ABANT ALABALIĞINDA (Salmo trutta abanticus) BAZI REPRODÜKTİF ÖZELLİKLERİN SAPTANMASI, SPERMANIN KISA SÜRELİ SAKLANMASI VE DÖLVERİMİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ABANT ALABALIĞINDA (Salmo trutta abanticus) BAZI REPRODÜKTİF ÖZELLİKLERİN SAPTANMASI, SPERMANIN KISA SÜRELİ SAKLANMASI VE DÖLVERİMİ"

Transkript

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ABANT ALABALIĞINDA (Salmo trutta abanticus) BAZI REPRODÜKTİF ÖZELLİKLERİN SAPTANMASI, SPERMANIN KISA SÜRELİ SAKLANMASI VE DÖLVERİMİ Taner HATİPOĞLU DÖLERME VE SUN İ TOHUMLAMA ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Doç. Dr. Ergun AKÇAY 2007 ANKARA

2 ÖZET Doktora Tezi ABANT ALABALIĞINDA (Salmo trutta abanticus) BAZI REPRODUKTİF ÖZELLİKLERİN SAPTANMASI, SPERMANIN KISA SÜRELİ SAKLANMASI VE DÖLVERİMİ Taner HATİPOĞLU Bu araştırmayla endemik Abant alabalığının bazı reprodüktif özelliklerinin saptanması, taze sperma ve kısa süreli saklanan sperma ile yapılan suni tohumlamalar sonucunda dölveriminin araştırılması ve elde edilecek sonuçlar çerçevesinde Abant alabalığı yetiştiriciliğinde daha ekonomik ve verimli üretimin sağlanması için temel oluşturulması amaçlanmıştır. Araştırmada 30 erkek ve 30 dişi, cinsel olgunluğa erişmiş, 2 4 yaşları arasında Abant alabalığı kullanılmıştır. Erkek alabalıklardan abdominal masaj yöntemiyle sağılan spermada; renk, miktar, motilite, canlılık süresi, yoğunluk ve ph belirlenmiştir. Bununla birlikte sağılan erkeklerin canlı ağırlığı ve uzunlukları ölçülmüş ve spermatolojik özelliklerle korelasyonları değerlendirilmiştir. Abant alabalığının sperması süt beyaz- açık krem renginde, sperma miktarı 7,39 ± 0,25 ml; motilite oranı ortalama % 81,83 ± 1,66; canlılık süresi 72,06±1,68 s.; yoğunluk 17,85 ± 0,35 x 10 9 /ml ve ph değeri 7,46 ± 0,07 olarak belirlenmiştir. Dişi alabalıklarda sağım abdominal masaj yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Yumurtalardaki renk ve çap ın yanında dişilerin verdiği yumurta miktarı adet ve 1 kg canlı ağırlığa verdiği yumurta miktarı olarak belirlenmiştir. Sağılan dişilerin canlı ağırlığı ve uzunlukları ölçülmüş ve yumurta miktarı ile korelasyonları değerlendirilmiştir. Yumurtaların rengi açık sarı koyu sarı arası, yumurta çapı 4,2 5,2 mm arasında, sağımda yumurta miktarı ortalama 1395 ± 506 adet ve kilogram canlı ağırlığa verdiği yumurta miktarı 1235 adet olarak bulunmuştur. Spermanın kısa süreli saklanmasında iki deneme grubu oluşturulmuş ve biri 0,3 M Glikoz diğeri Ringer solusyonu ile 1:2 oranında sulandırılarak + 4 C buzdolabında 24. ve 48. saat saklanmıştır. Taze sperma ile farklı sulandırıcılarla sulandırılan ve kısa süre saklanan spermanın motilite değerleri ve dölverimi sonuçları karşılaştırılmıştır. Taze spermanın motilitesi ortalama % 81,46 ± 6,39; 0,3 M Glikoz ile sulandırılan ve 24 saat +4 C buzdolabı sıcaklığında saklanan spermanın motilite değeri % 65 ± 3,87, Ringer solusyonu ile sulandırılanın ise % 44 ± 4,89 olduğu; 48. saatte 0,3 M Glikoz ile sulandırılanın % 53 ± 2,44, Ringer solusyonu ile sulandırılanda ise %34 ± 2,44 olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara göre, 0,3 M Glikoz un Ringer solusyonu na oranla daha iyi koruma sağladığı saptanmıştır. Dölveriminin araştırılmasında, taze spermadan elde edilen dölverimi % 84,48; 0,3 M Glikoz ile sulandırılan ve 24 ile 48 saat saklanan spermanın dölverimi sırasıyla % 80,44 ve % 61,92 olduğu, Ringer solusyonuyla sulandırılan ve 24 saat ile 48 saat saklanan spermanın dölverimi sırasıyla % 69,36 ve % 43,87 olarak saptanmıştır. Spermanın kısa süreli saklanmasında dölverimi yönünden 0,3 M Glikoz un Ringer solusyonu na göre daha iyi sonuçlar verdiği görülmüştür. Anahtar Sözcükler: Abant alabalığı, (Salmo Trutta Abanticus), Reprodüktif özellikler, Spermanın kısa süreli saklanması, Dölverimi

3 ABSTRACT Ph. D. Thesis DETERMINATION OF SOME REPRODUCTIVE PROPERTIES OF ABANT TROUT (Salmo ttutta abanticus), SHORT TERM STORAGE OF SEMEN AND FERTILITY Taner HATİPOĞLU The objective of this study was to determine some reproductive properties of endemic Abant trout, to study fertilitization yield of insemination made by native and short term stored semen and to use these results in feasible mass production of this subspecies In this study, 30 male and 30 female 2-4-year-old Abant trout were used. Semen was collected by hand stripping method. Some spermatological properties such as color, semen volume, motility, duration of spermatozoa movement, concentration and ph were determined. Also correlations between spermatological properties and body weight and length were evaluated. The color of semen was light cream-white; semen volume, motility, duration of spermatozoa movement, concentration and ph have been determined as 7,39 ± 0,25 ml; 81,83 ± 1,66 %; 72,06 ± 1,68 s; 17,85 ± 0,35 x 10 9 /ml and 7,46 ± 0,07 respectively. Eggs were obtained by abdominal hand stripping method. In addition to color, diameters of eggs and amount of eggs per ml per individual and number of eggs per 1 kg body weight were also evaluated in this study. The color of eggs varied from light yellow to dark yellow, egg s diameters, amount of eggs in striping per individual and per 1 kg body weight have been determined as 4,2 5,2 mm, 1395 ± 506 eggs and 1235 eggs, respectively. For short term storage, semen was separated into two groups. The medium of the semen in one of the groups was diluted with 0,3 M Glucose and the semen medium in the other with Ringer solution at 1/2 ratio and both of them were stored at + 4 C temperature for 48 hours. Native semen motility and fertilization yield were compared with the same properties of short term for 24 hour and 48 hour stored semen. Native semen motility was 81,46 ± 6,39 %. After 24 hour storage, the motility of semen which was diluted with 0,3 M Glucose decreased to 65 ± 3,87 % whereas it decreased to 44 ± 4,89 % which was diluted with Ringer. After 48 hour storage motility decreased to 53 ± 2,44 % in Glucose and to 34 ± 2,44 % in Ringer solution. These results indicate that 0,3 M Glucose is a better preservative than Ringer solution for cooled semen in regard to motility. Fertility of native semen which was 84,48 %, decreased to 80,44 % after storing for 24 hour in 0,3 M Glucose and to 69,36 % again after 24 hour storage of the one which was diluted with Ringer solution. After 48 hour storage, fertility for the one diluted with 0,3 M Glucose decreased to 61,92 % and to 43,87 % for the one diluted with Ringer solution. It was concluded that in short time preservation of semen the one diluted with 0,3 M Glucose is better than the one diluted with Ringer for fertilizing ability of cooled semen. Key Words: Abant trout, (Salmo Trutta Abanticus), Reproductive properties, Fertility, Short term preservation of semen

4 ii Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dölerme ve Sun i Tohumlama Doktora Programı Çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir. Tez Savunma Tarihi : Prof. Dr. Necmettin TEKİN Ankara Üniversitesi Jüri Başkanı Prof. Dr. Selçuk SEÇER Ankara Üniversitesi Prof. Dr. Nafiz YURDAYDIN Harran Üniversitesi Doç. Dr. Ergun AKÇAY Ankara Üniversitesi Raportör Doç. Dr. Ongun UYSAL Ankara Üniversitesi

5 iii İÇİNDEKİLER Kabul ve Onay İçindekiler Önsöz Simgeler ve Kısaltmalar Şekiller Dizimi Çizelgeler Dizimi ii iii iv v vii ix 1. GİRİŞ Genel Bilgiler Alabalık Türlerinin Coğrafik Kökenine Göre Sınıflandırılması Abant Alabalığının Sistematikteki Yeri Alabalıkların Morfolojisi Abant Alabalığının Ayırıcı Özellikleri Alabalıkların Biyolojisi Alabalıklarda Reproduksiyon ve Reprodüktif Fizyoloji Reproduksiyon Erkeklerde Reprodüktif Fizyoloji Pubertaya ulaşma yaşı Testisler ve kanal sistemi Spermatogenesis ve Endokrin Düzeni Spermatozoon ve Sperma Spermanın Elde Edilmesi Spermatolojik Özellikler Spermanın Rengi Spermanın Miktarı Spermatozoa Motilitesi Spermatozoanın Canlılık Süresi Spermatozoa Yoğunluğu Spermanın ph sı Spermanın Saklanması Spermanın Kısa Süreli Saklanması Dişilerde Reprodüktif Fizyoloji Pubertaya ulaşma yaşı ve üretimde kullanma süresi Ovaryumların Yapısal Özellikleri Oogenezis ve Endokrin Düzeni Yumurta Alınması Hava Basıncı Yöntemi Karnın Yarılması Yöntemi 24

6 iv Masaj Yöntemi Alabalık Yumurtasının Yapısı Alabalık Yumurtasının Özellikler Yumurta ve Sperma Alımında Anestezi Fertilizasyon ve Fertilizasyon Teknikleri Islak veya Yaş Yöntem Kuru Yöntem Kuluçka Süresi ve Larva Çıkışı GEREÇ VE YÖNTEM Materyal Deneme Yeri Çalışma Materyali Yöntem Erginliğe Ulaşma Yaşının Belirlenmesi Üreme Mevsiminin Saptanması Canlı Ağırlığın ve Vücut Uzunluğunun Ölçülmesi Spermanın Alınması Spermanın Makroskopik Olarak İncelenmesi Sperma Miktarı Sperma Rengi ve Kokusu Spermanın Mikroskopik Olarak İncelenmesi Spermatozoon Motilite Canlılık Süresi Spermatozoon Yoğunluğu Spermanın ph Değeri Yumurtanın alınması Yumurtanın Morfolojisi Yumurta Sayısı Yumurtanın Çapı Deney Grupları ve Spermanın Sulandırılması Suni tohumlama Dölveriminin Saptanması İstatistikî Değerlendirme BULGULAR Erginliğe Ulaşma Yaşı Üreme Mevsiminin Saptanması Spermatolojik Özellikler Yumurta Özellikleri Spermanın Sulandırılması ve Kısa Süreli Saklanması Dölverimi Kuluçka Süresi TARTIŞMA Erginliğe Ulaşma Yaşı Üreme Mevsiminin Saptanması Spermatolojik Özellikler Spermanın Rengi 56

7 v Sperma Miktarı Spermatozoa Motilitesi Spermatozoanın Canlılık Süresi Spermatozoa Yoğunluğu Spermanın ph sı Yumurta Özellikleri Spermanın Sulandırılması ve Kısa Süreli Saklanması Dölverimi Kuluçka Süresi SONUÇ VE ÖNERİLER 66 ÖZET 68 SUMMARY 79 KAYNAKLAR 70 ÖZGEÇMİŞ 75

8 vi ÖNSÖZ Biyolojik çeşitliliğin değerini kavramış toplumlar, bir taraftan onu korumaya diğer taraftan da bu zenginlikten akılcı bir şekilde yararlanmaya yönelmişlerdir. Varolan değerleri koruma ve gelecek nesillere aktarmanın yolu onları tanımaktan geçer. Bu düşünce kapsamında yürütülmüş olan çalışma, sadece ülkemize özgü bir alttür olan Abant alabalığının bazı üreme özelliklerinin araştırılarak, elde edilen bulgular ışığında korunmasına ve ondan kaynak değer olarak yararlanılmasına yönelik bir adımdır. Balık yetiştiriciliği konularıyla bilimsel veya ticari amaçlarla ilgilenenlere yararlı olması dileklerimle bilimsel araştırmanın yürütülmesinde ve tez yazımı aşamalarında bilgi ve deneyimleriyle bana destek olan başta danışman hocam Doç. Dr. Ergün AKÇAY olmak üzere Prof. Dr. Necmettin TEKİN ve Prof. Dr. Selçuk SEÇER e, bu araştırmadaki saha çalışmalarında yardımlarını esirgemeyen iş arkadaşlarım Haluk AKGÖNÜLLÜ, Mahmut DİNÇ ve Yedigöller Alabalık İstasyonu üretim sorumlusu Şakir BURGUCU ya, verilerin istatistiki değerlendirilmesinde yardımını gördüğüm Doç. Dr. Safa GÜRCAN a, doktora çalışmamın tüm safhalarında bana gösterdiği sabır ve desteğinden dolayı eşime ve Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı akademik ve idari Personeline teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum Ankara

9 vii SİMGELER ve KISALTMALAR km g m Na K Cl mosm K + Na + Ca ++ Mg ++ Cl ml ATP Na Cl s O2 M MS 222 h sp Kilometre Gram Metre Sodyum Potasyum Klor Miliosmol Potasyum iyonu Sodyum iyonu Kalsiyum iyonu Magnezyum iyonu Klor iyonu Mililitre Adenozin trifosfat Sodyum klorür Saniye Oksijen Molar Meta-Aminobezoik Acid Ethyl Ester Methanessulfonate Saat Spermatozoon

10 viii ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Abant alabalığı (erkek) 6 Şekil 2. Dere alabalığı 8 Şekil 3. Yedigöller Alabalık Üretme İstasyonu 32 Şekil 4. Erkek Abant alasının vücut uzunluğunun ölçülmesi 33 Şekil 5. Erkek Alabalıktan abdominal masaj yöntemiyle spermanın sağılması 34 Şekil 6. Dişi alabalıktan yumurtanın abdominal masaj yöntemiyle sağılması 37 Şekil 7. Döllenmiş yumurtaların inkubasyon havuzlarına aktarılması 39 Şekil 8. Eylül 2005-Mart 2006 arası ortalama hava ve su sıcaklık değerlerinin karşılaştırılması 44 Şekil 9. Üreme döneminde ortalama hava ve su sıcaklığı değerlerinin karşılaştırılması 45 Şekil 10. Kontrol ve deneme grupları arasında motilite eğrisi 50 Şekil 11. Kontrol ve deneme gruplarında motilite bulguları 51 Şekil 12. Kontrol ve deneme gruplarında elde edilen dölverimi eğrisi. 54

11 ix ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 3.1. Yedigöller Alabalık Üretme İstasyonunda ölçülen ortalama hava sıcaklığı değerleri ( C). 41 Çizelge 3.2. Yedigöller Alabalık Üretme İstasyonunda ölçülen ortalama su sıcaklığı değerleri ( C). 42 Çizelge 3.3. Üreme mevsimi boyunca (15 Kasım Şubat 2006) ortalama hava ve su sıcaklıklarının değerleri ( C). 43 Çizelge 3.4. Abant alabalığı spermasının spermatolojik özellikleri. 46 Çizelge Taze spermadan elde edilen spermatolojik özellikler ile canlı ağırlık ve vücut uzunluğu arasındaki korelasyonlar. 47 Çizelge 3.5. Dişi Abant alabalıklarında ölçülen canlı ağırlık, vücut uzunluğu ve yumurta miktarı. 48 Çizelge Dişi alabalıklarda canlı ağırlık ve vücut uzunluğu ile yumurta miktarı arasındaki korelasyonlar. 49 Çizelge 3.6. Nativ sperma ile kısa süre saklanmış spermanın motilite değerleri. 50 Çizelge Kısa süreli saklamada saatler ve sulandırıcılar arasındaki motilite bulguları. 52 Çizelge 3.7. Kontrol ve deney gruplarında elde edilen dölverimi bulguları. 53 Çizelge Kısa süreli saklama süreleri ve sulandırıcılar arasındaki dölverimi bulguları. 54

12 1 1. GİRİŞ 1.1. Genel Bilgiler İnsanoğlunun daha ilk çağlardan beri su ile ve dolayısıyla bu ortamda yaşayan canlılardan balıklarla sıkı bir ilişkisi olmuştur. Bugün süratle artan dünya nüfusunun her türlü yaşantısında etkin olabilecek birçok biyolojik kaynağı denizler ve içsular içermektedir (Geldiay ve Kocataş, 1988). Günümüzde sosyal-kültürel ve ekonomik açılardan çok hızlı bir değişim içinde olan dünyamızın en önemli sorunlarından biri de yeterli, dengeli ve sağlıklı gıdalarla beslenme ve buna bağlı olarak yeterli ve nitelikli gıda üretimidir (Saygı ve ark,1997). Sağlıklı ve dengeli bir beslenme, belli besin grupları ve bunların dengeli ve düzenli bir kombinasyonla tüketiminin sağlanmasıdır. İşte bu ana besin grupları içinde yer alan önemli bir grup da su ürünleridir (Tatar, 1994). Bu ürünler geleneksel olarak, denizlerden, içsulardan (göller, nehirler ve dereler), avlama ve yetiştirme yoluyla elde edilirler. Su ürünleri başta balıkları (Pisces), mürekkep balıkları-ahtapotlar (Cephalopoda), yengeç-ıstakozlar, karides v.s. (Decapoda), midyeler (Lamelli branchiata) ve yosunları (Phycophyta) içerir (Erençin, 1977). Protein, enerji, mineral maddeler, vitamin ve sindirebilirlik gibi özellikler açısından üstün olan su ürünleri, gerek hayvansal protein açığının giderilmesinde gerekse sağlıklı beslenme yönünde alışkanlıkların değiştirilmesine katkıda bulunabilecek bir kaynaktır (Çakmak ve Çolak, 2004). FAO verilerine göre 2004 yılı itibariyle dünyada su ürünleri üretimi toplam tondur. Bu üretiminin tonu (% 67,63) avcılık, tonu (% 32,37) yetiştiricilik yoluyla elde edilmiştir. Buna karşılık ülkemizde 2004 yılında toplam su ürünleri üretimi tondur. Bunun tonu (% 85,41) üretim yoluyla, tonu (% 14,59) yetiştiricilik yoluyla elde edilmiştir (Anonim, 2007a). Türkiye, su ürünleri yetiştiriciliği bakımından önemli kaynaklara sahip olmasına rağmen su ürünleri üretiminde henüz istenilen düzeyde ulaşamamıştır.

13 2 Yeryüzünde 440 milyon hektar sulu alan bulunduğu ve bunun büyük çoğunluğunu Afrika bataklıkları teşkil etmesine rağmen bu alanın % 10 unda ilkel yetiştirme dahi uygulansa 100 milyon ton su ürünü üretilebileceği tahmin edilmektedir (Ryhter, 1975). Su ürünleri yetiştiriciliğinin gelişimine rakamsal olarak bakılacak olursa, son 25 yıl içerisinde yetiştiricilik yolu ile sağlanan üretimin yaklaşık 8 katına çıktığını görüyoruz. Şöyle ki 1976 yılında yetiştiricilik yoluyla sağlanan üretim 6 milyon ton iken bu üretimin 2001 yılı için 48 milyon ton olduğu saptanmıştır. Bu rakamsal sonuçlar göstermektedir ki su ürünleri yetiştiriciliği dünyada gıda üretimine yönelik sektörler içerisinde en hızlı gelişeni durumundadır (Alpbaz, 2005). Dünyadaki bu gelişmeler yanında ülkemizdeki çalışmaları ele aldığımızda şu sonuçlar çıkıyor. Türkiye deki su ürünleri üretim miktarı 2005 yılı verileri olarak toplam ton. Bunun ton u (% 78,28) avcılık yoluyla ton u (% 21,72) üretim yoluyla elde edilmiştir. Devlet İstatistik Enstitüsü nün verdiği bilgilere göre üretilen ton balığın tonu alabalık, tonu levrek, tonu çipura, tonu midye, deniz alabalığı, 571 tonu aynalı sazan ve geri kalan tonu diğer su ürünleridir (Anonim, 2007a). Üç tarafı denizlerle çevrili, 8333 km kıyı uzunluğuna sahip olan ülkemizde, yaklaşık 25 milyon hektar kullanılabilir su ürünleri üretimine uygun alan bulunmaktadır. İç su kaynaklarımızın sayısı sulama ve enerji amacıyla yapılan göletlerin sayısına bağlı olarak her geçen gün artmaktadır. Halen 200 adet doğal, 243 adet baraj gölü ve 750 adet sulama göleti olmak üzere toplam 1193 adet iç su kaynağı bulunmaktadır. Ayrıca km uzunluğundaki nehirlerimizin yanında yetiştiriciliğe müsait olan ve şu anda üzerinde yetiştiricilik yapılan pek çok su kaynağımız dikkate alındığında, bu potansiyelin ne denli büyük olduğu görülmektedir (Anonim, 2007b). Omurgalılar arasında türü en fazla olan balıkların, tür sayısının olduğu bildirilmiştir. Bu kadar fazla sayıda türe sahip olan balıklar; morfoloji, fizyoloji ve özellikle de reprodüktif faaliyetler yönünden oldukça çok çeşitlilik göstermektedirler (Billard ve Cosson, 1992).

14 3 Su Ürünleri yetiştiriciliği kapsamında; özellikle soğuk su balığı olan alabalık yetiştiriciliği, dünyanın birçok ülkesinde geniş çevresel koşullar altında yapılmaktadır. Bu nedenle üretme amaçları ve planlarının bir birinden farklılık göstermesi doğaldır. Ancak, ister tatlı suda gr.lık; ister deniz ortamında 5kg. olarak yetiştirilsinler hepsinin üretim prensipleri aynı esaslara dayanmaktadır. Yetiştiricilerin ortak amacı, daha üretken, hastalıklara karşı dirençli ve yüksek kalitede ete sahip balıklar üretmektir (Emre ve Kürüm, 1998) Alabalık Türlerinin Coğrafik Kökenine Göre Sınıflandırılması Alabalık türleri,coğrafik kökenlerine göre iki grup altında toplanırlar (Emre ve Kürüm, 1998): -Amerika kökenli alabalıklar -Avrupa kökenli alabalıklar I. Amerikan kökenli alabalıklar Amerika kıtasındaki alabalık ve som balıklarından oluşur. Bu grubun türleri şunlardır. 1. Amerikan Göl Alabalığı (Salvelinus namaycush W.) Kuzey Amerika da geniş bir alana yayılmıştır Yaşama ortamı soğuk, berrak ve bol oksijenli derin göllerdir. 2. Kesikboğaz Alabalığı (Oncorhynchus clarki) Kuzey Amerikanın iç bölgelerindeki soğuk akarsu ve göllerde yaşamaktadırlar. 3. Kaynak Alabalığı (Salvelinus fontinalis MITCHILL) Kuzey Amerikanın Atlas Okyanusuna yakın kısımlarında bulunan nehir, dere ve göllerde yaşamaktadır. 4. Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) Kuzey Amerika nın önemli bir alabalık türüdür. Buradan birçok kıtaya yayılmıştır. Avrupa ya 1880, ülkemize ise 1970 li yıllarda getirilmiştir. 5. Pasifik Salmonları Kuzey yarım küresi balıkları olan Pasifik salmonları 6 türdür. Bunlardan 5 tür

15 4 Pasifik Okyanusuna ve Kuzey Buz Denizinin doğusuna dökülen nehirlerde doğal olarak bulunurlar. Küçük bir tür olan Oncorhynchus masou ise, Japonya da Hokkaido Adasındaki nehirlerde bulunur. II. Avrupa kökenliler Avrupa kıtası ve bu kıtaya komşu olan coğrafik bölgelerin akarsu ve göllerinde bulunurlar. Bu grubun önemli türleri şunlardır. 1. Alp Alabalığı (Salvelinus alpinus L.1758). Alp bölgesindeki soğuk ve oldukça temiz sularda yaşar. İskandinav ülkeleri, İzlanda ve Rusya dan Japonya ya kadar olan birçok ülkede de çok sayıda varyeteleri mevcuttur. 2. Kahverengi Alabalık (Salmo trutta L.1758). Orta ve Batı Avrupa dağ akarsularında yaşarlar. Uzun yıllar yetiştiricilik için denenmiş olmasına karşın, yetiştiricilik avantajlarına sahip olmamasından dolayı, yetiştiriciliğinden vazgeçilmiştir. 3. Tuna Som Balığı (Hucho perryi). Tuna bölgesinde yaşayan bu balık genellikle doğal stokların zenginleştirilmesi amacıyla, özellikle Kuzey Avrupa nın birçok göllerinin balıklandırılması için yetiştiriciliği yapılmaktadır. 4. Atlantik Salmonu (Salmo salar). Kuzey İspanya sahillerinden İskandinav ülkelerine kadar olan alanda ve Atlas Okyanusuna bakan Kuzey Amerika sahillerinde yaşar. Denizde olgunlaşan bu balık, yumurtlamak üzere Kuzey Amerika sahilleri ile Kuzey Denizinden İspanya kıyılarına kadar olan coğrafyada bulunan akışı hızlı, kirlenmemiş ve bol oksijenli nehirlere yumurtlamak üzere girer. 5. Türkiye de Doğal olarak bulunan Alabalıklar Salmo trutta macrostigma (Dummeril, 1858) Anadolu Alası Dağ alabalığı diye adlandırılan ve büyük lekeli alabalık olarak bilinen bu alt tür, ülkemizin Güney, Güneybatı, Batı, Kuzeybatı, Doğu Anadolu ve Trakya daki birçok akarsularında mevcuttur.

16 Salmo trutta caspius (Kesler, 1877) Aras Alabalığı Kafkas Alası Ülkemizin Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinin su kaynaklarında bulunurlar. Özellikle Aras havzasında, Kars ve Ardahan da bulundukları bildirilmiştir Salmo trutta labrax (Pallas, 1811) Karadeniz Alabalığı Androm bir alabalık alt türü olup, Doğu Anadolu nun büyük bir bölümünde ve tüm Karadeniz sahillerindeki akarsularda bulunur Salmo trutta forma fario (Linnaeus 1758) Dere Alabalığı Türkiye de başta Doğu Anadolu, Karadeniz ve İç Anadolu olmak üzere pek çok su kaynağımızda bulunur Salmo trutta forma trutta (Linnaeus 1758) Deniz Alabalığı Yurdumuzda Karadeniz de bulunmaktadır. Androm bir alabalık olup yumurtlamak için soğuk, berrak suyu olan ve çağlayan şeklinde akan derelere girer Salmo trutta forma lacustris (Linnaeus 1758) Göl Alabalığı yaşar. Ülkemizdeki 1800 m yüksekliğine kadarki soğuk ve berrak sulu göllerde 5.7. Salmo trutta abanticus (Tontonese, 1954) Ülkemizde sadece Abant gölü, Yedigöller ve çevresindeki kaynaklarda yaşayan endemik bir formdur (Emre ve Kürüm, 1998). Genel özellikleri bakımından dere alabalığına benzeyen, dere alabalığının Abant gölünde izole olmuş bir varyetesidir (Çelikkale 1994). Her ülkenin kendine özgü coğrafik ve iklimsel koşullarına uyum sağlayabilen endemik canlı türleri bulunabilmektedir. Yurdumuzda da Abant gölünde, Yedigöller ve civarındaki derelerde bulunan ve yaşadığı bu bölgeye adapte olan Abant alabalığı (Salmo trutta abanticus) korunması gerekli olan önemli endemik türlerimiz arasında yer almaktadır. Abant alabalığı endemik olduğu bölgede, doğal yumurtlaması yanında Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı alabalık üretme istasyonlarında yapay üretimi de yapılmakta olup doğal populasyon desteklenmektedir.

17 Abant Alabalığının Sistematikteki Yeri Alabalıkların sistematikteki yeri şu sıraya göre ele alınmaktadır (Anonim, 2006). Alem: Şube: Sınıf: Takım: Familya: Cins: Tür: Alt Tür: Animale Chordata Osteichthyes Salmoniformes Salmonidae Salmo Salmo trutta Salmo trutta abanticus Şekil 1. Abant alabalığı (erkek) 1.4. Alabalıkların Morfolojisi Bütün alabalıklar yağ yüzgeçlidir ve vücutları iyi gelişmiş sikloid pullarla kaplıdır. Vücutları türlere göre değişik nokta beneklerle bezenmiştir. Ekseri diş bulunur ve

18 7 bazı türlerde iyi gelişmiştir. Üreme mevsiminde cinsiyetlerini ayırt edici işaretler taşırlar (Atay, 1987). Alabalıkların büyüklükleri, türlerine ve yaşam şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Vücut ağırlıkları genelde 0,5 ile 2,5 kg arasında değişebildiği gibi, denize göçerek burada yaşamını sürdüren ve sadece üremek için nehirlere geri dönen deniz alasının boyu 1,5 m ve ağırlığı da kg kadar ulaşabilmektedir (Atay,1987). Bir yılda 250 gr vücut ağırlığına ulaşmaktadırlar. Alabalık türlerinin birçoğu berrak, temiz ve soğuk kaynak sularında yaşadığı gibi bazı türleri de (Androm tür) denize dökülen nehirlerle denize göçerek orada uzun zaman yaşamaktadırlar. Vücut yanlardan yassılaşmış mekik şeklindedir. Ağız büyük ve vomer dişleri bulunan karnivor balıktır. Sırt yüzgeci ile kuyruk yüzgeci arasında ışınsız yağ yüzgeci bulunur. Sırt yüzgeci karın yüzgecinin başlangıç noktasının ön tarafından başlar. Kuyruk yüzgeci çatallıdır (Atay, 1987). Bütün yüzgeçleri mükemmel gelişmiştir. Özellikle gelişmiş kuyruk yüzgeci balığa manevra yeteneği sağlar. Bu sayede vücudunu yay biçimine sokup kuyruk vurmasıyla şelalelerden yukarı çıkabilir. Ayrıca su seviyesine yakın uçmakta olan böcekleri, sinekleri kolayca avlar (Üner, 1992). Ülkemizdeki Salmo trutta türünün farklı alttürleri arasında vücut beneklerinin rengi, bulundukları yerler ve şekiller yönünden farklılıklar gözlenmektedir. Örneğin Salmo trutta abanticus ta kahverengi halkalar içinde siyah nokta halinde lekeliyken, dere alabalığı da denilen Salmo trutta fario da ise bariz kırmızı renkli beneklerin varolduğu görülmektedir (Şekil 2). Üreme zamanında Alabalıkların dişilerinde karın kısmının daha büyük ve sarkık olmasının yanında genital delik şişkin ve kırmızı renklidir. Erkeklerde ise alt çenenin daha uzun olması, daha renkli görünmesi ve anüs etrafındaki solgunluk gibi özellikler cinsiyet ayrımının daha kolay yapılabilmesine yardımcı olmaktadır (Çelikkale, 1988).

19 8 Şekil 2. Dere alabalığı (Salmo trutta forma fario) 1.5. Abant Alabalığının Ayırıcı Özellikleri Ülkemizde sadece Abant Gölü, Yedigöller ve çevresindeki kaynaklarda yaşayan endemik bir formdur. Vücut yanlardan basıktır. Beden üzerinde kahverengi halkalarla çevrilmiş ve açık sarı zemin üzerinde düzensiz dağılmış siyah benekler vardır. Alt ve üst çeneler genellikle birbirine eşit durumda. Erkeklerde alt çene öne doğru çıkıntılı bir görünüm alabilmektedir. Yan çizgi üzerinde 110 adet pul bulunur. Sırt yüzgeci IV 9 11, anal yüzgeci ise III 7 8 şeklinde ışın yapısına sahiptir. Omur sayısı 59, pilorik kese sayısı ise, tır. Yaklaşık 1 kg canlı ağırlığına ulaşabilmektedir. Cinsel olgunluk yaşı 3 tür. Endemik olduğu bölgede doğal yumurtlaması yanında yapay üretimi de yapılıp doğal populasyon desteklenmektedir (Emre ve Kürüm, 1998) Alabalıkların Biyolojisi Alabalıklar suları soğuk olan denizler ile yaşamlarına uygun göller, nehirler ve 3000 m yüksekliğe kadar dağlardaki akarsularda bulunurlar. 18 C ve daha altındaki sularda yaşarlar, 7 13 C de yumurtlarlar C deki sular yavru, C sular sofralık balık yetiştiriciliği için uygun sulardır. Suları berrak, hızlı akıntılı, küçük çağlayanlar halinde akan nehirleri, berrak ve soğuk gölleri, ph sı 9,4 ten aşağı ve 5,5 ten yukarı ve 5 6 mg/litreden fazla oksijenli suları tercih ederler (Atay, 1987, 1990, 2000).

20 9 Alabalıklar, genellikle akarsularda, bazen dibi temiz berrak göllerde yılın soğuk aylarında yumurtlarlar. Yumurtlama çiftler halinde olur. Dişi yumurtlayacağı kumluk alanı oyarak yuva hazırlar. Yumurtlamadan sonra kumla yuvanın üzerini örter (Atay, 1987). Alabalığın başlıca gıdaları, su kurtları, küçük kabuklu hayvanlar, su üstüne düşen böcekler, su kenarında bulunan solucanlar, balık yumurtaları ve kurbağa yavrularıdır (Üner, 1992) 1.7. Alabalıklarda Reprodüksiyon ve Reprodüktif Fizyoloji Reprodüksiyon Diğer canlılarda olduğu gibi balıklar da hayatlarını sürdürebilmek ve gelişebilmek için kendilerini bulundukları su ortamına adapte etmek zorundadırlar. Doğada var olabilmek için verilen bu mücadelede en hayati nokta üremedir (Çelikkale, 1991) Üreme alışkanlığı balıkların çevreye adapte olmalarının en canlı örneğidir. Başarılı bir üreme için yumurtaların bırakılacağı yerin yeterli oksijen düzeyi, su sıcaklığı, suyun çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri yönünden elverişli, besin açısından çevrenin zengin olması, yumurta yavru düşmanlarının orada nesli azaltacak düzeyde bulunmaması gerekir (Atay, 1987; Çelikkale, 1991). Alabalıklar mevsime bağlı reprodüktif aktivite gösterirler. Bunlarda, üreme yalnızca yılın belirli bir mevsiminde gerçekleşir. Reprodüktif etkinliğin başlaması, yumurtadan çıktıktan sonra yeterli vücut gelişimine ulaşması, uygun sıcaklık, ışık ve hormonal mekanizma ile doğrudan bağlantılıdır. Alabalıklar 2 3 yaşında puberta ya ulaşırlar ve genellikle puberta ya erkekler dişilerden daha erken ulaşırlar. Alabalıklar genellikle sonbahar ve ilkbahar arasında su sıcaklığının 7-12 C olduğu dönemlerde reprodüktif etkinlik gösterirler (Kara, 1982; Saad ve Billard, 1986; Koldras ve ark., 1990; Billard, 1992; Akçay ve ark.,1995).

21 10 Mevsime bağlı reprodüktif etkinlik gösteren balıklarda gonadların gelişimi belli bir düzene bağlıdır. Uygun çevre koşulları sağlanıncaya kadar gonadlar inaktif ve dinlenme durumundadır. Yaklaşan çiftleşme mevsimi ile birlikte uygun çevre ve su koşulları endokrin sistemi harekete geçirir ve gonadal gelişme hızlanır. Çevre koşullarında meydana gelecek ani değişimler gonadal gelişmeyi durdurur ve gametler çevre şartları düzene girene kadar dinlenme fazında bekler. Olumsuz koşullar daha da devam ederse, gametler vücut tarafından resorbe edilir (Baran, 1972; Craik ve Harvey, 1984; Billard, 1988; Billard, 1992). Alabalık yetiştiriciliğinde damızlıkta kullanım süresi 2 3 yıl arasında değişmektedir. Bir balığın damızlıkta kullanılabilmesi için spermatolojik özellikler kimi memeli çiftlik hayvanlarında olduğu gibi çok iyi bilinmeli ve bu amaçla kullanılacak balıkların damızlık olarak seçilmesi ve yetiştirmede kullanılmasında bir takım kıstaslar getirilmelidir. Böylece daha ekonomik veya başarılı sonuçların alınması sağlanabilir. Ayrıca, bu yolla spermanın kısa süreli saklanması ve dondurulması gibi bir takım biyoteknolojik yöntemlerinde başarısı artırılabilir (Tekin ve ark., 2003) Erkeklerde Reprodüktif Fizyoloji Pubertaya ulaşma yaşı Pubertaya ulaşma yaşı pek çok faktörün etkisi altındadır. Soğuk iklimlerde pubertaya ulaşma geriler, sıcak iklimlerde ise daha erken olur. Örneğin sazan tropik ve suptropik bölgede birinci yaşında cinsel olgunluğa erişirken, Orta Avrupa da 3. yıl, Kuzey Avrupa da 4. yılda ulaşabilir (Atay, 1987). Ayrıca yaş, boy, fizyolojik yapı ve cinsiyet gibi bazı bireysel farklılıklar da pubertayı direkt olarak etkilemektedir. Bazı bireysel özellikler etkili olmakla birlikte alabalıklarda pubertaya ulaşma yaşı 2 3 yıl arasında değişiklik göstermektedir. Alabalıklar, balık türleri arasında pubertaya ulaşma açısından Tilapia dan sonra ilk sırayı almaktadır. Tilapia lar 4 6 ayda pubertaya ulaşarak bu kategoride ilk sırayı almaktadır. Mersin balıkları 15 yaşında pubertaya ulaştıklarından bu sıralamada sona yerleştirilmektedir (Erençin, 1977; Kara, 1982; Hart, 1990; Billard, 1992, Akçay ve ark., 1995).

22 Testisler ve kanal sistemi Testislerin büyüklükleri ve renkleri üreme mevsimi ile bağlantılı olarak değişim göstermektedir. Testisler, erkek balıklarda normal cinsel olgunluğa ulaştıktan sonraki dönemde vücut ağırlığının % 12 sine veya daha fazlasına erişebilmektedir. Renkleri krem-beyaz olup pürüzsüz, lobuler ve düzgün bir yapı göstermektedir (Loir, 1990; Billard, 1992). Testisler ince bir bağ dokudan oluşan testiküler kapsül ile çevrili ve bu kapsül içerisinde bağdoku uzantıları göndermektedir. Bu bağdoku uzantıları spermatogenetik birimleri oluşturur ve bu birimler birbirleriyle rete testis adı verilen kanal ağıyla bağlantılıdır. Bu spermatogenetik birimlerin yüzeyinde bazal membran üzerine oturmuş iki tip hücre bulunur. Bunlar çok sayıda olan spematogoniumlar ve bunlar arasında yer alan sertoli hücreleridir. Sertoli hücreleri cinsiyet hücrelerini besleyici ve destekleyici görev yapmaktadırlar. Spermatogenetik birimlerin arasında interstisyel bağdokuda tek tek yada gruplar halinde leydig hücreleri bulunmaktadır. Bu hücreler testiküler steroidlerin kaynağıdır (Marshall, 1986; Billard, 1988; Ciereszko ve Dabrowski, 1993). Alabalık testisi lobular bir testis olarak tanımlanmakta, seminal vezikülden ve lenfatik sistemden yoksundur. Sperm kanalının bilinen serbest kısımları birçok fonksiyona sahiptir. Bunlar; seminal sıvının iyonik kompozisyonun düzenlenmesi, spermatozoanın rezorbsiyonu ve hormonların metabolizması ve sekresyonudur (Billard, 1992) Spermatogenezis ve Endokrin Düzeni Spermatozoa, testislerde spermatogenezis olarak adlandırılan bir dizi sitolojik aşamaların sonucunda sperm ana hücreleri olan spermatogonia lardan oluşmaktadır. Üreme mevsiminde endokrin sistemin harekete geçmesiyle testislerdeki spermatogenetik birimlerin germinativ epitelinden köken almakta olan spermatogoniumlar, mitoz yoluyla çoğalıp diferensiye olarak spermatogonia A ve B gonositlerini meydana getirmektedirler (Billard, 1992).

23 12 Spermatogonia B mitoz yoluyla bölünerek primer spermatositleri oluşturur. Primer spematositlerde kromozom sayısı 2n, diploid dir. Primer spermatositlerin I. redüksiyon bölünmesiyle sekunder spermatositler oluşur. Sekunder spermatositlerin II. mayotik bölünmeden sonra spermatidler meydana gelir ve (n) kromozom sayısına sahiptir. Spermatid ler metamorfoza uğrayarak spermatozoonları oluştururlar. Oluşan spermatozoa lumene (testisin kanal boşluklarına) verilir ve kanal sisteminin (gonaduct) özel salgısıyla birleşerek balık sütü (milt) adı verilen spermayı oluşturur. Oluşan bu yapı uygun çevre şartları sağlanıncaya kadar dinlenme durumunda kalır (Loir, 1990; Billard ve Cosson, 1992; Gomes ve Honculada-Primavera, 1993). Spermatogenesis, hipotalamustan salgılanan gonadotropin salgılatıcı hormonun (GnRH) etkisiyle hipofizden salgılana gonadotropinlerin kontrolü altındadır. Seksüel olgunluğa ulaşan yada üreme mevsiminde bulunan erkeğin endokrin sistemi özellikle sıcaklık ve ışık başta olmak üzere besin, tuzluluk ve ph gibi çevre koşullarına bağlı olarak gelişim göstermektedir (Von Schalburg ve ark., 1999). Hipofizden salgılanan gonadotropinler (GtH I ve GtH II) spermatogenezis ve testiküler steroitlerin üretimini düzenlemektedir. Bu düzenlemeyi GtH I (LH) için Leydig hücrelerinde, GtH II (FSH) için ise Sertoli hücrelerinde bulunan reseptörler vasıtasıyla yapmaktadırlar. GtH I in biyolojik etkisi testislerdeki interstisyel bağdokuda bulunan Leydig hücrelerinden steroitlerin (erkek balıklarda sex steroid i 11-ketotestosteron ) salgılanmasını düzenlemektir. GtH II ise etki mekanizmasının balıklarda tam belli olmamakla birlikte spermatogenezisi düzenlemektedir. Yüksek omurgalılarda hipotalamus, hipofiz ve gonadlar arasında bulunan geribildirim feedback mekanizması na benzer bir mekanizma balıklarda da bulunmaktadır (Koldras ve ark., 1990; Trudeau ve ark., 1993, Schulz ve ark. 2001) Spermatozoon ve Sperma Genital kanal sisteminden salgılanan sekresyon seminal plazma ile spermatozoa nın her ikisine birden süt (sperma) adı verilir. Sperma miktarı alabalıkta 4-6 ml, yoğunluk ise 10-20x10 9 sp/ml dir. Alabalık spermatozoon unun boyu 20 mikrondur. Baş kısmı ovoid yapıda olup, akrozom bulunmamaktadır. Seminal plazmanın bileşimi ise türlere göre küçük farklılıklar göstermekle beraber Na, K, Cl,

24 13 şeker ve protein başlıca komponentleridir. Balık spermasının ph sı , osmotik basıncı ise 306 mosm 1-1 bildirilmiştir (Billard, 1992, Akçay ve ark., 1995). Spermatozoalar, testisler ve kanal sisteminde hareketsiz durumdadırlar. Ancak su ile temasa geçince hareket kabiliyeti kazanırlar. Spermatozoon un suda aktif olduğu periyot çok kısadır ve 50 saniye ile 2 dakika arasında değişir (Billard, 1992, Akçay ve ark., 1995). Balık spermatozoonları baş, orta ve kuyruk olmak üzere üç kısımdan oluşmuştur. Spermatozoonun baş kısmı hafif yassılaşmış ve ovoid bir yapıya sahiptir. Başın büyüklüğü yaklaşık 2,5 mikrometre dir ve maksimum çapı da posteriyordan anteriora 2,0 mikrometre dir. Distal ve proksimal olmak üzere iki adet sentriol bulunur. Alabalık ve sazan spermatozoonlarında posterior nükleer çöküntü vardır ve bu çöküntüler mitokondrileri içerir (Billard, 1983; Suquet ve ark., 1993). Kuyruk kısmı yaklaşık mikrometre uzunluğunda ve sirküler bir yapıya sahiptir. Genişliği yaklaşık 0,2 mikrometre olup 9+2 fibril yapısındadır (Billard, 1983; Morisawa ve ark, 1983; Matttei, 1988). Balıklardaki spermatozoonların erkek genital kanalında motil olmamasının en önemli nedeni seminal plazmada bulunan K + iyonudur. Ayrıca seminal sıvı ozmotik basıncının izoosmik olması ve sukroz gibi şekerlerin varlığı da spermatozoa motilitesini engelleyen önemli faktörlerdir (Erdahl ve ark, 1984; Morisawa ve ark, 1983; Daye ve Glebe, 1984; Tanimoto ve Morisawa, 1988; Inoda ve ark, 1988; Tekin ve ark, 2003a). Seminal plazma bileşimi genellikle Na +, K +, Ca ++, Mg ++, Cl, glikoz, sakaroz gibi şekerler ve protein komponentlerinden oluşmaktadır. Seminal plazmayı oluşturan iyonlar spermatozoa motilitesini düzenlenmesinde ve seminal plazmanın ozmolaritesinin ayarlanmasında görev almaktadır (Scott ve Baynes, 1980; Piironen, 1985; Marshall, 1986; Schmelhl ve ark., 1987; Billard ve Cosson, 1992; Suquet ve ark., 1993).

25 Spermanın Elde Edilmesi Balıklarda sperma genellikle masaj yöntemiyle sağım yapılarak alınır. Baş tarafı yukarı gelecek şeklinde tutulan balığın karın bölgesine sıvazlama şeklinde yapılan masaj ile sperma bir kabın içine sağılır. Sağım işleme kolayca uygulanabilmesi için balıklar narkoz banyosuna alınır ve sakinleştirilir. Bu işlem için MS 222 (Tricaine Methane Sulphonate), Chinalgine, Clorbutanol ve Phenoxyethanol banyoları kullanılabilir. Sperma vakum yoluyla emilerek de alınabilmektedir (Akçay ve ark., 1995). Vakum yöntemiyle erkeklerden süt alımı için bir şişenin ağzına geçirilen mantara, biri ince diğeri daha kalınca iki lastik boru takılır. İnce boru şişenin dibine kadar iner, kalın lastik boru mantarın hemen altında son bulur. İnce borunun diğer ucu erkek balığın cinsiyet deliğine geçirilir, kalın borunun ucuyla ağızdan emilir. Böylece sperma şişenin içerisine dolar (Çelikkale, 1994). Bu tekniklere ilaveten spermanın elde edilmesinde hava basıncı yöntemi de kullanılabilmektedir Spermatolojik Özellikler Spermanın Rengi Diğer birçok balık türünde olduğu gibi Salmonidae familyasının sperması beyazkrem renge sahiptir. Bu beyaz renginden dolayı balık spermasına balık sütü ersuyu (milt) adı verilmektedir (Seçer, 1998). Bununla birlikte nadiren salmonidae familyasının sperma rengi beyazın yanında soluk kırmızı ve soluk sarı renkte de olabilmektedir. Bu renk farklılıkları özellikle beslenme şartları, bireysel özelliklere, çevresel faktörler ve hastalık etkenlerinden kaynaklanmaktadır (Aas ve ark., 1991).

26 Spermanın Miktarı Salmonidae lerde sperma miktarı farklı türlerde değişim göstermektedir. Gjerde (1984) Gökkuşağı alabalığının sperma miktarını 5 ml/kg canlı vücut ağırlığı bulurken, Atlantik salmonu nda 20 ml/kg vücut ağırlığı bulmuştur. Ayrıca bu araştırmacıya ve Tekin ve ark. (2003) na göre sperma miktarı ile vücut ağırlığı ve vücut uzunluğu arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Bir erkek balık bir üreme mevsiminde birkaç kez sağılabilinir. Normal besi koşullarında bir erkeğin iki haftada bir sağımı mümkündür (Alpbaz, 2005). Piironen (1985) Salmo salar da sezon başında sperma miktarını 20 ml olarak bildirirken, sezon sonuna doğru 50 ml ye kadar yükseldiğini saptamıştır. Gökkuşağı alabalığında ortalama sperma miktarı 6 12 ml olarak bildirilmiştir. Ancak bu miktar birçok faktöre göre değişebilmektedir (Billard, 1992). Özellikle su sıcaklığı, sağım aralığı, yaş, dişinin varlığı ve bakım-besleme şartları sperma miktarı üzerine doğrudan etkilidir. Gökkuşağı alabalığında sperma verimi üzerine sağım aralıkları, sağım zamanı, yaş ve dişi balık varlığının etkisini araştırdıklarında sperma miktarı sezon başı, ortası ve sonunda karşılaştırmışlar ve sırasıyla 24,6 ml, 13,4 ml ve 8,9 ml olarak tespit etmişlerdir. Bu araştırmacılar sperma miktarı üzerine yaş ve sağım aralıklarının da önemli bir rol oynadığını bildirmişlerdir (Büyükhatipoğlu ve Holtz, 1984) Spermatozoa Motilitesi Bir yönde ve güçlü hareket eden spermatozoon ların hareketsiz ve diğer hareket biçimi gösterenlere oranıdır. Yalnız motil spermatozoon ların dölleme güçleri olduğu kabul edildiğinden, yapılacak muayenelerde motilite saptanması önemli yer tutar. Motilite oranının belirlenmesiyle, hem erkek hayvanların dölleme güçleri büyük ölçüde belirlenir hem de ejekülatın değişik amaçlarla kullanılması ve değerlendirilmesine olanak sağlar (Tekin, 1994 ).

27 16 Sperma kalitesinin ve dolayısıyla dölleme yeteneğinin belirlenmesinde anahtar faktör motilitedir. Spermadaki spermatozoa motilitesi alabalıklarda ve mersin balıklarında K + iyonu tarafından kontrol edilirken diğer tatlı su balıklarıyla deniz balıklarının motilitesi osmotik basıncın kontrolü altındadır. Bunların yanında ortamdaki metabolitlerin ve iyonların ( Ca ++, Mg ++ v.s) yoğunluğu, ph ve ortamın sıcaklığı motiliteyi etkileyen diğer faktörlerdir. Yapılan araştırmalara göre sazanlarda, alabalıklarda ve mersin balıklarında ortamın sıcaklığı, spermanın motilitesine, fertilizasyon kapasitesine ve canlı kalma süresine ortamın ph sına göre daha fazla etki etmektedir (Alavi ve Cosson, 2005). Alabalık spermasının erkek genital kanalında motil olmaması ve ancak, ejekülasyondan sonra su ile temas ettiklerinde hareket kabiliyeti kazanmasının nedeni seminal plazmada bulunan K + iyonudur. Ayrıca seminal sıvı ozmotik basıncının yüksekliği (300mOsm) ve sukroz gibi şekerlerin varlığı da spermatozoa motilitesini engelleyen önemli faktörlerdir (Erdahl ve ark, 1984; Morisawa ve ark, 1983; Daye ve Glebe, 1984; Tanimoto ve ark, 1988; Inoda ve ark, 1988; Tekin ve ark, 2003a). Tanimoto ve Morisawa (1988) ya göre genellikle hücre içi K + oranı hücre dışındakinden daha fazladır. Spermatozoa ların sperm kanalında hareketsiz bulunmalarının sebebi seminal sıvıda K + iyonunun fazla bulunmasıdır. Seminal plazmada K + iyonunun fazla bulunması spermatozoa ların hücre içi ATP enerjisini kullanmalarına engel olarak testislerde motiliteyi inhibe etmektedir. Alabalık spermasında motilitenin belirlenmesi için engelleyici faktörlerin ortadan kaldırılması veya etkisiz seviyeye kadar düşürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle motilite tayininde spermatozoonların dış ortamda su veya NaCl gibi solusyonlar ile sulandırılarak aktivasyonu gerekmektedir. Sulandırma oranı 1/1 oranında olabildiği gibi, 1/10 oranında da sulandırmalar yapılmaktadır. Bu işlem sonucunda spermatozoanın membran yapısında değişmeler olmaktadır. K + iyonunun seminal sıvıdaki konsantrasyonu azalmakta ve Ca ++ iyonu kanallarının açılmasıyla hücre içerisine Ca ++ girişi başlamaktadır. Bu sayede Ca ++ nun adenilat siklaz ı aktive etmesi yoluyla hücre içindeki camp sentezi uyarılmakta ve camp da aksonemal proteinlerin fosforilasyonunu uyararak spermatozoonlar aktif hale geçmektedir.

28 17 Sulandırma işleminden sonra ışık mikroskobunda ısıtma tablası kullanılmadan ve 400x büyütmede motilite belirlenir (Terner, 1986; Aas ve ark., 1991; Sequet ve ark., 1992; Tanimoto ve ark., 1994). Christen ve ark. (1987) na göre yüksek konsantrasyonlu ATP varlığında da spermatozoa motilitesi inhibe olmaktadır. ATP seviyesi Ca ++ miktarıyla ters orantılı olup seminal sıvıda Ca ++ konsantrasyonunun azalmasıyla birlikte ATP miktarı geri dönüşümlü olarak eski seviyesine ulaşmaktadır. Billard ve Cosson (1992) na göre spermatozoaları aktive etmek için yüksek oranda sulandırma yapılması gerekmektedir. Ancak bu durumda tüm spermatozoa ların eşzamanlı ve aynı oranda hareket kabiliyeti kazandıkları belirtilmektedir. Düşük oranlı sulandırılmalarda spermatozoaların sadece bir kısmı motil duruma geçmektedir. Spermatozoa motilitesi iyonların osmotik basıncına ve yapısına bağlı olarak % arasında değişmektedir. Üreme mevsiminin ortasında optimum ozmotik koşullarda spermatozoa motilitesi s kadar % cıvarında görülmekte, bundan sonra da hızlı bir şekilde azalmaktadır. Motilitedeki bu azalma hücre içi ATP içeriğinin tüketilmesine bağlı olarak meydana gelmektedir. Spermatozoa motilitesindeki farklılıklar aynı türe ait bireyler arasında olduğu gibi farklı balık türleri arasında da gözlenmektedir (Honeyfield ve Krise, 2000). Spermatozoa motilitesi üzerine mevsimsel değişimlerin önemli rol oynadığı farklı araştırmacılar tarafından belirtilmektedir. Gökkuşağı alabalıkları üzerine yaptıkları araştırmalarda Büyükhatipoğlu ve Holtz (1984) Şubat, Mart ve Nisan aylarındaki motiliteyi sırasıyla % 75, % 65 ve %50 olarak belirlerken, Tekin ve ark. (2003)a üreme mevsimini sonunda motiliteyi ortalama % 85,8 olarak saptamışlardır Spermatozoanın Canlılık Süresi Alabalıklardaki spermatozoonların canlılık süresi kısadır. Su ile sulandırıldıktan sonra bu süre 3 saniye ile 1 dakika arasında değişirken tuzlu suyla sulandırıldığında bu süre birkaç dakikaya kadar çıkabilmektedir. Motilite süresinde farklı bireyler

29 18 arasında fark görülmektedir. Bu sürenin uzunluğu ortamın sıcaklığında, ATP seviyesinden, sulandırıcıdaki Ca ++ yoğunluğundan ve ph dan etkilenmektedir (Schmehl ve ark., 1987; Billard ve Cosson, 1992; Lahnsteiner ve ark, 1993; Tekin ve ark., 2003). Alabalık spermatozoaların motil kalma süresinin kısa olması motilite tayininde çok seri olmayı gerekmektedir. Gökkuşağı alabalıkları üzerinde yapılmış bir araştırmada spermatozoaların % 0,3 NaCl solusyonu ile sulandırmadan sonra spermatozoa canlılığının 4 dakikaya kadar uzayabildiği ancak ortalama sürenin 94 saniye olduğu bildirilmektedir (Tekin ve ark., 2003a). Atlantik salmonu ve kahverengi alabalık spermatozoaların canlılık süreleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre, düşük su sıcaklıklarında spermatozoaların canlılık süresi daha uzun olduğu görülmüştür. Bu çalışma alabalık spermasındaki canlı kalma süresi suyun sıcaklığına bağlı olarak değiştiğini göstermektedir (Vladic ve Jarvi, 1997) Spermatozoa Yoğunluğu Birim hacim spermada bulunan spermatozoa sayısı olarak tanımlanabilir. Spermanın bir mm³ veya cm³ ünde bulunan toplam spermatozoa sayısının bilinmesiyle ancak, motil spermatozoon oranı veya diğer spermatolojik özellikler sayısal olarak ifade edilebilinir (Tekin, 1994). Balık spermasının yoğunluğunun saptanmasında hızlı ve etkin olması nedeniyle hemasitometrik yöntem yaygın olarak kullanılmaktadır (Piironen, 1985; Aas ve ark., 1991; Suquet ve ark., 1992). Memelilere göre daha yoğun olan balık spermasında 1/1000 sulandırma oranı ve sulandırma için % 0,50 lik NaCl, Triton ya da Hayem gibi solusyonlar kullanılmaktadır (Ciereszko ve Dabrowski, 1993). Baynes ve Scott (1985) alabalıklarda spermatozoa yoğunluğunu 26x10 9 sp/ml bildirirken, Piironen (1985) 10,7x10 9 sp/ml olarak bildirmiştir. Ciereszko ve Dabrowski (1993) spektrofotometrik yöntemle Gökkuşağı alabalığındaki spermatozoğa yoğunluğunu 11,80x10 9 sp/ml

30 19 olarak bulurken, Tekin ve ark.(2003a) aynı tür üzerindeki çalışmasında hemasitometrik yöntemle 6,90x10 9 sp/ml olarak bildirmektedir. Spermatozoa yoğunluğunda üreme mevsimi boyunca (dönemin başlangıcı ile sonu arasında) azalma görüldüğü bildirilmektedir (Büyükhatipoğlu ve Holtz, 1984). Aas ve ark, (1991) Atlantik salmonlar üzerine yapmış oldukları araştırmada, spermatozoa yoğunluğunun birden fazla sağımlarda önemli ölçüde azaldığını gözlemişlerdir. Araştırmalarına göre ilk üç sağımda spermatozoa yoğunluğu birinci sağımda 10,9 ± 0,9 x10 9 sp/ml, ikinci sağımda 7,8 ± 0,9 x10 9 sp/ml ve üçüncü sağımda 4,5 ± 0,9 x10 9 sp/ml olarak bulunmuştur Spermanın ph sı Balıklardaki spermanın ph sı genelde 5,5 9,5 arasında değişmektedir. Tatlı su balıklarının spermasının ph sı yaşadığı suyun ph na yakın olduğu bildirilmektedir. Alabalıklarda spermanın ph sı çoğunlukla 7,0 ± 0,2 değerindedir (Suquet ve ark., 1993) Spermanın Saklanması Kontrollü balık üretimi, hayvansal protein ihtiyacının karşılanabilmesi için günümüzde oldukça büyük boyutlara ulaşmıştır. Balıkların genetik potansiyeli, türlerin ve soyların çaprazlanması ve gamet manipolasyonları yoluyla ıslah edilebilmektedir. Bu uygulamaların bazıları spermanın saklanmasını (Prezervasyon) gerektirir (Akçay ve ark., 1995). Spermanın saklanması balık yetiştiriciliğinde uygulanan seleksiyon programlarında büyük önem taşımaktadır. Aynı tür balıkların jenerasyonlar boyunca aynı ortam ve koşullarda yetiştirilmesi mevcut populasyonunda az bulunan genlerin kaybolmasına ve heterozigotluğun azalmasına neden olmaktadır. Genetik varyasyondaki bu azalma; mevcut balık stokunun ileriki dönemlerdeki seleksiyon programlarında kullanılma potansiyelini sınırlamaktadır (Bozkurt, 2004).

31 20 Üstün verime sahip hatlara ait spermanın başka işletmelere nakledilmesi veya yabani formlara ait genlerin kuluçkahane stoklarına aktarımında muhafaza teknikleri kullanılmaktadır (Cloud ve ark., 1990). Balık spermasının başarılı prezervasyonu için uygun metotların seçilmesi organizasyon ve yetiştirme açısından oldukça önemlidir. Araştırmalar, spermanın 0ºC den 9ºC ye kadar olan sıcaklıklarda depolanması yönünde olup, en iyi sonuçlar, sulandırılmamış spermanın + 4ºC de O2 atmosferi altında saklandığında elde edilmiştir. Ayrıca sperma, kuru buz üzerinde pelet şeklinde yada sıvı azot buharında ampullerde ve plastik payetlerde dondurulabilmektedir (Akçay ve ark., 1995) Spermanın Kısa Süreli Saklanması Alabalık ve sazan spermasının kısa süreli (1 2 saatten 1 2 güne kadar) saklanması sun i üretimde oldukça yoğun olarak kullanılmaktadır. Spermanın kısa süreli saklanması, uzun süreli saklanması için de gerekli ön işlem olup, bu işlemlerde iyi kalitede spermanın kullanılması gerekmektedir (Piironen, 1987; Akçay ve ark., 1995). Büyükhatipoğlu ve Holtz (1977) nativ spermanın +4ºC de O2 atmosferi altında 15 günün üzerinde dölleme (fertilizasyon) kabiliyetini yitirmediğini, antibiyotik ve antimikotik ajanların ilavesiyle 3 haftadan daha uzun bir süre için viabilitenin değişmediğini bildirmişlerdir. Billard (1978), spermanın saklanması için O2 atmosferinin en iyi ortam olduğu, spermatozoaların yaşam gücünün oksijene bağlı olduğunu açıklamıştır. Kısa süreli saklama sırasında yüksek yoğunlukta spermatozoa hızlı O2 tüketimine neden olur. Stoss ve Holtz (1983) doymuş nemli O2 atmosferi altında sudan oksijen geçişi meydana getirerek spermatozoanın 34 gün boyunca fertilizasyon kabiliyetini yitirmeden viabil kaldığını belirtmişlerdir. Buna karşın kullanılan sulandırıcılardaki O2 konsantrasyonunun azaltılması yoluyla spermatozoa hareketsiz tutulabilmektedir. Ayrıca, alabalıklar için K ve sukroz solusyonları, sazanlar için ise yüksek ozmotik basınçlı solusyonlar spermatozoanın haraketsiz tutulması için kullanılmaktadır (Mc Niven ve ark., 1993a; Saad ve ark.,1988; Akçay ve ark.,1995).

Farklı Su Sıcaklığı ve Işık Ortamında

Farklı Su Sıcaklığı ve Işık Ortamında Karadeniz Alabalıklarının (Salmo coruhensis) Farklı Su Sıcaklığı ve Işık Ortamında Sperm Kalite Parametreleri Gökhan TUNÇELLİ, Devrim MEMİŞ İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Yetiştiricilik Anabilim

Detaylı

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI PROJE PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI İlhan AYDIN, SUMAE Pisi balığı Karadeniz ve Akdeniz den Beyaz denize kadar bir alanda dağılım göstermektedir. Eurohalin ve eurotermal olan pisi

Detaylı

Sperm sıvısı ve sperm sıvısının bileşimi

Sperm sıvısı ve sperm sıvısının bileşimi Sperm sıvısı ve sperm sıvısının bileşimi Çiftlik Hayvanlarında Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof Dr Fatin CEDDEN Giriş Sperm sıvısı (semen) spermatozoa ve seminal plazmadan meydana gelir Seminal

Detaylı

ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi

ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi ÇALIŞTAY V. OTURUM Oturum başkanı: Prof. Dr. Recep BİRCAN - Sinop Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi SİBİRYA MERSİN BALIĞI (Acipenser baeri) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULUÇKA VE YAVRU ÜRETİM TEKNİKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Detaylı

KARADENİZ ALABALIĞININ BİYO EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİ

KARADENİZ ALABALIĞININ BİYO EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİ KARADENİZ ALABALIĞININ BİYO EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİ Muharrem AKSUNGUR SÜMAE, Mühendis Bu proje çalışması; Karadeniz alabalığı (Salmo trutta labrax PALLAS, 1811) nın biyoekolojik

Detaylı

GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI VE ALABALIKGİLLERİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ ARAZİ ÇALIŞMALARI. Prof. Dr. Telat YANIK 1

GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI VE ALABALIKGİLLERİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ ARAZİ ÇALIŞMALARI. Prof. Dr. Telat YANIK 1 GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI VE ALABALIKGİLLERİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ ARAZİ ÇALIŞMALARI Prof. Dr. Telat YANIK 1 1 Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü 25240-Erzurum. Atlantik

Detaylı

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Giriş Balık, insanoğlunun varoluşundan itibaren değerli bir besin kaynağı olmuştur. Günümüzde ise kaliteli ve yüksek oranda vitamin, mineral ve protein yapısının

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

2 Ders Kodu: VET Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Lisans

2 Ders Kodu: VET Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Lisans SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ ve BİYOTEKNOLOJİSİ 1 Ders Adi: SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ ve BİYOTEKNOLOJİSİ 2 Ders Kodu: VET3512 3 Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 3 6 Dersin Verildiği Yarıyıl

Detaylı

www.tubiad.org ISSN:2148-3736 El-Cezerî Fen ve Mühendislik Dergisi Cilt: 2, No: 3, 2015 (14-22)

www.tubiad.org ISSN:2148-3736 El-Cezerî Fen ve Mühendislik Dergisi Cilt: 2, No: 3, 2015 (14-22) www.tubiad.org ISSN:2148-3736 El-Cezerî Fen ve Mühendislik Dergisi Cilt: 2, No: 3, 215 (14-22) El-Cezerî Journal of Science and Engineering Vol: 2, No: 3, 215 (14-22) ECJSE Makale / Research Paper Boyunca

Detaylı

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi 2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi GİRİŞ Tabiatta suyun hidrolojik çevriminin önemli bir unsurunu teşkil eden buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde değişik şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN Döllenme Sperm hücresinin ovuma girip kaynaşması olayına (fekondasyon) Döllenme denir. Bu olgu

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI

SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI Türkiye kültür balıkçılığı için uygun iç sulara, tatlı sulara ve denizlere sahiptir. Kültür balıkçılığının geleceği tahminlerin ötesinde bir önem arz etmektedir. Dünyanın

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ HİPOFİZ UYGULANMIŞ VE UYGULANMAMIŞ FARKLI BOY GRUPLARINA AİT AYNALI SAZAN ( Cyprinus carpio) LARIN SPERM KALİTELERİNİN İNCELENMESİ SU ÜRÜNLERİ

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI VİH-YL 2007 0002 DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE

Detaylı

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Halim İbrahim ERBAŞ Nadir BAŞÇINAR Mehmet KOCABAŞ Şebnem ATASARAL

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 1. Dünya mızın şekli neye benzer? Dünyamızın şekli küreye benzer. 2. Dünya mızın şekli ile ilgili örnekler veriniz.

Detaylı

ÖZET Doktora Tezi FARKLI ORANLARDA ÇÖREK OTU (NIGELLA SATIVA L.) ÖZÜTÜ İLAVE EDİLMİŞ PELET YEM İLE BESLENEN GÖKKUŞAĞI ALABALIKLARINDA (ONCORHYNCHUS MY

ÖZET Doktora Tezi FARKLI ORANLARDA ÇÖREK OTU (NIGELLA SATIVA L.) ÖZÜTÜ İLAVE EDİLMİŞ PELET YEM İLE BESLENEN GÖKKUŞAĞI ALABALIKLARINDA (ONCORHYNCHUS MY ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ FARKLI ORANLARDA ÇÖREK OTU (NIGELLA SATIVA L.) ÖZÜTÜ İLAVE EDİLMİŞ PELET YEM İLE BESLENEN GÖKKUŞAĞI ALABALIKLARINDA (ONCORHYNCHUS MYKISS; W., 1792)

Detaylı

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME Canlıların kendine benzer yavrular oluşturmasına üreme denir. Üreme tüm canlılar için ortak özellik olup canlının neslinin devamlılığını sağlar. Canlılar neslini devam

Detaylı

DİŞİ ÜREME ORGANLARI

DİŞİ ÜREME ORGANLARI DİŞİ ÜREME ORGANLARI Dişi üreme organları dişi gamet hücresi ovumu (yumurtayı) üreten ovaryumlar ile ovumun döllendiği, döllenme sonrasında gebeliğin şekillendiği ve gelişen yavrunun dışarı çıkarıldığı

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması Rıdvan KOÇYİĞİT Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Zootekni

Detaylı

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ Tekrar dolaşımlı (resirkülasyonlu) su ürünleri yetiştiricilik sistemleri, günümüzde özellikle doğal su kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla

Detaylı

EGE SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ

EGE SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ EGE SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER İHRACATÇILARI BİRLB RLİĞİ EGE İHRACATÇI I BİRLB RLİKLERİ Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, i, Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde yer alan

Detaylı

Canlılarda Üreme ve Gelişme 1.Üreme Hücreleri (Gametler) 1.1.Erkek Üreme Hücreleri Spermler akrozom 1.2.Dişi Üreme Hücreleri Yumurtalar vitellus

Canlılarda Üreme ve Gelişme 1.Üreme Hücreleri (Gametler) 1.1.Erkek Üreme Hücreleri Spermler akrozom 1.2.Dişi Üreme Hücreleri Yumurtalar vitellus Canlılarda Üreme ve Gelişme 1.Üreme Hücreleri (Gametler) Üreme hücreleri erkeklerde sperm dişilerde yumurta adını alır.yumurtanın meydana gelişi oogenezis, spermin meydana gelişi ise spermatogenezis adını

Detaylı

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku

Detaylı

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Prof. Dr. Yasemen YANAR Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Tarih boyunca medeniyetler

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI Hacı SAVAŞ-SÜMAE, Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanı Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanlığı enstitümüz bünyesinde faaliyet gösteren bölümlerden birisidir. 2000 yılı başından

Detaylı

FERTİLİZASYON-Döllenme

FERTİLİZASYON-Döllenme FERTİLİZASYON-Döllenme Tanım Spermatozoon ile Oosit II nin birleşerek yeni bir canlı olan ZİGOT u şekillendirmesi Ovulasyonla yumurta yoluna atılan Oosit korona radiata hücreleri ile sarılıdır. - Oosit

Detaylı

Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi

Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi Balıkların Sistematiği Regnum Animalia (Hayvanlar alemi) Subregnum Metazoa (Çok hücreliler alt alemi) Filum Subfilum Chordata (Omurgalılar şubesi) Vertebrata (Gelişmiş

Detaylı

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, YEMLERİ EVREK & ÇİPURA L 1 Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, Çipura ve Alabalık yemlerinin

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi.

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi. KONU 9. HÜCRE BÖLÜNMESİ MİTOZ BÖLÜNME Mitoz bölünme tek hücreli canlılardan, çok hücreli canlılara ve insana kadar birçok canlı grubu tarafından gerçekleştirilebilir. Mitoz bölünme sonunda bölünen hücrelerden

Detaylı

RAPOR KAZ DAĞLARI KOÇERO DERESİ ALABALIK ÖLÜMLERİ İLE İLGİLİ ALAN ÇALIŞMASI. Prof. Dr. Mustafa SARI.

RAPOR KAZ DAĞLARI KOÇERO DERESİ ALABALIK ÖLÜMLERİ İLE İLGİLİ ALAN ÇALIŞMASI. Prof. Dr. Mustafa SARI. RAPOR KAZ DAĞLARI KOÇERO DERESİ ALABALIK ÖLÜMLERİ İLE İLGİLİ ALAN ÇALIŞMASI Prof. Dr. Mustafa SARI msari@bandirma.edu.tr Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Denizcilik Fakültesi KOÇERO DERESİ Koçero Deresi,

Detaylı

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ ÖZET Gülnaz ÖZCAN*, Süleyman BALIK EGE ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ *gulnazozcan@yahoo.com Bu

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF Kolayaöf.com

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU

11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU 11. BÖLÜM: TOPRAK SUYU Bitki gelişimi için gerekli olan besin maddelerinin açığa çıkmasını sağlar Besin maddelerini bitki köküne taşır Bitki hücrelerinin temel yapı maddesidir Fotosentez için gereklidir

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12 1) İnsanda döllenme sırasında, I. Spermdeki çekirdek, sentrozomun yumurtaya geçmesi II. Spermdeki akrozomun patlayarak zona pellusidayı eritmesi III. Yumurtadaki salgı maddelerinin

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Spermlerinin Kısa Süre Saklanması Üzerine Bir Araştırma*

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Spermlerinin Kısa Süre Saklanması Üzerine Bir Araştırma* E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2003 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2003 Cilt/Volume 20, Sayı/Issue (3-4): 537 542 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ Araştırma Notu / Short

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

BALIKÇILIK ve SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

BALIKÇILIK ve SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BALIKÇILIK ve SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ III. SU ÜRÜNLERİ ÇALIŞTAYI 25.02.2015 ANTALYA 1 POTANSİYEL 2 SU ÜRÜNLERİ POTANSİYELİ Kaynak Sayı Alan (ha) Deniz 4 24 607 200 Doğal Göl 200 906 118 Baraj Gölü

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi, fotosentez olaylarının tümünün gerçekleşebilmesi için, bu hücrede; I. ribozom, II. kloroplast, III. mitokondri,

Detaylı

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Su ürünleri yetiştiriciliği açısından önemli su kalite özellikleri ve bu özelliklere ilişkin sınır (standart) değerler uzun yıllar süren araştırma ve deneyimler

Detaylı

ANADOLU YABAN KOYUNU

ANADOLU YABAN KOYUNU ANADOLUʼNUN ÖZGÜN HAYVANLARI Cevat Sipahi* ANADOLU YABAN KOYUNU (Ovis gmelinii anatolica) Anadolu Yaban Koyunu, dünyadaki 5 yaban koyunu türünden biri olan Asya Muflonu nun (Ovis gmelinii) 15 alt türünden

Detaylı

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004 HABERLER HABERLER Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğünün isteği üzerine Ordu İli Perşembe İlçesinde bulunan ağ kafeslerde alabalık ve levrek yetiştiren tesislerin sorunlarının giderilmesi amacıyla

Detaylı

BOĞA SPERMASININ SULANDIRILMASI VE DONDURULMASI AŞAMALARI. Dr Decuadro-Hansen IMV Technologies Fransa

BOĞA SPERMASININ SULANDIRILMASI VE DONDURULMASI AŞAMALARI. Dr Decuadro-Hansen IMV Technologies Fransa BOĞA SPERMASININ SULANDIRILMASI VE DONDURULMASI AŞAMALARI Dr Decuadro-Hansen IMV Technologies Fransa Giriş Spermanın ilk dondurulup saklanması 1945 de bildirildikten sonra, birçok memeli türünden sperma

Detaylı

METEOROLOJİ. VI. Hafta: Nem

METEOROLOJİ. VI. Hafta: Nem METEOROLOJİ VI. Hafta: Nem NEM Havada bulunan su buharı nem olarak tanımlanır. Yeryüzündeki okyanuslardan, denizlerden, göllerden, akarsulardan, buz ve toprak yüzeylerinden buharlaşma ve bitkilerden terleme

Detaylı

GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu

GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu Tanım Purbertiye ulaşan bir dişide hormonların kontrolü (hipotalamus, hipofiz ve ovaryum dan salınan) altında ovaryum ve uterusta meydana gelen değişiklikler Genital siklus

Detaylı

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı Önceden Tahmin ve Erken Uyarı Hava sıcaklığı Nem Rüzgar hızı ve yönü Güneş şiddeti Yağmur miktarı Toprak nemi sıcaklığı Yaprak ıslaklığı Zamanında doğru ilaçlama Ürün ve çevrenin korunması Gereksiz ilaçlamalar

Detaylı

Çiftlik Hayvanlarında Türlere Göre Üreme Özellikleri. Prof. Dr. Fatin CEDDEN

Çiftlik Hayvanlarında Türlere Göre Üreme Özellikleri. Prof. Dr. Fatin CEDDEN Çiftlik Hayvanlarında Türlere Göre Üreme Özellikleri Prof. Dr. Fatin CEDDEN Koyunlarda Seksüel Döngü Ilıman iklim kuşağından köken alan koyunlar mevsime bağlı kızgınlık gösterirler. Günlerin kısalmaya

Detaylı

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) nın Spermatolojik Özellikleri ve Spermanın Kısa Süreli Muhafazası

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) nın Spermatolojik Özellikleri ve Spermanın Kısa Süreli Muhafazası Fırat Üniv. Fen Bilimleri Dergisi Fırat Unv. Journal of Science 25(1), 87-92, 2013 25(1), 77-92, 2013 Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) nın Spermatolojik Özellikleri ve Spermanın Kısa Süreli Muhafazası

Detaylı

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprağın Oluşumu Fiziksel Parçalanma Kimyasal Ayrışma Biyolojik Ayrışma Toprağın Doğal Yapısı Katı Kısım Sıvı Kısım ve Gaz Kısım Toprağın Katmanları

Detaylı

Keçi sütünün Beslenmede Yeri

Keçi sütünün Beslenmede Yeri Keçi Sütü Dr. Akın Pala Yrd. Doç. akin@comu.edu.tr Zootekni, COMU Kuru madde Protein Kazein Laktoz Yağ Mineraller Kalsiyum Fosfor Keçi ile inek ve insan sütlerinin karşılaştırılması http://akin.houseofpala.com

Detaylı

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. BÖLÜM 1. I. Adaptasyon II. Mutasyon III. Kalıtsal varyasyon Bir populasyondaki bireyler, yukarıdakilerden hangilerini "doğal seçilim ile kazanır? D) I veii E)

Detaylı

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Fizyolojide Temel Kavramlar FİZYOLOJİ Fizyolojinin amacı; Yaşamın başlangıcı- gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fiziksel ve kimyasal etkenleri açıklamaktır (tanımlamak)

Detaylı

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ Bilim adamlarınca, geçtiğimiz yıllarda insan faaliyetlerindeki artışa paralel olarak, küresel ölçekte çevre değişiminde ve problemlerde artış olduğu ifade edilmiştir. En belirgin

Detaylı

MENSTURASYON VE HORMONLAR

MENSTURASYON VE HORMONLAR MENSTURASYON VE HORMONLAR İLK ADET KANAMASI" Çocukluk çağından ergenlik çağına geçiş döneminde, ortalama olarak 12.5 yaşında kız çocuğu ilk adet kanamasını görür. Bu "ilk kanama" henüz yumurtlama süreci

Detaylı

Yemleme Sıklığının Karadeniz Alabalığı (SalmotruttalabraxPallas, 1811) nın Sperm ve Yumurta Kalitesine Etkisinin Belirlenmesi

Yemleme Sıklığının Karadeniz Alabalığı (SalmotruttalabraxPallas, 1811) nın Sperm ve Yumurta Kalitesine Etkisinin Belirlenmesi Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 6 (1): 11-16, 2013 ISSN: 1308-3961, E-ISSN: 1308-0261, www.nobel.gen.tr Yemleme Sıklığının Karadeniz Alabalığı (SalmotruttalabraxPallas, 1811) nın Sperm ve Yumurta

Detaylı

Seminifer kanalın en alt sırasında yerleşmiş ve aralarında mitoz bölünmeler geçirerek devamlı çoğalan hücreler spermatogonyum lardır.

Seminifer kanalın en alt sırasında yerleşmiş ve aralarında mitoz bölünmeler geçirerek devamlı çoğalan hücreler spermatogonyum lardır. SPERMATOGENEZİS Olgun erkek eşey hücresinin meydana gelişidir, (spermatogonyum, primer spermatosit, sekonder spermatosit, spermatid, sperm hücrelerinden ibarettir) Goniyogenezis, spermatositogenezis ve

Detaylı

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Karada bir su ürünleri işletmesi kurulacaksa, su kaynağı olarak kaynak suyu, dere, ırmak, akarsu, göl, baraj suları veya yeraltı suları kullanılabilir. Yetiştiriciliğin

Detaylı

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Önder SÖZEN Koordinatör 19.03.2014

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Önder SÖZEN Koordinatör 19.03.2014 BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU Önder SÖZEN Koordinatör 19.03.2014 SUNU PLANI Çalışma Grubu Bağlı Enstitüler/İstasyonlar Dünya ve Türkiye de Büyükbaş Hayvancılık Verileri Devam Eden, Sonuçlanan,

Detaylı

ÇALIŞTAY III. OTURUM Oturum Başkanı Yrd.Doç.Dr. Ahmet Mutlu GÖZLER Rize Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi

ÇALIŞTAY III. OTURUM Oturum Başkanı Yrd.Doç.Dr. Ahmet Mutlu GÖZLER Rize Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi Türkiye Doğal Alabalık (Salmo trutta) Ekotiplerinin Fenotipik Özelliklerinin Karşılaştırılması ÇALIŞTAY III. OTURUM Oturum Başkanı Yrd.Doç.Dr. Ahmet Mutlu GÖZLER Rize Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi

Detaylı

LAKTASYON VE SÜT VERİMİ

LAKTASYON VE SÜT VERİMİ LAKTASYON VE SÜT VERİMİ Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Tanım Laktasyon, buzağılama ile başlayan ve kuruya çıkma ile sona eren süt verme dönemidir.

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİ NEDİR? Canlılar aracılığı ile ürün ve hizmet üretmektir

BİYOTEKNOLOJİ NEDİR? Canlılar aracılığı ile ürün ve hizmet üretmektir BİYOTEKNOLOJİ NEDİR? Canlılar aracılığı ile ürün ve hizmet üretmektir Reprodüktif Biyoteknolojinin Amacı Canlılarda in vivo ve in vitro koşullarda gen kaynaklarının uzun süreli korunması ve daha fazla

Detaylı

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3 Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3 tür. Bu suyun % 97'si denizlerde ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan yalnızca % 2'si tatlı su kaynağı olup çeşitli amaçlar için kullanılabilir

Detaylı

( Different Semen Extenders Effect on Motility of Holstein Bull Semen Stored at +4 0 C)

( Different Semen Extenders Effect on Motility of Holstein Bull Semen Stored at +4 0 C) Lalahan HOLŞTAYN Hay. BOĞA Araşt. Enst. SPERMALARININ Derg. 2005, 45 +4 (2) 0 C DE 1 7 SAKLANMASINDA FARKLI SPERMA SULANDIRICILARININ MOTİLİTEYE ETKİSİ HOLŞTAYN BOĞA SPERMALARININ +4 0 C DE SAKLANMASINDA

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü 10. SINIF KONU ANLATIMI 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü DÖLLENME Dişi üreme sistemine giren sperm hücreleri yumurta hücresinin salgıladığı FERTİLİZİN sayesinde yumurta hücresini

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

SU HALDEN HALE GİRER. Nazife ALTIN. Fen ve Teknoloji

SU HALDEN HALE GİRER. Nazife ALTIN. Fen ve Teknoloji SU HALDEN HALE GİRER SU DÖNGÜSÜ Güneş, yeryüzündeki karaları ve suları ısıtır. Havayı ise yeterince ısıtamaz. Havanın bir kısmı dolaylı yoldan ısınır. Karalar ve suların ısınması sırasında bunlarla temas

Detaylı

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİLERDE BOŞALTIM SİSTEMİ Memeliler homoithermal ve endotermik fizyolojileri nedeniyle, poiklothermal ve ekzotermik omurgalılara oranla daha

Detaylı

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ Kadın ve erkek üreme sistemi dölün üretilmesi amacı ile özelleşmiş özel organlardan oluşmaktadır. Bazı üreme organları cinsiyet hücrelerini üretir, diğerleri

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

ERGÜN AKÇAY (312) (532) veterinary.ankara.edu.tr

ERGÜN AKÇAY (312) (532) veterinary.ankara.edu.tr ERGÜN AKÇAY Personal Information Contact Information Identity Number Date of Birth Contact Address Telephone 56695621976 20/09/1967 ANKARA ÜNİVERSİTESİ, VETERİNER FAKÜLTESİ, DÖLERME VE SUNİ (312) 317 03

Detaylı

KEMER BARAJ GÖLÜ NDEKİ SAZANIN (Cyprinus carpio L., 1758) GONADOSOMATİK İNDEKS DEĞERİ VE ET VERİMİ

KEMER BARAJ GÖLÜ NDEKİ SAZANIN (Cyprinus carpio L., 1758) GONADOSOMATİK İNDEKS DEĞERİ VE ET VERİMİ KEMER BARAJ GÖLÜ NDEKİ SAZANIN (Cyprinus carpio L., 1758) GONADOSOMATİK İNDEKS DEĞERİ VE ET VERİMİ Gülnaz ÖZCAN*, Süleyman BALIK EGE ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ *gulnazozcan@yahoo.com

Detaylı

ARICILIĞA GENEL BAKIŞ

ARICILIĞA GENEL BAKIŞ ARICILIĞA GENEL BAKIŞ TÜRKİYE VE DÜNYADA ARICILIK Dünyada 65 milyon koloni ile 1.5 milyon ton bal üretimi yapılmaktadır. Türkiye ise 5 milyon koloni ile Çin in arkasından 2.,bal üretim miktarı 94.000 ton

Detaylı

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ 1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak

Detaylı

Yer Yumurtasının Kontrolü Ve Çözüm Önerileri. Dr. Tolga Erkuş Ross Breeders Anadolu

Yer Yumurtasının Kontrolü Ve Çözüm Önerileri. Dr. Tolga Erkuş Ross Breeders Anadolu Yer Yumurtasının Kontrolü Ve Çözüm Önerileri Dr. Tolga Erkuş Ross Breeders Anadolu Neden Önemli??? Yer yumurtası nedir? Temiz görünüşlü yer yumurtası nedir? Sanitasyon ne işe yarar? Yer yumurtasına nasıl

Detaylı

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ Ordo (Takım): Blattoptera (Hamam böcekleri) Vücutları kahverengi tonlarında, yassı ve ovaldir. Antenler çoğunlukla

Detaylı

Çiftlik Hayvanlarında Cinsiyetin Denetimi

Çiftlik Hayvanlarında Cinsiyetin Denetimi Çiftlik Hayvanlarında Cinsiyetin Denetimi Cinsiyetin belirlenmesi Demokritus (MÖ: 470-402) Sağ testisten erkek, sol testisten dişi yavruların dünyaya geldiğini ileri sürmüştür. Fötal yaşamda cinsiyetin

Detaylı

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 8 65 Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme 8.1 Gübreleme Çayır-Mer alarda bulunan bitkilerin vejetatif aksamlarından yararlanılması ve biçme/otlatmadan sonra tekrar

Detaylı

İnfertil Dişiler. Çiftleşme zorlukları. Deneyimsiz erkek. Normal çiftleşmeden sonra başarısız gebelik. Seyrek östrus. Deneyimsiz dişi.

İnfertil Dişiler. Çiftleşme zorlukları. Deneyimsiz erkek. Normal çiftleşmeden sonra başarısız gebelik. Seyrek östrus. Deneyimsiz dişi. İnfertil Dişiler Çiftleşme zorlukları Deneyimsiz erkek Deneyimsiz dişi Erkekte fizyolojik problemler Dişide Dişinin hazır olmaması Vulval stenosis Vestibuler konstrüksiyon Vaginal Vaginal hiperplazi ya

Detaylı

Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER

Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER Manda Ürünleri Süt ve Süt Ürünleri Manda sütü Afyon kaymağı Lüle kaymağı Manda yoğurdu Dondurma Manda tereyağı Manda peyniri

Detaylı

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ 2014 2015 YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği 1 YUMURTA TAVUKÇULUĞU Yumurta tavukçuluğu piliçlerde 20.haftadan sonra klavuz yumurta görülmesiyle başlar. Yumurta verimi 23. haftada

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü TARIMSAL YAPILAR Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, İklimsel Çevre ve Yönetimi Temel Kavramlar 2 İklimsel Çevre Denetimi Isı

Detaylı

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI Türkiye beslenme durumu yönünden hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ülkelerin sorunlarını birlikte içeren bir görünüme sahiptir. Ülkemizde halkın beslenme

Detaylı