SAYFA 01 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI. 15 Ağustos 2012 Çarşamba

Transkript

1 SAYFA 01 İzmir Büyükşehir Belediyesi nin 24 üncü arıtma tesisi Foça Bağarası nda hizmete girdi. Törende konuşan Başkan Kocaoğlu, Çöp ve İzmir Körfezi sorunu bittikten sonra sadece Türkiye de değil, dünyada sürdürebilirlik konusunda ilk önde gelen kentlerden biri olacağız diye konuştu AK PARTİLİ KERTİŞ E SERT ÇIKTI Açılışta muhaliflerini eleştiren Başkan Kocaoğlu, İZSU görevini yapmıyor diyen Bayındır Belediye Başkanı Kertiş e de sert çıktı. Kocaoğlu, Bayındır a ayırım yapmalarının söz konusu olmadığını söyledi. Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi, ayırım yapıyor, çalışmıyor diye serzenişte bulunmuş. 10 sene önceki Bayındır ın sokaklarına, caddelerine, çiçekçiliğin durumuna baksın. Bir de şimdiki Bayındır ı görsün. Belediye Başkanı gazetelere, televizyonlara haber yaptırmaktansa, çarşıya çıkıp esnafa, vatandaşa, amire, memura sorsaydı daha iyi öğrenirdi dedi. 10 bin 500 kişiye hizmet verecek şekilde düzenlenen tesisin yenileme çalışmaları için toplam 887 bin TL harcandı. Günlük 2 bin 100 metreküp arıtma kapasitesine sahip olan tesiste, 2011 yılında 270 milyon 584 bin metreküp çamur arıtılırken, 2012 yılının ilk altı ayında ise 141 milyon 661 bin metreküp çamur arıtıldı. Tesiste otomatik ızgara, havalandırma havuzu, son çökeltim havuzu, geri devir haznesi ve klor temas tankı üniteleri yer alıyor. >> 4 te SEZAR IN HAKKI SEZAR A VERİLSİN Eleştiriye her zaman açık olduğunu söyleyen Başkan Kocaoğlu, göreve geldiği günden beri yaptığı hizmetlerin de görülmesi gerektiğini söyledi. Mübarek Ramazan gününde kimseyi eleştirmek için söylemiyorum. Hepsi bizim arkadaşımız, hepsiyle birlikte çalışıyoruz ama en azından biz de ufak bir sitemde bulunmak gereğini duyduk. Herkes eleştirsin ama Sezar ın hakkını Sezar a versinler. Eleştirilecek eksikliklerimiz de mutlaka vardır, bizi o konularda eleştirsinler. Eksik olmadığımız konulardaki eleştiriler biraz havada kalıyor diye konuştu. SAYFA 4 TE

2 SAYFA 02 Hüseyinoğulları yine sevindirdi Konak Yenişehir faaliyet gösteren düğün ve nikah salonu işletmelerinde kurdukları iftar sofrasıyla yaklaşık bin kişiye iftar açma fırsatı sunan Hüseyinoğulları Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Bozkurt, ayrıca Geleneksel hale gelen Ramazan ayında Toplu sünnet ve Toplu nikah Şölenleri düzenlemeye devam ediyorlar. Mahalle muhtarlarının belirlediği ailelerin çocuklarından, 150 çocuğu sünnet ettirildi. Sünnet hediyesi olarak duvar saati hediye edildi. Sünnet çocukları ve aileleri sünnet şöleninde palyaçolar ve müzik eşliğinde çılgınca eğlendiler. Aileler akşamda iftar yemeğine katıldılar. İşadamı Sedat BOZKURT, "Her zaman doğrudan ve dürüstlükten yanayız. Halkın hep yanında olursak, halkımız da bize kazandırır" diye konuştu. Hüseyinoğulları bu yıl 150 ailenin çocuğunu muhteşem bir düğün töreni ile sünnet ettirdi. Yedi yıldır sünnet organizasyonu yaptıklarını belirten Hüseyinoğulları İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Sedat BOZKURT, "Yedi yıl içinde değerli muhtarlarımızın bize verdiği bilgiler ışığında gerçekten ihtiyacı 1000'e yakın küçük kardeşimizin sünnetlerini yaptık. Bundan dolayı da çok mutluyuz. Bu gelenek bizler var oldukça devam edecek" dedi. Hüseyinoğulları Şirketler Grubu çatısı altında birleştirdiklerini söyledi. Sedat BOZKURT bu yıl kendi işletmelerinde 150 çocuğun toplu sünnet düğünlerini yaptıklarını ve bu mutluluğun parayla satın alınamayacağını dile getirdi. Bozkurt, "Biz 'hayırlı işlerde hayır vardır' dedik. Bunu da her zaman söylüyoruz. Her yıl sünnet ettirdiğimiz çocuk sayısı artıyor" dedi. Sünnet Şöleni sonrasında, Başkan Tartan'ın, Hüseyinoğulları meydanında vermiş olduğu 1000 iftar yemeğine geçildi. Hüseyinoğulları işletmelerinin Buca- Ufuk Şubesindeki Nikah ve Düğün Salonlarında Toplu Nikah 09 eylül 2012 ve Toplu Sünnet 16 eylül 2012 tarihinde Buca Belediye Başkanı Ercan TATI ve Buca Müftüsü Adem GÜLMEK beraberliğinde yapılacaktır. 400 yıllık tarihi çalıntı çinide beklenen mutlu son 1198 yılından beri üç kez soyulan Sinanpaşa Cami ye ait süslemeler geri getirildi. Bakan Günay, Eserlerin çalındığını 2003 te fark ettik ve hemen satışını durdurduk. Şimdi de eserleri, ülkemize getirdik dedi Yasadışı yollarla yurt dışına çıkarılan tarihi eserlerin Türkiye ye geri getirilmesi için çalışmalarını sürdüren Kültür ve Turizm Bakanlığı, yeni bir eseri daha ülkeye kazandırdı. Bursa Yenişehir deki Sinanpaşa Camii nin kapı üstü süslemesi olan 16. yüzyıldan kalma bir çini levha, bakanlığın çalışmasıyla Türkiye ye getirildi. Üzerinde Haşr suresinin 23. ayetinin bir kısmının yer aldığı levha, İngiltere den ismi açıklanmayan bir Türk vatandaşının girişimleriyle Türkiye ye ulaştırıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Başbakanlık binasında düzenlediği basın toplantısıyla geri getirilen eserle ilgili bilgiler verdi li yıllarda inşa edilen Sinan Paşa Camii ne ait kapı üstü çini levha olan eserin, kutularla parça parça getirildiğini söyleyen Günay, levhanın titizlikle bir 'yap-boz' gibi tamamlandığını belirtti. Bahse konu camide daha önce biri 1998 de ikisi 2001 ve 2002'de olmak üzere 3 kez hırsızlık olduğunu ifade eden Bakan Günay, 1998 de çalınan eserin 2003 te tespit edildiğini ve yurt dışında satışının durdurulduğunu ve Türkiye ye getirildiğini hatırlattı. Son olarak da bir Türk vatandaşının bakanlığa haber vermesi ve girişimlerde bulunmasıyla levhanın Türkiye ye getirildiğini belirten Günay, levha hakkında da bilgi verdi. Levhanın üzerinde Haşr suresinin 23. ayetinin bir kısmının yer aldığını kaydeden Günay, içinde bulunulan Ramazan ayı ve Kadir Gecesi ne yakışacak bir eser olduğunu dile getirdi. Günay, Kültür ve Turizm Bakanlığı nın davetlisi olarak ülkemizi temsil etmek amacıyla Sırbıstan ın Sremska Mitrovica kentinde düzenlenen halk dansları festivaline katılan Konak Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü halk dansları ekibi etkinliğe damgasını vurdu ve en başarılı ekip seçilerek plaket ile ödüllendirildi. Sremska Mitrovica kentinde dört gün boyunca ilgi odağı olan Türk ekibinin etrafından sevgi çemberi eksik olmadı. Gösteri yaptıkları Ruma ve Şid kentlerinde de ayakta alkışlanan ekibin Kafkas dansı hayranlıkla izlendi ve ekip defalarca sahnede oyunu tekrarlamak zorunda kaldı. Sunum yaptıkları her gösteride dakikalarca alkışlanan Türk ekibinin özellikle Semazen ile Aşuk Maşuk gösterileri izleyicilere bir hayli ilginç geldi. Sırbıstan ın Sremska Mitrovicakentinde onuncusu gerçekleştirilen Sremska Folk festivalinde İzmir in Konak ilçesinden gelen Türk ekibi gösterileriyle ilgi odağı oldu. Konak Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Halk Oyunları ekibi Fethiye, Kafkas, Artvin, Üsküp ve Burdur(Teke) yörelerinin oyunlarıyla göz doldurdu. Özelllikle Kafkas ekibinin gösterileri bir hayli ilgi çekti ve bol övgü aldı. İzleyenler Kafkas ekibine eserin Etnografya Müzesi nde sergileneceğini ifade etti. Yurt dışındaki tarihi eserlerin geri kazanılması için bakanlık olarak bir çalışma yürüttüklerini anlatan Günay, arası dönemde 863 eserin Türkiye ye geri getirildiğini belirtti den sonraki dönemde ise bu sayının 4 bin 67 olduğunu vurgulayan Kültür ve Turizm Bakanı, kendi bakanlığı döneminde de 3 bin 312 eserin kazandırıldığını belirtti. Günay, bunlar arasında yasa dışı yollarla ülke dışına götürülmüş eserlerin de bulunduğunu kaydetti. Bakanlığın böyle bir çalışma başlatmasından hem içerde hem de dışarıda rahatsızlık duyanların olduğunu söyleyen Günay, dünyada birçok müzenin hukuksuz veya tartışmalı hukukla yurt dışına götürülmüş eserlerden oluştuğunu hatırlattı. Eserlerin Türkiye ye gelmemesini istemeyen lobiler ve çevreler olduğunu belirten Günay, ancak bir yandan da bakanlıkla bu konuda işbirliği yapan hem Türk vatandaşları hem de dünya vatandaşı olduğunu söyledi. Günay, Türkiye nin bu çalışmalar neticesinde de UNESCO nun 21 üye ülkenin olduğu Tarihi Eserlerin Yurtdışına Kaçırılmasını Önleme Komitesi nde yer almaya başladığını kaydetti. Günay, geçen hafta getirilen eserin 10 yıldır yurt dışında bulunduğunu hatırlatırken, İngiltere den bir Türk vatandaşının çabalarıyla geldiğini kaydetti. Günay, eserin bir müzeden gelmediğini vurguladı. Eserin satılmaya çalışılırken Türk vatandaşlarının haberdar olduğunu belirten Günay, bu tarihi eserlerin geri getirilmesi için bugüne kadar hiç para harcanmadığı bilgisini de verdi. Günay, bu eserin bazı parçalarının da Körfez ülkelerinden varlıklı bir aileye satıldığına dair basında çıkan haberler olduğunu ancak kendisinin isim veremeyeceğini söyledi. Günay, eylül ayı başında da benzer güzel haberler vereceklerini müjdeledi. Konak Belediyesi başarıya doymuyor Gösterilerin ardından halk oyunları ekibinin dansçılarının etrafında imza için heyecanla kuyruk bekleyen genç kız ve erkekler Türk ekibine sevgi çemberi oluşturdu alkışlarıya eşlik etti. Türk ekibi festivale renk kattı. Festivale, ev sahibi Sırbıstan ın yanı sıra Türkiye, Slovakya, Bulgaristan, Estonya, Hırvatistan, Yunanistan ve Hollanda halk dansları ekipleri katıldı. Konak Belediye Başkanı Dr.Hakan Tartan, spor kulübünden her dalda başarı haberleri gelmeye başladığını belirterek, disiplinli ve inanarak çalışmanın karşılığının madalya, kupa ve şampiyonluk olduğunu söyledi. Başkan Tartan, Satrançtan, Bocceye, Kickbokstan, atletizme kadar 21 branşta sporcularımız başarıdan başarıya koşuyor. Yaz spor okullarına gelen gençlerimiz buradan milli takıma kadar yükseliyor. Oyuncularımız milli takımda da ülkelerini başarıyla temsil ediyorlar. Bu da göğsümüzü kabartıyor dedi. Sokakta sanat var sakın kaçırmayın! Bayraklı Belediyesi Sokakta sanat var sloganıyla başlattığı Bayraklı ressamlar platformu açılışı gerçekleşti. Manavkuyu Sakarya caddesinde yer alan Kadın dünyasında yapılan açılışa Bayraklı belediyesi meclis üyeleri ve çok sayıda sanatsever katıldı.açılışın ardından konuşma yapan Bayraklı Ressamlar Platformu başkanı Ressam Atike Soğukpınar Bayraklı belediyesi Sanata verdiği önemi göstererek sanatçıya ve sanata sahip çıkmıştır. Burada Bayraklının sanatseverleri ressamların yaptığı eserlerini ve canlı performanslarını yakından görme fırsatı bulurken sanata ilgisi olan gençlerimize ve tüm bayraklı halkına eğitim vererek sanatı sevdirirken aynı zamanda eğitim vererek usta sanatçılar yetiştirmeyi hedefliyoruz. İlerleyen günlerde elimize fırçalarımızı alarak Bayraklının sokaklarını renklendirmeyi düşünüyoruz. Bayraklı belediye başkanı Hasan Karabağ a bize sağladığı bu imkân için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz dedi. Yıl: 2. Sayı: 328. Dağıtım: Yayın türü: İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Hakkı SARIÖZ Yerel - Süreli (Pazar günleri yayımlanmaz) Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA kg esrar ele geçirildi İzmir'in Torbalı ilçesinde Özbekistan plakalı bir TIR'a operasyon düzenleyen Narkotik polisi, 235 kg. esrar ele geçirdi. TIR'da bulunan iki şüpheli gözaltına alındı. Zanlıların, ifadelerinde kumar borçları sebebiyle esrarı taşımayı kabul ettiklerini söylediği öğrenildi İzmir Narkotik Suçlar Büro Amirliği ekipleri, Kuzey Irak'tan giriş yapacak söz konusu TIR'da yüklü miktarda uyuşturucu madde bulunduğu bilgisine ulaştı. TIR'ı Kuzey Irak'tan başlayarak takibe alan polis, Mardin Gümrüğü'ne girerek mühürlendiğini belirledi. Bakır levha yüklü gümrük mühürlü TIR'ı İzmir'e kadar takip eden ekipler, Torbalı girişinde operasyon düzenledi. Durdurulan TIR'da narkotik köpekleri de kullanılarak yapılan aramada çuvalların içine gizlenmiş 235 kg. esrar ele geçirildi. TIR şoförleri olan Türk vatandaşları M.N.A. (39) ve F.S. (33) gözaltına alındı. Şüphelilerin, ifadelerinde kumar borçları sebebiyle uyuşturucu madde taşımayı kabul ettiklerini söylediği öğrenildi. Zanlılar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. İzmir Narkotik polisinin bu yılın ilk sekiz ayında düzenlediği 247 operasyonda, toplam 1 ton 750 kg. esrar ele geçirdiği belirtildi. Geçen yıl ele geçirilen toplam esrar miktarınınsa1 ton 650 kg. olduğu öğrenildi. Operasyonlarda 477 kişi gözaltına alınırken 256'sı tutuklandı. Geçen yıl gözaltına alınan 800 kişiden ise 350'si tutuklanmıştı. Turistin valizine hap gizlediler Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü'nün koordinesinde İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonda, Almanya'dan getirilen 30 bin 280 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı. Ekipler, Adnan Menderes Havalimanı'nda yaptıkları çalışmalar kapsamında Almanya'nın Hannover şehrinden gelen bir kişiden şüphelendi. Takibe başlayan ekipler, Kosova uyruklu M.T.'yi (25) durdurarak arama yaptı. Valizinin tabanının dış kısma göre daha yüksekte olması sebebiyle zula olabileceği tahmin edildi. Narkotik dedektör köpeği Paula'nın koklayarak tepki vermesi üzerine taban kısmına gizlenmiş iki tane renkli torba bulundu. Onların içinde ise 30 bin 280 adet uyuşturucu hap ve paketler halinde kurutulmuş bitki kırıntıları ele geçirildi. M.T., tutuklanarak cezaevine gönderildi. Demirci'de Sabah namazını kılarken vefat etti Saruhanlı ilçesine bağlı Halitpaşa beldesinde, sabah namazını kılmak için camiye giden Mümin Narcı (66), caminin içinde ezan okunmasını beklediği sırada kalp krizi geçirerek vefat etti. Alınan bilgiye göre, Halitpaşa'da yaşayan evli ve 3 çocuk babası Mümin Narcı, sabah namazını kılmak için beldedeki çarşı camisine gitti. Burada abdest aldıktan sonra caminin içinde oturarak ezan okunmasını beklemeye başlayan Narcı, birden fenalaştı. Yakınları tarafından Manisa Devlet Hastanesi'ne götürülen Narcı'nın, yüksek tansiyona bağlı kalp krizinden öldüğü tespit edildi. 2 ev yandı Manisa'nın Demirci ilçesinde çıkan yangında iki ev tamamen yandı. Demirci Durhasan beldesi Selvi Mahallesi'nde oturan Mehmet Güney'e (46) ait evde yangın çıktı. Kısa sürede bitişikteki Arife Erkan'a ait eve de sıçrayan yangına Demirci, Selendi, Durhasan, İcikler itfaiyeleri ile Demirci ve Selendi Orman Müdürlüklerine ait arazözler müdahale etti. İki ailenin de evde olmaması olası bir faciayı önledi. Yangında iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yangının elektrik kontağından çıktığı tahmin ediliyor. Bodrum da Trafik kazası: 2 yaralı Konacık beldesi Atatürk Bulvarı'nda, Tolga Aydeniz idaresindeki 09 HH 539 plakalı motosiklet, Hayati Kayacık'ın kullandığı 21 HC 926 plakalı minibüs ile çarpıştı.kazada, motosiklet sürücüsü Aydeniz ile motosiklette yolcu olarak bulunan Gülçin Akbay yaralandı. Kaza sonrası olay yerinden motosikleti alarak uzaklaştığı iddia edilen motosiklet sürücüsü Aydeniz, kaza yerine yaklaşık 100 metre uzaklıkta yol kenarında polis ekiplerince yaralı vaziyette bulundu. Yaralılar, Bodrum Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Bu arada görgü tanıkları, motosikletin kırmızı ışıkta geçtiğini ve yola çıkmaya çalışan minibüse çarptığını iddia etti.öte yandan kaza anı, çevredeki bir iş yerinin güvenlik kameralarınca saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde minibüse karşı yönden gelen motosikletin çarpması, daha sonra motosiklet sürücüsünün olay yerinden uzaklaşması görülüyor. Elektrikçiyiz deyip kadının maaşını çaldılar Sarıyer de kendilerini elektrikçi diye tanıtarak bir eve giren 2 kişi, yalnız 96 yaşındaki kadının 2 aylık emekli maaşı olan bin 500 lirayı çaldılar Kadının 2 aylık emekli maaşı olan bin 500 lirayı çalan hırsızlar, kayıplara karıştı. Yaşlı kadının komşuları, Ramazan ayında yaşlı kadını mağdur edenlere tepki gösterdi.olay Sarıyer'de bir gecekonduda yaşandı. Yakınları öldüğü için evde yalnız yaşayan 96 yaşındaki Fatma Nebile Topaç, elektrikçi olduğunu söyleyen 2 kişiyi eve aldı. Ellerindeki belgeyi gösteren şahıslar, Topaç a yüklü miktarda borcu ve cezası olduğunu söyleyerek elektrik idaresine gelmesini istedi. Şahıslar, yaşlı kadına 100 lira karşılığında bu borcu ve cezayı kendilerinin kapatacağını söylemeyi de ihmal etmedi. Bunun üzerine Topaç, şahıslara vermek üzere parasının bulunduğu çekmeceyi açtı. Yaşlı kadının parayı aldığı çekmeceyi gören hırsızlar, oyalama yöntemiyle çekmecede duran bin 500 lirayı aldı. Yaşlı kadının 2 aylık emekli maaşını alan şahıslar kayıplara karıştı.şahısların ayrılmasından sonra çekmeceye bakan Topaç, paralarını göremeyince soyulduğunu anladı. Durumu komşularına anlatması üzerine, komşuları söz konusu adrese polis çağırdı. Polis aldığı ifadeler ve yaptığı incelemeler doğrultusunda falleri yakalamak için çalışma başlattı.

4 4 5 gündem gündem Ege Bölgesi ve İzmir'i tanımaya başladıktan sonra büyümeye başladıklarını ifade eden Boydak, "Geçen yıl 5,3 milyar lira ciroya ve 12 bin 480 kişilik istihdama ulaştık. Hedeflerimiz arasında dünya markası olmak var dedi. Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİDEF), Kaya Termal Otel'de düzenlediği iftar yemeği ile İzmir'in önde gelen sanayici ve işadamları ile Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Boydak'ı biraraya getirdi. Yemeğe AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay ve ESİDEF'e bağlı derneklerin üyeleri ve aileleri katıldı. İftar yemeğinin onur konuğu olan ve mobilyadan tekstile, finanstan enerjiye kadar çok sayıda alanda faaliyet gösteren Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Boydak da, Ege Bölgesi'ni tanımayan işadamı ve bürokratların başarılı olamayacağını söyledi. Holding olarak Ege Bölgesi ve İzmir'i tanımaya başladıktan sonra büyümeye başladıklarını ifade eden Boydak, "Boydak olarak 8 farklı sektörde faaliyet gösteriyoruz. 38 şirketimiz ve 5 markamız bulunuyor. Geçen yıl 5,3 milyar lira ciroya ve 12 bin 480 kişilik istihdama ulaştık. Hedeflerimiz arasında dünya markası olmak var. Bu başarıyı ülkemiz menfaatine dönüştürmeyi hedefliyoruz. Rusya, Ukrayna ve Irak'ta faaliyet gösteriyoruz. Yeni ülkelerde üretim için arayışımız sürüyor. 2012'de 6 milyar lira ciro hacmi, ekonomi böyle iyi giderse yüzde 13 büyüme bekliyoruz." diye konuştu. Boydak, "Ortaklıkta güven olmazsa olmaz. İkinci konu ortakların birbirlerine saygılı olması. Sabır kavramının bizde çok önemli bir yeri var. Müzakere ve istişare meselesi de dördüncü nokta. Bunlardan sonra gerisi rahat geliyor. Bizim yazılı anayasamız yok. Dedemizden, babamızdan gelen maddelerle ilerliyoruz. 55 yıldır bu işi böyle devam ettiriyoruz. dedi. Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, Merkez Bankası'ndan beklentilerinin faizleri günün şartlarına uygun olacak şekilde aşağı çekmesi olduğunu belirterek, ''Aksi takdirde, kur baskısının ve daralan talebin birleşmesiyle, ihracatçı açısından işler içinden çıkılmaz bir hal alacak'' dedi. Kocasert, yaptığı yazılı açıklamada, sonbahar aylarının, ihracatçıların Avrupa'dan gelen Noel siparişlerini ürettiği aylar olduğunu kaydetti. Geçen birkaç yıl Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle arzu edilen ölçüde bir hareket olmadığını vurgulayan Kocasert, şöyle devam etti: ''Açıkçası bu sene de geçmiş yıllardaki yüz güldüren ihracat değerlerine ulaşıp ulaşamayacağımız bir soru işareti. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu öngörülmeyen bir durum değil. Avrupa'da yaşanmakta olan gelişmelerin böyle bir seyir izleyeceği önceden belliydi. Beklentiler doğrultusunda, biz ihracatçılar da alternatif pazarlara olan ihracatımızı geliştirmenin yollarını aradık ve önemli ölçüde başarı da elde ettik. Ana pazarımız Avrupa olmaya devam etmekle beraber pazarlarımızı çeşitlendirmeyi sürdürdük. Pazar çeşitlendirmesine katkı sağlayacak önemli adımlar hala da atılmaya devam ediyor. Son olarak TİM ve THY arasında imzalanan protokol ile, THY'nin Eylül ayında yeni destinasyonlara başlatacağı seferlerde, düzenlenen heyet programlarına katılarak uçan ihracatçılar sadece vergileri ödeyerek uçabilecekler. Bunun önemli ve sonuç getirecek bir çalışma olduğunu düşünüyorum.'' Alternatif pazar gayretleri bir taraftan devam ederken, ''Ortadoğu'nun bir türlü durulmayan gündeminin ihracatçı açısından daralan Avrupa pazarının üzerine tuz biber olduğunu'' anlatan Kocesert, daralan pazarlarda rekabet etmenin her geçen gün daha da zorlaştığına işaret etti. Rekabet edilen ülkelere nispeten yüksek olan faiz seviyelerinin baskısıyla, kurların, her geçen gün biraz daha geriye gittiğini belirten Kocasert, aşırı değerlenme trendine giren Türk Lirası'nın ellerini daha da zorlaştırdığını vurguladı. Kocasert, şu görüşleri ifade etti: ''Bir taraftan rekabet baskısı, bir taraftan kur baskısı ile ihracatı ayakta tutabilmek pek mümkün değil. Bugün itibariyle sepet kur 2,00'nin altına gelmiş durumda. İhracatçı bu seviyelere karlılığından feragat ederek katlanabiliyor. Ne var ki kurlar daha da aşağıya giderse ihracatçının rekabet adına yapabileceği bir şey kalmayacak. Endişemiz birkaç yıl öncesine kadar olduğu gibi yüksek faiz düşük kur kıskacında sıkışıp kalmak. İyi bir Türkiye ekonomisinin mutlak koşulu üretim ve ihracat iken, Merkez Bankası'ndan beklentimiz faizleri günün şartlarına uygun olacak şekilde aşağı çekmesi. Aksi takdirde, kur baskısının ve daralan talebin birleşmesiyle, ihracatçı açısından işler içinden çıkılmaz bir hal alacak.''

5 SAYFA 06 Kocakarı ilacı umut oldu Aslında babaannelerimizin yüzyıllardır "kocakarı" ilacı olarak verdiği balın öksürüğe faydası kanıtlandı. Yapılan bir araştırmada yatmadan önce çocuklara bir çay kaşığı bal vermek, hem öksürüğün yarattığı şikayetleri azaltıyor hem de daha rahat uyumalarına yardımcı olabiliyor. Bir yaşından küçük bebeklere bal önerilmezken, boğaz enfeksiyonu ve öksürüğü olan 2 ile 5 yaş arasındaki bebeklerde yatmadan önce bir kaşık bal yedirilebileceği, bunun önemli ölçüde rahatlama sağladığı ortaya çıktı.pediatrics Journal, dergisinde yayınlanan araştırmada yüksek antioksidan seviyesi olan balın öksürük şurupları için bir alternatif olabileceği belirtildi. 300 boğaz enfeksiyonu yaşayan çocuk üzerinde yapılan araştırmada, çocukların üçte ikisine bir kaşık okaliptus balı ve birkaç farklı çeşit bal yedirildi. Bazılarında ise sadece plasebo kullanıldı. Ailelerden baldan önce ve sonrası karşılaştırılarak, çocuklarının uyku durumunu değerlendirmeleri istendi. Aileler hangi tür olursa olsun bal yediren çocuklarının uykusuna on üzerinden 9-10 puan verdi. Varis ölüme yol açabilir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Göl, varis nedeniyle toplardamar yatağı içinde oluşan pıhtıların koparak akciğerlerde damar tıkanıklıklarına neden olabildiğini söyledi. Memorial Hizmet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Kamil Göl, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: ''Toplardamar yatağı içinde oluşan pıhtılar zaman zaman koparak kan akımı ile kalbin sağ tarafına ve oradan da akciğerlere giderek, akciğerlerde damar tıkanıklıklarına neden olabilirler. 'Pulmoner emboli' olarak adlandırılan bu tablo, yan ağrısı, nefes almakta zorluk, balgamdan kan gelmesi gibi bulgularla ortaya çıkabilir. Bu, tıkanan damarın büyüklüğüne göre kalp yetmezliği ve ölüme yol açabilir. Her hastalıkta olduğu gibi hastalık ilerlemeden alınacak önlemler ve basit tedavi yöntemleriyle sorun ortadan kaldırabilir.'' ( AA) Bal dök yala diyen bu haberi okusun! Titiz ev hanımlarının mutlaka muayene olmaları gerektiğini belirten Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Kurt, Aksi halde, hastalık ilerler diye konuştu Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi (BRSHH) Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, ev temizliği konusunda aşırıya kaçan kişilerin ileride psikolojik rahtsızlıklara yakalandığını açıkladı. Obsesif Kompulsif Bozukluğu nun (OKB) en iyi tedavisinin genel olarak bilişsel davranışçı terapi olduğunu belirten BRSHH Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, Antidepresanlar da zaman zaman terapi ile birlikte kullanılır, ancak ilaçlar, OKB belirtilerini azaltmada tek başına çok etkili değildir dedi. Az tanınan ve tedavi başvurusu düşük bir hastalıktan söz ettiklerini belirten Kurt, şöyle devam eti: Çünkü hafif derecede belirtileri olan hastaların çoğu doktora başvurmamakta ve bir kısmı da hastalığını gizlemektedir. Ayrıca toplumumuzda bu davranışlar, ne kadar titiz kadın, evini bal dök yala ne kadar düzenli ve tertipli çocuk ne kadar dikkatli adam diye desteklenmekte ve onaylanmaktadır. Halbuki evine bal döküp yalamaya niyetlendiği kadının hemen her gün bütün gününü evini temizlemekle geçirdiğini, daha insanlar kapıdan girmeden alarma geçtiğini, çocuklarını her gün baştan ayağa temizlediğini, ellerini saatlerce sabunla yıkadığını bilmemekte; ızdıraplı hayatından haberdar olmamaktadır. Tipik başlama yaşının ergenlik ya da genç erişkinlik olduğunu hatırlatan Kurt, Ancak çocukluk dahil her yaşta başlayabilir. Fakat hastalığın tanınmasına ve psikiyatriste başvurusuna kadar geçen Kurt, Türkçe ye Saplantı Zorlantı Bozukluğu diye tercüme edilen hastalığın halk arasında takıntı hastalığı titizlik hastalığı veya evham hastalığı terimleri ile adlandırıldığını belirtti. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi (BRSHH) Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hastalığının az tanınan ve bilinen bir hastalık olduğunu söyledi. Yale Tıp Fakültesi bilim adamlarından Tamas Horvath ve ekibi, fareler üzerinde yaptıkları deneylerde, normal doğumun, beyin yapısının gelişiminde önemli rol oynayan bir proteinin üretimini tetiklediğini belirledi. Sonuçları PLoS ONE'da yayımlanan araştırmaya göre, normal doğumda, hipokampusta UCP2 proteini üretiliyor. Bilim adamları, sezaryenle dünyaya gelen farelerin hipokampusunda ise UCP2 proteininin miktarının çok az olduğunu tespit etti. süre bayağı uzun olmakta, ortalama 7 yılı bulmaktadır. Hastalık cinsiyet ayırmamakta, kadın ve erkeklerde hemen hemen eşit oranda görülmektedir dedi. Hastalığın ortaya çıkışı ile ilgili psikolojik ve biyolojik kuramlar olduğunu ifade eden Kurt, Bunlara kuram diyoruz çünkü henüz kesin bir tek neden ya da nedenler bulunamamıştır. Psikolojik olanlar psikanalitik kuram ve öğrenme kuramlarıdır. Beyinde hücreler arası iletiyi sağlayan serotonin ve dopamin gibi maddeler ve bunlardan oluşan sistemler de sorumlu tutulmaktadır. Ayrıca OKB hastalarının birinci derece akrabalarında yüzde sıklığında hastalığın görülmesi biyolojik nedenin etkin olduğunu düşündürmektedir diye konuştu.doç. Dr. Erhan Kurt, hastalığın klinik özelliklerini ise obsesyonlar, yani takıntılı düşünceler; kompulsiyonlar yani obsesyonları ortadan kaldırmak için yapılan eylemler ve kaçma/kaçınmalar olarak açıkladı. Hastalığın tedavisinde ilaç ve bilişsel davranışçı terapi seçeneklerinin hastanın durumuna ve tercihe göre uygulanabildiğini belirten Kurt, şunları kaydetti: Tek başına ilaç, tek başına terapi ya da ikisinin kombinasyonu Terapide üç unsur üzerinde durulmaktadır. Bilişsel terapi ile düşünce sistematiği ve bilgi işleme sürecine müdahale edilmekte (obsesyonlar), davranışçı terapi ile hastanın aşırı biçimde yaptığı davranışlar (kompulsiyonlar) azaltılmakta ve kaçma/kaçınma davranışı önlenerek hastanın kısıtladığı fonksiyonlar artırılmaya çalışılmaktadır. Unutulmaması gereken bu işlemlerin hastanın aktif katılımı ile yapıldığıdır. Yani terapi hastaya uygulanan değil hastayla birlikte uygulanan bir işlemdir. Sezaryen beyni olumsuz etkileyebilir Sezaryenle doğumun, çocuğun beyin gelişimini olumsuz etkileyebileceği bildirildi Bilim adamları, yaptıkları ikinci bir araştırmayla UCP2 proteininin, beyinde sinir hücrelerinin oluşumu ve bunlar arasındaki ağın kurulmasında önemli rol oynadığını gördü. Bu proteinin beynin gelişimi sırasındaki eksikliğinin, yetişkinlik dönemine kadar uzanan davranışsal sorunlara yol açabildiği belirlendi. Bilim adamları, fareler üzerinde yaptıkları deneylerde elde ettikleri bu sonuçların insanlar için de geçerli olabileceğini vurguladı. (AA) Stresli erkek kilolu kadını beğeniyor Erkekler stresli olduklarında, kilolu kadınları daha çok beğeniyor, daha cazip buluyor. Westminster üniversitesi bilim adamlarından Viren Swami'nin başkanlığında yürütülen ve sonuçları PLoS ONE'da yayımlanan araştırmada, Avrupa ülkelerinden gelen denekler iki gruba ayrıldı. Bir gruptan, stres ortamı oluşturabilmek için jüri önünde konuşma yapmaları ve matematik soruları çözmeleri istendi. Kısa bir aradan sonra deneklere zayıf ve kilolu kadınlara ait fotoğraflar gösterilerek, deneklerden ideal vücudu, ayrıca en çekici kadın fotoğrafını seçmeleri talep edildi. Kontrol grubuna ise fotoğraflar, stres ortamı olmadan gösterildi. Stres altındaki erkekler, diğer gruptan daha fazla, kilolu kadınları beğendiklerini belirtti. En çekici olarak da kiloluları seçti. Deneklerin seçiminde rol oynayabilecek yaş, kilo, açlık gibi faktörleri en aza indirgeyen bilim adamları, tercihte stres durumunun etkili olduğunu bildirdi. Bilim adamları, insanların stres altındayken güvende olma ihtiyacının arttığını, kilolu kadınların yeterli gıdaya ulaşımı, sağlığı ve üremeyi sembolize ettiği için tercih edildiğini belirtti. (AA) Çağırmadan önce iki kere düşünün! Hastalık, kaza ve doğal afet gibi durumlarda 112 acil yardım çağrı hattını arayanların yerinin kolaylıkla bulunabilmesi için yürütülen çalışmada büyük ilerleme kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Coşkun, 112 acil yardım hattını sabit ya da cep telefonundan arayanların yerinin tespitine yönelik çalışmalarla ilgili AA muhabirine bilgi verdi. Bütün illere birer genelge göndererek operatörlerle işbirliğine gittiklerini bildiren Coşkun, çalışmalarla ilgili şu bilgiyi aktardı: ''Operatörlerden, 112 acil yardım çağrı kayıt ve otomasyon sistemine her ilde entegre olmalarını istedik. Temmuz ayından bugüne kadar yürütülen çalışmalara ait sonuçlar yavaş yavaş elimize ulaşmaya başladı. (A.A)

6 SAYFA 07 Süper Kupa maçında Cüneyt Çakır ın boynuna dalan ve yardımcı hakeme küfreden Engin Baytar, Sarıkırmızılı yöneticilerden de yüz bulamadı. Fırça üstüne fırça yiyen Engin Baytar, yaptıklarına bin pişman. Galatasaraylı yöneticiler Engin Baytar'a kızgın. Yönetim kurulu üyesi Semih Haznedaroğlu, hakem Cüneyt Çakır'ın üzerine yürüyen ve formasını çeken genç futbolcuyu sert bir dille eleştirdi. Galatasaray'ın kazandığı Süper Kupa maçında Engin Baytar'ın kırmızı kart görürken hakem Cüneyt Çakır'a fiili müdahalede bulunması camianın tepkisini çekti. Yönetici Semih Haznedaroğlu, Engin'in aklını başına alması gerektiğini söyledi. "G.SARAY'A FAYDALI OLAMAZ" Radyospor'a konuşan Semih Haznedaroğlu, "Futbolcunun değeri ne olursa olsun eğer o ruh hali içinde oynamakta devam ederse Galatasaray'a faydalı olamaz. Teknik kıymeti ne olursa olsun, Galatasaray gibi büyük bir kulüpte devam etmesi mümkün değildir" dedi. "MUHAKKAK CEZA ALACAK" Haznederoğlu, Engin'in sürekli yerde olduğunu söylerken, "Engin muhakkak ki ceza alacak. Hem federasyondan hem de kulüpten ceza gelecek. Engin bu tutumda devam etmemeli. İkide bir yere düşüyor, kıvranıyor. Bu klasta bir oyuncunun yapacağı şeyler değil. Bu, büyük takım oyuncularına ve büyük takımlara yakışmıyor. Engin'in aklına başına alıp böyle olayları tekrarlamaması lazım" yorumunda bulundu. Türkiye Spor Yazarları Derneği İzmir Şubesi tarafından düzenlenen TTNET 43. TSYD Ege Dostluk Kupası'nın ilk maçında normal süresi 2-2 biten müsabakada penaltı atışları sonucunda Göztepe'yi 6-4 yenen Altay, finale yükseldi. Normal süresi 2-2 berabere biten karşılaşmada statü gereği doğrudan penaltı atışlarına geçildi. Altay'da Ahmet, İsa, Metin ve Abdulkadir penaltı atışından faydalanırken, Nezir vuruşu değerlendiremedi. Göztepe'de ise Dilaver ve Fatih'in başarılı olduğu penaltı vuruşlarında Rodrigues ve Şamil ise başarısız oldu. Bu sonuçların ardından rakibine 6-4 üstünlük kuran Altay, kupada finale yükselmeyi başardı. ( HABER MERKEZİ)

7 SAYFA 08 Aynı oyun Suriye de oynanıyor. Demokrasi, yokmuş, insan hakları yokmuş. Adama sormazlar mı Suudi Arabistan da demokrasi mi var, Katar da demokrasi mi var? Kadın araba bile kullanamıyor orada. Dön kendine bak. Senin ülkende demokrasi ve özgürlük var mı? Başbakan a bir önerim var. Lütfen Hatay a gitsin. Hatay sokaklarının nasıl değiştiğini görsün. İnsan tipinin nasıl değiştiğini görsün. Ajanların cirit attığı yere döndü Hatay. İnsanlar tepkili, korkuyorlar. Sizin izlediğiniz politikanın meyveleridir bunlar. Sınırlarımızı barut fıçısına dönüştüren gelişmeler yaşandığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, böyle bir ortamda TBMM nin tatil yapamayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, Ama bırakın tatili, arkadaşımızın kaçırılmasına 'oh olsun' diyenler var. Bunlar insan bile olamaz. Başbakan, şehitlerimizi küçümseyen, vekilimize oh olsun diyen ucubelerini sustur'' dedi.