Özel Selçuklu Hastanesi Bültenidir. Ücretsizdir Bülten 14 Ocak-Şubat-Mart ama yanınızda biz varız

Transkript

1 Özel Selçuklu Hastanesi Bültenidir Ücretsizdir Bülten ama yanınızda biz varız

2 2 İÇİNDEKİLER 04 SİZDEN GELENLER 05 SELÇUKLU'DAN HABERLER 06 UZM. DR. AHMET HAMAMCI Reflü hastalığı 07 DYT. ESRA ARSLAN Mucizevi kış sebzeleri 08 OP. DR. METİN BİLGİN Kışın göz enfeksiyonları OP. DR. HİMMET TEKİN Kışın güneş gözlüğü kullanımı OP. DR. SEDAT YİĞİT Menopoz hakkında bilmeniz gerekenler OP. DR. HALİS PINARCI Fanenjit hastalığından korunun UZM. DR. YUNUS YILMAZ Sağlıkta dönüşüm, sağlıklı yaşamla olur 16 OP. DR. ÖNDER AKKUŞ Mozaik plasti tedavisi nedir OP. DR. ERALP GENÇAL Kıl dönmesi nasıl oluşur, tanı ve tedavi süreci 20 UZM. DR. MÜNİR CANTİMUR Çocuklu seyahatlerde dikkat edilmesi gerekenler UZM. DR. HASAN TAHİR CANBAZ Sigara ve nargilenin vücudu zararları Önemli Not: Bu yayında yer alan yazılar bilgilendirme amaçlıdır. İlaç ve tedavi önerisi için doktorunuza başvurunuz. Özel Selçuklu Konya Hastanesi Hekim Kadrosu BAŞHEKİM Dr. Ahmet BİLGİN GASTROENTEROLOJİ Uzm. Dr. Ahmet HAMAMCI KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM Op. Dr. Güler ALTINTEPE Op. Dr. Hikmet KARABACAK Op. Dr. Rengin KARATAYLI FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON Uzm. Dr. Nihan KARAGÖZ NÖROLOJİ Uzm. Dr. Gökhan YILDIRIM ÜROLOJİ Op. Dr. Osman TUFAN KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Uzm. Dr. Emine ORAN ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ Op. Dr. Önder AKKUŞ Op. Dr. Hamza Hakan TÜRK GENEL CERRAHİ Op. Dr. Eralp GENÇAL ANESTEZİ VE REANİMASYON Uzm. Dr. Ayşe ERGEN KBB HASTALIKLARI Op. Dr. Halis PINARCI BİYOKİMYA Uzm. Dr. Tahsin YILDIZ GÖZ HASTALIKLARI Op. Dr. Hasan Hüseyin UYSAL Op. Dr. Himmet TEKİN RADYOLOJİ Uzm. Dr. Ahmet ANGI İÇ HASTALIKLARI Uzm. Dr. Hasan Tahir CANBAZ Uzm. Dr. Sait ÖNAL ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Uzm. Dr. Münir CANTİMUR Uzm. Dr. Murat ŞAHİN Uzm. Dr. Münire Çakır EVİN KARDİYOLOJİ Uzm. Dr. Ali ERYAVUZ DİŞ SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Dt. Ayşe KARAKAŞ ACİL SERVİS Dr. Hatice Hadiye ŞANLI Dr. İlhan YAPICI Dr. Mehmet Ali KAÇAR Dr. Enes Malik Mehmet GÜMÜŞ DİYET VE BESLENME Dyt. Ayşe DURAN Özel Selçuklu Karaman Hastanesi Hekim Kadrosu BAŞHEKİM Uzm. Dr. Yunus YILMAZ GENEL CERRAHİ Op. Dr. Zihni KOCAERKEK KBB HASTALIKLARI Doç. Dr. Devrim BEKTAŞ GÖZ HASTALIKLARI Op. Dr. H. Reşit ÇELEBİOĞLU Op. Dr. Metin BİLGİN KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM Op. Dr. M. SEDAT YİĞİT İÇ HASTALIKLARI Uzm. Dr. Burcu GÜNEŞ Uzm. Dr. Fahri ARI Uzm. Dr. Yunus YILMAZ ÜROLOJİ Op. Dr. Osman TÜKEL KARDİYOLOJİ Uzm. Dr. İsa COŞKUN FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON Uzm. Dr. Nermin ATCI ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Uzm. Dr. Abdullah CANBAL ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ Op. Dr. Ergül MAVİ ANESTEZİ VE REANİMASYON Uzm. Dr. Mesut ÖZ BİYOKİMYA Uzm. Dr. Aysel Hür TÜKEL RADYOLOJİ Uzm. Dr. İbrahim MERAL ACİL SERVİS Dr. Mehmet Güney KESMEZ Dr. İbrahim DİŞÇİ Dr. Murat GEDİK Dr. Mustafa AYAZ DİYETİSYEN Dyt. Esra ARSLAN

3 3 Editör Yeni bir yıla merhaba; Dr. Seyit KARACA Özel Selçuklu Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömürleri öğüten en hızlı değirmen 'zaman' hızla akmaya devam ediyor. Sizlerle yeni bir dönemde, yeni bir yılda yeniden bir araya geliyoruz. Buna imkan veren Yüce Yaradanımıza ne kadar şükretsek azdır. Umarım ve duam odur ki; bu sürede büyük ve ağır imtihan vesîleleri ile karşılaşmayasınız ve karşılaşmayalım. hizmet yönüyle hiçbir değişiklik ve aksaklık olmadan hizmetlere devam edileceği bilgisi bizlerle paylaşıldı. Yine SGK ile anlaşmamız da 2015 yılında devam edecek. Dolayısıyle tüm vatandaşlarımızı yine aynı hizmet mantığı ile karşılamaya ve onlara hizmet etmeye devam edeceğiz. Kurumlarımız olarak sürekli fizikî ve işletme gereğine bağlı değişimler yaşayarak en güzel hizmeti verme anlayışımızı sürdürmeye gayret ediyoruz. Kalite artık her anlamda muhataplarınızın ihtiyaçlarını karşılamakla mümkün hale geldi. Bu nedenle de hem teknik, hem de sosyal anlamda kendimizi sürekli yenilememiz gerekiyor. Elinizdeki sayımız da bu düşüncelerle hazırlandı. Bültenimizin 14. sayısında hekim arkadaşlarımızın günlük hayatta karşılaştıkları sorunlar ve hastalıklar ile ilgili yol gösterici hastalık ve tedavi bilgilerinin yanı sıra, bizden haberler de bulacaksınız. Diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızın da anlaşmalı sigortaları kapsamda kendilerinden ücret alınmadan sigortalarından tahsil edileceği modelin geliştirildiği bir hizmet ağı için de çabalarımız devam etmektedir. İnşaallah 2015 yılında onlara da bu müjdeyi en kısa sürede vermek için çalışıyoruz. Bu vesileyle hastanelerimizden hizmet alan tüm hastalarımızın, çalışanlarımızın, hekimlerimizin, hastanelerimizle iş yapan çözüm ortaklarımızın ve tüm halkımızın yeni yılını kutluyor, sevdiklerinizle birlikte; mutlu, huzurlu, sağlıklı ve başarılı bir yıl geçirmenizi diliyorum. Özel Selçuklu Hastaneleri olarak yeni yılda da sayısı 350'yi aşan çalışan kadromuzla ve tüm imkanlarımızla her ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda olacağız yılı özellikle Hollanda'da yaşayan vatandaşlarımızın sosyal güvenlikleri alanında önemli değişimleri beraberinde getirdi. AGİS adıyla hizmet veren özel sigorta kuruluşu, kendisini bünyesine alan ana çatı kuruluşunun verdiği karar doğrultusunda farklı bir isimle Sağlıcakla... (Zilveren Kruis) adıyla hizmet vermeye başladı yılı ile ilgili olarak ülkemizdeki asistan firma ile yaptığımız görüşmelerde hastalarımıza Genel Yayın Editörü Dr. Seyit KARACA Bülten 14 Ocak - Şubat - Mart 2015 Yayın Türü: Yerel Süreli Yayındır. 3 ayda bir yayınlanır. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur SAYAR Yayın Kurulu Dr. Ahmet BİLGİN Dr. Hasan Tahir CANBAZ Dizgi ve Tasarım Basın ve Halkla İlişkiler Birimi Selçuklu Sağlık Hizmetleri A.Ş. Adına Sahibi Ahmet YENİAY Yönetim Kurulu Başkanı Baskı Tarihi Ocak 2015 Matbaa Poçan Ofset Matbaacılık Fevzi Çakmak Mh. Hacı Bayram Cd. Yeni Matbaacılar Sit. No:42 Karatay/KONYA Tel: Fax: İdare Yeri Hastane Cad. No:28 Selçuklu/Konya Tel: Fax: Dağıtım Ekin Kurye Aracılık Hizmetleri

4 Kurumsal SİZDEN GELENLER 4 K onya ve Karaman Özel Selçuklu Hastanelerinde tedavi gören hastalarımızın hastanelerimizin web sitesi üzerindeki bize ulaşın linkine ve hastanemiz içerisindeki iletişim kutularına bıraktıkları teşekkür mesajlarını Sağlıcakla okuyucuları için paylaşıyoruz. Büyük özveri, sabır ve titizlik isteyen sağlık sektöründe hizmet üreten Özel Selçuklu Hastaneleri çalışanları olarak hastalarımızın bize ilettikleri bu takdir mesajlarıyla gü kazanıyor, işimize daha sıkı sarılıyoruz. Mesajlarını ileten hastalarımıza teşekkür ederiz. m haba Mer çocugu izin zde stanen iş i n e a an m hast geldi. H göster a ın y n ı a r k y dün alışanla lgiye ço. i ç tüm ldukları r ederim di. o ü e k k d y teşe rli yerin e y şey Her Oğlumuzun Dünya ya gelmesine vesile olan Selçuklu Hastanesi ne, değerli doktorumuz Rengin Karataylı ya, bu süreçte bizlere yardımcı olan Ebe ve Hemşire hanımlara canı gönülden teşekkür ederiz. Ayrıca anlaşmalı kurumlarda görev yapmakta olan Yasemin Taşören hanımın bize olan ilgisini, alakasını ve yardımlarını kesinlikle unutmayacağız. Biz hastalarını en iyi şekilde tedavi eden Gastroenteroloji Bölümünden Uzman Dr. Ahmet Hamamcı ya özverisi ve insan ilişkileri çerçevesindeki başarısı için tebriklerimizi sunarız. Süleyman SEVEN Bedr iye-a z iz BO Ü ak D Bur Has k klu dan ço u u ç l e n us ı S l r l a Öze emanl e Sorum diğer l e n e v z i s e y tatane unuz. V enci be en has l n e e m n g m r i i e m eğ eps şlar uz D arkada orlar. H v a Y i ler. eniy nec vez la ilgil şekkür r e a t l Şimd iye ka en iy d hemş i özel has ar gittiği m tane. ireler i D perso, memurla oktorları, rı ç neli ile hep alışan tüm Allah Razı o inizden sun. A AR Ali R A NY K un Alt Esin Dile k-mu sta fa U Z Ğ ER O ZD et Ö Ahm Başta doktorumuz Hikmet Karabacak Bey e ve ardından Kadın Doğum çalışanlarından Ebe Emine Ana Bacak Hanıma ve diğer tüm çalışanlarınıza teşekkür ederiz. Emeğinizin bir hatırası oldu oğlumuz. AN Çet in D URA NEL Burun tıkanıklığı konusunda son dönemde ciddi anlamda rahatsız olmam nedeniyle Dr. Devrim Bektaş'a muayene oldum. Ameliyat sonrası burundan nefes alabilmenin rahatlığını yaşıyorum. Muayene olmanızı tavsiye ederim.

5 5 Kurumsal Karaman Hastanemiz alanında vergi rekortmeni Hizmetlerinin başarısı ve çeşitliliğiyle her yıl yurtdışından ve yurtiçinden onbinlerce hastayı kaliteli sağlık hizmetiyle buluşturan Özel Karaman Selçuklu Hastanesi yurt ekonomisine sağladığı katma değer ile de başarısını tescilledi. MEVLÜT YENİAY Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Genel Müdürü Karaman vergi dairesinin Ekim 2014'te açıkladığı listeye göre 2013 yılında Karaman'ın kurumlar vergisi rekortmenleri listesinde ilk 10 firma arasına adını yazdıran hastanemiz, Karaman'da en çok vergi ödeyen sağlık kuruluşu oldu ve vergi dairesinden takdir aldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Karaman Selçuklu Hastanesi Genel Müdür'ü Mevlüt Yeniay, 2010 yılında kapılarını hizmete açan hastanenin Karaman'da özel sağlık hizmetleri alanındaki büyük ihtiyaçlara cevap verdiğini, Karaman halkının da bu yatırıma sahip çıkarak en güzel şekilde faydalandığını belirtti. Yeniay, her yıl Karaman nüfusuna yakın hastaya hizmet vermenin gururunu yaşadıklarını, Karaman halkından kazandıkları her kuruşun vergisini de yine Karaman'a kazandırdıklarını belirtti. Yeniay, halen 150 kişiye istihdam sağlayan Karaman Selçuklu Hastanesinin uzman hekimleri, sağlık çalışanları ve yardımcı personelleriyle hizmetlerini genişleterek, hızla devam ettireceğini söyledi. Tüyap fuarlarının sağlık sponsoruyuz Özel Selçuklu Hastaneleri 2015 yılında Tüyap Fuarcılık Konya A.Ş.'nin düzenleyeceği tüm fuarlara sağlık sponsoru olarak katılacak. Her yıl yüzbinlerce kişinin ziyaret ettiği Tüyap Fuarcılık tarafından düzenlenen Konya fuarlarına Özel Selçuklu hastanesi de katılıyor. Fuarlarda görevli halkla ilişkiler ve sağlık memuru personellerimizle vatandaşlarımıza; sağlık hizmetleri hakkında bilgilendirme, kan şekeri ölçümü, vücut kitle indeksi ölçümü, fuar içerisinde ilk yardım hizmeti ve çeşitli promosyon ürünlerin dağıtımı hizmeti vereceğiz. Fuarlara katılacak olan tüm vatandaşlarımızı stantımıza bekliyoruz. KON TV'de sağlıklı bilgiler saati Özel Selçuklu Hastaneleri Hekimleri, daha önceki yıllarda olduğu gibi 2015 yılında da Simge Akoğul'un sunduğu KON TV Hanımeli Programında her Çarşamba saat 10:00'da farklı konular üzerine halkımızı bilgilendirici sağlık sohbetleri yapıyorlar. İzlemenizi ve takip etmenizi tavsiye ederiz.

6 Sağlık 6 REFLÜ HASTALIĞINDA ALINABİLECEK ÖNLEMLER Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ahmet Hamamcı, birçok kişinin müzdarip olduğu tekrarlayan reflü hastalığı hakkında bilinmesi gerekenleri ve reflü hastalarının yaşam kaliteleri için dikkat etmeleri gerekenleri kaleme aldı. Uzm. Dr. Ahmet HAMAMCI Konya Özel Selçuklu Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı GASTROENTEROLOJİ POLİKLİNİĞİ Reflü Nedir? da yabancı cisim) hissi olması ve bunun geceleri Reflü nün kelime anlamı geri akım ya da geri geçmesi kaçmaktır ve bize Fransızca dan geçmiş Latin kökenli bir sözcüktür. Reflü ve tedavisi Her şeyden önce milyonlarca kişiyi etkileyen Normalde sindirim sistemimizdeki içeriğin bir hastalığın tedavisinden bahsettiğimizi tekrar hareketi ağızdan, yutma borusuna; yutma hatırlamakta yarar vardır. Hastaların büyük borusundan mideye ve mideden de onikiparmak çoğunluğunda sosyal yaşamı düzenleyici bazı bağırsağına doğrudur. Bunun tersine, önlemler ve diyetle ve bazense birtakım ilaçlar mideden yutma borusuna, ya da onikiparmak da kullanarak hastalığı kontrol altına almak bağırsağından mideye doğru bir içerik kaçması mümkün olmaktadır. Dolayısı ile reflü tanısı yeni olmaması lazımdır. konmuş, belirtileri yıllar öncesine dayanmayan ve henüz Barrett gibi komplikasyonların Mide içeriğinin yukarı, yutma borusunun içine gelişmemiş olduğu hastalara bazı önerilerde doğru kaçması ise son derece ciddi sıkıntılara yol bulunmak ve ilaç vermek gerekmektedir. açabilmektedir. Sonuç olarak halk arasında reflü; Önlemlere ve ilaçlara karşın rahatlayamayan ya mide içeriğinin fazla miktarda yutma borusunun da hayat boyunca bunları uygulamak istemeyip içine doğru geri kaçmasının sonucunda ortaya daha çabuk kesin sonuç isteyen hastalarda ise çıkan bir dizi şikayetlerdir. Bu kaçak belli bir anti-reflü cerrahi yapılması en uygun yöntemdir. sürenin ve miktarın üstünde olunca ciddi problemlere yol açar ve bu önemli bir sağlık Mide şikâyetleri ve reflüde sorunudur. alınabilecek önlemler Yiyecekler yatmadan en az 2-3 saat önce yenilirse Reflü hastası nelerden yakınır? mide asidi azalmış olur ve mide içeriği kısmen de En tipik şikayetler; olsa boşalmış olur. Akşam geç saatlerde küçük porsiyonlar idealdir. Ağza acı su gelmesi Göğüs kemiğinin arkasında yanma Yiyecekleri yavaş yavaş yiyip, iyi çiğnenmeli, Tipik olmayan şikayet ve bulgular; Geniz, boğaz problemleri yiyecekler iyi çiğneyerek midede kalma süresi Ses kısıklığı, ses çatallanması, ses kısaltılabilir. Buda şikâyetlerin artmasını önler. yorgunluğu Sık farenjit, larenjit, geniz problemleri Yemek borusunun alt bölgelerinde yer alan kasları zayıflatan ve yemek borusunu döşeyen Sinüzit Ses teli polipleri katmanı zedeleyebilen şu yiyecek ve içeceklerden Yemek aralarında boğazda bir düğüm (ya uzak durulmasında fayda vardır; Çikolata, kuruyemiş, nane, kızarmış ve yağlı yiyecekler, çay, kahve, neskafe, karbonatlı içecekler, alkollü içecekler(alkol yemek borusunun alt bölgesindeki kasların gevşemesine neden olur. Bunun dışında bire ve şarap midede asit üretimini arttırabilirler.) turunçgiller ve suları, domates ürünleri, biberi, turşu, sirke, sarımsak, limontuzu, ketçap ve hardal, acılı baharatlar, margarin, kuyruk yağı. Stresten uzak durun. Hastalarla yapılan çalışmalar sonucunda, stresin mide yanmasını artıran bir faktör olduğunu göstermiştir. Fazla kilolardan kurtulun fazla kilolar mide ve diyaframda basınç meydana getirir ve yemek borusunun altındaki kasları açılmaları için zorlar. Bu da reflü için en önemli risk faktörlerinden biridir. Sigara içmeyin. Sigara yemek borusunun altındaki kasların düzenli çalışmasını önleyici bir faktördür. Sigara aynı zamanda mide asidini arttırır. Sigara içerken dumanın yutulması da geğirme ve reflüyü arttırır. Aynı zamanda sigara, tükürüğün doğal koruyucu etkisini azaltır. Yatağın başucunu yükseltin. Yatak başını kaldırarak veya yastık sayısı arttırılarak mide içindeki sıvının yemek borusuna geçişi engellenebilir. Kemerinizi gevşetin. Belinizi çok sıkan sıkı giysiler karnınıza basınç yaparak reflüye neden olabilir.

7 7 Sağlık MUCİZEVİ KIŞ SEBZELERİYLE SAĞLIKLI VE FORMDA KALIN Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Diyetisyeni Esra Arslan, kış aylarında tüketilmesinde fayda bulunan bazı besinlerle ilgili detaylı bilgiler verdi. Dyt. Arslan, ödem sorunuyla ilgili de yararlı tarifler paylaştı. Diyetisyen Esra ARSLAN Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı DİYET POLİKLİNİĞİ H avaların soğumasıyla birlikte hastalıklarda kapıya dayandı. Bu dönemde bağışıklığımızı güçlendirmemiz için mevsimine göre sağlıklı besinler tüketmeliyiz. Kış aylarında manavlarda sıklıkla gördüğümüz besinlere soframızda yer açmalıyız. Ayrıca bu aylarda vücudumuz su toplayabilir. Bu problemi beslenmenizde pratik tariflerle düzeltebilirsiniz. sıra cilde tazelik,saçlara parlaklık vermesi sisteminizi güçlendirmiş olursunuz. 100 gr tere sivilce ve egzamayı geçirmeye yardımcı olması 11 kaloridir. özellikleriyle de ön plana çıkmaktadır. Kestane: Yüksek oranda lif içeren kestane 100 gr turpun % su, %5-10 kuru madde sayesinde, bağırsaklardaki aşırı kolesterol oluşturmaktadır. Sadece 17 kaloridir. C vitamini emilimi sınırlandırılır. B vitamini, C vitamini,,folik asit, potasyumdan zengin olduğu gibi, aynı folik asit açısından zengindir. Potasyum, bakır, zamanda iyi bir B6,riboflavin, magnezyum ve magnezyum, antioksidan bakımından zengindir. kalsiyum kaynağıdır. Tüm bu nedenlerden dolayı Kötü kolesterolle savaşırken, iyi kolesterolü Turp: Bir gıdanın fonksiyonel özellikte sen de bu eşsiz besinle salatana renk kat. yükseltir. Kalp sağlığını korur. olduğunun söylenebilmesi için o gıdanın hem besleyici olması, hem de insan sağlığına yararlı Roka: A,C,K vitamini bakımından zengin, Yalnız kestane yüksek oranda karbonhidrat olması gerekmektedir. Fonksiyonel gıda olarak yüksek miktarda kalsiyum ve demir içerir. içeren bir yiyecektir. İki orta boy kestane değerlendirilecek bitkilerden bir tanesi de Diğer sebzelere oranla az miktarda oksalat 68 kaloridir. Bu yüzden kontrollü bir şekilde turptur. içerdiğinden rokanın içeriğindeki kalsiyum tüketilmesi gerekir. daha kolay kullanılır. İçerdiği C vitamini ile Pişirilmeden çiğ olarak yenen, besleyici salgın hastalıkların yaygın olduğu kış aylarında Vücudunuz su topladığında ödeminizden özellikleri olan ve yemeklerde iştah açıcı bir daha fazla roka yiyerek bağışıklık sisteminizi kurtulmak için bu karışımları yapabilirsiniz: sebze olarak tüketilen turptaki bileşenler güçlendirebilirsiniz. aynı zamanda yüksek oranda tibbi nitelik - Öncelikle diyetinizde tuzu azaltmanız taşımaktadır. Genel sağlığınızı korumak için sofranızda gerekmektedir. Turşuya dikkat rokaya da yer yerin. Güçlü aromasından dolayı Son yıllardaki çalışmalar, turpta iki önemli salatalarınızda, et sebze yemeklerinizde, makarna gr pırasa bileşik olan peroksidaz ve izosiyanatları da işaret soslarınızda, sandviçinizde kullanabilirsiniz gr lahana etmektedir. Bu maddeler özellikle lipidlerin gr roka 25 kaloridir. Rahatlıkla tüketebilirsiniz. 100 gr havuç parçalanmasında olumlu etki yapmaktadır. Turp Bütün sebzeleri katı meyve çıkacağından geçirip, kabızlık giderici, sindirim sistemini güçlendirici, Tere: Halk arasında müshil, bağışıklık sistemini öğleden sonra bu içeceği tüketebilirsiniz. mide hastalıklarını giderici özelliktedir. güçlendirici olarak kullanılmaktadır. Sindirim İltihap söktürücü özelliğinden dolayı astım sistemini düzenler, kolay sindirime yardımcı olur. - 2 orta boy yeşil elma ve az taze zencefili semptomları üzerinde pozitif etkileri rapor DNA hasarını azaltır ve aynı zamanda serbest doğrayıp katı meyve sıkacağından geçirip edilmiştir. Ham lif kaynağı olduğundan diyabet, radikallerin sebep olduğu DNA hasarına karşı suyunu çıkarıp için. kabızlık hastalıkların riskini düşürmesi ile insan hücrelere direnç kazandırır. Tere demir, A,C,K sağlığında önemli bir rol oynar. Kadınlarda vitamini, kalsiyum açısından zengindir. menepoz sonrası meme kanseri riskini önemli Sofranıza tere eklerseniz hazımsızlık derecede azalttığı saptanmıştır. Bunların yanı sorununuzu kaldırabilirsiniz ve tere ile bağışıklık

8 Sağlık GÖZ ENFEKSİYONLARI KIŞ AYLARINDA ARTIYOR 8 Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Metin Bilgin, kış aylarında iç ve dış ortamlarda artan mikrop sayısıyla birlikte göz enfeksiyonlarına yakalanma riskinin de arttığını belirtti. Op. Dr. Metin BİLGİN Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı GÖZ HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİ K ışın genel olarak diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi göz infeksiyonlarında da artış görülür. Bunda, dış ortamda özellikle havada mikroorganizmaların sayısının çoğalması ile beraber hasta insanların artması ve bilhassa toplu yaşanan yerlerde (okul, yurt, kışla vb.) insandan insana direkt bulaşma olması etkendir. Bunun önüne geçmek için gözü rahatsız olan insanların kullandığı eşyaları, özellikle yüz silinen havluları diğer insanların kullanmaması önemlidir. Enfeksiyon bildiğimiz gibi organ ve dokuların mikroorganizmalarla yani mikroplarla oluşan hastalıklarıdır. Bu mikroorganizmalar bakteri, virüs, mantar yada parazitler olabilir. En sık bakteri ve virüslerle olan infeksiyonlar görülmektedir. İnfeksiyonlar bazen ayakta atlatılabilecek kadar hafif ve tedavi gerektirmeyebileceği gibi bazen de hastanede yatarak tedavi görmeyi gerektirebilir; hatta nadiren de olsa ölümle sonuçlanabilir. Göz enfeksiyonlarından en fazla rastlananlar; konjonktiva dediğimiz, korneanın yani gözün merkezindeki saydam kısmın etrafındaki beyaz ve damarlı zarın infeksiyonları ve göz kapağının infeksiyonlarıdır. Daha seyrek olarak kornea ve gözün diğer derin katmanlarının infeksiyonları da görülebilir ki bunlar genellikle daha ağır seyreder. Konjonktivanın infeksiyonuna konjonktivit adı verilir. Konjonktivitler en fazla bakteriler ve virüslerle oluşur. Kış aylarında yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı biraz daha fazla görülür. Konjonktivit gözde kanlanma, sulanma, kaşınma, çapaklanma yabancı cisim hissi dediğimiz yanma, batma gibi belirtiklerle kendini belli eder. Genellikle bir tarafta başlar, daha sonra diğer tarafa yayılır. Bulaşıcı özelliğinden dolayı özellikle toplu bulunulan yerlerde çabuk yayılır. Konjonktivit halk arasında göz nezlesi olarak tabir edilir. Konjonktivitte çoğu zaman görmede bozulma olmaz. Ancak bazı ağır durumlarda görmede etkilenebilir. Konjonktivit genellikle ayakta atlatılabilen bir durumdur. Çok seyrek olarak yatak istirahati veya hastanede yatarak tedavi gerektirir. Küçük bebeklerdeki bazı konjonktivit türleri bazen çok ağır seyredebilir, körlükle bile sonuçlanabilir. Bakteriyel konjonktivitlerin tedavisi antibiyotikli damla ve merhemlerle yapılır. Nadir durumlarda sistemik antibiyotik dediğimiz hap veya iğne tarzında tedavi gerektirir. Hafif konjonktivitlerde tedaviyi pratisyen hekim veya aile hekim düzenleyebilir. Ancak ağır durumlarda hastayı bir göz hekiminin görmesi gerekir. Virüslerle olan konjonktivitlerde antibiyotiklerin çok yararı olmaz. Bunlar genellikle belli bir döngüyü tamamladıktan sonra kendiliğinden iyileşir. Yoğun antibiyotikli ilaç kullanımına rağmen iyileşmeyen konjonktivitlerde diğer etkenler(mantar, parazit vb.)düşünülmeli ve ona göre araştırma yapılmalıdır. Kapak enfeksiyonlarından en sık görünen halk arasında it dirseği de denen arpacıktır(tıbbi adı Hordeolum). Hafif olan şekilleri genellikle kendi kendine iyileşir. Biraz daha ağır olanlara sıcak kompress ile beraber antibiyotikli damla ve merhemler verilir. Bazen blefarit dediğimiz göz kapağının daha yaygın infeksiyonu oluşabilir ki arpacıktan daha ağır bir durumdur. Göz hekiminin tedavi etmesi gerekir. Blefarit konjonktivitle beraber olursa buna blefarokonjonktivit denir. Keratit (korneanın infeksiyonu) ve diğer gözün derin dokularının infeksiyonları nadir görülür. Daha ağır seyreder. Bazen çok ağır sekeller bırakabilir veya körlükle sonuçlanabilir. Mutlaka bir göz hekiminin gözetiminde ve gecikilmeden tedavi edilmesi gerekir. Enfeksiyonların dışında bazende kışın hava kirliliğinin ve havadaki toz ve partiküllerin artmasına bağlı olarak bazı alerjik göz hastalıklarında alevlenme görülebilir. Ancak yine de bunlar yaz ve bahar aylarında daha sıktır. Özet olarak göz enfeksiyonları çok hafiften çok ağıra kadar değişik şekillerde ve değişik seyirlerde cereyan edebilir. Kış aylarında özellikle hafif olan şekillerde biraz daha artış görülebilir. Bunlardan korunmanın en önemli yolu temizliğe daha fazla dikkat etmek ve hasta insanların kullandığı eşyalardan (bilhassa havlular) uzak durmaktır. Sağlıklı günler.

9 9 Sağlık GÜNEŞ GÖZLÜKLERİNE KIŞIN DA İHTİYACIMIZ VAR Konya Özel Selçuklu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Himmet Tekin, kış aylarında da güneş gözlüğü kullanılmasının göz sağlığı için yararlı olabileceği durumlar olduğunu belirtti. Op. Dr. Himmet TEKİN Konya Özel Selçuklu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİ Ö zellikle karlı havalarda, trafikte ve denizde kışın da güneş gözlüğü kullanılması gerektiğini belirten Op. Dr. Himmet Tekin, Güneş gözlüğü kullanımının havanın sıcaklığıyla alakası yoktur, gözümüze ulaşan ve yansıyan ışık kaynaklarıyla ve bu ışık kaynaklarının içerisindeki radyasyon yükü taşıyan Ultraviole (UV) ışınlarının derecesiyle ilgisi vardır. Orta kuşakta yer alan ülkemizde güneş ışınlarının gücü fazladır. Yazın güneş ışınlarının dik düşmesi sebebiyle tüm açık alanlarda artan UV ışınlarının etkisi kışın da kar, deniz ve asfalt yol üzerindeki yansımalar nedeniyle gözümüze daha etkili ulaşır. Kar üzerine yansıyan ışığın yüzde ını geri yansıtır ve bir ayna görevi görür. Denizde ve asfaltta da belli oranda aynı yansıma yaşanır. Vatandaşlarımız özellikle bu tip durumlarda gözlerini korumaya özen göstermelidir. dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde modeller yerine göz etrafını saran tasarımlar sıraladı; tercih edilmeli. - Özellikle füme, kahverengi, yeşil gibi - Aldığımız gözlüğün ergonomik oluşuna ışığı daha iyi dağıtan ve renkleri daha doğal ve kullanım alanımıza uygunluğuna dikkat haliyle gösteren gözlüklerin tercih edilmelidir. etmeliyiz. Spor yaparken, çalışırken veya günlük hayatta kullanacağımız gözlüklerin tasarımları - Güneş gözlüğünün rengi ilk önceliğimiz amacına uygun olmalıdır. olmamalıdır, açık renkli de olsa UV ışınlarına karşı etkisi kanıtlanmış bir gözlükte kullanılabilir. - Aldığımız gözlüğün göz numaramıza uygunluğu da en önemli unsurlardan birisidir. - Aldığımız gözlüğün UV ışınlarına karşı Gözlüğü taktığımızda bulanık bir görüntü etkisinin onaylanmış olması en önemli etkendir. olmaması gerekir. Bu konuda optisyenlerden veya hekimlerden destek alınması önemlidir. - Gözlüğün alerjik reaksiyonlara sebebiyet vermeyecek maddeden üretilmemiş - Gözde kızarıklık, batma, sulanma gibi olduğundan emin olmalıyız. şikayetler yaşanmaya başlandığında vakit kaybetmeden bir doktora görünmek ileri - Gözlük alırken göz etrafı cilt dokusu vakaların önüne geçilmesi için önemlidir. Bunun yanı sıra soğuk ve rüzgarlı havalarda ile gözlük çerçevesi arasında geniş boşluk olan gözümüze vuran rüzgarı veya rüzgarla havalanarak gözümüze ulaşabilecek yabancı cisimleri engelleme konusunda da gözlüğün yararı vardır. Diye konuştu. UV ışınlarının göze önemli zararlar verdiğini hatırlatan Dr. Tekin, devamlı ve yüksek oranda UV ışınlarına mağruz kalmanın göz merceğine ve retina tabakasına zarar verdiğini; katarakt, kuşkanadı, kızarıklık, kaşınma, göz bozukluğu gibi hastalıklara yol açtığını belirtti. Hangi gözlük daha iyi korur? Dr. Tekin, güneş gözlüğü alırken ve kullanırken

10 KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM POLİKLİNİĞİ PRİMENOPOZ VE MENOPOZ'DA BİLMENİZ GEREKENLER Op. Dr. M. Sedat YİĞİT Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sedat YİĞİT kadınlarda ileri yaşlarda ortaya çıkan ve birçok kadının korkulu rüyası olan menopoz hastalığı ve menopoz hastalığına giden 10 yıllık dönemdeki hormonal değişimleri konu alan primenapoz dönemini anlattı. MENOPOZ NEDİR? 1 yıl adet kanaması olmaması menopoz olarak isimlendirilir. Ortalama menopoz yaşı 51 dir. Ancak civarı normal kabul edilir. Kadınlar hayatlarıının yaklaşık üçte birini bu dönemde geçirmektedir; insan ömrünün uzamasıyla birlikte bu geçirilen dönem de artmaktadır. Hayatın doğal bir evresi olarak kabul edilmektedir. 45 yaşından önce menopoz gerçekleşirse buna erken menopoz denir. Menopoz, olması gereken belirtilerin dışında, başka bir rahatsızlık olmadan yaşanabilir. Fakat bu şekilde bu dönemi geçiren kadınların sayısı kadınların ancak dörtte biri kadardır. Bu dönemde meydana gelen bazı değişiklikler kadının hayatını kötü etkileyebilir ve bir çok hastalığın oluşmasına zemin hazırlar. Bu durum kadının yaşam kalitesini ve mutlu bir hayat sürdürmesini engeller. Yumurtalıklardaki hormon üretiminin azalması sonucu adet kanamalarında düzensizlik ortaya çıkar. Bu hormon üretiminin azalmasıyla vücuttaki ısıyla ilgili alanlar etkilenir ve terleme, ateş basması gibi durumlar ortaya çıkar. Bu konuya artık eskisi gibi bakılmamaktadır. Günümüzde menopoz bir hastalık olarak kabul edilmektedir. MENOPOZUN SEBEPLERİ Menopozun sebepleri kadınlık hormonları olarak bilinen östrojen ve progesteron hormonlarının azalmasıdır. 40 lı yaşlardan sonra yumurtalıklarda bu hormonların üretimi iyice azalmaktadır. Bu da menopoza neden olmaktadır. MENOPOZ BELİRTİLERİ VE PRİMENOPOZ? Primenopoz, menopoza giden yaklaşık 10 yıllık bir dönemi kapsar. Primenopozda, hormon seviyelerindeki oynamalar yumurtlamayı etkiler ve adet düzeninde değişimlere yol açar. Normal bir mens döngüsünde, östrojen ve progesteron hormon seviyeleri düzenli bir artış ve azalış gösterirler. Yumurtlama döngü ortasında olur ve menstruasyon yaklaşık 2 hafta sonra olur. Primenopozda, hormon seviyeleri bu düzeni takip etmeyebilir, sonuçta düzensiz kanamalar

11 11 Sağlık ve lekelenmeler oluşabilir. Bazı aylar, adetler kanser oluşumu önlenebilir. Kanama, menapoz uzun ve aşırı olabilirken, bazı aylar kısa ve hafif sonrası endometrial kanserin en sık bulgusudur. kanamalı olabilir. Adet arası günler artabilir veya Perimenapoz veya menapoz sonrası kanamaların azabilir. Adet atlamaları yaşanabilir. tanısında jinekolojik muayene ile birlikte aşağıdakilerden bir veya birkaçı yapılabilir: MENOPOZ SONRASI KANAMALARI TEDAVİ EDİLMELİDİR Menopoz sonrası kanamalar normal değildir ve Endometrial biopsi: ince bir tüp ile rahim sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Menstruel içi dokudan örnek alınıp incelenir. düzen perimenapozda bozulabilir; ancak Transvajinal USG: vajene yerleştirilen anormal kanamalar şüphe uyandırmalıdır: Aşırı kanama bir alet yardımıyla pelvik organların görüntüsü Normalden uzun süren kanama elde edilir. 3 haftadan daha sık aralıklarla kanama İlişki sonrası veya adetler arasında Histeroskopi: ucunda kamera bulunan kanama ışıklı ince bir tüp vajenden rahim içine sokulur, iç doku gözlenir. Sık görülen kanama sebepleri: D&C: rahim iç dokusundan vakumla Polipler: Rahim içini çevreleyen dokuya benzer dokudan türeyen genellikle iyi huylu veya kazıyarak doku alınarak incelenir. oluşumlardır. Düzensiz veya aşırı kanama yapabilirler. Rahim ağzında da oluşabilirler. İlişki Tedavi sebebe göre değişmektedir. Kanama sebebi poliplerse, cerrahi olarak çıkartılır. sonrası kanamaya yol açabilirler. Endometrial atrofi ilaçla tedavi edilebilir. hiperplazi, endometriumun Endometrial Atrofi: Menopoz Endometrial sonrasında, düşük östrojen seviyesi nedeniyle dökülmesine yol açan progestin ile tedavi rahim içi doku çok incelebilir, anormal kanamaya edilebilir. Kalınlaşmış endometrium alanları yol açabilir. histeroskopi veya D&C ile tedavi olabilir. Endometrial Hiperplazi: Bu durumda, iç doku kalınlaşır, düzensiz veya aşırı kanamaya yol açabilir. Yetersiz progesteronla birlikte aşırı östrojen varlığında sıklıkla endometrial hiperplazi oluşur. Bazen dokunun hücrelerinde anormallik oluşur. Bu durum atipik hiperplazi adını alır, rahim kanserine yol açabilir. Endometrial hiperplazi erken tanı ve tedavi edildiğinde, Endometrial hiperplazi, kanser riskini arttırdığından, düzenli aralıklarla biopsi alınarak, tedavisi yapıldığından ve nüks etmediğinden emin olunmalıdır.

12 KULAK, BURUN, BOĞAZ POLİKLİNİĞİ Op. Dr. Halis PINARCI Konya Özel Selçuklu Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Op. Dr. Halis Pınarcı, genellikle kış ve sonbahar aylarında görülen ve yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren farenjit hastalığının tanımını, oluşum sürecini, risk gruplarını, belirtilerini ve tedavisini anlattı. KIŞ AYLARINDA ARTAN FARENJİT HASTALIĞI Dr. Pınarcı, ağız ve burun boşluğunun arka tarafında bulunan farinks denilen boğaz kısmına buluşan mikrop ve virüslerin bu alanı iltihaplandırması sonucu oluşan farenjit hastalığının bronşit oluşumuna yol açabildiğini ve kişilere ciddi rahatsızlıklar verebileceğini belirtti. Kronik ve akut olarak görülebilen farenjit hastalığıyla ilgili bilgiler veren Dr. Pınarcı şu ifadeleri kullandı; NİÇİN FARENJİT OLURUZ? Boğazın arka kısmı mikroplara, toza, ısıya karşı hassastır. Hem akut hem de müzmin farenjitin nedenleri genelde mikroplar veya virüsler olsa da oluşmalarında arada küçük farklar bulunur. Kronik farenjitte sigara ve alkol kullanımı, alerji, reflü, virüs ve bakteriler, geniz akıntısı, kuru hava gibi nedenler etkilidir. Bunların çoğu boğazı tahriş eden nedenlerdir. Bunlardan başka boğazı tahriş eden durumlar da vardır. Aşırı sıcak ya da soğuk yiyecekler, bademcik iltihabı, asitli içecekler de farenjite sebep olabilir. Bir de burun tıkandığında farenjitin olması iyice kolaylaşır. Akut farenjitte ise sebep genelde virüs ya da bakteridir. Yine tahriş edici nedenler de farenjitin oluşmasında rol oynar. Mevsimler, farenjit oluşumunda etkendir. Kapalı ortamlarda görülme sıklığı fazladır. Havada bulunan maddeler, bazı soğuk algınlıkları farenjite yol açabilir. BELİRTİLERİ NELERDİR? - Boğazda ağrı, yanma, kuruluk ve takılma hissi, kaşınma, - Yutkunurken zorlanma ve bunun uyurken rahatsız etmesi, - Öksürük, - Ses kısılması, - Halsizlik, yorgunluk, - Burnun akması, - Baş ağrısı, - Nadiren ateş. Yalnız kronik farenjitte genelde ateş olmaz. Hastanın halsizlik gibi bir sorunu yoktur. Hastaya boğazında bir şey varmış gibi gelir. Boğazı temizleyince geçeceği hissi vardır. Fakat boğazı temizlemek, daha çok tahriş eder.

13 13 Sağlık Muayenede boğazda kızarıklık ve şişlik, geniz FARENJİTTEN KORUNMA YOLLARI akıntısı, gibi bulgular vardır. Doktorun muayenesi - Farenjitten korunmak için sigarayı bırakmak ve hastanın söyledikleri sonucu farenjit teşhisi gerekir. konur. Genelde tetkik gerekmez. Bazen sebebi bulmaya yönelik tetkik gerekebilir. - Boğazı tahriş eden aşırı sıcak ve soğuk, keskin ekşi yiyeceklerden ve içeceklerden kaçınılmalıdır. KİMLER RİSK ALTINDA? Bu durumda kişisel özellikler ön plana çıkıyor. - Boğazı temizlemek de tahriş edici olduğu için Örneğin ağızdan nefes alma bu hastalığa yapmamak gerekir. yakalanma riskini arttırır. Alerji, burun kemiğinde eğrilik, doğuştan gelen bir takım özellikler - Tozlu ve kirli ortamlardan, kapalı yerlerden hastalığa yakalanmayı kolaylaştırır. Bunların uzak durmak gerekir. dışında stresli bir yaşam sürmek, düzensiz, yaşamak, reflü, alkol, sigara kullanmak, uyku - Elleri sık yıkamak ise enfeksiyonu önlemeye bozukluğu hastalığa yakalanma ihtimalini yardımcıdır. arttırır. - Eğer alerjiniz varsa buna neden olan şeylerden korunmalısınız. FARENJİT TEDAVİSİ Tedavide sebebe yönelik tedavi önemlidir. Antibiyotik kullanımı dönem dönem gerekebilir. - Mide asidinin boğaza kaçtığı reflü gibi bir İlave olarak ağırı kesici, ekspektoron dediğimiz sorununuz varsa çay, kahve, alkol, kola gibi balgam yumuşatıcı, alerjik sebeblerde içecekleri azaltmak ve fazla yemekten kaçınmak antihistaminikler, bazen öksürük kesici ilaç ve gerekir. yanmayı azaltan sprey ve gargaralar kullanılabilir. - Uyumadan evvel en geç 4-5 saat önce yemek Kronik farenjitte tedavi uzun sürelidir. Hastanın yemeyi keserek boş mideyle uyumak gerekir. dikkat etmesi gerekenler vardır. Tedavinin temel prensibi sebebi ortadan kaldırmaya çalışmak - Burun tıkanıklığı yapan kemik eğriliği, et ve boğazı tahriş eden sebeplerden uzak büyümesi varsa gerekirse cerrahi tedavi durmaktır. Hastalık genelde tamamıyla ortadan yapılmalıdır. kaldırılamaz. Bu yüzden farenjitten korunma Düzgün bir yaşam, düzenli yapılan spor ve yolları çok önemlidir. vitaminsiz kalmamak farenjitten korunmayı sağlayan durumlardır.

14 İÇ HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİ Uzm. Dr. Yunus YILMAZ Karaman Özel Selçuklu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus YILMAZ, bireylerin hayat boyu sağlıklı bir yaşam sürebilmek için hayatlarında yer vermeleri gereken ana etmenler olan sağlıklı beslenme, egzersiz, zararlı alışkanlıklardan korunma gibi konularda yeterli bilince sahip olmalarının çok önemli olduğunu vurgulayarak. Günümüzde yapılan yanlışları ve hekim olarak hastalarına sunduğu eğitimleri anlattı. SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM SAĞLIK BİLİNCİYLE OLUŞUR Türkiye nin sağlık harcamaları 2002 yılında 6 milyar TL civarındayken 2013 yılında 80 milyar TL yi bulmuş durumda. Sağlık hizmetlerine kolay ulaşım ve kaliteli hizmet kendi halkımızı olduğu gibi Avrupa da yaşayan gurbetçilerimiz başta olmak üzere yurtdışından da hasta çekmeyi başardı. Ülkemizde özellerde dâhil olmak üzere tüm hastanelerde ve onlarla birlikte eczanelerde doluluk oranı hayli yüksek. Hastalar 3 aydan 3 aya sağlık kontrollerini yaptırıyor, tahliller, filmler çektiriyor. Tahlil, tetkik, film, EKO, MR, Tomografi, Endoskopi, USG Halkımız hepsini öğrendi. Hocam ben bir kolesterol baktırmak istiyorum diyenler şimdi endoskopi, tomografi çektirmek istiyorum da diyor. Bizim hekimler olarak esas vurgulamak istediğimiz nokta ise kaçırılıyor. Hastalarımız tansiyon, kolesterol, şeker vs. haplarını hiç bırakmazken ne yazık ki yaşam tarzını da değiştirmeleri gerektiği yönünde hiçbir adım atmıyorlar. İlaç kullanmak, tahlil yaptırmak, doktora okutmak, çarenin tamamını doktordan beklemek hastalar için işin kolay tarafı yaşlarında başlıyoruz ilaç kullanımına bir ömür boyu arttırarak devam ediyoruz. Ama sağlığımız için asıl önemli olan beslenme alışkanlıklarını düzeltmek, spor aktivitemizi hayatımızın vazgeçilmezi yapmak, yaşam kalitemizi yükseltmeye çalışmak için adım atmıyoruz. Her gün binlerce insan diz protezi ameliyatı oluyor, kalp krizi, kalp yetmezliği, felç, kanser v.b. birçok ciddi rahatsızlık nedeniyle yoğun bakıma alınıyor, acil servisler dolup taşıyor. İnsanımız sağlığını elinde tutmak için hiçbir adım atmazken, sağlığı elinden gidince yana yana hastanelerin, doktorların kapısına dayanıyor. Müthiş bir korku ve acelecilik içerisinde şifa arıyor. Kendi sağlığını korumak için hiçbir çaba göstermemişken, sağlığını geri kazanmak için tıbbın her türlü imkanından kolayca yararlanmak da istiyor. İnsanımızın bu tutumu hastanelerimize ve hekimlerimize binen yükü ve stresi artırdığı gibi sağlık sistemi üzerindeki ekonomik yükü de artırıyor. Bu ekonomik yükün bir bölümü de artık herkesin bildiği gibi katılım payı olarak hastaların cebinden de çıkıyor. Şimdi soruyorum bu gidiş nereye? Artık sağlıkta değişim zamanı diyerek insanımızı düşünmeye ve kendini yenilemeye çağırıyorum. Sağlıklı yaşamın ilaçtan ve artık ezbere bildiğiniz o yüksek teknolojili tetkik aletlerinden daha yararlı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Hastalarımız bu konuda bilgilendirmek ve onlara yardımcı olmak için büyük çaba harcıyoruz. Bazı hastalarımızda da güzel uygulamalar ile başarı elde ediyoruz. Örneğin; 57 yaşında bir bayan hastamız günlük 2 adet hipertansiyon ilacı alıyor. 85 ünite insülin kullanıyor idi. Boyu 145 kilosu 85 idi. Hastamızı 2 yıl boyunca takip ettik hedefimiz yaşam tarzını değiştirerek yaşam kalitesini yükseltmekti. 2 yılın sonunda hastamız büyük bir performans göstererek 85

15 15 Sağlık kilodan 57 kiloya indi. İnsülin ihtiyacı kalmadı tansiyonlar hep normal seyrettiği için tansiyon haplarını bıraktı. Önceden diz ağrısından dolayı yürüyemeyen hasta kilo verdikten sonra ağrıları geçti. Rahatlıkla yürüyebiliyor, spor aktivitelerini yapıyor, hastamız yeniden gençleştiğini ifade ediyor. Başka bir hastamız 65 yaşında, 125 kilo, boyu 150. Her iki dizinden ameliyat olmuş ve protez konulmuş bu nedenle yürüyemiyor. Diyabet ve hipertansiyon hastası. Bu hastamızda 3 yıllık sağlık eğitim programları ile kilosunu 65 e kadar düşürdü. İlaçlarının tamamını ihtiyaç olmadığı için bıraktı. Günlük 5 km yürüyüş yapıyor. Yeniden yaşama sevincine kavuştu. Bu şekilde çok sayıda örnek hastalarımız mevcut. Niyetimiz Japonya ve Avrupa insanı gibi bizim insanımızın da yaşam kalitesini yükseltmek. Bunun için özveri ve bilgi birikimi ile eğitim çalışmalarına ağırlık verdik. Özel Karaman Selçuklu Hastanesi olarak günlük hasta eğitimine devam ediyoruz. Sağlıklı beslenmenin ve spor aktivitelerinin çok olumlu etkilerini hastalara anlatıyoruz. Bize başvuran vatandaşlarımıza genel bir sağlık kontrolü yaptıktan sonra hayatlarının ileriki dönemlerinde karşılaşabilecekleri hastalıklara karşı en etkin sağlıklı yaşam eğitimini ve tedavileri uyguluyoruz. Hangi yaştan olursa olsun tüm vatandaşlarımızı hayatlarını daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için sağlıklı yaşam konusunda bilgilendirmeye hazırız. Safinaz Hanım'ın başarı öyküsü ve teşekkür yazısı Özel Karaman Selçuklu Hastanesine kilo sorunu ile tedavi amaçlı gelen Safinaz Hanım 150 kg iken beş buçuk ay gibi bir sürede 40 kilo vererek 110 kg a indi. Çok rahatladığını söyleyen 37 yaşındaki Safinaz Çelik çok uğraşıp da kilo veremeyenlere şu mesajı iletti: Uzun süredir kilo vermek istediğim halde bir türlü başaramıyordum ve bu durumumdan son derece üzüntü ve kaygı içerisindeydim. Toplum içerisinde insanların bakışından da rahatsız olmaya başlamıştım. 2-3 yıldır diyabet ortaya çıktı. Son zamanlarda diz ağrılarımdan dolayı yürümemde zorlama olmaya başlamıştı. Dr. Yunus Bey in kilo verdirme de çok başarılı olduğunu bir kaç hastadan duydum. Son bir ümitle Silifke den geldim. Kendisi öncelikle bize moralimizi yüksek tutmamızı söyledi ve bize 1 saatlik eğitim verdi. Eski alışkanlıklardan kurtulduktan sonra bizleri yepyeni bir dünyanın beklediğini söyleyerek güven aşıladı. Yapmamız gerekenleri ayrıntılı bir şekilde anlatan doktorumuz birlikte sürekli iletişim halinde olmamız gerektiğini belirtti. Dr. Yunus Bey den alışılmışın dışında aldığım farklı bilgilerden sonra ilk 1 ay içerisinde 14 kilo verdim. Kendime güven gelmeye başladı. Çevremdeki insanlardan bazı olumsuz görüşler almama rağmen onlara itibar etmedim. Doktorumla iletişime devam ettim. Tekrar kontrole geldim. Yeni 3 aylık bir programla 122 kg a kadar indim. Tedavinin başladığından bu yana 5.5 ay geçti. Şu anki son kilom 110. Kendimi çok mutlu hissediyorum. İnşallah hedefim 1 yıl içerisinde kilomu 70 e kadar indirmek. Kilosu olupta veremeyenlere azimle gayret ettikten sonra bu işin olabileceğini ve pes etmemeleri gerektiğini söylüyorum. Hayatımda yepyeni bir sayfa ve yeniden doğuş heyecanı yaşatan Dr. Yunus beye ve Özel Karaman Selçuklu Hastanesi ne şükranlarımı sunuyorum.

16 ORTOPEDİ POLİKLİNİĞİ Op. Dr. Önder AKKUŞ Konya Özel Selçuklu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Önder Akkuş, özellikle diz ve ayak eklemi kıkırdağı zedelenmelerinin tedavisinde yüksek oranda başarı ve hızlı tedavi sağlayan artroskopik cerrahi ile eklem kıkırdağı nakli (mozaik plasti) yöntemi hakkında bilgi verdi. EKLEM ZEDELENMELERİNDE MOZAİK PLASTİ TEDAVİSİ Eklemlerimizde bulunan ve kemiklerimiz zarar görmeden, rahat hareket etmemize imkan tanıyan eklem kıkırdaklarının yaralanma, yaşlanma veya çeşitli hastalıklar sonucu zedelenebileceğini belirten Dr. Önder Akkuş, bu zedelenmelerin bir süre sonra kemiklerin zarar görmesine ve ağrıya sebebiyet verdiğini hatırlattı. Eklem kıkırdaklarında sinir bulunmaması nedeniyle genellikle ilk dönemlerinde fark edilmeyen eklem zedelenmelerinin ileri seviyelere ulaştığında hastaya büyük acılar yaşattığını ve günlük yaşantısını engellediğini belirten Dr. Akkuş, Eklem kıkırdaklarının tamiri ve tedavisi konusunda tıp bilimi bugüne kadar birçok farklı yöntem geliştirmeye çalışmıştır. Eklem kıkırdaklarıyla ilgili en önemli sorun bir kere zedelendiklerinde tekrar oluşmalarının veya kendilerini tam anlamıyla tamir etmelerinin mümkün olmamasıdır. Bu nedenle bugüne kadar uygulanan tedavilerin tamamı eklem kıkırdağının zedelenmesini durdurmak veya hastanın yaşadığı ağrı hissini azaltmak üzerine olmuştur. Genellikle yaşlı hastalarda karşılaştığımız eklem kıkırdağı zedelenmeleri ne yazık ki bazen de kazalar ve travmalar sonucu gençlerde de vukuu bulmaktadır. Bu tip durumlarda genç hastalarımız için ömür boyu ağrı giderici tedaviler uygulamak mümkün olmamakta veya yeterli gelmemektedir. Sözlerini kullandı.

17 17 Sağlık Eklem kıkırdağı tedavileri ve eklem kıkırdağı nakli Zedelenen eklem kıkırdaklarının tedavisinde uygulanacak yöntem için öncelikle hasarın boyutu ve nedenlerinin araştırılmasını gerektiğini belirten Dr. Akkuş, Hasarın boyutuna göre hastalarımıza egzersiz, kıkırdağı besleyici ilaçlar, ağrı giderici ilaçlar, fizik tedavi uygulamaları, diyet uygulamaları veya cerrahi tedaviler önerebilmekteyiz. Ne yazık ki vatandaşlarımız genellikle eklemdeki zedelenme ileri seviyelere taşındığında ve ağrı yaptığında hastalıklarının farkına varıyorlar. Biz de bu durumda onlara artroskopik veya açık ameliyatlar ile müdahele öneriyoruz. Bu müdahelelerimizde genellikle artroskopi ile mikrokırık tedavisi uygulamaktayız. Bu tedavi de kameralı kapalı ameliyat tekniği (artroskopi) ile hastanın diz eklemi içine girilir ve kıkırdağın olmadığı bölgede kemik iliğine kadar kırıklar oluşturulur. Bu kırıklardan bölgeye hücum eden kan, içerisindeki kök hücreler sayesinde yeni bir kıkırdak oluşmasını sağlar. Ancak oluşan yeni kıkırdak orjinali gibi olmamakta ve dayanıklılığı daha kısa sürmektedir. Bunun yanı sıra bu uygulamayı en fazla 2 cm2 lik büyüklükteki zedelenmelerde uygulanabilmektedir. Dedi. Mikrokırık cerrahisinin yanı sıra eklem kıkırdağını tekrar konumlandırarak hastayı rahatlatmaya yönelik tedavilerin yeterli olmadığı vakalarda ise mozaik plasti denilen eklem kıkırdağı nakli tedavisini önerdiklerini belirten Dr. Akkuş, Eklemin yük binmeyen bölgelerinden parçalar alınarak yük binen noktaya yerleştirilmesi şeklinde özetleyebileceğimiz bu uygulama, üzerinde uzun dönemdir çalışılmasına rağmen son yıllarda gelişen artroskopik cerrahi (kameralı kapalı ameliyat) uygulaması sayesinde en sıkıntısız ve başarılı şekline ulaşmıştır Kıkırdağındaki hasarı 3 cm ye kadar olan hastalarda yüzde 90 a varan başarı oranıyla, daha büyük hasarlı hastalarda ise yine yüksek başarı oranlarıyla uygulanabilen mozaik plasti de eklem eski sağlamlığını büyük oranda kazanmaktadır. Artroskopik cerrahi ile uygulanan mozaik plasti ile hastalarımızı açık ameliyatın getirebileceği her türlü komplikasyondan ve oluşan yaraların uzun süreli iyileşme döneminden de korumaktayız. Mozaik plasti yöntemi sayesinde hastalarımız operasyonun gerçekleştiği 24 saat içerisinde ayağa kalkabilmekte ve günlük hayatlarına da devam edebilmektedir. sözlerini kullandı.

18 GENEL CERRAHİ POLİKLİNİĞİ KIL DÖNMESİ HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN HERŞEY K Op. Dr. Eralp GENÇAL Konya Özel Selçuklu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Eralp Gençal, toplumda özellikle erkekler arasında sıkça rastlanan ve verdiği ızdıraplı acılar ile bireyleri korkutan kıl dönmesi hastalığı hakkında bilinmesi gerekenleri tüm yönleriyle kaleme aldı. ıl dönmesi; kuyruk sokumu çukuruna veya nadiren göbek çukuruna düşen kılların itme veya sürtünmelerle, derideki minik deliklerden veya ter bezlerinin ağzından veya kıl foliküllerinin dibinden cilt altına geçip abseler, akıntılı fistüller, delikler veya kistler oluşturmasıdır. Özetle cilt altına giren kıllar yüzünden oluşan kronik, derin bir cilt altı enfeksiyonudur. bakterilerin akut veya kronik abseler daha sonrada enfeksiyonun daha ileri noktalara taşınarak fistüller veya kıl kistleri oluşturmaları bu şekilde izah edilebilir. KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR Kıl dönmesi 16 ila 30 yaş arası kıllı ve gürbüz genç erkeklerde, nadiren de genç bayanlarda oluşur. Bu oran 10/1 dir. Bilgisayar başında özellikle kaykılmış KIL DÖNMESİ OLUŞUM MEKANİZMASI pozisyonda uzun süre oturanlarda, uzun süre 1980 li yıllardan sonra yapılan çalışmalarda bu otomobil sürenlerde, uzun süre otobüs yolculukları hastalığın sanılanın aksine, doğuştan değil, yapanlarda sık görülür. Hastalık derecesi ve sonradan kazanıldığı gösterilmiştir. İnsan kılları enflamasyon oranı genellikle zamanla ve gecikme mikroskobik olarak incelendiğinde vida yivlerine ile doğru orantılıdır. benzer yapıda olduğu görülmüştür. Dolayısı ile KIL DÖNMESİNİN BELİRTİLERİ kılların cilt kıvrım ve deliklerine girdiği takdirde çevre yüzeylere tutunması ve kendi başı yönünde Başlıca belirtiler kuyruk sokumunda veya anüsün arka yukarı tarafında kaşıntı ve sık sık akıntılar, ilerlemesi mümkün olmaktadır. bu yüzden her gün çamaşırların lekelenmesi veya İnsan kılları sürekli dökülür ve yerine yenisi kuyruk sokumunda az ağrılı sert yumrular veya gelir. Sırt, baş ve kaba etlerden dökülen kıllar iki kaba şişlikler şeklinde olabilir. Bazen kişi hiçbir şeyin et arasındaki terli olukta takılıp kalmaktadır. Daha farkında olmayabilir, ancak herhangi bir muayene sonra bu serbest kıllar kişi yürüdükçe, oturduğu sırasında kuyruk sokumunda tesadüfen fark edilen yerde kıpırdadıkça, kaba etlerin birbirine veya akıntısız veya çok az akıntılı ama kıl dolu, mililmetrik zemine sürtünmesi ile oluğun dibindeki herhangi delikler olduğu görülür. Bazen de aniden yükselen bir gözenekten girerek bir vida gibi dönme hareketi ateşle seyreden, üzerine oturulamayan, el dahi ile cilt altı yağ dokusu içine acıtmadan yavaş yavaş değdirtmeyen, yürütmeyen, çok ağrılı, büyük abse şeklinde ortaya çıkabilir. Abselerin hacmi cc. yi ilerleyebilmektedir. bulabilir. Kıl ile birlikte cilt altına giren veya taşınan

19 19 Sağlık TEDAVİ Pilondal sinüs hastalığının akut, abseli döneminde lokal anestezi altında drenaj uygulanır. İnfekte materyal, var ise kıllar ayıklandıktan yada temizlendikten sonra nekrotik granülasyon dokusu kürete edilir. Bu işlem hastanın o anki şiddetli rahatsızlığını giderir ancak çoğu zaman kesin tedavi veya nihai çözüm olmaz. Kesin çözüm veya nihai tedaviyi sağlayabilecek ikinci işlem olan ameliyat kararını vermek ve uygun zamanlama yapabilmek için bu abse boşaltma işleminden sonra 8-10 hafta beklemek gerekir. Kıl dönmesi ( pilondal sinüs ) hastalığında en sık uygulanan ve kabul gören tedavi cerrahi tedavi yani ameliyattır. TANI Tanı koymak genellikle kolaydır. Anüsten En sık uygulanan yöntem geniş eksizyon cm. yukarıda orta hat üzerinde, içerisinden ve primer kapamadır. Bu yöntemde eliptik kıl ve/veya akıntı gelebilen delikler, cilde bir kesi ile plonidal sinüs ( kıl kesesinin olduğu açılmış ağızlar görülmesi tanıyı koydurur. Tanı doku çevre sağlam doku sınırları ile beraber) genellikle göz ile görülerek koyulur, kan tahlili, sakral fasciaya kadar derinleşilerek çıkarılır. röntgen, ultrasonografi vb. yöntemlerin tanı Cilt karşılıklı olarak dikilir yani oluşan boşluk kapatılır. 2-3 haftada iyileşme sağlar. konulmasında fazlaca katkısı yoktur. TEDAVİ EDİLMEZSE NE GİBİ SORUNLARA YOL AÇAR Hastalık erken fark edilip tedavi edilmez ise sağa sola kaba etlerin ötesine, derine ve anüs yönüne doğru ilerler, genişler. Ardı arkası kesilmeyen pis kokulu akıntılar ve kronik abselere yol açabilir. Yıllarca süren bu kronik enflamasyon nedeni ile % 4 vakada epidermoid kanser denilen bir cilt kanseri dahi gelişebilmektedir. Veya hastalık nadiren de olsa derinleşerek anüs veya kalın barsağın son kısmı içine ilerleyebilir. Haliyle bu durumda tedavi son derece zorlaşır ve uzun aşamalar gerektirebilir. 2- Geniş eksizyon (kıl kesesinin çevre sağlam dokularla beraber geniş olarak çıkarılması): Farklı olarak yaranın açık bırakıldığı yöntemdir. Yara açık bırakılıarak oluşan boşluğun kendi kendine pansuman vb. yara bakımı ile kapanması beklenir. Bu yöntemin nüks oranının daha düşük olduğu düşünülür, ancak eksizyon sonrası oluşan boşluğun granülasyon dokusu oluşarak dolması işlemi 2-3 ay sürebilir. Bazen yara iyileşmez, yeni girişimler gerekebilir. 3- Flep ( doku kaydırma ) yöntemi ile kapama: Genellikle eksizyon sonrası çok geniş boşluk kalan olgularda tercih edilir. 4- Alternatif yöntemler: Fenol ve gümüş nitrat vb. solüsyonların kıl fistüllerinin veya sinüslerin içine enjekte edilerek ilthabi granülasyon dokusunu eritip sonrada kürete etme esasına dayanan yöntemlerdir. Alternatif yöntemler çok kabul gören ve sıklıkla tercih edilen yöntemler değildir.

20 ÇOCUK HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİ ÇOCUKLU SEYAHATLERDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Uzm. Dr. Münir Cantimur Konya Özel Selçuklu Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Münir Cantimur, çocuklarıyla birlikte seyahate çıkacak ailelere çocuklarının güvenliği, sağlığı ve rahatı için dikkat etmeleri gereken püf noktalar hakkında bilgi verdi. Her şeyden önce güvenliğini düşünün Çocuğunuzla yolculuğa çıkarken kullandığınız ulaşım aracı çocuğunuzun rahatı ve güvenliği açısından önem taşır. Öncelikle eğer, karayoluyla seyahat ediliyorsa çocuğunuzu güvenli bir oto koltuğuna oturtmalı ve sıkıca bağlamalısınız. * 13 kg dan hafif çocuklar için: bebek koltuğu * 9 ila 18 kg arasındaki çocuklar için: çocuk araç koltuğu * 15 kg dan ağır çocuklar için ise: araç içi yükseltici koltuk kullanılmalıdır. böylece çocuğunuz yolun bir kısmını uykuda geçirir. Çocuklar arabada yüzlerine güneş gelmesinden hoşlanmazlar. Bunu önlemek için camlara güneşlik takabilirsiniz. Eğer, otobüs veya tren gibi toplu taşıma araçları ile seyahat ediliyorsa çocuğunuzun koridorlarda serbestçe dolaşmasına izin vermeyin, emniyet kemerini muhakkak takın. Araç içerisindeki havanın çok sıcak veya çok soğuk olmamasına dikkat edin. Toplu taşıma araçlarındaki kalabalıktan dolayı bulaşıcı hastalık riskine karşı çocuğunuzu devamlı kontrol altında tutun. Sık sık ellerini su ve sabunla veya antiseptik mendillerle temizleyin. Ellerini ağzına götürmemesini öğütleyin. Mikrop bulaşmış olabilecek zeminlere değmesine izin vermeyin. Çocuğunuzun, her seyahat esnasında güvenli bir şekilde bağlanmış olduğunu kontrol edin. Çocuk koltuğunda oturmasının ne kadar önemli olduğunu anlamasına yardımcı olun. Siz çocuğunuza emniyet kemerini açıp kapatmayı mümkün olduğunca geç Eğer ulaşım aracı olarak uçağı kullanacaksanız öğretin ki siz farkında olmadan kemeri açmasınlar. ikinci haftasından sonra tüm çocuklar uçakla seyahat edebilir. Fakat seyahat öncesi çocuğun Emzikli bebeklerinizi ise zorda kalmadıkça araba doktor kontrolünden geçmesi gerekir. Kalkışta ve seyir halindeyken emzirmeyin. Bu işi mola inişte oluşabilecek kulak ağrılarını engellemek için zamanlarına bırakın. Süt bebeğin boğazına kaçabilir bebeğinize içecek bir şeyler verebilirsiniz. Uçağın veya ani bir fren durumunda bebek kucağınızdan içi serin olabilir, yanınıza çocuğunuz için kalın bir şeyler almayı unutmayın. Bebeğiniz veya çocuğunuz fırlayabilir. için çantanıza yedek alt bezleri ve kıyafet koymanız Mümkünse yola gece ya da sabah erken saatte çıkın, uçak içerisinde sizi büyük bir sorundan kurtarabilir.