KÜLTÜRÜMÜZ ÜN KORUYUCULUĞU

Transkript

1 Sen ve ben eğer bugünkü hâlimize şükredebiliyorsak bu, insanlıkta, iyi niyette, dürüstlükte sabredip Kendi Kültürümüz ü ve büyüklerimizi dışlamadığımızdan dolayı, Allah ın (CC) gazâbından korunduğumuz için olmuştur. Ben buna inanıyorum Orta öğretimde sınıf arkadaşım olan Melih Olcay Bey le Facebook ta sık sık yazışır, dertleşiriz. Bâzen birbirimize öyle enteresan bilgiler aktardığımız da olmuyor değil Sizin anlayacağınız, boş şeyler konuşmuyoruz. Meselâ, birinde Melih Bey e: Uzun lâfın kısası: Aşırı fikirlerden uzak, iyi niyetli mâkul ölçülerimiz olduğu müddetçe, farklı düşünlerimiz de aynı ulvî hedefte birleşmesinden dolayı, çok memnun oldum. Artık gerisi teferruattan ibâret! dedikten sonra yazımın tamamı aşağıdaki şekilde devam ediyor: Ancak bu son mesajında Osman arkadaşımız hakkındaki bilgilerden dolayı çok üzüldüm. İnternete koyduğum yazıma baktım, belki okumuşsundur, onun hakkında şu notu da düşmüşüm: İnternete koyduğum 1 yazıma baktım, belki okumuşsundur, orada onun hakkında geçmişte şu notu da düşmüşüm: Osman Yaşar Yoldaşcan Ortaokul da da sınıf arkadaşımdı, Lise sonrası ODTÜ Fizik Bölümü nü kazanmıştı. Zekiydi. Ankara da bir gün beni evine dâvet etmişti. Babası bir bürokrattı. İki ablası, daha yüksek sınıflarda okuyordu. Bu onu en son görüşüm olmuştu. Osman Yaşar Yoldaşcan adını haberlerde en son İzmir Yolu üzerinde bir banka soygununda duymuştum. Gerçekten o muydu, değil miydi bilemiyorum (İnşallah o değildir). Osman, Pırlanta gibi bir çocuktu. 1 Temiz, M., Artı Ve Eksileriyle Hayâtımın Birinci Sınıf Vatandaşlık Dönemi Ve Orta Yol, Hayâtımda İzlediğim Orta Yol da Hatâlarım Var mı Yok mu Bilmiyorum? Bunun Kararını Ancak Okuyucu Verebilir, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, L.pdf, En Son Erişim Târihi:

2 Senin verdiğin bilgi, işte bu temennî etmediğim bilgi olduğu için çok üzüldüm, doğrusu... Bütün bu olumsuzlukların temelinde Kültürümüz ün câhili oluşumuzun büyük rolü olduğuna inanıyorum. Ben de zamânında zır câhil olduğum için, Kültürümüzü öğrendikçe şimdi bir parça normalleştiğime inanıyorum. İnan ki, bir zamanlar, bu konularda ne kadar içten ve derin derin düşündüğümü ancak ben bilirim. ulu tanrıma şükran borcum var Ne şekilde çıkar elde edenlerin ne durumlara düştüğünü gördüm... diyorsun ya Bu sözleri herkes söylemez, söyleyemez, söylemeye değer bulmaz ya da söylemeyi akıl da edemez. Bu sözleri duyan bir kişi, söyleyen kişinin başından beri dürüst olarak yaşamaya çalıştığını, kısacası iyi niyetli olduğunu anlar Şimdi, bundan belki 6-7 sene kadar önce bir arkadaşıma, bu benzer konularla ilgili, yazmış olduğum satırları aynen alıp buraya tekrar koyuyorum. Lise II de TÜBİTAK bursiyeri olmuş, bir kere İstanbul Erenköy Kız Lisesi nde ve bir kere de İzmir Bornova kız Lisesi nde, Türkiye deki bütün bursiyerlerin katıldıkları, birer aylık yaz okullarına katılmıştım. İstanbul dakine rahmetli Adnan Kahveci de katılmıştı. Arkadaştık... Bütün bu arkadaşların her birinde Türkiye nin en zekî 100 den fazla öğrencilerinin durum, davranış ve hedeflerinden, karşılaştığım diğer iddiâlı gördüğüm insanlardan gözlediğim ve elde ettiğim dersler, o ve tâkip eden yıllarda benim genel felsefemi değiştirmeme sebep olmuştur. Bu gözlemlerim, Lise yıllarında fedâkar hocalarımızdan öğrendiğimiz temiz, sâf insanlık ve hizmet anlayışına pek uymuyordu. Biz medeniyetin ruhta olan gelişmelerle olacağını, Batı da gelişen insan kıyım teknolojisinin medeniyetin tek dişi kalmış canavarı olduğunu öğrenmiştik. 2

3 İstanbul Haydarpaşa Gar Merdiven Basamakları (Sol alt köşede) Ben (Mustafa) ve [benim arkamda (Rahmetli)] Adnan Kahveci İlkin kafam karıştı, sonra ise uzunca süren bir karar verme aşamasına girdim. Sonuçta, vardığım karardan bugün memnun olduğumu görmenin mutluluğu içindeyim. Şimdi, şöyle bir değerlendirme yapabiliyorum: Yurt dışında ya da yurt içinde vatan, millet, âile sevgisinden bihaber, milliyetini, insânî duygularını yitirmiş olarak kendi târihinin, kendi örf ve âdetlerinin bir düşmanı olarak, sözde halk edebiyatı yapıp gerçekte halk ile hiç ilişkisi olmayan, aslında halkı kendi ideolojisine âlet eden bir halk düşmanı olarak, sırf şahsî menfaat ve nefsinin arzûsu için bir tantana, debdebe, sahte gösteriş içinde yaşamaktansa; Yaratılanı hoş gör Yaratan dan ötürü gereğince, Vatan, Millet ve halkını, varlıkların her birini, âilesini, kendi örf ve âdetlerini seven, onlara dâima saygı duyan, târihine, kendi örf ve âdetlerine bağlı, mütevazı bir insan olmayı tercih ettim. Ve o yönde gayret sarf ettim / ediyorum. Tabiî ki, bu yolu seçenlerin maalesef Türkiye mizde, ikinci sınıf bir vatandaş muamelesi (üvey evlât muamelesi) görmeyi de peşînen kabul etmiş olduğunu düşünmek gerekiyor. Seçtiğim bu yol, kendi öz Kültürümüz ün belirlediği yoldu. Bunun esas temelleri, IX. yüzyılda Türkler in Müslüman olmalarıyla başlamış ve dünyâya ilim, fen, medeniyet ve insanlık öğretmişti. Bu cümleler gelişigüzel bilinçsiz söylenmiş boş cümleler değildir. 3

4 Cümlelerin doluluğunu teslim etmek için yalnızca ansiklopedik bir bilgi olarak Bugünkü medeniyetin %65 i Müslümanlarındır. demem, sanırım şimdilik yeterli olacaktır. Bunun için, bir örnek olarak sırf bir an Bâbür İmparatorluğu'nun Tac Mahal sanat eserini düşünmek bile yetişir. Allah (CC), Âdem (AS dan bu yana, genel adı İslâm olan fakat özel adı zamandan zamâna değişen, dinler göndermiştir. En sonunda, Hıristiyanlığın fonksiyonunu tamamlaması üzerine, İslâm dini gönderilmiştir. Müslüman olduğumuz için bunlara inanıyoruz. Bugünkü ilmî ve bilimsel buluşlar da İslâm dininin bilimle % 100 uyuştuğunu göstermektedir. En son inen âyette Allah (CC), İslâm Dini ni tamamladığını şöyle bildiriyor: Bugün dininizi kemâle erdirdim, size nîmetimi tamamladım. Size din olarak İslâm ı beğendim 2. Bu âyet bugün aklı ve düşünme gücü olanlara İslâm ile gelişen, Kültürümüz ün insan fıtratına en uygun bir kültür olduğunu, bu Kültürü benimseyerek yaşayanların ancak mutlu olabileceklerinin işâretini veriyor. Allah (CC) tarafından gönderilen İslâm dini çerçevesinde şekillenen Kültürümüz ün en önemli esaslarından bir tânesi, Kültürümüz e özgünlük kazandıran, büyüklere saygı ve küçüklere sevgi kavramıdır. Analiz ediniz, göreceksiniz ki, toplumumuzdaki kargaşanın büyük bir kısmının, toplumumuzdaki bu saygı ve sevgi nin gittikçe ortadan kalkması yüzündendir. Kültürümüz ün özgün özellikleri yüzünden İngiltere de 10 yıl içinde den fazla kişi Müslüman olmuşlardır. Bunların çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor yılında 43 yaşında Müslüman olan ve Elif Nur ismini alan Alman ateist, Gabriele Scieke, Kur'an ı 2 defâ okumuş ve sonunda Müslüman olmuştur. Scieke nin, Müslüman olmasında Kur an ı Kerîm deki anne ve babaya önem veren âyetler etkili olmuştur. Bakın Scieke, bu konuda ne diyor 3 : Müslüman olduğum için kendimi bir tüy gibi hafif hissediyorum. Yeni dinimi araştırdım ve bütün benliğimle kabul ettim. Müslüman olmamda İsrâ Sûresi'nin 23. âyeti çok etkili oldu. Rab bimin âyette buyurduğu 'Eğer onlardan biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara 'öf' bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle' cümlelerini okuyunca ayaklarımın bağı çözüldü. İçimi târifi imkânsız mutluluk kapladı. Eşime Müslüman olacağımı söyledim. Ramazanın beşinci günü de Müslüman oldum. Büyük Türk Devletleri'nden Karahanlılar Devleti'nin Meşhur hükümdarı Gazneli Mahmut'u tanımayan yoktur. Bu hükümdarın Muhammed adında bir kölesi varmış Bir gün bunun kölesini, alışılmışın dışında, babasının adıyla çağırması dikkatleri üzerine çekmiş ve uygun bir zamanda sormuşlar: 2 Mâide Sûresi, âyet 3. 3 Anonim, İşte Ateisti Müslüman Yapan O Ayet!, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, En Son Erişim Târihi:

5 Efendim, şimdiye kadar kölenizi hiç babasının adı ile çağırmamıştınız. Bu gün onu babasının adı ile çağırdınız. Bunun sebebi nedir? Hükümdar şu mânidar cevâbı vermiştir: "Şimdiye kadar hep abdestli bulunuyordum. Fakat köleyi tam çağıracağım sırada abdestim yoktu. Abdestsiz vaziyette Peygamberimiz'in adını ağzıma almayı uygun görmedim." Gazneli Mahmut, Allah'a (CC) ve Resûlüne îman edip ona uyduktan sonra, hidâyete ermek için: Gerçekten, Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey îman edenler! Siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin. âyetindeki teslimiyet emrine dayanarak bu saygıyı gösteriyordu. İşte akıllı ve sınavı kazanmayı amaçlayan insanın davranışı, bence, böyle olmalı Şimdi Kültürümüz ü beğenmeyenlere sormalı! Gazneli Mahmut'un Türklüğü seninkinden daha mı az? diye... Akıllı insanlarla, akıllı olduklarını sananlar arasındaki fark bu kadardır! Akıllı olanlar, doğru yolda ilerlerken, akıllı olduklarını sananlar, safsatalarla vakit geçiriyorlar. Biz Kültürümüz ü bilmediğimiz için kıymetinden, değerinden bihaberiz. Bir zamanlar Budizme inanan Mss. Leyko Müslüman olduktan sonra bu din ve Kültürümüze karşı gösterdiğimiz ilgisizliğe dayanamıyor: Diyor ki: Bâzı Müslümanların İslâm ın emirlerini yerine getirmemeleri beni çok şaşırttı, hattâ bu durum nedeniyle birçok kez ağladığımı hatırlıyorum. Müslümanlar İslâm ı çok iyi yaşamasalar da İslâm a ve Peygamber Efendimiz e karşı içimde çok büyük bir sevgi var. Bir de Hz. Hatice yi çok seviyorum ve elimden geldiği kadar Hz. Hatice yi kendime örnek almaya çalışıyorum. İşte, öz Kültürümüz ü seçişimin nedeni budur. Bu konularda yaptığım çalışma ve incelemelerim de beni yanıltmamış, tersine seçmiş olduğum yoldaki bu inancımı daha da kuvvetlendirmiştir. Hattâ bu Kültürde yetişen ve dünyâ ilim târihine damgalarını vuran bilim adamlarımızla ilgili olarak Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü nde açmış olduğum Bilim Târihinde Türk Bilim Adamları adlı dersi de yaklaşık 10 seneden beri vermekteyim. Arkadaşlarımın çoğu kumar oynar, gezer tozar ben de mutluluğu burada buldum. diyorsunuz ya, görüldüğü gibi, benim tercihim de, tıpkı senin seçimin gibi, kendi Kültürümüz ün sağlam temellerine dayanıyor. Âraf Sûresi, ayet 158: De ki! Ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'ın resulüyüm. O Allah ki, göklerin ve yerin bütün mülkü O'nundur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öldüren de, dirilten de O'dur. Bundan dolayı gelin, Allah'a ve Resûlüne îman edin! Allah'a ve Allah'ın bütün kelâmlarına îman etmiş bulunan o ümmî peygambere, evet ona uyun ki, hidâyete erebilesiniz. 5

6 İşte, kararları aklın kılavuzluğuna verdiniz mi çoğu kere yanılmazsınız! Akıl yolu birdir demişler ya Kendi Kültürlerinden utanç duyacak kadar değişen insanların çoğunluğu oluşturduğu çok yüzlü (poli standartlı), insanların şekillendirdiği ortamlarda görev yaptım ben Üzerime yapıştırılan çeşitli etiketlerin baskısı altında, kötü niyetlilerin emellerini etkisiz kılmak için, onların aşağılayıcı ve yan bakışları arasında verilen her türlü görevi seve seve, kıskandıra kıskandıra yaparak yılmadan hizmetime devam ettim. Bir örnek vermek gerekirse: Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi nde Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü nün kuruluşunda, laboratuarlarının hazırlanmasında çalışmalar yaptım. Elektrik- Elektronik Mühendisliği nden ilk öğrencilerimin mezûniyetlerine kadar, eğitim ve öğretim faâliyetlerinde tek kadrolu öğretim elemanı olarak görevimi sürdürdüm ihtilâlinde üzerimdeki bütün görevler alınarak bir müddet pasif duruma getirildim, bir odada âdetâ hapsedildim. Vermekte olduğum derslere, kânunsuz olarak (kânuna göre asistan ders veremez) asistanımı soktular. Bir taraftan da, kânunsuzluğu kaldırmak için, başka bir hoca aramaya başladılar. Nihâyet bir hoca buldular ama o da sonradan, Bu dersler yeni dersler, biz bunları görmedik diyerek dersi vermekten vazgeçti. Yarıyıl bitimi yaklaşırken dersleri tekrar bana vererek kânunsuzluklarına son verdiler. İhtilâl ve kânunsuzluğun olduğu her durumda aklıselim ortadan kalkar, kinciler, fırsatçılar ortalığı doldururlar. Gürûhun başı çok, beyni yoktur. demişler ya, bu yüzden Arkadaşıma yazmış olduğum bu yazı böyle uzayıp gidiyordu. Şimdi sonuç olarak şunu demek istiyorum: Sen ve ben eğer bugünkü hâlimize şükredebiliyorsak bu, insanlıkta, iyi niyette, dürüstlükte sabredip Kendi Kültürümüz ü ve büyüklerimizi dışlamadığımızdan dolayı, Allah ın (CC) gazâbından korunduğumuz için olmuştur. Ben buna inanıyorum. 6