Barış Saylak Güllük halkıyla kucaklaştı

Transkript

1 ISSN Yıl: 64 Sayı: Pazartesi Fiyatı: 75 Krş. (KDV Dahil) Kurucusu: Turgut Dizdar Barış Saylak Güllük halkıyla kucaklaştı Güllük te düzenlediği toplantıyla halkla buluşan CHP Belediye Başkan Aday Adayı Barış Saylak, coşkulu bir kalabalığa seslendi. Projelerinden bahsederek ilçe genelindeki sorunlara çözüm önerileri sunan Aday Adayı Saylak, aday belirlemede ön seçim vurgusu yaparak sandığı gösterdi. Kültürel zenginlikler kaçak kazılarda tahrip ediliyor 'Muğla Kültür Envanteri Projesi'nin yürütücüsü Prof. Dr. Adnan Diler, elde edilen belge ve bulgulardan, Muğla nın kültürel zenginliğinin bilinenin üç katı fazla olduğunun ortaya çıktığını söyledi. 8 de Kimse Yok Mu yardım elini Milas a uzattı Kimse Yok mu Derneği Muğla Şubesi, Milas tan mektupla kendilerine ulaşan Karataş ailesine yardım elini uzattı. 2 de CHP Belediye Başkan Aday Adayı Barış Saylak, köy ve belde ziyaretlerine, toplantılarına ara vermeden devam ediyor. CHP Aday Adayı Barış Saylak, dün akşam saat da yoğun bir katılımın yaşandığı Güllük Belediye Evlendirme Salonu nda vatandaşlarla buluştu. Milas a Barış Gelecek şarkılarıyla salona giren ve büyük bir alkışla karşılanan Saylak, yaptığı konuşmada projelerinden bahsederek belediye başkanı oldu- ğunda yapmak istediklerini anlattı. Konuşmasıyla sık sık alkış toplayan Saylak, parti içi demokrasinin adaylık belirlemede ön seçim yapılmasını gerektirdiğini söyleyerek ön seçim vurgusu yaptı. Kalabalığın ilgisi karşısında Milas ın 114 tane köyünü ve beldelerini dolaştım. Hiçbir yerde bu kadar heyecanlanmadım. diyerek sözlerine başlayan Saylak; Güllük benim için çok özel, nadide bir yer. Burada Güllük halkıyla kucaklaşmaktan duyduğum mutluluk çok değerli benim için. Beni onurlandırdığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum. dedi. devamı 3 te Milaslılar MİFAD için buluştu Milas Folklor Araştırma Derneği (MİFAD) nin düzenlediği dayanışma yemeği yoğun katılımla gerçekleşti. Milas Folklor Araştırma Derneği (MİFAD) cuma akşamı dayanışma ve kaynaşma yemeği düzenledi. Yoğun katılımın olduğu yemeğe Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, CHP Muğla İl Başkanı Mustafa Öztürk, CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Fevzi Topuz, CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan, MHP Milas İlçe Başkanı Murat Yıldırım, ilçe yönetim kurulu üyeleri ve MHP belediye başkan aday adayları Cengiz Özkaya ve Suat Keskin, Ak Parti Milas İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Milas Yörük Türkmen Derneği Başkanı Mehmet Kara ve Yörük Türkmen Derneği yönetim kurulu üyeleri, ADD Milas Şube Başkanı Elif Kara, CHP Milas İlçe Kadın Kolları Başkanı Zeynep Mat, Milas Gençlik Spor Kulübü Başkanı Ersin Köksal katıldı. devamı 2 de MHP de rozet takma töreni Milyonlarca emekliyi ilgilendiren haber Güllük tam kadro Güllük Belediyesi aralık ayı olağan meclis toplantısını tam kadro gerçekleştirdi. 2 de

2 En yüksek:10 o En düşük: -1 o Soydan Eczanesi Hacıilyas Mah. Kadıağa Cad. No: 58/B Tel: İmsak 05:37 Güneş 07:05 Öğle 12:09 İkindi 14:37 Akşam 17:00 Güllük tam kadro Milaslılar MİFAD için buluştu Güllük Belediyesi aralık ayı olağan meclis toplantısı yapıldı. Meclis üyelerinin tamamının hazır bulunduğu mecliste 5 gündem maddesi görüşülerek karara bağlandı. Güllük Belediyesinin aralık ayı olağan meclis toplantısı belediye başkanı makamında gerçekleşti. Belediye meclis üyelerinin tamamının hazır bulunduğu mecliste açılış ve yoklama maddelerinin dışında 4 gündem ve 1 ek gündem oylanarak görüşüldü. Başkan Kırçın ın yönettiği mecliste 3 gündem maddesi imar Tevfik Kırçın komisyonuna havale edilirken, meclis üyelerine yeni imar kanununun yer aldığı ek bültenler dağıtılarak bilgi sahibi olmaları sağlandı. 1. sayfadan devam Etkinlikte konuşma yapan, Milas Folklor Araştırma Derneği Başkanı Emrah Mergen, derneğin kuruluşundan bugüne, ilçedeki tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, odalar ve kamuoyunun her kesimden çok önemli destek gördüklerini ifade ederek, Verilen bu destek, bizleri daha da güçlendirmiş, çalışmalarımıza ışık tutmuştur. Bizlere yön vermiştir. Bu anlamda, bugün aramızda olan, gelemeyen ama desteklerini hiç esirgemeyen tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. - dedi. Derneğin yurt dışı ve yurt içi festivallere katılarak Milas ı, Muğla yı en iyi şekilde temsil ettiklerini vurgulayan, Mergen, Festivallerin dışında yurt içi ve yurt dışı festival, gezi ve kültür etkinliklerine katılarak; ilçemizi, ilimizi ve ülkemizi temsil etmenin onurunu ve gururunu yaşadık. Diğer taraftan da oluşturduğumuz komisyonlar aracılığıyla, yöremize ait unutulmaya yüz tutmuş kültür değerlerini yeniden topluma kazandırmak, dahası kültür ve turizm bakanlığımızca tescilini sağlamaya çalışıyoruz. Bu anlamda çalışmalarımız devam ediyor. Derneğimizin kuruluş amacı ve temel felsefesi, yöresel kültürümüzü korumak, yaşamasını sağlamak ve gelecek nesillere doğru bir biçimde aktarmaktır. Bu ana düşünceden asla taviz vermeyeceğiz. şeklinde konuştu. Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Emekli nin sunumunu yaptığı gecede; çocuklardan oluşan keman ve gitar, jimnastik ve bale gösterileri, halk oyunları gösterileri, Latin dansları ve Sanatçı Sinan İşvaroğlu nun sahne aldığı konser beğeni topladı. Ayrıca gecede, derneğe maddi destek sağlamak üzere çekilişler yapılarak, çeşitli hediyeler dağıtıldı. Kimse Yok Mu yardım elini Milas a uzattı Milas a bağlı bir köyde yaşayan Karataş ailesi, mektupla Kimse Yok Mu Derneği Muğla Şubesine ulaştı. Dernek yetkilileri, ailenin ikamet ettiği köye gitti ve incelemeler yaparak aileye giyim, gıda, kırtasiye ve ev eşyası yardımında bulundu. Kimse Yok mu Derneği Muğla Şube Müdürü Sertan Acar, daha çok ihtiyaç sahibi aileye ulaşmak için çaba sarf ettiklerini ifade ederek; Muğla şubesi olarak, merkez ve ilçelerindeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaşmaya, yaralarına bir nebze olsun derman olmaya çalışıyoruz. Bugün de burada bize başvuruda bulunan ailemizin ihtiyaçlarını imkanlarımız ölçüsünde gidermeye çalıştık. Gönül ister ki daha çok ihtiyaç sahibi aileye ulaşalım. Bunun için de Muğla halkının maddi ve manevi desteklerini bekliyoruz. Bugüne kadar bize yardım eden tüm hayırseverlere teşekkür ediyorum dedi. Karataş ailesi de yardım nedeniyle Kimse Yok Mu Derneği ve bağışçılarına teşekkür etti. Yerel Süreli Yayın Günlük Siyasi Gazete Yıl: 64 Sayı: KURULUŞ 1949 İmtiyaz Sahibi : N&D Yayıncılık Reklam Organizasyon Basın Tanıtım Hizmetleri Paz. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Nazmi DOĞRU Genel Yayın Yönetmeni : Nil AZAKLI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü- İnternet Editörü : Gülçin SARIKAYA Sayfa Editörü : Yunus Emre DEMİRTAŞ Muhabirler : Mustafa EMRE, Bülent AKMAN İdare Adresi : Hacıilyas Mahallesi Kadıağa Cad. No: 15 (Türk Hava Kurumu Üstü) MİLAS Telefon : milasmedya48@hotmail.com Baskı : MİLBASSAN - Milas Basım Sanayi Tel : İlan Tarifesi : Resmi İlan Sütun Santimi: 8.40 TL.dir. KDV oranları gazete aboneligi için %1, diğer ilanlar için %18 dir. Abone Ücretleri: Yıllık: TL. - 6 Aylık: TL - Posta Gideri Dahil Abone ücretleri: Yıllık: TL - 6 Aylık: TL - ISNN Gazetemiz Basın Yayın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. Gazetemiz ve Eklerinde Yayınlanan Yazılar, Haber ve Fotoğraf Kaynak Gösterilerek Kullanılabilir. Yazıların Sorumluluğu Yazarlarına Aittir.

3 Barış Saylak Güllük halkıyla kucaklaştı Biraz Sağlık Düşük el (Radiyal sinir felci) Prof. Dr. Nefati Kıylıoğlu 1. sayfadan devam Çiftçi bir ailenin çocuğuyum! Konuşmasında Milas ın Meşelik köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiğini söyleyen Saylak; İlkokulu Meşelik köyünde, ortaokulu ve liseyi de Milas ta bitirdim yılında Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesini kazandım yılında da buradan mezun oldum ve daha sonra Milas Belediyesinde çiçeği burnunda bir veteriner olarak göreve başladım. 21 Ekim 2013 tarihine kadar yaklaşık 24 yıla yakın bir süre bu kurumda 15 yıl boyunca 1580 sayılı yasanın bize sağladığı yetkiyle hem encümen üyeliği hem de veterinerlik görevinde bulundum. Bir dönemde evlendirme memurluğu görevinde bulundum. 3 senelik evlendirme memurluğu görevim boyunca bin 100 tane çiftimizi evlendirdik diyerek kendinden bahsetti. Bir şeyler yanlış gidiyor! Milas ın köylerinde, beldelerinde yaşanan birçok soruna değinerek ilçenin potansiyeline işaret eden ve mevcut kötü durumu eleştiren Barış Saylak konuşmasında şu ifadelere yer verdi; Muğla nın bu en büyük ilçesi, tarımın başkenti, turizmin en önemli geçiş noktalarından birisi olan ilçemizdeki sıkıntıları ve bu sıkıntıların çözümlerini gayet yakından gördük. Milas Büyük Şehir Yasası ndan sonra Muğla nın en büyük ilçesi oldu artık. 135 bin nüfusu var Milas ın. Büyük Şehir Yasası yla birlikte bir akşamda 13 tane mahallesi 132 mahalleye çıktı. Milas ın tarım, turizm, ticaret potansiyeli ilimizin en yüksek potansiyellerini oluşturuyor. Milas her biri birbirinden değerli beldelere, köylere ve bunlarla birlikte sosyo-kültürel, ekonomik birçok değere sahip. Ancak bu değerler etkin bir şekilde kullanılamıyor. Yaz sezonunda birçok turist Bodrum a akın ediyor ve biz bunlardan yeterince pay alamıyoruz. İlçemizde ayrıca tarım ve hayvancılık konusunda oldukça zengin kaynaklara sahip ama şuan ki durum çiftçimiz bitmiş, tükenmiş durumda. Bizim köylülerimizde müthiş bir yoksulluk ve çaresizlik var. Gittiğim her köyde akşamları kahvelerde genç bulmakta zorluk çekiyoruz. Türkiye de üretilen zeytinyağının yüzde 10 nunu Milaslı çiftçimiz üretiyor. Ama bakın büyük marketlere, bir zeytinyağı markası bile oluşturamadık. Yağımıza bir değer katamadık. Saylak çözüm üretiyor Güllük te yaşanan birçok sorundan da haberdar olduğunu söyleyen ve ekibiyle birlikte tespit ettikleri sorunlara çözüm olacak projeler geliştirdiklerini belirten Aday Adayı Barış Saylak; Birçok akademisyenle ve iyi belediyecilik yapan kurumlarla görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Büyükşehir Yasası nın getirdiği avantajlar belediyeleri çok güçlü kılıyor. Eğer belediye başkanı olursak halkımızdan aldığımız güç ve destek ile hiçbir ayırım gözetmeksizin tüm vatandaşlarımıza eşit hizmet sağlayacağımıza şeref sözü veriyorum. dedi. -Elimi görüyor musunuz? Geri kalkmıyor! Sabah ağrı ile uyandım ve elimi de bu halde buldum. Dün düğün vardı. Biraz fazla içmişim. Gece giydiğim kıyafeti bile çıkarmamışım! Ben tüm işimi ellerimle yapıyorum, bu ellere ihtiyacım var. Keşke bu olmasaydı, doktor bey!. Şimdi ne olacak? Ne zaman düzelirim? Sinir yapısı nasıldır? Bu yapı ne zaman etkilenir? Etkilenme türü farklılık gösterir mi? Vücuttan duyuyu alıp beyne taşıyan, beyinden de kol - el kaslarına ne yapması gerektiğini ileten sinirler birer hücredir. Daha doğrusu hücrenin bir uzantısı, koludur. Akson adıyla bilinir. Aksonun uzunluğu bir bacak uzunluğu kadar yani santimetreye kadar ulaşabilir. Bu uzantının - kolun ana gövdesi ise motor hareketi yaptıran sinirlerde omurilik içinde, duyusal bilgiyi taşıyan sinirlerde omuriliğin yanı başında bulunur. Uzantılar yani aksonlar hem bilgiyi aktarma işlemini yapar ve hem de kendilerini canlı tutabilmek için enerji - tamir - bakım hizmeti, komşu yapıları destekleme hizmeti gibi hizmetler üretirler. Enerji - tamir ve bakım hizmetini düşünelim. Sinirin düzgün çalışabilmesi için enerjiye ihtiyaç vardır. Bu enerji "enerji santralleri" denen küçük hücre içi yapılardan - mitokondrilerden- elde edilir. Bu yapılar hücre gövdesinde oluşturulur ve buradan sinirin en uç noktasına kadar taşınırlar. Taşınma için hızlı ve etkili bir "iç otoyol sistemi" kullanılır. Bu otoyol iki yönlüdür. Gidiş ve geliş yolu bulunur. Üretilen yapıları ve ihtiyaçları hücre gövdesinden en uca doğru taşırken, bozulan yapıları ve oluşan çöpleri depolamak ve geri dönüştürme sürecine sokmak için de hücre gövdesine doğru geri taşır. Enerji üretimi, tamir etme, komşu yapılara destek olma ve onları yaşatma hizmetleri devam ederken, yani bu iç yapının durmak bilmeyen çalışması sürerken, sinirin esas iş olan bilginin aktarılması işi sürmektedir. Bu süreç basitçe bir gemiye benzer. Gemi yolculuğu sırasında içteki makine dairesinin ve işçilerin hiç durmadan çalışması sürerken, geminin yolcuları da bir limandan bir başka limana gider. İçteki dünya kendi halinde çalışırken, üstte başka bir hayat bulunur. Akson dediğimiz bu hücre uzantısının etrafı myelin denen bir yapı ile sarılıdır. Aksonu saran onu koruyan - destekleyen bu yapı bilginin daha hızlı aktarılmasını da sağlar. Bu da bir sinir hücresidir. Aksonun etrafını bir dürüm gibi sarar. Akson ile myelin kılıf arasındak ilişkiyi de basitçe elektrik kablosuna benzetebiliriz. İçteki tel aksonu, dıştaki plastik yalıtkan ise myelin kılıfı temsil eder. Sinir dediğimiz yapı içinde bu akson ve myelin kılıfı gibi olan sinir tellerinden binlerce bulunur. Bu binlerce tel sıkıca birbirine bağlanmış, aralarına kan damarları girmiş, etrafları tekrar sarılmış ve bir paket haline getirilmiştir. Sinirde bilgi aktarımının bozulması sinirin kesilmesi, sinirin kesilmeden içindeki tellerin kopması ya da myelin kılıfın açılarak aksonu açıkta bırakması ile olur. Kesilir - koparsa dikilmelidir. Paket yapısı sağlam iken içindeki teller kopar ise kendiliğinden iyileşme olur ama zaman alır. Teller kopmadan sadece etrafındaki myelin kılıf zarar görürse daha kolay iyileşme ortaya çıkar. En kolay düzelen haldir. Düşük el nedir? Hangi durumlarda ortaya çıkar? Nasıl tanınır ve tedavi edilir? Aşırı alkol ile sızan kişi uzun süre aynı pozisyonda kalır ve siniri de baskı altında kalır ise sinir zedelenir. Bu durum en çok radiyal sinir denilen kol sinirinde olur. Zedelenme sinirdeki myelin kılıfın bozulması şeklinde olabileceği, içindeki tellerin kopması şeklinde de olabilir. Sonuç ise ön kol ve eldeki kasların çalışmaması, elin ve kolun geri doğru kaldırılamaması yani "düşük el" oluşmasıdır. Kol kemiğinin kırılması ile sinirin kesilmesi, aşırı egzersiz ya da vücut geliştirme sırasında kasların şişmesi ve siniri sıkıştırması, kemik ya da sinir kılıfından köken alan tümörlerin baskısı hep siniri zedeleyen sebeplerdir. Ön kolda kasların arasında geçerken de sıkışabilir ve kolda ağrı yapabilir. Kas uzantıları olan tendonların ya da tendonun kemiğe yapıştığı yerin iltihaplanması durumu ile karışır. Bu üç durumda da kas gücü kaybı çok belirgin değil iken ağrı ön planda olur. Hastalık öyküsü ve muayene bulguları yanı sıra EMG incelemesi ve radyolojik incelemeler yolu ile tanı konur. Nöroloji hekimi başvurulması gereken hekimdir. Tıbbi tedavi ile düzelmeyen olgulara operasyon yapmak - baskının kaldırılması, tümörün çıkarılması, sinirin dikilmesi gibi - gerekebilir.

4 Çocuk Sağlığı Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu Dr. Özlem Atan Şahin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Acıbadem Bodrum Hastanesi İdrar yolu enfeksiyonu çocukluk yaş grubunun en sık görülen enfeksiyonlarından biridir. Çocuklarda böbrek yetmezliği yapan nedenlerin en az 1/3 inden sorumlu olduğu için yakın takibi gerekir. Özellikle 6 yaştan küçük çocuklarda görülen idrar yolu enfeksiyonu önemlidir. Çocuk, yaşı ne kadar küçükse o kadar fazla risk taşır. Erken teşhis ve tedavisi yapılmayan ve iyi takip edilmeyen idrar yolu enfeksiyonlu çocuklarda gelecekte hipertansiyon gelişmesinin yanı sıra, gebelik sırasında da sorunlar ortaya çıkabilir, böbrek yetmezliği gelişebilir. İdrar yolu enfeksiyonunun ilk atağının en fazla görülme sıklığı hayatın ilk yıllarıdır. Bebeklik döneminin ilk 3-6 ayı dışında, her yaşta kızlarda daha fazladır. Tekrarlama oranı da kızlarda fazla olup ilk 5 yılda %50 dir. Reflü, yani böbreklere doğru idrar kaçağı her iki cinste aynı olup, idrar yolu enfeksiyonu geçirenlerin %30-40 ında vardır. Prematürelerde, zamanında doğan bebeklere göre 3 kat daha fazla idrar yolu enfeksiyonu görülür. Erkek çocuklarda, yenidoğan döneminde sünnet, idrar yolu enfeksiyon riskini en az misli azaltmaktadır. Eğer idrar yollarında doğuştan yapısal bir bozukluk veya fonksiyon bozukluğu varsa enfeksiyon daha komplike seyreder. İdrar yolu enfeksiyonlarında mikrop en sık şekilde aşağıdan yukarıya çıkma şeklinde yayılır. Kan yoluyla bulaşma yenidoğan döneminde fazladır. En sık idrar yolu enfeksiyonu yapan mikroorganizma da E.coli dir ve ilk atakların %80-90 ından sorumludur. İdrar yolu enfeksiyonunun gelişmesi için hastalık yapan mikrobun, idrar yolunu döşeyen epitel hücrelerine bağlanıp idrar akışından kurtularak orada kümelenip çoğalması gerekmektedir. Dışkıdaki E.coli lerin bir kısmı böbreklere ulaşıp üst idrar yollarında şiddetli böbrek iltihaplanması (piyelonefrit) yapma özelliği taşır. Eğer çocukta bu tip mikropların tutunması için özel yerler mevcutsa enfeksiyon daha sık görülür. Bazı doku grubu özelliği olanlarda idrar yolu enfeksiyonu daha sık görülmektedir. Kan grubu B ve AB olanlarda da enfeksiyonun daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Aşağıdan yukarıya çıkış şeklinde enfeksiyonda bağırsaklar mikroplar için depo görevi üstlenir ve kızlarda kısa üretra, sünnetsiz erkeklerde sünnet derisi altında bakteriler çoğalır. Kadınlarda vajen içindeki faydalı doğal flora bakterinin yapışımını engeller. Erkeklerin prostat salgılarında da mikrop öldürücü özellik vardır. Vezikoüreteral reflü Reflü, idrarın mesaneden geriye üretere ve böbreğe kaçışı demektir. Reflü mikrobun böbreğe ulaşmasını kolaylaştırdığı gibi skar gelişmesine de katkıda bulunur. Reflü ne kadar şiddetli ise böbrek için risk o kadar fazladır. Son yıllardaki araştırmalara göre reflü genetik potansiyel taşımaktadır. Reflüsü olan çocukların özel bir şekilde, çok dikkatli ve yakın takibi gerekir. Vücudun bağışıklık sistemi idrar yolu enfeksiyonunun şiddeti ve kronikleşmesi üzerine etkilidir. İdrar yolu enfeksiyonunun gelişmesinde yaşlılık, diabet mellitus, tıkanmalar ve üriner sistem taşları da hazırlayıcı faktörlerdendir. İdrarın özellikleri: İdrarın kendisinin mikrop öldürücü özelliği vardır. Mikrobun yapışmasını engeller. İçindeki bazı maddeler ve bağışıklık maddeleri enfeksiyonu engelleyici özelliktedir. İdrar reaksiyonu normalde asittir ve bu özellik bakterilere karşı direnci artırır. Çocuk idrarını uzun süre tutma eğiliminde ise bu, idrarda mevcut bakterinin çoğalma hızını artırır. Yani idrar yapmanın mekanik yıkama etkisi vardır. Bol su içilmesi de mesanenin boşalmasını kolaylaştırır ve mikrobun tutunup çoğalması engellenir. Bazı mikroplar böbrekten mesaneye idrar taşıyan, üreter denilen borucukların hareketini bozup, mikrobun böbreğe çıkışını kolaylaştırır. Vücudun bağışıklık sistemi yani immün cevap idrar yolu enfeksiyonunun şiddeti ve kronikleşmesi üzerine de etkilidir. İdrar reaksiyonunun asit olması da bakteriye karşı direnci artırır. İdrar yolu enfeksiyonu, mikrobun yerleştiği bölgelere göre sınıflanabilir. Sistit gibi çıkış bölgesine yakın olan enfeksiyonlar, böbreklerde yerleşen enfeksiyonlara göre daha az risklidir. Bazen, hiç belirtisi olmayan şahıslarda, rastgele tekrarlanan idrar kültürlerinde mikrop üremesi olduğu gözlenebilir. Eğer belirti yoksa veya idrar tetkikinde belli bir sayının üstünde lokosit yoksa, bunların tedavi edilip edilmeyeceği konusunda doktorun sağlıklı bir karar vermesi gerekir.sistit, enfeksiyonun mesaneye yerleştiği durumdur. Ağrılı ve sık idrar yapma, idrar kaçırma ve idrarda bakterinin görülmesi ile karakterizedir. Bakteriyel sistitlerin üçte biri tekrarlar fakat böbrekte zedelenme yapmaz, dört günde iyileşir. Şiddetli kanamayla seyreden sistitlere hemorajik sistit denir. Hastanın kullandığı bazı ilaçlar bunda etkili olabilir. Sistit dışında da ağrılı idrara neden olan durumlar olabilir. İdraryolları travmaları, üretral irritasyon, alerjik reaksiyon, mantar enfeksiyonları, klamidya enfeksiyonları, uçuk virüsünün yerleşmesi veya özellikle erişkinlerde gonore (bel soğukluğu) sistit gibi belirti verebilir.böbrek iltihaplanması(pyelonefrit): Üstte, böbreklerde yerleşen enfeksiyona denir. Genellikle yüksek ateş, sırt ve yan ağrısı, küçük çocuklarda ateş, kusma, karın ağrısıyla seyreder. Daha önce idrarını tutabilen çocukta idrar kaçırma görülebilir.kronik pyelonefrit, genellikle reflü sonucu gelişir. Kronik böbrek yetmezliği tablosunu oluşturur. Çocuklarda gelişme geriliği, hipertansiyon ve proteinüri yapan nedenler arasında yer alır.idrar yolu enfeksiyonu belirtileri yaş grubuna göre değişir. Yenidoğan bebekler ve sütçocuklarında yüksek ateş, düşük ateş, büyüme geriliği, kusma, ishal, sepsis, huzursuzluk, aktivite azlığı, sarılık, kötü kokulu idrar, iyileşmeyen genital pişikler ile seyreder.okul öncesi çocuklarda karın ağrısı, kusma, ishal, kabızlık, anormal işeme şekli, kötü kokulu idrar, ateş, büyüme geriliğiolur.okul çağı çocuğunda sık idrar yapma, ağrılı idrar yapma, karın ağrısı, idrarını tutamama veya gece idrar kaçırma, kabızlık, kötü kokulu idrar, ateş. Ergenlik döneminde ağrılı idrar, sık sık idrar yapma, ani idrar kaçırma, karında ağrı veya rahatsızlık hissi gözlenmektedir.bu bulgular ile seyreden hastalar mutlaka çocuk hekimi tarafından degerlendirilmelidir. oktorunuz ocuğunuzudip, idrar tetkiki ve idrar kültürü ister ve en muhtemel mikroba karşı en etkin olabilecek ilacı verir. Çocuğun enfeksiyonunun şiddetine ve tekrarlama durumuna göre gerekli tetkikleri organize eder. Enfeksiyonu önlemek için anne ne yapabilir? Çocuğunuz sizi anlayabilecek kadar büyükse tuvaletten önce ve sonra ellerini sabunla yıkamayı öğretin. Tuvaletten sonra önden arkaya doğru temiz suyla yıkayıp, kurulamayı öğretin. Çocuk su bulamayacak ortamda ise veya beceremiyorsa tuvalet kağıdıyla önden arkaya doğru temizlik öğretin. İdrar yolu enfeksiyonu sık tekrarlıyorsa çocuğunuzu ayakta, duş şeklinde yıkayın. Tekrarlayan sistitlerde çocuğunuzda bağırsak paraziti, özellikle kılkurt olabileceğini aklınızda bulundurun. Aytekin Çakmakçı Fethiye y e geliyor Tatar Ramazan, Arabesk, Muhsin Bey gibi Türk Sineması nın en önemli eserlerinin görüntü yönetmenliğini yapmış, bir çok ödülü bulunan Aytekin Çakmakçı, 15 Şubat ta Fethiye ye gelerek öğrencilerle buluşacak. Fethiye de, 8-11 Mayıs tarihlerinde 7. kez düzenlenecek olan Fethiye Uluslararası Kültür ve Sanat Günleri öncesinde, festivalde yapılacak olan kısa film yarışmasında yönetmenliğe ve kameraya merak salmış öğrencilerle atölye çalışmaları uygulanacak. Bu çalışmalar sırasında 15 dakikalık Fethiye Belgeseli, Yönetmen Aytekin Çakmakçı, Sanat Yönetmeni Mine Sarmış Çaylak ve ekibi tarafından çekilecek. Fethiye Belediyesi ve Fethiye Turizm, Tanıtım, Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfı (FETAV) tarafından organize edilen Fethiye Uluslararası Kültür ve Sanat Günleri Komitesi, 8-11 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan günlerin, faaliyet programı toplantısını FETAV da gerçekleştirdi. Toplantıya Fethiye Uluslararası Kültür ve Sanat SAHİBİNDEN SATILIK Bodrum Yolu Satılık Alan İzmir Yolu Günleri Komite Başkanı Mustafa Şıkman, FETAV Müdürü Dilek Dinçer, eğitimci Fercan Akçin, Yazar Mine Sarmış Çaylak katıldı. Toplantıda öncelik olarak kortej yürüyüşüyle ilgili detaylar masaya yatırıldı. Liselerarası Kostüm Yarışması ve korteje katılacak olan otel animasyon ekiplerinin gösterileri de konuşuldu. Etkinliğe katılacak olan 8 ülkenin netleştiği ve bazı ülkelerle de yazışmaların devam ettiği kaydedildi. AVM inşaatı

5 Milliyetçi Hareket Partisi Bodrum İlçe Başkanlığı nda düzenlenen törenle partiye katılan yeni üyelere MHP rozeti takıldı. MHP d e rozet takma töreni Törene MHP İlçe Başkanı Asım Başaran, Bodrum Belediye Başkan Adayı ve Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun, Gündoğan Belediye Başkanı İbrahim Bilgi, Mumcular Belediye Başkanı Birol Aydın, yönetim kurulu üyeleri, yeni üyeler ve partililer katıldı. MHP İlçe Başkanı Asım Başaran 2014 yerel seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde siyasi partilerin en temel sorumluluğunun nitelikli ve tam donanımlı kadrolar kurmak olduğunu belirterek Milliyetçi hareket partisi Bodrum yarımadasında kendinde gördüğü sorumluluk gereği yarımadada yaptığı araştırmalarla en iyi kadroyu oluşturma noktasında edindiği bilgiler ve kurduğu ilişkiler sonucunda bugün yine bir merhalesini gerçekleştirmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Bu doğrultuda biraz duygulu bir gün. Ben Hülya Aşkın hanımefendi ile birlikte oda ilçe başkanı bende ilçe başkanı olarak aynı dönemde birlikte görev yaptık. Aynı zamanda koalisyon zamanında meclis üyeliği yaptık ve bugün onun için ne kadar zor bir gün olduğunu çok iyi bilen ve hisseden birisiyim.ve hepinizin huzurunda kendisine şu duyguları ifade etmek istiyorum.bir evden başka bir eve çıkıp gitmek kolay bir şey değildir.oranın adetlerini huyunu suyunu bilmek kolay bir şey değildir.ama hepinizin huzurunda söylüyorum ve altını çizerek ifade etmek istiyorum ki işte Hülya hanımın annesi de burada babası da burada, annesinin babasının evindeki gibi rahat bir yere geldiğini ve bu rahat yerin şu andaki ev sahibi olarak huzurlarınızda kendisine hoşgeldin sefa geldin diyoruz. dedi. Konuşmanın ardından Başaran Hülya Aşkın a parti rozetini takarak başarılar diledi Çok duygulu olduğunu belirten Hülya Aşkın parti rozetini taktıktan sonra, Beraber yola çıktığım günden beri beni yalnız bırakmayan çok değerli dostlarım burada.onlara çok teşekkür ediyorum. Aylar önce sevgili Başaran ın gelin Milliyetçi Hareket Partisinde hep birlikte Bodrum fotoğrafını yaratalım ve Bodrum da tek bir yumruk ile Bodrum siyasetine yeni bir soluk katalım sözüne benden önce icabet eden benim çok kadim dostlarım Bitez kurucu başkanı sayın Remzi Güngör ve Tuğrul Acar efsanesinin Bodrum daki siyasi kadrolarının tefşircisi sayın Mazlum Ağan çok teşekkür ediyorum.ve buraya geldiğiniz için beni şereflendirdiğiniz için beni yalnız bırakmadığınız için yeni oluşacak kadrolar için herkese çok teşekkür ediyorum. dedi. Gayet samimi bir ortamda devam eden törende partiye yeni katılan çok sayıda kişeye parti rozetleri takıldı. Törende konuşan Mehmet Tosun ise, Geçmişte dünya görüşü ne olursa olsun birlikte Bodrum u yeniden yapılandırmaya ve yönetmeye bize destek olsun diye bir çağrı yapmıştık.bu çağrımızda Bodrumlu hemşerilerimiz tarafından oldukça yanıt buldu ve adım adım Milliyetçi Hareket Partisi nin çatısı altında ve bizim öncülüğümüzde Bodrum yarımadasında siyaset merkezinin Milliyetçi Hareket Partisinde olmak üzere gittikçe güçlendiğini görüyoruz. Bizim Bodrum la ilgili hayallerimiz var. Kimin adına sizin adınıza hayallerimiz var.bodrum un alt yapısını, üst yapısını, turizmini çözmek üzere hayallerimiz var. Bu hayallerimizi de gerçeğe dönüştürmekte uzak değiliz. Biz şu anda bir Bodrum fotoğrafı oluşturuyoruz. Hangi dünya görüşünden arkadaşımız olursa olsun erkeğiyle kadınıyla birlik ve beraberlik içerisinde Bodrum u ben değil biz mantığıyla yönetmeye talibiz. Sorunları biliyoruz çözümleri de biliyoruz. diyerek on yıl önce ilk başkan seçildiği zamandan bugüne Konacık ta yaşananları anlatarak gelin bu harekete sizlerde güç verin dedi. BODTO'dan "Muhasebe ve Mali Tablolar Analizi" seminer Bodrum Ticaret Odası tarafından düzenlenen "Muhasebe ve Mali Tablolar Analizi" başlıklı eğitim seminerine ilgi yoğun oldu. İki bölüm halinde süren eğitim seminerine Bodrum'daki işletmelerin pazarlama ve muhasebe bölümü yetkilileri katıldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda Öğretim Görevlisi ve aynı zamanda Serbest Mali Müşavirlik yapan Hüseyin Çiçek tarafından verilen eğitim seminerine katılan izleyiciler işlenen konular hakkında, kafalarındaki soruları ve uygulamadaki sıkıntılarını dile getirerek çözüm aradılar. Verilen seminer hakkında açıklamalarda bulunan Hüseyin Çiçek, katılımcıların en büyük sıkıntılarının ticari belgelerin kayıt edilmesi olduğunu dile getirerek şunları söyledi; "Muhasebe, muhasebe kavramları, beyannameler ve son olarak da bilanço veri tablosu üzerinde duracağız ama eğitim daha çok arkadaşların sorularını cevaplamak şeklinde işleniyor. Tabi ki en büyük sıkıntı ticari belgeler ve bunların kayıt edilmesi. Bunların aktarımı, yada devri önemli olan noktalardan biri. En çok sorulardan biriydi zaten. Bir de muhasebe çalışma sistemi sıkıntı olarak görülüyor" dedi. Seminere katılan ve bir işletmenin pazarlama sorumlusu olan Arzu Yaman ise çok faydalı bir eğitim programı olduğunu belirterek şunları söyledi; "Çok güzel bilgiler ediniyoruz. Ticaret Odasının bu faaliyetleri çok keyifli. Hocamızdan aldığımız bilgileri gerçek hayatta da uygulayıp değerlendireceğiz" dedi. Akşam saatlerine kadar devam eden "Muhasebe ve Mali Tablolar Analizi" başlıklı eğitim semineri karşılıklı soru cevap şeklinde devam etti. GÜLLÜK TE YAZ KIŞ OTURULABİLİR DURUMDA DUBLEKS EV SATILIKTIR. (TAKAS YAPILIR) BUGÜN Müracaat:

6 İbrahim Kul Nur Penceresi Beterin beteri var Mehmet işten çıkarılır. Eve gelip durumu bildirince, hanımı içeri almaz. Gidecek yeri olmadığından Şeyhin dergahına gider. Busırada şeyh talebeleriyle sohbet etmektedir. Bu arada börek çörek yenmekte, çaylar içilmektedir. Mehmet de aralarına katılır. Şeyh, sohbet esnasında;beterin beteri vardır, insan içinde bulunduğu duruma şükretmelider. Bunu bir kaç defa tekrar edince, bizim zavallı dayanamaz, kendi kendine, (!.. postun üzerindesin, sevenlerinetrafında, talebelerin hizmet ediyor, keyfin yerinde... Elbette içinde bulunduğun duruma şükredersin, ya ben ne yapayım) diye mırıldanır. Şeyh, bunun kalbindeki sıkıntıyı fark edince,evladım, sen de içinde bulunduğun duruma şükret. Beterin beteri vardırder. Mehmet dayanamaz, şu an besbeter bir durumdayım Efendim... Hem işten kovuldum, hem de evden... Şeyh oralı olmaz aynı sözünü tekrar eder: Beterin beteri vardır. Sen yine de durumuna şükret. Mehmet, cevap vermez ama daha beterini hayal bile edemez. Bu sırada akşam olmuştur. Herkes köşesine çekilince, Mehmet de, belki hanımı razı edersem diye dergahtan çıkıp eve gider. Kapıyı çalar, hanımına beniaffet, perişanım diye yalvarır. Fakat hanımı, içeri almaz. Kapının bir kenarına kıvrılır. Soğuktan titremeye başar, kuytu bir yere oturur, fakat çok geçmeden zaptiyeler bunu gizlenmiş olarak görünce şüphelenip karakola götürürler. Eşkaline bakınca bunu nezarete atarlar. Meğer o civarda bir hırsızlık olmuş. Hırsızın eşkali de bizimkine uyuyormuş. Zavallı, geceyi nezarete atılmış ipsiz sapsız haydutların arasında geçirir. Şeyh, durumu öğrenir, ziyaretine gelir. Daha,nasılsın diye sormadan bizimki feryat eder: -Nedir bu başıma gelenler? Önce işten sonra eşten oldum, şimdi de..." Şeyh sözünü keser: -Beterin de beteri vardır. Bizimki dayanamaz: - Hocam anlatamadım galiba... Suçsuz yere hırsız damgası yedim. Üstelik bu haydutlarla aynı yerdeyim, şunların tiplerine baksana..." Şeyh hiç umursamadan karakoldanayrılır. O gece nezaretteki zanlılararasında müthiş bir kavga çıkar. Sille tokat birbirlerine girerler. Bizim Mehmet bir kenara sinerek boğuşanları seyreder. Bu sırada zaptiyeler kavgayı ayırır. Kavganın sebebi araştırılır. Kavganın Mehmet geldikten sonra çıktığını gören zaptiyeler, zavallıyı kavgayı başlatmakla suçlayıp tekme tokat tek kişilik bir hücreye atarlar. O geceyi hücrede geçiren Mehmet, sabahleyin şeyhi karşısında görünce ağlamaya başlar. Başından geçenleri sıkıntıları anlatır. Ama şeyh aynı şeyi tekrar eder: - Beterin beteri vardır, sen durumuna sabret. Bizimki şaşkınlıktan ağlamayı bile unutur: -Sabır mı? Sabır taşı olsa çatlar. Şeyh güler geçer. Bizimkinin öfkeden kanı beynine sıçrarsa da bir şey diyemez. Şeyh gidince ortalığı birbirine katar. Bağırıp çağırır, hücre kapısını tekmeler. Gürültüye gelen zaptiye memuruna da hakaret edince fena şekilde dayak yer. Üstelik de "Bu herif yalnızlıktan sıkılmış olmalı" diyerek yanına hasta olan Mecusi bir tutukluyu koyarlar. Tek kişilik bir hücrede iki kişi olması bir yana, adamın ömrü boyunca yıkanmamış, saçı sakalı kir pas içinde, hastalıktan inlemesi bizimkini perişan eder. Geceyi Mecusi ile koyun koyuna geçirirler. Sabah olunca şeyh tekrar ziyaretine gelir. Der ki: "Ooo... Ne kadar güzel... Bir de arkadaşın olmuş. Yalnızlık çekmezsin." Böyle arkadaş olmaz olsun efendim. Herif hasta ve baygın yatıyor, üstelik de leş gibi kokuyor. Dar yerde mecburen kalıyoruz. Şeyh yine hiçbir şey söylemeden ayrılır. Bir kaç saat sonra hasta Mecusi hem kusmaya, hem de altına kaçırmaya başlar. Mehmet hücrede yine tek başına kalabilmek için bir fırsat bilerek görevlileri çağırır. Görevliler durumun vahametini görünce; "Bundan sonra bu hücrenin temizliğinden sen sorumlusun" diyerek bir kova su ile bez verip giderler. Nezarettekiler ikiye ayrılır, yine aralarında kavga çıkar, çoğu şişlenir ölür, kalanı da yaralanır. Ertesi gün şeyh efendi karakolu ziyarete gelir. Hücreye yaklaşınca Mehmed'in yanık sesini duyar. O bir yandan Mecusiyi ve hücreyi temizliyor, bir yandan da dua ediyor. - Ya Rabbi sana şükürler olsun, iyi ki hücreye girmişim, ben de muhakkak kavgada ölebilirdim. Bir de Mecusiye hizmet ettiğimden dolayı Mecusi müslüman oldu. Şeyhi görünce başını eğer: -Haklıymışsınız efendim. Bu adamcağız hasta oldu. Temizliğini de bana yaptırdılar. Düşündüm ki, ya bu adam ölürse halim ne olurdu? Beni cinayetle bile suçlarlardı veya buraya hiç uğramaz, adamın cenazesiyle kim bilir kaç gün daha burada tutarlardı. İyi ki ölmedi, hem de müslüman oldu, üstelikte büyük kavgadan kurtulmuş oldum. Şeyhi gülümser: - Beterin beteri olduğunu anladın demek.sana bir müjde vereyim. Zaptiyelerin yanından geçerken duydum, gerçek hırsız yakalanmış. Mehmet çok geçmeden karakoldan çıkarılır. O da beterin beteri olduğunu yaşayarak anlar. Yörenin bir zengini ona acır işe alır. Hanımı da iş güç sahibi olduğunu öğrenince onu tekrar eve kabul eder. Oda başkanlarının esnaf ve köy ziyaretleri tamamlandı Marmaris teki değişik oda başkanlarının 4,5 ay önce başlattıkları esnaf ve köy ziyaretleri tamamlandı. Son ziyaretini Turgut, Hisarönü, Orhaniye ve Değirmenyanı ziyareti ile tamamlayan oda başkanları sorunları tek tek not aldılar. Marmaris teki oda başkanlarının 4,5 ay önce başlattığı esnaf ziyaretleri sona erdi. Son ziyaret Marmaris in turistik köyleri Turgut, Orhaniye, Hisarönü ve Değirmenyanı köylerine yapıldı. Oda başkanları ziyaretlerde köylünün ve esnafın sorunlarını dinlediler. Ziyarette katılan Marmaris Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Şükrü Ayyıldız, Marmaris Deniz Ticaret Odası Başkanı Hasan Mengi, Marmaris Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı İbrahim Tarım, Marmaris Ticaret Odası Başkan Vekili Serhan Dinçer ve Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Hasan Şencan esnaf ve köylülerin sorunlarının çözümü için gerekli girişimlerde bulunacaklar. Turgut köyünde muhtar Naci İşler ile bir araya gelen oda başkanları, köyün sorunlarını dinledi. Muhtar İşler, köylerinin alternatif turizm için çok uygun olduğunu ifade ederken, turizmden yeteri kadar pay alamadıklarını söyledi. Şelalenin geçtiğimiz yıllarda Turgut köyüne büyük getirisi olduğunu kaydeden muhtar İşler, Şelalenin Turgut köyü tüzel kişiliğine ait olması için uğraştık. Ama bir sonuç alamadık dedi. Oda başkanları konuyu Muğla Valisi ile görüşeceklerini söylerken, şelalenin köy tüzel kişiliği tarafından işletilmesi için gerekli girişimlerde bulunacaklarını açıkladılar. Marmaris Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Şükrü Ayyıldız, Muhtar Naci İşler e yaşlılar bakım evi projesi için arazi aradıklarını ifade etti. Ayyıldız, Bir gün hepimiz yaşlanacağız. Yaşlılarımıza gereken ilgiyi ve yaşam kolaylılığını sunmamız gerekir. Bunun için çalmadık kapı bırakmayacağız dedi. Köy Muhtarı Naci İşler, ayrıca Marmaris Deniz Ticaret Emeklilerin dört gözle beklediği yeni intibak ile ilgili çalışmalar tam gaz devam ediyor. Bu yılın başında 2000 yılı öncesinde emekli olan yaklaşık 2 milyon kişiye verilen intibak parasının, 2000 yılı ve sonrasında emekli olanlara verilip verilmeyeceği kısa süre içinde belli olacak. OCAK AYINI BEKLEYİN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, emekli derneklerinin de bastırdığı intibak konusunda, önce Kamu Denetçiliği Kurumu'nun geçen ay yaptığı 'emeklilere intibak verilmeli' önerisine cevap verecek. Bakanlık olumlu yanıt verirse, emekliler arasındaki maaş eşitsizliğinin giderilmesi için düğmeye basılacak. BAĞ-KUR BORCU SİLİNİYOR Ocak ayında görüşülecek torba yasa tasarısının içine alınacak yeni intibak ile, yaklaşık 7.5 milyon emekli intibak zammına kavuşacak. Bu yılın Ocak ayında verilen intibak düzenlemesiyle, 2000'den önce emekli olanların maaşı en az 921 liraya çıkmıştı. Maaşlara maksimum 322 lira zam yapılmıştı. 2000'den sonra aynı prim sayısına sahip emeklilerin taban aylığı ise 649 lirada kaldı. Öte yandan, 24 aydan çok prim borcu olan Bağ-Kur'lular borçlarını sildirebilecek. Borcunu sildirenin sigortası yanacak. Bu kişi yeniden Bağ-Kur'a kayıt yaptırıp primlerini ödemeye devam edebilecek. Borcu silinen Bağ- Kur'lunun SSK çalışması varsa ELEMAN İLANI Muhasebe bürosunda çalıştırılmak üzere deneyimli personel alınacaktır. Müracaat: Odası Başkanı Hasan Mengi ye köyün sahilinde yatların yanaşabileceği bir iskeleye ve yat çekek yerine ihtiyaç olduğunu ifade ederken, turizm pastasından yeteri kadar pay alamadıklarını söyledi. İşler; Turizmden gelirimiz ne kadar çok olursa, köyümüzün ihtiyaçlarını o kadar kolay hallederiz. Bunun için desteğe ihtiyacımız var dedi. Başkan Mengi de iskele ve yat çekek yeri için yardımcı olacaklarını ifade ederken, resmi makamlara gerekli başvuruların yapılması halinde konunun takipçisi olacaklarını kaydetti. Mengi, Her zaman söylüyoruz, resmi olarak yapılan hiçbir başvuruyu göz ardı etmedik. Resmi makamlardan gerekli izinleri almak için müracaatlarını yapanlar odamıza resmi yazı ile başvursunlar, kendilerine yardımcı olalım dedi. Ziyaretlerin sonunda Değirmenyanı'nda değerlendirme yapan Marmaris Esnaf Odası Başkanı Şükrü Ayyıldız, 4,5 ay önce çıkmış olduğumuz ziyaretlerin son noktasına geldik. Bugün Turgut, Hisarönü, Orhaniye ve Değirmenyanı na gittik. Amacımız esnaf ve sanatkârımızın yanında olduğumuzu esnafımızla iç içe olduğumuzu göstermekti. Bugüne kadar beş oda başkanımız ile ortak hareket ettik dedi. Milyonlarca emekliyi ilgilendiren haber geçerli olacak. Daha önce Bağ- Kur ile çakıştığı için geçersiz olan SSK prim ödeme günleri geçerli hale gelecek. 8 MİLYAR LİRALIK AF Gelir testi sistemi ile sosyal güvenlik kapsamında olmayan kişiler, gelirine göre Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi ödeyerek sağlık hizmeti alıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre; 63 milyon 110 bin kişi sosyal güvenlik kapsamında. Bu kapsamda olmayan 12.5 milyon kişinin ise gelirine göre prim ödeyerek hizmet alması amaçlanıyordu. Teste girenlerden 8 milyon kişinin geliri asgari ücretin 3'te 1'inden daha düşük olduğu için primini devlet üstlendi. Geriye kalan 4 milyon kişiye ise 8 milyar liralık borç çıkartıldı.

7 Hakemlerimiz turnuvalardaki iyi yönetimiyle beğeni topladı "Mükemmele yakın müsabaka yönettiler" Milas ta oynanan voleybol müsabakalarında görev alan Muğla Bölgesi voleybol hakemleri hatasız yönetimleriyle voleybol severlerin takdirini topladı. 27 Kasım günü Milas Kapalı Spor Salonunda start alan geçtiğimiz pazartesi günü oynanan yarı final ve final voleybol müsabakalarında görev yapan Muğla Bölgesi voleybol hakemleri tarafsız müsabaka yönetimleriyle Milaslı Voleybol severlerin beğenisini kazandı. Milas Kapalı Spor Salonunda dört gün devam eden, yüzlerce voleybol severin ilgi ile takip ettiği müsabakaları yöneten Filiz Kın, Ayşe Gümüş, Safiye Dili Oğuzhan Kaplan, Mehmet Meşe, Özge Duygulu, Uğur Akçay, Ali Kemal Sarı isimli hakemler hakkında düşüncelerini dile getiren Türkiye Voleybol Federasyonu Birinci Ligi Gözlemcisi, eski ulusal voleybol hakemlerinden Cengiz Meriç şunları söyledi; "Muğla Mahalli Voleybol Liginde görev yapan hakemlerimizin hepsi iyi niyetli oldukları için çıktıkları müsabakalarda hatasız yönetimleriyle herkesin beğenisini ve takdirini kazanıyorlar. Bugüne kadar hakemlerimiz hakkında voleybol takımlarımızın hocalarından çok az şikayet geldi. Hakemlerimiz Liseler Arası Voleybol Turnuvalarında iyi yönetimleriyle beğeni topladılar" dedi.

8 Yıl: 64 Sayı: Pazartesi Fiyatı: 75 Krş. (KDV Dahil) 'Muğla Kültür Envanteri Projesi'nin yürütücüsü Prof. Dr. Adnan Diler, elde edilen belge ve bulgulardan, Muğla nın kültürel zenginliğinin bilinenin üç katı fazla olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Kültürel zenginlikler kaçak kazılarda tahrip ediliyor Muğla nın kültür envanterinin çıkarılması ve basımı için 2004 yılının sonlarında başlayan çalışmalarda 5 ilçenin envanteri tamamlanarak basım aşamasına gelindi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler ve 25 kişilik bir ekip tarafından Bodrum, Milas, Yatağan, Kavaklıdere ve Muğla merkez ilçenin envanteri tamamlandı. Muğla Valiliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğü arasında 2004 yılının sonlarında imzalanan protokol ile Muğla il genelindeki tüm kültürel envanterlerin hazırlanarak her ilçe için ayrı ayrı envanter çalışması yapılacaktı. Prof. Dr. Adnan Diler'in proje yürütücülüğünü yaptığı ve Karya Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından yürütülen çalışmada, bugüne kadar Bodrum Yarımadası'nın 4 cildi, Milas 3 cilt, Yatağan-Kavaklıdere'nin bir cildi ve Muğla merkez ilçesinin de 2 cildi tamamlanarak baskıya hazır hale getirildi. "MUĞLA, KÜLTÜREL VE DOĞAL DEĞERLERİ İLE TÜRKİYE NİN EN İYİ KORUNAN İLİ" Proje yürütücüsü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler, "2005 yılında toplam 25 kişilik bir ekip kurduk. Bu ekipte arkeologlar, sanat tarihçiler, epigraflar ve GIS uzmanları vardı. Bizim hedefimiz sadece Koruma Kurulu'nda tescil edilerek ülkemiz envanterine kaydolmuş tescilli eserleri bir envanter kitabı halinde sunmak değildi. Kapsamlı arazi taramalarının yanı sıra Karya Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Koruma Kurulu'nda oluşturulan merkez ekipleri ile kültür zengini Muğla nın kültür envanterinin veri tabanını yaptık. Yani bu veri tabanı sonrasında her türlü kültür ve sit alanlarını sorgulanabileceği bir sistem oluşturuldu. Muğla, ülkemizin kültürel değerleri, ormanları, eşsiz yapılanmamış kıyıları ve doğal mirası bakımından en iyi korunan ilidir. Ortaya çıkan ciltlere yansıyan zenginlik en çok bizleri şaşırttı. Muğla'nın SİT alanları bu zenginliğe karşın maalesef kaçak kazılar tarafından ciddi anlamda tahrip edilmektedir. Devletimizin gücü, tüm bu alanların korunması için yeterli değildir. Yerel yönetimler ve halkımızın koruma çaba ve etkinliklerine daha fazla katkı sağlaması gerekmektedir dedi. BİLİNENİN 2-3 KATI KÜLTÜR ZENGİNLİĞİ ORTAYA ÇIKTI Yapılan kültür envanteri çalışmalarında, Muğla'nın kültürel olarak bilinenin 2-3 katı daha zengin bir alana sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Adnan Diler, Envanter çalışmamız esnasında çok önemli bulgu ve bilgilere ulaştık. Envanter çalışmalarımızda, herkesin bildiğinin dışında Muğla nın aslında çok daha zengin bir kültürel mirasa sahip olduğunu gördük. Bilinen kültürel mirasın 2-3 katı daha fazla bir kültürel mirasımız olduğu ortaya çıktı dedi.