AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI

Transkript

1 İçindekiler YUNANİSTAN DA SEÇİMLER... 3 SYRIZA lideri Çipras: "Yunanistan sayfa çeviriyor"... 3 Yunanistan da koalisyon görüşmeleri... 4 Batı Trakya Türkleri seçimlerden umutlu... 4 TÜRKİYE GÜNDEMİ... 7 KPSS skandalında yeni deliller bulundu... 7 Telefon dinlemelerinde 'double check' dönemi... 7 AB ile müzakerelerde 17. fasıl açılabilir... 8 Can Gürkan bilirkişi heyetini şikayet etti... 8 Ali İsmail Korkmaz kararına savcıdan itiraz... 8 AFRİKA GÜNDEMİ... 9 Boko Haram Nijerya'nın kuzeydoğusuna saldırdı... 9 Demokratik Kongo Cumhuriyeti nde tartışmalı seçim yasası geri çekildi... 9 AMERİKA İNGİLTERE GÜNDEMİ... 9 ABD li gazeteciye 5 yıl hapis cezası... 9 Netanyahu Obama'ya Meydan Okudu: Davet Edildiğim Her Yere Gideceğim ABD de Ermeni Lobisinden Fransız Büyükelçiye Soykırım Baskısı Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu İle Abd, Suriye Ve İslam Devleti Üzerine Syriza'nın tarihi zaferi, Yunanistan'ı Avrupa'yla ihtilafa sürüklüyor Cameron dan Yunanistan Seçimleri Yorumu Çevre Denetim Komitesi Hidrolik Kırılmayı Durdurmak İstiyor ASYA - PASİFİK GÜNDEMİ Özbekistan'da başbakan değişmeyecek Tacikistan da 382 öğrenci 'İslami lise'den atıldı Çin, Uygurlara uyguladığı baskıyı artırdı Filipinler'in güneyinde şiddet; 27 polis öldü Suriyeli muhalifler Rusya'daki toplantıya katılmıyor Japonya Başbakanı: IŞİD diğer rehineyi derhal serbest bırakmalı Che Guevara'nın kızından ABD- Küba yakınlaşmasına destek AGİT'ten Ukrayna için barış gücü önerisi Asya Borsaları Haftaya Karışık Seyirle Başladı AVRUPA GÜNDEMİ

2 PEGIDA nın zararı çok daha fazla Korkunç cinayetin zanlısı yakalandı İslam Saksonya ya ait bir din değildir kişi gitti 60 ı öldü Eski İngiliz bakandan hükümete eleştiri Almanya, Suudi Arabistan'a silah satışına onay vermedi Kahraman Türk Alman kanalında Alman hükümetinden Facebook a eleştiri Saksonya Eyaleti De Avrupa nın Bir Parçası - Peter Carstens, Frankfurter Sonntagszeitung "Dehşetin Uzmanlarına" Karşı Dayanışma - Daniela Weingärtner, Badische Zeitung ORTADOĞU GÜNDEMİ Libya'da çatışma: 16 ölü Mısır da kanlı yıldönümü Tahrir'de yüksek gerilim İran dolar yerine TL, yuan ve ruble kullanıyor Yemen'de Husi gerginliği devam ediyor IŞİD'den takas talebi

3 YUNANİSTAN DA SEÇİMLER SYRIZA lideri Çipras: "Yunanistan sayfa çeviriyor" Yunanistan'da, anamuhalefet partisi Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, genel seçimlerle ülkenin "sayfa çevirdiğini" söyledi. Atina Üniversitesi önünde toplanan partililere hitap eden Çipras, "Halk ve ümit bugün tarih yazdı, egemen Yunan halkı bugün net, güçlü ve tartışılmaz bir talimat verdi. Yunanistan sayfa çeviriyor ve felaketi getiren kemer sıkma önlemlerini, otoriterliği ve beş yıllık acıyı geride bırakıyor" dedi. Yarından itibaren çalışmaların başlayacağını, memorandumların bugün iptal edildiğini ve Troyka'nın geçmişte kaldığını belirten Çipras, "Tüm Yunanlıları temsil edecek bir hükümet kuracağız, vatanımızı yeniden inşa etmek için mücadele vereceğiz. Yeni hükümet, tüm AB halklarının ortak çıkarını göz önüne alarak adil ve karşılıklı yararı olacak bir çözüm için müzakereye gideceğiz" diye konuştu. Çipras, hükümetin ilk önceliğinin ülkenin kaybettiği onurunu geri alması olduğunu da vurguladı. Yunanistan'da dün yapılan seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre, SYRIZA seçimi yüzde 8 farkla önde götürüyor. ALEKSİS ÇİPRAZ KİMDİR? Yunanistan'a AB ve IMF tarafından dayatıldığını ileri sürdüğü ekonomik kurtarma paketlerinin yeniden müzakere edilmesini savunan Radikal Sol İttifak (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, 28 Temmuz 1974'te Atina'da doğdu. 1980'lerin sonlarında Yunanistan Komünist Gençlik Partisine katılan Çipas, 1990'lı yıllarda öğrenci hareketinde öncü rol oynadı, 1995'den 1997'ye kadar Yunanistan Ulusal Öğrenci Birliği Merkez Konseyinde seçilmiş temsilci olarak görev aldı. Çipras, 1999'da Sinaspismos tis Aristeras Partisinin sekreterliğine, 2004'te de merkez komite üyeliğine ve ardından genel başkanlığına seçildi. 2009'da milletvekili seçilmesinin ardından yeni oluşturulan Radikal Sol İttifak (SYRIZA) partisinin parlamento grup başkanlığı görevine getirilen Çipras, Sinaspismos Partisinin 2013'te dağılmasının ardından da SYRIZA genel başkanlığını üstlendi. Yunanistan'da, 2012'de yapılan genel seçimlerde, Çipras'ın liderliğini yaptığı SYRIZA, 2009'da yüzde 4,6 olan oy oranını yüzde 16,77'ye yükselterek ikinci parti oldu. Asıl mesleği inşat mühendisliği olan Çipras, evli ve iki çocuk babası. 3

4 Yunanistan da koalisyon görüşmeleri Yunanistan'da pazar günü yapılan seçimlerde oyların sayılan yüzde 99,5'lik kısmına göre tek başına iktidarı iki sandalyeyle kaçıran Radikal Sol İttifak Syriza'nın lideri Aleksis Tsipras hızla koalisyon görüşmelerine başlıyor. Üç yüz sandalyeli mecliste 149 sandalye kazanan Syriza gerekli 151 sandalyeli çoğunluğa ulaşamadı. Çarşamba gününe kadar hükümeti kurması gereken Aleksis Tsipras, pazartesi sabah saatlerinde önce sağ popülist Bağımsız Yunanlar Partisi'nin lideri Panos Kammenos ile görüşüyor. Tsipras'ın koalisyon ortağı bulamaması durumunda hükümeti kurma görevi, seçimlerden ikinci güç olarak çıkan Yeni Demokrasi Partisi'ne geçecek. Bağımsız Yunanlar Partisi dışında merkez sol To Potami Partisi de koalisyon görüşmelerine hazır olduğu mesajını vermişti. Siyasi gözlemciler Tsipras başkanlığında bir azınlık hükümeti kurulması olasılığını da gözardı etmiyor. AB'nin gündemi Yunanistan AB Maliye Bakanları bugün seçimler sonrası Yunanistan'ın durumunu görüşmek üzere bir araya geliyor. Toplantıdan somut kararların çıkması beklenmiyor. AB ve IMF iflasın eşiğindeki Yunanistan'a şimdiye kadar 240 milyar euroluk yardımda bulunmuştu. Aleksis Tsipras, Troyka tarafından dayatılan katı tasarruf politikalarını terk etme vaadiyle göreve gelmiş, borçların silinmesini sağlamak için çalışacağını söylemişti. Ancak kreditörlerin borç silmeye yanaşmayacağı biliniyor. Tsipras'ın göreve geldikten sonra daha pragmatik bir yaklaşım sergilemesi beklentisi hakim. Batı Trakya Türkleri seçimlerden umutlu DW Yunanistan'da pazar günü yapılacak seçimlerde Türk azınlık da oy kullanacak. Türk azınlığın seçimlere bakışını Batı Trakya Derneği Temsilcisi Mehmet Hasan Deutsche Welle'ye anlattı. Yunanistan'da pazar günü erken genel seçimler yapılacak. Ekonomik krizle boğuşan ülkede halkın umudu, bu seçimler. Kemer sıkma politikaları nedeniyle işsizliğin, yoksulluğun arttığı ülkede halk 4

5 bunalmış durumda. Özellikle dar gelirliler ekonomik sıkıntıyı en çok hisseden kesim. Ama bir kesim var ki, sıkıntı en çok onları etkiliyor; Türk azınlık. Yunanistan'da pazar günü yapılacak seçimleri Türk azınlık da büyük heyacan ve umutla bekliyor. Özellikle ekonomik sıkıntıların had safhaya ulaştığı ülkede ağırlıklı olarak çiftçilik yapan ya da inşaat sektöründe çalışan Türkler, umutlarını seçimden sonra oluşacak yeni hükümete bağlamış durumda. Almanya'nın Witten kentinde bulunan Batı Trakya Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin Genel Sekreteri Mehmet Hasan, ekonomik sıkıntılar nedeniyle adeta nefes alamayan Yunanistan'daki hemşerilerinin pazar günü yapılacak seçimlerde çoğunlukla Radikal Sol Koalisyon SYRIZA'yı destekleyeceklerini belirterek şöyle konuşuyor: Yunanistan'daki Türklerin çoğunluğu seçimlerde radikal sol koalisyon SYRIZA'yı destekleyecek. "Pazar günü yapılacak olan seçimlere ülkenin genelinde olduğu gibi, Batı Trakya da yaşayan Türkler de umutla bakıyor. Aslında bugün gidip 'Beklentileriniz nelerdir?' diye sorarsanız, size verecekleri cevap, 'Ülkeyi artık Yeni Demokrasi ve Pasok partisinin haricinde başka bir parti yönetsin' olur. Yani vatandaşlar, eski yönetimlerden bıktı, artık yenilik istiyor. Halkın büyük bir bölümü bu seçimlerde tepki oyu kullanacak. Buna karşın Batı Trakya'da azınlık haklarının düzeltilmesiyle ilgili çok fazla beklenti yok. Bunun sebebi de Yunanistan'da faaliyet gösteren partilerin, azınlığımıza karşı bakış açılarının şimdiye kadar pek farklı olmaması. SYRIZA partisi ve Türk adayları partinin programı hakkında bilgiler verirken Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının hakları konusunda vaatler vermiyor. Ancak SYRIZA bugüne kadar iktidara gelemedi. Bugüne kadar azınlığımıza Yeni Demokrasi ve Pasok partileri çok vaatlerde bulundular ancak sorunları çözmediler, bilakis çoğalttılar. Bundan dolayı SYRIZA'nın da ülkeyi yönetirken azınlığa bakışını görmek gerek. Seçimlerden sonra temennimiz bunun değişmesi." Batı Trakya'da 80 ila 120 bin civarında oldukları tahmin edilen Türk azınlığın genelde çiftçilik ya da inşaat işçiliği yaptığını belirten Mehmet Hasan, tarım ve inşaat sektörünün ekonomik kriz nedeniyle sıkıntıya girmesi üzerine zaten zar zor geçinen Türklerin maddi durumlarının hayli gerilediğini vurguluyor. Türklerin hassasiyet beklentisi Mehmet Hasan özellikle Türklerin seçilecek hükümetlerden azınlık hakları konusunda hassasiyet beklediklerine vurgu yaparak, "Seçimlerden sonra oluşacak muhtemel tablo SYRIZA yönetiminde koalisyon hükümeti olacak. SYRIZA küçük partilerden biri ile hükümeti kuracak. Bu POTAMİ Partisi, bağımsız Yunanlılar, PASOK, KKE, partilerinden biri olacak. SYRIZA seçimleri tek başına iktidar olacak 5

6 şekilde tamamlamazsa, Yunanistan kısa sürede yeniden erken seçime de gidebilir, çünkü koalisyon hükümetinde SYRIZA AB ve Troyka ile pazarlıklarda istediği gibi yumruğunu masaya vuramayacak. Ekonomiyi güçlendirmesi Batı Trakya Türklerini de rahatlatacak. Ekonomik rahatlamayla birlikte elbette Türkçe eğitimi, müftülerin seçilmesi gibi hayati konulardaki taleplerimiz de var" diye konuşuyor. Yunanistan'da Türkler son yıllarda parlamentolarda temsil ediliyor. Seçim barajı nedeniyle kendi partileriyle meclise giremiyorlar ama değişik partilerden aday olan Türk kökenli siyasetçiler Yunanistan Parlamentosu'nun kapılarını zorluyorlar. Şu anda üç milletvekili parlamentoda bulunuyor. Ancak Mehmet Hasan'a göre, Türklerin Yunanistan parlamentosunda temsili yeterli değil. Hasan, "Şu an, milletvekili sayısı açısından yeteri kadar temsil edildiğimiz pek sözlenemez. Bu da siyaseten daha zayıf olmamızı ve sesimizin daha az duyulmasına neden oluyor. Azınlık olarak, parlamentoya ne kadar çok milletvekili gönderirsek, temsil edilme şansımız da doğal olarak o derece artıyor. Bu sebeple temennimiz, bu tablonun yapılacak olan seçimlerde daha iyi bir hal alması ve Batı Trakya azınlığımızın temsil eden vekillerimizin artmasıdır" diye konuşuyor. Dört Türk vekil beklentisi Pazar günü yapılacak seçimlerde bu durumun değişebileceğini belirten Mehmet Hasan Türk kökenli milletvekili sayısının artmasından umutlu. Mehmet Hasan'a göre şanslı adaylar ve partileri şöyle: "Seçimlerde farklı partilerden 17 azınlık milletvekili adayı yarışıyor. Bunların içerisinde en şanslı olanlar Gümülcine ilinde SYRIZA adayları Ayhan Karayusuf ile Mustafa Mustafa ve To Potami Partisi adayı İlhan Ahmet. İskeçe ilinde ise kazanma ihtimali yüksek olan adaylar arasında SYRIZA adayı Hüseyin Zeybek ve Yorgo Papandreu nun partisi Demokrat Sosyalistler Hareketi adayı Dr. Çetin Mandacı var. Bu vekil adaylarımızın favori olduklarını söyleyebiliriz. İkinci sırada bulunan Antonis Samaras ın Yeni Demokrasi Partisi adayları ve diğer küçük partilerdeki adayların seçilme şansı yok gibi gözüküyor." Ekonomik krizlerler genellikle aşırı sağ hareketleri artırıyor. Avrupa'da bunların örneğini görmek mümkün. Ekonomide yaşanan dalgalanmaların faturası genellikle yabancılara, göçmenlere veya azınlıklara çıkarılır. Peki Yunanistan'da da durum böyle mi oldu? Mehmet Hasan, Yunanistan krizinin ırkçı Altın Şafak Partisi'ni meclise taşıdığını belirterek, "Krizin yaşandığı her ülkede aşırı milliyetçilik, ırkçılık öne çıkıyor yıllında yapılan erken seçimlerde Yunanistan'da da ırkçılık öne çıktı. Seçimlere katılan ırkçı Altın Şafak Partisi Yunan meclisine girmeyi başardı, üstelik 18 milletvekili çıkararak. Altın Şafak'ın mecliste olması Yunanistan daki mülteciler ve azınlıklar açısından büyük tehlike oluşturmaktadır" diye görüşlerini belirtiyor. 6

7 Türkiye'den seçime otobüslerle gidecekler Yunanistan dışında yaşayan Türk azınlığın Yunanistan seçimlerine eskiden beri ilgi gösterdiğini vurgulayan Mehmet Hasan, pazar günkü seçimlere Türkiye'den de otobüslerle Yunanistan vatandaşı Türklerin gideceklerini söyledi. Benzer uygulamaların eskiden Almanya'da da yapıldığını belirten Hasan, siyasi partilerin seçimlerden önce uçak kaldırdıklarını söyledi: "Eskiden Yunan siyasi partileri Almanya'dan uçak organize ederlerdi. Cüzi miktarda para ile bilet alır, gider oyumuzu kullanırdık. Bu vesileyle ailelerimizi de ziyaret ederdik. Ama ekonomik kriz yüzünden bu artık mümkün değil." Mehmet Hasan Türkiye'nin geçen yıl yurtdışında yaşayan yurttaşlarına bulundukları ülkelerde seçime katılmalarına yönelik sağladığı imkanı Yunanistan'ın henüz sunamadığını belirterek, Almanya'daki Batı Trakya Türklerinin bu pazar günkü seçimi televizyon karşısında geçirmek zorunda kalacaklarını söyledi. TÜRKİYE GÜNDEMİ KPSS skandalında yeni deliller bulundu Dünya Bülteni 2010 yılında yapılan KPSS de Eğitim Bilimleri sorularının sızdırıldığı tespit edilince sınav iptal edilmişti. 279 bin kişi tekrar sınava girerken aynı yıl yapılan ve 807 bin kişiyi ilgilendiren Genel Kültür ile Genel Yetenek sorularının da sızdırıldığı iddia edilmişti. O dönem soruşturmayı yürüten savcı Şadan Sakınan tarafından bu iddialarla ilgili bir işlem yapılmamıştı ancak 2014 te savcının değişmesinden sonra bu iki sınavla ilgili iddialar tekrar gündeme geldi ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı yeniden araştırma başlattı. Vatan Gazetesinden Kenan Butakın'ın haberine göre 1 Mart 2012 de Eğitim Bilimleri kitapçıklarıyla beraber Genel Kütür ile Genel Yetenek kitapçıklarının savcının talimatıyla imha edildiği belirlendi. ÖSYM yetkilileri, Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkmen i arayarak, imha edildiği belirtilen 807 bin adet test kitapçığından 1262 inin depolarda bulunduğunu bildirdi. Soruşturma şimdi bu yönde ilerliyor. Telefon dinlemelerinde 'double check' dönemi Dünya Bülteni 7

8 Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan tarafından açıklanan TİB de artık mahkeme kararı olmaksızın dinleme yapılmıyor açıklamasının detayları netleşti. Telekominikasyon İletişim Başkanlığı nın yeni yönetimi mahkemelerden gelen dinleme taleplerini double check yöntemi ile yeniden inceliyor. Yani; mahkeme kararında yazan ve dinlenilmesi talep edilen telefon numarası ilgili kişiye ait değilse mahkemeye yazı yazılarak dinleme talebi geri çevriliyor. Bu doğrultuda şimdiye kadar birçok mahkeme kararı da geri çevrildi. AB ile müzakerelerde 17. fasıl açılabilir Sabah Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Baş müzakereci Volkan Bozkır, İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu'nda (WEF), fasıl açmanın artık Türkiye için önemli bir konu olmadığını vurguladı ve Bu yıl 17. fasıl olan ekonomik ve parasal politika faslı müzakerelere açılabilir ama siyasi nedenlerle başka blokajlar olabiliyor şeklinde konuştu. Türkiye bütün fasılları açabilecek noktada olduğunu belirten Bozkır, Türkiye nin şimdiye kadar 28 faslı açtığınıve 14 faslı da kapattığını bildirdi. Ayrıca AB'nin 14 faslı açmış, bir faslı kapatmış olması da AB'nin bir sorunudur dedi. Can Gürkan bilirkişi heyetini şikayet etti Sabah 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasının raporunu hazırlayan dört bilirkişi hakkında soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Hürriyet'in haberine göre, Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin'in hazırladığı 14 sayfalık dilekçede; bilirkişiler Prof. Dr. Ercüment Yalçın, Prof. Dr. Eyüp Akpınar, Prof. Dr. Ahmet Hakan Onur ve İş Güvenliği Uzmanı Alpaslan Ertürk'ün 126 sayfalık raporunun; bilime ve gerçeklere aykırı, taraflı düzenlendiği iddia edildi. Bilirkişiler hakkında görevi kötüye kullanma, gerçeğe aykırı bilirkişilik, suç delillerini gizleme yok etme, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve görevi kötüye kullanma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları istenen şikayet dilekçesinde 6 aydan 5 yıla kadar yargılanmaları, şirketin zararlarının da tazmini talep edildi. Ali İsmail Korkmaz kararına savcıdan itiraz Yeni Şafak 8

9 Kayseri Cumhuriyet Savcısı Mehmet Kalkan, Ali İsmail Korkmaz davasında 1 numaralı sanık gösterilen ve 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan polis memuru Mevlüt Saldoğan ile ilgili karara, Yargıtay nezdinde itiraz etti. Kalkan davada esas hakkındaki görüşünü açıklarken, sanık polis memuru Saldoğan için 'Kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istedi. Diğer 7 sanıkla ilgili ise bir itirazda bulunmadı. Savcının itiraz dilekçesi bu gün itibarıyla Yargıtay ile Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi Yazı işleri Müdürlüğü'ne ulaşıp, dosyaya konuldu. AFRİKA GÜNDEMİ Boko Haram Nijerya'nın kuzeydoğusuna saldırdı BBC Türkçe Boko Haram militanları Nijerya'nın kuzeydoğu kenti Maiduguri'ye saldırı düzenledi. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen kentin çevresinde yoğun çatışmalar yaşandığı bildiriliyor. Nijerya ordusu da Boko Haram mevzilerine hava saldırıları düzenliyor. Güvenlik yetkilileri Boko Haram'ın kuzeydoğu kenti Monguno'nun kontrolünü de ele geçirdiğini duyrudu. Boko Haram'dan kaçan on binlerce kişi Maiduguri'ye sığınmıştı. Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Jonathan da dün kenti ziyaret etmişti. Demokratik Kongo Cumhuriyeti nde tartışmalı seçim yasası geri çekildi Euronews Demokratik Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Kabila, protestolardan dolayı tartışmalı seçim yasasını geri çekti. Söz konusu yasa, 2016 da yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenmesine olanak sağlıyordu den beri iktidarda olan Joseph Kabila nın koltuğunu korumak için attığı adım muhaliflerin tepkisini çekmişti. AMERİKA İNGİLTERE GÜNDEMİ ABD li gazeteciye 5 yıl hapis cezası USA SABAH 9

10 ABD'nin Dallas kentinde görülen davada 63 ay hapse ve 900 bin dolar para cezasına çarptırılan Brown'ın suçu 2011 yılında Anonymous hack grubunun istihbarat düşünce kuruluşu Straftor'a ait belgeleri yüklediği internet adresini paylaşmak olarak açıklandı. Geçen Nisan'da cezasını azaltmak için savcıyla bir anlaşma yapan Brown, Anonymous ile işbirliği içinde olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) evde yaptığı aramalar sırasında bilgisayarını sakladığı ve ajanları internet üzerinden tehdit ettiği gerekçesiyle de suçlanan gazeteciye bu nedenle de ceza verildi. Karar sonrası bir açıklama yayınlayan Brown, "hükümet benim gazeteci olmadığımı ve bu yüzden Birinci Anayasa Değişikliği'nin bana verdiği koruma haklarından yararlanamayacağımı söylüyor. Eğer ben gazeteci değilsem, dışarıda gazeteci olduğunu bilmeyen pek çok insan bulunuyor ve onlar da benim gibi risk altında" dedi. The Guardian, Vanity Fair ve Huffington Post gibi iyi bilinen gazete ve websitelerine yazdığı yazılarla tanınan Brown'a verilen ceza ABD'deki medya özgürlüğü tartışmalarını da alevlendirdi. Türkiye'de terör örgütlerine üye oldukları için hapsedilen 7 gazeteciyi, "2014 hapsedilen gazeteciler" listesine taşıyan Gazetecileri Koruma Komitesi ise Brown'ı bu listeye dahil etmedi. CPJ'nin listesinde ABD'de hiçbir gazetecinin hapiste olmadığı yazılı. Halbuki Brown geçen iki yıldır tutuklu bulunuyordu. Netanyahu Obama'ya Meydan Okudu: Davet Edildiğim Her Yere Gideceğim TURKISHNY İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı olarak, "İran'ın nükleer silahlara sahip olmasını engellemek için elinden geleni yapmanın görevi" olduğunu ifade ederek, "Bu uluslararası bir çaba ve İsrail'in geleceğini teminat altına almak için davet edildiğim her yere gideceğim" diye konuştu. İran'la yürütülen nükleer müzakerelere değinen Netanyahu, "Önümüzdeki haftalarda, büyük devletler ile İran arasında imzalanması muhtemel çerçeve anlaşması, bu ülkenin nükleer silah elde etmesini kolaylaştıracaktır. Bu da ilk olarak İsrail'in güvenliğini tehlikeye sokacaktır" iddiasında bulundu.netanyahu, "Lübnan ve Suriye'ye müdahil olan İran şimdi de aynı şeyi Yemen'de yapıyor. İran, şimdi de Golan Tepeleri'nde bize karşı faaliyetlerde bulunuyor" ifadelerini kullandı. ABD de Ermeni Lobisinden Fransız Büyükelçiye Soykırım Baskısı TURKISHNY 10

11 Fransa nın ABD Büyükelçisi Gerard Araud, 1915 olaylarına ilişkin açıklamalarının ABD deki Ermeni diasporasının tepkisine neden olması sonrasında geri adım attı. MSNBC de "Andrea Mitchell Reports" adlı programda Fransa da ifade hürriyetine ilişkin sohbet sırasında sunucunun Fransa da Holokost ve sözde Ermeni Soykırımı nı inkarın yasak olduğuna ilişkin açıklamasını düzelten Büyükelçi Araud, Aslına bakarsanız Fransa da Ermeni Soykırımı nın inkarına ilişkin bir kanun bulunmuyor. Sadece Holokost un inkarına ilişkin bir kanun bulunuyor. Çünkü Yahudi Soykırımına ilişkin bir görüş bildirilebilmesi söz konusu değil. Holokost vuku bulmuştur. Bu nedenle de Holokost olmadı diye bir görüş öne sürmeniz söz konusu olamaz. Bu bir gerçektir diye konuşmuştu.fransız Büyükelçi Gerard Araud un 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının Holokost gibi tarihi bir gerçek kabul edilemeyeceğine ve bu konuda farklı görüşlere açık olunduğuna ilişkin açıklamaları sonrasında ABD deki Ermeni lobisi büyükelçiyi baskı altına aldı.abd de Ermeni diasporasının en etkili kuruluşlarından Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) da Fransa nın ABD Büyükelçisi Araud ile irtibat kurarak sözde Ermeni soykırımına ilişkin açıklamalarına açıklık getirmesini talep etti.yoğun baskı sonrasında geri adım atan Büyükelçi Araud, Fransa nın sözde Ermeni soykırımını tanıdığını ve daha önce sözde Ermeni soykırımına ilişkin olarak yaptığı açıklamaların yanlış yorumlandığını ileri sürdü. İlk açıklamasıyla tamamıyla zıt beyanatında Büyükelçi Araud, 1915 olaylarından modern tarihin ilk soykırımı şeklinde söz etti. Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu İle Abd, Suriye Ve İslam Devleti Üzerine The Washington Post Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, bu hafta İsviçre nin Davos şehrindeki bir otel odasında, ülkesiyle ABD nin, Suriye ve İslam Devleti sorunlarının üstesinden gelme noktasındaki fikir ayrılıklarıyla ilgili konuştu. Her iki ülke de bu krizlere acilen müdahale edilmesi konusunda hemfikir ancak öncelikleriyle strateji konularında aralarında görüş ayrılıkları var. Aralık ayında bir uzlaşmaya varmış olsalar da sonrasında bu anlaşma bozuldu. Davutoğlu, bundan sonra olacaklar hakkında Washington Post a konuştu. Mülakattan yapılan alıntılar aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir: SORU: Charlie Hebdo da yakın zamanda işlenen cinayetlerin ardından Paris teki gösterilerde yer aldınız. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ın İslami teröre savaş açılması gerektiği fikrine katılıyor musunuz? DAVUTOĞLU: İslami terör yanlış bir terim. Biz herhangi bir terör eylemini kati surette dinsel kimlikle bir tutmuyoruz. 11

12 SORU: Ama onlar kendilerini o şekilde tanımlıyor. DAVUTOĞLU: Onlar İslami terörist olduklarını söylemedi. SORU: Öyleyse kim bunlar? DAVUTOĞLU: Bunlar IŞİD veya Yemen deki el Kaide ile bağlantıları olduğunu iddia ediyor. Biz buna karşıyız ancak aynı zamanda terörün ve İslam ın bir arada kullanılmasına da karşıyız. SORU: Fransız katillerin suç ortağı Hayat Boumeddiene, Türkiye üzerinden Suriye ye kaçtı. Türkiye bu duruma göz mü yumuyor? DAVUTOĞLU: Boumeddiene in Fransa dan Türkiye ye geldiğine dair hiçbir istihbarat raporu bulunmuyor. Emniyet teşkilatımız isim listesini elde ettikten sonra bu durumu ortaya çıkardı ve kadının Türkiye ye gelmiş olabileceği bilgisini Fransa ya verdi. Paris teki saldırıdan bir gün evvel İstanbul da bir terör saldırısı tertiplendi ve bir polis memuru intihar bombacısı tarafından öldürüldü. Bu yüzden de polis alarmdaydı. SORU: ABD ile Türkiye arasında Suriye politikası üzerine gergin pek çok görüşme yapılıyor. İki yıl kadar önce o zamanki Başbakan ınız (şu anki Cumhurbaşkanı) Recep Tayyip Erdoğan, ABD ye uçuşa yasak bir bölge oluşturulması hususunda baskı yapmıştı ancak ABD, bu fikri uygulamadı ve Suriyeli muhalifler de iyice zayıfladı. Şu anda Türkiye ile ABD yönetiminin arası bozuk mu? Türkiye, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ın devrilmesinin çok elzem olduğunu söylerken ABD yönetimi, Amerika nın önceliğinin IŞİD ile savaşmak olduğunu söylemiyor mu? DAVUTOĞLU: Olası bir kriz durumunda şayet gerekli önlemleri ilk aşamada almazsanız sonraki aşamalarda daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalırsınız. Evet, iki yıl önce Suriyeli ılımlı muhaliflerin ülkenin kuzeyinde kontrolü ele almaları için uçuşa yasak bir bölge talebinde bulunmuştuk. Eğer muhaliflere destek verilmiş olsaydı şu anda IŞİD tehdidi olmayacaktı. Sivilleri korumayıp muhaliflere destek vermediğimizden Esad rejimiyle IŞİD arasında taktik icabı bir iş birliği hasıl oldu. Esad rejiminin muhalif mevzilerine saldırmasının ardından isyancı birlikler bu kasaba ve şehirleri terk etmek durumunda kaldı. Sonrasında da IŞİD güçleri bu kentleri ele geçirdi. Geçen yaza değin rejimle IŞİD arasında hiçbir savaş vaki olmadı. IŞİD in mevcudiyeti Esad ın iktidarda kalmasına imkân sağladı çünkü herkes bir terör tehdidinin varlığından söz ediyordu. IŞİD, Esad ın uluslararası toplumun gözünde kendini meşrulaştırmasına olanak verdi. SORU: Peki, siz ABD nin ne yapmasını istiyorsunuz? 12

13 DAVUTOĞLU: Bizim bu noktadaki duruşumuz Suriye nin geleceği için entegre bir stratejiye ihtiyacımız olduğu yönünde. IŞİD i böyle bir strateji olmadan ortadan kaldırırsak başka bir terör örgütü ortaya çıkacaktır. SORU: Hâlâ uçuşa yasak bir bölge istiyor musunuz? DAVUTOĞLU: Elbette. Daha fazla mülteci istemiyoruz. SORU: Bu, Suriye uçaksavar silahlarının da yok edilmesi anlamına mı geliyor? DAVUTOĞLU: Şayet koalisyondan artık hava saldırısı yapılmayacağına dair etkili bir mesaj gelirse Suriye rejimi, sivilleri bombalamayı da sona erdirmek durumunda kalacaktır. Üçüncü bir alternatif oluşturmak üzere ılımlı muhaliflerin eğitilmesi ve silahlandırılması gerekiyor. SORU: ABD li yetkililer, muhalif savaşçıların bahara kadar konuşlandırılmayacağını açıkladı. DAVUTOĞLU: Bu süre çok uzun. Suriye halkının hem rejim hem de IŞİD baskısının altında ezilmesine izin vermemeliyiz. Üçüncü bir seçenek gerekiyor, o da ılımlı muhalifler. O birliklerin içinde yabancı savaşçı olmamalı. Suriye yi sadece Suriyeliler müdafaa etmeli. Rejim tarafında yabancı savaşçılar bulunuyor: Hizbullah ve Irak ile İran dan gelen Şii milisler. Bütün yabancı savaşçıların Suriye den ayrılmaları gerekiyor. SORU: Kim onların ayrılmasını sağlayacak? DAVUTOĞLU: Suriyeli birlikleri güçlendirmemiz lazım. SORU: Bu çok uzun zaman alacaktır. DAVUTOĞLU: İki sene önce daha kolay olabilirdi. Ama tek seçenek bu. SORU: Bunun için çok geç değil mi? DAVUTOĞLU: Başka seçenek var mı? SORU: ABD, IŞİD i bombalamak için İncirlik Hava Üssü nü kullanmak istiyor ve Türkiye buna müsaade etmiyor. DAVUTOĞLU: Buna izin vermemiz için entegre bir strateji görmemiz gerekiyor: uçuşa yasak bir bölge ve mülteciler için güvenli bir bölge oluşturmak ki böylece Türkiye de daha fazla mülteci olmasın. SORU: ABD ile koalisyona Üs sün kullanım hakkı verilmesi ve Türkiye nin de IŞİD e karşı yürütülen mücadeleye yardımcı olması için aralık ayında müzakereler yapıldığı bildirilmişti. 13

14 DAVUTOĞLU: Evet, neredeyse bir anlaşma sağlanacaktı ve hâlâ bir anlaşma olasılığı var. Bizim isteğimiz çok basit: Daha fazla mülteci akını ve Suriye rejimince hava saldırısı istemiyoruz. Terör örgütlerinin varlığına tanık olmak istemiyoruz. En iyi yol, güvenli bir bölgenin ilan edilmesidir. SORU: ABD, Amerika nın önceliğinin Esad ın değil IŞİD in bertaraf edilmesi olduğunu söylüyor gibi görünüyor. DAVUTOĞLU: Biz diyoruz ki iki tehditle de eş zamanlı olarak mücadele edilmelidir. Suriye halkını IŞİD ve Esad rejimine karşı eş zamanlı olarak koruyacak bir stratejiye sahip olmamız gerekiyor. Ülkemizde şu anda 1,7 milyon mülteci var ve bunların 1,5 milyonu Esad dan kaçmışken sadece 200 bini IŞİD den kaçtı. Bu yüzden eğer Suriye de barış istiyorsak tek bir kriterimiz var. SORU: O da Esad dan kurtulmak mı? DAVUTOĞLU: Evet. Olur da iki milyon mülteci bir gün yurtlarına dönmeye karar verirse bu, barış demektir. Aksi takdirde IŞİD i yok etmek Suriye ye barışı getirmeyecektir. Esad ın hâlâ Şam da iktidar koltuğunda oturduğunu gören mülteciler Türkiye de kalmaya devam edecektir. Çok iyi biliyorlar ki yurtlarına dönerlerse öldürülecekler. SORU: Aynı zamanda hükûmetiniz, Esad ı destekleyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin i konuk etti. DAVUTOĞLU: Evet ama Rusya ile kapsamlı bir iktisadi ilişkimiz var. Enerjiye dair iş birliği yapıyoruz. SORU: Doğal gazınızın yüzde 50 den fazlası Rusya dan geliyor. DAVUTOĞLU: Yaklaşık yüzde 65 i. SORU: Bununla birlikte Ruslar Esad ı çok güçlü bir şekilde destekliyor. DAVUTOĞLU: ABD de Rusya ile görüşüyor; bu diplomasidir. SORU: Başkan Obama, Suriye rejimince kimyasal silah kullanılmasına kırmızı bir çizgi çektikten sonra rejim bunları kullanınca tepki vermediğinde hayal kırıklığına uğradınız mı? DAVUTOĞLU: Kırmızı çizgi çekmek ve buna bağlı kalmamak saldırganı daha fazla teşvik eder. ABD yönetiminin kimyasal silahlara karşı koalisyona katılmak suretiyle desteğimizi istediği günlerde buna derhâl dâhil olmuştuk. Ama Suriye rejimi iyi niyeti suistimal etti. Rejimin hâlen kimyasal silah kapasitesi bulunuyor. Değişen bir şey yok. 300 bin insanı öldürdüler ve milyonlarca mültecinin yanı sıra yine milyonlarca da ülke içerisinde yerlerinden edilenler var. Esad hâlâ iktidarda. Pek çok insanlık 14

15 suçu işlemesine rağmen Esad ın iktidarda kalmaya devam edeceğini düşünen insanlar var. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. SORU: Halep in düşmesi ne kadar yakın? DAVUTOLU: Ilımlı muhalifler belirli mahalleleri müdafaa ediyor. Ancak hava saldırıları devam ederse bu, onlar için çok zor olacaktır. Eğer Halep düşerse başka bir milyon mülteci Türkiye ye gelebilir. SORU: Şu anda koalisyon uçakları Suriye ye ait uçaklarla yan yana uçuyor, öyle değil mi? DAVUTOĞLU: Birbirlerine saldırmayacaklarına dair bir anlaşma var. SORU: ABD halkı, Türkiye de gazetecilere yapılan muameleyi çok eleştiriyor. DAVUTOĞLU: Gazetecileri Koruma Komitesine göre cezaevinde 10 gazeteci vardı. Bunlardan üçünün salıverildiğini ve kalanların da 1990 larda cezaevine gönderildiğini ortaya çıkardılar: bir tanesi adam öldürmekten, diğer biri de bir silahlı saldırı sebebiyle. SORU: Ama savcı, Charlie Hebdo nun anma sayısındaki karikatürü yayımladığı gerekçesiyle Türk gazetesi Cumhuriyet in peşine düştü. DAVUTOĞLU: Sadece Türkiye de değil birçok yerde bu provokasyon yapıldı. Ben, ifade özgürlüğü hakkını savunmak için Paris teydim. Ancak kimsenin kitleleri provoke etme ve onlara hakaret hakkı yok. Bu, yasal bir prosedür. Hristiyanlığa karşı dahi kimse provokatif bir dil kullanamaz. SORU: Paris e basın özgürlüğünü yüceltmek üzere gitmediniz mi? DAVUTOĞLU: Bu, bir dinin peygamberine hakaret edilmesini savunuyorum anlamına gelmez. Kimsenin İslam a ve Müslümanlara hakaret etme hakkı yok. SORU: Türkiye nin İsrail ile ilişkileri düşüşe geçmiş gibi duruyor. İlişkilerin yeniden canlanacağına dair bir umut var mı? DAVUTOĞLU: 2013 baharında Başkan Obama nın gayretleri sayesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze ye gitmekte olan Türk gemisine yapılan İsrail baskını dolayısıyla Türkiye den özür dilediğinde epey yakınlaşmıştık. Ancak sonrasında tazminat üzerine yapılan görüşmeleri sona erdirdiler. 15

16 Syriza'nın tarihi zaferi, Yunanistan'ı Avrupa'yla ihtilafa sürüklüyor Ian Traynor, Guardian Avrupa editörü Ian Traynor'ın kaleme aldığı yazıda, seçmenlerin radikal bir alternatifi, Avrupa Birliği'nin tasarruf planına tercih ettiği belirtiliyor. Yunan seçmenin, Avrupa tarafından dayatılan harcamalardaki "vahşi kesintilere" ve vergi artışlarına karşı çıktığı ifade edilen yazı şöyle devam ediyor: "Syriza gibi yeni ve gücü hiç denenmemiş bir partinin elde ettiği zafer, Avrupa'da son beş yıldaki tutucu mali yaklaşımların nasıl siyaseti alaşağı ettiğini gösteriyor. Avrupa Birliği'nde ilk defa iktidar Brüksel ve Berlin'in şiddetle karşı çıktığı popülist bir yabancıya veriliyor. Üstelik Syriza, Avrupa'daki mevkidaşlarının aksine Avrupa Birliği'ne karşı çıkmıyor. İlk defa bir Avrupa ekonomik krizinden doğan bir oluşum, açıkça tasarruf tedbirlerine karşı çıkan bir parti, Avrupa Birliği içinde resmi olarak göreve başlayacak. Sonuçlar Yunanistan'ın Euro birliğinde veya Avrupa Birliği'nde kalıp kalmayacağı sorularını doğuruyor. Ayrıca Avrupa'daki diğer tasarruf karşıtı hareketlere emsal oluşturuyor. Bunların başında bu sene seçimlerin gerçekleşeceği İspanya geliyor. Sonuçlar ağırlıklı olarak Berlin tarafından belirlenen politikalara karşı halkın itirazını da ortaya koyuyor." Gazete, Tsipras'ın şimdi Yunanistan'ın Avrupa kaderini elinde tuttuğunu söylüyor. Ne kredi verenlerin de de Syriza'nın Euro'dan çıkmak istemediği kaydedilen yazıda, pozisyonların birbirinden çok uzak olduğu ve şu anda arada bir köprü kurmanın zor göründüğü ileri sürülüyor. Cameron dan Yunanistan Seçimleri Yorumu Twitter İngiltere Başbakanı seçimler ile ilgili şu yorumu yaptı: Yunanistan daki seçim Avrupa da ekonomik belirsizliği artıracak. Bu nedenle İngiltere, ülke içinde güvenliği temin etme planına sadık kalmalı. Çevre Denetim Komitesi Hidrolik Kırılmayı Durdurmak İstiyor Parliament.uk Komite, ülkenin iklim değişikliği hedefleriyle uyumlu olmadığı ve kamu sağlığına ciddi çevresel riskler oluşturabileceği gerekçesiyle şist hidrolik kırılma uygulamasına ara verilmesi gerektiğini söyledi. Bugün Parlamento da toplanacak Komite, Hükümetin Altyapı Tasarısını değiştirmeye çalışacak. 16

17 ASYA - PASİFİK GÜNDEMİ Özbekistan'da başbakan değişmeyecek Dünya Bülteni Özbekistan'da Aralık ayında yapılan milletcekili seçimlerinden sonra yeni meclis hükümetin oluşması için çalışmalara başladı. Özbekistan'da kurulması planlanan yeni hükümette sürpriz bir ismin olması beklenmiyor. Başbakanın ve bakanların büyük kısmının değişmesi beklenmiyor. Özbekistan Meclisinin her iki kanadının ortak toplantısında Şevket Mirziyoev yeniden Başbakanlığa seçildi. Mirziyoev'in adaylığı mecliste çoğunluğu elde eden Liberal Demokrat Parti tarafından teklif edildi. Şevket Mirziyoev Özbekistan'ı 25 yıldan bu yana yönetmekte olan İslam Kerimov'a yakınlığıyla biliniyor. Mirziyoev, 2003 yılından bu yana Özbekistan başbakanlığı görevini yürütüyor. Özbekistan'da yönetim büyük oranda cumhurbaşkanlığı tarafından idare ediliyor. Mirziyoev hükümetinde eski bakanların çoğunun koltuklarını koruması bekleniyor. Tacikistan da 382 öğrenci 'İslami lise'den atıldı Dünya Bülteni Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'deki Tacikistan İslam Üniversitesine bağlı Ebu Hanife adını taşıyan İslami eğitimin verildiği lisenin yetkilileri sadece son öğretim yılında liseden 382 öğrencinin atıldığını bildirdi. Lise yönetimi öğrencilerin atılmasının nedenleri disiplin ihlali ve derslere devamsızlık olduğunu açıkladı. Bazı öğrencilerinse kılık kıyafet konusunda uyum sağlayamadıkları için liseden atıldıkları belirtiliyor. Ebu Hanife adını taşıyan İslami lisede 14 yaşından büyük olan çocuklar orta öğretim düzeyinde eğitim alıyorlar. Lisedeki öğrenci sayısı bin 458, bunlardan 910'unun kız öğrenci oladukları belirtiliyor. Tacikistan hükümeti yetkililerinin son yıllarda ülkede dini eğitimi tamamen kendi kontrolüne almaya çalıştığı belirtiliyor. Çin, Uygurlara uyguladığı baskıyı artırdı Dünya Bülteni 17

18 Pekin Doğu Türkistan üzerindeki baskısını artırmaya devam ediyor. Çin'in bu bölgesinde, gözaltına alınan Uygurların sayısı yaklaşık olarak iki katına çıktı. Çin hükümetleri geçmişten bugüne kadar Müslüman Uygur azınlık üzerinde büyük bir baskı uygulamaya devam ediyor. Binlerce Doğu Türkistanlı Çin hapishanelerinde tutuluyor yılında Doğu Türkistan'da göz altına alınanların sayısının en az 27 bin 164 olduğu ifade ediliyor. Çin'in resmi gazetesi China Daily, 2013 yılında bu sayının yüzde 95 oranında arttığını duyurdu. UZUN TUTUKLULUKLAR Çinli Başsavcı Savcı Nixiang Yibulayin uzun süren tutukluluklarla ilgili olarak, "Tutuklamalar ve cezai kovuşturma arasındaki gecikme süresini, şüpheliler olabildiğince hızlı yargılanabilsin diye ve bölgede terörle mücadele konusundaki kararlılığı göstermek için, belli başlı terör olaylarında kısaltıyoruz." ifadelerini kullandı. China Daily adli yanlışları ele aldığı editör yazısında, hızlı yargılama prosedürlerine ve konuşturmak için işkenceye başvurmayı da kapsayan cezai uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunuyor. Fakat bu yazıda Doğu Türkistan'a atıfta bulunulmuyor. Savcıya göre, hızlandırılmış yargılama prosedürü özellikle bölgenin başkenti Urumçi'de bir Pazar yerini hedef alarak, motosikletle patlayıcıları atıp kalabalığa karışan "terör saldırısı" faili saldırganlar için uygulandı. Resmi kaynaklara göre, söz konusu olayda 4 saldırganla birlikte toplam 39 kişi ölmüş, 90'dan fazla kişi yaralanmıştı. Filipinler'in güneyinde şiddet; 27 polis öldü Dünya Bülteni Filipinler'in güneyindeki Maguindanao bölgesinde polis güçleri ile Bangsamoro İslami Özgürlük Savaşçıları (BİÖS) arasında çıkan silahlı çatışmada en az 27 polisin öldüğü bildirildi. Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) Başkanı Von Al Haq, yaptığı açıklamada, Maguindanao bölgesine bağlı Mamasapano kasabasında Filipinler Milli Güvenlik Birimi Özel Harekat Güçleri'ne bağlı 27 polisin BİÖS üyeleri ile çıkan silahlı çatışmada öldüğünü belirtti. 6. Piyade Bölüğü Halkla İlişkiler Bölümü Başkanı Yüzbaşı Joanne Petinglay, hayatını kaybeden polis sayısıyla ilgili şimdilik kesin bilgi veremeyeceği söyledi. Petinglay, bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldığını açıkladı. 18

19 İsminin açıklanmasını istemeyen bir polis yetkilisi, çatışmada Özel Harekat Güçleri'ne bağlı en az 36 polis memurunun öldüğünü öne sürdü. Liderliğini Umbra Kato'nun yaptığı BİÖS, 2008 yılında Mindanao'da saldırılar düzenlemeye başladı. Bu grup, Filipinler hükümeti ile barış anlaşması imzalayan Moro İslami Kurtuluş Cephesi'nden ayrı şekilde hareket ediyor. BİÖS, hükümet ile MILF arasındaki barış sürecini baltalamayı amaçlıyor. Suriyeli muhalifler Rusya'daki toplantıya katılmıyor Dünya Bülteni Suriye rejimi ile muhalifleri bir araya getirecek toplantı, bugün Rusya'nın başkenti Moskova'da başlayacak. Rus yetkililerden alınan bilgiye göre, Doğu Bilimleri Enstitüsü Başkanı Vitaly Naumkin'in açılış konuşmasıyla başlayacak toplantı için 36 kişiye davetiye gönderildi. Çoğunluğu Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) üyesi 14 kişinin toplantıya katılmayacağı ifade edildi. İki gün boyunca muhalifler bazında yürütülecek görüşmelere çarşamba günü Suriye'nin BM Temsilcisi Beşşar el- Caferi başkanlığındaki rejimi temsil eden heyetin katılması bekleniyor. Dışişleri Bakanlığının konukevinde gerçekleşecek toplantıya çarşamba akşamı Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un da katılması planlanıyor. Naumkin'in yöneteceği perşembe günkü son oturumda ise sonraki görüşme takviminin belirlenmesine çalışılacak. Öte yandan, Suriyeli muhalif sanatçı Cemal Süleyman, yaptığı açıklamada, Kahire'de 2 gün süren istişare toplantılarının ardından yayımlanan Kahire Bildirisi'nin kendisini Moskova'daki toplantıya gitmeye teşvik ettiğini söyledi. Süleyman, "Muhaliflerin bildiride anlaşma sağlamaları gerek Rusya ve rejimin heyeti gerekse muhaliflerle üzerinde konuşabileceğim belirli dayanaklarım olmasını sağladı" dedi. Moskova'daki toplantının Rusların kendilerine açtığı kapı olduğuna dikkati çeken Süleyman, "Krizin siyasi çözümünün mümkün olup olmadığını değerlendirmek için fırsat olacak" değerlendirmesinde bulundu. 19

20 Japonya Başbakanı: IŞİD diğer rehineyi derhal serbest bırakmalı BBC Türkçe Japonya Başbakanı Şinzo Abe, IŞİD'in elindeki iki Japon rehineden birinin öldürüldüğünü gösteren video kaydının gerçek olduğunu ifade etti. IŞİD'in (Irak Şam İslam Devleti) paylaştığı videoda, rehinelerden Kenji Goto elinde diğer rehine Haruna Yakawa'nın öldürüldüğünü gösteren bir fotoğraf tutuyordu. Japonya'nın ulusal televizyon kanalına konuşan Başbakan Abe, "Bu tip bir terör eylemi zalimce ve affedilemez. Şiddetle kınıyorum" dedi. Abe, IŞİD'in elindeki diğer Japon rehine gazeteci Kenji Goto'nun da derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. IŞİD, Salı günü yayınladığı mesajda Japonya'nın 72 saat içinde 200 milyon dolar ödememesi durumunda her iki rehineyi de öldüreceğini duyurmuştu. Che Guevara'nın kızından ABD- Küba yakınlaşmasına destek Sputnik ABD ile Küba arasında 53 yıl önce kesilen ilişkilerin yeniden canlanmaya başlamasının sevindirici olduğunu belirten Küba Devrimi önderlerinden Che Guevara'nın kızı Aleida: Babam sağ olsaydı görüşmelere açık olurdu. Babası adına Vancouver'da bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası Che Guevara Konferansı'na katılmak üzere Kanada'ya gelen Dr. Aleida Guevara, Küba ile ABD'nin yakınlaşmasını olumlu karşıladığını söyledi. Tercümanı aracılığıyla gazetecilere konuşan Guevara, babasının, "ABD insanlığın en büyük düşmanıdır" sözünün hatırlatılması üzerine, "inanıyorum ki babam sağ olsaydı, görüşmelere açık olurdu" dedi. "ABD, KİMLİĞİME SAYGI DUYMAK ZORUNDA" ABD'nin, Küba halkının kimliğine saygı duymadan, kaynaklarını yağmalamak istediği için düşmanları olduğunu ifade eden Guevara, "İki ülke arasında ticari ilişkiler nasılsa olur ama saygı ve eşitlik olmadan asla sağlıklı bir ilişki kurulamaz. ABD, kimliğime saygı duymak zorundadır" diye konuştu. 20

21 AGİT'ten Ukrayna için barış gücü önerisi Sputnik Ukrayna'nın Mariupol kentinde önceki gün en az 30 sivilin hayatını kaybettiği saldırının ardından AGİT ilk defa Ukrayna'nın doğusuna barış gücü gönderilmesi gerektiği fikrini ortaya attı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Parlamenterler Asamblesi Başkanı İlkka Kanerva "AGİT'in sadece sivil gözlemciyle Ukrayna'nın doğusunda tırmanan savaşı önleyemeyeceği artık anlaşılmıştır. Donetsk'te bölgesinde silahların susturulması için uluslararası barış gücü gönderilmesi zaruri hal almıştır" dedi. Ukrayna'nın doğusunda, Kırım ile milis güçlerinin elindeki diğer bölgeler arasında bulunan Mariupol kentindeki bir pazar yerine düzenlenen roket saldırılarında en az 30 sivil yaşamını yitirmişti. 100 kişinin de yaralandığı olayla ilgili açıklama yapan AGİT gözlem misyonuna göre saldırı Grad ve Uragan roketleriyle gerçekleştirildi. Ukrayna'nın doğusunda geçen Nisan ayından bu yana çatışan hükümet ve milis güçleri, 2014'ün Eylül ayında Belarus'un başkenti Minsk'te bir ateşkes anlaşmasına varmıştı. Ancak çatışmalar, ateşkes anlaşmasına rağmen sürdü. BM verilerine göre çatışmalarda ölenlerin sayısı 5 bini geçti, çatışmalar yüzünden binlerce insan da yerinden edildi. Asya Borsaları Haftaya Karışık Seyirle Başladı Haberler.com Asya borsalarında haftanın ilk işlem gününde karışık bir seyir izlendi. Çin'de Şanghay bileşik endeksi, yüzde 0,93 yükselişle 3.383,48 puanda bulunuyor. Hong Kong'da Hang Seng endeksi ise yüzde 1,13 değer kaybıyla ,57 seviyelerinde dalgalanıyor. Japonya'da aralık ayında ihracatın yendeki değer kaybı ve ABD ekonomisindeki toparlanmanın etkisiyle yüzde 13 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, dış ticaret dengesinin iyileşeceği öngörülerini güçlendirdi. Ülkede aralık ayı dış ticaret açığı 660,7 milyar yen seviyesine geriledi. Bu rakam, geçen yılın aynı ayına göre yarı yarıya düşüşü ifade ederken, beklentilerin oluştuğu 735,1 milyar yenlik açığın da altında gerçekleşmiş oldu. 21

22 Pozitif verilere rağmen Japonya'da Nikkei endeksi, Yunanistan'daki seçimin Avrupa'da istikrarsızlığa neden olacağı endişeleriyle günü sınırlı düşüşle yüzde 0,2 ekside puandan tamamladı. Dolar, yen karşısında şu dakikalarda yüzde 0,26 artışla 118,051 seviyesinden işlem görüyor. Güney Kore'de Kospi endeksi haftanın ilk işlem gününü yatay seyirle 1.935,68 puandan sonlandırdı. Hindistan'da Sensex endeksi ise yüzde 0,94 artışla puanda seyrederken, dolar/rupi paritesi de yüzde 0,03 artışla 61,500 seviyelerinden alıcı buluyor. AVRUPA GÜNDEMİ PEGIDA nın zararı çok daha fazla Sabah Avrupa ALMANYA Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, PEGIDA hareketinin ülkenin yurtdışındaki imajını tahmin edilenden daha fazla bozduğunu belirtti. PEGIDA gösterilerinin kendisini çok rahatsız ettiğini belirten Steinmeier, Sanki her istediklerini söyleyemiyormuş gibi bir hava yaratıyorlar. Söylemleriyle halkta korku yaratarak İslam ve yabancı düşmanlığını körüklüyorlar. Biz ülke içinde fazla farkında değiliz ama istesek te istemesek te dünyanın gözü üzerimizde dedi. Steinmeier kendisine seyahat ettiği ülkelerde PEGIDA ile alakalı çok soru sorulduğunu belirterek. Ben kendilerine, PEGIDA Almanya için konuşamaz diyorum dedi. Korkunç cinayetin zanlısı yakalandı Sabah Avrupa Almanya nın başkenti Berlin de cuma günü bir ormanlık alanda bulunan kadın cesedi ile ilgili korkunç bir gerçek ortaya çıktı. Cesedin 19 yaşındaki Maria P. adlı hamile bir kadına ait olduğu ve üzerine benzin dökülerek öldürüldüğü anlaşıldı. Polis olay ile ilgili biri Türk kökenli iki kişiyi gözaltına aldı. Yapılan otopside dogum yapmaya yakın olan genç kadının önce karnından bıçaklandığı ardından henüz ölmemişken üzerine benzin dökülerek yakıldığı belirlendi. İslam Saksonya ya ait bir din değildir Sabah Avrupa 22

23 Almanya nın Saksonya Eyaleti Başbakanı CDU lu Stanislaw Tillich, aynı partinin Genel Başkanı ve Federal Başbakan Angela Merkel in aksine İslam ın Almanya ya ait olmadığını söyledi. Welt Am Sonntag gazetesinin PEGIDA hareketi İslam karşıtlığını tehlikeli bir seviyeye taşıdı. Merkel de İslam Almanya ya aittir dedi. Sizce de İslam Saksonya ya ait midir? sorusuna Tillich, Almanya daki Müslümanlara kalpten hoş geldiniz diyorum. Dininizin gereği olan ibadetlerinizi istediğiniz gibi yerine getirin. Ancak bundan İslam Saksonya ya aittir manası çıkmaz diye konuştu. Merkel in PEGIDA gösterileri üzerine son haftalarda iki kez söylediği İslam Almanya ya aittir sözü, Hıristiyan Birlik Partileri nde (CDU/CSU) büyük tartışma çıkarttı. Bavyera Eyaleti Meclis Başkanı CSU lu Barbara Stamm, Merkel i eleştirerek, Benim fikrim daha değişik. Almanya bir Hristiyan ülkesidir dedi. Bavyera İçişleri Bakanı CSU lu Joachim Hermann ise bu sözler üzerine, Almanya inanç özgürlüğü olan bir ülkedir. Bu tartışmaların hiçbir yararı yok ve gidilen yol hatalı diye konuştu. Merkel in en yakınlarından Federal Meclis Grup Başkanı CDU lu Volker Kauder de, Almanya daki Müslümanlar ülkeye aittir, ama İslam Almanya ya ait değildir şeklinde konuştu. 600 kişi gitti 60 ı öldü Sabah Avrupa ALMANYA DAKI iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı nın (BfV) Başkanı Hans Georg Maassen, Almanya da yaşayan 600 kişinin Türkiye üzerinden Suriye ye gittiğini bunlardan 60 ının çatışmalarda öldüğünü bildirdi. Almanya Yabancı Gazeteciler Cemiyeti nin düzenlediği sohbet toplantısında konuşan Maassen, Almanya dan Suriye ye gidenlerin yüzde 60 ının Alman vatandaşı, yüzde 30 unun da çifte vatandaş olduğunu söyledi. RAKAM ÇOK YÜKSEK GİDENLERDEN 200 ünün geri döndüğünü anlatan ve bu rakamın çok yüksek olduğunu beliren Maassen, Almanya ya dönenlerden 35 inin savaş tecrübesi edindiklerine dair bulgular elde ettik dedi. BfV Başkanı, Suriye Türkiye sınırı Polonya- Almanya sınırı gibi değil. Uzun bir sınır. Türkiye yabancı savasçıların giriş çıkışları konusunda anahtar ülke. Büyük beklentim özellikle Avrupa dan seyahat eden gençlerin daha sıkı kontrol edilmesi şeklinde konuştu. GENELDE ARAP KÖKENLİLER ALMANYA ve Avrupa dan Suriye ve Irak a gidenlerin çoğunlukla önce İstanbul a, oradan da Gaziantep hava rotasını kullanarak bu ülkelere ulaştıklarını anlatan Maassen, genelde savaşmaya gidenlerin Arap kökenlilerden oluştuğunu kaydetti. Maassen, gidenlerin tam olarak orada ne yaptıkları hakkında 23

24 çok fazla bilgi sahibi olmadıklarını, bu nedenle de istihbarat teşkilatları arasında işbirliğinin önemli olduğunu vurguladı. Eski İngiliz bakandan hükümete eleştiri Hürriyet Avrupa İngiliz hükümetinin Gazze politikasından dolayı geçen yıl İnanç ve Toplumlardan Sorumlu Bakan görevinden istifa eden Barones Sayeeda Warsi, hükümetin Müslüman topluma yönelik politikasını eleştirdi. Warsi, Observer gazetesi için kaleme aldığı makalede, hükümetin Birleşik Krallık'ta yaşayan üç milyonluk Müslüman toplumla ilgilenmek konusunda başarısız bir politika yürüttüğünü belirterek bunun da "şüphe iklimi"ne neden olduğunu kaydetti. Makalesinde bu ay İngiltere'deki camilere gönderilen ve tartışmalara neden olan mektuba da değinen Warsi, "Pickles'ın mektubuna verilen tepkiler, birçok kez hükümette gündeme getirdiğim ve tartıştığım bir konuydu. İngiliz Müslüman toplumla daha geniş gruplar ve bireyler üzerinden temasa geçilmesi gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Toplumlar ve Yerel Hükümetten Sorumlu Bakanı Erick Pickles bu ay başında, ülkedeki bin 100 imam ve Müslüman toplum liderine gönderdiği mektubunda, hükümetin tek başına "radikalleşme" sorunuyla baş edemeyeceğini ifade etmiş ve Müslüman toplum liderlerinin, toplumun genç üyelerinin radikalleşmesinin engellenmesi için sorumluluğa sahip olduğu görüşünü paylaşmıştı. Pickles'ın mektubu, "hükümetin radikalleşme sorununu çözmede sorumluluğunun tamamen Müslüman toplumda olduğu" görüşünü ortaya koyması nedeniyle özellikle Müslüman kuruluşlar tarafından tepkiye neden olmuştu. Barones Warsi makalesinde ayrıca toplumdaki Müslüman liderlere seslenerek radikalleşmenin önlenmesi gerektiğini belirtti. Müslüman toplumun özellikle Fransa'daki saldırıların ardından endişe içerisinde olduğuna dikkati çeken Warsi, "Güven kaybının ortaya çıkmış olması şaşırtıcı değildir" dedi. Warsi, İngiliz hükümetini İsrail'in geçen yaz Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği saldırılarına tepki göstermemekle eleştirmiş ve hükümetin Gazze politikalarından dolayı İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın İnanç ve Toplumlardan Sorumlu Bakan görevinden istifa etmişti. 43 yaşındaki Muhafazakar Partili Barones Warsi, 2010 yılında yapılan genel seçimin ardından İngiliz kabinesine giren ilk Müslüman kadın bakan olmuştu. 24

25 Almanya, Suudi Arabistan'a silah satışına onay vermedi Hürriyet Avrupa Dünyanın en fazla silah ihracatı yapan ülkelerinden Almanya'da Federal Güvenlik Konseyi'nin (Bundessicherheitsrat) Suudi Arabistan'a silah satışına onay vermediği iddia edildi. Bild am Sonntag gazetesindeki habere göre, tamamen gizli olan konsey toplantısında Başbakan Angela Merkel ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, Suudi Arabistan'a silah satışı yapılmaması kararı aldı. Gazete, hükümete yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, bölgenin istikrarsız olduğu ve belirsizliğin sürdüğü gerekçesiyle Suudi Arabistan'a Almanya'dan her türlü silah ihracatının durdurulması kararı alındığını yazdı. Federal Güvenlik Konseyi, 2013 yılında Suudi Arabistan'a 360 milyon Euro'luk silah satışına onay vermişti. Almanya'nın Suudi Arabistan'a ihracatı 2009 ila 2011 yıllarında yüzde 40 artış gösterdi. Gazetenin Emnid Araştırma Kuruluşu'na yaptırdığı ankete göre, Almanların yüzde 60'ı insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek Suudi Arabistan ile ticaret yapılmasını istemiyor. Almanların yüzde 78'i silah satışına karşı çıkarken satışı onaylayanlar yüzde 17'de kaldı. ialmanya, dünya silah ihracatında üçüncü sırada bulunuyor. Küresel silah satışında ABD başı çekerken, Rusya ikinci sırada yer alıyor. Almanya'nın ardından ise sırasıyla Çin ve Fransa geliyor. Kahraman Türk Alman kanalında Hürriyet Avrupa Almanya'nın Offenbach kentinde 2 Alman genç kızı tacizci gençlerden korumaya çalışırken öldürülen Türk kızı 22 yaşındaki Tuğçe Albayrak'tan sonra Köln kentinde benzer bir olayda saldırıya uğrayarak yaralanan Türk genci Burkan İlkan, Alman devlet kanalında ekrana getirildi. Alman ikinci devlet kanalı ZDF'nin ana haber bülteninde röportajı ekrana getirilen Burkan İlhan, evinin eşyalarını taşıdıkları sırada tartaklanan bir baba ve oğluna yardım ettiklerini anlattı. Bu olaydan sonra kalabalık bir grup halinde gelen bir grup Burkan İlkan'a saldırarak demir sopalarla baş ve vücuduna vurarak komaya soktu. Başındaki kırıklar nedeniyle birkaç kez ameliyat edilen kafatasının üzerine emir bir levha yerleştirilen Burkan İlhan, "Baba ve oğluna yardım ettiğim için pişman değilim" dedi. 25