ABD nin Sürdürülebilir

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ABD nin Sürdürülebilir"

Transkript

1 İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA GAZETESİ / ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY PERIODICAL JOURNAL 1 Ağustos-1 Eylül 2013 / 1 st August 1 st September 2013 İstanbul Aydın Üniversitesi Başarının 10. Yılını Kutladı İstanbul Aydın Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Töreni Gerçekleşti Boru Hattı Jeopolitiği Sahnede: İran, Pakistan, Suriye ve Katar washington dan görünüm: Euro Bölgesi Krizinin Stratejik Etkileri Bulgarlar Yoksulluktan Kendini Yakıyor Istanbul Aydın UnIversIty Celebrated 10th anniversary of the Success CaIro and Istanbul Istanbul Aydın UnIversIty AcademIc Year OpennIng Ceremony has occured PIpelIne GeopolItIcs Is on the stage: Iran, PakIstan, SyrIa and Qatar A view from WashIngton: StrategIc ImplIcatIons of the Eurozone BulgarIans Burn Themselves Due to Poverty Pepe Escobar Jeff Lighfoot - Barry Pavel Tom Esslemont - BBC Sayı / Issue: 18 ABD nin Sürdürülebilir Ortadoğu Stratejisi Sustainable Middle East Strategy of the U.S. Voa - Dw - Crı Türkiye-Suriye sınırında çok sayıda Kürt yaşıyor. Son günlerde PKK meselesinin çözümü konusunda adımlar atan Türkiye hükûmeti, Suriye sorununda soğukkanlı olmak zorunda. Bir diğer faktör de, Arap coğrafyasında uzun yıllar süren Osman hâkimiyeti. Arap ülkeleri, bölgedeki Türk hâkimiyetini unutmuş değil. Bu nedenle Suriye konusunda tavır almak isteyen Türkiye, Arap halklarının sesine kulak vermeli. Many Kurds live in Turkey-Syria border The Turkish government that took steps for the solution of the PKK problem in recent days has to be cold-blood in Syria issue. Ottoman domination that lasted many years in the Arab lands is another factor. The Arab countries have not forgotten the Turkish domination in the region. For this reason, Turkey who wants to take a stand on Syria issue should listen to the voice of the Arab peoples. I srael's strike on some Syrian targets, the humanitarian crisis caused by the civil war in Syria, and the allegations that Damascus used chemical weapons are some of the attention-grabbing issues in the last period. However, during all these developments, the U.S. maintained its commonsensical stance on the Middle East issue in the last period. The U.S. President Barack Obama, in his statements made in various places in recent days, emphasized that they would not be involved in the Syrian İsrail in Suriye deki bazı hedefleri vurması, Suriye de yaşanan iç savaşın insani krize yol açması ve Şam yönetiminin kimyasal silah kullandığı iddiaları, son dönemde dikkat çeken konular arasında. Ancak ABD, bütün bu gelişmeler olurken, son dönemde Ortadoğu konusunda sağduyulu tavrını korudu. ABD Başkanı Barack Obama, son günlerde çeşitli yerlerde yaptığı açıklamalarda, durum olgunlaşmadan Suriye krizine karışmayacaklarını vurgulayarak, Suriye ye karşı herhangi bir faaliyete kalkışırken, ABD halkının yararının ve ABD nin ulusal güvenliğinin düşünülmesi gerektiğini belirtti. Obama ve Erdoğan Beyaz Saray da düzenledikleri ortak basın toplantısında Beşar Esat sız bir Suriye konusunda görüş birliği içinde olduklarını dile getirse de, Obama çözüm sürecinde tercihini diplomasiden yana koydu. Devamı Sayfa 20 de crisis before the maturation of the situation, and said that the interests and national security of the U.S. should be considered when attempting to do anything against Syria. Although Obama and Erdogan, in their joint press conference at the White House, expressed that they were agreed on a Syria without Bashar al- Assad, Obama preferred diplomacy in the solution process. ContInues on Page 20

2 02 İstanbul Aydın Üniversitesi Başarının 10. Yılını Kutladı Istanbul Aydın UnIversIty Celebrated 10th anniversary of the Success Eğitim sektöründe 10. yılını geride bırakan İstanbul Aydın Üniversitesi personeli, özel bir gecede bir araya geldi. WOW Hotel de gerçekleşen geceye Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Eski Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik başta olmak üzere yaklaşık iki bin davetli katıldı. The staff of Istanbul Aydin University that left its 10th year behind in the education sector congregated at a special night. The event held at WOW hotel was attended by about two thousand guests in particular by the Minister of European Union and Chief Negotiator Egemen Bagis, and AK Party Deputy Chairman and former Minister of National Education Assoc. Dr. Huseyin Celik yılında Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu ile temelleri atılan İstanbul Aydın Üniversitesi tüm akademik ve idari personelinin bir araya geldiği gecede, 10. yılını kutladı. Yeşilköy WOW Hotel de gerçekleştirilen İstanbul Aydın Üniversitesinin 10.Yıl Kutlamasına Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ak Parti İstanbul Millet Vekili Feyzullah Kıyıklık, Eski Kültür Bakanı İstemihan Talay, Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın ve İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli katıldı. WOW Otel de gerçekleşen gece, İstanbul Aydın Üniversitesi tanıtım filminin gösterimiyle başladı ve protokol konuşmalarıyla devam etti. İstanbul Aydın Üniversite Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, geçmişi ve bugünüyle barışık aydınlık ve idealist gençler yetiştirme idealiyle 2003 yılında temelleri atılan İstanbul Aydın Üniversitesinin bugün geldiği noktayı şöyle özetledi: On yıllık süreç, bir kurumun kuruluşta ortaya koyduğu misyonun ne ölçüde gerçekleştirdiğinin ve gelecekte hangi noktaya ulaşabileceğinin bir göstergesidir diye düşünüyorum. Üniversitemizin kuruluşunda Mütevelli Heyeti Başkanımız Dr. Mustafa Aydın, temel bir seçim yapmıştır. Bu seçim var olan üniversite modellerinin tekrarı olmak yerine, yeni ve özgün bir üniversite yaratmak, yapılmamış olanı yapan bir model oluşturmak olmuştur. On yılda özgün bir uygulama modeli ve uluslararası akreditasyona sahip laboratuvarlar, çağdaş teknik donanım, uluslararası başarılara imza atmış öğretim üyeleriyle, gerek eğitim öğretim, gerek araştırma geliştirme faaliyetleriyle, gerekse ülkemizin sosyoekonomik ve kültürel hayatına yaptığımız katkılarla örnek bir üniversite haline gelmişsek de Mütevelli Heyeti Başkanımızın ifadesiyle, Biz hala yolun başındayız. diyoruz diyerek sözlerini tamamladı. İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın yaptığı konuşmada, üniversitenin temellerini oluşturan Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu öğretim üyelerine teşekkür ederek otuz kişi olarak çıktıkları yola yaklaşık iki bin kişiyle devam etmenin gururunu yaşadıklarını belirtti. Üniversitenin gelişimine değinen Dr. Mustafa Aydın, akademik ve idari alanda yapılan çalışmalardan, kazanılan başarılardan bahsederek rakamsal değerleri ifade etti. Yolun daha çok başında olduklarını söyleyen Aydın, üniversitenin 2015 yılında Türkiye nin ilk Istanbul Aydın University, founded with BIL Anatolian Vocational High School in 2003, celebrated its 10th anniversary at an event in which all its academic and administrative staff congregated. The celebration event of the 10th Anniversary of Istanbul Aydın University held at Yesilkoy WOW Hotel was attended by AK Party Deputy Chairman Huseyin Celik, Minister of European Union and Chief Negotiator Egemen Bagis, AK Party Istanbul deputy Feyzullah Kıyıklık, Former Minister of Culture İstemihan Talay, Former State Minister Professor. Dr. Sukru Sina Gurel, Chairman of the Board of Trustees of Istanbul Aydin University Dr. Mustafa Aydın, and IAU Rector Prof. Dr. Yadigar İzmirli. The night held at WOW Hotel was opened with the introductory film about Istanbul Aydin University, which was followed by the protocol speeches. Istanbul Aydın University Rector. Dr. Yadigar İzmirli summarized the current position of Istanbul Aydin University, whose foundations were laid in 2003 with the ideals of educating idealistic young people, who are at peace with their both past and present: "I think a ten-year period is an indication of to what extent an organization achieved its mission determined during its foundation as well as to what point it can reach in the future. During the foundation, our Chairman of the Board of Trustees Dr. Mustafa Aydin made a fundamental choice. That choice was to create a new and original university instead of being a repetition of the existing university models; and to create a model that makes what has not been made." He ended his words as follows: "Although we became a model university in ten year with our specific application model and international accreditation laboratories, modern technical equipment, our faculty members who have achieved international successes, our education and training activities, research and development activities, our contributions to socio-economic İnanmak Başarmanın Yarısıdır üçüne, 2023 yılında da Dünyanın ilk beş yüzüne gireceğini ifade ederek hedeflerini açıkladı. İstanbul Aydın Üniversitesi nin Onuncu Yıl Kutlamanda konuşan Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde Tıp Fakültesi kurulması kararının Yükseköğretim Kurulu nda onandığının müjdesini verdi. Milli Eğitim Bakanlığı döneminde İstanbul Aydın Üniversitesi kuruluşunda imzasının olduğunu belirten Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Hani bir fidan dikersiniz ve aradan yıllar geçer kendi elinizle diktiğiniz o fidanın meyvelerini toplamaya başlarsınız. Bu haz nasıl bir haz ise, bu keyif nasıl bir keyif ise ben şahsen bu üniversitenin kuruluşunda bir milli eğitim bakanı olarak, imzası bulunan bir kişi olarak İstanbul Aydın Üniversitesinin onuncu yılında bu meyveleri toplayan, toplayabilen biri olmanın hazını yaşıyorum. dedi. Eski Milli Eğitim Bakanı ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, Üniversitenin bu denli büyümesi ve on yıl gibi kısa bir sürede bu noktaya gelmesi mutlulukla izlediğim bir tablodur. Bir eğitimci olarak bu büyümeyi yakından takip ediyorum. İstanbul Aydın Üniversitesi eğitime ve Türkiye nin gelişmesine büyük katkılar sağlamaktadır. Gerçekleştirilen projeler, mesleki eğitime verilen değer, teknolojiye yapılan yatırımlar, bunun en önemli göstergesidir. Ben üniversitenin bu noktaya gelmesine katkı da bulunan tüm akademik ve idari personeli, yöneticileri kutluyorum. dedi. WOW Otel'de gerçekleşen gece, Ferhat Göçer konseriyle devam etti. Sevilen şarkıları seslendiren Ferhat Göçer eşliğinde İstanbul Aydın Üniversitesi akademik ve idari personeli eğlenceli dakikalar yaşadı. İstanbul Aydın Üniversitesi personeli gecenin sonunda Ferhat Göçer ile 10. Yıl marşını seslendirerek final yaptı ve aile fotoğrafı çektirdi. Believing is half of Achieving and cultural life of our country; we say, with the expression of our Chairman of the Board of Trustees that ' We are still at the beginning of the road '". In his speech, the Chairman of the Board of Trustees of Istanbul Aydin University Dr. Mustafa Aydin thanked the teachers of BIL Anatolian Vocational High School, and stated that they were experiencing the pride of carrying on the path together with about two thousand people, the number of whom was thirty at the beginning. Referring to the development of the University, Dr. Mustafa Aydin expressed the numerical values by mentioning about the studies conducted in academic and administrative areas as well as the gained achievements. Aydin said that they were at the very beginning of the road, and explained their objectives by stating that the university would be ranked among the first three universities of Turkey by 2015, and among the first five hundred universities of the world by The Chairman of the Board of Trustees Dr. Mustafa Aydin who made a speech during the celebration of 10th Anniversary of Istanbul Aydın University gave the good news that the resolution regarding the foundation of a Medical Faculty within the structure of Istanbul Aydin University had been approved by the Turkish council of high education. AK Party Deputy Chairman Huseyin Celik, who stated that he had put his signature for the foundation of Istanbul Aydin University when he was the Minister of National Education, said "You know, you plant a seedling, and then the years pass and you begin to reap the fruits of that seedling". Similar to that enjoyment and pleasure, I am getting the enjoyment out of being one of those who can reap these fruits in the tenth year of Istanbul Aydin University, as a person who was the Minister of National Education during the foundation of this university, and who put his signature for this purpose," he said. AK Party Deputy Chairman and former Minister of National Education Assoc. Dr. Huseyin Celik, "The fact that the university grew this much and reached this position within such a short span of ten years is a picture that I am looking at happily. As an educator, I am keeping a close watch on this growth. Istanbul Aydin University is making big contributions to the education and development of Turkey. The projects realized, value attached to vocational education, and investments made in technology are the most important indicators of this fact. I congratulate all the academic and administrative staff who made contribution to enabling the university to reach this level," he said. The night held at WOW Hotel, continued with Ferhat Gocer's concert. The academic and administrative staff of Istanbul Aydın University spent enjoyable moments with Ferhat Gocer, who sang his popular songs. The staff of Istanbul Aydın University made the final by singing the 10th Year March (written in honor of the tenth anniversary of the founding of the Turkish Republic) together with Ferhat Gocer, and had a family photograph taken. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA GAZETESİ ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY PERIODICAL JOURNAL 1 Ağustos-1 Eylül 2013 / 1 st August 1 st September 2013 Sayı / Issue: 18 İmtiyaz Sahibi / Beneficiary İAÜ Mütevelli Heyet Bşk. / IAU Chairman of the Board of Trustees Dr Mustafa AYDIN Genel Yayın Yönetmeni / Chief Editor Özgül YAMAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / Editor in Charge Av. Nigar ÇELİK Yazı İşleri Müdürü / Editor Nabi SARIBAŞ Haber Merkezi / News Center Erhan YÜKSEL Dünya Haberleri / World News Turquie Diplomatique Tasarım ve Uygulama / Design and Application İAÜ Görsel Tasarım Birimi / IAU Visual Design Unit Arif İBİŞ Basım Yeri / Printing House Ceren Matbaa / Ceren Printing House Namık Kemal Mah Sok No: 8 Esenyurt İSTANBUL İletişim / Contact İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi Beşyol Mah. İnönü Cad. No: 38 Küçükçekmece / İSTANBUL Gazetede yayımlanan yazılar kurumun değil, yazarların görüşleridir The articles published in the journal are the views of the authors, not of the entity.

3 03 İstanbul Aydın Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Töreni Gerçekleşti Istanbul Aydın UnIversIty AcademIc Year OpennIng Ceremony has occured İstanbul Aydın Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Töreni nin de konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, İstanbul Aydın Üniversitesi ortaya koymuş olduğu vizyonla, hedefle sadece kendi ülkesine değil, kendi coğrafyasına değil, dünyaya insan yetiştirme vizyonuyla kurulmuş bir üniversite dedi. Istanbul Aydın University s openning ceremony took place with the presence of the rector Prof. Dr. Yadigar İzmirli, the chairman of the Board of Trustees Mustafa Aydın, Mayor of Küçükçekmece City Hall Aziz Yeniay and former president, Yüksel Yalova. (eski devlet bakanı yazıyor Y.Yalova için.) The chairman of the Board of Trustees, Mustafa Aydın, gave a speech at the openning ceremony and he emphasized that, Istanbul Aydın University aims to train the people, not only for it s own country and geography, but for all the World and humanity and said: We are the children of a country that intends World leadership. We are here today as the children of a country that intends World leadership in it s own region, it s geography and the whole World. Istanbul Aydın University is established with the vision to train people, not only for it s own country and geography, but for all the World and humanity. During his speech, Dr. Mustafa Aydın accentuated Istanbul Aydın University s powerfull Academic Staff by saying: Today we have an Academic staff that is established with the most elite people from not İstanbul Aydın Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Töreni, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ve Eski Devlet Bakanı Yüksel Yalova'nın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Akademik Yılı Açılış Töreni nin de konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, İstanbul Aydın Üniversitesi'nin yalnızca kendi ülkesine değil, dünyaya insan yetiştirme vizyonuyla kurulmuş bir üniversite olduğunun altını çizerek, Dünya liderliğine oynayan bir ülkenin evlatları olarak bugün yolumuzda ilerliyoruz. Hem bölgesinde, hem kendi coğrafyasında, hem de dünyada liderliğe oynayan bir ülkenin vatandaşları ve evlatları olarak bugün buradayız. İstanbul Aydın Üniversitesi de ortaya koymuş olduğu vizyonla, hedefle sadece kendi ülkesine değil, kendi coğrafyasına değil, dünyaya insan yetiştirme vizyonuyla kurulmuş bir üniversite şeklinde konuştu. Konuşmasında İstanbul Aydın Üniversitesi'nin çok güçlü bir akademik kadroya sahip olduğunu vurgulayan Dr. Mustafa Aydın, Bugün Türkiye'nin değil dünyanın en seçkin insanlarından oluşan bir akademik kadromuz var. İstanbul Aydın Üniversitesi ne geçmişten bugüne baktığımız zaman, hiç bir döneminde bu kadar güçlü olmamıştır. Hem fiziki alt yapısıyla, hem uluslararası ilişkileriyle, hem de akademik kadrosuyla... Fakat bunların hiç birinin kimi zaman önemi yoktur. Buğday ambarında aç kalan çok fare gördüm ben. Biz bu buğday ambarından olabildiğince istifade etmemiz lazım. İstifade edebilirsek ancak o zaman burayı anlamlaştırmış oluruz. Bu güçlü akademik kadrodan istifade edebilirsek burada bulunmamızın bir anlamı olur, dedi. İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli ise yaptığı konuşmada İstanbul Aydın Üniversitesi'nin bugün Türkiye'nin en büyük vakıf üniversitesi olduğunun altını çizerek, öğrenci merkezli bir eğitim anlayışıyla; günümüz iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda mezunlar yetiştirdiklerini söyledi. Eski Devlet Bakanı Yrd. Doç. Dr. Yüksel Yalova ise Toplumsal Sözleşme ve Üniversite konulu Akademik Yılı'nın ilk dersini verdi. Yüksel Yalova yaptığı konuşmada, içinde yaşadığımız bu çağda bir bina yığınına üniversite tabelası koyabilmek için üç kriter olduğunun altını çizerek şunları söyledi: Bir bina yığınına içinde yaşadığımız çağda üniversite tabelası koyabilmemiz için üç evrensel kriterimiz var; birincisi o ülkenin herhangi köşesinden gelen bir kişiye üniversiteyi öğretmek, ikincisi dünya üzerinde o güne kadar o bilim dalında kim ne yaptıysa onun üzerine çıkmak ve üçüncüsü en önemlisi bence o üniversitenin ne kadar katma değer ürettiği. Konuşmasının sonunda İstanbul Aydın Üniversitesi'nin çok güçlü bir teknolojik alt yapıya sahip olduğunu belirten Yalova, Bu üniversitenin öğrencileri olarak çok büyük bir şansa sahipsiniz ancak, lütfen bu üniversiteye şu tarihte girmiş, şu tarihte çıkmış sıradan bir öğrenci olmayınız. Üniversitenin imkânlarını sonuna kadar kullanın, şeklinde konuştu. Akademik Açılış Töreni İstanbul Aydın Üniversitesi Kulüplerinin hazırladığı etkinliklerle devam etti. The chairman of the Board of Trustees, Mustafa Aydın, gave a speech at the openning ceremony and said: With it s vision and mission, Istanbul Aydın University aims to train the people, not only for it s own country and geography, but for all the World and humanity. only Turkey, but the whole wide World. If you examine it s history, you ll see that İAU had never been so powerfull; the physicall infrastructure, international relations and the academic staff. But sometimes, none of them matters. I ve seen so many starving rats in the wheat warehouse. We should make the best of this wheat warehouse. Only if we can take advantege of it, we will make this place meaningfull. If we can utilize our strong academic staff, there will be a reason that we are here. At the end of his speech Dr. Mustafa Aydın stressed, Our century is not for the people who have only specialized on one subject. And he added Equip yourself with knowlege. Tomorrows competition conditions will be hard. You are not welcomed by an easygoing World. 20 years ago, it meant something to be a college graduate in Turkey. Now everybody has diplomas so they re not worthy. Your personal qualities along with the diploma makes you worthy. 21st century is the century of awareness. You can make that awareness only by expanding your specialty to it s close fields too, by being efficient, competent and arbiter. The rector Prof. Dr. Yadigar İzmirli gave a speech as well. She underlined the fact that İAU is the biggest foundation university in Turkey and pointed out that İAU educates the graduates fort he need of current days bussines World with a student oriented approach. Former Minister Assist Prof. Dr. Yüksel Yalova gave the first lecture of the new academic year, the topic was Social Contract and University. During his speech, Yüksel Yalova underlined the fact that in our century, there were 3 criterias to call the building a university and he said: In this era, to put the university sign on a building, there are 3 universal criterias; first is to teach any person from any place of the country about the university, second is to go above anybody has ever done in that field of science.the third and the most important criteria is how much of value-added that university creates. At the end of his speech, Yalova signified the strong technological infrastructure tha İAU has and said: You are very lucky to be the students of this university, however, please maket he best of this oppurtunity, don t just be a student that registered on this date and graduated on that date. Utilize the sources of your university to the very last of it. Istanbul Aydın University Academic Year Openning Ceremony proceeded with the universities social clubs activities.

4 04 BORu HATTı jeopolitiği SAHnEDE: iran, pakistan, SuriYe Ve KAtAr PIPELInE geopolitics IS On the StAgE: IrAn, PAkIStAn, SYrIA AnD QAtAr İran ile Pakistan ı birbirine bağlayan bir doğalgaz boru hattının inşaatı tamamlanmak üzere. Bölge güçleri bu kilit enerji piyasasındaki bağlarını güçlendirirken, rotalarını Batı dan çekip Çin e yöneltmiş durumdalar. Construction of a natural gas pipeline linking Iran and Pakistan is about to be completed. As regional powers are strengthening their ties in this key energy market, they are altering their routs from the West toward China li yılların başından beri Asya daki analistler ve diplomatlar, gelecekte Asya çapında bir Enerji Güvenliği Şebekesi nin rüyasını kuruyorlardı. Diğer gelişmelerin yanı sıra, bu durum, 7,5 milyar dolarlık, 1100 mil uzunluğundaki bir İran-Pakistan (ıp) boru hattının son kısmının da tamamlanması hedefini beraberinde getirdi. Söz konusu boru hattı, İran ın Basra Körfezi ndeki devasa Güney Pars sahasından başlıyor; ve 2014 yılı sonu itibariyle çevrimiçi hâle gelmesi umuluyor. Washington un tepkisi üzerinde bahis oynamak ise, kimseye para kaybettirmedi. İran-Pakistan boru hattı, İslamabad ın İran ın nükleer programı üzerinde Birleşmiş milletler in yaptırımlarını ihlal etmesine sebep olacaktı. Bununla birlikte, söz konusu durumun Bm ile herhangi bir bağlantısı yoktu; daha ziyade Kongre ve maliye Bakanlığı tarafından Amerika nın uyguladığı yaptırımlarla alakalı idi. yaptırımlar mı? Hangi yaptırımlar? İslamabad ın enerjiye aşırı derecede ihtiyacı var. Keza Çin in de aynı şekilde... ve Hindistan da, onların izinde gitmek durumunda; özellikle de ıp nin İran sınırından sadece 100 kilometre ötedeki Lahor a ulaştığı sırada... Bu sırada, Hindistan, İran dan zaten petrol ithal ediyor ve bunun karşılığında da herhangi bir yaptırımla karşılaşmıyor. İran Cumhurbaşkanı ve Pakistan Cumhurbaşkanı Asif Zardari, mart başında İran daki Chabahar limanında buluştuklarında, ıp nin 1994 yılında ilk olarak masaya yatırılmasından beri oldukça yol alınmıştı. O zamanlarda ıp, İran-Pakistan ve Hindistan ı içine almakta ve ıpı olarak adlandırılmakta; barış boru hattı ismiyle anılmaktaydı. İki Bush yönetiminin de birbiri ardı sıra uyguladıkları baskı o derece fazlaydı ki 2009 yılında Hindistan bu boru hatı fikrinden vazgeçmek zorunda kaldı. ıp, Çinlilerin kazan kazan anlaşması olarak adlandırdıkları şey idi. Boru hattının İran kolu şimdiden tamamlanmıştı. İslamabad ın devasa nakit akışı sorunlarının farkında olan Tahran, 500 milyon dolarlık kredi veriyordu ve İslamabad da, Pakistan kolunu tamamlamak için 1 milyar dolar temin edecekti. Tahran ın söz konusu krediyi vermeye razı gelmesinin, ancak, İslamabad ın Washington baskısı altında (Hindistan ın aksine) projeden geri adım atmayacağı konusunda güvence vermesiyle mümkün olduğu da özellikle vurgulanması gereken bir nokta. ıp, kilit bir çelik bağ olarak, Amerika nın desteklediği Sunni-Şii ayrışmasıyla adeta dalga geçiyor. Tahran ın beklenmedik bir şansa ve Güney Pepe Escobar* Since the early 2000s, analysts and diplomats in Asia have been dreaming of a future Energy Security network across Asia. Besides the other developments, this situation brought about the target of completing the last part of a 1,100-mile natural gas pipeline between Iran and Pakistan (IP), with a value of $7.5 billion. The mentioned pipeline starts from Iran s giant South Pars area in the Persian gulf, which is expected to be online by the end of And no party lost money betting on Washington s reaction. Iran-Pakistan pipeline would cause Islamabad to violate the United nations sanctions over Iran s nuclear program. However, the situation in question has nothing to do with the Un; but rather with US sanctions implemented by the Congress and the treasury Department. Sanctions? What sanctions? Islamabad heavily needs energy. China needs energy to the same extent, as well... And India has to follow their tracks, especially when IP reaches Lahore, which is only 100 km from the Indian border... In the meantime, India already imports oil from Iranian and does not encounter any sanction for it. When Iranian President and Pakistani President Asif zardari met at the Iranian port of Chabahar in early March, a long way had already been made after IP was began to be discussed in 1994 In that period, IP covered Iran-Pakistan-India and was called IPI, and also known as the peace pipeline. The subsequent pressures applied by both Bush administrations were so much that India had to abandon its idea regarding this pipeline in IP was just what the Chinese people call a "winwin" deal. The Iranian stretch of the pipe line has already been fi nished. As aware of Islamabad s immense cash fl ow problems, tehran was providing it with a lone of $500 million; and in return, Islamabad would provide $1 billion to fi nish the Pakistani section. It must be particularly emphasized that tehran agreed to provide the loan on condition that Islamabad would guaranty that it would not take steps backward (unlike India) under Washington's pressure. As a key steel cord, IP makes fun of the Sunni-Shia separation supported by US. tehran needs an unexpected luck and needs to enhance its infl uence in South Asia. Recently, Ahmadinejad even said that with natural gas, you cannot make atomic bombs. And zardari strengthened his hand after the elections in Pakistan s elections on May 11. When IP pumps 750 million cubic feet of natural gas per day into the Pakistani economy, power cuts will be eliminated, and factories İP BORU HATTI, ABD YE RAĞMEN Mİ? IP PIPElINE? DESPITE THE UNITED STATES? Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari ve İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, iki ülke arasındaki doğal gaz boru hattı inşaatını (11 Mart günü) törenle başlattı. ABD yönetimi ise projenin, İran a nükleer programı nedeniyle uygulanan yaptırımları etkisizleştirmesinden endişe ediyor. Uzun süredir gündemde olan projeyle Pakistan ın enerji krizinin hafifletilmesi amaçlanıyor. Boru hattının İran tarafındaki bölümünün inşaatı neredeyse tamamlanmış bulunuyor. 780 kilometre uzunluğunda olması planlanan boru hattının iki yıl sonra faaliyete geçmesi öngörülüyor. ABD, İran a daha fazla doğal gaz satma imkanı sağlayarak yaptırımları etkisiz hale getireceği gerekçesiyle boru hattına karşı çıkıyor.dışişleri Bakanlığı sözcüsü victoria Nuland geçen hafta gazetecilere yaptığı açıklamada boru hattına ilişkin kaygılarını Pakistan a aktardıklarını söylemişti. Pakistan a mali destek sunan Washington bu ülkenin enerji krizinin başka yollardan çözülebileceğini vurguluyor. Bu bağlamda yıllardır tartışılmakta olan bir proje de Afganistan üzerinden Türkmenistan dan doğal gaz ithali. Pakistan ise baskıya boyun eğmeyeceği mesajı veriyor. Pakistan Dışişleri Bakanı Hina Rabbani Khar, Pakistan ın ulusal çıkarı gereği olduğunu söylediği boru hattının, hariçten ifade edilen tüm kaygılara rağmen tamamlanacağını söylemişti. Geçen ay Belucistan eyaletinde gerçekleşen elektrik kesintisi teknik bir arıza sorunu olarak yansıtılmakla beraber ülkenin enerji sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Kronik enerji sorunu nedeniyle Pakistan da her gün birkaç saat elektrik kesintisi uygulamasına gidiliyor. Barış boru hattı olarak adlandırılan projeye 1994 te başlanmıştı. Başlangıç- P resident Asif Ali Zardari of Pakistan and Iran's Mahmoud Ahmadinejad have inaugurated the gas pipeline linking the two countries ( on March 11 ). On the other hand, the US government is anxious about that the project could deactivate the sanctions related to Iran's nuclear program. With the project that has been on the agenda for a long time, it is aimed to alleviate Pakistan's energy crisis. The construction of the pipeline on the Iranian side is almost complete. Planned to be 780 kilometers long, the pipeline is expected to become operational after two years. U.S. is in opposition to the pipeline which would enable Iran to sell much natural gas and would make the sanctions on Iran ineffective. Foreign ministry spokesman victoria Nuland said told the reporters last week that they gave Pakistan information about their concerns regarding the pipeline. Offering financial support to Pakistan, Washington emphasizes that the country can solve the problem of its energy crisis in other ways. Import of natural gas from Turkmenistan through Afghanistan is another project that has been discussed for many years in this context. As for Pakistan, it gives the message that it will not bow to the pressure. Pakistan's Foreign Minister, Hina Rabbani Khar said "the pipeline is for Pakistan's national interest and will be completed despite all the concerns expressed externally". The power cut last month was blamed on a technical fault in Balochistan province, but it made the energy problem of the country face a current issue once again. Power cut application is performed for several hours a day in Pakistan, because of chronic power shortage. The project called "Peace pipeline" was started in Initially, gas transportation to India was intended. However, Delhi that signed a nuclear energy agreement with the United States in 2008 left the negotiation table

5 05 Ve galip: Çin! And the winner: China! IP, daha şimdiden Yeni İpek Yolları nın yıldız öncüsü haline geldi ve bu galibiyet, ete kemiğe bürünen cinstendi; Hillary Clinton ın hayal gücünün bir ürünü değildi ve bundan sonra stratejik Gwadar meselesi gündeme geliyordu. İslamabad, sadece Arab denizindeki Gwadar limanının (ki burası Güneybatı Beluçistan da aşırı hassas bir noktaydı) operasyonel denetimini Çin e devretmeye karar vermekle kalmadı; aynı zamanda İslamabad ve Pekin arasında 4 milyar dolarlık bir petrol rafinerisi kurulması için anlaşma imzalandı. Günde varil petrol üretecek olan rafineri, Pakistan daki en büyük rafineri olacaktı. Bir derin deniz limanı olan Gwadar, Çin tarafından inşa edilmişti; ancak kısa süre öncesine kadar limanın yönetimi Singapur a aitti. Çin in uzun vadeli master planı, güzel tasarlanmıştı. Petrol rafinerisinden sonra atılacak adım; Gwadar dan Sincan a bir petrol boruhattı döşemek. Söz konusu boru hattı, Karakoram karayoluna paralel olacak; dolayısıyla Gwadar, Basra Körfezi nin petrol ve doğalgazını Batı Çin e dağıtan ve nihayetinde Pekin i Hürmüz açmazından kurtaran- kilit bir Boru-istan düğümü haline gelecek. Güneybatı ve Güney Asya nın kesişim noktasında stratejik bir şekilde konumlanmış olan ve Orta Asya dan pek de uzak olmayan Gwadar, en sonunda, bir petrol ve doğalgaz merkezi ve petro-kimya odak noktası haline gelmeye hazırlanıyor Pakistan da bu süreçte İran ı Çin e bağlayan kilit bir enerji koridoru olacak. Tüm bunlar elbette Beluçistan ın CIA tarafından ateşe verilmemesi durumunda gerçekleşebilecek. Kaçınılmaz olan kısa vadeli sonuç ise, Washington ın yaptırım obsesyonunun, Arap Denizi nin ucunda yaşananları unutturması olacak. IP nin muhtemelen IPC haline gelmesiyle (aralarına Çin in eklenmesiyle) birlikte, Hindistan artık uyanıp, doğalgazın kokusunu alabilir ve ilk başta ortaya atılan IPI fikrini yeniden canlandırmaya çalışabilir. ta Hindistan a gaz taşıma hedefleniyordu. Ancak 2008 de ABD ile nükleer anlaşma imzalayan Delhi 2009 da görüşmelerden çekilmişti. BBC den Mark Wooldridge, Pakistan ın, boru hattının sorunlu Belucistan eyaletinden geçmesinin ortaya çıkardığı güvenlik sorununun farkında olduğunu ifade ediyor. Doğal kaynaklardan daha fazla pay almak için özerklik talep eden ayrılıkçı militanlar geçmişte de boru hatlarını hedef almıştı. Analistimiz Mike Wooldridge a göre Bu proje Pakistan için büyük önem taşıyor. Elektrik kesintileri artıyor, elektrik ve doğal gaza olan talep de. Hükümet çözüm bulmak için büyük bir iç baskı altında. Öte yandan ABD, bu projeye katılması durumunda Pakistan ın yaptırımla karşılaşabileceği uyarısında da bulundu. Pakistan boru hattı konusundaki şüpheleri gözardı ederek engellerin aşılabileceği ve iki yıl içinde gaz akışının başlayabileceği öngörüsüyle hareket ediyor. İran açısından ise doğal gazını dışarı satacak yeni bir boru hattı elbette memnuniyet kaynağı. Bazı uzmanlar, NATO birliklerinin Afganistan dan çekildiği ve Pakistan ın ABD açısından öneminin arttığı bir dönemde Cumhurbaşkanı Zerdari nin boru hattı konusunda ısrarlı davranma düşüncesini taşıdığına inanıyor. (bbc radyosu). IP has already been the "star" protagonist of the New Silk Roads and this victory was a real thing, not a product of Hillary Clinton s imagination. And after that, the strategic Gwadar problem became a current issue. Islamabad not only decided to hand over operational control of the port of Gwadar in the Arabian Sea (it was an ultra-sensitive location in southwest Balochistan), also signed an agreement with China for the construction of an oil refinery with a cost of $4 billion. The refinery with a daily production capacity of 400,000 barrels of oil would be the largest refinery in Pakistan. As a deepwater port, Gwadar was built by China, but until recently, the port was under Singapor's administration. China's long-term master plan was designed well. The next step after the oil refinery would be to lay an oil pipeline from Gwadar to Xinjiang. The pipeline would be parallel to the Karakoram highway; therefore, Gwadar would be a key Pipeline-istan node distributing Persian Gulf oil and natural gas to Western China, and finally enabling Beijing to escape from Hormuz dilemma. Gwadar strategically located at the intersection of Southwest and South Asia, which is not far from Central Asia is getting ready to become an oil and gas center as well as a petrochemical focal point and Pakistan will be an energy corridor linking Iran with China in that process. Of course, all these can be realized only if the CIA does not set Balochistan on fire. And the inevitable short-term result would be that Washington s sanctions obsession would cause what happened on the end of the Arabian Sea to be forgotten. IP will probably become IPC (with the joining of China), and upon that India may wake up and smell the gas, and try to revive the initially offered IPI idea. in BBC's Mark Wooldridge states that Pakistan is aware of the security problems posed by rout of the pipeline which passes through problematic Balochistan province. The separatist militants who demand autonomy to get a bigger share from natural resources have already targeted the pipelines in the past.. According to our analyst Mike Wooldridge, "This project is of a great importance for Pakistan. Power outages are increasing, and the demand for electricity and natural gas is increasing as well. Regarding finding a solution, the government is under a great domestic pressure. On the other hand, the U.S. warned about that if Pakistan participates in the project, it may face sanctions. Pakistan ignores the doubts about the pipeline and acts with the anticipation that the obstacles can be overcome and the gas flow can begin within two years. From the Iranian perspective, a new pipeline enabling it to sell its natural gas to foreign countries is a source of happiness. Some experts believe that President Zardari intends to insist on the pipe line, in a period when NATO troops withdrew from Afghanistan, and the importance of Pakistan increased for the United States. (BBC Radio). Asya daki nüfuzunu güçlendirmesine ihtiyacı var. Ahmedinejad, Doğal gazla atom bombası yapamazsınız. bile dedi geçenlerde. Zardari ise, 11 Mayıs seçimlerinde Pakistan da gerçekleşen seçimlerde elini kuvvetlendirdi. Pakistan ekonomisine IP nin her gün 750 milyon kübik fit doğalgaz pompalamasıyla birlikte, elektrik kesintileri ortadan kalkacak, artık fabrikalar kapanmak zorunda kalmayacak. Pakistan ın elinde hiç petrol yok. Güneş ve rüzgar enerjisi için devasa bir potansiyeli olabilir, ancak bunları geliştirmek için herhangi bir yatırım sermayesi ve teknik bilgisi bulunmuyor. Siyasi açıdan bakıldığında, Washington ı hiçe saymak, tüm Pakistan da gerçek anlamda trend bir tavır özellikle de 2011 yılında Bin Ladin in öldürülmesiyle bağlantılı toprak işgali ve gerek Obama gerekse CIA in aşiret bölgelerinde durdurak bilmeden sürdürdüğü casus uçak savaşlarının ardından Dahası, İslamabad ın 2014 yılından sonra Afganistan üzerinde denetim kurması için Tahran ile yakın iş birliği içerisinde olması gerekecek. Yoksa, Hindistan ile İran ittifakı, belirleyici güç hâline gelir. Washington ın bir B planı önerisi, hidroelektrik barajları kurulmasına yardımcı olmak gibi muğlak vaatler içeriyordu ve bir kez daha Boru-istan çölünde serap görülmesinden öteye geçemeyeceği anlaşılıyordu keza söz konusu planlar, Bill Clinton döneminden beri sadece kağıt üzerinde varlık sergilemişti. Suriye nin Boru hattı-istan bakış açısı İran ın Güney Asya da yakaladığı başarı, Güneybatı Asya da yaşadığı açmazlarla örtüşmüyor. Güney Pars doğalgaz sahaları ki dünyada en büyüğüdür- İran ve Katar arasında paylaşılıyor. Tahran ve Doha, son derece kurnaz bir ilişki geliştirmiş durumdalar: işbirliği ile sert rekabeti harmanlıyorlar. Katar ın Suriye deki rejim değişikliği konusunda bu denli obsesif olmasının ardındaki kilit (ancak söze dökülmeyen) sebep; 10 milyar dolar değerindeki İran-Irak-Suriye boru hattını öldürmek ki buna Temmuz 2011 de karar verilmişti. Aynı durum Türkiye açısından da geçerli; keza söz konusu boru hattı, Ankara yı baypas geçecek oysaki Ankara, her daim Doğu ile Batı arasındaki kilit enerji geçiş noktalarından biri olarak kendisini ön plana çıkarmış idi. Şunu anımsamak önemli: İran-Irak-Suriye boru hattı, Washington açısından IP kadar lanetli bir şey. İkisi arasındaki fark ise, bu durumda Washington un tüm anlaşmayı sabote etmek konusunda müttefikleri Katar ve Türkiye ye güvenemeyeceğidir. Bu da şu anlama geliyor: Sadece İran ın değil, aynı zamanda 2009 da Suriye Cumhurbaşkanı Esad tarafından açıklanan Dört Deniz stratejisi nin de sabote edilmesi. Keza, söz konusu stratejiye göre, Şam, aslında Hazar Denizi, Karadeniz, Basra Körfezi ve Doğu Akdeniz le bağlantılı bir Boru hattı-istan merkezi haline gelmeliydi. Stratejiye göre, Suriye, son kertede Katar ın değil- bizzat İran ın enerji akışıyla bağlantılı hale gelecekti. İran-Irak-Suriye, bölgede, kardeş boru hattı olarak biliniyor. Ne alışıldık bir manzaradır ki, Batılı kurumsal medya kurumları, bunu İslami bir boru hattı olarak yaftalıyorlar. (Peki Suudi boru hatları Katolik midir?) Durumu daha da komik hale getiren ise, bu boru hattındaki doğalgazın, Suriye ve ardından da Lübnan a doğru akacak olmasıdır ve buradan da yakınlarda bulunan enerji-yoksulu Avrupa piyasalarına... Boru hattı-istan oyunları, Irak Kürdistan ı ile Türkiye arasındaki enerji aşkını hesaba kattığımızda daha da komplike bir hal alıyor. Aynı şekilde İsrail, Filistin, Kıbrıs, Mısır, Lübnan ve Suriye nin karasularını içine alan Doğu Akdeniz de son yaşanan doğalgaz keşifleri de, işi karmaşıklaştıran bir diğer etmen. Tüm bu aktörler, belki de, enerji ithalatçısı konumundan enerji ihracatçısı konumuna geçebilecekler. İsrail in elinde doğalgazını bir boru hattı ile Türkiye ye, ardından da Avrupa ya ithal ederek göndermek gibi net bir seçenek var. Bu da Türkiye Başbakanı Erdoğan ile İsrail Başbakanı Netanyahu arasında, Obama nın arabuluculuğu ile kısa süre önce gerçekleşen telefon konuşmasını oldukça iyi açıklıyor. İsrail ile Lübnan arasındaki toprak ve deniz sınırları, BM nin 2000 yılında belirlediği muğlak Mavi Hat ta bağlı bulunuyor. Şam ve Tahran, bir kez daha Washington a ters düşecek bir hareketle, Beyrut u destekliyorlar. Şam, aynı zamanda Bağdat ın dağıtım araçlarını çeşitlendirme stratejisini destekliyor ve böylelikle bir kez daha Hürmüz Boğazı ndan kaçmayı deniyor. Dolayısıyla, İran-Irak-Suriye boru hattının önemi ortaya çıkıyor. Suriye nin Tahran açısından bir kırmızı çizgi olduğuna şüphe yok. Şimdiyse tüm Boru hattı-istan, Katar ın, Washington un obsesyonunun izinden daha ne kadar ilerlemek isteyeceğini izleyecek. Kaynak: * Pepe Escobar, Uluslararası Strajist. will not have to be shut down. Pakistan has no oil. It may have huge potential for solar and wind energy; however, it has no investment capital and knowhow for developing them. When looked from political perspective, snubbing Washington is a trend behavior all over Pakistan, especially after the territorial invasion related to the assassination of Bin Laden in 2011, as well as Obama and the CIA s nonstop drone wars in the tribal areas... Moreover, Islamabad will need to establish close cooperation with Tehran, in order to be able to control Afghanistan after Otherwise, the India-Iran alliance will be determinative power. A Plan B suggestion of Washington contained vague promises such as helping for the construction of hydroelectric dams; and apparently it would not be able to go beyond seeing a mirage in Pipeline-istan desert in fact, the said plans have existed only on paper since the Bill Clinton era. The Syrian Pipeline-istan perspective Iran's success in South Asia does not match up with its predicament in Southwest Asia. The South Pars gas fields the largest in the world are shared between Iran and Qatar. Tehran and Doha have developed an extremely wise guy relationship: They blend cooperation and fierce competition. The key (but unstated) reason for Qatar to be this much obsessed in regard to regime change in Syria is to kill Iran-Iraq-Syria pipeline that has a value of $10 billion; and it was agreed in July The same applies to Turkey as well, due to the fact that this pipeline would by-pass Ankara that always brought itself into the forefront as the key energy crossroads between East and West. It is important to remember that; The Iran-Iraq- Syria pipeline is as accursed as IP to Washington. The difference between them is that Washington in this case cannot trust its allies Qatar and Turkey for sabotaging the whole agreement. This means; sabotaging not only Iran but also the Four Seas strategy announced by Syrian President Bashar al- Assad in Likewise, according to that strategy, Damascus should become a Pipeline-istan center connected with the Caspian Sea, the Black Sea, the Persian Gulf and the Eastern Mediterranean. According to the strategy, Syria will ultimately be connected with Iranian energy flows, not with Qatari one. Iran-Iraq-Syria pipeline is known in the region as the sibling pipeline. It is an accustomed scene that the Western media organizations label it as an Islamic pipeline. (So, are the Saudi pipelines Catholic?) What makes this situation even more ridiculous is that the gas in this pipeline would flow towards Syria and then Lebanon and from there to energy-poor European markets located thereabout. When taking into account the love of energy between Turkey and Iraqi Kurdistan, the pipeline-istan games become more complicated. Similarly, the recent gas discoveries in the Eastern Mediterranean which involved the territorial waters of Israel, Palestine, Cyprus, Egypt, Lebanon and Syria, are another factor making the situation more complicated. All these actors, which are currently energy importers, could become energy exporters. Israel has a clear option to send its natural gas via a pipeline to Turkey, and then export it to Europe. This explains well the recent phone call between Turkish Prime Minister Erdogan and Israeli Prime Minister Netanyahu, which was made by means of Obama's mediatorship. The terrestrial and maritime borders between Israel and Lebanon are dependent on the hazy Blue Line determined by UN in As another act against Washington s will, Damascus and Tehran support Beirut. And Damascus also supports Baghdad s strategy of diversifying its means of distribution, and once again tries to escape through the Strait of Hormuz. Therefore, the importance of the Iran-Iraq-Syria pipeline appears. It is undoubted that Syria is a "red line" for Tehran. Now the whole Pipeline-istan will watch how far Qatar will want to follow the path of Washington s obsession. Source: * Pepe Escobar, International Strategist.

6 06 washington dan görünüm: Euro Bölgesi Krizinin Stratejik Etkileri A view from WashIngton: StrategIc ImplIcatIons of the Eurozone Birçok Amerikalı, süregiden Euro-bölgesi krizinin mali ve ekonomik etkilerine odaklanırken, Avrupa nın mevcut sorunları, transatlantik ilişkinin temel stratejik boyutlarını tehlikeye atabilir. Öncelikli stratejik etki, daha az iddialı bir Avrupa olabilir küresel askerî olaylarda ABD yanında hareket etme iradesi ve yeteneğine daha az sahip olan bir Avrupa. İkinci etki ise, Avrupa nın jeopolitikasında bir değişim olacaktır- Avrupalı güçlerin birbiriyle ve dış güçlerle ilişkisini etkileyen daha güçlü bir Almanya ortaya çıkacaktır. While many Americans focus on the economic and financial impacts of the current Eurozone crisis, Europe s existing problems may jeopardize the main strategic dimensions of the transatlantic relationship. The primary strategic impact could be a less assertive Europe, with a less will and capability to act alongside the United States in global military events. As for the second impact, it will be a change in European geopolitics, and a stronger Germany affecting European powers' relation with one another and with external powers. Euro bölgesi krizi, ABD nin Avrupa yı bir ortak ve müttefik olarak algılama biçimini değiştiriyor. Amerikalı yetkililer, krizin, farklı bir şeyin başlangıcı olduğunu biliyorlar; ancak son kertede başlarına ne geleceğini bilmiyorlar. Bununla birlikte, krizin Avrupa daki güçler dengesini yeniden şekillendireceği ve dünyada Avrupa nın oynadığı rolü etkileyeceği açıkça ortada. Euro bölgesi krizi, ekonomik bir mesele olmanın ötesinde, önemli stratejik etkilere sahip bulunuyor ve bu etkiler henüz tam olarak bilinmiyor. Ortaya çıktıkları zaman, ABD nin Avrupalı müttefikleriyle ilişkilerinde değişimlere yol açması muhtemel görünüyor. Birçok Amerikalı açısından, Euro bölgesi krizi, öncelikle ve büyük oranda bir ekonomik mesele olarak görülüyor. Wall Street e göre, Euro bölgesi krizi, Çin in ekonomik büyümesinin yavaşlaması ve Amerika nın yaşadığı siyasi açmazların paralelinde, dünyada ekonomik büyümenin önündeki en büyük risklerden birisidir. Avrupa, sadece birkaç yıl önce, iyimser bir ekonomik büyüme ve istikrarın yaşandığı bir kıta olarak görülüyordu. Bugün ise, küresel ekonominin önündeki olası bir tehdit ve büyük bir belirsizlik kaynağı olarak görülüyor. Dahası, Avrupa nın krizden önce mali sorunlarını çözememesi, ABD nin kendi kamu borcunu azaltmak gibi bir göz korkutucu bir görevle başa çıkarken ne yapmaması gerektiğinin bir örneği olarak görülüyor. Avrupa nın ekonomik istikrarsızlığı, Avrupa nın bir bütün olarak önemli kararlar almak için birlikte hareket edemeyeceği yönünde Amerika nın uzun zamandır beslediği algıyı güçlendirdi. Obama yönetimi, geçtiğimiz bir buçuk yıl boyunca Avrupalı liderlerin süregiden krizle başa çıkamaması karşısında ciddi bir biçimde hayal kırıklığına uğradı; keza bu durumun, ABD yi yeniden resesyona çekmesinden korkuluyordu. Bu da, Başkan Obama nın yeniden seçilme şansını tehdit edecekti. Sonuç olarak, Amerikalı politika yapıcılar, Avrupa hükümetlerinin kendi krizlerini kendilerinin çözmesi gerektiği konusunda (pek de hoş karşılanmayan) fikirlerini beyan ettiler. ABD yönetiminin söz konusu gelişmelerden aldığı bir ders şu oldu: krizi çözmek için aksiyon ve liderlik beklerken, Brüksel den değil, Berlin den bir sonuç alabiliyordu. Keza, Euro bölgesi krizinin en büyük siyasi etkisi, Avrupa yı aramak istediklerinde kimin numarasını çevireceklerine dair Henry Kissinger ın Soğuk Savaş döneminde ortaya attığı sorunun yanıtını Amerikalı diplomatlara en sonunda vermesi oldu: Almanya. Euro bölgesi krizinin stratejik etkisi, siyasi ve ekonomik etkilerinden çok daha az nettir. Şurası mümkün görünüyor: Kriz, hem Avrupa nın dünya çapındaki ilişkilerini, hem de Avrupa ülkeleri ve vatandaşlarının birbirleriyle olan ilişkilerini etkileyecek. Küresel Sahnede Avrupa nın Azalan Rolü Washington daki dış politika uzmanları arasındaki başlıca endişe; Euro bölgesi krizinin çok daha zayıf, hedefini şaşırmış ve daha çok içe bakan bir Avrupa doğurmasıydı. Kriz, Avrupa nın üst düzey liderlerinin siyasi sermayesinden çok fazla tüketecekti. Söz konusu siyasetçileri bu pozisyonlara getiren topluluklar, bu pozisyonlardan ayrılmaları için de oylarını kullanabilirler zaten tüm kıta çapında yaptıkları da bu oldu. Ayrıca, maliyetli ekonomik reformlardan da bıkmış durumdalar. Birçok Avrupalı vatandaş, Avrupa nın artık dünya sahnesinde daha yayılmacı bir rol üstlenmesini istemiyorlar. Bunun için de, küresel meselelerde Avrupa nın daha düşük düzeyli bir etkinlik sergilemesinden yanalar. On yıl kadar önce, Avrupa daki birçok ülke ki başlarını Fransa çekiyordu- hegemon ABD yi dengelemesi için Avrupa ya bir güç odağı rolü vermek istemişlerdi. On yılda ne kadar çok şey değişmiş. Bugün, Avrupa nın öncelikli meşgalelerinden biri, diplomatik açıdan dikkatini koruması için Washington la mümkün olduğunca zıt düşmemek; Enerji alanında dışa bağımlılığı çok yüksek olan Avrupa Birliği açısından son dönemin gözde kaynağı kaya gazı önemli bir opsiyon oluşturmakla birlikte kurtarıcı kimliğine sahip değil. Avrupa Birliği nin en önemli sıkıntılarından birini enerji alanında dışa bağımlılık oluşturuyor. Bu sorunun kısa vadede çözüme ulaştırılma ihtimalinin sıfıra yakın olması Avrupa Birliği liderlerini kara kara düşündürmeye devam ediyor. Son dönemde enerji sektörünün yükselen değeri olarak görülen kaya gazı da Avrupa Birliği açısından umut veren bir potansiyele sahip değil. Bunun nedeni ise Avrupa nın kronik sorunu olan yüksek maliyet. ABD nin kaya gazı faktörünü ekonomiye başarılı bir şekilde entegre edip dengeleri değiştirmeye başlamasını yakından izleyen Avrupa Birliği nin henüz bu konuda ortak bir politikası yok. Avrupa Birliği nde bazı ülkelerde Jeff Lighfoot - Barry Pavel * T he eurozone crisis is changing the way of how the United States perceives Europe as a partner and an ally. US officials know the fact that the crisis the beginning of something different, but do not know what they will encounter at the final stage. However, it is evident that this crisis will reshape the balance of power in Europe and affect the role that Europe plays in the world. More than an economic issue, the Eurozone crisis has some important strategic impacts, which are not yet fully known. When they appear, probably they will change the relations of the United States with its European allies. From the perspective of many Americans, the Eurozone crisis is primarily and substantially considered to be an economic issue. According to Wall Street, the Eurozone crisis is one of the greatest hurdles for the economic growth of the world, in parallel with the slowdown in the economic growth of China as well as the American political gridlock. Just several years ago, Europe was seen as a continent where there exist a modest economic growth and stability. But today, it is seen as a possible threat to the global economy and a great source of uncertainty. Moreover, Europe s inability to solve its financial problems before the crisis is seen as an example of what the United States must not when it tries to cope up with such a daunting task of reducing its public debt. Europe s economic instability has strengthened the longstanding perception of America that Europe cannot act in coordination with it to take important decisions. Over the last year and a half, the Obama administration has been frustrated as a result of the inability of European leaders to get ahead of the ongoing crisis; because they feared the possibility of that the situation could put the United States back into a recession. That would jeopardize President Obama s chances of re-election. Consequently, the US policymakers have expressed their opinion (which was unwelcome) that European governments need to resolve their crises by themselves. A lesson that the US administration has learned from these developments is that: when it expect an action and leadership for resolving the crisis, it could get results from Berlin, not Brussels. Likewise, as the greatest political impact of the Eurozone crisis, it has finally given American diplomats an answer to Henry Kissinger s question asked during the Cold War era, about whom to call to speak when they want to call Europe. Germany. The strategic impact of the Eurozone crisis is far less clear than its political and economic impacts. It seems possible that; the crisis will affect both Europe's relations in the world and relations of European countries and their citizens kaya gazı ve küresel denge: AB Yerli Enerji Peşinde Shale gas and global balance: Eu Is In Search of DomestIc Energy As a popular energy source of recent times, shale gas forms an important option for the European Union having very high energy dependence, but the gas in question does not have an identity of "savior". Foreign-source dependency in the field of energy constitutes one of the main problems of the European Union. The leaders of the European Union continue to brood on the fact that the possibility of solving this problem is close to zero. Shale gas considered to be a rising value of the energy sector in recent times has not a promising potential for the European Union. This is because of "high cost", which is Europe's chronic problem. The European Union closely watched the US when it successfully integrated the shale gas factor with economy and began to change the balances; however, it has not kaya gazından yararlanma yönünde adımlar atılmaya başlanmış olsa da mevcut rezervlerden yararlanılmasının ABD deki kadar kolay olmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bunun ana nedenini ise tüketicinin önüne gelecek nihai maliyetin muhtemelen oldukça yüksek olacak olması oluşturuyor. Ekonomik açıdan yaşanan zorlukların orta vadede düşmesinin zor olduğu da düşünüldüğünde Avrupa Birliği nin başta Rusya olmak üzere dışa bağımlılıktan kurtulması çok da kolay gözükmüyor. Bu olumsuz boyuta karşın Avrupa Birliği liderleri ne kaya gazı opsiyonundan ne de yeşil enerjiden vazgeçme niyetinde değil. Zirve sonuç bildirisinde enerji kaynaklı maliyetler rekabet, istihdam ve büyüme açısından öncelikli endişe kaynakları arasında sayılacak olsa da yerli enerji kaynakları oluşturulmasına yönelik vurgu kaya gazının devrede kalaca-

7 07 keza ABD, yönünü Asya ya çevirmiş durumda ve krizle çalkalanan Orta Doğu ya odaklanıyor. Washington açısından çok daha büyük bir baskı yaratan mesele ise; Avrupa nın savunma bütçelerine getirilmekte olan büyük kesintiler; keza bu şekilde müttefiklerin temel askeri yeteneklerinin erozyona uğraması gibi bir sıkıntı söz konusu. Washington un endişesi; ABD eski Savunma Bakanı Robert Gates in Haziran 2011 de Brüksel de gerçekleştirdiği veda konuşmasında, kemer sıkma politikalarının iki kademeli bir ittifaka yol açacağı ve ABD nin transatlantik güvenlik ilişkisine olan ilgisini kaybetmesine neden olabileceği konusunda uyardı. Avrupa nın savunma harcamalarına getirilen kesintiler, sadece boyut olarak değil, aynı zamanda ABD nin en yetenekli ve iradeli müttefikleri ile en az heyecanlı ortaklarını etkilemesi anlamında önemlidir. İngiltere, 2015 yılına kadar savunma bütçesinde %8 oranında kesintiye gidiyor; Hollanda şu an ile 2015 yılı arasında %13 lük bir kesintiye gidiyor ve ordusundan zırhlı birimleri çıkarıyor. İtalya ise, savunma bütçesini %10 oranında keserken, Danimarka ordusundan denizaltıları ve zırhlı birlikleri çıkarıyor. Bu zamana değin, kesintiler, Fransa yı büyük oranda korudu. Öyle ki, Fransa, İngiltere ile birlikte, Avrupa daki en önemli stratejik askeri güç idi. Ancak, Fransa, kendi kemer sıkma önlemleriyle karşı karşıya; ve Cumhurbaşkanı François Hollande ın 2013 yılında yeni savunma raporunu yayımlamasının ardından ilave savunma kesintileri de olması bekleniyor. Sonuç itibariyle, savunma harcamalarındaki söz konusu kesintiler, transatlantik savunma ilişkisini riske atıyor. Bunun sonucunda, Avrupa daki ordular çok daha eksik ateş gücüne sahip olacak; uzak noktalara asker konuşlandırma yetenekleri azalacak ve yüksek yoğunluklu operasyonlarda Amerikan güçleriyle birlikte faaliyet gösterme yetenekleri sınırlı hale gelecek. Pentagon, Avrupa nın askerî gücüne, söz konusu kemer sıkma tedbirlerinden önce belli bir kuşkuyla yaklaşmaktaydı. Söz konusu kesintiler, Avrupa nın stratejik bir uyuşukluk içinde olduğu yönündeki algı, Amerika nın savunma ve ulusal güvenlik topluluğunun Avrupa hakkında zaten kuşkucu olan tavırlarını daha da kötüleştirecek; tıpkı halihazırda Asya nın Washington nezdinde stratejik bir mesele haline gelmesi gibi. Söz konusu kesintiler, daha şimdiden Capitoll Hill de yakından takip edilmeye başlandı ve buradaki yeni kuşak yasa koyucular ki büyük oranda Atlantik içgüdülerden yoksundurlar- kendi savunmasını finanse etmeye istekli olmayan müreffeh bir yet a common policy in this regard. Although some steps intended for utilizing shale gas began to be taken in some countries of the European Union, it is taken for granted that utilizing the existing reserves will not be as easy as in the United States. The main reason of this is that the final cost to be incurred by the consumer will probably be very high. When the fact is considered that the existing economic difficulties cannot be overcome in the medium term, European Union, Russia in particular, is not expected to get rid of foreign-source dependency very easily. In spite of this negative aspect, the leader of the European Union does not intend to dispense with neither shale gas option nor green energy. Although in final declaration of the summit the energy costs are listed among the primary sources of concern in terms of competition, employment and growth, the emphasis intended for creating "domestic energy sources" has a content indicating that shale gas will remain active. Some of the member countries think shale gas option may be problematic; but on the other with one another. Reduced Role of Europe on the Global Stage The main concern among foreign policy experts in Washington is that the Eurozone crisis results in a weaker, distracted, and more inward-focused Europe. The crisis would consume very much political capital of top European leaders. The communities that carried these politicians into such positions can also vote to unseat them. In fact, they do the same throughout the continent. On the other hand, they are fed up with costly economic reforms. Many European citizens do not want Europe to play a more expansive role on the world stage. Because of this, they want Europe to show a lowered effectiveness in global affairs. About a decade ago, many countries in Europe led by France wanted to assign Europe a role of power pole in order to balance the hegemonic United States. What a great number of things changed in a decade. Today, one of Europe s primary activities is to avoid falling afoul of Washington as soon as possible, with intent to maintain its diplomatic attention. Indeed, the United States turns its face toward Asia and is focusing on Middle East where there exists a serious crisis. The ongoing major cuts to European defense budgets are an issue creating a greater pressure for Washington because it poses a risk of erosion in the main military capabilities of its allies. As a reflection of Washington s concern, former US Defense Secretary Robert Gates warned the people during his farewell speech in Brussels in June 2011, by saying that the belt-tightening policies would lead to a two-staged alliance and might cause the United States to lose its interest in the transatlantic security relationship. The cuts to European defense expenditures are important not in terms of their size but also because pf the fact that they affect both the United States most capable and willful allies as well as its less enthusiastic partners. England will keep cutting 8% of its defense budget till 2015; the Netherlands will keep applying a 13% cutting between now and 2015, and is eliminating the armored units from its military. Italy is cutting 10% of its defense budget 10 percent, while Denmark is eliminating its submarines and armored units from its military until now, such cuts have considerably protected France. France was one of the most important strategic military powers ğını gösteren bir içeriğe sahip. Üye ülkelerden bazıları kaya gazı opsiyonunun sorunlu olabileceğini düşünürken bazı ülkeler ise Avrupa Birliği nin dışa bağımlılığı sürse de enerji sağlayıcılarda değişikliğe gidilebileceği görüşündeler. İkinci görüşü savunanların aklından geçen opsiyon ise Rusya dan doğalgaz yerine ABD den ucuza kaya gazı satın almak. (voa) kıtaya Amerika nın sürekli güvenlik güvenceleri vermesinin değeri ve yararları hakkında daha çetin sorular soracak gibi görünüyorlar. Avrupa daki Değişen Güvenlik Dinamikleri Tıpkı Avrupa nın dış ilişkilerinin, ekonomik kötüleşme sonucunda bozulma olasılığı gibi, kriz de, hem Avrupa nın jeopolitiğini şekillendirecek, hem de Avrupa da yeni iç güvenlik endişeleri doğuracak. Bu durum, ABD açısından ciddi stratejik etkiler oluşturabilir. Euro bölgesi krizinin en temel jeopolitik etkisi, Almanya nın kıtada başat siyasi güç olarak ortaya çıkması oldu. Birleşmesinin üzerinden yirmi yıl geçmişken, Almanya, hiç kuşku yok ki bugün Avrupa nın iplerini eline almış durumda ve Soğuk Savaş sonrası dönemle kıyaslandığında çok daha iddialı bir şekilde hareket ediyor. Berlin in ortak para biriminin varlığını sürdürmesini garanti etmek yönündeki istekliliği, Avrupa meselelerinde bugün nasıl da tam merkezde yer aldığının en iyi örneği. Ne yazık ki, Berlin in önerilen BAE-EADS savunma endüstrisi ortaklığına verdiği veto ve Libya krizi sırasında Birleşmiş Milletler nezdinde Almanya nın çekimser oy kullanması, Almanya nın yeni ortaya çıkardığı diplomatik güvenin bazı dezavantajları olduğunu gösteriyor. Washington, Almanya nın Euro krizi sırasındaki liderliğini aşırı kararsız, ABD nin stratejik ortağı olarak hareket etmede daha iddialı bir rol üstlenmeyi reddetmesini de aşırı kararlı buluyor. ABD nin bakış açısından bakıldığında, Almanya, Avrupa nın kalbindeki stratejik bir çukur olup, Avrupa nın kaderini belirleyecek güce sahip ancak Avrupa yı daha büyük stratejik hedeflere yönlendirme konusunda henüz muğlak bir irade sergiliyor. Eğer Avrupa bir bütün olarak Almanya nın stratejik kültürünü benimserse, transatlantik ortaklık kendisini dar bir boğazda bulacak. Almanya nın başarısı, büyük oranda, Fransa nın aleyhinde oldu. On yıllardır Almanya faturaları ödemiş, Paris ise Avrupa nın en önemli sorunlarını kontrol altında tutuyor. Bugün, Fransa, Fransız- Alman ilişkisinde küçük bir ortak konumunda. Almanya nın artan iradesi, Fransa nın Avrupa Birliği üzerinden büyüklük taslamaya dayanan geleneksel stratejisinin altını oyuyor. Almanya, kıta-dışı güçlerle daha güçlü ortaklıklar kurmak konusunda Paris i yönlendirebilir. Cumhurbaşkanı Sarkozy döneminde, Fransa, ABD ve NATO ile yeni bir ilişki kurdu. Devamı Sayfa 8 de hand, some others think energy providers may be replaced even if the European Union's dependence on foreign sources continues. The option in the minds of those who advocate the second idea is to buy shale gas from the United States at a cheaper price, as an alternative to buying natural gas from Russia. ( voa ) in Europe, alongside England. However, France is facing its own belt-tightening measures, and some additional defense cuts began to be expected after the publication of President Francois Hollande s new defense report in 2013 In conclusion, these mentioned defense cuts jeopardizes the transatlantic defense relationship. As a result, the armies in Europe will be equipped with lesser firepower, their ability to deploy forces to distant points will reduce, and their ability to operate alongside US forces in high-intensity operations will be restricted. The Pentagon was sceptical about the European military power, before such belt-tightening measures. The mentioned cuts, and the perception that Europe is in a strategic sluggishness will worsen the skeptical attitudes of the United States' defense and national security community about Europe, which is already skeptical enough; just as how today Asia is a strategic issue in the eye of Washington. The cuts in question began to be watched closely in Capitol Hill, where the new generation of lawmakers who are considerably lack of Atlanticist instincts are likely to ask tougher questions about the value and merits of the nonstop security guarantees given by the United States to a wealthy continent that is unwilling to finance its own defense. Changing Security Dynamics in Europe Just as the possibility of degradation in Europe s external relations that may be caused by the economic disruption, the crisis is likely to shape Europe's geopolitics and produce new domestic security concerns in Europe. That situation may create serious strategic impacts for the United States. The major geopolitical impact of the Eurozone crisis has been the emergence of Germany as the dominant political force of the continent. Twenty years after the reunification, today Germany undoubtedly have Europe on a tight leash, and now acts more assertively in comparison with its status during the post-cold war era. Berlin s willingness to guarantee the survival of the common currency is the best example of how an important role it plays in European affairs "at the center". Unfortunately, Berlin s veto against the proposed BAE-EADS defense industry merger as well as its abstaining vote at the UN during the Libyan crisis show that Germany s new diplomatic confidence has some disadvantages as well. According to Washington, Germany's leadership during the Euro crisis is very "indecisive", and its refusal to play a more assertive role in acting as a strategic partner of the United States is extremely "decisive". When viewed from the perspective of the United States, Germany is a strategic hole in the heart of Europe, and powerful enough to determine Europe s destiny; however, it exhibits a cloudy willpower, in terms of leading Europe to greater strategic targets. If Europe as a whole adopts German's strategic culture, the transatlantic partnership will find itself in a bottleneck. Germany s success has become a considerable disadvantage for France. For decades, Germany paid the bills while Paris controlled the most important issued of Europe. Today, France is a junior partner in the French-German relationship. Germany s increasing willpower undermines France s traditional strategy based on its patronizing behavior shown through the European Union. Germany may lead Paris to establish stronger partnerships with noncontinental powers. In President Sarkozy's period, France established a new relationship with the United States and NATO. ContInues on Page 8

8 08 washington DAn görünüm: EuRO BöLGESİ KRİZİnİn STRATEjİK ETKİLERİ A view from washington: StRAtEgIC IMPLICAtIOnS OF the EUROzOnE FORE PARt At PAgE 7 While Hollande was more indecisive about the transatlantic relationship, he has not refused any of Sarkozy s initiative, including France s historic bilateral defense arrangement with England in And France s intervention in Mali in early 2013 showed clearly to Hollande administration that he needs US support if he wants to achieve its security objectives through military force. France is in the process of preparing a new defense strategy, which will be published within When considered with nearly inevitable defense cuts, it is unclear whether France will remain ambitious to maintain its global role for a long time. Will France strengthen its ties with the United States or England, in order to show its reaction to germany s newly gained power? Or if we consider that germany s reluctance to engage militarily gives France this diplomatic opportunity; is France seeking ways to play a more assertive role, when it tries to lead Europe to more ambitious external operations? Moreover, how an advantage germany tries to gain from its relatively close relationship with Russia amidst these variable dynamics is another important factor in this equation. Other valued allies of the United States are feeling how they are being affected by the crisis. Southern European countries struggling with huge fiscal problems, such as Spain and Italy, are likely to continue experience severe defense cuts in the following years. Although these countries do not have a weight equal to that of England and France, they will miss out their main capabilities to be provided to nato, if they are exposed to larger defense cuts. On the other hand, the nordic countries get over the crisis relatively well. norway and Sweden take on more assertive roles in the transatlantic alliance (when it comes to Sweden, we speak outside of the nato context). And northern Europe shows a greater ability for multilateral cooperation in the region. On the other hand, turkey considers the Arab awakening as well as the weakening of the European Union as another factor that caused it to get away from Europe and turn its route towards playing a leading role in a volatile Middle East region. When we consider the variable contingencies likely to emerge in the Middle East within ten years, the environment will provide turkey with a privileged position in the transatlantic alliance. The crisis has created profound results for England. England s defense cuts have the risk of undermining its special relationship with the United BAŞ TARAfı SAyfA 7 DE Hollande, transatlantik ilişki konusunda çok daha kararsız durumdayken, Sarkozy nin açılımlarından hiçbirini tersine çevirmedi fransa nın İngiltere ile 2010 yılında vardığı tarihi ikili savunma anlaşması da buna dahil. ve fransa nın mali ye 2013 yılı başında yaptığı müdahale, Hollande yönetimine şunu net bir şekilde göstermiş oldu: Eğer askeri güç yoluyla güvenlik hedeflerine erişmek istiyorsa, Amerika nın desteğine ihtiyacı var. fransa, 2013 yılında yayımlanacak olan yeni bir savunma stratejisini hazırlama sürecinde bulunuyor. neredeyse kaçınılmaz olan savunma kesintileriyle birlikte düşünüldüğünde, fransa nın küresel rolünü sürdürmek üzere hevesini uzun süre devam ettirmesi pek kesin görünmüyor. Almanya nın yeni elde ettiği gücüne karşı tepkisini göstermek için ABD veya İngiltere ile bağlarını mı güçlendirecek yoksa fransa? veya, bir yandan Almanya nın askeri olarak angaje olma konusundaki çekimserliğinin fransa ya bu diplomatik fırsatı sağladığını göz önünde bulundurursak, fransa, Avrupa yı daha hevesli dış operasyonlara yönlendirmeye çalışırken çok daha iddialı bir rol üstlenmenin yollarını mı araştırıyor yoksa? Dahası, Almanya nın bu değişen dinamiklerin ortasında Rusya ile görece olarak yakın ilişkisinden nasıl bir avantaj sağlamaya çalıştığı, bu denklemdeki bir diğer önemli etmendir. Amerika nın diğer değerli müttefikleri, krizden nasıl etkilendiklerini hissediyorlar. İspanya ve İtalya gibi Güney Avrupa ülkeleri, önümüzdeki yıllarda ciddi savunma kesintileri yaşamaya devam edecek gibi görünüyorlar; keza devasa mali sorunlarla mücadele ediyorlar. Söz konusu ülkeler İngiltere ve fransa kadar ağırlığa sahip olmasalar da, eğer söz konusu ülkeler çok daha geniş çaplı savunma kesintilerine maruz kalırlarsa nato ya sağlayacakları temel yeteneklerinden mahrum kalınacaktır. öte yandan, nordik ülkeler, bu krizden görece olarak iyi bir şekilde çıkıyorlar; norveç ve İsveç ise transatlantik ittifakta daha iddialı roller ediniyorlar (İsveç söz konusu olduğunda nato bağlamında dışına çıkıyoruz); Kuzey Avrupa ise, bölgedeki çok-taraflı iş birliği konusunda daha büyük bir yetenek sergiliyorlar. öte yandan, Türkiye, Arap uyanışını ve Avrupa Birliği nin zayıflamasını, kendisini reddeden Avrupa dan uzaklaşıp rotasını değişken Orta Doğu coğrafyasında öncü bir rol edinmeye doğru çevirmesinin bir başka sebebi olarak görüyor. Orta Doğu da önümüzdeki on yıl içerisinde ortaya çıkacak değişken durumları göz önünde bulundurduğumuzda, söz konusu ortam, Türkiye ye transatlantik ittifak içerisinde ayrıcalıklı bir konum sunacak. Kriz, İngiltere açısından derin sonuçlar doğurdu. İngiltere nin savunma kesintileri, ABD ile özel ilişkisini zedelemek gibi bir risk içeriyor ve Londra nın birçok askeri angajmanda Amerika nın yanında olan güvenilir bir müttefik olarak varlık gösterme yeteneği bu durumdan etkilenebilir. Bunun kadar önemli olan bir şey ise; krizin, Tories in geleneksel Avrupa kuşkuculuğunu güçlendirmesidir. İngiltere nin, daha fazla Avrupa entegrasyonuna doğru ilerlemek konusunda dışarıda kalması giderek daha büyük bir ihtimal gibi görünüyor; dolayısıyla gelecekte İngiltere nin Birlik ten ayrılması gerçek bir olasılıktır. Daha az Avrupalı olan İngiltere, ABD ve diğer Anglo-Sakson ülkelerle olan ikili ilişkisine daha çok önem mi verirdi? Bu durumda, ABD, bu denli zayıflamış bir müttefike diplomatik enerji yüklemekle ilgilenebilir mi? Kriz, potansiyel olarak, dış güçler için özellikle de nakit zengini Rusya ve Çin açısından- Avrupa meselelerini etkilemek konusunda potansiyel olarak fırsatlar sunabilir mi? Rusya daha şimdiden Kıbrıs ın yaşadığı mali krizde önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktı ve 2012 yılı başında hükümete 3,2 milyar dolarlık bir kredi sağladı. Söz konusu krediler, AB nin ve ımf nin sunduğu sert koşullardan muaftı. Ancak, Rusya, son kertede, ikinci bir kurtarma paketi için Kıbrıs ın yardımına koşmadı; AB ile bir kurtarma paketi pazarlığı yapmaktan başka bir seçeneği kalmamıştı bu durumda. Çin, yabancı para rezervlerindeki 3 trilyon doların üzerinde kaynağı ile, Avrupa nın borç taleplerinde potansiyel bir kurtarıcı olarak görüldü. Pekin, Avrupa ya sözlü destek sundu; ancak bu zamana dek kamu parasını riske sokabilecek türden büyük çaplı bir kurtarma paketini temkinli bir şekilde önledi. Buradaki ana çizgi; Avrupa-dışı hükûmetler açısından, kurtarma desteği sunmak suretiyle Avrupa da daha büyük bir etkiyi güvence altına alma konusunda bir fırsat edinmektir; ancak bu zamana dek bunu yapmak suretiyle söz konusu riski üstlenmekte çekimser görünüyorlar. Bununla birlikte, Güney Avrupa da kamu kaynakların haraç mezat satışı, ahlaksız Rus oligarkların daha büyük bir yatırım profili kazanmalarını ve sonuçta Avrupa daki nüfuzlarının artmasını sağlayabilir. Son olarak, krizin ekonomik etkisi, Avrupa nın güvenliği açısından iç sorunlar doğurabilir. yüksek genç işsizliği, Euro bölgesi krizinin en endişe verici boyutlarından biridir. Avrupa daki bir ülkede genç şiddetinin veya holiganlığın büyük çaplı bir patlama yaşaması, aykırı bir senaryo olarak kalmaya devam ediyor; ancak Avrupa nın iktisadi krizi devam ettikçe bu senaryoyu toptan yok sayamayız. Süregiden yüksek işsizlik, aynı zamanda, Avrupa nın çoğunluk nüfuslarıyla artan müslüman azınlığı arasındaki bağlantısızlığı, kopukluğu daha da kötüleştirme riskini beraberinde taşıyor. Amerika nın bakış açısıyla, ilgili bir diğer endişe kaynağı ise, kıtada milliyetçiliğin artmasıdır bazı Avrupa ülkelerindeki aşırı sağ partilerin nüfuzunun artması da buna dahil. Temkinli bir yaklaşımın bu süreçte devam ettirilmesinde yarar var; keza sertlik yanlısı aşırı sol partilere sahip olan Avrupa ülkeleri, Hollanda, fransa ve yunanistan daki son seçimlerde çok daha ılımlı güçlerden yana tavır koydu. Son kertede, artan milliyetçilikle bağlantılı olarak, Belçika, İspanya ve İngiltere de görülen ayrılıkçı hareketlerde bir artış söz konusu. Bağımsız ve nükleer-karşıtı bir İskoçya, İngiltere nin halihazırda İskoçya da konuşlandırılmış olan nükleer denizaltı filosu açısından büyük sonuçlar doğurabilir. Peki, bağımsız Katalonya veya flanders, nato ya bağımsız devletler olarak katılabilirler mi? Eğer topraklarını ayırmada önemli avantajlar görürlerse, İngiltere nin veya İspanya nın zaten zayıflamış olan savunma bütçeleri üzerinde nasıl bir sonuç doğacaktır? Avrupa nın geleceği ve ABD nin Yanıtı Peki, tüm bunların Avrupa nın orta ve uzun vadeli geleceği açısından nasıl bir etkisi olabilir? Avrupa nın hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağına dair güçlü bir hissiyat söz konusu. Euro bölgesi krizi, bir kasırga olmayacak; geçici olarak yıkım ve kaos doğuracak. Ancak, bu karmaşa durdurulduğunda her şey normale dönecek. Bu bir yapısal kriz olup, Avrupa nın iç ve dış dinamikleri üzerinde daimi etkiler doğuracak. Avrupa, çift yönlü bir gelecekle karşı karşıya bulunuyor. Statükosu artık sürdürülebilir olmaktan çıkmış durumda. Piyasalar, Avrupa nın eski ekonomik ve siyasi yapısına olan güvenlerini yitirdiler. Avrupa Birliği nin krizi sonlandırmak üzere bankacılık düzenlemeleri ve mali politikada daha büyük bir tutarlılık düzeyine erişmesinde, Avrupa entegrasyonu belirleyici öneme sahiptir. Bu sebepten ötürü, politikacıların zorlu tercihlerde bulunmaları ve bunları toplumlarına pazarlayabilmeleri gerekmektedir; ancak Avrupa nın demokratik açığının daha da kötüleşmesini engellemek istiyorlarsa bunun için halkın desteğini almaları şarttır. Bu süreç, büyük patlama tarzı bir zirvede gerçekleşmeyecek; daha ziyade piyasa güçlerinin dikte ettiği bir yönde aşamalı olarak ortaya çıkacak. Ekonomik düzeyde daha fazla Avrupa entegrasyonu, dış politika ve savunma politikası düzeylerinde sürekli entegrasyon için bir ortam yaratabilir; bu da Avrupa nın dünya meselelerinde söz sahibi olması açısından büyük bir stratejik etki doğurabilir. (Atl. Konseyi) *Jeff Lightfoot, Atlantik Konseyi bünyesinde Brent Scowcroft Uluslararası güvenlik Merkezi nin direktör yardımcısıdır. Barry Pavel ise, Atlantik Konseyi bünyesinde Brent Scowcroft Uluslararası güvenlik Merkezi nin direktörü. States, and London s ability to serve as a reliable ally of America in many military engagements may be affected by the situation. As another thing which is important to the same extent, the crisis has strengthened tories' traditional Euro-skepticism. England seems increasingly likely to "remain outside" in regard to proceeding towards a greater European integration; and therefore, England's departure from the Union in the future is a real possibility. Would a less-european England look attach more importance to its bilateral relationship with the United States and other Anglo-Saxon countries? And in such a case, would the United States be interested in giving diplomatic energy to that much-weakened ally? Can the crisis potentially offer opportunities for external powers, particularly for cash-rich Russia and China, in order to infl uence the European affairs? Russia has already emerged as an important actor in Cyprus financial crisis, and provided a loan of $3.2 billion to the government in early The loans were exempt from the stringent conditions offered by the EU and IMF. But at the final stage Russia failed in rescuing Cyprus for a second recovery package. Under the conditions, the only choice was to negotiate with the European Union for a recovery package. With its more than $3 trillion in foreign currency reserves, China has been considered to be a potential savior for Europe s debt demands. Beijing has offered a verbal support for Europe, however, so far it has prudently avoided a major recovery package that could put the public money at risk. In terms of non-european governments, the main line is to gain an opportunity to secure a greater infl uence in Europe, by offering rescue support; but so far they have seemed reluctant to assume the risk in doing so. However, the fire sale of public assets in Southern Europe may cause Russian oligarchs to gain a greater investment profile, and consequently increase their infl uence in Europe. Finally, the economic impact of the crisis may create domestic problems for Europe s security. High youth unemployment is one of the most alarming aspects of the Eurozone crisis. A big outbreak of youth violence or hooliganism in a European country is continuing to remain an incongruous scenario, but we cannot completely ignore this scenario as long as Europe s economic crisis continues. The ongoing high unemployment bears the risks of worsening the non-alignment and disconnection between Europe s majority populations and growing Muslim minority. From a US perspective, the rise of nationalism on the continent as well as the increase in infl uence of far right parties in some European countries are another relevant source of concern. Continuation of a cautionary perspective in this process is useful because European countries with far left parties have opted for more moderate forces in the netherlands, greece, and France during recent elections. In the last instance, there is an increase in separatist movements in Belgium, Spain, and England, as related to rising nationalism. An independent and anti-nuclear Scotland may give great results in terms of England's nuclear submarine fl eet, which is currently deployed in Scotland. Can independent Catalonia or Flanders join nato as sovereign states? If they find important advantages in their territory secede, how a refl ect it creates on the already weakened defense budgets of England or Spain? European future and the US's response But what an effect all these may have in terms of medium and long-term future of Europe? There is a strong sense that Europe will never be as before. The Eurozone crisis will not be a hurricane; but it will create temporary destruction and chaos. However, everything will return to normal when the complexity ended. It is a structural crisis, which will create permanent impacts on Europe s domestic and external dynamics. Europe is facing a binary future; today, the status quo is no not sustainable. The markets have lost their confidence in Europe s former economic and political structure. European integration has a determinative importance in terms of enabling the European Union to reach a higher consistence level in banking regulations and fi nancial policies. For this reason, politicians must make "diffi cult choices" and have to be able to market them to their communities; but they need popular support if they want to prevent worsening of Europe s democratic defi cit. This progress will not happen in one big bang -like summit, but is more likely to appear gradually, in a way dictated by market forces. Further European integration at the economic level can create an environment intended for sustained integration at the levels of foreign and defense policies; and that may have a great strategic impact on Europe s role in the word issues. (Atlantic Council) *Jeff Lightfoot is the deputy director of the Brent Scowcroft International Security Center that is in the structure of the Atlantic Council. And Barry Pavel is the director of the Brent Scowcroft International Security Center in the structure of the Atlantic Council.

9 09 İmplantolojinin Önemli İsmi Prof. Dr. Murat Yıldırım İstanbul Aydın Üniversitesinde Prof. Dr. Murat Yildirim, Who is an Important Figure in the Field of Implantology is in Istanbul Aydin University Avrupa nın Diş Hekimliği alanındaki sayılı profesörleri arasında yer alan, Alman İmplantoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Aachen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yıldırım, Diş Hekimliği alanındaki üstün başarılarına İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi çatısı altında devam etme kararı aldı. Prof. Dr. Murat Yildirim, who is one of the leading professors in Europe in the field of Dentistry; Member of Board of Directors of German Implantology Society; and Faculty Member of Aachen University, decided to continue his achievements under the roof of Istanbul Aydin University, Faculty of Dentistry. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi nden mezun olan Prof. Dr. Murat Yıldırım, mezun olduktan sonra yurtdışında doktora yapmak için araştırmalara başlayarak ve 1989 yılında Almanya da Aechen Üniversitesi ne başvuru yapmış ve Aechen Üniversitesi nde 1 yıla yakın misafir asistan olarak görev almıştır. Asistanlık sürecinin ardından üniversitede kadrolu olarak yer alan ve 1993 yılında doktorasını tamamlayan Yıldırım, 2002 yılında profesörlük tezini vererek Aechen Üniversitesi nde öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam etmiştir. Prof. Dr. Özellikle İmplantoloji alanında dünya çapında tanınan ve önemli araştırmalara imza atan Yıldırım, nisan ayı itibariyle bilgi ve deneyimlerini İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi çatısı altında Türk Diş Hekimleri ve diş hekimliği öğrencileriyle paylaşmaya başladı. Sağlık alanında büyük yatırımlar yapan ve ilk adımı İstanbul Bahçelievler de faaliyet gösteren Diş Hekimliği Fakültesi ve Dentaydın Diş Hastanesi ile atan İstanbul Aydın Üniversitesi alanında uzman, uluslararası başarılar kazanmış öğretim üyelerini bünyesinde bir araya getirerek, öğrencilerine kaliteli ve sektörle bütünleşmiş bir eğitim sunmaya devam etmektedir. Diş Hekimliğinde Uluslararası Başarı İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yıldırım, deney hayvanları üzerinde uyguladığı bilimsel çalışmaları ile implant cerrahisine büyük katkılar sağlayarak, Avrupa da sayılı diş hekimleri arasındaki yerini aldı. Diş çekimlerinden sonra implantın hemen yerleştirilmesi ya da diş çekimlerinden sonra yaranın iyileşmesi beklenerek implantın yerleştirilmesi konusunda çeşitli çalışmalarının olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Yıldırım, genelde üst çenede ki kemik yapısının çok ince olduğunu ve kemiğe implant dokunduğunda ve işlem uygulandığında hastalarda kemik erimesi meydana gelebildiğini belirterek, kemiğe dokundurmadan implantı koyma durumunun söz konusu olması için çalışmalar yaptığını ifade etti. Prof. Dr. Yıldırım, 6 deney hayvanının üzerinde uyguladığı çalışmasında, domuzlarda dişleri çektikten hemen sonra implantı koyduk ve implantı bir kemiğe yanaştırdık. Bir tanesinde 2 mm aralık bıraktık, bir kısmını ise doku maddesi ile doldurduk. Bir sonraki çalışmamız ise diş çekimlerinden sonra beklenip implantın yerleştirilmesine yönelik bir çalışma oldu. Bu çalışma ile yüzeyi yeni geliştirilmiş olan implantı diğer implantlarla karşılaştırarak sonuçları değerlendireceğiz. dedi. Almanya Eski Sağlık Bakanı Ulla Schmidt in de doktorluğunu yapan Prof. Dr. Murat Yıldırım İmplantoloji de önemli çalışmalar yapıldığını ve özellikle ülkemizin implant konusunda son derece iyi bir noktada olunduğunu söyledi. 10 yıl öncesinde bugünkünden farklı yüzeyler ve dizaynlar kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Murat Yıldırım implantolojide son derece önemli olan kemik boyutunun artık 3 boyutlu olarak görülebildiğini belirtti. Türkiye nin, Avrupa da gelişen Diş Hekimliğini aynı oranda takip ettiğini söyleyen Yıldırım, İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi teknolojik alt yapının ve akademik uzman hekim kadrosunun bilgi ve tecrübe düzeyi bakımından pek çok ülkenin standartları üzerinde olduğunu dile getirdi. Deneyimlerini kendi vatanı ile paylaşma kararı aldığında birçok üniversiteden teklif aldığını ifade eden Prof. Dr. Murat Yıldırım, İstanbul Aydın Üniversitesinin tecrübeli akademik hekim kadrosu ve deneyimli idari personeli ile tanıştıktan ve teknolojik alt yapısını, kliniklerini gördükten sonra karar vermekte çok zorlanmadığını söyledi. Almanya da her vatandaşın sigortalı olduğunu belirten Yıldırım, ağız ve diş sağlığının da sigorta kapsamında olduğunu ancak son yapılan düzen- Pfter graduated from Istanbul University Capa Medical Faculty, Prof. Dr. Murat Yildirim started his research studies with intent to study for doctorate abroad; applied to Aechen University in Germany in 1989; and served there as a guest assistant for about 1 year. Yildirim served in the university as a permanent staff after his assistantship period, and completed his doctorate study in He submitted his professorship thesis in 2002 and then continued his studies in Aechen University as a lecturer. As a worldwide known person especially in the field of implantology, Prof. Dr. Yildirim, who put his signature under some important research studies, began to share his knowledge and experience with Turkish dentists and dentistry students under the roof of Istanbul Aydin University, Faculty of Dentistry, as of the month of April. Istanbul Aydin University that made big investments in the field of healthcare and took its first step with the faculty of dentistry active in Bahcelievler Istanbul and Dentaydin Dental Hospital, currently keeps providing its students with quality education integrated with the sector, by bringing together, in Sağlık Yatırımları Hızla Devam Ediyor İstanbul Aydın Üniversitesi sağlık konusunu kendisine önemli bir çalışma alanı olarak seçerek, yatırımlarına bu doğrultuda devam etmektedir. Diş Hekimliği Fakültesi ile başlayan sağlık alanındaki yatırımlar, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Fakültesi ile devam etti. Türkiye nin en iyi Sağlık Laboratuvarlarını aynı çatı altında bir ara getiren üniversite, Tıp Fakültesi çalışmalarını da hızla sürdürmektedir. Ağız ve Diş Sağlığı, Fizyoterapi, Anestezi, Diş Protez Teknolojisi, Optisyenlik, Radyoterapi, Tıbbi Görüntüleme Teknikleri, Tıbbı Laboratuvar Teknikleri, İlk ve Acil Yardım, Odyometri, Ortopedik Protez ve Ortez, Odyoloji, Çocuk Gelişimi, Sağlık Kurumları Yöneticiliği ve Diş Hekimliği Fakültesindeki bölümleri ile bünyesinde sağlık alanı ile ilgili birçok eğitim programı bulunduran ve yerinde uygulama sistemi ile eğitim veren İstanbul Aydın Üniversitesi, yakın zamanda eğitim ve araştırma hastanesi çalışmalarını da tamamlayacaktır. lemeler ile tedavilere verilen ücretlerin azaltıldığını söyledi. Türkiye de ise bunun tam aksine diş tedavilerinin devlet güvencesi altına alındığını belirten Prof. Dr. Murat Yıldırım, Yeni çalışmalar ve düzenlemeler geliyor, yakın zamanda estetik harcama olarak görülen Ağız ve Diş Sağlığı artık sigorta da daha geniş kapsamlı yer bulacak. dedi. Almanya daki durumun değişmesi üzerine kişilerin diğer ülkelerde tedavi olmaya yöneldiğini dile getiren Yıldırım, Almanya da yaşayan kişiler diş tedavileri için öncelikli olarak Türkiye yi seçiyor. Çünkü burada sağlık alanında özellikle de ağız ve diş sağlığı alanında büyük yatırımlar var. Hekimler bilgi ve tecrübeye sahip, dünyadaki gelişmeleri yakından izliyorlar. Teknolojik olarak müthiş bir alt yapı var. Üniversitelerde bu alana gereken önemi veriyorlar. İstanbul Aydın Üniversitesinde bunu çok rahat görebiliyoruz. Dentaydın Diş Hastanesi uzman hekim kadrosuyla günde yaklaşık 450 hastaya tanı ve tedavi işlemi gerçekleştiriyor. Eğitim de yine bu teknolojik alt yapı eşliğinde devam ediyor. Bu ve bunun gibi çalışmalar Türkiye açısından sağlık turizmine büyük katkılar sağlıyor. dedi. Health Investments Continue Rapidly Istanbul Aydin University selected health issue as an important area of study for itself, and continues its investments in this line. The investments in the field of healthcare, which had begun with the Faculty of Dentistry, continued with Health Occupation High- School, and the Faculty of Health Sciences. The university that brought Turkey's best Health Laboratories together under the same roof, also rapidly continues its works for the Faculty of Medicine. Istanbul Aydin University that contains in its structure many education programs related to the field of healthcare, and provides education with the systems of on-site practice through its departments in Mouth and Dental Health, Physiotherapy, Anesthesia, Dental Prosthesis Technology, Opticianry, Radiotherapy, Medical Imaging Techniques, Medical Laboratory Techniques, Emergency and First Aid, Audiometry, Orthopedic Prosthetics and Orthesis, Audiology, Pediatric Development, Health Institution Management and Faculty of Dentistry will complete its works on training and research hospital in the near future. its structure, the academic members who achieved international success. International Success in Dentistry As an academic member of Istanbul Aydin University Faculty of Dentistry, Prof. Dr. Murat Yildirim became one of the leading dentists in Europe, with the great contributions to implant surgery that he made through his scientific studies on laboratory animals. Stating that he has done various studies on immediate placement of implant after a tooth extraction or placement of implant after an epithelization period following the tooth extraction, Prof. Dr. Murat Yildirim said the bone structure of maxilla is very thin that may cause bone loss in the patient when implant touches the bone and during the implementation process; and he added that he has done studies for rendering implant placement possible without touching the bone. Regarding his study on 6 experimental animal, Prof. Dr. Yildirim said "immediately after the tooth extraction of the pigs, we placed the implant and ensured it to be close to a bone. We left 2 mm gap in one of them and filled a part with tissue material. Our next study was a study intended for the placement of the implant after a waiting period that followed the tooth extraction. With that study, the implant having a surface which has been newly developed will be compared to other implants, and then the results will be evaluated". Prof. Dr. Murat Yildirim who also served as a doctor for Former Health Minister Ulla Schmidt, said that important studies have been carried out in the field of implantology, and that particularly our country is at a good level in terms of implantology. Stating that surfaces used 10 years ago were different from the currently used surfaces, Professor. Dr. Murat Yildirim said that today 3-D visualization of bone size that is extremely important in implantology is possible. Yildirim, who said Turkey follows the development in the field of dentistry in Europe literally; expressed that the technological infrastructure and academic staff physicians in Istanbul Aydin University, Faculty of Dentistry are at a level higher than that of many countries in terms of knowledge and experience. Stating that he received invitations from many universities after he decided to share his experiences with his homeland, Prof. Dr. Murat Yildirim said he did not have difficulty in making decision, after he met the experienced academic physician staff of Istanbul Aydin University, and saw its technological infrastructure and clinics. Yildirim stated that every citizen in Germany is insured, and added that mouth and dental health is within the coverage of insurance but the funds allocated for the treatments were reduced after the recent regulations. But in Turkey, contrary to this, dental treatment is under the state s guarantee. There will be new studies and regulations in the near future, and mouth and dental health that is currently considered to be an aesthetic expenditure will find a more comprehensive place in insurance coverage," Dr. Murat Yildirim said. Stating that upon the change in condition in Germany, people began to tend to have treatment in other countries, Yildirim said "people living in Germany mainly prefer Turkey for their dental treatment. Because there are large healthcare investments here, especially in the field of mouth and dental health center. Physicians are knowledgeable and experienced, and are closely follows the developments in the world. Technologically, there is a great infrastructure. Universities are attaching the required importance to this area, as well. We can easily see this in Istanbul Aydin University. With its specialist physician staff, Dentaydin Dental Hospital carries out diagnosis and treatment processes for about 450 patients a day. And education continues in company with the same technological infrastructure. This and similar studies make great contributions to health tourism of Turkey".

10 10 avrupa nın asya da azalan rolü Hindistan ın Bakışıyla Avrupa: Stratejisiz Bir Kıta Europe s DecreasIng Role In AsIa The IndIan PerceptIon of Europe: A ContInent without StrategyThe Avrupa, kendi başına önemli bir oyuncu. Eğer ekonomik ve siyasi entegrasyon anlamında başarılı bir model olarak kalırsa, yeni bir küresel yönetişim vizyonu ortaya koyabilirse, ciddi bir nüfuz sergilemiş olacak. Şu an için Hindistan ın Avrupa yı stratejik hesaplamaları içinde ciddi bir konuma alması zor görünüyor. Avrupa nın elindeki en güçlü varlık, sunduğu örneğin gücü idi. Ancak, söz konusu örnek, halihazırda ışığını büyük ölçüde kaybetmiş durumda. Europe is an important player by its own being If it remains as a successful model of economic and political integration, and if it introduce a new vision of global governance, it will show a considerable influence. At the moment, it seems difficult for India to include Europe in its serious strategic estimations. The most powerful asset that Europe had was the power of its example. But that example has lost much of its light. Phratap Bhanu Mehta * Hindistan ın Avrupa ya dair algısı, giderek, kendi uluslararası çıkarlarını telaffuz dahi edemeyen tutarsız bir aktöre dönüşüyor. AB-Hindistan arasındaki ticari ilişkiler ciddi düzeyde olmaya devam ederken; askeri, diplomatik ve ideolojik etki noksanlığı, bu ülkeyi Güney Asya da marjinal bir oyuncu haline getiriyor. Eğer Avrupa mevcut krizden başarılı bir şekilde çıkar ve kendi siyasi ve ekonomik entegrasyonunu teyit eder ise, bölgedeki nüfuzunu yeniden tesis edebilir. Bununla birlikte, gidişata bakılırsa, Hindistan ın Avrupa yı stratejik hesaplamasının bir parçası haline ciddi biçimde getirmesi zor görünüyor. Hindistan ın perspektifinden Avrupa Hindistan ın Avrupa ya yönelik tavrında her zaman için bir çelişki olmuştur. Avrupa, olası bir ekonomik model olarak beğenilmiş; bununla birlikte stratejik bir aktör olarak büyük oranda alakasız olarak kabul edilmişti. Söz konusu çelişki, 2008 mali krizinden beri çok fazla değişmedi. Kriz, Avrupa modelinin cazibesini ve Avrupa nın dünya sahnesinde hareket etme yeteneğini azalttı. Hindistan, bölgeyi, Japonya yı algıladığı şekilde görüyor: önemli bir ekonomik aktör, ancak çok önemli olmayan bir stratejik aktör. Avrupa, birçok açıdan önem taşıyor. Dünyanın en geniş ekonomisi ve Hindistan gibi ülkeler açısından önem arz ediyor yılları arasında, Avrupa, Hindistan ın ihracatının yaklaşık %20 sini, Hindistan ın ithalatının ise %13 ünü oluşturmuştu. Euro bölgesindeki bir yavaşlamanın ise, Hindistan ın ihracatları üzerinde olumsuz bir etki yaratması bekleniyor. Çelişkili bir şekilde, söz konusu yavaşlama, aynı zamanda bir fırsat doğuruyor: ticaret ivmesinin ekonomik yavaşlama karşısında devam ettirilmesi için, Hindistan, Avrupa ile bir serbest ticaret anlaşması imzalamanın yollarını araştırıyor. Avrupa nın Hindistan daki doğrudan yabancı yatırımı, görece olarak mütevazi düzeyde; 2010 yılında yaklaşık 3 milyar Euro düzeyinde oldu. Japonya veya hatta Güney Kore ile kıyaslandığında, Hindistan ın altyapısının geliştirilmesinde Avrupa nın pek de büyük bir boyuncu olmadığı görülüyor. Avrupa nın tek Pazar olması gerçeğine karşın, Asyalı muadillerinin aksine Avrupalı şirketler, bir konsorsiyum kurulmasını ve altyapı projelerinin ihalelerine katılmayı zorlu buluyor. Büyük altyapı geliştirme projelerine katılımın, gelecekte büyük bir stratejik koz kaynağı olması muhtemel. Ancak, krizin giderek artan finansal maliyetleri, Avrupa nın bu alanda önemli bir rol üstlenmesini mümkün kılmıyor. Birkaç yıl önce, Avrupa da ve dünya çapında birçok gözlemci, Euro nun dolara alternatif bir rezerv para birimi olarak ortaya çıkabileceğini umuyorlardı. Para birimi, bir ülkenin stratejik cephaneliğinin önemli bir unsurudur. Avrupa, bunun ardından, döviz kuru yoluyla sermayeyi kendisine çekmek gibi aşırı bir imtiyaza sahip olabilirdi. Buna rağmen, Avrupa nın mali krizi, söz konusu gelişmenin önünü tıkadı. Her şey bir yana, dolara karşı olası bir rakip olarak renminbi nin yükselişini tetikledi. Hindistan ın Avrupa nın stratejik önemine dair algılarının değerlendirilmesi gerektiği ekonomik arka plan işte bu şekilde. Hindistan-AB zirvesi, bağımsız bir siyasi kimlik edindi; ancak politika veya kamuoyu açısından zirvenin, Hindistan ın Fransa veya Almanya ile ikili ilişkilerinden daha önemli olduğunu iddia etmek zordur. Avrupa nın küresel siyasette önemli bir rol üstleneceğine dair derin bir kuşku söz konusudur; ve oynadığı rol de, büyük oranda, ABD nin türevi olarak görülmektedir. Hindistan açısından, Avrupa yı herhangi bir stratejik çerçeveye yerleştirmek son derece güçtür. India s perception of Europe is increasingly turns it into an incoherent actor unable to articulate even its international interests. While EU-India trade continue at a considerable level, the lack of military, diplomatic, and ideological shortage make this country a marginal actor in South Asia. If Europe can successfully overcome the existing crisis and confirm its model of political and economic integration, it will be able to re-establish its influence in the region. However, the state of affairs shows that it is highly difficult for India to include Europe as a part of its strategic calculus. Europe from the Indian perspective There has always been a discrepancy in India s attitude toward Europe. Europe has been admired as a possible economic model, but then has been considered to be highly "irrelevant" as a strategic actor. The discrepancy has not considerably changed since the 2008 financial crisis. The crisis has reduced the attractiveness of the European model, and Europe s ability to act on the world stage. India views the region in the same way that it perceives Japan: an important economic actor, but not a much important strategic actor. Europe is important in many aspects. It is the world s largest economy and has a Avrupa nın Asya da Azalan Rolü Avrupa nın küresel rolüne dair kuşkuculuğun sebebi; güçler dengesini içeren Asya bölgesinde önemli bir oyuncu olmamasından kaynaklanmaktadır. Kıtada stratejik, askeri veya siyasi açıdan önemli bir oyuncu değildir. Örneğin, Avrupa nın Afganistan daki rolü, büyük oranda marjinal kabul edilmektedir ve mali krizin ardından, Avrupa nın Asya da sahip olabileceği tüm stratejik otorite de azalmıştır. Halihazırda Asya daki birçok ülke, Çin in yükselişine bel bağlamış durumdadır; aynı zamanda da potansiyel dengeleyici rolü oynayabilecek güçler araştırılmaktadır. Avrupa, kendisine bu hikâyede oynayacak rolü henüz bulamadı. Mali krizin ardından, Avrupa nın Asya daki prestiji daha da azaldı. Birçok açıdan, Avrupa projesi, son derece etkileyici bir başarıdır. Bir zamanlar kıtadan eksik olmayan şiddeti ortadan kaldırmayı başarmış ve Sovyet blokunun eski ülkeleriyle entegrasyonu sayesinde büyük bir demokratikleştirme gücü olmuştur. Anayasal açıdan çeşitliliği yönetmede sıradışı bir deney ortaya koymuştur. Ancak, son olaylar bir kez daha gösteriyor ki, ekonomik ve siyasi entegrasyon arasındaki bağlantısızlığın derecesi, bir kriz kaynağı olabilir. Asyalı güçler, her ne kadar bölgesel ticaret yapılagreat importance for countries like India. Between 2009 and 2010, Europe constitutes about 20% percent of India s exports, and about 135 percent of India s imports. And a slowdown in the Eurozone is expected to create an adverse effect on India s exports. At the same time, the slowdown paradoxically creates an opportunity: In order to maintain the trade momentum in the face of the slowdown, India is in search of ways to signing free trade agreement with Europe. European direct foreign investment in India is at a relatively modest level; which was about 3 billion euros in When compared to Japan or even South Korea, Europe is not a big player in the development of India s infrastructure. Despite the fact that Europe is the single market, European companies, different from their Asian counterparts, find it difficult to form a consortium and participate in tenders of infrastructure projects. Participation in big infrastructure development projects is likely to be a source of big strategic leverage in the future. However, the ever increasing financial costs of the crisis prevent Europe from being able to play an important role in this area. Several years ago, many observers in Europe and around the world had hoped that Euro would appear as a reserve currency alternative to the dollar. Currency is an important element of any country s strategic armory after that, Europe could have the excessive privilege of attracting capital by means of its exchange rate. Despite this, the European financial crisis has blocked the growth of this development. Everything aside, it has trigged the rise of the renminbi as a possible rival to the dollar. The economic background, where India s perceptions of Europe s strategic importance are required to be assessed, is like this. The India-EU summit has attained an independent political identity; however, it is hard to assert that the summit is more important than India s bilateral relationships with France or Germany, in terms of policy or public opinion. There is a deep skepticism about whether Europe will play an important role in global politics, and its role is considered to be substantially a derivative of the United States. It is very difficult for India to put Europe in any strategic frame. Europe s Decreasing Role in Asia The reason of the skepticism about Europe s global role arises from the fact that it cannot be an important player in Asia region, where there exists a balance of power. It is not an important player in the continent, from strategic, military, or political aspect. For example, Europe s role in Afghanistan is considered to be highly marginal; and after the financial crisis, all the strategic authority that Europe might have had in Asia has diminished. Currently, many countries in Asia are relying on China's rise; and at the same time, powers that could act as potential balancers are being searched for. Europe has yet to find the role that it can play in this story. After the financial crisis, Europe s prestige in Asia diminished further. From many aspects, the European project is a very impressive achievement. In the past, it has achieved the elimination of the violence that was always existent on the continent; and by means of its integration with former Soviet-bloc countries, a great democratizing force has emerged. It has put forth an extraordinary experiment in managing diversity in terms of constitution. But recent events show once again that the degree of the disjunction between economic and political integration can be a source of crisis. Although the Asian powers took impressive steps toward creating regional trade structures, they are not quite ready to

11 11 rı yaratmada etkileyici adımlar atmış olsalar da, ulus-devlet paradigmasının gereksizliğini açıklamada Avrupa nın peşinden gitmeye pek hazır değillerdir. Öte yandan, kriz sonucunda Avrupa nın Asya da bağımsız bir ses olarak konuşma yeteneğinin de azaldığı yönünde giderek büyüyen bir hissiyat söz konusudur. Her ne kadar Çinliler, Avrupa ekonomilerini kurtarmak konusunda çekimser olsalar da, bu durum son kertede Avrupa nın insan hakları gibi meselelerde güçlü bir duruş sergileme yeteneğini de azaltmıştır. Kısacası, Avrupa nın Hindistan ın başlıca stratejik rakibi olan- Çin karşısında daha itaatkar olacağı yönünde bir algı söz konusudur. Hindistan ın Avrupa yı politik ve stratejik bir haylaz olarak görmesinin ardında başka yapısal sebepler de bulunmaktadır. Modern dünya açısından önem taşıyan 3 güç kaynağıyla bağlantılı bir durumdur bu: 1) Göç: Buradaki basit gerçek şudur: diasporalar, mevcut ilişkilere ciddi bir ekonomik, siyasi ve stratejik ivme katarlar. Avrupa, 20.yüzyılda eski sömürgelerinden yaşadığı göç sonucunda çok-kültürlü olmuştur; ancak ABD nin aksine, potansiyel bir göç alanı olarak görülmemiştir. Avrupa, göçmenlerin bağlarının daha kalıcı siyasi ilişkileri beslediği ABD veya Avustralya gibi ülkelerle kıyaslandığında, Hindistan söz konusu olunca bir dezavantaj durumunda olacaktır. Avrupa nın yaşlanan nüfusu sebebiyle, göçmenlere daha açık olunacağı yönünde bir umut söz konusuydu; ancak geniş çaplı yapısal işsizliğin yakın ve orta vadede kendini göstereceğine dair olasılıklar, Avrupa nın siyasi açıdan göçmenlere pek de kucak açmayacağına işaret ediyor. Tüm bu süreç, Avrupa daki iç siyasetin gelişimine bağlı olacak. Eğer mali kriz sonucunda kıtada sağ eğilimli siyasi güçler yoğunluk kazanırsa, dar görüşlülük ve tecrit hali güçlenecektir. Eğer Avrupa kendisini yetenekli işgücünü çekmek konusunda mahir görmez ise, bunun kuşkusuz ciddi stratejik sonuçları olacaktır. 2) Yeni dünya düzeninin biçimlenmesi sürecinde ön saflarda yer alabilme yeteneği: İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel yönetişim kurumlarının Birleşmiş Milletler den Uluslararası Para Fonu IMF ye dek- küresel gücün gerçeklerini yansıtmadığı bariz bir şekilde ortaya çıktı. Avrupa nın bu değişen gerçekleri görmede yavaş davranacağına dair bir algı her zaman için mevcuttu; ki bu da söz konusu kurumların reformunun önündeki kilit engellerden biri olarak görüldü. Elbette, bu sorunun bir kısmı yapısaldı: Fransa, Britanya gibi geçmişin büyük güçleri, Avrupa nın önünü açacak bazı yapısal ayrıcalıklardan feragat etmeyi istemiyor. Bu, bir şekilde, BM reformunu daha da karmaşık hale getirdi. Bu tür bir duruş, Avrupa çapında yeknesak bir siyasi ses olmadığı yönündeki iddiaları da güçlendiriyor. Ancak, günün sonunda, Fransa ve Britanya, faydalarını sürdürmelerini sağlayan ayrıcalıklara tüm inatlarıyla yapışıyorlar. Avrupa eğer küresel yönetişim reformunda öncü rol üstlenmeyecekse, siyasi nüfuz elde etmesi de zor görünüyor. 3) Avrupa nın ideolojik olarak nasıl bir duruş sergilediği sorunsalı: Avrupa nın kendine dair algısı ile ve belki de Amerikalıların Avrupa algısı iledünyanın Avrupa algısı arasında bir uyuşmazlık söz konusu. Avrupa, kendisini, ABD olmayan olarak lanse etmeye çalıştı. Bu bağlamda, ABD ile kıyaslandığında çok daha az atılgan ve belki de daha eşitlikçi bir kapitalizm biçimi kullandı. Aynı zamanda, hegemonya hedefleri de yoktu; dolayısıyla ABD nin Orta Doğu ve Güneybatı Asya daki yüklerini üstlenmesine gerek yoktu. Dahası, Avrupa, çok daha ilerlemeci bir siyasi iklimden yararlandı; böylelikle iklim değişikliği gibi meselelerde yeryüzünde potansiyel olarak çok daha güçlü bir önderlik rolü üstlenebilirdi. Avrupa çapında bir dış politika mı? Her zaman için ABD ve Avrupa arasında söz konusu çelişki konusunda büyük bir mübalağa olagelfollow Europe in explaining the needlessness of the nation-state paradigm. On the other hand, there is also a growing sense that Europe s ability to speak with an independent voice in Asia has diminished in consequence of the crisis. Although the Chinese have been reluctant to save the European economies, at the last stage the situation has diminished Europe s ability to take a strong stand for issues like human rights. In short, there is a perception that as the primary strategic competitor of India, Europe will become more obedient to China. There are also some other structural reasons for why India considers Europe to be a political and strategic lazy. This is a situation in relation with 3 sources of power, which are important for the modern world. 1) Immigration: The simple truth here is that; diasporas add a considerable economic, political, and strategic momentum to existing relationships. Europe became multicultural as a result of the immigration caused by its former colonies during the 20th century but, in contrast with the United States, it was not seen as an area of potential immigration. When compared to some countries like the United States or Australia, where ties of immigrants are strengthening more lasting political relationships, Europe will be at a disadvantage if the country in question is India. There was a hope that due to Europe s aging population, it would be more open to immigrants; however, the possibility that a large- scale structural unemployment would appear in a near- to medium-term is the indication of that Europe is unlikely to embrace immigrants warmly in political terms. This process will totally be depending on the development of domestic politics in Europe. If right-leaning political forces become intense on the continent as a result of the financial crisis, its insularity and isolation will be strengthened. If Europe does not consider itself to be able to attract talented labor, its significant strategic consequences will be inevitable. 2) The ability to be in the front line during the formation process of the new world order. It has been clearly ascertained that the global governance institutions (from the United Nations to the International Monetary Fund -IMF) founded after World War II do not reflect the realities of global power. There has always been a perception that Europe would act slowly to acknowledge such changed realities, and this is considered to be one of the key obstacles to the reform of these institutions. Of course, some part of the problem was structural: Major powers of the past, like France and Britain do not want to forgo certain structural privileges to pave the way for Europe. In some way, this has made the reform of the UN more complicated. Such a posture also strengthens the assertions that there is no unified European political voice. But at the end of the day, France and Britain obstinately cling to the privileges that enable them to maintain their interests. If Europe will not take the lead on global governance reform, it is seems difficult for it to gain political influence. A Europe-Wide Foreign Policy? 3) The question of what a stand is being taken by Europe ideologically: There is a discrepancy between Europe s self-perception (and perhaps American perceptions of Europe) and the world s perception of Europe. Europe had tried to show itself as something that is "not the United States". In this respect, Europe used a less venturesome and perhaps more egalitarian model of capitalism, in comparison with that of the United States. On the other hand, it had not hegemonic targets; and thus it did not have to bear the burdens that the United States has borne in the Middle East and southwest Asia. Moreover, Europe utilized a more progressive political climate; and in this way, it could play a potentially greater role of leadership in the world, regarding issues like climate change. miştir. Ancak, Avrupa daki kriz, Avrupa nın ABD olmadığı fikrine bir darbe indirdi. Avrupa daki refah devletlerinin yapısının ABD dekinden farklı olduğu ve en azından yüzeyden bakıldığında Avrupa bankalarının ABD bankalarıyla kıyaslandığında farklı içsel teşviklere sahip olduğunu söylemek doğru olacaktır. Ancak, Avrupa, ciddi bir bankacılık krizi yaşadı ve Avrupa nın güneyinde bir devlet borcu krizi söz konusu. Düzenleyici sistemleri de, krizi önlemek için zamanında hareket edemedi. Bunun sonuçlarından birisi ise, Avrupa nın ABD ile kıyaslandığında muhtemelen daha büyük bir entelektüel inandırıcılığını yitirmesi oldu. Denizaşırı bölgelere askeri güç projeksiyonunda bulunma yeteneği olmaksızın, bir birliğin sahip olduğu tek güç, ortaya koyduğu örneğin gücü ve fikirlerinin ikna ediciliği idi. Avrupa nın bu iki noktada da güçlü olmadığı görülüyor. Dahası, düzenleme ve kural belirleme konusundaki küresel tartışmalarda da özel bir otoriteye sahip değil. Avrupa çapında bir dış politika, dışarıdan bakan birçok gözlemci açısından, bir sır olmaya devam ediyor. Avrupa, ABD ninkinden tamamen farklı pozisyonlara sahip olduğu görüldüğünde, bağımsız bir tavır sergilemiş olacak. Rusya konusunda, söz konusu farklılıklar en belirgin halde. Ancak, karşılıklı sunumlarına rağmen, dünyanın geri kalanı, Avrupa nın dış politikasını bağımsız olarak görmüyor. Avrupa nın, dünyanın herhangi bir noktasındaki sonuçları şekillendirme yeteneği özellikle de Batı Asya ve Afganistan/Pakistan gibi çatışma alanlarında- sınırlı düzeyde bulunuyor. ABD nin güvenlik şemsiyesi, Avrupa nın da işine yaradı; ancak Avrupa nın ABD den farklı siyasi tavırlar benimseme yeteneğine dair çok fazla kanıt bulunmuyor. İran ve dünyanın farklı noktalarında koruma sorumluluğunun uygulanabilirliği gibi meselelerde, Hindistan ın tavrı, ABD ninkinden oldukça farklı. Bununla birlikte, Hindistan, Avrupa yı, ABD ye bir alternatif olarak görmüyor. Hindistan ile birçok Avrupa devleti arasında ciddi bir güvenlik işbirliği söz konusu özellikle de terörizmle mücadele alanında. Hindistan ın elinde ordular arası angajmanlar anlamında mütevazi örnekler var özellikle de Fransa ile. Ancak, Delhi nin tercihi; ikili anlaşmalar doğrultusunda. Avrupa nın Hindistan açısından ciddi bir öneme sahip olduğu tek sert güç alanı, savunma endüstrisi gibi görülüyor. Hindistan, geleneksel olarak, silahlandırması için çeşitlendirilmiş kaynak stratejisini benimsemiştir. Avrupa nın savunma endüstrileri, bu çeşitlendirmede kritik bir rol oynamaktadır. Geleneksel olarak, Avrupa savunma endüstrisi şirketleri, ve özellikle Fransız taşeronlar, güvenilir ortaklar olarak kabul edilmişlerdir ve bunun bir göstergesi olarak Hindistan kısa süre önce Fransız savaş uçağı Rafale yi, önümüzdeki yirmi yıl için hava gücü stratejisinin merkezi bir unsuru olarak seçmiştir. Avrupa savunma endüstrisi sadece rekabetçi değil, aynı zamanda Amerika nın teknoloji transferi gibi alanlarda çalışan benzer şirketleriyle kıyaslandığında Hindistan üzerinde daha az kısıtlama uyguluyor. Bu tür bir savunma işbirliğinin derinleşmesi, öngörülebilir bir gelecek için Hindistan açısından ciddi bir önem arz ediyor. Avrupa, kendi başına önemli bir oyuncu. Eğer ekonomik ve siyasi entegrasyon anlamında başarılı bir model olarak kalırsa, yeni bir küresel yönetişim vizyonu ortaya koyabilirse, ciddi bir nüfuz sergilemiş olacak. Şu an için Hindistan ın Avrupa yı stratejik hesaplamaları içinde ciddi bir konuma alması zor görünüyor. Ticaret önemini korusa da, daha yakın stratejik angajmanın diğer etmenleri insanların ve fikirlerin hareketliliği, itibar etkileri- Avrupa da ciddi anlamda eksik durumda. Avrupa nın elindeki en güçlü varlık, sunduğu örneğin gücü idi. Ancak, söz konusu örnek, halihazırda ışığını büyük ölçüde kaybetmiş durumda. (Atlantik Konseyi) * Pratab Bhanu Mehta, merkezi Yeni Delhi de bulunan Politika Araştırmaları Merkezi adlı düşünce kuruluşunun başkanıdır. A Europe-Wide Foreign Policy? There has always been a great exaggeration regarding this discrepancy between the United States and Europe. But the European crisis has dealt a blow to the idea of that Europe is something "not the United States". It would be true to say that the structure of welfare European states is different from that of the United States, and European banks have different internal incentives than US banks, at least when viewed superficially. However, Europe has suffered a serious banking crisis, and there exists a debt crisis in southern Europe. And their regulatory systems could not act in time to prevent the crisis. One of the consequences of this is that Europe has possibly lost more intellectual credibility in comparison with the United States. Without the ability to project military force into overseas territories, the only power a union has is the power of the example it shows and the persuasiveness of its ideas. It seems that Europe is not powerful regarding both of these points. Moreover, it has not any special authority in global debates, with respect to regulation and rule determination. A Europe-Wide Foreign Policy remains a secret to many external observers. Europe would be considered to act in an independent manner on when it is seen that Europe has positions totally different from those of the United States. Regarding Russia, such differences are the most evident. But despite their reciprocal presentations, the rest of the world does not consider European foreign policy to be independent. Europe s ability to shape consequences in any location of the world is limited, particularly in conflict zones like west Asia and Afghanistan/Pakistan. The US security umbrella has also served Europe, but there is not much evidence showing that Europe has the ability to adopt political stances different from that of the United States. India's attitude is quite different from that of the United States, on issues such as Iran and the applicability of the responsibility to protect in different locations of the world. However, India does not consider Europe to be an alternative to the United States. There is significant security cooperation between India and many European states, particularly in the field of counter-terrorism. India has modest examples of inter-military engagements, particularly with France. But Delhi prefers bilateral arrangements. Defense industry seems to be the only area of hard power, where Europe is of a significant importance for India. India has traditionally adopted a diversified sourcing strategy for its armaments. Defense industries of Europe play a critical role in this diversification. Traditionally, European defense industrial companies, and French contractors in particular, have been considered to be reliable partners, and as an indication of this, recently India selected the French war plane Rafale as the central element in its air force strategy for the next two decades. The European defense industry is competitive but also imposes fewer restrictions on India in comparison with US firms engaged in areas such as technology transfer. Deepening such defense cooperation is likely to remain considerably important to India for a foreseeable future. Europe is an important player by its own being. If it remains as a successful model of economic and political integration, and if it introduces a new vision of global governance, it will show a considerable influence. At the moment, it seems difficult for India to include Europe in its serious strategic estimations. Although trade remains important, the other factors (such as mobility and reputational effects of people and ideas) of a closer strategic engagement are significantly deficient in Europe. The most powerful asset that Europe had was the power of its example. But that example has lost much of its light. (Atlantic Council) Pratap Bhanu Mehta is the president of the New Delhi-based think tank organization 'Policy Research Center'.

12 12 AnCAK BirleşiK AVrupA VAr OlABilir TÜRKİyE AB ye DAHİL OLmALı 'only A UnItED EUroPE CAn SUrvIvE' turkey SHOULD JOIn the EU AB nin derin bir krizin içerisinde ortaklara ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Türkiye gibi en yakın müttefiklerimizden birinin bize sırt çevirmesi tehlikesi mevcut. Avrupalı çıkarımız, bölgenin uzun vadede sadece bir özgürlük bölgesi değil, aynı zamanda istikrar bölgesi haline gelmesi olmalı. NATO üyesi de olan Türkiye bölgesel güç olarak bu süreç için kilit ülke durumunda. gerhard Schröder * In a period when the EU in a deep crisis needs partners, there is a risk that one of our closest allies such as Turkey may turn its back on us. Our European interest should not be ensuring the region to be only a freedom region but also a stability region in a long term. As a regional power, Turkey that is also a NATO member has a key role in this process. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan birkaç hafta önce -tehditkâr değil ama göz kırparak- Türkiye nin Şangay Beşlisine katılabileceğini açıkladı. örgüt Rusya, Çin, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan ve özbekistan dan oluşuyor. Erdoğan açıklamasını, O zaman da AB ye hoşçakal deriz. şeklinde bitirdi. Bu tarz tepkilerle, İstanbul ve Ankara ya gerçekleştirdiğim ziyaretlerimde siyasi, iş adamları ve sanatçılarla yaptığım görüşmelerimde çok sık karşılaşıyorum. Onlar sadece yeni bir özgüveni gözler önüne sermiyor, aynı zamanda Türkiye de AB ile ilgili var olan derin bir hayal kırıklığını da dile getiriyorlar. AB nin derin bir krizin içerisinde ortaklara ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Türkiye gibi en yakın müttefiklerimizden birinin bize sırt çevirmesi tehlikesi mevcut. Ekonomik olarak ilk belirtileri görmeye başladık bile; canlanan Türk ticaretindeki Avrupa payı geçtiğimiz on yıl içerisinde yaklaşık yüzde 60 tan yüzde 40 a geriledi. Ancak AB nin Türkiye ye ihtiyacı var, tıpkı Türkiye nin de -Erdoğan ın başlattığı modernleşme ve demokratikleşme sürecini sürdürebilmek için- Avrupalı bir perspektife ihtiyacı olduğu gibi. Ülkenin AB üyeliğinin her iki tarafa siyasi, ekonomik ve kültürel bir ek kazanç sağlayacağından eminim. Türkiye siyasi açıdan, Orta ve yakın Doğu nun kesiştiği bir noktada bulunduğundan biz Avrupalılar için önemli. Arap baharı, diktatörlüklerin nihayetinde sarsılmasına neden oldu ama aynı zamanda bu bölgedeki istikrar da sarsıldı. Suriye de korkunç bir iç savaş var. Dünya toplumu ama özellikle de biz Avrupalılar Türkiye ye, aralarında çok sayıda Hristiyan ın da bulunduğu yaklaşık 200 bin mülteciye örnek bir şekilde kucak açtığı için minnettar olmalıyız. Gerçi federal Almanya mültecilere insani yardımda bulunuyor. Ancak bu yeterli değil ve bunun maddi olarak da genişletilmesi gerekir. Avrupalı çıkarımız, bölgenin uzun vadede sadece bir özgürlük bölgesi değil, aynı zamanda istikrar bölgesi haline gelmesi olmalı. nato üyesi de olan Türkiye bölgesel güç olarak bu süreç için kilit rol durumunda. Kısa bir süre önce yapılan bir kamuoyu yoklaması, Arap baharı ülkelerindeki insanların büyük çoğunluğunun, ülkeyi özgürlük, refah ve güveni İslami eğilimli bir ülkede garanti altına aldığı için örnek olarak kabul ettiklerinden, Türkiye nin daha güçlü bir rol oynamasını arzu ettiğini gözler önüne serdi. Avrupa nın güvenliği komşu çevresinin istikrarına bağlı. Burada Kafkasya nın güneyi ve Karadeniz Bölgesi de söz konusu. Avrupalılar olarak bu bölgelere, AB üyesi olan ve söz konusu bu bölgelere de etkisi olan bir Türkiye ile ulaşmak daha kolay. Türkiye, İsrail ve filistin arasındaki çatışmanın hafifletilmesine de katkı sağlayabilir. Bu nedenle de Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkinin iyileşmesi arzulanan noktalar arasında yer alıyor. Benim için ülkenin AB üyeliğinden yana olan başka bir siyasi nokta daha var. Global rekabette sadece birleşik bir Avrupa nın var olma şansı vardır, bir ulusal devlet tek başına zayıf kalır. Büyük Britanya, fransa ve Almanya gibi büyük Avrupa ülkeleri global bakıldığında birer cücedir. Avrupa globalleşen ekonomide ve çok kutuplu dünyada ABD ve Çin ile aynı düzeyde olmak istiyor- Afew weeks ago turkey's Prime Minister Recep tayyip Erdogan, - by not threatening but winking - announced that turkey may join the Shanghai Five. The organization consists of Russia, China, Kazakhstan, tajikistan, Kyrgyzstan and Uzbekistan. Erdogan completed his words by saying, "Then we say goodbye to the EU". I frequently encounter such reactions in my negotiations with politicians, businessmen and artists during my visits in Istanbul and Ankara. They do not only reveal a new self-confidence, but also express turkey's deep disappointment about the EU. In a period when the EU in a deep crisis needs partners, there is a risk that one of our closest allies such as turkey may turn its back on us. We already began to see the first economic signs that the European share in turkish trade decreased from about 60 Kıbrıs ın, en az 3 milyon euro yatırım yapan her Rus işadamına AB vatandaşlığı vereceğini duyurması, tartışmaları da beraberinde getirdi. Parayla saadet mümkün. Özellikle de AB üyesi bir ülkenin vatandaşlığı para ile satın alınabiliyorsa. Birçok yabancı işadamı, AB pasaportu ile çok daha rahat seyahat edebilmek istiyor. Bu sayede vize çilesi ortadan kalkmış oluyor. AB pasaportu ile Avrupa da ticaret yapmak da kolaylaşıyor. Bir süredir darboğazda olan AB üyesi Kıbrıs ın pasaportuna sahip olabilmek için bu ülkeye en az üç milyon euro yatırım yapmak yeterli. Bunu açıklayan, bizzat Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis. Cumhurbaşkanı, geçen günlerde limasol da yapılan yıllık ekonomi buluşma toplantısında Rus işadamlarını yatıştırmaya çalıştı ve AB nin kurtarma paketi nedeniyle oluşacak zararın farkında olduğunu söyledi. Aslında daha önce de zenginlerin Kıbrıs vatandaşı olması mümkündü. Ancak bunun için ülkeye beş yıl boyunca en az 15 milyon euro yatırım yapmak gerekiyordu. Krizle birlikte kaynağa ihtiyaç duyan Rum yönetimi, bu miktarı 3 milyon euroya düşürdü. Yeşiller Partisi üyesi Avrupa Parlamentosu milletvekili jan Philipp Albrecht uygulamayı eleştiriyor: Esas itibariyle, AB ülkelerinin vatandaşlıklarını, böylesine keyfi bir şekilde vermesini düşündürücü buluyorum. Bir AB ülkesinde yıllardır yaşayan ve çalışan ve buna karşın yıllardır vatandaşlık alabilmek için bekleyen çok sayıda insan var. Kıbrıs ta kontroller gerektiğince yapılmadığı için kara para aklama yoluyla çok para kazanabilen insanlara vatandaşlığın sunulmasını, yakışıksız buluyorum. AB üyesi ülkelerin göç politikaları birbirinden percent to 40 percent in the past decades. However, the EU needs turkey, just as turkey needs a European perspective in order to be able to maintain the modernization and democratization process that Erdogan initiated. I am sure; the country's EU membership would provide the both sides with additional political, economic and cultural acquisition. Since turkey is located at the crossroad of the Middle and near East, it is important to the Europeans. The Arab Spring eventually caused dictatorships to be shaken, but also ensured the stability in the region. There is a terrible civil war in Syria. The world community, but especially we, the Europeans should appreciate turkey because of the fact that it welcomed approximately 200 thousand refugees including many Christians, in such a way as to become a model country. In fact, the Federal Republic of germany provides humanitarsa eğer bugün doğru kararlar almalıyız. Avrupa nın siyasi birliğini hızlandırmalıyız ve bizim, tıpkı yükselen Türkiye nin olacağı gibi güçlü üye ülkelere ihtiyacımız var. Avrupa nın siyasi birliğini hızlandırmalıyız ve bizim, tıpkı yükselen Türkiye nin olacağı gibi güçlü üye ülkelere ihtiyacımız var. Ülke global açıdan her geçen gün biraz daha büyük bir rol oynuyor. Türkiye daha şimdiden dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer alıyor ve gelecek yirmi yıl içerisinde de Avrupa daki dördüncü büyük ekonomi hâline gelecektir. Böyle parlayan bir ekonomiyi tam entegre olmuş şekilde AB ye dâhil etme fırsatını değerlendirmeliyiz. özellikle de Almanya bundan kazanç sağlayabilir ve sağlayacaktır. Çünkü biz Türkiye nin en önemli Avrupalı ticaret ortağıyız, aynı zamanda da en büyük yatırımcısı. Diğer taraftan ise Türk kökenli Almanlar yaklaşık 400 C yprus's announcement that it would provide EU citizenship to any Russian businessman who invests 3 million caused discussion. Money can buy love; especially if citizenship of an EU member country can be bought by money. Many foreign businessmen want to be able to travel much more easily with an EU passport. In this way, visa ordeal can be eliminated. Doing business in Europe with an EU passport will be easier as well. In order to be able to get a passport from Cyprus that has been at a bottleneck for a certain period of time, it would be adequate to invest in this coun- SATIlIK AvRUPA BİRlİĞİ vatandaşliği EU CITIZENSHIP FOR SAlE Kıbrıs Cumhurbaşkanı nikos Anastasiadis. julia mahncke Cypriot President nikos Anastasiadis. çok farklı. Kıbrıs gibi İrlanda da da 2001 yılına kadar yatırım aracılığıyla ülkenin vatandaşlığını alabilmek mümkündü. Günümüzde ise eğitim, sağlık, sanat ya da spor alanlarındaki kamu projelerine en az 500 bin euro yatırım yapmakla, oturma izni alınabiliyor. Bir başka AB üyesi ülke, Portekiz gayrimenkul satın alınmasıyla göçe olanak tanıyor. Komşu İspanya da gelecekte bu uygulamayı hayata geçirmeyi istiyor. En az 160 bin euro değerinde ev satın alanlara oturma izni verilmesi planlanıyor. Macaristan da ise devlet tahvili satın almak oturma izinin kapısını aralıyor. Buna en çok ilgi gösterenler ise Ruslar, Çinliler ve Hindistanlılar. Avusturya ise yasal düzenlemelerle vatandaşlığın alınmasını mümkün kılan ülkelerden biri. Avusturya Cumhuriyeti nin yüksek çıkarlarını ilgilendiren durumlarda ya da olağanüstü başarı sahibi yabancılar söz konusu olduğunda, vatandaşlık kolayca kazanılabiliyor. Örneğin geçen yıllarda Suudi bir otel yatırımcısı ve Rus opera sanatçısı Anna Netrebko Avusturya vatandaşlığını aldı. Münster üniversitesi nin eski öğretim üyelerinden, göç politikaları uzmanı Dietrich Thränhardt, vatandaşlık uygulamalarını eleştiriyor ama diğer yandan bunun Avrupa Birliği ni tehlikeye atmadığı görüşünü dile getiriyor: vatandaşlığın giderek ticari olarak görülmesi, dünya genelinde bir gelişme gibi gözüküyor. Bunu estetik açıdan sorunlu olarak görüyorum ama Avrupa Birliği ni tehlikeye atan bir gelişme değil. Çünkü bu sayede vatandaşlık almak için başvuran insanların sayısı çok az. Avusturya İstatistik Dairesi nin verilerine göre 2012 yılında yatırım alanında verdiği hizmetler nedeniyle vatandaşlık elde eden hiç kimse olmadı.

13 13 bin iş imkânı sunan 75 binden fazla işletme yarattı. Bu rakamlar başarılı bir ekonomik iş birliğine sahip olduğumuzu gösteriyor. Ancak bu aynı zamanda Türk kökenli Almanların resmini gerçek veya sözde uyum eksiklikleriyle değil, başarılarla da şekillendirmemiz gerektiğini gözler önüne seriyor. Kültür savaşı uyarısında bulunanlar ne yazık ki hâlen susmadı. Bu tehlikeli bir durum. Ne yazık ki kamuoyunda var olan, medyanın da etkisi altında olan İslamiyet e bakış açısı hâlen olumsuz genellemelerin etkisinde. Bunlardan biri ise İslami toplum ve demokrasilerin bir çelişki olduğu yönündeki iddiadır. Türkiye bu iddiayı çürütüyor. Türkiye daha şimdiden dünyaya açık olması sebebiyle başka İslami devlet ve toplumlar için bir örnek teşkil ediyor. Bu AB üyelik süreciyle de bağlantılı çünkü kriterlerin yerine getirilmesi değer yargıları ve yasal düzenlemelerin devralınması anlamına geliyor. Geçen yıllar içerisinde özgürlük ve azınlık hakları güçlendirildi, özellikle de sivil ve askerî birimler arasındaki ilişki yeniden şekillendirildi, hem de demokrasinin yararına. Hâlen eksiklikler mevcut, ülke henüz bitiş çizgisine ulaşmadı ve önünde bir gelişme süreci var. Bu özellikle de, özgürlükleri Türkiye de ilerleme ve hoşgörü konusunda bir kıstas olan Hristiyanlık dinine mensup kişilerin haklarını kapsıyor. Ama şimdiye kadar yaşanan gelişmelerden olumlu bir ara bilanço çıkarmak mümkün. Aynı şekilde AB nin de yerine getirmesi gereken ödevler var. Bu özellikle de, sadece Türkiye nin girişimde bulunması gereken bir konu olmayan, Kıbrıs sorunuyla ilgili. Ada nın bölünmesinin noktalanması Türkiye ve Kıbrıslı Türklerden dolayı değil, Kıbrıslı Rumlar nedeniyle hüsrana uğradı. AB sürekli bunu dikkate alacağının sözünü verdi ama buna her zaman uymadı. Bizim ihtiyacımız olan Brüksel ve diğer AB ülkelerinden, başka müzakere başlıklarının açılacağına dair net bir sinyalin gelmesi. Fransa dan gelen sinyaller oldukça umut verici. Üyelik müzakerelerinin daha yıllar süreceği ve Türkiye nin ancak kriterleri tamamıyla yerine getirdiği takdirde üye olacağı gayet açık. Ancak şimdiki Federal hükûmetin bazı kesimleri tarafından teklif edilen imtiyazlı ortaklık seçeneğinin de bir seçenek olmadığı gayet açık ve net. Tam aksine, bu Türkiye de bir seçenek değil bir ayrımcılık olarak algılanıyor. Bunun sonucunda da Türkiye deki birçok kişi doğuya yönelmeye başlıyor. Bu nedenle de Federal hükûmet yanıltıcı bu ifadeden uzaklaşmalı.şansölye nin Türkiye ye gerçekleştirdiği son ziyaretinde, üyelik müzakerelerinde yeni bir başlığın açılması gerektiğini ifade edip diğer taraftan da üyeliğe karşı olduğunu vurgulaması çok ikna edici değil. Bu oldukça çelişkili. Türkiye nin AB üyeliğinin her iki taraf adına bir kazanç olacağına eminim. Bu durum, Avrupa nın global etkisini ve refahını garanti altına alacağı gibi ekonomik güce giden cesur reform yoluyla Türkiye daha fazla demokrasi ve istikrar ile ödüllendirilecektir. Bu nedenle de şu an Türkiye nin Hoşça kal demesinin zamanı değil, şimdi daha ziyade Avrupalıların Hoş geldiniz demesinin zamanıdır. (Berlin merkezli aylık siyasal kültür dergisi Cicero nun internet sayfası - 7 Mayıs 2013) *Gerhard Schröder, Almanya Eski Başbakanı try, at least three million euros. This has been announced personally by the President of Cyprus Nikos Anastasiadis. At the recent annual business meeting in Limassol, the president tried to calm the Russian businessmen and stated that he was aware of the losses that would be incurred by the EU's bailout package. In fact, it has been possible for rich people to become a Cypriot citizen in the past, as well. However, they had to invest at least 15 million euros over five years. The Greek government needing a fund due to the crisis reduced that amount to 3 million euros. The Green Party member and European parliamentarian Jan Philipp Albrecht criticizes this regulation: "Basically, I think the fact that the EU countries award their citizenship in such an arbitrarily manner is questionable. There are many people who have been living in an EU country for years, but are still waiting for being rewarded a citizenship. I find unbecoming the provision of citizenship to people who can earn a lot of money in Cyprus by way of money laundering, due to lack of proper controls". Immigration policy of each EU member state is very different. Similar to Cyprus, it was possible to obtain citizenship through investment in Ireland as well, till Today, an investment of 500,000 euros for a public project in the areas of education, health, arts or sports may enable the investors to obtain a residence permit. As another EU member state, Portugal allows for immigration through purchase of real estate Neighboring Spain is another country that wants to put this into practice in the future. It is being planned to grant residence permit to those who purchase a real estate in the amount of minimum 160 thousand euros. And in Hungary, the purchase of government bonds paves the way for residence permit. Russians, Chinese and Indians are those who are the most interested in this. Austria is one of the countries making it possible to get citizenship by means of legal arrangement. In the 2011 de ise 23 kişiye bu sayede vatandaşlık verilmişti. Göç politikaları uzmanı Dietrich Thränhardt Avusturya da vatandaş olmanın koşullarının AB üyesi diğer ülkelere oranla çok daha zor olduğunu söylüyor. Thränhardt ancak genel olarak AB üyesi bütün ülkelerin, zenginlerin vatandaş olmalarını kolaylaştırdığı görüşünde. Thränhardt Almanya daki durumu ise Almanya da vatandaşlığın açık açık para karşılığı satılmasından çekiniliyor ama aslında uygulamada biz de benzer bir gelişme içindeyiz, çünkü çok açık bir biçimde iyi eğitim almış insanları arıyoruz. Aynı zamanda ekonomik açıdan işe yaramaz görülen, üçüncü dünya ülkelerinden Almanya ya yoksul insanların gelmesini engelliyoruz. Bu durum Kıbrıs taki ile benzer nitelikte. Sadece vatandaşlığın doğrudan veriliyor olması, Almanya ya da dünyanın başka yerlerindeki uygulamalar ile kıyaslandığında çok marjinal bir durum. sözleriyle açıklıyor. (dw) cases related to higher interests of the Republic of Austria or when it comes to extraordinarily successful foreigners, citizenship can easily be obtained. For example, in recent years a Saud hotel investor and the Russian opera singer Anna Netrebko got the citizenship of Austria. Dietrich Thränhardt, former academicians of the University of Münster and a specialist on migration policy criticizes the citizenship practices but on the other hand, states that they do not endanger the European Union: "Considering citizenship as something commercial seems to be a development across the globe. I think it's aesthetically problematic but it is not a development endangering the European Union. Because there is only a small number of people who applied for acquiring citizenship in this way". According to the data from the Statistics Office of Austria, no one got citizenship in 2012 because of the services provided in the field of investment. And in 2011, 23 people were granted citizenship in this way. Dietrich Thränhardt, a specialist on migration policy, says that the conditions of being a citizen in Austria are considerably harder than the conditions in other EU member states. Thränhardt is of the opinion that generally all EU member states facilitate the way of getting citizenship for wealthy people. In order to specify the situation in Germany, Thränhardt said "people beware of selling German citizenship for money openly, but in practice, we adopt a similar development because we clearly search for well-educated people. At the same time, we prevent immigration of poor people considered to be economically useless from the third world countries to Germany. This situation has a character similar to that in Cyprus. Only the fact that citizenship is granted directly is a very marginal situation, when compared to the practices in Germany or any other locations of the word". (dw) ian aid to refugees. However, it is not adequate and should be extended also materially. EOur European interest should not be ensuring the region to be only a freedom region but also a stability region in a long term. As a regional power, Turkey that is also a NATO member has a key role in this process. A recent public opinion poll revealed that most of the people in the Arab Spring countries want Turkey to play a stronger role because of that Turkey took freedom, prosperity and security under guarantee in an Islamic-oriented country. Europe's security depends on the stability of its neighboring countries. In this regard, the Caucasus and the Black Sea Region are in question, as well. As Europeans, it is easier for us to reach these regions by the agency of a Turkey that has an influence in these areas. Turkey, can also contribute to alleviation of the conflict between Israel and Palestine. Therefore, recovery of the relationship between Turkey and Israel is one of the desired things. For me, there is another political point regarding the country's EU membership. Only a united Europe has a chance to survive in global competition, and any national government remains weak if it is alone. Any of the major European countries such as Great Britain, France and Germany is a dwarf, when looked at from global perspective. If Europe want to be at the same level with that of the U.S. and China in the globalized economy, today we should make the right decisions. We should accelerate the political union of Europe, and we need powerful member states like the rising country Turkey will be. We should accelerate the political union of Europe, and we need powerful member states like the rising country Turkey will be. When looked from global perspective, the country plays a bigger role with each passing day. Turkey is already among the 20 largest economies in the world, and will become the fourth largest economy in Europe, in the next two years. We should utilize the opportunity of fully integrating such a shining economy to the EU. Especially Germany may -and will- be enable to reap a profit from that. Because we are the most important European trade partner and also the biggest investor of Turkey. On the other hand, the Turkish origin Germans created more than 75 thousand enterprises offering approximately 400 job opportunities. These figures show that we have a successful economic cooperation. However, this also reveals the fact that we should not shape the picture of the Turkish origin Germans by real or so-called lack of adaptation, but by successes. Unfortunately, those who warn about "Cultural war" have yet to stop speaking. This is a dangerous situation. Unluckily, the perspective on Islam that exists in the public opinion and is being affected by the media is still under the effects of negative generalizations. One of them is the assertion that the Islamic communities and democracies constitute a discrepancy. Turkey refutes this assertion. Since it is open to the word, Turkey already constitutes a model for other İslamic states and communities. This is also linked to the EU accession process because the fulfillment of the criteria means taking over the value judgments and legal regulations. Freedom and minority rights were strengthened in the past few years, especially the relationship between civil and military units were reshaped, and all these were for the benefit of democracy. Still there are some deficiencies, and the country has yet to reach the finish line; moreover, there is development process waiting for it in the future. This particularly covers the rights of Christians people' whose freedom is a criterion in terms of the progress and tolerance in Turkey. But it is possible to form a positive interim balance from the developments experienced up to now. Similarly, there are some tasks that the EU has to fulfill. This is about the Cyprus issue in particular, which is not an issue that requires Turkey to make an attempt. Putting an end to the division of the island created a frustration not because of Turkey and Turkish Cypriots but Greek Cypriots. The EU has repeatedly promised that it would take it into account all the time, but has not kept its promise. What we need is a net signal from Brussels and other EU countries, indicating that some other negotiation titles will be created. The signals from France are very promising. It is clear that the membership negotiations will continue for more years, and that Turkey will be a member only if it completely meets all the criteria. However, also it is clear that the "privileged partnership" option offered by some sections of the federal government is not an acceptable option. On the contrary, it is perceived in Turkey as discrimination, not an option. As a result, many people in Turkey are beginning to turn their face to the east. Therefore, the federal government should become distant from this misleading statement. Is not very persuasive that the chancellor, in his last visit in Turkey, stated that a new title should be determined for the accession negotiations but on the other hand, he emphasized that he was against the membership. This is quite contradictory. For sure, Turkey's EU membership will be a gain for the both sides. This will guarantee Europe's global effect and welfare; and on the other hand, Turkey will be rewarded with more democracy and stability as a return for its bold reform going towards an economic power. Therefore, it is not the time for Turkey to say "good-bye"; but it is the time for Europeans to say "welcome". (web page of Berlin-based monthly Political Culture magazine Cicero - May 7, 2013 ) * Gerhard Schröder, former Prime Minister of Germany

14 14 AlmAnlArın Bölge merkezi Türkiye, Alman şirketleri için ciddi bir potansiyel sunan Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgesi için önemli bir konumda. Türkiye de bulunan Alman şirketleri Türkiye üzerinden bölge ülkelerine açılıyor. Türkiye; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve yakın Asya bölgelerinin merkezinde yer alan konumuyla bu bölgelerdeki tüketicilere ulaşmak için önemli noktalardan birisi olarak değerlendiriliyor. Bu kapsamda birçok uluslararası şirket gibi Alman şirketleri de Türkiye yi bölgesel merkez olarak kullanıyor. Alman kimya şirketi BASf nin Türkiye deki genel merkezi, Orta Doğu ve Kuzey Afrika da bulunan BASf iştiraklerinin de genel merkezi konumunda. TÜRKİyE Alman dayanıklı tüketim ürünleri şirketi BSH nin dünya çapında satış organizasyonunda BSH Türkiye Türkiye ve Orta Asya ya ek olarak Kuzey Afrika, Ortadoğu ve yakın Doğu bölgelerinden de sorumlu. Siemens in Almanya daki merkez ofisinin yerel temsilcilere know-how aktarma politikasıyla Türkiye deki Siemens A.Ş. Enerji Üretimi Bölümü de birçok iş alanında bölgesel bir yetkinlik merkezi haline geldi. Bu bölgesel yetkinlik Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerindeki etkinliklerini de kapsıyor. Bu şirketlere benzer şekilde birçok Alman şirketi Türkiye deki ofislerinden bölgedeki satış ve yatırımlarını yönlendiriyor. turkey, the region CEntEr of t urkey is in an important position for north Africa and the Middle East regions that offer a significant potential to german companies. german companies in turkey extent towards the countries of the region, through turkey. With its location at the center of north Africa, Middle East and Asia regions, turkey is considered to be one of the important points for reaching the consumers in these regions. In this context, like many international companies, german companies utilize turkey as a regional center.german chemical company BASF's headquarters in turkey is also the headquarters of BASF's subsidiaries in the Middle East and north Africa. In germany Türkiye, hem kendi tüketim yapısı ile hem de bölgesindeki potansiyel ile Alman şirketleri için önemli bir merkez olarak öne çıkıyor. With both its own consumption structure and the potential in its region, Turkey becomes prominent as an TÜRKİYE ÜZERİNDEN SATIŞ VE YATIRIMLAR YAPILIYOR important center for German companies. german durable consumer products company BSH's worldwide sales organization, BSH turkey is also responsible for north Africa, Middle East and near East regions in addition to Central Asia. With the policies of Siemens' headquarter in germany for transferring local know-how to local agents, Siemens A.Ş. Energy generation Department became a regional center of competence in the fields of many works. This regional competence also covers the activities in turkey as well as Middle East and Central Asian countries. Similar to these companies, many other german companies manage their sales and investment activities through their offi ces in turkey. SALES AND İNVESTMENTS ARE MADE THROUGH TURKEY Avrupa daki kemer sıkma politikalarının yaygınlaşmasından sonra tüketim piyasalarının daralmasıyla başta Alman şirketleri olmak üzere Avrupalı şirketler yeni potansiyel alanlar arayışına girdiler. Türkiye, hem kendi tüketim yapısı ile hem de bölgesindeki potansiyel ile Alman şirketleri için önemli bir merkez olarak öne çıkıyor. Alman şirketleri Türkiye üzerinden bölge ülkelerine satış yapıyor. Türkiye de bulunan Alman şirketlerinin, Türkiye den yaptığı satışlar ülkede ihracat olarak hesaplanıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi nin en son açıkladığı İhracat 1000 araştırmasına göre bu listeye giren Alman şirketlerinin Türkiye nin yakın bölgesine, Türkiye üzerinden yaptığı satışların önemli bir seviyeye geldiği görülüyor. Araştırmada yer alan belli başlı 10 Alman şirketinin Türkiye nin yakın bölgesine yaptığı satışlar 2011 yılında 150 milyon dolar oldu. Alman şirketleri, Türkiye de bulunan ofisleri aracılığıyla bölge ülkelerine sadece satış yapmıyor, bu ülkelerde farklı yatırım projelerine de dahil oluyor. En son örneklerden bir tanesi Siemens Türkiye nin Irak taki enerji projesi oldu. Bu proje ile Siemens Türkiye, Irak ın enerji altyapı geliştirme projesi çerçevesinde 62,1 milyon Euro değerinde, 24 adet dağıtım merkezi inşa edecek. Siemens Türkiye Altyapı ve şehirler Sektörü bu proje için Irak Elektrik Bakanlığı ndan projenin ihalesini alan japon Toyota Tsusho şirketi ile çalışacak. Türkiye Siemens ten yönetilecek olan projede kullanılacak olan ürünler hem Avrupa hem de Türkiye de üretilecek. Ekonomi Bakanlığı nın verilerine göre Türkiye de 5 bini aşkın Alman sermayeli firma bulunuyor. Böylelikle AB ülkeleri içinde Türkiye de en çok şirketi bulunan ülke olarak Almanya öne çıkıyor. Bakanlığın uluslararası yatırım rakamlarına göre Alman merkezli şirketler 2012 yılında Türkiye ye 532 milyon dolar yatırım yaptı. Aynı dönemde Almanya dan Türkiye ye yatırım yapan şirketlerin sayısı 401 oldu ün ilk 2 ayı itibariyle de Almanların Türkiye yatırımları devam etti. İlk 2 ayda Almanya dan Türkiye de yatırım yapan şirketlerin sayısı 34 olurken, bu ülkeden Türkiye ye gelen doğrudan yatırım tutarı da 505 milyon dolar oldu. (Almanyanın Sesi Rady.) After belt-tightening policies in Europe became widespread, European companies, German companies in particular, became in search of new potential areas upon the shrinkage of consumer markets. With both its own consumption structure and the potential in its region, Turkey becomes prominent as an important center for German companies. German companies make sales to the countries in the region through Turkey. The sales that German companies made from Turkey are calculated as export sales in the country. According to the last Exports 1000 (list of the top 1000 Exporters) research announced by Turkish Exporters Assembly, the sales made by the German companies included in that list to the neighboring region of Turkey, which were carried out through Turkey, reached an important level. The amount of the sales made by 10 major German companies to the neighboring region of Turkey was $ 150 million in German companies do not only make sales to the countries in the region, through their offices in Turkey, but also participate in different investment projects in those countries. Siemens Turkey's energy project in Iraq was one of the most recent examples. With that project, Siemens Turkey will build 24 distribution centers with a cost of 62.1 million euros, within the scope of Iraq's energy infrastructure development project. Siemens Turkey Infrastructure & Cities Sector will cooperate with japan's Company Toyota Tsusho that is the winner of the tender organized for the project by the Iraqi Ministry of Electricity. Products, which will be used in the project to be managed through Siemens Turkey, will be produced both in Turkey and Europe. According to the data from the Ministry of Economy, there are more than five thousand German -owned company in Turkey. Thus, having the highest number of companies in Turkey, Germany becomes prominent. According to the international investment figures from the Ministry, German -based companies invested $ 532 million in Turkey in In the same period, the number of the companies from Germany that invested in Turkey was 401. As of the first two months of 2013, the Germans continued to invest in Turkey. The number of the companies that invested in Turkey in the first 2 months was 34, and the amount of the direct investment made in Turkey by companies from Germany was $ 505 million. ( voice of Germany, Rady )

15 15 Bulgarlar Yoksulluktan Kendini Yakıyor BulgarIans Burn Themselves Due to Poverty Bulgaristan da kargaşa hüküm sürüyor. Vatandaşların birçoğu açlık sınırının altında yaşıyor. İnsanların umudu tükenmiş durumda. Kendini yakarak ölümü tercih edenlerin sayısı ise her geçen gün artıyor. Yolsuzluğu ve maaşların düşük olmasını protesto eden halk, hükûmetin istifasını talep ediyor. Bulgaristan Avrupa Birliği nin en fakir ülkesi. Aylık ortalama gelir miktarı 400 Euro. Chaos dominates over Bulgaria. Many of the citizens live under the hunger threshold. The people gave up their hopes. The number of those who preferred burning themselves to death is increasing with each passing day. The people protesting against corruption and low salaries want the government's resignation. Bulgaria is the poorest country in the European Union. The amount of the average monthly income is 400 euros. Tom Esslemont - BBC Bulgaristan da halkın canına tak eden yoksulluğu protesto için yılın başından bu yana 6 kişi kendini diri diri yaktı. Dmitar Dimitrov sadece ölmek istemiyordu. Amacı, canını ülkesine feda etmekti. 53 yaşındaki işsiz Bulgar, 13 Mart ta Sofya daki evinden çıkarak şehir merkezindeki cumhurbaşkanlığı binasına gitti. Orada üzerine benzin dökerek kendini yaktı. Cumhurbaşkanlığı muhafızları, ateşi söndürmek için koştular. İyileşmesi için hastanede üç hafta kalması ve birçok ameliyat geçirmesi gerekti. Dayanılmaz bir acıydı. Yanık yarası geçirenler, bu acının ne kadar büyük olduğunu bilir, ama tüm vücudun, etinizin yanmasının nasıl olduğunu tahmin bile edemezler diyor, Şimdi anlıyorum zamanında kilisenin niye insanları yakarak cezalandırdığını... Dimitrov un her tarafı hâlâ yara izi dolu. Yanıklar su toplamış, yüzünü onarmak için kollarından deri alınan yerler daha iyileşmemiş. Dimitrov un kendini yakmasından haftalar önce, binlerce Bulgar ücretlerin azalmasını ve enerji faturalarının yükselmesini protesto için sokaklara dökülmüştü. Gösteriler, merkez sağdaki Bulgaristan başbakanı Boyko Borisov un istifasına yol açmıştı. Dimitrov dünyanın dikkatini, AB nin en yoksul ülkesi olan Bulgaristan a çekmek istemiş. Amacıma ulaştım. diyor. Böyle bir eylem yapan tek kişi de değil. Sofya nın doğusundaki Radnevo ya gitmek arabayla iki buçuk saat sürüyor. Burada sizi komünizm döneminden kalma beton apartman binaları karşılıyor. Bağımsızlıktan sonra geçen 25 yıl içinde kentin görüntüsü pek değişmemiş. Kömür madenleri ve imalat sektöründe çok az iş var. İşsizlik ise had safhada. Resmî rakamlara göre, işsizlik oranı yüzde 12 ye yakın. Bazı gözlemciler bu oranın aslında çok daha fazla olduğunu söylüyor. Burada, merkezi ve yerel yönetime güven kalmamış. Radnevo lu Vechislav Arsenov, işsiz kalınca kendini yakmış. Ölmeden önce beş yetişkin çocuğunu telefonla arayarak, yapacağı işten dolayı üzgün olduğunu söylemiş. Sonra para istemek için belediyeye gitmiş. Belediye başkanı kendisi ile görüşmezse, kendini yakacağını söylemiş. Oğlu Txumir, çaresizdik diyor, babam işini kaybetmişti. faturaları ve borçlarımızı ödeyemiyor, yiyecek alamıyorduk. Txumir şimdi yoksul ailesini geçindirmeye çalışıyor. O da işsiz ve yazın mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaktan başka geliri yok. Altı çocuk ve beş yetişkinden oluşan aile Txumir in iki yatak odalı evini paylaşıyor. Eskiden babasına kızdığını, ama şimdi onu kahraman olarak gördüğünü anlatıyor. Txumir in babası ile Ocak ayından bu yana kendini yakarak ölenler için tüm ülkede yas tutuldu. Bunlardan Trayan Marechkov 26 yaşındaydı. Dağcı ve fotoğrafçı olan Plamen Goranov ise 36 sında. Peki politikacılar, vicdan sızlatan bu intihar olayları hakkında ne düşünüyor? İstifa ettikten iki ay sonra tekrar seçime katılmaya hazırlanan ve yeniden başbakan olmayı uman Boyko Borisov a bu soruyu yönelttim. İlk görev süresinde yaptıklarından gurur duyduğunu söylüyor; hükûmetinin tamamladığı inşaat projelerinden bahsediyor. Bunlar arasında Sofya daki bir metro hattı ve başkenti Karadeniz e bağlayan bir karayolu da var. Yoksulluk ve protesto konularına girmek istemiyor. Kendine zarar verenler için yas günü ilan ettik. Onlar için üzüldük, ama Bulgaristan ı birkaç hafta içinde değiştiremeyiz. diyor. İktidardayken, bazı yeni altyapı projelerini tamamladık. Bunların ekonomiye istikrar kazandıracağına inanıyorum. diye de ekliyor. Halkın sesi mi? Dmitar Dimitrov un Sofya nın dış mahallelerindeki evinde ise televizyon haberleri izleniyor. Hoş bir sunucu, seçim ve ekonomiye dair haberleri veriyor. Birkaç hafta hastanede yattığı dönemde Dmitar, birinci haber olmuştu. Medyanın bu kadar ilgi göstereceğini tahmin etmemiştim. diyor hayatta kaldığıma göre, benimle aynı durumda olanların sesi olabilir, başımdan geçenleri anlatarak, Bulgaristan daki duruma dikkat çekebilirim. Artık evinde eşinin ve kızının yanında olan Dmitar, demirci ustası olarak işe dönmeyi istiyor. AB deki en düşük ücretleri alan Bulgar halkı, bu haftasonu yapılacak seçimleri kazanan kim olursa 6 people burned themselves alive since the beginning of the year, for protesting the poverty in Bulgaria that pushed the people's patience. Dimitrov Dmitar did not just want to die. His purpose was to sacrifice himself for his country On 13 March, the unemployed 53-year-old Bulgarian set off from his house in Sofia, and headed for the presidential offices in the city center. There, he doused himself in gasoline and set himself alight. Presidential guards run to put out the flames. For the recovery, he had to stay in hospital for three weeks and undergo many operations. "It was an unbearable pain. People who have had a burn can know how bad that pain is; but you don't know what it is like when your whole body and flesh is on fire," he said, and added "Now I can know why the church used to burn people for punishment..." Dimitrov's each part is still full of scars. The burned parts have blisters, and the skin on his arms used for repair his face are not recovered yet. Several weeks earlier than his protest, thousands of Bulgarians had taken the streets, for protesting the falling wages and rising energy bills. The demonstrations led to the resignation of the Prime Minister Boiko Borisov who was at the centerright. Dimitrov wanted to draw attention of the world to Bulgaria, the poorest member of the EU. " I achieved my goal," he says. He is not the only person who carried out such an action. Driving to Radnevo located at east of Sofia takes two and a half hours. Concrete apartment blocks from communist era welcome you there. The image of the city has not changed much, in 25 years after independence. There are not adequate job opportunities in the coal mining and manufacturing sector. But unemployment is rampant. According to official figures, the unemployment rate is close to 12%. Some observers say the real figure is much higher. Here, trust in regional and national government has broken down. Vechislav Arsenov from Radnevo set himself into fire when he lost his job. Before he died, he called his five grown-up children to tell them he was sorry for what he would do. Then he went to the mayor's office, in order to ask for money. He said that he would set himself into fire if the mayor did not talk to him. "We were desperate," his son Txumir said, and added "my father had lost his job. We could not pay our bills and debts and could not afford to buy food." Txumir is now trying to feed his poor family alive. He is unemployed as well, and the only thing relies on is to work as a seasonal agricultural laborer in summer. The family consisting of six children and five adults shares Txumir's two-bedroom house. He said that he used to be angry with his father, but then he saw him as a hero. There was a national mourning for him and the four other Bulgarians who have burned themselves to death olsun, onları uçurumun eşiğine getiren bu sefalete son vermesini umuyor. Bulgaristan da yaşam ve ölüm Bulgaristan da kargaşa hüküm sürüyor. Vatandaşların birçoğu açlık sınırının altında yaşıyor. İnsanların umudu tükenmiş durumda. Kendini yakarak ölümü tercih edenlerin sayısı ise her geçen gün artıyor. Yolsuzluğu ve maaşların düşük olmasını protesto eden halk, hükûmetin istifasını talep ediyor. Bulgaristan Avrupa Birliği nin en fakir ülkesi. Aylık ortalama gelir miktarı 400 Euro. Şubat ve Mart ayı boyunca on binlerce insan düşük gelir düzeyini protesto etmek için sokaklara döküldü. Eylemler merkez sağ partisinin istifası ile sonuçlandı. Bulgaristan da 5 aileden biri ayda 120 euro gelirin altında yaşıyor. Her üç Bulgar gencinden biri işsiz. Ülkenin özel sektör borcu had safhada. Bulgarların birçoğu geçim parası için soluğu yurt dışında alıyor. Bulgaristan a yeniden umut aşılamak, yeni Bulgar hükûmetinin en zor işi olacak. Enerji fiyatlarına tepki gösteren Bulgarlar siyasi reform istiyor. Bulgaristan da yüksek elektrik faturalarına tepki gösteren halkın başlattığı protestolar devam ediyor. Başkent Sofya da bir araya gelen yaklaşık 10 bin gösterici hayat pahalılığına ve yoksulluğa tepki göstererek hükûmeti istifaya çağırdı. Göstericiler AB den gelen paranın ülke kalkınması için harcanmadığı görüşünde: Hükûmette gerçekten Bulgaristan ı önemseyen insanlar olmalı. Politikacılar sıradan insanları yönettiklerini düşünmek yerine ülkeyi önemsemeliler. Avrupa Birliği nin en fakir ülkesiyiz. Neden? Çünkü yıllardır paramız hortumlanıyor, halka dağıtılmıyor. Halkın elindeki çok az miktarlar da yüksek faturalarla geri alınıyor. Cumhurbaşkanlığı sarayı önünde toplanan kalabalığa seslenen Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev sorunların çözümü için tüm sivil toplum örgütlerine birlikte çalışma çağrısında bulundu: Önümüzdeki hafta, mümkün olan en yakın zamanda, bütün sivil toplum örgütlerini, bir araya gelerek ülke için neler yapabileceğimizi tartışmaya çağırıyorum. Taleplerinizi bana ulaştırdığınız için teşekkür ediyorum. Size iyi şanslar diliyorum. Demokrasinin değerlerine ve Bulgaristan ın geleceğine inanın. Birlikte çalışacağız. Cumhurbaşkanlığının kapıları herkese açık. Ülkenin doğusunda, Varna da 10 bini aşkın kişinin katıldığı gösteride eylemciler anayasa metnini yakarak mevcut politik sisteme tepkisini dile getirdi. Protesto gösterileri, komünizmin yıkılmasından beri ülkedeki en geniş katılımlı eylemler olma özelliği taşıyor. since January. Among them, Trayan Marechkov was 26. And Plamen Goranov, a mountain climber and photographer, was 36. So, what do politicians think about these suicide events that prick everybody's conscience? I asked this question to Boiko Borisov who, two months after resigning, is preparing for participating in the election and hopes to be re-elected prime minister. He said that he was proud of his first term, and mentioned about the building projects completed by his government. The projects include a metro line in Sofia and a road connecting the capital with the Black Sea. He does not want to talk about the subjects of poverty and protest. "We had a day of grief for those who harmed themselves. We are very sorry for them, but we are not able to change Bulgaria in a few weeks," he said. "During my time government, we have completed several new infrastructure projects. I believe these will be helpful for stabilizing our economy," he added. Voice of the people? In Dimitar Dimitrov's apartment on the outskirts of Sofia, television news is being watched. A nice woman is giving news about the election and the economy. In his hospitalization period of a few weeks, Dimitrov was the main subject of news. "I did not think there would be this much media attention," he said. "I survived, then I can be the voice of those who are experiencing the same thing with me; and by telling my story, I can draw the people's attention to the situation in Bulgaria." Dimitrov, who is currently at his home together with his wife and daughter, wants to return to his work as a blacksmith. Bulgarian people, who earn the lowest wages in the EU, hope whoever wins this weekend's election will put an end to the poverty that has took them at the edge of the abyss. Life and death in Bulgaria Chaos dominates over Bulgaria. Many of the citizens live under the hunger threshold. The people gave up their hopes. The number of those who preferred burning themselves to death is increasing with each passing day. The people protesting against corruption and low salaries want the government's resignation. Bulgaria is the poorest country in the European Union. The amount of the average monthly income is 400 euros. During the months of February and March, tens of thousands of people took the streets to protest against the low-income levels. The actions led to the resignation of the centerright party. In Bulgaria, one of 5 families lives with 120 euros per month. One of three young Bulgarians is unemployed. The country's private sector debt is at the highest level. Many Bulgarians get abroad in no time flat for subsistence money. Re- instilling hope into Bulgaria will be the most difficult work of Bulgaria's new government. Bulgarians reacting to energy prices want a political reform. The demonstrations started by the people reacting to high electric bills continue. About 10 thousand demonstrators came together in the capital city Sofia, reacted to the high cost of living and poverty, by urging the government to resign. The demonstrators think the money from the EU countries had not been spent for the development of the country: "There must be some people in government, who really care about Bulgaria. Politicians should care about the country under their administration, rather than thinking that they are administrating ordinary people. We are the poorest country in the European Union. Why? Because they have siphoned off our money for years, and do not distribute it to the people. Remaining amounts in people's hands are received back through high bills." Addressing to the crowd in front of the presidential palace, Bulgarian President Rosen Plevneliev call all the non-governmental organizations to work together to solve the problems: "I am calling all the non-governmental organizations to congregate in the coming week, as soon as possible, in order to discuss what we can do for the country. Thank you for declaring me your demands. I wish you good luck. Believe in the values of democracy and the future of Bulgaria. We will work in cooperation. The doors of the presidential palace are open to everyone." In the demonstration in eastern city Varna, attended by more than 10 thousand people, the activists showed their reactions to the existing political system, by burning the text of constitution. The protest demonstrations have the feature of being the best -attended actions since the fall of communism.

16 16 abd enerji üretiminde lider oluyor Küresel Enerji Denklemi Değişiyor The U.S. becomes a leader In energy production Global Energy EquatIon Changes Rusya Enerji Bakanlığı, Ukrayna yı devre dışı bırakan Yamal-Europa-2 gaz boru hattının Belorus üzerinden döşenmesi konusunda çalışmalar yapıyor. Bu gaz boru hattının amacı Doğu Avrupa ya gaz sevkiyatının güvenilirliğini artırmak. Uzmanlar Rusya nın her şeyden önce politik bir gereklilik nedeniyle bu yola gittiğini belirtiyorlar. Diğer yandan bu projenin gerçekleştirilmesine engel olacak da politikanın kendisi olabilir. The Russian Ministry of Energy is carrying out studies on the gas pipeline Yamal-Europa-2 that bypasses Ukraine, with intent to lay it over Belarus. This gas pipeline is intended for increasing the reliability of the gas delivery to Eastern Europe. Experts state that Russia preferred that way because of a political necessity in the first place. On the other hand, what will prevent the realization of this project may be the policy itself. Mike Osborne Amerika da doğalgaz üretiminde kaydedilen büyük artışın imalat maliyetlerini düşürmesi ve Amerikan mallarına küresel piyasalarda avantaj sağlaması bekleniyor. Ancak bu yeni enerjinin de bir faturası var. Texas ın doğusundaki Kilgore kasabasından petrol pompalarının sesi yükseliyor. Kilgore da petrol bulunmasının üzerinden 80 yıl geçse de her yerde petrol kuyularına rastlamak mümkün. Kasabanın bu enerji kaynağıyla ilgili geçmişi inişli çıkışlı. Kilgore daki petrol patlamasının merkeziyse hâlâ sondaj kulelerinin olduğu çeyrek hektarlık bir alan. Kilgore Herald News gazetesi editörü Bill Woodall a göre bu alandan o kadar çok petrol çıkartılmış ki, adı dünyanın en zengin arazisi olarak anılmaya başlamış. Bill Woodall Kilgore kasabası sınırları içinde binden fazla sondaj kulesi vardı. Ufukta sadece bu kuleleri görebilirdiniz. Binaların arkalarını yıkıp sondaj kuleleri kurdular, petrol kuyuları açtılar. diyor. Petrolden elde edilen gelirle daha büyük kiliseler, daha güzel evler, küçük bir üniversite, bir kütüphane ve bir tiyatro inşa edildi. Ancak petrol kuyuları ve boru hatları o kadar çok yer kaplıyor ki Kilgore da konut sıkıntısı yaşanıyor. Ekonomideki iniş-çıkışlar nedeniyle yeni konut inşa etmek kolay değil. Belediye başkanı R.E. Spradlin: Konut inşa etmeye gelen dört-beş müteahhitlik firması iflas etti. Hatta bir firma iki kez iflas etti. Darboğaz sırasında paranın hızla tükenmesi nedeniyle müteahhitler ellerindeki konutları satamıyor. Spradlin, bu iniş-çıkışlar nedeniyle önceden hazırlık yapmanın zor olduğunu söylüyor. Spradlin Kasabanın geliri bir artıyor, bir azalıyor lerin ortasındaki çöküşte insanlar işlerini kaybetti, maaşlarını alamadı. diyor. Spradlin, Kilgore un aldığı dersleri başka kasabalarla paylaşıyor: Kilgore da her sekiz metrede bir petrol kuyusu açılmıştı. Kiliselerin, okulların, evlerin bahçelerinde kuyular vardı. Bu hatalardan alınan derslerle kuyuların arasının kaç metre olacağını belirleyen küresel yasalar hazırlandı. Spradlin, son zamanlarda enerji kaynakları sayesinde hızla kalkınan kasabalara bol bol tasarruf yapmalarını ve gereksiz harcamalardan kaçınmalarını tavsiye ediyor. Türkiye, Ege ye Azerileri Davet Etti T he significant increase in natural gas production in America is expected to lead to a decrease in production costs and to provide advantage to American goods in global markets. However, this new energy has a bill. The voice of the oil pumps is coming from the eastern town Kilgore in Texas. Even if 80 years pass after detection of oil in Kilgore, it is possible to find oil wells everywhere. The town's history regarding this energy source is wavelike. The center of oil boom is still is a quarter acre area in Kilgore, where the drill rigs are located. According to Bill Woodall, who is an editor in Kilgore Herald News, the quantity of the oil taken out in the area is so much that it the area began to be referred to as 'the richest land in the world '. Bill Woodall says "There were more than a thousand drilling rigs within the boundaries of the town. You could see only the towers on the horizon. The people demolished the backs of buildings and dug oil wells." With the income generated from oil, bigger churches, more beautiful homes, a small university, a library and a theater were built. However, the oil wells occupied very wide area that it was a difficult to find residences in Kilgore. Due to the ups and downs in the economy, it was not easy to build new residences. The Mayor R. E. Spradlin says: "Four-to-five construction companies that came to construct residences went bankrupt. One of them went bankrupt twice." Due to rapid depletion of the money during the bottleneck period, construction companies cannot sell cek galip boru hattını haziran ayında belirlenmesi bekleniyor ve uygun ortamın oluşmasına ilişkin hazırlıklar ve müzakereler ateşli geçiyor. TAP ı temsil eden ortaklık, sürekli olarak Atina da yetkili bakanlıklarla temas içinde bulunuyor. İlk hedef, projenin karşılama anlaşmasının olabildiğince kısa sürede imzalanması. Bu, TAP ın adaylığının güçlenmesi için önkoşul oluşturuyor. Arnavutluk ta benzeri sözleşmenin 18 Nisan günü imzalandığını ifade etmekte fayda var. Öyle görünüyor ki lobiliciğin gayriresmî kurallarına bu durumda uyum sağlanmıyor. Çünkü Azerbaycan ile hâlihazırda yakın siyasi ve ekonomik ilişkiler içinde bulunan Türkiye, Yunanistan ın izole edilmesini amaçlıyor. Bu çerçevede Ankara, İsrail ile ilişkilerini düzenliyor ve Bulgaristan ile enerji iş birliğini güçlendiriyor. Son olarak Azerbaycan iki adaylığın incelenmesinde nihai aşamada bulunmasına rağmen, özel analizciler, şimdi reddedilecek projenin yaklaşık on yıl sonra, Orta Asya dan Avrupa ya aktarılabilecek doğal gaz miktarının tek bir boru hattı tarafından karşılanamayacağı zaman gerçekleşeceğini söylüyorlar. Rusya şist devrimi için geç kalmadı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus doğalgaz endüstrisinin, giderek daha fazla geleneksel olmayan gaz rezervlerini içine çeken küresel gelişmelerin gerisinde kalmadığını söyledi. ABD doğalgaz üretimini artırırken, Doğu Akdeniz de durum, Yunan çıkarları aleyhinde gitgide daha da karmaşık bir hâl alıyor. Türkiye, bölgede olası petrol ve doğal gaz tespit etme çalışmalarına Azerbaycan ın da katılmasını istiyor. Diğer yandan Yunanistan da özelleştirme işlemleri ilerliyor ve Bakü, DESFA ya ilgi gösteriyor. Öte yandan Azeri doğal gazını Avrupa ya taşıyacak olan ünlü Güney Yolunu oluşturacak boru hattının seçimi askıda bulunuyor. Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız, Azerbaycan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SO- CAR) Başkanı Rövnag Abdulayev e, SOCAR ın Ankara ile ortaklaşa Türkiye nin Doğu Akdeniz sahilleri açıklarında ve Karadeniz de deniz altı arama çalışması yapması davetinde bulundu. Azerbaycan hükûmeti, henüz niyetini netleştirmemiş olsa da yıl sonuna kadar cevap verme taahhüdünde bulundu. Taner Yıldız, Azerbaycan, kara sularımızda petrol ve doğal gaz arama çalışmaları gerçekleştirebilir. şeklinde açıklamada bulundu. Buna rağmen Atina oldukça endişeli ve Yunan kıta sahanlığının belirlenmemiş olması, Türkiye nin Meis Adası nın kıta sahanlığına ve MEB e sahip olduğunu reddetmesi, Türkiye nin uluslararası hukuk kurallarına saygı duyulacağını ve arama çalışmalarına başlayınca kendi sorumluluğuna ait bölgelerle sınırlı kalacağını güvence altına almıyor. Diğer yandan Azerbaycan ın Şah Deniz yatağından Avrupa piyasalarına doğal gaz tedarik edethe residences in their hands. Spradlin says that preparation was necessary due to such ups and downs. Spradlin says "The town's revenues increase and decrease continuously. People lost their jobs during the decline experienced in the middle of the 1980s, and they even could not get their salaries". Spradlin share the lessons learned by Kilgore with other towns: "In Kilgore, oil wells were opened at eight feet intervals. There were oil wells in the gardens of Churches, schools, and houses. With the lessons Learned from these mistakes, some global laws were made to determine the distances between wells." For the towns that rapidly developed in recent times by means of their energy sources, Spradlin recommends to save money and avoid unnecessary expenditures. Turkey Invited Azerbaijanis to Aegean As the United States increases its gas production, the situation in the Eastern Mediterranean is getting more and more complicated against the Greek interests. Turkey wants to involve Azerbaijan in the potential oil and natural gas explorations in the region. On the other hand, privatization process is ongoing in Greece, and Baku is interested in DESFA. On the other side, the selection of the pipeline that will constitute the famous "South Path" intended for transportation of Azeri natural gas to Europe is suspended. Turkey's Energy Minister Taner Yildiz invited the chairman of the Azerbaijani State Oil Company (SOCAR ) Rovnag Abdulayev to lead SOCAR to carry out a joint underwater exploration work with Ankara, in Turkey's Eastern Mediterranean offshore and in the Black Sea. Though the Azerbaijani government has yet to clarify its intention, it has pledged to reply the offer until the end of the year. Taner Yildiz stated, "Azerbaijan may carry out oil and natural gas exploration works in our territorial waters". However, Athens is highly worried about the fact that Greek continental shelf has yet to be determined; Turkey denies that Meis Island has a continental shelf and an Exclusive Economic Zone; Turkey does not guarantee that it will comply with the rules of international law, and stay in the boundaries of the areas under its own responsibility. On the other hand, Azerbaijan is expected to determine the pipe line "galip" (the winner) in June, which is intended for providing natural gas from Azerbaijan's Shah Sea bed to European markets, and the preparations and negotiations for the creation of an appropriate environment is undergoing eagerly. The partnership representing TAP (Trans Adriatic Pipeline) is constantly in contact with the competent Ministries in Athens. The first goal is to ensure the supply agreement of project to be signed as soon as possible. This constitutes a prerequisite for the strengthening of TAP's candidacy. It is useful to state that a similar agreement was signed in Albania on April 18. It seems that the informal rules of "lobbying" are not complied with in this situation. Because Turkey that is currently has close political and economic relations with Azerbaijan want Greece to be isolated. In this context, Ankara regulates its relations with Israel and strengthens its energy cooperation with Bulgaria. Eventually, although Azerbaijan is at the final stage of its analysis on the two candidates, the private analysts say that in case of refusal of the project at that time, it would be put into practice about ten years later, when the quantity of the natural gas to be transported from Central Asia to Europe become unable to be transported by the single pipe line. Russia is not late for "shale revolution". Russian President Vladimir Putin said that the

17 17 Putin, Rusya nın büyük geleneksel olmayan hidrokarbon rezervlerine sahip olduğunu, ancak geleneksel olan doğalgaz kaynaklarının ülkede halen büyük miktarda bulunduğunu belirtti. Şist gazın maliyeti geleneksel yöntemlerle çıkarılan gazdan kat kat yüksek. diyen Putin, ancak bunun, Rusya nın şist gazından vazgeçtiği anlamına gelmediğini de sözlerine ekledi. Peki kaya gazı devirimi Rusya için sorun mu, değil mi? Rus Devlet Radyosu na göre Petrol ve gazın şistli kat- Rusya nın gazı herkese yeter Rusya Enerji Bakanlığı, Ukrayna yı devre dışı bırakan Yamal-Europa-2 gaz boru hattının Belorus üzerinden döşenmesi konusunda çalışmalar yapıyor. Bu gaz boru hattının amacı Doğu Avrupa ya gaz sevkiyatının güvenilirliğini artırmak. Uzmanlar Rusya nın her şeyden önce politik bir gereklilik nedeniyle bu yola gittiğini belirtiyorlar. Diğer yandan bu projenin gerçekleştirilmesine engel olacak da politikanın kendisi olabilir. Yamal-Europa-2 projesi daha 90'lı yıllarda inşa edilmiş bir gaz boru hattının yeni kolu olacak. Gaz boru hattı Belorus ve Polonya sınırından Slovakya ve Macaristan yönünde uzanacak. Gaz boru hattının detaylı güzergahı ise henüz açıklanmıyor. Gazprom, Baltık Denizi dibinden geçirilen Kuzey Akım ve Karadeniz dibinden geçirilen Güney Akım projelerinin tamamladıktan sonra bu gaz boru hattının inşaatına başlayabilir. Yani yeni gaz boru hattı ancak yıllarına doğru ortaya çıkabilir. Ulusal Enerji Güvenliği Fonu değerlendirmesine göre proje, 2 milyar dolara mal olacak. Ancak diğer uzmanlar bu projenin gerçekleştirilmesine politikanın engel olacağından endişe duyuyorlar. Kiev, transit hakkının elinden alınmasından dolayı rahatsız. Bunu anlamak mümkün, çünkü ülke bütçesi her yıl 3-4 milyar dolarlık bir gelirden mahrum kalacaktır. Ukrayna yı şimdilik başta varşova olmak üzere Doğu Avrupa da tutan çevreler var. Örneğin Polonya Başbakanı Donald Tusk ve diğer meslektaşları yeni boru hattı konusunda şüphelerini dile getirdiler. Bu durumu uzman Dmitriy lütyagin şu şekilde yorumluyor: Rusya, Polonya, Ukrayna ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinin içinde bulundukları politik şartlarda bu projenin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğine pek emin değilim. Gaz özelinde olmak üzere Rusya karşıtı yaklaşımlar aslında önemlidirler, bunların Rusya lehine yumuşatılması olmadan, ekonomik çıkarlar dikkate alınsa bile, adı geçen ülke topraklarında böyle bir projenin gerçekleştirilmesi çok zor olacaktır. Rus uzmanlar rasyonalizmin eninde sonunda politik endişelerin üstesinden geleceğini düşünüyorlar. Konstantin Simonov un da belirttiği gibi Gazprom, Doğu Avrupa da yeni bir gaz boru hattı öneriyor, potansiyel tüketicilerden ne yatırım yapmalarını ne de bazı alternatif projelere katılmamalarını istiyor. Borunun doldurulabilirliğine gelince, tüm uzmanlar bu konuda sorun olmayacağı konusunda hemfikirler. manlardan çıkarılması alanında yaşanan patlama, Rusya nın dünya hidrokarbon piyasındaki durumunu sarsacak nitelikte değildir. Rusya en zengin rezervleri ile tüm enerji kaynaklarının çıkarılması için gerekli teknolojiye sahiptir. Şist tabaklarından hidrorakbonların çıkarılması yöntemi 1821 de ABD nin new-york Eyaleti nde denenmişti. Geleneksel bir şekilde uzun yıllar boyunca sanayi çapında kaya gazı üretimi ABD de ciddi ilerlemeler kaydetmiştir. Amerikalı petrol şirketleri kaya gazından sonra kaya petrolü kaynaklarına dikkatlerini yönelttiler. Tüm bunlar son derece düzenli bir şekilde uygulanan ABD nin enerji konusunda kendine yeterlilik stratejisi çerçevesine uymaktadır. Diğer yandan ise enerji kaynaklarına bağımlılık konusunda çeşitlilik arayışı içinde olan Avrupa Birliği nde Rus gazı ithalatını azaltma ümitleri doğurmuştur. Bu çeşitlendirmenin içinde daha düşük fiyatlı Amerikan kaya gazı da bulunuyor. Daha ileri bir gelecekte ise ABD kaya petrolü gündeme gelebilecektir. Şist hidrokarbonlarının geleceği ile ilgili hesaplar anlamsız değil. Rusya kendi şist kaynakları sayesinde en az 2020 yılına kadar petrol çıkarma seviyesini günde 10 milyon varil seviyesinde tutabilir. Bu konu ile ilgili açıklama geçtiğimiz günlerde The financial Times a röportaj veren Rus Lu- KOıL petrol şirketi başkan yardımcısı Lonid fedun tarafından yapılmıştı. Rus petrol şirketlerinin yaklaşımlarına bakacak olursak Rosneft, Gazpromneft ve diğerleri kendi şist yataklarını işleme niyetindeler. Bunlar özellikle Bajenovskoye yatakları ve Batı Sibirya daki yataklardır. Rusya da keşfi yapılmış geleneksel doğal gaz rezervleri dünya rezervlerinin üçte birinden fazladır. Teyid edilmiş, yani halihazırda çıkarılan doğal gaz rezervleri ise bugünkü tüketim seviyesinde Rusya nın 70 yıl ihtiyacını karşılamaya yetebilir. Kaya petrolü rezervlerini ise batılı analiz uzmanları değerlendirmeye çalıştılar. örneğin Bank of America merill Lynch uzmanları Bajenovskoye yataklarının günde yarım milyon varile kadar petrol verebileceğini tahmin ediyorlar. Bununla beraber petrol ve gaz zengini şist tabakalarının olması, işin sadece yarısıdır. Bunların elde edilmesi için özel teknolojiler kullanılması gerekmektedir. Zorluk ise her bölgenin değişik jeolojik yapıda olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle kaya gazı çıkarılması yönteminin her yatak için farklı olarak kullanılması zorunluluğu vardır. yani ABD de kullanılan bir yöntem Rusya veya Çin de etkisiz olabilir. Rusya Devlet Duması Enerji Komitesi uzmanlık meclisi üyesi natalya Andreyevna, Rusya nın Sesi ne verdiği röportajda Rusya nın son derece başarılı bir şekilde kaya petrolü çıkarılması ile ilgili kendi teknolojilerini üretmeye başladığını söyledi. Andreyeva sözlerine şöyle devam etti: Ben bizzat kendim bu teknolojilerden birinin ekspertiz kontrolünü yaptım ve teknoloji çok iyi sonuçlar veriyor. Şist katmanına hava ve buhar enjekte edilir. Kayaçlarda 350 dereceye varan bir ısınma meydana gelir ve içeride hidrokarbonların oluşumu meydana gelir. yani kelimenin tam anlamı ile şist tabakasında petrol oluşur. Aslında şist yatakları seyrek rastlanan bir oluşum değil. Ancak kullanılan teknolojilerden dolayı kaya gazı ve petrolünün kalabalık insan nüfusunun yaşadığı yerleşim yerlerinin yakınında çıkarılması tehlikelidir. Bunun dışında Rus uzmanlar kaya hidrokarbonlarının elde edilmesi için günümüzde gerçekleştirilecek her bir projenin rantabilite bakımnından sınırda olacağına eminler. Eğer tüketicilere kolay bir şekilde iletilebilecek mükemmel, kuru gaz yeteri kadar mevcut ise buna bir alternatif aramanın da anlamı kalmaz. yani Rusya yakın gelecekte büyük bir zevkle partnerlerine geleneksel yollarla elde edilmiş, güvenilir hidrokarbonlar sevketmeye devam edecektir. Russian natural gas industry has not remained behind the global developments, which absorbed more and more unconventional gas reserves with each passing day. Putin stated that Russia had large non-conventional hydrocarbon reserves but the country still had large amount of conventional natural gas resources as well. "The cost of shale gas is many times higher than that of gases extracted with traditional methods, said Putin and added that his words did not mean that Russia had given up shale gas. So, does shale gas revolution constitutes a problem for Russia? According to the Russian State Radio, the existing boom in the field of oil and gas extraction from layers containing shale has not a character that may shake Russia's status in the hydrocarbon market of the world. Russia has the technology required for taking out its richest reserves and for utilizing all of its energy sources. The method of extracting hydrocarbons from shale layers was tried in the US State of new York in Shale gas production by traditional methods at industrial level has made significant improvements in the United States over many years. After shale gas resources, American oil companies turned their attention towards shale oil sources. All these are suitable for the U.S. self-sufficiency frame regarding energy, which is applied on an extremely regular basis. On the other hand, a hope of reducing the Russian gas import is rising in the European Union that is currently in search of alternative variations due its dependence on energy sources. The variations also include the lower-priced American shale gas. And in the further future, the U.S. shale oil may be become a current issue. Calculations related to the future of shale hydrocarbons are not meaningless Thanks to its own shale resources, Russia can maintain the oil extraction level of 10 million barrels a day until 2020, at the earliest. The explanation on this topic was made by the vice chairman of the Russian oil company LUKOIL Mr. Lonid Fedun, who recently interviewed with the Financial times. If we look at the approaches of the Russian oil companies, Rosneft, gazpromneft and others intend to exploit their own shale deposits. They are particularly Bajenovskoye deposits and the deposits in Western Siberia. The traditional natural gas reserves discovered in Russia constitute the one-third of the world's reserves. The confirmed, ie, currently exploited natural gas reserves are estimated to be adequate to meet Russia's requirement for 70 years, according to the current consumption level. And Western analysts tried to evaluate the shale oil reserves. For example, experts from Bank of America and Merrill Lynch estimate Bajenovskoye deposits to give oil with a capacity up to half a million barrels a day. However, the existence of shale layers rich in oil and gas is only half of the job. Special technologies are required to be used to obtain these. The difficulty arises from the fact that each region has a different geological structure. For this reason, the shale gas extraction method has to be used differently for each deposit. So, a method used in the United States may be ineffective in Russia or China. Member of Russian State Duma's Energy Committee natalya Andreyevna said in an interview with Voice of Russia that Russia has begun to successfully produce its own technologies for shale oil extraction. "I personally carried out the expertise control of one of these technologies, and the technology gives very good results. Air and steam is injected into the shale layer. A warming up to 350 degrees occurs in rocks, and hydrocarbons come into existence inside. In other words, literally an oil formation occurs in shale layer," Andreyeva added. In fact, shale deposits are not rare formations. However, due to the technologies used, it is dangerous to make shale gas and oil extraction in places close to populous residential area. Apart from that the Russian experts are sure about that each project possible to be carried out in our time with intent to obtain rock hydrocarbons would be at the threshold, in terms of profitability. If there is adequate amount of perfect dry gas that can be easily delivered to consumers, there is no need to look for an alternative to these. I mean in the near future Russia, with a great pleasure, will continue to provide its partners with reliable hydrocarbons obtained through conventional methods. 'Russia's gas is adequate for everyone' The Russian Ministry of Energy is carrying out studies on the gas pipeline Yamal-Europa-2 that bypasses Ukraine, with intent to lay it over Belarus. This gas pipeline is intended for increasing the reliability of the gas delivery to Eastern Europe. Experts state that Russia preferred that way because of a political necessity in the first place. On the other hand, what will prevent the realization of this project may be the policy itself. Yamal -Europa -2 project will be a new branch of a gas pipeline constructed in the 1990s. The pipeline will extend from Belorus and Poland boundaries towards Slovakia and Hungary. The detailed route of the gas pipeline is not specified yet. Gazprom can start the construction of this gas pipeline after the completion of the projects Nord Stream laid on the Baltic Sea bed, and South Stream laid on the Black Sea bed. In other words, the new gas pipeline may appear in the years of According to the evaluation of the National Energy Security Fund, the project will cost $ 2 billion. But other experts are concerned about that realization of the project will be prevented by the policy. Kiev is uneasy because of losing its transit right. It is possible to understand it because the country's budget will be deprived of an income of $ 3-4 billion per year. For now, there are circles keeping Ukraine in Eastern Europe, especially in Warsaw. For example, Polish Prime Minister Donald Tusk and other colleagues expressed their doubts about the new pipeline. The expert Dmitriy lütyagin explains this situation as follows: "I'm not sure whether this project can be carried out under the political conditions of Russia, Poland, Ukraine and other Eastern European countries. Regarding gas, anti-russian approaches are important in fact. Without softening them in favor of Russia, it would be very difficult to realize such a project in the territories of the mentioned countries, even if the economic interests are taken into account. " Russian experts think that rationalism will overcome the political concerns, sooner or later. As stated by Konstantin Simonov, Gazprom offers a new gas pipeline in Eastern Europe, and it does not request potential consumers to make investment or abstain from participating in some alternative projects. As for whether the pipe is fillable or not, all experts agree that there would not be any problem in this regard.

18 18 Askerî harcamalara geçen yıl 1 trilyon 753 milyar dolar ayrıldı. ABD ve Batı Avrupa, askerî harcamalarını azaltırken, Doğu Avrupa ve Çin in harcamalarındaki artış devam etti. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü Sipri nin 2012 deki askerî harcamalara ilişkin raporu açıklandı. Geçen yıl silah, teçhizat, askeri operasyonlar ve personel için dünyada toplam 1 trilyon 753 milyar dolar harcandı. Askerî harcamaların küresel üretim içindeki payı yüzde 2,5 i buluyor. ABD, Kanada ve diğer NATO ülkeleriyle, Japonya ve Avustralya nın askerî harcamaları azaltması nedeniyle toplam harcamalarda yüzde 0,5 oranında gerileme oldu. Dünyadaki toplam askeri harcamalarda öteden beri birinci sırada yer alan ABD nin payı ilk kez yüzde 40 ın altına düştü. Buna karşılık Rusya nın harcamaları geçen yıl yüzde 16, Çin in de yüzde 7,8 oranında arttı. Ukrayna da harcamalarını yüzde 8 artırarak silahlanmaya hız verdi. Doğu Avrupa nın askeri giderlerindeki ortalama artış da yüzde 15,3. Dünyadaki toplam askerî harcamaların yüzde 82 sini 15 ülke yaptı. Geçen yıl 18,2 milyar dolar askeri harcama yapan Türkiye ilk 15 ülke arasında yer aldı. Askerî harcamalar listesinde öteden beri birinci sırada yer alan ABD geçen yıl yüzde 6 oranında kısıntıya gitti. ABD 2011 de de bütçesini yüzde 1,2 oranında kısmıştı. Bütün ülkelerin toplam askeri harcamalarında payı 39 a gerileyen ABD silah, teçhizat ve personel giderlerini geçen yıl 682 milyar dolara düşürdü. ABD nin askerî giderleri bundan sonra da düşmeye devam edecek. Sipri nin raporuna göre ABD nin harcamaları Amerikan Kongresi ndeki tartışmalı bütçe görüşmeleriyle başladı. Afganistan ve Irak taki askerlerini geri çekme kararıyla birlikte bütçe kısıldı ve giderler azaldı. Yürürlüğe giren Bütçe Denetim Yasası sayesinde harcamalar bundan sonra da düşmeye devam edecek. ABD nin yanı sıra NATO üyesi diğer ülkeler de harcamalarını kıstı de patlak veren finans krizinden bu yana 31 Avrupa ülkesinden 18 i bütçelerini yüzde 10 oranında daralttı. Sipri uzmanlarına göre Batı dünyasının askerî harcamaları kısması dünyadaki güç dengesinin şimdilik bozulması anlamına gelmiyor. Buna karşılık Çin ve Rusya nın dünyanın önemli küresel güçleri olma yolunda kararlı bir şekilde ilerlediklerine de dikkat çekiliyor. Sipri nin raporuna göre Rusya nın askerî harcamalarını artırmasındaki en önemli neden eski teknolojiyle üretim yapan silah sanayiini 2020 yılına kadar yenileme çabası. Çin in de aynı çaba içinde olduğuna işaret eden Sipri uzmanları, her iki ülkenin de silah sanayiini yenileyip ordularını modernleştirirken, dünya silah pazarında da paylarını artırmak istediklerine dikkat çekiyorlar. Sipri ye göre Batı askeri harcamalarını kısmaya devam ederken, Rusya ve Çin silah teknolojisinde ABD ye rakip olabilmek için harcamalarını artırmaya gelecek yıllarda da devam edecekler. Askerî harcamaları son 20 yılda istikrarlı bir şekilde artan Çin, ABD nin ardından dünyanın en büyük ikinci savunma bütçesine sahip ülke haline geldi. Çin, uçak gemisi, hayalet uçaklar ve uyduları vurabilecek kapasiteye sahip güze geliştirme çabası içinde. ABD de savunma doktrinini, Çin in bölgedeki egemenliğine karşı olarak görülen bir hamleyle, Asya üzerine odaklayacağını açıklamıştı. Yılda 740 milyar dolar harcayan Washington un bölgedeki üslerde binlerce askeri var. Savunma bütçesini açıklayan parlamento yetkililerinden Li Zhaoxing, kaygıları gidermeye çalışırken, Çin in barışçı bir kalkınma yolu izlemeye kararlılığını ve savunma bütçesinin özünde savunma amaçlı olduğunu vurguladı. Çin in nüfusunun 1.3 milyar kişi olduğunu anımsatan yetkili, Büyük bir ülkeyiz, uzun kıyı şeridimiz var, ama savunma bütçemizi diğer ülkelerinkiyle karşılaştırdığınızda daha düşük olduğunu görürsünüz. dedi. Çin in savunma bütçesinin gayrısafi yurtiçi hasılaya oranı ABD ve İngiltere den çok daha düşük. Ancak uzmanlar, Pekin in savunma harcamalarının aslında resmi savunma bütçesinin iki katı olabileceğine de dikkat çekiyor. Çin 2011 de hayalet uçakların ilk deneme uçuşlarını gerçekleştirmiş, uçak gemisi de deneme amaçlı olarak denize indirilmişti. Çin, personel sayısı 2 milyonu aşan dünyanın en büyük ordusuna da sahip. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Çin in 2020 ye dek modern bir ordu kurma yolunda olduğunu ve bu durumun bölgesel istikrarı tehdit edebileceğini açıkladı. Pentagon, Çin in askeri kabiliyetleriyle ilgili yıllık raporunda, bu ülkenin önemli alanlardaki teknolojik farkı kapattığını belirtti. Raporda, Çin in askeri kalkınma çabasının başlıca amacının, Tayvan la olası bir çatışma durumunda ABD nin müdahalesini engellemek olduğu kaydedildi. ABD nin Doğu Asya dan Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Michael Schiffer, Çin in askeri yatırımlarının hızı ve büyüklüğü, bu ülkenin bölgesel askeri dengeleri bozabilecek, yanlış anlama ve yanlış hesap yapma olasılığını artırabilecek ve bölgesel gerilimleri artırabilecek kabiliyete ulaşmasına neden olabilir. dedi. Raporda görüşlerine yer verilen uzmanlar, Çin in J20 hayalet uçağını 2018 e dek etkin operasyonel kapasiteye ulaştıramayacağını düşünüyor. Devlet silah şirketi Rosoboronexport, 2011 de satışların yüzde 43 ünün Çin in güçlenmesinden kaygı duyan orta doğu, afrika ve asya silahlanıyor Krizdeki Batı, Askerî Harcamaları Last year 1 trillion 753 billion dollars were allocated for military spendings. The U.S. and Western Europe reduced their military spendings but Eastern Europe and China continued to increase their spendings. Stockholm International Peace Research Institute announced Sipri's report on the military spending in Last year, totally 1 trillion 753 billion dollars were spent for weapons, equipment, military operations and military personnel around the world. The share of military spending in global production amounted up to 2.5%. There was a 0.5% decline in total expenditures, due to the decrease in the military spendings of the U.S., Canada, other NATO countries, Japan and Australia. The U.S. share in the total of the world's total military spendings, which had always been ranked first, fell below 40% for the first time. On the other hand, Russia's and China's spendings rose by 16% and 7.8% percent respectively. Ukraine accelerated its armament by increasing its spending by 8%. Average increase in military spending of Eastern Europe was 15.3%. 82% of the world's total military spending was made by 15 countries. Turkey who allocated a military spending of 18.2 billion dollars last year was ranked among the first 15 countries. The U.S. who has always been ranked first in the list of military spendings applied a 6% retrenchment last year. The U.S. cuts its budget by 1.2% in The U.S. whose share in the total military spendings of all the countries fell to 39, reduced the weapons, Kısıyor The MIddle East, AfrIca and AsIa Increase TheIr Supply of Arms West In CrIsIs Cuts MIlItary SpendIngs ABD nin yanı sıra NATO üyesi diğer ülkeler de harcamalarını kıstı de patlak veren finans krizinden bu yana 31 Avrupa ülkesinden 18 i bütçelerini yüzde 10 oranında daralttı. Batı dünyasının askerî harcamaları kısması, dünyadaki güç dengesinin şimdilik bozulması anlamına gelmiyor. Buna karşılık Çin ve Rusya, dünyanın önemli küresel güçleri olma yolunda kararlı bir şekilde ilerliyor. The U.S. as well as other NATO member countries cut their expenses. Since the global financial crisis that erupted in 2008, 18 of the 31 European countries have cut military spending by 10%. For now, the Western world's deduction applications in military spendings do not mean that the power in the world became unbalanced. In contrast, China and Russia are steadily proceeding in the way of becoming the world's major global powers. Turquie Diplomatique Asya ülkelerine yapıldığını açıkladı. Şirket, bölge ülkelerine yaptığı satışları daha da artırmaya çalışıyor ile 2011 yılları arasında en fazla silah satın alan ülkeler sırasıyla Hindistan, Güney Kore, Pakistan, Çin ve Singapur. Amerikan ordusu, kitlesel gösterileri dağıtmak amacıyla yıllar önce geliştirdiği elektromanyetik silahı yeniden kullanmayı planlıyor. Ölümcül olmayan silah, daha önce ruhsat alsa da, şimdiye kadar hiç kullanılmadı. Askerler tatbikat yapıyor. Ancak bu tarz sahneler Afganistan da görev yapan askerler için hiç de yabancı değil. İleri teknoloji ürünü bir cihaz kimseye zarar vermeden düzmece göstericileri uzaklaştırıyor. Aktif İnkar Sistemi adı verilen silah, yüzlerce metreye ulaşabilen elektromanyetik ışınlar yolluyor. Işınlar insanların derilerinde ısınmaya yol açıyor ve bulundukları yerden uzaklaşmaya zorluyor. On yıldır geliştirilen silah aslında yeni değil. Ama bilinmeyenleri hala fazla. Albay Tracy Tafolla, Amerikan Deniz Piyadeleri nin Ölümcül Olmayan Silahlar Birimi ne komuta ediyor: Konvansiyonel silahlara göre çok farklı. Cephane yok, silah sesi yok, etkisini göremiyorsunuz, duyamıyorsunuz, koklayamıyorsunuz. Şu ana kadar silah 11 bin kez denenmiş ve uzmanlara göre güvenli. Kalıcı etkisi yok. En sert etkisiyse bir fırının kapağını açtığınızda yüzünüze çarpan sıcak havaya benziyor. Los Angeles ta yetkililer cezaevi kavgalarını önlemek için bu silahın küçük çaplı bir modelini kullanmayı düşündüler; equipment, and personnel costs to 682 billion dollars last year. Expenditures of the U.S. military will continue to fall. According to Sipri s report, the U.S. spendings began with the controversial budget negotiations in the congress. The budget was cut and expenditures were decreased upon the U.S. decision about withdrawing its troops from Afghanistan and Iraq. Thanks to the Budget Control Act that came into force, the spendings will continue to fall. Besides the U.S. other NATO member countries cut their expenses as well. Since the global financial crisis that erupted in 2008, 18 of the 31 European countries have cut military spending by 10%. According to Sipri s experts, the Western world's deduction applications in military spendings do not mean, for now, that the power in the world became unbalanced. However, it is also pointed out that China and Russia are steadily proceeding in the way of becoming the world's major global powers. According to Sipri s report, the main reason for Russia to increase its military spendings is its effort to renew its weapon industry until 2020, which is currently making production by old technologies. Pointing out that China is making the same effort, Sipri experts also remark that the both countries want to increase their shares in the world's weapon market, while they are renewing their weapon industries and modernizing their armies. According to Sipri, while the West continues to cut its military spendings, Russia and China will continue to increase their spendings in the coming years, in order to become a rival to the U.S.. China, whose military spendings steadily increased in the last 20 years, has become the country that has the world's second-highest defense budget after the U.S.. China efforts to develop a missile with a capacity to destroy aircraft carriers, stealth aircrafts, and satellites. The U.S. declared that it would focus its defense doctrine on Asia, as a maneuver considered to be against China's dominance in the region. Washington, which spends about $740 billion per year, has thousands of soldiers in the bases located in the region. While trying the resolve concerns, Li Zhaoxing, who is one of the parliamentary officials declaring the defense budget, emphasized that ''China is determined to follow a peaceful development path, and the defense budget is substantially intended for defense". Reminding that China has a population of 1.3 billion, an official said "We are big country that has a long coastline, but when you compare our defense spending with that of other countries, you can see that it is lower". China's defense budget as percentage of GDP is lower than that of the U.S. and the UK. However, experts point out that Beijing's real defense spendings may be two times higher than its official defense budget. In 2011, China performed the first test flights of the stealth aircrafts, and launched its aircraft carrier for experimental purpose. China has the world's largest army with over 2 million personnel. Headquarters of the U.S. Department of Defense, the Pentagon declares that China is proceeding towards the establishment of a modern army until 2020, and the situation could threaten the regional stability. The Pentagon, in its annual report on China's military capabilities, said that China made up the technological difference in major areas. In the report, it is remarked that the main purpose of China's effort in military development is to prevent the U.S. intervention in case of a possible conflict with Taiwan. Michael Schiffer, deputy assistant secretary of defense for East Asia, said "The velocity and volume of China's military investment may enable China to attain capabilities that potentially destabilize regional military balances, increase the risk of misunderstanding and miscalculation, and increase regional tensions and anxieties". According to the experts, whose opinions are included in the report, China cannot ensure the J20 stealth aircraft to achieve effective operational capability prior to The state arms company Rosoboronexport declared that 43 percent of its sales in 2011 were made to Asian countries that are concerned about China's strengthening its army. The company tries to increase its sales to the countries of the region. Between 2007 and 2011, India, South Korea, Pakistan, China, and Singapore are the top exporters of arms, respectively. The U.S. army is planning to use again the electromagnetic weapons developed many years ago, to disperse demonstrators in mass demonstrations. Although the non-lethal weapon has been licensed previously, it has never been used so far. Soldiers are doing exercise. However, soldiers who served in Afghanistan are familiar with such scenes. A high-tech device without harming anyone away the fake demonstrators The weapon called "Active Denial System" fires electromagnetic beams with a range of hundreds of meters. Beams heat the skins of people and urges them to get away from where they are. In fact, the weapon developed a decade ago is not new. But it still has many unknowns. Colonel Tracy Tafolla heads the U.S. Marines Joint Non-Lethal Weapons Directorate (JNL- WD): "It is very different from conventional weapons. There is no a munition or voice of weapon. You cannot see its effect, you cannot hear it, you cannot smell it. It has been tested 11,000 times until now, and it is safe according to experts. It has no permanent effect. With its hardest effect, it causes a sensation of a hot blast in your face that you feel when you open the door of an oven. Officials in Los Angeles intended to use a smaller model of the weapon for breaking up jail fights, but then the plan was canceled. Bob Osborne,

19 19 Nükleer Santralde Teknoloji Transferi Beklentisi ExpectatIon of Technology Transfer for Nuclear Power Plant Ryosuke Hanafusa ancak daha sonra bu plandan vazgeçildi. Los Angeles merkez ilçesi Şerifi Bob Osborne, Kamuoyu baskısından mı, Adalet Bakanlığı ndan mı tam olarak bilmiyorum, ama program durduruldu, nedenin anlamadık. diyor. Tanıtımı üzerinden dört yıl geçmesine rağmen ordu da bu silahı hiç kullanmadı. Uzmanlara göre bilinmeyen korkusu silahın kullanımını geciktirmiş. Ancak silahı geliştiren ekipten Stephanie Miller, defalarca kendi üzerinde deneme yapmış: Sonuçta bu silah başka yerden gelmedi, ama bazıları çok gizemli olduğunu düşünüyor. Sanıyorum, yeni bir şey olduğu için bu silahı benimsemedik. Bir süre önce Afganistan da yaşanan ayaklanmalar, bu silahı yeniden gündeme getirdi. Savunma uzmanı Joseph Trevithick anlatıyor: Son Kur'an yakma olayından sonra Amerikan üsleri ve tesisleri dışında toplanan kalabalık göstericileri dağıtma ihtiyacı duyduk. Bu tarz ölümcül olmayan silahlar ihtiyacımızı karşılayabilir. Ordu, Aktif İnkar Sistemi nin çevresindeki gizemi dağıtmak amacıyla gazetecilere bir gösteri yaptı: Bu teknolojiyi kullanma konusunda kaygılar olabilir. En azından daha çok kişi için tam anlaşılmamış bir şey. Bu silaha milyonlarca dolar harcandı. Öte yandan bütçe kesintileri de yolda. Amerikan ordusu ya bu silahı kullanma, ya da tamamen rafa kaldırma yönünde baskı altında kalabilir. Savunma, bir ülke için en öncelikli konuların başında gelir. Savunma gücünü sürekli hazır tutmak ise son derece pahalıdır. Savaş uçağı, tank, silah ve savunma için gerekli malzemeyi üreten firmalar bir yandan pastadan pay elde edebilmek için rekabet ederken diğer yandan da karar mekanizmasını etkilemeye çalışır. İtalya nın en büyük savunma şirketlerinden Finmeccanica nın başkanı, Şubat ayında tutuklandı. Guiseppe Orsi, Hindistan a 12 helikopter satışıyla ilgili olarak Hintli yetkililere rüşvet vermekle suçlanıyor. Yeni Delhi hükümeti anlaşmayı askıya aldı. Savunma şirketleri, karlı anlaşmaları garanti altına almak için yolsuzluğa başvurabiliyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü Londra bürosunun hazırladığı endeks, 82 ülkenin savunma harcamalarının ne derece açık olduğunu değerlendiriyor. Sadece iki ülke, Almanya ve Avustralya, A grubunda yer alabildi. Amerika ve İngiltere, B, Türkiye ise D eksi grubunda. Örgütün Londra direktörü Laurence Cockfort a göre, endeks, ülkelerin yolsuzluklara karşı ne kadar dayanıklı olduğunu ölçüyor: Karar mekanizmasını etkileyecek kadar güçlü lobicilere karşı koyabilirler mi? Savunma sektöründeki aracı şirketlerin rüşvete başvurmadıklarından emin olabilirler mi? Savunma bakanlıkları, çalışanlarının rüşvet almadıklarını nasıl bilebilir? Bu gibi soruların yanıtlarını arıyoruz. A dan F ye olan sıralamada bu yıl ülkelerin üçte birinden fazlası D kategorisinde. Bu ülkeler arasında Çin, Rusya, Hindistan, Pakistan ve Güney Afrika var. Mısır, Cezayir ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti yse en düşük kategori olan F de yer aldı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü savunma şirketlerinin yolsuzlukla mücadele çabalarını da derecelendiriyor. 129 şirketten sadece biri A puanı aldı. Rapora göre listedeki firmaların üçte ikisi usulsüzlüklere karşı aldıkları önlemler hakkında yeterli bilgi vermiyor. Bazı ülkelerde savunma bakanlıkları ve savunma sanayii birbiriyle içiçe geçmiş durumda. Bu ülkelerde askerî yetkililer, savunma şirketlerinden gelir elde eder. Kamu Ahlakı Merkezi nden Jeffrey Smith, bazı örnekler veriyor: Bu noktada akla ilk gelen ülkeler Türkiye, Pakistan, Endonezya ve Mısır. Bu ülkelerde ordu, silah satın almak, asker eğitmek ve savaşmaktan daha fazlasını yapar. Ordunun ticaretle ilişkisi ve bu alanda çıkarları vardır. Yolsuzluk, her zaman nakit para anlamına gelmiyor. Kimi zaman da çıkar çatışması ve kişisel çıkar gündeme geliyor. Amerikan Hava Kuvvetleri üst düzey yetkililerinden Darleen Druyun yaklaşık 10 yıl önce uçak imalatçısı Boeing le yeni bir tanker uçağı anlaşmasına imza atmış, daha sonraysa Savunma Bakanlığı ndaki işini bırakarak Boeing e geçmişti. Druyun, bu yüzden yargılandı ve dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı. a sheriff of the central district of Los Angeles said "I don t know if it was because of public pressure or the Department of Justice, but the program was stopped and we could not understand the reason". Although four years passed after its introduction, the army has not used it either. According to experts, the "fear of unknown" delayed the use of the weapon. However, Stephanie Miller, who is one of its developers, has tested it on herself many times: "Eventually, this weapon did not come from another place, but some people find it mysterious. I think we have not adopted it because it is new," said Miller. Recent riots in Afghanistan have brought the weapon to the forefront again. Joseph Trevithick, a defense specialist said: "After the last Quran burning incident, we needed to disperse the demonstrators who crowded outside of U.S. bases and facilities. These kinds of non-lethal weapons may meet our need." The military made a presentation for journalists, with the hope of removing the mystery surrounding the Active Denial System: "There may be some concerns about the use of this technology? At least it is something that has yet to be understood well." Millions of dollars have been spent for this weapon. On the other hand, the budget cuts are on the way. The U.S. army may be under pressure to use the weapon or to completely cancel it. For a country, defense is the primary one of the priority issues. Keeping the defense force ready at all times is extremely expensive. Companies producing fighter aircraft, tank, gun as well as materials required for defense are in competition to get a share from the cake; and on the other hand, they try to influence the decision-making mechanism. The chief executive of Finmeccanica that is one of the biggest defense firms of Italy was arrested in February. Giuseppe Orsi is accused of paying bribe to Indian officials to secure the sales of 12 helicopters. New Delhi government has suspended the agreement. Defense companies may prefer corruption to guarantee profitable contracts. The index prepared by the London office of Transparency International analyzed the extent of defense spending transparency of 82 countries. Only two countries, Germany and Australia could be included in group A. America and the United Kingdom is in B, while Turkey in D minus group. According to Laurence Cockfort, director of London office of the organization, the index measures resistance level of countries against corruption: "Can they withstand lobbyists who are strong enough to affect decision making mechanism? Can they be sure that intermediary companies in the defense sector have not been involved in corruption? How defense ministries can determine whether its employees have not accepted a bribe? We are looking for answers to questions like these." This year, more than a third of countries are in category D, according to the ranking from A to F. Among these countries, there are China, Russia, India, Pakistan and South Africa. As for Egypt, Algeria, and the Democratic Republic of Congo are in the lowest category F. Transparency International ranks the efforts of defense companies to fight corruption. Only one company among 129 could be included in category A. According to the report, two-thirds of the companies on the list do not give adequate information about the measures taken against irregularities. In some countries, ministries of defense and the defense industry are intertwined with each other. In such countries, military officials generate revenue from defense companies. Jeffrey Smith Center, from Public Ethics Center, gives some examples: "At this point, Turkey, Pakistan, Indonesia and Egypt are the first countries that come to mind. In these countries, the army does more than buying weapons, training soldiers and fighting. Army is in relation with trade and has interests in this area." Corruption does not always mean cash. Sometimes conflict of interest and self-interest come into question. Darleen Druyun, who is a senior official in the U.S. Air Force, signed an agreement with Boeing for a new tanker aircraft about 10 years ago, and then left his job in the Department of Defense and began to work for Boeing. Due to that, Druyun has been tried and sentenced to nine months imprisonment. Japonya Ortaklığında Teknik Üniversite Kuruluyor Türkiye, Santral İşletmesini Kendi Yapmayı Hedefliyor... Japonya nın kazandığı Türkiye deki nükleer santral projesiyle ilgili olarak Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bu kararın alınmasında Japonya dan teknoloji transferine yönelik beklentinin etkili olduğunu açıkladı. Bakan, Nikkei gazetesinin sorularını 10 Mayıs ta İstanbul da verdiği mülakatta cevaplandırdı. Ayrıca Japonya ile beraber teknik bir üniversitenin kurulması ve gelecekte Türkiye nin kendi nükleer santralini inşa etmesi, yerli parça tedarikinde bulunması politikalarını da açıkladı. Türkiye hükûmeti, ülkenin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılına kadar enerji sektörüne 130 milyar dolar yatırım planlıyor ve Bakan, Japonya nın bu projelere aktif katılımını beklediğini ifade etti. Yıldız, Japonya ile gerçekleştireceğimiz proje, yerli sanayinin geliştirilmesi ve istihdam açısından artılar içeriyor. Teknolojiyi edinmemiz, Türkiye ekonomisine olumlu katkıda bulunacaktır. noktasına işaret etti. Bununla ilgili olarak Mümkün olduğunca kısa süre içerisinde Türkiye ve Japonya ortaklığında bilim ve teknoloji alanında uluslararası bir üniversite kurulacak. açıklamasını yaptı. Bakan, Japon araştırmacılardan uzmanlığı öğrenerek Türk mühendislerin yetiştirilmesi düşüncesini ortaya koydu.bunun dışında, nükleer santralin inşası ve işletmesi için kurulacak proje şirketine Türkiye tarafından, devlete ait elektrik üretim şirketi EÜAŞ ın en fazla yüzde 49 hisseye sahip olacağını dile getirdi. Türk şirketlerin sermaye koyarak ilgili teknolojiyi edinmesi amaçlanıyor. Geri kalan yüzde 51 lik hisse ise Itochu nun da dâhil olduğu Japon-Fransız konsorsiyumu tarafından finanse edilecek. Japonya, proje şirketinin kurulmasıyla birlikte iki yıl içerisinde nükleer santralin yerli sanayi ile yerli insan kaynaklarının geliştirilmesi gibi konularda yapacağı etkiyi, Türkiye hükûmetine rapor hâlinde sunmakla mükellef olacak. Konacak sermayeler ve finansman gibi konuların detayları üzerinde anlaşılmasıyla beraber Eylül-Ekim e kadar resmî anlaşma imzalanacak. Bakan üçüncü santrale giden yolda, Türk şirketlerinin parça tedarikinde daha fazla rol almasını teklif ederek Lokal parça tedarik oranında en az yüzde 80 leri hedefliyoruz. dedi. Bakan, Türk mühendisler nükleer santrali işletecek. hedefini de ortaya koydu. Üçüncü santralin inşa edileceği yerle ilgili olarak 2 yıl içerisinde seçileceğini söyledi ve fizibilite çalışmalarının Japonya tarafından yürütülmesi konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı. Fakat Yıldız, fizibilite çalışması Japonya tarafından yapılacak olsa da bu, münhasır müzakere hakkı tanınması anlamına gelmeyecektir. Bu aşamada hangi ülkenin avantajlı olduğunu söylemek için henüz erken olduğunu da belirtti yılına kadar Rusya nın inşa edeceği dört reaktör ile Japonya nın yapacağı ilk reaktörün işletmeye alınması, üçüncü santralin ise inşaatına başlanması planlanıyor. Yıldız, Japonya ile nükleer santralde iş birliği yapabiliyorsak her alanda iş birliği yapabiliriz. diyor. Bakan, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında da Japon şirketlerinin katılımını talep etti. Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerine göre Türkiye hükûmeti, nükleer enerjiyle ilgili doğacak sorumluluklarla ilgili yasa tasarısının yıl içinde meclise sevk edilmesinin beklendiğini aktardı. Nükleer santrallerde kaza oluşması durumunda, taraflarının sorumluluğuna dair konuları belirleyen revize edilmiş Paris Konvansiyonu na uyumlu yapılacak bir çalışma olup konvansiyonda proje şirketinin sorumluluğunda olan kısmın minimum 700 milyon avro olduğu belirtiliyor. ATechnical University is Going to be Established in Partnership with Japan... Turkey is Planning to Build its Own Power Plant... Regarding the project of nuclear power plant in Turkey that was assigned to Japan, Turkey's Energy and Natural Resources Minister Taner Yildiz declared that Japan's expectation for technology transfer has been effective in making this decision. The Minister answered the questions of the newspaper Nikkei in his interview in Istanbul on May 10. He also explained Turkey's policies regarding the establishment of a technical university together with Japan, establishment of Turkey's own nuclear power plant in the future, and its supply of domestic spare parts.the Turkish Government plans to invest 130 billion dollar in the energy sector until the country's 100th anniversary in 2023; and the minister stated that they expected Japan's active participation in the project. "The project that we will carry out in cooperation with Japan contains advantages in term of the development of domestic industry as well as employment. Acquiring the technology will make positive contribution to Turkey's economy," Yildiz said. In this regard, "Turkey and Japan will jointly establish an international university in the field of science and technology as soon as possible," he explained. The minister expressed his opinion about educating Turkish engineers by learning the specialty from the Japanese specialists. Besides this, he also stated that the maximum share of the state-owned electricity generation company EÜAŞ will be 49 percent in the project company that will be established for the construction and operation of the nuclear power plant. It is intended for encouraging Turkish companies to acquire related technologies by investing capital. The remaining 51 percent of the shares will be financed by the Japanese-French consortium including Itochu. Upon the establishment of the project company, Japan will be obliged to submit the Turkish government a report, in two years, whereby it will specify the effect of the nuclear power plant on development of domestic industry and human resources etc.. When the details of the capitals to be invested and of the financing issues are agreed upon, an official agreement will be signed until September - October. On the way to the third power plant, the minister offered Turkish companies to play a greater role in supply of parts, "We aim at minimum 80 percent in supply of local parts," he said. The minister declared their target "The nuclear power plant will be operated by Turkish engineers." Regarding the location where the third power plant will be built, he said " it will be determined within 2 years," and stated that they reached an agreement that the feasibility studies would be carried out by Japan. But Yildiz said "even though the feasibility study will be carried out by Japan, this does not mean recognition of an exclusive right to negotiate. At this stage, it is too early to say which country is in the more advantageous position." It is scheduled to start-up the four Russian-made reactors and the first Japanese-made reactor; and to start the construction of the third plant until "If we can cooperate with Japan in the field of nuclear plant, we can cooperate in all areas," Yildiz says. The minister requested participation of Japanese companies, in the areas of energy efficiency and renewable energy. On the other hand, according to officials from the Ministry of Energy and Natural Resources, the law draft on the responsibilities that will arise from nuclear energy is expected to be submitted to the parliament by the Turkish government in the year. It is stated that the study will be carried out in such a way as to comply with the revised Paris Convention, which determines the matters about the responsibilities of parties in case of accidents in nuclear power plants; and that the minimum responsibility of the project company in the convention is in the amount of minimum 700 million euros.

20 20 suriye iç savaşı türkiye ye yeni dış politikasının sınırlarını gösterdi ABD nin Sürdürülebilir Ortadoğu Stratejisi The SyrIan CIvIl war Showed Turkey the Borders of Its New ForeIgn PolIcy "SustaInable" MIddle East Strategy of the U.S. Voa - Dw - Crı BAŞ TARAFI Sayfa 1 de Obama, Cenevre de Ruslar la diğer temsilcilerin katılacağı ve ciddi bir siyasi geçiş sürecinin tartışılacağı görüşmelerin sonuç verebileceğini düşünüyorum. Bu arada Suriye muhalefetine yardıma ve insani sorunlarla ilgilenmeye devam edeceğiz. Bunu, bu işe büyük yatırım yaptığımız ve kayda değer bir işbirliğine sahip olduğumuz Türkiye yle yakın temas halinde yürüteceğiz diye konuştu. Washington daki muhafazakar düşünce kuruluşlarından American Enterprise Enstitüsü uzmanı Michael Rubin e göre Basın toplantısında yapılan açıklamalar ve görünen dayanışmaya rağmen ben Amerika nın tutumunda bir değişiklik görmüyorum. Başkan Obama ve Başbakan Erdoğan ın Beşar Esat ın gitmesi konusunda uzlaşması önemli görülebilir, ama ondan birkaç gün önce Dışişleri Bakanı John Kerry, bu sorunu diplomatik bir konferansla çözme konusunda Ruslarla anlaşma sağladı. Amerikalılarla temas kuran tüm taraflar, sadece duymak istediklerini işitiyor. Bu da Amerikan politikasının hala net olmadığını gösteriyor. Suriye hükümetiyle muhalefet güçleri arasında diplomatik konferans düzenleme fikri akıllıca, ama hem Washington da, hem de bölgede, bu konferansın başarıya ulaşacağına inanan fazla yok. Aslında bu diplomatik konferans, Washington için sağlam bir karar almak yerine, somut adımları geciktirmekten başka bir şey değil. ABD nin giriştiği savaşlar hep Pasifik te ABD nin son dönemde giriştiği Pearl Harbor Savaşı, Kore Savaşı ve Vietnam Savaşlarının hep Pasifik bölgesinde meydana geldiğini hatırlatan Yin Gang, ABD nin dış politika stratejisinin, ekonomisi hızla büyüyen Asya-Pasifik bölgesine dönmesinin mantıklı olduğunu savundu. 10 yıldır sürdürülen terörle mücadelenin ABD ye ağır askeri ve ekonomik baskı getirdiğini söyleyen Çinli uzman, Ortadoğu bölgesinde sorumluluk üstlenmek istemeyen ABD nin, Fransa, İtalya ve Türkiye nin de aralarında bulunduğu geleneksel müttefikleriyle sorumluluğu paylaşmaya çalıştığını kaydetti. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns, 6 Mayıs ta Princeton Üniversitesinde yaptığı konuşmada, ABD nin uygulanabilir ve sürdürülebilir bir Ortadoğu stratejisi güttüğünü ileri sürdü. Bu stratejinin çekirdeğinin, bölgesel diplomatik reforma destek verme, bölgeye daha çok ekonomik gelişme fırsatı sağlama ve bölgesel barış ve güvenliği koruma temeline dayandığını dile getiren William Burns, yine bu stratejiyle, Ortadoğu da ılımlı güçlerin iktidarda olduğu yeni bir bölgesel düzen kurulmasını amaçladıklarını belirtti. Burns, söz konusu hedefi gerçekleştirmek için ABD nin, bölgesel ve bölge dışı bütün güçleri müspet şekilde kullanması gerektiğini vurguladı. Başkan Barack Obama, Suriye nin kimyasal kullandığı doğrulanırsa Amerika nın iki yıldır süren iç savaşla ilgili askeri seçeneklerini yeniden değerlendireceğini söyledi. Ancak Obama nın seçeneklerden biri olarak Suriye ye asker göndermesi iç siyasi baskılar nedeniyle çok zayıf bir olasılık sayılıyor. Başkan Obama, kimyasal kullanımının Suriye konusundaki denklemi tümüyle değiştireceğini tekrarladı: Bu bizce uluslararası topluluk, müttefiklerimiz ve Amerika için büyük bir güvenlik tehdidi oluşturur. Bu nedenle şu sırada kullanmayı düşünmediğimiz bazı seçenekleri ciddi biçimde ele almamız gerekir. Bazı Cumhuriyetçiler Amerika nın Suriye de daha aktif olması için yeterince kanıt bulunduğu, isyancıları silahlandırma ya da yasak hava sahası kurma gibi önlemler alması gerektiği görüşünde. Geçenlerde Suriyeli mültecileri ziyaret eden Senatör John McCain bir televizyon kanalına izlenimlerini anlattı: Öğretmen olan bir kadın bana Senatör Mccain şu çocukları görüyor musunuz? Kendilerine yardım etmeyi reddeden insanlardan intikam alacaklar. Acı ve öfke içindeler. Yardım etmezsek bugünü hiç unutmayacaklar. dedi. Ancak McCain bile Amerika nın kara birlikleri göndermesine karşı çıkıyor. Washington daki Broo- ORE PART at Page 1 Obama said, "I do think that the prospect of talks in Geneva involving the Russians and representatives about a serious political transition that all the parties can buy into may yield results. But in the meantime, we re going to continue to make sure that we re helping the opposition, and obviously dealing with the humanitarian situation. And we ll do so in close consultation with Turkey, which obviously is deeply invested in this and with whom we ve got an outstanding relationship with." Michael Rubin, an expert in American Enterprise Institute that is one of the conservative think tanks in Washington, said "Despite the statements made at the press conference and the observed solidarity, I do not see any change in the American attitude. The agreement between President Obama and Prime Minister Erdogan on Bashar al-assad's disposition can be considered important but a few days before that, Secretary of State John Kerry reached an agreement with Russians to solve this problem through a diplomatic conference. All parties in contact with Americans hear only what they want to hear. And this shows that American policy is still unclear. The idea of organizing a diplomatic conference between the Syrian government and the opposition forces is wise; however, there are not a great number of people neither in Washington nor in the region, who believe that the conference would succeed. In fact, for Washington,this diplomatic conference would not lead to a solid decision, but instead, it would be nothing more than delaying concrete steps. "All the wars that the U.S has involved in were in Pacific'' Reminding that all the wars the United States engaged in the recent period such as the Battle of Pearl Harbor, the Korean War and the Vietnam War were Pacific region, Yin Gang alleged that it would make sense to return the foreign policy strategy of the U.S. towards Asia-Pacific region that has a rapidly growing economy. The Chinese expert, who said that the fight against terrorism which has been continued for 10 years would kings Enstitüsü uzmanı Michael O Hanlon da aynı görüşte: Bence Obama yönetimi bir şey yapmak zorunda. Ya da en azından bir şey yapması gerektiğini düşünmeli. Ama bu, küçük çapta sınırlı kimyasal silah kullanıldı diye Suriye ye 75 bin Amerikan askeri göndermek anlamına gelmez. Kamuoyu yoklamaları Amerikalılar ın çoğunun Suriye ye müdahaleye karşı olduğunu gösteriyor. Washington u ziyaret eden turistler de bu görüşte. Howard Ebenstein, Dünyayı kontrol edemeyiz, Suriye ye girmek için gerçekten çok iyi bir neden olması gerek. şeklinde konuşuyor. Richard Gottlieb, Bence Suriye ye asker gönderme konusunda kendimizi yorgun hissediyoruz. Elbette özgürlük için bir bedel ödemek gerekiyor. Biz de bunu sık sık yaptığımız için yorgun düştük. diyor. Pew Araştırma Merkezi uzmanı Carroll Doherty uzun süren Afganistan ve Irak savaşlarından sonra Amerikalılar ın dış askeri müdahalelere sabrı kalmadığını söylüyor: Amerikan halkı Suriye ye karışmak istemiyor. Eskiden olduğu gibi askeri müdahalenin doğru mu yoksa yanlış mı olduğu konusunda partizan bölünmeler yine var. Ama bu savaşlar, askerlerimizin hâlâ tam olarak çekilmediği Afganistan dahil bıkkınlık yarattı. Ancak Amerika nın Suriye de daha güçlü rol üstlenmesini isteyenler Obama yönetiminin yaşanan insani krize seyirci kalmayacağı konusunda hâlâ umutlu. İlerici Politikalar Enstitüsü uzmanı Jim Arkedis de bunlardan biri: Obama ekibi dış politikada bırakacağı mirası şekillendirirken uluslararası toplulukta asker göndermeden de aktif olunabilecek yollar üzerinde duruyor. Amerika nın dıştaki rolünü daha güçlü yürütecek bir noktaya ulaşacaklarını umuyorum. ABD, tek başına harekete geçemezken, Suriye iç savaşı Türkiye ye de yeni dış politikasının sınırlarını gösterdi. DW Ortadoğu Uzmanı Loay Mudhoon yorumunda Türkiye nin Reyhanlı saldırılarına tek taraflı mukabelede bulunmaması gerektiğini vurguluyor. AKP hükümetinin 2002 yılında iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye nin dış politikası da değişti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nun ifadesiyle Türkiye stratejik derinliğin merkezindeki lead to a heavy military and economic pressure on the United States; stated that the U.S. who does not want to take responsibility in the Middle East tries to share the responsibility with its traditional allies including France, Italy, and Turkey. The U.S. Assistant Secretary of State William Burns, in his speech at Princeton University on May 6, alleged that the U.S. was carrying out a feasible and sustainable Middle East strategy. William Burns said that the core of this strategy was based on supporting the regional diplomatic reform, providing the region with the opportunity of more economic development and protecting the regional peace and security; and stated that they aimed to establish a new regional order by means of the same strategy, which would enable moderate forces to be in power in the Middle East. Burns stressed that the U.S. should use the regional and non-regional powers positively, in order to reach the mentioned targets. President Barack Obama said that America would re-evaluate the military options for the ongoing twoyear-long civil war in Syria, in case of verification of Syria's use of chemical weapons. However, as one of Obama's options, sending troops to Syria seems to be a very weak possibility due to the domestic political pressures. President Obama repeated that the chemical use would completely change the equation regarding Syria: "In our opinion, this poses an important security threat to our allies and the United States. Therefore, we must seriously consider some options that we do not want to use for now," he said. Some Republicans are of the opinion that there are adequate evidence for America to be more active in Syria, and that some measures should be taken such as arming the insurgents or imposing a no-fly zone. Senator John McCain, who visited Syrian refugees in recent days told about his impressions of a television channel: "A woman, who was a teacher, said me, 'Senator Mc- Cain, do you see these children? They are going to take revenge on those people who refused to help them. They are in pain and anger. They will never forget today, if we do not help them'. However, even McCain opposes sending American ground forces. Michael O'Hanlon, an expert from the Brookings Institution in Washington, agrees with him: "I think the Obama administration has to do something. Or at least it should feel obliged to do something. But that does not mean that we should put 75,000 Americans on the ground in Syria because of one small, limited chemical weapons use. Public opinion polls shows that most of Americans do not want their countries to get involved in Syria. Tourists visiting Washington agree with them. Howard Ebenstein says, "We cannot control the world. We need to have a very good reason indeed to enter Syria." Richard Gottlieb says, "I think we feel tired ourselves to send troops to Syria. Of course we need to pay a price for freedom. Since we do it too often, we were exhausted". Carroll Doherty, an expert from the Pew Research Center, says that Americans have not much patience for any military intervention abroad, after the long term battles in Afghanistan and Iraq: "The American people do not want to get involved in the Syrian conflict. As in the past, there are partisan divisions on whether a military intervention is right or wrong. But there is just a sense of fatigue with these battles, even with Afghanistan from where our troops have yet to be withdrawn completely," he said. But those who want a stronger U.S. role in Syria are still expecting the Obama administration not to be a mere spectator for the existing humanitarian crisis. Jim Arkedis, an expert from the Progressive Policy Institute: "As the Obama team shapes its legacy on foreign policy, they are considering the ways to be active in the international community without necessarily sending troops. I hope that they will get to a point where they will enable. America to play its role abroad more effectively," said Arkedis While the United States could not take action alone, the Syrian civil war showed Turkey the borders of its new foreign policy. DW Middle East expert Loay Mudhoon emphasized in his interpretation that Turkey should not response alone to the attacks in Reyhanli. "After AKP government's accession to power in 2002, Turkey's foreign policy changed, as well. With

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

Argumentative Essay Nasıl Yazılır? Argumentative Essay Nasıl Yazılır? Hüseyin Demirtaş Dersimiz: o Argumentative Essay o Format o Thesis o Örnek yazı Military service Outline Many countries have a professional army yet there is compulsory

Detaylı

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016 Mimari olmadan akustik, akustik olmadan da mimarlık olmaz! Mimari ve akustik el ele gider ve ben genellikle iyi akustik görülmek için orada değildir, mimarinin bir parçası olmalı derim. x: akustik There

Detaylı

ULUSLARARASI ENERJİ KONGRESİ VE FUARI/ EIF 2014 PROGRAM INTERNATIONAL ENERGY CONGRESS AND FAIR / EIF 2014 PROGRAMME

ULUSLARARASI ENERJİ KONGRESİ VE FUARI/ EIF 2014 PROGRAM INTERNATIONAL ENERGY CONGRESS AND FAIR / EIF 2014 PROGRAMME ULUSLARARASI ENERJİ KONGRESİ VE FUARI/ EIF 2014 PROGRAM INTERNATIONAL ENERGY CONGRESS AND FAIR / EIF 2014 PROGRAMME 24.11.2014 Ana Salon (A SALONU) / Main Hall (A Hall) 08.30 09.30 Kayıt / Registration

Detaylı

ULUSLARARASI ENERJİ KONGRESİ VE FUARI/ EIF 2014 PROGRAM INTERNATIONAL ENERGY CONGRESS AND FAIR / EIF 2014 PROGRAMME 24.11.2014

ULUSLARARASI ENERJİ KONGRESİ VE FUARI/ EIF 2014 PROGRAM INTERNATIONAL ENERGY CONGRESS AND FAIR / EIF 2014 PROGRAMME 24.11.2014 ULUSLARARASI ENERJİ KONGRESİ VE FUARI/ EIF 2014 PROGRAM INTERNATIONAL ENERGY CONGRESS AND FAIR / EIF 2014 PROGRAMME 24.11.2014 Ana Salon (ODİTORYUM) / Main Hall AUDOTORIUM 08.30 09.30 Kayıt / Registration

Detaylı

Erol KAYA Yönetim Kurulu Başkanı Chairman Of The Board

Erol KAYA Yönetim Kurulu Başkanı Chairman Of The Board Arifiye Fidancılık 1989 yılında Adapazarı Arifiye ilçesinde kurulmuştur. Kuruluşumuz 300 m2 alanda mevsimlik çiçek üretimi ve satışı ile faaliyet göstermeye başlamıştır. Geçen süre içersinde marka haline

Detaylı

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ALANYA PUBLIC EDUCATION CENTRE S FINAL INFORMATIVE MEETING OF THE GRUNDTVIG

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. We can t go out today it s raining

Detaylı

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition) AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition) Hakan Cora Click here if your download doesn"t start automatically AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri

Detaylı

TÜRKİYE DE BİREYLERİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİNE BAKIŞI Attitudes of Individuals towards European Union Membership in Turkey

TÜRKİYE DE BİREYLERİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİNE BAKIŞI Attitudes of Individuals towards European Union Membership in Turkey T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET İSTATİSTİK ENSTİTÜSÜ State Institute of Statistics Prime Ministry Republic of Turkey TÜRKİYE DE BİREYLERİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİNE BAKIŞI Attitudes of Individuals towards European

Detaylı

HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI Doktora Tezi Selda Bulut Tez Danışmanı Prof.Dr.Korkmaz Alemdar Ankara-2007

Detaylı

PROFESYONEL HİJYEN EKİPMANLARI PROFESSIONAL HYGIENE PRODUCTS

PROFESYONEL HİJYEN EKİPMANLARI PROFESSIONAL HYGIENE PRODUCTS PROFESYONEL HİJYEN EKİPMANLARI PROFESSIONAL HYGIENE PRODUCTS 2018 İçindekiler YENİ SIVI SABUN / KÖPÜK VERİCİ NEW SOAP / FOAM DISPENSER 3 1 YENİ SIVI SABUN / KÖPÜK VERİCİ 2 MAKSİ JUMBO TUVALET KAĞIT DİSPENSERİ

Detaylı

The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam.

The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam. The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam. Hakan was sharing the works of government with the assembly called kurultay.but the

Detaylı

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANABİLİM DALI BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA

Detaylı

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences Zehra Taşkın, Umut Al & Umut Sezen {ztaskin, umutal, u.sezen}@hacettepe.edu.tr - 1 Plan Need for content-based

Detaylı

Mehmet MARANGOZ * ** *** stratejileri ve ekonomik yenilikleri ile. ecindeki. alternatif g. Anahtar Kelimeler:

Mehmet MARANGOZ * ** *** stratejileri ve ekonomik yenilikleri ile. ecindeki. alternatif g. Anahtar Kelimeler: Mehmet MARANGOZ * ** *** stratejileri ve ekonomik yenilikleri ile ecindeki alternatif g e Anahtar Kelimeler: ENTREPRENEUR CITY GAZIANTEP AND BORDER TRADE ABSTRACT A society's economic, political and cultural

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ Danışman Doç. Dr. Tufan BAL YÜKSEK LİSANS TEZİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2016 2016 [] TEZ

Detaylı

EPPAM BÜLTENİ. İstanbul Aydın Üniversitesi EPPAM Yıl 2, Sayı 7, Temmuz 2017

EPPAM BÜLTENİ. İstanbul Aydın Üniversitesi EPPAM Yıl 2, Sayı 7, Temmuz 2017 EPPAM BÜLTENİ İstanbul Aydın Üniversitesi EPPAM DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER KURULU-DEİK ENERJİ İŞ KONSEYİ TEMMUZ TOPLANTISI İçindekiler DEİK Enerji İş Konseyi 1 Sahra Altı Afrika Enerji Yatırım 2 Uluslararası

Detaylı

(1971-1985) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

(1971-1985) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR ANABİLİM DALI ADI SOYADI DANIŞMANI TARİHİ :TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI : Yasemin YABUZ : Yrd. Doç. Dr. Abdullah ŞENGÜL : 16.06.2003 (1971-1985) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR Kökeni Antik Yunan

Detaylı

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER BİR ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ: SHERATON ANKARA HOTEL & TOWERS

Detaylı

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet ÖNEMLİ BAĞLAÇLAR Bu liste YDS için Önemli özellikle seçilmiş bağlaçları içerir. 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet Bu doküman, YDS ye hazırlananlar için dinamik olarak oluşturulmuştur. 1. although

Detaylı

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU BOLU HALKIN EGITIMINI GELISTIRME VE DESTEKLEME DERNEGI TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN YAYGINLAŞTIRMA FAALİYETLERİ - TURKİYE Bolu Halkın Egitimini Gelistirme ve Destekleme

Detaylı

Gezici Tanıtım & Fuar Araçları Mobile Showroom & Fair Vehicles

Gezici Tanıtım & Fuar Araçları Mobile Showroom & Fair Vehicles Gezici Tanıtım & Fuar Araçları Mobile Showroom & Fair Vehicles Gezici Tanıtım & Fuar Araçları Şasiden iç donanıma kadar Alkan Solution üretimi olan treylerlerimiz ile Dünya ve Türkiye nin en değerli markalarına

Detaylı

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers Size iş imkanı sağlayacak bir sertifikaya mı ihtiyacınız var? Dünyanın önde gelen İngilizce sınavı TOLES, Hukuk İngilizcesi becerilerinin

Detaylı

About Us. Hakkımızda. ve artan üretim kapasitesi ile hedefler de büyüdü.

About Us. Hakkımızda. ve artan üretim kapasitesi ile hedefler de büyüdü. Hakkımızda İkram Gıda A.Ș, 1998 yılında Rami Kuru Gıda Sitesi'nde ticari hayatına bașladı. Gemlik Zeytin Halinde bulunan üretim yerinde imal ettiği ürünlerle İstanbul piyasasında faaliyet gösteren firmamız

Detaylı

This empire began in 330 and lasted until 1453, for 1123 years.

This empire began in 330 and lasted until 1453, for 1123 years. This empire began in 330 and lasted until 1453, for 1123 years. The Byzantine Empire began with the Emperor Constantine who reigned for thirteen years a total of 88 emperors were to reign during the course

Detaylı

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT .. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY... /... AKADEMİK YILI... DÖNEMİ... /... ACADEMIC YEAR... TERM ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT Deneyimleriniz hakkındaki bu rapor, Mevlana Değişim Programı nın amacına

Detaylı

Technical Assistance for Increasing Primary School Attendance Rate of Children

Technical Assistance for Increasing Primary School Attendance Rate of Children This Project is co-financed by the European Union and the Republic of Turkey. Technical Assistance for Increasing Primary School Attendance Rate of Children This project is co-financed by the European

Detaylı

Profiling the Urban Social Classes in Turkey: Economic Occupations, Political Orientations, Social Life-Styles, Moral Values

Profiling the Urban Social Classes in Turkey: Economic Occupations, Political Orientations, Social Life-Styles, Moral Values Profiling the Urban Social Classes in Turkey: Economic Occupations, Political Orientations, Social Life-Styles, Moral Values Presentation of the Basic Findings of a Public Opinion Survey Supported with

Detaylı

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜMENİN SİGORTACILIK SEKTÖRÜNE ETKİSİ

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜMENİN SİGORTACILIK SEKTÖRÜNE ETKİSİ T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜMENİN SİGORTACILIK SEKTÖRÜNE ETKİSİ Elif ERDOĞAN Yüksek Lisans Tezi Çorum 2013 DÜNYA DA VE TÜRKİYE

Detaylı

1. A lot of; lots of; plenty of

1. A lot of; lots of; plenty of a lot of lots of a great deal of plenty of çok, bir çok many much çok, bir çok a little little az, biraz a few few az, birkaç 1. A lot of; lots of; plenty of a lot of ( en yaygın olanıdır ), lots of, plenty

Detaylı

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü Possessive Endings In English, the possession of an object is described by adding an s at the end of the possessor word separated by an apostrophe. If we are talking about a pen belonging to Hakan we would

Detaylı

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Exercise 2 Dialogue(Diyalog) Going Home 02: At a Duty-free Shop Hi! How are you today? Today s lesson is about At a Duty-free Shop. Let s make learning English fun! Eve Dönüş 02: Duty-free Satış Mağazasında Exercise 1 Vocabulary and

Detaylı

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET U.D.E.K Üniversite Düzeyinde Etkisi M Hëna e Plotë Bedër Universitesi mehmetarslantas1907@hotmail.com ÖZET Türk dizilerine ilginin far Buna paralel olarak duyan genç izleyiciler Arnavutça- ABSTRACT The

Detaylı

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT 8. SINIF ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KAZANIM TESTLERİ TÜRKÇE MATEMATİK T.C İNKİLAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK FEN VE TEKNOLOJİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ İNGİLİZCE Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır 1.SAYI

Detaylı

interview INTERVIEW Ernst WELTEKE Haziran 99

interview INTERVIEW Ernst WELTEKE Haziran 99 söyleþi interview söyleþi - interview SÖYLEÞÝ(*) Ernst WELTEKE INTERVIEW Ernst Welteke is currently the Guvernor of the Central Bank of Essen State of Germany. He was recently elected as the Guvernor of

Detaylı

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: Informal Greetings (Gayri Resmi selamlaşmalar) - Hi. (Merhaba) -Hello. (Merhaba)

Detaylı

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ STAJ DEFTERİ TRAINING DIARY Adı, Soyadı Name, Lastname : ÖĞRENCİ NİN STUDENT S No ID Bölümü Department : : Fotoğraf Photo Öğretim Yılı Academic Year : Academic Honesty

Detaylı

Y KUŞAĞI ARAŞTIRMASI. TÜRKİYE BULGULARI: 17 Ocak 2014

Y KUŞAĞI ARAŞTIRMASI. TÜRKİYE BULGULARI: 17 Ocak 2014 Y KUŞAĞI ARAŞTIRMASI TÜRKİYE BULGULARI: 17 Ocak 2014 Yönetici Özeti Bu araştırma, 2025 yılında iş dünyasının yüzde 25 ini oluşturacak olan Y Kuşağı nın iş dünyasından, hükümetten ve geleceğin iş ortamından

Detaylı

YAPI ATÖLYESİ. make difference.. DESIGN & CONSTRUCTION ENGINEERING ARCHITECTURE CONTRACTING. Design & Construction

YAPI ATÖLYESİ. make difference.. DESIGN & CONSTRUCTION ENGINEERING ARCHITECTURE CONTRACTING. Design & Construction ENGINEERING ARCHITECTURE CONTRACTING Design & Construction DESIGN & CONSTRUCTION make difference.. ABOUT US Our company is specialized in four main subjects; CONSTRUCTION, INTERNATIONAL TRADE, NATURAL

Detaylı

Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington

Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington Islington daki tüm Pratisyen Hekimlikler (GP) tercümanlık

Detaylı

Herkes Ev Sahibi Olana Kadar... Until Everyone Is Homeowner...

Herkes Ev Sahibi Olana Kadar... Until Everyone Is Homeowner... Herkes Ev Sahibi Olana Kadar... Until Everyone Is Homeowner... Üstpark Afraze Evleri size sadece doğa ile yaşam değil, iyi bir gelecek vaad ediyor. Paranızın ve yatırımlarınızın değer kazanacağının adeta

Detaylı

www.yorukhidrolik.com www.bombe.gen.tr BİZ KİMİZ? WHO ARE WE? Firmamız hidrolik pres konusunda Türk sanayisine hizmet etmek için 1980 yılında şahıs firması olarak kurulmuştur. Hidrolik Pres imalatına o

Detaylı

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİ NİN STUDENT S YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ STAJ DEFTERİ TRAINING DIARY Adı, Soyadı Name, Lastname : No ID Bölümü Department : : Fotoğraf Photo Öğretim Yılı Academic Year : Academic Honesty Pledge I pledge

Detaylı

HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir. JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY

HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir. JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY HEADLINE: How many minutes a day do you or someone else walk your dog? 0 minutes 13% 1-19 minutes 24% 20-39 minutes

Detaylı

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION 1. Çeviri Metni - 9 Ekim 2014 A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION Why is English such an important language today? There are several reasons. Why: Neden, niçin Such: gibi Important: Önemli Language:

Detaylı

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ Listmania Part 2 Ünite 12 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 12 LISTMANIA PART 2 Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 4 12.1.1. Review of verb forms...

Detaylı

TDF s Experiences and Good Practices in Management of Forced Migration

TDF s Experiences and Good Practices in Management of Forced Migration TDF s Experiences and Good Practices in Management of Forced Migration Turkiye Diyanet Foundation is a leading Turkish International NGO that was established in 1975. It operates with 1.000 branches in

Detaylı

SU KULLANIMI NASIL OLMALI?

SU KULLANIMI NASIL OLMALI? ÇALIŞTAY KKTC de TARIMSAL SU KULLANIMI NASIL OLMALI? PROGRAM, KIBRIS AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ SPD HİDROPOLİTİK AKADEMİ MERKEZİ ÇALIŞTAY PROGRAMI 3 Mayıs 2018 Perşembe Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Arap Ahmet

Detaylı

Yaz okulunda (2014 3) açılacak olan 2360120 (Calculus of Fun. of Sev. Var.) dersine kayıtlar aşağıdaki kurallara göre yapılacaktır:

Yaz okulunda (2014 3) açılacak olan 2360120 (Calculus of Fun. of Sev. Var.) dersine kayıtlar aşağıdaki kurallara göre yapılacaktır: Yaz okulunda (2014 3) açılacak olan 2360120 (Calculus of Fun. of Sev. Var.) dersine kayıtlar aşağıdaki kurallara göre yapılacaktır: Her bir sınıf kontenjanı YALNIZCA aşağıdaki koşullara uyan öğrenciler

Detaylı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT The purpose of the study is to investigate the impact of autonomous learning on graduate students

Detaylı

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES by Didem Öztürk B.S., Geodesy and Photogrammetry Department Yildiz Technical University, 2005 Submitted to the Kandilli Observatory and Earthquake

Detaylı

Büroseren Mobilya kalite, fonksiyon ve ar-ge ile üretilmiş ürünleri, profesyonel proje desteği ile sunarak sektörde yerini almıştır.

Büroseren Mobilya kalite, fonksiyon ve ar-ge ile üretilmiş ürünleri, profesyonel proje desteği ile sunarak sektörde yerini almıştır. ÖNSÖZ INTRODUCTION Büroseren Mobilya kalite, fonksiyon ve ar-ge ile üretilmiş ürünleri, profesyonel proje desteği ile sunarak sektörde yerini almıştır. Büroseren Mobilyanın eğitim sektöründe temel ilgi

Detaylı

YABANCI DİL I Zorunlu 1 1 4

YABANCI DİL I Zorunlu 1 1 4 Ders Öğretim Planı Dersin Kodu Dersin Adı Dersin Türü Yıl Yarıyıl AKTS 200001212010 YABANCI DİL I Zorunlu 1 1 4 Dersin Seviyesi Lisans Dersin Amacı After attending the Foreign Language I, students will

Detaylı

Immigration Studying. Studying - University. Stating that you want to enroll. Stating that you want to apply for a course.

Immigration Studying. Studying - University. Stating that you want to enroll. Stating that you want to apply for a course. - University I would like to enroll at a university. Stating that you want to enroll I want to apply for course. Stating that you want to apply for a course an undergraduate a postgraduate a PhD a full-time

Detaylı

7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) 1. Adı Soyadı: Ipek DANJU 2. Doğum Tarihi: 30.11.1978 3. Ünvanı: Dr. 4. Öğrenim Durumu: Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı Doktora Mezunu ÖZGEÇMİŞ Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Uluslararası

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda aşağıda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? 1. A) rude B) trustworthy C) generous D) supportive TEST - 2 (2011-2012)

Detaylı

Implementing Benchmarking in School Improvement

Implementing Benchmarking in School Improvement Implementing Benchmarking in School Improvement "Bu proje T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca (Türkiye Ulusal Ajansı, http://www.ua.gov.tr) yürütülen Erasmus+

Detaylı

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Lesson 19: What. Ders 19: Ne Lesson 19: What Ders 19: Ne Reading (Okuma) What is it? (O nedir?) What is your name? (İsmin nedir?) What is the answer? (Cevap nedir?) What was that? (O neydi?) What do you want? (Ne istersin?) What did

Detaylı

WATER AND IRRIGATION SECTOR IN TURKEY

WATER AND IRRIGATION SECTOR IN TURKEY WATER AND IRRIGATION SECTOR IN TURKEY ZARAGOZA, 7th March 2017 FATMA KAYHAN COMMERCIAL COUNSELOR Oficina Comercial de la Embajada de Turquía en Madrid Embassy of the Republic of Turkey-Commercial Office

Detaylı

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Lesson 29: It in Various Usages. Ders 29: It Zamirinin Farklı Kullanımları Lesson 29: "It" in Various Usages Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları Reading (Okuma) What time is it now? It s eight thirty. (Şu an saat kaç? Sekiz buçuk.) What day of the week is it today? It

Detaylı

Kötüler dünyada ne yapar?

Kötüler dünyada ne yapar? Kötüler dünyada ne yapar? Kötüler Daima kendi çıkarlarını düşünenler Gözlerini güç, para ve iktidar hırsı bürümüş olanlar İstediklerini elde edebilmek için diğer insanları tehlikeye atmaktan sakınmayanlar

Detaylı

Cases in the Turkish Language

Cases in the Turkish Language Fluentinturkish.com Cases in the Turkish Language Grammar Cases Postpositions, circumpositions and prepositions are the words or morphemes that express location to some kind of reference. They are all

Detaylı

Günay Deniz D : 70 Ekim finansal se krizler, idir. Sinyal yakl. temi. olarak kabul edilebilir. Anahtar Kelimeler:

Günay Deniz D : 70 Ekim finansal se krizler, idir. Sinyal yakl. temi. olarak kabul edilebilir. Anahtar Kelimeler: finansal se krizler, idir. Sinyal yakl olarak kabul edilebilir. temi Anahtar Kelimeler: 63 THE PREDICTABILITY OF CRISES: THE CASE OF THE CRISIS OF 2008 ABSTRACT The economic crises in the World, especially

Detaylı

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA)

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA) H OECD VERİLERİ IŞIĞINDA DÜNYADA KATMA DEĞER VERGİSİNİN DURUMU * (THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA) Yusuf ARTAR (Vergi Müfettişi/Tax Inspector) ÖZ Dünyada ilk olarak

Detaylı

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - Necla YILMAZ Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

"Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları.

Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları. "Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları. Survey Results Which Were Done in Comenius Project named'' Different? Building

Detaylı

TÜRKÇE ÖRNEK-1 KARAALİ KÖYÜ NÜN MONOGRAFYASI ÖZET

TÜRKÇE ÖRNEK-1 KARAALİ KÖYÜ NÜN MONOGRAFYASI ÖZET TÜRKÇE ÖRNEK-1 KARAALİ KÖYÜ NÜN MONOGRAFYASI ÖZET Bu çalışmada, Karaali Köyü nün fiziki, beşeri, ekonomik coğrafya özellikleri ve coğrafi yapısının orada yaşayan insanlarla olan etkileşimi incelenmiştir.

Detaylı

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Let s, Shall we, why don t Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Yes, let s. Evet haydi oynayalım. No, let s not. Hayır, oynamayalım.

Detaylı

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet) 4 Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar (Özet) Günümüzde, teknolojinin gelişmesi ile yüz tanımaya dayalı bir çok yöntem artık uygulama alanı bulabilmekte ve gittikçe de önem kazanmaktadır. Bir çok farklı uygulama

Detaylı

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma Recap Çoğullar ler If the final vowel is a, ı, o or u, then use lar. limonlar, çocuklar If the final vowel is e, i, ö or ü, then use ler. zeytinler, ekmekler This, That, These and Those bu this bu limon

Detaylı

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be)

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be) İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA İNGİLİZCE GRAMER (+) I was a student. She was a student. They were students. (?) Was I a student? Was she

Detaylı

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref WOULD FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be She hoped (that) we would com I thought that he would ref WILLINGNESS (gönüllülük) She would not The car would not POLITE

Detaylı

Doğu Akdeniz Üniversitesi Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi

Doğu Akdeniz Üniversitesi Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Doğu Akdeniz Üniversitesi Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi 14 Mart Tıp Bayramı ve Beyaz Önlük Giydirme Tören Programı Eastern Mediterranean University Dr. Fazıl Küçük Faculty of Medicine 14 th March Medicine

Detaylı

PRODUCT CATALOGUE ÜRÜN KATALOĞU

PRODUCT CATALOGUE ÜRÜN KATALOĞU PRODUCT CATALOGUE ÜRÜN KATALOĞU 2019 www.basakdeterjan.com info@basakdeterjan.com HAKKIMIZDA / ABOUT US BSK Grup 1989 yilindan itibaren deterjan, temizlik urunleri ve kozmetik sektörünün içinde olan 2000

Detaylı

TECHNICAL WIND RESOURCE CAPACITY of TURKEY (1/2)

TECHNICAL WIND RESOURCE CAPACITY of TURKEY (1/2) TECHNICAL WIND RESOURCE CAPACITY of TURKEY (1/2) TECHNICAL WIND RESOURCE CAPACITY of TURKEY (2/2) «REPA» WIND ATLAS prepared by General Directorate of Renewable Energy (former EIE) indicates wind resource

Detaylı

Present continous tense

Present continous tense Present continous tense This tense is mainly used for talking about what is happening now. In English, the verb would be changed by adding the suffix ing, and using it in conjunction with the correct form

Detaylı

Araştırma Enstitusu Mudurlugu, Tekirdag (Sorumlu Yazar)

Araştırma Enstitusu Mudurlugu, Tekirdag (Sorumlu Yazar) VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 161-167 Derleme Review 1Bagcılık Araştırma Enstitusu

Detaylı

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the 1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the rank of ) 2. for/in/during/over/within (fidow) : last/past time olduğunda bu prepositionlar gelir. 3. Now that;

Detaylı

NUMBER OF EXHIBITING COUNTRIES

NUMBER OF EXHIBITING COUNTRIES TÜRKİYE / TURKEY NUMBER OF EXHIBITING COUNTRIES Çok verimli ve çok güzel bir fuar geçirdik. Kıbrıstan, Amerika dan bile profesyonel ziyaretçileri standımızda ağırladık. Önümüzde ki fuarda daha da güzel

Detaylı

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney CALUM SAILS AWAY Written and illustrated by Sarah Sweeney SEV Yayıncılık Eğitim ve Ticaret A.Ş. Nuhkuyusu Cad., No. 197 Üsküdar İş Merkezi, Kat 3, 34664 Bağlarbaşı, Üsküdar, İstanbul Tel.: (0216) 474 23

Detaylı

ÜRÜN TEŞHİR STANDLARI ÜRETİMİ / DISPLAY DESIGN & PRODUCTION

ÜRÜN TEŞHİR STANDLARI ÜRETİMİ / DISPLAY DESIGN & PRODUCTION ÜRÜN TEŞHİR STANDLARI ÜRETİMİ / DISPLAY DESIGN & PRODUCTION KURUMSAL Ürün teşhir standları üretimi konusunda 2008 yılında kurulan Relax Stand günden güne arttırdığı başarı grafiği,tasarım gücü ve teknolojik

Detaylı

amerika birleşimiş devletleri

amerika birleşimiş devletleri İngilizce Lesson 15 place Where you want go Türkçe 15 ders yer, mekan nereye istiyorsun git Where do you want to go? nereye gitmek istersin? Countries Country Turkey Turkey is a country America America

Detaylı

Su Enerjisi Yatırımlarında Küresel Eğilimler ve Ulusal Hedefler

Su Enerjisi Yatırımlarında Küresel Eğilimler ve Ulusal Hedefler Türkiye 10. Enerji Kongresi, 27-30 Kasım 2006, İstanbul Su Enerjisi Yatırımlarında Küresel Eğilimler ve Ulusal Hedefler Prof. Dr. Doğan ALTINBiLEK Uluslararası Su Enerjisi Birliği (IHA) Başkanı Su Enerjisi

Detaylı

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Eskişehir RESİMSEL

Detaylı

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. SBS PRACTICE TEST 2 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. 3. Konuşma balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcükleri seçiniz I am your true friend Mehmet. A true friend

Detaylı

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA DOKTORA TEZİ Cafer Şafak EYEL İşletme Ana Bilim Dalı İşletme

Detaylı

Jci Türkiye 2013 Genel Kurul Ödül Programı En İyi Üye Kazandırma Programı/JCI Nedir? Eğitimi JCI TURKEY Best Local Growth & Development Program

Jci Türkiye 2013 Genel Kurul Ödül Programı En İyi Üye Kazandırma Programı/JCI Nedir? Eğitimi JCI TURKEY Best Local Growth & Development Program Awards Entry Jci Türkiye 2013 Genel Kurul Ödül Programı En İyi Üye Kazandırma Programı/JCI Nedir? Eğitimi JCI TURKEY Best Local Growth & Development Program http://www.jci.cc/eawards2n/print.php?lang_id=1&u=33941

Detaylı

MEZUNİYET TÖRENLERİ / GRADUATION CEREMONIES

MEZUNİYET TÖRENLERİ / GRADUATION CEREMONIES 2017-2018 MEZUNİYET TÖRENLERİ /2017-2018 GRADUATION CEREMONIES SELÇUK YAŞAR KAMPÜS YILDIZ ALAN SAAT: 19.30 26 Haziran 2018 Mühendislik Fakültesi/ Fen Edebiyat Fakültesi 27 Haziran 2018 Hukuk Fakültesi

Detaylı

SEVİYE 1 GÜZ DÖNEMİ 2.ÇEYREK - TEKRAR KURU (8 hafta ders saati)

SEVİYE 1 GÜZ DÖNEMİ 2.ÇEYREK - TEKRAR KURU (8 hafta ders saati) SEVİYE 1 GÜZ DÖNEMİ 2.ÇEYREK TEKRAR KURU 20162017 (8 hafta 184 ders saati) 1 Hafta Üniteler Kitap ı İçerik Ekstra 59 Aralık, 2016 1.1 1.2 1.3 Icebreakers verb to be subject pro The verb to be : Affirmative,

Detaylı

Prof. Dr. NESİB L. NESİBLİ

Prof. Dr. NESİB L. NESİBLİ Prof. Dr. NESİB L. NESİBLİ ÖZEL BİLGİLER Hazırki görevi: Avrasya Üniversitesi, Trabzon Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı, GünAz TV, Program yöneticisi Vatandaşlığı: Azerbaycan Cumhuriyeti

Detaylı

LİBYA NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI PROGRAMINDA TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ KONFERANSI 10 NİSAN 2013, ANKARA

LİBYA NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI PROGRAMINDA TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ KONFERANSI 10 NİSAN 2013, ANKARA LİBYA NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI PROGRAMINDA TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ KONFERANSI 10 NİSAN 2013, ANKARA Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB), 25 Nisan 1980 tarihinde kurulan

Detaylı

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article. Özet.

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article. Özet. VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 206 ISSN: 248-0036 Yıl /Year: 207 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): (Özel) Sayfa/Page: 54-60 Araştırma Makalesi Research Article Suleyman Demirel

Detaylı

Do not open the exam until you are told that you may begin.

Do not open the exam until you are told that you may begin. ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR ÖRNEKTİR OKAN ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ MATEMATİK BÖLÜMÜ 03.11.2011 MAT 461 Fonksiyonel Analiz I Ara Sınav N. Course ADI SOYADI ÖĞRENCİ NO İMZA Do not open

Detaylı

ULUSLARARASI HUKUK VE POLİTİKA DERGİSİ EDİTÖRLERİ

ULUSLARARASI HUKUK VE POLİTİKA DERGİSİ EDİTÖRLERİ ULUSLARARASI HUKUK VE POLİTİKA DERGİSİ EDİTÖRLERİ Alfabetik Sırayla / In Ayphabetical Order Sedat LAÇİNER Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı, Uluslararası Hukuk ve Politika (UHP)

Detaylı

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl Lesson 23: How Ders 23: Nasıl Reading (Okuma) How are you? (Nasılsın?) How are your parents? (Ailen nasıl?) How was the interview? (Görüşme nasıldı?) How is your work? (İşin nasıl?) How do you go to school?

Detaylı

NOVAPAC Ambalaj San. Tic. A.Ş

NOVAPAC Ambalaj San. Tic. A.Ş Ambalaj San. Tic. A.Ş 2014 yılında İstanbul'da 5.000 m2 lik alanda kurulan tek kullanımlık plastik ürünleri araştırıp, geliştirip, tasarlayıp üretmektedir. Uzun yılların deneyimi ile pazara yenilikçi,

Detaylı

ABSTRACT IMPACT OF POLISH MEMBERSHIPS IN NATO AND THE EU ON POLISH FOREIGN POLICY TOWARDS RUSSIA. Bodur, Kadriye

ABSTRACT IMPACT OF POLISH MEMBERSHIPS IN NATO AND THE EU ON POLISH FOREIGN POLICY TOWARDS RUSSIA. Bodur, Kadriye ABSTRACT IMPACT OF POLISH MEMBERSHIPS IN NATO AND THE EU ON POLISH FOREIGN POLICY TOWARDS RUSSIA Bodur, Kadriye Master of Science, Department of European Studies Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Oktay F. Tanrısever

Detaylı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir. ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Detaylı

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

function get_style114 () { return none; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } Wish sözcük anlamı olarak istemek, dilemek anlamı taşımaktadır.cümlenin

Detaylı