İkinci Yılımzda İkinci Tesisimizi Açtık Ömer AKÇAM 2. Naip. Aylık Sektör Dergisi

Transkript

1 Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet, vatana ihanettir. Mustafa Kemal ATATÜRK Yıl: 1 Sayı: 2 MAYIS 2012 ÜCRETSİZDİR ÖRGÜTLEN-ME Kürşad Emre ÖĞRETMEK Genel Başkan Sayfa 4 İL MÜDÜRLERİMİZİ TANIYALIM Sayfa 15 YILLIK DENETLEMEMİZİ GERÇEKLEŞTİRDİK Hazret ÖZDEMİR 7. Naip Sayfa 28 İkinci Yılımzda İkinci Tesisimizi Açtık Ömer AKÇAM 2. Naip Sayfa 18

2 ŞOK FİYAT 3D 100HZ LED TV FULL HD 1920X1080P USB FILM OYNATMA 1099TL 999TL 479$+KDV 569TL Tüm Ürünler TAKSİT

3 Yıl: 1 Sayı: 2 MAYIS 2012 ÜCRETSİZDİR DERNEK YÖNETİM KURULU ADINA SAHİBİ KÜRŞAD EMRE ÖĞRETMEK GENEL YAYIN YÖNETMENİ HAZRET ÖZDEMİR YAYIN SORUMLULARI NİYAZİ ŞENEL - ŞENGÜL ÇÖLKUŞU SAMET ÖZCAN YAYIN KURULU KÜRŞAD EMRE ÖĞRETMEK HAZRET ÖZDEMİR - AYDIN ERDOĞAN ALİ ÖZÇELİK- SERDAR BAKAÇ İSMAİL ERGÜN- ÖMER AKÇAM EBUBEKİR ER - OSMAN BÜYÜKSU HABERLEŞME saydeshaber@gmail.com WEB SİTEMİZ İRTİBAT TEL BASIN YAYIN BİRİMİ ADRES Varlık Mah. Yivli Sk. Beypazarı Cd. No:12/4 Yenimahalle / ANKARA Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Tasarım & Baskı: İstanbul Caddesi Elif Sokak No: 4 İskitler / ANKARA Tel: Fax: Yerel Süreli Yayın Baskı Tarihi: Mayıs 2012 içindekiler 4 BAŞKANDAN ÖRGÜTLEN-ME Kürşad Emre ÖĞRETMEK Genel Başkan 6 RÖPORTAJ N.Serdar YÜNEL CARTECH Teknoloji Market Genel Müdürü 7 MAKALE - ÇALIŞANLARDA STRES VE TÜKENMİŞLİK Uzm.Psk.Dan. Aysun KAHRAMAN 8 BİR KURUM Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi 11 SİGORTA İŞLEMLERİ 12 GENEL MUHASİPLİK İsmail ERGÜN - 3. Naip 13 ÜYE TAKİP BİRİMİ Ebubekir ER - 4. Naip 14 HUKUK DEPARTMANI 15 İL MÜDÜRLERİMİZİ TANIYALIM 16 ZİYARETLER 18 YATIRIM VE PROJE Ömer AKÇAM - 2. Naip 22 EĞİTİM VE MATERYAL Serdar BAKAÇ - 6. Naip 23 SAYDES TEN HABERLER 24 TEŞKİLATLANMA Ali ÖZÇELİK - 5. Naip 25 TEŞKİLAT 26 İDARİ VE MALİ İŞLER Aydın ERDOĞAN - 1. Naip 27 SAĞLIKTAN HABERLER 28 DENETLEME Hazret ÖZDEMİR - 7. Naip 29 DİSİPLİN Osman BÜYÜKSU - 8. Naip 30 MOLA SAĞLIK YARDIMLAŞMA DAYANIŞMA VE BİRİKTİRME SANDIĞI MAYIS

4 ÖRGÜTLEN-ME SAYDES Bir sandıktır. Bir Dernektir. Bir ticari birlikteliktir. Sivil toplum kuruluşudur. Yarı özerk kamu kuruluşudur. O kadar sıfat eklenebilir ki bu konuda Kısa ve öz bir betimleme ile söylenilebilecek en iyi ifade ise; SAYDES özünde bir örgüttür. Örgüt kelimesinin Türk Dil Kurumu tarafından tanımlaması şöyle yapılmıştır; Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilat. Kelime kökeni; Örmek ten gelmektedir. Örgü örmek, ağ örmek, ilmik örmek. Birbirinden ayrı parçaları öre öre bir araya getirmek ve sonunda ortaya -tek başlarına önemli bir anlam ifade etmeyen ancak örülüp bir araya getirilen- anlamlı bütünü çıkarmaktır. Kelime anlamı da Türkçe, kelimenin doğduğu iklimde Türkçe. Başından sonuna kadar bizden olan bir kelime. Ancak yıllardır kelime o kadar yanlış emellere alet edilmiş ki, kendi ürettiğimiz bu kelimeden korkar olmuşuz. Özbeöz bizden, özümüzden türeyen bu kelimeye toplumumuzun çoğunluğu tarafından, sanki sözlükten fırlayıp bize zarar verecekmiş gibi davranılmakta, kelimeden ve kelimenin dolaylı kullanım alanlarından dahi uzak durulmaktadır. Oysa ne güzel bir kelimedir örgüt kelimesi ve doğru şekilde kullanıldığında ne güzel bir faaliyettir örgütlenmek. Her ülke bir örgüttür özünde, Her ulus bir örgüt. Her cemiyet, her din, her mezhep, her cemaat, her kurum, her şirket, her belediye v.s. Aile bile özünde bir örgüttür. Ortak bir yaşam savaşı vermek için bir araya gelmiş en az iki kişilik bir örgüt. Sayısına göre çekirdek veya geniş diye adlandırılan, anaerkil, ataerkil gibi özelliklere bürünebilen örgütlerdir aileler. Çalışma hayatına yönelik örgütlerin ise, sanayi devrimi sonucunda çalışma koşullarında görülen ALTIN GÜNÜ faaliyeti özünde çok önemli mikro bir örgüttür. Altın günü düzenleyen her kadın aslında örgütlenmektedir. Kürşad EMRE ÖĞRETMEK BAŞKAN BAŞKANDAN zorlukların ve insan hayatının değerinin düşmesi neticesinde doğan sendikaların, daha insancıl bir iş dünyası oluşturması için bu amaçla kurulmuş ilk örgütler oldukları düşünülür. Oysa bu hususta da Anadolu İnsanının dünyanın önünde olduğu gözden kaçırılmaktadır. Ahi Evran örgütü, ve Ahilik sistemi dünyadaki ilk sendikal hareketlerdir aslında. Ahilik ve Ahiliğe paralel gelişen Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınları) Teşkilatı, insanoğlunu vasıflarına göre ayırmış, daha 12. Yüzyıldan itibaren çocuğa ve kadına ağır işleri yasaklamış, esnafa ve üretene yönelik çalışma prensipleri geliştirmiş, cömertlik, kardeşlik, yardımlaşma ve dostluğu şiar edinmiş örgütler olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Yani batıda ki (ismi ile sendika) örneklerinden 600 yıl önce Anadolu da yine kendi insanımız tarafından çalışma hayatına dair örgütlerin tohumu atılmış, temeli sağlamlaştırılmış ve günümüzde hala etkisini sürdüren bir uygulama modeli geliştirilmiştir. Günlük hayatımızda birçok örgüte üye olduğumuzun farkında olmadan yaşıyoruz aslında. Örneğin genellikle kadınlar tarafından düzenlenen ALTIN GÜNÜ faaliyeti özünde çok önemli mikro bir örgüttür. Altın günü düzenleyen her kadın aslında örgütlenmektedir, düzenlediği altın günü örgütünün doğal üyesi olmaktadır. Bir örgütün parçası olmaktadır, o örgütün ortak amaçları için çaba sarf etmektedir, örgüt içinde alınan kararlara uymaktadır, örgütün devam etmesi için üstlendiği görev ve sorumlulukları yerine getirmektedir. Ancak, ÖRGÜT kelimesi duyulduğu an cehennem ateşi ile karşılaşılmış gibi hareket edilmektedir. Sadece sayılan kesimler değil, toplumumuzun büyük bir çoğunluğu örgüt kelimesi ile öcü kelimesini eş anlamlı olarak kabul etmekte, eşdeğer yaklaşım sergilemektedir. Günümüzde en basit örnekleri ile saymakla bitiremeyeceğimiz kadar örgüt olmasına, bunların birçoğuna doğal üyeliğimiz olmasına rağmen kendi ürettiğimiz bir kelime olan örgüt kelimesinden bu kadar korkmamız ve çekinmemiz normal değildir. Tabi ki bunda sadece toplumun sayılan kesimi hatalı değildir. Örgüt kelimesinin geçtiği ve toplumun çoğunluğunun gerek yazılı basın, gerek görsel medya aracılığı ile haberdar olduğu hemen her noktada bir çatışma, bir yaralanma, bazen ölümler, genellikle devlete baş kaldırma gibi olaylara şahit edilmiş bir toplum var elimizde. Aile kurduğunda bir örgüt kurduğu anlatılmamış, örgütlerin genellikle vurup kırıp döken şeyler olduğu betimlenmiş, örgütlenmenin faydalı modeller üzerinden hareket edildiğinde çok faydalı bir faaliyet olduğu ve günlük hayatta zaten örgütlenildiği, işin güzel boyutları anlatılmamış toplumumuza. ÖRGÜTLEN-ME denilmiş toplumumuza Bilinçaltına sürekli yükleme yapılmış. Sen sakın ÖRGÜTLEN- ME Hal böyle olunca kaçmışız örgütlerden. Kaçtıkça dağılmışız. Bir araya gelemez olmuşuz. Bir araya gelenlere, örgütlenenlere güvenemez olmuşuz. Örgütlenenlerden hep olumsuzluklar bekler 4 MAYIS 2012

5 BAŞKANDAN olmuşuz. Nitekim çok samimi duygu, düşünce ve fikirlerle yola çıkan örgütler dahi tutunamaz olmuş hayata. Birçoğu ya kapanmış, ya da kapanmak üzere. Varlığını sürdürenler ise sürüncemede devam ettirmekte varlığını. Örgütün kalitesini, örgütün legalliğini veya illegalliğini, örgütün amaçlarına uygun yönetilmesini, aynı zamanda hem hedef kitlesi, hem üye kitlesi olacak kitle belirler. Üye örgütünü benimser, takip eder, örgütün amaçları ve hedefleri hakkında bilgi sahibi olur, örgüt içinde yapılan faaliyetlerden haberdar olur ve bir öz denetim sistemi geliştirirse yani üye olsa bile örgütü denetime tabi tutarsa, kısacası bilinçli üye tanımına uygun hareket ederse, tabi olduğu örgüt asla ve kat-i surette üyesini aldatamayacağı gibi, amaç ve hedeflere giden yoldan sapmalar gösteremez. Sapma yaşanacağı an üyelerin kuracağı baskı, sapmaları derhal doğrultacaktır. BİLİNÇLİ ÜYELİK; Örgüte üye olan kişilerin, örgütün amaç ve hedeflerini bilerek, amaç ve hedeflerin kendi doğruları ile paralel olduğuna inanarak üye olması ve üyelik süresi boyunca gerek örgüt faaliyetlerini, gerek örgüt yöneticilerini takip ederek, amaç ve hedeflerden sapma olması halinde örgüt içindeki pozisyonu üyelik dahi olsa müdahil olmasıdır. ÖZ DENETİM; Örgütün en küçük yapı taşı olan üyeler tarafından, periyodik veya rastgele aralıklarla, örgüt görevlilerinin ve örgüt faaliyetlerinin yerindelik tespitinin gerçekleştirilmesidir. Yine altın günü örgütü örneğinden gidelim. Altın gününe tabi üyelerden bir tanesi altın getirmezse ne olur? Tabi ki diğer üyeler 3 bilemediniz 5 gün içerisinde altını getirmesini, getireceğini düşünür. Altın günü faaliyetinden ayrıldıktan sonra konuyu takip ederler. O altın hiç gelmedi ise en fazla diğer altın günü faaliyetinde getirilmek zorundadır ilgili üye. Yine getirmedi ise diğer üyeler tarafından o üyeye derhal tepki duyulur, üyelerin tümü duruma müdahil olur, duruma uygun çeşitli yaptırımlarla ya durumu düzeltirler yada ilgili kişiyi saf dışı bırakırlar. Hatta bununla kalmayıp yavaş yavaş sosyal ilişkilerini bile keserler. Çünkü o kişi, kendilerine faydalı olan bir örgütün temellerini dinamitlemeye çalışarak zarar görmelerine neden olabilecek bir kişi olmuştur artık ve mikro olarak kurdukları örgüt dışında da sorumsuzlukları ile kendilerine zararı dokunabilir. İşte bu durum bilinçli üyeliktir. Bilinçli üyede en belirgin özellik sahiplenme duygusudur. Örgüt benim der. Ben olmazsam örgütte olmaz, örgüt benim varlığıma bağlı ise ben varlığıma faydası olmayacak kişi ve faaliyetleri örgütümden uzak tutmalıyım der. Bu anlayış yerine oturduktan sonra otomatik olarak örgüt takibi ve öz denetim diye tanımladığımız eylemler başlar. Her üyenin bu şekilde hareket etmesi halinde, o örgütün amaçları ve hedeflerine giden yollardan sapması, örgütün önde gidenlerinin yanlış metotlar uygulaması mümkün olmaz. Bu koltuklar bize kalmayacak. Bir gün elbet devredeceğiz. Nasibimiz yoksa masamızda duran suyu içemeden emaneti teslim ederiz. SAYDES; Hedef kitlesi sağlık çalışanları olan, sağlık sektörüne yönelik olarak, üyelerinin sosyo-ekonomik seviyelerini yükseltme ortak amacı çerçevesinde teşekkül etmiş bir örgüttür. Hedeflerini gerçekleştirmek için itici güç üyedir. En çok merak edilen ve en çok sorulan soru, SAYDES in güvencesi nedir. Hedeflere giden yolda güvence de üyedir. Üye, yukarıda sayıldığı şekli ile bilinçli ve takipçi olursa örgüt, amaçlarından sapamaz. Örgüt yöneticileri, yanlış davranışlar içine giremez. Bunu şu an bu güzide örgütün başkanı olarak bizzat dile getiriyorum. Zira ben, genel başkanlık vasfımın yanında aynı zamanda Ankara iline bağlı bir üyeyim. Bilinçli bir üyeyim. Bu koltuklar bize kalmayacak. Bir gün elbet devredeceğiz. Nasibimiz yoksa masamızda duran suyu içemeden emaneti teslim ederiz. Ne zamanı, ne mekanı belli. Bu nedenle, bu bilinçle hareket ederek mümkün mertebe öz denetime tabi, şeffaf, özel bir kurum geliştirmeye ve üyelerimizi de mümkün mertebe bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Şu an yatırdığım aidatlarda benim çocuğumun da hakkı var. Bir gün başkanlığında bulunmama ihtimalim olan bu kurumu öyle dizayn etmeliyiz ki, bu makamlara kim gelecek olursa olsun, üye denetimini bilmeli ve yanlış yollara sapmaktan çekinmelidir. Varsayalım ki yanlış yollara sapma yaşandı; bu biz olsak dahi bilinçli üye derhal devreye girmeli ve öz denetim mekanizmasını çalıştırmalıdır. Bilinçli üye olmadığı müddetçe sistemin kurumsal bir organı hep eksik kalacaktır. Yunanistan ın batmak üzere olduğu bir dönemde, güvence nedir sorusuna verilecek en iyi cevap; ÖRGÜTLENİN VE Bİ- LİNÇLİ OLARAK ÖRGÜTÜNÜ- ZÜ TAKİP EDİN olacaktır. DEĞERLİ ÜYELERİMİZ; Maalesef bağımsızız, tarafsızız dememize rağmen hala art niyetli kişilerce faaliyetlerimizin içinde sürpriz uygulamalar aranmaktadır. SAYDES teki farklı uygulamalar hakkında hepiniz aç çok bilgilisiniz. Bizim sistemimiz farklı bir temel üzerine inşa edilmiş olup, diğer sistemlerle benzerlikleri olsa da farklılıkları da çoktur. Özellikle teşkilat işlerimiz önemli farklılıklar barındırmaktadır. Teşkilatlanma işleri hususunda hazırlanmakta olan teşkilat yönergemizde, ihtiyaca binaen naip, ilbeyi, mirza gibi kelimeler kullanılmak üzere hazırlık yapılmıştır. Ancak dilimizde hali hazırda var olan, sözlüğümüzde yeri olan fakat günlük hayatımızda az kullandığımız bu kelimeler nedeni ile tarafsızlığımızın yalan olduğuna kadar söylentiler yayılmıştır. Bu tepkiler nedeni ile kullanmayı düşündüğümüz bu kelimeleri yönergeden çıkardık. Bölgeden, ilçe başkanlıklarına kadar başkanlık kelimesi kullanılacaktır. Ancak yürütme kurulu üyelerimiz için naip kelimesinin kullanımına devam edilecektir. Zira, yürütme kurulu, kuruluşumuzun icra kuruludur ve her yürütme kurulu üyesinin birden fazla görevi vardır. Örneğin disiplin kurulu başkanı aynı zamanda firma anlaşmalarını ve engelliler birimini yürütmektedir. Üye takip birimi aynı zamanda sigorta işlemlerinden, denetleme kurul başkanımız basın yayın biriminden, teşkilatlanma birimi iletişim hizmetleri ve e-ticaret, e-turizm işlerinden sorumludur. Burada sayılan örneklerden çok daha fazla sorumluluk vardır. SAY- DES büyüdükçe sorumluluk alanları da sayıca artmaktadır. Bu nedenle, yürütme kurulu üyelerine sorumluluk alanları ile hitap mümkün olmadığından, kısaca naip sıfatı ile hitap edilecek, naiplerin sorumluluk alanları belirtilecektir. MAYIS

6 RÖPORTAJ CARTECH Teknoloji Market Genel Müdürü Serdar YÜNEL: SAYDES-CARTECH PARALELLİĞİ Geçen sayımızda SAYDES in iştirak ortaklarından olan Cartier Grup Yönetim Kurulu Başkanı ile yaptığımız röportajı sizlere ulaştırmıştık. Bu sayımızda ise Cartier Grup bünyesinde faaliyet gösteren, Cartech Teknoloji Market Genel Müdürü Serdar Yünel ile bir söyleşi yaptık. Cartech in faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Cartech, Cartier Turizm Ticaret AŞ bünyesinde 2010 yılından itibaren faaliyete geçmiştir. Ana Faaliyet alanı, Türkiye de kurulmuş Personel Vakıf ve Sandıkları ile tam bir işbirliği ve kar paylaşımı prensibi çerçevesinde E-Ticaret Platformunda ürün ve hizmet sunmaktır. Neden E-Ticaret? Günümüzde dünya üzerindeki ticaretin büyük bölümü bu yolla yapılmaktadır. Türkiye de de durum böyle iken bizim buna kayıtsız kalmamız beklenemezdi. Basit bir örnek vermek gerekirse 2011 yılında, Türkiye de her 5 kişiden 1 i E-Ticaret kullanarak alışveriş yapmıştır. Rakamsal büyüklük yaklaşık 20 milyon Türk Lirasıdır. Yıllık Artış hızı ise ortalama %55 dir. Bu şekilde devam ettiğinde birkaç yıl sonra Ticaretin büyük kısmı Sanal Alışveriş sistemi üzerinden yürütülecektir. Tabii bunda en önemli etken artık Güvenliğin üst düzeye ulaşmış Cartier Grup olarak, SAYDES ailesine E-Ticaret bünyesinde sunulan, Kişisel ve genel ihtiyaç gereçlerinin yanı sıra, gene E-Ticaret platformunda Turizm ve Hac & Umre konularında da hizmet veriyoruz. Bu hizmetler A dan Z ye ve herhangi bir ek ücret talep etmeksizin şirketimizce veriliyor. olmasıdır. Bankacılık sistemi bu ilerlemeyi çok erken fark etti ve gerekli tedbirleri aldılar. İnsanlar artık güvenle kredi kartlarını kullanabilirler. SAYDESmarket hakkında neler söylemek istersiniz? Genel anlamda SAYDES ile olan işbirliğimizden çok memnun ve bir o kadarda umutluyuz. Biliyoruz ki SAYDES de tıpkı bizim gibi genç olmasının verdiği dinamizm ve ataklığı çok iyi kullanıyor, bunun doğal sonucu olarak da elde edilen değer yüksek oluyor. Bildiğiniz gibi Cartier Grup olarak, SAYDES ailesine E-Ticaret bünyesinde sunulan, Kişisel ve genel ihtiyaç gereçlerinin yanı sıra, gene E-Ticaret platformunda Turizm ve Hac & Umre konularında da hizmet veriyoruz. Bu hizmetler A dan Z ye ve herhangi bir ek ücret talep etmeksizin şirketimizce veriliyor. Bu gün itibariyle SAYDESmarket üzerinde yaklaşık 30 bin çeşit ürünün, SAYDES üyelerine özel imkanlar ve her şey dahil fiyatlarla ulaşmasını sağlıyoruz, her şey dahilden kastım üyelerimiz ürün almak istediğinde karşılarına çıkan ilk fiyat ne ise sonuçta onu ödüyorlar ve kargo gibi sürpriz bir ödeme ile asla karşılaşmıyorlar, Sözleşmemiz gereği elde edilen gelirin bir kısmı da SAYDES e geri dönüyor. Böylelikle üyelerimiz hem avantajlı alışveriş yapıyorlar hem de harcadıkları paranın bir kısmını tekrar kazanıyorlar. Anlaşılan Cartier Grup modern çağın gereklerini çok iyi takip ediyor. Özellikle Yönetim Kurulu Başkanımız M. Kemal CANFEDAİ nin bu konuda ki ileri görüşü, hepimize itici güç oluyor. Grubumuzun ana prensiplerinden bir tanesi yenilikleri özümsemek ve kullanmaktır. Cartech in temellerini attığımız günlerde, çok kısa bir görüşmenin ardından konuyu hemen kavrayarak gerekli yatırımın yolunu açmıştır. Bu konuda kendisine müteşekkiriz. Öyleyse önümüzdeki dönemde sürprizler ile karşımıza çıkacaksınız. Kesinlikle. Geçtiğimiz günlerde, bizleri layık gördüğünüz Onursal Üyeliğe bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Artık bizde SAYDES üyesi olduğumuza göre, çalışmalarımızı bundan sonra bir aile bireyi olarak sürdüreceğiz ve çok yakında açıklanacak pek çok sürpriz proje ile SAYDES ailesinin karşısına çıkacağız. Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.. Asıl biz teşekkür ederiz. İştirak ortaklığından da öte artık üye olduğumuza göre zamanımızın çoğunu SAYDES e ayırmak farzdır. Derginizin yayın hayatına başarılarla devam etmesini dilerim. Röportaj: Şengül ÇÖLKUŞU 6 MAYIS 2012

7 MAKALE ÇALIŞANLARDA STRES VE TÜKENMİŞLİK G ünümüzde ortaya çıkan bilimsel ve teknolojik gelişmeler, insanların, daha rahat bir yaşam sürmelerini sağlarken, diğer taraftan bireyin bu hızlı değişmeye uyum sağlayabilmesi için, kendi yetenek ve sınırlarının zorlanmasını gerektirmektedir. İçinde bulunduğumuz dönem önceki zamanlarla karşılaştırılamayacak ölçüde hızlı değişim ve gelişmelerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu hızlı değişime uyum sağlamak isteyen birey, ister toplumsal yaşantıda ister çalışma yaşamında olsun önemli uyum sorunları ile karşılaşmakta, bu hızlı değişime ayak uydurmaya çalışırken ister istemez stresle tanışmaktadır. Stres çoğu zaman olumsuz, memnuniyetsiz bir yaşantıyı tanımlamakla birlikte bazen de başarı için gerekli dinamizmin kaynağıdır. Ancak aşırı stresin zarar verici yanı faydasından daha fazladır. Sürekli devam eden stres bireyde tükenmişlik sendromuna yol açar. Tükenmişlik; işi gereği sürekli olarak diğer insanlarla yüz yüze çalışan kişilerde sıklıkla ortaya çıkan üç boyutlu bir sendrom olarak kabul edilir. Bu boyutları sıralarsak; duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıda düşme hissidir. Bu bireylerin yaşadığı sorunlar yalnız işyerinde değil, ailede ve her türlü sosyal ilişkide de gözlenir. Duygusal tükenme yaşayan bireyler kendilerini yeni bir güne başlayabilmek için gerekli enerjiden kendini yoksun hisseder. Duyarsızlaşma boyutunda olan kişiler, işine ve diğer insanlara karşı soğuk, ilgisiz, katı, adeta karşısındaki bireylere birer nesneymiş gibi bir tutum sergilerler. Üçüncü boyutu yaşan bireyin başkaları hakkındaki olumsuz düşünce tarzı kişinin kendisi hakkında da negatif düşünmesine yol açar. Kimsenin kendisini sevmediği, önemsemediğine dair bir duygu geliştirir. Bireyin kendilik algısındaki çarpık düşünce tarzı işyeri yaşantısındaki ilişkilerinde yetersizlik ve başarısızlık duygularına neden olur. Tükenmişlik sendromunun nedenleri arasında işyeri ile ilgili olumsuz koşullar olduğu kadar kişilerle ilgili özellikler de çok etkilidir. Kendisinden, yaşamdan ve diğer insanlardan beklentileri yüksek olan, insanları önemseyen, onların Kurumların canlı yaşayan sistemler olduğunu düşünürsek: ruhsal yönden de kurumları besleyecek, destekleyecek gerekli enerjiyi tekrar sağlayacak itici güçlere ihtiyaç vardır. Uzm Psk. Dan. Aysun KAHRAMAN beklentilerini karşılamaya çalışan, insanlara değer veren, işini en iyi biçimde yapmaya çalışan, yaptığı işe gelir getiren yönünün yanında, başka anlamlar da yükleyen, yaşadığı her sorunda kendini suçlamaya ve kendini olumsuz değerlendirmeye eğilimli kişilerde daha çok görülmektedir. Çalışma hayatında tükenmişlik sendromunun belirtileriyle oldukça sık karşılaşılacağından bu belirtileri tanımak oluşacak sorunların önlenmesinde önemli bir basamağı teşkil edecektir. Çözüm önerileri olarak şunlar yapılabilir: Öncelikle bireysel ya da kurumsal hedef ve beklentiler gözden geçirilmeli, daha gerçekleştirilebilir düzeylere çekilmelidir. İş yerindeki düzenlemelerde doğrudan işi yapacak kişilerin düşünceleri, istekleri ve beklentileri dikkate alınarak kurum içinde çalışanların sosyal ilişkileri güçlendirilmelidir. Kurumların canlı yaşayan sistemler olduğunu düşünürsek: ruhsal yönden de kurumları besleyecek, destekleyecek gerekli enerjiyi tekrar sağlayacak itici güçlere ihtiyaç vardır. Bu güç yöneticinin ya da liderin insana bakışı ise ilgilidir. Açık kapı politikaları ile çalışan, ulaşılabilirliği yüksek, hiyerarşiyi abartmayan yapılanmalarda iş doyumu daha fazla yaşanarak tükenmişlik daha az görülecektir. Varolan problemler ise kurumun iç dinamikleriyle daha hızlı çözülecektir. MAYIS

8 BİR KURUM GÜNEYDOĞUNUN SAĞLIK MİMA İNANILMASI GÜÇ PRO Ö zellikle Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi, son yıllarda katettiği mesafe ile sektöründe adeta çağ atlarken, bu başarının mimarı Prof. Dr. Yusuf Yağmur ise, mesai kavramı gözetmeksizin sürdürdüğü başarılı çalışmalarla vatandaşların ve hasta yakınlarının takdirini kazandı yılının Şubat ayında Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne başhekim olarak atanan Prof. Dr. Yusuf Yağmur, iki yıl gibi kısa bir sürede inanılması güç projelere imza attı. Bir yandan Ergani yolu üzerinde bulunan Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasının A dan Z ye bütün eksiklerini tamamlayan, cihazlarını getirten ve deneyimli bir kadro ile hastaneyi hizmete açan Başhekim prof.dr. Yusuf Yağmur, diğer yandan ise Merkez Sur İlçesi Dağkapı semtinde bulunan eski Devlet Hastanesi binası ve eski Göğüs Hastanesi ni de bünyesine katarak, bir anda hizmet kapasitesini kat be kat artırdı. SADECE DİYARBAKIR DEĞİL, BÜTÜN BÖLGEYE SAĞLIK HİZMETİ Ameliyathaneler, Sterilizasyon, Laboratuar ve Görüntüleme Yöntemleri, Destek Hizmetleri, Personel, Otomasyon ve Bilgi İşlem, Temizlik İşleri, Koruma ve Güvenlik Sistemleri, Yemek, Arşiv, Dış Çevre ve Binaların İç Mimarisindeki Düzenlemeler, Hastaneye ulaşımla ilgili problemlerin çözülmesi, Konferans salonu ve idari bina girişinin planlanması gibi bütün ihtiyaçları belirlediği program dahilinde tamamlayarak hastanenin hizmet standardını yükselten Yusuf Yağmur, amaçlarının hizmet çıtasını sürekli yukarı doğru taşımak olduğunu belirtti. Doktorluk kariyeri akademik başarılarla dolu olan Yusuf Yağmur, modern tıbbın en yeni cihazlarını hastaneye kazandırarak, çok güç ameliyatların bile Hastane bünyesinde başarıyla yapılmasına öncülük etti. AVRUPA STANDARTLARINDA KALİTELİ HİZMET Personelsiz bomboş bir şekilde teslim aldığı binayı devasa bir kampüse çeviren Prof. Dr. Yusuf Yağmur konuyla ilgili olarak şunları söyledi: Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından metrekare alan üzerine yapılmış olan Ergani yolu üzerindeki hastanemizin hizmete açılması için 2010 yılının Şubat ayında başhekim olarak atandım. Hastanemizin inşaat süreci yeni tamamlanması nedeniyle henüz temizliği bile yapılmamıştı. Biraz mobilya ve ameliyathane masa ve lambaları ile cerrahi el aletleri dışında donanımın olmadığını tespit ettik. Üstelik hastane yolu daha asfaltlanmamıştı. Personelimiz yoktu. Bir çalışma programı belirledik Öncelikli hedeflerimizi tespit edip, bu hedeflere yoğunlaştık. Planlı ve programlı bir çalışma sonucu bütün eksikleri gidererek, hastaneyi bölge halkımızın hizmetine sunduk. Çalışmalarımızı yaparken 5 ana hedef üzerinde yoğunlaştık. Klinik çalışmalarında önemli mesafeler aldık. İki blok ve toplam 21 klinikten oluşan yataklı kısımlara yönelik kliniklerin bölümlere dağılımı yapıldı. Toplam 273 ayrı odada 546 yatak, hasta yemek masası, mini buzdolabı, LCD televizyon, klima, tuvalet ve banyo olacak şekilde tamamlandı. Ayrıca yoğun bakım üniteleri ile ayaktan tedavi ünitelerinde (acil servis, onkoloji ve Günlük Tedavi Merkezi ile hemodiyaliz ünitesi) ile toplam 595 tedavi yatağı tedarik edildi. Kliniklerde müdahale odası, hemşire ilaç hazırlama ünitesi donanımı için gerekli malzemeler temin edildi. Hastanenin gerekli tıbbi donanım ve personelin tamamlanmasıyla ilgili çalışmalar sürerken, diğer taraftan Diyarbakır Göğüs Hastalıkları Hastanesini de hastanemize entegre ettik. Hastanenin bütün demirbaşı temin edilerek, personelimizle birlikte hummalı bir çalışmaya giriştik. İnşaatı tamamlanan ana binada ilk olarak Göğüs Hastalıkları polikliniği 25 Haziran 2010 tarihinde hizmete açıldı. Toplam 28 hemodiyaliz cihazı ile diyaliz merkezi ise, 5 Temmuz 2010 tarihinde İlimiz Valisi Sayın Mustafa Toprak tarafından hizmete açıldı. Bu yapılanmayla 85 diyaliz hastasına hizmet verilebilmekte. Aynı zamanda 17 periton diyalizi hastası da hizmet alıyor. Ana binada Göğüs Hastalıkları Kliniğine hasta kabul edilmeye 7 Temmuz 2010 tarihinde start verdik. Eğitim ve Araştırma Hastanesi kadrosu- n a atanıp Devlet Hastanesinde hizmet veren branşlardaki doktor, personel ve ekipmanlar kademeli olarak Ana binaya taşınarak burada hizmet vermeye başladılar.kısa süre içinde diğer bütün klinikleri kurarak, bugün itibariyle bütün ana branşlar ve yan dallarda hizmet vermekteyiz. POLİKLİNİK HİZMETLE- RİNE BÜYÜK ÖNEM Poliklinik hizmetleri üzerinde yoğun çaba sarf ettikl e r i n i 8 MAYIS 2012

9 BİR KURUM RI PROF.DR. YUSUF YAĞMUR : JELERE İMZA ATILDI ve bunun meyvelerini aldıklarını belirten Başhekim Prof. Dr. Yusuf Yağmur, hastanenin 24 ayrı branşta üstün kalite standartları seviyesinde hizmet vermeye başladığını belirterek, şöyle devam etti: Hastanemizde halen 24 branşta poliklinik hizmetleri verilmektedir. 25 Haziran 2010 tarihinde Göğüs hastalıkları polikliniklerini, hemen akabinde Hemodiyaliz ünitesi, Endokrinoloji, Kardiyoloji, Gastroenteroloji, Romatoloji, Tıbbi Onkoloji, Nefroloji, Plastik Cerrahi, Genel Cerrahi, Dahiliye poliklinikleri, Nöroloji ve Beyin Cerrahi polikliniklerini hizmete açtıktan hemen sonra Üroloji Polikliniği, Enfeksiyon Hastalıkları Polikliniği, Fizik Tedavi Rehabilitasyon polikliniği, Ortopedi Polikliniği, Göz Hastalıkları Polikliniği, Kulak Burun Boğaz Polikliniği, Dermatoloji Polikliniği, Psikiyatri Polikliniği, Göğüs Cerrahisi Polikliniği, Anestezi ve Reanimasyon Polikliniği, Kalp damar cerrahisi, hematoloji poliklinikleri kuruldu. Hastaneler caddesindeki ek poliklinik binası 20 Eylül 2010 tarihinde Devlet hastanesinden devir alınarak burada da poliklinik hizmetlerine devam edildi. Her poliklinik, standart odada doktor masası, sandalye, negatoskop, muayene masası, otomasyon görevlisi masası, sandalye içerecek şekilde düzenlendi. Kardiyoloji polikliniğinde 2 adet Ekokardiyografi ve Doppler cihazı ile hizmet verilmektedir. Onkoloji ve Günlük Tedavi Merkezi, Devlet Hastanesinden taşınarak hastanemizde yerleştirildi. Halen hastalarımıza kemoterapi ve diğer günlük tedaviler bu merkezde uygulanabilmektedir. Gastroenterolojik endoskopi ve Göğüs Hastalıklarının Bronkoskopi işlemlerinin yapıldığı ve hasta dinlenme odalarını içeren Endoskopi merkezi oluşturuldu. Halen Endoskopi ve Bronkoskopi işlemleri yapılmaktadır. ERCP ünitesi için salon oluşturuldu. Hastanemizde ERCP hizmetleri başlandı. Üroloji için Ürodinami cihazı kuruldu. Acil servileri hasta kabul edilebilir hale getirdiklerini anlatan Prof Dr Yusuf Yağmur sözlerini şöyle sürdürdü: Travma ve resusitasyon müdahale odalarında ventilatör, monitör ve hasta başı üniteleri mevcut hale getirildi. Acil serviste laboratuar, dijital röntgen ve 4 kesit Tomografi kuruldu 23 Ağustos 2010 dan itibaren acil servis hizmet vermektedir. Acil serviste hasta yakınlarının beklemesi için kısıtlı alan bulunmaktadır. Bunun için acil servise yeni proje yapıldı ve ihale süreci tamamlanarak inşaat başlandı. Böylece devasa bir bekleme salonu, yeşil, sarı ve kırmızı arenalar düzenlenerek daha iyi hizmet verilecek modern acile dönüştürülecektir. Merkez Suriçi İlçesi Dağkapı semtin- de bulunan acil servisle beraber 2 acil serviste hizmet veriyor. GÜNEYDOĞU NUN EN BÜYÜK YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ Hastanelerinde toplam 44 yoğum bakım yatağı ile bölgenin en büyük yoğum bakım ünitesi kurduklarını anlatan Prof. Dr Yusuf Yağmur, Gerekli personel ve donanım sağlandıktan sonra tarihinden itibaren Anestezi ve Reanimasyon yoğun bakım ünitesine hasta kabul edilmeye başlanmıştır. Göğüs Cerrahisi, Beyin Cerrahi, Nöroloji, Genel Cerrahi yoğun bakım üniteleri ilgili branş hekimlerinin koordinatörlüğünde hizmet vermekte. Şu an itibariyle bölgenin yetişkin yoğun bakım sorunu büyük ölçüde çözülmüştür. Kardiyoloji için koroner yoğun bakım ünitesi, kendi kliniği içerisinde 8 yataklı olacak şekilde yeniden yapıldı. Kalp Damar Cerrahisi Yoğun Bakım için standartlara uygun şekilde ameliyathane katında yarı steril alan içerisinde 8 yataklı ünite oluşturuldu. Mayıs 2011 ilk açık kalp ameliyatı ana binada yapıldı. Yine varis tedavisinde endovenöz lazer tedavisi başlandı. Koroner Anjiyografi ünitesi kuruldu. Odaların kurşun kaplaması yapıldı. Aynı ünite içerisinde anjiyografi sonrası hasta izlemi için 6 yataklı birim oluşturuldu. Yoğun bakım revizyon projeleri tamamlandı onarım sürecine girildi, böylece daha fazla yoğun bakım yatağı ile hizmet verecek olup 9 kliniğe yapılan ara yoğun bakımlarla birlikte 150 yoğun bakım yatağına ulaşmış olduk.mayıs 2011 de anjiyografi çekmeye başlandı ve ortalama günde 35 anjiyo yapılmaktadır. Üst düzey ikinci bir anjiyografi cihazı da kuruldu ve anjiyografi merkezi olarak başta ilimiz olmak üzere bölgemize hizmet verecek şeklinde konuştu. 7 GÜN 24 SAAT KESİNTİSİZ SAĞLIK HİZMETİ Ameliyathaneler için teknik donanımı sağladıklarını ifade eden Prof. Dr. Yağmur sözlerini şöyle tamamladı: Sterilizasyon ünitesinin otoklav ve aletleri yerleştirilerek bölgenin en modern ünitesi haline getirilerek kullanıma hazır hale getirildi. Sterilizasyon ünitesi için Enfeksiyon uzmanı, Enfeksiyon kontrol hemşireleri ve biyologun da yer aldığı ekip kuruldu. Sterilizasyon aletleri yerleştirildi. Hastanemizde bulunan el aletlerinin MAYIS

10 BİR KURUM sterilizasyonu yapılmaktadır. Oksijen tankları bağlandı ve oksijen kullanıma hazır hale getirildi. Toplam 12 ameliyathane salonunun lamba ve masaları kuruldu. Hepafiltreler takıldı. Koterler, anestezi cihazları, ameliyathane paslanmazları yerleştirildi. Reanimasyon odası yatak ve hasta başı üniteleriyle hazır hale getirildi. Ameliyathanenin yarı steril ve tam steril alanlar yeniden planlanarak tüm donanımları sağlanıp 25 Ağustos 2010 tarihinden itibaren ameliyathanede 12 salonda ameliyatlar yapılmaktadır. Tüm kliniklerin cerrahi el aletleri alındı. Ameliyathaneler kullanılan branşların özelliklerine göre dizayn edilmiştir. Ameliyathanede 6 yeni oda daha eklenerek 18 odaya çıkarıldı ve 2 oda organ nakli ameliyathanesi olarak kullanılacaktır. Hastanemizin böbrek nakli operasyonları için merkez onayı Bakanlığımız tarafından uygun bulundu ve kısa zamanda böbrek nakli operasyonlarına başlanacak. POLİKLİNİK HİZMETİNİ PROFESÖR YAPIYOR Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi olarak atandıktan sonra kısa süre içinde Avrupai standartlarla ölçüsünde hizmete açan Prof. Dr. Yusuf Yağmur, yoğun çalışmalarının arasına bir de poliklinik hizmetlerini ekledi. İlk defa bir profesörün devlet hastanelerinde poliklinik hizmetlerinde bulunduğuna şahit olan vatandaşlar, hizmetlerden son derece memnun olurken hiçbir ek ücret ödemeden bir profesörden sağlık hizmeti almanın mutluluğunu yaşıyor. YEŞİL KARTLI HASTALARA VIP ODALAR Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesini sosyal güvence konusunda hasta ayrımı yapılmayan hastane olma özelliğine dönüştürdüklerini ifade eden Prof Dr Yağmur sözlerine şöyle devam etti: Hastanemizde kurulan VIP odalarla herkese aynı ve eşit hizmet veriliyor. Yeşil kartlı hastalarımız da VIP odalarından yararlanıyor. VIP odalarda hastalarımız dışında refakatçi odaları da bulunuyor, bütün odalarımız tek ve çift kişilik olarak dizayn edilmiştir. Bizim için bütün hastalar aynıdır. Hizmet anlayışımızda asla vatandaş ayrımı yoktur. Amacımız bölgeye en kaliteli hizmeti sunmaktır. Bizler doktor olarak vatandaşlarımız arasında ayrım yapmadan en kaliteli hizmeti sunmanın hesaplarını yapıyoruz. Yaptığımız yeniliklerle birlikte Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi ni 5 yıldızlı otel gibi donattık. Artık hiçbir hastayı ileri merkezlere göndermek istemiyoruz tüm imkânlar mevcuttur eğer hastamızın ileri merkezlere gönderme ihtiyacı varsa gönderiyoruz yoksa tüm ameliyat ve tedavileri devasal hastanemizde başarılı bir şekilde yapılmaktadır dedi. YANIK MERKEZİ Prof. Dr. Yusuf Yağmur 26 yataklı yanık merkezi yapmaya başladıklarını böylece 1 ay içinde tek kişilik yoğun bakımlar ve ameliyathanesi olan bölgenin en büyük yanık merkezinin 3. derece ciddi hastaları tedavi edeceğini belirtti hiçbir hasta ileri merkeze gönderilmeyecek tüm son sistem modern cihazlarımızı hastalarımıza sunacağız Hastanenin bahçesine RADYOTERAPİ, merkezini açtık modern cihazların montajının tamamlandığını kısa bir sürede çift linak ve CT ile bölgenin merkezi konumuna geleceğini belirten Yağmur, Hastane çevre duvarının da bu sene tamamlanacağını belirterek şunları söyledi: Hastaneye ait olan 280 dönüm arazinin 609 dönüme çıkarıldığını böylece kampüs hastane olma yönünde önemli bir adım atıldı. Kısa bir zamanda Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hastanesi, Yüksek Güvenlikli psikiyatri ve akıl ve ruh sağlığı hastanelerinin yapımı, Bakanlığımız Kamu Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı tarafından yapılacak. organ nakli için sağlık bakanlığından bir heyet gelerek gerekli araştırmayı yapıp organ nakli izni verildi. Kısa bir zamanda böbrek nakli artık Diyarbakır araştırma hastanesinde yapılmaya başlanacak. Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı üçlü protokolüne göre mahkum koğuşu yapıldı ve hizmete sokuldu. Hastane camisinin temeli atıldı HASTA MEMNUNİYETİ İLK PLANDA Hastanemize gelen hasta ve hasta yakınları da bu olumlu gelişmeler karşısında memnuniyetlerini dile getirdiler. Göğüs hastalıkları bölümünde yatan Hacı Hüseyin Yaşa(63), eskiden ameliyat olmak için yaşadıkları sıkıntılara değinerek, Devletimizden Allah razı olsun. Personel, Doktor ve Hastaneden çok memnunuz daha ne diyelim tüm imkânlar burada var. Ankara ya İstanbul a artık gitmeye gerek kalmadı. Burada tüm ameliyatlar, tedaviler yapılıyor. çok güzel ilgileniyorlar Hasta Mustafa Ateş 56, memnuniyetlerini dile getirerek şöyle konuştu: hastaneden çok memnunuz. 4 gündür burada tedavi olmaktayım gerçekten çok iyi bakıyorlar.. Hiçbir yere gitmeye gerek yok. Burada çok güzel imkanlar var. Evimizin önüdür. Akrabalar yakınlarımız gelip rahat ziyaret edebiliyorlar. Hemşireler doktorlar aydınlatıcı bilgi veriyorlar.. Kan lazım oldu hastane kanıda temin etti. Modern bir hastane her taraf temiz sağlıkta devrim niteliğinde çalışmalar var. Hiçbir zaman böyle iyi bir hizmet yapılmamıştı çok mutluyuz. Allah razı olsun. 2 kez hastane başhekimi gelip bizlerin sorunları olup olmadığını sordu şaşırdım doğrusu çok sevindim hemde bir proföser bu güne kadar bir proföser e muane olamadığım için biraz bana garip geldi Şuana kadar bir sıkıntı yaşamadık ailece duacıyız.. 10 MAYIS 2012

11 SİGORTA İŞLEMLERİ ÜCRETSİZ FERDİ KAZA SİGORTASI SAYDES ve Sigorta Borsası Aracılık Hizmetleri arasında yapılmış olan sözleşme gereği bütün SAYDES üyeleri : Üyenin Ölümü halinde Üyenin Maluliyeti Halinde Üye Eşinin Ölümü Halinde Üye Eşinin Maluliyeti Halinde TL TL TL TL bedellerle ücretsiz olarak ferdi kaza sigortası çatısı atına alınmıştır Ayrıca, yapılan anlaşma gereği üyelerin bireysel sigortalarında (kasko,trafik,konut,sağlık vs.) üyelere özel çeşitli indirimler sağlanmıştır.) Bu indirimler Kasko Sigortası % 30 Konut Sigortası % 30 Trafik Sigortası % 5 Dask Sigortası % 5 şeklindedir. Allianz Sigorta Dünya nın en büyük reasürans sigorta şirketlerinden olup, hasar ödemesini en hızlı yapan sigorta şirketleri listesinin 1. sırasındadır. Diğer taraftan SAYDES anlaşması dolayısı ile gerçekleştirilen poliçelerden elden edilen gelirlerin bir kısmı yine SAYDES e devredilecek, yani üyelerin birikimlerine ek katkı sağlanacaktır. SAYDES in geliştirdiği ve dünyada ilk kez uygulanacak bir proje olup, Mayıs ayı içerisinde sözleşme ve anlaşmasını sonuçlandırmayı hedeflediğimiz Dava Destek Sigortası ürünü ile de sigortadan faydalanan üyelere mesleklerinden dolayı açılabilecek hukuki davalarda dava desteği SAYDES hukuk departmanı aracılığı verilecek ve 2000 TL ye kadar olan dava masrafları sigorta tarafından ödenecektir. Değerli sağlık çalışanları; Sigorta Borsası Acente Yetkilileri, sizlerin sigorta işlemlerinizi tramer taramalarına tabi tutmaktadır. Sigortalarınızla ilgili poliçe bitim vadelerinden önce sizlere ulaşacak ve en düşük fiyatlar sunulmaya çalışılacaktır. Sizlerin bizlere direk ulaşmanız halinde bu faydayı daha da artırabiliriz. Sigorta işlemlerinizde Sigorta Borsası Aracılık Hizmetleri 7/24 sizlere hizmet vermektedir. SİGORTA BORSASI ARACILIK HİZMETLERİ İLETİŞİM BİLGİLERİ e-posta: info@sigortaborsasi.com.tr Emel Demirci e-posta: e.demirci@sigortaborsasi.com.tr DÜNYADA İLK SAĞLIK PERSONELİ DAVA DESTEK SİGORTASI SAYDES İN GELİŞTİRDİĞİ PROJE İLE SAĞLIK ÇALIŞANLARINA DAVA DESTEK SİGORTASI GELİYOR... HAZİRAN 2012 DE YÜRÜRLÜKTE... MAYIS

12 SAYDES LE HAYALİNİZDEKİ GÜVENLİ GELECEK... Bütün yollar bir adımla başlar. SAYDES te özlemi çekilen ve eksikliği hissedilen sandık oluşumu her şey gibi, önce bir hayalle başladı, sabırla gelişti ve sonucunda cesur bir adımla yola çıkıldı. Umut dolu geleceğe kararlı ve emin adımlarla hızla ilerlerken, SAYDES e güvenen binlerce üyemizde bu süreçte bizimle aynı hedefe doğru birlikte hareket etmekte ve günden güne daha çok sağlık çalışanının aramıza katılması bizleri daha da çok heyecanlandırmaktadır. Bizler bu güven ve heyecanla daha sağlıklı ve emin bir şekilde yola devam etmekteyiz. Mali sistemle işleyişini yürüten kuruluşların öncelikle güvenilir olmaları gerekir. Bizler yolun başından buyana kurduğumuz sistemle tüm üyelerimizin güvenini kazandık ve hep daha iyisini yapmanın gayreti ile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu minval üzerine üyelerin aidat ödemelerini kolaylaştırmak için bilinen bazı büyük bankalarla çeşitli anlaşmalar yapılmıştır. Çağımız teknolojilerinin nimetlerinden faydalanarak sisteme dahil olan bankalarla hem üye hem de aidat bazında daha hızlı bir artış sağlanmıştır. Ancak bugün için yeterli olsa da SAYDES in vizyonu açısından yeterli görmediğimiz bu sistemi daha profesyonel bir hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 6 ay içerisinde faaliyete geçirmeyi planladığımız sistemde en önemli nokta, bankası ne olursa olsun ister kredi kartı ile isterse maaş hesabından üye kendisi talimatını verebilecek ve eksik aidatlarını takip edip yine bu sistem üzerinden tamamlayacak olmasıdır. Aynı zamanda üye hem güncel olarak gelişmeleri takip ederek işlemlerini kolayca gerçekleştirecek hem de İl Başkanları ve Genel Merkez büyük ölçüde iş yükünden kurtulacaktır. Sağlık çalışanlarının çeşitli sosyal ve ekonomik faydaların yanı sıra geleceğe yatırım yaparak, imkanlar ölçüsünde birikim yapmalarını, diğer bir çok kamu kuruluşlarında olduğu gibi sandık oluşumu ile maddi birlikteliğin sağlayacağı imkanlardan hem üyenin hem de geleceğe umutla yetiştirdiğimiz çocuklarımızın faydalanmaları sağlanmış olacaktır. Hem kendi geleceği hem de çocuklarının geleceği konusunda kaygısı olan bilinçli sağlık camiası çalışanları için bu bir fırsattır. Üye arkadaşlarımızdan istirhamım; kendilerinin bilinçli bir şekilde dahil olduğu sandığa, beraber çalıştığı ve tanıdığı arkadaşlarını da davet ederek, kendilerinin de hem bugünü için hem de gelecekleri için sahip olduğu imkanlardan tüm camianın faydalanmasıdır. Üye olan arkadaşlarımız kendilerini şanslı 2010 yılında niyeti hayırla çıkılan yolda, akıbette hayır olur inşallah İsmail ERGÜN 3. Naip GENEL MUHASİPLİK görebilirler. Kendisini bilgilendiren, sandığı anlatan bir temsilci ile karşılaşıp üye oldular. Henüz temsilcimizin olmadığı, böyle bir oluşumdan haberi olmayan, arkadaşlarımız da var. Bizlerin, bu arkadaşlarımıza sandığı anlatıp, onlarında bu imkanlardan faydalanmalarını sağlamamız lazım. Ne kadar çok kişiye ulaşırsak sandık da o kadar sosyal ve ekonomik olarak güçlenecektir. Hedefimiz tüm çalışanlarına ulaşmak ve sisteme dahil ederek sosyal ve ekonomik yönden üyelerin hem bu gününde hem de yarınında yanında olabilmektir. Dernek ve sandık oluşumları dünyanın her yerinde ve her dönemde insanlara faydalı olmuştur. Türlü zahmetlerle emek verilerek oluşturulmuş sandığımız, ülke genelinde 81 ile 81 ayda 81 yatırım yapma heyecanı ile Ankara dan sonra ikinci yatırımını da Adana ilimizin hizmetine sunmuş olmanın gurur ve sevinci ile yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Diğer sandıkları bilemem ama SAYDES in gerek üyesi ile gerekse temsilcisi ve yönetimi ile samimi, dürüst ve özverili yürüyen, farklı bir yapısı var. İhtiyaç olunan camiaya, ihtiyaç duyulan sandığın kuruluşundan bu yana emeği geçenlere ve üye olarak destek veren üyelere teşekkür ediyorum. 12 MAYIS 2012

13 ÜYE TAKİP BİRİMİ H iç düşündünüz mü hayatın karşımıza çıkaracağı kötü sürprizlere acaba hazır mıyız veya ne kadar hazırız diye; Böyle bir durumda kendiniz ve aileniz için ne yapabilirsiniz? Bu soruyu SAYDES olarak kendimize sorduk, sormaya da devam ediyoruz. Cevabımız; SAYDES HAZIR SAYDES, üyeleri için bunu düşündü, üye ve üye eşlerine, yaşayacakları beklenmedik durumlar için, acı günlerinde en azından maddi olarak destek olmak amacı ile üyelerini ferdi kaza sigortası çatısına ücretsiz olarak aldı. SAYDES HAZIR, ANCAK BİTMEDİ. DURMA- DIK, GELECEK İÇİN DE DAHA SONRA AÇIKLA- NACAK PLANLAMALAR YAPMAKTAYIZ. Evet SAYDES in kuruluşundan itibaren, öncelikli olarak önem verdiği ve üzerinde titizlikle durduğu üye için ferdi kaza sigortası çalışmalarını tamamladık. Hemen hemen tüm sigorta şirketleri ile görüştük, her zamanki gibi ince eleyip sık dokuduk ve gururla söyleyebiliriz ki diğer kuruşlara karşı farkını bir kez daha gösterip hiçbir kuruluşta olmayan TL lik poliçe antlaşmasına imza attık. Emsallerinden farklı olarak öncelikle prim miktarının yüksekliği ile ön plana çıkan bu hizmetin asıl farkı ise benzerlerinin hiç birinde olmayan özelliği ise, sadece üyeyi değil üye eşlerini de kapsıyor olmasıydı. Bu hali ile sigortalama hizmetimiz sektörde ve hatta Türkiye de tektir. Üye eşini de sigortalayan SAYDES, sandık iş ve işlemlerinin her hali ile diğer sivil toplum kuruluşlarından farklı olacağını sigorta hizmetinin farklılığı ile de betimlemiştir. Gözden kaçmaması gereken bir diğer husus ise şudur ki, SAYDES bu hizmetin altına imza attığında daha 3 aylık bir kurumdu ve 100 den az üye sayısı vardı. Bu da, SAYDES in sektör analizi, piyasa araştırmasındaki derinliği ve hizmet kalitesinde her zaman sergileyeceği kararlılığı göstermiştir. Üyenin vefatı halinde Üyenin maluliyeti halinde Eşinin ölümü halinde Eşinin maluliyeti halinde HAYATA TUTUNMAK TL TL TL TL Tabloda da görüldüğü üzere üyemizin hem eşini hem de kendisini ayrı ayrı sigortalattık. İster iş yerinde olsun ister iş dışında (evde, yolda, tatilde vb.), üyenin eşi ister çalışasın ister işsiz olsun, güvencesi olsun veya olmasın fark etmeksizin, başınıza gelecek her türlü kazada artık üye ve eşi maddi güvence altındadır. Tek hedefimiz unutulan sağlık çalışına bir nebze de olsa yardımda bulunmak, üyenin en zor anında yanında olmaktır. Nitekim Adana da yaşayan üyemiz Sevgi Köreli talihsiz bir şekilde evinin balkonundan düşmüş ve üyemize tam maluliyet raporu çımıştır.bu zor günlerinde Sevgi Hanımı yalnız bırakmadık ve gerek ildeki temsilcilerimiz, gerek genel merkezde sigor- Ebubekir ER 4. Naip ta işlerinden sorumlu kişiler Sevgi Köreli yi yalnız bırakmamış, sigorta işlerinin takibini yapıp en kısa sürede üyemize TL ulaştırılmıştır. Miktarı ne olursa olsun bize haz veren şey, üyemize hizmet edebilmek, bir nebze de olsa üyemizin hayatını kolaylaştırabilmek olmuştur. Üyemizin yarasına merhem olabildiysek ne mutlu bize. İnsanlar böyle zamanlarda bir dayanak bir destek arar. Her şeyi devletten beklememeli mantığı ile yola çıkan ve istikrarlı şekilde ilerleyen SAY- DES, ne mutlu bize ki bugüne kadar hiçbir şekilde devletten tek kuruş almadan, siz üyelerimizden aldığı destekle hedeflerine bir bir ulaşıyor. Eğer Allah tan bir mani gelmezse önümüzdeki sayıda sağlık camiasına hayırlı bir sürprizle sesleneceğim. Hayata tutunmak için artık bir sebebiniz var. Gelin hayata inat ben varım diyorsanız uzatın elinizi. Birlikte neler başarabileceğimizi görelim. Unutmayın, unutturmayın artık yalnız değilsiniz ve her ilde bir eviniz her ilde size uzanacak güvenilir bir el olacak. Korkmayın tutun o eli çünkü o SAYDES BUNLARA DİKKAT; Nüfus Cüzdanı Fotokopilerinin Önemi Nüfus cüzdanları kütük kayıtlarına, asli referans belgelerdir. Üyeliklerin onanması için kesinlikle bir fotokopisinin, üyelik başvurusu esnasında temsilcimize verilmesi şarttır. Bağlı üyelikler dahil olmak üzere, sosyal yardım fonu ve sair tüm işlemlerde nüfus cüzdanı fotokopisi, uygulamalara taban oluşturmaktadır. Bu tip belgeler, genel merkezde güvenli olarak muhafaza edilmektedir. MAYIS

14 HİTİT HUKUK BÜROSU Av. ÖZGÜR ARDIÇ D ergimiz bünyesinde bir önceki sayıda da belirttiğimiz gibi öncelikle sık olarak karşımıza çıkan ve üyelerimiz tarafından daha sık olarak sorulan sorulara cevap vereceğiz. Her sayı için sırasıyla, Miras, Aile, Kişiler, Tüketici, Kıymetli Evrak vs. hukukuna ilişkin kısa ve pratik konu açıklamalarından sonra birkaç sayıda da Devlet Memurları Kanunu nu sizin için tartışmaya açacağız. Miras Hukuku Nedir? Bu sayıda Miras Hukuku ile başlangıç yapmak istiyoruz. Miras Hukuku bir gerçek kişinin ölümü veya gaipliği halinde malvarlığının (aktif ve pasifi ile) akıbetini düzenleyen hükümleri içerir. Miras bırakanın malvarlığına ise tereke denmektedir. Burada dikkati çekmemiz gereken bir durum terekenin her zaman aktifle anılması gibi bir yanlış algıdır. Ancak bilinmelidir ki, miras aktif ve pasifi içerir. Yani miras olarak miras bırakanın borçları da size intikal edebilir. Bunun içinde miras bırakanın ekenomik acz içinde olduğunu düşünüyorsanız, mirasçı olduğunuzu öğrendiğiniz tarihten itibaren 3 ay içinde mirasın reddi davası açmanız gerekmektedir. Aksi takdirde borca batıklığı ispat etmediğiniz sürece mirasbırakanın borcundan sorumlu olacağınız bilinmelidir. Miras Payları nasıl belirlenir? Burada onlarca ihtimal olmakla beraber sık karşılaşılan durumlara ilişkin örnekler vereceğiz. Miras Hukukumuzda Zümre Sistemi benimsenmiştir. Buna göre birinci zümre eş ve altsoydur. Bir kimsenin alt soyu var ise miras üst soya intikal etmez. Örneğin, bir kimsenin vefat ettiği sırada kendisinden önce çocukları ve eşi vefat etmiş ve torunları da yok ise mirası üstsoya geçecektir. Ancak aynı kişinin çocukları ve eşi vefat etmiş ancak bir torunu sağ ise mirası sadece toruna geçecektir. Eğer ki altsoydan (Çocuk, torun, torun çocuğu yok ise) ve eşten ibaret olan birinci zümreden kimse yok ise miras ölenin anne babasına ve kardeşlerine kardeş çocuklarına geçecektir. Bu gruba ikinci zümre denmektedir. -Miras bırakan eşsiz olarak vefat etmişse ve geriye sadece çocukları kalmışsa terekede çocuklar her biri eşit oranda hak sahibi olacaktır. - Miras bırakan eşli olarak vefat etmişse ve geriye eşi ve çocukları kalmışsa terekede eş ¼ (%25) oranda hak sahibi olacaktır. Geri kalan ¾ (%75) çocuklar arasında eşit oranda paylaştırılacaktır. - Miras bırakan çocuksuz vefat etmiş ancak eşi sağ iken vefat etmişse, eş mirasın ½ hissesine miras bırakanın anne-babası ise diğer ½ hisseye sahip olacaktır. Mirasçılıktan Çıkarma ve Feragat? Mirasbırakan kendisine veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işleyen ve kendisine ve aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde BARO LEVHASI HUKUK DEPARTMANI yerine getirmeyen mirasçıyı mirastan çıkarabilir. Yine bir mirasçı bir karşılık alarak yada karşılıksız olarak mirastan feragat edebilir. Saklı Pay nedir? Saklı Pay, miras bırakanın üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği ve mirasçıları koruyan paylardır. Saklı pay aşağıdaki oranları; altsoy için yasal miras payının yarısı, Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri, kardeşlerden her biri için yasal miras payının sekizde biri, sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü şeklindedir. Buna göre mirasbırakanın TL değerinde bir evi olduğunu ve eşi ve 3 çocuğu olduğunu varsayarsak; ölümü halinde her biri ¼ paya sahip olacaktır. Miras bırakan mirasçılara düşecek bu payların ½ si kadar tasarruf imkanına sahip iken gerisi üzerinde tasarruf imkanına sahip değildir. Bu durumda çocuklardan her birine TL değerinde pay düşecektir. İşte miras bırakanın bu TL nin yarısını aşan bir tasarrufu halinde saklı pay ihlali söz konusu olup, şartları varsa iptal istenebilir. Mal kaçırma? Bu tabir günlük hayatımızda çok sık şekilde kullanılmaktadır. Miras bırakanın çocuklarının bir kısmının yada eşin mirastan kanuni oranlarda faydalanmamasını istemesi yada mirasçılardan birine sağlığında satış, bağış vs. şekilde devir yapmasıdır. Mal kaçırma olarak tabir edilmekle birlikte burada muvazaa söz konusudur. Bu davalar zamanaşımına tabi olmayıp her türlü delil ile ispatı mümkündür. Örneğin miras bırakan çocuklarından birine evi satış şeklinde göstererek devretmiştir. Bu tapu devir işleminin iptali muvazaa var ise diğer mirasçılar tarafından istenebilir. Bu gibi işlemlerde miras bırakanın sağlık durumu, yaşı itibariyle rapor gerekip gerekmediği ve devrin tanık huzurunda yapılıp yapılmadığı hususları da önem arz etmektedir. Miras Hukuku çok geniş bir alanı kapsamakla beraber çok sık sorulan sorulara ilişkin cevaplar vermeye çalıştık. Miras Hukukuna ilişkin ülkemizde genel sorun vasiyetname kültürünün yerleşmemiş olmasıdır. Bu sebeple çok zaman kardeşler, anne- baba ve çocuklar arasında miras hukukundan doğan davalarla sıkça karşılaşılmaktadır. Bir diğer sorun ise intikalin zamanında yapılmaması, veraset ilamının derhal alınmaması yıl önce ölmüş bir kimsenin mirasının paylaşımı esnasında karşımıza onlarca davalının çıkmasıdır. Bu sebepledir ki ortaklığın giderilmesi davalarında sadece davalıları tespit etmek yıllar almaktadır. Her hukuki işlemin zamanında yapılması ve kanundan doğan miras haklarının geride kalanları mağdur edecek derecede ihlal edilmemesi ve aile bireylerinin birbirleri ile davalık konuma gelmemesi dileğiyle. Saygılarımızla. 14 Adres: Hanımeli Sokak 36/8 Sıhhiye/ANKARA Tel: Faks: MAYIS 2012

15 İL MÜDÜRLERİMİZİ TANIYALIM İL MÜDÜRLERİMİZİ TANIYALIM Dr. Hasan KÜÇÜKKENDİRCİ Konya İl Sağlık Müdürü 1968 yılında Konya da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Konya da tamamladı yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi nden mezun oldu yılında O zamanki adıyla SSK Zindankale Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Dispanseri nde hekim olarak göreve başladı. Aynı yerde yılları arasında Başhekimlik görevinde bulundu yılından beri de Sağlık Müdürlüğüne atanıncaya değin Zindankale Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi nde Başhekimlik görevini sürdürdü. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı alanında, Ortaokul çağı çocuklarında depresyon prevelansı (sıklığı) konulu tezi vererek 2000 yılında Doktora eğitimini tamamladı. Evli ve bir çocuk babası olan KÜ- ÇÜKKENDİRCİ orta düzeyde İngilizce biliyor. MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği) Konya Şubesi tarafından 2011 Yılı, Yılın Bürokratı Ödülüne layık görülmüştür. Dr. Mustafa UYANIK Yozgat İl Sağlık Müdürü 1974 yılında Samsun ili Bafra ilçesinde doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Samsun da tamamladıktan sonra, 1999 yılında Samsun Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu yılı Mart ayında Sinop Boyabat 75. Yıl Devlet Hastanesinde göreve başladı Eylül-2003 Ekim tarihleri arasında Merzifon da Vatani Görevini yaptıktan sonra,sinop Boyabat 75. Yıl Devlet Hastanesindeki görevine geri döndü. Aynı Hastanede yaklaşık bir yıl Başhekim Yardımcılığı ve yaklaşık iki buçuk yıl da Başhekimlik yaptı Eylül ayında itibaren YOZ- GAT İli Sağlık Müdürlüğü görevini yürütmektedir. Dr. Mustafa UYANIK evli ve bir çocuk babasıdır. MAYIS

16 ZİYARETLERİMİZ Ankara İl Sağlık Müdürü Dr. Seracettin ÇOM u ziyaret ettik. Aksaray Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Mustafa YORDAM ı ziyaretimiz Konya İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan KÜÇÜKKENDİRCİ yi ziyaret ettik. Çukurova Aşkım Tüfekçi Hastanesi Başhekimi Opr. Musa İNAL ı ziyaret ettik. Çukurova Aşkım Tüfekçi Hastanesi Müdürü Dr. NENNİOĞLU nu ziyaret ettik. Konya Beyhekim Devlet Hastanesi Başhekimi Opr.Dr. Gökhan DARILMAZ ı ziyaret ettik. Çukurova Aşkım Tüfekçi Hastanesi 16 MAYIS 2012

17 HABERLER MAYIS

18 YATIRIM VE PROJE 81 AYDA 81 İLDE 81 YATIRIM Bu slogana sahip çıkmak ve sözümüzü yerine getirmek adına hedeflenen zirveye ulaşmak yönünde şu ana kadar ki vizyon ve misyonumuzdan ödün vermeden ve çalışmalarımıza yeni değerler katarak yolumuza devam ediyoruz. İlkini, kuruluşumuzun 6. ayında Ankara da hizmete açtığımız konuk evi projemizin ikincisini, ikinci yılımızda ve açılış yıldönümüne denk gelen tarihinde Adana da ADANA ALİYE AKAR KONUKEVİ adı altında hizmete açmıştır. Daha önceki sayımızda SAYDES in diğer özel sektör yatırımlarından bir farkına değinmiştik. SAYDES yatırımları ne tek başına ticari bir anlam taşımaktadır, nede sadece kar amacı gütmeyen kuruluş faaliyeti anlamı taşımaktadır. Yani ne tam anlamı ile özel sektörsünüz, nede sosyal devlet anlayışı uzantısı ile hareket eden bir kurum. Bu ikisinin bir karması olarak varlığınızı yürütüyorsunuz. Özel sektörün yatırımlarını amorti etmek ve kazanç sağlamak adına yoğun bir reklam ve çaba sarf ettikleri aşikârdır. Ama bunun bizim için böyle olmadığından yola çıkarak vakit kaybetmeden ilkini ve ikincisini gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bu yatırım sürecinde ki yolculuğumuzun daha güvenli ve hızlı ilerleyebilmesinin altında yatan tek kuvvet başta bu sisteme inanmış siz SAYDES ailesi ve aileye dâhil olacak yeni katılımcılarımızdır. Bizlere düşen Ömer AKÇAM 2. Naip görevse, bu sisteme inanmış olan sizlerin bu ve buna benzer yatırımlarla katılım paylarınızı kara dönüştürmek ve daha da önemlisi ülkenin her yerinde gerek fiyat politikası gerek kalite yönünden avantajlı olarak faydalanabileceğimiz tesisler inşa etmektir. Kuruluşumuzdan bu zamana kadar yaşanan süreçte bu hep böyle devam etmekte ve yeni üye katılımlarının bizlere vermiş olduğu cesaret ve öz güvenle yeni projeler üretmeye ve geri dönüşümünde herhangi bir sıkıntı yaratmayacak yatırımlar araştırmaya ve geliştirmeye devam ediyoruz. Normal şartlar altında, bu tip yatırımlar YAP-BEKLE modeli yatırımlar iken, arkamızdaki üye gücü dolayısı ile biz bu modellemeyi farklı uygulayabiliyoruz. Şöyle ki,özel 18 MAYIS 2012

19 YATIRIM VE PROJE sektör önce yatırımı yapıp 3-4 yıl içinde tanınmaya ve müşteri tutmaya çalışmaktadır. Bizim yatırımlarımızda ise zaten var olan bir üye kitlesi yerel bazda yatırımın yapılması için beklemekte, ulusal bazda ise henüz yatırımı yapmadan planlamadan haberi olan üyeler ve teşkilat yatırım bitmeden tanıtımını yapmaya başlamaktadır. Bu durum çok önemli bir avantajdır. Bu avantaj neticesinde yatırımlardan elde edilen geri dönüşüm 8-9 ay gibi kısa sürelere çekilmiştir. Ankara Merkez Konukevi 2011 Ocak ayında kurulmuş ve 2011 Kasım ayında kendi masraflarını amorti etmeye başlamıştır. Özel sektörün bu kadar hızlı geri dönüşüm sağlaması çok az görülmüştür. Bu avantajın sağladığı yararların ikinci güzel örneğini kuruluşumuzun ikinci yıldönümüne denk gelen tarihinde hizmete açtığımız Adana Aliye Akar Konukevimizde yaşadık. Bu tesisimiz şu anki mevcut hali ile 20 kişilik misafirhane, CAFE KIRMIZI-BEYAZ ismi adı altında vatandaşa da doğrudan satış yapan kafeteryası, 2.Bölge Başkanlığı ve Adana İl Başkanlığı idari birimleri, SAYDES e özgü sivil toplum kuruşları odası ve 16 kişilik dersliği ile Adana iline ve SAYDES camiasına kazandırılmıştır. Daha açılışının ilk gününden itibaren konukevine gösterilen ilgi bizleri mutlu etmiş, bizlere bu ve benzeri tesislerin bir an evvel hayata geçirilmesi gerekliliğini göstermiştir. MAYIS

20 YATIRIM VE PROJE Sevgili SAYDES ailesi yaptığımız bu hizmetler ve edinilen tecrübe neticesinde şu ifadeler yerinde olacaktır; SAYDES bu ve buna benzer tesislerde zararın söz konusu olmadığını görmüştür. Adana dan sonra ki yatırım ayağımız Konya ili olarak düşünülmüştür. Konya ilimizde bir dizi araştırmalar yapılmış ve şu an üzerinde çalıştığımız bir tesis projemiz mevcuttur. Vakıflar bölge müdürlüğünden arsa talebinde bulunulmuştur ve sonucu beklenmektedir. Bu projenin öncesinde de Konya iline üçüncüsünü kazandırmayı düşündüğümüz CAFE KIRMIZI BEYAZ gelmektedir. SAYDES in bu ve buna benzer yatırımlarının illere göre sıralamasını yaparken katılımların daha çok olduğu illerden başlanmasının gerek- 20 MAYIS 2012