11 Ağustos 2015 Salı OKŞAMANIN SIRRI ORTAYA ÇIKTI: REHBER YOKMUŞ

Transkript

1 SAYFA 1 Karşıyaka Başkanı Ali Erten: Necati Ateş le ilgilenmiyoruz Son günlerde gündemde yer alan iddialara ilişkin Son Dakika Gazetesi nin sorularını yanıtlayan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Ali Erten, Cumhurbaşkanı ziyareti için kendilerine tepki gösterenlere de mesaj gönderdi. Karşıyaka da çilek diye bir transfer modellemesi var mı, şeklindeki soruya, Yok öyle bişey cevabını veren Başkan Erten, çilek transferi olan Necati Ateş iddialarına ise; Necati Ateş le ilgilenmiyoruz dedi.»15 te Yeni sezona güçlü girmeye çalışan Karşıyaka da, Başkan Erten Necati Ateş iddialarını yalanladı. Erten, Ateş ile ilgilenmediklerini ve iyi futbolcular almaktan ziyade iyi bir takım kurmayı hedeflediklerini, söyledi Denizli birinci İzmir üçüncü! Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman Akdoğu, İzmirlilerin kredi kartı kullanırken tasarruf yapmak istemediğini açıkladı 11 Ağustos 2015 Salı CEBİNİZDE YOKSA HARCAMAYIN Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman Akdoğu, "Ege Bölgesi nde ise kredinin tasarrufa oranı en yüksek olan il yüzde 211 ile Denizli. Muğla yüzde 110 ile fonlamada en başarılı ilimiz, İzmir in ise yüzde 125 ile şehirler bazında yüzde 169 olan Türkiye ortalamasının gerisinde seyrettiğini görüyoruz. Kuşkusuz öncelikle tüketim eğilimlerimizi gözden geçirerek, rasyonel bir şekilde bütçe dengemizi yapılandırmak daha etkin bir çözüm olacaktır ama en temel şey ise cebinizde olmayan parayı harcamaktan kaçının" dedi. devamı 14 te OKŞAMANIN SIRRI ORTAYA ÇIKTI: REHBER YOKMUŞ Türkiye nin tarihi camileri arasında yer alan İzmir Hisar Camisi ndeki skandalın perde arkası aralandı. Sondakika Gazetesi nin Diyanet kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre, haberde yer alan ve bayan turistlere; ferace, başörtüsü giydiren erkek görevlilerin müftülük tarafından görevlendirildiği öğrenildi -SKANDALIN ASIL SEBEBİ CAMİDE TURİST REHBERİNİN OLMAMASI -TURİZM FİRMASINDA DEĞİL CAMİDE ÇALIŞIYORLAR Hisar Camisinde yaşanan olay bir skandalı daha gün yüzüne çıkardı. Türkiye nin en eski camileri arasında yer alan ve İzmir in hem turistler hem de yerliler tarafından en çok ziyaret edilen camisi olan Hisar Camii nde 3 yıldır turist rehberi yok. Müftülük tarafından atanması gereken ve görevi, gelen turistlere camiyi gezdirip onlara caminin tarihini anlatmak olan ayrıca da İngilizce bilmesi gereken rehber kadrosu, 3 yıldır boş. Bu boşluk, camide görev yapan iki görevlinin, bayan turistlere ferace giydirmesine ve başörtüsü takmasına neden oldu. Böylesine tarihi ve çok fazla ziyaret edilen camiye müftülüğün 3 yıldır neden turist rehberi atamadığı ise merak konusu Sultanahmet Camii başta olmak üzere Türkiye deki tüm tarihi camilerde turist rehberleri A Kadroda görev yapıyor. İzmir Hisar Camisinde skandal haberinde yer alan ve turistlere hem ferace hem de başörtüsü giydiren görevlilerin Müftülük tarafından Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında Hisar Camisinde görevlendirildiği öğrenildi. Görevlilerin turizm firmasında çalışan kişiler olduğu iddia edilmişti. Bunun doğru olmadığı, kişilerin maaşını İŞKUR dan almak suretiyle camide görev yaptığı anlaşıldı.»16 da Sıra geldi Kubilay'a oplu oplu ulaşımda ulaşımda deniz deniz taşımacılığının taşımacılığının payının payının arttırılması arttırılması ve ve mevcut mevcut filonun filonun modern, modern, çevreci, çevreci, engelli engelli kullanımına kullanımına uygun uygun yeni yeni gemilerle gemilerle yenilenmesi yenilenmesi amacıyla amacıyla "Deniz "Deniz Ulaşımını Ulaşımını Geliştirme" Geliştirme" projesini projesini uygulamaya uygulamaya koyan koyan İzmir İzmir Büyükşehir Büyükşehir Belediyesi, Belediyesi, yeni yeni yolcu yolcu gemisinden gemisinden sonra sonra ihale ihale ettiği ettiği üç üç adet adet arabalı arabalı yolcu yolcu gemisinden gemisinden ikincisini ikincisini de de denize denize indirdi. indirdi. T uzla da uzla daimal imaledilen edilenve vegeçen geçenmart martayında ayındasuya suyaindirilen indirilen Hasan Hasan T Tahsin Tahsin isimli isimliarabalı arabalıyolcu yolcugemisinin, gemisinin,eylül eylülayında ayındaizmir e İzmir egelerek gelerek hizmete hizmetegirmesi girmesiiçin içinhazırlıkları hazırlıklarısürdüren sürdürenbüyükşehir BüyükşehirBelediyesi, Belediyesi, Ahmet AhmetPiriştina Piriştina isimli isimliikinci ikinciarabalı arabalıgemiyi gemiyide desuyla suylabuluşturdu. buluşturdu. "Kubilay" "Kubilay"adı adıverilen verilenüçüncü üçüncüarabalı arabalıvapurun vapurunyapım yapımçalışmaları çalışmalarıdedevam vamediyor. ediyor.isimleri İsimleriİzmirliler İzmirlilertarafından tarafındanbelirlenen belirlenenarabalı arabalıgemiler, gemiler, altışar altışaray ayarayla araylateslim teslimalınarak alınarakhizmet hizmetvermeye vermeyebaşlayacak. başlayacak.»14 te»14 te Rafta kalmayacak Tarkan Osoy yazdı BEN NEDEN ANORMALİM?»2 de Sedat Kaya yazdı AK PARTİ İLE CHP UZUN SÜRELİ AŞK YAŞAYAMAZ...!»10 da Sabit İnce yazdı PARİS'DEN CHERBOURG'A DOĞRU» 8 de Mustafa Arslan yazdı KOALİSYON OLMAZ» 9 da Gediz ve Bakırçay havzalarındaki 7 ilçe için hazırladıkları kalkınma projesinin önemine dikkat çeken Başkan Kocaoğlu,"Tıpkı Yarımada da hazırlanan stratejik plan gibi, Gediz ve Bakırçay havzaları için hazırlanan bu stratejik plan da asla rafta kalmayacak" diye konuştu.»8 de İzmir turizmi yine geriledi! İzmir'e yılın ilk 7 ayında gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,94 düştü. Söz konusu dönemde İzmir'e 643 bin 463 turist geldi. Temmuz ayında İzmir'i ziyaret eden turist sayısı geçen yıla göre toplamda yüzde 4,8 düşüşle 218 bin 103 oldu 7 ayda yüzde 9,94'e ulaştı Temmuz sonuna kadar olan döneminde ise İzmir'e gelen turist sayısında düşüş oranı yüzde 9,94'e ulaştı. Sınır istatistiklerine göre İzmir, 2013 yılında 31 Temmuz'a kadar 744 bin 763, 2014 yılında 714 bin 496, 2015 yılında ise 643 bin 463 kişiyi ağırladı. Ziyaretçi sayısına aylara göre bakıldığında ise 2015'in Ocak ayında 17 bin 851, şubatta 25 bin 147, martta 36 bin 269, nisanda 71 bin 371, mayısta 128 bin 754, haziranda 145 bin 968, temmuzda ise 218 bin 103 turist İzmir'e geldi. İzmir turizmindeki en büyük düşüş ise Alsancak Limanı'na gelen kruvaziyerlerin taşıdığı yolcu sayısında kendini gösterdi. devamı 16 da Geçen yıla göre çok iyi büyüdük Otokoç Otomotiv çatısı altında hizmet veren Birmot markasından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çağrı Karaoğuz, otomotiv pazarının ilk 6 ayda geçen yıla kıyasla iyi bir büyüme gerçekleştirdiğini belirtti. Birmot Genel Müdür Yardımcısı Karaoğuz, "Birmot olarak, biz de sektöre paralel olarak yüzde 47 büyüdük. Geçen yıl Birmot un da içinde yer aldığı Otokoç en fazla ikinci el araç satışı gerçekleştiren şirket oldu. İzmir şubemiz perakende satış sıralamasında Türkiye'de ilk üçte yer almakla birlikte bin 547 satışla bölgesinin en fazla satış yapan bayisi oldu" dedi.»16 da Şeyhlere Uşak çadırı Uşak'ta faaliyet gösteren çadır firmasının, keçi kılı kullanılarak ürettiği doğal kıl çadırlar, Arap şeyhlerinin bahçelerini süslüyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Karakaya, "Zengin Arap iş adamlarının bahçelerini süsleyen kıl çadır üretimiyle, yıllık 10 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştık" dedi. Türkiye'deki kıl çadır üretiminin yüzde 90'ına, Arap Yarımadasındaki kıl çadır sektörünün ise yüzde 70'ine hakim olduklarını, Suudi Arabistan'ı merkez olarak kullanarak bölge ülkelerine kıl çadırları oradan dağıttıklarını kaydeden Karakaya, 2014'te 10 milyon dolar ihracata ulaştıklarını söyledi.»16 da Taksitli satışta tek senet uyarısı Tüketici Sorunları Derneği Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, mevzuatın, taksitli satışlarda mutlaka her taksit için ayrı senet yapılmasını zorunlu kıldığını belirterek, birçok mağaza ve firma tarafından bu düzenlemelere aykırı davranılarak tüketicilerin mağdur edildiğini söyledi. TÜSODER Genel Başkanı Ağaoğlu, "İlgili mevzuat, taksitli satışlarda mutlaka her taksit için ayrı senet yapılmasını zorunlu kılıyor ancak birçok mağaza ve firma, alacağın tamamı için tek senet düzenliyor. Bazı mağazalar ve firmalar ise aylık yüzde 5 faiz uyguluyor. Senet metinlerinde yer alan 'emrine' ibaresinin mutlaka çizilerek yanına 'namına' yazılması gerekiyor. Aksi takdirde satıcı bu senedi başkasına ciro edebilir" dedi. devamı 16 da

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Kosova'da Uluslararası Dokufest Film ve Belgesel Festivali başladı Kosova'nın Prizren kentinin ev sahipliğinde bu yıl 14'üncüsü düzenlenen 'Uluslararası Dokufest Film ve Belgesel Festivali' başladı. Kosova'da 9 gün boyunca sürecek olan festivalde, dünyanın 43 ülkesinden 223 belgesel ve kısa film sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Festival kapsamında Prizren deki 8 sinemada kısa film ve belgeseller sanatseverlerin beğenisine sunulacak Ağustos tarihleri arasında yapılan festivale Türkiye'den de katılım var. Kazım Öz, yönetmenliğini yaptığı He Bû Tune Bû (Bir Varmış Bir Yokmuş) filmi ile festivalde bulunuyor. Cem Kaya'nın "Remake Remix, Rip Off" belgeseli ise 60-70'li yıllardaki Türk sinema endüstrisini konu alıyor. Gürcün Keltek de yarışmaya "Koloni" adlı belgeseli ile katılıyor. (CİHAN) Demirci'nin "hafızasını tazeleyecek" kampanya Manisa'nın Demirci ilçesinde eski yıllarda ev ve iş yerlerinde kullanılan, kültürel değeri bulunan eşyaların, yeni kurulacak kent müzesinde sergilenmesi amacıyla başlatılan kampanya, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Demirci Belediye Başkanı Selami Selçuk, yaptığı açıklamada, ilçenin hafızasını canlı tutmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla 5 ay önce başlattıkları eski eşya bağışı kampanyasının sürdüğünü belirtti. Toplanan eşyaların, belediye tarafından yapılacak tarihi kent müzesinde sergileneceğini bildiren Selçuk, "Göreve geldiğimizde, Demirci'nin geçmiş hayatını, gelecek nesillerin de tanıması için kent müzesi kurmayı arzu ettiğimizi söylemiştik. Kent müzesi için en uygun yeri, halihazırda kullanılan hükümet konağımız olarak belirledik. Yapımı süren yeni hükümet konağı bitince, eskisini kent müzesine dönüştüreceğiz" dedi. Köy ve kentten vatandaşların, ellerindeki eski alet ile eşyaları belediyeye bedelsiz vermeye devam ettiğini anlatan Selçuk, şu ana kadar 120 vatandaşın müze için eski eşya bağışladığını kaydetti. Tarihi değeri bulunan eşyaların yanı sıra teknolojiye yenik düşen aletlerin getirildiğini söyleyen Selçuk, şu ifadeleri kullandı: "Belediyemize tarihi anlam taşıyan, çok eski yıllarda kullanılan eşyalar getirildi. Bir asrı geçen, bugünkü teknolojiye yenik düşmüş radyolar, hesap makineleri, eski yıllarda kullanılan antik el dokuma halılar, dedelerimiz ve atalarımızın eski yıllarda düşmana karşı kullandığı, yaptığı silahlar, eski ahşap testereler, eski gaz lambaları, 130 yıllık gelinlikler, 2 asra yakın dikiş makineleri var. Demirci, bir halıcılık şehri olduğundan, asırlık iplik sarma çıkrıkları bağışlandı. Kuracağımız kent müzesinde sergilenecek bu eşyalarla Demirci'mizin hafızası tazelenecek." (AA) 11 Ağustos 2015 Salı "Sanat Kapısı" Tarkan OSOY izmir_tiyatro@hotmail.com Ben neden anormalim? Ben de herkes gibi olsam. Dert edilmeyecek şeyleri kendime dert etmesem. Hatta takıntı haline getirmesem Herkesin vermediği tepkileri ben de vermesem, veremesem. Dünya benim için daha da yaşanacak, belki de tadı çıkarılabilecek bir gezegen haline gelebilir. Mesela: Kordon sahilinde bisiklet yolu olarak yapılmış yolda bisiklet sürebilsem. Yabancı filmlerde görüyoruz ya; büyük küçük, çoluk çocuk ne güzel bisiklet kullanıyorlar. İşlerine bile bisikletle gidiyorlar. Kamera evden çıkan delikanlıyı kadraja alıyor. Kaskını takan delikanlı bisikletine binip, evinin önündeki caddeyi geçerek bisiklet yoluna çıkıyor. Kendisi gibi bisiklet kullananlar yanından geçerken, bisiklet yolunun yanındaki kaldırımdan da yayalar yürüyor. Delikanlı kaldırımda yürüyen tanıdıklarıyla selamlaşarak yoluna devam ediyor. Bu sırada kaldırımın aşağısındaki caddede araba trafiği gözleniyor. İşte ben de anlattığım bu tarz filmlere özenerek hemen hemen her gün bisikletimi alıp kordona gidiyorum. Özellikle akşamları. Sahilde balık tutanlar, gezintiye çıkanlar, çimenlerin üzerine yayılmış insan toplulukları, oyun oynayan çocuklar, seyyar satıcılar Oh Ne güzel, bir uçtan bir uca pedal çevireceğim. Kimi zaman hızlanacağım, kimi zaman da yavaşlayıp çevrenin tadını çıkaracağım. Bir tiyatro sanatçısı olarak sağda solda yürüyen tanıdıklarımı görünce selam vereceğim İki pedal çeviriyorum ki el ele tutuşmuş bir çift bisiklet yolunun ortasından bana doğru geliyorlar. Bisikletimin yanan sönen fenerini görmüyorlar. Zil çalıyorum oralı bile değiller. Tam sollarından geçmeye karar veriyorum ki kız çabuk bir hamleyle oğlanın soluna geçiyor. Tatlı bir fren yapıyorum. Burada acı bir fren olmaz. Çünkü durum tatlı bir durum Ne güzel iki sevgili gezmeğe çıkmışlar. Kızın sıçrayarak yer değişmesine karşılık olarak ben de çevik bir hamle yapıp dümeni sola kırıp durumu kurtarıyorum. Ardından da etrafıma bakıyorum, hani beni tanıyan birisi çıkar da nasıl bisiklet kullandığımı görür diye Neyse, on pedal sonra bir aile gittiğim yönde ve bisiklet yolunda aheste aheste yürüyorlar. Zır zır zır zil çalıyorum, yetmiyor ağzımla çeşitli sinyal sesleri deniyorum, olmuyor. İşte tam bu sırada acı bir fren yapmasam zincirleme aile kazası olacak. Kaldı ki hızım da fazla değil. Aile reisi beyefendi eşini, iki çocuğunu ve kayınvalidesi olduğunu düşündüğüm teyzeyi kenara çekerken bana da pis pis bakışlar fırlatıyor. Öyle bir psikolojiye giriyorum ki anlatamam. Olsun gene de anlatmaya çalışarak yazacağım: Ailenin gezinti zevkini mahvetmenin verdiği bir vicdan azabına kapılıp, tüm aileden özür dileyerek yoluna devam etmek zorunda kalıyorum. Yedi pedal sonra ise ellerinde bira şişeleriyle karşıdan gelen gençlerle karşılaşıyorum. Koyu bir sohbete dalmış durumdalar. Ortalarından geçecekken de şişe tokuşturacakları tutuyor. Gene çevik bir hamleyle durumu kurtarıyorum. Gençler arkamdan bağırıyorlar. Dikkat etsene kardeşim. Allahtan arkamı dönüp de cevap vermeye tenezzül etmiyorum. Etsem karşıdan el arabasıyla üstüme gelen pilavcıyla bodoslama çarpışacağız. Bütün bunlar sadece bisiklet için ayrılmış y- olda ve bu yolun onda birinde cereyan eden olaylar. Geçenlerde tamamını bir arkadaşıma anlattım, fenalık geçirdi. O yüzden okurlara konuyu parça parça anlatmak niyetindeyim. Bu sırada bir ay içinde bisiklet cambazı oldum. Fakat düz yolda, herhangi bir engelle karşılaşmadan bisiklet sürebilir miyim bilemiyorum. Tarihe koruma kalkanı Tarihi Aliağa Camii nin yıkılan istinat duvarı Konak Belediyesi ekiplerince aslına uygun onarılıyor İzmir in en önemli tarihi yapılarından biri olarak gösterilen 350 yıllık Aliağa Camii ni yeniden ayağa kaldıracak çalışmalar başladı. Hisar Camii nin ardından İzmir'in en eski camisi olan ve mimarisinde ağırlıklı olarak ahşap kullanılan camiinin restorasyonunu Vakıflar Bölge Müdürlüğü üstlenirken, tarihi yapıyı koruyan 40 metre u- zunluğundaki istinat duvarı da Konak Belediyesi nce onarılıyor. EŞ ZAMANLI ÇALIŞMA İzmir de 2 bin 500'ün üzerinde tescilli yapının bulunduğu Konak'- ta tarihi koruma ve yaşatma çalışmaları aralıksız sürüyor. Konak Diş Hastanesi arkasında yer alan tarihi Aliağa Camii için gerekli ihale sürecinin tamamlanmasının ardından bakım ve onarımına başlandı. 350 yıllık geçmişe sahip cami Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Konak Belediyesi nin eş zamanlı yürüttüğü çalışmalar ile kısa zamanda yeniden ayağa kaldırılacak. Caminin restorasyonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü nce yapılırken, güney cephesinde yer alan 8 metre yüksekliğinde ve 40 metre uzunluğundaki istinat duvarı Konak Belediyesi ne bağlı ekiplerce onarılıyor. TARİH YAŞATILACAK Tarihi Konak su kanallarının bir tanesinin de avlusuna açıldığı 350 yıllık Aliağa Camii ne dayanak olan ve geçtiğimiz yıllarda yıkılan istinat duvarı tarihi dokuya uygun şekilde yapılacak. Avlusunda Osmanlı döneminden kalma dev mezar taşlarının da sergilendiği tarihi camii yapılan yenileme çalışmalarının ardından yeniden eski günlerine kavuşmuş olacak. Hisar Camii'nden sonra İzmir in en eski camii olarak bilinen Aliağa Camii, 1672 yılında Gedizli Ali Ağa tarafından yaptırıldığı rivayet edilmektedir. Avlusunda dev mezar taşlarının yer aldığı camiinin yapımında hem mermer, hem de ahşap kullanılmıştır. (HABER MERKEZİ) Edinburgh Fringe Festivali nde ilk kez Türkçe oyun sahnelendi Bursa Nilüfer Belediyesi Tiyatro ekibi ve Hayal Perdesi Tiyatro ekibinin ortak prodüksiyonu olan 'İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz' adlı oyun İskoçya'da düzenlenen Fringe Festivali nde Türkçe sahnelendi. Nilüfer Belediyesi Tiyatro ekibi ile Hayal Perdesi Tiyatro ekibi, İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da düzenlenen dünyanın en saygın sahne sanatları Fringe Festivali'ne 'İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz' adlı oyun ile katıldı. 68 yıldır dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılara performanslarını sergileme imkanı veren Edinburgh Festivali'nde Türkçe sahnelenen İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz ile Nilüfer Belediyesi Tiyatro ekibi ve Hayal Perdesi Tiyatro ekibi bir ilke de imza attı. Sanat yönetmenliğini Selin İşcan'ın üstlendiği ve Aleksandar Popovski'nin rejisiyle sahnelenen oyun, bu yıl 49 ülkeden tiyatroların katılımıyla gerçekleşen festivalde, 3 bini aşkın oyundan İngilizce üst yazıyla sahnelenen ilk ve tek Türkçe oyun olma özelliği taşıyor. 14 AKŞAM SAHNELENECEK Festival kapsamında ilk olarak 5 Ağustos ta izleyici karşısına çıkan ve Edinburgh'un merkezinde yer alan "C Venues" (Venue 34) programına kabul edilen oyun, 18 Ağustos tarihine kadar toplam 230 kişilik bir salonda her akşam saat 19.50'de sahnelenecek. İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz ün oyuncu kadrosunda devlet tiyatroları ve şehir tiyatroları oyuncuları Reha Özcan, Ayşe Lebriz Berkem, Selin İşcan, Selin Tekman, Tuba Karabey, Nihat Alptekin yer alıyor. (CİHAN) Markopaşa Müzikali, Açıkhava'da sahnelendi Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Nejat Uygur'un uzun yıllar oynadığı Markopaşa Müzikali yeniden izleyiciyle buluştu. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda sahnelenen müzikal, ünlü sanatçının doğumgününde, Süheyl ve Behzat Uygur Tiyatrosu tarafından sahnelendi. Sanat dünyasından çok sayıda ünlü ismin katıldığı gecede, oyunu izlemeye gelen isimlerden Mahsun Kırmızıgül AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uygur ailesinin kendi ailesi gibi olduğunu söyledi. Behzat ve Süheyl Uygur'un altıncı kardeşleri olduğunu dile getiren Kırmızıgül, "Nejat ağabeyin bizim gönlümüzde çok başka bir yeri var. Öncelikle benim hayatımda çok önemli bir insan. Buraya ekip olarak geldik. Bu güzel gecelerinde onlarla birlikte olmaktan hepimiz mutluyuz. Başarılarının devamını diliyorum" diye konuştu. Süheyl ve Behzat Uygur, Şahnaz Çakıralp, Uğur Babürhan, Leyla Yüngül, Önder Keskin, Burcu Afşin, Ömer Yılmaz ve Nejla Uygur'un rol aldığı müzikalin kostüm tasarımını Sadık Kızılağaç, bestelerini Serpil Günseli, şarkı sözleri, dekor tasarımı ve yönetmenliğini ise Uğur Babürhan üstlendi. Yeni bir yorumla sergilenen müzikal, 15 şarkı ve danslarla zenginleştirilerek, tuluat ve modern tiyatronun harmanlandığı bir operet tadında tiyatroseverlerle buluştu. Müzikali izlemeye gelenler arasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, eski bakanlardan Abdülkadir Aksu, oyuncu Cem Davran, Suna Yıldızoğlu, Hamdi Alkan, Zafer Ergin, ressam Bedri Baykam yer aldı. Franz VonSchönthan ve Gustav Kadelburg'un kaleme aldığı oyunu, Nejat Uygur Türkçe'ye ve geleneksel Türk tiyatrosuna uyarlamıştı. (AA) Yıl: 5 İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Yavuz ATALAY İstihbarat Şefi Ekrem YELMAZ Sayfa Editörü Hikmet DAĞTEKİN Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM. Sayı: Ağustos 2015 Salı İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: sondakika11@gmail.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Şubat Ağustos Perşembe Salı Milliyetçi Avukatlar: Fırat Çakıroğlu davasına Türk milleti adına müdahiliz Ege Üniversitesi öğrencisi Fırat Çakıroğlu nun, kampüste P- KK terör örgütü yandaşları tarafından bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili iddianame mahkeme tarafından kabul edildi ve taraf avukatlarına iletildi. Davayla ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Milliyetçi Avukatlar Grubu Başkanı Mehmet Bahadır Akyüz, Türkiye yi yasa boğan bu cinayetle ilgili dava dosyası İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi nde açılmıştır. Bu dosyayı merhumun ailesi ve sevenleri ile Türk milliyetçileri adına grubumuz sonuna kadar takip edecektir. Amacımız, yeni Fırat'ların çirkin emelli, karanlık odaklardan zarar görmemesi ve ülkemizin başına bela olan etnik bölücü ve sözde Marksist terörün sona ermesidir. Üniversitelerimizin, olması gerektiği gibi bilim yuvası olmasıdır. Bu a- maçla katillerin ve sorumluların cezalandırılması amacı ile açılan davada Türk milleti adına müdahil olacağız. dedi. Av. Akyüz, İzmir Milliyetçi Avukatlar Grubu adına konuyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Akyüz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Merhum Fırat Yılmaz Çakıroğlu, vatanını, milletini çok seven ve ileride milletine hizmet etmek isteyen, küçüklerine sevgi dolu, büyüklerine ise saygılı bir Türk genciydi. Ailesinden ayrı olarak Ege Üniversitesi nde okumaktaydı. Okulunu ve bölümünü de çok sevmekteydi. Aynı zamanda da memleket meselelerine duyarlı, zeki, akıllı bir gençti. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ün Gençliğe Hitabe'sinde geleceğin gençlerine gösterdiği yönde yaşıyor ve hayatı böyle okuyordu. Okulda yuvalanan bölücü terör örgütü militanlarının faaliyetlerinden ve yaptıkları taşkınlık ve aşırılıklardan da oldukça rahatsızdı. Sosyal bir k- işilik taşıyan ve haklarını bilip savunması gerektiğinde de öne çıkmaktan çekinmeyen bir karakterdeydi. Zira haksızlığa karşı susmanın en aşağılık şey olduğuna inanan bir Türk genciydi. Bu nedenle de okulun, P- KK KCK yahut kendi tabirleri ile DYG militanlarının dilediklerini yaptıkları bir gösteri sahası haline getirilmesine karşı çıktı. O- nun bu tutumu ve milliyetçi muhafazakar ve aydın kişiliği, terör örgütü yöneticilerinin onu hedef haline getirmesine neden oldu. Fırat, okulda teröristlerin faaliyetlerine göz yuman, hatta bizzat destek veren yöneticileri önce sözlü olarak, sonra ise yazılı olarak uyarmaya ve sesini duyurmaya çalıştı. Karşılığında YAZLIK VE KIŞLIK KIYAFET ALIMI İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRE BAŞKANLIĞI MAL ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YAZLIK VE KIŞLIK KIYAFET ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : CUMHURIYET BULVARI No:1 K: KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : satinalma@izmir.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : (varsa) 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : YAZLIK VE KIŞLIK KIYAFET ALIMI - 3 KISIM 32 İŞ KALEMİ Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KÜLTÜR VE SANAT ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ BANDO ŞEFLİĞİ FUARİÇİ KÜLTÜRPARK / İZMİR ADRESİNE TESLİM EDİLECEKTİR. c) Teslim tarihi : YÜKLENİCİ İLE İDARE ARASINDA SÖZLEŞMENİN İMZALANMA- SINDAN İTİBAREN 7 (YEDİ) TAKVİM GÜNÜ İÇERİSİNDE HER MALZEMEDEN 2'ŞER ADET NUMUNE HAZIRLAYARAK İDAREYE TESLİM EDECEKTİR. YÜKLENİCİ MALLARI, İDAREDEN NUMUNE ONAYI ALDIKTAN SONRA 30 (OTUZ) TAKVİM GÜNÜ İÇERİSİNDE TESLİM EDECEKTİR. 3-İhalenin a) Yapılacağı yer : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 429 Konak/İZMİR) b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR BÜYÜKŞE- HİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞ- KANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 11/8 Basın: Resmi İlanlar: de ise birçok PKK yayın organı ve sosyal medyada isim verilerek hedef gösterildi. Kendisine karşı fiili ve sözlü saldırılar, açık ve gizli tehditler başladı. Ege Üniversitesi öğrencisi olan merhum Fırat Yılmaz Çakıroğlu, can güvenliği bulunmadığından okula gidememe durumu ile karşı karşıya kaldı. Okula yuvalanan ve sanıkların açık ve gizli desteklerinden güç alan, kendilerini Devrimci Yurtsever Gençlik (DYG) diye niteleyen illegal, bölücü, yıkıcı yapılanma, Edebiyat Fakültesi'ni kurtarılmış bölge olarak nitelemeye başladı. Türk devleti toprakları içerisinde olan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, sözü geçen gruplarca, Kürdistan toprağı diye anılır hale gelmiştir. Bu durumdan rahatsız olan, milletini ve devletini seven Ege Üniversitesi öğrencilerinin, rektörlük ve emniyet nezdinde yapmış oldukları bütün girişimler sonuçsuz kalınmıştır. Ayrıca bu grup, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarınca da somut olarak desteklenmekte, yerleşke içerisinde birlikte ortak faaliyetler düzenlemekteydiler. Başta Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), bu gruba her türlü desteği verdiği gibi bu k- işilerin üniversite yerleşkesine istedikleri gibi girip çıkmaları da bizzat sanık Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz tarafından teşvik edilmiştir. Olayın olduğu gününden önce Fırat, Eğitim Fakültesi içinde ders çıkışı bir grup PKK lının saldırısın uğramış ve başından yaralanmıştır. Olay gününe kadar okula devam edemeyen Fırat, olay günü bir grup arkadaşının eşliğinde, okuduğu Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih bölümüne gelmiş ve devamsızlıktan kalmamak için imza atmıştır. Aldıkları formasyon dersleri için de imza atmak üzere PKK lıların kurtarılmış bölge ilan etikleri Edebiyat Fakültesi binasına kalabalık biçimde gelmişler ve olay çıkmaması için arka kapıdan giriş yapmışlardır. Burada imza eksikliğini tamamlayıp çıkmak istediklerinde, görevliler tarafından arka kapanın kapatıldığını görerek ön kapıya yönelmişlerdir. Özel güvenlik görevlilerinin yerlerinde olmadığını görmüş ve ön kapıdan çıktıkları anda örgütlü biçimde taş, bıçak, sopa, saldırma ve soda şişeleriyle hazır bekleyen kalabalık bir PKK'lı grubun saldırısına uğramışlardır. Nefsi müdafaa kapsamında saldırıya karşılık verilmesi üzerine saldırgan grup, muhtelif yönlere doğru dağılmaya ve kaçmaya başlamıştır. Bu sırada galeyana gelen gençler peşlerinden gitmiş ve bu sırada Fırat ve onu yalnız bırakmak istemeyen iki arkadaşı da kaçanları takip etmeye başlamıştır. İki PKK militanı, Ege Cafe isimli kantin işletmesinin kapısından, doğrudan Fırat ın adını vererek seslenerek sövmüş, hakaretler etmişlerdir. İlk anda bıçaklandığını anlayamayan Fırat, saldırganın başına vurarak darp etmiş ve onu yere düşürmüştür. Yere düşen Nurullah Semo, bu kez Fırat ın bacaklarına boğuşmadan yararlanarak bıçak darbeleri vurarak yaralamıştır. Bıçaklandığını farkeden Fırat, kantinden dışarı çıkmıştır. Hemen kantinin önünde sandalyeye oturan Fırat, kanamanın Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde, terhis olduktan sonra evine gelmek için helikoptere bindikten sonra PKK'lı teröristlerin saldırısında şehit edilen D- enizlili er Doğan Acar'ın evine ateş düştü. Denizli'nin Akkale Mahallesi'ndeki evine Acar'ın şehit olduğuna dair haberi, Denizli Merkez Komutanı Kurmay Albay Hasan Hüseyin Ataner verdi. Şehidin babası Mehmet Acar ile annesi aşırı olduğunu gören arkadaşlarının korumasına alınırken içeride ayağa kalkan Nurullah Semo, elindeki bıçakları sallayarak kantinin içindekilerin kaçmasını sağlamış ve kimliği belirlenemeyen ikinci saldırgan arka kapıdan kaçmıştır. Bu sırada dışarıda kan kaybeden Fırat a ilk müdahaleyi, olay y- erinden geçmekte olan Eczacılık Fakültesi öğrencisi olan bir kız öğrenci yapmak istemiş ancak kanamanın aşırı olması nedeniyle başarılı olamamıştır. K- endine gelen Fırat, yanındaki arkadaşlarının feryatları içinde helallik istemiş, ardından Kelime i Şehadet getirerek kendinden geçmiştir. Sağa sola yardım için koşanlar, olay yerine gelen polisten, arkadaşlarını araba ile beş dakika ötede olan Ege Üniversitesi Hastanesi'ne götürmelerini istemiş ancak polisler, gençleri tersleyerek ambulansın beklenmesini istemişlerdir. Çağrılan ambulanslar, PKK militanlarının yollarını kesmesi ve Ege Üniversitesi yönetimi ve Güvenlik Şube çalışanlarının emriyle acil kurtarma için önlem almaması nedeniyle gecikmiş ve olay yerine ancak 45 dakika sonra gelmiştir. Ege Üniversitesi Kampüsü'nden 5 kilometre uzaklıkta olan Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne merhumun götürülmesi 1 saat 5 dakika sürmüştür. Ambulansta ve hastanede yapılan müdahalelere rağmen merhum Fırat Yılmaz Çakıroğlu Hakk a yürümüştür. Öğrenciler tarafından etkisiz hale getirilen saldırgan ile PKK'lı gruptan 4 kişi daha emniyet yetkilileri tarafından yakalanmıştır. CİHAN Terhis olan askerin evine şehit haberi geldi Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde barda çalıştığı iddia edilen 24 yaşındaki genç, barın tuvaletinde ölü bulundu. Geceden bu yana tuvalette olduğu anlaşılan ve ölüm morluklarının oluştuğu öğrenilen gencin, kesin ölüm sebebi otopsiyle belli olacak. Olay, ilçeye bağlı Devrim Bulvarı üzerindeki bir barda meydana geldi. İddiaya göre sabah saatlerinde iş yerine gelen Selçuk Aslanbay, tuvalette telefon çalması üzerine kapıyı açmaya çalıştı. Kapının kilitli olması sebebiyle kırmak zorunda kalan Aslanbay, kapının açılmasıyla birlikte Yusuf Yazgan'ın hareketsiz şekilde yattığını gördü. Durumu bildirdiği polis ve sağlık ekipleri olay yerine gelerek inceleme yaptı. Yazgan'ın hayatını kaybettiğini belirlendi. Yazgan'ın cesedi, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasını tamamlamasının Fatma Acar büyük üzüntü yaşarken acılı annenin sinir krizleri geçirdiği görüldü. Şehidin ağabeyi Şahin Acar'ın baygınlık geçirdiği eve vatandaşlar taziyelerini sunmak üzere toplandı. Şehit evinin önüne büyük bir Türk bayrağı asılırken, Acar'ın en son facebook mesajında "Kaldı 7 gün bir tanesi, sana kavuşmama 7 gün kaldı" yazdığı görüldü. CİHAN Barın tuvaletinde şüpheli ölüm ardından otopsi için ambulansla Ereğli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Acı haberi alarak olay yerine gelen Yusuf Yazgan'ın bir yakını gözyaşlarına boğuldu. Yazgan'ın kesin ölüm sebebinin yapılacak otopsinin ardından belli olacağı belirtildi. Polis olayla ilgili tahkikat başlattı. CİHAN

4 11 Ağustos 2015 Salı Atatürk Barajı'ndan sonra Türkiye'nin en büyük ikinci sulama projesi olan Silvan Barajı'nın, terörün hedefi haline geldiğini hatırlatan Bakan Yılmaz, "Çünkü bunlar bir bataklık istiyorlar. 'İşsizlik sorunu çözülmesin, yoksulluk devam etsin' diyorlar. Yatırımlara engel olamayacaklar" dedi Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) ile basın mensupları için yürüttükleri konut projesinin Türkiye için model olacağını bildirdi. Turan, yaptığı yazılı açıklamada, merkez Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi'nde BGC üyeleri için 452 konutun inşasının hızla devam ettiğini belirtti. Basın mensuplarının, projenin tamamlanmasının ardından kira öder gibi ev sahibi olacağını ifade eden Turan, "Her insanın sağlıklı bir konuta ihtiyacı vardır. TOKİ olarak, basın mensuplarını konut sahibi yapmak için ilk adımı attık. BGC ile yürüttüğümüz konut projesi, Türkiye için model oluşturacak. Projeyi en kısa sürede bitirmeyi hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Turan, projenin 452 konutun yanı sıra ticaret merkezi, cami, spor sahaları, oturma ve çocuk oyun alanları, meydan ve gezinti yollarını kapsadığını aktardı. Blokları az katlı inşa edilecek konutların özelliklerine değinen Turan, şunları kaydetti: "Şehirlerde, kendine özgü kimliği olan kaliteli ve nitelikli konutlar imar ediyoruz. Yeni konut projelerimizi mimarisi ile sosyal donatılarından çevre düzenlemelerine kadar bir bütün olarak oluşturuyoruz. Yunuseli Mahallesi'nde basın mensupları için yerel mimari tarzda yapacağımız 452 konut, 2+1 ve 3+1 şeklinde olacak. Projemizin içinde 9 bin metrekarelik yeşil alan, 565 ağaç, 4 bin 59 çalı dikimi ile geniş peyzaj alanı bulunacak. Konut blokları, cami ve ticaret merkezi cephelerinde yöresel mimarinin özellikleri uygulanacak. Cephe kaplamasında yöresel mimariyi yansıtan özel malzemeler kullanılacak." (AA)

5 11 Şubat Ağustos Perşembe Salı Sakarya Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu, fındık üreticilerini uyararak fındığın değerinin düşmemesi için yaşken toplanmaması ve ihtiyaçtan fazlasının pazara çıkarılmamasını tavsiye etti Batı Karadeniz in önemli geçim kaynaklarının başında gelen fındıkta hasat toplama öncesi hazırlıklar tamamlandı. Önümüzdeki günlerde başlayacak hasat için fındık bahçeleri otlardan temizlendi. Sakarya Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu, hasat öncesi fındık üreticilerini uyardı. Şenoğlu, yaptığı açıklamada fındığın Doğu Karadeniz e nazaran Batı Karadeniz de biraz geç toplandığını belirtti. PARA EDİYOR DİYE FINDIĞI YAŞ TOPLAMAYIN Fındığın para ediyor diye iyice kurumasını beklemeden erken toplanması ve depolanmasının fındıkta alfatoksin oluşturacağına dikkat çeken Şenoğlu, küflenmiş fındığın ticari değerinin kalmayacağını vurguladı. Geçen yıl kurumadan fındık toplayan üreticilerin zarar gördüğünü dile getiren Şenoğlu, Geçen yıl üreticilerimiz fındık para yapıyor diye yaş topladılar. Bu sefer fındıkta bir çeşit küf olan alfatoksinler oluştu. Üretici bundan sarar gördü. Üreticilerimiz topladıkları fındığı iyi bir şekilde kurutup rutubetsiz bir yerde saklasınlar. dedi. Fındık üreticilerinin şu anda hasadı yaptıkları fındıktan ihtiyacı kadar satmalarını da tavsiye eden Şenoğlu, birden piyasaya sürülen bol fındığın fiyatı düşüreceğini belirtti. Şenoğlu ayrıca üreticilerin emanete fındık vermemelerini de sözlerine ekledi. (CİHAN)

6 SAYFA 6 ACİL TELEFONLAR İtfaye - AKS110 Acil Yardım Polis İmdat 155 Elektrik Arıza Jandarma İmdat İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Alo Doktorum 113 Uluslararası Kayıt 115 Uluslararası Sıra Sorma 115 Bilinmeyen Numaralar Posta Kodu 119 Telefon Arıza 121 Ankesör Arıza Teleks Arıza Data Arıza 124 Radyo - TV Arıza Kablo - TV Arıza Şehirlerarası Sıra Sorma 131 Beklemesiz Arama 131 Çağrı 133 Yerinde Olmayan Abone 134 Uyandırma Zabıta Trafik İmdat 154 PTT Hizmet Danışma 161 Telekom Borç Sorma 163 Kodlu Arama 168 Alo Post 169 Turizm Bilgi 170 Madde Bağımlılığı 171 Sigara Bırakma Hattı 171 Atom Enerji Kurumu 172 Emniyet Danışma 174 Tüketici Danışma 175 Gürültü Şikayet 176 Orman Yangını İhbar 177 Alo Valilik 179 İş ve İşçi Bulma Kurumu Ruhsal Bunalım Danışma Kadın ve Sosyal Hizmetler 183 Sağlık Danışma 184 Vergi Danışma 189 v YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka 1 Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast. Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast. Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer. Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ. Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer. Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Çeşme- Dalyanköy ün en nezih balık restoranlarından Balıkçı Osman & Muharrem Restaurant ın işletmecilerinden Muharrem Biçer, sektöre 16 yıl önce komi o- larak girdi. En yakın dostu Osman Karataş ile Dalyanköy de bir mekan açma fırsatı buldu. Balıkçı Restaurant, 2010 yılından beri Çeşme-Dalyanköy e gelen ve balık yemek isteyen herkesin ilk tercihi. Muharrem Biçer, işini çok severek yaptığından ve çalışmaktan asla yorulmadığını belirterek bugün işletmeci olmasına rağmen halen garsonlarıyla birlikte servis yapmaktan ve müşterileriyle ilgilenmekten büyük keyif aldığını söyledi. Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, Çiğli deki mahalleleri gezme turuna Şirintepe mahallesi ile devam etti. Şirintepe mahallesinde gün boyu incelemelerde bulunan Başkan Arslan a; Şirintepe Mahalle Muhtarı Ümit Öztürk, başkan yardımcıları, fen işleri ve temizlik işleri müdürleri ile teknik ekip de eşlik etti. Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan; Şirintepe Mahalle Muhtarı Ümit Öztürk, başkan yardımcıları, birim müdürleri ve teknik ekiple beraber Şirintepe mahallesinde yerinde tespit ve incelemelerde bulundu. Yoğun mesaisi içerisinde periyodik olarak ilçede bulunan mahalleleri gezen, inceleme ve denetlemelerde bulunan Başkan Arslan, buraya yapılması planlanan hizmet ve düzenlemelere yönelik bilgi verdi, vatandaşların sorunlarını ve taleplerini dinledi. Çiğli nin birçok mahallesinde halkın sorunlarına hassasiyetle eğildiklerini belirten, sorunların giderilmesi noktasında da canla başla çalışacaklarının sözünü veren Başkan Arslan, Şirintepe nin her yerini karış karış gezerek, kahvelerde ve açık alanlarda vatandaşlarla sohbet etti. SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 YEREL EKONOMİ 17 Şubat 2013 Perşembe Adım adım zirveye 1999 senesinde bir balık restoranında komi olarak işe başladığı günden itibaren çok sevdiği mesleğinin hakkını vererek yaptığından ve çalışmalarının karşılığını aldığından bahsetti. Komi olarak başladıktan sonra sıkı çalışmayla 1 yılda garson oldum yılına kadar Osman Karataş la birlikte çalıştık. 11 yıllık beraber çalıştıktan sonra çok sevdiğimiz yakınlarımızın da desteğiyle burayı açmaya karar verdik diyen Muharrem Biçer, Çeşme nin tercih edilen restoranlarından biri haline geldiklerini ifade etti. En taze balık, en yakın ilgi burada Balıklar her sabah Çeşme Hali nden tek tek seçilerek alınıyor; domates, salatalık, kavun karpuz bahçelerden ve tarlalardan direkt olarak getirilip müşterilere sunuluyor. Balıkların ve Başkan Arslan, daha sonra mahallede esnaflık yapan vatandaşların talep ve sorunlarını dinlemeyi de ihmal etmedi. Başkan Arslan: Çiğli Halkının Memnuniyeti Her Şeyin Üzerindedir Başkan Arslan, Çiğli nin her noktasını gezmeye, sorun ve talepleri yerinde incelemeye devam ediyoruz. Şirintepe mahallemiz de Çiğlimizin önemli mahallelerinden biridir. Çiğli de herkesin huzurla ve iyi koşullarda yaşayabilecekleri bir kent yaratma idealimiz var. Bu anlamda yeni 11 Ağustos 2015 Salı ZİRVEYE SAĞLAM ADIMLARLA ÇIKTILAR mezelerin hazırlanma aşamasından sunuşuna kadar özenle çalıştıklarını söyleyen Muharrem Biçer, müşterilerini daima misafirleri olarak görüdklerini ve güler yüzle % 100 müşteri memnuniyeti odaklı çalıştıklarını belirtti. 10 yıllık garsonluk geçmişinin de verdiği tecrübe ile halen misafirlerimizle bire bir ilgilenir; kapıda karşılar ve uğurlarım diyen Biçer, diğer restoranlardan kendilerini farklı kılanın güleryüzlü ve samimi hizmet olduğunu söyledi. Spesiyaller Mezelerden ara sıcaklara, balıktan salatalara kadar bir çok özel ve yerel tatla müşterilerini buluşturduklarını söyleyen Muharrem Biçer, Dalyan a gelen misafirlerimiz mekanımızda turp otu, radika ve cibesin haşlanarak hazırlanan sıcak ot kavurması ve enginarlı balık yemeden dönmesinler dedi. BAŞKAN ARSLAN DAN YATIRIM MÜJDESİ proje ve hizmetleri hayata geçirmek için çalışıyoruz. Şirintepe mahallesi sınırları içerisinde yer alan Evka 2 Cemevi arkasında bulunan araziye otopark yapımı için gerekli çalışmalarımız son hızla devam ediyor. Vatandaşlarımızın sorun ve taleplerini dinlemek bizim için çok önemli. Başkan yardımcılarım ve müdürlerimiz, teknik ekiple beraber bu talepleri yerine getirmek için canla başla çalışıyor. Mahalle muhtarlarımız da bu sorumluluğumuzu yerine getirirken desteklerini bizden esirgemiyorlar. Bizim için, Çiğli de mutlu ve huzurlu bir yaşam için mücadele vermekten daha önemli bir şey yoktur. Çiğli halkının memnuniyeti her şeyin üzerindedir. Bu uğurda belediye olarak günceli yakalamaya, canla başla çalışmaya devam edeceğiz dedi. (HABER MERKEZ ) POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SAĞLIK Ağustos Şubat Perşembe Salı PAKETİ EZİLMİŞ AMBALAJLI GIDALARDA BOZULMA OLABİLİR GÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan, Ezilmiş gıda paketleri, bizim gözle göremediğimiz derecede yırtılmalara ve ürünün hava ile temas etmesine neden olabilir. Siz bu ürünleri tüketene kadar ise bozulma zaten başlamış veya ürün tamamen bozulmuş olabilir Paketi ezilmiş ambalajlı gıdaların, gözle görülemeyecek yırtılmalara bağlı hava ile teması sonucunda ürünün bozulmasına yol açarak, sağlığı tehdit edebileceği belirtildi. Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yaptığı açıklamada, sıcak havanın etkisinin artırmasıyla, yiyecek ve içeceklerin daha kısa sürede bozulma riski taşıdığını söyledi. Özellikle hazır gıdaların tüketiminde dikkatli olunması gerektiğine işaret eden İlhan, yaz aylarında daha çok ter atıldığını, daha fazla sıvıya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. İlhan, başta su olmak üzere ayran, çay, meşrubat, meyve suyu, soda, soğuk çay, kefir gibi birçok içeceğin vücudun sıvı dengesini korumada destek olduğunu anlattı. Hiçbir gıdayı açıkta bırakılmamalı Yiyecek ve içeceklerin bozulmaması için serin ve kuru yerde saklanması ve kesinlikle açıkta bırakılmaması gerektiğine dikkati çeken İlhan, bunların hazır ambalajlı gıdalar için de geçerli olduğunun altını çizdi. İlhan, şunları kaydetti: Evde hazırladığımız yemekten meyveye, meyve suyundan ayrana kadar hiçbir gıdayı açıkta bırakmamamız, özelliklerine uygun olarak serin ve kuru yerlerde saklamamız gerekli. Ambalajlı satın aldığımız gıda ve içeceklerde de durum aynı. Birçok ambalajlı gıda koruyucu içermediği için düşündüğümüzün aksine uygun şartlar sağlanamazsa hızla bozulabilir. Örneğin, satın aldığınız paketli meyve suları koruyucu madde içermez. Bu ürünlerin raf ömürlerini pastörizasyon işlemi sağlar. Bu işlem o- lası tüm mikroorganizmaların üründen uzaklaşması için yapılır. Yani ürünün tamamen doğal olarak korunmasının bir diğer yoludur. Ambalajı açılmadığı, herhangi bir nedenden dolayı hava almadığı veya son kullanma tarihi geçmediği sürece küflenme ve bozulma olasılığı bulunmamaktadır. Ambalajı zedelenmiş hiçbir gıdayı satın almayın Ambalajı üzerinde delikler, çatlaklar, yırtıklar bulunan gıda maddelerinin tüketilmemesinin önemine değinen İlhan, ambalajın üzerindeki tüketim tarihinin mutlaka kontrol edilmesi ve tarihi geçmiş gıdaların satın alınmaması gerektiğini bildirdi. İlhan, Darbe aldığı açıkça gözlenen, özellikle patlamış, şişme eğilimi gösteren ambalajlardan uzak durun. Ezilmiş ürün paketleri, bizim gözle göremediğimiz derecede yırtılmalara ve ürünün hava ile temas etmesine neden olabilir. Siz bu ürünleri tüketene kadar ise bozulma zaten başlamış veya ürün tamamen bozulmuş olabilir uyarısında bulundu. Ambalajlı gıda için tüketim tarihinin, gıdanın uygun muhafaza şartları dikkate alınarak belirlendiğini ifade eden İlhan, Eğer gıdanın soğukta muhafaza edileceği yazılmışsa 2-4 derecede saklanması öngörülür. Bu nedenle tüketicilerin bu bilgiyi alabilecekleri en doğru adres ambalajıdır. Açıldıktan sonra, kaç gün ve hangi ortamda saklanacağı ise zevkle ve güvenle tüketimin vazgeçilmezidir diye konuştu. (AA) Müzik dinleyerek daha rahat spor yapın Kanada'da yapılan bir araştırmaya göre, müzik beynin "ağrı kesici" salgılamasına yol açıyor ve sporun neden olduğu ağrıları azaltıyor. Spor yapmanın müzik dinleyerek daha kolay hale gelmesinin nedeninin bazı ağrı kesici kimyasalların salgılanması olduğu belirlendi. Kanada'daki McGill Üniversitesi'nden David Levitin ve ekibinin araştırması, sevilen parçalar dinlenirken beynin morfin gibi etki gösteren opioid kimyasalını salgıladığını ve bunun sporun yol açtığı ağrıları azaltmaya yardımcı olduğunu gösterdi. Opioidin ağrı kesici özelliğinden yola çıkarak, uyuşturucu tedavisinde kullanılan bir ilaç yardımıyla bu kimyasalın salgılanmasını önledi. Tekrar müzik eşliğinde spor yapan katılımcılar bu kez daha az zevk aldı. Müziğin ağrıların dindirilmesinde daha sık kullanılabileceğine ışık tutan araştırmanın sonuçları "New Scientist" dergisinde yayımlandı.levitin ve ekibinin 2 yıl önceki araştırması, müziğin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve stresi azalttığını ortaya koymuştu. (AA) "Bebek dostu" hastaneler artıyor Bebeğin sağlıklı gelişmesi için anne sütünün teşvik edilmesi amacıyla programlar yürüten Sağlık Bakanlığının 2015 verilerine göre, Türkiye genelinde bin 129 "bebek dostu" hastane sayısına ulaşıldı. Türkiye genelinde 81 ile "bebek dostu", başarılı çalışmaları olan 58 ile de "altın bebek dostu" unvanı verildi Bebeğin, fiziksel ve zihinsel gelişiminde etkili olduğu bilinen anne sütünün teşvik edilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla yürütülen programlar kapsamında, 2015 yılı verilerine göre Türkiye genelinde bin 129 "bebek dostu" hastane sayısına ulaşıldı. Alınan bilgiye göre, anne sütünün teşvik edilmesini ve sürekliliğinin sağlanmasını, sağlık stratejileri arasında ilk sıraya alan Sağlık Bakanlığı, bununla ilgili önemli projelere imza attı. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen "Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı" dahilinde, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin en az 2 yaşına kadar sürdürülmesi amaçlandı. "Bebek dostu hastaneler" kavramı ile başlayan ve 2000'li yıllara gelindiğinde ise "bebek dostu sağlık kuruluşları" olarak ilerleyen program, "bebek dostu il" ve "altın bebek dostu il" ile devam etti. Bu kapsamda 58 ile konuyla ilgili başarılı çalışmalarından dolayı "altın bebek dostu il" unvanı verildi. İllerin bu unvanı elde etme yolunda yaptıkları sosyal aktivitelerle, bölge halkının anne sütü ve emzirme konularında bilinçlenmeleri sağlandı.merkez ekibinden eğitim alan ve hastanelerinde doğru anne sütü uygulamalarını yerleştiren hastaneler, "Ulusal Bebek Dostu Hastane Değerlendirme Ekibi" tarafından ziyaret edilerek, uluslararası düzeyde hazırlanmış standart bir form çerçevesinde değerlendirildi. Bu değerlendirme sonucunda başarılı uygulamalar yapan ve 100 puan üzerinden 80 üzeri puan alan hastaneler "Anne Sütü Komitesi" kararı ile "bebek dostu" unvanıyla ödüllendirildi. Ardından yılda bir gerçekleştirilen yeniden değerlendirmeyle çalışmalarının kurumsallaşması sağlandı verilerine göre, bin 129 "bebek dostu hastane" sayısına ulaşıldı. Türkiye'deki doğumların büyük çoğunluğu ise bu hastanelerde gerçekleşti. Aile hekimliği uygulamasına geçişle beraber illerde "bebek dostu aile sağlığı birimi" uygulamasına başlanırken, 2015 itibariyle ülke genelinde bu unvanı elde eden sağlık birimlerinin oranı yüzde 55,3 oldu. Programın başlangıcından bu yana toplam 25 bin 444 sağlık personeli "anne sütü ve emzirme danışmanlık eğitimi" aldı. Ayrıca 2015'te, 25 ilden 69 sağlık personeline "anne sütü ve emzirme eğitici eğitimi" verildi. Eğitici eğitimi alan sağlık görevlileri ise kendi illerindeki sağlık personeli eğitimlerini ve halk eğitimlerini gerçekleştirdi. Gelişmekte olan ülkelerdeki çocuk ölümlerinin birinci nedeni kötü beslenme Özellikle son 30 yıldır anne sütü üzerinde yoğunlaşan çalışmalar, anne sütünün eşsiz bir besin olduğu ve bebek beslenmesindeki yerinin doldurulamayacağı gerçeğini teyit ediyor. Özellikle anne sütünün yeterli süre verilmemesiyle ortaya çıkan kötü beslenme (malnütrisyon), gelişmekte olan ülkelerdeki çocuk ölümlerinin yaklaşık yüzde 50'sinin nedenini oluşturuyor; beslenme bozuklukları, ishalli hastalıklar ve alt solunum yolu hastalıklarının da zeminini hazırlıyor. Çocuklukta tespit edilen yüksek vücut kütle endeksi, adölesan ve yetişkinlik döneminde şişmanlık ve obezite ile karşılaşılacağının habercisi olarak gösteriliyor. ABD'de konu ile ilgili yapılan son analiz çalışmasında elde edilen veriler, anne sütünün aşırı kilo eğilimini önemli ölçüde azalttığını ve uzun süreli emzirmenin LDL kolestrol (kötü kolestrol) ve kan basıncı seviyesinin düşürülmesi, tip 2 diyabet ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azalttığını gösteriyor. (AA) HASTALAR ROBOTİK cerrahiyle şifa buluyor Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yönetici Doç. Dr. Özdil: Robotik metotla yapılan operasyonlarla, hastanın çok kısa sürede eve gitmesi sağlanırken, oluşabilecek kozmetik sorunların da önüne geçilebiliyor. Elin ulaşamadığı manevraların gerçekleştirilmesini sağlayabilen yöntemin bu açıdan da ciddi bir işlevi var bilgisini paylaştı. Açık operasyonlara göre, hekime ve hastaya birçok avantaj sunan yöntemde ameliyatlar, 1 santimetre büyüklüğünde açılan kesilerden girilerek yapılıyor. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yönetici Doç. Dr. Kamil Özdil, yaptığı açıklamada, robotik cerrahi sisteminin ilk olarak prostat kanseri cerrahisinde uygulandığını söyledi. Daha sonra hastaneleri bünyesinde hizmet eden kadın doğum kliniğinde aktif olarak kullanılan yöntemle ciddi işler yapıldığını anlatan Özdil, Bugüne kadar bin 110 civarında robotik cerrahi işlemi yaptık dedi. Hastaların normal yaşamlarına daha hızlı dönebilecekler Özdil, yöntemin jinekoloji ve üroloji branşlarında sıklıkla kullanılmasıyla hastaların normal yaşamlarına daha hızlı dönebileceklerini dile getirerek: Robotik metotla yapılan operasyonlarla hastanın çok kısa sürede eve gitmesi sağlanırken, oluşabilecek kozmetik sorunların da önüne geçilebiliyor. Elin ulaşamadığı manevraların gerçekleştirilmesini sağlayabilen yöntemin bu açıdan da ciddi bir işlevi var. Yöntem kadın Bu yöntem hekimin manevra kabiliyetini artırıyor Özdil, her hekimin kendi branşıyla ilgili robotik cerrahi operasyonlarını gerçekleştirebildiğini belirterek, Robotik cerrahi için hekimler ek bir eğitim alıyor. Bu operasyonlar da bu deneyimli cerrahlar tarafından yürütülüyor. Yani işlem robot tarafından yapılan bir işlem değil. Robot o işlemi yapan cerrah için bir alan açmaktadır şeklinde konuştu. doğumda, hem kanser cerrahisinde hem de tüplerin açılması durumlarında ciddi bir alan açmıştır. Kamuda ilk kez bizim hastanemizde 2008 yılında kullanılan sistem daha sonra ülke geneline yayılmıştır. Kamuda şu an 9 adet robotik cerrahi sistemi mevcut. Türkiye'de özel hastanelerle birlikte yaklaşık 35 robotik cerrahi sistemi var diye konuştu. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Uğur Boylu da prostat kanseri tanısı konulan hastaların daha önce açık yöntemle ameliyat edildiğini anlatarak, bu yöntemde hastanın göbek altında yaklaşık 15 santimetrelik bir kesi açıldığını söyledi. Açık ameliyatta açılan bu kesiden karın içine girildiğini ve prostatın çıkarıldığını aktaran Boylu, şöyle devam etti. Açık ameliyatta bu bölge zor çıkartılabilecek bir bölge olduğu için, burada ameliyatı yapmak için cerrah görsel olarak çok zorlanıyordu. Dolayısıyla açık ameliyatlar hem daha uzun sürüyordu hem de daha çok komplikasyon riski taşıyordu. Hem operasyon sırasında yaşanabilecek kan kayıpları hem de yaptığımız ameliyat kesileri nedeniyle hastanın da iyileşme süresi uzuyordu. Daha sonra kullanmaya başladığımız robotik cerrahi yöntemiyle operasyon için 1 santimetrelik kesiler açıyoruz. Bu kesilerden robot kollarını batın içine yerleştirerek işlemi yapıyoruz. Hastalarımız robotik cerrahi denilince sanki ameliyatın robot tarafından yapıldığını zannediyor. Ancak robot cerrahi yöntemi bize, yorulmadan, titremeden, saatlerce çalışabileceğimiz bir sistem sunuyor. Dolayısıyla bu konsolun başındaki cerrah tarafından hangi komutlar cihaza gönderilirse robot tamamen onları yapıyor. (AA)

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 8 YEREL EKONOMİ 117 Ağustos Şubat Perşembe Salı 1117 Ağustos Şubat Perşembe Salı SONDAKiKA GAZETESİ >>9 YEREL EKONOMİ İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com PARİS'DEN CHERBOURG'A DOĞRU Paris'den Fransa'nın en kuzeyinde olan yeğenimin kaldığı Cherbourg'a doğru trenle hareket ettim. 3 saat 19 dakika süren ve çok mükemmel tren ile hızlı bir yolculuk yaptım. Güzergah da hasat yapılmış ekinleri, yemyeşil çayırlarda otlayan inekleri bol bol görmeniz mümkün. Önceki gün da Paris De Lazare tren istasyonundan Cherbourg'a doğru hareket ettiğimde Paris güneşli ve güzel bir hava vardı. Ama Cherbourg'a ulaştığımda hava soğdu ve güneşi kaybettik. Çünkü burası Fransa'nın en kuzeyinde yer alan küçük bir şehiri.. Yeğenim ve iki küçük kızı Cherbourg tren istasyonunda beni bekliyorlardı. Tren istasyonunda kucaklaşıp hasret giderdikten sonra doğru evlerine hareket ettik. Ama bu arada çok hızlı ve güzel olan Fransız trenlerinin lüks ve sessiz yolculuğunu da burada belirtmek zorundayım. Trenler diğer araçlara göre biraz pahalı ama sessiz ve hızlı bir yolculuğa gerçekten değer. Ama Fransız trenlerinin içinde ne restorant, ne yiyecek maddeleri ne de bir şişe su bulamazsınız. Eğer benim gibi hazırlıksız ve acilen trene bindiyseniz bir lokma bir şey satılmıyor trenlerin içinde. Ama her ne kadar yanlış bilsek de avrupalı insanı o kadar da cimri ve insanlıktan yoksun değil. Yanımda trende oturan bir gence sorduğumda trende restorant olmadığını söyledi ve biraz sonra çantasını açarak bana kendi kurabiyelerinden ikram etmekten de geri kalmadı. bir iki tane yiyip midemin kazıntısını giderdim ama o genç ısrarla daha yememi teklif etmekten geri kalmadı. Kendisine burada teşekkür ediyorum. Fransız tren istasyonları mükemmel. Ana tren istasyonlarında ne teknoloji ve imkan varsa tüm istasyonlarına da aynı şeyleri kurmuşlar, ana gar da ne varsa küçük tren istasyonlarında da aynı imkanlar var. Bir kaç gün Cherbourg'da yeğenimde kalacağım tabii bol bol şehri gezerek tarihi ve turistik özelliklerini de öğrenmeye ve fotograflamaya çalışacağım. En kuzeyi ve deniz kenarı olmasından dolayı da eğer havalar uygun olursa burada denize de girme fırsatım olacak. Tabii hava ve güneş izin verirse. Ha bu arada Cherbourg'a hareket etmeden önce bulunduğum yerin yakınlarında olduğunu öğrendiğim Ahmet Kaya kültür merkezini de ziyaret etmek istedim. Urfalı Ramazan'ın lokantasında çalışan Gaziantep Arabanlı gençden kültür merkezinin yerinin tarifini aldım ve biraz yürüdüktensonra güç bela merkezi buldum. Bir sokak da hemen zemin girişinde bir yer. Zaten o sokağa girdiğimde hemen anlamıştım. Kürtçe isimler, müzik merkezleri ve kahvelerin kapısı önünde sigara içip muhabbet eden Kürt vatandaşlarımız hemen dikkatinizi çekiyor. Merkeze girdiğimde bir çay salonu ve kitapların satıldığı bir stand ile hemen karşıda duran çay ocağının bölümü bulunuyordu. bir iki kişi salonda oturup Türkiyeden bir tv kanalını izliyorlardı. Çay ocağında bulunan hanım görevliye Türkiye'den geldiğimi ve neler yapıldığını sordum. Biraz memmun olmamış bir tavır sergiledi. Çünkü Türk olduğumu söylemiştim. Burada bir iki kare resim çekmek ve Ahmet Kaya'nın sazının bulunduğu standı görmek istedim. Bir iki yerin fotografının çekilmesine lütfen müsaade etti. Türkiye'den haber var mı durum ne acaba diye sorduğumda da asık bir suratla "Her yer bomba" cevabını veriyordu. O da ben de bu diyalogdan sıkılmıştım. Teşekkür ederek merkezden ayrıldım. Aslında ziyaretim nedeni Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in Paris de bulunan mezarlarını ziyaret edip görmek niyetim vardı. Bana birinin yardımcı olup olmayacağını sorduğumda bana ancak tarif edebileceğini söyleyince bu niyetimden vaz geçtim. Belki Cherbourg dönüşü Paris de zamanım olursa kendim mezarları ziyaret etmek istiyorum. Bugünlük de bu kadar yazabildim. Yine Paris'den yazmak dileğiyle... Buca da kadınlar daha mutlu Buca Belediyesi, kadınların daha sağlıklı ve sportif bir yaşam sürdürmesi amacıyla açtığı pilates kurslarına talep patlaması yaşanıyor. Profesyonel hocalar eşliğinde ücretsiz spor yapma imkanına kavuşan kadınlar, günlük koşuşturmalarından sıyrılıp kendilerine zaman ayırmanın mutluluğunu yaşıyor. Buca Belediyesi nin kadınlara yönelik pilates kursları devam ediyor. Kadınların sosyal hayata kazanımlarını arttırmak ve kendilerine zaman ayırıp daha mutlu bir yaşam sürebilmeleri amacıyla düzenlenen kurslara Bucalı kadınlar yoğun ilgi gösteriyor. Çamlıkule Spor Sanat ve Kültür Merkezi ücretsiz olarak açılan pilates kursu ile kadınlar hem boş vakitlerini değerlendiriyor hem de spor yapma imkanı buluyor. Kadınların daha sağlıklı ve sportif bir yaşam sürdürmelerini hedefleyen, buna bağlı olarak doğru beslenme alışkanlıkları ile pozitif hayat anlayışı aşılanarak kadınlara sosyalleşme imkanın sağlandığı kurslar, hafta içi üç gün hizmet veriyor. Profesyonel hocalar eşliğinde gerçekleştirilen pilates kursuna katılan kadınlar, kendilerine bu imkanın tanınmasından çok memnun olduklarını dile getirdi. 7 den 70 e bütün kadınların katılabildiği ve yoğun talep olmasından dolayı kurs sayısının artacağı belirtildi. Ne söylediysem hepsini tek tek hayata geçireceğim! Gediz ve Bakırçay havzalarındaki 7 ilçe için hazırladıkları kalkınma projesinin önemine dikkat çeken Başkan Kocaoğlu,"Tıpkı Yarımada da hazırlanan stratejik plan gibi, Gediz ve Bakırçay havzaları için hazırlanan bu stratejik plan da asla rafta kalmayacak" diye konuştu 7ilçeyi kapsayan Yarımada Stratejik Planı nda eyleme geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Gediz ve Bakırçay havzalarındaki 7 ilçe için benzer bir çalışma yürütüyor. Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Ege Üniversitesi nin destek verdiği kalkınma stratejisiyle ilgili konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, Bu projeler rafta kalkmayacak dedi. Çeşme, Karaburun, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe nin yanı sıra Menderes ve Torbalı ilçelerini de dahil ettiği Yarımada Stratejik Planı nda eyleme geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi; Dikili, Bergama, Kınık, Aliağa, Foça, Menemen ve Kemalpaşa nın yer aldığı Gediz-Bakırçay Havzaları için hazırladığı sürdürülebilir kalkınma stratejisini de bitirme aşamasına geldi. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile yapılan protokol kapsamında hazırlanan Gediz-Bakırçay Havzası Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi ön sonuçlarının değerlendirildiği toplantıya katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Tıpkı Yarımada da hazırlanan stratejik plan gibi, Gediz ve Bakırçay havzaları için hazırlanan bu stratejik plan da mutlaka ve mutlaka uygulanmak için yapıldı. Rafta kalmayacak diye konuştu. SAMİMİ OLDUĞUMUZU HERKES ANLADI Büyükşehir Belediyesi bürokratları ile Gediz-Bakırçay Havzaları Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi ni hazırlayan Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Ege Üniversitesi öğretim görevlilerinden oluşan proje ekibin katıldığı toplantıda, görsel sunum eşliğinde planın ana ilkeleri ve bugüne kadar yapılan çalışmalar aktarıldı yılında sınırlar genişledikten sonra samimiyetle yaptıkları çalışmalar ve mücadeleler sırasında tüm kent ile aralarında bir güven ortamı oluştuğuna dikkat çeken Başkan Aziz Kocaoğlu, "Güvenilir ve samimi olduğumuz tescillendi, böylece bir güven ortamı tesis edildi. Biz de yaklaşık iki sene önce Yarımada projesine başladık. Proje için öncelikle güvene ihtiyacımız vardı çünkü böyle bir ortamı tesis etmeden ağzınızla kuş tutsanız planı yapamazsanız. Yapabildiğimizi yapacağız ve proje devam edecek. Ama mutlaka değirmene su taşıyacağız. Ve en önemlisi, moralimizi bozmadan yola devam edeceğiz. dedi. 7 ilçede sürdürülebilir kalkınma Geçtiğimiz Ocak ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi onayı ile yapılan protokol kapsamında gerçekleştirilen yol haritasında, Gediz ve Bakırçay havzalarındaki 7 ilçe ele alındı. Dikili, Bergama, Kınık, Aliağa, Foça, Menemen, Kemalpaşa ile Çiğli ilçesinin Gediz deltası bölümünü içeren çalışma kapsamında, Yarımada bölgesi ilçelerinde Günde 100 ton moloza özel önlem Yaz aylarının gelmesiyle kaçak moloz dökümlerinde görülen artış Karşıyaka Belediyesi ni harekete geçirdi. Farklı mahallelerden, günde 100 tona yakın moloz toplayan belediye ekipleri, boş arazilerin etrafını beton bariyerlerle çevirmeye başladı, moloz için 10 kişilik ve 5 araçlık özel ekip oluşturuldu. İlçenin farklı noktalarına izinsiz olarak bırakılan molozlara karşı bir süre önce çalışma başlatan Karşıyaka Belediyesi, kaçak dökümlerin yaz aylarında artış göstermesi ile birlikte önlemlerini artırdı. Toplanan moloz miktarının bir günde 100 tona çıkması üzerine, 10 kişi ve 5 araçtan oluşan özel bir ekip kuruldu. Boş arazilerin ve muhtemel döküm alanlarının etrafı beton bariyerlerle kapatılırken, cezai işlemlerin de artarak devam edeceği belirtildi. HASSASİYET UYARISI Başta Şemikler, Yalı, Örnekköy, İnönü ve Zübeyde Hanım olmak üzere, inşaat çalışmalarının yoğun olarak yürütüldüğü mahallelerden toplanan molozlar Katı Atık Deponi Alanı ile Buca ve Bornova da, Büyükşehir Belediyesi ne ait moloz döküm merkezlerine gönderildi. Moloz dökümü konusunda vatandaşların daha duyarlı olmaları ve kendilerine gösterilen yasal noktalara molozlarını bırakmaları istendi. KARARLILIKLA MÜCADELE EDECEĞİZ Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, kaçak moloz dökümlerine karşı mücadelenin kararlılıkla süreceğini söyledi. Vatandaşların da konuya duyarlılıkla yaklaşması gerektiğini vurgulayan Akpınar Kaçak moloz dökümleri, kentin temizliği ve estetik açısından kabul edilemez. Tespit edilen hallerde, yasaların bize verdiği hakları uygulamaktan geri kalmayacağız. Kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz. Bu noktada vatandaşlarımızın da duyarlılık göstermesi lazım. Karşıyaka hepimizin ve birlikte korumalı, güzelleştirmeliyiz dedi. yapılan strateji çalışması örnek alındı. Temel olarak da yörenin yerel varlıklarını koruyarak, çevre ve kültüre duyarlı bir yerel kalkınmayı teşvik eden projelerin üretilmesi hedeflendi. Proje kapsamında, Nisan ve Temmuz ayları arasında 7 ilçede halk çalıştayı, ufuk tarama çalıştayı, geniş katılımlı uzman toplantısı ve odak grup toplantıları gerçekleştirildi. Kamu kurum - kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinden yaklaşık 600 katılımcının dahil olduğu bu süreçte ortaya çıkan varlık odaklı kalkınma fikirleri, proje çalışmaları için önemli bir altlık oluşturdu. Çevre ve istihdam Gelecek 10 yıllık öngörü doğrultusunda, özellikle çevre sorunları (su kirliliği, sanayi kaynaklı kirlilik, atıklar), istihdam (genç işsizliği), demografi (kırsal nüfusun yaşlanması) ve tarihsel çevre (tarihi ve arkeolojik alanların yok olması) konularına ağırlık verilen çalışmada, havzalarda gerçekleştirilmesi muhtemel fikirlerden bazıları şöyle sıralandı: Destekleyici ve paylaşımcı tarımsal uygulamalar ile tarımsal değer zincirini zenginleştirecek uygulamalar yapılması, Tematik köy ve yerleşkeler oluşturulması, mesleki eğitim ve yerel yetenek yönetiminin rolünün artırılması, Alternatif ve özel ilgi turizmine yönelik olan endüstri mirası turizmi gibi örneklerin öne çıkarılması, Jeotermal enerjinin entegre kullanımı ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının enerjinin tüketileceği yerde üretilmesi ve yerel halk tarafından kullanılması, Yerelde kalkınma çabalarının etkin yürütülebilmesi için gerekli örgütsel yapı ve beşeri sermayenin geliştirilmesi, Bölgenin geleceği için olmazsa olmaz olan çevre konusunda alınabilecek önlemlerin belirlenmesi.. MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Ümit Ülkü başkanlığındaki heyet Ak Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık ı ziyaret etti. Ak Parti İzmir İl Teşkilatında gerçekleşen ziyarette MÜSİAD heyeti Kocabıyık a yeni dönemde başarılar diledi. Hüseyin Kocabıyık ın siyasette büyük bir tecrübesi olduğunu aktaran MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü: Sayın vekilimiz siyasi alanda büyük tecrübesinin yanında bilgi birikimi ile de örnek bir kişidir. Yıllarca gerek medya alanında gerekse araştırmaları ile ülkemizdeki kanaat önderlerinin başında gelen bir ismin, İzmir den milletvekili gibi önemli bir görevi üstlenmesi bizlerin ve İzmirlinin her zaman yararına olacaktır. MÜSİAD heyeti olarak milletvekilimize yeni dönemdeki çalışmalarında başarılar diyoruz. diye konuştu. Kocabıyık: MÜSİAD Bizlere Yol Gösteren Önemli Bir Kurum MÜSİAD ın bu ülkeye artı bir değer kattığını aktaran İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık: İzmir deki MÜSİAD lı işadamları benim çok önemsediğim ve kendileri ile her platformda sürekli bir arada olmaktan mutluluk duyduğum kişilerdir. MÜSİAD Yeni Türkiye nin yeni Proje ekibinde önemli isimler var Gediz-Bakırçay Havzaları Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi ni hazırlayan proje ekibi şu isimlerden oluşuyor: Yrd. Doç. Dr. Koray Velibeyoğlu- İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (Proje Yöneticisi) Doç. Dr. Semahat Özdemir- İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Prof. Dr. Alper Baba- İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğr. Gör. Dr. Zeynep Durmuş Arsan- İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Yrd. Doç. Dr. H. Engin Duran- İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Prof. Dr. Adnan Kaplan- Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Kurucu- Ege Üniversitesi Prof. Dr. Murat Boyacı- Ege Üniversitesi Dr. Nurdan Erdoğan- Ege Üniversitesi Ar. Gör. Özlem Arslan Yıldız- Ege Üniversitesi Yük. Ziraat Müh.Tolga Esetlili Uzm. Hamidreza Yazdani- İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çeşme, Karaburun, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe, Menderes ve Torbalı ilçelerini dahil ettiği Yarımada Stratejik Planı nda uygulamaya geçerek yerelde kalkınma adına bugüne kadar önemli adımlar attı. Tarım ve hayvancılığı geliştirmek amacıyla ücretsiz sebze ve meyve fidanları, arı ve arı kovanları ile Sakız koçu ve koyunu, Karaburun kıl keçisi ve tekesi dağıtımına başlandı. Aile pansiyonculuğu, üretici pazarı, festivaller, bisiklet yolları ve yürüyüş güzergahları ile tarih rotasını kapsayan tematik yol oluşturuldu; iç turizm hareketliliği artmaya başladı. Turistler için yöre özelliklerini ayrıntılarıyla anlatan Yarımada Rehberi hazırlandı. Kocabıyık'tan Müsiad'a TAM DESTEK girişimcilik ruhunun deniz feneridir. Ülkemizin böyle önemli bir kurumunun bu yolda yaptıkları bizlere her zaman yol gösterici olacaktır. İzmir e olan görevimizi ve yapacaklarımızı inşallah beraber çalışmalarımızla yürüteceğiz. Özellikle vekil adaylık sürecinde MÜSİAD İzmir benim fikirlerimi başkalarına aktarma babında beni desteklemiş, ilk platformları yaratan ve benim İzmir ile olan ünsiyetimi kuran çok önemli bir kurumdur. dedi. Artık Ülke İçinde Tek Bir Hain Koymamanın Zamanı Gelmiştir Son zamanlardaki terör olaylarının konuşulduğu ziyarette Kocabıyık, ülke içinde yaratılan terör ikliminin hiçbir zaman amacına ulaşamayacağını söyledi. Kocabıyık: Birileri seçimlerden sonra devletin sahipsiz sanarak boşluktan yararlanıp hain planlarını devreye sokmuş olabilir. Fakat ülkemizdeki kararlılık ve devlet iradesi çok açık ve net şekilde sürdürülmektedir. Bu vatanın biraz da tarihten gelen acı bir kaderi yaşadığı gerçektir. Son zamanlarda toprağa verilen şehitlerimize yürek dayanmıyor. Barışa ihanet edip bu süreci yeniden başlatmak isteyenlere gereken cevap verilmelidir. diye konuştu. Türkiye çapında Küçükbaş Hayvan Yetiştiricilerinin buluşma noktası olan İzmir Koyun-Keçi Panayırı nın 5. si bu yıl Eylül 2015 tarihleri arasında Seferihisar da düzenlenecek. Ülkemizin en modern küçükbaş hayvan çiftlikleri ve üretim tesislerine sahip Seferihisar da düzenlenecek 5.İzmir Koyun Keçi Panayırı yine Çobanın Bayramı olacak. Organizasyon, 12 Eylül Cumartesi günü kortej yürüyüşü ile açılacak. Hayvan sahiplerinin yayla göçleri canlandırılacağı Kortej yürüyüşüne İzmir Valisi Mustafa Toprak da katılacak. Yörük kültürünün tüm renklerinin yer alacağı korteje protokolün yanı sıra küçükbaş hayvanlar başta olmak üzere at ve çoban köpekleri de sahipleri ile katılacak. YETİŞTİRİCİ EN SON TEKNOLOJİ İLE BULUŞACAK! İzmir Koyun Keçi Panayırı, ticari firmalara ürün ve hizmetlerini hedef kitleye iletme imkanı sağlarken; yetiştiriciler sektöre dair en son yenilik ve teknoloji ile buluşacak. Birlik üyesi in üzerinde kişinin ve çevre illerden gelecek çok sayıda çiftçinin ağırlanacağı, iki gün sürecek organizasyon için; Belediyeler, Kaymakamlıklar ve İlçe Tarım Müdürlükleri ile gerçekleştirilecek koordinasyon ile çiftçiler ücretsiz olarak panayıra taşınacaklar. PANAYIRDA YOK YOK! 7 Bölge ve 81 ilimizden gelecek Koyun-Keçi yetiştiricileri, panayırda yılın yorgunluğunu atacak, tadımlarla damaklar şenlenecek. Yetiştiriciler, sektördeki en son yenilikler ve teknolojik gelişmeleri uzman akademisyenlerin katılacağı paneller ile takip edecek. Emek Yem sponsorluğunda düzenlenecek Şampiyon Kuzular yarışması hayvan sahiplerinin yanında özellikle çocuklara neşeli anlar yaşatacak. En güzel Saanen tekesi, en güzel Sakız Koçu, en güzel teke ve en güzel koç yarışmalarının yanında yetiştiriciler, düzenlenecek sohbet toplantıları ile Kuzu besiciliğinde yeni seçenekler ve Kuzu besiciliğinde yüksek kazanç sağlamanın püf noktaları hakkında bilgilendirilecek. Katılımcılar; Halat çekme, Çuval yarışması, Kaşıkla Yumurta taşıma ve yoğurt yeme yarışmalarında mücadele ederek sürpriz hediyeler kazanacak. İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özer Türer, Bucalı çocuklar ingilizce öğreniyor HEM RAKİP HEM DOST Çeşme deyince akla gelen markaların başında gelen, TSE belgeli tek restoran olma özelliğiyle dikkat çeken 41 senelik Dost Pide, yeni tatlarla müdavimlerinin damaklarına hitap etmeye devam ediyor yılının yaz aylarında Selim Akbaykal ve oğlu Reşat Akbaykal tarafından açılan Dost Pide, bu yaz sezonu 41. Yılına ulaşmanın gururunu yaşıyor. Dost Pide nin sahibi Reşat Akbaykal, 41 senedir değişmeyen yerinde, değişmeyen kailte ve hizmet anlayışıyla müşterilerine en iyiyi güler yüzle sunmaya devam ettiklerini söylüyor. TSE belgeli tek restoran İlk zamanlarda iki masa sekiz sandalye iki veya bir personelle çalışıyorduk. Bugün 50 kişilik ekibimzle hizmet veriyoruz. Yavaş yavaş markalaştık sensinde marka tescilimizi, 1996 yılında ise TSE belgesi aldık.tse belgesine haiz birçok işletme vardı. Şu anda hepsi elendi bizim iş kolumuzda sadece biz kaldık Türkiye çapında. diyen Reşat Akbaykal, son İzmir Koyun Keçi Panayırına tüm İzmirlileri davet etti. Aileler için iyi bir hafta sonu seçeneği olduğunun altını senedir yaz veya kış ayırt etmeksizin bütün yıl boyunca güler yüzle hizmetlerine deavm ettiklerini belirtti. Kaliteyi korumak zor Reşat Akbaykal, şubeleşme konusunda ise oldukça kararlı konuştu. Daha önce İzmir içinde toplam 5 şubeyle hizmet verdiklerini; fakat şubeleşmenin kalite üzerinde büyük etkisi bulunduğunu kaydetti. Aynı kalite ve lezzeti bütün şubelerde yüzde 100 yakalamak malesef mümkün olmadı. Bütün şubelerin başında da bire bir bulunamadığım için pek memnun olmadım. Şu an Çeşme de tek işletmemizle her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Müşterilerimle bire bir ilgilenip, arzu ve şikayetlerini öğrenebiliyorum. diyen Akbaykal, insan ilişkilerine verdiği önemi ve kaliteyi koruma çabasının altını çizdi. HABER MERKEZİ Ar k çoban da bayram edecek Buca Belediyesi, açtığı farklı kurslarla çocukların kişisel gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor. İlçede yaşayan çocukların yabancı dillerini ilerletmesi amacıyla açılan ücretsiz İngilizce kursları, yaz döneminde öğrencilerin vazgeçilmez adresi oldu. Buca Belediyesi nin, ilçede yaşayan çocukların yabancı dillerini geliştirmesi için Çamlıkule Kültür Spor ve Sanat Merkezi nde düzenlediği ücretsiz İngilizce kursları devam ediyor. Şu an 95 öğrencinin eğitim aldığı kurslar, ilk ve orta öğretim öğrencilerine 20 kişilik donanımlı sınıflarda 6 seviyede veriliyor. Haftada üç gün sabah ve akşam programları olarak devam eden kurslar eğitim öğretim dönemi başlayana kadar devam edecek. Belediyenin ücretsiz İngilizce eğitimi ile eksiklerini kapatıp, derslerine destek alan öğrenciler, yaz tatillerini böylesi bir kursta değerlendirmekten oldukça memnun. Belediye yetkilileri, kurslara katılmak isteyen öğrencilerin Çamlıkule Kültür Spor ve Sanat Merkezi ne başvurabileceklerini ve talepler doğrultusunda yeni sınıfların açılabileceğini ifade etti EĞİTİM GELECEĞİMİZDİR Eğitim alanında yapılacak yatırımların geleceğe yönelik yatırımlar olduğunu belirten Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Şu konuda çok iddialıyız; bu dönem eğitime yaptığımız yatırımlar ile anılmak istiyoruz. Çünkü eğitime yapılan yatırım geleceğe yapılan en doğru yatırımdır diye konuştu. BURS BULURSA OKUYACAK Bayraklı da maddi imkansızlıklar nedeniyle liseyi açıktan bitirmek zorunda kalan Hülya Kuzey (25) Bayraklı Belediyesi Gençlik Merkezi nde (BAYGEM) aldığı eğitim sayesinde Marmara Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünü kazandı. Yaklaşık 2 milyon öğrencinin girdiği sınavda ilk 4 binde yer almayı başardı. Kuzey, Ailemin maddi durumu kötü olduğu için ortaokuldan sonra liseye gidemedim. Ev kızıydım. Umutsuzdum. Ama azmettim, liseyi dışarında bitirdim. Sonra belediyenin dershanesine gittim. Çok çalıştım. Hocalarıma çok sordum ve sonunda kazandım. Ev kızıyken şimdi üniversiteli oldum. 4 yıl sonrada öğretmen olacağım dedi. BAYGEM öğrencilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Sağladığı ücretsiz eğitimle bu yıla LGS VE YGS DE yüzde 100 başarıya yakalayan BAYGEM de kurs gören ve başarıyı yakalayan öğrencilerin hikayeleri ile dikkat çekiyor. Marmara Üniversitesi Türkçe öğretmenliğini kazanan Hülya Kuzey, azmi ile arkadaşlarından ayrılıyor. 25 yaşındaki Kuzey, ortaokulu bitirdikten sonra ailesinin maddi imkansızlıkları nedeniyle liseye gidemedi. Bu yüzden ailesine kırılan ancak elinden bir şey gelemeyen Kuzey, ODTÜ de okuyan abisinin, Liseyi açıktan oku. Başaracaksın önerisiyle harekete geçti ve açık liseye kaydını yaptırdı. Buradaki sınavlarda oldukça başarılı olan Hülya Kuzey, arkadaşları aracılığı ile duyduğu BAYGEM e başvuruda bulundu. Şartları uymamasına karşın hocalarını ikna eden Kuzey, BAYGEM de eğitim almaya başladı. Aldığı eğitim ve azmi sayesinde Kuzey, Marmara Üniversitesi Türkçe öğretmenliği bölümünü kazanmayı başardı. Kuzey aynı zamanda ilk 4 bin kişi arasında yer almayı da başardı. çizen Türer: Çocuklarımız bugün eli toprağa ve hayvana değmeden büyüyor. İzmir Koyun Keçi Panayırı ailelerin eğlenceli zaman geçirebileceği ve doğa ile hem zihnen hem de bedenen temas kurabileceği bir etkinlik. Gerçekleştirilecek yarışmada sahipleri tarafından geldikleri yörelere özgü şekilde süslenecek kuzuları yakından görüp tanıma fırsatı bulacak çocuklar, hazırlanacak özel alanda onlarla hatıra fotoğrafı da çektirebilecek. Farklı etkinlikler ve yöreye özgü özel tadımlar ile hayvan sahiplerimiz tüm yılın yorgunluğunu üzerlerinden atacaklar şeklinde konuştu. BURS BEKLİYOR Ailesinin durumunun iyi olmadığını bu yüzden sıkıntılı günler geçirdiğini belirten Hülya Kuzey, Hiçbir zaman olumsuz düşünmedim. Çok çalışarak neler yapılabileceğini hem gördüm hem de etrafımdaki insanlara gösterdim. Belediye nin kursuna giderken hocalarıma daha çok soru sordum. Kurs bitimlerinde yanlarına gidip anlamadığım konuları sordum. Evde hep çalıştım. Yılmadım. Sonunda başardım. Ev kızıyken şimdi 4 yıl sonra öğretmen olacak noktaya geldim. Aldığım puanla ilk 4 bin kişinin arasında girmeyi başardım. Şimdi beni bekleyen zorluklar olduğunu biliyorum. Burs talebim var. Çünkü ailemin bana destek vermesi çok zor dedi. BAŞARI ÖRNEĞİ Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, BAYGEM sayesinde birçok öğrencinin hayallerine kavuştuğunu belirterek, Bu yıl BAYGEM DE yüzde 100 başarıya ulaştık. Bu bizi çok mutlu etti. Hülya kızımız maddi imkansızlara rağmen okudu, çalıştı ve kazandı. Hayallerine ulaştı. O çok iyi bir örnek. Bir insanın istediği zaman neler yapabileceğini bize gösterdi. Kendisine başarılar diliyorum dedi. Vatandaşın isteğine göre proje hazırlıyoruz Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila kenti, sivil toplum örgütleri, muhtarlar ve vatandaşlarla yani toplumun tüm kesimleri ile birlikte yönetmeyi ilke edindiklerini söyledi. Karacaoğlan ve Yeşilova Mahalleleri Kültür Dayanışma Derneği ni ziyaret eden Atila, Sizlerden aldığımız güç ve inançla daha çok çalışıyoruz. Her zaman birlikte olmaya devam edeceğiz dedi. Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Karacaoğlan ve Yeşilova Mahalleleri Kültür Dayanışma Derneği(KAYED) ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Ramadan Güler; Yeşilova Mahallesi Muhtarı Erkan Güler, Karacaoğlan Mahallesi Muhtarı Sönmez Eriş in de bulunduğu ziyarette amaçlarının birlikte, barış içerisinde yaşama kültürüne katkı koymak olduğunu söyledi. Güler, Yeşilova Höyüğü gibi önemli bir alanın da içinde bulunduğu bölgelerinin her anlamda daha da gelişmesi için mahalle sakinleri ve muhtarlarla işbirliği içerisinde olduklarını ifade etti. Ramadan Güler, hizmetleri ve ziyareti nedeniyle teşekkür ettiği Başkan Olgun Atila yı KAYED e üye de yaptı. DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com KOALİSYON OLMAZ Her kurulan hükümette açıklar olur. Bazılarının az, bazılarının çok. Hiç kimse açıklarının ortaya çıkmasını istemez. Şimdiki idareciler için de aynısı söz konusu. Yerli veya yabancı medyada söylentiler ayyuka çıkmış durumda. Sadece yayın organlarında değil. Halk arasında da aynı kanaat var. Yargının verdiği takipsizlik kararları da insanları ikna etmedi. Yargının bağımsızlığına inanılmıyor. Zaten hiçbir hükümet yetkilisi çıkıp da Çalma yok diye ilan edemedi. Hep yapılan icraatlara hocalarla dini kılıf bulmaya çabaladılar. Mesela Sayın Hayrettin Karaman köşesinde: Yolsuzluk hırsızlık değildir dedi. Başka hocalar ona cevap vermede gecikmediler. Hatta hükümet yanlıları: Çalıyorlar ama çalışıyorlar diyor. Muhalifler de buna şu misali veriyorlar: Benim kızım kötü yola düştü ama para kazanıyor. Yani herkes bir şeylerin çalındığına inanıyor. Fakat şunu da mutlaka yazmak gerekir. Hükümetteki herkes böyle yapmıştır demek iftira olur. İşte böyle bir atmosferde hükümet kurmak için görüşmeler yapılıyor. Partilerin anlayışlarında büyük farklılıklar var. Kurulan hükümet ancak erken seçime gider. Erken seçime giderken de yeni koalisyon ortağı hangi bakanlıkları aldıysa, Adalet ve Kalkınma Partisi ne oy kaybettirecek eski icraatları incelemeye alacak ve el atından dahi olsa sızdıracak. Bunlar da ister istemez her tarafa ulaşacak. Yapılan onlarca kanunsuz işler ortaya saçılacak. Ne kadar hocalardan fetvalar alınsa da mızrak çuvala sığmayacak. Seçimde de büyük kayıplara sebep olacak. Gerçi Ahmet Davudoğlu nun, eline verilmiş fırsatı tepmemek için koalisyon kurulmasını istediği medyaya yansıdı. Çünkü koalisyon kurulursa Adalet ve Kalkınma Partisi nin genel yaklaşık bir ay sonra yapılacak genel kurulunda eli güçlenmiş olur. Hükümet kurulmadığı takdirde tek başına iktidar olamayan Davudoğlu, bütün ekibini tasfiye ettiği Binali Yıldırım ve Adalet ve Kalkınma Partisi içinden bir ekip tarafından partiye davet edilmesi gündemde olan Sayın Abdullah Gül karşısında konumunu koruyamayabilir. Erken seçim şu andaki iktidar partisine oy kazandırabilir düşüncesi de kafalarda önemli bir yer tutuyor. Çünkü Adalet ve kalkınma Partisi tek başına iktidar olmayınca terör olayları hızla arttı. Hatta bunu iktidarın kaybedilmesinden dolayı tek başına erken seçimle iktidar olmak için planlı olduğunu yazıp konuşanlar bile oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olursa tek başına terörün biteceğine inananlar var. Terörün kimin müsamahasıyla bu duruma geldiği unutuluyor. Bir dönemde hükümet yetkililerinin şu anda konuştuklarını ifade edenlere Vatan Haini damgası vuruluyordu. Parti ve hükümet yetkililerinden Bülent Arınç, Yasin Aktay ve daha başka bazıları çözüm sürecinde PKK nın silah bırakmadığını, güçlendiğini, kendilerinin de bunu bildikleri halde seyirci kaldıklarını ve güvenlik güçlerinin operasyon yapmalarına izin vermediklerini itiraf ettiler. Başka bir ülkede olsa muhalefet bu itiraflardan sonra ülkeyi sallardı. Fakat ülkemizde muhalefet olmadığı için bunlar da Sayın Bülent Arınç ın ifadeleriyle unutkan millet bir-iki gün konuşur, sonra da unutur. Zaten şehit olanlar, yamalı pantolon giyen, yiyecek ekmek bulamayan ırgatların çocukları. 28 Şubat sürecinde medyaya yansıyan ifadelerinde bir generalin söylediği gibi. Ülkemizin nüfusu fazla, biraz eksilmiş ne olur. Ekonomi yakın zamanda patlayacak gibi görünüyor. Borsanın düşüşünden, doların yükselmesine kadar her şey alarm veriyor. İçeriden bu çok anlaşılamayabiliyor. İki yıl önce umrede 1 TL ile 3 riyal alıyorduk. Şimdi 1.30 civarında riyal alabiliyoruz. Onun için ben koalisyon görüşmelerinde Davudoğlu, Kılıçdaroğlu istese de onları aşan işlerden dolayı yeni hükümet kurulacağına inanmıyorum. Adalet ve kalkınma Partisi, seçimler de çoğunluğu kaybetmiş müstafi bir hükümetle, tek başına iktidarmış gibi devlet imkanlarını kullanarak seçime gitmeyi isteyecektir. Bunun için oyalama hükümet kurma taktikleriyle satranç oynanmaya ve zaman kazanmaya devam edilecektir. Bunu da, din dahil olmak üzere her türlü argümanı kullanarak iyi beceriyorlar.

9 SAYFA 10 Sedat KAYA Siyaset çok farklı bir yol alıyor... Üniversite de siyasal bilimler ve siyaset ile ilgili bölümlerde okuyan öğrencilerimiz için bu dönem bulunmaz bir hint kumaşı gibi... Siyaset böyle karmakarışık iken siyaset daha da çok çabuk öğrenilir... Hangi hareket nerede ve nasıl yapılır, en ince ayrıntısına kadar araştırılarak öğrenilir yılında kurulan Ak Parti, kuruluşundan bugüne kadar en çok zıt görüşte olduğu tek siyasi parti, Cumhuriyet Halk Partisi değil mi...? Aynı şekilde Cumhuriyet Halk Partisi de, Ak Partinin kuruluşundan bugüne kadar her görüşüne karşı zıt görüş bildiren SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 11 Ağustos 2015 Salı AK PARTİ İLE CHP UZUN SÜRELİ AŞK YAŞAYAMAZ...! parti değil mi...? İki zıt kutubun ne kadar ortak noktada buluşacağız deseler de, mutlaka o buluştukları noktalar da bile çok büyük sorunlar yaşayacaklardır... Hükümet ortağı ister olsunlar, ister olmasınlar her iki parti de istedikleri ortak noktada buluşmayacakları konusunda kendi siyasi partilerinin tabanları inanmış durumdalar... İki siyasi partinin koalisyon kurup hükümet ortağı olmaları sonucunda ise hem Ak Parti tabanı, hem de Cumhuriyet Halk Partisi tabanı büyük bir şekilde karşı çıkacaklar ve en yakın seçimde ise ikisi de mutlaka büyük bir oy düşüşü yaşayacaklar... Milliyetçi Hareket Partisi ise bundan her ne kadar kazançlı çıkacağını sanıyorlarsa bile, en büyük zararı ve en büyük yıkımı kendilerinin göreceğini, koalisyon kurmadıkları içinde büyük pişmanlıklar duyacaklarını seçim sandıkları açıldıktan sonra göreceğiz... Ak Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi taban ve tavan olarak ta uzun süreli aşk yaşayabilirler... Ak Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi ne kadar uğraşsalar da, ne kadar didinseler de uzun süreli aşk yaşayamazlar... Çünkü birliktelikleri birbirleri ile hiçbir zaman uyuşmamış ki, şimdi de uyuşsun... Yukarıda kullandığım aşk ifadesi mecazi anlamda kullanılmıştır... Bakalım bu siyaset bizlere daha neler öğretecek ve gösterecek... SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ personeline yangın eğitimi PAMUKKALE BELEDİYESİ NDEN 1600 ÖĞRENCİYE EĞİTİM YARDIMI Müdürlüğümüzde çalışan personele, bir yangın anında doğru harekât tarzları kazandırmak, Yangın önleyici tedbirler, yangın yerindeki tehlikeler, yangınların sebepleri, yangın türleri ve yangın söndürme cihazlarının tanıtılması ve kullanılması hakkında bilgi vererek can ve mal kayıplarını en aza indirilmesi amacıyla; 2007/12937 sayılı Binaların Yangından Korunmasına hakkında Yönetmelik hükümleri ve Sağlık Bakanlığı Yangın Önleme ve Söndürme Yönergesi nin 129. maddesi gereği, Müdürlüğümüz Sivil Savunma Ekiplerine yangın ve yangından korunma eğitimleri verilmiştir. Denizli Sağlık Müdürlüğü ve Denizli Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü arasında yapılan işbirliği protokolüne uygun olarak Denizli Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünün işbirliği ve katkılarıyla Müdürlüğümüz Sivil Savunma Uzmanı nın koordinasyonunda düzenlenen Sivil Savunma ve Yangın Eğitimi önceden planlandığı şekilde tamamlanmıştır. Eğitim, yangın hakkında genel bilgi, yangının türleri, yangın söndürme sistemleri ve YSC'ler hakkında genel bilgi, tatbiki eğitimde ağırlıklı olarak yangın tüplerinin Kullanımı, ikaz, bilgi verme, Müdahale, yangından korunma usulleri, tahliye (kaçış yolları, kaçış esnasında uyulacak kurallar) esasları ayrıntılı olarak açıklanmıştır. HABER MERKEZİ Pamukkale Belediyesi nden ortaokul ve lisede okuyan çocuğu bulanan ihtiyaç sahibi ailelere müjdeli haber. Geçtiğimiz yıl 1200 öğrenciye 800 bin lirayı bulan eğitim desteği yapan Pamukkale Belediyesi, Meclisinde aldığı kararla önümüzdeki eğitim öğretim yılı için bu sayıyı 1600 e çıkarırken, maddi desteği de artırdı. İhtiyaç sahibi ailelere seslenen Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Çocuklarımızın eğitimini önemsiyoruz. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında 8 ay boyunca 1100 lise öğrencimize aylık 75 lira, 500 ortaokul öğrencimize aylık 55 lira eğitim desteğinde bulunacağız. Eğitim desteğimizden yararlanmak isteyen ailelerimiz 10 Eylül e kadar başvurularını belediyemize yapabilir dedi. EĞİTİMİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ Pamukkale İlçesi nde eğitimin kalitesini artırmak ve ihtiyaç sahibi öğrencilerin eğitim hayatlarına destek olmak için adeta seferber olduklarını aktaran Başkan Gürlesin, Bir belediye olarak eğitim alanı bizim görev alınımız içinde değil. Ancak bizim eğitime bakış açımız çok farklı. Eğitimi çok önemsiyoruz. Geleceğimiz olan çocukların en iyi ortamlarda eğitim alarak, tam donanımlı yetişmelerine olanak sağlamak için belediye olarak bu çalışmamızla katkı sunuyoruz. İlçe sınırlarında bulunan 128 okulumuzun tamamına ulaşarak, ihtiyaçlarını gidermek için yoğun bir çalışma içindeyiz. Ciddi anlamda eğitime dev bir bütçe sunuyoruz. Çözümün adresi Gülizar Biçer Karaca TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Bİ- ÇER KARACA, Ankara-Denizli arasında mekik dokuyor. Masa başı vekil olmayacağım diyen BİÇER KARA- CA; Ankara da TBMM ve partideki görevlerinin yanısıra tüm enerjisini, Denizli ve Denizli nin sorunlarının çözümü için harcıyor. Bir günde 14 mahalle ziyareti gerçekleştiren, ilçeden ilçeye koşturan Milletvekili BİÇER KARA- CA, çiftçilerden köylülere, hat minibüsçülerinden esnafa, kendisine başvuranların sesine cevap veriyor, sorunları yerinde görüp bilgi almak üzere ziyaretlerini gerçekleştiriyor. Denizli nin Serinhisar ilçesi Yüreğil mahallesinde çiftçilerin ürünleri susuzluktan kuruyor. Serinhisar Yüreğil Mahallesi Sulama Kooperatifi üyeleri AY- DEM e ödeyemedikleri su borçları nedeniyle sularının kesildiğini, ürünlerinin kurumaya yüz tuttuğunu iletti ve sorunun ivedilikle çözümü için Vekil KA- RACA ya ulaştı. Kendi aralarında toparladıkları paranın, borçlarını kapatmaya ve su açılmasına yetmediğini söyleyen Yüreğilliler çözüm için Vekil KA- RACA ya başvurdu. Vakit kaybetmeden Yüreğil i ziyaret eden CHP li Vekil, yaklaşık TL borcu olan kooperatifin icralık duruma gelen borçlarının taksitlendirilmesi ve çiftçinin yüzünün gülmesi için gerekli görüşmeleri yaptı. Vekil BİÇER KARACA, Honaz ilçesinin Merkez, Sapanca, Yokuşbaşı, Akbaş, Kızılyer, Aydınlar, Karaçay, Menteşe, Emirazizli, Karatepe, Ovacık, Uyanık, Aşağıdağdere, Yukarıdağdere, mahallelerini ziyaret etti. 7 Haziran seçimleri sonrasında, iktidar partisinin yüksek oy alamadığı bölgelere verilen hizmette sıkıntı yaşandığını gözlemlediğini, vatandaşların hizmet alamadığından yakındığını belirtti. 7 Haziran seçimi öncesinde Akbaş ve Karaçay mahalleleri girişinde, Denizli Büyükşehir Belediyesi nin, vatandaşın cebinden çıkan paralarla yolunuz bu yaz yapılacak müjdesiyle pankartlar astırdığını ancak seçimden 2 ay sonrasında hala yolun yapılmadığını belirten Vekil KARACA, Ekonomi Bakanı Nihat ZEYBEK- Çİ nin seçim öncesinde Akbaş barajı su toplamaya başladı şeklindeki müjdeli haberinin de gerçekleşmediğini, barajın henüz inşaatının dahi tamamlanmadığını söyledi. Gülizar BİÇER KARACA, Honaz ın mahallelerinde içme suyu sorunun da devam ettiğini tespit etti. Menteş te içme suyu yetersizliği yaşandığını ancak boruların yenilenmesi yerine depo yapıldığını aktaran vatandaşlar, filtre takılmadığı için kirli suya mecbur bırakıldıklarından şikayet etti. Vekil KA- RACA, kendisinden çözüm bekleyen mahalleliye ilgililerle görüşerek çözüme katkı sağlayacağını ifade etti. Yetkililere seslerini duyuramayan Honaz ın Aşağıdağdede Mahallesi sakinleri ise; bir inşaat firması tarafından yürütülen ve dinamit patlatılarak sürdürülen çalışmalarda kaya patlatmadan kaynaklı büyük kaya parçaların mahalledeki bazı evlerin üzerine düştüğünü, risk yarattığını vekil KARACA ya iletti. Yerinde inceleme yapıp vatandaşları dinleyen BİÇER KARACA, zarar gelmemesi, daha kötü sonuçlarla karşılaşılmaması için konunun takipçisi olacağını belirtti. Denizli büyükşehir Belediyesi nin oy hesabıyla keyfi uygulamalara imza attığını belirten Gülizar BİÇER KARA- CA, hat minibüsçülerini de dinledi. Pamukkale Üniversitesi, Ulus, Fakülte, Tiyatro Hat minibüs duraklarında minibüsçülerle biraraya gelen Vekil BİÇER KARACA, Denizli nin ulaşım konusunda yaşadığı sıkıntıları birlikte çözme sözü verdi. İlçe turlarını aralıksız sürdüren, Çarşamba günü CHP Genel Kurulu na katılmak üzere Ankara da olacağını belirten CHP Denizli Milletvekili Gülizar BİÇER KARACA, Vatandaşlarımızın sesi olmaya devam edeceğim. Denizli nin hakettiğini alması için, sözde değil özde, temel sorunlarını çözmek için uğraşacağım. Denizlili hemşehrilerimin sıkıntılarını, yaşadıkları sorunları TBMM gündemine taşıyacağım. Günübirlik hesaplardan uzak, uzun vadeli projelerin hayata geçmesi, Denizli nin hakettiğini alması için çalışacağım. Halkımızın ve ilgili tarafların taleplerini dinleyeceğim. Sadece bir kesimin, bir bölgenin değil, ilimin, bölgemin, ülkemin hizmetinde olacağım. dedi. HABER MERKEZİ Pamukkale Belediye Meclisi, Ağustos ayı 2. oturumunda ilçede oturan lise ve ortaokulda okuyan çocuğu bulunan ihtiyaç sahibi aileleri sevindirecek bir karara imza attı. Eğitime sınırsız desteğiyle öne çıkan Pamukkale Belediyesi, aldığı kararla eğitime verdiği desteği bir kez daha göstermiş oldu. Pamukkale Belediye Meclisi nde eğitim-öğretim yılı için ortaokul ve lisede okuyan çocuğu bulunan ihtiyaç sahibi ailelere eğitim desteği yapılmasına oy birliği ile karar verildi. Geçtiğimiz yılda Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin in girişimleriyle 400 ortaokul öğrencisine 9 aylık süreçte aylık 50 lira, 800 lise öğrencisine ise aylık 70 lira olmak üzere toplamda 1200 öğrenciye 800 bin lirayı bulan bir eğitim desteği verilmişti. Pamukkale Belediye Meclisi nde alınan son kararla eğitim-öğretim yılı için hem eğitim desteği verilecek sayı büyük oranda artırılırken, maddi anlamda da bir artış sağlandı. Alınan kararla 500 ortaokul öğrencisine 8 ay boyunca aylık 55 lira, 1100 lise öğrencisine ise yine 8 ay boyunca aylık 75 lira eğitim desteği yapılacak. Toplamda 1600 öğrenciye 880 bin lira eğitim desteği verilecek. Okullarımızda fiziki ve donanım açısından eksikliklerinin yanında önemli bir çalışmamızda ihtiyaç sahibi ailelerimizin çocuklarına ulaşarak eğitim desteği sunuyoruz. Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında 400 ortaokul öğrencimize 9 aylık süreçte aylık 50 lira, 800 lise öğrencimize ise aylık 70 lira olmak üzere toplamda 1200 öğrencimize 800 bin lirayı bulan bir eğitim desteği sunduk. Belirttiğim gibi çocuklarımızın en iyi şekilde sıkıntısız eğitim almaları ülkemizin geleceği açısından çok önemli. Bugünde Pamukkale Belediye Meclisimiz yine çok önemli bir karara imza atarak bu çocuklarımıza desteğe devam kararı aldık. Hem de geçtiğimiz yıl 1200 olan sayıyı 1600 e çıkarıp, verdiğimiz maddi desteği de artırarak. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında 1100 lise öğrencimize aylık 75 lira, 500 ortaokul öğrencimize aylık 55 lira eğitim desteğinde bulunacağız. Eğitim desteğimizden yararlanmak isteyen ailelerimiz 10 Eylül e kadar başvurularını belediyemize yapabilir. Burada kriterlerimiz olacak. Bu kriterlere uyan ihtiyaç sahibi ailelerimizin çocuklarına eğitim desteğini vereceğiz. Hayırlı olmasını diliyorum dedi. HABER MERKEZİ

10 17 Şubat 2013 Perşembe 11 Ağustos 2015 Salı

11 SAYFA 12 SONDAKiKA GAZETESİ >> 12 EKONOMİ Ağustos Şubat Perşembe Salı Takibe düşen kredi tutarı yüzde 12 arttı Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi'nde, yasal takibe düşen bireysel kredi miktarının yüzde 12 artarak 1,9 milyon liraya yükseldiğini açıkladı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan bankacılık verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Ali Çandır, son bir yıllık dönemde Batı Akdeniz Bölgesi'nde kullanılan bireysel kredi hacminin yüzde 28 genişleyerek 55 milyon lirayı geçtiğini söyledi. 2015'in ilk yarısında bölgede yasal takibe düşen bireysel kredi tutarının ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 1,9 milyon liraya yükseldiğini kaydeden Çandır, bunun; Batı Akdeniz'de kullanılan her 100 liralık tüketici kredisinin 2014 yılında 4 lirası takibe düşerken 2015'te rakamın 6 liraya kadar yükseldiği şeklinde ifade edilebileceğini dile getirdi. Bireysel kredi gerçekleşmelerini il bazında da değerlendiren Çandır, 2015'in ilk 6 ayında en fazla nakdi kredinin kullanıldığı ilin 49,3 milyon lira ile Antalya olduğunu, bunun geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 30 artış anlamına geldiğini ifade etti. Antalya'da kullanılan bu kredilerin 1,7 milyon lirasının takibe düşerek sorunlu krediler sınıfında yer aldığına dikkat çeken Çandır, bölgenin diğer illeri Isparta'da 3,7 milyon liralık bireysel kredinin yüzde 2,8'ine denk düşen 105 bin lirasının, Burdur'da 2,6 milyon liralık kredilerin 78 bin lirasınının takibe düştüğünü ifade etti. BAGEV Başkanı, ayrıca Antalya'da 227 bin, Isparta'da 22 bin, Burdur'da ise 15 bin liralık tüketici kredisinin takipte olduğunu belirtti. Dikkat çeken bir diğer verinin de k- işi başına düşen toplam mevduat tutarındaki azalma olduğunu kaydeden Çandır, Bölgede 2014 yılının ilk altı aylık dönemi sonunda 9 bin 200 liranın üzerinde olan kişi başına mevduat tutarı, içerisinde bulunduğumuz yılın ilk yarısında yüzde 15 azalarak 7 bin 800 liraya kadar geriledi ki bu da ülkemizde artmasını beklediğimiz tasarruf o- ranının her geçen gün tersine işlediğinin en güzel göstergesi. değerlendirmesinde bulundu. DAHA KARLI BANKALAR, DA- HA BORÇLU BİREYLER Sonuçların, Batı Akdeniz Bölgesi'nde son bir yılda kullanılan kredi tutarı üçte bir oranında artarken takibe düşmede önemli artışlar olduğunu, mevduat miktarlarının düştüğünü ortaya koyduğuna değinen Ali Çandır şu değerlendirmede bulundu: Bankalar geçtiğimiz yıla göre daha fazla tutarda kredi sunmalarına karşın, sunmuş oldukları bu kredilerin takibe düşme oranlarında da bir artışla karşılaştı. Buna ek olarak k- işi başına düşen mevduat miktarının da gerilemesi sektörü ilave kaynak arayışına yöneltti ve bankalar mevcut durumu adeta fırsat bilip hesap işletim ücreti, kredi kartı aidatı gibi ek kalem uygulamalarını artırdı. Oysa ki bankaların 2015 yılının ilk yarısındaki kar hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 büyüyerek 13,6 milyar liraya kadar ulaştı. Gelinen noktada yüz yüze olunan durumun özeti şu; daha karlı bankalar, daha borçlu bireyler. Yani sektör bu yıl da karlarını artırarak faaliyetlerini sürdürürken, bireyler borçlarını artırarak yaşamlarını sürdürmek zorunda kaldı ve olan yine tüketiciye oldu. (CİHAN) Fındıkta ihracatı olumsuz etkileyen böcekle mücadele edilecek Emekli aylığının ÜÇTE BiRi KiRAYA GiDiYOR Emeklilerin konut ve kira harcamaları, aylıklarının yaklaşık yüzde 30'unu bulurken, ücretli çalışanlarda bu oran yüzde 23,4'e denk geliyor. Toplam harcamalar içerisinde gıda ve alkolsüz içeceklere, emekliler yüzde 24,2, ücretliler yüzde 18,3 pay ayırırken, sağlık hizmetleri için her iki grup yüzde 2,1'lik harcama gerçekleştiriyor. (TÜİK) 2014 yılı hanehalkı tüketim harcaması istatistiklerininlediği bilgilere göre, emeklilerin konut ve kira için yaptıkları harcama, aylıklarının yaklaşık yüzde 29,1 ini buluyor. Yüzde 24,2'lik gıda ve alkolsüz içecek harcamaları ile bu rakam aylıkların yarısından fazlasına (yüzde 53,3) ulaşıyor.ulaştırma harcaması da e- meklilerin bütçesinde önemli bir yer tutuyor. Geçimini emekli aylığı ile sağlayanlar ulaştırma için bütçelerinden yüzde 13,6 pay ayırıyor. Emekli aylığından, mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri harcamaları yüzde 7,2, giyim ve ayakkabı yüzde 4,1, lokanta ve oteller yüzde 3,8, alkollü içecekler, sigara ve tütün yüzde 3,7 pay alırken, haberleşme için ayrılan harcamaların oranı ise yüzde 3,6 olarak gerçekleşiyor.emekliler aylıklarından eğlence ve kültür için yüzde 3'lük pay ayırıyor. Sağlığa ayrılan pay ise yüzde 2,1'e kadar geriliyor. Emeklilerin, eğitim harcamaları ise aylıklarının yüzde 1,1'ine denk geliyor. Maaş, ücret ve yevmiyelilerin konut ve kira harcamaları için bütçelerinden ayırdığı pay yüzde 23,4 iken, gıda harcamaları ise yüzde 18,3'e karşılık geliyor. Ücretlilerin ulaştırma için harcadıkları tutarın, gıda harcamalarının üzerinde olması ise dikkati çekiyor. Buna göre, ücretlilerin aylıklarının yüzde 19,3'ü ulaştırma harcamalarına gidiyor. Emeklilerden farklı olarak ücretliler, lokanta ve otellere aylıklarının yüzde 7,3'ünü harcıyor. Söz konusu grubun mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri harcamaları için ayırdığı pay yüzde 6,5'e denk gelirken, bu harcamayı yüzde 5,4 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 4,4 ile alkollü içecekler, sigara ve tütün, yüzde 4 ile haberleşme i- zliyor. Ücretlilerin eğlence ve kültüre ayırdıkları pay yüzde 3,2, eğitim hizmetleri için yüzde 2,3'ü buluyor. Sağlığa ayrılan pay ise yüzde 2,1'de kalıyor. Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Kızılcı,"Üreticinin satışı aşamasında bu böceğin zararı ortaya çıkmıyor ancak fındık kırıldıktan sonra görülebiliyor. Bu nedenle ihracatçılarımız böceğin zarar verdiği fındıklarda kalite kaybı yaşıyorlar"dedi. Fındık ürününe verdiği zarar nedeniyle ihracatı da olumsuz etkileyen "fındık yeşil kokarcası" böceğine karşı mücadele projesi başlatıldı.fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Gökhan Kızılcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği (KFMİB) TÜRSAB Başkanı Ulusoy, "Rusya'da yaşanan ekonomik kriz Rus turist sayısını etkiledi. Türkiye'ye gelen Ruslar da daha az para harcamaya başladı" diye konuştu Türk turizminin en önemli pazarı olan Rusya'dan gelen turist sayısı yılın ilk 6 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25 azalırken, bu boşluk Almanya'dan gelenlerle dolduruldu. Almanya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısı söz konusu dönemde yüzde 11 artış gösterdi. AA muhabirin Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜİK verilerinden derlediği bilgilere göre, 2014'ün ilk 6 ayında Rusya'dan Türkiye'ye 1 milyon 924 bin turist geldi. Bu rakam, 2015'in aynı döneminde yüzde 25 azalarak 1 milyon 455 bine geriledi. Rus turist sayısında yaşanan azalmaya karşın Almanya'dan gelen turist sayısında yüzde 11'lik bir artış oldu. Alman turistlerin sayısı ilk 6 ayda 2 milyon 110 bine oldu. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Rusya'dan gelen turist sayısındaki azalmanın, ülkede yaşanan ekonomik krizden kaynaklandığını ifade etti. Türkiye'ye gelen Rusların harcamalarında da ekonomik krizin etkilerinin görüldüğünü dile getiren Ulusoy, "Türkiye'nin turizm gelirlerinde yaşanan düşüşün en önemli nedeni, kaynak pazarlardaki ekonomik sorunlar. Özellikle ile fındık yeşil kokarcası hakkında görüşme yaptıklarını söyledi. Böceğin özellikle iç fındığa zarar veren bir tür olduğunu belirten Kızılcı, "Üreticinin satışı aşamasında bu böceğin zararı ortaya çıkmıyor ancak fındık kırıldıktan sonra görülebiliyor. Bu nedenle ihracatçılarımız böceğin zarar verdiği fındıklarda kalite kaybı yaşıyorlar" dedi.kızılcı, KFMİB'nin, bununla ilgili bir araştırma projesi yapılmasını isteğini ifade ederek, "Biz de memnuniyetle karşılayarak projemizi hazırladık. Bu fındık yeşil kokarcasına karşı mücadele imkanını üzerine bir araştırma projesi başlattık. Proje kapsamında, kimyasal ve kültürel yöntemler Rusya'daki ekonomik sorunlar bu pazardan gelen turistlerin azalmasına sebep oldu. Rusya'- dan gelen turistlerin ülkemizdeki harcamaları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39 geriledi" dedi.ulusoy, Yunanistan gibi ekonomik kriz yaşanan diğer ülkelerden gelen ziyaretçilerin de harcamalarını kıstıklarına dikkati çekti. Bulgaristan, İran, ABD, Gürcistan ve İsveç gibi ülkelerden gelen turist sayısında da ilk 6 ayda artış görüldüğünü kaydeden Ulusoy, yılın kalan döneminde de bu seyrin devam edeceğini savundu. U- lusoy, nisan ve mayıs aylarında Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden gelen charter uçaklara uygulanan yakıt teşvik desteğinin sonbaharda da devam etmesi için girişimlerinin olduğunu hatırlatarak, bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşmelerinin sürdüğünü bildirdi. Ulusoy, "Bu sayede Rusya başta olmak üzere kayıp yaşanan pazarlardan kaynaklı zararlar kısmen telafi edilebilir. kullanılarak böcekle mücadele yöntemleri araştırılacak" diye konuştu.projede değişik oranlarda yabancı ot kontrolü denediklerini ifade eden Kızılcı, "Değişik ilaçları da deniyoruz. Bunların içerisinde organik tarımda kullanabilecek ilaçları içeren değişik kimyasalları deniyoruz ve bunların ne zaman atılması gerektiğiyle ilgili çalışmalar proje kapsamında yürüyor" ifadesini kullandı.gökhan Kızılcı, böcekle mücadele yapılmadığı takdirde fındığın kalitesinin düştüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:"döviz kaybı da meydana gelmektedir. Böcekle mücadele dikkate alınarak gerekirse ek ilaçlama yapılması gerekiyor. Özellikle yabancı ot kontrolü Rus turistlerin yokluğunu ALMANLAR DOLDURDU Bizim önerimiz, buna benzer bir teşvik sisteminin tarifeli uçaklara da uygulanması yönünde" değerlendirmesinde bulundu. Yurtdışına tatile çıkan Türk vatandaşlarının sayısının da her geçen yıl istikrarlı biçimde arttığının altını çizen Ulusoy, şunları kaydetti:"geçtiğimiz yıl Türk vatandaşları yurtdışına 8,3 milyonun üzerinde seyahat gerçekleştirdi. Artan ulaşım olanakları ve seyahat acentalarının düzenledikleri tur organizasyonlarındaki seçeneklerin fazlalaşması bu artışın en önemli nedenini oluşturmaktadır. Vizesiz Balkan turlarına ilginin yanı sıra Yunan Adaları'na yönelik ilginin artması da yurtdışına çıkan Türk vatandaşlarının sayısını artıran temel nedenlerden birisi oldu. Döviz kurlarındaki artışa rağmen trendin bu yıl da devam ettiğini gözlemliyoruz."(aa) yapılmayan bahçelerde bu böcek daha fazla ortaya çıkıyor. Çiftçilerden bahçelerini ilaçlama ve kültürel yöntemlerle temiz tutmalarını istiyoruz. Bu böcek genelde bakımsız bahçelerde ortaya çıkmaya başladı. Bahçelerin bakımlarını zamanında yapmaları konusunda çiftçileri uyarıyoruz."projenin en temel noktasının, farkındalık oluşturmak olduğunu anlatan Kızılcı, çiftçiye bu böceğin zararlarını anlatacaklarını söyledi.kızılcı, fındık yeşil kokarcasının çok ciddiye alınmayan bir böcek olduğunu vurgulayarak, "Fındık ürününde oldukça zarar yapıyor. İç kararması yapıyor. (AA) AKARYAKITTA "emsal ülkelerden" daha fazla indirim Türkiye, Haziran 2014 ile Temmuz 2015 arasında hem benzin hem de motorin fiyatlarındaki indirimde, EPDK'nın emsal kabul ettiği 4 ülke arasında ilk sırada yer aldı Türkiye, Haziran 2014 ile Temmuz 2015 arasında hem benzin hem de motorin fiyatlarındaki indirimde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından emsal k- abul edilen 4 ülke arasında ilk sırada yer aldı.a muhabiri, EPDK nın verilerini baz alarak, Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa ile Türkiye'de akaryakıtta Haziran 2014 ile Temmuz 2015 arasında görülen fiyat farklarını karşılaştırdı.petrolün varil fiyatının 115 dolara çıktığı 20 Haziran 2014 ile 55 dolara gerilediği 24 Temmuz 2015 arasındaki dönemde Türkiye de benzinin litre fiyatında yüzde 9'a karşılık gelen 47 kuruş, motorinde ise yüzde 14 e karşılık gelen 65 kuruş indirim oldu. Bu dönemde benzinin litre fiyatındaki indirim, emsal ülkelerde Türk Lirası karşılığı hesaplandığında İ- talya'da 25, Almanya'da 24, Fransa'da 19 kuruşa denk geldi. İngiltere'de ise benzinin litre fiyatında 16 kuruşluk artış gerçekleşti. Türkiye, indirimler sonrası söz konusu ülkeler arasında en pahalı benzinin kullanıldığı ülke sıralamasında 2 sıra gerileyerek üçüncü oldu.aynı dönemde motorin fiyatlarında da en fazla düşüş litrede 65 kuruşla Türkiye'de olurken, Almanya'da 48, İ- talya'da 47, Fransa'da 33, İngiltere'de ise 1 kuruşa denk gelen indirim gerçekleşti. İndirimler sonrası Türkiye'nin sıralamadaki yeri değişmedi ve emsal ülkeler arasında en pahalı motorinin satıldığı üçüncü ülke konumunu sürdürdü. (AA)

12 11 Ağustos ubat Perşembe Salı Gevaş ilçesinde uzun yıllar boş kalan arazilerde organik sebze ve meyve üretimi yapan çiftçiler, haziran ayında toprakla buluşturdukları fidelerden ürün almaya başladı Van'da, uzun yıllar boş kalan ancak son zamanlarda meyve ve sebze yetiştiriciliğinde kullanılan arazilerde, yılın ilk hasadı başladı. Yüksek rakımı ve sert iklimi nedeniyle yıllarca arpa ve buğday gibi ürünlerin dışında üretimin yapılmadığı kentte, son zamanlarda artan sebze ve meyve yetiştiriciliği, tarım arazilerindeki renkliliği de artırdı.gevaş ilçesinde yıllarca çorak kalan yaklaşık 7 bin dekarlık arazideki domates, biber, patlıcan, kabak, karpuz, kavun gibi sebze ve meyvelerin yer aldığı bostanların oluşturduğu renk cümbüşü, kentin girişine ayrı bir güzellik katarken, elde edilen verim ise çiftçilerin yüzünü güldürdü. Öte yandan daha önce işsizlik nedeniyle evde ya da kahvehanelerde zaman geçiren gençler, ilçedeki tarım arazilerinin değerlendirilmesiyle iş sahibi oldu.ilçede kiraladığı 150 dönümlük arazide organik domates, patlıcan, biber, karpuz, kavun gibi ürünler yetiştiren çiftçi Fatih Öksüz, 5 yıldan bu yana ilçede tarımla uğraştığını ve aldığı üründen memnun olduğunu söyledi.ilaç kullanmadan organik ürünler yetiştirdiklerini ve diğer illere gönderdiklerini belirten Öksüz, "Günlük en az 30 işçi çalıştırıyoruz. Haziran ayında diktiğimiz fidelerde yetişen ürünlerin hasadına başladık. Çok verimli bir sezon geçireceğimize inanıyoruz. Burada yetiştirdiğimiz ürünleri kentte satıyoruz. Bunun yanında diğer illere de gönderdiğimiz ürünler var. Son zamanlarda Van'da yetiştirilen ürünlere ilgi artıyor. Bu nedenle pazar sorunu yaşamıyoruz" i- fadelerini kullandı.tarlada çalışan işçilerden Ali Eratik ise bahçeler sayesinde işsizlikten kurtulduklarını anlatarak, daha önce iş imkanlarının olmadığını dile getirdi. (AA) Tokat'ın Erbaa ilçesinde yetiştirilen, kendine has aroması ve damarsız özel dokusuyla yurtiçinde aranan ürünlerden biri olan asma yaprağı artık tüm Avrupa'da satışa sunulacak. İlk kez 4 yıl önce Avustralya'ya ihraç edilen yaprağın ününün sınırları aştı. Bu yıl Almanya, Hollanda, Fransa, Belçika ve Avusturya'da yaşayanlar da Erbaa yaprağının tadına bakabilecek. Yurtdışına yaprak ihracatı yapan firmanın sahibi Hakan Özalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de haklı bir üne sahip ve Tokat yaprağı olarak bilinen asma yaprağının yaklaşık yüzde 90'ının Erbaa ilçesinde üretildiğini belirtti. Erbaa yaprağının kendine has bir aroması bulunduğunu, ince ve damarsız yapısıyla en çok tercih edilen asma yaprağı arasında yer aldığını vurgulayan Özalp, yaprağı Türkiye genelinde İstanbul ağırlıklı olmak üzere pek çok kente gönderdiklerini anlattı. Firmalarının 8 yıldır yaprak paketleme işi yürüttüğünü dile getiren Özalp, ilk olarak mayıs ayında başlanan hasadın ardından yaprağın tuza basılma işlemlerinin yaklaşık 40 gün sürdüğünü belirtti. Ardından yıkanan yaprakların paketlenerek satışa uygun hale getirildiğini kaydeden Özalp, son 4 yıldır da bu paketleri yurtdışına da gönderdiklerini dile getirdi. Özalp, "Erbaa'mızda mayıs ayında toplanmaya başlayan yaprağın ilk paketlemelerini yapıyoruz. Yaprak, bu yıl geçen seneye göre daha verimli. Kalite daha fazlaydı. Dolu ve yağmur olmadı. Biz de toplanan Erbaa yapraklarını paketleyip satışa başladık" dedi.yaprakta geçen yıl 10 bin ton olan rekoltenin bu sene bin ton civarında arttığını belirtti. (AA) Son günlerde terör örgütü PKK tarafından enerji hatlarına yapılan saldırı bir başka gerçeği gözler önüne serdi. Artık dünyada ve Türkiye'de boru hatları, petrol rafinerileri, elektrik iletim ve dağıtım ağları sıklıkla terör saldırılarına hedef oluyor Kopuz,"Fındık, çay, şeker pancarı, mısır gibi ana tarım ürünlerinde sıkıntı yok. Birçoğunun rekoltesi arttı. Nohut, fasulye, fındık ve antepfıstığında geçen yıla göre rekolte fazlası var. "dedi Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez,"Son zamanlarda, kış mevsimi ve nisan ayında özellikle soğuklardan dolayı üründe leke oluştu. Bu leke, damar ve pas şeklinde görülüyor.yaklaşık 450 üreticinin bahçesinden onlardan habersiz numune alarak hasattan önce bu armutların tahlillerini yaptık. "dedi

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 YEREL EKONOMİ 1ubat 11 Ağustos 2013 Perşembe 2015 Salı Kredi kartı kullanımında bol keseden harcıyoruz İzmir'in yeni üç gemisi hızla tamamlanıyor Toplu ulaşımda deniz taşımacılığının payının arttırılması ve mevcut filonun modern, çevreci, engelli kullanımına uygun yeni gemilerle yenilenmesi amacıyla "Deniz Ulaşımını Geliştirme" projesini uygulamaya koyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 15 yeni yolcu gemisinden sonra ihale ettiği üç adet arabalı yolcu gemisinden ikincisini de denize indirdi. Tuzla da imal edilen ve geçen mart ayında suya indirilen Hasan Tahsin isimli arabalı yolcu gemisinin, eylül ayında İzmir e gelerek hizmete girmesi için hazırlıkları sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Ahmet Piriştina isimli ikinci arabalı gemiyi de suyla buluşturdu. "Kubilay" adı verilen üçüncü arabalı vapurun yapım çalışmaları devam ediyor. İsimleri İzmirliler tarafından belirlenen arabalı gemiler, altışar ay arayla teslim alınarak hizmet vermeye başlayacak. İzmir in yeni arabalı yolcu gemileri, metre boyunda ve metre eninde, 450 yolcu ve 71 araç kapasiteli. İzmir deki eski vapurlara göre yüzde 30 yakıt tasarruflu ve çok daha hızlı. Mevcut gemiler 9/10 knot iken yeni gemiler 14 knot hızında o- lacak. İşletmeci kuruluş İZDENİZ, böylelikle sefer sürelerini kısaltarak sayıyı arttırmayı Dünya kuru incir üretiminin yüzde 70 inin karşılandığı Aydın da, geçen yıl olduğu gibi bozulmalar başladı. Olgunlaşan incirler, dalında çürüyerek akıyor. Önceki gün Aydın ın bazı bölgelerinde etkili olan yağmurun, incirdeki bozulmayı daha da arttırmasından endişe ediliyor. İncirin çatlaması ve akmasında çiy ve yağmurun etkili olduğunu belirten çiftçi Zeki Günday, Germencik ovasında açılan onlarca jeotermal kuyusundan sonra i- ki yıldır görülmedik çatlama ve akmalar meydana geldiğini söyledi. Günday, Bunca yıldır incir üretiyoruz. Geçen yıl incirimiz hep ağaçların dibine aktı. Bu yıl iyi olacak gibiydi ancak incir olgunlaşmaya başlayınca çürümeye ve akmaya başlıyor. Dışarıdan baktığınızda incirde bir şey yok ama içinden çürüyor. Şimdiden ağaçların dibine akıyor. Bunda, jeotermallerin iklimi bozmasının da etkili olduğunu düşünüyorum. D- planlıyor. Yılda 480 bin olan yolcu sayısının, yeni gemilerle 800 bine çıkması hedefleniyor. Yeni gemiler, bütür güverteleri ve yolcu salonları, fiziki ve görme engellilerle bebek arabalı yolcuların kullanabileceği şekilde tasarlandı. Gerekli yerlerdeki ikaz ve yönlendirme işaretleri, görme engellilerin okuyabileceği şekilde kabartmalı, Braille alfabesiyle yazılacak. Güverte ve salonlarda, görme engelli yolcuların kullanabileceği tipte yer döşemesi kullanılacak. Ayrıca üst güvertesinde 2 5 yaş arası çocuklar için çevrili oyun sahası olacak ve oyuncaklarla donatılacak. Tekerlekli sandalyeli ve bütün engelli yolcularla bebek arabalıların iniş binişleri için gerekli teçhizat ve düzenlemeler bulunacak. Sancak ve iskele bordalarında, güverteler arasında engelli ve yaşlı yolcuların hareket etmesini sağlayacak yeterlilikte iki asansör bulunacak. Yolcuların kedi ve büyük boydaki köpeklerini taşıyabilmesi için en az üç adet, birbirinden bağımsız evcil hayvan kafesi yer alacak ve bu alanlar, y- olcuları rahatsız etmeyecek şekilde yapılandırılacak. Yolcuların bavul ve çantalarını koyabilecekleri raf ve özel bölümler de olacak. Böyle giderse yiyecek incir DAHİ BULAMAYACAĞIZ enizden esen yel de etkili ama daha önceki yıllarda da eskiyordu denizden. Jeotermal kuyular açıldıktan sonra incirde çürüme, çatlama ve akma arttı. Buna bir çare bulunmalı. İlçe Tarım Müdürlüğü görevlileri de bir şey demiyorlar. Kimse bizi dinlemiyor. İncirimiz dibine akıp gidecek. dedi. Jeotermal kuyulardan salınan buhar sebebiyle havada nem oranının yükseldiğini ve incirin de sevmediği bu ortamda çatladığını, çürüyerek aktığını ifade Günday, Bence incirin bu hale gelmesine sebep jeotermaller. Bunun etkisi araştırılmalı. İnci dalında akıyor, biz de bakıyoruz. Böyle giderse yiyecek incir dahi bulamayacağız. Biz dünyanın en kaliteli incirini üretiyorduk, şimdi hurda incir üretiyoruz. Bu da bizi üzüyor. Biz eskisi gibi kaliteli kuru incir üretmek istiyoruz. Germencik in meşhur kuru incirinin devam etmesini istiyoruz. şeklinde konuştu. (CİHAN) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun yılın ilk yarısına ilişkin verilerine göre sektörün en büyük fon kaynağını oluşturan mevduatlar, geçen yılın sonuna göre yüzde 6 oranında artış göstererek 1 trilyon 116 milyar TL ye ulaştı En büyük aktif kalem olan krediler ise yüzde 6,6 lık artışla 1 trilyon 323 milyar TL ye yükselerek mevduatı yine solladı. Rakamları değerlendiren Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman Akdoğu, Kredilerin mevduatı aşan seyri ülkemiz için pek yeni bir durum olmasa da varılan nokta, sinyal niteliği taşıyor. Türkiye de mevduatlar, kredilerin gerisindeki seyrini sürdürüyor. İlerleyen zaman neler gösterecek bilinmez ancak orta vadede de görünüm değişmeyecektir. Sonuç olarak, Türkiye tasarruf yap(a)mıyor. dedi. TÜRKİYE VE EGE DE DU- RUM NE? Kredinin mevduata o- ranının bankacılık sektöründe önemli bir risk göstergesi olarak kabul edildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Akdoğu, B- DDK verilerine göre yılın ilk yarısında yüzde 69 la Zonguldak, yüzde 79 la Tunceli ve yüzde 89 la Aksaray olmak üzere yalnızca üç ilimizin toplam tasarruflarının, nakdi kredileri fonlayabildiğini görüyoruz. Kredilerin, tasarruf mevduatına oranı açısından en yüksek olduğu ilimizse yüzde 372 ile geçen yıl da olduğu gibi Gaziantep. Ege Bölgesi nde ise kredinin tasarrufa o- ranı en yüksek olan il yüzde 211 ile Denizli. Muğla yüzde 110 ile fonlamada en başarılı ilimiz, İzmir in ise yüzde 125 ile şehirler bazında yüzde 169 olan Türkiye ortalamasının gerisinde seyrettiğini görüyoruz. Merkez Bankası ile uluslararası finans ve kredi derecelendirme kuruluşlarının da yakından izlediği, kredi/mevduat oranlarının sınırlandırılması için Güney Kore nin yüzde 100 barajı yaptırımında olduğu gibi Merkez Bankası nın da birtakım yaptırımlara gitmesi bekleniyor. Keza bankacılık sektörü de şişkin kredi talebini fonlayabilmek üzere aktif-pasif kompozisyonunu uyarlama yoluna başvuruyor. diye konuştu. KREDİ KARTINDA DURUM Bireysel kredi kartı kullanımı rakamlarını da ele alan Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman Akdoğu, Yılın ilk yarısı itibariyle yine il bazında, ortalama kullanım tutarı 925 milyon TL ye ulaşmış durumda. Risk bazlı değerlendirmelere göre ise bireysel kredi kartları da dahil olmak üzere bireysel kredilerin toplam kredilerdeki payı 365 milyar TL olarak görülüyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi raporuna göre İzmir, Ankara ve İstanbul un ardından bireysel kredi riski 25.4 milyar TL ile en yüksek üçüncü il olurken Van ın ise riski en fazla artan il olarak açık ara öne çıktığı görülüyor. Kişi başına düşen toplam borç tutarı ise 15 bin 800 bin TL. dedi. KREDİ KARTI SAYISINDA BÜYÜK ARTIŞ KREDİ KARTINI NASIL KULLANMALI? Bankalararası Kart Merkezi nin (BKM) verilerine göre 2014 yılı itibariyle 200 bin adet artan kredi kartı sayısının, bu yılın henüz ilk yarısında 4 kata ulaşarak, 800 bin adet artış gösterdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Akdoğu, Kredi kartıyla toplam harcama tutarına baktığımızda ise geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 15 lik bir artışla 250 milyar TL ye ulaşmış durumda. TÜİK Hane Halklarının Tüketimi verilerine göre hane halkının, tüketiminin yüzde 24 ünü kredi kartı kullanarak gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bireysel kredi kartlarında kart hamili sayısının 20.5 milyona ulaştığı ülkemizde, geçmiş yıllar dikkate alındığında ve ilk 6 ayda eklenenlerle sistemde toplam 2 milyon 547 bin kişi, bireysel kredi veya bireysel kredi kartını ödememe duru Geçtiğimiz aylarda, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody s de döviz kurları en kırılgan ülke olarak Türkiye nin altını çizmiş ve batık kredi oranının yüzde 4 ile küresel krizde tepe noktası olan yüzde 5 lere yaklaşacağı tahmininde bulunmuştu. diyen Serpil Kahraman Akdoğu, önerilerde de bulundu. En temel önlemin bilinçlendirme olduğunun altını çizen Akdoğu, Öncelikle alınacak önlem, kredi kartı sayısını teke indirmek. Kartın limitini kısıtlamak da otomatik olarak harcamalarımızı azaltacaktır. Kredi kartı kullanımımız, aylık gelirimizle paralellik göstermeli ve hesap kesim dönemlerinde borcun tamamını kapatmalıyız. Kredi kartından nakit çekim işleminden ise özellikle kaçınılmalı. Kredi kartlarından nakit çekim, en maliyetli seçenek. İşlem ücreti ve günlük faiz gibi ücretlendirmelerle, tüketici kredilerine göre daha dezavantajlı. Kısa bir zaman diliminde faiz, anaparayı geçer hale gelebilir. Bu gibi kısa vadeli ve düşük tutarlı nakdi gereksinimler için tüketici kredileri tercih edilmeli. Kredi kartına yapılan ödemeler, sırasıyla varsa önce nakit işlem, geçmiş dönem borcu ve güncel tutarı kapatmak olmalı. Daha yüksek tutarlı nakit ihtiyaçlar için, ferdi destek kredisine başvurulmalı ve yine aynı şekilde olabildiğince vadeyi kısa tutmak amaçlanmalı. Yalnızca faiz oranları değil, kredinin toplam maliyeti üzerinden karşılaştırma yapılmalı. Kredilerde borç erken kapatılsa dahi faizin yalnızca cüzi bir bölümü düşer. Bu nedenle, başlangıçta vadeyi uzun tutarak, İzleyen dönemde kredi taksitini fazla öderim veya erken kapatıp faizi elimine ederim. yaklaşımı yerine, kredi temin aşamasında doğru vade oranı seçilmeli. Döviz cinsi borçlanma ise genel olarak tercih dışı bırakılmalı. dedi. mundan yaklaşık 15 milyar TL ile yasal takip sürecinde bulunuyor. Finansal işlemlerden yararlanma oranı ile nüfusun yaş dağılımını da hesaba katarsak, durumu daha net görebiliriz. diye konuştu. CEBİNİZDE OLMAYAN PARAYI HARCAMAYIN Para harcamayı seven bir toplum olduğumuzu ancak ortalama gelir seviyesine göre borçlanmanın kimi zaman da bir gereklilik olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Akdoğu, Kuşkusuz öncelikle tüketim eğilimlerimizi gözden geçirerek, rasyonel bir şekilde bütçe dengemizi yapılandırmak daha etkin bir çözüm olacaktır ama en temel şey ise cebinizde olmayan parayı harcamaktan kaçının. diye konuştu. (CİHAN) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Harita çıkarmaya yarayan bir alet. 2. Bankadaki parasının geliri ile yaşayan kimse. Binek hayvanı. 3. Şikâr. Kayakta bir yarışma türü. 4. Ölüm zamanı, hayatın sonu. Fas ın kuzeyinde sıradağlar. 5. Bir üstün emrinde çalışan, madun. Keman ve kemençe yayı. 6. Hareketle ilgili. 7. Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı. Bir nota. 8. Onama sözü. Bir ilimiz. 9. Buhran, kriz. Renyumun simgesi. 10. Mısır ın plaka işareti. Bir renk. Özel gezinti gemisi. 11. Taşıt dizisi. 12. Sömürge, müstemleke. Köpek. 13. Düzen. Matematikte sabit bir sayı. 14. Evrensel alıcı kan grubu. Bir yapıya girmeyi sağlayan veya odaları birleştiren genellikle dar geçit. 15. Uzakdoğu dövüş sporlarından biri. Yeşil Abanozun eşanlamlısı. 16. Mesafe. Eski dilde yok etme, giderme. 17. Tanrının varlığını inkâr eden kimse. Bir nota. 18. Süt veya yoğurt çalkamaya yarar küçük yayık. Çok güçlü ışık pırıltıları oluşturan, iletişimde ve biyolojide yararlanılan ışık kaynağı. 19. Bir cetvel türü. Yabani hayvan barınağı. Bir ülkede kontenjan sisteminden ithal edilecek malların çeşitlerini ve miktarlarını gösteren liste. 20. Kendini beğenmiş, sevimsiz. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Bir iskambil oyunu. Argoda aptal, sersem. Şarkıda her kıtadan sonra söylenen ve bestesi değişmeyen bölüm. 2. Yanardağ püskürtüsü. Hızlı giden keşif gemisi. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan kimse. Eşi olmayan, biricik, yegâne. 3. İki tarla arasındaki sınır. Renksiz, az kokulu bir gaz. Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktar. Alkollü bir içki. 4. Televizyon renk sistemlerinden biri. Havacılar ve pilotlar için yayımlanan bülten. Bir cins zamklı cila. Yüzük yapımında kullanılan parlak ve değerli bir taş. 5. Çok üzüntü çekmiş. Vagonları çeken araç. Olumsuzluk anlatan ünlem. 6. Yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il. Ölet, afet. Alçak, aşağılık. 7. madeni ip. Santimetrenin onda biri. Kar fırtınası. İri taneli bezelye. 8. Ekin biçme aracı. Şaşma anlatan ünlem. Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir. Nihayet. 9. Dualardan sonra söylenir. Kaçak. Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunan sahne eseri. 10. Kasaplarda satılan kesilmiş hayvan. Anlayış, seziş. Hak ve hukuka uygunluk, adalet. Erden çavuşa kadar olan askerler.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Şubat Ağustos Perşembe Salı 652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin ALTIN KEMER SAHİBİ İSMAİL BALABAN Balıkesir'in Gönen Belediyesince bu yıl 23'üncüsü düzenlenen Ulusal Sebeplili Hüseyin Pehlivan Yağlı Güreşleri yapıldı. Yağlı güreşlerde, aralarında Kırkpınar'ın ünlü başpehlivanlarının da bulunduğu İsmail Balaban, Mehmet Yeşil Yeşil, Ünal Kahraman, Kaan Kaya, Ekrem Yavuz, Güngör Ekin, Ertan Ertan, Arif Akın, Ahmet Yavuz, Hüseyin İyican mücadele etti. Muğla, Manisa, Denizli, Aydın, Ankara, Antalya, İstanbul, Konya, İzmit gibi birçok ilden 400 pehlivanın katıldığı güreşlerin yarı final müsabakalarında İsmail Balaban, Ünal Kahraman'ı, Mehmet Yeşil Yeşil ise Kaan Kaya'yı yenerek finale adını yazdırdı. Başpehlivanlık final mücadelesinde normal sürede birbirlerine üstünlük sağlayamayan güreşçiler, hakemin düdüğüyle puan mücadelesine başladı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin altın kemer sahibi Balaban, rakibini yenerek, 23. Sebeplili Hüseyin Pehlivan Yağlı Güreşleri'nin başpehlivanı oldu. Başpehlivanlıkta dereceye giren güreşçilere madalyalarını Gönen ilçe Kaymakamı Hüseyin Parlak ve Gönen Belediye Başkanı Hüseyin Yakar takdim etti. Hüseyin Yakar, geleneksel hale getirdikleri Sebeplili Hüseyin Pehlivan Yağlı Güreşleri'ne ilgiden dolayı memnun olduklarını belirterek, "Kırkpınar a alternatif olacak mesire alanını yeni yaptık. İnşallah bu er meydanımız her geçen sene çok daha güzel organizasyonlara ev sahipliği yapacak" diye konuştu. AA Eskişehirspor, Fenerbahçe maçının hazırlıklarına başladı Spor Toto Süper Lig'de sezonun açılış maçında Fenerbahçe ile karşılaşacak Eskişehirspor, hazırlıklarına başladı. Eskişehirspor Vali Hanefi Demirkol Tesisleri'nde, teknik direktör Michael Skibbe yönetimdeki antrenmanda dünkü Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Şubesi Devrim Sağıroğlu Dörtlü Futbol Turnuvası'nda Mersin İdmanyurdu maçında forma giyen futbolcular koşu yaptı. AA Göztepe'de "bilimsel" çalışma İtalyan spor bilim adamı Robustelli, yaptığı testlerle Göztepeli futbolcuların mental ve fiziksel durumlarını ortaya koydu. Göztepe Teknik Direktörü Diyadin: "Şu anda futbolcuların sakatlık riskleri konusunda elimizde önemli bilgiler var. Kim ne kadar koşmalı, hangi bölgeyle ilgili çalışmalar yapmalı, bunu biliyoruz" İtalyan spor bilim adamı Antona Robustelli, PTT 1. Lig ekiplerinden Göztepe'de futbolculara uyguladığı testlerle oyuncuların mental ve fiziksel durumlarını ortaya çıkardı. Milan, Celtic ve Monaco gibi takımların yanı sıra bir çok bireysel sporcuyla çalışan Robustelli, teknik direktör Metin Diyadin'in isteğiyle Türkiye'ye geldi. Robustelli, sezon öncesi ağır bir antrenman programı uygulanan futbolcuların mental ve fiziksel durumlarını ortaya çıkaran testlerle çalışmalarına başladı. İtalyan spor bilim adamı, futbolcuların stres tepkilerini, kas içi ısı farklılıklarını, kas durumlarını ölçen test ve tarama sonuçlarını da teknik direktör Diyadin ile paylaştı. Futbolcuların yeterliliklerini, sakatlık risklerini, eksikliklerini içeren bilgileri değerlendiren Robustelli, teknik ekibe bu yönde bir rapor sundu. Bu rapor yönünde, futbolcuların yapacağı ek antrenmanların planlaması da yapıldı. Yaptığı testlerle ilgili olarak AA muhabirine bilgi veren Robustelli, futbolculara 3 test uyguladıklarını, kaslar ve nöronların bağlantılarını kontrol ettiğini, bir tanesinin de beyin testi olduğunu söyledi. Sinir ve kas testinde termal kamera ile analiz yapıldığını ifade eden Robustelli, şunları kaydetti: "Bu tür verilerin toplanması bir oyuncunun teknik ekip tarafından nasıl antrenmana tabii tutulmasının tespiti açısından önemli. Futbolcunun sağ beynini mi, sol beynini mi kullandığını tespit ederek ona uygun saha içinde pozisyon almasını ve kişiye özel antrenman stillerinin belirlenmesini sağlıyor." Diyadin'in değerlendirmesi Göztepe Teknik Direktörü Metin Diyadin yaptığı açıklamada, Robustelli'nin yaptığı vücut taramasıyla sakatlık riskleri hakkında ellerinde önemli bilgiler olduğunu kaydetti. Robustelli ile sezon boyunca çalışmaya devam edeceklerini anlatan Diyadin, "Şu anda futbolcuların sakatlık riskleri konusunda elimizde önemli bilgiler var. Kim ne kadar koşmalı, hangi bölgeyle ilgili çalışmalar yapmalı, bunu biliyoruz. Tabii ki futbolda sakatlık sadece sizin alacağınız önlemlerle ilgili değil. Ama biz tedbirimizi aldık" ifadelerini kullandı. AA Karşıyaka Başkanı Ali Erten: Necati Ateş le ilgilenmiyoruz Yeni sezona güçlü girmeye çalışan Karşıyaka da, Başkan Erten Necati Ateş iddialarını yalanladı. Erten, Ateş ile ilgilenmediklerini ve iyi futbolcular almaktan ziyade iyi bir takım kurmayı hedeflediklerini, söyledi Son günlerde gündemde yer alan iddialara ilişkin Son Dakika Gazetesi nin sorularını yanıtlayan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Ali Erten, Cumhurbaşkanı ziyareti için kendilerine tepki gösterenlere de mesaj gönderdi. NECATİ ATEŞ LİSTEMİZDE YOK Karşıyaka da çilek diye bir transfer modellemesi var mı, şeklindeki soruya, Yok öyle bişey cevabını veren Başkan Erten, çilek transferi olan Necati Ateş iddialarına ise; Necati Ateş le ilgilenmiyoruz dedi. AMACIMIZ İYİ FUTBOLCULAR ALMAK DEĞİL İYİ BİR TAKIM KURMAK Yeşil kırmızılı camianın başkanı Ali Erten, transferlere ve hedeflere ilişkin soruya; Büyük hedefler koymak prensibim değildir. Küçük küçük hedefler koyarım. O küçük hedeflerin toplamı da bizi başarıya götürür. Transfer için ise şunu söyleyebilirim, tek tek iyi futbolcular alma derdinde değiliz. Derdimiz iyi takım kurmak. İyi futbolculara sahip olabilirsiniz ama ÖZEL röportaj haber iyi takım olamazsanız işe yaramaz. Biz şu anda iyi bir takım olma doğrultusunda gayet iyi gidiyoruz cevabını verdi. CUMHURBAŞKANINA GİTMEK DEĞİL GİTMEMEK SİYASET Erten in son günlerde camia tarafından en çok eleştirildiği konu ise basketbol şubesi ile Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ı ziyaretleri oldu. Bunun anormal olmadığını savunan Ali Erten; Şampiyon takım olarak davet edildik. Gittik. İsteyen tepki verir isteyen kabullenir, orasını bilemem Ama cumhurbaşkanlığı makamının davetine gitmemek diye bişey söz konusu olamaz. Gitmek siyaset değil Asıl gitmemek, gitmeyerek protesto etmek siyaset olur. Doğru yaptığımızı düşünüyorum ifadelerini kullandı. BASKETBOL ŞUBESİNİN DAĞILMASI PROBLEM DEĞİL; O TAKIMI DA BU HOCA YAPMIŞTI Şampiyon Basketbol Takımından birçok sporcunun ayrılmasının problem olmayacağını belirten Erten; Şampiyon olmanın doğal bir bedeli var. Oyuncular vitrine çıktı, fiyatları arttı. Biz o paraları ödeyemeyiz. Ama endişe etmeye gerek yok. O takımı da aynı hoca kurmuştu. Şimdi de daha iyisini kuracak. Oyuncular gitti, takım kayboldu, diye bişey yok. Daha iyisini yapmak için herkes elinden geleni yapacak dedi. Konak Belediyespor'da AVRUPA MESAİSİ UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda mücadele edecek Konak Belediyespor Futbol Takımı'nın teknik direktörü Ali Alanç, "Elimizden gelenin en iyisini sahaya yansıtacağız" dedi. Bosna Hersek'in Saraybosna kentinde Ağustos'ta oynanacak 1. Grup maçlarında ev sahibi ülkeden SFK 2000, Belarus'tan Minsk ve Arnavutluk'tan Vllaznia takımlarıyla karşılaşacak Konak Belediyespor, grup birinciliği için mücadele edecek. İzmir temsilcisi, grubu ilk sırada tamamlaması halinde 32 takımın katılacağı birinci turda oynamaya hak kazanacak. İlk maçını 11 Ağustos Salı günü Belarus temsilcisi FC Minsk ile oynayacak Konak Belediyespor'un teknik direktörü Ali Alanç, yaptığı açıklamada, grup maçları için yarın Bosna Hersek'e gideceklerini belirtti. İyi bir kamp süreci geçirdiklerini kaydeden Alanç, şöyle konuştu: "Bu sezon takıma katılan gençler, deneyimli oyuncularla kısa sürede kaynaştı. Geride bırakılan sezonun yorgunluğunu attık ve grup elemelerine hazırız. Oyuncularıma güveniyorum, elimizden gelenin en iyisini sahaya yansıtacağız. Gruptan çıkacak gücümüz var. Geçen yıl oynanan müsabakada Minsk'i 2-1 mağlup etmiştik, bu sezon da rakibimizi yenip, grup maçlarına galibiyetle başlamak istiyoruz." AA

15 SAYFA 16 İZMİR'E GELEN turist sayısı geriledi İzmir'e yılın ilk 7 ayında gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,94 düştü. Söz konusu dönemde İzmir'e 643 bin 463 turist geldi. AA muhabirinin İzmir Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerinden yaptığı derlemeye göre, 2015 yılının temmuz ayında havayolu girişlerinde, geçen yıla göre yüzde 4,73 artış, denizyolu girişlerinde ise yüzde 32,33 azalma gerçekleşti. Kente gelenlerin yüzde 82'sini havayolunu, yüzde 18'ini ise denizyolunu tercih e- denler oluştururken, temmuz ayında İzmir'i ziyaret eden turist sayısı geçen yıla göre toplamda yüzde 4,8 düşüşle 218 bin 103 oldu. Temmuz sonuna kadar olan döneminde ise İzmir'e gelen turist sayısında düşüş oranı yüzde 9,94'e ulaştı. Sınır istatistiklerine göre İzmir, 2013 yılında 31 Temmuz'a kadar 744 bin 763, 2014 yılında 714 bin 496, 2015 yılında ise 643 bin 463 k- işiyi ağırladı. Ziyaretçi sayısına aylara göre bakıldığında ise 2015'in Ocak ayında 17 bin 851, şubatta 25 bin 147, martta 36 bin 269, nisanda 71 bin 371, mayısta 128 bin 754, haziranda 145 bin 968, temmuzda ise 218 bin 103 turist İzmir'e geldi. Son 3 yılda İzmir'e en çok Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere turist gönderdi. (AA) Arap şeyhlerinin çadırı Uşak'tan Uşak Karma Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir çadır firmasının keçi kılı kullanılarak ürettiği doğal kıl çadırlar Arap şeyhlerinin bahçelerini süslüyor. İzmir Hisar Camii nde yaşanan skandalın ardından iki görevlinin de görevlerine devam ettiği ve bayan turistlerle aynı şekilde ilgileneceği öğrenildi OKŞAMANIN SIRRI ortaya çıktı: CAMiDE REHBER YOKMUŞ! Türkiye nin tarihi camileri arasında yer alan İzmir Hisar Camisi ndeki skandalın perde arkası aralandı. Son Dakika Gazetesi nin Diyanet Kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre, haberde yer alan ve bayan turistlere; ferace, başörtüsü giydiren erkek görevlilerin müftülük tarafından görevlendirildiği öğrenildi SKANDALIN ASIL SEBEBİ CAMİDE TURİST REHBERİNİN OLMAMASI Hisar Camisinde yaşanan olay bir skandalı daha gün yüzüne çıkardı. Türkiye nin en eski camileri arasında yer alan ve İzmir in hem turistler hem de yerliler tarafından en çok ziyaret edilen camisi olan Hisar Camii nde 3 yıldır turist rehberi yok. Müftülük tarafından atanması gereken ve görevi, gelen turistlere camiyi gezdirip onlara caminin tarihini anlatmak olan ayrıca da İngilizce bilmesi gereken rehber kadrosu, 3 yıldır boş. Bu boşluk, camide görev yapan iki görevlinin, bayan turistlere ferace giydirmesine ve başörtüsü takmasına neden oldu. Böylesine tarihi ve çok fazla ziyaret edilen camiye müftülüğün 3 yıldır neden turist rehberi atamadığı ise merak konusu Sultanahmet Camii başta olmak üzere Türkiye deki tüm tarihi camilerde turist rehberleri A Kadroda görev yapıyor. TURİZM FİRMASINDA DEĞİL CAMİDE ÇALIŞIYORLAR İzmir Hisar Camisinde skandal haberinde y- er alan ve turistlere hem ferace hem de başörtüsü giydiren görevlilerin Müftülük tarafından Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında Hisar Camisinde görevlendirildiği öğrenildi. Görevlilerin turizm firmasında çalışan kişiler olduğu iddia edilmişti. Bunun doğru olmadığı, kişilerin maaşını İŞKUR dan almak suretiyle camide görev yaptığı anlaşıldı. TURİSTLERİN GİYDİRİLMESİNİ CE- MAAT İSTEDİ İki görevli tarafından turistlere ferace giydirilmesi ve başörtüsü takılmasının arkasında cemaatin olduğu da gelen bilgiler arasında. Cemaatin, turistlerin yarı-çıplak camiye girmesinden rahatsız olması ve bunun üzerine görevlilere; Bunlar camiye giriyorlar ama üzerlerini tam giymiyorlar. Namazımız bozuluyor. Ya söyleyin doğru düzgün giyinsinler ya da siz giydirin sözlerini sarf etmesi, iki görevliyi bu skandalın başrolü olmaya itti. İKİ GÖREVLİ DE GÖREVLERİNE DE- VAM EDİYOR Skandalın bir anda gündeme oturmasının ardından görevlilerin görevden alındığı ve yerine bayan bir görevlinin görevlendirildiği iddia edildi. Ancak Son Dakika Gazetesinin Diyanet Kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre, iki kişinin göreve devam ettiği öğrenildi. Görevlendirildiği iddia edilen bayanın ise görevlendirilmediği anlaşıldı. Müftülük, tarihi camiye 3 yıldır rehber atamıyor! Öte yandan iki görevlinin Hisar Camii ni ziyaret eden bayan turistlere ferace giydirmeye ve başörtülerini takmaya devam edeceği bilgisi de günün en ilginç gelişmesi oldu. HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAK Camide yaşananları gizli kameraya alıp yayan kişi, bu görüntülerin altına iki görevliyi de zan altında bırakacak yorumlar yaptı. Bunun üzerine harekete geçen yetkililerin hukuki süreci başlatacağı ve bu kişi hakkında hakaret davası açacağı öğrenildi. ÖZEL HABER Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 2014 yılında en hızlı büyüyen şirket sıralamasında ilk 100'e giren firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Umut Karakaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 25 yıldır çadır imalatı işiyle uğraştıklarını, keçi kılı kullanarak ürettikleri doğal kıl HiKMET çadırların tamamını Suudi Arabistan, Ürdün, Kuveyt, DAĞTEKiN Katar, Bahreyn, Dubai gibi Arap ülkelerine ihraç ettiklerini söyledi. Bölge ülkelerinde ÖZELkıl çadır kullanımının geleneksel olduğunu, HABER özellikle zengin Arap iş adamlarının bahçelerinde kurdukları kıl çadırlarda uzun süre vakit geçirdiğini söyleyen Karakaya, yıllık 3,5 milyon metrekare çadır üretimi yaptıklarını kaydetti. Bölge ülkelerine açılarak ihracat rakamlarını artırdıklarını aktaran Karakaya, önümüzdeki dönemde Kuzey Afrika ülkelerine de açılmayı hedeflediklerini anlattı. Kıl çadırın, dışarıdaki iklim koşullarını içeriye yansıtmadığı, yağmur geçirmediği, kum fırtınalarına dayanıklı olduğu, özellikle yılan akrep gibi hayvanları üzerinde barındırmadığı için tercih edildiğini kaydeden Karakaya, "Peygamberimiz Hz. Muhammed'in hayatı boyunca kıl çadır kullandığını bilen Araplar kıl çadır kullanmayı geleneksel hale getirmiş bir toplum. Bu nedenle kıl çadır onlar için çok değerli" dedi. Kıl çadırda rakipsiz Çadır üretiminde kullandıkları keçi kıllarını Türkiye'nin değişik illerinden getirdiklerini, ayrıca Özbekistan'dan ihraç ettiklerini anlatan Otokoç Otomotiv çatısı altında hizmet veren Birmot markasından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çağrı Karaoğuz, otomotiv pazarının ilk 6 ayda geçen yıla kıyasla iyi bir büyüme gerçekleştirdiğini belirterek, "Birmot olarak, biz de sektöre paralel olarak yüzde 47 büyüdük" dedi Karaoğuz, yaptığı açıklamada, ilk 6 ay pazar rakamlarının, bu zamana kadar en çok satışın gerçekleştiği 2011 yılı ile aynı seyirde olduğunu, 2013 yılı ile mukayese edildiğinde yüzde 12 büyürken, geçen yıla göre ise yaşanan baz etkisiyle önemli bir büyüme kaydedildiğini anlattı. Alfa Romeo ve Jeep satışlarında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 73 büyüme sağladıklarını, Türkiye'deki araç satışlarında Fiat'- tan yüzde 34, Alfa Romeo ve Jeep grubundan yüzde 40 pay aldıklarını ifade eden Karaoğuz, yollarda görülen her üç Tofaş marka araçtan birini Birmot'un sattığını vurguladı. "Otokoç en fazla ikinci el araç satışı gerçekleştiren şirket" Türkiye'deki ikinci el pazarında çok fazla kurumsal oyuncu olmadığına değinen Karaoğuz, temmuz ayı sonu itibariyle yaklaşık 5 bin ikinci el araç satışı gerçekleştirdiklerine dikkati çekerti. Karaoğuz, bu yıl 9 binin üzerinde ikinci el araç satışı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu alanda Türkiye pazarının büyük fırsat taşıdığını, kurumsal firmalara düşen ikinci el araç satışı payının toplam rakamlar içinde henüz çok düşük olduğunu dile getiren Karaoğuz, yapılanma projeleri ile birlikte ikinci eli önemsediklerinin altını çizdi. Karaoğuz, "Geçtiğimiz sene Birmot un da içinde yer aldığı Otokoç Karakaya, aşırı sıcaklarda kıl çadırın içinin dışarıdaki hava sıcaklığından 4-5 santigrat derece daha serin olduğunu belirtti. Türkiye'deki kıl çadır üretiminin yüzde 90'ına, Arap Yarımadasındaki kıl çadır sektörünün ise yüzde 70'ine hakim olduklarını, Suudi Arabistan'ı merkez olarak kullanarak bölge ülkelerine kıl çadırları oradan dağıttıklarını kaydeden Karakaya, 2014'te 10 milyon dolar ihracata ulaştıklarını söyledi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 2014 yılında en hızlı büyüyen firmalar sıralamasında ilk 100'de yer aldıklarına işaret eden Karakaya, "Sürekli yatırım yaparak üretimimizi artırıyoruz. Şu an 25 bin metrekare kapalı alanda üretim yapıyoruz. Tek hedefimiz daha fazla k- işiye istihdam sağlamak, daha fazla ihracat yaparak ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak" diye konuştu. (AA) 11 Ağustos 2015 Salı Otokoç Otomotiv ikinci el araba satışında tam gaz en fazla ikinci el araç satışı gerçekleştiren şirket oldu. Müşterilerimize değer yaratan yeni uygulamalarımız ile bu başarımızı ve şirketimizin otomotiv sektöründeki öncülüğünü bu alanda da sürdürmek hedefindeyiz" Karaoğuz, satış ve servisini gerçekleştirdikleri Fiat, Alfa Romeo, Lancia ve Jeep markaları ile 2015 yılının ikinci yarısında da yatırımlara devam edeceklerini ifade etti. "Fiat 500 ailesi ürünleri en çok İzmir'de satıldı" Birmot İzmir'e ilişkin bilgiler veren Karaoğuz, şunları söyledi: "İlk 6 ay Fiat'ta bin 547 satışla yüzde 90 büyüme gerçekleştirdik. İzmir şubemizin de içerisinde yer aldığı bölge ilk 6 ayda, geçtiğimiz seneye göre Fiat markası satışlarında Türkiye'den aldığı payı yüzde 1,7 puan arttırdı. Bu şubemiz, performansı ile bölge büyümesinin yarısından fazlasını gerçekleştirdi ve büyümenin yüzde 1'ini tek başına sağladı. İzmir şubemiz, perakende satış sıralamasında Türkiye'de ilk üçte yer almakla birlikte bin 547 satışla bölgesinin en fazla satış yapan bayisi oldu. İzmir şubemiz, Fiat araç grubunun klasiği kabul edilen Fiat 500 ailesi ürünlerinin Türkiye'de en fazla satışını gerçekleştiren yetkili satıcı olma özelliğini de taşıyor." Birmot İzmir şubesinin satış performansının yanı sıra müşterilerine sunduğu satış sonrası hizmet kalitesi ile de fark yarattığını dile getiren Karaoğuz, "Servis müşteri memnuniyetinde Tofaş bayileri Türkiye ortalamasının 10,2 puan üzerinde y- er alıyor. Müşterilerimizden aldığımız her memnuniyet, her olumlu geri bildirim işimizdeki heyecanımızı ve daha iyisini sunma motivasyonumuzu arttırıyor" i- fadelerini kullandı. (AA) Taksitli satışlarda "tek senet" uyarısı Tüketici Sorunları Derneği (TÜ- SODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, mevzuatın, taksitli satışlarda mutlaka her taksit için ayrı senet yapılmasını zorunlu kıldığını belirterek, birçok mağaza ve firma tarafından bu düzenlemelere aykırı davranılarak tüketicilerin mağdur edildiğini söyledi. Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, mobilya, beyaz ve elektronik eşya, cep telefonu alışverişlerini taksitle yapan tüketicilerin, hangi haklara sahip olduğunu bilmeden senetlere imza attığını savundu. Taksitle alışverişin yazılı düzenlenmesi, borcun taksitleri için her bir ödemeye ayrı senet yapılması gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, bunun aksine davranan mağaza ve firmaların tüketicileri mağdur ettiğini anlattı. Usulüne uygun düzenlenmeyen senetler yüzünden tüketicilerin ciddi sıkıntılar yaşadığını dile getiren Ağaoğlu, şöyle devam etti: "Taksitli satışlar, 'Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da açıkça belirtiliyor. Taksitli satış yapan mağaza ve firmalar, tek senet düzenleyerek tüketicileri mağdur edebiliyor. İlgili mevzuat, taksitli satışlarda mutlaka her taksit için ayrı senet yapılmasını zorunlu kılıyor ancak birçok mağaza ve firma, alacağın tamamı için tek senet düzenliyor. Üstelik kırtasiyeden alınan standart senet metinleri de tüketicinin aleyhine ibareler barındırıyor. Bu senet metinlerinde yer alan 'emrine' ibaresinin mutlaka çizilerek yanına 'namına' yazılması gerekiyor. Aksi takdirde satıcı bu s- enedi başkasına ciro edebilir. Bu durumda tüketici, senedi alan üçüncü kişiye satılan malın bozuk ya da kusurlu olduğu gibi itirazlarını ileri süremeyecek ve senet bedelini ödeme tehdidi altında kalacaktır. Senedi alan üçüncü kişi senede dayanarak rahatlıkla icra takibine başlayabilecektir. Bu durumda tüketicinin itiraz hakkı kalmayacaktır." Öğrencilerin "tek senet" mağduriyeti Ağaoğlu, birçok kentte özel yurtların da aynı şekilde hareket ederek öğrencilere ve ailelere tek senet imzalattıklarını belirtti. Yurtta barınma hizmeti için öğrenciye ödeyeceği taksit sayısı kadar değil, tek senet imzalattırıldığına dikkati çeken Ağaoğlu, "Örneğin yıllık ücret 2 bin lira. Öğrenci bunu 10 taksitte ödeyecek. Tek senet imzalattırılıyor. Öğrenci 4 aylık taksiti ödedikten sonra hizmetin iyi olmadığını gerekçe gösterip ayrıldığında senedin tamamı icraya veriliyor. Son dönemlerde bu konuda derneğimize şikayetler gelmeye başladı" ifadesini kullandı. Aydın Ağaoğlu, vatandaşlara, senet imzalarken bilinçli hareket etmeleri u- yarısında bulunarak, taksitli satış işlemlerinin sözleşmeyle yapılması, bir suretinin de tüketici tarafından mutlaka alınması gerektiğini bildirdi. Taksitli satış yapan k- işilerin zaman zaman tek taksitin dahi ö- denmemesi durumunda tüm satış bedelini talep ettiklerini ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Ağaoğlu, şunları kaydetti: "Arka arkaya iki taksitin ö- denmemesi ya da toplam satış bedelinin dörtte birinin, vadesi gelmesine rağmen ö- denmemesi halinde sadece kalan borcun tamamı istenebilir. Kalan taksit bedelinin ödenmesi için tüketiciye en az 30 günlük süre verilmesi kanuni zorunluluktur. Tüketiciler bu süreden önce ödeme yapmaya zorlanamaz. Taksitli satışlarda kanuna ve ilgili mevzuata uyulmamasına karşı denetimler ve yaptırımlar yetersiz kalıyor. Taksitli alışverişlerde satıcı, en fazla yıllık yüzde 13,5 bileşik faiz talep edebilir. Borçlar Kanunu, satıcının yüzde 13,5'ten fazla faiz talep etmesine ve faize faiz uygulamasına izin vermiyor. Bazı mağazalar ve firmalar ise aylık yüzde 5 faiz uyguluyor. Yüksek oranda talep edilen faiz oranları kanuna göre geçersiz olacaktır." "Nama yazılıdır, ciro edilemez" Tüketicilerin imza atmadan önce bononun görünür bir yerine ya da arkasına "Nama yazılıdır, ciro edilemez" şerhini düşmesini tavsiye eden Ağaoğlu, bu durumda satıcının senetleri ciro yapamayacağını, üçüncü şahıslar tarafından alacağın, senede dayalı talep edilemeyeceğini dile getirdi. Taksitli alışveriş yapan tüketicilerin 7 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeden cayma hakkı olduğunu hatırlatan Ağaoğlu, şöyle konuştu: "Tüketicinin cayma hakkını kullanması sonrasında satıcı tarafından herhangi bir maddi ceza talep edilemez. Çoğu zaman satıcılar, cayma hakkının kullanılmasına müsaade etmediklerini belirtiyorlar ama bu kanuni hakkın kullanımının kimsenin rızasına bağlı olmadığını tüketicilerin bilmesi gerekiyor. Tüketicilerin cayma hakkını kullanırken, daha sağlıklı olması için iadeli taahhütlü posta ile bildirim yapmaları gerekmektedir. Cayma beyanını içeren postanın 7 gün içerisinde gönderilmesi yeterli olacaktır. Satıcıya ulaştığı tarih burada önemli değildir." (AA)