Kuruluş amacını İstiklâl Marşı, Türk Bayrağı, Türk Devleti ve Türk Vatanı

Transkript

1 Editörden Yıl: 8, Sayı: 30, Temmuz- Eylül 2016 Yayın türü: Yerel süreli ( 3 ayda bir yayınlanır ) Değerli okuyucularımız merhaba, Kuruluş amacını İstiklâl Marşı, Türk Bayrağı, Türk Devleti ve Türk Vatanı ile sorunu olmayan herkesi aynı çatıda altında görmek, bilim, kültür, sanat ve ortak değerlerimizin gelişimine katkıda bulmak olarak özetleyen Türkiye Yeni Ufuklar Derneği nin İstanbul Şube Başkanlığı da bayrağı devralmanın heyecanıyla hepinizi selamlıyorum. Bu vesileyle bizden önce aynı görevi deruhte eden Prof. Dr. Yakup Çelik e dernek adına teşekkürlerimi sunarken, yine bir süre önce yapılan kongrede Kayseri Şube Başkanlığı görevine getirilen Orhan Köksal Beye de başarılar diliyorum. Türkiye jeopolitik konumu, tarihsel ilişkileri, sahip olduğu nüfus yapısı, Doğu ve Batı Medeniyetleri arasındaki köprü işlevi ile her dönemde gündemde ve ilgi odağı biri ülke oldu. Bu stratejik var oluş bize bir takım avantajlar sağladığı gibi, husumetlerin, artniyetlerin, kumpasların üzerimize çekilmesinde de etkili oldu. Günümüzde de aynı sıkıntıları yaşadığımız mâlum. Dünyanın sayılı ülkelerinin yazdığı her senaryoda Türkiye için bir rol biçilmesi, kimi lehte kimi aleyhte olayların içine dahil edilmemiz coğrafyanın dayattığı bir kader olarak görülebilir. Tarihimizin sanıldığı gibi sadece fütuhat ya da genişleme üzerine kurulu olmadığı, vatan savunması adına nice bâdireler atlattığımız ortadadır. Bu durum dün böyleydi, bugün de, yarın da öyle olacaktır. 15 Temmuz da yaşadığımız kanlı kalkışmanın bu gerçekler ışığı altından değerlendirilmesinin daha doğru olacağı inancını taşıyoruz. Yüzlerce şehit, binlerce gazi, bombalanan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve kıyısından döndüğümüz bir iç savaşın kimi ülkelerin iştahını kabartttığını biliyoruz. Anadolu yu yurt edindiğimiz 1071 den bu yana Türk Milleti ne diş bileyenler kadar, dünyanın bugün geldiği noktada oluşan küresel güçler in de Türkiye ye dönük hamleleri artık bir sır değildir. Tökezlememiz, düşmemiz ve bir daha ayağa kalkamamamız için yapılanlar ortadadır. Çok şükür ki, yazının girişinde de ifade ettiğimiz İstiklâl Marşı, bayrak ve toprak ortak noktasında tecelli eden milli irade, bu oyunları bozacak güç ve kararlılığa sahiptir. Dergimizin bu sayısını tarihimize kara bir leke olarak geçen 15 Temmuz daki kanlı kalkışmaya ayırdık. Ağırlıklı olarak resmi açıklamalar, başta Anadolu Ajası olmak üzere ulusal basından derlediğimiz bilgilerle bir ihanet in tarihe not düşülmesine karınca kararınca katkımız olsun istedik. Unutulmamalı ki, Türk ün tarih sayfaları sadece sancılı, sıkıntılı günlerden ibaret değil. Tarihe dünyanın gıpta ile baktığı nice destanları kazımışız millet olarak. 94. yıldönümünü kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı da bunların en önemlilerinden biri. Bu zaferi milletimize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anarken, bayramımız kutlu olsun diyoruz. Yeni bir sayıda buluşuncaya kadar sağlık ve esenlik dileklerimizi sunarken o kâbus gecesinde şehit düşenlere Allah dan rahmet, yaralılara acil şifalar ve yakınlarına sabırlar diliyoruz. Prof. Dr. Numan Konuk YENİ UFUKLAR DERNEĞİ adına imtiyaz sahibi: Prof. Dr. Mustafa Argunşah Genel Yayın Müdürü: Prof. Dr. Numan Konuk Yayın Koordinatörü: Doç. Dr. Mustafa Aksoy Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Zekeriya Muhiddin Arık Yayın Kurulu Prof. Dr. Mustafa Argunşah, Prof. Dr. Yakup Çelik, Prof. Dr. Gökhan Antalya, Doç. Dr. Mustafa Aksoy, Dr. Zekeriya Kökrek Tasarım A.Kadir Karataş Reklam Türkiye Yeni Ufuklar Reklam Rezervasyon Baskı Yek Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Matbaa Sertifika No: Yıl Mah. Mat.Sit. Matbaacılar Sitesi. 4. Cad. No: Bağcılar/İST. Tel: Yönetim Yeri Merkez Mah. Abide-i Hürriyet Cad. Yonca Apt. 148 Kat: 3 Daire: 8 Şişli - İstanbul bilgi@yeniufuklaristanbul.org Kayseri İletişim Cumhuriyet Mah. Tennuri Sok. (Tennuri Geçidi) Hüsrevoğlu Kardeşler İşhanı No: 20/3 Melikgazi - Kayseri Tel: (3 hat) kayseriyeniufuklardernegi@gmail.com Türkiye Yeni Ufuklar, T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. İmzalı yazılardaki ifadeler yazarlarına aittir.

2 Yorum/Haber sayfa 43 sayfa O gece16 içindekiler KAPAK 06 Dilkeşhâveran makâmında direniş çağrısı ya da bir dolarlık şifreyle in God we trust 14 Hainler Mezarlığı tabelası 16 Dakika dakika kâbus gecesi 19 Cep telefonundan meydanlara inin çağrısı MAKALE Temmuz Manifestosu Dücane Cündioğlu 38 Hainler Korkak Olur Yavuz Selim Demirağ Temmuz Aynasında Ordu ve İdeoloji Dr. Nejat Tarakçı

3 sayfa 58 Demokrasi sayfa 60 Ortak Tepki TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2015 YANKILAR 47 Kanlı oyunu bozan kahraman 52 Bir haymatlosun şehâdeti 55 Kimi duvağı, kimi öksüzleriyle anılacak 56 Togay da darbe gecesi gazisi 58 Miliyonlar demokrasi nöbetinde 60 Erdoğan: Bu millet esareti asla kabul etmeyecektir 68 Kahraman: Demokrasi zaferini taçlandırıyoruz 70 Yıldırım: Bu 2. Kurtuluş Savaşımız 72 Kılıçdaroğlu: Caniye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmamalıyız 77 Bu vatan düşmeyecektir 83 Türk Ocakları ndan tarihi uyarı

4 YENİ UFUKLAR DERNEĞİ BASIN BİLDİRİSİ DARBECİLERİ LANETLİYORUZ! 15 Temmuz 2016 Cuma gecesi ordunun içerisinde yapılanmış Fethullahçı Terör Örgütü mensuplarının darbe girişimi Cumhurbaşkanı, Başbakan, vatansever Türk ordusu ve emniyet güçleriyle TBMM ve aziz milletimizin muhteşem direnişi ile sonuçsuz kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milleti büyük bir badireyi birbirine kenetlenerek atlatmıştır. Bu yasadışı kalkışmada 200 ün üzerinde asker, polis ve sivil vatandaşımız şehit olmuştur. Darbeciler ve destekçileri gözaltına alınmış, haklarında yargı işlemi başlatılmıştır. Cumhuriyetimize ve demokrasimize karşı girişilen bu darbeyi YENİ UFUKLAR DERNEĞİ mensupları olarak kınıyor ve lanetliyoruz. Bu zor günlerde devletimizin ve hükümetimizin yanında yer alarak darbecilerle mücadeleyi destekliyoruz. Her türlü demokrasi dışı girişime karşı olduğumuzu, demokratik ve laik Cumhuriyetimize sahip çıkacağımızı yüksek sesle haykırıyoruz. Türk milletine, hükümetine ve gazi meclise darbe girişiminde bulunan Fetöcü terör örgütü mensuplarının ve sempatizanlarının ordudan, emniyetten, yargıdan, üniversiteden, millî eğitimden ve her türlü kurumundan temizlenmesi için devletimizin gerekli çalışmaları yapmasını bekliyoruz. Aziz şehitlerimize Allah tan rahmet diliyor, darbecilerin hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını bekliyoruz. YENİ UFUKLAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU Derneğimiz de hain yapının mağdurlarından biri Kuruluş amacımız, faaliyetlerimiz ve tüm seffaflığımıza rağmen Kamu yararına dernek olma talebimize 3 yılı aşkın bir süredir yanıt alamayışımız mânidardır. Bizi sosyal medyada "özelde" izleyen, takip eden dost ve arkadaşlarıma; "genelde" ise Türk kamuoyu vicdanına bir konuyu sunmak istiyorum yılında yani bundan tam 14 yıl önce kadim şehrimiz Kayseri'de 50 civarında arkadaşın bir araya gelerek ve uzun sohbet ve tartışmalar neticesinde karar verip büyük bir şevk, heyecan ve coşkuyla açılışını yaptığı derneğin adı; Yeni Ufuklar Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği... Derneğimiz faaliyetlerine bu güne kadar aralıksız, artırarak devam etmektedir. Hiçbir siyasi görüş ve düşünceye hizmet etmeyen kurumsal yapısını bu güne kadar özenle koruyan nadir oluşumlardan olduğu gerçeğini inkar edecek bir kişinin varlığını zannetmiyorum. Kim ya da kimler bu derneğin yöneticisi, üyesi olabilir sorusunun cevabı olarak "İstiklal Marşı'mızı bizimle birlikte okuyabilen herkes" diyerek en temel ilkemizi belirlemişiz. Derneğimizin tüzüğü incelendiğinde amaç ve hedefleri açıkça görülebilecektir. Bu yazıda gerçekleştirdiği etkinlik ve faaliyetlerinin tamamını yazmak mümkün değildir. Ancak anlaşılması bakımından bir kısmından bahsetmeliyim. 1) Bünyesinde bir amatör futbol kulübü bulundurmaktadır. 2) İhtiyacı olan seçilmiş köylerde kitaplıklar oluşturmuş ve yenilerini yapma çalışmaları sürdürülmektedir. 3) Bilimsel çalışmalara öncülük ederek ya da katkı sağlayarak Türk kültür hayatına iki kitap kazandırmıştır. 4) Türkiye Yeni Ufuklar Dergisi adında bir yayın organı vasıtasıyla yine kültür hayatımızda yerini almış ve yayınına aralıksız devam

5 etmektedir. 5) Her yıl, yüksek öğrenim kurumlarımızda eğitim gören gerçek ihtiyaç sahibi 500 gencimize burs katkısı sağlamaktadır. 6) İstanbul ilimizde de bir şubesi bulunmakta ve aynı faaliyetleri sürdürmektedir. 7) Yine gerçek ihtiyaç sahiplerine gıda paketleri kargo aracılığı ile ulaştırılmaktadır. 8) İstanbul ve Kayseri'de önemli ve güncel konularda yetkin şahsiyetlerin katılımlarıyla sayısız konferanslar paneller ve çalıştaylar düzenlemiştir. 9) İstanbul ve Kayseri'de çeşitli zamanlarda resim ve ebru sanatıyla ilgili sergiler açmış halkımıza sunmuştur. 10) Her yıl düzenlenen yemek ve toplantılarında Türk kültür ve bilim alanında eseri olan sanatçı, yazar ve bilim insanlarına ödül verilmektedir. 11) İlk öğretim okullarına kitap, kalem, sıra ve kıyafet benzeri katkıları il milli eğitim müdürlükleri aracılığı ile ulaştırılmıştır. 12) Valiliğin belirlediği bir köyümüze 9 derslik bir ilk öğretim okulunun tümünün yapımı üstlenerek tamamlanmış Yeni Ufuklar İlköğretim Okulu adıyla bakanlığımızın emrine sunulmuştur. Faaliyetlerinin bir kısmından bahsettiğim bu dernek sadece üyelerinin aidat ve bağışlarıyla cemiyet hayatımızda varlığını devam ettirme mücadelesini vermektedir. Tamamen yerli ve milli olan bağımsız ve bağlantısız şeffaf, denetlenen her türlü şaibeden uzak gerçek manada sivil toplum öncülüğü ve örnekliği yapan yüksek bir şuurla hareket eden bir kuruluş olma şerefini taşıyan mensubu olmaktan gurur duyduğumuz bu yapının bilinir olması gerektiği inancıyla yazıyorum. Maalesef derneğimiz faaliyet gösterdiği illerimizde ne kamu kurum ve kuruluşlarından ne de saygıdeğer halkımızdan hak ettiği ilgi ve alakayı görebilmiş değildir. Bugün net olarak bilinen malum terör örgütünün oluşturduğu yasal bilinen dernek ve vakıflarına ya da yasa dışı oluşturulan örtülü yapılarına denetimsiz makbuzsuz yardım yarışına girenlere, onlara şahit olanlara seslenmek istiyorum. Nerdesiniz? Ayrıca kamu yararına dernek olma talebimize ilgili makamlara müracaatımızdan bu yana 3 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap alamayışımıza ne demeli? 15 Temmuz kara ve hain güne kadar malum yapının engellemesi olarak değerlendirdiğimizi söylemek zorundayım. Bu günden sonra devletimizin konuyla ilgili makamlarının dikkatine sunuyorum. Bu derneğin vasıfları uygunsa talebimizi değerlendirmeleri ve bir sonuç bildirmelerini beklemekteyiz. Bu vesileyle derneğimizin tüm mensuplarına, emeği ve katkısı geçen herkese en derin sevgi ve saygılarımı sunar, Allah'tan azim ve coşkularının artarak devam etmesini temenni ederim. Nice Yeni Ufuklarda birlikte olabilmek ümidiyle. Hoşçakalın... İbrahim SUNGUR Yeni Ufuklar Derneği Onursal Genel Başkanı

6 Türkiye nin en iyi ihraç malı ordusudur George Soros Dilkeşhâveran çağrısı (Yahut 1 dolarlık 6 Şafak sökerken Kavurucu bir Temmuz akşamı başladı kâbus. İnsanlar subliminal mesajları olan bir korku filmi ile değil de kahredici bir gerçekle yüz yüze kaldıklarını ancak gün ağardığında anlayabilecekti. Türkiye kelimenin tam anlamıyla uçurumun kenarına gelmiş ve şükür ki, orada durabilmişti. Tarih 15 Temmuz 2016 yı gösteriyordu. Değme Hollywood filmlerinde rastlanamayacak detayların, ince hesapların, insanı derin elemlere boğan gaddarlıkların ve içinde cevabı belki de uzun yıllar bulunamayacak soruların yer aldığı kanlı bir kalkışma yaşanıyordu. Gece boyunca mermiler, şarapneller,

7 Yeni Ufuklar, sayı 30 makâmında direniş şifreyle, in God we trust...) bombalar kadar, sorular da dipsiz dehlizlere doğru yol alıyordu: Niçin, neden, niye, nasıl, kim, kimler? Zamanlamadan komuta kademesinin durumuna, istihbarat zafiyetinden dış desteğe, yan yana yatan iki cesetten hangisinin darbeci, hangisinin vatansevere ait olduğuna dair yüzlerce sualin bombardımanı altında saatlerce hazin bir azabı yaşadı halk. Resmî kaynaklarca 22 saatte kontrol altına alınabildiği ifade edilen kanlı kalkışma, darbelerden yana sicili 1960 tan beri hayli kabarık olan Türkiye için âdeta yeni bir dönem in başlangıcıydı. Zira darbecilerin kimliği, darbenin biçimi, sonuçları ve diğer unsurları ile çok şaşırtıcı bir görüntü arz ediyordu. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) / Paralel Devlet Yapılanması nın kanlı kalkışması olan ve başarısızlıkla sonuçlanan menfur olaya ilişkin ilk emareler 15 Temmuz 2016 Cuma günü saat sıralarında fark ediliyor. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi nin ertesi gün yani 16 Temmuz 2016 Cumartesi günü saat de operasyonla kurtarıldığı dikkate alınırsa, Türkiye nin kâbus dolu bir gün yaşadığını söylemek hiç de yanlış olmaz Bugüne nasıl gelindi? Peki, bugüne nasıl gelinmişti ve 7

8 Her ne kadar biz darbeyi görememiş olmaktan söz ediyor isek de bu, 15 Temmuz öncesi özellikle dış basında ve ulusal basında bazı uyarı sinyallerinin gelmediği anlamını taşımıyor. Türkiye bir darbe girişimi ihtimalini neden görememişti? Elbette bu öncelikle istihbarat birimlerinin, sonra da devlet yöneticilerinin cevaplaması gereken bir soru. Aslında, istihbaratçıların bilgiye neredeyse yüzde 80 oranında açık kaynaklardan ulaştığı bir dünyada, toplumun en azından entelektüel kitlesinin böylesi bir tehlikeyi görememiş olması da dikkate değer. Her ne kadar biz görememiş olmaktan söz ediyor isek de bu, 15 Temmuz öncesi özellikle dış basında ve ulusal basında bazı uyarı sinyallerinin gelmediği anlamını taşımıyor. Eski bir Pentagon yetkilisi olan, düşünce kuruluşu American Enterprise Institute nün önemli isimlerinden Michael Rubin başta olmak üzere, bazı batılıların bu yılın ilk aylarından itibaren darbe ihtimaline dönük yazılar yazdıkları biliniyor. Keza Obama yönetimine yakın Foreign Affairs bir dizi gerekçe sıraladıktan sonra Toplum generallerin yönetimi ele almalarını isteyebilir ifadelerine yer veriyordu. Elbette bu tür yazıları psikolojik operasyon olarak görmek de mümkün. Fakat benzer yazıları özellikle ABD ve İsrail in ülkemizdeki vatandaşlarını Mart başından itibaren tahliye etmeye başlamalarından sonra Türk yazarların da kaleme aldığını ifade edelim Komuta kademesi derdest Bu istihbarat işine ilişkin başkaca örnekler de verilebilir. Hatta MİT e son 6 ay içerisinde 15 civarında darbe ihbarı yapıldığı da bilinen bir durum. Fakat kanlı kalkışma ile yüz yüze kaldığımız gerçekler bunları gölgede bırakacak nitelikte. Öyle ki,

9 Yeni Ufuklar, sayı 30 saat 14:45 te alınan duyum da Genelkurmay Başkanı ile paylaşılıyor. Bu paylaşımı haber alan darbeciler daha önce olarak belirledikleri harekat saatini 21:00 e çekiyor. Bu arada Genelkurmay Başkanlığı saat 18:30 sıralarında hava sahamızın tüm uçuşlara kapatıldığını, birlik ve tank hareketliliğinin yasaklandığını birliklere iletiyor. (Aslında iletemiyor, çünkü sonradan anlaşılıyor ki, emirler belli noktalarda takılıp kalıyor) Cumhurbaşkanı ve başbakanın henüz durumdan haberi yoktur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o saatte Marmaris te tatilde, Başbakan Binali Yıldırım ise Tuzla daki evindedir. Darbecilerin işbirliği teklifini geri çeviren Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak derdest edilerek helikopterlerle Akıncı Hava Üssü ne götürülür. Aynı şekilde, konutuna girmek üzere olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi de darbeciler tarafından etkisiz hale getirilir. O sırada Korgeneral Mehmet Şanver in kızının düğününde bulunan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral SELA MAKAMI DİLKEŞHÂVERAN i. (Fars. dilkeş gönül (دلكشخاوران) çeken ve ḫāverān doğu ile batı veya Horasan da bir vilâyet ile dilkeş-ḫāverān) Mûsîkîmizde hüseynî makāmı dizisine ırak perdesinde segâh dörtlüsünün veya ırak makāmı dizisinin bir kısmının (meselâ pest dörtlüsünün) eklenmesinden meydana gelen, ırak perdesinde karar kılan, beş asırlık veya daha eski en güzel birleşik makamlardan biri [Sâdece dilkeş de denir]: Haftada iki gün usûl ve saz muallimleri gelirdi. Biz hepimiz diz çöküp halka olarak nühüft, dilkeşhâveran faslının devr-i kebirleriyle ağır bestelerinden, şarkılarından geçer, hoca hanımdan da Kur ân-ı Kerim okurduk (Fahri Celâl).

10 Abidin Ünal ve bazı üst rütbeli subaylar salonu basan darbeciler tarafından rehin alınıyor. Darbe gecesi rehin alınmayan tek komutan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ydu. Kalkışma haberini saat 22:25 te öğrenen Bostanoğlu kendisine almak için darbecilerin gönderdiği bota binmedi ve sürekli yer değiştirerek, darbeye karşı olduğunu telefonla hem Milli Savunma Bakanı na hem de televizyon kanallarına bildirdi. Eniştenin feraseti Genelkurmay dan gelen silah sesleri, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerine inen tanklar, devlet ricalinin ortada olmayışı, olağanüstü bir Cuma akşamının ilk işaretleri şeklinde ülkenin gündemine kuruluyor. Saat 23:00 sıralarında Başbakan Binali Yıldırım ın bir televizyon kanalına bağlanıp, Bu bir kalkışmadır ve izin verilmeyecektir şeklinde açıklama yapması tansiyonu düşürmeye yetmiyor. Bir kalkışma olduğu ortadadır, fakat hareket saati, ilk anlarda Ankara ve İstanbul başta olmak üzere lokal bazı noktalarda olduğu görüntüsü vermesi kafaları iyice karıştırıyor. Yaklaşık bir saat sonra TRT den korsan darbe bildirisinin okutulması, Türkiye de yüreklerin ağıza geldiği an olarak kendini hissettiriyor. Evet, bir kalkışma olduğu kesinleşmiştir... Ancak bildiri metni ve komuta kademesinden kimsenin ortada olmaması, anormal bir duruma işaret ediyor. O âna kadar kendisi hakkında bilgi bulunmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cep telefonu ile bir televizyon kanalını bağlanıp halkı sokağa inmeye çağırıyor. Saatler gece yarısını gösterirken bu çağrı ile insanlar sokaklara

11 Yeni Ufuklar, sayı 30 Canına kastedilen bir cumhurbaşkanı, yaverleri tarafından derdest edilmiş genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları, daha da kötüsü korku sarmalı na itilmiş bir Türkiye vardır... akmaya ve tankların, zırhlı personel taşıyıcıların, barikat kurmuş askerlerin önüne dikilmeye başlıyor. Kalkışmayı daha sonra yapacağı açıklamada eniştesinden öğrendiğini ifade edecek olan Erdoğan ın çağrısı cevap bulmuştur Meclis e bomba yağıyor 16 Temmuz 2016 Cumartesi nin ilk üç saati, denilebilir ki tarihimize kapkara bir leke olarak kaydedilecek hadiselere sahne olur. Başta TBMM olmak üzere Gölbaşı ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bombalanır. Diyanet in talimatıyla tüm camilerden selalar okunurken, halk darbeciler etkisiz hale getirilinceye kadar bulundukları noktadan ayrılmaz. Sabaha karşı kalkışma önemli ölçüde bastırılmış, devlet kontrolü yeniden ele almıştır. Gün ağardığında ve olup bitenler biraz olsun ortaya çıktığında hemen herkesin dilinden aynı sözler dökülmektedir: Bir iç savaş yahut işgal harekâtının kıyısından döndük. Evet geride yüzlerce şehit, binlerce gazi ve milli iradenin tecelligâhı olan bombalanmış bir Meclis vardır. Canına kastedilen bir cumhurbaşkanı, yaverleri tarafından derdest edilmiş genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları, daha da kötüsü korku sarmalı na itilmiş bir Türkiye vardır. Hemen hiç kimsenin Evet, bunlardan bunu bekliyordum diyemediği bir yapı, Fetullahçı Terör Örgütü ummadığı bir andan Türkiye yi yok oluşun eşiğine getirmiştir Yazımızın bir önceki paragrafında hiç kimsenin beklemediği ifadesini kullandık. Öyle ki, kalkışma

12 Hani başarısız deyip geçtiğimize bakmayın, ortada 240 canın yitip gitmesi, binlerce yaralı, ordunun itibar kaybı, oluşan güvensizlik dikkate alındığında düşman aslında yapacağını yapmıştı kısmen. gecesi darbeci SAT komandoları tarafından hal edilmek istenen Cumhurbaşkanı Erdoğan da 17/25 Aralık operasyonuna kadar bu görüşteydi. Ne istediniz de vermedik? sitemine, sonraki süreçte Paralel Devlet Yapılanması na karşı giriştiği mücadeleye rağmen, böylesi bir kanlı girişim beklemediği açık. Ta ki, o meş um geceye kadar. Evet, konuşmaları sırasında FETÖ için silahlı terör örgütü ifadesini kullanıyordu amma ona en yakınındakilerin bile inanmadığı âşikardı. Ta ki, Allah tan ve milletimden beni affetmesini diliyorum, bizim de hatalarımız oldu ifadelerini kullanıncaya kadar. Pijama-terlik saatinde Tank sesiyle uyanmaya alışık Türkiye nin, henüz pijamaterlikle televizyon izlerken darbe nidâlarıyla karşı karşıya kalması, hemen herkeste aynı etkiyi yaptı: Bu saatte darbe mi olur? Evet, oluyordu. O gün anlaşılmasa da, sonraki günlerde aslında darbenin daha ileriki bir tarihte (Ağustos-Eylül) gibi planlandığı dillendirilmeye başlanıyordu. Tarih bir yana, bir takım gelişmelerden dolayı darbe saatinin de öne alındığı artık ayan beyan ortadaydı. Neydi o gelişmeler? Denilen o ki, Temmuz sonunda gerçekleşecek Yüksek Askeri Şûra da TSK dan bin 700 rütbelinin ilişiği kesilecektik. Onun dışında, biri Ankara diğeri İzmir de hazırlanan iki iddianamede darbecilerin çoğunun deşifre olduğu ve bu yüzden baskın basanındır mantığıyla darbe saatini öne aldıkları söylentiler arasında. Pek tabi bunun yanında darbenin arkasındaki güç olarak görülen ABD nin parmağı da

13 Yeni Ufuklar, sayı 30 başarısız darbe girişiminin erkene alınmasında bir başka gerekçe olarak dile getirilmektedir. Hani başarısız deyip geçtiğimize bakmayın, ortada 240 canın yitip gitmesi, binlerce yaralı, ordunun itibar kaybı, oluşan güvensizlik dikkate alındığında düşman aslında yapacağını yapmıştı kısmen. Öyle ki, bu durumu kimi analistler darbe başarısız, operasyon başarılı biçiminde ifade edecektir zaman içinde. Anahtar kelimeler Ozan demiş ya, dert bir değil elvan elvan diye, biri pimi çekip bombayı ortaya fırlattı. Can pazarında insanlar soruların peşine düştü. Bu işin lokomotifi, planlayıcısı FETÖ idi ama 40 yıllık birikimini bir gecede niye heba etsindi? O gecenin sabahında Akıncı Üssü de gözaltına alınan ve 20 dakikalık sorgunun ardından serbest bırakılan Adil Öksüz üzerinden izler Pensilvanya ya yani F. Gülen e çıkıyordu. İddia odur ki askeri kanat içerisindeki 1 numara ise Hava Kuvvetleri eski komutanı Akın Öztürk tü. Öztürk ün FETÖ cü olmadığı da bir başka iddia. Öte yandan kalkışmaya FETÖ cü olmadıkları bilinen başka askerlerin de ki bunların 10 kadarının general düzeyinde olduğu, hükümete yakın bir gazetenin yazarı tarafından - Sebataycılık vurgusu ile- kaleme alındı. Elbette bunlar yargı safhasında ortaya çıkacaktır. Şimdiden ortaya çıkan ve Türkiye nin sosyal yapısında derin yarıklar oluşturan bir durum var ki, o da aynı ananın evlatlarının düşman kamplarda yer aldığı gerçeği. Biri yasal yollardan siyasetle ülke yönetimine katılıp zirveye çıkarken, bir diğeri illegal yöntemlerle aynı noktayı hedeflemiş. Bu hal tabana kadar yayılıyor ne yazık ki. Yeğen

14 SİLAH ARKADAŞINA SON GÖREV... Kanlı darbe girişimi sırasında hemen her ilden şehit vardı. Polis, asker, sivil şehitlerin bazıları doğum yeri olan memleketlerine götürülerek orada toprağa verildi. bir yerde, amca başka; gelin bir kenarda, damat öbür tarafta İşte buradaki anahtar kelime alnı secde görmek olarak kendini hissettiriyor. Piştik elhamdülillah Böylesi karmaşık bir tablodan, onarılmaz görülen kırıklardan elbette umutsuzluk doğar. Fakat Türkiye işte o duruma düşmedi. Daha darbe girişiminin ilk anlarında milliyetçisi, ulusalcısı, dincisi, liberali, muhafazakârı aynı ses tonu ve aynı içtenlikle haykırdı: Hâkimiyet milletindir! Gerçekten hâkimiyet milletin miydi? Yani egemenliği milletimize layık gören var mıydı? Mesela müttefikimiz olan ABD, bağlı bulunduğumuz NATO, kapısında yarım asırdır zile bastığımız AB öyle mi düşünüyordu? Hâşâ Saat 02:00 ye kadar durumu izliyoruz açıklaması yapan Pentagon un tarafı belliydi. F. Gülen in iadesine kulak tıkamaları bile bunun apaçık göstergesi değil miydi? Keza Avrupa Birliği ülkelerinin yarım ağız demokrasi den dem vurmaları Tüm bunlar olurken Suriye de mevzilerini tahkim eden bölücü unsurlar, içeride kahpece saldırılarını sürdüren PKK, uluslararası ekonomi kuruluşlarının aleyhteki açıklamaları tamgaz devam etti. Dönelim yine içeriye. Söylenceleri bir yana bırakırsak, darbe girişimin başarısız olması başlıca şu etkenlere bağlanıyor: 1) Zamanlama, 2) Cumhurbaşkanını halkı sokağa çağırması 3) TSK içindeki milli unsurların karşı duruşu 4) Darbecilerin içinde yeterince sınıf subayının olmaması 5) Komuta kademesinden kimsenin kalkışmaya iştirak etmemesi. Bu işin kazananı kim? Sonuçlarına gözatıldığında ise 15 Temmuz kanlı kalkışmasına ilişkin şu tespitleri sıralamak herhalde çok afaki şeyler olmasa gerek:

15 Yeni Ufuklar, sayı 30 HAİNLER MEZARLIĞI TABELASI, DİYANET İN UYARISI ÜZERİNE KALDIRILDI Darbe bastırılıp şehitlerin defin işlemleri tamamlandıktan sonra, en çok tartışılan konulardan biri de darbe girişimi sırasında ölenlerin durumuydu. İstanbul da 5 cenazeye sahip çıkan olmadığı için bu cenazeler Kimsesizler Mezarlığına defnedildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş olayların hemen sonrasında darbeciler için bir hainler mezarlığı yapılacağı açıkladı. Pendik ilçesine bağlı Ballıca Köyü ne yakın bir noktadaki Tepeören de Büyükşehir Belediyesi nin sahipsiz hayvanlar için kurduğu barınağın olduğu alanda bir mezarlık kuruldu. 20 Temmuz daki İBB Meclis toplantısında yapımına karar verilen mezarlığa bazı definlerinde yapıldığı öğrenildi. Topbaş daha sonra yaptığı açıklamada şunları söyledi: Bu konuda Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile konuştum. Din İşleri Yüksek Kurulu nda bir toplantı yapmışlar. Kendisi, ailelerin rencide olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. Tabelayı kaldırmanız doğru olur dedi. Ben de kaldırttım. Bütün siyasal bölünmüşlüğüne rağmen Türk Milleti, iradesine ipotek koyacak herhangi bir güce boyun eğmeyeceğine dair iyi bir sınav verdi. Evet, evlatlarını kaybetti. Ordusu üzerinde şaibeler oluştu, OHAL sürecinde hukuk dışı bazı uygulamalarla karşı karşıya kalabilme riskini aldı Bütün bunlara rağmen, kazanan millet oldu. Kazanan devlet oldu; Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluş felsefesinin çok da yabana atılır, Soros beslemesi entel sınıfının masasına meze edilir bir şey olmadığı kafalara dank etti. Kazanan ABD oldu demeye dilimiz varmıyor, fakat Büyük Ortadoğu Projesi ne eklemleyemediği için üzerinde sürekli operasyon yaptığı Türk Silahlı Kuvvetleri nin şu andaki durumu tam nedir, bilmiyoruz. Milli güvenlik meselesi olduğundan dolayı, devlet yetkililerinin de bu konuda açıklama yapması elbette abestir. Fakat ABD nin 15 Temmuz u paha biçilmez bir laboratuvar olarak dantel gibi işleyip, yeni melanetler için kolları sıvayacağından zerrece kuşku duymuyoruz. Bu ve benzeri saldırılara karşı koymanın yolu da sanıyoruz geçmişten ders çıkarmaktan geçiyor. 20 BİN TUTUKLU 40 BİN GÖZALTI 17 Ağustos itibariyle 20 bin 355 kişi tutuklandı. 40 bin 29 kişi gözaltına alındı. 79 bin 900 kişi kamudan uzaklaştırıldı. 35 hastane, 1061 okul, 823 yurt ve 1125 dernek kapatıldı.

16 KÂBUS G ÖZEL SAYI DAKİK A DAKİK A FETÖ nün (Fetullahçı Terör Örgütü) 15 Temmuz da giriştiği ve 22 saatte kontrol altına alınabilen kanlı kalkışmanın kritik anları şehit, 2 bin 195 yaralı, binlerce gözaltı ve tutuklama. TSK, yargı, eğitim ve diğer kamu kurumlarından onbinlerce ihraç kararı... Darbe girişimi sonrası Olağanüstü Hal in ilan edilmesi, günlerce süren demokrasi nöbetleri, halkı tek yumruk haline getiren süreç... 16

17 Yeni Ufuklar, sayı 30 ECESİ 17

18 15 TEMMUZ DA TSK KOMUTA KADEMESİ Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar Kara Kuvvetleri Komutanı Org. S. Zeki Çolak Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Bülent Bostanoğlu Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal Jandarma Genel Komutanı Org. Galip Mendi Darbecilerin Yurtta Sulh Konseyi imzalı bildirisi TRT 1'in ele geçirilmesinden sonra TRT sunucusu Tijen Karaş a okutuldu. 22:00 Genelkurmay da silah sesleri duyuldu ve bir helikopterden dışarıda bulunanların üzerine ateş açıldı. Ankara da Genelkurmay Başkanlığı Karargahı ve TRT Genel Müdürlüğü bir grup askerce ele geçirildi. Aynı saatlerde İstanbul da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri bir grup asker tarafından geçişe kapatıldı Başbakan Binali Yıldırım, bir televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak yaptığı açıklamada, bir kalkışma girişimi nin olduğunu belirterek, Bu girişime izin verilmeyecektir. Bunu yapanlar en ağır bedeli ödeyeceklerdir. Askerin içerisinde bir grubun kalkışması söz konusu. dedi Ankara nın Gölbaşı ilçesindeki Polis Özel Harekat Eğitim Merkezinde bir patlama meydana geldi Güvenlik kaynaklarınca, Askeri kalkışma, ordu içerisindeki Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu bir grup subay tarafından yapılmaya çalışılmaktadır. açıklaması yapıldı. 00:09 Ankara Yenimahalle de bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kampüsüne askeri helikopterlerce ateş açılması

19 Yeni Ufuklar, sayı 30 CEP TEN, MEYDANLARA İNİN DÂVETİ... "Milletimi meydanlara, havalimanlarına davet ediyorum". "Silahlı kuvvetlerimizin içinde bir azınlığın, paralel yapılanmanın teşvik ettiği bir harekettir. Ülkemizin birbirliği, beraberliğine yönelik bir hareket. "Bedelini bunlar çok ağır ödeyecektir. Meydanı da onlara bıkamayız. "Meydanlarda, havaalanlarında toplanalım." "Zaten bu ülkede cumhrubaşkanı olarak bu cumhurun başıyım ve baş komutanım aynı zamanda. Gereği neyse bunun gereği neyse yapılacaktır." "Milletime çağrı yapıyorum meydanlara gelin ve meydanlarda bunlara gereken cevabı verin. "Tarih boyunca darbeciler başarılı olamamıştır." üzerine MİT in çevre güvenliğini sağlayan unsurlarca saldırıya silahla karşılık verildi Marmaris te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı na doğru hareket etti TRT yi işgal eden kalkışmacı askerler korsan darbe bildirisi okuttu. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarınca açıklamanın TSK tarafından yapılmadığına dikkat çekilerek Korsan bildiridir. Gerekli özenin gösterilmesini rica ederiz denildi. Korsan bildirinin TRT de okutulmasından bir süre sonra TÜRKSAT TRT nin yayınını kesti Diyanet İşleri Başkanlığının talimatı üzerine 81 ilde okunan birlik selaları ile Türkiye genelinde vatandaşlar sokağa çıkarak darbe girişiminde bulunanlara tepki göstermeye başladı Bu açıklamaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan bir televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak, askeri kalkışmaya tepki gösterdi ve halkı meydanlara davet etti. Erdoğan, Milli iradeye yönelik bu ayaklanma hareketine karşı tabii ki hukuk, yasalarımız, anayasamız neyi gerektiriyorsa bunun bir defa cevabını bu yapı ister Silahlı Kuvvetler içinde olsun, bir grup azınlık da olsa ister

20 MECLİS E BOMBA Savaş dönemlerinde bile saldırıya uğramayan Türkiye Büyük Millet Meclisi, kanlı kalkışma sırasında darbeciler tarafından havadan bombalandı. Milletvekilleri saldırı sırasında sığınaklarda koruma altına alındı. Saldırının izleri gün ağarınca ortaya çıktı. Havadan bombalanan Meclis'in çatısındaki o izler... başka kurumlarımızın içerisinde olsun, gereken cevabı alacaklardır. dedi Darbe girişimiyle ilgili ilk soruşturma İstanbul da başlatıldı. Küçükçekmece Başsavcısı Ali Doğan, darbe girişimini yapan askerlerle ilgili soruşturma başlatıldığını ve askerlerin görüldükleri yerde tutuklanacaklarını bildirdi Saldırganlar, TRT yayınlarını kesen TÜRKSAT ın Gölbaşı ndaki tesislerine askeri helikopterlerle saldırdı Ankara Emniyet Müdürlüğü savaş uçağı ve helikopterlerin saldırısına uğradı. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Bu, TSK içinde bir cuntanın kalkışma girişimidir. dedi TBMM Genel Kurulu Salonu açıldı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve milletvekilleri Genel Kurul Salonu nda yerini aldı Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensubu askerler gözaltına alınmaya başlandı Darbeci askerler Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı nı havadan hedef aldı. Hava saldırısı sonucu 17 polis şehit oldu. Türk Hava Kuvvetleri ne ait F-16 uçağı, darbe

21 Yeni Ufuklar, sayı 30 Darbecilerin sokağa çıkma yasağına rağmen Cuhrurbaşkanı Erdoğan ın çağrısı ile meydanlara inen halk canı pahasına kanlı oyuna karşı koyup, isyancıları püskürttü. girişiminde bulunanların elindeki Sikorsky helikopteri düşürdü. TRT yi ele geçirmeye kalkışan 1 i rütbeli 5 asker, vatandaşlar ve polis tarafından etkisiz hale getirildi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ne girmeye çalışan bölücü terör örgütü FETÖ mensubu 3 ü rütbeli 13 asker gözaltına alındı TBMM ye atılan bomba nedeniyle bazı polis memurlarıyla Meclis görevlileri yaralandı, kulis camları kırıldı Meclise yeni bir bomba atıldı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Genel Kurul daki milletvekilleri Meclis sığınağına indi Yeniden televizyon yayınına bağlanan Başbakan Binali Yıldırım, Havadaki jetlerle kurumlarımıza mermi, bomba yağdıranlar adeta bu terör örgütünün elemanı gibidir, devamı gibidir. Asla ve asla böyle bir iş, şanlı Silahlı Kuvvetler bayrağı altında görev yapan hiçbir subayımıza, hiçbir askerimize yakıştırılacak bir iş değildir. dedi TRT yeniden normal yayınına döndü. TRT Genel Mü-

22 ÖZEL HAREKAT POLİSİ HEDEF ALINDI 15 Temmuz da hedef alınan en kritik noktalardan biri de Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı nın bınasıydı. TBMM gibi burayı da havadan bombalayan darbeciler, Genelkurmay Başkanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı na operasyona hazırlanan polislerden 47 sini şehit ettiler. dürlüğü binasını ele geçirmeye çalışan FETÖ mensubu askerler gözaltına alındı Başbakan Yıldırım, Ankara semalarında, MİT, Meclis, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık gibi kritik bölgeler üzerinde uçuş yapan her türlü askeri helikopter ve uçağın füzeyle indirileceğini açıkladı Genelkurmay Başkanlığı ndan yeniden çatışma sesleri gelmeye başladı Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul a geldi. 04:00 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişiminde bulunan terör örgütü FETÖ/ PDY irtibatlı yargı görevlileri ve sözde Yurtta Sulh Komitesi mensubu general, amiral, subay, astsubay, er ve erbaşlar hakkında gözaltı kararı verdi. 04:42 Cumhurbaşkanı Erdoğan ın, Marmaris te konakladığı ve gece yarısı ayrıldığı otele helikopterlerden ateş açıldı. Helikopterlerden inen yüzleri maskeli ve ağır silahlar taşıyan askerler oteli abluka altına aldı. Çıkan çatışmada

23 Yeni Ufuklar, sayı 30 5 polis yaralandı. 05:20 Başbakan Yıldırım, resmi twitter hesabından darbe girişimi içerisinde yer alan bir generalin öldürüldüğü bilgisinin geldiğini ve aralarında albayların da bulunduğu 130 askerin gözaltına alındığını bildirdi Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığınca, darbe girişimiyle ilgili soruşturma başlatıldığı, Gölbaşı ndaki Özel Harekat Merkezi nde 42 kişinin hayatını kaybettiği, bölgede olayların kontrol altına alındığı bildirildi Güvenlik çemberine alınan Çankaya Köşkü ve Başbakanlık Resmi Konutu na çıkan tüm yollar kapatıldı. Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarınca kullanılan ve TÜRKSAT ı bombalayan askeri helikopter Gölbaşı nda düşürüldü Darbe girişiminde İstanbul Boğaziçi Köprüsü nü kontrol eden askerler teslim oldu. 06:43 FETÖ mensuplarınca, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi nin yakınlarına 2 bomba atıldı. Bombalar, Millet Camisi nin önüne park etmiş araçlardan birinin üzerine düştü. 23

24 Aralarında Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk ün de bulunduğu çok sayıda general darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Darbeciler Merkez Komutanlığı yetkililerince gözaltına alındıktan sonra emniyet güçlerine teslim edildi ve sorgularının ardından tutuklandı Başbakan Yıldırım, Genelkurmay Başkanlığı na vekaleten 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ın atandığını bildirdi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki Jandarma Genel Komutanlığı nın bulunduğu kavşağa askeri uçaktan bomba atıldı. 07:10 İçişleri Bakanlığı ndan edinilen bilgiye göre, FETÖ mensubu 336 kişi gözaltına alındı. 07:41 Genelkurmay Başkanlığı ndan dışarıya çıkarılan tanktan, barikat amacıyla kurulan kamyonların olduğu bölgeye ateş açıldı Fetullahçı Terör Örgütü üyesi 29 albay ve 5 general, İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından görevden uzaklaştırıldı Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığına operasyon düzenlenerek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar kurtarıldı. 24

25 Yeni Ufuklar, sayı 30 1 NUMARALI ŞÜPHELİ 15 Temmuz kalkışmasının 1 numaralı sivil ismi Adil Öksüz ertesi gün Akıncı Üssü nde gözaltına alınıp sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Daha sonra kayıplara karışan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Öksüz ün darbeyi planlayan isim olduğu belirtiliyor Jandarma Genel Komutanlığı, emniyet özel harekat polislerince ele geçirildi. Karargahtaki Fetullahçı Terör Örgütü ne mensup askerler etkisiz hale getirildi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), silahlı terör örgütü FETÖ üyesi hakim ve savcılar hakkında en ağır tedbiri almak üzere toplandı Darbe girişimiyle ilgili başlatılan soruşturmalar kapsamında, Türkiye genelinde, silahlı terör örgütü FETÖ üyesi bin 374 TSK personeli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında 58. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün ün de bulunduğu öğrenildi Genelkurmay Başkanlığı ndan çıkan 200 e yakın silahsız er ve erbaş polise teslim oldu FETÖ nün darbe girişimi nedeniyle çıkan olaylarda Türkiye genelinde, 90 kişinin şehit olduğu, bin 154 kişinin yaralandığı bildirildi Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ile Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Metin 25

26 İyidil hakkında, vatana ihanet suçundan işlem başlatıldı Soruşturmalar kapsamında, Türkiye genelinde silahlı FETÖ üyesi bin 563 kişi gözaltına alındı Türkiye genelindeki tüm hakim ve savcılardan izinli olanların, izinlerini keserek derhal görevlerine başlamalarına ve adli tatilin iptaline karar verildi Genelkurmay Başkanlığı ndan çıkan 700 e yakın silahsız er ve erbaş polise teslim oldu Bingöl 49. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Yunus Kotaman ile Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, gözaltına alındı Cumhurbaşkanı Erdoğan ın bir süre kalıp ayrıldığı Marmaris teki otele ağır silahlarla helikopterlerden ve karadan ateş açan askerler, darbe girişiminin başarısız olması sonucu bölgeden kaçtı

27 Yeni Ufuklar, sayı 30 TATBİKATA GİDİYORUZ SANMIŞLAR Bazıları tatbikata gidiyoruz, bazıları teröristlerin eylem ihbarı alındı, müdahale edeceğiz diye kandırılarak darbede kullanılan rütbesiz erler halkla karşı karşıya geldiğinde artık yapacak bir şey yoktu... Öfkeli kalabalığı teskin etme işi, darbecilerin en önemli hedef kitlesi olan polis memurlarına düştü. Araya giren polisler, askerlerin dövülmesi ve eziyet çekmesine engel olmaya çalıştılar. Genelkurmay Başkanlığı içinde darbeye katılmadığı için elleri bağlı olarak odalar içinde kilitli tutulan subay ve astsubaylar, sabah saatlerinde tahliye edildi. Aralarında tankçı subay ve astsubayların da bulunduğu bir grup rütbeli asker ve erbaş da teslim oldu Başbakan Yıldırım, Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar, sağ salim kurtarıldı ve şu anda Çankaya da kriz merkezinde görevinin başındadır. açıklamasında bulundu Akıncı daki 4. Ana Jet Üs Komutanlığı nda üslenen FETÖ mensupları, darbe girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine üssü terk etmeye başladı İçişleri Bakanı Efkan Ala, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem i görevden aldı Genelkurmay Başkanlığı Karargahı nda bulunan FETÖ terör örgütü mensubu askerler, teslim olmak için müzakere talebinde bulundu Özel Harekat polislerinin operasyon düzenlediği Jandar- 27

28 ma Genel Komutanlığı binasında 200 kadar asker gözaltına alındı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunda görevli 3 Cumhuriyet savcısı, sanıkları teslim almak için Genelkurmay Başkanlığı nizamiyesine geldi Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü ne geldi, kameraların karşısına geçti ve açıklamalarda bulundu. Yıldırım, Bu kalkışma bastırılmıştır, toplam 161 şehidimiz, şu ana kadar bin 440 yaralımız vardır. Bu aşağılık kalkışmaya, bu olaya karışan şu ana kadar 2 bin 839 çeşitli rütbede subay, asker gözaltına alınmıştır. Üst düzey rütbeliler de mevcuttur. dedi HSYK Genel Kurulu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nın gözaltı kararı doğrultusunda 5 HSYK üyesinin üyeliğinin düşürülmesine karar verdi. HSYK 2. Dairesi, 541 i ilk derece idari yargıda, 2 bin 204 ü ilk derece adli yargıda olmak üzere toplam 2 bin 745 hakimi açığa aldı Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarının bir bölümü, Ankara Emniyet Müdürlüğü ne getirildi.

29 Yeni Ufuklar, sayı 30 Tankla, topla, tüfekle millî iradenin yerini almayan çalışan darbeciler, Türk Milleti nin direnişini hesaba katmamış olmalılar... O gece ve sonrasında yediden yetmişe meydanları dolduran ve Hakimiyet milletindir sloganı altında kenetlenen halk, demokrasi adına bir destan yazdı Danıştay Başkanlığı ndaki FETÖ mensubu üyelerden 5 i Danıştay Genel Kurul Salonu nda gözaltına alındı FETÖ nün darbe girişimiyle ilgili haklarında yakalama kararı bulunan 10 Danıştay üyesi gözaltına alındı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, terör örgütü üyeliği suçundan 140 Yargıtay, 48 Danıştay üyesi hakkında gözaltı kararı alındı. Bu isimlerden 11 Yargıtay ve 4 HSYK üyesi gözaltına alındı Başbakan Binali Yıldırım olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu nda milletvekillerine hitap etti. Yıldırım, konuşmasına İstiklal Marşı ndan dizeleri okuyarak başladı Örgüt mensuplarınca darbe girişiminde kullanılan Ankara Emniyet Müdürlüğü nün bahçesindeki tanklar, askeri tırlarla kışlaya çekildi FETÖ nün darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturma kapsamında, evinde arama yapılan Anayasa Mahke- 29

30 mesi Üyesi Alparslan Altan gözaltına alındı. 20:50 Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üssü nde yürütülen FETÖ darbesine yönelik operasyonda Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi kurtarıldı. Mendi nin görevinin başına döndüğü bildirildi FETÖ nün darbe girişimi ardından yürütülen soruşturma kapsamında evinde arama yapılan Anayasa Mahkemesi üyesi Erdal Tercan, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (KOM) ekiplerince gözaltına alındı HSYK 2. Dairesince açığa alınan adli yargıdaki hakim ve savcıların isimleri açıklandı FETÖ nün darbe girişimine ilişkin soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm ağır ceza Cumhuriyet başsavcılıklarına yazı göndererek, aynı örgüte üye oldukları değerlendirilen idari ve adli yargıda görev yapan toplam 2 bin 745 hakim ve savcının gözaltına alınmasını ve haklarında soruşturma yürütülmesini istedi. 30

31 Yeni Ufuklar, sayı 30 OHAL, KHK lar ve ÜLKE GENELİNDE OPERASYONLAR Yurtta Sulh Konseyi adı altında FETÖ/PYD nin kalkıştığı kanlı darbe girişimi halkın demokrasiye sahip çıkması, Türk Silahlı Kuvvetleri nin, polis teşkilatının direnişiyle bertaraf edilirken, sonraki günlerde darbecilerle mücadele süreci başlatıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan darbe girişiminin hemen akabinde Başbakan Binali Yıldırım ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile düzenlediği basın toplantısında mücadeleden asla taviz verilmeyeceğini ifade etti. Daha sonra ilan edilen Olağanüstü Hal ve buna bağlı olarak çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile FETÖ ile irtibatlı olan kamu görevlileri, işadamları, siyasiler, bürokrat ve diğer kesimlerden çok sayıda kişi gözaltına alındı. Bunlarda büyük bir bölümü tutuklandı. Ülke genelinde sürdürülen operasyonlarda 20 bin 355 kişi tutuklandı. 40 bin 29 kişi gözaltına alındı. 79 bin 900 kişi kamudan uzaklaştırıldı. 35 hastane, 1061 okul, 823 yurt ve 1125 dernek kapatıldı. FETÖ nün elebaşı F. Gülen in iadesi için de ABD nezdinden harekete geçildi. 31

32 32 ÖZEL SAYI

33 Yeni Ufuklar, sayı 30 33

34 34 Dücane CÜNDİOĞLU Öyle bir an gelir ki insan, önünde Ya istiklal ya ölüm demekten başka çıkar yol bulamaz. Ölüm ister istemez seçilmesi gereken bir yola dönüşür ve doğal olarak halk istiklalini kaybetmektense ölümü tercih eder. Çünkü bilir ki kölelik, yani halkın kendi iradesini ayrıcalıklı bir zümrenin veya grubun eline teslim etmesi, gerçekte ölümden de beter biçimde yaşamanın adıdır. * Hürriyet Gazetesi nin 06 Ağustos 2016 tarihli nüshasından iktibas edilmiştir. Dücane Cündioğlu ndan 15 Temmuz manifestosu * Temmuz da gerçekleşen oligarşik darbenin düzenleyicileri, her olasılığı 15 tüm ayrıntılarına değin hesaplamış olsalar dahi, büyük bir gafletle hesap dışı bıraktıkları tek hakikattir Türkiye nin ruhu. Attıkları her bombaya, sıktıkları her kurşuna göğsünü siper eden de, kaldırdıkları F-16 lara kendi tarlalarını kendi elleriyle ateşe vererek direnen de bu ruhtu. Bir siyasal ortaklık biçimi olarak Cumhuriyet, asla belirli bir toprak parçası üzerinde hasbelkader yaşayan insan kütlelerinin toplamından ibaret, doğal bir şekilleniş değildir. Aksine Cumhuriyet; o toprak parçasının tamamını bir yurt, o yurt üzerinde yaşayan nüfusun tümünü birer eşit ve özgür yurttaş, o yurttaşların her birini kendi yurtlarında, kendi geleceklerini, yine kendilerince belirlemeye ahdetmiş gerçek özneler haline dönüştürmeyi amaçlayan bir ortak iradenin adıdır. Bu yüzden ne köksüz, tanımsız, sıradan bir başlangıç ne de bitmiş, tamamlanmış, rastlantısal bir sonuçtur. Aksine Cumhuriyet; özü gereği gelişme arzusu taşıyan, dirimli bir süreç, yönünü geleceğe çevirmiş, bilinçli bir ilerleyiş, yaşamı daha iyi bir yaşama dönüştürme yolunda kesintisiz bir yürüyüştür. Ne ki tüm yalpala-

35 Yeni Ufuklar, sayı 30 malarına karşın amaçsız bir yolculuk, sıradan bir gezinti, bilinçsizce bir sağa sola savruluş değil, aksine kararlı bir yürüyüştür. Kuşaklar boyu sürecek, düşe kalka bir yürüyüş... Öyle ki tarihsel olarak tek başına bir lider veya soyun yetenek ve öngörülerine, sırf ayrıcalıklı bir zümre, sınıf veya kurumun öznel becerilerine, sadece kendine özgü zenginlikleriyle ayrışmış bir bölgenin nispi kazanımlarına hasredilemeyecek denli kolektif bir yürüyüş... Daima özgür ve eşit bir halk Bu aşamayı; Tanzimat tan, I. ve hatta II. Meşrutiyet ten ayıran en belirgin ve üstün vasfı onun asıl bu yanında aranmalıdır: Cumhuriyet, kelimenin tam anlamıyla cumhurun, yani tümüyle bir halkın kendi yazgısını yine kendisinin belirleme konusundaki kararlılığının ifadesidir. *** Cumhuriyet i var eden ve yaşatan ortak irade, sanılmasın ki sadece bu iradeyi taşıyan maddi koşulların, sözgelimi nüfus ve toprağın, buğday ve arpanın, demir ve çimentonun, sanayi ve ticaretin, tank ve tüfeğin ürünüdür. Asla! Bu ortak irade; bu halkın en özsel yeteneğinin, yani bizzat kendi ruhunun eseridir. Ortak iradenin ete kemiğe bürünmesi anlamında Cumhuriyet böylesi bir ruhun, evet, doğrudan Türkiye nin ruhunun tecellisidir. Bir tecelli ki tarih boyunca asla sadece yaşamda kalma ve yaşamı sürdürme gibi ilkel güdülerini doyurmakla sınırlı kalmamış, daima daha özgür ve eşit bir halk, daha bağımsız bir devlet, daha adil bir yönetim, daha onurlu bir yaşam talep etme hakkından asla vazgeçmemiştir. Nitekim Gençliğe Hitabe gibi 1927 tarihli kısacık bir metinde bile istiklal ve cumhuriyet sözcükleri dörder kez ve her kullanımlarında yan yana geçerler. Bu yan yanalık, sadece Cumhuriyet in temelinde halkın istiklal talebinin yer aldığını imlemekle kalmaz, ikisinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğinin tarihsel kanıtını da teşkil eder. *** Türkiye Cumhuriyeti nin, kuruluşunun üzerinden çeyrek yüzyıl bile geçmeden yapılan ilk seçimle bir demokratik cumhuriyet haline dönüşmesi ve bu iki sözcüğün bundan böyle birbirinden ayrı düşünülemeyecek en asli nitelikler olarak siyasal alanı belirlemesi kesinlikle bir rastlantı eseri olmayıp tüm farklılıklarıyla sivil toplumun kendi ortak yaşam idealini gerçekleştirme azminin doğal sonucudur. Çünkü son tahlilde özgürce yaşama liyakatini kanıtlamış her halk kendi ruhunun yüceliklerine boyun eğer ve asla kendi iradesinin gereğini yapmaktan kaçınamaz, dolayısıyla bu halkın özgürlük ve bağımsızlığını bir armağandan, bir ihsandan çok bir hak olarak görmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Bu yüzdendir ki Hakkıdır Hakk a tapan milletimin istiklâl dizesi, şairane bir temenninin veya öylesine dile gelmiş bir hüsn-ü kuruntunun ya da yaşanmış onca felakete karşın umut vâdeden gelişigüzel bir dileğin değil, tarihen kanıtlanmış bir hakikatin en sahici ifadesidir. Zaman, bakışımızı halka yöneltme zamanı Bizi aldatmak isteyen sivil veya askeri oligarşi heveslileri, bizi yine bizim ortak değerlerimizle aldatmak zorunda olduklarını gayet iyi bilirler. Nitekim kendi olanakları ölçüsünce yüzünü daha eşit ve daha özgür bir yaşama çevirmiş olan halkın bu yürüyüşü zaman zaman kimi müdahalelerle durdurulmak ve siyasal alanın sınırları namlunun talep ve korkularınca belirlenmek istendiğinde, bu teşebbüslere Cumhuriyet i koruma ve kollama gerekçesiyle meşruiyet kazandırılmaya çalışılmış ve demokrasiye kasteden her çete, Türkiye nin ruhunu, her defasında ancak yine onun kendi özlemleri üzerinden ikna etmek zorunda kalmıştır. Ancak yine de her darbeden, her baskıdan, her tasalluttan sonra, daha ilk seçimde, bakışını daima ileriye çeviren halkın iradesi bu ruhun tecellisine aracılık etmekten geri durmamış ve asla Cumhuriyet in ortak kazanımlarını feda etmeye yanaşmamıştır. *** Varoluş mücadelesinin olduğu her yerde ya-ya da kipini kullanmak bir zorunluluk halini alır. Öyle bir an gelir ki insan, önünde Ya istiklal ya ölüm demekten başka çıkar yol bulamaz. Ölüm ister istemez seçilmesi gereken bir yola dönüşür ve doğal olarak halk istiklalini kaybetmektense ölümü tercih eder. Çünkü bilir ki kölelik, yani halkın kendi iradesini ayrıcalıklı bir zümrenin veya grubun eline teslim etmesi, gerçekte ölümden de beter biçimde yaşamanın adıdır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki yaşamanın haysiyetlice yaşamak anlamına geldiği yerdir burası. Köleci ve kölece bir yaşamı seçenler, bu yüzden sadece istiklallerini değil, haysiyetlerini de kaybederler. *** O halde şimdi zaman, bakışımızı halkın temsilcilerinden, liderlerinden çok bizatihi kendisine yöneltme zamanı. Siyasal önderliği önemsemediğimiz veya küçümsediğimiz için değil, halkın asaletine gösterilecek özenin kendisi bizi 35

36 bu yola davet ettiği için. Hiçbir parça, parçası olduğu bütüne galebe çalamaz. Hiçbir uçak, hiçbir tank, hiçbir tüfek onları ellerine veren halkı canevi nden vuramaz, onun vicdanevi ne ateş edemez. Vurursa, ederse, temsilcilerinden önce halkı karşısında bulur, bulmuştur da! Nedir katılımcı demokrasi? 15 Temmuz gecesi gerçekleşen oligarşik darbenin düzenleyicileri, her olasılığı tüm ayrıntılarına değin hesaplamış olsalar dahi, büyük bir gafletle hesap dışı bıraktıkları tek hakikattir Türkiye nin ruhu. Onları asıl durduran başlıca engel de, attıkları her bombaya, sıktıkları her kurşuna göğsünü siper eden de, kaldırdıkları F-16 lara kendi tarlalarını kendi elleriyle ateşe vererek direnen de esasen bu ruhtu: Türkiye nin ruhu. Lakin bu sefer bedeniyle birleşmiş bir ruh! Bedeniyle, yani halkıyla... *** Bu gafletin belleklerimizden silinmemesi gereken en başat simgesi Türkiye Büyük Millet Meclisi nin bombalanmasıdır. Çünkü orası eşitlik ve özgürlük içinde yaşamak isteyen bu halkın kendi iradesinin en mukaddes tecelligâhıdır. Halkın sadece temsilcilerinin değil, bizzat kendi kalbinin de attığı yerdir ve bombalanması bir rastlantının değil, bu ülkenin geleceğine yönelik bir kasd-ı mahsusun eseridir. Orada sadece taştan duvardan bir bina değil, aksine bu ülkenin asırlarca kanından, canından, alın terinden, inancından inşa ettiği koca bir vicdanevi bombalanmıştır. *** O halde düşünmenin tam sırası: Şu adına katılımcı demokrasi denilen şey de nedir? Seçimden seçime sandığa oy atmak mı, yoksa bir hülya, bir ütopya mı veya kılı kırk yarıcı kuramcıların reel-politikte karşılığı olmayan o bildik kavramsallaştırmalarından biri mi? Sahiden nedir katılımcı demokrasi? Geri dönüşü olmayan tarihsel aşama 36 Özellikle 15 Temmuz dan itibaren bu ülke halkının artık ne kitaplardan öğrenmesi gereken bir kavramdır katılımcı demokrasi ne de sonu gelmez tartışmalara dalmış akademisyenlerin hayallerini süsleyen ütopik bir imge... Aksine, bundan böyle hakikatini her birimizin şahsen ve bizzat idrak ettiği, hatta İşte budur diye somut olarak tanıklık edebileceğimiz denli açıkseçik bir sahici olgudur. Katılımcı demokrasi, başkalarının zorlamasıyla veya önerisiyle bu halkın isteksizce boyun eğdiği, ne idüğü bilinmez bir kurum veya kavram değil, aksine, Türkiye nin ruhunun bize kazandırdığı, geri dönüşü olmayan bir tarihsel aşamadır. Evet, ortak iradenin bu ülkede eşit ve özgür olarak yaşamayı hayal eden sivil toplum aracılığıyla tahakkuk ettirdiği emsalsiz bir aşama... Cumhuriyet i koruma ve kollama nın demokrasiyi koruma ve kollama anlamına dönüşmekle kalmayıp asıl şimdi halkın bilincinde gerçek değerini kazandığı bir aşama... *** Ne ki savaşın amacı; savaş değil, barıştır. Yaşamın amacıysa salt yaşam değil, daha iyi, daha onurlu, daha erdemli bir yaşamdır. Hangi ırktan, hangi sınıftan, hangi cinsten, hangi din ve mezhepten olursa olsun, ülkenin tüm yurttaşlarının kendilerini daha eşit ve daha özgür hissedecekleri bir yaşam. Kısacası Türkiye nin ruhuna yakışır bir yaşam. Hiçbir halk, ruhsal değerlerini salt maddi koşullarından üretmeyi başaramaz. Hiçbir zümre kendine özgü simgeleri sırf tek yanlı dayatmalarla yurttaşların geneline şamil kılamaz.