REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTİS ETİYOLOJİSİ VE TEDAVİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTİS ETİYOLOJİSİ VE TEDAVİSİ"

Transkript

1 T.C Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTİS ETİYOLOJİSİ VE TEDAVİSİ BİTİRME TEZİ Stj.Dişhekimi Muhammed Ali ASLAN Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. İdil ÜNAL İZMİR 2012

2 ÖNSÖZ Rekürrent Aftöz Stomatitisin etiyolojisi ve tedavisi konulu tezimi hazırlarken yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Sayın Prof. Dr. İdil Ünal a, eğitim ve öğretim hayatım boyunca maddi manevi desteğini esirgemeyen aileme teşekkürü bir borç bilirim. İzmir Stj.Dişhekimi Muhammed Ali ASLAN

3 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTLERİN ETİYOLOJİSİ Enfeksiyöz Faktörler İmmünolojik Özellikler Genetik Faktörler(Heredite) Hormonal Faktörler Travma Faktörü Psikolojik Faktörler İlaç Reaksiyonları Hematinik Yetmezlikler Diyet Alışkanlıkları ve Gıda Hipersensitivitesi Sigara REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTLERİN KLİNİK ÖZELLİKLERİ Minör Aftöz Ülserler Majör Aftöz Ülserler Herpetiform Aftöz Ülserler Behçet Sendromu ile birlikte görülen Rekürrent Aftöz Ülserler REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTLERİN AYIRICI TANISI REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTLERİN TEDAVİSİ ÖZET KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ.. 20

4 1. GİRİŞ Yanma, ateşlenme, iltihaplanma anlamlarına gelen ve Yunanca bir sözcük olan aft kelimesi, ilk defa Hipokrat (M.Ö ) tarafından oral ülserleri tanımlamak için kullanılmıştır.(1) Aftöz Stomatit literatürde, rekürrent ülseratif stomatit, Rekürrent Aftöz Stomatit, Dispeptik Ülser, Mukofibrinöz Stomatit, Habitüel Aft, Mukolich Aftı, şeklinde sinonimleri olan ağız içinde ağrılı yaralarla karakterize olan bir hastalıktır.müköz membranları etkileyen Nontravmatik ülserler arasında belki de en yaygın olan aftöz ülserlerdir.toplam İnsidansın %20-60 ını oluşturur. Hastalığın klinik görünümü, tipik olarak tekrarlayan, sınırları belirgin, sığ ve eritematöz bir hale ile çevrili oldukça ağrılı, hastalara ızdırap veren ülserler ile karekterizedir.(2) Kısa şekilde tanımlamak gerekirse aftöz stomatitler; tekrarlayıcı, ağrılı, ülseratif, mukozal lezyonlardır. En çok görüldüğü yer yanak mukozası ve dildir. Daha az oranda da dudak, damak, ağız tabanı, farenks, ve diş etinde ortaya çıkar. Aynı zamanda tek ya da multiple olabilir. Ağız mukozasında sarımsı beyaz etrafı kırmızı bir çizgi ile çevrili fibrinli veziküller şeklinde başlar. Daha sonra bu veziküller büyüyerek patlar fibrinli eksuda açığa çıkar ve bir psödomembran meydana gelir. Ülserin merkezi bölgesi gri beyaz renkte fibrinopürülan psödomembran ile kaplıdır. Bu membranın altında kırmızı renkte bir ülser zemini vardır. Aftöz stomatitler en sık görülen non-enfeksiyöz ve non- travmatik oral mukozal ülseratif hastalıklardan birisi olup genel populasyonun yaklaşık %5-25 ini etkiler(1-3). Prevelansın belirli toplumlarda % 50 ye ulaştığı rapor edilmiştir(1-4).

5 Prevelansı sosyo ekonomik seviyesi yüksek olan gruplarda ve kadınlarda biraz daha yüksektir (1-3). Hastalık genellikle hayatın 2. dekadında ilk olarak ortaya çıkar (1), prevelansı ise 3. Ve 4. dekadda zirve yapar.(5) Bundan sonra, yaşla birlikte sıklığında ve şiddetinde bir azalma görülür(6). Fakat hastalığın etyolojisinde mevsim dönemlerinin de etkili olması göz önüne alınırsa bu oran yıl içerisinde bazı değişimler gösterecektir. Aftöz stomatitin şiddeti hastadan hastaya değişir ve lezyonların varlığı 7-14 gün kadar sürmektedir. Tuzlu baharatlı yiyecekler, asitli gıdalar, alkollü içecekler gibi iritan gıdaların alınması durumunda lezyonların varlığı hastalar için oldukça rahatsız edici boyut kazanabilmektedir. Lezyonların varlığı sırasında ağrı ve acının yanı sıra, halsizlik, ateş yükselmesi, hipersalivasyon, parestezi, lokal lenfodenopati, gözlenebilir. Lenf bezleri atake olabilir. Aftöz stomatitin prognozu selimdir. Kanama ve koku yoktur. Aftöz Stomatit bu gün bir enfeksiyon hastalığı olarak kabul ediliyorsa da, etyopatogenezi tartışmalıdır. Aftöz stomatitlerin etiyolojisi hakkında günümüze kadar birçok araştırma yapılmış olmasına rağmen kesin bir etiyolojik faktörden bahsetmek mümkün değildir. Günümüzde idiyopatik olarak veya birçok tetikleyici faktörün sonucu olarak ortaya çıktığı kabul edilmektedir(2). Lokal travma, hormonlar, mikrobiyal ajanlar, virüsler, genetik immünolojik faktörler, fiziksel ve ruhsal etkenler, kimyasal irritanlar, kötü beslenme, mide-bağırsak sistemi hastalıkları, allerjik reaksiyonlar etyolojisi içerisinde bulunmaktadır. Grip veya lokal bir tahrişin ardından hijyenin bozulması durumlarında kendini daha sık göstermektedir. Psişik yönden labil yapılı kişilerde daha sık rastlandığı bilinmektedir. Diş fırçası tahrişlerinde, sindirim bozukluğu, tartar, ağız ortamının asit ya da alkaliye dönmesi aftın oluşumu kolaylaştıran sebepler arasındadır.

6 Aftöz stomatitler aynı zamanda Behçet Sendromu nun en önemli bulgusudur ve Behçet Sendromu ağızda gösterdiği semptomu ile Aftöz stomatitin etyolojisi arasında yer alır(7).

7 1

8 2.REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTLERİN ETİYOLOJİSİ Rekürrent Aftöz stomatit etyolojisindeki faktörleri şöyle sıralayabiliriz. Enfeksiyöz Faktörler İmmünolojik Faktörler Genetik Faktörler Hormonal Faktörler Travma Faktörü Psikolojik Faktörler İlaç Reaksiyonları Hematinik Yetmezlikler Diyet Alışkanlıkları ve Gıda Hipersensivitesi Sigara 2.1.Enfeksiyöz Faktörler Uzun bir süre boyuınca RAS ın sebebi olarak mikrobiyal ajanlar düşünülmüştür. RAS ve oral streptokoklar arasında bir ilişki olduğu kabul edilmiştir. Önceleri oral streptokokların RAS patogenezinde direkt patojen olarak veya oral mukozayla çapraz reaksiyon gösteren antikorların oluşumunda antijenik stimulan olarak rol aldığı düşünülmekteydi.1963 de bir Aftöz stomatitten Streptokokus sangius izole edilmiştir(8). Ama daha sonra bunun Streptokokus mitis olduğu bulumuştur(9). Daha sonraki araştırmacılar RAS lı hastalarda kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında belli oral streptokoklara karşı yükselmiş antikor seviyeleri bulmuşken(8), bazı araştırmacılar da bununla çelişen sonuçlar bulmuşlardır(10). 2

9 Dental plaklarda ve sağlıklı kişilerin tükürüklerinde de izlenebilen Helicobacter pylori nin oral ülserasyonların ve RAS ın sebebi olabileceği düşünülmüştür. Bazı araştırmacılar RAS lezyonlarında H.pylori saptamışken(10,11) bazı araştırmacılar da RAS ve H.pylori arasında herhangi bir ilişki bulamamışlardır (8,10,12). Ayrıca aftöz ülserlere herpes familyasından latent bir virüsün aktivasyonunun sebep olduğuna dair hipotezler de vardır.tüm RAS hastalarının 1/3 ünde pozitif anti HSV (Herpes Simpleks Virüs) antikor titreleri bulunmuştur. Ama RAS lı hastalardan elde edilen smearlarda ve biyopsi örneklerinde HSV antijenleri bulunamamıştır (1,10). RAS lı hastalarda kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında Varicella-Zoster-Virüs (VZV) ile stimegalovirüse (CMV) karşı artmış IgM titreleri bulunmuştur (10,13). Fakat oral ülser biyopsilerinde VZV çoğaltılamamış ve smearların hiçbirinde VZV antijeni saptanamamıştır. HHV-6 ve HHV-7 ve RAS arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır (14). Sonuç olarak mikroorganizmaların RAS ın etiyolojisindeki rolleri tartşmalıdır. Aftöz stomatit lezyonlar genelede antibakteriyel ve antiviral tedavilere cevap vermeseler bile topikal steroid veya diğer immunsupresif ilaçlara cevap verebilirler. Bu da Aftöz stomatitlerin non-enfeksiyöz enflamatuar mekanizmanın bir sonucu olduğunu düşündürür. Yani, bakteriyel veya viral tutulum RAS için immun bozukluk yanında sekonder bir fenomen olarak düşünülebilir, etiyolojik bir faktör değildir İmmünolojik Özellikler Aftöz stomatit ağız epitelinde otoimmun reaksiyona karşı ortaya çıkabilir. Behçet hastalığı aftöz stomatite yol açan atoimmun hastalıklar arasında özel bir 3

10 öneme sahiptir. RAS ın erken ülserleri yoğun mononükleer infiltrasyonu gösterir.periferik kan lenfositleri invitro oral epitele sitotoksiktir. Oral mukoza antijenlerine etki eden lenfoproliferatif çalışmalar, RAS ın klinik özellikleri üzerine otoimmun etkinin korelasyonunu gösterir. Bununla birlikte bu çalışmalarda ilgili olmayan donörler kullanılmıştır, immünolojik olarak RAS lı hastalarda serum IgA ve IgB konsantrasyonları artarken tükürükteki IgA konsantrasyonları normal limitler içerisindedir. Ig D ve Ig E nin yükselen serum düzeyleri tespit edilmişir. Mukoza kenarında büyük oranda Ig A, Ig D, Ig E üretilmesinden dolayı mukozal ülserasyon Ig düzeyinde rapor edilen değişimlerin ikinci bir non-spesifik etki ile C 9 un artan serum C 9 konsantrasyonuna yol açmasının yanı sıra B 2 makroglobulin üzerine etkisi belirgin değildir. RAS da oral mukozada antikorların bulunmasına rağmen hücresel sitotoksik antikor bağımlılığı otoimmuniteden ziyade makul bir mekanizma olarak görülmektedir. Bu durum klasik otoimmun hastalıklarda görülmez. Prevalans yaş ile artmaz. HLA DW 2 ya da HLA ile assosiye değildir. Diğer otoantikorlar bulunamamıştır. Klasik otoimmun hastalıklarla RAS ın ilişkisi yoktur. Hastaların bu gruplarındaki ülserler her zaman tipik bir RAS olmamasına rağmen Lösemi, Siklik Nötropeni, agranulositoz, Chediak Higashi Sendromu gibi çok daha ciddi Granülositopeni li hastalarda rekürran oral ülserasyon çok olağandır, majör manitestasyonların sıkça olduğu bilinmektedir. Streptokokkal ve oral mukoza antijenlerine karşı gelişmiş olan hücresel ve humoral immunitenin artması aftöz stomatitli hastaların karakteristik özelliğidir. Bu hastalar hem oral florya hem de oral dokulara karşı immün bir cevap vermektedir. Oral epitel ile bazı çapraz etkileşimi antijen uyranlarının immün yanıt vermesi epitelyal zararı azaltmak içindir. İmmün yanıt bilindiği gibi vücudumuzda iki şekildedir. Hücresel immuniteden fonksiyonları açısından, T-lenfositleri 4

11 sorumludur. Bu tip immunitede yüzeylerinde antikora benzer moleküller taşıyan duyarlı lenfoid hücrelerin oluşması söz konusudur. Bu duyarlı lenfoid hücre özgül antijenle temasa geçince sitotoksik etki göstererek hedef hücrenin ölümüne yol açar. T Lenfositi yüzey antikorlarına karşı monoklonal antikorların kullanıldığı çalışmalarda preülseratiften ülseratife ve iyileşme fazlarına yayılan T4/T8 oranındaki değişiklikler gösterilmiştir. Bunlar gecikmiş aşın duyarlılık reaksiyonunu desteklemiştir. Humoral immuniteden B lenfositleri sorumludur. Serbest antikor sentezi, kan ve diğer vücut sıvılarına salgılanması ile karakterizedir. Bu antikor veya Ig ler, oluşmasına neden olan antijenlerle özgül olarak birleşirler. İşte otoimmunizasyon olayında bu faaliyetler artar ve kendi antijenlerine karşı antikor oluşturarak kendine zarar verir. Bu tür hastalıklar iki tür mekanizma ile oluşabilir. Ya kişinin kendi antijenlerine karşı olan immun mekanizma ile oluşabilir ya da toleransı sürdüren immun mekanizma bozulur. Otoimmun hastalıklarda vücut 2,3, ve 4 tip aşırı duyarlılık reaksiyonu ile cevap verir. Otoimmun hastalığı olan bir kişide diğer bir otoimmun hastalıkla birlikte gözlenebilir 2.3.Genetik Faktörler ( Heredite) Aftöz stomatit ailenin tüm fertlerinde görülebilmekle birlikte genetik modeli tam olarak belirlenememiştir. Bu yüzden katılım modelini birden fazla genin birlikte belirlediği düşünülmektedir. Genetik modelin belirlenememesinde hastalığın teşhisinde ülserasyon varlığı veya ayırıcı tanının güçlüğü rol oynamaktadır. Ship özellikle 2 ebeveyn de RAS lı ise ve de pozitif aile anamnezi olan RAS lı hastalardaki ülserlerin erken yaşlarda atak yaptığını ve daha şiddetli seyir gösterdiğini vurgulanmıştır. 5

12 Daha sonraki epidemiyolojik çalışmalarda göstermiştir ki; anne ve babasının her ikisinde RAS olan kimselerde % 90 oranında ortaya çıkma olasılığı vardır. Her iki ebeveynde hastalık yoksa prevalans % 8, 9 dur. Yalnız babada hastalık varsa prevalans % 33.8 yalnız annede varsa % 52.5 olmaktadır. Yapılan çalışmalarda tek yumurta ikizlerinde bu hastalık % 90 a yakın oranda benzerlik gösterir. Çift yumurta ikizlerinde ise % 57 oranındadır. Doğum sonrası prevalansı etkilememektedir. Hastalık genetik bir komponenti gerektirmekle beraber, çevresel yansımalar klinik tabloyu belirlemektedir (1,6). 2.4.Hormonal Faktörler Hormonal faktörler konusunda elde kesin bir delil yoktur. Östrojen ve progesteron seviyelerinin RAS için etiyolojik bir faktör olabileceğini gösteren çalışmalar vardır. RAS episodları ve menstrual siklus arasında bir ilişki olduğuna dair teoriler olmasına karşın RAS ve menstrual siklus arasında herhangi bir ilişki olmadığını gösteren epidemiyolojik çalışmalar da vardır(1,4). Oral kontraseptif kullanan hastalarda ve hamile hastalarda aftöz lezyonlarda remisyon olduğu bulunmuştur(1,6,8). Ama doğumdan sonra ülserlerin tekrar alevlendiği gözlenmiştir. Kadınların %10 unun ilk RAS episodlarını yaşları arasında geçirmelerine rağmen RAS ve menopoz arasında herhangi bir ilişki kesin olarak kanıtlanamamıştır (8) Travma Faktörü Aftöz Stomatitisin oluşumunda travma faktörünün hazırlayıcı bir faktör olduğu düşünülmektedir. Mukozal bariyer aftöz stomatitten korunmada önemli rol 6

13 oynar. Bu nedenle aftöz stomatitler genellikle keratinize olmayan mukozada yerleşim göstermektedir. Sert yiyecekler, diş fırçalaması, dudak ısırması ve batıcı cisimlerin ağızda çiğnenmesi, protez kullanımındaki travmalar, dental tedaviler sırasında oluşan travmalar, ağız içi operasyonları sırasındaki incinmeler, intraoral enjeksiyonlar sırasında kanülün meydana getirdiği zararlar, keskin veya abraze olmuş kırık dişler, dolgular, kimyasal maddelerin mukozadaki irritasyonlar aftöz stomatitise sebep olabilecek değişik travma çeşitleridir (15). 2.6.Psikolojik Faktörler Aftöz Stomatitis endişe, korku, gerilim ve baskı gibi duygusal bozukluklarla ilişkili psikosomatik bir hastalık olduğu görüşü çok defa tekrarlanmıştır. RAS hikayesi olanlarda emosyonel stres RAS episodlarının gelişimini provoke eder. Ship (16) öğrencilerin sınav zamanlarında, günlük yaşamlarına göre aftöz ülserlerin sıklığında artış olduğunu bildirmiştir. Bazı RAS hastalarının antidepresan tedaviden yarar görmelerine rağmen, aftöz bir uyarıcı olarak stresin kesin mekanizması net değildir. 2.7.İlaç Reaksiyonları Aftöz benzeri lezyonlara sebep olabilen ilaçlar; kaptopril, altın tuzları, nikurandil, niflumik asit, fenindion, fenobarbital, piroksikam ve sodyum hipoklorittir (8). Nonsteroid antienflamtuar ilaçlar genital ülserler veya oral ülserlere sebep olabilirler(8,17,18). Aftöz ülserler ve beta-blokerler arasında da bir ilişki olabileceği düşünülmüştür(8,19). Bir K kanal aktivatörü olan Nikorandil kullanımında RAS a benzer oral ülserasyonlar görülebilir(1,8,17,19). Bu ilacı 7

14 kullanan hastalarda başta dil olmak üzere gingival, labial ve bukkal mukozada ve boğazda majör afta benzer ülserlerin oluştuğu görülmüştür. Ama bu ülserler RAS ın aksine rekürrent değildir ve ilaç kesildiğinde kaybolurlar. 2.8.Hematinik Yetmezlikler Oral mukoza beslenme bozuklukları ve eksikliklerde kolayca klinik belirtiler verir. Ortaya çıkan lezyonlarda çoğunlukla oral mukozada iltihabi reaksiyonlar ile örtücü epiteldeki atrofi gözlenmektedir.ras lı hastaların çok az bir kısmında demir, Vitamin B12, ferritin eksikliği hastalığın ortaya çıkışını da etken olarak gözlenmiştir. RAS lı hastalarda mutlaka hematolojik değerlendirme gerekmektedir. RAS lı hastaların serum ferritin seviyesinde ciddi bir azalma görülmektedir(20). Demir seviyesindeki eksilmenin RAS lı hastaların onda birinde görülen özellik olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak RAS lı hastalarda anemiye çok az rastlandığı ve genellikle normal serum Vitamin B12, ferritin, kırmızı kan hücresi folat seviyelerine sahip olduklarını gösterirken diğer kontrol denekleriyle karşılaştırıldıklarında iki kat daha az serum ferritin veya eritrosit seviyesine sahip oldukları gözlenmiştir (21). 2.9.Diyet Alışkanlıkları ve Gıda Hipersensitivitesi Bazı yiyecekler ve koruyuculara karşı hassasiyetin aftöz ülserlerle ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Normal populasyonla karşılaştırıldıklarında RAS hastalarında yiyeceklerle ilişkili antikorların belirgin biçimde daha yüksektir. RAS hastalarında atopi için istatistiksel olarak belirgin bir artış bulunmuştur(22). Çikolata, kahve, yer fıstığı, tahıllar, badem, çilek, peynir, domates gibi yiyecekler oral ülserasyonlarla ilişkili olabilir. Ayrıca tuzlu ve baharatlı yiyeceklerin RAS ı 8

15 alevlendirdiğine dair gözlemlerimiz de mevcuttur. Diyet değişiklikleri nadiren RAS ın normal seyrini değiştirir(4,23). Yiyecek hassasiyeti RAS için sadece ilave bir hazırlayıcı faktör olarak düşünülebilir, etiyolojik bir faktör değildir Sigara Sigaranın RAS üzerine önleyici bir etkisi vardır.sigaranın fiziksel ve kimyasal bir travma şekli olmasına rağmen, sigara ve RAS arasında negatif bir epidemiyolojik ilişki bulunmuştur(1,8,24,25). Sigaranın bu önleyici etkisi muhtemelen oral mukozada sebep olduğu keratinizasyonla ilişkilidir. Keratin tabakası, travma ve bakteriyel penetrasyon dahil çeşitli uyarıcı etiyolojik faktörlere karşı lokal mekanik bir savunma bariyeri olarak davranır. Nikotinin RAS ve enflamatuar barsak hastalıkları üzerine faydalı bir etkisi olduğu rapor edilmiştir. Nikotin içeren tabletlerin ülserleri kontrol altına aldığı gösterilmiştir(1,8,24,25). 3.REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTLERİN KLİNİK ÖZELLİKLERİ RAS, Serbest oral mukozada, ağrılı,epitelial ülserasyonlar şeklinde görülmektedir. Sıklıkla dudak, yanak, dilde lokalizedirler. Genellikle tek bir bölgede başlayan küçük bir lekeden genişleyerek çapları 0.5, 3 mm yi bulan yüzeysel ülserler halini almaktadır. RAS klinik görüntülerine göre: Minör aftöz ülserler Majör aftöz ülserler Herpetiform ülserler olarak 3 e ayrılır. Bu sınıflandırmanın dışında Shafer ve arkadaşları Behçet hastalığının dört majör semptomundan ilki olarak ortaya çıkan RAS ı dördüncü bir sınıf olarak 9

16 kabul etmiştir. Buna ek k olarak Ercüment Konukman şap hastalığında hayvanlardan insana geçen aft da sınıflandırmaya katmıştır. k Her ülser tipi kendine özgü klinik seyir takip etmektedir. (Tablo I) Tablo I. Tekrarlayan aftöz ülserlerin sınıflaması Tip Başlama Boyut Sayı Yerleşim Sıklık(%) Skar İyileşme Yaşı (mm) MiAU < Ön bölge 808 Yok 1-2 hafta MjAU HU Ön> >arka 101 Var 1-2 > >10 Her ikisi 101 Yok Haftalar/Aylar 1-2 hafta 3.1.Minör Aftöz Ülserler En çok görülen formudur. % 80 minör tiptedir. Daha çok kadınlarda görülür. Ağız bölgesinde önce hiperemik daha sonraa mukozal bir vezikülopapül oluşur. Bu lezyon hızla bir eritemli haleyle çevrilir. Üzerii gri bir membranla örtülü nekrotik bir ülser halini almaktadır. Çoğunlukla bukkal mukoza ve labial mukozadaa görülür gün kadar ağızda kalır ve skar bırakmadan n iyileşir. 10

17 Şekil I. Dil ucunda minor aftöz ülserasyonlar 3.2.Majör Aftöz Ülserler Minör aftöz ülserlere göre daha şiddetli seyreder. RAS lı hastaların %10 unda görülür. Lezyonlar daha büyük vee multipl formdadır. Lezyonlar en çok nonkeratinize mukoza da, yani oral mukoza, yanak, dudak, dil, yumuşak damakta lokalizedirler. Yuvarlak ovoid ya da irregüler ülserlerdir. Çapları 1 cm den büyüktür. Minör formdan farklı olarak 6 hafta süre ile ağızdaa kalırlar. Hastaya rahatsızlık vererek ve skatris bırakarak iyileşirler. HIV (+) hastalarda gözlenen aftöz stomatitler de majör ve herpetiform formların artan frekansları ve değişik lokalizasyonlan dikkat çekicidir. Şekil II. Alt dudaktaa major aftöz ulserasyon 3.3.Herpetiform Aftöz Ülserler Aftöz Stomatitli hastaların %10 u bu gruba girer. 111

18 Herpetik görünümde fakat herpes simpleksin neden olmadığı ülserler için kullanılmaktadır. Bu hastalarda 100 kadar küçük lezyon herpes simpleks enfeksiyonunu hatırlatır tarzda ağız mukozasını tutar. Bunlar daha sonra genişleyerek birbirleriyle birleşir. Ağız mukozasını her bölgesinde görülebileceği gibi, dilin Ventral kısımlarında ve ağız tabanında ortaya çıkar. Skatris bırakmadan 7-10 gün içinde iyileşir. 3.4.Behçet Sendromu ile birlikte görülen Rekürrent Aftöz Ülserler Behçet hastalığı nedeni bilinmeyen birçok sistemi tutan enflamatuar bir hastalıktır. Tekrarlayan ağız içi ve genital ülserler ile birlikte göz, deri, merkezi sinir sistemi, eklem ve damar tutulumu olabilir. Behçet Hastalığının en sık görülen bulgusu ağız içinde tekrarlayan ülserasyonlardır. Oral ülserler küçük, yüzeyel fakat ağrılı olup dudaklarda, dişetinde, dilde ve damakta görülebilir(31). Hastalığın görülme sıklığı Akdeniz ülkelerinde ve uzak doğuda özellikle Japonya'da fazladır. Yapılan bir çalışmada insidans 1: bulunmuştur. Tanı koyduran bir test yoktur fakat tanı koymada yardımcı klinik kriterler vardır. HLA- Bw51 geninin etkisi yakın zamanda doğrulanmıştır fakat Behçet Hastalığı na genetik yatkınlığın sadece %19'undan sorumlu olduğu tahmin edilmektedir. Patogenezde aktive olmuş T hücrelerinden salınan sitokinlerin rolü önemlidir (27). Uluslararası Behçet Hastalğı Çalışma Topluluğunun tanı ölçütlerine göre bir hastada ağız içinde ülserasyonlara ek olarak tekrarlayan genital ülserasyon, gözde tutulum, deride tutulum veya pozitif paterji testinden en az ikisi varsa Behçet Hastalığı tanısı konur(26). Hulusi Behçet tarafından tanımlanan Behçet sendromunun dört majör bulgusu: 12

19 Ağızda aftöz oluşumlar Genital aftöz oluşumlar Göz tutulumu Deri lezyonları 4.REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTİN AYIRICI TANISI Tekrarlayan aftlı bir hasta değerlendirileceği zaman pek çok durumun aftlarla eşlik edebileceği gözönünde bulundurulmalıdır (Tablo II). RAS ın tedavisinden önce diğer hastalıklardan ayırımı dikkatli yapılmalı ve RAS, ülserasyonlarla ilişkili diğer hastalıklardan ayırtedilebilmelidir. Tablo II. Aftöz ülserlerin ayırd edici tanısı Tanı Farklı Özellikler Enfeksiyon Viral Herpes Virüs Veziküler lezyonlar, Tzank boyaması pozitif Sitomegalovirüs İmmün sistemi baskılanmış hasta, biyopsi pozitif Varisella zoster virüs Karakteristik deri lezyonları Koksaki virus Genelde çocuklarda, El/Ayak/Kalça lezyonları Treponemal Sifiliz Fungal Cryptosporidium Mucormycosis Histoplasma Otoimmün Behçet Sendromu Reiter Sendromu Enflamatuar bağırsak hastalığı Lupus Eritematozus Büllöz Pemfigoid Pemfigus Vulgaris Hematolojik Siklik Nötropeni Neoplasm Yassı epitel hücreli karsinom RPR/FTA testi* pozitif, farklı deri lezyonları İmmün sistemi baskılanmış hasta, kroniklik, biyopsi ve kültür pozitif Genital ülserler, üveit, retinit Artrit, Üveit, Konjuktivit, HLA B27 Tekrarlayan kanamalı veya müköz diyare, GI**ülserler Kelebek tarzı döküntü, ANA***-pozitif Diffüz deri tutulumu Diffüz deri tutulumu Periyodik ateş, nötropeni Kroniklik, Baş-boyun adenopatisi, biyopsi pozitif 13

20 *RPR/FTA: rapid plasma reagin/fluorescein treponema antibody test; **GI:gastrointestinal; ***ANA: antinuclear antibody(28). 5.REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTİN TEDAVİSİ RAS ın hafif seyrettiği birçok hastada herhangi bir tedaviye gereksinim olmaz. Bazı hastalar iyi bir oral hijyen sağlanarak, Sodyum Lauryl Sülfat (SLS) içermeyen ve irritan olmayan doğru diş macunu seçimi ile atravmatik doğru fırçalama tekniği ve ağrıya yönelik yapılan palyatif tedavilerle tedavi edilir.ağrıyı gidermek için benzidamin hidroklorit gibi spreyler veya gargaralar kullanılabilir. Ama ciddi vakalarda %2 lik lidokain jel veya dilue edilmiş gargara formu daha etkilidir. Her ay multiple RAS episodlarıyla ciddi ağrıları ve beslenme problemi olan hastalar ilaç tedavisine ihtiyaç duyarlar. RAS ın kesin sebebi bilinmediği için günümüzde RAS için uygulanan herhangi bir küratif tedavi yoktur. Tedavinin ana amaçları; ağrı semptomlarının giderilerek hastanın düzgün beslenmesine yardımcı olmak, lezyon süresini kısaltmak ve rekürrens sıklığını azaltmaktır. Tedavi yaklaşımı anamneze, hazırlayıcı faktörlere, ağrının şiddetine, rekürrenslerin sıklığına ve hastanın ilaç toleransına göre değişir. Tedaviye başlanmadan önce hastalığın başlamasına sebep olabilecek muhtemel predispozan faktörler dikkate alınmalıdır. Tam kan sayımı, serum folik asit, ferritin, B-vitamin seviyeleri gibi tetkikler yapılabilir. Yetmezlik durumlarında uygun replasman tedavileri yapılmalıdır. Glukokortikoidler ve antimikrobiyal ajanlar RAS ın tedavisinde en sık kullanılan preparatlardır. Bu ilaçlar topikal kremler, ağız gargaraları, intralezyonel enjeksiyonlar şeklinde veya sistemik olarak kullanılabilirler. Topikal kortikosteroitler RAS hastalarında aftların oluşumuyla ilişkili olan enflamatuar proçesi sınırlandırmak 14

21 için kullanılır. Kortikosteroitler direkt olarak T lenfositler üzerine etki ederek RAS ın immunopatogenezinde rol alan alerji, travma ve mikroorganizmalar gibi faktörlere karşı oluşan immun cevabı baskılarlar. RAS tedavisinde etkinliği gösterilen topikal glukokortikoitler fluosinonid, triamsinolon ve klobetasoldür. Topikal kortikosteroit kullanımında süper enfeksiyonlara dikkat edilmelidir. Çünkü topikal kortikosteroit kullanımı pseudomembranöz kandidaya sebep olabilir. Ağız hijyeni üst düzeyde tutulmalıdır. Eğer hasta topikal steroit kullanamıyorsa veya ülser çok büyükse steroitler gargara olarak da kullanılabilir. RAS tedavisinde antimikrobiyal ajanlar, mikrobiyal kontaminasyonu ve sekonder enfeksiyonları kontrol etmek için kullanılır. Tetrasiklinli ağız gargaraları ülser süresini, büyüklüğünü ve ağrıyı azaltır. Tetrasiklinli gargaralar sadece sekonder enfeksiyonları önlemekle kalmaz aynı zamanda kollejenaz aktivitesini de inhibe eder. RAS ın rekürrens sıklığına herhangi bir etkisi yoktur. Bazı çalışmalar klorheksidin glukonat içeren gargaraların RAS hastalarında ülser sayısını azalttığını göstermiştir. Fakat bunu doğrulamayan çalışmalar da vardır(8,29,30). Klorheksidinin kötü bir tadı vardır. Ayrıca dişlerde ve dilde kahverengi boyanmaya sebep olabilir. RAS ın ciddi seyrettiği, ülserlerin biri iyileşirken yenilerinin oluştuğu hastalarda topika tedaviler yeterli olmayabilir. Bu durumda sistemik tedaviler uygulanır. Bunun için prednisolon en sık kullanılan ilaçtır. Prednisolonun sistemik uygulama süresini kısaltmak için kombine olarak topikal uygulamalar da yapılabilir. Yine hastanın oral hijyeni üst düzeyde olmalıdır. Ayrıca prednisiolon azathiopirin gibi diğer immunsupresif ajanlarla kombine edilebilir. Sistemik tedavide kullanılan diğer ilaçlar levamisol ve thalidomittir. Levamisolun RAS semptomlarını iyileştirdiği bildirilmiştir. Thalidomit ise toksik etkilerinden dolayı tavsiye edilmemektedir. RAS 15

22 tedavisinde kullanımı araştırılan diğer antienflamatuar ilaçlar kolşisin, siklosporin, pentoksifilin, azelastin ve dapson gibi ajanlardır. 6. ÖZET Dünyada en sık görülen oral ülseratif hastalıklardan birisi olan Rekürrent Aftöz Stomatitisin (RAS) yapılan birçok araştırmaya rağmen kesin etiyolojisi bulunamamıştır. Travma, mikrobiyal faktörler, yiyecekler, ilaç reaksiyonları, immun bozukluklar, hormonal dengesizlik, sigara gibi predispozan faktörlerin ve ailesel eğilimin RAS ın etiyolojisinde rol aldığı düşünülmektedir. RAS ın kesin etiyolojisi bilinmediği için RAS için uygulanan herhangi bir küratif tedavi yoktur ve genelde semptomatik tedaviler uygulanır. Bu çalışmada RAS ın etiolojisi, klinik özellikleri, ayırıcı tanısıve tedavisi ele alınmıştır. 16

23 7.KAYNAKLAR 1. Scully C, Gorsky M, Nur FL. AphthousUlcerations. Dermatologic Therapy 2002,15, Ship JA. Recurrent aphthous stomatitis. An update. Oral SurgOral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 1996, 81, Jurge S, Kuffer R, Scully C, Porter SR. Recurrentaphthous stomatitis. Oral Dis 2006, 12, Shashy RG, Ridley MB. Aphthous ulcers: Adifficult clinical entity. Am. J. Otolaryngol 2000,21, Letsinger J.A, McCarty M.A, Jorizzo J. L. Comlexaphthosis: A large case series with evaluationalgorithm and therapeutic ladder from topicals tothalidomide. J Am Acad Dermatol 2005, 52, Field EA, Allan RB. Review article: oral ulceration aetiopathogenesis, clinical diagnosis and management in the gastrointestinal clinic.aliment. Pharmacol. Ther 2003, 18, Ghate JV, Jorizzo JL, Behçet s disease and complex aphthosis. J Am Acad Dermatol 1999, 40(1), Natah SS, Konttinen YT, Enattah NS,Ashammakhi N, Sharkey KA, Häyrinnen- Immonen R. Recurrent aphthous ulcers today: a review of the growing knowledge. Int. J. Oral Maxillofac Surg 2004, 33, Hoover CI, Greenspan JS. Immunochemical comparison of cell0wall antigens of various viridans streptococci, including strain 2A2+3 hot from recurrent aphthous ulceration in man. ArchOral Biol 1983, 28(10), Jurge S, Kuffer R, Scully C, Porter SR. Recurrent aphthous stomatitis. Oral Dis 2006, 12, Birek C, McNeill K, Singer D, Ficarra G, Bowden G. Detection of Helicobacter pylori in oral aphthous ulcers. J Oral Pathol Med. 1999, 28, Shimoyama T, Horie N, Kato T, Kaneko T, Komiyama K. Helicobacter pylori in oral ulcerations. J Oral Sci 2000, 42, Pederson A, Hornsleth A. Recurrent aphthous ulceration: a possible clinical manifestation of reactivation of varicella zoster or cytomegalovirus infection. J Oral Pathol Med. 1993, 22(2),

24 14. Ghodratnama F, Riggio MP, Wray D. Search for human herpesvirus 6, human cytomegalovirus and varicella zoster virus DNA in recurrent aphthous stomatitis tissue. J Oral Pathol Med. 1997, 26(4), Neville BW, Damm DD, Allen CM, Bouquot J. Allergies and Immunologic Diseases. In: Neville B, Damm D, Allen C, Bouquot J, 2nd ed: Oral and Maxillofacial Pathology. Philadelphia, Pennsylvania: W.B. Saunders Company; 1995,S: Ship JA, Chavez EM, Doerr PA, Henson BS, Sarmadi M Recurrent aphthous stomatitis.quintessence Int. 2000, 31(2), Porter SR, Hegarty A, Hodgson TA, Scully C. Recurrennt aphthous stomatitis. Clinics in Dermatology 2000, 18, Heally CM, Tornhill MH. An association between recurrent orogenital ulceration and nonsteroidal anti-inflammatory drugs. J Oral Pathol Med 1995, 24, Boulinguez S, Cornee-Leplat I, Bouyssou- Gauthier ML, Sparsa A. Role of drug exposure in aphthous ulcers: a case- control study. Br J Dermatol. 2000, 143, Weusten BL, Van de Wiel A. Aphthous ulcers and vitamin B12 deficiency Neth J Med 1998, 53(4), Porter SR, Scully C, Flint S. Hematologic status in recurrent aphthous stomatitis compared with other oral disease. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1988, 66(1), Veller-Fornasa C, Bezze G, Rosin S, Lazzaro M, Tarantello M, Cipriani R. Recurrent aphthous stomatitis and atopy. Acta Derm Venereol. 2003, 83(6), Eversole LR, Shopper TP, Chambers DW. Effects of suspected foodstuff challenging agents in the etiology of recurrent aphthous stomatitis. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1982, 156, Tüzün B, Wolf R, Tüzün Y, Serdaroğlu S. Recurrent aphthous stomatitis and smoking. Int J Dermatol. 2000, 39, Atkin PA, Thornhill MH. Minor recurrent aphthous stomatitis and smoking: an epidemiological study measuring plasma cotinine. Oral Dis. 2002, 8, Lee LA. Behcet disease. Semin Cutan Med Surg 2001, 20(1), McBride DR. Management of Aphthous Ulcers. Am FamPhysician 2000, 62, Casiglia JM. Recurrent aphthous stomatitis: etiology, diagnosis, and treatment. Gen Dent. 2002, 50(2),

25 30. Scully C, Gorsky M, Lozada-Nur F.The diagnosis and management of recurrent aphthous stomatitis: a consensus approach. J Am Dent Assoc. 2003, 134(2), Tüzün Y, Katoğyan A, Aydemir A.H, Baransü O:Dermatoloji, 2. Baskı,Nobel Tıp kitapevleri,istanbul, 1994, S:

26 8. ÖZGEÇMİŞ 1981 yılında Gölcük de doğdum. İlköğretimimi İstanbul Heybeliada İlköğretim okulunda tamamladıktan sonra ortaöğretimimi ve liseyi İzmir 60. Yıl Anadolu Lisesi nde tamamladım.2000 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım. 20

27 21

REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTİS RECURRENT APHTHOUS STOMATITIS. Dr. Fatma ÇAĞLAYAN * Prof. Dr. A. Berhan YILMAZ * ÖZET ABSTRACT

REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTİS RECURRENT APHTHOUS STOMATITIS. Dr. Fatma ÇAĞLAYAN * Prof. Dr. A. Berhan YILMAZ * ÖZET ABSTRACT REKÜRRENT AFTÖZ STOMATİTİS RECURRENT APHTHOUS STOMATITIS Dr. Fatma ÇAĞLAYAN * Prof. Dr. A. Berhan YILMAZ * ÖZET Dünyada en sık görülen oral ülseratif hastalıklardan birisi olan Rekürrent Aftöz Stomatitisin

Detaylı

ORAL AFTLARDA AĞIZ HİJYENİNİN ÖNEMİ

ORAL AFTLARDA AĞIZ HİJYENİNİN ÖNEMİ T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı ORAL AFTLARDA AĞIZ HİJYENİNİN ÖNEMİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Tolga EMEK Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. İlgen ERTAM İZMİR

Detaylı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı %20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntılar (kc, bb, troid) Pemfigoid gestasyones Gebeliğin

Detaylı

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. KULLANIM KILAVUZU KLORHEX ORAL JEL Birim Formülü Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. Tıbbi Özellikleri Klorheksidin

Detaylı

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Perinatal dönemde herpesvirus geçişi. Virus Gebelik sırasında Doğum kanalından Doğum

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Sunum planı Mantarlar Orofaringeal kandidiyazis Virüsler El-ayak-ağız hastalığı Herpes simpleks

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY FORMÜL %0.2 klorheksidin glukonat içerir. Yardımcı madde olarak; gliserin, limon esansı ve nane esansı içerir. Bir püskürtme 0.15 ml dir ve 0.0003 g klorheksidin glukonat içerir.

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler: LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI LEODEX % 1.25 jel Haricen uygulanır. Etkin madde: 1 g jel, 12.50 mg deksketoprofene eşdeğer 18.45 mg deksketoprofen trometamol Yardımcı maddeler: Karbomer 980 NF (Carbomer Homopolymer),

Detaylı

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. * *Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. *Bu hipotez, memelilerin evrimsel geçmişlerinin bir parçası

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 2. TEŞHİS VE TEDAVİ 2.1 Nasıl teşhis edilir? Klinik belirtiler ve araştırmalar

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

OTOİMMUN HASTALIKLAR. Prof.Dr.Zeynep SÜMER

OTOİMMUN HASTALIKLAR. Prof.Dr.Zeynep SÜMER OTOİMMUN HASTALIKLAR Prof.Dr.Zeynep SÜMER İmmun tolerans Organizmanın kendinden olan antijeni tanıyarak bunlara karşı reaksiyon vermemesi durumuna İMMUN TOLERANS denir Otoimmunitenin oluşum mekanizmaları

Detaylı

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353 23. Aşağıdakilerden hangisi akne patogenezinde rol oynayan faktörlerden biri değildir? A) İnflamasyon B) Foliküler hiperproliferasyon C) Bakteriyal proliferasyon D) Aşırı sebum üretimi E) Retinoik asit

Detaylı

İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD

İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD En iyi mikrop ölü mikrop (mu)? Vücudumuzdaki Mikroplar Bakteriler Mantarlar Virüsler Bakterilerle

Detaylı

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji Ünitesi Viral Enfeksiyonlar... Klinik

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Probiyotik suşları Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı İnsan ve bakteri ilişkisi İnsan vücudundaki bakterilerin yüzey alanı = 400 m 2 (Tenis kortu kadar) İnsandaki gen

Detaylı

Herpes Simpleks Virüs Tip-1, Sitomegalovirüs ve Epstein-barr Virüsleri ile Tekrarlayan Aftöz Ülserler Arası İlişki

Herpes Simpleks Virüs Tip-1, Sitomegalovirüs ve Epstein-barr Virüsleri ile Tekrarlayan Aftöz Ülserler Arası İlişki Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi The Journal of Ondokuz Mayis University Faculty of Dentistry Herpes Simpleks Virüs Tip-1, Sitomegalovirüs ve Epstein-barr Virüsleri ile Tekrarlayan

Detaylı

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır. Sayın meslektaşlarım, Kişisel çalışmalarım sonucu elde ettiğim bazı bilgileri, yararlı olacağını düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Çalışmalarımı iki ana başlık halinde sunacağım. MADDE BAĞIMLILIĞI

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Deri Layşmanyazisi Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Amaç Hastalığın tanısını koyabilmek Uygun tedaviyi yapabilmek Koruyucu yöntemleri sayabilmek İçerik

Detaylı

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI 28.04.2015 34 yaşında erkek hasta 2 gün önce ortaya çıkan kaşıntılı, eritematöz, kaşıntılı, papüler

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. VİROSİL %5 krem Haricen kullanılır.

KULLANMA TALİMATI. VİROSİL %5 krem Haricen kullanılır. KULLANMA TALİMATI VİROSİL %5 krem Haricen kullanılır. Etkin madde: Her 1 g krem %5 a/a 50 mg asiklovir içerir. Yardımcı madde(ler): Poloksamer, setostearil alkol, sodyum lauril sülfat, beyaz yumuşak parafin,

Detaylı

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır. SİFİLİS Frengi; Lues; Sifilis cinsel yolla bulaşan bulaşıcı mikrobik enfeksiyon hastalığıdır. Tedavi edilmez ise beyin, sinir, göz ve iç organlarda ciddi hasarlar yaparak ölüme neden olur. Sifilis Treponema

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size üç antikanser ajan or ilaç oluşan FEC tedavisi öneriliyor.: Fluracedyl, Epirubicin ve Cyklofosfamid Üç haftalık

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu Kullanma Talimatında:

KULLANMA TALİMATI. Bu Kullanma Talimatında: KULLANMA TALİMATI TEMETEX %0.1 krem Cilt üzerine uygulanır. Etkin madde : 1 gramında 1 mg diflukortolon valerat içerir. Yardımcı maddeler: Polioksietilen stearat, sıvı parafin, beyaz vazelin, disodyum

Detaylı

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir. * *Aşılama öncesinde ve beraberinde probiyotik kullanma veya aşının içine serokonversiyon oranını arttıracağına inanılan suşların eklenmesi ilgili çalışmalar son birkaç yılda hızla artmıştır. *Şimdiye

Detaylı

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

Genç Yaş Grubunda Aftöz Stomatit Sıklığı ve Çeşitli Kişisel Değişkenler ile İlişkisi

Genç Yaş Grubunda Aftöz Stomatit Sıklığı ve Çeşitli Kişisel Değişkenler ile İlişkisi ORİJİNAL ARAŞTIRMA Genç Yaş Grubunda Aftöz Stomatit Sıklığı ve Çeşitli Kişisel Değişkenler ile İlişkisi Dr. F. Gülru ERDOĞAN, a Dr. G. Aslıhan ÇAKIR, b Dr. Aysel GÜRLER, a Atilla H. ELHAN, c Ilgın ÜLGER

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI FUSİNAT 500 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Bir film kaplı tablet 500 mg sodyum fusidat içerir. Yardımcı maddeler: Mikrokristal selüloz PH 200, krospovidon, laktoz anhidrat,

Detaylı

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD VULVAR İNFLAMATUAR DERMATOZLAR Terminoloji

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Romatizma ve Tedavisi Hakkında Yanlışlar ve Doğrular

Romatizma ve Tedavisi Hakkında Yanlışlar ve Doğrular Romatizma ve Tedavisi Hakkında Yanlışlar ve Doğrular BR.HLİ.067 Romatizma hastalıkları toplumda oldukça sık görülen hastalıklardır. Bunların sıklıkla günlük yaşamı etkilemesi, kişinin yaşam kalitesini

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

PERİODONTİTİSLER I- KRONİK PERİODONTİTİS

PERİODONTİTİSLER I- KRONİK PERİODONTİTİS PERİODONTİTİSLER Periodontitis, spesifik mikroorganizmalar veya spesifik mikroorganizma gruplarının neden olduğu, periodontal ligaman ve alveolar kemiğin cep oluşumu, dişeti çekilmesi veya her ikisiyle

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI NİMEKSİL %1 jel Cilt üzerine uygulanır. Etkin madde: Her bir gram jel 0.01 gram nimesulid içerir. Yardımcı maddeler: Makrogol 400, propilen glikol, sepineo 600, etanol, saf su. Bu ilacı

Detaylı

Çölyak Sprue; Non Tropikal Sprue; Glüten Enteropatisi,

Çölyak Sprue; Non Tropikal Sprue; Glüten Enteropatisi, ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak Sprue; Non Tropikal Sprue; Glüten Enteropatisi, Çölyak hastalığı sindirim sisteminin otoimmün hastalığıdır. Buğday, arpa gibi tahılların içinde bulunan GLÜTEN maddesine karşı ortaya

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Sağlık hizmeti sunumu sırasında sağlık çalışanları, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklarını tehdit eden pek çok riske maruz

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size bir antikanser ajan olan Docetaxel tedavisi önerildi. Tedavi yaklaşık 1,5 saat sürer ve üç hafta aralıklarla

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. ROBİSİD 500 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Bir film kaplı tablet 500 mg sodyum fusidat içerir.

KULLANMA TALİMATI. ROBİSİD 500 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Bir film kaplı tablet 500 mg sodyum fusidat içerir. KULLANMA TALİMATI ROBİSİD 500 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Bir film kaplı tablet 500 mg sodyum fusidat içerir. Yardımcı maddeler: DL-alfa tokoferol, mikrokristalin selüloz, laktoz monohidrat,

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

REÇETESİZ İLAÇ STATÜSÜNDE YER ALAN ETKİN MADDELER LİSTESİ. Reçetesiz ilaç. Reçetesiz ilaç. Gargara Reçetesiz ilaç. Oral Reçetesiz ilaç.

REÇETESİZ İLAÇ STATÜSÜNDE YER ALAN ETKİN MADDELER LİSTESİ. Reçetesiz ilaç. Reçetesiz ilaç. Gargara Reçetesiz ilaç. Oral Reçetesiz ilaç. REÇETESİZ İLAÇ STATÜSÜNDE YER ALAN ETKİN MADDELER LİSTESİ ETKİN MADDE KULLANIM YOLU STATÜSÜ İLAVE BİLGİLER/UYARILAR A-SİNDİRİM SİSTEMİ VE METABOLİZMA A01 Stomatolojik (Ağız) Preparatları Heksetidin Gargara

Detaylı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin Madde: Mepiramin maleat, lidokain hidroklorür, dekspantenol.

KULLANMA TALİMATI. Etkin Madde: Mepiramin maleat, lidokain hidroklorür, dekspantenol. KULLANMA TALİMATI STİDERM jel Cilde uygulanır. Etkin Madde: Mepiramin maleat, lidokain hidroklorür, dekspantenol. Yardımcı Maddeler: Benzalkonyum klorür, mentol kristali, karbomer 980, disodyum EDTA, sodyum

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi

Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Ergin AYAŞLIOĞLU Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Maternal

Detaylı

PRİMER HERPETİK GİNGİVO - STOMATİTİS. (Bir Olgu Nedeniyle) ÖZET

PRİMER HERPETİK GİNGİVO - STOMATİTİS. (Bir Olgu Nedeniyle) ÖZET G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt VII, Sayı 2, Sayfa 279-284, 1990 PRİMER HERPETİK GİNGİVO - STOMATİTİS (Bir Olgu Nedeniyle) Erman AKBULUT* ÖZET Bu makalede 6 yaşında Primer Herpetik Gingivo - Stomatitis tanısı

Detaylı

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Giriş İnfluenza sendromu genellikle ani başlangıçlı

Detaylı

BEHÇET. Behçet Hastalığı; Behçet Sendromu; Behçet hastalığının sebebi nedir? Behçet hastalığı kimlerde görülür:

BEHÇET. Behçet Hastalığı; Behçet Sendromu; Behçet hastalığının sebebi nedir? Behçet hastalığı kimlerde görülür: BEHÇET Behçet Hastalığı; Behçet Sendromu; Behçet hastalığı ilerleyici kronik damar iltihabıdır. Behçet hastalığı; ağız ve genital bölgede tekrarlayan ülserler ile birlikte göz iltihapları ile karakterize

Detaylı

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK Gebelik ve Enfeksiyonlar Prof.Dr. Levent GÖRENEK Olgulara Yaklaşım 2 1. TORCH grubu enfeksiyon etkenleri nelerdir? Toxoplasmosis Other (Sifiliz, Varicella zoster ) Rubella Cytomegalovirus Herpes simplex

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Adem Aköl Sinan Özyavaş Hazırlama Komitesi Kalite Konseyi Başkanı Kalite Koordinatörü 1/5

Detaylı

KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu;

KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; Kawasaki hastalığı sebebi bilinmeyen ateşli çocukluk çağı hastalığıdır. Nadiren ölümcül olur. Hastalık yüksek ateş, boğazda ve dudaklarda

Detaylı

Ses Kısıklığı Nedenleri:

Ses Kısıklığı Nedenleri: Sesin oluşumunda temel olarak üç sistem rol oynamaktadır. Bu sistemlerden birincisi jeneratör sistemdir. Jeneratör sistem basınçlı hava çıkışını sağlayan akciğerler tarafından oluşturulur. İkincisi vibratuar

Detaylı

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI Üveit nedir? Üveit atağı nedir? Gözün iris (gözün renkli kısmı), siliyer

Detaylı

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji Dr. Cengiz KIRMAZ Alerji Bir veya birden fazla antijene (alerjene) verilen anormal immünolojik cevapla karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

Ağız Yaraları Hasta Bilgilendirme Formu

Ağız Yaraları Hasta Bilgilendirme Formu Ağız Yaraları Hasta Bilgilendirme Formu Soru: Ağız yarası ne demektir? Ağız yaraları; yanaklar, dudak iç yüzleri, dil, diş etleri ve damakta oluşan oval veya yuvarlak, bazen düzensiz kenarlı, zemini kırmızı

Detaylı

KLL DE. kları ABD Hematoloji BD Bursa

KLL DE. kları ABD Hematoloji BD Bursa KLL DE İNFEKSİYON YÖNETİMİ Dr. Rıdvan R ALİ Uludağ Üniversitesi Tıp T p Fakültesi İç Hastalıklar kları ABD Hematoloji BD Bursa KLL ile ilişkili bilgilerimizde önemli değişiklikler iklikler söz s z konusu

Detaylı

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr. Tıp Fakültesi Kocaeli Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dalı Çocuk Hematoloji BilimAnabilim Dalı Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji

Detaylı

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı LĐKEN PLANUSTA TEDAVĐ KUTANÖZ LİKEN PLANUSTA TEDAVİ Az sayıda kutanöz asemptomatik LP papülühasta ısrar etmedikçe tedaviyi

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

5 Pratik Dermatoloji Notları

5 Pratik Dermatoloji Notları AİLE HEKİMLERİ İÇİN 5 Pratik Dermatoloji Notları En Sık Görülen Dermatolojik Hastalıklar İçindekiler Vitiligo Eritema Multiforme Ürtiker Uyuz Tahta Kurusu / Pire Isırığı Kaposi Sarkomu 2 Vitiligo 3 Vitiligo

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule

Detaylı

J Popul Ther Clin Pharmacol 8:e257-e260;2011

J Popul Ther Clin Pharmacol 8:e257-e260;2011 SİTOMEGALOVİRUS (CMV) Prof. Dr. Seyyâl ROTA Gazi Ü.Tıp Fakültesi LOW SYSTEMIC GANCICLOVIR EXPOSURE AND PREEMPTIVE TREATMENT FAILURE OF CYTOMEGALOVIRUS REACTIVATION IN A TRANSPLANTED CHILD J Popul Ther

Detaylı

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR HAREKET SİSTEMİ Üç ana yapı taşı Kemikler Kaslar Eklemler Oynamaz eklemler (Kafa tası) Yarı oynar eklemler (Omurga) Oynar eklemler

Detaylı

FULYA DÖKMECİ. Ankara Üniversitesi Tıp Faültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A. D.

FULYA DÖKMECİ. Ankara Üniversitesi Tıp Faültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A. D. FULYA DÖKMECİ Ankara Üniversitesi Tıp Faültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A. D. AÜTF BEHÇET GÜNLERİ Hasan Ali Yücel Konferans Salonu 19.03.2013 Türk dermatolog Hulusi Behçet Tanımı* AĞIZDA ÜLSERLER GENİTAL

Detaylı

EXELDERM KREM KULLANMA TALİMATI

EXELDERM KREM KULLANMA TALİMATI KULLANMA TALİMATI EXELDERM krem Deri üzerine uygulanır. Etkin Madde: % 1 Sulkonazol Nitrat Yardımcı Maddeler: Propilen glikol, stearil alkol, setil alkol, askorbil palmitat. Bu ilacı kullanmaya başlamadan

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD KOMPLEMAN SİSTEMİ Kompleman sistem, (Compleman system) veya tamamlayıcı sistem, bir canlıdan patojenlerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?

Detaylı

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D Arş gör. Dr Cansu ABAYLI Çöliak hastalığı; Buğday, arpa ve yulaf gibi tahıllı gıdalarda bulunan, gluten proteinleri ile oluşan, toplumun %1 inden fazlasının

Detaylı

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Tıp Fakülteleri Mezuniyet Öncesi İmmünoloji Eğitim Programı Önerisi in hücre ve dokuları ilgi hücrelerini isim ve işlevleri ile bilir. Kemik iliği, lenf nodu, ve dalağın anatomisi,

Detaylı

Hepatit C ile Yaşamak

Hepatit C ile Yaşamak Hepatit C ile Yaşamak NEDİR? Hepatit C kan yoluyla bulaşan Hepatit C virüsünün(hcv) neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır. 1 NEDİR? Hepatit C virüsünün birçok türü (genotipi ) bulunmaktadır. Ülkemizde

Detaylı

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. BEYAZ KAN HÜCRELERİ Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. 1 Görevleri nelerdir? Bu hücreler vücudu bulaşıcı hastalıklara ve yabancı maddelere karşı korur.

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALĐMATI LEVOPRONT öksürük şurubu Ağızdan alınır. Etkin madde: 1 ml de 6 mg Levodropropizin içerir. Yardımcı maddeler: Metil paraben, propil paraben, sakkaroz, kiraz aroması, monohidrat sitrik

Detaylı

H1N1 den Korunmada Alınacak Önlemler. Pandemik H1N1 Gribi (Domuz Gribi)

H1N1 den Korunmada Alınacak Önlemler. Pandemik H1N1 Gribi (Domuz Gribi) H1N1 den Korunmada Alınacak Önlemler Pandemik H1N1 Gribi (Domuz Gribi) İnfluenza olarak da bilinen grip, viral bir hastalıktır. Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut direncini

Detaylı