ÇA VA. Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇA VA. Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur."

Transkript

1 ÇA VA Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısı na der ki: - Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden! 3 Cahit Sıtkı Tarancı ( ) Diyarbakır da doğdu. İlkokuldan sonra İstanbul a gelip Saint Joseph te başladığı ortaöğreniminin son üç yılını Galatasaray Lisesi nde tamamladı. İlk şiirleri, lise öğrencisiyken Muhit ile Servetifünun dergilerinde yayımlandı. Yatılı olarak girdiği Mülkiye Mektebi ni bitirmeden ayrılarak, 1935 te, İstanbul daki Yüksek Ticaret Okulu na yazıldı. Bir yandan da Sümerbank ta memur olarak çalışmaya başladı de siyasal bilgiler okumak üzere Fransa ya gitti. Öğreniminin yanı sıra Paris Radyosu nda Türkçe yayınlar spikerliği yapıyordu. İkinci Dünya Savaşı nın başlaması üzerine yurda dönmek zorunda kaldı. Askerlik görevini bitirince, 1943 te, bir yıl kadar İstanbul da babasının işyerinde çalıştı. Çevirmen olarak Ankara ya, Anadolu Ajansı na gitti. Oradan Toprak Mahsulleri Ofisi ne, sonradan da Çalışma Bakanlığı na geçti da Otuz Beş Yaş şiiriyle CHP Şiir Yarışması nı kazanması, adının bütün ülkede duyulmasını sağladı te ağır bir 72

2 Ça Va felç geçirerek konuşma yetisini yitirdi. İki yılı geçen bir süre iyileşmediği görülünce Avusturya ya götürüldü. 12 Ekim 1956 da Viyana da öldü. Özellikle Baudelaire i, Verlaine i iyi bilen bir şairdi. Hece ölçüsünü yeni uyumlara, Türkçe nin değişik seslerine açtı. Duraklarla oynadı. Yalın bir konuşma dilini işledi. Serbest ölçüyü biçime, yapıya önem vererek uyguladı. Öyküler de yazdı. 5 xxx Cahit Sıtkı yı Paris ten döndükten sonra tanıdım. Ama daha Paris teyken mektuplaştığı arkadaşlardan adını duyardım. Faşizmin kara bir bulut gibi Avrupa ya yayıldığı sırada, bir Fransız radyosunda spikerlik yapıyordu. Yurttaşlarına, Türkçe, faşizm belasını ve kötülüğünü anlatıyordu. Faşist saldırganlar, bulunduğu bölgeye doğru gelince, bir bisiklete atlayarak kaçmış. Yolda uçakların makineli tüfek ateşine tutulmuş, bir rastlantı olarak yaralanmadan kurtulmuş. Yakında memlekete dönüyordu. Beşiktaşlı bir kıza âşıkmış Dönüşte ilk işi Beşiktaş a gidip gençlik anılarını tazelemekmiş. Öyle bomba şiirleri varmış ki yayınlamıyormuş, dönüşte yayınlayacak, edebiyat ve şiir alanını allak bullak edecekmiş. Cahit Fransa da iken kulağımıza gelenler bunlardı. Sonunda döndü. Avrupa savaş içinde, biz savaşın eşiğindeydik. Düşman, sınırlarımıza yanaşmıştı. Karne ekmeği yiyorduk. Ankara da Sakarya Caddesi nde, şimdi işkembeci olan yerde bir lokanta vardı. Şairler, sanatçılar, yazarlar oraya çıkarlardı. Basit bir işçi lokantasıydı. İçki satmazdı. Herkes şişesini alır, giderdi. Cahit i burada tanıdım. Ne yalan söyleyeyim, düşlediğim Cahit e benzemiyordu. Gerçekteki Cahit ile düşümdeki Cahit arasında ilinti kuramadım. Hatta düş kırıklığına uğradım. Ufak tefek bir adamdı. Yanağında Diyarbakır çıbanı göze çarpıyordu. Usturayı ne kadar çalarsan çal, kazınmayacak gibi görünen sakalları vardı. Konuşması tutuktu. Hatta biraz kekeme. Bundan olacak, az konuşurdu. Fethi Giray la beraberdik, Şahap Sıtkı tanıştırmıştı. Daha ilk tanışmada kanımız kaynadı. İkimiz de şiir vurgunu, şiir tutkunu idik. Divan şiirinden seçtiğim beyitleri okur, beğenisine sunardım. Has şiiri derhal anlardı. Bizim kuşakta o zamanlar Divan şiirine karşı bir ilgisizlik vardı. Orhan Veli ve arkadaşlarının, vezinsiz, kafiyesiz, mizaha kaçan şiirleri dergilere hakimdi. Yeni şairler de onları taklit etme modası içindeydiler. Biz ise, Orhan ve arkadaşlarının şiir anlayışından kaçıyorduk. Bir Orhan Veli, bir de Nâzım etkisi vardı. İkisinden de kurtulmak istiyorduk. Gerçi Cahit Fransa da iken Fransız şiir akımlarını izlemiş, yeni örnekleri görmüştü. Memlekete gelince Orhan Veli ve arkadaşlarının geniş bir etki alanı kurduklarını anlamıştı. Nurullah Ataç da aramıza karışınca Divan beyitleri okuma, gündelik yaşantımıza girmişti. Orhan da Divan şiirini çok iyi bilirdi. Olmadık yerde, bazı beyitler okur, anlamını, veznini sorardı. Boş bulunmaya gelmezdi. 1 73

3 Simurg Cahit in Ankara da ilk kalışı uzun sürmedi. Askere alındı. Askerliğinin çoğunu Edremit yöresinde yaptı. O yıllarda tüm subay ve yedek subaylar gibi Cahit e de bir emir eri verildi. Adı Abbas olan, kısa sürede sevgi ve güvenini kazanan bu Midyatlı genci, Cahit evinin bir odasına yerleştirdi. Abbas evin temizliğini, ütüsünü, alışverişini yapıyor, akşamları da masayı Cahit in sevdiği mezelerle donatıyordu. Bir akşam Abbas a takılmak amacıyla sordu. - Sen İstanbul u bilir misin? - Bilirim komutanım. - Orada bir Beşiktaş var, onu da bildin mi? - Bildim komutanım, ben orada acemi birliğindeydim. - Benim Beşiktaş ta bir sevdiğim var, onu kaçırıp bana getirir misin? - Elbet komutanım. Ertesi sabah Cahit kalktığında, Abbas tıraş olmuş, giyinmiş, bekliyordu. - Hayrola Abbas bu hazırlık ne? - İstanbul a gidecektim komutanım. - Ne yapacaksın İstanbul da? - Senin sevgilini getireceğim. Cahit donakaldı, hiçbir şey söylemeden kapıyı çekti, çıktı. Akşam geldiğinde ağacın altında sofra kurulmuştu. Abbas ı karşısına oturttu. Söylediğinin yalnızca bir şaka olduğunu anlatmaya çalıştı. 4 Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumana, var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan. 2 Askerden sonra Ankara ya geldi. Kendine uygun bir iş bulamadığı için yeniden İstanbul a gitti. Mis sokağında bir pansiyonda oturuyordu. Evin sahibesi 74

4 Ça Va Ermeni kadın, gelinliğinden kalan, kocaman, çift kişilik bir karyola vermişti ona. Cahit bunun içinde kundakta bebek gibi kalıyordu. Bu akşam ilk olarak ağladım, Bekâr odamın penceresinde. Hani ev bark, hani çoluk çocuk? Ne geçti elime bu hayatın Meyhanesinde, kerhanesinde? Yatağım her gece böyle soğuk. Saadet bu ömrün neresinde? 2 Akşam içkisini, Balkan diye bir küçük lokantada içiyordu. Lambo diye bir de garsonu vardı. Parasız günlerinde bazı ufak tefek hesapları bırakıyordu Bir okulda Fransızca hocalığı vardı Cahit in, Cumhuriyet e de haftada bir hikaye yazıyordu. Başka geçimi yoktu. Babası Sıtkı Bey o yaz İstanbul a gelmişti. Araları açıktı, annesine babasının bulunmadığı zamanlar gidiyordu. Özel sorunlarını anlatmazdı, fakat hareketleri o kadar açıkta idi ki, dargınlığın bilinmemesine imkan yoktu. 1 Babam kırdı beni ilk önce babam. Dosttan gördüm kahrın daniskasını, Nankör çıktı iyilik ettiğim adam Sevdiğim kız da savdı sırasını. Bendim hayâl üstüne hayâl kuran, Gözüm kapalı olduğu zamanlar. Benim başını taştan taşa vuran, Sandığım gibi değilmiş insanlar. Garibim dünyada garip nafile. Gelse boynuma dolansa da bahar; Kendi hoş kendi masum sesinizle, Siz söyleyin garipliğimi kuşlar. 2 Askerlik, İstanbul derken yeniden Ankara ya döndü. Anadolu Ajansı nda çevirmen oldu. Bu işi ile pek kaynaştığını sanmıyorum. Ajans çalışmalarının sıkıcılığı, tek parti döneminin baskısı, oradakilerin sırtlarını devlete daya- 75

5 Simurg yarak tatsız davranışlarda bulunmaları Cahit i tedirgin ediyordu. Gerçeği saklayan ve sansüre uğrayan çeviriler de hoşuna gitmiyordu. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Cemal Yeşil imdadına yetişti. Sanırım uzaktan akrabası da oluyordu. Cemal Yeşil in şiirle ilintisi vardı, rubailer yazardı. Cahit in şiirlerine hayrandı. Onu, Çalışma Bakanlığı na yerleştirdi. Bakanlık yayın müdürlüğünde çevirmen olmuştu. Çalışma Bakanlığı o zamanlar, Adalet Bakanlığı nın altında idi. Cahit geniş bir odada oturuyordu. Odada birçok masa vardı, öteki arkadaşları ile çalışırdı. Çalışırken sıkıntısı kahve idi. Odaya kahve getirmiyorlardı. Bodrumda bir kahve ocağı vardı, gittiğimde oraya indik, kahve içtik. Arada bir, işi kırıyor, Sakarya Caddesi ndeki küçük meyhanede ayaküstü bir iki kadeh votka atıyor, yeniden işine gidiyordu. Bir gece, başına bir hal geldi. Fethi Giray la içkiyi fazla kaçırdıkları bir gece Yeni Bar a gitmişler. Otururlarken yanlarına şiir seven birkaç kişi gelmiş. Fethi nin cebinde pelür kâğıda yazılı, Nâzım Hikmet in Kalbimin yarısı buradaysa doktor, yarısı Çin dedir diyen şiiri var. Çıkarmış, Fethi onu okumuş. Yanlarında oturan bir asistan Nâzım ın şiirini okuyorlar. Komünizm propagandası yapıyorlar diye bunları ihbar etmiş. Polisler Cahit le Fethi yi toparlayıp gece yarısı karakola götürmüşler. Oradan da suçüstü mahkemesine Nöbetçi Hakim Melahat Ruacan imiş. Karşısına çıkmışlar. Bu arada Cemal Yeşil e de haber salmışlar. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, ilgili yerlere söylemiş. Yargıç Melahat Ruacan, ilgili yerlerin uyarmasına gerek kalmadan, tanıkları azarlamış, sanıkları da salıvermiş. Cahit bu olaydan çok korkmuştu. Hatta bir süre meyhanelerde görünmedi. Cahit bir ara solculuğa da merak sardıydı. Atatürkçü ve ilerici gençlerin kurduğu Türkiye Gençler Derneği ne üye olmuştu. Dernekte şiir üzerine bir de konferans verdi. Nâzım Hikmet hakkında Kafeste Dolaşan Aslan, Bir Şey ki, Amerikan Bezi Üç Buçuk Arşın gibi şiirlerini bu dönemde yazmıştı. Bu şiirler çok ilgi görmüştü. Fakat memuriyet, çevresindeki insanların baskısı, mizacının bu türlü işlere yatkın olmaması sonucu sonradan böyle şiirler yazmaktan vazgeçti. Onun için önemli olan şiirin kendisi idi. Başka şeyler pek ilgilendirmezdi. Kültürünün de siyaseti benimsemeye uygun olmadığını sanıyorum. Çünkü solculuk ve siyaset tartışmaları açıldığı zaman hep susardı. Sosyalizm teorisi üzerine hazırlıklı değildi. Zaten susan bir insan olduğundan, bu konular açıldığı zaman hiç konuşmazdı. Yüreğindeki insan sevgisi, kimseyi kırmak istemeyişi, elindeki avucundakileri dostları ile paylaşması, yaşantısı, onu da polis dosyalarına solcu olarak sokmuştur. Solcu olarak damgalandığı içindir ki, cenazesi, siyasi polis kordonu altında kaldırılmıştır. Çalışma Bakanlığı nda genç bir kıza âşık oldu. Aşk şiirleri yazması bu sıradadır de yayınladığı Düşten Güzel adlı şiir kitabı, evlenmeyle biten aşkına dairdi. 76

6 Ça Va Evlendi. Bir süre de evliliğin sarhoşluk yeliyle oyalandı. Aşk, kadın meseleleri ile başı pek hoş değildi. Sevmişse de, aşkları hep platonik olmuştur. Gençlik çapkınlıklarımızın içine girmezdi. Bir kadının ardından yatmacasına koştuğunu hatırlamıyorum. Evliliğidir ki, Cahit in kadın yanını doldurmuştur. Evlendikten sonra uzun süre görünmeyişini buna yorumlardık. Çalıştığım gazetenin bürosu Kızılay daydı. Arada bir gelmeye başladı. Bir şişe votka alırdım, içerdi. Öğleye doğru da, yemek için doğru eve Gündüzcülüğe başlamıştı. Yakınları gündüz de içiyor diye yakınırlardı. Çok önlemek istediler. Önleyemediler. Bir gün duyduk ki, felç gelmiş. Hastaneye kaldırdılar. Para etmedi. İyileşsin diye Viyana ya gönderdiler. Fayda vermedi. Uzun süre felçli yattı. En son, Gülhane Hastanesi nde ziyaretine gittim. Bir tekerlekli iskemlede, sırtında robdöşambr, konuşamaz, söyleyemez bir adamla karşılaştım. Sade, kaşı gözü, Diyarbakır çıbanı ile Cahit ti Başkaca bir iz yoktu. Türkçe yi en güzel kullanan şair, Anne, Allah kelimelerinden başkasını söyleyemiyordu. Bir de, bazı acayip sesler çıkartıyor ve ağlıyordu. Dayanamadım, ben de ağladım. Genç ve güzel asistan kız, ikimizin ağlaştığını görünce dayanamadı, o da ağlamaya başladı. Artık Gülhane de yatmasında bir yarar yoktu. Devletin el uzatmasıyla Viyana ya gönderildi. Bir gün duyduk ki, zatürre olmuş. Felç değil, bu hastalık götürmüş şairi Ölüm haberini ilk alan, o sıralar Viyana Büyükelçiliğimizde çalışan şair Adnan Bulak olmuş. O da, Viyana daki öğrencilerden Çetin Özkırım la Haldun Taner e haber vermiş. Aman, Cahit Sıtkı öldü!.. Bana yardım edin!.. Cenazenin uçakla yurda gönderilmesi çok zor Bir alay formaliteye bağlı Bir adamın tek başına yapacağı iş değil Sabahın çok erken saatinde ölüyü havaalanına getirmişler Yolcular görmeden uçağa yüklemişler Törensiz, mörensiz yolcu etmişler Cenaze Ankara ya gelince, Hacı Bayram Camisi nde namazı kılındıktan sonra Asri Mezarlığa gömüldü. Bir namazlık saltanatın olacak Taht misali o musalla taşında diyen ozan, omuzlarda taşındı. Ankara daki bütün sanatçılar oradaydı. Hakkında dosya tutan polisler de Eniştesi Kamuran ile askerlik arkadaşı Hasan Şimşek in hıçkırıklarını unutamam. Cahit Sıtkı Tarancı nın şairliğinden başka bir de öykücülük yanı vardır. Türlü gazetelerde geçim için yazdığı öyküleri kimse toplayıp bir kitap yapmamıştır. Cumhuriyet, Haber, Vakit gazetelerine öyküler yazdığı dönemde ben Cahit Sıtkı yı tanımıyordum. İmzası ile çıkan bazı öykülerini okuduğumu hatırlarım. Ancak bu öykülerin çoğunu da takma adla yazmıştır. Takma adlarını yakın arkadaşı Baki Süha bir yazısında açıklamıştır. 1 Cahit Sıtkı, Galatasaray Lisesi nde okuduğu için sınıf arkadaşları arasında Doğan Nadi de vardır. Onun aracılığı ile Cumhuriyet te bazı öyküleri kolayca çıkmıştır. Bu öykülerin öykü ustaları arasında ilgi çektiğini de gene Baki Süha nın anılarından öğreniyoruz: 77

7 Simurg 1935 yılının Ekim ayıydı. Ahmet Halit Kitabevi nden çıkmış, Cumhuriyet gazetesine doğru yürüyordum. Gün kararmak üzereydi. Yirmi metre kadar ileriden bana gönderdiği fotoğrafına göre Cahit (Sıtkı Tarancı) olduğundan kuşku duymadığım kısa boylu bir genç geliyordu. Koltuğunun altında gazeteler vardı. Aynı hizaya ve karşı karşıya gelince ben durdum, o da durdu. Ürkek ve dalgın bir hali vardı. Bir iki saniye birbirimize bakıştık. Kolundan tuttum ve hiçbir şey söylemeden gene bir iki saniye geçti. Birdenbire kekemeliği çözülmüş bir insan haliyle hemen konuştu: Yanılmıyorsam Baki Süha!.. Evet Cahit, benim. Sarılıp öpüştük. Üzerinde sarı renkli ve biraz kirli bir empermeabl vardı. Boyu bir Japon ya da bir Çinli kadar kısa, benzi esmere yakın duru mat, şakakları azıcık çıkık, ağzı büyükçe, gözleri siyah ve güzeldi. Birdenbire dikkat ettim, elleri ve ayakları sekiz on yaşındaki bir çocuğunki kadar ufaktı. On beş-yirmi dakika süren yarı resmi konuşmadan sonra üç beş adım ilerdeki Meserret Kahvesi ne girdik. Şimdi bir pastane ve tatlıcı dükkânı olan bu sevimli yer, o zamanlar daha çok, gazetecilerin ve edebiyatçıların buluşup sohbet ettikleri bir randevu mahalli idi. Hava iyiden iyi kararmıştı. Cahit ani bir kararla: Bu akşam bir yerde birkaç kadeh içebilir miyiz? dedi. Derhal kabul ettim. Zaten o önermese ben önerecektim. Yalnız kendisine birkaç dakika izin vermemi, çok yakında bulunan bir kitapçıdan bir miktar avans para alacağını söyledi. Zaten anlaşılır bir telaş içindeydi. Parasız olduğu besbelliydi. Hiçbir yere gitmesine gerek bulunmadığını, o akşamki masraflarımızı karşılayacak kadar paranın bende bulunduğunu, avans işini bir başka güne bırakmasını söyledim. Düşündüm ki Cahit avans almaya gideceği kitapçıdan eli boş dönebilirdi. Hayır olmaz! diye direndi. Bir anda fırlayıp kahveden çıktı. Yarım saatten çok beklemeye başladım. İçim sıkıldı. Gazete okudum. Tavla oynayanlara baktım. Sonunda Cahit çıkageldi. Yüzünden hemen anladım, eli boş dönüyordu. Kitapçıyı bulamamış. Biraz sonra gelir, demişler. Beklemiş beklemiş, ne gelen var, ne giden Üzgün bir bakışla: Emrindeyim, bu akşam senden olsun! dedi. Afrika Hanı nın altında küçük, ucuz bir meyhane vardır, oraya Sirkeci den tramvaya atladık; Beyoğlu nda, Parmakkapı da indik. Yarım saat sonra Cahit in küçük fakat çok sevimli meyhanesindeydik. Üç dakika sonra beyaz mermer masamız küçücük meze tabaklarıyla dolup taştı. Bir de 49 luk Bahçe rakısı ısmarladık. ( ) 78

8 Ça Va Meyhanemizin Cahit ten de kısa boylu, tıknazca sevimli bir şef garsonu vardı: Magromatis Efendi!.. Mesleğinin tam ehli olan bu sevimli Rus, bir dakika bile durup dinlenmeden masaları donatıyor, küçücük elleriyle üç beş tabağı birden taşıyor, bütün müşterileriyle ilgileniyor, fakat Cahit e çok ayrı, belirlenir bir itibar gösteriyordu. Magromatis Efendi o yıllarda kırk beş-elli yaşlarındaydı. Yüzünde hiç eksilmeyen tatlı bir gülüş vardı. Uğraşını neşeyle yürütüyor, bir kadeh bile içmediği halde sözde çakırkeyf görünüyordu. Cahit daha sonra, bu Magromatis Efendi için bir meyhane öyküsü yazdı, Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı. Doğan Nadi den öğrendiğime göre, üstat Hüseyin Rahmi bir mektup yazarak, muhakkak Cahit Sıtkı ile tanışmak istediğini, birlikte bir öğle yemeği yemelerini sağlamasını istemiş. On gün sonra Hüseyin Rahmi, Kitapçı Hilmi, Doğan Nadi, Park Otel de buluşmuşlar. Fakat Cahit Sıtkı o günlerde Paris e gittiği için yemekte bulunamamış. Hüseyin Rahmi üzgün, merak içinde ısrarla soruyormuş: Kimdir bu Cahit Sıtkı? Herhalde yaşlı başlı eski meyhaneleri ve o meyhanelerde çalışan hünerli garsonları inceden inceye gözden geçirmiş usta bir kalem olacak. Gazetenizde Magromatis adlı öyküsünü okuduğum zaman çok beğendim. Doğan Nadi, onun yaşlarında bir genç olduğunu, liseden arkadaşı bulunduğunu söyleyince Hüseyin Rahmi: İmkânı yok efendim, olamaz. O yaştaki bir adam o eski devir meyhane ve garsonlarını bu kadar güzel, bu kadar canlı tasvir edemez. diye tutturmuş. Doğan Nadi de: Çok yakında, Paris ten döner dönmez sizinle tanıştırırım, demiş. Demiş ama, Cahit, Paris ten döndüğü zaman, ne yazık ki Hüseyin Rahmi de yaşama gözlerini yummuş. Baki Süha, Cahit Sıtkı öykülerini sanat dışı bir olay gibi saklar, hatta bunların altına çok az Cahit Sıtkı, çoğunlukla da Cevat Sadık, İrfan Kudret imzasını atardı, diyor: Bana bir gün: Çok hikâye yazıyorum, bana içki ve sigara parasını onlar getiriyor, demişti. Paris te öğrenimde iken geçiminin büyük bir bölümünü Cumhuriyet gazetesine yazdığı telif ve tercüme hikâyeleriyle sağladığını bilirim. Hatta hikâyelerde adı sık sık geçmesin diye İrfan Kudret takma adını ben yakıştırmıştım. Paris teki adresine bir mektup yazarak bildirmiştim. Verdiği cevapta, kendisine çok iddialı bir ad bulduğumu, Hem irfanlı, hem de kudretli bir şahsiyet! Benim gibi aciz bir Cahit Sıtkı ya yakışmıyor, demişti. Fakat buna rağmen mektubuna ekli olarak yolladığı üç öyküde de İrfan Kudret imzasını atmıştı. 4 xxx 79

9 Simurg Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder, Dante gibi ortasındayız ömrün 2 Cahit Sıtkı Tarancı nın en ünlü şiiri bu dizelerle başlar. Peki şair Dante gibi ortasındayız ömrün dizesiyle ne demek istemişti? Dante Alighieri, 1265 yılında Floransa da doğmuş bir İtalyan şairi idi. Dokuz yaşında iken bir davette, tanışlarının sekiz yaşındaki kızı Beatrice i gördü ve ona çocukça bir sevgiyle bağlandı. Dante nin Beatrice e duyduğu bu sevgi, sonradan platonik bir aşka dönüşecek ve yaşamının sonuna kadar sürecekti. Dante aşkını, sevdiğine de başka birisine de söylemedi. Karşılıksız aşktan habersiz Beatrice 1288 yılında zengin bir şövalye ile evlendi, iki yıl sonra da öldü. Dante, kalbinde silinmez bir iz bırakan Beatrice i ölümsüzleştirecek bir eser yazmayı düşündü de otuz beş yaşında iken Beatrice eşliğinde ilahi bir yolculuğa çıktığını, bu yolculukta cehennem, Araf ve cenneti gezdiğini varsayarak, İlahi Komedya yı yazmaya başladı. Hayat yolumuzun yarısında kendimi karanlık bir ormanda buldum dizesiyle başlayan eserinde Dante; İncil in 595 inci sayfasında yer alan mezmurlar ın günlerimiz yetmiş beş yıldır diyen ayetine atıfta bulunmaktaydı. İşte Cahit Sıtkı Tarancı nın Dante gibi ortasındayız ömrün dizesi de Dante nin İlahi Komedya sındaki başlangıç dizesine yapılmış bir atıftı. 5 xxx Ufacık tefecikti. Boyu ya bir altmış iki ya da bir altmış beşti. Ayakkabıları da, çocuk ayakkabısı kadardı. Saçlarını ortadan ayırarak arkaya tarardı. Esmer kavrukça bir yüzü vardı. Bakanlıklardan birinde çevirmen olduğu için, beylik memur giyimini hemen hiç değiştirmez, daima kravat takardı. Ünlü bir ozandı. Ama dışarıdan bakınca ozandan çok, genç yaşta hayattan usanmış, sessiz sedasız emekliliğini bekleyen bir kalem kâtibine benzerdi. O tarihlerde Ankara da Postane Caddesi nin başında yan yana iki meyhane vardı. İkincisi tüllü perdeleri ve ufacık Amerikan barıyla daha bir lüks, daha bir içkili lokanta tipiydi. Ankara sanatçılarının hemen her akşam toplandıkları yerdi bu iki meyhane. Ünlü ozan da, işinden çıkar çıkmaz doğru buraya gelir, akşamın ilk müşterisi olarak pencere dibindeki masasına oturur ve bir Bebe rakı söylerdi. Bebe rakı, o devirdeki kırk dokuzluğun yarısı demekti Şimdiki ölçülere göre çift duble, yahut bir viski bardağı rakı Lokantanın sahibi, nemrut suratlı, şişman bir adamdı. Ne şakadan, ne halden, ne sanattan anlardı. Adına Çelebi derlerdi. Ne çare ki hem azıcık lüks görüntülü, hem de sanatçıların kesesine uygun çok yer yoktu Ankara da. Üs- 80

10 Ça Va telik Çelebi, bütün o asık suratına rağmen, bir ay süreyle veresiye hesabı da kabul ederdi. O dönemde Çelebi nin gürültülü patırtılı, züğürt ve serseri görünüşlü genç müşterilerinden modern Türk edebiyatının en bayrak isimleri çıkacaktı ilerde. Ama bunun ne Çelebi farkındaydı, ne de o gençleri izlemeye gelen birinci şube polisleri Ufacık tefecik esmer yüzlü ozan, sanat çevrelerinde çok ünlü olmakla birlikte henüz bugünkü kadar kuşakların ve kitlelerin malı olmamıştı. Ne bestelenmiş şiirleri çalınıyordu radyolarda, ne de hakkında özel programlar düzenleniyordu. Bütün bunlar ölümünden sonraya rastladı. Cumhuriyet ve demokrasi hangi hesapla bilinmez, kendi öz sanatçılarını sağlıklarında pek benimseyemedi. Onları değerlendirmeyi ölümlerinden sonraya bırakmayı yeğ tuttu Kendilerine gerek okul kitapları, gerek radyo ve televizyonlar, ölümlerinden sonra açıldı. Dürüst ve yetenekli insanlar oldukları için, sanırız ki şark kafalı yöneticiler, kendilerine sağlıklarında etkenlik kazandırmaktan çekindiler. Çağdaşlıkla çağdışılığın bir arada geçinmeleri zordur. Çağdışılık ağır bastı mı, çağdaş kişilere gösterilecek ilgi, ölümlerinden sonraya bırakılır. Her akşam saat altı sularında ufacık tefecik ozan, Çelebi nin lokantasındaki masasına oturur, tül perdelerin gerisinden caddeye bakarak bebe rakısını içmeye başlardı. Tanıdıklarının paldır küldür masasına çökmelerinden de pek hoşlanmazdı. Bunu bilenler, içeri girince kendisine selam vererek başka masalara giderlerdi. Bazen sevdiklerinden birini davet ederdi yanına. - Buyursana, bir rakı iç gel Akşam böyle başlardı. Ama saatler ilerledikçe durum değişirdi. Bebe rakının doldurulduğu uzun bardak sonuna doğru yaklaştıkça, ozanın gözleri mahmurlaşmaya, dili peltekleşmeye başlardı. Hatırını soranlara, ağzının içinde zor dolaşan bir dille: - Ça va, derdi Paris teki gençlik yıllarından edindiği bir alışkanlıktı bu. - Nasılsın? - Ça va - Nasıl gidiyor işler? - Ça va Kimsenin perdesini açamadığı bir yalnızlığın derinliğinde, tek avuntusu akşam saatlerindeki bebe rakısıydı. Çevresinde yoğunlaşan tartışmalara pek de kulak asmadan sessiz sedasız içerdi rakısını. Canı sıkılırsa, küçücük boyu, paytak adımlarıyla içtiği içkinin hesabını imzalar ve oradan çıkarak Yenişehir deki başka bir meyhaneye giderdi. 81

11 Simurg Bazen de gecenin geç saatlerine kadar Çelebi nin lokantasında kalır, masasındaki yalnızlığı korumaktan vazgeçer, cümbür cemaat herkesle birlikte otururdu. Ama üç dört sözcük dışında, yine de karışmazdı tartışmalara. Kendisini severek övenlere, mahmurlaşmış çocuksu gözlerle bakardı. Ve keyfi yerindeyse son yazdığı şiirlerden birini de okurdu. En neşeli günü ayın birinci günüydü. O günün akşamında Çelebi ye gelince, bebe rakıyla birlikte bir aylık veresiye hesabı da isterdi. Hesabı ödedikten sonra da otuz gün hemen her akşam imzalayıp durduğu pusulaları, hırs ve lezzetle yırtar, paramparça ederdi. Ne sakin, ne içine kapanık bir dostluğu vardı. Bir akşam henüz kimsenin gelmediği saatlerde baş başa oturmuştuk. Şiirden, sanattan, edebiyattan konuşuyorduk. O bir yandan bebe rakısını içiyor, bir yandan da bana ozanın tanımlamasını yapıyordu, kesik, kısık, kırık cümleler, ufacık ufacık sözcüklerle. Konuşması öyleydi. - Herkes dünyaya, önüne oturduğu bir pencereden bakar. Biri şu pencereden, bir başkası öteki pencereden Ozan ise dünyaya bir tek pencereden değil, damdan bakan kişidir Sağ Elim şiirini o gün bitirmişti. Galiba ilk kez de bana okumuştu. Sesi hâlâ kulaklarımda gibi: 3 Sağ elim arslan elim, Her hali ayrı ayrı Dillere destan elim. Âlemde senden gayrı Gerçek dayanak mı var? Yediğim ekmek senden, Sen ev yıkmaz ev yapar, Sensin beni ben eden. Sağ elim arslan elim, Dost için düşman için, Her zaman insan elim. İstemem dert göresin Sen dünya maceramda, Aşkım, sabrım, kararım Gülsem de ağlasam da, Ancak seninle varım. 2 Ben de ona kendisinin dahi unuttuğu bir şiirini okumuştum. 82

12 Ça Va Mektup alırsın, her taraf gül gülistan! Derken cenaze geçer, her taraf zindan! Mümkün olsa da insan her zaman gülse; Olmasa her sevincin sonunda hüzün! Acısı da, tatlısı da ömrümüzün, Çok pahalıya oturur üstümüze. Sanki ne diye yola çıktık? Çocukluk! Hayra alâmet değil hiçbir yolculuk. Farkında mısın nereye gidiyoruz; Ne söyler arkamızdan sallanan mendil? Yalnız aşkta, kumarda, hayâlde değil, Her adımda birşeyler kaybediyoruz. 2 Bir akşam da birinci bebe rakıyı bitirmiş ikinciyi de içmiş, üçüncüyü söylemişti. Arada sırada başı önüne doğru düşüyordu. Yeni gelenlerden hatırını soranlara ağırlaşmış bir dille zar zor: - Ça va diyordu. Kendisini çok seven günümüzün ünlü ressamlarından biri yavaşça kulağımıza eğilmiş: - Çok içti Evine kadar götürüp yatırayım, hemen dönerim, demişti. Sonra da: - Artık geç oldu, gidelim ayaklarıyla, ufacık tefecik ozanı kaldırmış, koluna girerek Çelebi den ayrılmıştı Bir saat geçti geçmedi, Çelebi nin kapısı açıldı. Paytak adımlarla sallanarak bizim ozan girdi içeri ve mahmur bakışlarıyla herkesi süzdükten sonra boş duran iskemlesine oturdu. Arkasından da dolaşan diliyle: - Bu bu akşam Çok çok içti o. Gö götürüp yatırdım ken kendisini döndüm, dedi. Ressam ozanı yatıracağına, nasıl olduysa olmuş, ozan ressamı yatırmıştı. Ne kadar ama ne kadar gülmüştük Yıllarca unutamamıştık o hikâyeyi. Gençliğinde Paris teyken de her akşam aynı içkili kahvede öyle içermiş. Kahvenin önündeki trafik polisi tanırmış kendisini. Ve meyhaneden çıktığı zaman polis, caddenin trafiğini durdururmuş. Ufacık tefecik ozan, paytak adımlarıyla yalpalaya yalpalaya caddeyi rahat ve sakıncasız geçsin diye Koskoca bir Paris caddesi. Durmuş bekleyen yüzlerce araba Ve ortada bir kaldırımdan ötekine doğru zigzaglar çizerek yürüyen küçücük bir adam Her akşam tekrarlanırmış bu sahne. Fransız polislerinde bazen rastlanır böyle nükteli inceliklere. 83

13 Simurg Bizim polis ise Türk edebiyatının bu büyük ozanına gereksiz yere kızmış ve şubeye çağırarak: - Maymun suratlı iblis, diye hakaret etmişti Sonradan durumu, kendisi de ozan olan başbakanlık müsteşarı düzeltmişti. Yazık ki çok genç öldü o ozan. Şimdi yapıtları okul kitaplarında, dizeleri şarkılarda Anıları da kendisini tanımış olan dostlarının yüreklerinde. O kendisinin hatırını soran herkese: - Ça va, derdi. Şimdi uzaklardan o bizlerin, hal ve hatırını sorsa, acaba aynı iyimserlikle: - Ça va diyebilir miyiz? Oldukça zor bunu söyleyebilmek 3 Kaynaklar 1. Mehmed Kemal, Acılı Kuşak, De Yayınevi, Cahit Sıtkı Tarancı, Otuz Beş Yaş - Bütün Şiirleri, Can Yayınları, Çetin Altan, Bir Yumak İnsan, Milliyet Yayınları, Baki Süha Ediboğlu, Bizim Kuşak ve Ötekiler, Varlık Yayınevi, Atilla Özkırımlı, Türk Edebiyat Tarihi, Cilt II, İnkılâp Kitabevleri,

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

NECİP FAZIL KISAKÜREK

NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK kimdir? Necip fazıl kısakürekin ailesi ve çocukluk yılları. 1934e kadar yaşamı 1934-1943 yılları hayatı Büyük doğu cemiyeti 1960tan sonra yaşamı Siyasi fikirleri

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ Önceki gün vefat eden gazeteci yazar Bülent Akkurt Bodrum da dostları, yakınlarının kollarında son yolculuğuna defnedildi. Bülent Akkurt un yazıları bir

Detaylı

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ . CİN. ALİ'NİN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır 1. Bölüm Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır Savaşı nın hikâyesidir. Diğer adıyla ona Akşam Yemeği Savaşları da diyebiliriz. Aslında Hayalet Avcıları III de diyebiliriz, ama açıkçası

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98 HALDUN TANER -rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98 I Kapak Düzeni: Dr. Ahmet SINAV ISBN 975-17-0262-3 Kültür ve Turizm Bakanlığı,

Detaylı

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.7.2009 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( ) (1874-1931) Servet-i Fünun akımının önemli romancılarından biri olan Mehmet Rauf, 1875 de İstanbul da doğdu. Babası Hacı Ahmet Efendi, bir sağlık kurumunda çalışan bir memurdu. Önce Balat ta ki Defterdar

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: B ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı Resimleyen: Ferit Avcı Süleyman Bulut ŞİPŞAK BİLMECELER 2 ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Bilmece DEYİM VE ATASÖZLERİ 2. basım Süleyman Bulut ŞİPŞAK BİLMECELER 2 DEYİM VE ATASÖZLERİ Resimleyen: Ferit Avcı www.cancocuk.com

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır Berk Yaman Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR Evveel zaman içinde yaşayan iki âşık varmış. Kara sevdaları

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz Resimleyen: Burcu Yılmaz Refik Durbaş KURABİYE EV ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü Refik Durbaş KURABİYE EV Resimleyen: Burcu Yılmaz www.cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör:

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci Cihan Demirci ŞİİR KÜÇÜĞÜN ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Şiir Resimleyen: Cihan Demirci 2. basım Cihan Demirci ŞİİR KÜÇÜĞÜN Resimleyen: Cihan Demirci Can Sanat Yayınları Yapım, Dağıtım, Ticaret ve Sanayi Ltd.

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1.

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1. 1. Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1. Sence, farklı insanların, farklı tanımlar yapmasına

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe Hanna, Elkana adındaki iyi bir

Detaylı

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK Betül Tarıman UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK YARATICI OKUMA DİZİSİ Şiir Resimleyen: Yasemin Ezberci Yaratıcı Okuma Dosyası: Nilser Utku 2 BASIM Betül Tarıman UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK Resimleyen: Yasemin Ezberci

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

MATBAACILIK OYUNCAĞI

MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman 1. basım Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü:

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge,mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi nde hayranlarıyla buluştu.

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958)

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) Yahya Kemal Beyatlı 2 Aralık 1884 tarihinde bugün Makedonya sınırları içerisinde bulunan Üsküp te dünyaya geldi. Asıl adı Ahmet Agâh tır. Şehsuvar Paşa torunlarından olduğu

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda... 4. ve 5. Değerlendirme Sınavları Puanlama Aşağıda... 4. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Çetele tablosu 5 puan 10x5=50 Doğru-Yanlış 2 puan 5x2=10 Sayı örüntüsü 2 puan 5x2=10 5. Sınav Test Soruları 5 puan

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi. Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır? 1. (1) Şair yeni bir şiir kitabı yayınladı.(2) Kitap, şairin geleneksel şiir kalıplarını kullanarak yazdığı şiirlerden oluşuyor.(3) Bu şiirlerde kimi zaman, şairin insanı çok derinden etkileyen sesini

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Abbas Ünal. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Abbas Ünal. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.2.2008 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

Korkut un Hindistan Güncesi - 2 Delhi. 2 Delhi Cuma Delhi`de 2.gün

Korkut un Hindistan Güncesi - 2 Delhi. 2 Delhi Cuma Delhi`de 2.gün Korkut un Hindistan Güncesi - 2 Delhi 2 Delhi 12.11.2010 Cuma Delhi`de 2.gün Sabah 04 sıralarında çalgılar eşliğinde ayin sesleriyle uyandım. Sesler giderek uzaklaştı ve kayboldu. Kısa sürdü ama kulağa

Detaylı

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56 SAAT TUTARAK METİN OKUMA-1 KAZA Çağdaş ile Cevat cadde kenarında top oynuyordu. Top caddeye kaçtı. Çağdaş topun arkasından koştu. O sırada caddeden geçen minibüs Çağdaş a çarptı. Çağdaş yere düştü. Cevat

Detaylı

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik..

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik.. Ünlü hiciv ustamız Tevfik hakkında çok güzel bir yazı. Sami Özey'in kaleminden... YÜZ KARASI Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Tevfik.. Yaptığı her hareketle, yazdığı

Detaylı

tellidetay.wordpres.com

tellidetay.wordpres.com Peşin Alınmış Ücret Gecenin oldukça ilerlemiş bir vaktinde özel bir kliniğin önünde duran taksiden üç kişi indi. Şoför yarı baygın yaşlıca bir adamın bir koluna aynı yaşlarda görünen hanımı ise diğer koluna

Detaylı

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır. BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Akıllı Kral Süleyman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible for

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ

ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ve hangi okulları

Detaylı

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler SORU- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz? MUHAMMED DİKAL

Detaylı

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz PROF. DR. 133 Prof. Dr. Alaattin AKÖZ SÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Hiç unutmadım ki! Akademik olarak hem yüksek lisans, hem de doktora

Detaylı

Orhan benim için şarkı yazardı

Orhan benim için şarkı yazardı 70'li yılların ünlü ses sanatçısı ve sinema oyuncusu Yıldız Tezcan, 21 yaşındayken Orhan Gencebay ile büyük aşk yaşadığını, ancak o dönem çöpçatanlıklarını yapan Sevim Emre'nin sonradan Gencebay'ı elinden

Detaylı

OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU)

OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU) OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU) Samuel Beckett (1981) Türkçesi: Semih Fırıncıoğlu Ohio Doğaçlaması (Ohio Impromptu) ilk kez 9 Mart 1981 de, Ohio State Üniversitesi nin işbirliğiyle, Drake Union, Stadium

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? 5 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile nedir? Aileyi oluşturan bireylerin

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok benim kahraman dedem Kelimeleri zıt

Detaylı

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan 1996, Uçanbalık Cumhuriyet Bulvarı No: 302/104 35220 Alsancak - İZMİR Yazar: Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan Yayın Yönetmeni: İlke Aykanat

Detaylı

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Cenaze namazıyla yapılan cenaze törenine bir kere daha canım sıkıldı da diyemeyeceğim Devrimcilerin bu türlü davranışlarına alıştık

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, Geçtiğimiz hafta sonunda 2-6.sınıflardaki öğrencilerimizin

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi? Alkollü İçecek: 18.12.2011 Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? -Akşam yemeğinden sonra saat 20:00 civarında. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? -Kendim satın almadım. Kız

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ Oya Baydar, Mine Söğüt, Özcan Yüksek, Ercan Kesal, Arif Keskiner ve Melih Güneş konuklarla sohbet etti 86. İzmir Enternasyonal Fuarı nda bu yıl ilk

Detaylı

yaşam boyu bağlanırsanız.

yaşam boyu bağlanırsanız. Size nasıl tarif etsem ki... İlk görüşte âşık olmak gibi bir duygu. " İşte bu benim aradığım kadın," dersiniz ya, işte öyle bir şey. Önce teknenize âşık olacaksınız sonra satın alacaksınız. Eğer sevmeden,

Detaylı