YARIN HABERİ SAYFADA HABERİ 12. SAYFADA

Transkript

1 Fiyatı 25 Kr Teröre taviz yok Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı na yönelik silahlı saldırıyla ilgili, "Bu eylemle ilgili detaylı bir soruşturma yürütülüyor. Mutlaka sorumluları yakalanacak, yargıya çıkarılacaktır. Kimse yaptığının yanına kar kalacağını, bize mesaj vermekle bizi tehdit edebileceğini veya yıldırabileceğini düşünemeyecektir" dedi. HABERİ 12. SAYFADA BU BÖYLE GİTMEZ! Türkiye, terör belasından kurtarılmalı Akan kan kime HİZMET EDİYOR? Orhan Hikmet AZİZOĞLU nun yazısı 12. SAYFADA Bomba yüklü araçla saldırının düzenlendiği Sultanbeyli'deki Fatih Polis Merkezi yakınında önlem alan güvenlik güçlerine çevreden ateş açıldı. Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürü Beyazıt Çeken şehit olurken çıkan çatışmada iki terörist öldürüldü. Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, YediGün e konuştu: HER İHTİMAL OLABİLİR Hükümet düşürülebilir TBMM nin geçen dönem en konuşkan ve çalışkan milletvekillerinden biriyken, partisi MHP tarafından aday gösterilmeyen ve akademisyenliğe dönen Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Efsane Güzeldereli nin sorularını cevapladı. Fehmi Koru Birkaç soruda dershane sorunumuz 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada Gelirimiz, konut ve kiraya gidiyor Türkiye genelinde geçen yıl hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,8 ile konut ve kira harcamaları aldı. TÜİK verilerine göre, harcamaların yüzde 19,7'si gıda ve alkolsüz içeceklerden oluşurken, sağlık harcamalarına yüzde 2,1, eğitim hizmetleri harcamalarına ise yüzde 2,4 pay ayrıldı. Türkiye'de hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 2 bin 848 lira oldu. HABERİ 12. SAYFADA ET FİYATLARI BÖYLE DÜŞMEZ Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırmızı ette fiyatları aşağı çekmenin yolunun ithalat olmadığını belirterek, "Üretim maliyetleri düşürülemez ve buna bağlı olarak verimlilik artırılamazsa et fiyatların gerilemesi mümkün değildir" ifadesini kullandı. HABERİ 12. SAYFADA Kurban Bayramı yaklaşırken kırmızı et fiyatıyla yine gündemde Fotoğraf: Kenan Ergen Türkiye nin bir erken seçime gittiğini ama bir yandan da koalisyon kurulma şartlarının var olduğunu söylerken MHP li bir ihtimali de dillendiren Özcan Yeniçeri, AKP-CHP koalisyonunu olabilir görüyorum. O kurulamazsa seçim hükümeti, kurulması gerekiyor. Seçim hükümeti de, tüm partilerden alınacak milletvekilleriyle kurulacak. AKP, ben mevcut hükümetle seçime gideceğim dediğinde yanlıştır. Sebebi de; Bir tanesi çıkıp da hükümet için gensoru verdiğinde hükümet düşürülür dedi. Yeniçeri ihtimalleri değerlendirirken şunları söyledi: Eğer Davutoğlu'nun, egemenliği olursa yani erki varsa önce koalisyon kurulur. Sonra bu koalisyon 6 ay, 1 yıl sonra seçime gider. Türkiye'de en uzun süreli koalisyon 2 yıldır. Çünkü 2 birbirine benzemez, taban tabana zıt zihniyet söz konusu olacak. Efsane Güzeldereli nin röportajı YARIN Yaklaşık bir aydır Türkiye yi kana bulayan başta PKK olmak üzere tüm terör örgütleri, birliğimizi, dirliğimizi, huzurumuzu hedef almış durumda. Ne havadaki helikopterin ne karadaki asker, polis, sivilin ne de denizdeki yolcunun güvenliği var. Özü itibariyle pusudan, tuzaktan, baskından, kundaklamadan oluşan terör eylemleri öyle bir hal aldı ki; bunun ne hak arama ne özgürlükler ne de bir başka şeyle ilgisi var. Olay doğrudan Türkiye Cumhuriyetini hedef alan bir büyük tehdit. Sadece doğu ve güneydoğuda hendek kazmalar, ev basmalar, yol kesmeler, mayın döşemeler, haraç almalar olmuyor; İstanbul da bu tehditten payına düşeni fazlasıyla alıyor. Dün bunun en çarpıcı örnekleri yaşandı Bomba yüklü araçla saldırının düzenlendiği Sultanbeyli'deki Fatih Polis Merkezi yakınında önlem alan güvenlik güçlerine çevreden ateş açıldı. Çıkan çatışmada Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürü Beyazıt Çeken şehit olurken iki terörist öldürüldü. Sultanbeyli'de saldırının ardından olay yerine yakın bölgelerde bulunan 3 şüpheli paket, bomba imha ekiplerince fünye ile patlatılırken, saldırıda yaralanan 3 polis memuru ve 4 vatandaş tedavi altına alındı. Polis merkezine düzenlenen bombalı saldırının ardından İstinye'deki ABD Konsolosluğu'na yönelik silahlı saldırıda bulunuldu. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Halen ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz" dedi. AFP, konsolosluk saldırısını gerçekleştirenlerden birinin gözaltına alındığını belirtti. Şırnak ve Silopi den de ACI HABER GELDİ Şırnak ın Silopi İlçesi nde 1 polisin şehit olduğu, 3 kişinin hayatını kaybettiği Başak Mahallesi ndeki olayların ardından, mahalleye giden zırhlı polis aracının geçişi sırasında teröristlerin yola tuzakladığı mayın patladı. Patlamada araçta bulunan 4 polis şehit oldu, bir polis ağır yaralandı. Şırnak ın Beytüşşebap ilçesinde ise personel dağıtımı yapan skorsky helikoptere doçka ve roketatarla silahlı saldırı yapıldı. Saldırıda, ilk belirlemelere göre 1 asker şehit oldu. Peşmerge den PKK ya: Defol Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Güçleri Batı Dicle Bölgesi Komutanı Zaim Ali, terör örgütü PKK'nın, bölgeden çekilmesini istedi. HABERİ 12. SAYFADA Her yere tünel Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin her yerinde tünel yapıldığını söyleyerek, "Bir zamanlar tünel denildiğinde gözümüzde büyürdü; ama artık 5 bin metrelik tüneller, karayollarımız ve Türkiyemiz için sıradan tüneller haline yavaş yavaş dönüşüyor" dedi. HABERİ 7. SAYFADA Girişimci kadınlar HABERİ 7. SAYFADA

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN Kemal Gülman ile Feryal Gülman boşanmasında ilginç ayrıntı Mustafa Ceceli Açıkhava'da konser verdi Kemal Gülman ile 21 yıllık eşi Feryal Gülman ın nafaka ve tazminat taleplerini reddederek boşanmalarına karar veren mahkeme, gerekçeli kararını iki ay sonra açıkladı. Hürriyet'te yer alan habere göre; Feryal Gülman, bir dönem En zengin 100 Türk listesinde yer alan Kemal Gülman ı zinayla suçlayarak 2 00 milyon lira tazminat istedi. Gülman, kendisinden 32 yaş büyük kocasına ait şirketlerin yarısına da tedbir kararı istedi. Mal tasfiyesi davaları da açan Feryal Gülman, kendisi için aylık 200 bin lira, oğlu içinse aylık 25 bin lira nafaka talep etti. Bu arada Kemal Gülman, eşinin açtığı 200 milyon liralık davaya karşılık 500 bin lira tazminat istemli boşanma davası açtı. İşadamı, başka bir kadınla yaşadı - ğı iddiasını ise reddetti. İstanbul Aile Mahkemesi, boşanma kararından iki ay sonra açıkladığı gerekçeli kararında şu ifadelere yer verdi: Tanıkların anlatımlarına göre Gülman çifti, boşanmaya konu olayların yaşanmasından sonra 5-7 Temmuz 2013 tarihinde birlikte Monaco ya gitmiştir. Burada üç gece aynı odada kalmıştır. Ayrıca aynı evde yaşamaya devam etmiştir. Bu durum, tarafların önceki olayların, y ani zina ve onur kırıcı hareket nedeniyle yaşanılanların affedildiğini gösterir. Affedilen veya hoş görülen olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemez. O nedenle zina ve onur kırıcı hareketler nedeniyle açılmış olan davanın reddi gerekir. Her iki taraf da boşanmada eşit kusurlu olduğu için maddi tazminat talepleri reddedilmiştir. Bu fotoğraf tazminatı yaktı... İSTANBUL - Mustafa Ceceli, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde hayranlarıyla buluştu. "Turkcell Yıldızlı Geceler" konserleri kapsamında sahne alan Ceceli, Açıkhava'da en son 2010'da Ajda Pekkan ile sahne aldıklarını aktararak, "Harbiye denince, psikolojik olarak 'ne yapabilirim' düşüncesi oluşuyor. İnşallah beni sahnede çok güzel dans ederken göreceksiniz. Bu gece aynı zamanda DVD yapıyoruz. Yurtdışından gelen dansçı arkadaşlarımız var. 1 buçuk aydır onlarla çalışıyoruz ve bugün için güzel bir şov hazırladık" dedi. Ceceli şarkılar için dansın önemine değinerek, "Bu konuda çalışmalarım devam ediyor. Herkes doğuştan Tarkan olamıyor, sahneyi dolduramıyor. Bu yönde, çalışarak yapılabilecek birçok şeyi yapmanın peşindeyim" diye konuştu. Hayranlarının yoğun ilgi gösterdiği ünlü şarkıcı, yeni klibiyle ilgili güzel tepkiler aldıklarını belirterek klip çalışmalarına devam ettiğini Vizyona yeni girecek filmler Avustralyalı gençler Oscar ve Geordie, Amerika dan gezmeye gelmiş olan Amelia, Toby ve Maya yı, korkutucu efsanelerin etrafında döndüğü Limon Ağacı Geçidi'ne gidip orada geceleri göründüğü iddia edilen hayaleti görmeye ikna ederler. Gençlerin bu geçitte yaşadıkları olaylar, tahmin ettiklerinden çok daha büyük bir gücü açığa çıkarıp dehşet dolu bir gecenin başlaması anlamına gelecektir. Mina (Alba Rohrwacher) ve Jude (Adam Driver) New York'ta tanışmış, kısa süre içinde birbirlerinden hoşlanıp sağlam bir ilişki içine girmişlerdir. Ancak bir süre sonra Mina, ülkesi İtalya'ya dönmek ister. Yaşadıkları son birlikteliğin ardından Mina hamile kalır ve dönmekten vazgeçmek zorunda kalır. Ancak hamilelik süreci ve çocuğun doğumundan sonraki süreç oldukça sancılı geçer ve ilişkilerini ciddi anlamda sarsar. Sorunların kaynağı, Mina'nın modern tıbba hiçbir şekilde güvenmemesi, alternatif tıp ve hatta metafizik olgulardan medet ummasıdır ve çocuğunu bu şekilde yetiştirmeye kararlıdır. Reed Richards (Miles Teller) bilime ve araştırmaya hevesli bir gençtir. Küçük yaşlardan itibaren evinin garajında çalışmalar yapmakta ve icatlar ortaya çıkarmaktadır. En büyük icadı ise bir tür ışınlanma makinesidir. Bu icadı sayesinde bir bilim fuarında Baxter Enstitüsü dekanı Dr. Franklin Storm un dikkatini çeker ve enstitüye alınır. Bir gece, bu icadını kendisinin yanı sıra arkadaşı Ben Grimm, Dr. Storm un oğlu Johnny Storm ve bir diğer öğrenci Victor ile denemeye karar verir. Ancak büyük bir patlama olur ve 4 gençle birlikte o sırada yakınlarda bulunan Sue ciddi şekilde yaralanır. Victor ortadan kaybolur. 06:23 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:25 6 Mantı 07:30 1'de Sabah 10:00 Dizi Klip 10:05 Böyle Bitmesin 11:50 Ana Ocağı 13:25 Dizi Klip 13:30 Beni Böyle Sev 15:30 Pastane 16:30 Dizi Klip 16:35 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:10 Hava Durumu 19:15 Spor 19:20 Ana Haber Bülteni 20:00 Güle Güle 21:40 UEFA Süper Kupa Karşılaşması "Barcelona-Sevilla" 22:30 Devre Arası 22:45 UEFA Süper Kupa Karşılaşması "Barcelona-Sevilla" 00:05 Son Çıkış 02:15 Beni Böyle Sev 04:00 6 Mantı 05:00 Ana Ocağı 06: :00 Kertenkele 10:00 Kirgin Çiçekler 13:00 Atv Gün Ortasi Bülteni 13:40 Bugünün Saraylisi 16:05 Kara Ekmek 18:45 Atv Ana Haber 20:00 Döndür Şansini 23:00 Kazan Kazan 00:30 Taşiyici :30 Hz. Ömer 02:10 Hz. Ömer 03:10 Taşiyici :55 Kirgin Çiçekler 07:00 Her Sabah 09:00 Aş Kendini 09:50 Buruk Aci 11:40 Gag Guk 12:30 Turan Görüryilmaz İle Öğle Haberleri 12:50 Aslı Hünel İle Rengarenk 14:50 Elif'in Sofrası 16:00 X-Men Birinci Sınıf 18:30 Ekin Olcayto İle Ana Haber 19:45 Kahramanlar Takimi 21:40 Kirmizi Başlikli Kiz Ve Kurt Adam 23:30 Magazin 01:40 Kirmizi Başlikli Kiz Ve Kurt Adam 03:30 Gag Guk 04:50 Dünyayi Geziyorum 06:10 dolu Dolu Anadolus 05:00 Güzel Köylü 06:20 Sevgili Dünürüm 08:00 Dürüye'nin Güğümleri 10:30 Acemi Cadı 12:15 Güzel Köylü 14:30 Gönül İşleri 16:45 Kiralık Aşk 19:00 Star Haber 20:00 Kapımdaki Casus 22:00 İntikamın Bedeli 00:30 Yerli Dizi 02:30 İnsanlar Alemi 03:40 Aramızda Kalsın 07:30 Oynat Bakalım 08:25 Çocuk Kuşağı 09:00 Aramızda Kalmasın (Yeni Bölüm) 12:30 Zambaklar Açarken 14:15 Arda nın Mutfağı Program 15:15 Maral : En Güzel Hikayem 16:30 Para Bende 17:45 Çok Güzel Hareketler Bunlar 19:15 Ütopya (Yeni Bölüm) 20:00 Rising Star Türkiye (Yeni-Canlı) 23:30 Ütopya Panorama (Yeni Bölüm) 00:30 Ütopya 01:30Yerli Sinema 03:15Dizi 04:30 Oynat Bakalım 05:45 Çok Güzel Hareketler Bunlar 06:00 Acemi Cadi 07:30 Shimajiro'nun Renkli Dünyasi 09:00 Akasya Duraği 10:45 Buyur Burdan Bak 04:30 Müzik Arasi 14:30 Küçük Ağa 12:15 Poyraz Karayel 16:30 Arka Sokaklar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Olur Olur 22:30 Buyur Burdan Bak 00:30 İncir Reçeli 02:45 Kayip 04:45 Geniş Aile 20:00 DÖNDÜR ŞANSINI Büyük beğeni toplayan "DÖNDÜR ŞANSINI" Şoray Uzun'un sunumu ile ATV ekranlarında devam ediyor... En sevdiğiniz ekran yüzleri ve sanatçılar, yarışmacı çiftlerle eğlenceli oyunlarda buluşuyor. Heyecanlı ve zorlayıcı, ama bir o kadar da komik oyunlarda buluşan ünlüler ve yarışmacı çiftler ekranların en eğlenceli yarışmasına imza atıyor. Bülent Serttaş, Özlem Yıldız, Yavuz Seçkin, Ümit Karan, Zeynep Mansur, Açelya Kartal,Larissa ve Burak Gacemer çifti Su Savaşı, Lastikli Futbol, Adam Vurmaca, Bardak Çevirme, Kafadan Basket, Paletli Çember, Köpüklü Pinpon gibi birçok eğlenceli yarışmada ünlülerin kazanmak için verdiği mücadelede çok komik sahneler yaşanıyor... 'Döndür Şansını' programında yarışmacı çift, oyunlarda ünlü yıldızlarla mücadele ediyor. Programın sunucusu Şoray Uzun, yarışmacıyı davet eder ve şansını döndürmesi için butona basmasını ister. Butonla birlikte ekrandaki görüntüler döner ve yarışmayı oynayacağı ünlü, oynayacağı oyun ve oyunun puanı belirlenir. Eğer rakibi olan ünlüyü yenebilirse puan kazanır. Oyunların ünlülerle oynanmasının sonucunda büyük finale erişilir. Kazanan yarışmacı final oyunuyla büyük ödül olan arabayı kazanmak için yarışır. 20:00 KAPIMDAKİ CASUS Yönetmen: Brian Levant Oyuncular: Jackie Chan, Amber Valletta, Madeline Carroll, Will Shadley, Alina Foley, Lucas Till, Billy Ray Cyrus, George Lopez Dövüş sanatları ustası Jackie Chan dan eğlenceli bir film Bob Ho, CIA gizli ajanı olarak çalışmaktadır. 3 çocuklu dul bir kadın olan Gillian ile tanıştıktan sonra emekli olup normal bir hayat sürmeye karar verir. Gillian'ın çocukları Bob'dan hoşlanmamaktadır. Gillian'ın babası rahatsızlık geçirir ve hastaneye kaldırılır. Gillian, çocuklarını bırakıp hastaneye gitmek zorunda kalır. Çocuklara göz kulak olması için Bob'ı görevlendirir. Bob, yemek yapmak ve diğer ev işlerinde beceriksizdir 20:00 OLUR OLUR Kendi halinde bir eczacı kalfası olan Ali (Alper Kul) bir gün çocukluk aşkı Ayça'yı karşısında bulur. Onu etkileyebilmek için kendi bildikleri yetmeyince, şans eseri kazandığı yaşam koçluğu hizmetinin de yardımıyla kolları sıvar. Ali, yaşam koçu ve asistanıyla birlikte, kendini birbirinden komik olayların göbeğinde bulur.

3 yurt haberleri 3 Türkiye Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması finali yapıldı Iğdır'da fuhuş operasyonu Operasyonda, 30 kadın ile fuhuş için yer temin ettiği belirlenen 2 kişi yakalandı. IĞDIR - Iğdır'da düzenlenen fuhuş operasyonunda 32 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ihbar üzerine, Melekli beldesi yakınlarında insan ticareti, göçmen kaçakçılığı ve fuhuş yapıldığı iddia edilen otele operasyon düzenledi. Operasyonda, üst kısmı otel, alt bölümleri restoran olarak kullanılan mekanda fuhuş yaptıkları tespit edilen 20'si yabancı uyruklu 30 kadın yakalandı. Bu kadınlara yer temin ettiği belirlenen 2 kişi de gözaltına alındı. Zanlıların, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi. Konya'da iki kız kardeş girdikleri gölde boğuldu KONYA - Beyşehir ilçesinde ailesiyle pikniğe giden iki kız kardeş, serinlemek için girdikleri gölde boğuldu. Bilal Çalışır, eşi ve dört çocuğuyla Beyşehir Gölü kıyısındaki Ardıçlı mevkisinde piknik yapmaya gitti. Ailenin kızları Hatice (17) ve Melike (12) serinlemek amacıyla göle girdi. Daha sonra deniz yatağını alarak göle yeniden giren kız kardeşler, kıyıdan yaklaşık 30 metre uzaklaştı. Kızlarının gözden kaybolduğunu gören aile, Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığına ait dalgıç ekiplerine haber verdi. Ekipler, yaptıkları aramada kız kardeşlere ulaştı. Beyşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılan kız kardeşler, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İlçe Belediye Başkanı Murat Özaltun, hastaneye gelerek aileye başsağlığı diledi. Kazayla kardeşinin ölümüne neden oldu KASTAMONU - Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde zihinsel engelli kişinin, birlikte oynarken 4 yaşındaki kardeşinin ölümüne neden olduğu öne sürüldü. İddiaya göre, İstanbul'dan ailesiyle Bozkurt'un Ortasökü köyündeki dedesinin evine gelen zihinsel engelli Volkan Ö. (20), birlikte oynadığı kardeşi Miraç Ö'yü (4) itti. Düşerken kafasını kanepeye çarpan Miraç Ö, ailesi tarafından Bozkurt İlçe Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hayatını kaybettiği anlaşılan Miraç Ö'nün cenazesi, Ankara Adli Tıp Kurumuna götürüldü. Volkan Ö'nün Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine gönderildiği bildirildi. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen "7. Türkiye Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması"nın finali Bilecik'te yapıldı. BİLECİK - Vali Ahmet Hamdi Nayir, Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen yarışmanın Kayı Boyu Camisi'ndeki finalinde, faaliyetin kentte düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İlmin, rütbelerin en yükseği olduğunu belirten Nayir, "Bu ilim bize yaratıcımızı ve yaratılış gayemizi öğretiyorsa, onun büyüklüğü tartışılmaz olur. Ne mutlu sizlere ki Kur'an ilmiyle meşgul olan, Kur'an öğrenen, öğreten, vaktini Kur'an ile geçirmeye çalışan, bu programı zenginleştiren kişiler olarak, insanların en hayırlılarısınız" diye konuştu. İl Müftüsü Necati Akkuş ise "Kur'an-ı Kerim nurdur, berekettir, hidayettir, dünya ile ahrette huzur ve saadettir" ifadesini kullandı. Daha sonra, İstanbul, Adıyaman, Adana, Şırnak, Amasya, Konya, Ankara, Uşak ve Aydınlatma direğine çarparak takla atan otomobilde yaralanan 6 kişiden 2'si, sıkıştıkları yerden itfaiye ekiplerince kurtarıldı. KIRKLARELİ - Kırklareli'de meydana gelen trafik kazasında 6 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Gürhan Şivka (22) yönetimindeki 39 EA 160 plakalı otomobil, Cumhuriyet Mahallesi İnönü Caddesi'nde, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak aydınlatma direğine çarptı ve takla attı. Kazada yaralananlardan sürücü Şivka ve Onur Benli (20), sıkıştıkları yerden itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile çıkarıldı. Otomobilden vatandaşların yardımıyla çıkarılan yaralılar Gökhan Şivka (28), Emre Çokan (25), Ozan Kartal (21) ve Alihan Ağu (20) ise ambulansla Kırklareli Devlet Hastanesine götürüldü. Kütahya bölge finallerini kazanan 9 din görevlisi, Kur'an-ı Kerim okudu. Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Seçici Kurulu Başkanı Halil Tenger ile Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu üyelerinin değerlendirmesi sonucu, İstanbul bölgesinden Ümraniye Mustafa Avni Kız Kur'an Kursu öğreticisi Elif Şimşek birinci oldu. Yarışmada, Konya bölgesinden Kocasinan Nuri Bahçeci Kur'an Kursu öğrencisi Kevser Genç ikinciliği, Uşak bölgesinden Deregümü Köyü Kur'an Kursu öğreticisi Cemile Alpsümer de üçüncülüğü elde etti. Törende, birinci seçilen Şimşek, ödülünü Şırnak bölgesinden katılan Hediye Eroğlu'na vermek istediğini belirtti. Şimşek, daha sonra ödülü Eroğlu'na teslim etti. Kırklareli'de trafik kazası: 6 yaralı MANİSA - Manisa'da seyir halindeki yolcu otobüsünün motor kısmında yangın çıkması üzerine yolcular tahliye edildi. Alınan bilgiye göre, İzmir'den İstanbul'a giden 34 ZL 0939 plakalı yolcu otobüsünün motor kısmında, Süreyya Parkı mevkisinde yangın çıktı. Durdurulan otobüsteki yolcular tahliye edilirken, olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangın kısa sürede söndürüldü. Yolculardan Musa Kıran, yolcu taşımacılığı Kazada ağır yaralanan Benli, yapılan ilk müdahalenin ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Öte yandan, otomobilin çarptığı aydınlatma direği de devrilirken, kazada otomobilin sol arka lastiğinin yerinden çıktığı görüldü. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor. Manisa'da yolcu otobüsünde yangın yapan bir otobüs firmasından bilet aldığını, ancak İzmir Otogarı'nın arkasından, üzerinde herhangi bir firma ismi yazmayan söz konusu otobüse bindirildiklerini iddia etti. Yolculardan Gülşen Ekşi ise bir cenaze töreni için İstanbul'a gittiklerini belirterek, "Bize bilet kestiler ama bu arabanın ismi bile yok" dedi. Yaklaşık 2 saat bekleyen yolcular, gönderilen başka bir otobüsle İstanbul'a hareket etti. Fehmi KORU fkoru@gmail.com Birkaç soruda dershane sorunumuz fkoru@htgazete.com.tr AK Parti hükümeti, öğrencileri TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlayan dershanelerin kapatılmasını istiyordu, bunun için bir de yasa çıkarıldı; ancak Anayasa Mahkemesi (AYM) yasayı Anayasa ya aykırı buldu. Mahkemenin karar gerekçesi, hiçbir tevile yer bırakmayacak biçimde, var olan dershanelerin faaliyetlerine devam edebileceğine işaret ediyor. Dershaneler faaliyetlerine devam edebilecek mi peki? Hükümet etmemeleri için elinden geleni yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) alelacele hazırladığı bir yönetmelikle dershanelerin faaliyet alanını kısıtlama yoluna gitti. Beklentisi, kısıtların faaliyeti durdurma işlevi görmesi ve dershanelerin kendiliğinden kapanması... Peki yönetmelik bu sonucu doğuracak mı? Sanmıyorum. Hukuk devleti isek AYM kararı yönetmelikle kısıtlanamaz çünkü. Dahası, getirilen kısıtlamaların çalının etrafından dolaşma taktiğiyle boşa çıkarılması pekâlâ mümkün. Bakanlığın yasaklama yoluna gitmesinin sebebini biliyoruz: Paralel Yapı diye adlandırılan örgütlenmenin ilk basamağı olarak görülüyor bazı dershaneler ve kapatma arzusu, kaynağı kurutma niyetiyle ilgili. Kapatılmayacaklarsa, Paralel Yapı ile mücadele ne olacak? Her devletin, yetkilerini farklı amaçla kullanmak isteyenlere karşı tedbir alma hakkı vardır. Tek şartla: Anayasa ve yasalara uygun yöntemler kullanılarak... Keyfi yetki kullanımına karşı mücadele, keyfi uygulamalarla yürütülemez. Neden, sözgelimi, orta dereceli okullar ve üniversitelere giriş için dershanelere ihtiyacı ortadan kaldıracak ve böylece Paralel Yapı ya kaynak kazandırma yolunu ebediyen kapatacak yeni bir yöntem benimsenmez? Nasıl bir yöntem? Sınavları test sistemiyle yapmaktan vazgeçip bilinen farklı sistemleri devreye sokabilir devlet... Ya da, sınavın kabul sürecindeki ağırlığını önemsizleştirebilir, buna karşılık kurumlara öğrencilerini kendilerinin belirleyeceği yöntemlerle seçme yetkisi tanınabilir. Bu da tehlikeli bulunursa, yerel -her kurumun denetimli açacağı- sınavlarla öğrenci seçmesine imkân sağlanabilir. Aranırsa başka yöntemler de bulunabilir. Bunların hepsini bir arada uygulamaya koymak da mümkündür elbette. Yollardan biriyle veya hepsiyle birden sınav sisteminin süreçteki ağırlığı azaltılabilirse, öğrenci vaktini neden dershanelerde ziyan etsin? Veliler boğazlarından artırdıkları imkânları neden dershanelere harcasın? Zor, ama sağlam ve yasal çareler aranması gerekirken en kolay yola sapıp Ben yaptım oldu zihniyetiyle sonuç almaya çalışmak doğru değildir. Demokratik ve hukuk devleti olma iddialarını zedeleyeceği için, son tahlilde, ciddi zararlıdır da. Üzülerek yazıyorum, bu yıl değişik düzeydeki eğitim kurumlarına ve üniversitelere girecek olan öğrenciler, bir süredir devam edegelen dershaneler üzerine kavga yüzünden olumsuz etkilendiler. Eğer yanlış yöntemlerle sonuç alma ısrarından vazgeçilmezse, esas zararı, önümüzdeki yıl sınavlara girecek öğrenciler görecektir. Tavsiyem ne? Tavsiyem şu: Vakit yakınken inattan vazgeçip dershanelerin yakasını bıraksın MEB, hiç vakit kaybetmeden AYM kararına harfiyen uyacağını açıklasın da öğrenciler ile velilerin kafa karışıklığı bütünüyle ortadan kalksın. Paralel Yapı mesajı herkes tarafından alındı zaten; veliler ve öğrenciler dershane seçerken herhalde daha dikkatli olacaklardır. Kurum seçimi, herkesin kendi özgür iradesine bırakılmalı. Esas yapılması gereken ise, çağımızda değişik ülkelerde uygulanmakta olan sistemleri yeniden gözden geçirerek, ülkemize en uygun yeni bir sistem arayışına girmektir. Bilginin hafızada değil parmağın ucunda olduğu bir dünyada yaşadığımız hiç unutulmamalı; ezbere değil, yaratıcılık ve beceriye öncelik verilmelidir. 10 Ağustos 2015/ HABER TÜRK Tüfekle oynarken babasını vurdu Adıyaman'ın Besni ilçesinde 3 yaşındaki çocuk, oynadığı av tüfeğinin ateş alması sonucu babasını yaraladı ADIYAMAN - Adıyaman'ın Besni ilçesinde 3 yaşındaki çocuk, oynadığı av tüfeğinin ateş alması sonucu babasını yaraladı. Alınan bilgiye göre, Karagüveç köyünde yaşayan Mevlüt T. (40) namaz kıldığı sırada, 3 yaşındaki kızı Saniye'nin oynadığı av tüfeğinin ateş alması sonucu ayağından vuruldu. Yaralanan Mevlüt T, ailesi tarafından Besni Devlet Hastanesine kaldırıldı. Mevlüt T, buradaki ilk müdahalenin ardından Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.

4 4 Çankaya Belediyesi Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu, belediye personelinin eğitimine devam ediyor. ANKARA EGO şoförleri kan bağışı yaptı Çankaya da hizmet içi eğitim -Çankaya Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ve üniversite işbirliği ile yürüttüğü toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarının içeriğini yeni eğitimlerle güçlendiriyor. Daha önce müdür, müdür yardımcıları ve birim temsilcilerine yönelik düzenlenen eğitimler, belediye çalışanları arasında yaygınlaştırılıyor. Belediye Başkan Yardımcısı Gülsün Bor Güner in de katılımıyla düzenlenen ilk personel eğitim toplantısında, Çankaya Belediyesinin 2013 yılında imzaladığı Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartı ve bu kapsamda hazırlanacak Eşitlik Eylem Planı nı ele alındı. Kadın ve toplumsal cinsiyet konularına duyarlı olan Çankaya Belediyesinin istihdam edilen kadın çalışan ve kadın yönetici sayısı bakımından da Türkiye nin örnek yerel yönetimlerinden biri olduğunu vurgulayan Güner, Eşitlik Çalışma Grubu nun bu yaklaşımı üretilen hizmet ve projelere de yansıtmayı amaçladığını Çankaya Belediyesinin yönetimsel ilkeleri arasında katılımcılık ve cinsiyete duyarlı kentsel hizmet sunumu olduğunu vurgulayan Güner, 2015 Martından bu yana İsveç Uluslararası Yerel Demokrasi Merkezi (ICLD) ile birlikte Cinsiyete Duyarlı Yerel Hizmet Sunumu başlıklı bir projenin de geliştirildiğini sözlerine ekledi. Duruay, personelle yemekte buluştu Fen işleri Müdürlüğü personeli ile bir araya gelen Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duray, öğle yemeği yiyerek sohbet etti. Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duray, Fen işleri Müdürlüğü personeli ile birlikte öğle yemeği yiyerek sohbet etti. Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay, yemek de yaptığı konuşmada; Belediye olarak bir aile olduğuna dikkat çekti. Başkan Duruay Siz değerli Gölbaşı Belediyesi personeli ile öğle yemeğinde bir araya gelmek beni çok mutlu etti. Siz kıymetli personelimizle Belediye olarak çok başarılı işlere imza atıyoruz. Sizlerin başarısı belediyemizin başarısıdır. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Allah sizlerle daha nice büyük başarılara imza atmamızı nasip etsin. Biz sizler ile büyük işler başaracağız. Biz büyük bir aileyiz. Aile içinde her zaman mutluluk ve başarı esastır. Yaptığınız hizmetlerden dolayı hepinize teşekkür ederim ifadelerini kullandı. Eğitimlerin, personeli bilgilendirmeyi ve katılımını sağlamayı hedeflediğini anlatan Güner, çalışanların kendi görev alanlarındaki gözlem ve deneyimlerini aktarmasının, eşitlikçi hizmet üretimine katkı yapacağını vurguladı. Çankaya Belediyesi Eşitlik Eylem Planı nın Kasım ayında hazır olacağını da belirten Güner, daha gerçekçi ve uygulanabilir bir planın ancak çalışanların katkısıyla hazırlanabileceğini ifade etti. Başkan - Ankara Büyükşehir Belediyesi nin Çankaya daki kaldırım yenileme çalışmaları sürüyor. Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından yapılan çalışmayla, Tunalı Hilmi Caddesi, Esat Caddesi ve Bestekar Sokak ta kaldırım yenileme çalışmaları devam ederken, Libya Caddesi nde de kaldırım yenileme çalışmaları başladı. Büyükşehir Belediyesi tarafından, okulların kapanmasının ardından özellikle Çankaya bölgesinde yoğun olarak devam eden çalışmalar kapsamında zamanla eskiyen, yıpranan kaldırım taşları sökülerek, yerine bazalt kaplamalı, çok daha sağlam ve modern kaldırım taşları döşeniyor. Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Vedat Üçpınar, Zamanla eskiyen kaldırım taşları sökülerek, yerine bazalt kaplamalı kaldırımlar Yardımcısı Güner, Çankaya Kent Konseyi nin daha aktif çalışmasını sağlamak için de hazırlıklar yaptıklarını hatırlattı. İki ayrı bölüm halinde gerçekleşen bilgilendirme eğitiminde çalışanlara ilk olarak eşitlik algısı ve toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında bir sunum yapıldı, daha sonra Çankaya Belediyesi nin bu konuda yaptığı çalışmalar ve süren projeye ilişkin bilgi verildi. Büyükşehir den kaldırım çalışması döşeniyor diye konuştu. Bazalt kaplamalı kaldırımların çok daha sağlam ve estetik olduğunu belirten Vedat Üçpınar, eskiden andezit veya kilit taş olan ve zamanla yıpranan kaldırım taşlarının, bazalt kaplamalı kaldırımlarla yenilendiğini Üçpınar, yenilenen kaldırımlara, görme engelliler için de iz yolu yapıldığını belirtti. Kaldırım yenileme çalışmaları sırasında ilgili kuruluşlar tarafından altyapı çalışmaları da yapıldığını kaydeden Vedat Üçpınar, çalışmaların tüm hızıyla sürdürüldüğünü - Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü ile Kızılay iş birliğiyle düzenlenen kampanya kapsamında, çoğunluğu EGO şoförü olan çok sayıda personel ve bürokrat, kan bağışında bulundu. EGO nun talebiyle Kızılay Ankara Kan Bağış Merkezi ile ortaklaşa düzenlenen kampanyanın ilk durağı, EGO 2. Bölge Müdürlüğü Yerleşkesi oldu. EGO Genel Müdürü Necmettin Tahiroğlu da kan bağışının yapıldığı otobüse gelerek, bağışta bulunan EGO çalışanlarına ve şoförlere manevi destek oldu. Kampanyanın ilk gününde, EGO Otobüs İşletme Dairesi Başkanı Ömer Aras, EGO Araç Bakım Onarım Dairesi Başkanı Sinan Yılmaz, EGO destek hizmetleri personeli ve şoförler kan bağışında bulundular. Bağışta bulunan personele, soda ve bisküvi ikram edildi. Kampanyaya, çoğunluğu şoför olan yaklaşık bin EGO çalışanının başvurduğunu belirten Ömer Aras, gün boyu trafikte olan şoförlerin, kanın hayati öneme sahip olduğunun bilincinde olduklarını EGO 2. Bölge Müdürlüğü Yerleşkesi'nde başlayan kampanya diğer bölgelerde de devam ederek toplam 5 bölgede gerçekleştirilecek. Kızılay yetkilileri ise gönüllü olarak kan bağışında bulunmak isteyenlerin, doktor kontrolüyle de sağlık durumu uygunsa kan bağışında bulunabildiklerini belirttiler. Çankaya lider - Çankaya Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü, B1 Hiç Görmeyenler Deplasmanlı Süper 1. Ligin beşinci haftasını da lider kapattı. İki yıl önce kurulan Turkcell Sesi Görenler (B1 Hiç Görmeyenler) Deplasmanlı Süper 1. Lig de üst üste şampiyonluk ipini göğüsleyen Çankaya Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü, bu yıl da şampiyonluğun en güçlü adayı. Ligin beşinci haftasında Malatya Görme Engelliler Spor Kulübü nü ağırlayan Çankaya ekibi, ilk yarıyı Emrah ın attığı golle önde kapattı. Çekişmelere sahne olan ikinci yarıda bir gol daha bulan Çankaya, rakibini 2-0 yenmeyi başardı ve bu skorla beşinci haftayı en yakın rakibinin iki puan önünde lider tamamladı. Ligin bitimine dokuz hafta kaldığını belirten sporcular, galibiyet serisine devam ederek üçüncü şampiyonluğu da kazanmak istediklerini söylediler.

5 ANKARA 5 Asgari düzeyde bir yaşam standardı için gerekli kazancın mutlaka vergi dışı kalması gerektiğini ifade eden (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, Asgari geçim indirimi, ülkemizde yalnızca ücretliler için uygulanıyor. Oysa bu sistem beyanname veren tüm mükellefleri de kapsamalı diye konuştu. Asgari geçim indiriminin dünyadaki bütün gelişmiş ülkelerde uygulandığını dile getiren Palandöken, Bir esnafın yıllık kazancının İngiltere de Sterlin i, Almanya da Avro su, Fransa da Avro su ve Amerika Birleşik Devletleri nde de Doları vergi dışı. Ülkemizde ise böyle bir uygulama yok. Medeni bir gelir vergisi sisteminde bu uygulamanın mutlaka yer alması gerekir şeklinde konuştu. - Ankara Gönüllü Takımı, Yenimahalleli çocuklara havuz keyfi yaşattı. ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisi nde gerçekleşen etkinlikte, Üniversite- Ev Projesi ile adından sıkça söz ettiren ve Yenimahalle Belediyesi ve ODTÜ Mezunları Derneği nin proje grubu olan Ankara Gönüllü Takımı, öğrencilerin sadece derslerine yardımcı olmakla kalmayarak, sosyal gelişimlerine de katkı sağladı. Pamuklar, Çeşme ve Asgari geçim indiriminin esnaf ve sanatkâra uygulanmamasının kayıt dışılığı da artırdığını belirten Palandöken, Evine ekmek, süt, meyve, sebze götürme derdindeki esnafa, bu harcamaların karşılığında kazandığın paradan vergi öde demek, kayıt dışılığın artmasına neden olur. Oysa bu temel giderler için kazanılan kazançtan vergi alınmaması gerekir. Böylelikle vergiye gönüllü uyum da sağlanmış olur dedi. Yakacık Mahallesi olmak üzere 3 bölgeden gelen gelir durumu düşük 20 ilköğretim öğrencisi, 7 gönüllü eşliğinde 2 saat boyunca havuzda yüzerek doyasıya eğlendi. Yüzme etkinliği ardından yemek yiyen çocuklar, kendilerini havuza getiren belediye personeline ve gönüllü takımına teşekkür etmeyi de unutmadı. Çocukların sosyal, kültürel açıdan gelişmeleri için elinden geleni yaptıklarını belirten Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, asgari geçim indiriminin, medeni bir vergi sisteminin en önemli unsurlarından biri olduğunu TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: Esnafa da asgari geçim indirimi getirilmeli Belediye personeli yangın tatbikatında Ovacık Hizmet Biriminde en fazla risk kapsamında olan Keçiören Belediyesi Fen İşleri, Ulaşım, Park ve Bahçeler, Temizlik İşleri Müdürlüğü personelinin katılımıyla "yangına karşı ne yapılmalı" hususunda teorik ve uygulamalı eğitim verildi. Sivil Savunma Uzmanı Şevket Karacan tarafından verilen eğitimle personelin olası bir yangına karşı hazırlıklı olması amaçlandı. Yenimahalleli çocukların havuz keyfi Yaşar ise, "Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onların mutluluğu bizleri de mutlu ediyor. Belediye olarak çocuklarımızı sosyal ve kültürel açıdan geliştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Çocukların ufkunu geliştirecek projelere imza atıyoruz. Her çocuğun eğlenmeye ve tatil yapmaya hakkı vardır. Ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle bazı aileler çocuklarını havuza, denize götüremiyor. Biz bugün burada bunu gerçekleştirdik dedi. Yenimahalleli minikler THK Müzesi ni ziyaret etti Yenimahalle nin uçak tutkunu minikleri, Yenimahalle Belediyesi nin YENİMEK Yaz Kursları kapsamında açtığı model uçak kursunda bir araya geldi. Büyük ilgi gören kursta yeteneklerini keşfeden ve el becerilerini geliştiren çocuklar, Türk Hava Kuvvetleri Müzesi ne yaptıkları ziyaretle de ayrı bir tecrübe yaşadı. Müzede hayranı oldukları devasa uçakları yakından görme ve inceleme fırsatı bulan çocuklar, geziden ilham alarak kursta birbirinden güzel maketlere şekil verdi. Yenimahalle Belediyesi nin öğrencilerin yaz tatillerini daha verimli geçirmeleri için hizmete sunduğu YEN- İMEK Yaz Kursları, 13 ayrı branşta eğitim veriyor yaş arası çocukların yaz tatillerine anlam katan kurslardan biri de bu yıl ilk defa açılan model uçak kursu oldu. Gazi ve Beştepe kurs merkezlerinde hizmete giren ve 23 öğrencinin eğitim aldığı kursta, minik ellerden birbirinden güzel model uçaklar çıkıyor. Yenimahalleli miniklerin havacılık sevgisini arttırmayı amaçlayan Yenimahalle Belediyesi, bu kapsamda model uçak kursunun küçük sakinlerini, Türk Hava Kuvvetleri Hava Müzesi ne götürdü. Kurs sorumlusu Cüneyt Bakırtepe ve kurs eğitmeni Celal Murat Usanmaz ın öncülüğünde müzeyi gezen minikler, uçaklar ve Türk havacılık tarihi hakkında bilgi aldı. 62 bin 321 metrekare açık ve 2 bin metrekare kapalı alanıyla hizmet veren müzede çocuklar, dolu dolu bir gün geçirdi. İlk olarak müzenin içini gezen ve Lagari Hasan Çelebi ile Hezarfen Ahmet Çelebi nin ilk uçuş denemelerini anlatan mizansen maketleri, Türk Hava Kuvvetleri nin kuruluşundan itibaren kullanılan uçak maketleri, ilk yerli imal uçakların maketleri ile Osmanlı dan günümüze kadar kullanılmış havacılık kıyafetlerini inceleyen çocuklar, müzenin açık kısmında sergilenen devasa uçaklara ise hayran kaldı. Türk hava sahasını uzun yıllar korumuş ve kullanım ömrünü doldurmuş uçakların yer aldığı açık alanda Yenimahalleli çocuklar, pilot koltuğuna oturma fırsatı da buldu. Oldukça verimli geçen müze ziyaretinin ardından kurs merkezlerine geçen çocuklar, müze gezisinden aldıkları ilhamla en güzel model uçağı yapmak için birbirleriyle tatlı bir rekabete girdi. Kent Konseyi nden TBMM Başkanı na ziyaret -Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Seyfi Saltoğlu ve Yürütme Kurulu üyeleri, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ı ziyaret etti. TBMM de gerçekleşen ziyarette Saltoğlu, Başkan Yılmaz a Konsey in çalışmaları hakkında bilgi verdi. Başkent ile ilgili konularda sohbet eden Kent Konseyi ve Yürütme Kurulu üyeleri, Başkan Yılmaz dan kentle ilgili görüş ve önerilerini de aldı. Yangına karşı alınacak önlemler, yangın nasıl çıkar?, yangın tüplerinin kullanım kuralları nelerdir?, yangına nasıl müdahale edilir?, yangına karşı alınacak tedbirler nelerdir? konularında teorik bilgiler verildi. Teorik bilgilerin ardından yangın tatbikatına geçildi, yangına nasıl müdahale edileceği uygulamalı olarak gösterildi. Eğitime katılan personel de tatbikata aktif katılarak öğrendiklerini uygulama imkanı yakaladı. Her sene periyodik olarak yapılan tatbikatla afet ve acil durumlara karşı personelin tedbirli olması hedefleniyor.

6 6 ANKARA Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Pursaklar Kent Konseyi Üyeleri ile birlikte Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ı ziyaret etti. Pursaklar Kent Konseyi Tabii Başkanı olan Belediye Başkanı Selçuk Çetin in yanı sıra Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Adnan Gürbüz, Belediye Başkan Yardımcısı Osman Kayaer, İlçe Tarım Müdürü Bilal Karabiber katıldı. AYM Başkanı Zühtü Arslan, Pursaklar heyetini makamında kabul etti. Ziyarette Pursaklar a dair bilgiler veren ve hemşericilik bilincinin önemini vurgulayan Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Hemşerilerimizden birinin Anayasa Mahkemesi Başkanı olması bizleri hem sevindirdi hem de onurlandırdı. Sayın Arslan a ülkemiz adına hayırlı hizmeteler etmesini ve başarılı bir görev süreci geçirmesini diliyorum dedi. Belediyenin artan hizmet kalitesinden, ilçedeki gelişme ve büyümeden dolayı bir hemşeri olarak memnuniyet duyduklarını belirten AYM Başkanı Zühtü Arslan ise Kent Konseyi nin girişimci tutumunu takdir edip, Pursaklar için yapılabilecek her Pursaklar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü bünyesinde bulunan Küşat birimi örnek bir çalışmaya daha imza attı. Küşat birimi sorumlusu Lokman Toköz yeni açılan işletmeleri ziyaret ederek, işletme sahibine İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatı ile birlikte belediyenin hediyesi olan duvar saatini takdim ediyor. Bu uygulama ile esnafla olan iletişimi kuvvetlendiren Küşat birimi, aynı zaman da esnafın taleplerini dinleyip, belediyenin ilgili birimlerine türlü katkıyı sunmaya hazır olduklarını ifade etti. Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, hem üniversite hakkında hem de kent konseyinin çalışmaları hakkında yaptığı sunumda, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin in hizmetlerinden övgü ile bahsederek, AYM Başkanı Zühtü Arslan dan bir hemşeri olarak Pursaklar da konferans vermesini talep etti. Arıcan ın talebini olumlu karşılayan Arslan, Her türlü katkıyı sunmaya hazırız dedi. Ziyaret esnasında Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, belediyenin hanım evlerinde yapılan kabartma tabloyu Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan a Pursaklar hatırası olarak takdim etti. Tabloyu görünür bire yere asacaklarını söyleyen Arslan, Kent Konseyi Başkanı Arıcan ın takdim ettiği Pursaklar Belediyesi yayınları arasında yer alan Medeniyet Beşiği Kadim Şehirlerimiz isimli kitabı kabul ederek heyete teşekkür etti. Etimesgut Belediye Meclis üyeleri ve Belediye bürokratları futbol maçında 2. kez karşı karşıya geldiler. İlk maçta berabere kalan seçilmişler ve atanmışlar; ikinci maçta mutlak galibiyet için sahaya çıktılar. Etimesgut Belediyesi Atatürk Stadyumu nda oynanan maçta, Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel MHP, CHP ve AKP meclis üyelerinden oluşan takımda oynadı. Baştan sona büyük çekişmeye sahneye olan maçın ilk yarısı, bürokratların 5-3 üstünlüğüyle sona erdi. İkinci yarıda toparlanan meclis üyeleri maçta dengeyi kurdu. İleri uçta etkili bir futbol ortaya koyan Pursaklar da yeni açılan iş yerlerine İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatını Pursaklar Belediyesi Küşat birimi personeli kendi elleriyle götürüp teslim ederek hayırlı olsun dileklerini iletiyor. İşyerlerinin ruhsatı yerinde teslim ediliyor ileterek kısa ürede çözüm üretiyor. Daha önce de Zabıta Müdürlüğü nün başlatmış olduğu uygulamayla ilçe genelindeki işletmelerin terazi denetimlerini kendi iş yerlerinde yaparak takdir gören bir uygulamaya başlamıştı. Siyasiler ve bürokratlar turnuvada ter döktü Çetin den AYM Başkanı na ziyaret Başkan Demirel, attığı gollerle alkış aldı. Demirel, 90 dakika boyunca 6 kez fileleri havalandırdı. Penaltı atışları ve duran toplarda etkili vuruşlar yapan Demirel, futbolda da farkını ortaya koydu. Maç 11-7 Belediye Meclisi Üyelerinin üstünlüğüyle sona erdi. Maç sonunda seçilmişler ve atanmışlar hep birlikte yemek ve tatlı yediler. Maçın değerlendirmesini yapan Demirel, Centilmence geçen bir maç oldu. Meclis üyelerimizi ve birim müdürlerimizi ortaya koydukları mücadeleden dolayı kutluyorum. Kazanan Meclis takımı olsa da bürokratlarımız da güzel bir oyun sergilediler dedi. Pursaklar Zabıtası ndan görüntü kirliliğine izin yok Pursaklar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, inşaat malzemesi satan iş yerlerinin oluşturduğu görüntü kirliliğini ortadan kaldırmaları için 1 ay süre tanıdı. Konut bölgeleri ve okulların yanı başında bulunan inşaat malzemeleri satış noktalarında oluşan görüntü kirliliği halkın tepkisine yol açtı. Şikâyetleri dikkate alan Pursaklar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, inşaat malzemesi (ardiyecilerle) satan esnaf ile toplantı düzenledi. Toplantıya Pursaklar Belediye Başkan Yardımcısı Osman Kayaer, Zabıta Müdürü Ali Aytaşgın ve ardiyeciler katıldı. İnşaat malzemeleri satan işyerlerinin şehrin merkezinde hem gürültü hem de görüntü kirliliği oluşturduklarını belirten Belediye Başkan Yardımcısı Osman Kayaer Bu tür iş yerlerinin şehir merkezi dışında olmaları gerekiyor. Halkın huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yok. O nedenle esnafımızın duyarlı olması gerekiyor dedi. Saray bölgesindeki ardiyecilerle yapılan toplantıda ortak karara varılarak bulundukları yerden taşınmaları için 1 ay süre verildi. AK Parti İl Başkanı İlçeleri ziyaret etti AK Parti Ankara İl Başkanı Mustafa Nedim Yamalı nın Beypazarı ve Nallıhan İlçeleri ziyaretinde beraberinde; Siyasi ve Hukuki İşler Birim Başkanı Edip Balcı, Teşkilat Birim Başkanı Mümin Altunışık, Tanıtım ve Medya Başkanı Cemalettin Kömürcü, Halkla ilişkiler Başkanı Ahmet Uzunoğlu, Kadın Kolları Başkanı Mualla Varol ile Gençlik Kolları Başk anı Kurtcan Çelebi katıldı. Mustafa Nedim Yamalı içinde bulunduğumuz hassas süreçte özellikle İlçelerimizin sosyo kültürel yapısını yakından bilen İlçe ve Teşkilat başkanlarımıza önemli görevler düştüğünü belirtti. Yamalı, seçim sonrasında bölgenin durumunu analiz ettikleri teşkilat görüşmelerinde, 2015 yerel seçimleri göz önüne alınarak, bir aile duygusu içerisinde birlik ve beraberlik havasıyla ha reket edilmesi gerektiği üzerinde durdu. AK Parti Ankara İl Başkanı Mustafa Nedim Yamalı teşkilatlarının ve üyelerinin siyasetin içinde kalmaları, ülkenin ve bölgenin yararına ve menfaatine olacak şekilde, aynı zamanda görevlerini en iyi şekilde, içinden geçtiğimiz hassas süreçte dikkate alınarak üst seviyede bir performans ve gayret içinde yürütülmesi konularında görüş alış verişinde bulunuldu. Yamalı, Herkes iyi bilmelidir ki, AK Parti Ankara İl Başkanlığı olarak teşkilatlarımızı çok önemsiyoruz. Önümüzdeki süreçte bütün teşkilatlarımıza önemli görevler düşecek ve tüm mensuplarımız üzerlerine düşen görevleri en iyi şekilde icra edecektir. dedi. 7 Haziran Seçim sürecinden sonra Koalisyon görüşmelerinin büyük kısmının tamamlandığını kaydeden Yamalı, "7 Haziran'ın üzerinden 60 gün geçti. Bu 60 gün sü resi boyunca başta genel başkanımız, başbakanımız olmak üzere ilk günden itibaren 7 Haziranın mesajını aldık ve bununla ilgili yola devam ediyoruz dedik. 8 Haziran'dan itibaren de başbakanımızla yaptığımız toplantılar neticesinde hem milletimizin hem siz teşkilat mensuplarımızın kanaatlerini istişarelerle aldık. Hükümet kurmak için gayret ediyoruz, "Tabi bu olmazsa olmazımız değil. Eğer belli aşamalarda, ortak paydalarda buluşamazsak, ülkemizin gelişiminin önünde herhangi bir sorun olacaksa, eğer 2023 hedeflerine ulaşmakta sorun oluşacaksa, tekrardan bir seçime de gidebiliriz" Bunun için hazırlıklarınızı tamamlamanızı istiyoruz. ifadelerini kullandı Pursaklar ın kurban pazarı kuruluyor Pursaklar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri yaklaşan Kurban Bayramı öncesi kurban Pazar alanını hazırlıyor. Yapılan çalışmalarda hayvan sahiplerinin mağdur olmaması için bütün detaylar düşünüldü. Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri Pursaklar da kurban pazarı alanı olarak belirlenen noktada alt yapı çalışmalarında sona geldi. Kurban pazarının kurulacağı alanda yol çalışması, kanalizasyon döşemesi ve asfalt serimi yapan ekipler, geniş bir alanda hummalı çalışma yürütüyor. Kısa bir süre sonra kurban çadırlarının kurulacağı alanda, hayvan sahiplerinin ihtiyaçlarını giderebileceği tüm detay düşünüldü. Gerekli çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte hayvan çadırları kurularak, Kurban Bayramı için kurbanlıklar satışa sunulacak.

7 7 EKONOMİ Girişimci kadınlar KARA CA İsmail KARA Kırıkkale de buluştu KIRIKKAle - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine (TOBB) bağlı kadın girişimcilerin katılımıyla "81 İlin Kadın Girişimcileri" sergisi Kırıkkale'de açıldı. Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan stantlarda, Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadın girişimciler tarafından hazırlanan yöresel ürünler sergilendi. Serginin açılışı dolayısıyla düzenlenen tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törene Vali Ali Kolat, Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Ekrem Gök ile 81 ilin kadın girişimcileri ve vatandaşlar katıldı. Burada konuşan Kolat, Türkiye nin çok sıkıntılı günler yaşadığını belirterek, bu tür etkinliklerin ülkenin birlik ve beraberliğine, kardeşliğine imkan sağlayacağını Vatandaşların birbirini tanıdıkça, sevdikçe Türkiye nin daha iyi noktalara geleceğini herkesin bilmesi gerektiğini kaydeden Kolat "Örflerimiz, inançlarımız ve geleneklerimiz aynı. Neyi bölüşemediğimiz üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Bir araya gelmek, birlikte adım atmak ülkemiz açısından da, geleceğimiz açısından da son derece önemlidir. Bu tür etkinlikler ülkenin birlik ve beraberliğine, kardeşliğine imkan sağlıyor" diye konuştu. Konuşmasının ardından Kolat, beraberindekilerle kurdele keserek serginin açılışını gerçekleştirdi. Tüm stantları gezerek, yöresel ürünler hakkında kadın girişimcilerden bilgiler alan Kolat, Amasya yöresine ait stantta haşhaşlı gözleme pişirerek, gözlemeyi açık arttırma usulüyle KTSO Başkanı Gök e 200 liraya sattı. Etkinlik kapsamında Ankara'nın Polatlı Her yere tünel yapılıyor denizli - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin her yerinde tünel yapıldığını söyleyerek, "Bir zamanlar tünel denildiğinde gözümüzde büyürdü ama artık 5 bin metrelik tüneller, karayollarımız ve Türkiyemiz için sıradan tüneller haline yavaş yavaş dönüşüyor" dedi. Zeybekci, Denizli-Antalya Çevreyolu'nun Honaz'daki iki tünel inşaatını incelemesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgenin k arayolları anlamında Ege Bölgesi için kavşak olduğunu kaydetti. Turizm havzasında yer aldığı için bölgede çevre yolunu çok önemsediklerini ve takipçisi olduklarını ifade eden Nihat Zeybekci, 1. etap İzmir-Ankara Çevre Yolu'nun tamamlandığını Ankara-Antalya etabının tamamlanması için iki bölümün ihalesinin de yapıldığını aktaran Zeybekci, şöyle konuştu: "Burada iki tünel olmak üzere toplam uzunluğu 5 bin metre civarında olan tünelde üretim devam ediyor. Tüneller Honaz Dağı'nın yamaçlarından geçecek ve Antalya-Muğla yoluna bağlanacak. Şu anda tünellerimizde toplamda bin metrelik bir üretim yapılmış durumda. Tünellerin karşı tarafında yani Tavas güzergahında 10 gün içinde yüklenici firma üretime başlayacak." Bakan Zeybekci, tünelleriyle beraber çevre yolunun 2016 yılının sonbaharında tamamlanacağı bilgisini verdi. Honaz Dağı Tüneli'nin Türkiye'nin sayılı karayolları tünellerinden biri olacağını belirten Zeybekci, "Artık Türkiye'nin her yerinde tünel yapıyoruz. Bir zamanlar tünel denildiğinde gözümüzde büyürdü ama artık 5 bin metrelik tüneller, karayollarımız ve Türkiyemiz için sıradan tüneller haline yavaş yavaş dönüşüyor" diye konuştu. Bakan Zeybekci'ye, Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, AK Parti Denizli milletvekilleri Mehmet Yüksel ve Bilal Uçar ile diğer protokol üyeleri eşlik etti. ilçesindeki yöresel ürünlerin tanıtıldığı stantta bulunan Çankaya Üniversitesi İşletme Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İrge Şener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların girişimci olmasının toplum açısından önemine işaret etti. Toplumun ekonomik ve sosyal yönden kalkınabilmesi için daha fazla kadının bu tür faaliyetlerle girişimci olması gerektiğini vurgulayan Şener, "Polatlı dan 7 standımız var. Bunların arasında tasarım ürünleri, el sanatları, yemek ve gıda ürünlerimiz var. Kadınlarımız bu tür faaliyetlerle aile bütçelerine katkı sağlıyor" dedi. Piyasalar için petrol fiyatında düşüş olmalı ANKARA - Merkezi ABD'de bulunan uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs'ın raporunda, petrol piyasasının dengelenebilmesi için fiyatların düşmesi gerektiği ileri sürüldü. Bankanın "Yeni Petrol Düzeni" adlı raporunda, piyasadaki arz-talep dengesinin yakalanabilmesi için petrol fiyatlarının bir süre daha düşmeye devam etmesi gerektiği savunuldu. Küresel petrol arz fazlasının günlük 2 milyon varil olduğu hatırlatılan raporda, "Piyasada yeni bir denge bulunabilmesi için arayış devam ediyor. Ancak riskler aşağı yönlü" ifadelerine yer verildi. Ocak ayından bu yana toplam 170 milyon varil petrolün depolandığına işaret edilen raporda, yaklaşık 50 milyon varil petrolün de yüzen depolama tanklarında bulunduğu kaydedildi. Raporda, Suudi Arabistan, Irak ve Rusya gibi düşük maliyetli petrol üreticilerinin maksimum kapasitelerine yakın petrol üretimi yaptığı anımsatılarak, küresel arz fazlasının büyük ölçüde bu ülkeler nedeniyle oluştuğu vurgulandı. Goldman Sachs raporunda, ayrıca İran'da yatırımların artması durumunda bu ülkenin gelecek yıl petrol üretimini günlük ortalama 200 ila 400 bin varil artırabileceği uyarısında bulundu. "Petrol endüstrisi henüz gerçek finansal stresi hissedecek ve değişimi yaratacak kadar acı çekmedi" değerlendirmesine yer verilen raporda, yatırımcıların petrol fiyatlarındaki hızlı bir yükselişe güvenmedikleri, bu nedenle de arz-talep dengesinin yakalanmasının zor olacağı belirtildi. KüResel talep düşüşte Asya ve Avrupa ekonomilerindeki büyüme hızının yavaşlaması nedeniyle küresel petrol talebinde düşüş olduğuna yer verilen raporda, başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin yüksek petrol taleplerinin artık yavaşladığı belirtildi. Raporda, şu an varil başına 45 dolardan işlem gören ABD'nin Batı Teksas tipi petrol endeksinin kısa dönemde varil başına 45 dolar olacağının tahmin edildiği kaydedildi. Geçen yılın haziran ayında 115 dolar olan brent türü ham petrolün fiyatı, ocak ortasında 46 doların altına gerileyerek yüzde 60 düşüş kaydetmiş ve son 5,5 yılın en düşük seviyesine gerilemişti. Brent türü ham petrolün fiyatı bu dönemden sonra yaklaşık yüzde 40 değer kazanarak mayısta varil başına 70 dolara yaklaştı. Ağustos başından itibaren tekrar düşüşe geçen brent petrol fiyatı, bugün itibarıyla 49 dolar seviyelerinde işlem görüyor. DÜNYADA SAVURGANLIK Dünyada insanlar, birçok konuda aşırı ve gereksiz harcama yapıyor. Ayrıca bencillik duygusu, insancıl duyguların da önüne geçiyor. Hep ben diyor da insanoğlu, biz demekten kaçınıyor. Küçücük çıkarlar için diğer insanları kırmaktan, üzmekten, ezmekten bile çoğu zaman çekinmiyor. Oysa ki, teknik ve bilimsel alanlarda o kadar büyük ilerleme kaydedilmiş. Buna paralel olarak insanî alanda da büyük gelişmeler olmalıydı diye düşünüyorum. Şu çağda bırakın savaşları, hiçbir yerde hiçbir zaman kavga bile olmamalı Her yerde herkes, birbiriyle dostça, kardeşçe geçinmeli Gelir dağılımı adil olmalı, hiç kimse aç açık kalmamalı. Dünyanın hiçbir yerinde açlıktan, hastalıktan hiçbir çocuk ölmemeli. Hiçbir çocuk öksüz-yetim kalmamalı. İnsanların mutluluğu yüzüne, gözüne yansımalı. Velhasıl dünya, tam yaşanılacak bir dünya olmalı. Hani cenneti anlatırlar ya bazen İşte öyle bir şey Fakat, bugün öyle mi? Biraz örnekler verecek olursak her yıl ; -Silah için harcanan para..: 1 trilyon 565 milyar dolar -Makyaj malzemesine...: 18 milyar dolar -Avrupa ve ABD de av hayvanı mamasına harcanan..: 17 milyar dolar -Avrupa da dondurma tüketimi..: 11 milyar dolar -Kuruvaziye seyahat harcamaları.: 14 milyar dolar -Parfüme harcanan para : 15 milyar dolar -Yılda israf edilen gıda miktarı..: 1.3 milyar ton İnsanların, diğer insanlara karşı ilgisizliği, sevgisizliği, düşüncesizliği ya da ticari sömürü yüzünden; -Yılda açlıktan ölen bebek sayısı...: 10 milyon -Şekerli ve gazlı içeceklerden ölenlerin sayısı.: Yetersiz beslenen insan sayısı.: 870 milyon Oysa ki, yetersiz beslenmeyi önlemek için gereken para 19 milyar dolar ki, sadece makyaj malzemesine harcanan para buna kâfi geliyor. Temiz içme suyu sağlamak için gereken para ise 10 milyar dolar. Biz diyoruz ki, Şu çağda bırakın savaşı, hiçbir yerde hiçbir zaman kavga bile olmamalı. Fakat, silahlanma için yani savaşlar için, yani insanları öldürmek için bir yılda harcanan para görüldüğü gibi 1 trilyon 565 milyar dolar. Şekerli ve gazlı içecekler, başta çocuklarımız olmak üzere insan sağlığını tehdit ediyorsa; yerin dibine batsın onların üretimi ve getirisi İnsanlığa zarar verici harcamalar yarar, yarar verici harcamalara dönse; dünyada mutluluk biraz daha yaygın hale gelecek, zamansız ve yersiz ölümler azalacak. Dünyada her türlü vahşet, her tür canavarlık son bulmalı; insanlar, insanlık erdemine yakışır bir şekilde yaşamalı Büyük Atatürk ü bir kere daha minnet ve şükranla anıyorum. O ne demişti? Yurtta sulh, cihanda sulh. Türkiye ilaçta Ar-Ge ve üretim üssü olacak ANKARA - Yüksek Planlama Kurulu, yıllarını kapsayan Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı kabul etti. Kurulun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Türkiye'nin sanayi vizyonu çerçevesindeki hedefleri göz önüne alınarak, kamu sağlığı ve kalkınma hedeflerini destekleyecek şekilde hazırlanan plana göre, Türkiye, ilaç sektöründe Ar-Ge, üretim ve yönetim merkezi haline getirilecek. Ülke ilaç sanayisinin, uluslararası rekabet gücüne sahip, dünya ihracatından daha fazla pay alan küresel bir oyuncu olması amaçlanan planın hedefleri ise şöyle sıralandı: "- Hukuki düzenlemeleri ve idari kapasiteleri, toplum sağlığını koruyacak ve yatırımları ihracat odaklı artıracak şekilde iyileştirmek, - Sektörün gereksinimlerine cevap verebilecek nitelikli insan gücünü oluşturmak, - Kamu, üniversite ve özel sektör arasında güvene dayalı şeffaf bir ortam oluşturularak iş birliği ve koordinasyonu geliştirmek, - Bilinçli bir hekim, diş hekimi, eczacı, hemşire ve tüketici kitlesi oluşturarak akılcı ilaç kullanımını sağlamak, - Katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilebilmesi için Ar-Ge faaliyetlerini planlamak ve koordinasyonu sağlamak, bu şekilde geliştirilen ürünleri desteklemek, - Sektörün sürdürülebilirliği ve küreselleşmesinin desteklenmesi amacıyla sektörel yatırımları destekleyici, rasyonel bir finansman yapısı oluşturmak." Kamu-üniversite-sanayi iş birliği ile belirlenen bu 6 stratejik hedefe ulaşmak için 36 eylem hayata geçirilecek.

8 8 EKONOMİ Türkiye işgücü piyasası büyük mesafe katetti SAMSUN - Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdür Yardımcısı Cafer Uzunkaya, Türkiye'nin son dönemde işgücü piyasasında büyük mesafe katettiğini Uzunkaya, İŞKUR İl müdürlüklerinin çalışmalarına katkıda bulunmak üzere düzenlenen gezi programı kapsamında geldiği Samsun'da, Organize Sanayi Bölgesi'ndeki firmaları ziyaret etti. Samsun Yurt Savunma Sanayi'ni gezen Uzunkaya, burada yaptığı açıklamada, İŞKUR'un, Türkiye'de istihdam politikalarının oluşmasında, işsizliğe çözüm bulmada, işgücü piyasasının nabzını tutmada ve bu talepleri belirleyip buna uygun insan gücünü Kırmızı ette spekülasyon ANKARA - Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, her Kurban Bayramı öncesinde et fiyatlarında artış yaşandığını belirterek, "Kırmızı et fiyatlarındaki artış spekülasyondan ibaret. Et fiyatlarındaki artışın önüne geçmek için küçükbaş hayvan üreticilerinin mutlaka desteklenmesi gerekir" ifadesini kullandı. Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, küçük üreticinin desteklenmesi durumunda Kurban Bayramları döneminde fiyat artış ve düşüşlerinin yaşanmayacağını kaydetti. Kurban Bayramı sonrasında et fiyatlarının yeniden düşeceğini savunan Palandöken, spekülatörlere dikkati çekti. Palandöken, yılları arasında kişi başı et üretiminde yüzde 92 artış olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı: "Ancak üretimin önemli bir kısmı büyük besiciler tarafından gerçekleştirilirken satışların da büyük bir kısmı zincir marketlere kaymış durumda. Etin fiyatının yükselmesi bireysel işletmelerin azalmasından kaynaklanıyor. Fiyat artışında entegre tesisler önemli rol oynuyor. Özellikle yetişme çağındaki gençler ve çocuklarımızın yeterince protein alabilmeleri için kırmızı et tüketimi son derece önemli. Türkiye'de kişi başına kırmızı et tüketimi kilo civarında. Avrupa'da ise bunun 3 katı. ABD'de bu oran çok daha yüksek. Ancak gelir düzeyi daha yüksek olan Avrupa'da karkas etin fiyatı Türkiye'dekinin yarısı kadar. Türkiye'de kırmızı et tüketimini artırmak için et fiyatlarının mutlaka ucuzlaması gerekiyor." Geçen yıl tarım sektörüne yapılan desteklerin yüzde 30'unun hayvancılığa ayrıldığını bildiren Palandöken, "Halen 57 milyon hayvan stokumuz bulunuyor. Bunun 15 milyonu büyükbaş, 42 milyonu küçükbaş. Artan fiyat spekülasyonlarının önünde geçebilmek için besilik dana ithalatına ağırlık verilmesi gerekir. En önemlisi hayvancılığa ayrılan destek yüzde 30'ların üzerine çıkarılmalı" değerlendirmesinde bulundu. yetiştirmede en büyük sorumluluğu üstlenen kurum olduğunu belirtti. Türkiye'nin 81 ilinde 8 bin 500'ü aşan personelle bir taraftan iş arayana bir taraftan işverene hizmet yaptıklarını dile getiren Uzunkaya, "Biz her bir ilin işgücü piyasasının talep hissettiği, ihtiyaç duyduğu iş talebini ölçmeye çalışan bir kurumuz" ifadesini kullandı. Uzunkaya, İŞKUR iş ve meslek danışmanlarının, her gün yüzlerce işveren ve iş arayanla yüzleştiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü sadece işi arayan, iş talebinde bulunan insanımız değil aslında iş sahibi olan İSTANBUL - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Oyun ve oyuncak imalatı sektörünün 2013 yılı faaliyet karlılığı yüzde 9,2'yle imalat sanayi ortalamasının üstünde" dedi. Işık, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) tarafından düzenlenen "Oyuncak Çalıştayı"nın açılışında, çalıştayın Türkiye'nin oyun ve oyuncak imalatı sanayisinin gelişimine katkı sağlaması açısından önemli olduğunu dile getirdi. Oyuncağın çocuk gelişimi açısından önemine değinen Işık, sadece bir eğlence aracı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, oyuncağın aynı zamanda öğretici bir aktivite olduğunu Çocuk gelişiminin en önemli araçlarından birisi olan oyuncağın, doğru seçilmesi halinde çocukların psikolojik ve kültürel gelişimine, analitik düşünme yetisi kazanmasına, meslek seçimine etkisi o labileceğine işaret eden Işık, "Bu nedenle oyuncak tasarımı çok boyutlu araştırma ve projelendirme isteyen bir faaliyettir" değerlendirmesinde bulundu. Konuşmasında oyuncağın tarihçesinden de bahseden Fikri Işık, şunları anlattı: "Oyuncak sektörü çok ciddi istihdam oluşturan ve yerli üretim ile ekonomimize önemli katkılar sağlayabilecek bir sektör olmakla birlikte kültürel değerlerimizin de bir insanlarımız da aradığı vasıfta eleman bulamamaktan yakınmaktadır. Onun için onların aradığı elemanları yetiştirmenin gayreti içindeyiz. Türkiye son dönemde işgücü piyasasında büyük mesafe katetti. Bir yılda Türkiye çapında binlerce, 5 binlerce, 10 binlerce iş arayana iş bulan İŞKUR, bugün sadece Samsun açısından baktığımızda 2015 yılının ilk 7 ayında, 8 bine yakın insanımıza iş temin etmiş." Taleplerin tümünü karşılamayı kendisine hedef edinen bir kurum olduklarını vurgulayan Uzunkaya, "Biz de genel müdür yardımcılarımız, daire başkanlarımız, genel müdürümüz olarak illerimizin çalışmalarını yakinen takip etmek, onların başarılarına katkıda bulunmak adına bu programları düzenliyoruz. Yine bizim buradaki başarımızın en büyük ortağı olan müteşebbisimizdir, yani işverenimizdir. İşverenimize de ciddi anlamda katkılarımız söz konusu" diye konuştu. Oyuncak imalatı ortalama üstünde yansıması ve çocuklarımızın geleceğine yönelik önemli bir başlangıç noktasıdır. Özellikle yabancı kültürlere ait ürünlerin örneği olan savaş, kavga figürleri, çocuklarımız için zararlı mesajlar içermektedir. Bu nedenle, çocuklarımıza aktarmak istediğimiz kültürel değerlerimizi ürettiğimiz oyuncaklarla şekillendirmemiz mümkündür. Böylece hem iç pazarımızı yabancı oyuncak figürlerinden kurtarmış hem de başta Türk dünyasına olmak üzere ihracat pazarımızı genişletmiş oluruz." Bakan Işık, okul öncesi yaş grubu için Eskişehir'de tasarlanan ve Türkiye'nin ilk çizgi film projesi olan "Pepee" karakterini anımsatarak, oyuncak sektöründe yerli patent ve faydalı model başvuruları açısından son yıllarda önemli bir farkındalık oluştuğuna dikkati çekti. Türkiye'de 2002 yılında oyuncaklarla ilgili sadece 3 patent ve faydalı model başvuru su yapılırken, 2014 yılı içerisinde başvuru sayısının 27'ye yükseldiği bilgisini veren Fikri Işık, "Oyuncak sektöründe son 10 yılda ülkemizde 194 yerli patent ve faydalı model başvurusunun yapıldığını görmekteyiz. Bu alanda yüksek pazar potansiyeli bulunan ülkemiz açısından bu rakamları yeterli değil" dedi. Sektör hacmi ile ilgili dünya ve Türkiye rakamlarını da paylaşan Işık, dünyada ABD'nin toplam oyuncak itha latının yüzde 39'unu, Çin'in ise ihracatın yüzde 62'sini gerçekleştirdiğini aktardı. Işık, Çin'in bugün dünyaya 39 milyar dolarlık oyuncak ihracatı yapan bir ülke konumunda olduğuna vurgu yaparak, Bakanlığın Girişimci Bilgi Sistemi (GBS) 2013 yılı verilerine göre, oyun ve oyuncak imalatı sektörünün yaklaşık 426 milyon liralık bir ticaret hacmine sahip olduğunu Oyun ve oyuncak imalatı sektörünün 2013 yıl ı faaliyet karlılığının yüzde 9,2 oran ile imalat sanayi ortalamasının üstünde olduğuna, bu karlılık değerinin, sektörün Türkiye'de katma değer üretmesi açısından potansiyelini ortaya koyduğuna dikkati çeken Işık, konuşmasına şöyle devam etti:"yine GBS verilerine göre 200 girişimin faaliyet gösterdiği sektörde yaklaşık 3 bine yakın istihdamın oluştuğunu görüyoruz. Bu nedenle ülkemizde bu sektörde yeni yat ırımların yapılarak yeni üretim ve pazar stratejilerinin oluşturulması gerekiyor. Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 24,2'sini,yani 19 milyonunu, 0-14 yaş arası çocuklar oluşturmaktadır. Bu oran İtalya'da yüzde 14, Fransa'da yüzde 18,5, Almanya'da yüzde 14,7, İngiltere'de ise yüzde 18'dir. Oyuncak pazarı Türkiye'de çok hızlı büyüyen ve gelişen bir pazardır. Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında 3-5 kat daha hızlı büy üyen bebekçocuk pazarı Türkiye ekonomisi içerisindeki payını her geçen gün artırmaktadır. 5 yıl öncesine kadar çocuk başına dolarlık oyuncak harcaması yapılırken, bu rakam son 5 yılda büyük miktarda artış göstermiştir. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde bu rakamın iki katına çıkması beklenmektedir." Otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 49 büyüdü İSTANBUL - Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarında satışlar 2015 yılının yedi ayında yüzde 49 arttı. Otomotiv Distribütörleri Derneği'nden (ODD) yapılan açıklamaya göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, ocak-temmuz döneminde 2014'ün aynı dönemine göre yüzde 48,91 büyüyerek 516 bin 386 olarak gerçekleşti. Geçen yıl aynı dönemde toplam pazarda 346 bin 768 araç satılmıştı. Otomobil satışları, bu yılın yedi ayında 392 bin 64'e yükseldi. 272 bin 375 olarak gerçekleşen geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında otomobil satışları yüzde 43,94 arttı. Hafif ticari araç pazarı ise yedi ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67,12 büyüyerek 124 bin 322'ye ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde bu pazarda 74 bin 393 satış olmuştu. TeMMUz AyıNdA TopLAM pazardaki ARTış yüzde 40 oldu Temmuz ayında otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarında satışlar 83 bin 836'ya çıktı. 59 bin 907 olarak gerçekleşen 2014 yılı temmuz ayına göre otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı yüzde 39,94 büyüdü. Otomobil satışları temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 37,8 artarak 64 bin 218'e yükseldi. Hafif ticari araç pazarı ise temmuzda 2014'ün aynı ayına kıyasla yüzde 47,45 büyüyerek 19 bin 618 seviyesine ulaştı. 57 elektrikli otomobil SATıLdı Yedi aylık dönemde, 1600cc altındaki otomobil satışlarında yüzde 45,43, cc aralığında motor hacmine sahip otomobil satışlarında yüzde 15,64 ve 2000cc üstü otomobillerde yüzde 18,34 artış görüldü. Bu dönemde, 85kW altı 14, 121kW üstü ise 43 elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildi. Otomobil pazarında yedi aylık dönemde ortalama emisyon değerlerine göre en yüksek paya yüzde 41,94 ile gr/km arasındaki otomobiller 164 bin 416 adet ile sahip oldu. Ocak-temmuz döneminde, dizel otomobil satışlarının payı yüzde 60,43'e gerilerken, otomatik şanzımanlı otomobillerin payı ise yüzde 48,83'e yükseldi. Bu dönemde otomobil pazarındaki satışların yüzde 83,85'ini yine vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu. Segmentlere göre en yüksek satışa 204 bin 704 adetle yüzde 52,21 pay alan C segmenti ulaştı. En çok tercih edilen gövde tipi ise yüzde 49,37 pay ve 193 bin 552 satışla yine sedan otomobiller oldu. Hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre değerlendirildiğinde yedi ayda en yüksek satışa yüzde 71,34 payla van (88 bin 696) ulaşırken, ardından yüzde 12,22 payla kamyonet (15 bin 193), yüzde 10,74 payla minibüs (13 bin 355) ve yüzde 5,69 payla pick-up (7 bin 78) yer aldı. "TopLAM pazar BAz etkisiyle Büyüdü" ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce, konuya ilişkin değerlendirmesinde, otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının 2015 yılı ocak-temmuz döneminde 516 bin 386'ya ulaşarak 2014 yılı aynı döneme göre "baz etkisiyle" yüzde 48,91 artış gösterdiğini belirtti. Erce, "2015 yılı ikinci yarısında ABD Merkez Bankası'nın (Fed) politika faiz artırma beklentisi, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ekonomik toparlanmayı desteklemek amacıyla parasal genişlemeye devam etmesi, jeopolitik gelişmeler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyonla mücadele kararlılığı, cari işlemler açığındaki gelişim, gerçekleştirilen genel seçim sonrası süreç etkili olacaktır" değerlendirmesinde bulundu. Erce, 2015 yılı otomotiv sektörü toplam pazarının bin aralığında gerçekleşmesinin beklendiğini kaydetti.

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN NE OLDU ANKARA TÜRKÜLERİNE Kaynaklarda ve repertuvarlarda 300 kadar Ankara türküsü bulunuyor. Bunların bir bölümü sadece sözler, bir bölümü notalanmış durumda.bir bölümü ise plaklarda, kasetlerde ve CD'lerdedir. Ankara ve çevresinin türkülerini oyunlarını Ankaralı; düğünlerde, bayramlarda, imecelerde, bağbozumlarında, güreşlerde, asker uğurlamalarında ve karşılamalarında, muhabbet ve sıra gezmelerinde (ferfenelerde), cem ayinlerinde yaşatmıştır. Türkülerin bütün güzelliklerini, edebini, saygınlığını günümüze kadar getirmiştir. Ankaralılara ve Ankaralı gerçek sanatçılara minnet borçluyuz. Kıyak Ali, Kalburcunun Hüseyin,Halil Efe, Parmaksız Hüseyin, Hisarlı Küçük Ahmet, Bayram Aracı, Rıfat Balaban, Mehmet Erenler, Mucip Arcıman, Zekeriya Bozdağ, Necmettin Palacı, Remzi Çoşkuner gibi daha adını sayamayacağım yüzlerce ünlü çalanlar, söyleyenler ve oynayanların Ankara müzik kültürüne katkıları büyük olmuştur. "Bacacılar yüksek yapar bacayı", "Bağda gülü budadım/ Gülü güle bağladım", "Bir dalda iki elma/ Birin al birin alma ", "Bu gece uyumamışım/ Uykuya doymamışım ", "Bulguru kaynadırlar,serine yayladırlar"(fidayda), "Bülbüle su verdim altın tasınan", "Dağda da davar güderim/ Emineme selam ederim", "Evleri var engin/ Babası var zengin "(Nağme Gelin), "Güvercin uçuverdi, kanadın açıverdi" (Misket), "Harman yeri yaş yeri/ Usul bas yavaş yörü", "Haydan olur huydan olur" (Yandım Şeker Oğlan), Karakaş altına çekmiş sürmeler", "Aman karpuz kestim yiyen yok ", "Meşeler gövermiş varsın göversin", "Mor koyun meler gelir", "Odaya serdim halı", "Oyalı da yazma başına", "Su sızıyor sızıyor taşların arasından" gibi hepimizin yüreğini yumuşatan, müzik zevkimizi geliştiren, aklıma şu an geliveren bu Ankara türkülerine ne oldu? Ankaralı mı değil mi pek bilemediğimiz bazı insanlar, bu güzelim türkü geleneğini bırakıp ıvırzıvır, ipe-sapa gelmez türküler söylüyor ve bunları Ankara adına yapıyorlar. "Ankaralı Turgut" diye bir türkücü, güya Ankara türküsü söylüyor.türküsünün adına bakın "Dazurduzur/ Yapmadın kaynana. " sözleri şöyle: "Önce ülfet sonra gümlet/ Hep yapıyor bunu millet/ Kurufasülye. nohut fosur fosur soğut/ Dazurda dazur,dazur/ Duztırda duzur, duzur/ Bunun ilacı budur, isteyene dokundur/ Durmadan tekliyor usta, yokuşu çekmiyor usta/ Birazcık gaza yüklensem eksozu patlıyor usta " Albüm diye çıkardığı saçpa-sapan müzik CD'sinde "Sok- Çıkar" adlı esere (!) bir bakın: "Sok sok çıkar,sok çıkar, elini cebine sok çıkar/dolarla yumoşla uğraşma, YTL 'yi iteleye sok çıkar/ Hepsini birden sok çıkar Bu Ankaralı Turgut şaheserlerinden (!) birinin daha sözlerini yazayım da ne kadar büyük bir sanat eseri (!) ile karşı karşıya olduğunuzu görün: "Ankara nın Dikmeni, bir daha gelirsem öp beni/ Bir de vardır Dikimevi,Dikimevine gitmeli/ Gocum yumul, yumul gocum.. " "Söz -müzik "Ankaralı Turgut'a ait olan bu sanat numunesine (!) dikkat edin, hangi sanatçı şimdiye kadar böyle bir eser(!) üretmiştir?: "Dübeş attım yek geldi, bugün kızlar tek geldi/ Bir gülüşe razıydım, beş milyonluk çek geldi/ Ekin ekeriz,güz gelince biçeriz/ Bize Çubuklu derler,biz adamı öperiz/ Alman kızlarının saçları sarı/ Hiç kızları yoktur gardaş hepisi karı/dam saçaktan, kız bacaktan belli olur/koçum,yumul da bakalım goç, goç yürü... Bir "Yeni Kral " türemiş adı Ankaralı Namık. Albümünün (!) üzerinde "Neşe Kaynağımız" yazıyor. "'Arabada beş, evde onbeş " adını verdiği bu eşsiz albümde (!), Faruk Nafizleri, Atilla İlhanları, Ümit Yaşar Oğuzcanları, Arif Nihat Asyaları bile kıskandıracak olan şu edebi (!) sözlere bakın: "Yakacaksın sobayı, ısıtacak odayı/ Saat beşe gelince de göreceksin pompayı/ Arabada beş,evde onbeş/ Hoşuma da giderse bedava/ Oy kalçalar oy kalçalar, domatesli salçalar / Ayten kafayı çekince herkesten iyi çalkalar/ Arabada beş, evde onbeş/ Hoşuma da giderse aha yada beleş/ Tren gelir düttürür, düdüğünü öttürür/ Su zamanın kızları bir sakıza öptürür/ Kutusuyla alayım yavrum/ Arabada beş, evde onbeş/hoşuma da giderse bendensin" Haydi bir de Hasan Yılmaz'ın "Salla" adlı albümünden (!) "Oha oldum" türküsünün sözlerini yazayım da onun hatırı kalmasın: "Bir ev bir de araba, bunlar varsa merhaba/oldu, gözlerim doldu,haydi yavrum davara/ Oha oldum kal geldi, gül beklerken dal geldi/ Ne çok sevmiştim seni ayrılması zor geldi. Hangi birini size örnek vereyim Ankaralı Hasan Yılmaz'ı mı, Sincanlı Oğuzu mu? Ankaralı Turgut'un kültürümüzün üst seviyelerine varan(!),uluslararası düzeye erişmiş(!) ve sözleri nobele aday güftelerin yer(!) aldığı "Dazur-Duzur "dan sonra ne yazabilirim ki: "Ver diyom vermiyo,hüp hüp dabi dabi / Dazurduzuryapmazdın kaynana " Ben değil ama, rahmetli olan Ankaralı sanatçılar Genç Osman'ın,Yağcıoğlu Fehmi Efe'nin, Sarı Recep'in, Mucip Arcıman'ın, Rıfat Balaban'ın, Bayram Aracı'nın, Zekeriya Bozdağ'ın ruhları rahatsız olur,bu yeni Ankaralı (!) kuşağın türkü sözlerini yazarsam. Yazık günah...böyle de yozlaşma olmaz ki! Nerede Ankara türküleri, oyun havaları, seymenleri? Nerede Ankaralılar? Geçen yıl restore edilen Soğuksu Mahallesi'ndeki Atatürk Köşkü yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. TRABZON - Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzon'da turizmin yükselen bir değer olduğunu Trabzon'u geçen yıl 3 milyon yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini dile getiren Gümrükçüoğlu, Soğuksu Mahallesi'ndeki Atatürk Köşkü'nün kente gelen yerli ve yabancı turistlerin en çok ilgisini çeken mekanlardan birisi olduğunu ifade etti. Gümrükçüoğlu, Atatürk Köşkü'nün Kostantin Kabayanidis tarafından 19. yüzyılda yazlık olarak yaptırıldığını belirterek, "Binada büyük ve gösterişli Avrupa simgeleri kullanılmış. Köşkün giriş katında oturma odası, dinlenme odası, yemek odası, misafir odası bulunmakta. Birinci katta çalışma odası, büyük yatak odası, bekleme odası ve toplantı odası vardır. İkinci katta ise küçük oda var" dedi. Atatürk'ün 1924 yılında Trabzon'a ilk ziyaretinde bu konakta ağırlandığını ifade eden Gümrükçüoğlu, "Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, kente ilk ziyaretinde Soğuksu Mahallesi'ndeki köşkü görmüş ve beğenmiştir. Daha sonra gerekli çalışmalar sürdürülerek, bina 1930 yılında Trabzon Özel İdaresince tescil edilerek il daimi encümen kararıyla Atatürk'e devredilmiştir. Devir işlemlerinin ardından da Ankara'ya giden bir heyet köşkün anahtarını Atatürk'e teslim etmiştir" diye konuştu. Gümrükçüoğlu, Atatürk'ün kente üçüncü ziyaretinde köşkte iki gece kaldığını anlatarak, "Atatürk'ün ölümünün ardından köşk, kardeşi Makbule Hanım'a intikal ettirilmiştir. Köşk, daha sonra Trabzon Büyükşehir Belediyesince müzeye 9 Atatürk Köşkü ziyaretçi akınına uğruyor Sunay Akın, İstanbul'un sırlarını anlattı İSTANBUL - Araştırmacı, gazeteci ve yazar Sunay Akın, Yunus Emre Enstitüsü'nce organize edilen, "İstanbul'un Sırları" konulu söyleşiye katıldı. Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi'nde gerçekleştirilen etkinlikte, Uluslararası Türkoloji Yaz Okulu öğrencileriyle bir araya gelen Akın, İstanbul Boğazı'nın İngilizce karşılığı olan "Bosphorus"un, mitolojide yaşanan bir aşk hikayesi olarak bilindiğini ve "İnek Geçidi" anlamına geldiğini Sunay Akın, Kız Kulesi ile ilgili olarak da şu bilgileri aktardı: "1856'ya kadar cüzzamhane olarak kullanılıyordu. O zaman buraya gelmek yasaktı çünkü cüzzam hastaları burada yaşamdan soyutlanıyordu. Yasağın kalkmasıyla, Kız Kulesi'yle ilgili ilk çalışmaları Fransız bir şair yapmış ve burada tarihi olarak önemli bilgileri gündeme getirmiştir". Arabalı vapuru Türklerin icat ettiğini anlatan Akın, 1872'de hizmete giren "Suhulet"in, tarihte araba taşıyan ilk vapur olduğunu ve İstanbul da yüzdürüldüğünü belirtti. Akın, denizle ilgili çalışmaları bulunan Atilla Hülagü'nün, Leonardo Da Vinci'nin hayallerinden olan "Suda yürüyen ayakkabılar" projesini 1963'te gerçekleştirdiğine dikkati çekti. İstanbul'a gelen şair ve yazarlara da değinen Akın, Amerikalı yazar Herman Melville'in 1856'da Rumeli Hisarı'nı görmek için İstanbul'a geldiğini belirterek, yazarın "Ben nice krallar, hükümdarlar gördüm, anlaşmalara imza atan ama şehre de imzasını atan bir hükümdar görmemiştim" şeklindeki ifadesini hatırlattı. Ünlü yazar Akın, Fatih Sultan Mehmet'in Topkapı Sarayı'nda resim defterinin bulunduğunu kaydederek, defterde çocuk yaştayken tuğrasının yer aldığını ve diş sağlığıyla ilgili bilgilere yer verdiğini dile getirdi. Rumeli Hisarı'nda Fatih Sultan Mehmet'in imzasının "kufi" yazıyla atıldığına işaret eden Akın, Osmanlı devleti zamanında camilerin minaresinde hokka ve kalem gibi eşyalara yer verildiğini kaydetti. Sunay Akın, deniz altıyı mekanik anlamda kullanan ilk devletin Osmanlı olduğunu ifade ederek, deniz altının 1721'de İbrahim Efendi tarafından yapıldığını anlattı. Yunus Emre Enstitüsü'nün çalışmalarına ilişkin olarak da etkinliklerin Türkiye'nin tanıtımı açısından önemli olduğunun altını çizen Akın, Türk kültürü ve dilinin böylece daha fazla yaygınlaşacağını Bu yıl, 40 ülkeden, yaklaşık 175 kişinin katıldığı Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Yaz Okulu, 22 Ağustos'ta sona erecek. Aşık Mahsuni ve memleketi Afşin için türkü söylediler KAHRAMANMARAŞ - Aşık Mahsuni Şerif'in memleketi Kahramanmaraş'ta "Aşık Mahsuni Şerif İçin Çal Projesi" kapsamında bir araya gelen öğretmenler, öğrenciler, memurlar, işçiler ve halk ozanları, hem merhum sanatçıyı andı hem de eserlerini seslendirdi. Afşin Kaymakamlığı koordinatörlüğünde "Proje Kenti Afşin" kapsamında hazırlanan proje, müzik öğretmeni Hasan Boyraz tarafından yürütüldü. Proje çerçevesinde merhum halk ozanının "İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım ve Gel Gel Yolcu" adlı eserleri, Aşık Mahsuni Şerif'in dünyaya geldiği Afşin'deki Eshab-ı Kehf ile tarihi ve doğal güzellikler arasında seslendirildi. Boyraz, AA muhabirine, Aşık Mahsuni Şerif ve Eshab-ı Kehf gibi iki önemli değeri dünyaya tanıtmak adına güzel bir iş yaptıklarına inandığını Projenin klibini mütevazi kayıt stüdyosu oluşturarak tamamladıklarını belirten Boyraz, öğretmenler, öğrenciler, memurlar, işçiler ve halk ozanlarından oluşan 50 kişinin çalışmada yer aldığını kaydetti. Eski Afşin Kaymakamı Fatih Aksoy'un yönetiminde gerçekleştirilen projenin ses getirmesini umduklarını dile getiren Boyraz, şu bilgiyi paylaştı: "Afşin'in belirli bölgelerinde çekimler yapıldı. Öğretmenler ve öğrencilerin yanı sıra Halk Ozanları Derneği üyeleri ve yerli müzisyenlerden ses kayıtları alındı. Yapılan kurgu ve montajla video klibimiz son halini aldı. Bu tarz projeler, ülkemizde çoğu yörenin tanıtımında etkili bir ögedir. Aşık Mahsuni Şerif'i anmaktan ve Eshab-ı Kehf'i anlamaktan gurur duyduk. Projeyle Afşin'e uzun soluklu bir hatıra bıraktığımıza inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkürler ediyorum." dönüştürülmek üzere satın alındı" ifadelerini kullandı. Binanın 1943 yılından itibaren müzeye dönüştürülerek, hizmete açıldığını ifade eden Gümrükçüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Müzede 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyıla ait mobilyalar, porselenler, halılar ile Atatürk'e ait tablolardan oluşan etnografik nitelikle 344 eser sergileniyor. Önceki yıllarda binada bir takım aksamalar oldu ve binayı geçen yıl bir süre turizme kapatmak zorunda kaldık. Restorasyona yönelik bir proje hazırlayarak kısa sürede eksiklerini giderdik. Atatürk Köşkü, yerli ve yabancı turistlerin ilk uğrak mekanları arasında yer alıyor. Geçen yılki restorasyonun ardından köşkü günde ortalama bin 325 kişi ziyaret ediyor. Şu anki verilere göre tarihi miraslarımızdan olan Atatürk Köşkü'nü 7 ayda 278 bin 250 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Bu rakam da kentimiz ve bizim için oldukça sevindirici." MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER HASRETİN HASRETİNE YELKEN AÇMAK Aşk bilinmezler ülkesine yolculuk değil ki, aşk varmak istediğim yâr. Hasretin hasretine yelken açtı yüreğim, şükrün şükründe özlemin özleminde coşuyor hayallerim. İçimdeki mutluluğun membaı aşktan, kalbimin susuzluğu dünyadan. Hasretin pençesinde, şükrün ve tevekkülün sandalıyla bulut bulut yol alıyorum sonsuzluğa, çiçek çiçek kokluyorum yârin vuslatını ve dem dem soluyorum hicranın hasretini. Kalbimin daha hiç açılmamış saklı odaları var benim. Hasretin zulmetini yârin nuruyla, yangınını Allah a inancımla aşmaya çalışıyor kalbim. Özledikçe özlüyorum sevdamı ümitle, bekliyorum yarını ve güneşin hiç batmayacağı cihanı. Yüzüm bahara dönük benim, önümdeki mevsim kış, ardımda sonbahar. Bu hasret bitecek ve beni de bulacak vuslat adlı diyar ama bazen zaman hiç geçmiyor yâr! Arzularım eridi heveslerimin ateşinde, büyüdükçe büyüdü iştiyakım kavuşmanın hayaliyle. Ölümü bayram bildi nefesim, ne kadar hasret çeksem de yâre hiç kısılmadı sesim ve yâre doymadı içim. Mütemadiyen bir çiy tanesinin saflığında bekleyişim, bazen gözyaşlarım kanatlarımı ıslatan yağmur oluyor ve güneşimi bekliyorum kurumak için. Yârin tebessümüyle boşluklarımı doldurmaya ayrılığa set olmaya çalışıyor gülüşlerim. Kaderden razı olmayandan Mevlâ razı olmaz ki Aşk benim denizim, aşkım benim sevda gemim, aşkla dolu yelkenlerim nimet bana, yüzgeçlerimden geçen şükür dolu, zikir dolu nefesler ruhumda açan çiçekler ve yârin varlığı bana gülşen. Bir gün takvimler duracak, hasretim şükrüme boyun eğecek. Bir gün dualarım kabul olacak vuslat çiçeğini takacağım yârin saçlarına. Aşk denizinin aç martılarına hasret yerine mutluluğu dağıtacağım ve o gün ruhumu ve de kalbimi kimseden saklamayacağım. Çektiğim hasretin ateşi içimdeki denizleri kurutmaz, özlemin yüreğime verdiği elem çölleştiremez kalbimi. Hasretin hasretine yelken açsam da bana her yer yâr, bana her mekân aşkla dolu, aşk kokan diyar. Aşk bilinmezler ülkesine yolculuk değil ki, aşk varmak istediğim yâr. Bekle beni aşk, yelkenlerim hasretin hasretiyle dolu. Ömrümün ve ruhumun gittiği yer yârin ve aşkın sonsuzluğu GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Kâlû belâ motifli aşkın ile mühürsün, Bende olan benim yâr mahşere dek sen hürsün. Hüdâ ihsan edecek hasret dönecek güle, Şükrümle beslenen aşk sonsuza kadar sürsün.

10 10 SAĞLIK Lösemi hastası genç için ilçe halkı seferber oldu Ayvalık'ta, 19 yaşındaki lösemi hastası gencin tedavisi için gerekli olan 310 bin liranın toplanması için ilçe halkı seferber oldu. BALIKESİR - Ayvalık'ta yaşayan ve tedavisi halen İzmir'de özel bir hastanede devam eden lösemi hastası Erol Karayaz'ın (19) annesi Seval Karayaz'ın sosyal medya üzerinden "oğlunun ilik nakli olabilmesi için donörün hazır olduğu, ancak ilaç giderleri için yaklaşık 310 bin lira para gerektiğini" duyurması üzerine Ayvalık Kent Konseyi, harekete geçti. Erol Karayaz'ın, Ayvalık Kaymakamlığından kampanya için gerekli izinleri alan İlçe Kent Konseyi Başkanı Ahmet Üzgeç, İş Bankası Ayvalık Şubesinde Erol Karayaz adına bir hesap açtı, Cumhuriyet Meydanı'nda da bağış toplama standı kurdu. Ayvalık Belediyesinin de destek sağladığı "Erol Karayaz'ı Kurtarma Kampanyası" sosyal medya üzerinden ve çeşitli kanallardan kamuoyuna duyuruldu. İlçe halkının hatta yurtdışında yaşayanların da büyük destek verdiği kampanya kapsamında kısa sürede 160 bin lira toplandı. İlik naklinin yapılabilmesi için gereken ilaçların ilk dozunun yurtdışından sipariş verildiği öğrenildi. Anne Seval Karayaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ayvalık halkının ve yerel yöneticilerin arkalarında olduğunu "Şu anda çok mutluyum" diye Karayaz, "İlacın ikinci dozunun siparişi için Kent Konseyi mücadele veriyor. İki haftalık dozun siparişini verdik bu arada. Allah bin kere razı olsun halkımızdan, duyarlı insanlarımızdan. İlacın ikinci dozunun aşamaları için çabalıyoruz. En kısa zamanda onu da temin edeceğimizi umut ediyorum. Erol artık her yerde tanınıyor, biliniyor. Allah herkesten razı olsun, haklarını helal etsinler" ifadelerini kullandı. Karayaz, ilacın ilk dozunun temin edilmesinden dolayı Erol'un çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Hücreler tedavi altına alındı. İlaç geldiği gibi uygulanmaya başlanacak. Genel durumu iyi. Donörümüz de hazır. İlaç gelip uygulandığında 28 gün sonra ilacın etkisinden sonra bakılıp biyopsi yapılacak sanırım. Daha sonra ilik nakli olacak Allah'ın izniyle. Atlatacağız, çok umutluyum" diye konuştu. Baba Mustafa Karayaz da yerel yöneticilere teşekkür ederken, "Ayvalık halkımız, Kent Konseyimiz, Belediye Başkanımız Sayın Rahmi Gençer, Kaymakamımız Namık Kemal Nazlı, milletvekillerimiz hepsi birlik oldular. Kenetlendiler Erol'u yaşatmamız için, var güçleriyle çalışıyorlar. Hepsinden Allah razı olsun. İnşallah oğlumuzu da iyileştiririz" dedi. Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Ahmet Üzgeç de kampanyaya büyük ilgi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Ayvalık yaz sezonu dolayısıyla bu günlerde oldukça kalabalık. Banka hesabının yanı sıra dışarıdan stant kurularak makbuz karşılığı bağış yapmak isteyenler vardı. Bunun için de ayrı bir izin aldık. Bugün Ayvalık Cumhuriyet Meydanı'nda açtığımız stantta makbuz karşılığı bağışlar alınıyor. Şuana kadar 160 bin lira civarında bir para toplandı. İlk doz için aile dün Ankara'daydı. İlk doz ilaç için Türk Eczacılar Birliğinin hesabına parayı gönderdik. İnsanlarımı duyarlı, Ayvalık bunu başaracak." ODTÜ HAZIRLIK OKULU A BLOK WC TADİLATI YAPIM İŞİ ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAPI İŞLERİ VE TEKNİK DAİRE BAŞKANLIĞI ODTÜ Hazırlık Okulu A Blok WC Tadilatı Yapım İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Dumlupınar Bulvarı, Üniversiteler Mah. No: ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektroni k Posta Adresi : ism@metu.edu.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 adet betonarme binada WC tadilatı inşaat, mekanik tesisat, elektrik tesisatı yapım/onarım işi Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : ODTÜ Ankara Kam püsü c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 30 (otuz) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : ODTÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Merkez Mühendislik Binası Kat 1 No:112 Dumlupınar Bulvarı, Üniversiteler Mah. Çankaya Ankara b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicil ere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği ta rihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 70 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım İşlerinde İş Deneyiminde Değerle ndirilecek Benzer İşlere Dair Tebliğ'de yer alan BIII grubu işler veya bu işlere ait onarımlar Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği veya Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü mezunu diplomaları ihale konusu iş veya benzer işe denk sayılacaktır. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 80 TRY (Türk Lirası) karşılığı ODTÜ Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı, Dumlupınar Bulvarı, Üniversiteler Mah. Çankaya Ankara adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üze rinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar ODTÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Merkez Mühendislik Binası Kat 1 No:112 Dumlupınar Bulvarı, Üniversiteler Mah. Çankaya Ankara adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,00 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Resmi İlanlar Basın ( DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI-DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ Sorularla İslam (8.000 adet), Anlam ve Varlık Boyutuyla İnsan ( adet) ile Hristiyanlıkta Reform ve Protestanlık (7.000 adet) adlı eserlerin basımı hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Üniversiteler Mah. Dumlupinar Bulvarı no: ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : dosim@diyanet.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi: 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : Sorularla İslam (8.000 adet), Anlam ve Varlık Boyutuyla İnsan ( adet) ile Hristiyanlıkta Reform ve Protestanlık (7.000 adet) adlı eserlerin basım hizmeti alım işi. Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Yüklenicinin adresi c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 45(Kırkbeş) gündür 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulvarı No: 147/A Çankaya - ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ait belgeler ve kapasite raporu: Basım işi ile ilgili Teknik Kapasite Raporu; (Ofset baskı makinesi şartı aranacaktır.) 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Kamu veya Özel Sektör de yapılmış olan her türlü (gazete dergi ve kitap v.b.) basım işleri kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 20 TRY (Türk Lirası) karşılığı Diyanet İşleri Başkanlığı-Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Diyanet İşleri Başkanlığı-Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Resmi İlanlar Basın (

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Genç trompetçilerden uluslararası başarı İtalya'nın Udine kentinde gerçekleşen 19. Uluslararası Genç Enstrümancılar Yarışması'nda Türkiye'yi temsil eden Anadolu Üniversitesi (AÜ) Devlet Konservatuvarı Trompet Bölümü öğrencileri, Türkiye'ye birincilik kazandırdı ESKİŞEHİR - Avusturya, Fransa, İspanya, Slovenya, Polonya, Ukrayna, Hırvatistan, Karadağ, Arnavutluk ve Sırbistan'dan yarışmaya katılan ve yaşları 7-18 arasında değişen 135 öğrenci, 4 ayrı kategoride yarıştı. Jüri üyeliğini Belçika'dan orkestra şefi Jo Conjaerts, İtalya'dan piyanist Sebastian Di Bin, keman sanatçısı Enrico Piccini, Slovenya'dan klarnet sanatçısı Andrej Zupan ve Türkiye'den trompet sanatçısı Zeynep Çilingir'in yaptığı yarışmada, Türkiye'yi temsil eden AÜ öğrencileri Arda Birör (13), Selin Birankar (15) ve Serenat Bayraktar (17) birincilik aldı. AÜ Devlet Konservatuvarı Trompet Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Zeynep Çilingir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Devlet Konservatuvarı'na öğrencileri 10 yaşından itibaren aldıklarını ve üniversite sonuna kadar eğitim verdiklerini Trompet Bölümü'nde toplam 6 öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Çilingir, "Öğrencilerle düzenli olarak çalışıyoruz. Enstrümanlarında daha çok ustalaşmaları ve seviyelerini görebilmeleri için yarışmalara katılmaları konusunda teşvik ediyoruz. Öğrencilerimiz disiplinli bir şekilde çalışıyorlar ama ortamımızda aile sıcaklığı var" dedi. Çilingir, İtalya'daki yarışmada Türkiye'yi temsil ettiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: "Çocuklar tatili erteleyip yarışmaya hazırlandılar. Bu tür yarışmalar öğrencilerimizin dünyada kendi seviyelerini görebilmelerine ve aynı zamanda öz güvenlerinin güçlenmesine yardımcı oluyor. Ülkemizi orada temsil etmek çok gurur verici. Müzik evrensel bir sanat ve müzik camiasında nereden geldiğinizin pek bir önemi yok ama yine de orada ülkemizi başarılı şekilde temsil etmek, Türkiye'de de bu işlerin güzel şekilde yapılabildiğini göstermek bizim için çok güzel bir duyguydu. Yurtdışına çıktığımda bazen insanlar 'Türkiye'de müzik eğitimi var mı? orkestralarınız var mı?' gibi sorular yöneltiyorlar. Bu sorulara en güzel cevabı öğrencilerimiz başarılarıyla vermiş oluyor. Öğrencilerden Arda Birör de Devlet Konservatuvarı'nda 3 yıldır eğitim aldığını anlatarak, "Yarışmadan önce çok Bir spor müsabakasını yöneten tarafsız kişi. Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse. 2. Kuranda bir sure. At eğitimi. 3. Yazılı kâğıt. O yer anlamında kullanılan sözcük. 4. Benzenden türeyen bir amin. 5. Aydın ilinin bir ilçesi. Hatay ilinde bir ova. 6. Ayrıntı. Çelik çomak oyunu. 7. Her türlü müzik aleti. Bir nota. 8. Birdenbire. Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna eklenen unvan. 9. Lityumun simgesi. Bir parçanın canlı çalınacağını belirten müzik terimi. 10. Şehzadelerin özel eğitmenleri. Buyruk, komut. 11. Şaşma anlatan ünlem. Tütün sergisi. 12. Seslenme sözü. Becerikli, yetenekli, usta. 13. Geçinme parası. İsyan eden, başkaldıran. 14. Anlayış. Dar ve kalınca tahta. 15. Güzel sanat. Satrançta bir taş. Güney Afrika nın plaka işareti. 16. Uygun bulma, tasvip. Bayındır, mamur. 17. Üye. Kastamonu ilinin bir ilçesi. 18. Bir sayı. Paylama, itap. 19. Hızlı olmayan, ağır. Demirin simgesi. 20. Lenf düğümleri iltihabı. Asalak bir böcek, kehle. Yukarıdan aşağıya: 1. İstek, arzu. Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası. Kullanılmamış olan, eski olmayan. Bir peygamber. 2. Çocuk sahibi olmuş kadın. Safra. Afrika da bir ırmak. Rapor. 3. Sazana benzer bir tatlı su balığı. Dünyanın uydusu. Varsayım. 4. İnam, vedia. Muğla ilinin bir ilçesi. Fas ın plaka işareti. Lahza. 5. İlgi eki. Ergenekondan çıkışlarında Göktürklere yol gösteren dişi kurt. Bir renk. Bir nota. Bankada hesabı bunanlara gönderilen ödeme ya da çekme makbuzu. 6.Boş ve yararsız, saçma. Bir yerde toplanan kalabalık, halk. Serbest bırakma. 7. Arapçada su. Parola. Yürürlükte olan, geçerli. Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki. 8. Sahibinin adı bilinmeyen müzik yapıtı. Ev işlerinde çalışkan ve becerikli kadın. Hava basıncı birimi. 9. Kötülük. Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde. Bir tatlı su balığı. Çok eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatırken kullanılan söz. 10. Gizli görevli, casus. Erkek sesinde bir perde. Boru sesi. Tembellik. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu çalıştık. İtalya'da formumuz çok iyiydi ve birincilik aldım. Türkiye'yi temsil etmek çok güzel bir duygu. Bundan sonra da başarılarımla ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum" dedi. Selin Birankar ise okula ilk başladığında trompeti tanımadığını Öğretmenlerinin bu yeteneğini fark etmesiyle trompet bölümünü seçtiğini ifade eden Birankar, " Çok disiplinli şekilde yarışmaya hazırlandık. Kategorimde birçok yarışmacı vardı. Türkiye'den sadece 3 kişi vardı ve üçümüz de birincilik aldık. Bu bizim için gurur verici" diye konuştu. Termik santral projelerine koşarak tepki gösterdi ZONGULDAK - Zonguldak'ta engelli milli atlet 55 yaşındaki Kemal Özdemir, Muslu ve Çatalağzı beldesinde yapılmak istenen ek termik santral projelerine yaklaşık 20 kilometre koşarak tepki gösterdi. Geçirdiği tren kazasında sol kolunu kaybeden milli atlet Özdemir, "termik santrallerin çevre ve insan sağlığına gerektiğini savundu. zararlarına" dikkati çekmek için Kozlu Bölgede mevcut termik santrallere ek ilçesinden başlattığı koşusunu Kilimli inşa edilecek yeni tesislerin insan sağlığı ilçesi Çatalağzı beldesinde sonlandırdı. açısından tehlike oluşturduğunu öne Yaklaşık 20 kilometrelik yolu bir saat süren Özdemir, "Bu santraller, bölgenin 43 dakikada ko şan Özdemir, gazetecilere yaptığı açıklamada, Zonguldak'ın likeli. Buna mutlaka 'hayır' demek, eli- bitkisel ve dokusu açısından da çok teh- kaderinin sadece kömür olmaması mizden geleni yapmak zorundayız. Ben de tepkimi koşarak gö sterdim. Güzergah yokuşlarla dolu olan zor bir parkurdu" diye konuştu. Atleti karşılayan Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün da termik santraller konusunda halkı bilinçlendirmek için her türlü toplumsal etkinliğin önem taşıdığını belirterek Özdemir'e teşekkür etti. TEMA Vakfı Zonguldak Şubesi Başkanı Berran Aydan ise termik santrallerin çevreye olan olumsuz etkisini insanlara göstermek ve halkın bu konuya duyarlılığını arttırmak amacıyla etkinliği gerçekleştirdiklerini kaydetti. Akgün ve Aydan, Özdemir'e madenci heykeli hediye ederek teşekkür mektubu verdi. BUL- MACA Soldan sağa: ÇÖZÜMÜ BUGÜN 13. SAYFADA 11 TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com EMPERYALİST PROJE HALEN YÜRÜRLÜKTE Peyami Safa nın 1937 yılında yayınladığı Biz İnsanlar romanında Birinci Dünya Savaşı nı ve İngilizlerin İslam dünyası üzerindeki emperyalist baskılarını değerlendiren bir bölüm var. Bu bölümü okursak 1937 den bugüne pek bir şeyin değişmediğini, o zamanki emperyalist projeyle şimdiki arasında pek bir fark olmadığını görürüz. O bölümle günümüz arasında bir karşılaştırma yapalım. Önce romandan alınan kısımlar tırnak içinde ve koyu olarak verilecek, sonra günümüzdeki durum ortaya konacaktır. Harp denilen bu vahşi kasaplık, İngiltere'yi Avrupa'nın ve Asya'nın bir tek yüksek hâkimi yapmakla neticelendi. Bütün Avrupa'da yalnız İngiltere kuvvetini muhafaza etti, çünkü onun hesabına başkaları dövüştüler; onun hesabına onun esir ettiği kavimler, Hindliler ve zenciler harbe girdiler. İngiltere harbi sömürgelerinin zararına yaptı. *Günümüzde de Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında Arap Baharı denilen vahşi kasaplık, Batılı emperyalist ülkeleri Irak, Mısır, Libya gibi Arap ülkelerinin tek yüksek hâkimi yapmakla neticelendi. Çünkü emperyalist Batı hesabına esir ettiği Müslüman kavimler, kabilelere, mezheplere, etnik gruplara bölünerek birbiriyle tokuşturuldu. "Doğu milletleri! İngiltere'nin Türkiye'de ne yaptığını da biliyorsunuz. Ona öyle bir barış teklif etti ki maddelerine göre Anadolu'nun halis Türklerle meskûn dörtte üçü ve büyük sanayi merkezleri Fransa'nın, İngiltere'nin, İtalya'nın ve Yunanistan'ın hâkimiyeti altına geçecekti. Türkler bu ezici barışı kabul etmeğe yanaşmayınca, İngilizler, Türklerin başkentini, müslümanların mukaddes şehri olan İstanbul'u işgal ettiler. Millet Meclisini dağıttılar, aydınlarını ve halkın şeflerini yakaladılar, en ileri gelenlerini kurşuna dizdiler, yüzlercesini de Malta Adasına sürdüler. Şimdi İngilizler İstanbul'da saltanat sürüyorlar. *Şimdi de Avrupa Birliğine giriş dayatmalarıyla, ülkemizi paramparça edecek etnik siyaseti demokrasi, insan hakları, barış, bilmem ne adına uygulamaya koyuyorlar. Türklerin başkenti olan Ankara yı millî Türk devletinin bağımsız idare merkezi olmaktan çıkarıp Brüksel e, Avrupa Birliği ne bağlayarak Ankara yı bir nevi işgal ediyorlar. Millet meclisimiz, Avrupa Birliği Anayasasına tabi kılınarak bir nevi dağıtılmış oluyor. Türk milletinin bağımsızlıkçı ve milliyetçi aydınları üzerinde büyük baskılar, hapse atmalar, işlevsizleştirme ve tecrit çalışmaları var. Türklerin bankalarını, paralarını, fabrikalarını, trenlerini ve gemilerini aldılar, onların bütün nefes deliklerini tıkadılar. Bugün Türkiye'de bir kumaş, bir maden parçası yoktur. *Bu cümleleri hiç değiştirmeden aynen bugün için kullanabiliriz. "İngilizler, Yunan ordusunun yardımıyla İzmir vilâyetini işgal ettiler; Fransızların yardımıyla Adana'yı aldılar, sömürge ordularının yardımlarıyla Bursa'ya ve İzmit'e girdiler. Türkleri her tarafta boğazlıyor ve memleketin içerilerine doğru yorulmadan ilerliyorlar. * Amerika ve NATO üsleri İzmir e, Malatya ya, her yere kuruluyor, işgal orduları memleket içlerine doğru yayılıyor. İstanbul'da İngilizler bütün mektepleri, medreseleri ve üniversiteleri işgal ederek kendi kışlaları hâline getirdiler; Türkçe eğitimi yasak ettiler, bütün Türk gazetelerini kapadılar, bütün işçi kuruluşlarını dağıttılar, hapishaneleri, Türk vatanperverleriyle doldurdular ve bütün halkı İngiliz zabıtasının emri altına aldılar. *Bugün de okullarımız, üniversitelerimiz, eğitim ve bilim millî değil evrenseldir, denilerek emperyalist Batının talimat ve programlarına uygun olarak yapılandırılıyor, Türk millî eğitimi yerine emperyalist Batı zihniyeti, anlayışı hâkim kılınarak Batının kışlası haline getiriliyor. Türkçe eğitim yerine İngilizce ve Kürtçe eğitim geçirilmeye çalışılıyor. Türk gazeteleri Yeni Mesaj ve Yeniçağ gibi bir ikisi hariç olmak üzere büyük çoğunluğu itibariyle kapanmış sayılır. Zira bunlar artık Türk ün millî gazetesi değil, Sorosların, Amerika nın, Avrupa Birliği nin, PKK nın, Ermenicilerin yayın organı hâline gelmişlerdir. hapishaneleri, Türk vatanperverleriyle doldurdular ifadesini günümüz için değiştirmeye gerek yok. Bütün halkımızın Batı zabıtasının emri altına alınması da çok yakındır. Bu işin son aşaması fiilî işgaldir. O zaman Batılı polislerin copları altında ne yapacağımızı şimdiden düşünelim. İstanbul sokaklarında fes giyenlere güpegündüz, herkesin gözü önünde sopa çekiyorlar, İngilizler nazarında Türk olmak, aşağı bir ırka mensup olmak demekti; köpek gibi muamele edilmesi lâzım gelen bir parya, bir esir olmak demekti. *Fes giymeyi onlara göre geleneksel değerlere bağlı bir yaşam biçiminin simgesi olarak alırsak, şimdilik Müslümanca ve geleneklerimize uygun olarak yaşamamıza bir şey demiyorlar. Zira millî Türk devlet kurumunu tasfiye edip yerine kozmopolit Yeni Türkiye yi kurmak için bir kısım İslamcı görünümlü karanlık ibişleri kullanıyorlar. Sonra işleri bitince rast geldikleri müslümanlara bırakın sopa çekmeyi, kör testereyle kesecekler. Emperyalist Batı ve yerli işbirlikçileri nazarında Türk olmak, aşağı bir ırka mensup olmak demekti; köpek gibi muamele edilmesi lâzım gelen bir parya, bir esir olmak demekti. Bu cümleyi de değiştirmeden bugün için güncelliğini koruyan bir ifade olarak alabiliriz. "Doğu milletleri! İngiltere, Irak'ta ve Arabistan'da ne yaptı? Bu müstakil İslâm memleketlerini kendi sömürgeleri hâline koydu, eski sahiplerini kovdu, en verimli bölgelere, Fırat ve Dicle havalisine hâkim oldu, Musul'un ve Basra'nın zengin petrol kaynaklarını ele geçirdi. "İngiltere, Filistin'de ne yaptı? Yahudi ve İngiliz kapitalistlerini tatmin etmek için Arapların elinden aldığı toprakları Yahudilere verdi, sonra Arapları Yahudilerin üstüne saldırttı, her tarafa kargaşalık, fesat ve kin tohumları ekti; neticede vaziyete kendisi hâkim olmak için ırkları birbirleriyle çarpıştırarak zayıf düşürdü. *Amerika, diğer Batı ülkeleri ve İsrail bu denilenleri bugün bir kez daha yaptı, yapmaya devam ediyor, her gün televizyonlarda seyrediyoruz. İngiltere Mısır da ne yaptı? Orada, yerli halk seksen seneden beri İngiliz kapitalistlerinin boyunduruğu altında inliyor; öyle bir boyunduruk ki esirlerine koskocaman ehramlar inşa ettiren eski Mısır Firavunlarının boyunduruğundan daha şiddetlidir." *Değişen bir şey yok. Son Mısır olayları sonucu yine bu sefer demokratik usullerle Mısır halkı emperyalizmin boyunduruğunda inim inim inlemeye devam edecek. "İngiltere Afganistan'da ne yaptı? Emir hükûmetini satın aldı, halkı baskı, sefalet ve cehalet içinde yaşatarak, Hindistan'ın dışarıyla münasebetini kesmek için Afganistan'ı bir çöl halinde bıraktı." *Amerika nın bugün Afganistan da yaptığı aynı şeydir. Karzai uşağını halkı baskı, sefalet ve cehalet içinde bırakmak için satın almıştır. "Hint köylüsü İngiliz hükûmetine mahsulünün o kadar büyük bir kısmını verir ki, geriye kalanı kendisini birkaç aydan fazla beslemez. Hint işçisi, İngiliz kapitalistinin fabrikasında o kadar sefil bir yevmiye ile çalışır ki, doyabilmek için muhtaç olduğu bir avuç pirinci tedarikten âcizdir. Her sene milyonlarca Hintli açlıktan ölür. Her sene milyonlarca Hintli ormanlarda, İngiliz kapitalistlerinin zengin olmaları için ölesiye çalışarak mahvolurlar. *Bizde de durum buna doğru gidiyor. Kendi ellerimizle emperyalist yabancılara teslim ettiğimiz fabrikalarımızda, işletmelerimizde, değişik iş yerlerimizde gavurun zengin olması için onların kölesi olarak çalışmaktayız. "Doğu milletleri! Dünyanın en geniş, en cömert, en zengin toprakları sizin elinizdedir. Buraları vaktiyle medeniyetin beşiği olmuştur. Şimdi yalnız içindekileri değil, bütün dünyayı besleyebilir. Halbuki şimdi, dünyanın bu en geniş, bu en zengin, bu en cömert toprakları üstünde milyonlarca köylü yiyecek ekmek bulamıyor. "Bulamıyor, zira kendi toprakları üstünde her şey: Arazi, para, banka, fabrika ve atelye, herşey Avrupa kapitalistlerinin ellerindedir. Bulamıyor, zira kendi vatanlarında hâkim değildir, hiçbir şeye sahip değildir, hiçbir şeye hükmü geçmez. "Şark milletlerinin sefaleti ve cehaleti, perişanlığı ve yıkılışı Avrupa ve İngiliz emperyalizmini zenginleştirmeğe yarıyor. *Günümüz Türkiye sini ve İslam dünyasını bu ifadeler ne kadar güzel anlatıyor. Değişen bir şey yok. Mesela şu ifadeleri günümüz Türkiye si için rahatlıkla aynen tekrarlayabiliriz: Arazi, para, banka, fabrika ve atelye, her şey Avrupa kapitalistlerinin ellerindedir.

12 12 haber Teröre taviz yok İSTANBUL - Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığına yönelik silahlı saldırıyla ilgili, "Bu eylemle ilgili detaylı bir soruşturma yürütülüyor. Mutlaka sorumluları yakalanacak, yargıya çıkarılacaktır. Kimse yaptığının yanına kar kalacağını, bize mesaj vermekle bizi tehdit edebileceğini veya yıldırabileceğini düşünemeyecektir" dedi. Geç saatlerde İstanbul'a gelen Davutoğlu, Atatürk Havalimanı'ndan, Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığına geldi. Burada AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ve partililerce karşılanan Davutoğlu, bir süre saldırı hakkında yetkililerden bilgi aldı. Başbakan Davutoğlu ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırıda ziyarete gelen Sinan Kılıç isimli vatandaşın kolundan hafif şekilde yaralandığını ve tedavisinin ardından taburcu edildiğini Saldırıyı, her şeyden önce Türkiye nin huzuru ve demokrasinin geleceği açısından şiddetle kınadıklarını, lanetlediklerini belirten Davutoğlu, son dönemde, terörü yaygınlaştırarak ülkenin demokrasisine, huzuruna zarar vermek isteyenlere seslenerek, bu tür saldırılarla ne Türkiye'yi ne hükümeti ne de AK Parti'yi yıldırabileceklerini kaydetti. Davutoğlu, 20 Temmuz'da Suruç ta yapılan saldırı sonrasında arka arkaya gelen terör eylemlerine karşı başlattıkları operasyon sonrasında, partilerine yönelik saldırılarda bir artış gözlendiğini anlatarak, "Kartal, Maltepe, Sultangazi, İzmir de Karşıyaka da benzer Gelirimiz, konut ve kiraya gidiyor ANKARA - Türkiye genelinde geçen yıl hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,8 ile konut ve kira harcamaları aldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 yılına ilişkin "Hanehalkı Tüketim Harcaması" istatistiklerini yayımladı. Buna göre, Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,8 ile konut ve kira harcamaları aldı, harcamaların yüzde 19,7'si gıda ve alkolsüz içeceklerden oluştu. Hanehalkları, toplam harcamalarının yüzde 2,1'ini sağlık harcamalarına, yüzde 2,4'ünü ise eğitim hizmetleri harcamalarına ayırdı. Hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 2013'te 2 bin 572 lira iken, 2014 yılında 2 bin 848 lira olarak tahmin edildi. Harcama türlerinin payı ise 2013 yılına göre önemli ölçüde değişmedi. Araştırmanın 2013 ve 2014 yılı sonuçları karşılaştırıldığında, 2013 yılında yüzde 19,9 olan gıda ve alkolsüz içeceklerin payı 2014'te yüzde 19,7 oldu, giyim ve ayakkabı harcamalarının payı ise yüzde 5,3'ten yüzde 5,1'e geriledi. Geçen yıl bir önceki yıla göre, konut ve kira harcamalarının payı yüzde 25'ten yüzde 24,8'e, haberleşme harcamalarının payı yüzde 4'ten yüzde 3,7'ye, kültür ve eğlence harcamalarının payı ise yüzde 3,1'den yüzde 3'e düştü. Alkollü içecek, sigara ve tütün harcamalarının yüzde 4,2, sağlık harcamalarının yüzde 2,1, eğitim hizmetlerinin yüzde 2,4 ve çeşitli mal ve hizmet harcamalarının yüzde 4,3 olan payları geçen yıl değişmedi. Diğer yandan 2013'te yüzde 6,6 olan mobilya ve ev eşyası harcamaları payı, geçen yıl yüzde 6,8, yüzde 17,4 olan ulaştırma harcamaları payı yüzde 17,8 ve yüzde 5,9 olan lokanta ve otel harcamaları payı ise yüzde 6 oldu. Gelire göre sıralı yüzde 20'lik gruplar itibarıyla tüketim harcamalarının 2014 yılındaki dağılımına bakıldığında; birinci yüzde 20'lik grupta (en düşük gelir grubu) yer alan hanehalklarının gıda ve alkolsüz içerecekler harcamasına ayırdığı pay yüzde 28,8 iken, beşinci yüzde 20'lik gruptaki (en yüksek gelir grubu) hanehalklarının ayırdığı payın yüzde 15,1 olduğu görüldü. Eğitim hizmetleri harcamalarının oranı ise en düşük gelir grubu için yüzde 0,6 seviyesindeyken, en yüksek gelir grubu için yüzde 4,2'yi buldu. Toplam gıda ve alkolsüz içecekler harcamasının yüzde 12,4'ü en düşük gelir grubunda yer alan hanehalkları, yüzde 28,4'ü ise en yüksek gelir grubunda yer alan hanehalkları tarafından yapıldı. Konut ve kiraya yapılan harcamaların yüzde 11,2'si en düşük gelir grubunda yer alan hanehalklarına ait iken yüzde 32,5'i de en yüksek gelir grubundaki hanelerde oluştu. Toplam eğitim hizmetleri harcamalarında ise en düşük gelir grubunun payı yüzde 2,2 iken, en yüksek gelir grubunun payı yüzde 64,7 oldu. saldırılar oldu. Her şeyden önce şunun bilinmesini isterim, bu saldırılarla eğer terör örgütleri bize bir mesaj vermek, Türkiyemizin huzurunu, İstanbulumuzun asayişini ve partimizin faaliyetlerini engellemeyi planlıyorlarsa ki hedefleri budur, hiçbir şekilde bunu gerçekleştiremeyecekler" diye konuştu. Kilis'te askerlerle beraber olduğunu anımsatan Başbakan Davutoğlu, "Gittiğimiz dağ karakolu, DAEŞ terör örgütün şehit ettiği Yalçın ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırmızı ette fiyatları aşağı çekmenin yolunun ithalat olmadığını belirterek, "Üretim maliyetleri düşürülemez ve buna bağlı olarak verimlilik artırılamazsa et fiyatların gerilemesi mümkün değildir" ifadesini kullandı. Bayraktar, yazılı açıklamasında, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, genel enflasyon oranının üzerinde artış gösteren tüm gıda fiyatlarının yakından takibi ve bu konuda gerekli tedbirlerin gecikmeksizin alınması talimatını hatırlattı. Kırmızı et üretiminin son 5 yıldır sürekli artmasına rağmen, burada yaşanan sıkıntının tam anlamıyla atlatılamadığına dikkati çeken Bayraktar, "Geçen yıl toplam kırmızı et üretimimiz, yüzde 1,2 artışla 1 milyon tonu aştı. Bu yılın ilk 3 aylık döneminde de üretim, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 13,8 artışla 210 bin 475 tona ERBİL - Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Güçleri Batı Dicle Bölgesi Komutanı Zaim Ali, terör örgütü PKK'nın, bölgeden çekilmesini istedi. Peşmerge Komutanı Ali, Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, "PKK, Kürdistan bölgesinin, Türkiye sınırında bulunduğu için huzursuzluk baş göstermiş durumda. PKK'nın oralardaki varlığı meşru değildir. Sivil halk kurban oluyor. Bu konuda hata Türkiye'nin değil, Nane nin bulunduğu karakoldu. Sıfır noktasına kadar giderek orada askerlerimizle ve şehidimizin silah arkadaşlarıyla birlikte, sadece ülkemizin güvenliği açısından değil, bölgemizdeki gelişmeler bağlamında da en güçlü mesajı verdik ve şunu ifade etmeye çalıştık, Türkiye ye dönük saldırılar eğer sınır ötesinden gelirse, her saldırıyı gerektiği gibi karşılar, bunun mesullerinden mutlaka hesap sorarız" dedi. Ardından da Ceylanpınar a geçtiklerini dile getirendavutoğlu, şöyle devam etti: "Orada da Okan ve Feyyaz kardeşlerimiz, gece evlerinde canice, alçakça şehit edilerek, ülkemize karşı bir terör saldırısı başlatan bölücü terör örgütüne karşı da Ceylanpınar daki vatandaşlarımızla birlikte en güçlü mesajı verdik. Orada da vatandaşlarımızın ne kadar güçlü şekilde hükümetimizin teröre karşı verdiği mücadelede arkamızda olduğunu görmekten büyük bir onur ve mutluluk duyduk. Binlerce vatandaşımızla Türkiye nin huzurunun yok edilemeyeceğini, birliğimizin ve kardeşliğimizin engellenemeyeceğini bir kez daha göstermiş olduk. Tam bu ziyaretleri yaparken, karanlık ellerin bu kez yine bir terör örgütü üzerinden parti binasına saldırarak, bir mukabelede bulunmayı düşünmüşlerse bilsinler ki demokrasimizin üzerinde oynanacak hiçbir oyuna izin vermeyiz." Teröre karşı her türlü tedbiri alacaklarını vurgulayan Davutoğlu, vali, emniyet müdürü ve diğer yetkililerden saldırı hakkında bilgi aldığını, saldırıyla ilgili detaylı bir soruşturma yürütüldüğünü açıkladı. Et fiyatları nasıl düşer? yükseldi. Üretim destekleri artarak sürerse, et ve süt piyasasında istikrar sağlanırsa, et ithalatı söylemleriyle üreticiler tedirgin edilmezse kırmızı ette bir sorunumuz olmaz" değerlendirmesinde bulundu. Bayraktar, Türkiye'nin bu noktada yeterli altyapıya sahip olduğunun altını çizdi. Bayraktar, perakende fiyatların, et ithalatını isteyen lobilerin en çok kullandığı argümanlardan biri olduğunu savunarak, şunları kaydetti: "Üretici maliyetlerini dikkate almayan bu kesimler, karar vericileri tedirgin ederek ithalatı açtırma, tatlı para kazanma yoluna sürekli başvurmaktadırlar. Sorunun temelinde girdi maliyetleri ve verimlilik yatmaktadır. Üretim maliyetleri düşürülemez ve buna bağlı olarak verimlilik artırılamazsa et fiyatların gerilemesi mümkün değildir. Et fiyatları, üreticiden tüketiciye ulaşana kadar önemli oranda artmaktadır. PKK'nındır. Türkiye, PKK'yı vuruyor, onlar da köylerin ve yerleşim yerlerinin içine saklanıyor. PKK o köylerde olmasın, bakalım Türkiye yine vuruyor mu? PKK buraları boşaltmalı ve onların yüzünden evlerini boşaltanlar geri dönmelidir" değerlendirmesinde bulundu. "PKK'nın Kürdistan bölgesinin köyleri ile yerleşim yerlerinde bulunmasının meşru olmadığını" vurgulayan Ali, terör örgütü "PKK nedeniyle, bölgede, bin köyün boşaltıldığını" kaydetti. Örgütün söz konusu bölgede bulunan köylerin Dana karkasın, temmuz ayı itibarıyla 25 lira 35 kuruş olan üretici kilogram fiyatı, tüketiciye ulaşana kadar 12 lira 3 kuruş artarak, 37 lira 38 kuruşa çıkmaktadır. Kuzu karkasın aynı ay itibarıyla 23 lira 25 kuruş olan üretici kilogram fiyatı, tüketiciye 18 lira 39 kuruş fazlasıyla 41 lira 54 kuruştan satılmaktadır. Temmuz itibarıyla son bir yılda, üreticinin sattığı dana karkasın kilogram fiyatı 6 lira artarak 19 lira 35 kuruştan 25 lira 35 kuruşa yükselmiştir. Bu dönemde tüketici fiyatları da 6 lira 61 kuruş artmış ve 30 lira 77 kuruştan 37 lira 38 kuruşa çıkmıştır. Yine temmuz itibarıyla son bir yılda, üreticinin sattığı kuzu karkasın kilogram fiyatı sadece 2 lira 44 kuruş artarak 20 lira 81 kuruştan 23 lira 25 kuruşa yükselmiştir. Bu dönemde tüketici fiyatları da 4 lira 3 kuruş artmış ve 37 lira 51 kuruştan 41 lira 54 kuruşa ulaşmıştır." TZOB Başkanı Bayraktar, üretici et fiyatlarının artmasındaki en önemli faktörlerin besi hayvanı ve yemdeki fiyat artışları olduğunu anlatarak, "Maliyetin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan besi hayvanı fiyatları, geçen yıla göre yüzde 50'lere varan oranlarda pahalandı. Yem fiyatları da son 5 yılda yüzde 65,3 artışla enflasyonun üzerinde arttı. Ucuz besi hayvanı sağlamak ve yem fiyatlarını düşürmek zorundayız" ifadelerini kullandı. Peşmerge den PKK ya: Defol gelir ve imkanlarından faydalandığını aktaran Zaim Ali, "Hayvancılıktan ziraate kadar PKK buralardan çok istifade ediyor. Ayrıca PKK'nın bulunduğu bölgeler turizm yerleridir. Keleşin, Kandil, Nereve ve Rekan'da yüksek dağlar ve tatlı su kaynakları var. Yerel halk, buraları turistik geziler için de kullanıyordu. Fakat PKK, kontrol noktaları kurarak halkın oralara geçişini engelliyor. Bununla kalmıyor, halkın yolunu kesiyor. PKK, can kaybına ve halkın sığınmacı durumuna düşmesine sebep oluyor" ifadelerini kullandı. YAŞAMA AKADEMİK BAKIŞ Orhan Hikmet AZİZOĞLU Uluslar Arası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı orhanhikmetazizoglu@orhaz.com.tr Akan kan kime HİZMET EDİYOR? Uluslar arası üniversiteler konseyi kurucu yönetim kurulu başkanı Orhan hikmet Azizoğlu basına yaptığı açıklamada ülkemizde son günlerde artarak devam eden terör eylemlerini şahsım ve 29 ülkeden 150 üniversite rektörü çalışma arkadaşım adına şiddetle kınıyor bu eylemi yapanlar ve yaptıranları da lanetliyorum dedi. Azizoğlu Terörizm vebasını yeniden ülkemize içimizdeki taşeronları vasıtasıyla bela eden emperyalist güçler akan kanlarımızı giden canlarımızı,türkiye nin son 14 yıldaki demokratik, ekonomik ve küresel politik kazanımlarına dur deme fırsatı olarak mı değerlendiriyorlar. Avrupa veya batı ne ölçüde ve hangi zaman diliminde inançların özgürce yaşanması, demokratik çağdaş, evrensel hukukun uygulanması, düşünce özgürlüğü, demokratik sosyal yaşam kültür veya diğer küresel haklarda çağdaş bir demokrasi uygulayıcısı ve takipçisi oldu. Yoksa tam aksine tek amaç ve gayeleri kendi değer kavramları ile örtüşen bir yapılanmaya mı zorluyorlar bizi. Acaba batılıların asıl amacı Türkiye ve tüm İslam âlemini gizli projesi olan ortaçağın karanlık dehlizlerinde kamufle ettiği, faşizan kafa yapısı ile kendi değer ve ideolojilerine önce entegre sonra asimile etme amacımıdır İslam coğrafyası ve Anadolumuz da sürekli canlı ve aktif tuttukları terörist yapılanmalar ve eylemlerle ülkemizde kaos yaratıp kazanımlarımızı yok etmekmidır dedi. İUC yönetim kururlu başkanı Azizoğlu Türkiye den giden etnik yapıya dayalı tüm terör örgütleri ve uzantılarına suç oranını neredeyse hiç önemsemeden sahip çıkmaları onları Türkiye ye karşı himaye ederek güçlü kılması hangi evrensel hukuk normlarına göre uygulandı. Etnik yapı bireyin savunulması gereken en temel hakkıdır. Birey dinini tabiiyetini, fiziğini hatta yaşamına bile son verme tasarrufuna sahiptir. Ancak yaradılış itibariyle tasarrufunda olmayan tek şey etnik yapısıdır ve tartışılması dahi en büyük insanlık suçudur. Ancak terör başka bir kulvardır ve bunu himaye etmek, karşı devlet ve millete en büyük düşmanlık ve kin içeren davranış ve eylemdir. 40 yıldır sözde dostumuz, sözde müttefikimiz, sözde ekonomik ortağımız sözde NATO da kader birliği yaptığımız batılı müttefiklerimizin özde ne olduğunu devlet ve Milet olarak tanımlama zamanı gelmedi mi diye soruyorum dedi. AZİZOĞLU BİZ BATI EMPERYALİZMİNİN MODERN KÖLELERİMİYİZ Azizoğlu ülkemizin her bölgesinde şehit mertebesine kavuşan evlatlarımızı sonsuzluğa yolcu ettiğimiz bu günlerde,evrensel hukuktan dem vurup bize yol gösterici statüye kendisini monte eden batı toplumu önce dünyanın çoğu Müslüman olan toplumlarını 21. yüzyılda modern köleler olarak çalıştıran ikinci sınıf insan konumunda tutan Almanya da ve Avrupa nın birçok ülkesinde faşizan katliamlara diri diri yakılmalarına ses çıkarmayan, batı toplumu bize insani ders verecek konumda rehber olacak vasıfta olamaz. Çeşitli bahanelerle çok büyük oranda Müslüman ailelerin çocuklarını ellerinden alan onları eş cinsel, Hıristiyan veya İslam inanç ve değerlerine tamamen karşıt benzeri kesimlere evlatlık veren, aileye görüşme, savunma hakkı bile tanımayan batı toplumu mu bize sosyal yaşam ve aile kavramı öncülüğü yapacak. Evlilik oranının %10 doğurganlığın yani çocuk sahibi olmanın hızla azaldığı, var olan çocuklarında 18 yaş sonrası aile kavramı algısı olmadan sosyal bir dram olarak büyütüldüğü batı toplumları mı son günlerde olduğu gibi öncü rehberimiz ve akıl hocamız olacak. Orhan Hikmet Azizoğlu Batı Toplumları sözde çağdaş evrensel değerlere göre bireyin ve toplumun haklarını koruyan tüm dünyayı dizayn eden gezegenimizin sahte demokrasi kabadayıları. Neden sahte kabadayı? Bireyin evrensel değer ve haklarında en yüksek çıtada inanç hak ve özgürlüğü gelir. Ve korunur. Sonra diğer bireysel ve toplumsal hak ve özgürlükler sıralanır, Batı toplumlarının birinci sıradaki inanç özgürlüğü ile ilgili takındığı tavır, eylem ve uygulamaları zihnimizde canlandırmak çok zor olmasa gerek. İmam Hatipler, Kuran kursları ve inancından dolayı başını örtmesi bahane edilerek eğitim hakları alçakça ellerinden alınan kızlarımızın açtığı davalarda Avrupa insan hakları mahkemelerinin verdiği utanç içeren kararları ve uygulamaları içerdeki faşist uygulayıcılarına öğrettikleri ve benimsettikleri tuhaf hukuk sistemleri ile iman ve inançtan yoksun değer ve kavramları ile tüm Müslümanlar Türkiye nin ikinci sınıf zenci köle vatandaşı muamelesi görmedi mi? Etnik yada dinsel her türlü terörizmi şiddetle lanetliyen yüce dinimiz ve onun asil mensubu tüm Müslümanlar terörün her türlüsüne şiddetle karşı durarak emperyalist güçlerin maşası ve taşeronu olan bu çağın vebasını yok etmeliyiz dedi Azizoğlu Batı emperyalizmi Tüm İslam ülkeleri ile Türkiye nin de kısmen tüm ekonomik yer altı yer üstü zenginliklerine el koyarken önce Türkiye de olduğu gibi diplomasi ve dış politika ile sahip olmaya çalıştı bazı ülkeler karşı çıkınca evrensel hak hukuku savunan demokrasi kahramanları kesilip onları yakın tarihte köle olarak himmetine alıp sahip çıkıyoruz dediler,. Bazen Müslüman ülkelerin iç güvenliği, huzuru, sosyal yaşamını dizayn etmek için Afganistan, Pakistan, Yemen, Somali gibi onların geleceği ve iyiliğini hayati önemde görme savsatası ile onlarla savaşarak onlardan yüz binlerce hatta total de milyonlarca insan öldürerek onları da himayenize alarak sahip çıktıklarını söylediler, Veya Irak, Libya, Cezayir gibi yer altı zenginlikleri olan orta doğu, Afrika ülkelerinin petrol, elmas madenleri gibi ülke kaynaklarının gaspı için işgal edip katliamlar yaptılar.lakin İslam coğrafyasın da sürdürdüğünüz kirli ve kanlı projenizin temel dayanağı olan alçak ve her türlü değerden yoksun terörizmi ülkemizde artık barındıramayacaksınız etnik kökeni.mezhebi idolojisi ve yaşam şekli ne olursa olsun 76 milyon tüm vatandaşlarımızın sesini ve terörizm karşıtı duruşunu daha gür ve anlamlı bir direnişle göstermesinin artık zamanıdır dedi.

13 dış dünya 13 Yeni Süveyş kanalı projesi tartışmalara yol açtı Uzmanlar, dünya ticaretinin yeni açılan "Yeni Süveyş Kanalına" ihtiyaç duymadığını, ilk Süveyş kanalının zaten kapasitesinin yüzde 60'ını kulandığını savunuyor. Almanya, AB dışı ülkelerle ticaretinde en çok avro kullandı FRANKFURT - Avrupa'nın lokomotif ülkesi Almanya, geçen yıl AB dışındaki ülkelere gerçekleştirdiği ihracat ve ithalatta en fazla avro para birimini kullandı. AA muhabirinin Almanya Federal İstatistik Ofisi'nden (Destatis) derlediği verilere göre, Almanya, geçen yıl Avrupa Birliği (AB) dışındaki ülkelere (üçüncü ülkeler) 476,2 milyar avroluk ihracat gerçekleştirdi. Ülkenin bu ülkelerden ithalatı ise 316,6 milyar avro olarak belirlendi yılına oranla Almanya'nın AB dışındaki ülkelere ihracatı yüzde 1,5 artarken, bu ülkelerden ithalatı ise yüzde 0,9 geriledi. Geçen yıl, Almanya'nın Türkiye'nin BEYRUT - Mısır'daki Vasat Partisinin Başkanı ve Ekonomi Uzmanı Hatim Azzam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya ticaretinin "Yeni Süveyş Kanalına" ihtiyaç duymadığını, hali hazırdaki Süveyş kanalının zaten kapasitesinin yüzde 60'ını kulandığını ve dünya ticaretinin taleplerini karşılayacak durumda olduğunu belirtti. Mısır'da 25 Ocak Devrimi sonrası milletvekili ve parlamentodaki Sanayi ve Enerji komisyonu sekreteri olan Azzam, Abdulfettah es-sisi'nin seçim ve halk meşruiyetini kaybettiğini ve şu anda yönetim arzusunu tatmin etmek ve meşruluğunu korumanın yollarını aradığını Mısırlı gazeteci yazar ve siyasi analist Muhammed Rıdvan ise Süveyş Kanalı'nın açılışının abartıldığına dikkat çekerek bu abartının Mısır'ın eski Devlet Başkanı Cemal Abdunnasır'dan ( ) bu yana askeri rejimlerin "büyük projelerle" halk nezdinde meşruiyetini kazanmaya çalışmasının bir yansıması olduğunu kaydetti. Rıdvan, açılışta kraliyet yatıyla dolaşan Sisi'nin kendisini, Mısır'ın önceki devlet başkanları Cemal Abdunnnasır ve Enver Sedat ( ) ile özdeşleştirmek istediğini iddia etti. Azzam, "Kanal, yüzde 60 kapasiteyle çalışıyor. Tam kapasitesiyle çalışsa günde 78 yük gemisi karşılayabilecek olan kanaldan şu anda ortalama 46 yük gemisi geçiyor" dedi. "Yeni proje gemilerin bekleme süresinin kısalmasına yarayacağı söyleniyor. Ancak proje bekleme süresinin kısalmasını sağlamayacak. Yani yakın gelecekte ek gelir getirmeyecek ancak uzun vadede ne olur bilemiyoruz" ifadelerini kullanan Azzam şöyle devam etti: "Uluslararası ticari hareketliliğin sağlanması, kanalın gelirini arttıracak faktörlerden biridir. Bu hareketliliğin sağlanması halinde sorunsuz bir şekilde ve yeni bir su yoluna ihtiyaç duymaksızın gelir arttırabilirdi 'deki mali krizinin ardından uluslararası ticari hareketliliğin artışı yüzde 1 ila 2 arasında değişiyor. Bu değişim maksimum yüzde 3'e çıkıyor. Aynı zamanda ABD'nin yeni enerji kaynaklarına (kaya gazı ve petrolü gibi) yönelmesi sebebiyle Ortadoğu'dan ABD'ye petrol ihracatında düşüş yaşanması bekleniyor. Azzam, "Petrol fiyatlarının düşmesi yakın zamanda ticaret hareketliliğini olumsuz yönde etkileyecek. Irak, Suriye ve Yemen'deki savaşlar nedeniyle jeopolitik etkenler de şu anda ticari hareketliliği olumsuz etkiliyor ve yakın gelecekte de etkilemeye devam edecek gibi de dahil olduğu AB dışındaki ülkelere ihracatında en fazla kullandığı para birimi avro oldu. Almanya, AB dışındaki ülkelere ihracatının yüzde 61,8'i avro üzerinden gerçekleştirildi. Almanya'nın AB dışındaki ülkelere ihracatında avrodan sonra en fazla kullanılan para birimi ise yüzde 26,1 ile ABD doları oldu. Almanya'nın söz konusu ülkelere ihracatında diğer para birimlerinin kullanımı ise yüzde 12,1'lik paya sahip oldu. Almanya'nın AB dışındaki ülkelerle ihracatında avro kullanımı 2010 yılında yüzde 66,6'lık paya sahipken, bu oran 2011 yılı haricinde 2014 yılına kadar sürekli azalış gösterdi. Söz konusu ülkelerle ihracatta ABD doları kullanımı 2010 yılında yüzde görünüyor" diye konuştu. Tarafsız ve güvenilir kurumların raporlara bakıldığında uluslararası ticari hareketliliğin yılda yüzde 2 ila 3 arasında artış göstermesinin neredeyse imkansız olduğunu kaydeden Azzam, Yunanistan'daki krizde göz önünde bulundurulduğunda bu ticari hareketliliğin yüzde 1'e düşeceğini kaydetti. Tüm bu yıllar boyunca böyle bir ihtiyacın olmadığını söyleyen Azzam, 3 Temmuz 2013'teki askeri darbenin ardından iktidara gelen yeni yönetimin projeyle ilgili olarak uluslararası ticaret hareketliliğindeki artışın yüzde 9 şeklinde olacağı gibi mantıksız ve gerçek dışı rakamlardan bahsettiği ve bunun neredeyse imkansız olduğunu ileri sürdü. Azzam şaşkınlık yaratan bu rakamların nereden geldiğine ilişkin ise kimsenin bir şey söylemediğini ifade ediyor. Kanalın başarısının "abartıldığı" yönündeki soruya ise Azzam, Sisi'yi izleyenlerin onun liderlik hastalığına tutulmuş olduğunu kolayca görebileceğini iddia etti. Sisi'nin başında bulunduğu kadronun devrik lider Hüsnü Mübarek rejimi dönemindekinden farkı olmadığını dile getiren Azzam, Sisi'nin Mısır Cumhurbaşkanı'nın kaybettiği meşruiyeti yeniden kazanma çabası içinde olduğunu savundu. 25,5 iken, bu oran dalgalı bir seyir izleyerek 2014 yılında en yüksek seviyeye ulaştı. Almanya'nın üçüncü ülkelere ihracatında diğer para birimlerinin kullanımı ise 2010 yılında yüzde 7,9 iken, bu oran 2014 yılına kadar sürekli artış gösterdi. Almanya'nın üçüncü ülkelere ithalatında kullandığı para biriminde de avro başı çekti. Almanya söz konusu ülkelerden ithalatının yüzde 50,3'ünü avro üzerinden gerçekleştirdi. Ülkenin ithalatının yüzde 43,7'sini ABD dolarıyla yapılırken, diğer para birimlerinin ithalatta kullanımı ise yüzde 6'lık paya sahip oldu. Afganistan'da uyuşturucu ile mücadele merkezine saldırdılar KABİL - Afganistan'ın başkenti Kabil'de bulunan uyuşturucu ile mücadele merkezine bomba yüklü araçla intihar saldırısı düzenlendi. Afgan yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Kabil'in Kesebe bölgesinde bulunan uyuşturucu ile mücadele merkezinin girişinde bomba yüklü araçla intihar saldırısı gerçekleştirildi. Daha sonra merkezin içine girmeye çalışan militanlar ve Afgan güçleri arasında çatışma çıktı. Yetkililer, saldırıyı düzenleyen militanların, olayda ölen ya da yaralanan kişilerin sayısı ile ilgili bilgi vermedi. Saldırının düzenlendiği bölgenin yollarının trafiğe kapandığı, olay yerine çok sayıda güvenlik güçlerinin gönderildiği, Afganistan'da bulunan NATO güçlerine ait jetlerin, başkentin üzerinde uçuşlar yaptığı görüldü. Başkent Kabil'de son 24 saatte üç saldırı gerçekleşti. İlk saldırı gece saat 01.00'de, Afgan ordusunun istihbarat merkezine düzenlenmişti. Afganistan Devlet Başkanı Ulusal Güvenlik Danışmanı Hanif Atmer'in verdiği bilgiye göre, Afgan ordusunun istihbarat merkezine bomba yüklü kamyonetle düzenlenen intihar saldırısında, 15 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı. İntihar saldırısının gerçekleştiği bölgede, onlarca ev ve bina da ciddi hasar gördü. İkinci saldırı ise akşam saatlerinde Kabil'deki polis akademisinin girişinde gerçekleşti. Adını açıklamayan bir Afgan yetkili, polis akademisinin öğrencilerinin üniformasını giyen intihar eylemcisinin, hafta sonu tatilinden gelen polis akademisi öğrencilerin arasına katılarak, yanındaki bombayı patlattığını açıklamıştı. Saldırıda 20 kişinin öldüğünü, 10 kişinin de yaralandığını belirten Afgan yetkili, bazı yaralıların durumunun ise ağır olduğunu bildirmişti. Obama, nükleer meselesinin çözülmesi gerektiğini vurguladı OAK BLUFFS - ABD Başkanı Barack Obama, İran'ın nükleer meselesinin çözümünün bu ülkeyle diğer meseleler üzerinde daha geniş kapsamlı müzakerelerin açılmasını mümkün kılacağını ancak bunun hemen gerçekleşeceğini sanmadığını Obama, CNN'den Fareed Zakaria ile yaptığı söyleşide, geçen ay nükleer programı konusunda P5+1 ülkeleriyle İran arasında varılan anlaşmayı "Herhangi bir alternatiften daha iyi" sözleriyle nitelendirerek, öncelikle İran'ın "nükleer meselesinin" çözülmesi gerektiğini vurguladı. "İran'ın nükleer meselesinin çözümü, bu ülkeyle diğer meseleler üzerinde daha geniş kapsamlı müzakerelerin açılmasını mümkün kılacak ancak bunun hemen gerçekleşeceğini sanmıyorum" diyen Barack Obama, buna örnek olarak Suriye'yi verdi. ABD Başkanı, anlaşmanın BULMACANIN ÇÖZÜMÜ başarısızlığa uğraması halinde İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek için askeri güç kullanmak zorunda kalıp kalmayacağına ilişkin soruya da "Bunun gibi büyük meselelerde genel politikam başarısızlığı öngörmemek. Ve şu anda başarısızlığı öngörmeyeceğim çünkü daha iyi bir argümana sahip olduğumuzu düşünüyorum" yanıtını verdi. İran ile P5+1 ülkeleri arasında Viyana'da varılan anlaşma, ABD'de yönetim ile Kongre arasında büyük tartışmalara neden oluyor. Kongrenin anlaşmayı gözden geçirmesi için 17 Eylül'e kadar süresi var. Başkan Barack Obama, Kongreden anlaşmayı reddeden bir tasarı geçerse bunu veto edeceğini belirtmişti. Obama'nın vetosunu aşmak isteyen Kongre üyelerinin, Senato ve Temsilciler Meclisinde üçte iki çoğunluğu sağlaması gerekiyor

14 14 TURİZM Japon turistler Seyfe Gölü nde Ayder Yaylası na turist ilgisi İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün davetlisi olarak Kırşehir'e gelen Japon turistler, Seyfe Gölü Kuş Cenneti'nde güneşin doğuşunu izlemenin keyfini çıkardı KIRŞEHİR - İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün davetlisi olarak Kırşehir'e gelen Japon turistler, Seyfe Gölü Kuş Cenneti'nde güneşin doğuşunu izledi. Kırşehir'in doğal güzelliklerini tanıtma ve alternatif turizmi çeşitlendirme amacıyla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 32 Japon turisti kentte ağırladı. japon turist kafilesi, gece saat 04.00'de Mucur ilçesinde bağlı Seyfe Gölü Kuş Cenneti'ne giderek göl kenarındaki höyük üzerinden güneşin doğuşunu takip etti. Japon turistler daha sonra göldeki kuşları yerinde gözledi. Kuşların fotoğrafını çeken turistlere, göl hakkında bilgiler verildi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Yıldız Eraslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, programın, Kırşehir Valiliği ve JICA (Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı) ile ortaklaşa düzenlendiğini belirtti. Japon turistleri kentte ağırlamaktan mutluluk duyduklarını aktaran Eraslan, "Doğasever bir grubumuz. Önce Tuz Gölü'ne uğradılar sonra da Kırşehir'e geldiler. Güzel zaman geçiriyorlar" dedi. Seyfe Gölü Ekoloji Derneği Başkanı Ömer Çetiner de "Seyfe Gölü'nde güneşin doğuşu sırasında ilk etapta her taraf kıpkızıl oluyor. Ardından güneşin saniye saniye doğuşuyla mükemmel bir yansıma ortaya çıkıyor" diye konuştu. Ziyaret sayesinde farklı mekanları keşfetme imkanı bulduklarını belirten JICA Başkanı Mayumi Endo ise Kırşehir'in çok zengin bir doğaya ve tarihe sahip olduğunu ISSN GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Yıl: 45 Sayı: Ağustos 2015 Salı Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir Doğal güzelliği kadar eğlenceli aktiviteleri ile de turistleri çeken yaylada, yerden 50 metre yükseklikte kurulan zipline ve tahta dönme dolap, yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi görüyor RİZE - Rize'nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası, yaz aylarında sıcaktan bunalan ziyaretçilerin akınına uğruyor. Yöreyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, hem doğanın eşsiz güzelliği karşısında foto safari yapıyor hem de zipline ve tahta dönme dolap ile keyifli zaman geçiriyor. Hafta sonu tatilini ailece yemyeşil, doğal bir ortamda, şehrin sıcak ve gürültülü ortamından uzakta geçirmek isteyenlerin akınına uğrayan Ayder Yaylası, yöreye gelen birçok yabancı turistin de uğramadan geçmediği turizm merkezlerinden. Her yıl on binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan yayla, güzel havanın tadını çıkarmak isteyen piknikçiklerin de uğrak yeri. AA muhabirine Ayder Yaylası'nı görmeye ailesiyle birlikte Suudi Arabistan'dan geldiğini söyleyen Halil Mecid, "Dubai'de yaşıyorum. Fakat buralar oralardan da güzel. Müthiş bir doğası var. Ayder'i yemyeşil, çok serin ve çok güzel buldum. Tatil için ilk defa geldim ama her seferinde artık buraya gelmeyi düşünüyorum" dedi. Hayri Kibar ise, ailesi birlikte yaylaya piknik yapmak için geldiğini belirterek, "Buranın suyu, havası ve doğası insanı çok etkiliyor. Bu temiz havada ailemle birlikte piknik yapmak için geldik. Çok da memnun kaldık. Haftasonu olmasından dolayı biraz yoğun ama o da yaylanın ne kadar güzel olduğunu ispatlıyor" diye belirtti. nuhper dt pel mzsa r e se" tel g di odi azl aöti " n Bölgedeki zipline işletmecileri, gelen konuklarına farklı aktiviteler sunarak turist sayısını artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda Ayder Yaylası'nda çelik halatlarla bağlanarak dağdan aşağı inilen bir aktivite olan zipline sistemini kuran işletmeler, 50 metre yüksekliğinde 150 metre uzunluktaki alanda müşterilere hem doğal güzellikleri yukarıdan görme imkanı sunuyor hem de heyecanlı anlar yaşatıyor. Emniyet kemeriyle bağlandıktan sonra çelik halat yardımıyla vadinin karşı yakasına geçen ziyaretçiler, daha sonra aynı yolu izleyerek başladığı yere dönüyor. Bölgedeki işletme sahibi Muhammet Sual, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zipline yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiğini anlattı. Sual, bu aktiviteyi herkesin yapabileceğini dile getirerek, "Türkiye'nin olduğu kadar dünyanın her yerinden yerli ve yabancı turistleri yaylada ağırlıyoruz. Onlara zipline keyfi ile unutamayacakları bir anı yaşatıyoruz. İnsanlar ziplinde öz çekim yapıyor. Bunları da sosyal medya aracılığıyla paylaştıkları zaman herkes bu güzellikleri görüyor Mutfak malzemelerinden heykel yapıyor ANTALYA - LEYLA ATAMAN KOYUNCUOĞLU - Antalya'nın Kemer ilçesine yaşayan Aysel İçli, çatal, bıçak, kaşık, tencere, tava gibi kullanılmış mutfak malzemeleri ve inşaat tellerinden heykeller yapıyor. Uzun yıllar Kemer'in Beldibi Mahallesi'nde turizm sektöründe çalışan, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü mezunu 77 yaşındaki Aysel İçli, yaptığı sıra dışı çalışmalarla dikkati çekiyor. Gittiği, gezdiği yerlerde sanayi sitelerini ve pazarları gezen ve buralardan malzeme toplayan İçli, ayrıca çatal, bıçak, kaşık, tencere, tava, kepçe gibi kullanılmış mutfak malzemeleri ile topladığı parçaları, sanat eserine dönüştürerek, ailesine ait otellerin bahçesinde sergiliyor. Beldibi'de otelinin ortasında kurulu atölyesinde yaptığı çalışmaları AA muhabiriyle paylaşan İçli, 1938 yılında İstanbul'da doğduğunu, tüm çocukluğunun ve tahsil hayatının İstanbul'da geçtiğini Sanata 6-7 yaşından beri ilgisinin bulunduğunu anlatan İçli, babasının zorlamasıyla gittiği hukuk fakültesini yarıda bırakarak, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde resim eğitimi aldığını kaydetti. Akademide Bedri Rahmi Eyüboğlu, Halil Dikmen gibi hocalardan ders aldığını ifade eden İçli, okulu tamamladıktan sonra kısa bir süre resim öğretmenliği yaptığını, ardından eşinin işi nedeniyle 1963'te Antalya'ya yerleştiğini Sıkıntıdan heykele başladı Heykel yapmaya hem evde boş oturmaktan sıkıldığı için hem de çocuklarını eğlendirmek için 1970'li yıllarda başladığını anlatan İçli, şöyle devam etti: "Beldibi'ne taşındığımızda buralar bomboştu. Boş duramadığım için 'ne yapayım' diye düşünürken bir gün bir şey için sanayiye gittim. Orada inşaat tellerini gördüm, 'Şunları alayım belki çocuklar için bir şey yapabilirim' dedim. Oturdum bir şeyler yapmaya başladım, heykeller ortaya çıktı. 1970'li yıllarda hobi amaçlı olarak başladım, öyle de devam ettim. Kullanılmış mutfak malzemelerinden yararlanmaya başladım. Oteli açtıktan sonra atölyemi de buraya kurdum. Vaktimin çoğu burada geçiyor. Okuldan birçok sanatçı arkadaşım var, illa 'sergi açalım' diyorlar. Hiç sergi açmadım. Diyorum ki onlara 'Bu otellerden iyi sergi alanı mı olur?' Yılın 6 ayında en az 2 bin kişi geliyor buraya, fotoğraf çekiyorlar, gidiyorlar. Sergi açsam bu kadar kişi gelir mi?" - "Heykellerimi katiyen satmam" Gittiği, gezdiği yerlerin sanayisini ve pazarlarını mutlaka dolaştığını ve kendisine ilginç gelen malzemeleri aldığını kaydeden İçli, ayrıca arkadaşlarının ve otele gelen müşterilerin de kendisine malzeme getirdiğini ve buraya gelmek istiyor." Dalaman'dan tatil için ailesiyle Ayder Yaylası'na gelen İlke Karahan ise "İlk defa zipline yapacağım için çok heyecanlıyım. Ayder Yaylası'nın doğası kesinlikle çok güzel. Kesinlikle görülmesi gerekilen bir yer. Böyle bir tesisin burada olması çok ilginç ama bir o kadar da güzel olmuş. Herkese tavsiye ediyorum" dedi. Öte yandan, yöre halkı tarafından kullanılan tahta dönme dolap ise özellikle çocukların ve gençlerin yoğun ilgisini çekiyor. Yaylaya tahta dönme dolap inşa eden Ömer Yazar, "Dönme dolabı hiç bir çivi, beton ve demir kullanmadan ben kurdum. Tamamen ahşaptan inşa ettik. Bunu yaparak Ayder Yaylası'na farklı bir görsel şölen yansıtmak istedik" dedi. Yazar, tahta dönme dolaba özellikle Arap turistlerin ve çocukların ilgi gösterdiğini söyleyerek, 6 kişi tarafından elle çevrilen dönme dolabın elektrik bağlantısının olmadığını anlattı.

15 Tenis: 12 Yaş Milli Takımlar Avrupa Şampiyonası sonuçlandı ANTALYA - Uluslararası Tenis Federasyonu, Avrupa Tenis Birliği ve Türkiye Tenis Federasyonu tarafından düzenlenen 12 Yaş Milli Takımlar Avrupa Şampiyonası, Alanya ilçesinde sona erdi. Turgay Soysal Tenis Akademi Spor Kulübü Derneği'nin katkılarıyla Alanya Belediyesi Park Alanya Tesisleri'nde yapılan şampiyonanın finalinde İspanya ile Danimarka karşılaştı. Danimarka, İspanya'yı 2-1'lik sonuçla geçerek, şampiyonluğa ulaştı. Turnuvanın üçüncülük maçında ise Çek Cumhuriyeti, Almanya'yı 2-1 mağlup ederek, bronz madalyanın sahibi oldu. Final maçlarının ardından düzenlenen törenle dereceye giren takımlara madalyaları ve kupaları verildi. Babasına özendi, milli takımı hedefledi Trabzon'da işitme engelli babası sayesinde atletizmle tanışan 15 yaşındaki Açelya Suiçmez, atletizmde başarı elde ederek, milli takıma katılmayı hedefliyor. TRABZON - Trabzon'da işitme engelli babası sayesinde atletizmle tanışan 15 yaşındaki Açelya Suiçmez, atletizmde başarı elde ederek, milli takıma katılmayı hedefliyor. Yaklaşık bir yıl önce atletizme başlayan Açelya, atletizmde yurt içi ve dışında 397 madalya kazanan babasına özenerek, milli takım sporcusu olmak istiyor. Babasıyla her gün antrenman yapan Açelya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının ve annesinin işitme engelli olduğunu ancak engellerini hiçbir zaman kendilerine yansıtmadıklarını Ailesiyle iletişiminin iyi olduğunu belirten Açelya, "Ailemle konuşamasak da birbirimizi anlamakta zorluk çekmiyoruz. Annem de babam da çok hareketli insanlar. Babamın bütün hayatı spor üzerine ve spor yapmaktan hiç vazgeçmiyor. Uzun yıllar atletizmde antrenörlük yaptı ve birçok sporcu yetiştirdi. Bu durum da beni spora yönlendirdi" diye konuştu. Açelya, kendisinin de küçük yaşta spora başladığını dile getirerek, "Çim hokeyi, voleybol ve hentbol gibi spor dallarıyla ilgilendim ve güzel başarılar da elde ettim. Şu ana kadar atletizmi hiç düşünmemiştim. Babamla sabah akşam koşuyoruz, antrenman yapıyoruz ama beni en çok babamın başarıları motive ediyor" ifadelerini kullandı. Babasının yaşına rağmen hala müsabakalara katıldığını vurgulan Açelya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Babam 57 yaşında olmasına rağmen dünyanın neresinde müsabaka varsa oraya gidiyor. Evde madalyalarını koyacak yer kalmadı. Bu durum da beni atletizme yönlendirdi. Babamın 397 madalyası var, 'benim neden olmasın' dedim ve atletizme başladım. Babam sayesinde atletizmle tanıştım ve kısa sürede güzel başarılar elde edeceğime inanıyorum. Yaklaşık bir yıldır atletizme uğraşıyorum ve şu anda da müsabakalara hazırlanıyorum. İnşallah güzel dereceler elde edeceğim." Açelya, babasının kendisine güzel örnek olduğunu anlatarak, "Babam yanımda olduğu için çok şanslıyım ve her şeye hazırım. Önümüzdeki günlerde babam gibi birçok madalya kazanacağıma inanıyorum ve hedefim milli takımda sporcu olmak, ardından da olimpiyatlara katılmak. Babamın başarılarının daha ilerisine geçmek istiyorum" ifadelerini kullandı. Babasının kendisinden desteğini hiçbir zaman esirgemediğine işaret eden Açelya, sporcu bir aileden geldiğini ve kardeşlerinin de sporla ilgilendiğini "Spor bizim aile bağlarımızı güçlendiriyor" diyen Açelya, babasının her başarısının spora karşı sevgisini perçinlediğini anlattı. Açelya, "İşitme engelli bir aileye sahibim ama biz engellerimizi sporla aştık. Spor, ailem ve benim için her şey" diye konuştu. Baba Hasan Suiçmez de kızıyla gurur duyduğunu dile getirerek, "Ben uzun yıllar atletizmde antrenörlük yaptım ve gençleri yetiştirdim. Koşmak benim için bir tutku ve bu tutkumu gençlere göstermek istiyorum. Başarılarımdaki en büyük amacım gençlere örnek olabilmekti. Bu kapsamda da başarılarımla önce kızıma örnek olabildiğim için çok mutluyum" ifadelerini kullandı. Genç sporcu yetiştirmeye ağırlık vereceğini kaydeden Suiçmez, şöyle konuştu: "Spor benim için hayata bağlanma sebebi. Ailemle iletişimimizde de en önemli araç olarak sporu görüyorum. Kızımın da atletizme başlaması beni çok mutlu etti. Birlikte her gün antrenman yapıyoruz ve kızım çok başarılı. Ben önümüzdeki süreçte çok iyi yerlere geleceğini düşünüyorum. Kızıma bu konuda güveniyorum." Avrupa Boks Şampiyonası heyecanı 5. Uluslararası Dağ Bisikleti Yenice Kupası Yarışları sona erdi Yerli ve yabancı 125 sporcunun mücadele ettiği yarışlarda dereceye girenlere ödülleri verildi KARABÜK - Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından Karabük'ün Yenice ilçesinde düzenlenen 5. Uluslararası Dağ Bisikleti Yenice Kupası Yarışları sona erdi. Yazıköy-İncebacaklar köylerindeki 4 bin 200 metrelik zorlu parkurda düzenlenen yarışmaya, 8 kategoride yerli ve yabancı 125 sporcu katıldı. Elit erkekler kategorisinde Abdulkadir Kelleci, bayanlarda ise Fabianna Sehane (Lüksemburg) birinci oldu. Genç erkeklerde Zeki Kaygısız, 15 yaş altı kategorisinde Tahir Buğra Yiğit, 17 yaş altında Halil İbrahim Doğan, master artı 30'da Muammer Yıldız, master artı 40'da Cem Anamurluoğlu ve yıldız bayanlarda ise Azize Bekar birinciliği elde etti. Dereceye girenlere ödüllerini Karabük Vali Yardımcısı Abdullah Acar, Yenice Kaymakamı Oğuz Cem Murat ve Yenice Belediye Başkanı Zeki Çaylı verdi. Sutopu: 18 Yaş Altı Bayanlar Türkiye Kupası sahibini buldu Ege Su Sporları Tenis İhtisas Kulübü, Türkiye Kupası'nın sahibi oldu Ali Eren Demirezen, +91 kiloda çeyrek finale yükseldi. 81 kiloda Cem Karlıdağ, Sırp rakibini nakavtla yenerek ikinci tura çıktı. SAMOKOV - Bulgaristan'ın Samokov kentinde süren Avrupa Boks Şampiyonası'nda Ali Eren Demirezen +91 kiloda çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finale yükselme maçında Ali Eren Demirezen, Hırvat Daniel Taborsky ile karşılaştı. Üç hakemin de puanıyla Demirezen maçı 3-0 kazandı. Milli boksör yarı finalde 12 Ağustos Çarşamba günü Alman Florian Schulz ile karşılaşacak. Cem Karlıdağ ise 81 kilo müsabakasında Sırp Sasa Milovac ile karşılaştı. Müsabakaya hızlı başlayan Karlıdağ henüz ilk rauntta rakibini nakavtla yendi. Karlıdağ ikinci tur maçında 11 Ağustos Salı günü İsviçreli Uke Smajli ile karşı karşıya gelecek. Şampiyonanın dördüncü günde dört Türk boksör ringe çıkacak. 56 kiloda Nurettin Ovat, Moldovalı Veaceslav Gojan'la, 64 kiloda Fatih Keleş, Büyük Britanyalı Pat McCormack' la, 75 kiloda Osman Aydın, Ermeni Arman Hovhikyan'la ve 91 Kiloda Seyda Keser ise İsveçli Gabriel Richards ile mücadele edecek. MANİSA - Manisa'daki Sutopu 18 Yaş Altı Bayanlar Türkiye Kupası müsabakalarında Ege Su Sporları Tenis İhtisas Kulübü şampiyon oldu. Atatürk Olimpik Spor Kompleksi'nde gerçekleştirilen şampiyonada Adana Çınarlı Spor Kulübü ikinci, Bursagücü Spor Kulübü ise üçüncü sırayı elde etti. Sutopu Federasyonu Genel Sekreteri Memet Açak, gazetecilere yaptığı açıklamada müsabakalarda A ve B gruplarında 6'şar takımın yer aldığını Manisa'da yapılan şampiyonada bir ilki gerçekleştirdiklerini kaydeden Açak, "Gruplarında ilk 3'e giren takımlar, önümüzdeki sezon ilk kez kurulacak olan 19 Yaş Altı Bayanlar Birinci Ligi'nin takımlarını oluşturacak. Geriye kalan diğer 6 takım ise 19 Yaş Altı Bayanlar İkinci Ligi takımlarını oluşturacak" ifadelerini kullandı.

16 Göreme beldesindeki etkinliğe, yaklaşık 100 balon katıldı. Balonlardan birisinin sepetine Türk bayrağıyla süslenmiş, "Terörü lanetliyoruz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet ve ailelerine sabır diliyoruz" yazılı pankart asıldı. Kapadokya'da balonlar şehitler için havalandı NEVŞEHİR - Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya'da sıcak hava balonları şehitler için havalandı. Göreme beldesindeki etkinliğe, yaklaşık 100 balon katıldı. Balonlardan birisinin sepetine Türk bayrağıyla süslenmiş, "Terörü lanetliyoruz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet ve ailelerine sabır diliyoruz" yazılı pankart asıldı. İçerisinde Uzakdoğu ve Avrupalı turistlerin de bulunduğu sıcak hava balonla rının havalandığı esnada pilotlar şehitler için selam durdu. Yaklaşık bir saat süren uçuşta, sıcak hava balonlarını izlemeye gelen yerli ve yabancı turistler de bu anı fotoğraflarla ölümsüzleştirdi. Göreme'de faaliyet gösteren bir balon firmasının yönetim kurulu üyesi İsmail Sucu, gazetecilere yaptığı açıklamada, terör saldırılarını lanetlediklerini belirterek, "Son dönemde ülkemizde yaşanan terör olayla rını lanetlemek ve bu uğurda şehit olan askerlerimize ve güvenlik kuvvetlerimize rahmet dilemek için bugünkü uçuşumuzu şehitlerimiz için yapıyoruz" dedi. Bulunan parçanın, kayıp Malezya uçağına ait olduğu tespit edildi Paris Başsavcıvekili Mackowiak, Hint Okyanusu'nda bulunan kanat parçasının MH370 sefer sayılı kayıp Malezya uçağına ait olduğuna ilişkin "çok kuvvetli delillere ulaşıldığını" duyurdu PARİS - Paris Başsavcıvekili Serge Mackowiak, Hint Okyanusu'nda Fransa'ya ait Reunion Adası'nda geçen hafta bulunan kanat parçasının MH370 sefer sayılı kayıp Malezya uçağının ait olduğuna dair "çok kuvvetli delillere ulaşıldığını" açıkladı. Fransa'nın başkanti Paris'te düzenlediği basın toplantısında konuşan Mackowiak, uzmanların yaptıkları inceleme sonucunda kanat parçasının Malezya Havayollarına ait Boeing 777 uçağının karakteristik özelliklerini taşıdığı sonucuna ulaştığını Mackowiak, bulunan parçanın uçağa ait olduğunu kesinleştirmek için gerekli incelemelerin yarından itibaren yeniden başlayacağını duyurdu. Hint Okyanusu'ndaki Fransa'ya ait Reunion adasında geçen hafta çarşamba günü iki metrelik bir uçak kanadı parçası bulunmuş, kayıp Malezya uçağı MH370'e ait olduğu ileri sürülen parça inceleme için Fransa'nın Toulouse kentine gönderilmişti. Malezya Havayolları'na ait MH370 sefer sayılı Boeing 777 tipi uçak Kuala Lumpur- Pekin seferini yaparken 8 Mart 2014'te 227 yolcu ve 12 mürettebatı kaybolmuştu. HALEP - HALİT DEMİR - Esed rejiminin, 3 yıldan bu yana kara ve havadan ağır silahlarla saldırılar düzenlediği Halep'te vatandaşlar, sıcak havalarda yüzme havuzlarında serinlemeye çalışıyor. Salihiye bölgesindeki yüzme havuzuna gelen Halep'liler, hem iç savaş stresi hem de sıcak havalardan bir nebze olsun kurtulabilmek için kendilerini sulara bırakıyor. Vatandaşlardan Luvey Şerif, Halep'te sıcaklardan bunalan halkın rejimin varil ve vakum bombalı saldırılarına aldırış etmeden yüzme havuzlarına girdiğini Esed rejiminin en çok sivil halkı cezalandırdığını ve kendi evlerinde adeta rehin bıraktığını kaydeden Şerif, şöyle devam etti: "Burada sıcak suda serinlemeye çalışıyoruz. Evde elektrik olmadığından klimalar çalışmıyor. Mazot da çok pahalı. Çocuklarımızı alıp buradaki havuzlarda savaşın, mermilerin altında serinlemeye çalışıyoruz. Dünyanın hiç bir yerinde kendi halkına zulmeden, onları açlıktan ölüme terk eden bir devlet başkanı görülmemiştir." "HALEP DEnİncE AkLA kan, savaş geliyor" Bir zamanlar insanların merak ettiği, Ortadoğu'nun en gözde ticaret merkezi Halep'in şimdi en tehlikeli kenti olduğunu bildiren Ebu Rezzak, "Bugün burada çocuklarımızı havuza getirdik. Varil bombaları ve füzelerin buraya düşmemesi için hiçbir sebep Halep halkı, rejimin saldırılarına rağmen bunaltıcı sıcaklarda havuzlarda serinliyor Savaşın gölgesinde serinlemeye çalışıyorlar yok. Çünkü burası Halep. Şimdilerde, insanların bir zamanlar gelmek için can attığı Halep denince akla kan, savaş geliyor. Çocuklarımız evden çıkarken geri dönecekler mi diye endişe ediyoruz" ifadelerini kullandı. Tevfik Ramadan ise Halep'te tüm sıkıntılara, rejimin saldırıları ve tüm olumsuzluklara rağmen hayata tutunmaya çalıştıklarını