Cumhurbaşkanı Erdoğan dan Sultanbeyli ye 100 yıllık müjde!

Transkript

1 Gazetemiz; Anadolu Yakasý Gazeteciler Derneði Üyesidir Haftalýk Bölge Gazeteniz 29 MAYIS 2015 YIL: 12 SAYI: Cumhurbaşkanı Erdoğan dan Sultanbeyli ye 100 yıllık müjde! Sultanbeyli nin yıllardır uğraştığı mülkiyet sorunu ile ilgili büyük bir adım atıldı. Kent Meydanı nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın ve binlerce Sultanbeylili vatandaşların katılımıyla tapu devir töreni düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultanbeyli nin 100 yıllık sorunu olan tapu konusunda büyük oranda olmasa da şu anda adım atıldığını, tapuların teslim alındığını ve belediyenin süratle dağıtımını başlatacağını söyledi. Seçimlerden sonra geriye kalan tapuların çözüme kavuşturulacağını böylelikle Sultanbeyli nin ideal ilçe adımlarını atmış olacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan Tapu da atılan bu atılımın Sultanbeyli Belediyesinin kuruluşu olan 1989 dan beri yaşadığı en büyük atılımdır. dedi Sultanbeyli de gerçekleştirilen tapu devir törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesinde büyük bir oyun oynandığını ve bu oyunun millet tarafından bozulacağını kaydederek, Allah birliğimizi, beraberliğimizi ve uhuvvetimizi daim etsin. 10 Ağustos ta sadece bu kardeşinizi Cumhurbaşkanı seçmekle kalmadınız, aynı zamanda Türkiye de bir dönemi kapatıp bir dönemi açtınız. Türkiye, Cumhurbaşkanı nı artık doğrudan seçiyor dedi. Sultanbeyli nin en büyük sorunundan biri olan mülkiyet probleminde önemli bir yol Beykoz lu gençlerden darbeci Sisi ye lanet Mısır da darbe yaparak seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yi idama çarptıran Sisi ye AK parti'nin Beykoz Gençlik Kolları lanet yağdırdı. 06 da aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın katılımıyla tapu devir töreni düzenlendi. Devir töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli'deki tapuların bir milyon 271 bin metrekarelik kısmının Sultanbeyli Belediye Başkanlığı na 25 Mayıs Pazartesi saat itibarıyla devredildiğini belirterek, "Bu tapular, inşallah şimdi hak sahiplerine aktarılacak. Bu süreçte Maliye Bakanlığımız her türlü kolaylığı gösteriyor, göstermeye devam edecek. Şimdiden tapularınızın hayırlı olmasını diliyorum." dedi. Sayfa 03 te İDDEF ve SULTANDER den tanıtım programı 27 Mayıs Çarşamba günü İDDEF (İnsana Değer veren Dernekler Federasyonu) ve SUL- TANDER işbirliği ile Sultanbeyli Beyazköşk düğün salonunda Abdulmetin Balkanlıoğlu Hocaefendi nin katılımıyla program yapıldı. Sayfa 10 da ÇEVDER sağlık için pedal çevirdi Sultanbeyli işadamları Derneği, Ak Parti heyetini ağırladı Siyasi gündemin yoğunlaştığı şu günlerde Sultanbeyli İşadamları Derneği nin kapısı da siyasilerce sık sık çalınıyor ve ziyaretler birbiri ardına geliyor. 05 te Bölgenin En İstikrarlı Gazetesi Gerçek Medya Her Hafta Baskı ve abonelerine PDF mail dağıtımıyla adet tiraja ulaşıyor. Onbinlerce kişi tarafından okunuyor! Beykoz'da kuşlar bile artık ev sahibi Göksu Defterdar Mehmet Bey İlkokulu öğrencilerinin doğa ve hayvan sevgisine dikkat çekmek amacıyla hazırladığı çalışmayla Göksu Baruthane Parkı na Beykoz Belediyesi nin katkılarıyla 40 adet kuş evi yerleştirildi. 02 de Bulmaca nız sayfa 8 de Ahir zaman alametleri ile ilgili hadisler 7 de 02 de Katılaşan Kalplerimiz, eriyen toplum ahlakımız3 te Şeytan ın yaklaşmamasını isteyenlere 5 te Şaban ayının fazileti... 6 da TÜRKÇE EZANA MENDERES ÇE BİR DURUŞ 7 de Sor kardeşim! 9 da HADİS ve FIKIH SOHBETLERİ EDİTÖR DEN KISSADAN HİSSE HUZURA DOĞRU DİRİLİŞ NESLİ İSMAİL HÜNERLİCE ŞÜKRÜ KAYA sukrukaya@izajans.net MEHMET ALİ KEMAL mehmedalikemal@hotmail.com AHMET TURAN ahmedturan2161@gmail.com KADİR YILDIZ kadiryildiz_24@hotmail.com İSA DOĞAN isadogan2212@yahoo.de GERÇEK MEDYA 01 CMYK

2 02 HER ZAMAN DOĞRUNUN YANINDA HABER 29 MAYIS 2015 ÇEVDER sağlık için pedal çevirdi Maltepe Başıbüyük mevkiinde bulunan ormanlık alanda 1444 adet çam fıstığı fidanını toprakla buluşturan ÇEVDER bu kez de düzenlediği bisiklet turuyla sağlık için pedal cevirdi. Sağlık için pedal çevirdiler, ormanı temizlediler 17 Mayıs Pazar günü düzenlenen program Sultanbeyli Mecidiye Mahallesinde bulunan ve Teferrüçtepe olarak bilinen ormanlık alanda gerçekleşti. Program öncesi bir grup ÇEVDER üyesi ormanlık alanda çevre temizliği de yaptı. Yalçın Bisiklet turu ile bir taraftan sağlık, diğer taraftan da doğal çevrenin önemine dikkat çekiyoruz Bisiklet turu parkurunun başlangıcında söz alan yönetim kurulu başkanı Şevket Yalçın katılımcılara teşekkür ettikten sonra Bugün ilk olarak düzenlediğimiz bu etkinliğimizin ÇEVDER'in önemli faaliyetleri arasında yerini almasını diliyorum. Sağlıklı olmak ve günümüzün önemli problemlerinden olan obeziteyle mücadele konusunda uzmanlarımızın önemli tavsiyelerinden birisi de bisiklete binmek.derneğimiz sizlerden aldığı güçle üyelerimizin ve halkımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda sosyal ve sportif organizasyonlar düzenlenemeye devam edecektir. Bisiklet turumuzla bir taraftan sağlıklı yaşama bir taraftan da doğal çevrenin önemine dikkat çekmek istiyoruz. dedi. Daha sonra bisiklet turuna geçildi. Tura katılanların tamamı zaman zaman zorlansalar da parkuru tamamlamayı başardılar. Bisiklet turunun bitiş noktasında katılımcılara ikram edilen kahvaltıyla devam eden program çevre temizliğinin yapılmasıyla sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar da toplu açılış törenine katıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar da toplu açılış ve temel atma törenine katılarak bir konuşma yaptı. Beykoz'da kuşlar bile artık ev sahibi Göksu Defterdar Mehmet Bey İlkokulu öğrencilerinin doğa ve hayvan sevgisine dikkat çekmek amacıyla hazırladığı çalışmayla Göksu Baruthane Parkı na Beykoz Belediyesi nin katkılarıyla 40 adet kuş evi yerleştirildi. Beykoz da öğretmenler, veliler ve öğrenciler Göksu Baruthane Parkı nda bir araya gelerek parktaki ağaçlara kuş evleri yerleştirdi. Çocukların kuşlara ve doğaya dair okuduğu şiirler ve şarkılarla gerçekleşen etkinlikte, renkli ve eğlenceli dakikalar yaşandı. Göksu Defterdar Mehmet Bey İlkokulu 1 ci ve 2 ci sınıf öğrencilerinin bir araya geldiği etkinlikte çocuklar, kendi yaptıkları 40 adet kuş evini Belediye nin sepetli aracıyla ağaçlara taktılar. Çelikbilek, Beykoz tabiatı ve toprağıyla çok bereketli Beykoz un kültür, doğa ve tarihi koruyan projelerle geliştiğini ifade eden Beykoz Belediye Başkanı Çelikbilek, Tabiatı kullanma bakımından sıkıntı çekiyoruz. Doğaya sahip çıkıp daha yaşanılır bir hale getirmek için çaba göstermeliyiz. Boğaz ın incisi Beykoz yeşil alanlarıyla çok bereketli bir yer. Kâinatın bir parçası olan kuşların ölmemeleri için yaptıkları bu önemli ve güzel çalışma dolayısıyla çocuklarımızı kutluyorum. Böyle hassas ve sevgi dolu evlatlar yetiştirdikleri için de ailelerini tebrik ediyorum. Beykoz Belediyesi olarak yeşil alanlarımızda hayatı canlandırmaya devam ediyoruz. Yazın gelmesiyle parklarımız ve mesire alanlarımız rengârenk oldu. Hemen yanı başınızda yer alan Küçüksu Çayırı nı da çok yakında daha da iyi göreceksiniz. Eski cazibesine kavuşması için ne gerekiyorsa yapıyoruz. dedi. Çelikbilek, törenin ardından Türkiye Eğitim gönüllüleri Vakfı (TEGV) İpek Kıraç Öğrenim Birimi ni ziyaret ederek, öğrencilerin yaptığı resim sergisinin açılışını yaptı. Sergiyi gezen Başkan Çelikbilek, öğretmen ve örencileri tebrik etti. Toplam yatırım bedeli 273 milyon lira olan 22 eserin açılış ve temel atma töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine, Sizleri en kalbi duygularımla; saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Buradan tüm Üsküdarlı, İstanbullu kardeşlerime sevgilerimi yolluyorum. İstanbul un sahabelerine, evliyalarına, âlimlerine en derin hürmetlerimi sunuyorum. Üsküdar ın manevi muhafızı Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerini tazimle, rahmetle, minnetle yâdediyorum. Rabbim onlardan razı olsun, mekânlarını cennet eylesin diyerek başladı. Konuşmasında açılışı yapılacak ve temeli atılacak eserler hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: Eğitimde, büyük bir kadirşinaslık gösterilerek rahmetli validemin adı verilen Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi nin İstanbulumuza ülkemize, milletimize, gençliğimize hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah proje okulu olması ile ilgili de Bakan Yardımcısı kardeşime teklifi verdim, takipçisi olacağım. Sinan-Tülin Vardar Anaokulunun, Saray Kız Öğrenci Yurdunun ve Üsküdar Düşünce Akademisinin resmî açılışını yapıyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafından restore edilen Küçük Selimiye Camisini, Valid-i Cedid Camisini de Üsküdarlı kardeşlerimin hizmetine sunuyoruz. Sağlıkta, Ahmet Yüksel Özemre Ağız ve Diş Sağlığı Merkezini de bugün resmen hizmete alıyoruz. Belediyemizin yaptığı, arkadaşım değerli kardeşim merhum Mehmet Çakır Kültür ve Spor Merkezini, Üsküdar Bağlarbaşı Şehir Merkezini, Mehmet Efendi Tekkesini, Kuzguncuk Bostanını bugün resmî olarak açıyoruz. Bunların yanında, imam hatip okullarından öğrenci yurtlarına, anaokullarından engelsiz yaşam merkezlerine, spor tesislerinden camii projelerine kadar, 10 kalem eserin de temel atma törenini yapıyoruz. Bütün bu eser ve hizmetlerin hayırlı olması temennisini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hizmetlerin Üsküdar a kazandırılmasında emeği geçen kurumları, belediyeyi ve hayırseverleri tebrik etti. GERÇEK MEDYA 02 CMYK

3 29 MAYIS 2015 HABER HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 03 Beykozlu imam Cumhurbaşkanı'na hakaret edince işten atıldı Aracını sattığı kişiler tarafından dolandırılan imam Azmi Koç, 'esas hırsızlar yukarıda' deyince işler karıştı. Beykoz Ortaçeşme Bağüstü Camii İmamı Azmi Koç, geçen yıl aracını sattığı kişiler tarafından dolandırıldı. Kendisini dolandıran insanlara Yalıköy Deniz Börekçisi'nde oturduğu arkadaşlarının yanında hakaret edeyim derken, işi devlet büyüklerine kadar uzattı. Yaşadığı dolandırıcılık olayından yola çıkan Koç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve AK Parti'ye oy verenlere de hakaret etti. Yanında oturan M.M'nin uyarılarına rağmen hakaretlerine devam Azmi Koç, şikayet edilince müfettiş raporuyla işten atıldı. İşten atılan Azmi Koç bu kez kendini savunmak için Cumhurbaşkanı'na hakaret etmediğini, kendisini dolandıranlara hakaret ettiğini söylese de olayın aslı öyle değildi. Bugün gazetesinin Azmi Koç'u mağdur göstermek adına yapmış olduğu haber üzerine harekete geçen Dost Beykoz, haberin içinde adı geçen M.M'ye ulaştı. M.M Dost Beykoz'a yapmış olduğu açıklamada, söz konusu gazete haberinin tamamen Azmi Koç'u mağdur göstermek üzerine kurgulandığını fakat olayın aslının öyle olmadığını söyledi. Yalıköy'de arkadaşı F.G ve Azmi Koç ile birlikte oturduklarını, Koç'un arabasından dolayı dolandırıldığını fakat dolandırılmış olmasından yola çıkarak, o zaman Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kastederek, "hırsızlar yukarıda... AK Partililer münafıktır. Onlara oy verenlerde münafıktır" dediğini ve kendisinin de AK Partili ve AK Partiye oy veren birisi olarak bu ifadelerden rahatsız duyduğunu ve Azmi Koç'u, "sen devlet memurusun Cumhurbaşkanı'na Başbakan'a hakaret etme" şeklinde uyardığını söyledi. Bu uyarılara rağmen hakaretlerine devam eden Koç, operasyonlarına da destek niteliğinde açıklamalar yaptı. Yaşananlar üzerine Azmi Koç'u Beykoz Müftülüğü'ne şikayet ettiğini söyleyen M.M,"Benim Cumhurbaşkanıma, Başbakan'ıma ve partime oy veren vatandaşlarımıza hakaret edilmesini kabul edemezdim" dedi. Öte yandan yine Dost Beykoz'a açıklamada bulunan bir diğer tanık olan F.G'de yaşananları doğrulayarak, Azmi Koç'un, "hırsız" ifadesini kullandığını fakat münafık kelimesini duymadığını söyledi. "O gün orada ciddi tartışmalar ve kargaşa yaşandı. O kargaşa esnasında duymamış olabilirim" şeklinde konuşan F.G, Azmi Koç'un iki gün sonra kendilerine gelerek, pişman olduğunu özür dileyerek, sinir anında o şekilde konuştuğunu ve M.M'den şikayetlerini geri almalarını istedi. Azmi Koç'un duygusal yaklaşımı üzerine şikayetlerini geri almak için Beykoz Kaymakamlığı'na ve Beykoz Müftülüğü'ne dilekçe verdiklerini fakat adli ve idari soruşturma başlatıldığı için dilekçenin işleme konulmadığını kaydeden F.G'de Azmi Koç'u,"görmediğin bir şey için nasıl devlet büyüklerine hırsız diyebilirsin" şeklinde uyardığını kaydetti. Olayı soruşturmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevlendirdiği müfettişler, Beykoz'da bir çok insanın ifadesine başvurdu. Yapılan soruşturma sonucunda Azmi Koç'un görevden atılmasına karar verildi. Beykoz Müftülüğü de konuya ilişkin; kişiye yönelik, adli ve idari olmak üzere iki soruşturma başlatıldığını ve müfettiş soruşturmaları üzerine ilgili yasa hükümlerinin uygulandığı açıklamasını yaptı. Haber: dostbeykoz.com Cumhurbaşkanı Erdoğan dan Sultanbeyli ye 100 yıllık müjde Sultanbeyli nin yıllardır uğraştığı mülkiyet sorunu ile ilgili büyük bir adım atıldı. Kent Meydanı nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın ve binlerce Sultanbeylili vatandaşların katılımıyla tapu devir töreni düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultanbeyli nin 100 yıllık sorunu olan tapu konusunda büyük oranda olmasa da şu anda adım atıldığını, tapuların teslim alındığını ve belediyenin süratle dağıtımını başlatacağını söyledi. Seçimlerden sonra geriye kalan tapuların çözüme kavuşturulacağını böylelikle Sultanbeyli nin ideal ilçe adımlarını atmış olacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan Tapu da atılan bu atılımın Sultanbeyli Belediyesinin kuruluşu olan 1989 dan beri yaşadığı en büyük atılımdır. dedi Sultanbeyli de gerçekleştirilen tapu devir törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesinde büyük bir oyun oynandığını ve bu oyunun millet tarafından bozulacağını kaydederek, Allah birliğimizi, beraberliğimizi ve uhuvvetimizi daim etsin. 10 Ağustos ta sadece bu kardeşinizi Cumhurbaşkanı seçmekle kalmadınız, aynı zamanda Türkiye de bir dönemi kapatıp bir dönemi açtınız. Türkiye, Cumhurbaşkanı nı artık doğrudan seçiyor dedi. Sultanbeyli nin en büyük sorunundan biri olan mülkiyet probleminde önemli bir yol aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın katılımıyla tapu devir töreni düzenlendi. Devir töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli'deki tapuların bir milyon 271 bin metrekarelik kısmının Sultanbeyli Belediye Başkanlığı na 25 Mayıs Pazartesi saat itibarıyla devredildiğini belirterek, "Bu tapular, inşallah şimdi hak sahiplerine aktarılacak. Bu süreçte Maliye Bakanlığımız her türlü kolaylığı gösteriyor, göstermeye devam edecek. Şimdiden tapularınızın hayırlı olmasını diliyorum." dedi. Sultanbeyli'nin yapılanmaya başladığı zamanı bildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk yerleşimler kurulmaya başladığından bu yana senetle, sözleşmeyle yürütülen ve pek çok sıkıntıya yol açan işlemlerin artık tapu üzerinden sağlıklı şekilde yapılabileceğini belirtti. Erdoğan, 2011'de bir Bakanlar Kurulu Kararı çıkardıklarını, Meclis'ten çıkan son torba kanunla tapu sorunu olan arazilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devrine imkân sağlandığını hatırlatarak, tapu sorununun çözümünü ilçenin yaşadığı en büyük atılım olarak ifade etti. Sultanbeyli nin 10 Ağustos seçimlerinde kendisini rekor bir oyla desteklediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, "Sultanbeyli ye bir şükran borcum var, 10 Ağustos 2014 seçimlerinde yüzde 70 rekor bir oyla şahsımı destekledi. Ben bu kadirşinaslığınıza, ahde vefanıza, özellikle bu kardeşinize sahip çıktığınız için şükranlarımı sunuyorum. İnşallah sizlerin vermiş olduğu bu destek, bu itibar, bu güven karşılığını bulacaktır. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, uhuvvetimizi daim kılsın. 10 Ağustos'ta sadece bu kardeşinizi Cumhurbaşkanı seçmekle kalmadınız, aynı zamanda Türkiye'de bir dönemi kapatıp, bir dönemi açtınız. Türkiye, Cumhurbaşkanını artık doğrudan seçiyor. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi, kim ne derse desin, artık ülkemiz için kaçınılmaz hale geldi. dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman'da Nissibi Köprüsü'nün açılışını yaptığını anımsatarak, Sincik'in 10 Ağustos seçimlerinde kendisine yüzde 96 oy verdiğini kaydetti. Sultanbeyli'nin 12 yıl içinde gerek yerelde gerek genelde çok büyük hizmetler aldığını ancak bunların yeterli olmadığını dile getiren Erdoğan, "şimdi bu hizmetler yeterli mi? yeterli değil. Tapudan sonra bu süreç hızlanarak devam edecek. Çünkü Sultanbeyli daha modern bir şehir olsun istiyoruz. İş te şimdi bir adım 7 Haziran bu bakımdan da önemli" dedi. Erdoğan " ün ne anlama geldiğini bilirim, Bize Bunu Yediremezsiniz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enteresan ittifaklar kurulduğunu, tüm geçmişlerini, bugüne kadar savundukları tüm değerleri, ifade ettikleri tüm ilkeleri bir kenara bırakan bazı partilerin eski Türkiye talebinin etrafında toplandığını dile getirerek, katılımcılara şöyle seslendi: "Sultanbeyli, eski Türkiye'yi iyi bilir, değil mi? Sultanbeyli, eski Türkiye'de buradaki erkeklerin başlarındaki takkelerden, kadınların başörtülerinden dolayı medya vasıtasıyla nasıl tahkir edildiğini iyi bilir, değil mi? Sultanbeyli, 28 Şubat'ta kendisinin nasıl hedef haline getirildiğini iyi bilir, değil mi? Sultanbeyli, eski Türkiye'nin insanlıktan nasibini almamış yaratıklarının her fırsatta kendisine nasıl saldırdığını iyi bilir, değil mi? İşte bu eski Türkiye özlemcileri, bu defa yelpazeyi çok daha genişletmiş şekilde yine karşımıza dikildiler. Ana muhalefet partisi, 1930'ların, 1940'ların tek parti CHP'sinin, İnönü devri milli şef uygulamalarının hasretiyle yanıp tutuşuyor. Bunun için ne diyor? 'İmam hatipleri kapatacağım' diyor. Kayseri'ye gidiyor, orada ne diyor? 'Hayır ben öyle bir şey demedim' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, 1 8'in ne anlama geldiğini biz iyi biliriz. 28 Şubat'ta niye kapattınız imam hatiplerin orta kısımlarını. Ben imam hatip mezunuyum, bize bunu yediremezsiniz. Elhamdülillah 4 çocuğumun dördü de imam hatip mezunu. Bize bunu yediremezsiniz. 2 kızım, 2 oğlum... Çektiğim çileyi ben bilirim. Almadılar üniversitelere... Kapılardan onları nasıl döndürdüklerinin ezasını, cefasını biz biliriz. Biz dertliyiz, dertli. Onların böyle bir derdi var mı? Artık mecburen kızlarımı da oğullarımı da yurt dışına gönderdim. Türkiye'de, 'öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya' dediler. Ama gittiler ABD'de, İngiltere'de başörtülü okudular. Hale bak ya. Bana oraların devlet başkanları ne diyordu biliyor musunuz? 'Sizin ülkeniz Müslüman değil mi?' diyordu ya." Erdoğan "İmansız Olan Bir Milletin Batması Haktır" İmam hatiplerin orta kısımlarının açıldığına, katsayının kaldırıldığına, başörtüsü sorunun kalmadığına işaret eden Erdoğan, "Nereden nereye... Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Elhamdülillah sabrettik, buraya geldik. Men sabarazafera. Sabrettik, Hamdolsun zafer geldi. Önemli başarılarla dolu üniversitelere girecek ve ondan sonra da inşallah milli manevi değerlerle mücehhez bir nesil yetiştireceksiniz. Bunu bekliyoruz. Bir şey daha söylüyor, zorunlu din derslerini kaldıracakmış. Ya neyi kaldırıyorsun? Ya zorunlu din dersini niye kaldırıyorsun? İmansız olan bir milletin batması haktır. Sen sahip olursan, inşallah bu vatan batmayacaktır. Olaya böyle bakıyoruz. İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür/ İmansız Katılaşan Kalplerimiz, eriyen toplum ahlakımız Toplumsal dinamiklerimizden bahsetmiştim. Bu dinamiklerimizin eridiğini yok olmaya doğru gittiğini belirtmiştim. Bunun toplumumuza en bariz yansıması, insanımızın insanımıza karşı sert tavırlar alması, katı kalpliliği, bencilce yaklaşımlarıdır. Bunun altında da vazgeçtiğimiz değerlerimiz, konfor anlayışımız ve günahlara olan ŞÜKRÜ KAYA düşkünlüğümüzdür, maalesef! Biz elhamdülillah Müslümanız. Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona karşı olabildiğince naif, mütevazı olmalı. Müslüman birbirimize karşı sabırlı, anlayışlı, tahammül sahibi, kendisi için istediği istemediği şeyler ne ise kardeşi için aynı şeyleri dilemeli. Peki, toplumumuzu okuyalım. Yakın zamanda(yakın zamanda diyorum, milletçe geçmişi hemen unutuyoruz, tarih bilincimiz problemli, tarih algımız sebebiyle geçmişten ders alma diye bir alışkanlığımız yok.., bu ayrı bir yazı konusu) Bartın da bir sürücü arkadaki araç selektör yapıp, korna çaldığı için o araçtaki sürücüyü ve yanındaki arkadaşını linç etmek istedi. Ve olan oldu aracın sürücüsü olan Süleyman Karadayı yı öldürdü. Bu sahneyi tüm Türkiye izledi! Nedir bu tahammülsüzlüğümüz, ehli keyf halimiz. Kendimize yapılan en küçük uyarıda bile aşırı şekilde tepki verişimiz. Toplum olarak yanlış yolda olsak, başımıza bin bir musibet gelse bile, nasihat kabul etmeyişimiz. Kendi taassubumuzla, ön yargımızla hareket edişimiz, kişilik olarak psikopat halimiz! En küçük bir hareket de bile aşırı, sinirli, güce başvurucu halimiz; kardeşim aracı park ettiğin yer diğer araçları ve yayaları engelliyor, şuradaki müsait yere çeker misin? Cevap sana ne keyfimin kâhyası mısın? uyaran kişiyebağırmalar, uyaranın üzerine yürümeler! Toplum olarak gördüğümüz hatalara, haksızlıklara, zulümlere sessiz kalıyoruz. Aman ses çıkarırsam başıma bir şey gelir.polise ihbar ettiğimde de başım ağrıyacak. Hatta yaşadığımız olaylar; hırsızı yakalıyorsunuz, emniyete ikinizi de götürüyorlar. Hırsız emniyetten sizden önce salıveriliyor. Siz ise saatlerce ifade veriyorsunuz. Kendinizi suçlu hissettiriliyorsunuz! Bu sessizliğimiz, vurdumduymazlığımız bizi sessiz kaldığımız haksızlıklara, hatalara, günahlara bizi de çekiyor. Nefsani isteklerimize göre hareket ediyor, şeytanlaşıyoruz. Sadece BEN diyorsunuz. Eşiniz sizin iyiliğine dönük yaptığı uyarıları bile hakaret, aşağılama görüp ( bu aile içi şiddetin en hafifi toplumumuzun kanayan yarası ayrı bir yazı konusu) eşlere karşı şiddet uygulanıyor. Toplum olarak kalbimiz katılaşıyor. Duyarsız, keyfimize düşkün oluyoruz. Kendimiz ve toplumumuza dönük yapacağımız vazifelerimizi unutuyoruz. Bunun sebebi kişilerin ve toplumların günahlara dalışımız, Allah ve ahiret inancımızın zayıflaması, sebebiyle değil mi? yine söylüyorum kişilik olarak toplum olarak kendimizle yüzleşmeli. Tekrar bizi biz yapan toplumsal dinamiklerimizi ayağa kaldırmalı, kişi ve toplum olarak günahlara dalmaktan uzak durmalıyız. Bu da gerçekten İslam ı öğrenmekten, peygamberimizin hayatını, ahlakını bilmek, bildiklerimizi uygulamaktan geçer. olan paslı yürek sinede yüktür. İman, din bunlar bırakılır mı? Ama bunların böyle bir şeyden nasibi yok. Sultanbeyli bunlara gereken cevabı 7 Haziran'da verecek, ben bunu biliyorum" dedi. Erdoğan Pensilvanya daki zat, şimdi Türkiye den kaçıp gelenlere ev sahipliği mi yapıyorsun. Daha sonra Rabia işareti yaparak "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan Paralel devlet... Pensilvanya'daki zat... Hadi gel, niye gelmiyorsun? Şimdi Türkiye'den kaçıp gelenlere orada ev sahipliği mi yapıyorsun? Bak hepsi kaçıp gidiyor. 400 dönüm arazi, o arazinin üzerinde villalar. Oralarda oteller, şimdi kaçıp gidenler oraya gidiyor. Bunların da kendilerine has imamları var biliyorsunuz. Hep bu imamlar kaçıp gidiyor. İmam kaçıp gider mi, ama gidiyor dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce de Sultanbeyli nin sorunlarının çözüldüğünü ifade ederek, tapu sürecinde sona nasıl gelindiği hakkında bilgiler verdi. Belediye Başkanı Hüseyin Keskin de Sultanbeyli nin tarihi bir gün yaşadığını ifade ederek, Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın ilçemizin en büyük problemi olan tapu devir töreninde bizlerle olması, sevincimizi paylaşması, bizleri ziyadesiyle onurlandırmıştır. Kendini ve kentini geliştiren belediyecilik ilkesiyle, ülkemizin gelişmiş kentleri arasında, Sultanbeyli mizin yer almasını istiyoruz. Sultanbeyli, tarihi çok eski dönemlere dayanan Anadolu kültürüne sahip genç bir ilçedir. İlçemiz, şehircilik anlamında yeni hizmetlere kavuşan, eksiklerini hızla geride bırakan ve insan odaklı hizmet anlayışını kendine rehber edinen, Anadolu nun bir özetidir dedi. sukrukaya@izajans.net EDİTÖR DEN GERÇEK MEDYA 03 CMYK

4 04 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA HABER 29 MAYIS 2015 Bülbül; Millet, mecliste yeni bir ses istiyor! Saadet Partisi Sultanbeyli ilçe başkanı Fethullah Bülbül, seçimlere çok az bir zaman kala Sultanbeyli ile ilgili bir durum değerlendirmesi yaptı. Bülbül ün açıklaması şu şekilde. Seçime sayılı günler kala siyasetin nabzı giderek artıyor. Siyasi partilerde ve partililerde heyecan yükselse de sokakta aynı heyecanın olmadığı gözlemlenmekte. Vatandaşlar, meclisteki siyasi partilerin kavgalarından ve kutuplaştırıcı siyasetten muzdarip. Vatandaş, alternatif parti arayışında Seçime sayılı günler kaldı. 55 Milyon seçmen partisini iktidara getirmek için sandık başına gidecek. Bizlerde Sultanbeyli halkının nabzını tutmak için sokağa indik ve vatandaşlara 7 Haziran seçimlerini sorduk. Birçok vatandaş oy vereceği partiyi belirlemiş olsa da seçmenin büyük bir bölümü halen kararsız. Kararsız olan vatandaşların büyük çoğunluğu meclisteki partilerin sürekli kavga etmesinden rahatsız. Günlük ve kısır çekişmelerden rahatsız olan vatandaşlar, mecliste kendi dertleri ile ilgilenecek ve kavga dümenine katılmayacak yeni bir parti arayışında. Vatandaş, Milli İttifak tan umutlu Meclise yeni bir ruh lazım, meclise yeni bir nefes lazım diyen birçok vatandaş, Saadet ve BBP nin kurmuş Okul Müdürü Osman Kılıç, okulla ilgili şu açıklamaları yaptı, "Ayazma Anadolu İmam Hatip Lisesi adıyla yılında eğitim öğretime başlayan okulumuz, eğitim öğretim yılında Ömer Öztop Anadolu lisesi olarak değişmiştir. Okulumuzda tam gün eğitim yapılmaktadır. 450 ortaokul imam hatip ortaokulu 600 lise öğrencisi ile eğitim görmektedir. Okulumuzda 5 idareci 77 kadrolu öğretmenimiz görev yapmaktadır. Okulumuz bu sene ilk mezunlarını verecektir. Akademik çalışmalara paralel olarak sosyal etkinliklerimizi yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Amacımız geleceğe umutla bakan, üreten ve zamanın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatan kendi misyonunun farkında olan nesiller yetiştirmektir. Taşıdığımız sorumluluğun farkında olup öğrenen, öğrendikleri ile amel eden bir nesil yetiştirmeyi hedeflemekteyiz. Okulumuz akademik başarılarda olduğu kadar, sosyal etkinlik ve faaliyetlerde başarıları ile kendini göstermekte, bulunduğu yerden daha ileriye taşımak için tüm çalışanlarımızla var gücümüzle çalışmaktayız. Hedefimiz yarınlarımızı güvenle bırakacağımız nesilleri yetiştirmektir. Başarıyı bir bütün olarak görmekteyiz. İnsanların sadece bilgi ile güçlendiği şu zamanda biz bilgi ve ahlakın eşgüdümünde bir anlayışla eğitim vermeye, toplumun giderek yozlaştığı günümüz Türkiyesini kardeşlik, sevgi saygı, fedakarlık gibi manevi değerlerin ışığında yeniden imar etmek için gayret ediyoruz. " dedi. Haber: duyurugazetesi.com olduğu Milli İttifak tan beklenti içinde. 13 yıldır mecliste olan siyasi partililerin günü kavga ederek geçirdiğini dile getiren vatandaşlar, halk kendi gündemi ile ilgilenen parti arayışı içerisinde. 13 yıldır mecliste olan partililer sürekli kavga halinde. Liderler her geçen gün tabanlarını kutuplaştırmakta ve tabanda insanlar birbirine kin ve nefretle bakmakta. Bu kutuplaşmanın sona ermesi için meclise yeni bir ruh lazım, meclise yeni bir nefes lazım diyorlar. Vatandaşlar, bu düşünce ile 7 Haziran seçimlerinde Saadet Partisine destek vereceğini ifade ediyor. Seçmen duble yol yerine maaşına zam istiyor Sandığa gidecek vatandaşların büyük çoğunluğu işçi ve memur kesimi. Almış oldukları maaş ile ay sonunu zor getirdiklerini ifade eden vatandaşların büyük bölümü ekonominin kendileri açısından kötü olduğunu dile getiriyor. Her şeyin pahalılığından şikâyet eden vatandaşlar, maaşlara verilen yüzde 2 lik ve 3 lük zamlardan memnun değil. 13 yıldır duble yollarla siyasetin devam ettiğini ifade eden seçmen, kendisine en çok zammı vermiş ve denenmiş partileri tekrardan iş başına getirmeye karar verdiklerini ifade ediyor. Ömer Öztop İHL ilk mezunlarını veriyor Ömer Öztop Anadolu İmam Hatip Lisesi, bu yıl ilk mezunlarını veriyor. Okul Müdürü Osman Kılıç, " Yarınlarımızı güvenle teslim edebileceğimiz nesilleri yetiştirmek en büyük hedefimizdir." dedi. Jandarmadan kaçılmaz İstanbul İl Jandarma Komutanlığınca son dönemlerde Silivri İlçesinde hırsızlık olaylarının artış göstermesi üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığından alınan arama kararına istinaden 12 Mayıs 2015 günü Silivri, Avcılar, Esenyurt ve Küçükçekmece ilçelerinde tespit edilen adreslerde Organize Suç Örgütüne (111) failli meçhul olayın aydınlatıldığı eş zamanlı operasyon düzenlenmiş ve ele geçirilen (4) şahıs çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklandı. ELEMAN ARANIYOR DERNEĞİMİZDE İstihdam edilmek üzere Anadolu Yakasında oturan Diksiyonu düzgün Bayan Elemalar, Bayan Öğrenciler. İrtibat Tel: KAYIP İLANI A-47 A-48 A-49 A-50 Nolu Noter de tasdik ettirdiğimiz faturalarımız kayıp olmuştur. Hükümsüzdür. Uğur KOCA - Sultanbeyli Vergi Dairesi - T.C. No Aynı örgüt ile birlikte hareket eden ve operasyon esnasında ele geçirilemeyen Organize Suç Örgütü Üyesi (E.K) (18 adet yakalama kararı,5 Adet hırsızlık olayından sabıkalı) yapılan araştırma ve takip neticesinde Avcılar İlçesinde bir hurdacıda çalıntı malzemeleri satmaya çalışırken 26 Mayıs 2015 tarihinde yakalandı. Yakalanan şahıs ile birlikte yanında bulunan araç ve çalıntı olduğu tespit edilen (8) adet matkap, kaynak makinesi, taşlama makinesi ve bakır elde etmede kullanılan kablolar ele geçirildi. Yakalanan şahıs Organize Suç/Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Konut Dokunulmazlığını İhlal Etmek, Mala Zarar Vermek, Otodan Hırsızlık, Bina İçerisinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında Hırsızlık, İşyerinden Hırsızlık suçlarından adli makamlara sevk edildi. İstanbul İl Jandarma Komutanlığınca Hırsızlık olayları ile mücadeleye kararlı bir şekilde devam edilmekte olup aynı bölgede gerçekleştirilen hırsızlık olaylarına karıştığı tespit edilen (İ.G),(B.K), (G.C), ve (G) isimli şahısların yakalanması çalışmalarına devam ediliyor. Yıl : 12 Sayı: 331 İmti yaz Sa hi bi ve Yazı İşle ri Mü dü rü YUNUS KÖSOĞLU Ge nel Yayın ve Rek lam Ko or di na tö rü ŞÜKRÜ KAYA Tanıtım Sorumlusu CEMİL KÖSOĞLU Spor Servisi UFUK SEVİNDİK Ta sa rım GERÇEK MEDYA Dağıtım İZ AJANS M.Akif Mah. Kuran Kursu Cad. Burcu Sk. 7/1 Sul tan bey li / İSTAN BUL Tel: GSM: (0543) cek med ya.com medyagazetesi@gmail.com Baskı: TURKUAZ MATBAACILIK YAYINCILIK A.Ş. Akpınar Mahallesi, Hasan Basri Caddesi No: Sancaktepe / İstanbul Yayın Tü rü: Ye rel Sü re li - Baskı Ta ri hi: Ga ze te miz basın ah lak ku ral larına uy ma ya söz ver miş tir. Köşe yazılarından do ğan hu ku ki so rum lu luk ya zar la ra ait tir. *Ta nı tım ama cıy la üc ret siz dir. GERÇEK MEDYA 04 CMYK

5 29 MAYIS 2015 GÜNDEM HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 05 Ümraniye İŞKUR un işveren zirvesi göz doldurdu Bölgesindeki işgücü piyasasının istihdam ve teşvikler alanında ilerlemesinde büyük rol oynayan Ümraniye İŞKUR, belediyelerle yaptığı işbirliği ışığındaişverenlerle buluştu. Çekmeköy ve Beykoz ilçelerinde olupçalışan sayısı 10 un üzerinde olan firmalarla gerçekleştirilen zirvelerde güncel mevzuatın yanında istihdam teşvikleri de konuşuldu. İşverenlerin yoğun ilgi gösterdiği istişare zirveleri Beykoz Kaymakamı Sn. Süleyman Erdoğan, Çekmeköy Kaymakamı Sn. Cemal Hüsnü Kansız, Beykoz Belediye Başkanı Sn. Yücel Çelikbilek, Çekmeköy Belediye Başkanı Sn. Ahmet Poyraz,, İşkur İstanbul İl Müdürü Sn. Muammer Coşkun, İşkur Ümraniye Hizmet Merkezi Müdürü Sn. Yaşar Efiloğlu, Ümraniye Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü Sn. Coşkun Bilgin, Beykoz Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü Sn. Ferda Özkalender ile TÜMSİAD eski Genel Başkanı ve Milletvekili adayı Dr. Hasan Sert ve çok sayıda kurumsal firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. İŞKUR İl Müdürü Muammer Coşkun, konuşmasında işverenlerin faydalanabileceği sigorta prim desteklerinden bahsederken İşbaşı Eğitim Programı na (İEP) dikkat çekti. Yapılan işgücü piyasası araştırmalarında işverenlerin en büyük probleminin nitelikli eleman bulamama olduğunu dile getiren Coşkun, bu ihtiyaçtan doğan İşbaşı Eğitimi Programıyla kursiyerlere günlük 36,5 tl cep harçlığı verilip Genel Sağlık Sigortası ile İş Kazası ve Meslek Hastalığı sigortalarının İŞKUR tarafından karşılanarak işverenlere destek sağlandığını söyledi. Coşkun: İŞKUR olarak 2000 li yıllara kadar hep imkânlarımızı iş arayanlar için kullandık. Artık bütçemiz ve personel sayımız arttı. İşletmeleri bire bir ziyaret ediyoruz. 182 bin işletmeyle anket yaptık. Gördük ki her 3 işletmeden 1 i işçi istiyor. Bunlardan 4 te 3 ü de aradığı nitelikte elemanı bulamadığını söylüyor. Türkiye'de işsizliğin ana kaynağı mesleksizlik ve niteliksizlik. İşsizlik fonundaki kaynağın %50 si işveren lehine meslek eğitim programlarıyla kullanılmayı bekliyor dedi. Mesleği olmayan işsizlerin işverene maliyet yüklemeden meslek edinmesi için oluşturulan İEP ise bu bağlamda işverenler tarafından ilgiyle karşılanıyor. Çalışma bölgesindeki işverenlerin birçoğunun nitelikli elemana ihtiyacı olduğunu ve Ümraniye İŞKUR olarak hem işverenin hem de iş arayanın işinin kolaylaştırılması için tüm güçleriyle çalıştıklarını belirten İŞKUR Ümraniye Hizmet Merkezi Müdürü Yaşar Efiloğlu bu tür toplantıların devam edeceğini bildirerek tüm katılımcılara teşekkürlerini ifade etti. Erdemir; yüzde 51 oy alırız AK Parti İstanbul 1.Bölge Milletvekili Adayı Alim Erdemir, basın mensuplarıyla kahvaltılı bir toplantı gerçekleştirdi. Pendik te Çarşamba günü gerçekleşen kahvaltılı toplantıya Anadolu Yakasında faaliyet gösteren bazı basın mensupları katıldı. Yoğun bir seçim çalışması gerçekleştirdiklerini kaydeden İstanbul 1.Bölge Milletvekili Adayı Alim Erdemir, Anadolu Yakası'ndaki 14 ilçeyi 4'er kez ziyaret ettiğini söyledi. Milletvekili Adayı, bu ziyaretlerde 200 binden fazla insanın elini sıktığını ve hatır sorduğunu söyledi. Vatandaşların AK Parti hükümetinden ve icraatlarından memnun olduğunu sahada daha iyi gözlemlediğine dikkat çeken Erdemir, "Vatandaşımız kendisine hizmet edene karşılığını veriyor. Partimizden ve hizmetlerinden oldukça memnunlar. Bu memnuniyet İnşaAllah 7 haziranda oy olarak sandığa yansıyacaktır. Seçimde yüzde 51 civarında oy alacağımızı düşünüyorum." dedi. Şeytan ın yaklaşmamasını isteyenlere Ebu Hüreyre r.a. anlatıyor: Rasulüllah s.a.v.beni Ramazan zekâtını korumakla görevlendirmişti ki bu sırada birisi gelip yiyecekleri avuçlamaya başladı. Hemen yakalayıp: Vallahi, seni Rasulüllah s.a.v. e götüreceğim. dedim. O da: Ben muhtaç birisiyim, üzerimde bakımlarını üstlendiğim kimseler vardır, çok ihtiyacım var. dedi. Ben de onu salıverdim, sabaha çıktığımda Rasulüllah s.a.v: Ey Ebu Hüreyre,dün gece esirin ne yaptı? buyurdu. Ben de: MEHMET ALİ Ey Allah ın Rasulü, çok ihtiyacı olduğunu ve bakıma muhtaç kimseleri KEMAL bulunduğunu belirtti, ben de ona acıdım, bu yüzden salıverdim. dedim. Rasulüllah s.a.v: Bak, o sana yalan söyledi, geri gelecek buyurdu. Rasulüllah s.a.v. in geri gelecek ifadesinden onun tekrar geleceğini anladım ve gözetlemeye başladım. Yine geldi, yiyeceği avuçluyordu ki hemen yakalayıp: Seni mutlaka Rasulüllah s.a.v. e götüreceğim. dedim. O da : Bırak beni, ben muhtaç birisiyim, üzerinde bakımlarını üstlendiğimkimseler vardır, bir daha geri gelmem dedi. Ben de ona acıyıp salıverdim, sabaha çıktığımdahz. Peygamber s.a.v. : Ey Ebu Hureyre, dün gece esirin ne yaptı? buyurdu. Ben de: Ey Allah ın Rasulü, çok ihtiyacı olduğunu ve bakıma muhtaç kimseleri olduğunu belirtti, ben de ona acıdım, bu yüzden salıverdim. dedim. Rasullüllah s.a.v. Bak o sana yalan söyledi, geri gelecek buyurdu. Ben de üçüncü kez gözetledim, derkengeldi, yiyeceği avuçluyordu hemen onu yakaladım: Seni mutlaka Rasulüllah s.a.v. e götüreceğim, bu üçüncü kez gelişindir. Tekrar gelmeyeceğini söylüyorsun sonra dönüyorsun. dedim. O da: Bırak beni, Allah ın seni faydalandıracağı bazı kelimeleri sana öğreteyim dedi: Nedir onlar? dedim: Yatağına girdiğinde Ayetu l Kursi yi oku. Şunu bilesin ki artık Allah katından bir koruyucu senin yanından asla ayrılmaz, sabaha kadar asla şeytan yaklaşamaz. dedi. Ben de bırakıp salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulüllah s.a.v. Ey Ebu Hureyre,dün gece esirin ne yaptı? buyurdu, ben de: Ey Allah ın Rasulü,Allah ın beni faydalandıracağı bazı kelimeleri bana öğreteceğini söyledi,ben de onu salıverdim. dedim: Nedir onlar? buyurdu. Ben de: Bana, yatağına girdiğinde Allahü La ilahe ilahe hüvel Hayyul Kayyüm Ayetel Kürsiyi başından sonuna kadar oku. Allah katından bir koruyucu senin yanından asla ayrılmaz,sabaha kadar asla şeytan yaklaşamaz. dedi dedim. Hz. Peygamber s.a.v. de : Bak oyalancı olduğu halde sana doğru söyledi. Üç gecedir kiminle karşılaştığını biliyor musun Ey Ebu Hureyre? buyurdu: Hayır dedim. Hz. Peygamber s.a.v. : o, Şeytan idi buyurdu. Buhari nakletmiştir. (1022 Riyazü s Salihin) Sultanbeyli işadamları derneği Ak Parti heyetini ağırladı Siyasi gündemin yoğunlaştığı şu günlerde Sultanbeyli İşadamları Derneği nin kapısı da siyasilerce sık sık çalınıyor ve ziyaretler birbiri ardına geliyor. Daha önce CHP heyetini ağırlayan Sultanbeyli İşadamları Derneği, son olarak Ak Parti heyetini ağırladı. Ak Parti Genel Başkan yardımcısı ve partinin en genç 2. Vekili seçilen İstanbul milletvekili Mehmet Muş ve Sultanbeyli İlçe başkanı Ali Sevinç ve beraberindeki heyet Sultanbeyli işadamları Derneğini ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu ve Ak Parti nin seçim programını ekonomi üzerinden tanıttı. Misafirleri karşılayan başkan yardımcıları Süleyman Çelik ve Yılmaz Zebunoğlu nun ardından söz alan dernek başkanı Sami Kaba, Derneğin siyasete eşit mesafede durduğunu belirterek, derneğimiz inanç ve etnisite farkı gözetmeksizin mesleki kaliteyi ve gelişimi öne çıkartan ve bu konularda faaliyet gösteren ve üyelerinin ve Sultanbeyli nin sorunlarının çözümüne ve istihdamına katkı endeksli olarak çalıştıklarını belirtti. Daha sonra dernek üyesi Sultanbeyli li sanayici ve işadamları yaşadıkları sorunları ve siyasete ve Ak Parti ye yönelik eleştiri ve görüşlerini ilettiler. Muş, beni sorular değil klima yokluğu terletti Oldukça yoğun ve hararetli geçen görüşmelerden sonra Ak Parti Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul milletvekili Mehmet Muş, soruları tek tek not alarak cevaplandırdı ve kişisel sorunlar için ilgililerin telefonlarını not alarak mutlaka geri dönüş yapacağını belirtti. Salondaki havanın iyice ısınması üzerine terleyen konuklara espriler yapılınca, Ak Parti Genel Başkan yardımcısı Muş, esprili bir şekilde cevap vererek, beni sorular değil, klimanın ve havalandırmanın yokluğu terletti. Ayrıca bir slayt hazırlamıştım ama burada cihaz bulunmadığı için detay gösterme imkanı bulamadım, oysa, işadamlarımız için güzel bir tanıtım filmi ve bilgilendirme hazırlamıştım, dedi. Dernek yöneticileri ise kendilerine önceden bilgi verilmediği için hazırlık yapamadıklarını belirtti. Ekonomik konuların ardından Başkanlık sisteminin getirilerine de değinin Muş, bu konudaki soru ve itirazlara da parti programı çerçevesinde cevaplar verdi. Yaklaşık iki saati bulan programın ardından Ak Parti heyeti ve Dernek üyelerinin birlikte fotoğraf çektirmesinden sonra program sona erdi. mehmedalikemal@hotmail.com KISSADAN HİSSE GERÇEK MEDYA 05 CMYK

6 06 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA HABER 29 MAYIS 2015 HUZURA DOĞRU Şaban ayının fazileti... İlâhî feyz ve bereketin yeryüzünü şenlendirdiği bu mübarek ay, mü minler için en kârlı ve kazançlı fırsattır. Çünkü Şâban ın değer ve kıymetini arttıran en önemli tarafı, diğer aylara göre (Ramazan hariç) yapılan her amelin ve ibadetin sevabının üç yüz kattan fazla oluşudur. Evet değerli kardeşlerim içinde bulunduğumuz ayın kıymetini şimdi hep birlikte inşallah öğreneceğiz. Bakalım ne kadar güzel ve önemli bir ay dır. ŞABAN ayı Resûlullah (s.a.a.) Efendimizin "Benim ayımdır" buyurduğu Âlemlerin Rabbine yükseltildiği mübarek üç aylardan ikincisi olan, Şaban ayı içerisindeyiz. Bu ay içerisinde, yaratıkların bir sene içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, diriltilip öldürüleceklerine AHMET karar verir rabbimiz. TURAN Ayrıca Ramazan ayından bir önceki ay olduğundan Ramazan ayına tertemiz çıkmak gibi sebeplerle Şaban ayı içerisinde ibadet etmenin; oruç tutmanın ve nafile namaz kılmanın, Allah'ı çokça zikretmenin çok sevabı ve önemi vardır. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz ve O'nun pak neslinden gelen İmamların Şaban ayında yaptıkları ibadetleri anlatan hadisleri, onların hayatını taklit etmek, onlar gibi yaşamak isteyenlere örnek olması için aktarıyorum. Allah, onların hayatını örnek alarak yaşamayı tüm inananlara Ehl-i Beyt âşıklarına nasip etsin. Üsâme radiyallahu anh'dan; Dedim ki: "Ey Allah Resûlü, hiçbir ayda Şaban ayı kadar oruç tuttuğunu görmedim." Şöyle buyurdu: "O, Receb ile Ramazan arasında insanların gafil oldukları bir aydır. O, amellerin Âlemlerin Rabbine yükseltildiği bir aydır. Onun için amelimin Rabbime oruçlu iken yükseltilmesini isterim." Yeryüzünde Müslümanların nasıl iki bayramı varsa gökte meleklerin de iki bayram gecesi vardır. Meleklerin bayram geceleri Şaban Ayı'nın on beşinci gecesine rastlayan «Berat» gecesi ile «Kadir» gecesidir. Diğer vakitlerde kılınan bir rekât namazın sevabı on ise, Şaban ayında üç yüzden fazladır. Okunan her bir Kur an harfi için üç yüz Cennet meyvesi vardır. Yine bu ihsan ve bağış ayı olan günlerde amel defterimizin sevap hanesine kaydettirdiğimiz ibadetler, her an şeytan ve nefsin fırlattığı gaflet, vesvese ve şüphe oklarına birer kalkan vazifesi görerek gerçek huzurumuzun kaynağı olur. Çünkü farkında olmadan veya bir anlık gaflet sonunda işlediğimiz hata ve kusurların keffareti olabilecek hasenat ve iyilikler en bereketli şekilde bu günlerde elde edilmektedir.. Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı. Şaban benim ayımdır. Şaban günahları temizleyendir buyurarak kadrini yüceltirdi. Receb ayı geldiği zaman da Allahım, Receb ve Şaban (ayını) bize mübarek ve bereketli kıl buyururdu. Böylece dua ve niyazlarında bu ayların kudsiyetini dile getirmişlerdir. Hazret-i Hüseyin (radıyallahü anh) anlatır: Kâbe yi tavaf ederken yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona dedim ki: Sen kimsin, vaziyetin ne böyle? Menâzil bin Lâhık Ben çalgı çalmakla, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan ın artisti denilen ünlü bir kimseydim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Recep ve Şaban aylarında bile bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, (Allahü teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar) dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, (Bu aylarda oruç tutar, geceleri ibadet ederim. Beytullaha gidip şerrinden korunmak için Allahü teâlâdan yardım dilerim) dedi. Bir hafta oruç tutup Kâbe ye giderek, (Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları reddetmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et) diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Bunu görenler, (Baba bedduasına uğramış kişi) derler. Baban bu haline ne dedi? Babamdan af ve özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile Beytullaha gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim. Babam Hazret-i Ali, bu gence dua etti. Recebde yaptığı bu dua bereketiyle Allahü teâlâ ona şifa ihsan eyledi. Yüce Rabbim bu ayı hakkı ile ihya eden kullarından eylesin. Bu vesileyle de Bu ay çok mühim bir aydır. Şaban ayında da Receb ayında olduğu gibi okunması sevab ve nice bereketlere sebep olacak tesbihatlar şunlardır: Şaban ayının ilk 10 günü her gün 100 defa Ya Latif celle Şanühü Şaban ayının ikinci 10 günü her gün 100 defa Ya Rezzak celle Şanühü Şaban ayının son 10 günü her gün 100 defa Ya Aziz celle Şanühü Fiemanillah (ALLAH a emanet olun ) Selam ve dua ile... ahmedturan2161@gmail.com Sağlık ALERJİK HASTALIKLAR OP.DR. MELİK AYVERDİ KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI UZMANI ASTIM-RİNİT Alerji- bağışıklık sisteminin belirli maddelere karşı verdiği aşırı reaksiyondur. Çok zorun yaratmadığı zaman tolere edilebilir. Bazen de çok ciddi şikayetler ile saman nezlesi, alerjik astım gibi yaşam kalitesini düşüren hastalıklara sebep olur. Kişinin atopik-alerjik oluşu alerjik astım hastalığı için, Alerjik rinit, Ürtiker, Atopik dermatit gibi hastalıklar için risk faktörüdür. Astım; hava yollarının, uyarıcı alerjik faktörlere karşı aşırı daralması ile yanıt vermesi hastalığıdır. Öksürük, nefes darlığı hırıltılı solunum ile kendini belli eder. Alerjen dediğimiz bu Beykoz lu gençlerden darbeci Sisi ye lanet Mısır da darbe yaparak seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yi idama çarptıran Sisi ye AK parti'nin Beykoz Gençlik Kolları lanet yağdırdı. AK Parti Beykoz İlçe Gençlik Kolları, darbe yaparak Mısır da liderlik koltuğuna oturan Sisi ye lanet yağdırdı. Muhammed Mursi için destek sloganları atan gençler, Kavacık Meydanı ndan Otağtepe ye kadar sloganlar atarak yürüdü. AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Mustafa Gürkan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Başkan Yardımcıları Muharrem Kaşıtoğlu ve Salim Öztürk, Kadın Kolları Başkanı Gaye Zayıf, Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Güler ve çok sayıda partilinin katıldığı Mursi ye destek yürüyüşü, akşam saatlerinde başlayarak geç saatlere kadar devam etti. AK Parti Beykoz Gençlik Kolları: Bizim için Mısır ın Cumhurbaşkanı Mursi dir! Seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ye destek olmak için bir de basın açıklaması yapan Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Güler şunları söyledi: Biz AK Parti Beykoz Gençlik Kolları olarak ülkemizde yapılacak olan 7 Haziran seçimlerini ne kadar önemsiyorsak; ülkemizin dışında meşru olarak, Mısır halkının oyları ile yüzde 52 oy alarak Cumhurbaşkanlığı makamına oturan birine, askeri darbe sonucu verilen idam kararının hiçbir insanın vicdanında yer bulamayacağını da kamuoyuna duyurmak isteriz. Darbeci mahkemelerin kararlarını protesto etmek için buradayız. Mursi ve mazlumlara sahip çıkmak için buradayız. Bizim için Mısır ın Cumhurbaşkanı darbeci Sisi değil; Mursi dir! Avrupa Birliği ülkelerinde idam yasak! İdam uyarıcı maddeler; ev tozu, ev akarları, hava da uçuşan polenler, çayır çimen, çevremizdeki ağaçlar, küf mantarları, kedi köpek gibi hayvan tüyleri ve her çeşit kimyasal tozlar olabilir. Atopik bünyeli kişi, alerjen dediğimiz bu uyarıcı maddelerle karşılaştığında burun, boğaz, gözler ve deride ödem, akıntı sulanma kaşıntı ortaya çıkar. Organ tutulumuna göre Alerjik Rinit, Astım, Ürtiker şikâyetleri oluşur. Bu hastalıkların teşhisinde hastanın öyküsü çok önemlidir. Kişi hastalığını tetikleyici maddelerini tespit edebilir. Tozlu, rutubetli ortamlar, evde hayvan beslemek, polen mevsimlerinde sabah erken saatlerde sokağa çıkmak, kapı pencere açmak, yatak odalarında toz tutacak halı kilim gibi ev eşyalarını bulundurmak zararlıdır. Tanı ve Teşhiste alerjenlerin tespiti için deri testleri ve kanda İgE ölçümü yapılmalıdır. Tedavide antihistaminik denen ilaçlar şikâyetlerin azaltılmasına yönelik kullanılabilir. Son yıllarda tedavide immunoterapi denen alerji aşı tedavisi uygulanmaktadır. Cilt testleri ile kişinin neye karşı alerjisi olduğu tespit edilir. Buna göre 3-5 yıl süren aşı ve oral tedavi uygulanmaktadır. yasak olduğu halde sizlere sesleniyoruz Avrupa Birliği ülkeleri: Neden sesiniz çıkmıyor? 106 idam kararıyla verilmek istenen mesaj, aslında tam olarak, biz İslam düşmanıyız demektir. Ey Doğan medyası Yüzde 52 oy alarak ülkemizin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı ve partimizin Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ın dünya mazlumlarına umut olduğu ve sessiz yığınların sesi olduğu için en önemlisi Müslüman olduğu için darbe düşüncesi ile atmış olduğunuz manşetlerde yer buluyor. Ama şunu bilin ki, inananlar her zamankazananlar olacaktır. Biz inanıyoruz ki, zulüm ile abat olunmaz. Biz AK Parti Beykoz Gençlik Kolları olarak sadece bu partinin değil tüm inananların vicdanıyız Ve! Diyoruz ki; sefer bizim zafer Allah ındır! Yücel Çelikbilek: Mursi nin Ben Rabbim ile beraberim sözünü unutmayacağız! Başkan Güler in yaptığı konuşmanın ardından Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek partililere seslenerek, Zulüm asla payidar olamaz dedi. Başkan Çelikbilek, şunları kaydetti: Firavun un akrabası Sisi nin darbe yaparak Mısır ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ye vermiş olduğu idam cezasını protesto etmek için buradayız. Zulüm asla ilelebet olamaz! Mursi, asla yalnız değil. Verilen karara karşılık kendisinin söylediği Sizler zayıfsınız. Sizler yanlışsınız. Ben Rabbim ile beraberim sözünü hiç aklımızdan çıkartmayacağız. Mursi Rabbine güvendi, ona inandı; onunla beraber yola çıktı. Mısır da yıllardır zulüm gören Müslüman Rotasyon mantığı değişmeli Öğretmen rotasyonu, eğitimin en güncel tartışma konusu olmaya devam ediyor. Zaman daraldıkça endişeler artıyor, sorular soruları kovalıyor. Bu günlerde, il içi isteğe bağlı yer değiştirme taleplerini ve emeklilik kararlarını etkileyen rotasyon sürecinin sağlıklı işlemesi, gelecek öğretim yılının kayıp yıl olmaması için çok önemli hale geldi. Bu sürecin başından beri iki hususu her defasında gündeme getirdim. Rotasyondan ne beklediğimiz açık yüreklilikle ifade edilsin ve rotasyon bir cezalandırma yöntemi olarak görülmesin. Bu iki TALAT YAVUZ Eðitim Bir Sen Ýstanbul 4 No'lu Þube Baþkaný husus da söylenecek çok sözümüz var. Seçime giderken ve yaz tatili öncesi, rotasyona, eğitimin bütün problemlerini çözecekmiş gibi anlam yüklemek ve bu kadar öğretmeni tedirgin etmek ne kadar doğru bir planlamadır? Anlaşılan o ki bir rotasyon tecrübesi yaşanacak, ancak; Okul dönüşümlerinden dolayı yer değiştirmelerinizi saymıyoruz, bir de rotasyon kapsamında yeniden yer değiştireceksiniz ki inadımız yerine gelsin. Diyorsunuz. Bu nasıl bir mantıktır ve hangi yönetim dehasınınürünüdür? Karışarak yeniden kurulan ve kurum kültürü daha yeni oluşmaya başlayan okulları bir daha kargaşanın ortasına atmanın kime ne faydası var merak ediyorum. Bundan birkaç yıl önce, bakanlığın düzenlediği bir çalışmada, yöneticilerle ilgili yapılacak rotasyon tartışılırken, ismi bizde saklı bir yetkilinin, yapılan bir teklife; Bu dediğinizi yönetmeliğe yazarsak yöneticiler, rotasyondan önce, kendi istekleriyle yer değiştirerek rotasyondan kaçmış olurlar, bunu yapamayız. tepkisi; Sen gidemezsin, seni ancak ben gönderirim. Mantığının işlediğini gösteriyor. Bu aklın düzenlediği rotasyonla ne kadro yenilenmesini ne kurumsal körlüğün önlenmesini ne de norm fazlası yığılmanın önlenmesini sağlayabilirsiniz, sadece öfkeyi kabartmış olursunuz. Bir an önce bu mantığı değiştirin. Bu aşamada cevabı aranan en önemli soru: Bakanlık gerçekten rotasyon yapacak mı? Rotasyon yapılacak diye biz kendi isteğimizle yer değiştirdikten sonra bakanlık, rotasyondan vazgeçer veya ertelerse bu ihtimal her zaman mevcut. Bari okul dönüşümlerinden dolayı yer değiştiren öğretmenler kapsam dışı tutulsun, hiç değilse onlar yeniden sıkıntı yaşamasın. EĞİTİMCİ GÖZÜYLE Kardeşler üzerindeki zulmün kalkması ve Mısır halkının özgür olabilmesi için kendi canını, kanını, hayatını ortaya koyan Mursi ye ancak yürekten muhabbet duyarız. Rabbim yardımcın olsun deriz. Şunu bilelim ki, zulüm asla payidar olamaz. Bu ne ilk ne de son olacaktır. İnanıyorum ki, Mursi ye yapılan zulüm ters tepecektir Mustafa Gürkan: Zalimler korkaktır! Belediye Başkanı Çelikbilek in ardından ise son olarak AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Mustafa Gürkan mikrofona davet edildi. Gürkan, haksızlık karşısında asla susmayacaklarını belirterek, Yeryüzünde insanlık tarihi boyunca zulüm hiçbir zaman bugünkü kadar sinsi, kuşatıcı ve küstah değildi. Şu anda zulüm Güney Amerika da Afrika da Asya da ve Mısır da Mısır daki zulme karşı duran Muhammed Mursi çok demokratik bir şekilde geldi ve şu anda idam ile yargılanıyor. Biz buna sessiz kalamayız; kalamazdık! Türkiye her zaman olduğu gibi bugün burada Müslüman kardeşinin yanında destek veriyor. Fakat bu ateşi Türkiye ye de sıçratmak isteyenler var. Ama burada hiçbir zaman sonuca ulaşamayacaklar. Hamdolsun, biz her zaman bunların karşısında olmayı bildik. Biz şunu da biliyoruz: Zalimler korkak olur! Sisi de bir zalimdir! O da korkak! Onu oraya getirenler de korkak! Onu oraya getirenlerin kim olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Onların ülkemizdeki taşeronlarını da siz çok iyi biliyorsunuz dedi. GERÇEK MEDYA 06 CMYK

7 ŞİİR 29 MAYIS 2015 GÜNDEM HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 07 Ahir zaman alametleri ile ilgili hadisler Kıymetli okuyucularımızla; bir müddet, günümüzden itibaren kıyamete kadar olacak olayları bizlere bildiren Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in hadislerini sizinle paylaşacağız. Rabbim istikamet versin ve fitnelerden muhafaza eylesin. (Amin) Efendimiz İSMAİL (Sallallahu HÜNERLİCE aleyhi ve sellem) kıyamete kadar gelecek bütün insanlara gönderilmiş peygamberdir. O en güzel en mükemmel bir insandır. Rabbimizin bize olan en büyük rahmet eserlerinden biridir. Bu ümmetin sahibidir. Kendisine en büyük mucizeler verilmiş bir nebidir. Ve bu mucizelerin bazıları diğer geçmiş peygamberlerde ki gibi kesintiye uğrayanlardan değildir. En büyük mucizesi Kur ân-ı Kerim dir. Bunun dışında mucize olarak Rabbimizin bildirmesiyle gayptan da haber vermiştir. Bu haberlerin bazıları kendi dönemine ait olup bazıları ise kendinden sonra ki dönemlere aittir. Bu haberlerin bazıları zuhur etmiştir. Mesela isim vererek bazı sahabelerin şehit olacağını, Kisra nın(iran da ki kurulu Mecusi devleti)ve Kayser in(irak-suriye bölgelerinde kurulu Rum devleti) anahtarlarının kendisine verilip fetolunacağını, İstanbul un fetholunacağını müjdelemesi gibi. Bazı haberleri ise Ahir Zaman Alametleri diye isimlendirdiğimiz kıyametten önce zuhur edecek olaylar, dünyanın, insanların halleri ile ilgilidir. Bu haberleri Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bize bildirirken bazen çok açık ifadeler kullanmıştır. Bazılarında ise kapalı ifadeler kullanmıştır. Bu kapalı ifadeler zamanı geldiğinde anlaşılacaktır. Ama verilen haberlerin çoğunluğu gayet açık şekildedir. İnşallah bizde bu haberlerden bazılarını burada zikredip açıklamaya gayret edeceğiz. 1-) Kıyametin yaklaştığına dair yetmiş iki haslet(alamet) vardır. İnsanların namazı öldürdüklerini(terk ettiklerini) gördüğünde, emaneti zayi ettiklerinde, faiz yiyip, yalanı helal saydıklarında, kan dökmeyi basit bir şey olarak gördüklerinde, binalar yaptıklarında, dünyalık karşılığında dinini sattıklarında, akrabalık bağları kesildiğinde, hüküm(doğruluk) zayıflık sayıldığında, yalanlar doğru kabul edildiğinde, ipekli giysiler giyildiğinde, zülüm aşikâr olduğunda, boşamalar ve ani ölümler çoğaldığında, hain kişi güvenilir(emin)olarak kabul edildiğinde, güvenilir kişi hain kabul edildiğinde, yalancı doğrulandığında, doğru kişi de yalanlandığında, iftiralar çoğaldığında, yağmurlar kuraklık, çocuklarda öfke sebebi olduğunda, (her taraf) adi aşağılık kişilerle dolup taştığında, iyi karakterli kimseler giderek azaldığında, idareciler günahkârfacir kimseler olduklarında, onların yardımcıları da yalancı olduklarında, güvenilir dedikleri kimseler hain olduklarında, insanlara önderlik yapan kimseler zalim olduklarında, onlara Kur an okuyan karileri fasık olduklarında, dışarıdan koyun gibi iyi görünüp kalpleri leşten daha kötü, öd ağacından daha acı insanlar olduğunda, Allah onların üstüne bir fitne salar ki onlar Yahudi ve Hristiyanların şaşkınlığı gibi hayrete düşerler. Dinarlar(Altınlar) artar, (insanların derdi) dirhem olur. hatipler çoğalır ancak emri bilmaruf(iyiliği emretme) azaldığında, Mushaflar(Kur an) ve mescitler süslendiğinde, minberler yükseltilip uzatıldığında, kalpler harabe gibi olduğunda, içki içildiğinde, Allah ın emirleri ve yasakları gözetilmediğinde, cariye efendisini doğurduğunda, bir zamanlar (çölde) çıplak ve yalın ayaklıları büyük mülk sahibi olarak gördüğünde, kadınlar kocalarına ticarette ortak olduklarında, erkekler kadınlara, kadınlarda erkeklere benzediğinde, Allah ın adı dışında başka kelimelerle yemin edildiğinde, kişiden şahit olunması istenmeden şahitlik ettiğinde, (sadece) tanıdıklarına selam verdiğinde, ilim dinden başka gaye için tahsil edildiğinde, ahiret ameliyle dünya talep edildiğinde, Devlet malı (hazine) belirli çevreler için menfaati yapıldığında, emanet ganimet ve zekât angarya(otorite sahibi birisinin zorla yaptırdığı, genelde karşılığında para verilmeyen iş) sayıldığında, kavmin başkanı onları en adi kişisi olduğunda, kişi babasına asi olup, annesine kaba davranıp, arkadaşına da iyilik ettiğinde, karısına itaat ettiğinde, mescitlerde fasıkların sesleri yükseldiğinde, şarkıcı kadınlar ve çalgı âletleri türediğinde, ulu orta yerlerde içkiler içildiğinde, zulüm övünç sebebi olarak görüldüğünde, (rüşvet karşılığında mahkemedeki) hüküm satın alındığında, Kur an kendisiyle teğanni yapılan bir şiir haline getirildiğinde, yırtıcı hayvanların derilerinden giysiler yapıldığında, mescitlere(amacı dışında gidilip) yol gibi kullanıldığında, Ve bu ümmetin sonunda gelenler evvel gelenleri lânetlediğinde; İşte o zaman üç şeyi gözetip beklesinler: Kızıl bir rüzgâr, yere batma, başlarına taş yağma.( Hilyet-ül Evliya, Ebu Nuaym) 2-)Ali bin Ebi Talip ten (radıyallahuanh) gelen bir rivayette Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır. Ümmetim on beş hasleti yaptıkları zaman kendilerine bela iner. Denildi ki Nedir onlar Ya Rasulallah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular: Devlet malı (hazine) belirli çevreler için menfaati yapıldığında, emanet ganimet ve zekât angarya(otorite sahibi birisinin zorla yaptırdığı, genelde karşılığında para verilmeyen iş) sayıldığında, ilim dinden başka gaye için tahsil edildiğinde, kişi karısına itaat edip annesine asi olduğunda ve dostunu kendisine yaklaştırıp babasını uzaklaştırdığında, mescitlerde gürültüler baş gösterdiğinde, fâsık kimsenin kabilenin başına geçtiği ve aşağılık adamın milletin lideri olduğunda, şerrinden korkulduğu için kişiye ikramda bulunulduğunda, şarkıcı kadınlar ve çalgı âletleri türediği, şaraplar içildiğinde,ve bu ümmetin sonunda gelenler evvel gelenleri lânetlediğinde; İşte o zaman üç şeyi gözetip beklesinler: Kızıl bir rüzgâr, zelzele, yere batma ve şekil değiştirme. (Tirmizi-2210, Mucem-ul Evsat-Taberan-269) Bu hadis-i şerifte Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetine bu on beş şeyi yaptıklarında kendilerine bela ineceklerini haber vermiştir. Bizimde bu vaidden korunmamız için bu şeyleri yapmamamız lazım. Siyasi görevde olan kardeşlerimiz özellikle devlet malı hususunda hassas davranmaları, hakkı olmayan şeylere göz dikmemeleri, zenginlerin zekâtını vermeleri lazımdır. İslam-i ilimler; memur olmak için, unvan almak için ve ya başka dünyevi menfaatler için okunmamalıdır. Mescidlerde Allah ın zikrinden başka bir kelam edilmemelidir. Hele hele şarkıcı kadınlar asla dinlenmemeli hatta içinden ufacık sevgi bile beslenmemelidir. Zira bunlar kişinin helakına sebep olacak şerli işlerdir. 3-)"İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak! (Buharî-2059, Nesai-4454, Müsned-i Ahmed bin Hanbel-9337) Ne yazık ki günümüzdeki durumda hemen hemen böyledir. İnsanlar dünyalık elde etmek için artık harama helale dikkat etmemektedir. Çocukların geleceği deyip çocukları İslama a uygun mesleklere yönlendirmek yerine daha çok dünyalık getirecek işlere yönlendirmektedir. Örnek olarak kız çocuklarının şarkıcı, filmci, tiyatrocu, sporcu yapılmaları gibi. Zira İslam çalgıyı yasaklamıştır. Aynı şekilde kadınların açık-saçık dolaşması peygamberimizin ümmeti adına en tehlikeli fitne olarak nitelendirdiği bir durumdur. Bankada çalışmakta aynı şekildedir. Zira bankalar bir faiz kurumu olarak Allah a ve Resulüne harp ilan etmiş durumdadır. Buralarda çalışmak, dükkânını bankaya kiraya vermek ve bankada çalışan personellerin servisini çekmekte birer haram kazançtır. 4-) Ümmetim üzerine öyle bir zaman gelecek ki okuma meraklı kurrâlar çoğalacak; dinde ilim sahibi fakîhler ise azalacak ve (bu suretle) ilim çekilip alınacak, Herc çoğalacak. Sahebeler dediler ki Herc nedir Ya Rasulallah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular. Herc aranızda olan savaştır. Daha sonra öyle bir zaman gelecek ki bir takım adamlar çıkacak Kur an okuyacaklar fakat okudukları gırtlaklarından aşağı geçmeyecek.(kalbe tesiri olmayacak)sonra bir zaman daha gelir ki (Müslüman görüntülü) münafık, kafir, müşrikler müminlerle onların söyledikleri kelime(iman) hususunda mücadele ederler. (Hakim, Müstedrek-8498, V, 504) Bize İslam ı bilen, fıkhı, hadisi, tefsiri bilen büyük âlimler lazım. İslam sadece kuru kuruya Kur an okumakla olmaz. Bize Kur an da buyrulan hükümleri anlatacak âlimler gerekiyor. Eğer bu âlimler olmazsa herkes cahil kalır. Sonra da namazı, orucu, örtünmeyi nenelere dedelere has adetler zanneder. Sonrada İslami yaşantıyı bırakır. Örtüyü çıkarıp atar bir kenara ya da modacıların istediği şekilde örtünür. Hâlbuki bu örtünme olmaz. Bu sadece giyinik olan çıplaklıktır. Bu şekilde olanlarında cennetin kokusunu alamayacağı hadislerde rivayet olunur. Bundan dolayı her Müslümanın ilk olarak İslam ı çok iyi öğrenmesi ve çocuklarına da öğretmesi gereklidir. Hadisin son kısmında ise görüntüde Müslüman olup hakiki müminlerle iman hususunda cedelleşen kişilerden bahsedilmektedir. Bunlar; insanları şirkle küfürle itham eden batıl fırkalara mensup kişilerdir. Günümüzde de bu tür insanlar çokça mevcuttur. Bunlar asıl müşrikleri bırakıp, Müslümanlara müşrik diyerek onların kanlarını helal kılan insanlıktan çıkmış vahşi yaratıklardır. Bunların başında günümüzde Işid gelmektedir. Cahil Müslüman kardeşlerimiz bunların İslam palavralarına aldanıp onlara katılmaktadırlar. Hâlbuki onların İslam la zerre alakası yoktur. Onlar orada sadece kendileri gibi müşrik olan İngilizlere paravan şirketliği yapmaktadırlar. Kendilerine sorsan yeryüzüne İslam ı hâkim kılmaya çalışıyorlar. Öyleyse bizde soruyoruz. Neden burnunun dibindeki İsrail e dokunmuyorlar!!! 5-) İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki bütün insanlar ribâ ile iş yapacak. Ondan sakınanlar dahi tozuna bulaşmak durumunda kalacaklar. (Nesâî, Büyû 2; İbnuMâce, Ticârât 58; İbnHanbel, Müsned, IV, 494; Beyhakî Sünen, IV, 275) Yukarıda geçen hadis-i şerifte insanların harama helale dikkat etmemesi zikrolunmuştu. Bunun bir yönü ise insanların faizi kullanmaları. Elbette bunun en büyük müsebbibi bankalardır. Günümüzde günahlar işlene işlene artık sanki meşruymuş görüntüsünü almış durumdadır. Halbuki bunların hesabı herkese ahirette sorulacaktır. Rabbimiz Bakara süresinde mealen Şayet böyle yapmazsanız (yani faizi bırakmazsanız), Allah'a ve Rasulüne karşı savaş açtığınızı bilin buyurmaktadır. Zaten bu faizli haram paralardan dolayı insanlarda huzur, haya, iffet kalmamaktadır. İbadete karşı tembellik doğmaktadır. Ne yazık ki hadiste zikrolunduğu gibi direkt faize bulaşmayanlar dolaylı olarak da faizin tozuna bulaşmaktadır. 6-)Resulullah(s.a.v.), şöyle buyurdu: "Muhakkak sizler, kendinizden önceki(millet)lerin yoluna, kulacı kulacına, arşını arşınına ve karışı karışına tıpatıp uyacaksınız. Hatta onlar,(daracık) bir keler deliğine girseler, siz de muhakkak o deliğe gireceksiniz. Bizde sorduk: Ya Resulullah! (O milletler) Yahudiler ve Hıristiyanlar (mı)? Resul-i Ekrem(s.a.v.):"Başka kim olacak?" buyurdu.(buhari-3456,7320) Günümüzde de durum bundan pek farklı değildir. Toplumun büyük kesimi artık hayatını Avrupa ya göre çizmektedir. İnsanların giyimi, yaşantısı, ev düzeni, hayata bakış açısı artık Avrupa da yaşayan Ehli Kitap tan pek farkı kalmamıştır. Televizyondaki programlar, mağazalardaki kadın giysileri, insanların çarşıdaki yaşantıları hiç Müslümana yakışır durumda değildir. Ne yazık ki Ehli Kitaba olan bu yaklaşım moda ve çağdaşlaşma! adı altında yapılmaktadır. Mehmet Akif in dediği gibi Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, desene hayvan senden daha medenî! insanlar medeniyeti çıplak dolaşmakta aramaktadır. Hâlbuki medeniyette, çağdaşlıkta İslam dadır. Allah ülkemize birlik, dirlik, güzellik, kardeşlik ve dayanışma; iş başında olan idarecileri dinine, vatanına, mukaddesatına hayırla hizmet etmelerini; Suriye nin ve İslam aleminin selametini Rabbim bizlere göstersin. (Amin) TÜRKÇE EZANA MENDERES ÇE BİR DURUŞ Dik durmanın asliyetini temsil eden Rahmetli Başbakanımız Adnan Menderes 1950 yılında büyük bir cesaret göstererek, ülkemiz Müslümanlarının yüreğini dağlayan ezan zulmüne son vermiştir. Öyle bir zulüm ki, 1932 yılında başlayan ve tam 18 yıl süren bir esaretin zulmüydü.yüzyıllardır dünyanın her bir köşesinde Arapça olarak okunan Ezan-ı Muhammedi, 1932 yılında alınan kararla Türkçe olarak aslından kopartıldı ve okutulmaya başlandı. Birliğe davetin nidası olan ezan, kendine özgü olan edasıyla gönülleri kadiryildiz_24@hotmail.com KADİR YILDIZ hoş ederken, ezanların baskı rejimleriyle Türkçe okutulması, müminlerin yüreğine bir hançer gibi saplanmıştı ve o zamanlarda okunan her Türkçe ezan müminlerin kalbinde derin yaralar açmıştı. Camilerin ahırlara çevrildiği, Kuran ın gizli saklı yerlerde hatta yeri geldiğinde kömürlüklerde öğretildiği,arapça ezan okuyanların türlü işkencelere maruz kaldığı ve nice sıkıntıların yaşandığı o acı günler tarihe kara birer leke olarak geçti. Ve bu karanlık günleri bizlere daha çarpıcı bir açıdan göstermek için, kendi şahsında yaşayan insanları ziyaret ederek ve anlattıklarını kaleme alarak kitap haline getiren Eğitimci/Yazar Mustafa Armağanın Türkçe Ezan ve Menderes adlı kitabından sizlere örnekler vermek istiyorum. Dönemin tanıklarından Ahmet Lütfi Kazancı Çorum daki o günü şöyle anlatıyor: Ulu Cami nin batıya bakan kapısı önünde gördüğümak sakallı bir ihtiyar, müezzinin yolunu kesti, Ezan Arapça ya çevrilirse, Ulu Cami de ilk Cuma Ezanını ben okuyayım diye nezrettim. Kurbanların olayım, beni mahrum etme! diye yalvarıyordu. İhtiyarın isteği kabul edildi, iç ezanı o okudu. Camiyi dolduran binlerce insanın sel gibi gözyaşı döktüğüne şahit oldum. Hayatım boyunca bu kadar kalabalık bir topluluğun birlikte gözyaşı döktüğünü bir daha hiç görmedim. Vehbi Vakkasoğlu, merhum babasından Kahramanmaraş taki atmosferi şöyle nakletmiş: Aşağıdan tekbirler bir daha coştu. Ezan da dalga dalga yükseldi. Ben, bir daha öyle bir ezan dinlemedim. Ezanın tadını öyle alamadım bir daha Kalabalığın derin sükûtunun üstüne Ezan nuru yağmaya başlayınca, artık gözyaşları sel oldu, hıçkırıklar birbirine karıştı. Bir kalabalığın, bütün fertleriyle böylesine sevinç gözyaşı döktüğüne de, o günden sonra bir daha hiç şahit olmadım. İşte okumuş olduğumuz yukarıdaki iki alıntı yazıda da dönemin acziyetine maruz kalan insanların neler çektiklerinin birer vesikalık belgeleridir aslında. Ve bizlerde bu vesileyle vefatının 55. Yıldönümünde Rahmetli Başbakan Adnan Menderes i Şükran ve minnetle anıyor ve Mehmed Akif Ersoy un şu dizeleriyle bitirmek istiyorum. Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli. ÖZLEDİM Sokaklarda terliklerini şaklata şaklata koşan, Sendeleyipte düşünce hazin hazin ağlayan, Kalkıp büyük bir garabetle etrafına bakınan, Bir çocuktum bende, özledim... Bayram sabahı kalkıp, kapı kapı dolaşan, Kapı kapı, sokak sokak bayramlaşan, Ablak yüzünün tombul yanakları sıkılan, Bir çocuktum bende, özledim... Herşeye bir tecessüsle yaklaşan, Merakı yüzünden kısmen azarlanan, Yinede mutluluk merhalesinin, En üst raddesinde bulunan, Bir çocuktum bende, özledim... Bahçedeki ağaçtan erik toplayan, Toplayıp arkadaşlarını ziyafet yapan, Babası yaşında adama akıl satan, Bir çocuktum bende, özledim... Bir oyun uğruna köşe bucak saklanan, Kimi zaman futbolcu, kimi zaman kumandan, İçinde hep heyecan, zafer sonrası galeyan, O galeyanla annesine, fütuhatını anlatan, Bir çocuktum bende, özledim... DİRİLİŞ NESLİ Mustafa Rıdvan ÜNEŞ GERÇEK MEDYA 07 CMYK

8 08 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA BULMACA 29 MAYIS 2015 ŞİİR KÖŞESİ MUSTAFA TURANO LU Sohbetini Hoş İstirem Efendim Haber aldım vilayetten kazadan Bazıları yine çıhmış hizadan Bıhtım artık gavgadan nizadan Ağrımayan baş istirem efendim Yazıları gözlügünenseçirem Gezer iken bebeleri geçirem Ben kendime yüksek degerbiçirem Bol kazançlı iş istirem efendim Aldırmayın ilerlemiş yaşıma Neler geldi bu garibin başına? Parmağımda yüzüğümün gaşına Yakut mercan taş istirem efendim Hepisini yazıp ben söylemeden Sizler sezin geçen bunca seneden Haz duymiram elimdeki neneden En gencinden eş istirem efendim Heç kimse görmemiş saçın telini Kaptırmamış yad ellere meylini Açmak için muhabbete gönlünü Dolu degil boş istirem efendim Erdemliyi sinesine aşlayan Neşe saçıp düstürunda yaşayan Ruhumu taaderüninden okşayan Sohbetini hoş istirem efendim Helal gıdaların beher türünden Pişirip getirin razıyım dünden Bıldırcın etinden ceylan sütünden Ocağımda aş istirem efendim Her kim demiş ise yanlış söylemiş Yaşım yetmiş amma işim bitmemiş Canım çeker oldu her türlü yemiş Ezmek için diş istirem efendim Meyvelerin bir çoğunu soymiram Tencerede heçtebirşeygoymiram Ne yesemde doğru dürüst doymiram Her öğünde şiş istirem efendim Çok yaşlanmışımda lakin kaviyem Şimdiki gençlerden daha çevigem Bu hususta bilmiremki ne diyem Gün aşırı duş istirem efendim Yüzüm gülmez doğalı ben anamdan Ömrüm yedi şikayetim zamandan İki yaşı geçmemiş bir danadan Gızartılmış döş istirem efendim Bir hararet basir sanki yaniram Buzlu içecekle anca kaniram Artuh daha fazla dayanamiram Agustostagışistirem efendim Seher vakti cıvıl cıvıl ötüşen Bülbül gibi gülle derdin bölüşen Anka olup Süleymanla söyleşen Allı pullu guşistirem efendim İsteklerde var mı anormal durum? N'olur yazın bu şiire bir yorum Zorda olsa heceleyip okurum Hayal gurup düş istirem efendim. NOT: Şiirdeki bazı cümleler yöresel şiveyle yazılmıştır. Sevgili dostlar dördüncü kıt'anın üçüncü mısrasında ki haz duymiram cümlesine müsaadenizle açıklık getirmek istiyorum. Esasında ben hatunumu çok sevmekle beraber, (ki bütün hanımlar sevgiye fazlasıyla layıktır.) Ulviyyet babında da son derece saygı göstermeye çalışan birisiyimdir. Çünkü bizler taa baştan evliliğin temelini atarken mutluluğun İslami ve insani boyutunu ön plana aldığımızdan Mevlamızın da lütfu gereği o günden beri de bunun hazzını duyar durumdayız. Unutulmamalı ki insan eşinin her dakika harikalar icat edeceğini düşünmeyip onunda bir insan olarak kusur ve hatalarının olabileceğini kabul edip eşinin hayat arkadaşı olduğunu düşünerek ebedi arkadaşını kaybetmemek için gayret sarf ederse birbirlerine yaşama ve sevinç gücü vereceğine her akl-ı selim sahibinin olduğu gibi benimde inancım tamdır. Zaten ondan sonra da insanın hayalinde kurguladığı müspet sonuçların çorap söküğü gibi birbiri ardına geleceğinden eminim. Değerli okuyucularım evlilik hayali kuran tüm kardeşlerime şimdiden ömür boyu mutluluklar dilerim. Hanenizden bereket gönlünüzden huzur yüzünüzden tebessüm eksik olmasın efendim. Amin. Kartal'a modern taksi durakları Kartal da taksi şoförü ve müşterilerinin talepleri doğrultusunda hazırlanan ve yaptırılan kullanışlı, görsel ve estetik bir görünüme sahip olan yeni taksi durakları ilçede yerleştirilmeye başlandı. Belediye yetkilileri, imalatı ve montajı yapılan taksi durak projesini yerinde inceledi. Mimar Türker Çarga dan bilgi aldı. Yerinde yapılan bilgilendirme çalışmasında taksi duraklarının montaj yapılacak yerin oranına ve boyutuna göre değiştiği ve istek doğrultusunda tasarlandığı belirtildi. İlçede bulunan 19 taksi durağı ve 470 taksinin hizmet verdiği hatırlatılarak ilçede bazında ulaşıma yönelik bilgiler de verildi. GERÇEK MEDYA 08 CMYK

9 29 MAYIS 2015 GÜNDEM HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 09 Dün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 14 parti resmi olarak birçok grup da gayri resmi olarak ittifak kurmuşlardı. Bu öyle bir ittifaktı ki, bir örneği daha önce görülmemişti. En sağ uçtaki ile en sol uçtaki muhafazakârı, komünisti, liberali, kapitalisti... bir araya gelmişlerdi. Kısacası at izi ile it izinin karışması tabiri vücut bulmuştu. Bu ittifaka tarafsızım diyenler de gayri resmi olarak ortak olmuşlardı. Gelelim bu güne! Yine aynı mantık ÝSA DOÐAN Sor kardeşim! ve aynı ittifaklar söz konusu! Hedef ise açık: AK Partiyi mümkün olduğunca zayıflatıp, Türkiye nin değişiminin önünü kesmek, Erdoğan ın iktidarını sarsmak! Sen! Sorsana nasıl oluyor böyle bir ittifak? Dün gazetelerinden hakaret edenlerle hakareti yiyenler nasıl bir araya gelebiliyorlar? Dün sokaklarda birbiriyle kan davalı olanlar nasıl bir araya gelebiliyorlar? Onlar mı bir araya geliyorlar? Yoksa birileri bunun için onları itiyorlar mı? Düşmanımın düşmanı benim dostumdur, sözü böylesi durumlar için az bir ifadedir. Düşmanlığın da bir ahlakı, ilkesi vardır. Önemli olan tavanların değil tabanların koalisyonudur. CHP ile yan yana olanlar fakir sofrasında peynir ekmek yiyenlerle zengin sofrasında ekmeği hakir görenleri nasıl yan yana koyacaklar? İmam başka cemaat başka! Bu nasıl birliktelik! Şu manzarayı aklınızda iyi tutun! Zira tarihimizde unutulmadık zamanlardan bir dönem yaşıyoruz. Merkez Türkiye! Acaba neden bunca havaalanı, Hızlı trenler, yollar, tüneller, köprüler, enerji hatları, limanlar, devasa projeler... Yapılıyor? Türkiye ticaretin, taşımacılığın merkezi olsun diye değil mi? Kaş yapayım derken kendi gözünü çıkarıyor CHP! Bir yanda tonla para dağıtacağını vaat ederken, diğer yanda Merkez Türkiye demek tam bir tutarsızlık örneği. Bakalım seçime yaklaştıkça daha ne tür enteresan vaatler duyacağız! Merakla bekliyoruz! Ancak altyapıyı tamamlamak da yetmez! O altyapıyı kullanacak işi de oluşturmalısınız! Bunun için de arge, arge, arge!! Bazı siyasiler, yolları, köprüleri, hızlı trenleri vs. küçük görebilir. Yol yaptı da ne oldu tarzında çok soru duymuşsunuzdur. Ancak altyapısı eksik bir ülkede başka şeyler konuşmak siyaseten size getiri sağlamaz. Temel ihtiyaçlar, tercih sırasında ilk sırada yer alır. Bu nedenle de Türkiye siyasetinde belirleyici olan demokrasi, özgürlük, eşitlik gibi söylemler değil ulaşım, sağlık, eğitim gibi somut ve elle dokunulur, gözle görülür projelerdir. Paris ten, Berlin den, Londra dan bakanlar benim bu tespitimi algılamakta zorlanırlar. Zira bu tür ülkelerde siyasetin konusu ve belirleyicisi bizdekinin tam zıttıdır. Bazıları şimdiden dereyi gördüğü için paçalarını sıvamaya başlamışlar.güya seçimlerde hile yapılacakmış...! Önce oy sayımı nasıl yapılır onu bileceksiniz! Saat de sandıklar YSK sandık görevlileri ile siyasi parti sandık görevlilerinin ve siyasi partilerin sandık müsaitlerinin huzurunda açılır ve oy pusulaları teker teker gösterilerek sayılır. Sandıktaki oyların sayımı bittikten sonra tutanak tutulur ve parti temsilcilerine bu tutanaklardan birer kopya teslim edilir.. Bu aşamada her partinin temsilcisinde her sandık için kendi gözleriyle görüp, şahitlik ettiği sayı bilgileri mevcuttur. Parti temsilcileri bu bilgileri kendi ilçe teşkilatlarına, ilçe teşkilatları il teşkilatlarına, il teşkilatları da genel merkezlerine bildirirler. Aslında partiler seçim sonuçlarını herkesten önce bilirler. Okullarda tutanak altına alınan oylar YSK nın ilçe seçim merkezine korunaklı bir şekilde taşınır, Orada da siyasi parti temsilcilerinin huzurunda tutanaklar birleştirilir. Zaten ellerinde sandık tutanaklarının toplam bilgisi olan parti temsilcileri bir uyumsuzluk olduğu takdirde ilgili sandıklarla ilgili yeniden sayım isteyebiliyor. İlçelerde sayılan oylar da tutanak altına alınıp, birer kopyası parti temsilcilerine teslim edilip, il merkezlerine gönderilir. Aynı işlem il merkezlerinde de yapılır ve nihayetinde illerin toplam sonuçları YSK nın merkezine ulaştırılmış olur. Her aşamada parti temsilcilerinin şahitlik edip, tutanakaltına aldığı, bilişim teknolojisi sayesinde bilgilerin hızla merkezlere aktığı bir seçimde, nasıl hile yapılacak? Xxxx sandıkta oy sayımı yanlış mı sisteme girilmiş! Tutanağa bak itirazını yap, kimse sana ret cevabı veremez! Gizli oy, açıktasnif, şeffaf süreçlerle yürüyen seçim sistemini, Kedi değil, atom bombası dahi etkileyemez! Muhalefetteki lider sorunu aşılmadıkça, muhalefetin değişim beklemesi hayaldir! Kredibilitesi bitmiş liderlerle ancak böyle yerinizde sayarsınız! Marka önemlidir. Şirketler markalarıyla değer yaratır, akıllarda yer ederler. Lider de bir marka gibi partisine güç katmalıdır. Marka liderler, marka projeler ile halka güven ve güç vermelisiniz. MHP nin marka yüzü Bahçeli ise, bu marka tüketilmiş, bilinen,eski bir markadır. Daha fazlasını halk beklemez. Aynı şekilde Kılıçdaroğlu da CHP nin marka yüzü ise, dünden bugüne daha fazlasını halk beklemez! CHP ve MHP de siyasi partilerin kurumsal marka değeri ve gücü partilerinin liderlerinden fazladır! Ak partiye oy vermiş bir seçmenin muhalefet partilerine oy vermesi için bir neden oluşmadı.herkes dün olduğu gibi aynı yerde aynı duruşla dururken, nasıl bir farklılık bekleyebilir ki!! Ayrıca, İktidara destek verenleri korkutarak iktidar olamazsınız! Ya markanızı değiştirin ya da marka yüzlerinizi değiştirin! Apple- Ipohene CHP- Kılıçdaroğlu MHP-Bahçeli Eğer Iphone ürünü başarılı olmasaydı Apple belki de ayakta duramazdı! Anlayan anlamıştır sanırım! İstiyorum ki Türkiye de kaliteli siyaset, kaliteli rekabet olsun! Bunun için de marka liderler olsun! Soru şu: Asgari ücret vergisiz 1500,- TL olursa, normal ücret kaç TL olur ve Türkiye de asgari ücretle çalışacak sayısı ne kadar artar? Bu soru önemli! Ekonomide bu tür değişiklikler çarpan etkisiyle etki alanını genleştirir. Siz niteliksiz elemana en az 1500,- TL maaş verirseniz, nitelikli elemana da ona göre maaş vermelisiniz. Mesele sadece rakamlar değil, psikolojik etki ile de alakalıdır. Asgari ücreti belirleyen kamu oteritesi değil piyasadır. Siz piyasanın üstünde bir rakam belirlerseniz, piyasa tali yollardan yöntemini bulur ve yoluna devam eder. Bu bir itiraftan ziyade Türkiye nin bir gerçeğidir! Kültürler çok uzun bir zaman süzgecinin ürünleridirler. Bu nedenle de her bir toplulukta farklı farklı bakış açıları ve davranış kalıplarının tarihsel nedenlerivardır. Ancak genel çerçeve açısından benzer süreçlerde toplumlar benzer reaksiyonları göstermişlerdir. Mesela kapitalist sistemde gelişmekte olan ülkelerde benzer hastalıklar vardır. Türk toplumunda rüşvet verme ve alma eski bir toplumsal ve siyasal sorundur. Daha düne kadar herkesin dilinde şu meşhur söz söylenmiyor muydu? Devletin malı deniz, yemen keriz Eski yeşil çam filmlerinde böyle kahramanlar yok muydu? Mesela: Namuslu Namussuz (şener Şen) Toplumların değişimi nesiller ile olacağından kısa zamanda hiç kimse bir toplumu gerçek manada değiştiremez! Toplum olarak hala rüşvet alana ve verene itibar göstermiyor muyuz? Bir vatandaş devlette bir yere yerleşiyor, bakıyorsunuz aldığı maaşın kat be kat üstünde bir refah düzeyinde yaşamaya başlıyor. Etrafındaki halk da bunu görüyor ama sormamayı, sorgulamamayı tam tersine itibar etmeyi seçiyor. Maalesef bilgi olarak liyakati belirleyebilirsiniz ama ahlaki liyakati için elinizde bir ölçek yoktur. Vatandaşın denetmen, hakem olarak görevini yerine getirmediği yerde gerçek bir denetim söz konusu olamaz. Zira denetleyenin de denetlenmesi gerekiyor. Bu nedenle esas denetleyici toplumdur. Soracak, ayıplayacak, itibargöstermeyecek, sesini duyuracak... Aksi halde birileri sizin iradenizle kendine hak etmediğini hak görmeye, hakkını tali yollardan almaya, günahlarına kefaret olsun diye de arada da bir hayır yapmaya devam edeceklerdir. Beykoz Akbaba Sultan Türbesi, onbinleri ağırlayacak Beykoz Akbaba'da bulunan Canfeda Hatun Camii nin restorasyonunun tamamlanması dört gözle bekleniyor. Beykoz, Hz. Yûşa Peygamber'in yanı sıra bünyesinde barındırdığı onlarca evliya ve din büyüğünün kabriyle 'inanç turizminde' diğer ilçeler içinde fark yaratmaya devam ediyor.islamiyet'te mübarek olarak adlandırılan 3 ayların gelişiyle birlikte, ilçeyi ziyaret eden kişilerin sayısında da artış yaşanmaya başladı. Akbaba'da bulunan Akbaba Sultan Türbesi'nde de ziyaretlerin yoğunlaştığı kaydediliyor. Yetkililer, özellikle Ramazan ayının gelişiyle birlikte, Türbe'yi onbinlerce kişinin ziyaret edeceğini vurguluyor. Türbe yanında yenileme çalışmaları devam eden Canfeda Hatun Cami'nin ise cami cemaati sabırsızlıkla tamamlanacağı günü bekliyor. Başbakanlık Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü tarafından üstlenen restorasyon çalışmaları, yüklenici firmanın yoğun tempodaki çalışmalarıyla devam ediyor. Binanın tarihi olması nedeniyle küçük pürüzlerin yaşandığı yıkım işlerinin tamamlanmasının ardından da caminin kısa sürede tamamlanacağı tahmin ediliyor. Dost Beykoz, Türbe'ye giderek cami cemaatiyle görüştü ve cemaatin yetkililerden beklentilerini dinledi. Akmehmet Efendi, Akşemsettin ile birlikte Fatih in Hocalığı nı yapmış Boğaz'ın İncisi Beykoz'da Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte gözle görünür bir hareketlilik yaşanmaya başladı. İnanç turizmi kapsamında Beykoz'a akın edenmüslümanlar, ilçenin manevi zenginliğinden olabildiğince yararlanmaya çalışıyor.anadolu Kavağı yolu üzerinde bulunan Hazreti Yûşa'nın Kabristanı dışında, Çakmak Dede, Gazi Yunus, Uzun Evliya, Tezveren Dede, Mehmet Efendi, Ethem Efendi,Şeyh Mehmet Selim Efendi, İskender Paşa, Şemsi Sultan, Kavak Hasan veabdülhâkim Buhari Efendi gibi manevi yönü kuvvetli kişiler, kabirleri başında anılıyor.beykoz Akbaba'da bulunan Sultan Türbesi de önemli ziyaret yerleri arasında yer alıyor. Asıl adı Akmehmet Efendi olan Akbaba Sultan, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethi öncesi kendisine zaferi müjdeleyen ve Akşemsettin ile birlikte iki Hocası'ndan birisi olduğuna inanılıyor. Akbaba Sultan Türbesi'nin hemen yanında bulunan Canfeda Hatun Cami'nin restorasyon işleri ise gecikmeye rağmen büyük bir hızla devam ediyor. Dost Beykoz'u ağırlayan cami cemaati ise çalışmaların bir an önce bitmesini büyük bir heyecanla beklediklerini söylüyor. Haber: dostbeykoz.com GERÇEK MEDYA 09 CMYK

10 10 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 29 MAYIS 2015 HABER İDDEF ve SULTANDER den tanıtım programı 27 Mayıs Çarşamba günü İDDEF (İnsana Değer veren Dernekler Federasyonu) ve SULTANDER işbirliği ile Sultanbeyli Beyazköşk düğün salonunda Abdulmetin Balkanlıoğlu Hocaefendi nin katılımıyla program yapıldı. Birkaç gün önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkarılan, Elmalı'da bulunan Özel Orman Arazisi'yle ilgili olarak basın açıklaması yapmak üzere CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin Beykoz'a geldi. CHP Beykoz İlçe Başkanı Şevket Arıkan'ın ve CHP'li Beykoz Belediye Meclis Üyeleri'nin yanı sıra bir grup partilinin de takip ettiği açıklamalarda Gürsel Tekin,1/ planlarının ilan edildiği günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın yaptığı bir açıklamaya dikkat çekerek, "Bu planı bize tanıtırken, aynen şu cümleleri kullandınız: 'Bu İstanbul'un Anayasasıdır!' dediniz... 'İstanbul'un Anayasası bizim namusumuzdur!' dediniz... Sayın Topbaş! Size, 'Namusunuza sahip çıkın' diyorum! Eğer namusunuza sahip çıkmayacaksanız da derhal istifa edin! Aksi takdirde bütün bu olup bitenlerin suç ortağı siz olacaksınız!" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, daha sonra 'Özel Orman Arazisi'ne partililerle birlikte girdi ve bir süre içeride dolaştı. Özel Orman Alanı'nın iç kısmında yer alan konteynırların olduğu yere de gelen Gürsel Tekin, burada görevli bekçilerle bir süre sohbet etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkan eski Dereseki yeni Elmalı sınırlarında yer alan 355 ve 356 sayılı parseller, seçim öncesi büyük tartışma çıkardı. CHP Beykoz İlçe Başkanı Şevket Arıkan'ı yanına alarak bir basın açıklaması yapan Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, konuşmaya başlamadan önce yerel ve ulusal basın mensuplarına, ünlü bir paylaşım sitesinden açtığı ses kayıtlarını dinletti. İçerisinde Beykoz'daki arazilerle ilgili olarak konuşmaların da yer aldığı ses kayıtlarını dinlettikten sonra CHP Genel Sekreteri ve Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, şunları anlattı: CHP Genel Sekreteri Tekin: Hangi vicdanla AKP ye oy vereceksiniz? "Sadece Beykoz'da 6 bin 700 yurttaşımızın mülkiyet sorunu var. İstanbul'un geneline baktığınızda da 100 binlerin üzerinde insan mülkiyet sorunuyla karşı karşıya... 2B, tapu alamayanlar, Kentsel Dönüşüm mağdurları... Tüm bunlara baktığınızda 21 yıldır İstanbul'da iktidar olan AKP, bunların hiçbirini çözememiş. Neyi çözmüş? Aralık'ta hatırlarsanız, bir 'kupon arsası' tartışması vardı. Özellikle onlarca Aralık'ta söz konusu olmuş yerlerin birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum: Bunun bir tanesi Etiler Polis Koleji... Telefon tapelerinde konuşulan yer ve bugün gerçekleşip bir Vakfa devredilmişti. İkincisi Urla Villaları ve Bodrum... Üçüncüsü de biraz önce size dinletmiş olduğum Beykoz'daki bu organizasyonun, bu çeteleşmenin telefon trafiklerinin, imar çetelerinin konuşmalarının tamamına tanık oldunuz. Bir bürokrat, torba yasada, Esma Abla (Hoca) nın organize etiği, yoğun katılımlı yapılan program kuran tilavetiyle açılış yapıldı. Programla ilgili bilgi veren Esma hoca İDDEF İsmailağa cemaatinin yeni kurmuş olduğu federasyon. Tanıtıma ihtiyaç duyuldu. İDDEF in Sultanbeyli de tanıtımı amaçlı yaptığımız bu organizasyonu yaptığımız program vesilesi ile Sultanbeyli ye duyurmuş olduk. Bu programa katılanlar ve basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Dedi. Esma hoca devamla İDDE- F in Afrika da yapmış olduğu su kuyusu ve kuran medreseleri hakkında bilgilendirici slayt gösterisi yapıldı. Sultanbeylili esnaflarının destek verdiği SULTANDER in oluşturduğu aş evinde medrese öğrencilerine bunun içinde Suriyeli medrese öğrencilere; yüzlerce kişilere her gün servislerle yemek veriliyor. Bu program vesilesiyle bu hizmeti de duyurmuş olduk. Programa katılan Abdulmetin Balkanlıoğlu nun konuşması verimli geçti. Kendisine programımıza katıldığı için teşekkür ederiz. Bu tür programlar devam edecek. bilgisini verdi. Tekin Beykoz'da Topbaş'ı hedef aldı CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Beykoz'a gelerek, özel arazi önünde basın açıklaması yaptı. yani TBMM'de hangi yasanın çıkacağına peşinen karar verebilecek bir durumda... Özellikle Beykoz'da Kentsel Dönüşüm, 2B mağduru ve mülkiyet sorunu olan yurttaşlarıma sesleniyorum: Hangi vicdanla AKP'ye oy vereceksiniz? Yüz yıldır burada yaşıyorsunuz; yüzyıldır 50 metrekare metrekare yeriniz çözülemezken, 50 bin dönümlük yerlerin bir gece yarısı çıkan torba yasalarla, telefon trafikleriyle nasıl çözüldüğünü hep beraber görüyoruz. Sadece burası mı? Elbette sadece burası değil. Bizler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Türkiye'nin dört bir yanındaki 1. SİT alanı yerlerin nasıl 3. SİT alanına dönüştürüldüğüne hepimiz tanıklık ettik. Niye? Çünkü 8 Haziran'dan sonra yoklar! Ama şuna emin olmanızı istiyorum: Bırakın biraz önceyi, 20 yıl önce milletin malına el koyanların hepsinin mallarını bu millete iade edeceğiz. Burası milletin malı... Burası şahısların, Arap işadamlarına peşkeş çekilmek için yapılmış yerler değildir. Burada hepimizin, atamızın dedemizin alın teri var. Bu alın terini kimseye peşkeş çekmeyeceğiz. Şimdi tüm bunları konuşurken, geçen hafta 8 buçuk milyon metrekare yer yani ortalama Anadolu'daki 3 tane ilin yerleşik alanı kadar yeri, bir gece yarısı çeşitli Bakanlıklar; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ, KİPTAŞ arasındaki pazarlıklar sonucu bir ilçe belediyesine devredildi. İstanbul'un çeşitli yerlerinde sadece orman alanları, mezarlık alanları ve askeri alanlar kaldı. Şimdi, mezarlığa korkularından dokunamıyorlar. Aslında birçok yerde mezarlıklara da dokundular. Camileri yıktılar. Şimdi ellerinde bir tek yer kaldı; orman alanları ve askeri alanlar... Önümüzdeki günlerde Maltepe ve Tuzla'daki kupon arsaların yani o askeri alanların kimler tarafından pazarlandığını inşallah en kısa sürede sizlerle paylaşacağız." Gürsel Tekin: "Ya imzanızı yalayacaksınız ya da imzanıza sahip çıkacaksınız!" Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Gürsel Tekin, konuşmasının devamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı hedef aldı. Daha önce1/ planlarını açıklayan Topbaş'ın bunu İstanbul'un Anayasası olarak lanse ettiğini vurgulayan Gürsel Tekin, şunları söyledi: "Konuşuyoruz burada ama... Bu İstanbul'un bir Belediye Başkanı yok mu? Sayın Topbaş... İlçe Belediyelerini saymıyorum; hadi diyelim ki, ilçe belediyelerinin yetkisi yok;sayın Topbaş, siz 1/ 'lik plan yaptınız. Bu planı bize tanıtırken, aynen şu cümleleri kullandınız: 'Bu İstanbul'un Anayasasıdır!' dediniz... 'İstanbul'un Anayasası bizim namusumuzdur!' dediniz... Sayın Topbaş! Size, 'Namusunuza sahip çıkın!' diyorum! Eğer namusunuza sahip çıkmayacaksanız da derhal istifa edin! Aksi takdirde bütün bu olup bitenlerin suç ortağı siz olacaksınız! Hadi diyelim, Cumhuriyet Halk Partisi Belediyelerini by-pass edebilirsiniz; kendi Büyükşehir Belediyenizin raporlarında çok net bir şekilde göreceksiniz ki, buranın yapılaşmaya açılmasının mümkün olmayacağını ve bunun altında Sayın Topbaş'ın imzasının olduğunu göreceksiniz. Sadece Sayın Topbaş'ın mı imzası var? Kadere bak... Dönemin Meclis Başkanı Sayın İdris Güllüce... Onun da imzası var... Biz Anadolu çocuğuyuz; Anadolu'da imza namustur! Şereftir! Haysiyettir! Ya imzanızı yalayacaksınız ya da imzalarınıza sahip çıkacaksınız! CHP li Gürsel Tekin, kendi partisi dışında kalan muhalefet partilerini de eleştirdi Değerli arkadaşlar... İstanbul'un akciğeri, İstanbul'un dokusu-yeşili, İstanbul'un su havzaları talan ediliyor. Bu talanla ilgili, kusuruma bakmasın hiç kimse ama sadece Cumhuriyet Halk Partisi mücadele ediyor. Ben şimdi çok merak ediyorum... Yani Allah aşkına bu şehirde havaya, suya sadece Cumhuriyet Halk Partililerin mi ihtiyacı var? Nerede bu bizim dışımızdaki siyasi partiler? Niçin tepki göstermezler? Akciğerimizin darmadağın edilmesine, ormanlarımızın talan edilmesine niye ses çıkartmazlar; anlamakta güçlük çekiyorum. Bakınız, yarın hiçbirimiz çocuklarımıza hesap veremeyiz! Eğer az sayıda kalan akciğerlerimizi de darmadağın ederlerse, sadece betonlar arasında yaşamak zorunda kalırız." Haber: dostbeykoz.com Cumhurun Sultanbeyli çıkartması Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli mizi ziyaret etti, büyük bir miting tertip edildi. Yirmi dört saat önce alınan haber kısa zamanda halka duyuru derken Sultanbeylimiz hafta başı olmasına rağmen coşkulu bir katılımla cumhurumuzu ağırladık. Elhamdülillah cumhurumuzda söyledi Nereden-Nereye bir zamanların tanklarının, paletlilerinin, baskıların, yıldırmacıların işgal ettiği 28 Şubat zihniyeti yerle bir olmuş, Devletin başı gelmiş halkıyla sohbet ve muhabbet ediyor, bu ne güzelliktir, şükretmek gerekir yıl 1990 İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Yüz tonluk bir su deposunun yapımı için Büyükşehir İski ye müracatta bulunmuştuk, zamanın RP li belediye başkanımız Sayın Ali Nabi Koçak İski genel müdürünü Sultanbeyli ye davet etmişti, Rahmetli Aslan amcayla bir koç almıştık ve belediyenin üzerinde mangal yakmıştık, İski genel müdürü Ergün Göknel helikopteriyle eski tem in enkazına iniş yapmıştı konvoyla gidip alıp belediyeye getirmiştik ve ağırlamıştık ki bize yüz tonluk su deposu yapsın da Sultanbeyliler nispeten susuzluktan kurtulsun diye, neyse ikram eziyet ettik ağırladık ve yolcu ettik hemen akabinde İski skandalı gerçekleşmişti ve bizim su deposu da güme gitmişti. İşte bir eski CHP zihniyetine bakıyorum ve birde kendi bünyemizde çıkan siyasetçi ve devlet adamı olan cumhurumuza bakıyorum. Elhamdülillah demekte başka bir şey gelmiyor elimde. Ey genç kardeşlerim bu CHP ve diğer zihniyetlerin mayasını biz iyi biliriz bizim uzmanlık alanımızdır, yıllardır o zihniyetlerle mücadelemiz olmuştur. Onların bu ülkeye çakacakları bir çivi yoktur. Onlar boş konuşmada başka bir şey bilmezler. Onlar halkçıyız derler halka tepeden bakarlar, halkı hor hakir görürler, onlar mutlu azınlıktır, fakir fukaranın derdinden anlamazlar, Caddebostan siyasetçilerdir. Sahilde yemeyi ve içmeyi çok iyi becerirler. Devlet yönetmek, iktidar olmak, muktedir olmak bizim işimizdir. Çünkü bu meslek bize dedemizde, atamızda, Osmanlıda miras kalmıştır. Bizim en çok sevdiğimiz olay devleti ve milleti yönetmektir. Onlarla hasbihal etmektir, onlara kucak açmaktır, onlarla var olmaktır, onlara hoşgörü bizim sanatımızdır. aliseydituran@mynet.com ALİ SEYDİ TURAN Yıllardır anadoludaki analarımız neden desen desen halı, kilim dokurlar bilir misiniz. İşte o muhteşem sanat Osmanlı otağında her renk, her atılan ilmik, bu ülkenin varoluşudur, renkleridir, birliği ve beraberliğidir. Osmanlı var oluşunu, devlet oluşunu, Kuran ve Sünnette almıştı. Bu da bir peygamber mesleğidir. İlk devleti kuran ve yöneten peygamberin ümmetleriyiz. Bizim adaletimiz her kese her kesime yeter. Biz işte gerçek halkı yönetmeyi, Hak unsurunda almışızdır. Halkı yönetirken hakkı unutmamak vardır. Yoksa altı boş laflarla ne halkçı olunur ne de halk yönetilir. İşte onun için rabbime şükürler olsun. Şu an bu ülkenin direksiyonu iyi kişilerin elindedir. Hakkı ve Halkı seven insanların elindedir. Kim ne derse desin kim ne hakaret yağdırırsa yağdırsın, bizim için hiçbir kıymeti Harbiyesi yoktur. Bizler bu ülkenin iyiye doğruya gitmesi için hiçbir bedelde kaçmayacağız ve bu ülkeyi yönetmeye devam edeceğiz. Tekrar ben Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan beye ilçemize verdiği bu Tapu dağıtım Töreni için çok teşekkür ediyorum. Organizeyi yapan Sultanbeyli Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Keskin beyi ve ekibini kutluyorum. Allah Hayırlı eylesin Selam ve Saygılarımla.. Bir mısrası millete şeref veren şair anıldı Türk Şiiri nin Üstadı Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 32. yıl dönümü dolayısıyla Beykoz Belediyesi tarafından düzenlenen Şiirlerle Üstad Necip Fazıl adlı programla anıldı. Üstad ın fikri arayışları ve hayatındaki dönüm noktalarının anlatıldığı etkinlikte şairin hafızalarda ve gönüllerde iz bırakan şiirleri okundu. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi nde düzenlenen etkinliğe ilçe sakinleri yoğun katılım gösterdi. Çoban Yıldızı Müzik Grubu nun ezgileri eşliğindeki programda Şair Özgür Çoban dinleyicilere Necip Fazıl Kısakürek in eserleriyle şiir ziyafeti sundu. Dönemin edebiyat çevreleri tarafından Bir mısrası millete şeref veren şair şeklinde nitelendirilen Üstad Necip Fazıl Kısakürek in 24 yaşındayken yazdığı ilk şiir olan Kaldırımlar ın okunmasıyla başlayan etkinlikte şairin fikri arayışları ve olaylar karşısında kendi şahsına münhasır tavırları da anlatıldı. Şairin iyi bir hatip, tiyatro yazarı, kibrin ve tevazuunun zirvesinde bir şahsiyet olduğuna değinildi. Kaldırımlar şiirinin ardından şairin fikri hezeyan ve arayışlarını en iyi anlatan, Canım İstanbul ve Çile adlı şiirleri ile Necip Fazıl ın milli, manevi değerlerin yozlaşmasına örnek olan Tohum Saç Bitmezse Toprak Utansın şiiri okundu. Şair Çoban: Ulvi Şiire Vakit Ayırmalıyız Günümüzde kişilerin birbirini anlamak yerine yargıladıklarını ifade eden Şair Özgür Çoban: Birbirimizi anlamak adına sevgiye, duaya ve ulvi şiire vakit ayırmak gerekir, şiir bizlere hoşgörülü olma ve duygulara yön verme konusunda iyi bir rehber olabilir dedi. Necip Fazıl ın bestelenen Otel Odaları ve Sakarya şiirlerini seslendiren Şair Özgür Çoban kendi yazdığı şiirleri de okudu. GERÇEK MEDYA 10 CMYK

11 29 MAYIS 2015 GÜNDEM HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 11 Şampiyon Galatasaray! 4 yıldızlı Haftalardır süren şampiyonluk yarışından zafer çıkan taraf Galatasarayfutbol takımı oldu. Sarı kırmızlılar, Fenerbahçe nin Başakşehir le 2-2 berabere kalmasıyla sezonunu lider olarak bitirmeyi garantiledi. Ligde 20. şampiyonluğa ulaşan Aslan, 4. yıldızı da armasına taktı. Spor Toto Süper Ligi sezonunun şampiyonu Galatasaray! Sarı kırmızılılar, en yakın takipçisi Fenerbahçe'nin, İstanbul Başakşehir'le 2-2 berabere kalmasının ardından bitime bir hafta kala zaferini ilan etti. TT Arena'daki Beşiktaş derbisinden galibiyetle ayrılarak şampiyonluk şarkılarını söylemeye başlayan sarı kırmızılı ekip, resmen mutlu sona ulaştı. GS 4 Yıldızı armasına takan ilk kulüp oldu Futbol Ligindeki 20. şampiyonluğunu elde eden Aslan, 4. yıldızın sahibi oldu. Ezeli rakibi Fenerbahçe ile kıyasıya bir yarış haline giren sarı kırmızılılar, 4. yıldızı armasına takan ilk kulüp unvanını da eline geçirdi. Ligde 15. şampiyonluk ve 3. yıldız için sezonunda da benzer bir rekabet yaşanmıştı. Her iki takımın 14'er şampiyonlukla başladığı sezonda ipi göğüsleyen yine Galatasaray olmuş, sarı-kırmızılılar üçüncü yıldızı da ilk takan ekip olmuştu. Sarı-kırmızılı ekibin elde ettiği şampiyonluk, gelecek sezon UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarına direkt olarak katılabilme hakkını da getirdi. Toplamda 14. kez "Devler Ligi"nde grup etabına dahil olacak Galatasaray, üst üste 4., toplamda ise 5. kez gruplara direkt olarak katılacak. Sultanbeyli li Milli sporculardan ülkemize iki bronz madalya.. 19 Mayıs Uluslararası Genlik Wushu-Kung-Fu Şampiyonası na Sultanbeyli de katılan Milli sporcu Ceren Akça ve Muhammet Berat Uzunoğlu, şampiyonada birer bronz madalya alarak ülkemizi, Sultanbeyli yi sevindirdiler. Sultanbeyli nin Milli Sporcuları Ceren Akça ve Muhammet Berat Uzunoğlu nun madalyalarını Bafra Kaymakamı Halis Arslan Takdim etti. Bafra Kaymakamı Halis Arslan, Ahlaklı, dürüst, çalışkan, becerikli ülkemizin geleceğine şampiyonlar çıkarmaktadır. Sporcularımızı yetiştiren çalıştırıcı Niyazi Akça ya teşekkür ederim. dedi. Sultanbeyli Akça spor kulübü çalıştırıcısı Niyazi Akça tarafından yetiştirilen Wushu Milli Sporcuları 52 Kg Ceren Akça, 60 Kg Muhammet Berat Uzunoğlu, 19 Mayıs Uluslararası Genlik Wushu-Kung-Fu Şampiyonası Mayıs 2015 Tarihinde Samsun Bafra İlinde Yapıldı. Şampiyonada Akça spor kulübü sporcularıikisi de Türkiye ye Sultanbeyli ye bronz madalya kazandırdılar. Samsun Bafra da düzenlenen uluslararası yarışmaya Türkiye, İran, Yunanistan, Azerbaycan, Bosna, İtalya, Irak, Sırbistan olmak üzere 8 ülke ve 80 yabancı, 200 yerli sporcu katılımı gerçekleşti. Sultanbeyli Akça Spor kulübünün 2 bayan sporcusu da gecen ay Yunanistan Atina da Ülkemize 1 gümüş 1de bronz madalya daha kazandırmışlardı. Antrenörleri Niyazi Akça 23 yıldır Sultanbeyli ilçemize ve ülkemize spor alanında hizmet vermekteyiz ve vermeye devam ediyoruz. Geçen yıl 14 sporcumuz Olimpiyat Dünya Avrupa ve Balkan Şampiyonaların da ülkemize madalyalar kazandırmış ve istiklal marşımızı uluslararası arenada söyletmişlerdir 2015 yılının ortalarındayız 4 sporcumuz daha milli oldu önümüzde Endonezya da yapılacak Dünya Wushu Şampiyonası var. 2 sporcumuz milli takımda onlardan da güzel sonuçlar bekliyoruz. dedi. Pendik de sokak basketbolu turnuvası heyecanı Pendik te düzenlenen sokak basketbolu turnuvası lise öğrencileri ve halk kategorilerinde heyecan dolu maçlarla gerçekleşirken, Karizma Show ekibinin gösterisi ilgi gördü. Sahilde Atatürk Anıtı önünde yapılan ve kalabalık bir seyirci topluluğu tarafından izlenen Sokak Basketbolu Turnuvası, zorlu ve heyecan dolu maçlara sahne oldu. Sahada liselerarası Sınıf erkekler, Sınıf kızlar, Sınıf erkekler kategorileri ile halk kategorisinde müsabakalar yapıldı. Toplam 112 sporcunun yer aldığı turnuva da oynanan maçlar izleyenlere renkli dakikalar yaşattı. Önce grup ardından eleme usulü oynanan maçlarda Sınıf erkeklerde Pendik Türk Telekom Meslek Lisesi ni finalde 3-2 yenen Pendik Anadolu Lisesi kazandı. Kızlar kategorisinde ise Velibaba Kız Meslek Lisesi, Tarık Buğra Lisesi karşısında 3-2 skorla şampiyon oldu. Sadece grup mücadelesinin olduğu erkekler Sınıflar kategorisinde ise grubu lider tamamlayan Tayyip OkiçDream Team, turnuvayı şampiyon olarak tamamladı. Heyecan halk kategorisi ile devam etti Turnuvada ayrıca halk kategorisi de oluşturuldu. İsteyen herkesin 4 kişilik takım kurarak katılabildiği halk kategorisi bayanlar ve erkekler olarak iki ayrı şekilde oynandı. Erkekler kategorisi finalinde PowerRangers, Yeditepe Jordans ı 6-3 skorla yenerek şampiyon olmayı başardı. Bayanlar kategorisi finalinde ise Ajans Arena, Pendik Belediye Spor Kulübü nü 6-0 skorla geçerek şampiyon oldu. Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin de heyecanı tribünden takip etti. Başkan Şahin, turnuvada takımlara kupalarını ve madalyalarını vererek kendilerini tebrik etti. Karizma tik gösteri Turnuvanın en heyecan verici ve renkli anları ise Karizma Show un gösterisi oldu. 6 kişilik akrobasi ekibinin basketbol potasına adeta uçarcasına attığı toplar ve smaçlar izleyenleri büyüledi. Zıplama rampasından taklalar atarak, havada asılı kalırcasına birbirine ardına gelen smaçlar izleyenleri coşturmaya yetti. Pendik in Kaptanı İlhan Şahin kendine yakışanı yaptı İlhan Şahin, Pendikspor la olan sözleşmesini iki yıl daha uzattı. Kulüp Başkanı Sami Bayram'ın da katıldığı imza töreninde kendisini 2 yıl daha Pendiksporlu yapan sözleşmeye imza atan İlhan Şahin, çok mutlu olduğunu söyledi. Talihsiz bir şekilde kaçırdıkları PTT 1.lige yükselmek için önümüzdeki sezon ellerinden geleni yapacaklarını kaydeden, kaptan İlhan Şahin, " Yeniden Pendikspor'da kalmaktan dolayı çok mutluyum. Bana güvenen başta başkanım olmak üzere, tüm yöneticilere teşekkür ediyorum. Pendikspor için her şeyimle mücadele ediyorum. Pendikspor taraftarı herşeyin en iyisine layık. İnşaAllah bu sezon kaçırdığımız PTT 1.Lig fırsatını önümüzdeki yıl mutlaka yakalayacağız" dedi. Pendikspor Başknı Sami Bayram'da İlhan Şahin'in takımda kalmasından dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. GERÇEK MEDYA 11 CMYK

12 Lansman öncesi avantajlarını kaçırmayın! Anadolu yakasının yükselen değeri Kurtköy de farklı bir yaşantıya hazır mısınız? Alışveriş merkezlerine, havaalanına, yanı başınızdaki metroya, Pendik sahile bir adım uzaklıktasınız. Zengin peyzajıyla farklılığını size hissettirecek olan Siltaş Flora Park ta çocuk oyun alanından, kapalı yüzme havuzuna, sauna ve fitness salonundan, mini çarşısına ve kafeteryasına kadar sizin için hazırlanmış bir dünyayı yaşayacaksınız. Siltaş Flora Park: Eşref Bitlis Blv. No: 17 Kurtköy / Pendik -İstanbul info@siltasflorapark.com Kente değer katan modern yapılar Siltaş Yapı A.Ş. Genel Merkez: Fatih Bulvarı No:97 Plato AVM Ofis Bloğu info@siltasyapi.com Kat: 5 - No: 1 Sultanbeyli / İstanbul GERÇEK MEDYA 12 CMYK