MARLIFE MAR YAPI DAN YENİ YILA YENİ PROJE 11 OCAK - MART 2015 HAYAL DÜNYANIZIN SINIRLARINI ZORLAYACAK

Transkript

1 MARLIFE MAR YAPI NIN DERGİSİDİR. SATILAMAZ. ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR. 11 OCAK - MART 2015 HAYAL DÜNYANIZIN SINIRLARINI ZORLAYACAK MAR YAPI DAN YENİ YILA YENİ PROJE MAR YAPI, DÜNYANIN EN ÜNLÜ TASARIMCISI PHILIPPE STARCK IN IMZASINI TAŞIYAN G-YOO INSPIRED BY STARCK PROJESI ILE FARK YARATIYOR. EFSANEVI RALLICI İSKENDER ATAKAN: Birçok kez Türkiye Ralli Şampiyonu olmuş, pistlere adını kazımış efsanevi rallici İskender Atakan ile başarılarla dolu spor hayatına yolculuk yaptık. S.16

2

3 ÖNSÖZ G YOO INSPIRED BY STARCK, YINE GÜNEŞLI BASIN EKSPRES YOLU NDA YÜKSELIYOR VE BU KEZ DIĞER PROJELERIMIZDEN FARKLI OLARAK ÜNLÜ TASARIMCI PHILIPPE STARCK IMZASI TAŞIYOR. Demokratik dizayn G yoo Inspired by Starck projesiyle Türkiye de! Bir önceki ön yazıda Tasarım hayattır demiştim. Çünkü tüm dünyada tasarım trendleri çok değişti. Artık iyi tasarlanmış olsa da fonksiyonel ve ulaşılabilir olmayan hiçbir şey ve hiçbir tasarım yaşamıyor. Tasarımdaki bu trendi en iyi okuyanlardan biri de, dünyanın en ünlü tasarımcıları arasında yer alan Philippe Starck. O nedenle Demokratik dizayn adını verdiği yepyeni bir anlayış geliştirdi. Starck a göre iyi dizayn hem fonksiyonel hem de ulaşılabilir olmalı. Büyük çoğunluğa ulaşmayan, onlar tarafından kullanılmayan tasarım, dünyanın en şahane objesi de olsa ne yazık ki yaşamıyor. Biz de Mar Yapı olarak bu ilkeyi kendimize rehber edindik. Çünkü kurum olarak şimdiye kadar inşa ettiğimiz her projede konfor, fonksiyonellik ve basitlik üzerine kurulu tasarımları tercih ettik. O nedenle bizimle aynı çizgide olduğunu gördüğümüz ve Demokratik dizayn ın yaratıcısı Philippe Starck ile yeni projemizde birlikte çalıştık. G yoo Inspired by Starck, yine Güneşli Basın Ekspres Yolu nda yükseliyor ve bu kez diğer projelerimizden farklı olarak çok ünlü bir tasarımcının imzasını taşıyor. Tüm bunların yanında fiyatlarıyla da ulaşılabilir olduğunu kanıtlıyor. Projenin detaylarını zaten Mar Life in ilerleyen sayfalarında göreceksiniz, o nedenle çok fazla detay vermek istemiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim. Eski dostum İskender Atakan, elinizdeki dergide yer alan söyleşisinde Tüm yarış hayatım boyunca kendimle yarıştım diyor. Biz de Mar Yapı olarak aynı onun söylediği gibi sadece kendimizle yarışıyor, her yeni projede kendimizi aşmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bence Mar Yapı yı benzerlerinden ayıran en önemli özellik de budur Hepinize sağlıklı, mutlu ve güzel bir 2015 diliyorum. Münir Özkök Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı 01

4 İÇİNDEKİLER Efsanevi Rallici İskender Atakan: Hedefim şampiyon olmak değil, saygın olmaktı 04 GÜNDEM Sanatla İç İçe Bir Kış İstanbul daki etkinlikler, konserler, sergiler KEŞFET Bu Filmlerin Başrolü İstanbul İstanbul, özellikle de tarihi yarımada, son dönemde birbiri ardına uluslararası yapımlara ev sahipliği yapıyor. Ancak bilinenin aksine kenti dekor olarak kullanan filmlerin tarihi o kadar da yeni değil 08 KREATİF Limited Edition Limided Edition tutkusu hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Mar Life bu sayıda size uygun olabilecek seçenekleri beğeninize sunuyor MARLIFE

5 22 DOSYA Simge Haline Gelmiş İkonik Tasarımlar STİL Sandalyeden otomobile, oyuncaktan çantaya 20. yüzyılda birçok tasarım harikası ürün piyasaya çıktı. Fonsiyonel, ihtiyaca yönelik ve yaratıcılığı zorlayan bu tasarımlar öyle ki günümüzde hala kullanılırken birçok tasarımcıya ve yeni tasarıma da ilham oldu. 26 Sezonun Gözdeleri Yeni sezonda dikkat çekici ve iddialı görünmek için sizin için seçtiklerimize bir göz atın... STİL Jaguar F-Type Göz alıcı tasarıma sahip İngiliz klasiği Jaguar F-Type, sürücü odaklı iç dizaynı ile sürücülerin hızı hissedebilmeleri için tüm duyulara hitap ediyor. 26 TEKNOTREND Geleceğİ Çeken Yazıcı: 3D Printer Üretim teknolojisine devrim yaratacak nitelikte yenilikler getiren 3D printerlar, insanların geleceğe bakış açısını değiştirdikleri gibi, bizlere dünyanın pek çok kaynağını da daha verimli kullanma konusunda katkı sağlıyor DOSYA Mar Yapı dan Yeni Yıla Yeni Proje DOSYA Herkes Bodrum da Kendi Bodrum unu Yaşar 40 Mar Yapı, dünyanın en ünlü tasarımcısı PhIlIppe Starck ın imzasını taşıyan G-YOO InspIred By Starck projesi ile fark yaratıyor. 30 Bodrum u bir de en bilinmedik yönleriyle Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Başkan ı Mahmut Kocadon dan dinleyin Bir an önce Bodrum da olmak isteyeceksiniz YENİLER Mar Life Seçki Mar Life editörlerinin en yeniler arasından sizin için derlediği öneriler MAR LIFE İmtiyaz Sahibi Mar Yapı Adına Münir ÖZKÖK Genel Yayın Yönetmeni Robert R. VARON Kollektif Yayıncılık Reklam Tasarım ve İçerik Hizm. A.Ş. Mat-Set Plaza Yeşilce Mah. Emektar Sk. No:5 Kat:4 Kağıthane Direktör Emin GÖRGÜN Yayınlar Koordinatörü Aynur ŞENOL ALTUN Kurumsal Yayınlar Yönetici Editörü Müge YALÇIN Editörler Irmak TOLAY Evren İREN Art Direktör Aziz KOCABAŞ Junior Art Direktör Hamiyet SÖZKAN Fotoğraf Editörü Şeref YILMAZ Renk Ayrımı ve Baskı Elma Basım Halkalı Cad. No: 164 B-4 Blok Sefaköy- Küçükçekmece İSTANBUL Tel: (0212) Fax: (0212) Yayın Türü Yerel Süreli 3 ayda bir Türkçe yayınlanır. Mar Life Dergisi hakkında görüş ve önerilerinizi marlife@infomag.com.tr adresine gönderebilirsiniz. 03

6 GÜNDEM MEHMET GÜLERYÜZ RETROSPEKTIFI 8 Ocak- 28 Haziran İstanbul Modern İstanbul Modern in düzenlediği Ressam ve Resim: Mehmet Güleryüz Retrospektifi, sanatçının 1960 lı yıllardan 2010 lu yıllara uzanan kariyerinin bir dökümü niteliğinde. Sergi, Güleryüz ün resimden desene, heykelden gravüre, tiyatrodan performansa uzanan zengin ifade arayışının gelişim ve dönüşümüne ışık tutuyor. Sergi, sanatçının desen, resim, heykel, gravür, porselen üzeri boyama, performans gibi alanlarda gerçekleştirdiği üretimleri bir araya getiriyor. Kronolojik bir akışla sunulan sergi, bir ressamın iç dünyasını anlamaya yönelik kendisinin kaleme aldığı metinlerle zenginleşiyor. FERHANGI ŞEYLER 14 Ocak Büyükçekmece Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi Ferhan Şensoy un gündelik olayların Ferhan ca mizah anlayışıyla değerlendirildiği tek kişilik gösterisi 1987 den beri aralıksız olarak devam ediyor. Kimi zaman siyasileri eleştiren, kimi zaman gazete sayfalarından alıntı yaptığı haberleri kendi yorumunu katarak seyirciye aktarıyor. Oyun Türkiye dışında Londra, Washington, New York, Münich, Hamburg, Amsterdam ve Zurih gibi büyük kentlerde de gösterildi. OPERANIN EFSANE TENORU GELIYOR 19 Ocak Ülker Sports Arena Elli yılı aşkın kariyerinde gerçekleştirdiği 3600 ü aşkın performansla yüzyılın en büyük tenorlarından biri olarak klasik müzik tarihine geçen Plácido Domingo, İstanbul da müzikseverlerle buluşacak. 9 Grammy ödülü sahibi İspanyol tenor, zengin repertuvarını 19 Ocak akşamı Ülker Sports Arena da İstanbullu müzikseverler için seslendirecek. 04 MARLIFE

7 MOHSEN NAMJOO 30 Ocak İstanbul Kongre Merkezi Ülkemizde değişik kesimlerden çok geniş bir dinleyici kitlesine sahip olan ve yıllardır performansı dört gözle beklenen İranlı müzisyen Mohsen Namjoo sonunda Türkiye ye geliyor! New York Times tarafından İran ın Bob Dylan ı olarak gösterilen Mohsen Namjoo, bugünün gençliği adına konuşan, onların ruhuna dokunan ileriyi gören bir sanatçı olarak tanımlanıyor. Klasik ile moderni, geçmiş ile bugünü harmanlayan Namjoo için müzikal olarak gerçek bir yenilikçi denebilir. FINK 01 Şubat Babylon JOAN MIRÓ. KADINLAR, KUŞLAR, YILDIZLAR 1 Şubat a kadar Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Müzesi, 20. yüzyılın çok yönlü, çığır açan sanatçısı Joan Miró nun olgunluk eserlerinden oluşan kapsamlı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Sanatçının olgunluk dönemine odaklanan sergi, Joan Miró. Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar adıyla sanatseverlerle buluşuyor. Akdeniz coğrafyası ve insanına dair gözlemlerinden ilham alan Miró nun, kadın, kuş ve yıldız temalarına yoğunlaşan sergi, resim, baskı, heykel ve seramiklerin bulunduğu zengin bir seçkiyle sunuluyor. Sergide yağlıboya ve akrilik tablolar, taşbaskı ve aside yedirme baskılar da dahil olmak üzere 125 eser yer alıyor ve Miró nun assemblage tekniğiyle bir araya getirdiği heykellerinin tüm aşamaları model ve çizimlerle beraber sergileniyor. Sergi 1 Şubat a kadar gezilebilir. Şarkıcı, besteci ve gitarist Fin Greenall un projesi Fink, Türkiye de ilk kez Babylon sahnesinde olacak. Müzisyen bir ailede yetişen ve gençlik yıllarından bu yana dinlediği The Cure, The Smiths, The Orb gibi gruplardan etkilenen Greenall, bu etkileşimi parçalarına yansıtmaktan geri kalmıyor. Sanatçı belirli bir tarza sabit kalmadan müzik endüstrisine kendi tarzını kabul ettirdiğinin altını da çiziyor. Kendi projesinin yanı sıra Amy Winehouse, Bonobo, John Legend, Nitin Sawhney gibi önemli isimlerle çalışan Fink, Türkiye deki müzikseverlerle ilk kez bir araya gelmeye hazırlanıyor. 05

8 GÜNDEM PACO PENA 12 Şubat İş Sanat Kültür Merkezi Dünyaca ünlü Flamenko gitaristi Paco Peña, yeni projesi Flamencura ile ilk kez İstanbul da. 40 yıldan uzun bir zamana yayılan kariyeriyle bugün en büyük Flamenko gitaristlerinden ve bestecilerinden biri olarak kabul edilen Paco Peña, Flâmenko nun gerçek ruhunu yaşattığı çığır açan gösterileriyle tüm dünyada izleyenlerin hayranlığını kazanıyor. Flâmenko da orijinalliği ve yeniliği bir arada barındıran Paco Peña, sahip olduğu hayal gücü, bağlılığı ve hüneriyle Flâmenko nun sınırlarını hiç durmadan araştırmaya devam ediyor. ŞAHIN KAYGUN 15 Şubat a kadar İstanbul Modern İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi, yenilikçi çalışmalarıyla Türkiye de fotoğrafa disiplinlerarası yaklaşımın öncüsü Şahin Kaygun un en kapsamlı sergisini sunuyor. Şahin Kaygun sergisi, sanatçının fotoğraf üzerine deneysel müdahalelerde bulunduğu Polaroid çalışmalarından sinema alanındaki üretimlerine; fotoğraf ve resim arasındaki sınırı gitgide yakınlaştırdığı son dönemine kadar uzanıyor. Küratörlüğünü Sena Çakırkaya nın üstlendiği, Şahin Kaygun un yıllarını arasında ürettiği 89 çalışmanın yer aldığı sergide, sanatçının çalışma pratiği ve fotoğraf serilerindeki teknik ve kavramsal dönüşümün izi sürülüyor. SONSUZ AŞKIN MÜZIKLE DANSI Şubat Zorlu Center PSM Shakespeare in 420 yıl önceki hayali, bugünün hayal gücüyle İstanbul da... İtalya da 8 ay gibi kısa bir sürede 400 bin kişiyi büyüleyen Romeo e Giulietta, Ama e Cambia il Mondo 45 oyuncu, 270 ten fazla benzersiz kostüm, 23 sahne değişimi ve üstün teknolojik altyapısıyla sanatseverlere bugüne kadar yaşamadıkları bir deneyim yaşatmak için geliyor. İtalya da gelmiş geçmiş en görkemli gösteri olarak adlandırılan bu muhteşem şov, 21 Şubat ta Zorlu Center PSM de perdelerini açıyor. 06 MARLIFE

9 FAZIL SAY 12 Mart Türker İnanoğlu Show Center Ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, Sivas-Madımak yangınında yitirilen 37 aydının ve Say ailesinin yakın dostları olan, şair Metin Altıok ve Behçet Aysan anısına bestelediği Ses - Opus 40 isimli eseriyle 12 Mart ta gerçekleşecek çok özel bir konserle sahnede olacak. Behçet Aysan ın Bir Bahar Dalıyla, Metin Altıok un Odasında Bir Evin ve Aziz Nesin in Sivas Acısı adlı şiirlerinin yer aldığı Ses te genç sopranolar Dilruba Bilgi, Nihan İnan ve Senem Demircioğlu na, piyanoda Fazıl Say ve vurmalı sazlarda İstanbul Senfonisi, Hezarfen Ney Konçertosu gibi Fazıl Say eserlerinden tanınan Aykut Köselerli eşlik edecek. Eserde, piyanonun yanı sıra ufo, hapi ve waterphone gibi farklı enstrümanlar da yer alıyor. ORTAK ZEMIN: SU VE UVERTÜR: YENI ESERLER 22 Mart a kadar Borusan Contemporary Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu eserlerinden oluşan Ortak Zemin: Su ve Uvertür: Yeni Eserler adlı sergiler Borusan Contemporary de sanatseverleri bekliyor. Ortak Zemin: Toprak sergisinin devamı niteliğindeki Ortak Zemin: Su sergisi, çağdaş sanat ve dünyayla ilişkilenmenin bir yolu olarak, suyun çeşitli temsilleri ve suyla ilişkili bir dizi dünyevi meseleyle ilişki kurmayı öneriyor. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu na yeni kazandırılan ve daha once sergilenmemiş çalışmaların yer aldığı Uvertür: Yeni Eserler sergisinde ise Borusan ın son dönemde koleksiyonda yaptığı coğrafi, estetik ve tür bazlı yeni açılımlarının da ziyaretçilere ulaşması hedefleniyor. 07

10 KEŞFET 8 MARLIFE

11 BU FILMLERIN BAŞROLÜNDE İSTANBUL VAR İSTANBUL, ÖZELLIKLE DE TARIHI YARIMADA, SON DÖNEMDE BIRBIRI ARDINA ULUSLARARASI YAPIMLARA EVSAHIPLIĞI YAPIYOR. ANCAK BILINENIN AKSINE, İSTANBUL U DEKOR OLARAK KULLANAN FILMLERIN TARIHI OLDUKÇA ESKI Türkiye, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla doğal bir film platosu gibi... Türkiye nin bu özelliği başta Hollywood olmak üzere dünyada sinema sektöründe ün yapmış birçok ülkenin yapımcılarının da dikkatinden kaçmamış. Türkiye neredeyse her yıl dev bütçeli birçok yabancı filme evsahipliği yapıyor. Özellikle de İstanbul Galata Köprüsü nden İstanbul Boğazı na, Adalar dan Rumeli Hisarı na, Kapalıçarşı dan Haydarpaşa Garı na, Balat tan Beyoğlu na uzanan ve eşsiz güzelliğiyle birçok filmin doğal dekoru olan kentin sinema sanatı içerisindeki bu serüveni yeni değil. Geçmişten günümüze birçok yapımı ağırlamış olan İstanbul un eşlik ettiği filmlere daha yakından bakalım. 9

12 KEŞFET SKYFALL (2012) 2012 yapımı Skyfall, İstanbul un yarısının talan edildiği bomba gibi bir açılışla başlayıp, James Bond un bir hata sonucu vurulması ile devam ediyor. Tarihi yarımadada çekilen filmin özellikle Kapalıçarşı nın çatısında çekilen kovalama sahneleri oldukça konuşulmuştu. Ancak filmin İstanbul da çekileceği haberinden sonra yaşanan heyecana, filmde görülen İstanbul sahneleri karşılık veremedi. Filmin bazı sahneleri Adana ve Fethiye de de çekildi. L IMMORTELLE / ÖLÜMSÜZ KADIN (1963) Senaryo yazarı Alain Robbe Grillet nin şaşırtıcı iç dünyasını tüm çıplaklığıyla yansıtan L Immortelle, İstanbul u tüm güzelliğiyle seyredebileceğimiz filmlerin en az bilinenlerinden. Filmin başrol oyuncularından biri olan İstanbul, bilinç akışı tekniğiyle kaleme alınan senaryonun o tekinsiz, gizemli, kimi zaman da gerçeküstü atmosferini mükemmel bir biçimde yaratırken, diğer yandan da 1960 lı yıllardaki el değmemiş güzelliğini tüm mütevazılığıyla gözler önüne seriyor. Yakın zamanda kaybettiğimiz, Türk sinemasının en büyük yönetmenlerinden Ömer Lütfi Akad ın da yardımcı yönetmen olarak görev yaptığı L Immortelle, kaçırmamanız gereken bir İstanbul güzellemesi. MURDER ON THE ORIENT EXPRESS / ŞARK EKSPRESINDE CINAYET (1974) Agatha Christie nin Pera Palas ta yazdığı aynı isimli kitabın uyarlaması olan film, İstanbul dan Fransa nın Calais şehrine giden Doğu Ekspresi nde yaşanan bir cinayet hikâyesini konu alıyor. Ünlü Lindbergh davasından esinlenen ve koca bir aileyi mahveden bir suç ile başlayan film, hemen sonrasında İstanbul sahneleriyle devam ediyor. Ahşap binaların önündeki sevimli iskelesinden kalkan bir Salacak vapuru görülüyor. Sean Connery nin 10 yıldan sonra tekrar Boğaz da görüldüğü vapur, yolcularını filme adını veren Doğu Ekspresi ne götürmek için, tarihi yarımada fonu eşliğinde Sirkeci ye doğru yol alır. Gar son derece kaotik ve kalabalıktır; nedense herkes Calais ye gitmek için aynı günü seçmiştir. Tam bu sırada, Amerikalı bir milyoner trende ölü bulunur. Trenin çok sayıdaki yolcusu arasında Belçikalı dedektif Hercule Poirot (Albert Finney) da vardır. Trenin kara saplanıp durması, Poirot ya, yerel yetkililer duruma el koymadan önce cinayeti çözmesi için birkaç saat verecektir. 10 MARLIFE

13 TOPKAPI (1964) Jules Dassin den başarısız bir soygunun eğlenceli hikâyesi... Melina Mercouri nin oynadığı hırslı ve güzel Elizabeth Lipp, İstanbul seyahatinde Topkapı Sarayı nda sergilenen Sultan Mahmut un dev zümrütlerle bezeli hançerini (Topkapı Hançeri) görür ve onu çalmayı kafasına takar. Ekibini toplar, geri döner ve çok iyi korunan Topkapı Sarayı ndan bu hançeri çalmak için işe koyulur. Biz ise, tıpkı From Russia With Love da olduğu gibi, şehrin belki de en güzel halini görürüz; bol bol yeşil alan, köprüsüz Boğaz a yüksekten bakan kubbelerle süslü tepeler, ahşap evli sokaklar... Topkapı da izlediğimiz İstanbul un o dönemki güzelliği bugünkü bizlere acı-zevk karışımı bir duygu hissettiriyor. İSTANBUL HATIRASI: KÖPRÜYÜ GEÇMEK (2005) Fatih Akın ın yazıp yönettiği Köprüyü Geçmek: İstanbul Hatırası ; içinde yaşadığımız İstanbul u, her gün dolaştığımız fakat fark etmediğimiz sokakları, mekânları çarpıcı bir anlatımla gösteriyor, duymadığımız sesleri dinletiyor. İstanbul un gerçek ruhunu, sesini ortaya çıkarıyor. Fatih Akın, aynı zamanda yakın arkadaşı olan Alman müzisyen Alexander Hacke nin İstanbul daki müzisyenlerle yaptığı kayıtlardan yola çıkarak İstanbul u yeniden keşfediyor. Belgesel, otelinde bir müzik üssü kuran Hacke nin İstanbul un tuhaf, aykırı, çalkantılı ve baştan çıkarıcı dünyasında dolaşmasına tanıklık ediyor. O, izlenimlerini ve sesleri kaydettikçe, biz izleyiciler de kendimizi İstanbul un büyüsüne kaptırmadan edemiyoruz. EŞKIYA (1996) En beğendiğiniz Türk filmi hangisidir? sorusuna pek çok kişi Eşkıya cevabını verecektir. Yavuz Turgul un yönettiği ve senaryosunu yazdığı, başrollerini Şener Şen ve Uğur Yücel in paylaştığı 1996 yapımı film, sezonunda 2 buçuk milyon kişi tarafından izlenerek o tarihe kadar Türk sinemasında en yüksek gişe hasılatı elde eden film olmuştu. Bu başarı aynı zamanda, 1980 li yıllardan itibaren üretim ve seyirci sayısı bakımından büyük bir çöküş yaşayan Türk sinemasının kaderini değiştiren bir dönüm noktası oldu. Film, geçmişin izlerini sürmeye başlayan, 35 yıldır yattığı hapishaneden yeni çıkan Baran ın hiç bilmediği İstanbul da çocukluk aşkını aramasını ve trende tanıştığı Cumali nin hayatına dâhil olmasını anlatıyor. Haydarpaşa, Beyoğlu nun arka sokakları ve İstanbul un diğer güzellikleri usta oyunculara eşlik ediyor. 11

14 KREATİF Çantada Müzik Şık tasarımlarıyla moda dünyasının beğenilen isimleri arasında yer alan Rebecca Minkoff, Stelle Audio markası için sıra dışı bir clutch çantaya imza attı. Radyo şeklinde tasarlanan şık çanta, barındırdığı Bluetooth sistemi ile kablosuz müzik keyfi yaşatıyor. Sınırlı sayıda üretilen, teknoloji ile modayı bir araya getiren bu şık çanta, estetiğin yanında fonksiyona da önem veren kadınların ilgisini çekeceğe benziyor. Zamanın Yazı Hali El yapımı, işlevsel ve yenilikçi ürünleriyle tanınan Alman tasarım markası Biegert & Funk ın yeni ürünü Qlocktwo W, saatin kaç olduğunu akrep ve yelkovanla değil yazıyla gösteriyor. Çelik kasası ve 110 karakterden oluşan kadranıyla bu saat minimalizmin vardığı son nokta Saatin yanı sıra takvim ve kronometre işlevi de gören tasarım, biegertfunk.com sitesinde satışta. Ayrıca duvar ve masa için tasarlanmış modellerini de sitede bulmanız mümkün. Gresso Titanium Bumper iphone 5 Kılıfları İsviçreli lüks telefon ve telefon aksesuarları üreticisi Gresso, iphone 5s için hazırladığı yeni aksesuar koleksiyonu Gresso Titanium Bumper ı satışa sundu. Gresso Titanyum Bumper, patentli manyetik kilit sistemi sayesinde tek bir hamle ile kolayca açılıp kapanabiliyor. Kılıfın akıllı tasarımı, kullanıcıların telefonlarına kolaylıkla erişebilmelerini sağlıyor. Titanium Bumper iphone 5s kılıfları, İtalyan ya da timsah derisi, 18 ayar altın Gresso logolu arka panele ve siyah ve titanyum renk seçeneklerine sahip. 12 MARLIFE

15 Bulgari den Yeni Serpenti ler Yılan figürlerinin hâkimiyetiyle Bulgari nin en ikonik tasarımlarından biri olan ve son 70 yılın en çekici parçalarından oluşan Serpenti Koleksiyonu na yeni parçalar eklendi. Koleksiyona bu yıl eklenen, ince işçilikleri ve değerli taşlarıyla göz dolduran High Jewellery Serpenti kolye, bileklik ve saatten oluşuyor. Özellikle beyaz altın, iki damla kesim pırlanta ve pave pırlantalardan oluşan kolye şimdiden Bulgari nin ikonik parçaları arasındaki yerini aldı. Kötülük Timsali Ayakkabı Angelina Jolie ve Christian Louboutin, Jolie nin canlandırdığı kötülük timsali Malefiz karakterinden ilhamla çok özel bir ayakkabıya imza attı. Malangeli adı verilen özel tasarım ayakkabılar, Louboutin in Paris teki atölyesinde sınırlı sayıda ve elde üretildi. Malangeli nin kırmızı ve siyah rugan seçenekleri Christian Louboutin in mağazalarından ön sipariş verilebiliyor. Satışlardan elde edilecek olan gelirin büyük bir bölümü terk edilmiş ve yetim kalmış çocuklar için kurulan, dünyanın en büyük örgütü SOS Children s Villages a destek amaçlı kullanılacak. Titanik Anısına Dünyanın en ünlü batığı Titanik, 175. yılını kutlayan Patek Phillippe nin eşsiz bir saat tasarımıyla yeniden hafızalara kazınacak. Bu yeni modelin hikâyesi, şirketin CEO su Thierry Stren ün Belfast lı mücevher ve saatevi Lunn s ile görüştüğü sırada, gemi inşaatçıları Harland and Wolff un tasarım ofislerindeki orijinal gemi çizimlerini görmesiyle başlamış. Patek Phillipe, mine işlemeli ve her biri yaklaşık 200 saatlik el işçiliğinin ürünü olan bu eşsiz saati tasarlamış. Titanik in efsanevi cam kubbesinin ilham verdiği bu masa saati, yıl sonuna dek Queen s Arcade, Belfast ta görülebilir. 13

16 KREATİF HTC nin Özel Modeli One M8 Daha önce de birçok sınırlı üretim özel versiyon üreten HTC, One M8 için de geleneği bozmamış. HTC nin özel One M8 versiyonu bu kez Phunk isimli bir tasarım stüdyosuyla birlikte geliştirilmiş. Projenin amacı,phunk ın yeni Wonderment projesinin tanıtımını yapmak. Toplam 64 adet üretilecek olan özel modellerin 32 si altın, 32 si gümüş olacak. Bu modeller normal yollarla satılmayacak, özel etkinliklerde sergilenecek ya da açık artırmalarda satılacak. Telefonun üzerinde, metal gövdeye işlenen ve siyaha boyanan özel desenler bulunuyor. Ayrıca kutusu da özel olarak tasarlanmış. Grillo Portatif Barbekü Sıradan barbekü ve mangallar, özenle bakılan bahçelerin büyük bir kısmını kaplar. Görünüm olarak da pek hoş olmayan bu mangalları taşımak da pek mümkün değildir. formaxiom tarafından tasarlanan Grillo Portable BBQ ise modern bir sanat eseri gibi görünüyor ve bir şemsiye gibi katlanarak kolayca taşınıyor. Tripod tabanı tarafından desteklenen örgü hamağında ahşap ve diğer katı yakıtlar kullanılabiliyor. Saklaması ve kullanımı son derece kolay olan Grillo, arka bahçenize renk katacak. Vivienne Westwood Harikalar Diyarında Moda tasarımcısı Vivienne Westwood, Alice Harikalar Diyarında dan esinlenerek hazırladığı parfümlerden oluşan koleksiyonuna yeni parfümü Sunny Alice i ekledi. Sınırlı sayıda üretilen Sunny Alice, ferahlatıcı bir koku; egzotik çiçek kokusu ile deniz notları birleştirerek, deniz kenarında geçirilen yaz anıları çağrıştırıyor. Parfüm; tropik çiçekler, mandalina, frangipani ve yasemin çiçekleri ile pembe karabiber notlarının birleşiminden oluşuyor. Kokunun tabanında ise amber, sandal ağacı ve vanilya notları hâkim. 14 MARLIFE

17 Dünyanın En Pahalı Dağ Bisikleti Dağ bisikletleri, doğaları gereği, dikkatli ve özenli kullanılan bisikletler değiller. Zorlu arazide kullanılan bu bisikletler, darbe alabilecekleri göz önünde bulundurularak tasarlanıyor. Ancak, The House of Solid Gold un ürettiği ve dünyanın en pahalı extreme dağ bisikleti olarak adlandırılan bu bisiklet ile zorlu arazilere çıkarmayı kimse istemeyecek. El işçiliği ile tamamen saf 24 ayar altından yapılan bisiklet, yalnızca 13 adet üretilecek ve her biri alıcıların ihtiyaçlarına göre özelleştirilecek. Dünyanın en pahalı dağ bisikletinin üstünde ayrıca, 600 siyah elmas ve 500 sarı safirden oluşan üreticinin logosu ve çikolata kahverengi timsah derisi kaplama sele bulunuyor. Beverly Hills Edition adı verilen bu iki tekerlekli servetin üretimi için yaklaşık 750 saatlik bir mesai harcanıyor ve sonuçta ortaya çıkan bisiklet tam 1 milyon dolara satılıyor. Titanyum Güneş Gözlüğü Tamamen ahşaptan hazırlanmış şık gözlük çerçeveleri ile tanınan Shwood, Fifty/ Fifty koleksiyonu ile simgeleşmiş ahşap tasarımlarını birinci sınıf malzemeler kullanarak renklendiriyor. Shwood Fifty/ Fifty Titanyum güneş gözlükleri, tamamen el işçiliği ile üretilen kaliteli ahşap ve vakum kaplama titanyum kolları ile dikkat çekiyor. Koleksiyonda Canby (klasik Wayfarer), Francis (anahtar deliği köprülü ve yuvarlak siluetli) ve Govy 2 (köşeli klasik-çağdaş siluetli) olmak üzere üç farklı model bulunuyor. Gözlüklerin her biri için, ceviz ve koyu ceviz olmak üzere iki farklı ahşap seçeneği de mevcut. Pürüzsüz Cartier Saat ve mücevherde dünyanın en bilinen markalarından Cartier nin yeni Louis Cartier çantasına bakınca pürüzsüz yüzeyinin rengi, insanın aklına ister istemez Paris in harika pastanelerindeki karamelli tatlıları getiriyor. İsmini firmanın kurucusu tanınmış saat ustalarından alan bu çok özel deri çantanın elde dikim sırasında geçtiği safhalar, onu bu mükemmel görüntüye ulaştırıyor. Bu görüntüyü tamamlayan metal aksesuarları ise dünyanın en değerli madenlerinden olan paladyumla kaplanmış. Stil sahibi ve gezgin beyler için 15

18 RÖPORTAJ EFSANEVI RALLICI İSKENDER ATAKAN: HEDEFIM ŞAMPIYON OLMAK DEĞIL, SAYGIN OLMAKTI BIRÇOK KEZ TÜRKIYE RALLI ŞAMPIYONU OLMUŞ, PISTLERE ADINI KAZIMIŞ EFSANEVI RALLICI İSKENDER ATAKAN ILE BAŞARILARLA DOLU SPOR HAYATINA YOLCULUK YAPTIK. Türkiye nin en başarılı sporcularından, dünyada ülkemizi temsil etmiş Türkiye Ralli Şampiyonu İskender Atakan, başarıyı sadece otomobil yarışlarında değil iş hayatında da yakalamış. Bugün dünyada çok sayıda ülkeye başarılı işler yapan Nova Reklam ın Yönetim Kurulu Başkanı İskender Atakan bizlerle geçmişe gitti; spor hayatına dair duygu dolu anılarını paylaştı, iş hayatında başarılı olmak adına ipuçları verdi. İş hayatında ve ralli dünyasında tanınan birisi olarak bize kişisel geçmişinizi anlatabilir misiniz? Nova nın kuruluşundan önce beş yıl memur olarak çalıştım. Üniversite öğrencisi iken otomobil merakımdan dolayı rot-balans işçiliği de yaptım senesinde bir tesadüfle tanıştım ralliyle. Yeni ehliyet almıştım. Bir Anadol otomobille yazlık Kalamış Sahil Sineması ndan Fenerbahçe ye tam gaz gidiyordum. Fenerbahçe de yolun ortasında kocaman bir ağaç vardır. Oraya gelince el frenini bir çektim, otomobili 180 derece döndürüp aynı hızla sürmeye başladım. Demir Bükey de görmüş beni ve çevirdi. Yaptığın hareket muhteşemdi ancak sokaklarda bunu yapmak tehlikelidir. Gel seni otomobil yarışçısı yapalım dedi. Yirmi gün sonra kendimi ralli yaparken buldum. İş hayatınıza girmeniz sporla birlikte mi geçekleşti? Çok doğru. 5 Mayıs 1970 te sigortalı olarak çalışmaya başladım ve aynı sene sporla tanıştım. İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi ni bitirdim. Gündüz çalışıyor, gece okuyordum. Türkiye de yeni olan bu sporun yarışları bir-iki gün sürüyor ve hafta sonu gerçekleşiyordu. İş, okul ve spor hayatı beraber gitti. Ancak beş yıl bu tempoda çalışabildim. Sonra işlerim yoğunlaştı; askerlik, evlilik derken 11 yıl ara verdim yılında, yine bir tesadüfle tekrar yarışlara başladım. Zaten içimdeki ateş de sönmemişti. Emlak Bankası logo değiştirecekti, biz bu konuyla ilgili toplantı yapmak için Maslak a gitmiştik. Toplantıdan çıktım, önümden yarış otomobilleri geçti. Egzoz seslerinin peşine takıldım ve kendimi Belgrad Ormanı nda buldum. İşe beş saat sonra döndüm. Hayatım boyunca yaptığım 16 MARLIFE

19 17

20 RÖPORTAJ en ciddiyetsiz hareketti ama kendimi alamadım. Orada arkadaşlarımı gördüm, otomobilleri seyrettim. Ormandan döndüm ve çevremin de büyük desteğiyle tekrar yarışlara geri döndüm. Tekrar başladığınız yarış maceranız bu sefer ne kadar sürdü? Sekiz sene kendim yarıştım ve sekiz sene Türkiye Şampiyonu olduk. Team Atakan da bu zamanlarda kuruldu. Bu işin ekip işi olduğuna inanıyorum. Benim için ekip, yalnızca belli bir iş tarifiyle belli bir hedefe gitmek demek değildir. Birbirini seven, güvenen, inanan ve destekleyen insanlardan oluşursa, o birlik beraberlik başarı getirir. Team Atakan olarak arkadaşlarımızla çok iyi bir ekip olduk. Ben yarışları bırakmadan üç tane genç pilot aldık takıma. Onlara tecrübelerimizi aktardık. Bu yarışçılar Volkan Işık ve Serkan Yazıcı ydı. Benim aktif spor hayatımı bırakmamdan sonra Team Atakan da onlar şampiyonluklara devam etti. Artık benim yaşım kemale erince bu sporu bıraktım. Kendime de vakit ayırmak istiyordum. Sponsorluklar da o zaman bitmişti. Team Atakan olarak benden sonra 4-5 sene daha devam edildi. Çok emek isteyen bir spor Ralliyi en basit şekilde anlatmanızı istesek kuracağınız cümle ne olur? Doğa ve adrenalin. Başka bir şey değil. Tabiatla iç içesiniz. Tabiatla mücadele ediyorsunuz. Örneğin, dağın güneşli olan tarafından tam gaz tırmanırken yerler kurudur, lastikler çok iyi tutunur. Canavar gibi giderken, virajı bir dönersiniz, dağın gölgede kalan yerine denk gelirsiniz; gece kırağı yağmıştır, rutubet vardır, bir anda dünyanız kararır. Otomobilin nereye kaydığını hissedemezsiniz. Hiç öyle bir risk atlattınız mı? Bir tane yüzde yüz pilot hatası bir kazamız var. Otomobilin içerisinden zor çıktık. Otomobil, go kart kadar olmuştu. O gün bana televizyoncular Bundan sonra yarışmayı düşünüyor musunuz? diye sormuşlardı. Büyük kaza yapmayandan şampiyon çıkmaz. Bundan sonra çok daha iyi olacağımıza inanıyorum demiştim. Gerçekten de bu kazadan sonra birçok kez şampiyon olduk. Yaş olarak ne kadar devam edilebilir bu spora? Beş sene daha yarışsaydım, beş sezon daha şampiyon takımın, şampiyon pilotu olurdum. Ama ben hayatım boyunca hep zorları seçtim. Şampiyonken bırakmak çok zor. Philip Morris benim için Hiçbir Marlboro pilotu bu sporu bırakamadı, o da bırakmaz; şampiyonluk, Marlboro pilotluğu bırakılamaz demiş. Ama ben bıraktım çünkü benim hedefim şampiyon olmak değil saygın olmaktı. Ömrüm boyunca da saygın olmak istedim. Onun için de saygınlığı hak etmek gerekir. Kırk yaşımda bıraktım. Volkan, Erkan, Ertan gibi gencecik çocuklar varken, onların yaşlarının geçmesine sebep olmak benim için hoş değildi. Hiç de pişman olmadım bıraktığıma. İskender Atakan'ın ralli hayatı boyunca kazandığı tüm kupaları ve son yarıştığı otomobili şirketin girişinde sergileniyor. Bu spora çocuklarınız ne kadar yakın? Hiç. Çocuklarımı yarış seyretmeye bile götürmedim. İki oğlum da bizim evde ne kupa ne fotoğraf gördüler. Hiç evde yaşamadım, sorulan sorulara cevap vermedim. Çünkü etkilenmelerini hiç istemedim. Sonuçta babaları şampiyon bir takımın üyesi, etkilenmeleri olağandır. İstemedim bu tehlikeli sporla ilgilenmelerini. Gerçi trafikten çok daha az tehlikeli olduğunu söyleyebilirim. Ralli geçmişiniz işyerinizde her gün sizi karşılıyor. Kupalarınızın ve otomobilinizin burada sergilenmesinin bir hikâyesi var mı? O kupaların ve en son yarıştığım otomobilin girişte sergilenmesi asla benim yapacağım bir şey değildi. İlk gördüğümde çok sinirlenmiştim. Genel Müdürümüzün yaptığı bir uygulama. Zamanında iş yapmayı, mühendisliği, takım ruhunu siz bu spordan alarak bu şirketi yönlendirdiniz. Onun anısına size böyle bir sürpriz yaptık, biz de feyz alıyoruz dedi. Ben de susmak durumunda kaldım. Yoksa bu kupalar bir odada üst üste duruyordu. En unutamadığınız yarış hangisiydi? Ölene kadar anlatacağım bir hikâyem var. Yunanistan da bir yarıştayım. Açık ara birinci gidiyoruz. Yarışın son günü motor patladı ve yolda kaldım. Her ülkeden 100 ün üzerinde otomobil, büyük bir rekabet içerisinde yarışıyordu. Co-pilotum Yusuf Avimelek ile birlikte başarılı bir yarış çıkartıyorduk. Herkes bizim birinci olmamızı bekliyordu. Biz yolda kalınca Yunanistan daki organizatörler, Seyirciye, yarışa büyük keyif kattınız, yarışı birinci bitiremediniz ama yarışta kaldınız. Muhteşem bir takımsınız, o yüzden biz sizi Güney Kıbrıs a davet ediyoruz dediler. Biz güldük, Güney Kıbrıs a Türk pasaportuyla biz nasıl gireriz dedik. Siz karışmayın, biz size özel izin çıkartacağız dediler. Araçlarımızı da Güney Kıbrıs a götüreceklerini söylediler. Peki dedik. Atina dan Güney Kıbrıs a gittik. Federasyon bizi nazik bir şekilde karşıladı, misafirperverlik örneği gösterdiler, harika ağırladılar. Ralli üç gün sürdü. Avrupa nın en yüksek puanını 18 MARLIFE