DEMOKRATİK BÜROKRASİ. Bünyamin ÖZGÜR Personel Dairesi Başkanı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DEMOKRATİK BÜROKRASİ. Bünyamin ÖZGÜR Personel Dairesi Başkanı"

Transkript

1 DEMOKRATİK BÜROKRASİ Bünyamin ÖZGÜR Personel Dairesi Başkanı Bürokrasi devlet sisteminin eksenidir. Devleti yöneten en üst güç, egemenliğini devam ettirebilmesi için yapması gerekenleri bürokrasi aracılığıyla uygular. Bu nedenle tarihte ilk devletin ortaya çıkışından beri bürokrasi vardır. Bürokrasinin görev anlayışı ve yönetilenlere davranış biçimi, sistemin baskıcı veya demokratik olmasına göre önemli farklılıklar gösterir. Bu yazımızda; tarihsel süreç de göz önüne alınarak, devlet-bürokrasi-demokrasi ilişkisi üzerinde durulacak ve bürokrasinin demokratikleştirilebilmesi için yapılabilecekler konusundaki düşüncelerimiz açıklanacaktır. Devlet ve Bürokrasinin Oluşumu ve Mahiyeti Devletleri kuranlar liderlerdir ve bunların genellikle otoriter oldukları görülmektedir. Tarihi dönemlere göre, bir kabile reisi, aşiret beyi, komutan vb olabilen lider, yeterli genişlikte toprak ve burada yaşayan insanlar üzerinde otoritesini kurduğunda artık hükümdardır ve halkını elde tutmak için bir yandan onların ihtiyaçlarını asgari seviyede karşılamak, diğer yandan da hoşnutsuzları ve rakipleri bastırmak için sürekli bir organizasyon kurmak zorundadır. Otoritesinin devamı için, bizzat bulunmadığı yerlerde de hükmünün geçmesini ve oralarda liderliğinin elinden alınmasına yol açabilecek gelişmelerin engellenmesini sağlayacak bir sistem oluşturma çabasında olacak, yönetim yetkilerinin bir kısmını güvendiği insanlara sıkı kontrol kaydıyla aktaracaktır. Böylece, asıl otorite sahibi adına güç kullanma yetkisi verilmiş olanlar, hiyerarşik yönetim yapısının unsurları haline gelmişler ve bürokrasi oluşmuştur. Bürokrasi, en başta iç ve dış güvenliği sağlamak için askerler (ve sonraları polisler), yönetilenler arasındaki anlaşmazlıkları çözerek adaleti sağlamak için yargıçlar ve devletten beklenen diğer işlevleri yerine getiren sivillerden meydana gelmiştir. İnsanın hâkim olma arzusu ve bunu sağlamak için kaba güç kullanarak sindirme yönündeki bilinçsiz ve ilkel eğilimine dayanan bu yapılanma klasik yönetimin temelidir. Bu yönetim anlayışı, en üst otoritenin amaçlarının gerçekleştirilebilmesi ve devamı için sıkı kontrol, disiplin kuralları ve ceza tehdidi esasına dayanmaktadır. Yönetilenlerin Yönetici Güçlerle Mücadelesi ve Demokrasi Birinci amacı iktidarını devam ettirmek olan hükümdarın iki temel problemi vardır. Bunlardan birincisi öncelikle askerler olmak üzere bürokrasinin tam itaatini sağlamak, ikincisi ise rakiplerin ve halkın isyanlarını askerlerini kullanarak bastırmaktır. Yönetilenlerin baskıcı sistemlere karşı hakhukuk mücadelesi insanlık tarihi boyunca süregelmiş, birçok hükümdar iktidarlarını önceleri bürokrasi ve sonra da halkla paylaşmak zorunda kalmışlar, bu süreç yönetim biçimlerinin değişimine yol açmıştır. Yönetim biçimlerinin niteliğini, yöneten ile yönetilenler arasındaki güç mesafesi belirler (Şekil: 1). Yönetim sistemlerinin demokratikleşmesi, yani yönetilenlerce denetlenebilir ve etkilenebilir hale dönüşmesi, esasen yönetici güç ile yönetilenler arasındaki güç mesafesinin daralma sürecidir. Bu süreçte, yönetilenlerde demokratik bilinç ve kabullenmenin artmasıyla bağlantılı olarak, bir yandan yönetilenlerin bireysel 1

2 GÜÇ MESAFESİ ve toplumsal hakları, özgürlükleri ve sorumlulukları çoğalıp gelişirken, diğer yandan da yöneticinin yetkileri sınırlanır, emretme alanı daralır, denetlenmeleri ve yönetilenlere karşı sorumlulukları artar. MUTLAK MONARŞİ Devleti yöneten en üst gücün otoritesinin zirveye çıkması Sümer, Mısır, Hitit gibi ilk büyük devletlerde görülen tanrı (sayılan) krallar dönemidir. Kral, tanrı sıfatını taşıdığında, halkın manevi varlığı sıfırlanacak, hak ve özgürlükleri sadece kralın bahşettiği kadar olacak ve kral insanların zihninde, hiçbir emrine itiraz edilemeyecek derecede güçlü ve erişilemeyecek kadar yücelerde bulunacaktır. Zamanla, tanrının temsilcisi sayılan tanrı adına yöneten DIŞ DENETİMLİ DEMOKRASİ İÇ DENETİMLİ DEMOKRASİ ÜST İKTİDAR TANRI (SAYILAN) HÜKÜMDAR TANRI ADINA HÜKÜMDAR YÖNETİCİ GÜCÜN EMRETME ALANI HÜKÜMDAR VESAYETLİ DEMOKRASİ YÖNETİCİ GÜCÜN SINIRLARI, DENETLENMESİ VE SORUMLULUKLARI HUKUK DENETİMLİ DEMOKRASİ HUKUK VE HALK DENETİMLİ DEMOKRASİ TAM DEMOKRASİ HALK DEMOKRATİK BİLİNÇ SEVİYESİ BİREYİN VE TOPLUMUN HAKLARI, ÖZGÜRLÜKLERİ VE SORUMLULUKLARI YÖNETİLENLER Şekil 1: Toplumun demokratik bilincinin artması ile yönetimde güç mesafesinin azalması Demokratik bilinç, insanların onurlu bir hayat için bireysel ve toplumsal hakları, özgürlükleri ve sorumluluklarını içselleştirip, hem kendininki hem de başkalarınınkilere sahip çıkarak, savunarak ve geliştirmeye çalışarak yaşaması gerektiğine inanmasıdır. Toplumda bu bilincin gelişmesi yönetici güçleri zorlamakta, bunun etkisiyle bu güçlerin sınırlanmaları, denetlenmeleri ve sorumlulukları artmaktadır. Anlaşılacağı üzere, toplumun demokratik bilinç ve mücadelesinin artması ile yöneticilerin sınırlandırılarak demokratik sistemin gelişmesi arasında doğrudan bağlantı bulunmaktadır. Bu gelişimle toplumlar, mutlak monarşiden, önce dış denetimli, sonra da iç denetimli demokrasiye ve bunun son aşaması olarak da tam demokrasiye ulaşabilir. krallar ve hanedan adına yöneten krallar görüldü. Bunlar artık insan olduklarından güç mesafesi her aşamada biraz daha azalmıştır ama hükümdarlar hala mutlak güç sahipleridir. İngiltere de feodalitenin gücünün, en güçlü feodal olan kral tarafından azaltılmaya çalışılmasından sonraki aşamada, derebeylerin birleşerek zorlamaları ile kralın yetkilerinin Magna Carta ile sınırlanması (1215) ile yönetilenlerin yönetim erkinin kullanılmasında etkin olması sürecine girildi ve zamanla kralın vesayeti altında bir demokrasi kuruldu. Fransa da ise bu evrim yaşanamadığından kralın mutlak egemenliği ve feodalitenin gücü ancak ihtilalle (1789) birkaç aşamada ortadan kaldırılarak cumhuriyet ilan edilmesiyle demokratikleşme süreci başladı. Demokrasilerin ortaya çıkmasıyla, yönetenler ile yönetilenler arasındaki güç mesafesi daha da azaldı. Ancak bazı ülkelerde iktidarı ele geçirenler adı cumhuriyet olan 2

3 baskı rejimleri kurdular. Çünkü cumhuriyet demokrasi ile eş anlamlı değildir ve sadece kuramsal olarak iktidarın meşruiyet kaynağının tanrısal veya soy olmadığını, halkmillet olduğunu ifade eder. Ancak, birçok ülke pratiğinde demokrasisiz cumhuriyetler, hanedanlığın kaldırılarak askeri bürokrasinin yönetime hâkim olmasının aracı olmuş, sadece monarkın unvanı cumhurbaşkanı veya devlet başkanı olarak değişmiş ve halk yine baskı altında yaşamaya devam etmek zorunda kalmıştır. Yönetilenler, içinde bulundukları devlet sisteminden güvenliklerini ve adaleti sağlama ile huzur ve refah içinde onurlu ve mutlu bir hayatı kurabilecekleri ortamı oluşturmasını beklerler. Beklentinin niteliği ve derecesi zamanın anlayışına göre değişmektedir. İnsanların esas derdi, insan onuruna uygun bir hayat yaşamaktır. Bu ise her alanda ideal hukukun (adaletin) tesisi ile mümkündür. Çağlar içinde, adaletin sürekliliği için yönetimde halkın söz sahibi olması gerektiği anlayışı gelişmiş, hak-hukuk ve onurlu yaşama mücadelesi, zamanla, herkesin mutluluğunun aracı olarak görülen demokrasi ve hukuk devleti mücadelesine dönüşmüştür. Rejimin adının meşrutiyet veya cumhuriyet olması önemli olmaksızın demokrasi, halkın yönetime temsilcileri yoluyla katılması ve temsilcileri belirlemek için de seçimler yapılması olarak ortaya çıkmış; böylece yönetim gücüne sahip olanlar serbest seçimlerle iktidara gelir olmuşlar, ancak askeri ve sivil bürokrasinin gücü devam etmiştir. Demokraside Güçlerin Denetimi Günümüzde devletin varlık sebebinin, güç sahiplerinin iktidarını sürdürmek değil, halkın mutlu yaşamasını temin etmek olduğu artık çoğunlukça kabul görmüştür. Buna rağmen demokrasilerin temel problemi, demokratik zihniyetin ülkedeki güç sahiplerince tam olarak kabullenilmemesi ve bu güç sahiplerinin güçlerini demokraside meşru ve makul sayılamayacak çıkarları yönünde istismar etme eğilimleridir. Bu güçlerin dört ana grubu bulunmaktadır. Bunlar iktidar partisi, askeri bürokrasi, yargı bürokrasisi ve yürütme bürokrasisidir. Bir ülkede gerçek demokrasinin var olduğundan bahsedilebilmesi için, iktidar partisinin hukuk devleti anlayışına bağlı, askeri ve yürütme bürokrasisinin hükümetin emrinde, yargı bürokrasisinin ise hükümetten bağımsız, hukuka (adalet ideolojisine) bağlı ve tarafsız olması gerekmektedir. Ancak, gücü elinde tutanlar, insan tabiatının sonucu olarak, güçlerini büyütmek, hâkimiyet alanlarını korumak ve genişletmek isterler. Bu nedenle, yöneticiler güçlerini kendi çıkarları için kullanma eğilimindedirler ve bunun istisnaları çok azdır. Lord Acton un ifadesiyle güç yozlaştırır, mutlak güç ise mutlak yozlaştırır. Dışarıdan denetimi bulunmayan gücün yozlaşma ve istismara kaymaması için, yüksek insanlık bilincinden kaynaklanan adalet duyarlılığı ve hukuk anlayışı ile belirginleşen bireysel iç denetim gerekir. Ama insanların çoğunluğunda bu iç denetimin zayıflığı, bencillik ve çıkarcılık olduğundan güç sahiplerinin dışarıdan denetlenmeleri şarttır. Bu açıdan, devleti yönetenin unvanının ne olduğunun da, iktidarının meşruiyet kaynağı olarak neyi öne sürdüğünün de hiçbir önemi yoktur. Devlet sisteminde önemli olan, yöneten ile yönetilenin ilişkisinin nasıl olduğu ve yönetilenin tâbi olacağı kuralların ve bunların uygulanma tarzının yönetenin insafına kalmış olup olmadığıdır. Güç kullananların yozlaşarak, sadece kendilerinin ve gruplarının çıkarları ile iktidarlarını koruyan zalimlere dönüşmemesi için yönetimde etkili her gücün, diğer güçler ve yönetilenlerce mutlaka ve sürekli olarak dengelenmesi, denetlenmesi, ideal-evrensel hukuk anlayışına yöneltilmesi ve her zaman bu alanda kalmalarının sağlanması zorunludur. Demokrasilerdeki seçilmiş iktidarlar da yeterince demokratik olmayabilmektedir ve onların da demokratikleşmeye zorlanmaları gerekir. İktidar partilerinin güçlerini antidemokratik olarak kullanmalarının önündeki birinci engel iktidardan halko- 3

4 yuyla düşürülebilmeleridir. Bunun için serbest seçimler ile söz (fikrini ifade etme) hürriyeti hayati öneme sahiptir. Bunların ortadan kaldırılması halinde iktidar meşruiyetini kaybeder ve halkın isyan hakkı doğar. Engellerin ikincisi, işlem ve eylemlerinin yargı eliyle hukuki denetimi, üçüncüsü demokrasiye bağlı ve güçlü muhalefet partileridir. Siyasal iktidarın antidemokratik eğilimlerinden daha tehlikeli olanı ise askeri ve yargısal bürokrasinin antidemokratik ve hukuk dışı uygulama ve yorumlara kayarak demokratik iktidar üzerinde baskı oluşturmasıdır. Bu tip eğilimlerle halkın mücadele edebilmesi çok zordur ve demokratik siyasi iktidarca anayasal düzenlemeler ve kamuoyu destekli uygulamalarla önüne geçilemediği takdirde vesayetli demokrasi ile yaşama zorunluluğu ortaya çıkar. Bunlar başarılıp, vesayetler ortadan kaldırıldığında hukuk denetimli demokrasi aşamasına geçilmiş olur. Ancak bu halde dahi demokrasi hala güvende değildir. Demokrasilerin asıl güvencesi halktır. Güvencenin etkin olabilmesi için iktidarı kullanan güçler üzerinde halkın denetim mekanizmalarının mutlaka kurulması gerekir. Bu mekanizmaların en başında seçim sisteminin dar bölge iki turlu biçime dönüştürülmesi, halkın istediğinde milletvekilini azledebilmesi ve siyasi partilerde başkan hegomanyasına imkân vermeyecek yasal düzenlemenin yapılarak tam demokratik hale getirilmesi bulunmaktadır. Öte yandan tüm sivil toplum örgütlerinde demokratik sistemlerin yerleşmesi yasal düzenlemelerle zorunlu hale getirilmeli ve bu örgütlenmeler teşvik edilmelidir. Böylece hukuk ve halk denetimli demokrasi aşamasına geçilir. Bunlar demokrasiyi geliştirerek yönetimdeki güç mesafesini daha da azaltacaktır. Şimdilerde İsveç ve Norveç gibi bazı ülkelerdeki yönetimlerin hukuk ve halk denetimli demokrasiye kısmen yaklaştığı söylenebilir. Demokratik bilincin tüm vatandaşlarda mükemmelleşmesiyle, herkesin yönetime bir alanda katıldığı, her vatandaşın hem yöneten hem de yönetilen olduğu ve güç mesafesinin bir bakıma yok olduğu tam demokrasiye belki ulaşılabilir. Toplumların adaletle yönetilme yolunda ilerleyebilmeleri, haklarına ve çıkarlarına sahip çıkmaları ve bunun için mücadele etmeleri ile mümkündür. Demokratik serbest seçimler, çıkar mücadelesinin barışçı yoludur. Halkı bilgisiz, kültürsüz ve kandırılmaya müsait görenler, halkın yönetimde etkili olmaması gerektiğini, çünkü seçimlerde sağlıklı tercihte bulunamayacağını öne sürerler. Esasında solda da sağda da görülen bu tip yaklaşımlar, demokrasiye inanmamanın ve ülkeyi yöneteceklerin seçkin-bürokratik bir zümre tarafından belirlenmesi gerektiği düşüncesinin bir yansımasıdır. Bu kesimlerin fark etmediği veya çıkarları gereği görmezden geldiği şudur: Demokrasilerde ülkeyi halk yönetmez; bütün sistemlerde olduğu gibi bürokratlar ve seçkinler yönetir. Demokrasi halka, seçimlerdeki tercihleriyle, bürokrasiyi yönetenlerin hangi zihniyette olacağına yön verme ve maddi-manevi çıkarlarına aykırı davranan iktidarları değiştirme imkânı verir. Bunu yapmak için yoğun siyasi, sosyal ve ekonomik bilgi birikimi olan seçkin olmak değil, içinde bulunulan şartlarda makul olan maddi ve manevi çıkarlarını bilmek gerekir. Halkın çoğunluğu da bunları bilir ve bu alanlardaki izlenimlerinden doğan sezgisiyle siyasi tercihini belirler. Halk serbest seçimlerde hiçbir zaman seçkinci-bürokratik zihniyeti iktidara getirmeyerek demokrasi arzusunu ve sağduyusunu göstermektedir. Bürokrasiyi Demokratikleştirme Müdahalelerinin Zorunluluğu Genel kural olarak, devlet yönetimine egemen olan en üst gücün yönetim ve otorite anlayışı ile halka yaklaşım tarzı, bürokrasi tarafından -onun adına- yönetilenlere (astlarına ve halka) uygulanır. Yani yukarıdaki anlayış nasılsa aşağıda da öyledir. Hatta çoğunlukla daha katı ve sert hale dönüşür. Otoriter liderler tüm ülkeyi bürokrasi aracı- 4

5 lığı ile kontrol etmeye çalışırken; onun amacını gerçekleştirme, isteklerini uygulama aracı ve diğer yönetilenler içinde imtiyazlı bir sınıf olan bürokrasinin, genel olarak halkın çıkarlarının, hak ve hukukunun tarafında olması ve onu savunması beklenemez. Bu yapı, mevcut iktidarın ve sistemin değişmesinin çıkarlarına aykırı olduğunu gördüğü hallerde kraldan da kralcı olur ve halka karşı çok sertleşir. Ancak bürokrasi her zaman da otoriteye tam bir sadakatle itaat etmez; duruma göre gizli veya açık olarak kendi gücünü ve bunu uygulama alanını büyütme çabasında olur, bunu sağlamak için bazen kendi içinde çatışır, bazen de üst otorite ile mücadeleye girer. Demokrasi esas olarak yönetilenlerin, yani halkın talebi ve otoriteye karşı mücadelesidir. Otoritenin aracı olan bürokrasinin geleneksel yapısı ve anlayışının demokratik olması ve bunun mücadelesini vermesi ise tabiatı gereği mümkün değildir. Askeri ve sivil bürokrasi, fırsat bulduğunda gücünü arttırmak için iktidarla açık veya gizli mücadeleye girer ve halkın da desteğini almaya çalışır; kendi güç alanının artmasını sağlayacak neticeler doğurabilecek durumlarda da halkın mücadelesine destek olur. Eğer halk örgütlü değilse, her iki halde de, iktidar devrildiğinde bürokrasinin içinden veya onun desteklediği bir monark çıkma ihtimali çok yüksektir. Rejimin adının monarşi veya cumhuriyet olması bunu değiştirmez. Bu nedenle bürokrasi, siyasi iktidarlar için her zaman tehlike taşır ama tabii ki devletin yaşatılıp yönetilebilmesi için de bürokrasinin bulunması zorunluluktur. Bu duruma iktidarın bürokrasi paradoksu diyebiliriz. Diğer yandan, -eğer toplumun sınırlı bir kesiminden oluşmuyorsa- bürokrasinin kaynağı da halktır ve toplumdaki genel anlayış değişimine paralel olarak bürokrasiye girenlerin anlayışında da demokratikleşme yönünde değişiklikler bulunması kaçınılmazdır. Ancak, insanların çok genç yaşta girdiği bürokratik örgütlerde, geleneksel bürokratik anlayış çerçevesinde yoğrulup eğitilmeleri sebebiyle, daha önce oluşmuş demokratik zihniyetlerinde gerilemeler meydana gelir ve bu durum bürokrasinin demokratikleşme yönündeki ortalama değişimini çok yavaşlatır. Bu nedenle, bürokrasinin tabii seyir içindeki demokratikleşme ortalaması her zaman halkın gerisinde kalır. Bu değişimin hızlandırılabilmesi için bürokrasinin sistemik zorlamalara, başka bir deyişle demokrasi tarafından terbiye edilmesine ihtiyaç vardır. Bu yapılamadığı takdirde demokrasi öncelikle askeri, ikinci olarak da yargısal bürokrasinin tehdidi altındadır. Demokrasinin asıl amacı hukuk (adalet) devletinin kurulmasıdır. Devlet ise bürokrasi ile yönetildiğinden, bürokrasi demokratikleştirilmedikçe, ülkede gerçek bir demokrasinin, dolayısıyla adalet devletinin kurulduğundan bahsedilemez. Adalet devleti olmak, ülkede; idari, iktisadi, toplumsal ve adli alanlarda adaletin hâkim kılınmasını sağlayacak hukuki düzenlemelerin yapılması, uygulamaların gerçekleştirilmesi ve bu sırada insanlara insanca davranılmasıdır. Bunun için öncelikle, devletin idari mekanizmasının her türlü işlem ve eyleminde adaletli davranması lazımdır. Girişimciliğin önündeki görünür ve görünmez engellerinin kaldırılması ve gelir dağılımının dengesi iktisadi adaleti sağlar. Toplumsal adalet ise, ülkede yaşayan değişik inanç ve etnik kökenli vatandaşların bu özellikleri üzerinde devlet eliyle baskı oluşturulmaması ve oluşabilecek sosyal baskıların da engellenmesi, tüm vatandaşların kendi kültür nitelikleriyle özgür ve huzurlu bir ortamda yaşamasının temin edilmesidir. Ve tabii ki halkın gözünde adaletin görünür sembolü olan mahkemelerin de hızlı ve düzgün çalışması gerekir. Adalet devleti, egemenlik alanında insanların ruhunda yaralar açılmasını önler, gerek kişisel, gerekse toplumsal mutluluğun zeminini oluşturur ve vatandaşlarını tüm haksızlıklara karşı her yerde korur. Dünyadaki yönetim biçimleri, yönetenlerle yönetilenlerin ve yönetimi etkileme imkânı olan güç odaklarının aralarında tarih bo- 5

6 yunca süregelen mücadele ile demokratikleşme sürecine girmiştir. Bu mücadele, bir yönden çıkarların kendi aralarında ve diğer yönden de çıkarcılar ve despotlarla adaletçi ve ahlakçılar arasında olagelmiştir ve hâlâ devam etmektedir. Tarihte birçok köle ve halk ayaklanması kanlı biçimde bastırılmıştır. Demokratikleşme sürecinde, devletvatandaş ilişkisinde insan önemli hale gelmeye başlamış, zamanla insan hakları ve özgürlükleri kavramları gündeme gelmiş, bu bağlamda devletin vatandaşlara hizmet örgütü olduğu anlayışı gelişmiştir. İnsan onurunu gözeten anlayışların yaygınlaşması ve yaşam kalitesi ile vatandaş mutluluğunun tesisi için disiplin sağlayıcı kanun devletinin yeterli olmadığının görülmesi, adalet sağlayıcı ve huzur verici hukuk devletini oluşturma idealini ortaya çıkarmıştır. Diğer yandan, bu süreçte, kamu yönetimi ile özel sektör arasındaki ilişkiler de değişim göstermiş, özel sektörü sınırlayıcı ve engelleyici devlet anlayışından, kamunun genel çıkarlarını da gözeterek özel sektöre yol açıcı ve onu destekleyici devlet anlayışına doğru kayma oluşmuştur. Toplumların yönetim esaslarının hukuk devletine evirilmesiyle devlet gücünü kullananların vatandaşa ve vatandaşlar tarafından oluşturulan ekonomik ve sivil örgütlenmelere karşı tavrında olumlu değişimler meydana gelmiştir. Bu iyileşmeler oldukça, devletten beklentiler de değişmektedir. Bugün gelinen noktada; kamu çalışanlarının mevzuata uyma zorunlulukları bulunmasının, uymayanlara müeyyideler getirilmesinin ve hatta hukuk devleti anlayışını yaygınlaştırma gayretlerinin dahi arzu edilen devleti oluşturamadığı; yolsuzlukların önlenemediği, kamu görevlilerinin takdir yetkilerini kullanma biçimleri ile yönetilenlere davranış tarzlarının, idare edilenlerin beklentilerini karşılayacak nitelikte olmadığı görülmektedir. Bürokrasinin her seviyesinde bulunan çalışanların dürüst ve adaletli olmalarının yanında, mevzuata mantıksız bağlılıkları ve katı uygulamaları değil, kuralların amacına uygun olarak sağduyu ile uygulamaları ve muhataplarına insanca davranmaları beklenmektedir. Bu da, yetki kullananların her yönleriyle demokratik ve iyi (erdemli) insan olmaları ile mümkün olabilecektir. Böyle bir yönetim, herkesin ortak çıkarlarına, huzur ve mutluluğunun oluşmasına hizmet edecek ve arzulanan hayatın gerçekleşmesine yardımcı olacaktır. Geleneksel bürokratik anlayış; sert disiplinli ve bilgili bir bürokrasi ile ülkenin çok iyi yönetileceğine, bütün problemlerine çare bulunacağına; bürokraside seçim olamayacağından, demokratikleşmenin bürokrasi ile ilgili olmadığına inanır. Bu anlayışa sahip bir bürokrasi ile adalet devletinin oluşturulması mümkün değildir. Hâlbuki bir ülkede demokratik düzen olabilmesi için serbest seçimlerin yapılması zorunlu olmakla birlikte, demokratikleşme sadece seçimden ibaret değildir. Buradaki asıl mesele, bürokraside görevli olanların; kendi iç yapısında astları, üstleri ve eşitleriyle, diğer yandan da halkla olan ilişki tarzlarıdır. Geleneksel bürokrasinin iç ilişkilerde astlarına, dış ilişkilerde mükelleflere (vatandaşlara) davranış biçimleri çok benzerlik gösterir ve her ikisi de serttir. Bu kişilerin üstlerine karşı davranışları ise tam tersi, aşırı derecede saygılıdır. Demokratikleşme bunların tamamını insani ilkelere uygun dengeli ilişkilere dönüştürür. Bir kamu çalışanının demokratik ve iyi insan olması, kanunlara bağlı, üstlerine sadık ve itaatkâr olmasının ötesinde bir durumdur. İnsanların ve çalışanların iyiliği, kültürlerce her zaman olumlanan ve istenilen bir husus olmasına rağmen, kamu yönetiminde topluma hâkim olma ve onu disipline etme, özel sektörde de azami kâr sağlama odaklı anlayışların egemen olması hallerinde yönetimler, toplumun iyi insan idealinin işlerine gelmeyen yönlerini kurumsal amaçları açısından zararlı -en azından yararsız- görmüş, toplumsal ideallere uygun davrananları fazla iyi bulmuştur. Fazla iyi olanların, iyiliklerinden zarar gelmeyecek yerlerde istihdam edilmesi tercih edilmiş, mesela veznedarların ve bekçilerin emin ve dürüst olmalarına 6

7 gayret edilmiş, ancak kıvrak, üstlerine sadık ve onların talepleri ile her zaman uyumlu olanlar ise üst görevlere getirilebilirlerden sayılmıştır. Hala da gerek kamuda, gerekse özel sektörde yönetici atanmasında etkin olanların çoğunun ve birçok yöneticinin yaklaşımı maalesef bu yöndedir. Bu yaklaşımın egemen olduğu kurumlar kazanıyor gibi görünürken, uzun dönemde toplum ve dolayısıyla da kurumlar kaybetmektedirler. Başka bir deyişle, toplumda ve özellikle de yönetimde bulunanlarda iyiliğin (erdemin) hâkim olmaması, bir müddet sonra herkesin zararına neticeler doğurmaktadır. Yönetimlerdeki yozlaşmaların ve yolsuzlukların, bunlardan fayda sağlıyor gibi görünen güç sahiplerinin dahi zararlarına ve rahatsızlıklarına sebep olması, insanlığın başlangıcından beri ahlakçı-adaletçi damar tarafından savunulagelen ve zaman zaman da yönetimlerde etkili olan insanlık ilkelerine ilgiyi zorunlu kılmıştır. Herkesin kazanmasının; ancak tüm insanların ve özellikle de yönetim gücünü kullananların, insani ilkelere uygun davranmaları ile mümkün olabileceği kabullenilmeye başlanmıştır. Bürokrasinin demokratikleştirilme zaruretinin çok önemli başka bir sebebi de, yönetim tarzlarının üretime olan etkisidir. Yönetim tarzının otoriter veya demokratik olmasının mal, hizmet ve bunlara bağlı olarak da refah ve mutluluk üretimine ciddi etkileri vardır. Otoriter yöntem, insanların zihni kapasitelerini ve yaratıcılıklarını harekete geçiremediğinden, üretim kapasitesi alt düzeydedir. Bununla birlikte, bir sosyal yapının başıboşluktan ve kargaşadan düzenli yapıya geçirilmesi aşamasında kısa bir süre için faydalı, hatta zorunlu olabilmektedir. Ancak, gerek düzenin oluşturulması sürecinde, gerekse otoritenin hakim olmasından sonra, çalışanlara demokratik liderlik yapılarak onların niteliklerinin ve sorumluluk duygularının geliştirilmesi ve buna paralel olarak yetkilerinin ve inisiyatif alanlarının arttırılması gerekmektedir. Bunlar yapılmayıp otoriter yöntem devam ettirildiği takdirde, üretim ancak alt düzeyde ve kalitesiz olarak devam edebilir. Bu da huzursuz teşkilatlar ve mutsuz vatandaşlar oluşturur. Gelişmenin sağlanabilmesi için, yetki sahiplerinin etik ilkelere bağlı, demokratik liderliğe dayanan dönüştürücü anlayışları ve buna uygun uygulamaları ile güvenilir bir model olmaları lazımdır. Bürokratik yapıda, otoriter yönetim anlayışı bu tarz bir liderliğe dönüştürülmedikçe, yönetişim ve denetişim geliştirilmedikçe, yönetilenlerin kapasitelerini ve zekâlarını kullanmaya gayret ettikleri bir yapının ve kültürün oluşması ve buna bağlı olarak da kalitenin ve mutluluğun üretilmesi mümkün olamamaktadır. Yukarıda ifade ettiğimiz demokratik bilinç kavramı ile bağlantılı olarak, demokratikleşmiş bürokrasideki tüm çalışanlarda bulunması beklenen özellikler genel olarak şunlar olabilir: - İdeal hukukun hayata geçirilerek adalet devletinin oluşması için gayret ederler. - Devletin vatandaşa hizmet etmek için var olduğunun bilincindedirler. - Devletin serbest seçimlerle oluşan iktidar tarafından yönetilmesi gerektiğine inanırlar, - Siyasi iktidarın hukuki talimatlarına gönülden itaat ederler, hukuk ve demokrasi dışı emir ve eğilimlere karşı meşru yollarla mücadele ederler. - Bireysel ve toplumsal insan hak ve özgürlüklerine saygılıdırlar, bunları savunurlar ve gelişmesi için çalışırlar. - Kendi hak ve özgürlükleri ile sorumluluklarını içselleştirmişlerdir, bunlara sahip çıkar ve arttırmaya çalışırlar. - Yönetici makamlarda bulunanların güçlerinin sınırlandırılması, üstler, astlar ve ilgili vatandaşlar tarafından denetlenmeleri ve sorumluluklarının bilincinde olmalarına çalışırlar. - Yöneten ve yönetilenlerin demokratik bilinçlerinin arttırılmasıyla, aralarındaki güç mesafesinin azalmasına çalışırlar. - Ahlaki-etik ilkelere uyarlar. - Mevzuatı amacına uygun olarak sağduyu ile uygularlar, muhataplarına hizmet etme anlayışıyla çözümlere odaklanırlar ve insanca davranırlar. 7

8 Öte yandan, bürokrasinin demokratikleştirilmesi için yapılacak işlemlerde şu hususların mutlaka dikkate alınması gerekmektedir: - Güçlüler güçlerinden kendi iradeleriyle vazgeçmezler; bunun için zorlayıcı faktörler devreye sokulmalıdır. - Demokratikleştirme birbirinden bağımsız düzenlemelerle başarılamayacağından, bu amaca yönelik bir sistem oluşturulmalıdır. Bu sistem, çalışanların hak, özgürlük ve sorumluluk bilinçlerinin arttırılmasıyla paralel olarak otoriter üstlerin baskısını zayıflatıp, astları güçlendirerek, güç mesafesini azaltmalıdır. Bürokrasinin demokratikleştirilmesi sürecinin başarısı, üst yönetim gücünü ve bu gücü etkileme imkânını elinde bulunduranların, demokratik anlayışı kendi uygulamalarında tercih etmeleri ile atama, yükselme, eğitim, performans değerlendirme ve denetleme sistemleriyle bürokrasiyi demokratikleşmeye zorlamalarına bağlıdır. Atamaya yetkili olanların demokratik ilkelere uymalarının en önemli göstergelerinden biri, kamu yönetiminde yapılan yönetici atamalarında liyakat ilkesinin gözetilmesidir. Bu atamalarda, görevin gerektirdiği nitelikleri üst seviyede taşımayan yakınların, hemşerilerin, siyasi taraftarların veya buna benzer bazı alt sosyal grup mensuplarının tercih edilmesinin, çalışanlar üzerinde çok olumsuz etkileri olmaktadır. Bu tepkiler kamu yönetimindeki otoriter anlayış ortamında açıkça ifade edilemeseler de çalışanların demokratik ilkelere uyma eğilimlerini önemli ölçüde azaltır. Türkiye de Demokratik Bürokrasinin Gelişim Süreci Milletimizin iktidar algısının İslamiyet öncesi kültür ve İslam a girmemizle dâhil olduğumuz kültür olmak üzere iki temel kaynağı vardır. İslamiyet öncesi dönemdeki Türklerde hükümdara yarı ilahi bir nitelik atfedilmiş, Tanrı nın yeryüzündeki temsilcisi sayılmıştır. İslamiyet te ise hükümranlığın soy esasına dayanmadığı, devlet başkanının iktidara seçimle gelmesi gerektiği ve kutsallığının da bulunmadığı, ilk halifeler dönemi uygulamalarından açıkça anlaşılmaktadır. Ancak, Muaviye nin iktidarı ele geçirmesi (661) ve hanedanlıklar döneminin başlatılmasıyla İslam toplumu yönetim tarzı ve anlayışı konusunda tarihi kırılmasını yaşamıştır. İslam adaleti esas almış olduğu halde, bu olaydan sonraki süreçte ulü-l emr e itaat kavramının çarpıtılmış yorumları, güçlülerin iktidarlarını meşrulaştırma, halkı keyiflerince yönetmelerini kabullendirme ve zalimlere bile itaat etmeleri gerektiğine inandırmanın aracı olarak kullanılmış; zamanla Müslümanların iktidar anlayışı, adaletli yönetimi üretme ve sürdürme yeteneğini kaybetmiş; adalet de iktidardakilerin insaf ve merhametine kalmıştır. Saltanatı meşru, hatta zorunlu gösteren anlayışlar, İslam daki bireytoplum-devlet dengesinin bozularak, iktidara sahip güçlülerin egemenliğindeki devletin baskınlaşması ve Müslümanların siyasi kültürünün, insan haklarını geri planda bırakarak, dinin ve devletin varlık ve devamlılığının zarureti perdesi altında, zalim de olsa iktidarlara itaat etme yönünde oluşması sonucunu doğurmuştur. Bunlara rağmen, tarihteki Müslüman hanedan yönetimlerinin, Batıda modern demokrasilerin oluşmasına kadar, genel olarak dünyadaki en insancıl ve adaletli yönetimler olduğu söylenebilir. Emevi hanedanının başlaması (661) ile İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlıların kuruluşu (840) ve Müslümanlığa girmesi arasında geçen 200 yıla yakın zamanda, Peygamber in halifesini Allah ın halifesi ve gölgesi sayan yorumlar İslam Devletinde yerleşmiş ve bu anlayış Türklerin hükümdar algısı ile örtüşmüştür. Böylece Türklerin İslamiyet e girmeleriyle karşılaştıkları siyasi kültürün gereği olarak sultan ile halk arasındaki güç mesafesi korunmuştur. Osmanlı daki kutsal halife ve hanedanın devletine itaat anlayışı, Cumhuriyetin ilk döneminin tek parti rejiminde kutsal devlete itaat biçimine dönüşmüş ve ancak serbest seçimlerin uygulanmaya başlanmasıyla yavaş yavaş de- 8

9 mokratikleşmeye başlamıştır. Ülkemizdeki hukuk ve demokrasi mücadelesi esas olarak, Osmanlı döneminde bürokrasi tarafından padişaha karşı verilmiştir ve Cumhuriyet döneminde ise halk ve siyasetçiler tarafından bürokrasiye karşı verilmektedir. Yürütme bürokrasisi -dönemsel kesintilere rağmen den itibaren genel olarak demokratikleşme çizgisinde bulunmuş, dünyadaki demokrasi etkisinin daha fazla hissedilmeye başlandığı 1980 ler ve özellikle de 1990 yılından itibaren bu dönüşüm biraz daha hızlanmıştır. Son yıllarda yaşanan gelişmeler, bürokraside demokratikleştirici etkileri daha da hızlandırıcı niteliktedir. Bugüne kadar uygulamaya konulmuş olan; idari yargının geliştirilmesi, memur sendikalarının kurulması, Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelikler, Devlet Memurları Kanununda yapılan son değişiklikler, memurların yaz kıyafeti ve mobbing le mücadele genelgeleri gibi düzenlemeler yürütme bürokrasisinin demokratikleştirilmesi alanında atılmış önemli adımlardır. Yakın zamanlarda kamu yönetiminde yapılan bazı düzenlemeler, yürütme teşkilatlarındaki iç bürokratik oligarşilerin ortadan kaldırılmasına yönelindiği şeklinde yorumlanabilir. Kendi teşkilatlarında güçlü oligarşik yapılar olan ve uzun yıllar üst yönetim makamlarını ellerinde tutan, devletin otoriter dönemlerine uygun çalışma tarzlarıyla o dönemlerde çok faydalı görünen ve artık günümüzde verimli hizmet üretmeyi sağlayacak dönüşümlerin önünde birer engel oldukları çok net olarak anlaşılan yapılarının değiştirilmesi konusunda alınması gereken daha çok yol bulunmaktadır. Bürokrasinin Demokratikleştirilmesi İçin Yapılması Gerekenler Yukarıda açıklandığı üzere, herkesin mutluluğu için ülkeye demokrasi gerektiği gibi, kamu hizmetlerinde kalite ve verimliliğin üst düzeyde üretilebilmesi için de bürokrasinin demokratikleştirilmesi zorunlu bulunmaktadır. Bürokrasi, devlet örgütünde çalışan, onun adına yetki kullanan ve halk tarafından seçilmiş olmayan herkestir. Demokratikleşme, bireylerin, kuralların ve kurumsal yapıların demokrasiye uygun zihinsel, yasal ve örgütsel yapıya kavuşması, insan hak ve özgürlükleri ile adaleti, işlem ve eylemlerinin ölçüsü haline getirmesidir. Bürokrasinin demokratikleştirmesi, çalışanların hak, özgürlük ve sorumluluk bilinçlerinin arttırılmasına paralel olarak otoriter üstlerin baskılarının zayıflatılıp, zayıf astların güçlendirilmesiyle, aralarındaki güç mesafesinin azaltılması ve böylece demokratikleşmeye yönlendirilmesidir. Bunun için eğitim önemli ve gerekli olmakla birlikte, güçlüler güçlerinden kendi istekleriyle vazgeçmeyeceklerinden, amaca yönelik zorlayıcı faktörler bir sistem dâhilinde devreye sokulmalıdır. Bu konuda öncelikle demokrasiye inanmış siyasetçi ve bürokratlara görev düşmektedir. Bürokrasi, işleri üretenler, yönetenler ve denetleyenler olmak üzere üç ana gruptan oluşur. Bunlar içinde demokratikleşmeye en kolay uyumlanabilecek olanlar teşkilatların en alt kademesinde bulunan üretenlerdir. Yönetenler kısmen ve en çok da denetleyenler demokratikleşmeye direnç gösterirler. Bu üç grubun da demokratikleşmeye yönlendirilmesi için yapılabileceklerle ilgili kısa açıklamalar aşağıda belirtilmiştir. 1. Teşkilatların en alt kadrosunun güçlendirilmesi: Teşkilatlar tamamıyla kariyer uzman temeline oturtularak, merkez ve taşrada hiyerarşinin en altında hizmet üretmekte olan memur ve şeflerin yapmakta oldukları işleri kariyer meslek memuru nitelikli uzmanların yapacağı yeni bir 9

10 yapı oluşturulmalı, sekreterlik, şoförlük, güvenlik ve temizlik gibi işler dışındaki tüm hizmetlerin uzmanlarca yerine getirilmesi sağlanmalıdır. 2. Bütüncül performans değerlendirme sistemi oluşturulması: Tüm çalışanların üstü, astı ve eşit unvanda bulunanlar ile kendileri tarafından değerlendirildiği, diğer taraftan da kriterlerin her çalışanın yaptığı iş için gerekli olan bilgi ve beceriler ile birlikte temel nitelik (karakter) özelliklerini de kapsadığı ve böylece bütüncül niteliğe kavuşturulmuş olan performans değerlendirme sistemi oluşturulmalıdır. 1 Bu yöntemle astlar üstler karşısında güçlendirilmiş, ayrıca bütünlük duygusunun oluşmasına ve demokratik anlayışa yönelmeye zemin hazırlanmış olacaktır. 3. Atamalarda liyakatin sağlanması: Bütüncül performans değerlendirme sistemi sonuçlarının yatay ve dikey atamalarda esas alınması ile, zaman içinde her yöneticinin niteliğine ve performansına uygun birimde ve unvanda istihdamı gerçekleşecektir. Diğer yandan; yükselme sınavlarına performansı belli bir seviyenin üstündekilerin girebilmesi; sınavsız atamalarda, performans değerlendirme sonuçlarının atamaya yetkili amirin takdiri hususunda yol gösterici ve belli bir oranda da zorlayıcı olması yolunda düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca, performansa dayalı yeni bir yer değiştirme sistemi getirilmelidir. Bu sistemde, taşra birimleri stratejik önemine ve işlem hacimlerine göre sınıflandırılmalı, her unvandaki personel de performanslarına göre gruplandırılmalı; her başarı grubundaki personel, grubuna uygun sınıftaki idarede çalıştırılmalıdır. Böylece liyakatin öne çıkmasıyla, yönetime ivme kazandırılacak, demokratik, etkin ve verimli bürokratik yapının oluşması ve devamına katkı sağlanacaktır. 1 Sistem hakkında ayrıntılı bilgi için: Bünyamin Özgür, Kamuda Yönetici Performansının Bütüncül Değerlendirmesi (Yeni Bir Model Önerisi), Maliye Dergisi, Sayı: 2008/ Yöneticilerin geliştirilmesi: Günümüzde yönetici olarak atananlar yöneticiliği, yaşayarak, yanlışlar yaparak, tecrübe kazanarak ve üstlerini taklit ederek yıllar içinde öğrenmektedirler. Bu durum onların geleneksel antidemokratik kalıplara bağlı yöneticiler olmalarına ve kamu yönetiminde kalitesizliğin devamına sebep olmaktadır. Yöneticilerin ödül-ceza esasına dayanan klasik yönetim paradigmalarını önce sorgulamalarının temini ve bu anlayışın ikinci aşamada demokratik liderlik, üçüncü aşamada da bilge liderlik ile değiştirilebilmesi gerekmektedir. Bunun için; mevcut ve yeni atanacak bütün yöneticilerin, - Devletin halka hizmet için oluşturulmuş bir örgüt olduğunu, - Devleti olduğu kadar, vatandaşın da hak ve hukukunu korumaları gerektiğini, - Otoriter yönetimin yönetilenlerde olumsuz duygulara yol açtığını ve bunun da çalışma isteğini yok ettiğini, - Çalışanların otoriter yöntemlerle sadece emir verilerek verimli çalıştırılamayacağını ve yaratıcı enerjilerinin ortaya çıkarılamayacağını, - İnsanın bedeni, nefsi, zihni, kalbi ve ruhu ile bir bütün olduğunu ve yönetim faaliyetlerinde bunların tamamını dikkate almak gerektiğini, - Yönetimin, hayatın her alanında geçerli olan bir amaca ulaşma faaliyeti olduğunu ve kurumsal amaçlara ulaşabilmek için, astlarını, üstlerini, duygularını, süreçleri ve diğer insanlarla ilişkilerini nasıl yönetebileceklerini, - İyi bir yönetici olabilmek için, egolarının ilkel yönlerini tatmin etme eğilimlerini aşmaları gerektiğini, - Unvanlarından kaynaklanan yetkilerini kullanım tarzları sebebiyle korkulan bir kişi olmanın kendilerini değersizleştirdiğini ve kendisine saygı duyulan bir kişi olmayı, davranışlarıyla hak etmeleri gerektiğini, - İnsanların potansiyellerini ortaya çıkarabilecek ve sinerji yaratabilecek yönetim davranışlarını, - Etik ilkeleri 10

11 İdrak ederek hayatlarına uygulamalarını sağlayacak sistematik ve sürekli geliştirme çalışmaları yapılmalıdır. Bu yönelimi öncelikle üst düzey yönetimin kabullenmesi ve bunların zihniyet değişiminin sağlaması, teşkilatın dönüşümünü hızlandıracaktır. Bunun yanı sıra, alt düzeyin lider yönetici niteliklerini geliştirerek, üstlerinin gereksiz otoriter davranışlarına karşı reaktif tepkiler göstermeyip, bilinçli ve akıllı tavırlar sergilemesi, üstleri de dönüşüme zorlayacaktır. 5. Yöneticilerin alt kademeden yükselmelerinin sağlanması: Denetim elemanlarında rehberlik anlayışının yerleştirilmesi ve bunların oluşturduğu oligarşik bürokrasi yapısına son verilmesi ile idarenin tabanından gelen liyakatli yükselmelerle demokratik bürokrasinin oluşmasına ortam sağlanmalıdır. Ayrıca, denetçiler de yönetim alanındaki üst makamlara, alttan itibaren her yönetim kademesinde çalışarak yükselebilmelidirler. 6. Deneticilerin açıktan alınma usulüne son verilerek, kurum uzmanlarından tedarik usulünün uygulanması: Denetçi yardımcılığına atanacakların, teşkilatta belirli hizmeti ve performans notu bulunan merkez ve taşradaki kariyer uzmanlar içinden sınavla seçilmesi uygundur. Bu sisteme geçilmesi verimliliği arttıracak, unvan şovenizmi ile denetici-yönetici çatışmasını da çok azaltacaktır. 7. Denetim birimlerinde hizmet standartları, kalite kontrol sistemi ve etik komiteleri oluşturulması: Denetçilerin çalışmalarının ve yazdıkları raporların hukuk devleti anlayışına uygunluğuna katkıda bulunmak amacıyla, çalışma alanlarına dair hizmet standartları, rehber ve yönergelerin düzenlenmesi ile kalite kontrol mekanizması oluşturulması gerekmektedir. Ayrıca denetçilerin, bir yandan her birinin bağımsız çalışmaları, diğer yandan da icrai işleri yürütmekte olan idari yapının dışında olmaları sebebiyle, kendi içlerindeki otokontrol sisteminin ayrıca geliştirilmesi zorunludur. Bu kontrol mekanizmasının bir unsuru olarak; denetçilerde meslek etiğinin geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yapmak ve -bir veya iki yıl gibi- belirli bir süre görevde bulunmak üzere, gruptaki denetçilerin sayısına göre 3 veya 5 kişiden oluşan ve denetçilerin gizli oyları ile seçilen etik komite kurulması yerinde olacaktır. 8. Denetçilerin performans denetimlerinin yapılması: Denetleyenlerin performans değerlendirmelerinin yapılarak, buradan elde edilen bilgilerin, çalışmalarının ve davranışlarının beklenen biçime dönüştürülmesi amacıyla kullanılması gerekir. Oluşturulacak performans değerlendirme sistemi bütüncül olmalı, performans kriterleri, denetçilerden beklenen yetkinlik seviyelerinin ölçülmesini sağlayacak biçimde belirlenmelidir. Bunlar, denetçi faaliyetleri yetkinlikleri ve temel nitelik (karakteretik davranış) yetkinlikleri olmak üzere iki ana gruba ayrılmalıdır. Değerlendirme sonucunda denetçiye Performans Karnesi verilmeli, belirli aralıklarla yapılacak değerlendirmelerdeki notların seyri izlenmeli ve denetçiler gerekli yönlerde geliştirilmelidir. 9. Deneticilerin geliştirilmesi: Denetim birimlerinde, devletin otoriter döneminden kalmış olan hâkim kültür, yeni nesillere baskıcı tarzlarla aktarılmakta ve bu birimlerin yapısının tabii bir sonucu olarak değişimi ve demokratikleşmesi çok yavaş olmaktadır. Deneticilerin otokratik anlayıştan kurtularak, demokratik çalışma anlayışına sahip olmalarının sağlanabilmesi için; - Denetimin bir yönetim işlevi olduğunu, - Deneticinin görevinin, yönetim örgütünün ürettiği hizmetlerin kalitesinin arttırılması yolunda rehber ve idari yapıya yardımcı olmak olduğunu, - Otokratik denetim anlayışının kurumsal vizyonun gerçekleşmesine hizmet etmediğini, - Devletin halka hizmet için oluşturulmuş bir örgüt olduğunu, - Devleti olduğu kadar, vatandaşın da hak ve hukukunu korumaları gerektiğini, - Birey ve birim olarak değerlerinin, unvanları veya teklif ettikleri cezaların 11

12 ağırlığından değil, hizmet kalitesinin arttırılmasına yaptıkları katkılarla oluşacağını, - Yetkilerini kullanım tarzları sebebiyle korkulan bir kişi olmanın değerlerini azalttığını ve kendisine saygı duyulan bir kişi olmayı davranışlarıyla hak etmeleri gerektiğini, - İnsanın bedeni, nefsi, zihni, kalbi ve ruhu ile bir bütün olduğunu ve denetim ilişkilerinde bunların tamamının dikkate alınması gerektiğini, - Yönetimin, hayatın her alanında geçerli olan bir amaca ulaşma faaliyeti olduğunu ve kurumsal amaçlara ulaşabilmek için, astlarını, üstlerini, duygularını, süreçleri ve diğer insanlarla ilişkilerini nasıl yönetebileceklerini, - İyi bir denetici olabilmek için, egolarının ilkel yönlerini tatmin etme eğilimlerini aşmaları gerektiğini, - İnsanların potansiyellerini ortaya çıkarabilecek denetici davranışlarını, - Etik ilkeleri İçselleştirmelerini sağlayacak sistematik ve sürekli gelişim çalışmaları yapılmalıdır. 10. Tüm personele yönelik demokratik bireyler geliştirme eğitimleri: Bütün yönetici ve deneticiler de dâhil olmak üzere, tüm çalışanların kendilerini, zamanlarını ve insanlarla ilişkilerini yönetme konularında geliştirilmeleri gerekmektedir. Böylece çalışanların reaktif olmaktan kurtularak proaktif (içitimli) olmaya yönelmeleri ve gelişip karşılıklı bağımlılık bilincine ulaşarak olgunlaşmaları ve demokratikleşmelerine katkı yapılabilir. 11. İşlemlerin şeffaflaştırılması: Bürokrasi tarafından uygulanan kuralların konulması ve uygulanmasının şeffaflaşması, bu alanlarda çalışanları adalet ilkelerine uygun davranmaya yönlendirecektir. 12. Bürokrasiyi denetleme derneklerinin teşvik edilmesi: Sendikalar ve mesleki dernekler gibi bürokrasinin faaliyetlerini denetlemede etkin olabilecek sivil toplum örgütlerinin çoğalması ve etkinleşmesi, bürokrasinin demokratikleşmesine katkı sağlayacaktır. Sonuç Bürokrasi, ülkedeki sistemin eksenidir. Devleti yöneten en üst güç, egemenliğini devam ettirebilmesi için yapması gerekenleri bürokrasi aracılığıyla uygular. Otoritenin aracı olan bürokrasinin geleneksel yapısı ve anlayışının demokratik olması ve bunun mücadelesini vermesi ise tabiatı gereği mümkün değildir. Yönetilenler, içinde bulundukları devlet sisteminden güvenliklerini ve adaleti sağlama ile huzur ve refah içinde onurlu ve mutlu bir hayatı kurabilecekleri ortamı oluşturmasını beklerler. Bu ise her alanda ideal hukukun tesisi ile mümkündür. Demokrasinin asıl amacı hukuk (adalet) devletinin kurulmasıdır. Devlet ise bürokrasi ile yönetildiğinden, bürokrasi demokratikleştirilmedikçe, ülkede gerçek bir demokrasinin, dolayısıyla adalet devletinin kurulduğundan bahsedilemez. Bürokrasinin tabii seyir içinde demokratikleşmesi her zaman halkın gerisinde kalır. Bu değişimin hızlandırılabilmesi için bürokrasinin sistemik zorlamalara, başka bir deyişle demokrasi tarafından terbiye edilmesine ihtiyaç vardır. Ülkede demokrasinin ve bürokraside demokratikleşmenin gelişmesi, tüm toplumun huzur, refah ve mutluluğunu arttıracaktır. Bürokrasinin demokratikleştirilmesi, çalışanların hak, özgürlük ve sorumluluk bilinçlerinin arttırılmasına paralel olarak otoriter üstlerin baskılarının zayıflatılıp, zayıf astların güçlendirilmesiyle, aralarındaki güç mesafesinin azaltılması ve böylece demokratikleşmeye yönlendirilmesidir. Bunun için eğitim önemli ve gerekli olmakla birlikte, güçlüler güçlerinden kendi istekleriyle vazgeçmeyeceklerinden, amaca yönelik zorlayıcı faktörler bir sistem dâhilinde devreye sokulmalıdır. Bu konuda öncelikle demokrasiye inanmış siyasetçi ve bürokratlara görev düşmektedir. 12

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014 İÇ KONTROL SİSTEMİ VE KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI DERLEYEN CUMALİ ÇANAKÇI Şube Müdürü SUNUM PLANI İç Kontrol

Detaylı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı 6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Teşkilatı(ISSA) işbirliği ile Stratejik İnsan Kaynakları Politikaları ve İyi Yönetişim

Detaylı

İş Yerinde Ruh Sağlığı

İş Yerinde Ruh Sağlığı İş Yerinde Ruh Sağlığı Yeni bir Yaklaşım Freud a göre, bir insan sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruh sağlığı yerindedir. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre de ruh sağlığı, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ YÖNETİM İşletme amaçlarına etkili ve verimli bir şekilde ulaşmak üzere planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve denetimin yapılması sürecidir. 2 YÖNETİM TEORİLERİ KLASİK

Detaylı

ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK

ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK Etik Kavramı ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK Etik kelimesi köken olarak Eski Yunan'a kadar gider. Etik evrensel olarak kabul gören kurallardır. Etik; doğruyla yanlışı, haklı ile haksızı, iyiyle kötüyü, adil

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 2 İKY ÖRGÜT İÇİNDEKİ YERİ Giriş İKY Örgüt İçindeki Yeri İKY Organizasyon Yapısı İKY Çalışma İlkeleri İKY İşlevleri 2 İşletmelerin en büyük kaynağı, ne hammadde, ne malzeme ve

Detaylı

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. Liderlik ve Liderlik Teorileri YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. Liderlik ve Liderlik Teorileri YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Liderlik ve Liderlik Teorileri YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Örgütlerin geçmişin geleneksel kalıplarından kurtularak geleceğe yönelmelerinde önemli stratejik araçlarından biri, insan unsuruna

Detaylı

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANLATIM SORULARI 1- Bir siyasal düzende anayasanın işlevleri neler olabilir? Kısaca yazınız. (10 p) -------------------------------------------

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA KİTABIN YAZARLARI Prof. Dr. AŞKIN KESER Lisans, yüksek lisans ve doktorasını Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü nde

Detaylı

İç Kontrol Bileşeni: KONTROL ORTAMI EL KİTABI. Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı

İç Kontrol Bileşeni: KONTROL ORTAMI EL KİTABI. Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı İç Kontrol Bileşeni: KONTROL ORTAMI EL KİTABI Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı KONTROL ORTAMI Kontrol ortamı, sistemin ana unsuru ve sistemin üzerine inşa edildiği zemin olup iç kontrolün başarılı

Detaylı

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları Kentsel Siyaset - 2 Doç. Dr. Ahmet MUTLU SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları 1. Siyaset ve politika ne demektir? 2. Siyaset ne zaman ortaya çıkmıştır? 3. Siyaset-devlet ilişkisi nasıldır? 4. Geçmişten bugüne

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 09071067 ŞEYMA GÜLDOĞAN İnsan kaynakları bir organizasyondaki tüm çalışanları ifade eder. Diğer bir deyişle organizasyondaki yöneticiler, danışmanlar,

Detaylı

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 Adı Soyadı : No: Sınıf: 11/ SĠYASET Siyaset; ülke yönetimini ilgilendiren olayların bütünüdür.

Detaylı

Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8

Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8 Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8 Bilindiği üzere; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yeni mali yönetim ve kontrol sisteminin gereği

Detaylı

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00 HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ ANAYASA CEVAP ANAHTARI 2018-2019 GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI --- 9 Ocak 2019 saat 13.00 1. a) Demokrasi sandıktan

Detaylı

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi M. Gözde ATASAYAN Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI KISALTMALAR...XXI GİRİŞ...1 A. «KAMU HİZMETİ» KAVRAMI...1 1. Kamu Hizmetinin Klasik Tanımı...1

Detaylı

Editörler Doç.Dr. Ahmet Yatkın & Doç.Dr. Nalan Pehlivan Demiral KAMU YÖNETİMİ

Editörler Doç.Dr. Ahmet Yatkın & Doç.Dr. Nalan Pehlivan Demiral KAMU YÖNETİMİ Editörler Doç.Dr. Ahmet Yatkın & Doç.Dr. Nalan Pehlivan Demiral KAMU YÖNETİMİ Yazarlar Doç.Dr.Ahmet Yatkın Doç.Dr.Mehmet Göküş Yrd.Doç.Dr.Ayşe Yıldız Özsalmanlı Yrd.Doç.Dr.Demokaan Demirel Yrd.Doç.Dr.Fulya

Detaylı

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI KONTROL ORTAMI (Uygulamalar) Süleyman MANTAR ESOGÜ Strateji Geliştirme Daire Başkanı 1- KONTROL ORTAMI STANDARTLARI (Kontrol ortamı, iç kontrolün diğer unsurlarına temel teşkil

Detaylı

DEĞERLER EĞİTİMİ (Teorik Çerçeve) Yrd. Doç. Dr. Mahmut ZENGİN Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

DEĞERLER EĞİTİMİ (Teorik Çerçeve) Yrd. Doç. Dr. Mahmut ZENGİN Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi DEĞERLER EĞİTİMİ (Teorik Çerçeve) Yrd. Doç. Dr. Mahmut ZENGİN Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Değerler Eğitimi Değer Kavramı? Okullar Değer Öğretimi Yapmalı mı? - Niçin Değerler Eğitimi? Hangi

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313

Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313 Resmi Gazete Tarihi: 08.10.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26313 Amaç MADDE 1 KENT KONSEYİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar (1) Bu Yönetmeliğin amacı; kent yaşamında, kent vizyonunun

Detaylı

Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi. Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik Yaklaşımları ve Spor Yönetimi İlişkisi Spor Bilimleri Anabilim Dalı Liderlik ve Spor Yönetimi Spor Yönetim Prensipleri Tarafsızlık Yeterlik (Bireylerin neyi en iyi yapabileceklerini bilmek ve

Detaylı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet ANAYASAL ÖZELLİKLER Ulus devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde belirli bir nüfus ve egemenliğe sahip bir örgütlenmedir. Ulus-devlet üç unsura sahiptir: 1) Ülke (toprak), 2) Nüfus, 3) Egemenlik (Siyasal-Yönetsel

Detaylı

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA İÇ KONTROL

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA İÇ KONTROL T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA İÇ KONTROL KASIM 2013 İÇİNDEKİLER 1. Neden İç Kontrol? 2. İç Kontrol Nedir? 3. İç Kontrolün Amacı Nedir? 4.

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ GENEL SEKRETERLİK 2013 YILI FAALİYET RAPORU

BARTIN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ GENEL SEKRETERLİK 2013 YILI FAALİYET RAPORU BARTN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ GENEL SEKRETERLİK 2013 YL FAALİYET RAPORU 1 BİRİM YÖNETİCİSİ SUNUŞU Genel Sekreterliğimizin 2013 yılı faaliyet raporu 17/03/2006 tarih ve 26111 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan

Detaylı

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını taşıyan İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine

Detaylı

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA Ünite 7 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: TAKIM ÇALIŞMASI Doç. Dr. Cevat ELMA TAKIM ÇALIŞMASI Takım çalışması, belirli sayıda işgörenin, belirli amaçlarla ve belirli sürelerle bir araya gelip sorunların

Detaylı

Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane

Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane Dünyada yaşanan ekonomik kriz liderlik stillerinde de değişikliğe yol açtı. Hay Group'un liderlik stilleri üzerine yaptığı araştırmaya göre, özellikle

Detaylı

4.GIDA GÜVENLİĞİ KONGRESİ KAPANIŞ BİLDİRGESİ

4.GIDA GÜVENLİĞİ KONGRESİ KAPANIŞ BİLDİRGESİ 4.GIDA GÜVENLİĞİ KONGRESİ KAPANIŞ BİLDİRGESİ Bu kapanış bildirgesinde yer alan aşağıdaki maddeler 4.Gıda Güvenliği Kongresinin çeşitli oturumlarında ve panellerinde dile getirilen ortak görüşlerin özetlenmesiyle

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

TC. ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

TC. ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ TC. ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK ve TANIMLAR: Amaç Madde 1: Bu yönetmeliğin amacı Ruhsat

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015 2016 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 28.09.2015 30.09.2015 05.10.2015 07.10.2015 12.10.2015 TANIŞMA

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE TEMEL KAVRAMLAR İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) İKY Gelişimi İKY Amaçları İKY Kapsamı İKY Özellikleri SYS BANKASI ÖRNEĞİ 1995 yılında kurulmuş bir

Detaylı

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ BARBAROS DENİZCİLİK YÜKSEKOKULU İÇ KONTROL SİSTEMİ VE İÇ KONTROL STANDARTLARI İLE İLGİLİ EĞİTİM SEMİNERİ Eğitim Planı İç Kontrol Nedir? İç Kontrolün Amaçları ve Temel İlkeleri İç Kontrolde

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2014 2015 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.09.2014 TANIŞMA DERSİ TANIŞMA DERSİ 17.09.2014 22.09.2014

Detaylı

Yönetim ve Yöneticilik

Yönetim ve Yöneticilik Yönetim ve Yöneticilik Dersin Amaçları Öğrencinin Yönetim kavramını ve sürecini kavramasını Yönetim biliminin özelliklerini anlamasını Yöneticiliğin fonksiyonlarını ve gereklerini anlayıp gerekli bilgi

Detaylı

DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar

DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi

Detaylı

MALİYE YÜKSEK EĞİTİM MERKEZİ (MAYEM)

MALİYE YÜKSEK EĞİTİM MERKEZİ (MAYEM) MALİYE YÜKSEK EĞİTİM MERKEZİ (MAYEM) MİSYON ÇALIŞMASI Tablo 1. Misyon Çalışması Sonuçları Konsolide Misyon Oluşturulamamıştır Grup 1 İnsanımızın refahını arttırmak için, adaletli, etkin, verimli, şeffaf

Detaylı

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek UYARI Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar ilgili ders kitabındaki, 173-220arası

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler ECA Bölge Perspektifi Marius Koen TÜRKİYE: Uygulama Destek Çalıştayı 6-10 Şubat 2012 Ankara, Türkiye 2 Kapsam ve Amaçlar

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI İÇ DENETİM TANITIM BROŞÜRÜ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI İÇ DENETİM TANITIM BROŞÜRÜ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI İÇ DENETİM TANITIM BROŞÜRÜ Bu broşür 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümleri ile uluslararası kabul görmüş standartlara uygun olarak

Detaylı

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI. A. Banu Demirbaş. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum...

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI. A. Banu Demirbaş. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum... ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI A. Banu Demirbaş Sayın Başkan, teşekkür ediyorum... Enerji sektöründe serbestleşme ve özelleştirme uygulamaları gereği yeniden yapılanma sürecinde sektörün yönetim yapısı

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI NİSAN 2018 1 2 İÇİNDEKİLER 1. Neden İç Kontrol?...5 2. İç

Detaylı

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi. Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05.

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi. Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05. Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05.2013 İÇERİK Risk, Risk Yönetimi Kavramları Kurumsal Risk Yönetimi (KRY)

Detaylı

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik Hakkında Danıştay 11.Daire nin Esas No 2013/1812 Sayılı Kararı ve Yürütmeyi Durdurma Kararına

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

IV. STRATEJİ GELİŞTİRME BİRİM YÖNETİCİLERİ TOPLANTISI I. GRUP ATÖLYE ÇALIŞMASI İÇ KONTROL REHBERİ TASLAĞI (KONTROL ORTAMI) 03-04 MAYIS 2012 BOLU

IV. STRATEJİ GELİŞTİRME BİRİM YÖNETİCİLERİ TOPLANTISI I. GRUP ATÖLYE ÇALIŞMASI İÇ KONTROL REHBERİ TASLAĞI (KONTROL ORTAMI) 03-04 MAYIS 2012 BOLU IV. STRATEJİ GELİŞTİRME BİRİM YÖNETİCİLERİ TOPLANTISI I. GRUP ATÖLYE ÇALIŞMASI İÇ KONTROL REHBERİ TASLAĞI (KONTROL ORTAMI) 03-04 MAYIS 2012 BOLU Naim ÇOBAN TBMM Strateji Geliştirme Başkanı Tüm bileşenler

Detaylı

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İÇ KONTROL EYLEM PLANI (2011)

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İÇ KONTROL EYLEM PLANI (2011) KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İÇ KONTROL EYLEM PLANI (2011) Standart Kod No KOS1 Etik Değerler ve Dürüstlük: Personel davranışlarını belirleyen kuralların personel tarafından bilinmesi sağlanmalıdır. KOS

Detaylı

ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ

ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ ŞEFFAFLIK VE ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ Doç.Dr. Uğur ÖMÜRGÖNÜLŞEN omur@hacettepe.edu.tr Hacettepe Universitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 1 Şeffaflık Şeffaflık, en basit anlamıyla, devletin

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ VE ETİK KOMİSYON YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ VE ETİK KOMİSYON YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ VE ETİK KOMİSYON YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Dokuz Eylül Üniversitesinde etik kültürünü

Detaylı

HAKKARİ DEFTERDARLIĞI İÇ KONTROL EYLEM PLANI 1- KONTROL ORTAMI

HAKKARİ DEFTERDARLIĞI İÇ KONTROL EYLEM PLANI 1- KONTROL ORTAMI EK:1 HAKKARİ DEFTERDARLIĞI İÇ KONTROL EYLEM PLANI 1- KONTROL ORTAMI Standart Kamu İç Kontrol Standardı ve Genel Şartı Sorumlu KOS1 KOS 1.1 KOS 1.3 Etik Değerler ve Dürüstlük: Personel davranışlarını belirleyen

Detaylı

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU 5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU 2016 Çatışma Yönetimi: Kişi, Ekip ve Organizasyon Değişimi Koçluk Yaklaşımı ile Yönetmek Eğiticinin Eğitimi: Eğitime ve Kişiye Özel Ekip Yönetimi: Bütünsel

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Yönetim Kurulu Etkinlik Analizi

Yönetim Kurulu Etkinlik Analizi Yönetim Kurulu Etkinlik Analizi Yönetim kurulu, görev ve yetkilerinin şirket genelinde hayata geçirilme etkinliğini ne şekilde değerlendiriyor? Yönetim kurulunun, şirketi yönlendirme ve gözetim rolünü

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI KONTROL ORTAMI STANDARTLARI

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI KONTROL ORTAMI STANDARTLARI Standart Kod No 1 Kamu İç Kontrol Standardı ve Şartı ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI KONTROL ORTAMI STANDARTLARI Mevcut Durum Sorumlu Birim Eylem Kod No Öngörülen Eylem veya

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Türkiye'deki Tek Üniversite İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Biz, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi nin paydaşları; gelecek kuşaklara daha yaşanabilir

Detaylı

Dr. Süha Oğuz ALBAYRAK Devlet Personel Uzmanı

Dr. Süha Oğuz ALBAYRAK Devlet Personel Uzmanı Dr. Süha Oğuz ALBAYRAK Devlet Personel Uzmanı Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen insan kaynaklarının etkili yönetimi ile verimlilik arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Kamu örgütleri,

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/2013-03/11/2013 SAMSUN :KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/2013-03/11/2013 SAMSUN :KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/2013-03/11/2013 SAMSUN Grup Adı Grup Konusu Grup Başkanı Grup Sözcüsü : 11. GRUP :KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER : HAMİT SARAK

Detaylı

SOSYAL HİZMETLER VE DANIŞMANLIK TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SOSYAL HİZMETLER VE DANIŞMANLIK TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü SOSYAL HİZMETLER VE DANIŞMANLIK TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2015 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin

Detaylı

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir?

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir? T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI KİHBİ Dairesi Başkanlığı 10 SORUDA İÇ KONTROL MAYIS 2014 ANKARA 1- Neden İç Kontrol? Dünyadaki yeni gelişmeler ışığında yönetim anlayışı da değişmekte ve kamu yönetimi kendini sürekli

Detaylı

GÜZ DANIŞMANLIK'ı sizlerle tanıştırmak ve faaliyetlerini sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum.

GÜZ DANIŞMANLIK'ı sizlerle tanıştırmak ve faaliyetlerini sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum. Değerli Yönetici, GÜZ DANIŞMANLIK'ı sizlerle tanıştırmak ve faaliyetlerini sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum. "Yaşamboyu Öğrenme" ilkesi çerçevesinde bireylerin, çeşitli sektörlerdeki işletmelerin,

Detaylı

T.C. ESOGÜ MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇ KONTROL SİSTEMİ

T.C. ESOGÜ MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇ KONTROL SİSTEMİ STANDART 3 : PERSONELİN YETERLİLİĞİ VE PEFORMANSI Fakültemizde çalışan personel, 2547 sayılı yüksek öğretim Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında istihdam edilmektedir. Araştırma Görevlisi

Detaylı

TÜRKİYE BRİÇ FEDERASYONU BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİ TALİMATI BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

TÜRKİYE BRİÇ FEDERASYONU BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİ TALİMATI BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER TÜRKİYE BRİÇ FEDERASYONU BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİ TALİMATI BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER Amaç Madde 1- Talimatın amacı Türkiye Briç Federasyonuna bağlı bölge temsilcilerinin görev, yetki ve sorumlulukları

Detaylı

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. İDARE HUKUKU Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. Bu düzenlemede yer alan ilkeler şunlardır; - Hukuk

Detaylı

Prof. Dr. Turgut Göksu

Prof. Dr. Turgut Göksu Sunum Planı İnsan Kaynağını Bulma (Tedarik) Süreci İK İhtiyacının Belirlenmesi İç Kaynaklar Dış Kaynaklar İşe Alma İşe Almada Uygulanan Sistemler İşe Almada Uygulanan Yöntemler İşe Alma İlkeleri Sınavlar

Detaylı

T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı

T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA İÇ KONTROL Ankara-2012 İÇİNDEKİLER 1 Neden İç Kontrol? 2 İç Kontrol Nedir? 3 İç Kontrolün Amacı Nedir? 4 İç Kontrolün Yasal

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE iii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ..i İÇİNDEKİLER.iii KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. DEMOKRASİ TEORİSİNİN KAVRAMSAL ÇÖZÜMLENMESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ...9

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Yargı Örgütü Dersleri YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI Kuvvetler ayrılığı ilkesi-1 Bir devlette, üç erk (kuvvet) vardır: Yasama,

Detaylı

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer'e de ulaştırdığımız Tem-Der'in hazırladığı

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer'e de ulaştırdığımız Tem-Der'in hazırladığı rapor Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer'e de ulaştırdığımız Tem-Der'in hazırladığı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmüne Kararname 14.09.2011 Tarihli Resmi Gazetede

Detaylı

MBA 507 (11) Örgüt Yapısının Temelleri

MBA 507 (11) Örgüt Yapısının Temelleri MBA 507 (11) Örgüt Yapısının Temelleri Ofis İnsanı Tipleri http://www.youtube.com/watch?v=3ob-kacgfok ÖRGÜT YAPISI Örgüt yapısı bir örgütte görevlerin biçimsel olarak nasıl bölüneceğini, sınıflanacağını,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Giriş I SBG103 1 3+0 3 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli Dersin

Detaylı

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İç Denetim Birimi STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞINA

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İç Denetim Birimi STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞINA T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İç Denetim Birimi *BEKV3C6F3* Sayı : 88820408-612.01.01- Konu : İç Kontrol Eylem Planı Öngörülen Eylemler STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞINA İlgi : 20/12/2017 tarihli,

Detaylı

10 SORUDA İÇ KONTROL

10 SORUDA İÇ KONTROL T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı 10 SORUDA İÇ KONTROL 1 Neden İç Kontrol? Dünyadaki yeni gelişmeler ışığında yönetim anlayışı da değişmekte ve kamu yönetimi kendini

Detaylı

Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri

Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri Ankara Çalıştayı 15 Kasım 2016 Kâr amacı gütmeyen Argüden Yönetişim Akademisi, faaliyetlerini Boğaziçi Üniversitesi Vakfı bünyesinde yürütmektedir. Argüden

Detaylı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 A. ANLATIM SORUSU (10 puan) Temsilde adalet yönetimde istikrar kavramlarını kısaca açıklayınız. Bu konuda

Detaylı

1. Bakanlar Komitesi, Avrupa Konseyi Yasasının 15.b maddesi hükümleri uyarınca;

1. Bakanlar Komitesi, Avrupa Konseyi Yasasının 15.b maddesi hükümleri uyarınca; Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Aile Arabuluculuğu Hakkındaki R (98) 1 Sayılı Tavsiye Kararı - Arabulu 1. Bakanlar Komitesi, Avrupa Konseyi Yasasının 15.b maddesi hükümleri uyarınca; 2. Aile uyuşmazlıklarının

Detaylı

T.C. İzmir Bornova Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

T.C. İzmir Bornova Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik T.C. İzmir Bornova Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu yönetmeliğin amacı; Bornova

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

ADALET SANDIK KURULU GÖREVLİLERİNİN EĞİTİMİ (MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİ) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ADALET SANDIK KURULU GÖREVLİLERİNİN EĞİTİMİ (MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİ) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ADALET SANDIK KURULU GÖREVLİLERİNİN EĞİTİMİ (MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİ) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2015 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin

Detaylı

MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI

MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI Bağımsız Denetim Standartları 1. Kilit Terimlerin Belirlenmesi 2. Metnin Çevrilmesi 3. İlk Uzman Kontrolü 4. Çapraz Kontrol İkinci Uzman Kontrolü 5. Metnin

Detaylı

Dikkat!... burada ilk ünite gösterilmektedir.tamamı için sipariş veriniz SATIŞ TEKNİKLERİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Dikkat!... burada ilk ünite gösterilmektedir.tamamı için sipariş veriniz SATIŞ TEKNİKLERİ KISA ÖZET KOLAYAOF Dikkat!... burada ilk ünite gösterilmektedir.tamamı için sipariş veriniz SATIŞ TEKNİKLERİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- PAZARLAMADA SATIŞIN YERİ VE ÖNEMİ.

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

SİYASET NEDİR? İnsan yaratılışı gereği sosyal bir varlıktır. İnsanlar eşit yaratılmamışlardır. SİYASET NEDİR?

SİYASET NEDİR? İnsan yaratılışı gereği sosyal bir varlıktır. İnsanlar eşit yaratılmamışlardır. SİYASET NEDİR? İnsan yaratılışı gereği sosyal bir varlıktır. Yrd. Doç. Dr. A. Sait SÖNMEZ İnsanlar eşit yaratılmamışlardır. Sosyal varlık olmanın gereği olarak insanlar, bir arada yaşamak için ortak kurallar geliştirmeye

Detaylı

TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK

TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ Drucker, liderliği, ne tam karizma, ne de kişilik olarak tanımlamaktadır.lider, liderliği

Detaylı