YA LILARDA KARINA CASTOR YA I KOMPRES UYGULAMANIN KONST PASYONA ETK S N N NCELENMES

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YA LILARDA KARINA CASTOR YA I KOMPRES UYGULAMANIN KONST PASYONA ETK S N N NCELENMES"

Transkript

1 T.C. EGE ÜN VERS TES SA LIK B L MLER ENST TÜSÜ YA LILARDA KARINA CASTOR YA I KOMPRES UYGULAMANIN KONST PASYONA ETK S N N NCELENMES Hem irelik Program DOKTORA TEZ Haz rlayan Gül ah GÜROL ARSLAN Tez Dan man Prof. Dr. smet E ER ZM R 2008

2 BEBE M E

3 TEZ ONAY SAYFASI

4 ÖNSÖZ Ara t rman n planlanmas ve yürütülmesi a amas nda destek ve katk lar n esirgemeyen tez dan man m Prof. Dr. smet E ER e, Ara t rman n her a amas nda görü lerine ba vurdu um tez jüri üyeleri Prof. Dr. Leyla KHORSHID, Doç. Dr. Ender Berat ELL DOKUZ a, Çok daha önceden tan m olmay diledi im, ara t rman n yaz m a amas nda ihtiyaç duydu um bilgileri benimle payla an Prof. Dr. Ali Tahsin GÜNE ve Prof. Dr. Sema ÖNCEL e, Ara t rman n yürütülmesi s ras nda yard mlar n esirgemeyen ba ta Manisa Belediyesi smail Muammer Cider Huzurevi ve Manisa Vakf Dinlenme Evi sakinleri olmak üzere tüm çal anlar na, Ara t rman n istatistik a amas nda verileri de erlendiren Ara. Gör. Hatice ULUER e, verilerin anla l rl konusunda katk lar n esirgemeyen Uzm. Dr. Beyhan CENG Z ÖZYURT ve Dr. Gökmen ÇOBAN a, Doktora e itim ya ant m ba ndan sonuna kadar büyük bir sab r, özveri ve sevgiyle destekleyen iyi insan e im Dr. Baha ARSLAN a, Manevi desteklerini esirgemeyen GÜROL ve ARSLAN ailelerine, TE EKKÜR EDER M GÜL AH GÜROL ARSLAN

5 Ç NDEK LER ÖNSÖZ.... Ç NDEK LER... TABLOLAR D Z N. SAYFA II III IX BÖLÜM I 1 G R VE GENEL B LG LER Problemin Tan m Ara t rman n Amac Hipotezler Ara t rman n Önemi S n rl l klar Ve Kar la lan Güçlükler Tan mlar Genel Bilgiler Bo alt m Bo alt m Aktivitesi Anatomi ve Fizyoloji Defekasyon Refleksleri Patofizyoloji Ya l l k Sürecinde Bo alt m Aktivitesi Bo alt m Aktivitesini Etkileyen Faktörler Bo alt mda Bireysellik Konstipasyon Konstipasyona Neden Olan Etmenler Risk Faktörleri

6 Konstipasyonun Potansiyel Komplikasyonlar Konstipasyonlu Hastan n De erlendirilmesi Konstipasyon Yönetimi Laksatifler Lavman ve Supozituvarlar Laktoz Ve Sorbitol Gibi Hiperozmolar Ajanlar Laksatif Olmayan (Non-laksatif) Giri imler Nonfarmakolojik Giri imler Konstipasyon Yönetiminde Anahtar Öneriler Konstipasyon Yönetiminde Aromaterapinin Yeri Castor Ya n n Konstipasyon Tedavisinde Kullan m Tercih edilen uygulama yollar Abdominal Castor Ya Kompres Uygulamas Abdominal Castor Ya Kompresi Uygulamas na li kin Literatür Bilgileri Abdominal Castor Ya Kompres Uygulamas n n Etki Mekanizmas Güvenlik Önlemleri Kar n Bölgesine Yap lacak Esansiyel Ya Uygulamas nda Güvenlik Önlemleri Esansiyel Ya lar n Kullan m nda Güvenlik Önlemleri Kullanma S kl S cak Uygulama 49-50

7 S cak Uygulaman n Etkileri Castor Ya Kompresinin Reflektorik Etkileri Hem irelikte Aromaterapi BÖLÜM II GEREÇ VE YÖNTEM Ara t rman n Tipi Ara t rman n Yeri Ve Zaman Ara t rman n Evren Ve Örneklemi Veri Toplama Tekni i Ve Araçlar Olgu Tan lama Formu Konstipasyon zlem Formu Verilerin Toplanmas Verilerin Analiz Edilmesi Ba ml Ve Ba ms z De i kenler Ara t rman n Ba ml De i kenleri Ara t rman n Ba ms z De i kenleri Ara t rman n Süresi Ara t rman n Eti i. 65 BÖLÜM III. 66 BULGULAR Ya l lara li kin Tan t c Bilgiler Ya l lar n Castor Ya Kompresi Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Günlerindeki (3 Gün) D k lama Say s, D k Miktar, D k K vam, Ik nma, Tam Bo alamama Puan Ortalamalar na li kin Bulgular 75-78

8 3.3. Ya l lar n Kompres Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k lama Say s, D k Miktar, D k K vam, Ik nma, Tam Bo alamama Puan Ortalamalar na li kin Bulgular Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k lama Say s, D k Miktar, D k K vam, Ik nma, Tam Bo alamama Puan Ortalamalar na li kin Bulgular Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k lama Say s Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k Miktar Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k K vam Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki Ik nma Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki Tam Bo alamama

9 Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi BÖLÜM IV. 107 TARTI MA Ya l lara li kin Tan t c Bilgiler Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulanan Günlerdeki (3 Gün) D k Miktar, D k K vam, Ik nma, Tam Bo alamama Ve D k lama Say s Puan Ortalamalar na li kin Bulgular Ya l lar n Kompres Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k lama Say s, D k Miktar, D k K vam, Ik nma Ve Tam Bo alamama Puan Ortalamalar na li kin Bulgular Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k lama Say s, D k Miktar, D k K vam, Ik nma Ve Tam Bo alamama Puan Ortalamalar na li kin Bulgular Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k lama Say s Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k Miktar Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k K vam Puan

10 Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki Ik nma Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki Tam Bo alamama Puan Ortalamalar n n Ba ms z De i kenler le Aras ndaki li kinin ncelenmesi BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNER LER Sonuçlar Öneriler ÖZET ABSTRACT KAYNAKLAR EK I. Olgu Tan lama Formu EK II. Görsel K yaslama Ölçe i Formu EK III. Standart Günlük EK IV. Bristol D k ekli Ölçe i EK V. Bilgilendirilmi Onam Formu EK VI. Ege Üniversitesi Hem irelik Yüksekokulu Bilimsel Etik Kurulu zin Yaz s. 175 EK VII. Manisa Belediyesi smail Muammer Cider Huzurevi zin

11 Yaz s 176 EK VIII. Manisa Vakf Dinlenme Evi zin Formu ÖZGEÇM 178 TABLOLAR D Z N TABLO SAYFA NO A kincil Konstipasyon Nedenleri.. 20 B kincil Konstipasyona Neden Olan S k Kullan lan laçlar. 21 C Yeti kinlerde Kronik Fonksiyonel Konstipasyonun Tan lanmas çin Roma II Kriterleri D Müdahale Gerektiren Di er Durumlar n Uyar c Belirtileri.. 28 E Laksatiflerin S n fland r lmas 31 1 Ya l lar n Sosyo - Demografik Özelliklerine Göre Da l m Ya l lar n Konstipasyon ikayeti, Tan lar ve Al nan laçlara Göre Da l m Ya l lar n Hareketlilik ve Egzersiz Yapma Durumlar na Göre Da l m Ya l lar n Beslenme Al kanl klar na Göre Da l m 69 5 Ya l lar n Tuvalet Al kanl klar na Göre Da l m 70 6 Ya l lar n Defekasyona li kin Yak nmalar na Göre Da l m Ya l lar n Konstipasyon ikayetlerinden Dolay Ya ad klar Rahats zl klar n iddetinin GKÖ ne Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Günlerindeki (3 Gün) D k lama Say s Puan

12 Ortalamalar na Göre Da l m 75 9 Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve 76 Uygulama Günlerindeki (3 Gün) D k Miktar Puan Ortalamalar na Göre Da l m 10 Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Günlerindeki (3 Gün) D k K vam Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Günlerindeki (3 Gün) Ik nma Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Günlerindeki (3 Gün) Tam Bo alamama Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k lama Say s Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama (3 Gün) ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k Miktar Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama (3 Gün) ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k K vam Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama (3 Gün)Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) Ik nma Puan Ortalamalar na Göre Da l m.. 81

13 17 Ya l lar n Kompres Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) Tam Bo alamama Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k lama Say s Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k Miktar Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) D k K vam Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) Ik nma Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün) Ve Uygulama Sonras Günlerdeki (4 Gün) Tam Bo alamama Puan Ortalamalar na Göre Da l m Ya l lar n Ya Gruplar na Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k lama Say s Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Cinsiyetine Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k lama Say s Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Ya Gruplar na Göre Kompres Uygulama Öncesi

14 ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k Miktar Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Cinsiyetine Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k Miktar Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Ya Gruplar na Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k K vam Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Cinsiyetine Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki D k K vam Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Ya Gruplar na Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki Ik nma Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Cinsiyetine Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki Ik nma Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Ya gruplar na Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki Tam Bo alamama Puan Ortalamalar n n Da l m Ya l lar n Cinsiyetine Göre Kompres Uygulama Öncesi ( lk 7 Gün), Uygulama (3 Gün) Ve Uygulama Sonras (4 Gün) Günlerdeki Tam Bo alamama Puan Ortalamalar n n Da l m. 106 GRAF KLER D Z N

15 GRAF K SAYFA NO 1 D k lama Say s D k Miktar D k K vam D k lama S ras nda Ik nma D k lama Sonras Tam Bo alamama Hissi.. 91 EK LLER D Z N EK L SAYFA NO 1 Mide 25 (S 25); kal n barsa n alarm noktas Orta hat meridyeni (RS 12); midenin alarm noktas ve RS 53 13; ince barsak etkili nokta. 3 RS6; konstipasyon noktas R13; konstipasyon noktas, R15; konstipasyon noktas ve 53 R16; konstipasyon noktas.. 5 R17; konstipasyon noktas.. 53

16 1.1. PROBLEM N TANIMI BÖLÜM I G R VE GENEL B LG LER Günümüz toplumlar geçti imiz yüzy lda iki önemli olgu ile kar kar ya kalm t r. Bunlar, do u tan beklenen ortalama ya am süresinin uzamas ile nüfus ya lanmas eklinde bir demografik de i im ve ileri ya larda ya am kalitesinin sürdürülmesi olgusudur. Ya l l k ya am n üçüncü evresi olup, patolojik olmayan fizyolojik bir süreçtir. Dolay s yla biyolojik y pranma ve i levsellikte azalma vard r. Uluslararas Ya l l k Eylem Stratejilerine uygun olarak ya lanma ile ortaya ç kan sistemlerdeki y pranma, yetersizlik ve bozulmalarda ya l bireyin hem irelik bak m hizmetleri evde ya da kurumda günlük ya am aktivitelerine ve temel gereksinimlere uygun olarak yerine getirilmelidir (12, 57). Sa l k; bireyin ya am aktivitelerini ba ms z bir ekilde yerine getirmesi, hastal k ise ya am aktivitelerini etkileyen faktörlerin bireyi ba ml hale getirmesi eklinde tan mlanmaktad r (131). Bu durum her ya ta, cinste ve ko ulda ya ayan insan için geçerlidir. Bo alt m aktivitesi de ya am aktiviteleri aras nda önemli bir yere sahiptir. Bu ba lamda hem irelik alan ndaki birçok kuramc bireyin bo alt m gereksinimini tan mlam lard r. Maslow temel insan gereksinimleri s n flamas nda bo alt m birinci

17 basamakta yer alan fizyolojik gereksinimler kategorisinde ele al rken; hem irelik kuramc lar ndan Henderson, Abdellah, Orem de bireysel bak m gereksinimleri aras nda bo alt ma yer vermi lerdir (23). Bo alt m aktivitesi, ya lanma ile birçok de i ikli e u ramakta ve birey ba ms zl ktan ba ml l a do ru yava bir geçi ya amaktad r (127, 145). Hipokrat yakla k 2500 y l önce barsaklar n ya l l kla birlikte tembelle meye yatk n oldu unu ifade etmi tir (136). Literatürde kronik konstipasyonun bireyleri ba ml duruma getirerek ya am kalitelerini azaltt na ili kin çal ma sonuçlar yer almaktad r (10, 27, 50, 84, 136, 144). Amerika da konstipasyon görülme s kl gençlerde %2 den daha az iken, 65 ya ve üzeri kad nlarda %34, erkeklerde ise %26 d r (73, 136). ngiltere de yap lan bir çal mada ise 60 ya ve üstü bireylerdeki konstipasyon oran %42 olarak saptanm t r (113). Matsiko (2002) ya l larda konstipasyon prevelans n %20 olarak bildirmektedir. Amerika da konstipasyon prevelans n n tam olarak bilinmemesine ra men yap lan bir epidemiyolojik çal ma sonucunda da konstipasyon prevelans n n %14.7 oldu u belirtilmektedir (10). Amerika, ngiltere ve Kanada da genel populasyonun %10-15 inin konstipasyondan yak nd tahmin edilmektedir. Bu oran 65 ya ve üzerindeki ki ilerde %30-40 a ç kmaktad r ve kad nlar n erkeklerden üç kez daha fazla etkilendi i ifade edilmektedir (50). Ülkemizde ise yakla k oldu u tahmin edilen ya l nüfusta konstipasyonun s k görülen bir sorun olmas na kar n konuyla ili kili çal ma say s çok azd r (67). Mehmeto lu (2006) çal mas nda Türkiye de yap lm inan l r bir istatistik olmamakla birlikte konstipasyonun klinik bildirimlerini kullanarak saptad prevalans n %12.8 oldu unu belirtmektedir. Ya l l kla birlikte di er kronik hastal klar n yan s ra birçok gastrointestinal düzensizliklerde de art görülmektedir (17, 22, 24, 79, 148). Ya l larda fizyolojik

18 de i iklikler ve yol açt beslenme sorunlar da s kl kla kar la lan kronik durumlar ortaya ç karmaktad r. Ya l larda görülen di kay plar, tat ve koku reseptörlerindeki duyarl l n azalmas, sindirim sistemi salg ve enzimlerinde azalma, barsak hareketlerinde aktivite ve emilim azl, karaci er hemodinamisinin yetersizli i, pankreas yan t nda azalma, sfinkter yetersizli i, metabolizman n yava lamas (62, 79, 84), ya la birlikte geli en fizyolojik de i ikliklere ba l olarak kronik hastal klar ve dolay s yla polifarmasi (11, 24, 63, 154), kronik hareketsizlik, yetersiz s v al m, yetersiz/uygun olmayan diyet (100, 129), ilaçlar n yan etkileri ve antibiyotiklerin kullan m nedeniyle intestinal floran n bozulmas gibi de i iklikler ya l hastalarda ciddi sa l k problemlerine yol açar (62). Bunlar; yeme güçlükleri, i tahs zl k, haz ms zl k, yeme al kanl nda de i me, emilim bozukluklar ve konstipasyon gibi sorunlara neden olur (65, 148). Konstipasyon önlenebilir ve tedavi edilebilir bir sorunken, tedavi edilmedi inde fiziksel ve psikolojik sorunlar geli ebilir. Konstipasyon sorunu ya ayan bireylerde ya am biçimi de i ikli i, sosyal izolasyon, huzursuzluk ve anksiyete s k görülmektedir (44, 99). Konstipasyonlu ya l bireylerin, konstipasyonu olmayanlara oranla daha az beslendikleri bilinmektedir (155). Konstipasyon; s rt ve bel a r s, rektal bas nç, i tahs zl k, inkontinans, konfüzyon, bulant ve kusma, üriner disfonksiyon, fissür, rektal prolapsus, hemoroid, barsak t kan kl ve senkop gibi sa l k sorunlar na neden olabilmektedir (1, 95, 136, 145). Kronik konstipasyon sa l k bak m kaynaklar n n kullan m, sa l k bak m maliyeti, çal ma ve sosyal aktivite ve bireysel ya am kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir (37, 84, 129). Belirtilen nedenlere ba l olarak konstipasyonu önlemeye yönelik farmakolojik ve nonfarmakolojik olmak üzere pek çok yakla m bulunmaktad r. Literatürde ya la birlikte laksatif kullan m n n artt (1, 152), hastane ve bak m evlerinde kalan

19 ya l lar n yakla k %75 inin laksatif kulland klar belirtilmektedir (1). Amerika da laksatif kullan m için y lda yakla k 800 dolar harcama yap ld (10, 27), bir ba ka çal mada da yine Amerika da bireylerin reçete edilmemi laksatif kullan m için her y l 725 milyon dolar harcad klar belirtilmektedir (144). Laksatiflerin kullan m ülke ekonomilerine yük getirmektedir (100). Laksatiflerin barsak düzenleyici, temizleme gibi gereksinimler do rultusunda kullan ld, buna kar n uzun süreli kullan m n n dehidratasyon, ta ikardi, katartik kolon, kolonik motilitede azalma, ba a r s, diyare, s v elektrolit dengesizli i gibi pek çok ciddi yan etkilere neden oldu u da belirtilmektedir (15, 18, 50, 84, 117, 136, 152, 167). Laksatifler gibi lavman solüsyonlar n n ve supozituvarlar n da uygulanmas sürecinde mekanik yaralanmalar gibi sorunlar görülebilmektedir (152). Bunun yan s ra lavman ve supozituvar uygulamas n n invaziv i lemler olmas, rektal bas nç art ve bo alt m kontrolünün güçlü ü ile bireyde rahats zl k duygusu yaratmas, mahremiyeti tehdit etmesi, bireyin uygulama için ba kas na ba ml olmas, s v elektrolit dengesinin bozulma riski uygun konstipasyon tedavisi seçiminin önemini ortaya koymaktad r. Konstipasyonun tedavisine yönelik yakla mlardan biri olan lifli diyet al m n n etkisinden pek çok çal mada söz edilirken (28, 50, 64, 87, 94, 101, 110, 129, 135, 144, 152, 174), baz çal malarda ise çeli kili bir konu oldu u belirtilmektedir (9, 118, 136). Yetersiz s v al m, konstipasyon için risk faktörü olarak tan mlanmaktad r (82). Literatürde konstipasyon riskini azaltmak için günde lt s v al nmas gerekti i belirtilmektedir (26, 45, 129, 130, 152). Buna kar n konstipasyonda s v al m n n etkileri ancak birkaç çal mada incelenmi tir (50, 64, 110, 129, 144, 152, 174). S v al m na ili kin çal malarda da çeli kili sonuçlar elde edilmi tir (9, 118).

20 Tüm bu uygulanan yöntemlerin olumlu ve olumsuz etkileri dü ünüldü ünde, uygun konstipasyon tedavisinin seçiminin ne kadar önemli oldu u ve yeni aray lar n gereklili i ortaya ç kmaktad r. Literatürde konstipasyonu olan ya l populasyonun bak m nda kullan lan yöntemlerden biri aromaterapidir (78, 100). Son y llarda ya l lar n hastal klar nda aromaterapik yakla mda çe itli esansiyel ya lar n kullan lmas yönünde bir e ilim oldu u ve bunun da sa l k bak m n ilgilendiren önemli de i iklikler getirdi i görülmektedir. Literatürde esansiyel ya lar n kar na lokal olarak uygulanmas n n konstipasyonu gidermede yard mc oldu u, yaln zca 2-3 damla seçilmi esansiyel ya içeren ya ya da losyonun uygulama için yeterli oldu u belirtilmektedir. Kyle (1999) castor ya n n konstipasyon tedavisinde yerel kullan m na ili kin McGarey nin çal mas na at f yapm t r. Literatürde, McGarey nin konstipasyonu olan ya l kad nlar n kar n bölgesine castor ya kompresi uygulad ktan sonra barsak hareketlerinin artt n saptad belirtilmektedir (100). Literatürde, castor ya kompresinin ABD deki baz hastanelerde akci er kanserli hastalarda kemoterapi yan etkilerini azaltmak ve solunum sistemi hastal klar, s rt a r s, böbrek ta, pelvik inflamatuvar hastal klar, ülseratif kolit, irritabl barsak sendromu tedavisi gibi pek çok hastal kta kullan ld na ili kin bilgiler yer almaktad r (111, 160, 161, 162, 163). Castor ya kompresi ABD de kit olarak piyasada sat lmaktad r (80, 149, 151). Ancak bu yöntemin ya l larda konstipasyon tedavisinde kullan m na ili kin veriler bulunmamaktad r. Bu konuda yap lacak ara t rmalara gereksinim vard r. 1.2.ARA TIRMANIN AMACI

21 Ara t rma, ya l bireylerde kar na castor ya kompresi uygulaman n konstipasyona etkisini incelemek amac yla planlanm t r. 1.3.H POTEZLER H : Castor ya kompresi, uyguland günlerde (3 gün) ya l lar n d k lama say s n artt r r. H2: Castor ya kompresi, uyguland günlerde (3 gün) ya l lar n d k miktar n artt r r. H3: Castor ya kompresi, uyguland günlerde (3 gün) ya l lar n d k k vam n azalt r. H4: Castor ya kompresi, uyguland günlerde (3 gün) ya l lar n d k lama s ras nda k nmas n azalt r. H5: Castor ya kompresi, uyguland günlerde (3 gün) ya l lar n d k lama sonras nda tam bo alamama hissini azalt r. H6: Castor ya kompresi, uygulamadan sonraki izlemde (4 gün) ya l lar n d k lama say s n artt r r. H7: Castor ya kompresi, uygulamadan sonraki izlemde (4 gün) ya l lar n d k miktar n artt r r. H8: Castor ya kompresi, uygulamadan sonraki izlemde (4 gün) ya l lar n d k k vam n azalt r. H9: Castor ya kompresi, uygulamadan sonraki izlemde (4 gün) ya l lar n d k lama s ras nda k nmas n azalt r. H10: Castor ya kompresi, uygulamadan sonraki izlemde (4 gün) ya l lar n d k lama sonras nda tam bo alamama hissini azalt r. H11: Ya, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k lama say s n etkiler.

22 H12: Ya, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k miktar n etkiler. H13: Ya, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k k vam n etkiler. H14: Ya, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k lama s ras nda k nmas n etkiler. H15: Ya, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k lama sonras nda tam bo alamama hissini etkiler. H16: Cinsiyet, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k lama say s n etkiler. H17: Cinsiyet, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k miktar n etkiler. H18: Cinsiyet, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k k vam n etkiler. H19: Cinsiyet, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k lama s ras nda k nmas n etkiler. H20: Cinsiyet, castor ya kompresi uygulanan ya l lar n d k lama sonras nda tam bo alamama hissini etkiler ARA TIRMANIN ÖNEM Ya am n fizyolojik dönemlerinden biri olan ya l l k, baz de i imlerin oldu u bir dönemdir. Bu nedenle ya l lar sa l klar aç s ndan önemli bir grup olarak kabul edilmelidir (140, 154). Konstipasyon ya l bireylerde s k görülen bir sorundur (106). Amerika da konstipasyon ikayeti olan 2.5 milyondan fazla ki inin 65 ya ve üzerinde olduklar belirtilmektedir (10). Bireyin barsak fonksiyonlar n n de erlendirilmesi, olas sorunlar n ortaya ç kar lmas için gereklidir. Ya lanma ile organlar n fonksiyonlar nda ve metabolizmadaki azalma sa l n sürdürülmesinde güçlükler yaratmaktad r. Di kay plar, uygunsuz protezler, tat ve koku reseptörlerindeki duyarl l n azalmas, sindirim sistemi salg ve enzimlerinde azalma, g dalar n tolere edilmesinde güçlük

23 gibi nedenler yeme al kanl nda de i ikliklere yol açmaktad r (62, 79, 84). Bu durum genellikle lifli g dalar ve kepekli tah llar (meyve, çi sebze, pirinç ve tah l ekme i) gibi besinleri içermeyen diyet al m na neden olmaktad r (79, 106). Beslenme de i ikliklerine ek olarak yetersiz s v al m, kronik hastal klara ba l polifarmasi, ya l lar n ortak ya am alanlar n n kullan m na ba l olarak defekasyonu ertelemeleri, sürgü kullan m, mahremiyet gibi faktörler konstipasyona yol açmaktad r (26, 45, 50, 52, 64, 82, 110, 118, 129, 130, 144, 152, 174). Di er konstipasyon nedenleri; kronik böbrek yetmezli i, kolon ya da rektal kanser, depresyon, hiperkalsemi, hipotroidizm, tam yatak istirahati gerektiren hastal klar, irritabl barsak sendromu ve stres olarak belirtilmektedir (84, 106, 136). Konstipasyon tedavisinde egzersiz, beslenme, stres yönetimi ve di er koruyucu tedaviler gibi sa l k bak m uygulamalar mevcuttur. Bunun yan s ra aromaterapik uygulamalar ve bu konudaki çal malar ya l lara ve onlara bak m verenlere sa l kl ve iyi olma umudu vermektedir (100). Konstipasyon kolayl kla tedavi edilebilir bir durum olmas na kar n kronik konstipasyonun neden oldu u istenmeyen sonuçlar n ortadan kald r lmas için ek bir mücadele gerekir (50). Konstipasyon hasta bak m n n eksik kalan yönü olarak göze çarpmakta ve ciddi bir problem olarak görülmemektedir. Hastan n konforu ve ya am kalitesi azalmaktad r (84, 129). Fekal impak n (d k t kaç), barsak perforasyonu (50), ya am kalitesinin bozulmas (50, 70, 84, 136) ve hasta, bak m veren ve kuruma olan ekonomik maliyetin artmas istenmeyen sonuçlard r (50, 81, 144). Literatürde yer alan konstipasyonun neden oldu u istenmeyen kronik durumlar (15, 18, 50, 84, 117, 136, 152, 167), laksatiflerin kötüye kullan m (18, 84, 117, 136, 144, 167), bireyin ya am kalitesi (50, 70, 84, 129, 136) ve maliyet (10, 27, 125, 144) sonuçlar incelendi inde konstipasyonun etkin bir ekilde tedavi edilmesi ve tedavide

24 maliyetin dü ürülmesi için nonfarmakolojik yakla mlar konusunda yeni aray lara gereksinim oldu u görülmektedir. Konstipasyonda çe itli nonfarmakolojik yakla mlar incelendi inde masaj, egzersiz ve biofeedback in yer ald görülmektedir (152). Castor ya n n popülaritesine ra men, castor ya kompresi kullan m na ili kin çok az say da bilimsel ara t rma bulunmaktad r. Hem ireler ve uygulay c lar taraf ndan tamamlay c tedavinin kullan m n destekleyen hat r say l r oranda subjektif ve anektodal kaynaklar göze çarpmaktad r (83). Hem irelik uygulamalar ve tamamlay c tedaviler, bireye holistik yakla m, tedavi s ras nda destekleyici rolde olma, sa l n yükseltilmesi ve bireyin aktif rolde olmas n n sa lanmas n amaçlamaktad r (20, 96). Bu yöntemlerin uygulamaya dayal kan tlarla etkinli ini ortaya koyacak çal malara gereksinim vard r. Çal ma sonuçlar n n, konstipasyona yönelik aromaterapik uygulamalardan biri olan castor ya kompresi (78, 100) kullan m n n barsak bo alt m n artt rmak amac ile kullan labilecek alternatif bir yöntem kazand raca dü ünülmektedir SINIRLILIKLAR VE KAR ILA ILAN GÜÇLÜKLER Tez öneri a amas nda toplam 40 ya l birey ile çal laca planlanm, ancak ara t rma s n rl l klar na uygun istenen say da ya l ya ula lamamas nedeni ile örneklem 35 ya l ile s n rlanm t r TANIMLAR Esansiyel ya : Esansiyel ya lar bitki bölümlerinden dam t lm yüksek konsantrasyonda özlerdir (20, 147, 173).

25 Castor ya : Castor ya Ricinus communis (castor) bitkisinin tohumlar ndan elde edilen (7, 55, 91, 92, 93, 171), 18 karbonlu ve hidroksili ya asidi içeren bir s v ya d r (92). Castor Ya Kompresi: Dola m artt r c, eliminasyona yard mc, dokulara ve cilt alt ndaki organlara iyile tirici etkisi oldu unu belirtilen alternatif bir yöntemdir. çeri inde castor ya, emici özellikte pamuklu kuma ve s cak uygulama ajan yer almaktad r (76, 108, 168) GENEL B LG LER Akut ya da kronik bir durum olan konstipasyon bir hastal k de il, ki iden ki iye farkl ekillerde yorumlanan subjektif bir semptomdur (10, 174). Literatürde hastalar n %58-80 ninde zorlanma, d k n n geçi inde güçlük, tam bo alamama hissi en çok deneyimlenen semptomlar olarak belirtilmi tir (37). Bu durum barsak hareketlerinin her zamankinden daha az ya da güç olmas, kuru d k, a r ve geçi zorlu u olmas yla da tan mlanmaktad r (106). Hastalar n konstipasyonu alg lay n n de erlendirilmesi yaln zca barsak hareketlerinin s kl n n incelendi i objektif durumun de il, d k lamada zorlanma, tam bo alamama, abdominal distansiyon ya da a r, sert ya da az miktarda d k, defekasyonu kolayla t rmak için elle müdahale gibi subjektif durumlar da içermelidir (10, 164, 174). ngiltere de konstipasyon nedeniyle her y l 2.5 milyondan fazla ki i doktora giderken, yakla k ki i hastaneye yatmaktad r. Tüm hastalar zorlanma, tam bo alamama hissi, tuvalette çok fazla zaman geçirme, abdominal rahats zl k ve abdominal distansiyon gibi semptomlar deneyimlediklerini bildirmektedir. Hastalar kronik konstipasyonu s kl kla kendi kendine tedavi etmekte ve tedavi maliyeti

26 laksatifler için y ll k 800 milyon dolar (10, 27, 75), reçete edilmemi laksatif kullan m için ise 725 milyon dolar bulmaktad r (144). Kronik konstipasyon hastalar n sa l kla ili kili ya am kalitesini olumsuz etkiledi i için çok önemlidir (139). Schaefer ve arkada lar (1998) konstipasyonun erkeklerin %26 s n n, kad nlar n ise %34 ünün ya am kalitesini bozan faktörler aras nda yer ald n belirtmi lerdir. Literatürde, 2001 de 5.7 milyondan fazla doktorun hasta ziyaretlerinin konstipasyonla ili kili oldu u belirtilmektedir. Kad nlar erkeklerden üç kat, ya l bireyler genç yeti kinlerden iki kat daha fazla konstipasyon deneyimlemektedir. Genç ve ya l lar aras ndaki bu fark ya l larda ikincil konstipasyona yol açan etkenlerin fazla görülmesinden kaynaklanmaktad r. Etkilenen di er gruplar ise siyah rk, bunlar n aras nda gelir düzeyi dü ük olanlar, e itim düzeyi dü ük olanlar, seksüel suistimal edilme öyküsü bulunanlar, depresyon semptomlar ya da fiziksel inaktivite olanlar say labilir (27, 52, 129). Konstipasyon ya la birlikte art göstermektedir (10, 39, 141). Literatürde belirtilen ya l lardaki konstipasyon prevelans %2-28 aras nda de i mektedir (10, 27, 39). Konstipasyon bir çok ya l n n s kl kla ikayet etti i sindirim sistemi rahats zl klar ndan biridir (39, 50, 100). Ya l l k Konseyi (Council of Aging) üyeleri ya l bireylerin barsak hareketleri ile ili kili her gün st rap ya ad klar n belirtmektedir (100) BO ALTIM Bo alt m Aktivitesi Bo alt m gereksinimi günlük ya am aktiviteleri aras nda yer alan, ya am boyunca tüm bireylerin yerine getirdi i bir aktivitedir (23, 165). Bireyler ne zaman, nerede, ne yaparlarsa yaps nlar bo alt m gereksinimlerini kar lamak zorundad rlar (131).

27 Anatomi ve Fizyoloji Defekasyon süreci d k n n kolon boyunca rektuma do ru itilmesi, d k n n rektum içinde hissedilmesi ve bilinçli olarak defekasyon eyleminde bulunulmas n içermektedir (10, 32). Rektum, kolonun son bölümüdür ve içi levator ani kaslar ile çevrilidir. Anal kanal iki grup kas çevrelemektedir: internal anal sfinkter (istemsiz kontrol) ve eksternal anal sfinkter (istemli kontrol). Rektum ve anal kanal n birle me yerinde olu turduklar yakla k 90 derecelik aç önemlidir. Bu birle me yeri defekasyon için çömelmenin fizyolojik avantaj olarak kalça fleksiyona getirildi inde düzelmektedir. Besinler mideye indikten 3-4 saat sonra çekuma gelir; birkaç saat sonra rektuma ula r. Rektal duvar d k ile gerilince, rektumun kontraksiyon refleksi harekete geçer, iç anal sfinkter gev er ve fekal materyal anal kanal n içine itilir. Bu noktada, anoderm d k y hissederek gerilir ve d k lamaya karar verilirse eksternal anal sfinkter gev er, çömelme ve valsalva manevras ile iç abdominal bas nç artarak d k bo alt l r. Ya da eksternal anal sfinkter ve gluteal kaslar kas larak defekasyon ertelenir (10, 72) Defekasyon Refleksleri Defekasyon genellikle defekasyon refleksleri ile ba lat l r. Bu reflekslerden birisi, lokal enterik sinir sisteminin arac l k etti i intrensek reflekstir. Bu refleks u ekilde aç klanabilir: Feçes rektuma girdi i zaman rektum çeperinin gerilmesi afferent impulslar ba lat r. Bu sinyaller myenterik pleksus yoluyla yay larak inen kolon, sigmoid kolon ve rektumda peristaltik dalgalar ba lat r ve feçes anüse do ru

28 itilir (72, 164). Peristaltik dalga anüse ula t nda myenterik pleksustan gelen inhibitör sinyaller arac l yla internal anal sfinkter gev er ve e er ayn anda eksternal anal sfinkter de bilinçli olarak gev etilirse defekasyon gerçekle ir (32, 72). Bununla birlikte, intrensek defekasyon refleksi kendi ba na oldukça zay ft r. Bu refleksin defekasyonda etkili olabilmesi için ço unlukla di er bir defekasyon refleksi olan ve omurili in sakral segmentlerinden köken alan parasempatik defekasyon refleksi ile desteklenmesi gerekir (5, 72). Rektumdaki sinir sonlanmalar uyar ld klar zaman, sinyaller ilk önce omurili e ta n r, daha sonra buradan pelvik sinirler içindeki parasempatik sinirler vas tas yla refleks yoldan inen kolon, sigmoid, rektum ve anüse geri döner. Bu parasempatik sinyaller peristaltik dalgalar çok iddetlendirdikleri gibi internal anal sfinkteri de gev etirler. Böylece, intrensek defekasyon refleksini zay f hareketlerden zaman zaman kolonun splenik fleksurundan anüse kadar olan bölümündeki kal n barsa n tamam n n bir defada bo almas na yol açacak kadar güçlü bir defekasyon i lemine çevirirler (72, 170). Omurili e giren afferent sinyaller derin nefes alma, glottisin kapanmas, fekal içeri in kolonun a a s na itilmesini sa layan abdominal duvar kaslar n n kontraksiyonu ve ayn zamanda feçesin bo alt lmas için pelvik taban n halka üzerinde a a ya ve d a çekilmesi gibi i lemleri de ba lat rlar (72). Defekasyon reflekslerine ra men gerçek defekasyonun olu mas için di er etkilere de ihtiyaç vard r. Tuvalet e itimi alan insanlarda, internal sfinkterin gev emesi ve feçesin anüse do ru hareketi normal olarak eksternal sfinkterin kontraksiyonunu ba lat r ki bu da defakasyonu geçici olarak engeller. Bilinçli beyin faaliyetleriyle, eksternal sfinkter kontrol edilerek; yer ve zaman uygunsa defekasyonun olu mas için gev etilir ya da sosyal yönden uygun zaman buluncaya kadar kontraksiyon devam ettirilir. Eksternal

29 sfinkter kontraksiyon halinde tutulursa birkaç dakika sonra defekasyon refleksi söner ve birkaç saat için rektuma ilave feçes girinceye kadar sakin kal r (72). Barsaklar n çal mas n te vik eden iki önemli refleks vard r. Yenilen g dalar ince barsaklarda sindirildikten sonra emilemeyen k s mlar kal n barsa a geçerler. Belirli bir ilerleme süresi sonunda suyu azalt lm olan gaita rektuma gelir ve d k lama iste i ortaya ç kar. Gastroentestinal sistemde kas hareketlerinin h zlanmas olarak tan mlanan gastrokolik refleks yeme in hemen arkas ndan d k lama ihtiyac n n giderilmesine sebep olabilir (122, 174). kinci önemli refleks ise ortokolik reflekstir. Sabahlar yatar pozisyondan ayakta pozisyona geçen bedenimizde bu pozisyon de i ikli inden dolay ortokolik refleks çal m olur (53). Defekasyon için uygun ko ullar olu tu unda, ki i derin bir nefes alarak diyafragmay a a do ru iter bu esnada abdominal kaslar kas p kar n içi bas nc n artt r r ve feçesi rektuma iterek yeni bir defekasyon refleksini ba latabilir. Bu yolla ba lat lan refleksler hemen hiçbir zaman do al olarak olu anlar kadar etkili de ildirler. Bu nedenle, do al reflekslerini s k s k inhibe eden ki ilerde ciddi konstipasyon geli ir (32, 72) Patofizyoloji Konstipasyon d k k vam ndaki de i iklikler, kolonik motilite ya da kolon çap nda de i iklikler sonucunda meydana gelmektedir. Di er bir deyi le konstipasyon rektal bo alt m sürecindeki herhangi bir de i ikli in sonucudur. Pratik bak mdan (ise), konstipasyona iki mekanizma neden olmaktad r: lümen içeri inin hareketinin obstrüksiyonu ya da yetersiz kolonik itici aktivite. Kolonik ak obstrüksiyonu anatomik ve fonksiyon düzensizliklerinden kaynaklanabilir. Yetersiz/azalm itici aktivite ise motilitenin bask lanmas (örne in: ilaç ya da

30 metabolik hastal klar n etkisi) ya da diffüz sinir ya da kas hastal klar nda (örne in: multiple skleroz, Chagas hastal ) meydana gelmektedir (10, 52, 84, 144) Ya l l k Sürecinde Bo alt m Aktivitesi Bo alt m aktivitesi ile ya am süresi yak ndan ili kilidir. Bo alt mla ilgili bireysel de i iklikler adölesan dönemde geli ir. Genç ve orta ya larda ya am tarz ndaki de i iklikler bo alt m da etkiler (127, 131). Ya l l k döneminde çe itli nedenlerden dolay bo alt m problemleri ya anabilir. Ya lanmada de i iklikler zamanla ortaya ç kar ve bu de i ikliklerin etkisi bireyden bireye de i ir (72). Ya l larda di say s nda azalma, yetersiz di bak m, di eti dokusundaki de i iklikler sindirimi etkiledi inden bo alt m aktivitesi de olumsuz yönde etkilenir (127). Ya lanmayla birlikte kas tonüsü kayb, peristaltizmin yava lamas, enzim sal m nda ve motilitede azalma, intestinal kan ak m nda yava lama, emilim yüzey hücrelerinde azalma, sfinkter kontrolünün kayb, yetersiz s v ve posal g da al m, ilaçlar n uygunsuz ve fazla kullan m gibi nedenler barsak bo alt m n etkilemektedir (72). Ya l bireylerde özellikle kronik hastal klar n ve buna ba l olarak ilaç kullan m n n artmas, ya l l k fizyolojisinin sonucu olan kas tonüsünün azalmas ile birlikte konstipasyon riskini daha da artt rmaktad r. Rektumda feçesin neden oldu u bas nç sürekli olsa da ya l bireyin rektal dolgunlu u alg lamas azal r. Barsak hareketleri ilerleyici biçimde zorla r, a r l hemoroidler ya da anal fissür gibi ikincil durumlar defekasyonda a r y kuvvetlendirir ve defekasyonun bask lanmas na neden olur. Bu rahats zl k ya da a r duyusu laksatiflerin kötüye kullan m na da neden olabilir (144) Bo alt m Aktivitesini Etkileyen Faktörler

31 Bo alt m aktivitesinin gerçekle tirilmesinde birçok faktör rol oynar. Bu faktörlerin bilinmesi hem ireye bireyin normal bo alt m al kanl klar n n sürdürülmesi için gerekli olan önlemleri alma olana sa lar (64, 131). Bu faktörler fiziksel (10, 41, 64, 126, 127, 131, 145, 159), psikolojik (56, 64, 127, 131), sosyokültürel (56, 64, 131, 169), çevresel (131, 169) ve politikoekonomik (131) faktörler oldu u gibi bireyin geli im düzeyi, diyet, s v al m, bireysel al kanl klar, egzersiz, a r, psikolojik etmenler, ilaçlar, patolojik durum, irritan maddeler, gebelik, cerrahi giri imler ve anestezi, defekasyon pozisyonu eklinde de s ralanabilmektedir (64) Bo alt mda Bireysellik Her bireyin bo alt m al kanl klar n çok farkl nedenler ekillendirir. Bunlar n aras nda çocukluk dönemindeki tuvalet e itimi; ailevi ve toplumsal kurallar önemlidir (84, 131). Defekasyon al kanl günde üç kezden, haftada üç keze kadar normal kabul edilmektedir (37, 136). Defekasyon bireye özgüdür ve birey bu gereksinimini günün belli bir saatinde daha kolay giderebilir. Yo un bir çal ma ya am ve yolculuklar bireyin normal defekasyon al kanl n bozabilir ve konstipasyon geli ebilir. Birey günün hangi saatinde daha kolay defekasyon yapt n belirlemeli ve ona göre hareket etmelidir (64, 131). Yap lan literatür incelemesinde, konstipasyonu olan bireylere yönelik hem irelik giri imlerinde bireylerin bo alt m al kanl özelliklerini dikkate almad klar belirtilmi tir (68, 84). Hastane ve huzurevlerinde bireyler ya am alanlar n ortak kullan rlar. Farkl hijyen al kanl klar olan bireylerle tuvaleti payla mak rahats z edici olabilir. Sürgü kullanmak zorunda olmak, koku, ses, mahremiyet gibi faktörler bireyi

32 etkileyebilece i için birey defekasyon hissini bask layabilir. Bu durum konstipasyona yol açabilir (64, 131, 132, 136) KONST PASYON Barsak bo alt m ile ilgili kar la lan sorunlar gaz birikimi, konstipasyon, fekal impak n (d k t kaç), diyare, d k tutamama ve hemoroidlerdir (64). Bu sorunlardan en s k kar la lan ve çok de i ik boyutlarda tan mlanan konstipasyon, uygarl n ve endüstrinin geli mesi ile artan bir sa l k sorunu haline gelmi tir. Hyde ve arkada lar n n (1999) literatür incelemesinde ele ald klar tüm makalelerde konstipasyonun aç k bir tan m n n verilmedi i dikkati çekmi tir. Özellikle deneysel çal malar n raporlar nda i lerli i olan bir konstipasyon tan m bulunmamaktad r. Konstipasyon çok de i ik boyutlarda tan mlanmaktad r. Brocklehurst 1977 y l nda konstipasyon tan m n yapm t r. Bu tan ma göre anormal bir durum olan konstipasyon, sertle mi kuru feçesin geçi inin gecikmesi ya da seyrekle mesi dir. Bu tan m 1977 ve 1998 y llar aras nda kullan lm t r (84). Günümüzde de bu tan m geli tirilerek kullan lmaktad r. Bir di er konstipasyon tan m ise barsak hareketlerinde zorlanma, direnç hissetmedir (106). Konstipasyon genellikle defekasyon s kl n n azalmas olarak tan mlansa da bu tek ba na yeterli bir ölçüt de ildir (10, 39, 50, 174). Klinik uygulamada konstipasyon, genellikle barsak hareketlerinin haftada üç defadan daha az olmas durumu olarak tan mlanmaktad r. Uluslararas Gastroenteroloji Kongresi nde uzman çal ma grubu Roma II kriterleri olarak bilinen konstipasyon tan lama ölçütlerini geli tirmi tir (Tablo C) (8, 38, 39, 172, 174). Bu standartla t r lan ölçütlere ek olarak defekasyon s kl, hastalar n alg lad normal barsak fonksiyonlar ndaki sapmalar ve konstipasyonla ilgili yayg n di er barsak

33 semptomlar dahil edilmelidir (50). Konstipasyon sa l k bak m verenler ve alanlar için yineleyen bir sa l k sorunudur. Ancak hasta bak m n n eksik kalan yönü olarak göze çarpmakta, çok nadiren ciddi bir problem olarak görülmektedir. Yetersiz barsak yönetimi sonucunda hastan n konforu ve ya am kalitesi azalmaktad r (84, 129). D k lama say s bireylerde ve toplumlarda çok fazla de i iklikler göstermektedir. Konstipasyonu oldu unu ifade eden, d k lama s ras nda fazla çaba gösteren, kendini a r zorlayan ve sonunda s k nt l ve huzursuz bir ekilde, küçük topak veya ufak kur un taneleri eklinde sert ve az miktarda d k ç karan birçok ki ide d k lama say s normal olabilir. Seyrek d k lama al kanl na sahip olan bireylerde d k n n barsak içinde kal süresi uzamakta ve bu nedenle d k suyu emilimi artmakta ve d k sertle mektedir (174). ngiltere Bristol Üniversitesi nde geli tirilmi olan Bristol D k ekli Ölçe i (Ek III) tutarl bir k lavuz olarak onaylanm t r. Bu ölçe in kullan m doktorun hastas n n barsak al kanl düzeni ya da de i ikliklerini de erlendirmesinde yard mc olmakt r. Bu k lavuzun kullan m d k lama günlü ü ya da çal ma program n tamamlayarak ilgili bilgilerin doktor ile payla lmas n sa lamaktad r (152, 156) Konstipasyona Neden Olan Etmenler Konstipasyon normal ya lanman n fizyolojik bir sonucu de ildir. Ya la ili kili birçok problem (örne in; mobilitenin azalmas, yan etkisi konstipasyon olan ilaçlar kullanmak, diyette de i iklik vb.) ya l yeti kinlerde konstipasyon prevelans n n artmas na neden olmaktad r. Sekonder konstipasyonu bertaraf etmek, altta yatan durumu aç klamak için eksiksiz t bbi öykü ve fiziksel incelemeye gereksinim duyulmaktad r. Konstipasyon nedenleri birincil ve ikincil olarak grupland r labilir (27, 39, 52, 152).

34 Birincil Konstipasyon: Konstipasyonun birincil nedenleri üç grupta s n fland r lmaktad r; normal transit konstipasyon, yava transit konstipasyon ve anorektal disfonksiyon (52). Fonksiyonel konstipasyon olarak da bilinen normal transit konstipasyon en yayg n görülenidir. Literatürde konstipasyon nedeni olarak yava transit oran n n %5-27, yava transit ile birlikte pelvik taban disfonksiyonu oran n n %2 oldu u belirtilmektedir (52). Fonksiyonel konstipasyonlu bireylerde d k kolon içinden normal h zda geçer. Yava transit konstipasyon d k n n kolon içinden geçi i s ras nda uzun süreli gecikmesiyle karakterize bir durumdur. Hastalar abdominal distansiyon ve seyrek barsak hareketlerinden ikayetçi olabilir (39, 50). Yava transit konstipasyonunun nedenleri kesin belli de ildir; miyenterik pleksus anormalli i, kolinerjik inervasyon defekti ve noradrenarjik nöromüsküler transmisyon sistem anomalisini içeren mekanizma olarak kabul edilmektedir. Anorektal disfonksiyon, bo alt m mekanizmas nda pelvik kaslar n yetersiz çal mas d r. Bu hastalar tam bo alamama hissi, obstrüksiyon (daralma) hissi ve elle müdahale (tu e) ile bo altma ihtiyac ndan yak n rlar (39). Anorektal disfonksiyon kazan lm davran bozuklu u ve çocukluk ça nda defekasyon sürecinin ö renimi ile de ili kili olabilir (39, 84). kincil Konstipasyon: Tablo A da ikincil konstipasyonun olas nedenleri aras nda yer alan t bbi ve psikiyatrik durumlar listelenmi tir. Bu durumlar tam bir t bbi öykü ve fiziksel inceleme ile tan mlanabilir. Amerika Gastroenteroloji Derne i nin oybirli i ile al nm kararlar hastalar n tam kan, serum glukoz, tiroid stimulan hormon (TSH), kalsiyum ve kreatin düzeyinin de test edilmesini önermektedir. Elli ya ve üzeri hastalarda kolon kanseri riski dü ünülerek sigmoidoskopi ya da kolonoskopi yap lmas da önerilmektedir (39).

35 Tablo A. kincil Konstipasyon Nedenleri (8, 10, 52, 84, 144, 172) Endokrin ve Metabolik Hastal klar Diabetes mellitus Hiperkalsemi Hiperparatroidizm Hipotroidizm Üremi Fonksiyonel Nedenler Diyete ili kin faktörler Yap sal Anormallikler Anal fissür, sertlik (strictures), hemoroidler Kolonik sertlikler (strictures) nflamatuar barsak hastal Obstrüktif kolonik kütle, lezyon Rektal prolapsus ya da rektosel laçlar *Tablo B de belirtilmi tir Sedanter ya am Motilite rahats zl klar Miyopatik Durumlar Amiloidoz Miyotonik distrofi Skleroderma Nörolojik Hastal klar Otonomik nöropati Psikolojik Durumlar Anksiyete Depresyon Somatizasyon Di er rritabl barsak sendromu

36 Serebrovasküler hastal k Gebelik Hirschprung hastal Multiple sklerozis Parkinson hastal Spinal kord yaralanmas, tümörler Konstipasyonda önemli ikincil nedenlerden biri de özellikle venöz sistem, sinir iletimi ve düz kas fonksiyonlar n etkileyen ilaçlar n kullan m d r. Tablo B de konstipasyona neden olan en yayg n ilaçlar yer almaktad r. Tablo B. kincil Konstipasyona Neden Olan S k Kullan lan laçlar (1, 39, 106) Antiasitler* Antikolinerjikler Antidepresanlar Antihistaminikler Kalsiyum kanal blokerleri Klonidin (Clonidine-Catapres) Levodopa (Larodopa) Narkotikler Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar Opioidler Psikotropikler Sempatomimetikler Diüretikler Demir * alüminyum ya da kalsiyum içeren antiasitler Yap lan bir çal mada konstipasyonu olan hastalar n %40 n n konstipasyona neden oldu u bilinen ilaçlar kulland klar saptanm t r (82). Kalsiyum ve

37 alüminyum içeren antiasitler ve demir preparatlar gibi ilaçlar büyük olas l kla konstipasyona neden olmaktad r (39) Risk Faktörleri Konstipasyonu olan hastalar, ço u kez semptomlar aç klayabilecek bir sebep bulunamad için t bbi bak m aramay ertelemektedir (174). Hastalar kronik konstipasyon dönemindeki semptomlar n tan mlarken, doktorlar s kl kla barsak hareketlerine odaklan rlar (27, 52). Konstipasyonun tan mlanmas nda fiziksel de erlendirme, rektal tu e ve ayr nt l hasta öyküsü al nmas önemlidir (27). Hasta öyküsünde bireyin risk faktörlerinin de ortaya konmas yol gösterici olmaktad r. Ya : Ya la birlikte geli en fizyolojik de i iklikler sonucunda özellikle 65 ya ve üzeri bireyler birçok ilaç tedavisinin yan etkisi olarak gençlik dönemlerine oranla konstipasyon semptomlar n daha fazla deneyimlemektedirler (50). Konstipasyon genellikle ya l l k problemlerinden biri olarak görülürken, sa l kl aktif ya l bireylerin barsak fonksiyonlar n n ço unlukla normal oldu u belirtilmektedir (1, 152). Bu bilgiyi Hyde ve arkada lar n n (1999) yapm olduklar literatür incelemesi de desteklemektedir. Bu çal ma sonucunda konstipasyonun sa l kl ya l larda beklenmedi i, buna kar n hastal ve yetersizli i olan ya l larda ise kullan lan ilaçlarla birlikte barsak al kanl n n de i ebilece i belirtilmektedir (84). Ya ve konstipasyon aras ndaki ba lant s v al m, diyet, mobilite ve ortam gibi di er e lik eden faktörlerle benzerlik göstermektedir (1, 152). Cinsiyet: Cinsiyet ve barsak fonksiyonu aras ndaki ili kiyi ilk kez inceleyen Lane (1909), kad nlar n ya amlar boyunca konstipasyona erkeklerden daha yatk n olduklar n belirtmi tir (129). Harari ve arkada lar (1996) barsak al kanl klar n n ya ve cinsiyet ile ili kisini incelediklerinde her ya taki kad nlar n erkeklerden daha fazla konstipasyon ikayeti belirttiklerini saptam lard r. Kad nlarda konstipasyon

38 görülme oran %3-20 aras nda de i mektedir (144). Yap lan çal malarda konstipasyonun kad nlarda erkeklerden 2,5-3 kat daha fazla görüldü ü saptanm t r (86, 135). Bir makalede, Amerikan popülasyonunda ki kad nlar n erkeklerden daha fazla konstipasyon deneyimlediklerini belirtilmi tir (144). Kad n popülasyonunda konstipasyon prevelans göz önüne al nd nda, kad nlardaki konstipasyonun kad n seks hormonlar, dismenore, düzensiz menstruasyon, önceden geçirilmi jinekolojik cerrahi, azalm rektal duyarl l k, do um sonras pelvik taban kaslar n n bozulmas yla ilgili oldu u belirtilmektedir (1, 73, 129). Literatürde, kad n seks steroid hormonunun safra kesesi bo alt m, gastrik bo alt m ve kolonik transit zaman n etkiledi i belirtilmektedir (106, 129). S v al m : S v al m, konstipasyon için risk faktörü olarak tan mlanmaktad r. Yetersiz s v al m yava kolonik transit ve yava d k ç k ile ba lant l d r. Buna kar n konstipasyonda s v al m n n etkileri ancak birkaç çal mada incelenmi tir (50, 64, 77, 110, 129, 144, 152, 174). Diyet: Posas al nm olan modern diyetlerin sonucunda sindirim sistemi hastal klar prevelans n n artt belirtilmektedir. Çal malar, lifli diyetlerin barsak transit süresini, d k a rl n ve barsak hareket s kl n etkiledi ini göstermektedir (50, 64, 77, 110, 129, 144, 152, 174). Olgular vejeteryanlarda konstipasyon insidans n n dü ük oldu unu belirtmektedir (64, 110, 129, 152, 174). Hareketlilik: Literatürde düzenli egzersizle birlikte kas tonüsünün ve sindirim sistemindeki sirkülasyonun artaca bildirilmektedir ve bunu referans hem irelik kitaplar n n da destekledi i belirtilmektedir (84). Çok az egzersiz yapan bireylerde konstipasyon prevelans daha yüksektir (64, 110, 129, 152, 174).

39 Çevre: Mahremiyetin azalmas, tuvalet ko ullar n n yetersizli i ve ya l n n bak m na yard mc olan ki ilere duyulan güven gibi çevresel faktörler konstipasyon geli imine neden olmaktad r (64, 110, 129, 152, 174). Di er faktörler: Konstipasyon geli imi anksiyete, depresyon ve kognitif foksiyonlar n zay flamas gibi birçok etmenden etkilenmektedir (64, 110, 129, 152, 174). Baz ilaçlar (Örne in; opioid analjezikler, antikolinerjikler ve antidepresanlar) konstipasyon riskini artt rmaktad r (50, 64, 110, 129, 152, 174). Hyde ve arkada lar (1999) yapt klar literatür incelemesinde konstipasyonlu hastalarda reçete edilmi ilaç al m ortalamas n n 5.7 oldu u ve 16 çal madan dokuzunda kodein içeren analjeziklerin, iki çal mada da demir preparatlar n n al nd belirtmektedirler. Richmond ve Wright (2005) yapt klar literatür incelemesinde bireylerin hastane tuvaletlerinde d k lama s ras nda güçlük ya ad klar n, bunun da d k lama ile ilgili yak nmalara neden oldu unu saptam lard r. Hastalar n oturakl sandalye ya da yatak pedi kullanmalar na ili kin herhangi bir literatüre rastlanmamas na kar n bunlar n konstipasyon geli imi için risk faktörleri olarak ele al nmas gerekti ini bildirmi lerdir Konstipasyonun Potansiyel Komplikasyonlar : Birçok insanda konstipasyon ara s ra meydana gelmekte ve kal c bir komplikasyona neden olmamaktad r. Buna kar n kronik ve ciddi seyreden konstipasyon çe itli komplikasyonlara yol açmaktad r. Bunlar: hemoroidler, anal fissür, rektal prolapsus, fekal impak n, divertiküllerdir (1, 136). ngiltere de yap lan bir çal mada hastaneye yat r lan ya l lar n %40 na fekal impak n tan s konulmu tur (50) Konstipasyonlu Hastan n De erlendirilmesi

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba 1.1 Ara rman n Amac Ara rmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba olarak hizmet vermekte olan; 1. Bütçe ve Performans Program ube Müdürlü ü 2. Stratejik Yönetim ve Planlama

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a

Detaylı

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ Kadın İdrar İnkontinansı Dr. M.NURİ BODAKÇİ Genel populasyonun çoğunda özellikle kadınlarda ve yaşlılarda mesane disfonksiyonu vardır. ICS üriner inkontinansı; objektif olarak gösterilebilen ve sosyal

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 151 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda iletişimin en önemli araçlarından biri olan ses, kişinin duygusal yapısını yansıtan bir olaydır. Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma konuşma

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİ? Egzersiz reçetesi bireylere sistematik ve bireyselleştirilmiş fiziksel aktivite önerileri yapılmasıdır. EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL

Detaylı

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ Rev. No : 01 Rev.Tarihi : 13 Haziran 2012 1/ 1. Amaç: UÜ-SK da organ ve doku nakli hizmetlerinden yararlanacak hastaların ve/veya canlı vericilerinin başvuru kriterlerinin ve organ bekleme listelerine

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir?    Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir? İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların

Detaylı

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland. 21 OCAK-MART DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 21 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 1 Nisan 21 tarihinde

Detaylı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK

Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Kabızlık (Konstipasyon) Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Tanım: Rome-II Tanı Kriterleri Son 6 ay içerisinde en az 3 ay (aralıklı veya sürekli) aşağıdaki semptomlardan 2 veya daha fazlasının olmasıdır. **Haftada 2

Detaylı

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber Sağlıklı, güçlü kuvvetli bir erkeksiniz ama çocuğunuz olmuyorsa bu önemli sorunun sebebi yediklerinizle ilgili olabilir. Erkekler üzerinde yapılan bilimsel

Detaylı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma

Detaylı

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr. Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2014-1-132 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 15-12/159-72 Karar Tarihi : 18.03.2015 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr.

Detaylı

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man 214 EK M-ARALIK DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 214 y dördüncü çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 9 Ocak 215

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22 Çocuğumun Sık Sık Başı Ağrıyor Ne Yapabilirim? Başağrısı toplumun büyük kesiminde görülebilen ve insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının değişik dönemlerinde karşılaştığı ve çare aradığı bir problemdir.

Detaylı

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 08.11.2012 Acil Servis Hemşire İzlem Formu ifadesi kaldırıldı. 01 Yerine Acil Servis hasta Değerlendirme ve Gözlem Formu ndaki hemşire izlem notları

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29 Dünyanın Derdi Depresyon Dünyada 120 milyon kişi depresyonda. 185 ülkenin verilerine göre 2020 yılında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada depresyon olacak. İSTANBUL - Türkiye psikiyatri Derneği'nin

Detaylı

YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD.

YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD. YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD. Rehabilitasyonun Tanımı Fizyolojik veya anatomik yetersizliği

Detaylı

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini), 31 Mart 2012 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28250 Selçuk Üniversitesinden: YÖNETMELİK SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015 Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015 BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİĞİN UYGULANMASINA İLİŞKİN GENELGE (2015/50) Bu Genelge, 25.05.2015

Detaylı

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ. eskemre@gmail.com

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ. eskemre@gmail.com Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ eskemre@gmail.com Kaynaştırma Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitim Ortamları Tam zamanlı genel eğitim sınıfı Öğretmene danışmanlık sağlandığı tam zamanlı

Detaylı

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu Rapor No:01 Rapor Tarihi: 10.03.2011 muz İl Genel Meclisimizin 01.03.2011 tarih ve 2011/33 sayılı kararı doğrultusunda 08-09-10 Mart 2011 tarihlerinde toplanmıştır. İdaremiz araç parkında bulunan makine

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI CASODEX 150 mg film tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin madde: 150 mg bikalutamid Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat, magnezyum stearat, polividon, sodyum nişasta glikolat, hipromelloz,

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Muş Alparslan Üniversitesi Uzaktan

Detaylı

ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ

ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ ACİL ÇALIŞANLARININ KARŞILAŞABİLECEĞİ STRES KAYNAKLARI Olaya bağlı stres kaynakları Mesleki stres kaynakları Çevresel stres kaynakları OLAYA BAĞLI STRES KAYNAKLARI-1

Detaylı

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu yönetmeliğin

Detaylı

AMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak.

AMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak. AMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak. KAPSAM: Tüm ayaktan ve yatarak tedavi gören hasta ve hasta

Detaylı

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır? Nisan, 01.04.2013 OTĠZM, EĞĠTĠM HAKKI VE UYGULAMALARI Nisan ayı otizm farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Gün, ay ve yıl olarak belli amaçlara hasredilen tema lar, toplumda dikkat çekmek, konunun önemini

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM 1. Açıklama 1.1.Proje Ortaklarının Adları: Uzman Klinik Psikolog Özge Yaren YAVUZ ERDAN, Uzman Klinik Psikolog Elvan DEMİRBAĞ, Uzman Klinik Psikolog Nilay KONDUZ 1.2.Nihai

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili? Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti Hasan Çağlayan Dündar Araştırmacı Ayşegül Dinççağ Araştırmacı

Detaylı

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular

Detaylı

2014 1. Çeyrek Sonuçları TÜRK TELEKOM GRUBU 2014 1. ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

2014 1. Çeyrek Sonuçları TÜRK TELEKOM GRUBU 2014 1. ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI TÜRK TELEKOM GRUBU 2014 1. ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI Basın Bülteni 1 Mayıs 2014 Güçlü İlk Çeyrek Sonuçları ile 2014 Yılına Sağlam Başladık Türkiye nin öncü iletişim ve yakınsama

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu AKILCI İLAÇ KULLANIMI PROJE YARIŞMASI BAŞVURU FORMU BAŞVURU SAHİBİNİN ADI SOYADI * BAŞVURU SAHİBİNİN MESLEĞİ BAŞVURU SAHİBİNİN YAŞI BAŞVURU SAHİBİNİN MEDENİ : DURUMU BAŞVURU SAHİBİNİN EĞİTİM DURUMU BAŞVURU

Detaylı

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: A N A L Z Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: Sektör Mücahit ÖZDEM R May s 2015 Giri Geçen haftaki çal mam zda son aç klanan reel ekonomiye ili kin göstergeleri incelemi tik. Bu hafta ülkemiz

Detaylı

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00 Müşteri : Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sok. No: 14 K2 Plaza Kat: 11 Kadıköy 34742 İstanbul Türkiye Konu : Seçilen Yakıt Özelliklerin Belirlenmesi için Dizel Yakıtlara İlişkin Testlerin, Doğrulanması

Detaylı

ÖZEL KARAMAN MÜMİNE HATUN HASTANESİ

ÖZEL KARAMAN MÜMİNE HATUN HASTANESİ HASTANEMİZ KOMİTE VE EKİPLERİN İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ 1.0 AMAÇ: Hastanedeki ekip, yönetim ekibi, komisyon ve komitelerin; hizmet kalite standartları ve kalite yönetim sistemine uygunluğunun ve devamlılığının

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet Diyabet te Sağlık Önerileri Diyabet BR.HLİ.041 Diyabette Sağlık Önerileri Her sağlıklı birey gibi diyabetli birey de bireysel bakımını sağlamalı; diyabete bağlı gelişen özellikli durumlarda gereken uygulamaları

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: 12.09.2010 Resmî Gazete Resmi Gazete Sayısı: 27697 YÖNETMELİK ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE HİZMET KALİTESİ YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 12.09.2010 Resmî Gazete Resmi Gazete Sayısı: 27697 YÖNETMELİK ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE HİZMET KALİTESİ YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 12.09.2010 Resmî Gazete Resmi Gazete Sayısı: 27697 YÖNETMELİK Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan: ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE HİZMET KALİTESİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ Yrd.Doç.Dr. Soner METE Ders Hakkında Çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehdit eden etmenleri, bu etmenlerin önlenmesine ilişkin yürütülen politikalar, işverenlerin

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 23-26 MAYIS 2013 - İZMİR Grup Adı : Özel Hukuk 1. Grup Konu : İş ve sosyal güvenlik davaları Grup Başkanı : Mehmet YILDIZ (Yargıtay Tetkik

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİNİN TANIMI Yetişkinler din eğitimi kavramını tanımlayabilmek için önce yetişkinler eğitimini tanımlayalım. En çok kullanılan ifade ile yaygın

Detaylı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Overview Understanding Economic Growth: A Macro-level, Industrylevel, and Firm-level Perspective

Detaylı

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ Dr. Ayhan HELVACI Giriş Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılan eğitim birçok disiplinlerden

Detaylı

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, madde bağımlılığının tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Gelişim psikolojisi, bireylerin yaşam boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal

Detaylı

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim 2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim (TÜSİAD ve UNFPA Ortak Raporunun Değerlendirilmesi) Prof. Dr. Zafer Öztek 27 Kasım 2012 Fütürist Prof. David Passig 2050 adlı eserinde Türkiye nin 2050 yılında Dünyadaki

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını

Detaylı

AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Amasya Üniversitesi bünyesinde kurulan Etik Kurulun oluşumunu, görevlerini

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu 3.Klinik Farmakoloji Sempozyumu-TRABZON 24.10.2007 Klinik ilaç araştırmalarına

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ Amaç MADDE 1 - (1) Bu Yönergenin amacı, anadal lisans programlarını üstün başarıyla yürüten öğrencilerin, aynı zamanda ikinci

Detaylı

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR Sektörlere Göre Dağılım 60 %52 50 %39 %46 Tarım 40 Sanayi 30 % 14 %19 %21 İnşaat 20 %8 10 % 1 Hizmetler 0 KADIN ERKEK 2

Detaylı

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu Bu bölümde; Fizik ve Fizi in Yöntemleri, Fiziksel Nicelikler, Standartlar ve Birimler, Uluslararas Birim Sistemi (SI), Uzunluk, Kütle ve

Detaylı

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 22-11-2013 Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU İş bu rapor, Galata Yatırım A.Ş. tarafından, Sermaye Piyasası Kurulu nun 12/02/2013 tarihli ve 5/145 sayılı kararında yer alan; payları ilk kez halka

Detaylı

TÜRK ECZACILARI TEMEL ULUSAL YETKİNLİK ÇERÇEVESİ*

TÜRK ECZACILARI TEMEL ULUSAL YETKİNLİK ÇERÇEVESİ* TÜRK ECZACILARI TEMEL ULUSAL YETKİNLİK ÇERÇEVESİ* *Bu çerçevede, FIP Eğitim girişimleri Çalışma Grubu nun koordinatörlüğünde hazırlanan Küresel Yetkinlik Çerçevesi nden yararlanılarak Türk Eczacıları için,

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir. KULLANMA TALİMATI ASİST 1200 mg toz içeren saşe Ağızdan alınır. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir. Bu ilacı

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ Karar Tarihi : 07/07/2014 Toplantı Sayısı : 392 Karar Sayısı : 3304 ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ 3304- Yönetmelik Komisyonu tarafından incelenen, Ankara Üniversitesi Burs Yönergesi taslağının

Detaylı

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir. İZMİR ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönerge; İzmir Üniversitesi nin Fakülteleri, Meslek Yüksekokulu ve bölümlerinde ÖSYM ve Üniversite tarafından

Detaylı

İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARININ (HASTANELERİN) ACİL SERVİSLERİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV TANIMLARI*

İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARININ (HASTANELERİN) ACİL SERVİSLERİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV TANIMLARI* İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARININ (HASTANELERİN) ACİL SERVİSLERİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV TANIMLARI* Derleyen: Dr. Cem Oktay Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Görev tanımları:

Detaylı

ZİRVE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK ABD

ZİRVE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK ABD ZİRVE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK ABD. 2013 2014 GÜZ YARIYILI OKULLARDA GÖZLEM DERSİ UYGULAMALARI Dersin Sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Ramin ALİYEV

Detaylı

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 Sunum Planı Giriş I)Literatür Uluslararası Literatür Ulusal Literatür II)Karşılaştırmalı Analiz III)

Detaylı

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

HAYALi ihracatln BOYUTLARI HAYALi ihracatln BOYUTLARI 103 Müslüme Bal U lkelerin ekonomi politikaları ile dış politikaları,. son yıllarda birbirinden ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. Tüm dünya ülkelerinin ekonomi politikalarında

Detaylı

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler: Mikro TESE Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Mikroskopik TESE ameliyatı genel, veya bolgesel anestezi altında yapılabilir. Skrotum (torba) orta hattan 4 cm lik bir kesi yapılırak testislere ulaşılır ve testisler

Detaylı

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) 1 GÜNDEM Tanım Epidemiyoloji (Hastalığın Yayılımı) Mücadele Soru-Cevap 2 Afrika Hastalığı Nedir? Sivrisinek, kene ve sokucu sineklerle

Detaylı

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR Çocuğun çalışması, hemen bütün ülkelerde yaşanmakta olan evrensel bir olgudur ve önemli bir sosyal

Detaylı

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır.

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır. Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır. Testosteron noksanlığının erkekleri en çok ilgilendiren yanı, libido ve potens azalmasıdır. Cinsel arzunun azalması, orgazm hissinin zayıflaması,

Detaylı

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan: Doç.Dr. Hakan Güler Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Karlsruhe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Almanya

Detaylı

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler Kurul, komisyon ve ekiplerin oluşturulması MADDE 107- (1) Okullarda, eğitim, öğretim ve yönetim etkinliklerinin verimliliğinin sağlanması, okul ve çevre işbirliğinin

Detaylı

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar. 1 / 5 1. Amaç: Bu prosedür, UÜ-SK da yaşam desteğine gerek duyan ve komadaki erişkin ve çocuk hastalara sunulacak yoğun bakım hizmetlerinin eşit, standart ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Detaylı

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu yönergenin amacı; Çankaya Belediye sınırları içinde yaşayan, yaş sınırı

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim Kurulunun önerileri doğrultusunda bu çalışma yapılmıştır. GENEL KONULAR: Madde 1.Tanım: 1.1.

Detaylı