Seslenis. Mayıs 2013 Yıl: 12 Sayı: 134 Ücretsizdir Ayda bir çıkar. öfkesine hakim olmasıdır

Transkript

1 Seslenis Sporda başarılı olmak için bütün milletçe sporun niteliği ve değeri anlaşılmış olmak ve ona kalpten sevgiyle bağlanmak ve onu vatan görevi saymak gerekir. Mayıs 2013 Yıl: 12 Sayı: 134 Ücretsizdir Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Gerçek özgürlük insanın öfkesine hakim olmasıdır Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Anneler Günü münasebetiyle Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan kadın hükümlü ve tutukluları ziyaret etti Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Allah ın, yeryüzünde kendisinden sonra en çok saygı duyulması gereken, memnun edilmesi gereken varlığın anneler olduğunu bildirdiğini belirterek, şöyle konuştu: Böyle anlamlı bir günü, yavrularından, ciğerparelerinden, sevdiklerinden ayrı kalmış annelerle beraber geçirmek istedim. Sizlerin şahsında tüm annelerin ellerinden öpüyorum. Sadece bir güne sıkıştırılmış bir Anneler Günü nden ziyade, bizim kültürümüzde tüm günlerde, haftalarda, aylarda annelerin hatırlanması ve onlara layıkıyla davranılması gerekir Başkan Görmez, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Anneler Günü kapsamında düzenlenen programda yaptığı konuşmada; özgürlük ve mahkûmiyet konusundaki düşüncelerini ifade ederken, Nice insanlar vardır ki sokaklarda özgürce dolaştıkları halde aslında mahkûmdurlar. Nice dört duvar arasına hapsolmuş insanlar vardır ki asıl özgürlüğü yakalamışlardır. Kalplerini ve ruhlarını özgürleştirmişlerdir. Gerçek özgürlük insanın öfkesine hâkim olmasıdır. Yüreğinin ve aklının özgür olması çok daha yüce bir özgürlüktür. dedi. 9 da Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü KURUM PERSONELİ VE İNFAZ HİZMETLERİNE YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR Ceza infaz kurumlarının çalışma koşullarının, personelimizin görev yaptığı zor şartların bilincinde olduğumu ve Genel Müdürlüğümüzün bütün çalışmalarında personelimizin bu durumunu göz önüne aldığımızı ifade etmek istiyorum. Ceza infaz kurumları gibi kapalı bir ortamda görev yapmanın zorluğunu yakından bilen birisi olarak, ceza infaz kurumları personelinin, çok önemli bir görevi yerine getirdiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Personelimiz bu güne kadar önemli başarılara imza atarken, daha ilerisi için de gayretli bir şekilde çalışmaktadır. Buradan tüm personelimize teşekkürlerimi iletiyorum. Genel Müdürlüğümüzün son dönemdeki bazı çalışmalarını buradan sizinle paylaşmak istiyorum. Devamı 5 te Müsteşar Erdem Hatay E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret etti Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, tarihinde Hatay'da incelemelerde bulundu. Müsteşar Erdem, ilk olarak Hatay E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek SEGBİS ve hükümlü aile görüşme odalarında incelemelerde bulundu. Daha sonra Hatay Açık Ceza İnfaz Kurumuna geçerek iş atölyelerini ve yapılan çalışmaları yerinde gördü. İncelemeleri sırasında Müsteşar Erdem e Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan, Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyon Başkanı Tuğrul Hançerkıran, İdare Mahkemesi Başkanı Hidayet Erkeç, Vergi Mahkemesi Başkanı Ali Bilgiç, Kurum müdürleri ve kurum ikinci müdürleri eşlik etti. Yargı mensupları eşlerinden kermes Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği, Dernek yararına kermes düzenledi. 23 Mayıs 2013 tarihinde Ankara Adalet Sarayında gerçekleştirilen serginin açılışını Adalet Bakanı Sadullah Ergin in eşi Şükran Ergin yaptı. 6 da CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, serginin açılışına katılan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ya çini tabak takdim etti Bu sergi toplum merkezli infaz anlayışının bir sonucudur Hükümlü ve tutukluların el emeği göz nuru ürünlerinin yer aldığı Ceza İnfaz Kurumları Ürün ve El Sanatları Sergisi 8-14 Mayıs 2013 tarihlerinde, İstanbul da gerçekleştirildi. Serginin açılış kurdelesini İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Bakırköy Adalet Komisyonu Başkanı Orhan Gödel ve Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan birlikte kesti. 8 de

2 Sayfa 2 Seslenis Mayıs 2013 Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Tesisi hizmete açıldı Atlı Kafe çocuklardan büyük ilgi görüyor Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumuna bağlı olarak faaliyet gösteren Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumunda tarihinde hizmete açılan Atlı Kafe Erzurum halkı tarafından büyük ilgi görüyor. Sosyal Tesis İşletmesi olarak Erzurum un Dumlu Mahallesinde Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde hizmete açılan tesis tarihlerinde Çocuk Esirgeme Kurumu ile şehit ve gazi aileleri tarafından ziyaret edildi. Atla gezintiler sonrası Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından organize edilen yemeğe katılan aileler, memnuniyet ve iyi dileklerle tesisten ayrıldılar. İşletme, ayrıca Erzurum da faaliyet gösteren Rehabilitasyon Merkezleri tarafından da ilgiyle karşılandı. Hizmet politikası doğrultusunda, Atlı Kafe İşletmesinde, katılımcılar için programlar düzenleniyor. Tesiste, 0-18 yaş arası engelli çocuklara yönelik hipoterapi (at ile yapılan yardımcı tedavi ve rehabilite yöntemi) uygulaması başladı. Erzurum da ve Türkiye deki ceza infaz kurumları arasında ilk olma özelliğini taşıyan Atlı Kafe İşletmesine; Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü eğitimde kullanılan atları temin ederek, Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü ise bünyesindeki atlı polis biriminden antrenörlük belgesi bulunan 3 polis memuru ve 1 başpolis memurunu atların eğitimi ve infaz koruma memurlarının yetiştirilmesi için görevlendirerek destek veriyor. Atlı Kafe İşletmesinde 7 hükümlü istihdam edilirken, onlara iyileştirme amaçlı olarak mesleki bilgi veriliyor. Atlı Kafe iş kolu faaliyetleri arasında büyükler için atla gezinti de düşünülüyor. Bu bağlamda gezinti pisti yapımı ve gezinti atlarının teminine yönelik çalışmalar devam ediyor. Tesiste incelemelerde bulunan Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Apaçık, Atlı Cafe Tesis İşletmesinin Adalet Bakanlığı bünyesinde ilk defa hizmete açılan ekonomik ve sosyal bir proje olduğunu ifade ederek, bu yönü ile hükümlülerin ıslahında, meslek öğrenmelerinde, sosyal sorumluluk adı altında çok önemli ve geleceğe yönelik bir proje olduğunu dile getirdi. Futbol turnuvasında Siirt E Tipi Ceza Kurumu birincilik kupasını kaldırdı Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından organize edilen Siirt Adliyesi Geleneksel Halı Saha Futbol Turnuvası 15/04/ /05/2013 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Turnuvaya; Siirt E Tipi ARAMIZDAN AYRILAN PERSONELİMİZ ADI VE SOYADI UNVANI KURUMU VEFAT TARİHİ BAHATTİN MART İKM TOPRAKKALE AÇIK CİK 10/05/2013 Vefat eden personelimize Allah tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve mesai arkadaşlarına başsağlığı dileriz. EMEKLİ OLAN PERSONELİMİZ Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun yanı sıra Siirt Adliyesi bünyesindeki birimler ile ilçe adliyelerinde çalışan personelden oluşturulan 15 takım katıldı. İlk etapta yapılan grup maçlarında Siirt E Tipi Kapalı Ceza ADI VE SOYADI UNVANI KURUMU EM. DURUMU TARİHİ EROL ÖNDER İKM KONYA E TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 07/05/2013 HASAN KIRBAĞ İKBM TUNCELİ A3 TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 07/05/2013 BEKİR KARAKUŞ İKM AFYONKARAHİSAR E TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 09/05/2013 MEHMET SIDIK DEMİR İKM DİYARBAKIR D TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 09/05/2013 AYŞE ÇERİBAŞI KATİP ÇARŞAMBA A TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 09/05/2013 HALİL KEKİLLİ 2.MÜD. BATMAN M TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 09/05/2013 HALİL MUTLU ÖĞRETMEN KOCAELİ C TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 13/05/2013 BURHAN GÖKÇEN İKBM İNEBOLİ M TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 13/05/2013 KAYHAN KALAYCI İKM OF K1 TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 13/05/2013 EKREM AFŞİN İKM AYAŞ AÇIK CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 13/05/2013 ABUBEKİR BAYRAK ŞOFÖR NAZİLLİ E TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 17/05/2013 ŞABAN ŞAHİN İKM AYDIN E TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 17/05/2013 ÖMER AKSAKAL İKM ANKARA 1 NOLU F TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 17/05/2013 NECİP ÖZÇETİN 2.MÜD. ANTALYA E TİPİ KCİK YAŞ HADDİ 21/05/2013 CELALETTİN YIKILMAZ İKM KAYSERİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 22/05/2013 TANER AYDEMİR İKM TRABZON E TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 22/05/2013 KIYASETTİN ÖZTÜRK İKM HORASAN K2 TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 28/05/2013 FİKRET KILIÇ ŞOFÖR ZONGULDAK M TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 28/05/2013 SIRRI KIZILATEŞ İKM İZMİR KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 28/05/2013 HÜSAMETTİN ALKAÇ İKM DENİZLİ D TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 28/05/2013 CEVHER ÇİÇEK İKM FOÇA AÇIK CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 28/05/2013 CAFER SARI İKM METRİS 1 NOLU T TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE 28/05/2013 BÜLENT ARSLAN İKM ANKARA AÇIK CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 28/05/2013 YAŞAR TUNÇ İKM KALECİK AÇIK CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 31/05/2013 Ceza infaz kurumlarında uzun yıllar hizmet vererek, emekli olan personelimize teşekkür eder, bundan sonraki yaşamında sağlık ve mutluluk dileriz. İnfaz Kurumu futbol takımı gruptaki 5 maçını kazanarak grup birincisi oldu ve eleme maçlarına katılma hakkı elde etti. Eleme maçlarında ilk olarak Siirt Adliyesi Siyah Beyaz CBS futbol takımını eledi, ardından Şirvan Adliyesi Şirvan CBS futbol takımını eleyerek finale yükselme başarısını gösterdi. Final maçında Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Futbol Takımı ile Siirt Adliyesi İnfaz İlamat Futbol Takımı karşı karşıya geldi; oldukça heyecanlı ve çekişmeli geçen Final Müsabakası sonucunda Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Futbol Takımı rakibini yenerek şampiyonluk kupasına uzandı ve böylece kupayı 2. kez alma başarısını gösterdi. Final maçına Siirt Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Bayar, Cumhuriyet Savcısı Ramazan Kepoğlu, Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hulusi Yenişan, Kurum ikinci müdürleri, Siirt Adliyesinde görevli müdürler, Adliye ve Ceza İnfaz Kurumu personeli ile vatandaşlar izleyici olarak katıldı. Şampiyonluk kupasını Cumhuriyet Savcısı Ramazan Kepoğlu nun elinden alan Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Futbol Takım Kaptanı Beşir Mavi; herkese teşekkür ederek, şampiyonluğa giden yolda maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen ve her maçta kendilerini yalnız bırakmayan Kurum Müdürü Hulusi Yenişan a ve Kurum personeline teşekkür etti.

3 Mayıs 2013 Seslenis Sayfa 3 Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumunda ağaç dikme etkinliği gerçekleştirildi 1997 yılında 258 dönüm kırsal arazi üzerinde faaliyete geçen Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumunda, değişik zamanlarda yapılan ağaçlandırma faaliyetleriyle toplam muhtelif orman fidanı dikildi. Son olarak 16 Nisan 2013 tarihindeki fidan dikimi etkinliği ile Kuruma ait arazilerin tamamına yakını ağaçlandırıldı. 16 Nisan 2013 tarihinde düzenlenen ağaç dikme faaliyetine Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği Başkanı Gülümser Erdem, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Sincan Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe, Sincan Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Süleyman Savut, Ayaş Kaymakamı Hasan Balcı, Sincan Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay, Ayaş İlçesi daire amirleri, sivil toplum temsilcileri ile çok sayıda vatandaş ve hükümlüler katıldı. Ağaçlandırma çalışmalarına Çankaya Fevzi Özbey İlköğretim Okulu öğretmen ve öğrencileri de destek verdiler. Ağaç dikimi sonrasında öğrenciler tarafından sunulan Karadeniz ve Gaziantep yöresi folklor gösterisi programa renk katarken hükümlüler de moral depoladı. Programda bir konuşma yapan Kurum Müdürü Sebahattin Sevinç, yapılan ağaçlandırma çalışmaları ve Kurumda yürütülen atölye ve diğer iyileştirme faaliyetleri hakkında bilgi sundu. Programın sonunda, heyet Kurumu gezerek, faaliyetleri yerinde gördü. Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül Şanlıurfa da incelemelerde bulundu Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta ile birlikte Şanlıurfa ve Gaziantep te incelemelerde bulunarak, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinin çalışmalarını yerinde gördü Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta ile birlikte Şanlıurfa ve Gaziantep te incelemelerde bulundu. Heyet, tarihinde, Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü ziyaret etti. Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret sırasında heyete Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yalçın, Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürü Sinan Yaşar eşlik etti. Heyete, Kurum Müdürü Ergün Dinç tarafından eğitim ve iyileştirme faaliyetleri ile hükümlü ve tutuklular hakkında bilgiler verildi. Kurum ve eklentilerini gezen heyet, eğitim-iyileştirme çalışmalarıyla ilgili olarak derslik ve atölyelerini gezdi ve Kurumun çalışmalarını görme fırsatı buldu. Kurumda devam eden 15 kurs ve 345 hükümlü ve tutuklu öğrenci hakkında bilgi alan heyet, dersliklere girerek kurs öğretmenleri ve öğrencileri ile sohbet etti. Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, çocuklarla ilgili çalışmalarda daha hassas olunması gerektiğini vurgulayarak, Çocuklar başta olmak üzere, hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumuna girdikleri gibi çıkmamaları gerekiyor. İçeride onlara özel eğitim ve iyileştirme programları uygulanıp, onların değişim ve dönüşümleri sağlanarak, topluma kazandırılması gerekiyor. Onlar yarın dışarı çıktıklarında aramıza dönecek, bizimle beraber yaşayacaklar. Bu konuda hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. dedi. Heyet, personelle de görüşerek, çalışma koşulları ile ilgili bilgi aldı. Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Daire Başkanı İbrahim Usta ve beraberindeki heyet iyi dilek temennilerinde bulunarak Kurumdan ayrılırken, gayretli çalışmaları nedeniyle personele teşekkür etti. Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde de incelemelerde bulunan heyet, Denetimli Serbestlik Müdürü Sinan Yaşar ve personelle görüşerek, çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Heyet, aynı gün Akçakale Açık Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, işyurdu çalışmalarını yerinde gördü. Ertesi gün Gaziantep te geçen heyet, E Tipi Kapalı, H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarında incelemelerde bulundu. Kurumların fiziki yapısı, kapasitesi, eğitim ve iyileştirme çalışmaları ile ilgili bilgi alan heyet, personelle bir araya gelerek görüş alışverişinde bulundu. Heyet, Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü de ziyaret ederek, denetimli serbestlik çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı. Kamu kurumları futbol turnuvasında Uşak E Tipi Ceza İnfaz Kurumu ikinci oldu Uşak Ümit Memurlar Derneği tarafından düzenlenen, kamu kurumları arası futbol turnuvasında, Uşak E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ikinci oldu. Açılışını, eski Galatasaraylı Milli Futbolcu Ayhan Akman ın yaptığı futbol turnuvasına toplam 14 kurum katıldı. Turnuvada Uşak E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu iki takım ile temsil edildi. B Grubunda mücadele eden ve tüm maçlarını kazanıp, grup birincisi olarak çeyrek finale yükselen Uşak E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Futbol Takımı, A Grubunu 4. sırada bitiren Ceza İnfaz Kurumun diğer takımı Cezaevi Gençlik Spor ile eşleşti. Son derece centilmence geçen bir maç sonrası rakibini 4-1 yenen Uşak E Tipi Ceza İnfaz Kurumu yarı finalde de 112 Acil Servis takımını normal süresi 0-0 biten maç sonunda penaltı atışları ile yenerek finale yükseldi. Cumhuriyet Savcısı Mesut Öztürk, Uşak E Tipi Kapalı - Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Nuri Güven ve Ceza İnfaz Kurumundan çok sayıda personelin de izlediği final maçında Uşak E Tipi Ceza İnfaz Kurumu, İtfaiye Müdürlüğü ile karşı karşıya geldiği maçta, ilk dakikalarda bir oyuncusunun kırmızı kart görmesine rağmen başa baş bir oyun ortaya koyarken, mağlup olup turnuvayı ikinci olarak tamamladı. Maç sonunda ikincilik kupasını takım kaptanı Kurum İkinci Müdürü Bünyamin Çakır a, Kurum Müdürü Nuri Güven verirken, turnuvayı şampiyon olarak tamamlayan İtfaiye Müdürlüğüne kupasını, Cumhuriyet Savcısı Mesut Öztürk verdi.

4 Sayfa 4 DS Etkinlik Seslenis Mayıs 2013 Konya da Aile Eğitim Programı na katılan hükümlülere sertifikaları törenle verildi Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen ve dört hafta süren Aile Eğitimi Programı na 11 hükümlü eşleriyle birlikte katıldı Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Aile ve Sosyal Politikalar Konya İl Müdürlüğü iş birliği ile hükümlülere yönelik Aile Eğitim Programı uygulandı. Cezalarını denetimli serbestlik kapsamında geçirmek üzere ceza infaz kurumundan salıverilen ve haklarında hazırlanan araştırma ve değerlendirme formu neticesinde aile içi iletişim eğitimine katılması planlanan hükümlülerden aileleri ile eğitime katılmaya gönüllü olan 11 hükümlü eşleri ile birlikte Aile Eğitim Programına dahil edildi ile tarihleri arasında uygulanan ve 4 hafta süren eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce belirlenen eğiticiler tarafından Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde gerçekleştirildi. Eğitim kapsamında Aile Eğitimi ve İletişim konusu Konya Aile Mahkemesi Sosyal Hizmet Uzmanı Seval Pelenk tarafından, Aile ve Hukuk konusu Av. Erhan Şahin tarafından ve Aile ve Sağlık konusu ise Dr. Mediha Ürkmez tarafından verildi. Eğitim sonunda 9 aile eğitimi başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazandı. Ailelere sertifikaları 3 Mayıs 2013 tarihinde Konya Adalet Sarayı Konferans Salonunda gerçekleştirilen tören ile verildi. Törene Konya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hayrettin Semerkant, Cumhuriyet Savcısı Bekir Sıtkı Yıldırım, Denetimli Serbestlik Müdürü Cansel Karatepe, Aile ve Sosyal Politikalar Konya İl Müdürü Selim Çelenk, İl Müdür Yardımcısı Cemil Paslı, Aile Eğitim Merkezi Müdürü ile çok sayıda davetli katıldı. Törende bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Selim Çelenk, Türkiye genelinde bu tür eğitimlerin sürekli verildiğini, ancak hükümlü ve ailelerine yönelik eğitimin Türkiye de ilk defa Konya da gerçekleştiğini belirtti Törende hükümlülere ve ailelerine sertifikaları Cumhuriyet Başsavcı vekili Hayrettin Semerkant başta olmak üzere davetli protokol tarafından verildi. Ayrıca Eğiticilere de teşekkür plaketi takdim edildi. Vezirköprü Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün anlamlı ziyareti Vezirköprü Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından tarihinde, Anneler Günü ve Engelliler Haftası kapsamında, Havza Huzurevine ziyaret gerçekleştirildi. Müdürlük personeli, annelere aile sıcaklığını hissettirmek, yüzlerindeki tebessümü görmek, bunun bir insanlık ve insana değer verme bilincinin güçlenmesi anlamında bir görev olarak önemsediklerini ifade etti. Annelerin ve engelli vatandaşların karanfil ve çikolata dağıtımı sırasında mutlulukları gözlerinden okunurken, Huzurevi personeli ziyaret dolayısı ile memnuniyetlerini dile getirdi. Ödemiş te Kutlu Doğum Haftası etkinliği gerçekleştirildi Ödemiş Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, Kutlu Doğum Haftası kapsamında hükümlülere yönelik etkinlik düzenlendi. Kardelen Eğitimciler Derneği işbirliğiyle düzenlenen program, 1 Mayıs 2013 tarihinde Birgivi Koleji nde gerçekleştirildi. Etkinliğe Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, Kardelen Eğitimciler Derneği Başkanı Bünyamin Altan, Ödemiş M Tipi Kapalı- Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdür ve personeli, Ödemiş Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden Psikolog Reyhan Ersezgin, Sosyolog Alpay Aşkın, Denetleme Memurları İbrahim Atıcı ve Özer Körük ile denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan 51 yükümlü ile Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan 75 hükümlü katıldı. Program, Peygamber Efendimizin yaşadığı dönemi anlatan Karanlıktan Aydınlığa isimli tiyatro gösterisi ile başladı. Tiyatronun akabinde Peygamber Efendimiz adına çeşitli naatlar okundu ve O nun hadislerinden derlenen sunum gerçekleştirildi. Program dua ile sona erdi. Kütahya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü örnek bir projeyi hayata geçirdi Kütahya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından Zafer Kalkınma Ajansına sunulan ve Kütahya genelinde kabul edilen yedi projeden birisi olan 60 bin TL lik Sosyal Alan Oluşturma Projesi hayata geçiyor tarihinde Zafer Kalkınma Ajansı ile imzalanan sözleşmeyle modern bir bilgisayar sınıfı, kütüphane ve sportif faaliyetlerde kullanılmak üzere masa tenisi ve satranç ekipmanları temin edilecek. Proje süresince Ajans tarafından temin edilecek 60 bin TL lik maddi destekle sağlanacak ekipmanlarla suça sürüklenen ve suç mağduru olan çocuk ve yetişkinlerin boş zamanlarını çeşitli aktivitelerle verimli bir şekilde geçirmek suretiyle kendilerini geliştirmeleri hedefleniyor. Projenin hayata geçmesiyle kültürel ve sportif faaliyetlerin artarak devam etmesi bekleniyor.

5 Mayıs 2013 Seslenis Gündem Sayfa 5 KURUM PERSONELİ VE İNFAZ HİZMETLERİNE YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM Modern infaz anlayışına uygun ceza infaz kurumları yapımının hızla sürdürüldüğü bu günlerde, Adalet Bakanlığımızın ve buna bağlı olarak Genel Müdürlüğümüzün temel amaç ve politikası gereği, eski kurumların yerini yenileri alırken yalnızca fiziksel değil, zihinsel değişim ve dönüşüm de hedeflenmektedir. Bu dönüşümün başlıca gereksinimi ise nicelik itibarıyla yeterli, nitelik itibarıyla yetkin personel istihdamıdır. Bir taraftan yeni inşa edilen kurumlara yeni personel alımı yapılmakta, diğer taraftan mevcut kurumlar personel bakımından takviye edilmektedir. Bu ilkeler ışığında 31 Mayıs 2013 tarihli duyuru ile 3015 infaz ve koruma memuru öğrencisi alımı ilan edilmiş olup, sınav işlemleri halen devam etmektedir. Yine bu kapsamda, 21 Mayıs 2013 tarihli duyuru ile 236 şoför, 183 ceza infaz kurumu katibi, çeşitli branşlarda 176 teknisyen, 46 aşçı, 26 kaloriferci, 322 sağlık personeli (sağlık memuru) alımı yapılacağı ilan edilmiş olup sınav işlemleri halen sürmektedir. İnfaz ve koruma memuru öğrenci adaylarının sözlü sınav ve mülakatı eğitim merkezlerinin bulunduğu 5 yer adli yargı adalet komisyonu başkanlıklarınca yapılmakta iken; 30 Mayıs 2013 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Eğitim Merkezlerinin bulunduğu yer komisyonları ile Bakanlık tarafından belirlenecek komisyonlara da sözlü sınav ve mülakatı yapması için yetki verilmiştir. Bu kapsamda, sözlü sınav ve mülakatın daha nitelikli yapılmasını temin etmek amacıyla 10 dan fazla personel alımı yapan komisyonlara müstakil sınav yapması için yetki verilmiş, ayrıca sınav yapacak her bir komisyon bakımından alınacak personel sayısı 150 ile sınırlandırılmıştır. 12/06/2013 tarihli Olur ile Ceza İnfaz Kurumları Müdürleri yaz kararnamesi ve Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Müdürlükleri Uzman Personelinin naklen atamaları ilan edilmiş, 199 müdür ve 110 merkez atamalı personelin naklen ataması gerçekleştirilmiştir. Taşra atamalı personelin (infaz ve koruma memuru, cezaevi katibi, vs.) 2013 yılı genel atama planlaması dahilinde talepleri değerlendirilmiş, bu kapsamda 21/05/2013 tarihli Olur ile 799 personelin naklen atanma talebi uygun görülmüştür. SAĞLIK DURUMU AĞIR OLAN 81 HÜKÜMLÜ VE TUTUKLUNUN CEZASI ERTELENDİ Bilindiği üzere ağır hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların durumu kamuoyunu en çok meşgul eden konuların başında gelmektedir. Bu sorunun çözümüne yönelik TBMM de kabul edilen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6411 Sayılı Kanun Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 3 üncü maddesi ile değişik 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun un 16 ıncı maddesinin 6 ıncı fıkrası uyarınca; maruz kaldığı ağır hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen hükümlü ve tutukluların cezaları ertelenebilmektedir. Erteleme için hükümlü ve tutuklunun durumunun uygun olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Bunun için hükümlü veya tutuklu ilk olarak tam teşekküllü devlet hastanesine sevk edilmektedir. Devlet hastanesince olumlu rapor verilen hükümlülerle ilgili olarak Adlî Tıp Kurumuna başvurulmaktadır. Adlî Tıp Kurumunca, tetkik ve değerlendirme sonucunda hükümlü ve tutuklunun hayatını yalnız idame ettiremeyeceği ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağına karar verilmesi halinde cezanın ertelenmesi söz konusu olabilmektedir. Erteleme işlemi, infazı gerçekleştiren Cumhuriyet başsavcılığının yetkisinde bulunmaktadır. Söz konusu düzenlemeye göre, bu güne kadar toplam 81 hükümlünün cezası ertelenirken, 46 hükümlü ve tutuklunun durumu devlet hastanelerince, 77 hükümlü ve tutuklunun durumu Adli Tıp Kurumunca uygun görülmemiştir. 35 hükümlü ve tutukluyla ilgili devlet hastanelerinden, 173 hükümlü ve tutukluyla ilgili olarak ise Adli Tıp Kurumundan rapor beklenmektedir. İŞLEMLERİN HIZLANDIRILMASI İÇİN ÇALIŞ- MA BAŞLATILDI Ağır sağlık sorunları nedeniyle cezalarının ertelenmesini bekleyen hükümlü ve tutuklularla ilgili işlemlerin bir an önce sonuçlanması için Sayın Bakanımız ve Müsteşarımızın da talimatlarıyla yoğun gayret sarf etmekteyiz. Tam teşekküllü devlet hastanelerinde işlemleri devam eden hükümlü ve tutukluların bulundukları ceza infaz kurumları ve bağlı bulundukları Cumhuriyet başsavcılıkları ile koordineli çalışma yürütülmektedir. Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bir birim oluşturarak, belirtilen yasal düzenlemelerin yürürlüğe girdiği tarihten bu güne, yapılan çalışmalarla ilgili gelinen aşama ve sonuçlarını sürekli değerlendirmekteyiz. Adli Tıp Kurumundaki incelemelerin daha hızlı yürümesi için gerekli görülen hükümlü ve tutukluların Metris R Tipi Ceza İnfaz Kurumu ile Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakilleri sağlanmaktadır. Adli Tıp Kurumu aşamasında ek tetkik ihtiyacının doğması halinde, sürecin hızlandırılması bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ile irtibatlı çalışılacak hastaneler belirlenmiş ve sonuçların ivedi olarak ulaşmasını sağlayacak çalışma yapılmıştır. Sürecin takibi için Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Birlikleri Daire Başkanlığı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün işbirliği içinde hareket etmeleri kararlaştırılmıştır. Adli Tıp Kurumu, Sağlık Bakanlığı ve Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bir koordinatör belirlenerek, sürecin takibi ve değerlendirmesi kolaylaştırılmıştır. RESMİ KIYAFETLER PERSONELİN İSTEĞİNE GÖRE HAZIRLANDI İnfaz koruma başmemur ve memurlarının kıyafetlerinde personelin istekleri ve yakınmaları gözetilerek değişikliğe gidilmiştir. Yeni kıyafetlerin kumaş seçimi ve tasarımı Gazi ve Ege Üniversiteleri işbirliğiyle gerçekleştirilmektedir. Personelimizle yapılan anket çalışması doğrultusunda Genel Müdürlüğümüzce yazlık tişörtlerin açık mavi, kışlık tişörtlerin ise lacivert olarak üretilmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda, üretilecek kumaşların standartlara uygunluğunun değerlendirilmesi için Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi ile ortak bir çalışma başlatılmıştır. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi tarafından hazırlanan üniforma kumaşlarının alımında kullanılacak olan şartname ve kalıplar; mont, yazlık ve kışlık tişört ve palaskanın üretimini yapan Kütahya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmiştir. Pantolon, yağmurluk, kep ve pardesü-gocuk üretiminin uygun standartlarda yapılabilmesi için Ege Üniversitesi Tekstil ve Konfeksiyon Araştırmaları Laboratuarınca analiz yapılmaktadır. Analiz sonucu doğrultusunda, Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunca üniforma pantolonlarında seri üretime geçilmesi planlanmıştır. Kalite kontrolü için İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı ile Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Tekstil Bölümünden bir heyet tarafından Haziran ayı içerisinde çalışma ziyareti gerçekleştirilecektir. İAŞE BEDELLERİ ARTIRILDI İzleme kurulları raporları, çalışanlar ile tutuklu ve hükümlülerden gelen talepler değerlendirilerek hükümlü ve tutuklular ile personelin günlük iaşe bedeli bütçe imkânları ölçüsünde artırılmıştır. Yeni iaşe bedelleri; - Hükümlü ve tutuklular ile görevi başında bulunan personel için 4,00 TL den 5,00 TL ye, - Ceza infaz kurumlarında barındırılan çocuk hükümlü ve tutuklular için 5,00 TL den 6,00 TL ye, - Kurumda annesiyle birlikte kalan çocuklar ve süt emziren hükümlü tutuklu anneler ile hamile hükümlü ve tutuklular için 6,00 TL den 7,50 TL ye, - Ceza infaz kurumları ve tutukevleri personeli eğitim merkezleri için 7,50 TL den 8,50 TL ye yükseltilmiştir. Değerli Mesai Arkadaşlarım, Çalışma hayatımda, başarıların birlik ve beraberlik içerisinde, ortak akıl ile hareket edilerek elde edildiğini gördüm. Ceza infaz kurumları çalışanları olarak el ele verirsek büyük başarılara imza atmak çok zor olmayacaktır. Unutmayalım ki başarıya giden yol inanmaktan geçmektedir. Hepinize sağlık, huzur ve başarılar dilerim. Fırat Üniversitesiyle İşbirliği Protokolü imzalandı Elazığ Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Fırat Üniversitesi arasında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol ile haklarında mahkemelerce tedbir kararı verilen hükümlülerin denetim altında bulundukları süre içerisinde topluma uyum sağlamaları, meslek edinmeleri, yeniden suç işlemelerinin engellenmesi ve tedbir altında bulundukları sürelerin daha etkin ve verimli bir şekilde değerlendirilmelerine imkân tanıyacak faaliyetlerle ilgili olarak iş birliği yapılması hedefleniyor. Ayrıca, 6291 Sayılı Yasa kapsamında ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülere verilecek olan kamu hizmeti tedbiri ile Türk Ceza Kanunu nun 50/1-f maddesi uyarınca mahkemelerce verilecek olan kamuda ücretli ya da ücretsiz çalışma yükümlülüğünün uygulanmasında hükümlülerin Fırat Üniversitesi bünyesinde ücretsiz olarak çalıştırılmasına ilişkin esaslar da yer alıyor. Protokole Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal ve Fırat Üniversitesi Rektörü Kudbettin Demirbağ ile karşılıklı imza koydular. Protokolde, ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin Üniversitesi bünyesinde ücretsiz olarak çalıştırılmasına ilişkin esaslar yer alıyor. Ayrıca, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü ve Elazığ Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, ceza infaz kurumlarından şartlı salıverilen hükümlülerin, Cumhuriyet başsavcılıkları ile mahkemelerce tedbir kararı verilen hükümlü ve şüphelilerin denetim altında bulundukları süre içerisinde topluma uyum sağlamaları, meslek edinmeleri, yeniden suç işlemelerinin engellenmesi ve tedbir altında bulunduğu sürelerin daha etkin ve verimli bir şekilde değerlendirilmelerine imkân tanıyacak faaliyetlerin iş birliği içerisinde düzenlenmesi ve 6291 Sayılı Yasa kapsamında ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülere verilecek olan kamu hizmeti tedbiri ile Türk Ceza Kanununun 50/1-f maddesi uyarınca mahkemelerce verilecek olan kamuda ücretli ya da ücretsiz çalışma yükümlülüğünün yerine getirecek hükümlülerin Fırat Üniversitesi bünyesinde ücretsiz olarak çalıştırılmasına olanak sağlanması amaçlanıyor. Protokolün imzalanması öncesinde Cumhuriyet Başsavcısı Çatal ve Rektör Demirbağ, işbirliğinin içeriğiyle ilgili bilgi verdiler. Ardından Çatal ve Demirbağ, Protokole karşılıklı imza koydular.

6 Sayfa 6 Gündem Seslenis Mayıs 2013 Yargı mensupları eşleri kermes düzenledi Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği, Dernek yararına kermes düzenledi. 23 Mayıs 2013 tarihinde Ankara Adalet Sarayında gerçekleştirilen serginin açılışını Adalet Bakanı Sadullah Ergin in eşi Şükran Ergin yaptı. Açılışına Dernek Başkanı Gülümser Erdem ve Dernek üyelerinin katıldığı kermeste çeşitli el işleri, giyim, hediyelik eşyalar, temizlik malzemeleri, gıda ürünleri ve unlu mamullerin satışı yapıldı. Açılışın ardından kermesi gezen Şükran Ergin, el emeği göz nuru ürünleri beğeniyle inceledi. Ergin, beğendiği ürünleri satın alarak, Derneğe yardımda bulundu. Ankara Adalet Sarayındaki sergiye yargı mensupları da büyük ilgi gösterdi. Sabah saatlerinde açılan kermes öğleğin ziyaretçi akınına uğradı. Adalet Sarayında görev yapan hâkim ve Cumhuriyet savcıları da alışveriş yaptı. Sergilenen ürünlerin tamamına yakını gün içinde satıldı. Dernek Başkanı Gülümser Erdem, kermesin büyük ilgi görmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, elde edilen gelir ile öğrencilerin burslarının karşılanacağını ifade etti. Erdem, Derneğin amaçları doğrultusunda yargı mensuplarının çocuklarına burs verdiklerini belirterek, gerekli olan geliri kermes, çay toplantıları vb. yardım amaçlı etkinliklerle karşılamaya çalıştıklarını vurguladı. Sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket ettiklerini anlatan Erdem, şöyle konuştu: Derneğimiz yargı mensuplarının eşlerinin iştirakiyle kurulmuş bir kuruluş. İhtiyaç sahibi olan insanlara el uzatmaya çalışıyoruz. Yargı mensuplarının öğrenci olan çocuklarına, vefat eden yargı mensubunun eşine, hükümlü ve tutuklulara imkânlarımız ölçüsünde yardımda bulunuyoruz. Çalışmalarımızda üyelerimize büyük görev düşüyor. Onların bireysel çalışmalarıyla bu tür gelir getirici kermes vb. etkinlikleri yapıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ödemiş M Tipi Ceza İnfaz Kurumu Tiyatro Ekibi izleyicilerden tam not aldı Ümraniye E Tipi nde Kol Düğmeleri isimli tiyatro gösterisi gerçekleştirildi Ödemiş M Tipi Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu ve hükümlüler ile personelden oluşan Sahne Bahane adlı tiyatro ekibi Çınar Polis Karakolu adlı tiyatro gösterisi ile izleyenlerden tam not aldı. Ceza İnfaz Kurumu konferans salonunda 12 Nisan 2013 Cuma günü gerçekleşen tiyatro gösterisini; Ödemiş Kaymakamı Abdullah Dölek, Garnizon Komutanı Per. Yzb. Hasan Yüzüak, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, İlçe Emniyet Müdürü Adil Metin, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Furkan Altıntaş, AK Parti İlçe Başkanı Ali Hadim, Eğitimci Yazar Huriye Saraç, daire amirleri, okul müdürleri, tutuklu ve hükümlü yakınları izledi. Ödemiş Halk Eğitimi Merkezi iş birliğiyle düzenlenen tiyatro kursunda eğitmen olarak görev alan Ali Gül ün yönetiminde, Çınar Polis Karakolu adlı oyuna hazırlanan tutuklu ve hükümlülerin performansı ayakta alkışlandı. Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni Bayram Ural ın Başkomiser Fevzi karakteriyle rol aldığı oyunda; polisliğin önemi ve karşılaşılan zorluklar mizahi bir dille anlatılırken, önemli sosyal mesajlar da verildi. İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bahar şenliği düzenlendi Ümraniye E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İstanbul Boğaziçi Üniversitesi ile ortak yürütülen proje kapsamında yaş aralığındaki hükümlülere tiyatro oyunculuk eğitimi dersi verildi. Altı ay süren eğitim sonunda projelendirilen Kol Düğmeleri isimli 3 perdelik tiyatro oyunu 17 Mayıs 2013 tarihinde oynandı. Kuruma davet edilen yazılı ve görsel basınla birlikte, Boğaziçi Üniversitesinden proje sorumlusu Öğretim Üyesi Gökhan Oral, Öğretim Görevlisi Dilek Oral, Kurum Müdürü Hacı Aydinç, Kurum ikinci müdürleri, Kurum öğretmeni, Kurum psikologları, 132 hükümlü ve diğer personel tarafından beğeni ile izlendi. Oyunda 18 hükümlü ve Boğaziçi Üniversitesinden 5 öğrenci de rol aldı. Oyun saat 14:00'te başladı ve saat 16:30'da proje sorumluları ve görevlileri ile projede aktif rol alan hükümlülere sertifikaların verilmesiyle sona erdi. Kahramanmaraş E Tipi nde Kurtuluş Destanı isimli oyun sahnelendi İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu muhteşem bir etkinliğe daha imza attı. Ege Üniversitesi ile imzalanan iş birliği protokolü kapsamında düzenlenen 1. Bahar Şenliği nde tutuklu ve hükümlüler unutulmaz bir gün yaşadılar. Üniversiteye bağlı 170 kişilik Türk Halk Dansları ve Modern Danslar Topluluğudan oluşan üniversite öğrencileri izleyenlere adeta görsel bir şölen sundu. Gösterilerine Kafkas dansı ile başlayıp ardından farklı tarzlardaki hip-hopbachata, hip-hopstyle, salsa,vals gibi modern danslar potporisi, harmandalı, çiftetelli gibi yöresel danslardan oluşan gösterileri ayakta alkışlayan tutuklu ve hükümlüler grubun veda danslarına eşlik ederek müziğin ve dansın coşkusunu doyasıya yaladılar. Ceza İnfaz Kurumunca önümüzdeki yıllarda da sürdürülmesi hedeflenen şenlik ile ilgili olarak katılımcılar memnuniyetlerini ifade ettiler. Kahramanmaraş E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda, İl Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü iş birliği ile tiyatro oyunu sahnelendi. Hükümlü ve tutuklular ile Kahramanmaraş Belediye Konservatuarı kadın oyuncularının rol aldığı Kurtuluş Destanı adlı tiyatro gösterisini Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Gürhan Aktaş, Cumhuriyet Savcısı Reşit Yıldırım, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Akküncü, Halk Eğitim Merkezi Müdürü, Kurum Müdürü İsmail Dal, Kurumu ikinci müdürleri ve kurumda çalışan personel ile çok sayıda hükümlü ve tutuklu izledi. Tiyatro oyununda rol alan Belediye Konservatuarı kadın oyuncularına Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük tarafından katılım ve teşekkür belgesi verildi. Tiyatro kursuna ve gösterisine katılan hükümlülere sertifikaları verildi. Oyunun sonunda teşekkür konuşması yapan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük, bu tür eğitici ve sosyal kültürel faaliyetlerin artarak devam edeceğini belirtti.

7 Mayıs 2013 Seslenis Gündem Sayfa 7 Genel Müdür Yıldırım ceza infaz kurumlarında incelemelerde bulundu Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Ceza İnfaz Kurumları Personeli İstanbul Eğitim Merkezi, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü ile Afyonkarahisar E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret etti Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Ceza İnfaz Kurumları Ürün ve El Sanatları Sergisi nin açılışı için gittiği İstanbul da bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulundu. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, beraberindeki İşyurtları Daire Başkanı Talat Akbaş, Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Tetkik Hâkimi Turan Kuloğlu ile tarihinde, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Bakırköy Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyon Başkanı Orhan Gödel, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Remzi Başkaya, Cumhuriyet Savcısı Cevdet Doğan ve Kurum Müdürü Hulusi Sağır tarafından karşılanan Genel Müdür Yıldırım, Kurum Müdürü Hulusi Sağır dan çalışmalar ile ilgili bilgi aldı. Genel Müdür Yıldırım, Kurumda yürütülmekte olan eğitim-öğretim faaliyetlerinin yapıldığı atölye ve derslikleri, işyurdu faaliyetlerinin devam ettiği atölyeleri, Kurum kütüphanesi ve annelerinin yanında bulunan ve psikolog nezaretinde eğitimlerine devam eden çocukların bulunduğu Kurum Kreşini gezdi ve çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Genel Müdür Yıldırım, Kurum personeli ile de görüştükten sonra Kurum ayrıldı. İSTANBUL EĞİTİM MERKEZİ ZİYA- RETİ Genel Müdür Yıldırım, aynı gün Ceza Kurumları Personeli Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer Eğitim Merkezini ziyaret etti. Eğitim Merkezini gezerek, Eğitim Merkezi Müdürü İbrahim Konuk tan bilgi alan Genel Müdür Yıldırım, dersliklere girerek öğrencilerle görüştü. Ayrıca, öğretim üyeleriyle de görüşerek eğitimlerle ilgili bilgi aldı. Genel Müdür Yıldırım, İstanbul daki ceza infaz kurumlarının müdürleriyle Eğitim Merkezinde bir toplantı yaptı. Kurum müdürlerinden çalışmalarla ilgili bilgi alan Genel Müdür Yıldırım, başta insan hakları olmak üzere hükümlü ve tutukluların haklarını gözetmelerini ve mevzuata uygun olarak hareket etmelerini tavsiye etti. ANKARA KAMPÜSÜNDE İNCELE- MELER Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, tarihinde ise beraberindeki Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Tetkik Hakimi Fatih Belviranlı dan oluşan heyet ile Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyeti, Kampüste Cumhuriyet Savcısı Mustafa Safa Özgelen ile Kampüste yer alan kurumların müdürleri karşıladı. Heyet, sırası ile Ankara Çocuk Eğitimevi, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Kampüs Devlet Hastanesini ziyaret etti. Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu toplantı salonunda, heyete Kurum Müdürü İsmail Olcar tarafından Kampüsün fiziki haritası üzerinden Kampüs genel yapısı, işleyişi ve burada yer alan ceza infaz kurumlarının konumu ile ilgili bilgi sunuldu. Dah sonra, Genel Müdür Yıldırım ve tüm heyet Ankara Ceza infaz Kurumları Kampüsü Ziyaret Mahallinde öğle yemeğine katıldı. Öğle yemeğini Kampüste yer alan ceza infaz kurumlarından yaklaşık 75 personel ve kurum müdürleri ile birlikte yiyen Genel Müdür Yıldırım, ceza infaz kurumları ve yaşanan sorunlar konusundaki konuşmasının ardından Kampüsten ayrıldı. Genel Müdür Yıldırım, tarihinde ise beraberindeki Genel Müdür Yardımcısı Cevat ile birlikte Afyonkarahisar E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarında incelemelerde bulundu. Genel Müdür Yıldırım, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumundaki incelemelerinin ardından beraberindeki heyet ile fotoğraf çektirdi Genel Müdür Yıldırım, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulunurken Genel Müdür Yıldırım, Ankara Çocuk Eğitimini ziyaret ederek, eğitim ve iyileştirme faaliyetlerini yerinde gördü ve çalışmalarla ilgili bilgi aldı

8 Sayfa 8 Gündem Seslenis Mayıs 2013 Serginin açılışına İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da katıldı 30 farklı ceza infaz kurumundan hükümlü ve tutukluların ürettiği ürünlerin yer aldığı serginin açılış kurdelesini İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Bakırköy Adalet Komisyonu Başkanı Orhan Gödel ve Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan birlikte kesti. Hükümlü ve tutukluların el emeği göz nuru ürünleri 8-14 Mayıs 2013 tarihleri arasında İstanbul da sergilendi Sergi toplum merkezli infaz anlayışının bir sonucudur Hükümlü ve tutukluların el emeği göz nuru ürünlerinin görücüye çıktığı Ceza İnfaz Kurumları Ürün ve El Sanatları Sergisi 8-14 Mayıs 2013 tarihleri arasında, İstanbul da gerçekleştirildi. Bakırköy Özgürlük Meydanındaki serginin açılışına İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Bakırköy Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Orhan Gödel ve Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan ile çok sayıda davetli katıldı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, açılışta yaptığı konuşmada; sergininhükümlülerin çeşitli eğitim faaliyetleriyle salıverilme sonrasında ayakta durmalarını sağlayacak bir takım donanımları kazanmalarının güzel bir örneği olduğunu vurguladı. Genel Müdür Yıldırım, toplum merkezli infaz anlayışı doğrultusunda ceza infaz kurumlarında yoğun bir eğitim ve iyileştirme çalışmaları gerçekleştirildiğini belirterek, Ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklular için salıverilme sonrasına yönelik çeşitli eğitim ve iyileştirme faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Öncelikle her hükümlü ve tutuklunun salıverilme sonrasında ayakta durabilecekleri bir mesleğe sahip olmasını istiyoruz. Bunun için onları meslekî geçmişleri, ilgileri ve yenetenekleri doğrultusunda bir takım iş ve meslek eğitimine tabi tutuyoruz. Kursa katılan hükümlü ve tutuklulara eğitimini aldıkları meslek alanında uygulama yapmalarına da fırsat veriyoruz. Kurumlarımızdaki işyurtlarında değişik atölyeler bulunmaktadır. Hükümlü ve tutuklular bu atölyelerde çalışarak, hem üretiyorlar hem de gelir elde edip sigortalı oluyorlar. Atölyelerde çalışan hükümlüler el emeği göz nuruyla çok güzel ürünlere imza atıyorlar. Bu sergi de böyle bir çalışmanın sonucudur. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. dedi. Serginin açılış kurdelesini İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Bakırköy Adalet Komisyonu Başkanı Orhan Gödel ve Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan birlikte kesti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, açılışın ardından sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Vali Mutlu, sergide birbirinden güzel ürünlerin yer aldığını belirterek, Bu sergi, pek çok ilimizde, ilçemizde gerek kapalı gerekse açık cezaevlerinde infazlarını tamamlamakta olan kardeşlerimizin hem bir meslek edinme, hem de geçimlerini temin etme noktasında son derece güzel bir uygulama. diye konuştu. Bu eğitimler sayesinde ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutukluların topluma yeniden kazandırılacaklarını vurgulayan Vali Mutlu, bu uygulamayı hayata geçirenlere tek tek teşekkür etti. Ürünlerin sergilendiği stantları gezen Vali Mutlu ilgililerden bilgi aldı, kendisine sunulan ikramların tadına baktı. Her biri el emeği, göz nuru olan el işlerini de inceleyen Mutlu, son olarak anı defterini imzaladı. İşyurdu çalışmaları Bilindiği gibi ceza infaz kurumlarında, hükümlü ve tutukluların mevcut mesleklerini geliştirmek veya yeni meslekler edinmelerine katkı sağlamak amacıyla işyurdu kuruldu. İşyurtlarıyla hükümlü ve tutukluların topluma yeniden kazandırılmalarının yanında ceza infaz kurumlarında bulunan atıl iş gücünün üretime kazandırılması, elde edilen gelir ve tasarrufla da ülke ekonomisine katkıda bulunulması hedefleniyor. Her ceza infaz kurumundan farklı ürün Endüstri, el işleri, tarım ve hayvancılık, inşaat, hizmet ve uygulamalı sosyal tesis işletmeciliği gibi 100 den fazla sektörde faaliyet gösteren ceza ve infaz kurumları arasında Kartal H Tipi Kapalı CİK ''deri kemer üretimi'', Bakırköy Kadın Kapalı CİK ''tekstil, dikim ve ütü'', Hatay Açık CİK ''yaylı yatak ve baza imalatı'', Midyat Kapalı CİK ''gümüş işlemeciliği'', Nazilli Kapalı-Açık CİK ''yedek parça düzenleme'', Bafra T Tipi Kapalı-Açık CİK ''saya dikimi'', Ankara Kadın Kapalı CİK ''mantı yapımı'', Denizli Kadın Açık CİK ''gömlek dikimi'', Burdur Kapalı-Açık CİK ''mermer işlemeciliği'', Kütahya E Tipi Kapalı CİK çini, Ayaş Açık CİK ayakkabı ile sergide yer aldı. İstanbullular ın büyük ilgi gösterdiği sergi 14 Mayıs 2013 tarihinde sona erdi.

9 Mayıs 2013 Seslenis Gündem Sayfa 9 Gerçek özgürlük insanın öfkesine hakim olmasıdır Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Anneler Günü münasebetiyle Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan kadın hükümlü ve tutukluları ziyaret etti Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Allah ın, yeryüzünde kendisinden sonra en çok saygı duyulması gereken, memnun edilmesi gereken varlığın anneler olduğunu bildirdiğini ifade ederek, Böyle anlamlı bir günü, yavrularından, ciğerparelerinden, sevdiklerinden ayrı kalmış annelerle beraber geçirmek istedim. Sizlerin şahsında tüm annelerin ellerinden öpüyorum. Sadece bir güne sıkıştırılmış bir anneler gününden ziyade, bizim kültürümüzde tüm günlerde, haftalarda, aylarda annelerin hatırlanması ve onlara layıkıyla davranılması gerekir. dedi. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Anneler Günü münasebetiyle Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan kadın hükümlü ve tutukluları ziyaret etti. Başkan Görmez, Anneler Günü münasebetiyle düzenlenen programda yaptığı konuşmada; tüm annelerin Anneler Günü nü kutlayarak, annelik hakkı ve özgürlük konularında açıklamalarda bulundu. Yüce yaratıcı kendi rızasını annelerin rızasına bağlamıştır. Annesini razı edemeyen Allah ı da razı edemez diyen Başkan Görmez şöyle konuştu: Her insanın hayatı önce anne rahminde yani merhametin kaynağında başlar sonra anne kucağında devam eder. Merhametin kaynağı annenin kalbidir. Hiçbir anne mahkûm olmaz. Kalbi, şefkatin, merhametin, sevginin kaynağı olan anne mahkûm olmaz. Hatalardan, işledikleri suçlar yüzünden cezaevine girebilir ancak Allah ın kendi şefkatinden verdiği ve kalbini merhametin kaynağı olarak gösterdiği anneler mahkûm olmaz. Nice dört duvar arasına hapsolmuş insanlar vardır ki gerçek özgürlüğü yakalamışlardır Cennet annelerin ayakları altındadır sözünün bir tefsirininde dünyayı cennete çevirme yükümlülüğünün annelere verildiğini, annelerin bu dünyayı şefkat ve merhametleriyle cennete çevirebileceklerini kaydeden Başkan Görmez şöyle devam etti: Özgürlük ve mahkûmiyet göreceli kavramlardır. Bazı İslam bilginleri hürriyeti üçe ayırır. Cismani ve bedensel hürriyet, siyasi ve medeni hürriyet, diğeri de ahlaki ve vicdani hürriyet. İnsanın öncelikle kalbinin özgür olması gerekir, düşüncelerinin özgür olması gerekir. Nice insanlar vardır ki sokaklarda özgürce dolaştıkları halde aslında mahkûmdurlar. Nice dört duvar arasına hapsolmuş insanlar vardır ki asıl özgürlüğü yakalamışlardır. Kalplerini ve ruhlarını özgürleştirmişlerdir. Gerçek özgürlük insanın öfkesine hâkim olmasıdır. Yüreğinin ve aklının özgür olması çok daha yüce bir özgürlüktür. Ahlaki ve vicdani özgürlüğünü yitiren siyasi ve medeni özgürlüğünü de kaybeder, cismani ve bedeni özgürlüğünü de kaybeder. Hz. Yusuf zindanlarda kaldı. Sizce saraylarda yaşayan Firavun mu özgürdü yoksa zindanlara hapsolmuş Yusuf mu daha özgürdü? Asıl özgürlük ruhun özgürlüğüdür. Bizim inancımızda günahlar ruhları ebediyen kirletmez Başkan Görmez, Allah tan ümidin kesilmemesini tavsiye ederek, Allah ın affedemeyeceği günah olmadığını vurguladı. Görmez, şunları söyledi: Allah, kendisine şirk koşulmadığı sürece tüm günahları affedeceğini belirtiyor açıkça. Suç ne olursa olsun hiçbir suç, günah ruhları ebediyen kirletmez. Bizim inancımızda ümitsizlik yoktur. En büyük günah Allah ın rahmetinden ümit kesmektir. Sizler, şefkatin ve merhametin kaynağı olan Allah tan ümidinizi kesmeyin. Elinizi açın, yönünüzü Allah a dönün ve dua edin. Allah ın affedemeyeceği günah yoktur. Aracı olmadan, Allah a ulaşmak için bir din adamına ihtiyaç duymadan kalbinizi ve yönünüzü Allah a çevirerek dua edin. Allah sizinle direk muhataptır. Bunun için herhangi bir şeye ihtiyacınız yok. Yeryüzündeki en tehlikeli şey annenin bedduasıdır Annelere evlâtlarına karşı beddua yerine affedici olmalarını tavsiye eden Görmez, Annelerin hayır duası toplumu abad eder ancak, bir annenin bedduası, özellikle evladına yaptığı beddua yeryüzündeki en tehlikeli şeydir. Affetmek, affedici olmak en büyük erdemdir. Nice yaşanmışlıklara rağmen evlatlarınıza, yavrularınıza beddua etmeyin. Affedici olun. Sonsuz af sahibi Allah ın, merhametinden ve şefkatinden sizlere verdiği gibi affetmekte de cömert olun. diye konuştu. Programa; Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve eşi Hatice Görmez, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Din Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Yaşar Yiğit, CTE Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Tetkik Hâkimi Fatih Güngör, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Safa Özgelen, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kadir Avara, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampündeki kurumların müdürleri, Kurum öğretmenleri, Kurum personeli ile 225 kadın hükümlü ve tutuklu katıldı. Programın sonunda kadın hükümlü ve tutuklulara Kur an-ı Kerim, İlmihal ve fular dağıtıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez in eşi Hatice Görmez annelerinin yanında kalan çocukları kurum kreşinde ziyaret ederek çocuklara çeşitli oyuncaklar hediye etti.

10 Sayfa 10 Ödemiş M Tipi Ceza İnfaz Kurumunda, 10 Mayıs 2013 Cuma günü saat 14:30 da gerçekleştirilen Anneler Günü özel programına; Ödemiş Kaymakamı Abdullah Dölek, Belediye Başkan Vekili M. Şevket Algün, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül ve eşi, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Selim Var ve eşi, İlçe Emniyet Müdürü Adil Metin, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Furkan Altıntaş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cevdet Ünlü, İzleme Kurulu üyeleri, Karabıyık Marketler Sahibi Zekeriya Karabıyık, Eğitimci Yazar Huriye Saraç ile oğlu Muzaffer Güler ve eşi, Yazar Mehtap Altan, Kurum Müdürü Hüseyin Kara, ikinci müdürler, daire amirleri, okul müdürleri, tutuklu ve hükümlü yakınları izledi. Anneler Günü etkinlikleri Ödemiş Ceza İnfaz Kurumu ile Ödemiş SABER (Sosyal Aktivite Bilim Eğitim Derneği) işbirliğinde bir yıllık bir çalışma ve işbirliği ile gerçekleştirildi. Program, 10 Mayıs 2013 tarihinde, Ödemiş Açık Ceza İnfaz Kurumu yöneticileri, SABER Derneği adına Ramazan Göçen ve Eğitimci Yazar Huriye Saraç, Mehtap Altan ile 25 hükümlünün katıldığı bir heyetle saat da Ödemiş Huzurevini ziyaretle başladı. Ziyarette hükümlülerin Huzurevi sakinleri için getirdikleri hediyeler verildi, büyüklerin elleri öpüldü, çay eşliğinde sohbetler edildi. Saat 14:30 da ise Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Konferans Salonunda ilçe protokolü, İzleme Kurulu üyeleri, davetliler, hükümlü ve tutuklular ile aileri, Kurumu personelinin katılımı ile sürprizler bol neşeli bir program gerçekleşti. Programın açılışında konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, Salonda bulunan bütün annelerin, Anneler Günü nü kutluyorum. Bugünün her anı annelerimiz için saygı ve sevginin sembolleştiği zamanlardandır. Hükümlü tutuklu anneleri, evlatlarınızı biz burada misafir olarak görüyoruz. Bir sonraki Anneler Günü nü, özgürlüklere sahip ortamlarda yaşamanızı dilerim. Anneye saygı ve hürmet, hem inanç hem de insani bir vazifedir. Anneler Günü nüzü kutlar iyi eğlenceler dilerim. dedi. Ödemiş te görev yapan Müzik Öğretmeni Emel Dağdelen in çalıp söylediği türküler, salondakiler tarafından beğeniyle ve alkışlarla dinlendi. İlçe Kaymakamı Abdullah Dölek, Anne ve babası sağ olanlar, kaç yaşında olurlarsa olsunlar, anne babanın gözünde çocukturlar. Ben hem annemi hem babamı kaybettim. Anne ve babalara hizmet etmek çok önemlidir. Genç arkadaşlara da buradan bir tavsiyem var; eğer bir insan dünyada işinin gücünün rast gitmesini istiyorsa, eğer bir insan hayatta başarılı olmak istiyorsa, eğer bir insan her yerde sevilmek, sayılmak istiyorsa, eğer bir insan hayatta torpil arıyor ise annesini mutlu etsin. En büyük torpil annedir, anne duasıdır. dedi. Programda Yazar Mehtap Altan ve Eğitimci Ramazan Göçen tarafından şiirler, hükümlüler tarafından ise hikaye ve yazılar okundu. Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da Anneler Günü münasebetiyle kutlama programı düzenlendi. Programa Kurum Müdürü Abdullah Ulaş, Kurum İkinci Müdürü Hasan Olğaç, Kurum öğretmenleri ile kadın personel ve hükümlü-tutuklular katıldı. Sanatçı Veysel Uluağaç ın verdiği konserde kadın hükümlü tutuklular gönüllerince eğlendiler. Programının ardından kadınlara gül Seslenis Kültür Mayıs 2013 Kurumlarda Anneler Günü etkinlikleri dağıtılarak Anneler Günü kutlandı. Iğdır B Tipi Kaplı Ceza İnfaz Kurumunda, Anneler Günü dolayısıyla kadın hükümlü ve tutuklulara yönelik Anneler Günü etkinliği yapıldı. Etkinliğe Kurum Öğretmeni Hakan Balcı, Kurum Sosyal Çalışmacısı M. Ali Keskin, Kurumda görevli kadın personel ve Iğdır Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Müdürlüğünden Öğretmen Nurcan Arslan ve Psikolog Beyza Akay misafir olarak katıldı. Etkinlikte yerel saz sanatçısı Habib Babar müzik dinletisi sundu. Ayrıca hükümlü-tutuklular ile kadın personele ikramda bulunularak çiçek verildi. Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Sivas Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü Devlet Sanatçılarının yer aldığı koro ve ses sanatçıları Yasemin Yurduşen ile Ömer Korkuç un solist olarak katıldığı Türk Halk Müziği konseri Anneler Günü kutlama etkinlikleri çerçevesinde verildi. Konserin başlangıcında bir konuşma yapan Kurum Müdürü S. Sami Koçak, kadın hükümlülerin Anneler Günü nü kutladı. Konserde halay çekip, müzik eşliğinde oynayan kadın hükümlüler Anneler Günü coşkusunu doyasıya yaşayıp eğlendiler Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise çok amaçlı salonda Anneler Günü nü kutlama programı düzenlendi. Programa; Başkontrolör Cafer Küçük, Kurum Müdürü Hulusi Sağır, Kurum ikinci müdürleri ve Kurum personelinin yanı sıra 350 hükümlü ve tutuklu katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunması ile başladı. İstiklal Marşı nın ardından Kurum Öğretmeni Hülya Taş Öztürk günün anlam ve önemini belirten konuşmasında; Aslında her günün Anneler Günü olması gerekir. Annelerimiz bizim en değerli varlıklarımızdır. En değerli varlıklara nasıl davranılması gerekiyorsa annelerimize de öyle davranmalıyız. Sadece Anneler Gününde değil, onların gönüllerini alacak hediyeleri her zaman vermeliyiz. Hepinize, anne sevgisi ile dopdolu bir ömür diliyorum. dedi. C6 koğuşundan Ayfer Erdem in Hayat Nedir Anne adlı şiiri okumasından sonra Sosyal Çalışmacı Zeynep Sevil Çukadar ın kontrolünde hükümlü ve tutuklularca hazırlanan Atmasyon Dans Ekibince bir gösteri sundu. C12 koğuşundan Gülfidan Kaya tarafından Annelerin Değerini anlatan yazı okunmasının ardından Bakırköy Halk Eğitim Merkezi Halk Oyunları Öğretmeni Ümit Feza Şahin in desteğiyle hazırlanan hükümlü ve tutuklulardan oluşan halk oyunları ekibi halk oyunları gösterisi gerçekleştirdi. Yılın annesi seçilen hükümlü ve tutuklulardan en genç anne olarak Mürvet Nesrin e, yaş olarak en büyük anne Hanım Şengül e, yabancı hükümlü tutuklulardan Clotilde Ressini Guzman ve Adeyemi Racheal Agundipe ye ve İnfaz Koruma Memuru Duriye Aşan a Başkontrolör Cafer Küçük, Kurum Müdürü Hulusi Sağır ve ikinci müdürler tarafından çiçek ve hediyeleri verildi. Hediyelerin verilmesinden sonra ses ve bağlama sanatçıları Mehmet Can Töredi ve Mehmet Akkaya tarafından konser verilerek program sona erdi. Sinop E Tipi nde belge dağıtım töreni yapıldı Sinop E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda 10/05/2013 tarihinde Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz in katılımıyla belge dağıtım töreni düzenlendi. Törene Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz in yanı sıra Garnizon Komutanı J. Alb. Osman Çoşkun, Belediye Başkan Vekili Hüseyin Minoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Uysal, hakim ve Cumhuriyet savcıları, Sinop ili mülki ve idari amirleri, siyasi parti temsilcileri ile yerel ve ulusal basın mensupları katıldı. Sinop ta bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının mülki ve idari amirlerinin davet edildiği ve her yıl düzenlenen belge dağıtım töreni bu yıl Ceza İnfaz Kurumları arasında bir ilk olarak gerçekleştirilen Ses Yarışmasının finalistlerinin de katılımları ile renklendi. Lise ve üniversite eğitimlerini başarıyla tamamlayan tutuklu ve hükümlülere diplomaları, bilgisayar, yağlı boya resim ve bağlama kurslarında başarılı olan tutuklu ve hükümlülere belgeleri dağıtıldı. Ayrıca, tutuklu ve hükümlülerin katılımıyla gerçekleştirilen ses yarışmasında ilk dörde giren yarışmacılar bir konser verdi. Cengiz Kurtoğlu ndan muhteşem konser Ünlü Sanatçı Cengiz Kurtoğlu, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda, unutulmaz bir konser verdi. Kurtoğlu, bu tür etkinliklerin hükümlü ve tutuklu çocuklara moral verdiğini belirtti. Kurtoğlu, ceza infaz kurumunda görev yapan personelin de morale ve eğlenmeye ihtiyacı olduğunu belirterek, en yakın zamanda Kampüste bulunan ceza infaz kurumlarının personeli ile ailelerine yönelik konser vermeyi düşündüğünü ifade etti. Kurum Çok Amaçlı Spor Salonunda 26/04/2013 tarihinde gerçekleştirilen konser programında Ünlü Sanatçı sevilen şarkılarını seslendirdi. Sanatçıya konsere katılan personel ve çocuklar hep beraber şarkı söyleyerek eşlik etti. Konser alkış ve tezahüratlar eşliğinde sona erdi. Programın sonunda Kurum Müdürü Necmi Acun, Sanatçı Cengiz Kurtoğlu na hükümlü ve tutuklu çocukların el emeği ürünü bakır tablo ile isminin yazıldığı çini tabak hediye etti. Konser programına Kurum Müdürü Necmi Acun, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmail Olcar, Ankara 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Orhan Toyğar, Ankara Çocuk Eğitimevi Müdürü Mehmet Aydın, Ankara 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdür Vekili Osman Sert, ikinci müdürler, Kurum öğretmenleri, Psiko-Sosyal Servis çalışanları ile diğer personel katıldı.

11 Mayıs 2013 Seslenis Sayfa 11 CEZA İNFAZ KURUMLARINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARI: AVUSTRALYA ÖRNEĞİ-I I. Giriş Dünyada; ceza infaz kurumlarında gerçekleştirilen rehabilitasyon çalışmaları konusunda kütüphaneler dolusu kitap ve makale yazılmış, bilimsel araştırma yapılmış, konferanslar ve paneller düzenlenmiştir. Toplum için son derece önemli olan bu konu üzerindeki çalışmalar günümüzde de aynı hızla devam etmektedir. Ceza infaz kurumlarında bulunan bir hükümlünün kurumda bulanacağı sürenin planlanması, bu planlama kapsamında gerçekleştirilecek eğitim ve iyileştirme çalışmalarının belirlenmesi, salıverme sonrasına hazırlanması yoğun bir çalışmayı gerektirmektedir. Örneğin Dünyada sadece suça sürüklenen çocukların ceza infaz kurumunda geçirecekleri sürenin planlanması için yapılacak ihtiyaç analizi için çok sayıda değerlendirme aracı geliştirilmiştir. Bunlar arasında; BOT 4.1, CAIS, TAIS, COMPAS, TI-R, LSI-R ve SAQ sayılabilir. Rehabilitasyon çalışmalarında; planlama, planın uygulanması ve değerlendirilmesi kadar önemli olan bir başka konu, bu süreçte görev alan öğretmen, psikolog, sosyal çalışmacı gibi uzmanların çalışmaları, hükümlünün ailesi ve sosyal çevresi ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesi, salıverme sonrası gerçekleştirilecek destek faaliyetleridir. Bu ayki yazıda Dünyada bu konuda önemli bilgi birikimine sahip ülkelerden biri olan Avustralya daki çalışmalar açıklanacaktır. II. Avustralya da Uygulanan Müdahale Programları ve Sonuçları Bu Ülkede uygulanan rehabilitasyon çalışmaları konusunda Güney Avustralya Üniversitesi bir araştırma gerçekleştirmiş ve araştırma sonuçlarını bir Rapor ile açıklamıştır. Avustralya da bulunan ceza infaz kurumlarındaki rehabilitasyon çalışmalarında son derece etkili rehabilitasyon programları uygulanmaktadır. Bu kapsamda dokuz temel program oluşturulmuştur. a. Bilişsel Beceri Programları Bu Program, teorik olarak hükümlülerin kişilerarası sorunları çözme becerilerindeki yetersizlik, etik nedenler, kendini kontrol gibi yetersiz muhakeme becerilerini temel almaktadır. Yapılan araştırmalarda; suç türüne bağlı olarak bu Programın yeniden suç işlenmesinin önlenmesinde etkili olduğu belirlenmiştir. Avustralya da bu Program, Önce Düşün Programı şeklinde ceza infaz kurumlarında 60 saat, denetimli serbestlik merkezlerinde 40 saat olarak uygulanmıştır. Önce Düşün Programının uygulanması sonucu; kendini kontrol etme, problem çözme, sosyal-etik karar alma, mağdur empatisi kurma becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu Program 8-12 kişiden oluşan gruplarda uygulanmaktadır. b. Öfke Kontrol Programı Vehbi Kadri KAMER Daire Başkanı Bu Program ile hükümlülerin; öfkenin ne olduğunu anlaması, öfkeyi tanıması, öfkeden rahatlama egsersizleri, zamanı kullanma hareketleri gibi tekniklerle öfkeni kontrol etmeyi öğrenmesi, psikolojik durumu öfkeden önceki duruma getirme amaçlanmaktadır. Bu Program genellikle 20 saat uygulanmakta, madde bağımlılığı programı ile birlikte uygulandığı durumlarda programın uygulanma süresi 50 saate çıkmaktadır. Üç yıllık dönem dikkate alınarak Öfke Kontrol Programının sonuçları değerlendirildiğinde; yeniden suç işleme oranı programı yarıda bırakan hükümlülerde % 52, programa katılmayan hükümlülerde % 30, programı tamamlayan hükümlülerde % 10 olarak gerçekleşmiştir. Şiddet içeren suçları işleyen hükümlülerde ise aynı dönemde yeniden suç işleme oranı; programı yarıda bırakan hükümlülerde % 40, programa katılmayan hükümlülerde % 17, programı tamamlayan hükümlülerde % 5 olarak belirlenmiştir. Bu veriler, Programın suç işleme oranını düşürdüğünü göstermektedir. c. Uyuşturucu ve Alkol Programı Avustralya da yapılan araştırmalarda uyuşturucu kullanımının sadece önemli sağlık sorunlarına neden olmadığı, ayrıca suç işlemeye etki ettiği belirlenmiştir. İngiltere de yapılan bir araştırmada, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin % 55 inin uyuşturucu madde kullandığı, suç ile uyuşturucu kullanımı arasında doğrudan bir bağlantı olduğu belirlenmiştir. Uyuşturucu ve Alkol Programı 20 saatten kısa süreli uygulanmaktadır. Ancak bu Programında farklı versiyonları ihtiyaca göre verilmektedir. Örneğin; Alkol ve Sürücü Eğitimi Programı 12 saat, Esrar Eğitim Programı 12 saat, 12 Haftalık Yoğun Uyuşturucu Tedavi Programı 120 saat, Bağımlılıktan Kurtulma Programı 100 saat, Uyuşturucu Farkındalılık Programı 12 saat, Madde Kullanımı ve Bağımlılığı Programı 40 saat olarak uygulanmaktadır. Genellikle bu programlar; uyuşturucu madde kullanımının maliyeti ve zararları konusunda bilgilendirmek, zararı en aza indirmek için stratejiler üretmek, madde alımının en aza düşürmek için hareket tarzı belirlemek amacıyla hükümlülere eğitim verilmektedir. Uyuşturucu Madde Programı konusunda Amerika Birleşik Devletlerinde dört aşamalı bir uygulama geliştirilmiştir. Birinci aşama bu Programın en hafif uygulama şekli olup eğitim programından oluşmaktadır. İkinci aşama, belirli bir yerde ikamet etme zorunluluğu olmayan program, üçüncü aşama belirli bir yerde ikamet etme zorunluluğunu içeren program, son aşama ise ceza infaz kurumu ve salıverme sonrasındaki uygulamaları kapsayan geçiş programı dır. Devam edecek Günümüz toplumları, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ile mevcut hakların kısıtsız olarak kullanılması için hala büyük çabalar göstermektedir. Bir hakkın özgürce kullanılıyor olması, kimse tarafından kendisine yönelik bir baskı olarak değerlendirilmemeli, yaşadığımız toplumun kalitesinin yükselmesi olarak kabul edilmelidir. Bugün için en gelişmiş ülkelerde bile, hak ihlallerinin en fazla yaşandığı yerlerden birisi olarak ceza infaz kurumları gösterilmektedir. Bu algının tamamen ortadan kalkacağını düşünmek hayal olsa da, bu iddiaların en aza indirilmesi mümkündür. Bunu başarmak için ortaya konulacak çaba, ceza infaz kurumlarında çalışan personelin göstereceği fedakarlık değil, o personelin görevine olan hassasiyeti ve insan onuruna duyduğu saygının bir gereği olarak kabul edilmelidir. Yasalar emrettiği için bir insanın özgürlüğünü kısıtlayan otorite, yine yasalarla bu insanlara verilmiş hakların kullanımını da garanti altına almıştır. Bu açıklamalardan sonra, temel hak ve özgürlükler bağlamında ele alınan ve son zamanlarda çok sık gündeme gelen dilekçe hakkının kullanılması konusunun, mevzuat açısından incelenerek dikkatlere sunulmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Buna göre; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın Temel Haklar ve Ödevler başlıklı İkinci Kısım 74 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, dilekçe hakkı ile ilgili olarak aşağıdaki düzenlemeye yer verildiği görülmektedir. VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı DİLEKÇE HAKKI MADDE 74. (Değişik: /26 md.) Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. (Değişik: /26 md.) Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.. İlgili maddenin son fıkrasında, bu hakkın kullanımıyla ilgili usul ve esasların kanunla düzenleneceği belirtildiğinden, 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun 10/11/1984 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türk vatandaşları ve Türkiye de ikamet eden yabancılar tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi ile idarî makamlara yapılan dilek ve şikâyetler hakkındaki başvuruları kapsayan bu Kanun un 3 üncü maddesinde dilekçe hakkı şu şekilde düzenlenmiştir. Dilekçe hakkı Madde 3 Türk vatandaşları kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler. (Ek: 2/1/ /25 md.)türkiye de ikamet eden yabancılar karşılıklılık esası gözetilmek ve dilekçelerinin Türkçe yazılması kaydıyla bu haktan yararlanabilirler.. İlgili Kanun da yer alan diğer düzenlemelere baktığımızda ise; belli bir konuyu ihtiva etmeyenlerin, yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanların ve dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinden herhangi birini taşımayan dilekçelerin incelenmeyeceğinin Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı belirtildiği görülmektedir. Adı geçen Kanun daki en önemli düzenlemelerden birisinin de 7 nci maddedeki; Türk vatandaşlarının ve Türkiye de ikamet eden yabancıların kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri konusunda yetkili makamlara yaptıkları başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verilir. İşlem safahatının duyurulması halinde alınan sonuç ayrıca bildirilir hükmü olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen dilekçe hakkının kullanımıyla ilgili düzenlemeleri infaz mevzuatımız bakımından incelediğimizde ise; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 68 inci maddesinin dördüncü fıkrasında aşağıdaki düzenlemelerin yapıldığı belirlenmiştir. Diğer mevzuattan kaynaklanan dilekçe ve şikâyet hakkı saklıdır.. Hükümlü tarafından resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflar denetime tâbi değildir sayılı Kanun daki bu düzenlemeleri dikkate aldığımızda, Anayasa ve 3071 sayılı Kanun da yer alan hakların kullanımı bakımından hükümlü ve tutukluları kısıtlayan hiçbir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 45/1 sayılı Genelgesi nin Diğer İşlemler başlıklı bölümünün 3, 4 ve 5 inci paragraflarında aşağıdaki düzenlemelerin yapıldığı ve ayrıntılara yer verildiği görülmektedir. Hükümlü ve tutukluların istek ve şikayetlerini ilgili mercilere ulaştırabilmesi için kurumun uygun yerlerine şikayet kutuları konulacaktır. Kutular sorumlu infaz koruma başmemuru tarafından açılarak dilekçeler veya zarflar incelenmeksizin kurum en üst amirine iletilecektir.. Hükümlü ve tutukluların, infaz hâkimlikleri ile yetkili ve resmî kurumlara yaptıkları başvurularla ilgili dilekçeler, vakit geçirilmeksizin ve ivedilikle ilgili makamlara gönderilecektir.. Hükümlü ve tutuklular tarafından Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla resmî makam ve kişilere gönderilecek dilekçelerden posta ücreti alınmayacaktır. Ancak; bu dilekçeleri doğrudan göndermek istediklerinde posta ücretleri kendileri tarafından karşılanacaktır.. Sonuç olarak; Yukarıda açıklanan mevzuat doğrultusunda konuyu değerlendirdiğimizde, ceza infaz kurumlarında kalmakta olan hükümlü ve tutukluların, herhangi bir engellemeye tabi olmaksızın dilekçe haklarını kullanabilecekleri anlaşıldığından, burada önemli olan asıl hususun, bu hakkın kullanımını garanti altına alan uygulamaların idareler tarafından geliştirilmesi ve herhangi bir tereddüte mahal vermeyecek hale getirilmesi olmalıdır. Ceza infaz kurumlarında görev yapmakta olan personele şunu hatırlatmak isterim. Yaptıklarından utananlar veya korkanlar karanlıklardan medet umarlar, bırakın her dilekçe üzerinize tutulan birer ışık olsun ve sizler aydınlıklar içinde, kanunlardan aldığınız güçle başınız dik görev yapın.

12 Sayfa 12 Seslenis Mayıs 2013 ALBANA O, mahallemizin, semtimizin, özetle onu tanıyanların Ali amcasıydı. Aslında dede dememiz daha doğruydu ama büyüklerimiz ona Amca dedikleri için biz küçükler de öyle diyorduk. Selanik muhaciriydi. Balkan Savaşlarına katılmış, Birinci Dünya Savaşında Musul da İngilizlere esir düştüğünden, Kurtuluş Savaşının sonlarına yetişmişti. Dedemin kader arkadaşıydı. Birlikte esir kalmışlardı. Çevresinde sayılır, sevilirdi. İdadi mezunu olduğunu söyler, elinden gazetesi düşmez, kitap okur; haberleri mutlaka dinler, kötülerine üzülür, iyilerine sevinirdi. Çevrede sayılıp sevildiğinden, herkes ona akıl danışır, küsleri barıştırır, barıştırdıktan sonra da kendisi eşi ile iyi geçinemediğinden, Herkes benden medet umuyor, kelin ilacı olsa kendi başına sürer. diyerek hayıflanırdı. İki oğlu, bir kızı vardı. Kendisine bakan ve saygıda kusur etmeyen kızını çok sever; özünde iyi insanlar olmakla birlikte, çalışmayı sevmeyen ve biraz da berduş karakterli olan oğullarına kızar, onlar için Oğlum bunlar harabati! der; eşi Nusret teyze ile kavga ettiğinde kızının evine gider, dedem araya girince de geri dönerdi. Ben, kendi hâlinde, sessiz ve okumayı seven bir çocuk olduğumdan; beni el üstünde tutar, dedeme Süleyman, bu senin torun adam olacak, onu okutun, der; bana masallar anlatır, sorduklarıma bıkmadan usanmadan cevap verir, özellikle Balkan Savaşlarını anlatırken sesi titrer, gözleri yaşarır Ah ah; dervişlerin, erenlerin fethettiği 550 yıllık Türk yurdunu askerin siyasete bulaşması yüzünden bir yılda kaybettik, koca imparatorluk gitti, Osmanlı tükendi. Yokluk bir yandan, hastalık bir yandan orduyu vurdu. Kolera kırdı geçirdi. Askeri hezimetin ardından katliam, akabinde de 93 harbinden ( Osmanlı Rus savaşı) sonraki ikinci büyük göçü yaşadık. diye içlenir, onun üzüldüğünü görünce, ben de üzülür, ancak bu konuyu açmaktan ve soru sormaktan kendimi alamazdım. Bir gün Ali amca, Balkanlarda hiç mi direnmedik? diye sorunca; Yanya da, İşkodra da, Edirne de kahramanca direndik. demiş; Sen hangi cephedeydin? deyince de Ben Kumanova ve Manastır savaşlarında bulundum, ordumuz bozulunca geri çekildik. Selanik e, Ali Suat ERTOSUN Yargıtay Üyesi memleketime gittim. Selanik çoktan elimizden çıkmış, ailem göçmüştü. İstanbul a geldim. Ailemin Manisa ya gittiğini öğrendim. Onları göremeden, bizi Irak a gönderdiler. Orada dedenle tanıştım. O gündür bu gündür hiç ayrılmadık. Savaş bitince birlikte Manisa ya geldik. Burada evlendim. Çoluk çocuğa karıştım. demişti. Maliye den emekliydi. Maddiyata önem vermezdi. Zengin kızı olduğu söylenen Nusret teyze ile anlaşamamalarının nedeni de buydu. Nusret teyzenin eli sıkıydı. Malım der, başka bir şey demez, Ali amca da buna kızardı. Bir keresinde bana Oğlum, kadın malı, kapı mandalına (tokmağına) benzer. Eve girerken, çıkarken başına kakılır. demişti. Ali amcanın, dedemle bitmek bilmeyen sohbetlerini çok dinlemiştim. Askerlikten, savaşlardan, İttihat ve Terakki den, esaretten konuşurlar; bazen konu döner dolaşır, iyi geçinemediği eşi Nusret teyzeye gelir, dert yanar, geçmişe dalar, ilk sevgilisi Albana dan söz ederdi. Ah savaş ah, olmaz olaydın, sen ne umutları söndürdün der; Arnavut kızı Albana yı Makedonya da tanıdığını, kışlalarının yanına su almaya geldiğini, karşılıklı bakıştıklarını, Türkçe bildiğini, konuştuklarını, birbirlerine söz verdiklerini, anlatır; dedemin Ali, geçmişi bırak önüne bak! demesine, Ah be Süleyman, içim yanıyor! diye cevaplandırırdı. Onun bu durumunu sezen Nusret teyze kızar, Bu deli, yine Arnavut kızından mı söz ediyor? diye söylenir, yaşını başını aldığı hâlde kıskanırdı. Ortaokula gittiğim sırada, babam elden düşme transistörlü el radyosu almıştı. Radyoda Rumeli türküleri söylendiğinde, hem Ali Amca, hem de ailesi 93 harbi muhacirlerinden olan dedem, birlikte tempo tutar, bazen güler, bazen yaşaran gözlerini bizden saklarlar; çağırıldıkları göçmen düğünlerini hiç kaçırmazlar, beni de yanlarında götürürlerdi. Nusret teyze, o zaman daha çok kızar, bunların gözüne görünecek bir şeyler var der, anneanneme Sen Süleyman a neden kızmıyorsun? diye sitem eder; ondan, Ne var bunda, gitsinler eğlensinler, onlar çok zor şartlarda yaşadılar, eğlenmek onların da hakkı! cevabını alınca; kızgınlığı daha da artar, Sen yüz ver, yüz ver, torun sahibi adamlar, yaşlarından başlarından da utanmıyorlar! diyerek söylenmesini sürdürürdü. Tanındıklarından, gittikleri düğünlerde itibar görürler, oyunlara güçleri yettiğince katılırlardı lı yılların sonlarına doğru göçmenler yerel sazları ile kendi orkestralarını kurup, gün geçtikçe kendilerini geliştirince, Balkanlıların düğünleri daha da renkli ve neşeli olmaya başlamıştı. * * * 1974 yılıydı. Kıbrıs sorunu tırmanmış, Rumlar Enosis (Kıbrıs adasının Yunanistan a bağlanması) ilan etmişlerdi. Garantörlük hakkımızı kullanarak Kıbrıs a asker çıkartmamız söz konusuydu. O günlerde Ali amca hastalanmıştı. Dedem onun yanından ayrılmıyordu. Televizyondan, radyodan devamlı haber dinliyor, heyecanlanıyorlardı. Ali amca, Ah, genç olsaydım, beni kimse tutamazdı, diyor; Kurtuluş Savaşı sonrası Türk ün birinci şahlanışı Hatay ın anavatana katılması, ikinci şahlanışı ise Kıbrıs a asker çıkartmamızdır. diye konuşuyordu. Başucuna Türk Bayrağını ve madalyasını asmıştı. Sanki iyileşmişti. Birinci ve İkinci Kıbrıs Barış Harekâtından sonra Ali amcanın hastalığı artmıştı. Doktorları umutlu konuşmuyorlardı. O sıralar Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenciydim. Yaz tatiliydi. Dedemle ziyaretine gitmiştik. Başka ziyaretçileri de vardı. Onlar dağılınca, bizde kalkmak istediğimizde dedeme Otur diye işaret etti. Bir şeyler söyleyeceğini anladım. Ben de çıkayım dedim. Çıkma, kal dedi. Zor konuşuyordu. Yattığı yerden zorlanarak kalktı. Dışarı çıktı. Döndüğünde elinde naylon torba içerisinde bir zarf vardı. Zarfı dedeme verdi. Süleyman, burada Albana nın fotoğrafı, mendili ve mektupları var. Ayrılırken bana verdiği muskası var. Bu muska seni koruyacak, savaşta ölmeyeceksin. demişti. Ölmedim, beni korudu. Bunları yırtamadım, atamadım. Sen denize atıver. Nusret bulursa üzülür. Üzülmesini istemiyorum. dedi. Dedem ağlamaya başlayınca, Albana ya kimbilir ne oldu? Onu hiç unutmadım! diye konuşmasını sürdürürken içeriye Nusret teyze girince, sözlerini kesti. Dedem de alelacele naylon torbayı iç cebine sokarken moral vermek için Ali, biz eski toprağız. Neler gördük, ge- çirdik. Bu hastalık da gelir geçer. Kendini koyuverme! dedi. Vedalaşıp çıktık. Üç gün sonra Ali amcayı kaybettik. * * * O yıl dedem bana İzmir Fuarına gidelim dedi. Yıllardır fuara gitmiyordu. Küçükken her yıl beni fuara götürür, sabah gider, gece geri dönerdik. Tamam dede dedim. Ama, yalnız ikimiz gideceğiz, eski günlerdeki gibi dedi. Bir Pazar günü erken kalktık. Trenle Karşıyaka ya gittik. İskelede birer çay içtikten sonra vapura bindik. Dedem, Dışarıda oturalım deyince, vapurun denize bakan yanlarındaki tenha bir sıraya oturduk. Biraz ilerledikten sonra dedem cebinden Ali amcanın verdiği naylonu çıkardı. Zarfı açtı. Fersudeleşmiş, küçük bir siyah-beyaz resim gördüm. Albana nın resmiydi. Gülerek bakıyordu. Dedem eğilerek önce resmi, daha sonra eski Türkçe yazılmış mektupları, mendili ve muskayı vapurun kenarından denize bıraktı. O da fotoğrafı ve mektupları yırtamamıştı. Arkasından duasını okudu. Enginlere bakıyor hiç konuşmuyordu. Kendisini zor tuttuğunu, gözlerinin yaşardığını hissediyordum. Maziye dalmış, Ali amcayı düşünüyordu. Konak İskelesinde vapurdan inmiş, çocukluğumda olduğu gibi Kemeraltı nda dönerimizi yedikten sonra Fuar alanına gitmiştik. Dedem o gün gençleşmişti. Sık sık dinlenerek de olsa, gücü yettiğince pavyonları dolaşmış, dede-torun geçmişi yaşamış, gece yarısına doğru Manisa ya dönmüştük. Bu, dedemin son fuarı olmuştu. Altı ay sonra rahatsızlanmış, hastalığı hızlı seyretmiş, 1975 yılı içerisinde de ölmüştü. Onlar talihsiz bir kuşaktılar. Gençliklerini savaş alanlarında bırakmışlar, Osmanlı İmparatorluğu nun yıkılışını, Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluşunu görmüşlerdi. Cehennem ve cennet, yaşamlarının bir parçası olmuş; çok çekmişler, ancak hep dik ve onurlu yaşamışlardı. Güzel Sözler Her insan, bir yağmur damlası gibidir Kimi çamura, kimi gül yaprağına düşer. Mevlana Dünyanın en tehlikeli olduğu an, bilgisizliğin örgütlü biçimde eyleme geçmesidir. Goethe Sahip olduğunuz koşulları değiştirmek için önce farklı düşünmeye başlayın. Norman Vincent Peale İnsan, her zaman kahraman olamaz, ama her zaman insan olabilir. Bacon NEDEN BEN? İnsanlar bu soruyu kendilerine, (genellikle) başlarına kötü bir olay geldiğinde sorarlar. Aslında birazda kırgınlık hatta öfke vardır bu soruda. Çünkü yaşanılan acı verici ve hatta çözümsüzdür onlar için. Böyle bir durumu hak ettiklerini düşünürler; oysaki başına gelen her olayın örtüsünün altında bir mesaj, bir anlam vardır. Sizler hoşlanmadığınız bir durumla karşılaştığınızda Neden ben? sorusunu sorun ve geri çekilin; fakat bu sırada kızgınlık ya da kırgınlığınızı bir tarafa bırakın! Eğer böyle olmasaydı nasıl olabilir di? Neden şimdi böyle oldu? Bu durumu nasıl olumluya dönüştürebilirim? Bunları bir düşünün! Ve tabiki Neden ben? sorularına vereceğiniz yanıtlar sizin durumu daha net anlamanıza ve bu durumdaki olumsuz ve acı verici duyguların yerine daha olumlu duygular koymanıza yardımcı olacaktır. Şunu daima hatırlamanız gerekir ki başımıza gelen her ne ise sizin bundan öğreneceğiniz bir şeyler var ve bize göre bunu yaşamak şuan doğru olmayabilir, ama emin olun ki en doğru zaman şimdi... Şunu hiç hatırınızdan çıkarmayın ki Yüce Allah muhteşem bir evren yaratmış ve evrende herşey mükemmel bir şekilde işliyor. Her şey öylesine güzel ve böylesine olağan üstü işlerken aslında kendi tekamülünü taşıyor. Yaşamakta olduğunuz her olay, siz nasıl yorumlarsanız yorumlayın, sizin tekamülünüz için gerekli ve son derece önemli. Bizim ahlar ederek yaşamakta olduğumuz olayın içinde kim bilir ruhumuz için ne büyük ödüller var. Unutmayın ki öğrenmek için buradayız; öyleyse bir daha ki sefere neden ben diye sorduktan sonra bunun için Allah a şükretmeyi unutmayalım. Bizler için kim bilir hangi hediyeleri ve özel ödülleri koydu Yüce Rabbimiz. İnanmıyor musunuz? Öyleyse bir daha bakın. Özkan Kavi Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BİRİ AĞLIYOR Bir zamanlar biri yaşardı... Kalbinde nefret değil sevgi vardı, Mutluluğu parada değil dostta arardı, Derdini kimseye açmaz içinde saklardı. Hayalleriyle yetiştirirdi çiçekleri, gülleri; Savaşırdı yaşatmak için sevgileri... Ne kaderinden ne de sevgilerinden yüzü gülmedi... Kimse bilmezdi kimdi, neydi, nereliydi? Kalabalıklar içinde hep yalnız yaşardı; Kimse gelip onu hiç sormadı. O hep bir sevgi arardı; En sonunda bir gün, evet buldum demişti, Ama bu sefer de onu demir parmaklıklar ayırmıştı. O şimdi demir parmaklıkların ardında yaşar, Gündüzleri gökyüzüne bakıp hayallere dalar, Geceleri elleri semada sevdiğine dualar eder. Bir türlü ulaşamaz sevdiğine hep onu düşler, Hep onu bir gün gelecekmiş gibi bekler, Ama o hiç gelmez, bu nasıl kader... O sevdiği güzel kızı çok sever, çok özler... O sevdiği güzel kız için hergün ağlar, ağlar, ağlar... Murat Civan Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Seslenis Mayıs 2013 Yıl: 12 Sayı: 134 V. Kadri KAMER Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı YAYIN KURULU Cevat GÜL Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) Mustafa DOĞAN Tetkik Hâkimi Tülay ÇELEBİ Şube Md. (Psikolog) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Naci BİLMEZ Öğretmen Fatih GÜNGÖR Tetkik Hâkimi Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Ramazan GÜNŞAN Şube Md. (Öğretmen) Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Öğretmen Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Ali Turan KARADAĞ Kurum Müdürü Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) Faks: Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi:

13 Mayıs 2013 Seslenis E tkinlik Sayfa 13 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kurumlarda coşkuyla kutlandı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle ceza infaz kurumlarında çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23 Nisan 1920 tarihinde açıldığı gün olan 23 Nisan, Ulu Önder Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmesi nedeniyle her yıl Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaktadır ANKARA ÇOCUK EĞİTİMİNDE, Türkiye Büyük Millet Meclisi nin kuruluşunun 93. yıl dönümü münasebetiyle bir kutlama programı düzenlendi. Kurum Öğretmeni Gülay Üryanoğlu nun günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından, Kurum Öğretmeni Erkan Çelik tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milli Birlik Şuuru konulu kısa seminer verildi. Hükümlü çocukların için hazırlanan müzik şöleni ve bayram eğlencesi ile çocuklar Ulusal Egemenlik Haftasını sevinç ve coşku ile eğlenerek kutladılar. Kurum Müdürü Mehmet Aydın programın kapanış konuşmasında, farklı yörelerden farklı kültürlerden aramızda bulunan geleceğimizin teminatı olan çocukların dün olduğu gibi bugünde birlik beraberlik ve kardeşlik duyguları içerisinde birbirlerine sımsıkı kenetlenmeleri gerektiğini, kendilerine sunulan imkanları değerlendirerek geleceğe daha güvenle bakabileceklerini hatırlatarak, bir sonraki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını aileleri ile birlikte geçirmeleri temennisinde bulundu. ANKARA ÇOCUK VE GENÇLİK KAPALI CEZA KURU- MUNDA ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları Kurumun çok amaçlı salonunda yapıldı. Kutlama programında, Kurum Öğretmeni Mehmet Curguş günün anlam ve önemi ile ilgili konuşma yaptı. Hükümlü ve tutuklu çocuklar şiir okudu. Program Keçiören Belediyesi Çocuk Korosunun söylediği marş ve şarkıların ardından oyun havaları eşliğinde oynanan oyunlarla sona erdi Kurum İkinci Müdürü Mehmet Şamlıoğlu, çocukların ülkemizin geleceği olduğunu, onlara fırsat verilmesi halinde pek çok şeyi başarabileceklerini belirtti. Programın sonunda Keçiören Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanı Elif Esra Kars a, Kurum İkinci Müdürü Mehmet Şamlıoğlu tarafından teşekkür edildi. İZMİR ÇOCUK EĞİTİMİNDE, çok amaçlı salonda düzenlenen törene Kurum amirleri ve personelinin yanı sıra Akıncılar İlköğretim Okulu Müdürü Ahmet Yavuz, Müdür Yardımcısı Hasan Tezcan, öğrenciler ve velileri katıldı. Kurum Öğretmeni H. Necdet Örnek, tüm konukların bayramını kutlayarak katılımcılara teşekkür etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın ardından günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı Kurum Sosyal Hizmet Uzmanı Hasan Matrak yaptı. Program, İzmir Çocuk Eğitimevi öğrencileri ile Akıncılar İlköğretim Okulu öğrencilerinin şiir ve folklor etkinliği ile devam etti. Tören İzmir Çocuk Eğitimevi Müdürü Mehmet Şen in Akıncılar İlköğretim Okulu Müdürü Ahmet Yavuz a çiçek takdimi ile sona erdi. İZMİR ÇOCUK VE GENÇLİK KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları, Kurumun havuzlu bahçesinde müzik eşliğindeki sabah kahvaltısı ile başladı. Kahvaltı sonrası protokoldeki konukların ve Kurum yöneticilerinin dağıttığı hediyelerle çocuk hükümlü ve tutukluların oldukça mutlu oldukları görüldü. Etkinliklere Aliağa Kaymakamı İbrahim Keklik, Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Osman Bağlar, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, Cumhuriyet Savcısı Turan Güzeloğlu, Aliağa İlçe Jandarma Komutanı Burak Akçaoğlu, Aliağa Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hasan Dikbaş, İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki kurumların müdürleri, Kurum personeli ve çocuk hükümlü ve tutuklu katıldı. Kurumun çok amaçlı salonundaki etkinlikler kapsamında ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları için ülkemize gelen Bosna-Hersek li çocuklar, muhteşem halk dansları gösterisi gerçekleştirdiler. Kurumda bulunan çocuk hükümlü ve tutukluların günün anlam ve önemi üzerine yaptığı konuşmalar ve okudukları şiirler salonda bulunanlara duygulu anlar yaşattı. Özellikle program sonuna doğru çocuk hükümlü ve tutukluların birbirinden güzel dans gösterileri izlemeye değer görsel bir şölene dönüştü. Kurum Müdürü Emrullah Turan kapanış konuşmasının ardından konuklara çiçek takdim ederken, program keyifli ve mutlu şekilde sona erdi tarihinde ise Aliağa TED Koleji Tarih Öğretmeni Özgür Güvercin tarafından Atatürk, Ulusal Egemenlik ve Çocuk konulu konferans gerçekleştirildi. MALTEPE ÇOCUK VE GENÇLİK KAPALI CEZA İN- FAZ KURUMUNDA, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı büyük bir çoşku ile kutlandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ndan sonra Kurum Öğretmeni Emin Karaveli günün anlam ve önemine dair konuşma yaptı. Tutuklu çocukların kendi şiirlerini okumalarının ardından Maltepe Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile açılan bağlama kursu kursiyerleri Usta Öğretici Serdar Harman ın eşliğinde mini bir konser verdi. Eğitimci Yazar Sait Camlıca, İSMEK iş birliğiyle gerçekleştirilen konferansta; tutuklu çocuklara günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından çocuk eğitimi konulu kısa bir konuşma yaptı. İzmir Çocuk Eğitimevi KISA HABER İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı Ümraniye E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle düzenlenen programa 22 hükümlünün 6-12 yaş arası çocukları ve eşleri ile birlikte sanatçı Cem Sağ ve Rojda davet edildi. Hükümlü çocuklar şiir, ilahi ve şarkılarıyla programa renk kattılar. Sanatçıların birbirinden güzel halk müziği eserlerine personel, hükümlüler ve davetli hükümlü yakınlarıyla çocuklar halaylarla eşlik ettiler. Programda, İstiklal Marşı nın hep birlikte okunmasından sonra komik ve eğitici slaytlar sunuldu. Programa Anadolu Yakası Cumhuriyet Savcısı Orhan Biçicioğlu, Kurum Müdürü Hacı Aydinç, İkinci Müdür İbrahim Safi ve diğer ikinci müdürler, Jandarma Bölük Komutanı, Kurum öğretmenleri, psikolog ve sosyal çalışmacısı ve Kurum personeli katıldı. Programa davet edilen 33 hükümlü çocuğuna Kurum idaresi tarafından çeşitli hediyeler verilirken, Sanatçı Cem Sağ ve Rojda ya plaket verildi. İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Mustafa Kemal Atatürk ün tüm dünya çocuklarına hediye ettiği 23 Nisan, kadın tutukluhükümlüler ve yanlarında kalan çocukları coşkuyla kutladılar. Etkinlikte ilk olarak Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Alerji Hastalıkları Uzmanı N. Olcay Gülbahar kadın tutuklu-hükümlülere ve personele çok önemli bilgiler verdi. Annelerinin yanında kalan ve haftaiçi her gün kreşte eğitim gören 7 çocuğumuz öğretmenleri eşliğinde hazırlamış oldukları gösteriyle herkesi duygulandırırken, yetişkinlere çocukluk sevinci yaşattılar. Şiir okuyup, şarkı söyleyip,dans eden çocuklar ayakta alkışlandılar. Bosna-Hersek ten ülkemize misafir olarak gelen kalabalık dans grubu ve eğitmenleri Kurumu şenlendirdiler. Yöresel müzikler eşliğinde danslarını da sahneleyen Bosna-Hersekli çocuklar, tutuklu/hükümlüler tarafından büyük beğeni topladılar. Son olarakta Kurumda bağlama kursunun öğretmeni ve ekibi Türk Halk Müziği ezgileri taşıyan şarkılar, türküler söyleyerek herkesi coşturdular. Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise TBMM nin açılışının 93. yıl dönümü kapsamında sempozyum düzenlendi. Programa, Kurum Müdürü Yusuf Kafadar, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Barbaros Yalçın, Kurum ikinci müdürleri, Kurum öğretmenleri, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Program, Kurum Öğretmeni Süleyman Ertekin in günün anlam ve önemini belirten konuşmasıyla başladı. Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Özcan, Milli Mücadele nin başlangıcı olan birinci TBMM nin açılışı ve anlamı konulu konferans gerçekleştirdi. Daha sonra Konya Necmettin Erbakan Üniversitesinden Hüseyin Vehbi Karakaya başkanlığındaki öğrenci halk oyunları topluluğu muhteşem bir gösteri sundu. BUGÜNÜN ÇOCUKLARI YARININ YÖNETİCİLERİ OLACAKTIR Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Kemal Özcan, Milli mücadelenin en önemli safhalarından biri olan TBMM nin açılışının Türk milletinin bütün özelliklerinin ve milliyet varlığının tam olarak temsil edildiği, siyasi hüviyet kazandığı, ilk Meclis-i Milli olmasıdır. Bugünün çocukları ve gençleri yarının büyükleri, yöneticileri olacaktır.tbmm nin ilk kuruluşundaki ruhun milli mücadelenin ve bu vatanda yaşayan tüm toplumsal kimliğe sahip kişilerin, temsilinin devamının sağlanmasını başarmak sizin kardeşlik duygularınıza ve bibirinizi sevmenize bağlıdır dedi. Programın devamında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi halk oyunlarından sorumlu Hüseyin Vehbi Karakaya başkanlığında öğrenci topluluğu tarafından Konya yöresi ve Silifke yöresi Türk halk oyunları sergilendi.

14 Sayfa 14 E edebiyat Seslenis Mayıs 2013 BİRLİK USTALARDAN SEÇMELER ABDURRAHİM KARAKOÇ Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun! Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Bölücü sapıklar aklına koysun Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Dünün insan yiyen kanlı çarkı yok! Yüzlerde gam, gönüllerde korku yok... Çerkezi yok, Kürdü yoktur, Türkü yok... Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Allah bir, vatan bir, bayrak bir beden Yanlış yola sapmayalım bilmeden! Doğu, batı diye ayirmak neden? Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Yırtılıp atılmaz tarih sepete! Birlik oldu camide ve cephede; Kore de, Kıbrıs ta, Kocatepe de Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Nineler, dedeler, masum bebekler, Bizlerden huzurlu Türkiye bekler; Tutuşsun el ele kızlar erkekler; Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Kalacak adımız, kaldığı gibi, Aleme velvele saldığı gibi Tıpkı Sakarya da olduğu gibi Kardeşiz, tek vucut, tek bir milletiz. Ne zulmü severiz ne kinimiz var! Hayrı emreyleyen hak dinimiz var; Dağlar, çağlar boyu yeminimiz var: Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Abdurrahim KARAKOÇ ( ) HAYATI 1932 yılının Nisan ayında Kahramanmaraş İli, Ekinözü İlçesinde dünyaya geldi. Dedesi, babası ve kardeşleri de şair olduğu için küçük yaşlarda şiire merak sardı. İlk yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını Hasan a Mektuplar ismi altında 1964 yılında adet bastırdı. Fedai Yayınları arasında çıkan bu eser kısa zamanda tükendi ve 2. baskısını yine adet bastırdı yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi yılı Mart ayında emekli oldu. Mücadeleci şiirlerinin çokluğu şartlardan kaynaklanmaktadır. 27 Mayıs Darbesi, zinde güçler, demokrasi maskaralığı ve haksızlıklar hiciv şiirlerini besledi. 30 a yakın mahkemeye verildi, hepsinden beraat etti. Avukat tutmadı, hep kendi kendini savundu. Hiçbir iktidarla barışık olmadı. Şiirlerinde esas unsur insandır. Serdengeçti, Töre-Devlet, Ocak, Yeni Düşünce, Yenisey, Alperen yayınları olarak şimdiye kadar 12 şiir kitabı, bir tane de makalelerinden derlenen nesir kitabı çıktı yılından beri gazetecilik yapmaktadır. Bir ara siysete girdi ve ayrıldı. Niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı: Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım yılında ciğerlerindeki enfeksiyon nedeniyle bir süre Konya da tedavi gördü. 7 Haziran 2012 tarihinde, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde yoğun bakımda iken hayatını kaybetti. Karakoç un çok sayıda yayımlanmış eseri bulunmaktadır. Dostluk kısa bir cümleyle tanımlanamayacak kadar derin bir kavramdır. Hayatta sahip olduğun en önemli şeylerden biridir dost. Paylaşmak, güven, fedakarlık bir çok güzel duygu hissettirir sana dostluk. En önce paylaşmayı öğretir. Acılarını, mutluluklarını, dinlediğin güzel bir şarkıyı ve izlediğin güzel bir filmi herşeyini paylaşabilirsin dostunla aynı zamanda açık sözlülüktür yani dostluk ve bilirsin gerçek dost asla bitmez, ihanet etmez, yarı yolda bırakmaz. Bu güveni çok sınırlı sayıda insan hissettirebilir sana. Annen gibi kardeşin gibi asla bitmez bir bağdır dostluk. Hatta bazen kardeşinle annenle paylaşamadıklarını paylaşırsın dostunla. Bu en güzel tarafıdır dostlukların çünkü dostlar genelde benzer huylara, zevklere sahip olduklarından benzer şeyler yaşayabilirler ve bu konuda destek alabilirler birbirlerine. Ve ona Bir şey danışırken anlatırken herhangi bir çekince hissetmezsin. Çünkü o seni yadırgamaz muhtemelen buna benzer birşeyler yaşamıştır. Ya da isterse yaşamasın o dosttur. Dostlar birbirlerini yadırgamazlar destek olurlar aksine. Hata yapabiliriz bu çok doğal insanız DOSTLUK SOLDAN SAĞA 1. Doğru görüş, seziş Baş, ser. 2. Ülkemizin komşularından biri At bakıcısı 3. Yetişmek yakalamak için birinin ardından gitmek Keman çalan 4. Bir sayı Açıkça gizlemeden Eski dilde bayram 5. İçinde nane bulunan Bir şeye sahip olan 6. Eski dilde bayram Satrançta bir taş Uygun olmayan davranışları önlemek için kişiye sıkıntı, acı, üzüntü veren uygulama 7. Suçsuz, suçu olmayan İnce ses Derviş selamı 8. Uçan memeli bir hayvan Bir hayvan 9. Süre Yankı Ced, dede 10. Yapma etme. - İridyum simgesi Dalgıçların denize girme fiili 11. İnsan vücudunun en sert uzvu İnanılan düşünce, kanaat 12. Kaybolan bir şeyi bulmaya çalışma Rafinaj arıtma işi YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Argoda hoşa giden, zeki, yaman Burgulu çivi 2. (Tersi) Siyahın eş anlamlısı Patak, kötek 3. Durgun, dingin Dilenciye verilen para 4. Kayın birader Buğday, noht gibi tanelerle çeşitli kuru yemişleri şekerle kaynatılarak yapılan tatlı türü İlaç merhem 5. Özel dokunmuş bir kumaş Dolaylı olarak anlatılan şey 6. Notada duraklama Polonya halkından olan kimse Hızlı çabucak 7. Bir malın tek elden üretilmesi, satılması, dağıtılması Şenliklerde caddelerde kurulan ışıklandırılmış kemer (Tersi) Bir renk 8. Yenilik yancısı, yeniyi tutan (Tersi) Bir nota 9. Bazı, bazısı, bir takım Sıkıntı verme, üzme Fizikte herhangi bir kuvvet alanında belli bir düzlemin, bir kısmından geçtiği varsayılan kuvvet çizgileri, seyelan 10. Sopa, deynek Üvey olmayan Bir erkek ismi 11. Bir kadınla bir erkeğin evliliğini yasal işlemle resmileştirmek Bir cismin titreşiminden çıkan sesi bir başka bir nesneden çıkan aynı yükseklikteki sesten ayırma özelliği 12. Anıt Ulaşmak işi, bir yerden bir yere gidip gelme işleri ama hatanı en iyi görenlerden biridir dost ve hatanı senin gözlerinin önüne sermektir görevi. Bundandır ki Dost acı söyler demiştir atalarımız. Belki anne ve babamızın bizi eleştirmesi bize ağır gelebilir bazen ama dost acı söyleyince kabul edersin hatanı. Yaşların yakınlığından kaynaklanır belkide ağrına gitmez. Sonra fedakarlık öğretir insana. Hesapsız kitapsız destek olursun dostuna. Oda senden esirgemez desteğini. Seni hep sıkılmadan saatlerce dinler beraber gözyaşı döker. Seni kötü alışkanlık ve arkadaşlıklardan koruyabilecek karakterde olmalıdır. Zaten bu duyguları hissettiriyor ise öyledir zaten güven, fedakarlık, paylaşmak... ve daha anlatamadığım birçok güzel anının duygunun kaynağıdır dost. Eğer gerçek bir dostunuz varsa sıkıca tutunun ona; bu zamanda bulunmaz bir hazineye sahipsiniz demektir. Ve siz de onun için bulunmaz bir hazine olabilirsiniz. Birbirinizin değerini bilin... İyi bir dost her zaman bulunmaz. Resul Akçay Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BULMACA Bulmaca: Kamil Uysal - Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü MİSAFİR Gözümde yorgun yılların izi; Esiri oldum sana giden yolların Şimdi boş ve mutsuzsa kolların, Gönlüne misafir ben geldim işte. Yüzün öyle masum öyle güzel ki, Bilsen bendeki yerin öyle özelki, Kapını açarsın sen bana belki Gönlüne misafir ben geldim işte. Çok sevince insan kolay pes etmem, Ucuz bir roman gibi bir anda bitmem, Bir garip yolcuyum kovsanda gitmem, Gönlüne misaf ben geldim işte. Elimde çiçekler ile sendeyim, Sendeki gül kokan tendeyim, Duygu dolu son trendeyim, Gönlüne misafir ben geldim işte. Ben geldim sevgilim sana geldim, Yıllardır çırpınan cana ben geldim. Seninle yaşayıp ölmek için, Gönlüne misafir ber geldim işte. Bülent Bilen Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ÖZLÜ SÖZ Dostun yanına hediyesiz gitmek, buğdaysız değirmene gitmek gibidir. Mevlana

15 Mayıs 2013 Seslenis E edebiyat Sayfa 15 MUHACİR KIZI ANNE HAYAT VE AŞK Şuursuzca yürüyordum meçhul sokakta, Karşıma sen çıktın muhacir kızı. Çocuklar oynayan o küçük parkta, Gönlüme dolmuştu aşkın yıldızı... Ellerim üşüyordu soğuk havadan, Gizli gizli bakıyordum sana geriden. Bütün güzelliği sana vermiş yaradan, Hiçbir farkın yoktu huri periden... Renk renk iniyordu aşkın gönlüme, İçiyordum aşkını hep yudum yudum. Perdeler iniyordu aşktan gözüme, Anladım senmişsin benim aşk yurdum... İçimde esiyordu deli rüzgârlar, Savuruyordu bende aşk yaprağını. Gülüşünle eriyordu içimde karlar, Yaşıyordu gönlüm altın çağını... Farkında değildin bendeki halden, Sen yaşıyordun kendi dünyanda. Aşkın dökülüyor bendeki telden, Belki de görürsün gece rüyanda... Ebedi bir aşka ben yelken açtım, Yelkenime doldurdum sevda yelini. Ben bendeki benden bir sana kaçtım, Tüm dileğim; bir kez, tutsam elini... Eridi aşkından mumlar misali, Yanıp yanıp seninle küllere döndüm. Buldum en sonunda sende visali, Dünyada cenneti ben sende gördüm... Resmini çiziyorum binbir hayalle, Karşımda sanki bir gül gibisin. Türküler dinliyorum gözümde selle, Diliyorum sonum seninle gelsin... Dilimde sensin aşkı büyüten, Sevda kuşlarım hep sana uçtu. Hayalimde pamuklara sarılmış bir ten, Seni düşünmekten uykumda kaçtı... Ellerinde ne güzel sevda kokusu, Aşkını rayihalarla saçıyor bana. Gönlümde sensin bir tek aşkın dokusu, Kendine kenar edip atma yabana... Maviler, yeşiller, beyaz ve allar, Hepsi de gönlüme seni anlatır. Senin yanında değersizdir altınlar, pullar, Benim aşkımın itirafıdır işte bu satır... Fatih Erdem Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BANA BİR ŞARKI SÖYLE Özledim sesini ne olur konuş! Bir gül açtır zamanların ötesinden. Karanlıklar içindeyim kapkarayım bu gün gel Gök mavisinden, deniz mavisinden Bana bir şarkı söyle! Bütün renkleri kat birbirine; Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan. Bir tüy gibi bir bahar dalı gibi, Hafiften inceden güzelden en beyazından Bana bir şarkı söyle! İçimde fırtınalar kopuyor kıyametler kopuyor, Gözlerim kan çanağı yorgunum uykusuzum... Bir baksana ne hallerdeyim deliyim divaneyim, Yaralıyım çaresizim umutsuzum... Bana bir şarkı söyle! Bazen kar nasıl yağar hazin hazin bilirsin; Kurşuni bir gök yüzünden ağlamaklı... İşte öyleyim kapkarayım bu gün gel! En hüzünlü sesinle en dokunaklı haliyle Bana bir şarkı söyle! Metin Aydın-Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Nerdeyim ben anne? Yerde miyim, gökte miyim; nerdeyim? Sıcak bağrından, şefkatinden çok uzaktayım, Yokluğunun özleminde, hasretindeyim, Sensizim ben anne, sensizlikteyim. Gururlanırdın ya Efe oğlunla, Üstesinden gelirdim ya hani ben herşeyin; Şimdi çaresizim çaresizlikteyim anne. Korkusuzdum ya hani hiçe sayardım canımı bile; Şimdi korkuyorum hem de çok korkuyorum, Bu ayrılık hiç bitmeyecek diye. Sana kavuşamadan seni amansızca kaybederim diye, Çok korkuyorum anne. Kıymet bilmedim diye mi anne, Rabbim ondan mı kesti bu cezayı bana? Şükür borcumu mu ödetiyor acaba o yüce? O ne eylerse güzel eyler derdin ya anne; Hayırlısıdır belki böyle... Ama uzadı geceler bitmiyor, Uyan oğlum diyen o güzel sesini çok özledim anne. Yalnızım burda yapayalnız anne; Kimse halim nedir? Sormuyor, derdimi anlamıyor, Dört duvar çok zalim aman vermiyor. Öyle bir engelliyor ki anne; Sanki dördü birden üstüme üstüme geliyor. Mecalsizim gücüm yetmiyor karşı koyamıyorum; Yıkamam yıkıp da sana gelemem anne. Yatağım taş sanki; Senin döşeklerin gibi sarmıyor, Senin yorganın gibi ısıtmıyor, Sabah ayazında üşüdüğümde kimse üstümü örtüyor anne. Duam şudur ki; Rabbim lütfeyle bana diyorum: Ana şefkatiyle huzurlu güzel bir uykuya dalmayı, Karabasansız kabussuz bir gecenin sabahına, Bahçede cıvırdaşan serçelerin sesiyle baba ocağından uyanmayı... Elimden bir şey gelmiyor hapisteyim anne; Dualarımı da yasaklayamazlar ya anne. Gök kûbbedir umudum anne; Hayallere dalıp giderim baktıkça gökyüzüne, Kuş misali süzülüp bulutların arasından geliyorum evimize. Bahçemizde güllerin kokusu geliyor ne de güzel öyle, İçerden sıcak yemeklerinin kokusu geliyor ne de güzel öyle, Şu an tam merdivenlerin ucundayım bak Efe n geldi anne. Voltamı bozdu biri yine anne, Taş duvarlar bana bakıyor amansızca anne. Duyamazsın beni biliyorum ama Yüreğimden uzaklardan bağırıyorum sana, Özgürlüğüm, özgürlüğüm diye anne... (...) Ağlıyorum anne; Düşündükçe hüzün doluyor tüm ruhuma, bedenime. Boğazım düğümleniyor bak yine, Doluyor gözlerim ama akmıyor yaşım anne. Yüreğime damla damla kan düşüyor, Zehir akıyor sızım sızım anne. Kızma bana anne! İçime atıyorum ben her şeyi yine. Yüreğim yangın yeri canım acıyor, O güzelim gözlerinden dökülen yaşlar gücüme gidiyor. Ne olur benden razı ol anne! En büyük muradımdır rızanı almak Rabbimin izniyle anne. Canım annem; Doyasıya yüzüm sürüp öpeyim O mis kokulu ellerinden hasretle. Yaradamın cennet vadettiği O mübarek ayaklarının altını öpeyim. Yollarına serileyim, Dile! Kurbanın olayım, Bağışla oğlunu affet beni anne. Sol yanım sancıyor annem deyince; Tarifi yok ki nasıl dile getireyim, Seni çok seviyorum anne. Özgürlüğümü alıp o gün geldiğinde Uzaklardan sessizlikten sana koşup geleceğim anne. Şefkatine sarılacağım, huzur dolu sıcak bağrına bas beni! Seni çok çok çok özledim anne. Efe Mahmut Özenli Karaman M Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu Ani kararlar vermeyeceksin hayatta; Çok da düşünmeyeceksin aslında. Yolunu çizdiysen gitmen gerekiyorsa gideceksin... Hesap kitap yapmayacak; Kimseyi kimseyle kıyaslamayacaksın. Seviyorsan olduğu gibi seveceksin; Ne kişiliğine ne şekline müdahale etmeyeceksin. Cismini değil sana verdiği hissini seveceksin, Mutluluğu kadar mutsuzluğu da senin olacak. Doya doya sarılacaksın, Ne kadar sarılsan doymayacaksın; Herkesten başka seveceksin onu... Kalıplara sokmayacak başka, Bambaşka bir yol çizeceksin onunla. Her anı o yokken bile onunla yaşayacaksın, İçinden gele gele seveceksin kalbinden taşa taşa... Kalbinin atışı hayatının akışını değiştirecek, Var gücünle seveceksin hayatını. Birgün biterse helal edecek ah etmeyeceksin, Hatalar yüklemeyeceksin, Ne kendinin avukatı ne aşkın yargıcı olacaksın; Başkasının sorguladığın gibi Sorgulayacaksın kendini de. Hatanı görmeyi de bileceksin af dilemeyi de... Tek savaşın bitmesin diye olacak. Arkanı dönüp baktığında keşkelerin olmayacak, Gözlerinde bittiğini gördüğünde direnmeyeceksin. Acıyı da ondan öğreneceksin, Hiç tatmadığın keskin tadı gelecek ağzına, Fakat aşkın acısından bile şikayet etmeyeceksin. Aslan gibi girdiğin hayattan, Adam gibi çıkmasını bileceksin, bileceksin. Bekir Ötgün Paşakapısı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ÖMÜR ÖZLÜ SÖZ Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın. Mevlana Doğru söz etkili olabilir ama hiç bir söz yerinde bir susuş kadar etkili olamaz. Mark Twain Hayaller ve gerçekler yarışır. Hayaller hep önden gider ama her zaman gerçekler kazanır. Oscar Wilde Kırma dostun kalbini; Onaracak ustası yok. Soldurma gönül çiçeğini; Sulamaya ibrik yok. Yunus Emre Ey canım,eğer sana Selimi gibi yüz tane devlet ve saltanat dâhi verilse cihana bağlanıp dosttan uzak olma. Yavuz Sultan Selim Hayatta kimseden fayda görmedim, El sözünden havalara girmedim, Ömrümde kötüye iyi demedim, İşte ben ömrümü böyle geçirdim! Bahar seli gibi coşkun akmadım, Hiçkimseye kötü gözle bakmadım, Senden başkasına gönlüm açmadım, İşte ben ömrümü böyle geçirdim! Sık dokudum, ince eledim, Asla hiçkimseye gülüp geçmedim, Senden başkasına gönül vermedim, İşte ben ömrümü böyle geçirdim! Aşık Mustafa yım doğruluk yolum, Asla aklımdan hiç çıkmıyor ölüm, Yâr seninle oldu en mutlu günüm, İşte ben ömrümü böyle geçirdim! Mustafa İnal Hatay E Tİpi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu FIKRA FADİME DEN E-POSTA Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun la karısı, Florida da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler. Eşi, Dursun dan önce gider Florida ya ve ertesi gün için Dursun a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel e yardım için koşuşturmaya başlar. Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir: Sevgili Kocacığım, Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum... (Karın)

16 SAYFA 16 Seslenis Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumunda tiyatro oyunu sahnelendi Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Adana-Yüreğir Belediyesi Eğitim Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü iş birliği ile Madde bağımlılığına hayır, yoksa biz mi suçluyuz isimli tiyatro oyunu sergilendi. Oyunu Ceyhan Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim Coşkun, Cumhuriyet Savcısı Taylan Özgür Ulu, İlçe Tarım İşletmeleri Genel Müdürü Bülent Öztürk, Yüreğir Belediyesi Kültür ve Sosyal İĢler Müdürlüğnden Ayla Kahyalar, Kurum Müdürü Yılmaz Boyraz, ikinci müdürler, psiko-sosyal servis, eğitim birimi, personel ve tüm hükümlüler katıldı. Kurumlarda ağaçlandırma seferberliği başlatıldı Gaziantep te şehit personel için hatıra ormanı oluşturuldu Ağaçlandırma çalışmaları kapsamında Sivas E Tipi Kapalı, Sivas Açık, Aksihasar Kapalı-Açık, Tokat T Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumlarınca çok sayıda fidan dikilirken, Gaziantep te ise geçen yıl yaşanan bombalı saldırıda şehit edilen infaz ve koruma memurları için hatıra ormanı oluşturuldu ŞEHİT PERSONELİN ANISINA HATIRA ORMANINI Gaziantep te tarihinde gerçekleştirilen terör saldırısı sonucu Gaziantep H Tipi Ceza İnfaz Kurumu İnfaz Koruma Başmemuru Safi Canbaş ve İnfaz Koruma Memuru İsmail Daler şehit olmuştu. Kurum personelinin gayretleriyle şehitleri adına Hatıra Ormanı oluşturuldu. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker ve Gaziantep H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu personeli şehitler adına oluşturulan Hatıra Ormanına tarihinde ilk fidanı diktiler. SİVAS E TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA AĞAÇLANDIRMA ŞENLİĞİ Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri ve Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personelinin ortak çalışmasıyla tarihinde geçirdiği elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Ceza İnfaz Kurumu Şoförü Yunus Emre Selvi adına tarihinde 600 adet fidan dikilerek hatıra ormanı oluşturuldu. Fidan dikimi için Ceza İnfaz Kurumunun bahçesinde bir tören düzenlendi. Törene Yunus Emre Selvi nin annesi, eşi ve çocuğunun yanı sıra Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Şahin, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Ali Taş, Cumhuriyet Savcısı Bilal Gümüş, hâkim ve Cumhuriyet savcıları, İlahiyat Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Halis Demir, Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Sıddık Sami Koçak, Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Osman Birol ve personeli, İl Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Bahadır Baltalarlı, Cezaevi Karakol Komutanı Kıdemli Başçavuş Ahmet Nadir Derin ve diğer misafirler katıldı. Törende konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Şahin ağaç dikmenin ne kadar kutsal bir vazife olduğunun altını çizerek, ağaçlandırma çalışmasını başlatan Kurum Müdürü Osman Birol a ve öğrencileri ile birlikte katkı sağlayan Yrd. Doç. Dr. Halis Demir e teşekkür etti. Daha sonra bir konuşma yapan Kurum Müdürü Osman Birol, ceza infaz kurumlarının sadece cezaların infaz edildiği yerler olmadığını, yapılan faaliyetlerimizi süslemek ve taçlandırmak için Kurumun çevresinin de güzelleştirilmesinin önem arz ettiğini ve elim bir trafik kazası neticesi kaybettikleri Kurum personeli Yunus Emre Selvi nin adının bu hatıra ormanı sayesinde yaşatılacağını, dikilen her fidanın sadece bugün için değil gelecek nesiller için de bir kazanç olduğu düşüncesi ile yola çıktıklarını ifade etti. Birol, ağaçlandırma çalışmasında katkısı olan kurumlara ve özellikle de Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi adına organizasyona katkı sağlayan Yrd. Doç. Dr. Halis Demir e ve öğrencilerine teşekkür etti. SİVAS AÇIK CEZA İNFAZ KURU- MU HATIRA ORMANI KURULDU Sivas Çevre ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle Sivas-Ankara karayolu 20. km Köprüce Köyü mevkinde tahsis edilen 10 dönümlük araziye Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu Hatıra Ormanı için 2000 adet fidan dikimi gerçekleştirildi. Ağaç dikme etkinliğine Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın başta olmak üzere, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Hazar Turan Alim, Cumhuriyet Savcısı Bilal Gümüş, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Sıttık Sami Koçak, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Osman Birol ve Kurum personeli ile hükümlüler katıldı. AKHİSAR CEZA İNFAZ KURUMU ÇEVRESİ AĞAÇLANDIRILDI Akhisar Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu çevresine tarihinde Adliye ve Ceza infaz Kurumu personeli ile hükümlüler birlikte ağaç dikti. Ağaç dikimi çalışmasına Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, Akhisar Adalet Komisyonu Başkanı Maksut Karakulak, Hakimler Arzu Özkan Şahiner ve Aysel Bambul, Cumhuriyet Savcıları Bahar Yüceses, Turgut Kaya ve Emrah Yıldırım, Cezaevi İzleme Kurulu Başkanı Leyla Varış, Ceza İnfaz Kurumu personeli ve Kurumun açık bölümünde kalan hükümlüler katıldı. Tokat Açık Ceza İnfaz Kurumunda fidan dikimi etkinliği Tokat Tipi Kapaıl ve Açık Ceza İnfaz Kurumu arazisinde yapılan ağaçlandırma çalışmasıyla 600 çam fidanı ve 100 meyve fidanı toprakla buluşturuldu. Tokat Valisi Mustafa Taşkesen, Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Gültekin, Gazi Osman Paşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, İl Emniyet Müdürü Osman Balcı, Adalet Komisyonu ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ercan Adalı, İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Karakuş, Baro Başkanı Av. Faruk Bostancı, 48. Piyade Alay Komutanı P. Albay Ünal Çaycı, Artova Kaykamı Musa Sarı, İl Sağlık Müdürü Sadettin Yazı, Cezaevi İzleme Kurulu üyeleri, Cumhuriyet savcıları ve hâkimler, TEMA Vakfı İl Temsilcisi Mustafa Yarılan, Cezaevi Karakol Komutanı J. Yüzbaşı Hasan Günay, bazı daire amirleri ile cezaevi personeli katıldı. Fidan dikim etkinliğinin ardından ziyaretçi bekleme yeri olarak kullanılan alanda Gazi Osman Paşa Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bölümü öğretim üyelerinin sunduğu müzik etkinliği eşliğinde katılımcılara kokteyl verildi.