Mehmet Ak. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Transkript

1 - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

2 (1966-) 1966 Yılında Burdur Merkez ilçeye bağlı Hacılar Köyünde doğdu. İlk Okulu köyünde okudu. Orta Okula Burdur İmam-Hatip okulunda başladı, Burdur Cumhuriyet Orta Okulunda bitirdi. Burdur Lisesinden mezun oldu. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesinde Lisans eğitimini tamamladı. Evli,2 çocuğu var. Halen Burdur'da mesleği ile ilgili bir kurumda çalışıyor. İlk Okul 3.sınıfta iken Yunus Emre'nin "Mal sahibi,mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi" dizeleriyle başlayan beytini okuyunca içinde başlayan şiir ve Yunus Emre sevgisi hiç bitmedi ve bitmeyecek de. Eserleri: Şiirleri ilk kez Antoloji'de yayımlandı.

3 Anneme Sesleniş Önüme gelir her vakit hayalin Yüzünü son kez göreyim anne. İçinde bir yaprağım hayat selinin Bilmem ki nasıl güleyim anne. Sevginle çarpıyor hep de kalbim Bahtlıyım seninle, sensiz garibim. Güldürür sonunda bizi de Rabbim, Yollarına güller serpeyim anne. Neler geçer aklımdan gecelerde, Tek teselli işte bu hecelerde Hasretin arkadaş bana yad ellerde Bitmez ki bu hasret, neyleyim anne. Akşam şimdi. Mehtap silinmiş gökten Bu gurbet akşamlarında doludur elem Rabbim nasip etse dönerim gurbetten Şimdi O na dualar edeyim,anne. (Hacılar, ; Bremen, )

4 Anneye Hasret Anneciğim! Çok uzaklardasın, Getirmiyor rüzgarlar sesini. Eski günlerde saklı mis kokun Hayalin bile yabancı sanki. Buralarda her şey seni söyler Bu yağmur senin gözyaşlarındır. Yüzümü okşayan rüzgar ellerin Her güzel yüz senin bakışlarındır. Sen beni bazen kırıp üzsen de Ben seni kıramam,hiç kırmadım. Okudum, gezdim kendi başıma Sana yük olmadım, ezdirmedim. Gün gelir,sana kavuşamadan Toprak alırsa beni koynuna, Hakkını helal et,anneciğim Sana hasret biricik oğluna. ( )

5 Âşık Yunus, Bizim Yunus Bu dünyaya biri gelmiş Âşık Yunus, bizim Yunus. Kalp kırmayı günah bilmiş Âşık Yunus, bizim Yunus. Pek harapmış Anadolu Unutulmuş sevgi yolu Sevgi demiş ömür boyu Âşık Yunus, bizim Yunus. Tapduk Emre bucağında Pişmiş O nun ocağında Sevenlerin yüreğinde Âşık Yunus, bizim Yunus. Şimdi yine geldik sana Çok muhtacız yardımına Gönlümüze dokunsana Âşık Yunus, bizim Yunus. Bu dünyaya biri gelmiş Nice yüzyıl çok sevilmiş Bize ışık rehber olmuş Âşık Yunus, bizim Yunus. (10 Ağustos 2014)

6 Ateş Düştüğü Yeri Yakar,Sanma Bir zamanlar biz nasıl bir millettik Dört kıtaya insanlığı öğrettik. Mağdur varsa,bizdik yardıma koşan Bizdik yaşatma duygusuyla coşan. Nerde bir mazlum varsa yanında biz, Pek yüksekti mesuliyet hissimiz. Bakmadan dili inancı ırkına Koşardık kimsesizin imdadına. Olmazdı, komşusu açken tok yatan Bizdik kurdu kuşu aç bırakmayan. Hassastık, "bana ne" deyip geçmezdik Aç varsa, bigane yiyip içmezdik. Nasıl olduk böyle bencil,sorumsuz Yangın var ve biz sanki buz tutmuşuz. Unuttuk nice felaket belayı Tedbir zor iş,buydu işin kolayı. Ateş düştüğü yeri yakar,sanma Asla,asla umursamazlık yapma. Van üşürse üşümeliyiz biz de, Hissetmeliyiz bunu içimizde. Daha dün Soma'da yandı yürekler Yetimler hala babasını bekler. El uzatmalı başını okşayıp Mağdura bigane kalmak ne ayıp.. Yoksa imkanın,hisset ve dua et Böylece ayakta kalır,bu millet. ( )

7 Bahar Sevinci Cismim küçük ama,arzularım dağlar kadar Bana, inanın her yer dar geliyor. Sormayın bu sevinçli halimi dostlar Çünkü bütün endamıyla bahar geliyor. ( )

8 Bekletme Günler bana bir an gelir, Ömür pamuk ipliğinde. Beklenen, ne zaman gelir, Günün hangi vaktinde? Bu can daha tende iken Ki ömrün bu hazanıdır, Bu aşk sevda bende iken Bekletme,gel! Zamanıdır. ( )

9 Bekliyoruz,Gözyaşı Şafaklarında Nerdesiniz,doludizgin günlerim Cihana nam saldığımız günler. Nerde o zafer,şenlik,düğünler Nerdesiniz,doludizgin günlerim. Yiğit sefere çıktı, dönmedi geri Düşmana mekan oldu köyü. Dön yiğidim, bozulsun büyü Yiğit sefere çıktı, dönmedi geri. Ufuklar kararmış, ölgün gönüller Düşmanı dost sananlar çoğalmış İçten vurulmuşuz, kurt sürüye dalmış Ufuklar kararmış, ölgün gönüller. Bekliyoruz, gözyaşı şafaklarında Yiğidim dönecek gittiği yerden. Belki yarın, belki daha erken Bekliyoruz, gözyaşı şafaklarında. ( )

10 Ben Anadolu Ben Anadolu! Sizinleyim bin yıl Kucaklayan, hoş gören, sevgi veren, sevenim. Ovalarımdan süt akar benim, dağlarımdan bal Bu nimetleri sunan Rabbime tamdır güvenim. Beni gerçekten sevdiler mi, yeşerir bağlarım Toprağımdan bereket fışkırır, çalışıp dileyene. Nankörlükse sızlatır içimi, sessizce ağlarım Ben Anadolu! Anlayana,kadir kıymet bilene. Erenler iyi ki geldiler, gül gül açıldım Yunus la erdim, Mevlana yla piştim. Hacı Bektaş dergahında sevgiyle saçıldım İlahiler de söyledim,semahlarla coştum. Ben Anadolu! Yetmişiki milleti bir gören Komşusu açken yemek nedir bilmeyenim. Mazluma nedensiz, sualsiz kol kanat geren Haddini bilmeyen karşısında eğilmeyenim. Ben Anadolu! Ben sizi çok sevdim, ya siz? Benden sevgi iletin Afrika çölleri, Asya steplerine. Birlik olun,üzmeyin,bırakmayın beni çaresiz Ben sizi çok sevdim, siz de beni çok sevsenize. ( )

11 Bilerek İnanmak Çocukken daha düşünürdüm Gayemiz ne, neden geldik bu aleme? Her şeyi bir nizam içinde gördüm Sordum bir gün anneme: Gece yıldızlarla dünyamız şen Gündüz güneşle aydınlık her yer. Biliyorum, bunları var bir düzenleyen Zihnim O'nu daha çok tanımak ister. Dedi anam: "Nasıl ki, evladım Bir ev inşa etmezse kendi kendini. Bir ustası var elbet dünyamızın Bu mahir ustanın da Allah'tır ismi. Dedim: "Niçin görünmez bizi Yaratan? " Dedi: "Her şey görünmez oğul, Akıl gibi. Hem bu hayat bir imtihan İnananla inanmayan bir olmaz oğul." Tabiat diyorlar, tesadüf diyorlar Her şeyin varlığına sebep. Şaşıyorum, bir ev inşası için rüzgar Kum,taş,kereste,su mu gerek? Bugün her şeyi düşünebiliyorum kendim, Bilgim arttıkça imanım arttı. Fizik kimya biyolojiden öğrendim Bana her ilim Allah'ı anlattı. Hayat en ince ölçülerle sürerken Düşünün,atomu hücreyi yıldızları Bunlar mı daha akıllı ki bizden Kurmuşlar bu müthiş nizamları. ( )

12 Bir Acı Çığlık Bir acı çığlık,yıllar var,hiç ama hiç susmuyor, İyi haber gelmiyor,mevsim bahar olmuyor. Bazen kardeş silahıdır vuran,bazen küffar Vurulansa masumlar, kadın çocuk ihtiyar. Dün bilmem hangi İslam diyarıydı, yakılan Bugün Suriye, Filistin,Irak tır perişan. Huzur yok, sevinç hiç yok, kaç bayram, kaç yıllardır? Binalar değil yakıp yıkılan, umutlardır. Yazık! Buralarda çileye doğar insanlar Nice yıllar hüzünle, yasla geçer bayramlar. İnsandır,canımızdır doğranan, hor görülen. Biricik yurdundan ve ocağından sürülen. Zalim değişiyor, değişmeyen tek şey zulüm Bayramda bile gözyaşı var, bayramda ölüm. Nasıl, nasıl oldu şereften düştük zillete? Bu kötülüğü kim yaptı bu aziz ümmete? Kur an gibi bir elmas varken elimizde, biz Niye böyle çaresiz, sefil sürünmekteyiz? İnsanlık ne, kardeşlik nedir, çoktan unuttuk Bir hırsa daldık ki tek nefsimizi avuttuk. Heyhat ki faydası hiç yok, gaflette olmanın Bir bir esiri oluyoruz zalim düşmanın. ( )

13 Bir Köy Var "Burdur Hacılar Köyüne" Bir köy var, hayalimde kalan İlk nefesimle, temiz havasını soluduğum. Ve, emekleyip yürüdüğüm, koşup yorulduğum Haylazlıklarım, hayalimde kalan. Bir köy var, hayalimde kalan, İnsanları dost, sevgili, yaren,eş İnsanları dayı, emmi, teyze, kardeş Güzel insanlar, hayalimde kalan. Bir köy var, hayalimde kalan Uzun kış gecelerinde anlatılan masallar, Çocuklar ne güzel düşlere dalar Masallar, hayalimde kalan. Bir köy var, hayalimde kalan Ağustos gecelerinde harman dövülürdü Yazın güneşte terlenir, kışın keyfi sürülürdü Tatlı yorgunluklar, hayalimde kalan. Bir köy var, hayalimde kalan, İlkokul heyecanım, okuma şevkim, Ah ne çabuk geçti yıllar.. Köyüm! İçimde sana doyamadığım hissi var, İlk okulum, ilk öğretmenim, hayalimde kalan. Bir köy var, hayalimde kalan Çok şehirler gezsem de rüyamda o var, Çünkü ondadır, çocukluğumu aradığım sokaklar Çocukluğum,hayalimde kalan. Bir köy var, hayalimde kalan Beşiğim, sofram, bağım bahçem, toprağım, Hacılar hasretini ta yüreğimde yaşadığım, Bir köy var, hayalimde kalan. (23 Mart 2009)

14 Bir Sabah Güneşin Koynunda Benden bir parçadır içimde hüzün Dağlardan ağır, çekilmez yük. Bir dert, yoluma çıktı ansızın Bütün dertlerden büyük. Geceler! Girin içime ne olur, Ya da ben size karışıp kaybolayım. Unutayım bütün dertlerimi bir bir, Bir sabah güneşin koynunda uyanayım. ( )

15 Biri Var Uzaklarda biri var, biri var! Milletinin derdiyle, bir ömür ağlar. Bunca derde yürek mi dayanır, Ya Rab? Sürüyor hala hazanlar, bitmiyor karanlıklar. Uzaklarda biri var, biri var! Peşinde, ışığı arayanlar. Bunlar ki dört bir yanına dünyanın İnsanlık tohumu saçan kahramanlar. Uzaklarda biri var, biri var! Rabbime hamd olsun, iyi ki var. Mevlana, Yunus toprağından süzülen Bir güzel mesaj o,dinlesin diye insanlar. ( )

16 Birinci Söz: Bismillah Bismillah her hayrın başı,dinle nefsim! Varlık bunu der,başka sözü neylesin. Bir sarılsan kalpten,tükenmez kuvvet O, En sağlam dayanak,bitmez bereket O. Nasıl ki çölde rahat gezse bir adam Demez misin sen,"kesin,arkası sağlam". Nasıl olur ki,rabbin izni olmadan Bir hücreden inşa olur,bitki hayvan. Koca ağacı nasıl taşır çekirdek Bir süt çesmesidir koyun keçi inek. Bu mübarek hayvanlar bize ne söyler? Rezzak adına sunulur bu nimetler. Sıcağı umursamaz ipince yaprak Kök taşı deler,rahmana dayanarak. Bismillah der ki," her şey O'nun izniyle" Sen de unutmadan,başta O'nu söyle. Zikir olur, başlarken Bismillah demek, Şükür ise nimeti vereni bilmek. Bu çöllerde kalma ey nefs bir başına, Ne işlersen,olsun hep,allah namına. ( )

17 Bizim Buralarda Bizim buralarda güneş doğar batar Memnuniyet nerde? herkes üsttekine bakar. Şükür nimeti buralarda yazık ki pek bulunmaz Kime dokunsan şikayet,bin bir yakınma, naz. Çok rahat,lakin çok paralı iş isteyen bile var Kazanmadan para harcamak dünyanın neresinde var? "Komşuda varsa lüks yaşam bizde niye olmasın? " Krediden krediye koşun, bu rüya son bulmasın. Varsa malınız, bir yetmez, aynısından olsun iki üç daha, İsrafın adı unutuldu, yeter ki övünün, atın caka. Yola tükürmek, çöp atmak rutin bir davranış Nasılsa çöpçüler var", bencillikte şaha kalkış. Birbirimizi zarara sevk etmeyi sanırım seviyoruz Sigara içmeyeni zorla alıştırmaya gayret ediyoruz. Okumak yok, tefekkür çoktan uçup gitmiş Kütüphaneler garip, kahvehaneler her yerde bitmiş. Bizim buralarda insanlar bir vakit böyle değilmiş Güzel hasletler bir bir başka diyarlara göç etmiş. Unutulan ne çok şey var, selamlaşmak mesela Gülümsemek hal hatır sormak sokakta bir ihtiyara. Kedi köpeğin ne çok düşmanı var, bilir misiniz Size kızan çok olur,bir garip hayvana ekmek su verseniz. Tarihimizi hiç bilmeyiz, tekrarlarız birçok hatayı Dizi filmde tanırız ilk kez Şehzade Mustafa yı. Bizim buralarda unuttuğumuz daha çok şey var Bizim buralarda, bugün o güzel geçmişi arar. ( )

18 Bosna ya Ağıt İçimde bir alem haykırır bana, Kanlar içinde şehit kardeşim. Güller açmazmış artık Bosna da Orada battı benim güneşim. Nasıl uyursun, nasıl gülersin Namusu çiğnenen bacındır senin. Dedenin son hatırası siliniyor, yazık Siliniyor izleri şerefli tarihimizin. Bosna bir yumruktur uyuyanlara, Yıkılan her minare, bir acı ders. Endülüs yetmedi, yetmedi bize Bosna elden gidiyor, ikinci Endülüs. ( )

19 Bu Ülke Bu ülke, gözbebeği Yerkürenin, medeniyetler beşiğidir Bu ülke, toprağı taşı cevher, bir cennet köşesidir. Ecdadımız canla kanla yurt edinip bırakmış bize miras, Her alanda ileri taşınmalı bu ülke,başka yolu olamaz. Mazlumun elinden tutan var mı başka bir millet? Sakın ha unutmayın,peygamber öğüdü,ata mirası bu haslet. Yazık,yazıklar ki bu memleketin yüzü bir türlü gülmüyor, "En ileri ülke olmak" zihinlerde ideal bile olmuyor. Söyleyin,güzel yurdum hiç güzel günler görmeyecek mi? Bir olacak, diri olacak, sevenlerine umut vermeyecek mi? Tam şafak söktü derken karanlığa boğulmak ne tuhaf, Kahreden bir acımasızlık bu, vatanıma yapılan, insaf! Hiç başka düşman aramayın, kendi yaptıklarınız yeter Menfaatlerinizi bu ülkeye değişmek,hepsinden beter. ( )

20 Bulalım Artık Dertlerimizin Çaresini İslam coğrafyası kan gölü, Bak gözyaşı kan nerede? Her yerde sürünen kim? Kimi aç, susuz ölmekte Kimi bir hançer gölgesinde. Dün sendin bugün ben, Bir zalim elinde acı çeken. Ne fark eder, isimlerimiz Cehalet değil mi bizi mahveden? Peygamberin ümmetiyiz ama O'nu yaşayan kim ve hakkıyla bilen? Bana ne diyemezsin, komşun açken Yüzün gülmemeli kardeşin ağlıyorken. Cehaleti en büyük düşmanınız bilin Birbirinize sımsıkı sarılın, tutunun Bir hasım dünya size diş biliyorken. Ne olur,bulalım artık dertlerimizin çaresini Aslında biz önceden yitirmişiz ümidi İçimizde kaybetmişiz, ta içimizde Kaç Endülüs, kaç Filistin i Kaybetmişiz, kaybolan benliğimizde. ( )

21 Burada Kalıcı Değiliz Ne tadı var böyle hayatın? Maddeye esir, izi yok maneviyatın. Dünyaya niçin geldik, bana anlatın Kalplerde sevgi yok, düşünce yok. Burada bilesiniz, kalıcı değiliz Hayattan noksansız zevk alıcı değiliz. Niçin zalim nefse yabancı değiliz Sanki karanlık bir gece yok. İzinsiz bir yaprak kımıldamaz dalından Her şey Allah ı anlatır, kendi dilinden Hikmetler saklıdır, alabilirsen ilimden Üzüntü, keder bu güzelliği görünce yok. Bizi kurtaracak hakiki iman Bulur en sonunda gerçeği arayan. Ey nefsim, ey gençliğim uyan Hüsran, kulluk dairesine girince yok. ( )

22 Burdur Çok memleket gezdim gördüm Güzeldiler, baktım durdum. Hiç çıkmadı ki aklımdan Benim eşsiz güzel yurdum. Güllerle süslenmiş şehir Göllerle beslenmiş şehir Seni değişmem cihana Dağlara yaslanmış şehir. Oğuz boyu gelip durmuş Adını da Burdur koymuş Karar vermiş:"bu yurt bizim" Yurt edinmiş, oba kurmuş. Nere baksan, bal süt akar Toprağında bereket var. İnci mercan dağı taşı Burada huzur hayat var. Bize düşen kıymet bilmek İlimizi mamur kılmak. Bu benzersiz güzelliğin Aşığı bağlısı olmak. ( )

23 Çağrı Bugün ben karmaşık duygular içinde, Ve hüzünle öfkenin pençesindeyim. Olup bitenlere bir anlam vermenin Esenliğe çıkmanın düşüncesindeyim. Gündüzü geceye değişmek ne garip, Akıl işi değil asla yaşadıklarımız. Mutsuzluk kol geziyor her yanda Kaybolmuş ne yazık ki insanlığımız. Bu sevgisizlikle nereye dostlar? Uzlaşma varken bu kavga neden? Saçmalık! Kolay yerine zoru seçmek Ömrümüzdür bu hengamede tükenen. Toprağına,taşına kazınmış ülkemin "İşi kolay kılıp sevip sevilmek" Hepsi bu! İşte budur meramım, Ne güzel Yunusça yaşayabilmek. ( )

24 Çanakkale Seni Beklemektedir Yıl Bindokuzyüzonbeş, aylardan Mart Bir hazan yaşanıyordu, asırlar süren. Bir ulu çınar hala ayakta, düşmanlara inat Gövdesinde nice garipleri barındıran. O, artık hasta adamdı bazılarının gözünde Savaştan savaşa koşan bir millet; bitkin, yorgun. Kalkacak, yürüyecek Ah, bir nefes alabilse, Düşmanlar ne zalim ki vurgun üstüne vurgun. Bilmem kaç millet, en modern armadayla geldiler İstanbul u almak ne kolay, ne keyifli işti! Bunlar ki dünyayı sadece sömürmeyi bildiler Ama bilmiyorlardı, bu millet ölmemişti. Bu millet evladı, aç susuz, yokluklar içinde Siper etti göğsünü, çiğnetmedi namusunu. Geri dönmediler, koşarak gittiler şahadete Ödediler kanları canlarıyla vatan borcunu. Bu son kale de düşerse, ne olurdu halimiz O yiğitler ki kanla sulanmış bir vatan kazandılar. Bir bir toprağa düştü Mehmet imiz Ali miz "Bedrin Aslanlarına" denk bir nişan kazandılar. Bir Alay; son erine kadar savaşıp şehitliğe ulaştı Küllerinden doğdu, yokluk içinde bu millet, Ben varım dedi, Anafartalar, Arıburnu,Conkbayırı Çanakkale Geçilmezdi, bu iman oldukça elbet. Çanakkale anlatılmaz, birkaç kelime şiirle Kıymeti bilinesi bu vatan, işte o yiğitlerin eseridir. Ey Gençliğim! Çanakkale yi karış karış gün gün ezberle Yüzyıllık bu destan bil ki anlaşılmayı beklemektedir. ( )

25 Çanakkale nin Sırrı Bir devlet; dört kıtada insanlığa huzur selamet sunan Nice Haçlı seferi karanlığa boğulup gidiyordu. Her çıkışın bir zevali vardı lakin, buydu ilahi ferman Osmanlı da artık şanlı zaferlerini yad ediyordu. Derken Devlet-i Aliye yi halsiz, çaresiz buldular Ama kolay değil, asırlarca uğraştılar içten, dıştan. Çanakkale ye doğru sessizce sokuldular Zafer sarhoşluğu sarmıştı onları daha en baştan. Ey nice sultanın rüyalarını süsleyen güzel İstanbul! Sen gidersen Yemen gider, Kars gider, Bağdat gider.. Ciğerimiz hun olur, huzur kalmaz, bunu bil Ey Sevgili şehir, seni bize yazmış bir kere kader. Hasan ı bir tanıyın, on beşinde yağız delikanlısı köyün, Hiç düşünmeden yazıldı askere, binlerce kınalı kuzu. Davullar, sazlar çalınsın! İşte bugündür bayram düğün Dünya öğrenecek nasıl bir millet olduğumuzu. Ne Hasanlar koştu, Van dan Burdur,Edirne,Bitlis den Haydi git yavrum dedi analar, vatan seni bekler. Bir ideal ki geri gelmeyeceğini bilerek, koşarak gidilen Öldü sanılan, ama ölmeyen ruhtu bu, böyle yaşar milletler. Bu topraklar kolay alınmamıştı ki kolayca verilsin En güçlü donanma sulara gömülüverdi,bir gecede. Bedrin Aslanlarına dualar edilsin, Fatihalar gönderilsin Çanakkale geçilmedi işte, Hasanlar geri dönmese de. Yokluğu görmeyen bilmez, tok bilir mi açlığı Hasan ne yedi, ne içti de cepheden cepheye koştu? Siz hiç tattınız mı katıksız ekmeksiz yağlı buğday çorbası? Bazen o da olmazdı dostlar,ama şikayet eden de yoktu. Çanakkale bir insanlık dersiydi bazılarına Yaralı düşmanı taşırken vurulan Mehmetçikler vardı. Cümle alem hayran kaldı Mehmet imin insanlığına Çanakkale de millet olmayı yeni öğrenenler vardı. Evladım! Dara düştükçe çekinme, tarihine sor! Çanakkale destanı inan bize çok şey anlatır. Bu topraklarda tutunmak bilesin ki hayli zor Ama Çanakkale bunun sırrını veriyor, tam yüz yıldır. ( )

26 Çiçekler Gibiyiz Çiçekler gibiyiz, ansızın solabilen Geçici bir ömür, fâni bir ten. Kullara aşk da fanidir,bilebilsen Kavuşmalar şatafatlı,ayrılık sessizce. Baki'yi bulabilmişsen fenadan öte Hiç mi hiç isyanın olmaz vakte. Açıl ey gonca, bahar bitmekte Artık Allah'a gidelim, aşkla ümitlice. ( )

27 Çocukluğuma Dair Çocukluğuma dair zihnimde yer etmiş hatıralar Neler yaşadım, ne gördümse bu yaşıma kadar Bir an bile terk etmemiş, kalmışlar benimle O kadar çok benimsemişim demek, tutmuşum o kadar. Kış gecelerinde yaz meyveleri yediğimiz misafirlikler Misafire ikramın en güzelini sunmak, buymuş meğer! Ne güzel insanlardı,güzel hasletleri gibi Bir Fatiha, bir Yasin ruhlarına hediye göndersem, değer! Köy yerinde bizlerin şansıydı masallar dinlemek Rüyalara dalardık masal kahramanlarını düşünerek Ali dayının masalları bitiverdi bir gün,yazık ki Biz ne çabuk büyüdük,göründü gerçek!.. Bir bahar günüydü,koşup oynadığım un değirmeninde Unla bulaşık bardaktan içtiğim çayın tadı şimdi nerde? Ne tatlar var hala arayıp bulamadığım Kaldılar,kaldılar mazinin bir yerinde. Daha nice anılarıyla çocukluğum, bunları söyler O insanlar ki,şimdi yok,göçmüşler birer birer. "Bir varmış,bir yokmuş "masal sözü mü dersiniz? Hatıralar sen de fanisin mesajı vermekteler. ( )

28 Dileyiş Ölüm sessiz dünyalara göçüş Bir başka aleme açılması gözün. Bir ufuk ki sonsuza uzanır Biraz sessizlik, biraz hüzün. İnsana ölüm sırların sırrı Doğana güler de,ama ağlarız ölene. Kahramanlık bence son demde Gülebilmek, gülebilmek ölüme. Rabbim ayırma bizi kendinden Rahmetinle kuşanıp varalım mahşere. Seninle olalım, hem burada hem ötelerde Bırakma bizi meçhul gecelere. ( )

29 Dost Nerdesin? Muradiye benim için en güzel semtiydi Bursa nın Tanıştığım yerdi orası Seninle ve birçok dostla. Osmanlar, Orhanlar bu yerde uzanmış ebediyete Her geçişimde Fatihalar okurdum ruhlarına. Kaldığımız, apartmanın en alt katı,karanlıktı az Ama en güzel eviydi o mahallenin bence. Aydınlık çehrelerdi yolumuza ışık tutan Çiçek açmıştı, en renklisinden kardeşlik güzelce. Büyükler küçüklere yardımcı,küçükler saygılıydı Hayatın bir tadı vardı,öğrencilik,arkadaşlık güzeldi. Lezzeti tarifsizdi acemi işi yemeklerin,çaylı muhabbetlerin Ah,Nasıl geçti yıllar bak,yaş kemale erdi. Tam 26 yıl sonra aldım haberini,gazeteler yazdı Bir sabah çıkmışsın evinden ve dönmemişsin geri. Baban eşin gözleri yaşlı,aramışlar yoksun Yoksun, yoksun o bayram sabahından beri. Mavi gözlerin gülsün, yine anlat bize derslerini Yüreklerimiz yanıyor, dost nerdesin? Sevdiklerine bağışlasın Yüce Mevla'm seni Güzel öğretmenim! Müjdeli haberin gelsin. ( )

30 Düşün Her şeye boş vermek ya da düşünmek; Kulluğun hazzını içinde duyuncaya dek. Bir yolcusun, bir anlıktır aslında hayatın Düşün, yaşama gayeni buluncaya dek. Ömür bir çiçektir elinde, Ve senindir soluncaya dek. Dostum, ya düşün kendine gel Ya da gez dolaş, mühlet doluncaya dek. Elinde günah ve sevap Cansız toprağa konuncaya dek. İnsanlığa hizmet ya da ihanet Herkes namazına duruncaya dek. ( )

31 Ebed Önümde hiç durmadan işleyen saat Anlat bana nedir fanilik,nedir ebediyet? Faniyim,ölümlüyüm,göçücüyüm fakat Ruhumda çığlıklar:ebed,ebed. Her akşam oluşunda hüzünlenirim "Bir gün daha geçti" ömürden derim Zamanla yarışamayan bir derbederim Gönül ağlar,sızlar:ebed,ebed. Ey zaman dur! Dur ki düşünebileyim Bu olup biten ne, ben neyim? Hakikat peşinde bir avareyim Bir şey beni sarsar:ebed,ebed Bu son günahtır, bu son ıstırap Selamete gayri çıkar beni Ya Rab! Nefsimin gösterdiği her şey serap Ruh doğruya bakar:ebed,ebed. Allah'ım! Sana şükürler ki Yokluğa savurmadın bizi Sana ait her şey hoş, her şey ulvi Bizi bekleyen var:ebed,ebed. ( )

32 Eksilen Büyük işlerle meşgulken büyük büyük adamlar Yine Filistin'de gözlerden göz yaşı kan damlar. Bizler, iftarı beklerden mükellef sofralarda Filistin'de ölür çocuklar, kırılır fidanlar. Ah,Filistin! Zulüm pençesinde doğan ve ölen Bir şeylerdir tükenen, bir yanımızdır biçilen Bu kahreden tekrar var ya, bu kahreden sessizlik Fazla söze ne hacet ki,insanlıktır eksilen. ( )

33 Elveda Bir gün serecekler beni Odamın bir köşesine. Üstüme bir beyaz kefen Dostlara, eşyalarıma elveda diyemeden Götürecekler sessizler beldesine Vefalı dost toprağa verecekler beni. Severek giydiğim elbiselerim Derdimi döktüğüm kağıtla kalem Ah, bana ışık tutan kitaplarım Elvedalar size dostlarım Ne gün unutulurum, bilemem Var mıdır bir vefalı kalpte yerim? "Gidiyorum" demeden yola çıktığım Bir başka aleme geçtiğim an Bana bir Fatiha'nız yeter İyilik yapmışsam hasenatım bana rehber Rahmet dileyin benim için Allah'tan Elveda dostlar, elveda dünya,hoşça kal anacığım. ( )

34 Eşime Yıllarca ben bir yâr arayıp durmuşum İsmini bilmeden meğer seni sormuşum Sıfatını huyunu aklımda kurmuşum Şükür ki sen geldin, mutluyum ey Yar! Yıldızımsın kalbimin, ışıksın günüme Doluverdin bahar gibi gamlı gönlüme Ebedi olsun sevgimiz sürsün ahrette Yoksa bir solgun çiçek olurum ey Yar! Sana öyle tutunmuşum tarifsiz bağla Bırakma beni ne olur yalnızlığımla Zor! Sevgi anlatılmıyor, beni anla Yağmur bulutları gibi doluyum ey Yar! ( )

35 Fanilik Ne güzeller vardı, şimdi topraktalar Kadere boyun eğmiş, orada yatmaktalar. Gençlik,güzellik,mal mülk dediğin ne ki, Elden çıkmaya görsün bir, uzaklaşmaktalar. ( )

36 Garip Üşüyorsun, Bir sıcak kucağın yok. Ağlıyorsun, Huzur veren evin,ocağın yok. Nerdesin,diyorum Beyhude! Sesin,soluğun yok. Dolaşıyorsun, Her yer senin,köyün bucağın yok. Ölüyorsun, Nerde vefa? Bir Fatiha okuyacağın yok. ( )

37 Gençliğim Yirmi beş sene, çeyrek asır, bir an! Baharın son demi geçmek üzredir. Yüreğimde bir kor var,yanan İçimden ümit güvercini uçmak üzredir, Baharın son demi geçmek üzredir. Elveda gençliğim, artık elveda Solgun bir çiçeksin hatıralarda Geri gelmezsin bilirim, çağırsam da Gençliğim, gençliğim geçmek üzredir Bir kuş kafesten uçmak üzredir. ( )

38 Gidişin "Doğuştan rahatsız olan süt kardeşim ve kuzenim Tuncer'in vefatı dolayısı ile" Gidişin zümrütten evlere Hiç görülmemiş güzelliğe. Meleklerle sarmaş dolaş Sonsuz beraberliğe. Gidişin, belli ki kurtuluş Belli ki bitti çektiğin çile. Bitti,ömür denen bu zorlu yokuş İçimi yaktı gidişin,tuncer'im güle güle. ( )

39 Gönlüm Bazen deli gönül coşar, Şu dağları aşmak ister. Bir zerrecik sevabı yok Cennetlere uçmak ister. Dünyayı kalıcı sanır, Ve gayesizce dolanır Saf değil,ama aldanır Hakikatten kaçmak ister. Yeter artık be gönlüm uyan Bak, şudur ki bahtiyar insan; Sefaletin diyarından Fazilete göçmek ister. ( )

40 Gönlüme Sesleniş Bu çağlayan gibi akan ömürdür, gönül Akmasına set olmak, ne mümkündür, gönül Sen ki hala bir meçhul emelle meşgulsün Uyanmazsan, sonun hicran, hüzündür, gönül ( )

41 Görmedim Baharı Görmedim baharı gelip de geçmiş Serin rüzgarlarda üşüyen benim. Kapanmış kapılar bir bir yüzüme Bu yollarda yalnız yürüyen benim. Kaybettim kalbimi ve de gönlümü Yüzümde her zamanki tebessümü Çözsem halimdeki bu kör düğümü Hüzün yorganına bürünen benim. Allah ım,sevginden ayırma beni Her şeyin bittiği yerde, sevgini Soldurma ne olur ümitlerimi Affet, cürümlerde sürünen benim. ( )

42 Gurbet İçime düşeli bu hasret koru En soğuk günlerde yanıyorum ben. Aklım başımda değil, divane gibiyim En akılsıza bile aldanıyorum ben. Bu gurbet ne uğursuz, ne belalı yermiş Gelen ağlar, giden gülermiş. Mevla m dertle beraber dermanı vermiş Bu derdin dermanını arıyorum ben. ( )

43 Gurbet Peşimdedir Gurbet peşimdedir yıllar yılı, nere gitsem Hüzün gölgemdir benim. Ve ben gözlerim kapanmış, rüzgarı dinliyorum. Anneciğim gözyaşlarını buluta vermiş Gök yüzü ağlıyor, ben inliyorum. Zaman sandım ki dondurulmuş kutuplarda Ve bahar tek mevsimidir yılın. Şimdi hazan türküleri kaldı sadece bana Kendi ellerimle uçurmuşum talih kuşumu Sevinçler gitmiş veda etmeden, dinmiş fırtına.. ( )

44 Gurbette Akşam Gurbette yine akşam, akşam oluyor Aç Mehmet im yine hayal pencereni. Hatıralar! Sarın kucağınıza beni Akşamlarda içime gam doluyor. Ağlayayım desem, akmaz yaşım Şiir yazsam,kalemimde bin hüzün. Neyleyim böyle suskun, böyle üzgün Gurbette böyle garip kalmışım. ( )

45 Günlerin Birinde Okunur Sala Zamana "dur" deninceye kadar Zaman hep koşacak, koşacak. Ömür ağacından düşecek yapraklar Ömrümüz tükenecek yaprak yaprak. Şu da olsun bu da olsun, ha gayret ha çabala Her günün telaşında koşup durur insan. Ama günlerin birinde muhakkak okunur sala, Gelir geçer bu dünyadan,bir yolcudur insan. ( )

46 Hakkını Helal Et Oğul! "13 Mayıs 2014; Soma'da bir madencinin son anlarında avucuna yazdığı yazı. Ruhları şad olsun." Bu gecenin sabahı olur mu bilmem İçimde bin hüzün var, neyleyim oğul. Girerken yine yerin kat kat altına Aydınlık,güzel günler hayalim oğul. Nasip,ekmeğimiz, aşımız kömürden İşte böyle geçiyor günler, ömürden Bahtın açık olsun canım,mutlu ol sen Başka değil, ben seni düşlerim, oğul. Diledim Hak'tan helal rızık ve rıza Ben sıkılayım, ne gam! Siz sürün sefa Beklemem kimseden ne takdir,ne vefa Dosdoğru olman duam, dileğim,oğul. Görür müyüm, bitiverse ev borcumuz? Denkleşse artık en sonunda harcımız. Namerde muhtaç olmak,bizim korkumuz Başın dik olsun hep sevdiceğim,oğul. Bu gece biter mi demiştim ya,demin Birşeyler oluyor bana,yok takatim Ağır bir uyku,yıkılmak üzereyim Ah,Seni son kez görebilseydim,oğul. Mürüvvetini görmek isterdi gönül Ananı üzme,bir ömür yüzüne gül Üzdümse seni,istemeden, bunu bil Hakkını helal et,gitmeliyim,oğul. ( )

47 Hepimiz Vatanseveriz! Hepimiz vatanseveriz, hiç şüphe yok Dilimizde nakarattır, vatan millet. Bu aşkı inkâr eden haindir elbet Hepimiz vatanseveriz, hiç şüphe yok. Düşerken toprağa bir bir genç fidanlar Biz sırça köşklerde, yeneriz düşmanı. Söyleriz vatan için en güzel destanı, Düşerken toprağa bir bir genç fidanlar. Vatan aşkımıza kim, ne diyebilir? Seçkinleri ve de sahibiyiz yurdun Biz değil, başkaları çalışıp dursun Vatan aşkımıza kim, ne diyebilir? Eşit olamayız dağdaki çobanla, Yalnız bizim hakkımız, idare etmek. Pasta da yeriz biz, bulunmazsa ekmek Eşit olamayız dağdaki çobanla. Emin olun, vatan millet sevgimizden Kasamız döviz dolu, rahatımız tam. Açlık, kriz olsa da sürsün bu nizam Emin olun,vatan millet sevgimizden. Hepimiz vatanseveriz, hiç şüphe yok Tozpembe durur hayat,gözlüğümüzde Emek, alınteri yok sözlüğümüzde Hepimiz vatanseveriz, hiç şüphe yok. ( )

48 Hepsi bu kadar Bir maceranın başlangıcı doğduğun gün Sen ağlarsın, sevdiklerin yapar şenlik düğün, Ve işlemeye başlar hemen,tik takları ömrün Hepsi bu kadar,arkadaş hepsi bu kadar. Kulağına okunur ezan, ismin verilir Yaşamak onu vereni bilirsen değerlenir Neler kazanır,neler kaybedersin, kim bilir Hepsi bu kadar, arkadaş hepsi bu kadar. Su gibi akar zaman, sen ki bir yolcusun Bir uzun yolda koşar, koşar yorulursun Baharda sevinir, güzlerde üzülürsün Hepsi bu kadar, arkadaş hepsi bu kadar. Bu can sana emanet, sağlığın gençliğin Çok şeyin olacak, değerini bilmelisin Zamanla sınırlıdır ömür dediğin Hepsi bu kadar, arkadaş hepsi bu kadar. Seninle gidecek ne yaptın, ne ettin Kaç yetim sevindirdin, kaç fakire gittin Sorulacak,ömrünü nerde, nasıl geçirdin Hepsi bu kadar, arkadaş hepsi bu kadar. Tarifsiz hüzünle, verilir bir gün sala Kara toprak sabırsız,kavuşursun hızla Sevdiklerin gider,kalırsın günahın sevabınla Hepsi bu kadar, arkadaş hepsi bu kadar. ( )

49 Hesabı Verilecek Ömrün Düşünce bağrına toprağın Anlarım, uzakta kalmıştır dünya. Sevdiklerim yalnız bırakıp beni Dönmüşlerdir yuvalarına. Anlarım,anlarım geç de olsa O koskoca ömür bir rüya. Her gün aynada gördüğüm O narin vücut kaybolur gider. Ama,bir son değil ki ölüm Ebede ulaşmak için girilen tünel Sonunda ya ateş var, ya zümrütten bahçeler. Her şeyim uçup gidecek, her şeyim Yalnız ruhum varacak yerine. Ve bir de günahlarım bekleyecek beni Büyük sorgulama işte o gün.. Kim olursan ol, fark etmez ki Hesabı verilecek an be an ömrün. ( )

50 Hey Güzel Çocuk Hey güzel çocuk! Hayatın baharında, Ayrıldın dünyadan Babanın kucağında. Ve ateşler içinde sevgili ülken Ve bir halk! Katledilen,sürülen. Kan üzerine mi kurulur yeni bir hayat? Binlerce niçin, milyonlarca soru? Nasıl yoğrulmuştu Sırp, Boşnak, Hırvat, Kardeşce yaşadılar asırlar boyu. Yine eskisi gibi bir dünya doğsun içimizden Öldürmek asla, yaşatmayı dileyen. Düşmanlık yenilsin, insanlık kazansın yine Güzel Bosna'n kurtulduğu gün Zambaklar açsın en güzel haliyle Bu yüreksiz kan içiciler düşünsün. Sen cennette gez dolaş meleğim, Bu kin, bu nefret elbet söner. Ben senin için dualar edeceğim Ettiğini bulsun sana kıyan zalimler. Hey güzel çocuk Seni unutmayacağım. ( )