DEFNE (Laurus nobilis L.) NİN ÇELİKLE ÜRETİLMESİ. Propagation of Bay Laurel (Laurus nobilis L.) By Cuttings
|
|
- Zeki Türkay
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1
2 Bakanlık Yayın No : 376 Müdürlük Yayın No : 56 ISSN DEFNE (Laurus nobilis L.) NİN ÇELİKLE ÜRETİLMESİ Propagation of Bay Laurel (Laurus nobilis L.) By Cuttings (ODC: 285) Dr. Salih PARLAK TEKNİK BÜLTEN NO: 42 T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI EGE ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ EGE FORESTRY RESEARCH INSTITUTE İZMİR - TÜRKİYE
3 Yayın Kurulu Editorial Board Başkan Head Dr. Fevzi BİLGİN Üyeler Members M. Emin AKKAŞ Dr. Mehmet SAYMAN H. Handan ÖNER Hadiye BAŞAR Yayınlayan Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü Mustafa Kemal Bulvarı No: 75 Zeytinalanı Urla İzmir TÜRKİYE Published by Ege Forestry Research Institute Mustafa Kemal Bulvarı No: 75 Zeytinalanı Urla İzmir TURKEY Yayın Kabul Tarihi: 2008 Tel : Faks: E-posta: egearastirma@cevreorman.gov.tr Web: Baskı GÜNDOĞDU ELEKTRONİK Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ISSN
4 ÖNSÖZ Dünya nüfusunun sürekli artması, ihtiyaçların da artmasına ve çeşitlenmesine yol açmıştır. İnsanların besin alımı konusunda bilinçlenmeleri, sentetik maddelerden mümkün olduğunca korunma istekleri, doğadan toplanan doğal ürünlere olan talebi artırmış ve bu talep artışı odun dışı orman ürünlerine de yansımıştır. Dünyadaki kuru yaprak üretiminin % 90 lık kısmını ülkemizin karşıladığı odun dışı orman ürünleri arasında önemli bir yere sahip olan defne, aşırı tahribattan dolayı üretim alanlarının daralması tehlikesiyle karşı karşıyadır. Devam eden bu tahribatı hafifletebilmek için defnenin sadece doğadan toplamak suretiyle değil, aynı zamanda girdi kullanarak bir kültür bitkisine dönüştürülmesi amaçlanmıştır. Arzu edilen ve aranılan özelliklere sahip bireylerle bu kültür yetiştiriciliğine geçilmesi, değeri daha yüksek ve standart ürün elde edilmesini sağlayacaktır. Bu amaçla vejetatif olarak çelikle üretim çalışmaları gerçekleştirilmiş, 11 farklı zamanda alınan çelikler dört farklı ortamda ve IBA nın farklı beş dozu kullanılarak, köklendirme çalışmaları yapılmış ve en uygun köklenme zamanı tespit edilerek yöntem ortaya konmuştur. Çalışmalarım sırasında tecrübe ve yönlendirmeleriyle yardımcı olan, başta Araştırma Müdürümüz Sayın Ergün AVCIOĞLU olmak üzere, Müdür Yardımcımız Sayın F. Can ACAR a, Bölüm Başmühendisi Sayın Emin KAYMAKCI ya, istatistiki değerlendirmelerde yardımını esirgemeyen Sayın Mehmet Emin AKKAŞ a, Ege İhracatçı Birlikleri ne, her zaman destek ve yardımlarını gördüğüm bütün çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunarım. Hazırladığımız çalışmanın ormancılığımıza ve ilgili kesimlere faydalı olmasını temenni ederim. Ekim-2008 Dr. Salih PARLAK I
5 ÖZ Günümüzde fidan üretiminde standardizasyonun sağlanması ve aynı genetik özellikler taşıyan bireylerin, yani klonların elde edilmesinde vejetatif üretim yöntemleri kullanılmaktadır. Klonal fidan elde etmede önemli bir paya sahip olan çelikle üretim yöntemi ile defnenin fidan üretiminin teknik esaslarının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen bu proje yılları arasında yürütülmüştür. Projede; defnenin çelikle üretimi için en uygun çelik alım zamanı, köklendirme ortamı, ve en iyi köklenmeyi sağlayan IBA hormon dozlarının belirlenerek, vejetatatif olarak üretim esaslarının ortaya konması amaçlanmıştır. Bu amaçla; 11 ayrı zamanda alınan çelikler dört farklı ortamda, IBA nın farklı beş dozu kullanılarak köklendirme çalışmaları yapılmış ve en uygun çelik alım zamanı, ortam ve IBA hormon dozları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Defne, Laurus nobilis L, çelikle üretim, IBA hormon dozları, çelik alım zamanları, köklendirme ortamları. ABSTRACT Vegetative propagation methods have been used usually for clonal propagation to standardized crop obtain. This work has been carried out between , cutting propagation, which is an important method in clonal propagation, was used to determine the technique principles for laurel breeding. The aim of this project was to prove vegetative propagation techniques principle for laurel cutting breeding by finding the most suitable media, period and provided best rooting IBA hormone dosages. In this way, the cuttings taking from in 11 time intervals with 4 different medium and 5 different IBA dosages, were used for rooting to determine the most suitable period, media and IBA dosage. Key Words: Laurel, Laurus nobilis L. cutting propagation, IBA hormone dosages, cutting periods, rooting media. III
6 KISALTMALAR K : Kontrol IBA : İndolbütrik asit İAA : İndol asetik asit NAA : Naftalin asetik asit ABA : Absisik asit ppm : Milyonda bir C : Karbon N : Azot V
7 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... I ÖZ... III ABSTRACT... III İÇİNDEKİLER... VII ÇİZELGELER DİZİNİ... IX ŞEKİLLER DİZİNİ... XII 1. GİRİŞ LİTERATÜR ÖZETİ Defne (Laurus nobilis L.) Hakkında Genel Bilgiler Çelikle Üretim Çalışmaları İle İlgili Literatür Özeti Kök Oluşumu ve Hormonların Etkisi Köklendirme Ortamları ve Bazı Özellikleri MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Yöntem Deneme Deseninin Kurulması Çeliklerin Alınması ve Hazırlanması Hormon Hazırlama ve Muamele Çeliklerin Bakımı Ölçümler ve Değerlendirme Yöntemi BULGULAR Köklendirme Etmenlerinin Defne Çeliklerinin Köklenmelerine Etkileri Çelik Alım Zamanlarının Köklenme Oranları ve Kök Sayıları Üzerindeki Etkileri IBA Hormon Dozlarının Köklenme Üzerindeki Etkileri VII
8 4.4. Köklendirme Ortamlarının Köklenme Üzerindeki Etkileri Köklenmede Çelik Tipinin Etkisi Sisleme Suyunun Olumsuz Etkisi TARTIŞMA Çelik Alım Zamanlarının Köklenme Üzerindeki Etkileri Köklendirme Ortamlarının Köklenme Üzerindeki Etkileri Çelik Tipinin Köklenmede Etkisi Sisleme Suyunun Olumsuz Etkisi SONUÇLAR VE ÖNERİLER Çelik alım zamanları Köklendirme ortamları IBA Hormon dozları Yapılabilecek araştırmalar ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR VIII
9 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1. Köklendirmede kullanılan ortamların bazı fiziksel özellikleri... 8 Çizelge 2. İşlemler çizelgesi... 9 Çizelge 3. Çeliklerin ortamlarda kalış süreleri, sıcaklık ve nem ortalamaları Çizelge 4. Uygulanan etmenlere göre çeliklerin köklenme oranları Çizelge 5. Köklenme oranları varyans analizi Çizelge 6. Kök sayıları varyans analizi Çizelge 7. Köklenme oranları Çizelge 8. Ortalama kök adetleri Çizelge 9. Farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına ve ortamlara göre köklenme oranları Duncan testi -Perlit ortamı Çizelge 10. Farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına ve ortamlara göre kök sayıları Duncan testi -Perlit ortamı Çizelge 11. Farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına ve ortamlara göre köklenme oranları Duncan testi -Perlit-turba ortamı Çizelge 12. Farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına ve ortamlara göre kök sayıları Duncan testi -Perlit-turba ortamı Çizelge 13. Farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına ve ortamlara göre köklenme oranları Duncan testi -Kum ortamı Çizelge 14. Farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına ve ortamlara göre kök sayıları Duncan testi -Kum ortamı Çizelge 15. Farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına ve ortamlara göre köklenme oranları Duncan testi -Ponza ortamı Çizelge 16. Farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına ve ortamlara göre kök sayıları Duncan testi -Ponza ortamı Çizelge 17. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi sonuçları- 15 Haziran Çizelge 18. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 30 Haziran Çizelge 19. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 15 Temmuz Çizelge 20. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 30 Temmuz IX
10 Çizelge 21. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 15 Ağustos Çizelge 22. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 30 Ağustos Çizelge 23. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 15 Eylül Çizelge 24. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 30 Eylül Çizelge 25. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 15 Ekim Çizelge 26. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 15 Aralık Çizelge 27. IBA hormon dozlarının zaman ve ortamlara göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi - 15 Ocak Çizelge 28. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi- 15 Haziran Çizelge 29. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -30 Haziran Çizelge 30. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -15 Temmuz Çizelge 31. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -30 Temmuz Çizelge 32. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -15 Ağustos Çizelge 33. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -30 Ağustos X
11 Çizelge 34. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -15 Eylül Çizelge 35. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -30 Eylül Çizelge 36. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -15 Ekim Çizelge 37. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -15 Aralık Çizelge 38. Farklı köklendirme ortamlarında çelik alım zamanına ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranları ve kök sayıları Duncan testi -15 Ocak XI
12 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Mevcut üretim ve gelecekteki tahmini talep miktarları (Aji, 2006) Şekil 2. a,b) Köklendirme yastıklarının genel görünümü, c) Köklenmiş çelik grubu d) Dikime hazır çelikler Şekil 3. Farklı tarihlerde alınan çeliklerin köklenme durumları (Perlit+turba ortamında) a)3 000 ppm IBA ve dikim, b) ppm IBA ve dikim c) ppm IBA ve dikim, d) ppm IBA ve dikim Şekil te perlit ortamına konulan çeliklerin farklı IBA hormon dozlarında köklenme durumu, a) ppm, b) ppm, c) ppm, d) ppm, e) kontrol Şekil 5. Kullanılan ortamlara göre köklenme oranları grafikleri Şekil 6. Aynı zaman ve aynı IBA hormon dozunda, farklı ortamlardaki kök Gelişimleri- a) perlit+turba, b) perlit, c) ponza, d) kum Şekil 7. Çeliklerde kutupsal köklenme (a ve b) Şekil 8. a) Gözlerin altından meydana gelen köklenme, b) Farklı kalınlıklardaki köklenmiş çelikler Şekil 9. Sisleme suyundaki kirecin sebep olduğu etkiler (a,b,c) XII
13 1. GİRİŞ İlk çağlardan beri bazı odun dışı orman ürünleri insanoğlu için bir besin kaynağı olmuş, günümüze kadar çoğunlukla ilkel faydalanma şeklinde, kaynakların sürekli kullanılması neticesinde sürdürülebilir faydalanma ilkesi göz ardı edilmiştir. Bunun neticesinde de bir kısmının nesli tehlikeye girmiş ve çeşitli kanunlarla koruma altına alınmışlardır. Son zamanlarda bu ürünlere olan ilginin artması ve bir kazanç kapısı olabileceklerinin fark edilmesiyle birlikte kültüre alınıp yetiştirilme çalışmaları da yoğunluk kazanmıştır. Zengin floristik yapısı ve tür çeşitliliği ile üstün bir konumda bulunan ülkemizin tam anlamıyla bu potansiyelini kullandığı iddia edilememektedir. Buna rağmen son yıllarda; geleneksel tarım ürünlerine göre odun dışı orman ürünlerinin kar marjlarının yüksekliği, pazarlama sorununun olmayışı ve büyüyen bir pazar konumunda olması gibi faktörler de üreticiler nezdinde bu ürünlerin cazibesini artırmıştır. Ormanın odun dışında sağladığı faydaları içine alan odun dışı orman ürünleri, Çevre ve Orman Bakanlığı nın gerekli ilgiyi göstermesi, bu türleri de özel ağaçlandırma kapsamına alması (defne, kekik, adaçayı, kuşburnu vb.) bu süreçte hızlandırıcı rol oynamıştır. Artan bu ilgi ihracat rakamlarına da yansımaktadır. Odun dışı orman ürünleri, odun kökenli ürünlere göre döviz getirisinde sürekli bir artış göstermiş, 1991 yılından 2000 yılına kadar % 107 oranında artmıştır. İhraç edilen odun dışı orman ürünleri içerisinde % 10 paya sahip olan defne özelinde ele alınırsa bu artış % 91 oranında gerçekleşmiş, yaklaşık 60 ülkeye ihraç edilerek yıllık ortalama 10 milyon dolar getiri sağlanmıştır (Özer, 1993; Özhatay vd., 1997; Yazıcı, 2003; Anonim, 2005). Çevre ve Orman Bakanlığı verilerine göre defnenin; yaklaşık ha lık yayılış alanında yıllık tahmini üretim potansiyeli de ton olarak verilmektedir (Anonim, 2004). Dünya pazarlarından bu ürüne olan talep yıldan yıla artış göstermektedir. Aji,(2006) kuru defne yaprağı üretiminin tamamına yakınını elimizde bulundurduğumuzdan söz ederek, gelecek 10 yıllık dönem sonunda mevcut üretimin iki katına çıkacağını öngörmektedir (Şekil 1). 1
14 Miktar (Ton) Yıllar Şekil 1. Mevcut üretim ve gelecekteki tahmini talep miktarları Figure 1. Current production and future demand predictions Yeni pazarların ortaya çıkmasıyla birlikte artan talebin bir sonucu olarak, doğal ortamındaki hızlı tahribatı, bu türümüzün kültüre alınıp yetiştirilmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Son yıllarda alternatif ürün olarak tarım arazilerinde de defne plantasyonları kurulmaya başlanmıştır. Yeni kurulan bu plantasyonlarda kullanılacak fidan materyalinin niteliğinden çok nicel özellikleri ön plana çıkmakta, orijini belirsiz ya da çok farklı orijinli fidanlarla büyük alanlarda dikimler yapılmaktadır. Ağaçlandırma alanlarında kullanılmasının yanında, yurtdışı pazarlardan gelecek talepler doğrultusunda, üretime yönelik bahçelerin kurulması ve bir örnek ürün yetiştirilmesi, girdi kullanımı ile entansif yetiştirme tekniklerinin uygulanması, ürün standardizasyonu sağlanması gibi kriterlerin şimdiden karşılanması için klonal üretim tekniklerinin de ayrıca ortaya konması büyük önem arzetmektedir. Defne yaprağının pazar özellikleri ve tüketici tercihleri dikkate alınmaktadır. Gıda sanayindeki makinelaşma, üretimde standardizasyonu getirmekte ve bir örnek ürün elde edilmesi için klonal üretimi zorunlu kılmaktadır. Parfümeri, kozmetik ve gıda sanayinde kullanım alanı bulması ve yaygınlaşmaya başlaması nedeniyle defne yağına olan talepte de artış olması beklenmektedir. Bu nedenle tohum verimine yönelik erkek ve dişi ağaçlarla plantasyonların kurulması için de klonal yolla fidan üretimi zorunlu olacaktır.
15 Defnenin çelikle üretiminde; köklenmenin yavaş ve köklenme oranının yüksek olmaması, köklenme kabiliyetinin ortetin köklenme potansiyeline ve yılın farklı zamanlarına bağlı olması gibi güçlükler sıralanmaktadır (Raviv et al., 1983; Putievsky and Ravid, 1983). Belirtilen engellerin aşılabilmesi ve vejetatif üretim yöntemlerinden biri olan çelikle üretimin defne fidanı üretiminde kullanılabilirliğinin belirlenmesi için yapılan bu çalışmada; yaz döneminde 15 günlük aralıklarla dokuz farklı zamanda, kış döneminde ise 15 Aralık ve 15 Ocak tarihlerinde olmak üzere iki farklı zamanda çelikler alınarak köklendirme denemeleri yapılmıştır. 3
16 2. LİTERATÜR ÖZETİ 2.1. Defne (Laurus nobilis L.) Hakkında Genel Bilgiler Taksonomik olarak Lauraceae familyasının, Laurus cinsinin Laurus nobilis L. ve L. canariensis Willd. olmak üzere iki türü bulunmakta, Laurus nobilis in ise, dar yapraklı angustifolia ve kenarları dalgalı crispa, aurea ve undula olmak üzere alt türlerinin olduğu bilinmektedir (Gökmen, 1973; Walters et al., 1998). Defne herdem yeşil bir bitkidir. Kaynaklarda metreye kadar boylanabildiği belirtilmektedir (Kayacık, 1963; Lewis, 1984; Baktır, 1991). Mayer ve Aksoy (1998) defnenin ileri yaşlarda ağaç görünümü aldığını, sıcak ve nemli yetişme ortamlarını karakterize ettiğini, böylece öksin alçak basamakta (0-100 m /1000 m) küçük meşcereler oluşturabileceğini kaydetmektedir. Kasaplıgil (1952) de münferit halde 1100 metreye kadar çıkabildiğini ve maki elamanı sayıldığını bildirmektedir. Yaprak dizilişleri almaçlıdır. Çiçekler yaprak koltuklarında demet halinde toplanmış, bileşik şemsiye kuruluşunda, çiçek yaprakları dört parçalı, tabanları birleşmiş durumda, erkek çiçekler ercikli, bazen de dokuz ercik bulunabilmekte, dişilerde ise dört adet körelmiş ercik bulunmaktadır. Anterler kapakla açılır. Flamentlerin dip kısmında iki sarımsı nektaryum vardır. Dişi çiçeklerde dört tepal ve dört tane körelmiş ercik bulunur. Yumurtalık bir gözlü ve bir tohum tomurcukludur. Meyve tek tohumlu bakka şeklinde, 1-2 cm uzunlukta yumurta biçiminde, önceleri koyu yeşil, olgunlukta mavimsi kara renktedir (Gökmen, 1973; Seçmen vd., 1992) Çelikle Üretim Çalışmaları İle İlgili Literatür Özeti Meydana gelen her tohumun genlerinin yarısı dişi yarısı erkek bitkiden gelmektedir. Bu nedenle tohumdan yetiştirilen yeni fidan ne ana ne de baba bitkiye benzemektedir. Işık (1981) bu şekilde meydana gelen bitkinin genetik bakımdan başka bir eşinin olmadığını belirtmektedir. Vejetatif üretim yöntemlerinden biri olan çelikle üretim yöntemi birçok ağaç ve ağaççığın çoğaltılmasında başarılı bir şekilde kullanılmakta, ana bitkiden alınan canlı parçalarının köklendirilmesi suretiyle genetik olarak aynı özelliklere sahip bireyler topluluğu oluşturulabilmektedir. Çeliklerin köklendirilmesinde; çeliğin alınış mevsimi, çelik alınan ağacın yaşı, çeliğin tipi (alınış yerine göre; dal çeliği, kök çeliği, yaprak çeliği vb, alınış zamanına göre; yaz ve kış çeliği gibi) köklendirme hormonlarının çeşidi ve dozu, köklendirme ortamı ve karışımları, çeliğin su oranı, köklendirme ortamının ve havanın nemi ve sıcaklığı, mantarlara karşı kullanılan patojenlerin çeşidi ve dozu 4
17 olumlu ya da olumsuz etki yapmaktadır (İktüeren, 1973; Işık, 1981; Yahyaoğlu, 1983; Hartmann et al., 1997). Çeliklerde başarılı bir köklenme elde etmek için, dokulardaki su miktarının yeterli düzeyde olması büyük önem taşımaktadır. Su kıtlığının olması bitkide farklı stres koşullarının oluşmasına, içsel dengenin ve fizyolojik faaliyetlerin bozulmasına, ileri safhada ise hayatiyetini kaybetmesine neden olmaktadır (Hartmann et al., 1997). İktüeren (1973) Hyun ve Hong (1968) e atfen de zor köklenen ağaç çeliklerinin, kolay köklenenlere oranla daha az büyümeyi teşvik ediciler ihtiva ettiğini ve bunların yoğunluklarının gençlik safhasındaki ağaçların çeliklerinde, olgun ağaç çeliklerinden daha yüksek olduğunu, C/N oranının kolay köklenen çelik veren ağaçlarda daha yüksek çıktığını ifade etmektedir. Hartmann et al., (1997), çeliklerde yaprak bulunmasının ve fotosentezin köklenme üzerinde çok etkili olduğunu vurgulamakta, gibberallinlerin yapraklarda bağımsız olarak sentezlendiğini ve daha sonra köke taşındığını, yaprakların uzaklaştırılmasının köklenmede sınırlayıcı rol oynadığını bildirmektedirler. Ayrıca yapraklar, köklenmenin başlangıç aşamasında çeliklere şeker ve azot sağlamaktadır (Kramer and Kozlowski, 1960). Weaver (1972), köklenmede oksinle etkileşim yapan kofaktörlerden bahsederek, bunların kaynağının yapraklar olduğunu ve yaprakların uzaklaştırılmasının köklenmeyi azalttığını vurgulamaktadır. Oksince zengin olan genç yaprakların ve tomurcukların koparılması yan kök oluşumunu azaltıcı rol oynamaktadır. Köklenmeyi artırmak için özellikle zor köklenenlerde indolbütrik asit (IBA) ve sentetik bir oksin olan naftalinasetik asit (NAA) ile çelikler muamele edilmektedir (Naqvi, 2002). Zor köklenen çeliklerin bu kofaktörler bakımından eksik olduğu ya da köklenmeyi sınırlayıcı hormonların fazlalığı tezi ileri sürülmektedir. İçsel sınırlayıcı maddelerin fazlalığında kök oluşumunun baskılandığına dair görüşler de mevcuttur (Naqvi, 2002). Defnenin çelikle üretilmesi konusunda yapılmış çalışmalar da mevcuttur. Raviv et al., (1983), köklenmenin dört ay sonra başladığını, çiçekli ağaçlardan alınan defne çeliklerinin % 49, çiçeksiz ağaçlardan alınan çeliklerin ise % 86 oranında köklendiğini bildirmektedir. Ayrıca, köklenmede etkili olan bir diğer faktörün yaprak/sürgün oranı ikiden küçük olanlarda köklenmenin daha az (% 43), bu oranın ikiden büyük olanlarda ise (% 67) oranında gerçekleştiğini belirtmektedir. Cengiz (1979), çelikten defne fidanı elde etmek için yaptığı çalışmada, şubat ayında alınan çelikleri kumda katlamaya almış ve nisan ortasında yastıklara dikmiştir. Aynı uygulama alçak yastıklarda da yapılmış, neticede bütün fidanlar köklenmeden kurumuşlardır. 5
18 Gülbaba (1997), ıslak çadır yöntemi ile defne çeliklerini köklendirme çalışmaları yapmış, fakat sonuç hakkında sayısal bilgi vermemiştir Kök Oluşumu ve Hormonların Etkisi Vejetatif üretim yöntemleri içinde büyük önem taşıyan çelikle üretimde hormonla muamele; köklenmenin artırılması, daha kısa sürede ve bol kök elde edilmesi için tercih edilmektedir. Hormonların tamamı kök oluşumunu doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Hormon muamelesi; çeliklerde kök oluşumunun başlamasında ve köklenme oranlarında etkili olmakta ve zor köklenen birçok türün kolayca köklendirilebilmesini sağlamaktadır (Hartmann et al., 1997). Bitkilerin fizyolojik faaliyetlerinde yer almakla birlikte genel olarak fizyolojistler hormonları büyümeyi teşvik edici olanlar (Oksinler, Gibberallin ve Sitokinin) ve büyümeyi sınırlandırıcı (Etilen ve Absisik asit (ABA)) olarak gruplandırırlar. Bunlar birbirleriyle etkileşim içinde olup büyümeyi kontrol eden mekanizmalarda hayati rol oynarlar. Organik olarak bitkinin bir parçasında çok düşük miktarlarda sentezlenip diğer kısımlarına taşınır ve bitkide fizyolojik etkiye sebep olurlar. Yüksek yoğunluklardaki oksinlerin olgun doku hücrelerinde bölünmeye sebep olduğu bildirilmektedir. Yoğunluğunun değişmesi kök ya da sürgün meristemlerini etkiler. Yüksek yoğunlukları sınırlayıcı etki yaparken, düşük yoğunluklarda teşvik edici etki meydana getirir. Genellikle en yüksek yoğunluktaki oksin meristematik bölgelerde bulunmaktadır. ABA, IAA ten sonra en baskın hormondur ve yoğunluğundaki en küçük değişiklikler oksin taşınmasını etkiler (Whittington, 1968; Basra, 2000; Naqvi, 2002). Hormonların kök oluşumundaki işlevini ise Vardar (1968); hücrelerde düzenli bölünme olayının başlamasında hücre kutuplaşmasının (polarite) rol oynadığını, oksinle muamele edilmiş bir hücrenin normal faaliyetlerini aniden durdurarak bölünmeye, floem parankimasına komşu olan endodermis hücrelerinin farklılaşmaya başladığını ve bir dizi düzensiz bölünmeden sonra düzenli meristem dokuları oluştuğunu, bu dokuların ilk köklerin floem ve ksilem elemanlarını meydana getirdiğini, kutuplaşma sebebi olarak da hücre duvarına selüloz misellerinin ya da sitoplazmaya protein moleküllerinin bağlanmasının etkili olduğunu belirtmektedir. Weaver (1972) de hormonla muamele edilen yere fotosentez ürünlerinin taşındığından söz etmektedir. Bitkilerin köklendirilmesinde kullanılan hormonların en yaygınlarından biri de IBA dır. Hartmann et al., (1997), IBA nın geniş bir yoğunluk aralığında bile bitkiler için toksik etki yapmadığını, genelikle IBA dan köklenmede sonuç alınamadıysa diğer hormonlara karşı bitkinin tepki vermeyeceğini bildirmektedir. Weaver (1972), 6
19 NAA in IBA dan daha yüksek toksik etki taşıdığını ve IAA in IBA ve NAA e göre daha az kararlı olup, daha hızlı ayrıştığını, IBA nın çok yavaş taşındığını ve neredeyse uygulandığı yerde kaldığını, hızlı taşınan hormonların istenmeyen sonuçlara yol açtığını belirtmektedir. Leopold ve Lam (1961) a göre IBA, IAA e göre % 25 daha yavaş taşınmaktadır. Vardar (1968) a göre; IBA, IAA ve NAA ile aynı yönde fakat onlardan daha yavaş taşınmaktadır. Absisik asit (ABA) bitkilerde sürgün ve köklerin dengeli bir şekilde büyümesini sağlar. Diğer hormonlarda olduğu gibi bitkiler üzerinde birçok fizyolojik tesiri vardır. Genellikle ABA nın sürgün büyümesini kısıtladığı, fakat kök büyümesinde aksi bir tesir meydana getirdiği bilinmektedir. Su stresi olan koşullarda içsel ABA seviyesi daha hızlı artmaktadır (Naqvi, 2002) Köklendirme Ortamları ve Bazı Özellikleri İdeal köklenmede her bitki için genel bir ortam yoktur. İyi bir köklendirme ortamının şu fonksiyonları yerine getirmesi gerekir; köklenme süresi boyunca çelikleri tutmak, nem temin etmek, çelik tabanından hava değişimine izin vermek, ışığı azaltarak çelik tabanında karanlık bir ortam oluşturmak. Ayrıca ideal bir köklendirme ortamı; iyi bir hava alışverişi için yeterli gözeneğe sahip, su tutma kapasitesi yüksek, iyi drene olabilen, hastalık yapıcı etmenlerden ari olmalıdır. Köklenme için çelik tabanında oksijen geçişinin olması çok önemlidir (Hartmann vd., 1997). İyi bir köklendirme ortamının sıcaklığı C arasında, hava boşluğu oranı % ve su tutma kapasitesi de drene edildikten sonra % arasında olmalıdır. Hava sıcaklığının gündüz C ve gece 17 0 C civarı olması birçok ılıman iklim türünün köklendirilmesi için uygundur (Hartmann et al., 1997). 7
20 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal Defnenin vejetatif olarak üretilme imkanını araştırmak ve tekniğini ortaya koymak için yapılan çalışmalar, Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğüne ait cam serada, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Yastıklar yerden bir metre yükseklik ve 120 cm genişlikte, alttan ısıtmalı ve sisleme sistemlidir. Çelik alımları 6 km mesafedeki Güzelbahçe mevkiinden, bir yıl önce derin budanan defne ocaklarından temin edilerek, aynı gün ortamlara yerleştirilmiştir. Ortet yaşının artması ile köklenme oranının düştüğü (Kramer and Kozlowski, 1960; Toplu vd., 1991; Yahyaoğlu vd., 2002.) bilindiğinden, derin budama işlemi ile yeni ve sağlıklı sürgünler elde edilebilmiş ve bu mahzur ortadan kaldırılmıştır. Köklenmede IBA hormonunun 3000, 5000, ve ppm lik toz formülasyonları hazırlanıp kullanılmıştır. Köklendirme ortamı olarak da kolay ve ucuza temin edilebilen kum, ponza, perlit ve perlit+turba (1/1) karışımı olmak üzere dört farklı ortam kullanılmıştır. Köklendirme ortamı olarak kullanılan perlit, perlit+turba ve kumun bazı fiziksel özellikleri Çizelge 1 de verilmiştir (Munsuz vd., 1982; Çeltek, 1992; Heiskanen 1993; Ayan, 1998; Nelson, 1997). Çizelge 1. Köklendirmede kullanılan ortamların bazı fiziksel özellikleri Table 1. Physical properties of media used for rooting Ortam Hacim ağırlığı (g/cm 3 ) Toplam porozite (%) Hava hacmi (%) Kolaylıkla istifade edilen su (%) Perlit 0,130 94,2 62,4 9,3 Turba+perlit(1/1) 93,8 41,2 52,6 Kum 0,590 38,17 36,3 31 Ponza 0, Yöntem Deneme Deseninin Kurulması Dezenfeksiyon için köklendirme yastıkları yıkanarak temizlendikten sonra fungusitlerle ilaçlanmış, köklendirme materyalleri yastıklara çelik alımından iki gün evvel konulmuş ve nemlendirilmesi için doygun hale gelinceye kadar sulanmış ve tarla kapasitesine getirilmişlerdir. 8
21 Çelikle üretim çalışmalarında; 2004 ve 2005 yıllarında 11 farklı zamanda alınan çelikler IBA hormonunun; kontrol, 3000, 5000, ve ppm lik dozları kullanılarak, kum, perlit, ponza ve perlit+turba ortamlarında köklendirme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Deneme deseninin özeti çizelge 2 de görülmektedir. Çizelge 2. İşlemler çizelgesi Table 2. Applied treatments Ortam Perlit Kum Ponza Perlit+turba Hormon Çelik alım zamanları (Gün-ay)-Çelik sayısı (IBA) 15/6 30/6 15/7 30/7 15/8 30/8 15/9 30/9 15/10 15/12 15/01 K K K K Çalışma; zaman üzerine bölünmüş parseller deneme desenine göre, iki tekerrürlü olarak düzenlenmiş, her tekerrürde 15 er çelik kullanılmıştır Çeliklerin Alınması ve Hazırlanması Çelikle üretim çalışmalarında en önemli noktalardan biri de alınan çelik materyalinin turgorunu kaybetmeden en kısa zamanda, köklendirme ortamına konulmasıdır. Bu konuda yapılan araştırmalarda, hücre bölünmesinde turgorun önemli bir etken olduğu anlaşıldığından (Vardar, 1968), çelik kaynağı olarak belirlenen yerler en yakın mesafeden seçilerek, en kısa zamanda ortama konması amaçlanmıştır. Birçok odunsu türün köklenmesinde fizyolojik ve ontogenetik yaşın önemli bir faktör olduğu (Hartmann et al., 1997) ve çelik alınan ağaç yaşı ve köklenme arasında ters bir ilişki olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konulduğundan 9
22 (Kramer and Kozlowski, 1960; Toplu vd., 1991; Yahyaoğlu vd., 2002) çelikler alınmadan bir sene önce, (2003 yılında) belirlenen anaçlar kök boğazlarından kesilerek kütük sürgünü oluşturmaları sağlanmış ve çelikler bu bir yıllık sürgünlerden alınmışlardır. Bu şekilde yaz döneminde alınan çelikler yarı odunsu, kış döneminde (aralık ve ocak ayları) alınanlar ise odunsu çelik olarak alınmıştır. Çelik alımında dikkat edilen bir diğer nokta; odunlaşmış, azman karakterinde olmayan, yan dallanma meydana gelmemiş yıllık sürgünlerin seçilmiş olmasıdır. Sabah saatlerinde alınan sürgünler alınır alınmaz hemen su serpilerek ıslatılmış ve üzerleri nemli telisle kapatılarak su kaybetmeleri önlenerek seraya taşınmıştır. Serada içi su dolu kaplara konulan sürgünlerin alt uçları kesilip tazelenerek çelik alımı yapılmıştır. Çelikler, adi çelik tipinde hazırlanmış, bir sürgünden sadece bir çelik olmak üzere, cm uzunluk ve 0,8-10,5 cm çapta, dip kısmı gözün hemen altından düz kesilerek hazırlanmıştır. Uç kısımda bir yaprak (küçükse iki yaprak) bırakılarak diğerleri elimine edilmiştir Hormon Hazırlama ve Muamele Çalışmaya başlanılmadan önce yapılan ön denemelerde; hormonun toz ya da konsantre sıvı şeklinde kullanılmasının, köklenme üzerinde farklı bir etki yaratmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, sıvı hormon kullanıldığında, çelik üzerinde bulunan su, yoğunluk değişikliğine sebep olabileceğinden, kullanımı ve saklanması daha kolay olan toz hormon formülasyonu tercih edilmiştir. Hormonlar şu şekilde hazırlanmıştır: 5000 ppm lik IBA toz formülasyonu hazırlamak için 0,25 gr IBA 50 ml alkolde çözündürülüp, 50 gr talk pudrası içine karıştırılarak hamur haline getirilmiştir. Bu hamur ışık görmeyecek şekilde gölge ve havadar bir odada kurutulmuş ve daha sonra öğütülerek toz haline getirilip koyu renkli şişelerde buzdolabında muhafaza edilmiştir. Kesilip hazırlanan çeliklerin su kaybını önlemek ve tozlarını gidermek için su dolu kaba konulmuştur. Dikim esnasında ıslak olan çelikler hafifçe silkelenerek fazla suları giderilmiş ve dip kısımları 1,5-2 cm toz hormona batırılarak yapışması sağlanmıştır. Ortama konulmadan önce kılavuz deliği açılarak çelik üzerindeki hormonun dökülmesi önlenmiştir. Deneme deseni bozulmadan kök oluşumlarını gözlemlemek için ayrıca gözlem parseli oluşturulmuştur Çeliklerin Bakımı Çelikler ortama konuldukları andan itibaren, dijital zaman sayacı ile kontrol edilen sisleme sistemi düzenli olarak çalışmaya başlamıştır. Hava sıcaklığının 1 0 C lik artışının; nispi nem oranını % 6 düşürmesi ve yaprak sıcaklığının da 2 0 C yükselmesi, su kaybını 3,5 kat artırması (Davis et al., 1988) nedeniyle sisleme 10
23 sisteminde, hava sıcaklığının yüksek olduğu zamanlarda daha sık ve günde 12 kez sisleme yapılacak şekilde ayarlanmıştır. Hava sıcaklığının düşük olduğu zamanlarda ise daha uzun periyotlarla devreye girecek şekilde günde 3 sislemeye kadar düşürülmüştür. Seranın havalandırılması ise, belli sıcaklık düzeyinde çalışacak şekilde otomatik olarak ayarlanmıştır. Sera içi sıcaklık ve nem değerleri günlük olarak kaydedilmiştir. Köklendirme ortamlarının sıcaklıkları da günlük olarak kayıt altına alınmıştır (Çizelge 3). Kışın sera içi ısıtma, otomatik olarak ve sıvı yakıtla çalışan sistem ile gerçekleştirilmiş, yastıklar ise alttan elektrikli resistanslar ile ısıtılmıştır. Defne çeliklerinin köklenmesi uzun bir zaman aldığından (Çizelge 3) çeliğin bünyesinde var olan besin maddelerinin köklenme aşaması ve sonrasında yetmeyeceği ve ilave besin takviyesi gerekeceği düşüncesi ile 8 inci haftadan sonra sulandırılmış konsantre besin çözeltisinden yapraklara sprey halinde püskürtülerek beslenmeleri temin edilmiştir. Nitekim yedi-sekiz haftadan daha uzun süre yastıkta kalacak çeliklere ilave besin verilmesi gerektiği Hartmann et al. (1997) tarafından önerilmektedir. Zaman zaman çeliklerin kallus ve kök gelişimleri gözlenmiştir. Çalışma sırasında çürüyen çelikler ortamdan alınarak enfeksiyona sebep olmaları önlenmiştir. Çizelge 3. Çeliklerin ortamlarda kalış süreleri, sıcaklık ve nem ortalamaları Table 3. Duration of stay of cuttings in media and temperature and humidity averages 11 Ortalama sıcaklık (C 0 ) Ortalama nispi nem (%) Zaman Yastıkta kalış süresi (Ay) Dikim Söküm 16/06/ /08/ /06/ /09/ /07/ /10/ /07/ /02/2005 6, /08/ /02/2005 5, /08/ /12/2004 3, /09/ /05/ /09/ /12/ , /10/ /09/ /12/ /12/ /01/ /05/ Çizelge 3 te görüldüğü gibi çeliklerin yastıklarda bekleme sürelerinde farklılıklar görülmektedir. Bu süreler iki ay ile 14,5 ay arasında değişmektedir. Bu çalışmadan önce yapılan ön denemelerde de köklenmenin bir yıl ve daha uzun sürdüğü tespit edildiğinden yastıkta kalma süreleri sınırlandırılmamış, sürekli
24 gözlem yapılarak köklenme düzeyi ve köklerdeki renk değişimleri dikkate alınarak söküm zamanına karar verilmiştir. Doğaldır ki aynı yıl içerisinde alınsalar bile; çeliklerdeki karbonhidrat ve hormon birikimleri, içsel hormon değişimleri, çevresel koşullar, çeliklerdeki fizyolojik değişiklikler gibi faktörlerden dolayı köklenme bakımından aynı süreye tabi olmaları hatalı sonuç verecektir. Zamana bağlı olarak çeliklerdeki fizyolojik değişiklikler köklenme oranlarının da farklı olmasına sebep olabilecektir. Nitekim çizelge 3 te de görüldüğü gibi ilk dönemde alınan çeliklerin tamamı 2 ay içerisinde köklenmemiş ve tamamı kurumuştur. Bekletildiği halde köklenme devam ettiğinden, yastıkta bekletme süresinin alt eşiğinin belirlemek ve standart bir süre koymak denemede hataya sebep olabilecektir. Köklenme düzeyine göre bekleme süresinin belirlenmesi daha sağlıklı sonuç vereceğinden yastıkta bekleme ve sökümde bu hususlar dikkate alınmıştır Ölçümler ve Değerlendirme Yöntemi Çeliklerin yastıklara ve ortamlara yerleştirilmelerinde Zaman üzerine bölünmüş parseller deneme deseni uygulanmıştır. Denemede kullanılan faktörlerin çeliklerin köklenmeleri üzerindeki etkilerini ölçmek amacıyla aşağıda belirtilen özellikler değerlendirilmiştir; Çeliklerin köklenme oranı (%), çeliklerde oluşan ana kök sayısı (çelik gövdesinden doğrudan çıkan köklerin sayısı) Çelik alım zamanları hormon dozları ve köklendirme ortamları köklenmeyi etkileyen faktörler olarak alınmıştır. Değerlendirmelerde Tarist (Akkaş, 1994), istatistik programı kullanılmıştır. Sayımla elde edilen ve yüzdeye dönüştürülen değerlere, arcsinus dönüşümü uygulanarak açı değerlerine dönüştürüldükten sonra istatistik analizleri yapılmıştır. 12
25 4. BULGULAR 4.1. Köklendirme Etmenlerinin Defne Çeliklerinin Köklenmelerine Etkileri Defnenin vejetatif yöntemle üretiminde, çelik alım zamanlarına ve uygulanan tüm etmenlere göre meydana gelen köklenme oranları çizelge 4 te görülmektedir. Çizelge 4. Uygulanan etmenlere göre çeliklerin köklenme oranları Table 4. Rooting ratios of cultings regarding treatments Etmenler Çelik alım zamanları (Gün-ay)-Köklenme oranları (%) Ortam Hormon (IBA) 15/6 30/6 15/7 30/7 15/8 30/8 15/9 30/9 15/10 15/12 15/1 K 0,0 0,0 0,0 3,3 3,3 0,0 0,0 30,0 16,7 0,0 0,0 Perlit ,0 0,0 0,0 20,0 6,7 0,0 0,0 36,7 26,7 0,0 0, ,3 0,0 0,0 33,3 13,3 0,0 16,7 23,3 26,7 0,0 3, ,3 3,3 0,0 23,3 23,3 0,0 13,3 46,7 40,0 0,0 3, ,3 0,0 0,0 33,3 23,3 0,0 13,3 36,7 40,0 0,0 3,3 K 0,0 0,0 10,0 6,7 10,0 0,0 0,0 16,7 13,3 3,3 0, ,0 3,3 23,3 46,7 20,0 3,3 0,0 36,7 6,7 6,7 6,7 Kum ,0 3,3 13,3 63,3 26,7 3,3 0,0 20,0 36,7 0,0 6, ,3 3,3 16,7 50,0 6,7 0,0 23,3 33,3 40,0 13,3 13, ,0 10,0 6,7 50,0 36,7 0,0 16,7 23,3 43,3 3,3 6,7 K 0,0 0,0 0,0 3,3 0,0 0,0 0,0 10,0 0,0 0,0 0, ,0 0,0 0,0 3,3 20,0 0,0 0,0 36,7 3,3 10,0 0,0 Ponza ,0 0,0 0,0 6,7 26,7 0,0 6,7 33,3 13,3 10,0 3, ,0 3,3 0,0 3,3 26,7 0,0 13,3 56,7 30,0 20,0 3, ,0 0,0 3,3 3,3 20,0 3,3 16,7 50,0 20,0 23,3 6,7 K 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 30,0 16,7 6,7 0, ,0 0,0 0,0 10,0 26,7 0,0 0,0 40,0 16,7 10,0 3,3 Perlit+turba ,0 0,0 0,0 10,0 36,7 0,0 0,0 26,7 13,3 3,3 0, ,0 0,0 0,0 6,7 6,7 0,0 0,0 53,3 36,7 10,0 3, ,0 3,3 0,0 10,0 26,7 3,3 0,0 56,7 30,0 3,3 16,7 Çelik alım zamanları ile köklenme oranları arasındaki ilişkiye bakıldığında; yaz döneminde alınan çeliklerde köklenme oranlarının iki farklı zaman diliminde daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu zaman dilimlerinden biri 30 Temmuz ve 15 Ağustos tarihinde alınanlarda, ikinci zaman dilimi ise 30 Eylül ve 15 Ekim tarihinde alınanlarda meydana gelmiştir. Köklenme oranları karşılaştırıldığında, en yüksek köklenme yüzdesi 30 Temmuz tarihinde alınan, ppm IBA ile muamele edilen ve kum ortamında olan çelik grubunda % 63.3, yine 30 Eylül tarihinde alınan 13
26 ve ppm IBA ile muamele edilen ponza ve perlit+turba ortamında olan çeliklerin (% 56.7) ikinci sırada oldukları görülmektedir. 30 Temmuzda alınan çeliklerin kum ortamında diğerlerine göre daha yüksek köklenme oranı olmasına rağmen, 30 Eylül tarihinde alınan çeliklerde tüm ortamlarda kökleme oranı daha yüksek görülmektedir (Çizelge 4). Çizelge 5. Köklenme oranları varyans analizi Table 5. Analysis of variance for rooting ratios Varyasyon kaynağı Serbestlik derecesi Kareler toplamı Kareler ortalaması Hesaplanan F Alfa tipi hata iht. Zaman , , ,814 *** 0,000 Ortam , ,017 52,460*** 0,000 Doz , ,532 84,762 *** 0,000 Tekerrür*zaman ,348 15,486 0,723 öd 0,7092 Zaman*ortam , ,711 20,260 *** 0,000 Hata ,441 21,407 Zaman*doz , ,663 4,479 *** 0,000 Ortam*doz ,253 82,021 2,245 * 0,0117 Zaman*ortam*doz ,695 73,072 2,000 *** 0,0001 Hata ,822 36,539 (öd-önemli değil) Genel , ,687 (*-% 5) (**-% 1) (***-%0,1) Çizelge 5 incelendiğinde köklenme oranları üzerinde tekerrür x zaman etkileşimi hariç, etmenlerin her birinin (ortam, çelik alım zamanı, hormon dozu) etkisinin ve bunların karşılıklı etkileşimlerinin önemli olduğu görülmektedir. Çizelge 6. Kök sayıları varyans analizi Table 6. Analysis of variance for number of roots Varyasyon kaynağı Serbestlik derecesi Kareler toplamı Kareler ortalaması Hesaplanan F Alfa tipi hata iht. Zaman , , ,002 *** 0,000 Ortam 3 132,883 44,294 20,838 *** 0,000 Doz 4 630, ,529 74,109 *** 0,000 Tekerrür*zaman 11 74,231 6,748 3,175 ** 0,0052 Zaman*ortam ,125 23,071 10,854 *** 0,000 Hata ,146 2,126 Zaman*doz ,758 14,319 5,078 *** 0,000 Ortam*doz 12 84,116 7,010 2,486 ** 0,0052 Zaman*ortam*doz ,563 5,705 2,023 *** 0,000 Hata ,300 2,820 (öd-önemli değil) Genel ,550 15,819 (*-% 5) (**-% 1) (***-%0,1) 14
27 Etmenlerin kök sayısı üzerindeki etkilerine bakıldığında çelik alım zamanı, uygulanan IBA dozları ve kullanılan köklendirme ortamlarının ve bunların karşılıklı etkileşimlerinin çeliklerde oluşan kök sayıları üzerinde istatistiki olarak anlamlı etki oluşturduğu görülmektedir (Çizelge 6). Şekil 2 de de köklendirme yastıklarından genel görünüm ve çeliklerden örnekler yer almaktadır. Şekil 2. a,b) Köklendirme yastıklarının genel görünümü, c) Köklenmiş çelik grubu, d) Dikime hazır çelikler Figure 2. a,b)general view of rooting beds, c) A group of rooted cuttings, d) Cuttings ready for planting 4.2. Çelik Alım Zamanlarının Köklenme Oranları ve Kök Sayıları Üzerindeki Etkileri Çeliklerin alınış zamanlarına göre ortalama köklenme oranlarına bakıldığında en yüksek oranın 30 Eylülde alınan çelik grubunda meydana geldiği 15
28 görülmektedir. Bu tarihte alınan çeliklerin köklenme oranları tüm ortamlarda daha yüksek oranda meydana gelmiştir. Genel ortalama köklenme oranları bakımından 30 Eylül tarihini % 26.4 köklenme oranı ile 15 Ekim tarihi izlemektedir. Bu tarihlerden sonraki en yüksek oranlar ise 15 Ağustos (% 22.7) ve 30 Temmuzda (% 22) alınan çelik grupları takip etmektedir. Sadece ortam ve hormon dozu baz alınarak bir değerlendirme yapıldığında ise en yüksek köklenmenin % 52.8 oranı ile 5000 ppm IBA ile muamele edilen ve kum ortamında köklendirilen çelik grubunda olduğu görülmektedir. En düşük köklenme oranı ise % 1.5 ile 30 Ağustos tarihinde alınan çelik grubunda olmuştur. Bu tarihi sırasıyla 15 Haziran (% 2.2) ve 30 Haziran (% 3.2) takip etmektedir (Çizelge 7). 16
29 Çizelge 7. Köklenme oranları (%) Table 7. Rooting ratios(%) Ortam Perlit Perlit+Turba Kum Ponza Ortalama Zaman Kontrol Kontrol Kontrol Kontrol 15/6 0,0 7,5 7,5 21,4 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 7,5 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 2,2 30/6 0,0 0,0 7,5 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 7,5 0,0 7,5 7,5 7,5 18,2 0,0 0,0 0,0 7,5 0,0 0,0 3,2 15/7 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 28,8 21,4 24,0 15,0 18,2 0,0 0,0 0,0 7,5 0,0 5,7 30/7 26,3 39,2 28,3 34,8 7,5 18,2 18,2 15,0 18,2 0,0 43,1 52,8 45,0 45,0 10,7 0,0 15,0 7,5 7,5 7,5 22,0 15/8 15,0 21,4 28,8 28,8 7,5 31,1 37,1 10,7 31,1 0,0 26,3 31,1 15,0 37,2 18,2 26,6 30,3 30,9 26,6 0,0 22,7 30/8 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 7,5 7,5 0,0 7,5 0,0 0,0 0,0 0,0 7,5 0,0 1,5 15/9 0,0 24,0 21,4 21,4 7,5 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 24,0 0,0 28,8 24,0 0,0 0,0 10,7 21,4 24,0 0,0 10,4 30/9 33,2 26,3 41,2 37,2 30,9 37,2 26,6 45,0 47,0 30,9 35,3 24,0 32,9 28,8 21,4 35,3 33,2 48,9 41,1 15,0 33,6 15/10 31,1 31,1 39,0 39,2 24,0 24,0 20,8 37,2 32,9 24,0 10,7 37,2 39,2 41,1 21,4 7,5 7,5 33,2 26,6 0,0 26,4 15/12 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 18,2 7,5 18,2 7,5 15,0 7,5 0,0 21,4 7,5 7,5 18,2 18,2 26,3 28,8 0,0 10,1 15/1 0,0 7,5 7,5 7,5 0,0 7,5 0,0 7,5 24,0 0,0 10,7 15,0 21,4 10,7 0,0 0,0 7,5 7,5 0,0 0,0 6,7 17
30 Çizelge 8. Ortalama kök adetleri Table 8. Average number of roots Ortam Perlit Perlit+turba Kum Ponza Ortalama Zaman Kontrol Kontrol Kontrol Kontrol Adet 15/6 0,0 1,6 1,6 6,9 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 1,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,6 30/6 0,0 0,0 1,8 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 2,0 2,0 1,6 0,8 1,3 3,7 0,0 0,0 0,0 1,8 0,0 0,0 0,7 15/7 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 5,1 4,2 3,9 2,9 1,8 0,0 0,0 0,0 1,0 0,0 0,9 30/7 5,5 8,3 7,5 10,2 1,6 4,5 3,3 3,3 4,6 4,6 9,1 10,0 12,6 10,7 2,7 0,0 4,3 1,0 1,5 1,3 5,3 15/8 3,3 4,0 7,3 6,8 1,6 5,1 6,3 2,2 8,2 8,2 4,5 5,7 5,0 9,1 3,0 5,4 5,9 6,3 6,5 0,0 5,2 30/8 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 1,5 1,6 0,0 1,8 0,0 0,0 0,0 0,0 2,5 0,0 0,4 15/9 0,0 5,7 7,0 5,6 0,8 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 5,7 0,0 8,1 5,4 0,0 0,0 1,6 4,8 8,2 0,0 2,6 30/9 12,2 4,8 7,6 10,4 6,2 12,0 9,3 11,9 12,4 12,4 11,3 5,7 10,2 7,6 5,5 10,7 10,0 11,5 16,4 1,5 9,5 15/10 5,6 8,1 11,9 8,3 4,6 5,0 2,0 9,6 10,1 10,1 2,6 8,8 9,5 11,8 5,5 1,3 1,6 11,2 10,7 0,0 6,9 15/12 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 3,0 0,8 3,3 2,1 2,1 1,5 0,0 4,9 1,0 1,0 6,1 2,6 7,0 7,3 0,0 2,1 15/1 0,0 1,6 1,5 2,0 0,0 0,8 0,0 1,0 3,9 3,9 2,0 3,1 5,7 1,6 0,0 0,0 2,1 1,6 0,0 0,0 1,5 Kök sayıları bakımından da Çizelge 8 incelendiğinde köklenme oranlarına paralel bir şekilde kök sayılarında da artış olduğu görülmektedir. En yüksek köklenmenin meydana geldiği 30 Eylül tarihinde alınan çelik gruplarında çelik başına 9.5 ortalama kök sayısı ile ilk sırada yer alırken, 15 Ekim tarihinde alınan çeliklerde ise çelik başına 6.9 kök adedi ile ikinci sırada gelmektedir. Çelik başına düşen kök sayısı bakımından bu iki tarihi sırasıyla 5.3 kök sayısı ile 30 Temmuz ve 5.2 kök sayısı ile 15 Ağustos tarihleri izlemektedir. Çelik başına düşen en düşük ortalama kök sayısı ise 15 Haziranda (0.6 kök) ve 30 Haziranda (0.7 kök) alınan grupta yer almaktadır. 18
31 Çizelge 9. Perlit ortamında farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına göre köklenme oranları Duncan testi Table 9. Duncan test of rooting ratios regarding cutting time and IBA doses on perlit medium Perlit Kontrol 30/9 33,178 A 30/7 39,176 A 30/9 41,161 A 15/10 39,232 A 30/9 30,914 A 15/10 31,093 A 15/10 31,093 AB 15/10 39,001 AB 30/9 37,247 A 15/10 23,989 A 30/7 26,253 AB 30/9 26,253 B 15/8 28,829 BC 30/7 34,828 A 30/7 7,484 B 15/8 14,967 B 15/9 23,989 B 30/7 28,338 BC 15/8 28,829 AB 15/8 7,484 B 15/6 0,000 C 15/8 21,414 B 15/9 21,414 C 15/6 21,414 B 15/9 7,484 B 30/6 0,000 C 15/6 7,484 C 15/6 7,484 D 15/9 21,414 B 15/6 0,000 B 15/7 0,000 C 15/1 7,484 C 30/6 7,484 D 15/1 7,484 C 30/6 0,000 B 30/8 0,000 C 30/6 0,000 C 15/1 7,484 D 30/6 0,000 C 15/7 0,000 B 15/9 0,000 C 15/7 0,000 C 15/7 0,000 D 15/7 0,000 C 30/8 0,000 B 15/12 0,000 C 30/8 0,000 C 30/8 0,000 D 30/8 0,000 C 15/12 0,000 B 15/1 0,000 C 15/12 0,000 C 15/12 0,000 D 15/12 0,000 C 15/1 0,000 B Farklı zamanlarda alınan çeliklerin ortam ve IBA hormon dozlarına göre köklenme oranlarına bakıldığında perlit ortamında 3000ve ppm IBA muamelesi gören ve kontrol çeliklerinde en yüksek köklenmenin 30 Eylül tarihinde gerçekleştiği, ppm IBA ile muamele edilen grupta ise en yüksek köklenmenin 15 Ekim tarihinde alınan çeliklerde olduğu görülmektedir ppm IBA ile muamele edilen grupta ise 30 Temmuzda alınan çelik grubu ilk sırada yer almaktadır. Bu ortamda en düşük köklenme 15 Aralık ve 15 Ocak tarihlerinde alınan çelik gruplarında meydana gelmiş olup yapılan Duncan testinde son grubu oluşturmaktadırlar (Şekil 3 ve Çizelge 9). 19
32 Çizelge 10. Perlit ortamında farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına göre kök sayıları Duncan testi Table 10. Duncan test of root numbers regarding cutting time and IBA doses on perlit medium Perlit Kontrol 30/9 12,232 A 30/7 8,308 A 15/10 11,896 A 30/9 10,352 A 30/9 6,181 A 15/10 5,595 B 15/10 8,134 A 30/9 7,634 B 30/7 10,190 A 15/10 4,580 AB 30/7 5,492 B 15/9 5,727 AB 30/7 7,546 B 15/10 8,336 AB 30/7 1,647 BC 15/8 3,254 BC 30/9 4,763 ABC 15/8 7,301 B 15/6 6,948 AB 15/8 1,647 BC 15/6 0,000 C 15/8 3,994 BCD 15/9l 7,022 B 15/8 6,841 AB 15/9 0,758 C 30/6 0,000 C 15/6 1,647 CDE 30/6 1,813 C 15/9 5,569 BC 15/6 0,000 C 15/7 0,000 C 15/1 1,647 CDE 15/6 1,647 C 15/1 1,966 CD 30/6 0,000 C 30/8 0,000 C 30/6 0,000 DE 15/1 1,489 C 30/6 0,000 D 15/7 0,000 C 15/9 0,000 C 15/7 0,000 E 15/7 0,000 C 15/7 0,000 D 30/8 0,000 C 15/12 0,000 C 30/8 0,000 E 30/8 0,000 C 30/8 0,000 D 15/12 0,000 C 15/1 0,000 C 15/12 0,000 E 15/12 0,000 C 15/12 0,000 D 15/1 0,000 C Kök sayıları bakımından değerlendirme yapıldığında yine perlit ortamında köklendirilen çeliklerde 3000 ppm ile muamele edilen grupta ilk sırada 30 Eylülde alınan çelikler yer alırken 5000 ppm ile muamele edilenlerde 30 Temmuz ve 15 Ekim tarihleri aynı istatistik grup içinde yer almıştır ppm ile muamele gören çeliklerde ise 15 Ekim tarihi ilk grubu oluştururken, ppm ile muamele edilenlerde ilk grubu 30 Eylül ve 30 Temmuzda alınan çelikler oluşturmakta, kontrol çeliklerinde ise yine 30 Eylülde alınan çelikler istatistiki olarak ilk sırada yer almaktadırlar. Kök sayıları bakımından da yine 15 Aralık ve 15 Ocak tarihlerinde alınan çelikler Duncan testinde son sırada yer almaktadırlar (Çizelge 10). 20
33 Çizelge 11. Perlit-turba ortamında farklı zamanlarda alınan çeliklerin IBA dozlarına göre köklenme oranları Duncan testi Table 11. Duncan test of rooting ratios regarding cutting time and IBA doses on perlit+peat medium Perlit-turba Kontrol 30/9 37,247 A 15/8 37,092 A 30/9 45,000 A 30/9 46,985 A 30/9 30,914 A 15/8 31,093 AB 30/9 26,565 AB 15/10 37,247 A 15/10 32,898 B 15/10 23,989 AB 15/10 23,989 BC 15/10 20,766 B 15/12 18,190 B 15/8 31,093 B 15/12 14,967 B 30/7 18,190 CD 30/7 18,190 BC 30/7 14,967 B 15/1 23,989 BC 15/6 0,000 C 15/12 18,190 CD 15/12 7,484 CD 15/8 10,707 BC 30/7 18,190 CD 30/6 0,000 C 15/1 7,484 D E 15/6 0,000 D 15/1 7,484 BC 30/6 7,484 D E 15/7 0,000 C 15/6 0,000 E 30/6 0,000 D 15/6 0,000 C 15/12 7,484 D E 30/7 0,000 C 30/6 0,000 E 15/7 0,000 D 30/6 0,000 C 15/6 0,000 E 15/8 0,000 C 15/7 0,000 E 30/8 0,000 D 15/7 0,000 C 15/7 0,000 E 30/8 0,000 C 30/8 0,000 E 15/9 0,000 D 30/8 0,000 C 30/8 0,000 E 15/9 0,000 C 15/9 0,000 E 15/1 0,000 D 15/9 0,000 C 15/9 0,000 E 15/1 0,000 C Perlit-turba ortamında köklendirilen çeliklerde ise sadece 5000 ppm IBA ile muamele gören çeliklerde 15 Ağustosta alınan çelikler ilk grubu oluştururken, diğer dozlarla muamele edilen bütün gruplarda 30 Eylül de alınan çelikler ilk grubu oluşturmuşlardır. Perlit-turba ortamında köklenme oranları bakımından 15 Eylül ve 15 Ocak tarihli çelik grupları son grubu oluşturmuşlardır (Çizelge 11). 21
Çelikle Çay Üretimi. Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi
Çelikle Çay Üretimi Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi Nitelikleri, kalitesi ve diğer özellikleri belirlenen çay klonlarının hızlı, yoğun ve ucuz bir şekilde üretilmesi için en uygun yöntemdir. Çelik alınacak
DetaylıBazı Klon Meyve Türlerinde Klon Anaçlarının Yeşil Çeliklerinin Sisleme Ünitesinde Köklendirilmeleri Üzerine Bir Çalışma(*)
GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2012, 29 (2), 1-8 Bazı Klon Meyve Türlerinde Klon Anaçlarının Yeşil Çeliklerinin Sisleme Ünitesinde Köklendirilmeleri Üzerine Bir Çalışma(*) Yemliha EDİZER* Mehmet Akif DEMİREL
DetaylıVEJETATİF ÇOĞALTMA (EŞEYSİZ)
VEJETATİF ÇOĞALTMA (EŞEYSİZ) Çelikle Çoğaltma Yeni bir bitki elde etmek amacıyla, bitkilerin gövde, dal, kök ve yapraklarından kesilerek hazırlanan parçalara 'çelik' adı verilir. Böyle beden parçalarıyla
DetaylıZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ
ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1
DetaylıBahçıvanlık kursu 2015
Bahçıvanlık kursu 2015 FİDAN ÜRETİM TEKNİKLERİ ÜRETİM ÜRETİM EŞEYLİ ÜRETİM EŞEYSİZ ÜRETİM TOHUMLA ÜRETİM ÇELİKLE ÜRETİM AŞI İLE ÜRETİM DALDIRMA İLE ÜRETİM ÇELİKTEN ÜRETİM ÇELİKTEN ÜRETİM GÖVDE ÇELİKLERİ
DetaylıVEJETATIF YOLLA FIDAN ÜRETIMI ÇELĠKLE ÜRETME
VEJETATIF YOLLA FIDAN ÜRETIMI ÇELĠKLE ÜRETME ÇELIKLE ÜRETME KOġULLARı Köklenmeyi Etkileyen iç faktörler 1-Çeliğin alındığı birey (ortet yaģı) Ortetin beslenme durumu Ortetin köklenme yeteneği
DetaylıZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ
ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-2 GERBERANIN
DetaylıUygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir.
GENERATİF BÜYÜME VE GELİŞME Uygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir. Çiçek tohum ve meyve gelişiminden
DetaylıTohum Bahçeleri. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER
Tohum Bahçeleri Tohum bahçeleri irsel (genetik) bakımdan daha yüksek nitelikli tohum elde etmek üzere, bir anlamda damızlık olarak seçilen üstün ağaçlardan alınan aşı kalemleriyle aşılanan fidanlardan
DetaylıFarklı Dönemlerde Alınan Kara Dut (Morus nigra L.) Çelik Tiplerinde Köklenme Başarısının Belirlenmesi*
GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2009, 26(1), 1-5 Farklı Dönemlerde Alınan Kara Dut (Morus nigra L.) Çelik Tiplerinde Köklenme Başarısının Belirlenmesi* Kenan Yıldız Çetin Çekiç Mehmet Güneş Mustafa Özgen
DetaylıOdunsu (Sert) Çeliklerle üretme
Odunsu (Sert) Çeliklerle üretme Bir yaşında tamamen olgunlaşmış ve odunlaşmış bir başka ifadeyle durgunluk döneminde bulunan sürgünlerden elde edilen gövde çeliklerine sert veya odun çelik denir. Sert
DetaylıKAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER
KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER Populus nigra Dr. Süleyman GÜLCÜ - 2008 1 KAVAK FİDANI ÜRETİMİ VE FİDANLIK TEKNİĞİ Kavak fidanı yetiştirilmesinde en önemli konuların başında, kaliteli kavak fidanı yetiştirilmesine
DetaylıZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ
ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı
DetaylıCeviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri
Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli
DetaylıDOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI. A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi
DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Estitüsü PK. 18 33401 TARSUS 1. GİRİŞ Okaliptüs, yurdumuza
DetaylıKök :Tohumdan ilk gelişen organdır.
Kök :Tohumdan ilk gelişen organdır. 1.Fonksiyonları toprağa bağlanma su ve inorganik maddelerini emmek bitkinin diğer bölgelerine taşınan bazı hormonların üretimi (meristem olarak) karbonhidrat ve / veya
DetaylıT.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU
T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER Hazırlayan: 0601120025 Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU Laurocerasus officinalis(karayemiş) Sistematik ; Alem : Plantae Bölüm :
DetaylıASMANIN ÇOĞALTILMASI
ASMANIN ÇOĞALTILMASI Asmalar başlıca iki yolla çoğaltılır; Eşeyli (tohumla) Eşeysiz TOHUMLA (EŞEYLİ) ÇOĞALTMA Asmalar biyolojik olarak yabancı döllenmeleri nedeniyle, tohumdan elde edilen bitkiler çok
DetaylıKAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER
KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER Populus nigra Dr. Süleyman GÜLCÜ - 2008 1 Fidanlık Bakımları Yabancı ot mücadelesi Sulama Gübreleme Tekleme Budama Dr. Süleyman GÜLCÜ - 2008 2 Yabancı ot mücadelesi(mekanik
DetaylıKAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi
Kaplan 86 Cevizi Dik, yayvan bir taç gelişmesi gösterir. 5 yaşındaki bir ağacın ortalama verimi 4-5 kg'dır. Meyve salkımı 2-3'lü olur. Meyveler elips şeklinde olup, kabuktan kolay ayrılır. Taze ceviz olarak
DetaylıStres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi
Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres nedir? Olumsuz koşullara karşı canlıların vermiş oldukları tepkiye stres denir. Olumsuz çevre koşulları bitkilerde strese neden olur. «Biyolojik Stres»: Yetişme
DetaylıFARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER
FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem
DetaylıBAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ
BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ MEYVE AĞAÇLARINDA TERBİYE SİSTEMİ VE BUDAMA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BAHÇIVANLIK EĞİTİMİ KURSU Ankara MEYVE AĞACININ KISIMLARI 1- KÖK Toprak altı organıdır Meyve ağacının
DetaylıÇeşme Yarımadasında Yellopu Oluşturan Bazı İncir Tiplerinin Çelikle Çoğaltılması
Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2001, 38(2-3):17-24 ISSN 1018-8851 Çeşme Yarımadasında Yellopu Oluşturan Bazı İncir Tiplerinin Çelikle Çoğaltılması Elmas ÖZEKER 1 Murat İSFENDİYAROĞLU 2 Summary Cutting Propagation
DetaylıSulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi
FİDAN ÜRETİMİNDE BAKIM ÇALIŞMALARI Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi SULAMA Sulamada kullanılan suyun miktarı; toprağın
DetaylıENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA FİDAN ÜRETİM VE DİKİM ÇALIŞMALARI. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1
ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA FİDAN ÜRETİM VE DİKİM ÇALIŞMALARI Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Temel Kabuller Endüstriyel ağaçlandırmalarda genellikle topraksız (çıplak köklü) fidanlar dikilmektedir (türe göre
DetaylıWeigela floribunda ve Spiraea x vanhouttei nin çelik ile üretilmesinde farklı sera ortamları ve büyüme hormonlarının köklenme üzerine etkileri
Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi ISSN:2146-1880, e-issn: 2146-698X Yıl: 2018, Cilt: 19, Sayı:1, Sayfa: 27-34 Artvin Coruh University Journal of Forestry Faculty ISSN:2146-1880, e-issn:
DetaylıA. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI
Bitkilerin Yapısı Biyoloji Ders Notları A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI Karasal bitkiler iki organ sistemine sahiptir. Toprakların su ve mineral alınmasını sağlayan toprak altı kök sistemi ve gövde,
DetaylıYURTİÇİ DENEME RAPORU
YURTİÇİ DENEME RAPORU PERLA VİTA A+ UYGULAMASININ MARUL VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ GİRİŞ Marul ve marul grubu sebzeler ülkemizde olduğu gibi dünyada geniş alanlarda üretilmekte ve tüketilmektedir.
DetaylıMEYVECİLİKTE EŞEYSİZ ÇOĞALTMA TEKNİKLERİ. Prof. Dr. Lütfi PIRLAK Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi KONYA
MEYVECİLİKTE EŞEYSİZ ÇOĞALTMA TEKNİKLERİ Prof. Dr. Lütfi PIRLAK Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi KONYA Eşeysiz çoğaltma, kök, sürgün gibi bitki kısımlarıyla yapılan çoğaltmadır. Eşeysiz üretme yeni
DetaylıSunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü
Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü KARE Mühendislik Çevre Teknolojileri Sanayi ve Tic. A.Ş. A.O.S.B. 23. Cadde no:28 ADANA /TURKEY Tel: +90 322 394 4464 E-mail: ahmet48@yahoo.com Web:www.kareeng.com
DetaylıBETULACEAE. Alnus cinsleri vardır.
BETULACEAE Jeolojik devirlerde daha fazla sayıda cins ve türlere sahip olan bu familyanın, bugün 6 cins ve bu cinslerin kışın yaprağını döken 100 kadar türü, Kuzey Yarımkürenin ılıman ve serin bölgelerinde
DetaylıÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR
vii ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ Murat ÇAĞLAR Yüksek Lisans Tezi, Tarım Makinaları Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Saadettin YILDIRIM 2014, 65 sayfa
DetaylıBACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,
BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç
DetaylıKAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1
KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Kavaklar Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 2 İklim bakımından uzun vejetasyon mevsimine sahip, korumalı ve sıcak yerlerde daha iyi
DetaylıPrunus Türlerine Ait Bazı Meyve Klon Anaçlarının (Şeftali, Erik ve Kiraz) Odun Çelikleri ile Köklendirilmesi
KSÜ Doğa Bil. Derg., 2(4),35-311, 217 Prunus Türlerine Ait Bazı Meyve Klon larının (Şeftali, Erik ve Kiraz) Odun Çelikleri ile Köklendirilmesi Selma BOYACI 1 Ruziye İZMİR 1 Bektaş KIZIL 1 1 Ahievran Üniversitesi,
DetaylıODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II
ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II 1. Laurocerasus officinalis 2. Salvia officinalis 3. Tilia tomentosa 4. Tilia cordata 5. Tilia platyphyllos 6. Tilia rubra 7. Quercus brantii 8. Castanea sativa
DetaylıKarayemişin (Prunus Laurocerasus L.) Farklı Ortamlarda Köklenmesi Üzerine Bir Araştırma
Karayemişin (Prunus Laurocerasus L.) Farklı Ortamlarda Köklenmesi Üzerine Bir Araştırma Tuba BAK 1*, Turan KARADENİZ 2, Hüseyin DELİGÖZ 3, Mehtap ŞENYURT 2 1 A.İ.B.Ü. Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu,
DetaylıCANLILARIN SINIFLANDIRILMASI
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.
DetaylıÇOĞALTIM TEKNİKLERİ Dersin Modülleri Kazandırılan Yeterlikler
ÇOĞALTIM TEKNİKLERİ Dersin Modülleri Tohumla Üretim Çelikle Üretim Aşıyla Üretim Daldırmayla Üretim Ayırma-Bölmeyle Üretim Kazandırılan Yeterlikler Tohumla üretim yapmak Çelikle üretim yapmak Aşıyla üretim
DetaylıEffects of Growth Regulators Application on Propagation with Hardwood Cuttings of the Black Mulberry
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi Journal of Agricultural Faculty of Gaziosmanpasa University http://ziraatdergi.gop.edu.tr/ Araştırma Makalesi/Research Article JAFAG ISSN: 1300-2910
DetaylıYAPRAK ÜRETİMİ AMACIYLA DEFNELİK (Laurus nobilis L.) TESİSİ. A Case Study on Bay Laurel (Laurus nobilis L.) Plantations for Leaf Production
Bakanlık Yayın No : 301 Müdürlük Yayın No : 44 ISSN 1300-9508 YAPRAK ÜRETİMİ AMACIYLA DEFNELİK (Laurus nobilis L.) TESİSİ İzmir-Urla Örneği A Case Study on Bay Laurel (Laurus nobilis L.) Plantations for
DetaylıSıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır.
Ekolojik istekleri Çayda verim ve kalite ile ekolojik koşullar arasında ilişki vardır. Dünya üzerinde kuzey yarımkürede 42.enlem, güney yarım kürede ise 30. enlem çay bitkisinin son yetişme sınırlarıdır.
DetaylıBilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.
1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları
DetaylıDALDIRMA İLE ÇOĞALTMA
DALDIRMA İLE ÇOĞALTMA - Bir dalın ana bitkiden ayrılmadan köklendirilmesine "daldırma" denilmektedir. - Farklı daldırma yöntemleri ile siyah ve mor ahudutları, fındık, incir, kızılcık ve ayva gibi meyve
DetaylıANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR
ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR Angiospermae ve Gymnospermae Arasındaki Farklılıklar muhafaza içersinde döllenerek olgun tohuma gelişen gerçek meyve 3. Angiosperma ların odunlarında
DetaylıTARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA
TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA 6.3.2.4. Akdeniz Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Akdeniz kıyıları boyunca uzanan Toros
DetaylıAHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ
AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri
DetaylıIlıman iklim kuşağında Dinlenme
Ilıman iklim kuşağında Dinlenme - Meristem dokuları düşük sıcaklık ve gün uzunluğunun azalması ile uyarılarak tomurcuklar dinlenmeye girer. - Yaprak dökümü olur. Bitki soğuğa ve dona karşı dayanım geliştirir.
DetaylıGAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları
GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal
DetaylıKESME GÜL VE GÜL FĐDANI
KESME GÜL VE GÜL FĐDANI ÜRETĐMĐ Gül Fidanı Üretimi Tohum Çelik ve aşı ile çoğaltılabilirler. Tohumla Üretim *Gül tohumları hasattan hemen sonra ekildiğinde çimlenemez. 4 C de 4-6 ay süre ile nemli sphagnum
DetaylıMeyva Bahçesi Tesisi
Meyva Bahçesi Tesisi Meyve bahçesi tesisinde dikkate alınması -gereken koşullar 1. Yer seçimi 2. Tür ve çeşit seçimi 3. Anaç seçimi 4. Tozlanma isteğinin bilinmesi 5. Dikim sistemleri ve dikim sıklığı
Detaylı8ÇEVRE TANZİMİ ve AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI
8ÇEVRE TANZİMİ ve AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI 8.1. Ağaçlandırma: Bölgemiz imar planı içerisinde yeşil alan olarak ayrılan yerlerin çevre tanzimi ve ağaçlandırma çalışmaları kapsamında; 2009 yılı içerisinde
DetaylıPorsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.
Porsuk Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L. Genel olarak 15-20 m boylanır. 2-2.5 m çap yapabilir. Yenice - Karakaya (Karabük)
DetaylıBazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi
Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Akide ÖZCAN 1 Mehmet SÜTYEMEZ 2 1 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Afşin Meslek Yüksekokulu,
DetaylıZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ
ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KESME GÜL YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Takım
DetaylıTranspirasyonun fiziksel yönü evaporasyona benzer ve aşağıdaki şekilde gerçekleşmektedir:
Transpirasyon Transpirasyon Bitkilerin çeşitli dokularından atmosfere buhar halinde su verilmesi olayına transpirasyon denmektedir. Hava, nemli ve kurak oluşuna göre değişen belli bir su buharı emme gücüne
DetaylıSolunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997).
SOLUNUM Solunum Solunum, canlı hücrelerdeki organik maddelerin oksidasyonuyla, enerjinin açığa çıkarılması olayı olarak tanımlanır. Açığa çıkan enerji, kimyasal enerji (ATP) olarak depolanır. Solunum ürünleri,
DetaylıBROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)
BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,
DetaylıGenetik materyal olarak tohum depolamanın üstünlükleri
Genetik materyal olarak tohum depolamanın üstünlükleri 1. Pratik açıdan tohum depolama bitkinin vejatatif kısımlarını depolanmaktan daha kolaydır. 2. Tohumlar oldukça küçük, oldukça fazla depolanabilir
DetaylıAntepfıstığında Gübreleme
Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.
DetaylıKESME GÜL VE GÜL FİDANI YETİŞTİRİCİLİĞİ
KESME GÜL VE GÜL FİDANI YETİŞTİRİCİLİĞİ Gül Gül, gülgiller (Rosaceae) familyasının Rosa cinsindendir ve dünyada yaklaşık 1.350 Rosa türü tanımlanmıştır. Gül 1-2 metre arasında uzayabilen, çok yıllık dikenli
DetaylıOZON VE OZON TABAKASI
OZON VE OZON TABAKASI Yer yüzeyi yakınlarında zehirli bir kirletici olan ozon (O 3 ), üç tane oksijen atomunun birleşmesinden oluşur ve stratosfer tabakasında yaşamsal önem taşır. Atmosferi oluşturan azot
DetaylıKarbonhidratlar, odunsu bitkilerin en önemli yapı maddeleridir.
Karbonhidratlar Karbonhidratlar Karbonhidratlar, odunsu bitkilerin en önemli yapı maddeleridir. Bunlar, meristematik dokulara iletildiğinde, bu kısımlarda selüloz, lignin, pektin bileşikleri ve lipitler
DetaylıKöklendirme ortamı ve hormonun dişbudak (Fraxinus angustifolia Vahl.) çeliklerinin köklenmesine etkisi
Ormancılık Dergisi 12(1) (2016) 154-164 Köklendirme ortamı ve hormonun dişbudak (Fraxinus angustifolia Vahl.) çeliklerinin köklenmesine etkisi Bilal ÇETİN 124, Yavuz YAVUZŞEFİK 2 Özet Bu çalışmada, dar
DetaylıORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞLETME VE PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI. ÜLKEMİZ ORMAN VARLIĞI ve ODUN ÜRETİMİ
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞLETME VE PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI ÜLKEMİZ ORMAN VARLIĞI ve ODUN ÜRETİMİ Kenan AKYÜZ İşletme ve Pazarlama D. Başkanı kenanakyuz@ogm.gov.tr AHŞAP NEDİR? AHŞAP; ağaçtan üretilmiş
DetaylıÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından
DetaylıSERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012
SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin
Detaylılabların sera içine yerleştirilmesi
labların sera içine yerleştirilmesi Yeni sezona hazırlık 3-3 Teslimat 1 Slabların açık alanda depolanması tavsiye edilmez. Üretim alanından uzakta, temiz ve kuru bir yerde muhafaza ediniz. 3 Üç paletten
DetaylıÇayın Bitkisel Özellikleri
Çayın Bitkisel Özellikleri Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek
Detaylı8Çevre Tanzimi ve Ağaçlandırma Çalışmaları
8Çevre Tanzimi ve Ağaçlandırma Çalışmaları Bölgemiz çevre tanzimi ve ağaçlandırma çalışmaları kapsamında 2008 yılı içerisinde toplam 7.500 ağaç, 50.000 adet çalı grubu bitki dikilmiştir. 8.1. Bitkisel
DetaylıOrman Altı Odunsu Bitkiler
Orman Altı Odunsu Bitkiler Danışman : Yrd.Doç.Dr. Nurgül KARLIOĞLU BİTKİLER 1. Laurocerasus officinalis 2. Osmanthus decorus 3. Rhus coriaria 35-0601120159 SALİM ÇOBAN 37-0601120189 OKTAY BAKIRTAŞ Laurocerasus
Detaylı12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)
12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) STOMA Genellikle yaprakta bulunan bitkide gaz alışverişini sağlayan küçük gözeneklerdir. Bitkinin yaşadığı iklim koşuluna bağlı olarak konumu
DetaylıFerragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri. Badem Yetişriciliği İklim ve Toprak Özellikleri
Ferragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri Fransız orijinlidir. Bir Cristomorto X Ai melezlemesinden elde edilmiştir ve atalarının en olumlu özelliklerini almıştır: Ağaçlar çabuk meyveye yatar,hastalıklara
DetaylıEĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARAKLI ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 11. SINIF BİYOLOJİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI
014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARAKLI ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 11. SINIF BİYOLOJİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI ÜNİTE1: BİTKİ BİYOLOJİSİ (6 saat) GÜN SAAT KONULAR ÖĞRENCİLERİN KAZANACAĞI HEDEF VE DAVRANIŞLAR
DetaylıİKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ
Bertina İspanyol orijinli bir badem çeşidi olup gec çiçeklenir.ağaç gelişimi mükemmel olup gelişimi çok hızlıdır.kendine verimli bir türdür..iç piyasada tutalan ve ihracat şansı yüksek olan bir çeşittir.meyve
DetaylıModern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir
Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği 04 Şubat 2014 İzmir Ajanda Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği (GMY) Modern Meyve Yetiştiriciliği (MMY) GMY ve MMY Farkları GMY Nasıl MMY Çevrilir 2 Geleneksel
DetaylıKey Words : American Vine Rootstock, Vine Cutting Stems, Auxiliary Shoots, Çanakkale.
Ege Üni. Ziraat Fak. Derg., 2001, 38(2-3): 1-8 ISSN 1018-8851 140 Rugeri ve 1103 Poulsen Amerikan Asma larının Çanakkale-Umurbey Koşullarındaki Çelik Verimleri ile Bazı Morfolojik Özelliklerinin Belirlenmesi
DetaylıTARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI
T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI YEMLİK PANCAR (HAYVAN PANCARI)
DetaylıZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013
Türkiye de Üretim Zeytin ağacında periyodisiteden dolayı zeytin üretimi yıllara göre inişli çıkışlı bir grafik izlemekte ve üretime bağlı olarak bir yıl düşük (yok yılı) bir yıl yüksek (var yılı) ürün
DetaylıAksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda
Ağaçlandırma çalışmalarına temel oluşturacak tohum sağlanmasını emniyetli hale getirebilmek için yerel ırklardan elde edilen tohum kullanılması doğru bir yaklaşımdır. Aynı türde de olsa orijin denemeleri
DetaylıC e d r u s ( S e d i r ) C e d r u s a t l a n t i c a C e d r u s b r e v i f o l i a C e d r u s d e o d o r a C e d r u s l i b a n i
1 BİTKİ TANIMA I PEP101_H03 C e d r u s ( S e d i r ) C e d r u s a t l a n t i c a C e d r u s b r e v i f o l i a C e d r u s d e o d o r a C e d r u s l i b a n i Sakarya Üniversitesi İbreliler 2 C
Detaylı9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ
9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 ALEMİ ALEMİ Çok hücreli ökaryot canlılardır. Koloroplast içerirler ve fotosentez ile inorganik maddeleri organik madde haline getirerek beslenirler.
DetaylıMeyvecilikte Çoğaltma Teknikleri. www.ziraattube.com
Meyvecilikte Çoğaltma Teknikleri www.ziraattube.com ÇOĞALTMA a. Tohumla b. Aşıyla c. Çelikle d. Daldırma ile e. Doku Kültürü ile A. Tohumla Çoğaltma : Tohum : Minyatür organ taslaklarını içeren, tozlanma
DetaylıZBB106 KODLU TASARIM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç. Dr. Soner KAZAZ
ZBB106 KODLU TASARIM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç. Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr 6- ÇELİK İLE ÇOĞALTMA Yeni
DetaylıKUŞBABA TARIM-VERMISOL ORGANİK SOLUCAN GÜBRESİ DENEMESİ
KUŞBABA TARIM-VERMISOL ORGANİK SOLUCAN GÜBRESİ DENEMESİ Vermisol Naturel Tarım San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Kuşbaba Tarım arasında yapılan görüşmeler sonucunda Kuşbaba Tarımın Antalya Hacıaliler mevkiinde
DetaylıBUDAMA. Prof. Dr. İbrahim TURNA. KTÜ Orman Fakültesi Silvikültür Anabilim Dalı, Trabzon
BUDAMA Prof. Dr. İbrahim TURNA KTÜ Orman Fakültesi Silvikültür Anabilim Dalı, Trabzon BUDAMA 1. Ağaç gövdeleri üzerindeki kuru, kısmen de yaşayan (yeşil) alt dalların belli esaslara uyularak kesilip uzaklaştırılmasına
DetaylıKUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ
KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ Bilim adamlarınca, geçtiğimiz yıllarda insan faaliyetlerindeki artışa paralel olarak, küresel ölçekte çevre değişiminde ve problemlerde artış olduğu ifade edilmiştir. En belirgin
DetaylıTARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA
TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Bölge geniş ovalar ve alçak platolardan
DetaylıBitkilerde C3, C4 ve CAM Mekanizmaları, Farkları ve Üstünlükleri
Bitkilerde C3, C4 ve CAM Mekanizmaları, Farkları ve Üstünlükleri Bitkilerde C3 Yolu Calvin döngüsünün ilk tanımlanabilir ürünü 3-C lu PGA molekülü olduğu için bu metabolik yol C 3 yolu olarak adlandırılır.
DetaylıMADDE ve ÖZELLİKLERİ
MADDE ve ÖZELLİKLERİ 1 1. Aşağıdaki birimleri arasındaki birim çevirmelerini yapınız. 200 mg =.. cg ; 200 mg =... dg ; 200 mg =...... g 0,4 g =.. kg ; 5 kg =... g ; 5 kg =...... mg t =...... kg ; 8 t =......
Detaylı: Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı Kale/DENİZLİ Ürünün Adı
Koruma Tarihi : 18.12.2008 Başvuru No : C2008/049 Coğrafi İşaretin Türü Başvuru Sahibi : Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı
DetaylıDİKİM YOLUYLA AĞAÇLANDIRMA
DİKİM YOLUYLA AĞAÇLANDIRMA Dikim yöntemlerinin seçilmesini gerektiren koşullar: 1 **Ekstrem iklim koşulları (düşük ve yüksek sıcaklıklar), **Ekstrem toprak ve arazi koşulları (kurak veya çok ıslak, kışın
DetaylıAhududu Bitkisinde (Rubus idaeus L.) En Uygun Dikim Budamasının Belirlenmesi ve Bunun Vegetatif ve Generatif Gelişme Üzerine Etkisi 1,2
Ahududu Bitkisinde (Rubus idaeus L.) En Uygun Dikim Budamasının Belirlenmesi ve Bunun Vegetatif ve Generatif Gelişme Üzerine Etkisi 1,2 A. Z. Makaracı S. Çelik Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi
DetaylıDİKİM YOLUYLA AĞAÇLANDIRMA. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1
DİKİM YOLUYLA AĞAÇLANDIRMA Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Dikim yöntemlerinin seçilmesini gerektiren koşullar: Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 **Ekstrem iklim koşulları (düşük ve yüksek sıcaklıklar), **Ekstrem
Detaylıkalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8
Ayvalık(Edremit Zeytini) Yağı altın sarısı renginde, meyve kokusu içeren, aromatik, kimyasal ve duyusal özellikleri bakımından birinci sırada yer alır. Son yıllarda meyve eti renginin pembeye döndüğü dönemde
DetaylıKAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER
KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER İsmail Güvenç* I. Kahramanmaraş'ta Sebze Tarımı 1Giriş Ülkemiz nüfusu, son sayıma göre 67 milyon
DetaylıHindistan Çay Plantasyonlarında Yürütülmekte Olan Dört Farklı Bitki Islah Programı
Hindistan Çay Plantasyonlarında Yürütülmekte Olan Dört Farklı Bitki Islah Programı Bitki Islahı UPASI Çay Araştırma Kurumu 1 Ocak 31 Aralık 2005 Periyodu, 79. Yıllık Raporu. ISSN : 0972-3129 Botanist Dr.R.Victor
DetaylıQuercus ilex L. (Pırnal meşesi)
Yayılışı: Quercus ilex L. (Pırnal meşesi) Genel coğrafi yayılış alanı Batı Akdeniz kıyılarıdır. Ülkemizde, İstanbul, Zonguldak, Sinop, Çanakkale, Kuşadası nda 0-450 m ler arasında Carpinus, Laurus, Phillyrea
DetaylıZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ
ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KARANFİL YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Takım
Detaylı