SENSÖRLERİNİ SÖKMÜŞLER

Transkript

1 SAYFA 1 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI AK Partili vekillerin karşı çıktığı Yamanlar'daki tesis için fizibilite onayı verildi Tartışmalı projeye BAKAN DESTEĞİ SIRADA KÖRFEZ VAR İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yamanlar da kurulması planlanan katı atık bertaraf tesisi için ön fizibilite onayı aldıklarını açıkladı. Kocaoğlu, "Mahalli İdareler Kurulu'ndan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da ön fizibiliteyi onayladı" dedi TİRE KONUSU SİL BAŞTAN İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, 44. toplantısına sanat ve spor camiasından davet edilen yeni üyelerle başladı.toplantıda konuşan Başkan Kocaoğlu, bir süredir AKP İzmir milletvekillerinin karşı çıktığı katı atık bertaraf tesisi konusunda bakanlıktan onay aldıklarını açıkladı. Kocaoğlu,"Yüzülebilir körfez için de ÇED raporu süreci var. Uzun süredir bakanlıklarda takip ediyoruz ama bu arada boş durmadık. Kazıcı teknemizle ve amfibik kepçeyle problemleri çözmeye çalışıyoruz. Ragıp Paşa Dalyanı nın bütün duvarlarını yıktık, temizledik. Şimdi de Homa Dalyanı nda çalışıyoruz. Homa Dalyanı sığlaştığı için balık üretemiyordu, onu tekrar balık üretmesi için uğraşıyoruz. dedi. Başkan Kocaoğlu, toplantıda Tire'deki köy mallarının satışı konusunda da açıklama yaptı. Tire Belediyesi nin köy malları konusunda yeni bir meclis kararı alacağına dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, konunun basına yanlış yansıdığını belirtti. Başkan Kocaoğlu, Ben Tire Belediye Başkanımız Tayfur Çiçek e çok teşekkür ediyorum. Önerilerimiz doğrultusunda, konunun toparlanması noktasında özveride bulundu. Zaten bu konuda problem yoktu, basına yanlış yansıdı. Meclis kararındaki müphemlik, bu konunun sağa sola çekilmesine meydan veriyordu. Şimdi meclis kararı da sanıyorum önümüzdeki günlerde netleştirilecek. Bu konudaki problem aşılmış oldu. şeklinde konuştu. 16 da Yumurta kokusuna beton blok 27 Eylül 2014 Cumartesi İZSU Genel Müdürlüğü, kıyısında Homeros un yaşadığı Meles deresinde dönem dönem ortaya çıkan kokunun kalıcı olarak giderilmesi için balçık zemini betonladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, üç ay önce bataklık olan Meles de yürüyüş yaptı Sondakika Gazetesi, 10 kişinin vefat ettiği asansör faciasının perde arkasını araştırıyor SENSÖRLERİNİ SÖKMÜŞLER AKIL ALMAZ GERÇEKLER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın açıklamış olduğu raporda, stoper denilen, anlayacağımız haliyle sensör görevi gören parçaların takılmamış olduğu ve kazanın bu yüzden gerçekleştiği ifade edildi. Sondakika Gazetesi olarak ulaştığımız bilgiler, bakanlığı bir yere kadar doğruluyor. Bir yerden sonrası ise akıl almaz bir gerçekle devam ediyor İŞÇİ ASANSÖRÜNÜN Sondakika Gazetesi, faciayı araştırıyor Rezidans inşaatında yaşanan ve 10 kişinin ölümü ile sonuçlanan asansör faciasına ilişkin, bakanlık; Stoper parçaları takılmadı raporunu hazırladı. Stoper parçaları gerçekten takılmamış mıydı, yoksa sökülmüş müydü? ÇOK ARIZA GÖSTERİYOR Bu işçi asansörü Alman bir firmaya ait Asansör markasını, karalama kampanyası olmaması ve de etik kurallar gereği veremiyoruz. Bu asansör markası, bu tür işlerde en bilinen marka Ve çok arıza göstermesiyle tanınır. Çok arıza göstermesinin nedeni, üzerinde çok fazla sensör olması. Yani bu sensörler, asansörde en ufak bir tehlike gördüğü zaman (Mesela, asansörün üzerinde yürüdüğü raylar, paslandığı zaman Veya zarar gördüğü zaman) devreye giriyor ve asansörü durduruyor. Asansörde çok fazla sensör olduğu için; arızaların tümünü (en ufağından en büyüğüne) algılıyor ve duruyor. ÖZEL ÖZEL HABER HABER 16 Hatalı sürücüye HAVAlı ceza 301 arkadaşlarını şehit vermişlerdi 5 işçiden ikisinin durumu çok ağır! İzmir deki işsizlik yüzde 15,4 ü aştı! İmbat Madencilik İş Güvenliği Müdürü Aygün Ekici, 13 Mayıs 2014 Salı günü Manisa'nın Soma ilçesinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez Maden Ocağı'nda meydana gelen ve 301 işçinin şehit olduğu faciada, işçileri kurmak için bin metre yerin altına inen beş işçinin hâlâ psikolojik tedavi gördüğünü söyledi. Ekici, kurtarma çalışması sırasında yaşadıkları olaylardan çok etkilenen bu beş işçinin ikisinin çok ağır vaka olduğunu bildirdi. devamı 3.sayfada Timuçin GÜNDEM yazdı? TANIŞIYORMUYUZ >> 9 da MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, düzenlenen basın toplantısında Türkiye ve İzmir gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Karataş, işsizlikte Türkiye ortalaması 2013 yılı sonu itibariyle yüzde 9,7 iken bu oranın İzmir de yüzde 15,4 ü aştığını söyledi. 8-9 Sabit İNCE yazdı ORTAHİSAR NOTLARIM 8 de >> Özcan PEHLİVANOĞLU yazdı BULGARİSTAN TÜRKLERİNE AÇIK MEKTUP 10 da >> Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi Başkanlığı, Kurban Bayramı nedeniyle oluşacak trafik yoğunluğunu çözmek amacıyla İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 7 büyük ilde 26 helikopterle, trafik polislerine havadan destek verecek. Ekipler, sadece trafik yoğunluğunun giderilmesinde değil hata yapan sürücülere ceza kesilmesinde de görev alacak. Daire Başkan Yardımcısı Pilot Emniyet Müdürü Özmen, "Hata yapan sürücünün hem fotoğrafı, hem görüntüsü yer hizmeti trafik şube polislerine bildiriliyor, ona göre ceza kesiliyor" dedi. 14 te Türkiye'de 650 yurt dışında 350 CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven,Türk Kızılayı tarafından 2014 yılı için başlatılan kurban vekaleti kampanyasında, yurt içi kurban vekaleti bedelinin yurt dışı kurban vekaleti bedelinden 300 lira daha fazla olduğuna dikkat çekti. Konu hakkında soru önergesi veren Güven, "Türkiye'de, Avrupa'nın en pahalı yakıtı kullanılırken, etin de en pahalısı satın alınıyor. Artık ibadet için Kurban kesmenin de diğer ülkelere göre iki misli pahalı olduğunu görüyoruz. Bakanlık ise bu durumu olağan kabul ederek seyirci kalıyor. dedi. devamı 6.sayfada

2 SAYFA 2 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 27 Eylül 2014 Cumartesi Sekizinci harika kireç kurbanı! Balıkesir'in Erdek ilçesinde, "dünyanın sekizinci harikası" kabul edilen Hadrian Tapınağı'nın da yer aldığı Kyzikos Antik Kenti'ndeki kazılarda ortaya çıkan ve bazı tarihi parçaların eritildiği tespit edilen iki kireç kuyusu, yeni bulgulara ulaşmayı hedefleyen arkeologlar arasında üzüntüye neden oldu Kazı Grubu Başkanı ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurettin Koçhan, yaptığı açıklamada, tapınaktaki kazıların bu yıl için sona erdiğini belirterek, insan figürlerine ait baş, gövde, kol ve bacak parçaları çıkarıldığını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Erdek Belediyesinin desteğiyle kazıları bu sene kentin batı bölümünde yürüttüklerini anlatan Koçhan, ölçüleri bakımından Aydın'ın Didim ilçesindeki Apollon ve İzmir'in Selçuk ilçesinde yer alan Artemis tapınaklarıyla eş değer Hadrian Tapınağı'nın uzunluğunun 116,2 metre olduğu bilgisini verdi. Kazılarda, geçen yıl dünyanın en büyük tapınak sütun başlığına ulaştıklarını vurgulayan Koçhan, şöyle devam etti: "Roma İmparatorluğu sınırları içinde yapılan en büyük ve en zarif korinth sütun başlığı burada bulundu. Bu başlıkla ilgili diğer bağlantıları bulup bütün olarak turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Bu hedefle başladığımız kazılarda istediğimiz bulguları henüz elde edemedik. Roma döneminde tapınak yapmak çok ayrıcalıklı bir durum. Her isteyen tapınak yapamıyor. İmparatorun izin vermesi gerekiyor. Tapınak yapınca vergilerden muaf oluyorlar. Burada öylesine büyük bir tapınak yapılmış ki dağların yerini tutmuş. Tapınak, MS ilk 100 yıl içinde yapılmış ve 117'deki depremden zarar görmüş. 124'te İmparator Hadrian buraya gelmiş ve tapınağın tahrip olduğunu görüp yardımda bulunmuş. 155'te bir deprem daha olmuş. Yine büyük tahribat oluşmuş." - "Ülkedeki en önemli merkezlerden biri olacak" Koçhan, tapınağın bir bölümünün şu ana kadar ayakta kaldığını dile getirerek, Kyzikos'un Doğu Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde de insanlar tarafından tahrip edildiğini aktardı. Bölgede iki kireç kuyusu bulduklarını ve bu duruma çok üzüldüklerini bildiren Koçhan, şunları kaydetti: "Bizans döneminde burada kireç ocağı çalıştırılmaya başlanmış. Sonra sayısı ikiye çıkmış ve bu ocaklar Osmanlı'nın bir döneminde de kullanılmış. Burada bulunan ve çıkarılan yüzlerce yıllık tarihe ışık tutacak mermer parçaları eritilip kireç yapılmış. Sadece kireç yapılmamış. Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde bazı yapılarda buradan giden işlenmiş mermerler kullanılmış. Bizans inşa edilirken buradan malzeme çekilmiş. Osmanlı döneminde İstanbul'a buradan işlenmiş mermerlerden götürülmüş. Bu bölgeye ilk kez 1983'te geldim. Mevcut karayolunun bulunduğu alan, o dönemlerde bataklık gibiymiş. Asfalt bir türlü tutmuyor. Karayolları, buradan çıkarılan tapınak mermerlerini asfalt yapmak için yola döşemiş. Yıllar içinde çeşitli nedenlerle tahrip olmuş ya da edilmiş bir tarihi yerde kazı çalışması yapıyoruz." (AA) İzmir'de kültür sanat İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB), "Aida" operasıyla yeni sezon açılışında izleyicilerinin karşısına çıkacak. İZDOB, 1 Ekim'de Elhamra Sahnesi nde 1860'da yeni yapılan Süveyş Kanalı'nın açılışını kutlamak için Verdi tarafından bestelenen "Aida" operası sahneleyecek. Operada, zengin dekoru ve kostümleriyle Firavunlar idaresinde bulunan Mısır, en görkemli şekliyle gösterilecek. İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu, bugün Sıla, yarın ise Metin ve Kemal Kahraman, Erdoğan Emir, Ahmet Aslan ve Maviş Güneşer'in sahne alacağı "Büyük Buluşma" konserine ev sahipliği yapacak. Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu'nda ise bu akşam Fatih Erkoç Quartet, bugün Birsen Tezer ve Hüsnü Arkan, 29 Eylül'de Karsu, 30 Eylül'de Mehmet Erdem, 1 Ekim'de Kerem Görsev Trio ve Ayhan Sicimoğlu sahne alacak. Yüzyüzeyken Konuşuruz, ikinci albümleri "Otoban Sıcağı"nın tanıtım konseri kapsamında 27 Eylül'de Bornova Açıkhava Tiyatrosu'nda müzikseverlerle buluşacak. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Çim Konserleri etkinliği kapsamında Eylem Aktaş, bu akşam Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi'nde sahne alacak. Mavi Sanat tiyatrosu sanatçılarından Ahmet Akdeniz in yazıp yönettiği, Sıla Akdeniz, Ufuk Öztabak, İlker Kılıçer, Özlem Erben ve Yelda Arıtaş'ın rol aldığı çocuk oyunu Kutup Misafirleri, 30 Eylül ve 2 Ekim'de İzmir Sanat'ta sahnelenecek. Mehmet Kaya'nın resim sergisi, 2 Ekim'e kadar İzmir Sanat'ta, Atölye Tüzüm Kızılcan'ın "Algının, Deneysel Dönüşümü" adlı seramik sergisi, 7 Ekim'e kadar Turgut Pura Sergi Salonu'nda gezilebilir. (HABER MERKEZİ) Camdan "hayvanlar alemi" Eskişehir'de yaşayan sanatçı Adnan Çevik, cam süsleme sanatıyla birçok hayvanı doğal ortamındaymış gibi esinlenerek farklı figürlerden "hayvanlar alemi" oluşturdu Çevik, yaptığı açıklamada, İstanbul Eminönü'nde gezerken cam işleme sanatının yapılışını gördüğünü ve yapılışından çok etkilendiğini söyledi. Eskişehir'e geldiğinde hemen kursa gittiğini belirten Çevik, yaklaşık 4 yıldır cam işleme sanatıyla uğraştığını kaydetti. Cam işleme sanatında asıl alanının hayvanlar olduğunu anlatan Çevik, "Takı da yapıyoruz ama hayvan figürleri yapmak bu işin biraz daha ileri boyutu. Bizim asıl merakımız hem detaylı çalışmalar hem de insanların akıllarındaki her türlü fikirlere açık olup, faaliyete çevirebilmek. İnsanların camdan yapılamayacağını düşündüğü anları ve şekilleri en ayrıntılı bir şekilde camı işleyerek yapmaya çalışıyoruz" ifadesini kullandı. Camdan birçok hayvan figürü yaptıklarına anlatan Çevik, şöyle konuştu: "Şimdiye kadar 80 hayvan figürü çalıştık ve üzerine çalışma yaptığımız bütün hayvanların sayısız farklı modelini yaptık. Mesela horoz çalıştık ama 4-5 farklı modelini de yaptık. Aynı şekilde atında pegasus, boynuzlu at olmak üzere birçok modelini çalıştık. Camda figür çalışmak çok zordur. Genelde bu işi yapan insanlar, 1-2 figürde bilemediniz 10 figürde kalıyor. Biz üzerine çalıştığımız hayvanların farklı birçok modelini yaparak neler yapılabileceğini göstermek ve sınırları zorlamak çabası içindeyiz. İnsanların genel olarak isteklerine cevap vermeye ve istediklerine ulaşmalarına gayret gösteriyoruz." Üzerine çalıştıkları modellerin çalınabildiğini söyleyen Çevik, şöyle devam etti: "Mesela bir horoz veya bir at modeli yaptığımızda bu model çalınabiliyor. Ama çalınan modellerde aynısını yapamıyorlar çünkü her sanatçının elinden farklı çıkıyor eserler. Modellerin çalınması nedeniyle de eserlerimizin fiyatı düşüyor. Bu haksız bir rekabet, kendi emeğinize yazık. Bu sebeple her seferinde çalınan modellerin yerine farklı modeller yaparak kendimizi yeniliyoruz, ufkumuzu geliştiriyoruz. Farklı ürünler üreterek emeğimizin değerini korumaya çalışıyoruz." Hayvanların doğal ortamındaki anlarını da cam işleme sanatıyla canlandırmaya çalıştıklarını ifade eden Çevik, "Şimdiye kadar bir çok farklı hayvan modeli çalıştık. En ilginçlerinden biri köpek balığının bir insanı yerken, avlanan aslanın ağzında ceylan figürü yaptık. Daha çok av sahneleri üzerine çalıştık. Hayvanların kendi ortamlarındaki hareketli anlarını canlandırmaya çalıştık, her türlü tasarımı yapabiliyoruz" dedi. Çevik, ayrıca cam şişelerden de geri dönüşümü sağlamak için, ördek gibi hayvan figürleri yaptığını sözlerine ekledi. (AA) Lapseki Şehitliği yeniden ziyarete açıldı Çanakkale Savaşları'nda şehit düşen 912 askerin isimlerinin yazıldığı Lapseki ilçesindeki şehitlik, düzenleme çalışmalarının ardından tekrar ziyarete açıldı. Savaşların 100'üncü yılı anma ve kutlama etkinlikleri kapsamında Çanakkale Valiliği 100'üncü Yıl Koordinasyon Merkezi ve Lapseki Belediyesi tarafından düzenlenen şehitliğe 912 şehidin isimleri yazıldı. AK Parti Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, şehitlikte düzenlenen törende yaptığı konuşmada, çok önemli bir eseri açmak için toplandıklarını söyledi. Söz konusu şehitlerin isimlerinin burada yaşatılacağını belirten Kaşdemir, "Mehmet Akif'in ifadesiyle 'Bu taşındır diyerek Kabe'yi diksek başına, yine şehitlerimizin hatırasına bir şey yaptık' diyemeyiz ama en azından onların isimlerini yaşatmak, gelecek kuşaklara tanıtmak adına doğru ve çok önemli bir iş yaptığımız kanaatindeyim" dedi. Lapseki Kaymakamı İsmail Ayhan Tavlı ise bugünün ilçenin düşman işgalinden kurtuluşunun 92'nci yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür eden Tavlı, "Şehitlerimiz için ne yapsak azdır. Onlar, bu vatan için en değerli hazinelerini, canlarını verdiler. Vatan için en güzel şeyi yaptılar" ifadesini kullandı. Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz da Lapseki'ye yakışır bir şehitlik yapmaya çalıştıklarını kaydetti. Daha sonra yeniden ziyarete açılan şehitlik, katılımcılar tarafından gezildi. Katılımcılar, şehitlerin isimlerinin yazıldığı mezar taşlarına çiçek bıraktı. (AA) Yıl: 4. Sayı: Eylül 2014 Cumartesi Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilciliği Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Sahur baskını ile gözaltına alınan ve gözaltı süreçlerinde yaşanan hukuksuzluklarla gündeme gelen polisler avukatları aracılığı ile Anayasa Mahkemesi ne başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, söz konusu şikayetler hakkında karar vermek için bakanlıktan savunma istedi. Bakanlığın savunmasının beklenmemesi gerektiğini düşünen avukatlar Çağlayan daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Avukatlar adına konuşan Ömer Turanlı, Gözaltında yaşanan Kaç İsmail kaç vakaları, haksız gözaltılar, UYAP a kedi girme hadisesi, gözaltı süreleri dolduğu halde haksız ve SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Eylül Şubat Cumartesi Perşembe Yüzüne saplanan şarapnel parçası İzmir'de çıkarıldı Avukat Turanlı: Adalet Bakanlığı objektif değil görüşü beklenmemeli Polis avukatlarından Ömer Turanlı, gözaltına alınan polislerin yaşadıkları hukuksuzluklar konusunda Anayasa Mahkemesi nin karar vermek için, Adalet Bakanlığı nın görüşünü beklememesi gerektiğini söyledi. Yasada böyle bir zorunluluk bulunmadığını anlatan Turanlı, Bakanlığın objektif olmadığının altını çizdi Manisa trafiğinde "yaka kameralı" dönem başlıyor Manisa'da, şehir içi ve şehirler arası y- ollarda görev yapan trafik ekiplerine 35 yaka kamerası dağıtıldı. Manisa İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren, Emniyet Genel Müdürlüğü'nce gönderilen 35 yaka kamerasının dağıtımı için Bölge Trafik Şube Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, yaka kameraları sayesinde vatandaş ile polis arasında özellikle trafikte yaşanan gerginlik ve itirazların önüne geçmeyi hedeflediklerini belirtti.dağıtılan yaka kameraları sayesinde polisin ve vatandaşların tavırları, davranışlarının ortaya konulacağını kaydeden Ceren, gerektiği durumda polislere zorluk çıkaran ve gereksiz itirazlarda bulunan vatandaşların deşifre edileceğini söyledi. Ceren, şöyle devam etti:''polislerimiz yoruluyor, gecegündüz demeden çalışıyorlar. Birçok insanımız kırmızı ışıkta geçiyor, ceza yazılırken itirazda bulunuyor. Kameralar bu tür itirazları önleyecek. Ayrıca vatandaşımıza kaba davranan personelimiz olursa ona da uyarıda bulunacağız. Kameralar, personelimiz de vatandaşımızın k- endine çeki düzen vermesini sağlayacak, gereksiz tartışmaların, şikayetlerin önüne de geçecek. Emniyet Genel Müdürlüğü nden gelen yaka kameralarından 25'i şehir içinde görev yapan Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerine, 10'u ise şehirler arası yollarda görev yapan Trafik Bölge Müdürlüğü ekiplerine dağıtılacak.'' Kameraların HD formatında 8 saat kesintisiz kayıt yapma özelliğine sahip olduğunu, bununla birlikte JPG formatında fotoğraf çekme özelliği taşıdığını ifade eden Ceren, ''Çekilen görüntüler merkezde bulunan belleklere aktarılıyor. Orada 30 gün boyunca saklanıyor. Bu sürede itiraz ya da şikayet olursa, kayıtlar inceleniyor. Adli veya uyarı soruşturması olacak kayıtları 6 yıl süreyle saklayabiliyoruz. Yaka kamerasını kullanan polislerimizin kayıtları silme yetkisi yok. Kameralara özel bir şifre konuldu. Personelimiz sadece kayıt yapabilir ve gerekirse izleyebilir. Ama silemez'' diye konuştu. Kameralarının dağıtımının ardından ekipler göreve çıktı. (AA) İmbat Madencilik İş Güvenliği Müdürü Aygün Ekici, 13 Mayıs 2014 Salı günü Manisa'nın Soma ilçesinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez Maden Ocağı'nda meydana gelen ve 301 işçinin şehit olduğu faciada, işçileri kurmak için bin metre yerin altına inen beş işçinin hâlâ psikolojik tedavi gördüğünü söyledi. Ekici, kurtarma çalışması sırasında yaşadıkları olaylardan çok etkilenen bu beş işçinin ikisinin çok ağır vaka olduğunu bildirdi. TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Razı Alaboyun ve üyeler, Manisa Oreko Otel'de, İş Güvenliği Müdürü Ekici'yi dinledi. hukuka aykırı olarak müvekkillerin adliyede tutulması hadisesi bütün bunları kapsar şekilde Anayasa Mahkemesi ne biz şikayetlerimizi yaptık. Yaptığımız bu müracaatlar Anayasa Mahkemesi nin bütün derecatlarından geçmiştir. Anayasa Mahkemesi bizim bu müracaatlarımızın kabul edilebilirliğine karar vermiştir. Mahkeme bizim bu müracaatımızın kabul edilebilirliğine yönelik raporunu da Adalet Bakanlığı na göndermiştir. Bakanlığın görüşü savunması istenmiştir. ifadelerini kullandı. 'ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ HİÇBİR KURUM KURULUŞ YÖN- LENDİREMEZ' Bakanlığın görüşünün Anayasa Mahkemesi ni bağlamayacağını belirten Turanlı şöyle devam etti: Anayasa Mahkemesi en üst mercidir. Mahkemeye hiçbir kurum kuruluş görevinin dışında yönlendirme yapamaz. Adalet Bakanlığı nın görüşünün beklenmemesi gerekir. Müvekkillerimiz ciddi şekilde mağdur edilmiştir. Bu mağduriyetleri de Anayasa Mahkemesi nin bizzat k- Ekici, "Facia sırasında buradaki kesif dumanın geriye, şimdi emici sistemden üfleyici sisteme döndüğünüzde bunların üzerine gelebilir endişesiyle buraya beş k- işilik tahlisiye ekibi gönderdik. Elindeki oksijenli ferdi kurtarıcılarla birlikte dumanın içerisine gönderdik, hayatlarını riske ederek. Bu arkadaşlar, gerçekten ilk defa burada söylüyorum, son derece zorlandılar. Burunlarının ucunu dahi göremeden, yaklaşık 20 kiloluk yükle buradan girdiler ve tutuna tutuna, hiçbir yeri görmüyorlar, el yordamıyla madene girdiler ve bu arkadaşlara maskeleri ulaştırdılar." dedi. İsrail'in Gazze'ye düzenlediği bombalı saldırıda vücudunun değişik yerlerine şarapnel isabet eden Filistinli yaralının göz altındaki parça İzmir'de çıkarıldı. Saldırıda damarları kopan ve sinirleri zedelenen yaralıya aynı zamanda İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi K- liniği'nde anjiyo yapıldı. Gazze'de elektrikçilik yapan 34 yaşındaki Asraf Nabeel Aman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan ayında eve iftara alışveriş yapmak için çarşıya çıktığını, bu sırada bulunduğu bölgeye İsrail'in füzeyle saldırı gerçekleştirdiğini anlattı. Yanında iki kişinin şehit olduğunu, birçok kişinin de yaralandığını dile getiren Aman, sol kolunun üst bölgesine ve vücudunun değişik yerlerine şarapnel parçalarının isabet ettiğini, 8 saatlik ameliyatın ardından şarapnel parçalarının temizlendiğini dile getirdi. Saldırıda damarlarının kopup, sinirlerinin zedelendiğini ifade eden Aman, tedavisi için getirildiği İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gözünün altındaki bir şarapnel parçasının saldırıdan tam 2 ay sonra çıkarıldığını kaydetti. Çıkarılan parçayı hasta yatağı başında saklayan Aman, şöyle konuştu: "24 Temmuz'da iftar için çarşıya bir şeyler almak için gittiğimde füze atıldı. Kalbimin üstünden darbe yedim ve yere yığıldım. Ameliyatın ardından damarlarımın kopuk olduğunu, sinirlerde problem olduğunu söylediler. Türkiye'nin devreye girmesiyle buraya getirildik. Doktorlar, gözümün altından bir şarapnel parçası çıkardılar. Aynı zamanda anjiyo da yapıldı. Bu tedavilerin gerçekleştirilmesini sağlayan ve bizlere sahip çıkan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere herkese çok teşekkür ediyorum. Türk ve Filistin halkı birdir, bütündür." (AA) endileri tarafından zaten tespit edilmiştir. Bu aşamadan sonra Adalet Bakanlığı nın bir ay gibi bir bekleme süresi var. Bir ay da ek süre alma durumu var. Bütün bunlar göz önüne alındığında müvekkillerimizin mağduriyeti kat be kat artacaktır. Bizim bu şikayetlerimiz HSYK tarafından oy birliği ile karar altına alınmıştır. Yani HSYK oy birliği ile şunu demiştir: Çağlayan Adliyesi ndeki mevcut soruşturmayı yürüten İrfan Fidan evrakta sahtecilik yapmıştır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi nin gerek kendi derecelerinden geçerek kabul edilebilirliğine ilişkin verdiği karar gerek HSYK nın verdiği bu kararlar nazara alınarak kesinlikle Adalet Bakanlığı nın görüşünün beklenmemesi gerekir. Yasada böyle bir zorunluluk yoktur. Bütün hukuksuzluklar kamuoyunun malumudur. Biz Adalet Bakanlığı nın şu ana kadar yaptığı şeyleri göz önüne alarak bakanlık zaten objektif görüş belirtmez. Çünkü Adalet Bakanlığı bu soruşturmaların göbeğindedir. Müdahilidir. HSYK seçimlerine de müdahil olması iddialarımızı ispatlayan son bir delildir. Yaralı can, çarpan sürücü haklılık derdinde Beşiktaş'ta, dönülmeyecek refüjden dönerek motosiklete çarpan otomobil sürücüsü, bir kişinin yaralanmasına sebep oldu. Sağlık ekipleri yaralıyla ilgilenirken, çarpan sürücü de haklı olduğunu iddia ederek olay y- erindeki vatandaşlarla tartıştı. Kaza, Ortaköy Muallim Naci Caddesi nde meydana geldi. İddialara göre Beşiktaş istikametinde seyreden Doğanay Taştan Yılmaz ın kullandığı 34 ZH 7264 plakalı motosiklete, yasak olmasına rağmen U dönüşü yapmaya çalışan Ömer A. nın kullandığı 34 GJ 7375 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü yere düşerek yaralandı. Yaralıya ilk müdahale çevredeki vatandaşlar tarafından yapıldı. Daha sonra olay yerine trafik polisleri geldi. Sağlık ekiplerinin gelmesiyle yaralı sedyeye konularak ambulansa taşındı. Çevredekiler yaralı ile ilgilenirken sürücü de olay yerindeki vatandaşlarla tartıştı. Görgü tanıkları, U dönüşü yapılmayacak yerden sürücünün döndüğünü motosikletlinin ise normal seyrettiğini anlattı. Gazetecilerle vatandaşlar konuşurken çarpan sürücü bu sırada olay yerinde uyarıcı levha olmadığını belirterek haklı olduğunu anlatmaya çalıştı. Sürücüyü arkadaşları ikna etmeye çalıştı. 'İşçileri kurtarmak için madene inen beş işçinin ikisi ağır vaka' Bu beş işçinin olaylardan sonra p- sikolojik tedavi gördüğünü aktaran Ekici, "İkisi çok ağır vaka olmak üzere beşi de psikolojik bunalım içerisinde, çünkü gerçekten çok zor şartlarda buraya girdiler ve daha sonrada tabii ki burada durumdan çok etkilendiler. Yani burada bize şöyle de bir örnek oldu. Burada hiçbir şekilde kurtarma çalışması yapılamazdı. Hiçbir şekilde buradan işçileri tahliye etmek, yani bin metrelik derinlikten oksijenli ferdi kurtarıcılarla tahliye etmek mümkün değildi. Bu, havanın ters çevrilme kararının ne kadar doğru olduğuna bir kanıttır." diye konuştu. Yargı çalışanlarından balonlu zam eylemi Sendika üyesi adliye çalışanları, maaşlarına zam ve özlük haklarının iyileştirilmesi için İstanbul Adalet Sarayı önünde balon patlatma eylemi yaptı. Diğer mesai arkadaşlarına meydan okuyan eylemciler, yargı dağıtan kurumda çalışanlar olarak adalet istediklerini söyledi. Türk Büro Sen ve Katılım Büro Sen üyesi adliye çalışanları İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Balon patlatma eylemi de yapan grup açıklama öncesi balon şişirdi ve pankart açtı. Katılım Büro Sen Genel Sekreteri İslam Ceyhan, eylemlerinin bir etkilik olduğunu, isyan veya başkaldırı olmadığını söyledi. Farkındalık oluşturmak için bir çalışma olduğunu ifade eden Ceyhan, yargı çalışanlarının her türlü zorluğa rağmen gece gündüz çalıştığını, ancak yoksulluk sınırı altında maaş aldığını belirtti. Ceyhan, Buna rağmen teselli kaynağımız olan havuz ve mesailer de e- limizden alınmış, yargı çalışanlarına verilen sözler yerine getirilmemiştir. dedi. Adalet dağıtan bir kurumda çalışanlar olarak adalet istediklerini ifade e- den Ceyhan, İstanbul Anadolu Adliyesi ne meydan okuduklarını kaydetti. Eylemlerinin isyan olmadığını tekrarlayan Türk Büro Sen İstanbul Adliyeler Şubesi Başkanı Gürkan Orhan, son 4-5 yıldır bakanlığın personel hakkındaki uygulamalarının iç açıcı olmadığını söyledi. Yargının tek çalışanlarının hakim ve savcılar gibi özlük iyileştirilmesinin sadece bu gruba yapıldığını kaydeden Orhan, Personeline karşı içi boş bir adalet istemiyoruz. diye konuştu. Orhan da Türk Büro Sen Ankara 14 Nolu Adliye Şubesi ne meydan okuduğunu duyurdu. Açıklamaların ardından eylemciler ellerindeki balonları patlattı. Katılım Büro Sen aynı amaçla geçtiğimiz hafta da mehter takımı eşliğinde eylem yapmıştı. Fahri av müfettişleri, kaçak avcıları engelledi Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü kaçak avcılara karşı fahri av müfettişleri ile de mücadelesini sürdürüyor. Müfettişler yaptıkları gece operasyonu ile kaçak olarak gece avı yapan avcılara dur diye konuştu. Yakalanan kaçak avcıların 2 aracına el konuldu yılı Av Sezonunu Av Koruma Yılı olarak ilan eden Orman ve Su İşleri Bakanlığı bu kapsamda denetimlerini sıklaştırdı. Kaçak avcılara göz açtırmamak için büyük bir özveriyle çalışan DKMP ekipleri ve fahri av müfettişleri, Kahramanmaraş ın Elbistan ilçesinde Yılan Ovası mevkiinde gece saat sıralarında düzenledikleri operasyonla projektör ile kaçak gece avı yapan 10 kişiyi yakaladı. 24 Eylül 2014 tarihinde gerçekleşen olayda fahri av müfettişleri Nurhak İlçe Jandarma Komutanlığı ndan da yardım alarak, araçlara projektör bağlayıp kaçak av yapan A.D., M.D., B.T., F.T., Ş.T., M.G., A.Ş., İ.İ., F.İ. ve C.İ. adlı 10 kabahatliyi yakalayarak haklarında av kabahat tutanağı düzenledi. Operasyon sonucunda kabahatlilerin gece avında kullandığı k- abahatin konusunu oluşturan 2 araç, 5 adet av tüfeği ile 2 adet projektöre el konuldu. Ayrıca yasadışı av yaptığı tespit edilen 10 kişi hakkında idari para cezası düzenlendi ve yasa dışı avda kullanılan 2 adet aracın mülkiyeti ise kamuya geçirilecek. DKMP Genel Müdürlüğü nün uygulamaya koyduğu fahri av müfettişi sistemi ile müfettişler gördükleri olumsuzluklar karşısında tutanak tutma, belge sorma yetkilerine sahip bulunuyor. Gerektiğinde kolluk kuvvetleri ve D- KMP ekipleriyle ortak hareket edip birlikte göreve çıkabiliyor. Av kabahat ve suçu işleyenler hakkında verilen cezalardan tahsil edilen bedeller ise av ve yaban hayatı kaynaklarının korunması ve geliştirilmesinde kullanılıyor.

4 27 Eylül 2014 Cumartesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, mührü sökerek faaliyetine devam e- den işverenlere yönelik yeni düzenlemeler geldiğini açıkladı. Bakan Çelik, Sen mührü sökeceksin, sen durdurma cezasını dikkate almayacaksın, bunun karşılığı artık hapis cezası olacak. Hem de paraya çevrilmeyen hapis cezası olacak. şeklinde konuştu Kendisine Vicdanen rahat mısın diye sorulduğunu hatırlatan Bakan Çelik, Evet, rahatım, 2012 yılına kadar bu ülkenin müstakil iş sağlığı ve güvenliği yasası yoktu değerlendirmesinde bulundu. Bursa da Türk- İş tarafından düzenlenen iş güvenliği seminerinin açılışında konuşan Bakan Çelik, çalışma hayatının sorunlarının çözümünün sadece bakana veya başbakana bakmadığını, konuların taraflarının olduğunu söyledi. Bakan Çelik, "Yönetim var, işveren var, işçi var. Herkes sorumluluğunun bilinciyle hareket ederse bunların üstesinden gelebiliriz. Sorumluluk bilincinden uzaklaşırsak yani bu üçlü halkadan bir yerde kopma meydana gelirse, orada felaketi bekleyin demektir. Biz mevzuatı hazırlamakla yükümlüyüz. Mevzuatı hazırlayacağız, denetimi yapacağız. Bana diyorlar Vicdanen rahat mısın evet rahatım, 2012 yılına kadar bu ülkenin müstakil iş sağlığı ve iş güvenliği yasası yoktu. Yok ne yapalım. 60 hükümet geçmiş, müstakil bir iş sağılı güvenliği yok bu ülkenin. Büyük bir mücadele tam 5 sene uğraştık. İşçiler böyle çeker, işverenler böyle çeker, kabinede böyle değerlendirilir, komisyonda böyle değerlendirilir, ite kaka iş sağılığı güvenliği yasasını 2012 yılının 6. ayında yasalaştırdık. Yasa çıktı mevzuatta problem yok. Büyük ekseriyetle kimin ne yapacağı belli. Denetim yapılıyor mu? Evet yapılıyor." diye konuştu. Türkiye'de 1 milyon 630 bin işyerinin faaliyet gösterdiğini belirten Bakan Çelik, 1 milyon 630 bin işyerine müfettişin oturamayacağını kaydetti. Bakan Çelik şöyle devam etti: "Müfettiş sabahtan akşama kadar işyerinde oturamaz ki. Sizin göreviniz denetimde farkındalık oluşturmak. Farkındalık oluşacak, diyecek ki, bak teftiş oldu, eksikler belirlendi, işyeri mühürlendi. Demek ki rastgele çalışamam ben, kurallara uymam gerekiyor. Kurallara uyan bir işveren olmak durumundayım. Kurallara uyan bir işçi olmak durumundayım. Denetimin amacı bu. Yoksa siz inşaat sektörü o- larak asansör kazasına bakacak olursanız, denetimi yapıyorsunuz ayrılıyorsunuz. 1 ay içinde bina 4-5 kat yükseliyor, bina metre yükseliyor. Teknoloji gelişti. O zaman her tabyede, her kalıp tahta çakışta, her kolon yükselişte müfettiş orada olacak diye bir şey yok. Orada bulunması gerekenler var, işin sahibi var, işin teknik sorumlusu var, fenni sorumlusu var, yapı denetim iş güvenlik uzmanı var. Bunlar orada güvenliğin tesisini sağlamakla görevli insanlar. Teftiş nedir? Geldim, bu salonu gördüm eksik bulamadım, eksikleri buldum; şunlar bunlar. Şu eksikler giderilmezse çalışanın hayatı tehlikededir. Müfettiş bunu diyecek onlar giderilecek. Müfettişin görevi bu. Hiçbir eksik yoksa eksik yok deyip gidecek. Ama bu 1 saat sonra bir kazanın olmayacağı anlamına gelmez. 1 saat sonra burada bir olay yine meydana gelebilir. Onun için işyerindeki sorumlulukları iş sağlı güvenliği yasasıyla her işyerine bir iş sağlığı güvenliği uzmanı koyarak çözmeye çalıştık hep beraber."türkiye'de çok önemli reformlara imza attıklarını dile getiren Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sendika yasasına yönelik eleştirilere Sendika yasası, efendim çok daha güzel olsa. Kolay mı? Gelin yapın bakalım. Gelin daha güzelini yapın bakalım, nasıl yapacaksınız? şeklinde değerlendirdi. Kamu görevlileri sendika yasasını da devreye koyduklarını vurgulayan Faruk Çelik, "Artık kamu çalışanları da toplu görüşme yapmıyorlar bakanın ağzı, hükümetin davranışına göre değil, masa etrafında inanın 1 hafta içinde çok çetin mücadele ediyoruz" ifadesini kullandı. Taşeron uygulamalarıyla ilgili Atalay, "Yerin 700 metre altında 10 kilometre altında dolaşana 2 asgari ücret çok mu. Patron karları azaldığı zaman fenalık geçiriyorlar, sıkıntıya düşüyorlar. Merhametli olmak lazım, insan olmak lazım. İnsaflı olmak lazım. İstediğin kanunu çıkartabilirsin ama adam insafsız, merhametsizse o kanun bir işe yaramaz." dedi düzenlemeleri de getirdiklerine dikkat çeken Bakan Çelik, artık kimin hizmet alımında olduğu kimin çalışan olduğu netleştiğini açıkladı. Çelik, "Mesele işverenin kim olduğu değil asıl işverenmiş, alt işverenmiş ne fark eder, ikisi de işveren. Haklar nedir, çalışma ortamı nedir, bunu konuşan yok. Taşeron bu yana, ya hizmeti bir alalım hizmet alımıyla çalıştıralım ama haklarda ne farklılıklar var. Haklarda eşitlik varsa işveren alt üst önemli değil. Ama haklarda eğer sıkıntı varsa o zaman buraya dikkat çekmemiz gerekiyor. Şimdi biz ne diyoruz maliye zorlaması var. Şu işi yapacaksın, şu fiyata yapacaksın. Alt işveren kazanmayı önce işçinin aylığını düşürerek, maaşını asgari tutarak, sonra sosyal sigortasını keserek, yani bin 500 liraya çalıştırıyorsa lira göstererek 600 lirayı da yandan vererek sigortadan kaçırarak bir kar elde etmeye çalışıyor. Biz her defasında söylüyorum asgari ücret bir geçim ücreti değil benim bir cümlemi aldı birisi keserek; Asgari ücretle geçinir misin? diyor bana. Ya kardeşim mecbur kalırsan geçinirsin. Doğru değil mi arkadaşlar, mecbur kalırsan geçinirsin. Ama asgari ücretin amacı geçim ücreti değil. Asgari ücret bir koruma ücretidir. Bundan daha düşük ücret veremezsin ey patron demektir. Ama geçim ücreti değildir. Bizde nasıl yerleşik hale geldi bu? Asgari ücret geçim ücretine döndürüldü. Bu yanlış arkadaşlar. Bu kabul edilebilir bir şey kesinlikle değil, Bu geçim ücreti değildir, bir koruma ücretidir. Sosyal devletin görevi de budur. Eğer bu önlemi almasanız asgari ücreti kaldırdığınız zaman inanın 400 lira öneren çıkacaktır. Bunun için işçiyi korumaya yönelik sosyal devletin önlemidir. Ama bu geçim ücretidir diye siz ortaya koyarsanız o zaman bütün emeğe alın terine haksızlık yapmış olursunuz." dedi.türkiye'de 2012 yılına kadar bir tek iş güvenliği uzmanı olmadığını kaydeden Çelik, şunları söyledi: "Danıştay da iptal etmiş var olan 900 tane iş güvenliği uzmanını. Şu anda iki yıl içinde 83 bin iş güvenliği uzmanı sertifikasını aldı. Bunlar yatarak olmuyor. Bu sistemi kurmak öyle basit bir şey değil. Türkiye'de 13 milyon 150 bin çalışan işçi var. 1 milyon 630 bin işyeri var. Bunlarla ilgili aldığınız kararlar öyle basit sabahleyin uygulamaya geçip halledilecek olaylar değil."dün işverenlerle biraya geldiğini hatırlatan Bakan Çelik, işçilerle konuşurken işçileri tenkit etmek, patronlarla konuşurken onları tenkit etme gibi bir huyu olduğunu söyledi. İşçinin de kendisine verilen ekipmanı kullanması gerektiğinin altını çizen Çelik, "Şimdi sen baretini takmayacaksın, eldiveni giymeyeceksin, var olan ekipman neyse onları kullanmayacaksın. Baret terletiyor, eldiven bilmem ne sıkıntı, ben alışmadım, böyle daha serbest çalışıyorum diyeceksin. Böyle bir lüksün yok arkadaş. Kurallara uymak işçinin görevidir. Şimdi öyle işverenler de var ki her türlü ekipmanı önüne koyuyor. Her türlü altyapıyı hazırlıyor işçi ise bunları kullanmaktan imtina ediyor. Kendimizi de sorgulamamız gerekiyor. Bunlar birlikte gerçekleşecek şeylerdir. Yanlış işverenin sağlayabileceği bir şey değil. Hassasiyet göstermeyen işverenler ciddi sorunlara neden oluyorlar ama işçi kardeşim kendi hakkını bilmek durumundadır. Can tehlikesinin olduğu yerde işçi kardeşimin çalışmama hakkı var. Bunları ilgili yerlere bildirme hakkı var. Burada iş güvenliği yok ve ben burada çalıştırılmak isteniyorum, ölümle karşı karşıyayım, kazayla karşı karşıyayım diye bunu bildirmesi gerekiyor. Hiçbir yere bildiremiyorsan Alo 170'e bildireceksin müfettiş arkadaşlar birazdan gelirler. İsim vermenize de gerek yok. Falan işyerinde sıkıntılı atmosferde ben çalışıyorum demen gerekiyor. Turizm şehrinde işletmeler en çok garson, komi, beden işçisi, bulaşıkçı, oda görevlisi, şoför, güvenlik görevlisi, meydancı (otel), satış danışmanı ve resepsiyon görevlisi gibi elemanlara ihtiyaç duyuyor

5 1Şubat 27 Eylül Cumartesi Perşembe Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği Başkanı Arif Ünver, Not kararlarının işlem saatleri içerisinde açıklanmamasına karşın, politik orijinli açıklamaların piyasalar açıkken yapılması bir çelişkiler yumağıdır"dedi Karsan Yönetim Kurulu Başkanı Kıraç, Karsan, (Hyundai ile) yaptığı anlaşmayla 7 senede 200 bin adet vasıta yapacak. Bunun tamamına yakınını da ihraç edecek. Aşağı yukarı rakam 5 milyar dolarlık bir katkıdır. Bu, Türkiye'nin ihracatına girecek bir rakam olduğu için de onun mutluluğunu yaşıyorum"dedi

6 1Şubat 27 Eylül Perşembe Cumartesi Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan makamında bir araya geldiği CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli ile hizmet ve projelere ilişkin bilgi alış verişinde bulundu Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Önümüzdeki Ekim ayı muhtemelen, en geç Kasım ayında inşallah kayıt dışı ekonomi ile mücadele stratejimizi açıklayacağız. Yıl sonuna doğru da bütün bu çalışmaları tamamlayıp, kamu emlaki ve kamuda yapılacak tasarrufla da ilgili nihai bazı adımlar atacağız" dedi Başbakan Ahmet Davutoğlu, Devlet Malzeme Ofisi'nde, Maliye Bakanlığı Bilgilendirme Toplantısı ile Orta Vadeli Program ve 2015 Bütçesi Sunumu'nun ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakanlar Kurulu'nda aldığı karar çerçevesinde bütün bakanlıkları bizzat ziyaret ederek doğrudan birifingler aldığını hatırlatan Davutoğlu, bugün de devletin ve bütün devletlerin en omurga bakanlıklarından biri olan Maliye Bakanlığını ziyaret ettiğini söyledi. Maliye Bakanlığının performansının, ülke ekonomisi ve Türkiye için hayati önem taşıdığını ifade eden Davutoğlu, "O bakımdan düşündüğümüzden daha uzun ve daha detaylı bir şekilde konuları ele alma imkanı bulduk. Tabii burada iki hedef söz konusu, birisi Maliye Bakanlığı çerçevesinde yapılan çalışmaları bizzat görmem ve bizzat bilgi almam, ikincisi de Anayasal olarak 17 Ekim'de bütçemizin sunulması lazım, bütçeyle ilgili de ayrı bir birifing aldım" diye konuştu. Türkiye'nin dünyada son 12 yıl içinde en hızlı büyüyen ülkelerden birisi olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bu hızlı büyümenin istikrarlı olmasındaki en önemli faktörlerinden biri de bütçe disiplini, mali disiplin. Bu konuda Maliye Bakanlığımızın çok ciddi tecrübe birikimi var. Ben şu ana kadar yürütülen, mali disiplin anlamında yürütülen çalışmalardan dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Türkiye'nin ekonomik potansiyeline bakıldığında, sabit veriler olarak çok önemli bir coğrafya, çok dinamik nüfusumuz var ancak Türk ekonomisi temelde kaynak itibariyle birçok başka ekonomilerden farklı olarak doğalgaz ve doğal kaynaklardan büyük sermaye üretebilen bir ekonomi değil. Bunun farkında olmamız lazım. Yine tarihi geçmişimiz itibariyle 19. yüzyılda, 20. yüzyılın ilk yarısında sömürge sistemi içinde büyük sermayeler biriktirmiş ülke de değil, ekonomi de değil. Yine bugün Avrupa Birliği'nin üyesi birçok ülkede görüldüğü gibi bir kriz anında karşılaşıldığında bazen 100 milyar avroları bulan kaynak aktarımının olduğu bir ülke de değil. Biz, ne elde ediyorsak, ne kadar ekonomik büyüme gerçekleştiriyorsak, bunu kendi emeğimizle, 77 milyonun emeğiyle, alın teriyle gerçekleştiriyoruz." En önemli konunun, insan kaynağının katma değerinin artırılması olduğunu vurgulayan Davutoğlu, görüşmede ele alınan konuların başında sürdürülebilir ve 2023 hedeflerine ulaşabilir bir kalkınma için katma değerin artırılması ve ekonominin daha teknoloji yoğunluklu, daha nitelikli insan hususuna dayalı bir özellik kazanmasının bulunduğunu bildirdi. -"Kayıt içi olup da dürüst çalışanlar, cezalandırılmış oluyor" Toplantıda "mali kaynakları nasıl artıracağız?" ve "harcarken nasıl tasarruf edeceğiz?" başlıklarının ele alındığını aktaran Davutoğlu, şunları söyledi: "Kaynaklarımızın önemli bir kısmı, vergi gelirlerinden geldiğini için, vatandaşların helal kazançlarından, alın terlerinden geldiği için en önemli husus, bunun vergi adaleti bağlamında bütün toplum kesimlerine eşit şekilde yayılmasını sağlayacak birtakım tedbirlerin alınması ki bu, kayıt dışı ile mücadeleyi önemli bir konu haline getiriyor. Kayıt dışı ekonomi olduğu zaman aslında birileri kar ediyor gibi görünüyor ama yani vergiden kar ediyor ama toplum geneline bakıldığında kayıt içi olup da dürüst çalışanlar, cezalandırılmış oluyor. Madem ki hepimiz ülke olarak bütün 77 milyon vatandaş olarak kalkınmak istiyoruz, hepimizin bu çerçevede eşitlikçi bir yaklaşımı, adil bir yaklaşımı kabul etmesi, benimsemesi lazım." Maliye Bakanı ile ekibine kayıt dışı ile mücadele konusunda bir stratejik plan hazırlamaları talimatı verdiğini dile getiren Davutoğlu, g- elecek birkaç ay içinde kayıt dışı ekonominin kayıt içine alınması ve kayıt dışı ekonominin oranının düşürülmesi için çok ciddi bir çalışma yapacaklarını anlattı. Davutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bunu yaparken bir taraftan da özellikle küçük esnafları, küçük girişimcileri, KOBİ'leri teşvik edici anlamda, kayıt içine girmesi noktasında, olabilecek etkileri telafi etme noktasında da çalışmalar yürüyecek. Ümidimiz ve hedefimiz, halkımızın hükümetimizin tespit ettiği 100. yıl hedefleri, 2023 hedefleri doğrultusunda yaptığı çalışmalara sahip çıkması ve nihayetinde bu ülke hepimizin. Eskiden devletin zengin, milletin fakir olduğu yaklaşımına dayalı ekonomiler oldu, çok uzun zaman. Zenginlikten kast edilen devletin zengin olmasıydı. Biz, zenginlikten, halkın zengin olması, milletin zengin olması ve devletin de bu zenginliği en iyi şekilde, en verimli şekilde kullanma ve hesapverilebilirlik ve şeffaflık anlamında da denetime açık olma sorumluluğunu öne çıkaran bir anlayış benimsedik. İnsan odaklı ekonomi, insani kalkınmadan kast ettiğimiz de bu. Bu çerçevede bir taraftan kayıt dışı ekonomiyi tasfiye etmeye dönük tedbirler alırken, bütün halkımızın bu tedbirleri benimsemesi çağrısında ben burada bulunurken diğer taraftan da devletin ve kamu yönetiminin tasarrufa dönük ve israftan kaçınan bir s- trateji benimsemesi önemli. Yine ikinci ayağı olarak bu çerçevede kamuda, resmi alanda ne kadar israfa dönük faaliyet ya da çalışma varsa bunların denetim altına alınması... Eğer milletin üreten kesimi, vergi ödeyen kesimi, bazı imkanlara sahip değilse, bürokrasi ya da devleti yönetenler, bu imkanlara sahipse bu sürdürülebilir, ahlaki bir durum değil." -"Envanter çalışması yapılması talimatını verdim" "Devletin elindeki sosyal tesisler, lojmanlar, konutlar ve en önemlisi de bina ve taşıtlarla ilgili kapsamlı bir envanter çalışması yapılması talimatını verdim" diyen Davutoğlu, son dönemde özellikle bakınlıklarda ihtiyaçtan kaynaklanan çok ciddi artışlar olduğunun altını çizdi. Bu artışın devletin büyümesiyle orantılı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Ama bunu öylesine planlamamız lazım ki personel ihtiyacından kaynaklanan artışın, ülkenin ekonomik dengesini sarsmaması, ayrıca personelin etkin kullanımını, niceliksel artışı değil, niteliksel katsının gözönüne alınması lazım. Bunun için personel sisteminde de ciddi bir tabii gözden geçirmeye ihtiyaç var" açıklamasını yaptı. Davutoğlu, bu bakanlıkların özellikle son dönemde zaruret nedeniyle yöneldiğine işaret ederek şu i- fadeleri kullandı: "Kiralamadan kaynaklanan ek maliyetlerin giderilmesi yönünde de çok ciddi, kapsamlı bir tedbir düşünüyoruz. Onu zamanla paylaşacağız. Taşıt kiralanmasından bina kiralanmasına kadar israfa dönük olabilecek her türlü faaliyeti bu anlamda denetim altına almayı ve mümkün olduğu kadar kamu taşıtlarındaki sayısal artışın, kamu binalarındaki kiralanma bedellerindeki artışların ciddi şekilde aşağı çekilmesi ve o alın teriyle gelen vergi gelirlerinin en doğru yerde, en verimli şekilde kullanımın sağlanması için de iki ayaklı bir projeyi böylece hayata geçirmiş olacağız. Bir taraftan kayıt dışı ekonomi kalmayacak şekilde bir strateji, diğer taraftan kamuda hem israfları minimize edecek ve kamunun elindeki atıl bütün kapasiteyi, ben Milli Emlak'tan sayısal rakamları istedim, atıl kapasiteden kasıt belki sadece bir ay kullanılan sosyal tesisler. Çok değerli yerlerde ve bütün alanlarda. Bildiğiniz gibi zaten AK Parti iktidarlarının ilk aşamasından Sayın Cumhurbaşkanımızın, o zaman Başbakan o- larak verdiği ilk talimatlardan biri milletvekili lojmanlarıyla ilgiliydi. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde, kamunun elindeki bütün mal varlığının en şeffaf ve en eski tabirle idareli kullanılması için elimizden geleni yapacağız." -"Devlet şans oyunları alanından çekilmelidir"- Özelleştirme konusunu da ele aldıklarını bildiren Başbakan Davutoğlu, "Devletin belli alanlardan çekilmesi artık bir zarurettir. Şans oyunları alanından tümüyle çekilmelidir" dedi. Milli Piyangoyla ilgili çalışmaların başlatıldığını hatırlatan Davutoğlu, bu çalışmaların ileriki aşamalara götürüleceğini kaydetti. Özelleştirmenin, Türkiye'nin son dönemdeki kalkınmasında aslında çok ciddi kaynak sağladığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Şimdi özelleştirmeyle ilgili önümüzdeki dönemdeki atılacak adımları ele aldık ve özelleştirmeden gelen kaynağın en verimli şekilde üretken alanlara sevki konusunda da çalışmalar yapılacak" diye konuştu. Yeni gelir vergisi kanun tasarısının son aşamaya geldiğini de hatırlatan Davutoğlu, bu yolla da dolaylı ve dolaysız vergiler arasındaki orantısızlığı giderecek t- edbirleri alacaklarını söyledi. Davutoğlu, şunları kaydetti: "Vergilerin herkese eşit ve herkesten en uygun şekilde, onların üretim kapasitesini olumsuz etkilemeyecek oranda, o yüzden de gelir vergisi bizim dönemde düştü, düşürüldü, bilinçli olarak yaptık bunu. Çünkü nihayet bizim özel sektörün elindeki ve en küçük girişimcinin elindeki sermaye birikimini artırma niyetimiz var. Ama bir taraftan da bu kamusal alanda yapılacak reformlar içinde belli bir vergi düzeyini tutturmamız ve bunu adil, eşit bir şekilde uygulamamız lazım. Bu konuda vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve daha verimli bir şekilde vergi düzeninin kurulması konusunda önemli görüşmeler yaptık. Önümüzdeki Ekim ayı muhtemelen, en geç Kasım ayında inşallah bu kayıt dışı ekonomi ile mücadele stratejimizi açıklayacağız. Yıl sonuna doğru da bütün bu çalışmaları tamamlayıp, kamu emlaki ve kamuda yapılacak tasarrufla da ilgili nihai bazı adımlar atacağız." (AA)

7 7 27 Şubat Eylül Perşembe Cumartesi TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Avustralya ve Türkiye arasındaki dostluğun dünyaya örnek olması gerektiğini ifade ederek, "Birlikte çok muhteşem ve çok örnek alınacak bir sonuç ortaya koyduk; Savaştan, çatışmadan dostluk çıkardık" dedi Avustralya nın başkenti Canberra daki temaslarını tamamlayan Çiçek ve beraberindeki parlamento heyeti Sidney e geldi. Havalimanında, Türkiye'nin Sidney Başkonsolosu Şeyda Hanbay Arca ve konsolosluk görevlileri tarafından karşılanan Çiçek, Yeni Güney Galler Parlamentosu Yasama Konseyi Başkanı Don Harwin ve Yasama Meclisi Başkan Yardımcısı Andrew Fraser tarafından verilen öyle yemeğine katıldı. - "Tek rakibimiz İstanbul" Don Harwin, burada yaptığı konuşmada, TBMM Başkanı Çiçek ve heyet üyelerini Sidney de ağırlamaktan mutluluk duyduğunu i- fade etti. Harwin, "Sidney dünyanın en güzel şehirlerinden birisi, tek rakibi ise İstanbul" i- fadesini kullandı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek de konuşmasına, "Böyle sıcak bir ortamda buluşma imkanı bulduğumuz için son derece memnun oldum. Uzun konuşmak niyetinde değilim çünkü uzun konuşursam bu manzarayı kaçırırım" diyerek başladı. Avustralya ve Türkiye arasındaki dostluğun dünyaya örnek olması gerektiğini ifade eden Çiçek, "Birlikte çok muhteşem ve çok örnek alınacak bir sonuç ortaya koyduk; Savaştan, çatışmadan bir dostluk çıkardık. Bugün dünyanın her tarafında çatışmaların olduğunu hesaba kattığımızda, ümit ederiz, temenni ederiz ki başka ülkeler arasındaki çatışmalar, sıkıntılarda bir an evvel barışa, dostluğa dönüşsün. Bunun en güzel örneği Türkiye ve Avustralya arasındaki geldiğimiz bu noktadır. Bu sonuçtur, bunun kalıcı olmasını diliyorum" diye konuştu. Çiçek, Yasama Meclisi Üyeleri Lynda Voltz, Trevor Khan ve Paul Green in de katıldığı yemekli tekne turunda, Avustralya ve Türkiye arasında var olan dostluğun devam edebilmesi için yasama meclisi üyelerinden çaba harcamalarını istedi. Meclis Başkanı Çiçek, Çanakkale Savaşları sırasında Türk tarafına esir düşen Avustralyalı askerin, bir Osmanlı askeri tarafından saç tıraşı yapıldığını gösteren fotoğrafı, Avustralya ve Türkiye arasındaki dostluğu en güzel anlatan resim o- larak örnek gösterdi. Yasama Meclisi üyelerinden bu dostluğun sürmesini talep e- den Çiçek, şöyle devam etti: "Bu ilişkilerle ilgili çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Gelirken danışman arkadaşımız internette bir fotoğraf buldu, zannediyorum sizler de ilk defa görmüş olacaksınız bunu. Bu fotoğrafın parlamentonuzda, gerekli karşılığı görmesini arzu ediyorum çünkü dostluk adına güzel şeyleri söyleyelim ama bunun arkasına da güzel örnekler koyalım. Lafın güzelini söyleyip onun arkasına güzel örnekler koyamazsak, o zaman birinci cümlede dostluk adına söylenen sözlerin çok fazla anlamı olmaz, kalorisi olmayan sözler olur bunlar. Halbuki biz karşılığı olan, kalorisi olan ve etkisi olan sözleri ve örnekleri ortaya koymaya mecburuz. Sayın parlamenterlerin bu resmi görmelerini istiyorum. Zaten dostluk adına Türkiye Avustralya ilişkileri adına bu fotoğraf benim söylediklerimden çok daha güzel i- fadeleri ortaya koymuş oluyor." Yeni Güney Galler Parlamentosu Yasama Konseyi Başkanı Don Harwin, TBMM Başkanı Cemil Çiçek e, parlamentoyu temsil eden bir plaket sundu. Meclis Başkanı Çiçek de Don Harwin'e çini seramik plaket verdi. (AA) CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Türkiye günlerdir Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ın, Diyarbakır Başsavcısı Ramazan Solmaz ı ziyaretinde makamına oturduğu ve başsavcının, bakan karşısında el pençe divan durduğu fotoğrafı TBMM gündemine taşıdı CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yazılı cevapladırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Tanrıkulu, şu soruları yöneltti: Ortaöğretimde 4.sınıftan, 12.sınıfa kadar, zorunlu olarak okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında, diğer inançlara göre Sünni İslam inancı ve bu inancın gereği olan dini pratiklere ne kadar y- er ayrılmıştır? Ortaöğretim Din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında Alevilik-Bektaşilik, Musevilik, Hristiyanlık gibi inançlara ne kadar yer ayrılmıştır? Dokuz eğitim yılını kapsayan belirli bir din kültürü ve ahlak bilgisi ders müfredatı var mıdır? Bu müfredat kapsamında inançlara hangi sınıflarda ve ağırlık olarak ne kadar değinileceği belirli midir? Dokuz yıl boyunca okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında evrensel din kültürü ve dinler tarihine toplam ne kadar yer ayrılmaktadır? Bu konulara Sünni İslam inancının gereklerine ve pratik uygulamalarına oranla çok daha az yer verildiği doğru mudur? Ders kitaplarında Sünni İslam inancı dışındaki inançlar anlatılırken, Diyanet tarafından ortaya konan Sünni İslam merkezli bir bakış açısı mı kullanılmaktadır? Din kültürü ve ahlak bilgisi ders müfredatında ve kitaplarında Sünni İslam inancının ağırlığı göz önüne alındığında, dokuz yıl boyunca zorunlu olarak okutulan bu dersin bir kültür dersi olduğunu iddia etmek mümkün müdür?

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Eylül Şubat Cumartesi Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >>9 GÜNCEL Eylül Şubat Cumartesi Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com ORTAHİSAR NOTLARIM İki gündür Kapadokya da geziyorum. Önce Mustafapaşa da Kapadokya Kültür merkezini gezdim. Burada minyatür bebeklerden oluşan bir tarih kolleksiyonu oluşturulmuş, çok güzel. Tarih de bir gezinti yapıyorsunuz. Sibel hanım yıllardır uğraşarak bu müzeyi oluşturmuş, oğlu Serkan ile beraber gece-gündüz demeden çalışıyorlar. Herkesin Mustafapaşa da kurulan bu güzel müzeyi görmesini isterim. Tabii asistanları Leyla ise bir kültür sanat meraklısı. Yıllardır istiyordu hocam bu müzeyi mutlaka görmelisin diye. Nihayet kısmet oldu ve gezdim. Çok güzel fotograglar çektim. Hatta onlara bir öneri de bulundum müzeyi internet üzerinden online dünyaya açın diye teklif ettim. Bakalım yapacaklar mı bekleyeceğiz. Sonra Kapadokya'nın en eski kasabası ve Turizmi başlatan Ortahisarda görüşmeler yaptım. Halkı dinledim, Belediye başkanına gittim ama yurtdışında olduğundan görüşemedik. Bugün dönecekmiş zaman olursa Başkanı da dinleyeceğim. Ama Ortahisarlı herkes şikayetçi, Belediyenin Ak partiden MHP'ye geçmesinden sıkıntı duyuyorlar, birşey yapamaz keşke iktidardan ayrılmasaydık diyorlar. Onların derdi turist sayısındaki azalma. Her yıl kan kaybettiklerini söylüyorlar. Atılgan Otelin sahibi ve muhtar Yaşar bey de tüm esnaflar gibi dertli tabii. Ortahisar'ın 3. derece sit alanından 1. derece sit alanına çıkarılması herşeyi engellediğini söylüyor ve bunun mutlaka değiştirilmesi için herkesin uğraşması gerektiğini özellikle vurguluyor. Bir de çok ilginç birkaç nesildir Bozacılık yapan Hüseyin beyin yaptığı bozayı içtim, Kapadokya da Vefadaki boza gibi boza içmek çok güzel ve ilginç. Fazla sohbet edemedik ama Kızı dedesinin babasından bu yana bozacılık yaptıklarını söyledi. Kendisi ile belki sizler için bir röportaj yapma imkanım olur. Ortahisar Kalesi yeniden turizme açılmış ama ne bir tanıtıcı broşür konulmuş, ne de bilgi veren var. internetten araştırdım 120 metre yüksekliğinden hititler zamanında oyulmuş bir kale. Kaleden muhteşem bir Kapadokya manzarası var. Çıkması biraz zor ve uzun ama yine de o manzarayı kaleden seyretmek bir başka. Aslında kapadokya da güneş daha sıcak ve parlak doğuyor, henüz havalar soğumamış ama turist sayısı çok az. Ortahisar çarşısında 8-10 turist görmek beni de üzdü gerçekten. Bu meydanlar turist ile dolup taşardı eskiden. Yani kapadokya dertli, sorunları çok, ama çare arayacak kimse de görünmüyor. Herkes başkasından birşey bekliyor. Atılgan otelinin sahibi Muhtar Yaşar beye de söyledim. Kimse bir şey yapmaz ne yaparsanız siz yapacaksınız. Birleşin dernek kurun ve Ortahisarı kurtarın dedim. Bakalım ne yapacaklar. Bugünlük de bu kadar not ile yetinelim. Geniş notları ve röportajları yakında gazeteniz de bulacaksınız inşallah. Yasak kesime para cezası İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı süresince vatandaşların sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmesi için bir dizi önlem aldı. Kurban kesim noktalarında bayramın ilk gün yoğunluğunu azaltmak amacıyla, bayramın diğer günlerindeki kesim ücretleri indirimli olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı süresince vatandaşların sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmesi için bir dizi önlem aldı. Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, Balçova, Bayraklı, Buca, Çiğli, Gaziemir, Karabağlar, Karşıyaka ve Konak ilçelerindeki 12 noktada 30 adet kesim çadırı oluşturan belediye, bu alanların beton dökümünü ve asfaltlamasını gerçekleştiriyor. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, halkın hijyenik ortamda sağlıklı kesim yapabilmesi için bu alanlarda çadır ile su-hava tesisatlarının kurulması ve portatif tuvaletlerin yerleştirilmesi çalışmalarına da devam ediyor. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi'nin kesim çadırlarından faydalanacak vatandaşlar için gıda poşetleri hazırlandı. Kurbanlıklar kesildikten sonra, hijyenik şekilde bu poşetlere konularak teslim edilecek. -Zabıta sürekli denetleyecek İl Kurban Hizmetleri Komisyonu tarafından belirlenen kurallara göre, vatandaşlar çevre temizliğine ve sağlık şartlarına uymak kaydıyla, kendi bağ ve bahçelerinde kurban kesebilecek. Cadde, sokak, apartman aralığı, park, otopark, yol ve otoyol kenarları, spor ve çocuk oyun alanları gibi yerlerde kesinlikle kurban kesimi yapılmayacak. Belirlenen yerler dışında kurban kesen veya kesilen kurban atıklarını sokağa ve kamuya ait alanlara bırakanlara, Kabahatler Kanunu nun 41/3. maddesi gereği işlem yapılacak ve zabıta görevlileri tarafından para cezası uygulanacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri de kent genelinde uygunsuz kurban kesimlerini önlemek için denetimlerini sürdürecek. Vatandaşlar, kurbanlarının kaçması durumunda ilçe ya da Büyükşehir Belediyesi zabıtalarına haber verebilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin 12 noktada oluşturduğu 30 kesim çadırında ve bölgesinde ekipler görev yapacak. Metropol ilçelerde belirlenen kurban kesim ve satış yerlerinde ilçe belediye zabıtalarına destek verilecek. -Bayramın 3 günü kesim ücreti indirimli Büyükbaş kurbanı görevli kasaba kestirmek isteyenlerden bayramın birinci günü 220 lira, ikinci ve diğer günlerde ise ilk gün yığılmalarını önlemek için 200 lira ücret alınacak. Küçükbaş hayvanlar için ise bayramın birinci günü 60 lira, diğer günler 50 lira kesim ücreti ödenecek. Vatandaşlar, hayvanlarını makbuz sıra numarasına göre bir düzen içinde kestirebilecek. Ayrıca kurbanını kendi keseceklerden tesisten yararlanma ücreti büyükbaş hayvanlar için 30 lira, küçükbaş hayvanlar için 15 lira alınacak. (AA) Birçok memura göre aldıkları maaşların düşük olduğunu belirten adliye çalışanları, adalet isteyerek maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesini talep etti. Karşıyaka Adliyesi nde görev yapan Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi adliye çalışanları, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından sadece hakim ve savcılara yapılacağı açıklanan bin 155 TL tutarındaki zammı tepki gösterdi. "Adliyeler saray, biz köle değiliz", "Kapı kulu değil, emekçiyiz" sloganları atan adliye çalışanları adına basına açıklaması yapan BES temsilcisi Fatma Arslan, başta yargı çalışanlarının aylıklarında iyileştirme yapılması olmak üzere mağduriyetlerine son verilmesini talep etti. Hükümet ile Memur-Sen arasında 2013 yılında imzalanan toplu iş sözleşmesiyle yüzde 6 ya denk MHP li Karataş: İzmir de işsizlik yüzde 15,4 ü aştı MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, yeni yönetim kurulu ve başkanlık divanını tanıttı. Düzenlenen basın toplantısında Türkiye ve İzmir gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Karataş, işsizlikte Türkiye ortalaması 2013 yılı sonu itibariyle yüzde 9,7 iken bu oranın İzmir de yüzde 15,4 ü aştığını söyledi İzmir in, Türkiye nin üçüncü büyük şehri olmasına ve birçok potansiyeli üzerinde bulundurmasına rağmen işsizlikte ülke ortalamasını geçtiğini aktaran Karataş, Son dört yılda işsizliğin azaltılması yolunda İzmir de hiç de iyi adımlar atılmamıştır. Bu İzmir i iyi tanımayan, gücünün ve potansiyelinin farkında olmayan iktidarın ve yerel yönetimlerin basiretsizliğini ortaya koymaktadır. Bütün bunların yanında ülkemizi çepeçevre saran sorunlardan biri de Suriye de yaşanan olaylar sebebiyle ülkemize sığınan sığınmacıların iktidar tarafından kontrollü bir şekilde ikamet altına alınmaması, işsizlik alanında yine büyük bir sorunu ortaya çıkarmıştır. dedi. Suriye den gelen sığınmacıların ucuz ve kayıtdışı işçi olarak çalıştığını, bu durumun İzmirlilere ve şehre sıkıntı olarak yansıdığını dile getiren Karataş, Zaten kepenk kapatan esnafımız, sanayicimiz ve ticaret erbabımız, ekonomik olarak yıkım yaşamaktadır. Bu sebeple sığınmacılar, gelen 123 TL zam yapıldığını, bunun yılın ilk yarısında enflasyon rakamlarının altında kaldığını söyleyen Arslan, "Ağustos ayı itibariyle yıllık enflasyon yüzde 10'lara dayanmış bulunmaktadır. HSYK seçimleriyle birlikte hakim ve savcıların maaşlarına zam yapılacağı, koşullarının iyileştirileceği açıklandı. HSYK seçimlerinden dört gün sonra görüşülecek bu yasa teklifi, eksik ve yetersizdir. Yargı hizmetleri hakim ve savcılardan ibaret görülmüş, yaklaşık 55 bin yargı emekçisi görmezden gelinmiştir. Aynı zamanda yargının üç unsurundan biri savunmayı kamu adına temsil eden kamu avukatları da yine unutulmuş, yok sayılmıştır. Yargı emekçilerini görmezden gelemez, yok sayamazsınız. En belirli ve acilen çözülmesi gereken sorunlarımız, en kısa sürede ele alınmalı ve çözüm yolları bulunmalıdır." dedi. Arslan, pek çok kamu kurum ve kuruluşunda görevli memurlara yeşil pasaport verildiğini, adliye personeline verilmediğini, bütün zabıt kâtipleri kadrolarının veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak değiştirilmesi gerektiğini belirterek, komik rakamlara karşılık gelen giyecek ödeneğinin güncellenmesi, yargı faaliyeti yükünü birlikte omuzlayan yargı çalışanların aylıklarında iyileştirme yapılmasını talep etti. Çalışanlar, 14 Ekim de hakim ve savcıların özlük haklarında iyileştirme yapılacak maddeler görüşülürken kendi taleplerinin de dikkate alınmasını isteyerek, Taleplerimizin arkasındayız. Adalet sağlanana kadar mücadeleye kararlıyız. dedi. Basın açıklamasının ardından yanlarında getirdikleri balonları patlatan adliye çalışanları, görevlerinin başına döndü ucuz işçiliği bir bakıma bazı sektörlerde işletilebilir hale gelmiştir. diye konuştu. EKİLEBİLİR ARAZİLERİN YÜZDE 70 İ EK- İLEMİYOR İzmir in bir tarım ve hayvancılık merkezi olduğunun unutulmamasını isteyen MHP İl Başkanı Karataş, Fakat tarım ve hayvancılıkta da girdi maliyetlerinin yüksek olması, üretilen malların iyi pazarlanamaması tarım sanayimizi zayıflatmış, yeterli istihdama ulaşmasını engellemiştir. Bu sebeple İzmir in ekilebilir arazilerinin yüzde 70 i ekilememekte, işsizliği azaltabilecek bir sektör olarak halihazırda görülmemektedir. Gayri safi milli hasılaya katkısı oranında bir geri dönüş alamayan İzmirimiz'in motor kuvveti olan özel sektörümüz de tabiri caizse büyük sıkıntı içerisindedir. Yanıbaşımızdaki Manisa vilayetimizde uygulanan teşvikler gözönüne alındığında, neredeyse üç katı kadar bir fark ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple sanayicimiz ve işadamlarımız İzmir den ayrılmakta, yatırımlarını Manisa vilayetimize kaydırmaktadırlar. Bu hem ekonomimize bir darbe vurmakta hem de işsizliğin artmasına sebep olmaktadır. İzmir de sanayicimiz, esnafımız, memurumuz, işadamlarımız, çiftçimiz, işçimiz ve serbest meslek sahibimiz büyük sıkıntı içerisindedir. dedi. İZMİR DE İCRA DOSYASI SAYISI 2 MİLYONA ULAŞTI İzmir de adliyelerde açılan icra dosya sayısının 2 milyona ulaştığını aktaran Karataş, İzmir in nüfusunun 4 milyon olduğunu düşünürsek, nüfusumuzun yarısının ekonomik sıkıntıda olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu soruna mutlaka çare bulunmalıdır. dedi. Hükümetle yerel yönetim arasında yaşanan krizlere her gün bir yenisinin eklendiğini vurgulayan Necat Karataş, Bilhassa İl Özel İdaresi kapandıktan sonra sahip olunan gayrimenkullerin belediyemize devredilmemesi, akla birtakım soruları getirmektedir. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü arazisi, içki fabrikası ve Sümerbank a ait tesis ve arazileri gibi ranta dönüştürülüp yandaşa verilip verilemeyeceği hepimizi derinden düşündürmektedir. Şayet özelleştirme adı altında bir rant oluşturma gayreti varsa bu yanlıştan derhal dönmenin yolları aranmalı, eğer bir haksızlık varsa iktidar tarafından İzmir e yapılan bu haksızlık ortadan kaldırılmalı, hemşehrilerimizin haklı beklentilerine adil çözüm bulunmalıdır. MHP İzmir İl Teşkilatı olarak, şehrimizde yaşanan sorunları sadece belediyelerin çözmesini beklemenin yersiz olduğunu düşünüyor, mevcut hükümetin de çözümlere destek olması gerektiğini savunuyoruz. dedi. Bayındır'da yönetici tepkisi Atamalara isyan eden Türk Eğitim Sen 1 No'lu Şube Başkanı Demir, Üç aylık müdürlük geçmişi olan birini şube müdürü yaptılar. Müdür olarak görevlendirilen imam hatip lisesi meslek dersi öğretmeni bir kişinin meslek hayatı ise 3 yıl 10 gündür. Yani, müdür görevlendirmelerinde aranan en az 8 yıl öğretmen olma şartını taşımamaktadır" dedi İzmir in Bayındır ilçesinde, kanun değişikliğiyle görevden alınan okul müdürlerinin yerine kaymakamlık tarafından, hepsi aynı sendikaya üye 11 okul müdürü ve 6 müdür yardımcısı görevlendirildi. Türk Eğitim Sen, görevden alınan eğitimcilerin yerine aynı sendikaya üye olan ve aralarında stajyer öğretmenlerin bile bulunduğu yönetici atamaları yapıldığını belirterek protesto etti. Türkiye Kamu Sen e bağlı Türk Eğitim Sen 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyüp Demir, yöneticilerin görevlendirilmelerine ilişkin yönetmelik hükümleri çok açık olmasına rağmen İzmir de yapılan yönetici görevlendirmelerinde yaşananların, eğitim camiasında infial oluşturduğunu belirtti. Bakanlığın hukuksuzluklarına son olarak illerdeki hukukdışı uygulamaların eklendiğini belirten Demir, Bayındır Kaymakamlığı tarafından 11 müdür ve 6 müdür yardımcısın görevlendirildiğini, bu kişilerin tamamının ortak özelliğinin, aynı sendika üye olmak olduğunu ifade etti. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan Demir, Bayındır ilçesinde bulunan şube müdürlüklerine yapılan görevlendirmelerden birisi, ilçeye yeni gelen üç aylık müdürlük geçmişi olan bir eğitimci, diğer şube müdürü ise müdür yardımcısıdır. Kazım Dirik Ortaokulu nda müdür olarak görevlendirilen imam hatip lisesi meslek dersi öğretmeni kişinin meslek hayatı, 3 yıl 10 gündür. Müdür görevlendirmelerinde aranan en az 8 yıl öğretmen olma şartını taşımamaktadır. dedi. Bayındır da görev verilen üç öğretmenin branşının Türkçe olduğuna dikkat çeken Demir, ilçede Türkçe öğretmenliği açık norm kadrosu bulunduğunu, Türkçe öğretmenlerinin yönetici olarak görevlendirilmesi halinde derslere ücretli öğretmenlerin girecek olmasının mantıkla izah edilemeyeceğini söyledi. Müdür yardımcılığı görevlendirmelerinde okul müdürünün inhası, İl Milli Eğitim Müdürü nün teklifi olmadığı gibi valilik onayı olmadan görevlendirmeler yapıldığını öne süren Demir, Müdür yardımcılığı olarak stajyer öğretmen görevlendirilmiş olmasının izahını, yetkililer yapmak durumundadırlar. diyerek tepkisini ifade etti. Görevlendirmelerin bazı okullarda birçok ders açığı oluşmasına sebebiyet vereceğine dikkat çeken Demir, bu derslerin ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılacağını ve devletin zarara uğratılacağını belirtti. Demir, Bakanlık yetkililerinin, kendi yönetmeliğine aykırı bu uygulamalardan haberi var mıdır? Devletin uğradığı zararın hesabını kimler verecektir? diye sordu. Memuru enflasyon altında ezen sendikacılık anlayışını, devlet makamlarının sendika tahakkümü altına alınma çabaları ve devlet kapısının sendika kapısına çevrilme gayretlerini kınadıklarını ifade eden Demir, Türk Eğitim Sen olarak yapılan bütün hukukdışı uygulamaların takipçisi olacaklarını belirtti. Adliye çalışanları da zam istedi İzmir de Bayraklı Adliyesi çalışanlarının ardından Karşıyaka Adliyesi çalışanları da HSYK seçimleri öncesinde hakim ve savcılara yapılacağı açıklanan bin 155 TL lik zammı balon patlatarak protesto etti Hükümet el atmalı Yerel sorunların çözümü için gece gündüz demeden çalışacaklarını söyleyen MHP İzmir İl Başkanı Karataş, hem İzmir Büyükşehir Beledyesi'ni hem Eğitim alanında çığır açan ve ülkemizde bir ilk olma özelliği taşıyan Turkcell Dijital Akademi nin engelli aboneleri için sunduğu Engel Tanımayan Akademi uygulaması İzmir de düzenlenen Uluslararası Engelsiz Bilişim 2014 Kongresi nde Engelsiz Eğitim ödülüne layık görüldü. Turkcell, engelli vatandaşların yaşamlarını kolaylaştırmak ve onları hayatın içine daha fazla katmak için Engel Tanımayanlar çatısı altında yenilikçi pek çok proje üretiyor. Bu projelerden biri olan ve Turkcell Dijital Akademi platformu içerisinde hizmete sunulan Engel Tanımayan Akademi uygulaması, İşaret Dili- Altyazılı Eğitimler ve Türk İşaret Dili Eğitimi içeriğiyle, İzmir de düzenlenen Uluslararası Engelsiz Bilişim 2014 Kongresi nde Engelsiz Eğitim ödülünü aldı. Sevilengül: Fırsat eşitliği yaratıyoruz. Turkcell in Engel Tanımayanlar çatısı altında yürüttüğü de hükümeti rahat bırakmayacaklarını dile getirdi. Başkan Karataş, "MHP İzmir İl Teşkilatı olarak, şehrimizde yaşanan sorunları sadece belediyelerin sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili bir açıklama yapan Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Burak Sevilengül, Engel tanımayan hizmetlerimizi İstihdam, Ürün ve Çözümler ve Sosyal Sorumluluk Projeleri başlıkları altında sürdürüyoruz. Bu başlıklar altında geçtiğimiz yıl pek çok yeniliğe daha imza attık. Kardelenler projemiz kapsamında Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) işbirliği ile 100 engelli Kardelenimize burs desteği sağladık. Turkcell Akademi bünyesinde Engel Tanımayan Akademi yi hayata geçirdik ve işitme engelliler için eğitimler hazırladık. Bu sayede akademimiz engel tanımayanlar için de bilgiye erişim kaynağı halini aldı. Görme engelliler için ise Turkcell Akademi eğitimlerini Turkcell Hayal Ortağım a dâhil ettik. Yine görme engelli futboluna destek vermeye başladık. Görme Engelli Futbol Milli Takımı nın yanı sıra Turkcell Sesi Görenler Ligi ne ana çözmesini beklemenin yersiz olduğunu düşünüyor, mevcut hükümetin de çözümlere destek olması gerektiğini savunuyoruz. dedi. Asansörlerin çoğu bozuk çıktı TMMOB Elektrik ve Makine mühendisleri odalarınca düzenlenen Asansör Sempozyumu ve Sergisi, İzmir'de başladı. Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nden yapılan açıklamada, Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'ndeki etkinliğin açılışında konuşan Türkiye Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ali Ekber Çakar, oda olarak özellikle asansörlerin periyodik kontrol çalışmalarında büyük yol kat ettiklerini ve Türkiye'deki asansörlerin büyük çoğunluğunun kullanıma uygun olmadığının tespit edildiğini belirtti. Çakar, mevcut adımlarla yetinilmemesi, asansörlerin tasarım aşamasından üretim, montaj, kullanım, bakım ve denetim aşamalarına kadar mühendislik hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkati çekti. Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Güniz Gacaner Ermin, asansör teknolojileri alanındaki çok hızlı gelişmelere bağlı olarak mühendisliğin de öneminin giderek arttığına işaret etti. Ermin, sempozyumda Türkiye'de ve dünyada yaşanan teknolojik gelişmelerin irdeleneceğini, yasal düzenlemelerin ve standartların sektöre etkilerinin tartışılacağını dile getirdi. (AA) Turkcell in Engel Tanımayan Akademi sine İzmir ödülü sponsor olduk. Üzerinde titizlikle durduğumuz tüm bu sosyal sorumluluk projelerimizdeki temel amacımız eğitimde fırsat eşitliği sağlayarak, engelli vatandaşlarımızın da hayatın her alanında rahatlıkla var olabilmelerine destek olmak. Önümüzdeki dönemde projelerimizi daha da geliştirerek engellerin karşısında olacağız. dedi. (HABER MERKEZİ) GÜNDEME DAİR Timuçin GÜNDEM tgundem64@hotmail.com TANIŞIYOR- MUYUZ? Beşeri ilişkiler çerçevesinde birçok insanla muhatap olmak zorunda kalınır. Zorunlulukların gereği olarak da muhatap olunur. Alış-verişler olur. Süreç uzadıkça belki arkadaş, nadiren de olsa hani dost bile olunabilir. Selam-sabahla birlikte çaylar, kahveler karşılıklı yudumlanır olur. Hal-hatır, sohbet-muhabbet devreye girer. Zaman ilerledikçe de tanıma seviyesi ve çapı artar. Ancak tamam, bu insan doğru, dürüst, güvenilir adrestir demenize ramak kala bir şeyler oluverir, olduruluverilir. Ve siz insanlığın hasret kaldığı, özlemini çektiği kelimeleri demekten bir anda vazgeçersiniz. Diyemezsiniz. İçinizden gelmez. Diliniz lal olur. Acımasızca dönmeye başlayan pişmanlık sürecinizin çarkları arasında ufalanmaya başlarsınız. Yaşadıklarınıza, gördüklerinize inanamaz olursunuz. Şaşkınlıktan söyleyecek tek bir kelime dahi bulamaz, ağzınız bir karış açık kalır. İnsan olduğunuzdan utanır hale gelirsiniz. Utanırsınız. Size reva görülenlerden sizin yüzünüz kızarır, hicap duyar, sığınacak emin limanlar ararsınız. Mamafih, yapanın yüzü daha doğrusu yüzsüzlüğü dana derisi misalinin ötelerine geçer. Hele ki, bu insan mütedeyyin görünümlü ise işte o vakit en derin ve samimi hayretleriniz peşi sıra birbirini kovalar. Duygu ve düşünce âleminizde fırtınalar kopartırlar. Bir türlü hazmedemezsiniz olanları. Sığdıracak bir yerde bulamazsınız böylesi insan ları. Daha doğrusu, insan müsveddesi olduklarını geçte olsa anladıklarınızı. Böylelikle, bir insanın namaz kılışına ve namazda huşû ifade eden bazı sesler çıkarışına hüküm bina ederek onun hakkında olumlu kanaat beyan edenlere adalet timsali Hazreti Ömer (r.a.) efendimiz Alış-veriş ve ticaret hayatına da baktınız mı? diye sormuş ve bir insanı gerçekten tanımak için, onunla bir müddet birlikte bulunmak, alışveriş yapmak ve yolculuk etmek gerektiğini söylemiştir. Bu sözle günümüzde dahi hedef tam on ikiden vurulmuştur. Kişinin gösteriş olsun diye kıldığı değil, doğruluk, erdem ve dürüstlük kapısına çıkmasına vesile olamayan behemehâl ütmek, kandırmak, aldatmak düşüncesinden uzaklaştıramayan namaz ve niyazına da değil, para ya da paraya eşdeğer bilumum menfaatler konusundaki tavırlarına bakın diye sayısız âlim dönem dönem ikazlarda bulunmuştur. Para ya da ona götüren ve ona eşdeğer maddi menfaatler, şahsi çıkarlar bir turnusol kâğıdı görevi görür bu gibi durumlarda. Kişinin; kişiliğinin, nefis mücadelesinin, karakterinin, inancının samimiyetinin yaşamına aksedişinin, erdeminin, dürüstlüğünün ve güvenilirliği ile emin olma gibi insanı insan yapan sıfatlarının rengini ayan beyan gün ışığına çıkarır. Evet, insanda psikozların kuyruklarını dikip dolaştığı anlar çoğunluktadır. O anlardaki tavır ve davranışlar bir insanın asli karakterini açığa vurma bakımından çok önemlidir. O anlarda maskeleri mıhlasanız da yüzlerde durduramazsınız. Bundan sonra kutsileri yerden göğe haklı çıkaracak yüz kızartan hadiseler artık bir bir ortalık yere saçılmaya başlar. Zülfi yâre dokunulur. Bu iş umursamadan yapılır. Dünyaya kazık kakacakmış gibi pervasızca dokunulur. İnançlar, değerler allak bullak olur. Hak-hukuk mevzuu bu anlamda inanılmaz yaralar alır. Kulaklara küpe olması kabilinden bu düsturlar bu nedenlerden ötürü her fırsatta gündeme getirilmelidir. Getirenlerin önü türlü şaibelerle kesilmemelidir. Çünkü etrafımızda tanışamadığımız, tanıyamadığımız insan sayısı her geçen gün dikkat çekecek oranda artma eğilimindedir. Buda toplum güvenliğimizi ve güvenilirliği kemirmektedir. Piyasalara şöyle bir bakıldığında, kadınlı-erkekli fark etmeden durumun vahameti kolaylıkla anlaşılacaktır. İnsanların bazıları, kadın-erkek ayırt etmeden söylüyorum, birileri birilerini yalanla, dolanla kandırmak, aldatmak, vaadini yerine getirmemek, sözünde durmamak, bile bile, göre göre dişi deveye erkek devedir demek için can hıraş bir yarışın içerisine girmiştir. Velhasıl, siz siz olun, Tanışıyor muyuz? Sorusuna, tanışıyoruz demeden evvel kılı kırk bin kez yarın. Tanışıyoruz dan önce tanıdığınızı zannettiğiniz, tanışmak istediğiniz insanlarla ya yolculuk ya da ticaret yapmayı ihmal etmeyiniz ki, doğrulukları, dürüstlükleri, erdemleri ve samimiyetleri hakkında aklınızda müphem noktalar kalmasın. Böylelikle toplumun top yekûn çürümesinin de önüne kendi payınız kadar geçmiş olursunuz. Yazımı, konu ile ilinti olması hasebiyle Hazreti Mevlana Celaleddinin Rumi nin; Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok Nice elbiseler gördüm içinde insan yok! Manidar sözüyle noktalamak istiyorum. Sağlıcakla kalın.

9 SAYFA 10 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 27 Eylül 2014 Cumartesi SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 GÜNCEL HABERLER 971Şubat 2013 Perşembe Özcan PEHLİVANOĞLU BULGARİSTAN TÜRKLERİNE AÇIK MEKTUP! Aslında Balkan Türklerine hitaben yazmak istemiyorum ve uzun bir süredir de bunu başarıyorum. Ancak şimdi bazı şeyleri yazarak paylaşmak zorunda kaldım. İnsan hafızası çok çabuk unutuyor. Onun için yaşananları devamlı canlı tutmak gerekiyor. Belki biliyorsunuz belki farkında değilsiniz ama komşumuz Bulgaristan da Kurban Bayramının ikinci gününe denk gelen 05 Ekim 2014 Pazar günü erken genel seçimler yapılacak. Malumunuz Bulgaristan aynı zamanda önemli bir Türk nüfusunda vatanı durumunda. Bu sebeple seçimler, ister Bulgaristanlı istersen başka bir coğrafyanın Türk ü ol; kendisini Türk hisseden herkesi ilgilendiriyor. Ben de bir Türk olduğum için Bulgaristan seçimlerini izliyor ve Bulgaristan Türklerinin bu seçimden başarı ile çıkmasını istiyorum. Ancak uzun zamandır Bulgaristan Türklerinin siyasal birlikteliğine kast edenler var. İstiyorlar ki tıpkı Makedonya ve Kosova da olduğu gibi; Türkler siyaseten ayrışsın, oyları bölünsün, milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve muhtar seçemesin Tabii ki, Türklerin zaman zaman hükümet ortağı da olması bu çevrelerin hiç işine gelmiyor. Kim bunlar: derin Bulgaristan, Avrupa Birliği(AB), Türkiye deki Türk düşmanları, ABD, İngiltere, İsrail, Slavların ebedi hamisi Rusya ve saymakla bitiremiyeceğiz kadar devlet ve kuruluş Bu dev güçlerin karşısında ise çok garip kalan Bulgaristan Türkleri açlığa, işsizliğe, baskıya, asimilasyona, ihanete ve aklınıza gelebilecek her türlü belaya karşı Türk kalmak, Türkçe konuşmak ve Türk gibi yaşamak için büyük bir savaş veriyorlar. Hem de yalnız sayılabilecek bir şekilde... Biz de hasbel kader bu insanlarımızı destekliyor ve gücümüz nispetinde onları yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. Ancak son iki seçimde Bulgaristan Türklerine düşman olup Türklerin siyasi birlikteliğini bozmak için mücadele edenler ilginç stratejiler izlemeye başladılar. Bende bunları açık etmek için var gücümle çalışıyorum. Bu kesim şimdi, Türklerin siyasi birlikteliğini sağladığı Hak ve Özgürlükler Hareketi / DPS ni desteklediğim için beni yerden yere vuruyor. Onlara buradan da bir kez daha söylüyorum ki; ben HÖH / DPS yi değil Bulgaristan Türklerini destekliyorum. Onların kurumsal siyasi yapısı HÖH / DPS olduğu içinde bu partiye destek veriyorum Peki ya ne yapacaktım? Türklerin oyları bölünsün, meclise giremesinler, iktidar ortağı olamasınlar diye mi çalışacaktım? Bunu hangi nedenle olursa olsun yapmak Bulgaristan Türklerine ihanet olur ki; Allah korusun ben Türk üm ve Türk e ihanetim asla söz konusu olamaz. Ne yazık ki; bizi HÖH / DPS ye destek vermekle suçlayanlar, kanımıza bozuk ve ajanların yalakası diyenler sadece seçimden seçime ortaya çıkmakta iş normal zamanlarda Bulgaristan Türklerinin hakkını aramaya ve Balkanlarla ilgilenmeye gelince fareler gibi deliklere saklanmaktadırlar. Soruyorum bunlara; biz zorunlu göçün 20.yılında yollarda yürürken siz nerede idiniz? Bulgar bakanlara adeta tarihin en ağır manifestosunu okurken nerelerde gizleniyordunuz? Göçün 25.yılını hatırlarken kimler Bulgarlarla aramız bozulmasın diye ekranlardan kaçıyordu? Türkiye de Türk düşmanlığı yapanlarla ortaklaşa HÖH / DPS ye operasyon yapmaya kalkanlar kimlerdi? HÖH / DPS nin karşısında önceki seçimde bir partiyi olmadı bu seçimde Türk karşıtı GERB in temsilciliğini üstlenenleri tanıyormusunuz? Aldıkları paraya göre düdük çalanları hepimiz biliyoruz! Bursa da kimlerin benzin istasyonları var? Arabamın kontağı 5000 ABD dolarına Sofya ya çalışır diyenleri tanıyormusunuz? Başında veya yöneticisi bulunduğum stk lar adına ve haberimiz olmadan malum yerlerden para alanları biliyormusunuz? Ben Türkçe konuşun, toplantılarınıza Bulgar şarkıcı getirmeyin, Bulgarca müzik söylemeyin, çalgayı yaşamınızdan atın deyince beni protesto eden Bulgarlara, yalakalık ve yalamalık yapanları unuttunuzmu? Kimlerin pasaportları yıllarca Zorko gibi isimleri taşıdı veya taşıyor? Bulgaristan Türklerinin hakkını arıyorum diye AKP iktidarından fırça yiyince, bana tavır alan koca başkanları baş tacı yaptınızmı? Mayıs 2013 seçimlerinde Bulgar dostu AKP iktidarının gücü ile Bulgaristan Türklerini vali, kaymakam, milletvekili ve belediye başkanları ile tehtid edenler kimlerdi? Türkiye de anayasa değiştirilirken ve Türk hükümranlığı sona erdirilmek istenirken TBMM de anayasa uzlaşma komisyonu karşısında yalnız bıraktığınız bizler değilmiyiz? Ben Bulgaristan ı kaybettiğimiz Balkan Savaşları ve 93 Harbi ni anlatmak için şehir şehir dolaşırken köstek olanları daha unutmadık. Şimdi kalkmış Bulgaristan Türklerini ve Türklüğü savunuyorlarmışta bizde ajanları destekliyormuşuz! Hadi oradan düzenbaz yalancılar Bırakın bunları!.. Ben HÖH / DPS ye en ağır eleştiriler yönelten ve bir çok eksiklikler bulan bir kişiyim. Ama bu benim Türklerin Bulgaristan daki birlikteliğini bozmam için yeterli bir neden değil. Hem buna hakkım da yok haddim de değil. Hem de Türk vicdanım buna izin vermez Zaten eğer iyiniyetli iseniz sizin de anlamadığınız nokta bu Eğer hainseniz tabii ki, papağan gibi aynı şeyleri tekrar edip habersiz insanları zehirlemeye devam edeceksiniz. Buradan bütün Bulgaristan Türklerine sesleniyorum: ben herkesi tanır her şeyi de bilirim. Tevazu yapmamada hiç gerek yok. Samimi iseniz size dinlerim ama menfaat peşinde Bulgaristan Türklerini harcamaya kalkarsanız karşınıza dikilirim. Onun için siz siz olun asla siyasal birlikteliğinizi bozmayın. Bunun da adresi HÖH / DPS dir. Aksini düşünseydim merak etmeyin onlara karşıda mücadele bayrağını açardım. Beni tanıyanlar bunu rahatlıkla yapacağımı gayet iyi bilir Dayanın, sabredin, ısrar edin siz kazanacaksınız. Sizin partiniz HÖH /DPS dir. Sorunlarınıza birlikte davranarak, o- rada çözüm bulacaksınız. Hem eminimki, Bulgaristan Türkleri; içlerinden Bulgaristan ı yönetecek ve Bulgaristan da yaşayan bütün halklara huzur ve refah getirecek Atatürk gibi şahsiyetlere benzer insanlar çıkaracaktır. Yeter ki, bir arada mücadele etmeye devam edin. Sizlerden 05 Ekim Pazar günü bayram gibi müjdeli haberler bekliyorum Hedefiniz 50 milletvekili olsun! Başkan Subaşıoğlu, patlama alanı esnafını ziyaret etti Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu daha kaliteli hizmet sunabilme adına her fırsatta halkın içinde olmaya devam ediyor ve vatandaşların sıkıntılarını dinliyor Vatandaşlarla Belediye Başkanlığı Makamında ve sahada bir araya gelerek halkın isteklerini dinleyip çözüm arayan Başkan Subaşıoğlu bu kez Bayramyeri Meydanı patlama alanında bulunun Saraylar Mahalle esnaflarını ziyaret ederek, bir süre sohbet etti ve vatandaşın dertlerini dinledi. Fırsat bulduğu sürece planlı ya da plansız olarak esnaf, halk ve çocuklarla bir araya gelen Başkan Subaşıoğlu, halkın sıkıntılarını ve taleplerini bire bir dinleme imkanı bularak yapılan hizmetlerin ne kadar yerinde olup olmadığını da görme imkanı buluyor. Saraylar Mahallesi esnafı ile birlikte çay içip sohbet eden Subaşıoğlu, esnafların isteklerini tek tek dinledi ve esnaflarla fikir alışverişinde bulunarak, hayırlı işler diledi. Ziyaret sırasında esnafın yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Subaşıoğlu; Hepimizi derinden üzen bir olay yaşadık ve yaralarını en hızlı şekilde sarmak için çalıştık. Merkezefendi Belediyesi olarak patlamanın olduğu günden itibaren bu bölgedeki çalışmalarımız devam ediyor. Buradaki esnafımız en kısa zamanda eski hareketli günlerine dönecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın dedi. İnsan odaklı hizmet üretmeye çalıştıklarını belirten Başkan Muhammet Subaşıoğlu; "Her şey vatandaşımızın yaşamını kolaylaştırmak için. Bizler halkımızın yapılan hizmetlerden memnuniyetini gördükçe mutlu oluyoruz. dedi. Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu nu yanlarında gördükleri için duydukları memnuniyeti dile getiren Saraylar Mahalle esnafı Başkan Muhammet Subaşıoğlu na yakın ilgilerinden dolayı teşekkürlerini ilettiler. (HABER MERKEZİ) Kurban pazarına sıkı denetim Pamukkale Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü kontrolünde mahallede çalışmalarını sürdüren ekipler, Akköy de asfaltlama hamlesi başlattı. İş makineleri ve 8 kişilik ekiple mahalleyi bir güzel elden geçiren ekipler, vatandaşları toz ve çamurda yürümekten kurtararak tüm yolları asfaltladı. Akköy girişinde başlanılan çalışmalar, birkaç gündür devam ediyor. Mahalle sakinleri ise asfaltlama çalışmalarından son derece memnun. Kadınlar, en çok da çocukların yağmur ve çamurda okula gitmekten kurtulduklarına sevindi. Fen İşleri Müdürü Zehni Ertuğrul, çalışmaları yerinde incelemek üzere Akköy e gitti. Müdür Ertuğrul, burada devam eden çalışmaları baştan sonra kontrol ederek ekiplere yön verdi. Asfaltlama öncesinde 18. madde uygulaması sonrası belirlenen yollar işaretlendi. Ardından, küçük taşların yapışabilmesi için sıcak asfalt döküldü. Sonrasında ise taş serilerek yol asfaltlandı. Trafiğe açılmadan önce ise silindirle taşlar sıkıştırıldı. Bu arada çalışmaların tamamlandığı yollar ulaşıma açıldı. Akköy Atatürk Mahallesi Muhtarı Mustafa Sevil (50), Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin in daha önce Eylül ayında yolların asfaltlanacağı sözünü verdiğini hatırlatarak, Başkanımız Gürlesin söz verdi ve sözünü tutarak yolarımızı asfaltladı. Ne söylemişse yaptığını gördüm. Akköy ümüzün en büyük sorunu yoldu. Pamukkale Belediyemizin çalışmaları sonucu yıllarca yapılmayan yollar asfaltlandı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum dedi. -İLK KEZ ASFATLANDI- Mahalle sakinlerinden Nuh Yiğit (57) de, ilçede imarda yolların daha önce belirlendiğini ancak bir türlü açılmadığını kaydederek, Yıllarca bu sorunu yaşadık. Şimdi çok şükür Pamukkale Belediye Başkanımız Hüseyin Gürlesin sayesinde yollar açıldı ve asfalt yüzü gördük. Allah razı olsun. Hizmetlerinin devamını diliyorum dedi. Ümmü Ergül (31) ise hizmetlerden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Akköy ilçe olduğu dönemde bile böyle bir hizmet görmedi. En çok da çocuklarımız için seviniyoruz. Tozlu topraklı, çamurlu yollardan okula gidiyorlardı. Artık böyle bir derdimiz kalmadı. Bu hizmeti bize sunanlara teşekkür ediyorum dedi. Yaklaşan kurban bayramı öncesinde kurbanlık alım satım yerlerinde bulunan tartı aletleri ile halka açık satış yerlerinde bulunan tartı aletlerinin doğru tartım yapıp yapmadıklarının tespiti için, Merkezefendi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Grup Merkez Ölçü Ayar Memuru ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü yetkilileri Eskihisar da bulunan canlı hayvan pazarında denetimlere başladı. Merkezefendi Belediyesi olarak yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde kurban pazarında bulunan, kurban alışverişlerinde kullanılan tartı aletleri Merkezefendi Belediyesi grup merkez ölçü ayar memuru ve zabıta ekipleri tarafından denetlendi. Denetimlerle vatandaşların kurban alışverişlerinde mağduriyet yaşamaması amaçlanıyor. Canlı hayvan pazarında gerçekleştirilen denetimler sonrasında basküllerin doğru tarttığı tespit edildi. Merkezefendi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ve Merkezefendi Belediyesi Grup Merkezi Ölçü Ayar Memuru tarafında yapılan denetimlerde herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmadığını belirten Başkan Muhammet Subaşıoğlu; Hayvan pazarında vatandaşlarımızın kurbanlıklarını alırken mağdur olmamaları için, özellikle çevre temizliğine dikkat ediliyor. Ayrıca küçükbaş ve büyükbaş hayvanların tartımına uygun özel platformda yerleştirilmiş kafesli hayvan basküllerinin denetimini gerçekleştiren Ölçü Ayar Memurumuz ile her türlü güvenlik önlemlerini sağlayan zabıta ekiplerimiz tarafından sağlanıyor. Alınan tedbirler sayesinde daha temiz, ferah ve vatandaşlarımızın gönül rahatlığı ile alacağı büyükbaş ve küçükbaş kurbanlıkların canlı ağırlıklarını bilerek alım yapma imkânı sağlanarak, kurbanlık alışverişlerini kolaylaştırmış oluyoruz. Şimdiye kadar herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmadı. Denetimlerimiz bayram sonuna kadar devam edecek dedi. (HABER MERKEZİ) AKKÖY MAHALLESİ ASFALTLA TANIŞTI Pamukkale Belediyesi nin hizmet atağı sürüyor. Belediye, daha önce hiç asfalt yüzü görmeyen Akköy Mahallesi ndeki tüm yolları ve ara sokakları asfaltladı Yasemin Ergül (29) de ilk kez yolların asfaltlandığını belirterek, Hayatımda ilk kez Akköy mahallesindeki ara sokakların asfaltlandığını gördüm. Önceden yol olduğu belli olmayan patika gibi toprak yollar, şimdi asfalt oldu dedi. (HABER MERKEZİ)

10 17 Şubat 2013 Perşembe 27 Eylül 2014 Cumartesi Fotoğraf: Zeynel Abidin Dağtekin

11 SAYFA 12 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe PET SHOW 2014 fuarına minik açılış -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Eylül 2014 Cumartesi Hayvan Severleri tek çatı altında toplayan Türkiye nin en kapsamlı organizasyonu PET SHOW Evcil Hayvan Show İzmir de başladı. Çok sayıda çocuğun açtığı PET SHOW 2014 birbirinden renkli yarışma ve aktiviteleriyle İzmir Uluslararası Fuar Alanı nda 28 Eylül 2014 tarihine kadar sürecek Avşar Palmiye Cinemaximum Cinemaximum Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center Efor Fuarcılık Genel Müdürü Nuray Eyigele İşleyen, son trend geniş ürün yelpazesi ve hizmetleriyle hayvan sevgisini en doğru şekilde gelecek kuşaklara aktaracaklarını söyledi. Binlerce hayvan severin merakla beklediği PET SHOW Evcil Hayvan Show İzmir Uluslararası Fuar Alanı nda çok sayıda çocuğun kestiği kurdeleyle başladı. On yedi senedir sektörün işbirliği ile organizasyonu düzenleyen Efor Fuarcılık ın Genel Müdürü Nuray Eyigele İşleyen, sosyal sorumluluk projesini yine hayata geçirmenin haklı onurunu yaşadıklarını söyledi. İşleyen, Hayvan ve doğa sevgisini gençlerimize en doğru şekilde aktarmak istiyoruz. Bu kapsamda görülmeye değer evcil hayvan ve ürünleriyle güncel bilgi alınabilecek bir ortamı yine oluşturduk. 4 gün süreyle evcil hayvanların renkli dünyası incelenebilecek, yarışma ve aktiviteler eğlenceli saatler yaşatacak, en yetkili kişi ve kurumlardan en güncel bilgiler alınabilecek. Bu sosyal sorumluluk etkinlik zincirine dâhil olan ve olacak olan katılımcılarımız ve ziyaretçilerimize teşekkür ediyorum dedi. Reflex kedi ve köpek mamalarının sunduğu Yetenek Sizsiniz Tarçın mini açılış show u büyük ilgi gördü. Yetenek Sizsiniz Türkiye Sayıl ve Okan Müzikli Balon Gösterisi çocukları büyüledi. Hayvan Kostümlü karakterler eşliğinde yapılan animasyon gösterisi, ESTO nun sahnelediği Masal Masal İçinde çocuk tiyatrosu ilk gün ziyaretçilerine neşeli saatler yaşattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç ve Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ında katılımlarıyla açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından evcil hayvanlar, ürünleri ve aksesuarları içeren hayvan severlerin aradığı geniş bir yelpazeyi vitrinlerine koyan özel stantlar ziyaret edildi. Evcil hayvanların renkli dünyasına adım atan ziyaretçilere evcil hayvanlar, pet, gıda, kafes, elbise, bakım ve eğitim ürünleri, aşı, tıbbi malzemeler, muayene ve hastane ürünleri, akvaryum, ısıtıcılar, aydınlatma, süs balıkları, ilaçlar, su, kum gibi çok sayıda ürün ve hizmetlerin tanıtımları yapılmaya başlandı. 28 Eylül tarihine kadar her gün saatleri arasında ziyaret edilebilecek organizasyonda Masal kahramanları, çocuklar ve ailelerini fuar girişinde karşılayarak onlara eğlence ve bilgi yüklü saatler yaşatacak. PETSHOW Evcil Hayvan Show kapsamında pek çok yarışma ve aktivite gerçekleştirilecek. Maksat Sanat Merkezi, Yetenek Sizsiniz Türkiye "Sayıl ve Okan" müzikli balon gösterisi ile hayvan figürlerinden oluşan balonlar ile izleyicilerine eğlenceli dakikalar yaşatacak. Ziyaretçiler boyları büyüklüğündeki "BALONDAN HAYVAN- LAR ALEMİ"ni gezebilecek. ES TO Ege Sanat Tiyatrosu Masal Masal İçinde ve Oyun Dünyası çocuk oyunlarını sahneleyecek. Hayvan severler, İZÇEV standındaki fotoğraf sergisini gezme şansı yakalayacak. İzmir Ekonomi Üniversitesi nin standında can dostlar ile hayatı kolaylaştıracak tasarım harikası ürünler incelenebilecek. Reflex Kedi ve Köpek Mamalarının Sunduğu, Yetenek Sizsiniz Yarışmasının unutulmazı Tarçın ı izleyenlerini yine kendisine hayran bırakacak. Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Emniyet Müdürlüğünün İtaat ve Arama Kurtarma gösterileri nefes kesecek. ilk kez halka açık düzenlenecek olan "1. Muhabbet Kuşunu Yarıştır" yarışması ile kuş yarışmaları başlayacak. 2. si düzenlenecek olan Kıvrıkgagalılar Yarışması ile (muhabbet papağan) kuşların mücadelesi devam edecek. Organizasyonun geleneksel En Güzel Kedi, En Güzel Köpek, Akvaryum Düzenleme yarışmalarında tatlı bir rekabet gerçekleşecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü standında, hem projelerini tanıtacaklar hem de hayvan sahibi olmak isteyen hayvan severlere dost kazandıracaklar, sahiplendirme yapacaklar. Engelli kedi ve köpekler de olacak. Karşıyaka Belediyesi tarafından "Can Dostlarla empati etkinliği düzenlenecek. Programda can dostların anlaşılması pekiştirilecek. (HABER MERKEZİ) Bayraklı'da sahipsiz hayvanlar kontrol altında Bayraklı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü, ilçedeki sahipsiz köpeklerin yüzde 80'ini kısırlaştırarak önemli bir hizmetin altına imza attı. Ayrıca veterinerler tarafından sahipsiz hayvanların muayene ve aşılama işlemleri düzenli bir şekilde yapılıyor. Bayraklı Belediyesi sahipsiz hayvanların tedavileriyle yakından ilgileniyor. Bayraklı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki sahipsiz köpeklerin kontrolsüz bir şekilde üremesini engellemek için yüzde 80'ni kısırlaştırdı. Bu kapsamda önemli bir çalışmanın altına imza atan ekipler ayrıca sahipsiz hayvanların muayene ve aşılama işlemlerini düzenli bir şekilde gerçekleştiriyor. Şikayetler anında değerlendiriliyor Veteriner İşleri Müdürlü ya da telefon yoluyla sahipsiz hayvanlarla ilgili şikâyetleri anında değerlendirerek çözüme kavuşturuyor. Hayvanlarla ilgili yaşanan travma durumlarına ise veteriner hekimler cerrahi müdahale bulunup tedavi altına alıyor. Isırma vakalarında ise sahipsiz hayvanlar 10 gün süreyle gözetim altında tutuluyor. Yetkililer, Bayraklı sınırları içerisinde 2009'dan bu yana herhangi bir kuduz vakasına rastlanmadığını bildirdi. Sokak hayvanları ile ilgili şikâyet ve öneriler numaralı telefona yapılabiliyor. Önem veriyoruz Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, sahipsiz hayvanların bakım ve tedavilerini üstlendiklerini belirterek, İlçemizde başıboş gezen köpeklerin önemli bir bölümü kısırlaştırdık. Bu işleme devam edeceğiz. Bunu kontrolsüz üremenin önüne geçmek için yapıyoruz. Ayrıca kazalarda yaralanan hayvanları veterinerlerimiz tedavi ediyor. Kurulduğumuz günden bu ya herhangi bir kuduz vakasıyla karşılaşılmaması oldukça sevindirici. Düzenli olarak sokak hayvanlarını aşılıyoruz dedi. (HABER MERKEZİ) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 27 Şubat Eylül Perşembe Cumartesi Uşak'ta bir işletmeci, Türk mutfağının geleneksel lezzetleri arasında yer alan tarhanayı çölyak hastaları için glütensiz üretti. İşletmeci İsmail Yeldanlı, yaptığı açıklamada, 40 yıla yakın süredir butik tarhana üretimi gerçekleştirdiklerini, protein, kalsiyum, demir, A, C, B1 ve B2 vitaminleri içeren tarhananın bin yıllık mucize gıda olduğunu belirtti. Tarhananın bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağladığının, sinir sistemine, baş ve mide ağrılarına iyi geldiğinin kabul edildiğini dile getiren Yeldanlı, katıldıkları çeşitli fuar ve organizasyonlarda çölyak hastalarının talebi üzerine "glütensiz" tarhana üretmek için çalışma başlattıklarını bildirdi. "Çölyak genetik bir hastalık. Hastaların ömür boyu buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllarındaki glütenden uzak durmaları gerekiyor. Bir çeşit gıda alerjisi olarak da bilinen hastalığa 'glüten' proteini yol açıyor. Hastalığı taşıyan kişilerin yaşam kaliteleri çok düşüyor" bilgisini veren Yeldanlı, glütensiz tarhana üretmek için sürdürdükleri çalışmalar sonucunda başarılı olduklarını belirtti. Üretimde glüten içermeyen karabuğday unu kullandıklarını ve geleneksel Uşak tarhanası lezzetini yakalamak için uzun uğraşlar verdiklerini kaydeden Yeldanlı, iki yıllık çalışma ve testler sonucunda amaçlarına ulaştıklarını ifade etti. Çölyak tarhananın içerisinde karabuğday unu, biber, domates, soğan ve yoğurt gibi malzemelerin y- er aldığını, karışımın en az 21 gün fermente olduğunu ifade eden Yeldanlı, ürettikleri tarhananın yüksek besin değeriyle hastalar için çok önemli bir gıda maddesi olduğunu savundu. "Çölyak tarhana yüksek besin değeriyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı vücudu koruyor" diyen Yeldanlı, ürünün çölyak hastalarının yaşam kalitesini yükselttiğini öne sürerek hastaların günde en az bir kez glütensiz tarhana tüketmesi tavsiyesinde bulundu. (AA) Sağlıklı beslenmek ve besin değeri yüksek gıdaları dengeli bir şekilde tercih etmek çocukluk döneminde başlaması gereken bir alışkanlık. Doğru beslenen çocuklar, hayatlarının kalanında da bu alışkanlığı daha rahat devam ettirebiliyor

13 SAYFA 14 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 27 1ubat Eylül Perşembe Cumartesi Hatalı sürücüye bu sefer "havadan" ceza yağacak "Deniz Büyüsü" projesine AB desteği Tekne ve yat yapım ile bakım, onarım işlerinde kalifiye elemanın yetiştirilmesinin hedeflendiği projeye, AB'den 158 bin 953 avro hibe desteği verildi.z Muğla Vali Yardımcısı Özdemir, "Fethiye'de çok güzel işler başarılıyor. İnanıyorumki önümüzdeki günlerde hep birlikte yeni projelerde bir araya geleceğiz" dedi Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi Başkanlığı, Kurban Bayramı nedeniyle oluşacak trafik yoğunluğunu çözmek amacıyla İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 7 büyük ilde 26 helikopterle, trafik polislerine havadan destek verecek Fethiye Mustafa Kemal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından mesleki ve teknik eğitimde kalitenin artırılmasını hedefleyen "Deniz Büyüsü" projesinin tanıtımı yapıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı'nın "Türkiye'de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Hibe Programı" kapsamına alınan proje, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası, Yat Çekek Kooperatifi ve Deniz Ticaret O- dası tarafından destekleniyor. Tekne ve yat yapım ile bakım, onarım işlerinde kalifiye elemanın yetiştirilmesinin hedeflendiği projeye AB'den 158 bin 953 avro hibe desteği verildi. Projenin tanıtım toplantısı Fethiye Körfezi'ndeki Şövalye Adası açıklarına demirleyen gezi teknesinde yapıldı. Toplantıya AK Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa, Muğla Vali Yardımcısı Fethi Özdemir, Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Seydikemer Kaymakamı Muammer Köken, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Doğan, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akif Arıcan, Deniz Ticaret Odası Başkanı Şaban Arıkan ile daire müdürleri katıldı. Özdemir, Avrupa Birliği fonlarından yararlanan bazı kurumlardan güzel projeler geldiğini söyledi. Deniz turizmine katkı sağlayan ilçeden böyle bir proje geldiği için mutlu olduğunu dile getiren Özdemir, "Fethiye'de çok güzel işler başarılıyor. İnanıyorumki önümüzdeki günlerde hep birlikte yeni projelerde bir araya geleceğiz" dedi. Avrupa Birliği Bakanlığının valilikler bünyesinde kurduğu Avrupa Birliği İşlerinde Kapasite Oluşturma Projesi olduğuna dikkati çeken Özdemir, bu kapsamda ülke genelinde seçilen 20 pilot il arasında Muğla'nın da yer aldığını bildirdi. Milletvekili Boğa ise projenin gelecekte daha iyi projelere yol açacak bir çalışma olduğunu belirtti."türkiye'deki maalesef insanlar mesleki alanda eğitilmemiş, sadece ezbere dayalı diplomalı eğitim verilmiş" diyen Boğa, şöyle konuştu: "Bir şeyi derinlemesine bilmeyen ama her şeyi bilen, anlayan adam yetiştirilmeye çalışılmış. Bize bir konuyu derinlemesine adam gibi yapan adam lazım. Bu nedenle bu projenin yolu açacaktır. Uluslararası arenada bu, böyle yapılıyor. Biz de bu şekilde yaparak mesleki eğitimi önem vermeliyiz. İnanıyorumki ilerleyen süreçte çok daha iyi projelere birlikte imza atacağız." Doğan da projenin, var olan bir sorunu çözümleriyle bir muhataba aktarma sanatı olarak değerlendirdiklerini ifade etti. İnsan kaynağı bakımından en geniş kaynağa sahip milli eğitim müdürlüklerinin il ve ilçenin lokomotifi olarak görev yaptığına işaret eden Doğan, "Eğer sorunu görüyor ve bu açığı doğru bir formatla karşıdaki muhataba aktarabiliyorsanız, kaynak sorun olmuyor, destek alabiliyorsanız. Okulumuz bu projeyle ilçedeki bir eksikliği doğru tespit etmiş ve çalışmalarını bu yönde sürdürmüş" diye konuştu. Doğan, proje ile mesleki eğitime dayalı tekne ve yat yapım ile bakım, onarım konusunda nitelikli eleman yetiştirileceğini, sektöründe ilerleyen zamanlarda yetiştirilen kalifiye elemanlarla daha iyi noktaya geleceğini anlattı. Fethiye Mustafa Kemal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Baki Burucu, okullarının, Türkiye'deki 3 bini aşan meslek lisesi içinde proje alan 24 okuldan biri olduğunu belirtti. (AA) Kurban Bayramı tatilinde oluşacak trafik yoğunluğunun giderilmesi için polis helikopterleri de görev yapacak. Havadaki ekipler hem trafiğin yoğun olduğu bölgeleri hem de hata yapan sürücüleri tespit edecek. Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi Başkan Yardımcısı Pilot Emniyet Müdürü Aziz Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından imzalanan genelge kapsamında Kurban Bayramı'nda trafik polislerinin çalışmalarına havadan destek vereceklerini belirtti. Bayram nedeniyle oluşacak trafik yoğunluğunu çözmek amacıyla İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 7 büyük ilde görev yapacaklarını ifade eden Özmen, bu kapsamda 26 helikopterle uçuşların gerçekleştireceğini söyledi. Bayramlarda büyük şehirlerden vatandaşların çıkışlarının yoğun olduğu ana arterlerde, otobanlarda, çeşitli noktalarda trafik şube ekiplerinin çalışmalarına katkı sağlayacaklarını dile getiren Özmen, şunları söyledi: "Çalışmalarımız kapsamında yerdeki trafik birliklerine aktarılan görüntülerle, plaka tanıma, aracın görüntüsü, bu görüntünün merkeze aktarılması konularında yer birliklerine yardımcı olunuyor. Böylece yer birliklerinin önceden öngörü yaparak ekiplerin nerede durması gerektiğine yardımcı olunuyor. Sadece Ankara'da değil, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Antalya, Adana, İzmir'de tüm bölgelerde muhtelif sayılarda pilot ve hava aracı ile bu hizmet veriliyor. Bayram dönemlerinde yaklaşık 30 pilot uçuş hizmetlerine katılıyor, bir o kadar personel de y- erde destek birliği olarak bekletiliyor." - İstanbul için 2 helikopter Ankara'da özellikle bayram trafiğinin yoğunlaştığı Konya, Samsun, Eskişehir istikametine doğru havadan kontrollerin yapılacağını ifade eden Özmen, İstanbul'da ise 2 helikopterin trafik kontrollerinde görev alacağını belirtti. Özmen, diğer bazı büyük şehirlerde ise birer helikopterin trafik hizmetlerini yürüten ekiplere bayram süresince havadan katkı sağlayacağını aktardı. Bayram tatillerinde havadan yapılan kontrollerin yeni bir uygulama olduğunu bildiren Özmen, "Trafik ihlalleri yapan sürücüler eskiden manuel cihazlarla kontrolleri yapılarak yerdeki trafik ekiplerine telsiz vasıtasıyla bildiriliyordu. Ancak şu anda son teknolojiyle görüntüyü aktarıyoruz" diye konuştu. Havadaki ekiplerin oluşan trafik yoğunluğunun açılmasına da katkı sağladığını aktaran Özmen, "Herhangi bir noktada trafikte tıkanma, yığılma durumu veya kaza olmuşsa söz konusu durum hemen yerdeki ekiplere bildiriliyor ve onların acil şekilde bu bölgelere intikal etmeleri sağlanıyor" dedi. - Hata yapan sürücü havadan görüntüleniyor "Hata yapan sürücünün hem fotoğrafı hem görüntüsü yer hizmeti trafik şube polislerine bildiriliyor, ona göre ceza kesiliyor" diyen Özmen, alınan tüm önlemlerin vatandaşa hizmet için gerçekleştirildiğini vurguladı. Havacılık Dairesi Başkan Yardımcısı Pilot Emniyet Müdürü Özmen, "Emniyet teşkilatında görevli trafik ekipleri olsun, havacılık dairesi ekipleri olsun bizlerin amacı milletimize hizmet etmektir, ceza kesmek değildir. Biz bunları yerine getirirken, vatandaşımızın Kurban Bayramı'nı kazasız belasız sakin bir şekilde geçirmesini arzu ediyoruz" i- fadelerini kullandı. (AA) Trafik adabını bilmeyen aday ehliyet alamayacak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), sürücü kurslarında trafikte adabımuaşeretin anlatılacağı trafik adabı dersinin içeriğiyle ilgili çalışma başlattı. Kurslarda, trafik adabı dersini geçemeyenler, ehliyet alamayacak. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, trafikte sürücülerden yayaya kadar herkesin trafik adabıyla ve genel görgü kurallarıyla ilgili problemler yaşadığına dikkati çekti. Hakkı olmadığı halde birbirinin önüne geçen, sinyal vermeden şerit değiştiren, emniyet şeridi ihlal eden, kavşakta sıra bekleyen aracın önüne geçen bir çok sürücü bulunduğunu dile getiren Yelkenci, "İnsanların birbirine saygı göstermedikleri, birbirlerinin haklarını çiğnedikleri, nezaket kurallarını hiçe saydıkları bir trafiğin içinde seyahat ediyoruz ve sürücü olan veya olmayan herkes evine zihinsel y- orgunlukla dönüyor. Bunun sebebi insanların trafikte sürekli hakkını korumak için mücadele etmek zorunda kalması" dedi. Yelkenci, insanların haklarını korumak için trafikte sürekli teyakkuz halinde bulunduğunu belirtti. "Trafiğin bu hali bize yakışmıyor" diyen Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğan Cüceloğlu'nun çok güzel bir tanımlaması var. 'Bir milletin nasıl bir millet olduğunu anlamak istiyorsanız, trafiğine bakın' diye. Eğer bizim milletimizi trafiğin durumuna göre değerlendirecek olursak, sınıfta kaldığımızı söyleyebiliriz. İnsanlarımız kuralları biliyorlar. İşte kırmızı ışıkta geçmemeleri ve emniyet şeridini kullanmamaları gerektiğini, takip mesafesini... A- ma bunları uygulamıyorlar. Bize göre uygulamaların en önemli sebebi motivasyon eksikliği. Bunu sağlayacak motivasyon da trafik adabıdır. Kuralı bilmek önemlidir ama trafik adabını edinmiş olmak o kuralı uygulamayı getirir. " -4 saatlik bir ders olacak Bu kapsamda Eskişehir'de iki günlük "Trafik Adabı Dersi İçerik Geliştirme Çalıştayı" yapacaklarını kaydeden Yelkenci, "Sürücü kurslarında, uygulamalı derslerin yanında trafik psikoloji, mevzuatı, trafik kazaları, cezaları, kusurlu davranışlar, araçların tescili, muayeneleri, teknik şartları ve çevre diye 16 saatlik teorik derslerimiz var. Sürücü kurslarında verilen teorik derslere trafik adabı dersini de ekleyeceğiz. Bu dersi geçemeyenler, kursu bitiremeyecek ve dolayısıyla ehliyet de alamayacak. 10 saat olan trafik mevzuatı dersinin 6 saati yine mevzuat o- larak kalacak, 4 saatini trafik adabı dersine ayıracağız" diye konuştu. Yelkenci, dersin içeriği belirlenirken sektörün aktörleriyle, derneklerle, akademisyenlerle çalışacaklarının altını çizdi. Çalıştaylarla dersin içeriğinin, kazanımlarının neler olması gerektiğinin belirleneceğini aktaran Yelkenci, daha sonra bunun bir program haline getirerek Talim Terbiye Kuruluna sunulacağını ifade etti. Dersin onaylanmasının ardından sürücü kurslarında verilecek dersler arasına konulacağını dile getiren Yelkenci, trafik adabı dersinin bir sihirli değnek vazifesi görmeyeceğini vurguladı. Dersin içinin boşalmaması için bütün ilgili sivil toplum kuruluşlarının, kamuoyunun, m- edyanın bir seferberlik yaparak bu konuyu gündeme taşımaları gerektiğinin altını çizen Yelkenci, medyanın trafikte adaba yönelik programlar yapması, trafik kuralların ihlal edildiği sahneler içeren filmler yerine trafik adabına uyan insanların yer aldığı film ve dizilerin çekilmesi gerektiğini söyledi. Bu tip zor işlerin sadece bir cepheyle hallolmayacağını vurgulayan Yelkenci, katkısı olan bütün unsurların harekete geçmesiyle trafikte yaşanan sorunların çözülebileceğini vurguladı. (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç. Adana ilinin bir ilçesi. 2. Ad. Bayağı, sıradan. 3. Oruç tutulan ay. Matematikte sabit bir sayı. 4. İlerleme yanlılığı. 5. Soru sözü. Yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il. 6. Soyundan gelinen kimse. Sıcak ülkelerde yetişen hoş kokulu bir meyve. 7. Çocuk sahibi olmuş kadın. Güreşte bir oyun. 8. Kedi, köpek yavrusu. Bir uzunluk ölçüsünün kısaltması. İridyumun simgesi. 9. Doku teli. Bir kimsenin adını ve soyadını onayladığı bir şeyin altına her zaman aynı biçimde yazması. 10. Egede antik bir kent. Adale kasılması. 11. Kesintilerden sora geri kalan miktar, safi. Eski dilde yemek. 12. Eski dilde taht. Denizli ilinin bir ilçesi. 13. Rütbe. Bir yağış türü. 14. İstanbul un eski adlarından biri. Derviş selamı. 15. Gökyüzü. AIDS virüsünü saptamakta kullanılan test. 16. Mısır ın plaka işareti. Bir süs bitkisi. 17. Ölümlü, gelip geçici. 18. Fok balığının bir türü. Resimli duvar ilanı. 19. Türk müziğinde bir makam. Müslümanların, bir çocuğun doğumundan yedi gün sonra Allah a şükretmek için kestikleri kurban. 20. Kesimevi, mezbaha. Utanma, utanç duyma. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Zeytinin sıkılıp yağı alındıktan sonra geriye kalan küspesi. Marangozların dört köşe delik açmakta kullandıkları alet. Organik maddeleri eritici, eter kokusunda bir sıvı. 2. Bir görevde temelli olarak. Anlayış, sezgi. Eşi olmayan, biricik, yegâne. 3. Parça. Haberleşme, komünikasyon. Bakla ezmesi. 4. Belirti. Yankı, eko. Birbirine bağlı iki tekneden oluşan gezinti teknesi. 5. Zarar. Bir sanat eserinde işlenen ana konu. Kayınbirader. 6. Kız kardeş kocalarının birbirlerine göre adı. Kiloamperin simgesi. Kansızlık hastalığı. Bir yüzey ölçüsü birimi. 7. Bir iç giysisi. Göğe çıkma. Satrançta bir değerlendirme ve klasman sistemi. Eski bir devlet. 8. Genişlik. Eski dilde topal, aksak. Ankara ilinin bir ilçesi. Bağıntılı, göreceli. 9. Anamalcılık. En kısa zaman süresi. Yapma, etme. 10. Dağ keçisi. Baştanbaşa, bütünüyle. İskambilde bir kâğıt. Ondalık.

14 SAYFA 15 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Eylül Şubat Cumartesi Perşembe Yamaç Paraşütü Dünya Kupası na rüzgar engeli Denizli'de yapılan Yamaç Paraşütü Dünya Kupası Süper finallerinin ilk gün uçuşları rüzgâra takıldı. Denizli Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü nün koordinesinde, 26 ülkeden 130 sporcuyu buluşturan organizasyon başladı. Yamaç paraşütü pilotları, Pamukkale Çökelez Dağı nda D- enizli Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi nin hazır hale getirdiği alanda rüzgâra takıldı. Biz 700 râkımlı dağda yarışma koordinatörü Semih Sayır dan yarış brifingini alan sporcular, pistte uçuş için uygun rüzgârı yakalayamadı. Bazı sporcular, deneme uçuşları ile kısa mesafede kendini denedi. Böylelikle aralarında Dünya ve Avrupa şampiyonu Çek pilot Petra Slivova, İtalyan pilot Nicole Fedele, Dünya kupası şampiyonu İspanyol pilot Felix Rodriguez Fernandez in de olduğu pilotlar, ilk günü deneme uçuşlarıyla geçirdi. Yarınki uçuşların, hava durumuna göre Nikfer Bozdağ pistinden yapılacağı değerlendiriliyor. Şenol Güneş :Seri olarak kazanacağımız maçların geldiğini düşünüyorum Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Çaykur Rizespor maçını kazanarak galibiyet serisi başlatmak istediklerini söyledi. Güneş, "Bizim de kazanacağımız maçlar geldi. Seri olarak kazanacağımız maçların geldiğini düşünüyorum." dedi Tecrübeli teknik adam, ligin 4. haftasında deplasmanda oynayacakları Çaykur Rizespor maçı öncesi Ö- zlüce Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi. Ligin henüz başında olduklarını ancak üç maçta 3 puanın k- endilerine yakışmadığını dile getiren Güneş, daha fazla puan almaları gerektiğini kaydetti. "TARAFTARIN GURUR DUYACAĞI BİR TAKIM OLUŞTURACAĞIZ" Bursaspor'un bu ülkenin şampiyon takımlarından biri olduğunu, taraftarın gurur duyacağı bir takım oluşturmayı hedeflediklerini belirten tecrübeli teknik adam Şenol Güneş, "İyi oynuyoruz, iyi takımız, iyi oyuncularımız var ama puan olarak düşündüğümüzün gerisinde kaldık." diyerek, şöyle devam etti: "Umarım Rizespor maçı ile başlayacak galibiyet serimiz arkası gelecek şekilde olur. Takımımız geldiğim günden bugüne her geçen gün olumlu işler görüyorum ama sonuçların da bize katkı yapmasını bekliyorum. Aynı iyi oyuna devam edeceğiz. Daha iyi sonuçlar almamız için neler yapmamız gerektiğini oyuncularımızla paylaşıyoruz. Kendi sahamızda puan kaybımız olumsuz oldu. Birisini alsaydık ligdeki yerimiz ve puan durumumuz farklı olacaktı. Oyuncu arkadaşlarımızın iyi niyetinden ve gayretinden endişem yok. Aynı oyun anlayışını devam ettireceğiz, ligde herkesin beğeni ile i- zlediği bir Bursaspor'u göstereceğiz. Taraftarın gurur duyduğu bir takımı oluşturacağız taraftarı da sahaya çekecek başarılar almak istiyoruz. Passolig'inde etkisi var ama bizim daha çok çalışmamız gerekiyor. Buna devam edeceğiz." "KAZANACAĞIMIZ MAÇLARIN GELDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM" Rizespor'un henüz maç kazanamadığını hatırlatan Güneş, "Onlar da kazanmak istiyor. Kıran kırana çok sert bir maç olacaktır. Zaten hiçbir maç kolay olmayacaktır. Bizim önceki maçlarımız da zordu, bunlarda zor olacaktır. Biz her maça üç puan için çıkıyoruz. Bu anlayışı ile oynuyoruz." diyerek, şöyle devam etti: "Rizespor maçı da bunlardan biri olacaktır. Güzel maç olmasını bekliyorum. İyi hocaları var, zaman zaman iyi maçları da var. Oyun olarak bizim istikrarımız var ama kazanma sıkıntımız var. Belki tecrübe olarak Galatasaray ve Beşiktaş'a karşı bunu sağlayamadık. A- ma bizim de kazanacağımız maçlar geldi. Seri olarak kazanacağımız maçların geldiğini düşünüyorum. Beşiktaş karşısında iyi kapanan ve çabuk çıkan bir takım görüntüsü vardı. İyi oyuncuları var, öndeki oyuncuları hareketli, etkili. Mutlaka kazanmak isteyen bir takım olarak oynayacağız." Şenol Güneş, Çaykur Rizespor maçı öncesinde kadrolarında eksik oyuncu olmadığını da söyledi. Oyuncuların durumları hakkında bilgi de veren Güneş, "Bakambu sakatlanmıştı, bugün deneyeceğiz, Fernandao dün idmana katıldı iyi durumda. Civelli'nin dişi kırıldı, olumsuzluğu olmadı. Bir eksiğimiz görünmüyor şuanda. Ozan idmanlara katıldı, geçen hafta Ferhat katılmıştı. Kim görev alırsa alsın bu maçı kazanmak istiyoruz." diye konuştu. UEFA'NIN CEZASI Şenol Güneş, UEFA'nın, Bursaspor'un Avrupa kupalarına katılım payına el koyması konusundaki soruya ise "Ben televizyon izliyordum odada, inceleme ile ilgili aldığım bilgiye göre, şuan aksayan bir şey yok. Bu konuda yönetimden birinin açıklama yapmasında yarar var. Kamuoyunda algı iyi bir algı değil. Bir çok kulüpte bunlar yapılabilir. Açıklama yaparlar, rutin bir incelemeymiş." cevabını verdi. Bir soru üzerine kaleci Harun'un performansını da değerlendiren Güneş, "Harun'un çalışmasından memnunum ama daha iyi olmasını bekliyorum, o da bilsin bunu. Frey iyi kaleci ama yaş itibariyle ve sakatlık itibariyle sıkıntıları var. Beklenenin altında kaldı, antrenmanda çalışıyor. Yabancı sayısını mümkünse orta alanda ve hücumda kullanmak istiyorum." diye konuştu. "MERSİN MAÇININ SAATİ DEĞİŞMEZ AMA YERİ DEĞİŞEBİLİR" Mersin İdmanyurdu'nun maçının saatini değiştirmeye yönelik talebinin olduğunun hatırlatılması üzerine Güneş, "Maç günleri ile ilgili bize bilgi gelmedi. Federasyon burada güzel bir iş yaptı. Bir çok konuda eksik yapıyor a- ma bu konuda iyi iş yaptı. Sezon maçlarının gün ve saatlerini belirledi. Federasyon ne yaparsa biz uyarız. Ama dün saatlerin değişmesini eleştirmiştim. Şimdi değişeceğini tahmin etmiyorum." diyerek, şunları söyledi: "Saha düzelirse Mersin'de oynayacağız, bu kulübün sorumluluğu, olmazsa yakın bir yerde oynarız. Yaptırım yapması gerekenler yönetenler, kulüplere cezalar veriyorlar, kasalarını parayla dolduruyorlar, peki bu sahaları kim yapacak, kulüpler, kimden para alıyorlar, yayıncı kurumdan, federasyondan. Alıp yapmaları lazım. Ama tarih değişmez de belki sahanın yeri değişir." "NEYE GÖRE CEZA VERİLİYOR, KÜFÜRÜN ŞİDDETİNE GÖRE Mİ?" 'Federasyonu eleştiriyorsunuz, sebepleri nelerdir?' şeklindeki bir soru üzerine ise tecrübeli teknik adam Şenol Güneş, "Bir sorun yok ama bazı şeyleri söylemek durumundayız." diyerek, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Mesela cezalar veriliyor, bilmiyorum küfürler miktarı nedir, biri 110, biri 60 bin alıyor. Neye göre veriyorlar, küfürün şiddetine göre mi neyine göre bilmiyorum. Bunlar idari konular aslında ama belki Bursaspor'u çok seviyorlar ama biz anlamıyoruz, bu da alabilir. A- ma bu hissiyatı alıyoruz. Kaçta oynayacağımız önemli değil, ben oyuncularımın kahvaltı yemek programlarını değiştiriyorum şuanda 13,30'da oynayacağız ama hemen ardından 20.30'de oynayacağız mesela. Şimdi söylemeyeyim de Mersin maçını da değiştirmesinler, sen söylemişsin demesinler sonra. Çok önemli değil bu, verilen karara uyacağız. Ama derdimizi kibarca söyleyeceğiz. Bunda da suç unsuru olmaz herhalde." Galatasaray Başkanı Aysal: Camiamız en doğru seçimi yapacaktır Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, teknik heyet ve futbol takımına verdiği yemeğin ardından açıklamalarda bulundu. Florya'daki bir restaurantta gerçekleştirilen yemeğin ardından Başkan Aysal, basın mensuplarına açıklama yaptı. Başkan Aysal, "Daha olayın başındayız. Tahmin ediyorum camia en doğru seçimi yapacaktır. Camiamıza güvenin, gerisi kolay" dedi. Kendisini desteklemeye gelen taraftarlarla ilgili olarak ise Aysal, "Bu tablo bir aile tablosu. Benim içinde doğduğum ve bundan sonra da içinde olacağım bir tablo. Kendilerine teşekkür etmek istiyorum" ifadelerini kullandı. Bu arada restaurant önünde toplanan onlarca taraftar, başkanlığa a- daylığını koymayacağını açıklayan Ünal Aysal'a destek tezahüratlarında bulundu. Taraftarlar ayrıca futbolculara da tek tek tezahüratlarla sevgi gösterilerinde bulundu. Başkan Ünal Aysal, teknik direktör Cesare Prandelli ve futbolcular Felipe Melo, Burak Yılmaz ve Selçuk İnan da, kendisini destekleyen taraftarlara camdan el sallayarak teşekkür etti. Karate Milli Takımı, Almanya'da MADALYA AVINA ÇIKIYOR Büyük Erkekler Karate Milli Takımı, Dünya Büyükler Karate Şampiyonası öncesi son Karate 1 Premier League etabı için Almanya ya gitti. 56 ülkenin kayıt yaptırdığı organizasyonda 13 sporcu Türkiye'yi temsil edecek. Almanya nın ev sahipliği yapacağı Dünya Büyükler Karate Şampiyonası çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren Büyük Erkekler Karate Milli Takımı, hazırlık turnuvalarını sürdürüyor. 5-9 Kasım da Almanya'nınBremen şehrinin ev sahipliği yapacağı Dünya Büyükler Karate Şampiyonası nda zirveyi hedefleyen milli s- porcular, şampiyona öncesi yapılacak son Karate 1 Premier League etabı için Almanya ya gitti. Hessen eyaletine bağlı Hanau kentinde yapılacak organizasyon, Almanya Open Karate Turnuvası ile eşzamanlı gerçekleşecek Eylül günlerindeki müsabakalarda ülkemizi temsil edecek Büyük Erkekler Milli Takımı nda 13 sporcu madalya mücadelesi içerisinde olacak. Scharttner Spor Salonu nun ev sahipliği yapacağı organizasyonda dağıtılacak madalyaların 10 u kumite, 4 ü kata dalında verilecek. Türkiye Karate Federasyonu Başkanı Esat Delihasan, Dünya Büyükler Karate Şampiyonası nda başarılı sonuçlar alarak zirvede yer alacak ülkeler arasında olmak istediklerini söyledi. Bunun bilincinde olan milli sporcuların hazırlıklarını yoğun bir şekilde sürdürdüklerini ifade eden Başkan Esat Delihasan, s- porcularımıza ve antrenörlerimize başarı dileklerinde bulundu. Sporcular ve mücadele edecekleri sıkletleri ise şöyle: Ferdi Kumite: Aykut Kaya (60 kilo), Ömer Kemaloğlu (67 kilo), Burak Uygur (67 kilo), Serkan Yağcı (75 kilo), Erman Eltemur (75 kilo), Uğur Aktaş (84 kilo), Gökhan Gündüz (84 kilo), Rıdvan Kaptan (+84 kilo), Yaser Şahintekin (+84 kilo), Ziya Yaşar (+84 kilo) Ferdi Kata: Ali Sofuoğlu Takım Kata: Orçun Duman, Arslan Çalışkan, Ali Sofuoğlu.

15 SAYFA 16 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI İzmir'de çöp bertaraf tesisi için ön fizibilite onayı çıktı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yamanlar da kurulması planlanan katı atık bertaraf tesisi için ön fizibilite onayı aldıklarını açıkladı Şehrin ortak problemlerinin çözümü a- macıyla Büyükşehir Belediyesi nin öncülüğünde oluşturulan İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK), 44. toplantısına sanat ve spor camiasından davet edilen yeni üyelerle başladı. İlk kez bu dönem, İzmir in cumhuriyetten önce kurulan spor kulüplerinin başkanlarıyla Devlet Opera ve Balesi, Devlet Senfoni Orkestrası ve Devlet Tiyatrosu yöneticileri de davet edildi Temmuz ayından bu yana meslek odaları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, girişimciler, sanayiciler ve yatırımcıların biraraya gelerek şehrin meselelerini ÖZEL HABER BU İDDİA, DAVANIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRİR masaya yatırdığı kurulun, yerel seçimler ve yaz döneminden sonraki ilk toplantısı, serbest gündemle yapıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası ndaki toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Kocaoğlu, kuruluş çalışmalarını sürdürdükleri katı atık berteraf tesisiyle ilgili Mahalli İdareler Kurulu onayından sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın da ön fizibiliteyi onayladığını açıkladı. Yüzülebilir körfez için Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmaları da özetleyen Kocaoğlu, Yüzülebilir körfez için de ÇED raporu süreci var. Uzun süredir bakanlıklarda takip ediyoruz ama bu arada boş durmadık. Kazıcı teknemizle ve amfibik kepçeyle problemleri çözmeye çalışıyoruz. Ragıp Paşa Dalyanı nın bütün duvarlarını yıktık, temizledik. Şimdi de Homa Dalyanı nda çalışıyoruz. Homa Dalyanı sığlaştığı için balık üretemiyordu, onu tekrar balık üretmesi için uğraşıyoruz. dedi. Tire Belediyesi nin satışa çıkardığı mallar ve sonra satıştan vazgeçmesi konusuna da değinen Kocaoğlu, basına yanlış yansıdığını belirterek, Ben Tire Belediye Başkanımız Tayfur Çiçek e çok teşekkür ediyorum. Önerilerimiz doğrultusunda, konunun toparlanması noktasında özveride bulundu. Zaten bu konuda problem yoktu, basına yanlış yansıdı. Meclis kararındaki müphemlik, bu konunun sağa sola çekilmesine meydan veriyordu. Şimdi meclis kararı da sanıyorum önümüzdeki günlerde netleştirilecek. Bu konudaki problem aşılmış oldu. şeklinde konuştu. Kapatılan İzmir İl Özel İdaresi'nin mallarının devrinde yaşanan krizin yargıya taşındığını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, Bizim önemli problemlerimizden bir tanesi, 4,5 milyar TL lik Özel İdare mallarından İzmir Büyükşehir Belediyesi ne ve ilçe belediyelere hiçbir şey verilmemesi konusu. Bu konudaki mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu konu yargı sürecinde. dedi. (HABER MERKEZİ) Sondakika Gazetesi, 10 kişinin vefat ettiği asansör faciasının perde arkasını araştırıyor İŞÇİ ASANSÖRÜNÜN 27 Eylül 2014 Cumartesi Sondakika Gazetesi, faciayı araştırıyor sensörlerini sökmüşler Rezidans inşaatında yaşanan ve edildi. Sondakika Gazetesi olarak ulaştığımız bilgiler, bakanlığı bir yere kadar doğruluyor. 10 kişinin ölümü ile sonuçlanan Bir yerden sonrası ise akıl almaz bir gerçekle devam ediyor asansör faciasına ilişkin, bakanlık; Stoper parçaları takılmadı raporunu hazırladı. Stoper parçaları gerçekten takılmamış mıydı, yoksa sökülmüş müydü? İstanbul Mecidiyeköy'de inşaatı devam eden rezidansta 10 işçinin öldüğü asansör kazasıyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin ilk araştırma sonuçları geçtiğimiz günlerde ortaya çıkmış, faciaya asansörü 'son nokta' olarak kabul edilen bölümde en üstte durdurmaya yarayan 'stoper' parçalarının takılmamasının neden olduğu ifade edilmişti. Soru şu: Parçalar takılmamış mıydı, yoksa sökülmüş müydü? SONDAKİKA GAZETESİNİN U- LAŞTIĞI BİLGİLERE GÖRE Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın açıklamış olduğu raporda, stoper denilen, anlayacağımız haliyle sensör görevi gören parçaların takılmamış olduğu ve kazanın bu yüzden gerçekleştiği ifade İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, 59 termal kaynağı ile İzmir in, termal turizmi için zengin bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, İzmir bu potansiyel ve kaynaklar ile sağlık turizminin başkenti olabilir. Bunu iyi değerlendirmeliyiz. dedi Türkiye de 1300 civarında bulunduğu tahmin edilen termal kaynağın 410 adedi, sıcaklığı ve debisi ile turizm açısından ön palana çıkıyor. Turizme uygun olan 410 kaynaktan 123 ü Ege Bölgesi nde, 59 u ise İzmir de bulunuyor. Ege Bölgesi ve İzmir in termal kaynaklar açısından oldukça zengin olduğuna dikkat çeken Demirtaş, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2023 yılı hedeflerini içeren Turizm Stratejileri Raporu'nda da sağlık ile ilişkilendirilmiş ÖNCE İŞÇİ ASANSÖRÜNÜ TANIYALIM Bu işçi asansörü Alman bir firmaya ait Asansör markasını, karalama kampanyası olmaması ve de etik kurallar gereği veremiyoruz. Bu asansör markası, bu tür işlerde en bilinen marka Ve çok arıza göstermesiyle tanınır. Çok arıza göstermesinin nedeni, üzerinde çok fazla sensör olması. Yani bu sensörler, asansörde en ufak bir tehlike gördüğü zaman (Mesela, asansörün üzerinde yürüdüğü raylar, paslandığı zaman Veya zarar gördüğü zaman) devreye giriyor ve asansörü durduruyor. Asansörde çok fazla sensör olduğu için; arızaların tümünü (en ufağından en büyüğüne) algılıyor ve duruyor. Bu da Sağlık turizminin başkenti olmak için termal kaynakları iyi değerlendirmeliyiz termal turizmin geliştirilmesi için jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerin belirleneceği ve bütün kaynakların etkin kullanımının sağlanacağının belirtildiğini söyledi. Demirtaş, Bakanlığın bu raporunda termal turizmin, 12 ay turizm imkanı ve sürekli istihdam sağladığı belirtiliyor. Yüksek iç turizm talebi, bölgesel kalkınma aracı olması, yaşlanan Avrupa nüfus yapısı ve onların termal turizme gösterdiği ilgi de diğer avantajlar. Böylesine önemli avantajları ve getirileri olan termal turizmin geliştirilmesi için de dört adet turizm geliştirme bölgesi belirlendi. Bu bölgelerden birisi de Güney Ege Termal Turizm Bölgesi. Bu bölge, İzmir'le birlikte Manisa, Denizli, Aydın illerini kapsıyor. Demirtaş, İzmir in bu zengin termal kaynakları ile sağlık turizminin ve termal turizminin başkenti olabileceğini söyledi. YENİ TESİSLER YAPILMALI, HASTANE GÖRÜNTÜSÜNDEN KAÇILMALI Termal turizmindeki potansiyelin kullanılabilmesi için öncelikle insan sağlığı, zindelik, rekreasyon, eğlence, dinlence ve spor tesisleri gibi imkanların yer aldığı ve 12 ay boyunca hizmet veren tesislerin sayısının arttırılması gerektiğini belirten Demirtaş, İzmir deki jeotermal alan potansiyelleri dikkate alınarak yeni yatırım alanlarının tespit edilmesi ve bu alanlarda mülkiyet araştırmasının yapılmasının önemine dikkat çekti. Bu alanlardan uygun olanlara yerli ve yabancı turistlerin taleplerine uygun, dünya standartlarında yeni termal tesislerinin kurulması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, şunları kaydetti: Tedavi amacıyla gelen hastaların, termal tesislerde konaklama, beslenme, asansörün çok fazla durmasına neden oluyor. Asansörün çok fazla durması, bu tür yüksek katlı yapılardaki çalışmaları tamamiyle durduruyor. Çünkü işçinin; 30.kata merdivenlerden çıkması veya malzeme çıkarması mümkün olmuyor. Yapılacak olan bina 50 katlı ise, kurulan bu asansör; 47 kata kadar çıkabiliyor. 47.Katta bulunan panelde, sensör var. Asansör, 46.kata geldiğinde bu sensörü algılıyor ve 47.katta duruyor. İstanbul - daki facia ise, bu noktada başladı kür ve tedavi uygulaması yanında dinlenme ve eğlenme gereksinimlerini de karşılayabilmesi sağlanmalı. Termal turizm için gelen turistlerin sadece tedavi için değil, aynı zamanda tatil için de geldiğine dikkat çeken Demirtaş, Bu nedenle klinik merkezler hariç bir hastane görünümünden kaçınılarak düzenleme yapılmalı. Yabancı turist, termal tedavi olurken doğanın içinde olmak istiyor, kendini hastanenin içinde gibi hissetmek istemiyor. Bu nedenle termal tesislerin bulunduğu bölgelerdeki doğal yapının korunması, aşırı yapılaşmadan kaçınılması da önemli. diye konuştu. İZTO Uzmanı Nesrin Yardımcı Sarıçay ın termal kaynaklarla ilgili hazırladığı, Termal Kaynaklar Daha Bekleyecek mi? Yalnızca Turiste Değil Küriste de İhtiyacımız Var başlıklı raporun, termal turizmindeki pazarı gözler önüne serdiğini belirten Demirtaş, Termal tesislerde tedavi veya sağlığını koruma amaçlı konaklayanlar, kürist olarak tanımlanıyor. dedi. Termal turizmin küristlerin yoğun ilgisi sebebiyle dünya genelinde 100 milyar dolarlık bir pazara ulaştığını aktardı. SPOTLARI (SENSÖRLERİ) ASANSÖR ÇOK FAZLA DURMASIN, İŞLER DAHA HIZLI YÜRÜSÜN DİYE KENDİLERİ SÖKMÜŞ İşte geldik işin perde arkasına İstanbul da yaşanan facia; ismini vermek istemeyen iki yetkili (Asansör firmasının Türkiye deki yetkililerinden) tarafından bizlere şöyle aktarıldı. Bizler ise yorum yapmadan sizlere aktarıy- oruz İsmini vermek istemeyen yetkililer, bizlere aynen şu ifadeleri kullandı: Asansör, çok fazla durunca; iş daha hızlı yürüsün diye bunlar (İnşaat teknik ekibi veya işçiler) asansördeki sensörleri sökmüşler. Asansör, aşağıdan manuel (joystick ile) olarak çalıştırılıyordu. Normalde bilgisayar otomosyonlu çalışır bu asansör, sensörler varken. Aşağıda bulunan kişi, joysticki ileri itince asansör yukarı çıkıyor, geri çekince asansör aşağı iniyor. Muhtemelen dalgınlığına geldi ve asansör durması gerektiği yerde, sensör olmadığı için durmadı. Ve daha da yukarı devam ederek raylardan çıktı. Sensörler, olaydan bir süre önce; asansör sürekli durmasın, asansör daha hızlı çalışsın, işler daha hızlı yürüsün, diye söküldü. Hatta bu asansörle ilgili, kullanan firmalar, sürekli duruyor, diye şikâyet ediyorlardı. YORUM KAMUOYUNUN Bizler, bize ulaşan bu iddiaları okurlarımız ile paylaşmak zorundayız. İddiaların muhatabının vereceği cevap veya söylemek istedikleri olursa; seve seve yer veririz. İddialar çok ciddi iddialar olduğu için, paylaştık. Yorumu biz yapmadık. Yorumu, kamuoyuna bırakıyoruz. MELES E tarihi dokunuş İZSU Genel Müdürlüğü, kıyısında Homeros un yaşadığı Meles deresinde dönem dönem ortaya çıkan kokunun kalıcı olarak giderilmesi için balçık zemini betonladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, üç ay önce bataklık olan Meles de yürüyüş yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent tarihinde önemli bir yeri olan ve ünlü ozan Homeros un kıyısında yaşadığı Meles deresindeki iyileştirme çalışmalarını tamamladı. Özellikle yaz aylarında artan sıcaklıkların dere tabanında biriken malzemelerde koku yaratmaması için 350 metre uzunluğunda, 50 metre genişliğindeki derenin 13 bin metrekarelik alanında (iki futbol sahası) balçık zemin betonla kaplandı. Dere tabanının bir bölümü de kil ve istifli taşla dolgu yapılarak betonlandı. Meles in Sümerbank Köprüsü ile İzmir Limanı istikametinde viyadük altlarına kadar olan bölümde gerçekleştirilen çalışmalar 3 ay sürdü. İZSU Genel Müdürlüğü nün kendi ekipleriyle gece-gündüz sürdürdüğü çalışmada 1.2 milyon liralık harcama yapıldı.