haftalarda CNN'e mülakat veren Biden, "Hayır, ben özür dilemedim" demişti. Amerikalı üst düzey bir yetkili, konuyla ilgili soru üzerine, Biden ile Erdoğan'ın uzlaşmasını gerektirecek bir durum olmadığını belirterek, "Biden ile Erdoğan arasındaki iyi bir ilişki var. Kendilerinin çok yakın ilişkileri var, profesyonel ilişkileri var, düzenli olarak telefon görüşmesi yapıp istişarelerde bulunuyorlar. BM Genel Kurulu'nda görüşmüşlerdi" HABERİ 12. SAYFADA Seçimler Davutoğlu için önemli bir sınav olacak... AK Parti 2015 e sıkı hazırlanıyor Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 8. Sayfada Fehmi Koru Esas sorun Amerika, ama gel de bunu Biden'e anlat 8. Sayfada M.Nuri Parmaksız Bencileyin Sözler 8. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 9. Sayfada www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz Recep Tayyip Erdoğan ın Cumhurbaşkanı seçilip AK Parti liderliğinin Ahmet Davutoğlu na geçmesinin ardından teşkilat 2015 te yapılacak milletvekili seçimleri için şimdiden yoğun bir çalışmanın içine girdi. ABD Ticaret Odası, yurt dışındaki ikinci ofisini Türkiye'de açtı HİSARCIKLIOĞLU: ABD pazarına bir türlü giremedik ABD Ticaret Odası'nın Brüksel'in ardından yurt dışındaki ikinci bölgesel ofisi, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla İstanbul'da törenle açıldı. Törende konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve ABD liderlerinin tanımladığı model ortaklığın iktisadi boyutunu kuvvetlendirmek istediklerini söyledi. ABD PAZARINA GİREMEDİK Türkiye'deki iktisadi ve siyasi istikrar ortamından daha çok ABD firmasının istifade etmesini beklediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Ülkemizin ABD pazarından aldığı pay maalesef binde 3'tür ve ABD'nin ithalatında 41. sıradayız. Bu tablo bugüne mahsus değildir, yıllardır böyle süregelmiştir. Türk tüccarı ve sanayicisi olarak bir türlü ABD pazarına erişemiyoruz" bilgisini verdi. "ABD artık 10 bin kilometre ötede değil, İstanbul'un merkezinde olacak" diyen Hisarcıklıoğlu, ABD'den gelen doğrudan yatırımların da son derece düşük kaldığını vurguladı. HABERİ 7. SAYFADA ü dan takip edebilirsiniz Kongre sürecinin devam ettiği AK Parti de, Davutoğlu nun 2015 seçimlerinde Erdoğan ın başarılarını aratmayacak bir sonuç alınması için teşkilatta olağanüstü çalışmalar yapılıyor. DAVUTOĞLU İÇİN MİLAD OLACAK Başbakan Davutoğlu için 2015 seçimleri adeta milat niteliği taşıyan bir sınav olarak görülüyor. İLK İL KONGRESİ ERZURUM DA İl kongrelerinin ilkinin Erzurum da gerçekleştirileceğini belirten Soylu, Erzurum bizim milli mücadelemizin, kurtuluşumuzun en önemli noktalarından bir tanesidir. Yani kararın, kaderin ve ülkenin geleceğini bir şekilde milletimiz tarafından teslim edildiği noktalardan bir tanesidir Erzurum. O açıdan Erzurum kongresi de hem partimiz açısından hem ülkemiz açısından hem de gelecek beklentilerimiz açısından bizim için önemli bir yerdir. İlk kongre yeri olarak Erzurum un belirlenmesi direkt Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla oldu. Ertesi gün de yine önemli sembol vilayetlerimizden bir tanesinde Balıkesir de, yani Zağanos ta, dergahın kurulduğu Balıkesir de olunacak dedi. HABERİ 12. SAYFADA Kudüs te gerginlik TIRMANIYOR İsrail askerlerinin 1967'den beri ilk kez Mescid-i Aksa'nın mihrabının bulunduğu bölüme girmesinin ardından Kudüs'te tansiyon her geçen gün yükselirken, geçen Salı günü Batı Kudüs'te bir sinagoga düzenlenen saldırıda 4 İsraillinin hayatını kaybetmesi şehirdeki gerilimi iyice arttırdı. ÜÇÜNCÜ İNTİFADA MI? Kudüs'te İsrail askerlerinin 30 Ekim'de Mescid-i Aksa'yı kapatmasıyla Filistinlilerle İsrail askerleri arasında intifadayı andıran ve batı basınında "üçüncü intifada mı başlıyor?" başlıklı makalelerin yayımlanmasına yol açan çatışmaların başlamasından sonra, İsrail hükümeti güvenlik tedbirlerini en üst düzeye çıkardı. HABERİ 12. SAYFADA Gazetemizi Gazetemizi /yedigun.gazetesi Dünyada petrol fiyatlarının düşmesi Türkiye ye 9 ayda 1.5 milyar dolar kazanç sağladı Dünyada petrolün varil fiyatı son bir yılda 34 dolar gerilerken, söz konusu düşüş, Türkiye'deki cari açıktan rekabet gücüne, girdi maliyetlerinden enflasyona kadar birçok konuda olumlu sinyaller veriyor. Türkiye ekonomisinin en yumuşak karınlarından biri olarak gösterilen cari açık, petrol fiyatlarından gelen iyi haberlerle giderek daralıyor. Ham petrol ithalatının azalması ve petrol fiyatlarının gerilemesiyle Türkiye'nin bu alandaki ihtiyacını karşılamak için yaptığı ödeme, yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 1,5 milyar dolar düştü. HABERİ 7 DE Petrol fiyatlarındaki düşüş Rusya ve İran ı cezalandırmak için mi? Uluslararası finans piyasalarında emtia gurusu bilinen ABD'li yatırımcı Jim Rogers, petrol fiyatlarının enerji gelirlerine ihtiyaç duyan Rusya ve İran'ı cezalandırmak için kasıtlı olarak düşürüldüğünü ileri sürdü. Rogers, brent petrolün haziran ayında gördüğü 115,67 dolar seviyesinden yaklaşık 40 dolar değer kaybederek dolara kadar gerilemesinin rastlantı olmadığını, ABD ve Suudi Arabistan'ın, Rusya ve İran üzerinde baskı oluşturmak için fiyatları aşağıya çektiğini öne sürdü. HABERİ 7 DE Gerçeği de böyle olsa! Antalya Havalimanında düşme sonucu yangın çıkan uçağa müdahale tatbikatı gerçekleştirildi. Telsizden anons geçmesiyle yaklaşık 1,5 dakikada havalimanı içinde bulunan itfaiye ekipleri, olay yerine ulaştı. Bölgede güvenlik önlemi alan görevliler yangına, sağlık görevlileri de uçaktaki yolculara müdahale etti. Yaralılar ambulansla hastanelere, olayda hayatını kaybeden yolcuların cenazeleri ise adli tıp morguna kaldırıldı. HABERİ 12 DE

2 2 SINEMA TV / MAGAZIN 22 Kasım 2014 Cumartesi Mısırlı Carmen El Hadidi Türkiye'de sahne alacak Ankara Devlet Opera ve Balesinin (ADOB) gişe rekorları kıran Carmen operasında başrolü Mısırlı sanatçı Gala El Hadidi oynayacak. ANKARA - Almanya'da yaşayan, Mısır asıllı ve büyükannesi Türk olan El Hadidi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye daha önce 15 yaşında Almanlar'ın düzenlediği bir yarışma için geldiğini ve aslında burada keşfedildiğini söyledi. Mısır'da doğduğunu ancak son bir kaç yıldır Almanya'da yaşadığını anlatan El Hadidi, Kahire Opera Company'e 18 yaşında katıldığını, daha sonra Almanya'ya gittiğini dile getirdi. Stuttgart'ta Uluslararası Bach Akademisi'ni burslu kazanmadan evvel felsefe, ingilizce ve karşılaştırmalı edebiyat alanlarında eğitim aldığını belirten El Hadidi, Mısırlı bir sanatçı olarak Türkiye'de olmanını kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi. El Hadidi, Türkler'in çağdaş sanatlarda dünyada artık daha çok tanındığını ve önemli başarılara imza attığını vurgulayarak, "Türkiye sanatta her zaman önemli bir ülke. Türkler daha çok tutkularıyla söylüyor. Bu da sanat için çok önemli" dedi. Türk sanatçıların dünyada geniş kitlelerce bilindiğini ve kendisinin de Türklerle yurtdışında aynı sahneleri paylaştığına değinen El Hadidi, Mısır'da yaşanan siyasi olaylarla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. El Hadidi, Almanya'da yaşadığını ancak zaman zaman Mısır'a gittiğini belirterek, "Devrim sırasında tabii ki zorluklar yaşadık. Ülke sadece sanatta değil diğer bütün alanlarda dondu. Opera bu sürede çalışmaya devam etti fakat yine de durgunluk hissedildi. İnsanlar orada 'açız' diyor, zor şartlarda yaşıyor. Ülke olarak bu açıdan bakıldığında her şeyin düzelmesi için biraz zamana ihtiyacımız var" diye konuştu. Yönetmen Memduh Ün, Bodrum'da hastaneye kaldırıldı Bodrum'da yaşamını sürdüren yönetmen Memduh Ün, rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırıldı. MUĞLA - Birlikte yaşadığı sinema sanatçısı Fatma Girik tarafından Bodrum'daki özel bir hastaneye getirilen yönetmene, idrar yollarında enfeksiyon teşhisi konuldu. Bir süredir hastanede müşahede altında tutulan Memduh Ün'ü, arkadaşı Girik de yalnız bırakmadı. Ün'ün sağlık durumu hakkında gazetecilere bilgi veren Fatma Girik, tedavisine devam edildiğini söyledi. Ün'ün yaklaşık bir haftadır hastanede yattığını ifade eden Girik, "Memduh bey gayet sağlıklı. 95 yaşında bir adam, gayet normal. Her yıl arada bir 10 gün bir ay kadar hastanede yatarız" dedi. Girik, Ün'de idrar yollarında enfeksiyon tespit edildiğini, yapılan tedaviyle durumunun iyiye gittiğini kaydetti. Andre Rieu İstanbul'da konser verecek İSTANBUL - Hollandalı kemancı, besteci, orkestra şefi ve Johann Strauss Orkestrası'nın kurucusu Andre Rieu, Kasım'da İstanbul'da iki konser verecek. Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, dünya müzik otoritelerince yüzyılın en önemli müzisyenlerinden biri kabul edilen ünlü sanatçı Rieu, 27 Kasım'da Sinan Erdem Spor Salonu'nda, 29 Kasım'da Ülker Sports Arena'da sevenleriyle buluşacak. İkinci kez Türkiye'ye gelecek sanatçı, 70. yılını kutlayan Yapı Kredi ana sponsorluğunda, "Good Music In Town" konserleri kapsamında sahne alacak. Andre Rieu'ya konserlerinde, Johann Strauss Orkestrası eşlik edecek. Sahne ve gösterilerin hazırlığı için 180 kişilik profesyonel bir kadronun çalışacağı konserde kullanılacak özel ekipman, 12 tır ile Türkiye'ye geliyor. "Statlarda konser veren tek klasik müzik sanatçısı" olma özelliği taşıyan Rieu, bugüne kadar dünya müzik listelerinde 30 kez liste birinciliği, 355 Platin Albüm Ödülü, 35 milyon DVD satışı, 2012 dünyanın en çok satan erkek sanatçısı, Yılın Tur Sanatçısı Top 10 gibi başarıları elinde tutuyor. Rieu, Pollstar listelerinde de 2012 yılının en çok kazanan müzisyenler listesinde 12. sırada yer aldı. Vizyona yeni girecek filmler "Kanunun Ötesinde" Liam Neeson, Matt Scudder, Danny Ortiz ile Bar Owner'ın oynadığı "Kanunun Ötesinde" filminin yönetmenliğini Scott Frank yaptı. Konusu Lawrence Block''un en çok satanlar listesindeki roman serisinden uyarlanan "Kanunun Ötesinde" filminin başrolündeki Liam Neeson, yasa dışı yollardan, lisanssız şekilde özel dedektiflik yapan eski polis memurunu canlandırıyor. "Dönüş" Avustralyalı yazar Tim Winton'un aynı adlı antolojik kitabından uyarlanan, her öykünün farklı bir yönetmen tarafından çekildiği "Dönüş", haftanın merakla beklenen yapımlarından Mia Wasikowska, Warwick Thornton, Stephen Page, Robert Connolly, Tony Ayres, Claire McCarthy, Stephen Page, Simon Stone ile David Wenham'nin yönettiği filmin oyuncu kadrosunda; Cate Blanchett, Hugo Weaving, Miranda Otto, Rose Byrne, Richard Roxburgh, Matt Nable, Mirrah Foulkes, Callan Mulvey, Harrison Gilbertson ile Dan Wyllie yer alıyor. "Salak ile Avanak Geri Dönüyor" Bobby Farrelly ile Peter Farrelly'nin yönettiği ve Jim Carrey, Jeff Daniels, Laurie Holden ile Rob Riggle'ın oynadığı "Salak ile Avanak Geri Dönüyor", haftanın yabancı komedi filmi. Jim Carrey ve Jeff Daniels, yeni filmlerinde artık imzaları haline gelen Lloyd Christmas ve Harry Dunne rollerini tekrarladı. İlk filmin yönetmeni olan Farrelly kardeşler; bu filmde, Lloyd ve Harry'yi, Harry'nin tanımadığı çocuğunu bulmak üzere bir yolculuğa çıkarıyor. 09:50 Muharrem Klip 09:55 Yabancı Sinema "Macera Adası" 11:30 Muharrem Klip 11:35 1'de Bugün 11:50 6 Mantı 13:00 On Muharrem 13:15 Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:45 PTT 1. Lig Futbol Karşılaşması "Antalyaspor A.Ş. - Bucaspor" 14:45 Devre Arası 15:00 PTT 1. Lig Futbol Karşılaşması "Antalyaspor A.Ş. - Bucaspor" 16:00 Gezelim Görelim 16:35 Muharrem Klip 16:40 On Muharrem 16:55 Şimdi Onlar Düşünsün 18:45 1'de Bugün 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Hayat Ağacı 09:10 Adanalı 11:40 Yahşi Cazibe 14:00 Alemin Kıralı 16:10 Yerli Dizi 18:45 Hafta Sonu atv Ana Haber 20:00 Kertenkele 22:30 Kim Milyoner Olmak İster? 23:45 Yerli Dizi 01:45Bitmeyen Şarkı 03:10 Aşk ve Ceza 04:40 Beyaz Gelincik 07:00 DÜNYAYI GEZİYORUM 08:30 GAGGUK 09:30 2.SAYFA 11:00 HAFTASONU 12:00 BURADA NE YENİR? 13:10 SON TREND 14:15 GAGGUK 15:00 GÜRKAN ŞEF İLE MANGAL ZAMANI 15:50 5 ÇAYI 16:45 DOLU DOLU ANADOLU 18:15 EMRE BUGA İLE ANA 20:00 YABANCI SİNEMA TİTANİK 2 22:15 YABANCI SİNEMA KAR CANAVARI 00:00 KICKBOKS GECESİ 02:10 SUÇ KRALLARI 02:40 YABANCI SİNEMA KAR CANAVARI-TEKRAR 04:15 YABANCI SİNEMA 06:00 Dila Hanım 07:30 Akasya Durağı 09:30 Yerli Dizi 12:00 Yerli Dizi 14:00 Yerli Dizi 16:30 Yerli Sinema 18:30 Star Haber 19:15 Star Life 20:00 Açlık Oyunları 2 22:00 Sil Baştan 00:30 Yerli Dizi 03:00 Yerli Sinema 04:30 Yerli Sinema 01:00 Bay Tahmin 02:30 Aileler Yarışıyor (Tekrar) 03:30 Aramızda Kalmasın 04:45 Ver Fırına (Tekrar) 06:00 Oynat Bakalım (Tekrar) 07:00 Batman (Tekrar) 07:15 Casper (Tekrar) 07:30 Disney Kuşağı 08:45 Oynat Bakalım (Tekrar) 09:30 Ver Fırına (Kolaj) 11:00 Belgesel 12:00 Ardanın Mutfağı 13:00 Kaçak Gelinler (Tekrar) 15:30 Aileler Yarışıyor (Tekrar) 17:00 Chelsea - QPR 19:00 Akademi (Tekrar) 19:15 Kel Alaka (Tekrar) 20:45 Yetenek Sizsiniz 06:00 Kanal D Çocuk Kulübü 07:15 Akasya Durağı 09:30 Magazin D 12:15 Çok Güzel Hareketler Bunlar 13:15 Urfalıyam Ezelden 16:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Güllerin Savaşı 23:00 Arkadaşım Hoşgeldin 01:00 Tehlikeli Misafir 02:30 Çok Güzel Hareketler 04:00 Ölümün El Yazısı 04:00 ÖLÜMÜN EL YAZISI Bir iş adamları derneği olan YAKAD amacından sapmıştır. Çıkarları yüzünden yönetim kurulu üyesi ünlü iş adamı Recep Solmaz ın öldürülmesine karar verilmiş bunun için de bir kiralık katil tutulmuştur. Çifti takip eden kiralık katil, iş adamının karısı Nazan (H. Avcı) ile bir uçak yolculuğunda göz göze gelince kendini ele verir. Nazan, katili daha önceden tanımaktadır. Nazan öldürüleceğini anlar. Paniğe kapılan Nazan uçakta bir not yazar ve bunu gazeteci Erol Doğan ın (M. Damian) cebine gizlice atar. Erol, yarı Amerikalı yarı Türk bir gazetecidir. Orjinal İsmi:Titanic 2 Yönetmen:Shane Van Dyke Oyuncular:Shane Van Dyke, Marie Westbrook, Bruce Davison Yapım Yılı:2010 Tür:Aksiyon/Macera İlk Titanik in denize açılmasının 100. yılında, modern ve lüks Titanik 2 adında bir gemi daha yolculuğuna başlamak üzeredir. Her şey güvenli görünmektedir. Ancak kimsenin hesaba katamayacağı bir felaket olur ve Tsunami buzulları harekete geçirir. İlk Titanik in kaderini tekrar yaşamamak için herkes seferber olur. 20:00 TİTANİK 2 20:30 AÇLIK OYUNLARI Katniss ve yoldaşı Peeta 74. Açlık Oyunları'nı kazandıktan sonra sorunsuz bir şekilde evlerine dönmeyi başarırlar. Ancak bu galibiyet her şeyden önce zafer turu yapmalarını gerektirmektedir. Her bölgeyi ayrı ayrı ziyaret ettikleri bu yolculuk sırasında Katniss, büyük bir ayaklanmanın ilk işaretlerine şahit olur. Başkaldırmanın ilk ipuçlarını gören Başkan Snow ise direnişi engelleyecek çareler aramaya başlar. Yeni Açlık Oyunları ile ilgili beklenmedik 'sürprizler' tasarlayan Snow 75. yılını kutlayacak Açlık Oyunları'nda, 25 yılda bir düzenlenen Çeyrek Asır Oyunları'nın (Quarter Quell) üçüncüsünün yapılacağını duyuracaktır

3 yurt haberleri 22 Kasım 2014 Cumartesi 3 Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) yürütülecek projelerde mahalle konseptine öncelik verilecek. "Mahalle kültürünü" yaşatacak Faciada ölen madencinin ismi yeni doğan oğluna verildi İZMİR - Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki Ahmet Şen'in ismi, kazadan 5 ay sonra dünyaya gelen oğluna verildi. Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs'ta meydana gelen maden faciasına 14 "kurban veren" İzmir'in Kınık ilçesine bağlı Köseler Köyü'nde ailesiyle yaşayan şehit madenci Ahmet Şen'in eşinin evinde hüzün ve mutluluk bir arada yaşanıyor. Eşiyle 5 yıl önce "dünya evi"ne giren Selda Şen'in evinin duvarlarını kocasıyla en mutlu günlerinde çektirdikleri resimler süslerken evin içi ise minik Ahmet'in sesleriyle neşe buluyor. Anne Selda Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3,5 yaşındaki kızı Rukiye'nin ardından oğluna hamile kaldığını, 12 Mayıs'ta eşinin işten yorgun geldikten sonra aynanın karşısına geçtiğini, sanki bir gün sonra yaşanacakları hissetmiş gibi çocuğuna kendi ismi olan "Ahmet" adını koyacağını söylediğini anlattı. "Eşim, oğluma başka isim düşünüyordu. Olaydan bir gün önce 'Oğluma kendi adımı koyacağım' dedi. Ancak ismi kendisinin koyması kısmet olmadı" diyen Şen, 1 ay önce 3 kilo 200 gram doğan ve şu anda 4 kilo 500 grama ulaşan oğluna eşinin ismini verdiklerini ifade etti. Kızı Rukiye'nin kardeşini biraz kıskandığını ama çok sevdiğini, onu salladığını dile getiren Şen, "Oğlum, eşimin yerini tuttu. Bir yandan çok mutluyum diğer yanım çok üzüntülü. Babası yaşıyor olsaydı kendi adını koyacaktı. Oğlumu kesinlikle madene göndermeyeceğim. Babası okumasını isterdi. Oğlumu da kızımı da okutacağım" diye konuştu. Minik Ahmet'in anneannesi Cemile Çakır da gözyaşlarına engel olamayarak mutlulukla hüznü yaşadıklarını söyledi. Şehit madencinin eşi Selda Şen'i ziyaret ederek minik Ahmet'i kucağına alıp seven, beşiğinde sallayan İzmir Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz ise Soma'daki maden faciasının tüm Türkiye'yi derinden üzdüğünü, Köseler Köyü'nü ziyarete geldiğinde 4 aylık hamile olan Selda'yı ve oğlunu ziyaret etmek istediğini anlattı. Annenin, oğlunun ve kızının sağlıklı olmasının kendisini mutlu ettiğini ifade eden Türkyılmaz, şöyle konuştu: "Bir Ahmet vefat etti ama bir Ahmet dünyaya geldi. İnanıyorum ki Ahmet bu evin sevinci, mutluluğu, temeli, direği olacak. Annesine, ablasına güç verecek ve güzellikler getirecek. Huzurlu ve sağlıklı bir bebek. Aşılarını aile hekimimiz aracılığıyla takip edeceğiz. Devletimiz olayın ardından büyük destekler verdi. Sağlık Bakanımızın bize ne gerekiyorsa yapılması talimatını verdi ve bizler de bunu yapmaya çalışıyoruz. Zaman zaman bizler yine buralarda olacağız. Başbakanımızın, bakanımızın varlığını hissettireceğiz. Ne zaman bizlere ihtiyaç olursa onların yanında olacağız. Babasının adıyla yaşayacak, inşallah büyüyecek. Allah ona sağlıklı ömürler versin." ANKARA - TOKİ Başkanı M. Ergün Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çevreden yalıtılmış sitelerin, sosyal ilişkileri zayıflattığını ve insanları dışarıdaki hayata yabancılaştırdığını belirtti. Yaşanan ekonomik ve sosyal gelişim doğrultusunda vatandaşların talep ve beklentilerindeki değişimi gördüklerini ve seslerine kulak verdiklerini dile getiren Turan, toplumda her daim dayanışma kültürünü yaşatma arzusu olduğunu ancak çevreden yalıtılmış siteler kurulduğunda ilişkilerin gittikçe azaldığına işaret etti. Turan, "Hepimizin aradığı, bu topraklara ait, farklı gelir gruplarının aynı semtte buluştuğu, semt sakinlerinin esnafla iç içe olduğu 'mahalle kültürü' kavramında vücut bulan, dayanışmayla mutlu olacağımız sosyal yaşam alanları" ifadesini kullandı. Geleneksel yaşam kültürünün modern şehirlerde hayat bulması için TOKİ olarak bundan böyle, konutların sadece nicelikleriyle değil, nitelikleriyle de ilgileneceklerini vurgulayan Turan, mahalle konseptini, temel üretim yaklaşımlarının başına aldıklarını ve konut üretimlerini sosyal ihtiyaçlara cevap verecek biçimde şekillendirmeye başladıklarını anlattı. Turan, mahalle konseptine dönük projelere İstanbul ve Gaziantep illerinden başlandığını bildirdi. İdare'nin en yoğun faaliyette bulunduğu İstanbul'daki Kayaşehir'de yürütülen 2 bin 618 konutluk projenin, TOKİ'nin bundan sonra takip edeceği mahalle kültürü felsefesinin önemli bir adımı olduğunu belirtti. Tüm nüfus profillerinin sosyal ihtiyaçları düşünüldü "Kayaşehir'de yürütülen projeyle, içinden cadde geçen, etrafında tek katlı dükkanların, bisiklet yollarının, spor alanlarının, caminin ve çarşının olduğu, büyük bir meydana açılan, meydanda kafe ve restoranların bulunduğu bir mahalle konseptini göreceksiniz" diyen Turan, "Bu konsepteki projelerimizde, 0-5 yaş okul öncesi çocuk grubundan üniversite gençliğine kadınlardan erkeklere, tüm nüfus profillerine dönük sosyal ihtiyaçlar düşünüldü" değerlendirmesinde bulundu. Sosyal beklentileri karşılayan, değişik gelir grubundan insanların kaynaşacağı, semt sakinleriyle esnafın iç içe olduğu bir şehirleşme modeli hedeflediklerine dikkati çeken Turan, bunun için şevkle, heyecanla çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Turan, konuşmasına şöyle devam etti: "Özellikle vurgulamak isterim ki çok büyük boyutlu bir yenilenme süreci yaşayan İdaremiz için 'mahalle konseptini' benimseyen üretimler, toplumsal dayanışmanın sürdürülebilirliğini esas alan önemli bir disiplin değişikliğidir. Sadece bir kamu kurumu olan TOKİ'nin değil, özel sektörümüzün de bu disiplin değişikliğini benimsemesi, toplumsal dayanışma ve uyum açısından önemlidir." İstanbul da şehiriçi ulaşımda hava taksi dönemi İSTANBUL -İSPARK tarafından ilk olarak Kısıklı ve Kadıköy'de hayata geçirilen helikopter pistleri "heliportlar", 2015 yılında Sütlüce, Şişli ve Yenikapı olmak üzere 3 yeni noktada daha açılacak. Yeni pistlerin de açılması ile hava taksi ve şehiriçi uçuşlar planlanıyor. Hava taksi ile Kadıköy-Yenikapı 3, Üsküdar-Şişli 4, Kadıköy-Sütlüce arası 6 dakika olacak. AA muhabirinin İSPARK'dan aldığı bilgiye göre, Heliport Projesi, İstanbul trafiğine havadan çözüm sunuyor. Trafiğin yoğun olduğu ana arterlerde helikopterlerin iniş ve kalkışları için alternatif bir çözüm olarak kullanılan heliport, yalnızca ulaşımda değil pek çok farklı alanda İstanbul için önemli değerler üretiyor. Kadıköy ve Üsküdar Kısıklı'da, içlerinde yolcu bekleme salonlarının da bulunduğu modern pistlerle hizmet veren İSPARK, hava ulaşımını daha etkin şekilde kullanmak adına Sütlüce, Şişli ve Yenikapı pistleri için kolları sıvadı. İmar plan tadilatları devam eden noktaların 2015 yılında hizmete açılması hedefleniyor. İSPARK tarafından hizmete alınan Kadıköy Heliportu trafiğin izlenmesinden hasta ve organ nakillerine, yerli ve yabancı turistlerin hava turlarından şehirlerarası yolcu ulaşımına kadar farklı alanlarda kullanılıyor. Anadolu Yakası'nın hava trafiği için önemli bir transfer noktası haline gelen Kadıköy Heliportu'na her geçen gün artan bir talep bulunuyor. Yaklaşık 3 yıllık süreç içinde Kadıköy Heliportu'na ticari sağlık ve şehir turlarını da kapsayan 1000'e yakın iniş gerçekleşti. Günümüzde şehiriçi ve şehirlerarası helikopter yolculuğunun giderek artması üzerine harekete geçen İSPARK, yeni pistlerin de açılması ile hava taksi ve şehir içi uçuşlar planlıyor. Hava taksi ile Kadıköy-Yenikapı 3, Üsküdar-Şişli 4, Kadıköy-Sütlüce arası 6 dakika olacak. İstanbul'da hava ulaşımını bir alternatif haline getirmeyi planladıklarını belirten İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik, şunları kaydetti: "İstanbul'da bulunan Heliport sayısını kısa sürede artırarak hava ulaşımını rahatlatmayı ve genişletmeyi planlıyoruz. Konu ile ilgili çalışmalarımız ve sektör temsilcileri ile görüşmelerimiz hız kesmeden devam ediyor. İBB ile koordineli çalışarak şehir turları, kültür turları, sağlık, ambulans hizmetleri ve eğitim uçuşlarının yapılmasına katkı sağlayan heliportları kent genelinde daha etkin hale getireceğiz." Fehmi KORU fkoru@gmail.com Esas sorun Amerika, ama gel de bunu Biden'e anlat Amerika yıllardır 'terörle mücadele' ediyor. Yalnız başına da değil, her ülkeyi kendi izlediği mücadele çizgisine çekmeye davet ediyor ABD; farklı görüşlere ve uygulamalara ise tahammülü yok... Türkiye'den ara sıra gelen uyarılara da kulak tıkıyor. Sadece kulak tıkamakla kalsa iyi, Ankara'dan yükselen itirazların Washington tarafından farklı değerlendirildiği Amerikan medyasının tavrından belli oluyor... ''Dün el- Kaide'ydi en büyük düşman, şimdi IŞİD; eğer soruna doğru teşhis koymaz ve mücadeleyi yanlış zeminde yürütürseniz, IŞİD'ten sonra başkaları çıkacaktır'' denildiğinde, ''Demek ki, IŞİD yanlısısınız'' terslemesi geliyor Washington'dan... Hani eskiler ''Dinime dahleden bari Müslüman olsa'' demişler ya; ben de aynı minvalde ''Bu terslemeyi yapanlar bari terörle mücadelelerinde başarılı olsa'' diyorum... ABD 'terörle mücadele' genel başlığı altındaki topyekün savaşı 11 Eylül (2001) uğursuz eylemlerinden sonra başlattı. Savaşın cephesi bütün yeryüzü. Önce kendi vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini kısıtlayan, etnik ve dini özelliklere göre ayrımcı fişlemeler yapmayı mümkün kılan bir dizi yasa çıkardı ABD; sonra aynı yaklaşımı müttefiklerinden bekledi. Bugün dünyanın dört bir yanı, George Orwell'in ünlü romanı '1984'te öngördüğü saçma birer polis devletine dönüştü. Washington'un yürüttüğü 'terörle savaş' yöntemleri yüzünden... Saçma da olsa uygulanan yöntemler, bari dünyamızı daha güvenli hale getirseler; nerde! Tam tersine 'terörle mücadele' adı altında uygulanan yöntemler, özellikle belli ırk ve din profilinden insanların birer 'potansiyel terörist' olarak görülmesi, terör riskini azaltmadı, müthiş artırdı. Bu benim tespitim değil; 'Institute for Economics and Peace' adlı itibarlı kurumun her yıl bu zamanlarda yayımladığı 'Global Terörizm İndeksi'nin bulgusu... Washington Post gazetesinde özeti yayımlanan rapor, bütün dünyada 'terör' kapsamı içine giren eylem sayısı 2000 yılında sadece 1500 iken, bu rakamın 2013 yılında 10 binin üzerine çıktığını kayda geçiriyor. Bu eylemlerin yüzde 60'ı da, Irak, Afganistan, Pakistan, Nijerya ve Suriye'de gerçekleşmiş... Nijerya'yı bir tarafa bırakırsak, terör eylemlerine en fazla mâruz kalan ülkeler ABD'nin 'terörle mücadele' kampanyasına muhatap olanlar... Rapor suçluyu doğru biçimde belirlemiş: ABD'nin sürdürdüğü dış politika... Okuyalım: ''Terör eylemlerindeki yükseliş ABD'nin Irak'ı işgaliyle başladı. İşgal, ülkede, geniş iktidar boşlukları yaratarak değişik fraksiyonların ortaya çıkmasına ve şiddet kullanmaya başlamalarına yol açtı.'' Yanlış mı bu tespit? Kesinlikle değil... İşin 4 ilâ 6 trilyon dolar olarak hesap edilen mâli faturası da var. Eğer hastalığa konulan teşhis yanlışsa, tabip ne kadar usta, hastahane ne denli mükemmel olursa olsun, uygulanan tedaviden sağlıklı sonuç alınamaz. ABD 11 Eylül uğursuz eylemlerine yanlış teşhis koydu, o gün bugündür dünyamız terörle yönlendiriliyor... Dün el-kaide'ydi, bugün IŞİD, yarın kimbilir hangi örgüt... Ceremesini belki mâli açıdan Amerikalılar da çekiyor, ama teröre doğrudan muhatap olan ve yanlış teşhisin ortaya çıkardığı sorunlarla birebir başetmek zorunda kalanlar bizleriz... Bütün İslâm Dünyası... Joe Biden, ABD başkan yardımcısı, bugün ülkemizde ve yanlış teşhis istikametinde belirlenmiş reçetesi de cebinde... Beklediği, reçetede yazılı ilâçların sorgusuz sualsiz uygulamaya konması; kullanacağı sopa da Türkiye'nin IŞİD destekçisi olduğuna dair Amerikan medyasında çıkan zırvalar... Umarım, bu defa biraz farklı davranır, itirazları daha dikkatle dinler Kasım 2014/ HABER TÜRK fkoru@htgazete.com.tr

4 422 Kasım 2014 Cumartesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek: Eymir Gölü nde ağaç katliamı yapılıyor ODTÜ'nün gözetimindeki Eymir Gölü'nde çok sayıda ağacın restoran yapmak ya da genişletmek amacıyla kesildiğini açıklayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sivil toplum örgütlerini bu durumu protesto etmeye çağırdı. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ı makamında konuk etti. Emniyet Genel Müdürlüğü görevini yürütürken Ankara Valiliğine atanan Mehmet Kılıçlar, geçtiğimiz günlerde kendisini ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerinde bulunan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar a iade-i ziyaret yaptı. Belediye Başkan Yardımcıları Başar Bal, Erhan Aras, Hüseyin Boran, Yaşar Neslihanoğlu ve Yenimahalle Kent Konseyi Başkanı Adnan Keskin ile birlikte Vali Kılıçlar ı makamında ağırlayan Başkan Yaşar, ilçede yapılan çalışmalar hakkında Kılıçlar a bilgi verdi. Yatırımların maketlerini de yakından inceleyen Kılıçlar Hepimizin amacı CHP, Kızılcahamam da SAHAYA İNİYOR SEMİHA ARKLAN- Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl Başkanlığı Kızılcahamam'a ziyaret etti. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç, CHP Ankara İl Başkanı Necati Yılmaz, İl Başkan Yardımcısı Elif Doğan, Kadın Kolları Genel Başkanı ve Ankara İl Başkanlığı yöneticileri Kızılcahamam Cumhuriyet Halk Partisi ni ziyaret etti. Kızılcahamam Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Teşkilatı yeni Yönetim Kurulu üyeleri ile Parti binasında bir araya gelen Haluk Koç; CHP nin sahalara indiğini ve pilot bölge olarak Ankara'yı seçtiklerini dile getirerek İlçelerden başlayarak gruplar halinde Köy Köy, mahalle mahalle gezerek vatandaşlarla buluşacaklarını ve bıkmadan kendilerini ifade edeceklerini belirtti. halka kaliteli hizmet vermek. Yenimahalle sakin, temiz ve huzurlu bir ilçe. Bu konuda belediyelerimize büyük görevler düşüyor. Kurumlar arası işbirliğinin meyvesini de her zaman vatandaşlar topluyor. Yenimahalle çok güzel bir örnek dedi. Devletin üst kademelerinin yaptığı ziyaretlerin kendilerine güç verdiğini vurgulayan Başkan Yaşar Göreve geldiğim günden bu yana ilçemizdeki tüm kamu kurumlarıyla ortak çalışmalara imza atıyoruz. İlçemiz çok ciddi bir yol kat etti. Her geçen gün daha çok tercih edilen, hem vatandaşların yaşamak için hem de iş adamlarının yatırım için tercih ettiği bir bölge olduk. Bu gurur verici. İnşallah sizin önderliğinizde Yenimahalle de huzurlu yaşam artarak devam edecektir diye konuştu. Pursaklar Belediyesi Hanım Evleri nde düzenlenen programlarda hanımlara yönelik faaliyetler her geçen gün artarak devam ediyor. Bu hafta da Nezaket Hanımevi nde kadınlara yönelik Cilt bakımı ve sağlıklı cildin özellikleri uygulamalı olarak anlatıldı. Güzellik uzmanlarının katılımıyla gerçekleşen derslerde hanımlar yapılan uygulamaları dikkatle takip etti. Sağlıklı cilt bakımı konusunda uygulamalı eğitim şeklinde işleyen kurslarda cildi korumanın yolları, herhangi bir olumsuzluk karşısında Gökçek, "Rant için, Restoran için ağaç katliamına müsaade eden ODTÜ Rektörlüğü Hesap Vermeli... Ankaralı, Neden Eymir'in ODTÜ'den alınarak belediye tarafından halka açılması gerektiğini şimdi anladın mı?" dedi. Gökçek, takipçisi 2 milyon 150 bini aşan Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Eymir Gölü'nde ağaçların kesilmesini fotoğraflarla duyurdu. ODTÜ gözetimindeki Eymir Gölü kenarındaki ağaçların restoranlar için kesildiğini belirten Başkan Gökçek, Twitter hesabından şunları kaydetti: "-Eymir Gölü'nde ağaç katliamı. ODTÜ Rektörlüğü Hesap vermeli. -Rant için, Restoran için ağaç katliamına müsaade eden ODTÜ hesap vermelisin. -Ankara trafiğini rahatlatmak için Malazgirt Bulvarı'nı engellemek için yırtınan CHP Milletvekilleri neredesiniz? -Bütün sahte yeşilcileri protestoya davet ediyorum. Protesto yapmazsanız, samimi değil, provokasyoncusunuz" -Ankaralı, neden Eymir'in ODTÜ'den alınarak belediye tarafından halka açılması gerektiğini şimdi anladınız mı?" Ankara Valisi Kılıçlar dan Yenimahalle ye ziyaret Demirel, ameliyat oldu Safra kesesi ameliyatı olan Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, ameliyatın ardından hastaneden taburcu oldu ve görevine başladı. Ameliyatı gerçekleştiren özel ETİMED Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cavit Çöl, ameliyat sonrası Demirel in sağlık durumuyla ilgili açıklama yaptı. Çöl, Sayın Enver Demirel in, geçtiğimiz hafta hastanemiz Genel Cerrahi Polikliniğine müracaatı sonucunda yapılan muayene ve tetkiklerinde, safra kesesinde çok sayıda polikler olduğu saptandı ve kendisine tarihinde safra kesesi polipozisi tanısıyla laparaskopik kolesistektomi ameliyatı yapılarak safra kesesi alındı. Ameliyatın ertesi günü, sağlıklı bir şekilde hastanemizden taburcu edildi. Safra kesesinin alınması, insanların günlük hayatında ve performansında herhangi bir olumsuz değişikliğe neden olmayacaktır. Sayın Enver Demirel, her zamanki yaşam şekillerine normal olarak devam edebilecektir. Sayın Demirel, başarılı bir ameliyatın ardından hemen toparlanmış, belediye çalışmalarına sağlıklı bir şekilde devam edebilecek duruma gelmiştir açıklamasında bulundu. Başkan Demirel, hastaneden ayrılmadan önce Başhekim Dr. Mutlu Göngör, Prof. Dr. Cavit Çöl ve ameliyat ekibinden Op. Dr. Mustafa Özdemir ile hastane çalışanlarına teşekkür etti. Demirel, sağlık durumunun çok iyi olduğunu ifade ederek, Allah a şükür başarılı bir ameliyatın ardından sağlıma kavuşmuş bulunuyorum diyerek, endişe edilecek bir sağlık probleminin bulunmadığını ifade etti. Geçirmiş olduğu operasyon dolayısı ile 2 gün görevinden uzak kalan Başkan Demirel, ameliyatının ardından 1 geceyi hastanede geçirdi, taburcu olduktan sonra da ilk mesai gününde görevine başladı. Hanımlara güzellik dersi Pursaklar Belediyesi hanım evlerindeki kurslara katılan hanımlar uygulamalı eğitim görüyor. alınması gereken önlemler ve atılması gerek adımlar konusunda bilgiler verildi. Cilt konusunda kadınların karşılaşacakları problemleri ve izlemeleri gereken yolları anlatan uzmanlar, Cilt ve saç konusunda karşılaşılan problemlerde ilk başvuracağımız yer doktorlar olmalı. Ondan sonra da kozmetik ürünler yerine bitkisel ürünler tercih edilmelidir. Saçımızı ve cildimizi kozmetik ürünlerle bozmamak gerekir. tavsiyesinde bulundu. Programa katılan hanımlara hem uygulama yapıldı hem de kendi ciltlerine uygun ürünler tavsiye edildi. BAKIŞ ANKARA Adem Yavuz IRGATOĞLU ayavuz.irgatoglu@gmail.com AÇISI Restleşme mi netleşme mi? Çözüm süreci kapsamında hem hükümet kanadı hem de Kürt tarafı adına İrade beyanı nda bulunuldu. Karşılıklı açıklamalar, aynı yönde söylemler ve çözüm sürecindeki kararlılık bir kez daha vurgulandı. Ama Ama diyorum çünkü Kobani ile üçüncü kez yol kazasına uğrayan çözüm sürecinde yeni bir yola daha giriliyor. Çözüm ve açılımlar sadece bununla da kalmadı. Hükümet eş zamanlı olarak alevi açılımına da başlıyor. Alevi açılımını başka bir yazıda değerlendirmek üzere virgül koyup, çözüm sürecinde gelinen durumu anlamaya çalışalım şimdi. 6-7 Ekim tarihlerinde yapılan hatanın farkına varan hem hükümet hem de Kürt tarafı şimdi karşılıklı beyanlarıyla çözüm sürecinin devam edeceği yönünde kararlı olduğunu açıkladı. Bu açıklamalar eyleme veya somut adımlara dönüşmediği sürece, Türkiye de kaos ortamının nasıl tetiklendiğini 6-7 Ekim tarihlerinde gördük. IŞİD adı altında küresel bir oyuna alet edilen Kürt halkı, bu tehlikenin içine bodoslama atladı. Kürt siyaseti de bunu teşvik etti. Ancak şunu kimse göremedi veya görmek istemedi. Türkiye de Kürt açılımı, çözüm süreci, PKK sorunu noktasında -adına her ne derseniz deyin- önemli adımlar atıldı. Bunlardan sadece birkaçı olan ve Türkiye de hayal bile etmenin vatana ihanet olarak değerlendirildiği bir ortamda 24 saat Kürtçe yayın yapan kanal kuruldu, anadilde seçmeli dersler koyuldu, Kürtçe propagandanın önünü açan yasal düzenlemeler yapıldı, Kürtçe isimler iade edildi vs. Bu listeyi uzatabiliriz. Bunları yapmak kolay mıydı? Tabii ki değildi. Türkiye de çözüm sürecini yeniden başlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Baldıran zehri içmeye razıyız diyerek kararlılık mesajı vermiş ve bu yolda ölümü göze almıştı. Peki, bunun karşısında PKK, Kürt siyaseti ne yaptı? Ortaya ilk etapta üç şart koyuldu: 1- PKK silah bırakacak. 2-PKK sınırları terk edecek. 3-PKK ve onun destekçileri kamu düzenini bozan eylemlerine son verecekti. Ne oldu bunca atılan adımların karşılığı? PKK silah bırakmadı. Sınırları terk etmek bir tarafa şehirlerdeki yapılanmasını güçlendirdi. Silahlı eylem yapma potansiyelini daha da arttırarak Doğu ve Güneydoğu da gevşetilen kamu düzenini kendi sistemiyle doldurmaya başladı. Kimi zaman restleşmeler başladı. (B.Arınç, Y.Akdoğan ve Kandil in açıklamalarını hatırlayın). Buna rağmen AK Parti hükümetleri pek çok konuda demokrasinin önünü açan gelişmelere imza attı. Bunu başardı. Bunun karşısında Kürt siyaseti ve dağ kadrosu, şiddeti koz olarak elinde tutup, taleplerinin reddedilmesi karşısında aba altından sopa gösterdi. Yetmemiş gibi 6-7 Ekim olaylarında Kürt halkını sokaklarda şiddete çağıran HDP yapılanın yanlış olduğunu kabul edip bir özür bile dilemedi. Ta ki aradan bir ay gibi uzun bir süre geçtikten sonra Demirtaş ın eylemlerle arasına mesafe koyan açıklamasına kadar. Bu çok şey ifade etmese de bir şey ifade eder: yaptıklarının yanlış olduğunu fark eden birileri de var demektir. Şimdi eldeki yol haritası ile her şeyin çözüleceğine inanmak saflık olur. Bir zamanlar ABD ye karşı olan ama şimdi ABD yi üçüncü göz olarak kabul ve teklif eden bir örgüt, İsrail bayrağına secde eden bir anlayış, bugüne kadar atmadığı adımlar konusunda teminat vermedikçe bu iş sağlıklı yürümez. Sanırım bu noktada yapılması gereken ve sonuç alınabilecek adımı sürecin takvime bağlanması oluşturacaktır. Bunun karşısında PKK nın, Kürt siyasetinin ve şehir yapılanmalarının Türkiye yi tehdit edecek, kamu düzenini bozacak ve sürece zarar verecek her türlü eylem ve söylemlerden uzak duracağı sözünün teminatını vermesi gerekir. Aksi halde yine dönüp geriye dün olduğu gibi Acaba HDP li siyasetçiler yarınki açıklamalarında süreç devam ediyor diyecekler mi? beklentisinde oluruz. Süreçte restleşmek yerine netleşmek gerekiyor. Engel siz aşk evlilikle sonuçlandı Yenimahalle Belediyesi, engellilerin sıcak bir yuva kurmasına vesile oluyor. Yenimahalle Belediyesi ile EREV işbirliğinde kurulan Galoş Atölyesi nde tanışıp birbirlerine aşık olan Gökçe Akyol ve Murat Kavalcılar çifti, el ele mutluluğa yürüdü. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da çifti bu mutlu gününde yalnız bırakmadı. Bütün düğün masraflarını üstlenerek çifte destek olan Yaşar, Gökçe ve Murat ın nikahını da kendisi kıydı. Nikah şahitliklerini ise Başkan Vekili Mehmet Kartal ile Galoş Atölyesi nde çiftin eğitimleriyle yakından ilgilenen eğitmenlerden Ümran Akın üstlendi. Nikah töreninin ardından Yaşar, Bu evliliğin mutlu ve bir ömür sürmesi sizlere bağlı. Kusur aramak yerine birbirlerinizin eksikliklerini tamamlarsanız, acıyı, tatlıyı paylaşırsanız tıpkı bugünkü gibi mutluluğunuz ömür boyu sürer. Bütün güzellikler sizin olsun, yolunuz aydınlık olsun dedi. Belediye olarak engelli bireylere sahip çıkmaktan büyük gurur duyduğunu kaydeden Yaşar, çifti tebrik ederek nikah cüzdanını geline teslim etti. Yenimahalle Belediyesi nde bir yıl önce tanışan ve aşklarıyla engelleri aşan Gökçe ve Murat ın düğün töreni renkli, bir o kadar mutlu anlara sahne oldu. Birbirlerinin ellerini bir an olsun bırakmayan çift, kendilerine her türlü desteği veren Başkan Yaşar a teşekkür etti. EREV Başkanı Yıldız Kızılkaya ve Eğitmen Ümran Akın da Başkan Yaşar a destekleri için teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Mutlulukları gözlerinden okunan genç çift, nikahın ardından tebrikleri kabul etti.

5 ANKARA 22 Kasım 2014 Cumartesi 5 Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO şoförlerine İş sağlığı ve Güvenliği ile ilgili eğitim semineri düzenlendi. EGO şoförlerine eğitim Büyükşehir Belediyesi Toplantı Salonu nda başlayan ve 5 gün sürecek İş sağlığı ve Güvenliği seminerinde otobüs şoförlerinin bilinçlendirilmesi, iş kazalarının önüne geçilmesi gibi konular işlenerek Ankaralıların daha iyi toplu taşıma hizmeti alması amaçlanıyor. Seminere Ankara da toplu ulaşımda görev yapan EGO şoförleri ile Hareket Memuru ve Bölge Müdürlüğü personeli katılıyor. EGO Genel Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi ne ait şirketlerden biri olan BELKA AŞ tarafından düzenlenen seminerin ilk gününde EGO Psikoteknik Test Merkezi nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Tülin Erginay, Psikolog Ebru Ergün, Ankara Büyükşehir Belediyesi Lider Etlikspor İlk devreyi lider tamamlayan Etlikspor un Teknik Sorumlusu Butay Sıdal, 2. devreyi de başarılı bir şekilde tamamlayarak Süper Amatör Lig için play-off maçları oynamak istediklerini söyledi. ŞENOL GÜNÜÇ- Etlikspor, grubunda ilk devreyi lider tamamladı Futbol Sezonu Ankara 1 nci Amatör Küme 3. Grup taki 8 nci hafta karşılaşmasında rakibi Çayyolu Spor u 3-2 mağlup eden Etlikspor, puanını 21 e çıkararak ilk devreyi en yakın rakibinin 5 puan önünde bitirdi. 19 Mayıs Spor Kompleksi Dış Sahada oynanan karşılaşmada Etlikspor un golleri; Engin Yılmaz, Mehmet Bulut ve Koray Ayvalı dan geldi. Etlikspor Teknik Sorumlusu Butay Sıdal, 3-2 lik Çayyolu Spor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada; 1. Amatör Küme 3. Grup ta ilk devreyi 21 puanla lider tamamlamaktan dolayı mutlu olduklarını ifade ederek, Başarılı bir ilk yarı geçirdiğimizi ifade edebilirim. 5 grubun içerisinde en zorlu grup olan 3. Grupta Play-Off iddiası olan güçlü rakiplerle mücadele etmemize rağmen sezon sonunda Süper Amatör Lige çıkmak için Play-Off lara kalacağımıza inanıyorum. Takımıma güveniyorum. Gösterdikleri özverili çalışmalarından dolayı oyuncularımızın hepsine teşekkür ediyorum. ifadelerini kullandı. BELKA A.Ş. İşyeri Hekimi Dr. Ahmet Mert, İş Güvenliği uzmanları Murat Oktay ve Didem Taylan EGO şoförlerine; İş sağlığı ve güvenliği Ergonomi-Acil durum eğitimi, Özürlülük, yetersizlik, engellilik nedir?, İletişim, İlkyardım, İş Sağlığı ve Güvenliği Temel Eğitimi, Öfke ve öfke kontrolü gibi konu başlıklarında bilgiler verdiler. EGO Genel Müdürü Necmettin Tahiroğlu seminerde yaptığı konuşmada EGO şoförlerine durakta durmamak, servis saati ihlali, tehlikeli araç kullanmak, güzergah değişikliği, yolcu-şoför ilişkileri gibi güncel konularda uyarılarda bulundu. Tahiroğlu öncelikle, uluslar arası ödül alan EGO Cep te sistemine verdiği öneme vurgu yaptı ve şunları söyledi: HABER MERKEZİ - Çankaya Belediyesi mayısa kadar 6 bin sokak ağacını budamayı hedefliyor. Çankaya Belediyesi budama mevsiminin gelmesiyle birlikte ilçedeki sokak ağaçlarının budama çalışmalarına hız verdi. Ağaçların, kontrolsüz büyüyen ve bazı yerlerde elektrik gerilim hatlarına kadar uzanarak tehlike oluşturan dallarının yanı sıra yaşlı ağaçların gençleşmesi için dip budama çalışmalarına başlayan Çankaya Belediyesi ekipleri, formu bozuk ve Belediyenin en zor hizmet alanını yerine getiriyorsunuz. 7 den 70 e her türlü kesime hitap ettiğimiz bir hizmet sektöründesiniz. Sizin motivasyonunuz bizim için çok çok önemli. Siz başarılı olmazsanız, siz gerekli performansı göstermezseniz, biz kurumsal anlamda ne kadar çok çaba sarfetsek de maalesef bir şey ifade etmez. Duymuşsunuzdur, uluslararası bir ödül aldık; EGO Cep te ile ilgili EGO Cep tenin esas unsuru sizlersiniz, siz bir iş yapmazsanız, Türkiye de bir ilk olarak ifade ettiğimiz, dünyada da erişimiz açısından bu kadar nadir uygulamalardan bir tanesi maalesef askıda kalır Sizler bizler için çok önemlisiniz, çalışmalarımızda çok dikkat edeceğiz. 6 bin ağaç budanacak kırılmış dalları da buduyor. Çankaya nın tüm sokaklarına girecek olan belediye ekipleri, gençleştirme yapılan ağaçların ekonomik ömrünü de uzatıyor. Engelli vatandaşlarda düşünülerek sürdürülen çalışmalarda yürümeyi zorlaştıran dallarda budanıyor. Bu hafta sonuna kadar Maltepe deki sokaklarda çalışacak belediye ekipleri, toplamda 6 bin civarında sokak ağacını budamayı hedefliyor. Çalışmaların hava şartlarına göre Mayıs ayına kadar sürmesi planlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Pursaklar ı ziyaret etti Hizmete açılan Pursaklar Kız Meslek Teknik Anadolu Lisesi ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pursaklar her gidiş gelişimde bir başka. Devamlı değişim içinde dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hizmete giren Pursaklar Kız Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi ni ziyaret etti. Cumhurbaşkanı na Eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağtay Kılıç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, milletvekilleri, Pursaklar Kaymakamı İhsan Kara, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin eşlik etti. Pursaklar Alparslan Caddesi üzerinde bulunan okulu ziyaretinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisini izlemeye gelen kalabalığı selamladı. Pursaklar ın büyük bir değişim yaşadığını vurgulayan Erdoğan Pursaklar benim geliş gidiş güzergâhım. Havalimanına giderken Pursaklar dan geçiyoruz. Pursaklar her geliş gidişte bir başka, devamlı değişiyor. Bir değişim var Pursaklar da. Bu bir zihniyetin ortaya koyduğu değişi yıl önceki Pursaklar ı bir düşünelim. O zaman neydi bugün ne? Bir eski Türkiye vardı bir de şu anda inşası yapılan yeni Türkiye var. diye konuştu. Derslik hizmetlerine büyük bir hızla devam edildiğini belirten Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindeki heyetle birlikte okuldaki derslikleri gezdi, öğrencilerle sohbet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ın elini öpen Pursaklar Belediyesi Nezaket Okulu öğrencileri ise Erdoğan çifti tarafından büyük takdirle karşılandı. Gölbaşı nda asfalt çalışmaları Gölbaşı Belediyesi asfalt ve yama çalışmalarına hız verdi. Gölbaşı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Asfalt Şube ekipleri yaklaşan kış ayları öncesi ilçe genelinde asfalt çalışmalarına hız verdi. Asfalt ekipleri Gölbaşı Yurtbey Mahallesi Taş ocakları bölgesi, Örencik mahallesi ve Gölbaşı Sanayisi sokaklarında asfalt ve yama çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürüyor. Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay, İlçe merkezi başta olmak üzere tüm mahallelerde Fen İşleri ekiplerinin yeni yol ve asfaltlama çalışması yaptığını belirterek, Gölbaşı nda yol yapım ve onarım çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Yakalaşan kış ayları öncesi vatandaşlarımızı çamurlu yollardan kurtararak rahat bir kış geçirmelerini sağlayacağız dedi. Mobil anaokulu yollarda Mamak Belediyesi miniklere eğitim hizmeti ulaştırmaya devam ediyor. Mamak ta yaşanan sorunlara özel çözümler üreten Mamak Belediyesi imkânsızlıklar nedeniyle okul öncesi eğitime katılamayan, 3-6 yaş gurubu minikler için bir otobüsü özel olarak anaokulu şeklinde dizayn etti. Avrupa Birliği Projesi olarak başlayan ve Mamak Belediyesi tarafından devam ettirilen Mobil Anaokulu uygulaması ile dezavantajlı mahallelerde bulunan miniklere okul öncesi eğitim ulaşıyor. Tam bir anasınıfı şeklinde dizayn edilen otobüs içerisinde çocuklar öğretmenleri eşliğinde hem öğreniyor hem de oyuncaklarla dolu otobüste hoşça vakit geçiriyor. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül; Mobil anaokulu uygulamasıyla Mamaklı miniklere anaokulu hizmeti ulaştırıyoruz. Dezavantajlı bölgelerde yaşayan ve çeşitli nedenlerden dolayı anaokuluna gidemeyen öğrenciler için hizmet veren mobil anaokulu uygulamasından vatandaşlarımız tamamen ücretsiz olarak faydalanıyor dedi. Mobil anaokulu her yıl daha fazla öğrenciye hizmet vermeye devam ediyor. Hizmete başladığı ilk yıl 120 öğrencinin faydalandığı gezici anaokulundan geçen sene 165 öğrenci faydalandı. Mobil anaokulu bu yıl haftanın 4 günü 8 mahallede 300 öğrenciye hizmet veriyor. Sincan da halk günü Halk günlerinde vatandaşlarla bir araya gelen Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, vatandaşların isteklerini ve görüşlerini dinliyor. Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, halk günlerinde vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Katılımcı yönetim anlayışı ile hareket eden Başkan Tuna, Cuma günleri vatandaşın isteklerini dinliyor. Yüz yüze ve sıcak bir ortamda gerçekleştirilen görüşmelere, vatandaşlar da büyük ilgi gösteriyor. En kolay ulaşılabilir bir belediye başkanına sahip olmanın mutluluğunu yaşayan Ferhat Sütçüoğlu, Başkanımızın düzenlediği halk günleri, bizim için büyük önem taşıyor. Hiçbir zorluk çekmeden isteklerimizi, düşüncelerimizi dile getirebildiğimiz için çok mutlu oluyoruz. Başkanımız da sağ olsun bizleri kırmıyor ve tek bir kişiyi bile dinlemeden gitmiyor. Belediyemize ve Başkanımıza ilgisi için çok teşekkür ediyoruz. dedi.

6 6 22 Kasım 2014 Cumartesi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Türk gemi inşa sanayinin, İsveç tarafından gelecek her çeşit gemi ve deniz vasıtasının inşası, bakım-onarımı, tadilatı ve gemi geri dönüşüm alanındaki taleplerini karşılamaya ve bu konularda işbirliği yapmaya hazır olduğunu belirtti. ANKARA- Bakan Elvan, İsveç Kentsel Dönüşüm ve Bayındırlık Bakanı Mehmet Kaplan ile bakanlıkta görüştü. Elvan, burada yaptığı konuşmada, 14 Eylülde İsveç'te gerçekleşen seçimlerin ardından kurulan bakanlar kurulunda 2 Türk bakanın görev almasından memnuniyet duyduklarını söyledi. İsveç'in, Türkiye AB'ye üyeliğine verdiği destek için teşekkür eden Elvan, Türkiye müktesebata uyum açısından her türlü çalışmayı yürütürken siyasi bazı kaygılarla göz önünde bulundurularak müzakere sürecinin engellenmeye çalışıldığını belirtti. Elvan, şöyle dedi: "Bugüne kadar AB'ye üye olan ya da müzakere sürecinde olan hiçbir ülkeye uygulanmayan süreç maalesef Türkiye'ye uygulanmaktadır. AB'nin bu yaklaşımını tasvip etmemiz mümkün değil. Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır. Ülke olarak biz AB'nin bir üyesi olarak çalışmalarımızı sürdürmek istiyoruz. Bu noktada özellikle İsveç'in vereceği desteğin önem arz ettiğini ifade EKONOMİ Türkiye, İsveç gemilerini yapmaya talip BAKIM ONARIM VE GELİŞTİRME HİZMETİ ALINACAKTIR BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU Mobil Cihaz Kayıt Sistemi (MCKS) Bakım, Onarım ve Geliştirme İşi hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : YEŞİLIRMAK CADDESİ NO: DEMİRTEPE ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : dhd@btk.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 adet hizmet alımı-mcks'nin 7/24 faal bulundurulması için gerekli olan yazılım bakım-onarımgeliştirme-güncellemeler,yedek alma işlemlerinin yürütülmesi,ağ altyapısının ve veritabanı yönetim sisteminin işletimi ile yönetimi ve sistem güvenliği... Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu- Yeşilırmak Cad. No:16 Demirtepe- Çankaya/ANKARA c) Süresi :İşe başlama tarihinden itibaren 12(oniki) aydır 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu- Yeşilırmak Cad. No:16 Demirtepe/ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin %10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanılmamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans mektubu, Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar, Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50 den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Serbest meslek erbabının vereceği, ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve onaylanmış serbest meslek kazanç defteri özetinde gösterilen değerlere göre, son yıla ait toplam gelirin toplam gidere oranının veya son iki yıla ait gelir ve giderlerin parasal tutarlarının ortalaması üzerinden bulunacak oranın en az (1,25) olması şartı aranır. Serbest meslek kazanç defteri özetinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylı olması gerekir İş hacmini gösteren belgeler: a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt altında devam eden hizmet işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen hizmet işlerinin parasal tutarını gösteren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar, Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir. Toplam cironun teklif edilen bedelin %25'inden, taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen işlerin parasal tutarının ise teklif edilen bedelin %15'inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir. Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanamadığına bakılır Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 40 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Kamuda veya özel sektörde gerçekleştirilmiş olan yazılım bakım, onarım ve geliştirme işleri benzer iş olarak kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu- Yeşilırmak Cad. No:16 Demirtepe/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu- Yeşilırmak Cad. No:16 Demirtepe/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, götürü bedel üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, ihale üzerine bırakılan istekliyle toplam bedel üzerinden götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür.12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. Basın ( Resmi İlanlar etmek istiyorum." İki ülke arasında yaklaşık 3,1 milyar dolarlık bir ticaret hacmi bulunduğuna işaret eden Elvan, özellikle 2013'te ticaret hacminin bir miktar düştüğünü dile getirdi. Elvan, İsveç ile ticaret hacminin artırılmasının son derece önemli olduğunu düşündüklerini vurguladı. Haberleşme sektöründe ülkeler arasındaki ilişkilerin sorunsuz devam etmesinin sevindirici olduğunu ifade eden Elvan, bilgi teknolojileri anında işbirliği için yeni adımlar atmaları gerektiğine inandıklarını söyledi. Ericsson ile Turkcell arasında ikili işbirliklerine işaret eden Elvan, böylece abonelerin artan ihtiyaçlarına cevap verebilecek adımlar atıldığını dile getirdi. Elvan, siber güvenlik konusunda alınan önlemlere dikkati çekerek, bu alandaki tehlikelerin sadece ulusal düzeyde çözülebilecek bir sorun olmadığı, BM, AB, OECD gibi organizasyonların yaptığı çalışmaların yoğunlaştırılması ve ülkelerarasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. TV (İNTERNET TELEVİZYONCULUĞU) YAYIN HİZMETİ ALINACAKTIR TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİ TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİ BELEDİYE TV (İNTERNET TELEVİZYONCULUĞU) YAYINI İŞİ hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Tunus caddesi 12 Kavaklıdere ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : tbb@tbb.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 12 ay boyunca 6 kişi çalıştırmalı internet televizyonculuğu yayın işi Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : TBB Hizmet Binası ve gerekli durumlarda şehir dışı c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : Tunus Caddesi No:12 Kavaklıdere / ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla alt yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafmdan standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar, Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50'den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Serbest meslek erbabının vereceği, ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve onaylanmış serbest meslek kazanç defteri özetinde gösterilen değerlere göre, son yıla ait toplam gelirin toplam gidere oranının veya son iki yıla ait gelir ve giderlerin parasal tutarlarının ortalaması üzerinden bulunacak oranın en az (1,25) olması şartı aranır. Serbest meslek kazanç defteri özetinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylı olması gerekir İş hacmini gösteren belgeler: a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt altında devam eden hizmet işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen hizmet işlerinin parasal tutarını gösteren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar, Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir. Toplam cironun teklif edilen bedelin %25'inden, taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen işlerin parasal tutarının ise teklif edilen bedelin %15'inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir. Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanamadığına bakılır Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: İnternet TV yayını, Televizyon Yayıncılığı ve yapımcılığı, çekim, kayıt ve montaj (çekimle ilgili) kurgu, prodiksiyon işi 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokumanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Türkiye Belediyeler Birliği Destek Hizmetleri Müdürlüğü adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Türkiye Belediyeler Birliği Destek Hizmetleri Müdürlüğü adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. Basın ( Resmi İlanlar

7 EKONOMİ 22 Kasım 2014 Cumartesi 7 ABD Ticaret Odası, yurt dışındaki ikinci ofisini Türkiye'de açtı Hisarcıklıoğlu: ABD pazarına bir türlü giremedik İSTANBUL- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve ABD Ticaret Odası iş birliği kapsamında ABD Ticaret Odası Bölgesel Ofisi'nin açılışı, TOBB-ABD Ticaret Odası iş birliği Protokolü imza töreniyle gerçekleştirildi. Törende konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve ABD liderlerinin tanımladığı model ortaklığın iktisadi boyutunu kuvvetlendirmek istediklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, Türk-Amerikan ilişkilerinin iktisadi boyutunun her zaman öncelikleri olduğunu, bu yöndeki ihtiyacı 2001 yılından beri sürekli olarak vurguladıklarını belirterek, "İkili ticaret ve yatırım ilişkilerinin kapsamını genişletmek ve iş hacmini büyütmek istiyoruz. İlişkileri inovatif adımlarla derinleştirmek istiyoruz. Aynı zamanda, başta bölgemiz olmak üzere, üçüncü ülkelerde yeteneklerimizi birleştirmek istiyoruz diye konuştu. Bu doğrultuda, TOBB ve ABD Ticaret Odası'nın, ikili ilişkileri geliştirme vizyonu örtüşünce, son iki yılda birlikte somut adımlar atmaya başladıklarına işaret eden Hisarcıklıoğlu, 2012 yılı aralık ayında imzaladıkları mutabakat zaptı kapsamını aşan çok sayıda ortak faaliyet gerçekleştirdiklerinin altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, bugünkü açılış ve imza törenini, son iki yıldaki başarıları üzerine inşa ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: "Türk-Amerikan ilişkilerinde çok sayıda resmi Petrol fiyatlarındaki düşüş Rusya ve İran ı cezalandırmak için mi? LONDRA - Uluslararası finans piyasalarında emtia gurusu bilinen ABD'li yatırımcı Jim Rogers, petrol fiyatlarının enerji gelirlerine ihtiyaç duyan Rusya ve İran'ı cezalandırmak için kasıtlı olarak düşürüldüğünü ileri sürdü. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ünlü yatırımcı Rogers, brent petrolün haziran ayında gördüğü 115,67 dolar seviyesinden yaklaşık 40 dolar değer kaybederek dolara kadar gerilemesinin rastlantı olmadığını, ABD ve Suudi Arabistan'ın, Rusya ve İran üzerinde baskı oluşturmak için fiyatları aşağıya çektiğini öne sürdü. Rogers, "ABD ve Suudi Arabistan, Rusya ve İran üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor. Bu bazılarını, özellikle Rusya ve İran'ı cezalandırmak için hazırlanmış yapay bir oyun. Bu şekilde istediklerini yaptırabileceklerini düşünüyorlar" dedi. Rublenin, ABD Doları karşısında hızla değer kaybetmesine, Ukrayna'da artan jeopolitik gerilime ve yatırım ortamının olumsuz şekilde etkilenmesine karşın Rusya'nın halen cazip bir yatırım ortamı olduğunu belirten Rogers, geçen hafta Rusya'nın en büyük fosfat bazlı gübre üreticilerinden Phosagro'nun hisselerinden bir kısmını satın aldığını anlattı. Uluslararası finans piyasalarında kur savaşının giderek daha da hız kazandığını ifade eden Jim Rogers, "Bilerek ya da değil sonuçta ortada bir kur karışıklığı var. Japon Yeni aşağı doğru hareket ediyor. Diğer para birimleri de bu karışıklığın içinde yer alıyor. Kore ve Çin gibi rakip para birimlerine sahip ülkeler bu kur savaşından olumsuz yönde etkileniyor" değerlendirmesinde bulundu. Kur savaşının kaçınılmaz olarak farklı ülkeleri içine sürüklediğinin altını çizen Rogers, "Kur savaşı aynı zamanda ekonomik bir karışıklığa da neden oluyor. Bazıları bu işten çok kazanırken, bazıları kaybediyor. Çin de bu kur savaşında dahil olmak zorunda kalabilir, buna zorlanabilir. Giderek birçok ülke bu savaşa dahil olacak" dedi. ABD Doları'nın neredeyse diğer bütün para birimlerine oranla değer kazandığına dikkati çeken Rogers, doların tercih edilmesinin en büyük sebebinin kurda yaşanan karmaşa olduğunu belirterek, "Bundan korktukları için dolara doğru hareketleniyorlar. İnsanların güvenli liman arayışları var ve doların güvenli liman olduğunu düşünüyorlar ama değil" dedi. ABD'nin kamu borç yükünün giderek arttığını, borçların daha iyi durumda değil olmadığını dile getiren Rogers, "Şu an insanlar ne olacağını bilmedikleri için dolara yatırım yapıyor ve bu yüzden de diğer para birimlerinde düşüş var" dedi. platform var. Kamu kurumlarımız muhtelif vesilelerle bir araya geliyor. İktisadi konular dahil, her türlü konu gündeme getiriliyor. Ancak, TOBB ve ABD Ticaret Odası'nın tesis etmiş olduğu bu iş birliği çerçevesi, tümüyle özel sektör kuruluşlarının girişimidir. Kendi ülkelerinde en güçlü iki muadil iş dünyası kuruluşunun ortak çabasıdır. Çalışmalarımız, iş dünyasına dönük ve iş odaklıdır. ABD Ticaret Odası'nın İstanbul'da ofis açma fikri de bu iş birliğimiz kapsamında gelişti. İş birliğimiz şimdi ofis açma noktasına geldi." ABD PAZARINA GİREMEDİK Türkiye'deki iktisadi ve siyasi istikrar ortamından daha çok ABD firmasının istifade etmesini beklediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Ülkemizin ABD pazarından aldığı pay maalesef binde 3'tür ve ABD'nin ithalatında 41. sıradayız. Bu tablo bugüne mahsus değildir, yıllardır böyle süregelmiştir. Türk tüccarı ve sanayicisi olarak bir türlü ABD pazarına erişemiyoruz" bilgisini verdi. "ABD artık 10 bin kilometre ötede değil, İstanbul'un merkezinde olacak" diyen Hisarcıklıoğlu, ABD'den gelen doğrudan yatırımların da son derece düşük kaldığını vurguladı. Hisarcıklıoğlu, açılan ofisin, Türkiye nin ABD'li küresel şirketlerin yatırım radarına girmesinde de önemli bir işlev üstleneceğini kaydederek, "ABD Dünyadaki petrol fiyatlarının düşmesi Türkiye ye 9 ayda 1,5 Milyar dolar kazanç sağladı ANKARA- Dünyada petrolün varil fiyatı son bir yılda 34 dolar gerilerken, söz konusu düşüş, Türkiye'deki cari açıktan rekabet gücüne, girdi maliyetlerinden enflasyona kadar birçok konuda olumlu sinyaller veriyor. Türkiye ekonomisinin en yumuşak karınlarından biri olarak gösterilen cari açık, petrol fiyatlarından gelen iyi haberlerle giderek daralıyor. Jeopolitik gerginlikler ve Avrupa'daki toparlanmanın gecikmesinin cari açığı olumsuz etkilediği bu dönemde, petrol fiyatlarındaki düşüş ayrı bir önem taşırken, uzmanlar Türkiye'nin bu yılki cari açığının geçmiş yıllara oranla büyük gerileme göstereceğine işaret ediyor. Geçen yıl kasım ayında 112 dolar seviyesinde bulunan brent petrol fiyatları, bu yılın aynı döneminde 78,8 dolara kadar gerilerken, petrolün varil fiyatındaki her 10 dolarlık düşüş Türkiye'nin cari açığının GSYH'ye oranını yüzde 0,6 düşürüyor. Bu yıl cari açığın GSYH'ye oranın yüzde 5,7 olması öngörülüyor. Türkiye'nin 2013 yılı cari işlemler açığı, bir önceki yıla göre 16 milyar 507 milyon dolar artarak 65 milyar 4 milyon dolara yükselmişti. Bu yılın ocak-ağustos dönemindeki cari işlemler açığı da geçen yılın dönemine göre 16 milyar 199 milyon dolar azalarak 29 milyar 586 milyon dolara gerilemişti. CEPTEN 1,5 MILYAR DOLAR DAHA AZ ÇIKTI Ham petrol ithalatının azalması ve petrol fiyatlarının gerilemesiyle Türkiye'nin bu alandaki ihtiyacını karşılamak için yaptığı ödeme, yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 1,5 milyar dolar düştü. Türkiye geçen yılın 9 ayında 14 milyon 23 bin ton ham petrol ithal etti. Bu yılın aynı döneminde ithal edilen ham petrol 12 milyon 460 bin tona geriledi. Bu yılın ocak-eylül dönemindeki ham petrol ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 563 bin ton geriledi. Söz konusu dönemde ham petrol ithalatında yüzde 11,1'lik gerileme kaydedildi. Ham petrol ithalatı için bu yılın 9 ayında yapılan ödeme tutarı, son 4 yılın aynı dönemine göre en düşük düzeyde kaldı. Türkiye, 2011'in 9 ayında ham petrol ithaline karşılık 11 milyar 445 milyon, ABD Ticaret Odası'nın Brüksel'in ardından yurt dışındaki ikinci bölgesel ofisi, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla İstanbul'da törenle açıldı. Ticaret Odası ofisi, sadece Türkiye için değil bölgemizdeki diğer ülkeleri de hizmet alanına dahil edecek. Zira Türk-Amerikan iktisadi ilişkileri söz konusu olduğunda, sadece ikili ilişkiler yetmiyor. Üçüncü ülkelerdeki iş birliğini de düşünmek ve ona göre hazırlanmamız gerekiyor şeklinde konuştu. İstanbul'un, bu bölgede küresel şirketler için ana merkez haline gelmesini hedeflediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ofisin, İstanbul'un bu rolünü de perçinleyeceğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, ABD Ticaret Odası Bölgesel Ofisi'nin, Oda'nın Brüksel'den sonra yurt dışında açtığı ikinci ofis olduğuna dikkati çekerek, "Sadece bu bile önümüzdeki dönemde ABD- Türkiye ekonomik ilişkilerinin, ABD li küresel şirketler nezdinde ne kadar önemli olduğunun işaretidir" değerlendirmesinde bulundu. Hisarcıklıoğlu, AB ile ABD arasındaki TTIP müzakerelerinde Türkiye'nin de yer almasına yönelik olarak ABD nezdinde yapacakları lobi çalışmalarında da bu ofisin kendilerine büyük fayda sağlayacağını da sözlerine ekledi. ABD Ticaret Odası'nın Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Myron Brilliant da, Türkiye'nin kendileri için her zaman çok önemli olduğunu belirterek, "Türkiye bugün kendisiyle kurmak istediğimiz bölgesel bazlı ortaklığın temellerini atıyor" dedi. 2012'nin aynı döneminde 12 milyar 37 milyon, 2013'ün aynı döneminde 11 milyar 314 milyon dolar öderken, bu yılın aynı döneminde ham petrol ithalatının faturası 9 milyar 814 milyon dolara düştü. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörü Erdal Tanas Karagöl, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, petrol fiyatlarındaki düşüşün, Türkiye'nin makroekonomik birçok göstergesine olumlu katkı yapacağını söyledi. Enerji kalemlerinin herhangi birinde yaşanan fiyat düşüşünün, Türkiye ekonomisinde önemli değişimlere neden olduğuna işaret eden Karagöl, "Çünkü büyük ölçüde enerjiyi ithal eden bir ülkeyiz ve söz konusu kaleme önemli bir harcama yapıyoruz. Burada yaşanan en ufak bir fiyat değişiminin etkisi de bu nedenle büyük oluyor" dedi. Karagöl, petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün dış ticaret açığından cari açığa, bütçeden üretim maliyetlerine ve enflasyona kadar önemli etkileri olacağını ifade etti. Söz konusu fiyat değişiminin dış ticaret ve cari açıktaki etkisinin hemen, enflasyon ve üretim maliyetlerine etkisinin ise yakın zamanda görüleceğini anlatan Karagöl, şunları kaydetti: "Petrol, üretimde kullanılan önemli bir girdi olduğu için fiyatlardaki bu düşüş, özellikle sanayicilerimizin girdi maliyetlerini ciddi oranda aşağı çekecektir. Bu da üreticilerimizin rekabet gücüne ve satışlarına olumlu anlamda yansıyacak. Üretimde görülen bu gelişme, tabii ki ülkenin büyüme rakamlarını da pozitif yönde etkileyecek. Öte yandan, söz konusu fiyat düşüşü, enflasyonla mücadeleye de önemli katkı sunacak. Son olarak, tüm bu pozitif yansımaların ülke ekonomisinde oluşturacağı olumlu havaya da değinmek gerekir. Makroekonomik birçok veriyi etkileyecek bu gelişmenin, beklentileri de olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Ayrıca bölgemizdeki jeopolitik risklere rağmen petrol fiyatlarının düşmesi, en azından bu alandaki riskleri azaltma noktasında da katkı yapmış olacak." DUMANLI BELDE Murat DUMAN muratduman1952@hotmail.com İSTANBUL DA TİMFED ZİRVE TOPLANTISI 11 Kasım 2014 Salı günüydü. Saat u gösteriyordu. TİMKODER in emrine tahsis edilmiş Ulusoy Turizm den lüks bir otobüs Rüzgârlı Sokak ta yerini almış, TİMKODER gibi Türkiye genelinde birçok derneğin bağlı bulunduğu çatı kuruluş olan ve faaliyetlerini İstanbul da sürdürmeye devam eden TİMDER, TİMKODER, DİMSİAD, BURTİMDER, ANTİMDER gibi derneklerinin katılımıyla kurulan TİMFED (Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Federasyonu) in düzenlediği İnşaat Sektöründeki Riskler, Sorunlar ve Küresel Fırsatlar ana başlığı altında, 11 Kasım 2014 tarihinde İstanbul Grand Cevahir Hotel ve Kongre Merkezi nde kalımcı esnaflar bekleniyordu. Rüzgârlı da, otuz üç kişiden oluşan ve alanlarında söz sahibi olan esnaf, planlanan saatte otobüste yerlerini aldılar. Otobüs tam saatinde hareket etti. Bu durum da TİMKODER yönetiminin prensipli olduğunu gösteriyordu. Saat u gösteriyordu. Dernek, Türkiye nin en meşhur restoranında (hani derler ya krallara layık ) bir kahvaltı verdi. Kahvaltımızı yaptıktan sonra yolumuza devam ettik. Esnaflar arasındaki muhabbetler, şakalarla saat de İstanbul Grand Cevahir Hotel in park alanına girmiş bulunduk. Hemen odalarımıza yerleştik. Üzerimizdeki elbiseleri çıkarıp takım elbiselerimizi giyinip kravatlarımızı takarak bir iş adamı sorumluğu içinde otelin altında bulunan muhteşem salonda bizlere ayrılan yerde yerlerimizi aldık. Toplantıda konuşmacı olan katılımcılar da protokoldeki yerlerini aldılar. Sunucu hanım, sırasıyla konuşmacıları konuşmalarını yapmaları için sahneye davet etti. TİMFED Genel Başkanı Kemal Çelik in açış konuşmasının ardından, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr İsmail Yüksel konuşmasını yaptı. Sonra da Ankara Rüzgârlı Sokağı mızın yetiştirdiği çok sevilen, dürüst, ahlaklı, TOBB Başkanı olmadan önce birçok esnafın elinden tutan ve aynı zamanda iş adamı olan Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasına başladı. Rifat Bey konuşmasında bu tür toplantıların seksenli ve doksanlı yıllarda yapılması gerektiğini dile getirerek, salonda bulunanlara bir evrensellik edasıyla gelişmenin, kazanmanın yollarını anlatırken sektörel bazda kârlılığın azlığı, kurumsallaşma, verimlilik konularında bizleri bilgilendirdi. Sürekli olarak küçük olsun benim olsun zihniyetinden kaçınılması gerektiğine vurgu yaptı. Hisarcıklıoğlu, parasız kurulan ortaklıklarda, ortakların para kazanmaya başladıkları zaman hemen ayrılma planlarının yapıklarına dikkat çekti. Bu konuda Saygıdeğer Başkanın verdiği örnek şahsımı bayağı üzdü. Rüzgârlı daki bazı Yozgatlı esnafların kırk metrekare olan dükkânlarını ikiye böldüklerini dile getirdi. Bu konuya gerçekten bende hayret edenlerdendim Sayın Başkanın bütün konuşmaları tamamen Türkiye mizin kalkınması ve sektörel alanda esnafların para kazanarak hedeflerine daha çabuk ulaşmaları üzerineydi. Dünya ile rekabetin ahlaklı ve bilimsel çalışmalarla, kaliteli mamullerle olabileceği vurguluyordu. Konuşmaları arasına bazen espriler katarak ben yerine biz olmayı sık sık dile getirip ortaklığın yaşayabilmesi için kapıdan çıkarken önce sen değil ortağının önce çıkmasını beklemek gerektiğini, bu düsturla çıkılan yolda ortaklığın ölmeyeceği konusuna vurgu yaptı. İki ortaklı bir işletmenin üçüncü ortağı Allah tır. sözünden hareketle böyle bir ortaklığı hiç kimsenin yıkamayacağını belirtti. Gerçek ticaret yapmanın planlarını dinleyicilerin ellerine veriyordu ve üzerine basa basa dürüstlüğün en büyük bir sermaye olduğunu, başarmanın en önemli sağlam ayağının olduğunu anlattı. Gerçekten de birçok esnafımız şu konuyu pek bilmez. Ticaret, peygamber mesleğidir. Peygamber Efendimiz, bir satıcının tezgâhına gelmiş. Bu esnaf sağlam ve çürük malları karıştırarak satmaktadır. Satıcıya; Çürükleri ayır ve sağlamları ayrı sat. İnsanları kandırmanın günahı çok ağırdır. Çürük mal satarak elde etiğin kazancında sana bir fayda gelmez. diyerek satıcıyı uyarır o yüce insan. Günümüzde, dürüst ve doğru olan esnafların ticari hayatlarının daha kârlı ve uzun devam ettiği çevremizde de görülmektedir. Kırk yıllık bir iş adamı olarak gözlemlediğim şudur ki, bir insan ister tüccar, ister akademisyen, ister fabrikatör olsun; kendisine verilmesini istemediği zararı bir başkasına vermemeli, verilmesini de önlemelidir. İşte o zaman çoklu ortaklığın da holding olmanın da hatta başka alanlarda yükselmenin de kapısını aralamış olur. Sözün kısası, bu toplantıda Rifat Başkan salondan bulunan binlerce iş adamına bu mesajı vermiştir. Konuşmasının sonunda salonda yükselen sevgi tezahüratı, verdiği bu mesajlardan ötürüdür. Konuşmasının ardından Rifat Bey i bir başka toplantıya uğurladık. Daha sonra Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin oturum başkanı oldu. Katılımcılar; M. Ergün Turan (TOKİ Başkanı), Zeynep Bodur Okyay (ISO Meclis Başkanı), Dr. Hayrı Baraçlı (İBB Genel Sekreteri), Dündar Yetişener (İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı), Avni Çelik (SİMPAŞ GYO Başkanı) İnşaat Sektöründeki Riskler, Sorunlar ve Küresel Fırsatlar konulu panelde konuşmalarını yaptılar. Sorular soruldu, cevaplar verildi. Panelin, birçok ilden gelen iş adamlarına yararlı olduğu aşikârdır. Bu gibi toplantıların genç, dinamik, müteşebbis iş adamlarının ufkunu açarak hem kendilerine dolaysıyla da yurdumuza çok fayda sağlayacağı inanıyorum. Panel bitip gala yemeğini yedikten sonra odalarımıza dinlenmeye çekildik. Sabah kahvaltımızı otelde yaptıktan sonra saat da Ankara ya yola çıktık. Yolda ilerlerken Saygıdeğer TOBB Başkanımızın İstanbul mağazasında duran oğlu Gökberk Hisarcıklıoğlu Ankara dan gelen grubu yemeğe davet etti. Onu kırmak olmazdı. TİMKODER Genel Başkanımız Yunus Altın ın teklifiyle mağazaya uğradık. Birer çay ve yanındaki ikramların tadıp yolumuza davam ettik. Bolu da mükemmel bir öyle yemeği yedikten sonra TİMKODER Genel Başkanı otobüste bulunan bütün esnaf arkadaşlara sırasıyla söz vererek bu gezi hakkında ve yaptıkları işleri tanıtması için mikrofon uzattı. Birçokları memnuniyetlerini dile getirdiler. Başkan Yunus Altın, Ali Bakır, Emin Ayar, Mahir Funda, Metin Bey, Uğur Kürüm, Tekin Bey, İsmail Kulak ve ben Murat Duman şarkılarla, şiirlerle, fıkralarla Ankara ya kadar unutulmaz bir anı olarak sevgi dolu bir yolculuğu gerçekleştirerek yine otobüse bindiğimiz yere geldik. Bu mevcudun kat kat artması ve başka bir gezide buluşmak, TİMKODER çatısı altında böyle eğitici, bilgilendirici gezilerin gerçekleşmesi dileğiyle Rüzgârlı esnaflarıyla vedalaşarak ayrıldık İSTANBUL İŞ TOPLANTISI Yıllar varki bu milet morfinle uyutuldu, Meydanlarda konuşup sonrada unutuldu, Aciz kaldı yönetenler ticarette gerildik, Yabanden gelenlere Türkiyem soyutuldu... Türkler ticaret bilmez avrupa yer kaymağı, Bir uçak parasına perişan eder oymağı, Yurdumuzu soyarken kan emici İnsanlar, İnancına tutunmuş türkler bilmez soymayı, Artık devir değişsin iş adamım uyuma, Gerçek senin kanında aldırma boş duyuma, Varsın kan emiciler çalsın çırpsın yesin, Doğru otur doğru kalk söz getirme soyuma. İstanbul da toplandı ticaretin sektörü, Geleceğe ışık tuttu Rifat başkan faktörü, Cevahir otel şahit tarihi konuşmaya, Dillerde güller açtı taktir ettim rektörü... Duman oğlu kısa kes uzun etme sözünü, Hırsız olan insanın şeytan görsün yüzünü, Çalışanlar kazanır işin sırrı sabırda, Birlik olun birleşin kullan akıl kozunu, Murat DUMAN İSTANBUL...

8 8 22 Kasım 2014 Cumartesi KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN ELÇİN İSKENDERZÂDE: DOLU DOLU ELLİ YIL Yarım yüzyıl. Tam 50 yıl. Hem çok kısa, hem de çok uzun bir zaman. Elçin Kardeşim 50 yaşında. Bu 50 yıllık ömürü hep hayırlı geçmiş. Bundan sonraki yıllarının da hayırlı ve semereli olmasını diliyorum. 50 yıl. Aman Tanrım! Bu kadar başarı, eser ve işi bu 50 yıla nasıl sığdırmış Elçin Bey Kardeşim? Bu elli yıl içinde; teknik ve filoloji ilimleri doktorluğu ve profesörlük mevcut. Bakınız, daha neler var bu 50 yılın içinde: Uluslararası pek çok akademi ve bilim kuruluşlarının üyeliği ve akademik üyeliği ile bazılarının ilmi kurullarında görev almak. Yüzü aşkın uluslararası bilimsel kurultay, kongre, sempozyum ve konferanslara katılım, bilimsel tebliğ sunulması. Dünyanın pek çok saygın kuruluşlarına, özellikle yazar ve gazeteci birliklerine üyelik. Dünyanın pek çok ülkelerinde gerçekleştirilen uluslararası şiir şölenlerinde Azerbaycan ı ve de Türkiye yi temsil. Makedonya da 50 yılı aşkın süredir her yıl gerçekleştirilen Struga Şiir Akşamları etkinliği de bunlara dahildir. Aldığı ödüller sıralamakla ve saymakla bitmez. Bu ödüller hem uluslararası nitelikte hem de saygın ödüllerdir. Altın madalyalar, şiltler ve plaketler, nişanlar yüzlerce 200 den fazla bilimsel eserin, 47 buluşun, 14 monografinin ve ders kitabının, 85 edebi ve bilimsel kitabın yazarlığı. Sadece Türkiye nin değil, dünyanın değişik ülkelerinin yazarlarının 130 kitabının Azerbaycan Türkçesine çevirisi ve yayımlanması. 300 den fazla eserin edebi ve bilimsel kitaplarının editörlüğü Kendi yazdıklarının Rusça, Kazakça, Özbekçe, Türkmençe, Kırgızca, İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Bulgarca, Sırpça, Arnavutça, Makedonca, Farsça, Romence, Polonyaca ve sayamadığım daha değişik dillere çevrilerek yayımlanması. Bu elli yıl içinde, eserleri hangi ülkelerde yayımlandı biliyor musunuz? Türkiye, Rusya Federasyonu, Letonya, Litvanya, Beyaz Rusya, Gürcistan, Kazakistan, KKTC, Makedonya, Yunanistan, Almanya, İran, Romanya, Ukrayna, Suriye, Polonya, Kırgızistan, Özbekistan, Arnavutluk, Bulgaristan, Irak ve dahasını sayamadığım 32 ülke. Bu 50 yıl içinde; Vektör Uluslararası İlim Merkezi nin ve Türk Dünyası Araştırmaları Uluslararası ilimler Akademisinin, Vektör Yayınevinin kuruculuğu Vektör ve Bayatı Dergilerinin kuruculuğu ve yönetimi. Kardeşim Elçin Bey! Bu yaşadığın 50 yıl içine nasıl sığdırdın bunca güzel işleri? Bunun sırrı nedir? Ben senden nerdeyse 20 yaşa yakın bir büyüklüğüm var. Kendim için bu sırrı öğrenmek istemiyorum. Bundan böyle önümde yaşayacağım yıllar benim için verimli olmayabilir. Ama gençler için bu sırrı söyle. Sevgili Elçin Bey kardeşim, yeniden soruyorum: Bunca güzellikleri ve işleri, yaşadığın bu 50 yıl içine nasıl sığdırdın? Sana; uzun, sağlıklı ve dünya insanlığına, kültürüne, bilimine yararlı olacak bir ömür diliyorum. Nail Tan ağabeyimizin söyleyişiyle diyorum ki; elinden kalemin, kafandan akılın, vücudundan gücün hiçbir zaman yere düşmesin ve eksilmesin! Fotoğrafın ustaları Marmaris'te buluştu MUĞLA - Marmaris'te bu yıl ilki düzenlenen "Uluslararası Marmaris Fotoğraf Festivali", fotoğraf sanatının ustalarını buluşturdu. Turistik ilçede belediye tarafından gerçekleştirilen festival, İçmeler Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na fotoğraf sanatçılarının çelenk koyarak saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı'nı okumasıyla başladı. Daha sonra aynı yerdeki Marmaris Fotoğraf Evi ve dünyada ilk olduğu belirtilen "Fotoğraf Anıtı"nın açılışı, eski Kültür Bakanı Suat Çağlayan, Belediye Başkan Vekili Halil Gökovalı ile fotoğraf sanatçıları İbrahim Zaman, Ersin Alok, Sabit Kafagil ve Atat Yakup Kaptan tarafından yapıldı. Fotoğraf evinde sergilenen eski fotoğraf makineleri ile Massimo Mastrorillo, Jae Hyung Seok, Bruno Barbey ve Stanko Abadzic'in eserleri, katılımcıların beğenisine sunuldu. Festivale farklı ülkelerden 657 kişinin 7 bin 102 fotoğrafla katıldığı kaydedildi. Festival kapsamında çok sayıda atölye çalışması, fotomaraton, söyleşi, sunum ve panel gerçekleştirilecek, sergiler açılacak. Altın İnci Fotoğraf Ödülleri'nin de verileceği festival 22 Kasım'da sona erecek. Ara Güler'in yayımlanmamış fotoğrafları Seul de sergilenecek İSTANBUL - Ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler'in 1950'li yıllarda karanlık odada kendi eliyle bastığı ve bugüne kadar yayımlanmamış vintage baskıların bulunduğu 110 fotoğrafın yer alacağı sergi, 22 Kasım'da Güney Kore'nin başkenti Seul'de açılacak. AA muhabirine açıklama yapan 86 yaşındaki usta fotoğrafçı Güler, 16 Ekim'de Berlin'de açılan "İstanbul'un Gözü Retrospektif " sergisinin yoğun ilgi görmesinin hatırlatılması üzerine, "Çektiğim fotoğrafların dünya tarafından ilgi görmesi hoşuma gidiyor. Onlar istiyor, başkaları istiyor, dünyanın her yerinden istiyorlar. Bu durum ülke için de güzel" dedi. Berlin'de 200 fotoğrafının yer aldığı sergiyi günde 2 bine yakın kişinin ziyaret ettiğini aktaran Güler, Seul'de açılacak serginin tüm hazırlıklarının tamamlandığını anlattı. Güler, sergilenecek eserlerin, etkinliği düzenleyenler tarafından Ara Güler Müzesi'nden seçildiğini kaydederek, bu sergide ayrıca daha önce hiç yayımlanmamış vintage baskıların yer alacağını söyledi. Vintage baskıların, çekildikten sonra 1-2 ay içerisinde basılan fotoğraflar olduğunu belirten Güler, bunların büyük kıymet taşıdığını vurguladı. "Bu adamlar vintage baskının ne kadar değerli olduğunu biliyor. Müzede bütün duvarlar boşaldı neredeyse. Vintage kalmadı. İnşallah satılmaz" diyen Güler, sergilenecek fotoğrafların 1950'liler başta olmak üzere MEHMET NURİ PARMAKSIZ BENCİLEYİN SÖZLER GÜVERCİN KANADI çok farklı yıllara ait olduğunu dile getirdi. Sergi açılışına gidemeyeceğini, Seul'un çok uzak olduğunu belirten Güler, "Kendi fotoğrafımı göreceğim diye 16 saat havada gidemem. Yaş olmuş 86" dedi. Güler, dünyanın her yerinden kendisine ve sanatına büyük saygı duyulduğunun hatırlatılması üzerine de şunları söyledi: "İyi ki var. Demek ki bir işe yarıyoruz. Adamların işine geliyoruz. Dünyanın çok farklı yerlerine giderek, çok farklı yer görmüş ve kayda geçirmişim. Fotoğraf makinesi çok güzel bir kayıt makinesidir ve bütün bir devri öteki devre taşır. 20. asırda çekilen fotoğraflar bir asır sonra tarih olur. Bizler aslında 'hiçbir şey değiliz' gibi görülürüz ama aslında en mühim şeyi yapıyoruz. Yaşayan hayatı kaydedip öteki devre taşıyoruz. Bunları bilmeyenler orada öğreniyor. Bugün sen İstanbul'u benim kitaplarımdan öğreniyorsun. Biz İstanbul'u çekmeye başladığımız zaman İstanbul zaten bitmişti, ölmüştü. Büyük bir kadavranın ve kokmak üzere olan bir leşin Ben sana değil; kendime kırıldım yâr Yine aşka serenat yapasım var; yine kırılgan yüreğim şimdilerde; yine aklım ikindilerde Hayallerim mahşere dâir dünyalık değil; dünyalık ne kaldı ki ben de? Aşkı bekleye bekleye vazgeçtim heveslerden; susa susa sükûta gerdim hayatımı ve bekliyorum ölümü, kaderimi tevekkülle Güvercin kanadı gibi narin içim; kırılgan, küskün ama hep tebessüme meyilli... Kadere teslimim ben sonsuzluk arzusuyla. İçimdeki çağlayanlar sana akıyor; bazen boşa mı akıyor zaman, fuzuli mi nefesler diye düşünmüyor değilim İsyana düşmekten korkuyorum yâr ama hep senin uçurumunun kenarında yüreğim mütemadiyen titriyor işte Nasıl gemiler yaşlanınca bir limana çekilir ve parçalara ayrılacağı günü beklerse; ben de dünyada aşk ve teslimiyetle çekileceğim limanı bekliyorum işte. Dünya, içinde hasreti ve acıyı barındıran bir diyar Sonlu bir âmâ; görmüyor bendeki aşkı ve harareti Yanardağlar benden alıyor sıcaklığını ve gemiler sevda denizinde benim esmemi bekliyorlar sabırsızca. Bilmiyorlar beni yâr; bilmiyorlar Kimseler bilmiyor beni. İçimde kopuyor fırtınalar; içim senle ve Rabbimle dolu Hep şükürdeyim lakin bende de bir nefis var işte KÜLTÜR-SANAT Ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler'in 1950'li yıllarda karanlık odada kendi eliyle bastığı ve bugüne kadar yayımlanmamış vintage baskıların bulunduğu 110 fotoğrafın yer alacağı sergi, 22 Kasım'da Güney Kore'nin başkenti Seul'de açılacak. Tiyatro sanatçısı Nejat Uygur sahnede anıldı BİLECİK- Bilecik Belediyesi tarafından düzenlenen "9. Ulusal Bilecik Tiyatro Festivali"nde Behzat ve Süheyl Uygur kardeşlerin oynadığı "Dünyanın sonu.net" adlı oyun sahnelendi. Oyunun sonunda tiyatro sanatçısı Nejat Uygur, ölümünün birinci yıl dönümünde anıldı. Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki oyunu, Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Belediye Başkanı Selim Yağcı ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Halil İbrahim Aktepe ile tiyatro severler izledi. Mustafa Arıkoğlu'nun yazdığı, yönetmenliğini Uğur Babürhan'ın yaptığı, "Dünyanın sonu.net" adlı oyunun rollerini Behzat ve Süheyl Uygur kardeşler ile Başak İlhan, Kahraman Sivri ve Önder Keskin üstlendi. Oyunda, eski parlak günlerine tekrar dönmeye çalışan, bunalımdaki bir yazarın ve ona yardımcı olmaya çalışan beceriksiz ilham perisinin hikayesi absürt bir dille anlatıldı. Oyun sonunda Behzat Uygur, tiyatro festivalinin Bilecik'te yapılmasının, hatta uluslararası düzeyde olmasının ülkenin gururu ve tiyatro adına yapılanların alkışlanası şeyler olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Bugün anlamlı bir gün. Bugün sizlerin karşısında olmak bizleri ayrıca mutlu etti. Ustamız, babamız, Nejat Uygur'un ölümünün birinci yıl dönümü bugün. Güzel bir mutluluktur ki bizler için tiyatro sahnesinde bu anı yaşadık, tiyatro sahnesinde seyircilerle birlikte onu anacağız, andık. Bundan daha büyük bir mutluluk olamaz tiyatrocu için. Babamız eminim ki burada sizleri görüyordur. Bu bizim acımızı hafifleten, hatta bir anlamda da babamızın da keyifleneceğini bilerek bu durumdan bizi keyiflendiren bir durum. Hep bunu söylüyoruz, yani sanatçılar ölümsüzdür. Hele böyle sevilen sanatçılar daha çok ölümsüzdür. Hani 'nüfuz cüzdanımı kaybettim hükümsüzdür" diye, biz de ustamızı kaybettik ama ölümsüzdür." üzerinde İstanbul diye yaşıyoruz." Yeni fotoğrafçıların dünyada eskileri kadar tanınmış olmadığı şeklinde değerlendirme yapılması üzerine Güler, "Eğitimleri yetmiyor. Neyin ne olduğunun farkında değiller. Fotoğrafı manzara diye çekiyorlar. Manzara başka, fotoğraf başka. Şimdi bizlerin dışında kalan herifler aslında fotoğraf çekmiyor bana kalırsa instagram çekiyor. Fotoğraf çektiğini zannediyor, aslında güneş batması, manzara gibi tabiat olaylarını çekiyor. Zaten dünyanın her yerinde tabiat olayı var. Güneş her yerde batıyor" diye konuştu. "Biz, manzara fotoğrafçısı değil, yaşamı gösteren fotoğrafçıyız. Fotoğraflarımda bir anlam, mana var. Jüri üyesi olduğum bir yarışmada bakıyorum herkes güneşin batışını fotoğraflamaya çalışıyor. Güneşin doğuşunu Hazreti İsa da görmüştü, Hazreti Musa da" diyen Güler, fotoğrafçıların eğitimlerine daha fazla dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi. 9. Contemporary Istanbul u 77 bin kişi gezdi İSTANBUL - Türkiye'nin uluslararası en geniş çağdaş sanat fuarı, "9. Contemporary Istanbul"u 77 bin sanatsever ziyaret etti. Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, 17 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen fuarda, toplam değeri 190 milyon lirayı bulan eserler yer aldı. Fuara 23 ülkeden, 520 sanatçı, 108 çağdaş sanat galerisi katılırken, 340'ı Contemporary Istanbul tarafından davet edilen bine yakın yabancı koleksiyoner, profesyonel, akademisyen ve 8 ayrı uluslararası müze grubu da fuarı ziyaret etti. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen fuarda, Jaume Plensa'nın 230 bin avro değerindeki "Sanna's Dream" adlı heykeli, Ergin İnan'ın 180 bin dolar değerindeki "Öte Dünya Kapıları" adlı eseri, Alex Katz'ın 62 bin avro değerindeki "Red Hat Sunrise" ve Yayoi Kusama'nın 70 bin avro değerindeki "Dots Obsession" tablosu satılan önde gelen eserler arasında yer aldı. Nuri Bilge Ceylan'in 20 fotoğrafı, Emmanuel Fremin Gallery'nin Melissa Mızraklı'nın 20 eseri, Andipa Gallery'nin sergilediği Slinkachu'nun tüm eserleri de fuarda alıcı buldu. Contemporary Istanbul'un yeni girişim ve inisiyatifi CI Editions, fuar kapsamında sınırlı sayıda üretilen özel edisyonları sundu. Mustafa Horasan, Hale Tenger, Buğra Erol, Fırat Engin, Orhan Cem Çetin, Ali Emir Tapan, Ardan Özmenoğlu, Ahmet Polat, Erdoğan Zümrütoğlu, Gözde Türkkan, Book Lab, Seçkin Pirim, Ahmet Duru, Selçuk Ceylan, Sıtkı Kösemen, Özlem Günyol ve Mustafa Kunt'un ürünleri CI Editions'da yer aldı. Plugin Istanbul Yeni Medya Bölümünde ses ve ışık enstalasyonları, etkileşimli ve jeneratif sanat projeleri, iç mekan mapping projeleri, hologram işleri ve video sanatı özel bir seçki ile sergilendi. Ouchhh'un dijital görselli odası, NOHlab ve Musion'ın hologram görüntüleri, MOCC'un gerçekleştirdiği ve küratörlüğünü Lanfranco'nun yaptığı "National Panties" isimli sergi, Paul Myoda'nın mekanik enstalasyonları ve Zimoun'un ses enstalasyonu fuarda sergilendi. Çin çağdaş sanatına farklı bir bakış ile Dr. Michael I. Jacobs'ın gözünden Çin video ve projeksiyon sanatı seçkisine yer verilen "Now You See" sergisinde 10 genç Çinli sanatçının işlerine ver verildi. Whitney Müzesi küratörü Chrissie Iles'ın kürasyonunu yaptığı sergi, fuar alanını ziyaret edenler tarafından yoğun ilgi gördü. Bir gün bir gün diyorum; işte o bir gün için yaşıyorum. Ellerim ayrılığı kucaklıyor üşüyerek; yüreğim titriyor seni kırarım diye; üzerine titriyorum yâr; gücenmeyesin, hep huzurlu ve mutlu olasın diye Dünyadaki kadere teslimim ben ama mahşerde sınırsızı; sonsuzu yaşama iştiyakımı büyütüyorum içimde gizli gizli. Hayallerimin ateşinde ısınıyor sana ait yüreğim. İçimde sana dâir biriktirdiklerimi almayacak dünya artık; vazgeçmek istesem de hayattan, gülüşünle bağlanıyorum tekrar tekrar yaşama. Seviyorum ben seni yâr; Rabbimden sonra en çok çok tan da çoklardan da çok Bu gece yine ağlayasım var Kırıldı içimdeki hayaller ve sükûtu soludu düşüncelerim ama ben sana değil; kendime kırıldım yâr Sadece kendime GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Düşlerime giriyor her dem Süleymaniye, Aramızda olan bağ aşk kokar bilmem niye? Bir seccade üstünde namaz kıldım kaç kere, Sandım ki kokusundan elestendi hediye

9 YAŞAM-ÇEVRE 22 Kasım 2014 BULMACA Cumartesi9 Atmacanın göç yolları, uydudan takip edilecek ARTVİN - Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Kuzey Doğa Derneği Bilim Koordinatörlüğünün ortak çalışması sonucu "Kara" adlı atmacaya takılan 5 gramlık çipte atmacaların göç yolları uydu üzerinden takip edilecek. Kuzey Doğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2008 yılından beri Doğu Anadolu Bölgesi'nde doğanın korunmasına yönelik bilimsel çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Yürüttükleri projeler kapsamında önceki yıllarda Kars'ta, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü'yle yaptıkları ortak çalışmada boz ayılar, kurtlar, vaşak ve akbabalara çip taktıklarını anlatan Çoban, son olarak Artvin'in Arhavi ilçesine bağlı Güngören köyünde yaşayan Muammer Alın'ın "Kara" adlı atmacasını, uydu vericisi çip takarak doğaya saldıklarını dile getirdi. Türkiye'de ilk defa bir atmacaya, dünyanın en küçük vericisi olan 5 gram ağırlığında uydu vericisi takarak doğaya saldıklarını ifade eden Çoban, "Amacımız, atmacaların hangi göç yollarını kullandıklarını ve göç sürecinde başarılı olup olamadıkları hakkında bilgi sağlamaktır. Bu çalışma Türkiye'de ilk defa uygulandı. Uygu vericisi taktığımız atmaca dişi olup bir yaşındadır" diye konuştu. Çoban, doğaya saldıktan 3 gün sonra atmacadan gelecek verileri beklemeye başladıklarını anlatarak, çipin her 6 saatte bir koordinat vereceğini ve üç günde bir özel haberleşme uydusu üzerinden sisteme veri aktarılacağını kaydetti. Kendilerinin de bu güncellenen verilerden atmacayı adım adım takip edeceklerini dile getiren Çoban, şöyle konuştu: "Elde edeceğimiz verilerle atmacanın hangi ülkeye doğru göç edeceğini göreceğiz. Belki bu bölgede kalacak, belki İç Anadolu Bölgesi'ne gidecek. Tahminimiz Afrika ülkelerine göç edeceği yönünde. Projenin amacı da bu soruya cevap bulabilmektir. Geri göç başladığı zaman atmacayı, doğaya saldığımız bölgede heyecanla bekleyeceğiz." Çoban, uydu vericisinin üzerinde GPRS modülü, haberleşme sistemi ve pil bulunduğunu belirterek, güneş enerjisiyle çalışan pilin her gün kendini şarj ettiğini söyledi. Vakıfay ve AKUT'tan Ermeni okuluna kurban eti yardımı 1.Eski dilde sevinç, şenlik, neşe. Demirin simgesi. 2. Yönetim. Eski dilde bilgili, bilir. 3. Unutmamak için parmağa bağlanan iplik. Çit, perde. 4. Evrensel alıcı kan grubu. Birini, bir yeri görmeye gitme. 5. Işık. Arapçada birinci tekil şahıs, ben. 6. Soğanlı bir süs bitkisi. 7. Çabuk davranışlı, çevik. Yasaklama, yasak etme. 8. Kıta. Gerekenden eksik. 9. İlkel deniz taşıtı. Ayrıntı. 10. Ağaçlıklı yol. Yolcu evi. 11. Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi. Bir nota. Soyundan gelinen kimse. 12. Lahza. Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma. 13. Geçimsizlik, anlaşmazlık, arabozuculuk. Karadeniz yelkenlisi. 14. Borsada kesin vadeli değerlerin kuru ile prim değer kuru arasındaki fark. Cilve, işve. 15. Isparta ilinin bir ilçesi. Güney Afrika nın plaka işareti. 16. Eski dilde adlar, isimler. Yardım istendiğini anlatan ünlem. 17. Yapağıdan elde edilen, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan sarımtırak renkte bir yağ. 18. Kadın hastalıkları uzmanı. 19. kesintilerden sonra geri kalan miktar, safi. Yılanın deri değiştirirken attığı deri. Voltamperin simgesi. 20. Bunama, bunaklık. Radyo dalgalarının sinyalini alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen cihaz. Hazırlayan: Ercan BOSTANCIOĞLU Çoban, özellikle Artvin ve Rize'de atmaca merakının oldukça yoğun olduğuna dikkati çekerek, "Atmaca meraklılarının, bir atmaca havada süzülürken yaşadıkları heyecan gözlerinden okunuyor. Atmacacılar, doğaya saldıkları atmacaların kış mevsimini nerelerde geçirdiklerini soruyordu. Bu çip sayesinde bütün bu sorunların cevabını da bulmuş olacağız. Bölge halkının, eskiye dayanan bilgi birikimlerini bizlerle paylaşması da işimizi kolaylaştırıyor" ifadesini kullandı. Çip takılan "Kara" adlı atmacanın sahibi Muammer Alın ise Türkiye'de ilk kez kendi atmacasına çip takılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bakalım atmacam hangi göç yolunu takip ederek, hangi ülkede kış mevsimini geçirecek. Çip sayesinde bunu da görmüş olacağız. Atmacamın yaşayıp yaşamadığını bileceğiz" dedi. Atmaca merakının, 7 yaşındayken babasıyla atmaca yakalamaya gittiğinde başladığını anlatan Alın, babasının atmaca yakalama mevsiminde kendisini dağlara götürdüğünü belirtti. Alın, kurdukları düzeneklerle saatlerce atmaca yakalamayı beklediklerini dile getirerek, "45 yıldır atmaca merakım ve sevgim var. Atmaca, Karadeniz insanının yaşam tarzıdır. Atmaca, bizim için çok değerlidir. Atmacaya bir kuş türü olarak bakmayız. Bizim için çok özel bir hayvandır" diye konuştu. Türkiye'de atmaca avının "katliam" gibi algılandığına vurgu yapan Alın, bunun böyle olmadığını yakaladıkları atmacalara halka takıp bir süre besledikten sonra tekrar doğaya saldıklarını kaydetti. İSTANBUL - Vekaletini aldıkları kurbanları keserek kavurma haline getiren ve ihtiyaç sahiplerine dağıtan VakıfAy ve AKUT, yaklaşık 450 kilogram kavurmayı da Özel Topkapı Levon Vartuhyan Ermeni İlkokulu'na verdi. Okula getirilen kavurma kolileri, VakıfAy Genel Başkanı Tekin Küçükali ile vakfın Ermeni asıllı kurucu üyesi Avedis Kevork Hılkat, Özel Topkapı Levon Vartuhyan Ermeni Okulu Vakfı Başkanı Monik Ergan'a teslim etti. Öğrencilerle yemeğe katılan Küçükali, burada yaptığı konuşmada, Anadolu insanının her gördüğü ve her duyduğu konuyla çok yakından ilgilendiğini belirterek, "Anadolu insanı, çok kadim dostlukların olduğu bu topraklarda, birlikte yaşayan milletin adıdır" dedi. Anadolu insanının hassas bir ruh ve engin tecrübeyle kardeşçe yaşayan toplulukların adı olduğunu dile getiren olduğunu anlatan Ergan, "Burada okuyan Küçükali, Anadolu'nun, "komşusu öğrencilerimiz, çok mütevazi şartlar- açken, tok yatan bizden değildir" mesajını da yaşamlarını sürdüren ailelerin çocuklen iyi anlayan ve yan yana, dik durabilarıdır. Ve biz bir avuç insan, bu çocukda insanların toprakları olduğunu aktardı. larımıza iyi eğitim vermeye çalışıyoruz. Dolayısıyla iyi beslenmelerine dikkat Küçükali, "Din, dil, ırk ayrımı yapmadan, cinsiyet farkı gözetmeden herkese ediyoruz. Sizler okulumuz öğrencilerine elinizi uzattınız. Dil, din, ırk ayrımı göstermeksizin, 'biz çocuklarımızın yanın- insanlığın merhamet elini uzatan, VakıfAy'ın duruşu, 'gözyaşının rengi dayız' dediniz" diye konuştu. olmaz' anlayışından hareketle sizlerin Kurban vekaleti verenler arasında arasında bulunuyoruz. Bugün bizi burada kabul ettiğiniz için, hayırsever insanlar adına teşekkür ediyorum" ifadelerini bulunan Ermeni asıllı kurucu üyesi Avedis Kevork Hılkat ise "Türkiye'deki kullandı. bu evlatlarımızın büyüdüklerinde birer Monik Ergan da okullarına yapılan deha olacağının güvenini taşıyoruz ve insani yardımdan dolayı teşekkür ettiğini bize de bu sevgi emeğinde yer verdiğiniz belirterek, bu yardımların kendilerine için öncelikle cemaatim, vakfımız ve güç ve çalışma şevki verdiğini söyledi. genel başkanımıza teşekkür ediyorum. Okullarının hiçbir geliri olmayan ve İyi ki varsınız, iyi ki buradayız. İşte çok yardımlarla ayakta durabilen bir okul güzel bir Türkiye gerçeği" dedi BUL- MACA Soldan sağa: Yukarıdan aşağıya: 1. Pehlivan kispetinin paçası. İstanbul un eski adlarından biri. Notada durak işareti. Sodyumun simgesi. 2. Edebiyatla ilgili. Çocuk sahibi olmuş kadın. Piyasada etki ya da tepki. Tepkili uçak. 3. Lezzet. Sakatlık veya inme gibi bir sebeple yataktan kalkamayan kimse. Alın yazısı, yazgı, kader. 4. Derinliğini, iyice. Bir ilimiz. 5. Bir iskambil oyunu. Bilimsel niteliği olan. Nokta, puan. 6. At oturmalığı. Bir nota. Vilayet. Helyumun simgesi. Telli balıkçıl. 7. Uzaklık anlatır. Bir parçanın sevimli çalınacağını anlatan müzik terimi. Köpek. Bir ilimiz. 8. Giresun ilinin bir ilçesi. Rus Kazaklarda başkan. ÇÖZÜMÜ Uzunluğu yer yer değişen bir uzaklık ölçü birimi. 9. BUGÜN Kemirgen bir hayvan. İyilik, ihsan, lütuf. Çapkın erkekler için kullanılan bir tanımlama. 10. Yarı memnunluk belirten bir ünlem. Alın ya da boynuzla 11. SAYFADA yapılan vuruş. Geveze. Demiryolu durağı. TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com TÜRK ÜN KORKU VE SEVGİYLE SINANMASI İnsan olarak iki temel duygumuz vardır: Korku ve sevgi. Bunları zavallı fanilere yönelterek israf etmek gibi büyük bir kayıp yoktur. Korkularımızı ve sevgimizi sonsuz derecede sadece Allah a yönelik olarak seferber edebilirsek o oranda özgürleşebilir ve gerçek imana ulaşabiliriz. İnsandan korkan, kendi kendisini küflü bir bidona hapseden adamdır. İnsan, insanı kutsayıcı bir sevgiyle sevmeyerek sonsuz bir özgürlük alanına kavuşabilir ancak. Tapınılası bir sevgiyle insana bağlanan adam, acınası bir tutsaktır. İnsan insanı yücelttiği oranda küçülür. İnsanın böcekleşmesi, kendi dengi olan insanı kutsallaştırmasındandır. İnsanı yüce görmek boş laftır. İnsanın bütün kutsallığı, Allah ın onun üzerinde sergilediği olağanüstü yaratıcılık sanatındadır. Kutsal olan insan değil; insan üzerinde görünen ilahî sanatkârlıktır. İnsanı sevmek, insan üzerinde tecelli eden ilahi özellikleri sevmektir. İnsanın hayır da olsa şer de olsa ameli kendinde başlar, kendinde biter. Takvalı adam zannıyla insana tapan, güçlüdür diye insandan korkan zavallılar kadar acınacak hâlde olan yoktur. İnsanı güç sahibi vehmederek ondan korkan adamın böcekliği tiksindirici bir şey. Güç sadece Allah ta vardır ve sadece O ndan korkulur. Müslüman, imanını korkusu ve sevgisiyle test edebilir ancak. Beşeri kutsallaştıracak kadar sevenle beşerden ödü kopacak derecede korkan adamın imanı ya yoktur ya pamuk ipliğine bağlıdır. Gerçek müminler, birtakım kimseler kendilerine gelip Düşmanlarınız sizin için kuvvetlerini topladılar; onlardan korkmalısınız dedikleri zaman, bu haber o müminlerin imanlarını daha da arttırır ve: Allah ın yardımı bize kafidir; o, ne güzel muhafızdır! derler. Manzara ortada. Gerçek müminlere birileri gelip düşmanlarınız çok güçlü, işiniz bitti, diye güya alaylı bir şekilde tehdit ediyorlar. Ama o asil adamlar, kıllarını bile kıpırdatmadan, tam bir metanet abidesi olarak, granitten bir duruş sergileyerek kalplerine zerre korku düşmeden erkekçe bir tavır ortaya koyuyorlar. Ne kadar güçlü olursa olsunlar düşmanlarından korkmuyorlar. Düşmanın gücü denilen şey aslî değil, arızî ve tebeîdir. Aslî olan Allah ı gücüdür. İnsandaki sevilesi şeyler de arızîdir. Aslî olan sevilesi değerler, sadece Allah ta vardır. Sadece Allah tan korkmak ve yalnızca Allah ı sevmek böyle bir şey. Asr-ı saadet müslümanları Allah tan başkasından korkmuyorlar, Allah tan başkasını sevmiyorlardı. Biz Müslüman Türkler de aşağı yukarı on dokuzuncu asra kadar sadece Allah tan korkan ve sadece Allah ı seven yürekli ve gök çadır, güneş bayrak diyecek kadar özgür bir millettik. Tek özelliğimiz buydu. Bu iki değerimizle soylu ve şerefli bir hayat yaşadık. Yeryüzünde sadece Allah tan korkarak ve yalnızca Allah ı severek özgürce dolaştık ve yayıldık. Böylece hava boşluğuna destansı bir millî Müslüman Türk hayatı resmettik. Korkumuzun ve sevgimizin hedefi sapınca şaşkına döndük. Korkulmayacak şeylerden korkan, sevilmeyecek şeyleri seven bir şaşkınlar sürüsüne dönünce ortalıkta hortlaklar gibi dolaşmaya başladık. Hâlâ o hâldeyiz. Dramımız budur ve büyüktür. Amerika dan korkuyoruz, Avrupa dan korkuyoruz, Çin den korkuyoruz, aç kalmaktan korkuyoruz, daha fazla tüketememekten korkuyoruz, daha çok israf edememekten korkuyoruz, daha az yemekten korkuyoruz, daha cicili bicili şeyler giyememekten korkuyoruz, dijital oyuncakları elimizden kaçırmaktan korkuyoruz. Şundan korkuyoruz bundan korkuyoruz. Efendi edindiğimiz düşmanlarımızın bizi affetmesini, hoş görmesini, idare etmesini seviyoruz. Cife içinde debelenen böcekler gibi ufunetli modernizm boyalarını yüzümüze gözümüze bulaştırmayı seviyoruz. Günahlarımızı seviyoruz, helaya akıtacağımız kazuratımızı seviyoruz, bizi uyutacak ve uyuşturacak, hapsedip esir edecek konforumuzu seviyoruz. Emperyalist sömürgenlerin ayakları altında çelik çomak oynamayı seviyoruz. Zillet ki ne zillet! Zirveden çukura düştük ve orada geberinceye kadar öylece kalabilmeyi başarı sayıyoruz. Ufkumuz karardı. Yeniden uyanış ve dinamik bir diriliş, istikametimizi doğru bir biçimde tayindedir. Müslüman Türk, özgürleşmelidir. İçinde debelendiği modernizm cifesinden doğrulup silkinmelidir. Müslüman Türk, kendi benliğine, kendi kimliğine, kendi tarihine, kendi karakterine, kendi doğasına dönerek özgürleşecektir. Müslüman Türk, ne Amerika dan ne Avrupa dan ne Rusya dan ne Çin den ne şundan ne bundan değil; sadece Allah tan korkarak özgürleşecektir. Ey Müslümanlar! Allah tan nasıl korkmak lazımsa öylece korkunuz.. Müslüman Türk, modernizmin bütün uyuşturucularından nefret ederek, sadece Allah ı severek özgürleşecektir. Zira Müslüman Türk, lüks yaşama, pahalı eşyalar kullanma, çok fazla tüketme, israf ederek toplumsal üst konum kazanma, markalarla seçkinleşme, zevk, sefa, fuhuş, gösteriş içinde yaşama çukuru içinde esir alınmıştır. Müslüman Türk, bencilliği, bireyciliği değil, bütün Müslüman Türk kardeşlerini severek, onlarla tam bir bütünleşme, dayanışma, yardımlaşma içinde olarak özgürleşecektir. Zira, Batı emperyalizmi, Müslüman Türkü individüalizm (bireycilik, bencillik), günlük yaşama, geleceğe dair hiç plan yapmama çukuru içinde esir almıştır. Özgür tercih sonucu yapılan işler, ne kadar ağır görünürse görünsün, o kişi için çok hafiftir. Burada teklif ettiğimiz özgürleşme projesi zordur ve ağırdır. Fedakârlık, vazgeçme, dayanma, direnme, kararlılık, sabır, sebat istiyor. Müslüman Türk ün her türlü emperyalizme karşı direnişi, böyle bir özgürleşme çabasına bağlıdır. Bugün sevdiğimiz ve korktuğumuz şeylerin tamamı atalarımızın bize bıraktığı mirasa taban tabana zıttır. Zira bugün gâvurun sevin dediği şeyleri seviyor, korkun dediği şeylerden korkuyoruz. Atalarının canları karşılığı bıraktıkları kutsal mirası, eliyle gâvura teslim edenin ihaneti kadar dramatik bir manzara tasavvur edilemez. Erdoğan ailesi üçüncü çocuklarına "Recep Tayyip" ismini koydu BURSA - İnegöl ilçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aynı soyadını taşıyan çift, üçüncü çocuklarına ''Recep Tayyip'' adını verdi. İlçede mobilya sanayisinde çalışan baba Tuncay Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a duydukları sevgiden dolayı üçüncü çocuklarına "Recep Tayyip" ismini koyduklarını söyledi. Bu yıllık süreçte yapılanları gördüklerini anlatan Erdoğan, "O dönemlerde ilk çocuğumuzda hastanelerde çektiğimiz çileleri çok iyi biliyoruz. Ondan sonraki düzenlemeleri çok iyi gördük. Biz sabahları gidip akşam eve zor geldiğimiz günleri gördük. Yeri geldi muayene olamadığımız, ertesi günlere aktarılan günleri yaşadık. Biz bunları kulaktan duymadık, birebir yaşadık. Şimdi eğitim olsun, hastaneler olsun, çok güzel şeyler olduğunu gördük. Allah yolunu açık etsin, saygı duyduğumuz bir lider" ifadelerini kullandı. "Recep Tayyip" ismini uzun zamandır düşündüklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: ''Zaten soyismimiz de Erdoğan. İlk çocuğumda ben bu ismi düşünmüştüm ama kız oldu. İkinci çocuğum doğduğumda babam vefat etmişti. Babamın ismini vermemin daha doğru olacağını düşündük, öyle karar kıldık. Nasip bu zamanaymış. Allah'ın lütfu bir yavrumuz daha oldu. Ona da bu ismi uygun gördük. Hakkımızda hayırlısı inşallah." Arkadaş ve aile çevresinden olumlu tepkiler aldığını dile getiren Erdoğan, "Arkadaş çevremizde, aile ortamında bu konuda arkadaşlar işi biraz espriye dökenler oluyor. 'Sayın Cumhurbaşkanımıza selam söyle, görmek isteriz, ziyaretine gelmek isteriz' diyenler var. Randevu talebinde bulunanlar var. Sağolsunlar iyi mesajlar alıyoruz. Şu ana kadar gayet güzel mesajlar aldık, hepsine teşekkür ediyorum" diye konuştu. Tuncay Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yüz yüze görüşmeyi arzu ettiklerini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızla dünya gözüyle bir kere görüşebilme arzumuz, isteğimiz var. Umarım Allah bize o günü nasip eder" dedi. Anne Pınar Erdoğan ise çocuğunun "Recep Tayyip" ismini taşımasından dolayı gururlu olduklarını kaydederek, "Güzel bir duygu. Kendisi sevdiğimiz bir lider. Eşimle bu ismi koyma kararını beraber aldık. İkimiz de bu ismi koymayı düşünüyorduk. Cumhurbaşkanımız ile görüşmeyi çok istiyoruz" şeklinde konuştu.

10 1022 Kasım 2014 Cumartesi Anne ve bebek ölümleri azaldı Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, 2002 yılında hem anne hem bebek ölümlerine bakıldığında Türkiye'nin dünya sıralamasında en kötü yerlerde olduğunu belirterek, "Şimdi büyük bir gayretle hem anne hem de bebek ölümlerimizde çok ciddi azalmalar meydana geldi. Avrupa Birliği ortalamalarına gelmiş durumdayız" dedi. İSTANBUL - Gümüş, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü dolayısıyla Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'de sağlık sisteminde son 12 yılda yapılan çalışmalarla hasta memnuniyeti başta olmak üzere anne bebek ölüm hızlarındaki iyileşmelerin dikkat çektiğini söyledi. Anne ve bebek ölümlerinde büyük mesafeler kaydedildiğini dile getiren Gümüş, "Türkiye'de 2002 yılında hem anne hem bebek ölümlerine baktığımızda maalesef dünya sıralamasında en kötü yerlerdeydik. Şimdi büyük bir gayretle hem anne hem de bebek ölümlerimizde çok ciddi azalmalar meydana geldi. Avrupa Birliği ortalamalarına gelmiş durumdayız" dedi. Gümüş, bunun fedakar sağlık personeli ve halkın bilinçlendirilmesi ile olduğunu kaydederek, "İnşallah daha da gelişerek daha da iyi imkanlarla memleketin bütün birimlerinde önümüzdeki yıllar içerisinde tamamen yeni doğan yoğun bakımsız, uzmansız bir alan bırakmayacağız" diye konuştu. "Türkiye'de sağlık 528 bin personeliyle güçlü bir ordu" diyen Gümüş, sağlık hizmetlerinin ülkenin tüm noktalarına en iyi şekilde götürülmeye çalışıldığını söyledi. Gümüş, sağlıktaki en büyük sorunlardan birinin de acil servislerdeki yığılmalar olduğunu belirterek, bunun için de Aile Sağlığı Merkezleri'ni daha güçlü hale getirmeye çalıştıklarını vurguladı. Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün itibariyle Mecliste bir kanunumuz çıkıyor. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB). Bu başkanlık İstanbul'da merkezi olan, şu anda 6 enstitüyle kurulacak olan ve Bakanlar Kurulu kararıyla 14'e kadar çıkabilecek bir enstitü olacak. Türkiye'deki sağlığı dizayn edecek sağlık TÜBİTAK'ıdır. Yani bizim başta kanser olmak üzere, kronik hastalıklar, anne çocuk ergen sağlığı enstitüsü, kalite akreditasyon enstitüsü şeklinde sıralanacak. Buradaki hedef şu; biz sağlıkta sürekli tüketiyoruz. Bizim biraz da üretmemiz gerekiyor. Üretmezsek bizim sonumuz çok iyi olmaz çünkü böyle bir gücün üretim potansiyeli olması lazım. Nedir üretmek? İlaç üretmek, tıbbi cihaz üretmektir. En azından kullandıklarımızı bu memlekette üretmemiz gerekiyor." İstanbul Anadolu Kuzey Kamu "Çankırı kaya tuzu, Himalaya tuzundan daha sağlıklı" ÇANKIRI - Çankırı'daki kaya tuzuna ilişkin araştırmalar yapan Prof. Dr. Hanım Halilova, bunun, en sağlıklı, en temiz tuz olduğunu belirterek, "Himalaya tuzu oldukça meşhur ama yaptığımız araştırmada Himalaya tuzunda demirin fazla olduğunu gördük" dedi. Halilova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kaya tuzunun insan ve hayvan sağlığı için faydalı olduğunu söyledi. Tuz mağaralarının insan sağlığı üzerindeki etkisinin ilk kez İkinci Dünya Savaşı yıllarında Almanya'da fark edildiğini vurgulayan Halilova, "Almanya'da İkinci Dünya Savaşı yıllarında insanlar mağaraları kullanıyor. Tuz mağaralarında bir süre kalan insanların astım, bronşit gibi hastalıklarının büyük oranda düzeldiği gözleniyor. Daha sonra yapılan araştırmalarda tuzun iyi geldiği görülüyor" şeklinde konuştu. Tuzda bulunan sodyum klorürün üst solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geldiğine dikkati çeken Halilova, "Kaya tuzunda sodyum klorür var. Bronşite sodyum klorür iyi geliyor, bronşları açıyor. Bu tuz astım-bronşit gibi hastalıkları tam olarak bitirmiyor ama rahatlatıyor. Uzun süre görünmüyor" ifadesini kullandı. Prof. Dr. Halilova, dünyanın birçok yerinde benzer örnekler bulunduğunu dile getirerek, Nahçıvan'da, Ukrayna'da ve Polonya'da benzer tuz mağaraları olduğunu anlattı. Hititler'den kalan Tuz Mağarası'nı ilk kez 2006'da gördüğünü aktaran Halilova, mağarayı sağlık turizmine kazandırmak için araştırmalara başladığını vurguladı. Halilova, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mağarada bulunan kaya tuzunda arsenik ya da başka bir zararlı madde, ağır metaller var mı' diye baktık. Araştırmamız sonunda Çankırı kaya tuzunun en sağlıklı, en temiz tuz olduğunu gördük. Bu tuz, bembeyaz kristal gibi. Sodyum klorürü yüksek seviyede. Ağır metaller ve demir normal oranda, yani ne eksik ne de fazla. Bu veriler çok önemliydi. Bundan sonra da burayı sağlık turizmine kazandırmak için çalışmalar başladı." Himalaya tuzunda demir oranının fazla olduğuna işaret eden Halilova, "Son dönemde Himalaya tuzu oldukça meşhur ama yaptığımız araştırmada Himalaya tuzunda demirin fazla olduğunu gördük. Bütün elementlerin azı da fazlası da zarar. Çankırı tuzunda demir ve elementler normal yani ne az ne de fazla. Çankırı tuzu Himalaya tuzundan daha sağlıklı" ifadesini kullandı. Deniz tuzunun, açıkta olması nedeniyle kirlenme ihtimalinin bulunduğunun altını çizen Halilova, Çankırı tuzunun kapalı ortamda bulunması dolayısıyla daha sağlıklı olduğunu savundu. Halilova, Türkiye'nin birçok şehrinde tuz odaları yapıldığını belirterek, "Birçok yerde tuz odaları yapılıyor ancak bazı insanlar ucuz tuz alıyor. Tuz odalarında ucuz tuza dikkat edilmeli. Bu işi doğru yapmak lazım. Bu millete güzel şeyler vermek lazım. Bu nedenle Çankırı Tuz Mağarası, doğal tedavi merkezi yapılsa çok güzel olur" şeklinde konuştu. Akciğer kanseri her yıl 1,4 milyon can alıyor ANKARA - Akciğer kanserinden dünyada her yıl yaklaşık 1.4 milyon kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç. Dr. Ufuk Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, her yıl kasım ayının "Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı" olarak belirlendiğini ifade etti. Dünyada her yıl 1.6 milyon yeni akciğer kanseri teşhis edildiğine dikkati çeken Yılmaz, "Her yıl 1.4 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir ve Türkiye'de de 30 bin yeni akciğer kanseri tanısı konulmaktadır" bilgisini verdi. Akciğer kanserinin, kanserden ölümler sıralamasında Dünya'da ve Türkiye'de ilk sıralarda yer aldığına dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti: "Hastaların yaklaşık yüzde 70'inde, hastalık ilerledikten ve başka organlara yayıldıktan sonra teşhis konulmaktadır. Kişiye özgü tıp, tümörün moleküler özelliklerine göre tayin edilen ve etkili olması beklenen ilaçlar kullanılarak hastanın tedavi edilmesi ilkesine dayanmaktadır. Tümörde mevcut moleküler değişiklikleri hedef alan ilaçlar kullanılarak yapılan tedaviler ile hastanın yaşam süresi uzatılabilir. Tümördeki genetik değişiklikleri hedefleyen kişiye özgü tedavilerin, erken dönem akciğer kanserli hastalarda, ameliyat sonrası dönemde de yararlı olacağı yönünde bir kanıt yoktur." Hastalığın gelişmesinde tütün kullanımının, dumana maruziyetin önemli bir etken olduğunun altını çizen Yılmaz, şu ifadelere yer verdi: "Akciğer kanserinin erken dönemde yakalanabilmesi için, kabul görmüş bir ulusal tarama yöntemi olmadığı sürece, ısrarla üzerinde durmamız gereken tek şey "birincil korunma" yani tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile mücadeledir. Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Kemal Memişoğlu da prematüre dünyaya gelen çocukların hayatının pamuk ipliğine bağlı olduğunu belirterek, "Bu çocukların hayatta kalmalarını sağlayanlar başta hekim ve hemşireler olmak üzere sağlık çalışanları ve ailelerdir" dedi. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Doç. Dr. Kamil Özdil de dünyada her yıl 15 milyon, Türkiye'de ise 150 bin çocuğun prematüre olarak dünyaya geldiğini kaydetti. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Şirin Güven de prematüre bebeklerin anne rahminde henüz hayat hikayelerini tamamlamadan, olgunlaşmadan yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde bunu tamamlamak zorunda kaldıklarını söyledi. Türkiye'de her 10 bebekten birinin SAĞLIK prematüre dünyaya geldiğini kaydeden Güven, "10 yıl öncesine kadar 19 haftalık bebeklerin yarısı bile yaşatılamazken, bu son yıllarda 24 hatta 21 haftalık bebeklerin yaşatıldığı Türkiye'ye ulaşmış durumdayız" dedi. Ümraniye'de 2010 yılınan kasım ayında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden 7 aylık hamile Nuray Altun'un sezaryenle dünyaya getirilen ve doğduğunda solunumu olmadığı için yaşaması mucize olarak nitelendirilen bebeği Nuray da toplantıya katıldı. Nuray bebek, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Dr. Şirin Güven tarafından postmortem sezaryen yöntemiyle annesinin karnından alınmıştı. 1 kilo 880 gram dünyaya gelen ve doğduğunda solunumu olmadığı için solunum cihazına bağlanan bebeğe, annesinin ismi verilmişti. Bugün 4 yaşında olan Nuray da prematüre olarak dünyaya geldiği için 17 Kasım Dünya Prematüre Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katıldı. Doktorlarıyla hatıra fotoğrafları çektiren minik Nuray'a Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Gümüş, etkinlik sonunda altın taktı. Bakanlıktan işitme cihazı atağı ANKARA - Sağlık Bakanlığı, ülkede sayıları 5 milyon olduğu tahmin edilen işitme engellilerin kullandığı cihazların daha kaliteli ve verimli hale getirilmesi için harekete geçti. Türkiye'de ilk kez firma sorumluları, hastaların bu cihazları sorunsuz kullanması için eğitilecek. Ülkede ilk defa 2008'de yapılan düzenlemeyle ortez-protezleri ısmarlama üreten ve/veya uygulayan ya da işitme cihazı satış ve uygulaması yapan merkezlerin ruhsatlandırma ve denetim kriterleri belirlenmişti. Bu merkezlere açılış izni verilmesi, işleyiş ve denetimleriyle ilgili usul ve esasların belirlenmesi için de 2011'de "Ismarlama Protez ve Ortez Merkezleri İle İşitme Cihazı Merkezleri Hakkında Yönetmelik" yayımlandı. Bu yönetmeliğin eğitim programlarıyla ilgili hükmü gereğince, bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel, ihtiyaç halinde ruhsatlı merkezlerde sorumlu müdür olanlarla diğer personele kapsamlı eğitim programı düzenlenebiliyor ve bu eğitime katılım zorunlu tutuluyor. Bu yönetmelik çerçevesinde, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve İşitme Cihazı Satıcıları Derneğinin işbirliğiyle ilk kez eğitim toplantısı düzenlenecek Kasım tarihlerinde Antalya'da düzenlenecek "1. Ulusal İşitme Merkezleri Sorumlu KEÇİÖREN BELEDİYESİNE AİT GÜÇLÜKAYA MAHALLESİ ADA İLE 7735 ADA ARASINDA KALAN VE FATİH CADDESİ ESTERGON TÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ALANININ BATI KISMINDA YER ALAN 1 ADET ÇADIR LOKANTACILIĞI YERİNİN KİRAYA VERİLMESİNE İLİŞKİN İHALE İLANI KEÇİÖREN BELEDİYE BAŞKANLIĞI 1 İlçemiz Güçlükaya Mahallesinde imarın ada ile 7735 ada arasında kalan ve Fatih Caddesi Estergon Türk Kültür Merkezi alanının batı kısmında yer alan 7.80m x 15.00m = 117 m² lik kullanım alanlı 1 adet Çadır Lokantası yerinin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 45. maddesine göre Açık Teklif Usulü ile yapılacak ihale neticesinde 3 yıl kiraya verilecektir. 2 - İhale 11 / 12 / 2014 Perşembe Günü saat de Belediye Encümen Salonunda yapılacaktır. 3 - Muhammen Bedel : İhale konusu kiralama işinin aylık muhammen bedeli 750,00 TL/Ay dır. 4 - Geçici Teminat Bedeli : İhale konusu kiralama işinin Geçici teminat bedeli, 3 yıllık muhammen bedelin % 3 ü tutarındaki 810,00 TL dir. ( 2886 sayılı D.İ.K.nun 26. maddesine göre Tedavüldeki Türk Parası yada Bankalar ve Özel Finans Kurumlarının verecekleri süresiz Teminat Mektupları cinsinden verilebilir.) 5 - İsteklilerde aranılan şartlar ve belgeler : a- İhaleye iştirak Dilekçesi. b- Nüfus Cüzdanı fotokopisi c- İkametgah Belgesi. d- Yasal tebligat adresini belirten imzalı adres beyanı. (İhaleye vekaleten katılanlar da yukarıdaki belgeleri ibraz edeceklerdir.) e- Geçici Teminat bedelinin Belediye Veznesine ödendiğine dair makbuz. f- Şartname bedelinin Belediye Veznesine ödendiğine dair makbuz. g- Kiracılık ilişkisinden, Emlak Vergisi ve Çevre Temizlik Vergisinden dolayı Belediyemize borcu olmadığına dair belge. ( Belediye Mali Hizmetler Müdürlüğünden alınacak.) h - Kiracılık ilişkisinden dolayı,belediye ile icralık yada mahkemelik bir davanın devam edip etmediğine dair bilgi içeren belge. ( Belediye Hukuk İşleri Müdürlüğünden alınacak.) ı- Tüzel Kişiler için Noter tasdikli Tescil Belgesi. j- Tüzel Kişiler adına ihaleye iştirak eden kişilerin Noter tasdikli Yetki Belgesi. k - Tüzel Kişiler adına ihaleye iştirak eden kişilerin Noter tasdikli İmza Sirküsü. 6 - İhaleye Katılamayacak olanlar : a sayılı Devlet İhale Kanununun 6. maddesinde belirtilen kişiler, doğrudan veya dolaylı olarak ihaleye katılamazlar. b- Belediyemizde kiracı iken sözleşmeye aykırı fiillerinden dolayı tahliye edilenler ile bunların eşleri ya da şirket ortakları doğrudan veya dolaylı olarak ihaleye katılamazlar 7- Belediye Encümeni ihaleyi yapıp yapmamakta ve uygun bedeli tesbit etmekte serbesttir. 8- Müracaat Belgelerinin Verilmesi : Müracaat belgeleri kapalı bir zarfa konularak; Encümen Başkanlığına sunulmak üzere, ihale günü saat ye kadar Belediye Yazı İşleri Müdürlüğüne verilecektir. 9 - İhale şartnamesi, mesai günlerinde mesai saatleri içerisinde Keçiören Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü İhale Servisinden 250 TL şartname bedeli karşılığında temin edilebilir. (Adresimiz : Güçlükaya Mah. Cumhuriyet Cad. Kalaba Kent Meydanı KEÇİÖREN / ANKARA ) Basın ( Resmi İlanlar Müdürler Eğitimi"nde, ruhsatlı 730 işitme cihazı merkezinin sorumlu müdürleri ve çalışma belgesi olan personeline eğitimler verilecek. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Tıbbi Cihaz Uygulama Merkezleri ve Optik Birim Sorumlusu İsmail Başyayla, eğitim toplantısıyla sektöre yeni katılan personelin bilgi ve tecrübe eksikliklerinin giderilmesi, yeni bilimsel ve teknolojik gelişmelerin yönetici ve diğer personele aktarılmasının amaçlandığını bildirdi. Ülkede 4,5-5 milyon civarında işitme engelli bulunduğunun tahmin edildiğini, yılda 250 bine yakın işitme cihazı satıldığını ifade eden Başyayla, şu bilgileri aktardı: "İşitme cihazı satışı ya da uygulaması yapan merkezlerin teknolojik gelişmelerden haberdar olması ve bu bilgileri hastalarımızın yararına kullaması çok önemli. İşitme cihazına 2-3 bin lira veren hastamızın bunu sorunsuz kullanması, beklenen faydayı elde etmesi gerekiyor. Eğer cihaz kişiye özel ayarlanmazsa verimli sonuç elde edilemez. Bu nedenle hastalarımıza bu hizmeti veren firmaların eğitimi önemli. Bu eğitimi vermek üzere dünyada en iyi uygulamaların yapıldığı Almanya'dan iki uzman davet edildi." Başyayla, bakanlık olarak hasta memnuniyetinin sağlanması için bu tür uygulamaları devam ettireceklerini bildirdi.

11 dış dünya 22 Kasım 2014 Cumartesi BM ve Batı, Libya'da Türkiye'nin çizgisine yaklaştı ANKARA - Libya'daki siyasi istikrarsızlık, anayasa mahkemesinin Tobruk Meclisi'nin kurulması sonucuna götüren seçimleri iptal kararı ve çatışan grupların Türkiye ile ilişkilerini AA muhabirine değerlendiren İşler, Libya'daki sorunun temelinde "siyasi kriz" olduğunu, Trablus ve Tobruk'a yaptığı ziyaretlerde çözüm yolunun diyalog ve müzakereden geçtiğini taraflara ilettiklerini anlattı. İşler, Libya'da çatışan tüm tarafları derhal ateşkese çağırdıklarını ve herkesi içine alan bir milli mutabakat hükümeti kurulması gerektiğini kendilerine aktardıklarını vurguladı. Libya Anayasa Mahkemesi'nin 6 Kasım'da son genel seçimleri iptal eden kararına değinen İşler, kararın ardından uluslararası toplumun Trablus'taki yönetimle temas etmeye başladığını, böylece Libya'da yeni bir döneme girildiğini ifade etti. Trablus'a yaptığı ziyaretin özellikle Batı medyası tarafından eleştirildiğini ancak olaya siyasi kriz olarak baktıkları için Trablus'takilerin de siyasi aktör olmaları hasebiyle onlarla da görüşmeler yaptıklarını belirten İşler, şöyle konuştu: "Neticede ilk ziyaretimizde Tobruk, Misrata, Trablus, ikinci ziyaretimizde Beyda'daki yetkililerle görüştük. Biz her iki tarafa da 'Libya'daki bütün Libyalı kardeşlerimizi kardeş kabul ediyoruz, kimsenin kanının akmasına gönlümüz razı değildir' mesajını verdik. Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız, herkes eşit mesafedeyiz. İki taraf nezdinde de itibarımız olduğunu görmenin mutluluğunu yaşadık." İspanya Meclisi'nden Filistin in tanınması için tavsiye kararı MADRİD - İspanya Meclisi, Filistin devletinin tanınması konusunda, hükümete tavsiye kararı sunulmasını oy birliğiyle kabul etti. Filistin'in tanınmasına yönelik İsveç, İrlanda ve İngiltere parlamentolarında atılan adımların bir yenisi bugün İspanya'da gerçekleşti. Ana muhalefetteki Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) meclis gündemine getirdiği Filistin devletinin tanınmasına yönelik öneri, iktidardaki Halk Partisi'nin (PP) tutumuyla değişlikliğe uğrasa da, "Filistin devletinin tanınması" ifadesiyle kabul edildi. Mecliste kabul edilen ve İspanya hükümetine tavsiye niteliği taşıyan metinde, "Uluslararası hukuk anlamında Filistin devletinin tanınması" kararı alınırken, bu tanımanın her iki tarafın karşılıklı güvenliğini ve barışını garanti eden, vatandaşların haklarına saygı gösteren ve bölgesel istikrarı sağlayan bir müzakere sürecinin sonucu olması gerektiği ifade edildi. Orta Doğu'daki barış sürecinin küresel ve kalıcı bir çözüme ulaşması için, "Filistin'in egemen bir devlet olarak tanınmasının başta AB olmak üzere uluslararası toplumda teşvik edilmesini" savunan İspanya Meclisinde onaylanan kararda, yıllarında BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyesi olacak İspanya'nın bu dönemde "adil ve kalıcı çözüm teklifleri" getireceği taahhüt edildi. PSOE'nin sunduğu ilk karar metninde yer alan "Filistin devletinin tanınması" kelimesini "tanınmasının teşvik edilmesi" yönünde değiştirmek isteyen PP'nin bu ısrarı son anda engellendi. PP buna rağmen, İsrail'den gelebilecek tepkileri azaltmak için, "İsrail devletinin meşru çıkarları, endişeleri ve arzuları da dikkate alınmalıdır" şeklindeki bir ifadeyi de onaylanan karar metnine ekledi. Meclisteki oturuma İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia Margallo da katıldı. Margallo yaptığı kısa konuşmada Trablus tarafıyla görüşmeyen BM'nin Libya Özel Temsilcisi Bernardino Leon'un, 6 Kasım'daki mahkeme kararından sonra Trablus'taki Kongre başkanıyla görüştüğünü hatırlatan İşler, BM ve Batı ülkelerindeki politika değişikliğine işaret etti. İşler, "Daha önce BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun da Trablus'u ziyaret etti. Şimdi BM'de ve Batılı politikacılarda bir tavır değişikliği olduğunu görüyoruz. Şu an Libya yeni bir döneme girdi. Libya'nın tek çıkış yolu, bir an önce uzlaşı sağlanarak milli mutabakat hükümeti kurulup gelecekle ilgili yol haritasının en kısa zamanda açıklanması. Şimdi BM'nin bu haftadan itibaren bir takım girişimleri olacak, atacağı adımlar olacak" şeklinde konuştu. "Libya'nın içinde bulunduğu krizden çıkabilmesi için bir an önce seçim tarihinin ve bu yol haritasının net bir şekilde açıklanması lazım" diyen İşler, Libya'daki krizin siyasi ihtilaflardan kaynaklanan bir mesele olduğunu, belirlenen yol haritasında seçimlerin yenilenmesi ve belirlenen tarihte yapılmasının son derece önem arz ettiğini vurguladı. Libya Anayasa Mahkemesi'nin, 6 Kasım'da, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle seçimleri iptal etmesiyle birlikte Tobruk'ta toplanan meclis, milletvekilleri ve alınan kararlar geçersiz hale gelmişti. Libya'daki temaslarında, ülkedeki barış ortamına dış müdahalenin zarar verdiğinin altını çizdiklerini söyleyen İşler, "Dış müdahalelerin kabul edilemez olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. meclisteki siyasi partilere teşekkür ederek, İspanyol hükümetinin İsrail-Filistin meselesinin kalıcı çözümü, Orta Doğu'da barış ve istikrar için çalışacağını ifade etti. Bu arada muhalefetteki Birleşik Sol (IU), Yeşiller (ICV), Galisya Milliyetçi Bloğu (BNG) partileri ve Çoğulcu Sol grubunun sunduğu, "Bu yasama döneminin bitiminden önce (2016) Filistin devletinin tanınmasını" isteyen öneri ise geri çekildi. İsrail devletinin bu zamana kadarki tutumunu sert dille eleştiren muhalefet partilerinin meclis sözcüleri, Filistin devletinin tanınmasının vaktinin geldiğini vurgulayıp, bugün kabul edilen kararın yeterli olmadığını savunsa da, herşeye rağmen Filistin devletinin tanınmasına ve barışa yönelik bir adım olarak değerlendirmelerinden dolayı karara destek verdiklerini açıkladı. Muhalefetteki milletvekilleri, İspanyol hükümetine en kısa zamanda Filistin devletinin tanınması çağrısını yaptı. Filistin devletinin tanınmasına ilişkin önerinin meclis gündemine gelmesini sağlayan PSOE milletvekili ve eski Dışişleri Bakanı Trinidad Jimenez de meclisteki konuşmasında, "Biz Ortadoğu'da bir çok sorunun temelini oluşturan bir çatışmanın sona ermesini, bölgeye barış ve istikrarın gelmesini, şiddetin son bulmasını savunuyoruz. Uluslararası toplum çok açık bir şekilde İsrail'e müzakere masasına oturma şartını koymalıdır. Filistin devletinin tanınmasına çok fazla süre kalmadı. Hiçbir ülke savaş kültürüyle yaşamaya mahkum değildir. Çok önemli olsa da sadece diyalog çağrısı yapmak artık yetmez. Barışı elde etmek için yapabileceğimiz en iyi şey Filistin devletinin tanınması olacaktır" dedi. İspanyol meclisindeki oturumu Filistin, Moritanya, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Suudi Arabistan ve Irak'ın Madrid Büyükelçileri de izledi. Ahmet Esad Şani - Cumhurbaşkanı ve Hükümetin Libya Özel Temsilcisi Emrullah İşler, Libya'daki iç çatışmaların sonlandırılması için Trablus ve Misratalı grupların da barış sürecine dahil edilmesinin önemli olduğunu, Birleşmiş Milletler (BM) ve Batılı politikacılarda da bu konuda bir tavır değişikliği yaşandığını söyledi. Bu müdahaleler Libya'da iç savaşı körüklüyor, çatışmaların tansiyonunu yükseltiyor. Libya, Libyalılara bırakılırsa bir an önce huzur, istikrar ve barış sağlanır. Ama dış müdahaleler olursa, Libya'da barışı sağlamak güç" değerlendirmesini yaptı. ABD basınında, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Libya'da silahlı gruplara yönelik hava saldırıları düzenlediği yönünde haberler çıkmış, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Libya'da herhangi bir askeri operasyona katılmadıklarını söylerken, ABD Dışişleri Sözcüsü konuya ilişkin soru üzerine hava saldırılarını doğrulamıştı. Emrullah İşler, olumlu geçen Libya ziyaretlerinde, "Libya ikinci Suriye olmasın" diyerek, Türkiye'nin kan dökülmemesi için üzerine düşeni yapacağı mesajını ilettiklerini ifade etti. Tobruk'a yaptıkları ziyaretlerde, herkesin Türk firmalarını Libya'da görmek isteklerini kendisine ilettiğini dile getiren İşler, "Libyalı kardeşlerimizin, dostlarımızın kendilerine sahip çıkılmasından memnun olduğunu gördük. 'Türk firmalarını çok seviyoruz, Türk insanını çok seviyoruz, bu firmalar inşallah en kısa zamanda geri döner' diyorlar. Bize karşı olduğu iddia edilen grupların yaklaşımı dahi bu şekilde. Misrata ve Trablus tarafı zaten Türk firmalarının güçlü bir şekilde geri gelmesini istiyorlar" dedi. İşler, Libya'nın doğusundaki Tobruk hükümetinin de Türkiye ile iyi ilişkiler istediğini ve Türk şirketlerini bölgeye davet ettiğini belirtti. Londra'da "ücretsiz eğitim" protestosu LONDRA - İngiltere'nin başkenti Londra'da binlerce öğrenci, yüksek öğrenim harçlarına tepki göstererek, ücretsiz eğitim için protesto yürüyüşü yaptı. Londra Üniversitesi önünde toplanan ve ülkenin birçok farklı şehrinden başkente gelen öğrenciler, tarihi parlamento binasına doğru yürüdüler. Ellerinde "Eğitim haktır, ayrıcalık değil", "Ücretsiz eğitim istiyoruz" yazılı çeşitil pankartlar taşıyan öğrenciler, tel barikatlarla çevrili parlamento meydanına girmeye çalıştı. Polisin engellemesine karşı meydana girebilen protestocular, "Kimin meydanı? Bizim meydanımız" diye bağırdılar. Protestoya kapitalizm karşıtlarının da destek vermesi ve kimi zaman fişek yakmaları dikkati çekti. Hükümetin öğrenim kredisindeki kesinti politikası aleyhinde sloganlar atan protestocuların, Muhafazakar Parti'nin genel merkezine, bazı bakanlıklara ve binalara girme girişimleri Londra polisi tarafından engellendi. Protesto boyunca polis yoğun güvenlik önlemleri aldı ve kimi zaman gözaltılar yaşandı. Kapitalizm karşıtlarının birkaç gruba ayrılarak Londra sokaklarına yayılması polise zor anlar yaşattı yılında yapılan benzer protestoya destek veren Ulusal Öğrenci Sendikası'nın (NUS) üst düzey yetkilileri olası şiddet olaylarını gerekçe göstererek bugünkü protestoya katılmadı. Ancak protestocular arasında bazı NUS üyelerinin bulunması dikkati çekti. NUS üyesi Sai Englert AA'ya yaptığı açıklamada, ücretsiz eğitim için protestoya katıldığını söyleyerek, İngiltere'deki eğitim fırsatlarından herkesin eşit şekilde yararlanması gerektiğini dile getirdi. Bir diğer NUS üyesi Malia Bouattia da, "Bu ülkenin liderlerine eğitim sistemini değiştirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Bu tür protestoların etkisi olmasını umuyoruz" dedi. Tunus cumhurbaşkanlığı için 27 aday yarışacak BULMACANIN ÇÖZÜMÜ TUNUS - Tunus'ta, devrik lider Zeynel Abidin Bin Ali'nin 2011 yılındaki Yasemin Devrimi ile görevden uzaklaştırılmasının ardından 23 Kasım'da demokratik yollarla seçilecek ilk cumhurbaşkanını belirlemek üzere yapılacak seçimler için 27 adayın mücadelesi sürüyor. Genel seçimlerin galibi Nida Tunus Partisinin 87 yaşındaki Genel Başkanı El-Baci Kaid es- Sibsi, kamuoyu yoklamalarında yarışın favori isimleri arasında görülüyor. Eski Cumhurbaşkanları Zeynel Abidin bin Ali ve Habib Burgiba döneminde üst düzey görevlerde bulunan Sibsi, laik kesim tarafından destekleniyor. Mevcut Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-merzuki de yarışın diğer önemli ismi. Islah ve Kalkınma, Bina el-mağaribi Hareketi, Cumhuriyet İçin Kongre, Adalet ve Kalkınma, Bina el-vatani ve Adalet ve Kalkınma için Ulusal Hareket partileri, başkent Tunus'ta düzenledikleri ortak basın toplantısında 23 Kasım'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Merzuki'yi destekleyeceklerini açıkladı. Diktatörlük rejiminden demokratik sisteme geçiş sürecinde ülkeyi 3,5 yıl boyunca yöneten insan hakları savunucusu Merzuki, seçimlerde orta sınıfın ve muhafazakar kesimin oylarını almayı hedefliyor. Merzuki, kendini Yasemin Devrimi'nin bekçisi olarak tanımlıyor. Seçim çalışmalarında sık sık eşitlik ile kadın haklarını ön plana çıkaran tek kadın aday 27 yaşındaki hukukçu Gülsüm Kennu ise hemcinslerinin desteğini kazanmak istiyor. Kennu ayrıca eski rejim dönemindeki isimlerin yeniden göreve gelmemeleri gerektiğini savunuyor. Rakiplerinin, Tunus'un Berlusconisi olarak tanımladığı 42 yaşındaki iş adamı ve siyasetçi Selim Riyahi ise Nida Tunus Partisi lideri Sibsi ile kendisinin ikinci tura kalacağını iddia ediyor. İşsizlik konusunda köklü değişikliklere gideceğinin altını çizen Riyahi, Yasemin Devrimi'nin kazanımlarının kaybedilmemesi gerektiğini dile getiriyor. Riyahi'nin özellikle gençlere yönelik açıklamaları, bu kesimin oylarını garantilemeye çalışması olarak yorumlanıyor. Tunus merkez solunun önemli isimlerinden Hamma Hammami ise seçim kampanyasını özgürlüklerin genişletilmesi üzerine yürütüyor. Hammami, milliyetçi söylemlerin artması ve Bin Ali dönemi yöneticilerinin yeniden iş başına gelmesine karşı çıkıyor. Genel seçimleri ikinci sırada tamamlayan muhafazakar Nahda Hareketi'nin yarışa girmeyeceğini ve herhangi bir ismi desteklemeyeceğini açıklamasının ardından adayların büyük kısmı, blok halinde bu grubun tabanının oylarını almaya gayret ediyor. Nida Tunus Partisi'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de parlamento seçimlerindeki performansını göstermesi ve Sibsi'nin cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, ülkenin yeniden devrim öncesi tek parti yönetimine döneceği yönündeki kaygılar, bazı siyasetçiler tarafından yüksek sesle dile getiriliyor. Geçen hafta sonu destekçilerine seslenen Sibsi, tek parti ve tek adam iddialarına cevap vererek göreve gelmesi halinde hiçbir parti ve görüşü dışlamayacağını açıklamıştı. Sibsi, Beje kentinde yaptığı konuşmasında, "Sadece şiddete karşıyız, herkesi kucaklayacağız, dışlamaya biz de karşıyız" demişti. Sibsi ayrıca, yaşının ilerlemiş olmasının diğer adaylarca aleyhine kullanıldığını dile getirerek, sağlığının yerinde olduğunu ifade etmişti. Arap Baharı'nın başladığı Tunus, diğer halk ayaklanmalarının yaşandığı Libya, Mısır ve Yemen'e nazaran daha başarılı bir geçiş süreciyle örnek gösteriliyor. Ancak artan işsizlik, dinarın dolar karşısında değer kaybetmesi, faizlerin yükselişi, halkın alım gücünün düşmesi ile zaman zaman yaşanan terör saldırıları, yeni cumhurbaşkanı ve ardından kurulacak koalisyon hükumetinin öncelikli olarak çözmesi gereken konular arasında yer alıyor. Yaklaşık 5 milyon 200 bin kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede 23 Kasım Pazar günü yapılacak seçimde adaylardan herhangi birinin yüzde 50'nin üzerinde oy alamaması durumunda ikinci tur oylamaya gidilecek. 28 Aralık'ta düzenlenmesi öngörülen ikinci turda ise en yüksek oyu alan iki aday mücadele edecek. Genel seçimlerde Nida Tunus Partisi, oyların yüzde 39,17 'unu alarak 217 sandalyeli parlamentoda 85 milletvekili çıkarmış, onu 69 sandalyeyle Nahda Hareketi takip etmişti

12 12 haber 22 Kasım 2014 Cumartesi ANKARA- Kongre sürecinin devam ettiği AK Parti de, Davutoğlu nun 2015 seçimlerinde Erdoğan ın başarılarını aratmayacak bir sonuç alınması için teşkilatta olağanüstü çalışmalar yapılıyor. DAVUTOĞLU İÇİN MİLAD OLACAK Başbakan Davutoğlu için 2015 seçimleri adeta milat niteliği taşıyan bir sınav olarak görülüyor. SOYLU NUN SÖZLERİ Kongre için iyi bir hazırlık dönemi geçirdiklerini ve takvimin sıkışık olmasına rağmen siyasetin zorladığı hiçbir kuraldan ve yeter şartlarından hiçbir şekilde vazgeçmediklerini dile getiren Soylu, Şanslıyız ki Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu da aynı şekilde bu kongrelerin AK Parti için, 2015 seçimleri için, 2023 hedeflerimiz için çok önemli bir fırsat içerdiğini, çok önemli bir fırsat yüklendiğini tüm arkadaşlarımızla defaten paylaşıyor dedi. Kongreye hazırlık döneminin Başbakan Davutoğlu nun ortaya koyduğu talimatlarla KUDÜS - İsrail askerlerinin 1967'den beri ilk kez Mescid-i Aksa'nın mihrabının bulunduğu bölüme girmesinin ardından Kudüs'te tansiyon her geçen gün yükselirken, geçen Salı günü Batı Kudüs'te bir sinagoga düzenlenen saldırıda 4 İsraillinin hayatını kaybetmesi şehirdeki gerilimi iyice artırdı. Kudüs'te giderek tırmanan olayların fitilini ateşleyen ise geçen Temmuz ayında 16 yaşındaki Filistinli Muhammed Ebu Hudayr'ın, sabah namazına giderken evinin yakınındaki camiden kaçırıldıktan sonra Yahudi yerleşimciler tarafından yakılarak öldürülmesi oldu. ÜÇÜNCÜ İNTİFADA MI? Kudüs'de iki hafta süren çatışmaların akabinde, İsrail askerleri, Kudüs'ün tüm Arap mahallerine düzenlediği gece baskınlarıyla yüzlerce Filistinliyi gözaltına aldı. Olaylar devam ederken, İsrail'in 8 Temmuz'da Gazze'ye başlattığı "Koruyucu Hat" adlı askeri operasyonunda aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu iki bin 157 Filistinli hayatını kaybetti. Kudüs'te İsrailli bir otobüs firmasında şoför olarak çalışan Filistinli Hasan Yusuf er-ramuni, pazar akşamı otobüste boynundan asılmış halde ölü bulundu. İsrail polisi otopsi neticesinde vak'ayı "intihar" olarak açıklarken, Filistinliler intihar iddiasına inanmadı ve olayın Yahudiler tarafından yapıldığını belirtti. Doğu Kudüs'ün çeşitli bölgelerinde, İsrail polisi ile Filistinliler arasında çatışmalar çıktı. Filistinliler'in son dönemde artan tepkileri ve gösterilerine neden olan en önemli olay ise İsrail askerlerinin 2 hafta önce Mescid-i Aksa'nın mihrabını postallarıyla çiğnemesi oldu. İsrail askerlerinin bir grup Yahudi'yi Aksa'nın Müslümanlara mahsus bölümüne almasına tepki gösteren Filistinliler ile İsrail askerleri arasında çıkan çatışmalar tüm Kudüs'e yayıldı. yürütüldüğünü dile getiren Soylu, mahalle kongrelerini 388 bin delegeyle tamamladıklarını belirterek, Şu anda 388 bin delege Türkiye nin her noktasında kendi ilçe ve il kongrelerini seçebilmek için büyük bir çaba içerisindeler. Şimdi ilçe kongrelerine başladık. Şu noktaya kadar da yaklaşık 240 ilçe ve belde kongresini tamamlamış durumdayız. Bu haftasonu itibarıyla yaklaşık 450 kongreye ulaşacağız. Yani neredeyse kongrelerimizin yarısını bir şekilde tamamlamış olacağız diye konuştu. Ay sonu itibarıyla başlayacak il kongrelerinin yaklaşık 3 ay sürmesini beklediklerini dile getiren Soylu, sürenin uzun tutulmasının sebebinin Başbakan Davutoğlu nun yaklaşık 48 il kongresine iştirak ederek parti teşkilatı ve tabanıyla bir araya gelecek olmasından kaynaklandığını söyledi. İLK İL KONGRESİ ERZURUM DA ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayındaki ilk resepsiyonu, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen 204 öğretmen onuruna verecek. Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı, ilk resepsiyonda, öğretmenleri ağırlayacak. Erdoğan, 81 ilden gelen 204 öğretmen için 24 Kasım'da, Öğretmenler Günü dolayısıyla resepsiyon verecek. Resepsiyonda, Mardin Diller ve ANTALYA - Antalya Havalimanında düşme sonucu yangın çıkan uçağa müdahale tatbikatı gerçekleştirildi. Senaryo gereği havalimanına inişe geçen 105 yolcu ve mürettebatı bulunan uçak, pist başına düştü. Yaklaşık 10 bin litre yakıtı bulunan uçakta yangın çıktı. Telsizden anons geçmesiyle yaklaşık 1,5 dakikada havalimanı içinde bulunan itfaiye ekipleri, olay yerine ulaştı. Bölgede güvenlik önlemi alan görevliler yangına, sağlık görevlileri de uçaktaki yolculara müdahale etti. Yaralılar ambulansla hastanelere, olayda hayatını kaybeden yolcuların cenazeleri ise adli tıp morguna kaldırıldı. Antalya Havalimanı Başmüdürü Osman Serdar, tatbikat sonrası görev alan personele teşekkür etti. Her yıl bir kere yapmak zorunda oldukları bir tatbikatı gerçekleştirdiklerini bildiren Serdar, bu tür tatbikat ile personelin pratiklik kazanmasını, eksikliklerin görülmesini ve kurum ile kuruluşlar arasındaki işbirliğin pekişmesini sağladıklarını kaydetti. Tatbikatta kazanın öğrenilmesinin ardından itfaiye ekipleri başta olmak üzere tüm görevlilerin belirtilen standartlar çerçevesinde olay yerine ulaştığını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu A.A ya, AK Parti 5. Olağan Kongresi ne yönelik hazırlıklarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Seçimler, Davutoğlu için önemli bir sınav olacak AK Parti 2015 e SIKI HAZIRLANIYOR Recep Tayyip Erdoğan ın Cumhurbaşka-nı seçilip AK Parti liderliğinin Ahmet Davutoğlu na geçmesinin ardından teşkilat 2015 te yapılacak milletvekili seçimleri için şimdiden yoğun bir çalışmanın içine girdi. Kudüs'te gerginlik tırmanıyor AK Saray da ilk resepsiyon öğretmenler onuruna İl kongrelerinin ilkinin Erzurum da gerçekleştirileceğini belirten Soylu, Erzurum bizim milli mücadelemizin, kurtuluşumuzun en önemli noktalarından bir tanesidir. Yani kararın, kaderin ve ülkenin geleceğini bir şekilde milletimiz tarafından teslim edildiği noktalardan bir tanesidir Erzurum. O açıdan Erzurum kongresi de hem partimiz açısından hem ülkemiz açısından hem de gelecek beklentilerimiz açısından bizim için önemli bir yerdir. İlk kongre yeri olarak Erzurum un belirlenmesi direkt Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla oldu. Ertesi gün de yine önemli sembol vilayetlerimizden bir tanesinde Balıkesir de, yani Zağanos ta, dergahın kurulduğu Balıkesir de olunacak dedi. Soylu, şubat ayının ortasına kadar tüm kongrelerin AK Parti nin belirlediği ölçüler içerisinde ve Türkiye nin beklediği bir şekilde gerçekleşeceğine inandığını bildirdi. DİNAMİK BİR KONGRE SÜRECİ Kongrelerin büyük bir heyecan içerisinde geçtiğini söyleyen Soylu, Bu kongrelerin bu kadar yüksek bir dinamizmle gerçekleşebileceği belki bizim beklentimizde de yoktu. Fakat bugün görüyoruz ki gerek partimizin yöneticileri, milletvekillerimiz, genel başkan yardımcılarımız, grup başkan vekillerimiz, il ve ilçe başkanlarımız büyük bir kongre heyecanı içerisindeler dedi. Dinler Korosu üyesi olan ve tamamı öğretmenlerden oluşan koro tarafından halk türküleri, şarkılar ve ilahilerden oluşan konser verilmesi öngörülüyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle verilecek resepsiyon ile ilk defa kapılarını davetlilere açacaktı. Ancak Ermenek'te yaşanan maden faciası nedeniyle bu resepsiyon, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iptal edilmişti. Gerçeği de böyle olsa!.. dile getiren Serdar, yolcuların sağlıklı şekilde kurtarılması için gerekli gayreti gösterdiklerini ifade etti. Havalimanı tel örgü içerisinde gerçekleşen herhangi olaya en geç 120 saniye içinde müdahale edilmesi gerektiğinin altını çizen Serdar, "Bugünkü tatbikatımızda ekiplerimiz 100 saniyenin altında olayın yaşandığı noktaya ulaşmıştı. Başarılı ve keyif verici tatbikat oldu" dedi. Serdar, tatbikat ile ilgili kurumlar arasındaki işbirliğinin başarılı şekilde gerçekleştiğini sözlerine ekledi. ABD Başkan Yardımcısı Biden bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan la görüşecek ÖZÜR krizi gündemde yok WASHINGTON - ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bugün yapacağı görüşmede, Irak ve Suriye de IŞİD e karşı işbirliği, Türkiye nin hemen sınırı ötesinde yaşanan insani kriz, IŞİD e yabancı savaşçıların katılımının önüne geçilmesi, Kıbrıs ta uzlaşının sağlanmasının desteklenmesi ve diğer bölgesel konuları konuşacak. Amerikalı üst düzey yetkililer, Biden'ın Erdoğan'dan özür dileyip dilemediğiyle ilgili olarak da "Biden ve Erdoğan'ın arasının düzeltilmesi gibi bir ihtiyaç yok. Zaten çok yakın ilişkileri var, zaten düzenli telefon görüşmeleri yaparak iletişim halindeler" dedi. İstanbul a dün gelen Biden, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelecek. Biden'ın seyahatiyle ilgili telekonferans yoluyla gazetecilere brifing veren Beyaz Saray dan üst düzey bir yetkili, Biden ın Erdoğan ve Davutoğlu ile görüşmelerinde iki ülkenin Irak ve Suriye de IŞİD e karşı işbirliği, Türkiye nin hemen sınırı ötesinde yaşanan insani kriz, IŞİD e yabancı savaşçıların katılımının önüne geçilmesi, Kıbrıs ta uzlaşının sağlanmasının desteklenmesi ve diğer bölgesel konuları konuşacaklarını söyledi. "İKİ LİDERİN İLİŞKİLERİ ÇOK İYİ" Biden, Harvard Üniversitesinde geçen ay sarf ettiği sözlerin, Türkiye'de büyük tepki çekmesi üzerine Biden, Erdoğan'ı aramış, Beyaz Saray'dan gönderilen açıklamada da Biden'ın, Türkiye veya bölgedeki diğer müttefik ve partnerlerin kasten Suriye de IŞİD veya diğer şiddet yanlısı aşırıcıların büyümesine destek verdiği veya imkan sağladığına yönelik oluşan herhangi bir imadan dolayı özür diledi ifadesi kullanırken, geçtiğimiz haftalarda CNN e mülakat veren Biden, Hayır, ben özür dilemedim demişti. Amerikalı üst düzey bir yetkili, konuyla ilgili sorusu üzerine, Biden ile Erdoğan ın uzlaşmasını gerektirecek bir durum olmadığını belirterek, Biden ile Erdoğan arasındaki iyi bir ilişki var. Kendilerinin çok yakın ilişkileri var, profesyonel ilişkileri var, düzenli olarak telefon görüşmesi yapıp istişarelerde bulunuyorlar. BM Genel Kurulu nda görüşmüşlerdi dedi. "İŞBİRLİĞIMİZİ NASIL DAHA DERİNLEŞTİREBİLECEĞİMİZİ KONUŞACAKLAR" AA muhabirinin Biden'ın Erdoğan la yapacağı görüşmede ele alacağı konularla ilgili sorusu üzerine yetkili, Türkiye nin IŞİD'e karşı koalisyonun aktif üyelerinden biri olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin zaten bazı üslere erişim sağladığını, Suriyeli muhaliflere eğitim ve ekipman programına ev sahipliği yaptığını, IŞİD'in petrol kaçakçılığını ve yabancı savaşçı akışını önlemede adımlar attığını hatırlattı. Yetkili, Biden ile Erdoğan'ın ABD ve Türkiye nin bu konulardaki zaten var olan işbirliğini nasıl daha da derinleştirebileceklerini konuşacaklarını bildirdi. ABD ve Türkiye nin IŞİD e karşı savaşma, Irak ta istikrarın sağlanması ve muhalefetin güçlendirilmesi gibi konularda zaten stratejik bakışlarının uyuştuğunu dile getiren üst düzey yetkili, benzer bir soru üzerine, Türkiye nin uçuşa yasak bölge önerisinin yeni olmadığını, Türkiye ile bu konudaki görüşmelerinin devam edeceğini ama bu konudaki pozisyonlarının değişmediğini kaydetti. Yetkili, şu anda uçuşa yasak bölge uygulamasını hayata geçirmeyi değerlendirmediklerini ama masadan hiçbir seçeneği de kaldırmadıklarını ifade etti. Başka bir üst düzey yetkili de, ABD ve Türkiye nin Irak ve Suriye deki genel bakışlarının birbiriyle örtüştüğünü, iki ülkenin de IŞİD'in yavaşlatılması gerektiği, Esed in iktidardan gideceği bir noktaya ulaşılması gibi konularda bakışlarının uyuştuğunu anlatarak, Türkiye ile devam eden stratejik diyalogları bulunduğunu kaydetti. Öte yandan, yetkili, Kıbrıs konusunda da ABD olarak pozisyonlarının adada barış görüşmelerinin tekrar başlaması ve tüm tarafların provokatif eylemlerden kaçınması yönünde olduğunu söyledi.

13 TURİZM Kasım 2014 Cumartesi Mardin Kalesi Masa Dağı olmaya aday ISSN Türkiye turizmde büyümesini sürdürüyor İZMİR - Dünya turizminde en fazla turist çeken 6. ülke konumunda bulunan Türkiye'ye, 2014 yılının 9 aylık döneminde gelen yabancı turist sayısı, yüzde 6,10'luk artış göstererek, 30 milyon 88 bin 502 kişiye ulaştı. Geçen yıl en çok ziyaretçi çeken ülkeler bakımından Fransa, ABD, Çin, İspanya ve İtalya'nın ardından dünya turizm sıralamasında 6. sırada yer alan Türkiye, turizmdeki büyümesini 2014 yılında da sürdürüyor. AA muhabirinin Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, ocak-eylül döneminde, 2012 yılında 25 milyon 756 bin 984, 2013 yılında ise 28 milyon 355 bin 164 turist ağırlayan Türkiye, bu yılın 9 ayında 30 milyon 84 bin 502 turist çekti. Yılın 9 aylık rakamlarıyla turizmde geçen yıla kıyasla yüzde 6,10 büyüme kaydeden Türkiye, 2 yıllık süreçteki büyümesini ise yüzde 16,80'e taşımış oldu. Türkiye'ye 9 aylık dönemde gelen yabancı turistlerin ülkelerine göre dağılımında, 4 milyon 143 bin 704 kişiyle Rusya Federasyonu vatandaşları ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi 4 milyon 89 bin 977 kişiyle Almanya, 2 milyon 219 bin 253 kişiyle de İngiltere izledi. Türkiye'ye en fazla yabancı turist gönderen ülker arasında, 1 milyon 344 bin 937 kişiyle Gürcistan dördüncü, 1 milyon 297 bin 47 kişiyle İran da beşinci sırada yer aldı. Söz konusu dönemde Türkiye'ye gelen yabancı turistlerin birinci tercihi ise önceki yıllarda olduğu gibi Antalya oldu. Bu dönemde Türk turizminin yüzde 33,28'lik kısmına karşılık gelen 10 milyon 14 bin 353 turisti ağırlayan Antalya'yı, 8 milyon 985 bin 574 turistin ziyaret ettiği İstanbul ile 2 milyon 859 bin 465 ziyaretçinin tercih ettiği Muğla izledi. Turizmde en fazla yabancı turist çeken iller sıralamasında 2 milyon 458 bin 861 ziyaretçiyle Edirne, 1 milyon 449 bin 241 ziyaretçiyle de Artvin, tarihi ve doğal güzellikleriyle ilk 5 içinde yer aldı. Türkiye Otelciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, turizmdeki büyümeye ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, turizmde 9 aylık veriler ışığında çıkan tablonun, Türkiye'nin çevresinde yaşanan onca sıkıntılı tabloya rağmen çok sevindirici olduğunu ifade etti. Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Abdülmecit KOYUNSAĞAN GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Yıl: 44 Sayı: Kasım 2014 Cumartesi Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ Yazı İşleri Müdürü Ayşegül BALDEMİR İstihbarat Şefleri Şenol GÜNÜÇ - Kenan ERGEN Görsel Yönetmen Şebnem ÜNAL Sayfa Editörleri Hakkı Murat SÖBÜTAY - Emine ÖZCAN İnternet Editörü Alparslan OĞUZ Haber Merkezi İsmail YILDIZ, Mihriban DEMİREL, Ayşenur GÜRER, Tülay CANPOLAT, Gazi BOZKURT, Burcu KERİM, Betül SÜSLEN İdari Merkez Yayın Sahibi Macun Mah Cadde No: 2 Yenimahalle/ANKARA Temsilcisi: Yazı İşleri Tel: (PBX) Fax: gazeteyedigun@gmail.com Yiğit YİĞİT Ankara Temsilciliği İstanbul Temsilciliği Rüzgarlı Cd. Plevne Sk. No: 14 Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. Ulus/ANKARA No: 2 K.1 Sefaköy/Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: (0312) Tel: (0212) MARDİN - Mardin'de, Afrika'daki Masa Dağı gibi turizmin gözde mekanı olmaya aday görülen tarihi kalede, restorasyon ve arkeolojik kazı yapılıyor. Hamdaniler tarafından 10. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Artuklu döneminin en büyük medeniyet eserlerinden biri olan, bin 200 metre yükseklikteki kalede Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Valilik koordinesinde dağcılık eğitimi alan uzmanların güçlendirme çalışmaları sürerken Müze Müdürlüğü'nce de arkeolojik kazı Teleferik yılbaşına kadar kayak pistlerine ulaşacak Ilgaz'da işletmeciler, kar yağışını bekliyor ÇANKIRI - Türkiye'nin önemli kayak merkezlerinden Ilgaz Dağı'nda hazırlıklarını tamamlayan otel işletmecileri, kar yağışını bekliyor. Çankırı Kayak Antrenörleri Derneği Başkanı İmdat Yarım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede sezon başlangıcının kar yağışına göre değiştiğini söyledi. Geçen yılki kar sıkıntısının kayak merkezlerini etkilediğine dikkati çeken Yarım, "Bu yıl inşallah geçtiğimiz yıl yaşadığımız sıkıntılarla karşılaşmayız. Bu yıl bol yağışlı, güzel sezon geçirmek istiyoruz" diye konuştu. Yarım, hem kayakseverlerin hem de işletmecilerin kar beklediğini belirterek, şunları dile getirdi: çalışması yürütülüyor. Hazineye ait olan ancak askeriyeye tahsis edilen alanda bulunan kaledeki çalışmalar tamamlandığında kalenin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsisi yapılarak Afrika'nın Cape Town şehrindeki tepe yüzeyi düz bir görünüm sergileyen kentin seyir terası olan Masa Dağı gibi yerli ve yabancı turistlerin gözde mekanı olması bekleniyor. Mardin Valisi Mustafa Taşkesen, AA muhabirine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip "Yaklaşık 8 aydır kayak merkezlerinde kar olmadığı için uzunca bir ara vermiş olduk. Artık kayakseverler karın yağmasını bekliyor. Birçok insan kış turizmi ve doyasıya kaymayı özledi. Kış turizmi işletmeleri ise geçtiğimiz yıl ne yazık ki çok verimli sezon geçirmedi. Kar yağışındaki yetersizlik onları etkiledi. Bu nedenle işletmeler de bir an önce kar yağmasını bekliyor." Yıldıztepe Kayak Merkezi'nin telesiyeji ve pistiyle sezona hazır olduğunu aktaran Yarım, "Doruk mevkisinde telesiyej çalışmaları sürüyor. İnşallah sezon ortalarında orası da hazır olacak. Bölge yeni yatırımlarla göz dolduracak" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde verdiği talimatla kalenin turizme kazandırılması için restorasyon kapsamında arkeolojik kazı yapıldığını söyledi. Tarihi derinliklerin gün yüzüne çıkarılmasının amaçlandığı çalışmalar tamamlanmadan kalenin turizme açılmasının doğru olmayacağını vurgulayan Taşkesen, kazı ile yapılar ortaya çıktıkça eş zamanlı olarak kalenin turizme açılmasının da söz konusu olacağını belirtti. BURSA - Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa'nın daha ulaşılabilir marka bir kent haline getirilmesi amacıyla sürdürülen çalışmalar kapsamında yenilenen şehrin simgesi teleferiğin yılbaşından itibaren kayak pistlerinin bulunduğu oteller bölgesine ulaşım sağlayacağını bildirdi. Altepe, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Altın ile yeni teleferiğin ikinci etabında devam eden çalışmaları yerinde inceleyip Bursa Teleferik AŞ Genel Müdürü İlker Cumbul'dan bilgi aldı. Yeni teleferiğin büyük ilgi gördüğünü anlatan Altepe, "Bursa'nın simgesi olan teleferiğin yenileme çalışmaları hızla sürüyordu. İlk etapta Teferrüç ile Sarıalan arasında çalışan hattımızı bu yıl içinde açmıştık. Teleferik ilk etabında, 4 ay içinde 450 bin kişiyi taşıdı. Şimdi esas hedefimiz olan oteller bölgesine ulaşma konusunda Sarıalan ile oteller bölgesi arasındaki hatta devam eden çalışmalarımızın da artık sonuna doğru geliyoruz" diye konuştu. Altepe, kent merkezindeki Teferrüç İstasyonu ile Sarıalan arasındaki ilk etabın 4 bin 500 metrelik hattan oluştuğunu ifade etti. Bu hatta yolcu taşımaya devam ettiklerine değinen Altepe, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sarıalan ile oteller bölgesi arasındaki 4 bin 500 metrelik hatla 9 kilometrelik bir teleferik hattımız oluyor. Bu sayede dünyanın en uzun teleferik hatlarının başında geleni de Bursa'da hizmete geçmiş oluyor. Çalışmalar hızla sürüyor. İkinci etapta da artık beton çalışmalarının sonuna geldik. Son kat betonu bugünlerde atılmak üzere. Şu anda en son inşa edilen Oteller İstasyonu'ndayız. Makine dairemiz komple montajlı olarak geldi, her an çalışabilecek şekilde. Direklerin tamamının montajı tamamlandı. Şu anda kılavuz teli çekiliyor ve tel birkaç gün içinde deneme amaçlı olarak dönmeye başlayacak. Kabinleri üzerinde taşıyacak olan normal halatın çekilmesinin ardından halat artık ay başından sonra dönmeye başlayacak." Çalışmalarda inşaatta herhangi bir aksama yaşanmadığını vurgulayan Altepe, "Hedeflediğimiz gibi yılbaşında Bursa merkezinden oteller bölgesine yani otellere ve kayak pistine kadar ulaşım sağlanmış olacak. Bursa'dan teleferiğe binen vatandaşlar 22 dakikalık yolculukla Uludağ'daki kayak pistinin önüne kadar ulaşacak. Bu konforu yılbaşından itibaren sunacağız" ifadesini kullandı. Dağıtım: TURKUVAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş. Yayın Türü: Yaygın Süreli (Pazar hariç) Basıldığı Yer: Dorukkaya Mat. Yay. Rek. Mağ. Enerji ve İnş. A.Ş. - İstanbul Yolu 6. km Macun Mh. 3. Cd. No: 2/1 Yenimahalle/ANKARA Tel: Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

14 22 Kasım 2014 Cumartesi FIFA kokartı alınan Aydınus zirvede... ANKARA- FIFA kokartı alınan Fırat Aydınus, Spor Toto Süper Lig'in ilk 9 haftasında en fazla maç yöneten iki hakemden biri oldu. Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK), çabukluk ve hız gerektiren "Yo-Yo testi"ni geçemediği için FIFA listesinden çıkarılan 2 Türk hakemden biri olan Fırat Aydınus'a güveni sürüyor. FIFA kokartı alındığı için uluslararası organizasyonlarda maç yönetemeyen 39 yaşındaki Aydınus, geride kalan 9 haftada 6 karşılaşmada düdük çalarak, Cüneyt Çakır ile zirveyi paylaştı. Bu sene Aydınus gibi kokartını kaybeden Bülent Yıldırım ise 4 maçta görevlendirildi. Aydınus, bu sezon MHK tarafından ilk kez ligin 2. haftasında oynanan Trabzonspor- Fenerbahçe maçına atandı. Türkiye kalesini savunamadı ANKARA - AA muhabirinin derlediği verilere göre, A Milli Takım, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2016) elemeleri ve bu kapsamda oynadığı hazırlık maçlarında, Spor Toto Süper Lig kulüpleri ise Avrupa kupalarında kalelerini gole kapatamadı. EURO 2016 elemelerinde çıktığı 4 maçın yalnızca birinden galip ayrılan ay-yıldızlılar, Çek Cumhuriyeti, İzlanda, Hollanda, Letonya ve Kazakistan'ın bulunduğu A Grubu'nda 4. Yanal: Hep beraber yürüyeceğiz Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, Trabzonspor'un oynayacağı futbolla fark yaratacağını belirterek, takımın ligin içinde bir renk olacağını söyledi. TRABZON - Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde görevde bulunduğu 8'inci günde ilk kez basın toplantısı düzenleyen Yanal, bu süreç içerisinde kendisine destek olan ve Trabzonspor'a gelmesinde katkısı bulunan Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetim kuruluna teşekkür etti. Kendisinin daha önce bordo-mavili kulüpte görev aldığını hatırlatan Yanal, şunları kaydetti: "Bildiğiniz gibi yabancı değilim, içinizden biriyim. Sizinle yaklaşık 19 aylık süreçte beraber oldum. Beni iyi tanıyorsunuz, futbol olarak yapabileceklerimi, nasıl oyun tarzı belirlediğimi biliyorsunuz. Trabzonspor takımı, oynayacağı futbolla fark yaratacaktır. Ligin içinde bir renk olacaktır bu kesin. Futbolu 90 dakika bırakmayan, sonucu almak için rakibe ve kendisine saygı duyan, sonuna kadar mücadele eden tempolu oynayan, keyif veren, keyif alan her şeyiyle maç kazanma arzusunu taraftara hissettiren bir takım olacak. Bunun için de çalışmalara başladık." Yanal, imza töreninde sadece basına fotoğraf verilmesi ve açıklama yapmamasına da değinerek, o gün Trabzon'a yeni geldiğini ve sağlık açısından biraz rahatsız olduğunu söyledi. Trabzonspor'un anlaştığı bir teknik adamla imza töreni yapmasının önemli olduğunu anlatan Yanal, "O gün basın toplantısı beklentiniz oldu ama biz o gün imza için birlikteydik" dedi. Yanal, törenin ardından göreve başladığını, taraflı ve tarafsız kendisiyle ilgili bir çok yorum yapıldığına dikkati çekerek, bunlara saygı duyduğunu anlattı. "Görmeden, işitmeden birtakım yorumları yapmamaya özen gösterin" diyen Yanal, Trabzonspor taraftarına izlettirecekleri takımla ilgili çalışmaları çok kısa sürede paylaşacaklarını söyledi. Yanal, Trabzonspor'un başarısı için teknik heyet, basın, oyuncular, taraftarlar ve yönetimin hep beraber yürüyeceğini dile getirerek, "Çünkü başarı birlikte yürüyüşle gerçekleşir. Tek başımıza benim veya oyuncularım yürüyeceği yol değil. Bugünden itibaren hep beraber yürüyeceğimiz, başarı için sonuç alacağımız bu yolculukta birlikte omuz omuza yürümemiz gerektiğini düşünüyorum. Bugünden itibaren bu yürüyüşe hep beraber başlayacağız" diye konuştu. Türkiye, milli takım ve kulüp düzeyinde Avrupa arenasında yediği gollerle olumsuz bir istatistiğe imza attı. sırada yer aldı. Grupta 7 gol yiyen milliler, Danimarka ve Brezilya ile yaptıkları hazırlık maçlarında da kalelerinde 5 gol gördü. Toplamda fileleri 12 kez havalanan Türkiye, böylece 9 grupta finallere yükselme iddiası taşıyan ilk 4 sıradaki ülkeler arasında en fazla gol yiyen takım oldu. Türkiye'yi, C Grubu 4'üncüsü Makedonya ve millilerle aynı grupta mücadele eden Hollanda 10'ar golle izledi FIFA Dünya Kupası'nı müzesine götüren Almanya ile I Grubu lideri Danimarka'nın 8'er gol yediği bu süreçte, Kıbrıs Rum Kesimi, İskoçya, Finlandiya ve Litvanya ise 7 gole engel olamadı. Sadece bir gole izin veren Ukrayna ve Romanya, elemeler ve hazırlık karşılaşmalarının en iyi savunma yapan takımları olarak göze çarptı. İsrail, Galler, Avusturya, Karadağ, Belçika, İngiltere, Arnavutluk ve İtalya ise 2 gol yedi. En iyi forvet hattı bizde İSTANBUL - Beşiktaşlı futbolcu Cenk Tosun, en iyi forvet hattının kendilerinde olduğunu savundu. Cenk Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, forvet hattında yaşanan rekabetin takım için olumlu olacağını dile getirdi. "Demba Ba, Mustafa ve ben" diyen Cenk, "Rekabetin olması çok önemli. Bir pozisyonda az oyuncu olursa hem rahatlık çöker hem de uzun maratonda sakatlık nedeniyle rotasyon sıkıntısı yaşanır" dedi. Takımın en önemli golcüsü Demba Ba ile ilgili rekabete değinen Cenk Tosun, "Demba Ba gibi çok büyük bir oyuncunun önünüzde olması hem işi zorlaştırıyor hem de avantaj sağlıyor. Ondan idmanlarda ve maçlarda öğrenebileceğimiz şeyler var. Mustafa, Demba Ba ve ben... Forvet hattımız çok güçlü, gol atmakta zorlanacağımızı düşünmüyorum" diye konuştu. Siyah-beyazlı futbolcu, ligin son 3 haftasında gördükleri kırmızı kartlarla ilgili olarak "Üstümüze oynanılıyor gibi his oluyor" ifadesini kullandı. Takım olarak böyle bir havaya geldiklerini vurgulayan Cenk Tosun, şunları söyledi: "Gökhan Töre'nin (Kayseri Erciyesspor maçı) yaptığı hareket doğru değildi. Gençliğine verebiliriz. Hocaya küfür etmese bile küfür olarak algılandı. Sonraki hafta bize yapıldı ama o oyuncu atılmadı. Olcay'ın pozisyonu da tartışılabilir. Sarı karttan sonra ilk faulüydü. Başakşehir maçında yine kırmızı kartlar oldu. Sanki üstümüze oynanılıyor. Arkadaşlar arasında da böyle konuşmalar oluyor. Umarım gelecek haftalarda bunları yaşamayız." Beşiktaş a Sivok'tan kötü haber İSTANBUL - Spor Toto Süper Lig'de oynayacağı Kasımpaşa maçının hazırlıklarını sürdüren Beşiktaş'a Çek futbolcusu Tomas Sivok'tan kötü haber geldi. Beşiktaş'ın dün yaptığı antrenmanında sakatlanan ve çalışmayı yarıda bırakan Sivok'un çekilen MR'ı sonucunda sağ arka adalesinde 1. derece yırtık tespit edildiği ve 23 Kasım Pazar günü yapılacak Kasımpaşa maçında forma giyemeyeceği öğrenildi. Bu arada siyah-beyazlılar, Kasımpaşa maçının hazırlıklarını basına kapalı yaptığı antrenmanla sürdürdü. Teknik direktör Slaven Bilic yönetiminde, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde gerçekleştirilen antrenmanda, taktik ağırlıklı bir çalışma yapıldı. Sakatlıkları bulunan Tolga Zengin ve İsmail Köybaşı takımdan ayrı bireysel çalışma yaptı, Pedro Franco, Veli Kavlak ve Ersan Gülüm ise takımla antrenmana katıldı. Antrenmanda, milli takımdan henüz dönmeyen Atiba Hutchinson, ameliyat olan Uğur Boral ve Tomas Sivok yer almadı.

15 SPOR 22 Kasım 2014 Cumartesi15 Spor tarihinin en pahalı sözleşmesi "Teşekkürler Alonso, hoş geldin Vettel" ANKARA - Formula 1 takımlarından Ferrari, 5 yıldır kadrolarında bulunan İspanyol sürücü Fernando Alonso ile yollarının ayrıldığını ve Alman pilot Sebastian Vettel ile anlaştıklarını açıkladı. Takımın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, yarıştığı 5 yıl boyunca 11'i birincilik olmak üzere 44 defa podyuma çıkan ve bin 186 puan toplayan Alonso, pazar günü düzenlenecek sezonun son yarışı Abu Dabi Grand Prix'sinde son kez Ferrari'nin direksiyonuna geçecek. Üst üste 4 kez şampiyonluk yaşadığı Red Bull-Renault'dan sezon sonunda ayrılacağını açıklayan Vettel ise 2015 sezonunda Fin pilot Kimi Raikkonen ile beraber Ferrari'de yarışacak ve 2006 şampiyonu Alonso, ayrılık kararına ilişkin açıklamasında, her zaman heves ve kararlılıkla geleceğe bakmasına rağmen sezonun sonunda Ferrari ile başladığı yolculuğa nokta koyup koymama konusunu uzun süre düşündüğünü belirterek, "Zor ama dikkatlice düşündükten sonra verilen bir karardı. Geleceğim hakkındaki kararları, her zaman kendim verecek kadar şanslı oldum. Bugün de aynı imkana sahibim" değerlendirmesinde bulundu. Takımla geçirdiği 5 yılın 3'ünde pilotlar klasmanında 2'nci olduğunu, bu 3 sezonun 2'sinde de son yarışa kadar iddiasını koruduğunu hatırlatan 33 yaşındaki sürücü, "Takımıma, durumumu anladıkları için teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı. Yeni transfer Vettel ise Ferrari ruhunu, Ferrari motoru kullanan Scuderia Toro Rosso takımıyla kariyerinin ilk birinciliğini aldığı 2008'deki İtalya Grand Prix'sinde tattığını dile getirerek, "Kariyerime Ferrari'de devam etmek, hayat boyu düşlediğim şeyin gerçekleşmesi anlamına geliyor. Çocukken 'kırmızı araba'daki Michael Schumacher idolümdü. Sonunda bir Ferrari'yi kullanma fırsatını yakalamak inanılmaz bir onur" yorumunu yaptı. Xavi teknik direktörlüğe HAZIRLANIYOR ANKARA - İspanya Birinci Futbol Ligi (La Liga) takımlarından Barcelona'nın tecrübeli futbolcusu Xavi Hernandez, kariyerine teknik direktör olarak devam etmek istediğini söyledi. İspanyol basınına açıklamalarda bulunan Xavi, futbolculuk kariyerinin sonlarına yaklaştığını hatırlatarak, "Ocak ayında 35 yaşına gireceğim ve fazla zamanımın kalmadığı açık. Kramponlarımı astıktan sonra İngilizce öğrenmeye başlayarak antrenörlüğe adım atacağım. Futbolun içinde ve Barcelona'da kalmaya devam etmek istiyorum" değerlendirmesinde bulundu. Barcelona'dan ayrılacağına yönelik transfer söylentilerine de değinen Xavi, "Menajerlik şirketimle, belki de kulüpten ayrılmamın doğru zamanı geldiği konusunda fikir birliğine varmıştık ancak bazen duygularınız, mantığınıza üstün gelebiliyor. Kariyerimin sonlarında en iyi performansımı sergileyerek takımıma katkı sağlamayı hedefliyorum" ifadelerini kullandı. Bu sezon Katalan ekibinde ilk 11'de forma şansı bulmakta zorlanan Xavi, 11 maçta görev yaptı ve 1 gol kaydetti. ANKARA - Amerikan Beyzbol Ligi'nde (MLB) Miami Marlins forması giyen Giancarlo Stanton, sözleşmesini, 325 milyon dolar karşılığında 13 yıl uzatarak, 292 milyon dolarla rekoru elinde bulunduran bir diğer beyzbolcu Miguel Cabrera'yı geçti ve "spor tarihinin en pahalı anlaşması"nı yapan isim oldu. Miami Marlins'in 7 yılı opsiyonlu 13 sezon için 325 milyon dolar ödeyeceğini açıkladığı 25 yaşındaki Stanton, spor tarihine geçti. 2010'dan bu yana Marlins'te oynayan sporcu böylece geçen sezon MLB takımlarından Detroit Tigers ile olan Atletizm Milli Takımı işi sıkı tutuyor sözleşmesini, 10 yıl için 292 milyon dolara uzatan Miguel Cabrera geride bırakarak "spor tarihinin en pahalı anlaşması"na imza attı. Bir spor kulübü ile sporcu arasında gerçekleşen "en pahalı sözleşme listesi"nin ilk 30 sırasının 28'inde beyzbolcuların olması dikkati çekti. Bu listede 2007'de Ferrari Formula 1 Takımı ile 3 yıllığına 153 milyon dolara el sıkışan Kimi Raikkonen 22'nci, Real Madrid'in geçen sezonun başında 91 milyon dolar bonservis ödeyerek kadrosuna kattığı Gareth Bale ise 6 yıl için aldığı 146 milyon 280 bin dolarla 27. sırada bulunuyorlar. MERSİN - Mersin Nevin Yanıt Atletizm Kompleksi'nde 36 sporcu ve 8 antrenör ile çalışma yapan Atletizm Milli Takımı'nda hedef mücadele edilecek tüm şampiyonalarda madalya kazanmak. Atletizm Federasyonu Mersin İl Temsilcisi ve Milli Takım Kamp Müdürü Halil Oğuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atletizmde eylülden aralık ayına kadarki 4 aylık sürenin ön hazırlık dönemi olduğunu söyledi. Sprint ve engelli koşu branşlarındaki sporcuların katıldığı kampın 26 Ekim'de başladığını belirten Oğuz, "Türkiye'deki 6-7 tane ana kamp merkezimizin en büyüğü Mersin'de. 55 kişilik milli takım kadrosundan 36 sporcunun katılımıyla burada çok güzel bir kamp dönemi geçirdik. Brezilya'da 2016 yılında düzenlenecek olimpiyatlarda mutlak madalya hedefliyoruz. Kamp merkezlerimizin şartları çok iyi" diye konuştu. Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Fatih Çintimar'ın hergün sporcuların son durumu hakkında bilgi aldığını belirten Oğuz, "Kendisi Türkiye'nin değişik yerlerindeki kampları tek tek ziyaret ederek sporcu ve antrenörlerin sıkıntılarını dinleyerek çözüme kavuşturuyor" dedi. Antrenörlerden Hakan Beceren de milli takımın önümüzdeki sezon yapacağı müsabakalar için sıkı bir hazırlık dönemi Atletizm Milli Takımı, iklim ve saha şartları uygun olduğu için tercih ettiği Mersin'de yaptığı kampla önümüzdeki yıl düzenlenecek şampiyonalar ile 2016 Rio Olimpiyatları'n a sıkı şekilde hazırlanıyor. geçirdiğini söyledi. Gençler ve büyükler kategorilerindeki sporcuların katıldığı kampın çok verimli geçtiğini vurgulayan Beceren, "Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez çalışıyoruz. Türkiye'nin her bölgesinden sporcular burada. Hedefimiz öncelikli olarak 2015 yılı içinde yapılacak Milletler Kupası, 23 yaş altı Avrupa Şampiyonası ve Dünya Yıldızlar Şampiyonası gibi uluslararası organizasyonlarda başarı elde etmek. Bu turnuvaların ardından 2016 yılındaki olimpiyatlarda başarılı olacağız" diye konuştu. Sporcular da Mersin'in havasının ve tesislerinin çok iyi olduğunu kampın verimli geçtiğini belirtti. Ancelotti ayrılmayı düşünmüyor ANKARA- İspanya Birinci Futbol Ligi'nde (La Liga) Real Madrid'in teknik direktörlüğünü yapan İtalyan Carlo Ancelotti, 2016'da bitecek kontratını uzatmak istediğini söyledi. İspanyol basınına açıklamalarda bulunan Ancelotti, Real Madrid'de mutlu olduğunu belirterek, "2016'ya kadar sözleşmem var. Kontratımı uzatıp uzatmayacağımızı bilmiyorum ama gönlüm Madrid'de kalmaktan yana. Şu ana kadar resmi bir teklif gelmese de yakın zamanda anlaşacağımıza eminim" ifadelerini kullandı. La Liga'daki şampiyonluk yarışına da değinen Ancelotti, oturmuş sistemi ile Atletico Madrid'in ve yeni bir oyun tarzı benimseyen Barcelona'nın sezon sonuna kadar zirve takibini sürdüreceğine inandığını kaydetti. Tecrübeli çalıştırıcı, Şampiyonlar Ligi'nde ise Chelsea ve Bayern Münih'in favori takımlar arasında yer aldığını aktardı. Bu sezon ligde 11 haftada 9 galibiyet, 2 mağlubiyet alan Ancelotti yönetimindeki Real Madrid, 27 puanla Barcelona'nın 2 puan önünde liderlikte yer alıyor. Madrid ekibi, 4'te 4 yaptığı Şampiyonlar Ligi'nde ise grup maçlarının bitimine iki hafta kala ikinci tura yükselmeyi garantiledi. Real Madrid'in başında geçen sezon kulüp tarihinin 10. Şampiyonlar Ligi zaferini yaşayan Ancelotti, kariyeri boyunca Juventus, Milan, Chelsea, Paris Saint- Germain gibi Avrupa'nın büyük takımlarında görev yaptı. 55 yaşındaki teknik adam, kariyerinin en iyi dönemini 8 sene görev aldığı Milan'ın başında ikisi Şampiyonlar Ligi olmak üzere 8 kupa kazanarak yaşadı.

16 22 Kasım 2014 Cumartesi Çölüm ortasındaki yeşil doğa: Tarım potansiyeliyle ön plana çıkan Yemen'in İbb kenti, ülkenin çorak arazisi ve çöl ikliminin ortasında "yeşil doğası"yla dikkati çekiyor. İBB İbb'in kentinin Udeyn Bölgesi'nde arkeolojik alan olarak ilan edilen bölgelerden er-radai' de birçok eski ve yüksek yapıları görmek mümkün. BB - SİNAN YİTER - Yemen'in başkenti Sana'nın 180 kilometre güneyinde bulunan kent, ikinci büyük kent Taiz'e ise 97 kilometre mesafede. Ülkenin iki büyük şehrinin arasında kalan bu yayla kenti, mevcut arazisiyle ülkedeki tarımın yüzde 80'ini tek başına karşılıyor. Kent, tarım potansiyelinin yanı sıra şelaleleri ve yaylalarıyla bulunduğu ülkenin coğrafyasındaki aykırı bitki örtüsüyle görenleri adeta kendisine hayran bırakıyor. Arazisi Türkiye'nin Karadeniz bölgesine benzeyen kentte ''teraslama yöntemiyle" tarım yapılıyor. Basamak şeklinde ekilen arazilerde domates ve patates gibi bir çok sebze çeşitleri yetiştirilebiliyor. Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durumu Osmanlı ezgileri New York ta yankılandı NEW YORK - Ses sanatçısı Ahmet Erdoğdular, Ermeni asıllı sanatçı Ara Dinkjian ile ''Osmanlı'' ezgilerinden oluşan konser verdi. Manhattan'daki ünlü Kaufman Müzik Merkezi'nde gerçekleştirilen konserde sahne alan Ahmet Erdoğdular ve kardeşi Ali Osman Erdoğdular ile ailesinin kökleri Elazığ'ın Harput ilçesinden gelen Ermeni sanatçı Ara Dinkjian, ''Denizin dibindeki inci'' adını verdikleri, Osmanlı dönemine ait eserleri seslendirdi. Konserde İsmail Dede Efendi, Mahmut Celaleddin Paşa, Kemani Tatyos Ekserciyan ve Nikogos Aga'dan eserleri seslendiren grup üyeleri, daha sonra davetlilerle sohbet etti. Davetlilerin sorularını da yanıtlayan sanatçılar, konserde kullandıkları müzik aletlerini tanıttı. Yaklaşık 1,5 saat süren konsere, Türkiye'nin New York Başkonsolosu Ertan Yalçın ve çok sayıda davetli katıldı. nedeniyle ''modern tarım araçlarından'' yoksun bir şekilde yürütülmeye çalışılan tarımsal faaliyetleri, kapasitesinin çok altında da olsa ülkeye ciddi katkılar sağlıyor. Bölgedeki çiftçiler ise ülke ihtiyacının yanı sıra tüm Arap Yarımadası'na sebze, meyve ihraç edebilecek kapasiteye sahip olduklarını belirtiyor. Amerikalılar, Anadolu ezgileriyle dans etti WASHINGTON/BOSTON - ABD'nin Boston kentinde düzenlenen "Anadolu'nun Renkleri" adlı dans atölyesinde Amerikalı dans severler, kaynağını Anadolu'nun binlerce yıllık kültürel birikiminden alan değişik yörelerden dansları canlı müzik eşliğinde öğrendi. 19. Boston Türk Kültür ve Sanat Festivali kapsamında yer alan, deneyimli dans eğitmeni Ahmet Lüleci'nin yönettiği halk dansları atölyesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük ilgi gördü. Uluslararası başarılara imza atmış bir koreograf, dansçı ve dans eğitmeni olan Ahmet Lüleci, Anadolu kültürüne ilişkin araştırmalar da yapıyor. Boston'daki Collage Dans Topluluğu'nun kurucusu ve sanat direktörü de olan Lüleci, halk dansları ve müziğini daha geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturmak için 1973 yılında başladığı dünya çapındaki çalışmalarını yoğun olarak sürdürüyor. Her yıl ABD'de, Cape Cod'da düzenlenen Dünya Müzik ve Dans Kampı'nın da kurucuları arasında olan ve kampın eşbaşkanlığını yürüten Ahmet Lüleci ve birlikte çalıştığı dans grupları Türkiye, Fransa, Danimarka, Hollanda, ABD, ANKARA - Kuyruklu yıldıza inen uzay aracı Philae'nın, yıldızın yüzeyinde organik moleküller tespit ettiği bildirildi. Bilim adamları, geçen hafta, 10 yıl önce fırlatılan ve 67P'nin etrafında bir yörüngeye oturan Rosetta uzay aracının gövdesinden ayrılarak kuyruklu yıldıza konan Philae'nın, yıldızın yüzeyinden organik moleküller topladığını açıkladı. Yapılan diğer incelemeler, kuyruklu yıldızın yüzeyinin, büyük ölçüde ince bir toz tabakasıyla örtülü buzla kaplı olduğunu gösteriyor. Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) ait modül, 12 Kasım'da 67P kuyruklu yıldızına konmuştu. Tespit edilen moleküllerin hangileri veya ne kadar komplike oldukları Kanada, Brezilya, Japonya, Tayvan, Almanya başta olmak üzere birçok ülkede 60'dan fazla televizyon programında yer aldı. Boston Türk Kültür ve Sanat Festivali, 1996'dan bu yana her yıl "Anadolu'nun Renkleri" temalı zengin programıyla sergiler, sunuşlar, atölyeler, konserler, film konusunda ise açıklama yapılmadı. Karbon içeren "organiklerin" Dünya'da yaşamın temelini oluşturduğu biliniyor. Bir kuyruklu yıldıza ulaşan ilk araç özelliği taşıyan Philae'nin, 67P'nin yüzeyine inişi yaklaşık 7 saati bulmuştu. Rosetta ve Philae adına açılan sosyal yarışması, Türk yemeklerinin tanıtımı gibi çok geniş yelpazede etkinlikler içeriyor. Festivalin ana sponsorluğunu Turkish Cultural Foundation (TCF), Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tanıtma Fonu ve Türk Hava Yolları yapıyor. Boston Türk Festivali'ne ilişkin daha fazla bilgiye, " BostonTurkishFestival.org" adresli festival web sitesinden ulaşılabilir. Philae, kuyruklu yıldızın yüzeyinde organik moleküller tespit etti paylaşım sitesindeki resmi hesaplardan ise yolculuğa dair tüm ayrıntılar, fotoğraflar ve gelişmeler anbean paylaşılmıştı. Philae'nin 67P'nin yüzeyine başarılı şekilde inişi, Twitter hesabından 17 dilde "Ben vardım. Yeni adresim 67P" tweetiyle duyurulmuştu. 67P kuyruklu yıldızını yakalamak için 10 yıl önce fırlatılan Rosetta, Jüpiter'in yörüngesine yakın uçan ilk uzay aracı. Ana enerji kaynağı olarak sadece güneş enerjisi panellerini kullanan Rosetta ile enerji tasarrufu için 31 ay boyunca hiç iletişim kurulmadı. Philae, kuyruklu yıldız yüzeyinde görüntüler alıp ölçüm yaparak elde ettiği verileri Dünya'ya gönderecek. Modülün topladığı bilgilerin kuyruklu yıldızların yapısına ilişkin birçok soruya ışık tutması bekleniyor.